Sufi-Zentrum Rabbaniyya



Benzer belgeler
Hayatta gerek yaşayarak,gerek duyarak veya görerek,hiç kimse yoktur ki,etti de bulmadı,desin ve de denilsin.

Dünya: Ilahi bir TV kanalından ibarettir

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Herkes bir arayış içinde

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Ateş adamı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Rabbının hayatını yaşa Şeyh Esref Efendi Berlin 2012

Salihlerden ol Şeyh Eşref Efendi Berlin 2012

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

Eusubillahi-mineş-şeytanirrajim Bismillahirr-rahmanirrahim Aşı ol! Sheikh Eşref Efendi Zukunft Erde Festival, Berlin

Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 10 Ocak 2013 Sohbeti,

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Ateş adamı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

Teslim ol teslim al Şeyh Esref Efendi Berlin 2012

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

Küçüklerin Büyük Soruları-2

Sufi-Zentrum Rabbaniyya. Eusubillahi-mineş-şeytanirrajim Bismillahirr-rahmanirrahim. Sövene dilsiz gerek. Şeyh Eşref Efendi

Beladan kaçış Şeyh Esref Efendi Berlin 2012

Nefsin iki hali vardır. Üçüncüsü yoktur. Biri bela diğeri afiyet...

Dua ve Sûre Kitapçığı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Gülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

Mucizeleri. ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin. M. S i n a n A d a l ı. Resimleyen: Sevgi İçigen

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

ZAFER TALHA ÇİMEN 8/E

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Pavlus un. Seyahatleri

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.


iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

HADİS DERSLERİ İNSANIN TABİATI

Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız. (Kur an 50/16 Kaf)

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Isa as ve gökyüzünden inen sofra

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Asiye Türkan MÜ MİNLERİN ANNESİ HZ. AİŞE

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İlk Kilisenin Doğuşu

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

Ahiret aklından iste

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

Parlar saçların güneşin rengini bana taşıyarak diye yazıvermişim birden.

10SORUDA AİLE SİGORTASI

Mekke; Kabenin etrafında Öteller

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür.


Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla;

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası

İbadetin Manası ve Çeşitleri

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2)

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Azrail in Bir Adama Bakması

1 Anne çocuğuna ne öğütlüyor?

Ali Hadi ORHUN (1949 mezunu)

Aşk-ı Nur Şeyh Esref Efendi Berlin 2012

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 24.si.

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

Şeyh den meded istemek caizmidir?

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Transkript:

Eusubillahi-mineş-şeytanirrajim Bismillahirr-rahmanirrahim Allah bizi inançsız koymasın Şeyh Eşref Efendi Berlin 2013 Her şerrin ardında bir hayır gizli Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim. La havle vela kuvvete illa billahil aliyyül aziym Destur ya Seyyidi ya Mevlana ya Ricalallah! Allah bizi inançsız koymasın. İnancı olmayan imanı olmayan adamın sıkıştığında tutunacağı dalı ne? Maddi bütün imkanlarin fiziki bütün sebeblerin tükendiği noktada hangi dala tutunacaktır o kimse? Boğuluyor ve uzakta yakında onu oradan kurtaracak bir gemi yok. Neye sarılacak? Mucizeleremi? Mucize inanmak isteyen için var inanmak istemeyen adama mucizede yok herhangi bir sebebte. Ferahlık zamanında insan darlık günlerininde hesabını yapacak ve Allah diyecektir. Beni Allah yarattı İlahi Nefes ile hayat buldum demeyene Nefes darlığı çektirirler. Şimdi nefes darlığı çeken çok kimse var ve işittim ki mütemadiyen artıyormuş bu sayı. Niye? Çünkü bu zamanda insanların çoğu Allah demez Tabiat derler. Beni de bu dünyanın içindekileri de tabiat yarattı diyorlar. Peki diyorum, seni de bu dünyanın içindekileri de tabiat yarattı ise, tabiat kanunlarının yürümediği son bulduğu yerleri kim yarattı? Bu dünyanın ötesinde tabiat aleminin etkisinin ötesinde alemler var onları kim yarattı? 1

Bu dünyada her şeyin ve hatta her anın kendi tabiati var, lakin işlerin hepsi tabiatın elindeyse yaz yazdır kış kıştır. Yaz kış olmaz kış yaz olmaz. Mevsim her mevsiminde hükmünü yürütür. Tabiat ise bu işlere hükmeden kumanda eden tabiat niye şaşırır yazın yağmur yağdığında. Hayır! Mevsimleri değiştiren tabiat üzerinde istediği gibi tasarruf eden bu yerin göğün sahibi olan Allahtır, Celle ve Ala. Ben Kıbrıstaydım bir kış mevsimiydi. Bütün kışı orada geçirdiğim halde bir gün yağmur yağmadı. Taaccüp ettim zira kış ayı yagmur ayıdır lakin bir damla yağmur olmadı o kış. Demekki tabiatın üzerinde istediği anda tabiatı değiştiren ona hükmeden bir kuvvet var. Kıbrısta yazı da yaşadım ben. Misal gökyüzünde kapkara bulutlar görünürdü, ha yağdı ha yağacak derken geçer gider yağmur yağmazdı. Şimdi ne yapacaksınız diyor Allah bu bulutlar üzerinden bize kudret sergiliyor. eğer bu bulutlar yağmur sebebi ise ki hafif değil ağır bulutlar gönderiyorum kara kara su yüklü amma yine de yağmıyor ne yapacaksınız? diyor bize. Demek ki iş yazinda kışında bulutunda değil. İş Allahın iradesindedir: Ben istersem yağdırırım istemezsem yağdırmam. diyor Allah. *** Musa as kavmi bir vakitde kıtlığa tutulmuş. Demişler ki: Ya Musa, ala Nebiyyialeyhisselam, Yağmur duasına çıkalım. Biz sen bizim için Rabbine müracaat et. Musa as: Peki demiş çıkalım. Ve Musa Peygamberlen beraber bütün ümmet dağın yolunu tutmuşlar. Eskiden yağmur isteyenler öyle çıkardı duaya. Çoluk çocuk hayvanat ve kuzuları da ayırırlardı ki analarından melesin hayvanlar diye. Ağlasın. Öbür tarafta dururdu onlar. Küçük çocuklarıda getirirlerdi ağlasınlar onlar hepsi masum olduklari için dualar boş geçmez. Bu ağlayan kuzular çocuklar hürmetine Cenabı hak o milletin üzerinden belayı kaldırır. Hasılı Şeyh efendi hazretleri öyle söylüyor. Eskiden kuraklık olduğunda bir tepeye bir ovaya çıkılır orda o memleketin reisi olan kimse de hep hazır olurdu. O memleketin en küçüğünden en büyüğüne hazır olması şarttı. Çünkü isterse Kral olsun, tabiattan bir arzusu isteği olan o tabiatın sahibi olan Allaha karşı küçüklüğünü ve acizliğini bilecek ve huzurunda el pence divan duracak. Allahın duaya icabet için biz kullarına şart koştuğu bir usuldür bu. Nitekim Kabe i Şerifte herkes kuldur o beyazları giydiği vakitda, ayırd edemezsin işçi kim patron kim, teba kim Kral kim hepsi de aynı sırada. Allahın kulu! Misal, bu memlekette kuraklık olsa yağmur duası isteseler bu memleketin başındakilerde gelmese ben tepeye çıkıpta dua etmem, buyuruyor Şeyh effendi hazretleri. Allaha niyaz edeceksek yağmur için, bu memleketin başında kim varsa o da gelecek benimle birlikte coluk, cocuk en yüksek tepeye çıkacak ve ellerini gökyüzüne doğru açacak. Hasılı, Musa as gitti bütün ahali Kralı, Çobanı, böyle dağa çıktı münacata durdu. Hitab geldi, Cenabı Hakkın hitabı geldi: Ya Musa içinizde bir kimse var. Müzevvir var o aranızda iken ne kadar dua etseniz kabul etmem. Bir günahkar adam var aranızda koğuculuk yapan, ispiyon. Koğucu adam var içinizde o sizin içinizdeyken ben senin duanı kabul etmem. 2

O dağa onlar yüzler değil binlerce insan çıktı o vakitde duaya. O binlerin içinde bir tane adam var lakin koğuculuk yapar yani ispiyon. O olduğu sürece duaya icab etmem diyor Allah Celle ve Ala. O vakit Musa Peygaber boş bulunup dedi ki: Ya Rabbi göstert bize o adamı da aramızdan atalim, atalım da Sen bizim duamızı Kabul edesin. _ Ya Musa! Edep üzerine ol. Edep üzerine ol ya Musa. Ben o kulumu size gösterirsem Ben de ispiyon olurum. Ben koğulamıș olurum o kulumu size. Benim şanıma yakışmaz dedi Allah MusaAleyhisselama ve edebe çağırdı onu. Nasıl göstereyim ben size filan kulumdur diye. Kabahatı yapan filandır dersem işte koğulamaktır o. Ben haram ettim o koğuculuğu şimdi nasıl Kendim koğuculuk yaparım ya Musa dediğinde o koğucu adam bunu işitti ve korkudan tevbeye geldi: Aman ya Rabbi dedi Ben yaptım ve ben sidk ilen tevbe ettim. Aman ya Rabbi, beni izhar etme insanlara tevbeler olsun dedi nasuh tevbesi yapti yani kesin bir tevbe yaptı ve o an rahmet yağmaya başladı. Şarıl şarıl. Anında siyah bulutlar etrafı kaplayıp dökmeye başlamıs suyunu. Millet suyun içinde kalmış bir anda ne olduğunu anlayamadan. Ne olduğunu soramadi Musa Peygamberde. O kimse tevbe ettiği için Allah kahır tecellisinden Lutuf tecellisine döndürdü. Sonra bir ekin oldu kamış gibi. Bir atlı onun içinde kaybolur. Ekin oldu kamış gibi başaklar dane tutmadı hiç dane yok hiç kamiş gibi. Başakta bir şey yok. Dane tutmadı. Musa Peygamber yine münacat etti. Ya Rabbi! Hikmetinden sual olunmaz lakin nedir bu? Kamış gibi ekin lakin başaklar dane tutmuyor.? Ya Musa! Tandırı yak dedi. Köylerde icinde ekmek pişirirler. Küpün içinde ateş yakar ve duvarına böyle yapıştırır yufka ekmekleri öyle yaparlar. Hasılı, yak tandırı demiş Allah Celle ve Ala Musa Peygambere. Musa Peygamber hemen tandırı yakmış. Bir avuc buğday al at ateşin ortasına demiş Cenabı Hak Musa Peygambere ve o abuğdayı ateşin ortasına attığında anında o ateşin ortasında o bir avuç buğday filizlendi diyor. Kabardı kalktı ateşin içersinde başaklar böyle sallanmaya başladı ateşin içersinde. Ya Musa! Ben Allahım Celle ve Ala. Ben istediğini yapan Allahım. Sen Benden yagmur istedin yağmur verdim. Rızkını isteseydin rızik verecektim Ben. Yağmur istediniz yağmur verdim. Ben Kadir olanallahım. Kulun rızkını istersen ateşin içinde de veririm. Yağmur sart değil. Yağmursuzda Ben ekin yetiştiririm. İşte ateşin ortasında Benim kudretimi hikmetimi gör. Allahtan böyle işitince sallanmaya başladı Musa as işittiklerinin heybetinden. Cenabı Hak Rezzak ı alemdir Rezzak ı Mutlaktır. Bütün mahlukatın rızkını verir. Bir karinca uçsuz bucaksız kumun üzerinde gider bizim kadar telaşı yoktur. O karınca ne yiyeceğim diye, o kuşlar yuvalarından çıkar aç, ne bulacağım diye bulacakmıyım bugün telaşı yok. 3

Dün bulduğumu yedim bitirdim bugün acaba bulurmuyum yiyecek bir şey diye kalplerine bir şey gelmez onların. Her cins mahlukat kurdu kuşu herkesin rizkı ayrı ayri cins cins ve onlarin telaşı yok. Telaş eden sadece Ademoğlu insanlar. Allah bizi afetsin. İşte yağdirmadan da rızık veriyor Cenabı Allah. Lakin edeb üzerine olmamız lazım. Tabiat değil Allah dememiz lazım. Bir parca edebimiz olsa Allah desek Cenabı hak göktende yağdıracak yerden de fışkırtacak. Lakin imanımızı edebimizi kaybettiğimiz için gökte biriken rahmet kaçıyor yerdeki de daha dibe iniyor. Niye? Çünkü insanlar yerleri ve gökleri ve insanı yoktan var eden yüce Yaratıcının nizam ve kanunlarına göre değil nefislerinin emirlerine göre yaşamak istiyorlar. Huzur olurmu? Olmaz! Biz bunları niye anlatıyoruz? Laf olsun diyemi? Şeyh dediğin vakit dünyanında ahiretinden ahvalinden haberi olacak adamdır o. dünyada olan hadiselere gözlerini kulaklarını kapatan değil. Daha bu dünyada nasıl hareket edeceğini Bilemeyen ahirette bir adım ileri atamaz olduğu yerde kazık gibi çakılır kalır. Şeyh sen işine bak dünyadan değil ahiretten anlat! Tamam sen ölüysen sana ahiretten anlatayım hatta sana göstereyim.- Lakin daha bu dünyada isen sana bu dünyada nasıl olman gerektiğini ve hangi şartlarda bulunduğunu bildirecek adam lazım. Sen nereden kendi başına bileceksin? Soruyorum: Sufi dedinmi kimdir o kişi? İçinde yasadığı zamandan ve hallerinden sartlarından haberi olupta öyle bir zamanda bile nasıl huzurlu ve mutlu olunur bunun anahtarını bulan kişidir Sufi. Onun için Sufi dedinmi o, her an ve zamanda sosyal huzuru bulmuş kimsedir. Isterse her tarafı kavga döğüş keriz kriz dolsun. O huzurludur. Çünkü zamanın saadet anahtarını bulmuştur. Onun için sosyal hayatın içinden anlattığımız bu tespitler Sufizmin ta kendisidir. Sufi içinde yaşadığı dünyanın içinde aslına uygun hayatı yaşayabilen kimsedir. Ve ancak aslına hakikatına uygun bir hayat tarzının nasıl yaşanabileceğinin sırrını ve ilmini alan bir kimse mutlu ve huzurludur değilse başını bir o taşa bir bu taşa vursa faydası yoktur. Kafası şişecek fayda görmeyecektir. Şimdi her taraf çeşit türlü volkanik radyoaktif tsunamilerle çalkalanıyor. Hani teknolojiniz? Japonya 1 numara teknolojide lakin insanların taptığı teknoloji de tabiatta Allahın sallamasına ve Iradesine karşı duramıyor. Yer ve gök ve içersinde ne varsa cümle varlık her şeyi yoktan var eden ve perçeminden tutupta hükmü altında control eden Allahın iradesindedir. Nitekim Hiç bir mahluk yoktur ki O onun perçeminden tutmuş olmasın buyuruyor Cenabı Hak kutsal Kuranda. 4

Bu alemde ve dünyada hiç bir şey hadise Onun izni olmadan hareket edemez. Hayır ve şer dahil. Aslında şer yoktur. Şer gibi zuhur eden belki hissedilen vardır lakin her şerrin arkasında bir İlahi Rahmet ve şefkat gizlenmiştir bunu haberi olan bilir. Büyükler bilir küçükler bilmez. Büyüklerin işleri ve hatta şefkati dahi küçüklere hem anlamsız hem şer gibi gelir. Büyüğün küçüğü azarlaması onu kahretmek için degil belki terbiye içindir iyiliği içindir küçük sadece azarı görür arkasında gizlenmiş rahmeti hayrı faydayı görmez. Nitekim kula bela gelmez Hak yazmadıkça, Hak bela yazmaz kul azmadıkça demiştir Evliyalar, ehli hikmet sahipleri hepsi de. Ve her bela gibi görünen şeyin arkasındaki hikmeti belirtmişlerdir anlamayanlar için. Hikaye o ki: Vaktiyle bir afrikalı bir Kral varmış ve bu Kralın Şehzadeliğinden bu yana hiç yanından ayırmadığı Gittiği yere beraberinde götürdüğü çok sevdiği bir Veziri varmış. Şimdi bu Vezirin acaip bir huyu varmış. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister başa gelen iyi ister kötüden olsun her olay karşısında hep aynı şeyi söylermiş: Vardır elbet bunda da bir hayır! Bir gün bizim Kralla bu veziri birlikte ava çıkarlar. Kralın Veziri tüfenkleri dolduruyor Kral da ateş ediyormuş. Yine vezir doldurup Kral ateş ederken Tüfenk geriye doğru patlar ve Kralın baş parmağı kopar. Tabii canı yanınca ve parmak gidince Kral acı içinde feryad eder. Kral feryad edince bizim Vezir gayet sakin: Efendim der hiç üzülmeyiniz, vardır elbet bunda da bir hayır! Kral bunu işitince gazaba gelir ve can yoldaşımdı kardaşımdı beraber yer beraber içerdik demez ve Veziri o öfkeyle zindana attırır. Vezir fakirin yine sesi çıkmaz: elbet bunda da vardır bir hayır der, kaderine razı olur. Aradan bir müddet geçer ve Kral yine maiyetiylen ava çıkar. Tabii Av heyecanıylan Kral ve maiyeti farkına varmaz ve yamyam kabilelerin olduğu bir mevkiye girer ve yamyamların eline düşerler.. Onları yakalayıp köylerine götürür yamyamlar ve köyün meydanına odun yığıp sırasıylan Kralın bütün adamlarını pişirir yerler. Yamyamlar da ağızlarının tadını biliyor ya... En kaliteli yemeği yani Kralı bilelerek en sona bırakmışlardır çünkü onu Kral olduğu cihetten Pasta niyetine yiyeceklerdir. Tam Kral için extra özel odunlar toplayıp tutuşturmaya başlamışlar görmüşler ki Kralın baş parmağı yoktur kopuk. Dehşetle yanan odunları bir tarafa atıp hepsi bir o tarafa bir bu tarafakaçışmaya başlamışlar uğursuzdur bu kimse deye. Tabii Kral da bunu fırsat bilmiş ve hemen ordan tabana kuvvet kaçmaya başlamış ve nihayet kendi topraklarına girip doğruca sarayına gitmiş. Sarayına gelince hayatını kopuk parmağına borçlu olduğunu anlayan Kralın aklına birden o bilge Veziri gelmiş ve hemen adamlarına emretmiş onu zindandan salıp huzuruna getirsinler. 5

Vezir huzura girdiğinde Kral bu eski can dostuna koşmuş: yahu demiş. Yine sen haklı çıktın. Parmağımın kopmasında hakikaten ileriye dönük bir hayır varmış, ben bakışım ve anlayışımla geride kaldığım için anlamamışım. Beni demiş Kral Vezirine af edersen çok sevinirim seni ihya ederim. Sana yaptığım muamele kötü bir muameleydi sana haksızlık ettim affet demiş. Vezir yine gayet sakin ve mütebessim: Estağfirullah efendim demiş. Ne demek? Elbette sizin beni zindana attırmanizda da benim için bir hayır vardı, hatta bundan dolayı ben size tesekkür etmek isterim. Kral şaşırmış: Ne diyorsun ey Vezir? Ben en iyi nasihatçımı, dostumu bilgeliğine Karşılık zindana attırıyorum ve o bana bundan Dolayı teşekkür etsin. Sen benimlen alaymı edersin. Vezir gülmüş: Estağfirullah efendimiz, ne münasebet. Lakin düşünün bir defa siz beni şayet zindana attırmamış olsaydınız ve beni her zamanki gibi yanınızda o ava götürseydiniz benim başıma neler gelecekti? Ben de diğer maiyetinizdekiler gibi yamyamlara akşam yemeği olacaktım. Onun için elbette ki başında sana bana şer gibi gözüken bu hadiseler sana da bana da sonunda birer hayır vesileleri olarak geri döndüler. Bundan dolayı Rabbimize ne kadar şükretsek azdır demiş ve Kralla beraber hemen secdeye varmışlar. Bu hikayeyi neye anlattık? Bu dünyada hiç bir şey aslında şer değildir. Çünkü Allah varlığı Aşk ilen yaratmış, Rahmetiylende kuşatmıştır. Nasıl şer olsun? Lakin küçükler yaramazlık yapıpta büyük sözü nasihatı tutmadıklarında, büyüklerin yine onların iyilikleri için onlara terbiye maksadlı bazı muameleri o yaramaz küçüklere şer yahut ceza yahut bela gibi görünür. Öyle anlamaları da lazımdır ki vazgeçsinler yaramazlıklarından ve büyük sözü tutsunlar. Büyüklerin gösterdiği istikamette yürüsünler. Şimdi dünya Japonya ya ağliyor. Aslında dünya yalnızca Japonyaya değil kendi haline de ağlamalı ve Japonlara dua etmeli. Çünkü Japonların başına gelenler diğer milletlerin düşünüp kendilerine bir ilim çıkarmaları için fırsattır bu. Çünkü henüz kendi başlarına böyle bir felaket gelmeden neler kendi başlarına da neler gelebileceğini görebiliyor şimdi. Onun için Japonların başına gelen felaket diğer milletler için aslında bir rahmettir. Doğru Anlarlar ve doğru değerlendirirlerse tabii. Bugünkü insasnların başına gelen bu felaketler gelecek nesillere birer rahmet ve kurtuluştur bunu bilen bilir. Gören bilir. Bu ince sırlardandır. 6