İNŞİRAH. Sadr Kalb Fuad Lüb. Yılmaz DÜNDAR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İNŞİRAH. Sadr Kalb Fuad Lüb. Yılmaz DÜNDAR"

Transkript

1 İNŞİRAH Sadr Kalb Fuad Lüb Yılmaz DÜNDAR

2 YILMAZ DÜNDAR Euzü Billahi mineş şeytanir racim Bismillahir Rahmanir Rahiym. 1

3 İNŞİRAH - 3 ARALIK

4 YILMAZ DÜNDAR 3

5 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 İNŞİRAH Sadr Kalb Fuad Lüb Yılmaz Dündar ISBN: İkinci baskı 2000 adet Ağustos

6 YILMAZ DÜNDAR SUNUŞ Arz da halifetullah dilenen insan, Esfele Safiliyn yapının gereği olarak hayata kalbinde maraz ile başlar. İnsanın, Kalb-i Selim için bu marazdan kurtulması gerekir. Kalbteki bu maraz sebebiyle insan, Allah Yokmuş Gibi veya sanki Allah VahidülEhadüsSamed Değilmiş Gibi inanır ve buna göre yaşar. Bu marazdan kurtulmak ise, yalnız ve yalnız Amentü Billahi ve Rasulihi ve Salih Amel ile mümkündür. Reçete ise, Kur an ve Efendimiz (sav) in açıkladıklarıdır. Bu kitapçık bu konuyu ele almak üzere Sadr, Kalb, Fuad ve Lüb organizasyonunu ilgili ayet ve hadisler çerçevesinde, bir reçete şeklinde dikkatlerinize sunmaya çalışmaktadır. Allah bizleri kendisine kalb-i selim ile ulaşanlardan eyleyiverir İnşaAllah (Amin). 5

7 İNŞİRAH - 3 ARALIK

8 YILMAZ DÜNDAR Euzü Billahi mineş şeytanir racim Bismillahir Rahmanir Rahiym. 1) Elem neşrah leke sadrak 2) Ve vada na anke vizrak, 3) Elleziy enkada zahrak, 4) Ve rafe na leke zikrak, 5) Fe inne meal usri yüsra, 6) İnne meal usri yüsra, 7) Fe iza ferağte fensab, 8) Ve ila rabbike ferğab. Sadakallahul aziym. 7

9 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 Mealen: 1) Senin için sadrını inşirah etmedik mi? 2) Böylece yükünü senden almadık mı? 3) Ki o senin zahrını çatırdatmıştı! 4) Ve senin için zikrini yükseltmedik mi? 5) Bundan ötürü o zorlukla beraber bir kolaylık vardır. 6) Muhakkak ki, bu zorlukla beraber bir kolaylık vardır. 7) Boş kaldınmı hemen başka işe koyul, 8) Ve Rabbine rağbet et. Sadakallahul aziym. Sübhane rabbike rabbil ızzeti amma yasifun, Ve Selamün alel mürseliyn, Velhamdülillahi rabbil alemiyn. Âmin 8 *** Âlimlerin çoğunluğuna göre İnşirah Sûresi Mekke de Duha Sûresi nden sonra onikinci sırada nazil olmuştur ve sekiz ayettir. Şimdi ilerideki açıklamaları birbiriyle kolay ilişkilendirebilmek ve bizler için önemli olacak manaları hızlı ve anlaşılabilir çıkarabilmek için bazı tarifler yapacağız. Lütfen bunları anlamaya, tarif edilen kelimeleri yakalamaya gayret ediniz. VahidülEhadüsSamed olan Allah, Nefs-i Vahide den, yani Vahidiyet in Ehad ve Samed olan Kendini Hissetmesi nden dileğini suretlendirdikten sonra onun kendisini bilmesi için ona nazar ederek Kün demiştir.

10 YILMAZ DÜNDAR Paragrafımızdaki cümleyi kısım kısım ele aldığımızda: VahidülEhadüsSamed olan Allah, Nefs-i Vahide den; yani Vahidiyet in kendini hissetmesinden dileğini suretlendirdikten sonra, onun kendisini bilmesini dilemiş ve Kün demiştir. VahidülEhadüsSamed, Vahidiyet in kavramamız gereken önemli bir özelliğidir. Daha önce Tanrı İlmi konuları içerisinde VahidülEhadüsSamed özelliğini ve Nefs-i Vahide yi detaylıca görmüş ve ayetlerden incelemiştik. Bu nedenle, size yabancı gibi gelen kelimeler olursa onlara tanrı ilmi kitapçığımızdan bakınız lütfen. VahidülEhadüsSamed olan Allah Nefs-i Vahide den: Nefs-i Vahide Vahidiyet in kendini hissetmesi demektir. Kendini hisseden, yani Vahidiyet te kendini hisseden! Nefsi incelerken onun kendinizi hissetmenizle ilişkisini kurmuş ve tanımlamıştık. Şimdi de tanımlar yapılırken Kendini Hissetme Duygusu çok geçeceğinden, onu kolay yakalayabilmek bağlamında Kendini Hissetme Duygusu na şöyle bakabiliriz: Kendini Hissetme Duygusu nun açılım ve ortaya çıkış hallerinden birisiyle yaklaştığınızda, siz sizde bulunan Kendini Hissetme Duygusu na can da diyebilirsiniz. Can veya bir insanın canı dediğimiz zaman kastettiğimiz şey aslında ondaki Kendini Hissetme Duygusu nun bir halidir. Hatta siz canım sıkılıyor dersiniz ya, bunu söylerken ileride gelecek konulara uyan bir tanım yapmış ve canım sıkılıyor demekle Kendini Hissetme Duygusu yla ilgili çok önemli bir bilgiyi itiraf etmiş olursunuz aslında. 9

11 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 İşte; Nefs-i Vahide den, yani Vahidiyet in kendini hissetmesinden Allah dilediğini suretlendirdikten sonra, o surete kendini bil demiştir, o suretin kendisini bilmesini istemiştir: Ve böylece çokluk âlemi başlamıştır. O suretin kendisini bilmesi için, bu dileği için o surete nazar ederek Kün demiştir. Kün den hemen sonra feyekûn olur; OL der ve olur. Dolayısıyla Allah, kendini bil için Kün deyince hemen feyekün sonucu Allah ın o kuldaki dileğinin şartları kaydının altında kul, kendisindeki Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu ile kendisini bilmiş ve bu halini de BEN diyerek kendi kaydı dışına takdim etmiştir. Allah ın dileği suretlendiğinde, Allah o surete kendini bil dediğinde o surette o kulda ne dilemişse, o suret, o kul; o dileğin şartları altında, kendisindeki Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu ile kendisini bilmiş ve bu hali de BEN diyerek kendi dışına, kendi kaydı dışına takdim etmiştir. Kul un BEN derken kendisindeki kastının alanı o kulun SADR ını oluşturur: Bakın Sadr ı tarif ediyoruz; göğüs diye anlamlandırılan sadr aslında şudur: Kul BEN derken kendisinde bir şeyi kast ediyor ya, işte kendisindeki bu kastının alanı SADR dır! Kast ettiği şeyin alanı o kulun sadrını oluşturuyor. Yani kişi Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu yla BEN dediğinde o kaydın oluşturduğu alanın, kayıt yüzünden kulda oluşan kastın, onun kast ettiği şeyin alanı; yani birinin BEN derken sunduğu, takdim ettiği, kast ettiği şeyin alanı o kulun sadrını oluşturur. Kul bu alanla ilgili hissiyat dalgalanmalarını sırt ve göğ- 10

12 YILMAZ DÜNDAR sünde gözleyebildiği için bu alana sadr diyoruz. Yani kişi BEN derken kast ettiği alanda meydana gelen hissiyat dalgalanmalarını esas itibariyla göğsü ve sırtında gözleyebildiği, toplayabildiği ve bulabildiği için bu alanın genel ismi sadrdır. Aslında biz bir alandan bahs ediyoruz ve bu alanın tümüne, tüm alana sadr denir diyoruz. Kişi BEN dediğinde BEN derken kast ettiği kaydı nı kapsayan bu alan onun sadrıdır. Demek ki, bu alana bu geniş alana, alanın tümüne sadr veya göğüs denmesi, bu ismin verilmesi; bu alanın hissiyat dalgalanmalarını kulun göğsünde ve sırtında hissetmesi nedeniyledir! Bu alanın tamamına ait hissi göğsünde ve sırtında, bu bölgede yakaladığı ve hissettiği için alanın tamamına sadr denmiştir! Bu yüzdendir ki, ayetlerde geçen sadr bazen doğrudan göğüs kafesini, bazen de alanın tamamını ifade eder. İşte sadr o alana seslenme, tüm alanı işaret etme sadedinde verilmiş bir isimdir. O alanda meydana gelen hissiyat dalgalanmalarını, o alana ait duyguları hissettiğiniz yer göğsünüz ve sırtınız olduğu için, onlar göğüs ve sırt merkezli bir hissiyat olarak açığa çıktığı için isim konulurken alanın tamamına sadr denilmiştir. Ancak; sadr genel çerçevenin adıdır ve içerisinde KALB ı barındırır. Kalb ı, Kalıb ı barındırır. Sadr genel alandır, genel çerçevedir, sadrın içinde kalb vardır. KALB ise, işlevlerinden birisine atfen FUAD olarak da adlandırılsa da, aslında KALB FUAD ı barındırır. İşlevleri yüzünden kalb yerine fuad ismi de kullanılıyorsa da veya fuad 11

13 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 yerine kalb manası çıkarılıyor ise de, aslında FUAD kalbin bir işlevidir! Öyle bir işlevidir ki; kalbin tamamını kaplar, kalbin tamamını kaplayan bir işlev olduğu için kalb fuadı barındırır. Evet, geniş alan, genel çerçeve SADR, sadrda KALB, kalbde de FUAD! Kalb ve Fuad ın manasını yakalamak için, tam oturmasa da bir örnek verelim. Kalble fuadı şu şekilde düşünebilirsiniz: İngilizce de bir house, bir de home vardır ya! Eve bazen yuva dersiniz ya, işte ev derken kalbi düşünüyorsanız, yuva derken de onun bir işlevini düşünürsünüz. Oradaki bir işlev yüzünden ona yuva diyorsunuz ya, işte fuad onun gibi bir şeydir. Kalbin özünün, esasının öyle bir özü vardır ki, onun adı da Lüb dür. Şimdi bunları en dıştan itibaren sıralayacak olursak; SADR ve içinde KALB, kalbde FUAD, fuadda da LÜB. Bunlar aslında farklı şeyler değillerdir, ama organize çalıştıkları için; sadr, kalb, fuad ve lüb isimleriyle adlandırdığımız organize bir mekanizma söz konusu olur. Sadr, Kalb, Fuad ve Lüb bu mekanizmanın, bu organizasyonun fonksiyonel isimleridir. Bunları adım adım tanıma yolunda ilerlerken, birer cümleyle tanımlamaya ve bu tanımları genel çerçeveye yerleştirmeye çalışalım. SADR; Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu nun kaydı nın his alanıdır: His alanı! Eğer kişi, esas Kendini Hissetme Duygusu nu, sonra da suretlerde bulunan Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu nu fark edemezse birçok şeyi doğru tanımlayamaz, birçok şey ona farklı, kopuk ve 12

14 YILMAZ DÜNDAR zor anlamlandırılan şeyler olarak gelir. Halbuki herşey kökenini Kendini Hissetme Duygusu ndan alır. Suretlerde ise Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu ndan alır! Herşeyin kökeni budur! Sadr neydi? Kul da bulunan Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu nun, yani nefs dediğimiz kaydın his alanının tamamı sadr dır. KALB: Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu nun kaydı nı oluşturan kalıptır, kalbdır: Bunu ilerledikçe açacağız, şimdilik bu cümleyi tam yakalayalım! Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusunun kaydını oluşturan kalbdır; kalıpdır; kalıbıdır! Kul da Kendini Hissetme Duygusu var, ama kayıtlı. Kul u kul yapan, kulu cüz yapan onun kaydıdır ve o kaydın özelliğine göre kullarda farklılıklar vardır. İşte o kaydın his alanı, o kaydın hissinin kapladığı alan sadr dır. O kaydı oluşturan kalb, yani kalıp, kaydın kalıbı ise kalb dediğimizdir. Kaydın kalbı; kaydın kalıbı! Bunu neye benzetelim? Para basılacağı zaman kalp yok mudur? Kalpazanlar ne yaparlar? Parayı kalb ederler, değil mi? O paranın bir kalbı vardır, kişi de onu kalp eder, bu yüzden ona kalpazan denir. Bu normalde de böyledir, ama kalpazan kelimesi genellikle bu işi kötü niyetle yapanlar için, suçlar mahiyette kullanılır hale gelmiştir. Şimdi bir para yı sizin kaydınız olarak düşünürseniz, işte bu kaydınızı oluşturan bir kalıp, bir kalb var. İşte o kalıp kalb olarak adlandırılmıştır! Basamak basamak ilerliyoruz, gittikçe bunlar detaylanacak. 13

15 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 FUAD: Fuad ı tarif ederken, bu tarifi yaparken bizim öznemiz yine Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu. Çünkü kuldaki en önemli işlevsel özellik budur. Kul a zat lık kazandıran, kul çerçevesinde Biiznillah zat lık kazandıran, yani ona kul çerçevesinde Biiznillah ind kazandıran özellik budur; Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu! FUAD; Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu nun, bu halin yeteneğini, fuadla ilgili yeteneğini kendi kaydından alan ve analiz ve sentez den sorumlu olan bir Kalbî Görüş işlevidir! Yani fuad; Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu nun yeteneğini kendi kaydından alan analiz ve sentez den sorumlu bir Kalbî Görüş işlevidir. Yani bu işle ilgili yeteneğini kendi kaydından alan, analiz ve sentez den sorumlu; analiz ve sentez yapan, kalble ilgili bir görme/görüş işlevidir. Bu işlev Hakk yolda çalışabilirse, bu görüş Basiret e yol açar; Basiret dediğimiz olay ortaya çıkar. Bunları ve detaylarını da ayetlerle göreceğiz. LÜB: Kul un Muhtar olmadığını ve Muhtar olarak varım zannından doğabilen her türlü şirk halini AKLIN bulabilmesine imkân sağlayan bir nurdur; İhlâs Sûresi hakikatli bir NUR dur. LÜB çok önemli bir nurdur, ama ahiretî bir nur dur. Dünyayla ilgili olanlara hayatî denir ya, bir şey çok önemliyse bu iş çok hayati denir ya, işte onun gibi LÜB de çok ahiretî bir nur! O kadar ahiretî ki, kişinin sonsuza dek olan yaşantısını etkileyen bir nur! Ne yapar? Bu nur kalbte faaliyet gösterebilirse akla bir imkân sağlar, aklın bir şeyi görebilmesini yakalayabilmesini sağlar. Öyleyse LÜB; kul un Muhtar olmadığını ve Muhtar 14

16 YILMAZ DÜNDAR zannı ndan doğabilen her türlü şirk halini AKLIN bulabilmesine imkân sağlayan bir NURdur: Demek ki kul; varlığını Allah a eş koşmaktan ancak LÜB desteğiyle kurtarabilir! Sadr, Kalb, Fuad ve Lüb Organize Mekanizması na eğer Allah lütfetmişse LÜB bir ikramdır: LÜB tamamen bir ikramdır! Var olan bu yapıya, var olan kul yapısına LÜB bir ikramdır. Ama bu organizasyonda hükümdar LÜB değildir. Mekanizmanın hükümdarı KALB dir. Kalbin, kalıbın kulun vücudundaki merkezi vücudun kalbi dir: Bahsettiğimiz bu kalbın, kulun vücudundaki merkezi vücudun kalbi olduğu için oranın ismi kalbdir. Kalbın merkezi olduğu için kalb denmiştir ona. Kalb; Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu nun kaydını oluşturan kalıp vücudun kalbi ve kan kimyasıyla bütün sadra ulaşır. Sadr kaydın his alanıydı, işte kalıp/kalb sadrın tamamına vücudun kalbi ve kan kimyasıyla ulaşır. Sadr, Kalb, Fuad ve Lüb Organizasyonu nun işlevlerini ise KALB ın yönü doğrultusunda vücudun baş kısmındaki BEYİN ve vücuttaki diğer Nöron Sistemleri fiillendirir. Burası çok önemli! Bu anlaşılmadığı takdirde insanlar her işi beyne bağlarlar! Demek ki; beyin bu organizasyonun yalnızca hizmetçisidir! Evet; Sadr, Kalb, Fuad ve Lüb Organizasyonu nun işlevlerini kalbın yönü doğrultusunda vücudun baş kısmındaki beyni ve vücuttaki diğer nöron sistemleri fiillendirir. Böylece bu organizasyona onun hizmetini gören BEYİN de eklenmiş oldu. 15

17 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 Kalb ın Rabbine yönelmesi engellenirse Nefsin Şerri, vehmin zulmeti lehine hükümdarlığı ele geçirir ve sadra hâkim olur. Böylece; beyni, diğer nöronları ve kan kimyasını da ele geçirmiş olur. KALB in rabbine yönelmesi engellenirse ne olur? Sen Tanrı mısın kitapçığından, tanrı ilmi müfredatından biliyorsunuz, iki yol var ve bu iki ana yol yüzünden de esas iki nefs hali vardır; nefs-i emmare ve nefs-i levvame! Esas çatıyı bu iki nefs; nefs-i emmare ve nefs-i levvame oluşturur. Dolayısıyla, kalb; direksiyonu bu ikisinden birine büker ve kalb direksiyonu nereye bükmüşse beyin o doğrultuda fiil yapar! Bu yüzden ayetlerde, inananlar Rabbine yönelmeleri için uyarılır. İşte kalbin Rabbine yönelmesi engellenirse; nefsin şerri yönetimi ele geçirir. Nefsin şerrinin, yani Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu nun asi davranışı, onun haddi aşan hali, esfele safiliyn yapı ki; onların hepsine biz nefsin şerri diyoruz; kalbin Rabbine yönelmesi engellenirse, nefsin şerri hükümdarlığı ele geçirir. Burada önemli bir bilgiyi not edelim: Eğer konu ve anlatımlarda nefs ve nefsin şerri davranışları ayrılmazsa, okuyanlar ve anlamaya çalışanlar nefsi tanıyamazlar ve nefse kızmaya başlarlar. Oysa kızmaları gereken nefs değildir, nefsin şerridir! Uymamaları gereken de nefsin şerridir ki; işte o şerden nefsi temizleyip kurtarmak gerekir! Nefs kızacağınız değil, kurtaracağınız bir şey! Onu o kirle, o şerle bırakırsanız ve o kiri nefsin esası zannederseniz nefse zulmetmiş 16

18 YILMAZ DÜNDAR olursunuz. Nefsinize zulmetmeyin demek; onu şerrinden arındırın, onu şerre, asiye, isyancıya, haddi aşana bırakmayın demektir. Kalb ın Rabbine yönelmesi engellenirse, nefsin şerri bu organizasyonda vehmin zulmeti lehine hükümdarlığı ele geçirir: Kalb Rabbine yönelemezse, Rabbine yönelmesi engellenirse o zaman Sadr, Kalb, Fuad ve fonksiyon göstermeyen Lüb Organizasyonu nun yönetimi nefsin şerrinin eline geçer. Nefsin şerri bu yönetimi vehmin zulmeti lehine yapar, yani vehmin zulmeti kurallarıyla yapar. Nefsin şerrinin kuralları, yani nefsin şerrinin elindeki hayat yönetmeliği vehmin zulmetidir. Dolayısıyla o zaman nefsin şerri bu organizasyonu vehmin zulmeti lehine yönetir. Böylece beyni, diğer nöronları ve kan kimyasını da ele geçirmiş olur! Bu organizasyondaki yönetim nefsin şerrinin eline geçince Kalb Hakk a yönelik davranamaz. Bu durumda Kalbin kukla duruşu ve nefsin şerrinin yönetimi söz konusudur: Böylece, nefsin şerri vücudun kalbi ve kan kimyası sayesinde sadra hâkim olur. Nefsin şerrinin kan kimyasını ele geçirmesiyle ilgili bir cümleyi, yeri ileride gelecek olmasına rağmen buraya monte edelim. Bir hadiste şeytan kendisine verilen yetkileri sıralar ki; bunlardan birisi insanın kanına girebilmesidir. Orada şeytan; bana insanın kanına girebilme yetkisi verildi der. İnsanın kanına nasıl girdiğini gördünüz değil mi? Nefsin şerrinin kan kimyasını ele geçirmesiyle, şeytan o kişinin kanına girmiş oluyor! 17

19 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 Hatta biz günlük hayatta da, aramızda da buna benzer cümleler kullanırız. Bir arkadaşınız sizin arzunuzun dışında bir fikir ileri sürmüştür, bir iş yapmıştır ve siz o fikrin veya o işin esas sahibini bilirsiniz. O zaman ona dersiniz ki; şu kişi senin kanına girdi. Bunu söylerken, onun gelip de arkadaşınızın damarlarına girdiğini düşünmezsiniz, değil mi? Senin kimyanı, kan kimyanı o bozdu demek istersiniz. İşte nefsin şerri de kan kimyasını böyle ele geçirir. Aslında kul, kendini bu son tanımladığımız esfele safiliyn hal üzere bulmuştur. Zaten dünyalı olmak demek, bu sadr organizasyonunu nefsin şerrinin yönetiyor olması demektir. Nefsin şerrinin sadrı vehmin zulmeti yönünde yönetiyor olması, kalbi ve kan kimyasını da ele geçirmiş olması demektir. Kul kendisini bu hal üzere bulur! Ve işte bu haldir ki; onun adı esfele safiliyn yapıdır. Kul, dünyada bu esfele safiliyn hal üzere kendisini bulmuştur ve sadr, A Takdim Formu BEN in kasd alanı durumundadır: Sadrı, BEN derkenki kastınızın alanı olarak tarif etmiştik. Kulun kendisini esfele safiliyn hal üzere bulması nedeniyle sadrın kast ettiği A Takdim Formu BEN olur. Yani sadr A Takdim Formu BEN in alanı olur, haddi aşan Asi BEN in alanı olur. Zaten bu takdime, asi kelimesinin ilk harfi olarak A diyorduk. Nefsin şerrinin vehmin zulmeti lehine olan bu sadr hâkimiyetinden kul ancak LÜB ikramıyla kurtulabilir: Kul kendini içinde bulduğu halin 18

20 YILMAZ DÜNDAR imkânlarıyla o halden kurtulamaz! Çünkü kendisini içinde bulduğu halde, o halin imkânlarında onu oradan kurtaracak bir şey yok! Dolayısıyla ancak LÜB ikramıyla kurtulabilir! LÜB nuru kalbı sarıp tesirine alınca fuad Hakk a uygun analiz ve sentezler yaparak kalbi hükümdarlığa kavuşturacak bilgi ve görmeyi gerçekleştirir: Dikkat edin fuad daha önce de çalışıyor. Fuad yalnız Lüb de, yani Lüb varken çalışıyor değil! Fuad daha önce de çalışıyordu ama analiz ve sentezden vehmin zulmeti doğrultusunda sonuçlar çıkarıyordu. Fuad ın Hakk yolda sonuç çıkarabilmesi için ona LÜB desteği lazım, fuad ancak Lüb desteğiyle bunu ayırd edebilir. Ve böylece yeni oluşturulan bilgi ve görmeyi gerçekleştirir. Böylelikle bu organizasyonun hükümdarlığını kalb tekrar ele geçirmiş olur: Sonuçta, kalb beyni Hakk yolda yönetmeye başlar; Rabbine yönelmiş olarak yönetmeye başlar. Dedik ki, beyin KALB in hizmetçisidir! Evet, beyin kalbın hizmetçisidir; beyin bu organizasyonun hizmetçisidir. Bu yüzden, eğer organizasyon nefsin şerrinin yönetimindeyse, beyin o doğrultuda fiiller ortaya koyar. Ama kalb ve fuad Lüb desteğiyle, Lüb nuruyla Hakk yolda analiz ve sentez yapıyorsa, buradan çıkan bilgilere göre davranacak olan beyin de Rabbine yönelmiş olarak çalışmaya başlar. Lüb Nuru ile Fuad da açılan hakikatî gerçekleri görme, hakikatle ilgili gerçekleri görme ise Basiret olarak adlandırılır. Konuyu bu noktada bize yine ayet açıklasın: 19

21 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 Hac Sûresi 46. Ayet: Arzda hiç gezip seyretmediler mi ki, onlarla akledecekleri kalbleri ve işittiğini anlayacak kulakları olsun. Çünkü gözler âmâ olmaz, sadrların içindeki kalbler âmâ olur. Kur an ın, âmâ derken, göremiyor derken kast ettiği şeyi de bu ayetle öğrenmiş oluyoruz; gözler âmâ olmaz, sadrdaki kalb âmâ olur!. Kalb nasıl âmâ olur? Kalb esası göremezse, esastan perdelenirse ona âmâ deriz! Bu yüzden, nefsin şerri sadr organizasyonunu yönetince kalb âmâdır. Ama fuad, Lüb ikramıyla, Lüb Nuru nun desteğiyle analiz sentez yapıp buna uygun fikirler çıkarmayı başardığı zaman, bu fikirlere uygun görmenin başlaması sonucu artık kalb görmeye başlamıştır. Kafa Gözü yle hologramı görürsünüz, Kalb Gözü yle hologramın hakikatini görürsünüz: İki görmenin farkı budur; kafa gözüyle hologramı görebilirsiniz, hologramın hakikatini ise kalb gözüyle görebilirsiniz. Kafa gözüyle gördüğün kadar düşünebilirken, kalb gözü düşünebildiği kadar görür. İşte iki görmenin farkı! Şimdi söyleyeceğimiz şey LÜB ün önemli bir özelliği, hatta tek özelliği! Bir hadis var. Ancak bu hadisin kolay anlaşılabilmesi için açıklamasını önce yapalım: LÜB nuru ile desteklenen FUAD analiz ve sentez lerinde özellikle İhlâs Sûresi nin gerçeğinden sapmaz: Aklın İhlâs Sûresi ni kavrayabilmesi ve onun gerçeğinden sapmaması Lüb den aldığı nurla başarabileceği bir şeydir. 20

22 YILMAZ DÜNDAR LÜB nuru ile desteklenen fuad analiz ve sentezlerinde özellikle İhlâs Sûresi gerçeğinden sapmaz ve Allah VahidülEhadüsSamed dir müşahadesi ve bilgisini kalbe gönderir: Demek ki Fuad ın analizini yapıp tamamlaması yetmez. Fuad Hakk yolda kendine sunulan verilerle yani Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu nun kaydındaki verilerle [kaydının gereği olarak, kaydının ona sağladığı imkânlarla] dış çevredeki bilgilerden, yani Sünnetullah tan yararlanır. Onlardan yararlanma özelliği de yine kendi kaydındandır; kendisindeki kayıt onlardan yararlanma imkânı sağlar. Bu yüzden Hac Sûresi 46. Ayet; arzda hiç gezip seyretmediler mi? diyor. Demek ki gezip dolaşmak ayetlerle öneriliyor ama Hakk ı anlayabilmek için! Gezme dolaşma da bunun için! Evet, arzda hiç gezip seyretmediler mi ki onlarla akledecekleri kalbleri ve işittiklerini anlayacakları kulakları olsun. Çünkü gözler âmâ olmaz, sadrların içindeki kalbler âmâ olur diyen Hac Sûresi 46. Ayeti görmüştük. Böylece, fuad analiz ve sentezden elde ettiği müşahedeyi ve bilgiyi kalbe gönderir. Bilgi kalbe tesbitlendikten sonra kullanılabilir olur: Bilgi kalbte/kalıpta tesbitlendikten sonra, beyin o tespitin emrini alır ve ona uygun işler yapar. Fuad ın analiz ve sentezinin sonucu tek başına fiile dönüşmeye yetmez, yani beyinde bir emre dönüşmeye yetmez. Çünkü o fikrin kalble de tasdiklenmesi lazım! Yani kul fuadın bulduğu sonucu kalbiyle tasdik etmesi lazım. Kalbiyle 21

23 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 tasdik verdikten sonradır ki beyin ona yönelik işleve hazır olur, ona yönelik fiiller ortaya koyar. Mesela bazı ameller duyarsınız ve fuadınız sizin için hızlıca bir analiz sentez yapar. Ancak, siz o amele kalben tasdik verirseniz beyin sizi o amele hazırlar ve böylece o iş size kolaylaşır inşa- Allah. Kalben tasdik vermeniz demek, o bilginin kalbe girmesi ve tesbitlenmesi demektir. Bakara Sûresi 225. Ayet buyuruyor ki: Bilmeyerek yaptığınız yeminlerden dolayı Allah sizi sorumlu tutmaz, fakat kalbleriniz kazandıklarıyla sorumludur; Allah Ğafurun Haliym dir. Allah kalblerinizi kazandıklarıyla sorumlu tutar. Şu hadisle konuyu anlamak daha kolay olacaktır inşaallah. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem buyuruyor; Allah nefslerinin konuştuklarından ümmetimi sorumlu tutmayacaktır. Bu ayeti ve bu hadisi birlikte düşündüğümüz zaman; sadr mekanizmasında üretilmiş ama kalbe girmemiş bilgilerin, kuruntuların hadiste nefsin konuşması olarak adlandırıldığı görülür. Kalbe giremiyeceği, tasdiklenip beyinde de ona uygun ameller üretilmeyeceği için Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem; Allah nefslerinin konuştuklarından ümmetimi sorumlu tutmaz buyuruyor. Yani sadra herhangi bir bilgi girdiğinde o bilgi fuada ulaşsa bile, fuad onunla ilgili herhangi bir analiz sentez yapmış olsa bile, Allah oradaki o bilgiden kulu sorumlu tutmaz. Neden? Kalb o bilgiye sahip çıkmadığı için! Fuad onunla ilgilendi analiz ve sentez yaptı, ama o sonuç kalbe girmediyse kul ondan 22

24 YILMAZ DÜNDAR sorumlu olmaz! Bu ayet ve hadisten anlıyoruz ki; sorumluluk için kalbin, kalbın, kalıbın o bilgiyi kabullenmesi gerekiyor. O bilgi kalıpta yer alacak ki o kalıba uygun suret çıksın. Diyelim ki kalpazanlar para basacaklar. Oturup konuşmuş ama basmamışlarsa bir sorumlulukları olmaz, dedikodu yapmış olurlar. Ama konuştuklarını kalıba tesbitlemişler ve ona uygun da bir suret çıkarmışlarsa sorumlu olurlar. Kalp, kalb işte böyle bir şey! Bir şeyin sizde suret bulması için onun kalbı hazırlanmalı. Hazırlanacak olan o kalba bilgi fuaddan gelir. Gelen bu bilgiyi kalb tespitlerse, beyin ona uygun suretleri sizden fiil olarak çıkarır ve sorumluluk başlar. Eğer fuad Hakk a yönelik, Rabbine yönelik analiz ve sentezler yapar, kalb de onları tespitler ve sadr organizasyonunun hükümdarlığını ele geçirirse kalb NANKÖRÜN ESİRİ OLMA HASTALIĞI ndan kurtulur. Nefsin şerri nankördür. Kime? Yaradanına nankördür. Nankör olduğu için asi ve nankör olduğu için haddi aşan ya! İşte o nankörün nankörlük davranışlarıyla kalbi esir alması ve böylece onu Yaradanına karşı hasta pozisyona sokması kalbin marazlı, kasvetli ve hastalıklı olması demektir. İşte böylece, Rabbine yönelmiş bir kalb Nankörün Esiri Olma Hastalığından da kurtulur. Bir hadiste Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem buyuruyor ki; yararsız bilgiden sana sığınırım Allahım. Yararsız bilgiden korkuyor ve korkmamızı istiyor! Niye? Yararsız bilgi nin 23

25 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 günümüzde anlaşılması çok kolay; o bilgi virüs tesiri yapabilir ve sizin fuad mekanizmanızı sarsabilir. Peki, yararsız olan bilgi nedir? Bilginin hangisi yararlı hangisi yararsız bilemezsiniz! Kim bilir? Sahibi bilir. Bu yüzden sahibine; Allahım yararsız bilgiden sana sığınırım, beni koruyuver diyorsunuz. Bir başka hadisinde Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem buyuruyor ki; bilgi iki türlüdür. Biri dile bağlı bilgi, diğeri kalbe bağlı bilgi. Kalbe bağlı bilgi; esir olmamış, kukla olmayan kalbin bilgisidir. Eğer kalb nankörün esiri olmuş da kukla gibi duruyorsa, onun yerine nefsin şerri vehmin zulmeti yönünde sadra hâkimse ve fuad bu doğrultuda analiz sentez yapıp bilgi üretiyorsa aslında kalb onu almadığı halde almış gibi gözükür. Esir ya! Almıyor, ama almış gibi görünüyor. Böylece o bilgi o kulun dilinde kalan bir bilgi oluyor. Kalbin hakikate ait bilgi tesbit ettiği yere nefsin şerri tesir edemez. Tevbe Sûresi 124. Ayet: Bir sure inzal edildiğinde onlardan kimi bu hanginizin imanını artırdı der. İman etmiş olanlara gelince; onların imanı artmıştır, onlar müjdeleşip seviniyorlar. Devamı: Tevbe 125. Ayet; kalblerinde hastalık olanlara gelince; inzal ettiklerimiz onların pisliğine pislik katıp artırmış ve onlar kâfir oldukları halde ölmüşlerdir. Dikkatimizi çekmesi gereken önemli şey bu ayetin kalb hastalığından bahsetmesi! Tevbe Sûresi 125, kalbin hasta olabileceğini bize öğreten bir ayet, kalbi hasta 24

26 YILMAZ DÜNDAR olanların Allah ın hükümlerine karşı alaylı davrandıklarını bize gösteren bir ayet! Tevbe Sûresi 28. Ayeti de hatırlayacaksınız; ey iman edenler, müşrikler ancak bir necestir, bir pisliktir. Müşriklik, şirk Kur an ayetlerince kir ve pislik kabul edildiği için Tevbe Sûresi 125. Ayet; kalblerinde hastalık olanlara gelince; inzal ettiklerimiz onların pisliğine pislik katıp artırmış ve onlar kâfir oldukları halde ölmüşlerdir diyor. Maide Sûresi 52. Ayet: Kalblerinde hastalık olanların, dairenin bize isabet etmesinden korkuyoruz diyerek, onların yahudi ve nasaranın arasına süratle daldıklarını görürsün. Umulur ki Allah feth olarak gelir veya indirilen bir emr getirir de enfüslerinde sıraladıkları üzerine nadim olurlar. Ayetin üstüne ve altına bakıldığında görülür, bu cümleler Efendimiz zamanında savaşa çağırılan, ama kalblerinde hastalık olan kişilere aittir! Kalblerinde hastalık olanlar dairenin bize isabet etmesinden korkuyoruz derken şunu kast ediyor: Dairenin; yani zafer yerine mağlubiyetin, refah yerine sıkıntı ve darlığın bize isabet etmesinden korkuyoruz. Onların; yani o zamanki karşı tarafın, yahudi ve nasaranın arasına süratle daldıklarını görürsün. Umulur ki Allah feth olarak gelir veya indirilen bir emr getirir de enfüslerinde sıraladıkları üzerine nadim olurlar. Maide Sûresi 52. ayet bize kalbin hastalanabileceğini söylüyor. Eğer rabbine yönelmemişse ayetlerde bu kalbin hasta kalb kabul edildiğini görüyoruz. 25

27 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 Hac Sûresi 53. Ayet: Allah böyle yapar ki, kalblerinde hastalık bulunan ve kalbleri kasvetli olan kimseler için şeytanın kattığı şeyi bir fitne kılsın diye! Muhakkak ki zalimler uzak bir şikak içindedirler. Bundan önce Hac Sûresi 52. Ayet bir olaydan bahseder; rasul ve nebilerin istisnasız hepsinde, gelip de Hakk yolda açıklamalar yaptıklarında veya bir temennide bulunduklarında, bir ideallerini dile getirdiklerinde şeytan mutlaka beşeri yaklaşımlar katar! Allah ın emriyle! Bu yüzden Hac Sûresi 53. Ayet bunu açıklıyor: Allah böyle yapar ki, kalblerinde hastalık bulunan ve kalbleri kasvetli olan kimseler için şeytanın kattığı şeyi bir fitne kılsın diye! Ayetlerde geçen fitne kelimesi özellikle şu manadadır: İkilem! Fitne ikilem demektir. Ya Allah ın dediği gibi değilse? Ya Allah yoksa? Ya öyle olmayacaksa? Ya öldükten sonra dirilmeyeceksek? gibi vesveselerle kişiyi sürekli ikilemde tutar. İkilem ise şeytaniyettir! Şeytaniyeti görev olarak alan İblis ikilemi başlatarak bu görevin ilk icracısı olmuştur ve sonra bu görevle görevlendirilmiştir. Bu görevi alacağı için de ilk icraatını yapmıştır. Rabbi ona secde et dediği zaman, o ikileme düşmüş ve Âdem e secde etmemiştir! Melaike behemehâl secde ettiği halde İblis secde etmemiştir. Çünkü kâfirlerdendi, yani kafası fitne fücurdu. İşte bu yüzden fitne; seni Allah a karşı ortak çıkaran fikirler demektir. Allah a karşı ben de varım, ben de düşünürüm, sen öyle diyorsan ben de böyle diyorum diyen bir sistemin ismidir fitne! Aksi 26

28 YILMAZ DÜNDAR halde ayetlerde fitne geçtiğinde, normal hayatta arkadaşlar arasında insanların birbirlerini kışkırtmalarını düşünmemek lazım. Fitne; sizi Allah a karşı kışkırtan ve kendinizi O na ortak koşturtacak fikirlerdir! İşte bu yüzden şeytanın kattığı şeyi bir fitne kılsın diye diyor Hac Sûresi ve ekliyor; muhakkak ki zalimler uzak bir şikak içindedirler. Ankebut Sûresi 2. Ayet bunu daha kolay anlamamızı sağlayacaktır inşaallah: İnsanlar fitneye düşürülmeksizin iman ettik demeleriyle bırakılıverileceklerini mi sandılar? Çok korkutucu! İnsanlar fitneye düşürülmeksizin iman ettik demeleriyle bırakılıverileceklerini mi sandılar? Bu ayet Hac Sûresi 53. ayeti daha iyi anlamamızı sağlar. Hac Sûresi 54. ayet, az önce okuduğumuz ayetin devamıdır: Ve bir de kendilerine ilim verilenler, onun Rabbinden Hakk olduğunu bilsinler de ona iman etsinler ve ona kalbleri ihbât olsun, mutmain olsun! Muhakkak ki Allah, iman etmiş kimseleri Sıratı Müstakıym e hidayet edendir. Ayette bir de kendilerine ilim verilenler! geçiyor. Biraz önceki ayette zalimlerden, kalbi hastalıklı kasvetli olanlardan bahsettik. Hac-54 ise; Ve bir de kendilerine ilim verilenler, onun Rabbinden Hakk olduğunu bilsinler de ona iman etsinler ve ona kalbleri ihbât olsun, mutmain olsun! ifadesi var. Bakın şimdi; kendilerine ilim verilenler! Detayına baktığımızda, bunlar Lüb ü çalışanlardır. Nebi ve rasullerin açıkladıklarını 27

29 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 duydukları zaman şeytan onlara fitne verir ki, onlar da o fitneye karşı bir savunma duygusu oluşturarak hayır, bu Hakk tır! desinler. Biraz sonra bunun insan için hikmetini göreceğiz. Hayır, bu Hakk tır desinler ve ona iman etsinler. Ve ona kalbleri mutmain olsun, onu tesbitlesin: Rasul ve Nebi bir şey söylediğinde fuadın kuvvetli ve geri dönüşsüz analiz ve sentez yapabilmesi için karşı tez lazım. Karşı tez nasıl oluşacak? İşte karşı tezi de şeytan verir, fitne olarak verir. Bu fitne karşısında karşı tezi seven kalbi hastalıklı ve kasvetli olan kaybeder! Ama kendisine ilim verilenler ne yapar? Onlar bu karşı tez vasıtasıyla fuadlarını daha kuvvetli çalıştırırlar. O analiz ve sentezde karşı tezle mücadele eden fuad öyle bir fikir çıkarır ki, kişi Nebi ve Rasulün söylediği Hakk tır der. Ve o bilgi kalbe girer ve kalb mutmain olur, yani o bilgiyi tesbit eder. Bu durumda artık nebi ve rasulün o bilgisi kulun bilgisi olmuştur. Ve beyin işte o zaman o bilgiye yönelik fiiller ortaya koymaya hazırdır. Bu mekanizma çalışsın diye, sadr, kalb, fuad, lüb mekanizması çalışsın diye Allah böyle yapar diyor ayette. Muhakkak ki Allah, iman etmiş kimseleri Sıratı Müstakıyme hidayet edendir. Ra d Sûresi 28. Ayet: Onlar iman etmişlerdir ve kalbleri Allah zikriyle mutmain olur. Dikkat edin, kalbler Allah zikriyle itminan olur!. Allah Ra d Sûresi 28. Ayette dikkat edin! diye uyarıyor! Dikkat edin; dikkatinizi buraya toplayın, fuad burada dikkatli çalışsın! Dikkat 28

30 YILMAZ DÜNDAR edin ki kalbe sıkı tesbit yapın, bu çok önemli bir gerçek diyor. Onlar iman etmişlerdir ve onların kalbleri Allah zikriyle mutmain olur! Kalblerin düzgün yola gireceği, mutmain olacağı, mutlu olacağı hal, sahibinin söylediğine göre, ancak Allah ın zikriyle mümkündür. Dolayısıyla, kişide sadrı nefsin şerri yönetiyorsa kalblerin mutlu olması mümkün değildir! Onlar ancak; nefsin şerri doğrultusunda vehmin zulmeti içindeki rahatlık ve memnuniyetleri mutluluk sanarlar! Rahat olduklarında, memnun olduklarında mutlu olduklarını sanarlar. Oysa Ra d Sûresi 28. Ayet diyor ki; gerçek mutluluk ancak Kalb te Allah zikriyle mümkündür! Kalbteki hastalığa değinen bir diğer ayet, Nur Sûresi 50: Onların kalblerinde bir maraz mı var? Yoksa şüpheye mi düştüler? Yoksa Allah ın ve O nun Rasulünün kendilerine haif edeceğinden, haksızlık edeceğinden mi korkarlar? Hayır, onlar zalimlerin ta kendileridir! Bakın yineleniyor: Eğer nefsin şerri sadra hâkimse kalb hastadır. Kalbte hastalık varsa, bir maraz varsa fuad şüpheli tereddütlü fikirler ortaya çıkarır! Nur Sûresi 50. Ayetten bunları anlıyoruz. Kalb Sözde Varlık ve Muhtariyet İddiası nın oluşturduğu perdelilikten sıyrılınca, bu perdeliliğin oluşturduğu hastalıktan kurtulunca sadrı istila etmiş olan vehmin zulmeti kuralları da fonksiyonsuz hale gelir. LÜB le gelen nurun tesiri bütün SADR ı kaplar. Bakara Sûresi 257. Ayet: Allah iman edenlerin velisidir. Onları zulmetten nura çıkarır. 29

31 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 Fiilen küfür halinde olanlara gelince, onların evliyası tağuttur. İşte onlar ashabun nar dır. Onlar onda ebedi kalıcılardır. Kişilerin Allah dışında oluşturdukları ilahlar ve bu yoldaki fikirleri onları nurdan zulmete çıkarır ki, bu hal başka ayetler de geçmektedir. Bu ayetten öğreniyoruz ki: Efendimizin açıkladığı şekilde imanını deklare edenlerin ve sonra bu deklarasyona uygun fiiller ortaya koymak için mücadele edenlerin velisi Allah tır! Ve Allah onları zulmetten nura çıkarır! Hani nefsin şerri ve vehmin zulmeti vardı ya, zulmet onlardır, işte Allah onları o zulmetten nura çıkarır. Biraz sonra duamızın içinde de bu kavramlar geçecek. Bu kavramlar ayetlerde zulmet ve nur olarak aynen geçer; o iman edenleri Allah zulmetten nura çıkarır. Demek ki, bir kulun kendisini içinde bulduğu Sadrı yöneten nefsin şerri ve vehmin zulmeti! Ve bu halin içinde onu oradan kurtarabilecek bir özellik bir dayanak yok. Onu o halden ancak Allah lütfuyla kurtarır ki, işte; onu o zulmetten alır nura çıkarır budur. Oysa küfrünü deklare etmiş olan ve buna uygun da küfür fiilleri ortaya koyanların yol göstericisi tağuttur; yani Allah ın dışında iddia ettikleri ilahlık onların yol göstericisidir! Bu nedenle de onlar o yola uygun fikirlere tabi olurlar. İşte bu yüzden ayet onları ashabun nar; nar ashabı diye isimlendiriyor. İşte bu hakikate işaret eden bazı ayetler: İbrahim Sûresi 1. Ayet: Elif Lam Ra. O, insanları Rablerinin izniyle zulmetten nura ve Aziyzil Hamiyd in sıratına çıkarman için sana inzal ettiğimiz bir kitaptır. 30

32 YILMAZ DÜNDAR Ahzab Sûresi 43: O dur ki, sizi zulmetten nura çıkarmak için size salât eder ve O nun melekleri de. O müminlere Rahıym dir. Ahzab Sûresi nin bu ayetinden de öğreniyoruz ki; imanlı kişileri, imanını deklare etmiş kişileri zulmetten nura çıkarmak için Allah ona destek verir! Buradaki salât destek manasınadır; destek verir, onu yalnız bırakmaz demektir. Ve O nun melekleri de! Melekler de bu konuda o Kul u yalnız bırakmazlar, destek verirler. Çünkü O Müminlere Rahıym dir. Hadiyd Sûresi 9: O sizi zulmetten nura çıkarmak için apaçık ayetleri Kul unun üzerine tenzil eden, tafsilen indirendir. Muhakkak ki Allah size karşı Raufün Rahıym dir. Bu ayetlerde görüyoruz; iki hal var: Birisi zulmet, birisi nur! Kul u zulmet halinden nura çıkarması Allah ın lütfudur, bu ancak lütfuyla mümkündür. Demek ki; LÜB bir ikramdır! A raf Sûresi 43. Ayet müjdeler ki; biz onların sadrlarından ğıll den ne varsa söküp attık. Ayetin onlar dediğinin cennet ashabı olduğu önceki ve sonraki ayetlerden anlaşılmaktadır. Şimdi biz bu ayetle birlikte yeni bir kavram öğreniyoruz; Ğıll! Meallerde baktığınız zaman bunu parantez içinde sevgisizlik, kin, nefret gibi açıyorlar veya ĞILL yazmadan doğrudan bunları yazıyorlar. Ayeti kavrayabilmek beşeri tanımlarla mümkün olmaz! Kur an Arap harfleriyle yazılmıştır, ama manası Rabca dır. Kur an ın yazılışı Arapça dır, manası Rabca dır. Bu yüzden Kur an 31

33 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 kelimelerini manalandırırken bu özelliğe çok dikkat etmek lazım! Onlara normal hayatın içindeki manalara göre bakar ve yerine öyle koyarsanız, İslam ın önerilerini normal yaşantının içerisine monte etmeye çalışmış olursunuz! Oysa Kur an; bize o yaşantıyı terk etmeyi öneriyor! Ama kişi hem onu yaşayacak, hem de onu yaşarken içine bunları monte edecek sanıyor. Neden? Yanlış yönlendirmeler yüzünden! Şimdi Ğıll i göreceğiz, ama A raf Sûresi 3 den önemli bir şey öğreniyoruz; sadrlarda bulunan Ğıll! Biz onların cennet ashabının sadrından Ğıll den ne varsa söküp attık. Demek ki; sadrda Ğıll bulunduğu sürece kişi cennete giremez! O zaman bu cennetin kabul etmeyeceği bir hal! Ancak, bu Ğıll öyle bir şey ki; Kul kendisini sadrındaki Ğıll ile beraber bulur ve onu normal zanneder, hiç mücadele de etmeyebilir. Hatta elinde ondan kurtulabilecek bir araç ı da yoktur! Hıcr Sûresi 47. Ayet: Biz Ğıll den onların sadrlarında olanı söküp attık, kardeşler olarak serirler üzerinde mütekabildirler. Yine cennet ehlinden bahsediliyor; onlar karşılıklı kardeşler hâli ndeler deniyor. Kardeşler haline gelebilmeleri için sadrlarında Ğıll in olmaması lazım! Aksi halde müminler kardeş olamaz! Ğıll kardeşliği bozan, mümin kardeşliğini bozan bir şeydir! Neden ve nasıl bozuyor, biraz sonra daha açık tarif edeceğiz. Peki, sadrdaki bu Ğıll den kurtulmak için ne yapacağız, çaresi nedir? Onu da Haşr Sûresi 10. Ayette Rabbimiz bize öğretiyor: Onlardan 32

34 YILMAZ DÜNDAR sonra gelenler; Ensar ve Muhacir den sonra yaşayan müminler, şöyle derler; Rabbimiz bizi ve imanda bizi öne geçmiş kardeşlerimizi mağfiret et. Kalblerimizde, iman etmiş olanlar için bir Ğıll oluşturma. Rabbimiz muhakkak ki sen Rauf sun Rahıym sin. Ayetin orijinali: Rabbenağfir lena ve liıhvani nelleziyne sebekûna Bil iymani ve la tec al fiy kulubine ĞılI len lilleziyne amenu Rabbena inneke Raufun Rahıym. Bu ayeti Kalb Duası olarak adlandırdığımız kompozisyonda da bulacaksınız. Ğıll ne demektir? Hakk a [Hakk açıklamalara!] ve Hakk ı hatırlatan şeylere karşı sevgisizlik, hoşnutsuzluk, rahatsızlık, kin, nefret gibi duyguların bütünü Ğıll dir. Aksi halde; normal hayatta insanların birbirlerine duydukları kin, nefret ve sevgisizlik değildir Ğıll! Bu yaklaşım ve bakış açısı dua ve yakarışlarımızda da çok önemli! Şimdi verilecek örneği iyi anlarsak Ğıll in tanımını da iyi yakalarız. Kişi bir vicdan muhasebesi yapıyor diyelim, gününü muhasebe yapıyor; gündüz şöyle yaptım, şunu üzdüm, şunu kırdım, şuna kızdım, şuna haksızlık ettim diye üzülüyor ve bir daha yapmama kararı alıyor. Bunun Muhammedî bakış ve yaşayış için bir önemi yok! Eğer siz bir muhasebe yaparken, muhasebeyi sizle Allah arasında yaparsanız ancak bunun Muhammedî bir değeri vardır! Ben Allah ın hükümlerine karşı neler yaptım? derseniz bu sizi tövbeye götürür, ama ben şu kişiye şunu yap- 33

35 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 tım derseniz, gider özür dilersiniz, aferin derler ve iyi insan olursunuz. Peki, ölçü ne? Bir şey doğru mu, değil mi? anlayabilmek için, onu fuada doğru sunabilmek için, fuadın doğru analiz sentez yapması yanılmaması için ve virüs programlardan korunması için; tarif ettiğin bir davranışı, açıkladığın bir fikri, deklare ettiğin bir inanışı Muhammedî olmayan birisi de yapabilir mi? ona bakacaksın! Muhammedî olmayan birisi gece oturup vicdan muhasebesi yapamaz mı? Daha dürüst, daha iyi insan olma kararı alamaz mı? Bu yalnızca Muhammedîlere has bir şey mi? O zaman bu Muhammedî bir davranış değil! Öyle bir davranış tarif edeceksin ki, onu ancak Muhammedîler yapabilecek, bir başkası yapabiliyorsa o da Muhammedî olacak, yani Muhammedî olmadan o yapılamayacak! Mesela bir hayr veriş düşünün! Muhammedî olmayanlar hayır yapamazlar mı, onların hayır dernekleri yok mu? Afrika yı karış karış gezip, misyonerlik yapmıyorlar mı? Demek ki, öyle bir hayr tarif edeceksin ki yalnız Muhammedî olan o hayrı yapabilsin! Veya kim öyle hayr yaparsa o da Muhammedî olsun! Yine, öyle bir îman tarif edeceksin ki ancak Muhammedi olan öyle inanabilsin! Çünkü bir başkası öyle inanamaz, bir başka felsefe onu öyle açıklayamaz, mümkün değil yapamaz! Yaparsa, yapabilirse zaten o da Muhammedî olur. Ğıll de öyle bir şey, normal ibadetleriniz de! Kendinizi incelemeniz gerekiyor, yani fuadınıza görev vermeniz gerekiyor; haydi bir analiz 34

36 YILMAZ DÜNDAR sentez yap bakalım, benim ikame ettiğim salât Muhammedî mi, tuttuğum oruç Muhammedî mi? demeniz gerekiyor. Bunu nasıl yapacaksın? Örneğin, nasıl bir salât ikame ediyorsan, kendin otur baştan sona yaz. Eğer, inanmayan birisi de aynısını yapabiliyorsa senin salâtın Muhammedî değil! Bir başkası yapabiliyor çünkü! Öyle bir salât tarif etmelisin ki; o salâtı Muhammedi olmayan yapamamalı! Yaparsa da Muhammedî olmalı! Öyle bir oruç tarif etmelisin ki yanlış olmamalı. Yanlış tarif edersen bir başkası da yapabilir, çok titiz de uygulayabilir. Yeni bir şey yapıyorum diye, kutsal bir şey yapıyorum diye heyecanlanır, duygulanır, ağlar da! Hatta sahuru kaçıracağım diye uyumaz da! Sahura da kalkar, iftarını da yapar, aç ta durur. Dilini de bağlar, elini de bağlar, belini de bağlar. Peki, bunu yapınca Muhammedî mi oldu şimdi? Aynısını yaptı, peki oruç mu tutmuş oldu? Ama efendim biz de aynısını yapıyoruz? diyorsan o zaman incelemen gerekiyor! Öyle bir oruç tarif edeceksin ki, onu ancak Muhammedî olan birisi yapabilsin, bir başkası yapamasın. Biri onu yaparsa da onun Muhammedî olacağı bir tarif olsun! Bütün amellerinizde buna dikkat etmelisiniz! Bütün amellerde! İşte Ğıll de bunlardan birisi. Ğıll i öyle bir tarif etmeli, tanımlamalısın ki, Muhammedî olmayan birisi çıkıp bende zaten Ğıll den eser yok diyememeli! Aksi halde; kişi çok iyi, çok hümanist bir tanrıdır, çok iyi bir Polyanna tanrıdır ve bende Ğıll den eser yok 35

37 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 der, senin tarifine göre de haklı olur. Çünkü senin tarifin öyle! Oysa Ğıll; Hakk a ve Hakk ı hatırlatan şeylere karşı hissedilen sevgisizlik, hoşnutsuzluk, rahatsızlık, kin, nefret gibi duyguların tümünün ortak adıdır! Eğer kişideki Sadr Organizasyonu nu nefsin şerri yönetiyorsa o kişi Hakk a karşı Ğıll içindedir, Hakk a ait cümleleri duymayı sevmez. Siz bir yerdesiniz diyelim, televizyonda birden bir dini sohbet veya bir Kur an tilaveti başlamış olsa bazıları onu duymaya dayanamaz, koşar gider kapatır! Onu duymaya dayanamaz! Ezan sesini duymaya dayanamaz! Gürültü kirliliği diye şikâyet dilekçelerini görseniz... O dayanamaz çünkü! Ayet; inzal olan ayetler inananların imanını artırır, kâfirlerin küfrünü artırır diyor! İşte bu Ğıll, kendinizi içinde bulduğunuz halde var! Sizin onu bulup tanımanız gerekiyor! Dikkat edin, yaşantıda çok rastlıyorsunuzdur Ğıll inize! Rastladığınızda onu umursamalısınız! İşte bu benim sadrımın hastalığıdır. Bu hastalıkla beni cennete almazlar, cennet için heyet raporu vermezler demelisiniz. Bilirsiniz, bazı yerlere başvurmak için heyet raporu istenir. Heyet raporunuzda sağlam değilseniz olmaz! Cennetin de heyet raporunda Ğıll sizdir yazacak ki oraya kabul edilesin! Öyleyse onu sorulmadan önce temizlemek lazım! Nasıl temizleyeceğiz? Haşr Sûresi öğretiyor; Allah tan isteyeceğiz. Allahım kendimi içinde bulduğum o Ğıll den beni koru, beni kurtar, beni temizle deyip isteyeceğiz, sonra sabr ede- 36

38 YILMAZ DÜNDAR ceğiz. Neye? Allah ın hükmünün gelmesine! O hüküm gelecek seni temizleyecek! Şimdi sadrla ve o hükümle ilgili bir parantez açmak istiyorum: Bir kişi Rasulullah ı görmek, Rasulullah la bir olmak, Rasulullah ı dinlemek Onunla konuşmak istiyor. Çok istiyor. Öncelikle bilmelidir ki, onun bu muhabbeti çok önemli! Çünkü bu muhabbet öyle büyür ki, içinden Muhammed SAV çıkar; senden çıkacak olan Muhammed i bu muhabbet oluşturur! Bu muhabbet olmayınca Muhammed Hakikati filizlenemez ki! Nuru Muhammedî nin sulayanı, onu yeşerteni bu muhabbettir. Muhabbet olmayınca olmaz, doğru! Fakat bu muhabbet sahibi şöyle söyleyelim de üzülmesin: Diyelim ki, çok önemli bir kalb cerrahını görmek istiyorsunuz. Onunla yolda mı karşılaşmak istersiniz, yoksa kalbinize müdahale edilmesi gereken hayatınızın o zor anında, o cerrahın birden şak diye gelmesini mi istersiniz? Anlatabildim mi? Bu yüzden, siz o muhabbeti taşıyın. O muhabbeti taşırsanız, size operasyon gerektiği zaman, o muhabbet duyduğunuz sizinle olacaktır! İşte onun zamanını beklemek sabrdır. Allah ın hükmünü beklemek sabrdır. Allah ın hükmünü beklemenin ismidir sabr! Yoksa beşeri münasebetlerde insanların birbirlerine katlanıp tahammül etmeleri değil! Kur an ın açıkladığı sabr; hanîf olarak Allah a yönelmek, salih amel yapmak ve Allah ın hükmünü beklemektir. Allah ın hükmünü beklemek sabrdır. 37

39 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 Ğıll in temizlenmesi için ne yapmalıyız?» demiştik ya, şimdi işte onu sahibi tarif ediyor; Rabbenağfir lena ve liıhvaninelleziyne sebekûna Bil iymani ve la tec al fiy kulubine Ğıll len lilleziyne amenu, Rabbena inneke Raufun Rahıym, böyle deyin diyor; Rabbimiz bizi ve imanda bizi öne geçmiş kardeşlerimizi mağfiret et. Kalblerimizde, iman etmiş olanlar için bir Ğıll oluşturma. Rabbimiz muhakkak ki sen Rauf sun Rahıym sin. Bunu umursamak lazım! Beşeri sistem içerisinde insan neleri umursuyor bir bakın! Beşeri yaşantı içerisinde şu şunu dedi, bu bunu dedi diye neleri umursuyoruz! Ama Allah yolunda? Diğerleri hayatî olabilir, bu da ahıretî, o kadar! Dolayısıyla, Yaradan ın dediğini çok umursayan bir kalb bizim için çok önemli! Şimdi Ğıll le ilgili çok uç bir örnek vereceğim. Bu örneği günümüzün konusu olduğu için de veriyoruz: Başı örtülü bir kardeşimize tepkili bakış doğrudan Ğıll dir! Kişi bir yere gidiyor, bakıyor ki başı örtülüler var, rahatsız oluyor, hemen içinde bir rahatsızlık hissediyor. Hatta ne diyor biliyor musunuz? İçim daraldı! Bakın içi; göğsü daralıyor. Hakk a karşı sadrı daraldı! Neden? Hâkimiyet nefsin şerrinin de ondan! Diyelim ki; birisi bilerek bilmeyerek, modaya uyarak uymayarak örtünmüş; ama örtünmüş! Yani Kur an daki emri yapmış, o emre uymuş! Sen de onu görünce bir şekilde rahatsız oluyorsun, işte bu doğrudan Ğıll dir! 38

40 YILMAZ DÜNDAR Hac Sûresi 30. Ayete bakalım: İşte böyle; kim Allah ın hürmetlerine tazim ederse, o onun için Rabbi nin indinde daha hayrlıdır. Kim Allah ın hürmetlerine, işaretlerine, O na ait gözüken davranışlara hürmet ederse, saygı gösterirse, onun o davranışı Rabbi nin İNDinde daha hayrlıdır. Kişi Rabbi nin İNDine talibse böyle! Hac Sûresi 32. Ayet: İşte böyle; kim Allah ın şeairine tazim ederse, muhakkak ki o; kalblerin takvasındandır. Bu ayet, kim Allah ın hükmüne hürmet eder, saygı gösterirse o; kulun, kalbinin takvasının işaretidir, diyor. Buraya kadar anlatılanları düşünerek bir Kalb Duası yapalım, anlattıklarımızı duaya çevirelim. Bu duadaki ayet ve hadisleri meallerden, tefsirler ve âlimlerin kitaplarından inceler araştırır, neler önerilmiş? diye detaylı bilgi edinirsiniz. Eğer uygun görürseniz zaman zaman da bu duayı yapabilirsiniz. Bu dua kalbinizin kendini içinde bulduğu perdelilikten, hastalıktan kurtulması, Lüb ikramının ulaşması ve onun sonsuza dek size destek olması, özellikle kalb gözünüzün açılması, kalble görmeye başlamanız ve hakikati görüyor olmanız için bir yakarıştır. Sadece ayet ve hadisleri içermektedir, herhangi bir beşeri bakış, yorum, cümle yoktur! Duayı yaparken sağ elimizi göğsümüze, sadrın hissiyatının dalgalandığı bu noktaya koyacağız. Sağ elimiz kalbın/kalıbın vücudumuzdaki merkezi olan vücudun kalbine gelirse, elimiz hem göğsümüz hem de kalbde olur. Bu duayı nasıl bir tefekkürle yapmalıyız? 39

41 İNŞİRAH - 3 ARALIK 2011 Diyelim ki vücudunuzun bir yerinde size çok sıkıntı veren bir rahatsızlığınız var ve çok güvendiğiniz bir kişi de size şifa ayetlerini ve hadislerini içeren bir dua verdi ve sağ elini göğsüne koy, bunu da oku dedi. O ızdırabı hissediyorsun ya, ne kadar yürekten koyarsın elini, hiç formaliteden yapmazsın! Kalbindeki hastalığın rahatsızlığını o ızdıraptan daha fazla hissetmeli ve rahatsız olmalısın ki, bu el çalışsın! Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem den öğrendiğimiz bir hadis nedeniyle sağ elimizi göğsümüze koyuyoruz. Efendimiz bir sahabeye şeytandan korunması için böyle yap diyerek öğretiyor. Onun sadrının yönetimini şeytana vermemesi için elini böyle koyduruyor ve İhlâs, Felak, Nas okutturuyor. Efendimizin tarif ettiği gibi elimizi göğsümüze koymuşken ayetlerden yararlanarak bazı yakarış ve duaları da bir araya getirdik. Ayrıca, bir hadis gereği dualarımızı iki salâvat arasına alacağız. Salâvatların kabul olma ihtimalleri çok yüksek olduğundan Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem; kabul olmasını istediğiniz dileğinizi iki salâvat arasına koyun, salâvatlar kabule yükselirken aralarındaki duayı da yükseltirler buyuruyor. Biz bu hadisten de yararlanarak bir paket program yapacağız. Okurken dikkatinizi çekecektir, duamızdaki salâvatlardan birisi feth edici açıcı bir salâvattır. Duanın sonunda ise, birisi bize Rahmani Güç sağlayacak, yani bizi Feth-i Zulmani ye değil de Feth-i Nurani ye doğru götürecek bir salâvat, diğeri ise tüm rasul ve nebileri, tüm mürseliyn i 40

42 YILMAZ DÜNDAR içeren bir salâvat okuyoruz. Ki; Allahım kalbimi nebi ve rasullerinin zincirinin arasına koydum, kabul buyur Allahım demiş olalım. Euzü Billahi mineş Şeytanir Raciym Bismillahir Rahmanir Rahıym Kul HuvAllahu Ehad; Allahus Samed; Lem yelid ve lem yuled; Ve lem yekün lehu küfüven ehad. Kul HuvAllahu Ehad; Allahus Samed; Lem yelid ve lem yuled; Ve lem yekün lehu küfüven ehad. Kul HuvAllahu Ehad; Allahus Samed; Lem yelid ve lem yuled; Ve lem yekün lehu küfüven ehad (İhlâs Sûresi) Bismillahir Rahmanir Rahıym KuL e uzü BiRabbil felak; Min şerri ma halak; Ve min şerri ğasikın iza vekab; Ve min şerrin neffasati fil ukad; Ve min şerri hasidin iza hased. (Felak Sûresi) Bismillahir Rahmanir Rahıym KuL e uzü Birabbin Nas; Melikin Nas; İlahin Nas; Min şerril vesvasil hannas; Elleziy yüvesvisü fiy sudurin Nas; Minel cinneti ven Nas. (Nas Sûresi) SadakAllahul Azıym. Subhane Rabbike Rabbil ızzeti amma yasıfun; Ve Selamun alel murseliyn; Vel Hamdu Lillahi Rabbil alemiyn (Sâffât Sûresi-180, 181, 182) Amin. Ya HU, Ya men HU, Lailahe illa HU. Ya men HU; 41

İNŞİRAH. Sadr Kalb Fuad Lüb. Yılmaz DÜNDAR

İNŞİRAH. Sadr Kalb Fuad Lüb. Yılmaz DÜNDAR İNŞİRAH Sadr Kalb Fuad Lüb Yılmaz DÜNDAR YILMAZ DÜNDAR Euzü Billahi mineş şeytanir raciym Bismillahir Rahmanir Rahiym. 1 İNŞİRAH 2 YILMAZ DÜNDAR Mart 2015 Ankara 3 İNŞİRAH İNŞİRAH Sadr Kalb Fuad Lüb Yılmaz

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

Okunuşu: Sübhaneke allahümme ve bihamdike ve tebareke kesmüke ve teala ceddüke vela ilahe gayrük.

Okunuşu: Sübhaneke allahümme ve bihamdike ve tebareke kesmüke ve teala ceddüke vela ilahe gayrük. İmam Allah-u Ekber diyerek ellerini kulakları hizasına kaldırır ve daha sonra sağ kolu sol kolunun üzerine gelecek şekilde göğüs kafesi üzerinde birleştirir ve namaz kılmaya başlar. Namaz kılan tam bir

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Cennâtin tecriy min tahtihe-l-enhâr

Cennâtin tecriy min tahtihe-l-enhâr Bu yazı www.multimediaquran.com sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır. 11-15-2015. Herhangi bir medyada yayınlanması halinde yukarıdaki bilginin referans olarak verilmesi

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Güzel Ahlâkı Kazanmak Ramazan, Allah a yakınlaşma vesilesidir. Oruç tutan insan Allah ın beğendiği davranışlar sergilemeye, nefsinin tutkularından sakınmaya çalışır. Şeytana karşı dikkatli ve şuurludur, vicdanının doğruyu fısıldayan

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Dua ve Sûre Kitapçığı

Dua ve Sûre Kitapçığı Dua ve Sûre Kitapçığı Hazırlayan: Melike MÜFTÜOĞLU instagram.com/oyunveetlinliklerledinogretimi SÜBHANEKE DUASI Allah ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim. DUA Eudhu Billahi Minessaytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdulillahi Rabil-alemin Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) KURAN YOLU- DERS 3 (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) DERSTE GEÇEN KAVRAMLAR 1) Mübin : Açık ve Açıklayan. Kur an ın sıfatlarındandır. Kur an sadece

Detaylı

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri İbadetin Manası ve Çeşitleri Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah) www.at-tawhid.org 1 İbadetin Aslı Allah a ibadetin aslı; Allah ın emirlerine uymak nehyettiklerinden kaçınmak suretiyle ona itaat

Detaylı

UYGULAMA 1 1. Aşama Şimdi bir öykü okuyacağım, bakalım bu öykü neler anlatıyor?

UYGULAMA 1 1. Aşama Şimdi bir öykü okuyacağım, bakalım bu öykü neler anlatıyor? ALAY ETME Amaç : Başkalarına saygı duymayı öğrenme.alay etme ile baş edebilme becerisini kazandırma Düzey : 1. sınıf ve üstü Materyal: Uygulama 1 için:yazı tahtası, kağıt, kalem, Uygulama 2 : Kuklalar,oyuncak

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı.

Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Yuhanna 1:1 Yaşam O ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. Yuhanna 1:4 1 İsa şöyle dedi: Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla

Detaylı

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? Asiye Türkan NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? İNSAN NEDEN EVLENİR? İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsen Bu nice okumaktır.

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

İkincisi Resullullah (s.a.v) Eğer buna gücünüz yetmiyorsa dilinizle söz konusu kötülüğü düzeltmeye çalışın. Bunun manası nedir, onu açıklıyorduk.

İkincisi Resullullah (s.a.v) Eğer buna gücünüz yetmiyorsa dilinizle söz konusu kötülüğü düzeltmeye çalışın. Bunun manası nedir, onu açıklıyorduk. Anlatmakta olduğumuz hadisin konusu şuydu Eğer bir fenalık veya kötülük görürseniz elinizle uzaklaştırın." Bunun manası nedir? Ve bu hadis nasıl yanlış anlaşılıyor, bunu açıkladık. İkincisi Resullullah

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

İmanda Mürakebe Bilinci - Akaid - Dr. Mehmet Sürmeli'nin kişisel web sitesine hoşgeldiniz.

İmanda Mürakebe Bilinci - Akaid - Dr. Mehmet Sürmeli'nin kişisel web sitesine hoşgeldiniz. 4 5 Ayetleri müşriklerin, Allah Teala ile ilgili uzak ilah anlayışlarını çürütmektedir. 6 Hazreti Peygamber de Allah ın (c.) kullarına yakınlığını müminlerin daima hissetmelerini istemiş ve bu çerçevede

Detaylı

...Bir kitap,bir mesaj!

...Bir kitap,bir mesaj! ...Bir kitap,bir mesaj! Bu dünyada ne yapıyorum sorusuna yanıt veren bir kitap Tüm soru ve şüphelerınize yanıt verebilecek bir kitap. Bu kitap sizin doğal olarak Tanrı dan ayrı olduğunuzu anlatacak, ancak

Detaylı

Bu yazı sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır Herhangi bir medyada yayınlanması

Bu yazı  sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır Herhangi bir medyada yayınlanması Bu yazı www.multimediaquran.com sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır. 11-15-2015. Herhangi bir medyada yayınlanması halinde yukarıdaki bilginin referans olarak verilmesi

Detaylı

Mesih imanlısı kardeşlerimize karşı sorumluluklarımız var. Bu sorumlulukları özellikle birbirinizi sözünü içeren buyruklardan öğreniyoruz.

Mesih imanlısı kardeşlerimize karşı sorumluluklarımız var. Bu sorumlulukları özellikle birbirinizi sözünü içeren buyruklardan öğreniyoruz. 7 Birbirinizi Deyince Çizim: Nat Wibberley Mesih imanlısı kardeşlerimize karşı sorumluluklarımız var. Bu sorumlulukları özellikle birbirinizi sözünü içeren buyruklardan öğreniyoruz. Ancak bazı durumlarla

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Dua Dua İbadetin Özüdür Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Dua Arapça kökenli bir kelime olup «istemek, davet etmek» demektir.

Detaylı

İman. Çalışmanın ana fikri. İsa ya iman etmek, zihin, duygu ve iradeyle O na güvenmek, dayanmak demektir. Çizimler: Meghan Burns

İman. Çalışmanın ana fikri. İsa ya iman etmek, zihin, duygu ve iradeyle O na güvenmek, dayanmak demektir. Çizimler: Meghan Burns Müslümanlar da Hristiyanlar da İsa ya inanıyorum derler. Peki bu ifade ikisi için de aynı anlamı taşıyor mu? Taşımıyorsa, farklar nelerdir? Bu çalışmada Kutsal Kitap a göre iman sözcüğünün anlamını öğreneceğiz.

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran 2015 19:17

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran 2015 19:17 Ramazan ayı İslam inancının kendisine yüklediği önem sebebiyle halk arasında On bir ayın sultanı ve Şehr-i Mübârek (Mübârek Ay) olarak kabul edilmiştir. Ramazan ayı Müslümanların değerlendirmek için adeta

Detaylı

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî

Detaylı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31 Dünya bilimde altın çağını yaşarken insanlıkta yerlerde sürünüyor. Hayâ kalmamış, saygı kalmamış, sevgi kalmamış, büyüğe hürmet kalmamış. Hayatımızda ne eksik biliyor musunuz? Edeb. Edebe hiç önem vermiyoruz.

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar yusufisik1@hotmail.de K ur ân-ı Kerim deki dua ayetleri gibi Peygamberimizin duaları da Arapça aslından okunursa daha iyidir. Ancak, tercümeleri de dua olarak okunabilir.

Detaylı

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF Hamd Allah subhanehu ve tealayadır. Salat ve selam ise O nun Rasulünedir. Bundan sonra: Allah sana hidayet etsin. Bil ki şirk koşmak günahların en büyüğüdür ve bütün amelleri

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 238 HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç Düzen: Nurullah Bilekli Kapak Tasarımı: Cemile Kocaer

Detaylı

SAHİP OLDUKLARIMIZI KORUMANIN 4 RUHSAL ADIMI

SAHİP OLDUKLARIMIZI KORUMANIN 4 RUHSAL ADIMI 1 KORUMANIN 4 RUHSAL Çoğu insan nasıl dua edeceğini bilemez. Bu yüzden size yardımcı olabilecek örnek bir dua metni hazırladım. Bu duayı sesli olarak okuyabilir ya da içinizden geldiği gibi dua edebilirsiniz.

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

Üretim yapan firmalar için bir test

Üretim yapan firmalar için bir test Üretim yapan firmalar için bir test ERP Yazılımınız size ne kadar hizmet ediyor veya siz onu ne kadar etkin kullanıyorsunuz? Hazırlayan Cengiz Pak, cengiz@cengizpak.com.tr Tarih Haziran 2010 Aslında bilgisayar

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

SINIF DEFTERİ. Gurup. Muallim/e:

SINIF DEFTERİ. Gurup. Muallim/e: SINIF DEFTERİ Gurup Muallim/e: Yaz Okulu 2014 Devam Çizelgesi 18 Haziran 2014 Çarşamba 19 Haziran 2014 Perşembe 20 Haziran 2014 Cuma 23 Haziran 2014 Pazartesi S. No Öğrenci İsim Soyisim 1 2 3 4 5 6 7 8

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. TEMEL DİNİ BİLGİLER KİTAPLARA İMAN 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. 2 Kutsal kitap neye denir? Allah ın emir ve yasaklarını,

Detaylı

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Tevafuk birbirine denk gelmek, birbiriyle uygun vaziyet almak demektir. Tevafuklu Kur anda tam 2806 Allah lafzı pek az müstesnalar

Detaylı

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım.

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım. SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ 1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım. Benim adım Eûzü. İsmimin anlamı Sığınırım, yardım isterim. Bir tehlike ile karşılaştığınızda güvenilir

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Aşağıların Aşağısı-3 09 Şaban 1435 / 07 Haziran 2014

Aşağıların Aşağısı-3 09 Şaban 1435 / 07 Haziran 2014 Yılmaz Dündar 43 Aşağıların Aşağısı-3 09 Şaban 1435 / 07 Haziran 2014 ĞILL'İN HAKİMİYETİ DȗniHİ algı sonucu ürettiği zann'larla "müstakilen varım ve muhtarım" diyen MÜTEKEBBİR insanın temel özelliklerinden

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki Bildiğiniz üzere Deutsche bank'ın arzı ile varantlar İMKB'de işlem görmeye başladı. Bu konuda çok soru gelmiş. Basit bir şekilde ne olduğunu açıklamak da bize farz oldu. Fakat hemen şunu belirteyim ki;

Detaylı

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B Kimi sayılar aralarında asal dır. Hangi sayıların aralarında asal olduğunu belirlemek için ortak bölenlerin en büyüğünü (O.B.E.B.) bulmak gerekir. Örnek: O.B.E.B. kavramını açıklamak için 12 ve 18 sayılarını

Detaylı

Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız. (Kur an 50/16 Kaf)

Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız. (Kur an 50/16 Kaf) Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız. (Kur an 50/16 Kaf) Her uzun yol bir adımla başlar. Olmasını istediğimiz her şey uzun

Detaylı

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; 1) Güçlük içinde ve çok zor durumda olan insanın, 2) Savaş altındaki insanın

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/ بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/256-259 Şeyh Hamd bin Atik (V. 1301) kardeşlerinden birisine hitaben şöyle

Detaylı

Tokat Plevne İmam Hatip Ortaokulu Öğrencilerinin Sorularına cevaplarımız

Tokat Plevne İmam Hatip Ortaokulu Öğrencilerinin Sorularına cevaplarımız Tokat Plevne İmam Hatip Ortaokulu Öğrencilerinin Sorularına cevaplarımız 51. Kütüphane Haftası dolayısı ile 1. Nisan.2015 tarihinde Tokat Plevne İmam Hatip Ortaokulunda Kitap Okumanın Kişisel Gelişim deki

Detaylı

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir.

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, hareket halindeki enerjidir. Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, insanın yaşam kalitesini belirleyen en önemli kaynaktır.

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

8. KÂFİRÛN SÛRESİ ÖĞRENELİM

8. KÂFİRÛN SÛRESİ ÖĞRENELİM SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ 8. KÂFİRÛN SÛRESİ ا ل ا ع ب د ما ت ع ب دو ن 1 ق ل ي ا ا ي ها ال كا ف رو ن و ا ل ا ن ا ع ا ب د 3 و ا ل ا نت م ع ا ب دو ن ما ا ع ب د 2 5 و ا ل ا نت م ع ا ب دو ن ما ا ع

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama: Yolun Kenarına Diken Eken Adam Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama: - Bu dikenleri sök, insanları

Detaylı

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ حكمة ريم م ا ير ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 حكمة ريم م ا ير» باللغة ال ية «مد صالح

Detaylı

yalan radarı OĞUZ BENLİOĞLU

yalan radarı OĞUZ BENLİOĞLU yalan radarı OĞUZ BENLİOĞLU BEŞ ADIMDA YALANI VE YALANCIYI YAKALAMAK Mona Yayınları, 2017. ISBN: 978-605-9709-73-6 Tanıtım yazısı kitaptan kısa alıntılar içermektedir; daha ayrıntılı bilgi için kitabın

Detaylı

Bunlari düsün Rica ediyorum sen sağlıklısın Ve seni vesvese ile düsündüren sey sana her zaman sorun getirir ve vesvese şeytan'in bir kapisidir.

Bunlari düsün Rica ediyorum sen sağlıklısın Ve seni vesvese ile düsündüren sey sana her zaman sorun getirir ve vesvese şeytan'in bir kapisidir. Sizlere cok önemli bir konuyla ilgili bir soruya cevap verecegim bu soru cok ama cok önemli bir soru ve bütün insanlari ve bütün müslümanlari ilgilendiriyor Konu şeytan ve vesvese'yle ilgili ve bizi kötü

Detaylı

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir? Besmele Kitapcığı Besmelenin Anlamı Besmele, bütün varlıkların hal diliyle ve iradeli varlık olan insanın lisanıyla ve haliyle meşru olan her işine Allah ın ismiyle başlamasıdır. En önemli dua ve zikirlerdendir.

Detaylı

MEKKE-İ MÜKERREME MEKKE-İ MÜKERREME'NİN BİR KÜFÜR BELDESİ OLUP OLMADIĞI HAKKINDA. Müellif: Şeyh Hamad İbni Atik en-necdi (H1227-H1301)

MEKKE-İ MÜKERREME MEKKE-İ MÜKERREME'NİN BİR KÜFÜR BELDESİ OLUP OLMADIĞI HAKKINDA. Müellif: Şeyh Hamad İbni Atik en-necdi (H1227-H1301) MEKKE-İ MÜKERREME'NİN BİR KÜFÜR BELDESİ OLUP OLMADIĞI HAKKINDA Müellif: Şeyh Hamad İbni Atik en-necdi (H1227-H1301) Mecmuatü'r-Resail ve'l-mesaili'n-necdiyye, 1/742-746 www.almuwahhid.com 2 بسم هللا الرحمن

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Dua Dua, insan ile Allah arasında iletişim kurma yollarından biridir. İnsan, dua ederken Allah ın kendisini işittiğinin bilincindedir. İnsan dua ile dileklerini aracısız olarak Allah a iletmekte ondan

Detaylı

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız. Sual: Kur'an harflerini yazmanın maddi sırları var mıdır? Bazı rivayetlerde, Kur'an harfi ile yazılmış olan dua, ayet gibi kıymetli şeyleri yazmak, üzerinde taşımak veya okumaktan bahs ediliyor Bunları

Detaylı

ARAPÇA DİLBİLGİSİ BELİRLİLİK TAKISI, ŞEMSÎ VE KAMERÎ HARFLER. Abdullâh Saîd el-müderris

ARAPÇA DİLBİLGİSİ BELİRLİLİK TAKISI, ŞEMSÎ VE KAMERÎ HARFLER. Abdullâh Saîd el-müderris ARAPÇA DİLBİLGİSİ BELİRLİLİK TAKISI, ŞEMSÎ VE KAMERÎ HARFLER Abdullâh Saîd el-müderris Rahmân ve Rahîm olan Allâh In ismiyle. Hamd, Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz.

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır. Necip Fazık Kısakürek in gençliğe hitabındaki aynı manadır yazımın başlığında ki kim var? 'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

AYRILMAMAK ÜZERE İNKIYAD ETMEK.

AYRILMAMAK ÜZERE İNKIYAD ETMEK. VE İMTİSALİN HÜLASASI BASİRET TESLİM OLUP İTAAT ETMEK. ANLAYIŞ İMTİSAL: AYRILMAMAK ÜZERE İNKIYAD ETMEK. UYMAK. MUVAFAKAT VE MUTABAKAT ETME.KENDİ KANUNİYETİNİ ORTADAN KALDIRARAK ONUN SURETİNE GİRMEK.YANİ:

Detaylı

5. SINIF DENEME SINAVLARI DAĞILIMI / TÜRKÇE

5. SINIF DENEME SINAVLARI DAĞILIMI / TÜRKÇE TÜRKÇE Öğrenme Alanı Alt Öğrenme Alanı OKUMA YAZMA DİL BİLGİSİ Söz Varlığını Zenginleştirme Okuduğu Metni Değerlendirme Görsel Okuma Metnin Türleri Cümlede Anlam Özellikleri Yazma ve ktalama Kurallarını

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) 7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236

Detaylı

Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı.

Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı. Allahü Teala (c.c.) şöyle buyuruyor; [1] Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı. Bu ayette beyan edilen ve

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ BU KISA VESİKALAR BUNDAN BİR KAÇ GÜN ÖNCE, ŞİA NIN RASULULLAH IN ASHABINI ÖZELİKLE EBU BEKR VE ÖMERİ, SONRA OSMAN I

Detaylı

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT 1 1. PERDE Haydi Harun! Acele edelim. Ama, Murad bizden çok geride... Murad, bize katılmak istemiyor Sanki, özellikle ağırdan

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ TAKVAYA ERMENİN YOLU; ORUÇ (O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki Kur an; insanlara hidayet (doğru yol) rehberi, doğru yolun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak onda(ki Kadir gecesinde) indirildi.

Detaylı

İBRAHİM (a.s) MAKAMINI NAMAZ YERİ EDİNMEK Salı, 02 Şubat :47

İBRAHİM (a.s) MAKAMINI NAMAZ YERİ EDİNMEK Salı, 02 Şubat :47 Hani Evi (Kâ'be yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin (Bakara Suresi, 125) Yüce Allah ın hoşnutluğunu, sevgisini ve yakınlığını kazanabilmek

Detaylı

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-1432 الصيام برؤ ة واحدة» اللغة الرت ية «بن صالح

Detaylı

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ استواء االله عرشه ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman el-berrâk Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 استواء االله عرشه» باللغة ال ية «عبد الر ن ال اك

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

İNŞİRAH-2 30 Muharrem 1433 / 24 Aralık 2011

İNŞİRAH-2 30 Muharrem 1433 / 24 Aralık 2011 Yılmaz Dündar 21 İNŞİRAH-2 30 Muharrem 1433 / 24 Aralık 2011 Buraya kadar temel bazı kavramları birlikte paylaştık, şimdi de Sadr Sistemi nin Hakk yolda çalışmasını sağlayan nurlarla devam edelim. Sadr,

Detaylı

Duanın psikolojik faydaları, sıkıntılı zamanlarda olduğu kadar günlük hayatta da çoktur.

Duanın psikolojik faydaları, sıkıntılı zamanlarda olduğu kadar günlük hayatta da çoktur. Düzce Depremindeki Psiko-Sosyal Müdahale ekibinde bulunmuş formatör bir arkadaş, depremden sağ salim kurtulmuş bir babanın yaşadıklarını şöyle anlatır: Deprem olmuştur, baba enkazın altında eşi ve çocuklarıyla

Detaylı

Bekar Evli Boşanmış Eşi ölmüş Diğer. İlkokul Ortaokul Lise Yüksekokul Fakülte Yüksek Lisans

Bekar Evli Boşanmış Eşi ölmüş Diğer. İlkokul Ortaokul Lise Yüksekokul Fakülte Yüksek Lisans Form no : Tarih : Bu anket hastalığınızı daha iyi anlayabilmek ve sizlere daha yararlı olabilmek için düzenlenmiştir. Lütfen olabildiğince nesnel (objektif) yanıtlamaya özen gösterin. Ankete kimliğinizi

Detaylı