Fark Yaratanlar Program Metni: Kamil Çetin Oraler (18 Nisan 2010) Alan: Sağlık Yer: İstanbul Bugün de Fark Yaratanlar da gerçekten çok farklı bir hikâye var. Kamil Çetin Oraler aslında üzerine hiç de vazife değilken yaşlılara odaklanmış kendisi yaşlı olmasa da yaşı ilerlemiş olan vatandaşlarımızın rahat etmesi için çalışmalarda bulunmuş. İlk başlarda bunu emekli öğretmenlere yoğunlaşarak yapmış ardından KASEV i kurmuş. Bilmem KASEV adını hiç duydunuz mu? Kadıköy Sağlık Ve Eğitim Merkezi Vakfı. Bu vakıf tek başına ayakta durmaya direniyor. Direniyor derken kelimenin gerçek anlamıyla direniyor. Bir yandan direniyor bir yandan da hayata direnmeye çalışanların dirençlerini daha da dik tutmaya çalışıyor. Yaşlılar için çalışıyor. Üstelik bugüne kadar şu anda halen iki yüzün üzerinde yaşlıya ev sahipliği yapıyor. Gerçekten biz Kâmil Çetin Oraler in hikâyesini hazırlarken çok etkilendik. Çünkü hepimiz yaşlanacağız. Hepiniz yaşlanacaksınız ve bazen yaşlandığı zaman insan, diğerleri kadar şanslı olmayabiliyor. İşte Kamil Çetin Oraler, o şanlı olmayan insanlar için bakın nasıl çalışıyor. Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak... İnsan yaşamı bir merdiven gibi ne zaman başlayıp ne zaman biteceğini bilinmeyen bir merdiven... Bu hayat merdivenlerini ağır ağır çıkarken, son basamaklarına yaklaşırken insanın hem sevgiye hem de ilgiye her zamankinden daha fazla ihtiyacı oluyor. Ve insan aradığı sevgiyi her zaman, ne yazık ki bulamıyor. Her geçen gün küreselleşen ve küreselleştikçe ısınan dünyamızın bir diğer gerçeği de her geçen yıl yaşlanması. Son verilere göre Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin nüfusun içindeki yaşlı nüfus oranı yüzde yirmi beşlere yaklaşmış durumda. 2010 başında Türkiye İstatistik Kurumu nun verilerine göre Türkiye de nüfusun yüzde 7'si 65 yaş üzeri insanlardan oluşuyor. Her ne kadar Avrupa ya göre daha az yaşlı bir nüfusa sahip gözüksek de yaşlılarımız için çok iyi olanaklar sunduğumuzu söylemek kolay değil. Ama yine de bu alandaki fark yaratan çabalar hala çok umut verici. 1
Kamil Çetin Oraler bir bakteriyoloji uzmanı. Milli Eğitim Bakanlığı nın Sağlık Merkezlerinde ve birçok devlet hastanesinde 45 yıl hizmet eden Kâmil Çetin Oraler 25 sene önce emekli oldu. Ama o köşesine çekilip hayattan emekli olmayanlardan. Görev için birçok kez yurtdışına çıkan Kamil Çetin Oraler, yaşlılık hizmetlerinin birçok ülkede üst seviyede olduğunu görünce neden bizim ülkemizde böyle bir kurum yok diyerek hayal kurmaya başlamış. Kamil Çetin Oraler ile Röportaj: Efendim ben 45 yıl devlete hizmet verdim. Bakteriyoloji uzmanıyım, mikrobiyoloji uzmanıyım ve son 35 senemi Milli Eğitim Sağlık Merkezlerinde geçirdim. Oralarda hizmet ettim öğretmenlerimize, emekli öğretmenlerimize ve öğrencilerimize. Kadıköy de Sağlık Merkezinde çalışırken o kurumu ayakta tutmak için bir KASEV Vakfı, Kadıköy Sağlık Eğitim Merkezi Vakfı kurmamız gerekti. Fakat netice de bu çalışmaları sürdürürken biz kendimizi birdenbire yaşlılık hizmetlerinin içinde bulduk. Neden? Çünkü öğretmenlerimize, emekli öğretmenlerimize, yaşlılarımıza Kadıköy de iyi bir sağlık hizmeti verirken onlar bundan fazlasını istediler bizden. Ben daha evvel mesleki eğitim bakımından Fransa da, Almanya da, Belçika da da bulunmuştum. Orada da tesadüf yaşlılık kurumlarında bulunmuştum ve onlardan mülhem, ülkemizde de güzel şeyler yapabileceğine inandım. Hatta bir takım dokümanlar toplamıştım. Netice de birdenbire KASEV Vakfını kurduk, ben onun öncü kurucusu oldum ve bu KASEV Vakfı nın senedine emekli öğretmenlerimiz başta olmak üzere ülkemiz yaşlılarına hizmet vermek amacıyla huzur evi yapma gayelerini de koyduk. Kamil Çetin Oralar ilk olarak 1986 yılında Kadıköy Sağlık Ve Eğitim Merkezi Vakfı nı kurdu. Kar amacı gütmeyen bu kurum önceden sadece öğretmenlere hizmet veren bir sağlık kuruluşuyken sonradan öğretmen olsun olmasın tedavi görmek isteyen herkese kapılarını açtı. Vakfın asıl projesi ise yaşlı öğretmenler için bir huzur evi açmaktı. Kamil Çetin Oraler kapı kapı dolaştı ve aradığı desteği İş adamı Kadir Has tan buldu.1991 yılında temeli atılan huzurevi projesi rahmetli iş adamı Kadir Has ın da yardımlarıyla 1996 yılında faaliyete geçti. İlk başta sadece emekli öğretmenlerden oluşan huzurevi daha sonra diğer meslek gruplarından insanlar için de adeta bir hayat kaynağı oldu. 2
Kimisi tek başına kalmış, eşi vefat etmiş, kimisi kimseye rahatsızlık vermek istememiş, kimisinin evladı hayatını kaybetmiş. Kaderleri bir noktada, bir şekilde kesişmiş insanlar işte bu merkezde buluştu. Hepsinin ayrı bir hikâyesi var. Atatürk ile fotoğraflarını duvarlara süslü çerçevelere asanlardan tutun da bu yaşta hala okuma yazmayı bırakmayanlara kadar 200 e yakın insanın bir arada yaşadığı bir ikinci bahar yuvası burası. (Zehra Kaptan mani söylüyor): Oğlum oldu, gülüm oldu, dünyalar benim oldu. Evlendi elin oldu, ayrıldı komşum oldu. Bu huzurevinde yaşayan insanlar sessiz bir ortam sakin bir yaşam. Hayat onlar için yeni başlamış gibi, her gün için bir aktivite var. Kimi her gün okuması zor olan insanlara okuma yazma öğretiyor. Kimi hanımlar da elinden geldiğince el emeği ürün yapıyorlar. Sonra bu yaptıkları ürünleri kermesler düzenleyip satışa çıkartıyorlar. Buradan elde edilen gelir de huzurevinin devamlılığı için ek gelir kaynağı oluyor. KASEV e bağlı bu huzurevinde kalan emekli öğretmenler ve diğer emekliler çok cüzi miktarda bir katkıda bulunuyorlar. Fakat Huzurevinin asıl giderleri Kamil Çetin Oraler tarafından karşılanıyor. Ama tabii ki cebinden değil. Oraler Vakfın devam etmesi ve yaşlıların daha rahat bir ortamda hayatlarını sürdürebilmeleri için çeşitli etkinlikler düzenliyor, bağışlar topluyor. Huzurevinde kalanları da içine dâhil ettiği organizasyonlarla Vakfı ayakta tutmayı çalışıyor. Zehra Tuncel ile Röportaj: Evde bir bakıcı ile kalacağıma burayı duymuştum ben dedim KASEV e gitmek istiyorum. Beş sene önce buraya geldim ve son derece mutlu oldum KASEV de yaşamaktan. Nermin Kutbay ile Röportaj: Kadıköy Kız Meslek Lisesinden emekli olmuş bir öğretmenim ve emekli olur olmaz KASEV e intikal ettim. Çünkü KASEV in çok methini duydum, bu bina da yapılıyordu daha o zamanlar. Ve o zamandan beri KASEV e devamlı nereden yardım bulurum da faydam olur diye çalışıyordum. 3
Otomatikman buraya gelince bu işi ve burada bir atölye kurdum doğrudan doğruya. Ve 10 senedir KASEV e gelir sağlıyorum. Yani en az gelirimiz bin lira, onun üstü de oluyor. Kermesler yapıyoruz sonra her an açık kermesiz biziz gelen misafirlerimiz de alışveriş yapıyor. Bunlarla birleşince KASEV e bir gelir sağlıyoruz. KASEV i çok seviyorum, kendi çocuğum gibi seviyorum. Nasıl bir insan çocuğunun en iyi şartlarda yaşamasını ister işte KASEV i ben böyle şartlarda yaşatmak istiyorum elimden geldiği kadar İnci Doruker ile Röportaj: Benim uğraşı olarak da çok sevdiğim bir uğraşım, yaptığım işleri süsleyerek Burada da imkan bulduğum için bu atölyede çalışıyorum, hazırlıyorum, çiziyorum. Aplike yapıyorum, çantalar, örgüler, önlükler vesaire bunları değerlendiriyorum. Vakfımız adına satış yapıyoruz bu satışlardan gelen gelir de Vakfa kalıyor. Bu arada ben çok sevdiğim bir şeyle de meşgul olmuş oluyorum. Tabii o da bir dayanak oluyor. Burası aklınıza gelen huzurevi kelimesindeki soğukluğunun çok ötesinde bir yaşam alanı. Yaş ortalaması 90 ın üzerindeki insanlardan oluşan bu dinlenme evinde otel konforunda bir hayat sunuluyor kalanlara. Dış mimarisinden, bahçesine, kütüphanesinden odalarına kadar, her alanda, her anında farklı bir emeğin izini bulabiliyorsunuz. Haver Savcı ile Röportaj: KASEV öyle bir yer ki sanki beş yıldızlı otel gibi. Bütün odalar birer kişilik, banyosu içinde sıcak su devamlı var. Odalarımız devamlı temizleniyor, elbiselerimiz devamlı yıkanıp ütüleniyor. Yemeklerimiz hazır her şey çok güzel burada, çok rahatız. Bazen soruyorlar burada mutlu musunuz? diye. Cevabım onlara sekiz buçuk senedir burada olduğum söylemek oluyor. Herhalde sıkılsam giderdim şimdiye kadar. Burada yaşayan insanlar hayata yeni başlamış gibiler. Bu merkezi ilk kez gören biri burasının bir yaşlı dinlenme merkezi olduğuna inanamıyor. Bu merkezdeki insanların hepsinin yaş ortalaması 90 civarında olsa da enerjileri 20 lik gençleri aratmıyor. 4
Kimi zaman uzaklara dalıp gitseler de yaşadıkları gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçse de onlar bugün hayata sımsıkı sarılmış durumdalar. Yüzlerinden tebessüm neredeyse hiç kaybolmuyor. Bazen aralarında oyunlar oynuyorlar, bazen de hep birlikte toplanıp eski dostlarını hatırlamaya çalışıyorlar. (Kadınlar şarkı söylüyor) Unutulmuş birer birer, eski dostlar, eski dostlar, ne bir selam ne bir haber, eski dostlar, eski dostlar... Hasan Tahsin Özbudak ile Röportaj: Emin olun ki buradaki seçkin toplumun içine girdim, en kısa zamanda intibak ettim ve öyle bir hale geldim ki hanımın sağlığındaki huzur ve mutluluğumu burada buldum ve çok rahattım. Çünkü evim, odam rahat, her şeyimiz mükemmel, bakım güzel daha neyi bekleyebilirdim. Bu bakımdan buraya iyice alıştım, kardeş gibiyiz. Hanımlara bütün abla diye hitap ederim, onlarla sevgi ve saygımız birbirini tutuyor, çok mutluyum, çok iyiyim. Eğer benim kulağımdan tutup da atsalar, şuna emin olun ki bu kapıdan atsalar öteki kapıdan gene girerim. Yani bu kadar huzur ve mutluluk içindeyim. Kâmil Çetin Oraler ile Röportaj: Ben de yaşamımı burada sürdürüyorum. Neyim varsa KASEV vakfına bağışladım ve burada bu büyüklerimle ki onların en küçüğüyüm ben, 72 yaşındayım. Yaş ortalaması 94 ten bahsediyorum. Benim burada kimya öğretmenim var, 100 yaşında. Dolayısıyla yaşlı insanlara, yaştaşlarıma, benden büyük olanlarıma güzel şeyler vermek, onlara gönüllü olarak yardımcı olmak, yaşamlarını kolaylaştırmak için onlara destek olmak beni mutlu ediyor. Herkesin hayatta bir mutluluk amacı vardır. Birisi çok güzel bir arabası olsun mutlu olur. Ben başıma yastığa koyduğum zaman burada başkaları için güzel şeyler yapma inancımı, gayretimi, azmimi yenileyerek yatıyorum. Sabahleyin yeniden büyük bir gayretle azimle uyanıyorum. Bu insanlar ve onların yakınları KASEV e güvenmişler, burada yaşıyorlar. Dolayısıyla bütün mütevellilerimiz yönetimimiz, diğer dostlarımız, KASEV e 750 e yakın dostlarımız var. 5
Hepsinin ortak noktası bu güzel insanlara, hayatlarının bir dönemini Türkiye ye vermiş, bu ülkede çalışmış ama bugün yaşlanmış, ekonomik sıkıntıya düşmüş, yalnız kalmış tek başına yaşamla mücadele edememenin sıkıntısını gidermek için KASEV e gelen bu insanlara hizmet etmek, gönüllü hizmet etmek, Allah rızası için hizmet etmek benim ibadetim gibi oldu. Gerçekten Allah da bize yardım ediyor, gerçekten samimiyetle biliyor ki herkes KASEV vakfı şeffaf denetlenebilir. Güvenebilen aldığı verdiği her kuruşun her malzemenin yerine gittiği orada kullanıldığını ve yaşlılar için sarf edildiğini herkes biliyor. Kamil Çetin Oraler küçük bir projeden yola çıktı. Dinlenme evini kurabilmek için deyim yerindeyse kapı kapı dolaştı. Ama yılmadı. Ömürlerinin sonuna yaklaşmış insanları bir nebze mutlu etmek için gece gündüz demeden çalıştı. Ve onların hayatında nesiller boyu anlatacakları kocaman bir fark yarattı. Kamil Çetin Oraler hiçbir şey yapmayabilirdi. Köşesine çekilip oturabilirdi. Ama gördüğünüz gibi bir gün işin içinde yaşlılık da var dedi. Yaşlandığında insanların yalnız kalabileceğinden endişe duydu. Duymakla kalmadı onların hayatına katkı da bulundu. Sevgili seyirciler Fark Yaratanlar da daha nice Kemal Beyleri anlatacağız sizlere. Kısa bir aradan sonra bu programa nasıl katılacağınız anlatacağım sizlere ve programı bitireceğim. Sevgili seyirciler bir Fark Yaratanlar ın sonuna daha geldik. Eğer programımıza katılmak istiyorsanız, bir fark yaratansanız ya da bir fark yaratan olduğuna inanıyorsanız Türkiye nin isimsiz kahramanlarından birini tanıyorsanız lütfen bizim internet adresimize girin ve formu doldurun www.farkyaratanlar.org ya da lütfen bizi arayın. 0212 249 23 14 telefonumuzda her zaman arkadaşlarımız size cevap verecektir. Yeni bir Fark Yaratanlar da buluşuncaya kadar The Seed Salonundan, Sabancı Müzesinden, ben Cüneyt Özdemir iyi akşamlar, iyi geceler diliyorum. 6