ÝSLAM DÝNÝ, MÜSBET ÝLÝM



Benzer belgeler
Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

3 Her çocuk Müslüman do ar.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

ünite1 Sosyal Bilgiler

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü


Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.


Güzel Ahlâkı Kazanmak

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

İbadetin Manası ve Çeşitleri

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Anlamı. Temel Bilgiler 1

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 1. DÖNEM )

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

KIRŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ 2018 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 2. DÖNEM )

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI 2. DÖNEM BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ (NİSAN-MAYIS-HAZİRAN )

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.


Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

RAHMET PEYGAMBERÝ VE KUR AN

:30-12: :30-12: :30-12: :30-12: :30-12:30 AYHAN KAYA

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.


ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

T.C. BAŞBAKANLIK Diyanet İşleri Başkanlığı. (İl Müftülüğü)

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

NİLÜFER İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2012 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Hac Organizasyonumuz; Turizm Bakanlýðý, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý ve Türsab Denetim ve Kontrolü Altýndadýr! KUTSAL YOLCULUK HAC...

2016 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:


BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

tarafından yazıldı. Pazartesi, 13 Ağustos :33 - Son Güncelleme Pazartesi, 13 Ağustos :52

Ü N İ T E L E N D İ R İ L M İ Ş Y I L L I K D E R S P L A N I

BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu


MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

2015 YILI 3. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI Pazartesi Öğleden Önce Şevket ŞİMŞEK Uzman Vaiz Kapucu Camii

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

ikindi akşam Günün Duası:

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

2018 Yılı 1. Dönem Vaaz Listesi

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı

Gelir Vergisi Kesintisi

İBRAHİM (a.s) MAKAMINI NAMAZ YERİ EDİNMEK Salı, 02 Şubat :47

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Transkript:

TDV Kocaeli Müftülüðü Dergisi Ocak - Þubat - Mart 2011 Üç ayda bir yayýnlanýr Yýl: 6 Sayý: 49 ÝSLAM DÝNÝ, MÜSBET ÝLÝM VE MEDENÝYET YÜCE ALLAH A KULLUK / ÝBADET KUR AN-I KERÝM Ý YENÝDEN YORUMLAMA KADINA ÞÝDDET EMANETE ÝHANET

baþyazý R ahmet Dergimizin Kýymetli Okurlarý! Deðerli Okuyucularým; Bildiðiniz gibi bu ay Rebîulevvel ayýdýr. Âlemle- re rahmet olan Peygamberimizin dünyayý þereflendirdi- ði gün bu aydadýr. Sevgili Peygamberimiz 571 yýlýnda Rebiulevvel ayýnýn 12. gecesi sabaha karþý Mekke de dünyaya geldi. Ýnsanlýðý içine düþtüðü cehalet karanlý- ðýndan aydýnlýða çýkarmak ve onlara hidayet ve gerçek mutluluk yolunu göstermek üzere gönderilen son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.) in doðumu insanlýk için önemli bir dönüm noktasý olmuþtur. Bize düþen de hayatýmýzýn her alanýnda O nu örnek almak ve O nun güzel ahlakýyla ahlaklanmaktýr. Ancak bu þekilde hem dünya hem de ahiret mutluluðunu kazanabiliriz. Yüce Allah ýn rýzasýný kazanmanýn yolunun, Peygamberimiz (s.a.s.) e tabi olmaktan geçtiðinin bilin- ciyle bu mübarek Mevlid Kandilinde, Hz. Peygamber e olan sevgi ve baðlýlýðýmýzý yeniden gözden geçirmeliyiz. Ýnþâallah evlerimizde, camilerimizde ülkemizin her yerinde ve Müslümanlarýn yaþadýðý dünyanýn her yerinde O nun veladeti en iyi þekilde deðerlendirilecek, O nun ruhuna ithafen okunacak hatimler, salatü selamlar, dua ve niyazlar O na olan baðlýlýðýmýzý daha da artýracaktýr. Ben de bu vesileyle Mevlid Kandilinizi tebrik ediyor, kandilin birlik beraberliðimizi, kardeþliðimizi pekiþtirmesini niyaz ediyor, yeni bir sayýda buluþmak dileðiyle tekrar tüm okuyucularýmýzý sevgi ve saygýyla itaat edilmesi gereken, öf bile denilemeyecek selamlýyorum. Yeni bir yýlda, yeni bir sayýyla siz deðerli okurlarýmýzýn huzurunda olmanýn mutluluðunu yaþýyoruz. Sizleri sevgi ve saygýyla selamlýyorum. Bu sayýmýzda Yüce Allah a Kulluk, Ýlim ve Teknoloji, Ýslam da Kadýn, Mevlid Kandili gibi önemli konularda, birbirinden deðerli makaleleri siz kýymetli okurlarýmýzýn istifadesine sunuyoruz. Yeni bir yýlda bir yýllýk hesaplarýmýzý yaparken kulluk bilincimizi daha da geliþtirmek, geçmiþin muhasebesini iyi yaparak, geleceðe saðlam adýmlarla ilerlemek, özellikle de içinde bulunduðumuz dünyanýn geçici olduðunu tefekkür ederek ebedi olan ahretimize hazýrlýk yapmak hepimizin ortak düþüncesi ve duasýdýr. Dünyanýn ve dünyadaki her þeyin geçici olduðunu düþünmek bizim için en önemli tefekkür noktalarýndan biridir. Âhiret hayatýnýn ve ahiretteki nimetlerin de sürekli olduðunu bilmek bizi daima daha iyi ve en iyi olaný yapmaya yönlendirmektedir. Ahiret mutluluðunu hedefleyen kimse, Yüce Allah ýn razý olacaðý þekilde iyi bir kul olmaya çalýþmalý, ibadetlerini eksiksiz yerine getirmeye gayret göstermelidir. Ýbadet; Allah a kul olduðumuzu gösteren, bizi diðer varlýklardan ayýran önemli bir kulluk görevidir. Kulluðumuz, Allah a karþý görevlerimiz, namazlarýmýz, oruç, hac, zekat, sadaka, salih amellerimiz v.s. olmazsa olmazlarýmýzdýr. Müslüman ibadetsiz yaþayamaz, çünkü ibadet ruhun en önemli gýdasýdýr. Bir Müslüman ýn hayatýný iyi idame etmesini, kulluk görevlerini iyi yapabilmesini ve toplumlarýn maddî-manevî her alanda ilerlemelerini saðlayan etkenlerin en önemlisi þüphesiz ilim ve tekniktir. Yüce dinimiz ilme, faydalý bilgileri okuyup öðrenmeye ve baþkalarýna öðretmeye büyük önem vermiþtir. Yüce kitabýmýz Kur an-ý Kerim in, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) e ve O nun þahsýnda tüm insanlýða ilk hitabý OKU olmuþtur. Ancak bugün, ilim ve teknoloji noktasýnda daha iyi seviyeye ulaþmak gerekir. Kur an ýn iþaret ettiði bilimsel gerçeklere özellikle yeni yetiþen gençlerimizin üstün gayretleriyle süratle ulaþacaðýmýzý ümid ediyorum. Diðer yandan Yüce Dinimiz Ýslam,kadýnlara gereken deðeri vermiþ ve onlarýn haklarý üzerinde titiz-likle durmuþtur. Özellikle baþlarýmýzýn tacý olan annelerimiz, anne adayý olan her kadýn, Allah a itaatten sonra en çok Mehmet SÖNMEZOÐLU Kocaeli Ýl Müftüsü kadar saygý duyulmasý emredilen kutsal bir varlýk olarak görülmüþtür. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), Sizin en iyi olanýnýz eþine en iyi davranandýr diyor. Müslüman eþine iyi davranýr, haklarýný gözetir, kabalýktan ve þiddet uygulamaktan son derece sakýnýr. TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49 1

ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi TDV Kocaeli Þubesi Adýna Sahibi Mehmet SÖNMEZOÐLU Kocaeli Ýl Müftüsü Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Nedim ÖZKAL Genel Koordinatör Bayram ERDOÐAN Yayýn Tetkik Kurulu Nedim ÖZKAL - Ýl Müftü Yardýmcýsý Bayram ERDOÐAN - Ýl Müftü Yardýmcýsý Mehmet ÇABUK - Ýl Müftü Yardýmcýs Þaban APAYDIN - Ýl Müftü Yardýmcýsý Editörler Kadir KARAÇOBAN M.Rifat TAÞÇIOÐLU Mali Ýþler Sorumlusu Ahmet MOLLAOÐLU Safa BURAN Grafik - Tasarým Mehmet PEKDEMÝR Baský Özlem Matbaasý Ýnönü Caddesi No:93 Yasaer Pasajý ÝZMÝT Ýdare Merkezi Kocaeli Ýl Müftülüðü Ankara Cad. No:51 KOCAELÝ Tel: 0262 322 34 71 Faks: 0262 321 17 17 Web www.kocaelimuftulugu.gov.tr E-Mail kocaelimuf@diyanet.gov.tr rahmet_dergisi@mynet.com Kocaeli Ýl Müftülüðü Aylýk Dergisi Üç ayda bir yayýnlanýr Ocak - Þubat - Mart 2011 Yýl:6 Sayý: 49 Baþyazý Mehmet SÖNMEZOÐLU...01 Diyanet Ýþleri Baþkanýmýz Prof.Dr. Mehmet GÖRMEZ in Göreve Baþlama Mesajý...03 Yüce Allah a Kulluk ve Ýbadet Mehmet SÖNMEZOÐLU...05 Dünya ve Ahiret Hayatý Hikmet KUTLU...08 Ýslam ve Ýlim Musa ÝMAMOÐLU...09 Ýslam ýn Ýlme Verdiði Deðer Nedim ÖZKAL...10 Kur an da Medeniyet Ýnþasý Ergun YILMAN...13 Kur an ý Modern Ýlimler Çerçevesinde Yeniden Yorumlama Dr.Halil TAÞPINAR...14 Müslümanlarýn Ýlim ve Medeniyete Hizmetleri Servet YALÇIN...20 Ailede Ahlaki Görevler Ýsa AKTAÞ...23 Abide Þahsiyet M.Akif Ersoy ve Özgürlük Neþidesi Ýstiklal Marþý Bayram ERDOÐAN...24 Mevlid Kandili Mehmet ÇABUK...26 Çocuk Eðitimi Serap TELEK...31 Toplumu Doðuran Ýnsan: KADIN Abdülkadir KEÞVELÝOÐLU...32 Kadýna Þiddet Emanete Ýhanet Aysel DEMÝRCÝ...34 Ýslam da Kadýn Nuray KESERCÝOÐLU...36 Hac ve Umre Ýbadetinin Hacý Üzerindeki Etkileri Adnan YILDIZ...39 Þehadet ve Þehitlik Hamit ALBAYRAK...40 Çanakkale Savaþý Hayri TOKSOY...42 Sünnetini Dindeki Yeri Hayati SAKALLIOÐLU...44 Ýslamda Ýktisat Fikrinin Doðuþu ve Ticaret Ýbrahim KADIOÐLU...46 Ýslamda Toplumsal Görev ve Sorumluluklar Mahmut ÞAHÝN...48 Umre Küçük Hacdýr Þenol ÞAHÝN...51 Dinimizin Aðaca Verdiði Önem ve Çevre Temizliði Dr.Ýhsan KARA...52 Yaþlýlara Saygý Göstermek M.Resul HAKSÖYLER...55 Dinimizin Tedaviye Verdiði Önem Muhammed GEVHER...56 Su ve Enerji Kaynaklarýmýzýn Ýsrafý Remzi PEHLÝVAN...59 Sabýr ve Meyveleri Sümeyra GÜVENDÝ...61 Þükür ve Kanaat A.Celil ÇAKAR...62 Temizlik Fatma SOLAKOÐLU...64 Büyük Günahlar Zehra BAL...66 Veda Hutbesi ve Ýnsan Haklarý Zehra SERTER...68 Ýhlas ve Riya Hatice ÞÝRANLI...70 Bir Gönül Yýktýn Ýse Ercan ÇARBOÐA...72 Görevlilere Mesaj Mehmet SÖNMEZOÐLU...73. Yayýnlanacak yazýlarda düzeltme ve çýkartmalar yapýlabilir. Yayýnlanan yazýlarýn sorumluluðu yazarlarýna aittir. Her hakký mahfuzdur. Kaynak gösterilerek alýntý yapýlabilir. Dergimiz Ücretsizdir

Diyanet Ýþleri Baþkanýmýz Prof.Dr.Mehmet GÖRMEZ in Göreve Baþlama Mesajý (15.11.2010) Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ Diyanet Ýþleri Baþkaný Rahmân ve Rahîm olan Allah'ýn adýyla. ettikleri, kendilerine dünyada esenlik içinde yaþamayý, ahirette de ebedi kurtuluþa ermeyi temin eden ilahi bir çaðrýdýr. Dolayýsýyla temel görevimiz, Bizlere yüce dinimiz Ýslâm a, milletimize Ýslâm ýn bu aydýnlýk çaðrýsýyla 21. yüzyýl insanýný ve bütün insanlýða hizmet etme þerefini bahþe- buluþturmak için var gücümüzle çalýþmaktýr. Ezelî ve den Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve sena olsun. ebedî hakikat adýna topluma manevi yönden Hz. Adem den Resûl-i Ekrem Muhammed Mustafa rehberlik etmek, bütün mahlûkata karþý sorumluluk (sas) ya kadar insanlýðýn kutlu elçilerine salat ve duymayý gerektirir. Bu yüzden din hizmeti görevini selam olsun. sadece mihrap, minber ve kürsüyle sýnýrlandýrmak bir 11.11.2010 tarihi itibarýyla çok aðýr, ama yanýlsamadýr. Çünkü din, kiþinin varlýðýný anlamlanonurlu, çok büyük ve þerefli bir emanet olan dýran ve ona hayata ve ölüme dair nihaî anlam harita- Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý görevi uhdeme tevdi sý sunan en doðru ve en yetkin kýlavuzdur. Din, doðuedilmiþ bulunmaktadýr. Bu görevi üstlenirken mundan ölümüne kadar insan hayatýnýn her evresinde niyazým ve melceim Cenâb-ý Hakk ýn yardým ve zorunlu olarak vardýr. Kuþkusuz dinin insana iç huzuru desteðidir. Bu ulvi yolda en büyük temennimiz ve yaþama sevinci vermesi ancak bilgiye dayanan istikamet üzere ayaðýmýz sürçmeden, Allah ýn ahlâk eksenli bir dini aydýnlanma ve yüksek insanî rýzasýna uygun olarak görevimizi layýkýyla erdemleri kazanmakla mümkün olabilir. Bunun yapmak olacaktýr. saðlanmasý da ayný nitelikleri taþýyan din gönüllüsü Bu vesileyle, Cumhuriyet tarihi boyunca görevlilerimizle mümkün olabilir. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý görevini ifa eden ve bize Baþkanlýðýmýz kuruluþundan bu yana din, topzengin bir miras býrakan bütün saygýdeðer lum ve devlet arasýndaki iletiþim ve etkileþim konubaþkanlarýmýzý rahmetle, þükranla ve minnetle sunda son derece hassas olmuþtur. Bu baðlamda her yâd ediyor; ülke sathýnda olduðu gibi, dünyanýn zaman Ýslâm ýn temel sabiteleri ve kaynaklarýna baðdört bir yanýnda insanlýða hizmet eden teþkilat lýlýðý ilke edinirken, dinin ve dini bilginin özgünlüðü mensuplarýmýzý ve aziz milletimizi gönülden ve özgürlüðünün sürdürülmesi hususunu ön planda selamlýyorum. tutmuþtur. Ayný zamanda toplumun gelenekleri, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, Anayasa nýn 136. gerçekleri, ihtiyaçlarý ve deðiþimi konusunu da göz maddesi ve özel Kanununda yer alan hükümler ardý etmemiþtir. gereði; laiklik ilkesi doðrultusunda bütün siyasi Cumhuriyetle yaþýt olan Diyanet Ýþleri Baþkangörüþ ve düþünüþlerin dýþýnda kalarak ve milletçe lýðý, yerleþik geleneði, kurumsal devamlýlýðý, dayanýþma ve bütünleþmeyi amaç edinerek, gündelik politikanýn dýþýnda kalan siyaset üstü duruþu Ýslâm Dininin inançlarý, ibadet ve ahlak esaslarý ve herkesi kuþatan hizmet anlayýþýyla daima milletiile ilgili iþleri yürütmek, din konusunda toplumu mizin teveccüh ve takdirini kazanmýþtýr. Bu yöndeki aydýnlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle yü- ilkesel kararlýlýðý bundan böyle de devam edecektir. kümlüdür. Baþkanlýðýmýz bu görevin getirdiði so- Baþkanlýðýmýzýn halkýmýz nezdindeki saygýnlýk ve rumluluklarý müdrik olarak sunduðu din hizmeti- etkinliðini artýrmak ve teþkilatýmýza toplumun ihtini Ýslâm ýn temel kaynaklarý olan Yüce Kitabýmýz yaçlarýna paralel olarak yeni ufuklar ve derinlikler Kur an-ý Kerîm ve Hz. Peygamberin sünneti ýþý- kazandýrmak öncelikli ödevimizdir. ðýnda, yüzyýllar içinde oluþan dini bilgi birikimi Yüzyýllar boyu bu topraklarda seher vaktinde eþliðinde, bugün insanlýðýn ulaþtýðý kaza-nýmlarý Ezan-ý Muhammedî ile baþlayan gün, yatsý vakti yine da dikkate alarak, bütün mensuplarýnýn özverili ezaný Muhammedî ile tamamlanmýþtýr. Mabetleri, gayretleriyle ve toplumun her kesimini kuþata- mihraplarý, minberleri, kürsüleri hep ilâhî rahmet cak þekilde sürdürme azim ve kararlýlýðýndadýr. çaðrýsýnýn yankýlandýðý yerler olmuþtur. Allah ýn Din, insanlarýn özgür iradeleriyle tercih izniyle sonsuza kadar da bu böyle olacaktýr. Bize TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49 193

diðer kesimlerini tahrip eden zehirli aygýtlar, ahlâkî deðerleri çürüten etkili aðlar ve acýmasýz menfaat savaþlarý günümüz insanýný birbirine düþman ediyor, güçsüzleþtiriyor ve yalnýzlaþtýrýyor. Manevi deðerle- rin olabildiðince örselenip çöktüðü, dinin diriltici nefesinin hayata deðmediði ve merhamet yüklü sesinin yankýlanmadýðý bir dünyada ne birey, ne aile, ne de toplum ayakta kala-bilir. Çaðýn zayi ettiði bu yitik, güçsüz ve himayeye muhtaç kesimlere dinin merhametli ve diriltici soluðunu ulaþtýrmak dini olduðu kadar insanî görevlerimizdendir. Ýslam ý korku ve þiddet ile özdeþleþtirmek isteyenler, Allah ýn dini ile insanlar arasýna duvarlar örerek sadece biz Müslümanlara deðil, bütün insanlý- ða çok büyük bir kötülük yapýyorlar. Buna karþýlýk Ýslam alemi ise maruz kaldýðý haksýzlýklara raðmen, bir an evvel nifak ateþini söndürmek, Ýslam a mensu- biyetin hakkýný vermek ve barýþ ikliminin teminatý olmak zorundadýr. Zira Ýslam, ezelden ebede barýþýn ve esenliðin dinidir. Çaðlar boyu bir çýnar gibi yeryüzünün kalp mer- kezini, Mekke den Ýstanbul a, Buhara dan Üsküp e, Kahire den Cakarta ya kadar geniþ bir coðrafyayý himayesine alarak medeniyetler inþa eden Müslü- manlar bugün bir kez daha adalet isteyen insanlýðýn umudu olmak durumundadýr. Esasen, bu umut sadece Müslümanlarýn deðil; bütün insanlýðýn hasreti ve özlemidir. Yerküremizde küresel ölçekte yaþanan ge- liþmeler, toplumlar arasý iliþkilerde olaðanüstü yeni durumlar ortaya çýkarmýþtýr. Ýletiþimin ve insanî iliþkilerin yaygýnlaþtýðý günümüzde dünyamýzda bilginin ulaþmadýðý bir yer kalmamýþ, iliþkilerde þeffaflýk yaygýnlaþmýþ ve dünyaya açýk toplum anlayýþý hâkim olmuþtur. Bu cümleden olmak üzere, Baþkanlýðýmýzýn insanlýk camiasýyla ortak inanç, tarih, coðrafya, insani ve ahlâkî deðerlerden kaynaklanan iliþkileri söz konusudur. Baþkanlýðýmýz hizmet alanýndaki sahip olduðu tecrübe ve birikimi herkesle paylaþmayý, ortak baðlarýn güçlendirilmesi ve bugün insanlýðýn sorun alanlarýna iliþkin çözüm arayýþlarýna katký olarak görmektedir. Teþkilatýmýz, din hizmeti sunar- ken Türkiye nin din alanýndaki bilgi birikimi yanýnda, Ýslâm aleminin ve dünyanýn sahip olduðu zengin tecrübeden de yararlanmayý önemsemektedir. Bu aðýr ve onurlu vazifeyi samimiyetle ifa eder- ken, ön yargýlarýmýzý aþarak ve eksiklerimizi görerek insanlarýn vicdanlarýný uyandýrmak, gönüllerine giden yolu bulmak durumundayýz. Sesimizi duyura- madýðýmýz ve dinin rahmet iklimini ulaþtýramadýðýmýz hiç kimse býrakmamalýyýz. Bu uðurda olanca gücümüzle çalýþýrken, Cenâb-ý Hakk ýn inayetinin hep bizimle birlikte olmasýný diliyor; Kurban Bayramýnýn ülkemiz, Ýslâm dünyasý ve bütün insanlýk için hayýrla- ra vesile olmasýný Yüce Allah tan niyaz ediyorum. düþen, bu çaðrýyý yenilemektir. Bize düþen, bu çaðrýyý bugünün insanýna duyurmaktýr. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý mensuplarý olarak biliyoruz ki, bu ulvî çaðrýnýn, bu mukaddes davetin bugün her zamankinden daha estetik, daha nezih bir dil ve sadâ ile duyurulmasý gerekmektedir. Ancak þerefelerden, kürsülerden, mihraplardan, minberlerden yükselen çaðrýya insanlarýn karþýlýk vermesini istiyorsak, yani insanýn hakikate kulak vermesini ve davete icabet etmesini arzu ediyorsak öncelikle çaðrýmýza ne kadar sahip çýktýðýmýzý, insanlarý neye, niçin davet ettiðimizi bilmek hesaba çekilmeden kendimizi hesaba çekmek durumundayýz. Müftü olarak, vaiz olarak, imam-hatip olarak, müezzin olarak, Kur an öðreticisi ya da Kur an talebesi olarak, erkek ya da kadýn cemaat olarak. Aksi halde, bu nefis muhasebesini, bu özeleþtiriyi yapmazsak, neden aramýzda bu kadar kalbi kýrýk insan olduðunu, mesela mübarek gün ve gecelerimizi, bayramlarýmýzý bile neden bir ruh þölenine çeviremediðimizi, anlamsýz kin ve öfkelerle neden kardeþliðimizi yaraladýðýmýzýn cevabýný bulamayýz. Çaðýmýz sivil inisiyatifin ve bireyin özgürlük alanýnýn olabildiðince geniþlediði bir çaðdýr. Din de özü ve tabiatý itibariyle sivildir. Dini müesseseler ise din hizmetlerinin planlý, programlý ve organize biçimde topluma sunulabilmesinin doðal bir sonucu olarak ortaya çýkmýþtýr. Dolayýsýyla Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, halkýmýzýn din hizmeti taleplerine cevap vermek için var olduðunun bilinciyle din alanýndaki sivilliði dikkate alacaktýr. Esasen bu olgu, tarihi geleneðimizle de uyumludur. Unutulmamalý ki Ýslam öðretisinde ne dini kurumlar ne de din adamlarý dinin mutlak otoritesidir. Asýl otorite, dinin asli kaynaklarý ve bu kaynaklarýn güvenilir bir yöntemle anlaþýlmasý ve yorumlanmasý sonucu elde edilen bilgidir. Baþkanlýk bu bilginin toplumun her kesimiyle paylaþýlmasý konusunda üzerine düþeni yapacaktýr. Milletimiz yüzyýllar boyunca Ýslam ýn farklý yorumlarýna saygý çerçevesinde yaklaþmýþ, diðer din mensuplarýyla da barýþ ve güvene dayalý bir yaþamýn tesisinde önemli katkýlar saðlamýþtýr. Baþkanlýðýmýz dini ve tarihi kültürümüzden tevarüs ettiðimiz bu anlayýþýn bugün de sürdürülmesine katký saðlama iradesindedir. Bugün her zamankinden daha fazla þefkat ve merhamete muhtaç bir dünyada yaþýyoruz. Daha çok maddî refah, daha ölümcül silahlar, daha çok gürültü, aþýrý bilgi kirliliði, baþta aile olmak üzere; çocuk, kadýn, gençlik ve toplumun 22 4 TDV Kocaeli Þubesi (Temmuz (Ocak Þubat Aðustos Mart) Eylül) 2011 2010 Sayý:49 Sayý:48

Mehmet SÖNMEZOÐLU Kocaeli Ýl Müftüsü YÜCE ALLAH A KULLUK / ÝBADET Yüce Allah ýn yarattýðý her varlýðýn, emredilmiþtir. Zira Allah, biz insanlarý kendisini tanýyaratýlýþ hikmeti, yerine getirmekle mak, kendisine iman etmek ve sadece kendisine ibayükümlü olduðu görevleri, baþka bir det etmek, kulluk etmek, (11) salih ameller iþlemek deyimle ibadet þekilleri vardýr. suretiyle nihayette de adn cennetine (12) ulaþtýrmak Göklerde ve yerde olanlarýn hepsi için yaratmýþtýr. Yukarýda mealini verdiðimiz ayet-i Allah ý tesbih etmektedir (1) ayet-i kerimeleri buna kerimeler bu durumu açýkça ifade etmektedir. delalet etmektedir. Varlýklar içerisinde en önemli yere sahip olan ve O halde ibadet ve kulluk nedir? en güzel bir biçimde yaratýlan (2) insanýn da yerine ge- Ýbadet, boyun eðmenin ve kulluðun nihayetidir, tirmek zorunda olduðu görevler ve ibadetler vardýr. tazim göstermenin zirvesinden ibarettir. Son derece Yüce Allah insanýn yaratýlýþ gayesinin ibadet sevgi ve o derecede boyun eðip itaat etmeyi ifade olduðunu þöyle beyan ediyor: eder. Söz konusu itaat öyle bir itaattir ki, kiþi kime Ben Cinleri ve insanlarý, ancak bana kulluk ibadet ediyorsa onun emir ve yasaklarýna tam olarak etsinler diye yarattým. (3) teslim olur; emir ve yasaklarýna karþý gelmez ve onun Ýbadet ve kulluk, Yüce Allah ýn Kur an-ý Kerim - emir ve yasaklarýný her türlü emir ve yasaðýn üstünde de ayýrým olmaksýzýn bütün insanlara verdiði ilk tutar. Arap dilinde köle anlamýna gelen abd ile emirdir. Bir ayette þöyle buyruluyor: ibadet kelimesi ayný köktendir. Abd, kul, ibadet ise Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan kulluk anlamýna gelir. Buna göre Allah a ibadet, Rabbinize ibadet ve kulluk edin ki, gerçekten koru- Allah ýn sevdiði sözlerin, zahir ve batýn amellerin nabilesiniz, takva sahibi gerçek muttakilerden tamamýný kapsamaktadýr. olmanýzý ümit edebilesiniz. (4) Bir baþka tarife göre ibadet, Allah ýn razý olduðu Ýbadetle ilgili diðer ayeti kerimelerden bir kaçý þeyi yapmaktýr. Ubudiyet ise Allah ýn yap dediði da þöyledir: þeyi yapmaktýr. Büyük âlim Mevdûdi, Fatiha Allah a ibadet edin ve O'na hiç bir þeyi ortak suresindeki Biz yalnýz sana ibadet ederiz ayetinin koþmayýn. (5) tefsirinde ibadeti þöyle açýklar: Ey iman edenler! Rükû edin, secde edin, Rab- Arapça ibadet kelimesi üç anlamda kullanýlýr. binize ibadet edin, hayýr (iyilik) iþleyin ki, kurtuluþa A- Ýnanma ve baðlýlýk, nail olasýnýz (kavuþasýnýz). (6) B- Boyun eðme ve itaat etme, Ve bana ibadet edin!ýþte dosdoðru yol budur (7) C- Hükmü altýna girme ve kulluk yapma. Burada De ki: Muhakkak ben, Allah a, dini (ibadeti), bu üç anlama da gelir; yani Biz yalnýz sana ibadet ona halis edici (sýrf ona yapýcý) olduðum hâlde ederiz, yalnýz senin kullarýn ve itaat edicileriz. Ve ibadet etmemle emr olundum. (8) bu üç anlamýyla da senden baþka hiç kimseyi mabut Þüphesiz, bu (tevhid ve Ýslam dini), bir tek din kabul etmiyoruz. (13) olarak sizin dininizdir. Ve ben de,sizin Rabbinizim, o Dini bir terim olarak ibadet ise; niyete baðlý hâlde (baþkasýna deðil)bana ibadet (kulluk) edin. (9) olarak yapýlmasýnda sevap olan ve Cenab-ý Allah a Rabbiniz þöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul yakýnlýk ifade eden özel itaattir. (14) edeyim. Çünkü bana ibadeti býrakýp büyüklük tasla- Özel manada ibadet denilince namaz, oruç, yanlar aþaðýlanarak cehenneme gireceklerdir. (10) zekât ve hac gibi görevlerimiz kastedilir. Ýbadet insa- Ýþte ibadetlerimizi, hiçbir ortaðý olmayan nýn ruhen ve cismen, zahiren ve batýnen bütün mev- Allah ýn emri, yaratýlýþ gayemiz ve kul olduðumuz cudiyetiyle yalnýz Allah için yapmýþ olduðu þuurlu bir için eda ederiz. Ýnsanýn ibadet ve kulluðunun ölçüle- itaat ve yakýnlýktýr. ri ve þekilleri de Allah ve O nun Resulü tarafýndan Niyet; kalbin ve dilin iþidir. Ýbadetlerle adetleri TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49 5

birbirinden ayýran þey niyettir. Bu sebeple namaz, hayat geçirebilmeleri için Allah ýn kendilerine lut- oruç ve hac gibi ibadetlerde niyet þarttýr. Niyetsiz fettiði bu dünyadaki hayatýn rahatlýðýný unutuyorlar. ibadet olmaz. Bununla beraber ibadette fiil de söz Ýbadetin dereceleri konusudur. Sadece kalpte bulunan niyet, tefekkür ve Ýbadetleri çeþitli þekillerde deðerlendirmek tezekkür gibi þeyler ibadet deðildir. Ýbadet dýþa mümkünse de özlü olarak ibadetleri üç derecede akseder, fiil ve hareket olarak meydana çýkar. (15) Ýba- inceleyebiliriz: det isteyerek, severek, bilinçli ve hiçbir zorlama olveya Birinci derece:sevap ummak, cennete ulaþmak maksýzýn yapýlýr. Zorlandýðý, icbar edildiði için yapýiçin haramdan kaçmak, cehennemden korunmak lan, þeklen ibadet olsa da hakikatte ibadet deðildir. Allah a ibadet etmektir.bu derece gerçekten dülan, Onun için Kur an-ý Kerim de: þük bir derecedir. Çünkü böyle yapan kimse, Cenab-ý Dinde zorlama yoktur (16) buyrulmuþtur. Allah ý, istediðini elde etmeye vesile kýlmýþtýr. Ayet-i kerimelerde ifade edilen emirlerin gereði Ýkinci derece: Allah a ibadet etmekle veya olarak biz de severek ve isteyerek; Biz yalnýz sana O nun mükellefiyetlerini kabul etmiþ olmakla þerefibadet eder, yalnýz senden yardým isteriz (17) diye lenmek için ibadet etmektir. Bu derece, birinciden cevap veriyoruz. Bir mü min olarak, ayet-i kerimelebizzat üstündür. Ne var ki tam deðildir. Çünkü bu ibadetle rin ifade ettiði yaratýlýþ gayemize uygun þekilde maksut olan Cenab-ý Allah tan baþkasýdýr. hareket ederek, Yaratanýmýza karþý ibadet ve kulluk Üçüncü derece: Allah a, ilâh ve yaratýcý olduðu, görevlerimizi yerine getirmenin gayreti içinde kendisinin ise Allah ýn kulu olduðu için ibadet etçalýþýyoruz. Ayrýca bize pek çok nimetler mektir. Ýþte bu ibadet derece ve makamlarý- verdiði için de, o nimetlere bir teþekkür nýn, en yücesi ve en kýymetlisidir. Ýþte bu, olarak Allah a ibadet etmeyi bir borç ubudiyet (kulluk) diye adlandýrýlýr. biliriz. Allah bizi hiç yokken yoktan Ýbadet ve kulluðun en yüce var etmiþ, binlerce duygu ve cihaz- mertebe olmasý larla donatmýþ, o duygu ve cihazlayüce Ýbadet ve ubudiyet (kulluk), en rýmýzýn ihtiyacý olan her þeyi yaratmýþ, ve þerefli bir makamdýr. hayatla birlikte insaniyet, Birçok ayet buna delâlet eder: iman,kur an, Peygamber ve hidaonlarýn 1. And olsun, biliyoruz ki yet gibi nice nimetlerini de vergöðsün söyleyip durduklarýndan miþtir. Kur an-ý Kerim de Allah ýn cidden daralýyor. (Habimiþtir. nimetlerinin sonsuz olduðu ve bim) Sen hemen Rabbini hamd ile saymakla bitmeyeceði þu þekilde tesbîh et ve secde edenler-den belirtilmektedir: ol. Sana ölüm gelinceye kadar da Allah ýn nimetlerini sayma- Rabbine ibadet et. (21) ya kalksanýz, onu sayamazsýnýz (18) Bunun manasý; Hz. Peygamberin, Bu kadar sonsuz nimetler karþýuðratmasýnýn hiç bir vakit ibadeti kesintiye sýnda bizlere düþen görev; nimet caiz olmadýðýdýr. Bu da sahibi Cenab-ý Hakk ý hakkýyla tanýna, ibadet iþinin son derece önemli oluþumak ve sevmek, ibadet ederek sevgimina hayatýn ayrýlmaz bir parçasý olduðu- zi göstermek, daima þükür ve minnet duydaralmasýný delâlet eder. Ayrýca ibadetin, kalp gularý içinde bulunmaktýr. giderdiðine ve göðse bir ferahlýk Ýbadet, sadece namaz, oruç, zekattan ibaret verdiðine iþaret vardýr. deðildir. Allah ýn rýzasýna uygun düþen her þey, hal ve 2. Kulunu geceleyin yürüten zâtý takdis ve ten- hareketler, sözler, fiiller, her düþünce ve niyet hatta zih ediniz (22) ayetidir. Þayet kulluk makamlarýn en yoldan kaldýrýlan bir diken, bir engel de ibadet kabul þereflisi olmasaydý, Cenabý Hak Peygamberini en edilmektedir. Bununla beraber Allah ýn emirlerini yüce miraç makamýnda bu kul sýfatý ile nitelemezdi. tutmak kadar, yasaklarýndan, kötü söz ve davranýþilk 3. Ýsa (a.s) ýn konuþmaya baþladýðýnda söylediði lardan kaçýnmak da ibadettir. söz, Ben, Allah ýn kuluyum sözüdür.(23) Hz. Ýsa Her þey insan için; insan ise Allah'a ibadet ve (a.s) ýn bunu söylemiþ olmasý neticesinde Cenab-ý kulluk için yaratýlmýþtýr. Hakk ýn Seni kendime yükselteceðim (24) buyurduðu O ki; yeryüzünü sizin için bir döþek, göðü de bir gibi O na kul olan kimse, Cennete yükseltilir. kubbe (tavan) yaptý. O gökten su indirip onunla tür- Cennete yükselmenin yolu Allah a kulluktan geçer. lü türlü meyvelerden sizin için rýzýk çýkardý. O halde 4. Cenab-ý Hakk ýn Hz. Musa ya, Þüphe yok ki, kendiniz bilip dururken Allah a eþler koþmayýn. (19) Ben Allahým. Benden baþka ilâh yoktur. Öyleyse, O ki; yeryüzünü sizin için bir döþek yaptý. (20) bana ibadet et (25) buyurmasýdýr. Allah, Hz. Musa ya Bu ayet-i kerime, insanlýða Allah tarafýndan yer tevhitten sonra kulluðu emretmiþtir. yüzündeki hayatýnda nasýl kolaylýklar saðlandýðýný Her þeref ve kemal, her güzellik ve fazilet ve her beyan ediyor. Ýnsanlar, ömürleri boyunca normal bir sevinç ve iftihar vesilesi, insan için ancak kulluk se- 6 TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49

bebiyle gerçekleþir. Böylece kulluðun, iyiliklerin Ýbadetin fert ve cemiyete saðladýðý diðer anahtarý, mutluluklarýn dibacesi, yücelik derecele- faydalarý da þöyle sýralayabiliriz: rinin doðuþ yeri ve iyiliklerin kaynaðý olduðu ortaya 1. Ýmanýn güçlenmesi, inanç esaslarýnýn, emir ve çýkar. Hz. Ali (k.v.) þöyle buyurmuþtur: nehiylerin insanda kökleþip yerleþmesi, meleke hâli- Senin kulun olmam, iftihar etmem için bana ne gelmesi, ancak ibadet sayesinde mümkün olur. yeter; senin benim Rabbim olmansa, þeref bakýmýn- 2. Ýbadet, insan hayatýný düzenlemede, disiplin dan bana kâfidir. altýna almada en büyük role sahiptir. Hz. Mevlâna, söz sultanlýðý, zamaný aþmýþlýðý ve 3. Ýbadetin inananlarý birbirine kaynaþtýrmada baþ döndüren derinlikleriyle deðil, kulluðuyla övü- ve cemiyette huzur ve âhengi saðlamada da büyük nür, kulluðuyla coþar ve þöyle haykýrýr: rolü vardýr. Kul oldum, kul oldum, kul oldum! Ben Sana 4. Ýbadetin; madde ve mânâdan oluþan insanýn hizmette iki büklüm oldum. Kullar âzad olunca þâd moral dünyasý, ruh âlemi üzerinde müspet tesiri olur; ben Sana kul olduðumdan dolayý þâd oldum. vardýr. Âlemlerin rahmet peygamberi, miraç davetini 5. Ýbadet, þahsî kemâlât ve olgunluða da en aldýðýnda, Yüce Allah O nu kulu olarak davet ediyor, büyük vesiledir. O nu kulluk þerefiyle tanýtýyor. (26) Hele Kuran da 6. Ýbadet, hem dünya ve hem de âhiret saadeti- kuluna vahyetti (27) denmesi ne manidardýr! Yüce ne vesîle olduðu gibi, Allah ile kul arasýnda pek yük- Allah a kulluk ne yüce bir þereftir. sek bir nispet ve en þerefli bir rabýtadýr. Ýbadetin faydalarý Ýman ve salih amelin, ibadet ve kulluðun Ýbadet, yalnýz Allah ýn emrini yerine getirmek ödülü: Cennet ve O nun rýzasýný kazanmak maksadýyla yapýlýr. Allah Ýman eden ve salih amel iþleyenlere müjdele. katýnda makbul olan ibadet, hiçbir menfaat düþün- Þüphesiz ki altýnda ýrmaklar akan cennetler onlarýncesi olmadan böyle halisane niyetle yapýlan ibadet- dýr. Kendilerine ne zaman onlardan bir meyve rýzýk tir. Ýhlâs, yapýlan ibadetin ruhu hükmündedir. Ýhlâs- olarak yedirilirse Ýþte bu, evvelce de rýzýklandýðýsýz yapýlan ibadet, ruhsuz, sadece kuru bir þekilden mýz þeydi diyecekler. Onlara, birbirlerine benzeyen ibarettir. Allah katýnda hiçbir deðeri, kýymeti yoktur. böyle nimetler- verilecek. Hem onlar orada daimî Bununla beraber, Rabbimizin emirlerinde birçok kalýcýdýrlar. (28) hikmetler, bizim için maddî ve manevî pek çok fay- Yalnýz dünya için çalýþanlar, çalýþtýklarýnýn karþýdalar olduðunda da asla þüphe yoktur. Bedenimizin lýðýný bu dünyada alýrlar. Ahiret yurduna hazýrlýk yagýdaya ihtiyacý olduðu gibi ruhumuzun da gýdaya ihti- panlar ise, hem bu dünyada hem de ahirette karþýlýyacý vardýr. Ruhun en önemli gýdasý saðlam bir iman, ðýný en güzel þekilde alýrlar. Kâfire, ahirette yakýtý sonra da ibadettir. Ýbadetler, imanýmýzýn güçlenme- insan ve taþ olan cehennem gösterilirken; Mü mine sini ve ahlâken olgunlaþmamýzý saðlar. Ýbadet ile bes- ise köþklerin, ýrmaklarýn, bahçelerin, en güzel lenen iman aðacýnýn meyvesi güzel ahlâktýr. Ýbadete nimetlerin olduðu cennet vaat ediliyor. devam eden kimsenin kalbinde iman nuru parlar, Ýbadetler görünüþte insanlar için bir külfet, Allah sevgisi, takva ve sorumluluk duygusu yerleþir. meþakkat gibi gelir ama aslýnda külfet deðil, tam Ayrýca bir Müslüman, malî ibadetlerini yerine tersine bir nimettir. Çünkü insaný diðer varlýklardan getirmek suretiyle diðer insanlarýn da sevgisini kaza- ayýran en önemli özelliklerden biri de onun dindar nýr. Topluma karþý hizmetini ve hakkýný eda etmiþ bir varlýk oluþudur. Ýnsaný eþref-i mahlûkat yani olur. Yaþadýðýmýz müddetçe yemeye, içmeye muhtaç yaratýklarýn en þereflisi yapan da budur. olduðumuz gibi ömrümüzün sonuna kadar ibadet Genellikle insanlar doðru veya yanlýþ, hak veya etmeye, manevî gýdaya da ihtiyacýmýz vardýr. Yüce batýl mutlaka bir dine inanýrlar. Din duygusu insanýn Allah (c.c), Hicr Suresi 99. ayetinde þöyle buyurur: yaratýlýþýnda vardýr, iþte ibadetler insanýn içerisinde Sana yakin (ölüm) gelinceye kadar Rabbine var olan din duygusunun tabii bir sonucudur. Ýbadet ibadet et. ruhun ihtiyacýdýr, gýdasýdýr. Bilindiði gibi insan iki Mü min ibadet sayesinde, dünyanýn maddî bað- yönlü bir varlýktýr. Bir maddi yönü vardýr, bir de larýndan kurtularak ruhen yükselir ve önündeki en- manevi yönü vardýr. Maddi yönüyle yemeye, içmeye, geller ortadan kalkarak ebedî saadet yurdunun ay- giyinmeye ihtiyacý olduðu gibi, manevi yönüyle de dýnlýk yolu kendisine açýlýr. Ýmanýmýzýn göstergesi, ibadet ve itaate ihtiyacý vardýr. ruhumuzun gýdasý olan ibadetler imanýmýzý kuvvetlendirir, içimizi kötü düþüncelerden, dýþýmýzý günah kirlerinden arýndýrarak, bizi ahlâk ve fazilet sahibi, Allah ýn emrettiði olgun bir mü min hâline getirir. Böylece dünyada huzura, âhirette azaptan kurtulmamýza ve ebedî saadet yurdu olan Cennette sonsuz ve mutlu hayata kavuþmamýza vesile olur. 1- Saf,1,Haþr,1 2- Tin,4 3- Zâriyât,56 4- Bakara,21 5- Nisa,36 6- Hac, 77 7-Yasin, 61 8- Zümer,11 9-Enbiya,92 10- Mü min, 60. 11- Ýsrâ,24 12-Beyyine,8 13- Mevdudi, Tefhimü'l Kur'an, l, 41 42. 14- M.Hamdi Yazýr,Hak Dini Kur'an Dili,l,95 15-M. Hamdi Yazýr, age, I, 96 16-Bakara, 256 17-Fatiha,5 18-Nahl,18-Ýbrahim,34 19-Bakara, 22 20-Nebe,6 21-Hicr 97 99 22-Ýsra,1 23-Meryem. 30 24-Ali Ýmran,55 25-Tâhâ. 14 26-Ýsrâ, 1 27-Necm,10 28-Bakara, 25 TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49 7

Hikmet KUTLU Emekli Ýl Müftüsü DÜNYA VE AHÝRET HAYATI Bütün ilâhî kitaplarda insanýn dünya ve Bazýlarý bununla; beþ vakit namazýn, bazýlarý ise; ahiret saadetini temin edecek pren- Tekbir (Allahu Ekber), Tehlil (La ilahe illallah), siplerden bahsedilir. Dolayýsýyla geçi- Tesbih (Subhanallah), Elhamdülillah ve La havle velâ ci olan dünyevî güzelliklere aldanýp kuvvete illa billah, Subhanallahi velhamdülillah ve bâki olan ahiret hayatýnýn nimetlerin- lâilahe illallahu vallahu ekber (Tirmizî,Deavât,97) gibi ifadeden mahrum kalmamasý hususunda insanoðlu ikaz lerin kastedilmiþ olduðunu söylerler. Bazý âlimler buedilmektedir. Bu ilâhî ikaza raðmen insanoðlunun rada kastedilen salih amellerin; niyetler ve içten vezaman içinde nefsinin arzusuna göre bir hayat tarzýný rilen kararlar olduðunu, çünkü bunlar sayesinde tercih ettiði görülmektedir. Hâlbuki mutlak bir he- amellerin makbul olunup semâvâta yükseltildiðini sap gününün var olduðu bilinciyle yaþama istika- ifade ederken, bazýlarý ise bunlarýn kýz çocuklarý olmetini tanzim etmesi gerekmektedir. duðunu söylemiþlerdir.(kurtubi,el-camiui l Ahkami l-kur an,kehf 46.Ayet Tefsiri) Yüce Allah Kur an-ý Kerim de: Bilin ki, dünya Ýmana alâmet sayýlan salih amellerin, sýrf tesbih hayatý ancak bir oyun, eðlence, bir süs, kendi ara- ve takdisten, Allah ý zikretmekten ibaret sayýlmasý nýzda bir övünme, mal ve çocuklarda bir çoðalma makul deðildir. Buda hafifletme ve rehavete sebep tutkusudur. Bir yaðmur örneði gibi; onun bitirdiði olabilir. Makul olan; bunlarý kapsayan, bunlardan ekin çiftçilerin hoþuna gitmiþtir, sonra kuruyuverir, baþka da birinci derecede ibadet olan her ameli kapbir de bakarsýn ki sapsarý kesilmiþ, sonra o, bir çer samasýdýr. Ýbn Abbas tan nakledilen hadiste de kalýcý çöp oluvermiþtir. Ahirette ise þiddetli bir azap var- güzel iþler: Allah ý zikretmek, O na istiðfarda bulundýr. Bir de Allah tan bir maðfiret ve bir hoþnutluk mak,peygamberine salat getirmek, oruç tutmak, na- (rýza) vardýr. Dünya hayatý, aldanýþ olan bir metadan maz kýlmak,hacca gitmek, sadaka vermek, köle azad baþka bir þey deðildir buyurmaktadýr. (Hadid\20) etmek, cihad etmek, akrabayý ziyaret etmek ve bü- Kur an dünya hayatýnýn ve dünyada insana tün güzel ameller olarak zikredilmiþtir. (Taberi Tefsiri, V, 358-359) verilen nimetlerin geçici olduðu üzerinde ýsrarla Ýnsana yakýþan, helalinden kazanýp dünya nidurur, insaný ölümsüz olan iyi iþler yapmaya teþvik metlerinden istifade edip, salih ameller iþleyerek eder. Kur an ýn ifadesiyle: Servet ve oðullar, dünya ebedî saadeti kazanmaktýr.yüce Allah Kur an-ý hayatýnýn süsüdür; ölümsüz olan iyi iþler ise Rabbi- Kerim de: De ki: Allah ýn kullarý için yarattýðý süsü nin nezdinde hem sevapça daha hayýrlý, hem de ümit ve temiz rýzýklarý kim haram kýldý?de ki:onlar dünya baðlamaya daha layýktýr. (Kehf\46) hayatýnda müminlere yaraþýr; kýyamet gününde ise Bu ayeti kerimede; mal ve oðullarýn dünya ha- yalnýz onlara mahsus olacaktýr (A raf\32) buyurmaktayatýnýn süsü olmasýnýn sebebi, malýn güzel ve fayda- dýr. Ancak Ýslam bu nimetlerin fakirlere karþý kibir ve lý olmasýndan, oðullarýn güç ve savunma kaynaðý ol- gurur vesilesi edilmesini, maddî ve psikolojik baský malarýndan kaynaklanýyor olsa gerektir. Ayetin zen- aracý yapýlmasýný asla hoþ görmez. (DÝB. Kur an Yolu III, 557) ginlik, evlat çokluðu ve þerefleri dolayýsýyla iftihar Mekkeli bazý zenginler, mallarýnýn ve oðullarýnýn eden Uyeyne b. Hýsn ve benzerleri hakkýnda indiði çokluðu sebebiyle þýmardýklarý için tevhid dinine ifade edilmektedir. Yüce Allah bu ayetle dünya haya- girmeye tenezzül etmiyor, (Kalem\14-15) hayatýn sadece týnýn süsü olan bir þeyin rüzgârýn savurduðu çerçöp dünyadan ibaret olduðunu iddia ediyorlardý. (Câsiye\24) gibi gelip geçici olduðunu, geriye kabir azýðý ve ahret Yüce Allah, onlarýn þýmarmasýna sebep olan dünya hazýrlýðý olan þeyler kaldýðýný haber vermektedir. hayatýnýn durumunu; insanýn içini açan bitki örtü- Ayet-i kerimedeki bâkiyâtü s-sâlihât süne hayat vermekte olan suya benzetiyor; ama bir ifadesinden de; Selman, Süheyb ve benzeri Müslü- süre sonra su çekiliyor, bitkiler kuruyor ve toza man fakirlerin yaptýklarý itaatler, salih ameller kas- topraða karýþýyor. Dünya hayatý ve mal ve çocuklar tedilmektedir. Allah katýnda bu kiþilerin yaptýklarý fânidir, salih ameller ise kalýcýdýr. salih ameller, sevapça da hayýrlýdýrlar, emelce Öyleyse biz Müslümanlara düþen; Rabbimizin de hayýrlýdýrlar. Bununla birlikte ayetin anlamýnýn bizlere bahþettiði nimetlerden istifade etmek, bu genel olduðu, salih amel iþleyen bütün mü minleri nimetleri ihtiyaç sahipleriyle paylaþmak, dünya içine aldýðý ifade edilmiþtir. hayatýnýn geçici olduðunu unutmadan baki kalacak Ýlim adamlarý, baki kalacak olan salih amel- olan salih ameller iþleyerek, daha hayýrlý ve sürekli ler hakkýnda farklý açýklamalarda bulunmuþlardýr. olan ahiret yurdunu kazanmaya çalýþmaktýr. 8 TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49

ÝSLAM Musa ÝMAMOÐLU Körfez Müftüsü VE ÝLÝM Ýnsaný diðer varlýklardan ayýran en belirgin dýr;bana fayda saðlayacak ilim öðret, ilmimi artýr" (5) özellik, okuyup bilgi sahibi olmasý, bilgisini "Faydasýz ilimden Allah'a sýðýnýrým" (6) baþkalarýyla paylaþmasýdýr desek yanlýþ Faydalý ilim insaný küfür ve þirk bataklýðýndan çýolmaz herhalde. Bu sebepten olmalý ki, karýp Allah a ulaþtýrýr. Gurur ve kibirden uzaklaþtýrýr. Kur ân-ý Kerîm, inmeye baþladýðý andan iti- Nefisleri helâk edici ahlaksýzlýklardan temizleyip gübaren ilim öðrenme konusunda pek çok teþviklerde zel ahlaka kavuþturur. Doðru yolu buldurur. Dalalet bulunmuþ, birçok yerinde okumanýn, öðrenmenin, karanlýðýndan çýkarýp hidayet aydýnlýðýyla buluþtubilgi edinmenin önemi üzerinde durmuþtur. rur. Dünya ve ahirette iyiliðe kavuþmaya vesile olur. Ýslâm, kadýn olsun erkek olsun bütün müslüman- Ýslâm a göre ilim, Allah'ýn rýzasýný kazanmak ve lara ilim sahibi olmalarýný bildirirken dinî görevlerini amel etmek için öðrenilir. Fert ve cemiyete maddî ve yerine getirecek, helâl ile haramý, hak ile batýlý bir- manevî yönden zarar veren, milli ve manevî deðerlebirinden ayýrt edecek kadar bilgi edinmeleri gerekti- ri hafife alan, nesli bozan, inançsýzlýðýn ve ahlâksýzlýðini emreder. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s): ðýn yayýlmasýna sebep olan, Allahýn gazabýný celbe- "Ýlim tahsil etmek her Müslüman erkek ve den bilgi gerçek bilgi deðildir. Bu yanlýþ bilgiyle mükadýna farzdýr" (1) buyurmuþtur. cadele etmek, onu ortadan kaldýrmak, yerine doðru Ýnsana bilmediklerini öðreten yüce Allah "Sakýn bilgiyi hâkim kýlmak her Müslüman ýn gayesi ve ha cahillerden olma" (2) buyurmuþtur. hedefi olmalýdýr. Bu hususla ilgili olarak, insaný dünya ve ahirette Bin bir çeþit sýkýntýnýn yaþandýðý þu dünyada inmutlu etmek için gönderilen son din Ýslam ýn ilk sanlarýn ekonomik, sosyal, dinî ve dünyevî bütün dumesajýnýn OKU olmasý çok dikkat çekicidir: rumlarýný düzenleyici ve insanlarý birleþtirici kuvvet Yaratan rabbinin adýyla oku! O, insaný alaktan ancak ilimle ve ilim yoluyla kazanýlýr. (asýlýp tutunan zigottan) yaratmýþtýr. Oku! Kalemle O halde, bin dört yüz küsur sene önce Oku (yazmayý) öðreten rabbin sonsuz kerem sahibidir. 0, emriyle ilmin ve ilim tahsil etmenin kapýsýný sonuna insana bilmediklerini öðretti. (3) kadar açan Ýslam ýn açtýðý bu kapýyý kapatmaya Bu ilahi mesaj, insanlýðýn müreffeh bir hayat ya- hiçbir insanýn hak ve salahiyeti yoktur. þamasý için takip edeceði yolun okuyup yazmaktan, Netice olarak, Yunus Emre nin: ilim sahibi olmaktan geçtiðini ortaya koymaktadýr. Ýlim ilim bilmektir, Yüce Allah, Zümer suresinin dokuzuncu Ýlim kendin bilmektir, ayetinde þöyle bildiriyor: Sen kendini bilmezsen; "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (4) Ya nice okumaktýr mýsralarýnda dile getirdiði Bu ayet, genel olarak ilmin Allah katýnda mutlak gibi ilim, insanýn kendini tanýmasýna vesile olur. Ýnsabir deðer olduðunu gösterir. Bununla beraber Kur'an- na varlýklar âleminde üstün bir yerinin olduðunu, ý Kerîm'de gerek dinî gerekse din dýþý konularla ilgili Allah ý tanýyýp O na kul olmak için yaratýldýðýný, baolarak ilim kelimesi ve türevlerinin 750 defa geçme- þýboþ olmadýðýný, görev ve sorumluluklarýný öðretir. si, ilmin ve ilmi faaliyetin önemine iþaret eder. Bu doðru bilgiler hayatý anlamlý hale dönüþtü- Ýlmin ve ilmi faaliyetlerin önemini kavrayan mil- rürken baþarý ve mutluluðun kapýsýný da sonuna kaletler en büyük yatýrýmlarýný bu alana yaparak ilmi dar aralar. Ýslâm'ýn: seviyelerini hep yüksekte tutmuþlardýr. Böylece di- Hikmet (ilim) müminin yitik malýdýr. Nerede ðer milletlere karþý üstünlüklerini daima korumuþ- bulsa alýr. (7) ve lardýr. Buna karþýlýk okuyup araþtýrmayan, ilmi çalýþ- Kadýn ve erkek her Müslüman a ilim öðrenmek malar yapmayan, bilginin gücünü kavrayamayan mil- farzdýr. (8) dediði ilim iþte bu faydalý ilimdir. letlerin acýklý durumu ortadadýr. Sevgili Peygamberimiz, yaptýðý dualarda : "Allah'ým, bana öðrettiklerinle beni faydalan- 1-Ýbn Mace, Mukaddime, 17 2-En'âm, 5/35 3-Alak, 96 /1 5 4-Zümer, 9 5-Tirmizî, Daavât, 128 6-Tirmizî, Daavât, 68 7-Tirmizi, Ýlim 19 8- Ýbn Mace, Mukaddime, 17 TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49 9

Nedim ÖZKAL Kocaeli Ýl Müftü Yardýmcýsý ÝSLAM IN ÝLME VERDÝÐÝ DEÐER Ýnsanlýðýn maddi ve manevi olarak ilerleme- okumaya teþvik etmiþ, adeta okuma seferberliði sini saðlayan en önemli unsur hiç þüphesiz baþlatmýþtýr. Cenab-u Allah, yüceltmek istediði Peyilimdir. Ýlim, büyük bir hazine ve karanlýðý gamberimize ilk defa okumayý emretmiþ ve okumayý aydýnlatan bir ýþýktýr. Hayrý þerden, iyiyi kö- öðretmiþtir. Zira, yücelmek için ilim ne kadar gerektüden, güzeli çirkinden ayýran ilimdir. En liyse, ilim için okumak da o kadar gereklidir. Alak güçlü insan, bilgi ve kabiliyeti yüksek olandýr. Güçlü suresinin baþlangýcýndaki beþ ayetde: toplumlar da, ilim, teknik ve sanatta geliþmiþ top- (Ey Habibim!) Yaratan Rabbinin adý ile oku! O, lumlardýr. Yüce Allah (c.c) bu hususta bizleri ilme insaný pýhtýlaþmýþ bir kandan yarattý. Oku! O, cöteþvik ederek þöyle buyuruyor: mertliðinin sonu olmayan Rabbin, kalemle yazmayý Ey Muhammed! De ki: Hiç bilenlerle bilmeyen- da öðretendir. Ýnsana bilmediklerini de ancak O ler bir olur mu? (Zümer, 9) öðretti. buyrulur. Bu Ayetlerden anlaþýlan mana þu- Allah, içinizden iman edenlerin ve kendilerine dur: Okumaya ve ilme O nun ismiyle baþlamalý. Ayetilim verilenlerin derecelerini yükseltir. (Mücadele, 11) lerde bu emredilmektedir. Allah ýn ismiyle okunan Her ilim sahibinden üstün bir ilim sahibi bu- ilim faydalý ilimdir. Allah ile, besmeleyle baþlayan lunur. (Yusuf, 76) ilim nasýl zararlý ve haram bir ilim olabilir. O halde Bu ayetlerden anlaþýlan þu ki;ilimde ne kadar bize emir ve tavsiye edilen ilim helal olan, dinen yamesafe katedilmiþ olursa olsun, kiþi kendisini ilmin sak sayýlan cinsten olmayan ilimdir. Peygamberimize zirvesinde sanmamalý, gaflet edip tembelliðe düþ- kalemsiz öðreten Allah, diðer kullarýna da kalemle mememeli, ilmini geliþtirmeye devam etmelidir. öðretendir. Öyleyse ilim sahibi olmak için ya okuya- Kur an-ý Kerimin insanlýða ilk hitabý OKU keli- rak ya da, yazarak öðrenebileceðimiz mümkündür. mesidir. Kitabýmýzýn bu kelimeyle baþlamasý çok Aksi taktirde, yattýðý yerden kimsenin ilim sahibi olaönemlidir. Günümüzde en geçerli yol ilimdir. mayacaðý bildirilmektedir. Bunun için okumak, yaz- Resulullah (a.s) bir mübarek sözünde: mak, eðitim ve öðretim, araþtýrma yapmak, tefekkür Dünyayý isteyen ilme sarýlsýn, ahireti isteyen etmek ve akletmek dinimizin temel karakteridir. ilme sarýlsýn, hem dünyayý hem ahireti isteyen yine Peygamber Efendimiz, faydalý ilmi teþvik edeilme sarýlsýn. (Tirmizi, Daavat, 68) rek, faydasýz ilimden de Allah (c.c)'a sýðýnmýþ ve Günümüz dünyasýnda kaba kuvvet deðil ilim öne ashabýný bundan sakýndýrmýþtýr. geçmiþtir. Zira ilmi tercih eden, ayný zamanda güçlü Mü min ölümünden sonra hayatta iken öðretkonumdadýr. Yüce Allah, Meleklere, kelimeleri öð- tiði ve yayýnladýðý ilimden,geride býraktýðý iyi evlatrettiði Adem (a.s) ma secde etmelerini emretmiþti. tan, miras olarak býraktýðý mushaftan, yaptýrdýðý Bu konuya bu cepheden bakarsak, ilim sahibinin üs- mescidden, yolcular için inþa ettirdiði misafir evintün olduðu manasýný çýkarabiliriz. Demekki; ateþten den,akýttýðý sudan, saðlýklý iken malýndan verdiði yaratýlmak deðil, ilim sahibi olmak daha üstünlüktür. sadakadan kendisine sevap ulaþýr (Ýbni Mace Mukaddime,20) Allah tan gerçekten ilim sahipleri korkar. (Fâtýr,28) "Ýlmi öðreniniz.çünkü onun öðrenilmesi, Allah'a Ayet-i Kerimesine bakarsak, mânevi alanda da ilim karþý saygý, ilim talep etmek ibâdettir. Bilimsel sahibinin ileride olduðunu görürüz. tartýþmalar, Allah ý anmak, bilimsel konulardan ko- Oku emri ile yüce Allah, her çeþit kabalýða son nuþmak ise cihaddýr. (Cihat :Cahilliði kaldýrmak için vererek, üstünlüðün ilim de olduðunu bildirerek, bizi yapýlan mücadeledir.") "Bilgisiyle insanlarý yararlan- 10 TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49

dýran bir âlim, ibadet edenden hayýrlýdýr." "Bilginle- Evet Kur an-ý Kerim ayrýntýya girse idi, hem hacrin, alimlerin kalemlerinin mürekkebi, Þehitlerin mi çok geniþ olacak ve hemde asr-ý saadette, daha kanýyla tartýlsa, Allah katýnda, þehitlerin kanlarýn- ilim ve fennin geliþmediði dönemde zaten inananladan aðýr gelir." (Ýhya-u Ulumiddin,1/19) rýn az olduðu hengâmede insanlar inanma güçlüðü Peygamber Efendimiz (s a v): çekecek, ayetleri hazmedemeyecekti. Meselâ uçak- Ýlim talebi her müslümana farzdýr (Beyheki, ilim) bu- tan, uzay mekiðinin aya, yýldýzlara çýkacaðýndan yurmuþtur. Demek ki; Dinimizde okuma ve ilim tahsi- açýkça bahsedilseydi, nasýl izah edilecekti. Fakat linin cinsiyetle alakasý yoktur. Diðer bir hadiste ise; bunlara iþaret ediliyor, yerin derinliklerine, fezaya Ýlim öðrenin çünkü ilim öðrenmek düþmana gidilmekten, nüfuz edilmekten bahsedilmektedir. karþý silahtýr. Allah ilimle bir kýsým milletleri yük- Bakalým görelim nasýl olacak diye bir merak ve dikseltir, hayýrda komutan ve önder yapar, onlarýn izle- kat çekilmekte, ilimler ilerledikçe bahse konu buluþrinden gidilir ve fikirlerine uyulur. (A. Ýbn Hanbel, Müsned, III, 157) larýn hayata geçirilebileceðine iþaret edilmektedir. Resûl-i Ekrem Efendimiz bir hadis-i þeriflerinde: Þimdi gelinen nokta þu ki; Yüce Allah; Rahman sure- Allah (c.c), hakkýnda hayýr murâd ettiði kim- sinde aya çýkýlacaðýný, fezaya ancak ilmi ve maddî seyi dinde ince anlayýþ (ilim) sâhibi kýlar. (Buhârî, Ýlim, 10; güç ile çýkýlacaðýný ifade etmiþ. Bu ve buna benzer Müslim, Ýmâre, 175) buyurarak ilim adamýna verilen deyeri nice ilmi gerçeklere iþaret edilerek, sanki ileride vurgulamaktadýr. asýrlar sonra bu ilmi gerçekler hayata geçirildikçe Okumaya ve öðrenmeye çok önem vererek dün- anlarsýnýz, der gibi bizi bu teknolojiye teþvik etmiþ ya ve ahiretimizi mamur etmeliyiz. Her gün mutlaka ve alýþtýrmýþ olmaktadýr. Bir ayet-i Kerimede: dünya ve ahretimize faydalý kitab okuyalým. Çocuk- Size ayetlerini gösterir ki düþünesiniz. (Bakara:73) larýmýza da bunu tavsiye edelim. Onlara öðrenecek- buyrulur. Kâinatýn, yer ve göðün, insanýn yaratýlýþ evleri her türlü ilim tahsilinde Allah rýzasý için öðren- releri, hayat suyunun geldiði yerler bildirilmektedir. meyi öðretelim. Ýþ yeri ve evlerimizde bir kütüpha- O günün þartlarýnda film ve röntgen cihazýnýn olmanecik oluþturalým. Öðrendiklerimizle amel ederek dýðý dönemde Peygamberimiz bunlarý nereden bileilmin gayesine ulaþalým. cekti. Fakat öðreten ve bildiren Allah bildiriyordu. Ýlimden kasýt sadece dini ilimler deðil, dünyevi Allah, sana Kitab ý ve hikmeti indirdi ve sana ilimlerde emir ve tavsiye edilen ilimlerdendir. Zira bilmediðin þeyleri öðretti. (Nisa:113) buyuruluyor. dünyevi ilimler olmazsa dini yaþamak da imkânsýz Þimdi rahatlýkla diyebilirizki, ilim ilerledikçe hale gelir.teknolojinin gerisinde kalan devletler di- Kur an tazeleniyor, anlaþýlamayan ilimler açýða çýkýger geliþmiþ devletlerin sömürgesi olmuþ ve zaman- yor. Geliþen ilimler Ku aný tefsir ediyor. O gün bilinen la asimile olarak dinlerinide büyük ölçüde kaybet- binitlerden bahsederken, daha sonra bilmediðiniz miþlerdir. Kur an-ý Kerimde: binitlere iþaret eden yüce Allah; taksiler, otobüsler Düþmanýn silahýyla silahlanýn, kuvvet hazýrla- ve uçaklara iþaret ediyordu. Bunu o günün þartlarýnyýn buyrulmasýný bu manayý yükleyerek okuyabili- da yorumcu ve müfessirler ismen telaffuz edemiyorriz. Ýlim olmadan bu kuvveti hazýrlamak mümkün lardý. Daðlarý yerinde duruyor zannetmeyin onlar deðildir. Bütün ilimler Ku anda olmayabilir, ancak bulutlar gibi yüzüyor ayetinin, açýkça dünya dönü- Kur'an, yol gösterir. Þöyle ki; yor dediðini çok net olarak ortaya koyamýyorlardý. Bilmiyorsanýz, zikir ehline (ilim ehline, âlim- Daðlar yüzüyordu gezegenler gibi, ama nereye, evet lere) sorun (Enbiya,21,7) buyurulmuþtur. Âyet-i Kerime - kendi etrafýnda dönüyor, yani dünya dönüyor diyedeki zikir, ilim demektir. Bu âyet-i kerime, bilmeyen- miyorlardý. Galile nin canýndan olduðu konuyu lerin, âlimleri bulup onlardan sorup öðrenmelerini Kur an, asýrlar önce ifade ediyordu. Atomun parçalaemretmektedir. Ayrýca; bir ayet hangi ilimden bah- nabileceðinin ilim adamlarýnýn anlamasýndan asýrlar sediyorsa o ilmin tahsilini yapan kiþilerin o ayeti yo- önce Kur an atomun zerrelerinden bahsediyordu. rumlamasýnýn daha doðru ve isabetli olacaðý da vur- Evet Cenab-u Hakk: gulanmaktadýr. Yüce Allah diðer bir ayette: Düþünürseniz size ayetleri açýkladýk. (Âl-i Ýmrân:118) Allah iman edenleri yüceltir; kendilerine ilim buyuruyor. Demekki düþünülecek, araþtýrýlacak ve verilmiþ müminleri ise, (cennette) kat kat derece- sonunda gerçeðe ulaþýlacaktýr. lerle yükseltir (Mücadele, 58, 11) buyuruyor. Kur an-ý Kerimde þöyle buyruluyor: Bir ilim adamýndan dinlemiþtim; birisi ona þöyle Bu misalleri ancak âlim olanlar anlar. (Ankebut,43) bir soru soruyor: Yani; her alim, kendi sahasýný ilgilendiren ayeti daha Hocam! Kur an da bütün ilimler var diyorlar, iyi anlayacak ve daha iyi yorumlayacak demektir. siz ne dersiniz? Sorunca, ben de ona: Diðer bir ayette de: Evet vardýr, çünki Kur an da bir çok ilmin çe- Allah (c.c) içinizden iman edenlerin ve kendikirdeði diyebileceðimiz ana baþlýklar vardýr, ayrýntý- lerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir. lar içinse Bilmediðiniz konuyu bilenlere sorunuz buyurmaktadýr. (Mücâdele 58/11) buyurarak onunda yöntemi bildirilmektedir þeklin- Bunun için alimin uykusunu, cahilin ibadetinden de cevap verdiðini ifade etmiþti. üstün tutan yüce dinimizin sevgili Peygamberi Hz. TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49 11

Muhammed (s.a.v), Beþikten mezara kadar, kadýn- " Hikmeti (ilmi) dilediðine verir. Hikmet verilen erkek herkesin ilim tahsilini, eðitimini, ilim Çin de kimseye çok hayýr verilmiþtir. Bunu ancak saðduyu dahi olsa, yani çok uzaklarda da olsa gidilip alýnma- sahipleri düþünüp anlarlar." (Bakara:269) buyuruyor. Ancak sýný tavsiye etmiþtir. (Suyuti, Fevzül-Kadir,1/542) Ayrýca faydalý ilmi talep etmek, elinden geleni yapmak, zahiri ilmin, irfanýn, teknik ve medeniyetin nerede olursa bütün sebeplere tevessül ettikten sonra tevfikat-i olsun alýnmasý, yani ilmi üretenin dini, ýrký ve cinsi- Rabbaniyi beklemek gerekmektedir. Aksi taktirde yeti ne olura olsun faydalanýlmasý gerektiði anlaþýl- zengin ülkelerin eline bakar duruma düþmek zorunmaktadýr. Ayrýca ilmin beynelmilel olduðuna da da kalýrýz. Tabiiki, manevi ilimler konusunda kendisiiþaret edilmektedir. ne Vehbi ilim verilen kiþiler de vardýr. Ancak bu ilim Ýlim müslümanýn yitiðidir bulduðu yerde bile durup dururken herkese verilen bir ilim deðildir. almalýdýr mübarek sözünün anlamý da budur. Bildiði ile amel eden kiþiye bilmedikleri de bahþedi- Bilim ve medeniyet, dünya milletlerinin ortak lebilir. Bu bile bir çalýþma ve gayret sonucu verilen malýdýr. Bu yolda her toplumun az veya çok bir payý bir lütuftur. Ancak bazý kiþilerin haketmedikleri her vardýr. Bu payda Avrupa, Çin, Mýsýr, Hint, Roma, v.b. hangi bir þeyi kul hakký veya ðayr-i hukukîlik baþlýðý medeniyetlerinin de bir payý vardýr. Bilhassa orta- altýnda ele alarak dünyada yada ahirette hesabý çaðda medeniyet bayraðýný Ýslam Medeniyeti almýþ- verilecek iþler kategorisinde deðerlendirilmelidir. týr. Daha sonra gerileme devrinde, medeniyette ba- Þu husus hiçbir zaman göz ardý edilmemelidir; týlýlar ilerleme katetmiþlerdir. Bu ilerleme yalnýz ba- bütün bu ilmî buluþ ve inkiþaflara raðmen, baþka milþýna olmamýþ, batýnýn ilerlemesinde müslüman bilim letlerin öne geçmesi çok kötü bir performans seyriadamlarýndan da önemli ölçüde faydalanmýþlardýr. dir. Bu hiç affedilemez, ilmî çalýþmalarýmýzla övün- Dokuzuncu yüzyýldan ondördüncü yüzyýla uzanan mek deðil, çok çalýþarak bu açýðý kapatmak zorundazaman diliminde, en ileri uygarlýk "Ýslam Uygarlýðý" yýz. Okumadan ve çalýþmadan kalkýnmak hiçbir milolmuþtur. Ýlim ve medeniyet alanýndaki buluþlarýn lete nasip olmaz. Topraklarýmýzý, mabed ve mukadbir çoðu, bu dönemde gerçekleþmiþtir. Akýl ve gerçek des deðerlerimizi ancak çalýþarak koruyabiliriz. bilgiye dayanan bu uygarlýk, bu günkü dünya uygarlý- Sevgili Peygamberimiz (a.s.v): ðýna kaynaklýk etmiþtir. Dünya ve onun içinde olan þeyler deðersizdir. Batýlý bilim adamlarýndan Prof.J.Risler: Sadece Allah (c.c)'ý zikretmek ve O'na yaklaþtýran Müslüman astronomistler, matematik alimleri þeylerle, ilim öðreten âlim ve öðrenmek isteyen derecesinde Rönesans ýmýza tesir ettiler. diyor. talebe bundan müstesnadýr. (Tirmizî, Zühd, 14) buyuruyor. E.F.Gautier ise: Ýnsanýn öðrendiði ilmini diðer insanlara öðret- Yalnýz Cebir deðil, diðer matematik ilimlerini mesi de büyük hayýrlardan biridir. Talebe yetiþtirde, Avrupa kültür dairesi, Müslümanlardan almýþ ol- mek, kitap yazarak, yayýnlayarak, ilmini kendisinduðu gibi,bu günkü Batý matematiði gerçekten Ýslam den sonraki nesillere ulaþtýrmak, hadis-i þerifte bumatematiðinden baþka bir þey deðildir. diyor. yurulduðu üzere kiþinin amel defterinin kapanma- Allah Teâla kur anda defalarca; yacaðýna ve sevabýnýn devamlý olacaðýna vesile Aklýnýzý kullanmýyor musunuz? (Bakara:44) buyur- olacak sâlih amellerdendir. (Müslim, Vasiyyet, 14) mak suretiyle, akla ne kadar önem verildiðini bildir- Resûl-i Ekrem Efendimiz: mektedir. Kim ilim tahsiline yönelirse, Allah (c.c) o kiþi- Mustafa Kemal ATATÜRK ün: ye cennetin yolunu kolaylaþtýrýr. Melekler yaptýðýn- Bizim dinimiz en makul ve en tabii dindir.ve dan hoþnut olduklarý için ilim öðrenmek isteyen ancak bundan dolayýdýr ki, son din olmuþtur. Bir kimsenin üzerine kanatlarýný gererler. Göklerde ve dinin tabii olabilmesi için akla, fenne, ilme, mantý- yerde bulunanlar, hatta suyun içindeki balýklar bile ða uygun düþmesi gereklidir. Bizim dinimiz bunlara âlim için Allah'tan maðfiret dilerler. Âlimin âbide tamamen uygun düþer. Ifadesindeki gibi Ýslam da karþý üstünlüðü, ayýn diðer yýldýzlara olan üstünlüðü "din-bilim çatýþmasý" yoktur. Özellikle Ýslam Dini gibidir. Þüphesiz ki âlimler, peygamberlerin vârisleakla ve bilime önem veren bir dindir. ridir. Peygamberler altýn ve gümüþ miras býrakmaz- Kur an'da, kâinatýn yaratýlýþý ve düzeni ile ilgili lar;sadece ilmi miras býrakýrlar.o mirasý alan kimse, ayetler ýþýðýnda yapýlan araþtýrmalar, hicri takvimin bol nasip ve kýsmet almýþ olur. (Ebû Dâvûd, Ýlim, 1; Tirmizî, Ýlim, 19) oluþturulmasý, buna baðlý olarak ibadet saat ve gün- Ya öðreten, ya öðrenen, ya dinleyen, ya da ilmi lerinin tesbit edilmesi, dolayýsýyla her yýl on gün geri seven ol.fakat sakýn beþinci olma, helak olursun, kalan yýl sayesinde Hac ve Oruç gibi ibadetlerin Bir ilim talebesi ilim tahsil etmekteyken ölüm bütün seneyi dolaþmasýyla zaman ve zeminlere göre ve ecel gelse, vefât etse þehid hükmündedir. adaletin saðlanmasý gibi hikmetli yorumlara Ýslam buyurmaktadýr. alimleri katký saðlamýþlardýr. Astronomide, dünyanýn O halde sözü, söz sultanýnýn dilinden bitirelim; yaratýlýþý, insan anatomisi, matematik, fizik, kimya, Dünyayý isteyen ilme sarýlsýn, ahreti isteyen týb ve bir sürü ilim dalýnda Ýslam dünyasý altýn çaðla- ilme sarýlsýn.. Hem dünyayý ve hem de ahreti isteyen rýný yaþamýþtýr. Yüce Allah: ilme sarýlsýn. 12 TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49

Ergün YILMAN Kandýra Ýlçe Vaizi KUR AN DA MEDENÝYET ÝNÞASI Medeniyet, bir ülkenin,bir toplumun Görüyoruz ki Melike nin Hz.Süleyman tarafýnmaddi ve manevi varlýklarýnýn, fikir, dan kurulmuþ bir medeniyet karþýsýnda gözleri kamasanat çalýþmalarýyla ilgili nitelikle- þýyor ve hatta bu Onun iman etmesine bile vesile olurinin tümü diye tarif edilmiþtir.( Türk Dil yor. Ýþte bu kýssa ile Yüce Kitabýmýz bizlere de bir he- Kurumu Büyük Türkçe Sözlük) Kur an ve Hz. def gösteriyor. Bizlere böyle göz kamaþtýran mede- Peygamberin hedeflerinden biri de hiç þüphesiz ki niyetler kurmamýz için emrediyor. Müslümanlar öyle medenî insanlardan oluþan bir toplum inþa etmektir. medeniyetler kurmalý ki bunu gören þaþýrýp kalmalý. Nitekim Hz.Pey-gamber hicret ederek bizzat kendi Maalesef bu gün bizler bunun tersini yaþamaktayýz. elleri ile þekil ve-rip yepyeni bir þekilde inþa ettiði Kur an ý Kerim in kurulmasýný istediði medeniþehrin adýný Medine koymuþtur.medine ve medeniyet yette Allah a kulluk olmazsa olmazdýr. Kur an ýn mekelimeleri ayný kelimeden türemiþtir. deni toplumu sýrf binalar yapmaktan ibaret de deðil- Kur an bizlere geçmiþte yaþamýþ bazý medeni- dir. Nitekim nice bir eþi daha görülmemiþ beldelerin yetlerin kýssalarýný anlatýr. Her kýssada pek çok hik- azgýnlýklarý sebebi ile Allah (c.c) tarafýndan helak met olmakla beraber esas amaçlanan bu anlatýlan- edildiði de bizlere haber verilir. Bunlardan biri de sülardan öðüt almaktýr. Bunlardan biri de Hz.Süleyman tunlarý ile meþhur Ýrem þehridir. Bunlar öyle sütunve Sebe Melikesi Belkýs kýssasýdýr. Kýssayý özetlersek: lardýr ki Kur an ýn ifadesi ile eþi benzeri görülmemiþ- Hz.Süleyman bir gün hüdhüd kuþunu bulamaz, tir. (4) Ancak bu ihtiþam, bu þehrin Allah tan uzak olup ona kýzar ve þöyle der: gösterilen azgýnlýklar sebebi ile yok edilmiþtir. Bu ve (Süleyman) kuþlarý gözden geçirdi ve þöyle dedi: benzeri medeniyetler merhum M.Akif Ersoy un ifa- Hüdhüdü niçin göremiyorum? Yoksa kayýplara desi ile tek diþi kalmýþ canavar dýr. Bütün bunlarý mý karýþtý? Ya bana (mazeretini gösteren) apaçýk bir iyi bilen ecdadýmýz kurduðu her medeniyette Allah delil getirecek ya da onun canýný iyice yakacaðým adýný nakþetmiþtir. Kurulan her þehirde merkezde cayahut onu boðazlayacaðým! Çok geçmeden (Hüdhüd) mi vardýr. Önce bir cami yapýlýr. Diðer yapýlar ona gögelip: Ben, dedi, senin bilmediðin bir þeyi öðrendim. re yerleþirler. Sinan ýn camileri köprüleri, kemerle- Sebe'den sana çok doðru (ve önemli) bir haber getir- rinde, Fuzuli nin, Baki nin þiirlerinde Yunus un dim. Gerçekten, onlara (Sebelilere) hükümdarlýk ilahilerinde Mevlana nýn semasýnda hep Allah adý ve eden, kendisine her þey verilmiþ ve büyük bir tahtý aþký görülür. olan bir kadýnla karþýlaþtým. Onun ve kavminin, Günümüzde medeniyetler arasý kýyasýya bir ya- Allah'ý býrakýp güneþe secde ettiklerini gördüm. Þey- rýþ vardýr. Belki tarih boyunca böyle idi.ancak bu, butan, kendilerine yaptýklarýný süslü göstermiþ de on- gün için çok daha acýmasýzca ve hýzla devam etmeklarý doðru yoldan alýkoymuþ. Bunun için doðru yolu tedir. Medeniyet yarýþýnda geri kalmýþ toplumlarýn bulamýyorlar. ( Neml: 20-24 ) yaþama þansý yok gibi görülmektedir.tarihte de böyle Hüdhüd den bu haberi alan Süleyman (as) der- olmuþtur.geçmiþte Anadolu ve Mezopotamya da pek hal melikeye bir mektup yazar ve kendisine teslim çok medeniyetin yaþayýp kaybolduðunu biliyoruz. olmasýný, aksi halde ordusu ile gelip ülkesini ele ge- Kaybolan bu millet ve medeniyetlerin yok oluþ sebeçireceðini bildirir. Melike Belkýs bu mektup üzerine bi sadece kaybettikleri savaþlar deðildir. Bulundukkavminin ileri gelenleriyle istiþare eder. Süleyman a larý bölgeye gelen kendilerinden üstün bir medenihediyeler göndererek tavrýný öðrenmek ister. Hz. yet karþýsýnda önce ezilmiþler,sonra da imha edilmiþ- Süleyman, hediyelere itibar etmez ve bunu da Meli- lerdir. Yok oluþlarý medeniyet yarýþýný kaybetmeleke ye bildirir. Melike nin kendisini ziyaret edeceðini rinden kaynaklanmaktadýr. Nitekim bazý barbar kade öðrenince adeta ýþýk hýzý ile Belkýs ýn tahtýný O n- vimler Roma devletini yýktýklarý halde kendileri yok dan önce kendi sarayýna getirtir. Melike Belkýs ýn Hz. olmuþtur.çünkü Roma medeniyeti fiili savaþý kaybet- Süleyman ýn sarayýna giriþini ise Ku an dan tiði halde medeniyet savaþýný kazanmýþtýr. Bizler de dinleyelim: Ona: Köþke gir! Dendi. Melike onu gö- kökü kazýnmýþ bu milletler gibi olmak istemiyorsak rünce derin bir su sandý ve eteðini yukarý çekti. Sü- kendi öz kültürümüz kaynaklý bir medeniyet kurmaleyman: Bu, billûrdan yapýlmýþ, þeffaf bir zemindir, mýz gerekiyor. Bunu yaparken öncelikli ilham kaynadedi. Melike dedi ki: Rabbim! Ben gerçekten ðýmýz Kur an olmalýdýr.merhum Akif in de dediði gibi: kendime yazýk etmiþim. Süleyman la beraber Doðrudan doðruya Kuran dan alýp ilhamý âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum. ( Neml:44) Asrýn idrakine söyletmeliyiz Ýslam ý TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49 13

Dr.Halil TAÞPINAR Bolu Ýl Müftü Yardýmcýsý KUR AN I MODERN ÝLÝMLER YA DA BUGÜNKÜ ANLAYIÞ ÇERÇEÇEVESÝNDE YENÝDEN YORUMLAMA Giriþ seviyesine uygun bir mana bulabilmiþtir. Mesela: Allah, beþeriyeti hidayete erdirmek ve yaþantý- O Allah ki, sizin için yeri beþik yaptý (3) ayetine larýnýn sýrat-ý müstakîm üzere devamlarýný saðlamak ilk muhatap olan nesiller, bu ayeti, belki de yeryüzüiçin hem peygamber hem de peygamberler vasýtasýy- nü, ayaklarýnýn altýna serilmiþ, tarým ve ticaret için la ilâhi kitaplar göndermiþtir. Allah Teâla gönderilen önlerine konulmuþ hayat tarzý olarak anlamýþlardýr. bu kitaplarý, insanlarýn en iyi bir þekilde okumalarýný Biz ise bu ifadeyi daha geniþ ve daha derin bir þekilde da emrederek kurtuluþa ulaþmalarý için birer vesile farklý olarak anlýya biliyoruz. kýlmýþtýr. Hz. Muhammed (SA) e gönderdiði son kitap Bu sebeplerden dolayýdýr ki, herkesin akýl, Kur an-ý Kerim ile de insanlarý okumaya, onu tefek- kabiliyet ve anlayýþýna göre Kur an dan mana küre, araþtýrmaya ve tedebbür etmeye teþvik etmiþ- çýkartmasý caiz görülmüþtür. (4) Çünkü Kur an muciz tir. Bu ilahi kitap sayesinde hem dünyada hem de bir kitaptýr. Kur an ýn i caz yönlerinden biri de ahirette insanlarýn kurtuluþa/hidayete ereceði de Kevni Ý caz yönüdür. Kur an, öz ve temel esaslar belirtilmiþtir. dâhilinde kâinat ve kâinatýn içindekilerden bahse- Allah, Kur an ý okumayý, okuduðunu anlamayý, der. Allah: O nunla yaþamayý hayatýna düstur edinenleri methe- Biz bu kitapta hiçbir þeyi ihmal etmedik, dip överken, ondan yüz çevirenlerle, onu okumayan, Yaþ ve kuru hiçbir þey yoktur ki, kitab-ý okuduðunu anlamayanlarý ve amel etmeyenleri de mübinde bulunmasýn. (5) buyurmaktadýr. zemmedip kötülemiþtir. Böyle kimseleri, taþýdýklarý Kur an, insanýn kendi varlýðýný tanýmasýna yarhalde okumadýklarýndan kitap yüklü eþeklere benze- dýmcý olmayý saðlayacaðý için bakmayý emreden 350, tir. (1) O, tedebbürü terk edenleri de asla sevmez. Te- yeryüzünde tabiat olaylarýna bakmayý ve onlarý araþdebbür ve tefekkürden yüz çevirenler hakkýnda ise, týrmayý teþvik eden 50 den fazla ayet mevcuttur. Bu Onlar, Kur an ý tedebbür etmezler mi? Yoksa konuyla ilgili örneklere baktýðýmýzda Kur an da kalblerinin üzerinde kat kat kilit mi var? (2) der. tabiatla ilgili surelerin isimleri ise: Nur, Rad, Duhan, Kur an, insanlara bir inanç, hidayet, dua, hik- Necm, Kamer, Þems, Buruc, Mearic, Leyl, Asr dýr. met, ibadet, fikir, emir ve nehiy kitabý olmakla birlikte, onlarýn maddi ve manevi hayatlarýný kuþatan A-ÝLÝM VE DÝN MÜNASEBETÝ ve ayný zamanda bütün ihtiyaçlarýný da karþýlayan bir Ýslâm, hâkim olduðu yer ve devirler boyunca hiç kitaptýr. Ayrýca O, inanç, ibadet ve ahlak boyutunun bir zaman hür düþünce ve pozitif ilimlerle aralarýnda yanýnda ilmi ve fenni hakikatlerden de bahseder, bir çeliþki ya da çekiþme yaþanmamýþtýr. Ýslâm âleancak bu hususu tafsilen deðil, icmalen ya da iþare- minde ilim-din diðer bir ifade ile Ýslâm-ilim çekiþmeten gösterir. Ve yine O, herkesin anlayýþýna hitap sine ortadan kaldýran esaslardan biri de, Kur an ýn, ettiði gibi, ona bakan ya da onu okuyan herkes onda kâinatta bulunan varlýklarý, tabiat olaylarýný araþtýrkendi kültür seviyesine uygun bir þeyler bulabilir. mayý ve bunlar üzerinde düþünmeyi emretmesi, bun- Kur an ýn ayetleri, bir kristale benzer ve hangi larý anlamak için insanýn aklýný kullanmasýný teþvik cephesinden bakýlýrsa, o cephesinde mutlaka ayrý bir etmiþ olmasýdýr. Kur an, taklidi kötülemekte, skolasmânâ görülür. Yine her ayetin, her asra bakan bir tisizm e ve zanna da þiddetle karþý çýkmaktadýr. yüzü vardýr. Yani 7. asrýn insanýna bakan bir yüzü olduðu gibi 21. asrýn insanýna da bakan bir yüzü a-hýristiyanlýkta Ýlim-Din Çatýþmasý vardýr. Bundan dolayýdýr ki, her asrýn insaný, Kur an Hýristiyan Avrupa da ilim-din çatýþmasýný hazýrayetlerinde kendi aralarýndaki anlayýþa ve kültür layan sebeplerin baþýnda, Yunancadan Arapçaya ya- 14 TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49

4-Ýslâm ýn müsbet ilim ve hür düþünce ile çekiþ- mediðinin önemli delillerinden biri de, onun kýsa bir zaman içinde fetih hareketleri neticesinde, kendin- den çok deðiþik karakterdeki inanýþ ve kültürlerle karþýlaþtýðý halde uyum saðlamýþ olmasýdýr. 5-Ýslâm âleminde ilim-din çekiþmesine mahal býrakmayacak esaslardan bir tanesi de Kur an ýn, bizim etrafýmýzý kuþatan, görünen varlýklar ve olay- lar üzerinde tefekküre sevk eden, akýl kullanmaya teþvik eden ve körü körüne taklidi kötüleyen bir özelliðe sahiptir. pýlan tercümelerin, Hýristiyan âlimlerin, Müslümanlarla temasý neticesinde Latinceye tercüme edilmiþ olmasýdýr. Arapça dan Latince ye yapýlan tercümelere karþý, Kilisenin þiddetli tepkileri olmuþtur. Diðer taraftan tercümeler vasýtasýyla gelen yeni ilim ve felsefenin karþýsýnda dayanmak pek mümkün olmadý. Nitekim ilk defa Paris Üniversiteleri, Aristo ve Ýbn Rüþd ün eserlerini okutulacak kitaplarýn arasýna koymaya mecbur kaldýlar. Ýlim ve dini, esasta birbirine zýt gösteren ve dini ilme, ilmi de dine karþý küçük gösterme çabasýnda bulunan zihniyet, bilhassa bunun teslis/üçleme inancýndan ileri geldiðini, Hýristiyanlýk ile ilim arasýndaki nizanýn/çekiþmenin dinin deðiþtirilmesi ve bozulmasý neticesinde meydana gelmiþ olabileceðini ileri sürmüþlerdir. Hýristiyanlýðýn, kaynaðý Ýncil de bulunan âlemin yaratýlýþý hakkýndaki görüþü, akla ve ilme aykýrý bir durum arz ettiðinden eleþtirilere muhatap olmuþtur. Ve Allah bütün iþleri altý günde bitirince yedinci gün istirahat etti. (6) Hýristiyanlýðýn akýl ve ilim dýþý bu tekvin görüþü, yine Hýristiyan Ýlahiyatçýlar tarafýndan deðiþik þekillerde yorumlanmýþtýr. Hatta pek çok hastalýðýn sebebi olarak, Allah ýn gazabý veyahut ta þeytanýn þerri olarak gösterilmektedir. b-ýslâm da Ýlim-Din münasebeti Hýristiyan dünyasýnda gördüðümüz anlamda bir din-ilim çatýþmasýnýn varlýðý Ýslâm da asla söz konusu olmamýþtýr. Ýslâm âleminde II. asýrdan baþlayýp V. asra kadar sürmüþ olan ve batý düþüncesine önemli derecede kaynaklýk etmiþ bulunan ilmi ve fikri faaliyetin temeli, ilk defa akla ve düþünceye büyük deðer veren Kur an dan almýþtýr. Ýslâm ýn hükümran olduðu yer ve devirler boyunca hiçbir zaman pozitif ilimler hür düþünce ile bir çekiþme/çatýþma durumuna düþmemiþtir. Zira Ýslâm ýn getirdikleri içinde, kendisini ilim ve hür düþünce ile çekiþmekten uzak tutan genel esaslar mevcuttur. Din-ilim çatýþmasýnýn olmayýþýnýn sebeplerini kýsaca sýralayacak olursak þunlarý görebiliriz. 1-Ayet kerimeler ve hadis-i þeriflerde belirtildiði gibi Ýslâmiyet, aklý maddî varlýk ve olaylar sahasýnda serbest býrakmýþtýr. Hatta bu varlýklarý ve olaylarý tefekkür ederken aklý kullanmayý devamlý bir þekilde teþvik etmiþtir. Ýman ve ibadet esaslarýný teklif ederken ve sorumlu tutarken de aklý esas almýþtýr. 2-Ýslâm, kul ile Allah arasýnda bir vasýta kabul etmediðinden, Hýristiyanlýk âleminde görüldüðü gibi ilim-din çekiþmesinde çok önemli ve tamamen menfi unsur olan ruhban sýnýfý asla teþekkül etmemiþtir. 3-Ýslâm dini, kendi karakteri gereði, düþüncede geniþ bir esneklik saðlamýþ, fakat kesin ve tavizsiz mücadelelere meydan vermeden safiyetini de muhafaza etmiþtir. Ýlk asýrda oluþan çeþitli mezhep faaliyetleri, bunun açýk bir delilidir. B-MODERN ÝLÝMLER VE KUR AN Kur an, hidayet ve mu ciz bir kitaptýr. (7) O, bu vasýflarýný inzalinden bu güne kadar korumuþ ve hatta kýyamete kadar da koruyacaktýr. Kur an ýn deðiþik ve çeþitli i caz yönleri vardýr. Bu i caz yönlerinden biri de kevni i cazdir. Kur an, kevni i caz yönünü daha iyi anlamak ve anlatmak; onun bu konuda beyan ettiði ayetlerini, modern ilimlerle yorumlamak ve Kur an-ilim münasebetlerini göstermek açýsýndan önemlidir. Kur an ve onun ortaya koyduðu esaslar, müsbet ilimlerin keþfi ve bu ilimlerin yardýmý ile çözümlenen mesele- ler arasýnda hiçbir tenakuz yoktur ve tam aksine bunlar arasýnda büyük bir uyum mevcuttur. Zira Kur an ýn modern ilimlerle münasebeti ve yorumla- rýndan elde edilecek neticeleri, Müslümanlarýn inançlarýný kuvvetlendirecek ve Allah a olan teslimiyetlerini daha da artýracaktýr. C-KUR AN IN MODERN ÝLÝMLERLE YORUMU a-astronomi Astronomi, kâinattaki bütün gök cisimlerinin, geçmiþte, günümüzde ve gelecekteki þekillerini, büyüklüklerini, kütlelerini, yüzeylerini parlaklýklarý- ný, fiziksel ve kimyasal yapýlarýný, birbirlerine etkile- rini, hareket kanunlarýný, oluþumlarýný ve geliþimlerini inceleyen bir bilim dalýdýr. Kur an da üç beþ sahife yoktur ki, birer bedii münasebetler içinde kâinatý ve gökyüzünün durumuna dair bir ayet bulunmasýn. Nitekim Kur an da Hz. Ýbrahim in ilahi tevhidin delillerini semada bularak kavmini sapýklýðýn yolundan kurtarmaya çalýþtýðýný bize haber vermektedir. Gökyüzü, insanlar tarafýndan Hz.Ýbrahim in orada vahdaniyeti keþfetmesi gibi, daima dünya ve ahiret için faydalý bilgilerin kaynaðý olarak kullanýlmýþtýr. TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49 15

1-Kâinatýn Yaratýlýþý Pozitif ilim metodu ile incelenmesi mümkün olmayan konulardan birisi de kâinatýn yaratýlýþý meselesidir. Zira bu konuyu deney metodu ile incelememiz veya araþtýrmamýz asla mümkün deðildir. Bugün ilim dünyasý, kâinatýn yaratýlýþý ile ilgili olarak iki önemli hipotez üzerinde durmaktadýr. Birincisi, Laplace ve G.Gamow, diðeri ise, Hoyle un hipotezidir. Bunlardan birincisi inananlarca, ikincisi ise, inkârcýlar ve materyalistlerce kullanýlmaktadýr. Birincisi G.Gamow un hipotezine göre: önceden mekânda gazlardan müteþekkil çok büyük bulutlar vardý. Gaz bulutlarý sabit durmayýp döndüklerinden cazibe kuvvetinin tesiriyle parçalanmýþlar. Parçalanan bölümler de, yine cazibe kuvvetinin tesiriyle gitgide tekâsüf ederek sýkýþmaya baþlamýþ, sýkýþan ve dönen cisimler, belirtildiði gibi küreye yakýn þekiller almýþ. Kesafetin artmasýyla içteki hareket de art- Allah,yeri ve gökleri altý günde yaratandýr. (14) mýþ, bu yüzden merkezde bulunan hidrojen helyuma Bu ve bu anlamdaki ayetlerden de anlaþýlacaðý dönüþmüþ ve ýþýk, ýsý neþretmeye baþlamýþtýr. Ýþte bu gibi Allah, göklerin ve yerin yaratýlýþýnýn altý gün de bölünen, parçalanan gaz; küreleri, galaksileri, yýl- olduðunu bildirmekte ve geçmiþe ait bir gerçeði dýzlarý ve güneþ manzumesini meydana getirmiþtir. (8) açýklamaktadýr. Altý gün ifadesine gelince, eski Kur an ise, kâinatýn yaratýlýþýný þöyle anlat- müfessirlerden bazýlarý altý gün olarak anlamýþlarsa maktadýr: da çaðýmýz müfessirleri altý günü altý devir veya altý Kâfirler, görmezler mi ki, gökler ve yer birbiri- zaman olarak yorumlamýþlardýr. ne bitiþik idiler, onlarý biz ayýrdýk ve her canlý þeyi Yeryüzünün geçirdiði merhale ve devirlerden: sudan yarattýk. Hala iman etmezler mi? (9) Birincisi, maddenin ilk önce buðu ve duman O Allah ki, yeri ve gökleri altý günde yarattý. halinde yaratýlýþ devri; Arþý su üzerinde idi. (10) Ýkincisi, cansýz cisimlerin teþekkül devri; Sonra göðe yöneldi.gök duman halinde idi. (11) Üçüncüsü, yerin semadan ayrýlma devri; Fred Hoyle tarafýnda ileri sürülen materyalist Dördüncüsü, yer kabuðunun oluþum devri; anlayýþa göre; kâinatýn baþý ve sonu diye bir þey yok- Beþincisi, daðlarýn ve nehirlerin teþekkül devri; tur. Milyonlarca sene zarfýnda boþlukta dönmekte Altýncýsý, hayatýn baþlangýcý ile bitkilerin, olan galaksiler arazýndan yenileri meydana gelmiþ- hayvanlarýn ve insanlarýn yaratýlýþ devridir. (15) tir. Bu teþekkül sonun da madde, hidrojen atomlarýn- Ayeti kerimede ise; dan var olmuþtur. Uçan eski kehkeþanlarýn yerine Siz yeri iki günde yarataný mý inkar ediyor ve yenisi gelip yerleþmektedir. Yok, olup giden eski ona eþler koþuyorsunuz. O, âlemlerin Rabb idir, de. galaksilerin yerine yenisi teþekkül edecektir. (12) Yeryüzüne sabit daðlar yerleþtirdi. Onu bereketli Yapýlan araþtýrmalar ve hesaplar neticesinde, kýldý, arayanlar için yeryüzünde gýdalarýný normal bundan aþaðý yukarý 4,5 ila 5 milyar yýl önce ilk kâi- olarak dört gün içinde yetiþtirmesi kanunu koydu. natýn ilk maddesinin çýplak atomlardan oluþan koca- Sonra duman halinde bulunan göðe yöneldi, ona ve man bir küre halinde olduðunu, bu çýplak atomlar yeryüzüne: isteyerek veya istemeyerek buyruðuma arasýndaki karþýlýklý çekim ile ilk evren maddesinin gelin dedi. Ýkisi de: isteyerek geldik, dediler. Allah, açýlarak evrenin geniþlediðini/yayýldýðýný göster- bunun üzerine iki gün içinde yedi gök var etti ve her mektedir. Ancak bu ilk evren maddesinin nasýl mey- göðün iþini kendisine bildirdi. Yakýn göðü ýþýklarla dana geldiði, bugün bütün araþtýrmalara raðmen donattýk ve bozulmaktan koruduk. Ýþte bilen, güçlü kesinlikle bilinememektedir. (13) olan Allah ýn kanunudur. (16) Bu kýsa açýklama ve izahlardan da anlýyoruz ki, kâinat ezeli ve ebedi deðildir. Onun bir baþlangýcý 3-Dünyanýn Yuvarlaklýðý vardýr ve mutlaka bir sonu da olacaktýr. Ýslâm inan- Dünyanýn yuvarlaklýðý konusu, yeni bir mesele cýna göre Allah eþyayý ve kâinatý, kâinatta hiçbir var- deðildir. Çok eskilerden beri bu konu, insanlarý lýk yok iken yaratmýþtýr. meþgul etmiþ ve hakkýnda çok þeyler söylenmiþtir. Kur an da sarahaten deðilse bile iþarî olarak dünya- 2-Göklerin ve Yerin Yaratýlýþý nýn yuvarlaklýðýna temas edilmekte ve bu konuda Allah, kendi kudret ve azametini göstermek insanlarý, düþünmeye ve araþtýrmaya sevk eden bazý amacýyla beyan ettiði pek çok ayeti kerimede, gök- temel bilgiler verilmektedir. Allah: lerin ve yerin yaratýlýþýna temas etmiþ ve bu konuda Ardýndan arzý yayýp düzeltti. (17) Bu ayeti þöyle buyurmuþtur. kerimedeki dehaa lafzýný pek çok müfessir: 16 TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49

Allah,yeri döþeyip düzeltti manasýný vermiþlerdir. Elmalý Hamdi Yazýr da yani düþünceyi paylaþmakta hatta o bu konuda ikamete elveriþle bir hale getirmek onun yuvarlaklýðýna mani deðildir. Dahy ve Dahv da hakikaten yayýp döþemek manasý da vardýr. Ancak mananýn aslî deðil, lazýmî olduðu göze çarpmaktadýr. Çünkü Arap lügatinde görüyoruz ki, o kelimenin mekân ismi olarak Medhaa deve kuþunun yumurt-ladýðý yer demektir. Bundan mekânlýk alameti alýnýn-ca aslý olan dahv, dahy kalýr ki, onun manasýnýn da deve kuþu yumurtasý olacaðý tabiidir. Nitekim bazý Arap memleketlerinde deve kuþu yumurtasýna dahv adý verilmektedir. (18) Dünyanýn yuvarlaklýðýna iþaret eden ayeti kerime de: Geceyi gündüzün üstüne, gündüzü de gecenin üstüne örtüyor. (19) 4-Dünyanýn Dönüþü N. Kopernik Arz, güneþin etrafýnda dönüyor deyince ve bu da çoðunluk tarafýndan kabul edilinceye kadar geçerli olan nazariye, Batlamyus un nazariyesi idi. Bu nazariyeye göre, dünya kâinatýn ortasýn- da sabit ve sakin durmakta ve diðer bütün yýldýzlar, dünyanýn etrafýnda dönmektedir. (20) Kur an ayetlerinin daha açýk ve daha net bir þekilde yorumlanmasý ve tefsiri, ancak Kopernik sisteminin ortaya çýkýp da ilmî nazariye olarak kabul edilmesi ve Ýslâm âlemin- de de revaç bulmasýndan sonra mümkün olabilmiþtir. Sen daðlarý görür, onlarý hareketsiz ve sabit sanýrsýn. Hâlbuki onlar, bulutlarýn geçiþi gibi geçer- ler. ayetini, bazý müfessirler dünyanýn dönüþüne iþaret saymýþlardýr. 5-Çekim Kanunu/Yer Çekimi Sen, Allah ýn kanunlarýnda bir deðiþiklik bulamazsýn. (21) Astronomi ve fiziðin esasýný ve ruhunu teþkil eden çekim kanunu Ýsaac Newton (1642/1720) tara- fýndan keþfedilmiþtir. Kâinatýn dengesini ve ahengini temin eden bu kanunu, Allah, bundan 1400 yýl önce Kur an vasýtasýyla muhataplarýna bildirmiþ, fakat Newton ortaya çýkýp ta, Allah ýn kâinatla birlikte var ettiði bu esrarlý hakikatin mahiyetini çözünceye kadar, bu konu ile ilgili ayetlerin mahiyetleri anlaþýlamamýþtýr. Bu konu ile ilgili ayetler ise þunlardýr: Allah gökleri, görebileceðiniz direkler olmaksýzýn yükseltendir. (22) O, gökleri görünür direkleri olmaksýzýn yarattý. (23) Allah kâinattaki bütün gök cisimlerini yaratmýþ, fakat bu gök cisimlerini yaratýrken de onlarýn boþluk- ta durmalarýný saðlayacak sistemi de var etmiþtir. Bu sistem, Kur an tabiriyle görülmeyen bir direk, ilmi tabiriyle çekim kanunudur. 6-Kâinatýn Geniþlemesi Albert Einstein, kâinatýn sonsuz olmayýp sýnýrsýz olduðu söylemektedir. O, bu teorisinde kâinatýn, de- vamlý olarak geniþlediðini anlatmaktadýr. Einstein in bu açýklamasýndan sonra büyük fizikçi Edwin Huble nin nebülözlerin bizim galaksimizden uzaklaþtýklarýný keþfetmesi ve Belçika lý astronom Abbe Lemaitre nin bu keþfinden kainatýn devamlý geniþlediði teorisini çýkartmasý, kainatýn anlaþýlmasý konusuna yeni boyutlar getirmiþtir. (24) Çaðýmýzda ortaya çýkan bu ilmi görüþ, bazý müfessirler ve ilim adamlarýna Kur an daki þu ayetin mahiyetini daha iyi açýklama imkâný vermiþtir. Bu ayette Allah: Semayý biz kendi ellerimizle yaptýk ve onu geniþletiyoruz. (25) buyurmaktadýr. Bu ayet, hem kâinatýn geniþlediðine, hem de kâinatýn geniþlemesine iþaret etmektedir. Bu ayetin ifadesi, her iki manaya da müsaittir. Kâinat o kadar geniþ ve sýnýrsýzdýr ki, içinde milyarlarca nebula bulunmakta olup,sadece bir tanesi bile yüz milyonlarca parlak yýldýzlar ihtiva etmektedir. 7-Fezanýn Fethi Dünyanýn çevresinde, ilk insan uçmaya baþladýðý 1961 yýlýndan önce yaþayan müfessirler, tefsirlerinde insanoðlunun bu harikulade olayýný nakletmemiþ ve Kur an ýn bu konuya dair beyanlarýnýn tefsirini de açýk bir þekilde yapmamýþlardýr. Ancak bu noktada geçmiþ asýrlardaki insanlar bunu yani gelecekte in- sanlarýn fezaya çýkacaklarýný söyleselerdi, þüphesiz o asýrdaki insanlar, bunun þairlere ait bir hayal olduðunu zannederdi. Ne var ki, Kur an, bunu bize 1400 sene önce haber vermiþ, insanoðlunun fezaya çýkabi- leceðini ve aya ulaþabileceðini de bize açýklamýþtýr. Ey cin ve ins cemaatý! Eðer göklerin ve yerin etrafýnda çýkmaða gücünüz yetiyorsa çýkýn. (Fakat Allah ýn vereceði) bir kuvvet olmadýkça asla çýkamazsýnýz. (26) TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49 17

Bu ayeti kerime, insanlarýn fezaya çýkabileceklerine, aya ve yýldýzlara ulaþabileceklerine iþaret etmektedir. Zira Ayet-i kerimede; Eðer gücün yetse onlara bir mucize getirmek için bir menfez bularak yerin altýna girer veya bir merdiven bularak göðe çýkardýn. (27) Allah hidayetini dilediði kimsenin göðsünü, Ýslâm için açar. Dalalete düþürmek istediðinin kalbini de öyle dar ve kasvetli eder ki, iman ona göðe çýkmak kadar zor gelir. (28) Aslýnda Kur an, insanlarýn fezaya çýkamayacaklarýna ve aya ulaþamayacaklarýnýn imkânsýzlýðýný deðil, bilakis insanlarýn bu durum ve þekilleriyle çýkamayacaklarý bunun tam tersi bir takým güç ve kuvvetler yardýmýyla, fezaya çýkabilecekleri ve aya ulaþabileceklerinin mümkün olduðu ifade edilmiþtir. 8-Kur an ve Ýzafîlik Albert Einstein e göre kâinatta her þey izafîdir. Hatta zaman bile. Biz, hayatýmýzla saat ve takvim arasýnda bir ilgi kurmakla zamaný nesnel bir kavram haline getiriyoruz. Oysa takvimin saðladýðý zaman aralýklarý bütün kâinatý etkileyen ilahi bir emir deðildir. Ýnsanoðlunun kullandýðý bütün saatler, bi- zim güneþ sistemimize göre ayarlanmýþtýr. Aslýnda bir saatlik zaman dediðimiz þey, uzayda bir ölçme, gök küresinin görünüþteki gündelik dönüþünün 15 de- recelik bir yayýdýr. Merkür, güneþ çerçevesindeki dönüþünü bizim günümüzle 88 günde bitirir. Kur an da zamanýn izafiliði hakkýnda üç ayet bulunmaktadýr. Senden, azabýn çabuk gelmesini isterler. Allah va dinden caymaz. Bununla beraber Rabb inin indinde bir gün, sizin saydýðýnýzdan bin yýl gibidir. (29) Gökten yere kadar bütün dünya iþlerini o ted- bir eder. Sonra yerden kullarýn iþleri sizin saydýklarýnýzdan bin sene kadar olan bir günde yine O na yükselir. (30) Melekler ve ruh O na miktarý elli bin sene olan bir günde çýkar. (31) Ýslâm âlimleri bu ayetlerin, zamanýn izafiliðine iþaret ettiðini söylemiþlerdir. 2-Kömürün Teþekkülü Allah, insanoðluna yeryüzünü gezip dolaþmala- rýný ve mahlûkatý ilk defa nasýl yarattýðýna bakmalarý 18 TDV Kocaeli Þubesi (Ocak Þubat Mart) 2011 Sayý:49 b-jeoloji 1-Yeryüzünde Denge Kur an ýn birçok yerinde, daðlarýn, yeryüzünün dengesini saðlamak için dikildiðinden söz edil- mektedir. Allah yere sizi sarsmamasý için aðýr daðlar koydu. (32) Yeryüzündeki daðlarýn, kazýk olarak vasýflandý- rýlýþý jeoloji ve coðrafya ilmine ait gerçeklerden birisi olarak kabul eden Elmalý lý Hamdi Yazýr, daðlarýn yeryüzünün dengesini saðlayan titreme ve sallan- týlarý önleyen bir unsur olduðunu söyler. (33) istenmektedir. O,Rabb in ki, otlaklarý çýkardý. Sonra da, onlarý siyah ve kuru bir hale çevirdi. (34) Elmalý lý bu ayetin, jeoloji ve maden ilminin ortaya koyduðu ilmi gerçekleri ifade ve teyid ettiðini söylemektedir. c-daktiloskopi Parmak izi: parmaklarýn, özellikle parmak izi denilen deri üzerindeki þekillerin incelenmesine daktiloskopi denir. (35) Parmak izi çeþitli insan ýrkla- rýyla yakýn baðlantýsý olduðu ve genetik konularý yansýttýðý için antropoloji açýsýndan çok önemlidir. Özellikle ceza hukukunda kullanýlmaktadýr. Parmak izi ilk defa 1884 senesinde Ýngiltere de kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Evet, biz onun parmak uçlarýný düzeltmeye de kadiriz. (36) Kur an insanlardaki bu özelliðe bu Ayet-i Kerime ile iþaret etmektedir. D-KUR AN I YORUMLAMA BÝÇÝMLERÝNDEN 19 RAKAMI ÜZERÝNE BÝR DEÐERLENDÝRME Ýlk olarak bu tezi yani 19 rakamýný bir Kur an mucizesi olarak Reþad Halife ortaya atmýþtýr. Kur an elbette Allah ýn kelamý ve Sevgili peygamberimizin bir mucizesidir. Her peygambere, kendi devrinde ge- çerli konularda akýllarý durduran mucizeler sunulmuþtur. Þöyle ki, Hz.Musa ýn devrinde sihirbazlýk yaygýn olduðu için, ona sihirbazlarý alt eden; Hz. Ýsa nýn devrinde týp ilmi geliþmiþ olduðundan, O na da körlerin gözünü açacak, hatta ölüleri diriltecek kudret verilmiþtir. Peygamber Efendimizin devrinde ise, Arap edebiyatýnýn altýn çaðýný yaþýyordu. Bu bakýmdan Resûlüllah a ihsan buyurulan en mucize kitap konusunda olmuþtur.