KÜFÜR MEFHÛMU. Bu sebeble küfür kavramını muhtasar bir şekilde açıklayacağım. Yardım ve başarı, izzet ve şeref Allâh u Teâlâ dandır.



Benzer belgeler
NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

ARAPÇA DİLBİLGİSİ BELİRLİLİK TAKISI, ŞEMSÎ VE KAMERÎ HARFLER. Abdullâh Saîd el-müderris

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Muhammed Salih el-muneccid

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî

ASR SÛRESİ. Rahmân ve Rahîm olan Allah ın ismiyle

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler

BİD'AT VE ŞİRK KONUSUNDA DETAYLI BİLGİLER

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.

Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

Terceme : Muhammed Şahin

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ

KÜFÜR (İNKÂR) VE ÇEŞİTLERİ ال فر وأنواعه. şeyh Muhammed Salih el-muneccid. Terceme: IslamQa koordinasyon: Sitesi Islamhouse

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, -âlemlerin Rabbi olan- Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz.

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

Dua ve Sûre Kitapçığı

İbadetin Manası ve Çeşitleri

GIDA DEPOSUNDA ÇALIŞAN VE DOMUZ ETİNİ TIRLARA TAŞIMASI İSTENEBİLEN KİMSENİN HÜKMÜ

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

ŞIRK. Inanc hastaligi

SAHÎH KURBAN FIKHI. Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle

BESMELENİN TEFSÎRİ. Besmelenin başındaki ب be harf olup, istiâne (yardım isteme), musâhabe (birlikte bulunma) ve mulâbese anlamlarına gelmektedir.

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

وجوب معرفة العقيدة الا سلامية

DUHÂ SÛRESİ. Duhâ Sûresi Tefsîri 3

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil

Eşhedü en lâ iâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh.

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ODUNPAZARI MÜFTÜLÜĞÜ AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU 40 HADİS EZBERE OKUMA YARIŞMASI

8. KÂFİRÛN SÛRESİ ÖĞRENELİM

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

HAC SURESİ İniş Sırası: 103 Mushaf Sırası: 22 Medeni Sure 78 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

Annesi kâfir olan biri

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

7. KEVSER SÛRESİ ÖĞRENELİM

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın.

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Îman, Küfür ve Tekfir 2

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Şeyhulislâm Müceddid İmâm Muhammed b. Abdilvehhâb a Lâ ilâhe illallah ın anlamı soruldu.

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Rahmân ve Rahîm Olan Allah ın Adıyla

MÜRTED HADDİ (İSLÂM'DAN DÖNME)

NEDEN BU TOPLUM ASLİ KAFİR? EBU SEYF

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

MUSA -ALEYHİSSELÂM- İLE FİRAVUN KISSASI. Muhammed Şahin. Tetkik eden: Ümmü Nebil. Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu. [ Türkçe ]

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

Kur'an'ı hızlı okumanın ve namazı hızlı kılmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid

İBADET Manası, Nitelikleri ve Kabul Şartları

Kavramlar. 1.Mü min. 2. Kafirler. 3.Münafiklar. 1.1 Kur anda Mü min ile ilgili Ayetler 1.2 Kur anda Mü min görevleri ve özellikleri

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

RABBİNİ TANI Allah her ne sarfederseniz bilendir.

CİBRİL HADİS BAĞLAMINDA İSLAM IN RUHU Prof.Dr.Ali ÇELİK

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir.

GECE NAMAZI, SALİHLERİN İŞİDİR

Transkript:

و س ت غ ف ر ي و ع ذ ب ب ل ل م ه يى و س ت ع و ح م د ي إ ن ال ح م د ل ل ش ر ر أ و ف س ىب م ه ئب ت سي أ ع م بل ىب م ه ي د ي ا ل ل ف ال م ض ل ل م ه ي ض ل ل ف ال ب د ي ل أ ش د أ ن ال إ ل إ ال ا ل ل ح د ي ال د :... أ م ب ب ع أ ش د أ ن م ح م د ا ع ب د ي ر س ل ش ر يك ل

KÜFÜR MEFHÛMU Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, -âlemlerin Rabbi olan- Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden O na sığınırız. O nun hidâyete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz, saptırdığını ise hiç kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki, Allâh tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem O nun kulu ve Rasûlüdür Bundan sonra: Akîdevî kavramlar, İslâm Dîni nde öğrenilmesi gerekli olan şeylerin başında gelmektedir. Zîrâ geçerli bir îmân ancak akîdevî kavramların sahîh bir şekilde öğrenilmesiyle gerçekleşebilir. Öğrenilmesi gerekli olan bu kavramların başında küfür ve îmân, tevhîd ve şirk kavramları gelmektedir. Bu sebeble küfür kavramını muhtasar bir şekilde açıklayacağım. Yardım ve başarı, izzet ve şeref Allâh u Teâlâ dandır. 3

KÜFRÜN TANIMI VE HAKÎKATİ Küfür kelimesi lügatte: Örtmek ve gizlemek demektir. Hakkı gizlemek olduğu için bununla isimlendirilmiştir. Istılahta ise: Küfür: Îmâna aykırı olup, onu geçersiz kılan inanç, söz veya ameldir. Zîrâ îmân: Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem in Allâh u Teâlâ dan getirdiklerine kalb ile inanmak, bunları dil ile söylemek ve gerektirdikleriyle amel etmektir. Bu sebeble küfür ile îmânın ikisi bir arada asla bulunamaz. Birinin varlığı ile diğeri yok olur. İki zıddın bir arada bulunmayacağı akıl sâhiblerinin kabul ettiği bir gerçektir. Buna göre küfür, Allâh u Teâlâ yı ve Rasûlü Muhammed aleyhisselâm ı reddetmek veya Allâh u Teâlâ nın Rasûlü ile gönderdiği şeriata inanmamak veya bu şeriatın içinden herhangi bir şeyi inkâr etmektir. Bu inkârın kalb ile dil ile amel ile olması arasında fark yoktur. Yine bunun yalanlama ya da başka bir şeyle olması arasında fark yoktur. Çünkü kişinin sadece şüphe veya tereddüt etmesi, yüz çevirmesi veya kibirlenmesi veyahut İslâm a ve İslâm dan olan herhangi bir şeye buğzetmesi, ona sövmesi, düşmanlık etmesi veyahut da şeriatın hükümlerine uymaktan alıkoyan 4

bazı heves ve arzulara uyması da küfürdür. KÜFRÜN ÇEŞİTLERİ Küfür, Kur ân ve Sünnet naslarında geçtiği üzere, büyük ve küçük olarak iki çeşittir. BÜYÜK KÜFÜR: Büyük küfür, kişiyi dînden çıkaran, Müslümanlarla bağını koparan, canından ve malından dokunulmazlığı kaldıran küfür olup, ebedî olarak cehennemde kalmayı gerektirir. Şefaatçilerin şefaati fayda vermez. Büyük küfür, itikatla, sözle, fiille, şüphe ve tereddütle, terkle, yüz çevirmekle, kibirlenmekle, sövmek ve alay etmekle meydana gelir. Bunun inad yahut düşmanlıkla, şaka yahut ciddiyetle olması arasında kişinin küfre girmesi açısından fark yoktur. Büyük küfür, inkâr ve tekzib, istikbar, şüphe, irad, nifak, sövmek ve alay olmak üzere başlıca altı kısma ayrılır: 1. İnkâr ve Tekzib/Yalanlama Küfrü: Bu küfür çeşidi, îmâna dair olan herhangi bir şeyi kabul et- 5

memek yahut îmândan olan şeyi bilmekle beraber gizlemek veya yalanlamak suretiyle ortaya çıkar. Allâh Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmaktadır: ي ب ي ج ح د ث ب ي بر ب ا ل ان ك بف س ٧٤ 29/47) Bizim âyetlerimizi ancak kâfirler inkâr ederler. (Ankebût: ي ا ظ ه ى ي اف ز س ع ه ا لل ك ر ث ب ا ك ر ة ث بن ح ق ن ب ج بء ا ن ي ش ف ي ج ى ي ث ن ه ك بف س ي ٨٦ Allâh a karşı yalan uyduran veya kendisine geldiğinde hakkı yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? Cehennemde kâfirler için kalacak yer mi yok? (Ankebût: 29/68) ا ي ب ان ر ي ك ف س ا ك ر ث ا ث ب ي بر ب ن ق بئ ا ل خ س ح ف ب ن ئ ك ف ي ان ع ر اة ي ح ض س ٦٨ İnkâr edip âyetlerimizi ve âhirete kavuşmayı yalanlayanlara 6

gelince, işte onlar azabın içine atılacaklardır. (Rum: 30/16) Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem in risâletini inkâr eden Mekke ve günümüz müşrikleriyle onun Allâh ın Rasûlü olduğunu bildikleri halde yalanlayan Yahûdiler, bu küfür çeşidine misâldir. Ayrıca bu küfür çeşidine haramı helâl kılma da girer. Nitekim kim, dînen haram olduğu bilinen bir şeyi helâl kılarsa, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem in getirmiş olduğu şeyleri kabul etmemiş olur. Aynı şekilde kim de dînen helâl olduğu bilinen bir şeyi haram kılarsa, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem in getirmiş olduğunu reddetmiş olur. 2. İstikbar/Büyüklenme Küfrü: Bu küfür çeşidi, îmâna dair olan şeylerin hak ve hakîkat olduğunu kalben kabul etmekle birlikte, açıktan hak ve hakîkatlere karşı büyüklenerek itaat etmemek suretiyle ortaya çıkar. Firavun ve kavminin Mûsâ aleyhisselâm a, Yahudilerin ise Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem e karşı büyüklenip tabi olmayarak küfretmeleri buna misâldir. Allâh u Teâlâ, Firavun ve kavminin küfürleri hakkında şöyle buyurmaktadır: 7

ج ح د ا ث ب اص ز ي ق ز ب ا ف ض ى ظ ه ب ع ه ا ٦٧ Kalbleri onlara inandığı halde zulümle büyüklenmeleri sebebiyle onları inkâr ettiler. (Neml: 27/14) Allâh u Teâlâ, Yahudiler hakkında ise şöyle buyurmaktadır: ا ن ر ي ار ي ب ى ان ك ز بة ي ع س ف ك ب ي ع س ف ا ث بء ى ا ف سيق ب ي ى ن ي ك ز ان ح ق ى ي ع ه ٦٧٨ Kendilerine kitâb verdiklerimiz onu (Peygamberi) oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Böyle iken içlerinden birtakımı bile bile hakkı gerçeği gizlerler. (Bakara: 2/146) Bu küfür çeşidine Şeytân ın Âdem aleyhisselâm a secde etmemesi ve kişinin Allâh u Teâlâ nın emirlerinden namaz ve zekât gibi herhangi bir emrine yahut içki ve zina gibi bir yasağına karşı büyüklenerek itaat etmemesi de öncelikli olarak dâhildir. 8

3. Şüphe Küfrü: Bu küfür çeşidi, îmâna dair olan şeylerin hak ve hakîkat olduğunda şüphe ve tereddüt etmek suretiyle ortaya çıkar. Nûh, Âd ve Semûd gibi geçmiş ümmetlerden bazılarından verilen haberler buna misâldir. Allâh Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmaktadır: ا ن ى ي أ ر ك ى ج إ ا ان ر ي ي ق ج ه ك ى ق و ح ع بد ث د ان ر ي ي ث ع د ى ل ي ع ه ى ا ل ا لل ج بء ر ى ز ص ه ى ث بن ج ي بد ف س د ا ا ي د ي ى ف ي ا ف ا ى ق بن ا ا ب ك ف س ب ث ب ا ز ص ه ز ى ث ا ب ن ف ي ش ك ي ب ر د ع ب ا ن ي ي س يت ٩ Sizden öncekilerin, Nûh, Âd ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonra gelenlerin haberi size gelmedi mi? Ki onları, Allah'tan başkası bilmez. Rasûlleri onlara apaçık delillerle gelmişlerdi de, ellerini ağızlarına götürüp (öfkelerinden ısırdılar) ve dediler ki: Tartışmasız, biz sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyleri inkâr ettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeyden de gerçekten kuşku verici bir te- 9

reddüt içindeyiz. (İbrâhîm: 14/9) Bu küfür çeşidine Kur ân ve Sünnet te bildirilen cennet ve cehennem hayatının varlığı gibi haberlerden ve içki ve faiz gibi kat i haramların, cihâd ve hacc gibi kat i farzların, kısas ve recm gibi şer î cezaların varlığında ve uygulanmasında şüphe ve tereddüd etmek, öncelikli olarak dâhildir. 4. İrad/Yüz Çevirme Küfrü: Bu küfür çeşidi, îmâna dair olan hak ve hakîkatleri terk etmek yahut öğrenmemek suretiyle ortaya çıkar. Allâh Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmaktadır: ان ر ي ك ف س ا ع ب ا ر ز ا ي ع س ض ٣ (Ahkaf: 46/3) Küfredenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler. ي ق ن ا ي ب ث ب لل ث بنس ص ل ا ط ع ب ث ى ي ز ن ف س يق ي ى ي ث ع د ذ ن ك ي ب ا ن ئ ك ث بن إ ي ي ٧٤ 10

(Bazıları) Biz, Allâh a ve Rasûle îmân ettik, derler. Sonra da onlardan bir kesim bunun ardından yüz çevirirler. Bunlar, mü min değillerdir. (Nûr: 24/47) Bu küfür çeşidine tevhîdin aslına dair olan şeyleri terk etmek yahut öğrenmemek öncelikli olarak dâhildir. Ayrıca Kitâb ve Sünnet ile hükmetmemek, bu ikisinden başkasına muhâkeme olmak ve kâfirleri tekfîr etmemek, bu küfür çeşidinden zamanımız açısından öne çıkanlardan bazılarıdır. 5. Nifâk Küfrü: Bu küfür çeşidi, îmâna dair olan şeylerin hak ve hakîkat olduğunu kalben kabul etmemekle birlikte, açıktan kabul etmiş gibi gözükmek yani küfrü gizleyip îmânı göstermek suretiyle ortaya çıkar. Rasûlullâh zamanında Medine de yaşan münâfıklar özellikle de onların başı olan Abdullâh bin Übey bin Selûl buna misâldir. Allâh Subhânehu ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır: ي ان بس ي ي ق ل ا ي ب ث ب لل ث بن ي و ا ل خ س ي ب ى ث إ ي ي ٦ 11

İnsânlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde Allâh a ve âhiret gününe îmân ettik derler. (Bakara: 2/8) Bu küfür çeşidine kişinin kendini ve malını korumak yahut Müslümanlardan faydalanmak adına Allâh a ve âhiret gününe inanmadığı halde inanmış gibi gözükmesi, tekfîr edilmemek için teşri yapan yöneticilerin kâfirliğine inanmadığı halde söz ile onları tekfîr etmesi öncelikli olarak dâhildir. 6. Sövmek ve Alay Küfrü: Bu küfür çeşidi, îmâna dair olan hak ve hakikatlere sövmek ve onlarla alay etmek suretiyle ortaya çıkar. Allâh a yahut Rasûlü ne sövmek, dîne dair meşhur olan şeylerden herhangi bir hususla alay etmek buna misâldir. Allâh Subhânehu ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır: ق م ا ث ب لل ا ي بر ز ص ن ك ز ى ر ض ز ز ؤ ٨٦ ل ر ع ز ر ز ا ق د ك ف س ر ى ث ع د ا ي ب ك ى ا ع ف ع ط بئ ف خ ي ك ى ع ر ة ط بئ ف خ ث ب ى ك ب ا ي ج س ي ي ٨٨ 12

De ki: Allâh ile O nun âyetleri ve Rasûlü ile mi alay ediyorsunuz? (Boşuna) Özür dilemeyin. Çünkü siz îmân ettikten sonra tekrar kâfir oldunuz. (Tevbe: 9/65-66) Bu küfür çeşidine Kitâb ve Sünnet e sövmek, Kitâb ve Sünnet ile sâbit olan içkinin, zinanın, faizin haram olması, namazın, orucun, recmin, kıtalın farz olması gibi hükümlerle alay etmek yahut sövmek veyahut önemsemek öncelikli olarak dâhildir. KÜÇÜK KÜFÜR: Küçük küfür, kişiyi dînden çıkarmayan ve şefaatçilerin şefaatinin fayda verdiği küfürdür. Bunlar, Kur ân ve Sünnet te küfür olarak isimlendirilen günâhlardır. Bu günâhlar, îmânın aslına aykırı olmamakla beraber onu eksiltir ve zayıftır. Bu sebeble bunlardan derhal tevbe edilmelidir. Zîrâ bu tür küfürlerin fâili olan bir kimse, bundan tevbe etmediği takdirde cehennemde ebedî kalmamak üzere Allâh ın gazabına uğrayacağından büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır. Bu tür küfrün pek çok çeşidi vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: 1. Nimeti İnkâr/Küfran-i Nimet: 13

Küçük küfür olan nimeti inkâr etmek, kişinin inanarak olmasa da diliyle nimeti Allâh u Teâlâ dan başkasına nispet etmesi suretiyle ortaya çıkar. Allâh Subhânehu ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır: ان ك بف س ا ك ث س ى ي ك س ب ث ى ا لل ع ذ ي ع س ف ٦٣ Onlar Allâh ın nimetini bilirler. Sonra da onu (bile-bile) inkâr ederler. Onların çoğu kâfirdir. (Nahl: 16/83) Bu küfür çeşidine kişinin mala kavuşmasını mirasa, yağmura kavuşmasını buluta, sağlığa kavuşmasını ilaca bağlaması gibi şeyler öncelikli olarak dâhildir. Uyarı: Burada küçük küfür olarak bildirilen şey, kişinin nimeti verenin Allâh u Teâlâ olduğuna inanmasıyla birlikte, nimeti Allâh u Teâlâ ya nispet etmekten kaçınarak başkasına nispet etmesidir. Yani mutlak fâil olarak nimeti veren Allâh u Teâlâ, sebeb ise nispet olunandır. Eğer ki kişinin itikadı sebebin mutlak fâil oluşu ise, o zaman bu, büyük küfür olur. 2. Allâh tan Başkası Adına Yemin Etmek: 14

Küçük küfür olan Allâh tan başkası adına yemin etmek, kişinin Allâh u Teâlâ dan başkasının adına yemin etmesi suretiyle ortaya çıkar. Abdurrahmân bin Semure radîyallâhu anh dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: ع ي يه ر س ىه ا لل ص ي ى ا لل رح ق به : ق به اىر حم ه ثه م ع ه ع جد س و سي م :»ل ر حي ف ىا ث بىط ى اغ ي و ل ث آث بئ ن م «Tâğûtlar adına da ve babalarınız adına da yemin etmeyin. [(SAHÎH HADÎS:) Müslim (1648); Nesâî (3444) ] İbn Ömer radîyallâhu anh dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: ع ي يه ر س ىه ا لل ص ي ى ا لل ق به : ق به ع ه اثه ر ر ض ي ا لل ع نه ع م «م ه ح ي ف ث غ ير ا لل أ شر ف ق د م ف ر أ و ك «و سي م : Her kim Allâh tan başkası adına yemin ederse kâfir veya şirk 15

koşmuş olur. [(SAHÎH HADÎS:) Ebû Dâvûd (3251); Tirmizî (1535) ] Bu küfür çeşidine kişinin ata, baba, bayrak, şeref ve namus gibi şeyler adına yemin etmesi öncelikli olarak dâhildir. Uyarı: Yemin eden, yemin ettiği şeye tazim ettiğinden yüce ve şerefli kabul ettiğinden dolayı yemin etmektedir. Bu sebeble Allâh u Teâlâ dan başkası adına yemin etmek, küçük küfürdür. Ancak yemin eden yemin ettiği şeye Allâh u Teâlâ dan daha fazla tazim ediyor yahut eşdeğerde görüyorsa o zaman bu, büyük küfür olur. 3. Müslümanlarla Savaşmak: Küçük küfür olan Müslümanla savaşmak, Müslümanın Müslüman bir kimseyle haksız olarak herhangi bir sebepten ötürü vuruşması ya da onunla savaşması suretiyle ortaya çıkar. Abdullâh İbn Mesûd radîyallâhu anh dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: ر س ىه ا لل ىد ر ض ي ا لل ع نه ع ه ع جد ا لل ثه م سع ق به : ق به م فر «و ق ز بى ه اىم سي م ف س ىق «س ج بة ع ي يه سي م : ص و ي ى ا لل 16

Müslümana sövmek, fısk (Allah a itaatten çıkmak), onunla savaşmak ise (küçük) küfürdür. [(SAHÎH HADÎS:) Buhârî (44); Müslim (111) ] İbn Abbas radîyallâhu anh dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: ر س ىه ا لل ص ي ى ا لل ق به : ق به ع ه اثه ع ج بس ر ض ي ا لل ع نه ة ث عض ن م ر ق بة ث عض «و ع ي يه سي م : «ل ر رج ع ىا ث عد ي م ف بر ا ي ضر Benden sonra birbirinizin boynunu vuran kâfirler olarak gerisin geri dönmeyin. [(SAHÎH HADÎS:) Buhârî (1439); Müslim (118) ] Bu küfür çeşidine Müslümanların dünyevî yahut nefsî herhangi bir çıkar için birbirleriyle vuruşmaları ve savaşmaları öncelikli olarak dâhildir. Uyarı: Burada küçük küfür olarak bildirilen şey, Müslümanın Müslümanla haksız olduğu halde savaşmasıdır. Eğer ki kişi, haram olan bu işi helal görürse yahut Müslümanlara karşı kâfirlerin safın- 17

da savaşırsa veyahut Müslümanlara karşı onları desteklerse, o zaman bu büyük küfür olur. Etmek: 4. Nesebe Sövmek ve Ölünün Arkasından Feryat Küçük küfür olan nesebe sövmek ve ölünün arkasından feryat etmek, kişinin nesebe sövmesiyle ve ölen kimsenin arkasından feryat etmesi, bağırıp dövünmesi suretiyle ortaya çıkar. Ebû Hureyre radîyallâhu anh dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:»اثن ز بن ر س ىه ا لل ه ر ع ه أ ث ي يرح ق به : ق به ف ي ص ي ى ا لل ه م ب ث ه م م فر : اىط عه ف ي اىن س ت و ع ي يه سي م : و بح اىن ي خ ع ي ى اىن بس اىم ي ذ «İnsanlarda iki huy vardır ki, onlar küfürdür: Nesebe sövmek ve ölünün arkasından feryat etmek. [(SAHÎH HADÎS:) Müslim (118); Ahmed (8905) ] Bu küfür çeşidine kişinin başkasının nesebine sövmesi yahut 18

onun nesebinin soyca daha aşağı olduğunu söylemesi öncelikli olarak dâhildir. 5. Kadının Kocasına Nankörlük Etmesi: Küçük küfür olan kadının kocasına nankörlük etmesi, kadının kocasının iyiliklerine ve ihsanlarına karşı nankörlük etmesi, kıymet bilmemesi suretiyle ortaya çıkar. İbn Abbâs radîyallâhu anh tan rivâyet edildiğine göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle demiştir: ر س ىه ا لل ص ي ى ا لل ق به : ق به ع ه اثه ع ج بس ر ض ي ا لل ع نه و ع ي يه سي م :»أ ر يذ اىن بر ف إ ذ ا أ مث ر أ هي ه ب اىن س بء ي نف رن «ق يو : أ ي نف رن نف رن و ي اىع ش ير ث ب لل ق به :» ي نف رن إ ى ى أ حس نذ ى ى اإل حس بن خ ير اه ه ث م ر أ د م نل ش يئ ب ق بى ذ : م ب ر أ يذ م نل ا ق ط «إ حد اىد هر Bana cehennem gösterildi. Cehennemliklerin çoğunluğunun kadınlar olduğunu gördüm. Zîrâ onlar küfredenlerdir. Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem e soruldu: Allâh ı mı inkâr ederler? Şöyle cevâb verdi: 19

Kocalarının hakkını inkâr ve iyiliği inkâr ederler. Onlardan birine uzun zaman iyilikte bulunsan, sonra senden (hoşlanmadığı) bir şey görse hemen zaten senden hiçbir iyilik görmedim der. [(SAHÎH HADÎS:) Buhârî (29); Müslim (904) ] Bu küfür çeşidine kadının kocasına karşı nankörlük ederek onun iyiliklerini ve ihsanını görmezden gelmesi, hoşlanmadığı bir şey karşında ise sabretmeyip ağlanıp yakınarak kocasını kötülemesi ona itaatsizlik etmesi öncelikli olarak dâhildir. BÜYÜK KÜFÜR İLE KÜÇÜK KÜFÜR ARASINDAKİ FARKLAR: 1. Büyük küfür, sâhibini dînden çıkarır, küçük küfür ise dînden çıkarmaz. 2. Büyük küfür, amellerin sevâbını ibtâl eder küçük küfür ise ibtâl etmez. Ancak fakat miktarına göre amelleri eksiltir, sâhibini Allâh u Teâlâ nın azabına maruz bırakabilir. 3. Büyük küfür, sâhibinin ebedî olarak cehennemde kalmasına sebeb olur. Ancak küçük küfrün sâhibi cehenneme girse bile ebedî olarak orada kalmasına sebeb olmaz. Ayrıca Allâh u Teâlâ onu bağışlayıp hiç cehenneme de koymayabilir. 20

4. Büyük küfür, kanı ve malı mubah kılar. Küçük küfür ise, kanı ve malı mubah kılmaz. 5. Büyük küfür, sâhibi ile mü minler arasında gerçek düşmanlığı gerektirir. Küçük küfür ise, mutlak anlamda sâhibine dostluk beslemeye mânî değildir. Aksine îmânına göre sevilir ve ona dostluk beslenir, isyan ve günâhına göre de ona buğzedilir ve düşmanlık beslenir. KÜFÜR OLAN SÖZLER: 1. İslâm Dîni ne ait olduğu sâbit olan hicab, namaz, cihâd gibi herhangi bir amelle dalga geçmek yahut Müslümanlarla alay etmek, 2. Allâh u Teâlâ ya, Kitab a Dîn e ve Dîn e ait olan şeylerden birine sövmek, 3. İçki, zina ve faiz gibi açık haram olan şeylere helaldir demek, 4. İslâm zordur siz Yahudi ve Hıristiyan kalın demek, 5. Bazı insânların kâinatta tasarruf yetkilerinin olduğunu söylemek. 21

KÜFÜR OLAN FİİLER: 1. Allâh u Teâlâ nın kanunlarının yerine geçmesi için çeşitli beşerî kanunlar belirlemek, bunlarla hükmetmek ve bunlardan hüküm istemek. 2. Allâh u Teâlâ dan başkası adına tazim için kurban kesmek ve adak adamak, 3. Mushafı, Mushaf olduğunu bilerek kasten pis yere atmak, 4. Kâfirlerin dînlerine ait olan şiarlarını tazim için takmak ya da kullanmak, 5. Allâh u Teâlâ dan başkasına dua etmek, insânların güç yetiremeyeceği şeylerde yardıma ve imdada çağırmak. Hamd âlemlerin rabbi olan Allâh a mahsustur. Salât ve selâm yaratılmışların en hayırlısı Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem in, âlinin ve ashâbının üzerine olsun. 22

İÇİNDEKİLER KÜFRÜN TANIMI VE HAKÎKATİ... 4 KÜFRÜN ÇEŞİTLERİ... 5 BÜYÜK KÜFÜR:... 5 KÜÇÜK KÜFÜR:... 13 BÜYÜK KÜFÜR İLE KÜÇÜK KÜFÜR ARASINDAKİ FARKLAR:... 20 KÜFÜR OLAN SÖZLER:... 21 KÜFÜR OLAN FİİLER:... 22 23