T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Benzer belgeler
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : KDV /07/2014

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü. Sayı : [I

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 7) Türkiye'den Yurtdışı Mukimi Kişi ve Kurumlara Verilen Hizmetler

Özelge: Şirket hissedarlarına ait arsanın kiralanarak arsa üzerine yapılacak binanın inşaasına ilişkin harcamaların GV ve KDV karşısındaki durumu.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Özelge: Yurt dışından Liesing ile kiralanan uçağın Türkiye'ye getirilmeden başka bir ülkede yerleşik bir rmaya kiraya verilmesi hk.

Yaklaşım Dergisinin 252 Sayısında Yayınlanmıştır.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı

Özelge: İnternet üzerinden verilen hizmetlerin vergilendirilmesi hk.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI SAKARYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Yurt dışındaki rmadan uydu yayını için hizmet alımında ödenen bedelin vergisel durumu.

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİNDE FAALİYET GÖSTEREN FİRMALARIN BU BÖLGELER DIŞINDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ AR-GE FAALİYETLERİNİN VERGİSEL DURUMU

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

T.C. ORDU VALİLİĞİ Defterdarlık Gelir Müdürlüğü. Serbest Meslek Kazancından İndirilebilecek Giderler.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : [ /5]

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)

SİRKÜLER 2015/39. Söz konusu özelgeye göre özetle e-fatura olarak düzenlenmesi gerekirken kağıt ortamında alınan fatura;

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : [ /9]

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

İHRAÇ KAYDIYLA TESLİM ALDIĞI MALI SÜRESİNDE İHRAÇ EDEMEYEN İHRACATÇI İMALATÇIYA ÖDEDİĞİ KDV Yİ İNDİRİM VE İADE KONUSU YAPABİLİR Mİ?

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI SAKARYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Özelge: Elde edilen gelirin alım miktarına bağlı olarak değişen oranlarda bir bölümünün şirkete üye olan gruplara aktarılması hk.

A. VERGİLENDİRME DÖNEMİ

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Özelge: Rusya'da mukim grup rması tarafından Türkiye'de görevlendirilen personele ödenen ücretlerin vergilendirilmesi hk.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı :

Bedelsiz mal teslimi belge düzeni ve Form Ba-Bs Hk.

Geç Gelen Faturalarda KDV İndirimi

Türkiye den Yurtdışında Yerleşiklere Verilen Hizmetlerde Vergi İndirimi

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü) Sayı : [5/h-2014/21]

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

İNTERNET ÜZERİNDEN VERİLEN ARACILIK HİZMETLERİNİN VERGİ UYGULAMALARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Özelge: Yurt dışı mukimi 硸rmalardanشى alınan hizmetlerin gelir ve kurumlar vergisi ile KDV karşısındaki durumu ve belge düzeni hk.

Konu: 17 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile Yapılan Açıklamalar.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI TRABZON VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü) Sayı : [ÖZG ]

Sirküler No : Sirküler Tarihi :

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

VERGİ SİRKÜLERİ Tarih : Sayı : 2016/144 Konu : Yurt dışına hizmet veren şirketlerde indirim

MATRAH ARTIRIMINA İLİŞKİN MUHASEBE İŞLEMLERİ

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/24 TARİH: Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin 2 Seri Numaralı Genel Tebliğ

Özelge: Kredi kullanılarak satın alınan gayrimenkulün, kiralanması ve satışının KDV, KV ve Vergi Usul Kanunu karşısındaki durumu hk.

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/59

SİRKÜLERİMİZİN KONUSUNU GELİR VERGİSİ KANUNU UYGULAMASINDAKİ YENİLİKLER OLUŞTURMAKTADIR.

TÜRKİYE DE YERLEŞMİŞ OLMAYAN KİŞİLERE VERİLEN

25 SERİ NOLU ÖTV GENEL TEBLİĞİ KAPSAMINDA İADE ALINAN ÖTV NEDENİYLE KDV İADESİ DOĞAR MI?

SAYI : 2014 / 26 İstanbul,

YÜKLENİLEN KDV YE AİT FATURANIN GEÇ DÜZENLENMESİ HALİNDE KDV İADESİ YAPILABİL

ALICIYA GEÇ İNTİKAL EDEN FATURADA YAZAN KATMA DEĞER VERGİSİNİN ÂKİBETİ

FON DENETİM YMM. VE BAĞIMSIZ DENETİM A. Ş. nin müşterilerine özel bir hizmetidir. İzinsiz çoğaltılamaz. İktibas edilemez.

TÜRKİYE DE YERLEŞİK OLMAYAN KİŞİLERE VERİLEN HİZMETLER NEDENİYLE VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASI

SİRKÜLER 2018/70. Taşınmazların Yeniden Değerlemeye Tabi Tutulabilmesine İlişkin VUK. Tebliği Yayımlanmıştır.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

: Son Zamanlarda Verilen Bazı Özelgeler

ELEKTRİK ABONELERİNDEN TAHSİL EDİLEN GÜVENCE BEDELLERİNİN İADE EDİLMESİ

Duyuru No: 2016/23 İstanbul,

BAĞIMSIZ DENETİM VE YMM LTD. ŞTİ.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER TARAFINDAN DÜZENLENMESİ GEREKEN SERBEST BÖLGE FAALİYET TASDİK RAPORU NA İLİŞKİN TEBLİĞ YAYIMLANDI

TEKNOKENTLERDE VERGİ MUAFİYETLERİ VE DESTEKLER Rasim SEZER

Kurumlar Vergisi Genel Tebliği, Tevkifat Uygulamalarına İlişkin (Seri, Sıra Numarası, No : 81 Sayılı)

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI. Konya Vergi Dairesi Başkanlığı. Sayı :

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

TEBLİĞ. ÖTV tevkifatı uygulaması ihtiyari bir uygulama olmayıp, imalatçılar tarafından tevkifat yapılması zorunludur.

Konu: Gelir Vergisi Kanunu nda 6728 Sayılı Yasa İle Yapılan Değişiklikler Hakkında

TAKVİM YILI KAPANDIKTAN SONRA GELEN FATURALAR KDV LERİN VERGİ KANUNLARI KARŞISINDAKİ DURUMU

Özelge: GSM abonelerine verilecek yurt dışında bulunan içerik platformuna erişim hizmetinin vergilendirilmesi hk.

ŞİRKET AKTİFİNDE KAYITLI ARSANIN KAT KARŞILIĞI MÜTEAHHİDE VERİLMESİ

Tarih: Sayı: 2012/86. Konu:

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2011/24 : Stok Beyanları, Kasa Mevcudu ve Ortaklardan Alacaklar Hk.

MEVZUAT SİRKÜLERİ. SİRKÜLER NO: 34/2012 İstanbul,

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

2012 KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ ÜZERİNDEN HE- SAPLANAN VERGİDEN DÖNEM İÇİNDE ÖDENEN VERGİLERİN MAHSUBU

SİRKÜLER (2019/34) 2. İhraç Kaydıyla Teslim Edilen Malın İhracatının Gerçekleşmemesi Halinde Vergi İndirimi

SERBEST MESLEK FAALİYETİNİN ŞAHIS VE SERMAYE ŞİRKETİ ORGANİZASYONU DAHİLİNDE İCRASININ VERGİSEL AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

No: 2012/77 Tarih:

2014/2.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI VERGİ MEVZUATI VE UYGULAMASI 28 Haziran 2014-Cumartesi 14:30-16:00

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sirkülerimizin konusunu 6824 Sayılı Vergi Kanunlarında Gerçekleştirilen Düzenlemeler oluşturmaktadır.

YURT DIŞI FAALİYETLERE İLİŞKİN OLARAK MATRAHTAN İNDİRİLEN GÖTÜRÜ GİDERLERİN TEVSİK ZORUNLULUĞU VAR MI?

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü. Kurumlar Vergisi Sirküleri/1

Maliye Bakanlığı Sirküler 1. T.C. MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü. Kurumlar Vergisi Sirküleri/1

Bazı Malların Teslimine ÖTV Tevkifatı Uygulması Getirildi

1 SERİ NO'LU KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

1.1. Satıcı ÖTV Mükelleflerinin ÖTV Tevkifatına Tabi Mal Teslimlerinin Beyanı

Matrah Ve Vergi Artırımı (Madde: 5)

Kat mülkiyeti kurulan konut veya iş yerlerinin tesliminde ise fiili teslimin tevsiki aranmamaktadır.

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

GİDERLERLE İLGİLİ ÖZEL DOSYALAR

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : [ ]

Konu: YABANCI PARA CİNSİNDEN DÜZENLENEN FATURALAR VE TAHSİLATLARI AŞAMASINDA OLUŞAN KUR FARKLARI İÇİN İZLENECEK YOL.

TEBLİĞ. 2. KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C ) bölümünün birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

RASYO YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD.ŞTİ.

YURT DIŞINDA ÖDENEN VERGİLERİN MAHSUBU

DİİB Kapsamında Temin Edilen Girdilerle Üretilen Malların İhracatçılara Teslimi

Transkript:

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü) Tarih : 29/09/2014 Sayı : 62030549-120[81-2013/267]-2301 Konu : Kollektif şirketin anonim şirkete dönüşmesi. İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Ulaştırma Vergi Dairesi Müdürlüğünün... vergi kimlik numarasında kayıtlı kollektif şirket statüsündeki şirketinizi nev'i değişikliği yaparak anonim şirkete dönüştürmek istediğiniz belirtilerek, söz konusu nev'i değişikliği nedeniyle ortaklara verilecek anonim şirket hisselerinin iktisap tarihinin ne olacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının; - (2) numaralı bendinde, kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.) halinde değer artışı kazancı hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği, - (3) numaralı bendinde de kollektif ve adi komandit şirketlerin bu maddenin (2) numaralı bendinde yazılı şartlar dahilinde nev'i değiştirerek sermaye şirketi haline dönüşmesi ( Kollektif ve adi komandit şirketlerin şekil değiştirerek anonim şirket haline dönüşmesi halinde şekil değiştiren kollektif ve adi komandit şirketlerin ortaklarının anonim şirketteki ortaklık paylarını gösteren hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.) halinde değer artışı kazancı hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği hükme bağlanmıştır. Bu durumda, Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde belirtilen şartlar dahilinde, kollektif şirketin bir sermaye şirketine dönüşmesi halinde nev'i değişikliği nedeniyle değer artışı kazancı hesaplanmayacak ve vergileme yapılmayacaktır. Bu hüküm ve açıklamalara göre, Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında, kollektif şirket statüsünde olan şirketinizin nev'i değişikliği yapılarak anonim şirkete dönüştürülmesi halinde, ortakların anonim şirketten devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermaye tutarında alacakları ortaklık paylarını temsil eden hisse senetlerinin ilk iktisap tarihi olarak nevi değişikliğine ilişkin kararın ticaret sicilinde tescil edildiği tarihin dikkate alınması gerekmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim.

T.C. TOKAT VALİLİĞİ Defterdarlık Gelir Müdürlüğü Tarih : 25/11/2014 Sayı : 32695369-010.01-1 Konu : Teknoloji geliştirme bölgesi içinde bulunan,..a.ş.'ne ait ofislerin kiraya verilerek kira geliri elde edilmesi halinde, bu kazancın Kurumlar ve KDV 'den istisna olup olmadığı İlgi : 03/04/2014 tarihli özelge talep formunuz. İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; A.Ş.'nin bu bölgedeki faaliyetlerinden elde ettiği kazancın 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici ikinci maddesi gereğince kurumlar vergisinden ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun geçici yirminci maddesi uyarınca da katma değer vergisinden müstesna tutulduğu, diğer taraftan Şirketinizce yaptırılan bina içinde bulunan ofislerin kiraya verilmek suretiyle gelir elde edileceği belirtilerek, bu kiralama neticesinde elde edilecek kazançlar dolayısıyla kurumlar ve katma değer vergisi mükellefi olup olmayacağınız (bu kazancın da istisna kapsamında olup olmadığı) hususunda görüş talep edilmektedir. 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesinde; "Yönetici şirketlerin bu Kanun uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançlar ile Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu Bölgedeki yazılım ve AR- GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31/12/2023 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır." hükmü yer almaktadır. Söz konusu maddede yer alan kazanç istisnası hükmünden yararlanılabilmesi için; - Bu Kanunda tanımlanan teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösterilmesi, - Kazancın münhasıran bu bölgedeki yazılım ve AR-GE'ye dayalı üretim faaliyetlerinden veya yönetici şirketlerin bu bölgelerin yönetilmesinden ve işletilmesinden elde edilen kazançlardan olması, - Bölge içi ve dışı faaliyetlerden elde edilen kazanç ayırımının yapılması gerekmektedir. 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.12.2.3. Yönetici şirketlerin yararlanabilecekleri istisnanın kapsamı" başlıklı bölümünde ise "4691 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi hükmüne göre, yönetici şirketin bu Kanunun uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiş olup yönetici şirketlerin istisna edilen

kazançları, 4691 sayılı Kanun kapsamında bölgenin kurulmasına, yönetilmesine ve işletilmesine ilişkin faaliyetlerden kaynaklanan kazançlarıdır." açıklamalarına yer verilmiştir. Ayrıca, KDV Kanununun geçici 20 nci maddesinde; 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununa göre teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin kazançlarının gelir veya kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içinde münhasıran bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetlerinin katma değer vergisinden müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır. 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanunun amacının, üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak, ülke sanayinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararları da dikkate alınarak teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamak olduğu; 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında, yönetici şirketin bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde damga vergisi ve harçtan muaf olduğu hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin "Yönetici şirketin görev ve sorumlulukları" başlıklı 15 inci maddesinde; "Yönetici şirket, Kanun amacını gerçekleştirmek üzere; a) Bölgeye ait planlama ve projelendirmenin yapılması, gerekli alt yapı ve üst yapı hizmetlerinin yürütülmesi, ı) Bölgede hizmet vermek amacıyla yer almak isteyen kurum, kuruluş, yerli ya da yabancı tüzel veya gerçek kişilerin taleplerinin değerlendirilmesi ve uygun bulunanlara Bölge işletme yönergesi doğrultusunda yer tahsisinin yapılması, j) Kanunun 8 inci maddesi kapsamında üretim yapmak isteyen işletmelere Kanun, bu Yönetmelik ve Bölge işletme yönergesine uygun olarak yer tahsisinin yapılması, k) Kuluçka firmalarına, Bölgede uygulanan birim metrekare kira ücretlerinin kamu destekli Ar-Ge projesine sahip olanlar için yüzde 25, diğerleri için yüzde 50'sinden fazla olmamak üzere, Ar-Ge projesi süresi esas alınarak en fazla 36 aya kadar indirimli yer tahsis edilmesi, yer tahsis edilirken diğer firmalardan tamamen ya da kısmen ayrıştırılmış ofis alanlarının oluşturulmasına özen gösterilmesi,

l) Bölgenin yönetimi ve işletilmesi, Bölgede yer alacak girişimci başvuruları ile Bölgede yer alan girişimcilerce yürütülecek her bir yeni Ar-Ge projesinin değerlendirilmesi, uygun görülenlere yer tahsisinin yapılması, teknolojik ürünün üretilmesine izin veren Kanunun 8 inci maddesinin uygulanması, bu Yönetmeliğe uygun kira kontratlarının düzenlenmesi..." denilmektedir. Bununla birlikte anılan Yönetmeliğin "Bölge arazisinin kullanımı" başlıklı 22 nci maddesinde; "(1) Bölge olarak belirlenen araziler hiçbir şekilde Kanun amacı dışında başka amaçlarla kullanılamaz. (2) Yönetici şirket, Bölgede akademik, ekonomik ve sosyal yapının oluşturulmasını sağlamak amacıyla; Bölgenin toplam yapılaşma hakkının % 25 'ini aşmayacak kesimi üzerinde Bölge amaçları doğrultusunda gerçekleştirilecek faaliyetlere etkinlik kazandırmak ve Bölgenin ihtiyaç duyduğu ekonomik, sosyal ve kültürel altyapıyı oluşturmak üzere gerekli bina ve tesisleri kurabilir, işletebilir, kiraya verebilir. (3) Bölge içerisinde yer alan yönetici şirket ile kamu kurumu ya da kuruluşlarına ait gayrimenkullerin satışı yapılamaz. " şeklinde açıklamalara yer verilmiştir. Buna göre,...geliştirme Bölgesinin yönetilmesinden ve işletilmesinden sorumlu olan şirketinize ait binada bulunan ofislerin, yönetici şirketlerin görev ve sorumlulukları kapsamında olmak ve Bölgenin toplam yapılaşma hakkının % 25'ini aşmamak kaydıyla; bölge amaçlarını gerçekleştirmek üzere kiraya verilmesinden elde edilecek olan kazanç, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir. Ayrıca şirketinize ait binada bulunan ofislerin bu kapsamda kiraya verilmesi işlemleri dolayısıyla KDV Kanununun geçici 20 nci maddesi hükmü gereği KDV istisnasından faydalanmanız mümkündür. Ancak söz konusu ofislerin, yukarıda bahsedilen hüküm ve açıklamalar kapsamı dışında kiralanması durumunda elde edilecek kazancın ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerektiği ve bu işlemlere ilişkin olarak KDV istisnasının uygulanmayacağı tabiidir. Bilgi edinilmesini rica ederim.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü Tarih : 22/07/2014 Sayı : 64597866-125[19-2014]-117 Konu : İştirak edilen şirketin devralınması durumunda iştirak hissesi alımıyla ilgili finansman giderlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı. İlgi : 24/10/2013 tarihli özelge talep formunuz. Îlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 2008 yılında... Akaryakıt Dağıtım A.Ş.'nin hisselerinin şirketinizce satın alındığı, satın almaya ilişkin faiz ve kur farkı giderlerinin Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü gereğince kanunen kabul edilebilir gider olarak dikkate alındığı ve ortağı bulunduğunuz... A.Ş.'nin şirketinizce devralınarak tüm faaliyetin tek şirket eliyle yürütülmesinin düşünüldüğü belirtilmiş olup; - Devralınan şirket hisselerinin edinilmesi nedeniyle oluşan ve halen devam eden borçlanmanıza ilişkin faizlerin ve kur farklarının devralma sonrasında da gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı, - Hisselerin satın alındığı tarih ile devralma işleminin tescil ettirileceği tarih arasında, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında gider olarak indirim konusu yapılan kur farkları ve faizlerin kanunen kabul edilmeyen gidere dönüşüp dönüşmeyeceği konularında Başkanlığımız görüşü sorulmuştur. Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir. Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının istisna dışı kurum kazancından indirilemeyeceği hükmü yer almıştır. Ancak anılan Kanunda, iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderlerinin Kanunun 19 uncu maddesine göre gerçekleştirilecek devir işlemi sonrasında kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmasını düzenleyen herhangi bir hükme yer verilmemiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, iştirakiniz olan... A.Ş.'nin Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinde belirtilen şartlar dahilinde devralınması durumunda şirketiniz tarafından iştirak hissesi alımıyla ilgili olarak yapılmış bir finansman giderinden söz edilemeyeceğinden,... A.Ş.'nin hisselerinin satın alınması dolayısıyla yaptığınız borçlanmalar için yüklenilen finansman giderlerinin, devir işleminden sonra şirketinizce gider olarak dikkate alınması mümkün değildir. Öte yandan, devir tarihine kadar yaptığınız ve finansman gideri olarak dikkate aldığınız tutarların devir işleminden sonra düzeltilmesine gerek yoktur. Bilgi edinilmesini rica ederim.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü Tarih : 24/07/2014 Sayı : 11395140-105[229-2012/VUK-1-.. ]--1941 Konu : İnternet üzerinden verilen hizmetlerin belgelendirilmesi. İlgi :.../.../... tarihli özelge talep formunuz. İlgide kayıtlı özelge talep formuna ekli dilekçenizde, Şirketinizin bir bankanın işbirliğiyle internet üzerinden "wishlist" (dilek listesi) uygulaması hizmeti verdiği, e-posta adresleri veya cep telefon numaralarıyla hediye-istek sitenize üye olunduğu, üye olan kişilerin kendileri veya başkaları adına almak istedikleri ve hedef olarak tanımlanan hediyeler için kendilerinin ve tanıdıklarının katkı yapabilecekleri, yapılan bu katkıların anlaşmalı olduğunuz bankada açılan geçici hesaba aktarıldığı, hesapta biriken tutarlar üzerinde Şirketinizin hiçbir tasarrufu olmadığı, üyelerin hedefledikleri ürünü hediye-istek sitesi tarafından önerilen e-ticaret sitesinden satın alabilecekleri gibi gerçek kişi olduklarını ispat etmek ve anlaşmalı bankada bir hesap açtırmak kaydıyla geçici hesaplarında birikmiş tutarın kişisel hesaplarına aktarılmasını talep edebilecekleri belirtilerek Şirketiniz tarafından önerilen siteden hedef ürünü aldıkları takdirde bu yönlendirme işlemi için e-ticaret sitesine düzenlediğiniz hizmet faturalarına ilişkin bedeller ile üyelerin geçici hesaplarında biriken tutarların istekleri doğrultusunda şahsi hesaplarına aktarılması halinde banka tarafından tahsil edilen komisyon bedellerinin ve muhtelif üyelik paketleri için üyelerin ödemiş oldukları üyelik bedellerinin ne şekilde vergilendirileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN: 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ticari kazancın tarifi" başlıklı 37 nci maddesinde; "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır." hükmü yer almış olup aynı Kanunun "Bilanço esasında ticari kazancın tespiti" başlıklı 38 inci maddesinde ise; "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce: 1) İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

2) İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur. Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükmüne yer verilmiştir. Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8 nci maddesinde kurum kazancının tespitinde indirilebilecek giderlere yer verilmiştir. Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar "dönemsellik" ve "tahakkuk esası" ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Bu hüküm ve açıklamalara göre; Şirketinizin anlaşmalı banka ve e-ticaret şirketi işbirliğiyle internet üzerinden sunduğu "dilek listesi" uygulaması kapsamında; - Kullanım başına, aylık veya yıllık olmak üzere muhtelif şekillerde satılan üyelik paketlerine ilişkin bedellerin, - Üyelerinizin hedefledikleri ürüne ilişkin gerekli tutara ulaşmalarını takiben hedef ürünü Şirketiniz tarafından önerilen e-ticaret sitesinden almaları halinde yaptığınız yönlendirme hizmeti karşılığında e-ticaret şirketince ödenen bedellerin, - Üyelerin hedefledikleri ürüne ilişkin olarak Şirket adına anlaşmalı bankada açılan geçici hesapta takip edilen katılım tutarları nedeniyle şirketinize sağlanan menfaatler ile herhangi bir aşamada anlaşmalı bankada kendi adlarına açacakları hesaba aktarılmasını talep etmeleri halinde banka tarafından tahsil edilen komisyon bedellerinden varsa Şirketinize ödenen kısmının, tahsil edilip edilmediğine bakılmaksızın tahakkuk tarihi itibarıyla kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca, bu faaliyetiniz çerçevesinde yapılan giderlerden Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde sayılanların kurum kazancından indirilmesi mümkün bulunmaktadır. II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun (KDV) 1 inci maddesinin birinci fıkrasında, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 2 nci maddesine göre teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesidir. Bir malın

alıcıya veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdii teslim hükmündedir. Söz konusu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 10 uncu maddesinin (a) bendine göre vergiyi doğuran olay, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile (b) bendine göre malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi ile (c) bendine göre ise kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması anında meydana gelir. KDV Kanununun 20 nci maddesinin birinci fıkrasında, "Teslim ve hizmet işlemlerinde matrah, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedeldir." hükmüne yer verilmiş olup aynı maddenin ikinci fıkrasında ise bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade edeceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre, Şirketiniz ile bir bankanın işbirliği içerisinde internet üzerinden sunulacak hizmette; - Üyelerinizin kendilerine veya evlilik hediyesi almak isteyen bir grup adına hediye paketi oluşturabilmek için Şirketiniz adına bankada açılmış olan hesaba aktarılacak olan katkı tutarı bir mal veya hizmetin karşılığını teşkil etmediğinden KDV'nin konusuna girmeyecektir. - Üye veya gruplar hediye satın aldıkları takdirde banka hesaplarındaki tutar ilgili e- ticaret sitesi sahibi firmaya aktarılır. Üyelerin e-ticaret sitesinden satın aldıkları ürün KDV'ye tabi olup e-ticaret sitesi tarafından üyelerin adına düzenlenecek faturada satılan ürüne ait oranda KDV hesaplanması gerekmektedir. - Şirketiniz tarafından internet üzerinden e-ticaret sitesi sahipleri ile üye kişiler arasında gerçekleştirilecek aracılık hizmeti karşılığında elde edilecek komisyon bedeli genel oranda (%18) KDV'ye tabi olacaktır. - Şirketiniz tarafından, site ziyaretleri için tahsil edilen aidatlar, site üyelerine verilen hizmetin karşılığını oluşturduğundan KDV'ye tabi tutulacak olup bir vergilendirme döneminden fazla devam eden hizmetlerin aylık aidatlar şeklinde taksitlere bağlanması halinde, takvim yılının birer ayından oluşan her bir vergilendirme dönemi itibariyle katma değer vergisinin hesaplanması ve verilecek hizmetlere ilişkin faturanın, aylık ödeme tutarı belirtilerek

düzenlenmesi gerekmektedir. Peşin olarak yapılan aidat ödemeleri için fatura düzenlenmesi halinde, KDV Kanununun 10 uncu maddesinin (b) bendi gereğince toplam bedel üzerinden KDV hesaplanıp beyan edilecektir. - Şirketiniz tarafından, ürün tanıtımı için reklam veren e-ticaret site sahiplerinden tahsil edilen site ziyaretlerine yapılan ödemeler ile komisyon ve masrafların tamamı, yapılan ticari faaliyet kapsamında değerlendirileceğinden genel oranda KDV hesaplanacağı tabiidir. III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 230 ve 231 inci maddelerinde faturanın şekil ve nizamına ilişkin esaslar düzenlenmiş olup 231 inci maddenin (5) numaralı bendinde de faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren yedi gün içinde düzenleneceği hüküm altına alınmıştır. Mezkur Kanunun 232 inci maddesi hükmüne göre, tüccarlar sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve aldıkları emtia veya hizmet için de fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler. Bu hüküm ve açıklamalara göre, Şirketiniz tarafından bir banka ve e-ticaret sitesi işbirliğiyle internet üzerinden sunulan "dilek listesi" uygulaması kapsamında e-ticaret sitesi sahipleri ile üye kişiler arasında gerçekleştirilecek aracılık hizmeti karşılığında elde edilecek komisyon bedeli, site ziyaretleri, aylık ve yıllık abonelik ödemeleri ve ürün tanıtımı için reklam veren e- ticaret sahiplerinden tahsil edilen site ziyaretlerine yapılan ödemeler ile komisyon ve masrafların tamamı için fatura düzenlenmesi gerekmektedir. Bir vergilendirme döneminden fazla devam eden hizmetlerin aylık aidatlar şeklinde taksitlere bağlanması halinde, takvim yılının birer ayından oluşan her bir vergilendirme dönemi itibarıyla verilecek hizmetlere ilişkin faturanın aylık ödeme tutarı belirtilerek düzenlenmesi gerekmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü Tarih : 14/07/2014 Sayı : 64597866-KDV-29-107 Konu : DİR kararına istinaden DİİB lerinin revize işlemlerinin yapılmasına müteakip müeyyide uygulanmaksızın ödenecek gümrük vergisi ve katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı İlgi :.../.../... tarihli özelge talep formunuz. İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, 13.11.2010 tarihli 27758 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2010/1025 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 17.01.2005 tarihli ve 2005/8391 sayılı Kararnamenin eki Dahilde İşleme Rejimi Kararına eklenen geçici 16 ncı madde uyarınca, şirketiniz tarafından Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında ithal edilen eşyadan elde edildiği ihracat taahhüt hesabının kapatılmasını müteakip anlaşılan ikincil işlem görmüş ürünlerle ilgili, revize işlemi yapılmak suretiyle gerçekleşme oranları üzerinden hesaplanıp ödenecek gümrük vergileri ve katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hakkında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır. A) KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN: 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Safi kurum kazancı" başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, aynı fıkranın (6) numaralı bendinde ise işletme ile ilgili olmak şartıyla bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçların safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmış olup Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde de bu Kanuna göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilemeyeceği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 274 üncü maddesi ile emtianın maliyet bedeli ile değerleneceği, 262 nci maddesinde ise maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin arttırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade ettiği hüküm altına alınmıştır. Buna göre, şirketinizce Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında ithal edilen ürünlerden elde edildiği ihracat taahhüt hesabının kapatılmasını müteakip anlaşılan ikincil işlem görmüş ürünler nedeniyle, 2010/1025 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 2005/8391 sayılı Karara eklenen geçici 16 ncı madde kapsamında, revize işlemi yapılmak suretiyle gerçekleşme oranları üzerinden ve sonradan hesaplanarak ödenen gümrük vergisi malın maliyetine intikal ettirilebilecektir. Ancak söz konusu ürünlerin stoklara alınıp satışa konu edildiği tarihten sonra gümrük vergisinin ödenmiş olması halinde ise malın maliyetine intikal ettirilmeksizin ödendiği dönemde gider yazılması mümkün bulunmaktadır. Diğer taraftan, gümrük vergisinin geç ödenmesiyle ilgili olarak gecikme faizi veya ceza ödenmesi durumunda, ödenen gecikme faizi ve cezaların gider yazılamayacağı tabiidir. B) KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN: Katma Değer Vergisi Kanununun: - 29 uncu maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu kanunda aksine hüküm olmadıkça kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini ve ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisini vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde indirilebileceği, - 34/1 inci maddesinde de yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV yi alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanunî defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği, - Geçici 17 nci maddesinde, dahilde işleme ve geçici kabul rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin tesliminde KDV Kanununun 11/1-c maddesi hükümlerine göre, bölgeler, sektörler veya mal grupları itibariyle işlem yaptırmaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu, bu maddenin uygulanmasında ihracat süresi olarak anılan bentteki süre yerine bu rejimlerle öngörülen sürelerin esas alınacağı, ihracatın şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde zamanında alınmayan verginin, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edileceği hükme bağlanmıştır. Bu yetkiye dayanılarak yayımlanan 16/4/2001 tarihli ve 2001/2325 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile dahilde işleme ve geçici kabul izin belgesi kapsamında ihraç edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak maddelerin dahilde işleme veya geçici kabul izin belgesine sahip

mükelleflere tesliminde KDV Kanununun 11/1-c maddesinde düzenlenen tecil-terkin sistemine göre işlem yapılması kararlaştırılmıştır. Konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı 83 Seri No.lu KDV Genel Tebliğine göre bu şekilde alınan malların dahilde işleme izin belgesinde öngörülen sürede ihraç edilmemesi halinde zamanında alınamayan vergi tecil tarihinden itibaren vergi ziyaı cezası da uygulanmak suretiyle gecikme faizi ile birlikte alıcıdan aranacaktır. Bu itibarla, dahilde işleme izin belgesi kapsamında ihraç kaydıyla alınan hammaddelerden üretilen ürünlerin süresi içerisinde ihraç edilememesi halinde, söz konusu alımlar yurtiçi teslim niteliğine dönüşmekte olup, yüklenilen vergiler söz konusu teslimlerin yurtiçi teslime dönüştüğü vergilendirme döneminde indirim hesaplarına alınmak suretiyle indirim konusu yapılabilecektir. Ancak indirim hakkının, ihraç kayıtlı teslimin yurtiçi teslime dönüştüğü vergilendirme dönemini içerisine alan takvim yılı aşılmamak kaydıyla kullanılabileceği tabiidir. Öte yandan, KDV Kanununun 10/ı maddesine göre ithalat işlemlerinde vergiyi doğuran olay, Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili ile meydana geldiğinden dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen ürünlerle ilgili ikincil işlem görmüş ürünler için sonradan gümrük idaresine yapılan ödemelerde indirim hakkı Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı, gümrük vergisine tabi olmayan ithalat işlemlerinde ise gümrük beyannamesinin tescil edildiği takvim yılı aşılmamak kaydıyla kullanılabilecektir. Diğer taraftan, konu hakkında Gümrük ve Ticaret Bakanlığından alınan 19/12/2012 tarihli ve 25550 sayılı yazıda, dahilde işleme rejimi kapsamında üretilen mallardan elde edilen ikincil işlem görmüş ürünlerin serbest dolaşıma girişinde ithalat vergilerinin, Gümrük Kanununun 115/1 inci maddesine göre, malların serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihindeki vergi oranı ve diğer vergilendirme unsurları esas alınarak hesaplanacağı belirtilmiştir. Buna göre, dahilde işleme rejimi kapsamında üretilen mallardan elde edilen ikincil işlem görmüş ürünlerin serbest dolaşıma girişinde ödenen KDV nin, malların serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihinin ait olduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Takvim yılının aşılması halinde ise, Gümrük İdaresine ödenen KDV nin indirim konusu yapılması mümkün olmayıp, bu tutarlar gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde maliyet veya gider olarak dikkate alınabilecektir. Bilgi edinilmesini rica ederim.