DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI DUSEM

Transkript

1 DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI TEMEL BİLİMLER 1-6 : Anatomi 7-10 : Histoloji-Embriyoloji : Fizyoloji : Tıbbi Biyokimya : Tıbbi Mikrobiyoloji : Tıbbi Patoloji : Tıbbi Farmakoloji : Biyoloji ve Genetik TEMEL BİLİMLER 1 D 2 C 3 B 4 A 5 E 6 A 7 A 8 E 9 B 10 E 11 B 12 B 13 B 14 A 15 A 16 C 17 D 18 E 19 C 20 D 21 C 22 C 23 B 24 D 25 A 26 E 27 D 28 D 29 D 30 B 31 A 32 D 33 B 34 A 35 D 36 C 37 E 38 B 39 B 40 B KLİNİK BİLİMLER 1-10 : Restoratif Diş Tedavisi : Protetik Diş Tedavisi : Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi : Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi : Periodontoloji : Ortodonti : Endodonti 3. DENEME SINAVI CEVAP ANAHTARI 1 C 2 D 3 E 4 A 5 C 6 E 7 C 8 C 9 D 10 E 11 C 12 A 13 D 14 B 15 C 16 C 17 D 18 C 19 B 20 E : Çocuk Diş Hekimliği (Pedodonti) 21 E 22 E 23 D 24 E 25 E 26 B 27 A 28 D 29 E 30 C 31 D 32 B 33 C 34 C 35 C 36 B 37 E 38 B 39 B 40 E KLİNİK BİLİMLER 41 D 42 C 43 E 44 A 45 E 46 A 47 C 48 D 49 A 50 C 51 B 52 D 53 C 54 D 55 C 56 D 57 B 58 E 59 B 60 A Bu cevap anahtarı ile ilgili tartışmalı ve değişiklikleri () adresinden takip edebilirsiniz. 61 C 62 B 63 E 64 B 65 E 66 E 67 D 68 B 69 D 70 C 71 D 72 A 73 D 74 B 75 E 76 B 77 D 78 A 79 C 80 E

2 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D 10-3 DİŞ HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR 1. Aşağıdakilerden hangisi cavitas nasi ye açılır? 1 D A) Fissura pterygomaxillaris B) Canalis pterygoideus C) Canalis palatinus majus D) Foramen sphenopalatinum E) Foramen spinosum Foramen sphenopalatinum: Cavum nasi ile fossa pterygopalatina yı bağlar. Arteria sphenopalatina (maksiller arterin dalıdır) ve nervus maxillaris in cavum nasi ye giden dalları geçer. Foramen spinosum: Ala major dedir. Fossa cranii media ile fossa infratemporalis i birleştirir. A. meningea media, v. meningea media, N.V in meningeal dalları geçer. Foramen ovale: Ala major dedir. Fossa cranii media ile fossa infratemporalis i birleştirir. N.VIII (n. mandibularis) ve a. meningea accessoria geçer. Foramen rotundum: Ala major dedir. Fossa cranii media ile fossa pterygopalatina yı birleştirir. N.VII (n. maxillaris) geçer. Canalis pterygoideus (Vidius kanalı): Os sphenoidale dedir. Fossa pterygopalatina ile fossa cranii media (foramen lacerum) arasındadır. Nn. canali pterygoidei [vidius siniri: n. petrosus profundus (sempatik), n. petrosus major (parasempatik.)], a. canalis pterygoidei geçer. Canalis palatinus majus (pterygopalatinus): Os palatinum ile processus pterygoideus oluşturur. Fossa pterygopalatina ile cavitas oris i bağlar. V.a.n. palatinus major, a. palatina descendens, n. palatinus minor geçer. 2. Boyunda trigonum caroticum ile trigonum omotracheale arasındaki sınırı hangi kas yapar? A) Musculus digastricus venter anterior B) Musculus digastricus venter posterior C) Musculus omohyoideus venter superior D) Musculus sternocleidomastoideus E) Musculus stylohyoideus 2 C M. omohyoideus venter superior, trigonum caroticum ve trigonum musculare(omotracheale) arasındaki sınırı yapar. Trigonum caroticum: Üstte: M. digastricus un arka karnı İçte: M. omohyoideus un üst karnı Dışta: M. sternocleidomastoideus un ön kenarı İçinde: A. carotis communis ve externa, V. jugularis int., (karotis kılıfı içinde N X), üst köşede N XI ve N XII Trigonum musculare (omotracheale): Allta: M. omohyoideus un üst karnı Dışta: M. sternocleidomastoides un ön kenarı İçte: Boyun orta hattı İçinde: M. sternohyoideus (inrahyoid kaslar), v. jugularis anterior, gl. thyroidea, gl. parathyroidea, larynx ve trachea 3. Oropharynx in duyusunu hangi sinir alır? A) Nervus maxillaris B) Nervus glossopharyngeus C) Nervus vagus D) Nervus facialis E) Nervus mandibularis 2

3 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D B Pharynx kafa tabanı ile 6. Servikal vertebra arasındadır (15 cm). - Nasopharynx: Duyusunu n. maxillaris alır. - Oropharynx: Duyusunu n. glossopharyngeus alır. - Laryngopharynx: Duyusunu n. vagus alır. 4. Aşağıdaki yumuşak damak kaslarından hangisi nervus trigeminus dalları ile innerve edilir? 4 A A) M. tensor veli palatini B) M. levator veli palatini C) M. palatopharyngeus D) M. palatoglossus E) M. uvulae Palatum durum (sert damak), maxilla nın proc. palatinus u ile palatin kemiğin lamina horizontalis i yapar. Palatum molle (yumuşak damak), aponevroz, kas lifleri, sinir ve müköz bezleri saran mukozadır (çok katlı keratinleşmemiş yassı epitel). Yumuşak Damak Kasları 1. M. tensor veli palatini N. mandibularis 2. M. uvulae Plexus 3. M. palatoglossus pharyngeus (n. vagus) 4. M. palatopharyngeus 5. M. levator veli palatini Damak beslenmesi: Arteria facialis in a.palatina ascendens dalı (özellikle yumuşak damak), a.maxillaris in a.palatina descendens (a. palatina major-sert damak, a. palatina minor-yumuşak damak) dalı, a.carotis externa nın a.pharyngea ascendens dalı tarafından beslenir. Venleri plexus pterygoideus ile plexus tonsillaris e açılır. Lenfatikleri de nodi cervicales profundi ye dökülür. Damak İnnervasyonu: N.palatinus major ve minor, n.nasopalatinus ve n.glossopharyngeus yapar. Az da olsa tat duyusunu ise n. petrosus major de yer alan nervus facialis lifleri alır. 5. Vena jugularis externa aşağıdakilerden hangisine dökülür? A) Vena jugularis interna B) Vena brachiocephalica C) Vena retromandibularis D) Vena maxillaris E) Vena subclavia 3 5 E V. jugularis externa V.temporalis superficialis ile v. maxillaris birleşerek parotis bezinin içinde v. retromandibularis i oluştururlar. V. retromandibularis in ramus posterior u kulak arkası ve saçlı derinin venöz kanını toplayan v. auricularis posterior ile birleşir ve vena jugularis externa oluşur. V. jugularis externa SCM kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare majorda v. subclavia ya dökülür. 6. Aşağıdakilerden hangisi vestibulum oris e açılmaz? A) Glandula submandibularis B) Glandula parotidea C) Glandula buccales D) Glandula labiales E) Glandula molares 6 A Ağız boşluğu (cavitas oris), vestibulum oris ve cavitas oris propria olarak ikiye ayrılır. a. Vestibulum oris: Dıştan dudak ve yanaklar, içten diş ve dişetleri sınırlar. Dış ortamla vestibulum orisi bağlayan rima oris dir. Ağız kapalı iken vestibulum oris ile cavitas oris propria yı bağlayan son molar dişlerin arkasındaki aralıklar ile üst ve alt çene dişleri arasında kalan ince aralıklardır. Vestibulum oris e gl. parotidea (ductus parotidei =Stenon kanalı), gll. buccales, gll. labiales ve gll. molares lerin kanalları açılır. Corpus adiposum buccae yanakları destekler. b. Cavitas oris propria: Çatısını palatum (damak), döşemesini dil, duvarlarını da yanak ve mukoza kıvrımları yapar. Ön ve yanlardan diş ve dişetleri arkadan oropharynx sınırlar. Isthmus faucium cavitas oris i oropharynx e bağlar. Cavitas orisproria ya ductus submandibularis, ductus sublingualis major ve minoris ler ile beraber glandulae palatinae açılır.

4 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D Aşağıdakilerden hangisi ektodermden gelişen yapılardan biridir? 7 A A) Epidermis B) Adrenal korteks C) Gonadlar D) Damar endoteli E) Karaciğer Germ yapraklarından gelişen yapılar Ektoderm Endoderm Mezoderm Santral sinir sistemi Periferik sinir sistemi Kulak, göz ve burun duyu epiteli Epidermis ve ekleri Deri altı bezleri Meme bezleri Hipofiz Diş minesi Gastrointestinal ve solunum sistemlerinin epiteli Tonsillaların ve timusun parankimi Tiroid ve paratiroid parankimi Mesane ve üretra epitelinin önemli bir kısmı Östaki borusu ve timpanik boşluk epiteli Karaciğer, pankreas, safra kesesi ve safra yolları Bağ, kıkırdak ve kemik dokusu Çizgili ve düz kas dokusu Kalp, kan ve lenf damarları Böbrekler Gonadlar ve genital kanallar Seröz zarlar (plevra, perikard, periton) Dalak Adrenal korteks 8. Hücre membranı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi/hangileri doğrudur? 8 E I. Membranda trigliserit bulunmaz. II. Sitoplazmik yüzde karbonhidrat bulunmaz. III. Sadece serbest kolesterol içerir. A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III Hücre membranında karbonhidratların oluşturduğu glikolipid ve glikoproteinler membranın sadece ekstrasellüler yüzeyinde bulunurlar. Membran yapısına katılan lipidlerin çoğu fosfolipidlerdir. Fosfolipidlerin hidrofilik ve hidrofobik uçları vardır (amfipatik molekül). Hidrofobik uçlar birbirine bakacak şekilde yerleşerek membranı çift tabakalı (bilayer) yapar. Membranda ayrıca kolesterol de bulunur. Hücre membranında kolesterolün depo formu olan kolesterol esteri bulunmaz. Serbest kolesterol olarak bulunur. Membranda trigliseridler de bulunmaz. 9. Aşağıdaki anatomik bölgelerin hangisinde bulunan kıkırdakta Tip I kollajen bulunur? A) Trakea B) Temporomandibuler eklem C) Östaki D) Burun E) Larinks kıkırdakları 9 B Kıkırdak yapısında birçok kollajen bulunur. Bunların en önemlileri tip II, VI, IX, X ve XI dir. Bu beş kollajen kıkırdakta çok yoğun olmaları nedeniyle kıkırdağa özgü kollajenler olarak adlandırılır. Bununla birlikte fibröz kıkırdakta Tip I kollajen de bulunmaktadır. Kıkırdak Tipleri ve Özellikleri Hiyalin Elastik kıkırdak kıkırdak Yerleşim Fetal iskelet Kulak aurikulası Epifiz plağı Dış kulak yolu Hareketli Östaki eklem Larinks yüzeyleri kıkırdakları Larinks (Epiglot, kıkırdakları kornikulat ve (tiroid, küneiform ve krikoid ve aritenoidin vokal aritenoidlerin uzantıları) büyük bölümü) Trakea halkaları Bronşlar Kostokondral eklemler Burun Bulunan ana Kondroblastlar Kondroblastlar ve hücre tipi ve kondrositler kondrositler Ekstrasellüler Tip II kollajen, Tip II kollajen, matriks agrekan agrekan, elastik lifler Fibröz kıkırdak İntervertebral diskler Simfizis pubis Sternoklavikuler eklem Temporomandibuler eklem Menisküsler Tendon kemik yapışma bölgesi Triangular fibrokıkırdak kompleksi (bilek eklemi) Kondrositler ve fibroblastlar Tip I ve II kollajen, versikan 10. Ekzositozda görevli G proteini aşağıdakilerden hangisidir? 10 E A) Sinaptotagmin B) Syntaxin C) NSF proteini D) SNAP 25 E) Rab 3 Ekzositozda SNARE adı verilen proteinler rol oynar. Vezikül membranında bulunan synaptobrevin (v-snare) ile hedef membrandaki syntaxin (t-snare) proteini anahtar-kilit şeklinde etkileşerek vezikülün hücre membranına yönlenmesini sağlarlar. Ekzositozla vezikül boşalması için tuzak proteinlerin birbirine bağlanması gerekir. Bu bağlanma GTP enerjisi 4

5 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D 10-3 kullanır ve GTPaz özelliği bulunan Rab3 proteini tarafından yönetilir. Ca ++ hücreye girince sinaptotagmine bağlanır ve tuzaklanmayı tetikler. Ayrıca alfa ve gama SNAP proteinleri, NSF proteini (ATPaz) ve nöron membranına ait SNAP25 proteini bu bağlanmada rol alır. 11. İskelet kasında kalsiyum bağlayan protein hangisidir? 11 B A) Tropomiyozin B) Troponin C C) Alfa aktinin D) Kalmodulin E) Merozin Kas hücresinin mükemmel organizasyonunda yer alan miyoflamentler ince ve kalın flament olarak ikiye ayrılır. Kalın flamenti oluşturan protein miyozindir (tip II). İnce flamentin yapısında 3 protein tipi bulunmaktadır. Aktin: G aktin moleküllerinin polimerize olmasıyla oluşan F aktinden oluşur. Tropomiyozin: Bir tropomiyozin molekülü 6-7 G aktin in üstünü örter. Böylece kasılmayı engeller. Troponin: Troponin C, I ve T olmak üzere 3 alt ünitesi bulunur. Troponin C kalsiyuma, Troponin I aktine, troponin T ise tropomiyozine bağlanır. 12. İskelet kası ile motor nöron arasındaki sinir-kas kavşağında aşağıdakilerden hangisi bulunmaz? A) Berrak veziküller B) Riyanodin sensitif kalsiyum kanalı C) Nikotinik reseptör D) Bazal lamina E) Kolin esteraz 12 B Riyanodin sensitif kalsiyum kanalı sarkoplazmik retikulum membranında bulunur. 13. Bir nöronda aşağıdaki kanal hareketlerinden hangisi inhibitör post sinaptik potansiyele (İPSP) neden olur? A) Katyon kanalının açılması B) Potasyum kanalının açılması C) Sodyum kanalının açılması D) Kalsiyum kanalının açılması E) Klor kanalının kapanması 13 B Potasyum kanalının açılması sonucunda hücre hiperpolarize olarak İPSP oluşur. 14. Aşağıdakilerden hangisi akson içinde en hızlı iletilir? 14 A A) Kas iğciği primer sonlanmadan gelen impuls B) Kas iğiciği sekonder sonlanmadan gelen impuls C) Gama efferent uyarı D) Hızlı ağrı E) Vibrasyon A alfa lifler en kalın olan miyelinli liflerdir ve en hızlı ileten lifler bunlardır. Sinir Lifleri Sınıflandırılması ve Tipleri Lif Tipi Duysal Sınıflandırma Karşılığı İşlevi Özellik A Alfa Grup I (a ve b) Somatik motor nöron En hızlı En kalın Kas iğciği afferenti- Primer sonlanma (Ia) Golgi tendon organı afferenti (Ib) Proprioseption Beta Grup II Hassas dokunma Basınç Kas iğciği-sekonder sonlanma Gama Kas iğciği motor nöronu Kas tonusunu belirler. Delta Grup III Soğuk Hızlı ağrı Kaba dokunma B Otonom preganglionik lifler C Dorsal kök Grup IV Sıcak Miyelinsiz Yavaş ağrı Sempatik Postganglionik sempatik lifler Miyelinsiz En ince En yavaş 15. Aşağıdaki kalp bölümlerinin hangisindeki ileti hızı diğerlerinden daha yavaştır? A) Atrioventriküler düğüm B) İnternodal yollar C) His demeti D) Purkinje hücreleri E) Ventrikül kası 5

6 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D A Doku SA nod 0.05 Atriyal yollar 1 AV nod 0.05 His demeti 1 Purkinje sistemi 4 Ventrikül kası 1 İletim hızı (m/sn) 16. Kemik iliğinde eritrositer seriye ait ilk tanımlanabilen hücre aşağıdakilerden hangisidir? A) Bazofilik eritroblast B) Polikromatofilik eritroblast C) Proeritroblast D) Normoblast E) Ortokromatofilik eritroblast 16 C 17. Elektron transport zinciri ve oksidatif fosforilasyonda suyun elde edildiği kompleks hangisidir? A) Kompleks-I B) Kompleks-II C) Kompleks-III D) Kompleks-IV E) Kompleks-V 17 D ETZ ve OP da suyun elde edildiği basamak, kompleks-iv (sitokrom oksidaz) dür. 18. Hemoglobin molekülü ile ilgili ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Eritrositlerde yer alırlar. B) Her bir hemoglobin molekülü toplam 4 molekül oksijen bağlar. C) Akciğerlerde oksijenle dolu olan formu Hgb R dir. D) Oksijene olan affinitesini gösteren eğrisi sigmoidaldir. E) Ortamda ph ın düşmesine yol açan faktörlerin varlığında eğri sola kayar. 18 E Hemoglobin molekülünün temel özellikleri şunlardır: Eritrositlerde bulunurlar ve her bir hemoglobin molekülü toplam 4 molekül ya da 8 atom oksijen bağlar. Akciğerlerde oksijenle dolu olan formu Hgb R periferde ise oksijenini kaybetmiş olan formu Hgb T olarak adlandırılır. Oksijene olan affinitesini gösteren eğrisi sigmoidaldir ve bu eğri ortamın ph ı düştüğünde sağa kayar ve ortama oksijen bırakılır. 6

7 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D Kolesterol sentezinin gerçekleştiği hücre lokalizasyonu ve kontrol enzimi hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir? Hücresel Lokalizasyon Kontrol Enzimi A) Mitokondri-Sitoplazma 7-Alfa redüktaz B) Mitokondri HMG-KoA Sentetaz C) Sitoplazma HMG-KoA Redüktaz D) Düz Endoplazmik Reikulum Asetil KoA sentetaz E) Sitoplazma Asetil KoA karboksilaz 19 C Kolesterol sentezi sitoplazmada gerçekleşir ve kontrol enzimi HMG-KoA Redüktazdır. 20. Aşağıda verilen şekerlerden hangisi redüktan özellik göstermez? 20 D A) Glukoz B) Fruktoz C) Laktoz D) Trehaloz E) Maltoz Redüktan yöntemle şeker ölçümü yapabilmek için şekerin aldehit ya da keton grubunun açıkta olması gerekir. Sukroz ve trehaloz disakkarit yapıda şekerler olup redüktan özellik göstermezler. 21. Üre siklüsünde harcanan enerji; fosfat bağı ve ATP olarak hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir? A) 3 ATP ya da 3 Yüksek enerjili fosfat bağı B) 2 ATP ya da 4 Yüksek enerjili fosfat bağı C) 3 ATP ya da 4 Yüksek enerjili fosfat bağı D) 2 ATP ya da 3 Yüksek enerjili fosfat bağı E) 4 ATP ya da 3 Yüksek enerjili fosfat bağı 21 C Üre siklüsünde üre molekülü üretilinceye kadar, 3 ATP ya da 4 Yüksek enerjili fosfat bağı harcanır. 22. Aşağıda verilen bileşiklerden hangisi-hangileri hücre membranlarında bulunur? I. Kolesterol esteri II. Triaçilgliserol III. Kısa ve orta zincirli yağ asitleri IV. Proteinler A) I, II, III B) II, IV, C) III, IV D) Sadece I E) Sadece II 22 C Hücre membranlarında hidrofobik bileşikler bulunmazken (triaçilgliserol, kolesterol esteri ve uzun çok uzun yağ asitleri), hidrofilik bileşikler olan; kısa ve orta zincirli yağ asitleri, serbest kolesterol ve proteinler yer almaktadırlar. 7

8 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D Flukonazole doğal direnç gösteren Candida türü aşağıdakilerden hangisidir? 23 B A) Candida albicans B) Candida krusei C) Candida parapsilosis D) Candida glabrata E) Candida tropicalis Candida krusei flukonazole doğal dirençli olan Candida türüdür. Candida albicans ve Candida dubliniensis germ tüp ve klamidospor oluşturan Candida türleridir. Diğer Candida türlerinde (C.krusei, Candida glabrata vb.) germ tüp testi negatiftir. Candida glabrata psödohif oluşturmaz Candida türleri ve önemli özellikleri Tablo da gösterilmiştir. Tablo. Candida türleri ve önemli özellikleri Candida türü Önemli Özellikleri C. albicans Blastospor, klamidospor, yalancı hif ve gerçek hif oluşturur. Germ tüp testi (+) dir. Protez ve plastik yüzeylere en fazla yapışır. C. glabrata PSEUDOHİF OLUŞTURMAZ. Özellikle idrar yolu enfeksiyonlarına neden olur. Trealos kullanımı (+). C. parapisilosis Ekinokandinlere dirençli olabilir. KATETERLE İLİŞKİLİ FUNGEMİLERDE oldukça sık izole edilir.mısır unlu agarda mikroskobik olarakdev HÜCRE oluşturur. C. tropicalis Ketakonazole doğal dirençlidir. 4 saat sonra yalancı germ tüp oluşturur. C. krusei FLUKONAZOLE DOĞAL DİRENÇLİDİR. C. lusitaniae AMFOTERİSİN B YE DOĞAL DİRENÇLİDİR. C. dubliniensis C. albicans gibi germ tüp ve klamidospor oluşturur. 24. Gram negatif basil olan E.coli nin hücre duvarı yapısında aşağıdakilerden hangisi bulunmaz? A) N-asetil muramik asit B) Periplazmik aralık ve porlar C) Tetrapeptid D) Ribitol fosfat ve gliserol fosfat E) Dış zar ve lipopolisakkarit 24 D Teikoik asit sadece Gram pozitif bakterilerin hücre duvarı yapısında bulunur, ribitol fosfat ve gliserol fosfat polimerlerinden oluşur. Gram negatif bakterilerin (Soruda E.coli) hücre duvarı yapısında teikoik asit bulunmaz. Gram negatif bakterilerin hücre duvarı yapısında endotoksin (lipopolisakkarit, lipid A), periplazmik aralık, dış zar (membran), porlar bulunur. Gram pozitif ve Gram negatif bakterilerin hücre duvarı yapısı şekilde gösterilmiştir. Hücre duvarı Teikoik asit GRAM POZİTİF Lipoteikoik asit Dış zar Peptidoglikan Stoplazma zarı GRAM NEGATİF Lipopolisakkarit 25. Opsonin özelliği olan kompleman sistemi üyesi aşağıdakilerden hangisidir? A) C3b B) C5a C) C5b D) C3a E) Properdin 25 A C3b ve IgG nin Fc parçası bilinen en önemli opsoninlerdir. Opsoninler kapsüllü bakterilerin (pnömokok, meningokok ve H.influenza tip b vb.) fagostitozunu kolaylaştıran maddelerdir. Kompleman sistemi üyeleri ve görevleri Tablo da gösterilmiştir. Tablo. Kopleman sisteminin görevleri Aktivite Kompleman Etki Opsonizasyon C3b Makrofaj ve nötrofillerin yaptığı fagositozun kolaylaştırılması Kemotaksis C3a ve C5a Nötrofil ve monositlerinenflamasyon bölgesine çekilmesi Anafilotoksin C3a, C4a ve C5a (en potent) Mast hücrelerinden histamin salınımına neden olur İmmünkompleksin temizlenmesi C3b Antijen- antikor kompleksinin zararlı etkilerinin giderilmesi B hücre aktivasyonu C3d Humoralimmün cevabın aktivasyonu Ödem C2b Prokinin dir. Bradikinini arttırarak ödeme neden olur Hedef hücre lizisi C5b-9 (MAK) Membranda delik açar 26. Aşağıdakilerden hangisi zoonoz (zoonotik enfeksiyon) etkeni değildir? A) Brusella abortus B) Leptospira ichterohemmorhagica C) Franciella tularensis D) Salmonella tyhymirium E) Shigella flexneri Por Lipoprotein Periplazmik aralık 8

9 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D E Seçeneklerde yer alan Shigella flexneri (B grubunda yer alır) basilli dizanteri etkeni olup sadece insanlarda hastalığa neden olur, zoonotik infeksiyon (zoonoz, hayvanlardan insanlara bulaşan infeksiyon ) etkeni değildir. Benzer şekilde Corynebacterium diphteriae ( Difteri hastalığı etkeni), diğer Shigella türleri (Shigella sonnei (D grubunda), Shigella dysenteriae (A grubunda), Shigella boydii (C grubunda) ), Salmonella typhi (Tifo etkeni), Salmonella paratyphi A, B ve C de sadece insanlarda hastalığa neden olur. Başlıca zoonotik infeksiyon etkeni bakteriler ve bulaş yolları Tablo da gösterilmiştir. Tablo. Önemli bazı zoonotik enfeksiyon etkeni bakteriler ve bulaş yolları Etken Bulaş yolu Brucella spp. Süt, taze peynir M. bovis Süt Bacillus anthracis (şarbon) Hayvansal ürünler Campylobacter jejuni Kontamine su ve gıda Nontifoidal Salmonella Kontamine gıda Yersinia enterocolitica Fekal oral Yersinia pseudotuberculosis Yersinia pestis (veba) Fare ve fare pireleri Borrelia recurrentis (dönek ateş) Kene Borrelia burgdorferi (Lyme) Kene Francisella tularensis Kene, tavşan Leptospira İdrarla kontamine sular Listeria Süt, taze peynir Pasteurella multocida Kedi ve köpek ısırığı Coxiella burnetti (Q ateşi) Süt ve süt ürünleri, solunum yolu 27. Köpeklerin kesin konak olduğu sestod infeksiyonu aşağıdakilerden hangisidir? A) Taneia saginata B) Toxoplasma gondii C) Taenia solium D) Echinococcus granulosus E) Diphyllobotrium latum 27 D Parazitin olgun şeklinin bulunduğu konağa kesin konak, parazitin larva şekillerinin bulunduğu konağa ise ara konak adı verilir. Seçeneklerde yer alan Toxoplasma gondii protozozon (tek hücreli parazit) olup kesin konağı kedilerdir. Diğer seçeneklerde yer alan parazitler ise sestoddur. Sestodlar hermafrodit oup, erkek ve dişi organ aynı canlı üzerinde bulunur. Sestodlardan Echinococcus granulosus un kesin konağı köpek, ara konağı koyunlar ve insanlardır.sestodlar ve önemli özellikleri Tablo da verilmiştir. Tablo. Sestodların önemli özellikleri Özellik T.solium T. saginata D. latum E. granulosus H. nana Kesin İnsan İnsan İnsan Köpek İnsan konak Ara Domuz Sığır Birden fazla Koyun veya YOK konak ara konak (çig balık) İNSAN Bulaş formu Larva (Sistiserkus selluloza) Larva (Sistiserkus bovis) Larva Yumurta Yumurta veya lavra Erişkin uzunluğu 5 m 10 m 13 m (en uzun sestod) 5 cm 2-4 cm (en küçük sestod) Tanı Gaitada halka (proglottid) Gaitada halka (proglottid) Gaitada KAPAKLI yumurta Biyopsi, BT, seroloji Gaitada 6 çengelli yumurta 28. Ağız florasında yer alan bakteriler ve virülans faktörleri eşleştirmesinde hangisi yanlıştır? Bakteri Virülans faktörü A) Porphromonas gingivalis Ekstraselüler vezikülleri B) Prevotella intermedia IgA proteaz C) Aggregatibacter actinomycetemcomitans Lökotoksin ve sitoletal toksin ekzotoksinleri D) Streptococcus mutans Polisakkarit kapsül E) Bacteroides fragilis Siyalik asit yapıda kapsül 28 D Streptococcus mutans viridans streptokoklardan olup,ince kapsül benzeri yapısı (glikokaliksi) ile diş minesine ve hasarlı endokarda tutunur. Dişlerde mine çürüğü ve subakut endokardite neden olur. Tipik polisakkarit kapsülünün olmaması ile kendisi gibi alfa hemoliz oluşturan pnömokoklardan ayrılır. Pnömokoklarda kapsül yapısı Quellung testi (kapsül şişme rekasiyonu) ile saptanabilirken, S.mutans da bu test negatiftir. Pnömokoklardan diğer farklılıkları; optokine dirençli olması ve safrada erimemesidir. Diğer seçeneklerdeki eşleştirmeler doğrudur. 29. Aşağıdaki iltihap mediatörlerinden hangisinin anti inflamatuar etkisi vardır? A) Kompleman 5a (C5 a ) B) Lökotrien B 4 (LTB 4 ) C) Bradikinin D) Lipoksin A 4 E) İnterferon gama 9

10 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D D Lipoksinler (LXA4 ve LXB4) Araşidonik asit metabolitlerinden olan lipoksinler trombositlerde 12 lipooksijenaz enzimi ile oluşur. Antiinflamatuar etkilidir. Nötrofil kemotaksisini ve adezyonunu inhibe eder. Lökotrienlerin etkisini antagonize ederler Araşidonik Asit Metabolitleri 30. Aşağıdaki virüslerden hangisi oral skuamöz hücreli karsinom etyolojisinde rol oynayabilir? 30 B A) Ebstein Barr virüsü B) Human papilloma virüs C) Human Herpes Virüs-8 D) Sitomegalovirüs E) Yetişkin T hücreli Lözemi-Lenfoma Virüsü ORAL KAVİTENİN SKUAMÖZ HÜCRELİ KARSİNOMU (SCC) Oral ve orofarengeal SCC, erkeklerdeki kanserlerin %3 ünü, kadınlardaki kanserlerin %2 sini oluşturur. Erkeklerde 2 kat daha fazla görülür. Genellikle 45 yaş üstünde görülür. Oral kanserlerin en sık tipidir. Oral kanserlerin %90 ını SCC meydana getirir. Deride ise bazal hücreli kanserden sonra ikinci sık malign tümördür. Etyoloji Dudak kanserlerinin etyolojisinde güneş ışınları (UV ışınları) önemliyken ağız içi kanserlerde etyoloji multifaktöryeldir ancak en önemli faktör sigaradır. Sigara içiminin bütün şekilleri oral kanserlerle ilişkilidir. Puro ve pipo içiminde risk çok yüksektir. Bu yüzden Asya da oral kanser insidansı yüksektir. Betel ve tütün çiğnemek riski arttırır. Alkol kullanımında risk artar. Mikrobiyal ajanlardan Candida albicansta risk artar, HPV 16 ve HPV 18 oral SCC ile yakın ilişkilidir. Sifilitik lökoplakilerde risk artabilir. Plumner-Vinson (Petrson-Kelly) sendromunda oral kanser riski artar. İmmünsüpresyon durumlarında (kemik iliği veya böbrek transplantasyonu yapılan hastalarda) risk artar. Tümör supresör genlerden p53, p16 ve APC mutasyonları, onkogenlerden C-erbB2 geninin aşırı ekspresyonu patogenezde suçlanmıştır. ORAL PREMALİGN LEZYONLAR Eritroplaki İdiyopatik lökoplaki Proliferatif verrüköz lökoplaki Sifilitik lökoplaki Kronik hiperplastik kandidiazis (kandidal lökoplaki) Solar (aktinik)cheilitis Tütünle ilişkili keratozlar Sublingual keratozis Oral submukozal fibrozis Liken planus PRENEOPLASTİK LEZYONLAR VE MALİGNİTE RİSKİ Lezyon Etyoloji Malignite riski Displastik lökoplaki Bilinmiyor Yüksek (regrese olabilir) Eritroplaki İdiopatik / Sigara Çok yüksek Tersiyer sifiliz Trepanoma pallidum Çok Yüksek Oral submukozal fibrozis Betel çiğnemek Yüksek Diskeratozis konjenita Genetik Yüksek Sigara ile ilişkili keratozlar Sigara Düşük Kronik kandidiyazis Kandia albikans Düşük Liken planus Idiopatik Düşük Diskoid lupus eritematozis Otoimmün Belirsiz Klinik özellikleri Oral kanserler içerisinde en sık etkilenen bölge alt dudaktır. Ağız içerisinde ise en sık etkilenen bölge dildir. Oral kavitede kanserler sıklıkla ağzın alt kısmında yerleşir (tükrüğün göllendiği bölgeler-drenaj alanı) (%75) Ağzın alt kısmında en sık görülen yerler ağız tabanı, dilin kenarları, alt yüzeyi ve dil kenarına komşu mukozal yüzeylerdir. Sert damak ve dil dorsumunda nadiren görülür. Skumoz hücreli kanserler erken evrelerde ağrısız kırmızı, 10

11 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D 10-3 benekli veya beyaz yamalar şeklinde izlenirler, çok az bir kısmı erken evrede ülseredir. Eritroplakiler ve benekli lökoplakilerin çoğu ilk biyopside malign teşhis alırlar. Erken evredeki karsinomlarda progresyon geliştikçe nodül veya ülsere bir görünüm kazanır. Eğer bir karsinom ülsere ve çevresi kalkık kenarlı bir görünüm almışsa bu görünüm karsinomun uzun yıllardır var olduğunu gösterir ve büyük ihtimalle ileri evrelerdedir. Ağrının karsinom tanısında yeri yoktur fakat ciddi ağrılar ve kanamalar geç dönemde izlenen bulgulardır. DUDAK KANSERLERİ Dudak kanserleri en sık görülen oral kanserlerdir. Tüm oral kanserlerin %25-30 unu oluşturur. Alt dudakta daha sık görülürler. Lezyonların erken evrelerde görülmesi bu kanserlerin erken saptanmasına neden olur. Dolayısıyla bu kanserler erken tanı aldığı için iyi prognozludurlar. Beş yıllık survi %90 dır. En sık yerleşim yeri alt dudağın vermillion sınırıdır. Sıklıkla yaş arası erkeklerde gözlenir. Etiyopatogenezinde ultraviyole ışınları rol oynamaktadır. Alt dudak kanserleri üst dudak kanserlerine oranla daha sıktırlar, daha yavaş büyürler ve daha iyi prognozludurlar. İleri dönem lezyonlarında derin invazyon ve metastaz görülebilir. İlk metastaz yaptığı bölge submental sonra submandibular lenf nodlarıdır. DİL KANSERLERİ Dilin SCC si en sık görülen intraoral malignitedir. İleri yaş erkeklerde sıktır. En sık görülen lokalizasyonu dilin posterolateral bölgesidir. (%45) En az görülen lokalizasyonu dilin ucu ve dorsumudur. Dil kanserleri tipik olarak asemptomatiktir. İleri evrelerde derin invazyonlar sonrası ağrı ve disfajilerle hasta tanı alabilir. Diğer intraoral kanserler gibi klinik görünümü iyileşmeyen ülser, beyaz lezyon, kırmızı lezyon, beyaz-kırmızı benekli lezyon ya da endure kızarık bir lezyon şeklinde olabilir. Dil kanserleri tipik olarak tabanı fikse ve kenarları kalkık yuvarlak geniş ülser formundadırlar. Dil kanserleri sıklıkla tanı konduğunda lenf bezlerine metastaz yapmış olurlar. En sık metastazları boyun lenf nodlarına olur. Submandibular ve jugulodigastrik lenf nodları en sık tutulan lenf nodlarıdır. Nadiren akciğer ve karaciğerde uzak metastaz görülebilir. 11 Posterior yerleşimli dil lezyonlarının erken evrede saptanması zordur. Oral mukoza esnasında dilin dışa çekilerek posterior bölgesinin incelenmesi büyük önem taşır. AĞIZ TABANI KANSERLERİ İntraoral SCC lerin dilden sonar ikinci sıklıkla izlenen lokalizasyonudur. İleri yaşlarda erkeklerde sıktır. Hastaların çoğu kronik sigara kullanan ve alkoliklerdir. En sık klinik bulgusu ağrısız ve endure iyileşmeyen ülserlerdir. Prognoz kötüdür ve submandibuler metastaz sıktır. BUKKAL MUKOZA VE GİNGİVA KANSERLERİ Oral SCC lerin %10 unu oluşturur. Yaşlı erkeklerde görülür. Tütün ve betel çiğneme alışkanlığının olduğu coğrafik bölgelerde görülme sıklığı çok yüksektir. Klinik görüntüsü beyaz plaklardan, iyileşmeyen ülserler veya ekzofitik kitlelere kadar farklı olabilir. Verrüköz karsinom formunda görülebilir. DAMAK KANSERLERİ Yumuşak damakta skuamöz hücreli karsinomlar sık görülür ve tüm intraoral kanserlerin %10-20 sini oluşturur. Sert damakta SCC nadirdir; burada tükrük bezi adenokarsinomları sık görülür. Damakta SCC ler kırmızı veya beyaz plaklar veya iyileşmeyen ülserler şekşinde izlenir. Metastazları servikal LN larına olur. Histopatoloji Oral SCC lerin çoğu iyi-orta derecede diferansiyedir. Keratin incileri (glob korne) ve hücre keratinizasyonları genellikle izlenir ve SCC tanısında önemlidir. Subepitelyal bağ dokusunu invaze etmiş adalar oluşturan malign epitelyal tümör hücreleri düzensiz dallanan yapılar oluştururlar. Tümör hücrelerinde belirgin pleomorfizm, hiperkromazi, nükleus/stoplazma oranında artış izlenir. Skuamoz hücreli karsinom differansiasyon derecesine göre gradelendirilir.(iyi-orta az) İyi differansiye SCC lerde glob korn (keratin incileri) yapıları, tek hücre keratinizasyonları ve skuamöz adalar izlenirken; az diferansiye SCC lerde keratin incileri ve tümör hücre adaları izlenmeyebilir. Az diferansiye SCC tanısında immünohistokimyasal yöntemler ile keratin intermediate flamenti gösterilmeye çalışılır. Nadiren SCC iğsi hücre proliferasyonu şeklinde görülür ve sarkomla karıştırılır. Bu formuna sarkomatoid karsinom denir ve en sık dudakta görülür.

12 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D 10-3 Verrüköz karsinom iyi diferansiye epitelyal hücrelerden oluşur ve hücreler daha hiperplastik karakterdedir. Bukkal mukoza ve gingivada daha sıktır. Tütün emme ile ilişkilidir ve erkeklerde sıktır. Genellikle ekzofitik büyümüş gri beyaz kitle şeklindedir. Sınırları daha düzenli ve inaziv odaklarının çevresinde lenfosit ve plazma hücre infiltrasyonu vardır. Prognozu daha iyidir. Özetle skuamoz hücreli kanserlerde: Keratin sentezi ve keratin incileri iyi differansiye Nükleer pleomorfizm ve yüksek mitotik aktivite kötü differansiye Tümor periferinde lenfositik inflamatuar hücre infiltrasyonu iyi prognoz Tümor periferinde anjiyogenez kötü prognozla birliktedir. Prognoz Oral SCC lerin prognozunda en önemli kriter evredir. Servikal LN metastazında ve uzak metastazda 5 yıllık survi oranları azalır. Oral SCC lerin 5 yıllık survi oranı %40-50 dir. Alt dudak tümörlerinde metastaz yoksa oran %90 dır. Tümör evrelemesinde TNM sistemi kullanılır. TNM sisteminde tümör boyutu, LN metastazı ve uzak metastaza göre evre verilir. Tümörün grade i de prognozda önemlidir.. İyi diferansiye tümörler ve verrüköz karsinom daha az agresif seyirlidir ve prognozu daha iyidir. 31. Kırk yaşında kadın hastanın oral mukozasında patlamış ve sağlam büller ve ülsere lezyonlar görülüyor. Tanı için biopsi alınıyor. Biopside skuamöz hücrelerde akantoliz ve intraepitelyal büller izleniyor. İmmünofloresan incelemede epitel tabakasında IgG tipi antikor birikimi tespit ediliyor. Olguda öncelikle hangisi düşünülmelidir? A) Pemfigus vulgaris B) Büllöz pemfigoid C) Müköz membran pemfigoid D) Liken planus E) Sistemik lupus eritematozis 31 A PEMFİGUS VULGARİS İntraepitelyal bül oluşumu ile giden ve yaşamı tehdit edebilen, deri ve/veya mukozaları tutan otoimmün hastalıktır. Epitel hücrelerinin bir arada durmasını sağlayan desmosom yapısını oluşturan desmoglein moleküllerine(dsg1 ve Dsg3) karşı gelişen IgG tipi antikorlar hastalığa neden olur. Antikor nedeniyle bu bağlantı birimlerinde hasar gelişir, skuamoz hücreler birbirinden ayrışırlar (akantoliz), bunun sonucunda intraepidermal bül gelişimi olur. Büllerin patlaması sınucu yüzeyel ülserler gelişebilir. Hastalık tip 2 hipersensitivite reaksiyonudur. Pemfigusda epitel kolayca ayrılma ve erezyone olma eğilimindedir. (Nikolsky bulgusu) Pemfigusun temel bulgusu: AKANTOLİZ dir. Dört ayrı (klinik ve patolojik açıdan) tipi vardır. Pemfigus vulgaris: En sık izlenen tiptir. Tüm pemfigus olgularının %80 ini içerir. %60-70 olguda ilk lezyonun başladığı yer oral mukozadır. Patlamış ve sağlam büller bir arada olur. Pemfigus vejetans: Büller oluşmaz, geniş siğil benzeri püstüller içeren vejetan plaklar izlenir. En sık kasık, aksilla gibi katlanma bölgelerinde izlenir. Oral tutulum görülebilir. Pemfigus foliaceus: En hafif pemfigus formudur. Bu hastalıkta antikorlar desmoglein moleküllerinde sadece Dsg 1 e karşı geliştiği için sadece subkorneal büller izlenir. Mukoza tutulumu olmaz. Pemfigus erithematozus: Hafif formudur. Lokalize olarak lupus gibi malar bölge tutulur. Oral mukoza tutulumu yoktur. Histolojisinde akantoliz ve intraepitelyal büller izlenir. İmmünfloresan incelemede epidermis tabakasında balık ağı veya kümes teli görünümünde immünoglobülin ve kompleman birikimi izlenir. Bu klinik tipler içerisinden ağız mukozasını en fazla tutan ve en sık izlenen tip pemfigus vulgaristir. Bu hastalıkta lezyonların sıklıkla başladığı yer oral mukozadır. Ağızda ülsere, ağrılı, eritemli lezyonlar izlenir. Histolojik olarak skuamoz epitel hücrelerinde ayrışma (akantoliz) ve intraepitelyal büller oluşur. Bu hücre gruplarına tzanck akantolitik hücreler denir. Tanıda kullanılan test tzanck testidir. Pemfigus foliaceus ve pemfigus erithematozusta mukoza tutulumu izlenmez. 12

13 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D D I. Anevrizmal kemik kisti II. Travmatik (Soliter/Basit) kemik kisti III. Radiküler kist IV. Dentijeröz kist Yukarıdaki çenenin kistik lezyonlarından hangisi ya da hangilerinin gerçek bir epiteli bulunmaz? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) III ve IV ÇENE VE BOYUNDA GELİŞEN KİSTLER ODONTOJENİK KİSTLER A. İNFLAMATUAR KİSTLER Periapikal (Radiküler) kist Paradental kist B. GELİŞİMSEL KİSTLER Lateral periodontal kist Yenidoğanın gingival kisti Dentijeröz kist Erupsiyon kisti Glandüler odontojenik kist Odontojenik keratokist/keratokistik odontojenik tümör (yeni sınıflamada odontojenik tümör grubuna alınmıştır.) Kalsifiye odontojenik kist (yeni sınıflamada odontojenik tümör grubuna alınmıştır.) NONODONTOJENİK KİSTLER Globulomaksiller kist Nazolabial kist Median mandibular kist Nazopalatin kanal kisti PSEUDOKISTLER Anevrizmal kemik kisti Travmatik (Basit) kemik kisti Static kemik kisti (Stafne kemik defekti) BOYNUN YUMUŞAK DOKU KİSTLERİ Branşial kist Dermoid kist Tiroglossal kanal kisti PSEUDOKİSTLER Gerçek epiteli bulunmayan kistlere pseudokist denir. Çenede görülen pseudokistler şunlardır: ANEVRİZMAL KEMİK KİSTİ (AKK) Kemikte görülen benign bir lezyondur. Çene kemiklerinde nadirdir. En sık posterior mandibulada gelişir. Patogenezi tam bilinmez. (reaktif proses? tümör?) Uzun kemiklerde oluşan AKK nin %60 ında TRE17/USP6 translokasyonu vardır. Buna bağlı TRE17 overekspresyonu meydana gelir. (tümör?) Sıklıkla 20 li yaşlarda ve kadınlarda daha sık görülür. Radyolojik olarak hafif düzensiz sınırlı, sabun köpüğü benzeri, multiloküler radyolüsensi verir. Histolojik olarak içi kan dolu kistik yapılar ve yer yer multinükleer dev hücreler izlenir. Reaktif yeni kemik formasyonu yaygındır. Küretaj sonrası nüks oranı yüksektir. TRAVMATİK (BASİT/SOLİTER) KEMİK KİSTİ Epitelle döşeli olmayan kemik içi kavitasyondur. Sıklıkla mandibulada gelişir. Travmaya bağlı kemik içi kanama oluşur ve kanın rezorbe olması sonrası oluşan boşluklardır. Genç hastalarda sıktır. Radyoloji tanıda yardımcıdır, diş kökleri arasında uzanması önemli bir bulgusudur. STAFNE KEMİK DEFEKTİ Mandibular kemiğin posterior lingual kısmında çöküklükle karakterizedir. Radyolojik olarak inferior alveoler kanalın alt kısmında oval radyolüsen alan izlenir. Lokalizasyonu sıklıkla inferior kanalın altıdır 33. A ve B ilaçlarının ED50 (mg) ve LD50 (mg) değerleri aşağıdaki tabloda verilmiştir. İlaç ED50 (mg) LD50 (mg) A 5 50 B Tablodaki bilgilere göre A ve B ilaçlarının potensi ve terapötik indeksi hakkında aşağıdaki karşılaştırmalardan hangisi doğrudur? 33 B Potens A) A > B A = B B) A > B A > B C) A > B A < B D) A < B A = B E) A < B A > B Terapötik İndeks Terapötik İndeks LD 50 / ED 50 formülünden kuvantal doz yanıt grafisi ile bulunur. Bu oran ne kadar genişse ilaç o kadar güvenlidir. 13

14 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D 10-3 ED 50 İlaç verilenlerin yarısında etki yapan dozdur. İlacın potensini verir. ED 50 değeri küçük olan ilaç daha güçlüdür. 34. Sempatik uyarıya bağlı meydana gelen aşağıdaki etkilerden hangisi labetolol tarafından önlenmesine karşın propranolol tarafından önlenemez? A) Midriyazis B) Bronkodilatasyon C) Renin salgısında artma D) Pozitif inotropik etki E) Pozitif kronotropik etki 34 A Labetalol alfa1, beta1 ve beta2 blokördür. Propranolol beta1 ve beta2 blokördür. İrisin radiyal kasının kasılmasına bağlı midriyazis labetolol tarafından önlenmesine karşın propranolol tarafından önlenemez. Diğer şıklarda verilenler beta uyarıya bağlıdır ve her iki ilaç tarafından önlenir. 35. Aşağıdaki lokal anesteziklerden hangisinin ventriküler aritmi ve kardiyotoksik yan tesir yapma olasılığı en yüksektir? 35 D A) Lidokain B) Prilokain C) Ropivakain D) Bupivakain E) Etidokain Bupivakain Uzun etkilidir. Duyusal sinirleri selektif bloke eder. Adrenalin katılmadan kullanılabildiği için omurilik kan akımını azaltmaz. Pelvik bölge ameliyatlarında yapılan spinal ve epidural anestezide tercih edilir. Ventriküler aritmi ve kardiyak yan tesirleri en fazla yapan lokal anesteziktir C I. Azitromisin II. Levofloksasin III. Vankomisin IV. Metronidazol V. Gentamisin Yukarıdaki antibiyotikler ribozoma ve nükleusa etkili olanlar olarak ikişerli 2 gruba ayrıldığında aşağıdakilerden hangisi bu grupların dışında kalır? A) I B) II C) III D) IV E) V Azitromisin ve gentamisin bakteri ribozomlarında, metronidazol ve levofloksasin nükleusta etkilidir. Vankomisin hücre duvarı sentezini inhibe eder. 37. Kas doku endoplazmik retikulumun belirteci hangi enzimdir? 37 E A) Glutamat dehidrogenaz B) Laktat dehidrogenaz C) Glukoz-6-fosfataz D) Na-K ATPaz E) Sitokrom P-450 sistemi Glukoz-6-fosfataz endoplazmik retikulumun ana belirtecidir. Ancak kas dokusunda bulunmaz o nedenle kas dokusu sorulduğunda düz endoplazmik retikulumun belirteci olan sitokrom p450 sistemi seçilmelidir. 38. Ökaryotik DNA sentezinde (replikasyon), başlangıçta küçük bir RNA sentezi yapan enzim hangisidir? A) Helikaz B) Primaz C) DNA topoizomeraz-i D) DNA giraz E) DNA polimeraz alfa 14

15 Diş Hekimliği Temel Bilimler / D B RNA primaz (primaz), replikasyonda ilk olarak küçük bir RNA parçacığı sentezlemekte ardında da, DNA polimeraz buraya oturarak DNA sentezini yönünde yapmaktadır. 39. De nova pürin-pirimidin nükleotid sentezinde ortak olmayan bileşik hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir? A) Fosforibozilpirofosfat (PRPP) B) Glisin C) ATP D) Glutamin E) CO 2 39 B De nova pürin-pirimidin nükleotid sentezinde, ATP, PRPP, glutamin, aspartik asit, CO 2, ortak kullanılırken, tetrahidrofolat ve glisin ortak kullanılmayan bileşiklerdir. PÜRİN SENTEZİ PİRİMİDİN SENTEZİ Karbon Azot Katkısı Karbon Azot Katkısı Katkısı Katkısı Gilisin Formil Tetrahidrofolat Metenil Tetrahidrofolat CO Glutamin - 2 (iki - 1 glutaminden) Aspartik asit Ökaryotik hücrelerde small nükleer RNA (SnRNA) sentezini sağlayan enzim hangisidir? A) Sadece RNA Polimeraz I B) Sadece RNA Polimeraz II C) Sadece RNA Polimeraz III D) RNA Polimeraz I RNA Polimeraz II E) RNA Polimeraz II ve III 40 B Ökaryotik hücrelerde bulunan RNA polimerazlar ve sentezledikleri RNA tipleri: RNA Polimeraz I: rrna sentezi, nükleolus, 45S prekürsör, intronlar, ribozimler RNA Polimeraz II: mrna sentezi, nükleus hnrna, intronlar, snrna RNA Polimeraz III: trna sentezi, nükleus (5S rrna), modifiye nükleotitler 15

16 Diş Hekimliği Klinik Bilimler / D Dentinde yavaş ilerleyen diş çürüğü ve artrizyon gibi hafif düzeyde ki uyarılar, etkilenen odontoblast uzantıları ve ilgili odontoblastın canlılığını kaybetmesine ne denir? A) Nekroz B) Pulpitis C) Dead tracts D) Apopitozis E) Hiperemi 1 C Dentinde yavaş ilerleyen diş çürüğü ve artrizyon gibi hafif düzeyde ki uyarılar, etkilenen odontoblast uzantıları ve ilgili odontoblastın canlılığını kaybetmesine neden olur. Mikroskobik olarak bu alanlara ölü alanlar (dead tracts) denir. 2. DişHekimliğinde, kullanılan kendinden vidalanan pinlerin uzunlukları kaç mm arasındadır? 2 D A) Standart pin uznluğu 1 mm two in one 3 mm B) Standart pin uznluğu 3 mm two in one 5 mm C) Standart pin uznluğu 5 mm two in one 7,5 mm D) Standart pin uznluğu 7 mm two in one 9.5 mm E) Standart pin uznluğu 9 mm two in one 14.5 mm Diş Hekimliğinde, kullanılan kendinden vidalanan pinlerin uzunlukları Standart pin uznluğu 7 mm two in one 9.5 mm uzunluğundadır. 3. Kompozit bitiminde kullanılan abrazivlerin üzerindeki kuşak renklerinden EN AZ aşındırıcı özellikteki renk aşağıdakilerden hangisindedir? A) Siyah B) Kırmızı C) Sarı D) Yeşil E) Beyaz 3 E Diş hekimliğinde kullanılan abrazivlerin üzerindeki kuşak ne kadar açık renk olursa o kadar az, ne kadar koyu olursa o kadar çok aşındırıcı özelliğinin olduğunu gösterir. DİŞ HEKİMLİĞİ KLİNİK BİLİMLER TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR Yüzey enerjisi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Mineral yapı ne kadar çoksa yüzey enerjisi o kadar artar. B) Minenin yüzey enerjisi dentinden düşüktür. C) Mineye asit uygulama aşamalarından sonra yüzey enerjisi azalır. D) Dentine asit uygulandığında yüzey enerjisi artar. E) İnorganik yüzeyin yüzey enerjisi ne kadar yüksekse değme açısı o kadar düşer. 4 A Mineral yapı yani inorganik yüzey ne kadar çoksa yüzey enerjisi o kadar artar. 5. Aşağıdakilerden hangisi en yüksek ısı veren ışık cihazıdır? 5 C A) Led B) Geleneksel Halojen C) Plazma arc D) Yüksek enerjili Led E) Yüksek güçlü halojen Plazma arc ışık cihazları diğer ışık cihazlarına göre en güçlü ışık veren ışık cihazı olarak kabul edilir Millivatt/cm2 Fakat ışık gücü arttıkça ısı da o kadar artar. 6. Diş Hekimliğinde Quanferokinon ne amaç ile kullanılır? 6 E A) Tükürük aktivite testlerinde kullanılır. B) Tamir dentininin uyarılmasında kullanılır. C) Streptococus Mutans tespit edilmesinde kullanılır. D) Çürüğün dentine geçtiği durum için kullanılır. E) Bazı kompozitlerin polimerizasyonunu başlatır. Quanferokinon bir çok kompozit rezinin polimerizasyon başlatıcısına verilen isimdir.

17 Diş Hekimliği Klinik Bilimler / D Kompzit rezinler için kullanılan adezivlerin vital dişlerde oluşturduğu Hibrid tabaka kalınlığı ne kadardır? 7 C A) mikron B) 2-7 mikron C) 1-5 mikron D) mikron E) mikron Kompzit rezinler için kullanılan adezivlerin vital dişlerde oluşturduğu Hibrid tabaka kalınlığı Hibrid tabaka kalınlığı 1-5 mikron arasında değişir. 8. Doğal olmayan şeker grubundan hangisi antikaryojeniktir? 8 C A) Sorbitol B) Formaldehit C) Ksilitol D) Sakkarin E) Aspartam Ksilitol antiasidojenik ve böylece antikaryojeniktir. 9. Aşağıdakilerden hangisi tükürükte pelikıl formasyonundan sorumludur? A) Kalsiyum B) Fosfat C) Staterin D) Histalin E) Tiamin 9 D Histalin, parotis bezinden salgılanır ve antimikrobiyal özellik gösteren histidinden zengin bir peptitdir. Pelikıl formasyonuna ve mineralizasyona katkısı vardır. 10. Hangi matriks türünde birbirine bakan iki yüzlü dolgu aynı anda yapılabilir? 10 E A) Meba (Tofflenmeier) B) Yengeç (Ivory) C) Otomatriks D) Bölümlü matriks E) Walser matriks Walser matriks sistemleri kullanılarak birbirine bakan iki yüzlü dolgu aynı anda yapılabilir. 11. Oklüzal uyumlama esnasında dengeleyen taraftaki istenmeyen temasların kaldırılması için hangi tüberkül eğimlerinden aşındırma yapılmalıdır? A) Üst posterior dişlerin mezial, alt posterior dişlerin distal eğimlerinden B) Üst posterior dişlerin distal, alt posterior dişlerin mezial eğimlerinden C) Üst fonksiyonel tüberküllerin bukkal, alt fonksiyonel tüberküllerin lingual eğimlerinden D) Üst posterior dişlerin palatinal tüberkülünün palatinal eğiminden, alt posterior dişlerin lingual tüberkülünün bukkal eğiminden E) Üst posterior dişlerin bukkal tüberkülünün palatinal eğiminden, alt posterior dişlerin bukkal tüberkülünün bukkal eğiminden 11 C 12. Temporomandibular ligamentin dış oblik parçasının işlevsel amacı nedir? 12 A A) Rotasyonun bitip translasyonun başlamasını sağlamak. B) Eklem bölgesinin sinovial sıvı içerisinde kalmasını sağlamak. C) Kondilin geriye doğru hareketinin önlemek. D) Ağzın çok açılmasını engellemek. E) Diskin kondilin üzerinde yer almasını sağlamak. 13. Aşağıdakilerden hangisi oklüzal morfolojinin yatay belirleyicileri arasında yer almaz? A) Orta hattan uzaklık B) Dönen kondilden uzaklık C) Bennett hareket miktarı D) Spee eğrisinin derinliği E) İnterkondiller mesafe 13 17

18 Diş Hekimliği Klinik Bilimler / D Aşağıdaki metallerden hangisi palladium alaşımlara termal genleşme katsayısını arttırmak için ilave edilmez? 14 B A) Altın B) Platin C) Gümüş D) Çinko E) Bakır 15 C 15. Aşağıdaki dişlerin hangisinin bukkal tüberkülünün mesial eğimi distal eğiminden uzundur? A) Alt birinci premolar B) Alt ikinci premolar C) Üst birinci premolar D) Üst ikinci premolar E) Her iki alt premolar 16 C 16. Üst 1. Molar diş mesialden hangi geometrik şekle benzer? A) Üçgen B) Uzun kenarı oklüzalde olan trapezoid C) Kısa kenarı oklüzalde olan trapezoid D) Rhomboid E) Dikdörtgen 17 D 17. Aktivatörü kalay oktat olan ölçü materyali aşağıdakilerden hangisidir? A) A tipi Silikon B) Polieter C) Polisülfid D) C tipi Silikon E) Çinkooksit öjenol Alçının sertleşme süresi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur? 18 C A) Hemihidrat grenlerinin büyüklüğü fazla ise alçı çabuk sertleşir. B) Su/Toz oranı arttıkça sertleşme süresi kısalır. C) Potasyum sülfat her konsantrasyonda sertleşme süresini kısaltır. D) Uzun süreli karıştırma sertleşme süresini uzatır. E) Sitrat, asetat ve boratlar sertleşme süresini azaltırlar. 19. Bir hastanın alt çenesinde sadece sağ ve sol orta kesici dişler, yan kesici dişler ve kanin dişler mevcuttur. 19 B Bu hastada, protez dişlerin kretin bukkaline yerleştirilme durumunda bukkolingual devrilme hareketinin görüldüğü eksen düzlemi ve etrafında oluşabilecek rotasyon hareketinin gerçekleşeceği düzlem aşağıdakilerin hangisinde birlikte doğru olarak verilmiştir? Dönme ekseni düzlemi Rotasyon ekseni düzlemi A) Horizontal Sagital B) Sagital Frontal C) Sagital Horizontal D) Vertikal Horizontal E) Vertikal Sagital 20. Aşağıdakilerden hangisi hareketli bölümlü protezlerde tırnağın işlevlerinden değildir? A) Protezin dokulara gömülmesini önlemek B) İndirek tutuculuğu sağlamak 20 E C) Destek dişin ekstrüzyonunu önlemek D) Stabilizasyona yardımcı olmak E) Protezin giriş yolunu belirlemek 21. Aşağıdaki oral ve perioral bölgelerin hangisinde squamöz hücreli karsinom gelişme insidansı daha yüksektir? A) Palatinal lateral bölgeler B) Alt dudak orta 1/3 ve primer damak C) Üst dudak orta 1/3 D) Bukkal bölge E) Dil ve ağız tabanının lateral bölgeleri

19 Diş Hekimliği Klinik Bilimler / D E Oral bölgede karsiom gelişme insidansının en yüksek olduğu bölgeler dil ve ağız tabanının lateral bölgeleridir. Bu bölgelerde karsinom insidansının yüksek olmasında travmaya nispeten daha kolay maruz kalmaları ve koruyucu mukozanın daha zayıf olması gösterilmektedir. Ağız kanserleri içinde en sık görülen tür skuamoz hücreli karsinomdur ve en sık olarak dil ve ağız tabanında görülmektedir. 22. Uyku apnesinin düzeltilmesinde en etkili teknik hangisidir? 22 E A) Mandibuler set back B) Mandibular ilerletme C) Genıoglossal ilerletme D) Lefort 1 ilerletme E) Çift çene ilerletme Hava yolunu açmak için iskeletsel ilereltme amaçlı girişimler yapılır. Çift çene ilerletme ile maksimium havayolu saglanir. 23. Lokal anestezi ile segmental osteotomi yapilirken hangi ajan en son tercihtir? 23 D A) Etidokain B) Bupivacain C) Prilokain D) Mepivacaine E) Artikain Minimal vazodilator etkilidir ancak etki suresinin kisa olmasi ve vazokonstruktorlu ajan icermediginden tercih edilmez. 24. Aşağıdakilerden hangisi tukuruk taslarindan en çok etkilenen tükürük bezidir? A) Parotis bezi B) Bukkal minör tükürük bezleri C) Sublingual tükürük bezi D) Palatinal minör tükürük bezleri E) Submandibular tükürük bezleri 24 E Deplasman gösteren oklüzyon bozukluğu ile görülen mandibula kırıklarının tedavisinde hangisi güncel tedavi yaklaşımı değildir? A) Semirijit fiksasyon B) Intermaksiller fiksasyon C) Açık redüksiyon rijit fiksasyon D) Kapalı reduksiyon E) Barrel bandajı 25 E Hipokrat zamanindan kalan bir yontemdir. Diger yontemlerin yaninda pek tercih edilmez. 26. Metopik suturanın sinoztozusu ile karakterize kranyal 26 B sinoztoz aşağıdakilerden hangisidir? A) Plagiosefali B) Trigonosefali C) Skafosefali D) Hemifasiyal hipertrofi E) Dolikosefali 27. Çocuklarda ve genç erişkinlerde meydana gelen, okluzal 27 A grafide soğan kabuğuna benzeyen görüntü oluşturan, genellikle mandibular 1. molar dişteki çürük sebebiyle oluşan ve ilgili bölgenin periostunda reaksiyonel kemik yapımına sebep olan, kronik düşük dereceli bir enfeksiyon sonucunda oluşan osteomyelite ne ad verilir? A) Garre osteomyeliti B) Kondensing osteoitis C) Kronik skleroze osteomyelit D) Akut skleroze osteomyelit E) Fokal diffuz osteomyelit Garre osteomyeliti büyük çoğunlukla çocuklarda ve genç erişkinlerde meydana gelen, okluzal grafide soğan kabuğuna benzeyen görüntü oluşturan, genellikle mandibular 1.molar dişteki çürük sebebiyle oluşan ve ilgili bölgenin periostunda reaksiyonel kemik yapımına sebep olan, kronik düşük dereceli bir enfeksiyon sonucunda meydana gelir.

20 Diş Hekimliği Klinik Bilimler / D Hangi durumda ayni anda hem fasiyal sinir hem de auriculutemporal sinirden kaynaklı komplikasyon görülür? I. Frey sendromu II. Parotis bez cerrahisi III. Preauricular yaklaşım A) Yalnız I B) I ve III C) Yalnız II D) I ve II E) II ve III 28 D Frey sendromun da parotis bezi cerrahsi sonrasi n. auriculutemporalis e eslik eden parasempatik liflerin cilte anastomu sonrasi, kaynakli yemek yemek sirasinda ciltte yanma ve terleme gorulur. Ayrica parotis bezi icinden fasiyal sinir gectigi icin bez cerrahisinde fasiyel paraliz gorulme riski fazladir. 29. Aşağıdaki lezyonlardan hangisine cerrahi radikal tedavi 29 E yapılır? A) Fordyce granulleri B) Epstein incileri C) Beyaz sungerimsi nevus D) Lokoodem E) Verrukoz lokoplaki Verrukoz lokoplaki malign transformasyon riski en yuksek lezyonlardandir. Bu nedenle cerrahi eksizyonu gereklidir. 30. Aşağıdakilerden hangisi total eklem protezi endikasyonlarındandir? I. Ankiloze olmuş eklemler. II. Yetersiz önceki konservatif cerrahi tedavi yöntemleri III. Ileri derece dejeneratif osteoartrit IV. Ciddi rezeksiyon gerektiren neoplaziler A) I, II,III B) II,III,IV C) I,II,III,IV D) I,III E) I,II,IV 30 C Tüm cerrahi dışı ve konservatif tedaviler denenmiş, konservatif cerrahi tedaviler uygulanmış hastalarda başvurulması gereken bir yöntemdir. 20 Kabul gören endikasyonları: Ankiloze, dejenere ve disloke olmuş eklemler. Yetersiz önceki konservatif cerrahi tedavi yöntemleri Enflamatuvar eklem rahatsızlıkları Tekrarlayan ankiloz Onarılamayacak kondilkırıkları Ciddi rezeksiyon gerektiren neoplaziler Hemifasial mikrozomi gibi konjenital hastalıklar Günümüzde alloplastik TME replasmanı hem fossanın hem de ramus-kondilin replasmanını sağlayan protezlerle yapılır. 31 D 31. Aşağıdakilerden hangisi servikal lenf nodu kalsifikasyonlarının en sık görülen nedenlerinden değildir? A) Tüberküloz B) Nontüberküloz granülomatöz enfeksiyonlar C) Sarkoidoz D) Skumoz hücreli karsinoma E) Tedavi olmuş lenfoma 32. Hangi tükürük bezinde lenfoid doku bulunur? A) Minör tükürük bezleri B) Parotis C) Submandibular D) Sublingual E) Hiçbiri 32 B 33. Aşağıdakilerden hangisi radyografik görüntü keskinliğini azaltır? A) Küçük efektif fokal spotlu cihaz kullanmak B) Yavaş filmlerin kullanılması C) Topuk etkisi D) Hareketsizlik E) Fokal spot-obje mesafesinin artması 33 C

21 Diş Hekimliği Klinik Bilimler / D On beş yaşında kız çocuğu yüzünde palpasyona duyarlı olmayan bilateral ağrısız şişlik nedeniyle başvuruyor. Ön tanıda aşağıdakilerden hangisini düşünürsünüz? A) Sialolithiazis B) Sialadenitis C) Sialadenosis D) Sialodochitis E) Tükrük taşı 34 C 35. Hangi tükürük bezinde kitle olması, onun malin olma 35 C ihtimalini arttırır? A) Parotis bezi B) Submandibular bez C) Sublingual bez D) Minör tükürük bezi E) İhtimaller eşittir. 36. Aşağıdaki oral lezyonlardan hangisi Epstein-Barr virüsü 36 B ile birlikte görülmez? A) İnfeksiyöz mononükleoz B) Skuamoz papilloma C) Burkitt lenfoma (Afrika tipi) D) Nazofarinks kanseri E) Hairy lökoplaki 37. Yirmi yaşında erkek hastada diş çekimi sonrasında yüzde şişlik, ağrı ve trismus gelişiyor. Bu durumda trismus, apsenin aşağıdaki lokasyonlardan hangisinde geliştiğini gösterir? A) Bukkal fold B) Perikronal alan C) Ağız tabanı D) Submandibular alan E) Mastikatör alan 37 E 38. TME de en sık rastlanan kitle lezyonu hangisidir? A) Osteokondroma B) Sinoviyal osteokondromatozis C) Pigmente villonodüler sinovit D) Kondrosarkom E) Sinovyal sarkom 38 B 39. On altı yaşında sağlıklı ergen bir hastanın intraoral muayenesi sırasında dört kuadrantta da 1.premolar dişlerin eksik olduğunu tespit ettiniz. 39 B Bu diş kayıpları size öncelikli olarak aşağıdakilerden hangisini düşündürür? A) Çürük nedeniyle çekildiğini B) Ortodontik nedenle çekildiğini C) Sistemik hastalığa bağlı diş eksikliği olduğunu D) Kalıtımsal bir hastalık olabileceğini E) Periodontal nedenle çekildiğini 40. Bazal hücreli nevus sendromunun (Gorlin-Goltz Sendromu) ayırıcı tanısında hangisi yer alır? I. Nonsendromik keratokistik odontojenik tümör II. Multiple dentigeröz kist III. Cherubism IV. Fibröz displazi V. Ameloblastik fibrom A) I, II B) I, IV C) IV, V D) III, IV E) I, II, III 40 E 41. Periodontal flep operasyonunda dişeti epiteli ve bağ dokunun bir kısmını içeren flep tipinin tanımlaması aşağıdakilerden hangisidir? A) Konvansiyonel flep B) Apikale pozisyone flep C) Yer değiştiren flep D) Yarım kalınlık flep E) Papil korumalı flep 21

22 Diş Hekimliği Klinik Bilimler / D D Epitel ve bağ dokunun bir kısmını içeren, kemiğin açığa çıkmadığı flep dizaynı yarım kalınlık flep olarak tanımlanır. 42 C 42. Aşağıdakilerden hangisi kemik defekti tedavisinde kullanılmak üzere tercih edilen biyolojik mediatörlerden sayılabilir? A) Otojen kemik grefti B) DDKKA C) Mine matrix türevleri D) Hidroksi apatit E) Trikalsiyum fosfat Biyolojik Mediatörler: Mine Matriks Deriveleri, Rekombinant İnsan Platelet-Derive Büyüme Faktörleri. 43 E 43. Aşağıdakilerden hangisi scaling rootplaningde kullanılan ultrasoniklerin kullanım endikasyonu içerisinde değildir? A) Supragingival ve subgingival KalKulus, oral biofilm uzaklaştırılması, kök yüzeylerinin düzenlenmesi B) Ortodontik yapıştırıcıların uzaklaştırılması C) Gingival ve periodontal hastalıklar D) Cerrahi girişimler E) Expoze dentin Endikasyonları 1. Supragingival ve subgingival calculus, oral biofilm uzaklaştırılması, kök yüzeylerinin düzenlenmesi 2. Ortodontik yapıştırıcıların uzaklaştırılması 3. Gingival ve periodontal hastalıklar 4. Cerrahi girişimler 5. Marjinasyon Önlem alınması gereken durumlar 1. Kalp pili taşıyanlar 2. Enfeksiyöz hastalıklar (HIV, tüberküloz, hepatit.. ) 3. Demineralize diş yüzeyleri 4. Ekspoze dentin 5. Restorasyonlar 6. Titanium implant abutmantları 7. Süt dişleri 8. Kemoterapik immünosupresyon 9. Kontrolsüz diabetes mellitus 22 Kontrendikasyonları 1. kronik akciğer hastalıkları: astım, anfizem, kistik fibrosis, pnömoni 2. KVS hastalıklar 3. Yutkunma bozuklukları 44. Primer herpetik lezyonla ilişkili olarak hangisi yanlıştır? A) Lezyonları oral mukozada yaygındır. B) Çocuklarda sık görülür. C) Bulaşıcıdır. D) Antiviral tedavi fayda gösterebilir. E) İmmünite kazanılır. 44 A Primer herpetik gingivostomatit lezyonları keratinize dokuda yerleşim gösterir. 45. Aşağıdakilerden hangisi periodontal hastalığın predispozan etyolojik faktörü değildir? A) Malokluzyon B) Sigara kullanımı C) Radyasyon tedavisi D) Diş fırçası travması E) Diabet 45 E Periodontal hastalık etyolojisinde yer alan predispozan faktörler: İatrojenik faktörler Restorasyon marjinleri ve konturları Rezorbe sement / Periimplantitis Konturlar ve açık kontaklar Restoratif materyaller ve prosedür Parsiyel protezlerin planlaması Malokluzyon Ortodontik tedavi ile ilişkili periodontal komplikasyonlar Plak retansiyonu ve kompozisyonu Gingival travma, alveol kemik yüksekliği Ortodontik kuvvetler Sürmemiş, yatay pozisyondaki 3. Molarların çekimi Alışkanlıklar Travmaya neden olan aksesuarlar Dişfırçası travması Kimyasal iritasyonlar Sigara kullanımı Radyasyon tedavisi

23 Diş Hekimliği Klinik Bilimler / D Diş fırçalama tekniklerinden hangisinde vibrasyon uygulanır? 46 A A) Bass B) Modifiye stilmann C) Scrub D) Fone s E) Leonard VIBRASYON: Bass, Charter s mm çapında bir adet implant yerleştirebilmek için dişsiz boşluğun sahip olması gereken mesio-distal mesafe minimum kaç mm olmalıdır? 47 C A) 6 B) 8 C) 9 D) 11 E) Aşağıdakilerden hangisi iyi huylu dişeti büyümelerinden sayılamaz? A) Santral dev hücreli granülom B) Fibrom C) Lökoplazi D) Fibrosarkom E) Gingival kist 48 D İyi huylu dişeti büyümeleri Fibrom: Dişeti bağ dokusunda oluşur. Periodontal membrane kaynaklıdır. Papilloma: Dişeti epitelinin benign proliferasyonudur. HPV (Human papilloma virus) varlığında gelişir. Central gaint cell granuloma, peripheral gaint cell granuloma Lökoplazi: Beyaz plaklarla karakterizedir. Gingival kist 49. Halitofobiyi hangisi tanımlamaktadır? A) Hastanın halitozisi tedavi edildikten sonra hala ağız kokusu varlığına inanmasıdır. B) Organoleptik veya ölçüm yöntemi ile varlığı saptanan ağız kokusudur. C) Hastanın ağız kokusu gelişeceği endişesi yaşamasıdır. D) Strese bağlı gelişen ağız kokusudur. E) Beslenmeye bağlı gelişen geçici halitozisdir. 49 A Halitofobia: Hastanın halitozisi tedavi edildikten sonra hala ağız kokusu varlığına inanmasıdır. 50. Aşağıdaki durumlardan hangisi dişeti bağ dokusu hücresel elemanı değildir? 50 C A) Histiosit B) Perisit C) Hyaluronik asit D) Fibroblast E) Makrofaj Bağ dokusu hücresel yapısı: 1- Fibroblastlar 2- Mast hücreleri 3- Makrofajlar 4- Undiferansiye mezenşim hücreleri 5- Histiositler 6- Perisitler 7- İltihap hücreleri nötrofilik granulositler, lenfositler ve plazma hücreleri 51. Aşağıdakilerden hangisi diş hareketini yavaşlatan ilaçlardan değildir? 51 B A) Bisfosfonatlar B) Prostoglandin C) Tetrasiklin D) Trisiklik antidepresanlar E) Antiaritmik ajanlar Prostoglandin diş hareketini hızlandırır. Prostoglandin inhibitörleri ise yavaşlatır. 23