İSTANBUL DAKİ TÜRK İNANÇ KAYNAKLI MOTİFLİ TARİHİ MEZAR TAŞLARININ BOZULMA NEDENLERİ VE RESTORASYON YÖNTEMLERİ. Hayri YILMAZ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İSTANBUL DAKİ TÜRK İNANÇ KAYNAKLI MOTİFLİ TARİHİ MEZAR TAŞLARININ BOZULMA NEDENLERİ VE RESTORASYON YÖNTEMLERİ. Hayri YILMAZ"

Transkript

1 i İSTANBUL DAKİ TÜRK İNANÇ KAYNAKLI MOTİFLİ TARİHİ MEZAR TAŞLARININ BOZULMA NEDENLERİ VE RESTORASYON YÖNTEMLERİ Hayri YILMAZ YÜKSEK LİSANS TEZİ YAPI EĞİTİMİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ŞUBAT 2010 ANKARA

2 ii Hayri YILMAZ tarafından hazırlanan İSTANBUL DAKİ TÜRK İNANÇ KAYNAKLI MOTİFLİ TARİHİ MEZAR TAŞLARININ BOZULMA NEDENLERİ VE RESTORASYON YÖNTEMLERİ adlı bu tezin Yüksek Lisans tezi olarak uygun olduğunu onaylarım. Yrd. Doç. Dr. Osman ŞİMŞEK Tez Danışmanı, Yapı Eğitimi Anabilim Dalı.. Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği ile Yapı Eğitimi Anabilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir. Prof. Dr. İlhan ÖZKEÇECİ Türk Dili Edebiyatı Anabilim Dalı, F.Ü.. Yrd. Doç. Dr. Osman ŞİMŞEK Yapı Eğitimi Anabilim Dalı, G. Ü.. Yrd. Doç. Dr. Hanifi TOKGÖZ Yapı Eğitimi Anabilim Dalı, G. Ü... Tarih: Bu tez ile Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Yüksek Lisans derecesini onamıştır. Prof. Dr. Bilal TOKLU Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü.

3 iii TEZ BİLDİRİMİ Tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada orijinal olmayan her türlü kaynağa eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm. Hayri YILMAZ

4 iv İSTANBUL DAKİ TÜRK İNANÇ KAYNAKLI MOTİFLİ TARİHİ MEZAR TAŞLARININ BOZULMA NEDENLERİ VE RESTORASYON YÖNTEMLERİ (Yüksek Lisans Tezi) Hayri YILMAZ GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Şubat 2010 ÖZET İstanbul daki tarihi mezar taşları üzerinde inanç kaynaklı ve sembolik motifler mevcuttur. Yazma eserlerden bu motifler araştırılmıştır. Bu inanç kaynaklı ve sembolik motiflerin başında çiçek motifleri (lale, gül, sümbül, çark-ı felek) gelmektedir. Diğerleri sırasıyla hat yazıları, ağaç, meyve ağacı ve meyve motifleri, geometrik motifler (hilal, ay, yıldız), hançer ve kandil motifleri gelmektedir. İstanbul tarihi Türk mezar taşları ve bozulma nedenleri araştırılmıştır. Bozulma nedenlerinin başında atmosfer etkileri ve canlılara bağlı bozulma gelmektedir. Tarihi mezar taşlarının temizlenmesi mekanik ve kimyasal yöntemlerle yapılmaktadır. Bilim Kodu : Anahtar Kelimeler : Tarihi mezar taşı, inanç kaynaklı motif, mezar taşı bozulma nedeni, mezar taşı restorasyonu Sayfa Adedi : 99 Tez Yöneticisi : Yrd. Doç. Dr. Osman ŞİMŞEK

5 v THE CAUSES OF CORRUPTION AND THE RESTORATION METHODS OF TURKISH BELIEF ORIGINATED AND MOTIVES OF HISTORICAL TOMBSTONES IN İSTANBUL (M.Sc. Thesis) Hayri YILMAZ GAZİ UNIVERSITY INSTITUTE OF SCIENCE AND TECHNOLOGY February 2010 ABSTRACT The belief originated and symbolic motives are available on the tombstones in İstanbul. These motives were investigated from manuscripts. The most important of these belief originated and symbolic motives are flowers motives (tulips, roses, hyacinths, wheel-i fate). In order, the the others are writings respectively lines, trees, fruit trees and fruit motives, geometric patterns (crescent, moon, stars), daggers and candles motives. The historical Turkish tombstones in İstanbul and the causes of corruption are the effects of atmosphere and the causes that the creatures caused. Clean of the historical gravestones is performed in chemical or machenical ways. Science Code : Key Words : Old gravestone, belief originated motif, gravestone cause deterioration, gravestone restoration Page Number : 99 Adviser : Assist. Prof. Dr. Osman ŞİMŞEK

6 vi TEŞEKKÜR Çalışmalarım boyunca değerli yardım ve katkılarıyla beni yönlendiren sayın hocam Yrd. Doç. Dr. Osman ŞİMŞEK e, eserlerinden ve yardımlarından faydalandığım Prof. Dr. İlhan ÖZKEÇECİ ye, Orhun Restorasyon un sahibi Orhan Hıdıroğlu na, İsov Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ndeki mesai arkadaşlarıma ve manevi destekleriyle beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan aileme teşekkürü bir borç bilirim.

7 vii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET... iv ABSTRACT... v TEŞEKKÜR... vi İÇİNDEKİLER... vii RESİMLERİN LİSTESİ... x 1. GİRİŞ İSTANBUL DAKİ TARİHİ MEZAR TAŞLARINDA TÜRK İNANÇ KAYNAKLIMOTİFLERİNİN İNCELENMESİ Hat Yazıları Çiçek Motifleri Lale motifi Gül motifi Sümbül motifi Çark-ı felek motifi Ağaç,Meyve Ağacı ve Meyve Motifleri Ağaç ve bitki motifleri Hayat ağacı motifi Servi ağacı motifi Meyve ve meyve ağaçlı motifler Geometrik Motifler Hilal, ay ve yıldız motifleri... 32

8 viii Sayfa 2.5. Kılıç, Silah, Kama veya Hançer Motifleri Kandil motifi İSTANBUL DAKİ TARİHİ TÜRK MEZAR TAŞLARININ İNCELENMESİ Mezar Tipleri Şahideli mezarlar Pehleli (kapak taşlı) mezarlar Sandukalı (lahit) mezarlar İSTANBUL DAKİTARİHİ MEZARTAŞLARININBOZULMA NEDENLERİNİN ARAŞTIRILMASI İç (Bünyesel) Bozulma Nedenleri Mineral bileşime bağlı nedenler Dokusal özelliklere bağlı nedenler Kimyasal bileşimle ilgili nedenler Fiziksel özelliklere bağlı nedenler Dış Etkilerle Oluşan Bozulma Nedenler Mekanik etkiler Isı etkileri Atmosfer etkileri (su, nem, tuz ve hava kirliliği) Canlılara bağlı bozulma nedenleri TARİHİ MEZAR TAŞLARINDA RESTORASYON YÖNTEMLERİ Röleve ve Restorasyon Çizimleri Belgeleme (Görünür Belgeleme) Teşhis... 76

9 ix Sayfa 5.4. Çevre Temizliği Tarihi Mezar Taşlarını Temizleme Yöntemleri Mekanik temizlik Kimyasal temizlik Tarihi Mezar Taşlarını Sağlamlaştırma Yöntemler Kimyasallarla sağlamlaştırma Tarihi mezar taşlarının onarılması Tarihi Mezar Taşlarında Yüzeysel Koruma ve Bakım Yöntemleri İklimsel-çevresel koruma Kimyasal-fiziksel koruma Bakım SONUÇ VE ÖNERİLER Sonuçlar Öneriler.94 KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ... 98

10 x RESİMLERİN LİSTESİ Resim Sayfa Resim 2.1. Hat süslemeli tarihi mezar taşı başlığı... 5 Resim 2.2. Kufi hat yazılı besmeleler... 6 Resim 2.3. Hat yazı çeşitleri... 7 Resim 2.4. Tuğra motifli mezar taşı başlığı... 8 Resim 2.5. Tuğra şekilli besmele... 9 Resim 2.6. Hüve l-baki yazılı mezar taşı başlığı Resim 2.7. Osmanlı arması Resim 2.8. Lale ve gül motifli mezar taşı başlığı Resim 2.9. Tarihi mezar taşında lale motifi Resim Ters lale motifli tarihi mezar taşı Resim Gül motifli tarihi kadın mezar taşı başlığı Resim Gül motifli tarihi ayak mezar taşı Resim Sümbül motifli tarihi Sümbülî mezar taşı Resim Sandukalı mezar taşında çark-ı felek motifi Resim Tarihi mezar taşında çark-ı felek motifi kompozisyonu Resim Hayat ağacı motifi Resim Mezar taşında boynu bükük servi ve asma yapraklı üzüm motifi Resim Üç servili motifli tarihi mezar taşı Resim Külah üzerinde servi motifi Resim Tarihi sandukalı mezar taşında kâsede nar motifleri Resim Tarihi mezar taşında meyveli hurma ağacı motifi... 27

11 xi Resim Sayfa Resim Asma ve üzüm motifli tarihi kadın ayak mezar taşı Resim Kâsede üzüm ve armut meyve motifli ayak mezar taşı Resim Geometrik motifli tarihi mezar taşı Resim Geometrik motifli tarihi mezar taşı köşe detayı Resim Sandukalı tarihi mezar taşında hilal motifi Resim Tarihi mezar taşında Kadiri sembolü 18 köşeli yıldız motifi Resim Tarihi mezar taşında ay ve yıldız motifleri Resim Tarihi mezar taşında kılıç, silah ve savaş aletleri motifleri Resim Tarihi mezar taşında hançer (kama) motifi Resim Tarihi mezar taşında kandil motifi Resim 2.32 Tarihi mezar taşında yaldızlanmış kandil motifi Resim 3.1. Süleymaniye Camii bahçesindeki hazire görüntüsü Resim 3.2. Eski ve yeni mezarların iç içe girmiş hali Resim 3.3. Erkek mezar baş taşı ve üzerindeki bilgilerin yerleri Resim 3.4. Kadın mezar baş taşı ve üzerindeki bilgilerin yerleri Resim 3.5. Atıl durumdaki mezar taşları Resim 3.6. Tarihi denizci mezar taşı Resim 3.7. Tarihi cellat mezarı Resim 3.8. Tarihi yeniçeri mezar taşı başlığı Resim 3.9. Şahideli tarihi mezar Resim Tarihi mezar taşında kâtibi kavuk başlığı Resim Tarihi mezar taşında burmalı sarıklı kavuk başlığı Resim Tarihi mezar taşında Mevlevi tacı (sikke) başlığı... 51

12 xii Resim Sayfa Resim Tarihi mezar taşında Sümbülî tacı başlığı Resim Tarihi mezar taşında Mahmudî fes başlığı Resim Kadın mezar taşı tacı Resim Ayak mezar taşı Resim Pehleli (kapak taşlı) mezar Resim Sandukalı (lahitli) tarihi mezar Resim 4.1. Metal kenedin korozyonuyla oluşan kopma Resim 4.2. Hava kirliliğine bağlı siyah tabaka oluşumu Resim 4.3. Mezar taşında yanlış restorasyon (bilinçsizce yapılan müdahale) Resim 4.4. Tarihi mezar taşında yanlış restorasyon (yapıştırma ve dolgu) Resim 4.5. Tarihi mezarların yağmalanması Resim 4.6. Tarihi mezar taşlarına karşı ilgisizlik Resim 4.7. Tarihi mezar taşında yeşil yosunlaşma Resim 4.8. Tarihi kadın mezar taşında sarı ve yeşil yosunlaşmalar Resim 4.9. Ağaç ve köklerinin tarihi mezar taşına verdiği zarar Resim Ağacın tarihi çocuk mezar taşını içine alışı Resim Sarmaşığın tarihi mezar taşını kaplamış hali Resim Tarihi mezar taşında güvercin ve kuş pisliklerinin verdiği zarar Resim 5.1. Tarihi mezar taşının belgelenmiş hali Resim 5.2. Atmosferik olaylardan kirlenmiş, kabuklaşmış tarihi mezar taşı Resim 5.3. Tarihi mezar taşının mikro kumlama yöntemi ile temizlenmesi anı Resim 5.4. Tarihi mezar taşının mikro kumlama yöntemi ile bir kısmının temizlenmiş hali... 82

13 1 1. GİRİŞ İstanbul tarihi Türk mezarlıkları, Osmanlı dönemi ve sonrası mezarlıklarıdır. Bu mezarlıklarda bulunan mezar taşları taşınabilir kültür varlıklarındandır. Tarihi mezar taşları üzerindeki motiflerin bir kısmı inanç (dini) kaynaklı motiflerdir. Bir motifin inanç kaynaklı olduğunu belirtmek için o motif hakkındaki ortak görüşlere bakılır. Yazma eserlerde o motifin dini, sembolik bir anlamı olması gerekir. Bu amaçla İstanbul tarihi mezarlıklarında Türk inanç kaynaklı motifleri tespit ederken kaynaklardan yararlanma yoluna gidilmiştir. Bu amaçla birçok kaynaktan yararlanılmıştır. İstanbul daki tarihi Türk mezarlıkları Osmanlı döneminden sonraki mezarlıklar olduğu için, mezar taşları üzerindeki inanç kaynaklı motifler de İslam sonrası Osmanlı dönemi motiflerinden oluşmaktadır. Türklerin İslam dinini kabul ettikten sonra ortak İslami motifleri kullanmaları yanında eski kültürlerinden gelen motifleri de terk etmediklerini görüyoruz. Bu da bize Türk sanatının hiçbir zaman milli vasfını kaybetmediğini göstermektedir. İstanbul tarihi mezar taşlarının bozulma nedenleri iki gruba ayrılabilir. Bunlar sırasıyla iç (bünyesel) bozulma nedenleri ve dış etkilerle oluşan bozulma nedenleridir. Tarihi mezar taşlarının restorasyonu sırasıyla; röleve ve restorasyon çizimleri, belgeleme, teşhis, çevre temizliğinden sonra mezar taşlarının temizlenmesi mekanik veya kimyasal yöntemlerden biriyle veya birkaçıyla yapılarak, sağlamlaştırılması, koruma ve bakım önlemleri işlemleriyle bitirilir.

14 2 2. İSTANBUL DAKİ TARİHİ MEZAR TAŞLARINDA TÜRK İNANÇ KAYNAKLI MOTİFLERİNİN İNCELENMESİ Mezar veya kabir, ziyaret edilen ve ölünün gömüldüğü yer anlamına gelir. Toplu halde bulunan mezarlar ise mezarlık, kabristan veya hazire olarak adlandırılır. Hazireler; cami, mescit, tekke veya külliye etrafında genellikle kıble tarafında yer alan mezarlıklardır. Tarihi bir mezarda baş taşı, ayak taşı, kapak taşı veya sanduka taşları bulunabilir. Bu taşlar çoğunlukla motif ve sembollerle süslüdür. Motifin sözlük anlamı Türk Dil Kurumu sözlüğünde şöyle açıklanmaktadır [1]: 1.Yan yana gelerek bir bezeme işini oluşturan ve kendi başlarına birer birlik olan öğelerden her biri. 2. Bir süsleme işinde yinelenen resim ve şekillerden her biri. Bu tanımlara göre motif; süsleme sanatlarında süsleme amacıyla kullanılan desenler, figürler, şekiller olarak düşünülmelidir. Özönder (2003), motiflerin kaynağını ve Türklerde motiflerin etkilendiği alanları şu şekilde ifade etmektedir [2]: "El sanatlarında motifler, binlerce yıllık bilgi, görgü, deneyim, inanç, kültür ve estetiğin birleşmesinden oluşur. Türk motiflerinde, Orta Asya, Orta Doğu, Anadolu coğrafyasının; İslam dan öncesi ve sonrasıyla, inanç dünyasının bilinen tarihiyle 5000 yıllık geçmişinin derin etkileri görülür". İnanç kaynaklı motifler; insanların inandıkları ve bağlı oldukları din veya inançları referans alarak ürettikleri motiflerdir. Bu motifler, başta ibadet yerleri olmak üzere dini ve sivil mimaride, el sanatlarının hemen her alanında kullanılmıştır. Sembol veya remiz kelimelerini Özönder şu şekilde tanımlamaktadır [2]: Açık ve seçik değil de simgeli olarak özel bir anlamı ifade ve temsil eden çizgi, harf, yazı, şekil, işaret, motif, figür.

15 3 Sembol; bir şekilde tasvir eden şeylerdir. Figür ise; insan ve hayvan şeklinin resim, heykel ve süslemedeki canlı suretidir. Türkler tarih boyunca farklı dinleri kabul etmişler (Şamanizm, Budizm, Manihaizm, İslamiyet, vb.) ve bu din ile inançların etkisiyle motifler üretmişlerdir. İslam öncesi Türk motifleri daha çok hayvansal motif ağırlıklıdır. Bu tür motifler Selçuklu dönemine kadar gelmektedir. Osmanlı döneminde ise bu motifler yavaş yavaş terk edilmiş veya stilize edilerek kullanılmıştır. İslam sanatında tasvir yasağı, heykel, put ve her türlü canlı veya canlıya benzer figürlere hoş bakılmamaktadır. Kuran ın ve Peygamberimizin puta tapmayı yasaklaması, Allah yerine herhangi bir şeyin konarak ona tapılmasının yasaklanması, putperestliğe dönüş endişesindendir. Peygamberimiz, üzerinde hayvan figürleri olan asılı haldeki örtüleri kaldırttığını, Hz. Aişe nin aynı örtüyü yastık kılıfı yaptığında Peygamberimizin bir şey demediğini görüyoruz [3]. Yine Peygamberimizin bir hadisinde, içinde köpek ve (canlı hayvan) sureti bulunan eve meleklerin girmeyeceğini bildirmektedir [4]. Bu hadislerden anlıyoruz ki putperestliğin hâkim olduğu o devirde, insanların heykele, resme, tasvire tapma endişesi bulunmaktadır. Fakat resim ve heykellerle biçimlendirilen putlara taparak gizli veya açık Allah a şirk koşmak yasaklanmıştır. Bu endişeler; Türklerin İslam ı kabul ettikten sonra, daha önce kullandıkları hayvansal, figüratif, mitolojik motifleri hemen olmasa da yavaş yavaş terk etmelerine sebep olmuştur. Zamanla bu motifler dini yapılardan tamamen kalksa da saray, kervansaray, köprü, han, hamam, darüşşifa gibi sivil mimaride stilize edilerek kullanılmıştır. Türk süsleme sanatları mihenk taşını İslam düşüncesinden alır. İslam sanatı figür ve tasvire sıcak bakmadığı için tezyinatın en önemli unsuru olan motif seçiminde daha çok bitkisel, geometrik, sembolik tarzlara yer vermiştir.

16 4 İstanbul tarihi Türk mezar taşlarındaki motifler Osmanlı dönemi motifleridir. Bu motifleri sırasıyla incelenirse; 2.1. Hat Yazıları Hat; Arapça yazıyı en güzel bir şekilde yazma sanatı olarak tarif edilebilir. Tarihi mezar taşlarını süsleyen motiflerin başında hat yazıları gelir. Bu yazılar bazen bir ayet, bazen bir hadis veya ölümle ilgili bir söz olabilir. Özkeçeci ler (2007) hat sanatını (hüsnü hat) şu şekilde açıklamaktadırlar [5]: Yazı, tüm yazma kitap sanatlarının varlık sebebidir ve bütün İslam ülkelerinde ilme, dolayısıyla yazıya verilen değer sayesinde önemli bir güzel sanatlar kolu haline gelmiştir. Arapça yazı, çizgi, yol gibi manalara gelen hat kelimesi terim olarak Arapça yazıyı estetik ölçülere bağlı kalıp güzel bir şekilde yazma sanatı (hüsnü hat) anlamında kullanılmıştır. Dolayısıyla bu sanata hüsnü hat ve böyle güzel yazı yazan- lara da hattat denir. Türk sanatında olduğu gibi mezar taşlarında da hat sanatı bir süsleme malzemesi olarak kullanılmıştır. Özkeçeci ler, hat sanatı hakkında şunları yazmaktadırlar [5]: Arapça yazı sisteminde harflerin çeşitli biçimlerde yazılmaya elverişli olmaları, harf- lerin köşeli ve yuvarlak hatlarla muhtelif biçimlendirmelere imkân tanıması yazıları sayısız değişik yoruma açık tutmuştur. Bu sebeple hat sanatı eski kaynaklarda cismani aletlerle meydana getirilen ruhani bir hendesedir (geometri) şeklinde tarif edilmiştir. Türkler İslam ı kabul ettikten sonra Arap alfabesini kullanmaya başlamışlardır. Türk sanatında, hat sanatı çok önemli bir yer tutmaktadır. Yüzyıllar boyunca ekoller geliştirip üstatlar yetiştirerek, eşsiz sanat şaheserleri meydana getirmişlerdir. Türk hattatları, Müslümanların ortak yazısı olan bu yazıya büyük emek vermiş, yeni ufuklar açmış ve ona milli sanat damgasını vurmuşlardır. Hat sanatı ile verilen eserler; başta Kuran-ı Kerim ler olmak üzere kitaplar, cüzler, hilyeler, levhalar, fermanlardır. Mimari tezyinat, ağaç, deri, seramik, maden, kumaş, takı, silah vb. akla gelebilecek tüm estetik objelerde farklı karakterlerde hat yazılar görmek mümkündür. Camilerdeki büyük levhalar ve kuşak yazıları, her tür mimari yapıda ve mezar taşlarında görülen kitabeler hat sanatının heybetli örnekleridir. Resim 2.1 de üzerinde hat süslemeli tarihi mezar taşı başlığı görülmektedir.

17 5 Resim 2.1. Hat süslemeli tarihi mezar taşı başlığı İstanbul tarihi mezar taşlarında çok kullanılan hat sanatı yazı tiplerinden olan Kufi yazı hakkında Özkeçeci ler şunları yazmaktadırlar [5]: Hat sanatı İslam ın ilk devirlerinde ortaya çıkmıştır. Hicretten sonra gelişmeye başlar. Kuran, bu dönemde Medeni ismini alan geometrik, dik ve köşeli bir tarzda yazılmaktaydı. Hz. Ömer in hilafeti zamanında Kufe şehrinde bir hat ekolü doğmuştur. Bu yazıya önce Kufe yazısı denmiş, sonra Kufi şeklinde yayılmıştır. Kufi yazı düz çizgiler ve köşelerden oluşan geometrik bir yazı türüdür. Çiçekli, yapraklı, örgülü, figürlü kufi çeşitleri vardır. Kufi yazılı besmeleler mezar taşlarında çok kullanılmıştır. Resim 2.2 de kufi hat yazılı besmele örnekleri verilmiştir.

18 6 Resim 2.2. Kufi hat yazılı besmeleler Hat sanatında kullanılan diğer yazı tipleri sülüs, nesih, celi, muhakkak, reyhanî, tevki, rika, talik, divani ve siyakattir. Aslanapa (1997), hat sanatının diğer yazı tipleri hakkında şunları yazmaktadır [6]: Sülüs yazı kufinin geometrik köşeli karakterine karşı pek az düz hatlarla yuvarlak bir yazıdır. Sülüs yazı da nesih, sülüs ve celi olarak üçe ayrılır. Nesih, sülüsün temelidir. Kuran ve diğer kitaplarda elde okunacak eserlerde kullanılır. Celi, nesih ve sülüsten sonra gelen büyük, iri yazı demektir. Dini yapılarda kullanılan bir yazı şeklidir. Kuran ın bir sanat eseri olarak yazılması, İstanbul da Türk lerle gerçekleşmiştir. Türk hattat Amasyalı Yakut altı çeşit yazının (sülüs, nesih, muhakkak, reyhanî, tevki, rıka) bütün kaide ve özelliklerini ortaya koyarak Türk yazı sanatının temellerini atmıştır. Daha sonra Şeyh Hamdullah, altı çeşit yazıyı kendi üslubunca geliştirmiş ve zirveye çıkarmıştır. Hattatların kıblesi unvanını alarak hattatların üstadı olmuştur. Sonradan bu yazılara talik ve divani yazılar da eklenmiştir. Şeyh Hamdullah tan sonra gelen en büyük üstatlardan biri de Hafız Osman dır. Farklı tarzlarda Kuran-ı Kerim ler yazmış, ilk defa Hilyeyi (Hz. Peygamber in yazı ile tarifi levhası) levha şekline koyan kendisi olmuştur. Osmanlıların resmi devlet yazılarından biri de siyakattir. Selçuklular daha çok Kufi yazı tipini, Osmanlılar ise Nesih yazı tipini benimsemişlerdir. Resim 2.3 te hat yazı çeşitlerine ait örnekler verilmiştir.

19 7 Resim 2.3. Hat yazı çeşitleri Her padişah için özel olarak yazılmış padişah tuğraları da bu gruba sokulabilir. Tuğra, Osmanlı padişahlarının imza ve nişan yerine kullandıkları şeklin adıdır. Resim 2.4 te tuğra motifli mezar taşı başlığı görülmektedir.

20 8 Resim 2.4. Tuğra motifli mezar taşı başlığı Kuşoğlu (1994), tuğra hakkında şunları yazmaktadır [7]: Osmanlılarda ilk tuğra Osman Bey e aittir. Tuğralar, padişah adına nişancı veya tevkii denilen kişi tarafından çekilirdi (çizilirdi). Nişancılar 18. yüzyılın sonlarına doğru Tuğrakeş (Tuğra çeken hattat) denen birini yardımcı olarak kullanmaya başlamışlardır. Zamanla büyük bir titizlikle üzerinde çalışılarak, başlı başına bir sanat dalı hüviyetini kazanan tuğra yalnızca, ferman, berat, vb. resmi evrak üzerinde olmayıp, devletin yaptırdığı her çeşit eserde, ahşap, taş ve madenlere tuğra yapılmış ve devletin resmi arması olarak kullanılmıştır. Hükümdar olan her padişaha ayrı tuğra çekilmiştir. Tuğra şekli hattatlarca çok beğenildiği için, besmele, ayetler, hadisler ve güzel sözler de tuğra şeklinde yazıldığı olmuştur. Resim 2.5 te verilen tuğra şekilli besmeleler tarihi mezar taşlarında çok kullanılmaktadır.

21 9 Resim 2.5. Tuğra şekilli besmele Kuşoğlu, İstanbul Eyüp teki eski mezar taşları üzerinde bulunan Hüve l-baki (O kalıcıdır) yazılarını araştırmıştır. Kuşoğlu, farklı hat yazılarıyla yazılmış bu yazılar hakkında şunları ifade etmektedir [7]: Öyle sanıyorum ki Besmele nin dışında hiçbir söz Hüve l-baki kadar tekrarlanmamış- tır. Haşr suresinin 22. ayetinde Allah adı O adına dönüştürülmüştür. Yeryüzünde her şey fanidir, gelip geçicidir. Baki olan, yalnız ve ancak Allah tır. Mezar taşlarına Hüve l-baki yazmak Osmanlılarda gelenekleşmiş bir anlayıştır. Resim 2.6 da Hüve l-baki yazılı mezar taşı başlığı görülmektedir. Osmanlı armaları da süsleme amacıyla kullanılan, dini nitelik taşıyan motiflerdir. Bir armada padişah tuğrası, güneş motifi, onikili yıldız, Osmanlı sancağı, kılıç, top, yay, hilafet sancağı, Kuran, terazi, tabanca ve tüfek gibi simgeler ve motifler yer alır. Resim 2.7 de taş üzerine işlenmiş Osmanlı arması görülmektedir.

22 10 Resim 2.6. Hüve l-baki yazılı mezar taşı başlığı Resim 2.7. Osmanlı arması

23 Çiçek Motifleri Doğanay (2004), inanç kaynaklı motifli çiçekler ve kabirlerdeki bezemeler hakkında şunları yazmaktadır [8]: Kabirler üzerine resmedilen bitkisel nakışlar, Cennet bahçelerini temsil etmekle beraber, bazı çiçekler, hususi manalar ihtiva etmektedir. İslami remiz dilinde gülün Hz. Peygamberi temsil ettiği bilinmektedir. Lalenin ise ebced hesabıyla Lafzatullah a (Allah ın ismi) tekabül etmesi bu çiçeklerin Türk bezemelerinde sıkça kullanılmasına vesile olmuştur. Bazı mezar taşı serpuşlarına takılan çiçekler, orada metfun olan kişinin bağlı bulunduğu tarikatı temsil etmektedir. Resim 2.8 de kavuk üzerinde lale ve gül motifleri görülmektedir [10]. Resim 2.8. Lale ve gül motifli mezar taşı başlığı

24 Lale motifi Türk süsleme sanatında bazı motifler sembol olarak kullanılmıştır. Yani bir şeyin sembolüdürler. Lale motifi de bu anlamda kullanılmıştır. Lale motifi İstanbul tarihi Türk mezar taşlarında çok kullanılmıştır. Özkeçeci ler, lale motifi hakkında şunları yazmaktadırlar [5]: Asil ve zarif bir çiçek olan, sayısız farklı türlerinin hem yetiştirildiği, hem resmedildiği lale Osmanlı döneminde bir devre adını vermiştir. Lalenin süsleme sanatımıza girişi kitap sanatı yoluyla olmuştur. Natüralist üslubun vazgeçilmeyen bir motifi olarak şukufelerde tek başına veya buketler içinde resmedilen lalenin sembolik değeri de büyük önem taşır. Lale, Allah ve Hilal kelimelerinin ebced hesabında değeri ve bu kelimelerdeki harfler aynıdır. Bu sebeple lale ve hilal motifleri ilahi varlığa işaret eden görsel semboller olarak görülmüştür. Resim 2.9 da kolon şekilli tarihi mezar taşında yaldızla boyanmış lale motifi görülmektedir. Resim 2.9. Tarihi mezar taşında lale motifi Ersoy (2004), lale motifinin sembolik bir motif olduğunu, tarihsel geçmişini, kullanıldığı eserleri şu şekilde anlatmaktadır [9]:

25 13 Türk süsleme sanatında çok kullanılan lale, zambak gurubundan soğandan yetişen iri yapraklı bir çiçektir. 18. yüzyılda III. Sultan Ahmet döneminde ( ) bu çiçeğe çok önem verildiğinden bu dönem Lale Devri olarak isimlendirilmiştir. Bu dönemde süsleme sanatlarının hemen her çeşidi içinde lalenin çok önemli yer tuttuğu görülmektedir. Lale mistik açıdan bakıldığında Tanrı nın birliğini simgeler. Her soğan sadece bir sap ve bir çiçek verdiğinden lale, tevhit işareti sayılmaktadır. Allah ın başındaki elif harfi ile de lale arasında bir benzerlik kurulabildiği gibi, ebced hesabı ile Allah ve lale sözcükleri 66 sayısını vermektedir. Tüm bu benzetme ve rastlantıların bir sonucu olarak lale doğal ve estetik güzelliğinin yanı sıra İslami bir yorumla kutsal sayılmıştır. Tanrı nın yaratıcılığını en güzel yansıtan varlık kabul edilmiştir. Edirne Selimiye Camisi nin müezzin mahfilini tutan mermer sütunlardan birinin üzerinde kabartma olarak yer alan ters bir lale görülmektedir. Böyle ters çevrildiğinde eski harflerle lale hilal anlamına gelmekte, hilal de Osmanlı Devleti nin simgesidir. Lalenin ters olarak yerleştirilmesi caminin yıkılmaması ve hilalin yere düşmemesi için dikkat edilmesini önermektedir. Eğer hilal yere düşerse, Türk Devleti yıkılacak demektir. Lalenin bir başka özelliği de İstanbul un simgesi olarak kabul görmesidir. 16. yüzyıldan 18. yüzyılın sonlarına dek İstanbul da soyluluğu ve kent inceliğini göstermiştir. İstanbul da ilk kültür lalelerini yetiştirenlerden birisi de Şeyhülislam Ebusuud Efendi dir. Pek çok şeyh ve imam da, Ebusuud Efendi gibi cami ve tekke bahçelerinde lale yetiştirmişlerdir. Valide Camii, Hürrem Sultan Türbesi, Üsküdar Atik Valide Camii, Topkapı III. Ahmet Odası, Tophane III. Ahmet Çeşmesi, Bereketzade Çeşmesi güzel lale motiflerinin yer aldığı birkaç eserdir. Özcan, ters lale motifi hakkında şu bilgileri vermektedir [10]: Gelinlik çağında ölen genç kızların mezar taşlarına işlenen ters lale yahut ağlayan gelin çiçeği Doğu ve Güney Doğu Anadolu da baharda açan, çiçekleri aşağıya bakan bir bitkidir. Ters lale, Hıristiyanlarca da kutsal bir çiçektir. Hz. İsa çarmıha gerildiğinde Hz. Meryem in döktüğü gözyaşlarıyla yetiştiğine inanılan bu çiçek, Asurlularda her sabah göbeğinden su akıttığı için ağlayan lale adıyla anılmaktadır. Resim 2.10 da Turhan Valide Sultan Türbesi Haziresi nde üzerinde ters ve düz lale motifleri olan kadın mezar taşı başlığı görülmektedir.

26 14 Resim Ters lale motifli tarihi mezar taşı Gül motifi İstanbul tarihi Türk mezar taşlarında çok kullanılan, sembolik motiflerden olan gül motifi hakkında Özkeçeci ler şunları ifade etmektedir [5]: Gül, bir çiçek olarak değil tüm çiçekler içinde simge olarak görülür. Çiçek goncaları goncagül olarak adlandırılır. Gül şeklinde olmayan bazı bezemelere, mesela Kuran-ı Kerim veya dini konulu başka kitaplarda yer alan ve hizb, aşere, secde gibi yerleri belirten daire şeklindeki küçük madalyonlara gül denir. Gül aynı zamanda Türk-İslam inancı içinde Hz. Muhammed i sembolize eder. Hz. Muhammed in gülü ve gül kokusunu sevdiği, terinin gül koktuğu gibi bilgi ve inanışlar günümüze kadar geçerliliğini sürdürmüştür. Özönder (2003), gül yaprağının (gül-berg) Peygamberimizin yanağını temsil ettiğini

27 15 yazmaktadır [2]. Ersoy, gül motifi ve kullanıldığı yerler hakkında şu bilgileri vermektedir [9]: 18. ve 19. yüzyıl süslemelerinde gül, tezhibin bir parçası haline gelmiştir. Gülsüz bir rokoko üslubu düşünülemez. Katmerli güller tek veya buketler halinde ya da vazolarda gösterilmiştir. Gül minyatür, tezhip, cilt, ebru gibi kitap süslemelerinde kullanıldığı gibi halı, kumaş işleme, taş, çini, ahşap, metal ve kalemişi gibi çeşitli alanlarda da sayısız örneklerde görülmektedir. İslam mimarisinde uygulanan gül şeklinde yuvarlak tezyini motiflere gülçe denir. Gül, gülçe, rozet, madalyon olarak isimlendirilen bu motif çiniden mezar taşlarına dek Osmanlı sanatının hemen her alanında yaygın biçimde kullanılmış- tır. Resim 2.11 de tarihi bir kadın mezar taşı başlığı üzerinde gül motifleri görülmektedir. Resim Gül motifli tarihi kadın mezar taşı başlığı Özcan (2005), mezar taşlarında çok kullanılan gül motifinin inanç kaynaklı olduğunu şu şekilde anlatmaktadır [10]:

28 16 "Gülün süsleme sanatlarında ve özellikle mezar taşları üzerinde görülmesinin sebebi ilahi güzelliği sembolize etmesi ve Hz. Muhammed'in remzi olmasından kaynaklanmaktadır. Gonca; gülün açılmamış, yani "halvet" halidir. Gonca sırrını sakladığı halde gül açılıp saçılarak sırrını faş eylemektedir. Başların tacı olan gül, aynı zamanda Cennet çiçeğidir. İbrahim peygamber'in, ateşe atılınca gül bahçesine düştüğüne inanılır. Resim 2.12 de gül motifli tarihi ayak mezar taşı görülmektedir. Resim Gül motifli tarihi ayak mezar taşı Oğuz (1983), Kadiri tarikatını XVI. yüzyılın ilk yarısında İstanbul ve Anadolu ya sokan İsmail Rumi nin, Osmanlı Kadirilerinin işareti olarak yeşil gülü seçtiğini yazmaktadır [11]. Özcan, 8 yapraklı gül motifinin Kadiri mezar taşlarında kullanıldığını yazmaktadır [10]. Mezar taşlarında gonca gül hiç açmamışsa mezar taşı sahibi genç yaşta ölmüş anlamı taşır [12].

29 Sümbül motifi Ersoy, sümbül motifinin sembolik bir motif olduğunu söyleyerek şunları yazmaktadır [9]: Sümbül, İslam tarikatlarından Halvetiliğin simgesi olarak kullanılmıştır. Tipik bir İstanbul tarikatı olan ve Sultan Beyazid in desteği ile kurulmuş, tasavvufun ve özellikle Halvetiliğin İstanbul daki en önemli temsilcisi olmuştur yılında Şeyh Yusuf Sinan, Sümbülîliği kurmuştur. Koca Mustafa Paşa Külliyesi içinde yer alan Sümbül Efendi Tekkesi nde geç döneme ait kalem işleri arasında sümbül demetleri yer almaktadır. Bunlar Sümbülîliği simgeleyen bir motif olarak kullanılmıştır. Sümbül Efendi nin adını içeren hat levhalarının etrafında da yine sümbül çiçeklerinden oluşan bezemeler uygulanmıştır. Özcan, sümbül motifinin Halvetiliğin ve Sümbülîye tarikatının sembolü olduğunu belirtmektedir [10]. Resim 2.13 te tarihi Sümbülî mezar taşı üzerinde sümbül motifleri ve tacı görülmektedir Çark-ı felek motifi Doğanay, mezar taşlarında çok kullanılan çark-ı felek motiflerinin sembolik anlamını şöyle ifade etmektedir [8]: Kabir bezemelerinde görülen çark-ı felek motifleri, hayatın sürekliliğini ve bir hayatın bitip diğerinin başlayacağını veciz bir şekilde bize anlatan en güzel işaretlerdir.

30 18 Resim Sümbül motifli tarihi Sümbülî mezar taşı Resim 2.14 te bir sandukalı mezar taşında çark-ı felek motifi görülmektedir. Resim Sandukalı mezar taşında çark-ı felek motifi Resim 2.15 te tarihi mezar taşında çark-ı felek motifinin yıldız ve hayat ağacı motifleriyle birlikte kompozisyonu görülmektedir.

31 19 Resim Tarihi mezar taşında çark-ı felek motifi kompozisyonu 2.3. Ağaç, Meyve Ağacı ve Meyve Motifleri Ağaç ve bitki motifleri Cimilli (2004), ağaç motifinin inanç kaynaklı olduğunu şu şekilde anlatmaktadır [13]: Kuran ın Kasas suresinin (28), ayetlerinde Medyen den Mısır a dönen Hz. Musa nın Tur Dağı yakınlarında bir ateş görmesi ve ateşe yaklaşınca vadinin sağ tarafında bulunan ağaçtan Ey Musa! Ben Rabbülalemin olan Allah benim diye ses geldiğini ve bu olayla ağacın kutsal bir varlık olarak kabul edildiğini anlamaktayız. Eski dinlerden beri ağaç kutsaldır. Özcan'a göre "Haşhaş bitkisi ve çam kozalakları" ebedi uykuyu ve Cennet'i temsil eder [10].

32 Hayat ağacı motifi Özkeçeci ler, hayat ağacı motifinin İslam öncesi ve İslam sonrası inanç kaynaklı bir motif olduğunu belirterek şunları yazmaktadırlar [5]: İslam sanatında görülen hayat ağacına farklı anlamlar yüklenmiştir. Hayat ağacı Sidret ül-münteha (son ağaç) ile bağlantılandırılır. Bazen bir şema dâhilinde, bazen de bağımsız bir motif olarak kullanılan hayat ağacı Selçuklu ve Beylikler döneminde Cennet anlamını da kazanır. Dalları arasında yer alan narlar Cennet meyvelerini, kuşlar Cennet kuşlarını sembolize eder. Hayat ağacı motifinin Orta Asya kökenli bir motif olduğunu söyleyen Özcan, şu bilgileri vermektedir [10]: Mezar taşlarında en yaygın kullanılan ağaç sembollerinden biri de hayat ağacı motifidir. Bu motif, Orta Asya kökenli bir motif olup, kullanımı M.Ö. 8. yüzyıla kadar iner. Hayat ağacı ve dalındaki kuş figürleri ölünün kendisini temsil etmekte ve onun Allah katına yükselmesini sembolize etmektedir. Hayat ağacı bolluk ve bereketin simgesidir. Resim 2.15 te tarihi mezar taşında hayat ağaçları görülmektedir. Resim 2.16 da farklı bir hayat ağacı motifi verilmiştir Servi ağacı motifi Özkeçeci ler, servi ağacı motifinin inanç kaynaklı bir motif olduğunu şu şekilde anlatmaktadırlar [5]: Özellikle XVI. yüzyıl sonlarından itibaren servi motiflerine rastlamak mümkündür. Servi ağacı ölümü sembolize eder. Ölümsüzlük sembolü olarak da kabul edildiğinden, mezarlıkların ağaçlandırılmasında ve mezar taşlarının süslenmesinde tercih edilmiştir. Süslemelerde daha çok bahar dalları ve üzüm asmaları üzerine dolanmış olarak kompoze resmedilmiştir. Bu ikili süslemeler uhrevi hayatla dünyevi hayat sembollerinin iç içe geçmişliğini hatırlatır.

33 21 Resim Hayat ağacı motifi Ersoy, servi ağacı motifinin simgesel anlamlarını şu şekilde anlatmaktadır [9]: Servi ağacı kutsallık kazandırılmış bitkiler arasında oldukça önemli ve anlam yüklü bir ağaçtır. Servinin düzgün ve uzun oluşu Kuran daki Arapça Allah yazılışının ilk harfi olan Elif e benzetilmekte ve Vahdeti Vücudun bir işareti olarak kabul edilmektedir. Bu inancın etkisiyle tarikat ve ibadet eşyaları arasında servi motifine sık rastlanmaktadır. Nakşibendî, Kadiri tarikatlarında namaz seccadelerinde, tespihler üzerinde yer almaktadır. Servi yaşam ve ölüm sembolüdür. Servi ağacının dalları ışığa doğru yükselmektedir; yani ışık bilgidir ve bir ideal noktaya doğru uzanmaktadır. Bilgiye yönelme ve birlik sağlamayı işaret etmektedir. Servi ağacının dal ve yaprakları rüzgâr karşısında diğer ağaçlar gibi kolayca hareket etmediğinden, bu yoğun dallar ağırbaşlılığını muhafaza etmekte, sabırlı olmayı simgelemektedir. Sabır ise İslam dininin en makbul özelliklerinden birisidir. Resim 2.17 de mezar taşında boynu bükük servi ve asma yapraklı üzüm motifleri görülmektedir.

34 22 Resim Mezar taşında boynu bükük servi ve asma yapraklı üzüm motifi Özcan, servi motifinin sembolik anlamlarını ve mezar taşındaki servi motifi hakkında şunları yazmaktadır [10]: "Ölüm ve faniliğin sembolü olarak kullanılan servi ağacı, mezar taşlarında en çok rastlanan motiflerdendir. Kendine has bir kokusu olan ve yaz-kış yeşil kalan servi, vahdeti, yani birliği sembolize eder. Allah lafzının ilk harfi olan Elif'e de benzetilen servinin rüzgârda sallanırken çıkardığı "Hu" sesiyle Allah'ı zikrettiğine inanılır. Servinin dalları başka cins ağaçlardaki gibi, rüzgârda kolay kolay sallanmaz. Bu hali ile servi, sabrın ve temkinin de sembolüdür. Dik ve doğru duruşu ile doğruluğu ve dürüstlüğü simgelerken şairlere ilham verir. Servinin en üst dalının eğri durması yaratanın karşısında boynu bükük kalmayı, acziyeti ifade eder. Mezar taşlarında görülen boynu bükük servi, yitirilenin ardından boynu bükük kalmayı ve sabretmek gerektiğini de hatırlatır. Mezar taşı üzerindeki "servi içinde servi motifi" doğumda ölen kadını ve doğurduğu kız çocuğunu sembolize etmektedir. Resim 2.18 de tarihi mezar taşında üç servili motif görülmektedir.

35 23 Resim Üç servili motifli tarihi mezar taşı Cimilli, servi motifinin kullanıldığı yerleri şu şekilde ifade etmektedir [13]: Servilerin genellikle Hilye-i Saadetlerde ve bazı örneklerde gördüğümüz çifte serviler olarak kullanılmaları, Kuran ın Her şeyden çift yarattık ayetini akla getirir. Örneğin, Topkapı Sarayı koleksiyonundaki bazı aynalar üzerinde servi motifi kullanılmıştır. 18. yüzyıla ait sedef mahfazalı aynanın görünümü servi biçimindedir. Osmanlı çiniciliğinde ve seramiklerde servi motifleri sevilerek kullanılmıştır. 16. yüzyılın ortalarına doğru nakkaş hanenin başına geçen Kara Memi nin eserlerinde görülmeye başlayan lale, gül, sümbül, bahar açmış meyve ağaçları yanında servi gibi natüralist süsleme desenleri Osmanlı süsleme sanatının ana teması olmuştur. Osmanlı kumaş ve halılarında kullanılan servi betimlemelerinin, süsleme unsuru olmalarının yanı sıra nazar ve koruyuculuk anlamını da taşıdığı düşünülür. Servi kozalağı motifi Asur sanatından günümüze kadar ulaşan, koruyucu ve kutsal olduğuna inanılan bir sembol olmuştur. İlahiyattaki anlamda servinin dinsel bir motif olarak yer alması, onun Osmanlı nın hat sanatında da kullanılmasına sebep olmuştur. Servi ağacı, saray bahçelerini olduğu kadar kabirleri süsleyen kabristan ağacıdır. Ölülerin topraklarındaki kokuları dağıtmak için mezarlıklara reçine kokulu servi ağacı dikilmesi Osmanlılarda bir gelenek olmuştur. Çeşmelerin, mezar taşlarının üzerinde üsluplaştırılmış bir biçimde görülen serviler ölüm ve faniliği simgelemektedir. Mezar taşlarının ayak bölümlerinde taşın biçimine uygun bir motif olduğu için çok kullanılmıştır. Osmanlı mezar taşlarında serviler tek, çift, üçlü, asma dalları, üzüm

36 24 salkımları, bahar dalları ve bazen güller arasında kullanılmışlardır. Ab-ı Hayat (sonsuzluk pınarının suyu) içene hayat verir. Servilerde sonsuzluğu betimlerler. Bu sebeple çeşmelerde servi motifleri kullanılmıştır. Servilerde insan ruhunun tanrıya kavuşması sembolleştirilmiştir [12]. Ersoy, servi motifinin kullanıldığı yerleri ve eserleri şöyle sıralamaktadır [9]: Servi şekilli bezemeler Kanuni nin yazdığı divanda, Süleymaniye Camii Tıp Medresesi kapısı üzerinde kapı tokmağı olarak, Bursa Yeşil Türbe iç tezyinatında, Yeni Camii Hatice Sultan Türbesi nde, Edirne Muradiye Camii kalem işlerinde, mezar taşları, çeşmeler, kumaş, halı, kilimlerde kullanılmıştır. Resim 2.19 da külah mezar taşı başlığı üzerinde servi motifi görülmektedir. Resim Külah üzerinde servi motifi Meyve ve meyve ağaçlı motifler Çoruhlu (2004), kabir bezemelerindeki meyve motifleri hakkında şunları yazmaktadır [14]: Geç devir Osmanlı kabir bezemelerinde sıkça rastladığımız meyve ağaçları ve meyve dolu tabaklar, Cennet nimetlerini hatırlatması bakımından dikkati en çok çeken tezyini unsurlardır.

37 25 Nar Cennet meyvesi olduğu, sayısız çekirdekleriyle de üreme sembolü olarak düşünülmüş, çoğunlukla da bolluğu, bereketi simgelemiştir [12]. Özcan'a göre meyveli ağaç kâmil, olgun insanı (insan-ı kâmil) temsil etmektedir. Özcan, mezar taşlarındaki meyve motifi ve meyve ağaçları hakkında şunları yazmaktadır [10]: Meyve motifi ölümsüzlük sembolüdür. Müslüman için hayatın meyvesi Cennet tir. Bu sebeple meyve, sembol olarak Allah'a dönüşü ifade eder. Zira meyve geleceğin tohumunu içinde taşır, çünkü o özdür. Mezar taşlarındaki meyve tabağı içinde yer alan "nar, armut, üzüm, erik, kayısı, kavun, karpuz, ceviz, limon, hurma, incir" gibi meyve örnekleri, hayat, bereket ve bolluk sembolü sayılmaktadır. Zira nar, incir ve hurma Kuran'da Cennet meyvesi olarak anılmaktadır. Ayrıca, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) hutbe verirken hurma ağacına dayanması ile ilgili olay da Müslümanlarca bu ağaca gösterilen sevginin tezahürünün sebeplerindendir. Oğuz, hurma ağacı hakkında şunları yazmaktadır [11]: Ölümsüzlüğü temsil eden ağaçlar arasında ikinci yaygın tür hurmadır. İslam da hurma, Cennet e özgü ağaçlardan sayılmakla bunun bir hayat ağacı örgesi olarak seçilmiş olması doğal sayılır. Resim 2.20 de tarihi sandukalı mezar taşında kâsede nar motifleri görülmektedir.

38 26 Resim Tarihi sandukalı mezar taşında kâsede nar motifleri Yıldız, hurma ağacı motifi hakkında şunları yazmaktadır [12]: Hurma ağacı meyvesiz olduğu gibi çoğunlukla iki yana sarkmış meyveleri ile işlenmiştir. Hurma motifi Cennet nimeti olarak kullanılmıştır. Genellikle mezar taşlarının ayak şahidelerinde yer almıştır. Yıldız, asma motifi hakkında ise şunları ifade etmektedir[12]: Asmanın yaprakları ölümsüzlüğün sembolüdür. Meyveleri ile bereketi sembolize etmektedir. Resim 2.21 de tarihi mezar taşında meyveli hurma ağacı motifi görülmektedir.

39 27 Resim Tarihi mezar taşında meyveli hurma ağacı motifi Yıldız, haşhaş motifi ve meyve kâseli motifler hakkında şunları yazmaktadır [12]: Haşhaş ölüm ve ebedi uykuyu sembolize etmektedir. Meyve kâselerinin içerisinde bulunan nar, elma ve üzüm gibi meyvelerin ölen kişiye Cennet in ikramlarını sembolize etmektedir. Resim 2.22 de asmalı üzümlü tarihi kadın ayak mezar taşı görülmektedir. Cimilli, Kuran da adı geçen ağaç ve bitkiler hakkında şunları yazmaktadır [13]: Kuran ın bazı ayetlerinde bazı ağaçlar ve bitkiler kutsal kabul edilmiştir. Kuran da Tin suresinde, incir ve zeytin üzerine yemin edilerek insanın en güzel biçimde yaratılmış olduğu söylenmiştir. Hurma, nar, zeytin gibi meyveler ile büyük ağaçlar ölümsüzlük ve ilahi kudretin birer işareti olarak insanlara gösterilmiştir. Necm suresinin 14. ve 16. ayetlerinde Sidre den bahsedilir. Sidre Allah a en yakın bulunan sınır noktasıdır ve Hz. Muhammed Mirac a çıktığında meleklerin bile ulaşamadığı, Allah a en yakın bulunan bu sınır noktasında bulunmuştur. Cennet in en güzel yeri olan Meva Cenneti de bu sınır noktası yanındadır. Hz. Âdem in

40 28 Cennet te yasaklanan ağaçtan yediği meyve, yaşam ağacı ve göğün en uç sınırındaki Sidretü l-münteha dır. Bunun yaratıklar âlemini temsil eden son ağaç olduğunu anlıyoruz. Yorumculara göre bu ağaç yedinci göktedir ve Cennet ten sonra gelir. Resim Asma ve üzüm motifli tarihi kadın ayak mezar taşı Resim 2.23 te mezar taşında Cennet meyvelerini simgeleyen kâsede üzüm ve armut meyveleri görülmektedir.

41 29 Resim Kâsede üzüm ve armut meyve motifli ayak mezar taşı 2.4. Geometrik Motifler Özellikle Selçuklular devrinde çok kullanılan geometrik motifler nokta, çizgi ile kare, dikdörtgen, üçgen, daire, yıldız gibi birçok geometrik şeklin birleşmesinden oluşmakta- dır. Kırık, eğri ve düz çizgilerle geometrik şekillerin birleştirilmesinden geometrik kompozisyonlar doğar. İslam da insan ve hayvan figürlerini kullanmaya sıcak bakılma- dığı için, sanatkârlar geometrik motiflerde ustalaşmışlardır. Özellikle ahşap, taş, mer- mer, alçı, tuğla gibi yüzeylerde kullanılan geometrik motifler ayrıca mozaik, tezhip, halı, hat, cilt sanatlarında da kullanılmıştır. Ahşap bezemelerde özellikle kündekari tekniğin- de geometrik motifler kullanılmıştır. Geometrik motifler, tarihi İstanbul mezar taşlarında seyrek de olsa kullanılmıştır. Resim 2.24 te tarihi Eyüp mezarlıklarında bordür şeklinde iç içe geçmiş farklı geometrik şekilli tarihi mezar taşı resmi görülmektedir.

42 30 Resim Geometrik motifli tarihi mezar taşı Ersoy, Türklerin kendilerine özgü süsleme motifleri oluşturduklarını, Çin, Hint, Japon, Mısır, Yunan, Arap ve Bizans bezemelerinden etkilendiklerini söyleyerek, geometrik motiflerle ilgili şunları ifade etmektedir [9]: Türk sanatını yakından etkileyen Arap bezemelerinin esasını geometrik şekiller meydana getirir. Türklerin İslam ı kabulünden sonra Anadolu da da yaygın biçimde kullanılan bu geometrik motiflerin hiç birisi rasgele seçilmemiştir. Her birisinin birer sembolik anlamı olduğu gibi, bilinçli olarak seçilip kullanılmışlardır. Birkaç örnek verirsek; çok sık kullanılan kare ve dikdörtgen yeryüzünü, yarım daireler ve üçgenler gökyüzünü işaret etmektedir. Aynı motiflerin devamlı şekilde tekrarı dünya ve evrendeki ritmi simgelediği gibi, başlangıç ve bitiş noktalarının belli olmayışı da sonsuzluğun gizeminden, sonlu olmaya ve yeniden katılmanın gücünün bir artışı olarak değerlendi- rilebilir. Ortak merkezli daireler de biri diğerinin gerisinde sanal bir uzay yaratmaktadır. Bütün bunlar İslam dininin görkem ve güzellik anlayışı ile yakından ilgilidir.

43 31 Resim 2.25 te, Resim 2.24 te verilen resmin geometrik motifli bir köşe detayı görülmektedir. Resim Geometrik motifli tarihi mezar taşı köşe detayı Özcan, geometrik motifler hakkında şunları yazmaktadır [10]: "Taşlar üzerinde sıkça görmeye alıştığımız "geometrik biçimler" in kökü Orta Asya'ya ve inanç olarak Taoizm'e bağlanır. Eşkenar dörtgen, altıgen, kare ve daire; sonsuzun, kâinatın sembolleridir. İç içe geçmiş çok kenarlı geometrik biçimler her dönemde sevilerek kullanılmış olmasına rağmen Anadolu'da daha çok Selçuklular Devri'nde kullanılmıştır. İslam sanatında geometrik biçimler, sonsuzluk süreklilik göstererek Allah fikrini hatırlatırlar. Bir düzen içerisinde süre gelen geometrik çizgiler (tek ve sonsuz olan) gücün, adaletin, genişliğin, sonsuzluğun sembolüdürler.

44 Hilal, ay ve yıldız motifleri İslam düşüncesinde ay önemsenir. Ayın dünya etrafında 12 defa dönmesi hicri takvime göre 1 yıldır. Kuran da da ayların sayısının 12 olduğu Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, (Tevbe, 9/36) belirtilir. Hilalin görünmesi, Ramazan ın başlangıcıdır. Ayrıca Kuran da (Kamer, 54/1,2) Hz. Muhammed in Ay ı ikiye bölmesi mucizesinden bahseder. Hilal sembolünü en fazla kullananlar Müslümanlardır. Lale bahsinde, Lale, Allah ve Hilal kelimelerinin ebced hesabında değerinin ve bu kelimelerdeki harflerin aynı olduğu, bu sebeple lale ve hilal motiflerinin ilahi varlığa işaret eden görsel semboller olduğu belirtilmiştir [7]. Ersoy, Edirne Selimiye Camisi ndeki ters lale ve hilal motifi hakkında şunları yazmaktadır [9]: Lale ters çevrildiğinde eski harflerle hilal anlamına gelmekte, hilal de Osmanlı Devleti nin simgesidir. Lalenin ters olarak yerleştirilmesi, caminin yıkılmaması ve hilalin yere düşmemesi için dikkat edilmesini önermektedir. Eğer hilal yere düşerse, Türk Devleti yıkılacak demektir. Arseven, kubbe ve minarelere konan ay-hilal motifi hakkında şunları yazmaktadır [15]: Kubbe ve minarelerin tepesinde en yüksek noktaya tezyini mahiyette olmak üzere konulan taş veya madenden yapılmış ay şeklindeki tepeliklere âlem tabir olunur. Hilale benzeyen bu süslerin menşei eski Türklerin sancak direkleri tepesine, kuvvet remzi olarak taktıkları boynuz şeklinden gelmedir. Selçuklu eserlerinde pek görülmeyen bu âlemler Osmanlı devrinde çok kullanılmış ve bütün kubbelerin tepesine böyle bir âlem konulmak suretiyle kubbelerin yuvarlaklığına yukarı doğru yükselen bir hareket verilmiştir. Hilal motifi İstanbul tarihi mezar taşlarında çok kullanılmıştır. Resim 2.26 da sandukalı tarihi mezar taşında bitkisel motiflerle birlikte hilal motifi görülmektedir.

45 33 Resim Sandukalı tarihi mezar taşında hilal motifi Özönder, beşli yıldızı açıklarken şu bilgileri vermektedir [2]. Türk süsleme sanatında kullanılan bir yıldız şekli. Beş kollu yıldız da denir. Tılsımlı olduğuna inanılır. Tabanları olmayan üç tane üçgenin birbirine geçmesinden meydana gelmiştir. Bu şeklin, nazara karşı kullanılan penç (5) ile ilgisi olduğu kabul edilir. Halk da sağlık tılsımı olarak değerlendirir. Sihir ve muska larda buna sembolik bir güç tanınır. Resim 2.15 te tarihi mezar taşında yıldız motifinin çark-ı felek ve hayat ağacı motifiyle kompozisyonu görülmektedir. Özcan, 18 köşeli yıldızın Kadiri mezar taşlarında kullanıldığını yazmaktadır [10]. Resim 2.27 de tarihi mezar taşında Kadiri tarikatı sembolü olan 18 köşeli yıldız görülmektedir.

46 34 Resim Tarihi mezar taşında Kadiri sembolü 18 köşeli yıldız motifi Türk tarihinde ilk parayı basan Göktürkler olmuştur. Göktürklerin kullandığı sikkelerde ay ve yıldız motifleri mevcuttur. Arseven (1959), ay ve yıldız motifleri hakkında şunları yazmaktadır [15]: Gazneli Türklerinin paraları üzerinde ay yıldız resmi görülür. Karluk Türklerinin beyleri ay şeklini arma olarak kullanmışlardır. Bizans ın fethinden sonra Osmanlılar ay yıldızı imparatorluğun bir alameti olarak kabul etmiş ve bayraklarına koymuşlardır. Resim 2.28 de tarihi mezar taşında bayrağımızdaki ay ve yıldız motifleri görülmektedir.

47 35 Resim Tarihi mezar taşında ay ve yıldız motifleri 2.5. Kılıç, Silah, Kama veya Hançer Motifleri Çoruhlu (2004), eski Türklerde tarih boyunca gelen maden-demir sanatıyla ilgili şunları yazmaktadır [16]: Kuran-ı Kerim de Hadid suresi 25. ayette Bir de hem çetin ve sert, hem de insanlar için birçok menfaati olan demiri indirdik şeklinde yer alan demir ile ilgili ilahi sözler, Türkler arasında demirin öneminin devam etmesini sağlamıştır. Kılıç üzerinde yemin etmek ve Osmanlı padişahlarının kılıç kuşanma merasimleri de yine eski Türk inançlarının kılıçla ilgili izlerini taşımaktadır. İslam dininde silah (kılıç), Tanrı nın emirlerini yaymak ve adaleti sağlamak için önemli bir araçtır. Özellikle silah süslemeciliğinde, süsleme unsuru olarak kullanılan bitkisel motifler, geometrik motifler, çok nadir olarak figürler ve bunların arasında dekoratif yazı örnekleri ön plandadır.

48 36 Osmanlı armasında (Resim 2.7.) kılıç ve silah şekilleri vardır. Resim 2.29 daki tarihi mezar taşında top, tüfek, kılıç, mızrak, balta, süngü gibi savaş aletleri görülmektedir. Resim Tarihi mezar taşında kılıç, silah ve savaş aletleri motifleri Özcan, hançer (kama) motifi hakkında şunları yazmaktadır [10]: "16. ve 17. yüzyılda bulaşıcı hastalıktan ölen çocuk sandukalarının üzerleri kumaş desenleriyle kaplıdır ve bel kısımlarına işlenen kemer üzerlerindeki "kama" ya da "hançer", hayatlarının kısa kesildiğini anlatır. Hançer motifi, ruh ve bedenin alakasının kesilmesini de ifade etmektedir. Bu motif orta ve iç Asya'da tasvir edilmiş olup; kurban, yemin, itaat, sadakat gibi önemli konuların sembolü olması ve ölünün ruhunu şeytan ve kötü ruhlardan koruduğuna inanılması bu motifin mezar taşları üzerinde tasvirine sebeptir. Resim 2.30 da tarihi Eyüp mezarlığında Hançerli Sultan ın mezarından çekilmiş hançer motifi resmi görülmektedir.

49 37 Resim Tarihi mezar taşında hançer (kama) motifi 2.6. Kandil Motifi Mezar taşlarında çok kullanılan kandil motifi hakkında Özcan, şunları yazmaktadır [10]: "Anadolu mezar taşlarında yaygın kullanılan motiflerin başında "kandil" motifi gelir. Bu motif, ölünün yolunu aydınlatıcı bir mana ile yüklü ve bazı örneklerde kandilin gövde kısmında "Allah" yazdığı için "Yaratıcıyı sembolize eder. Nur suresi 35. ayette : "Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misali tıpkı içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nispet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. (Bu) nur üstüne nurdur. Allah, dilediği kimseyi nuruna eriştirir." buyrulmaktadır. Anadolu'da ilk örneklerinin Selçuklular döneminde görüldüğü kandil motifi, günümüze kadar değişik kompozisyon ve biçimlerde sevilerek kullanılmış bir motiftir. Mezarda yatan kişinin kabrini aydınlattığına, onu karanlıklardan yani bilinmeyen tehlike ve felaketlerden koruyacağına inanılır".

50 38 Resim 2.31 de tarihi mezar taşında kandil motifi görülmektedir. Resim Tarihi mezar taşında kandil motifi Resim 2.32 de sütun şeklindeki tarihi mezar taşında uzun zincirli kandil motifi yaldız boyalıdır.

51 Resim 2.32 Tarihi mezar taşında yaldızlanmış kandil motifi 39

52 40 3. İSTANBUL DAKİ TARİHİ TÜRK MEZAR TAŞLARININ İNCELENMESİ İstanbul daki tarihi Türk mezarlıkları Avrupa yakasında Eyüp, Edirnekapı, Topkapı, Zeytinburnu, Rumelihisarı; Anadolu yakasında Karacaahmet mezarlıklarıdır. İstanbul da ayrıca cami veya külliyelerin bahçelerinde hazire denilen tarihi mezarlıklar mevcuttur. İstanbul tarihi Türk mezarlıkları şehrin merkezinde ve toplumla iç içedir. Osmanlıda mezarlıkları çevreleyen duvar yoktu. Eyüp, Edirnekapı ve Karacaahmet mezarlıklarının etrafındaki duvarlar 1950 lerden sonra örülmüştür. Mezarlıkların içinden geçilir, oturup sohbet edilir ya da piknik yapılırdı. Osmanlı insanının hedeflediği şey, dünyanın geçiciliğini hatırlatmak, öldükten sonra kendilerine dua edebilecek insanlara seslenmektir. Bu yüzdendir ki, Osmanlı mezarlıklarında mezar taşı yazı ve motifleri genellikle yollara bakmaktadır. İstanbul daki tarihi Türk mezar taşları o kadar sanatlıdır ki, bu mezarlıkları birer açık hava müzesi olarak görebiliriz. Resim 3.1 de Süleymaniye Camii bahçesindeki hazire (mezarlık) görülmektedir. Resim 3.1. Süleymaniye Camii bahçesindeki hazire görüntüsü

53 41 İstanbul daki tarihi Türk mezarlıkları içinde yeni mezarlar da yapılınca eski ve yeni mezarlar iç içe girmiştir. Yeni mezarlıkların ilgileneni, sahibi olduğu için onlar bakımlıdır. Fakat tarihi Türk mezarlıklarının bir kısmı ilgisiz ve bakımsız kalmıştır. Resim 3.2 de eski ve yeni mezarların iç içe girmiş haline örnek bir resim görülmektedir. Resim 3.2. Eski ve yeni mezarların iç içe girmiş hali Mezarlar üzerine konulan taşlar genellikle baş taşı, ayak taşı ve kapak taşı olmak üzere üç kısımdan oluşur. Bu taşlar bazen tek, bazen çift, bazen de üçü birlikte olabilmektedir. Bazı kapaklı mezar taşları sanduka tarzında (lahitli) mezar taşları olabilmektedir. İstanbul tarihi mezar taşları genellikle Marmara mermerinden yapılmıştır. Çok nadir de olsa küfeki taşından mezar taşları da mevcuttur. Mezar taşları, hat ve süsleme sanatlarının uygulama alanlarıdır. Mezar taşları adeta ölülerin kimliği ve nüfus kaydıdır. Bu bakımdan mezar taşları tarihi vesikalardır. Tezhibi, süslemesi, sembolleri, başlıkları, motifleri özel anlam taşırlar. Başlıklar bize

54 42 o şahsın, kadın, erkek, zengin, fakir, bilgin, asker, meslek, cemaat, tarikat, memuriyet durumu gibi bilgilerini verir. Mezar taşları birbirine benzer özellikler gösterirler. Ana fark erkek ve bayan mezar taşlarında görülür. Erkek mezar taşlarında ölünün statüsüne göre bir başlık bulunur. Resim 3.3 te bir erkek mezar baş taşı şekli ve üzerindeki bilgilerin yerleri görülmektedir. Resim 3.3. Erkek mezar baş taşı ve üzerindeki bilgilerin yerleri Kadın mezar taşlarında başlık olmayıp, bu kısım çiçek motifleriyle süslüdür. Resim 3.4 te bir kadın mezar baş taşı ve üzerindeki bilgilerin yerleri görülmektedir. Berk (2006), tarihi mezar taşlarında başlık ve sembol, serlevha, kimlik, dua ve tarih kısımları olmak üzere 5 kısım bulunduğunu belirtmektedir [17].

55 43 Resim 3.4. Kadın mezar baş taşı ve üzerindeki bilgilerin yerleri Başlıklar; kavuk, fes, tarikat taçları (Mevlevî, Kadirî, Nakşî, Rufaî, Bektaşî, Sümbülî, vb.) olmak üzere çeşitli şekillerde olabilmektedir. Mezar taşlarının serlevha kısmında Arapça veya Osmanlıca olarak Allah ın kuvvet ve kudretini işaret eden veya ölümü hatırlatan bir cümle bulunur (Allah Baki, Ya Allah, Besmele, Kelime-i Tevhit, Hüvel Baki, Maşallah, vb.). Mezar taşlarının kimlik kısmında ölen kimsenin kimlik bilgileri, hayattayken taşıdığı unvanları, bazı dua cümleleri ile birlikte verilir. Vefat sebebi de yazılabilmektedir. Mezar taşlarının dua kısmında dua talebi yer alır. Genel dua ifadeleri yanında farklı

56 44 dua talepli mezar taşları da vardır (El Fatiha, Ruhuna Fatiha, vb.). Mezar taşlarının tarih kısmında mevtanın ölüm tarihi Hicri ve bazen Rumi olarak da verilebilmektedir. Berk, tarihi mezar taşlarında yazı sanatı (hat) olarak genellikle celi sülüs, celi talik ve kufi tarzında yazı çeşitleri kullanıldığını yazmaktadır [17]. Tarihi mezar taşlarındaki inanç kaynaklı motifler baş taşlarında olabildiği gibi ayak ve sanduka taşlarında da olabilmektedir. Selçuklu mezar taşları daha çok Ahlât, Konya, Kayseri, Aksaray tarihi mezarlıklarında; Osmanlı mezar taşları ise İstanbul, Edirne, Bursa tarihi mezarlıklarında mevcuttur. İstanbul daki en büyük tarihi mezarlıklar Üsküdar da Karacaahmet, Eyüp, Edirnekapı, Topkapı ve Boğaz içinde Rumelihisarı mezarlıklarıdır. Günüç (2005), tarihi mezarlıklarımızı mezar taşları mezarlığına benzeterek şunları yazmaktadır [18]: Birçok değerimize sahip çıkamadığımız gibi, kültür ve sanat tarihimiz açısından önemli olan bu tarihi belgeleri de hızla kaybetmeye devam ediyoruz. Bir türbe veya külliye içindeki hazireler yanında, mezarlıkların büyük bir kısmının, "mezar taşları müzesi" olması beklenirken maalesef onlar birer "mezar taşları mezarlığı" durumundadırlar. Resim 3.5 teki resim mezar taşı mezarlığına örnek gösterilebilir. İstanbul'daki tarihi mezarlıklar şehrin içinde, toplumla iç içedir. Bunun sebeplerini Açıkgözoğlu (2005), şöyle açıklamaktadır [19]: "Osmanlı şehircilik anlayışında mezarlıkların toplumla iç içe olmalarının sebep ve sonuçlarını, belli yerlerde mezar taşları ile göz göze gelen insanların aldıkları tesiri iyi tartmak gerekir. Hz. Peygamber (s.a.v)'in "Ölüm vaiz olarak yeter" hadisinin

57 45 ışığında ecdadımız, mezar taşları ile ölümü hatırlatıp, çarşı, medrese, tekke, cami ve türlü içtimai müessesenin yanında en güzel ifadeler, en dikkatli ve sanatlı çalışmalar ile dünya için duyulan hırsı dizginlemeye çalışmıştır. Mezar taşları, Allah'ı tespih edip, ayet ve hadislerle söze başlayan, bazen şiir bazen nesirle, bıkmadan usanmadan nasihat eden mükemmel vaizlerdir. Sanat bütün zarafeti ile ulvi bir hizmet yürütmektedir. Mezarlıkların sadece ölülere ayrılmış mekânlar olmadığını, Peygamber Efendimizin kabirleri ziyaret edip, ölümü hatırlamamız yolundaki tavsiyelerinden anlıyoruz. Resim 3.5. Atıl durumdaki mezar taşları Mezar taşları ölümün bir yokluk olmadığını, üzerine işlenmiş dini ve sembolik motiflerle bizlere anlatmaya çalışmaktadırlar.

58 Mezar Tipleri İstanbul daki tarihi Türk mezarlarının biçimleri, taşlar üzerinde bulunan yazılar ve sembolik işaretler bize mezarda yatan kişi hakkında bilgi verir. Tarihi mezar taşlarından mezarda yatan kişinin erkek, kadın ya da çocuk mezarı olduğu anlaşılır. Çocuk mezarları boylarından anlaşılır. Kadın mezar taşları çiçeklerle süslü ve başlıksızdır. Kadın mezar taşı üzerinde kadınların taktığı hotoz, genç ölen bir kadının mezar taşında ise duvak olurdu. Kadınların boyunlarına taktıkları gerdanlıklar da mezar taşında sergilenirdi. Bazı kadın mezar taşlarında yıldız şeklinde bir arma bulunur. Erkek mezar taşları başlıklarından tanınır. Mezarda yatanın mesleği, bağlı olduğu tarikatı mezar taşında belirtilir. Osmanlı mezar taşlarında kişinin kimliğini belirten sembolik ifadeler çok kullanılmıştır. Mezar taşlarında mezarda yatan kişinin mesleğine ait sembollere de rastlanır. Askerin madalya, mermi ve kovanı; eğitimcinin kitabı; ressamın paleti; denizcinin çapası, gemi direği ve yelken bezi; kâtibin hokkası ve kalemi mezar taşına işlenirdi. Resim 3.6 da bir denizciye ait tarihi mezar taşında çapa, yelken bezi, gemi direği ve dümeni görülmektedir. Cellât mezarları ayrı bir yerde olurdu. Cellat mezar taşları üzerinde herhangi bir bilgi ve süslemeye rastlanmaz. Resim 3.7 de tarihi bir cellat mezarı resmi verilmiştir. Yeniçeri mezar taşlarının başlıkları genellikle kırık veya tahrip edilmiştir. Çok az bir kısmı sağlam kalabilmiştir. Bunlardan biri de Üsküdar daki Ayazma Camisi nin haziresidir.

59 47 Resim 3.6. Tarihi denizci mezar taşı Resim 3.7. Tarihi cellat mezarı Resim 3.8 de tarihi bir yeniçeri mezar taşı başlığı görülmektedir.

60 48 Resim 3.8. Tarihi yeniçeri mezar taşı başlığı Mezar taşlarında bazı simgesel motifler bulunur. Çiçek, kişinin genç yaşta ölmüş olduğunu; hurma ağacı, hacı olduğunu; boyun kısmındaki kement, idam edildiğini simgeler. Osmanlılarda mezar taşlarının asıl amacı bir insan tasviri yaratmak değil, aksine, o insanın değerini, kimliğini ortaya çıkarmak, kısacası taşın sahibini tanıtmaktır.istanbul tarihi Türk mezarlıkları İstanbul un fethiyle (1453) oluşmaya başlamıştır. Bu manada ilk mezarlar askerlerin, yeniçerilerin mezarlarıdır. İstanbul tarihi mezar taşlarındaki mezar tipleri şahideli mezarlar, pehleli (kapak taşlı) mezarlar ve sandukalı (lahit) mezarlar olmak üzere üç grupta incelenebilir Şahideli mezarlar Şahideli denilen baş ve ayak taşı ayrı ayrı yapılmış olan mezar taşları Selçuklular devrinde yapılmaya başlanmıştır. Beylikler ve Osmanlı döneminde bu mezarlar

61 49 yaygın biçimde kullanılmıştır. Mezarın baş tarafında bulunan taşa baş taşı, ayak tarafında bulunan taşa da ayak taşı denir. Bu taşlar yassı olabileceği gibi silindirik forumlu da olabilmektedir. Resim 3.9 da şahideli tarihi bir mezar görülmektedir. Resim 3.9. Şahideli tarihi mezar Baş taşları Şahidelerde serpuş adı verilen başlık kullanılmaktadır. Devlet ve din adamlarının, askerlerin, esnafın, sanatkârın, ilim adamlarının başlıkları farklıdır. Serpuşların en bilinenleri kavuk, sarık, fes ve tarikat taclarıdır. Kadın mezar taşlarında serpuş yoktur. Kavuklar; fes, takke gibi bir şey üzerine sarık sarmak suretiyle saray mensupları ve bir kısım ilim adamlarının giydikleri serpuşa denirdi. Kâtibi, kallavi ve örfi kavuk çeşitleri mevcuttur. Kavuklar mezar taşlarında 17. yüzyıldan sonra kullanılmaya

62 50 başlanmıştır. Resim 3.10 da tarihi kâtibi kavuk mezar taşı başlığı görülmektedir. Resim Tarihi mezar taşında kâtibi kavuk başlığı Sarıklar; mezarda yatanın mesleğinin tespitinde en belirleyici işaretlerdendir. İlmiye sınıfının (müftü, kadı, şeyhülislam, müderris, gibi) sarıkları farklı farklıdır. Resim 3.11 de tarihi mezar taşında burmalı sarıklı kavuk başlığı görülmektedir. Taçlar; tarikat şeyh ve mensuplarının kullandıkları serpuşlardır. Her tarikatın tacı farklıdır. Bu taçlar serpuş şeklinde veya taş üzerinde kabartma şeklinde de olabilmektedir. Tarikatlara ait mezar taşlarına tarihi İstanbul mezarlıklarında ve hazirelerinde sıklıkla karşılaşmak mümkündür. Tarikatlara ait çeşitli semboller, motifler mevcuttur. Örneğin Mevlevî mezar taşı taç simgesi sikkedir. Kadirilere ait taç ve gül farklıdır. Sümbülî tacı ve çiçeği farklıdır. Bektaşilere ait taç ve 12 köşeli teslim taşı farklıdır. Diğer tarikatlara ait taçlar da mevcuttur.

63 51 Resim Tarihi mezar taşında burmalı sarıklı kavuk başlığı Resim 3.12 de tarihi mezar taşlarındaki Mevlevi tacı veya sikkesi görülmektedir. Resim Tarihi mezar taşında Mevlevi tacı (sikke) başlığı Resim 3.13 te Sümbülî tacı başlığı görülmektedir.

64 52 Resim Tarihi mezar taşında Sümbülî tacı başlığı Fesler; silindir biçiminde püskülü sarkan serpuşlardır. Mahmudî, Azizi, Hamidî fesler mevcuttur. Resim 3.14 te Mahmudî fes görülmektedir. Resim Tarihi mezar taşında Mahmudî fes başlığı Bir diğer serpuş çeşidi de lahana başıdır. Mezar taşının baş ve ayak taşında birer lahana şekli bulunur. Mezar taşlarının baş taşlarındaki yazı kısmına kitabe denir. Kitabedeki bilgiler genellikle Osmanlıca, bazen Arapçadırdır. Kadın şahideleri, erkek şahidelerinden daha süslü ve göz alıcı, bol çiçek süslemelidir.

65 53 Baş ve ayak taşlarında servi, hurma ve asmalar arasında üzüm, gül, lale, karanfil, vazo, yıldız çiçekleri ustalıkla işlenmiştir. Kadınların hayattayken kullandıkları takı, kolye ve gerdanlıklar da kullanıldığı olur. Kadının ismi, babası ve eşi ile birlikte belirtilir. Yıldız, kadın mezar taşlarındaki çiçekli ve güllü taç kısmının başörtüsünü temsil ettiğini belirtmektedir [12]. Resim 3.15 te buna örnek bir resim verilmiştir. Resim Kadın mezar taşı tacı Ayak taşları Mezarın ayakucunda yer alan taşa ayak taşı denir. Ayak taşları sade, üzerlerinde yazı ve süsleme olmayacağı gibi çok süslü de olabilmektedir. Süslü ayak taşları genellikle kadın mezar taşlarında olmakla birlikte erkek mezar taşlarında da olmaktadır. Resim 3.16 da hurma ağacı motifiyle süslü ayak mezar taşı görülmektedir.

66 54 Resim Ayak mezar taşı Pehleli (kapak taşlı) mezarlar Bu mezarlarda pehle ya da kapak taşı, mezarın üzerini örten dikdörtgen taştır. Lahitli mezarlara göre daha sadedir. Kapak taşının ortasına yağmur sularının toprağa inmesi, çiçek dikilmesi ve kuşların su içmesi için oyuk bırakılmıştır. Bu oyuk adeta ölen kişinin dünyaya açılan penceresi olarak ta sembolik anlamı vardır. Kapak taşına baş taşı ve ayak taşı monte edilir veya geçmeli birleştirilir. Osmanlı döneminde XVII. yüzyıldan itibaren mezar taşlarında şahidelerin yanında pehle, şebeke, lahit gibi öğeler kullanılmaya başlanmıştır. Pehleler şahidelerin yapıldığı malzemeden olabileceği gibi farklı malzemeden de olabilmektedir. Resim 3.17 de pehleli (kapak taşlı) tarihi mezar görülmektedir.

67 55 Resim Pehleli (kapak taşlı) mezar Sandukalı (lahit) mezarlar Yan ve üst kapakları, şahideleri bulunan mezarlardır. Az da olsa şahidesiz tipleri de vardır. Sandukanın yan kapakları genellikle simetriktir ve süslüdür. Baş ve ayakucundaki taşlarla birlikte mezarı oluşturur. Sandukalı mezarlar daha çok seçkin kişilerin, devlet yöneticileri ile din büyüklerinin mezarlarıdır. Resim 3.18 de sandukalı (lahit) tarihi mezarlara ait bir örnek görülmektedir.

68 Resim Sandukalı (lahit) tarihi mezar 56

69 57 4. İSTANBUL DAKİ TARİHİ MEZAR TAŞLARININ BOZULMA NEDENLERİNİN ARAŞTIRILMASI Tarihi mezar taşları, belli bir zaman sonra veya çeşitli nedenlerle bozulmakta, tahrip olmaktadır. Tarihi mezar taşlarının bozulma nedenlerinin başında jeolojik oluşumlara bağlı yapısal sorunlar gelmektedir. Aynı taş ocağından olmasına rağmen farklı ve kötü özellikli katmanlardan seçilen taşlar ileride karşılaşılacak pek çok bozulmalara neden olmaktadır. Ocaktan taşın hatalı çıkartılması (dinamitle taş çıkartmak gibi), hatalı işçilik kusurları yapısal bozulmaların başında gelmektedir. Nem ve atmosfer hareketleri, tarihi mezar taşlarını olumsuz etkiler. Rüzgâr, yumuşak taşlarda aşınma oluştururken, ısı farklılıkları ve don nemli ortamlarda taşların parçalanma ve kopmalarına yol açar. Kirli atmosfer, su ve organizmalar (liken, mantar, yosun, bakteri, vb.) mezar taşlarının bozulmalarına neden olur İç (Bünyesel) Bozulma Nedenleri Mezar taşlarının tahribatına neden olan en önemli etken, içyapısından kaynaklanan sorunlardan oluşmaktadır Mineral bileşime bağlı nedenler Tarihi mezar taşlarının mineral bileşim özelliklerine göre farklı dayanıklılık gösterirler. Taşların mineral bileşimlerine göre farklı sağlamlıkta olduğunu Küçükkaya (2004), şu şekilde ifade etmektedir [20]: Taşların mineral bileşimleri farklıdır. Kil, marn, jips ve kalker çimentolu gre ve konglomeralar, özellikle sulu ortamlarda basınca karşı az direnç gösterirken, silis çimentolu kuvarsitler dayanıklı olup granit ve bazalt kadar sağlamdır. Kalkerler ve mermerler kalsit ve aragonit minerallerinden oluşmuşlardır ve içlerinde silisyum dioksit (SiO 2 ) bulunduran magmatik taşlara nazaran daha az dayanıklı taşlardır. Kalsit mineralli yapı taşları belirli süre oldukça sağlam kalmalarına karşılık bozulma başlayınca hastalığın seyri hızlanmaktadır.

70 Dokusal özelliklere bağlı nedenler Taşın sağlamlığı kristal yapısına bağlıdır. İnce kristalli taşlar, iri kristalli taşlara nazaran birbirine kenetlenmeleri fazla olup daha sağlamdırlar. İri kristalli taşlar daha kolay çözülürler Kimyasal bileşimle ilgili nedenler Taşların kimyasal özellikleri, bileşimleri, erime ve ayrışma noktaları, suya karşı davranışları, vb. bilgilere bağlıdır. Bu konuyla ilgili Küçükkaya, şunları yazmaktadır [20]: Taşın bünyesindeki kalsiyum klorür (CaCl 2 ), sodyum klorür (NaCl), potasyum klorür (KCl) gibi çeşitli kimyasal maddelerin su ile reaksiyonları farklıdır. Bu maddeler, ya zamanla eriyip ortamdan ayrılabilir ve boşluklar meydana getirirler ya da kalsiyum sülfat (CaSO 4 ) gibi su ile reaksiyonda hacimleri genişleyerek iç basınçlara neden olabilir ve taşı patlatabilirler Fiziksel özelliklere bağlı nedenler Taşlar homojen bir yapıya sahip olmazlar. Taşların içyapısında yer yer boşluklar görülür. Boşluklarının bulunması nedeniyle basınç mukavemetine oranla çekme mukavemetleri düşüktür. Ayrıca her noktada aynı derecede ısınmadıklarından dolayı ısısal gerilimlere karşı da dayanıksızdırlar. Malzemede boşluk oranı arttıkça o malzemenin mukavemetinde düşme, ısı yutuculuk değerinde ise artma görülür. Malzeme boşluklarının çokluğu, su ve buhar geçirimliliği de artırır, dolayısıyla malzeme donmaya karşı dayanıksız olur. Bu olay taş malzemede farklı sertlikte kısımların oluşmasına yol açmaktadır. Atmosfer etkilerinin çok olduğu yerlerde bu taşların yumuşak kısımları çözünerek ayrışır. Bir taşın porozitesi (boşluk oranı), içinde bulunan boşlukların hacminin, tüm hacmine oranıdır. Porozitesi yüksek olan taşlar atmosfer etkilerine karşı dayanıksız olduklarından tercih edilmezler. Boşluklu taşlar don tehlikesi olan nemli coğrafi bölgelerde kullanılmamalıdır. Çünkü su, don

71 59 olayında hacminde % 9 luk bir genişleme olacağından boşluklarda bir basınç oluşturup taşın çatlama ya da patlamasına neden olmaktadır. Taşların yapısı bozulmadan, belli zamanlar içinde bir sıvıyı geçirmesi özelliğine o taşın geçirimliliği denir. Porozitesi yüksek olan taşlar fazla geçirimli olurlar. Mezar taşlarında geçirimlilik oranı düşük taşlar aranır. Fakat mezar taşlarının restorasyonunda, taşlara yüzeysel koruyucu solüsyonların uygulanmasında yüksek geçirimlilik (kolay nüfuz etme) kabiliyeti olması aranılan bir özelliktir. Tabasso (1986), taşların bozulmalarına etki eden fiziksel özelliklerin başında gözeneklilik oranının geldiğini belirtmektedir [21]. Taşların yoğunluğu da fiziksel bir özelliktir. Mezar taşlarında aranan yoğunluk oranı 2,4 2,8 gr/cm 3 tür. Saf kalkerin yoğunluğu 2,7 gr/cm 3 tür Dış Etkilerle Oluşan Bozulma Nedenler Mekanik etkiler Aynı taş ocağından farklı sertlikte ve kalitede taşlar çıkabilir. Petrografik nedenler dediğimiz bu gruba aynı zamanda taşın ocaktan yanlış çıkarılması sonucu oluşan tahribatı da katabiliriz. Taşlar bazı ocaklardan dinamitle çıkarılmakta ve taşlarda çatlamalara sebep olmaktadır. Ayrıca taşlar aletlerle işlenirken taşta ufak çatlaklar meydana gelebilir. Bu çatlaklar suyun geçirimliliğini kolaylaştırmakta, zamanla daha büyük tahribatlara sebep olmaktadır. Taşlar ocaklardan çıkar çıkmaz kullanılmamalıdır. Çünkü taş çıkarıldıktan sonra bir miktar sehim (taşın çalışması) kazandığı görülür. Bunun için taşlar işlenmeden evvel bekletilmeli, taşlara çalışma ve dinlenme süresi verilmelidir. Metaller elektrolitik bir sıvı (asit, baz, tuz eriyikleri ve su) içinde korozyona (paslanma) uğrarlar. Mezar taşlarında taşları birleştirmek için demir, bakır veya çelik

72 60 çiviler, kenetler ve miller kullanılmaktadır. Bu metallerle birlikte kurşun dökülmekte ve metaller korozyona karşı korunmakta, izole edilmektedir. Metallerin korozyonu halinde metaller zamanla genleşir ve çevresindeki taşa basınç yaparlar. Bunun sonucunda mezar taşlarında demir bileşiklerinden kırmızı-kahverengi, bakır bileşiklerinden yeşil lekeler oluşmakta ve zamanla çatlama, kopma ve ayrışmalar görülmektedir. Resim 4.1 de metal kenedin korozyonu (paslanma) sonucu oluşturduğu kopma görülmektedir. Resim 4.1. Metal kenedin korozyonuyla oluşan kopma Depremler bütün yapılara olduğu gibi mezar taşlarına da zarar vermektedirler. İnsanların farkında olmadan verdiği titreşimler; trafikten oluşan titreşimler, uçakların verdiği titreşimler, çeşitli iş makinelerinin oluşturduğu titreşimlerdir. Bu titreşimler de mezar taşlarına zarar verebilmektedir.

73 Isı etkileri Sıcaklık farkı; mezar taşlarında genleşme ve büzülmeler, taneler arasında farklı yönlerde basınçlar oluşturur. Devamlı tekrarı halinde malzemede yorulmaya neden olur. Mezar taşlarında kılcal çatlaklar gelişmeye başlar. Çatlakları artan mezar taşı fiziksel olarak parçalanır ve ufalanır. Çöllerdeki kum oluşumu buna örnek verilebilir. Mezar taşlarında don etkisi fazladır. Suyun donmasıyla hacminde % 9 bir artış olacağından, bünyesinde su bulunan çatlaklı ve boşluklu mezar taşlarının çatlamasına ve parçalanmasına neden olmaktadır. Boşluklar ve gözenekler arasına giren su donunca hacim genişlemesine uğrar ve mezar taşını çatlatır. Büyüyen çatlaklar daha sonraki don oluşumlarında daha da büyüyerek mezar taşını çatlatır ve kırar. Küçükkaya, don olayının oluşması için ortamda suyun bulunmasının şart olmadığını, taşın kristal yapısının da aşırı soğuk karşısında deformasyona uğrayabileceğini söylemektedir [20]. Mezar taşlarında ısı farklılıkları ve güneşin etkisi de büyüktür. Küçükkaya, bu zararları şu şekilde anlatmaktadır [20]: Gece ve gündüz arasındaki ısı farklılıkları ve güneşin etkisi ile taşlar zamanla renk değiştirirler. Ültraviyole ışınları etkisi ile rengi atmış olan taş yüzeyi, mat ve soluk bir görüntüye sahiptir. Bazı kereler organik maddeler ihtiva eden koyu, esmer renkli taşlar güneşin etkisiyle oksidasyona uğrayarak renklerini kaybedip ağarırlar (renkleri açılır). Bazen de mermerde olduğu gibi yine oksidasyon sonucu damarlar şeklinde koyu lekeler oluşur. Yangınlar mezar taşlarına büyük zararlar verir. Yangında mezar taşlarının dış yüzünde hızlı bir hacim genişlemesi olur. Fakat ısı mezar taşlarının iç bünyelerinde aynı derecede olmaz. Kabarma ile taşların dış yüzeylerinde parça halinde kopmalar olur. Hafif yangınlarda ise mezar taşlarının yüzeylerinde kararmalar, lekeler oluşur.

74 Atmosfer etkileri (su, nem, tuz ve hava kirliliği) Su ve nem tüm yapı elemanlarına olduğu gibi mezar taşlarına da zarar verir. Su ve nem mezar taşlarında fiziksel olduğu kadar kimyasal bozulmalar da oluşturur. Yağmur suyu ve karbon dioksitin etkisiyle kalkerlerde çözülme olur. Bu yüzden mermerlerin cilası bozulabilir. Asit yağmurları; kükürt dioksit (SO 2 ) ve kükürt trioksit (SO 3 ) gibi gazların yağmur suyuyla birleşmesiyle oluşurlar. Asit yağmurlarının mezar taşları üzerindeki etkileri büyüktür. Eriyebilen taşlarda zararları fazladır. Mezar taşlarında kir tabakası oluşturabilirler. Mezar taşlarının kimyasal erozyona uğramaları, en tehlikeli sonuçlarıdır. Mezar taşları, zemindeki suyu bir miktar emerek nem alırlar. Bazen de erimiş tuzlarla birlikte nem mezar taşının bünyesine girer. Sıvı haldeki su beraberinde eriyik haldeki birçok malzemeyi saklamaktadır. Suyun buharlaşması ile bu eriyiklerden özellikle tuzlar katı hale geçerek kristalleşirler. Tuzların kristalizasyonu taş bozulmaları içinde en tahrip edici olanıdır. Tuzların kristalleşmesi sırasında taşın yüzeyinde oluşan kristalizasyona çiçeklenme denir. Kristalleşme esnasında taş içinde basınç artarak taşta çatlaklar oluşturur. Nemin buharlaşmasıyla taştaki tuzlar kirli bir tabaka ya da çözünmeler oluşturarak (tuz lekeleri çiçeklenme) kimyasal tahribata neden olurlar. Tabasso, taşlara zarar veren tuzlardan bahsederken sülfat (SO 4 ), klorür (Cl), nitrat (NO 3 ) ve karbonatları (CO 3 ) sıralamaktadır. Bu tuzların genellikle kalsiyum (Ca), sodyum (Na), potasyum (K) ve magnezyum (Mg) iyonları ile bağlı olduklarını belirtmektedir [21]. İstanbul daki tarihi mezarlıkların denize yakın yerlerdeki mezar taşlarında tuz kristalizasyonu daha çok görülmektedir. Hava kirliliği de mezar taşlarının bozulmasında önemli faktörlerden biridir. Hava kirliliği meteorolojik faktörlere, oluşan kirliliğin miktarına göre belirlenir. Sıcak hava ile soğuk hava arasında bir akım vardır. Bu hava kirliliğinin etkisini azaltır.

75 63 Küçükkaya, hava kirliliğinin taşlara verdiği zararı şu şekilde açıklamaktadır [20]: Yağmur suyu ile taşlarının yüzeylerine taşınan karbon dioksit (CO 2 ), kükürt dioksit (SO 2 ), kükürt trioksit (SO 3 ), azot (N 2 ), amonyak (NH 3 ), azot oksit (NO), azot dioksit (NO 2 ), azot trioksit (NO 3 ), diazot pentaoksit (N 2 O 5 ), klor gazı (Cl 2 ) taşların tahribatında etkili olmaktadır. Bu eriyik, gaz ve iyonlar toz ve is içerisinde bolca bulunur. CO 2, SO 2 ve SO 3 taşların hızla bozulmasına neden olan gazlardır. Cl 2 yağmur suyuyla birleşerek hidroklorik ve hidrokloröz asidi meydana getirir. Nitrik asit (2HNO 3 ) mermerleri bozan bir asittir. Atmosferik olaylara ve özellikle hava kirliliğine bağlı olarak tarihi mezar taşları yüzeylerinde farklı kirlilik birikimleri oluşmaktadır. En basit olanı yüzeydeki toz tabakasıdır. Toz tabakası kirli hava koşullarında tehlikeli olabilecek kabuk oluşumlarına (yoğun kirli tabaka) basamak teşkil eder. Kalın siyah kabuk oluşumu; rengi ve karakteristiği, kimyasal ve mineralojik yapısı ve fiziksel tanımıyla mezar taşından ayrı özellikler taşıyan oldukça kalın bir tabaka oluşturan kirliliktir (siyah tabaka). Siyah tabaka, mezar taşlarında farklı tahribatlara yol açar. Bu bozulmalar kabuk atma, yapraklaşma ve şişmedir. Siyah tabakalı yüzey daha çok güneş ışını emeceğinden kırılma, çatlama ve ufalanmalara neden olacaktır. Detayları ve ince hatları tamamen kapatır. İtinalı temizlik gerektirir. Resim 4.2 de tarihi mezar taşında hava kirliliğine bağlı siyah tabaka oluşumu görülmektedir.

76 64 Resim 4.2. Hava kirliliğine bağlı siyah tabaka oluşumu Betonlaşmış kalın kabuk ya da yüzeyin kalkerleşmesi denilen hastalık ise, taşların kirli hava koşullarına bağlı bozulmalardan kaynaklanır. Yağmur suları taş içerisinde karbonatları eritir. Su buharlaşırken taşın yüzeyinde erimiş maddeler (kalker ya da sülfat karbonatı) bırakır. Taşın yüzeyinde birkaç milimetre sert bir tabaka oluşur. Daha çok yağmurun yıkamadığı bölgelerde bu olay gerçekleşir. İstanbul daki tarihi mezarlıkların taşıt trafiğine ve yollara yakın, tozlu kısımlarında mezar taşlarında daha fazla siyah tabaka oluştuğu gözlenmiştir Canlılara bağlı bozulma nedenleri İnsanların verdiği zararlar İnsanların tarihi mezar taşlarına bilinçsiz ve bilinçli olmak üzere iki şekilde zarar vermektedirler. Bilinçsiz olarak verilen zararların başında yanlış restorasyon uygulamaları (bilinçsizce yapılan müdahaleler) gelmektedir. Bazen yanlış seçilen bir taş, kısa zamanda orijinalinden daha kötü duruma gelebilmektedir. Bazen koruyucu amacıyla sürülen bir koruyucu, mezar taşını daha da bozmaktadır. Kullanılan

77 65 malzemelerin birbirleriyle olan ilişkileri de önemli bir faktör olup, mekanik mukavemetleri ve kimyasal bileşimleri uyuşmayan malzemelerin birlikte kullanılmaları mezar taşına ve çevresine zarar vermektedir. Küçükkaya, bu uyumsuzluğu şu şekilde açıklamaktadır [20]: 1. Seçilen taş ile kullanılan harç uyuşmayabilir. Kullanılan harç taştan daha sert ise derz yerlerinden taşın aşınmasına ve dökülmesine sebep olur, yani fiziki bir aşınma meydana gelir. Kullanılan harç taştan daha yumuşak ise taş harcı aşındırır ve derz araları açılarak yine fiziki bir aşınma meydana gelir. Bu durumda taşta açılan derzden giren nem, su ve bağlı nedenlerden (don, tuzların etkisi vb.) zarar görür 2. Sertlik dereceleri farklı taşların kullanılması durumunda, sert taşın yarattığı gerilimlerin, yumuşak taşın bozulmasında etkin faktör olduğu görülmüştür. 3. Demir ve galvanize çinko çiviler ve bağlantı parçaları taşlara büyük zarar verir. Çünkü Fe ve Zn nin oksidasyon ürünleri (FeO, Fe 2 O 3 ve ZnO) kendilerinden hacim olarak daha büyüktür. Bu sebepten taşta çatlama ve kopmalara sebep olur. Ayrıca taşta pas lekeleri meydana getirirler. Resim 4.3 te tarihi mezar taşında yanlış bir restorasyon uygulaması (bilinçsizce yapılan müdahale) görülmektedir. Resimde normal çimento harçlı kumla yapılan bir tamamlamadan söz edilebilir. Hâlbuki bu tür onarımlarda hidrolik kireç, beyaz çimento, mermer tozu, gerekirse mermer agrega kullanmak gerekirdi. Resim 4.4 te de ayrı bir yanlış restorasyon uygulaması görülmektedir. Aynı şekilde aynı harçla mezar taşını yapıştırıp dolgu yapılmak istenmiştir. Fakat bu tür yapıştırmalar dahasonra anlatılacak olan epoksi türü yapıştırıcılarla yapılır. Dolgu olarak ta yine aynı rengi yakalayıp dolgu yapmak gerekirdi. İnsanlar, hazine aramak amacıyla bilinçli olarak tarihi mezarlıklara ve mezar taşlarına zarar verebilmektedirler. Para eder düşüncesiyle mezar taşlarını, külah kısımlarını çalabilmektedirler.

78 66 Resim 4.3. Mezar taşında yanlış restorasyon (bilinçsizce yapılan müdahale) Resim 4.4. Tarihi mezar taşında yanlış restorasyon (yapıştırma ve dolgu) Resim 4.5 te tarihi mezarların yağmalanmasına ait bir resim görülmektedir. Mezarın kapak taşının altında başka taşlar olup, şahideleri kayıptır.

79 67 Resim 4.5. Tarihi mezarların yağmalanması İstanbul tarihi mezarlıklarının çoğu ilgisizlikten kendi kaderlerine terk edilmiş durumdadır. Bir kısmı sokakta yaşayanların, tinercilerin, hayvanların barınakları olmuştur. Resim 4.6 da kendi kaderine terk edilmiş tarihi mezarlar görülmektedir. Resim 4.6. Tarihi mezarlara karşı ilgisizlik Bitkisel organizmaların verdiği zararlar Karayosunları ve likenler, rüzgârların getirdiği toz, tohum, hayvan artıkları, bitki lifleri gibi organik kalıntıları yakalayarak taş üzerinde toprak oluşumuna katkıda bulunurlar. Likenler, taş üzerinde toprak tabakası oluşturarak daha yüksek bitkilerin

80 68 gelişmesine yardımcı olurlar. Kalkerli taşların, biyolojik bozulmasının en önemli şekli olan oyukların oluşumunda, taş yüzeyinde gelişen mantar, mavi-yeşil yosun, su yosunu (algler) ve likenler gibi bitkisel organizmaların etkileri büyüktür. Mezar taşlarında biyolojik bozulmaları oluşturan başlıca organizmaların başında bakteriler, su yosunları (algler), mantarlar, likenler ve karayosunları gelmektedir. Küçükkaya, taş eserlere zarar veren biyolojik organizmalardan bakteriler hakkında şunları yazmaktadır [20]: Bakteriler; küresel, çubuk, ipliksi gibi çeşitli şekillerde tek hücreli veya hücre kolonileri halinde ilkel organizmalardır. Bakteriler mikroskop altında görülebilecek kadar küçüktür. Mavi-yeşil algler olarak da bilinirler. Bakterilerin çoğu parazit olarak başka hücrelerde yaşarlar ve bir kısmı da hastalık yapıcıdır. Taşların üzerinde üç tip bakteri çeşidi yaşayabilir. Bunlar; kükürt oksitleyici, azot ve heterotrofik bakterileridir. Küçükkaya, algler (su yosunları) hakkında şunları yazmaktadır [20]: Tek hücreli veya koloni halinde mikroskobik formları olan fotosentetik organizmalardır. Yeşil, altın sarısı, kırmızı, kahverengi renklerde çeşitli sınıflara ayrılan denizlerde, tatlı sularda ve karada kaya, toprak ve ağaç kabuklarında yaşayan binlerce türü bulunmaktadır. Liken oluşturan algler likene gerekli besini fotosentez yaparak sağlarlar. Küçükkaya, mantarlar hakkında şunları yazmaktadır [20]: Mantarlar ise bitkilerden ayrı bir âlem altında incelenir. Çünkü klorofilsiz ve genellikle renksiz hif denilen ipliklerden meydana gelmişlerdir (küf mantarları). Yalnız şapkalı mantarların bazıları renkli olabilirler. Çürükçül veya parazit olarak suda veya karada hayvan ve bitki üzerinde yaşarlar. Mantarların belirli grupları mavi-yeşil algler ve yeşil algler ile birlikte likenlerin içinde birlik oluştururlar. Alg ve mantar hücreleri bir araya gelip liken oluşturduklarında çeşitli renklerde maddeler üretmeye başlarlar ve her ikisinden de farklı görünümde yeni bir canlı olurlar. Küçükkaya, likenler (yosun) hakkında şunları yazmaktadır [20]: Likenler; kaya, taş, kiremit toprak, ağaç kabuğu, odun gibi maddeler üzerinde yaşayan ve halk arasında yosun denilen canlılardır. Kayalarda renk renk lekeler

81 69 şeklinde birçok tür bir arada desen oluştururlar. Likenler karayosunlarından farklı olarak beyaz, siyah, turuncu, yeşil, kırmızı, sarı ve kahverengi gibi çeşitli renklerde ve daha sert ve kırılgan yapıdadırlar. Bazen karayosunlarıyla yan yana veya üzerinde de gelişirler. Kabuksu, yapraksı ve dalsı olarak 3 genel görünüm altındadırlar. Yeryüzünde yaklaşık 20 bin türü bulunan likenler çok yavaş büyürler. Likenlerin gözle görülür birkaç cm. çapında bir rozet şeklinde gelişmesi 50 yıldan fazla zaman alır. Çöllerden kutuplara kadar çeşitli ortamlarda yaşayan türleri vardır. Likenler sulu ya da susuz ortamda yaşayabilen organizmalardır. Bu özellik onların olağanüstü çevrelerde oluşma ve yaşamalarına olanak sağlar. Mavi-yeşil su yosunu, yeşil su yosunu ve mantarlar ile beraber, kayaların üzerinde yaşam birliği kurulmasında öncü organizmalar olarak önemli bir rol oynarlar ve birkaç yılda alt tabakada kolonize olabilirler. Kabuksu türler alçak yüzeylerde tüm saplarıyla taşların içine kadar işlerler. Yapraksı türlerin tesiri birkaç milimetreden fazla değildir. Epilitik veya endolitik likenler kalkerli taşın içerisine tamamen yerleşebilirler. Likenler yapısında bulunan mantar hifleriyle bazı asitler salgılayarak kayaca sıkıca tutunurlar ve zamanla aşınmaya neden olurlar. Su olmadığında fotosentez yapamadığı halde solunuma devam ederek yaşayabilmesi, kuru ve güneşli ortamlarda dahi dayanıklı olmaları özelliği onların eski taşlar üzerinde yüzyıllarca kalmalarına olanak verir. Küçükkaya, karayosunları hakkında şunları yazmaktadır [20]: Karayosunları; su yosunları, mantarlar ve likenlerden daha gelişmiş, klorofili, çok hücreli ve sporla üreyen fotosentetik kara bitkileridir. Yüksek bitkilere en yakın bitkilerdir. Nemli ortamlarda, orman zemininde, kayalarda, toprak ve ağaç kabuklarında yaşarlar. Yaklaşık 26 bin türü bulunan karayosunları ciğer otları ve yapraklı karayosunları olarak 2 sınıfa ayrılır. Yapraklı kara yosunları daha gelişmiş olup gövde, yaprak ve kök benzeri yapılar meydana getirirler. Resim 4.7 de tarihi mezar kapak taşında yeşil yosunlaşmalar görülmektedir.

82 70 Resim 4.7. Tarihi mezar taşında yeşil yosunlaşma Resim 4.8 de tarihi kadın mezar taşında sarı ve yeşil yosunlaşmalar görülmektedir. Ağaçlar, yüksek bitkiler grubundan olup mezar taşlarına büyük zararlar verebilirler. Yaşamak için suya ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyaçlarını yağmurdan karşılayamazlarsa, kökleri nereden su bulabilirse oraya yönelir, gerekirse taşları çatlatarak su kaynaklarına ulaşabilirler. Bazı ağaçların kökleri çok uzar. Bazı ağaçların (kayın ağacı vb.) kökleri kalın ve tehlikelidir. Çam ağaçlarının reçineleri mezar taşlarına yapışarak zarar verebilmektedir. Çam ağaçlarında biriken tozlar, egzoz gazları ve kimyasal gazlar rüzgâr ve yağmurun etkisiyle mezar taşlarına yapışırlar. Resim 4.9 da ağaç ve köklerinin tarihi mezar taşı üstündeki tahribatı görülmektedir. Şahideler yoktur. Kapak taşı da kırılmış durumdadır.

83 71 Resim 4.8. Tarihi kadın mezar taşında sarı ve yeşil yosunlaşmalar Resim 4.9. Ağaç ve köklerinin tarihi mezar taşına verdiği zarar Resim 4.10 da asırlaşmış ağacın tarihi çocuk mezar taşını adeta yutuşu görülmektedir.

84 72 Resim Ağacın tarihi çocuk mezar taşını içine alışı Tırmanıcı bitkiler arasında sarmaşığın mezar taşları üzerinde zararları vardır. Kökleri taşların derzleri, çatlakları arasına girerek tutunur, çatlakları büyütür, yapraklarıyla birlikte hava aldırmazlar. Bir diğer zararları da taşlarda sürekli nem bırakmalarıdır. Resim 4.11 de sarmaşık tarihi mezar taşını tamamen kaplamış durumdadır. Hayvanların verdiği zararlar Hayvanlar içinde büyük kitleler halinde yaşayan güvercinlerin tarihi mezar taşlarına zararları az da olsa mevcuttur. Güvercinlerin dışkıları içinde % 2 oranında asit fosforik bulunur. Mezar taşları üzerinde motifleri örter, iz bırakır. Metal kenetleri korozyona uğratır.

85 73 Resim Sarmaşığın tarihi mezar taşını kaplamış hali Resim 4.12 de tarihi mezar taşında güvercin ve kuş pisliklerinin verdiği zarar görülmektedir.

86 Resim Tarihi mezar taşında güvercin ve kuş pisliklerinin verdiği zarar 74

87 75 5. TARİHİ MEZAR TAŞLARINDA RESTORASYON YÖNTEMLERİ Tarihi mezar taşları yukarda saydığımız nedenlere bağlı olarak bozulurlar ve restorasyona ihtiyaç duyarlar. Restorasyonun ihmal edilmesi durumunda ise tarihi mezar taşlarının başta motifli kısımları yok olmakta ve tarihi özelliğini yitirmektedir. Tarihi mezar taşları üzerinde yapılan yanlış uygulamalardan bazıları şöyledir: Örneğin su emmeyi önlemek amacıyla yüzeye sürülen hava geçirimsiz cila, boya ve yağlar, taştaki suyun buharlaşmasını engelleyerek, içindeki tuzlarında etkisiyle çatlamalara neden olmaktadır. Asitle yıkamalarda kenet demirleri korozyona uğrayarak pas lekelerine neden olmaktadır. Yalıtılmayan kenet demirleri yine korozyona uğrayarak taşın ayrışmasına ve parçalanmasına neden olmaktadır. Tarihi mezar taşı onarımlarında yanlış malzeme kullanımı da çok yapılmaktadır. Bunun gibi hataları yapmamak için tarihi mezar taşları, uzman ekiplerce ele alınıp restore edilmesi, koruma ve bakımlarının yapılması gerekmektedir. Tarihi mezar taşlarının restorasyon aşamalarını sırasıyla incelersek; 5.1. Röleve ve Restorasyon Çizimleri Restorasyona ihtiyaç duyulan tarihi mezar taşlarının ilk önce röleve çizimleri yapılarak ölçülendirilir. Tarihi mezar taşlarının bir kısmı karışmış, bazı parçaları kırılmış, kaybolmuş veya toprak altında kalmış olabilir. Bu amaçla mezar taşlarının tespiti ve eşleştirilmesi, kaybolan parçaların bulunabilmesi amacıyla uzman ekiplerce inceleme yapılır. Bulunan tarihi mezar taşı parçaları birleştirilerek numaralandırılır ve ölçüleri alınır. Bu aşamadan sonra tarihi mezar taşlarının restorasyon veya restitüsyon çizimleri (konservasyon projesi) yapılır. Bu çizimlerde bozulma nedenleri, eksik ve onarılmaya ihtiyacı olan kısımları belirtilir. Mezar taşlarının temizlenme, sağlamlaştırma ve koruma önerileri yazılır.

88 Belgeleme (Görünür Belgeleme) İstanbul tarihi Türk mezarlıklarında mezar taşlarının bir kısmı belgelidir. Bu belgeleme; fotoğraf çekme, üzerlerinde numaralandırma ve kayıt altına alma şeklinde yapılmaktadır. Toprak altında kalmış parçaların bulunabilmesi amacıyla taşlara zarar vermeden kazı yapılabilir. Başucu, varsa ayakucu, kapak ve sanduka taşları birleştirilerek eşleştirilir. Başucu taşı numaralandırılarak belgelenir. Resim 5.1 de tarihi mezar taşının numaralandırılmış (belgelenmiş) hali görülmektedir. Resim 5.1. Tarihi mezar taşının belgelenmiş hali 5.3. Teşhis Tarihi mezar taşlarına müdahale etmeden önce malzemenin tanınması, özellikleri, bozulma nedenleri (hava kirliliği, nem, ısı, biyolojik etkenler, is, toz, vb.) gibi veriler araştırılarak teşhis edilmelidir. Bu aşamadan sonra bozulma nedenlerini oluşturan sebepler ortadan kaldırılmalı ve uygun temizleme yöntemi seçilmelidir.

89 Çevre Temizliği İstanbul daki tarihi mezarlıkların bir kısmı bakımsızlıktan, ilgisizlikten başta çevre temizliğine ihtiyaç duymaktadırlar. Bazıları her türlü atık maddelerle çevreleri kirletilmiştir. Bazı mezarlıklar çöp yığını halindedir. Bu halleriyle tarihi mezarlıklar bizden acil yardım beklemektedir. Mezar taşları üzerinde veya yakınındaki yabani ot, bitki ve ağaçları öncelikle kaldırmak gerekir. Bitki ve ağaçları kesmek bir çözüm olsa da yeniden büyümesi söz konusudur. Çünkü kökleri sağlamdır. Bu işlem gecikirse ağaç kökleri mezar taşlarını sarmakta ve sökülmesi imkânsızlaşmaktadır. Sökülmesi esnasında mezar taşlarına zarar verilebilmektedir. Bu nedenle kökleri sökmek ya da kesmek yerine bulundukları yerde kökleri kurutacak yöntemler tercih edilebilir Tarihi Mezar Taşlarının Temizleme Yöntemleri Tarihi mezar taşlarını temizleme kararı basit bir karar değildir. Hangi temizliğin yapılacağına ve restorasyonun detaylarına karar vermek için geniş kapsamlı bir araştırma gereklidir. Başta bozulmaların nedenleri araştırılmalıdır. Bunun için laboratuarda mezar taşı üzerinde orijinal dokuya zarar vermeden çeşitli analiz ve deneyler yapılır. Araştırma temizlemeden önce ve sonra alınan taş örneği üzerinde laboratuar analizleri ile tamamlanır. Böylece hangi temizleme tekniğinin kullanılacağı ortaya çıkar. Tarihi mezar taşlarının temizliği uzman ekip ve profesyoneller tarafından yapılmalıdır. Mezar taşı temizliğinin iki amacı vardır. 1. Tuz, biyolojik aktivite vb. tahrip edici maddelerin kaldırılması, 2. Gözeneklerin açılması Tarihi mezar taşları üzerindeki temizlik müdahalelerinin başında siyah tabakaların, pas lekelerinin, organik madde lekelerinin, tuzların, bitkisel kirlenmelerin, boyalı yüzeylerin, alg, liken ve yosun gibi organizmaların temizliği gelmektedir.

90 78 Tabasso 1986), temizleme sırasında taşlara özen göstermek gerektiğini ve işlemlerin ancak uzmanlarca yapılması gerektiğini vurgulamaktadır [21]. Tarihi mezar taşı temizleme yöntemleri şunlardır: Mekanik temizlik Tazyikli su püskürtme ile yapılan temizlik Tarihi mezar taşlarında su ile yapılan temizlik etkili, az zararlı ve kolay kontrol edilebilen bir yöntemdir. Bu yöntem, püskürteç (atomizer) olarak bilinen basınçlı su püskürtme aletleri ile yapılır. Az suyla ve az basınçla su püskürterek bir duman oluşturur ve temizleme yaparlar. Bu duman inanılmaz ölçüde su tanecikleri içerir. Basınç miktarı ve aradaki mesafe iyi tespit edilmelidir. Aksi takdirde mezar taşının motiflerine zarar verilebilir. Güleç, bu yöntemde suyun yüzeye direkt olarak püskürtülmemesi gerektiğini, çok yıpranmış taşlarda uygulanmaması gerektiğini yazmaktadır [22]. Tabasso, bu yöntemde kullanılacak suyun şebeke suyuna oranla içindeki çeşitli çözünen tuzlardan arındırılmış deiyonize suyun tercih edilebileceğini belirtmektedir [21]. Kuru olarak yapılan temizlik Tarihi mezar taşlarında özel alet ve makinelerle kuru temizlik yapılabilir. Bu alet ve makineler bisturi, özel spatula, özel elmas kalemler (dar, geniş, çöp, vb.) ve el matkaplarıdır. Düz yüzeyler için ponza taşı, ince zımpara kâğıtları kullanılabilir. Kuru olarak yapılan mekanik temizliğin başarılı olabilmesi için kullanıcının yetenekli olması, hassas ve yavaş çalışması gerekir.

91 79 Mikro kumlama (hassas yüzey temizleme) Bu temizleme yöntemi, basınçlı hava veya azot kullanılarak, çapı 40 mikron olan kum, alüminyum, mikro cam kürecikler gibi aşındırıcılar düşük ve kontrollü basınçla (0.2-7 bar) püskürtülerek yapılır. Aşındırıcı maddeler memeleri ve ağızlıkları tıkayabilir. Bu yüzden azot ve kalsiyum klorür veya silika jel ile doldurularak kullanmak gerekir. Suyun işleve sokulmasının amacı tozlanmayı, dumanı azaltmaktır. Bu toz ve duman sağlığa zararlıdır ve özel giysi gerektirir. Bu teknikte, yüzeye uygulanan malzemenin sertliği ve basıncı önemlidir. Tarihi mezar taşlarının yüzeyinde bulunan oyma motiflere zarar vermemek için uygulanacak malzeme seçilir. Kısaca hava, sıvı ve püskürtme malzemesinden oluşan karışım taş yüzeyine oval kavisler halinde püskürtüldüğünden, özgün yüzey korunarak kolay, zararsız bir biçimde temizlenebilmektedir. Ayrıca yüzey temizliğinde alüminyum silikat, kalsiyum silikat ve kalsiyum karbonat içeren maddeler kullanılır [20]. Belçika da basınçlı mikro kumlama yapılmasında çok ince öğütülmüş kaysı veya doğal meyvelerin çekirdeklerinden yapılmış tozlar kullanılmaktadır. Resim 5.2 de atmosferik olaylardan kirlenmiş, kabuklaşmış tarihi mezar taşının temizlenmeden önceki hali görülmektedir. Mezar taşının motifleri adeta kaybolmuş durumdadır.

92 80 Resim 5.2. Atmosferik olaylardan kirlenmiş, kabuklaşmış tarihi mezar taşı Resim 5.3 te tarihi mezar taşının mikro kumlama yöntemiyle temizlenme anı görülmektedir.

93 81 Resim 5.3. Tarihi mezar taşının mikro kumlama yöntemi ile temizlenmesi Resim 5.4 te tarihi mezar taşının mikro kumlama yöntemi ile bir kısmının temizlenmiş hali görülmektedir.

94 Resim 5.4. Tarihi mezar taşının mikro kumlama yöntemi ile bir kısmının temizlenmiş hali 82

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt Önsöz Medeniyet; bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Türk medeniyeti dünyanın en eski medeniyetlerinden biridir. Dünyanın

Detaylı

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS SELÇUKLU MİMARİSİ Selçuklular Orta Asya dan Anadolu ve Ön Asya ya yolculuklarında Afganistan, İran, Irak, Suriye topraklarındaki kültürlerden ve mimari yapılardan etkilenmiş, İslam dinini kabul ederek

Detaylı

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik OSMANLI YAPILARINDA İZNİK ÇİNİLERİ Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik Çinileri, KültK ltür r Bakanlığı Osmanlı Eserleri, Ankara 1999 Adana Ramazanoğlu Camii Caminin kitabelerinden yapımına 16. yy da Ramazanoğlu

Detaylı

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN GÖRSEL SANATLAR Mehmet KURTBOĞAN TÜRK SÜSLEME SANATLARI??? NELERDİR? Türk süsleme sanatları a) Tezhip b) Hat c) Ebru ç) Çini d) Minyatür e) Cam bezeme (Vitray) f) Bakırcılık g) Cilt sanatı h)halı sanatı

Detaylı

Cumhuriyet Dönemi nde ;

Cumhuriyet Dönemi nde ; O Orta Asya Türklerinin bahçe düzenlemeleri hakkındaki bilgilerimiz oldukça kısıtlıdır. Bunun en büyük nedeni belki de Türklerin mekan olusturmada toprak, kerpic gibi cabuk dağılan malzeme kullanmalarının

Detaylı

Ahlat Arkeoloji Kazı. Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU

Ahlat Arkeoloji Kazı. Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU Ahlat Arkeoloji Kazı Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU Ahlat Arkeoloji Kazı Çini Örnekleri AHLAT ARKEOLOJİ KAZI ÇİNİ ÖRNEKLERİ AHLAT ARKEOLOJİ KAZI ÇİNİ ÖRNEKLERİ AHLAT ARKEOLOJİ KAZI ÇİNİ ÖRNEKLERİ

Detaylı

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN TÜRBESİ

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN TÜRBESİ KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN TÜRBESİ İstanbul, Süleymaniye de, Süleymaniye Külliyesi içinde, güney yönünde, caminin mihrap duvarı arkasındaki hazire alanı içinde yer alan Kanunî Sultan Süleyman Türbesi, Mimar

Detaylı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Medeniyeti 2011 Takvimi

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Medeniyeti 2011 Takvimi Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Medeniyeti Takvimi Minber: Yükseklik manasına gelmektedir. İlk defa Hz. Peygamber in ayakta yorulmaması ve dayanması için Mescid i Saadet te hurma ağacından bir direk konmuş

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 12 Ekim 2015 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 19 Ekim 2015 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 26 Ekim 2015 Yaprak çizimleri,

Detaylı

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz. Karahanlılar Dönemine ait Kalyan Minaresi (Buhara) Selçuklular Döneminden kalma bir seramik tabak Selçuklulara ait "Varka ve Gülşah adlı minyatür Türkiye Selçuklu halısı, XIII. yüzyıl İlk dönemlere Türk

Detaylı

MÜHRÜ SÜLEYMAN. Osmanlı Paralarının üzerinde Hazreti Süleyman ın mührü bulunurdu..

MÜHRÜ SÜLEYMAN. Osmanlı Paralarının üzerinde Hazreti Süleyman ın mührü bulunurdu.. MÜHRÜ SÜLEYMAN Osmanlı Paralarının üzerinde Hazreti Süleyman ın mührü bulunurdu.. Zamanımızda bazı kendini bilge zanneden sahte alim geçinenler, yeni çıktı turfandalar bu motifi inkar edip hatta şeklini

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF (A) GÜZ DÖNEMİ 13 Ekim 2014 9.30-12.30 13.30-16.00 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 20 Ekim 2014 9.30-12.30 13.30-16.00 Hatai çizimleri,

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 10.10.2016 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 17.10.2016 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 24.10.2016 Yaprak çizimleri,

Detaylı

TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 09.10.2017 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 16.10.2017 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 23.10.2017 Yaprak çizimleri,

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ İran üzerinden geçerek Batı Anadolu'ya yerleşen Türk boyların dan bir bölümü 13. yüzyıl sonlarında

Detaylı

TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 15.10.2018 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 22.10.2018 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 05.11.2018 Yaprak çizimleri,

Detaylı

Çinileri. Topkapı Sarayı. Harem Dairesi

Çinileri. Topkapı Sarayı. Harem Dairesi Topkapı Sarayı Harem Dairesi Çinileri Topkapı Sarayının inşaatına 1465 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından başlanmış ve 1478 yılında tamamlanmıştır. Saray 18. yüzyıl dek pek çok onarımlar ve ek yapılara

Detaylı

Hüsn-i Hat yazı çeşitleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Hüsn-i Hat yazı çeşitleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi Hüsn-i Hat yazı çeşitleri başlıca altı kısımda toplanmış olup, buna Aklâm-ı sitte (altı kalem) denir. Aklam-ı sitte peyderpey icat olunarak, Bağdat da Yakut-ı Musta sami tarafından kesin şekli verilen

Detaylı

Ahşap İşçiliğinin 700 Yıllık Şaheseri: Eşrefoğlu Camii [Beyşehir/KONYA]

Ahşap İşçiliğinin 700 Yıllık Şaheseri: Eşrefoğlu Camii [Beyşehir/KONYA] Orta Asya'daki ağaç direkli ahşap camilerin Anadolu'daki örnekleri Selçuklu'nun ahşap ustalıkları ile 13.yy dan günümüze ulaşmıştır. Ayakta kalan örnekleri Afyon ve Sivrihisar Ulu Camileri, Ankara Arslanhane

Detaylı

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ Ulu Cami Medresesi, kuzey-batı köşesine sokulmuş olan Küçük Mescit ve onun bitişiğindeki muhdes bir yapı sebebiyle düzgün bir plân şeması ve âbidevi bir görünüş arz etmez. Bununla beraber

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

Muhammed ERKUŞ. Sefer Ekrem ÇELİKBİLEK

Muhammed ERKUŞ. Sefer Ekrem ÇELİKBİLEK Hazırlayan: Sunan: Muhammed ERKUŞ Sefer Ekrem ÇELİKBİLEK 20047095 20043193 FİBONACCİ SAYILARI ve ALTIN ORAN Fibonacci Kimdir? Leonardo Fibonacci (1175-1250) Pisalı Leonardo Fibonacci Rönesans öncesi Avrupa'nın

Detaylı

ÖNSÖZ... İÇİNDEKİLER... RESİMLER LİSTESİ... ÇİZİMLER HİSTESİ... Birinci Bölüm TANIMLAR VE TÜRK ÇİNİ SANATININ TARİHİ GELİŞİMİ

ÖNSÖZ... İÇİNDEKİLER... RESİMLER LİSTESİ... ÇİZİMLER HİSTESİ... Birinci Bölüm TANIMLAR VE TÜRK ÇİNİ SANATININ TARİHİ GELİŞİMİ İçindekiler 1 İçindekiler ÖNSÖZ... İÇİNDEKİLER... RESİMLER LİSTESİ... ÇİZİMLER HİSTESİ... Birinci Bölüm TANIMLAR VE TÜRK ÇİNİ SANATININ TARİHİ GELİŞİMİ 1.1. Seramiğin Tanımı... 1.2. Çininin Tanımı... 1.3.

Detaylı

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA Ankara da SELÇUKLU MİRASI Arslanhane Camii (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA Çizim: Yük. Mim. Mehmet Emin Yılmaz 11. yüzyıldan başlayarak Anadolu ya yerleşmeye başlayan Türkler, doğuda Ermeni ve Gürcü yapıları,

Detaylı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler

Detaylı

CAMİ MİMARİSİ EMEVİLER EMEVİLER DEVRİ EMEVİLER DEVRİ EMEVİLER DEVRİ ENDÜLÜS EMEVİ DEVLETİ OSMANLI MİMARLIĞI

CAMİ MİMARİSİ EMEVİLER EMEVİLER DEVRİ EMEVİLER DEVRİ EMEVİLER DEVRİ ENDÜLÜS EMEVİ DEVLETİ OSMANLI MİMARLIĞI CAMİ MİMARİSİ EMEVİLER 661-750 Y. Doç. Dr. UZAY YERGÜN EMEVİLER DEVRİ EMEVİLER DEVRİ TUNUS KAYRAVAN 670-726 (F: A.Ç., 2006) ŞAM EMEVİYE, 706-714 EMEVİLER DEVRİ ENDÜLÜS EMEVİ DEVLETİ 756-1031 KUDÜS MESCİD-ÜL

Detaylı

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ Maltepe Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Mimari Restorasyon Programı olarak 01 Kasım 2013 Cuma günü Koruma Kuramı ve Geleneksel Yapı Bilgisi I dersleri kapsamında

Detaylı

TİLLO İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

TİLLO İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları TİLLO İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 43 3.2. TİLLO İLÇESİ 3.2.1. İBRAHİM HAKKI (İSMAİL FAKİRULLAH) TÜRBESİ Tillo merkezde İsmail Fakirullah mezarlığının içerisindedir. Üzerinde kim tarafından ve ne

Detaylı

İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER

İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER Sanat Tarihi Dergisi Sayı/Number:XIII/1 Nisan/April2004, 169-180 İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER Kadriye Figen VARDAR Osmanlı Devleti XVIII. yüzyıldan

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ ANADOLU SELÇUKLU CAMİİLERİ Konya Alâeddin Camii - 1155-1219 Niğde Alâeddin Camii 1223 Malatya Ulu Camii 1224

Detaylı

BURDUR GÜLLERİNDEN TÜRK ÇİNİ SANATINA

BURDUR GÜLLERİNDEN TÜRK ÇİNİ SANATINA 1366 BURDUR GÜLLERİNDEN TÜRK ÇİNİ SANATINA Latife AKTAN * İnsanlığın tanıdığı ilk çiçeklerden biri olan gül; aşkı, büyüyü, umudu ve ihtirası simgelediği gibi, eski dönemlerden bu yana birçok nedenle kendinden

Detaylı

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 ŞAMANİZM Şamanizmin tanımında bilim adamlarının farklı görüşlere sahip olduğu görülmektedir. Kimi bilim adamı şamanizmi bir din olarak kabul etse de, kimisi bir kült olarak kabul

Detaylı

Şeyhülislam Yahya Efendi nin torunu olan Ayşe Hubbi Hatun

Şeyhülislam Yahya Efendi nin torunu olan Ayşe Hubbi Hatun Eyüp Sultan Gezi Rehberi 01 AYŞE HUBBİ HATUN TÜRBESİ Osmanlı nın Kadın Şairleri Vardı. Şeyhülislam Yahya Efendi nin torunu olan Ayşe Hubbi Hatun (? - 1590), Akşemseddin Hz.nin soyundan Şemsi Efendi ile

Detaylı

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar Tur Danışmanımız: Doç. Dr. Deniz Esemenli, Sanat Tarihçisi Buluşma Noktası: Üsküdar Meydanı, III. Ahmet Çeşmesi önü Tur başlama saati: 09.00 Gezimizin

Detaylı

Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN*

Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN* Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN* * Gnkur.ATASE D.Bşk.lığı Türk kültüründe bayrak, tarih boyunca hükümdarlığın ve hâkimiyetin sembolü olarak kabul edilmiştir. Bayrak dikmek bir yeri mülkiyet sahasına

Detaylı

Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s

Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 615-622 Ersan PERÇEM 1 TÜRK MEZAR TAŞLARI VE FORMLARI Özet Türkler, İslâm inancını seçmeden önce basit şekiller vererek yaptıkları mezar taşlarını, daha sonraları, erkek

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU Fakültemiz lisans programında açılan MĐM 376 Anadolu Uygarlıkları Teknik Seçmeli Dersi kapsamında yapılması planlanan Đstanbul

Detaylı

BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ. Vakfı. İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi. 81)_5J;f. Dem. No: Tas. No: ' ' "-==~~="" -~~..,_.

BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ. Vakfı. İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi. 81)_5J;f. Dem. No: Tas. No: ' ' -==~~= -~~..,_. BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ Vakfı İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi Dem. No: Tas. No: 81)_5J;f ' ' "-==~~="" -~~..,_.J 3 BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA KİTAPLIGI:

Detaylı

Gulnara KANBEROVA 1 Serap BULAT 2 İSHAK PAŞA İLE ŞEKİ HAN SARAYI MİMARLIK DESEN ve FORMLARININ GEOMETRİK KURULUŞLARI

Gulnara KANBEROVA 1 Serap BULAT 2 İSHAK PAŞA İLE ŞEKİ HAN SARAYI MİMARLIK DESEN ve FORMLARININ GEOMETRİK KURULUŞLARI Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 9, Mart 2015, s. 48-56 Gulnara KANBEROVA 1 Serap BULAT 2 İSHAK PAŞA İLE ŞEKİ HAN SARAYI MİMARLIK DESEN ve FORMLARININ GEOMETRİK KURULUŞLARI Özet Sultanlar,

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir. MISIR BAHÇELERİ En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir. pramitler Mısırlıların kralarına yaptıkları

Detaylı

Üç Şerefeli Camii. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Üç Şerefeli Camii. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Üç Şerefeli Camii Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Üç Şerefeli Cami......................... 4 0.1.1 Osmanlı Mimarisinde Çığır Açan İlklerin Buluştuğu Cami............................

Detaylı

Roma mimarisinin kendine

Roma mimarisinin kendine Roma Bahçe Sanatı Daha sonraları Roma İmparatorluğunun en fazla geliştiği yıllarda, Romalı generallerin harpler sonucu dünyanın dört köşesine Roma mimarisinin taşınmasına sebep olmuştur. Roma mimarisinin

Detaylı

Doğada ki en belirgin özelliklerine; İnsan vücudunda Deniz kabuklarında Ağaç dallarında rastlanır.

Doğada ki en belirgin özelliklerine; İnsan vücudunda Deniz kabuklarında Ağaç dallarında rastlanır. Doğada ki en belirgin özelliklerine; İnsan vücudunda Deniz kabuklarında Ağaç dallarında rastlanır. Altın oran pi (π) gibi irrasyonel bir sayıdır ve ondalık sistemde yazılışı 1.618033988749894..(Noktadan

Detaylı

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Oniki Havariler Kilisesi olarak da bilinen Kümbet Camii, Kars Kalesi nin güneye bakan yamacında bulunmaktadır. Üzerinde yapım tarihini veren

Detaylı

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ SELANİK AYASOFYA CAMİSİ BAKİ SARI SAKAL SELANİK AYASOFYA CAMİSİ Aya Sofya (Azize Sofya) tapınağı Selanik in merkezinde, Ayasofya ve Ermou sokaklarının kesiştiği noktadadır. Kutsal İsa ya, Tanrının gerçek

Detaylı

"MİMARİ ÖZELLİKLERİ VE SÜSLEMELERİ AÇISINDAN ADANADAKİ ESKİ CAMİLER VE GÜNÜMÜZDEKİ DURUMLARI"

MİMARİ ÖZELLİKLERİ VE SÜSLEMELERİ AÇISINDAN ADANADAKİ ESKİ CAMİLER VE GÜNÜMÜZDEKİ DURUMLARI "MİMARİ ÖZELLİKLERİ VE SÜSLEMELERİ AÇISINDAN ADANADAKİ ESKİ CAMİLER VE GÜNÜMÜZDEKİ DURUMLARI" Öğr.Gör. Atanur Meriç İlk çağlardan beri bir konaklama yeri olan Adana, aynı zamanda önemli bir güzergahın,

Detaylı

-- \ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ ROMANYA-KÖSTENCE 03-07 EYLÜL 2008.

-- \ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ ROMANYA-KÖSTENCE 03-07 EYLÜL 2008. -- \ ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ROMANYA-KÖSTENCE 03-07 EYLÜL 2008 HAZlRLAYAN İRFAN ÜNVER NASRATTINOGLU ANKARA. 2009 TÜRK CİLT SANATININ

Detaylı

FOSSATİ'NİN "AYASOFYA" ALBÜMÜ

FOSSATİ'NİN AYASOFYA ALBÜMÜ FOSSATİ'NİN "AYASOFYA" ALBÜMÜ Ayasofya, her dönem şehrin kilit dini merkezi haline gelmiştir. Doğu Roma İmparatorluğu'nun İstanbul'da inşa ettirdiği en büyük kilisedir. Aynı zamanda dönemin imparatorlarının

Detaylı

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları KURTALAN İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 163 3.5. KURTALAN İLÇESİ 3.5.1. ERZEN ŞEHRİ VE KALESİ Son yapılan araştırmalara kadar tam olarak yeri tespit edilemeyen Erzen şehri, Siirt İli Kurtalan İlçesi

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 1. Dünya mızın şekli neye benzer? Dünyamızın şekli küreye benzer. 2. Dünya mızın şekli ile ilgili örnekler veriniz.

Detaylı

Rönesans Heykel Sanatı

Rönesans Heykel Sanatı Rönesans Heykel Sanatı Ortaçağda heykel mimariye bağımlıdır. Fakat Rönesans döneminde, heykel mimariden bağımsız eserler olarak karşımıza çıkar. Heykeller meydanlarda, saraylarda ve köşklerde sergilenmeye

Detaylı

Bitkilerde Eşeyli Üreme

Bitkilerde Eşeyli Üreme Bitkilerde Eşeyli Üreme İki farklı cinsiyete ait üreme hücrelerinin birleşmesiyle yeni canlılar oluşmasına eşeyli üreme denir. Oluşan yeni canlı, ana canlılardan farklı kalıtsal özelliklere sahiptir. Bitkiler

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI 1. ÇİZGİ ve NOKTA... 3 a-çizgilerle Yapılan Tasarım Çalışmaları... 3 b- Nokta ile Yapılan Tasarım Çalışmaları... 5 c-çizgi ve Noktalarla Oluşturulan Özgün Tasarımlar...

Detaylı

ERKEN OSMANLI SANATI. (Başlangıcından Fatih Dönemi Sonuna Kadar) Yıldız Demiriz

ERKEN OSMANLI SANATI. (Başlangıcından Fatih Dönemi Sonuna Kadar) Yıldız Demiriz ERKEN OSMANLI SANATI (Başlangıcından Fatih Dönemi Sonuna Kadar) Yıldız Demiriz Osmanlı mimarisinin erken döneminden günümüze gelen yapıların çoğu dini mimariye bağlıdır. Dönem üsluplarını ve plan gelişmesini

Detaylı

3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI)

3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI) 3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI) İstanbul da Bâb-ı Hümâyun ile Ayasofya arasında XVIII. yüzyıla ait büyük meydan çeşmesi ve sebil. Osmanlı dönemi Türk sanatının çeşme mimarisinde meydana

Detaylı

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları PERVARİ İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 185 3.6. PERVARİ İLÇESİ 3.6.1. PALAMUT KÖYÜ UMURLU MEZRASI HANI Han Umurlu Mezrasının hemen dışındadır. Yapı üzerinde kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığını

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF (A) GÜZ DÖNEMİ 07 Ekim 2013 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 14 Ekim 2013 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 21 Ekim 2013 Yaprak çizimleri,

Detaylı

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir. Atatürk Müzesi Müze binası, eski Adana nın merkezi olan tarihi Tepebağ da, 19. yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evlerindendir. İki katlı, cumbalı, kırma çatılı, kâgir bir yapıdır. Bu özellikleri nedeniyle

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI ANTİK ÇAĞDA SERAMİK BEZEME TEKNİKLERİ Antik çağda seramiklerin bezenmesinde/süslenmesinde seyreltilmiş/sulandırılmış kil içeren ve firnis olarak anılan

Detaylı

TÜRK SÜSLEME SANATINDA MEYVE

TÜRK SÜSLEME SANATINDA MEYVE TÜRK SÜSLEME SANATINDA MEYVE ÖZET Gönül CANTAY Türk süsleme sanatı içerisinde bitkisel bezeme alt başlığında ele alınan meyveler tüm oluşum biçimleriyle önemli görülmüş ve biçimsel olarak süsleme kuruluşlarında

Detaylı

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ.

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ. III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE V A K IF M Ü H Ü R L E R İ SERGİSİ 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ H azırlayanlar : Dr. GÜNAY KUT NİM ET BAYRAKTAR Süleyman şâh

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Sayfa. http://d-nb.info/860392090

İÇİNDEKİLER. Sayfa. http://d-nb.info/860392090 İÇİNDEKİLER Sayfa Önsöz: Bu kitabı niçin yazdım? 11 1. İslam'dan önceki Arabistan 13 1.1. İlk müslümanlar 13 1.2. Dünyanın en eski kutsal yeri: Kabe.... 16 1.3. İslam'dan'önceki Arabistan 17 1.4. Muhammed'ten

Detaylı

TUR 1 - ĠSTANBUL KLASĠKLERĠ

TUR 1 - ĠSTANBUL KLASĠKLERĠ TUR 1 - ĠSTANBUL KLASĠKLERĠ Yarım Gün Yemeksiz Sabah Turu Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları nın yönetildiği, Tarihi Yarımada nın kalbi olan Sultanahmet Meydanı. İmparator Justinian tarafından 6. yüzyılda

Detaylı

ANADOLU SELÇUKLU MİMARİSİ

ANADOLU SELÇUKLU MİMARİSİ ANADOLU SELÇUKLU MİMARİSİ İlk bölümde Orta Asya mimarisinin bazı unsurlarının Anadolu yu etkilediğinden söz etmiştik. Bu etkileşim İran üzerinden Erzurum-Sivas hattından Anadolu nun batısına doğru yayılır.

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ. Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ. Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı Selçuklu Dönemi (1071-1308) Oğuzların devamı olan XI. yüzyılın yarısında kurulan, merkezi Konya olan Selçuklular

Detaylı

2.1. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

2.1. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities) Doç. Dr. Eyüp NEFES 1969 yılında Giresun'da doğdu. İlköğrenimini 1980, ortaöğrenimini 1987 yılında tamamladı. 1988 yılında O.M.Ü. İlahiyat Fakültesine kaydoldu. 1993 yılında bu fakülteden mezun oldu. 1994

Detaylı

ERUH İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

ERUH İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları ERUH İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 115 3.4. ERUH İLÇESİ 3.4.1. EMİR NASREDDİN KÜLLİYESİ Eruh a bağlı Kavaközü Köyü nde, vadi içindedir. Külliyeyi oluşturan yapıların hiç birisinin üzerinde kim tarafından

Detaylı

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Köprüleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Edirne Köprüleri......................... 4 0.1.1 Gazimihal Köprüsü.................... 4 0.1.2 Beyazid Köprüsü.....................

Detaylı

CAM ESKİÇAĞ DA CEREN BAYKAN DANİŞ BAYKAN TÜRK ESKİÇAĞ BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAYINLARI

CAM ESKİÇAĞ DA CEREN BAYKAN DANİŞ BAYKAN TÜRK ESKİÇAĞ BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAYINLARI TÜRK ESKİÇAĞ BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAYINLARI Bu çalışma, camın ortaya çıkışından Antik Çağ sonuna dek kullanımına ilişkin üretim ve bezeme tekniklerinin derlendiği bir el kitabıdır. İçeriğinin başlıca amaçlarından

Detaylı

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI Kültür varlıkları ; tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi

Detaylı

BAYKAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

BAYKAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları BAYKAN İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 75 3.3. BAYKAN İLÇESİ 3.3.1. VEYSEL KARANÎ TÜRBESİ Baykan ilçesine bağlı Ziyâret beldesindeki Veysel Karanî Câmii ve Türbesi nin ne zaman ve kimler tarafında

Detaylı

ÜSKÜDAR ATİK VALİDE C YAZILARI. Zübeyde Cihan ÖZSAYINER Sanat Tarihi Uzmanı. Ana kubbede yer alan celi sülüs Fatır Süresi,

ÜSKÜDAR ATİK VALİDE C YAZILARI. Zübeyde Cihan ÖZSAYINER Sanat Tarihi Uzmanı. Ana kubbede yer alan celi sülüs Fatır Süresi, Ana kubbede yer alan celi sülüs Fatır Süresi, ÜSKÜDAR ATİK VALİDE C YAZILARI Zübeyde Cihan ÖZSAYINER Sanat Tarihi Uzmanı Minber kemeri üzerindeki celi Kelimç-i Tevhit. 8 Ü sküdar, Toptaşı'nda bulunan Atik

Detaylı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Camileri - Eski Cami Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Eski Cami (Cami-i Atik - Ulu Cami).............. 4 0.1.1 Eski Cami ve Hacı Bayram Veli Söylencesi.......

Detaylı

Genel Hatlarıyla Hindistan daki Türk Sanatı

Genel Hatlarıyla Hindistan daki Türk Sanatı Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Genel Hatlarıyla Hindistan daki Türk Sanatı Kemal Esmek, 019 2014, MANİSA Hindistan a gelen Türkler, Hint mimarisine ilgi göstermeseler de, eski tapınakların

Detaylı

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n A Ç I L I Ş L A R A Ç I L I Ş L A R A PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun en güzel örneklerinden birini oluşturan Pertevniyal Valide

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI SASANİLER (226-651) Sasaniler daha sonra Emevi ve Abbasi Devletlerinin hüküm sürdüğü bölgenin doğudaki (çoğunlukla Irak) bölümüne hükmetmiştir.

Detaylı

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69. İÇİNDEKİLER TARİHÇE 5 SULTANAHMET CAMİ YAPI TOPLULUĞU 8 SULTAN I. AHMET 12 SULTAN I. AHMET İN CAMİYİ YAPTIRMAYA KARAR VERMESİ 15 SEDEFKAR MEHMET AĞA 20 SULTANAHMET CAMİİ NİN YAPILMAYA BAŞLANMASI 24 SULTANAHMET

Detaylı

Vakıflar Genel Müdürlüğüne Ait Camilerden Türk Vakfı Hat Sanatları Müzesine Gelen Hat Eserleri

Vakıflar Genel Müdürlüğüne Ait Camilerden Türk Vakfı Hat Sanatları Müzesine Gelen Hat Eserleri VAKIFLAR DERGİSİ ÖZEL SAYISI Dr. Zübeyde Cihan ÖZSAYINER Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi Müdürü Vakıflar Genel Müdürlüğüne Ait Camilerden Türk Vakfı Hat Sanatları Müzesine Gelen Hat Eserleri Ortada yer

Detaylı

EDİRNE ROTARY KULÜBÜ DÖNEM BÜLTENİ

EDİRNE ROTARY KULÜBÜ DÖNEM BÜLTENİ EDİRNE ROTARY KULÜBÜ 2017 2018 DÖNEM BÜLTENİ Ian H.S. RISELEY (UR Bşk.) Mustafa Kaan KOBAKOĞLU (2420. Böl. Guv.) Güzin CİRAVOĞLU (Guv. Yard.) Tarih Bülten No : : 21.11.2017 1533 Kulüp Toplantı No : 2009

Detaylı

Çin Bahçe Sanatı Kısa Tarihi

Çin Bahçe Sanatı Kısa Tarihi ÇİN BAHÇE SANATLARI Çin Bahçe Sanatı Kısa Tarihi Çin in klasik bahçe sanatının başlangıcı hakkında, şimdiye kadar net bir bilgi elde edilememiştir. Ancak bahçe mimarisinin kullanım özellikleri analiz edildiğinde;

Detaylı

GEÇ DÖNEM OSMANLI MıMARİSİ. Yıldız Demiriz

GEÇ DÖNEM OSMANLI MıMARİSİ. Yıldız Demiriz GEÇ DÖNEM OSMANLI MıMARİSİ Yıldız Demiriz Mimar Sinan ın ölümü ile Osmanlı mimarisinde Klasik Dönem diye adlandırılan çağ kapanmış, ama bu büyük ustanın etkileri uzun süre devam etmiştir. Bu etki, özellikle

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap

Detaylı

SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ

SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ BAKİ SARISAKAL SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ (AHEİROPİİTOS KİLİSESİ) Ahiropiitos Kilisesi, Egnatia Caddesinin kuzeyinde Ayasofya Sokağında bulunuyor. M.S. 451 yılında Halkidona da Selanik

Detaylı

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015 ADI : SOYADI:. SINIF : NU.:.. TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015 KAHTA FEN LİSESİ 2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM I. YAZILI. 1. SORU 2. SORU 3. SORU 4. SORU 5. SORU 6. SORU 7. SORU 8. SORU

Detaylı

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

SELİMİYE CAMİİ MİHRAP DUVAR PANOLARI 1

SELİMİYE CAMİİ MİHRAP DUVAR PANOLARI 1 AKDENİZ SANAT DERGİSİ, 2013, Cilt 6, Sayı 11 SELİMİYE CAMİİ MİHRAP DUVAR PANOLARI 1 Nergis ÇANAK* Özet Edirne nin ve Osmanlı İmparatorluğu nun simgesi olan Selimiye Camii her anlamda ilklere imza atan

Detaylı

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE) TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE) YRD.DOÇ.DR.IŞIL KAYMAZ, 2017, ANKARA ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ BU SUNUMU KAYNAK GÖSTERMEDEN KULLANMAYINIZ YA DA ÇOĞALTMAYINIZ! Türk Bahçesi Günümüze kadar gelen bazı

Detaylı

Kurşunlu Camii. Kayseri deki Sinan. Kurşunlu Camii, klasik dönem Osmanlı mimarisinin Kayseri deki özgün eserlerinden biridir. 16.

Kurşunlu Camii. Kayseri deki Sinan. Kurşunlu Camii, klasik dönem Osmanlı mimarisinin Kayseri deki özgün eserlerinden biridir. 16. Kayseri deki Sinan Kurşunlu Camii Kurşunlu Camii, klasik dönem Osmanlı mimarisinin Kayseri deki özgün eserlerinden biridir. 16. yüzyıl mimari karakterini taşıyan tek kubbeli, tek minareli, son cemaat mahalli

Detaylı

MATEMATİK ve DOĞA. Ayşe AYRAN Prof. Dr. Neşet AYDIN Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik Bölümü

MATEMATİK ve DOĞA. Ayşe AYRAN Prof. Dr. Neşet AYDIN Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik Bölümü MATEMATİK ve DOĞA Ayşe AYRAN Prof. Dr. Neşet AYDIN Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik Bölümü ÖZET Leonardo Fibonacci 13. yy yaşamış İtalyan bir matematikçidir. Fibonacci

Detaylı

Çikolata Butik Koleksiyonu

Çikolata Butik Koleksiyonu Çikolata Butik Koleksiyonu Mutluluk İksiri; Çikolata Butik... Mutluluğa giden en leziz yol çikolatadan geçer. Gerçek bir çikolata tutkununun en mutlu olabileceği yerlerden biri de kuşkusuz çikolata butikleridir.

Detaylı

Geometrik Örüntüler. Geometrik Cisimlerin Yüzeyleri Geometrik Cisimler Prizmaların Benzer ve Farklı Yönleri Geometrik Şekiller. Geometrik Örüntüler

Geometrik Örüntüler. Geometrik Cisimlerin Yüzeyleri Geometrik Cisimler Prizmaların Benzer ve Farklı Yönleri Geometrik Şekiller. Geometrik Örüntüler Geometrik Cisimler ve Şekiller Geometrik Örüntüler Geometride Temel Kavramlar Uzamsal İlişkiler Geometrik Cisimlerin Yüzeyleri Geometrik Cisimler Prizmaların Benzer ve Farklı Yönleri Geometrik Şekiller

Detaylı

6.. -. ılahiyat FAKÜLTESi .D RGİSİ. .ANKARA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESi TARAFINDAN ÜÇ AYDA BİR ÇlKARILIR \ I: .,,,_ :;... >.

6.. -. ılahiyat FAKÜLTESi .D RGİSİ. .ANKARA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESi TARAFINDAN ÜÇ AYDA BİR ÇlKARILIR \ I: .,,,_ :;... >. 6.. -. ılahiyat FAKÜLTESi.D RGİSİ..ANKARA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESi TARAFINDAN ÜÇ AYDA BİR ÇlKARILIR ' \ I: j /.,,,_ :;... >. 1953 X. ANK-ARA I 9 5 3 TÜRK KİTAP KApLARİ KEMAL ÇIG RESIM xxın XVIII

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ 2 www.mirasimiz.org.tr KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ Kudüs, Müslümanlarca kutsal sayılan bir şehirdir. Yeryüzündeki ikinci mescid, Müslümanların ilk

Detaylı

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI İlk Özbekistan-Türkiye uluslararası arkeolojik çalışmalar

Detaylı

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM Prof. Dr. Cazim HADZİMEJLİS* BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM Osmanlıların Balkanlarda çok büyük bir rolü var. Bosna Hersek te Osmanlıların çok büyük mirası

Detaylı