ÜNİTE FİZİKSEL GELİŞİM I ÇOCUK GELİŞİMİ I İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Doç. Dr. Birol ALVER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÜNİTE FİZİKSEL GELİŞİM I ÇOCUK GELİŞİMİ I İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Doç. Dr. Birol ALVER"

Transkript

1 FİZİKSEL GELİŞİM I İÇİNDEKİLER Tanım, Önem ve Kavramlar Gelişim Dönemlerine İlişkin Fiziksel Özellikler ÇOCUK GELİŞİMİ I Doç. Dr. Birol ALVER HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Doğum öncesi ve doğum sonrası dönemlerde çocukta meydana gelen fiziksel ve motor gelişimi açıklayabilecek, İlköğretim kademesindeki çocuğun fiziksel gelişimini bilecek ve aşırı yüklenmelere karşı önlem almanın önemini fark edebilecek, Erinlik ve ergenlik döneminde, çocukluktan gençliğe geçişte fiziksel gelişimi anlayabilecek, Fiziksel gelişim konusundaki fiziksel eksikliklerin farkında olabileceksiniz. ÜNİTE 1

2 Fiziksel Gelişim I GİRİŞ İnsan gelişimi, yaşam dönemlerinin belli süreçlerinde, birbirini izleyerek gerçekleşen bir dizi değişiklikten oluşur. Kalıtsal etkenler, içgüdüler ve çevresel etkenlerle yönlendirilen bir değişimler karmaşası olan gelişim, doğum öncesi dönemden başlayıp yaşamın sonuna kadar devam eden bir süreç olarak ele alınmaktadır. Döllenmeden ölüme kadar süren yaşam dönemi içinde, organizmada gözlenen düzenli ve sürekli değişiklikler gelişim olarak adlandırılır. Gelişim; büyüme, olgunlaşma, öğrenme ve yaşantı sonucu bireyde gözlenen nitelik ve nicelik boyutlarındaki değişiklikleri içerir. Gelişimin organizma için uyum sağlayıcı bir fonksiyonunun olması gerekir. Gelişme ise gelişim süreci sonunda ortaya çıkan üründür. Pek çok gelişme büyümeyi, fakat aynı zamanda bozulmayı da içerir. Gelişim, genel olarak çok boyutlu bir kavram olması nedeniyle fiziksel, bilişsel, psiko-sosyal vb. olarak belirlenen alanlara ayrılarak ele alınıp açıklanması konuyu daha anlaşılır kılmaktadır. Fiziksel gelişim, bedensel ve psikomotor gelişim olarak iki alt alana ayrılarak incelenmektedir. Bedensel gelişim beden oranında meydana gelen değişikliklerle ilgili iken, psikomotor gelişim zihin kas koordinasyonu arasındaki ilişkiye bağlı olarak ortaya çıkan becerilerle ilgilidir. Gelişim sürecinde bireysel farklılıklar görülse de bu süreç genel olarak ortak yaşlarla ifade edilmektedir. Fiziksel gelişim; doğum öncesi, bebeklik, çocukluk, okul dönemi ve ergenlik dönemi olarak beş farklı başlık altında incelenir. TANIM, ÖNEM VE KAVRAMLAR Boy ve Kilo Genel olarak büyüme, kilogram ve santimetre birimleriyle tanımlanır. Üçüncü yaştan erinlik yıllarına kadar sürekli fakat yavaş bir büyüme görülür. Erinlik yıllarına kadar erkekler kızlardan biraz daha uzun ve ağır olmakla birlikte, erinlik yıllarında kızlar erkekleri geçer. Bunun nedeni kızların erinliğe erkeklerden önce girmiş olmalardır. Erinliğin son dönemlerinde de yine erkekler kızlardan ortalama 10 santimetre daha uzun ve 11 kilo gram daha ağırdır. Genel olarak büyüme, vücudun boy, kilo ve hacim olarak artışıdır. Boy ve kiloda görülen bireysel farklılıklar, kalıtımsal etkenlere, beslenmeye, yeme alışkanlıklarına ve bireyin genel sağlık durumuna bağlı olabilir. Bireysel Etkinlik Yeni doğan bir bebeğin, yaşamın ilk yılında göstermiş olduğu fiziksel değişimleri araştırınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 2

3 Fiziksel Gelişim I Bedensel büyüme ve gelişmenin bireyin kişiliği üzerinde, özellikle okul öncesi, ilkokul, erinlik ve ergenlik yıllarında çok önemli etkisi olduğu söylenebilir. Çünkü karmaşık bir sistem ve alt sistemlerden oluşan bedensel yapı, insanın yaşaması için gerekli olan tüm işlev ve davranışları için bir temel oluşturur. Dolayısıyla bedensel büyüme ve gelişme bireyin gelişmesini de etkiler. Kişilik bu etkileşim sonucunda oluşur. Kaslar Kaslar, vücudun hareket sisteminin aktif elemanları olup kemiklerin üzerini örten bölümünü oluşturur. İnce ve kaba motor becerilerin gelişimi kız ve erkek çocuklarda farklıdır. Kızlar ince motor hareketleri daha iyi yaparken erkek çocukların kaba motor becerilerde daha iyi olduğu gözlenmiştir. Kaslar istemli ve istemsiz kaslar olmak üzere ikiye ayrılır: İstemli kaslar, istenilen zamanda istenilen hareketleri sağlayan kaslardır. Örnek Kol, boyun, baş, bacak, parmak, göz kapağı kasları bu gruba girer. İstemsiz kaslar: Bu kasların özelliği kişiye bağlı olmadan çalışmalarıdır. Örnek Mide, kalp, karaciğer, dalak, bağırsaklar vb. iç organlarımız istemsiz çalışan kaslara girer. Kemiklerdeki büyüme ve gelişmenin büyük bölümü ergenlik yıllarında gerçekleşir. Kasların görevleri: İskelet sisteminin hareketini sağlarlar. Vücudun enerji deposudur. Dilin hareketini sağlar ve konuşmaya yardım eder. Organların çalışmasını etkiler. Kalbin çalışmasında ve kan dolaşımında etkin rolleri vardır. Solunum sisteminin çalışmasına yardımcı olurlar. Çocuklukta kasların bedene göre ağırlığı % 25 iken, yetişkinlikte % 45 e yükselir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 3

4 Fiziksel Gelişim I Bireysel Etkinlik Çocuklarda kaba motor ve ince motor kasların fiziksel olarak göstermiş olduğu gelişim süreçlerini araştırınız. Kemik ve Dişler Kemikler, vücudu oluşturan dokular arasında en sert olanıdır. Organizmada gerçek anlamda destek görevi yapan dokudur. Ayrıca organizmanın kalsiyum depolarıdır. Kalsiyum bakımından doymuş olduklarından serttir. Sert olmalarına rağmen kıkırdak dokusundan farkları damar içermeleridir. Kemikler de vücudun bütün diğer dokuları gibi gelişme çağında büyür. Uzun kemikler uçlarındaki bölümlerinden büyürler, kısa ve yassı kemiklerin bu bölümleri yanlarındadır. Kemiklerin büyümesinde tiroit, hipofiz gibi iç salgı bezlerinin salgıladıkları hormonların büyük payı vardır. İskelet gelişimi bebek doğduğunda tamamlanmıştır. Doğumdan sonra kemiklerdeki gelişme, boylarının uzaması biçiminde gerçekleşir. Kemiklerdeki en hızlı gelişme, yaşamın ilk yılı içinde görülür. Daha sonra, ergenlik dönemine kadar gelişme hızında bir yavaşlama görülür. Ergenlik döneminde ise kemiklerdeki gelişme yeniden hızlanır. Kemiklerdeki büyüme ve gelişmenin büyük bölümü ergenlik yıllarında gerçekleşir. Diş tabakalarının gelişimi doğum öncesi dönemde başlar. Olgunlaşmasını tamamlayan dişler, doğumdan sonra belli bir sırayla diş etlerini delerek çıkar. İlk dişler yaklaşık ayda çıkmaktadır, ancak farklı ülkelerdeki çocukların diş gelişimlerinin değişik olduğu sonucuna varılmıştır. Bazı bebeklerde dişin ilk çıkışı 12. aya kadar olabilmektedir. Bazı bebeklerin de doğduklarında bir veya birden fazla dişi de olabilmektedir, dört yaşına doğru çocuğun tamamlanan bu dişlerine süt dişleri adı verilir. Süt dişleri 20 adet olup iki buçuk yaşına kadar tamamlanır. Sistem ve Organlar Canlı bir vücuttaki dokuların bir araya gelerek anatomik ve işlevsel bir bütün oluşturduğu, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş vücut bölümüne organ denir. Organ, biyolojide belirli bir görevi veya görevler bütününü yapan doku grubudur. Canlı bir vücuttaki dokuların bir araya gelerek anatomik ve işlevsel bir bütün oluşturduğu, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş vücut bölümüne organ denir. İnsan vücudunda pek çok organ görev alır. Bu organlar görevlerine ve bulundukları sistemlere göre; iç organlar, sindirim organları, üreme organları, boşaltım organları, solunum organları gibi sınıflandırılabilir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 4

5 Fiziksel Gelişim I Fetüs evresi: 8. haftadan doğuma kadar süren evredir. Bu evrede bebeğin gelişimi devam eder. Bu dönemde bebeğin cinsel organlarının görünümü tamamlanır; kol ve bacaklar hareket etmeye, dolaşım sistemi çalışmaya, deri ve saçları gelişmeye, iskelet yapısı güçlenmeye ve uyarıcıya tepki vermeye başlar. Artık bebeğin kalp atışı duyulabilir, bebek kilo alır, emme hareketleri yapabilir, gözleri açılır. 28 haftayı dolduran bebek boşaltım sistemi olgunlaştığı için erken doğsa da yaşayabilir. 38.haftada ise artık bebek doğum için hazırdır ve dış dünyada yaşamını rahatlıkla sürdürebilir. Bireysel Etkinlik Doğum öncesi dönemde, bir bebeğin göstermiş olduğu fiziksel gelişim süreçlerini araştırınız. Beden organlarını oluşturan tabakalar Ektoderm, Mezoderm ve Endoderm olmak üzere üç gruba ayrılır. Doğum öncesi gelişim, kalıtım ve çevrenin etkisi altındadır. Çocuk, doğumdan önce gelişimini düzgün olarak sürdürür. Bu yüzden çocuğun hangi ayda nasıl gelişim göstereceğini kestirmek de kolaylaşır. Eğitim için önemli olan doğum öncesi çağda, çocuğun gelişimindeki çevresel faktörlerdir. Annenin fiziksel ve duygusal durumu çocuğa büyük etkiler yapmaktadır. Bunun yanı sıra hem döl yatağının iç çevresinden hem de dışarıdan gelen etkiler de yine çocuğun gelişimini etkilemektedir. Doğum öncesi dönemde annenin aldığı ilaçlar, beslenme durumu, içki, sigara gibi alışkanlıkları, psikolojik durumu, kan uyuşmazlığı ve diğer bazı sebepler doğum öncesi gelişimi etkiler. Bu dönemde annenin sosyal alışkanlıklarından sigara içme erken dönemlerde düşüklere neden olurken, ileriki dönemlerde alınan doza bağımlı olarak bebeklerde doğum ağırlığının daha düşük olmasıyla sonuçlanmaktadır. Ayrıca sigara içen kadınlarda erken doğumun daha sık olduğuna dair kanıtlar vardır. Alkol bağımlılığı olan hamile kadınların bebeklerinde fetal alkol sendromu denilen doğuştan çeşitli bozukluklar görülmektedir. Annenin hamileyken beslenme eksiklikleri, annenin duygu durumu, ani heyecanlanma, korkma durumlarında doğum öncesi olumsuzluklar yaşanmaktadır. Fetüsün ilerdeki hayatını tehlikeye atmamak için her annenin bu konularda dikkat etmesi önemlidir. Bebeklik Dönemi (0-2 yaş) Bebeklerin doğumdan sonra yaptıkları ilk davranış solunumdur. Bebeğin ilk 28 günlük sürecine yenidoğan denir. Bebekler bu süreçte sadece ışığı ve gürültüyü ayırt edebilirler. Çevrelerine karşı ilgisizdirler ve başlarını dik tutamazlar. Bedensel gelişimin en hızlı olduğu ikinci dönemdir. Gelişim baştan ayağa olduğundan bu süreçte başın vücuda oranı düşünüldüğünde bir biçimsizlik göze çarpar. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 6

6 Fiziksel Gelişim I Bebeğin doğumdaki boyu ile yetişkinlik çağında ulaşacağı boy arasında yakın bir ilişki bulunur. Normal koşullarda ve ortalama olarak çocuğun doğduğu andaki boyu santimetre, ağırlığı ise gramdır. Erkek bebekler kızlara göre daha ağır ve uzun doğarlar. Bu durum okul dönemine kadar böyle devam eder. Yeni doğmuş bebeklerin doğum ağırlıkları, ilk günlerde sıvı kaybı nedeniyle %5-10 oranında azalır. 36 aylık erkek çocuklarının %95 i cm uzunluğunda, kg ağırlığında olurken yine 36 aylık kız çocuklarının % 95 i cm boyunda, kg ağırlığında olur. Annenin ilk bebeği doğuşta son bebeğine oranla daha kısa olmaktadır. Bebeğin doğumdaki boyu ile ilerde yetişkinlik çağında ulaşacağı boy arasında bir bağlantı vardır. Doğumdan sonraki ilk yılda büyüme hızlıdır. İkinci yılda da hızlı olmakla birlikte, birinci yıla göre daha yavaştır. Çocuk ilk altı ayda ağırlığının iki katına birinci yaş sonunda ise üç katına ulaşır. Birinci yaşta boy artışı yüzde elli kadardır. Bireysel Etkinlik Yaşamın ilk bir yılı ile sonraki yıllarda görülen fiziksel gelişim süreçleri arasındaki farklılıkları araştırınız. Bebek doğduğunda 270 tane kemiği vardır. Bunlar incinebilir, bükülebilir ve birbirine gevşek biçimde bağlıdır. Sinir sistemi de bebek doğduğunda tamamlanmıştır. Ancak zamanla sinir hücrelerinin boyutları büyür ve sinir liflerinin bazıları filizlenerek çoğalır. Liflerin üzerinde yer alan ve sinirsel iletilerin sinir hücreleri tarafından beyine aktarılmasını ve beyinden ilgili organlara iletilmesini hızlandıran miyelin kılıfları ise, bebek doğduğunda henüz tam olarak oluşmamıştır. Miyelin kılıflarının gelişimi büyük ölçüde ilk birkaç yıl içinde tamamlanır. Sinir sisteminin gelişiminde miyelinleşme önemli bir değişimdir. Miyelinleşme, iletilerin sinir hücreleri arasında iletilmesi için gerekli miyelin maddesinin üretilmesi anlamına gelir. Miyelinleşme aracılığıyla beyin ve duyu organları arasında patikalar oluşur. Sinirlerin ördüğü bu yollarla beyin, iskelet, kas sistemlerinin birbirleriyle iletişimi sağlanır ve çocuk devinimde bulunur. Miyelinleşme yaşamın ilk yılında hızla oluşur. Bebeğin ilk 28 günlük sürecine yenidoğan denir Bebeklerin duyuları çok duyarlıdır. Çok çabuk üşüyebilirler. Duyu organları içinde en son gelişen duyu organı gözdür. Yenidoğanın gözleri uzağa gereği gibi odaklanamaz. Görsel keskinlikleri zayıftır. 1 aylık olduğunda annesinin yüzünü diğerlerinden ayırt edebilir. Doğumdan sonra 6. ayda görme keskinliği yetişkin düzeye ulaşır. Yenidoğan, anne karnında iken duymaya başlar. Bebek anne ve babasının seslerini diğer seslerden ayırt edebilir. Bebek sese gövdesini çevirerek tepki verir. Farklı kokulara karşı duyarlıdır. Özellikle de annesinin göğsünden gelen kokuya Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 7

7 Fiziksel Gelişim I karşı çok duyarlıdır. Yenidoğan, farklı tatları birbirinden ayırt edebilir. Henüz tatlı tuzlu farkını bilmez ama tatlı uyarıcıları tercih eder. Yine yeni doğan kuvvetli bir dokunma duyumuna sahiptir. Birey, etkilenen - etkileyen bir varlıktır. Doğum sonrası dönemin her evresinde birçok kazanımlar elde eder ve bu kazanımları gelişim ödevlerine dönüştürerek yapabildiklerinden yapabileceklerine doğru bir ilerleme gösterir. Bu nedenle sosyal bir varlık olarak hayatının ilk yıllarında alıcı konumunda olan birey, sonraki yıllarda verici konumunu üstlenir. Bu dönem bireysel farklılıkların ortaya çıktığı ve bireyin diğer bireylerden kendini ayıran birçok özellik kazandığı dönemdir. Doğum sonrası dönemde birey, fiziki, bilişsel, sosyal, ahlaki ve cinsel yönden gelişim gösterir. Bu farklı gelişim alanlarındaki özellikler ise yaşla birlikte çevre ve zaman faktörlerinin etkisiyle ortaya çıkar. Bundan sonra da bireyin kişilik gelişimi olumlu ya da olumsuz yönde etkilenmektedir. Bireysel Etkinlik Bebeklik döneminde çocuklar arasında görülmesi muhtemel bireysel farklılıkların kaynağını araştırınız. Bu dönemde çocuklar, ay ay fiziksel gelişimini sürdürür. 0-6 ayda; birçok refleks davranış sergiler, nesnelere ulaşır, kollarının desteği ile başını kaldırabilir, biberonu tutabilir ayda; çok az refleks davranış sergiler. Örnek Desteksiz oturur, yerde sürünür ve yavaşça ilerleyebilir, bir yere tutunarak ayağa kalkar ayda; yürümeye başlar, merdivenlerden emekleyerek çıkabilir ayda; koşmaya başlar, koltuğa tırmanabilir, basit yapbozları tamamlar, bağırsakların denetimini kazanır. 30 ay; parmak uçlarıyla tebeşir tutar, zıplar, bardağı kendisi tutabilir. Sinir sistemi merkezden uçlara, içerden dışarı doğru gelişim gösterir. Doğumda, baştaki sinirler ayaktaki sinirlere oranlara daha gelişmiş durumdadır. Beyinin iç kısmı dış kısmına oranla daha gelişmiştir. Doğumdan altı aya kadarki devrede, beynin devimsel davranış merkezi, duyu merkezlerinden daha gelişmiş durumdadır. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 8

8 Fiziksel Gelişim I İlk Çocukluk (Oyun, 3-6 yaş) Dönemi Bebeklikteki bedensel büyüme oldukça çarpıcıdır. Erken çocuklukta bu bedensel büyüme yavaşlasa da ilk çocukluk dönemindeki bir çocuğu bir bebekten ayırt etmek çok da zor değildir. İlk çocukluk dönemindeki birçok çocuk bebeklikteki kilolarını kaybetmekte, bacak ve gövdeleri uzamaktadır. Bebeklikte, sinir hücrelerinin uzantılarının miyelinleşmesi, tam görme kapasitesine ulaşma gibi işlevlerin sağlanması için zemin oluşturmaktadır. Erken çocukluktaki miyelinleşmenin devamı, çocuğun el-göz koordinasyonunun daha iyi bir hâle gelmesini de beraberinde getirmektedir. Erken çocukluk döneminde bir çocuğun boyu ortalama olarak 6,5 cm kilosu da 2-3 kg kadar artmaktadır. Erken çocukluk döneminde bir çocuğun boyu ortalama olarak 6,5 cm kilosu da 2-3 kg kadar artmaktadır. Bu dönemde boy ve kilodaki artışın yüzdesi her bir yılda azalmaktadır. Kız çocuklar bu dönemde erkeklere oranla daha kısa ve hafiftirler. Baş büyüklükleri hâlâ bedenlerine göre büyük olsa da okul öncesi dönemin sonlarına doğru çoğu çocuk bu dengesiz görünümden kurtulur. Erken çocukluktaki en önemli fiziksel gelişimlerden birisi de beyin ve sinir sistemindeki sürekli gelişimidir. Bu dönemde beyin büyümeye devam etse de bebeklikteki kadar hızlı değildir. Çocuk 3 yaşına geldiğinde beyni, bir yetişkin beyninin dörtte üçü büyüklüğüne ulaşmıştır. Bireysel Etkinlik İlk çocukluk döneminde görülen fiziksel gelişim süreçlerini araştırnız. Okul öncesi dönemdeki çocuk artık düzgün bir şekilde durabilmekte ve hareket edebilmektedir. Çocuklar, amaçlı olarak kendilerini taşıyıp bacaklarını kendilerine güvenerek hareket ettirebilirler. 3 yaşındaki çocuklar ince motor becerilerde oldukça beceriksizlerdir. 4 yaşına geldiklerinde ince motor becerileri daha gelişmiş ve kusursuz hâle gelmiştir. Örnek 4 yaşındaki bir çocuk kendisine atılan topu elleriyle değil, iki koluyla yakalamaya çalışır. Psikomotor gelişim açısından çocuğun büyüklerin davranışlarını test ve taklit ettiği bir dönemdir. Bu dönemde bedensel becerilerin kazanılması ile birlikte Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 9

9 Fiziksel Gelişim I bağımsız hareket etme söylenenlerin tersini yapma, dikkat çekici davranışlarda bulunma, inatçılık önem kazanmaktadır. Bu dönemi Özer (2004:120), temel hareketler dönemi olarak nitelendirmiştir. Başlangıç, ilk evre ve olgunlaşma evresidir. Başlangıç evresinde çocuklar, kendi bedenlerinin hareket yeteneklerini anlamak ve bunları denemek için çaba gösterirler. Hareket sırasında beden ya çok abartılı ya da çok sınırlı biçimde kullanılır. Ritim ve koordinasyon zayıftır. İlk evrede kontrol ve ritmik koordinasyon arttığı için çocuğun hareketleri daha uyumlu ve kontrollü olmaya başlar. Buna rağmen abartma ve sınırlama vardır. 3-4 yaş çocukları gözlendiğinde bu evrenin özelliklerini taşıyan pek çok hareket görülebilir. Olgunluk evresinde çocuklar mekanik yönden etkili, uyumlu ve kontrollü, gelişmiş hareket şekillerini sergilerler. 5-6 yaşına gelen çocukların bu evreye ulaşmış olması gerekir. İkinci Çocukluk (İlköğretim,7-11 yaş) Dönemi İkinci çocukluk döneminde kalp atışı, yetişkin kalbine yakın bir ritme yaklaşırken solunum sistemi hızla gelişir. Bedensel gelişme, önceki yıllara göre yavaşlar ama sürekli artış gösterir. İskelet sistemindeki gelişme bu dönemde kas sistemindekinden daha ileride olduğundan büyüme ağrıları gözlenir. Boy uzaması yavaştır. Yıllık boy artışı ortalama 5,5 cm dir. 10 yaşındaki bir çocuğun boyu yaklaşık 1.40 cm dir. Ağırlıkta boy uzaması gibi yavaştır. 7 yaşındaki bir çocuğun ortalama ağırlığı 24 kg dır. 7-8 yaşlarındaki çocukların sindirim, solunum, sinir, iskelet, boşaltım gibi sistemleri gelişimini sürdürür. Bireysel Etkinlik İkinci çocukluk döneminde görülen fiziksel gelişim süreçlerini araştırnız. Bu dönemde sinir sistemi gelişimini büyük ölçüde tamamlar. Ayrıca kalp atışı, yetişkin kalbine yakın bir ritme yaklaşırken, solunum sistemi hızla gelişir. Akciğerlerin ve diğer solunum organlarının gelişmesi, bu çocukların bedensel etkinliklerini giderek daha çok kolaylaştırır yaş dönemindeki gelişme de, iç salgı bezlerinin önemli bir yeri vardır. 2-6 yaş döneminde timüs, hipofiz ve troid bezleri oldukça etkenden, 6-12 yaş döneminde bu bezlerin yanı sıra döl bezleri de harekete geçer. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 10

10 Fiziksel Gelişim I 7-12 yaşlar arasında bel, kol, bacak kemikleri ağır işleri yapmaya hazır değildir. Ağır yükleri taşımak, bu yaşlardaki çocukların kemik yapılarının bozulmasına neden olabilir. Bu yaşlardaki çocukların ağır işlerde çalıştırılmaları da suç niteliği taşımaktadır. Temel eğitime başlayan çocukların bilek ve parmak kemikleri ve kasları ince işleri yapabilecek olgunluğa henüz ulaşmamıştır. 1. Sınıf öğrencileri incelik isteyen küçük el işlerini yapmada zorluk çekerler. Öğrencilerin ağır yükleri uzun süre taşımaları kemiklerin çarpılmasına yol açar. 1. Sınıf öğrencileri okuma ve yazmayı öğrendikten sonra bile, çizgili bir deftere yazı yazarken çizgiyi taşırmadan yazı yazmayı başaramazlar. Bu durum incelik isteyen bir işlevdir ve bu dönem çocukları incelik isteyen küçük el işlerini yapmada zorluk çekerler. Ergenlik Dönemi (12-18 yaş) Adolescence sözcüğü Latince kökenli adolescere sözcüğünden türetilmiştir. Adolescere büyüme, olgunlaşma anlamına gelmektedir. Ergenlik dönemi, erinlik ile başlayıp yetişkinliğe kadar süren bir dönemi kapsamakta, çocuklukla yetişkinlik arasında bir geçiş dönemini oluşturmaktadır. Yaş sınırları kesin olarak belirlenmemiştir, ancak aşağı yukarı on iki yaş ile fiziksel büyümenin hemen hemen sona erdiği yaşlarına dek uzanır. Ergenlik dönemi, erinlik ile başlayıp yetişkinliğe kadar süren bir dönemi kapsamakta olup çocukluk ile yetişkinlik arasında bir geçiş dönemini oluşturmaktadır. Erinlik Latince puberte (erkeklik yaşı) kelimesinden alınmış bir isimdir. İnsanın cinsiyet yeteneklerini kazandığı gelişim dönemidir. Bu dönemde gençlerde birçok fiziksel değişmeler görülmektedir. Ergenlik, fiziksel gelişimin 0 1 yaş dönemindeki en hızlı değişiminden sonra, en hızlı değişimin yaşandığı dönemdir. Bireysel Etkinlik Ergenlik döneminde görülen fiziksel gelişim süreçlerini araştırınız. Erinlik, ergenliğin habercisi olsa da çoğumuz için erinlik, ergenlik döneminin sona ermesinden önce tamamlanır. Erinlik tek ve ani bir olay değildir. Genç bir kızın veya erkeğin erinlik döneminde olduğunu söyleyebiliriz ama erinliğin ne zaman başlayıp ne zaman bittiğini tahmin edemeyiz. Erinliğin en önde gelen belirtileri cinsel olgunlaşma, boydaki ve ağırlıktaki artışlardır. Erinlik dönemindeki erkeklerde görülen fiziksel değişimlerin sırası; penisin ve testislerin büyümesi, genital kılların görülmesi, az miktarda ses değişikliği, ilk boşalma, koltuk altı kılların büyümesi, yüzündeki kıllanmalardır. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 11

11 Fiziksel Gelişim I Erinlik dönemindeki kızlarda görülen fiziksel değişimlerin sırası; göğüsler büyür, genital kıllar görülür, koltuk altı kıllar görülür, boyları uzar, kalçaları omuzlarından daha geniş hâle gelir. Adet, bir genç kızın erinlik döneminde oldukça geç gelişir. Önceleri adet dönemleri düzensiz olabilir, başlangıçta adet görmesine rağmen yumurta üretemeyebilir. Kızlarda, erkekler gibi ses değişikliği görülmez. Erinliğin sonunda, genç kızın göğüsleri tamamen gelişmiştir. İçsalgı bezleri de bireyin hareket ve beden gelişiminde ve kişilik kazanma sürecinde çok önemli fonksiyonlara sahiptir. Hipofiz, tiroit, paratiroit, böbreküstü, pankreas ve cinsel bezler fiziksel gelişimde çok önemli fonksiyon üstlenirler. Örnek Erinliğin ilk yıları boy uzamasının en çok görüldüğü yıllardır. Çünkü bu yıllarda pitüiterin büyüme hormonu daha fazla salgılanmaktadır. Ergenlik döneminde troid hormonunun etkisiyle kemik dokusu iyice sertleşir. Kızlar bu dönemde genellikle daha ağır ve uzundurlar. Gelişimin birçok alanında tipik olarak kızlardan geri olan erkekler büyüme atılımlarına genelde yaş arasında başlarlar ve her yıl ortalama 7,5-12 cm uzarlar. Daha sonra büyüme, maksimum boya yaşlar arasında ulaşıncaya kadar yavaşlayarak sürer. Ağırlık boyla birlikte artar. Kız çocuk 11 ile 26 yaşlar arasında ortalama 19 kilo, erkek çocuk ortalama 25 kilodur. Bu dönemde ağırlık artması yalnızca yağlanmaya bağlı değildir, kemik ve kas gelişimi de bunu etkiler. Erinlik döneminde kemiklerin boyu uzar. Aynı zamanda iç yapıları ve biçimleri değişir. Troid hormonunun etkisiyle kemik dokusu iyice sertleşir. Kızların kemik yapıları, boy uzamasının sona ermesiyle yaşlarında yetişkin seviyesine ulaşır. Erkeklerde ise kemik yapısı 19 yaş civarında son hâline ulaşır. Kas gelişimi kızlarda 12-13, erkeklerde yaşlarında beden ağırlığının hemen hemen yarısını oluşturmaktadır. Örnek Büluğ döneminde kızlarda östrojen, erkeklerde testosteron adı verilen cinsiyet hormonu salgılanır. Bu hormonla birlikte kemik ve kas yapısında büyüme hızlanır. Cinsiyet hormonu ayrıca kızlarda yumurta, erkeklerde sperm hücrelerinin oluşmasına neden olur. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 12

12 Fiziksel Gelişim I Özet Gelişim; büyüme, olgunlaşma, öğrenme ve yaşantı sonucu bireyde gözlenen nitelik ve nicelik boyutlarındaki değişiklikleri içerir. Gelişimin organizma için uyum sağlayıcı bir fonksiyonunun olması gerekir. Doğumdan sonra kemiklerdeki gelişme, boylarının uzaması biçiminde gerçekleşir. Kemiklerdeki en hızlı gelişme, yaşamın ilk yılı içinde görülür. Fiziksel gelişim üzerinde kalıtımın etkisini çok önemli bir faktör olmasına rağmen tek faktör değildir. Buna ek olarak psikolojik, sosyal, çevresel faktörlerin de çok önemli etkileri bulunmaktadır. Fiziksel gelişimi, doğum öncesi ve doğum sonrası faktörler etkilemektedir. Bebeklik döneminden iki yaşına kadar olan süreç içerisinde büyüme eğrisi oldukça hızlı iken, bu dönemi ergenliğe kadar devam edecek olan bir yavaşlama süreci izlemektedir. Fiziksel gelişim çocuklarda doğum öncesi, doğum sonrası, ilk çocukluk, ikinci çocukluk, erinlik ve eregenlik gibi dönemlere ayrılarak incelenir. En hızlı fiziki gelişim 0-2 yaş grubunda gerçekleşir. Daha sonra yavaşlar ve erinlik ve ergenlik döneminde fiziksel gelişim tekrar hızlanır ve yetişkinlikte olabilecek seviyeye ulaşır. Ödev Fiziksel gelişimi etkileyen biyolojik ve kalıtsal faktörleri araştırınız. Ödev Fiziksel gelişime ilişkin temel kavramları tartışınız. Ödev Ergenlik döneminde görülen fiziksel gelişim özelliklerini araştırınız. Ödev Çevre faktörünün, fiziksel gelişim üzerindeki etkisini araştırınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 13

13 Fiziksel Gelişim I Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. DEĞERLENDİRME SORULARI 1. Fiziksel gelişimle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? a) Kızlarda ağırlık artışı en fazla cinsel olgunluğun ortaya çıktığı dönemlerde olmaktadır. b) Erkeklerde ağırlık artışı en fazla 16 yaş civarında görülür. c) Erkeklerdeki kas oranı kızlardan daha fazladır. d) Okul döneminde kas sistemindeki gelişme, iskelet gelişiminin üstündedir. e) Erinlik döneminde kızların fiziksel gelişimi erkeklerden ilerdedir. 2. Fiziksel ve cinsel yönden akranlarına göre erken olgunlaşmanın kız ve erkek ergenler üzerindeki etkileri nasıldır? a) Erkek için olumlu, kız için olumsuz b) Erkek için olumsuz, kız için olumlu c) İkisi içinde olumlu d) İkisi için de olumsuz e) Erken olgunlaşma ile cinsiyet arasında bir ilişki yoktur. 3. İlköğretim 1. sınıfa başlayan Ali diğer arkadaşları gibi defterine kalemiyle çizgi çizmediği için sinirlenmekte ve her defasında defterinin sayfasını yırtmaktadır. Bu nedenle de okula gitmek istememektedir. Ali nin çizgi çizememesini aşağıdakilerden hangisi açıklar? a) Sinir sistemi yeterince gelişmemiştir. b) Okulu ve öğretmeni sevmemiştir. c) Anne ve babası okula iyi hazırlayamamıştır. d) Parmak kasları yeterince olgunlaşmamıştır. e) Çizgi çalışmasını öğretmen iyi öğretememiştir. 4. Bebeklerin doğumdan sonra yaptıkları ilk davranış olup, ilk 28 günlük sürece...denir. Cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangileri sırasıyla gelmelidir? a) Emme, erkendoğan b) Solunum, erkendoğan c) Solunum, yenidoğan d) Emme, yenidoğan e) Ağlama, yenidoğan 5. Aşağıdaki dönemlerin hangisinde fiziksel gelişim hızı en hızlıdan yavaşa doğru sıralanmıştır? a) Doğum öncesi, bebeklik, ergenlik, ilk çocukluk, son çocukluk b) Bebeklik, doğum öncesi, ergenlik, son çocukluk, ilk çocukluk c) Doğum öncesi, bebeklik, ergenlik, son çocukluk, ilk çocukluk d) Bebeklik, doğum öncesi, ergenlik, ilk çocukluk, son çocukluk e) Doğum öncesi, ergenlik, bebeklik, ilk çocukluk, son çocukluk

14 Fiziksel Gelişim I 6. Doğum öncesi gelişim dönemi aşağıdakilerden hangisinde doğru sıralanmıştır? a) Zigot - Embriyo - Fetüs b) Fetüs - Embriyo - Zigot c) Embriyo - Zigot - Embriyo d) Zigot - Fetüs - Embriyo e) Fetüs - Zigot Embriyo 7. Fiziksel gelişim ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? a) Çocukların ergenliğe giriş yaşları, ebeveynlerinin giriş yaşlarından etkilenir. b) Zihinsel engelli çocukların fiziksel gelişimi, akranlarına göre daha yavaştır. c) Bazı refleksler ertelenebilir ama engellenemez. d) Doğum öncesi süreçte bebeğin çevreden en az etkilendiği dönem dölüt dönemidir. e) Sıcak iklimde yaşayan çocuklar, soğuk iklimde yaşayanlara göre ergenliğe daha geç girer. 8. Okul öncesi dönemde vücudun belli bölgelerinde orantısızlık göze çarpar. Bu durumun en çok görüldüğü organ hangisidir? a) Baş b) Kollar c) Gövde d) Bacaklar e) Ayaklar 9. Bir bebek kaç haftalık olunca doğuma hazır hâle gelir? a) 30 b) 32 c) 34 d) 36 e) I. Kalıtım II. Çevre III. Beslenme IV. Annenin yaşı Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri fiziksel gelişimi etkileyen faktörlerden biridir? a) Yalnız I b) Yalnız II c) I ve III d) II ve IV e) I II III IV Cevap Anahtarı 1.D, 2. A, 3.D, 4-.C,5.A, 6.A, 7.E, 8. A,9.E, 10.E. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 16

15 FİZİKSEL GELİŞİM II İÇİNDEKİLER Fiziksel Gelişimde Bireysel Farklılıklar ve Önemi Fiziksel Gelişimi Etkileyen Etmenler Fiziksel Gelişimin Diğer Gelişim Alanlarıyla İlişkisi ÇOCUK GELİŞİMİ I Doç. Dr. Birol ALVER HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Fiziksel gelişimde bireysel farklılıkların önemini kavrayabilecek, Fiziksel gelişimi etkileyen faktörlerin neler olduğunu öğrenebilecek, Fiziksel gelişimin diğer gelişim alanlarıyla ilişkisini öğrenebileceksiniz. ÜNİTE 2

16 Fiziksel Gelişim II FİZİKSEL GELİŞİMDE BİREYSEL FARKLILIKLAR VE ÖNEMİ Gelişim, çevre ve kalıtımın etkileşim süreci sonunda ortaya çıkan üründür. Bu ürün bireylerin gerek çevre gerek kalıtımsal özelliklerinin ayrı olması nedeniyle kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Aynı yumurta ikizi olmadıkça dünyadaki hiç kimse aynı fiziksel donanıma sahip değildir. Gelişim sürecinde gözlenen bu farklılıklar aşırıya kaçmadıkça normal karşılanmalıdır. Bireysel farklılıklar kendisini bazen kültürel bazen fizyolojik şekilde ortaya çıkabilir. Gelişim süreci içinde, tüm çocuklar aynı gelişim yolunu izlerler. Çocuk koşmadan önce yürür, yürümeden önce de emekler. Ancak, çocukların gelişim hızlarıyla bu davranışları başarmak üzere geçirdikleri sürenin; bireyden bireye değişiklik gösterdiği görülür. Şöyle ki, bazı çocuklar diğer yaşıtlarına göre daha hızlı gelişir. Gelişimin; bireysel farklılıkların etkisi altında, birbirini izleyen düzenli bir süreç olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Doğadaki canlıların en gelişmiş organizmasına sahip olan insan yavrusu diğer canlılardan farklı olarak doğarlar. Yaşamın ilk yıllarında fiziksel gelişim, diğer gelişim alanları gibi çok hızlıdır. Örnek Serpil Hanım, oğlunun beşinci doğum gününü kutlarken partiye gelen çocuklarının boylarının ve kilolarının daha uzun olduğunu görmüş ve bir gelişim uzmanına başvurmuştur. Gelişim uzmanı ise Serpil Hanım'a bu konuda endişelenmemesini ve gelişimde bireysel farklılıklar olabileceğini söylemiştir. Fiziksel gelişim açısından cinsiyetler arasında farklılıklar vardır. Kızların gelişimi erkeklere göre daha erken başlamakta ve daha erken tamamlanmaktadır. Kızlar doğumda altı hafta, ergenlikte iki yıl öndedirler. Fiziksel gelişimde kalıtımın önemi büyüktür. Bazı çocuklar okul öncesinde bile ana-babalarına benzerlik gösterirler. Bazıları ise ancak ergenlik çağına doğru ana-babalarına benzemeye başlarlar. Yine bazı çocuklar, daha ilkokul çağında hızlı bir uzama gösterirler. Bazıları ise, başlangıçta uzamada yavaş iken, ergenlik çağında ya da ergenliğin ilk yıllarında hızlanırlar. Bireysel farklılıklar, özellikle ilkokul çağında kendini göstermeye başlar. Ve ortaokul yıllarında en yüksek seviyeye ulaşır. Bireysel farklılıklar konusunu ilk kez inceleyen Galton dur. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 2

17 Fiziksel Gelişim II Bireysel Etkinlik 0-18 yaş arasında görülen fiziksel gelişim özelliklerini ve bireyler arasında görülen farklılıkları inceleyiniz yaş grubundaki çocukların fiziksel gelişimlerini destekleyecek tedbirler alınmalıdır. Fiziksel gelişim açısından bireyler bazı alanlarda yetersizlik gösterebilirler. Bu alanlar arasında, görme, işitme engelliler, bedensel yetersizliği ve süreğen hastalığı olanlar gösterilebilir. Bu bireyler, bireysel farklılıklarına göre hazırlanmış ortamlarda, özel program ve özel öğretmenler ile yetiştirilmelidir. Ayrıca bedensel engelli olmak bir öğrencinin öğrenimini, sosyal ilişkilerini ve kendine karşı tutumunu da etkiler. İlk çocukluk yıllarında ve özellikle ikinci çocukluk yılları olan okul yıllarında çocukların fiziksel gelişimlerini destekleyici tedbirlerin alınması çocukların fiziksel gelişimlerini destekleyici bir rol üstlenebilir. Bireysel Etkinlik 0-18 yaş grubundaki çocuklarda fiziksel gelişimi desteklemek için alınabilecek tedbirleri araştırınız. Fiziksel Gelişimi Destekleyecek Etkinliklerde Kullanılan Araç ve Gereçlerin Özellikleri (Oyuncaklar): Araç gereçler, birden fazla hedefi olan çok aşamalı ve çocukların gelişim düzeylerine uygun olmalıdır. Araç gereçler sade, ayrıntıları az, iyi zımparalanmış, pürüzsüz ve keskin köşeleri yuvarlatılmış olmalıdır. Çocuğun yaş ve gelişim seviyesine uygun olup ilgileri doğrultusunda olmalıdır. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 3

18 Fiziksel Gelişim II Şekil ve boyut bakımından kullanışlı olmalıdır. Araç gereçlerin nasıl oynanacağı kolaylıkla kavranabilmelidir. Dayanıklı, sağlam ve temizliği kolay olmalıdır. Tehlike unsuru yaratmayacak şekilde planlanmalıdır. Göze hoş görünmeli ve estetik olmalıdır. Bireysel Etkinlik Etrafınızdaki çocukların oyuncaklarının, yaşları açısından fiziksel gelişimlerine uygun olup olmadığını araştırınız. Dokunma duyusunu olumlu yönde etkilemelidir. Birden fazla çocuğun bir arada oynayabileceği nitelikte olmalıdır. Çocuktaki araştırma ve keşfetme duygusunu harekete geçirmelidir. Çocuğun yaratıcılığını destekleyici olmalıdır. Çocuğun kaslarını koordineli olarak kullanmasını güdüleyici olmalıdır. Çocuğun bütün bu sıralananların yanında sosyal ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunacak nitelikte olmalıdır. Fiziksel Gelişimi Destekleyici Etkinliklerde Kullanılan Materyallerin ya da Alanın Taşıması Gereken Özellikler Çocuk parkları ve oyun alanları çocukların fiziksel gelişimlerine uygun olmalıdır. Ortamın güvenilir olması oldukça önemlidir. Fiziksel açıdan çocuklara güvence sağlanabileceği gibi kendilerine güvenmelerine ve sorumluluk duyguları kazanmalarına yardımcı olur, aynı zamanda kendilerini daha bağımsız hissetmelerini sağlar. Bahçede bulunan materyaller, aynı zamanda hareket kolaylığı sağlayacak şekilde düzenlenmelidir. Dolayısıyla yapısal özellikleri de dikkate alınmalıdır. Çocuklar için oluşturulan açık hava alanlarındaki materyallerin canlı renklerde ve ilgi çekici olmasına özen gösterilmelidir. Güçlü ve zıt renkler çocukların materyalleri, parçalara ayırmasına ve derinliğini algılamasına yardımcı olabilir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 4

19 Fiziksel Gelişim II Bahçede parkta bulunan materyaller, çocuklar için kullanışlı olmalıdır. Her yaş grubu çocuğa ayrı ayrı hizmet edebilecek özelliklere sahip olmalıdır. Materyaller, sık sık kontrol edilmeli; hava koşulları düşünüldüğünde açık havadaki materyallerin yıpranmaları söz konusudur. Dolayısıyla bu materyaller tehlike yaratmamalı, paslanma, zincir kopması vb. sorunlara karşı gerekli bakımları yapılmalıdır. Bireysel Etkinlik Etrafınızdaki oyun alanlarının ve parkların, çocukların yaşları açısından fiziksel gelişimlerine uygun olup olmadığını araştırınız. Materyaller, çocukların alanı bağımsız ve rahat bir şekilde kullanmalarına olanak sağlamalıdır. Materyallerin nitelik açısından olduğu kadar, nicelik açısından da çocukların gereksinimlerini karşılayabilecek sayıda olmasına önem verilmelidir. Kalıtım, organizmanın biyolojik mirasını; çevre ise organizmanın çevresel deneyimini ifade eder. FİZİKSEL GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER Bireyin gelişimi, kalıtım ve çevre etkileşiminin etkisi altındadır. Bu etkileşim sürekli ve kalıcıdır. Gelişimi etkileyen faktörler üç temel başlık altında incelenir: Kalıtım Çevre Zaman (kritik dönem) Kalıtım; anne ve babadan bireye genetik yolla geçen yetenek ve özelliklerdir. İnsanda 23 çift kromozom vardır. Bunların yarısı yumurta yarısı da spermden gelmektedir. Bu kromozomların içinde bireyin kalıtsal yapısı bulunur. Kromozomların 22 çifti bedensel özellikleri belirler ve bunlara otozom denir. Diğer çift ise gonozom adını alır ve kişinin cinsiyet özelliklerini belirler. Her kromozom üzerinde bin arasında gen bulunmaktadır. Bu genler, doğum sonrası gelişim özelliklerini büyük oranda belirler. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 5

20 Fiziksel Gelişim II Bireysel Etkinlik Fiziksel gelişimi etkilemesi muhtemel kalıtsal faktörleri araştırınız. Anne ve babadan çocuğa geçen temel yapı taşına genotip denir. Genotip çevreden bağımsız olarak bireyin tüm kalıtsal özelliklerini açıklar. Genotip çevresel etkenlerle bir araya geldiğinde ise fenotip olarak adlandırılan yapı ortaya çıkar. Bazı güçlü dış unsurlar sonucunda bireyin kalıtsal yapısında kalıcı farklılaşmalar meydana gelebilir. Bu duruma mutasyon denir. Yine kromozom sayısındaki ya da yapısındaki bozukluklar sakatlıklara neden olabilmektedir. Bir başka önemli kalıtım ilkesi ise bazı özelliklerin baskın (dominant) bazı özelliklerin çekinik (resesif) olmasıdır. Örnek Kahverengi göz, A,B ve AB kan grupları, yüksek tansiyon baskın özelliklerdir. Mavi göz, düz saç çekinik özelliklerdir. Çevre; hem doğum öncesi hem doğum sonrası bebeğin fiziksel gelişimini etkileyen diğer öğedir. Doğum öncesi etmenlerin başında döl yatağının durumu gelmektedir. Gelişim için uygun olmayan bir döl yatağı hamilelik sürecinin başlangıcında bebeğin yaşamını yitirmesine neden olabilir. Fiziksel gelişim ile beslenme arasında çok yakın bir ilişki bulunmaktadır. Doğum sırasında bebeğin ters gelmesi, boynunun kordona dolanması gibi nedenler de fiziksel gelişimi etkiler. Doğum sonrası etmenler ise; beslenme, ilaçlar ve kimyasal maddeler, alkol ve uyuşturucu kullanımı, enfeksiyonlar, annenin sahip olduğu kronik rahatsızlıklar, annenin yaşı, kazalar vs. dir. Doğum sonrası dönemde ise bebeğin beslenmesi ile fiziksel gelişimi arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 6

21 Fiziksel Gelişim II Beslenme çocukların gelişimi için oldukça önemlidir. Çünkü erken dönemde sadece fiziksel gelişim değil buna ek olarak beyin gelişimi, bilişsel gelişim, metabolizmalar, hormonlar ve genler üzerinde etkili olan doğru beslenmenin geç dönem etkileri artmaktadır. Bunlar; bilişsel ve ruhsal gelişim sorunları, okul başarısı, toplumsal yaşantı, bağışıklık, önemli hastalıklar, çalışma kapasitesi ve yaşlılığı etkiler. Erken dönemde çocukların beslenme sorunlarının nedenleri tıbbi olabilir. Bu nedenle beslenme sadece kalori hesabı, diyet ve kilo artışı değildir. Çocukluk dönemi beslenme bozuklukları, nedenleri ve çözümleriyle önemli bir konudur. Beslenme bozukluklarının nedenleri fiziksel veya anatomik sorunlar olabilir. En sık şikâyet edilen sorun çocuğun yemek yemeyi reddetmesi ya da istenilen miktarda yememesidir. Bu durum anneler tarafından kısaca "Bu çocuk iştahsız." olarak dile getirilir. Şikâyet büyüme ve kilo alma ölçüleriyle değerlendirildiğinde sorun yoksa ailenin bu durumun oluşacağına ilişkin kaygısı olarak belirir. Çözüm, sağlıklı yeme davranışının aile ve çocuğa öğretilmesi olmalıdır. İştahsızlığın birçok nedeni olabileceği gibi genellikle sağlıklı çocukların, iştah dürtüleri de sağlıklıdır. Eğer sağlıklı çocuğun iştahına ilişkin sorun varsa, nedenleri çocuğa, yediren kişiye, yedirilme şekline bağlı olabilir. Yeni doğan bebeğin yaşaması, beslenmesiyle direkt ilişkilidir. Bu nedenle yemek yeme aile ve bebek arasındaki ilk ve önemli ilişkilerden biridir. Çocuklara ilişkin beslenme sorunları olabilir. Çocuğun tıbbi sorunları vardır. Mesela yemek borusu, sindirim sistemi sorunları olabilir. Bu durumlar tıp tarafından tedavi edilebilen durumlardır. Bir başka sorun ise besin seçiminde yapılan yanlışlıklardır ki, kolayca çözümlenebilir. Ama son sorun olan beslenmeye ilişkin uygun olmayan tutumlar hem daha sık görülen hem de daha zor değiştirilebilen sorunlardır. Beslenme sorunlarının sonuçlarının yetersiz beslenme, şişmanlık gibi önemli sonuçları olduğu düşünülünce önemi daha iyi anlaşılır. Yemek yeme ve yedirme ilişkisindeki sorunlar çocuklara yansıyabilir. Bu yansıma çocuğun yemeğe direnmesi, yemek yemeyi istememesi şeklinde ortaya çıkar. Bunun en önemli nedenlerinden biri, çocuğun aç ya da tok olmasına, bu anlamda gösterdiği belirtilere önem verilmeden beslenmeye çalışılmasıdır. Çocuk açlık ve tokluğu hissetmeyeceği gibi, yemek yemenin anlamını ve sorumluluğunu kavrayamayacaktır. Çocuğa uygun besinlerin seçilmemesi, isteği dışında aşırı beslenmeye çalışılması diğer sorunlardır. Aşırı titiz, temiz annelerin Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 7

22 Fiziksel Gelişim II yemek yedirme süreçleri çocuğun gerginliğini artırır. Annenin de gergin olduğu durumlarda, yemek zamanı çocuk gergin ve öfkeli olacak, bu da iştahını etkileyecektir. Beslenmede çocuğun kontrolü olmaması, devamlı başkası tarafından beslenmesi, kendinin beslenmesine izin verilmemesi yemek kavramının gelişimini engelleyeceği gibi, çocuğun kontrolünü yitirdiği hissine kapılmasına yol açar. Çocuğa ilişkin bu olaylar, yemek yeme ilişkisinin zorlanmasına neden olur. Çocukların yeme sorununu çözmenin ilk adımı, ailelerin çocuğun sağlıklı olduğuna ikna olmalarıdır. Durumun fiziksel bir sorundan değil, tutumlardan kaynaklandığına ikna olduğunuzda işiniz kolaylaşacaktır. En büyük sorun ailenin endişesidir. Bu nedenle ailenin kaygıyla baş etmeyi öğrenmesi gereklidir. Zorlayarak ya da oyalayarak yemek yediren aileler bu durumu değiştirmeye dirençli olur. Çünkü böyle davranmadıkları zaman, çocuğun hiç yemeyeceğini düşünürler. Oysa bu davranış iştahsızlığı artırır ve çocuğa zarar verir. Çocuğun sevdiği şeylerden oluşan menülerin oluşturulması, aralarda atıştırmaların sınırlandırılması, yemek zamanlarının belirlenmesi çocuğun açlık ve tokluk hissiyle birlikte, yemek zevkini öğrenmesini de sağlayacaktır. Bireysel Etkinlik Çocuklarda beslenme sorunlarının çözümü için alınabilecek tedbirleri araştırınız. Gebelik döneminden başlayarak anne babaların düzenli beslenme konusunda bilgi alması gerekir. Önemli olan aile ile çocuk arasında iyi ve doğru bir beslenme ilişkisi kurmaktır. Bu ilişkinin kurulabilmesi için, öncelikle annenin bebekten gelen işaretleri doğru yorumlayabilmesi gerekir. Çocuğunuzun beslenmesine aşırı kaygı ve titizlik göstermek, beklenenin tersi sonuçlar yaratacaktır. Bireysel Etkinlik Fiziksel gelişimi etkilemesi muhtemel psikososyal faktörleri araştırınız. Yaşamın her döneminde fiziksel gelişimin hızı farklıdır. Zaman; gelişimsel kazanımlarda belirli yaşantıların potansiyel olarak en fazla etkilendiği zaman dilimleridir. Fiziksel gelişim yaşamın belli dönemlerinde Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 8

23 Fiziksel Gelişim II oldukça hızlıdır. Belli dönemlerde ise gelişim devam etmekle birlikte hızında bir yavaşlama söz konusudur. Doğum öncesi dönem fiziksel gelişimin en hızlı olduğu dönemdir. Bu dönemi sırasıyla bebeklik dönemi ve ergenlik dönemi izlemektedir. Söz konusu bu üç dönemde çocuklarda fiziksel gelişim oldukça hızlıdır. İkinci çocukluk yılları olan 6-11 yaş arasında ise fiziksel gelişimin hızında belirgin bir düşme söz konusudur. Yetişkinlik dönemi de aynı şekilde fiziksel gelişimin hızının yavaşladığı bir diğer dönemdir. Örnek Doğum öncesi ve doğumdan sonraki ilk üç yıllık süreç, beyin dokusunun gelişmesi için son derece önemlidir.. Bireysel Etkinlik Farklı yaşam dönemlerinde, fiziksel gelişim açısından görülen farklılıkları araştırınız. FİZİKSEL GELİŞİMİN DİĞER GELİŞİM ALANLARIYLA İLİŞKİSİ Tüm gelişim alanları birbiriyle etkileşim içindedir. Bir gelişim alanındaki değişme, diğer gelişim alanlarında da değişmelere yol açar. Yani gelişim alanları birbiriyle etkileşim içindedir. Fiziksel gelişim tüm gelişim alanlarının başlangıcıdır ve çocuğun fiziksel gelişimi onun diğer gelişim alanlarını etkiler. Örneğin, fiziksel yönden gelişmemiş bir çocuk, arkadaşları ile birlikte oynamakta zorluk çekebilir ve çabuk yorulur. Bu durum çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyebileceği gibi sosyalleşmesini de engelleyebilir. Bütün gelişim alanları birbirleriyle yakından ilişkilidir. Örnek ilköğretim 3. sınıf öğrencisi Buğra, uzun boyu ve güçlü görüntüsü ile arkadaşları arasında doğal lider olarak kabul edilir. Buğra'nın bu özelliği sosyal açıdan da gelişimini artırmıştır. Çocukların vazgeçemedikleri fiziksel gelişimi destekleyici etkinliklerin, çocukların tüm gelişim alanlarına sayısız yararı olduğu unutulmamalıdır. 0yun, Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 9

24 Fiziksel Gelişim II çocuğun fiziksel gelişimindeki ilerlemeyi destekler ve bir anlamda fiziksel gelişim oyun sayesinde kendi hızını yakalayabilir. Hareket, çocuğun gelişmesi kendi bedenini ve çevresini tanıyabilmesi, gelişmekte olan kaslarının çalışması için gereklidir. Zihinsel gelişimde de algılama keşfetme ve inceleme gerektirdiğinden fiziksel ve zihinsel gelişiminde birbirleriyle ilişkisi olduğu söylenebilir. Çocuklarda fiziksel gelişim ile bilişsel gelişim arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Çocuklar doğa koşullarıyla içiçe oynarken çevredeki olay nesnelerin adlarını öğrenmek, tanımlarını yapmak,birbiriyle bağlantılı kavramları gözleyerek ve deneyerek öğrenir. Okul öncesi çocuklarına sağlanan açık hava oyun sahası gerçek ve canlı bir laboratuvar yerine geçer. Bireysel Etkinlik Fiziksel gelişimin diğer gelişim alanları ile olan ilişkisini araştırınız. Fiziksel gelişim diğer bütün gelişim alanlarının gelişmesine öncülük etmektedir. Çocuklarda aynı zamanda fiziksel gelişim ile sosyal-duygusal gelişim arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Başkalarıyla uyum ve eş güdüm sağlama: Kısıtlı ve dar bir alandan bahçeye ve yakın çevreye açıldığı zaman, çocuğun dolaşma olanakları çoğalır, çevresi genişler, yaşıtlarıyla ve yetişkinlerle iletişimi artar. Toplumun kurallarını öğrenme ve benimseme: Bedensel etkinliklerde yer, oyuncak gibi somut şeylerin paylaşılmasına ek olarak duyguları ve düşünceleri, paylaşma, dayanışma içinde çalışma ve oynama alışkanlıkları da edinir, sırayla girme, sıra bekleme, başkalarının haklarına saygı gösterme vb. Çocukların duygularını ifade etme, bunalımlarını dışa yöneltme ve sıkıntılarından kurtulmalarına olanak sağlama: Fazla enerjisini yönlendirme ve boşaltma (harcama) çocuk açısından kesinlikle önemli gereksinimlerdir. Açık hava etkinliklerinde biraz daha esnek olmalı, çocuklar daha az kısıtlanmalı, daha yalın kurallar uygulanmalıdır. Çocuk bahçede daha özgür olabilmeli, isterse tek başına, isterse grup hâlinde oynayabilmelidir. Bireysel Etkinlik Fiziksel gelişim ile sosyal-duygusal gelişim arasındaki ilişkiyi araştırınız. Gelişimin İlk Yıllarının Önemi Hiçbir canlı doğumundan sonra insan yavrusu kadar uzun bir süre bakım Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 10

25 Fiziksel Gelişim II gerektirmez. Bu durum, insan yavrusunun ilk yıllarındaki bakım ve eğitimini son derece önemli kılar. İlk yıllarda hızlı bir gelişimin olması da bu önemi pekiştirir. Doğum öncesi dönemdeki bebek çok hızlı bir gelişim içindedir. Her ay yaklaşık 5 cm büyür. Bu hızlı büyüme, doğum sonrası ilk aylarda ve yıllarda da sürer. Çocuklar zihin gelişiminin üçte ikisini, sinir sistemi gelişiminin yaklaşık olarak beşte dördünü ilk beş yıl içinde tamamlar. Aynı şekilde, temel kişilik özellikleri de ilk beş yıl içinde oluşur. Bu nedenle ilk beş yıl içinde alınan eğitimin niteliği bireyin var olan potansiyel gücünü gerçekleştirme düzeyini doğrudan etkiler. Çünkü bu yıllarda nöronlar, yani beyin hücreleri arasındaki bağlantılar nicel olarak büyük bir sıçrama yapar. Hayatın ilk aylarında ve yıllarında gelişimin çok hızlı bir seyir göstermesi, bu dönemin önemini artırmaktadır. Bu kritik dönemde çocukların eğitim ve öğretim hayatına azami derecede önem verilmesi gerekir. Bu amaçla, çocuklara mümkün olduğunca zengin uyaranlar sunulmalı ve gizil güçleri ortaya çıkarılarak geliştirilmelidir. Bireysel Etkinlik Fiziksel gelişim ile bilişsel gelişim arasındaki ilişkiyi araştırınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 11

26 Fiziksel Gelişim II Özet Gelişim; büyüme, olgunlaşma, öğrenme ve yaşantı sonucu bireyde gözlenen nitelik ve nicelik boyutlarındaki değişiklikleri içerir. Fiziksel gelişim üzerinde kalıtımın etkisini çok önemli bir faktör olmasına rağmen tek faktör değildir. Buna ek olarak psikolojik, sosyal, çevresel faktörlerin de çok önemli etkileri bulunmaktadır. Fiziksel gelişimi, doğum öncesi ve doğum sonrası faktörler etkilemektedir. Bebeklik döneminden iki yaşına kadar olan süreç içerisinde büyüme eğrisi oldukçe hızlı iken, bu dönemi ergenliğe kadar devam edecek olan bir yavaşlama süreci izlemektedir. Gelişim çevre ve kalıtımın etkileşim süreci sonunda ortaya çıkan üründür. Bu ürün bireylerin gerek çevre gerek kalıtımsal özelliklerinin ayrı olması nedeniyle kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Tüm gelişim alanları birbiriyle etkileşim içindedir. Bir gelişim alanındaki değişme, diğer gelişim alanlarında da değişmelere yol açar. Yani gelişim alanları birbiriyle etkileşim içindedir. Ödev Fiziksel gelişim açısından görülebilecek bireysel farklılıkları araştırınız. Ödev Fiziksel gelişimin,diğer gelişim alanları ile olan ilişkisini araştırınız. Ödev Fiziksel gelişim ile beslenme arasındaki ilişkiyi araştırınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 12

27 Fiziksel Gelişim II Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. DEĞERLENDİRME SORULARI 1. I. Sosyal Gelişim II. Bilişsel Gelişim III. Duygusal Gelişim IV. Psiko-motor Gelişim Fiziksel gelişimin, yukarıda verilen gelişim alanlarından hangisi ya da hangileri ile yakından ilişkisi vardır? a) Yalnız I b) Yalnız IV c) I ve III d) II ve IV e) I II III IV 2. I. Şekil ve boyut bakımından kullanışlı olmalıdır. II. Araç-gereçlerin nasıl oynanacağı kolaylıkla kavranabilmelidir. III. Tehlike unsuru yaratmayacak şekilde planlanmalıdır. IV. Çocukların ilgisini çekmelidir. V. Dayanıklı, sağlam ve temizliği kolay olmalıdır. Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri, fiziksel gelişimi destekleyen oyuncakların taşıması gereken özellikler arasında yer almaktadır? a) Yalnız IV b) Yalnız V c) I III IV d) II ve IV e) I II III V 3. Aşağıdakilerden hangisi fiziksel gelişimi desteklemek için oyuncakların taşıması gereken özelliklerden değildir? a) Çocuğun yaş ve gelişim seviyesine uygun olup ilgileri doğrultusunda olmalıdır. b) Araç gereçler, birden fazla hedefi olan çok aşamalı ve çocukların gelişim düzeylerine uygun olmalıdır. c) Çocuğun yaşından ileri düzeyde hedef davranışlara ilgini çekmelidir. d) Araç gereçler sade, ayrıntıları az, iyi zımparalanmış, pürüzsüz ve keskin köşeleri yuvarlatılmış olmalıdır. e) Dayanıklı, sağlam ve temizliği kolay olmalıdır. 4. Bireyin en hızlı gelişim gösterdiği dönem, aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? a) Ergenlik dönemi b) Doğumdan itibaren ilk beş yıl arasında geçen dönem c) Doğum öncesi dönem d) Okul öncesi dönem e) İlkokula başladığı dönem Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 14

28 Fiziksel Gelişim II 5. Aşağıdakilerden hangisi fiziksel gelişimi etkileyen faktörlerden biri değildir? a) Kalıtım b) Çevre c) Beslenme d) Annenin yaşı e) Babanın yaşı 6. Aşağıdakilerden hangisi fiziksel gelişimi destekleyici etkinliklerde kullanılan materyallerin ya da alanın taşıması gereken özelliklerden biri değildir? a) Ortam güvenilir olmalıdır. b) Fiziksel açıdan çocuklara güvence sağlanabileceği gibi kendilerine güvenmelerine ve sorumluluk duyguları kazanmalarına yardımcı olmalıdır. c) Çocukların, kendilerini daha bağımsız hissetmelerini sağlamalıdır. d) Materyallerde aranan en önemli özellik materyallerin niteliğidir. e) Materyallerde aranacak en önemli özellik materyal sayısıdır. 7. Kişinin cinsiyetini belirleyen kromozomlara ne ad verilir? a) Gonozom b) Otozom c) Genotip d) Fenotip e) Mutasyon 8. Bir çocuğun ilk 18 yılı göz önüne alındığında fiziksel gelişimin en yavaş olduğu dönem hangisidir? a) 0-1 yaş b) 1-3 yaş c) 3-6 yaş d) 6-11 yaş e) yaş 9. Bir çocuğun ilk 18 yılı göz önüne alındığında fiziksel gelişimin en hızlı olduğu dönem hangisidir? a) 0-1 yaş b) 1-3- yaş c) 3-6 yaş d) 6-11 yaş e) yaş 10. Fiziksel gelişimle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a) Kızlarda ağırlık artışı en fazla bebeklik dönemlerinde olmaktadır. b) Erkeklerde ağırlık artışı en fazla 10 yaş civarında görülür. c) Kızlardaki kas oranı erkeklerden daha fazladır. d) Erinlik döneminde kızların fiziksel gelişimi erkeklerden ilerdedir. e) Okul döneminde kas sistemindeki gelişme, iskelet gelişiminin Cevap Anahtarı üstündedir. 1.E, 2. E, 3.C, 4.C, 5.E, 6.E, 7.A, 8. D,9.A, 10.D

29 FİZİKSEL GELİŞİMİ TAKİP ETME İÇİNDEKİLER Fiziksel Gelişimin Takip Edilmesi Gelişimin Temel İlkeleri Doğrultusunda Gelişimi Takip Etme Fiziksel Gelişimde Ortaya Çıkan Rahatsızlıklar ÇOCUK GELİŞİMİ - I Doç. Dr. Birol ALVER HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Çocuklarda fiziksel gelişimin takip edilmesi noktasında; baş çevresi büyüklüğü ile ilgili rahatsızlıkları, kilo ile ilgili rahatsızlıkların ve boy ile ilgili rahatsızlıkların neler olduğunu ve bu rahatsızlıkların sebeplerini öğrenebileceksiniz. ÜNİTE 3

30 Fiziksel Gelişimi Takip Etme Gelişimin sağlıklı olarak sürebilmesi için her dönemin kendi içinde gereksinim, sorun ve görevler yönünden uygun zamanda tamamlanması gerekmektedir. GİRİŞ Araştırmacılar gelişimsel özelliklerin doğası ile ilgili değişik alanlara yönelmişler ve insanın gelişimsel süreci üzerine değişik kuramlar geliştirmişlerdir. Biyolojik kuramlar, öğrenme kuramları, psikanalitik kuramlar ve bilişsel gelişim kuramları dört ana çerçeveyi oluşturmuştur. İnsan gelişimi üzerine yapılan birçok araştırma sonucunda bilim adamları gelişim dönemleri ile ilgili boylamsal olarak gelişimi vermekte ya da yaş grupları içindeki gelişimsel özellikleri kesitsel olarak aktarmaktadırlar (Örneğin; doğum öncesi, bebeklik, oyun çağı, okul çağı, erkenorta ve geç ergenlik, erken-orta ve geç yetişkinlik gibi ya da 0-1 yaş gelişimi, 2-6 yaş, 7-12 yaş, yaş gibi). İnsanın fiziksel gelişimi üzerine yapılan çalışmalar; insan gelişiminin her birey, her toplum ve kültür için standart olmasa da büyük benzerlikler gösteren ve belirli bir düzen izleyen gelişimsel dönemleri olduğu görüşünde birleşmektedir. İlk olarak Erik Erikson tarafından tanımlanan ve Piaget nin bilişsel gelişim kuramında da vurgulanan epigenetik kurama göre, gelişimin sağlıklı olarak sürebilmesi için her dönemin kendi içinde gereksinim, sorun ve görevler yönünden uygun zamanda tamamlanması gerekmektedir. Dönemler davranışın analiz edilmesine, biyolojik sınıflandırmaların yapılmasına ve sürekliliğin anlaşılmasına yardım eder. FİZİKSEL GELİŞİMİ TAKİP ETME Çocukluğun ilk 6 yılı bireyin gelişiminin temel taşlarını oluşturması, temel bilgi ve becerilerin bu erken gelişim yıllarında kazanılması nedeniyle büyük önem taşır. Kişilik oluşumu yönünden de önem taşıyan ilk 72 ayda çocuk, kendisine uyarıcı bir çevre sunan, sevgi gösteren ve sağlıklı gelişimini sağlayan anne-babaya gereksinim duyar. Bu erken gelişim yıllarında temeli atılan beden gelişimi, psikososyal gelişim ve kişilik yapısının, ileri yaşlarda yön değiştirmekten çok aynı yönde gelişme şansı daha yüksektir. Bireysel Etkinlik Fiziksel gelişimi açıklamaya çalışan kuramları ve bilim adamlarını araştırınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 2

31 Fiziksel Gelişimi Takip Etme Büyüme ve gelişme kavramları çoğu zaman birbirinin yerine kullanılsa da farklı anlamlar taşımaktadır. Çocuk gelişiminin kendine özgü dinamikleri olduğu, her gelişim evresinin büyük oranda daha önceki evreler tarafından belirlendiği gerçektir. Araştırmalar, çocukluk yıllarında kazanılan davranışların yetişkinlikte, bireyin kişilik yapısını, tavır, alışkanlık, inanç ve değer yargılarını büyük ölçüde biçimlendirdiğini ortaya koymaktadır. Çoğu kez birbiriyle karıştırılan büyüme (Growth) ile gelişme (Development) sözcükleri, gerçekte birbirinden farklı kavramlardır. Yapısal artışı dile getiren büyüme, bedende gerçekleşen sayısal değişiklikleri içermektedir (kilo, boy artışı gibi). Çocuk, sadece fiziksel olarak büyümekle kalmaz, aynı zamanda onun beyniyle iç organlarının yapı ve büyüklüğünde de değişmeler olur. Beynin gelişimi sonucu, çocukta giderek artan bir öğrenme, anımsama ve muhakeme yeteneği oluşur. Böylelikle fiziksel büyümeye koşut olarak, çocuk zihinsel olarak da gelişir. Buna karşılık gelişme, değişikliklerin niceliği yanında niteliğini de içermektedir. Gelişme kavramı, düzenli, uyumlu ve sürekli bir ilerlemeyi dile getirmektedir. Gelişim, ileriye dönük olup değişiklikler arasında belirgin bir ilişkiyi de kapsar. Kısaca gelişim, sadece sayısal ölçümlerle açıklanamayan, birçok yapı ve işlevi bütünleştiren karmaşık bir olgudur. Bu bütünleşme nedeniyle, gelişimin her evresi kendinden bir sonraki evreyi doğrudan etkiler. Bireysel Etkinlik Fiziksel gelişimin diğer gelişim alanları ile ilişkisini araştırınız. GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ DOĞRULTUSUNDA GELİŞİMİ TAKİP ETME Gelişim süreci içinde tüm çocuklar aynı gelişim yolunu izlerler. Çocuk koşmadan önce yürür, yürümeden önce emekler. Ancak çocukların gelişim hızlarıyla bu davranışları başarmak üzere geçirdikleri sürenin bireyden bireye değiştiği görülür. Bazı çocuklar, diğerlerine oranla daha hızlı gelişirler. Gelişimdeki 7 temel ilke aşağıdaki şekilde özetlenebilir: 1. Gelişim, dinamik bir olgudur. Gelişim yaşam boyu sürer. Gelişim belli aşamalara bölünmüş ve her biri önceki aşamaların birikimlerine dayalı olarak oluşan bir süreç içinde gerçekleşir. Bu anlamda çocuğun fiziksel gelişim süreçleri her dönemde farklılaşmaktadır. Doğum öncesi dönemde en oldukça hızlı olan bu süreç, yaşamın ilk yılında da oldukça hızlı bir gelişim göstermesine karşın yaklaşık olarak 6 yaş civarında devam etmekle birlikte hızında önemli bir azalma ortaya çıkmakta ve ergenlik döneminde tekrar hızlanmaktadır. Bu anlamda fiziksel gelişimin takip edilmesi noktasında, yaşamın her döneminde fiziksel gelişimin Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 3

32 Fiziksel Gelişimi Takip Etme Gelişim, genetik ve çevresel değişkenlerin karşılıklı etkileşimlerinin ürünüdür. hızının aynı olmadığı ancak bu sürecin dinamik bir süreç olarak bütün yaşam boyunca sürdüğü bilinmelidir. 2. Gelişim, genetik ve çevresel değişkenlerin karşılıklı etkileşimlerinin ürünüdür. Bu anlamda bireylerin fiziksel gelişim süreçlerinin sadece kalıtsal ya da sadece çevresel faktörlerin bir ürünü olmadığı, aksine bu iki sürecin ortak bir sonucu olduğu bilinmelidir. Bu anlamda kalıtsal yeterliliği bulunmasına karşın yeterince beslenemeyen bireylerde ciddi fiziksel gerilikler ortaya çıkabilmektedir. 3. Gelişim, giderek artan bir özelleşme sürecidir. Gelişim genelden özele, bütünden parçaya doğrudur. Örneğin, çocuklar belli bir gelişim aşamasında, sadece ellerini bir bütün olarak kullanırken, ince kasların gelişimi ile parmaklarını kullanmaya başlamaktadır. Buna ek olarak çocuklar dünyaya geldiklerinde vücudun bazı organları arasında orantısızlık olabilmektedir. Buna en çarpıcı örnek olarak baş çevresi büyüklüğü verilebilir. Çocuklar dünyaya geldiğinde baş çevresi büyüklüklerinin vücutlarına oranla daha büyük olduğu hemen göze çarpabilmektedir. Ancak fiziksel gelişimin değerlendirilmesi noktasında bu durumun yeni doğan bir bebek için normal olduğu bilinmelidir. İlerleyen aylarda baş çevresi büyüklüğünün vücudun diğer kısmı ile orantılı bir büyüklüğe ulaşacağı söylenebilir. Ancak bazı çocuklarda baş çevresi büyüklüğü doğumdan sonrada hızlı bir şekilde büyümekte ve ciddi bazı hastalıkların habercisi olabilmektedir. Tartı ve boy, bebeğin genel sağlığını ortaya koyarken baş çevresinin ölçümü de beyin fonksiyonları hakkında ipucu verir. Çünkü beyin fonksiyonlarındaki bozukluklar, baş çevresi ölçümleri ortalamanın dışında olan bebeklerde daha sık görülür. Tıpkı boy ve tartı gibi, baş çevresinin de bir eğrisi vardır. Doktorun her ay yaptığı ölçümler, bu eğri üzerine kaydedilir. Böylece bebeğin baş çevresinin gelişimi ve eğri üzerinde nerede olduğu belirlenir. Bu ölçümler sonucunda bebeğin baş çevresinin normal, büyük ya da küçük olduğu ortaya çıkar. Baş çevresi büyük olana makrosefali, küçük olana mikrosefali denir. Her farklı ölçüm, beyinde sorun anlamına mı gelir? Baş çevresinin büyüklüğü, tek başına fazla bir anlam ifade etmez. Bebeğin öyküsü de çok önemlidir. Bebeğin anne ve babasının yanı sıra diğer akrabalarının baş çevresi, annenin hamileliğinden doğuma, doğumdan sonra kuvözde kalıp kalmadığından tedavi görüp görmediğine kadar hemen her türlü bilgi alınır. Bebeğin öyküsü alındıktan sonra sıra, bu değerin tartı ve boyuyla uyumuna gelir. Yani tartı ve boyun, baş çevresiyle uyumlu derecede büyük veya küçük olup olmadığına bakılır. Makrosefali ya da mikrosefali saptanan bebek, tepeden tırnağa muayene edilerek, baş çevresindeki bu farklılığı destekleyen başka bir bulgu olup olmadığı araştırılır. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 4

33 Fiziksel Gelişimi Takip Etme Bireysel Etkinlik Çocuklarda fiziksel gelişime bağlı olarak ortaya çıkan hastalıkları araştırınız. Türkiye de Sağlık Bakanlığı tarafından 0-3 yaş kız ve erkek çocukları için hazırlanmış ayrı ayrı persentil eğrileri bulunmaktadır. Aşağıda kız çocukları için hazırlanmış persentil eğrileri görülmektedir. 0-3 yaş arasındaki çocukların baş çevresi büyüklüklerinin bu tabloya göre kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu grafikler aracılığıyla ülkemizde kız ve erkek çocuklarının baş çevresi gelişim düzeyleri takip edilebilir. Yukarıda verilen grafik aracılığıyla ülkemizde kız çocuklarının boy uzunluklarına ilişkin ilk 36 aya ilişkin gelişim düzeyi takip edilebilir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 5

34 Fiziksel Gelişimi Takip Etme Bireysel Etkinlik Kız ve erkek çocukları arasında baş çevresi büyüklüğü açısından görülen farklılıkları araştırınız. Aşağıda, ülkemizdeki erkek çocuklarına ilişkin Yukarıda verilen grafik aracılığıyla ülkemizde erkek çocuklarının boy uzunluklarına ilişkin ilk 36 aya ilişkin gelişim düzeyi takip edilebilir. Gelişim özellikleri ayrılmaz bir bütün oluştururlar. Gelişim alanları, karşılıklı olarak birbirlerini etkilemektedir. 4. Farklı gelişim alanları arasında karşılıklı ilişki bulunmaktadır. Örneğin, çocuğun zihinsel gelişimi dil gelişimini hem etkilemekte hem de ondan etkilenmektedir. Bu yönüyle farklı gelişim alanları birbiriyle ayrılmaz bir bütün oluştururlar. Fiziksel gelişim de bireyin diğer gelişim alanları ile etkileşim Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 6

35 Fiziksel Gelişimi Takip Etme Obezite, günümüz toplumlarının en önemli sorunları arasında görülmektedir. hâlindedir. Fiziksel gelişimde meydana gelen bir olumsuzluk diğer gelişim alanlarını da olumsuz etkileyebilmektedir. 5. Gelişim, art arda görülen, düzenli bir süreçtir. Fiziksel gelişim düzenli bir süreçtir. Ancak bu gelişimin hızı her dönemde aynı değildir. Gelişim hızı aynı olmamakla birlikte süreklilik arz etmektedir. 6. Gelişimin kritik dönemleri vardır. Fiziksel gelişimde özellikle doğum öncesi dönem ciddi bir kritik dönemdir. Bu dönemin sağlıklı olarak atlatılması ilerleyen yaşamda fiziksel gelişimin sağlıklı olabilmesi açısından oldukça önemlidir. Aynı şekilde doğum anında ortaya çıkan bazı olumsuzluklar da ciddi fiziksel gelişim bozukluklarına sebep olabilmektedir. 7. Gelişim bireysel farklılık gösterir. Bütün çocuklar aynı gelişim süreçlerinden geçmesine karşın hepsinin gelişim düzeyi bir birinin aynısı değildir. Aynı gün doğmuş olan aynı cinsiyetten iki çocuğun bile fiziksel gelişi süreçleri arasında ciddi farklılıklar olması normaldir. Bu durum gelişimde bireysel farklılıklar vardır ilkesine dayanmaktadır. Her çocuğun gelişim süreçleri birbirinden farklılık göstermektedir. Bu durum kalıtım ve çevresel faktörlerin karşılıklı etkileşiminin doğal bir sonucudur. Ancak bilinmelidir ki gelişimde bireysel farklılıklar olmasına karşın Türkiye de Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmiş olan, kız ve erkek çocukları için ayrı ayrı boy ve kilo ortalama değerleri bulunmaktadır. Buna göre bir çocuğun her yaş grubunda sahip olması gereken boy ve kilo ortalaması bulunmaktadır. Bu ortalamalar doğrultusunda çocuğun sahip olduğu kilo ve boy incelenmeli ve olası bir probleme karşı tedbir alınmalıdır. Bu anlamda karşımıza boy ve kilo açısından iki ciddi rahatsızlık çıkmaktadır. Kilo açısından çocukları bekleyen en önemli tehlikenin obezite olduğu söylenebilir. Obezite, insan vücudunda yağ hücrelerinde depolanan doğal enerji rezervlerinin ciddî risk oluşturacak düzeyde artması ve sonuçta ölüm oranlarının kaçınılmaz olarak yükselmesi ile karakterize bir hastalıktır. Yapılan çalışmalar, şişmanlık oluşumunda kalıtım veya genetik faktörlerin % oranında rol oynadığını göstermiştir. Şişman kişilerin çocuklarında şişman olmayanlara göre şişmanlık görülmesi 2-3 kat fazladır. Anne ve babanın her ikisinin şişman olması durumunda, çocuklarında %80 ihtimalle erişkin yaşta şişmanlık gelişir. Anne veya babadan biri şişman ise %40, her ikisi normal kilolu ise %10 oranında çocukluk çağında (3-10 yaş arası) aşırı kilolu olan çocukların %50 sinde erişkin dönemde aşırı kilolu olma riski vardır. Şişmanlığın genetik nedenleri uzun yıllardan beri araştırılmaktadır. Toplumda sık görülen şişmanlığı ortaya çıkaran birçok genetik bozukluk vardır. Fransa ve Almanya da şişman ailelerde yapılan çalışmalarda, 10 numaralı kromozomdaki belirli bir alanın Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 7

36 Fiziksel Gelişimi Takip Etme şişmanlıktan sorumlu olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bu alandaki genlerin incelenmesi ile şişmanlığa neden olan genler daha iyi ortaya çıkarılabilecektir. Bunun yanında tek gen bozukluğuna bağlı monogenik şişmanlıklar da vardır. Şişmanlığın %5 kadarı tek gen bozukluğuna bağlıdır. Bireysel Etkinlik Türkiye'de obezite için alınan önlemleri araştırınız. Anoreksia nevroza, özellikle ergenlik döneminden sonra ortaya çıkan ve fiziksel gelişimi ciddi oranda etkileyen bir rahatsızlıktır. Çocuklarda kilo açısından görülen bir diğer olumsuzluk ise yememe veya yeterli beslenememeden kaynaklanan Anoreksiya Nervoza (Yememe Hastalığı) dır. Erken çocukluk döneminde anne babaların en sık dile getirdikleri yakınmalardan biri bebeklerinin iştahsız olması, hiçbir şey yemek istememesidir. Aslında beslenme sorunları sık görülse de özellikle Türkiye de ailelerin büyük bir çoğunluğu bu sorunları, olduğundan daha ciddi boyutlarda ifade ederler. Bu durum pek çok nedene bağlıdır. Bu nedenler arasında anne babaların bebeklerini besleme yöntemleri, beslenme düzeni ile ilgili alışkanlıklar ve yanlış beklentiler ön sıradadır. Örneğin, ebeveynler genelde çocuklarına yiyecekleri besinlerde seçim şansı sunmazlar, kendi kendilerine yemeleri için destekleyici olmazlar. İştahsızlık şikayetini değerlendirirken öncelikle büyüme gelişme ölçümlere bakılmalıdır. Ayrıca olası tıbbi nedenleri araştırmak gerekir. Örneğin, anemi, barsak parazitleri ve çeşitli mide-barsak sistemi (gastrointestinal) ya da sistemik hastalıklar (örneğin; tiroid fonksiyon bozuklukları, metabolik hastalıklar, enfeksiyonlar, vs.) iştah kaybına yol açabilir. Ayrıca yutma zorlukları gibi motor (hareket sistemi) sorunları, gastroözofageal reflü, yemek borusu sorunları, uzun süre hastane yatışı ve ameliyatlar gibi tıbbi durumlar da dikkate alınmalıdır (Burklow ve ark., 1998; Rommel ve ark., 2003). Aslında normal büyüme eğrisi gösteren çocuklarda aylar arasında iştah en düşük düzeydedir. Yemeği reddetme ya da belli yiyeceklere yönelme davranışına 2 yaşındaki çocuklarda sık rastlanır. (Beslenme düzeninin gelişimi için bkz. bölüm 2.12: Bebekte Beslenme Düzeni Gelişimi). Çocuklar her dönemde aynı büyüme hızını göstermezler. Doğumdan 1 yaşa kadar olan hızlı büyüme 2-4 yaşlarında azalır. Yılda ortalama 2 kilogram kadar artış olur. Eğer çocuğun büyüme ve gelişmesi normalse, yeme alışkanlıkları bir sağlık sorunu oluşturmuyorsa, çocuk ihtiyaçları kadar yiyorsa, anneler endişelenmemelidir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 8

37 Fiziksel Gelişimi Takip Etme Bireysel Etkinlik Anoreksiya Nervoza hastalığının belirtilerini ve tedavi süreçlerini araştırınız. Anoreksia nevroza, bütün gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda son yıllarda giderek artan bir eğilim göstermektedir. Anoreksiya Nervoza genel olarak yaşları arasında başlayan ve şişmanlamaya karşı ağır korku yüzünden bilinçli olarak aşırı zayıf kalma çabaları ile belirli bozukluktur. Sıklığı bilinmemekle birlikte eskiden sanıldığı gibi çok nadir bir hastalık değildir yaşları arasındaki nüfus içinde 1/800-3/100 arasında değişen oranlar bildirilmiştir. Çoğunlukla (%95) kızlarda görülür. Yüksek ve orta sosyokültürel düzeyde daha sık görüldüğü bildirilmektedir. Toplumsal olarak zayıflığa, inceliğine, şişman olmamaya çok değer veren kesimlerde bu hastalığın sık görüldüğü ve zayıflık şişmanlık konusunda toplumsal değer yargıları ile bir miktar bağlantısı olabileceği ileri sürülmüştür. Son yılda görülme sıklığının arttığı sanılmaktadır. Gelişmekte olan kişilerde, örneğin ergenlik döneminde bu hastalık görülür ise kilo kaybından çok kişinin normal kilo-boy eğrisine kavuşamadığı gözlenmektedir. Anoreksiya nervozalı 45 tek ve çift yumurta ikizlerinde yapılan bir araştırmada tek yumurta ikizlerinde eş hastalanma oranı çift yumurta ikizlerine göre daha yüksek bulunmuştur. Kilo kaybı genellikle birincil olarak total yiyecek alımının, yani kalori alımının azaltılması yolu ile olmaktadır. Ancak hastalığın düşünce sistemine ve yaşam biçimine iyice oturması ile sindirimi engelleyici bazı yöntemler, örneğin müshil alımı ya da aşırı egzersiz gibi yollar da kullanılabilmektedir. Ya da istemli olarak, zorlayarak kusma gibi yöntemler kullanılabilmektedir. Kişilerin vücut ağırlığı ve biçimlerine ilişkin algıları bozulmuştur. Yani beden algısında bozulma vardır. Hastalıkta ölüm ya da sakat kalma görülebilmektedir. Ağır amenoreler (adetten kesilme) ya da menarş (ilk adet) gecikmeleri görülebilir. Anemi (kansızlık), vitamin eksiklikleri, kemik anormallikleri, mide sorunları sıkça görülmektedir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 9

38 Fiziksel Gelişimi Takip Etme Bireysel Etkinlik Anoreksiya Nervoza hastalığının aile içi ilişkiler ve anne baba tutumları ile ilişkisini araştırınız. Psikodinamik açıdan, anoreksiya nevrozada ağır cinsel çocuksuluk, cinsel ilişki kurma ve gebe kalmaya karşı aşırı korku, büyüme, anneden ayrılma bireyleşmeye karşı aşırı korku gibi çekirdek çatışmalar tanımlanmıştır. Sanki bir deri bir kemik kalarak bütün cinsel çekicilikten ve cinsel isteklerden arınmış olmaktadırlar. Anoreksiya nevrozada bulgular: Belirgin kilo kaybı ( boya göre kilo normalin %15 altında) Sürekli zayıflama diyeti (zayıf olsa bile) Şişman olduğunu düşünme (kilo kaybettikten sonra bile) Kilo alma korkusu Kızlarda adet düzensizliği, adet görememe Yemek, kalori, besin değerleriyle sürekli ilgilenme Yalnız yemeği tercih etme Aşırı egzersiz Yeme krizleri ve kendini kusturma Uykusuzluk Saçlar ve tırnaklarda kolay kırılma Sosyal olarak içine kapanma ve depresyon Fiziksel gelişim açısından bireylerde görülen bir diğer olumsuzluk ise boy açısından ortaya çıkmaktadır. Boy açısından ortaya çıkan sorunlar ya bozun kısa kalması şeklinde ya da boyun ortalama değerlerin çok üzerinde uzayarak kişinin işlevselliğini bozacak düzeye gelmesi şeklinde görülebilir. Cücelik, çok yüksek oranda kalıtsal ve biyolojik faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan fiziksel bir gelişim bozukluğudur. Cücelik (Hipofiz Kaynaklı): Hipofiz bezi kaynaklı cücelik vakalarının nedeni doğuştan ya da çocukluğun ilk yaşlarından başlayarak hipofiz bezinin hormon salgılamada tümden bir yetmezliğe girmesidir. Bunun sonucu olarak her ne kadar tüm hipofiz hormonları yetersiz salgılanmaktaysa da yalnız büyüme hormonu eksikliği kendisini gösterir. Çünkü çocukluk döneminin en belirgin olayı büyümedir. Başlıca iki çeşit hipofiz kaynaklı cücelik vardır. Bunlar Lorain Tipi Cücelik ve Yaşlı Tipi Cücelik tir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 10

39 Fiziksel Gelişimi Takip Etme A) Lorain tipi cücelikte adenohipofiz hormonlarının tümü birbiriyle dengeli bir biçimde az salgılandıklarından, vücut uyumu bozulmadan cücelik gelişir. Bu çocuklar 10 yaşına geldiklerinde 5 yaşındaki bir çocuğun, 20 yaşına geldiklerinde 10 yaşındaki bir çocuğun görünümündedirler. Bu tip cüceler sevimlidirler. Çocukluk çağlarında adenohipofizin öteki hormonlarının az salgılanması büyük bir sorun yaratmaz. Ancak cinsel gelişmenin başladığı dönemde bu gelişmeye katkıda bulunacak olan gonadotrop hormonların adenohip of izden az salgılanması, cinsel gelişmeyi aksatır. Bunun sonucu olarak da cinsel işlevler geri kalabilir ya da hiç gelişmeyebilir. B) Yaşlı tipi cücelikte adenohipofiz hormonlarının salgılanma düzeyleri arasında bir dengesizlik vardır. Bu nedenle organlar arasındaki büyüklük uyumu kaybolmuş ve cüce sevimli görünümünü kaybetmiştir. Bu hastalar iştahsız, zayıf ve buruşuk derili kimselerdir. Bu görünüşleriyle küçük bir ihtiyara benzerler, Hipofiz kaynaklı cüceliklerde, eğer kemiklerin büyüme dönemi geride kalmamışsa, büyüme sağlanabilir. Bu hastalara dışarıdan insan ya da maymun büyüme hormonu verilerek cücelik tedavi edilebilir. Bu gibi durumlarda adenohipofizin az salgılanan hormonlarının da vücudun o yaştaki gereksinimlerine dışarıdan verilmesi gerekmektedir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 11

40 Fiziksel Gelişimi Takip Etme Aşırı boy uzunluğu, çok yüksek oranda kalıtsal ve biyolojik faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan fiziksel bir gelişim bozukluğudur. Aşırı Boy Uzunluğu: Hipofiz bezinin tümörlerinde meydana gelen gelişme hormonunun gereğinden çok üretilmesine bağlı olan büyümelere devlik veya jigantizm denir. Bu şekilde bir hastalık sonucu 2 metreden 2,5 metreye kadar uzun boylu insanlar meydana gelir. Boyun uzaması, normalde uzun kemiklerdeki epifiz denen kemik uçlarının büyüme devresindeki çalışması sonucudur. Bu gelişme ergenlik çağının sonunda yani 20 yaş dolaylarında durur. Ergenlik çağından sonra meydana gelen tümörler ise vücudun el, ayak, çene gibi uç kısımlarının uzaması şeklinde görülen Akromegali denen durumu meydana getirir. Jigantizmde görme bozuklukları, cinsel yetersizlik, şekersiz diabet (diabetes insipi-dus) gibi başka belirtiler de ortaya çıkar. Bu gibi devler göründükleri kadar güçlü değildirler. Bu gibi tümörler görme sinirine basınç yaparak körlüğe sebep olabilirler. Körlüğe engel olmak üzere bu tür tümörler beyin cerrahları tarafından ameliyatla çıkarılmaktadır. Çocuklarda fiziksel gelişim değerlendirilirken boy, kilo ve baş çevresi büyüklüğü birlikte ele alınmalı ve olası problemlere karşı tedbir alınmalıdır. Ödev Baş çevresi büyüklüğüne bağlı olarak ortaya çıkan hastalıkları araştırınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 12

41 Fiziksel Gelişimi Takip Etme Özet İnsanın fiziksel gelişimi üzerine yapılan çalışmalar; insan gelişiminin her birey, her toplum ve kültür için standart olmasa da büyük benzerlikler gösteren ve belirli bir düzen izleyen gelişimsel dönemleri olduğu görüşünde birleşmektedir. İlk olarak Erik Erikson tarafından tanımlanan ve Piaget nin bilişsel gelişim kuramında da vurgulanan epigenetik kurama göre, gelişimin sağlıklı olarak sürebilmesi için her dönemin kendi içinde gereksinim, sorun ve görevler yönünden uygun zamanda tamamlanması gerekmektedir. Fiziksel gelişimin takip edilmesi noktasında üç husus oldukça önemlidir. Bunlardan biri, baş çevresi büyüklüğüne bağlı olarak ortaya çıkan makrosefali ve mikrosefali hastalığıdır. İkinci,olarak kiloya bağlı olarak ortaya çıkan anoreksiya nevroza ve obezite hastalığıdır. Üçüncü olarak ise boya bağlı olarak ortaya çıkan cücelik ve aşırı boy uzunluğu hastalığıdır. Fiziksel gelişimde ortaya çıkan bu sorun alanları kalıtım, biyolojik faktörler ve çevresel faktörlerin karşılıklı etkileşimi ile ortaya çıkmaktadır. Fiziksel gelişimin takip edilmesi noktasında yaşamın ilk gününden itibaren çocukların boy, kilo ve baş çevresi büyüklüğü açısından dikkatlice takip edilmesi gerekmektedir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 14

42 Fiziksel Gelişimi Takip Etme Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. DEĞERLENDİRME SORULARI 1. Fiziksel gelişimde baş çevresinde anormal düzeyde büyüme meydana gelmesine ne ad verilir? a) Makrosefali, b) Mikrosefali c) Makosize d) Mikroadolesent e) Makrodinamik 2. Fiziksel gelişimde baş çevresinin normalden düşük olmasına ne ad verilir? a) Makrosefali b) Mikrosefali c) Makrosize d) Mikroadolesent e) Makrodinamik 3. Aşağıdakilerden hangisi makrosefali olarak tanımlanan gelişim bozukluğunu tanımlamaktadır? a) Baş çevresinin anormal düzeyde küçük olması b) Boy uzunluğunun anormal düzeyde uzun olması c) Boy uzunluğunun anormal düzeyde kısa olması d) Baş çevresinin anormal düzeyde büyük olması e) Kilo oranının anormal düzeyde olması 4. Aşağıdakilerden hangisi mikrosefali olarak tanımlanan gelişim bozukluğunu tanımlamaktadır? a) Kilo oranının anormal düzeyde olması b) Baş çevresinin anormal düzeyde büyük olması c) Baş çevresinin anormal düzeyde küçük olması d) Boy uzunluğunun anormal düzeyde kısa olması e) Boy uzunluğunun anormal düzeyde uzun olması 5. Aşağıda verilen gelişim ilkelerinden hangisi yanlıştır? a) Gelişim dinamik bir süreçtir. b) Gelişim alanları arasında karşılıklı etkileşim bulunur. c) Gelişimde kritik dönemler vardır. d) Gelişim genetik ve çevresel faktörlerin karşılıklı etkileşiminin bir ürünüdür. e) Gelişim her bireyde aynı hız ve özellikte ilerleme gösterir. 6. Aşağıdakilerden hangisi insan vücudunda yağ hücrelerinde depolanan doğal enerji rezervlerinin ciddi risk oluşturacak düzeyde artması ile karakterize bir hastalıktır? Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 15

43 Fiziksel Gelişimi Takip Etme a) Anoreksiya Nervoza b) Obezite c) Bulimia d) Anoreksiya Bulimia e) Bulimiya nevroza 7. Aşağıdaki dönemlerin hangisinde fiziksel gelişim hızı en hızlıdan yavaşa doğru sıralanmıştır? a) Doğum öncesi, bebeklik, ergenlik, ilk çocukluk, son çocukluk b) Bebeklik, doğum öncesi, ergenlik, son çocukluk, ilk çocukluk c) Doğum öncesi, bebeklik, ergenlik, son çocukluk, ilk çocukluk d) Bebeklik, doğum öncesi, ergenlik, ilk çocukluk, son çocukluk e) Doğum öncesi, ergenlik, bebeklik, ilk çocukluk, son çocukluk 8. Genel olarak yaşları arasında başlayan ve şişmanlamaya karşı ağır korku yüzünden bilinçli olarak aşırı zayıf kalma çabaları ile kendini gösteren hastalık aşağıdakilerden hangisidir? a) Anoreksiya Nervoza b) Obezite c) Bulimia d) Anoreksiya Bulimia e) Bulimiya nevroza 9. Hipofiz bezinin tümörlerinde meydana gelen gelişme hormonunun gereğinden fazla üretilmesine bağlı olarak ortaya çıkan hastalık aşağıdakilerden hangisidir? a) Jigantizm b) Obezite c) Bulimia d) Anoreksiya Bulimia e) Anoreksiya Nervoza 10. Adenohipofiz hormonlarının tümünün birbiriyle dengeli bir biçimde az salgılanmalarından kaynaklanan ve vücut uyumunun bozulmadığı cücelik tipi aşağıdakilerden hangisidir? a) Jigantizm b) Loraintipi cücelik c) Anoreksiya Nervoza d) Yaşlı tipi cücelik e) Akromegali Cevap Anahtarı 1.A, 2. B, 3. D, 4. C, 5. E, 6. B, 7. A, 8. A, 9. A, 10. B Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 16

44 FİZİKSEL GELİŞİMİ DEĞERLENDİRME İÇİNDEKİLER Fiziksel Gelişimin Değerlendirilmesi Boy Uzunluğuna İlişkin Persentil Eğrileri Kiloya İlişkin Persentil Eğrileri Baş Çevresi Uzunluğuna İlişkin Persentil Eğrileri ÇOCUK GELİŞİMİ - I Doç. Dr. Birol ALVER HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Fiziksel gelişimi takip etmek için kullanılan temel ölçme araçları hakkında bilgi edinebilecek, Fiziksel gelişimi değerlendirmede kız ve erkekler için ayrı ayrı persentil eğrilerinin neler olduğunu öğrenebileceksiniz. ÜNİTE 4

45 Fiziksel Gelişimi Değerlendirme GİRİŞ Çocuklarda doğum öncesi ve doğum sonrası nedenlere ve kalıtsal veya kalıtsal olmayan nedenlere bağlı olarak birtakım gelişim bozuklukları ortaya çıkabilmektedir. Genel itibarıyle fiziksel gelişimde ortaya çıkan anormallikleri obezite, anoreksiya nevroza, cücelik ve aşırı boy uzunluğu şeklinde sıralamak mümkündür. Fiziksel gelişimde ortaya çıkan gelişimsel bozuklukların erken tanılaması ve tedavisi oldukça büyük önem arz etmektedir. Çünkü, fiziksel gelişimde ortaya çıkması muhtemel anormallikleri erken bir süreçte belirleyip gerekli tedavi imkânlarının uygulanmaması durumunda kalıcı birtakım problemler ortaya çıkabilir. Örneğin, fiziksel gelişim geriliği gösteren ve literatürde cücelik olarak adlandırılan rahatsızlığı taşıyan bir çocuk için tanı süreçlerinin, çocuğun dünyaya geldiği günden itibaren başlaması ve bütün gelişim dönemleri boyunca devam etmesi ve gerekli tedavi süreçlerinin uygulanması gerekir. Bazı durumlarda hormonal nedenlerden kaynaklanan fiziksel gelişim bozuklukları için tedavi olanakları bulunmaktadır ve bu tedavi olanaklarının iyi sonuç vermesi ancak doğru zamanda uygulanması ile mümkün olmaktadır. Bu durum fiziksel gelişimde değerlendirme konusunu gündeme getirmektedir. Okuduğunuz bu bölümde fiziksel gelişim açısından ortaya çıkması muhtemel gelişim bozuklukları ve bunların tanılaması sürecinde uygulanan değerlendirme kriterleri açıklanacaktır. Türkiye de çocukların fiziksel gelişimlerini takip etmek için Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan gelişim çizelgesi kullanılmaktadır. Fiziksel Gelişimi Değerlendirmede Standart Persentilleri Kullanma Çocuklarda fiziksel gelişimi değerlendirmek için her ülke kendi bireylerinin ortalama gelişim süreçlerini belirleyerek boy, kilo ve baş çevresi persentilleri hazırlamaktadır. Türkiye de ise Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan boy, kilo ve baş çevresi persentilleri kullanılmakta ve çocukların fiziksel gelişim süreçleri takip edilmekte ve tanı süreçlerinde dikkate alınmaktadır. Türkiye de Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılmış olan Türkiye gelişim profili, bireylerin fiziksel gelişim süreçlerini takip etmede kullanılan ve başvurulan en önemli veri kaynağıdır. Söz konusu gelişim profiline ilişkin istatistiki tablolar aşağıda verilmiştir. Bireysel Etkinlik Bireylerin fiziksel gelişim süreçlerini ölçmek ve değrlendirmek için kullanılan araç gereçleri araştırınız. Türkiye gelişim profili kız ve erkek öğrenciler için ayrı ayrı olarak hazırlanmış ve boy, kilo ve baş çevresine ilişkin standart değerler vermektedir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 2

46 Fiziksel Gelişimi Değerlendirme Kız Çocukları için Türkiye Gelişim Profili (boy-kilo-baş çevresi) Gelişim profilinden de görüleceği gibi yeni doğan bir kız çocuğunun ortalama kilosu 2.8 kg ve ortalama boyu 47.8 cm dir. Tablodan da görüleceği üzere yeni doğan bir kız çocuğunun boyu ortalama 47,8 cm, kilosu 2.8 kg ve baş çevresinin uzunluğu 33.4 cm dir. Bu rakamlar yaklaşık olarak 2 yaş civarında boy için ortalama 80.0 cm, kilo için yaklaşık olarak ortalama 10.4 kg ve baş çevresi için yaklaşık olarak ortalama 46.4 cm ye ulaşmaktadır. Bireysel Etkinlik Dünyanın farklı bölgelerinde fiziksel gelişimi takip etmek ve değerlendirmek için kullanılan araç gereçleri araştırınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 3

47 Fiziksel Gelişimi Değerlendirme Erkek Çocuklar için Türkiye Gelişim Profili (boy-kilo-baş çevresi) Gelişim profilinden de görüleceği gibi yenidoğan bir erkek çocuğunun ortalama kilosu 2.9 kg ve ortalama boyu 48.1 cm dir. Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere yeni doğan bir erkek çocuğunun boyu ortalama 48,1 cm, kilosu 2.9 kg ve baş çevresinin uzunluğu 33.5 cm dir. Bu rakamlar yaklaşık olarak 2 yaş civarında boy için ortalama 80.0 cm, kilo için yaklaşık olarak ortalama 10.2 kg ve baş çevresi için yaklaşık olarak ortalama 48.0 cm ye ulaşmaktadır. Tartışma Fiziksel gelişimde kız ve erkek çocuklar arasında ne gibi farklılıklar görülmektedir? Tartışınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 4

48 Fiziksel Gelişimi Değerlendirme Ayrıca Neyzi (1993) tarafından oluşturulan Gelişim Profili çocuklarda ilk 0-17 yaş aralığında fiziksel gelişimi değerlendirmek ve takip etmek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Kız ve erkek çocuklar arasında doğumda boy ve kilo açısından belirgin farklılıklar olduğu görülmektedir. Yukarıda verilen form aracılığıyla bir çocuğun doğumdan başlayarak ergenlik yıllarının sonuna kadar geçen dönemde göstermiş olduğu fiziksel gelişimi takip etmek mümkündür. Tartışma Türkiye'de kız ve erkek çocukların gelişim profillerinde verilen boy ve kilo değerleri açısından göstermiş oldukları durumları araştırınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 5

49 Fiziksel Gelişimi Değerlendirme Yukarıda verilen grafik aracılığıyla ülkemizde kız çocuklarının boy uzunlukları hakkında ilk 36 aya ilişkin gelişim düzeyi takip edilebilir. Bu grafikler aracılığıyla ülkemizde kız ve erkek çocuklarının boy gelişim düzeyleri takip edilebilir. Yukarıda verilen grafik aracılığıyla ülkemizde erkek çocuklarının boy uzunlukları hakkında ilk 36 aya ilişkin gelişim düzeyi takip edilebilir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 6

50 Fiziksel Gelişimi Değerlendirme Yukarıda verilen grafik aracılığıyla Türkiye deki kız çocuklarının ilk 36 aylık dönem için boy ve kilo uzunluklarına ilişkin gelişim düzeyi takip edilebilir. Bu grafikler aracılığıyla ülkemizde kız ve erkek çocuklarının boy ve kilo gelişim düzeyleri takip edilebilir. Yukarıda verilen grafik aracılığıyla Türkiye deki erkek çocuklarının ilk 36 aylık dönem için boy ve kilo uzunluklarına ilişkin gelişim düzeyi takip edilebilir Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 7

51 Fiziksel Gelişimi Değerlendirme Çocukların boy ve kilo gelişimleri, anne babanın boy ve kilo gelişimleri ile kalıtsal olarak yakından ilişkilidir. Bu nedenle çocukların boy ve kilo gelişimleri takip edilirken anne babanın boy ve kilo düzeylerini de dikkate almak gerekir. Bu nedenle çocukların fiziksel gelişimleri değerlendirmeye alınırken kız çocukları için anne babanın boy ve kilo düzeyi aşağıdaki form aracılığıyla belirlenir. Kız çocuklarının boy ve kilo gelişimleri ile anne babanın gelişim düzeyi arasında yakın ilişki vardır. Tartışma Türkiye'de kız çocuklarının fiziksel gelişim özellikleri ile anne babalarının gelişim özellikleri arasındaki ilişkiyi araştırınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 8

52 Fiziksel Gelişimi Değerlendirme Erkek çocukları için fiziksel gelişiminin değerlendirilmesi sürecinde anne babanın boy ve kilo düzeyini belirlemek için aşağıdaki form kullanılır. Erkek çocuklarının boy ve kilo gelişimleri ile anne babanın gelişim düzeyi arasında yakın ilişki vardır. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 9

53 Fiziksel Gelişimi Değerlendirme Tartışma Türkiye'de Erkek çocuklarının fiziksel gelişim özellikleri ile anne babalarının gelişim özellikleri arasındaki ilişkiyi araştırınız. Yaşamın ilk üç yılında hem kız çocuklarının hem de erkek çocukların baş çevresinin büyüklüğünün takip edilmesi oldukça önemlidir. İleride ortaya çıkması muhtemel hastalıkların erken teşhisi için baş çevresinin büyüklüğünün takip edilmesi büyük önem taşımaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye deki erkek çocukları için hazırlanmış olan baş çevresi persentil eğrileri aşağıda verilmiştir. Çocukların baş çevresi büyüklüğünün ilk 3 yılda mutlaka yakından takip edilmesi gerekir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 10

54 Fiziksel Gelişimi Değerlendirme Sağlık bakanlığı tarafından Türkiye deki kız çocukları için hazırlanmış olan baş çevresi persentil eğrileri aşağıda verilmiştir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 11

55 Fiziksel Gelişimi Değerlendirme Özet Gelişim; büyüme, olgunlaşma, öğrenme ve yaşantı sonucu bireyde gözlenen nitelik ve nicelik boyutlarındaki değişiklikleri içerir. Fiziksel gelişim üzerinde kalıtımın etkisini çok önemli bir faktör olmasına rağmen tek faktör değildir. Buna ek olarak psikolojik, sosyal, çevresel faktörlerin de çok önemli etkileri bulunmaktadır. Fiziksel gelişimi, doğum öncesi ve doğum sonrası faktörler etkilemektedir. Gelişim, çevre ve kalıtımın etkileşim süreci sonunda ortaya çıkan üründür. Bu ürün bireylerin gerek çevre gerek kalıtımsal özelliklerinin ayrı olması nedeniyle kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Türkiye'de ve dünyada yapılan araştırmaların bir çoğunda kız çocukların doğum öncesi dönemde ve yaşamın ilk yılında erkeklere göre fiziksel gelişimde bir miktar önde giderken, erkeklerin özellikle ergenlik yıllarından itibaren fiziksel olarak kızları yakaladığını ortaya koymaktadır. Fiziksel gelişimde kız ve erkeklerin boy, kilo ve baş çevresine ilişkin persentillerinin mutlaka ortalama değerler ile karşılaştırılması ve bir anormallik tespit edilmesi durumunda gerekli tanı, teşhis ve tedavi süreçlerinin gecikmeden başlatılması büyük önem taşımaktadır. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 13

56 Fiziksel Gelişimi Değerlendirme Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. DEĞERLENDİRME SORULARI 1. Fiziksel ve cinsel yönden akranlarına göre erken olgunlaşmanın kız ve erkek ergenler üzerindeki etkileri nasıldır? a) Erkek için olumlu, kız için olumsuz b) Erkek için olumsuz, kız için olumlu c) İkisi için de olumlu d) İkisi için de olumsuz e) Erken olgunlaşma ile cinsiyet arasında bir ilişki yoktur. 2. Yeni doğan bir kız çocuğunun boy ve kilo ortalamaları hangisinde doğru olarak verilmiştir? a) Boy: 46.8, kilo: 2.5 b) Boy: 47.8, kilo: 2.8 c) Boy: 48.8, kilo: 2.9 d) Boy: 49.8, kilo: 2.7 e) Boy: 50.8, kilo: Yeni doğan bir erkek çocuğunun boy ve kilo ortalamaları hangisinde doğru olarak verilmiştir? a) Boy: 48.1, kilo: 2.9 b) Boy: 47.8, kilo: 2.8 c) Boy: 48.8, kilo: 2.9 d) Boy: 49.8, kilo: 2.7 e) Boy: 49.8, kilo: Yeni doğan bir kız çocuğunun baş çevresine ilişkin ortalamaları hangisinde doğru olarak verilmiştir? a) 33.5 b) 33.4 c) 33.6 d) 36.4 e) Yeni doğan bir erkek çocuğunun baş çevresine ilişkin ortalamaları hangisinde doğru olarak verilmiştir? a) 33.5 b) 33.4 c) 33.6 d) 36.4 e) 33.7 Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 14

57 6. Aşağıdaki fiziksel gelişim ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? a) Yapılan araştırmalar, erkek çocukların doğum öncesi dönemde ve yaşamın ilk yılında kızlara göre fiziksel gelişimde bir miktar önde giderken kız çocuklarının özellikle ergenlik yıllarından itibaren fiziksel olarak erkekleri yakaladığını ortaya koymaktadır. b) Türkiye de ve dünyada yapılan araştırmaların çoğunda kız çocukların doğum öncesi dönemde ve yaşamın ilk yılında erkeklere göre fiziksel gelişimde bir miktar önde giderken erkeklerin özellikle ergenlik yıllarından itibaren fiziksel olarak kızları yakaladığını ortaya koymaktadır. c) Fiziksel gelişim üzerinde kalıtımın etkisini çok önemli bir faktör olmasına rağmen tek faktör değildir. d) Fiziksel gelişimde kız ve erkeklerin boy, kilo ve baş çevresine ilişkin persentillerinin mutlaka ortalama değerler ile karşılaştırılması ve bir anormallik tespit edilmesi durumunda gerekli tanı, teşhis ve tedavi süreçlerinin gecikmeden başlatılması büyük önem taşımaktadır. e) Fiziksel gelişimi, doğum öncesi ve doğum sonrası faktörler etkilemektedir. 7. Türkiye deki bir kız çocuğunun 2 yaş civarında boy ve kilo ortalamaları hangisinde doğru olarak verilmiştir? a) Boy: 80.0, kilo: 10.4 b) Boy: 81.8, kilo: 10.5 c) Boy: 78.8, kilo: 11.0 d) Boy: 79.8, kilo: 10.7 e) Boy: 80.8, kilo: Türkiye deki bir erkek çocuğunun 2 yaş civarında boy ve kilo ortalamaları hangisinde doğru olarak verilmiştir? a) Boy: 80.0, kilo: 10.4 b) Boy: 80.0, kilo: 10.2 c) Boy: 78.8, kilo: 11.0 d) Boy: 79.8, kilo: 10.7 e) Boy: 80.8, kilo: Türkiye de bir erkek çocuğunun baş çevresine ilişkin ortalamaları iki yaş civarında hangisinde doğru olarak verilmiştir? a) 48.6 b) 47.6 c) 48.8 d) 48.0 e) Türkiye de bir kız çocuğunun baş çevresine ilişkin ortalamaları iki yaş civarında hangisinde doğru olarak verilmiştir? a) 46.4 b) 47.6 c) 48.8 d) 48.0 e) 51.1 Cevap Anahtarı 1.A, 2. B, 3.A, 4.B,5.A, 6.A, 7.A, 8. B,9.D, 10.A.

58 PSİKOMOTOR GELİŞİM İÇİNDEKİLER Giriş Tanımı ve önemi Temel kavramlar 0-12 Yaş Çocuklarında Psikomotor Gelişim Dönemleri Refleksif Hareketler Dönemi İlkel Hareketler Dönemi Temel Hareketler Dönemi Sporla İlgili Hareketler Dönemi Psikomotor Gelişimde Bireysel Farklılıklar ve Önemi Psikomotor Gelişimi Etkileyen Etmenler Psikomotor Gelişimin Diğer Gelişim Alanlarıyla İlişkisi ÇOCUK GELİŞİMİ I Doç. Dr. Mücahit DİLEKMEN HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Psikomotor gelişimi, önemini ve temel kavramları açıklayabilecek, Gelişim dönemlerine ilişkin psikomotor özellikleri öğrenebilecek, Psikomotor gelişimde bireysel farklılıklar ve önemini kavrayabilecek; dönemler arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri söyleyebilecek, Psikomotor gelişimin diğer gelişim alanlarıyla ilişkisini kavrayabileceksiniz. ÜNİTE 5

59 Psikomotor Gelişim Psikomotor gelişim, yaşam boyu devam eden ve bireyin ilerideki yaşantısını önemli ölçüde etkileyebilecek bir süreçtir. GİRİŞ Psikomotor (devinimsel) gelişim, bireyin gelişiminde önemli bir yer tutan ve yaşamı boyunca devam eden bir süreçtir. Özellikle ilk yıllar, çocuk gelişiminin hızlı olduğu yıllardır. İlk yıllarda temeli atılan gelişimlerden birisi de psikomotor gelişimdir. İnsanlar sabah kalkınca çok çeşitli hareketler yaparlar. El yüz yıkarlar, elbise giyerler, saçlarını tararlar, mutfak dolabını açarak bir şeyler alırlar; ekmeğe bir şeyler sürerler, ayakkabılarını giyerler, merdivenden inme gibi pek çok motor (hareket) becerileri sergilerler. Motor beceriler, büyükler için sıradan ve kolay hareketler olmasına rağmen çocuklar bu becerileri kazanmak için zamana gereksinim duyarlar. Psikomotor gelişim, yaşam boyu devam eden bir süreç olup, yetişkinler tarafından desteklenmesi gerekir. Psikomotor gelişim özellikle 0-12 yaş arası çocuklar için yaşamsal bir öneme sahiptir. Bu dönemde yetişkinlerin çocuğun hareket gelişimi ile ilgili destekleri, çocuğun psikomotor gelişimine önemli etki yapmaktadır. Psikomotor gelişim önce çocuğun bedeninin gelişimi ilegerçekleşmektedir. Beden gelişimi, çocuğun gözlenebilen ve objektif ölçütlerle ölçülebilen niceliksel yönünü oluşturmaktadır. TANIMI VE ÖNEMİ Resim 1. Psikomotor gelişim, fiziksel büyüme ve merkezî sinir sisteminin gelişimine paralel olarak organizmanın isteme bağlı hareketlilik kazanması olarak tanımlanmaktadır. Psikomotor gelişim, motor becerilerde ortaya çıkan davranışların kontrol altına alınmasını içeren ve yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Çocuğun kol ve bacaklarıyla tüm organlarını kullanmada güç, hız ve uygunluk sağlamasına; bedenini denetim altına almada becerikli duruma gelmesine psikomotor gelişim denilmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

60 Psikomotor Gelişim Çocuğun en önemli özelliklerinden birisi sürekli büyüme ve gelişim süreci içinde olmasıdır. Çocuk daha doğum öncesinde fiziksel olarak gelişmeye başlamaktadır. Doğum ile birlikte bu gelişim hızlanarak yaşam boyu devam etmektedir. Motor hareket anlamına gelmektedir. Motor gelişimi, hareket yeteneklerinin ve fiziksel yeteneklerin gelişimini kapsamaktadır. Bu hareketlerin bazıları refleks olup ömür boyu devam etmekte, bazıları ise organların bilinçli olarak kullanılması sonucu zamanla motor becerilere dönüşmektedir. Çift sıçrayış, tek ayaküstünde sekme, makasla kâğıt kesme organların bilinçli olarak kullanılması ile yapılan davranışlar olup psikomotor gelişim içinde değerlendirilmektedir. Psikomotor gelişim, motor becerilerde ortaya çıkan davranışların kontrol altına alınmasını içeren ve yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Psikomotor gelişim, hareket becerileri ile ortaya çıkan davranışların kontrol altına alınmasını, zihin ve kas koordinasyonu ile yapılan hareketlerin gelişmesini içeren ve yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Psikomotor gelişim, yaşam boyu devam eden bir süreç olduğu için bütün motor hareketlerin edinilmesini ve kaybolmasını, fiziki değişimleri, dengelenmeleri içermektedir (Özer, 2000; Şimşek,1998; Sağlam, 2005). Resim 2. Psikomotor etkinlikler insan yaşamında önemli yer tutmaktadır. Bir sporcunun hareketleri, otomobil kullanma, çocuğun elbisesini giyip çıkarması, müzik aletinin çalınması, bir askerin şınav ve barfiks hareketleri psikomotor etkinliklerden sadece bazılarıdır. Psikomotor becerilerin oluşum ve gelişimi sırasıyla duyu organları kanalı ile uyarıcıların alınmasını, beyinde ilgili merkeze iletilmesini, algılamanın meydana gelmesini ve algılamaya bağlı olarak ilgili organların harekete geçirilmesini içermektedir. Çocuk, doğumdan itibaren emme, uyuma, kollarını hareket ettirme, tutunma, ağlama gibi hareketler yapabilme uğraşı içindedir. Çünkü her çocuk genetik etkiye ve çevre etkisine karşı geliştirdiği nöromotor, duyuşsal, bilişsel ve sosyokültürel modeller aracılığıyla var olmaktadır (Başaran, 1974; Kerkez, 2006). Motor gelişim ve fiziksel büyüme birbirine bağlıdır. Psikomotor hareketlerin bir kısmı bilinçli olarak gelişirken, bir kısmı da bilinçsiz olarak gerçekleşmektedir. Psikomotor hareketlerin gelişmesi, sinir sisteminin en önemli görevlerinden birisidir (Başer, 1996). Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

61 Psikomotor Gelişim Resim 3. Fiziksel Gelişim ve Motor Beceriler Psikomotor gelişim dönemlerini ve özelliklerini bilen ilgililer, çocuğun gelişimine daha büyük katkılar yapabilirler. Gelişimin bütünlüğü içerisinde bireye psikomotor beceriler kazandırmak, çocuğun gelişiminden sorumlu herkes için önemli bir görevdir (Özdenk, 2007). Motor beceriler, kaba ve ince motor beceriler olarak ikiye ayrılır. Kaba motor beceriler yürüme, koşma, eğilme vb. temel motor becerilerdir. İnce motor beceriler ise bir aktiviteyi gerçekleştirirken ince, küçük kasların kontrolünü gerektiren becerilerdir. Kesme, katlama, atılan topu yakalama, nesneyi hedefe atma gibi etkinlikler bu tür becerilerdir. Motor beceriler, kaba ve ince motor beceriler olarak ikiye ayrılmaktadır. Kaba motor beceriler yürüme, koşma, eğilme, dönme, bir yerde durma, zıplama, sıçrama ve fırlatma gibi temel motor becerilerdir. Kaba motor becerilerde hassaslık önemli olmasa da görevi yerine getirirken hareketin düzgün ve koordineli olması önemlidir. İnce motor beceriler ise bir aktiviteyi gerçekleştirirken ince, küçük kasların kontrolünü gerektiren becerilerdir. Bu beceriler el-göz koordinasyonu gerektirdiği gibi harekette ve performansta yüksek derecede duyarlılık gerektiren yetenekleri içermektedir. Yazma, düğmeye basma, çizme, resim yapma, dikiş, nesneleri birbirine takma-çıkarma, ipe boncuk dizme, nesneleri elle şekillendirme, kesme, katlama, atılan topu yakalama, nesneyi hedefe atma gibi etkinlikler ince motor becerilere örnektir (Magill, 1993; Sarı, 2001; Sağlam, 2005). Resim 4. İnce motor beceriler Kaba motor beceriler Psikomotor gelişim fiziksel büyüme ile yakından ilgilidir. 2-7 yaş arası çocuklar atlama, zıplama, koşma, atma, yakalama gibi temel hareketleri Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

62 Psikomotor Gelişim yapabilmektedir. Bu hareketler sporla ilgili becerilerin temelini oluşturmaktadır. Çocukların temel motor becerileri gerçekleştirirken yaşadıkları başarısızlık onların üzerinde uzun süreli olumsuz etkiler gösterebilmektedir. Psikomotor becerilerin yokluğu, grup oyunlarına ve diğer sporlara katılmaktan alıkoymaktadır (Sarı, 2001). Bebekler için ilk öğrenmeler kendi beden hareketleriyle başlamaktadır. Çocuklarda motor aktiviteler ve algısal deneyimler, daha karmaşık motor, algısal ve zihinsel öğrenmelerin temelini oluşturmaktadır. Çocuklar algı ve motor öğrenmeler yoluyla motor beceri gelişimini sağlamaktadır (Kerkez, 2006: 35). TEMEL KAVRAMLAR Psikomotor yetenekler; dikkat, kuvvet, denge, tepki hızı, eş güdüm ve esnekliktir. Dikkat Dikkat, psikofizik enerjinin belli bir noktaya toplanmasıdır. Dikkatin süresi gelişimle beraber artmaktadır. Resim 5. Dikkat, duygularla düşünceyi, bir olay veya bir nesne üzerinde toplama olarak tanımlanabilir. Çocuk ilk yıllardan itibaren çevresini tanıma ve keşfetme çabası içindedir. Bebek, gördüğü ve dokunduğu her şeyi algılar. Bebek, öncelikle tanıdık kişi veya eşyayı göz ile takip eder; seslere tepki verir. Annesini tanır ve dikkatle izler. Annesi yanından ayrılınca ağlar (Meb, 2007). Çocuğun çevresindeki varlıkların durumuna ve kendi yaptığı etkinliklere dikkatini vermesi, psikomotor etkinliklerin önemli bir ögesidir. Bir kuşu belli bir süre gözlemek, bir filmi izlemek, oyuncaklara odaklanmak gibi pek çok durumlar dikkati gerektirir. Çocukların dikkat süreleri gelişimle birlikte artmaktadır. İlkokul başlarında çocukların çok ilginç bulduğu konuları dinleme süresi ancak 20 dakikadır. Ergenlik çağındaki gençler ilginç konularla dakika kadar ilgilenebilmektedir (Başaran, 1974). Kuvvet Kuvvet; bir direnci yenebilme ve karşı koyabilme becerisi olarak tanımlanabilir. Motor becerilerde kas ve sinir sisteminin gelişmesi önemli bir yer Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

63 Psikomotor Gelişim tutar. Kasların merkezî sinir sisteminin yönergeleri ile belli bir davranışı yapabilmesi için belli bir kuvvete erişmesi gerekmektedir. Çocuklarda kas kuvvetinin oluşumu yaş, cinsiyet, olgunlaşma düzeyi ve daha önceki fiziksel etkinliklere bağlıdır. Bütün psikomotor davranışların öğrenilmesi kuvvet gerektirir. Bütün psikomotor davranışların öğrenilmesi kuvvet gerektirir. Yürüme, koşma, tırmanma, atlama ve benzer hareketlerin hepsi kuvvet gerektirir. Öğrenilecek psikomotor davranışları yapabilmek için bütün vücudun genel bir kuvvetinin olması yanında; kol ve bacakların, elin ve parmakların hareketlerinde de belli bir kuvvetin olması gerekir. (Açıkada ve Ergen, 1990:100; Megep, 2007:6). Resim 6. Denge Denge, belli bir yerde bir durumu veya hareketi sürdürme ve devam ettirmedir. Resim 7. Denge, belli bir yerde bir durumu veya hareketi sürdürme ve devam ettirme olarak tanımlanabilir. Denge durumu olmadan psikomotor etkinlikler gerçekleştirilemez ya da istenen hızda, sürede yapılamaz. İlk denge formları oturma ve ayakta durmadır. Tek ayak üzerinde durma, eğilme, dönme, yukarı doğru uzanma ve diğer birçok davranış çocuğun gelişimine paralel olarak ortaya çıkan diğer denge şekilleridir. Denge; yürüme, koşma ve atlama gibi becerilerin kazanılmasında çok önemli bir faktördür. Denge yeteneğinin geliştirilmesi için kreş, anaokulu ve diğer öğretim kademelerinde beden eğitimi programlarında denge ile ilgili etkinliklere yer verilmelidir. Denge; sinir sistemi ve kas sistemi, göz Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

64 Psikomotor Gelişim Denge durumu olmadan psikomotor etkinlikler gerçekleştirilemez. İlk önemli denge şekilleri oturma ve ayakta durmadır. kontrolü ve orta kulak problemleri hakkında da bilgi verir (Megep, 2007; Özdenk, 2007; Sarı, 2001). Denge yeteneği okul öncesi çocuklarda oldukça iyi bir düzeydedir. İlkokul çocuklarının beden dengeleri oldukça gelişmiştir. Ağaca tırmanma, bisiklete binme, tahta üzerinde yürüme, atlama, zıplama ve koşmada oldukça yeterlidirler. Bu dönemde kızlarla erkekler arasında henüz önemli farklılıklar ortaya çıkmamıştır. Ortaokulda çocuğun denge yeteneği en gelişmiş durumuna erişmektedir. Ergenlikte ise denge yeteneği az gelişmekte ya da duraksamaya uğramaktadır (Kerkez, 1997). Çocuğun durağan ve dinamik durumlardaki denge becerileri geliştirilerek sportif aktivitelerde başarılı olması sağlanabilir. Çünkü denge çoğu sportif etkinliklerde önemli bir etkendir. Tepki Hızı Tepki hızı, duyum ve algılama ile yakından ilgilidir. Bu nedenle zihinsel gelişim tepki hızında önemli rol oynamaktadır. Çocukların tepki hızının artmasında özellikle alıştırmaların önemli etkisi vardır. İlkokul çağından itibaren çocuğun tepki hızında hızlı gelişmeler olmaktadır (Cantekinler ve diğerleri, 1991; Akt: Sarı, 2001). Tepki hızı ne kadar kısa olursa psikomotor öğrenme de o kadar hızlı olur. Eş güdüm (koordinasyon), belli bir amaca ulaşmak için, bilinçli motor hareketlerin devamlılığı, ahenkli ve uyumlu çalışmasıdır. Tepki hızı, harekete hazır olma anlamını ifade etmektedir. Vücudun her zaman etkiye karşı tepki göstermeye hazır olması gerekmektedir. Etki ile bu etkiye yapılan tepki arasında geçen zaman, tepki hızı zamanıdır. Tepki hızı süresi ne kadar kısa olursa psikomotor öğrenme de o kadar hızlı olur. Psikomotor öğrenmede genel olarak bütün vücudun tepkiye hazır olması gereklidir. Özellikle kolların, bacakların ve ellerin tepki yapabilecek olgunluğa ulaşması gerekir. Her psikomotor davranışın kendine özgü bir yapılış şekli vardır. Gerektiğinden az veya çok hızda yapılması durumunda organizma tehlikeye girebilir. Bir makinenin veya herhangi bir aracın çalışmasını öğrenecek bir kişinin gerekli hızda hareket edememesi, onun hayatının tehlikeye girmesine yol açabilir. Psikomotor öğrenmede özellikle kol ve parmakların gereken hızı kazanması son derece önemlidir (Megep, 2007: 6). Eş Güdüm (Koordinasyon) Eş güdüm (koordinasyon), belli bir amaca ulaşmak için; bilinçli motor hareketlerin devamlılığı, ahenkli ve uyumlu çalışması olarak tanımlanabilir. Veya herhangi bir psikomotor davranış gösterilirken kullanılan organlar arasında öncelik sonralık sırasıyla bir koordinasyon sağlanmasıdır. Herhangi bir psikomotor davranış gösterilirken kullanılan organlar arasında öncelik sonralık sıralamasında koordinasyon sağlanmalıdır. Psikomotor becerilerin çoğu birden çok organın birlikte çalışmasını gerektirir. Çocuk öğreneceği davranışları yapacak organları arasında koordinasyonu sağlayamıyorsa o davranışı öğrenemez. Bu nedenle organlar arasındaki yeterli koordinasyonun gelişimi, bedensel olgunluğa ve alıştırmalara bağlıdır (Gökmen, 1985: 76). Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

65 Psikomotor Gelişim Esneklik Eğilme, yürüme, oturma vb. hareketler gereken esneklikte yapılmaz ise birey çabuk yorulur ve sakatlanabilir. Bazı psikomotor etkinlikler vücudun yeter derecede esnek olmasını gerektirir. Eğilme, yürüme, oturma, kalkma gibi hareketler gereken esneklikte yapılmadığı takdirde birey çabuk yorulur ve sakatlanabilir. Vücut küçük yaşlarda daha esnektir. Kemik ve kaslar geliştikçe esneklik azalır. Çocukların esneklik yetenekleri yaşlarında en yüksek seviyeye ulaşır. Kız çocuklar erkeklere göre her yaşta daha esnektirler. Okullardaki beden eğitimi çalışmaları çocukların vücutlarının esnekliğini koruma açısından son derece önemlidir. Vücudun yeterli esnekliğe sahip olmadığı zamanlarda psikomotor davranışları öğrenmek oldukça güçleşir (Megep, 2007) YAŞ ÇOCUKLARINDA PSİKOMOTOR GELİŞİM DÖNEMLERİ İnsan gelişimi yaşam boyu süren bir olgudur. Bu nedenle bireyler hareket etmek ve dünyanın hızlı değişimine uyum sağlayabilmek için yeterliklerini geliştirme çabası içerisindedirler. Motor davranışlarda meydana gelen değişimleri gözleyerek motor gelişim süreci takip edilebilir. Normal gelişim gösteren her çocuğun psikomotor gelişim aşamaları vardır ve belli bir sıra izler. Motor gelişim; refleksif hareketler, ilkel hareketler, temel hareketler ve uzmanlaşmış hareketler olmak üzere dört döneme ayrılabilir (Yıldırım, 2011). Psikomotor gelişim aşamaları; refleksif hareketler, ilkel hareketler, temel hareketler ve sporla ilgili hareketler dönemi olmak üzere dört döneme ayrılabilir. Refleksif Hareketler Dönemi (0-1 Yaş) Refleks, dıştan gelen bir uyarıcı sonucu oluşan istem dışı fiziksel tepkilerdir. Anne rahminde bebeğin ilk hareketleri refleksiftir. Bebek refleksleri istemeyerek yapmakta ve hareketlerini kontrol altına alamamaktadır. Reflekslerden bazıları, bebeğin büyüyüp ve isteyerek yaptığı hareketler arttıkça ortadan kaybolur. Bazıları ise yetişkin döneminde de devam eder (Sarı, 2001; Megep, 2007). Refleksif hareketler 0-1 yaş aralığını kapsar. Refleks hareketler, bebeğin ilk motor tepkileri ve ilk bilgi edinme kaynaklarıdır. Örneğin, bebeğin gözlerine ışık tutulunca göz bebeği otomatik olarak büzülür. Refleksler bebeğin yaşamını sürdürebilmesi, beslenebilmesi ve korunması bakımından önem taşırlar (Şimşek, 1998; Altınkök, 2006). İlkel Hareketler Dönemi (1-2 Yaş) Resim 8. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

66 Psikomotor Gelişim İlkel hareketler 1-2 yaşlar arasında gözlenen ilk istemli hareketlerdir. Bunlar emekleme, ayakta durabilme, oturma becerileridir. Baş, boyun ve gövde kaslarının kontrolü; uzanma, yakalama, bırakma gibi hareketler ve emekleme, sürünme, yürüme gibi lokomotor hareketleri kapsar. İlkel hareketler olgunlaşmaya bağlıdır. İlkel hareketlerin ortaya çıkışında bireysel farklar vardır. Biyolojik, çevresel etmenlerden ve becerinin zorluğundan etkilenebilir (Şimşek, 1998; Altınkök, 2006; Kerkez, 2006; Demirci, 2007). İlkel hareketler döneminin üç temel ögesi; denge, yer değiştirme ve el becerileridir. Görülen üç temel hareket, uzanma, yakalama ve bırakmadır. Temel Hareketler Dönemi (2-6 Yaş) Temel hareketler dönemi, uzun süreli dinamik ve karmaşık bir süreçtir. Resim 9. İlk çocukluk dönemi tüm gelişim dönemleri içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu dönemde bireyler bilişsel, dil, algısal, motor, duygusal ve sosyal yeteneklerini geliştirirler. Normal gelişim gösteren her çocuğun motor gelişim aşamaları vardır ve kendine göre bir sıra takip eder. İki yaşından başlayarak yedi yaşına kadar geçen süre temel becerilerin kazanıldığı dönemdir. Yaşam için gerekli becerilere temel beceriler denir. Bu dönemde hareket gelişimi yoğundur. Bu dönem çeşitli dengeleme ve manipülatif hareketlerin önce birbirinden bağımsız olarak, sonra birlikte, yeterli bir biçimde nasıl kullanılacağının keşfedildiği dönemdir. Koşu, sıçrama ve atlama, fırlatma, yakalama, vurma gibi hareketler temel hareket yeteneklerinden bazılarıdır. İki yaşından sonra temel hareketler kaba motor beceriler olarak ortaya çıkar. Bu dönemde çocukların vücutları çok esnek olup etkinlik düzeyleri oldukça yüksektir. Uzun süre bir yerde oturamazlar. Sürünmek, koşmak, atlamak, tırmanmak zevk aldıkları hareketlerdir. Yine bu dönemdeki çocukların büyük kas gelişimi, kemik gelişiminden daha ileri düzeyde gerçekleşir. Bu nedenle çocuklar koşma, atlama, tırmanma gibi büyük kaslarla ilgili becerilerde kendilerini daha çok gösterirler (Altınkök, 2006). Bu dönemde deneyim, alıştırma, spor alanları, çocuk parkları ve spor önemlidir. Temel hareketler çocuğun sosyal ve duygusal gelişimi üzerinde önemli rol oynar (Gallahue, 1982) Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

67 Psikomotor Gelişim SPORLA İLGİLİ HAREKETLER DÖNEMİ (7-12 YAŞ) Bu dönem temel hareketler döneminin bir uzantısıdır. 7 yaş sonrasını kapsamaktadır. Sporla ilişkili çocuğun hareket kalıpları olgunluk düzeyinden sonra çok az değişir. Bu dönemde hareket birtakım oyunlarla, değişik spor dallarıyla, danslarla ve benzeri aktiviteler ile uygulanabilen bir araç rolünü almaktadır (Şimşek,1998; Altınkök, 2006). Sporla İlgili hareketler dönemi: Bu dönem temel hareketler döneminin bir uzantısıdır. 7 yaş sonrasını kapsamaktadır. Çocuğun hareket becerisi; günlük yaşamdaki aktiviteler, rekreasyon veya bir spor dalının özel ihtiyaçlarına uyarlanmış olgunluk düzeyinde hareketlerdir. Bu dönemde bir önceki dönemde amaç olan temel hareketler çeşitli becerileri yapmada araç hâline gelirler. Zıplama ve hoplama hareketinin ip atlama, halk dansı veya atletizmde üç adım atlamada kullanılarak şekillendiği bir dönemdir (Yıldırım, 2011). Bu dönem ilkokul yıllarına rastlar. Çocuklar bu dönemde yeni hareketler kazanmaktan çok, daha önce kazandıkları temel hareket becerilerini daha ileri düzeyde gerçekleştirmektedir. Bu dönemdeki gelişim hızı psikomotor olgunluğa ve etkinliklere bağlıdır. Çocuklar 7-10 yaş arasında olgunlaşmış olan temel becerileri birleştirerek sporla ilgili becerileri de kullanmaya başlamaktadır. Kuvvet, dayanıklılık, hız, denge gibi özelliklerin gelişmesiyle performans gittikçe artmaktadır. Değişik hızlarda ip atlama, taş sektirme ve top fırlatma gibi hareketler bu dönemin belirgin hareketleridir. Zamanla hareketler giderek daha karmaşıklaşmaktadır. 11 yaşından sonra hareket beceri gelişmesinde bireysel farklılıklar gittikçe belirginleşmektedir. Kapsamlı alıştırmalar ile yeni birçok hareket öğrenilmiş olur. Bu dönemde çocuklar, hareket becerilerini öğrenmeye ve yarışmaya çok isteklidirler (Megep, 2007). Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

68 Psikomotor Gelişim Resim 10. Kuvvet, dayanıklılık, hız, denge gibi özelliklerin gelişmesiyle performans artar. Çocuklar belirli bir temel harekette olgunlaşınca, sporla ilgili hareket aşamasında hareketin şeklinde çok az bir değişiklik olur. Çocuklarda güç, dayanıklılık, tepkisel hareket, hareketin hızı, koordinasyon ve diğerleri geliştikçe, ortaya konan hareketler de gelişmektedir (Şimşek, 1998). Çocukların yapısal durumu ve çevreden gelen etkilerle hareket becerilerinde bir aşamadan diğerine geçmektedir. Çocuğun temel hareket kalıpları olgun aşamaya geldikten sonra çok az değişmektedir (Şimşek, 1998; Demirci, 2007). Bu evrede çocuklar tüm spor dallarına ilgi duymakta ve spor becerilerini nasıl yapacağı hakkında bilgi sahibi olmaktadır. Bu hareket becerileri temel hareketlerle aynı öğeleri içerir ancak hareketlerde daha çok biçim, doğruluk ve kontrol ön plandadır (Yıldırım, 2011). Birçok genç, düzenli uygulama olanaklarının kısıtlı olması, fiziksel aktivitelerinin desteklenmemesi veya yetersiz desteklenmesi sonucu sportif aktivitelerde yeterince başarılı olamamaktadır (Demirci, 2007). PSİKOMOTOR GELİŞİMDE BİREYSEL ÖNEMİ FARKLILIKLAR VE Tüm gelişim alanlarında olduğu gibi çocukların psikomotor gelişimleri arasında da bireysel farklılıklar vardır. Bireysel farklılıklarda kalıtsal ve çevresel faktörlerin etkisi önemlidir. Her çocuğun kendine özgü düşünme, hareket etme, hissetme, konuşma ve anlama yetisi vardır. Psikomotor gelişim becerileri, gözlenebilir beceriler olduğu için çocukta gerçekleşen farklılıklar daha somut olarak fark edilir. Örneğin, çocuğun yürümede akranlarına göre gecikmesi ailelerde soru işaretlerine neden olabilir. Oysa fiziksel bir sorun yoksa çocuk akranlarına göre birkaç ay gecikmeyle yürüme becerisini geliştirebilir. Çünkü gelişimsel farklılıklarda çevre ve kalıtsal faktörler önemlidir. Kalıtsal özellikler, her çocuğun büyüme ve gelişim oranını, boy uzunluğunu, kemik ve cinsiyet yönünden gelişimini belirler. Çocuğun doğup büyüdüğü çevre de psikomotor gelişimde önemli belirleyicidir. Çocuğun aile yapısı, sosyoekonomik durumu ve içinde yaşanılan sosyokültürel çevre psikomotor gelişimde önemli etkiye sahiptir. Ayrıca ailenin çocuğa yaklaşım biçimi, onu anlaması ve çocuk için en uygun davranışları göstermesi motor becerinin öğrenilmesinde etkilidir. Ailelerin sosyoekonomik düzeyleri, sağlıklı beslenme çocukların psikomotor gelişimlerinde önemli etkiye Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

69 Psikomotor Gelişim sahiptir. Çocuklar bu koşullar bakımından farklı olanaklara sahiptir. Bu durum diğer gelişim alanlarında olduğu gibi psikomotor gelişimde de önemli farklılıklara neden olmaktadır. PSİKOMOTOR GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER Psikomotor gelişimi doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası etmenler etkilemektedir. Psikomotor gelişimi etkileyen faktörler aşağıda verilmiştir. Doğum Öncesi Doğum Sırası Doğum Sonrası Etmenler Doğum Öncesi Etmenler Doğum Anı Etmenler Gelişimsel Etmenler Çevresel Etmenler Beslenme Kalıtım İlaçlar Alkol Enfeksiyonlar Kan uyuşmazlığı Radyasyon Yaş Duygusal durum Doğum travmaları Geç ve güç doğumlar Kalıtım Irk Cinsiyet Erken doğum Düşük doğum ağırlığı Gelişimin yönü Kritik dönem Bireysel farklar Uyarıcı zenginliği ve yoksunluğu Sosyoekonomik düzey Bağımlılık-bağımsızlık Çocuk yetiştirme yöntemleri PSİKOMOTOR GELİŞİMİN DİĞER GELİŞİM ALANLARI İLE İLİŞKİSİ Gelişimin tüm alanlarında olduğu gibi psikomotor gelişim de diğer gelişim alanlarından hem etkilenmekte hem de onları etkilemektedir. Psikomotor gelişim; uygun çevre ve yaşam koşulları, düzenli ve sağlıklı beslenme, giyim gibi temel ihtiyaçların karşılanması ile ilişkilidir. Ailelerin sosyoekonomik düzeylerinin düşük olması sonucu yetersiz ve dengesiz beslenme durumunda çocuklar sık sık hastalanabilmektedir. Olumsuz çevre koşulları, beslenme ve giyim problemleri çeşitli psikomotor yetersizlikleri de beraberinde getirir. Zihinsel gelişimde önemli rol oynayan algısal yetenekler, çocukların hareket becerilerini edinmede önemli bir etkiye sahiptir. Motor gelişim, çocukların beş duyusunun (dokunma, tat alma, görme, işitme, koklama ) olgunlaşmasını ve çeşitli uyarıcıları algılayarak tepki vermesine neden olur. Çocuklar, oyun içerisinde motor becerilerini keşfeder ve öz güvenleri artar. Sosyal ilişkiler sağlıklı olunca çocuk kendini yeterli hisseder ve olumlu benlik kavramı kazanır. Çocuğun sağlığı ve psikomotor becerileri benlik kavramının gelişimi üzerinde önemli rol oynar. Ayrıca çocukların çeşitli psikolojik ihtiyaçları karşılanıp ruhsal sağlıkları geliştikçe yeni motor becerilerin de kazanılması daha yüksek düzeyde gerçekleşir. Bu durum, psikomotor gelişimin diğer gelişim alanları ile ilişki olduğunu göstermektedir. Psikomotor gelişim sosyal gelişimi, sosyal gelişim hareket gelişimini, hareket Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

70 Psikomotor Gelişim gelişimi bilişsel gelişimi vb. etkilemektedir. Çeşitli gelişim alanları adeta bir gelişimsel örüntü hâlindedir. Özet Psikomotor gelişim, motor becerilerde ortaya çıkan davranışların kontrol altına alınmasını ve zihin ve kas koordinasyonu şeklinde yapılan hareketlerin gelişimini içeren ve yaşam boyu devam eden bir süreçtir ve ömür boyu sürmektedir. Psikomotor gelişimle ilgili temel kavramlar; dikkat, kuvvet, denge, tepki hızı, eş güdüm ve esneklik olarak sınıflandırılabilir. Dikkat, duygularla düşünceyi bir olay ve bir nesne üzerinde toplama olarak tanımlanır. Kuvvet, dirence karşı koyabilme kapasitesidir. Cinsiyete göre kuvvetler arasındaki en belirgin farklılığın yaşları arasında olduğu görülür. Denge, belli bir yerde bir hareketi sürdürme ve devam ettirmedir. İlk önemli denge şekilleri oturma ve ayakta durmadır. Tepki hızı, vücudun dışarıdan aldığı uyarıcılara karşı tepki göstermeye hazır olmasıdır. Eş güdüm (koordinasyon), belli bir amaca ulaşmak için psikomotor hareketlerin ahenkli ve uyumlu çalışmasıdır. Normal gelişim gösteren her çocuğun motor gelişim aşamaları vardır ve kendine özgü bir sıra takip eder. Motor gelişim; refleksif hareketler, ilkel hareketler, temel hareketler ve sporla ilgili hareketler olmak üzere dört dönem olarak ele alınmaktadır. Psikomotor gelişim doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrası etkenlerden etkilenir. Psikomotor gelişimi; uygun çevre ve yaşam koşulları, düzenli ve sağlıklı beslenme, giyim,temel ihtiyaçların karşılanması ve ailelerin sosyoekonomik düzeyi etkiler. Ödev Psikomotor gelişimdeki özellikleri araştırarak eğitimcilerin bu konudaki görev ve sorumluluklarını belirleyiniz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

71 Psikomotor Gelişim DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1. Psikomotor gelişim ile ilgili etkinliklerle aşağıdakilerden hangisi gerçekleştirilemez? a) Dil becerisi gelişir. b) Fiziksel yeteneklerini tanır. c) Çocuklar kendi vücutlarını tanır. d) Dış dünya ile iletişim kurar. e) Hareket becerisi artar. 2. Psikomotor gelişimle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? a) Motor becerilerde ortaya çıkan bir davranıştır. b) Yaşlılık dönemine kadar aynı hızla devam eden bir süreçtir. c) Motor hareketlerinin bütün fiziki değişimlerini içerir. d) Zihin ve kas koordinasyonu gerektirir. e) Vücudun hareketlerin yönetim altına alınması psikomotor gelişime katkı sağlar. 3. Aşağıdakilerden hangisi kaba motor becerilerden biri değildir? a) Fırlatma b) Koşma c) Belli bir pozisyonda belli bir yerde oturma d) Yazı yazma e) Zıplama 4. Aşağıdakilerden hangisi temel hareketler döneminin özelliklerinden biri değildir? a) Bu dönemde bireysel ve çevresel etkenler önemlidir. b) Çocuklar başarılarını birbirleri ile karşılaştırırlar. c) Temel hareket becerileri çocuğun sosyal ve duygusal gelişiminde önemli rol oynar. d) Güç, esneklik, denge, dayanıklılık, hız, çabukluk ve koordinasyon temel hareket becerilerinin kazanılmasında önemli rol oynarlar. e) Bu dönem deneyim ve alıştırma hareketinin başlangıç düzeyde başarılması için önemlidir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

72 Psikomotor Gelişim 5. Bir direnci yenebilme, karşı koyabilme becerisi olarak tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir? a) Dikkat b) Kuvvet c) Tepki d) Engel e) Oturma ve ayakta durma 6. Aşağıdakilerden hangisi psikomotor gelişim dönemlerinden biri değildir? a) İlkel hareketler dönemi b) Refleksif hareketler dönemi c) Emekleme dönemi d) Temel hareketler dönemi e) Sporla ilgili hareketler dönemi 7. Aşağıdakilerden hangisi motor becerilerinin gelişimine uygun etkinliklerden biri değildir? a) Farklı hareketler deneme b) Kas kuvveti, dayanıklılık, koordinasyon, esneklik ve çeviklik gibi temel unsurları geliştirmek c) Çocukta yaşam boyu fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırmak d) Saldırganlığı olumlu yöne kanalize etmesini sağlamak e) Temel hareketleri aynı şekilde tekrarlamak 8. Çocuğun psikomotor gelişiminin desteklenmesinin amacı, aşağıdakilerden hangisidir? a) Çocuğun yeni davranışları sağlıklı bir biçimde kazanması ve uygulaması b) Çocukların kendi vücutlarını tanıması, fiziksel yeteneklerini ve sınırlılıklarını keşfetmesi c) Yürüme, koşma, atlama, tırmanma gibi becerileri kazanması d) Makasla kesme, çizgi çizme, kâğıt katlama vb. becerileri kazanması e) Çocukların fiziksel yeteneklerini ve sınırlılıklarını keşfetmesidir. 9. Aşağıdakilerden hangisi ilkel hareket olarak nitelendirilebilir? a) Takla atma b) İp atlama Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

73 Psikomotor Gelişim c) Emekleme d) Yukarıya zıplama e) Göz kırpma 10. Emekleme, ayakta durma, yürüme, koşma, sallama, dönme yuvarlanma, zıplama, denge gibi psikomotor hareketler aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilir? a) Büyük kas gelişimi b) Motor kelimesi c) Küçük kas gelişimi d) Psikomotor gelişim e) Büyük kas gelişimi Cevap Anahtarı 1.A, 2B, 3.D, 4.B, 5.B, 6.C, 7.E, 8.A, 9.C, 10.D Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

74 PSİKOMOTOR GELİŞİMİ TAKİP ETME İÇİNDEKİLER Giriş Psikomotor Gelişimi Ölçme Araç Ve Gereçleri Psikomotor Gelişime Uygun Kontrol Listeleri Denver II Gelişimsel Tarama Testi Gazi Erken Çocukluk Değerlendirme Aracı (GEÇDA) Ankara Gelişimsel Tarama Envanteri (AGTE) Gelişimsel Kontrol Listesi ÇOCUK GELİŞİMİ I Doç. Dr. Mücahit DİLEKMEN HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Psikomotor gelişimi ölçebilecek araç ve gereçleri, kontrol listelerini tanıyabilecek, Denver Gelişimsel Tarama Testi, Gazi Erken Çocukluk Değerlendirme Aracı (GEÇDA) ve Ankara Gelişimsel Tarama Envanteri (AGTE) gibi araçları tanıyabilecek, Gelişimsel Kontrol Listesilerini öğrenebileceksiniz. ÜNİTE 7 ÜNİTE 6

75 Psikomotor Gelişimi Takip Etme GİRİŞ Çocuk gelişiminde psikomotor gelişim önemli bir yer tutar. Psikomotor gelişimi anlamak ve psikomotor gelişimi destekleyici davranışlar sergilemek çocukla ilgili olan herkes için önemli bir yeterliliktir. Bu konuda başarı sağlayabilmek için psikomotor becerileri ölçebilecek araç ve gereçlerin bilinmesinin önemi büyüktür. Ayrıca ilgililer için hazırlanmış olan kontrol listeleri de çocuğun psikomotor gelişimini takip etme açısından büyük önem taşımaktadır. Bireyin psikomotor gelişimi ilk önce ilgili bedensel gelişimi ile gerçekleşir. Fiziksel gelişim, bireyin ölçülebilen ve gözlenebilen gelişim alanıdır. Bedensel gelişim dışarıdan kolayca gözlenebilen ve objektif ölçütlerle ölçülebilen niceliksel bölümdür. Bu konuda geliştirilmiş olan Denver Gelişimsel Tarama Testi, Gazi Erken Çocukluk Değerlendirme Aracı (GEÇDA), Ankara Gelişimsel Tarama Envanteri (AGTE), Gelişimsel Kontrol Listesi psikomotor gelişimi takip etme açısından en önemli tanıma araçlarıdır. Psikomotor gelişimi etkileyen faktörlerin bilinmesi, geliştirici çalışmalar ve uygun davranışlar gösterme açısından önemlidir. Psikomotor gelişimin diğer gelişim alanlarıyla ilişkisinin bilinmesi, farklı gelişim alanlarına yapılan katkıların çocuğun psikomotor gelişimini nasıl etkileyeceğinin bilinmesini sağlayacaktır. PSİKOMOTOR GELİŞİMİ ÖLÇME ARAÇ VE GEREÇLERİ Psikomotor Gelişime Uygun Kontrol Listeleri Psikomotor gelişime uygun kontrol listeleri, ailelere ve çocukla ilgili diğer kişilere çocuğun psikomotor gelişimine katkı sağlamada önemli avantajlar sunar. 2-3 YAŞ (Büyük Kas Yetenekleri) Çift ayak sıçrar. Geri geri yürür. Destekle merdivenden iner. Duran topa tekme atar. Destekle öne takla atar. 2-3 YAŞ (Küçük Kas Yetenekleri) İpe dört boncuk dizebilir. Kapı kolunu açabilir. 5-6 küpten kule yapabilir. Kitabın sayfalarını tek tek çevirebilir. Kâğıdı ikiye katlar. 3-4 YAŞ (Büyük Kas Yetenekleri) 20 cm yükseklikten yere atlar. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

76 Psikomotor Gelişimi Takip Etme Hareketli topa tekme atar. Parmak ucunda yürür. Üç tekerlekli bisiklete biner. Salıncakta sallanır. Kaydıraktan kayar. Öne takla atar. Ayak değiştirerek merdivene çıkar. Havadan atılan topu tutar. 3-4 YAŞ (Küçük Kas Yetenekleri) Üç parçalı yap-boz yapar. Makasla keser. Çizgi üzerinden makasla keser. 4-5 YAŞ (Büyük Kas Yetenekleri) Tek ayak üzerinde 4-8 saniye durur. Değişik yönlere koşar. Dengeli yürür. Çift ayak on kez sıçrar. 5 cm yükseklikteki ip üzerinden atlar. Altı kez geriye sıçrar. Topu sıçratır ve yakalar. Ayak değiştirerek merdivenden iner. Tek ayak üzerinde beş kere sıçrar. 4-5 YAŞ (Küçük Kas Yetenekleri) Resimde ev, adam, ağaç çizebilir. Makasla basit şekiller keser, yapıştırır. 5-6 YAŞ (Büyük Kas Yetenekleri) Dengeli olarak ileri, geri, yanlara yürür. İp atlar gibi sıçrar. Topa yön vererek topu sıçratır. İki elle topu tutar. İp atlar. Sopa ile topa vurur. Paten kayar. İki tekerlekli bisiklete biner. Kızak kayar. Tek ayak üzerinde 10 saniye durur. Barfikste 10 saniye asılı bekler. 5-6 YAŞ (Küçük Kas Yetenekleri) Kalem tutar. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

77 Psikomotor Gelişimi Takip Etme Büyük harf çizer. Bir resmin sınırlarını taşırmadan boyar. Kalemtıraş kullanır. Resim keser. Çekiçle çivi çakar. İsmini yazar. Koşarken yerden nesne alır. Küçük harfleri bakarak çizebilir. ( Aileler ve çocukla ilgili diğer kişiler, psikomotor gelişime uygun kontrol listelerini kullanarak beklenti ve eylemlerini şekillendirmelidir. 3-4 yaş için kontrol listesi Gelişim özellikleri Ritimle uyumlu dans eder. Çember etrafında döner. Yuvarlanan topa tekme atar. Atılan topu yakalar. Zıplatılan topu yakalar. Hareket hâlindeki topu ayağı ile durdurur. Sıvıyı kaptan kaba boşaltır. Parmak ucunda yürür. Yuvarlak çizer. Basit şekilleri makasla keser. Plastik çivi tahtasına çivi takar söker. Oyun hamuru ile şekiller oluşturur. Çeşitli malzemelerle baskı yapar ( Psiko -Motor Alan Beceri Kontrol Listesi 1. Vücudun bölümlerini tanır. 2. Yönlerle ilgili bölümlerini tanır. 3. Ayakta duruşları yapar. 4. Diz üstü duruşları yapar. 5. Oturur duruşu yapar. 6. Çeşitli şekillerde dizilir. 7. Çeşitli şekillerde döner. 8. Vücudun esnekliğini artırıcı hareketler yapar. 9. Çeşitli şekillerde yürür. 10.Yürürken koordinasyonunu sağlar. 11. Koşarken koordinasyonunu sağlar. 12. Çeşitli şekillerde sıçrar. 13. Sıçrama ile ilgili koordinasyonunu sağlar. 14. Atlamalarla ilgili koordinasyonu sağlar. 15. Çeşitli araçları yakalayabilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

78 Psikomotor Gelişimi Takip Etme 16. Kaldırma ve taşımalarla ilgili koordinasyonu sağlar. 17. Asılma ve sallanmalarla ilgili koordinasyonu sağlar. 18. Taklidi hareketler yapar. 19. Minderde hareketler yapar. 20. Denge üzerinde hareketler yapar. 21. Kasada hareketler yapar. 22. Çember ile hareketler yapar. 23. İp ile hareketler yapar. 24. Basketbol oyunu becerilerini yapar. 25. Voleybol oyunu becerilerini yapar. 26. Futbol oyunu becerilerini yapar. 27. Spor kıyafetini düzenli kullanır. 28. Kullandığı spor araçlarını tanır. 29. Spor araçlarını düzenli kullanır. 30. Kendini ve yakın çevreyi temiz tutar. 31. Hamur hazırlar. 32. Hamur işlerini yapar. 33. Tel ve boncuk dizer. 34. Kâğıdı keser ( moduller/ozelegitimdeplan.pdf). Denver II Gelişimsel Tarama Testi Sağlıklı gelişimi olan çocukların yaşamları boyunca 0-6 ay arasında bir kez olmak üzere, ay arası, 2-3 yaş arası ve 5-6 yaş arasında gelişim testi yaptırmaları önerilir. Eğer ilk değerlendirme sonucu şüpheli ise ya da risk altındaki bir bebekte yapıldıysa görüşme aralıkları sıklaştırılmalıdır. Denver II Gelişimsel Tarama Testi, 0-6 yaş çocuklarının gelişimsel değerlendirilmesinde kullanılan bir tarama testidir. Test ilk kez 1967 yılında Frankenburg ve Dodds tarafından yayınlanmış, dünyada 50'den çok ülkede standardize edilmiş ve uygulamaya konmuştur. Denver II Gelişimsel Tarama Testi, sağlıklı görünümdeki çocuklarda olası gelişimsel sorunları saptamak amacı ile kullanılır yılında Türk çocuklarına Ankara standardizasyonu Prof Dr Kalbiye Yalaz ve Prof Dr Shirley Epir (Hacettepe Tıp Fakültesi) tarafından yapılarak kullanıma sunulmuştur. Frankenburg ve Dodds tarafından 1990 yılında yeniden gözden geçirilerek özellikle dil alanında eklenen yeni maddeleri ve farklı puanlama sistemiyle geliştirilmiş, Denver II adı ile yayınlanmıştır. Denver II, 1996 yılında Prof. Dr. Kalbiye Yalaz ve Prof. Dr. Banu Anlar'ın Ankara standardizasyonu ve eğitim programı aracılığıyla yeniden ülke çapında kullanıma sunulmuştur yılında Türkiye'de Prof. Dr. Kalbiye YALAZ, Prof. Dr. Banu ANLAR ve Birgül BAYOĞLU tarafından yeniden gözden geçirilmiştir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

79 Psikomotor Gelişimi Takip Etme DENVER II sağlıklı görünümdeki çocuklarda olası gelişimsel sorunları saptamak amacı ile kullanılır. Üç temel alanda değerlidir: Sağlıklı gözüken çocukları olası sorunları yönünden tarar. Gelişimsel gerilik olduğundan kuşkulanılan işlevleri nesnel şekilde saptama olanağı verir. Riskli bebekleri (örneğin; doğum öncesi sorunlar, düşük doğum ağırlıklı ya da erken doğmuş, çoğul gebelikler, ailede gelişimsel sorunu olanlar, yardımcı üreme teknikleri ile doğan bebekler vb.) izlemede kullanılır. Test kısa süreli bir eğitimden sonra öğrenilebilmekte ve her çocukta 5-15 dakikalık bir sürede uygulanabilmektedir. Doktor, psikolog, psikolojik danışman, gelişim uzmanı, sosyal çalışmacı ve test eğitimini alan, sağlık ve eğitimle ilgili her meslek grubundan uzman testi uygulayabilmektedir. Test, kişisel-sosyal, ince motor, dil ve kaba motor alanlarda çocuğun kendi yaş grubundaki diğer çocuklarla karşılaştırılarak hangi yüzdelik dilimde olduğunu göstermektedir. Bu durum testin, uygulanma ve yararlanma açısından diğer birçok gelişimsel tarama testine göre önde olmasını sağlamaktadır. Denver II testi ile Türkiye de yapılan çalışmalar sosyoekonomik düzeyin, 5-6 yaş grubunda ince motor ve dil alanlarında daha belirgin olmak üzere gelişimi etkilediğini ortaya koymuştur. Sosyoekonomik sorunları olan çocukların test sonuçlarının düşük çıkması hâlinde, okul öncesinde gerekli destek verildiğinde sınıf düzeyine uyum sağlaması kolaylaşmaktadır. Denver II Testi klinik değerlendirme, özel eğitim ve okul öncesi kurumlarda çocuğu tanıma amaçlı kullanılmaktadır. Denver II Testi sahada şu üç alanda kullanılmaktadır: Klinik değerlendirme: Herhangi bir belirti göstermeyen sağlıklı çocuklarda ya da bazı belirtilerinden kuşkulanılan 0-6 yaş grubu çocuklarda tarama testi olarak kullanılmalıdır. Testin belirli aralıklarla (örneğin yılda bir) uygulanması gereklidir. Ayrıca annebabaya çocuk gelişimi konusunda bilgi verebilmek için uygun bir ortam oluşturur. Özel eğitim: Özel eğitime başlatılan çocuklara uygulanan eğitim programlarının olumlu ya da olumsuz etkilerinin izlenmesine yardımcı olur. Okul öncesi kurumları: Okul öncesine başlayan çocuğun beceri düzeyinin ve gelişiminin belirlenmesi ve karşılaşılabilecek bir sorunda doktora veya hastaneye yönlendirilmesi amacıyla kullanılabilir. Aileye bilgi vermede ve eğitim programını oluşturmada yararlı olur. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

80 Psikomotor Gelişimi Takip Etme Gazi Erken Çocukluk Değerlendirme Aracı (GEÇDA) Gazi Erken Çocukluk Değerlendirme Aracı (GEÇDA), 0 72 ay Türk çocuklarının gelişimlerini ayrıntılı olarak değerlendirebilecek bir araçtır. GEÇDA, 0 72 ay Türk çocuklarının gelişimlerini ayrıntılı olarak değerlendirebilecek bir araçtır. Eğitim ortamlarının düzenlenmesinde ve çocuklardaki gelişimsel geriliklerin tanılanmasında kullanılabilecek bir değerlendirme aracıdır. Türkiye de çocukların gelişim özelliklerinin belirlenmesi amacıyla tüm gelişim alanlarında ayrıntılı olarak değerlendirebilecek sayıda madde içermektedir. Çocuğu oyun ortamında gözlemlemeye dayanması, uygulamanın kolay olması ve değerlendirmenin kolaylığı aracın önemini artırmaktadır. GEÇDA, psikomotor (73 madde), bilişsel (60 madde), dil (60 madde), sosyalduygusal gelişim (56 madde) olmak üzere dört alt test ve 249 maddeden oluşmaktadır. Öz bakım becerilerine ilişkin maddeler ise sosyal-duygusal gelişim alt testinde yer almaktadır. GEÇDA nın yaş aralıklarının belirlenmesinde, gelişim dönemlerine göre gelişim hızlarının farklılaşması dikkate alınarak yirmi bir alt yaş aralığı kullanılmıştır aylar arası birer aylık, aylar arası üçer aylık, aylar arası altışar aylık, aylar arası ise on ikişer aylık periyotlar halinde düzenlenmiştir. GEÇDA, standart bir materyal seti, el kitabı, geçda formu ve bilgi formu kullanılarak uygulanmaktadır. Araç, on beş günü doldurmuş olan bebeklerden başlayarak yetmiş ikinci ayın sonuna kadar olan tüm çocuklara uygulanmaktadır. Özel gereksinimli çocukları daha ileri değerlendirmelere sevk etmek için de kullanılabilir. Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE), 0-6 yaş arasındaki çocukların gelişimsel açıdan değerlendirilebilmesi amacıyla uygulanan bir envanterdir. GEÇDA Testi Nerelerde Kullanılır? Rehberlik araştırma merkezlerinde, Özel eğitim merkezlerinde, Okul öncesi eğitim kurumlarında, Hastanelerin çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümlerinde, Ana-çocuk sağlığı merkezlerinde, Çeşitli kurum ve kuruluşların Gelişim Takip Birimlerinde kullanılabilir, ( Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE) 0-6 yaş arasındaki çocukların dil, bilişsel, ince ve kaba motor becerileri, sosyal beceri- öz bakım becerilerini değerlendirmek amacı ile anneden, aileden Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

81 Psikomotor Gelişimi Takip Etme veya çocukla ilgili kişilerden alınan bilgiler, çocuğa sorulan sorular, yaptırılan değerlendirmeler ve psikolojik danışmanın ya da psikoloğun da gözlemleri doğrultusunda yapılan bir gelişim değerlendirme testidir. Test, çocuğun gelişim alanlarında takvim yaşına göre ne kadar geri ya da ileri olduğunu ayrıntılı olarak belirleyebilme olanağı verir. Gelişimsel gecikmeler ve risk altında olduğu düşünülen bebek ve çocukların erken tanılanmasına ve önlemlerin alınabilmesine olanak sağlayan bir testtir. Çocukların, 0-3 aydan başlayarak aya kadar aylık olarak dil, küçük ve büyük kas gelişimi, zihinsel beceriler, sosyal gelişim, öz bakım becerileri tek tek incelenip gözlenerek puanlanır. Bu değerlendirme anne-baba ve çocuğun bir arada olduğu bir ortamda yapılırsa daha sağlıklı olur. Anne-babaya yöneltilen soruların yanı sıra çocuk da aynı zamanda gözlem altına alınmaktadır. Adım adım çocuğun sahip olduğu her beceri değerlendirmeye tabi tutulur. AGTE, gelişimsel gecikme ve düzensizlik gösterme açısından risk altında olduğu düşünülen bebek ve çocukların, erken dönemde tanılanması ve gerekli önlemlerin alınabilmesine de olanak sağlar. Çevre koşullarının çocukların gelişimlerini etkileyebileceği göz önüne alınarak envanterin gelişimsel gecikme riski taşıyabilecek alt sosyoekonomik düzey çocuklarına uygun olarak geliştirilmesine özen gösterilmiştir. AGTE, anneler dışında babalar, bakıcılar ve öğretmenler tarafından da yanıtlanabilir. Ancak, okul veya kurumlarda uygulandığında bilgi veren kişinin çocukla olan ilişkisinin niteliğinin bilinmesi önemlidir. Envanter Evet, Hayır, Bilmiyorum şeklinde yanıtlanan 154 maddeden oluşmuştur. Sorular gelişimin farklı, ancak birbiriyle ilişkili alanlarını (dil-bilişsel, ince motor, kaba-motor, sosyal beceri-öz bakım) temsil edebilecek biçimde düzenlenmiştir AYLIK ÇOCUKLARIN PSİKOMOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ (Gelişimsel Kontrol Listesi) Yaşa göre aylar itibarıyla gelişim özellikleri aşağıda sunulmuştur: EKİM KASIM ARALIK OCAK ŞUBAT MART vb. 1. Denge tahtasında ileriye-geriye doğru yürür. 2. Buluşma ve durma komutlarına uyarak tempolu yürür. 3. Kendi başına ip atlar. 4. Bedeni etrafında döner. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

82 Psikomotor Gelişimi Takip Etme 5. Ayak değiştirerek merdiven iner, çıkar. 6. Atma ve tutma gerektiren etkinliklere katılır. 7. Yardımla sekerek yürür. 8. Ritmik hareketleri yapar. 9. Topu yakalayabilmek için ellerinden çok kollarını kullanır. 10. Orta boy topu yerde birden fazla sıçratır. 11. Parmak ucunda koşar. 12. Topukları üzerinde koşar. 13. Yaklaşık 30 cm. yükseklikten atlar. 14 Ritmik olarak seker. 15. Tek ayak üzerinde 8-10 saniye durur. 16. Düşmeden 10 kez öne doğru çift ayak sıçrar. 17. Kâğıt üzerine çizilmiş basit şekilleri keser. 18. Hamurdan 2-3 parçadan oluşan şekiller yapar. 19. Modele bakarak daire, kare, dikdörtgen ve üçgen çizer. 20. Çeşitli çizgiler çizer. 21. İşaret parmağı ile diğer elinin parmaklarını sayar. 22. Üç metre uzaklıktaki hedefe top atar. 23. Baskı ve yapıştırma işlemlerini düzgün olarak yapar. 24 Yetişkin gibi kalem tutar arası rakamları kopya eder. 26. İsmini kopya eder. 27. Eksiklerle çizilmiş insan resmini tamamlar. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

83 Psikomotor Gelişimi Takip Etme 28. Ev, araba, insan vb. resimler çizer. ÖZ BAKIM BECERİLERİ 1. Elini, yüzünü yıkar. 2. Giyinir-soyunur. 3. Düğmeleri çözebilir. 4. Yemekte uygun gereç kullanır. 5. Dişlerini fırçalar. 6. Saçlarını fırçalar. 7. Bıçakla yumuşak nesneleri keser. 8. Ekmeğine yumuşak nesneleri sürer. 9. Ayakkabılarını bağlar. 10. Tabağına servis yapar. 11. Hava şartlarına uygun giyecekleri seçer. 12. Tuvalet gereksinimi ile ilgili işleri yapar. ( duller/cocuklaritanimateknikleri.pdf) Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

84 Psikomotor Gelişimi Takip Etme Özet Çocuk gelişiminde psikomotor gelişim önemli bir yer tutar. Psikomotor gelişimi anlamak ve psikomotor gelişime uygun davranışlar sergilemek çocukla ilgili olan herkes için önemli bir yeterliliktir. Bu konuda başarı sağlayabilmek için psikomotor becerileri ölçebilecek araç ve gereçlerin bilinmesinin önemi büyüktür. Bu araç -gereçlerde farklı yaşlar için psikomotor becerilere ilişkin ölçütler olup çocuğun gelişimini takip etme açısından önemlidir. İlgililer için hazırlanmış olan kontrol listeleri de psikomotor gelişimi doğru anlama ve uygun kararlar verme açısından ilgili bireylere yardımcı olacaktır. Bireyin psikomotor gelişimi ilk önce bedensel gelişimi ile gerçekleşir. Fiziksel gelişim bireyin ölçülebilen ve gözlenebilen gelişim alanıdır. Bedensel gelişim dışarıdan kolayca gözlenebilen ve objektif kriterlerle ölçülebilen niceliksel bölümdür. Bu konuda geliştirilmiş olan Denver Gelişimsel Tarama Testi, Gazi Erken Çocukluk Değerlendirme Aracı (GEÇDA)", Ankara Gelişimsel Tarama Envanteri (AGTE), Gelişimsel Kontrol Listesi psikomotor gelişimi takip etme açısından en önemli tanıma araçlarıdır. Psikomotor gelişimi etkileyen faktörlerlerin bilinmesi, geliştirici çalışmalar ve uygun davranışlar gösterme açısından önemlidir. Psikomotor gelişimin diğer gelişim alanlarıyla ilişkisinin bilinmesi, farklı gelişim alanlarına yapılan katkıların çocuğun psikomotor gelişimini nasıl etkileyeceğinin bilinmesini sağlayacaktır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

85 Psikomotor Gelişimi Takip Etme DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1. Aşağıdakilerden hangisi 3-4 yaş çocuğuna uygun olmayan psikomotor becerilerden biridir? a) Ritimle uyumlu dans eder. b) Çember etrafında döner. c) Yuvarlanan topa tekme atar. d) Atılan topu yakalar. e) Havada takla atar. 2. Aşağıdakilerden hangisi çocuğun psikomotor gelişimini anlamak için teknikler kullanılırken çocuğun ele alınması gereken yönlerinden biri değildir? a) Saç ve göz rengi b) Sağlık durumu c) Yeteneği, ilgi ve ihtiyacı d) Gelişim durumları e) Yaşına uygun hareket becerisi 3. Aşağıdakilerden hangisi kaba motor becerileri arasında yer almaz? a) Koşmak b) Belli bir pozisyonda belli bir yerde durmak c) Resim yapmak d) Zıplamak e) Fırlatmak 4. Aşağıdakilerden hangisi ay arası çocukların psikomotor gelişim özelliklerinden biri değildir? a) Bedeni etrafında döner. b) Ayak değiştirerek merdivenden iner, çıkar. c) Atma ve tutma gerektiren etkinliklere katılır. d) Yardımla sekerek yürür. e) Yaklaşık 100 cm yükseklikten atlar. 5. Aşağıdakilerden hangisi ay çocukların psikomotor gelişim özelliklerinden biridir? a) Kendi başına ip atlar. b) Ters ve düz takla atar. c) Yürürken başlama ve durma komutlarına uyamaz. d) Ayak değiştirerek merdivenden iner ama çıkamaz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

86 Psikomotor Gelişimi Takip Etme e) Kendi bedeni etrafında dönemez. 6. Aşağıdakilerden hangisi Denver II Gelişimsel Tarama Testi ile ilgili yanlış bir ifadedir? a) 0-6 yaş arası çocukların gelişimsel değerlendirilmesinde kullanılır. b) Denver II Gelişimsel Tarama Testi Türkiye de kullanılmamaktadır. c) Sağlıklı görünen çocukların sorunları yönünden taranması sağlanır. d) Gelişimsel gerilik olduğundan kuşkulanılan işlevleri, nesnel şekilde saptama olanağı verir. e) Riskli bebekleri izlemede kullanılabilir. 7. Gazi Erken Çocukluk Değerlendirme Aracı (GEÇDA) Testi nerede kullanılmaz? a) Okul öncesi eğitim kurumlarında b) Hastanelerin çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümlerinde c) Ana-çocuk sağlığı merkezlerinde d) Mesleki rehberlikte e) Rehberlik araştırma merkezlerinde 8. Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE)ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? a) AGTE ile çocuğun zekâ düzeyi belirlenir. b) AGTE, 0-6 yaş arası bebek ve çocukların şu andaki gelişimini annelerden alınan bilgiler doğrultusunda değerlendirmektedir. c) Bu envanter, anneler dışında babalar, bakıcılar ve öğretmenler tarafından da cevaplanabilir. d) Envanter, gelişimsel gecikme ve düzensizlik gösterme açısından risk altında olduğu düşünülen bebek ve çocukların erken dönemde tanınmasını sağlar. e) Envanter Evet, Hayır, Bilmiyorum şeklinde yanıtlanan 154 maddeden oluşmuştur. 9) Aşağıdakilerden hangisi Gelişim kontrol listeleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? a) Bu tip araçlar okul programının belirlenmesinde rehberlik eder. b) Çocuklar hakkında karar verme sürecinde etiketlemeye varan sonuçlarından kaçınmak gerekir. c) Gelişim Kontrol Listelerini sadece psikologlar kullanabilir. d) Çocukların zayıf ve güçlü yönlerini gösterir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

87 Psikomotor Gelişimi Takip Etme e) Bazı özel becerilerin ve yeteneklerin ortaya çıkmasında da önemli ipuçları verir. 10. Gelişimle ilgili kontrol listeleri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? a) Çocuğa daha bilinçli yaklaşılmasına yardımcı olur. b) Gelişimle ilgili kontrol listeleri çocuğun tüm gelişim alanları için kullanılabilir. c) Anne babalara önemli mesajlar verir. d) Kontrol listelerinin amacı öğrencileri etiketlemek olmalıdır. e) Geliştirici çalışmalar yapma olanağı sağlar. Cevap Anahtarı 1.E, 2.A, 3.C, 4.E, 5.A, 6.B, 7.D, 8.A, 9.C, 10.D Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

88 PSİKOMOTOR GELİŞİMİ DEĞERLENDİRME İÇİNDEKİLER Giriş Psikomotor Gelişimi Değerlendirme Çocuğun Değişik Dönemlerdeki Psikomotor Gelişim Özellikleri Psikomotor Gelişimi Etkileyen Etmenler Psikomotor Gelişimin Diğer Gelişim Alanlarıyla İlişkisi ÇOCUK GELİŞİMİ I Doç. Dr. Mücahit DİLEKMEN HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Psikomotor gelişimi değerlendirmenin önemini kavrayacak ve beceri geliştirebilecek, Çocuğun değişik dönemlerdeki psikomotor gelişim özelliklerini kavrayabilecek, Psikomotor gelişimi etkileyen faktörleri öğrenebilecek, Psikomotor gelişimin diğer gelişim alanlarıyla ilişkisini öğrenebileceksiniz. ÜNİTE 7

89 Psikomotor Gelişimi Değerlendirme GİRİŞ Çocukların bireysel farklılıklara saygılı, mutlu, problemlerini çözebilen ve kendi kendine yetebilen kişiler olarak yetişmesi için gerekli ortam sağlanmalıdır. Bunu başarmak, ancak çocukları doğru tanıyarak ve uygun programlar hazırlayarak mümkün olabilir. Bu nedenle çocuklar iyi tanınmalı ve gerekli olan eğitim bu doğrultuda verilmelidir. Çocuklarının gelişimlerini ayrıntılı olarak değerlendirebilmek, eğitim yaşantılarının düzenlenmesinde ve çocuklardaki gelişimsel geriliklerin erken tanılanmasında önemli bir etkendir. Erken çocukluk döneminde hazırlanacak programlar her şeyden önce yaş, gelişim düzeyi, çocuğun ilgi ve ihtiyaçlarını dikkate aldığı ölçüde başarıya ulaşabilecektir. Çocuk eğitimi ile ilgili olan herkesin psikomotor gelişim açısından çocukları çok iyi tanımaları önemlidir. Bunun için tanıma tekniklerinden yararlanılması ve çocuğun doğru değerlendirilmesi gerekir. Psikomotor gelişim dönemini ve gelişim özelliklerini bilen ilgililer bu anlamda çocuğun gelişimine de katkıda bulunabileceklerdir. Gelişimin bütünlüğü içerisinde bireyi destekleyici bütün çalışmalar dikkate alınmalıdır (Özdenk, 2007). PSİKOMOTOR GELİŞİMİ DEĞERLENDİRME Çocuğun psikomotor gelişimine en etkili katkıyı vermek için onların doğru tanınıp değerlendirilmesi gerekir. Erken çocukluk bireyin gelişimi için en önemli yıllardır. Bu dönemde bireyin tüm yaşam becerilerinin temelleri atılmaktadır. Beyin gelişimi yaşamın ilk yıllarında şekillenir. Bu nedenle okul öncesi yıllarda çocukların doğru olarak desteklenmesi ve yönlendirilmesi gerekmektedir. Bunun için onların tüm özelliklerinin objektif olarak değerlendirilmesi gerekir. Her çocuk özeldir ve çocuğa en etkili yardım, ancak onun yeterince tanınabildiği koşullarda verilebilir. Çocukların ilgi, gereksinim, gelişimsel özellikleri ve öğrenme yeterlikleri farklılık gösterir. Bu durumun farkında olarak konuya yaklaşmak okul programlarının geliştirilmesinde de en önemli adımı oluşturmaktadır. Çocukları tanıma ve değerlendirme süreci çocukla ilgili tüm bilgilerin, objektif, esnek ancak tutarlı olarak çeşitli araç ve gereçler yardımıyla sistematik olarak toplanması ve bunların birbiri ile birleştirilerek anlamlı ve güvenilir bir karara varılmasını içermektedir. Bu süreç çocuk gelişimi ile ilgili olan herkes için temeldir. Fotoğraf 1. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

90 Psikomotor Gelişimi Değerlendirme Çocukları Tanıma ve Değerlendirme sağlar: Çocukları doğru tanıma ve değerlendirme ilgililere aşağıdaki katkıları Çocukların özelliklerine uygun öğrenme yöntem ve teknikleri ve araç gereç seçilmesine ve nitelikli bir öğrenme ortamının düzenlenmesine katkı sağlar. Çocukların gelişimsel özelliklerinin bilinmesini, yardıma ihtiyaç duydukları alanların ve güçlü yönlerinin tespit edilmesini sağlar. Çocukların gereksinim duyduğu nitelikli eğitim programlarının yapılmasına katkı sağlar. Çocukların kendi kendilerini tanımalarını sağlar. Çocukların gelişimindeki ilerleme veya sapmaları ölçmeyi sağlar. Bu durum ilgililerin bir profesyonel olarak çocuk hakkında aileleri bilgilendirmesinde ve güvenilir bir rehberlik hizmeti vermesinde onlara yardımcı olur. Çocukların tanınması gereken yönleri Beden gelişimi Sağlık durumu Ailesi, yakın çevresi ve yaşadığı çevre İlgi ve yetenekleri Kimlik bilgileri Bilgi ve beceri, başarı ve uyumu Kişilik özellikleri ve geçmiş yaşantıları Çocukları Tanıma ve Değerlendirme Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar Çocukları tanımanın amacı, onların güçlü yanlarını ortaya çıkarmaktır. Çocukları tanıma ve değerlendirme çalışmalarında, çocukların yaşadığı aileler ve çevre koşulları mutlaka dikkate alınmalıdır. Çocukları tanıma ve değerlendirme çalışmaları eğitim programlarının bir parçasıdır. Çocukları tanımanın amacı, onların güçlü yanlarını ortaya çıkarmaktır. Çocuğun olumlu benlik algısının geliştirilmesi hedeflenmelidir. Çocukların sordukları sorular dikkate alınmalıdır. Eğitim ortamında ortaya çıkan çeşitli durumlar, çocuk hakkında elde edilen bir veri olarak dikkatle değerlendirilmelidir. Çocuklar arasında farklılıklar olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle çocuk merkezli çoklu değerlendirme, yöntem ve araçlarının kullanılmasının önemi bilinmelidir. Çocukları tanıma ve değerlendirmenin amacı, çocukların bilmediklerini değil, bildiklerini ortaya çıkarmaktır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

91 Psikomotor Gelişimi Değerlendirme Dikkatlerin bilinenlerden hareketle yeni öğrenme hedeflerine yöneltilmesi önemlidir. Çocuklar ne yaptıklarından daha çok nasıl ve neden yaptıklarını da düşünmelidir. Çocuğu tanımak, neleri öğrenmek istediklerini ortaya çıkarabilmek demektir. Psikomotor öğrenme sürecinde, çocuğun duygu ve düşünceleri ile ilgili konuşmalı, amaçlar konusunda paylaşımlarda bulunulmalıdır. Çalışmalar düzenli ve sürekli yapıldığı gibi değerlendirmeler de sürekli yapılmalıdır. Etik davranılmalı, elde edilen bilgiler sadece eğitim amaçlı kullanılmalıdır. Çocukları Tanıma ve Değerlendirmede Kullanılan Teknikler Gözlem Gözlem, çocuklarda psikomotor gelişimi tanıma ve değerlendirmede kullanılabilecek önemli bir tekniktir. Gözlem, bir çocuk ya da grup hakkında bilgi toplamak için kasıtlı, belirli bir amaca yönelik yapılan gözetleme işidir. Çocuklarda psikomotor gelişimi tanıma ve değerlendirmede kullanılabilecek tekniklerden birisidir. Gözlem, bir çocuk ya da grup hakkında bilgi toplamak için kasıtlı, belirli bir amaca yönelik yapılan gözetleme işidir. Gelişigüzel (rastgele-plansız) Gözlem: Herhangi bir plan yapmadan olgu ve olayların doğal ortamda rastgele gözlenmesine dayanır. Çocukları psikomotor değerlendirmede sıkça kullanılmaktadır. Sistemli Gözlem: Önceden neyin, nerede, ne zaman gözleneceğinin planlanmasıyla gerçekleştirilen gözlemdir. Gözlem Tekniğinin avantajları Kullanması kolay olup çocukları doğal ortamda izleme olanağı vardır. Herhangi bir araç gerektirmez. Çocukları bir bütün olarak ele alma olanağı verir. Her yaş için uygulanabilir. Ekonomiktir. Eğitimle iç içe yürütülebilir, ayrıca zaman ayırmaya gerek yoktur. Çocukların söz, mimik ve davranışlarını aynı anda izlemek mümkündür. Gözlemin Tekniğinin Sınırlılıkları Sadece gözlenebilen davranışlarla ilgili bilgi verir. Gözlenen sonucun yorumlanması zordur. Sadece gözlem anına ilişkin bilgi verir. Yeterli objektiflik sağlanamaz. Gözlemcinin yetersizliği ve taraflı olması gözlemin ve yorumun niteliğini değiştirebilir. Gözlem sırasında yetersiz kişilerin bilimsellikten uzak gözlemler yapmasını önlemek için bazı araçlar geliştirilmiştir. Bu araçlar; anekdotlar, gözlem listeleri, özel kayıt çizelgeleri ve dereceleme ölçekleridir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

92 Psikomotor Gelişimi Değerlendirme Gözlem Kayıt Formu (Örnek) Fotoğraf 2. Çocuğun adı: Tarih./ /.. Durum: (Gözlemi yapılan psikomotor davranışlar kaydedilir.) Süresi: Kayıt Tutan: Her boş dakikayı belirterek çocuğun etkinliği kaydedilir. Anekdot (Vak a Kaydı) Anekdot; uzman, öğretmen ya da yöneticilerin, gözledikleri çocukların olumlu veya olumsuz buldukları davranışlarını ayrıntılı ve objektif bir şekilde kaydetmelerine dayanan tekniktir. Uzman, öğretmen ya da yöneticilerin, gözledikleri çocukların olumlu veya olumsuz buldukları davranışlarını ayrıntılı ve objektif bir şekilde kaydetmelerine dayanan tekniktir. Her çocuk için ayrı olarak hazırlanır. Anekdotlarda, çocuğa ait tüm gözlemler kaydedilmez. Sadece dikkate alınması gereken davranışlar kaydedilir. Anekdot (örnek) Gözlemcinin adı, soyadı ve unvanı: Gözlenen öğrencinin adı, soyadı: Olayın geçtiği yer ve zaman: Olayın objektif olarak açıklanması: Gözlemcinin yorumu: gibi ifadelerin karşılığının doldurulması ile gerçekleşir. Gelişim Kontrol Listeleri ve Standart Testler Çocuğun bireysel gelişimine anlamaya dönük kullanılan bu araçlar okul programının belirlenmesine de rehberlik eder. Ancak, bu tip araçların kullanımında çocuklar hakkında karar vermede etiketlemeye varan sonuçlardan kaçınmak gerekmektedir. Gelişimsel kontrol listeleri ve standart testler, çocukların güçlü zayıf ve yönlerini belirlediği gibi bazı özel becerilerin ve yeteneklerin ortaya çıkmasında da önemli ipuçları verir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

93 Psikomotor Gelişimi Değerlendirme Gelişim Dosyaları ( Portfolyolar) Portfolyo, çocuğa ait çok çeşitli alanlardaki gelişimsel ürünleri içeren özgeçmiş dosyasıdır. Gelişim dosyası (Portfolyolar), çocukla ilgili genel bir değerlendirme yapabilmek amacıyla oluşturulan çok sayıdaki ve çok çeşitli alanlardaki gelişimsel ürünlerin toplandığı çocuğa ait özgeçmiş dosyasıdır. Çocukla ilgili genel bir değerlendirme yapabilmek amacıyla oluşturulan çok sayıdaki ve çok çeşitli alanlardaki gelişimsel ürünleri içeren çocuğa ait özgeçmiş dosyasıdır. En önemli özelliği, belli bir amaca yönelik olarak hazırlanması ve sistematik olmasıdır. Gelişim dosyaları eğitim sürecinin kendisidir. Portfolyonun oluşturulmasında çocuğun aktif katılımı gerekir. Portfolyo içindeki ürünlerin büyük kısmı, çocuk tarafından seçilerek dosyaya konmuş olmalıdır. Çocukların kendi ürettikleri ile ilgili duygu ve düşüncelerini belirtmeleri kendi kendilerini yönetme becerilerini geliştirdiği gibi, öz değerlendirme becerilerini de geliştirir. Portfolyo, çocuğun bireysel çalışması gibi görünse de aslında öğrenme sürecinin bir yansımasıdır. Çocuğun öğretmeniyle, arkadaşlarıyla ve ailesiyle etkileşimlerini ve paylaşımlarını da gösterir. Gelişim dosyasında yer alacak dokümanlar: Fotoğraflar Kişisel bilgiler Aileye ait bilgi formları Öğretmenin düzenlediği gözlem kayıtları Çocuğa ve aileye ait anekdotlar Gelişim kontrol listeleri ve standart test sonuçları Video kayıtları Sanat çalışmaları vb. diğer çalışmalardan örnekler. Gelişim dosyaları çocuğu tanımak ve çocuğun kendisini tanıması amacıyla kullanılan en etkili araçlardan biridir. Gelişim Raporları Gelişim raporları, çocukların eğitim dönemi içindeki performanslarının bir özetini kapsar. Çocuğun bütün gelişim alanlarını kapsayan bilgi, beceri, tutum ve alışkanlıklarının genel bir yorumu gelişim raporlarıyla somutlaştırabilir. Öğretmenlerin, çocukları tanımaya yönelik olarak kullandıkları, anekdot, gözlem, standart test, gelişimsel kontrol listeleri ve gelişim dosyaları vb. sonuçlarının bir sentezi olarak da düşünülebilir. Ailelere özellikle belirtilmesi gereken noktalar varsa bunlara da raporda yer verilmelidir (MEGEP, 2006). Görüşme (Mülakat) Bireyi tanımak amacı ile görüşme tekniğini bilen kişilerce belli bir plan kapsamında düzenlenen etkileşim sürecidir. Görüşme tekniği ile birey(çocuk) ve çevresi hakkında ayrıntılı bilgi elde edebilir. Erken çocukluk eğitiminde görüşmeler veliyle yapılır. Görüşmeler konuşmadan farklıdır. Görüşme tekniğini bilen kişilerce yapılmalıdır. Belli bir amaca yönelik olması, belli bir zaman, yer ve sınırlılıkta yapılması ve yorumlanması gereklidir. Görüşmede bazı olumsuz yönler de vardır. Bunlar; çok zaman almasından dolayı ekonomik olmaması, her çocuk için ayrı zaman Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

94 Psikomotor Gelişimi Değerlendirme ve emek gerektirmesi, görüşülen kişinin verdiği bilgilerin doğru olduğunu kabul etmeyi gerektirmesi, sübjektif olması ve kişinin verdiği bilgiler ile sınırlı olmasıdır. Görüşmenin yararlı olabilmesi için ön hazırlık yapılmalıdır. Görüşme, bireyi tanımak amacıyla görüşme tekniğini bilen kişilerce belli bir plan kapsamında düzenlenen etkileşim sürecidir. Görüşme Formu (Ana-babalarla görüşme yapmak için örnek form) 1. Çocuğun adı soyadı:... Doğum tarihi:... Yaşı:... Evlat mı edinilmiştir?... Evlat edinilmişse çocuk biliyor mu?... Sizin bu konuda düşünceniz nedir? Baba adı:... Doğum Yeri:... Yaşı: Anne adı:... Doğum Yeri... Yaşı: Babanın mesleği:... Annenin mesleği: Öğrenim durumu: Baba:... Anne: Ailedeki diğer çocukların: Adı Doğum Tarihi Yaşı Evdeki diğer kişiler (Çalışan varsa belirtiniz.) Adı Doğum Tarihi Yaşı Evde özel ilgisi veya yetenekleri olan kişi varsa belirtiniz. Anne:... Baba:... Kardeş:... Diğer: Boş zamanlarınızı neyle değerlendiriyorsunuz? Anne:... Baba: Çocuğun hangi oyunlara ilgisi vardır ve evde nelere yöneltiliyor? Ailenin birlikte yapmaktan zevk aldığı etkinlikler nelerdir? Çocuk hangi etkinlikleri yapmaktan zevk alır? Cinsiyetle ilgili rolünü nasıl ifade ediyor? Anlaşmazlıklarını nasıl çözer? Siz anne-baba olarak çocuğunuzun gelişimine okulun nasıl yardım edeceğini Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

95 Psikomotor Gelişimi Değerlendirme düşünüyorsunuz? Ailede disiplin nasıl sağlanır?. 17. Hangi çocuk hastalıklarını geçirdi? Kaza geçirdi mi? Geçirdiyse kısaca anlatınız Çocuğunuzun okulun dışında arkadaşları var mı? Çocuğunuzun doğumdan bugüne gelişimini anlatınız.... ( /cocuklaritanimateknikleri.pdf) ÇOCUĞUN DEĞİŞİK DÖNEMLERDEKİ PSİKOMOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ İlk 3 ay Kucakta kafasını dik tutabilir, önünde hareket eden cisimleri takip edebilir, yüzükoyun yatarken kafasını biraz yukarı kaldırabilir. Başını kısmen yanlara çevirmeye çalışır, kollarını hareket ettirir ve ellerini yumruk yapabilir. Aylar geçtikçe psikomotor özellikler sürekli gelişir. 3-6 ay Nesne ve oyuncakları yakalamaya, onlara uzanmaya, eline aldığı nesneleri ağzına götürmeye ve hoşuna giden nesnelere uzanmaya çalışır. Kafasını yüz üstü yatarken tam dik kaldırabilir. Kafasını tutabilir ay Oturabilir, emekleyebilir, tutunarak ayağa kalkabilir, 12. ayın sonuna doğru ayakta çok kısa süreli durabilir, bir elindeki oyuncağı diğer eline alabilir, ayakta tutulduğunda basitçe ayaklarını hareket ettirebilir, önüne konan küçük eşyaları ve oyuncakları iterek yuvarlayabilir, sırt üstü yatarken isteğiyle düz dönebilir, işaret parmağı ile nesneleri gösterebilir ve yakalayabilir ay Yürüyebilir, elinden tutunca merdivene tırmanabilir, destekle zıplayabilir ayakta iken çömelebilir, ayağı ile topa vurabilir, yere doğru eğilir, kaşığı rahatlıkla tutabilir ay Tek elini daha çok kullanmaya başlar, merdivenden tek başına inip çıkabilir, kapıyı açabilir, oyuncakları ile oynarken el becerilerini rahatlıkla kullanabilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

96 Psikomotor Gelişimi Değerlendirme 2-4 yaş arası çocuklar düşmeden koşabilir, bir bardak suyu taşıyabilir, ayakkabısını giyer, kendini doyurabilir, düz çizgi çizebilir, tek başına dolaşmaya çalışır vb. 2-3 yaş Merdivenden tek başına inip çıkabilir,düşmeden koşabilir, bazı çizgileri taklit edebilir, oyun oynarken el becerilerini kullanabilir, üç tekerlekli bisikleti sürebilir, düğmesini açabilir, tek ayaküstünde kısa bir süre durabilir, bir bardak suyu taşıyabilir, yürürken engelleri adım atarak rahatlıkla geçer, rahatlıkla çömelip kalkabilir, geri geri yürüyebilir. 3-4 yaş Ayakkabısını giyebilir, tek ayağı üzerinde durabilir, kendini doyurabilir, tek başına dolaşmaya çalışır, yardımsız kaydıraktan kayabilir, yere çökme kalkma hareketini yapabilir, tek ayakla sıçrayabilir, zıplayan topu eli ile tutabilir, kâğıttaki şekilleri boyayabilir. 4-6 yaş Bakarak 1 den 9 a kadar sayıları yazabilir, makasla kâğıt kesebilir, seksek oynayabilir, basit resimler çizebilir, basit elbiseleri giyinip çıkarabilir, yüzünü yıkar, dişini fırçalar, 6 yaşında iki tekerlekli bisiklete binebilir, el becerileri gözle görülür bir şekilde gelişir. PSİKOMOTOR GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER Doğum Öncesi Etmenler Psikomotor gelişimi doğum öncesi, doğum sonrası, gelişimsel, çevresel ve eğitsel etmenler etkiler. Beslenme Enfeksiyonlar Kalıtım İlaçlar Alkol Kan uyuşmazlığı Radyasyon Yaş Duygusal durum Doğum Sonrası Etmenler Doğum travmaları Geç ve güç doğumlar Gelişimsel etmenler Kalıtım Irk Düşük doğum ağırlığı Gelişimin yönü Kritik dönem Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

97 Psikomotor Gelişimi Değerlendirme Bireysel farklılıklar Cinsiyet Erken doğum Çevresel etmenler Uyarıcı zenginliği ve yoksunluğu çocuğun psikomotor gelişimi üzerinde etkilidir. Motor gelişimle ilgili çevresel uyarıcılar çocuklarda devinimsel algıları olumlu etkiler. Uyarıcı yoksunluğunda ise çocukların hareket gelişimi için itici güç eksikliği oluşmakta dolayısıyla hareket becerileri olumsuz etkilenebilmektedir. Sosyoekonomik düzey çocuğun bütün alanlarda olduğu gibi psikomotor gelişim açısından da olumsuzluklar oluşturur. Çocuğun aşırı koruyucu bir ortamda büyümesi, yaşına uygun doğal girişimlerinin engellenmesi yani bağımlı yetiştirilmesi çocuğun psikomotor gelişiminde önemli eksikliklerin oluşmasına neden olur. Bağımsız davranışlara fırsatlar verilmesi ise psikomotor becerilerim gelişiminde olumlu etki yapar. Çocuk yetiştirme yöntemlerin doğru veya yanlış seçilmesi çocuğun genel gelişiminin yanında psikomotor gelişimini de etkilemektedir. PSİKOMOTOR GELİŞİMİN DİĞER GELİŞİM ALANLARI İLE İLİŞKİSİ Fotoğraf 3. Psikomotor gelişim hareket anlamına gelir. Bütün gelişim alanları birbiriyle iç içedir. Bir alandaki eksiklik diğer gelişim alanlarını da olumsuz etkiler. Örneğin bedenini iyi kullanamayan çocukta psikomotor gelişim geriliği oluşur. Bu durum büyük-küçük kas gelişiminde aksamaya neden olur. Bu olumsuzluklar çocuğun sadece psikomotor gelişimini değil; sosyal, duygusal ve zihinsel gelişimlerini de etkiler. Çocuk duygusal sorunlar yaşıyorsa içine kapanacak; bu durumda sosyal gelişimi olumsuz etkilenecektir. Sosyal gelişim geriliği ise dil gelişimini de olumsuz yönde etkiler. Görüldüğü üzere hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Hareket etmek için algılamak, algılamak için ise hareket etmek gerekir. Bu nedenle psikomotor gelişimi içinde verilen etkinlik, çocuğun bilişsel becerilerine de etki eder. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

98 Psikomotor Gelişimi Değerlendirme Okul öncesi dönemi, çocuğun bütün duygu türlerini yaşadığı bir dönemdir. Bu duyguların gelişiminde bireysel farklılıklar vardır. Çocuklara hareket eğitimi verilerek kendilerine güvenlerinin geliştirilmesi, hareket etmeyi alışkanlık edinmeleri ve gerçekten sahip oldukları yetenekleri fark edebilmeyi öğrenmeleri sağlanır. Özet Erken çocukluk bireyin gelişimi için en önemli dönemlerden birisidir. Bunun için onların tüm özelliklerinin objektif olarak değerlendirilmesi gerekir. Her çocuk özeldir ve çocuğa en etkili yardım, ancak onun yeterince tanınabildiği koşullarda verilebilir. Çocukların ilgi, gereksinim, gelişimsel özellikleri ve öğrenme yeterlikleri farklılık gösterir. Bu durumun farkında olarak konuya yaklaşmak okul programlarının geliştirilmesinde en önemli adımı oluşturmaktadır. Çocukları tanıma ve değerlendirme süreci çocukla ilgili tüm bilgilerin, objektif, esnek ancak tutarlı olarak çeşitli araç ve gereçler yardımıyla sistematik olarak toplanması ve bunların birbiri ile birleştirilerek anlamlı ve güvenilir bir karara varılmasını içermektedir. Bu süreç çocuk gelişimi ile ilgili olan herkes için temeldir.çocukların tanınması gereken yönleri şunlardır: Beden gelişimi ile ilgili bilgiler Ailesi, yakın çevresi ve yaşadığı çevre ile ilgili bilgiler Kimlik bilgileri Sağlık durumu ile ilgili bilgiler İlgi ve yetenekleri ile ilgili bilgiler Kişilik özellikleri ve geçmiş yaşantıları ile ilgili bilgiler Bilgi ve beceri, başarı ve uyumu ile ilgili bilgilerin bilinmesi gerekir. Çocukları doğru değerlendirmek; Çocukların özelliklerine uygun öğrenme yöntem ve teknikleri ve araç gereç seçilmesine ve nitelikli bir öğrenme ortamının düzenlenmesine katkı sağlar. Çocukların gelişimsel özelliklerinin bilinmesi, yardıma ihtiyaç duydukları alanların ve güçlü yönlerinin tespit edilmesini sağlar. Çocukların gereksinim duyduğu nitelikli eğitim programlarının yapılmasına katkı sağlar. Çocukların kendi kendilerini tanımalarını sağlar. Çocukları tanıma ve değerlendirmenin amacı, çocukların neleri bilmediğini değil, neleri ne kadar bildiğini ortaya çıkarmaktır. Çocukların bildiklerinden hareketle, yeni öğrenme alanlarına dikkatlerinin çekilmesi önemlidir. Çocukları tanıma ve değerlendirme çalışmaları eğitim programlarının bir parçasıdır. Çocukları tanıma ve değerlendirmede aileleri ve yaşadıkları çevre koşulları da dikkate alınmalıdır. Çalışmalar, düzenli ve sürekli olarak yapılmalıdır. Etik davranmalı, elde edilen bilgiler sadece eğitim amaçlı kullanılmalıdır. Psikomotor gelişimi doğum öncesi, doğum anı, doğum sonrası, çevresel ve eğitsel faktörler etkiler. Psikomotor gelişim, diğer gelişim alanlarını hem etkiler hem de onlardan etkilenir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

99 Psikomotor Gelişimi Değerlendirme Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. DEĞERLENDİRME SORULARI 1. Aşağıdakilerden hangisi çocuğu tanımanın yararı ve önemi ile ilgili maddelerden biri değildir? a) Çocukların güçlü ve zayıf yönleri belirlenir. b) Kaliteli eğitim programlarının oluşturulmasını sağlar. c) Öğrenme yöntem, teknik ve araçların seçilmesine katkı sağlar. d) Özel gereksinmelerinin fark edilerek desteklenmesini sağlar. e) Çocukları tanıma onları etiketlemeye katkı sağlar. 2) Aşağıdakilerden hangisi çocukların tanınması gereken yönleri ile ilgili bir madde olamaz? a) Fiziksel gelişimle ile ilgili bilgiler b) Fiziksel çekiciliği c) Sağlık durumu ile ilgili bilgiler d) İlgi ve yetenekleri ile ilgili bilgiler e) Kişilik özellikleri ve geçmiş yaşantıları ile ilgili bilgiler 3. Aşağıdaki ifadelerden hangisinde görüşme tekniğinin ailelere sağladığı yarar vurgulanmıştır? a) Aileler çocuklarını daha iyi tanıma ve daha iyi anlama olanağı bulur. b) Öğretmenlere çocuğun ve yaşantısı hakkında ipuçları verir. c) Aile içi etkileşimi güçlendirir. d) Ailelerin öğretmeni daha yakından tanımasına fırsat verir. e) Ailede sevgi ve saygıyı güçlendirir. 4. Aşağıdakilerden hangisi gözlem ile ilgili bir ifade içermez? a) Herhangi bir araç gerektirmez, ekonomiktir. b) Bilgi toplama tekniğidir. c) Duyu organları ile yapılır. d) Bireyi ya da grubu ele alır. e) Yoruma dayanır. 5). Çocuk hakkında genel bir değerlendirme yapabilmek için çeşitli alanlardaki gelişimsel ürünleri ve sonuçları içeren tanıma tekniği aşağıdakilerden hangisidir? Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

100 Psikomotor Gelişimi Değerlendirme a) Gelişim Kontrol Listeleri b) Standart Testler c) Portfolyolar (Gelişim Dosyaları) d) Görüşme e) Gözlem 6. Çocukları tanımanın önemi aşağıdaki ifadelerden hangisinde vurgulanmıştır? a) Özel gereksinimi olan çocukların tespit edilerek özel eğitim imkânlarından yararlanmaları sağlanabilir. b) Çocukların kişilik yapılarının bilinmesi ile ailelerine gerekli rehberlik hizmetleri sunulabilir. c) Çocukların kişilik özellikleri, olaylara karşı gösterdikleri tutum ve davranışlar, problemler, gelişimsel aksaklıklar bilindiği taktirde ihtiyaçları doğrultusunda daha bilinçli bir eğitim verilebilir. d) Çocukların davranış problemlerinin tespit edilmesi sağlanarak problemlerin çözümlenmesini kolaylaştırır. e) Çocuk tanınınca ailesine gerekli yardımlar yapılabilir 7. Aşağıdakilerden hangisi çocuğu tanıma amaçlı teknikler kullanılırken çocuğun ele alınması gereken yönlerinden biri değildir? a) Ailesi b) Sağlık durumu c) İlgi, yetenek ve gereksinimleri d) Cilt, saç ve göz rengi e) Gelişim durumu 8. Aşağıdakilerden hangisi erken çocukluk dönemi çocuklarını tanımada kullanılan tekniklerden biri değildir? a) Gözlem b) Otobiyografi c) Görüşme d) Gelişim Dosyaları e) Sosyometri 9.Gelişim dosyasında aşağıdaki bilgi ve dokümanlardan hangisinin bulunması beklenmez? a) Dedesinin kimlik bilgileri b) Fotoğraflar c) Çocukla ilgili anekdotlar Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

101 Psikomotor Gelişimi Değerlendirme d) Gelişim kontrol listeleri ve standart test sonuçları e)çocuğa ait kişisel bilgiler 10. Görüşme tekniği uygularken öğretmenin dikkat etmesi gerekenler aşağıda verilmiştir. Verilen ifadelerden hangisi yanlıştır? a) Sorular sorulurken sınav yapan gibi bir tavır değil uygun ve olumlu bir tavır takınmalıdır. b) Görüşmenin amacına göre sorular önceden değil, görüşme sırasında doğal olarak oluşturulmalıdır. c) Görüşmeden önce görüşmenin amacı belirlenmeli ve ön hazırlık yapılmalıdır c) Çocuğun dosyası incelenerek, anne babaya ne gibi bilgiler verileceği belirlenmelidir d) Görüşmenin yorumlanması gereklidir. Cevap Anahtarı 1.E, 2.B, 3.A, 4.E, 5.C, 6.C, 7.D, 8.B, 9.A, 10.B Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

102 BİLİŞSEL GELİŞİM I İÇİNDEKİLER Bilişsel Gelişim Biliş Bilgi İşlem Kuramı Bellek ÇOCUK GELİŞİMİ I Doç. Dr. Başaran GENÇDOĞAN Bu üniteyi çalıştıktan sonra; HEDEFLER Bilişsel gelişim ile ilgili temel kavramlarıöğrenebilecek, Bilişsel gelişim süreçlerini kavrayabilecek, Bilgi işlem kuramı hakkında bilgi sahibi olabilecek, Belleğin nasıl çalıştığını öğrenebileceksiniz. ÜNİTE 8

103 Bilişsel Gelişim I BİLİŞSEL GELİŞİM Bilişsel gelişim, insanın içinde yaşadığı dünyayı öğrenmesini, anlamasını ve değerlendirmesini sağlayan zihinsel faaliyetlerdeki gelişimdir. İnsanın içinde yaşadığı dünyayı öğrenmesini, anlamasını ve değerlendirmesini sağlayan zihinsel faaliyetlerdeki gelişime bilişsel gelişim adı verilir. Bilişsel gelişim, bebeklikten başlayıp yaşamın sonuna kadar bireyin içinde yaşadığı çevreyi, dünyayı anlama yollarının daha örgütlü ve daha etkili hale gelmesidir. Bilişsel gelişim ile düşünme ve kavrama sisteminde ortaya çıkan gelişmeler kastedilmektedir. Bilişsel gelişim de diğer gelişim alanlarında olduğu gibi çocuğun çevreye uyum sağlayabilmesine ve karşılaştığı sorunlara çözüm bulabilmesine yönelik bir gelişim sürecidir. Yenidoğan bir bebeğin, başa çıkması gereken en önemli problem, hayatta kalabilmesi için, yaşadığı dünyayı öğrenmesi ve anlamasıdır. Bu problem yetişkinler için kolay görünebilir. Yetişkinler objelerin değişik türlerini anlayabilirler; ağaçlar, kayalar, hayvanlar, kitaplar, kadınlar, erkekler, çocuklar vb. Yer sarsıldığında kaya düşebilir, yılın değişik zamanlarında ağaçlar değişime uğrar; kadın ve erkek evlenir, çocuk sahibi olurlar. Yetişkinler, bütün bunlarla objelerin sürekli olduğunu anlayabilir. Ayrıca, objelerle birçok etkinlik yapıp, sonuçlarını öğrenebilir. Örneğin, taşı suyun yüzüne belli bir açıyla fırlattığı zaman taşı suyun yüzeyinde kaydırabilir. Sonuç olarak yetişkinler, dünya hakkında ayrıntılı bilgiler edinmiştir. Çocuk ise, dünyayla ilgili çok fazla şeyi öğrenmek zorundadır (Senemoğlu, 2005). Bireyin çevresindeki dünyayı anlama ve öğrenmesini sağlayan, zihinsel faaliyetlerindeki gelişime, bilişsel gelişim adı verilmektedir. Bilişsel gelişim, bebeklikten başlayıp yetişkinliğe kadar bireyin yaşadığı dünyayı anlama yollarının daha karmaşık ve daha etkili hâle gelmesi sürecidir. Biliş Biliş ile kelime olarak, akıl, bilgi, bellek, akıl yürütme, anımsama, unutma, problem çözme, kavramlar ve düşünce gibi zihinsel işlevler tanımlanmaktadır (Yeşilyaprak, 2002). Biliş; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerinin tümüdür. Biliş, çocuğun içinde yaşamaya başladığı dünyayı öğrenmesi ve anlamlandırması sürecindeki zihinsel faaliyetler olarak tanımlanabilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

104 Bilişsel Gelişim I Bilişsel Gelişim Bilişsel gelişim; bireylerin akıl yürütme, düşünme, bellek ve dildeki değişimler gibi zihinsel yapı, becerileri ve süreçlerindeki değişimleri inceler. Bilişsel gelişim bireylerin zihinsel yapı, becerileri ve süreçlerindeki değişimleri inceler. Bilişsel gelişim, yaşla birlikte düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerinde olan değişmelerdir. Bilişsel gelişim, bebeğin doğuşta reflekslerden ibaret olan ve kendisiyle etrafındaki nesne ve kişileri ayırt edemediği basit zihinsel becerilerinin, nasıl olup da uzaya giden makineleri yapan, ölümcül hastalıklara çareler bulan, binlerce insanın coşkuyla izlediği müzik eserleri üreten bilim ve sanat insanlarına dönüştüğünü anlayabilme çabasıdır. Bilişsel gelişim Driscoll tarafından, bebeğin özelleşmemiş zihinsel becerilerinin yetişkin kavramsal yetkinliğine ve problem çözme becerilerine dönüşme süreci olarak tanımlanmıştır. Bilişsel gelişim, yaşla birlikte, düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerinde olan değişmelerdir. Bilişsel gelişim süreçleri ile ilgili Piaget, Bruner ve Vygotsky tarafından ileri sürülen kuramlar, çocuğun çevresindeki dünyayı, değişik yaşlarda nasıl gördüğünü, niçin böyle gördüğünü ve algıladığını belirlemeye çalışmışlardır. Bilişsel yaklaşımların geliştirdikleri bazı öğrenme teorileri şunlardır: Ani kavrama yoluyla öğrenme İşaret öğrenmesi (gizil öğrenme) Bilgi işlem yoluyla öğrenme Anlamlı öğrenme (Akbaba,2011). Öncelikle açıklanması kolay olan bilgi işleme süreçlerini inceleyelim. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

105 Bilişsel Gelişim I Örnek Piaget e göre zihinsel gelişim önce duyu-hareket, sonra işlem öncesi, daha sonra somut işlemler ve en son soyut işlemler dönemine geçilerek ilerlemektedir. BİLGİ İŞLEME KURAMI Bilgi işleme kuramı, öğrenmenin zihinde nasıl meydana geldiğini açıklamaya çalışmaktadır. Bilgi işleme kuramı; bireyin uyaranları algılama, anlama, sebep-sonuç ilişkisi içinde yapılandırma, değerlendirme ve gerektiği zaman kullanma süreçlerini, yani insan zihninde meydana gelen bu süreçleri ortaya koymaya çalışarak öğrenmenin zihinde nasıl meydana geldiğini açıklamaya çalışmaktadır. Bilgi işleme kuramı, zihinsel süreçleri ve bu süreçlerin nasıl bir yol izlediği üzerinde durmaktadır. Bilgi işlem kuramı, Dışarıdan gelen uyarıcılar nasıl alınmaktadır? Alınan uyarıcılar zihinde nasıl bir işlemden geçmektedir? İşlemden geçirilen bilgiler zihinde nasıl saklanmaktadır? Zihinde saklanan bilgiler gerektiğinde nasıl geri getirilip kullanılmaktadır? Yanıtlarını bulmaya çalışmaktadır. Bilgi işleme kuramına göre öğrenme, bireyin yeteneklerinden, güdülerinden, inançlarınden, tutumlarından ve deneyimlerinden etkilenen bir karar verme sürecidir. Bu bağlamda, öğrenme süreci dışarıdan gelen uyarıcının duyu organlarıyla alınmasıyla başlayıp, bu uyarıcıların depodaki bilgilerle kıyaslanıp tanımlanması ve uzun süreli bellekte saklanmasıyla devam etmektedir. Saklanan bu bilgiler gerektiği zaman geri getirilip kullanılmaktadır. Bu sistem, bilgisayarların çalışma sistemine benzetilebilir. Bilgi işleme kuramında bilişsel süreç Dikkat, Algılama, Tekrar, Kodlama, Depolama, Geri Getirme aşamalarını içermektedir. Dikkat: Organizmanın dışarıdan gelen çok sayıda uyarıcıdan algıda seçicilik ile kendisini ilgilendiren, önem verdiği, ihtiyaç duyduğu uyarıcıya yönelip duyu organları yoluyla alınmasıdır. İlk önce duyusal kayıta gelen uyarıcı, ardından kısa süreli belleğe gönderilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

106 Bilişsel Gelişim I Örnek Şu anda bu satırları okurken kitabın sayfalarının dışında görme alanınıza giren çok sayıda nesneleri görmekte, kulağınıza dışarıdan birçok ses gelmekte, şu anda oturduğunuz yerin sertliği veya yumuşaklığı, ayağınızdaki çorap veya benzeri nesnelerin ayağınızı sıkıp sıkmaması, eğer şu anda birşeyler atıştırıyorsanız onların dilinizdeki tatları gibi çok sayıda uyarıcı duyu organlarımız aracılığıyla sisteme girmektedir. Fakat siz algıda seçicilik ile şu okuduğunuz satırlara yoğunlaşarak okuduklarınızı algılamaya çalışmaktasınız. Algılama: Duyu organlarıyla alınan uyarıcıların tanımlanması işlemidir. Algılama işleminde uyarıcının ne olduğuna karar verilir. İşlem kısa süreli bellekte yapılır. Bilgiyi işleme kuramında tüm işlemler kısa süreli bellekte gerçekleşir. Bu nedenle bu bellek işleyen bellek olarak da isimlendirilmektedir. Tekrar: Kısa süreli bellekte bilgiler sn kadar saklanabildiğinden dolayı, eğer gerekliyse daha uzun süre kalabilmesi için bilgi tekrar edilerek saklanır. Eğer gerekli değilse tekrar edilmez ve silinir. Örnek Evde tüp bitti tüpçüyü arayacağız, tüpçünün numrasını ezberlemek yerine bir yere yazarız. Yazdığımız yerden tüpçünün numarasına bakıp içimizden bir kere tekrar ederiz ve arama işlemini ev telefonundan gerçekleştiririz. Eğer tüpçüye ulaşmışsak numara kısa süreli bellekten silinir. Eğer tüpçüye ulaşamamışsak tekrar aramak için numaranın kısa süreli bellekte bir süre daha kalmasını istiyorsak numarayı bir iki defa daha tekrar ederek numaranın kısa süreli bellekte bir saniye daha kalmasını sağlarız. Kodlama: Eğer bilginin kalıcı olarak saklanması gerekiyorsa kodlama yapılarak bilgi uzun süreli belleğe gönderilir. Birey tarafından anlamlı şekilde kodlanması gerekmektedir. Kodlama her bireyin kendisine göre anlamlı olacak şekilde yapılabildiği gibi genel olarak da kodlama yapılabilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

107 Bilişsel Gelişim I Örnek Örneğin, sülfürik asidin formülü H 2 SO4 Hasan 2 Salak Osman 4 şeklinde öğretilir. Kodlama her birey için farklı olup, herkes kendine göre anlamlı kodlama yaparak bilgileri uzun süreli bellekte saklar. Örnek Telefon numaralarını kimimiz li olarak kimimiz lü olarak ezberleriz. Depolama: Uzun süreli belekte bilgiler 3 farklı tür depoda saklanır. Anısal Bellek: Yaşantılarımız sonucu edindiğimiz bilgiler burada depolanır. Anlamsal Bellek: Genel kavramlar, ilkeler, olaylar burada saklanır. İşlemsel Bellek: Bir işin işlem basamakları burada depolanır. Geri Getirme: Uzun süreli bellekte bulunan bilgilerin gerektiği zaman kullanılmak üzere kısa süreli belleğe geri getirmedir. Epizodik bellek Duyusal kayıt Kısa süreli bellek Uzun süreli bellek Semantik bellek Uyarıcılar Tekrar Kodlama İşlemsel bellek Şekil 1. Bilgi işlem sistemi Şekilde de görüldüğü gibi bilgi işleme kuramında üç tür bellek bulunmaktadır. Bunlar: Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

108 Bilişsel Gelişim I Duyusal Kayıt: Bu belleğin kapasitesi sınırsızdır. Dışardan gelen tüm uyarıcılar algılanabilir. Dikkatle doğrudan ilişkilidir. Dışardan gelen uyarıcılardan dikkatin yoğunlaştığı uyarıcı ilk olarak duyusal kayıt tarafından alınır. Buraya gelen bilgiler eğer kısa süreli belleğe gönderilmezse birkaç saniye içerisinde yok olur. Kısa Süreli Bellek: İşleyen bellek olarak da isimlendirilmektedir. Duyusal kayıtla gelen bilgiler burada işlenerek uzun süreli bellekteki bilgilerle karşılaştırılıp, ilişkilendirilip, anlamlı ve önemli görülürse uzun süreli belleğe gönderilir. Bu belleğin kapasitesi yaklaşık olarak 7 birim olup, bilgiyi yaklaşık saniye kadar saklayabilmektedir. Eğer bilgi işleme süreci bitmemişse, bilgi kısa süreli bellekte tekrar edilir. Uzun süreli bellekteki bilgilerle ilişkilendirilip anlamlandırılan bilgiler uzun süreli belleğe saklanmak üzere gönderilir. Uzun Süreli Bellek: Uzun erimli depo da denmektedir. Kısa süreli bellekte işlenen bilgiler yıllarca saklanmak üzere gönderilir. Bilgiler anlamlı gruplar oluşturularak saklanır. Kısa süreli bellekten gelen bilgiler türlerine göre anısal, anlamsal ve işlemsel bellekten uygun olana yerleştirilir. Bireysel Etkinlik Etrafınızda 0-2 yaş arasındaki çocukları nesne devamlılığı temel kavramları açısından gözlemyiniz. Bu gözlemlerinizi not alıp çocukları birbirleriyle kıyaslayınız. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

109 Bilişsel Gelişim I Tartışma Bilişsel gelişimle zeka gelişimi arasındaki ilişkiyi dış uyarıcılar açısından tartışınız. Düşüncelerinizi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan tartışma forumu bölümünde paylaşabilirsiniz. Özet İnsanın içinde yaşadığı dünyayı öğrenmesini, anlamasını ve değerlendirmesini sağlayan zihinsel faaliyetlerdeki gelişime bilişsel gelişim adı verilir. Bilişsel gelişim de diğer gelişim alanlarında olduğu gibi çocuğun çevreye uyum sağlayabilmesine, karşılaştığı sorunlara çözüm bulabilmesine yönelik bir gelişim sürecidir. Biliş; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerinin tümüdür. Bilişsel gelişim, yaşla birlikte düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerinde olan değişmelerdir. Bilişsel gelişim süreçleri ile ilgili Piaget, Bruner ve Vygotsky tarafından ileri sürülen kuramlar, çocuğun çevresindeki dünyayı değişik yaşlarda nasıl gördüğünü, niçin böyle gördüğünü ve algıladığını belirlemeye çalışmışlardır. Bilgi işleme kuramı, zihinsel süreçleri ve bu süreçlerin nasıl bir yol izlediği üzerinde durmaktadır. Bilgi işleme kuramında bilişsel süreç 1. Dikkat, 2. Algılama, 3. Tekrar, 4. Kodlama, 5. Depolama, 6. Geri Getirme aşamalarını içermektedir. Blgi işleme kuramında üç tür bellek bulunmaktadır. Bunlar; 1- Duyusal kayıt, 2-Kısa süreli bellek, 3-Uzunsüreli bellek Ödev Yakın çevrenizdeki farklı yaş grubundaki çocukların ve yetişkinlerin kısa süreli bellekleri, süre ve birim açısından benzerliklerini ve farklarını test etmeye yönelik sorular sorunuz. Verdikleri yanıtları not alıp bilişsel gelişim açısından kısa süreli belleklerine ilişkin bulgularınızı açıklayınız. Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan ödev bölümüne yükleyebilirsiniz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

110 Bilişsel Gelişim I Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. DEĞERLENDİRME SORULARI 1. Çocuğun çevreye uyum sağlayabilmesi ve karşılaştığı sorunlara çözüm bulabilmesine yönelik bir gelişim süreci şeklinde tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir? a) Fiziksel gelişim b) Dil gelişimi c) Biliş d) Bilişsel gelişim e) Kas gelişimi 2. Düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerinin tümüne ne ad verilir? a) Bilişsel gelişim b) Biliş c) Zekâ d) Duygusal zekâ e) İşleyen bellek 3. Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? a) Öğrenme, bireyin yeteneklerinden, güdülerinden, inançlarınden, tutumlarından ve deneyimlerinden etkilenen bir karar verme sürecidir. b) Öğrenme dışarıdan gelen uyarıcının duyu organlarıyla alınmasıyla başlayıp, bu uyarıcıların depodaki bilgilerle kıyaslanıp tanımlanması ve uzun süreli bellekte saklanmasıyla devam etmektedir. c) Bilişsel süreç dikkat, algılama, tekrar, kodlama, depolama ve geri getirme aşamalarını içermektedir. d) Öğrenme, bireyin kalıtımsal özelliklerinden etkilenen bir karar verme sürecidir. e) Bilişsel gelişim, bebeğin doğuştaki reflekslerden ibaret olan basit zihinsel becerilerinin, nasıl karmaşık zihinsel süreçlere dönüştüğünü anlayabilme çabasıdır. 4. Organizmanın dışarıdan gelen çok sayıda uyarıcıdan algıda seçicilik ile kendisini ilgilendiren, önem verdiği, ihtiyaç duyduğu uyarıcıya yönelip duyu organları yoluyla alınması şeklinde tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir? a) Algılama b) Dikkat c) Tekrar d) Kodlama e) Depolama Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

111 5. Aşağıdakilerden hangisi duyu organlarıyla alınan uyarıcıların tanımlanması işlemidir? a) Algılama b) Dikkat c) Tekrar d) Kodlama e) Depolama 6. Aşağıdakilerden hangisi bilgilerin uzun süreli bellekte saklanabilmesi için gereken işlemdir? a) Tekrar b) Dikkat c) Algılama d) Kodlama e) Depolama 7. Bu belleğin kapasitesi sınırsızdır. Dışardan gelen tüm uyarıcılar algılanabilir. Dikkatle doğrudan ilişkilidir. Özellikleri verilen bellek türü aşağıdakilerden hangisidir? a) Kısa süreli bellek b) Uzun süreli bellek c) Epizodik bellek d) Duyusal kayıt e) Semantik bellek 8. Bilgilerin yıllarca saklanmak üzere gönderildiği ve bilgilerin anlamlı gruplar oluşturularak saklandığı bellek aşağıdakilerden hangisidir? a) Kısa süreli bellek b) Uzun süreli bellek c) Anlamsal bellek d) Duyusal kayıt e) Anısal bellek 9. Yaşantılarımız sonucu edindiğimiz bilgilerin depolandığı bellek aşağıdakilerden hangisidir? a) Kısa süreli bellek b) Uzun süreli bellek c) Anlamsal bellek d) Duyusal kayıt e) Anısal bellek 10. Genel kavramlar, ilkeler ve olayların saklandığı bellek aşağıdakilerden hangisidir? a) Kısa süreli bellek b) Uzun süreli bellek c) Anlamsal bellek d) Duyusal kayıt e) Anısal bellek Cevap Anahtarı 1.D, 2.B, 3.D, 4.B, 5.C 6.D 7.D 8.B 9.E 10.C

112 BİLİŞSEL GELİŞİM II İÇİNDEKİLER Paiget'nin Bilişsel Gelişim Kuramı Bruner'in Bilişsel Gelişim Kuramı Vygotski'nin Bilişsel Gelişim Kuramı ÇOCUK GELİŞİMİ I Doç. Dr. Başaran GENÇDOĞAN Bu üniteyi çalıştıktan sonra; HEDEFLER Piaget'nin bilişsel gelişimle ilgili kavramlarını öğrenebilecek, Bruner'in bilişsel gelişimle ilgili kavramlarını anlayabilecek, Vygotski'nin bilişsel gelişimle ilgili kavramlarını öğrenebileceksiniz. ÜNİTE 9

113 Bilişsel Gelişim II GİRİŞ Bu bölümde bilişsel gelişimle ilgili en önemli üç kuramcıdan ayrıntılı olarak bahsedilmektedir. Bu kuramcılar, Jean Piaget, Bruner ve Vygotsky dir. PİAGET İN BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI Jean Piaget 1896 yılında İsviçre de doğmuş, 1918 yılında Lozan Üniversitesini bitirmiş biyolog ve psikologdur. Çocuklarda zekâ gelişimi üzerinde çalışmalar yapmaya başlamıştır. Geleneksel zekâ anlayışına karşı çıkarak zekânın zekâ testinden alınan puan olmadığını belirtmiştir. Piaget zekâyı çevreye uyum gösterme becerisi olarak tanımlamaktadır. Ayrıca çocukların ilkel zihin yapısına sahip küçük yetişkinler olmadığını belirtmiştir. Bilişsel gelişimin temel kurucularındandır. Kuramı, kendi çocuklarını ve başka çocukları gün gün 50 yıl süren gözlemleri sonucunda oluşturmuştur. Piaget 20. yüzyılın en önemli 100 bilim adamı arasına girmiştir. Resim 1. Piaget'ye göre çocuk, dünyanın pasif alıcısı olmayıp bilgiyi kazanmada aktif bir role sahiptir. Piaget, bütün çocukların geçtiği bir dizi bilişsel gelişim dönemlerinin olduğunu ileri sürmüştür. Çocuklarla ve yetişkinlerin algı dünyalarının farklılığının nedenlerini incelemiş ve bireyin dünyayı anlamasını sağlayan bilişsel süreçleri açıklamaya çalışmıştır (Arı 2005, Senemoğlu 2005). Sonuçta Piaget, bütün çocukların geçtiği bir dizi bilişsel gelişim dönemlerinin olduğunu ileri sürmüştür (Sayıl 2002). Piaget düşünmenin yaşa ve deneyime göre değişmesi, gelişmesi ve farklılaşması üzerinde durmuştur. Yaşı büyük olan bir çocuk, yaşı daha küçük olan bir çocuktan sadece daha iyi bilmekle, anlamakla kalmayıp ondan daha farklı düşünmektedir (Kavaklı 1992). Yani bir çocuğun aklı her dönemde farklı şekillerde çalışmaktadır (Bulkes 2001). Bütün çocuklar aynı dönemlerden geçer, fakat aynı hızda gelişim göstermez (Neff and Spray 1996). Piaget öğrenme sürecinde içgüdülerin önemini vurgular. Piaget e göre, gelişme dışarıdan öğretilenlerden bağımsız olarak çocuğun ilgisi ve merakı sonucu kendi kendisine gelişen bir süreçtir. Piaget e göre çocuk kavramları farklı dönemlerde, farklı olarak anlar ve değerlendirir. Çocuğun sorun çözmede kullandığı düşünme ve mantık, çocuğun gelişme düzeyi ve deneyimi arasındaki etkileşimin birleşimini yansıtır. Piaget tarafından geliştirilen bu kuram temeldeki yapı ile yaşantı arasındaki dinamik etkileşimi vurgulaması bakımından önemlidir (Kavaklı 1992). Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

114 Bilişsel Gelişim II Piaget, bilişsel gelişimi biyolojik ilkelerle açıklamıştır. Piaget'ye göre gelişim; kalıtım ve çevrenin etkileşiminin bir sonucudur. BİLİŞSEL GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETKENLER Piaget'ye göre bilişsel gelişimi etkileyen etkenler şunlardır: Olgunlaşma Bilişsel gelişimde ilerleme olabilmesi için organizmanın biyolojik olgunluğa erişmesi ve çevresiyle etkileşimleri sonucu deneyim kazanması gereklidir. İnsan yavrusu, birtakım davranış biçimlerine kalıtımsal açıdan hazır olarak çok sayıda refleksle dünyaya gelir. Bu refleksler, içinde yaşadığı çevreye uyum yapmasına yardımcı olur. Çevresindeki dünya ile ilgili hiçbir deneyimi olmayan bebeğin davranışlarını bu refleksler yönlendirir. Ancak bebek, biyolojik olarak büyüyüp olgunlaştıkça ve çevresi ile etkileşimleri sonucu deneyim kazandıkça refleksler değişime uğrar. Çocuğun çevresine uyum sağlamasına yardımcı olan refleksler yerlerini, bilinçli karmaşık hareketlere bırakırlar. Bilişsel gelişimde ilerleme olabilmesi için organizmanın biyolojik olgunluğa erişmesi ve çevresiyle etkileşimleri sonucu deneyim kazanması gereklidir. Zamanla, deneyimler arttıkça refleksler yaşa bağlı olarak amaçlı davranışlara dönüşmeye başlar, bu durum olgunlaşmadır. Olgunlaşma daha çok fiziksel gelişimi ifade eder. Kişinin bedensel açıdan büyüyüp gelişmesi demektir. Olgunlaşmanın zihin gelişimi üzerindeki etkisi daha çok yoksunluk durumunda ortaya çıkar. Kişinin olgunlaşmasında meydana gelen gecikmeler zihinsel gelişimin de gecikmesine yol açar. Erken olgunlaşma olduğunda da zihin gelişimi ile olgunlaşma arasındaki bağlantıyı görmek mümkündür. Kısaca, kişi olgunlaştıkça zihinsel gelişimi de ilerler. Örneğin, dil gelişimi için gerekli fiziksel yapılarda yeterli fiziksel olgunlaşma meydana gelmeden dil gelişimi gerçekleştirilemez. Fiziksel olarak olgunlaşma, özellikle, merkezî sinir sisteminin olgunlaşmasıyla ilişkilidir. Bilişsel gelişim, olgunlaşma ve deneyim arasındaki sürekli etkileşimin bir sonucudur (Senemoğlu 2005, Bacanlı 2006, Aydın 2006). Yaşantı (Deneyim) Bireyin deneyimlerinin çeşitliliği arttıkça kişinin zihin gelişimi de artacaktır. Bu etken diğer etkenlere göre insanın müdahalesine en uygun olan etkendir. Ne kadar çok uyarıcı varsa o kadar bilişsel gelişme vardır. Alınan her uyarıcı bir başka uyarıcıyla bağlanarak kodlanmaktadır. Oluşturulan her bağ zihinsel gelişimin bir üst aşamasını oluşturacaktır. İnsanlar çevreyle etkileşimde bulunarak, bu etkileşimden o anki ilgilerine göre anlamlar çıkarıp şemalar oluşturarak ve bilgiyi işleyerek öğrenir. Günlük hayatta çocuğa alınan oyuncaklar, çocuğa yaşantı zenginliği sağlar ve böylece zihin gelişimine yardımcı olmaktadır. En çok tartışılan faktör yaşantı olmaktadır. Çocuğun nesnel olarak elinde bulunan oyuncaklar mı yoksa hayali benzetmeler mi daha etkilidir? sorusuna henüz üzerinde uzlaşılmış bir yanıt Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

115 Bilişsel Gelişim II verilememiştir. Ancak, genel olarak yaşantı zenginliğinin zihin gelişimini etkilediği kabul edilmektedir (Bacanlı 2006). Deneyim, bireyin dünya üzerinde etkinlikte bulunmaya ve bu etkinliklerinin sonuçlarını gözlemeye yönelik kendi olanakları şeklinde tanımlanabilir. Uyum Piaget e göre yaşam, sürekli bir biçimde giderek karmaşıklaşan formların yaratılması ve bu formların, giderek karmaşıklaşan formlara dönüşmesi ve bu formların çevreyle dengelenmesidir. İnsanlar çevreyle etkileşimde bulunarak, bu etkileşimden o anki ilgilerine göre anlamlar çıkarıp şemalar oluşturarak ve bilgiyi işleyerek öğrenir. İçinde yaşanılan çevreyle etkileşim ve bu çevreyi anlamak ve kontrol etmek önemlidir. Çünkü çevreye uyum sağlamaya çalışırız, bunu yaparken de hangi uyaranların kullanılacağını ve yaptıklarımızın sonuçlarının neler olabileceğini öğreniriz. Aslında ömür boyu yaparak yaşayarak öğrenme gerçekleşir. Bu durum düşünme yolları farklı da olsa, hem çocuklar hem yetişkinler için geçerlidir. Ayrıca, düşünmenin ana işlevleri olan örgütleme ve uyum bütün organizmalarda benzer şekilde olmaktadır. Örgütleme ve uyum bir mekanizmanın birbirini tamamlayan iki sürecidir. Bu sürecin içsel yönünü örgütleme, dışsal yönünü uyum oluşturur (Ün Açıkgöz 2005). Piaget'nin, bilişsel gelişim de olduğu kadar diğer gelişim alanlarında da etkili olduğunu belirttiği diğer bir ilke de uyumdur. Organizmanın çevreye uyum yeteneği, kuşkusuz tüm canlılar için ortak bir özelliktir. Piaget, bilişsel gelişimi, dünyayı öğrenme sürecinde bir denge - dengesizlik ve yeni bir denge süreci olarak görmektedir. Diğer bir deyişle alt düzeydeki bir dengeden üst düzeydeki bir dengeye ilerleme olarak tanımlamaktadır. Bu dengelenme sürecinin kesintisiz devam edebilmesi için, karşılaşılan yeni durum ve varlıklara uyum sağlamanın sürekli olması gerekir (Senemoğlu 2005). Örgütleme Uyum ilkesine ek olarak Piaget'nin bilişsel gelişimle ilgili gördüğü diğer bir biyolojik ilke de organizmanın örgütleme eğiliminde olduğudur. Doğuştan getirilen niteliklerden birisi olan örgütleme, organizmanın içinde bulunduğu sistemi korur ve geliştirir. Örgütleme olmasaydı bilişsel gelişimden söz etmek imkânsız olurdu. Taklit düzeyinde kalan bir gelişme olurdu. Örgütleme süreci, bireyin çevreye daha iyi uyum sağlamasına olanak tanır. Her bir uyum hareketi, örgütlenmiş bir davranışın parçasıdır. Uyum davranışı, örgütlenmiş bir sistemine, örgütlenmiş bir etkinliğin parçası içinde yer aldığı için düzenlidir. Örgütleme, sistemin düzenini koruyucu ve geliştiricidir. Örneğin, biyolojik olarak pankreas gerekli miktarda insülin salgılayarak kandaki Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

116 Bilişsel Gelişim II şekeri düşürür. Burada dolaşım sistemi ile iç salgı bezleri, vücudun dengesini korumak için örgütlenmiş etkili bir sistemde koordineli olarak çalışır. Ancak bu koordinasyon ya da organizasyon, organizmanın diğer biyolojik fonksiyonlarından bağımsız değildir. Tüm organizmanın bir parçası olarak da işlevlerini yerine getirirler (Senemoğlu 2005). Organizmanın bu örgütleme eğilimi, bilişsel gelişime de uygulanabilir. Örneğin, yeni doğan bir bebek nesneleri yakalayıp emmeye başlar. İlk başta bu etkinlikler, örgütlenmiş bir biçimde olmayıp refleksler düzeyindedir. Zamanla istediği nesneyi düzgün olarak yakalayıp emme davranışını gösterebilir. Böylece düzensiz etkinliklerden örgütlenmiş etkinliklere doğru bir ilerleme görülür. Organizma çevreye uyum sağlama, uyumu da bir örgütlenme içinde gösterme eğilimindedir. Piaget'e göre uyum ve örgütleme biyolojik fonksiyon için olduğu kadar, bilişsel fonksiyon için de önemli iki ilkedir. Bu iki ilkeye "fonksiyonel değişmezler" adını vermektedir. Yani organizmanın gerek biyolojik, gerek psikolojik, gerekse bilişsel fonksiyonlarını yerine getirmesinde, duruma uyum sağlaması ve bu uyumu bir koordinasyon içinde gerçekleştirmesinin yaşamsal bir önemi vardır (Senemoğlu 2005). Dengeleme Bilişsel gelişimin temelindeki itici güçtür. Gelişim, alt düzeydeki bir dengeden üst düzeydeki bir dengeye ilerlemedir. Çocuğun bilişsel dengesi, ilk defa karşılaştığı olay, obje, durum ve varlıklarla bozulur. Onlarla etkileşimde bulunarak yeni yaşantılar kazanır ve ilk defa karşılaştığı obje, olay, varlık ve duruma uyum sağlar. Böylece, yeni ve üst düzeyde bir dengeye ulaşır. Çocuk için yeni olan her şey dengeyi bozar, özümleme ve uyum süreçleri ile bu denge yeniden sağlanır. Ancak bu durağan bir denge durumu olmayıp, dinamik bir dengedir. Çevre sürekli değiştiğinden ve öğrenilmesi gereken şeylerin sonu olmadığından, denge sürekli olarak bozulacak ve yeniden kurulacaktır. Aksi takdirde öğrenme ve sonucunda da gelişme oluşmaz. PİAGET E GÖRE BİLİŞSEL GELİŞİM DÖNEMLERİ Piaget e göre çocuk, basitten karmaşığa doğru bir sıra içinde bilişsel gelişimini sürdürür. Piaget bilişsel gelişimi kendine özgü özelliklere sahip, aralarında hiyerarşi olan, birbirini izleyen sıraları değişmeyen ve kendinden önceki dönemin özelliklerini içinde barındıran dört dönemden oluştuğunu ileri sürmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

117 Bilişsel Gelişim II Şekil 1. Piaget e göre bilişsel gelişim dönemleri Duyusal Motor Dönemi (0-2 yaş) Bu dönemde çocuklar dış dünyayı duyular ve motor hareketleri ile keşfederler. Yeni doğan bebek, çevreden gelen uyarıcılara sadece reflekslerle tepki verir, iki aylık olduğunda istemli hareketler göstermeye başlar. Bebek yakın çevresindeki uyarıcılara ilk olarak refleks düzeyinde, sonra rastlantısal ve tekil, daha sonra da istemli olarak tepki verir. Böylece hem kendi bedeni hem de çevredeki nesnelere ilişkin bazı temel bilgiler edinir. Başlangıçta kendisini diğer nesnelerden ayıramayan bebek, ilk şemaları olan emme ve yakalama ile kendi vücudunu tanımaya başlar. Bebeğin çevresi ile etkileşimi sonucu deneyimi arttıkça yeni bilişsel yapılar, refleks davranışlardan amaçlı davranışlara doğru ilerlemesini sağlar. Artık bebek sadece kendisine ilginç gelen bazı davranışları tekrarlamakla kalmaz, aynı zamanda basit problemleri de çözmeye çalışır. Bu dönemde yer alan önemli bir özellik "ertelenmiş taklit tir. Buna göre, bebek görmüş olduğu bir yaşantı ortadan kalktıktan sonra tekrarlar. Ertelemiş taklit bebeğin yaşadığı olayı aklında tuttuğunu gösterir ve akılda tutma önemli bir zihinsel beceridir. Çünkü önce akılda tutma daha sonra kavramları oluşturma gerçekleşir. Bu nedenle ertelenmiş taklit ile bebeğin bir tür ön kavram oluşturduğunu söylemek mümkündür. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

118 Bilişsel Gelişim II Örnek Eve misafir gelip gittikten bir süre sonra çocuğun misafirin bazı tipik davranışlarını tekrarlaması, ertelenmiş taklit davranışıdır. Duyusal-motor döneminin bir diğer temel özelliği de çocuğun belli türdeki davranışları tekrarlamasıdır. Bu durum döngüsellik olarak adlandırılır. Burada bebek deneme-yanılma sonucunda keşfettiği ve zevk aldığı bir davranışı sürekli olarak tekrarlar ve bu durum "döngüsel ya da devresel tepki" olarak adlandırılır. Döngüsel tepkiler zamanla alışkanlık hâlini alabilir. Örnek Tabağın kenarına kaşıkla vurduğunda çıkan sesten çocuk hoşlanabilir ve her sofraya oturduğunda bu davranışı tekrarlayabilir. Bebeğin, oyuncak çıngırağını ilk defa salladığında çıkan sesin hoşuna gitmesi ve bu davranışı daha sonra da yapmasıdır. Bu dönemde, "nesne devamlılığı" becerisi kazanılan en önemli bilişsel gelişim becerisidir. Kendi bedeni ile dış nesneler arasındaki ayrımı yapmaya başlayan bebek, nesnelerin kendinden bağımsız olarak da var olabildiğini anlamaya başlar. Bebek kendi görüş alanı dışında olsa da nesnelerin var olduğunu anlar. Bebekler 4-5 aya kadar gözlerinin önünde olmayan şeylerin yok olduğunu sanmaktadırlar. Gözlerinin önünde saklanan bir oyuncağını aramaya çalışmaz, onun için yok olmuştur. Resim 2. Beş ile sekiz ay arasında bebekler gözlerinin önünde saklanan nesneleri bulmak için çaba göstermeye başlarlar aya gelindiğinde artık bebekler çevrelerindeki nesneleri zihinlerinde canlandırabilecek olgunluğa erişirler. Nereye Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

119 Bilişsel Gelişim II saklandığını önceden görmese bile saklanan bir eşyanın nerede olduğunu tahmin edebilirler. Bu dönemin en önemli kazanımı "hedefe yönelik davranış"lardır. Dönemin sonunda çocuk istediği bir şeye ulaşmak için uygun davranışlarda bulunabilir. Buna bağlı olarak bu dönemin sonunda amaçlı ve bilinçli gülme ve iletişim kurma gerçekleşir. Piaget duyu-hareket dönemini altı alt aşamaya ayırmıştır. Bu aşamalar: Refleksler aşaması (0-1 ay) Birincil döngüsel tepkiler ve alışkanlıklar aşaması (1-4 ay) İkinci döngüsel tepkiler aşaması (4-8 ay) İkinci döngüsel tepkilerin koordinasyonu ve amaca yönelik davranışlar aşaması (8-12 ay) Üçüncü döngüsel tepkiler, yenilikler ve merak aşaması (12-18 ay) Zihinsel kombinasyonlar ve problem çözme aşaması (18-24 ay) Bu dönemde bebekler çevrelerinde bulunan başka bebeklerin ağlamalarını duyduklarında bu durumu hoş olmayan tedirginlik verici bir durum olarak algılar ve ağlamaya başlar. Bebeğin ağlama sesi ile hoş olmayan tedirginlik verici durum arasında bağ kurması durumuna ses bulaşması denir. Resim 3. Ses bulaşması İşlem Öncesi Dönemi (2-6 yaş) Mantıksal düşünmeye dayalı işlemlerin henüz yapılamadığı, ancak yapılabilmesi için hazırlıkların olduğu bir dönemdir. Bu döneme mantıksal düşünme öncesi dönem de denilebilir. Piaget işlem öncesi dönemi sembolik fonksiyon ve sezgisel düşünme olarak ikiye ayırarak incelemiştir. Sembolik Fonksiyon Aşaması (3-4 yaş) Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

120 Bilişsel Gelişim II Çocuklar, mevcut olmayan bir nesneyi veya kişiyi temsil eden bir sözcük, sembol veya varlığı zihinsel olarak ifade etme yeteneğini geliştirirler. Örnek Güneşi, bireyleri, olayları ifade etmek amacıyla resimleri kullanabilirler. Oyunlarda sembolik fonksiyonların kullanıldığı durumlardan biridir. Bu aşamada çocuklar sembolik oyunlar oynarlar. Örneğin; çocuklar bir sopayı at olarak düşünüp, sopanın üstüne binip at üzerinde gidiyormuş gibi davranabilir, kibrit çöpleri gibi nesneleri gemi olarak su akıntısında yüzdürürler. Bu dönemdeki çocukların en önemli özelliklerinden biri "benmerkezci (egosantrik)" bir düşünce yapısına sahip olmalarıdır. Kendi düşüncesinden faklı olarak diğer kişilerin de görüşlerinin olabileceğini anlayamazlar. Dünyanın merkezi olarak kendilerini görürler. Bu dönemde çocuk kendisini başkasının yerine koyamadığı için onun bildiğini herkesin bildiğini, gördüğünü herkesin gördüğünü zanneder. Örnek Portakalı çok seven bir çocuk, herkesin kendisi gibi portakalı çok sevdiğini sanmaktadır. Bu dönemde çocuklar bir arada oynarlar, fakat ortak bir oyun oynamamaktadırlar. Yani eşli oyunlar oynayamazlar. Çünkü bu yaş döneminde benmerkezci özelliklerinden dolayı anlaşmaları zordur. Sadece birlikte oynuyorlar görüntüsü verirler. Bu duruma "paralel oyun" denmektedir. Buna benzer bir duruma çocukların konuşmalarında da rastlanmaktadır. Çocuklara dışarıdan bakıldığında kendi aralarında konuşuyorlarmış, birbirlerini dinliyorlarmış gibi görünmesine rağmen herkes kendince bir şeyler anlatmakta olup aralarında herhangi bir iletişim bulunmamaktadır. Bu durum "toplu monolog" olarak adlandırılır. Özellikle 2-3 yaşlarında gözlenen monolog konuşma, dört yaşlarında yerini benmerkezci konuşmaya bırakır. Çocukların hayal dünyalarının çok geniş olması ise bu dönemin başka bir özelliğidir. Çocuklar cansız ya da hayal ürünü varlıklara canlıymış gibi anlam yüklerler ve bu durum "animizm (canlandırmacılık)" olarak adlandırılır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

121 Bilişsel Gelişim II Örnek Oyuncak bebeğine abisi vurduğu zaman, bebeğinin canı yandığını düşünerek abisini annesine şikayet edebilir. Dört-beş yaşındaki çocukların gerçek ve gerçekte olmayanı birbirinden ayırma konusunda bazı sorunlar yaşadıkları gözlenmektedir. Örneğin; çocuklar çizgi film kahramanlarının gerçek olduğuna inanırlar. Ayrıca bu çocuklar için büyü, sihir gibi doğaüstü olaylar gerçektir. Çocuklarda gözlenen bu durum "büyüsel veya doğaüstü düşünce" olarak adlandırır. Örnek 4 yaşındaki Umut Doruk'un televizyonda seyrettiği BenTen çizgi filminde, BenTen'in koluna taktığı saatin oyuncağının aynı büyülü gücü olduğuna inandığı için babasına aldırmaya çalışması. İşlem öncesi dönemde, çocuklar doğa olaylarını yapay olarak meydana geldiğini, yani insanların yaptığını düşünürler. Bu özelliğe yapaycılık denir. Örnek Güneşin düğmesi olduğunu ve gece olunca birisinin düğmesine basıp kapattığını, rüzgarın bir adamın üflemesi olduğunu, yağmurların da bir insanın gözyaşları olduğunu düşünürler. Sezgisel Düşünme Aşaması (5-6 yaş) Bu aşamada çocuklar problemlerin çözümlerine ancak sezgisel olarak ulaşabilirler. Aynı durumda bir koşulda A, B'den büyük derlerken, diğer bir koşulda A, B'den küçük derler. Yani sezgilerine göre hareket edip mantıklarını kullanamadıklarından yanılabilmektedirler. Bu ilkel ve sezgisel düşünme yüzünden sınıflama ve sıralama gibi basit işlemleri bile doğru olarak yapamazlar. Ancak çok basit düzeyde bir durumu, nesneyi ya da olguyu tek özelliğine göre sınıflamak gerektiğinde bu işlemi yapabilirler. Objeleri ancak bir tek özelliğine göre sınıflayabilirler. Örneğin, sadece renklerine göre veya sadece biçimlerine göre ayırabilirler. Objeleri, hem renklerine hem de biçimlerine göre aynı anda sınıflama yapamazlar. Örneğin, nesneleri sadece uzunluk ya da genişliklerine göre sınıflandırabilirler, fakat hem uzunluk hem de genişliklerine göre sınıflandıramazlar. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

122 Bilişsel Gelişim II Örnek Çizgi romandaki, sadece sarı ve sadece kırmızı renkli fillerle ayıcıkları aynı anda ayıramazlar. Sadece rengine göre ayrım yapabilir ler veya sadece fil veya ayıcık olmasına göre ayrım yapabilirler. Bu dönemde çocuklar "tek yönlü bir mantık" işletirler. Örneğin, bu dönemdeki bir çocuğa göre teyzesinin aynı zamanda bir başkasının halası olması mümkün değildir. Çünkü o bir teyzedir. Dikkatlerini karşılaştıkları durumların yalnızca bir tek yönüne ya da tek bir ayrıntısına odaklamalarından dolayı diğer ayrıntılarına dikkat etmezler. Bu durum, belli bir anda sadece bir görüşün dikkate alınabilmesi anlamında "odaklanma" olarak adlandırılmaktadır. Somut işlemler dönemine geçince çocuklar bu özellikten kurtulur ve "odaktan uzaklaşma" becerisini kazanıp objelerin diğer yönlerini de görebilirler. İşlem öncesi dönemde korunum kavranılamaz. Korunum, herhangi bir nesnenin biçimi ya da ortamdaki konumu değiştiğinde miktar, ağırlık ve hacminde değişiklik olmayacağı ilkesidir. Korunumun kavranmasını engelleyen şey çocukların var olan bir duruma odaklanmaları, bu durumun bir önceki basamağını zihinlerinde canlandıramamalarıdır. Piaget nin korunumu test etmek için kullandığı örneklerden biri çiftlikteki inek örneğidir. Resimde görülen yeşil renkli karelerin yemi temsil ettiğini söyler ve hangi inek daha çok yem yer (ya da hangi ineğin daha çok yemi var?) diye sorar çocuklara. Şekil 2. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

123 Bilişsel Gelişim II Örnek Nesnelerin uzunluğuna odaklandığında zaman, ağzına kadar su dolu iki tane kısa bardaktaki suların aynı miktarda olduğunu söylemesine rağmen, gözünün önünde bardaklardan birini alıp çok uzun olan bir başka bardağa boşaltığımızda şimdi hangisinde daha fazla su var dediğmizde uzun bardaktaki suyun kısa bardağa göre daha fazla olduğunu söyleyecektir. Bu durum hem korunumun hemde tersine dönebilirliğin kazanılmadığını göstermektedir. Somut İşlemler Dönemi (7-11 yaş) Resim 4. İşlem öncesi dönemde yaklaşık olarak 4 yaşında kavramları edinmeye başlayan çocuk, somut işlemler döneminde mantıksal işlemleri yapabilir duruma gelir. Ancak bu işlemleri yapabilmesi için nesnelerin gözünün önünde somut olarak bulunması gerekir. Bu dönemde benmerkezci konuşma ve düşünce önemli ölçüde azalmıştır. Olayları ve dünyayı başkalarının bakış açısından da görebilirler, fakat çocuk tarafından gözlenebilen gerçek olayları düşünebilir. Yani soyut düşünebilme yeteneğini henüz kazanamamıştır. Çocuklar, somut nesnelerle anlatıldığı zaman kimi karmaşık problemleri çözebilirler. Olayları değerlendirme süreçleri daha mantıklı bir hâle gelir. Dönemin en önemli özelliklerinden biri "korunum" ilkesinin kazanılmasıdır. Piaget'in kuramında üzerinde en çok araştırma yapılan konu korunumdur. Bu yaşlarda çocuklar, "tersine çevirme"yi anlarlar. Bu sayede çocuklar işlemleri tersinden ele alabilirler. Suyun buz hâline gelebildiğini ve buzun tekrar su haline gelebileceğini kavrar. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

124 Bilişsel Gelişim II Bu dönemde çocuklarda sıralama, sınıflandırma ve karşılaştırma işlemleri için şemalar gelişir. Nesneleri renkleri, uzunlukları ve yapıldıkları maddelere göre sınıflandırabilirler. İşlem öncesi dönemden farklı olarak nesneleri birden çok özelliklerine göre sınıflayabilirler. Daha önce sadece bir kez gördüğü bir şeyi o anda görmeden düşünerek kavrayabilirler. İlköğretim üçüncü sınıfın sonlarına doğru çocuklar toplama ve çıkarmanın bir arada kullanıldığı basit aritmetik işlemleri zihinsel olarak yapabilir duruma gelirler. Çocukların bilişsel yapıları bazı problemleri zihinsel olarak çözebilecek düzeye gelmiş olmalarına rağmen bir problemin çözümü somut nesnelerle anlatılmasına bağlıdır. Soyut düşünce tam olarak gelişmemiş olduğundan, adalet, özgürlük gibi soyut kavramları konuşmaları sırasında kullanabilmelerine rağmen içeriklerini henüz tam olarak kavrayamazlar. Somut işlemler döneminde artık çocuklar mesafe, zaman ve hız, haritalar ve yönler gibi uzaysal ilişkileri de anlamaya başlayabilirler. Bu dönemin sonlarına doğru, tümevarım ve tümdengelim biçiminde düşünmeyi içeren akıl yürütme işlemlerinin başlar. Birey kendisinde var olan şemalarla karşılaştığı durum ya da uyarıcılara ilişkin tümdengelim ve tümevarım düşünme yeteneğini kullanarak çıkarımlarda bulunur. Soyut İşlemler Dönemi (12 yaş ve üstü) Ergenlik döneminin başlangıcıyla birlikte çocukların düşünme biçimleri, yetişkinlerin düşünce yapısına benzer hâle gelir. Ergenlikte bedensel değişimlerin yanı sıra beyinde ve beynin işleyişinde de birtakım değişmeler ve gelişmeler meydana gelir. Piaget'e göre bu gelişmeler, ergeni soyut düşünceyi kazanabilmesini sağlayacak biyolojik olgunluğa eriştirir. Bu dönemde artık "soyut düşünme" başlar. Problemler birçok değişik kombinasyonlarına göre düşünülebilir. Genelleme, tümevarım, tümdengelim gibi zihinsel işlemler yapılır. Hipotezler kurularak doğrulukları kontrol edilebilir. Soyut kavramlar kullanılır ve bunlar üzerinde değişik düşünceler geliştirilir. Buna bağlı olarak da çeşitli ideal düşünceleri, değerleri, inançları geliştirmeye başlar. Toplumun yapısıyla, felsefesiyle, politikasıyla ilgilenmeye başlar. Özellikle gençlerde düşünce ile oynayabilme becerisi kazanılır, tartışmaya katılmayı ve mantık oyunları ile uğraşmayı severler. Resim, müzik, şiir, dans gibi duygu ve düşüncelerin sembollerle aktarıldığı etkinliklere ilgileri artar. Soyut işlemler dönemi ergenlik dönemini de içirmektedir. Bu dönemde ergen, karşılaştığı herhangi bir problemde görünenin ötesine geçip, sorunun çözümüne ilişkin olası yollar belirleyip bunları test eder. Buna "hipotetik düşünme yeteneği" denir. Piaget'e göre hipotetik düşünebilen ergenler bir probleme ilişkin olası durumları sıralayabilir, ancak kendi görüşüne yani tek bir Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

125 Bilişsel Gelişim II çözüme saplanıp kalmazlar. Başka çözüm yolları olabileceğini anlayıp düşüncelerinde esnek olabilirler. Buna "esnek düşünme yeteneği" denir. Problem durumunu saptayan ve bu problemin birçok çözüm yolları olduğunu düşünen bireyin problemin birden fazla çözümünün bir araya getirilip, birleştirilip çözülebileceğini kavraması "bütünleştirmeci düşünme" biçimidir. Ergenlerin düşünce sisteminde, Ben her şeyle baş edebilirim, bana bir şey olmaz., Benim yaşadıklarımı hiç kimse yaşayamaz ve yetişkinler beni anlamıyor., Herkes bana bakıyor, beni izliyor., Sürekli ön planda olan benim. şeklinde "ergen benmerkezciliği" ortaya çıkar. Bu düşünce biçimine bağlı olarak temel duyguları "anlaşılmamışlık" olan ergenlerin, aileleri ve öğretmeleri ile yaşadıkları çatışmalar artabilir. Sürekli izlendikleri düşüncesiyle, fiziksel görünüşlerine verdikleri önem artar. Bu dönemden sonra bilişsel gelişimde ulaşılabilecek en üst düzey soyut düşünce olup geçirilen yaşantılar sonucunda niceliksel gelişmeler her zaman mümkündür ve devam eder. BRUNER İN BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI Jerome Bruner e göre, bilişsel gelişim çocuğun kendini ve çevresini anlayıp değerlendirebilmesi için gerekli ön koşuldur. Resim 5. Gelişim, bilgi işleme sürecinin ve depolama sisteminin gelişimine bağlı olup çocuk dil gibi bir sembol sistemini öğrenmeden, dünyayı anlamlandıramaz. Deneyim kazanıldıkça, yani yaşantıların çeşitliliği ve sayısı arttıkça sözel, görsel, matematiksel ya da müziksel dünyanın zihinsel temsilcilerinin de kazanılması gerekir. Bilişsel gelişim, bireyin kendisine ve başkalarına ne yaptığını ve ne yapacağını artan bir kapasite ile açıklayabilmesi olarak değerlendirilmektedir. Bu durum bireyin kendisinin farkında olmasıdır. Bilişsel gelişimin olabilmesi için sistemli bir öğretici-öğrenici etkileşiminin olması gerekir. Bruner a göre, anne-baba, öğretmen ve çocuğun çevresindeki diğer bireyler çocuğun öğreticileri olup çocuğa öğretmeleri gerekir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

126 Bilişsel Gelişim II Sadece bir kültür içine doğmak, tam bir bilişsel gelişim için yeterli değildir. Öğreticilerin, kültürü yorumlayarak çocukla paylaşmaları çocuğun bilişsel gelişimi için şarttır. İnsanlar dili kullanarak birbirleri ile iletişim kurarlar, kavramları dil yoluyla öğrenir, öğretir, sorunlarını dil yoluyla tartışırlar, dilin doğası ve işlevleri bilişsel gelişimin bir parçası olarak görülmektedir. Bu bağlamda, bilişsel gelişimde dilin önemli bir yeri bulunmaktadır. Bilişsel gelişim, aynı zamanda birçok kombinasyonu da düşünebilme yeteneğin de içermektedir. Etkinlikleri yaparken, farklı birçok duruma da yoğunlaşmak gerekmektedir. Küçük bir çocuğun nesnenin çarpıcı özelliğinde odaklaşması ile ergenin olayları mantıksal olarak incelemesi arasında fark bulunmaktadır. Bilişsel gelişim, tepkilerin uyarıcıdan bağımsız hâle gelmesi sürecidir. Başlangıçta çocuklar, dikkat çeken uyarıcıların etkisinden dolayı değişik uyarıcılara belli yollarla tepkide bulunurlarken zamanla tepkileri uyarıcıdan bağımsız hâle gelmeye başlar. Zamanla çocukta uyarıcıları kontrol etme, yönlendirme ve daha özgün davranma görülür. Bruner, bilişsel gelişimi üç aşamaya ayırmıştır. Bu aşamalar: Eylemsel dönem İmgesel dönem Sembolik dönem Eylemsel dönem (1-3 yaş) Bu dönemde çocuk, çevreyi eylemlerle anlar; çevresindeki nesnelerle ilgili yaşantıyı onlara dokunarak, vurarak, ısırarak, hareket ettirerek kazanır. Bu dönemde çocuk için en kolay anlaşılır mesajlar eylemsel olanlardır. Eylemsel evrede çocuklar nesnelerle doğrudan etkileşerek öğrenirler. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

127 Bilişsel Gelişim II Bu dönemde çocuğa bisiklete binmeyi öğretirken, ne sözel sembol ne de imge kullanabilirsiniz. Çocuklar en kolay psikomotor eylemlerle öğrenebilir. Çocuklar bu dönemde yaparak yaşayarak öğrenirler. Piaget in duyusal-motor dönemiyle örtüşür. İmgesel dönem (3-6 yaş) Bu dönemde bilgi, sözcükler ve kavramlar yoluyla edinilir, imgelerle taşınmakta olup görsel bellek gelişmiştir. Çocuğun kararları dile değil, duyu organları yoluyla edindiği duygusal etkilere dayalıdır. Çocuk algılarının kontrolü altındadır. Bir şeyi nasıl algılarsa zihninde de o şekilde canlandırmaktadır. Herhangi bir nesneyi, olayı, durumu nasıl algılarlarsa zihinlerinde o şekilde canlandırırlar. Bu dönem Piaget nin işlem öncesi dönemine denk gelmektedir. Sembolik dönem (6 yaş ve üstü) Çocuk artık bu dönemde etkinlik ya da algının anlamını açıklayan sembolleri kullanır. Müzik, matematik, dil, mantık vb. sembollerini kullanarak iletişim kurabilir. Eylemlerle ve imgelerle açıklanamayan olay, nesne ve durumlar daha kolay ve etkili ifade edilebilir. Bu dönem yaşantıların formüle edilmesine olanak sağlar. Bireyin bu döneme ulaşması zengin yaşantılar kazanmasını sağlar. Yaşantıların artmasıyla sembolik sistem daha çok kullanılır. VYGOTSKY NİN BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI Lev Semenovich Vygotsky, Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Kasım 1896'da Rusya da doğdu. Asıl eğitimi filoloji ve hukuk üzerinedir. Öğrencilik yıllarında, dilbilim, toplumbilim, psikoloji, felsefe ve sanat alanlarıyla ilgilenmiştir. Resim 6. Doktora derecesini sanat psikolojisi üzerine yazdığı bir kitapla almıştır. Kariyer hayatına psikolog olarak başlayan Vygotsky, psikoloji alanında sistemli bir şekilde çalışmaya 1924 yılında başlamıştır. 1934'te, 38 yaşındayken tüberküloz hastalığından ölmüştür. Kısa bir yaşamı olan Vygotsky, 20. yüzyılın başlarında Rusya da yaşayan en üretken araştırmacıdır. Thoughts and Language ve The Crisis in Psychology adlı eserleri ölümünden sonra basılmıştır. Vygotsky, 1962'den sonra tanınmaya başlamıştır. Günümüzde özellikle A.B.D.'de gelişim psikolojisinin önemli bir öncüsü olarak görülmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

128 Bilişsel Gelişim II Bilişsel gelişimde, hem gelişimsel hem de çevresel etmenlerin birlikte ele alınması gerektiğini belirten ilk kuramcıdır. Vygotsky, bireyin etkileşimde bulunduğu ailenin, arkadaşların, öğretmenlerin, kısacası içinde yaşadığı çevrenin ve bunların iletişim için kullandığı yazı, konuşma, dil ve kültürel sembollerin öğrenme üzerine etkilerini açıklayan bir yaklaşımın kurucusudur. Gesell, Warner ve Piaget nin kuramlarını incelemiş ve bu kuramcıların öne sürdüğü içselleştirmenin önemini benimsemiştir. İnsanların üst düzeyde zihinsel fonksiyonlara sahip olmalarının kaynağı olarak insanların içinde yaşadıkları sosyokültürel yapının önemli olduğunu düşünmüştür. Bu kaynağın sosyal süreçler olduğunu ileri sürmüştür. Bireyin bilişsel gelişimini kişisel bir çaba olarak yani bireysel psikoloji bakış açısıyla değil; bireyi, toplum içindeki birey olarak ele almıştır. Bireyin içinde yaşadığı çevre, kültür, etkileşimin özelliklerini belirler. Bu nedenle de gelişim ve öğrenme bireyin yaşadığı kültür ve çevreden bağımsız değildir. Çocuklar, çevresindeki kişilerden ve bu kişilerin sosyal çevresinden öğrenmeye başlarlar. Çocukların kazandıkları kavramların, düşüncelerin, becerilerin, tutumların kaynağı içinde bulunduğu sosyal çevreleridir. Öğrenmede çevreyle etkileşim çok önemli bir yere sahiptir (Woolfolk,1998). Vygotsky e göre bilişsel gelişim, çocuğun içinde bulunduğu sosyal çevresinin daha gelişmiş üyeleri ile etkileşiminin bir ürünüdür. Bu etkileşim sayesinde çocuk daha sonra karşılaştığı sorunları çözerken kullanabileceği bilgi birikimi elde etmekte, yeni ve daha karmaşık zihinsel beceriler kazanmaktadır. Vygotsky nin bilişsel gelişimle ilgili en önemli ve en çok bilinen kavramı Yakın Gelişim Alanı (ZPD=Zone of Proximal Development) kavramıdır. Vygotsky e göre çocuk için öğrenmede temel iki düzey vardır. Şu anda var olan gelişim düzeyi; çocuğun herhangi bir yetişkinin yardımı olmaksızın, bağımsız olarak kendi kendine sağlayabileceği gelişim düzeyidir. İleride olabileceği gelişim düzeyi, bir yetişkinin bilinçli yardımıyla ulaşabileceği potansiyel gelişim düzeyidir. Bu ikisi arasındaki fark, çocuğun Yakın gelişim alanıdır (ZPD) Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

129 Bilişsel Gelişim II Yaptığı araştırma sonuçlarında da bir öğretmen, yetişkin ya da başka çocuklarla çalışan çocuğun bilişsel gelişiminin ve diğer özelliklerinin zenginleştiğini, beslendiğini ve kapasitesinin en üst düzeye çıktığını bulmuştur. Bu bilgiler ışığında, Vygotsky öğretmenlerin, ailenin ve arkadaş çevresinin, yakın gelişim alanına etki edebileceğini ortaya koymuştur. Örnek Altı yaşındaki bir çocuk oyuncağını kaybetmiş ve babasından yardım istemiştir. Babası oyuncağını son olarak nerede gördüğünü sormuş çocukda hatırlamadığını söylemiştir. Babası, odanın içinde mi, dışında mı, banyo da mı, mutfakta mı gibi hatırlatıcı ve yönlendirici başka sorular sorunca çocuk hatırlamış ve evet arabada bırakmıştım demiştir. Bu durumda, problemi ne çocuk ne de baba tek başına çözmüştür. İkisi birlikte çözmüştür. Bu şekilde üst düzey öğrenmelerde, etkileşim çocuğun yakın gelişim alanını (ZPD) geliştirir. Çocuğun öğrenme kapasitesinin artırmak için çevresindeki yetişkinlerle, öğretmenlerle ve diğer çocuklarla etkileşmesi sağlanmalıdır. Çocuğun onları gözlemesi, onlarla oyun oynaması, onlardan yardım alması, Yakın Gelişim Alanı nın gelişiminde olumlu etkisi vardır. Vygotsky çocuğun kavram gelişiminde sosyal çevrenin ve kültürün etkisinin sadece doğrudan yardım alarak değil, dil yoluyla dolaylı olarak ta var olduğunu belirmiştir. Vygotsky e göre tüm kişisel psikolojik süreçler, çocuk ve yetişkinler arasında oluşan etkileşimle başlar. Bu, etkileşimin en önemli ögelerinden biri dil dir. İnsanların bütün kişisel psikolojik süreçleri, kültür tarafından biçimlendirilmiş sosyal süreçler olarak başlar. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

130 Bilişsel Gelişim II Vygotsky, bilişsel süreçlerin gelişiminde sosyal öğrenme, sosyal semboller ve sosyal ilişkiler yoluyla kültürün içselleştirildiğini vurgulamıştır. Kültürel miras sosyal araçlar ve dil yoluyla aktarılır. Dil, düşüncenin bir ögesi olduğundan, dil olmadan düşüncenin ortaya çıkması ve ifade edilmesi, soruların sorulması, düşüncede kavramlar ve kategorilerin oluşturulması, geçmiş ve gelecek arasında ilişki kurulması mümkün değildir. Vygotsky e göre oyun, çocuğun düşünce ve dil gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Oyun, okul öncesi bir çocuk için Yakın Gelişim Alanı nın ortaya çıkmasında büyük bir etkiye sahiptir. Oyun, çocuğa araçları kullanarak sosyal etkileşim için fırsat yaratır. Dil gelişiminde önemli bir fonksiyon görür. Ayrıca hayal gücüne dayalı oyunlar çocuğun plan yapmasını sağlar ve yaratıcılığını geliştirir. Vygotsky, Düşünce ve Dil isimli kitabında, dilin öğrenme üzerinde çok büyük etkisi olduğunu vurgulayıp bu iki olgunun arasındaki ilişkileri belirtmiştir. Düşünce ve konuşma öz oluşum bakımından farklı köklere sahiptir. Çocukta konuşmanın gelişmesinde düşünce öncesi bir aşama, düşüncenin gelişiminde ise dil öncesi bir aşamanın varlığı kesinlikle saptanabilir. Bu ikisi belirli bir ana kadar birbirlerinden bağımsız doğrultular izlerler. Belirli bir noktada bu doğrultular kesişir ve bunun üzerine düşünce sözlü konuşmada bilişsel hâle gelir. Vygotsky bir seviyeden sonra insanın, düşünürken sözlü düşündüğünü yani sözcüklerle düşündüğünü, hatta problem çözerken kendi kendine iç sesle konuştuğunu vurgular. Çocuğun zihinsel gelişimi düşüncenin toplumsal araçlarına yani dile egemen olmasına bağlıdır. Vygotsky nin bu sözü onun temel düşüncesini anlatmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

131 Bilişsel Gelişim II Bireysel Etkinlik Etrafınızda 0-2 yaş arasındaki çocukları nesne devamlılığı temel kavramları açısından gözleyiniz. Bu gözlemlerinizi not alıp çocukları birbirleriyle kıyaslayınız. Tartışma Bilişsel gelişimle zekâ gelişimi arasındaki ilişkiyi dış uyarıcılar açısından tartışınız. Düşüncelerinizi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan tartışma forumu bölümünde paylaşabilirsiniz. Ödev Yakın çevrenizdeki farklı yaş grubundaki çocuklardan bazılarına hangi bilişsel gelişim döneminde olduğunu anlamanıza yarayacak sorular sorunuz. Verdikleri yanıtları not alıp bilişsel gelişim açısından açıklayınız. Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan ödev bölümüne yükleyebilirsiniz. Ödev Bu üç kuramcı arasındaki farkları ortaya koyacak sorular sorunuz. Verdikleri yanıtları not alıp bilişsel gelişim açısından açıklayınız. Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan Atatürk Üniversitesi ödev bölümüne Açıköğretim yükleyebilirsiniz. Fakültesi 20

132 Bilişsel Gelişim II Özet Piaget düşünmenin yaşa ve deneyime göre değişmesi, gelişmesi ve farklılaşması üzerinde durmuştur. Bütün çocuklar aynı dönemlerden geçer fakat aynı hızda gelişim göstermez. Piaget öğrenme sürecinde içgüdülerin önemini vurgular. Piaget e göre, gelişme dışarıdan öğretilenlerden bağımsız olarak çocuğun ilgisi ve merakı sonucu kendi kendisine gelişen bir süreçtir. Piaget e göre çocuk kavramları farklı dönemlerde, farklı olarak anlar ve değerlendirir. Çocuğun sorun çözmede kullandığı düşünme ve mantık, çocuğun gelişme düzeyi ve deneyimi arasındaki etkileşimin birleşimini yansıtır. Piaget tarafından geliştirilen bu kuram temeldeki yapı ile yaşantı arasındaki dinamik etkileşimi vurgulaması bakımından önemlidir. Piaget'e göre gelişim, kalıtım ve çevrenin etkileşiminin bir sonucudur. Piaget e göre çocuk, basitten karmaşığa doğru bir sıra içinde bilişsel gelişimini sürdürür. Piaget bilişsel gelişimi, kendine özgü özelliklere sahip, aralarında hiyerarşi olan, birbirini izleyen sıraları değişmeyen ve kendinden önceki dönemin özelliklerini içinde barındıran dört dönemden oluştuğunu ileri sürmektedir. Bruner, bilişsel gelişimi üç aşamaya ayırmıştır. Bu aşamalar, 1- Eylemsel dönem, 2- İmgesel dönem ve 3-Sembolik dönemdir. Vygotsky e göre bilişsel gelişim, çocuğun içinde bulunduğu sosyal çevresinin daha gelişmiş üyeleri ile etkileşiminin bir ürünüdür. Bu etkileşim sayesinde çocuk daha sonra karşılaştığı sorunları çözerken kullanabileceği bilgi birikimi elde etmekte ve yeni ve daha karmaşık zihinsel beceriler kazanmaktadır. Vygotsky nin bilişsel gelişimle ilgili en önemli ve en çok bilinen kavramı Yakın Gelişim Alanı (ZPD=Zone of Proximal Development) kavramıdır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

133 Bilişsel Gelişim II Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. DEĞERLENDİRME SORULARI 1. Dört yaşındaki Dilek sokakta yürürken bir cüce görür. Annesine dönerek "Şu çocuğa bak." der. Annesi Dilek'e bazı yetişkinlerin böyle küçük olduklarını anlatmaya çalışır. Dilek "Hayır anne, o bir çocuk." diyerek ısrar eder. Dilek'in cüce kişiyle ilgili bu tepkisi aşağıdakilerden hangisine örnek olabilir? a) Organizasyon b) Uyum Kurma c) Özümleme d) Nesne Devamlılığı e) Korunum 2. Bir hemşirenin kendisine iğne yapmasından sonra hemşirelerin kötü olduğuna inanan bir çocuk, yanağının başka bir hemşire tarafından okşanmasını canını yakmaya yönelik bir davranış olarak yorumlar. Çocuğun, yanağının okşanmasını bu şekilde yorumlaması Plaget'nin bilişsel gelişim kuramına göre aşağıdakilerden hangisine örnek olabilir? a) Genelleme b) Benmerkezcilik c) Uyum kurma d) Psikolojik stres e) Özümleme (asimilasyon) 3. Bütün basketbol oyuncularının boyunun çok uzun olduğunu düşünen Alp, oldukça kısa boylu bir basketbol oyuncusuyla karşılaştıktan sonra, "Basketbol oyuncularının birçoğu uzun boyludur; ancak kısa boylu basketbol oyuncusu da olabilir." biçiminde düşünmektedir. Bu, Piaget'nin kuramında yer alan aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanabilir? a) Özümleme b) İşlem c) Tersine çevirebilirlik d) Uyum kurma e) Görelilik 4. Esin altı aylıkken, rastlantı sonucu çıngırağını salladığında ses çıkardığını keşfetmiştir. Esin on sekiz aylık olduğunda artık isteyerek çıngırağını sallayıp çıkardığı sesleri dinlemekten çok hoşlanmaktadır. Bu durum, Piaget'nin bilişsel gelişim kuramında yer alan aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanabilir? a) Tersine çevrilebilirlik b) Uyum kurma Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 23

134 Bilişsel Gelişim II c) Nesne sürekliliği d) Devresel tepkiler e) Algı gelişimi 5. Beş yaşındaki Ayşe, oyuncak bebeğiyle oynarken bebeğinin kolunu kırmış ve ondan defalarca özür dilemiştir. Ayşe'nin bu davranışı Piaget'nin bilişsel gelişim kuramında yer alan hangi bilişsel özelliğe bir örnektir? a) Korunum b) Yapaycılık c) Animizm d) Gerçekçilik e) Tersine çevrilebilirlik 6. Her sabah kahvaltıda süt içen çocuk bir kahvaltıda süt içmediği zaman bugün kahvaltı yapmadık diyebilir. Bu durum, Piaget'nin bilişsel gelişim kuramında yer alan hangi bilişsel özelliğe örnektir? a) Uyum kurma b) Özelden özele akıl yürütme c) Kelime korunumu d) Sembolik düşünme e) Devresel tepki 7. Ali'nin annesi bir çikolatayı tam ortasından bölerek yarısını onun, diğer yarısını da küçük kardeşinin tabağına koyar. Ancak, küçük kardeşinin dişleri henüz tam olarak çıkmadığı için onun tabağındaki çikolatayı birkaç parçaya böler. Ali, kardeşinin tabağındaki çikolataları görünce annesine "Ona daha çok çikolata verdin." der ve ağlamaya başlar. Piaget'nin bilişsel gelişim kuramına göre Ali aşağıdakilerden hangisini henüz kazanamamıştır? a) Nesne devamlılığı b) Korunum ilkesi c) Başkalarının bakış açısını anlama d) Davranışları niyete göre değerlendirme e) Görelilik ilkesi 8. Betül annesine "Anne, kendini öldürenler hapishaneye mi gömülür?" diye sorar. Piaget'nin bilişsel gelişim kuramına göre, "Betül'ün bu çıkarımda bulunmasının nedeni" ile "içinde bulunduğu bilişsel gelişim dönemi" aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir? a) Deneme - yanılma yoluyla öğrendiğinden işlem öncesi dönem b) Sezgisel olarak ayırt edebildiğinden işlem öncesi dönem c) Tümevarımsal düşünmeye başladığından somut işlemler dönemi Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 24

135 Bilişsel Gelişim II d) Esnek düşünme geliştiğinden somut işlemler dönemi e) Varsayımlara dayalı düşündüğünden soyut işlemler dönemi 9. Okul öncesi dönemdeki Ali ye, Gece nasıl olur? sorusu sorulduğunda Birisi gelip düğmeye basar gece olur, tekrar o düğmeye basar gündüz olur. şeklinde yanıtlamıştır. Ali nin, böylesi bir açıklama yapmasına neden olan etken, aşağıdakilerden hangisidir? a) Şemalarının zenginliği b) Örgütleme ihtiyacı c) Dengeleme yapma yetersizliği d) Espri gücünün gelişmeye başlaması e) Bilişsel yapılarındaki sınırlılık kaç yapar? diye sorulunca parmakları ile hesaplamaya çalışan çocuk hangi gelişim dönemindedir? a) Soyut İşlemler Dönemi b) İşlem öncesi Dönem c) Duyusal Motor Dönem d) Somut İşlemler Dönemi e) Sezgisel Dönem Cevap Anahtarı 1.C, 2.E, 3.D, 4.D, 5.C 6.B 7.B 8.C 9.E 10.D Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 25

136 BİLİŞSEL GELİŞİMİ TAKİP ETME İÇİNDEKİLER Bilişsel Gelişimi Takip Etme Süreci Bilişsel Gelişimi Takip Etmenin Özellikleri Bilişsel Gelişimi Takip Etmede Dikkat Edilmesi Gerekenler ÇOCUK GELİŞİMİ I Doç. Dr. Başaran GENÇDOĞAN HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Bilişsel gelişimi takip etme süreçlerini öğrenebilecek, Bilişsel gelişimi takip etmenin özellikleri hakkında bilgi sahibi olabilecek, Bilişsel gelişimi takip etmede nelere dikkat edilmesi gerektiğini öğrenebileceksiniz. ÜNİTE 10

137 Bilişsel Gelişimi Takip Etme BİLİŞSEL GELİŞİMİ TAKİP ETME Bu ünitede çocuklarda bilişsel gelişim süreçlerinde nelere dikkat edilmesi gerektiği ve nasıl takip edileceği konuları ele alınmıştır. Bilişsel Gelişimi Takip Süreci Bilişsel gelişim süreçlerini takip etmenin ana amacı, çocuğun gelişiminde bir sorun olup olmadığını belirleyebilmek ve eğer sorun varsa erken müdahale edebilmeyi sağlamaktır. Bilişsel gelişim süreçlerini takip etmenin ana amacı, çocuğun gelişiminde bir sorun olup olmadığını belirleyebilmek ve eğer sorun varsa erken müdahale edebilmeyi sağlamaktır. Çocuğun bilişsel gelişim süreci içinde bireysel farklılıklardan kaynaklanan gecikmeler olabileceği gibi ciddi sorunlardan kaynaklanan gecikmeler de olabilir. Eğer gecikmeler, bilişsel alan dışında diğer alanlarda da çocuğun yaşından beklenen gelişim görevlerinin yerine getirilmesinde ortaya çıkıyorsa, belli bir süre olağan olarak düşünülebilir. Çünkü bir gelişim alanında olabilecek sorunlar diğer gelişim alanlarını da etkilemektedir. Ama bu gecikmeler sadece bilişsel gelişim süreçlerinde ortaya çıkıyorsa, bu aksaklıklara zamanında yapılacak basit müdahalelerle değişim sağlama olasılığı vardır. Örneğin çocuğun uyarıcı çevresinde eksikliklerin olup olmadığı belirlenebilir ve uyarıcı çevresi zayıf veya yetersiz ise zenginleştirilebilir. Eğer bilişsel gelişimde ortaya çıkan sorunlara zamanında müdahale edilmezse, sonradan yapılacak tüm iyileştirme çabaları istenen düzeyde değişimi sağlamayabilir. Hatta bazen hiçbir etkisi olmayabilir. Çünkü bazı durumlarda fizyolojik kökenli sorunlarda zaman geçirilmeden müdahale edilmesi gerekmektedir. Sonradan yapılacak müdahalelerin hiçbir etkisi olmayabilir. Günümüzdeki çocukların IQ düzeyleri, eski kuşaklara göre puan daha fazladır. Başta televizyon olmak üzere oyuncak, bilgisayar gibi teknolojik araçların sağladığı uyarıcı zenginliği ve çeşitliliğinden, beslenme kalitesinin artmasından, yaşanılan fiziksel çevrenin elektronik temelli araçlarla donatılmış olmasının ve daha bilinçli ana-baba profilinden dolayı günümüzdeki çocukların IQ düzeylerinin eski kuşaklara göre puan daha fazla olduğu yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır. Zekâ ile bilişsel gelişim arasındaki bağlantılardan bundan önceki ünitelerde bahsedilmiştir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

138 Bilişsel Gelişimi Takip Etme Bilişsel gelişim süreçlerini takip etme, sadece sorunlara müdahale etme amacını içermemektedir. Bu bağlamda bilişsel gelişim süreçlerini takip etme, sadece sorunlara müdahale etme amacını içermemektedir. Çocuk, yaşıtlarına göre bilişsel açıdan daha ileri bir gelişim aşamasında da olabilir. Bu durumda olağan bir eğitimin çocuğa yararından çok gelişimini engelleyici etkisi tarihteki birçok dâhi bilim adamının hayat öykülerinden bilinmektedir. Örnek Örneğin 20. yüzyılın dâhilerinden olan Einstein ilkokul yıllarında öğretmeni tarafından zekâ açısından geri olarak değerlendirilmiş ve eğitim göremeyeceği yönünde ailesine söylenmiştir. Yine birçok yaşayan ve yaşamayan üstün zekâlı ünlü simalar asperger hastalığından dolayı zihinsel açıdan problemli olarak tanımlanmıştır. Çocukların bilişsel gelişim basamaklarına uygun yapılmayan her türlü girişim çocuğun yanlış değerlendirilmesine yol açabileceği gibi okul yaşantısında da başarısız olmasına neden olabilir. Ayrıca çocukların bilişsel gelişim basamaklarına uygun yapılmayan her türlü girişim çocuğun yanlış değerlendirilmesine yol açabileceği gibi okul yaşantısında da başarısız olmasına neden olabilir. Çocuklar 12 yaşından önce soyut kavramları anlayamadıkları için, okulda öğretilmeye çalışılan matematik, coğrafya, tarih gibi derslerin çoğu soyut olduğundan eğer öğretmen tarafından materyal kullanılmıyorsa başarısızlıklar hatta o derse ilişkin korkular, kaygılar kaçınılmaz olacaktır. Psikolojik danışma ve rehberlik alanında, matematik kaygısını ölçen psikolojik testlerin ve çok sayıda araştırmaların olması bunun en iyi kanıtıdır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

139 Bilişsel Gelişimi Takip Etme Bilişsel gelişimi takip etme sürecinde neleri izleyeceğimizi bilme açısından öncelikle çocukların bilişsel gelişim süreçlerini yeterli bir bilgi düzeyinde bilmek zorundayız. Bir alandaki gelişim düzeyini takip edebilmenin yolu, o gelişim alanıyla ilgili yeterli bilgi düzeyinde olunmasına bağlıdır. Yoksa neye bakacağını, neyi izleyeceğini bilmeden bakmak sadece bakmaktır, ama görmek değildir. Bilişsel Gelişim, İzleme Çocuklarda bilişsel gelişim süreçlerini değerlendirirken, çocukların yaş gruplarına göre neleri yapabildiğinin bilinmesi gerekir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

140 Bilişsel Gelişimi Takip Etme Bu bağlamda çocukların farklı yaş aralıklarında neler yapabildiği aşağıda listelenmiştir. Ayrıca çocukların bilişsel gelişimlerini desteklemek amacıyla, farklı yaş aralığında yapabildiklerine göre araç gereç seçmek de önemlidir. Çocukların 0-2 Yaşta Yapabildikleri Önünde duran bir nesneye ulaşabilir. Hareketleriyle çevresindeki dünya arasında bir bağlantı olduğunun farkındadır. Farkındalığı arttıkça insanların yüzlerine daha çok ilgi gösterebilir. Müzik duyduğunda dikkatini müziğe odaklayabilir. Her iki elini uyumlu kullanabilir ve iki eliyle küçük oyuncakları tutabilir. Basit emirleri anlamaya başlar. Başkalarını ve basit hareketleri taklit edebilir. Bir nesneyi başka bir nesne yerine kullanma yeteneği geliştikçe oyuncak ayı ve bebeklerle oynamaya başlar. 0-3 yaş çocuktan bilişsel gelişime uygun araç-gereçler Çıngıraklar Müzik kutuları Ses çıkartan tahta ve plastik oyuncaklar Hareketli oyuncaklar Bez oyuncaklar Diş kaşıma halkaları Büyük renkli küpler Büyük tahta çivilerle geçmeli oyuncaklar Basit bloklar Takıp sökmek için plastik cıvata ve somunlar İtmeli-çekmeli ses çıkartan oyuncaklar Çocuk şiiri ve resimli hayvanlar Boş tahta ve mukavva kutular Tahta, bez veya plastik hayvanlar Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

141 Bilişsel Gelişimi Takip Etme Kum havuzu ve kum oyuncaklar Plastik oyuncak tabak, çay takımları Büyük kamyon, uçak ve trenler Küçük bebekler Oyuncak ve gerçek telefonlar Müzik aletler, zil, tef, davul Boncuklar ve ip Sabunla balonlar yapma İç içe geçen kutular (az sayıda) İç içe giren halkalar (az sayıda) Üst üste konan yuvarlak halkalar (az sayıda) Büyük çivili oyuncaklar 6-8 parçalık basit yap-bozlar Az parçalı büyük Legolar Çocukların 3-4 Yaşta Yapabildikleri Kırmızı, sarı, mavi gibi ana renkleri tanıyabilir. 4 8 parçalı eşleştirme kartlarını eşleştirebilir. 4 6 parçalı bul yapı tamamlayabilir. 3 değişik şekli (üçgen, kare, daire) şekil tablosuna yerleştirebilir. 1, 2, 3 sayısını sırasıyla söyleyebilir. Birden fazla olan nesnelerin, çok olduğunu bilir ve çoğul olarak ifade edebilir. Çocukların 4-5 Yaşta Yapabildikleri Dört seçenekten istenilen rengi seçebilir. Özellikleri belirtildiğinde iki ve üç boyutlu nesneleri seçebilir. Altı rengi isimlendirebilir ve genelleyebilir. Sekiz parçalı eşleştirme kartlarını seçip düzenleyip eşleştirebilir. Orijinal resim ile aynı resmin gölgesini eşleştirebilir. Sayıları ezberleyebilir. 1 den 5'e kadar olan nesneleri dokunarak sayabilir. 5'e kadar sıra dizisi içindeki sayıları seçer ve isimlendirebilir. 5'e kadar olan sayı kümelerini ve sayıları eşleştirebilir. 6 adet bloğu büyüklük sırasına göre dizebilir. Nesneleri görmeden dokunarak Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

142 Bilişsel Gelişimi Takip Etme tanımlayabilir. 6 8 parçalı bir bul yapı tamamlayabilir. Çocukların 5-6 Yaşta Yapabildikleri kadar ana ve ara renk tanıyabilir kadar resmi eşleştirebilir. 12 Parça verildiğinde 10 parçalık bir bilmeceyi tamamlayabilir ve işe yaramayan 2 taneyi ayırabilir. İki değişik ses arasından, aynı ve farklı olanı seçebilir. Görmese bile tanıdığı bazı sesleri tanıyabilir. Dokunarak soğuk, sıcak, ılık nesneleri ayırabilir. Görmeden dokunarak kumaşların özelliklerini tanıyarak eşleştirebilir. 8 sayısının ardından gelen sayınını ne olduğunu söyleyebilir. 20'ye kadar olan nesneleri sayabilir. Dakika belirtmeden saati söyleyebilir. 1'den 10'a kadar karışık verilen sayıları sıralayıp sıra içinde eksik olan sayıyı bulabilir. 1'den 10'a kadar sayılarla toplama ve çıkarma işlemi yapabilir. Nesneleri sırasına göre birinci, ikinci üçüncü gibi isimlendirebilir. Para birimlerimizi tanıyabilir. Sıra ile haftanın günlerini söyleyebilir. Anlatılan bir öyküdeki detayları hatırlayabilir. Sebep sonuç ilişkilerini kurabilir. Telefonunu ve ev adresini söyleyebilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

143 Bilişsel Gelişimi Takip Etme 3-6 yaş çocukların bilişsel gelişimlerine uygun araç-gereçler İtmeli-çekmeli araçlar Parmak boyası Bağlama oyuncaklar Düğmeli-fermuarlı giysileri olan, giydirilecek bebekler Kavram geliştirici oyuncaklar Basit bilmeceler ve tahmin oyunları El kuklaları Öykü kitapları ve masallar İp bağlama ve çeşitli kâğıt işler Kolâj çalışması, artık kâğıt ve kumaş parçaları Keskin olmayan makas ve kâğıtlar Domino Yap-boz oyuncakları Büyüteç Küçük ev hayvanları Basit resim, harf ve sayı oyunları Küçük bakım istemeyen bitkiler Birbirine geçen takmalı çıkarmalı oyuncaklar Geçmeli bebek arabaları Büyük arabalar Bilgi kartları Halka atma ve top oyunları Basit kâğıt oyunları İç içe geçen kutular (çok sayıda) İç içe giren halkalar (çok sayıda) Üst üste konan yuvarlak halkalar Küçük çivili oyuncaklar Çok parçalı küçük Legolar Birbirine eklenen sekizgenler Birbirine eklenen kareler Eşleştirmeyi, sıralamayı, ilişki kurmayı, gruplamayı, eksik tamamlamayı ve karşılaştırmayı sağlayan kart oyunları 6-12 yaş çocukların bilişsel gelişimlerine uygun araç-gereçler Kâğıt oyunları Domino Satranç Tombala Zekâ geliştiren diğer oyunlar Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

144 Bilişsel Gelişimi Takip Etme GELİŞİM ALANLARINA GÖRE OYUN ÖRNEKLERİ NO 1 DÖNEM PSİKOMOTOR GELİŞİM OYUN ADI KAPLUMBAĞA YARIŞI Yaş Grubu 3-6 Malzemeler Yok Hedef Bedensel koordinasyonu gerektiren hareketleri yapabilme Kazanılması Sözel yönergelere uygun olarak yürüme (yavaş, hızlı, taklit Gereken Davranışlar yürüyüşü vb.) Uygulama Öğretmen, çocuklardan yarışa katılmak isteyenleri aynı hizada yerleştirir. Çocuklar yere çömelerek ellerini yere koyarlar. Başla komutu verilince çocuklar, çok yavaş şekilde emekleyerek belirlenen hedefe doğru ilerler. Hedefe en son ulaşan çocuk, yarışı kazanmış kabul edilir. Unutup hızlı giden, ayağa kalkan ya da duran çocuk oyundan çıkarılır. NO 2 DÖNEM PSİKOMOTOR GELİŞİM OYUN ADI TAŞ TAŞ ÜSTÜNE OYUNU Yaş Grubu 4-6 Malzemeler Yok Hedef Denge gerektiren hareketleri yapabilme Kazanılması Tek ayak üzerinde belli bir süre durabilme Gereken Davranışlar Uygulama Yer toprak olarak kabul edilir. Öğretmen bütün çocuklardan, birbirlerine bir iki metre uzak olacak şekilde düz ya da daire olarak dizilmelerini ister. Taş taş üstüne denildiğinde her çocuk bir ayağını diğer ayağının üzerine koyar ve düşmeden dengede durmaya çalışır. Taş toprak üstüne denildiğinde ayak indirilir. Öğretmen şaşırtmalı olarak bu sözleri söyler. Düşen, arkadaşına tutunan, şaşıran çocuklar oyundan çıkarılır. En sona kalan çocuk alkışlanır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

145 Bilişsel Gelişimi Takip Etme NO 3 DÖNEM BİLİŞSEL VE DİL GELİŞİM OYUN ADI BU NEDİR OYUNU Yaş Grubu 3-6 Malzemeler Gazete, küçük boyutlu materyaller Hedef Gözlem yapabilme Kazanılması Gereken Davranışlar Değişik durumlarda gözlemlediklerini söyleme (boyut, renk, biçim, işlev, koku, ses, tat vb.) Gözlenen durumlarla ilgili sonuçları söyleme (benzerlikler, farklılıklar, farklı gruplamalar vb.) Uygulama Öğretmen, daha önceden küçük bir delik açtığı gazete sayfasını çocuklara göstererek Çocuklar, siz şimdi gözlerinizi kapatacaksınız ve ben sınıfımızda bulunan bir malzemeyi gazetenin altına saklayacağım der. Çocuklar gözlerini kapatınca öğretmen, hızlı bir şekilde, herhangi bir oyuncak, makas, patik gibi bir şeyi gazetenin altına saklar ve çocuklardan gözlerini açmalarını ister. Çocuklar, gazetede bulunan delikten bakarak ne olduğunu görmeye çalışırlar ve tahminlerde bulunurlar. İlk bilen ebe olur ve saklama hakkını kazanır. Duruma göre delik genişletilebilir ya da gazete sağa sola oynatılarak yardımcı olunabilir. NO 4 DÖNEM BİLİŞSEL VE DİL GELİŞİM OYUN ADI SEN SÖYLE OYUNU Yaş Grubu 5-6 Malzemeler Yok Hedef Verilen nesne, durum, olay, sayı ya da sözcükleri hatırlayabilme Kazanılması Gereken Davranışlar Bir bütünlük içinde yer alan olay, nesne ya da ögeleri söyleme Uygulama Çocuklar daire olurlar ve öğretmen oyunu anlatır; Çocuklar, şimdi ben bir sözcük söyleyeceğim, sonra sırayla sizler de birer sözcük söyleyeceksiniz. Ama hiç kimse söylenmiş sözcüğü söylememeli. Yoksa oyundan çıkarılır. der. Önce birkaç sözcük söyler; sınıf, halı, oyuncak, arkadaş, koltuk, düğme vs. Oyun başlatılır. Söylenmiş sözcüğü söyleyen ve çok uzun süre düşünen oyundan çıkarılır. Diğer oyunun başlamasını bekler. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

146 Bilişsel Gelişimi Takip Etme NO 5 DÖNEM SOSYAL-DUYGUSAL GELİŞİM OYUN ADI ÇİÇEK OYUNU Yaş Grubu 5-6 Malzemeler Yok Hedef Canlılara ve farklı özellikte olan kişilere karşı olumlu tavır gösterebilme Kazanılması Canlıların yaşama hakkına özen gösterme Gereken Davranışlar Uygulama Bahçeye büyükçe bir çiçek resmi çizilir. Çocuklar, çiçeğin çizgilerinin üzerindedir. Öğretmen, böcek dediğinde çiçeğin dışına çıkarlar, çiçek dediğinde içine girerler. Kelebek dediğinde bir süre uçma taklidi yaparak çiçeğin herhangi bir çizgisinde kımıldamadan dururlar. Şaşırtmalı şekilde oyun devam eder. Yanlış yapan çocuk, bir sonrakine katılmak üzere bir kenarda bekler. Oyun süresince canlıların yaşama hakkına özen gösterilmesi vurgulanır. NO 6 DÖNEM SOSYAL-DUYGUSAL GELİŞİM OYUN ADI DOĞRU YANLIŞ OYUNU Yaş Grubu 5-6 Malzemeler Yok Hedef Başkalarıyla ilişkilerini yönetebilme Kazanılması Davranışlar: Grup etkinliklerine kendi isteği ile katılma Gereken Davranışlar Uygulama Öğretmen, çocuklara Ben, size ne söylersem dikkatle dinleyin. Eğer söylediğim doğru ise onu yaparak gösterin. Yanlış bir şey söylersem oturun. der. Oyuna başlanır. Örneğin; öğretmen, Hemşireler iğne yapar. derse çocuklar iğne yapma taklidi yaparlar. Kuşlar çorap örebilir. derse çocuklar otururlar. Öğretmen: Çocuklar zıplar, yerleri kirletmeliyiz, çiçekler sulanır, çeşmeler hiç kapatılmamalıdır. gibi cümleleri hızlı hızlı söyleyerek oyunu sürdürür. Yanlış davranan çocuk oyundan çıkar. En sona kalan çocuk kazanır ve alkışlanır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

147 Bilişsel Gelişimi Takip Etme Özet Bilişsel gelişim süreçlerini takip etmenin ana amacı çocuğun gelişiminde bir sorun olup olmadığını belirleyebilmek ve eğer sorun varsa erken müdahale edebilmeyi sağlamaktır. Çocuğun bilişsel gelişim süreci içinde bireysel farklılıklardan kaynaklanan gecikmeler olabileceği gibi ciddi sorunlardan kaynaklanan gecikmeler de olabilir. Eğer gecikmeler, bilişsel alan dışında diğer alanlarda da çocuğun yaşından beklenen gelişim görevlerinin yerine getirilmesinde ortaya çıkıyorsa, belli bir süre olağan olarak düşünülebilir. Çünkü bir gelişim alanında olabilecek sorunlar diğer gelişim alanlarını da etkilemektedir. Ama bu gecikmeler sadece bilişsel gelişim süreçlerinde ortaya çıkıyorsa, bu aksaklıklara zamanında yapılacak basit müdahalelerle değişim sağlama olasılığı vardır. Uyarıcı zenginliği ve çeşitliliğinden, beslenme kalitesinin artmasından, yaşanılan fiziksel çevrenin elektronik temelli araçlarla donatılmış olmasından ve daha bilinçli ana-baba profilinden dolayı günümüzdeki çocukların IQ düzeyleri eski kuşaklara göre puan daha fazladır. Bilişsel gelişim süreçlerini takip etme sadece sorunlara müdahale etme amacını içermemektedir. Çocukların bilişsel gelişim basamaklarına uygun yapılmayan her türlü girişim çocuğun yanlış değerlendirilmesine yol açabileceği gibi okul yaşantısında da başarısız olmasına neden olabilir. Ödev Yakın çevrenizdeki farklı yaş grubundaki çocukların oyuncaklarını bilişsel gelişim açısından izleyiniz. Bu gözlemlerinizi bilişsel gelişime olası desteklerin neler olabileceği açısından değerlendiriniz. Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan ödev bölümüne yükleyebilirsiniz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

148 Bilişsel Gelişimi Takip Etme DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1. Çocuğun bilişsel gelişim süreçlerini takip etmenin ana amacı aşağıdakilerden hangisidir? a) Fiziksel gelişimde sorun olup olmadığını anlamak b) Çocuğun gelişiminde bir sorun olup olmadığını belirleyebilmek ve eğer sorun varsa erken müdahale etmek c) Çocuğun kas gelişimde sorun olup olmadığını anlamak d) Çocuğu yaşıtlarıyla kıyaslayabilmek e) Çocuğu ödüllerle pekiştirebilmek 2. Aşağıdakilerden hangisi çocuğun bilişsel gelişim sürecinde gecikme kaynaklarından biridir? a) Yanlış anne baba tutumları b) Çevresindeki yaşıtlarında da gecikmelerin olması c) Bireysel farklar d) Anne-babanın yanlış beslenmesi e) Anne-babanın dikkatsiz davranması 3. Hangi durumda, çocuğun bilişsel gelişim sürecinde olan gecikmeler belli bir süre olağan sayılabilir? a) Diğer gelişim alanlarında, çocuğun yaşından beklenen gelişim görevlerini yerine getirememesi b) Çevresindeki yaşıtlarında da gecikmelerin olması c) Anne-babanın tek taraflı beslenmesi d) Diğer gelişim alanlarında, çocuğun yaşından beklenen gelişim görevlerini tam olarak yerine getirebilmesi e) Anne-babanın dikkatsiz davranması 4. Aşağıdakilerden hangisi günümüzdeki çocukların IQ düzeylerinin eski kuşaklara göre puan daha fazla olmasının nedenlerinden biri değildir? a) Uyarıcı zenginliği ve çeşitliliği b) Beslenme kalitesinin artması c) Yaşanılan fiziksel çevrenin elektronik temelli araçlarla donatılmış olması d) Zekâ testlerinde gelişim olması e) Televizyon olmak üzere oyuncak, bilgisayar gibi teknolojik araçların yaygınlaşması 5. Çocukların bilişsel gelişim basamaklarına uygun yapılmayan girişimler, aşağıda verilenlerden hangisine neden olabilir? a) Çocukların çevrelerinden kopmalarına neden olabilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

149 Bilişsel Gelişimi Takip Etme b) Çocukların fiziksel olarak yeterince gelişememelerine neden olabilir. c) Çocukların IQ düzeylerinin gerilemesine neden olabilir. d) Çocukların yanlış değerlendirilmesine yol açabileceği gibi okul yaşantısında da başarısız olmalarına neden olabilir. e) Çocukların teknolojik araçlardan yeterince yararlanamamalarına neden olabilir. 6. Aşağıdakilerden hangisi bilişsel gelişimle ilgili doğru değildir? a) Bilişsel gelişim süreçlerini takip etme sadece sorunlara müdahale etme amacını içermez. b) Bazı çocuklar yaşıtlarına göre bilişsel açıdan daha ileri bir gelişim aşmasında da olabilir. c) Çocuk bilişsel gelişim açısından ilerideyse olağan bir eğitimin çocuğa yararından çok gelişimini engelleyici etkisi vardır. d) Çocukların bilişsel gelişim basamaklarına uygun yapılmayan her türlü girişim çocuğun yanlış değerlendirilmesine yol açabilir. e) Bilişsel gelişim süreçlerini takip etmenin asıl amacı sorunlara müdahale etmektir. 7. I. Önünde duran bir nesneye ulaşabilir. II. Hareketleriyle çevresindeki dünya arasında bir bağlantı olduğunun farkında olur. III. Müzik duyduğunda dikkatlerini müziğe odaklayabilir. IV. Her iki elini uyumlu kullanabilir ve iki eliyle küçük oyuncakları eliyle tutabilir. 0-2 yaş arasındaki çocuklar, yukarıda verilen gelişim görevlerinden hangisini ya da hangilerini yapabilir? a) Yalnız I b) Yalnız III c) I ve III d) II ve IV e) I II III IV yaş arasındaki çocuklar aşağıdaki gelişim görevlerinden hangisini yapamaz? a) Orijinal resim ile aynı resmin gölgesini eşleştirebilir. b) Kırmızı, sarı, mavi gibi ana renkleri tanıyabilir. c) 4 8 parçalı eşleştirme kartlarını eşleştirebilir. d) 4 6 parçalı bul yapı tamamlayabilir. e) 3 değişik şekli (üçgen, kare, daire) şekil tablosuna yerleştirebilir yaş arasındaki çocuklar aşağıdaki gelişim görevlerinden hangisini yapamaz? Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

150 Bilişsel Gelişimi Takip Etme a) Dört seçenekten istenilen rengi seçebilir. b) Özellikleri belirtildiğinde iki ve üç boyutlu nesneleri seçebilir. c) 12 Parça verildiğinde 10 parçalık bir bilmeceyi tamamlayabilir ve işe yaramayan 2 taneyi ayırabilir. d) Altı rengi isimlendirebilir ve genelleyebilir. e) Sekiz parçalı eşleştirme kartlarını seçip düzenleyip eşleştirebilir. 10. Aşağıdakilerden hangisi 3-6 yaş çocukların bilişsel gelişime uygun araçgereçlerden biri değildir? a) İtmeli-çekmeli araçlar b) Kâğıt oyunları c) Parmak boyası d) Bağlama oyuncaklar e) Düğmeli-fermuarlı giysileri olan, giydirilecek bebekler Cevap Anahtarı 1.B, 2.C, 3.A, 4.C, 5.D 6.E 7.E 8.A 9.C 10.B Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

151 BİLİŞSEL GELİŞİMİ DEĞERLENDİRME İÇİNDEKİLER Bilişsel Gelişimi Değerlendirme Süreci Bilişsel Gelişimi Değerlendirmede Test Dışı Teknikler Bilişsel Gelişimi Değerlendirmede Testler ÇOCUK GELİŞİMİ I Doç. Dr. Başaran GENÇDOĞAN HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Bilişsel gelişimi değerlendirme süreçlerini öğrenebilecek, Bilişsel gelişimi değerlendirmede test dışı teknikler hakkında bilgi sahibi olabilecek, Bilişsel gelişimi değerlendirmede test hakkında bilgi sahibi olabileceksiniz. ÜNİTE 11

152 Bilişsel Gelişimi Değerlendirme GİRİŞ Bilişsel gelişim; bireylerin zihinsel yapı, becerileri ve süreçlerindeki değişimleri inceler. İnsanın en hızlı gelişim süreci anne rahminde olmakta olup daha sonra gelişimin tüm alanlarında en hızlı gelişim 0-2 yaş arasındaki süreçte ve en sonunda da ergenlik döneminde olmaktadır. Bebek doğumdan itibaren fiziksel, bilişsel, duygusal, sosyal ve davranışsal açıdan hızlı bir gelişim süreci içindedir. Gelişimin tüm alanları birbirleriyle etkileşim hâlinde olup birinde olabilecek olan sorunun diğer alanlara da yansımaları olmaktadır. Bu bağlamda bilişsel alanda görülen sorunlar, diğer alanlarda da sorunlara yol açabileceği gibi diğer alanlardaki sorunlar da bilişsel gelişime yansıyabilir. Bu yüzden her bir alanın gelişim özelliklerinin iyi bilinmesi ve ortaya çıkabilecek sorunların zamanında ve doğru bir biçimde tanılanması gerekmektedir. Bu bölümün amacı; bilişsel gelişim sürecini değerlendirmenin ne olduğu, bilişsel gelişim sürecinin özellikleri, bilişsel gelişimde ortaya çıkabilecek sorunların neler olduğu ve bilişsel gelişimin izlenmesi ve değerlendirilmesinde kullanılan belli başlı ölçme ve değerlendirme araçları hakkında bilgi vermektir. Bilişsel Gelişimi Değerlendirme Süreci Bilişsel gelişim; insanın içinde yaşadığı dünyayı öğrenmesini, anlamasını ve değerlendirmesini sağlayan, zihinsel faaliyetlerdeki gelişimidir. Bilişsel gelişim, bebeklikten başlayıp yaşamın sonuna kadar süren dünyayı anlayabilme çabasıdır. Bilişsel gelişim ile düşünme ve kavrama sisteminde ortaya çıkan gelişmeler kastedilmektedir. Bilişsel gelişimin değerlendirmesinin ana amacı, çocuğun gelişim süreçlerinin normal seyrinde olup olmadığını anlamak ve eğer bir sorun varsa erken müdahale edebilmektir. Çocuğun fiziksel gelişimi bir noktaya kadar dışarıdan gözlenebilse de bilişsel gelişimi süreci doğrudan gözlenememektedir. Çocuğun bilişsel gelişimi dışarıdan ancak, davranışları etkileyen bazı yansımaları ile anlaşılabilir. Çocuğun bilişsel gelişiminin en kolay gözlenebilecek olan davranış yansıması, konuşulan dili anlayabilmesi ve en sonunda konuşabilmesidir. Dil, insanların duygu ve düşünceleri aktarmasında kullandığı sembolik bir araç olup temel işlevi bireyin diğerleriyle iletişim kurmasını sağlamaktır. İnsanlar dil sayesinde anlaşarak sosyalleşebilirler. Aynı yaşlardaki çocuklarda dil gelişimi benzer özellikler göstermektedir. Dil gelişimi, bilişsel gelişime paralel olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda bilişsel gelişimde ortaya çıkan ilerlemeler, konuşulan dilin kullanılma kapasitesinde de aynı oranda ilerleme olmasını sağlayacaktır. Çocuğun bilişsel gelişimi, dil gelişiminin temelini oluşturduğundan dolayı çocuğun dil gelişimi, olgunlaşma ve öğrenme hızıyla da aynı paralelde gitmektedir. Ailenin sosyo-ekonomik düzeyi, zihinsel gelişim düzeyi, duyusal ve fiziksel engel durumu, kitle iletişim araçları, olgunlaşma, sağlık durumu ve cinsiyet, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

153 Bilişsel Gelişimi Değerlendirme çocukların dil gelişimini olumlu veya olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir. Burada amaç dil gelişimini anlatmak değil, dil ile biliş arasındaki ilişkiyi göstermek ve bilişsel gelişimi değerlendirmede dil gelişimimden yararlanmaktır. Dil gelişimi konusunda çok farklı görüşler olup Davranışçı görüş ve Psiko- Linguistik görüş en yaygın kabul gören görüşlerdir. Davranışçı görüşe göre; dil, davranışçı öğrenme kuramlarına uygun olarak öğrenilir. Çocuk, çevreyi taklit ederek doğru kelimeler ve cümleler söylediğinde ödüllendirilerek öğrenir. Psiko- Linguistik görüşe göre; insan, dil öğrenmek için özel bir mekanizmaya sahiptir. Bilişsel gelişimin değerlendirmesinin ana amacı, çocuğun gelişim süreçlerinin normal seyrinde olup olmadığını anlamak ve eğer bir sorun varsa erken müdahale edebilmektir. Çocuk yürümeyi nasıl öğreniyorsa dili de öyle öğrenir. İnsan doğuştan dil ve konuşma yeteneğiyle doğmaktadır. İlk önce çevresindeki sesleri dinler, bunları anlamaya ve taklit ederek benzer sesleri çıkarmaya çalışır. Süreç ilerledikçe sözcükleri kullanarak cümleler kurmaya başlar. Yaş Dil Gelişimi Özellikleri 0-3 ay Seslere başını çevirip bakar. Mırıldanma ve gülümsemeyle karşılık verir. 3-6 ay Anlaşılmaz sesler çıkarır (bababa, gagaga). İsmi seslenince tepki verir. Ce" oyunu oynamaktan hoşlanır ay Sözcükleri taklit eder. "Hayır"a tepki verir. "Anne","baba gibi sözcükleri söyleyebilir. Kolay heceleri söyleyebilir (da, go, ga) ay Sözcük dağarcığı 5-20 arasındadır. Basit talimatları takip eder. İsmi seslenince dönüp bakar. Bay bay yapar. İki basit sözcükten oluşan basit cümleler kurar. Örneğin"Abi gitti" ay İki ya da dört sözcükle cümle kurar. Tanıdığı insanların ve nesnelerin ismini bilir. Yaklaşık 50 sözcük bilir ay İki aşamalı talimatları yapabilir ("Şu topu al" ve "Bana ver. ). Dört-beş sözcükten oluşan cümleler kullanabilir. "Neden" sorusunu kullanarak basit sorular sorabilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

154 Bilişsel Gelişimi Değerlendirme 3-4 yaş Çok sayıda soru sorar. Kendine ait öyküler uydurur ve yaptıklarını anlatır. Yaklaşık beş-altı sözcükten oluşan cümleler kullanabilir. Zamanı algılar. (yarın, daha sonra, gelecek hafta gibi) 4-5 yaş İçinde aile bireylerinin de olduğu uzun öyküler anlatabilir. Beş sözcükten daha fazla sözcük içeren cümleler kurar. Gelecek zamanı kullanır (Örneğin; "Yarın oyun parkına gideceğiz. gibi). Bilişsel gelişim değerlendirmenin birinci amacı, öğrencilerin ilköğretime başlarken eğitime hazır bulunuşluk düzeylerini öğretim programlarındaki temel kavramlar düzeyinde tespit etmektir. İkinci amacı ise, 36 ayı dolduran öğrencilerin bilişsel gelişim sürecini takibe; alıp bireysel gelişimleri hakkında bilgi sahibi olmaktır. Üçüncü amacı ise bilişsel gelişim uygulama sonuçlarına göre öğrencilerin bireysel gelişimlerini ve yaşanabilecek sorunları mümkün olduğu kadar küçük yaşlarda görebilmektir. Değerlendirmenin dört bileşeni olan 1.norm-referans testleri, 2.görüşmeler, 3.gözlemler ve 4.gayri-resmi değerlendirmeler birbirini bütünler ve çocuk hakkında karar vermek için sağlam bir temel oluşturur. Birden fazla değerlendirmeye başvurulması çocuğa dair daha fazla bilgi edinilmesini sağlar ve böylece çocuğun biyolojik, bilişsel, sosyal durumunu ve mevcut davranışını etkileyen bireylerarası değişkenleri değerlendirilebilir. Çocuğun tanısal değerlendirmesinde ailelerden ve çocuğun çevresinde önemli rol oynayan diğer bireylerden bilgi edinmek de önemlidir. Okul çağındaki çocuklar için öğretmenler ek bir bilgi kaynağıdır. Çeşitli değerlendirme yolları ile edinilmiş bulgular arasındaki büyük ayrılıklar, teşhis kararından ya da yapılacak önerilerden önce mutlaka giderilmelidir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

155 Bilişsel Gelişimi Değerlendirme Bilişsel Gelişim Değerlendirmede Test Dışı Teknikler 0-6 yaş arasındaki erken çocukluk döneminde bilişsel işlevler, IQ puanı ile değil, etkinlik ve katılım zorlukları ve kısıtlılıklarının düzeyleri ilgili uzmanlar tarafından, öncelikle aile ve çocuğun katılımı ile klinik değerlendirme yapılarak değerlendirmelidir. Bu bağlamda 0-6 yaş arasındaki çocukların bilişsel gelişimlerinin değerlendirilmesinde testlerden çok test dışı teknikler kullanılmalıdır. Dil becerilerinin gelişiminde genellikle 4 ayrı aşamanın geçerli olduğu kabul edilmektedir. Her bir aşamanın kendine özgü özellikleri olup çocuğun dili kullanma özelliklerine bakılarak hangi aşamada olduğu tahmin edilebilir. Bir yaşına kadar süren birinci aşama, dil öncesi aşama olarak adlandırılır ve çocuk değişik sesler çıkarmakla meşguldür. İki buçuk yaşına kadar süren ikinci aşamada çocuk, bir veya iki sözcüğü tümce yerine kullanır. Yaklaşık olarak beş yaşına kadar süren üçüncü aşamada ise, çocuk bu zamana kadar kazandığı bütün becerileri daha kalıcı hâle getirmeye çalışır. Sesleri daha iyi telaffuz eder, sözcük dağarcığı daha da gelişir ve tümce kurma becerileri güçlenir. Altı yaşın sonuna kadar süren son aşamada ise çocuk yetişkinlerin düzeyine yakın bir dil kullanmaya başlar (Verhoeven ve ark., 1992). Çocukların bilişsel gelişimlerini değerlendirmede kullanılabilecek test dışı teknikler olarak, çocuk ve ailesiyle görüşmeler yapmak, çocuğu farklı ortamlarda gözlemlemek ve çocukla ilgili resmî olmayan değerlendirmeler yapmaktır. Bilişsel Gelişim Değerlendirmede Test Teknikleri Çocuktaki yetersizlikler çok ciddi değilse ve/veya zekâ geriliği ile ilişkili bir durum değilse, iki yaşın altındaki çocuklara zihinsel gerilik tanısı konulmamalıdır. Bilişsel gelişim alanıyla ilgili teşhis, tanı ve değerlendirmelerin RAM (Rehberlik Araştırma Merkezi) tarafından resmî olarak yapılması gerekmektedir. RAM larda, bilişsel alanlarda kaybı olan çocukların teşhis bölümüne işlev kaybının düzeyini açıklayan klinik değerlendirme bulgularının da yazılması gerekir. Bu yaş grubunda "zekâ geriliği" tanısı/terimi kullanılmaz: "BİLİŞSEL GELİŞİMDE GECİKME" tanısı/terimi kullanılmaktadır. Özürlü sağlık kurulu raporlarında "Bilişsel Gelişimde Gecikme" tanısı ile gelen 0-6 yaş grubu özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitsel değerlendirme ve tanılamalarının yapılarak, destek eğitime ihtiyacı olduğuna karar verilenlere Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı önerilmektedir. Bebeklere ve okul-öncesi çocuklara teşhis koyarken zihinsel gerilikle gelişimsel gecikmeyi birbirinden ayırt etmek önemlidir. Zihinsel gerilik tanısı, sadece bilişsel yetenek ve uyumsal davranış önemli oranda ortalamanın altında işlevsellik gösteriyorsa uygundur. Zekâ geriliğine dair kesin delil yokluğunda gelişimsel gecikme tanısına başvurmak çok daha uygundur. Böylece, bilişsel ya da davranışsal bir eksiklik olduğu kabul edilmesine rağmen bunun kökeni belirsiz ya da geçici bir durum olabileceği de düşünülebilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

156 Bilişsel Gelişimi Değerlendirme Çocuktaki yetersizlikler çok ciddi değilse ve/veya zekâ geriliği ile ilişkili bir durum değilse, iki yaşın altındaki çocuklara zihinsel gerilik tanısı konulmamalıdır. Bilişsel/Gelişimsel Değerlendirme Araçları Bayley Bebek Gelişim Testleri Bayley Testleri -iki aylıktan üç buçuk yaşına kadarki bebeklerin ve küçük çocukların gelişimini değerlendirmek için hazırlanmış kişisel olarak uygulanan testlerdir. Zihinsel Test, Motor Test ve Davranış Sınıflama Testi olmak üzere üç testten oluşmaktadır. Zihinsel Test; tanıma belleği, nesne sürekliliği, şekil ayırabilme yetisi, sürdürülebilir dikkat, taklit (ses/söz ve mimik), sözel anlayış, seslendirme, ilk dil becerileri, kısa dönemli bellek, problem çözme, sayılar, sayma ve anlamlı söz dağarcığı alanlarını değerlendirmektedir. Motor Test, kaba ve ince motor yetenek alanlarına hitap etmektedir. Davranış Sınıflama Testi, değerlendirme süresince çocuğun davranışsal ve duygusal durumunu belirlemede kullanılmaktadır. Zihinsel ve Motor Testlerdeki performans, standart puanlar (aritmetik ortalama = 100; standart sapma = 15) kullanılarak yorumlanır. Davranış Sınıflama Testinde yüzdelikli sınıflama kullanılır. Bayley Testleri, Amerika Birleşik Devletleri 1988 nüfus sayımı verileri temelinde 17 yaş grubundan 1700 bebek ve küçük çocuk üzerinde standardize edilmiştir. Rehber, geçerlilik çalışmalarını ve vaka örneklerini içermektedir. Bayley Testleri bebeklerin değerlendirmesinde çok yaygın kullanılmaktadır. Bu testler ayrıca 3,5 yaş üzerinde olup oldukça önemli gelişim gecikmeleri gösteren ve daha ileri yaşa uygun bilişsel ölçümlemelerin kullanılamadığı (örneğin, iki yaş gelişme düzeyine sahip olan altı yaşındaki çocuk) çocukların gelişim durumlarını belirlemek için de kullanılmaktadır. Ayrımsal Yetenek Ölçekleri (DAS): DAS, her biri ayrı olarak uygulanabilen üç alt bölümden oluşmaktadır. Birincisi, alt okul-öncesi (2.5 ila 3 yaş 5 ay), ikincisi üst okul-öncesi (3.5 yaş ila 5 yaş 11 ay) ve üçüncüsü okul çağı (6 yaş ila 17 yaş 11 ay) olarak tanımlanmış bilişsel ve başarı testlerinden oluşmaktadır. Bilişsel test, muhakeme ve kavramsal yeteneklere odaklanır ve standart bileşik bir Genel Kavramsal Yetenek Puanı Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

157 Bilişsel Gelişimi Değerlendirme ortaya çıkarır. Sözel ve sözel olmayan grup standart puanları ve bireysel alt-test standart puanları da vardır. DAS ın diğer benzer ölçümlere oranla avantajları vardır. 3.5 yaş üzerinde, gelişimi önemli derecede gecikmiş çocukların değerlendirilmesi için yerleşik bir mekanizmaya sahiptir. Ayrıca diğer benzer araçlarla karşılaştırılabilir bilgiyi hemen hemen yarı yarıya kısa bir zamanda sağlar. Çok iyi standardize edilmiş olup diğer bilişsel testlerle (Wechsler Testleri gibi) oldukça iyi uyuşmaktadır. Wechsler Okul Öncesi ve Birincil Zekâ Ölçeği- Gözden Geçirilmiş (WPPSI-R): WPPSI-R yaşları 3 ve 7 yaş, 3 ay arasında değişen çocuklar için kullanılabilir. WISC-III'ten ayrı ve farklı olmasına rağmen benzer şekil ve içeriğe sahiptir. WPPSI-R, WISC-II'nin aşağı doğru bir uzantısı olarak düşünülebilir. Bu iki test 6 ve 7 yaş, 3 ay yaş biriminde birbiriyle örtüşmektedir. WPPSI-R'nin aritmetik ortalaması 100 ve standart sapması 15'tir (her bir alt-test için ölçümlenmiş puanlarda aritmetik ortalama 10, standart sapma ise 3'tür). İki önemli alanda 12 alt-test içerir. Bu iki alandan biri Sözel Test tir ve Genel Bilgi, Benzerlikler, Aritmetik, Sözcük Dağarcığı, Yargılama ve Cümleler (isteğe bağlı) alt-testlerini içerir. Diğeri ise; Performans Testi dir ve Resim Düzenleme, Geometrik Tasarım, Küplerle Desen, Labirentler, Nesne Birleştirme ve Hayvan Figürlerinin Yerleştirilmesini içeren (isteğe bağlı) alt-testlere sahiptir. WPPSI, WISC-III'dekilere benzer dokuz alt-testten (Genel Bilgi, Sözcük Dağarcığı, Aritmetik, Benzerlikler, Yargılama, Resim Tamamlama, Labirentler, Küplerle Desen ve Nesne Birleştirme) ve kendine ait üç özel alt-testten (Cümleler, Hayvan Figürlerinin Yerleştirilmesi ve Geometrik Tasarım) oluşur. Bu testlerin sonucunda üç ayrı IQ puanı elde edilmektedir. Sözel Test IQ, Performans Test IQ ve Tam Test IQ. WPPSI-R Amerika Birleşik Devletleri 1986 nüfus sayımı verilerine uygun katmanlara ayrılmış ve cinsiyetlere göre eşit bir şekilde bölünmüş 1700 kız ve erkek çocuk ile standardize edilmiştir. Bu test (IQ'su 40'ın altındaki) ciddi engeli olan çocuklarda ve daha küçük çocuklarda kullanılamamaktadır. Değerlendirmenin uzun zaman alması nedeni ile iki bölüm halinde gerçekleştirilebilir. Çocuklar İçin Wechsler Zekâ Ölçeği - III (WISC-III) WISC-III, 6-16 yaş arası çocuklarda uygulanabilir. Wechsler Test serilerinin orta çocukluktan orta ergenlik dönemine kadar olan süreci kapsayan versiyonudur. İki önemli alanda 13 alt-testten oluşmaktadır. Sözel Test; Genel Bilgi, Benzerlikler, Aritmetik, Sözcük Dağarcığı, Yargılama ve Sayı Basamağı Dizisi (isteğe bağlı) alt-testlerini içerir. Performans Testi ise; Resim Düzenleme, Resim Tamamlama, Küplerle Desen, Nesne Birleştirme, Kodlama ve isteğe bağlı olan Labirent ile Şifre alt-testlerinden oluşmaktadır. Bu testlerin sonucunda üç ayrı IQ puanı elde edilmektedir: Sözel Test IQ, Performans Test IQ ve Tam Test IQ. Her bir Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

158 Bilişsel Gelişimi Değerlendirme IQ'nun aritmetik ortalaması 100 ve standart sapması 15 (her bir ölçümlenmiş alttest için aritmetik ortalama 10, standart sapma 3) olan bir standart puanı vardır. WISC-III Amerika Birleşik Devletleri 1988 nüfus sayımı verilerindeki nüfusu temsil eden 2200 Amerikalı çocuk arasında örnekleme ile standardize edilmiştir. Wechsler Yetişkinler İçin Zekâ Ölçeği - Gözden Geçirilmiş (WAIS-R) WAIS-R, 16 yaş 0 ay ile 74 yaş 11 ay aralığında uygulanmaktadır. Gözden geçirilmiş versiyon özgün WAIS'in %80'ini içerir ve esas olarak kültürel sebepler nedeniyle değiştirilmiştir. İki alanda 11 alt-testten oluşmaktadır. Sözel Test; Genel Bilgi, Benzerlikler, Aritmetik, Sözcük Dağarcığı, Yargılama ve Sayı Basamağı Dizisi alt-testlerinden oluşmaktadır. Performans Testi; Resim Tamamlama, Resim Düzenleme, Küplerle Desen, Nesne Birleştirme ve Sayı Sembolü alt-testlerinden oluşmaktadır. WAIS-R 1970'lerde, beyaz ve beyaz olmayan kişilerden oluşan ve cinsiyete göre eşit olarak bölünmüş 1880 Amerikalı üzerinde standardize edilmiştir. WAIS-R'nin aritmetik ortalaması 100 ve standart sapması 15'tir. Her bir alt-testin aritmetik ortalaması 10 ve standart sapması 3'tür. Stanford-Binet Dördüncü Baskı (SB:FE) SB:FE, 2-23 yaş grubu için uygundur. 15 alt-testten oluşmakla birlikte bunlardan yalnızca altısı (Sözcük Dağarcığı, Yargılama, Desen Analizi, Nicelik, Kısa Süreli Bellek ve Cümle Belleği) tüm yaş gruplarında kullanılmaktadır. Geriye kalan dokuz alt-test ise (Resimdeki Saçma Unsurlar, Kağıt Katlama ve Kesme, Kopyalama, Sayı Tekrarı, Benzerlikler, Şekil-Panel Parçaları, Nesne Belleği, Sayı Dizileri ve Eşitlik Oluşturma) yaşa göre uygulanmaktadır. Önceki baskıların tersine SB:FE, Wechsler Testlerindekilere benzer, kültüre daha duyarlı bir puan ölçeği kullanmakta ve nesne belleği, sayı dizileri ve eşitlik oluşturma gibi yenilikler de içermektedir. SB:FE üç tip sonuç verir. Yaş puanı (ya da ölçümlenmiş puan), alan puanı (genel zekâ, belirgin zekâ ve kısa dönemli bellek, spesifik etkenler ve spesifik etkenler artı kısa dönemli bellek) ve Wechsler'in Tam Test IQ'suna benzer bir Bileşik Puan. SB:FE Bileşik Puanı'nın aritmetik ortalaması 100 ve standart sapması da -Wechsler'inki 15 iken- 16'dır. WISC-III ve Stanford-Binet Dördüncü Baskı Arasındaki Örtüşme WISC-III, 6-16 yaş grubu için uygundur. Stanford-Binet: Dördüncü Baskı ise 2-23 yaş grubu için uygundur. Çocuk, 6-16 yaşları arasında ise her iki test de uygulanabilir. WISC-R Tam Test IQ ile Dördüncü Baskı'nın bileşik puanı arasındaki korelasyon aralığı arasındadır. Thorndike, Hagen ve Sattler (1986) tarafından elde edilen sonuçlar; iki testin yaklaşık eşit sonuçlar ortaya koyduğunu, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

159 Bilişsel Gelişimi Değerlendirme fakat puanların birbiri yerine geçemeyeceğini göstermektedir. Bunun nedeni kısmen farklı standart sapmalara sahip olmalarıdır. WAIS-R ve Stanford-Binet Dördüncü Baskı Arasındaki Örtüşme Zihinsel geriliği olsun ya da olmasın bireyler için sonuçlar benzerdir.wais- R, Standford-Binet: Dördüncü Baskı puanlarına oranla daha yüksek puanlar vermektedir. Çocuk Yetenekleri McCarthy Testleri Disiplinler arası yaklaşımın doğal bir uzantısı olarak karar verme sürecine ailenin de katılması gerekmektedir. McCarthy Testleri, yaş arasındaki çocuklara uygulanmaktadır. Altı test içerir. Sözel Test, Algılama-Performans Testi, Nicelik Testi, Bellek Testi, Motor Testi ve Genel Bilişsel Test. McCArthy Testleri, Genel Bilişsel Dizin (GBD) sağlamasına ek olarak (sözel, sözel olmayan muhakeme, sayısal yetenek, kısadönemli bellek ve koordinasyon gibi) çeşitli yetenek profilleri de vermektedir. GBD'nin aritmetik ortalaması 100, standart sapması 16'dır ve çocuğun testleri çözebilmek için bilgi birikimini kullanabilme yeteneğini ölçer. Özellikle yetenek profilleri McCarthy Testi'ni öğrenme problemleri olan küçük çocukların değerlendirilmesine elverişli kılmaktadır. Wechsler Testleri'nden elde edilen IQ puanı ile GBD birbiri yerine kullanılamaz. Bu nedenle özellikle çocukların zihinsel engelli oldukları durumlarda, GBD'ye dayalı yerleştirme kararları alırken dikkatli olunması önerilmektedir (Sattler 1992). Uyumsal Davranış Değerlendirmesi Uyumsal davranış, zihinsel gerilik tanısının ve tanımının hem gerekli hem de önemli bir parçasıdır. Uyumsal davranış bireyin günlük faaliyetleri yerine getirebilmek için ihtiyaç duyduğu bireysel ve sosyal yeterliliktir. Uyumsal davranışın değerlendirilmesi; bireyin ne kadar iyi faaliyet gösterdiğinin, kendini bağımsız olarak ne düzeyde idare edebildiğinin ve üzerine kendi kültürü tarafından yüklenmiş kişisel ve sosyal talepleri ne kadar iyi karşılayabildiğinin değerlendirilmesidir. Uyumsal davranışı değerlendirmeye dair 200'den fazla ölçüm ve test vardır. En yaygın olan Vineland Uyumsal Davranış Testleri'dir. Vineland Uyumsal Davranış Testleri (VABS) VABS, Vineland Sosyal Olgunluk Testi'nin gözden geçirilmiş halidir ve doğumdan 19 yaşa kadar engelli ya da normal bireylerin sosyal yeterliğini değerlendirmede kullanılır. Dolaylı bir değerlendirmenin söz konusu olduğu bu teste kişinin kendisi değil, onun davranışlarını tanıyan bir başkası teste tabi tutulur. VABS, dört alanda ölçüm yapar: İletişim, Günlük Yaşam Becerileri, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

160 Bilişsel Gelişimi Değerlendirme Sosyalleşme ve Motor Beceriler. Uyumsal Davranış Bileşeni, bu dört alandan elde edilen puanın birleşimidir. Testin üç uygulanış tarzından ikisinde ek olarak Kötü- Uyumsal Davranış alanı vardır. Her bir alanın ve bileşenin aritmetik ortalaması 100 ve standart sapması 15'tir. Testin üç şekli vardır: Anket Formu (297 madde), Genişletilmiş Form (297'si Anket Formu ndan olmak üzere 577 madde) ve Sınıf Baskısı (3-13 yaş çocuklar için 244 madde). Zihinsel engelli bireyler, davranış bozuklukları olan çocuklar ve fiziksel sakatlıkları olan kişiler için standartlar vardır. Bu testin uygulanması sırasında 2 yaşın altındaki çocuklar ile çalışılırken dikkatli olunmalıdır, çünkü ciddi gecikmeler gösteren çocukların sık sık düşük ortalama yeti aralığındaki standart puanlara eriştikleri görülmüştür. Bu durumda ağırlık, aynı yaştakilerden alınan sonuçlara verilmelidir. Amerika Zihinsel Engelliler Birliği (AMMR) Uyumsal Davranış Ölçeği (ABS): ABS'nin, yatılı veya gündüzlü merkezlerde yaşayan bireylerin ya da okul çağındaki çocukların kötü uyumsal davranışları ve yaşamsal becerilerini ölçmeye yönelik iki türü vardır. İşlev alanı sınırlıdır ve dikkatli kullanılmalıdır yılı zihinsel gerilik tanımlamasında önerilen 10 uyumsal davranış alanı ile uygunluk gösteren yeni bir puanlama metodu geliştirilmiştir Bu değerlendirmenin sonuçları kolaylıkla, yapılacak müdahalenin somut hedefleri hâline dönüştürülebilir. Woodcock-Johnson (Psiko-Eğitim Test Dizisi) Woodcock Johnson; kelime dağarcığı, hafıza, kavram oluşumu, mekânsal ilişkiler ve niceliksel kavramlardan oluşan "bilişsel yetenek" ile okuma, heceleme, matematik, büyük harf kullanımı, noktalama, pozitif bilimler, sosyal ve beşeri bilimlerdeki bilgi düzeyiyle ilintili başarıyı değerlendiren 35 testten oluşmaktadır. Test dizileri 2 yaştan itibaren erişkinlik dönemi boyunca uygulanabilir, ancak tüm testler her yaşa uygulanamaz. Bilişsel Yetenek ve Başarı Test Dizisi için önerilmiş standart ve ek testler de vardır. Başarı Test Dizisi, (4 veya 5 yaş) okul öncesi çocuklardan başlamak üzere yetişkinlik boyunca uygulanabilir. Her bir test, 100 aritmetik ortalama değeri ve 15 standart sapma ile standart bir puana dönüştürülebilir. Woodcock ve Johnson test dizisinde, Bilişsel Yetenek Testleri ile Başarı Testlerinin karşılaştırılması ile Yatkınlık/Başarı tutarsızlığını değerlendirmek mümkündür. Bu farklılık bilişsel ve başarı becerileri arasındaki ayrımı yansıtır. Woodcock-Johnson, Amerika Birleşik Devletleri genelinde yaşları 2 ila 95 arasında değişen 6,359 örnek üzerinde standardize edilmiştir. Geniş Çaplı Başarı Testi - Gözden geçirilmiş (WRAT-R) WRAT-R; Okuma, Heceleme ve Aritmetik gibi üç alt testten oluşan kısa bir başarı testtir. WRAT-R testi iki seviyeden ibarettir. Birinci seviye, 5 yaştan 11 yaş 11 aylığa dek; ikinci seviye ise 12 yaştan 74 yaş 11 aylığa dek uygulanabilir. WRAT- Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

161 Bilişsel Gelişimi Değerlendirme R'de aritmetik ortalama 100 ve standart sapma 15'tir. WRAT-R ayrıca T puanı, ölçekli puan, not-eş değeri puan ve yüzdelik değer şeklinde sınıflandırmalara da olanak sağlar. Yaşları 5 ila 74 arasında değişen 28 yaş grubundan 5,600 denek üzerinde standart hâle getirilmiştir. Diğer Değerlendirme Araçları Peabody Resim Kelime Testi (PPVT-R) 2.5 yaştan başlayarak yetişkinlik dönemi dâhil kullanılabilir ve alıcı dili ölçer. Okuma yeteneği gerektirmeyen, cevabın işaret edilebildiği çoktan seçmeli bir testtir. Bu sayede test; geniş bir yetenek aralığında, işitme duyusuna sahip bireyler, özellikle dile bağlı engeli olan çocuklar için kullanılabilir. Gözden geçirilmiş baskı cinsiyete-bağlı stereotiplere ve kültürel konulara daha duyarlıdır. Aslında gözden geçirilmiş baskıda özgün maddelerin sadece %37'si alıkonulmuştur. PPVT-R'nin L ve M olmak üzere iki formu vardır; her biri gittikçe artan zorluk derecesinde 175 kart içerir. Her bir kartta belirgin bir şekilde çizilmiş dört resim vardır ve resimlerden sadece biri sorulan sözcüğün cevabıdır. Standart puanlar için aritmetik ortalama 100 ve standart sapma 15'tir. PPVT-R, alıcı dilin değerlendirilmesi için tasarlanmıştır ve işlevselliğin entelektüel düzeyini ölçmek için bir tarama aracı değildir. Columbia Zihinsel Olgunluk Ölçeği Önemli fiziksel engelleri olan çocuklarda kullanılabilen ve genel muhakeme yeteneğini ölçen bir testtir. 3.5 yaştan 9 yaş 11 aylığa dek kullanılması uygun görülmektedir. Aritmetik ortalaması 100, standart sapması 16'dır ve sonuçlar yaş deneklerinin kullanılması ile yorumlanabilir. Peabody Resim Kelime Testi (Gözden geçirilmiş baskı) ile birlikte kullanıldığında daha genel zekâ testleri ile karşılaştırılabilir makul bir bilişsel durum bilgisi verebilir. Bilişsel gelişimin değerlendirmesinin ana amacı, çocuğun gelişim süreçlerinin normal seyrinde olup olmadığını anlamak ve eğer bir sorun varsa erken müdahale edebilmektir. Leiter Uluslararası Performans Ölçeği Leiter Uluslararası Performans Ölçeği, zekânın sözel olmayan bir değerlendirmesidir. Normları eski olsa da, işitme yitimi olan ya da ciddi dil bozuklukları olan çocuklarda bilişsel durum hakkında yararlı bilgiler vermektedir. 2 yaştan başlayıp yetişkinler dâhil kullanılabilmektedir. Zihinsel engelli çocuğun sık sık başka sorunları da olması nedeniyle ayrıntılı bir teşhis için çocuk psikiyatristi, sosyal hizmet uzmanı, çocuk psikologu, özel eğitimci, konuşma ve dil uzmanı ve kamu görevlisi gibi farklı alanlardan gelen bir uzmanlar grubunun birlikte çalışması gerekmektedir. Bu tür bir disiplinlerarası takım yaklaşımı görece yeni olmakla birlikte zihinsel engelli çocuğun ayrıntılı değerlendirmesi, tedavisi ve yönlendirilmesi için zorunludur. Disiplinlerarası yaklaşımın doğal bir uzantısı olarak, karar verme sürecine ailenin de katılması gerekmektedir.

162 Bilişsel Gelişimi Değerlendirme Özet Bilişsel gelişimin değerlendirmesinin ana amacı, çocuğun gelişim süreçlerinin normal seyrinde olup olmadığını anlamak ve eğer bir sorun varsa erken müdahale edebilmektir. Çocuğun fiziksel gelişimi bir noktaya kadar dışarıdan gözlenebilse de bilişsel gelişimi süreci doğrudan gözlenememektedir. Çocuğun bilişsel gelişimi dışarıdan ancak, davranışları etkileyen bazı yansımaları ile anlaşılabilir. Dil, insanların duygu ve düşünceleri aktarmasında kullandığı sembolik bir araç olup temel işlevi bireyin diğerleriyle iletişim kurmasını sağlamaktır. İnsanlar dil sayesinde birbirleriyle anlaşabilir ve sosyalleşebilir. Aynı yaşlardaki çocuklarda dil gelişimi benzer özellikler göstermektedir. Dil gelişimi, bilişsel gelişime paralel olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda bilişsel gelişimde ortaya çıkan ilerlemeler, konuşulan dilin kullanılma kapasitesinde de aynı oranda ilerleme olmasını sağlayacaktır. Çocuğun fiziksel ve bilişsel gelişimi, dil gelişiminin temelini oluşturduğundan dolayı çocuğun dil gelişimi, olgunlaşma ve öğrenme hızıyla aynı paralelde gitmektedir. Ailenin sosyo-ekonomik düzeyi, zihinsel gelişim düzeyi, duyusal ve fiziksel engel durumu, kitle iletişim araçları, olgunlaşma, sağlık durumu ve cinsiyet çocukların dil gelimini olumlu veya olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir. Dil gelişimi konusunda çok farklı görüşler olup Davranışçı görüş ve Psiko-Linguistik görüş en yaygın kabul gören görüşlerdir. 0-6 yaş arasındaki çocukların bilişsel gelişimlerinin değerlendirilmesinde testler yerine test dışı teknikler kullanılmalıdır. Çocukların bilişsel gelişimlerini değerlendirmede kullanılabilecek test dışı teknikler olarak çocuk ve ailesiyle görüşmeler, çocuğu farklı ortamlarda gözlemlemek ve çocukla ilgili resmî olmayan değerlendirmeler yapılabilir. Bebeklere ve okul-öncesi çocuklara teşhis koyarken, zihinsel gerilikle gelişimsel gecikmeyi birbirinden ayırt etmek önemlidir. Zihinsel gerilik tanısı, sadece bilişsel yetenek ve uyumsal davranış önemli oranda ortalamanın altında işlevsellik gösteriyorsa uygundur. Çocuktaki yetersizlikler çok ciddi değilse ve/veya zekâ geriliği ile ilişkili bir durum değilse, iki yaşın altındaki çocuklara zihinsel gerilik tanısı konulmamalıdır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

163 Bilişsel Gelişimi Değerlendirme DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1. Çocuğun bilişsel gelişim ile ilgili hangisi doğrudur? a) Çocuğun fiziksel gelişimi dışarıdan gözlenebilir b) Çocuğun bilişsel gelişimi süreci doğrudan gözlenemez c) Çocuğun bilişsel gelişimi süreci dışarıdan dolaylı olarak gözlenebilir d) Çocuğun bilişsel gelişimi dışarıdan, davranışlarından anlaşılabilir e) Hepsi 2. Dil ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? a) İnsanların duygu ve düşünceleri aktarmasında kullandığı sembolik bir araçtır. b) Temel işlevi bireyin diğerleriyle iletişim kurmasını sağlamaktır. c) Aynı yaşlardaki çocuklarda dil gelişimi farklı özellikler gösteremez. d) İnsanlar dil sayesinde birbirleriyle anlaşabilir ve sosyalleşebilir. e) Dil gelişimi, bilişsel gelişime paralel olarak ortaya çıkmaktadır. 3. Aşağıdakilerden hangisi çocukların dil gelimini olumlu veya olumsuz yönde etkileyen faktörlerden değildir? a) Ailenin sosyo-ekonomik düzeyi b) Zihinsel gelişim düzeyi c) Kitle iletişim araçları d) Öğrenim görülen okul e) Duyusal ve fiziksel engel durumu 4. Aşağıdakilerden hangisi çocukların dil gelimini olumlu veya olumsuz yönde etkileyen faktörlerdendir? a) TV, radyo vb. b) Olgunlaşma c) Sağlık durumu d) Cinsiyet e) Hepsi I. Görüşmeler II. Gözlemler III. Zekâ testleri IV. Resmî olmayan değerlendirmeler 5. Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri çocukların bilişsel gelişimlerini değerlendirmede kullanılabilecek test dışı tekniklerdendir? a) Yalnızca I b) Yalnızca II c) I ve II d) I, II ve III e) I, II ve IV Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

164 Bilişsel Gelişimi Değerlendirme 6. Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru değildir? a) 0-6 yaş arasındaki çocukların bilişsel gelişimlerinin değerlendirilmesinde daha çok testler kullanılmalıdır. b) 0-6 yaş arasındaki çocukların bilişsel gelişimlerinin değerlendirilmesinde testdışı teknikler kullanılmalıdır. c) Bebeklere ve okul-öncesi çocuklara teşhis koyarken zihinsel gerilikle gelişimsel gecikmeyi birbirinden ayırt etmek önemlidir. d) Zihinsel gerilik tanısı, sadece bilişsel yetenek ve uyumsal davranış önemli oranda ortalamanın altında işlevsellik gösteriyorsa uygundur. e) Çocuktaki yetersizlikler çok ciddi değilse, iki yaşın altındaki çocuklara zihinsel gerilik tanısı konulmamalıdır. 7. Aşağıdakilerden hangisi Psiko-Linguistik görüşle ilgili değildir? a) İnsan, dil öğrenmek için özel bir mekanizmaya sahiptir. b) Dil öğrenmede en önemli faktör çevredir. c) Çocuk yürümeyi nasıl öğreniyorsa dili de öyle öğrenir. d) İnsan doğuştan dil ve konuşma yeteneğiyle doğmaktadır. e) Süreç ilerledikçe, sözcükleri kullanarak cümleler kurmaya başlar. 8. Altı ile on iki ay arasındaki çocuklar aşağıdakilerden hangisini yapamaz? a) Sözcükleri taklit eder. b) "Hayır"a tepki verir. c) İki basit sözcükten oluşan basit cümleler kurar. d) "Anne","baba gibi sözcükleri söyleyebilir. e) Kolay heceleri söyleyebilir. 9. Üç ile dört yaş arasındaki çocuklar aşağıdakilerden hangisini yapamaz? a) Beş sözcükten daha fazla sözcük içeren cümleler kurar. b) Kendine ait öyküler uydurur ve yaptıklarını anlatır. c) Çok sayıda soru sorar. d) Yaklaşık beş-altı sözcük ten oluşan cümleler kullanabilir. e) Zamanı algılar. 10. On iki ile on sekiz ay arasındaki çocuklar aşağıdakilerden hangisini yapabilir? a) Sözcük dağarcığı 5-20 arasındadır. b) Basit talimatları takip eder. c) İsmi seslenince dönüp bakar. d) Bay bay yapar. e) Hepsi Cevap Anahtarı 1.E, 2.C, 3.D, 4.E, 5E. 6.A, 7.B, 8.C, 9.A, 10.E Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

165 ÇOCUKLARDA DİL GELİŞİMİ İÇİNDEKİLER Temel Kavramlar Dil Gelişiminde Kuramsal Yaklaşımlar Dil Gelişim Evreleri Dil Gelişimini Etkileyen Faktörler ÇOCUK GELİŞİMİ - I Yrd. Doç. Dr. Arzu GÜLBAHÇE HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Dil gelişiminde temel kavramları öğrenebilecek, Dil gelişimini açıklamaya çalışan farklı kuramsal görüşleri anlayabilecek, Çocuklarda dil gelişim aşamalarını kavrayabilecek, Dil gelişimini etkileyen faktörlerin neler olduğunu öğrenebileceksiniz. ÜNİTE 12

166 Çocuklarda Dil Gelişimi GİRİŞ Çocuklar çevrelerindeki sesleri, konuşmaları dinleyerek dili ve konuşmayı öğrenirler. Dolayısıysa doğduğu andan itibaren dili edinmeye başlamaktadırlar. Doğumdaki ilk ağlama konuşmanın başlangıcı olarak kabul edilebilir. Bebeğin doğduğu andan itibaren çıkartabildiği tek ses ağlamadır. Bu ses, konuşmayı edininceye dek onun can simididir. Acıktığını, uykusunun geldiğini, altının ıslandığını, yorulduğunu söylemek için bu sesi kullanacaktır. Giderek hiçbir yetişkinin bu sese kayıtsız kalamayacağını ve ağlamanın tonunu, şiddetini değiştirerek farklı şeyler elde edebileceğini öğrenir. Bebekler zamanla ağlama dışında başka sesler de çıkarabildiklerini keşfederler ve seslerle oynamaya başlar. Bu sırada anne-baba sözcüklerini duymak için tetikte bekleyen ebeveynler bebeğin bu denemelerinin gerçek sözcükler olduğunu düşünerek sevinç gösterilerinde bulunurlar. Bebekler bu tepkiden hoşnut kalır ve seslerle oynamaya devam ederler. Dil becerilerinin kazanılması noktasında, bütün çocuklar arasında belirgin bir farklılık olmakla birlikte bütün çocuklar aynı aşamalardan geçerek dil gelişimini gerçekleştirirler. Bebekler, seslere karşı çok duyarlıdırlar. Araştırmalar, bir haftalık bebeğin anne sesini diğer kadın seslerinden ayırabildiğini ve diğer seslere tercih ettiğini ortaya koymuştur. Giderek yetişkinin ses tonundaki değişiklikleri (kızgın-neşeli) ayırt etmeye başlarlar. Ebeveynler, çoğu zaman farkında olmadan bebeklerinin dil ve konuşma gelişimlerini desteklemektedirler. Bu doğal bir süreçtir. Aslında çok çeşitli sesler çıkarabilme yetisiyle doğan bebekler, giderek sadece çevrelerinde kullanılan sesleri taklit etmeye başlarlar, yetişkinlerin tepkisiz kaldığı diğer sesleri kullanmazlar. Seslerden hecelere, sözcüklere ve cümle yapılarına doğru hızlı bir gelişme olur. Dil becerilerinin kazanılması noktasında bütün çocuklar arasında belirgin bir farklılık olmakla birlikte bütün çocuklar aynı aşamalardan geçerek dil gelişimini gerçekleştirirler. İlk önce anlamsız seslerle başlayan dil gelişim süreci, zamanla hecelere ve yaklaşık olarak bir yaş civarında anlamlı ilk kelimeler olan baba, dede, anne, mama vs. ye dönüşmekte iki ila üç yaş civarında kendini ifade edebilecek düzeyde bir kelime örüntüsü kazanmakta ve üç yaşından itibaren de yetişkin dil becerilerinin edinildiği hızlı bir sürece girmektedir. Okumakta olduğunuz bu bölümde çocuklarda dil gelişim süreçleri ele alınarak, dil gelişimi ile ilgili temel kavramlar ve kuramsal görüşleri açıklanmaya çalışılacaktır. Tartışma Bir çocuğun dünyaya geldikten sonra çıkardığı ilk sesler olan ağlama ve ağlama benzeri davranışların, dil edinim sürecindeki rolünü tartışınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 2

167 Çocuklarda Dil Gelişimi DİL GELİŞİMİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Dil ve Gelişim Dil, bireyin içinde bulunduğu toplumla iletişim kurmasını sağlayan semboller ve kurallar bütünüdür. Dil; insanın duygularını, düşüncelerini, beklentilerini ve ihtiyaçlarını başkalarına iletmek ve aynı zamanda başkalarını anlamak amacıyla kullandığı etkili bir iletişim aracıdır (Güven, 2012). Bloom ve Lahey (1978) dili, evren hakkındaki düşünceleri simgeleyen, uzlaşmaya dayalı ve iletişim kurma ihtiyacını sağlayan ve belirli sembollerden oluşan dizgisel bir sistem olarak tanımlamaktadırlar. Bu yönüyle dil, bireyin en önemli psikososyal ihtiyaçlarından biri olan iletişim ihtiyacını, yani başkalarını anlama ve başkaları tarafından anlaşılma ihtiyacını karşılama noktasında çok önemli bir işleve sahiptir. Dil, aynı zamanda kültürel birikimin önemli bir aktarıcısıdır. Dil, insanoğlunun gelişim sürecindeki en önemli sosyal araçlarından biri olmakla birlikte oldukça karmaşık ve soyut bir yapıya sahiptir. Bu yönüyle dilin tam olarak kazanılması ve kullanılması oldukça uzun yıllara yayılmakta hatta ömür boyu sürmektedir. Dil edinimi evrensel bire süreç olarak ele alınabilir. Yani her çocuk dünyaya her dili konuşabilme potansiyeli ile gelmektedir. Hatta yaklaşık olarak bir yaşına kadar çocukların çıkardığı sesler bile aynıdır. Bugün, dünya üzerinde yaklaşık olarak 4000 civarında farklı dilin konuşulduğu bilinmektedir. Konuşulan her dilin kendine özgü kuralları, yapısı ve işleyişi bulunmaktadır, ki buna gramer denilmektedir. Bu anlamda her dilin kendine özgü bir grameri vardır. Dil öğrenme sürecinde öncelikle öğrenilmek istenilen dilin gramer yapısının bilinmesi önemli bir gerekliliktir. Dil gelişiminde insanın diğer gelişim alanlarında olduğu gibi çevre koşulları ve biyolojik yapı birlikte etkili olmaktadır. Biyolojik yapı olarak dil gelişimi ele alındığında insanda dil gelişimini doğrudan etkileyen üç sistemden bahsetmek gerekir. Bunlar, konuşmayı sağlayacak olan organ bir organ(dil), işittiği veya kendi çıkardığı karmaşık sesleri algılayabilecek bir kulak ve kendi çıkardığı veya işittiği seslere anlam verecek bir beyin. İnsanda dil gelişimi, sözü edilen bu üç organın sağlıklı olarak işlemesi durumunda ancak ortaya çıkabileceği ve gelişebileceği söylenebilir. Ancak sözü edilen bu üç organ sağlıklı olarak çalışıyor olsa bile dil gelişiminde önemli aksamalar veya gecikmeler olması muhtemeldir. Bu durumda eksik kalan husus olarak çevre faktörünü söyleyebiliriz. Yani biyolojik olarak her şey yolunda olsa bile çevre faktörü istendik düzeyde değilse, dil gelişimi istenilen düzeye ulaşamayabilir. Dil gelişiminde bireyin içinde bulunduğu ortamlar, etrafındaki modeller ve maruz kaldığı uyaranlar önemli bir etkendir. Ancak unutmamak gerekir ki, çevre şartları ne kadar istendik düzeyde olursa olsun, biyolojik yapı yetersiz ise yani zekâ problemi ve konuşma özrüne sebep olabilecek fizyolojik bir problem söz konusu ise dil gelişiminde aksamalar olması yine kaçınılmazdır. Bu anlamda dil gelişimi denildiğinde biyolojik yapı ve uygun çevre koşullarının bulunmasının olmazsa Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 3

168 Çocuklarda Dil Gelişimi olmaz bir faktör olduğu ve bu iki faktörün karşılıklı etkileşimi ile dil gelişiminin sağlıklı bir şekilde ortaya çıkabileceği söylenebilir. Bu anlamda ne çevre şartları tek başına dil gelişimi üzerinde etkilidir ne de biyolojik donanım tek başına etkili değildir. Bu iki faktörün birbirini tamamlayacak nitelikte olması gerekir. İlk Dil Edinim Süreci Dil biliminde (Filoloji) dil edinimi, bir anadilin veya öğrenilen dilin fonolojik, morfolojik, edim bilimsel, söz dizimsel ve anlamsal kurallarının edinimi olarak tanımlanmaktadır (Karakaya, 2008). Bugün dil bilimcilerin ortak bir görüşü olarak dilin, kendi başına ve hemen hemen diğer bilişsel işlevlerden ayrı olarak gerçekleşen bir gelişim alanı olduğu söylenebilir. Buna en önemli gösterge olarak, düşük zeka profiline sahip olan çocukların dil edinim seyirlerinin, normal zekaya sahip olan yaşıtlarıyla hemen hemen aynı olması gösterilmektedir. Tartışma Çocukların ilk edinim sürecinde ortaya koyduğu davranışları ve bu davranışların aynı yaş grubunda bulunan farklı kültürlerdeki çocukların davranışları ile olan benzer ve farklı yanlarını tartışınız. Dil edinim süreci, sadece biyolojik donanımla alakalı bir süreç olarak görülmemelidir. Dil edinimi evrensel bire süreç olarak ele alınabilir. Yani her çocuk dünyaya her dili konuşabilme potansiyeli ile gelmektedir. Hatta yaklaşık olarak bir yaşına kadar çocukların çıkardığı sesler bile aynıdır. Çocuğun çıkarmış olduğu seslerin pekiştirilmesi ile başlayan süreç çocuğun yaşının ilerlemesi ile model alma gibi süreçlerinde etkisiyle ana dili yani etrafındaki insanların konuştuğu dili öğrenmeye başlar. Yaşamın ilk aylarında özellikle anneyle kurulan ilişki, zamanla anne ile bebek arasında bir iletişim şekline dönüşmektedir. Yaşın ilerlemesi ile birlikte özellikle yetişkinlerin çıkardığı seslerin taklit edilmesi çocuğun dil öğreniminde önemli bir yer tutmaktadır. Zamanla, taklide dayalı olan ilk heceler ya da kelimeler bilişsel gelişimin hızlanması ile birlikte düşünme ve planlama benzeri bilişsel yetilerin ortaya çıkması ile birlikte çocuk anlamlı kelimeler ve cümleler kurmaya başlamaktadır. Anlamlı kelimelerin ve cümlelerin kurulmaya başlanması ile birlikte dilin gerçek fonksiyonunu ortaya koymaya başladığı da söylenebilir. Dil edinim süreci, sadece biyolojik donanımla alakalı bir süreç olarak görülmemelidir. Dil organı, kulak ve bilişsel yetilerin (zekâ) yerinde olması çocuğun dil edinebilmesi açısından hazır bulunuşluluğa işaret edebilir. Esasen bu durum dil edinimi açısından zorunludur. Ancak uygun çevre koşullarının sağlanması durumunda çocuğun bu hazır bulunuşluluğu anlamlı hâle gelecektir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 4

169 Çocuklarda Dil Gelişimi Örnek Konuşma engelli olan anne babadan dünyaya gelen bir çocuk düşünelim. Biyolojik olarak dil öğrenmesinin önünde hiçbir engel olmadığını yani hazır bulunuşluluğa sahip olduğunu varsayalım. Bu durumda dil edinimi noktasında tek problem alanı olarak çevre faktörünü gösterebiliriz. Söz konusu bu çocuk yaşı ilerledikçe sahip olduğu dil öğrenme potansiyelini ortaya çıkarmaya başlayacaktır. Ancak konuşma engelli olan anne babanın bu çocuğun dil öğrenme potansiyelini destekleme noktasında yetersiz kalacağı aşikârdır. Eğer bu çocuk yoğun olarak iletişim kuracağı başka insanlar etrafında bulunmaz ise dil ediniminde aksamalar olması büyük bir olasılıktır. Sonuç olarak insanın dünyaya dil öğrenme potansiyeli ile geldiği ve ancak uygun çevre şartlarının sağlanması durumunda bu potansiyelin işlerlik kazandığı söylenebilir. DİLİN BİLEŞENLERİ Ses bilgisi Ses bilgisi, bir dilde çıkarılan seslerin yapısını, dağılımını ve sıralanmalarını biçimlendirmeyi ve hangi seslerin kelimeler içerisinde bir araya gelebileceğini ifade etmektedir (Ege, 1997). Biçim bilgisi Kelimelerin içinde yer alan yapılara ilişkin kuralları ifade etmektedir. Bir dilde kelimeleri oluşturan anlamlı seslere, yani bir kelimenin en küçük parçasına morfem (biçimbilim) denilmektedir. Söz dizimi Dilin bileşenleri, ses bilgisi, biçim bilgisi, söz dizimi, anlam bilgisi ve kullanım bilgisi olarak sınıflandırılabilir. Söz dizimi, bir dilde cümleleri oluşturan kelimelerin ve o dilde yer alan tamlamaların, söz öbeklerinin ve cümleciklerin nasıl dizileceğine ilişkin kuralları ifade etmektedir. Anlam bilgisi Anlam bilgisi bir dilde yer alan kelimelerin anlamlarını ifade etmektedir. Dil gelişim evrelerine göre bir çocuğun çıkarmış olduğu bir kelimenin anlamına ilişkin bilgiye sahip olduğu dönem olarak 15. ay gösterilmektedir. Bu dönemden Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 5

170 Çocuklarda Dil Gelişimi sonra çocukların anlamının bildikleri kelimeleri amaçlı olarak kullanmaya başladıkları görülmektedir. Kullanım bilgisi Dilin bir iletişim aracı olarak sosyal yaşam içerisinde kullanımını ifade etmektedir. Kullanım bilgisi, bir insanın konuşma nedenini, karşılıklı konuşmada sıra alma, bir konu hakkında konuşmaya başlama ya da devam etme, farklı ortamlar ve dinleyiciler için konuşmayı değiştirme becerisini içine almaktadır (Kürkçüoğlu, 2012). DİL GELİŞİMİNDE KURAMSAL YAKLAŞIMLAR İnsanlarda dil gelişim sürecini açıklamaya çalışan farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. Aşağıda bu yaklaşımlar kısaca açıklanmaya çalışılmıştır. Davranışçı Kuram Dil gelişimi veya dil öğrenme sürecinde davranışçı kuramcılar, insan davranışının geneline ilişkin olarak ortaya koymuş oldukları ilkelerin dil edinimi içinde geçerli olduğunu savunmaktadır. Davranışçılar ağırlıklı olarak gözlenebilir ve ölçülebilir davranışlara odaklandıkları için dilin yapısını oluşturan zihinsel ve içsel mekanizmalara önem vermemişlerdir. Bu anlamda dil edinimini sadece gözlenebilen performanslar üzerinden açıklamaya çalışmışlardır (Atay, 2009). Tartışma Anne babanın, çocuğun çıkarmış olduğu bazı seslere verdikleri tepkilerin çocuğun dil gelişimi üzerindeki etkisini tartışınız. Davranışçılara göre insanda dil öğrenimi koşullanma ve özellikle de pekiştirme yoluyla gerçekleşmektedir. Davranışçılara göre insanda dil öğrenimi koşullanma ve özellikle de pekiştirme yoluyla gerçekleşmektedir. Buna göre bebeklik döneminde anlamlı heceler ve kelimeler çıkarmaya başlayan bir bebeğin bu seslerinin etrafındaki insanlar tarafından, özellikle de anne baba tarafından pekiştirilmesi yoluyla dil edinimi ortaya çıkmaktadır. Bebekler bu dönemde anne babanın çıkarmış olduğu sesleri taklit etmeye başladığında yine anne babanın ortaya koyacağı olumlu tepkiler bir pekiştirme vazifesi görmekte ve bebek pekiştirildiğini fark ettiği bu sesleri daha fazla çıkarmaya başlamaktadır. Davranışçı kuramın önde gelen savunucularından biri olan Skinner dili öğrenme ve koşullanma sonucu ortaya çıkan bir davranış olarak tanımlamaktadır. Ona göre dil edinimi, insanın diğer öğrendiği davranışlardan biridir. Bu süreçte Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 6

171 Çocuklarda Dil Gelişimi özellikle pekiştirme ilkeleri önemli bir rol oynamaktadır. Çıkarmış olduğu seslerin etrafındaki insanlar tarafından hoş karşılandığını fark eden bir çocuk için bu durum bir pekiştirme rolü görmekte ve çocuk giderek bu sesleri daha fazla çıkarma eğilimi göstermekte, bir süre sonra bu eğilimler alışkanlıklara dönüşmekte ve yavaş yavaş kelime hazinesi oluşmaktadır. Bu süreç içerisinde pekiştirilmeyen sesler ise zamanla ortadan kaybolmaktadır. Davranışçılara göre anne babanın dil edinimi noktasında en önemli görevi, çocukların dil gelişiminde göstermiş oldukları istendik nitelikli tepkilerini pekiştirmektir. Davranışçı görüş bağlamında dil edinimine ilişkin olarak klasik koşullanma ilkelerini dikkate alan bir yaklaşım da söz konusudur. Buna göre, bebekler büyüme sürecinde birtakım anlamsız sesler çıkarmaya başlarlar. Ancak çocuk rastgele çıkarttığı bu sesler ile bazen farkında olmadan belli bir anlam taşıyan sesleri de çıkarabilirler. Şöyle ki bu sesler bazen yan yana gelerek baba veya dede şeklinde algılanabilir. Çocuğun bu ve benzeri sesleri çıkardığını duyan anne baba ise bu seslere olumlu tepki vermekte ve çocuk çıkarmış olduğu bu sesler ile anne babanın olumlu tepkisi arasında bir bağ kurmakta yani koşullanmaktadır. Bundan sonraki süreçte de çocuk söz konusu kişi ile karşılaştığında aynı sesleri çıkarmaya başlayacaktır. Davranışçılar dil öğrenme ve diğer davranışların öğrenilmesi arasında öğrenme yönünden bir fark görmemektedirler. Dil ediniminin koşullanma ve pekiştirme ilkeleri doğrultusunda ortaya çıkan bir süreç olduğunu belirtmektedirler. Ancak, dil edinimi sadece koşullanma ve pekiştirme yoluyla ortaya çıkan basit bir süreç olmayıp aksine son derece karmaşık bir süreç olarak ele alınabilir. Bu anlamda, davranışçı yaklaşımın dil edinimi ve gelişimini açıklama noktasında yetersiz kaldığını söyleyebiliriz. Çünkü çocuklar duydukları her kelimeyi tekrar etmeyebilir ve pekiştirilmeye çalışılan her kelimeyi kazanamayabilirler. Tartışma İnsanlarda dil öğrenimi ile diğer öğrenmeler arasındaki benzer ve farklı noktaları tartışınız. Dil edinimini bilişsel kurama göre açıklamaya çalışan bilim adamları, dil edinimini bilişsel gelişimin bir parçası olarak görürler. Bilişsel Kuram Dil edinimini bilişsel kurama göre açıklamaya çalışan bilim adamları dil edinimini, bilişsel gelişimin bir parçası olarak görürler. Yani dil yetileri, bilişsel yetilerin bir ürünü olarak görülür. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 7

172 Çocuklarda Dil Gelişimi Bilişsel kuramın önemli savunucularından olan Piaget dili, bilişsel olgunlaşmanın sonucunda ortaya çıkan pek çok beceriden biri olarak görmektedir. Bu anlamda biliş dil edinimi için gerekli ve yeterli tek faktör olarak görülmektedir. Bilişsel gelişimin hızı bu anlamda dil gelişiminin seyrini de önemli ölçüde etkilemektedir (Topbaş, 2010). Bu durumda bilişsel yetilerde ortaya çıkan bir sorun veya yetersizliğin çocuğun dil edinim süreçleri üzerinde doğrudan olumsuz etkilere sebep olacağı söylenebilir. Piaget e göre duyu-devinim yoluyla çocuklarda ses şemaları gelişmekte ve işlem öncesi dönemin başlarında çocuklar nesnelerin yerine geçen sembolleri kullanarak dili öğrenmektedirler (Tümkaya, 2008). Piaget çocukların öncelikle 0-2 yaş aralığında birtakım seslere ilişkin olarak şemalar oluşturduklarını ve 2 yaşından sonra yavaş yavaş bir zihinsel ses sistemi oluşturmaya başladıklarını ve özellikle soyut işlemler dönemi ile birlikte dil gelişiminin oldukça ileri bir düzeye geldiğini belirtmektedir. Piaget, çocuklarda dil gelişiminin kalıtım ve çevrenin etkileşimi ile kazanıldığını, dil gelişimi ile bilişsel gelişim arasında çok yakın bir ilişki olduğunu ve dil gelişiminin belli evrelerden geçerek ve özellikle yakın çevre ile etkileşim ile yapılanmaya başladığını belirtmektedir. Bu durumda dil gelişiminin bilişsel gelişimin bir sonucu olarak ele alınabileceğini ifade etmektedir (Atay, 2009). Bireysel Etkinlik Aynı yaş grubu içerisinde bulunan normal zekâya sahip olan ve zihinsel engelli olan çocukların dil gelişim süreçlerini karşılaştırınız. Vygotsky ise çocukların sadece sosyal etkileşim için değil, aynı zamanda kendi davranışlarını planlamak, rehberlik etmek ve izlemek için dili kullandıklarını ifade etmektedir. Buna göre çocuklarda dil ve düşünce birbirinden bağımsız iken daha sonra birbiriyle bağlantılı hâle gelmektedir. Özellikle 3-7 yaş arasında çocuklarda dıştan yapılan konuşmalar içsel konuşmalara dönüşmektedir. Bu anlamda içsel konuşma erken çocuklukta düşüncenin önemli bir aracı hâline gelmektedir (akt. Kürkçüoğlu,2012; Santrock, 2003). Vygotsky, dil ve düşüncenin başlangıçta birbirinden bağımsız olarak geliştiğini ancak yaşın ilerlemesi ile birlikte birleştiğini belirtmektedir. Yaklaşık olarak üç yaş civarında çocuklar yavaş yavaş dışsal konuşmadan içsel konuşmaya yönelirler. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 8

173 Çocuklarda Dil Gelişimi Tartışma Çocuklarda içsel ve dışsal konuşma kavramlarını ele alarak bu kavramların dil öğrenim sürecindeki etkilerini tartışınız. Psikolinguistik Kuram Dil edinim sürecinde biyolojik kuram, insanın dünyaya kalıtsal olarak dil öğrenmeye programlanmış olarak geldiğini savunur. Hangi çevrede ve koşullar altında olursa olsun, eğer çevresinde konuşan birileri varsa insan mutlaka konuşmayı öğrenir. düşüncesini taşımaktadırlar. Psikolinguistik kuram denilince akla ilk gelen bilim adamı Chomsky dir. Chomsky, insanın dil edinmeye imkân sağlayan bir programla dünyaya geldiğini ve bu program sayesinde bütün çocukların belli bir olgunluğa ulaştıklarında konuşmayı öğrenmeye başladıklarını iddia etmektedir (Fabes ve Martin, 2003). Chomsky, çocuklarda görülen bu dil edinim sürecinin evrensel bir nitelik taşıdığını da belirtmektedir. Dil gelişimi evreleri konusunda en çok kabul gören yaklaşım, Chomsky tarafından ortaya konulan gelişim evreleridir. Chomsky, dilin derin ve yüzeysel olmak üzere iki yapıdan oluştuğunu belirtmektedir. Söz konusu derin yapı, dil edinimine ilişkin olarak soyut anlamları kapsamaktayken yüzeysel yapı, gramer yapısını ve telaffuz edilen kelimeleri kapsamaktadır. Çocuklar dil edinim sürecinde öncelikle derin yapı ile yani soyut süreçlerle başlamakta ve giderek bu soyut süreçleri kelimelere aktarmaktadırlar (Tümkaya, 2008). Chomsky, çocukların doğuştan sahip oldukları program aracılığıyla çevrelerinde konuşulan dili içselleştirdiğini ve konuşmaya başladığını iddia etmektedir. Aynı şekilde insanların büyüme sürecinde herhangi bir dille karşı karşıya kalmamaları durumunda dil ediniminin mümkün olmayacağını belirtmektedir. Dil edinim sürecinde psikolinguistik görüş, özellikle bilişsel ve sosyal süreçleri göz ardı etmesi ve dil edinimini sadece biyolojik temelli bir süreç olarak ele alması nedeniyle yetersiz olarak değerlendirilmekte ve eleştirilmektedir. Etkileşim Kuramı Dil edinim sürecini açıklamaya çalışan biyolojik, davranışsal ve bilişsel görüşlerin hiçbirinin tam olarak bu süreci açıklayamadıkları görüşünden hareketle etkileşim kuramı ortaya atılmıştır. Buna göre çocuklarda dil edinimi, biyolojik olgunlaşma, çevresel etki ve yaşantıların eşit düzeyde bir etkileşimi ile ortaya çıkmaktadır (İnanç, Bilgin ve Atıcı, 2012). Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 9

174 Çocuklarda Dil Gelişimi Çocuğun dil gelişimi sürecindeki temel etken, doğuştan getirilen dil öğrenme kapasitesini harekete geçiren çevre ile olan etkileşimidir. Yani çocukta var olan dil öğrenme potansiyeli tek başına dil öğrenmek için yeterli değildir aynı zamanda çevre ile etkileşim kurulması da gerekmektedir. Tartışma Çocuklarda dil gelişimini açıklamaya çalışan kuramların benzer ve farklı yanlarını tartışınız. Etkileşim kuramcıları, çevre ile kurulan etkileşimin niteliğinin dil gelişim ve edinim sürecini doğrudan etkilediğini iddia etmektedirler. Şöyle ki dil edinim sürecinde anne babasıyla etkin bir iletişim kurma fırsatı bulan çocukların dil edinim becerilerinin etkin iletişim kurma fırsatı bulamayan çocuklara nazaran daha iyi düzeyde olduğu belirtilmektedir. Bu konuda özellikle bakım evlerinde ve yetiştirme yurtlarında kalan çocuklar üzerine yapılan araştırma bulgularının, etkileşim kuramcılarının bu görüşünü destekler nitelikte olduğu görülmüştür (Savaş, 2006). Dil gelişim evreleri; agulama, tek sözcük, telegrafik konuşma ve gramer olmak üzere dört bölüme ayrılmaktadır. Etkileşim kuramcıları anne babanın dil edinim sürecinde çocuğun dil edinimine gösterdiği ilgi düzeyinin dil edinim becerilerini önemli ölçüde etkilediğini ifade etmektedirler. Farrar (1992) okul öncesi dönemde çocukların hece ve kelime hatalarını düzeltme hususunda bilinçli davranan anne babaların çocuklarında dili gramer kurallarına uygun kullanma eğiliminin daha yüksek olduğu bulunmuştur. DİL GELİŞİMİ EVRELERİ Dil gelişimi evreleri konusunda en çok kabul gören yaklaşım Chomsky (1957) tarafından ortaya konulan psikolinguistik kuramdır. Chomsky, insanın dil öğrenmeye yatkın bir program ile dünyaya geldiğini belirtir. Chomsky, bu program aracılığıyla çocukların dilsel ögeleri seçebildiklerini ve bu suretle dil edinebildiklerini belirtmektedir. Dil gelişim seyrinin hemen hemen bütün dil ve kültürlerde birbirine paralellik göstermesi ve yapılandırılmış bir dil öğrenim programına maruz kalmadan da çocukların dili belli bir düzeyde ediniyor olmaları bu görüşü destekler niteliktedir. Chomsky, dil gelişim evrelerini temel dört evreye ayırmaktadır. Bunlar; Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 10

175 Çocuklarda Dil Gelişimi Agulama Dönemi (0-12 ay) Bu dönem doğumdan başlayarak 12. ayın sonuna kadar olan zaman diliminde yaşanmaktadır. Kendi içinde üç farklı aşamaya ayrılır: Ağlama evresi (0-2 ay) Bebekler bu dönemde ağlarken bilinçsizce, ileride konuşmanın alt yapısını oluşturacak olan bazı sesler çıkarırlar. Ağlama ağırlıklı olarak bebeklerin ihtiyaçlarını belli ettikleri bir araçtır. Aynı zamanda ağlama ileride çıkarılacak olan seslerin bir alt yapısıdır. Babıldama evresi(2-6 ay) Bebekler bu dönemde ünlü ve ünsüz harfleri bir araya getirip sıraya koyarak çeşitli sesler çıkarırlar. Bu evrede çıkarılan sesler genellikle iki hecelidir. Örneğin; ba-ba, ma-ma vb. gibi. Bu dönemde çıkarılan sesler her çocuk için evrenseldir yani ana dile özgü sesler değildir. Çağıldama (Heceleme) Evresi (6-12 ay) Anlamsız seslerin azalmaya başladığı ve bebeğin anlamlı ilk hecelerini çıkarmaya başladığı dönemdir. Bu dönemde üç heceli kelimeler de telafuz edilebilir ancak evrenin başında telafuz edilen kelimelerin anlamları bilinmemektedir. Yani kavram gelişimi söz konusu değildir. Bireysel Etkinlik Çocukların çıkarmış oldukları ilk anlamlı hecelerin ve ilk kelimelerin hangi aylarda ortaya çıkmaya başladığını gözlemleyiniz. Tek Sözcük Dönemi (12-18 ay): Çocuklarda dil edinimi bağlamında gramer kurallarına uygun olarak konuşma belirtileri yaklaşık olarak 2 ile 6 yaş arasında görülmeye başlanır. Konuşmada kritik dönemdir. Çocuk ilk anlamlı sözcükleri söyler. İlk söylenilen kelimeler genelde birden çok amaç için kullanılır. Tek sözcüklerle çok şey anlatılmak istenir. Çocuk tek sözcükle farklı anlamlar üretir. Buna morgem denir. Çocuk çevreyi keşfetmeye yönelmiştir. Bu dönemde çocukta kavram gelişimi görülür. Kavram gelişimi; çocuğun duyu organlarıyla aldığı bilgiyi, nesnelerin zihinsel tasarımına dönüştürme işidir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 11

176 Çocuklarda Dil Gelişimi Bu dönemde gelişen bir diğer ifade ise alıcı ve ifade edici dildir. Çocukta kavrama, sözcük üretiminden önce gelişir. Örneğin; 18 aylık bir çocuğa Attaya gidelim. dediğinde bunun anlamını alacak ve hazırlanacak, fakat kendisi Attaya gidelim. anlamını düzgün bir cümle kurarak ifade edemeyecektir. Yani söyleneni kavrayabilecek (alıcı dil), ancak cevabı üretmekte zorluk (ifade edici dil) çekecektir. Telegrafik Konuşma Dönemi (18-24 ay): Çocuklar bu dönemde iki kelimeyi bir arada kullanırlar. Bunlardan biri isim diğeri ise fiil ya da sıfattır. Çocuk bütün düşündüklerini ya da cümlenin tamamını iki kelimeye yansıtır ve ifade etmeye çalışır. Sözcüklerin birleştirilmesi dönemidir. Kullanılan kelime sayısı artar. İki kelime peş peşe söylenerek anlamlı sözcükler oluşturulur. anne su, baba geldi gibi. Kelimeler arasında bağlaç kullanılmadan sözcükler kullanılır. İlk Gramer Dönemi (24-72 ay): Çocuğun özellikle oyun oynamaya ve sosyal yaşama katılmaya başladığı bir dönemdir. Hâliyle bu dönemde dil önemli bir sosyal ilişki bağlamında oldukça önemli bir araç durumundadır. Çocuklar bu dönemin sonuna doğru ana dilinin gramer yapısını öğrenmekte ve konuşmasını gramere uygun olarak yapmaktadır. Yine bu dönemde konuşma becerilerinin artması ve sosyal hayata daha fazla katılmanın sonucu olarak çocuklarda kelime hazinesi de oldukça artmıştır. Tartışma Çocukların dil gelişim sürecinde geçirdikleri aşamaları ve bu aşamaların her birinde dil açısından göstermiş oldukları davranışları tartışınız. DİL GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Çocuklarda dil gelişimini etkileyen faktörleri bilişsel faktörler, cinsiyet faktörü, sağlık faktörü ve çevresel faktörler olmak üzere dört boyutta ele alabiliriz. Bilişsel Faktörler Özellikle Piaget in görüşlerine dayanmaktadır. Piaget daha önce de açıklandığı gibi dil gelişimi ile bilişsel gelişim arasında önemli bir ilişki olduğunu ve dilin bireyin biliş düzeyini yansıtan bir faktör olduğunu belirtmektedir. Buna göre Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 12

177 Çocuklarda Dil Gelişimi bireyin biliş düzeyi geliştikçe dil edinim düzeyi de buna paralel olarak gelişmektedir. Yavuzer (1993) bilişsel beceri düzeyi yani zekâ düzeyi normalin üzerinde olan çocukların yaşıtlarına nazaran daha erken konuşabildiklerini belirtmektedir. Sonuç olarak bilişsel faktörler ile dil edinimi arasında önemli bir paralellik olduğu ve bilişsel gelişim ile dil gelişimi arasında önemli bir bağ kurulabileceği söylenebilir. Cinsiyet Faktörü Dil edinim sürecinde kızların erkeklere nazaran daha hızlı bir gelişim gösterdikleri ve dil ediniminin daha erken başladığını gösteren bazı araştırma bulguları mevcuttur (Stanton-Chapman, Chapman, Kaiser, & Hancock, 2004). Ancak cinsiyetin tek başına dil edinimini etkilemesi beklenmemelidir. Cinsiyetle birlikte dil edinimini etkilemesi muhtemel biyolojik faktörler gibi başkaca faktörlerin birlikte ele alınması önerilebilir. Sağlık Faktörü Çocuklarda dil gelişimini etkileyen faktörleri bilişsel faktörler, cinsiyet faktörü, sağlık faktörü ve çevresel faktörler olmak üzere dört boyutta ele alabiliriz. Dil edinim sürecinde bir çocuğun sahip olduğu sağlık durumu önemli bir rol oynayabilmektedir. Hatta dil ediniminde gerekli birçok koşul yerinde olmasına karşın sağlık problemleri nedeniyle konuşamayan çocuklar olabilmektedir. Bunun için dil ediniminde çocukların dil, dudak ve damak yapısı ile işitme duyusunun çok önemli bir role sahip olduğunu belirtmek gerekir. Bugün işitme engelli olan birçok kişinin aynı zamanda konuşma engeli bulunmamasına rağmen konuşamadıkları bilinmektedir. Çünkü etrafındaki sesleri algılayamayan bir kişinin bu sesleri işlemesi, anlamlandırması ve tepkide bulunması oldukça güç bir durumdur. Bireysel Etkinlik Sağlık problemlerinin dil gelişimi üzerindeki olumsuz etkilerinin neler olduğunu araştırınız. Bugün, çeşitli işitme araçları yardımıyla bu sorun belli bir oranda çözülebilmektedir. Ancak bunun için erken tanı çok önemlidir. Birçok çocuk dünyaya işitme engelli olarak veya işitme problemli olarak gelmekte, ancak böyle bir soruna sahip olduğu çoğu zaman geç fark edilmektedir. Bu durumda alınmaya çalışılan tedbirlerde de yetersiz kalınabilmekte veya alınan tedbirler istenilen sonucu vermeyebilmektedir. Bu anlamda olabildiğince erken bir şekilde çocuklarda dil ve işitme problemine neden olabilecek fizyolojik durumların erken tanılanması ve tedbir alınması zaruri olarak değerlendirilebilir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 13

178 Çocuklarda Dil Gelişimi Çevresel Faktörler Çevresel faktörler, bireyin diğer gelişim alanlarında olduğu gibi dil gelişimi üzerinde de oldukça etkilidir. Çevresel faktörler bireyin diğer gelişim alanlarında olduğu gibi dil gelişimi üzerinde de oldukça etkilidir. Bireyin içinde bulunduğu ailenin sosyolojik yapısı, çocuğa karşı tutum ve yaklaşımları, anne babanın dil açısından sağlıklı olup olmaması ve çocuğun dil gelişimine ilişkin bilinçlilik düzeyleri gibi özellikler, çocuğun dil gelişimini etkilemesi muhtemel çevresel faktörler olarak sıralanabilir. Tartışma Çocukların dil gelişimini etkilemesi muhtemel biyolojik ve çevresel faktörleri tartışınız. Ödev Çocuklarda dil edinim sürecini etkilemesi muhtemel bilişsel ve biyolojik faktörleri araştırınız. Ödev Dil gelişimi açısından ele alınabilecek temel kavramları tartışınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 14

179 Çocuklarda Dil Gelişimi Özet Dil becerilerinin kazanılması noktasında bütün çocuklar arasında belirgin bir farklılık olmakla birlikte, bütün çocuklar aynı aşamalardan geçerek dil gelişimini gerçekleştirirler. İlk önce anlamsız seslerle başlayan dil gelişim süreci, zamanla hecelere ve yaklaşık olarak bir yaş civarında anlamlı ilk kelimeler olan baba, dede, anne, mama vs. ye dönüşmekte iki ila üç yaş civarında kendini ifade edebilecek düzeyde bir kelime örüntüsü kazanmakta ve üç yaşından itibaren de yetişkin dil becerilerinin edinildiği hızlı bir sürece girmektedir. Dil edinim sürecini açıklamaya çalışan farklı görüşler bulunmaktadır. Davranışçı kuram; insanda dil ediniminin tamamen öğrenme sürecine bağlı olarak çocuğun çıkarmış olduğu seslerin etrafındaki insanlar tarafından pekiştirilmesi yoluyla kazanıldığını, bilişsel yaklaşımcılar, dil gelişimi ile bilişsel gelişim arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ve dil gelişiminin bireyde bilişsel gelişimin bir yansıması olduğunu belirtmektedirler. Bilişselciler, insanda biliş düzeyi ile dil edinim becerileri arasında önemli bir ilişki olduğunu düşünmektedirler. Buna karşın psikolinguistik kuram, insanın dünyaya dil edinimine ilişkin belli bir program ile geldiğini ve en olumsuz koşullarda bile dil ediniminin belli bir düzeyde gerçekleştiğini belirtmektedirler. Dil edinim sürecinde bu üç görüşü de birleştirmeye çalışan etkileşim kuıramı ise dil ediniminin biyolojik olgunlaşma, çevresel etki ve yaşantıların eşit düzeyde bir etkileşimi ile ortaya çıkmaktadır. Dil edinim evreleri olarak en yaygın şekilde kabul gören görüş olarak Vygotsky tarafından ortaya konulan ve insanda dil gelişimini agulama, tek sözcük evresi, telegrafik konuşma ve ilk gramer evresi olarak dörde ayıran görüş olduğu söylenebilir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 16

180 Çocuklarda Dil Gelişimi DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda dil edinim sürecinin tamamen öğrenme ürünü olduğunu belirten görüştür. a) Psikolinguistik Kuram b) Davranışçı Kuram c) Sosyal Bilişsel Kuram d) Biyolojik Kuram e) Etkileşimci Kuram 2. Aşağıdakilerden yaklaşımlardan hangisi insanın dünyaya dil edinim programı ile geldiğini ve asgari koşullarda bile insanın belli bir düzeyde dil öğrenmesinin mümkün olduğunu savunmaktadır? a) Psikolinguistik Kuram b) Davranışçı Kuram c) Bilişsel Kuram d) Etkileşimci Kuram e) Sosyal Öğrenme Kuramı 3. İnsanın dil ediniminde gramer yapısına uygun olarak konuşmaya başladığı yaş dönemi aşağıdakilerden hangisidir? a) 0-1 yaş arası b) 1-2 yaş arası c) 2-5 yaş arası d) 5-9 yaş arası e) 9-15 yaş arası 4. Dil edinim sürecinde anlamlı ilk kelimelerin çıkarılmaya başlandığı ve tek bir kelimenin birçok amaç için kullanıldığı dil edinim evresi aşağıdakilerden hangisidir? a) 0-1 b) 1-2 c) 2-3 d) 3-4 e) Dil gelişimi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? a) Dil kazanımında çevrenin etkisi vardır. b) Farklı dillerde, dil gelişim aşamaları birbirinden farklıdır. c) Farklı dillerde, dil gelişim aşamaları birbirine çok benzemektedir. d) Dil edinim süreci evrensel nitelik taşımaktadır. e) Çocukların dil becerileri desteklenebilir ve geliştirilebilir niteliktedir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 17

181 Çocuklarda Dil Gelişimi yaş arasındaki bir çocuğun dil gelişim süreci ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur? a) Anlamsız sesler çıkarmaktadır. b) Sadece tek sözcük çıkarabilmektedir. c) Birkaç kelime çıkarabilmekte ve değişik manalarda kullanabilmektedir. d) Gramere uygun cümleler kurabilmektedir. e) Üç veya daha fazla kelime ile cümle kurabilir. 7. Aşağıdakilerden hangisi Noam Chomsky nin dil gelişimine ilişkin görüşleri arasındadır? a) Dil gelişimi, öğrenme ürünüdür. b) Dil gelişiminde sosyal faktörlere birinci sırada yer alır c) Dil gelişimi, biyolojik faktörlerin etkisi altındadır. d) Dil gelişimi, pekiştirmelerle ortaya çıkmaktadır. e) Dil gelişimi, kalıtım ve çevrenin etkileşiminin ürünüdür. 8. Aşağıdakilerden hangisi dil gelişimini etkileyen faktörlerden biri değildir? a) Cinsiyet b) Zekâ c) Sağlık durumu d) Ana dilin özellikleri e) Çevre 9. Dil gelişiminde anlamsız seslerin azalmaya başladığı ve bebeğin anlamlı ilk hecelerini çıkarmaya başladığı dönem aşağıdakilerden hangisidir? a) Agulama evresi b) Çağıldama evresi c) Tek sözcük evresi d) Telegrafik konuşma e) Gramer evresi 10. Dil edinim süreci ile ilgili olarak aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır? a) Dil edinim evreleri hemen hemen bütün dillerde evrensel nitelik taşır. b) Davranışçı kuramcılar, dil ediniminde pekiştirmeyi ön plana çıkarırlar. c) Etkileşimci kuramcılar çevre ve biyolojik koşulların ortak etkisini savunurlar. d) Ana dilin özellikleri çocukların dil gelişimini geciktirebilir. e) Anne babanın tutumları çocuklarda dil edinimini etkileyebilir. Cevap Anahtarı 1. B, 2.A, 3.C, 4.B, 5.B, 6.C, 7.C, 8.D, 9.B, 10.D Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 18

182 ÇOCUKLARDA DİL GELİŞİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİNDEKİLER Dil Gelişiminin Değerlendirilmesi Çocuklarda Dil Gelişim Düzeyini Belirlemeye Dönük Ölçme Araçlarının Tanıtılması ÇOCUK GELİŞİMİ I Yrd. Doç. Dr. Arzu GÜLBAHÇE HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Dil gelişim düzeyini belirlemeye yönelik ölçme araçlarını öğrenebilecek, Dil gelişim düzeyini belirlemeye yönelik ölçme araçlarının kullanımı hakkında detaylı bilgi sahibi olabileceksiniz. ÜNİTE 13

183 Çocuklarda Dil Gelişimi GİRİŞ Çocuklarda dil gelişiminin değerlendirilmesi oldukça büyük bir önem arz etmektedir. Genel itibariyle çocukların yaklaşık olarak 1 yaş civarında ilk kelimelerini çıkarmaya başladıkları ve iki yaş civarında da birkaç kelimeden oluşan cümleler kurmaya başlayarak iletişim becerilerini kullanmaya başladıkları söylenebilir. Tamda bu dönem içerisinde çocukların dil gelişim süreçlerinin takip edilmesi ve ortaya çıkması muhtemel bozukluk ya da gecikmelere karşı önlem alınması gerekmektedir. Çocuklarda dil gelişimine ilişkin olarak ortaya çıkması muhtemel gecikmeler ve bozukluklar gelişimsel farklılıklardan kaynaklanmıyor ise olası bir problemin varlığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu durumda çocuklarda dil gelişimine ilişkin gelişim düzeylerini belirlemek ve ölçmek amacıyla psikolojinin birçok alanında yaygın olarak kullanılan ölçme araçları devreye girmektedir. Standart hale getirilmiş olan ölçme araçları çocuklarda dil gelişimine ilişkin gecikme ve bozukluklara ilişkin önemli düzeyde fikir vermekle birlikte tek başına değerlendirme yapmak için yeterli değillerdir. Ölçme araçlarına ek olarak anne baba gözlemleri ve uzmanlar tarafından yapılan incelemelerinde devreye girmesi ve değerlendirme süreçlerinin birçok kaynaktan elde edilen veriler üzerinden yapılması gerekir. Çocuklarda dil gelişimini değerlendirmek üzere kullanılan ve yurt içinde ve yurt dışında geliştirilmiş birçok ölçme aracı bulunmaktadır. Aşağıda bu ölçme araçlarına ilişkin detaylı bilgiler verilmiştir. DİL GELİŞİMİNİ DEĞERLENDİRMEDE KULLANILAN ÖLÇME ARAÇLARI Peabody Resim Kelime Testi Peabody Resim Kelime Testi, L. M. Dunn tarafından geliştirilmiştir. Her biri 4 resimden oluşan yüz sayfadan meydana gelmektedir. Ölçeğin geliştirilmesi sürecinde kullanılan ve resmedilebilecek olan kelimeler Webster ın New Collagiate Dictionary (1953) başlıklı sözlükten seçilmiştir. Her yaş seviyesindeki çocukların büyük bir yüzdesinin başarılı olduğu (bildiği) kelimeler teste alınmıştır. Peabody Resim Kelime Testi, L. M. Dunn tarafından geliştirilmiştir. Her biri 4 resimden oluşan yüz sayfadan meydana gelmektedir. Ölçek formu içerisinde resimler kolaydan zora doğru sıralanmıştır yaşları arasında 4012 çocuğa uygulanan testten elde edilen ham puanlar, Z.B. puanlarına, zeka yaşına ve yüzdelik puanlara çevrilerek ayrı tablolar hâlinde verilmiştir. Testin Stanford-Binet Zekâ Testi ile arasındaki ilişki.82 ile.86; Wechsler Çocuklar İçin Zekâ Ölçeği ile arasındaki ilişki ise.41 ile.74 arasında bulunmuştur. 2-6 yaş ile 18-0 yaşları arasında 4012 çocuğa testin A ve B formları uygulanmıştır. Elde edilen ham puanlar üzerinden hesaplanan güvenirlik katsayıları.64 ile.84 arasında değişmiştir. Ölçeğin geliştirilmesi sürecinde şehirde, köyde ve gecekonduda yaşayan 2-12 yaş arasında 735 erkek, 705 kız toplam 1440 çocuktan elde edilen ortalama Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 2

184 Çocuklarda Dil Gelişimi puan ve standart sapma değerleri ortaya çıkarılmış ve norm tablosunda verilmiştir. Ayrıca çocukların testten aldıkları ham puanlara göre kelime yaşını gösteren bir tablo hazırlanmıştır. Yapı geçerliği için 21 kız ve 21 erkeğin puanları t testi ile karşılaştırılmış. Ancak beklentiler doğrultusunda anlamlı cinsiyet farkı çıkmamıştır. Şehirde ve köyde yaşayan çocukların puanları da t testi ile karşılaştırılmış ve.01 düzeyinde şehir çocuklarının lehine anlamlı farklılıklar bulunmuştur Peabody Resim Kelime Testi, 8 yaşından küçük çocuklar için (A formu) ve 8 yaşından büyük çocuklar için (B formu) farklı iki forma sahiptir. Ölçeğin yönergesi 8 yaşından küçük ve 8 yaşından büyük çocuklar için olmak üzere 2 ayrı şekilde ve sözlü olarak verilir. Çocuktan, kendisine söylenen kelimeye uygun olan resmi bulup göstermesi ya da numarasını söylemesi istenir. Her doğru yanıta 1 puan verilir. Puanların toplamı testin ham puanını oluşturur. Elde edilen ham puanlar, norm tablolarına göre yorumlanır. Art arda gelen 8 madde içinde 6 hata olması durumunda test sonlandırılır. Testin kullanımı için uzun süreli özel bir eğitim gerekmez. Ancak küçük çocuklarla çalışmayı bilmek ve bu konuda deneyimli olmak performansı etkiler. Testin Uygulanışı Sekiz yaşından küçükler için çocuklar için Yönerge: Seninle bir oyun oynayacağız. Bu sayfadaki resimleri görüyor musun? (Bunu her resmi işaret ederek söyleyin). Şimdi sana bir sözcük söyleyeceğim ve senin buna uyan bir resmi göstermeni isteyeceğim. Şimdi bir tanesini beraber yapalım. Parmağını yatak resmini gösteren resmin üstüne koy. Çocuk uygun yanıt verince örnek B ye geçin. Sonra örnek C yi yapın. Bireysel Etkinlik Peabody resim kelime testinin Türkiye' deki uygulama örneklerini araştırınız. Peabody Resim Kelime Testi, 8 yaşından küçük çocuklar için ve 8 yaşından büyük çocuklar için olmak üzere iki formdan oluşmaktadır. Örneklerin Deneme Sıralaması Deneme 1: Yatak - Balık Kelebek ÖRNEK A - B - C Deneme 2: Kaşık - Sandalye Kalem ÖRNEK A - B - C Deneme 3: Anne - Baba Elma ÖRNEK A - B - C Deneme 4: Kedi - Muz - Çorap ÖRNEK A - B - C Adı ve Soyadı: Test Tarihi: Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 3

185 Çocuklarda Dil Gelişimi Oturduğu Yer: Şe. Mer: G.kondu: Köy: Doğ.Tarihi: Takvim Yaşı: Sl. Kelime An. Sl. Kelime An. 1 Köpek (3) 34 Lamba (1) 2 Makas (3) 35 Aşçıbaşı (4) 3 Ayakkabı (4) 36 Kemiren (1) 4 Parmak (4) 37 Fare (1) 5 At (2) 38 Toplayan (2) 6 Otobüs (4) 39 Tırmanan (2) 7 Çocuklar (2) 40 Yay (2) 8 Oturan (3) 41 Külah (2) 9 Masa (2) 42 Cımbız (1) 10 Para (4) 43 İşaret (1) 11 Merdiven (3) 44 Örümcek (3) 12 Ceket (2) 45 Yardım (4) 13 Yılan (1) 46 Çalan (4) 14 Çivi (1) 47 Esneyen (2) 15 Kayık (3) 48 Fidan (2) 16 Kaplumbağa (4) 49 Kanca (2) 17 Zil (1) 50 Yüklü (2) 18 Sandık (2) 51 Lokomotif (1) 19 Lastik (3) 52 Balina (2) 20 Saklanan (4) 53 Saldıran (4) 21 Uçurtma (1) 54 Sevinç (3) 22 Yüzük (2) 55 Takılan (2) 23 Süs (4) 56 Kemirici (2) 24 Böcek (1) 57 Sonbahar (2) 25 Makara (4) 58 Yelkenli (4) 26 Vuran (2) 59 Petek (2) 27 Öğretmen (2) 60 Zaman (1) 28 Silah (2) 61 Dengeleyen (1) 29 Berber (2) 62 İnşaat (3) 30 Pişiren (4) 63 Sıralayan (1) 31 Ekin Toplayan (4) 64 Engel (2) 32 Paraşüt (3) 65 Stadyum (1) 33 Çeken (1) 66 Nehir (1) Aldığı Puan: Test Gözlemleri: Alıcı Dil Yaşı: Uygulama süresi: Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 4

186 Çocuklarda Dil Gelişimi Peabody resim kelime testinden alınan puanlar, norm cetvelinde yer alan değerlere göre yorumlanmaktadır. PEABODY NORM CETVELİ (Alıcı Dil Yaşını Bulma) Puan Şehir Köy Gecekondu Puan Şehir Köy Gecekondu 6-2,4-50 6,5 8,4 7,8 7-2,6-51 6,6 8,6 7,9 8-2,8-52 6,7 8,7 7,11 9-2, ,9 8, ,10 8,10 8,1 11-3,2-55 6,11 8,11 8,2 12-3, ,1 9 8,3 13-3,6 3,1 57 7,2 9,2 8,5 14-3,10 3,2 58 7,4 9,3 8,7 15-4,1 3,4 59 7,5 9,4 8,9 16-4,3 3,6 60 7,6 9,5 8, ,5 3,7 61 7,8 9, ,7 3,8 62 7,10 9,8 9,1 19-4,9 3, ,11 9,9 9,2 20 2,6 4, ,10 9,3 21 2,8 5,0 4,1 65 8,1 10 9,5 22 2,10 5,1 4,2 66 8,3 10,1 9,7 23 3, 5,3 4,4 67 8,4 10,2 9,9 24 3,2 5,5 4,5 68 8,6 10,4 9, ,5 5,7 4,7 69 8,7 10, ,6 5,9 4,8 70 8,8 10,6 10,2 27 3,8 5,11 4, ,9 10,8 10,4 28 3,9 6 4, ,11 10,10 10,6 29 3,10 6, , ,2 5,2 74 9,2 11,2 10, ,2 6,4 5,4 75 9,3 11, ,4 6,5 5,5 76 9,4 11,8 11,2 33 4,6 6,6 5,6 77 9, ,4 34 4,7 6,8 5,8 78 9,7 12,4 11,6 35 4,8 6,9 5, ,8 12,6 11,8 36 4,10 6,10 5, ,9 12,8 11, , ,11 12, , 7,1 6, , ,2 7,2 6, , ,3 7,4 6, , ,4 7,5 6, , ,5 7,6 6, , ,7 7,8 6, ,8 7,9 6, , ,10 7, ,11 7,11 7, ,3 49 6,3 8,3 7,6 Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, okula başlayacak olan çocukların psikolojik olarak okula hazır olup olmadıklarını ölçmeye çalışmaktadır. Metropolitan Okul Olgunluğu Testi (4-6yaş) Metropolitan Okul Olgunluğu Testi okula yeni başlayacak olan çocukların psikolojik olarak okula hazır olup olmadıklarını ölçmeye çalışmaktadır. Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, okula yeni başlayan birinci sınıf çocuklarının yönergeleri anlamaya hazırlıklı olmalarını sağlayacak olan özellikleri ve başarılarını ölçmek üzere hazırlanmıştır. Her alt test uzman kişi tarafından sözlü olarak verilen yönergeye göre çocuğun işaretleyeceği ve kopya edeceği Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 5

187 Çocuklarda Dil Gelişimi resimlerden meydana gelmektedir (Oktay, 1983). Bu testin hem grup hem de bireysel olarak uygulaması mümkündür. Beş-altı yaş arası çocuklara uygulanan bu testin süresi yaklaşık 24 dakikadır. Test soru formu ve kayıt formundan oluşmaktadır. Uygulayıcının verdiği yönergeler doğrultusunda çocuğun testi yanıtlaması istenir. Çocukları anaokulun sonunda veya birinci sınıfın başlangıcında değerlendirmek için hazırlanan ve on altı sayfadan oluşan bu test, altı ayrı alt testten oluşmaktadır. Bu testler şu şekilde sıralanmaktadır: Kelime anlama (15 madde) Bu test, dilin anlaşılması ve kavranmasını belirlemeye yönelik bir testtir. Çocuktan, her sırada dört resim içinden söylenileni seçmesi istenmektedir. Cümleler (14 madde) Bu testte çocuktan kendisine anlatılan cümleyi anlaması ve gördüğü resimle bunu birleştirmesi gibi karmaşık bir işlem beklenilmektedir. Genel Bilgiler (14 madde) Sosyokültürel faktörün etkisinin fazla olduğu alt testlerden biri olan genel bilgi alt testinde söz konusu olan resimler, çocukların günlük hayatta her zaman karşılaşabileceği görme ve elleme olanağına sahip olduğu nesnelere aittir. Çocuktan gösterilen resimle tanıdığı nesne arasında ilişki kurması ve nesneyi isimlendirmesi istenilmektedir. Bireysel Etkinlik Metropolitan Okul Olgunluğu Testi'nin Türkiye' deki uygulama örneklerini araştırınız. Eşleştirme (19 madde) Okuma yazmanın öğrenilmesinde önemli bir yer tutan eşleştirme, Metropolitan Okul Olgunluğu Testi nin en önemli bölümlerinden birini oluşturmaktadır. Benzerliklerin tanınmasını içine alır. Her madde de hayvanların, eşyaların, sayıların, harflerin, kelimelerin dört ayrı resmi sıralanmıştır. Sıranın ortasında çerçeve içine alınmış resmin aynısının çocuktan bulması ve çerçeve içine alması istenir. Genellikle bu testte şekilleri doğru olarak işaretleyemeyen ve ters işaretleyen çocuklarda okuma ve yazmada problemlerin görüldüğü belirtilmektedir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 6

188 Çocuklarda Dil Gelişimi Sayılar (24 madde) Bu test sayı bilgisini ölçmektedir. Bu alt testte sayılar ve seriler hakkında belirli bir eğitimden geçmemiş olan okul öncesi çocuklarda o zamana kadar kazanılmış olan sayı kavramını dolayısıyla sayı olgunluğunu ölçmek amaçlanmaktadır. Ankara Gelişim Tarama Envanteri yurt içinde geliştirilmiş ve dil gelişim düzeyini ölçmeye yönelik tek ölçme aracıdır. Kopya etme (10 madde) Çocuğun gördüğü şekli doğru olarak algılaması ve buna mekân içerisinde yer verme yeteneğini ölçen bir testtir. Yazının öğrenilmesinde kopya etme önemli bir yer tutmaktadır. Yazı yazmayı öğrenmede gerekli olan, görsel algı ve hareket kontrolünün bileşimini ölçmektedir. Gördüğünü doğru algılayamayan ya da algıladığını mekânda doğru şekilde yerleştiremeyen çocukların, daha sonraları okuma yazmanın öğrenilmesinde zorluk çekmeleri araştırmacıların özellikle üzerinde durduğu konulardan biridir. Bu tür testlerin, çocuklarda fiziksel gelişmeyi belirlediği kadar, zihinsel olgunluğu da belirledikleri saptanmıştır. Çocuğun, çizme ve yazmada gösterdiği mekânda ters algılama eğilimi kopya etme alt testinde kendini gösterebilir. Bütün bu alt testlerde her maddeye doğru verilen yanıt bir puan ile değerlendirilir. Puanların tümü testin toplam puanını oluşturur. Toplam puanın yüksekliği genel okul olgunluk düzeyinin yüksek olduğunu gösterir. Her alt testin kendine ait puanları da belirlenir (Çataloluk, 1994). Ankara Gelişim Tarama Envanteri 0-6 yaş aralığında olan çocukların, gelişim düzeylerinin yaşlarına göre ne düzeyde olduğunu tespit etmek amacıyla geliştirilmiştir. Ölçek, toplam 154 madde ve 4 alt testten oluşmaktadır. Ölçeğin alt boyutları sırasıyla şu şekildedir. Dil- Bilişsel alan, sosyal beceri-öz bakım alanı, ince motor beceriler alanı ve Kaba Motor beceriler alt testlerinden oluşur. Bireysel Etkinlik Ankara gelişim tarama envanterinin Türkiye' deki uygulama örneklerini araştırınız. Bu alt testler, çocuğun yaşına uygun sorularla başlayan bir tarama ve tanıma testidir. Temel olarak, çocuğu yetiştiren kişiye uygulanır. Çocuğun genel gelişim düzeyi hakkında doğru bilgilere ulaşılmasını sağlayan kapsamlı bir testtir. Çocuklarda dil gelişim düzeyini belirlemede ve dilsel bozukluklar ya da gecikmeleri belirlemede kullanılabilecek etkili bir ölçme aracıdır. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 7

189 Çocuklarda Dil Gelişimi Tartışma Çocuklarda dil gelişim düzeyini belirleme sürecinde ölçme araçlarından yararlanmanın yeterliliğini tartışınız Denver II, testi klinik amaçlı özel eğitim ve okul öncesi kurumlarında yaygın olarak kullanılır.. Denver II Gelişimsel Tarama Envanteri Denver II Testi küçük çocuklarda var olan gelişimsel sorunları tespit etmek amacıyla geliştirilmiş bir ölçme aracıdır. Çocuğun yaşına uygun birtakım becerilerini değerlendirmek, gelişimsel olarak şüpheli durumları objektif olarak ölçmek ve risk altındaki çocukları izleyebilmek için 116 madde ve 4 alt bölümden oluşan bir ölçektir. 0-6 yaş arasındaki çocuklara uygulanabilmektedir. Ölçeğin uygulaması anne, baba ve çocukla birlikte yapılmaktadır. Anne ve babadan çocukla ilgili bazı bilgiler alınır ve uygulamaya geçilir. Test formunda yer alan maddelerden anneye yöneltilmesi gereken sorular anneye yöneltilir ve çocuğun yapması beklenen maddeler ise çocuğa yöneltilir. Testin verilişinde standart yönergeye uyulması gerekmektedir. Üniversitelerin psikoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, çocuk gelişimi vb. gibi çeşitli bölümlerinden mezun olmuş meslek elemanları tarafından uygulanması önerilmektedir. Bu anlamda ölçeğin uygulanması safhasında uzmanlık gerektirdiği söylenebilir. Denver II çocuklarda olası gelişimsel sorunları saptamak amacı ile kullanılır. Üç temel alanda oldukça kullanışlı bilgiler verebilmektedir. Sağlıklı gözüken çocukları olası sorunları yönünden taraması, Gelişimsel gerilik olduğundan kuşkulanılan işlevleri nesnel şekilde saptama olanağı vermesi, Riskli bebekleri (örneğin doğum öncesi sorunlar, düşük doğum ağırlıklı ya da erken doğmuş, çoğul gebelikler, ailede gelişimsel sorunu olanlar, yardımcı üreme teknikleri ile doğan bebekler vb.) izlemede kullanılabilmesi Denver II testi, kişisel-sosyal, ince motor, dil ve kaba motor alanlarda çocuğun kendi yaş grubundaki diğer çocuklarla karşılaştırılarak hangi yüzdelik diliminde olduğunu göstermesi açısından diğer birçok gelişimsel tarama testine göre daha kolay uygulanma özelliği taşımaktadır. Denver II Testi aşağıdaki verilen üç alanda yaygın anlamda kullanılmaktadır: Klinik değerlendirme: Herhangi bir belirti göstermeyen sağlıklı çocuklarda ya da bazı belirtilerinden kuşkulanılan 0-6 yaş grubu çocuklarda tarama testi olarak kullanılmalıdır. Testin belirli aralıklarla (örneğin yılda bir) uygulanması gereklidir. Ayrıca anne-babaya çocuk gelişimi konusunda bilgi ve öneri verebilmek için uygun bir ortam oluşturur. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 8

190 Çocuklarda Dil Gelişimi Bireysel Etkinlik Denver II testinin Türkiye' deki uygulama örneklerini araştırınız. Özel Eğitim: Gelişimsel sorunu konusunda tanı almış ve özel eğitime başlatılan çocukların ilk değerlendirmeleri ve aralıklı olarak tekrarlanarak eğitim programının olumlu ya da olumsuz etkilerinin izlenmesine yardımcı olur. Okul Öncesi Kurumları: Okul öncesi eğitim kurumuna başlayan çocuğun beceri düzeyinin ve gelişiminin belirlenmesi ve olası bir sorunda doktora/hastaneye yönlendirme amaçlı kullanılabilir. Aileye bilgi vermek ve çocuğun eğitim programını oluşturmak sürecinde de etkin bir veri kaynağı olarak kullanılabilir. Tartışma Çocuklarda gecikmiş dil ve konuşma problemlerinin belirlenmesinde ölçme araçlarının rolünü tartışınız. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 9

191 Çocuklarda Dil Gelişimi Özet Çocuklarda dil gelişim düzeyini ölçmek ve muhtemel fonolojik ve artikülasyon nitelikli bozuklukları belirlemek için çeşitli standart ölçme araçları bulunmaktadır. Bunlar arasında en yaygın olarak kullanılanları Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, Ankara Gelişim Envanteri, Denver II tetsi ve Peabody Resim Kelime Testi'dir. Çocuklarda ortaya çıkması muhtemel dil bozuklukların teşhisinde ve eğitim süreçlerinin planlanmasında sadece ölçme araçlarından yararlanmak yetersiz kalabilir ve çocuğun gerçek durumunu yansıtmayabilir. Bunun için çocuğun doğal ortamında gözlenmesi ve elde edilen gözlem sonuçlarının standart ölçme araçlarından elde edilen verilerle tamamlanması önerilebilir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 10

192 Çocuklarda Dil Gelişimi DEĞERLENDİRME SORULARI 1. Çocuklarda dil gelişim sürecinin değerlendirilmesinde aşağıda sorulardan hangisine cevap aranmaz? Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. a) Bir dil sorunu var mı? b) Dil sorunu varsa eğer nedeni nedir? c) Dilin hangi alanlarında sorun bulunmaktadır? d) Dil gelişiminde ortaya çıkan sorunların çözümü için ne önerilmektedir? e) Eğitim programını kim uygulayacak? 2. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda dil gelişimini değerlendirmek için kullanılan ölçme araçlarından biri değildir? a) Peabody Resim Tanıma Testi b) Ankara Gelişim Tarama Ölçeği c) WISC-R d) Denver II e) Metropolitan Okul Olgunluğu Testi 3. Çocuklarda dil gelişimini değerlendirmenin özellikle aşağıdakilerden hangisini hedeflediği söylenebilir? a) Ana dili doğru öğretmek b) Yaşıtları ile düzeye gelmelerini sağlamak c) Dil bozukluğu ve gecikmelerini belirleyerek eğitim programları ve tedavi planlamak d) Çocuklarda görülen dilsel hataları belirlemek e) Çocukların dile karşı ilgisini belirlemek 4. Çocuklarda dil gelişimini değerlendirme sürecinde ortalama performans puanlarını temel alan yaklaşım bağlamında dil gelişimini değerlendirmek için temel kriter aşağıdakilerden hangisidir? a) Ana dilin özellikleri b) Çocuğun yaşı c) Çocuğun gelişimsel bozuklukları d) Çocuğun normal yaşıtlarının sahip olduğu dilsel düzey e) Çocuğun bireysel gelişim özelliği 5. Çocuklarda dil gelişimini değerlendirme sürecinde ölçüt bağımlı yaklaşım bağlamında dil gelişimini değerlendirmek için temel kriter aşağıdakilerden hangisidir? a) Ana dilin özellikleri Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 12

193 Çocuklarda Dil Gelişimi b) Çocuğun yaşı c) Çocuğun gelişimsel bozuklukları d) Çocuğun normal yaşıtlarının sahip olduğu dilsel düzey e) Çocuğun bireysel gelişim özelliği 6. Denver II Testi aşağıdaki alanların hangisinde etkin olarak kullanılmamaktadır? a) Klinik amaçlı olarak b) Tanı ve tedavi süreçlerinde c) Özel eğitim kurumlarında d) Yabancı dil okullarında e) Okul öncesi kurumlarında 7. Aşağıdaki ölçme araçlarından hangisi Türk Çocukları üzerinde geliştirilmiştir. a) Pebody resim kelime testi b) Metropolitan okul olgunluğu testi c) Marmara ilköğretime hazır oluş testi d) Bayley zeka testi e) Denver II 8. Bayley bebekler için zeka testi hangi yaş grubu için kullanılabilir? a) 1-2 yaş b) 2-3,5 yaş c) 3-5 yaş d) 2-6 yaş e) 3-6 yaş 9. Denver II testinin kullanılış amacı aşağıdakilerden hangisidir? a) Sosyal becerileri ölçmek b) Akademik becerileri ölçmek c) Gelişimsel sorunları belirlemek d) Zekâ düzeyini belirlemek e) Okul olgunluğunu belirlemek 10. Aşağıdakilerden hangisi Ankara gelişim envanterinin ölçmeye çalıştığı alanlardan değildir? a) Dil-Bilişsel alan, b) Sosyal Beceri-Öz bakım alanı c) İnce Motor beceriler alanı, d) Kaba Motor beceriler alanı e) Ebeveyn ilişki kalitesi belirleme alanı Cevap Anahtarı 1. E, 2.C, 3.C, 4.D, 5.E, 6.D, 7. C, 8. B, 9. C, 10. E Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 13

194 ÇOCUKLARDA DİL GELİŞİMİNİN TAKİP EDİLMESİ İÇİNDEKİLER Dil Gelişiminin Takip Edilmesi Dil Gelişiminde Ortaya Çıkan Aksaklıklar ve Sebepleri ÇOCUK GELİŞİMİ I Yrd. Doç. Dr. Arzu GÜLBAHÇE HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Dil gelişiminde ortaya çıkan aksaklıklar ve bu aksaklıkların sebeplerini öğrenebileceksiniz. ÜNİTE 14

195 Çocuklarda Dil Gelişiminin Takip Edilmesi GİRİŞ Dil gelişiminde gecikme ya da bozukluk olan çocuklar için erken tanı, sorunun düzeltilmesi veya tedavi edilebilmesi açısından oldukça önemlidir. Dil gelişiminde çeşitli nedenlerden kaynaklanan gecikme veya bozukluklar olabilmektedir. Dil gelişiminde gecikme ya da bozukluk olan çocuklar için erken tanı sorunun düzeltilmesi veya tedavi edilebilmesi açısından oldukça önemlidir. Günümüzde dil sorunları olan çocukların, erken yaşlarda saptanarak eğitime alınmasının önemi pek çok araştırmacı tarafından vurgulanmaktadır. Dil kazanımı ve gelişimindeki bir sorun çocuğun sadece iletişimini değil, tüm gelişim alanlarını olumsuz etkileyen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Dil gelişiminde sorun olan çocuklarda okuma yazma güçlüğü gibi diğer dil sorunlarının da ortaya çıkma riskinin fazla olduğu bilinmektedir (Bishop ve Adams, 1990, Catts, 1993) Gelişimin en temel ilkelerinden biri olan bireysel farklılıklar ilkesi, dil gelişiminde de kendini göstermektedir. Her çocuğun dilsel gelişimi kendine özeldir ve farklıdır. Ancak çocuklarda dil gelişimini değerlendirme süreci oldukça zor bir süreçtir. Lund ve Duchan (1988) çocuklarda dil gelişimini değerlendirme de temel olarak dört soruya cevap aranması gerektiğini belirtmektedirler. Bunlar: Bir dil sorunu var mı? Eğer dil sorunu varsa nedeni nedir? Dilin hangi alanlarında sorun bulunmaktadır? Çocuğun dil gelişiminde ortaya çıkarılan sorunların çözümü için ne önerilmektedir? Tartışma Çocuklarda dil gelişimini değerlendirmede kullanılan yaklaşımları tartışınız. ÇOCUKLARDA DİL GELİŞİMİNİN TAKİP EDİLMESİ Çocukların dil gelişimini değerlendirmede temel iki yaklaşım bulunmaktadır. Bunlar, ortalama performans puanlarını temel alan yaklaşım ve çocuğun kendi performansını tanımlayan ölçüt bağımlı yaklaşım. Ortalama performans puanlarını temel alan yaklaşım, çocuğun performansını değerlendirirken özellikle yaşıtlarıyla olan benzer ve farklı yanlarını ele almaktadır. Buna göre bir çocuğun dil gelişim düzeyini değerlendirirken temel kriter çocuğun dil gelişim düzeyinin yaşıtlarından geride olup olmamasıdır. Ölçüt bağımlı yaklaşım ise çocuğun dil gelişimini değerlendirirken onu yaşıtlarıyla kıyaslamak yerine, çocuğun dil gelişim düzeyini bireysel olarak ele almakta ve çocuğun dil gelişiminin nasıl olduğu sorusuna cevap aramaktadır. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 2

196 Çocuklarda Dil Gelişiminin Takip Edilmesi Norm bağıntılı yaklaşımda dilin değerlendirilmesi için standardize edilmiş ölçme araçları, kullanılmaktadır. Bu anlamda gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında çocuklarda dil gelişimini ölçmeye yönelik birçok ölçme aracı geliştirilmiştir. Çocuklarda dil gelişim düzeyini tarama ve tanı koyma amaçlı olarak kullanılan bu ölçme araçları bir çocuğun dil gelişiminde olası gecikme ve sorunları belirlemek için onun göstermiş olduğu dilsel beceri düzeyini yaşıtları için geliştirilmiş ya da belirlenmiş olan normlar ile karşılaştırmakta ve çocuğun dil gelişimine ilişkin bir görüş ortaya koymaktadırlar (Acarlar, 2002). Bireysel Etkinlik Çocuklarda dil gelişim düzeyini belirlemek ve herhangi bir gecikme veya bozukluk olup olmadığını belirlemek için hangi yöntemlerin kullanıldığını araştırınız. Bu anlamda çocuklarda dil gelişim düzeyini belirlemeye çalışan bu ölçme araçlarının, çocuğun dil gelişimini normal gelişim gösteren yaşıtlarıyla kıyaslama ve nicel olarak değerlendirme olanağı sunması nedeniyle önemli bir avantaj sağladığı ve standardize edilmiş olmaları nedeniyle de güvenilir ve geçerli sonuçlar ortaya koydukları da söylenebilir. Ancak dil gelişiminde herhangi bir gecikme ya da bozukluk olup olmadığını belirlemek için sadece ölçme araçlarından yararlanarak bir tanı koyma işleminin her zaman çok sağlıklı bir yol olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü söz konusu ölçme araçlarından aynı puanı almış olan iki çocuğun dil gelişim düzeyinin birbirinin aynı olduğunu söylemek mümkün değildir. Ayrıca yapılandırılmış ifadelerden oluşan ölçme araçlarının çocuğu sınırlandırması ve günlük yaşamda kullanılan dilsel öğeleri yansıtma konusunda yetersiz olması da ölçme araçları için söylenebilecek ayrı bir olumsuzluktur. Bu anlamda bir çocuğun doğal iletişim ortamında dili nasıl kullandığı ve hangi hataları yaptığı da bilinmesi gereken önemli özelliklerdir. Ancak standardize edilmiş olan ölçme araçlarının bu nitelikleri tam olarak taşıyor olması kuşkuludur. Ayrıca, bireysel, sosyal ve kültürel farklılıkların da göz ardı edilmesi söz konusu olabilmektedir. Ancak belirtilen tüm bu olumsuzluklara karşın, dil gelişiminde gecikme veya bozuklukların tanılamasında standardize edilmiş olan ölçme araçlarının kullanımı son derece gerekli ve önemli bir veri kaynağı olarak ele alınmalıdır. Ölçme araçlarının sahip olduğu dezavantajları gidermenin en iyi yolu, çocuğu bireysel olarak da ele almak ve çocuğun gerçek performansını değerlendirmektir. Bunun için çocuğun doğal ortamlarında doğal iletişimini ve bu iletişimde kullandığı dilsel öğeleri ve dilsel hataları değerlendirmektir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 3

197 Çocuklarda Dil Gelişiminin Takip Edilmesi Bu anlamda sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için değerlendirme sürecinin her çocuğa göre bireyselleştirilmesi ve çocuğun dil becerilerinin bireysel olarak ele alınması gerekir. Dil gelişiminde problem olduğu belirlenen bir çocuğun ihtiyaç duyacağı eğitim programları, ancak bu yolla sağlıklı bir şekilde planlanabilir ve uygulanabilir. Aynı zamanda söz konusu eğitim faaliyetinin uygulanmasından sonra değerlendirilmesi sürecinde de önemli bir veri kaynağı elimizde olacaktır. Tartışma Çocuklarda dil gelişimi bağlamında görülen bozuklukların tedavisi ve eğitiminde standardize edilmiş ölçme araçlarının önemini tartışınız. Biyolojik veya çevresel faktörlerden kaynaklanan nedenlerden dolayı bazı çocukların dil becerilerinde gecikmeler veya dilsel bozukluklar ortaya çıkabilmektedir. Dil becerilerinin kazanılması noktasında bütün çocuklar arasında belirgin bir farklılık olmakla birlikte genel itibarıyla bütün çocuklar aynı aşamalardan geçerek dil gelişimini gerçekleştirirler. İlk önce anlamsız seslerle başlayan dil gelişim süreci, zamanla hecelere ve yaklaşık olarak bir yaş civarında anlamlı ilk kelimeler olan baba, dede, anne, mama vs. ye dönüşmekte iki ila üç yaş civarında kendini ifade edebilecek düzeyde bir kelime örüntüsü kazanmakta ve üç yaşından itibaren de yetişkin dil becerilerinin edinildiği hızlı bir sürece girmektedir. Biyolojik veya çevresel faktörlerden kaynaklanan nedenlerden dolayı bazı çocuklarda dil becerilerinde gecikmeler veya dilsel bozukluklar, ortaya çıkabilmektedir. Bu bölümde çocuklarda görülen dilsel bozukluklar kısaca tanıtılarak bu aksaklıkların belirlenmesinde kullanılan ölçme araçlarının tanıtımı yapılacaktır. DİL GELİŞİMİNDE ORTAYA ÇIKAN AKSAKLIKLAR Artikülasyon ve Fonolojik Bozukluklar Artikülasyon (sesletim) bozukluğu, konuşma seslerinden bir ya da birkaçının yanlış üretilmesidir. Fonolojik bozukluk ise daha bilişsel düzeydedir. Artikülasyon (sesletim) bozukluğu, konuşma seslerinden bir ya da birkaçının yanlış üretilmesidir. Örneğin; çocuğun /kapı/ yerine /tapı/, /mor/ yerine /moy/ demesi gibi. Fonolojik (sesbilgisel) bozukluk ise dile ait ses bilgisinde bir farklılığın ya da bir sorun olduğuna işaret etmektedir. Artikülasyon bozukluğunda çocuğun üretemediği ya da yanlış ürettiği ses, ses dağarcığında yer almaz. Bir konuşma sesinin doğru üretilmesi için o ses üretiminde gerekli olan motor hareketin yapılması gerekir. Fonolojik bozukluk ise daha bilişsel düzeydedir. Bu bozuklukta çocuğun yanlış ürettiği ses, ses dağarcığında yer alır; ancak çocuk birtakım işlemler yaparak hedef ses yerine başka ses kullanır. Örneğin, bir çocuğun ses dağarcığında hem /s/ hem de /t/ sesleri olsun. Bu çocuk, /t/ ve /s/ seslerini birbiri yerine kullanıyorsa; Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 4

198 Çocuklarda Dil Gelişiminin Takip Edilmesi yani /top/ yerine /sop/ ve /sarı/ yerine /tarı/ diyorsa burada çocuğun sesi yanlış üretiyor olmasından değil, çocuğun dilin ses bilgisi sistemine ait farklı bir yapılanması olduğu düşünülür. Bu durum çocukta fonolojik bozukluğa işaret ediyor olabilir. Ses bilgisi, bir dildeki ses sistemine ait bilgidir. Bir dile ait konuşma seslerinin nasıl sıralanacağının ve anlam değiştirebileceğinin bilgisidir. Çocuklar 0-4 yaş arasında bu sistemi öğrenmektedir. Dolayısıyla 4 yaşına kadar yapılan pek çok ses bilgisel işlem normal kabul edilir. Örneğin, çocuğun /s/ sesi yerine /t/ demesi normal olarak kabul edilebilir. Ancak çocuktan /s/ sesini edindikten sonra konuşma diline genellemiş ve kullanıyor olması beklenir. Dolayısıyla ses bilgisel gelişim iki boyutlu olarak düşünülmelidir: Oral-motor becerilerde olgunlaşma ve ustalaşma ve ana dilin ses sistemine ilişkin bilişsel bilginin örgütlenmesi. Bireysel Etkinlik Dil bozukluğu gösteren çocuklarda artikülasyon ve fonolojik bozukluk belirtilerini araştırınız. Artikülasyon - Fonolojik Bozukluğun Nedenleri? İşitme engeli Ağız-yüz anomalileri Zihin engeli Motor bozukluklar (apraksi/ dizartri) Özgül öğrenme güçlüğü Zayıf taklit yeteneği Çevrenin pekiştirmesi Tartışma Çocuklarda artikülasyon ve fonolojik bozukluğa neden olan faktörleri tartışınız. Çocuklarda Gecikmiş Dil ve Konuşma Çocuklarda gecikmiş dil ve konuşma, çocuğun yaşından beklenen düzeyde dil ve konuşma gelişimi gösterememe durumudur. Çocuklarda gecikmiş dil ve konuşma çocuğun yaşından beklenen düzeyde dil ve konuşma gelişimi gösterememe durumudur. Gecikmiş dile sahip çocukların büyük bir bölümü, konuşmaya ve dil becerilerinin kullanımına geç de olsa başlar, dil gelişimi sürer ve sonunda normal dil gelişimini gerçekleştirebilir. Dil gelişimi gecikmeli de olsa normal dil gelişimini izler. Ancak, dil sorunu ise tamamen farklı bir durumdur. Dil sorunu dendiğinde, dili anlama ve kullanma becerilerinde, ayrıca Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 5

199 Çocuklarda Dil Gelişiminin Takip Edilmesi dili oluşturan elemanların gelişiminde çocuklarda normal dil gelişiminden hız, nicelik ve nitelik olarak farklılık ve yetersizlik göstermesi durumudur. Çocuklar, dili erken dönemde kazanmakta ve yaşamın ilk 3-4 yılı içerisinde bebek dilinden yetişkin diline geçiş yapmaktadır. Çocukların dil edinimindeki hızları ve kolaylıkları bireysel farklılıklardan etkilenir, yani dil edinim sürecinin hızı çocuktan çocuğa farklılık gösterir. Görülen bireysel farklılığın sebepleri ise çocuğun, ona gelen bilgileri organize etme biçimi ve çevresel faktörlerdir. Bilişsel organizasyon; çocukların çevrelerinden aldıkları bilgileri organize etme biçimlerindeki farklılıklardır. Örneğin, oyuncaklarla daha fazla ilgilenen çocuklar nesnelere ait daha fazla adlandırma yaparken, yetişkinlerle daha fazla zaman geçiren çocukların kişilere ve sosyal sözcüklere daha fazla adlandırma yapabildikleri görülebilmektedir. Çevresel faktörler ise çocukla etkileşime giren anne ya da yakın çevrenin kullandığı dil ile bu dili ve etkileşim stillerini kullanma biçimlerinin oluşturduğu bağlam dilsel ortamı oluşturur. Anne/ bakıcı çocukla yaptığı karşılıklı sohbet stillerinde de bireysel farklılıklar vardır. Kimi anneler çocuklarıyla zaman geçirirken daha fazla nesnelere ait soru sorar ya da onları adlandırır. Bu da çocukların sözcük dağarcığının gelişmesine olumlu katkı sağlar. Ancak bazı çocuklarda bunlara rağmen dili işleme, geliştirme yeteneği çeşitli nedenlerle yavaş olabilir, bu da dil gelişiminde sorun olduğunun göstergesi olabilir. Bireysel Etkinlik Çocuklarda gecikmiş konuşmanın ortaya çıkmasının biyolojik ve çevresel sebeplerini araştırınız. Gecikmiş Dil ve Konuşmanın Nedenleri Medikal faktörler Sosyal ve çevresel faktörler Zihinsel engel Duyusal-Algısal gelişme bozuklukları Beyin travmaları Nedeni bilinmeyen Otizm Özgül dil bozukluğu Çok dillilik Genetik Cinsiyet Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 6

200 Çocuklarda Dil Gelişiminin Takip Edilmesi Tartışma Çocuklarda gecikmiş dil ve konuşma probleminin nedenlerini tartışınız. Gecikmiş konuşma gösteren çocukların en belirgin özellikleri arasında sınırlı konuşma, yetersiz sözcük dağarcığı ve işaret dilini kullanma davranışı gösterilebilir. Gecikmiş Dil ve Konuşmanın Özellikleri Sınırlı konuşma Hiç konuşmamaktan çok, zor anlaşılabilen birkaç sözcük söyleme arasında değişiklik gösteren konuşmadır. Yetersiz sözcük dağarcığı Akranlarına göre daha az sözcük bilirler. "Ben, benim" gibi zamirleri 3 yaşına geldiklerinde kullanamıyor olabilirler. Gecikmiş cümle kurma Kendi istek ve gereksinimlerini cümle ya da sözle anlatma yerine jest, mimik ve diğer işaretlerle anlatmayı tercih etmedir. Dikkat, dinleme ve ilgi azlığı Başkalarının konuşmalarına dikkat etmez, ilgi göstermez veya dinlemez. Hızlı konuşma Konuşmaları, hızlı ve anlaşılmaz ses ve ses birleşmelerinden oluşur. İşaret ve vücut dili kullanımı İsteklerini, duygularını doğrudan beden işaretleriyle belli eder. Bazen işaret eder ya da ebeveynlerini çekiştirerek, ellerinden tutarak isteklerini olana kadar işaret ederler. Kendilerini izole etme Toplumdan, çevreden ve akranlarından uzak durabilir. Artan hırçınlık Daha çabuk ağlama, oyuncaklarını atma, kırma, çevresindekilere vurma gibi hırçın davranışlar gözlenebilir. Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 7

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

ÜNİTE FİZİKSEL GELİŞİM I ÇOCUK GELİŞİMİ I İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Doç. Dr. Birol ALVER

ÜNİTE FİZİKSEL GELİŞİM I ÇOCUK GELİŞİMİ I İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Doç. Dr. Birol ALVER FİZİKSEL GELİŞİM I İÇİNDEKİLER Tanım, Önem ve Kavramlar Gelişim Dönemlerine İlişkin Fiziksel Özellikler ÇOCUK GELİŞİMİ I Doç. Dr. Birol ALVER HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Doğum öncesi ve doğum

Detaylı

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın

Detaylı

ÜNİTE FİZİKSEL GELİŞİM II ÇOCUK GELİŞİMİ I İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Doç. Dr. Birol ALVER

ÜNİTE FİZİKSEL GELİŞİM II ÇOCUK GELİŞİMİ I İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Doç. Dr. Birol ALVER FİZİKSEL GELİŞİM II İÇİNDEKİLER Fiziksel Gelişimde Bireysel Farklılıklar ve Önemi Fiziksel Gelişimi Etkileyen Etmenler Fiziksel Gelişimin Diğer Gelişim Alanlarıyla İlişkisi ÇOCUK GELİŞİMİ I Doç. Dr. Birol

Detaylı

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.

Detaylı

fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin

fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin Döllenmiş yumurta fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin Yaşam boyu devam eden biyolojik, bilişsel, sosyal gelişim ve kişilik gelişiminin bilimsel incelemesi Gelişim psikolojisinin başlıca

Detaylı

Gelişim Psikolojisi Beden Gelişimi. Doç. Dr.Tülin Şener

Gelişim Psikolojisi Beden Gelişimi. Doç. Dr.Tülin Şener Gelişim Psikolojisi Beden Gelişimi Doç. Dr.Tülin Şener Gelişim döllenme ile başlar ve bireyin yaşam boyunca geçirdiği biyolojik, psikososyal ve bilişsel değişimleri içerir. Doğum ile dünyaya gelen bebek

Detaylı

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. BÜYÜME Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. 2 BÜYÜME Örneğin doku büyümesi gerçekleşerek vücut ağırlığı ve boy uzunluğunda

Detaylı

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler 1 1. Gelişim ve Değişim Gelişim, organizmanın doğum öncesi dönemden başlayarak (döllenme) bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal yönden

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 18 Mayıs 2009 12:56 - Son Güncelleme Pazartesi, 18 Mayıs 2009 12:58

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 18 Mayıs 2009 12:56 - Son Güncelleme Pazartesi, 18 Mayıs 2009 12:58 Fiziksel Gelişim Bebeklik Döneminde - Fiziksel Gelişim 0-2 yaşlar arasını içeren bebeklik dönemi fiziksel açıdan pek çok temel becerinin kazanıldığı bir dönemdir. Bu dönem içerisinde bebeklerin hem beden

Detaylı

Dersin Bitiminde Öğrenciler:

Dersin Bitiminde Öğrenciler: İçerik: Ünite-1 I. Gelişim ile ilgili Temel Kavramlar II. III. IV. Gelişimin Kritik Dönemleri Gelişim ile ilgili Temel İlkeler Gelişimi Etkileyen Faktörler V. Anne Babanın Çocuk Yetiştirme Tarzları VI.

Detaylı

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

Gelişim Psikolojisi Ders Notları Gelişim Psikolojisi Ders Notları Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL www.gunescocuk.com Tanımlar Büyüme: Organizmada meydana gelen sayısal (hacimsel) değişiklikler Olgunlaşma: Potansiyel olarak var olan işlevin

Detaylı

BUYUME VE GELISME. Yrd. Doc. Dr. Selcuk AKPINAR

BUYUME VE GELISME. Yrd. Doc. Dr. Selcuk AKPINAR BUYUME VE GELISME Yrd. Doc. Dr. Selcuk AKPINAR BUYUME VE GELISME Cocukluk cagi dollenme ile baslar ve ergenligin tamamlanmasina kadar devam eder. Diger butun canlilara kiyasla insanda cocukluk cagi cok

Detaylı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 2

REHBERLİK VE İLETİŞİM 2 REHBERLİK VE İLETİŞİM 2 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com İletişim, Davranış değişikliği meydana getirmek üzere düşünce, bilgi, duygu, tutum ve becerilerin paylaşılması sürecidir.

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM 9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot

Detaylı

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU EMBRİYOLOJİ VE GENETİK 1 DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU 2/16 EMBRİYOLOJİ NEDİR? Embriyoloji; zigottan, hücreler, dokular, organlar ile tüm vücudun oluşmasına kadar geçen ve doğuma kadar devam

Detaylı

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR GELİŞİM Büyüme, olgunlaşma ve öğrenme ürünü olarak sürekli ilerlemeyi kapsayan bir değişmedir. BÜYÜME Vücudun sadece boy, kilo ve hacim olarak artmasıdır. OLGUNLAŞMA

Detaylı

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler Vücudumuzda aynı anda birçok karmaşık olayın birbirleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleşmesi denetleyici ve düzenleyici sistemler tarafından sağlanır. Denetleyici ve

Detaylı

FİZİKSEL GELİŞİM I DOĞUM ÖNCESİ DÖNEM VE BEBEKLİK DÖNEMİ

FİZİKSEL GELİŞİM I DOĞUM ÖNCESİ DÖNEM VE BEBEKLİK DÖNEMİ Yrd. Doç. Dr. Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD FİZİKSEL GELİŞİM I DOĞUM ÖNCESİ DÖNEM VE BEBEKLİK DÖNEMİ İnsan gelişimi bir bütün olarak seyreder. Fiziksel

Detaylı

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI Öğr. Gör. Özlem BAĞCI Çocuğun kas gelişimini sağlayan, enerjisinin boşalmasına yol açan oyun, arkadaşları ile iletişimi ve işbirliğini de sağlayarak onun dünyasını biçimlendirir. Piaget e göre oyun, çocuğun

Detaylı

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? Vücudun, büyümesi yenilenmesi çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin yeterli miktarda alınmasıdır. Ş. İKİBUDAK BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ SAĞLIKLI BİR Y AŞAMIN

Detaylı

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders)

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders) Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders) Büyüme ve Gelişme Çocuk organizmasını yetişkinden ayıran en önemli özellik, sürekli büyüme, gelişme ve değişme süreci

Detaylı

Okul Dönemi Çocuklarda

Okul Dönemi Çocuklarda Okul Dönemi Çocuklarda Fiziksel ve motor gelişim Bilişsel açıdan gelişim Psikososyal gelişim Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Hasan Kalyoncu Üniversitesi Okul Dönemi Çocuklarda (7-11 yaş) Gelişimin Görevleri

Detaylı

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları

Detaylı

O Oyunların vazgeçilmez öğeleri olan oyuncaklar çocuğun bilişsel, bedensel ve psikososyal gelişimlerini destekleyen, hayal gücünü ve yaratıcılığını

O Oyunların vazgeçilmez öğeleri olan oyuncaklar çocuğun bilişsel, bedensel ve psikososyal gelişimlerini destekleyen, hayal gücünü ve yaratıcılığını EĞİTİCİ OYUNCAKLAR O Oyunların vazgeçilmez öğeleri olan oyuncaklar çocuğun bilişsel, bedensel ve psikososyal gelişimlerini destekleyen, hayal gücünü ve yaratıcılığını geliştiren en değerli araçlardır.

Detaylı

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI Okul öncesi dönem genel anlamda tüm gelişim alanları açısından temellerin atıldığı

Detaylı

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME Canlıların kendine benzer yavrular oluşturmasına üreme denir. Üreme tüm canlılar için ortak özellik olup canlının neslinin devamlılığını sağlar. Canlılar neslini devam

Detaylı

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER 0-2 Yaş Süt çocukluğu 2-5 Yaş Oyun çocukluğu veya okul öncesi 6-12,14 Yaş Okul çağı veya büyük çocukluk 4-5 yıl Ergenlik dönemi 23-26 Yaş Gençlik veya ergenlik sonu 2-5 YAŞ

Detaylı

3- Destek ve Hareket Sisteminin (Kasların) Çalışması :

3- Destek ve Hareket Sisteminin (Kasların) Çalışması : KAS SİSTEMİ İskelet sistemindeki kemiklerin üzerini örten, iç organların yapısına katılarak vücudun ve iç organların hareket etmesini sağlayan kasların oluşturduğu sisteme kas sistemi denir. a) Kasların

Detaylı

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI Üç Gelişim Alanı Gelişimsel rehberlik modelinin nihai amacı yaşam kariyeri gelişimini desteklemektir. Gelişimsel PDR nin ilkesi: Rehberlik

Detaylı

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii YAZARLAR HAKKINDA... iv 1. ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 Giriş... 2 Eğitim Psikolojisi ve Öğretmen... 3 Eğitim Psikolojisi... 3 Bilim... 6 Psikoloji... 8 Davranış... 9 Eğitim...

Detaylı

Motor Beceri Öğreniminin Seviyeleri

Motor Beceri Öğreniminin Seviyeleri Motor Beceri Öğreniminin Seviyeleri Bu iki nokta üzerine kurulan, Fitts ve Posner (1967), Gentile (1972) ve Lowther in (1977) modelleri ile desteklenen görüşe göre hareket; 1. Araştırma 2. Keşif 3. Birleştirme

Detaylı

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel yetersizlik üç ölçütte ele alınmaktadır 1. Zihinsel işlevlerde önemli derecede normalin altında olma 2. Uyumsal davranışlarda yetersizlik gösterme 3. Gelişim

Detaylı

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket VÜCUDUMUZDA SISTEMLER Destek ve Hareket DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ Vücudun hareket etmesini sağlamak Vücutta bulunan organlara destek sağlamak Destek ve Hareket Sistemi İskelet Sistemi Kaslar Kemikler Eklemler

Detaylı

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR? Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde

Detaylı

GEBELİK VE LOHUSALIK

GEBELİK VE LOHUSALIK GEBELİK VE LOHUSALIK ANA SAĞLIĞI Sağlık hizmetleri açısından doğurganlık çağındaki (15-49 yaş arası) tüm kadınlara ana denir. 15-49 yaş doğurganlık çağındaki kadınlar nüfusumuzun % 27 sini oluşturmaktadır.

Detaylı

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı,

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, MİTOZ Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, sitoplazma ve çekirdekten meydana gelmiştir. Hücreler büyüme ve gelişme sonucunda belli bir olgunluğa

Detaylı

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ Çocuklarda Büyüme Ve Gelişmenin İzlenmesi Sağlıklı bir çocuk, Hastalık belirtileri göstermeyen, Takvim yaşına ve genetik özelliklerine uygun büyüme, Fizyolojik

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not III Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Kişilik Gelişimi Kişilik Nedir? *Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici,

Detaylı

REFLEKSİF HAREKETLER DÖNEMİ

REFLEKSİF HAREKETLER DÖNEMİ REFLEKSİF HAREKETLER DÖNEMİ Reflekslerin İşlevleri AŞAMALAR Bilgi Toplama Evresi : D.Ö- 4. ay Bilgi Çözme Evresi: 4.ay sonrası 1 yaş BİRİNCİL REFLEKSLER Moro R. A. Tonik Boyun R. Arama R. Emme R. Kavrama

Detaylı

O Psiko-motor gelişim farklı değişikliklere uğrasa da bireyin tüm yaşamı boyunca devam eden bir süreçtir.

O Psiko-motor gelişim farklı değişikliklere uğrasa da bireyin tüm yaşamı boyunca devam eden bir süreçtir. PSİKOMOTOR GELİŞİM O Psiko-motor gelişim, fiziksel büyüme ve merkezi sinir sisteminin gelişimine paralel olarak organizmanın isteme bağlı hareketlilik kazanması olarak tanımlanır. O Psiko-motor gelişim

Detaylı

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir Sistemine (MSS) bilgi ileten ve bilgi alan sinir sistemi bölümüdür. Merkezi Sinir Sistemi nden çıkarak tüm vücuda dağılan sinirleri

Detaylı

MERSİN HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ ÇEKÜSH ŞUBESİ ÇOCUK GELİŞİMCİ DAMLA ATAMER

MERSİN HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ ÇEKÜSH ŞUBESİ ÇOCUK GELİŞİMCİ DAMLA ATAMER MERSİN HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ ÇEKÜSH ŞUBESİ ÇOCUK GELİŞİMCİ DAMLA ATAMER BEBEKLİK DÖNEMİNDE (0 3 YAŞ) ERKEN TANI İÇİN KRİTİK DÖNEMLER Bebeklik dönemi, gelişimin en hızlı ilerlediği dönemdir. Çevrelerine

Detaylı

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ UDA nın Kökenleri İnsanlar neden davrandıkları gibi davranırlar? Neden bazı insanlar toplumun onayladığı gibi davranırken, bazıları toplum tarafından onay görmeyen davranışlar

Detaylı

07.11.2014. fetal dönem denir. Fetal dönemde, embriyonal dönemde oluşan organ sistemleri gelişir. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı

07.11.2014. fetal dönem denir. Fetal dönemde, embriyonal dönemde oluşan organ sistemleri gelişir. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 9.Hafta ( 10-14 / 11 / 2014 ) 1.) Göbek Kordonu 2.) Fetus ve Fetal Dolaşım Fizyolojisi 3.) Fetusun Aylara Göre Gelişimi Slayt No: 10 2 7.) FETUS Üçüncü gebelik

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik ERGENLİK ERGENLİK Çocukluk ile yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir. Bu geçiş dönemi cinsel olgunlaşmaya yönelik fiziksel değişimlerle başlar, bağımsız yetişkin

Detaylı

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL GELİŞİM

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL GELİŞİM ÇOCUKLARDA FİZİKSEL GELİŞİM 1 2 Büyüme ve Gelişme Çocukluk ve ergenlik döneminde değişkenlik gösteren büyüme ve gelişme özellikleri, çocuk sporcuların fizyolojik standartlarının oluşturulmasında, performans

Detaylı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı çeken sigara vücuda birçok zarar vermekte ve uzun süre

Detaylı

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI Beslenme yetersizlikleri ve yetersiz fiziksel aktivite çocuğun sosyal ve akademik başarısını etkileyen

Detaylı

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR 1)ÖZELLİKLERİ 2)KARŞILAŞMA SIKLIĞI 3)TÜRKİYE VE DÜNYADA YAPILAN FAALİYETLER 4)EĞİTİMLERİ 5)AİLEYE VE ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER ÖZELLİKLERİ MOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ZİHİNSEL GELİŞİM

Detaylı

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER 0-2 Yaş Süt çocukluğu 2-5 Yaş Oyun çocukluğu veya okul öncesi 6-12,14 Yaş Okul çağı veya büyük çocukluk 4-5 yıl Ergenlik dönemi 23-26 Yaş Gençlik veya ergenlik sonu 2-5 YAŞ

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1 ADIM ADIM YGS LYS 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1 EMBRİYONUN DIŞINDA YER ALAN ZARLAR Zigotun gelişmesi ardından oluşan embriyo; sürüngen, kuş ve memelilerde

Detaylı

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozuklukları Kavrama Zihinsel bozukluklar hakkında daha fazla bilgi edinin Daha önce zihinsel gerilik olarak bilinen zihinsel bozukluk (ID), bireyin

Detaylı

Türkçe dili etkinlikleri, öğretmen rehberliğinde yapılan grup etkinliklerindendir. Bu etkinlikler öncelikle çocukların dil gelişimleriyle ilgilidir.

Türkçe dili etkinlikleri, öğretmen rehberliğinde yapılan grup etkinliklerindendir. Bu etkinlikler öncelikle çocukların dil gelişimleriyle ilgilidir. KİTAP VE ÇOCUK Türkçe dili etkinlikleri, öğretmen rehberliğinde yapılan grup etkinliklerindendir. Bu etkinlikler öncelikle çocukların dil gelişimleriyle ilgilidir. Türkçe dil etkinlikleri çocuğun kendi

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. GELİŞİM İLKELERİ GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. Kalıtım bireyin anne babasından getirdiği gizil güçleri anlatır. Bu gizil güçlerin üst düzeyi kalıtsal olarak belirlenir. Bu düzeye ulaşma

Detaylı

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ 3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ GELİŞİM NEDİR? Gelişim, Çocuğun hareket etmeyi, Düşünmeyi, Hissetmeyi, Başkalarıyla ilişki kurmayı öğrendiği, ileriye doğru giden bir değişim sürecidir. Gelişim ana rahminde

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #4

YGS ANAHTAR SORULAR #4 YGS ANAHTAR SORULAR #4 1) Düz ve çizgili kasları ayırt etmek için, I. Kasılıp gevşeme hızı II. Oksijensiz solunum yapma III. Çekirdeğin sayısı ve konumu IV. İstemli çalışma verilen özelliklerden hangileri

Detaylı

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER Vücudumuzda, bir dakika içerisinde, sayamayacağımız kadar çok olay gerçekleşir. Duyuları algılamak, düşünmek, yürümek, konuşmak gibi birçok olay aynı anda gerçekleşir.

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI B) ÇEVRESEL (PERİFERAL) SİNİR SİSTEMİ Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir

Detaylı

TEMEL MANİPLATİF HAREKETLER

TEMEL MANİPLATİF HAREKETLER TEMEL MANİPLATİF HAREKETLER Genel motor maniplasyon,bireyin nesnelerle ilişki kurması ile ilgilidir ve nesnelere güç verme ve onlardan güç alma şeklinde sınıflandırılır. İtici hareketler nesnenin bedenden

Detaylı

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre,

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre, GERİATRİ 1 Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre, doku, organ ve sistemler düzeyinde, zamanın

Detaylı

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ. Dr. Hülya YARDIMCI

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ. Dr. Hülya YARDIMCI OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ Dr. Hülya YARDIMCI Okul öncesi dönem yetişkinlik için temel oluşturan pek çok alışkanlığın geliştirildiği bir dönemdir. Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme kadar, iyi geliştirilmiş

Detaylı

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler, vücudumuzda gerçekleşen olayların düzenli, birbiriyle uyumlu ve sorunsuz olması, hücrelerin bir araya gelerek oluşturduğu doku,

Detaylı

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR! Acıbadem Hastanesi Büyüme ve Ergenlik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz ile, çocuğun doğumundan itibaren vücudunda hangi hormonların ne gibi işlevleri olduğunu, ilk 3 yılın önemini ve ergenlik

Detaylı

FIZIKSEL GELIŞIM II ÇOCUKLUK VE ERGENLIK DÖNEMI

FIZIKSEL GELIŞIM II ÇOCUKLUK VE ERGENLIK DÖNEMI Yrd. Doç. Dr. Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD FIZIKSEL GELIŞIM II ÇOCUKLUK VE ERGENLIK DÖNEMI İLK ÇOCUKLUK DÖNEMI (2-6 YAŞ) Bebekliğin bivminden sonra

Detaylı

Bebeklik dönemi (0-2 yaş) İlk çocukluk (oyun) dönemi (3-6 yaş) İkinci çocukluk (ilkokul) dönemi (7-11 yaş) Ergenlik dönemi (12-18 yaş)

Bebeklik dönemi (0-2 yaş) İlk çocukluk (oyun) dönemi (3-6 yaş) İkinci çocukluk (ilkokul) dönemi (7-11 yaş) Ergenlik dönemi (12-18 yaş) İnsan gelişimi, döllenmeden başlayarak yaşamın sonuna dek devam eden bir süreçtir. Gelişim dönemlerindeki yaşlar, değişik kaynaklara göre farklılık şöstermektedir. şenel olarak doğumdan sonraki ilk 2 yıl

Detaylı

1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM 1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM Yandaki resimde hastalandığında hastaneye giden Efe nin vücudunun röntgen filmi verilmiştir. Röntgen filminde görülen açık renkli kısımlar Efe nin vücudunda bulunan

Detaylı

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistemler Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistem İskelet Sistemi İskeletin Görevleri Vücuda şekil verir. Vücuda destek sağlar. Göğüs kafes ve kafatası kemikleri

Detaylı

Gelişimle ilgili Temel Kavramlar

Gelişimle ilgili Temel Kavramlar Gelişimle İlgili Temel Kavramlar İnsanın nasıl büyüyüp geliştiğini ve gelişimin nasıl oluştuğunu açıklayabilmek için gelişimle ilgili temel kavramlar bilinmelidir. Bu kavramlar aşağıda şu şekilde sıralanmıştır:

Detaylı

GELİŞİM DÖNEMLERİ. 1. Doğum Öncesi Dönem

GELİŞİM DÖNEMLERİ. 1. Doğum Öncesi Dönem GELİŞİM DÖNEMLERİ Bireyin Gelişim dönemler halinde meydana gelir. Bu dönemler herkesin aynı sırada ilerlediği farklı adımlardır. Yaşam döngüsünü daha kolay anlayabilmek için, gelişimin belli dönemlere

Detaylı

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ Tanımı Görme yetersizliği, görme gücünün kısmen ya da tamamen yetersizliğinden dolayı bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU 11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU DUYU ORGANLARI Canlının kendi iç bünyesinde meydana gelen değişiklikleri ve yaşadığı ortamda mevcut fiziksel, kimyasal ve mekanik uyarıları alan

Detaylı

AİLE HAYATI, PLANLAMASI VE ANA ÇOCUK SAĞLIĞI

AİLE HAYATI, PLANLAMASI VE ANA ÇOCUK SAĞLIĞI AİLE HAYATI, PLANLAMASI VE ANA ÇOCUK SAĞLIĞI Aile nedir? Toplum içindeki en küçük sosyal kurumdur. Çekirdek aile Ana, baba ve çocuklardan oluşur. Geniş aile ise çeşitli akrabalardan oluşur. Aile kurumunun

Detaylı

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA Hücre yapısını ve organelleri oluşturan moleküler yapılarından başlayıp hücre organelleri,hücre,doku,organ ve organ sistemlerine

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM Zihinsel engelli çocukların cinsel gelişim aşamaları normal çocukların cinsel gelişim aşamaları ile aynıdır. Cinsel eğitimin en büyük amacı,çocukluktan yaşamın

Detaylı

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI. Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI. Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR GELİŞİM Döllenme ile başlayıp yaşam boyu devam eden DEĞİŞME ve HAREKET örüntüsüdür. OLGUNLAŞMA; Genetik kodlamanın idare ettiği her bir bireye

Detaylı

Kazanım Merkezli Çalışma Kağıdı 1. Ünite Vücudumuzda Sistemler Boşaltım Sistemi

Kazanım Merkezli Çalışma Kağıdı 1. Ünite Vücudumuzda Sistemler Boşaltım Sistemi Fen Bilimleri 7. Sınıf. Ünite Aşağıda, boşaltım sistemi ile ilgili verilen ifadelerden doğru olanlarının yanına (), yanlış olanlarının yanına () koyunuz. Aşağıda verilen resimde sinir hücresinin kısımları

Detaylı

NEDEN OKUL ÖNCESİ EĞİTİM? OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI PROGRAMIN TEMEL ÖZELLİKLERİ ÖĞRENME MERKEZLERİ AYLIK EĞİTİM PLANI GÜNLÜK EĞİTİM AKIŞI GÜNE

NEDEN OKUL ÖNCESİ EĞİTİM? OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI PROGRAMIN TEMEL ÖZELLİKLERİ ÖĞRENME MERKEZLERİ AYLIK EĞİTİM PLANI GÜNLÜK EĞİTİM AKIŞI GÜNE NEDEN OKUL ÖNCESİ EĞİTİM? OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI PROGRAMIN TEMEL ÖZELLİKLERİ ÖĞRENME MERKEZLERİ AYLIK EĞİTİM PLANI GÜNLÜK EĞİTİM AKIŞI GÜNE BAŞLAMA ZAMANI OYUN ZAMANI ETKİNLİK ZAMANI GÜNÜ DEĞERLENDİRME

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

Psikomotor Gelişim ve Oyun

Psikomotor Gelişim ve Oyun Psikomotor Gelişim ve Oyun Oyun? Çocuğun, kendini, diğer insanları, doğayı ve nesneleri tanıma etkinliğidir. Çocuğun kendi deneyimleriyle öğrenme yoludur. Düşünülmeden, eğlence amacıyla yapılan hareketlerdir.

Detaylı

OKUL ÖNCESİNDE ETKİLİ EBEVEYN OLMA BECERİLERİ GELİŞTİRME PROGRAMI

OKUL ÖNCESİNDE ETKİLİ EBEVEYN OLMA BECERİLERİ GELİŞTİRME PROGRAMI OKUL ÖNCESİNDE ETKİLİ EBEVEYN OLMA BECERİLERİ GELİŞTİRME PROGRAMI GELİŞİM Öğrenme, yaşantı ve olgunlaşma sonucunda bireyde görülen düzenli ve sürekli değişikliklere gelişim denir. Bu üç etkenin etkileşimi

Detaylı

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara ÇOCUKLARDA BESLENME Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara **Bir ülkenin sosyal ve ekonomik yönden, beklenen uygarlık seviyesine ulaşabilmesi, ancak bedensel ve zihinsel

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU Yaş Dönem Özellikleri BÜYÜME VE GELİŞME Gelişme kavramı düzenli, sürekli ve uyumlu bir ilerlemeyi dile

Detaylı

Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik. Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda bulunmasıdır.

Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik. Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda bulunmasıdır. Allel: Bir genin seçenekli biçimi Wild Tip: Normal allel. Bireylerin çoğunda bulunan Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda

Detaylı

a. Segmentasyon Gelişimin başlangıcında hızlı ve birbirini takip eden mitoz bölünmeler gerçekleşir. Bu bölünmelere segmentasyon denir.

a. Segmentasyon Gelişimin başlangıcında hızlı ve birbirini takip eden mitoz bölünmeler gerçekleşir. Bu bölünmelere segmentasyon denir. BÜYÜME VE GELİŞME Zigot ile başlayıp yeni bir birey oluşması ile sonlanan olayların tamamına gelişme denir. Embriyonun gelişimi sırasında, segmentasyon (bölünme), gastrula (hücre göçü),farklılaşma ve organogenez

Detaylı

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2 İÇİNDEKİLER Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2 CANLILARIN OLUŞUMU... 5 CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ... 9 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI... 11 SİSTEMATİK... 13 BİTKİ VE HAYVANLARIN

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

BEDENSEL VE DEVİNİMSEL GELİŞİM

BEDENSEL VE DEVİNİMSEL GELİŞİM BEDENSEL VE DEVİNİMSEL GELİŞİM Bireyin gelişimi, doğumundan itibaren biyolojik, zihinsel ve psiko-sosyal birçok durumu içerdiği için çok yönlü ve karmaşık bir süreçtir ve kişi gelişim süreçlerinin etkisini

Detaylı

Havacılıkta Ġnsan Faktörleri. Uçak Müh.Tevfik Uyar, MBA

Havacılıkta Ġnsan Faktörleri. Uçak Müh.Tevfik Uyar, MBA Havacılıkta Ġnsan Faktörleri Uçak Müh.Tevfik Uyar, MBA BÖLÜM 1 Biyolojik Varlık Olarak İnsan Birinci Bölüm: Fiziksel Faktörler ve Algı Geçen Hafta GEÇEN HAFTA İnsan, Fiziksel Faktörler ve İnsan Performansı

Detaylı

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 4.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 4.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK 8. SINIF ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ 2016-2017 KAZANIM TESTLERİ TÜRKÇE MATEMATİK T.C İNKİLAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK FEN VE TEKNOLOJİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ İNGİLİZCE Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır

Detaylı

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN. BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof Dr Zehra AYCAN zehraaycan67@hotmail.com Büyüme Çocukluk çağı, döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder Bu süreçte çocuk hem büyür hem de gelişir

Detaylı

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon Obezite Nedir? Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması

Detaylı

YETENEK ÖLÇÜMÜ VE YÖNLENDİRME. Y. Doç.Dr. R. Sürhat MÜNİROĞLU

YETENEK ÖLÇÜMÜ VE YÖNLENDİRME. Y. Doç.Dr. R. Sürhat MÜNİROĞLU YETENEK ÖLÇÜMÜ VE YÖNLENDİRME Y. Doç.Dr. R. Sürhat MÜNİROĞLU Giriş Parklarda, sokak aralarında oyun oynayan çocuklar içerisinden hangi çocuklar sporcu olacak? Hangi çocuklar ay-yıldızlı formayı giyecek?

Detaylı

SÜT, OYUN, OKUL VE ERGENLİK DÖNEMİNDE BESLENME - 2

SÜT, OYUN, OKUL VE ERGENLİK DÖNEMİNDE BESLENME - 2 SÜT, OYUN, OKUL VE ERGENLİK DÖNEMİNDE BESLENME - 2 OKUL ÇOCUĞUNUN BESLENMESİ Okul çağı 7-12 yaş arasıdır. Bu dönem, adölesan (ergenlik) dönemine göre oldukça sakin, sınırlı değişimlerin olduğu bir zamandır.

Detaylı

Arka Beyin Medulla Omuriliğin beyne bağlandığı bölge kalp atışı, nefes, kan basıncı Serebellum (beyincik) Kan faaliyetleri, denge Pons (köprü)

Arka Beyin Medulla Omuriliğin beyne bağlandığı bölge kalp atışı, nefes, kan basıncı Serebellum (beyincik) Kan faaliyetleri, denge Pons (köprü) SİNİR SİSTEMİ BEYİN Belirli alanlar belirli davranış ve özelliklerden sorumlu. 3 kısım Arka beyin (oksipital lob) Orta beyin (parietal ve temporal lob) Ön beyin (frontal lob) Arka Beyin Medulla Omuriliğin

Detaylı

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÇOCUKTA TEMEL İHTİYAÇLAR KURS PROGRAMI

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÇOCUKTA TEMEL İHTİYAÇLAR KURS PROGRAMI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÇOCUKTA TEMEL İHTİYAÇLAR KURS PROGRAMI Ankara 2017 İÇİNDEKİLER PROGRAMIN ADI... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Detaylı