Nilay Şanlı. Ümran Kargı

Ebat: px

Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Nilay Şanlı. Ümran Kargı"

Batur Özcan
5 yıl önce
İzleme sayısı:

Nilay Şanlı İlkokulu İstanbul da okudum. Büyük bir bahçemiz ve harika bir öğretmenimiz vardı. Ama teneffüsler çok kısaydı. Aynı teneffüste hem ip atlayıp hem saklambaç oynayamazdık.

Diğer şehirlere göre daha çok denize girip daha çok dondurma yenebiliyor. Kaymaklı dondurma favorimdir. Bu şehrin tek eskiği, kışın hiç kar yağmaması.

1 Nilay Şanlı İlkokulu İstanbul da okudum. Büyük bir bahçemiz ve harika bir öğretmenimiz vardı. Ama teneffüsler çok kısaydı. Aynı teneffüste hem ip atlayıp hem saklambaç oynayamazdık. Yıllar geçti ama halen buna bir çözüm getiremiyorlar. Ortaokulu ve liseyi Antalya da okudum. Antalya yaşamak için oldukça keyifli bir şehir. Yazları uzun oluyor. Diğer şehirlere göre daha çok denize girip daha çok dondurma yenebiliyor. Kaymaklı dondurma favorimdir. Bu şehrin tek eskiği, kışın hiç kar yağmaması. Antalya da yaşayan çocuklar kar görmek için başka şehirlere gitmek zorunda. Üniversiteyi Eskişehir de okudum. Harika bir şehirdir. Kışları gerçek kış gibidir. Mutlaka kar yağar; fakat insan Antalya dan Eskişehir e gidince kar ve buz konusunda tecrübesiz oluyor. 4 yıl boyunca 444 kere kayıp düşmüşümdür. Neyse ki bir yerimi kırmadan mezun olmayı başardım. Mezun olduktan sonra Londra ya gittim. Orayı da çok sevdim. O yüzden planladığımdan biraz daha uzun kaldım. Artık Antalya da yaşıyorum. 8 yaşında bir oğlum var. Adı Ege. Kitaplarımın ilk editörlüğünü o yapıyor. Kitaplara aşık bir çocuk Ege. Bu yaşında o kadar çok şey biliyor ve fikir yürütebiliyor ki hepimiz hayrete düşüyoruz. Yemeklerine özel bir şey koyuyorum sanmayın. Kitaplar ona iyi geliyor. Kitaplar herkese iyi gelir zaten Ümran Kargı 1995 yılında İzmir de doğdum. Ablam ben lisedeyken güzel sanatlara hazırlık kursuna gidiyordu ve bana da o kursu önermesiyle çizimle tanıştım. İyi ki de tanışmışım, sanatın bir parçasıyla uğraşmak bile dünyamı değiştirdi. Çizimle ilgili bir mesleğimin olmasını istiyordum ve güzel sanatlar fakültesine girebilmek için iki yıl boyunca eğitimler alarak hazırlandım yılında 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümünden Tezhip Ana Sanat Dalı na yerleştim. Bölümümü bir yıl denedikten sonra, girdiğim bölümün aslında bana göre olmadığını anladım, bırakmaya ve istediğim meslek doğrultusunda ilerlemeye karar verdim. Kendimi bir süre geliştirdikten sonra, bol bol çalıştım ve istediğim mesleğe kavuştum. Bir senedir çocuk kitapları üzerinde çalışıyorum. İyi ki hayallerimin peşinden gitmişim. Hayalleriniz ve hedefleriniz varsa, her şeyi başarabilirsiniz...

2 Ayrıntı: 1241 Dinozor Çocuk: 58 Evimizde Bir Uzaylı Var Tuhaf Gezegen Zak-7 Nilay Şanlı Dizi Editörü Nihal Ünver Nilay Şanlı, 2018 Resimleyen Ümran Kargı Yayıma Hazırlayan Hazal Uzuner Kapak Tasarımı Gökçe Alper Dizgi Hediye Gümen Bu kitabın Türkçe yayım hakları Ayrıntı Yayınları na aittir. Baskı ve Cilt Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Merkez Efendi Mah. Fazılpaşa Cad. No: 8/2 Topkapı/İstanbul Tel.: (0212) Sertifika No.: ISBN SERTİFİKA NO: Birinci Basım: Ekim 2018 Baskı Adedi: 2000 AYRINTI YAYINLARI Basım Dağıtım San. ve Tic. A.Ş. Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.: 3 Cağaloğlu - İstanbul Tel.: (0212) Faks: (0212) & info@ayrintiyayinlari.com.tr twitter.com/dinozorcocuk facebook.com/dinozorcocuk instagram.com/dinozorcocuk

3 Nilay Şanlı Evimizde Bir Uzaylı Var Tuhaf Gezegen Zak-7 DİNOZOR çocuk

5 Mert ve kardeşi Elif, cumartesi günü ailesiyle birlikte pikniğe gitmişlerdi. İkisi de hayatlarının en büyük sürpriziyle karşılaşacaklarından habersizdi. Hatta o günden sonra her şey bambaşka olacaktı. Top oynayan, ip atlayan çocuklar, yemek hazırlayan anneler babalar, herkes mutlu görünüyordu. Piknik alanındaki en güzel masalara erken gidenler yerleşebiliyorlardı. Aslında hepsi güzeldi ama büyük ağaçların altındaki masalar hep gölge olurdu ve daha serindi. Mert ve Elif in ailesi de kocaman bir çınar ağacının altındaki masaya oturmuşlardı. Babası hemen sofrayı kurmaya başladı. Önce yemek yenecekti, yolda epey acıkmışlardı. Mert, yemekten sonra etrafta gezinmek istedi ama Elif peşini bırakmıyordu. Annesi, Mert e Elif i de yanına al, deyince Mert istemeye istemeye İyi sen de gel, dedi. Abi olmak bazen çok si- 5

6 nir bir durum, diye içinden söyleniyordu. Aslında kardeşini seviyordu. Ama aralarında beş yaş fark olduğu için Elif le oynamak Mert e sıkıcı geliyordu. Çünkü Elif sürekli onun işlerine burnunu sokuyor ve gölge gibi peşinden hiç ayrılmıyordu. Biraz ilerlediklerinde Elif hızla koşmaya başladı, sonra birden durdu. Yerde ilginç bir şey görmüştü. Mert baksana, ne var burada? Elif, abisini sinirlendirmek için ona abi yerine Mert derdi. Onu kızdırmaya ve dikkatini çekmeye bayılırdı. Mert deyip durma bana Elif. Senin adın Mert değil mi? Ama Mustafa da diyebilirim istersen. Yok artık! Ha ha ha Neyi kastettiğimi biliyorsun. Mert, Elif le ağız dalaşına girmek istemiyordu. Bu yüzden konuyu kapadı ve ilgisizce Elif in yanına gitti. Kardeşinin saçma sapan bir şey bulduğundan emindi. Fakat bir de ne görsün? Kocaman ve kırmızı bir yumurta. Mert, daha önce hiç böyle devasa bir yumurta görmemişti. Üzerinde rengârenk noktalar ve biraz da tüy vardı. Vay canına! Bu devekuşu yumurtasından bile daha büyük, dedi Mert. Belki bir dinozor yumurtasıdır. 6

Onların nesli tükendi Elif. Ejderha yumurtası da olabilir. Şşşşşt! Sessiz ol da anlayalım. Bence bunun içinde kesin ejderha yavrusu var. Ay ne güzel, eve götürürüz. Herkesin kedisi, köpeği var.

Sanki içindeki yavru dışarı çıkmaya çalışıyordu. Sonra daha tuhaf bir şey oldu. Yumurta birden havalandı ve kendi etrafında dönmeye başladı. Mert hayretler içerisindeydi. Elif ise gülmeye başlamıştı.

7 Onların nesli tükendi Elif. Ejderha yumurtası da olabilir. Şşşşşt! Sessiz ol da anlayalım. Bence bunun içinde kesin ejderha yavrusu var. Ay ne güzel, eve götürürüz. Herkesin kedisi, köpeği var. Bizim de ejderhamız olur. Yumurtanın içinden sesler geliyordu. İkisi de merakla yumurtaya yaklaştı. Dokunmadan bir süre izlediler. İçeride bir hareket olduğu belliydi. Sanki içindeki yavru dışarı çıkmaya çalışıyordu. Sonra daha tuhaf bir şey oldu. Yumurta birden havalandı ve kendi etrafında dönmeye başladı. Mert hayretler içerisindeydi. Elif ise gülmeye başlamıştı. Çok ilginç bir durumla karşılaşacakları belliydi. Ama yaşayacakları macerayı hayal bile edemezlerdi. Tuhaf yumurta havada kendi etrafında dönerken hızını arttırdı ve birden durup yere düştü. İki kardeş biraz geri çekilip olanları izlemeye devam ettiler. İkisi de çok şaşkındı. Yumurtadan tekrar garip bir ses geldi ve kabuğu tam ortadan ikiye ayrıldı. Mert biraz yaklaşıp yumurtanın içinde ne olduğunu görmek istedi. Elif de her zamanki gibi onu takip etti. Sen yerinde kal Elif. Tehlikeli olabilir! Bana ne ya! Sen de gitme o zaman. 7

8 8

9 Elif lütfen, sen küçüksün daha. 7 yaşında olabilirim ama ben de bir gün senin gibi 12 yaşında olacağım. Sen 12 yaşına geldiğinde ben 17 yaşında olacağım Elif. Of tamam! Yumurtanın içinde insana benzeyen mor renkte bir canlı vardı. Boyu yaklaşık elli santim olan küçük canlının gözleri kapalıydı. Sanki uyuyordu. Mert usulca yanına yaklaşıp onu incelemeye başladı. Mor renkli canlının kafasında üç küçük anteni vardı. İnsanlar gibi kolları ve bacakları vardı ama göbeği kocamandı. Ayrıca gözleri de çok büyüktü. Sanki yüzünün yarısı gözlerden oluşuyordu. Kulaklarıysa insanlarınkine benziyordu ama kulak delikleri yoktu. Ayrıca burnun olması gerektiği yerde minik bir çukur vardı. Yan yattığı için arkasındaki kuyruğu da görünüyordu. Tüylü, şirin kuyruk mavi renkteydi. Mert gözlerine inanamıyordu. Bu kesinlikle uzaylı bir bebek, diye düşündü. Gerçi uzaylıların yeşil olduğunu zannederdi ama bu şirin uzaylı mor renkteydi. Demek ki tavuk gibi yumurtadan çıkıyorlar diye içinden geçirdi. Hayretle küçük uzaylıya bakarken Elif in sesiyle irkildi. Aaa, kuyruğu da var! Ne şirin. 9

10 Elif, ben sana yerinden kımıldama demedim mi? Eğlenceli şeyler hep bana yasak oluyor. Of ya! Bunun neresi eğlenceli? Çok tehlikeli bir durumda olabiliriz şu an! Sanırım uzaylı bir bebek bu. Bebekler tehlikeli olmaz ki. Annesi etraftaysa yandık! Hayatta iki şeyden korkarım. Bu onlardan bile beter olabilir. Neymiş o iki şey? Birincisi; yavrusunu korumak isteyen anne ayılar. İkincisi; babam açken etrafında olmak. Haklısın sanırım. Eğer bu bebeğin annesi bizim ona zarar verdiğimizi düşünürse yandık! Hatta bir de annesi açsa, daha da kötü. Bizi yer mi sence Mert? İnsan yiyen uzaylı hiç duymamıştım. Belki bizi kendi gezegenine götürür. Üstümüzde deney falan yaparlar. Saklanalım bence. Elif amma da saçmaladın. Filmlerde öyle oluyor ama. Senden bir kuyruk çıkarsınlar da gör gününü. Elif, kızdırma beni. Tamam, sustum. Birden küçük uzaylı gözlerini açtı ve çocuklara doğru baktı. Mert ve Elif ne yapacaklarını şaşırdılar. Öylece izliyorlardı. Sonra küçük uzaylı kalkıp konuşmaya başladı. Merhaba. 10

11 11

Benzer belgeler

2016 Tudem Edebiyat Ödülleri Öykü Yarýþmasý Mansiyon Ödülü

2016 Tudem Edebiyat Ödülleri Öykü Yarýþmasý Mansiyon Ödülü BAMBAŞKA BİR DÜNYA 2018, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A.Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR YAZAR: Koray Avcı Çakman RESİMLER: Lütfü