Signature Series. İçindekiler. 1. Polk Audio Signature Serisi Ürün Hedefleri. 2. Dynamic Balance Teknolojisi 3. Dönüştürücü Motor optimizasyonu

Transkript

1 Signature Series İçindekiler 1. Polk Audio Signature Serisi Ürün Hedefleri 2. Dynamic Balance Teknolojisi 3. Dönüştürücü Motor optimizasyonu 4. Patentli Power Port Teknolojisi 5. Yüksek Çözünürlüklü 1 inç lik Terilen Tweeter Teknolojisi 6. Mika/Polimer Mid-Woofer Teknolojisi 7. Crossover Tasarımı 8. Kabin Tasarımı 9. Orta Kanal ve Surround Sistemler 10. Tavsiye edilen sistem kurulumları 1

2 1. Ürün Hedefleri Bileşen hoparlörlerden oluşan Signature Serisi, çok büyük paralar harcamadan hakikaten yüksek çözünürlüklü bir ev sinema sistemi veya 2 kanallı bir sistem kurmak isteyen ses meraklıları için tasarım ve ses performansı bakımından yeni bir standart oluşturuyor. Polk Audio mühendisleri Polk Audio piyasada uygun fiyata satın alabileceğiniz en iyi ses veren hoparlörleri tasarlamak suretiyle dünyada adının mükemmeliyetle bir arada anılmasını sağlayan bir üne sahip oldu yılında piyasaya sürdüğü ilk ürünü Monitor 7 den Signature Serisi ne, Polk hoparlörleri sizi içine alacak ve heyecan verici bir ev sinema sistemi ve müzik dinleme deneyimi sağlamak üzere üretilmektedir. Üç yeni kulesi ve iki yeni raf tipi modeli ve birbirleriyle uyumlu orta kanal ve surround hoparlörleriyle yeni Signature Serisi, tasarım ve mühendislik bakımından, onlarla yaşadığınız her deneyimde istisnasız olarak etkilenmenizi sağlayacak birçok yeniliği beraberinde getiriyor. 2. Dynamic Balance Tasarımı Teknolojisi Dynamic Balance, tasarım sırasında elektroakustik ve mekanik sistemle ilgili seçimler yaparken daha iyi malzemelerden ve daha verimli bir geometriden yararlanılabilmesi için başvurduğumuz ileri düzey bir analiz yöntemidir. Derinlemesine bir analizde bulunarak performans standartlarının düşmesine sebep olan faktörleri belirleyip ortadan kaldırılabilmektedir. Başka bir deyişle, biz bu yolla daha gerçekçi ses veren hoparlörler üretebiliyoruz. Mühendislerimiz işe, hoparlör materyallerinin içinde oluşan (örneğin hoparlör konisinin modal rezonansları gibi) ve her yere etki etmesi dolayısıyla performanstan çalan rezonansları inceleyerek başlıyorlar. Modal rezonanslar, hoparlör konilerindeki titreşimlerin sebep olduğu distorsiyonlardır. Bunlar, hoparlörlerde frekans cevabı sapmalarının ana sebeplerinden biridir. Polk Audio, hoparlör konisi malzemesinin yüzeyinde oluşan titreşimlerin tamamını moleküler düzeyde görebilmek için, John Hopkins Üniversitesi ndeki araştırma labaratuarlarıyla işbirliği yaparak koni materyali üzerindeki modal rezonansların gerçek zamanlı olarak görülebilmesini sağlayacak, alan frekanslarını birleştiren, lazerli bir interferometre sistemi geliştirdi. Böylelikle, kendine has özellikleri olan malzemeleri, yeni geometri ve modern yapım teknikleriyle farklı şekillerde birleştirerek, hoparlör konisi üzerindeki zararlı modal rezonansları neredeyse tamamen yok edebiliyoruz. İyi (Şekil 1) Şu anda Polk Dynamic Balance sürücüsünün faaliyet halindeyken çekilmiş holografik bir fotoğrafına bakıyorsunuz. Dynamic Balance gibi iyi bir tasarıma sahip olan sürücüler pasta gibi (üstü düz) bir görüntü sergileyecektir Şekil 1. 2

3 Kötü (Şekil 2) İşte tam olarak karşılaşmak istemeyeceğiniz bir görüntü. Lazer interferometre görüntüsü bu sürücünün radyal dağılma yaşadığını gösteriyor ki bu da performansa zarar veren bir şey. Şekil 2. Çirkin (Şekil 3) Bu resimde ise eşmerkezli bir dağılma söz konusu ki bu da seste distorsiyona neden olacaktır. Şekil 3. 3

4 Bizler Dynamic Balance tasarım kuramından faydalanarak sürücü malzememizi düz, renklenme barındırmayan bir frekans cevabı yaratacak şekilde özel olarak tonlayabiliyoruz. Sürücü malzemesinin saydamlığı, herhangi bir gerilim yaşamadan geniş bir dinamik menzil ve keskin detaylar sunabiliyor. Dynamic Balance son derece pürüzsüz ve rezonans sapmalarından muaf bir hoparlör sistemi ortaya koyuyor. 3. Dönüştürücü Motor Optimizasyonu - Klippel Distorsiyon Analizörü Klippel Sistemi, çeşitli geniş ölçekli (büyük devinimli) performans parametrelerini eksiksiz biçimde analiz edebilen modern hoparlör ölçüm aletlerinden oluşmaktadır. Klippel Ar&Ge sistemi yenilikçi bir ortam yaratarak, elektroakustik dönüştürücülerin (hoparlörlerin) ve ses elektroniklerinin daha hızlı şekilde geliştirilebilmesini sağlar. Klippel, eski ölçüm tekniklerinden iki önemli noktada ayrılmaktadır. Birincisi, genliği yüksek giriş test sinyallerinin yanında genliği düşük sinyaller de kullandığından gerçeğe çok daha yakın bir performans testi yapabilmektedir. İkincisi, doğrusal olmayan koni deplasmanı distorsiyonunun temelinde yatan sebepleri tespit etmek üzere bir koni veya oyuğun yüzeyini haritalandıran bir lazer kullanmaktadır. Aşağıda yer alan Şekil 4. ve Şekil 5 te BL çarpımı ve Signature S50 kule hoparlörde kullanılan 5.25 inç sürücünün salınım sertliği görülebilir. BL çarpımı, motorların akım yoğunluğunun, aralıktaki sesin uzunluğuyla çarpılmasıyla elde edilen bir ölçüdür. Daha basit ifade etmek gerekirse bu, hoparlör konisine uygulanan harekete geçirme kuvvetinin ölçümüdür. Buradaki kilit nokta BL çarpımının az ya da çok olması değil, koni, fiziksel hareketini tamamlayana kadar, en arka gezinim noktasından en öndeki noktaya kadar bunun doğrusal (lineer) olarak uygulanıyor olmasıdır. (Merkezi dikey çizgi, ses bobinin herhangi bir güç uygulanmadan önceki durağan konumunu temsil ediyor. Bu noktanın soluna doğru yer alan eğri bobinin geriye doğru hareketini (-), soluna doğru olan ise ileri hareketi (+) göstermektedir. Burada anlaşılması gereken en önemli nokta, BL eğrisinin teorik olarak, ses bobinin durağan konumunun her iki tarafında da dengeli bir unsur oluşturması gerektiğidir (0.0 X (m.m). Salınım sertliği Kms (X) ise gezinim sırasındaki yer değiştirme (deplasman) ölçüsüdür ve örümcek surround geometrisinin bir işlevi olup, ters çevrilmiş olmasına rağmen benzer bir eğriye sahip olmalıdır. Bu ideal koşullar sağlanmadığı müddetçe dönüştürücü (transducer), istenmeyen dinamik basınç ve doğrusallıktan sapma gibi sorunlar yaşayacak ve sonuç olarak orijinal ses sadakat bakımından kayba uğrayacaktır. 4

5 Şekil 4. Şekil 5. Aşağıda yer alan Şekil 6 ve 7 aslında pek de seyrek karşılaşıldığını söyleyemeyeceğimiz kötü tasarımlara örnektir Xprot < X < Xprot Force factor Bl (X) (00:25:10) Bl (-X) KLIPPEL Stiffness of suspension Kms (X) (00:19:12) -Xprot < X < Xprot Kms (-X) KLI PPEL Bl [N/A] Kms [N/mm] << Coil in X [mm] coil out >> X [mm] Şekil 6. Şekil 7. 5

6 4. Patentli Power Port Teknolojisi US Patents # & Normal portlu tasarımlar (Şekil 8) kabinden dışarı ek bas çıkışı olmasını sağlayarak düşük frekans üretiminde iyileşme sağlar. Fakat dönen hava yüksek volüm düzeylerinde türbülans yaratarak bas detaylarında, netlikte, uzantıda, yani sonuç olarak genel çıkışta istenmeyen parazitli sesler oluşmasına yol açacaktır. Standart port tasarımının kısıtlamalarının üstesinden gelmek üzere, Polk mühendisleri PowerPort adını verdiğimiz bir inovasyon tasarlayıp bunu patentlediler. PowerPort (Şekil 9.) titiz hesaplamalara dayanan bir tasarım olup, huni biçimli bileşenlere sahiptir. Port un ağzı, dönen havayı porttan çıktığı anda kanalize edip yavaşlatmak suretiyle katmanlı akışı destekler. Dâhiyane kompakt tasarımı, çok uzun bir port açıklığının niteliklerini taklit ederek, hava türbülansı aktivasyonunu 3 db azaltmakta veya düşük frekansın kırılma anında %50 den daha fazla ses basınç düzeyi (SPL) sağlamaktadır. Bu aynı zamanda, mevcut ampli gücünün daha verimli kullanılacağı anlamına gelmektedir. PowerPort Teknolojisi, Polk hoparlörlerinin daha derin, detaylı ve çok etkili baslar iletebilmesini sağlamaktadır. Aşağıdaki şekil (Şekil 10) bu inovasyonun faydalarını net şekilde göstermektedir. Normal portlu sistemler 150 Hz üzerinde yüksek değerde 2 inci, 3 üncü, 4 üncü ve 5 inci harmonik çıkış üretirler ki bu çuflama olarak algılanacak veya düşük frekanslı ses üretimindeki detay ve tanımlama açısından büyük hasara sebep olacaktır. Türbülans Normal Port Power Port Şekil 10. Şekil 8 ve 9. 6

7 5. Yüksek Çözünürlüklü 1 inçlik Terilen Tweeter Teknolojisi Ses bakımından yüksek çözünürlülük, geçmişte mümkün olabilenden daha geniş bir renk yelpazesi ve kontrast sağlayarak, sizi görüntü yönetmeninin yaratmak istediği şeye daha da yaklaştırabilen Yüksek Dinamik Menzilli (HDR) bir HD televizyondan pek de farklı değildir. Yüksek çözünürlüklü bir sesi dinlemek demek, kayıt mühendisinin o kaydı yaptığı sırada, sanki tam o kayıt stüdyosunda oturuyormuşçasına, belli belirsiz tüm detay ve nüansları duyabilmeniz demektir. Signature Serisi nde Polk mühendislerinin aşması gereken zorluklardan biri de Yüksek Çözünürlüklü 24 bit/196 khz ses örnekleme hızının tüm avantajlarından faydalanabilmek için 40 Khz çıkışlı yeni bir tweeter geliştirmekti. Bu amaçla, Polk mühendisleri her açıdan ideal şekil verilmiş yeni bir Tweeter tasarladılar. 40 KHz çıkış şartını yerine getirmek bizim için yeterli değildi. Biz aynı zamanda çıkıştaki cevabın da o noktaya kadar pürüzsüz ve dengeli olmasını istiyorduk. Bu çıkış gücüne ulaşabilen yüksek çözünürlüklü başka tweeter tasarımları mevcut ama Şekil 11 de de gösterildiği gibi frekans cevabını o noktaya taşımakta zorlanıyorlar. Şekil 11. Bu yüksek performans düzeyine ulaşılmasını sağlayan kilit öğeler aşağıda açıklanmaktadır. A. 1 inç lik kubbesi polietilen tereftalat veya terilenden (termoplastik polimer) yapılmıştır. Örgü dokusu, işlem görmüş ve boyanmıştır. Yumuşak ve hafif malzemesi ona iyi bir çıkış hassasiyeti kazandırır ve istenmeyen rezonansların bastırılması için iyi bir dâhili sönümleme sağlar (Dynamic Balance). B. Eğrisel form, normal bir tweeter ın frekans cevabının iki katı olan 40 khz lik çıkışın elde edilebilmesi için kritik öneme sahip olan ısı yayılımının iyileştirilmesine ve sertliğin arttırılmasına yönelik olarak yüzey temas alanında büyük ölçüde artış sağlar. C. Güç idaresi ve üstün sönümleme için ferromanyetik, koloidal soğutulmuş sıvı kullanılır. D. Kubbe, yüksek frekans dağılımını, yüksek frekans uzantısını, orta menzil/tweeter uyumunu ve çıkış hassasiyetini dengelemek ve iyileştirmek üzere titizlikle tasarlanmış bir ön plakayla donatılmıştır. 7

8 E. Birincil rezonansı ve arka dalga karışmasını azaltmak için köpük tampon ile tonlanmış/sönümlenmiş arka odacık. Tweeter/orta menzil uyumunu iyileştirir. Distorsiyonu azaltır ve manyetik alanı yönlendiren parçadan gelen istenmeyen yansımaları ortadan kaldırır. 6. Mika/Polimer Mid-Woofer Teknolojisi Şekil 12 İyi bir hoparlörün kalbi dönüştürücü sürücüdür (transducer). Bir hoparlör sisteminde yeniden müzik üretiminin en kritik bölümü olan kritik orta menzil (200 Hz 2 khz) Polk mühendislerinin firmanın kuruluşundan beri odaklandıkları bir konudur. Bu bakımdan düzgün bir tasarım ortaya koyulmadığında sistemin iyi tasarlanmış olan diğer kısımlarının da bundan olumsuz etkilenebileceğinin bilincinde olarak çalışmaktadırlar. Her şey tamamen tasarım detayları üzerinde titizlikle ve firma bünyesi içinde edinilmiş mühendislik deneyimlerinden faydalanarak bir şeyler ortaya çıkarmakla ve hatta gerekirse sıfırdan oluşturmakla ilgilidir. Pürüzsüz ve düz bir frekans cevabı dönüştürücü performasının kilit noktasını oluşturur. Şekil 13 te de gördüğünüz Signature dönüştürücünün kritik orta menzil bant genişliği, doğru bir uygulamaya örnektir. 2 khz in üzerindeki tüm frekanslar Signature tarafından 1 inç lik Yüksek Çözünürlüklü tweeter tarafından işlenmektedir. 8

9 Şekil 13. Bu performans hedeflerini elde etmek için kullandığınız Signature sürücülerin en önemli özellikleri Şekil 14 te açıkça belirtilmektedir. A. Klippel sistemi kullanılan bilgisayarlarla optimize edilmiş motor yapıları. B. Enjeksiyon dökümlü mikayla kuvvetlendirilmiş polimer koni, üstün bir woofer konisi ve toz kapağı entegrasyonu için gereken hafiflik, yüksek iç sönümleme ve sertlik gibi özellikleri bünyesinde barındırmaktadır. C. Yüksek kalitede bütil kauçuk çeper uzun süre sağlamlığı garantilerken ve istenmeyen koni modal rezonanslarının sönümlenmesini sağlar. D. Ses bobininin işletim sırasında ortaya çıkan aşırı uçta ısılardan etkilenmemesi için delikli sepetler kullanılmıştır. E. 1 inç lik ses bobini güç idaresi ile ağırlık ve frekans cevabı oranının düzgün olabilmesi için gerekli alt yapıyı sağlar. F. Sistemin genel olarak daha iyileştirilmesine yönelik olarak, motor gücünü korurken, aynı zamanda da ikiz sürücünün düzeninin frekans cevabını kademelendirmek için (kaskat kontrolü yapacak) indüktansları azaltan çift telli ses bobinleri (S60) kullanılmıştır. G. Daha yüksek bir motor gücü elde etmek ve buna bağlı olarak daha büyük bir dinamik menzil yaratmak için dual mıknatıs yapısı kullanılmıştır. 9

10 7. Crossover Tasarımı Şekil 14. Teorik olarak kusursuz bir hoparlörün, tüm frekansları mükemmel bir yarıküresel yayılımla konser düzeyinde yeniden üretebilen, toplu iğnenin başı büyüklüğünde tek bir dönüştürücü olduğu konusunda tüm mühendisler hemfikirdir. Ne yazık ki fizik kanunları bunun günümüzde başarılmasına engeldir. Bu sebeple frekans cevabıyla harmanlanabilen düzgün bir yeniden ses üretimi elde edebilmek için farklı boyutlarda dönüştürücülere ihtiyaç duyuyoruz. Bir hoparlör sisteminde dönüştürücüler arasında kusursuz bir harman oluşturmak gibi bu son derece önemli işi de crossover üstlenmektedir. Signature crossover larının bu performans hedeflerine erişebilmesi için tasarımda üzerine odaklanılmış olan önemli özellikler aşağıda listelenmekte ve ayrıca Şekil 15 te gösterilmektedir. A. Metal film polietilen tereftalat (Mylar ) kapasitörler, tiz frekans kayıplarını elektrolite göre daha iyi azaltmakta ve böylelikle daha detaylı bir cevap ortaya koymaktadır. B. Tüm tweeter devrelerinde hava göbekli indüktörler bulunmaktadır. Yüksek çıkış düzeyinde doygunluk distorsiyonu oluşmaz. C. Mid-woofer devrelerindeki çelik laminat damarlı indüktörler doğru akım direncini azaltır ve wooferlara daha fazla güç gönderilmesi böylece mümkün olur. İşletim sınırları dâhilinde kulağa herhangi bir doygunluk distorsiyonu gelmez. D. Daha fazla koruma ve mid-woofer larla daha iyi bir uyum için tweeterda ikinci derece yüksek geçişten faydalanılmıştır. E. Tek mid-woofer lı modellerde sönümlenmiş ikinci derece düşük geçişli mid-woofer kullanılmıştır. Bu, tweeterla daha iyi bir uyum sağlarken, bant dışı rezonansları azaltır. 10

11 F. Çoklu mid-woofer bulunan modellerde (S50, S55, S60 ve S35 Center (geleneksel center hariç)) 2 inci/3 üncü derece kademeli dizilimlere gidilmiştir. Bu şekilde dizilim, dağılıma ilişkin olarak daha noktasal hale gelmekte ve böylece iyileşme sağlamaktadır. İç, orta ve dış woofer lar olmak üzere üç yollu kademeli (kaskatlı) ince center dinleme alanını simetrik bir kapsama almaktadır. Geleneksel center ın aynı etkiyi koruyabilmesi için kademelendirme (kaskatlama) yapılmamıştır. G. Signature crossover larının baskılı devre kartları, bileşenler arasında gereksiz herhangi bir etkileşimi ortadan kaldıracak şekilde titizlikle hazırlanmıştır. Örneğin, indüktörlerin birbirine paralel olması elektromanyetik parazit yaratarak devrenin değerlerini değiştirir ve sonuç olarak crossover ın planlandığı şekilde performans göstermesine engel olur.. H. Bi-amplifikasyon veya bi-wiring için dual altın kaplama bağlantı uçları kullanılmıştır (Şekil 16). Şekil Kabin tasarımı Şekil 15. Hoparlörün kabin tasarımı sistemin genel ses performansı bakımından son derece önemlidir. Sadece muhteşem dönüştürücülere sahip olmak yeterli değildir, kabinin yapımına çok dikkat edilmesi gerekir. İnce ve/veya iyi desteklenmemiş duvarlar, ses frekansları aynı frekanstan yeniden üretildiğinde çınlama veya yankılanmalara sebep olur. Bu, gitar gibi bir enstrüman için iyi bir şey olsa da bir hoparlörde arzu edilmeyen bir durumdur. Tıpkı dönüştürücüler gibi kabinin de yeniden müzik üretimi sırasında kendi sesini asla açık etmemesi gerekmektedir. Kabin akustik olarak durağan olmalı ve bas cevabı ve düzgün görüntüleme için dönüştürücülere sağlam bir konum sağlamalıdır. Polk mühendisleri Signature Serisi nde bu konulara azami dikkat sarf etmiştir. A. İdeal düşük frekans tonlaması için çoklu dolgu. B. Dengeli frekans cevabı ve üç boyutlu görüntüleme için düşük kırılımlı ızgaralar (Şekil 17). Izgarada, özellikle tiz frekanslarda kırılıma ve frekans cevabının dengesiz olmasına yol açan çapraz örgü veya kafes örgüden kaçınılmış olduğuna dikkatinizi çekeriz. Izgaradan çerçeveye 11

12 geçişte, ikisi arasında karışmaları önleme amacıyla tamamen pürüzsüz ve düz bir tasarım tercih edilmiştir. Fig 17. C. Power Port. Havayı aşağı doğru veren Power Port isimli patentli teknolojimiz, port taki hava kütlesinin ivmesi dolayısıyla ortaya çıkan titreşimi azaltmak için kabinin ağırlığından faydalanmaktadır. Zemin bağdaşımı, difüzörün etkin yayılımını arttırmak suretiyle düşük frekans verimini arttırır ve bas cevabının dinleme alanındaki yerleşimden olumsuz şekilde etkilenmemesini sağlar. (Şekil 18). Şekil

13 D. ¾ inç MDF kabinler, kritik orta menzilde renklenmeye sebep olan duvar titreşimlerinin azaltılması için dikkatle seçilmiş 6 noktadan desteklenmiştir. (Şekil 19). Şekil

14 E. Yer tipi bir hoparlörün zeminle bağdaşımı üzerinde durulması önemli bir konudur. Ayaklar kabine çok iyi kenetlenmiş olduğunda, kabin yüksek volümlerdeki hareketlerden veya oynamalardan etkilenmez. Hoparlör ekranındaki ufacık bir kayma orta menzilin detaylarında veya netliğinde bozulmalara sebep olur. Yer tipi hoparlör tasarımlarının çoğunda sabitleyici ayaklar kabinin alt yüzeyine yapıştıcı veya vidayla tutturulur. Sonuç olarak tek bir temas noktası yaratılmış olur. Polk ise Signature Serisi için bu konuyu önemseyerek, alt kısımla beş noktadan temas eden gömme sabitleyiciler tasarladı. İki inç kalınlığındaki MDF taban, yerinde preslenerek vidalanmak yerine, bilgisayar kontrolünde güçlendirilmiş ABS sabitleyici kalıplanmış cam şeklinde kesilmiştir (CNC). Sonuç olarak harika bir kuplaj elde edilmiş ve böylelikle hoparlör ekranının kıpırdama olasılığı ortadan kaldırılmıştır (Şekil 20). Şekil 20 14

15 F. Signature Serisindeki tüm raf tipi orta kanal ve surround hoparlörlerde de Power Port teknolojisi bulunmaktadır. Bu port, kabinin arka kısmını yerleştirilmiş olup güvenli bir montaj seçeneği de sunmak suretiyle iki ayrı görev üstlenmektedir. Anahtar deliği ya da ¼ inç-20 vidalı montaj seçenekleri Şekil 21 de gösterilmektedir. S35 Slim Center Channel 9. Orta Kanallı ve Surround Sistemler Şekil 21. Twin PowerPort Bir ev sinema sisteminde orta kanal sinyal akışı, içeriğin %70 inden ve hatta daha fazlasından sorumludur ve güzel bir sinema deneyimi yaşabilmek açısından çok önemlidir. Bu sebeple, orta kanal hoparlör çok önemli iki işlevi yerine getirmelidir: 1. Sürülmekte olan diğer kanallara oranla ses basıncı düzeyini koruyabilmelidir 2. Dinleme ortamındaki çeşitli pozisyonlara uyum sağlamak için eksen üzeri ve eksen dışı düz kutup cevabı ve düzgün spektral dengeyi kapsayan, hoparlöre has tüm diğer özelliklerle tiz uyumunu sağlamalıdır. Tüm Signature Serisi orta kanal ve surround hoparlörlerinde birebir aynı tweeter ve sürücüler kullanılmıştır. Orta kanallar eksen dışı spektral dengeyi güvence altına alacak ve böylelikle ev sinema sistemleri açısından kritik öneme sahip olan görüntü 15

16 ekranını tam olarak sabitleyecek düzende optimize edilmiştir. Şekil 22 de sistem genelinde bu sonucu elde etmek üzere uygulanan yapım koşulları gösterilmektedir. Şekil 22 Signature S10, Signature kule ve orta kanal hoparlörden oluşan sistemleri, mükemmel bir ev sinema sistemi deneyimi yaratabilmeleri için tamamlayan tek kutuplu bir surround hoparlördür. Tiz uyumlu ve yüksek çıkış kapasiteli S10 un kompakt tasarımı mükemmel uyumu yakalamaktadır. 16

17 10. Ev Sinema Sistemleri için birkaç kurulum önerisi 17