T.C GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI BOZKIR KAVİMLERİNDE DİN (GÖKTÜRK DÖNEMİ SONUNA KADAR)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI BOZKIR KAVİMLERİNDE DİN (GÖKTÜRK DÖNEMİ SONUNA KADAR)"

Transkript

1 T.C GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI BOZKIR KAVİMLERİNDE DİN (GÖKTÜRK DÖNEMİ SONUNA KADAR) YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Ayten AKCAN Tez Danışmanı Prof. Dr. İlhami DURMUŞ ANKARA 2012

2

3 T.C GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI BOZKIR KAVİMLERİNDE DİN (GÖKTÜRK DÖNEMİ SONUNA KADAR) YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Ayten AKCAN Tez Danışmanı Prof. Dr. İlhami DURMUŞ ANKARA 2012

4

5 ÖNSÖZ Din, kutsal olduğu varsayılan doğaüstü bir güce ya da güçlere tapınma ve ibadet etmedir. Toplumlar değişik kültürel özelliklere sahip oldukları için dinsel inanışlarda farklı olmuştur. Din konusunu Türkler açısından ele alacak olursak, birçok farklı coğrafya da bulunmuş olmalarının da etkisiyle, Türklerde farklı dini inanışları görmek bu yüzden mümkün olacaktır. Bozkır coğrafyası Mançurya dan Macaristan a kadar uzanan geniş bir sahanın adıdır. Orta Asya olarak tabir edilen bölgede bu coğrafyanın içerisinde yer almaktadır. Biz yaptığımız çalışmada bu coğrafya üzerinde Göktürk dönemi sonuna kadar yaşamış olan kavimlerin dini hayatını ve adetlerini incelemeye çalıştık. İncelediğimiz kavimlerin dini yaşamlarını, dini adetleri ve hayatlarına olan etkilerini farklılıklarıyla değinmeyi uygun gördük. Yaptığımız çalışmada Türklerin eski dinlerinin Şamanizm olmadığını, tek tanrı inancına dayalı Gök Tanrı Dini olduğunu gördük. Çalışmamızda sadece din konusunu değil, dine bağlı olarak gelişen unsurları da inceledik. Bu kavimlerde dini yaşam içerisinde olabileceğini düşündüğümüz kurban kesme, ölüm ve ölü gömme, bunlara bağlı gelişen örf ve adetler, kutsal tanrılar, mezarlar, kültler v.b. gibi unsurları da inceledik. Bu konu ile ilgili olarak hazırlanmış olan yayınların çoğunluğuna ulaştık. Bozkır Kavimlerinde Din konulu çalışmamızın planlanmasında, yürütülmesinde, düzenleme ve yazım aşamasında bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım, bende emeği çok büyük olan Prof. Dr. İlhami Durmuş hocama teşekkürlerimi sunuyorum. Öte yandan, ders ve tez yazım aşamasında bana çok büyük desteği olan aileme, eşim Cesur Akcan a ve oğlum Kuzey e şükranlarımı sunarım. Ayten AKCAN 2012

6 ii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... i İÇİNDEKİLER... ii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM GÖK TANRI DİNİ- TABİAT KUVVETLERİ-ATALAR KÜLTÜ 1.1. GÖK TANRI Gök Tanrı İnancının Doğuşu Gök Tanrı İnancının Özellikleri TABİAT KUVVETLERİ Tabiat Kuvvetleri Tabiat Kuvvetlerine İnanma Tabiat Kuvvetlerine İnancın Destanlarda Tasviri ATALAR KÜLTÜ Atalar Kültü Atalara Saygı ve Bağlılık Atalara Kültü nde Kurt İKİNCİ BÖLÜM TOTEMİZM- ŞAMANİZM- ŞAMANLIK MESELESİ 2.1. TOTEMİZM ŞAMANİZM Şamanlar Şaman Eğitimi Ak ve Kara Şamanlar Şamanın Giyimi Şamanın Davulu Şamanın Yardımcı Ruhları ŞAMANLIK MESELESİ Şamanizm Kökeni... 76

7 iii Şamanist Kâinat Anlayışı Gök Tanrı Güneş, Ay ve Yıldızlar ÜÇÜNCÜ BÖLÜM DİNİ ADETLER 3.1. BÜYÜ KEHANET KURBAN ÖLÜMLE İLGİLİ ADETLER Yas Tutma Mezar Yapma Ölü Gömme ve Mumyalama SONUÇ KAYNAKÇA ÖZET ABSTRACT

8 GİRİŞ İnanç, kültür kavramını meydana getiren, topluluklara millet olma özelliğini kazandıran önemli bir unsurdur. Dil, ortak geçmiş, geleceğe bakış vs. de kültürü meydana getiren diğer unsurlardandır. Şüphesiz, kültür kavramı içerisinde bu unsurların her birinin ayrı ayrı önemi vardır. Türklerin İslamiyet ten önceki inanç sistemleri hakkında şimdiye kadar birçok şey söylenmiş olmasına rağmen kesin bir neticeye varılamadığı gibi, konuyla ilgili olarak ileri sürülen terimler ve terimlerin karşıladığı kavramlar arasında çok önemli farklılıklar bulunduğu görülmektedir. Konuya genel açıdan yaklaştığımız takdirde, Türklerin İslamiyet ten önceki inanç sistemleri için, Toyonizm, Totemizm, Şamanizm, Gök Tanrı İnancı, Tek Tanrı Dini gibi terimlerin kullanıldığını görürüz. Ayrıca bu terimlerin karşıladığı kavramlar üzerinde de araştırmacılar farklı görüşlere sahiptir. Sahada çalışanların bir kısmı bu terimleri bir inanç sistemi yani bir din olarak gösterirken, diğer bir kısmı ise bunun bir din değil sadece gelişigüzel birtakım inançlar olduğunu iddia etmektedir. 1 Türkler hayat tarzlarına bağlı olarak tarihi süreç içinde çeşitli dini inançlar içinde yaşayışlarını sürdürmüşlerdir. Bilinen en eski inanç sistemlerinden biri de Gök Tanrı inancıdır. İ. Kafesoğlu na göre, bozkır Türk topluluğunun asıl dini bu idi. Eski Çağlarda başka hiçbir kavim ile iştiraki olmayan bu inanç sisteminde Kök Tengri Tanrı en yüksek varlık olarak itikadın merkezinde yer almıştı. Yaratıcı, tam iktidar sahibi idi. Aynı zamanda semavi mahiyete sahip olup çok defa Gök Tanrı adı ile anılıyordu. 2 Gök Tanrı anlayışı toprakla ilgili olmadığı için, avcı, çoban ve hayvan besleyici topluluklara mahsus bulunduğu, bu itibarla kökeninin Asya bozkırlarına bağlanması gerektiği genellikler araştırmacılar tarafından kabul olunmuştur. M. Eliade ye göre Orta ve Kuzey Asya toplulukları için 1 Tanyu, 1998: Tanyu, 1998: 25.

9 2 karakteristik bir sistem olan Gök Tanrı, R. Giraud a göre, doğrudan doğruya bütün Türklerin ana kültü durumundadır. B. Ögel, Çin in Ordos bölgesindeki Hun buluntularıyla ilgili olarak bazı bilginlerin Orta Asya halklarının birer avcı ve çoban olduklarını düşündükleri için, bu eserler de günlük hayatın tezahür ettiğine inandıklarını, hatta daha ileri giderek Hunların totemist olduğunu iddia edenlere de rastlanmakta olduğunu belirtir, hâlbuki Hunlar tek tanrılı bir Gök dinine inanmakta idiler. Tek Tanrı ya inanan bir kavimde totem aramak biraz güçtür. Bunlar olsa olsa eski Hun inanç ve efsanelerinin bir kalıntısı olabilirlerdi. Nitekim Göktürkler totemist olmadıkları halde, kendi aralarında anlattıkları bir kurt efsanesine inanıyorlar ve kurt başını da milli bir arma olarak taşıyorlardı, demektedir. A. İnan a göre eski Türk panteonunda birçok tengriler bulunmuştur. İlk büyük Türk imparatorluğu devrinden sonra bu panteondaki tanrıların en büyüğü Gök Tanrı olduğuna inanılmıştır. Bu büyük Tanrı Türk hakanlığına giren bütün çeşitli uluslar için ortak kült olmuştur. 3 Geleneksel Türk dininde kamlar önemli bir yer tutmaktadır. Türkler tarafından kam adı verilen bu otorite tipini, Tunguzların dilinden alınmış olmakla birlikte, kökeni konusunda çeşitli tartışmaların yer aldığı ve çok daha geniş bir kullanıma ulaşmış bulunan bir kelime ile şaman adı verilmektedir. Şaman, dini-mistik-sihri bir otorite tipini temsil etmektedir. Öyle anlaşılıyor ki deus otiosus konumunu almış bir Gök-Tanrı, ikinci dereceden ve bazen onunla rekabette imiş gibi görülen kutsiyetler, beşeri ruhun kararsızlığı, kötü ruhların neden oldukları hastalıklar ve ölüm, öteki hayatta ruhun kaderi meselesi, sosyal hayatın çeşitli problem ve sıkıntıları, önceleri iki, daha sonra üç bölgeli ve çok katlı evren anlayışı bunların arasında bağlantının sağlanması meselesi gibi birçok hususlar, kamları/şamanları Geleneksel Türk dini içerisinde önemli bir konuma getirmiştir. İşte bu sebeple bazıları Geleneksel Türk dinine Şamanizm adını vermişlerdir. 4 Gerçekte Şamanizm arkaik bir dini-sihri mistik olaydır. Ona Paleolitik Çağ dan bu yana rastlanmaktadır. Bununla birlikte Şamanizme, kelimenin 3 Gökalp, 1976: Tanyu, 1998: 28.

10 3 tam anlamı ile bir din demek mümkün değildir. Zira o, arkaik dönemlerden itibaren karşımıza ekstazik ve terapötik yöntemler toplamı olarak çıkmakta ve gayesi, insanlarınkine paralel, ancak görülmez ruhlar alemi ile temasın ve insanların işlerinin gidişatına ruhlarının desteğinin sağlanması olarak görülmektedir. Üstelik bu şekliyle olay, evrensel boyutlara da sahiptir ve onda İran, Mezopotamya, Budizm ve Lamaizm in izlerini açık bir biçimde görmek mümkündür. Belki de bu etkilerin, çoğu zaman Orta ve Kuzey Asya bölgesinde oluşmuş olması, Şamanizm e özellikle özgü dini bir fenomenmiş intibaını kazandırmıştır. Ancak yine de Şamanizm i çeşitli dinler ve kültürlerden gelen tesirlerin karmaşık bir biçimde örülmesinden oluşan uygulamalar kaosudur. 5 Türkler, içinde hareketli bir hayat geçirdikleri tabiatın Tanrı tarafından yaratıldığını kabul etmiş ve tabiatı kutsal saymıştır. Onlara göre Yer-Su; yeryüzünde yaşayan iyi ruhların bütünüdür, Tanrı tarafından gönderilmiş Kutsal bir hediyedir, sonsuz bir varlık ve güzellik kaynağıdır. Yer-Su ile ifade edilen kutsallık, büyük imparatorluklar döneminde bir yurt inancı haline gelmiştir. Göktürk kitabeleri nde Kutsal Yer-Su ifadesi ile hem koruyucu ruhlar hem de vatan kastedilmiştir. Gök Türklerin mukadderatı üzerine kutsal Yer-Su nun etkili olduğuna dair inanışlar yaşatılmıştır. Türkler de dağ, ırmak, göl, pınar, ağaç, orman ve kaya kültleri, Türk Yazıtları nda, Yer-Sub adı altında toplanmıştır. Bunların kutsallığına inanmak, Yer-Su inançlarının bir bölümünü oluşturmaktadır. Yer-Su ruhlarının en önemli temsilcisi ise dağlardır. Dağ Kültü, Gök Tanrı ya ibadet ile ilgili olarak değerlendirilmiştir. Türkler, dağların Tengri nin/tanrı nın Makamı olduğuna inanmış ve yüksek dağ tepelerinin göğe yakın olmasını da bu inanışın kanıtlanması için kullanmışlardır. Bundan dolayı her boyun bir kutsal dağı olmuş, Ötüken ve Tanrı Dağı da dağlar arasında özel bir yere oturtulmuştur. Dağ ile Ruh eşdeğer olarak görülmekte, yılın belirli zamanlarında kutsal kabul edilen dağlar ziyaret edilmekte ve oralarda kurbanlar sunulmaktadır. Tuva 5 İnan, 1976: 40.

11 4 Türkleri nde var olan ruh dağdır; dağ da ruhtur gibi anlayış bunun açık bir göstergesidir. 6 Türkler, dağlarla birlikte ırmakların, ağaçların ve bütün dünyanın canlı olduğuna ve insanlar gibi ruhları bulunduğuna inanmaktadır. Onlar, tabiatla insanı iç içe değerlendirmekte ve bu ilişkinin hayat boyu sürmesi gerektiğini kabul etmektedir. Çünkü onlara göre tabiat ve insan benzer özelliklere sahiptir ve bir bütündür. Türklere göre insan ile tabiat arasındaki ilişkinin kopması, hayatı zorlaştırmaktadır. Türkler, kendilerini tabiata göre ayarlamakta ve tabiata karşı görevlerini tam olarak yerine getirdiklerinde tabiattan bunun karşılığını alacaklarına inanmakta; tabiat varlıklarına ruhu olduğu inancından dolayı saygı göstermekte ve zarar vermemeye gayret etmektedir. Günümüzde Türk boyları arasında yaşatılan ağaçların gelişigüzel kesilmemesi, gelişigüzel kesildiği takdirde kötü şeylerle karşılaşılacağı inancı bu anlayışın tipik bir örneğidir. Bundan dolayı Türkler, Tanrı ya şükür amacıyla, ağaçlara, ateşe, suya ve tabiat varlıklarına hediye takdim etmektedir. 7 Güneş e ve Ay a da kutsiyet atfeden, Güneş i dişi, Ay ı da erkek olarak değerlendiren Türkler; birbiri ile ilişkili olan yerüstü ve yeraltı şeklinde iki dünyanın bulunduğunu kabul etmektedir. Üst yerin birleşik yapılı olduğu, bu yapıda gök, güneş, ay, yıldız ve dokuz evrenin bulunduğu; yer üstünde gök tanrıların ve iyi kimselerin ruhlarının yaşadığına inanılmaktadır. Yeraltı ise kötülüğün ve kötü ruhların bulunduğu yer olarak algılanmaktadır. Bu inanıştan dolayı kimse gelişigüzel yeri kazmaktan kaçınmış hatta yürürken toprak kalkmasın diye ucu yukarıya doğru bakan pabuçlar giymeyi tercih etmiştir. Türkler, hayvanlara da kutsiyet atfetmekte, koyun ve at gibi sıcakkanlı hayvanların da evi ve ev sahiplerini felaketlerden koruduğuna inanmaktadır. Bu bağlamda onlar için at ın önemli bir yeri vardır. Onlara göre at, sahibinin 6 Kafesoğlu, 1980: Tanyu, 1980: 6.

12 5 hem arkadaşı hem de yardımcısı konumundadır. O, ayrıca sahibine tehlikeleri de haber verebilmektedir. 8 Türkler arasında su ve ateş de önemli yer tutmaktadır. Onlara göre ateş odundan, odun da sudan doğmaktadır. Bu bağlamda yetiştirici, saf ve temiz olan suyun bolluğu, bilgililiğin, akıllılığın ve gücün sembolüdür. Suyu kirletmek de yasaktır. Aynı şekilde ateş, Türklerde kutsal sayılmakta, temizleyici bir güç olarak görülmektedir. Özellikle kötülüklerinden şüphe edilenler için ateş, bir temizleme aracıdır. Temizliğinden şüphe edilen şeyler, iki ateş arasından geçirilerek temizlenmektedir. Tütsüleme de bir temizleme işlemidir. Bu çerçevede Türkler, ateşe saygı göstermiş ve insanı kötülüklerden koruyan özelliği bulunduğuna inanmıştır. Ateşin alevinden çeşitli anlamlar çıkarılmıştır. Ateşin alevinin yeşilimsi olması, yağmur yağmasına, mahsulün iyi ve bereketli olmasına; alevin kırmızı renkte olması savaşa; sarı renkli olması salgın hastalığa; siyah renkli olması hakanın ölümüne veya uzak yolculuğuna işaret etmektedir. Ateş ile bağlantılı olarak ocak, ailenin direğidir ve tabu anlayışı ile korunmaktadır. Ocak, kutsaldır, ocağı söndürmek ve küllerini dağıtmak ırkın yok olmasının sebebidir. Suyun aziz, ateşin ve ocağın kutsal bilinmesi günümüze kadar yaşatılmıştır. Bugün de Türkler arasında en kötü beddua Ocağın Sönsün bedduasıdır. Bu beddua, hem soyun tükenmesini hem de kutsallığın yok olmasını ifade etmektedir. Bundan dolayı Ateş e su dökülmesi, yanan ateşin söndürülmesi iyi görülmemiştir ve görülmemektedir. Günümüzde ateş ve ocak ile ilgili oldukça çok deyim ve atasözü vardır. 9 Türklerde atalar kültü nün bir diğer tezahürü de, kurt a duyulan saygıdır. Hun ve Göktürk destanlarının birçoğunda kurt temel unsur olarak kendini gösterir. Mesela, Göktürk Türeyiş Destanında (Ergenekon) kurt hem kurtarıcı, hem de ata durumundadır. Göktürkler kurt u sadece destanlarına 8 Tanyu, 1980: 8. 9 Ögel, 1997: 19.

13 6 yansıtmakla kalmamışlar, aynı zamanda onun suretini de bayraklarında bir sembol olarak kullanmışlardır. Kurt, sadece Hun ve Göktürk destanlarının değil, Oğuz Kağan Destanının da temel unsurları arasında yer alır. Destanda yapılan tasvire göre, Oğuz Kağan dünya fethine çıkmak için hazırlığını yapmış beklemektedir. Birdenbire bir kurt ortaya çıkar ve kendisine kılavuzluk yapar. Dünya fethini tamamlayınca da ortadan kaybolur. Burada, kurt atalar ruhunu temsil etmektedir. Başka bir ifade ile söylemek gerekirse, atalar ruhu, kurt suretine girerek, Oğuz Kağan a yapacağı işlerde kılavuzluk yaparak, yardım etmiştir. 10 Falcılık Şamanizm in başlıca unsurlarından biridir. Fal eski Türkçede ırk kelimesiyle ifade edilmiştir. Mahmud Kaşgari ırk kelimesini falcılık, kâhinlik ve bir kimsenin gönlündekini bilmek diye açıklamaktadır. Besim Atalay ın çevirmesine ilave ettiği nota göre Bu kelime Türkiye nin birçok yerlerinde kader, talih, fal anlamında kullanılmaktadır. Irkım açıldı-talihim açıldı demektir ; kam ırkladı cümlesinin izahını yaparken şu notu ilave ediyor. Batı Anadolu da ve hele Kütahya vilayetinin bazı yerlerinde Irk bakmak fal bakmak anlamındadır. Kıpçak lehçelerinde teşe üm ve tefe ul anlamlarına gelen ırım kelimesi vardır ki bu da kök bakımından ırk ile bağlı bir terimdir. Oğuz destanında zikredilen bilge ve filozof Irkıl hocanın adı da kâhin ve falcı anlamını ifade etse gerektir. Yakutlara göre ilk şamanın adı da Argıl idi. Bu isimde Irkıl veya Arkıl hocayı hatırlatıyor. Altay Şamanistlerinde kamdan başka ırımcı denilen adamlar vardır. Bunlar saralı hasta adamlardır. Saraları tuttuğu zaman bunlar gaipten haber verirlermiş. Şamanistler arasında fal anlamına gelen yaygın kelime tölge dir. İslam Türkler den Kırgızlar dahi fala tölge derler. Manas destanında kahraman Manas ın arkadaşlarından biri de yağrıncı Kara Badiştir. Kırgızca da fal kelimesini ifade eden keret kelimesi de vardır ki bu kelime başka Türk lehçelerinde tespit edilmemiştir. 10 Ögel, 1979: 115.

14 7 Falcılar fal açmak için kullandıkları nesneye göre muhtelif ad alırlar. Hayvanların kürek kemiğine bakıp geleceği keşfedenlere yağrıncı koyun tezekleriyle fal açanlara kumalakçı denilirdi Ögel, 1979: 208.

15 BİRİNCİ BÖLÜM GÖK TANRI DİNİ- TABİAT KUVVETLERİ-ATALAR KÜLTÜ 1.1. GÖK TANRI Türkler hayat tarzına bağlı olarak tarihi süreç içinde çeşitli dini inançlar içinde yaşayışlarını sürdürmüşlerdir. Bilinen en eski inanç sistemlerinden biride Gök Tanrı inancıdır. İbrahim Kafesoğlu na göre, bozkır Türk topluluğunun asıl dini bu idi. Eski çağlarda başka hiçbir kavim ile ilişkisi olmayan bu inanç sisteminde Tengri Tanrı en yüksek varlık olarak itikat merkezinde yer almıştı. Yaratıcı tam iktidar sahibi idi. Aynı zamanda semavi içeriğe sahip olup çok defa Kök Tegri Gök Tanrı adı ile anılıyordu. Gök Tanrı anlayışı toprakla ilgili olmadığı için avcı, çoban ve havyan besleyici topluluklara mahsus bulunduğu, bu itibarla kökeninin Asya bozkırlarına bağlanması gerektiği genellikle araştırmacılar tarafından doğru bulunmuştur. 12 Türkler disiplinli bir hayat ve toplum düzenleri sebebiyle Tek Tanrı düşüncesine çok erken çağlarda erişmişlerdir. Bahaeddin Ögel e göre atlı Türkler yere yalnızca atlarını ayakları ile bağlı idiler. Onlar kendilerini yağız yer ile masmavi gök arasında asılmış ve boşlukta yürür gibi düşünürlerdi. Onun zihnini yoran ve kalbini dolduran tek şey, üzerini kaplayan sonsuz mavilikti. Sonsuz göğün tek rengi ve tek kubbesi onun düşüncelerini birleştiren ve tek amaca yönelten önemli bir sebepti. Tıpkı ailesini, kendi başkanlığını da toplayan kubbeli otağı ve evi gibi. Otağın altında bir aile reisi, gök kubbenin altında da bir Türk kağanı vardı. Elbette ki, bu sonsuz ve mavi kubbenin, onun üstünde dolaşan güneş, ay ile yıldızların da bir sahibi ve hakanı olacaktı. Her şeyi o yaratmış ve yaratıklara da yaşasınlar diye yerler 12 Kocasavaş, 2002: 326.

16 9 ile suları o vermişti. 13 Metinlerde Gök Tanrı diğer dinlerin semavi ilahlarında görülen ortak özelliklere uygun olarak, kudretli ve aşkın, Yüce Tanrı şeklinde kendini göstermektedir. Bu amaçla kitabelerde Semavi ve Yüce ve Küçlü ( kudretli) terimleri yer alıyor. Ebedi anlamındaki Bengü terimine ise ancak Moğol çağında rastlanıyor. Aynı şekilde Yaratıcı sıfatıyla o, açık bir biçimde ancak Altay Türklerinde ve Yakutlarda görünüyor. Bu bakımdan Türk topluluklarının Tanrı telakkisinde, zaman içerisinde, belli bir evrimin olduğu dikkat çekmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki, bu gelişmelere rağmen Türklerde Tanrı kavramı yinede orijinal strüktürünü muhafaza etmiştir. Türklerde Gök Tanrı en azından mefhum olarak yaratıcı ve Kadir-i Mutlak Tanrı şeklinde telakki edilmiştir. Böyle olduğu içindir ki, Türklerde siyasi iktidar ve hâkimiyet menşeini Tanrı dan almaktadır. Ezeli ve ebedi (Bengü ve Mengü) olan, Hakanlara kut ve güç veren, kozmik düzenin, toplumun organizasyonunun ve insanlarının kaderinin kendisine bağlı olduğu Gök- Tanrı nın tapınakları mevcut değildir. Aynı şekilde Eski Türkler tarafından onun resmi ve heykelleri yapılarak onlara tapınılmışta değildir. Eski Türk dinindeki Gök-Tanrı inancı ile ilgili belirtilmesi gereken e önemli hususlardan biride onun antropomorfik özellikler taşımamakta oluşudur. Bazı Türk destan ve hikâyelerin de büyük olasılıkla dış etkilerle ve şüphesiz müteakip dönemlerde Tanrı nın çocuklarından söz edilmekle birlikte, bu durum en azından menşei formu itibariyle Türklerde Gök-Tanrı inancı için geçerli olmayıp; Eliade nin de kuvvetle ifade ettiği üzere, Türk Tanrı anlayışında temelde kutsal evliliğe (hierogamie) rastlanmamaktadır. 14 Ne kadar dikkate değer ki, geç devirlerde Türkler arasında da yayılan Şamanlık eski Gök-Tanrı inancına dokunamamıştır. Ulu Tanrı bahis konusu olduğu zaman Şamanlığın adeta sırıttığını söyleyen M. Eliade ye göre Yakutlarda Gök-Tanrı nın izi olan Tangara Kayra-han ile Şaman fazla meşgul olmamaktadır. Türklerde Tanrı düşüncesinde maddi gökyüzünden 13 Turan, 2002: Güngör, 2002:

17 10 manada Ulu varlık a doğru bir gelişme dikkati çeker. 15 Orhun Kitabelerinde Türk kozmogonisini tek cümle içinde açıklayan ibare şöyledir. Üze Kök Tengri, asra yağız yir kılındıkta ikin ara kişi oğlı kılınmış. Burada Gök-Türk çağında Kök ün gökyüzü demek olduğu aşikârdır. O halde eski çağlarda, içine Güneş ve Ay ın doğuş ve batışı gibi harikalardan, yıldızların durumuna, dört mevsime, yağmur, kar, rüzgâra, ısınmaya, soğumaya, bitkilerin canlanmasına, hayvanların doğup büyümesine, suların çoğalması ve kesilmesine kadar her şeyin tam bir düzen ve değişmezlik ve insan akılının kavrayamayacağı kesin bir ahenkle cereyan ettiğini gördüğü yeryüzünde, her şeyi hükmü altında tutan sema nın Bozkırlı tarafından Tanrı kabul edilmiş olması mümkündür. 16 Tek Tanrı inancına bütün Türk toplulukları değil, ancak yüksek kültür yaratan ve büyük devletler kuran Tük toplulukları (Hunlar, Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar) ulaşabilmişlerdir. Türkleri yakından tanıyan çağdaş yabancı yazarların hemen hemen hepsi eski Tük inancının mahiyeti hakkında aynı tespitte bulunmuşlardır. Mesela Theophylacte Simocatt adlı Bizans tarihçisinin bu husustaki tespiti şöyledir. Türkler; toprağı, suyu, ateşi ve havayı kutsal sayarlar ve onlara saygı gösterirler. Bununla birlikte gökyüzü ile yeri yaratan tek bir Tanrıdan başka bir şeye tapmazlar. Ona atlar, sığırlar ve koyunlar kurban ederler.921 yılında devrin Abbasi halifesi tarafından Bulgar Türklerine gönderilen İbn Fazlan adlı bir Arap elçisi de Oğuz Türklerinin tek Tanrı inancına sahip olduklarını gözlemlerine dayanarak şöyle belirtir. İçlerinden biri zulme uğrar veya sevmediği bir şey görürse, başını semaya kaldırıp bir Tengri der. Bu Türkçe bir Allah demektir. Zira Türkçe de bir vahid; tengri ise Allah demektir. Aynı şekilde bir Gürcü kaynağında bunların (Türklerin ) dini ölümsüz bir Tanrıya tapmaktan başka bir şey değildir. denilmektedir. Yakubi patriği Süryani Mikael de eski Türklerin dini inancını, Gök Tanrı diye adlandırdıkları tek bir Tanrıya tapmak şeklinde tayin ve tespit eder. Bu bilgilerden çıkan sonuç şudur: Bizans, Arap, Gürcü ve Süryani 15 Güngör, 2002: Kafesoğlu, 2002:

18 11 tarihçileri, eski Türk inancının tek Tanrılı bir inanç olduğunu belirtmişlerdir. Birbirinden habersiz olan ve birbirinden uzak mekânlarda yaşamış bulunan bu yazarların aynı tespitte birleşmeleri bir tesadüf değildir; hiç şüphesiz hepsi de aynı gerçeği ifade etmektedirler. 17 Milattan önceki II. yüzyıllarda Çin vakanüvisleri tarafından Hunlarda tespit edilen Gök-Tanrı, güneş, ay, yer-su, atalar ve ölüler kültü Türk kavimlerinde muhtelif kültürlerin tesirleri altında kalmalarına rağmen son devirlere kadar devam ettirilen kültürlerdir. Bu kültler çağdaş Altaylılarda ve Yakutlarda müşahede edilmiştir. Bununla beraber Altay ve Yakut şamanlığı bütün halinde eski Türk dini olarak kabul edilemez. Çok eski devirlerde büyük hakanlıklar ve devletler kuran Türklerin dünya görüşleri ve din telakkileri Altay Yakut şamanizmine nazaran çok gelişmiş ve olgunlaşmış olduğu anlaşılmaktadır. Altay ve Yakut şamanlığını, elinde bulundurduğunu pek çok materyallere de dayandırarak eleştiren rahmetli Ziya Gökalp dahi bunun farkına varmış ve eski Türkler için toyunizm adını verdiği bir milli din tasavvur etmişti. Çin kaynaklarının verdikleri haberlerden anlaşıldığına göre eski Orta Asya şamanizminin esasları Gök-Tanrı, güneş, ay, yer, su ata (cedd-i ala) ateş (ocak) kültleri idi. Dini ayin ve törenlerin muayyen bir nizam çerçevesi içine alınmış olduğunun tahmin etmekte mümkündür. 18 Göktürk yazıtlarına yansıyan Türk kozmogoni anlayışında, Gök Tanrı evrenin yaratıcısı ve kadir-i mutlak bir varlık olarak kendini göstermektedir. Bu duruma göre gökyüzünü, yeryüzünü ve insanoğlunu yani içindeki canlı cansız bütün varlıklarla bütün evreni yaratan Tanrıdır. Şafak söktüren (tan üntürü), yağmur ve kar yağdıran, şimşek çaktıran, rüzgâr estiren, bulut ve bitkiyi meydana getiren de yine O dur. Varlıklara can ve ölüm vermekte Tanrı nın iradesine bağlıdır. Eski Türk inancında Tanrı, siyasi iktidarında kaynağı durumundadır. Esasen, Türklerde ilahi irade olmaksızın hükümdarlık 17 Koca, 2003: İnan, 1972: 1-2.

19 12 gerçeği de mevcut olmamaktadır. Bu duruma göre, Türk hükümdarları devlet idare etme güç ve yetkisini doğrudan doğruya Tanrıdan almaktaydılar. 19 Türkler göğe tengri diyorlardı. Fakat göğü de yaratan kutsal ve yüce bir güç vardı ki, bunun da adı, yine tengri, yani Tanrı ydı. Türkler başlangıçta Tanrı sözünü, yalnızca yaratan tek tanrı için kullanırlardı. Sonradan anlamını genişletmiş ve her türlü kutsal ve büyük şeyler için söylemeğe başlamışlardır. Eski Türklerin yüce ve tek Tanrısı, İslamiyet teki Allah gibi soyut ve şekilsiz bir güçtü. Hatta Altay Şamanizm inde bile, göğün katlarının resmi yapıldığı halde, Tanrı nın resmi çizilemiyordu. Düşünmeliyiz ki, Şamanizm Türk dininin en yozlaşmış olmuş şeklidir. 20 Türk din tarihi içinde halk dini ile devlet dini veya resmi din arasında zamanla ve çeşitli sosyal, ekonomik, kültürel ve özellikle de siyasal nedenlerle çift yönlü bir eğilimin olduğu muhakkaktır. Ancak onlar temelinde aynı müşterek dini-kültürel tabana dayanmakta ve Gök-Tanrı inancının hâkimiyeti etrafında zaman içerisinde gelişme göstermiş bulunmaktadır. Bu bakımdan da geleneksel Türk dinini Gök-Tanrı merkezli ve onu etrafında şekillenmiş orijinal sistem şeklinde değerlendirmemizin. Haklılığı ve geçerliliği kanıtlanmış olmaktadır Gök Tanrı İnancının Doğuşu Yabancı ve Türkçe kaynakların kayıtlarına göre, Gök Tanrı sözü, tarihin belirli bir döneminde (Hunlar ve Göktürkler) hem maddi gökyüzünü, hem de evrenin yaratıcısı ulu varlığı ifade eden bir kavram olarak kullanılmıştır. Bundan da anlaşılıyor ki, Türklerde Tanrı düşüncesinin doğuşu, büyük bir ihtimalle onların maddi gökyüzünü evrenin yaratıcısı ulu varlık olarak kabul etmeleriyle başlamıştır. Zira eski çağlarda, her topluluk yaratıcı ulu varlığı, hayatlarında rol oynayan ve etkili olan yerlerde ve varlıklar 19 Koca, 2003: Dikici, 2005: Günay, 1998: 147.

20 13 arasında aramıştır. Bilindiği gibi, Orta Asya da hayatı en çok etkileyen unsur, yaşamaya son derece elverişsiz olan tabiat ve iklim şartlarıdır. Orta Asya nın tabiat ve iklim şartları, Türk hayat tarzının, Türk karakter yapısının, Türk örf ve adetlerinin, Türk sanat anlayışının, Türk dünya görüşünün ve daha önemlisi Türk dini inancının oluşmasında ve şekillenmesinde başlıca rol oynamıştır. 22 Türklerin hem hayatı, hem de başlıca geçim kaynaklarını oluşturan sürüleri, Orta Asya nın elverişsiz ve ağır tabiat ile iklim şartlarının daima tehdidi altındaydı. Kış ayları dondurucu soğuklarda son derece sert, yaz ayları da kavurucu sıcaklıklarla kurak geçmekteydi. Dondurucu soğuklar salgın hastalıklarla toplu hayvan ölümlerine, kavurucu sıcaklar da otların ve suların kurumasına yol açıyordu. Her iki durum da Orta Asya da yaşamayı son derece zorlaştırıyordu. Öte yandan onlar, yağmur, kar, fırtına, yıldırım, şimşek gibi hayatlarında sık sık felaketlere yol açan ve kendileri üzerinde de şiddetli korku, dehşet, panik, hayret ve endişe uyandıran tabiat olaylarıyla karşılaşmaktaydılar. Bu durum Türkleri ister istemez hayatlarını etkileyen gücün ve kudretin kaynağına yöneltti. Türklerin hayatlarını etkileyen tabiat olayların hemen hepsi gökyüzünde meydana gelmekteydi. Böylece Türkler gözlerini gökyüzüne çevirdiler. Gerçekten de gökyüzü, yeryüzündeki hayatı belirleyici bir rol oynuyordu. Bu yer, ışık ve ısıveren güneşi, gece aydınlatan ayı, karanlık gecelerde yol gösteren yıldızları içinde bulunduruyordu. Yağmur, kar, yıldırım ve şimşek oradan gelmekteydi. Üstelik o; tek, benzersiz, her şeyin üzerinde ve her şeye hükmeder konumdaydı. Bu duruma göre, Türkler için gökyüzü, büyük bir gücün ve kudretin kaynağı idi. Gerçekten de insan, tabiatının gereği olarak anlayamadığı ve açıklayamadığı olaylara kaynaklık eden varlıklarda büyük bir güç olduğuna inanır; kendisini de bu varlıklar karşısında daima güçsüz hisseder. İşte Türklerin gökyüzü karşısında tutumları da böyle oldu. Böylece Türkler Gök Tanrı adını verdikleri gökyüzünü inançlarının merkezine 22 Koca, 2003: 176.

21 14 yerleştirdiler. Bu kavram onların zihninde zamanla maddi bir varlık olmaktan çıktı ve bütün varlıkları yaratan ve bütün varlıklara hükmeden yüce bir varlık haline dönüştü. 23 Göktürk Yazıtlarından özellikle bu tezi destekleyecek örnekler verilebilir. Gerçekten de Göktürk Yazıtlarında, Türklerin evreni yaratan ve ona hükmeden tek Tanrı inancına ulaşmış olduklarını görmek mümkündür. Bu yazıtlarda Üstte mavi gök, altta yağız yer yaratıldığında, ikisinin arasında kişioğlu yaratılmış denmektedir. Burada gökyüzünü, yeryüzünü ve insanoğlunu yaratan, sınırsız bir güce sahip, evrensel yüce bir varlıktan söz edilmektedir. Bu varlık da yine aynı yazıtlarda Kök Tengri kavramı ile ifade edilmiştir. Fakat Göktürk Yazıtlarında, gökyüzü ile Tanrı kavramları için aynı kelime, yani Kök Tengri kelimesi kullanılmıştır. Bu durum ise, birçok araştırmacının yanılmasına yol açmıştır. Hâlbuki Göktürk çağında Türkler aynı kelime ile ifade etmelerine rağmen, bu kelimeler arasındaki anlam farklarını çok iyi biliyorlardı. Ayrıca, Göktürklerde yaratıcı varlık ile gökyüzü kavramlarının birbirinden farklı anlamlarda kullanıldığını aynı yazıtlardaki Tengri teg Tengri (Tanrı gibi gökyüzü) ifadesinden de anlamak mümkündür. Görüldüğü gibi, burada da ayrı ayrı varlıklar için aynı kelime kullanılmıştır. Bunlardan birincisi yaratıcı varlığı, ikincisi maddi gökyüzünü ifade etmektedir. 24 Burada maddi gökyüzünün, evrenin yaratıcısı olan yüce Tanrıya benzetilmesinin sebebi de, Tanrı fikrinin doğuşunun maddi gökyüzü ile başlamış olmasından kaynaklanmıştır. Türkler Tanrı ve Gökyüzü için aynı kelimeyi kullanmaya devam etmemişlerdir; bu durum Uygur Devrinde değişmiştir. Başka bir ifade ile söylemek gerekirse, Uygur devrinden itibaren sözü edilen iki varlığın aynı kelime ile ifade edilmesinden vazgeçirilerek, her iki varlık için iki ayrı kelime kullanılmaya başlanmıştır. Bunlardan gökyüzü için gök, yaratıcı varlık için de Tanrı kelimeleri kullanılmıştır. Aynı şekilde Kuman Türkleri de bu ayrımı yapmışlardır. Mesela, Codex Comanicus adlı Türkçe-Latince bir sözlükte 23 Koca, 2003: Koca, 2003: 177.

22 15 kök kelimesi Latince cealum, Tengri kelimesi de Deus şeklinde iki ayrı kelime ile karşılanmıştır Gök Tanrı İnancının Özellikleri Gök Tanrı inancı, tek Tanrı düşüncesi etrafında şekillenmiştir. Başka bir ifade ile söy-lemek gerekirse, bu inancın merkezinde yaratıcı yüce varlık olarak Tek tanrı vardır. Burada hemen belirtelim ki, tek Tanrı inancına bütün Türk toplulukları değil, ancak yüksek kültü ya-ratan ve büyük devletler kuran Türk toplulukları (Hunlar, Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar,) ulaşabilmişlerdir. 25 Türkleri yakından tanıyan çağdaş yabancı yazarların hemen hemen hepsi, eski Türk di-ni inancının mahiyeti hakkında aynı tespitte bulunmuşlardır. Mesela, Theophylacte Simocatt adlı bir Bizans tarihçisinin bu husustaki tespiti şöyledir: Türkler; toprağı, suyu, ateşi ve havayı kutsal sayarla ve onlara saygı gösterirler. Bununla birlikte gökyüzü ile yeri yaratan tek bir Tanrıdan başka bir şeye tapmazlar. Ona atlar, sığırlar ve koyunlar kurban ederler yılında devrin Abbasi Halifesi tarafından Bulgar Türklerine gönderilen İbn Fazlan adlı bir Arap elçisi de Oğuz Türklerinin tek Tanrı inancına sahip oldukları gözlemlerine dayanarak şöyle belirtir: İçlerinden biri zulme uğrar veya sevmediği bir şey görürse, başını semaya kaldırıp, bir Tengri der. Bu Türkçe bir Allah demektir. Zira, Türkçe de bir Allah demektir. Zira, Türkçe de bir vahid, Tengri ise bir Al-lah demektir. 27 Aynı şekilde bir Gürcü kaynağında, Bunların dini ölümsüz bir Tanrıya tapmaktan başka bir şey değildir 28 denilmektedir. Yakubi Patriği 25 İnan, 1972: 26; Roux, 1994: Chavannes, 2007: Fadlan, 2010: Roux, 1994: 102.

23 16 Süryani Mikael de, eski Türklerin dini inancını, Gök Tanrı diye adlandırdıkları tek bir Tanrıya tapmak 29 şeklinde tayin ve tespit eder. Bu bilgilerden çıkan sonuç şudur: Bizans, Arap, Gürcü ve Süryani tarihçileri, eski Türk dini inancının tek tanrılı bir inanç olduğunu belirtmişlerdir. Birbirinden habersiz olan ve birbirinden uzak mekânlarda yaşamış bulunan bu yazarların aynı tespitte birleşmeleri bir tesa-düf değildir; hiç şüphesiz hepsi de aynı gerçeği ifade etmektedirler. Yabancı kaynaklar eski Türk dininin sadece tek Tanrılı inanç olduğunu söylemekle kalmamışlar, aynı zamanda bu Tanrının en önemli özelliğini de belirtmişlerdir. O da bu Tanrı-nın ölümsüz yani ezeli ve ebedi bir varlık olmasıdır. Öte yandan, ne yabancı ne de yerli kaynaklar, Gök Tanrının sözle veya resimle herhangi bir tasvirini vermişlerdir.türkler Tanrı-yı, sadece görülmeyen bir varlık, yani ruh olarak düşünmüşlerdir. Görüldüğü gibi, eski Türk dini tek Tanrılı bir inanç olarak semavi dinlerle aynı temele dayanıyordu. Bu inancın merkezinde yer alan Gök Tanrı, tıpkı semavi dinlerin yaratıcı yüce varlığı gibi sınırsız bir güce ve evrensel bir özelliğe sahipti. O, bu özelliğiyle İslam dininin Allah ı gibi kadir-i mutlak bir varlıktı. Türkler Tanrının bu özelliğini, Türkçe ugan (ugan Tengri=kadir-i mutlak) kavramı ile ifade ediyorlardı. Göktürk Yazıtları na yansıyan Türk kozmogoni anlayışında, Gök Tanrı evrenin yaratıcısı ve kadir-i mutlak bir varlık olarak kendini göstermektedir. Bu duruma göre, gök-yüzünü, yeryüzünü ve insanoğlunu, yani içindeki canlı-cansız bütün varlıklarla bütün evreni yaratan Tanrıdır. Şafak söktüren, yağmur ve kar yağdıran, 30 şimşek çaktıran 31 rüzgâr estiren, Doğan, 2002: Kaşgarlı, 1940: Kaşgarlı, 1940: Kaşgarlı, 1939: 266.

24 17 bulut ve bitkiyi meydana getiren 33 de, yine O dur. Varlıklara can ve ölüm vermek de Tanrının iradesine bağlıdır. Eski Türk inancında Tanrı, siyasi iktidarın da kaynağı durumundadır. Esasen, Türklerde ilahi irade olmaksızın hükümdarlık gerçeği de mevcut olmamaktadır. Bu duruma göre, Türk hükümdarları devlet irade etme güç ve yetkisini doğrudan doğruya Tanrıdan almaktaydılar. Aynı şekilde Türk kağanları da kendilerini Tanrı tarafından seçilmiş ve yine Tanrı tarafından Türk milletinin, hatta bütün milletin üzerlerine hükümdar tayin edilmiş kişiler olarak görmekteydiler. Onlar bu inançlarını Göktürk Yazıtlarında çeşitli ifadelerle yansıtmışlardır. Mesela; Bilge Kağan, kendisi için Tanrı buyurduğu için kağan oldum demiştir. Aynı yazıtlara göre, Tanrı Türk hükümdarlarına devlet idare etme güç ve yetkisini vermekle kalmıyor; onları iktisadi ve askeri bazı olağanüstü güç ve yeteneklerle de donatıyordu. Böylece, Türk hükümdarları da idare ettikleri toplulukları iktisadi bakımdan refaha kavuşturmakta, çıktıkları sefer ve akınlarda da onlara zaferler kazandır-maktaydılar. Daha doğrusu, Türk hükümdarlarının iktisadi ve askeri faaliyetlerde başarılı olmaları, ancak Tanrının destek ve yardımı ile mümkün olabilmekteydi. Eski Türk dini inancına göre, Tanrı sadece siyasi iktidarı veren değil, aynı zamanda verdiği iktidarı geri alan bir kudrete sahiptir. Tanrının bu gücü, Türk hükümdarlarının üzerinde daima siyasi bir baskı aracı olmuştur. Bundan dolayı, Türk hükümdarları Tanrının verdiği siyasi iktidarı ellerinde tutabilmek için idarede devamlı başarılı olmak zorunda idiler. Başka bir ifade ile söylemek gerekirse, Türk hükümdarları ancak hükümdarlığa layık oldukları müddetçe iş başında kalabilmekteydiler. Aksi takdirde Tanrının verdiği siyasi iktidar (kut) yine tanrı tarafından kendilerinden geri alınmaktaydı. Tanrı, Türk milletinin hayatı ve istiklali ile de yakından ilgilenmekteydi. Bu tavrıyla Tanrı, adeta milli bir özelliğe bürünmekteydi. Göktürk Yazıtlarına 33 Kaşgarlı, 1940:

25 18 yansıyan şu olay Tanrının bu özelliğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Çin, 630 yılında Göktürk Devletinin siyasi istiklaline son vererek, Türk topluluklarını hâkimiyeti altına almıştır. Göktürk yazıtlarının ifadesiyle, Türk milletinin bey olacak erkek evladı kul, hanımlık olacak kızı cariye olmuştur. Türk beyleri kendi adlarını bırakıp, Çinli beylerin Çince adlarını almışlardır. Türk milleti 50 yıl işini gücünü Çin e vermiştir; yani onun için çalışmıştır. Çin ise, bunu yeterli bulmamıştır. Türk milletinin tamamen kökünü kurutmayı düşünmeye başlamıştır. Türk milletinin adı ve sanı yok olacak duruma gelmiştir. İşte bu safhada Tanrı ile Türk-ün kutsal yeri ve suyu (ıdık yir sub) harekete geçerek, duruma müdahale etmiştir. Türk milletinin tamamen yok olmasına razı olmayan Tanrı, Göktürk beylerinden El-teriş i Türk milletinin istiklalini kurtarması ve askeri zaferler kazanması için ona güç vermiştir. Böylece El-teriş de, Tanrının iradesi ve takdiri sonucu olarak Türk milletine tekrar istiklalini kazandır-dığı gibi, esirlik zamanında dağılmış olan Türk topluluklarını da Göktürk Devleti çatısı altında toplamıştır. 34 Tanrının önemli özelliklerinden biri de onun cezalandırma hak ve kudretine sahip olmasıdır. Cezalandırma bazen salgın hastalık, bazen askeri alanda başarısızlık, bazen de ölüm şeklinde kendini göstermekteydi. Mesela; Çinliler, Göktürk Kağanı Tardu nun üzerlerine yaptığı bir seferde Göktürk ordusunun geçtiği her yerdeki suları zehirlemişlerdir. Bu yüzden Göktürk ordusu büyük miktarda mal ve can kaybına uğramıştır. Tardu, büyük miktarda mal ve can kaybına sebep olan bu olayı Tanrının gazabı olarak değerlendirmiştir Güngör, 1998: Güngör, 1998:

26 TABİAT KUVVETLERİ Tabiat Kuvvetleri Eski Türk toplulukları kendilerinin dışında kalan varlıkları ve olayları tamamen ruhsuz, ölü varlıklar ve olaylar olarak görmüyorlardı. Onlar, içinde yaşadıkları tabii çevrede gördükleri belirli varlıklarda ve karşılaştıkları bazı tabiat olaylarında bilinmeyen bir gücün bulunduğuna inanıyorlardı. Bundan dolayı, bu varlıklara ve tabiat olaylarına da kutsallık izafe ediyorlar ve bunlara karşı korkudan kaynaklanan bir sevgi ve saygı besliyorlardı. 36 Animist görüşlü eski Türkler mevcut olan doğa olaylarını idrak etme iktidarında olmadıklarından, onlar hakkında çeşitli rivayet ve efsaneler üretmişlerdir. Efsane ve destanlarda tabii varlıkların mistik unsurlar halinde tasvir edilmeleri, bizzat dünyayı bu şekilde idrak etmenin sonucudur. Mistik unsurlara daha çok yaradılış destanlarında ve ilk insanla ilgili oluşturulmuş esatirlerde rastlanır. Bu esatir ve destanlarda olaylar bir kural olarak yeraltı ve yer üstünde, hatta gökyüzünde cereyan ederler. Gökyüzü hayrın, iyiliğin, yeraltı kötülüğün kaynağı gibi genişlettirilir. Bu genelleştirmede insanların mistik-animestik düşüncesi, daha kabarık bir biçimde dikkat çekmektedir. Şöyle ki, doğa olaylarının asıl mahiyetini anlamakta zorluk çeken eski insanlar, kendi tefekkürleri düzeyinde meselelerin izahına çalışmışlardır. 37 Eski Türklerin tabiat (yer-su) kültü Sibirya, Orta e Kuzey Asya daki bütün Şamanist Ural-Altay uluslarında son asra kadar muhafaza edilmiştir. Eski dini gelenek ve göreneklerine bağlı kalan Altay-Yenisey ve Yakut Türklerinin dağ, orman, yer, ağaç, pınar kültleri etnograflar tarafından bütün ayrıntılarıyla tespit ve tavsif edilmiştir. Bunların verdikleri bilgilere göre kutlu 36 Koca, 2003: Hüseyin Kızı, 2002: 338.

27 20 sayılan dağlar ve onların ruhları adına çok muhteşem ayin ve törenler yapılır. 38 Eski Türklerde naturist inançlar Orhun kitabelerinde Yer Sub tabiri ile ifadesini bulmaktadır. Aynı inanışa Yir Sub şeklinde Uygurlarda rastlanıyor. Yer-su lar ıduk yani kutsaldır. Bu durum Orhun Kitabelerinde ıduk Yer Sub (mukaddes yer-su) deyiminde tipik şekilde anlatılıyor. Her ne kadar, eski Türk dininde mesela naturist inançların Türklerin hayat şartları ile fonksiyonel bağlarını tam olarak tespit etmek mümkün görünmüyorsa da, özellikle Yer- Su lar söz konusu olduğunda bu, kısmen kendini belli etmektedir. Öyle anlaşılmaktadır ki, dağ, orman, ırmak vs. ile ilgili Yer-su inançları Türklerde gelişmek suretiyle, özellikle imparatorluklar döneminde vatan kültüne dönüşmüştür. Eçümüz apamız tutmuş yer sub (atalarımızın idare ettiği yersu) ifadesi bunu açıkça gösteriyor. 39 Yer-Su ruhlarının en önemli mümessili dağdır. Şamanist Türklerde dağ kültü Gök Tanrı kültüyle ilgili bir kült olmuştur. Hunların eski vatanı olan Yenisi-şan yahut Şan-din-şan sıra dağlarındaki Han-Yoan Dağı Hunların her yıl Gök Tanrı ya kurban kestikleri dağdı. Bundan başka Gan-tsuan-şan dağı da Hunların mukaddes dağlarından biriydi. Hun hakanları Çin ile yaptıkları sözleşmeleri Hun dağı denilen bir dağın tepesinde kurban keserek içtikleri andla teyyid ederlerdi. Orta Asya nın başka kavimlerinde de Gök Tanrı ya kurbanların yüksek dağ tepelerinde sunulduğunu Çin kaynakları haber vermektedir. Gök Tanrı kültüyle dağ kültünün birbirine yakın ilgisi bulunduğu Hunlar devrinden ta şimdiki Altaylara kadar devam eden şaman ayinlerinden anlaşılmaktadır. Altaylı Şor ve Belterler kurbanlarını Gök Tanrı ya yüksek dağ tepesinde yaptıkları ayinle sunarlar ve bu ayine tengere tayıg (yani tanrı- Gök kurbanı) derler. 40 Geleneksel Türk dini içerisinde tabiat kuvvetlerine inanç çerçevesinde dağ kültünün yanı sıra orman ve ağaç kültü de önemli bir yer tutmaktadır. 38 İnan, 1972: Günay, 1998: İnan, 1976:

28 21 Gerçekte orman kültünün ormanda yaşayan ve yiyecek derleyip avcılık yaparak geçinen ilkel topluluklara mahsus olduğu, Türklerinde göçebe çoban hayatına oradan geçtikleri öne sürülmüştür. Bazıları bu görüşe karşı çıkmakta ve Türklerde temelinde bozkır kültürünün hâkim olduğunu düşünmektedirler. Her halükarda Türklerde kutsal Ötüken dağı ormanla kaplıdır ve Ötüken Yış (Ötüken Ormanı), Göktürkler ve Uygurlarca kutsal bilinmektedir. Eberhard, Tobaların, kuzey yurtlarından güneye göç ederken, taş ev içinde göğe, yere ve Hakan ın soyuna kurban kestiklerini, daha sonrada kayın ağaçları diktiklerini, bunlardan tanrılık ve kutlu orman meydana geldiğini bildiriyor. Esasen kayın ağacının Türklerde ayrı bir kutsiyete sahip olduğu görülüyor. Kamların davulları üzerinde güneş, ay, yıldız, şimşek sembollerinin yanında kayın ağacı da yer almakta ve bu ağaç şaman ayinlerinde önemli bir mevki işgal etmektedir. Altaylıların duaları arasında ona bay kayın diye hitap ediliyor. Beltir ve Sagaylar, Gök Tanrı ya dağda kurbanı kayın ağaçlarının altında sunuyorlar. Yakutlar karaçama kutsiyet atfediyor; çocuğu olmayan kadınlar onun karşısında dua ediyorlardı. 41 Türklerde ateşte kutsal sayılmakta idi. Eskiden beri Türk toplulukları arasında ateşin gökten indiği ve onun temizleme, arındırma ve saflaştırma gücüne sahip olduğu inancı hakim ve yaygındı. Altay ve Yakut Türkleri, ateşin varlığında bulunduğuna inandıkları bu güce ve ruha bugün ot idi yani ateş sahibi adını vermektedirler. Ateş vasıtasıyla kötü ruhlardan temizlenme ve arınma inancı Müslüman Türklerde de devam etmiştir. Başkurt ve Kazak Türklerinde alaslama adı altında gösterilen faaliyet hastaları kötü ruhlardan temizlemek veya kötü ruhları uzaklaştırmak gayesi ile yapılmaktadır. Aynı inancın başka bir uygulaması da hastaları, evleri ve ölüleri tütsüleme şeklinde kendini göstermektedir Günay, 1998: Koca, 2003:

29 Tabiat Kuvvetlerine İnanma Türklerin, içinde manevi bir güç bulunduğuna inandıkları varlıkların ve olayların başında; güneş, ay, yıldız, göl, ırmak, pınar, dağ, kaya, orman, ağaç, ateş, yer, su gibi çeşitli canlı-cansız varlıklar ile gök gürlemesi, şimşek, yıldırım gibi tabiat olayları gelmekteydi. Bu varlıkların ve tabiat olaylarının her biri kendi içinde bir ruh taşıyordu. Bunların gözle görünen kısımları ise, görünmeyen ruhların dışa vurmuş olan görünür şekilleri idi. Bugün Türkçe deki bazı kelimelerde bu inancın izlerini görmek mümkündür. Mesela, gökyüzü ve yeryüzü kelimeleriyle gök ve yer gibi varlıkların görünen yüzleri belirtilmiştir. Bu varlıkların görünen yüzlerinin gerisinde veya altında ise, manevi bir güç olarak ruhları bulunmaktadır. Eski Türk inancına göre, özünde ruh taşıyan varlıkların başında güneş ve ay geliyordu. Türk Kağanları, tahta çıkışlarında rolü olduğuna inandıkları güneşin ve ayın daima yardım ve himayesini kazanmak durumundaydılar. Dunun için onlar, tahtlarında daima dönük bir vaziyette otururlar ve otağlarını da doğuya açılacak şekilde kurarlardı. Otağlarından sabah çıktıklarında doğan güneşi, gece çıktıklarında ise ayı selamlıyorlardı. 43 Öte yandan Göktürkler, gece yapacakları savaşlarda saldırıya geçmek için, ayın dolunay halini almasını beklemekteydiler. 44 Birçok dini inanışta dağların önemli rolü vardı. Eski Greklerde dağ tanrının mekânıydı. Musevilik ve İslam gibi semavi dinlerde ise, dağ, Tanrının peygamberlere emirlerini ulaştırmada vasıta olan kutsal bir yer idi. 45 Türkler de dağları göğe daha yakın olduğu için kutsal saymışlar; kurbanlarını genellikle kutsal saydıkları dağlarda sunmuşlar, dualarını da bu 43 Şeşen, : Gökalp, 1974: İnan, 1976: 272.

30 23 dağlarda yapmışlardır. 46 Mesela, bir Türk Kağanı ordusu ile Tanrı dağlarından geçerken altından inip, Gök Tanrıya dua etmiştir. Eski Türklerin dini inanışlarının esasını Gök Tanrı inanışı, atalar kültü ile birlikte tabiat kuvvetlerine inanç oluştururdu. Eski Türkler, tabiatta gizli kuvvetlerin olduğuna inanırlardı. 47 Onlar kâinatı ruhlarla dolu bir âlem kabul ederlerdi. VI. yüzyıl tarihçisi Menandosr, Türklerden bahsederken her ne kadar toprağa, suya ve ateşe kutsiyet yüklerlerse de kâinatın tek yaratıcısı olan tek Tanrı ya inanırlar demektedir. 48 Bu yönden eski Türk dini inanışlarından bahsedilirken doğadaki birtakım güçlere mukaddeslik vasfı verilmesi ve saygı gösterilmesi ile onlara inanılması arasında çok fark vardır. Bu farklılığın sınırlarının tespiti, Türk dini inanışları hakkında fikir yürütürken oldukça önemlidir. Eski Türk inanış sisteminde gizli tabiat kuvvetlerine inanışın yeri tam olarak kesinleştirilmediğinden, eski Türklerin yeterince dindar ruhlu olmadıkları, hiçbir dine inanmayıp, hiçbir şeye ibadet etmedikleri, üstelik de inanç sistemlerinin ahlaki yönü olmadığı 49 gibi bazı iddialar ortaya atılmıştır. Hâlbuki eski Türk toplumunda kaynağını dinden alan ahlaki değerlere önem verilirdi. Bu sebeple, böyle bir toplumda dinin ve medeniyetin yalnızca oldukça güzel ahengini, vurgulamak gerekir. Bu ahenk, tabiatın bizzat kendisinden gelmektedir. Bunun esası, kâinatı bir bütünlük içerisinde kavramak gibi ananevi düşünce sistemidir. Böylelikle, yüksek ahlakı bozulmayan ananeye bağlı bu cemiyetin, medeniyeti, dini dünya görüşü ve inançlarıyla ilgili ve iç içeydi. Bu inanış sisteminde tabii objelerin bir göstergesi olarak izi / iye (yiye/eye) adını taşıyan koruyucu ruhların ayrı bir yeri vardı. Yerin sahibi sayılan mitolojik varlıkların tabiatı ve bunlarla ilgili inanışların İdil boylarının mitolojik tefekküründeki yeri nispeten daha geniş bir biçimde araştırılmıştır. 50 İzi / İye anlayışı, Türk dini inanış tarihi boyunca bilinen en eski anlayışlardandır. Daha önceleri Gök-Tanrı dini ile ilgili olan bu anlayış Türk lehçelerinde de oldukça yaygın bir şekilde kullanılmıştır. 46 Eberhard, 1942: Kafesoğlu, 1980: Tanyu, 1973: İnan, 1991: Köprülü, 1989: 61.

31 24 Bu konuda V. Bang, M. Rasanen, M. Kastren, H. Tanyu, E. Necip, E. Sevortyan, K. Menges, N. Yeqorov gibi birçok ilim adamı kıymetli fikirler söylemişlerdir. Biz daha çok değişik şekilleriyle İzi/ İye anlayışının gelişimini ve arkaik düşünce tarzının etnografik çizgileri ile mitolojik yönden geçirdiği samantik şekillenme üzerinde duracağız. Bu semantik gelişim, aynı zamanda hem sistemin içinde gelişmiş hem de kelimenin farklı fonetik varyanlarını türetmişlerdir. Eski Türk bengü taşlarında idi şeklinde sahib manasına gelen bu kelime, Türk lehçelerinden Hakas ta ezi, Tuva da ie, Altay da ee, Kırgız, Kazak ve Nogay da ie, Sagay i, Karakalpak ta i, Başyurt eye, Tatar da iya, Azerbaycan da yiye, Türkmen de ee, Özbek de eqa, Uygur da eqe, Kazak ağızlarında iqe, Koybal ize, eski Osmanlı da is-issi, Özbek ağızlarında iyqa, ike, Saha da iççi şekillerinde kullanılmaktadır. Kumuk Türkçesinde de es şekli korunmuştur. Kelimenin ezi/ege şekillerine Altay ağızlarında, eçe şekline Türkiye Türkçesi ağızlarında, ezi şekline ise Tatar ağızlarında rastlanmaktadır. Eki Türkçe Sözlükte izi/iye kelimesinin idi ve ige varyantları gösterilir. 51 Araştırmacılar Etrüsk yazılarında iesi kelimesini okuyarak onu yiyesi şeklinde anlamlandırırlar. Bu fikre göre Moğolcada karşılığı ada olup acıklı ruh anlamına gelen asar kelimesinin Eski Türkçedeki karşılığını ezi oluşturmuş ve Tanrı manasını yüklemiştir Tabiat Kuvvetlerine İnancın Destanlarda Tasviri Başkurtların Ural Batır Destanı nda olaylar üç mekânda: yeraltı, yerüstü ve gökyüzünde cereyan eder. Eski insanlar, bu destandaki doğa kuvvetlerini dış görünüşlerine göre karakterize etmişlerdir. Örneğin, Güneş ısı ve ışık kaynağı olduğundan, Ay ise kendi ışığı ile akşamları nura boyandığından, eski insanlar bu özelliklerinden yola çıkarak onları iyilik 51 İnan, 1991: Tanyu, 1973:

32 25 sembolü olarak kabullenmiş ve onların yerleştiği semayı da mukaddes mekân olarak değerlendirmişlerdir. Yeraltı ise eski insanlar için sürekli korku kaynağı olmuştur. Çünkü, yerin kabararak tepe, dağ halinde değişmesi, volkan püskürmesi, depremler vb. gibi doğa olaylarının gerçek mahiyetini idrak edemeyen ve bu olaylar karşısında aciz kalan eski insanlar, tüm bunların yer altı dünya güçleri tarafından yapıldığını düşünerek olayların mistik formada izahına çalışmışlardır. 53 Ural Batır Destanı nda kötü güçlerin göl dibinde yaşamalarının temel nedenlerinden biri bu göllerin sularının içilmemesidir. Ural Batır Destanı nda Güneş, Ay, Samray (Siöurg-N.H.) aynı zamanda ilk ecdat, ilk yaratıcı, türeyiş kaynağı gibi tasvir edilirler: Erze his kem tıumastan, Bereü ayak basmastan, Kurş bulırğa yar ezlep, Erze hisken tapmağas, Kükke ocop yar ezlep, Ayzı, koyaştı küzlep, Üzene yar bağlayan, İkiben de arbağan, Bar koştarğa baş bulmağan Samrau atlı atam var 54 Açıklaması: Daha yeryüzünde hiç kimsenin olmadığı zamanda, hiç kimsenin izi olmadığında, babam kendisine eş arar, yerde hiç kimseyi bulamaz ve kendisine eş aramak için semaya uçar. Güneş i Ay ı görüp kendisine eş seçer ve ikisi ile de evlenir. O, tüm kuşların başıdır, babamın adı Simurg dur. 53 Memmedov, 2002: Memmedov, 2002:

33 26 Kozmogonik güçlerin canlı tasavvuru, animist bakışın sonucunda ortaya çıkmıştır. Görüldüğü gibi bu destanda Gün ve Ay ışığın, dev, ejderha karanlığın sembolü olarak karşımıza çıkmaktalar. Bu anlayış, dünyanın yaratılışından beri gece ile gündüzün, aynı zamanda mevsimlerin sıralanmasının mistik anlamda terennümü ve yansımasıdır. Sonbaharda, kışta, bulutlu havalarda güneşin görünmemesini bir doğa olayı gibi algılayamayan eski insanlar, onların devler, ejderhalar tarafından esir alınarak saklandığına inanmış, bunu da masal ve destanlara kendi düşüncelerine göre yansıtmışlardı. Kaftan ın masalında bu durum daha açık yansıtılmıştır. Örneğin, Kaftan, ejderhayı aslanın verdiği taşla öldürerek içeri girer ve güzelliği ile dört yana nur saçan bir kızla karşılaşır. Kaftan, burasının gün ün evi, kızın da Gün olduğunu öğrenir. Gün Kaftan a şunları söyler: - Ey oğlan, altı aydır hiçbir yeri aydınlatamıyordum. Ejderha önümü kesmişti.sen onu yendin ve beni beladan kurtardın. 55 Burada karşılaştığımız güneşin esir alınması, zamanın sonbahar ve yaz kış mevsimi olduğuna işarettir. Güneş in doğmadığı söylenemez. Güneş, bu mevsimlerde de doğar, ama onun ışınlarının önünü bulutlar kapatır. Bu motiften hareket edersek Kaftan ın masalındaki ejderha bulutun mitolojik suretidir.ünlü folklor araştırmacısı M. Tahmasib de doğa güçlerini kişileştirmenin, animist bakışın sonucu olarak değerlendirmiş ve şunları söylemiştir: Karanlık ve onun doğal nedenlerini, aynı zamanda da onları yok eden Güneş i ve Ay ı canlı varlık gibi algılamak, genellikle gelişmenin belli bir aşamasında doğa güçlerine ve gök cisimlerine olan animist bakışın sonucudur Memmedov, 2002: Memmedov, 2002: 335.

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 ŞAMANİZM Şamanizmin tanımında bilim adamlarının farklı görüşlere sahip olduğu görülmektedir. Kimi bilim adamı şamanizmi bir din olarak kabul etse de, kimisi bir kült olarak kabul

Detaylı

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mitlerin Sınıflandırılması Mitler ele aldıkları konular bakımından kendi içlerinde çeşitli şekillerde sınıflandırılırlar. Örneğin, İnsanın ve dünyanın geleceğini

Detaylı

Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Totemizm Totemizm totem, mana ve tabu fikirlerine dayanır. Bir klanın n bütün b n fertlerinin kutsal saydıklar kları yaratıklar ve şeyler olan

Detaylı

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1 TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1 Çeşitli Türk topluluklarının mitolojileriyle ilgili malzemelerin bir çoğunu bilim adamları, misyonerler, seyyahlar ya da bazı yabancı araştırmacılar tarafından derlenmiştir.

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat

Detaylı

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır. İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım

Detaylı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı

Detaylı

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Mitoloji ve Animizm, Fetişizm Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Animizm Canlıcılık olarak da bilinin animizmin mitolojinin gelişmesinde önemli rolü vardır. İlkel devirde, eski insanlar her bir doğa olayının, eşyanın,

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir. ÖRNEKLER DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHL. BİLGİSİ ÜNİTE: 1. ÜNİTE (KADER İNANCI) KONU: KAZA VE KADER İNANCI KADER: Kelime olarak KAZA: Kelime olarak kader; bir şeye gücü kaza, hükmetmek, - Su 100 yetmek, biçimlendirmek,

Detaylı

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Yaratılış Mitleri Orta Asya ve Sibirya da yaşayan Türk toplulukları arasında yaygın olarak anlatılan efsaneler yaratılış mitlerini oluşturmaktadır. Daha çok Altay

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN*

Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN* Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN* * Gnkur.ATASE D.Bşk.lığı Türk kültüründe bayrak, tarih boyunca hükümdarlığın ve hâkimiyetin sembolü olarak kabul edilmiştir. Bayrak dikmek bir yeri mülkiyet sahasına

Detaylı

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ a. Türk Göçleri ve Sonuçları Göçlerin Nedenleri İklim koşullarının değişmesine bağlı olarak meydana gelen kuraklık, artan

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ ARİF ÖZBEYLİ TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Anav Kültürü (MÖ 4000-MÖ 1000) Anav, günümüzde Aşkabat ın güneydoğusunda bir yerleşim

Detaylı

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası www.scriptural-truth.com KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı Azarya ve şarkının üç Yahudi duası Azarya dua {1:1} ve yangının ortasında yürüdüler öven Tanrı ve Tanrı nimet. {1:2}

Detaylı

İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul Cinius Yayınları, 131 sayfa (27 resim ile birlikte). ISBN:

İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul Cinius Yayınları, 131 sayfa (27 resim ile birlikte). ISBN: www.libridergi.org Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations Volume III (2017) İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul 2016.

Detaylı

Kafiristan nasıl Nuristan oldu?

Kafiristan nasıl Nuristan oldu? Kafiristan nasıl Nuristan oldu? Afganistan'ın doğusunda Nuristan olarak anılan bölgenin Kafiristan geçmişi ve İslam diniyle tanışmasının hikayesi hayli ilginç. 10.07.2017 / 13:21 Hindikuş Dağları'nın güneydoğusunda

Detaylı

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri.   Dr. Türk Eğitim Tarihi 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri Dr. Ali GURBETOĞLU www.agurbetoglu.com agurbetoglu@hotmail.com 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri İslam

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ORTA ASYA TÜRK TARİHİ Ders No : 0020100004 : Pratik : 0 Kredi : ECTS : 5 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI KASIM EKİM 07-08 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı TARİH VE TARİH YAZICILIĞI

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders Dr. İsmail BAYTAK İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR TABGAÇ DEVLETİ (385-550) Hunların yıkılmasından sonra Çin e giden Türklerin kurduğu devletlerden biri de Tabgaç Devleti dir.

Detaylı

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy kpss soru bankası tamamı çözümlü tarih serkan aksoy ÖN SÖZ Bu kitap, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Genel Kültür Testinde önemli bir yeri olan Tarih bölümündeki 30 soruyu uygun bir süre zarfında ve

Detaylı

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran Ay tanrıçası Selene, Yunan mitolojisinde, Güneş tanrısı Helios un kız kardeşidir. Ay ı simgeler. Selene de Helios gibi bir arabayla dolaşırdı. Selene nin arabasını iki at, katır ya da boğa çekerdi. Zeus

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Eğitim Tarihi Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İslam Öncesi Türklerde Eğitimin Temel Özellikleri 2 Yaşam biçimi eğitimi etkiler mi? Çocuklar ve gençlerin

Detaylı

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI Noel, sözlüklerde her yıl 25 Aralık tarihinde İsa nın doğumunun kutlanıldığı hristiyan bayramı olarak geçer. Hristiyanlar, kutlamalara 24 Aralık ta Noel arifesiyle başlar ve

Detaylı

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST 1 1) Türklerin Anadolu ya gelmeden önce

Detaylı

Mitolojik Kuram. Dr. Süheyla SARITAŞ 4

Mitolojik Kuram. Dr. Süheyla SARITAŞ 4 Okullar ve Ekoller Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Mitolojik Kuram Mitolojik kuram veya mitolojik okul olarak bilinen bu yaklaşım Grimm lerin Alman dili ile ilgili çalışmalarda kullandıkları karşılaştırmalı dilbilimi

Detaylı

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri.  Yrd. Doç. Dr. Türk Eğitim Tarihi 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU www.agurbetoglu.com agurbetoglu@yahoo.com 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri

Detaylı

2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ 2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ 1. Alp Er Tunga öldi mü Issız ajun kaldı mu Ödlek öçin aldı mu Emdi yürek yırtılur

Detaylı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler

Detaylı

türk mitolojisi kaynakçası

türk mitolojisi kaynakçası türk mitolojisi kaynakçası Yıldırım, N. (2004). Anadolu Masallarında Şamanizm İzleri. Özarslan, M. (1994). ""Mitoloji Üzerine Araştırmalar"". Millî Folklor, 3 (24), 58-60, Kol, N. (1995). Haridetü'l-Acayib

Detaylı

FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ

FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ KONULAR A.GÖKYÜZÜ MACERASI B. DÜNYA VE AY IN HAREKETLERİ A.GÖKYÜZÜ MACERASI Güneş, Dünya ve Ay ın Şekli Yıllar önce insanlar Dünya, Ay ve Güneş'in

Detaylı

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM URARTU UYGARLIĞI Gülsevilcansel YILDIRIM 120213060 Urartular MÖ birinci yüzyılın başında, Van Gölü ve çevresinde önemli bir devlet Kuran ve günümüze kadar buradaki uygarlıkları etkilemiş bir kavimdir.

Detaylı

DİNİ GELİŞİM. Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi

DİNİ GELİŞİM. Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi DİNİ GELİŞİM Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi Bilişsel Yaklaşımda Tanrı Tasavvuru 1. Küçük çocuklar Tanrı yı bir ruh olarak düşünürler, gerçek vücudu ve insani duyguları

Detaylı

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA Sayı : 10476336-100-E.531 29/01/2019 Konu : Ders İçerikleri-Çağdaş Türk Lehçerleri ve Edebiyatları Bölümü İLGİLİ MAKAMA Bu belge 5070 Elektronik İmza Kanununa uygun olarak imzalanmış olup, Fakültemiz Çağdaş

Detaylı

Öğretim Görevlisi Murat KARACA İpek Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, kkaracamurat@gmail.com

Öğretim Görevlisi Murat KARACA İpek Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, kkaracamurat@gmail.com ISSN: 2149-9225 Yıl: 1, Sayı: 2, Aralık 2015, s. 135-141 Öğretim Görevlisi Murat KARACA İpek Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, kkaracamurat@gmail.com FATMA AHSEN TURAN (ED.), MERAL OZAN (ED.),

Detaylı

İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet

İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet On5yirmi5.com İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet nasıldı? Yayın Tarihi : 2 Nisan 2014 Çarşamba (oluşturma : 5/25/2017) 1)-Devlet Yönetimi A)DEVLET İslamiyetten

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ KISA ÖZET

Detaylı

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR ÖTÜKEN Ârif Nihat Asya BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Şiirler: 1 BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Servet Asya ya Armağanımdır. DESTAN O zaferler getiren atların Nalları altındanmış; Gidişleri akına, Gelişleri akındanmış.

Detaylı

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere

Detaylı

17 Eylül 2016 Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Özel Konseri. Hazırlayan ve Yöneten Halil İbrahim Yüksel. Sunum Metni Bilge Sumer

17 Eylül 2016 Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Özel Konseri. Hazırlayan ve Yöneten Halil İbrahim Yüksel. Sunum Metni Bilge Sumer 17 Eylül 2016 Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Özel Konseri Hazırlayan ve Yöneten Halil İbrahim Yüksel Sunum Metni Bilge Sumer BÖLÜM : I Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir adlı eserinin İstanbul

Detaylı

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI Tıbb-ı Nebevi İslam coğrafyasında gelişen tıp tarihi üzerine çalışan bilim adamlarının bir kısmı İslam Tıbbı adını verdikleri., ayetler ve hadisler ışığında oluşan bir yapı olarak

Detaylı

OĞUZ KAĞAN DESTANI METİN-AKTARMA-NOTLAR-DİZİN-TIPKIBASIM

OĞUZ KAĞAN DESTANI METİN-AKTARMA-NOTLAR-DİZİN-TIPKIBASIM Uygur Harfli OĞUZ KAĞAN DESTANI METİN-AKTARMA-NOTLAR-DİZİN-TIPKIBASIM FERRUH AĞCA Ankara / 2016 TÜRK KÜLTÜRÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ YAYINLARI Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, 2016. Türk Kültürünü Araştırma

Detaylı

6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT

6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT 6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT Bozkırlının nazarında sabit olan şeyin faydası yoktur. O, her an harekete hazır olmalı, kolayca yer değiş-tirebilmelidir. Bu yüzden eski Türkler

Detaylı

25/12/2014 Bilgilendirme: Nur 24/35 Allah, semaların/boyutların ve arzın nuru/ışığı/enerjisidir. Onun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandile benzemesidir. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça,

Detaylı

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Sarı Irmak ın kuzeyi idi. Daha sonra Orhun ve Selenga ırmakları

Detaylı

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 1. Dünya mızın şekli neye benzer? Dünyamızın şekli küreye benzer. 2. Dünya mızın şekli ile ilgili örnekler veriniz.

Detaylı

Dilin Tanımı DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ

Dilin Tanımı DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ Dilin Tanımı 2 Türkçe Sözlükte; İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan. (1998/I:

Detaylı

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir. 1- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yanlışlığı vardır? A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir. B) İyi bir aşçıydı. Cümlesinde özel isim kullanılmıştır. C) Tavuklar

Detaylı

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden Kavrama 1 ECE KAVRAMA 21102516 TURK 101 Ali TURAN GÖRGÜ SEVGİNİN GÜCÜ 1918 yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden biridir. Şiirlerinde genellikle değişim içinde

Detaylı

Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ. I - Tarih Biliminin Konusu

Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ. I - Tarih Biliminin Konusu Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ I - Tarih Biliminin Konusu II - Tarih Biliminin Yöntemi III Tarihin Tasnifi (sınıflandırılması)

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU 25 Ders 3 İnsan Bir gün ağaçtan küçük bir çocuk oyan, ünlü bir ağaç oymacısı hakkında ünlü bir öykü vardır. Çok güzel olmuştu ve adam onun adını Pinokyo koydu. Eserinden büyük gurur duyuyordu ama oyma

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya 80 Dinlerin Buluşma Noktası Antakya 81 82 Bu ay sizlere Anadolu nun en güzel yerlerinden biri olan Antakya yı tanıtacağız. Antakya Hatay ilimizin şehir merkezi. Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ BUDİZM Budizm, MÖ 6. yüzyılda Buda nın (asıl adı: Siddharta Gautama) görüşleri çerçevesinde oluşmuş bir dindir. Buda, ilhama kavuşmuş, aydınlanmış demektir. Hindistan da ortaya çıkmıştır.

Detaylı

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. İSTİKLÂL MARŞI'MIZ Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona. Küçümsemem ama, benzetirim

Detaylı

ÖSYM YGS / SOS M Diğer sayfaya geçiniz.

ÖSYM YGS / SOS M Diğer sayfaya geçiniz. 17. 18. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti sadece iki şeye güvenir. Biri millet kararı, diğeri en elim ve güç şartlar içinde dünyanın takdirlerine hakkıyla layık olan ordumuzun kahramanlığı; bu iki şeye güvenir.

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ DANIŞMAN:Özer YILMAZ HAZIRLAYAN: Erşad TAN,Tacettin TOPTAŞ İÇİNDEKİLER GİRİŞ I-İNANÇ TURİZMİ A- İnanç Kavramı

Detaylı

TÜRKİYE DE DİLLER VE ETNİK GRUPLAR. (Ahmet BURAN-Berna YÜKSEL ÇAK, Akçağ Yayınları, Ankara 2012, 318 s.)

TÜRKİYE DE DİLLER VE ETNİK GRUPLAR. (Ahmet BURAN-Berna YÜKSEL ÇAK, Akçağ Yayınları, Ankara 2012, 318 s.) TÜRKİYE DE DİLLER VE ETNİK GRUPLAR (Ahmet BURAN-Berna YÜKSEL ÇAK, Akçağ Yayınları, Ankara 2012, 318 s.) Murat AKA Eski dünyanın en önemli medeniyet merkezlerinden olan Anadolu yüzyıllardır değişik milletlere

Detaylı

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ Kültürü sanatı ve gelenekleriyle çok köklü bir geçmişi olan İran Zerdüşt ve onun öğretisi Zerdüştlük e de ev sahipliği yapmıştır. Zerdüşt

Detaylı

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI Kelime anlamı İki nehrin arası olan Mezopotamya,

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

Eski çağlara dönüp baktığımızda geçmişteki gç ş insan topluluklarının yazılı, yazısız kültür miraslarında Güneş ve Ay tutulmalarının nedeni hep doğaüstü güçlerle açıklanmaya çalışılmıştır. Yapılan tasvirlerde

Detaylı

Gençler, "İrade, Erdem ve Hürriyet" Temasıyla Buluştu

Gençler, İrade, Erdem ve Hürriyet Temasıyla Buluştu Gençler, "İrade, Erdem ve Hürriyet" Temasıyla Buluştu Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İnsana düşen, iradesini kontrol altında tutarak, onu her daim iyilik ile erdem yolunda kullanmaktır. Diyanet İşleri

Detaylı

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu

Detaylı

Sorular 1. Aşağıdaki fotoğraflardan hangisi veya hangileri insanla ilgili özellikleri göstermektedir? I II III

Sorular 1. Aşağıdaki fotoğraflardan hangisi veya hangileri insanla ilgili özellikleri göstermektedir? I II III 2006-07 Öğretim Yılı Merkezi Ölçme-Değerlendirme I.Dönem Sonu 6.Sınıf Sosyal Bilgiler (Coğrafya-Tarih) Ders Sınavı Sınav Başlama Saati:08:30 Tarih:19 Ocak 2007 İsim/ Soy isim: Sınıf:.. Sorular 1. Aşağıdaki

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 ÖNSÖZ DİL NEDİR? / İsmet EMRE 1.Dil Nedir?... 1 2.Dilin Özellikleri.... 4 3.Günlük Dil ile Edebî Dil Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar... 5 3.1. Benzerlikler... 5 3.2. Farklılıklar...

Detaylı

EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUENLER GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ

EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUENLER GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUENLER GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA HAFTASI DÜNYA ÇOCUK HAKLARI HAFTASI DÜNYA SİNEMA GÜNÜ SONBAHAR MEVSİMİ YAPRAKLAR Atatürk ün kim olduğunu hatırladık. Atatürk

Detaylı

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 EDEBİYAT TARİHİ / TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERE AYRILMASINDAKİ ÖLÇÜTLER 1.Edebiyat tarihinin uygarlık tarihi içindeki yerini.edebiyat tarihinin

Detaylı

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer Eser Adı TEKNO Tarih Yaprak Test Alt Başlık KPSS HAZIRLIK Yazar Murat TOGAN Bilimsel Redaksiyon Bülent TUNCER Redaksiyon uzmankariyer - Redaksiyon Birimi Kapak Tasarımı uzmankariyer - Grafik & Tasarım

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLKÖĞRETİM DİN KÜLÜTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRENCİLERİ

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLKÖĞRETİM DİN KÜLÜTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRENCİLERİ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLKÖĞRETİM DİN KÜLÜTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRENCİLERİ İNSANLARIN DİNİ İNANIŞLARININ GİYİM TARZLARI ÜZERİNDE ETKİSİ

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI. Açış Konuşması. Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı. 26 Mart 2016, İstanbul

DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI. Açış Konuşması. Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı. 26 Mart 2016, İstanbul DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI Açış Konuşması Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı 26 Mart 2016, İstanbul Sayın Başbakan Yardımcılarım; Bakanlarım; Saygıdeğer Protokol; Çok Değerli Başkanlar; Dünyanın dört

Detaylı

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi Dil - Kültür İlişkisi Kültür Nedir? 2 Bir milletin fertlerini ortak bir çatı altında toplayan maddi ve manevi değerler bütünüdür. Örf, âdet, gelenek ve inançlar kültürün manevi kısmına; giyim kuşam, yemek,

Detaylı

Müdafaa-i Hukuk Hareketi bu hakları savunmak ve geliştirmek için kurulmuştur.

Müdafaa-i Hukuk Hareketi bu hakları savunmak ve geliştirmek için kurulmuştur. Parti varlık sebebi, isminden de anlaşılacağı üzere, hakların savunulmasıdır. Müdafaa-i Hukuk düşüncesine göre: 1. İnsanın 2. Toplumun 3. Milletin 4. Devletin 5. Vatanın hakları vardır. Şu anda bu haklar

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ HEDEFLER İÇİNDEKİLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ Türk Dilinin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri Türk Dilinin Gelişmesi ve Tarihî Devreleri TÜRK DİLİ - I Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Türk dilinin dünya dilleri

Detaylı

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır. TÜRKİYE'DEKİ GÖÇLER VE GÖÇMENLER Göç güçtür.hem güç ve zor bir iştir hem de güç katan bir iştir. Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri

Detaylı

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Bacıyân-ı Rum (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Varlığı Neredeyse İmkânsız Görülen Kadın Örgütü Âşık Paşazade nin Hacıyan-ı Rum diye adlandırdığı bu topluluk üzerinde ilk defa Alman doğu

Detaylı

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Oniki Havariler Kilisesi olarak da bilinen Kümbet Camii, Kars Kalesi nin güneye bakan yamacında bulunmaktadır. Üzerinde yapım tarihini veren

Detaylı

Tarihin Faydalandığı Bilim Dalları

Tarihin Faydalandığı Bilim Dalları Tarihin Faydalandığı Bilim Dalları Coğrafya Her tarihi olay belli bir coğrafi mekanda meydana gelir.tarihi olayların oluşumu esnasında iklim,yeryüzü şekiller,ekonomik faaliyetler konum vb. coğrafi faktörler

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu. Türk İslam Bilginleri: İslam dini insanların sadece inanç dünyalarını etkilemekle kalmamış, siyaset, ekonomi, sanat, bilim ve düşünce gibi hayatın tüm alanlarını da etkilemiş ve geliştirmiştir Tabiatı

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok uzun yıllar önce yazdığım bir yazıyı hatırladım. Onaltı yaşında, lisede iken yazdığım bir yazıyı. Cesaret edip, bir gazetenin araştırma merkezine göndermiştim.

Detaylı