Atom ESKİ ATOM KURAMLARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Atom ESKİ ATOM KURAMLARI"

Transkript

1 Atom Atom, Maddenin kimyasal bir element olarak görülebilen en küçük birimi. Farklı elementlerin Atomları da ayrıca, birleşerek kimyasal bileşiklerin en küçük birimleri olan molekül sistemlerini oluştururlar. Bütün bu olağan işlemlerde Atomlar, Eskiçağ Yunanlılarının düşünmüş oldukları biçimde, maddenin temel yapı taşları olarak ele alınabilirler. Ama Atomlar şiddetli kuvvetler uygulandığında, daha küçük parçalara ayrılabilirler. Dolayısıyla aslında birim değil, bileşiktirler ve karmaşık bir iç yapıları vardır. Atomların ayrılmaları konusunda çalışan, XX. yy. bilim adamları, Atomların iç yapıları konusunda birçok ayrıntıya açıklık getirmişlerdir. Normal bir Atomun büyüklüğü yalnızca yaklaşık 10/-10metre dolayındadır. Katı maddenin bir santimetre kübü yaklaşık 10/24 Atom içerir. Atomlar optik mikroskoplar kullanarak görülemezler; çünkü görülen ışığın dalga boylarından çok daha küçüktürler. Elektron mikroskopları ve Atom gücü mikroskopları gibi görüntüleme tekniklerini kullanarak, bilimadamları tek tek Atomların yerlerinin ayırdedilebildiği görüntüler üretmeyi başarmışlardır. ESKİ ATOM KURAMLARI Maddenin Atomdan oluştuğu konusunda yazılı ilk kuramlara eski Yunan filozofları Leukippos ve Demokritos'un çalışmalarında rastlanmıştır. Düşüncelerinin temeli, olguların, uzay boşluğunda çok sayıda minik ve bölünmez maddenin hareketine dayanarak anlaşılabileceğidir. (Atom adı, Yunanca'da "bölünmez" anlamındaki "Atomas" sözcüğünden gelir.) Demokritos'a göre, bu kütlelerin her biri biçim ve büyüklük olarak değişiklik gösterir ve maddenin gözlemlenen değişiklikleri, onları oluşturan Atomlardaki bu farklılıklardan oluşur. Yunanlıların Atom kuramı, fiziksel olgunun belirli ayrıntıları konusunda açıklamalara kalkışmıştı. Bunun yanı sıra, doğadaki değişikliklerin nasıl geliştiği sorusuna felsefi bir yanıttı. Atom kuramını niceliksel yapacak - yani madde üstüne araştırmalarda bilimsel bir varsayım geliştirecek -çok az çaba harcanmıştı. Bununla birlikte Yunan Atomculuğu, kullanılan maddelerin doğasının, cisimlerin görünmeyen yapılarına ve bilinmeyen özelliklerine dayanılarak açıklanması gerektiğini belirten değerli bir kavram sunmuştur. Demokritos, günümüze kadar korunabilmiş deyişlerinin birinde bunu şöyle dile getirmiştir: Renk, tatlı, acı, birer uzlaşma olarak vardır; gerçekte Atom ve boşluk dışında hiçbir şey var olamaz. Epikuros ve Lucretius gibi daha sonraki Eski Çağ filozofları tarafından Yunan Atom kuramının uygulanmasına ve geliştirilmesine karşın, bu kuram aslında, maddenin doğasıyla ilgili düşüncelerle savaşma aracıydı. Söz konusu düşüncelerden biri, Empedokles'in, dört temel element kuramıydı. Aristoteles'in başlıca temsilcisi olduğu söz konusu seçenek düşünceler, bilimsel bir olguyu açıklama isteğinden çok, felfesi sorulan yanıtlama isteğinden kaynaklanmıştır. XVI. ve XVII. yy'larda Avrupa'da bilime ilgi yeniden canlandığında, daha ileri düşüncelere temel oluşturacak eski Yunan Atomculuğu konusunda yeterli bilgiler vardı. Atom kuramını yeniden canlandıran kişiler arasında Pierre Gassendi, Robert Böyle, özellikle de İsaac Newton sayılabilir. Newton'un kitabı Optikler in son bölümü, Atomlara dayanarak maddenin özelliklerinden bazılarının nasıl anlaşılabileceğini gösteren, madde ve ışığın Atom yapıları konusunda bir dizi ayrıntılı kuramdan oluşur. Daha sonra XIX. yy'da, birbirinden bağımsız iki akıl yürütme biçimi, bilim adamlarının çoğunun Atom kuramına inancını güçlendirdi. Her iki yaklaşım da Atomun bazı nicel özelliklerini geliştirdi. John Dalton tarafından başlatılan birinci yaklaşım, kimyasal olgularla ilgiliydi. Gazların davranışlarıyla ilgili ikinci yaklaşımsa, Rudolf Clausius ve James Clerk Maxwell gibi fizikçiler tarafından ortaya kondu. Dalton'un attığı temel adım, Atom ağırlığı kuramını getirmiştir. Dalton, o dönemde bilinen elementler üstünde çalışmalar ve birbirleriyle tepkileri konusundaki bilgilerin çözümlemesini yapmıştır. Aynı elementler arasında birkaç belirgin tepkime gerçekleştiğinde, tepkimeye giren niceliklerin her zaman basit asal sayıların oranları (1 'e 1, 2'ye 1, 2'ye 3 gibi) biçiminde olduğunu belirten, katlı oranlar yasasını ortaya koymuştur. Buradan, bu tür tepkimelere giren niceliklerin eşit sayıda Atom verdikleri, dolayısıyla da Atom tanelerinin kütlelerine orantılı oldukları kavramı ortaya çıkmıştır. Dalton, bilinen en hafif element hidrojene 1 Atom ağırlığı vermiş ve buna bağlı olarak, bilinen öbür elementler için nispi Atom ağırlıkları geliştirmiştir. atom kuramının ışığında gazların incelenmesi, XVIII. yy'da Daniel Bernoulli tarafından başlatılmıştır. Bernoulli, gazın uyguladığı basıncın, gaz Atomlarının kabın çeperlerine çarpması sonucu oluştuğunu göstermiştir 'de Amadeo Avagadro, aynı basınç ve sıcaklık koşulları altında eşit hacimde farklı gazların, eşit sayıda akım içerdiklerini ileri sürmüştür. Bir gaz kütlesindeki Atom sayısı, bir gram Atom ağırlığına eşittir (elementin gram olarak niceliği, elementin Atom ağırlığıyla aynı sayısal değerdedir): Günümüzde yaklaşık 6,022 x 10/22 olarak

2 kabul edilir. Avagadro'nun, kendisi, günümüzde "Avagadro" sayısı adı verilmesine karşın, bu değerin büyüklüğünü hiçbir zaman hesaplayamamış, değerin belirlenmesi ilk olarak XIX. yy'ın ortalarında Clausius ve Maxwell tarafından gerçekleştirilmiştir. XX. yy'ın başlarında billurlar üstünde X-ışını kırılması yöntemi kullanılana kadar kesin bir ölçüm yapılamamıştır. Avagadro sayısı değerinden, Atom tanelerininin kütleleri belirlenebilir: Hidrojen için 1,6 x 10/24 gram. Not: XX. yy'ın başlarında İngiliz fizikçisi Joseph John Thomson, Atomu, daha ağır, daha geniş pozitif elektrik yüklü bir küreye bir kekteki üzümler gibi yerleştirilmiş, küçük, elektriksel açıdan negatif yüklü tanecikler ya da elektronlar içeren parçacık olarak tanımlamıştır. İngiliz fizikçisi Ernest Rutherford 1911'de elektronların, küçük, ağır, pozitif yüklü merkezdeki bir küre ya da çekirdek çevresinde döndükleri Atomun güneş sistemi modelini geliştirmiştir (B). 1913'te DanimarkalI fizikçi Niels Bohr, elektronların çekirdekten uzakta, yalnızca belirli uzaklıklarda, belirgin yörüngelerde bulunabileceklerini varsayan gezegen modelini yenilemiştir. Elektronlar, enerji emerek, çekirdeğe yakın düşük enerjili bir yörüngeden, daha yüksek enerjili yörüngelere atlayabilirler (yeşil oklar). Elektronlar düşük enerji düzeyine geri döndüklerinde (mor oklar), fazlalık enerjiyi, görülebilir ışık gibi özel bir dalga boyu ışınımı biçiminde yayarlar. ELEKTRONUN VE IŞINIMIN BULUNMASI XIX. yy'ın sonuna doğru aşağı yukarı bütün bilim adamları, Atom kuramının doğruluğunu kabul etmişlerdi. Bunun yanı sıra, Atomların aslında adlarının belirttiği gibi bölünemez parçacıklar olmadıkları konusunda kanıtlar da birikmeye başlamıştı. Bu kanıtlardan birinin temeli, Neon ışınlarına benzeyen gaz boşalım tüpleri kullanan çalışmalardır. Bu tür tüplerde düşük basınç altındaki bir gaz, şiddetli elektrik akımı etkisine sokulur. Bu koşullar altında, tüpü aşan çeşitli renklerde alevler gözlemlenmiştir ("alev akışı" diye adlandırılır.) Farklı türden gazlar için, tüpün bir ucunda, "katot" diye adlandırılan elektrodun çevresinde, mavi bir alev gözlemlenmiştir. Bunlar, 1897'de, herhangi bir Atomunkinden daha küçük kütle taneli negatif yüklü parçacıklardan oluşan bir akış sağlamak için, John Thomson tarafından gösterilmiştir. Çok geçmeden, "elektron" adı verilen söz konusu parçacıkların bütün Atomların bileşeni olduğu anlaşılmıştır. Yani Atomlar bölünemez değildir; bileşenlerden oluşurlar. Ayrıca XIX. yy'ın sonlarında ve XX. yy'ın başlarında, bazı Atom çeşitlerinin kararlı olmadıkları, üstelik, kendiliğinden başka Atom çeşitlerine dönüştükleri bulunmuştur. Sözgelimi, uranyum Atomları yavaş yavaş, hafif toryum Atomlarına, onlar da daha hafif Atomlara dönüşür ve sonunda kurşunun kararlı Atomları ortaya çıkar. İlk olarak Antoine Henri Becauerel tarafından gözlemlenen bu değişikliklere, Atom değişikliklerine çeşitli tipten birçok ışın yayımı eşlik ettiği için, radyoaktiflik ("ışınetkinlik") adı verilmiştir. Atomlar genellikle, elektrik bakımından nötrdürler. Bu yüzden bir Atomdaki elektronların negatif yükünün, ona karşılık gelen bir pozitif yükü dengelemesi gerekir. Elektronların kütlesi çok küçük olduğundan, bir Atomun pozitif bileşenleri de Atomun kütlesinin çoğunu taşımalıdır. Bu farklı bileşenlerin, Atomun içinde nasıl düzenlendikleri konusundaki soru, 1911'de Ernest Rutherford ve çalışma arkadaşları tarafından yanıtlanmıştır. Bu ekip, deneylerinde ince altın tabakalar içinden alfa tanecikleri - bazı radyoaktif bozunmalarda yayman bir ışınım türü - geçirmiş ve alfa taneciklerinin bazen ana yörüngelerinden ters yönde saptıklarını gözlemlemiştir. Bu, altının Atomları arasında ağır bir cisimle bir çarpışma olduğunu düşündürmüştür. Elektronlar bu tür sapmaları üretecek kadar kütleli olmadıklarından, pozitif yüklerin de işe karışmaları gerekir. Rutherford bu bilgiyi çözümleyerek, bir Atomdaki pozitif yükün 10/-14 metreden küçük çapta ya da bütün Atomun onbinde biri büyüklüğünde, çok küçük bir hacimde bulunması gerektiğini göstermiş, kısa bir süre sonra Atomun bu parçası, "çekirdek" diye tanımlanmıştır. Daha sonraki hesaplar, çekirdeğin büyüklüğünün, yaklaşık olarak Atom ağırlığının küp kökünün 10/15 metreyle çarpılmasıyla elde edildiğini göstermiştir. RUTHERFORD MODELİ Rutherford, Atomun çekirdek ve elektronlar arasındaki elektrik çekimiyle tutulduğu bir Atom modeli öne sürmüştür. Bu modelde elektronlar, çekirdek çevresinde gezegenlerinkini andıran yörüngelerde dönerler. Model, kimyanın birçok konusunu ve günlük fiziği açıklamada başarıyla kanıtlanmıştır. Sonraki Atom çalışmalarıysa, " Atom fiziği" diye adlandırılan, Atomun elektron parçalarının araştırılmasına ve "nükleer fizik" diye adlandırılan çekirdeğin kendisiyle ilgili araştırmalara ayrılmıştır. Çekirdek ve elektron yörüngeleri arasındaki aşırı büyüklük farkı ve elektron değişikliklerine oranla nükleer enerji üretmede çok daha fazla enerji gerekmesi dolayısıyla bu ayırım doğaldır. Rutherford Atom modeli iki önemli sorunla karşı karşıya kalmıştır. Birincisi, "aynı elementin farklı Atomları fiziksel ve kimyasal açıdan benzer davranırlar" gerçeğiyle çelişmesidir. Modele göre elektronlar, Newton fiziğiyle kabul edilen sonsuz sayıda yörüngenin herhangi birinde hareket edebilirler. Oysa böyle olsaydı, aynı elementin farklı Atomları, bütünüyle farklı davranırlardı. (Aslında bu sorun Newton fiziğine dayalı her Atom modeli irin geçerlidir.) İkinci sorun, elektromanyetik ilkelerine göre, elektronların yörüngelerinde dönerken sürekli olarak ışınım yaymak zorunda olmalarıdır. Bu da doğru olsaydı, elektronların enerji kaybetmelerine ve sarmal biçimde çekirdeğin içine doğru inmelerine neden olurdu. Bir hidrojen Atomunda tek bir elektron için, bu olayın 10/-9

3 saniyede gerçekleşebileceği tahmin edilmiştir. Gerçekteyse, hidrojen Atomları sürekli olarak kararlıdırlar. Bu sorunların çözümünde önemli bir adım, 1913'te Niels Bohr tarafından atılmıştır. Bohr'a göre Atomdaki elektronlar rastgele (keyfi) yörüngelerde bulunamazlar. Yalnızca belirli "düzeylerde" bulunurlar. Bulundukları düzeyler, yörüngelerinin açısal momentumunun h/2 pi'nin asal çarpanları olduğu yerlerdir (burada h, Planck sabiti ya da değişmezi denen bir değerdir; bu değişmez, kara cisim ışınımını tanımlayan kavramında Max Planck tarafından sunulmuştur). BOHR MODELİ Bohr'un Atom modeline göre her Atom için bir sözde durgun düzey vardır. Bu durgun düzey, Atomla belirlenen en düşük enerjideki ve aynı sayıda elektron içeren her Atom için aynıdır. Bir Atom normal olarak, elementin gözlemlenmiş özelliklerini belirleyen bu durgun düzeyde bulunur. Ayrıca Bohr'a göre durgun düzeyde bir Atom dan ışınım yayınmaz. Bu, ışınım sürecinde enerjinin korunması gerektiğindendir ve ışımada kaybedilen bu enerjiyi Atomun dengelemesi için uygun düşük enerji düzeyi bulunmaz. Bir Atom durgunluk düzeyinden yalnızca ışınımla ya da çarpmalarla uyarılarak çıkarılabilir. Atomların çoğu için bu uyarılma enerjisi, birkaç elektron volta karşılık gelir. Atom uyarıldığında, sürekli olarak, hızla elektromanyetik ışınım yayacak ve durgun düzeyine dönecektir. Işınım "foton" adı verilen, ışın taneyığınları ya da kuvanta biçiminde yayınır. Her foton, uyarılan düzeyin enerjisi ile Atomun durgun hali arasındaki farka eşit bir enerji taşır. Planck ve Albert Einstein tarafından geliştirilen bir formüle göre, bu enerji, yayman ışının belirli bir dalga boyuna karşılık gelir. Bohr, elektronlar için belirlenmiş açısal moment konusundaki tahmininden yararlanarak, en basit hidrojen Atomunun tayf çizgilerinde hatasız dalga boylarını hesaplayabilmiştir. Gözlemlerin Bohr'un sonuçlarıyla uyuşması, bilim adamlarını, modelinin doğruluğuna inandırmıştır. Not: Sir Ernest Rutherford altın tabakasını alfa tanecikleriyle (pozitif yüklü helyum çekirdeği) bombalayarak ve taneciklerin nasıl dağıldıklarını öğrenmek için çinko sülfürlü ekran kullanarak, Atom yapısını incelemiştir. Atom ların, negatif yüklü elektronlar tarafından çevrelenen, pozitif yüklü çekirdek içerdiğini ortaya koymuştur. Alfa tanecikleri, çekirdeklerinin çoğunun yanından belli bir uzaklıktan geçer ve doğrultusunu çok fazla değiştirmezler ; ama birkaçı daha yakından geçer ve çekirdeğin yükü tarafından itilir ya da doğrudan doğruya çekirdeğe çarpıp, geri sıçrarlar. ATOM FİZİĞİ ve KUVANTUM TEORİSİ Bohr, ayrıca niteliksel olarak bütün elementlerin kimyasal özelliklerini belirtmek için Atom kuramını genişletebilmiştir. Bir Atomdaki her elektron "kuvantum" sayısı diye adlandırılan dört dizi belirler. (Bu sayılar enerjinin özelliklerine karşılık gelir: Toplam yörüngesel açısal momentum, yörüngesel açısal momentumun izdüşümü, dönme açısal momentumunun izdüşümü.) Ayrıca bir Atomda iki elektron her dört kuvantum sayısı için aynı değerleri taşıyamaz (ilk olarak 1924'te Wolfgang Pauli tarafından öne sürülmüştür). Bu ilke, bir elementin kimyasal özelliklerinin Atom sayısına (elementin her Atomundaki elektron sayısı) ne bakımdan bağlı olduğunu etkiler. Her enerji düzeyi için en çok sayıda elektrondan daha fazlası olmaz. Sözgelimi bir Atomun en düşük enerji düzeyi - elektronların yörüngesel açısal momentumunun sıfır olduğu düzey - iki elektrona kadar içerebilir. Helyum Atomunda iki elektron, hidrojen Atomunda da bir elektron bu enerji düzeyinde bulunurlar. Bir sonraki ağır Atom lityum için, üç elektrondan biri daha yüksek bir enerji düzeyinde bulunmalıdır; sonuç olarak da bu elektron başka bir Atoma daha kolay verilebilir. Yaklaşık olarak aynı enerjideki bu elektronların bir "kabuk" oluşturduğu söylenir. Bir Atom, bir enerji düzeyi için gereken en çok sayıda elektronu kapsıyorsa, bu kabuk "kapalı" diye nitelendirilir. Helyum ve argon gibi soy gazların Atomlarının bütün kabukları kapalıdır. Bohr'un modeli, Atomu nitelik olarak kesin biçimde tanımlamasına karşın, hidrojenden daha karmaşık Atomlar için nicelik olarak kesin sonuçlar vermez. Böyle Atomları tanımlamak için kuvantum mekaniği kullanılır. Atom ve Atom içi olguları içeren bu kuram, Erwin Schrödinger, Werner Heisenberg, Paul Dirac, vb. bilim adamları tarafından 1920 yıllarında ortaya konmuştur. Kuvantum mekaniğinde elektron yörüngeleri her elektronun yalnızca hangi uzay bölgelerinde daha iyi bulunabileceğini gösteren olasılık dağılımlarıyla yerleştirilir. İlk olarak Schrödinger tarafından yazılan denklem, bu dağılımın her Atom için hesaplanmasını sağlar. Dağılımdan, Atom un enerji ve açısal momentum gibi özellikleri belirlenebilir. Kuvantum mekaniği yardımıyla çok sayıda Atom olgusu hesabı yapılmış, bu hesaplar, Atomların özellikleri ve davranışı konusunda doğru açıklamalar getirmiştir. Bazen en basit Atomlar için gözlem ve hesaplar, milyonda birden daha iyi sonuç verir. Not: 1932'de John Cockcroft ve Ernest Walton elektrikle hızlandırılmış protonlarla, lityum çekirdeğini helyum çekirdiğine bölmüş, bu alandaki çalışmalarıyla 1951'de Nöbet Fizik Ödülü'nü paylaşmışlardır. ÇEKİRDEĞİN ARAŞTIRILMASI Yukarda açıklandığı gibi, 1920 yıllarının sonuna doğru fizikçiler Atomun elektron yapısını tam olarak

4 anladıklarına karar verdiler. Daha sonra ilgi çekirdeğe yöneldi. Bazen çekirdeğin radyoaktif bozunma sırasında başka bir çekirdeğe dönüştüğü zaten biliniyordu. Ayrıca 1919'da Rutherford, azot çekirdeğini yüksek enerjili alfa tanecikleriyle patlattığında bunun yapay olarak sağlandığını göstermişti. İşlemde azot çekirdeği oksijen çekirdeğine dönüşür ve bir hidrojen çekirdeği ya da "proton" dışarı atılır. Daha sonra Thomson, Francis William Aston, vb. bilim adamları, çekirdeğin belirli bir element için, kütlesi birçok farklı biçimde bulunabileceğini ortaya koydular. Kimyasal olarak benzer, ama fiziksel olarak farklı bu Atomlara "izotoplar" denir. Bütün bu çalışmalar, Atom çekirdeğinin de bir çeşit iç yapısı bulunduğunu ve bunun deney ve hesaplarla araştırılabileceği gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Elektrik yükünün asal değerlerindeki ve birçok çekirdek kütlesindeki farklar, çok geçmeden, orada bulunan tek parçacık türü olmadıkların göstermiştir. Çekirdeğin elektrik yükü her zaman protonun yükünün tam asal çarpımıdır; dolayısıyla bu elektrik yükünün bilinmesi her zaman çekirdeğin kaç proton içerdiğini belirtir. Ayrıca çekirdeğin kütlesi yaklaşık olarak - ama tam olarak değil - bir proton kütlesinin asal çarpanıdır. Dolayısıyla birçok Atom için bu iki asal değer aynı değildir. Sözgelimi bir helyum çekirdeği, protonun iki katı yükte, ama dört katı ağırlığındadır. Sonuç olarak, çekirdek protondan başka birşey de içermektedir. Bu sorun 1932'de, James Chadwick tarafından "nöt-ron"un bulunmasıyla çözülmüştür. Nötron, elektrik yükü olmayan bir taneciktir ve protondan biraz daha ağırdır. Aslında çoğu çekirdek, birlikte "nükleonlar" diye adlandırılan, hem proton hem de nötrondan oluşur. Bir helyum çekirdeği iki proton ve iki nötron içerir. Her elementin izotopları aynı sayıda proton, ama farklı sayıda nötron içerirler. Sözgelimi, hidrojenin "döteryum" adı verilen bir izotopu, bir proton ve bir nötron içerir; "trityum" adı verilen daha ağır bir izotopu, bir proton ve iki nötron içerir. Daha sonra sorun, Atom taneciklerinin çekirdek gibi küçük bir bölgede nasıl bir arada tutulabileceği konusunda gelişmiştir. Tanecikleri tutan kuvvet o zamana kadar fizikçiler tarafından bilinen öbür kuvvetlerden farklı olmalıydı. Çekirdekten elektronları ayıran elektrik güçlerinden daha şiddetliydi. Öte yandan, birbirinden uzakta farklı çekirdekler arasındaki nükleer kuvvetler çok zayıftı (aynı uzaklıktaki elektrik kuvvetlerinden daha zayıf). Nükleer kuvvetler üstünde 1930'larda ve 1940'larda yoğun olarak çalışıldı ve özellikleriyle ilgili birçok ayrıntı öğrenildi. Sonunda benzer çalışmalar, temel tanecikler çalışmasının bir parçası haline geldi. NÜKLEER KUVVETLER VE TEPKİMELER: Nükleer kütlelerin ölçümü, bir çekirdeğin kütlesinin tam olarak bileşenlerinin kütlesinin toplamı olmadığını göstermiştir. Bunun yanı sıra, toplam kütle bu toplamdan biraz küçüktür. Nükleer tanecikleri birbirine bağlayan kuvvet - "bağlama enerjisi" adı verilir- toplam kütledeki bu azalmaya bağlanır. Einstein'ın kütleyi enerjiyle denklemlemesi (E=mc²), kayıp kütlenin, nükleer tanecikleri bir araya getirmek için harcanan bağlama enerjisine denk düştüğünü belirtir. Bir çekirdeğin kararlılığı, bağlama enerjisi büyüklüğünün nükleonlarının sayısına bölünmesiyle ölçülebilir. Sonuçta elde edilen büyük değerler, belirli bir çekirdek için yüksek kararlılığı gösterir. Daha hafif bir çekirdek için ortalama bağlama enerjisi küçüktür. Nükleon sayısı artma eğilimlidir: Yaklaşık 60 nükleonlu bir çekirdeğe kadar. Bunlar en kararlı çekirdeklerdir. Bu nükleon sayısının altında, ortalama bağlama enerjisinin büyüklüğü yavaşça azalır. Bilinen en ağır Atom çekirdekleri en az kararlı olanlarıdır. Çekirdeklerin ortalama bağlama enerjileri karşılaştırılarak, bu çekirdekler üstünde bir tepkimenin enerji yayıp yaymayacağı ya da tepkime oluşması için fazladan bir enerji gerekli olup olmadığı söylenebilir. İki hafif çekirdek arasındaki tepkimeler, helyum oluşturmak için iki döteronun birleşmesi gibi, genellikle enerji yayarlar. İki çekirdek de birbirini elektriksel olarak ittiğinden, bu tür bir "füzyon", yalnızca bu itimi yenebilecek kadar hızlı hareket ettiklerinde ve onları biraraya getirecek nükleer kuvvetlerin etkisi için yeterli kısa mesafeye yaklaşabildiklerinde gerçekleşir. Yüksek-enerji füzyon tepkimeleri, yıldızların enerji kaynağı ve hidrojen dışında, evrendeki bütün elementlerin oluşum biçimidir. Öte yandan, çok ağır çekirdek, tepkime sırasında enerji yayarak iki ya da daha çok küçük çekirdeğe bölünebilir. Bu davranıştan dolayı yaklaşık 210'dan çok nükleon içeren bütün çekirdekler, her çeşit radyoaktif bozunmaya karşı kararsızdır. Ağır çekirdeğin bu kararsızlığına önemli bir örnek, nükleer "fisyon"dur. 1938'de Otto Hahn ve Fritz Strassmann tarafından, uranyumda bulunmuştur. Fisyonda, ayrılma sonucu ürünler, iki orta büyüklükte çekirdek ve birkaç nötrondur. Fisyon hem kendiliğinden, hem de asıl çekirdeğin uyarılmasıyla gerçekleşebilir. En önemli uyarma, nötronun çekirdek tarafından emilmesidir. Nötronlar yüksüz olduklarından, çekirdek tarafından elektriksel olarak itilmezler. Aslında çok düşük enerjili nötronlar bile emilebilir ve fisyonu uyarabilir. Uranyum gibi ağır bir çekirdeğin fisyonunda, bir Atomdaki elektronları kapsayan kimyasal işlemlerdekinden milyonlarca kez fazla, yüz milyonlarca elektron voltluk enerji yayılır. Ayrıca, fisyon sürecinde, eklenen nötronların serbest bırakılması gerçeği, tepkime gerçekleşirken daha çok çekirdeğin fisyona girdiği zincirleme tepkimelerin gerçekleşmesini olanaklı kılar. Nükleer güç santrallerinde ve fisyon temelli nükleer patlayıcılarda gerçekleşen tepkimeler, bu tür zincirleme tepkimelerdir. NÜKLEER MODELLER: Nükleer süreçler konusundaki çalışmaların bir sonucu olarak, Atom çekirdeğinin yapısını açıklayan birçok model ortaya konmuştur. Çekirdeğin bağımsız tanecikli kabuk yapılı modelinde her nükleonun, öbür nükleonlar tarafından üretilen ortalama bir kuvvetin etkisi altında hareket ettiği varsayılabilir. Bu hareketin enerji düzeyleri, Atomdaki elektron enerji düzeylerine benzer bir yolla, kuvantum mekaniğiyle açıklanır. Bu model, çekirdeğinde dört nötron içeren helyumun izotopu gibi bazı çekirdeklerin, onlarla aşağı yukarı aynı olan çekirdeklerle karşılaştırıldığında neden daha yüksek bağlama enerjisine sahip olduğunu açıklamamıza yardım eder.

5 Bununla birlikte, çekirdeğin bazı özellikleri, bağımsız tanecik modeliyle iyi açıklanamaz; sözgelimi bu model, bazı çekirdeklerin küresel değil de puro biçiminde olduğu gerçeği üstünde durmaz. Bu tür özellikleri önemseyen başka nükleer modeller hazırlanmıştır. Kaynak Linki: Atom - Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Bilgisiz Adam

ÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI)

ÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI) ÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI) ATOMUN YAPISI HAZIRLAYAN: ÇĐĞDEM ERDAL DERS: ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME DERS SORUMLUSU: PROF.DR. ĐNCĐ MORGĐL ANKARA,2008 GĐRĐŞ Kimyayı ve bununla ilgili

Detaylı

ATOM ATOMUN YAPISI 7. S I N I F S U N U M U. Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir.

ATOM ATOMUN YAPISI 7. S I N I F S U N U M U. Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. ATO YAP Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir Atomu oluşturan

Detaylı

DEMOCRİTUS. Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur.

DEMOCRİTUS. Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur. ATOM TEORİLERİ DEMOCRİTUS DEMOCRİTUS Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur. Democritus, maddenin taneciklerden oluştuğunu savunmuş ve bu taneciklere

Detaylı

Proton, Nötron, Elektron

Proton, Nötron, Elektron Atomun Yapısı Atom Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Farklı yüklere sahip bu parçacıklar birbirini etkileyerek bir arada bulunur ve atomu oluşturur. Atomda bulunan yükler negatif ve

Detaylı

1. ATOMLA İLGİLİ DÜŞÜNCELER

1. ATOMLA İLGİLİ DÜŞÜNCELER 1. ATOMLA İLGİLİ DÜŞÜNCELER Democritus Maddenin tanecikli yapıda olduğunu ileri sürmüş ve maddenin bölünemeyen en küçük parçasına da atom (Yunanca a-tomos, bölünemez ) adını vermiştir Lavoisier Gerçekleştirdiği

Detaylı

Atomun Yapısı Boşlukta yer kaplayan, hacmi, kütlesi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddeyi (elementi) oluşturan ve maddenin (elementin)

Atomun Yapısı Boşlukta yer kaplayan, hacmi, kütlesi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddeyi (elementi) oluşturan ve maddenin (elementin) Atomun Yapısı Boşlukta yer kaplayan, hacmi, kütlesi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddeyi (elementi) oluşturan ve maddenin (elementin) kendi özelliğini taşıyan en küçük yapı birimine atom

Detaylı

KİMYA -ATOM MODELLERİ-

KİMYA -ATOM MODELLERİ- KİMYA -ATOM MODELLERİ- ATOM MODELLERİNİN TARİHÇESİ Bir çok bilim adamı tarih boyunca atomun yapısı ile ilgili pek çok fikir ortaya atmış ve atomun yapısını tanımlamaya çalışmış-tır. Zaman içerisinde teknoloji

Detaylı

Maddenin Tanecikli Yapısı

Maddenin Tanecikli Yapısı Maddenin Tanecikli Yapısı Maddenin Tanımı Kütlesi olan ve boşlukta yer kaplayan her şeye madde denir. Cisim nedir? Maddenin şekil almış halidir. Maddenin Halleri Maddeler doğada 3 halde bulunur: Katı maddeler

Detaylı

7. Sınıf Fen ve Teknoloji

7. Sınıf Fen ve Teknoloji KONU: Atomun Yapısı Saçlarımızın elektriklenmesi, araba kapısına çarpan parmak uçlarımızın elektriksel yük boşalmasından dolayı karıncalanması, cam çubuğun kumaşa sürtüldükten sonra kâğıdı çekmesi, kazağımızı

Detaylı

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ 1. Atomun Yapısı KONULAR 2.Element ve Sembolleri 3. Elektronların Dizilimi ve Kimyasal Özellikler 4. Kimyasal Bağ 5. Bileşikler ve Formülleri 6. Karışımlar 1.Atomun Yapısı

Detaylı

ATOMUN YAPISI ATOMUN ÖZELLİKLERİ

ATOMUN YAPISI ATOMUN ÖZELLİKLERİ ATOM Elementlerin özelliğini taşıyan, en küçük yapı taşına, atom diyoruz. veya, fiziksel ve kimyasal yöntemlerle daha basit birimlerine ayrıştırılamayan, maddenin en küçük birimine atom denir. Helyum un

Detaylı

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri 1. Atom Modelleri BÖLÜM2 Maddenin atom adı verilen bir takım taneciklerden oluştuğu fikri çok eskiye dayanmaktadır. Ancak, bilimsel bir (deneye dayalı) atom modeli ilk defa Dalton tarafından ileri sürülmüştür.

Detaylı

Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Atomda bulunan yükler;

Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Atomda bulunan yükler; Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir. Atomu oluşturan parçacıklar:

Detaylı

A. ATOMUN TEMEL TANECİKLERİ

A. ATOMUN TEMEL TANECİKLERİ ÜNİTE 3 MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ 1. BÖLÜM MADDENİN TANECİKLİ YAPISI 1- ATOMUN YAPISI Maddenin taneciklerden oluştuğu fikri yani atom kavramı ilk defa demokritus tarafından ortaya atılmıştır. Örneğin;

Detaylı

Element atomlarının atom ve kütle numaraları element sembolleri üzerinde gösterilebilir. Element atom numarası sembolün sol alt köşesine yazılır.

Element atomlarının atom ve kütle numaraları element sembolleri üzerinde gösterilebilir. Element atom numarası sembolün sol alt köşesine yazılır. Atom üç temel tanecikten oluşur. Bunlar proton, nötron ve elektrondur. Proton atomun çekirdeğinde bulunan pozitif yüklü taneciktir. Nötron atomun çekirdeğin bulunan yüksüz taneciktir. ise çekirdek etrafında

Detaylı

Radyoaktif elementin tek başına bulunması, bileşik içinde bulunması, katı, sıvı, gaz, iyon halinde bulunması radyoaktif özelliğini etkilemez.

Radyoaktif elementin tek başına bulunması, bileşik içinde bulunması, katı, sıvı, gaz, iyon halinde bulunması radyoaktif özelliğini etkilemez. RADYOAKTİFLİK Kendiliğinden ışıma yapabilen maddelere radyoaktif maddeler denir. Radyoaktiflik çekirdek yapısıyla ilişkilidir. Radyoaktif bir atom hangi bileşiğin yapısına girerse o bileşiği radyoaktif

Detaylı

ELEMENTLERİN SEMBOLLERİ VE ATOM

ELEMENTLERİN SEMBOLLERİ VE ATOM ELEMENT VE SEMBOLLERİ SAF MADDE: Kendisinden başka madde bulundurmayan maddelere denir. ELEMENT: İçerisinde tek cins atom bulunduran maddelere denir. Yani elementlerin yapı yaşı atomlardır. BİLEŞİK: En

Detaylı

ATOMUN YAPISI. Özhan ÇALIŞ. Bilgi İletişim ve Teknolojileri

ATOMUN YAPISI. Özhan ÇALIŞ. Bilgi İletişim ve Teknolojileri ATOMUN YAPISI ATOMLAR Atom, elementlerin en küçük kimyasal yapıtaşıdır. Atom çekirdeği: genel olarak nükleon olarak adlandırılan proton ve nötronlardan meydana gelmiştir. Elektronlar: çekirdeğin etrafında

Detaylı

Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu. Test 1 in Çözümleri

Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu. Test 1 in Çözümleri 7 Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu 225 Test 1 in Çözümleri 1. Elektrikçe yüksüz parçacıklar olan fotonların kütleleri yoktur. Işık hızıyla hareket ettikleri için atom içerisinde bulunamazlar. Fotonlar

Detaylı

3- KİMYASAL ELEMENTLER VE FONKSİYONLARI

3- KİMYASAL ELEMENTLER VE FONKSİYONLARI 3- KİMYASAL ELEMENTLER VE FONKSİYONLARI Doğada 103 elementin olduğu bilinmektedir. Bunlardan 84 metal elementlerdir. Metal elementler toksik olan ve toksik olmayan elementler olarak ikiye ayrılmaktadır.

Detaylı

ATOM MODELLERİ.

ATOM MODELLERİ. ATOM MODELLERİ THOMSON ATOM MODELİ ÜZÜMLÜ KEK MODELİ Kek pozitif yüklere, üzümler ise negatif yüklere benzetilmiştir. Thomson Atom Modeline göre; Atomun yapısında pozitif ve negatif yüklü tanecikler vardır.(+)

Detaylı

ATOMUN YAPISI. Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir.

ATOMUN YAPISI. Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. ATOMUN YAPISI ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir. Atomu oluşturan parçacıklar: * Cisimden cisme

Detaylı

ATOM MODELLERİ BERNA AKGENÇ

ATOM MODELLERİ BERNA AKGENÇ ATOM MODELLERİ BERNA AKGENÇ DEMOCRITOS Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur. Democritus, maddenin taneciklerden oluştuğunu savunmuş ve bu

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Atom, birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacıktır. Atom, elementlerin özelliklerini taşıyan en küçük yapı birimi olup çekirdekteki

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 Elektron Kütlesi 9,11x10-31 kg Proton Kütlesi Nötron Kütlesi 1,67x10-27 kg Bir kimyasal elementin atom numarası (Z) çekirdeğindeki

Detaylı

FİZİK 2 ELEKTRİK VE MANYETİZMA Elektrik yükü Elektrik alanlar Gauss Yasası Elektriksel potansiyel Kondansatör ve dielektrik Akım ve direnç Doğru akım

FİZİK 2 ELEKTRİK VE MANYETİZMA Elektrik yükü Elektrik alanlar Gauss Yasası Elektriksel potansiyel Kondansatör ve dielektrik Akım ve direnç Doğru akım FİZİK 2 ELEKTRİK VE MANYETİZMA Elektrik yükü Elektrik alanlar Gauss Yasası Elektriksel potansiyel Kondansatör ve dielektrik Akım ve direnç Doğru akım devreleri Manyetik alanlar Akım nedeniyle oluşan manyetik

Detaylı

ATOMUN YAPISI VE PERIYODIK CETVEL

ATOMUN YAPISI VE PERIYODIK CETVEL ATOMUN YAPISI VE PERIYODIK CETVEL DALTON ATOM TEORISI - Tüm maddeler atomlardan yapılmıştır. - Farklı maddelerin atomlarıda birbirlerinden farklıdır. - Bir bileşiği oluşturan atomların kütleleri arasında

Detaylı

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca MODERN ATOM TEORİSİ ATOMUN KUANTUM MODELİ Bohr atom modeli 1 H, 2 He +, 3Li 2+ vb. gibi tek elektronlu atom ve iyonların çizgi spektrumlarını başarıyla açıklamıştır.ancak çok elektronlu atomların çizgi

Detaylı

Maddenin Yapısına Giriş Ders-2 DOÇ. DR. ZEYNEP GÜVEN ÖZDEMİR EKİM 2017

Maddenin Yapısına Giriş Ders-2 DOÇ. DR. ZEYNEP GÜVEN ÖZDEMİR EKİM 2017 Maddenin Yapısına Giriş Ders-2 DOÇ. DR. ZEYNEP GÜVEN ÖZDEMİR EKİM 2017 Maddeden kuark a maddenin yapıtaşının serüveni Elementlerin Varlığının Keşfi Maddenin yapıtaşı arayışı M.Ö. 2000 lerde Eski Yunan

Detaylı

Dalton atom modelinde henüz keşfedilmedikleri için atomun temel tanecikleri olan proton nötron ve elektrondan bahsedilmez.

Dalton atom modelinde henüz keşfedilmedikleri için atomun temel tanecikleri olan proton nötron ve elektrondan bahsedilmez. MODERN ATOM TEORİSİ ÖNCESİ KEŞİFLER Dalton Atom Modeli - Elementler atom adı verilen çok küçük ve bölünemeyen taneciklerden oluşurlar. - Atomlar içi dolu küreler şeklindedir. - Bir elementin bütün atomları

Detaylı

MADDENİN YAPISI ve ÖZELLİKLERİ

MADDENİN YAPISI ve ÖZELLİKLERİ MADDENİN YAPISI ve ÖZELLİKLERİ ÜNİTE : MADDENİN YAPISI ve Üniteye Giriş ÖZELLİKLERİ Her madde kendinden küçük atomlardan oluşmuştur. Ancak her madde aynı atomlardan oluşmamıştır. Maddeyi oluşturan atomlar

Detaylı

KİM-117 TEMEL KİMYA Prof. Dr. Zeliha HAYVALI Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü

KİM-117 TEMEL KİMYA Prof. Dr. Zeliha HAYVALI Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü KİM-117 TEMEL KİMYA Prof. Dr. Zeliha HAYVALI Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler ve örnek çözümleri derste verilecektir. BÖLÜM 5 ATOM ÇEKİRDEĞİNİN

Detaylı

FİZ314 Fizikte Güncel Konular

FİZ314 Fizikte Güncel Konular FİZ34 Fizikte Güncel Konular 205-206 Bahar Yarıyılı Bölüm-7 23.05.206 Ankara A. OZANSOY 23.05.206 A.Ozansoy, 206 Bölüm 7: Nükleer Reaksiyonlar ve Uygulamalar.Nötron İçeren Etkileşmeler 2.Nükleer Fisyon

Detaylı

Malzeme Bilgisi Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Temel kavramlar Atomsal yapı

Malzeme Bilgisi Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Temel kavramlar Atomsal yapı Malzeme Bilgisi Prof. Dr. Akgün ALSARAN Temel kavramlar Atomsal yapı İçerik Temel kavramlar Atom modeli Elektron düzeni Periyodik sistem 2 Temel kavramlar Bütün maddeler kimyasal elementlerden oluşur.

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

Kimyafull Gülçin Hoca

Kimyafull Gülçin Hoca 1.ÜNİTE MODERN ATOM TEORİSİ 1. BÖLÜM: Atomla İlgili Düşünceler 1. Dalton Atom Modeli 2. Atom Altı Tanecikler Elektronun Keşfi Protonun Keşfi Nötronun Keşfi 0 Kimyafull Gülçin Hoca DALTON ATOM MODELİ Democritus

Detaylı

ATOM NEDİR? -Atom elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Her canlı-cansız madde atomdan oluşmuştur.

ATOM NEDİR? -Atom elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Her canlı-cansız madde atomdan oluşmuştur. DERS: KİMYA KONU : ATOM YAPISI ATOM NEDİR? -Atom elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Her canlı-cansız madde atomdan oluşmuştur. Atom Modelleri Dalton Bütün maddeler atomlardan yapılmıştır.

Detaylı

Prof. Dr. Niyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü

Prof. Dr. Niyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü 101537 RADYASYON FİZİĞİ Prof. Dr. Niyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü TEMEL KAVRAMLAR Radyasyon, Elektromanyetik Dalga, Uyarılma ve İyonlaşma, peryodik cetvel radyoaktif bozunum

Detaylı

Maddeyi Oluşturan Tanecikler

Maddeyi Oluşturan Tanecikler Maddeyi Oluşturan Tanecikler a) Saf Madde : Kendine özgü fiziksel ve kimyasal özellikleri olan, ayırt edici özellikleri bulunan ve bu ayırt edici özellikleri sabit olan maddelere saf madde denir. Elementler

Detaylı

Kütlenin Korunumu Kanunu: Bir kimyasal reaksiyonda, reaksiyona giren maddelerin kütleleri toplamı, ürünlerin kütleleri toplamına eşittir.

Kütlenin Korunumu Kanunu: Bir kimyasal reaksiyonda, reaksiyona giren maddelerin kütleleri toplamı, ürünlerin kütleleri toplamına eşittir. Atom Teorileri 1 Atom Kuramı Milattan önce beşinci yüzyılda, yunan filozofu Democritus, bütün maddeleri, bölünemez veya kesilemez anlamında atomos olarak adlandırılan, çok küçük, bölünmez taneciklerden

Detaylı

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar Termal nötronlar (0.025 ev) Orta enerjili nötronlar (0.5-10 kev) Hızlı nötronlar (10 kev-10 MeV) Çok hızlı nötronlar (10 MeV in üzerinde)

Detaylı

bu küre içerisine gömülmüş haldedir.

bu küre içerisine gömülmüş haldedir. Maddenin yapı taşları atomlar Boşlukta yer kaplayan, hacmi, kütlesi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddeyi oluşturan ve maddenin kendi özelliğini taşıyan en küçük yapı birimin atom denir. Katı,

Detaylı

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ KİMYASALBAĞLAR BAĞLAR KİMYASAL VE HÜCRESEL REAKSİYONLAR Yrd. Doç.Dr. Funda BULMUŞ Atomun Yapısı Maddenin en küçük yapı taşı olan atom elektron, proton ve nötrondan oluşmuştur.

Detaylı

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sa-hiptir. Atomda bulunan yükler; negatif

Detaylı

Maddenin Halleri DDENİN HALLERİ

Maddenin Halleri DDENİN HALLERİ DDENİN HALLERİ Maddenin Halleri Maddenin katı, sıvı ve gaz olmak üzere üç hâli vardır. Genel olarak madde ya katı ya sıvı ya da gaz hâlinde bulunur. İstenildiğinde ortam şartları elverişli hâle getirilerek

Detaylı

Hayat Kurtaran Radyasyon

Hayat Kurtaran Radyasyon Hayat Kurtaran Radyasyon GÜNLÜK HAYAT KONUSU: Kanser tedavisinde kullanılan radyoterapi KĐMYA ĐLE ĐLĐŞKĐSĐ: Radyoterapi bazı maddelerin radyoaktif özellikleri dolayısıyla ışımalar yapması esasına dayanan

Detaylı

ATOMUN YAPISI VE PERİYODİK ÖZELLİKLER

ATOMUN YAPISI VE PERİYODİK ÖZELLİKLER ATOMUN YAPISI VE PERİYODİK ÖZELLİKLER IŞIĞIN YAPISI Işığın; Dalga ve Parçacık olmak üzere iki özelliği vardır. Dalga Özelliği: Girişim, kırınım, polarizasyon, yayılma hızı, vb. Parçacık Özelliği: Işığın

Detaylı

Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir.

Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir. Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir. Atomu oluşturan parçacıklar:

Detaylı

Tanecik adı. Kütle (kg) Sembol Elektrik yükü. 1, kg 9, kg 1, kg. Proton P + + Elektron e - - Nötron n 0 0

Tanecik adı. Kütle (kg) Sembol Elektrik yükü. 1, kg 9, kg 1, kg. Proton P + + Elektron e - - Nötron n 0 0 ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sa-hiptir. Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir. Atomu

Detaylı

Tanecik adı. Sembol Elektrik yükü. Kütle (kg) Proton P + + 1, kg Elektron e - - 9, kg Nötron n 0 0 1,6748.

Tanecik adı. Sembol Elektrik yükü. Kütle (kg) Proton P + + 1, kg Elektron e - - 9, kg Nötron n 0 0 1,6748. ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sa-hiptir. Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir. Atomu

Detaylı

Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı

Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı 1. Elektromanyetik Işıma: Elektrik ve manyetik alanın dalgalar şeklinde taşınmasıdır. Her dalganın frekansı ve dalga boyu vardır. Dalga boyu (ʎ) : İki dalga tepeciği arasındaki

Detaylı

Yıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz.

Yıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz. Yıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz. Işık genellikle titreşen elektromanyetik dalga olarak düşünülür; bu suda ilerleyen dalgaya

Detaylı

ATOM BİLGİSİ I ÖRNEK 1

ATOM BİLGİSİ I  ÖRNEK 1 ATOM BİLGİSİ I Elementlerin özelliklerini ta ıyan en küçük yapıta ı atomdur. Son çözümlemede, bütün maddelerin atomlar toplulu u oldu unu söyleyebiliriz. Elementler, aynı tür atomlardan, bile ik ve karı

Detaylı

Kütlenin Korunumu Kanunu: Bir kimyasal reaksiyonda, reaksiyona giren maddelerin kütleleri toplamı, ürünlerin kütleleri toplamına eşittir.

Kütlenin Korunumu Kanunu: Bir kimyasal reaksiyonda, reaksiyona giren maddelerin kütleleri toplamı, ürünlerin kütleleri toplamına eşittir. Atom Teorileri 1 Atom Kuramı Milattan önce beşinci yüzyılda, yunan filozofu Democritus, bütün maddeleri, bölünemez veya kesilemez anlamında atomos olarak adlandırılan, çok küçük, bölünmez taneciklerden

Detaylı

BÖLÜM 3: (6,67x10 Nm kg )(1,67x10 kg)»10 36 F (9x10 Nm C )(1,6x10 C) NÜKLEONLAR ARASI KUVVET- NÜKLEER KUVVET

BÖLÜM 3: (6,67x10 Nm kg )(1,67x10 kg)»10 36 F (9x10 Nm C )(1,6x10 C) NÜKLEONLAR ARASI KUVVET- NÜKLEER KUVVET BÖLÜM : NÜKLEONLAR ARASI KUVVET- NÜKLEER KUVVET Atomdaki elektronların hareketini kontrol eden kuvvetler elektromanyetik kuvvettir. Elektromanyetik kuvvet atomları ve molekülleri bir arada tutar. Çekirdekteki

Detaylı

... ANADOLU L SES E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI SINIFI: Ö RENC NO: Ö RENC N N ADI VE SOYADI:

... ANADOLU L SES E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI SINIFI: Ö RENC NO: Ö RENC N N ADI VE SOYADI: 2009-2010 E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI A 1. Plastik bir tarak saça sürtüldü ünde tara n elektrikle yüklü hale gelmesinin 3 sonucunu yaz n z. 2. Katot fl nlar nedir? Katot fl

Detaylı

Maddenin Yapısı ve Özellikleri

Maddenin Yapısı ve Özellikleri Maddenin Yapısı ve Özellikleri Madde ve Özellikleri Kütlesi hacmi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddenin şekil almış haline cisim denir. Cam bir madde iken cam bardak bir cisimdir. Maddeler

Detaylı

Fizik bilimi nedir? Fizik Bilimi nedir? Fizik biliminin uğraşı alanları nelerdir? On5yirmi5.com. Fizik Bilimi nedir?

Fizik bilimi nedir? Fizik Bilimi nedir? Fizik biliminin uğraşı alanları nelerdir? On5yirmi5.com. Fizik Bilimi nedir? On5yirmi5.com Fizik bilimi nedir? Fizik Bilimi nedir? Fizik biliminin uğraşı alanları nelerdir? Yayın Tarihi : 22 Ekim 2012 Pazartesi (oluşturma : 11/28/2015) Fizik Bilimi nedir? Fizik, deneysel gözlemler

Detaylı

Bohr Atom Modeli. ( I eylemsizlik momen ) Her iki tarafı mv ye bölelim.

Bohr Atom Modeli. ( I eylemsizlik momen ) Her iki tarafı mv ye bölelim. Bohr Atom Modeli Niels Hendrik Bohr, Rutherford un atom modelini temel alarak 1913 yılında bir atom modeli ileri sürdü. Bohr teorisini ortaya koyarak atomların çizgi spektrumlarının açıklanabilmesi için

Detaylı

1. Hafta. İzotop : Proton sayısı aynı nötron sayısı farklı olan çekirdeklere izotop denir. ÖRNEK = oksijenin izotoplarıdır.

1. Hafta. İzotop : Proton sayısı aynı nötron sayısı farklı olan çekirdeklere izotop denir. ÖRNEK = oksijenin izotoplarıdır. 1. Hafta 1) GİRİŞ veya A : Çekirdeğin Kütle Numarası (Nükleer kütle ile temel kütle birimi arasıdaki orana en yakın bir tamsayı) A > Z Z: Atom Numarası (Protonların sayısı ) N : Nötronların Sayısı A =

Detaylı

CANLILARIN KİMYASAL İÇERİĞİ

CANLILARIN KİMYASAL İÇERİĞİ CANLILARIN KİMYASAL İÇERİĞİ Prof. Dr. Bektaş TEPE Canlıların Savunma Amaçlı Kimyasal Üretimi 2 Bu ünite ile; Canlılık öğretisinde kullanılan kimyasal kavramlar Hiyerarşi düzeyi Hiyerarşiden sorumlu atom

Detaylı

MODERN FİZİĞİN DOĞUŞUNDA MOR ÖTESİ KRİZİNİN ROLÜ

MODERN FİZİĞİN DOĞUŞUNDA MOR ÖTESİ KRİZİNİN ROLÜ MODERN FİZİĞİN DOĞUŞUNDA MOR ÖTESİ KRİZİNİN ROLÜ Öğretmen Olcay NALBANTOĞLU Hazırlayanlar A.Cumhur ÖZCAN Mustafa GÖNENÇER Okan GİDİŞ Tolga TOLGAY İÇİNDEKİLER 1. Klasik Fiziğin Tanımı 2. Klasik Kuramın

Detaylı

Elektronların Dizilişi ve Kimyasal Özellikleri

Elektronların Dizilişi ve Kimyasal Özellikleri Elektronların Dizilişi ve Kimyasal Özellikleri ELEKTRON ALIŞVERİŞİ VE SONUÇLARI: Helyum (2), neon (10), argon (18)in elektron dağılımları incelendiğinde Eğer bu üç elementin birer elektronu daha olsaydı,

Detaylı

1.ÜNİTE MODERN ATOM TEORİSİ -2.BÖLÜM- ATOMUN KUANTUM MODELİ

1.ÜNİTE MODERN ATOM TEORİSİ -2.BÖLÜM- ATOMUN KUANTUM MODELİ 1.ÜNİTE MODERN ATOM TEORİSİ -2.BÖLÜM- ATOMUN KUANTUM MODELİ Bohr Modelinin Yetersizlikleri Dalga-Tanecik İkiliği Dalga Mekaniği Kuantum Mekaniği -Orbital Kavramı Kuantum Sayıları Yörünge - Orbital Kavramları

Detaylı

KİMYANIN TEMEL YASALARI

KİMYANIN TEMEL YASALARI KİMANIN TEMEL ASALARI Dalton ve Atom Teorisi Atom ile ilgili tanımlamalar yaklaşık 500 yıl önce yunan filozoflar tarafından yapılmaya başlanmıştır. aptıkları tanımlamalarda, maddenin bölünemeyen küçük

Detaylı

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM GENEL KİMYA ATOMUN ELEKTRON YAPISI Bohr atom modelinde elektronun bulunduğu yer için yörünge tanımlaması kullanılırken, kuantum mekaniğinde bunun yerine orbital tanımlaması kullanılır. Orbital, elektronun

Detaylı

Yıldızların: Farklı renkleri vardır. Bu, onların farklı sıcaklıklarda olduklarını gösterir. Daha sıcak yıldızlar, ömürlerini daha hızlı tüketirler.

Yıldızların: Farklı renkleri vardır. Bu, onların farklı sıcaklıklarda olduklarını gösterir. Daha sıcak yıldızlar, ömürlerini daha hızlı tüketirler. Yıldızların Hayatı Yıldızların: Farklı renkleri vardır Bu, onların farklı sıcaklıklarda olduklarını gösterir Daha sıcak yıldızlar, ömürlerini daha hızlı tüketirler. Yıldız Oluşum Bölgeleri Evren, yıldız

Detaylı

RADYASYON FİZİĞİ 1. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu

RADYASYON FİZİĞİ 1. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu RADYASYON FİZİĞİ 1 Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu Herbirimiz kısa bir süre yaşarız ve bu kısa süre içerisinde tüm evrenin ancak çok küçük bir bölümünü keşfedebiliriz Evrenle ilgili olarak en anlaşılamayan

Detaylı

Fisyon,Füzyon, Nükleer Güç Santralleri ve Radyasyon. Prof. Dr. Niyazi MERİÇ A.Ü. Nükleer Bilimler Enstitüsü

Fisyon,Füzyon, Nükleer Güç Santralleri ve Radyasyon. Prof. Dr. Niyazi MERİÇ A.Ü. Nükleer Bilimler Enstitüsü Fisyon,Füzyon, Nükleer Güç Santralleri ve Radyasyon Prof. Dr. Niyazi MERİÇ A.Ü. Nükleer Bilimler Enstitüsü Fisyon Otto Hahn ve Fritz Strassmann 1939 yılında 235 U i bir n ile bombardıman edilmesiyle ilk

Detaylı

Elektronların Dağılımı ve Kimyasal Özellikleri

Elektronların Dağılımı ve Kimyasal Özellikleri Elektronların Dağılımı ve Kimyasal Özellikleri Helyum (2), neon (10), argon (18)in elektron dağılımları incelendiğinde Eğer bu üç elementin birer elektronu daha olsaydı, her birinde yeni bir katman oluşacaktı.

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMLI

12. SINIF KONU ANLATIMLI 12. SINIF KONU ANLATIMLI 3. ÜNİTE: DALGA MEKANİĞİ 2. Konu ELEKTROMANYETİK DALGA ETKİNLİK VE TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Elektromanyetik Dalga Testin 1 in Çözümleri 1. B manyetik alanı sabit v hızıyla hareket ederken,

Detaylı

Maddeyi Oluşturan Tanecikler

Maddeyi Oluşturan Tanecikler Maddeyi Oluşturan Tanecikler a) Saf Madde : Kendine özgü fiziksel ve kimyasal özellikleri olan, ayırt edici özellikleri bulunan ve bu ayırt edici özellikleri sabit olan maddelere saf madde denir. Elementler

Detaylı

SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir.

SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir. . ATOMUN KUANTUM MODELİ SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir. Orbital: Elektronların çekirdek etrafında

Detaylı

3. Maddenin Hallerinin Tanecikli Yapısı 4.Maddeyi Oluşturan Tanecikler

3. Maddenin Hallerinin Tanecikli Yapısı 4.Maddeyi Oluşturan Tanecikler 3. Maddenin Hallerinin Tanecikli Yapısı 4.Maddeyi Oluşturan Tanecikler 1.MADDENİN YAPI TAŞLARI-ATOMLAR Atom:Maddeyi oluşturan en küçük yapı taşıdır. Maddenin Sınıflandırılması 1.Katı 2.Sıvı 3.Gaz 1.Katı

Detaylı

6.HAFTA BÖLÜM 3: ÇEKİRDEK KUVVETLERİ VE ÇEKİRDEK MODELLERİ

6.HAFTA BÖLÜM 3: ÇEKİRDEK KUVVETLERİ VE ÇEKİRDEK MODELLERİ 6.HAFTA BÖLÜM 3: ÇEKİRDEK KUVVETLERİ VE ÇEKİRDEK MODELLERİ 3.1 ÇEKİRDEK KUVVETLERİ 3.1.1. GENEL KARAKTERİSTİK Çekirdek hakkında çok fazla bir şey bilmezden önce yalnızca iki farklı etkileşim kuvveti bilinmekteydi.

Detaylı

STOKİYOMETRİ. Kimyasal Tepkimelerde Kütle İlişkisi

STOKİYOMETRİ. Kimyasal Tepkimelerde Kütle İlişkisi STOKİYOMETRİ Kimyasal Tepkimelerde Kütle İlişkisi Sülfür oksijen içerisinde yanarak kükürt dioksit oluşturur. Modeller elementel sülfürü (S8), oksijeni ve kükürt dioksit moleküllerini göstermektedir. Her

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMLI

12. SINIF KONU ANLATIMLI 12. SINIF KONU ANLATIMLI 3. ÜNİTE: DALGA MEKANİĞİ 2. Konu ELEKTROMANYETİK DALGA ETKİNLİK VE TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Elektromanyetik Dalga Etkinlik A nın Yanıtları 1. Elektromanyetik spektrum şekildeki gibidir.

Detaylı

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak X-IŞINI OLUŞUMU Hızlandırılmış elektronların anotla etkileşimi ATOMUN YAPISI VE PARÇACIKLARI Bir elementi temsil eden en küçük

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK İÇERİK Elementlere, Bileşiklere ve Karışımlara atomik boyutta bakış Dalton Atom Modeli Atom Fiziğinde Buluşlar - Elektronların Keşfi - Atom Çekirdeği Keşfi Günümüz Atom Modeli Kimyasal Elementler Periyodik

Detaylı

CERN VE HİGGS HİGGS PARÇACIĞI NEDİR? Tuba KÖYLÜ Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü 27 Haziran 2017

CERN VE HİGGS HİGGS PARÇACIĞI NEDİR? Tuba KÖYLÜ Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü 27 Haziran 2017 CERN VE HİGGS HİGGS PARÇACIĞI NEDİR? Tuba KÖYLÜ Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü 27 Haziran 2017 2 CERN CERN; Fransızca Avrupa Nükleer Araştırma Konseyi kelimelerinin

Detaylı

Parçacıkların Standart Modeli ve BHÇ

Parçacıkların Standart Modeli ve BHÇ Parçacıkların Standart Modeli ve BHÇ Prof. Dr. Altuğ Özpineci ODTÜ Fizik Bölümü Parçacık Fiziği Maddeyi oluşturan temel yapı taşlarını ve onların temel etkileşimlerini arar Democritus (460 MÖ - 370 MÖ)

Detaylı

J.J. Thomson (Ġngiliz fizikçi, 1856-1940), 1897 de elektronu keģfetti ve kütle/yük oranını belirledi. 1906 da Nobel Ödülü nü kazandı.

J.J. Thomson (Ġngiliz fizikçi, 1856-1940), 1897 de elektronu keģfetti ve kütle/yük oranını belirledi. 1906 da Nobel Ödülü nü kazandı. 1 5.111 Ders Özeti #2 Bugün için okuma: A.2-A.3 (s F10-F13), B.1-B.2 (s. F15-F18), ve Bölüm 1.1. Ders 3 için okuma: Bölüm 1.2 (3. Baskıda 1.1) Elektromanyetik IĢımanın Özellikleri, Bölüm 1.4 (3. Baskıda

Detaylı

RADYOAKTİFLİK. Bu çalışmalar sonucunda radyoaktif olarak adlandırılan atomların yüksek enerjili tanecikler ve ışınlar yaydıkları belirlenmiştir.

RADYOAKTİFLİK. Bu çalışmalar sonucunda radyoaktif olarak adlandırılan atomların yüksek enerjili tanecikler ve ışınlar yaydıkları belirlenmiştir. RADYOAKTİFLİK Atomların ve molekiller arası çekim kuvvetlerinin değişmesi ile fiziksel değişimlerinin, atomların değerlik elektron sayılarının değişmesiyle kimyasal değişimlerin olduğu bilinmektedir. Kimyasal

Detaylı

BÖLÜM 1: Matematiğe Genel Bakış 1. BÖLÜM:2 Fizik ve Ölçme 13. BÖLÜM 3: Bir Boyutta Hareket 20. BÖLÜM 4: Düzlemde Hareket 35

BÖLÜM 1: Matematiğe Genel Bakış 1. BÖLÜM:2 Fizik ve Ölçme 13. BÖLÜM 3: Bir Boyutta Hareket 20. BÖLÜM 4: Düzlemde Hareket 35 BÖLÜM 1: Matematiğe Genel Bakış 1 1.1. Semboller, Bilimsel Gösterimler ve Anlamlı Rakamlar 1.2. Cebir 1.3. Geometri ve Trigometri 1.4. Vektörler 1.5. Seriler ve Yaklaşıklıklar 1.6. Matematik BÖLÜM:2 Fizik

Detaylı

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir.

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. Her maddenin bir kütlesi vardır ve bu tartılarak bulunur. Ayrıca her

Detaylı

SU Lise Yaz Okulu 2. Ders, biraz (baya) fizik. Dalgalar Elektromanyetik Dalgalar Kuantum mekaniği Tayf Karacisim ışıması

SU Lise Yaz Okulu 2. Ders, biraz (baya) fizik. Dalgalar Elektromanyetik Dalgalar Kuantum mekaniği Tayf Karacisim ışıması SU Lise Yaz Okulu 2. Ders, biraz (baya) fizik Dalgalar Elektromanyetik Dalgalar Kuantum mekaniği Tayf Karacisim ışıması Dalga Nedir Enerji taşıyan bir değişimin bir yöne doğru taşınmasına dalga denir.

Detaylı

İÇİNDEKİLER -BÖLÜM / 1- -BÖLÜM / 2- -BÖLÜM / 3- GİRİŞ... 1 ÖZEL GÖRELİLİK KUANTUM FİZİĞİ ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ...

İÇİNDEKİLER -BÖLÜM / 1- -BÖLÜM / 2- -BÖLÜM / 3- GİRİŞ... 1 ÖZEL GÖRELİLİK KUANTUM FİZİĞİ ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ... viii -BÖLÜM / 1- GİRİŞ... 1 -BÖLÜM / 2- ÖZEL GÖRELİLİK... 13 2.1. REFERANS SİSTEMLERİ VE GÖRELİLİK... 14 2.2. ÖZEL GÖRELİLİK TEORİSİ... 19 2.2.1. Zaman Ölçümü

Detaylı

Nötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır.

Nötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır. ATOM ve YAPISI Elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Atom Numarası Bir elementin unda bulunan proton sayısıdır. Protonlar (+) yüklü olduklarından pozitif yük sayısı ya da çekirdek yükü

Detaylı

ATOMUN KUANTUM MODELİ

ATOMUN KUANTUM MODELİ ATOMUN KUANTUM MODELİ 926 yıllarında Erwin Schrödinger Heisenberg den bağımsız olarak de Broglie nin hipotezinden ilham alarak tüm parçacıkların hareketinin hesaplanabileceği bir dalga mekaniği oluşturmuştur.

Detaylı

ELEMENT VE BİLEŞİKLER

ELEMENT VE BİLEŞİKLER ELEMENT VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri: a) Elementler: Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

MOL KAVRAMI I. ÖRNEK 2

MOL KAVRAMI I.  ÖRNEK 2 MOL KAVRAMI I Maddelerin taneciklerden oluştuğunu biliyoruz. Bu taneciklere atom, molekül ya da iyon denir. Atom : Kimyasal yöntemlerle daha basit taneciklere ayrılmayan ve elementlerin yapıtaşı olan taneciklere

Detaylı

ELEKTRONLARIN DİZİLİMİ, KİMYASAL ÖZELLİKLERİ VE

ELEKTRONLARIN DİZİLİMİ, KİMYASAL ÖZELLİKLERİ VE ELEKTRONLARIN DİZİLİMİ, KİMYASAL ÖZELLİKLERİ VE ELEMENTLER ELEMENTLER METALLER AMETALLER SOYGAZLAR Hiçbir kimyasal ayırma yöntemi ile kendinden daha basit maddelere ayrıştırılamayan saf maddelere element

Detaylı

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri a) ELEMENTLER Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

Serüveni 2.ÜNİTE:ATOM VE PERİYODİK SİSTEM ATOMUN BÖLÜNEBİLİRLİĞİ ATOM ALTI TANECİKLER

Serüveni 2.ÜNİTE:ATOM VE PERİYODİK SİSTEM ATOMUN BÖLÜNEBİLİRLİĞİ ATOM ALTI TANECİKLER Serüveni 2.ÜNİTE:ATOM VE PERİYODİK SİSTEM ATOMUN BÖLÜNEBİLİRLİĞİ ATOM ALTI TANECİKLER ATOMUN BÖLÜNEBİLİRLİĞİ: ATOM ALTI TANECİKLER SÜRTÜNME İLE ELEKTRİKLENME ELEKTROLİZ DENEYİ FARADAY SÜRTÜNME İLE ELEKTRİKLENME:

Detaylı

Bölüm 1: Fizik ve Ölçme

Bölüm 1: Fizik ve Ölçme Fizik Bölüm 1: Fizik ve Ölçme f=ma İnsanoğlu Problem? Bilim Temel Yasalar Matematik Teori Doğal olayları yönetentemel yasaları bulmak ve ileride yapılacak deneylerin sonuçlarını öngörecekteorilerin geliştirilmesinde

Detaylı

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır:

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: İyonik bağlar, elektronlar bir atomdan diğerine aktarıldığı zaman

Detaylı

ELEKTRONLARIN DĠZĠLĠMĠ

ELEKTRONLARIN DĠZĠLĠMĠ ELEKTRONLARIN DĠZĠLĠMĠ Eğer bu üç elementin birer elektronu daha olsaydı, her birinde yeni bir katman oluşacaktı. Çünkü her üçünün de en dıştaki katmanları tamamen dolu durumdadır. 1.Katmanda en çok 2

Detaylı

Element ve Bileşikler

Element ve Bileşikler Element ve Bileşikler Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere element denir. Bir elementi oluşturan bütün atomların

Detaylı

6. Sınıf Fen ve Teknoloji

6. Sınıf Fen ve Teknoloji KONU: Maddeyi Oluşturan Tanecikler Maddeler katı, sıvı ya da gaz hâlinde bulunmalarına göre farklı sıkışma ve genleşme özelliği gösterir. Katı iyodu alkolün içerisine atarsak ne olur? Maddelerin sıkışma

Detaylı