San-Tez başvuruları başladı

Transkript

1 19 Mayıs Atatürk ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun Yaz Kampı kayıtları başladı Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, 19 Mayıs Atatürk ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınlayarak şunları söyledi: Gençlik, bir milletin geleceğidir. Gençlere değer veren, onları en iyi şekilde yetiştirerek, yarınlara hazırlayan milletler, geleceğe güvenle bakabilirler. Bizler de bu bilinçle milli mücadele ruhunu devam ettirme ve çağın gerektirdiği donanımlara sahip bir gençlik yetiştirme; yeni bilgi, beceri ve tutumlar kazanmış mezunlar verebilme azmi ve kararlılığı içerisindeyiz. Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün, 19 Mayıs 1919 da Samsun dan başlattığı kurtuluş mücadelesinin 95. yıldönümünü kutluyor; büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ü, silah arkadaşlarını ve bu vatan için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Çukurova Üniversitesi tarafından düzenlenen 8-11 ve yaş grubundaki öğrencilere yönelik Yaz Kampı kayıtları başladı. Spor Okulları programı kapsamında öğrenciler, basketbol, voleybol, salon futbolu, gelişim cimnastiği, kano/kürek ya da kort tenisi branşlarında öğrenim görebilecekler. Program ve kayıtlar hakkında Özdemir Sabancı Kapalı Yüzme Havuzu / 3632 / 2568 numaralı telefondan ayrıntılı bilgi alınabilir. vçukurova ÜNİVERSİTESİ KURUMSAL İLETİŞİM GAZETESİ vsayi: 22 v15-31 MAYIS SAYFADA Yeni projelerle gelişmeye ve büyümeye devam ediyoruz Proje Geliştirme ve Koordinasyon Birimi web sayfası yayında Çukurova Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak ulusal ve uluslararası projelerin takip ve duyurusunu yapmak, katılımı teşvik ve koordine etmek ve proje faaliyetlerini artırmak amacıyla 2013 yılında kurulan Proje Geliştirme ve Koordinasyon Birimi nin web sayfası, geçtiğimiz günlerde yayına girdi. Birim, web sayfası sayesinde proje destek kurumları ile Çukurova Üniversitesi öğretim üyelerini çok daha etkin bir şekilde bir araya getirmeyi hedefliyor. Bakanlıklar, TÜBİTAK / Horizon 2020, SAN-TEZ (Sanayi Tezleri Programı), ERASMUS+ / Ulusal Ajans / SALTO, Vakıflar, KOSGEB ve benzeri ulusal kaynaklı proje destek kurumları ile Avrupa Birliği gibi uluslararası proje fon kaynaklarından üniversitemizin en yüksek oranlarda destek almasını sağlamak amacıyla kurulan birimin, hizmetlerini web üzerine taşımasıyla birlikte Çukurova Üniversitesi öğretim üyeleri bu fonlardan ve proje desteklerinden son derece ayrıntılı bir şekilde haberdar olabilecekler. San-Tez başvuruları başladı Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından oluşturulan SAN-TEZ programına başvurular başladı. 01 Haziran 2014 tarihinden itibaren başlayan 2014 yılı San-Tez Programına başvurular yıl içerisinde sürekli olarak yapılabilecek. Başvurular proje yürütücüsü tarafından Ar-Ge web portalı biltek.sanayi.gov.tr üzerinden yapılacaktır. Erasmus Plus programı katılım anlaşması imzalandı Türkiye Ulusal Ajansı tarafından yürütülen Avrupa Birliği eğitim ve gençlik programları 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren yeni bir döneme başladı. Avrupa Komisyonu, program ülkeleriyle Katılım Anlaşmaları imzalıyor. Bu kapsamda Erasmus+ Programına ülkemizin katılımını fiilen onaylayan Katılım Anlaşması da imzalandı. Anlaşma ile ülkemiz önceki yıllarda olduğu gibi Program Üyesi Ülke sıfatıyla Erasmus+ Programından faydalanacak. Program Üyesi ülke olması, ülkemizin tüm hak ve sorumluluklarının AB üyesi ülkelerle aynı olması anlamına geliyor. Katılım Anlaşmasıyla ülkemize ilk yıl için yaklaşık 125 milyon Avroluk kaynak açılmış oldu. Bu kaynağın yedi yıllık dönemde toplamının 900 Milyon Avroyu bulması öngörülüyor.

2 2 HABER KampüsHaber Sinerji Kulübünden 7. kütüphane Üniversitemizin 40 ıncı yıl etkinlikleri kapsamında başlatılan Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Projeleri Destek Programı tarafından desteklenen ve Çukurova Üniversitesi Sinerji Kulübü tarafından yürütülen 40. Yıla 40 Kütüphane projesi kapsamında 7. Kütüphane İmamoğlu Cumhuriyet İlköğretim Okulu na kuruldu. Kütüphanenin kuruluş aşamasında bizzat görev alarak, yanlarında getirdikleri kitapları raflara dizen Çukurova Üniversitesi Sinerji Kulübü üyeleri ilkokul öğrencileriyle birlikte okulun bahçesine de 50 fidan dikti. İnanç ve Ahlak Sempozyumu gerçekleştirildi Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisi nde Mayıs tarihleri arasında XIX. Kelam Anabilim Dalları Koordinasyon Toplantısı ve İnanç ve Ahlak Sempozyumu gerçekleştirildi. Sempozyuma 22 üniversiteden 35 akademisyenin yanı sıra Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü yü temsilen Adana Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Ahmet Erdoğan katıldı. Sempozyumun açılış konuşmasına Manisa nın Soma İlçesi nde yaşanan kazayla ilgili üzüntülerini dile getirerek başlayan Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, Eğer İslam dininin bireye yansıyan üç boyutunu inanç, ibadet ve ahlâk şeklinde tanımlarsak bireyin gelişimini, toplumsallaşmasını, değer inşa etmesini ve Allah a bağlanmasını sağlayan alanın ahlâk, onu bu konuda motive eden unsurun ise inanç olduğunu görürüz. 21 yy. da İslam dininin topluma ve bireye verdiği en önemli mesajların ahlâki zeminde olduğunu söylemek mümkündür. Yardımlaşma, fedakârlık, dürüstlük, çalışkanlık ve dostluk gibi insani değerlerin dinimizce sıklıkla vurgulanması bundan kaynaklanmaktadır dedi. Programda, Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Osman Ateş ise 19. Kelam Anabilim Dalları Koordinasyon Toplantısı nın Adana için bir ilk olduğuna dikkat çekerek, toplantı ve sempozyumun kentimizde gerçekleşmesinde emeği geçen başta Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar olmak üzere herkese teşekkür etti. Sempozyumda söz alan, Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İsmail Şık konuşmasına, Türkiye yi yasa boğan Soma felaketinde hayatını kaybedenlere Allah tan rahmet, ailelerine sabır, yaralılara acil şifalar dileyerek başladı. Doç. Dr. Şık, Ülke olarak bu zorlukların kısa zamanda üstesinden geleceğimizi ümit ediyor, bu sıkıntıların birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirmesini, aramızdaki sevgi ve muhabbeti arttırmasını diliyorum. İnanç bir dinin en temel ögesi, olmazsa olmazı; birbirini bütünleyen, insan hayatına anlam kazandıran temel değerlerdir. İnanç, doğru ve sağlam deliller üzerine inşa edildiğinde insanın beklentilerine cevap veren, huzurlu ve mutlu kılan bir unsurdur dedi. Sempozyum Kelam İlmi ve Ahlakı, Kelam İlmi ve Ahlâkı II, Koordinasyon Toplantısı, Kelam Okulları Açısından Ahlâk, Felsefi Açıdan Ahlâk, Kur an ve Sünnet Bağlamında Ahlâk, Bireysel ve Toplumsal Ahlâk başlıkları altında yedi oturum olarak gerçekleştirildi. Katılımcılara Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kibar tarafından plaket takdim edildi. Üniversite, teknoloji ve patent Üniversite, Teknoloji ve Patent konulu konferans Mayıs ayında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hippokrat Salonu nda gerçekleştirildi. Konferansta öğretim elemanları, teknoloji geliştirme ve patent bağlamlarında üniversitelerin konumlarıyla ilgili sunumlar yaptılar. Ev sahipliğini Çukurova Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Çukurova TEKNOKENT) ve Selçuk Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisinin (Selçuk TTO) yaptığı konferansın moderatörlüğünü ise Çukurova TEKNOKENT Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kadir Aydın üstlendi. Konferansta, bir yıl içinde 50 patent başvurusu yapan Selçuk Üniversitesi TTO Başkanı Prof. Dr. Bayram Sade, başarılarının sırrını izleyicilerle paylaşırken geliştirdikleri cihaz ve uygulamaları da ayrıntılarıyla aktardı. Prof. Dr. Sade; Tıp, Mühendislik, Veterinerlik ve Diş Hekimliği Fakültelerinin bir araya gelmesiyle yola çıktıklarını ve şu anda patent konusunda dünyada ilk sırada olduklarını belirterek, Selçuk Üniversitesi TTO da kalp pompası ve damar içi kalp destek cihazından, hava taşıtları için kalkış ve iniş sistemlerine kadar birçok alanda patent geliştirdiklerini sözlerine ekledi. İmamoğlu Cumhuriyet İlköğretim Okulu Müdürü Ali Tekin, okullarına kütüphane kurulması için büyük uğraş veren kulüp üyeleri başta olmak üzere Çukurova Üniversitesi yönetimine ve projede emeği geçen herkese teşekkür ederek kütüphanenin öğrencilerin eğitimine büyük katkı sağlayacağını belirtti. Tecrübe gelecekle buluşuyor Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Adana Şubesi tarafından Çukurova Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencilerine yönelik, elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı konusunda Tecrübe Gelecekle Buluşuyor adlı bir panel düzenlendi. Panelin açılışında konuşan EMO Adana Şube Başkanı Mehmet Mak, oda çalışmalarını anlatarak amaçlarının öğrencileri iş hayatına hazırlamak olduğunu söyledi. Panelde Mentaş HES işletme Şefi Murat Biçer Elektrik Üretimi, TEİAŞ Doğu Akdeniz Yük Tevzi İşletme Müdürü Çiğdem Özelpınar Elektrik İletimi, Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş Dağıtım Operasyonlar Direktörü Akın Şahin ise Elektrik Dağıtımı konusunda tecrübelerini öğrencilerle paylaştı. KAMPÜS HABER Sahibi Prof. Dr. Mustafa KİBAR (Rektör) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Doç. Dr. Nüket ELPEZE ERGEÇ Haber Editörleri Yrd. Doç. Dr. Murat Ertan DOĞAN Öğr. Gör. Aydın ÇAM Tasarım Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Tülay GÖRÜ DOĞAN Dil Editörü Yrd. Doç. Dr. Yeter TORUN Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Masaüstü Yayıncılık Uygulama Biriminde hazırlanmış ve Çukurova Üniversitesi Basımevinde 2000 adet basılmıştır. Masaüstü Yayıncılık Uygulama Birimi (322) / 413 kampushaber@cu.edu.tr Fotoğraf: Fatih ERAY, Kadir PUSLU Grafik: Engin ESENDEMİR Muhabirler: Meryem KILIÇ, Songül BULUT

3 KampüsHaber Prof. Dr. Oktay Erbatur emekli oldu HABER 3 Prof. Dr. Oktay ERBATUR 38 yıllık hizmetinin ardından emekli olan Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Erbatur için Fen-Edebiyat Fakültesi nde bir tören düzenlendi. Törene Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Seyhan Tükel, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahattin Serin in yanı sıra, üniversitenin Kurucu Rektörü Prof. Dr. Mithat Özsan, bölüm başkanları, akademisyenler, öğrenciler ve Prof. Dr. Erbatur un ailesi katıldı. Emeklilik töreni, Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yuda Yürüm ün, Nano Ölçekte Eşsiz Özellikler ve Karbon Nano Tüpler başlıklı konferansıyla başladı. Ardından da Prof. Dr. Oktay Erbatur hazırladığı sunumla kendi özgeçmişini aktardı. Törende konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Seyhan Tükel, Prof. Dr. Erbatur un meslek hayatı boyunca başarılı çalışmalara imza attığını belirterek, Hocamızı kutluyor ve sağlıkla, huzurla güzel bir emeklilik geçirmesini diliyorum dedi. Fen- Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahattin Serin ise, bugüne kadar verdiği katkılardan dolayı Prof. Dr. Erbatur a teşekkür etti. Prof. Dr. Oktay Erbatur kimdir? Prof. Dr. Mustafa KİBAR Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü ev sahipliğinde Mayıs 2014 tarihleri arasında düzenlenen çalıştay sona erdi. Türk Alman Bilim yılı nedeniyle TÜBİTAK sponsorluğunda düzenlenen çalıştaya Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar; Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İ. Halil Elekçioğlu; Almanya nın Kompetenzzentrum Obstbau-Bodensee Bavendorf Enstitüsünden (KOBİ) Dr. Manfred Büchele, Dr. Dominikus Kitteman, Dr. Michael Zoth ve Dr. Haibo Xuan; Julius Kühn Enstitüsünden (JKI) Dr. Andreas Peil, Dr. Monika Höffer; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikaları Genel Müdürlüğü (TAGEM); Bahçe Bitkileri Daire Başkanı Dr. Nejdet Kaplan, Dr. Ayşen Alay Vural ve Zir. Müh. Şaziye Şekerci katıldı. Programa, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Yalova Atatürk Bahçe Bitkileri Araştırma Enstitüsü, Isparta Eğirdir Bahçe Bitkileri Araştırma İstasyonu, Erzincan Bahçe Bitkileri Araştırma İstasyonu, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Alata Bahçe Kültürleri ve Ziraat Mühendisleri Odası nın yanı sıra üniversitemiz Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim elemanları ve öğrencileri olmak üzere toplam 74 kişi katıldı. Çalıştay, bilim insanlarını bir araya getirdi Dr. Manfred BÜCHELE Elma ve Kiraz Yetiştiriciliği Çalıştayı sona erdi Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayzin B. Küden, çalıştayla ilgili olarak yaptığı açıklamada Dünyada bugün tarımın karşılaştığı iklim değişikliği ve nüfusun hızlı artışı gibi birçok sorunlar olduğunu ancak, bu sorunların hepsinin toplantıda çözme olanağının olmadığını söyledi. Prof. Dr. Küden bu çalıştay için şu amaçların gerçekleşmesini ümit ettiğini belirtti: Benzer konularla uğraşan bilim insanlarının, araştırıcıların bir araya gelmesi; Türkiye ve Almanya arasında işbirliği projeleri geliştirilerek bazı önemli tarımsal sorunların çözülmesi ve bölgesel tarıma dayalı endüstrinin Türkiye ve Almanya daki tarımsal gelişmelerden yararlanmalarının sağlanması amaçlanmaktadır. İki gün süresince devam edecek tarımsal gelişmeler, tartışmalar ve elde edilecek sonuçlar ileride öğrencilerimizin ve araştırıcılarımızın iki ülke arasında gidiş gelişlerini ve işbirliğini arttırabilir. İngilizce olarak gerçekleştirilen ve toplam 21 bildirinin sözlü olarak sunulduğu oturumların ardından Çalıştay Raporu yayınlandı. İki gün süren çalıştayın kapanış toplantısında ise, Almanya nın KOBİ Enstitüsü nden Dr. Manfred Büchele nin katılım belgesini, Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar takdim etti. Çalıştay sonrası Alman ve Türk bilim insanları, Çukurova Üniversitesi Balcalı Kampüsü nde bulunan kiraz ve elma deneme bahçelerinde incelemelerde de bulundu yılında Çukurova Üniversitesi ve University of Aston in Birmingham dan Doktora derecesini alan Prof. Dr. Erbatur 1977 yılından bu yana Çukurova Üniversitesi bünyesinde çalışmaktaydı. Eylül 2000 ve Eylül 2003 tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü Başkanlığı görevini de yürüten Prof. Dr. Erbatur ulusal ve uluslararası pek çok kurumda da çeşitli görevlerde bulunmuştur.

4 4 SÖYLEŞİ KampüsHaber Yeni projelerle Prof. Dr. Mustafa KİBAR Rektör Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar la, Çukurova Üniversitesi nin geleceği ve gerçekleştirilen projeler üzerine yaptığımız söyleşinin ikinci bölümü kampüsteki gelişmeler ve Balcalı Hastanesi ile devam ediyor. - Sayın Hocam, bize kısaca üniversitemizin araştırma olanaklarından söz eder misiniz? Bilindiği üzere üniversitelerin üç ana misyonu vardır. Bu misyonlardan ilki olan eğitimle ilgili konuştuk. Bununla birlikte, ikinci bir ana misyon olan araştırmaya baktığımızda, üniversitemizde araştırmaya yönelik bir bilinç ve kültürün var olduğunu görebiliriz. Çukurova Üniversitesi kırk yıllık bir üniversite olarak Türkiye de TÜBİTAK projesi alımı ve gerçekleştirilmesinde beşinci sırada yer alıyorsa araştırma kültürünü geliştirmişiz demektir. Üniversitemizde hem fikrî hem de teknolojik anlamda bir alt yapı oluşturmuş olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu doğrultuda araştırma konusundaki kültürümüzü nasıl geliştiririz, son yıllarda düştüğümüz ataletten nasıl kurtuluruz ve öğretim üyelerimizi bu konuda nasıl motive ederiz soruları üzerinde önemle duruyoruz. Öğretim üyelerimizi teşvik etmek amacıyla araştırmacılara sağladığımız imkânları kolaylaştıracak formüller geliştiriyoruz. Örneğin bir merkezî laboratuvarımız olmadığı hep dile getiriliyordu. Geçmişte üniversitemizde bazı cihazların olduğu ama hep kilit altında tutulduğu söyleniyordu. Bu soruna çözüm olarak Sanal Ortamda Merkezi Laboratuvar (SOMEL) kurulmuştu. SOMEL de herkes araştırmaya uygun cihazlarını envantere geçiriyor, bir çalışma yapmak istediğinizde o listeden bakabiliyorsunuz ve gerektiğinde çalışmak için ilgili yere gidiyorsunuz. Şimdi bu cihazları bir noktada toplamak için projesi bitmek üzere olan ve gerçekten fiziki anlamda bir merkezî laboratuvar kurulumunu gerçekleştiriyoruz. - Söz konusu Merkezi Araştırma Laboratuvarı içerisinde hangi alanlardaki cihazlar yer alacak? Merkezî laboratuvarımızda üç ana tema var; gıda-tarım, malzeme-yapı mühendisliği ve kimya. Bu üç ana temayı belirlerken çevre iller ve bölgelerdeki merkezî laboratuvarların özellikleri de dikkate alındı. Farklı illerdeki laboratuvarları kopyalamanın anlamsız olacağı düşüncesinden yola çıkılarak Mersin, Gaziantep ve diğer iller incelendi, bölgenin ihtiyacı nedir ve nerede bir açık var araştırıldı. - Sayın Hocam, Merkezi Araştırma Laboratuvarının iç donanımı nasıl oluşturulacak? Laboratuvarımızın iç donanımı için gerekli bütçe Kalkınma Bakanlığı ndan temin edilecek. Merkezî Laboratuvar projesini inşaat bütçesi de dâhil olmak üzere toplam on bir buçuk milyon lira bütçe ile gerçekleştireceğiz. Üniversitemizde Tıp Fakültesi de dâhil olmak üzere bir araştırma yapmak isteyen tüm araştırmacılara hizmet sunacak bir laboratuvarı hizmete açmış olacağız. Buraya SOMEL de kayıtlı envanterin bir kısmını çekerek zenginleştirebiliriz. - Merkezi Araştırma Laboratuvarının ne gibi avantajları olacak? Bir fakültede araştırma için kullanılan aynı cihazdan birkaç tane olmasına rağmen, yeni talepler gelebiliyor. Cihazların çalışmadığı veya kilitli bulunduğu gibi şikayetler ortaya çıkıyor. Merkezî Laboratuvarın oluşumu ile birlikte söz konusu cihazları bu laboratuvarda herkesin hizmetine sunmuş olacağız. Bununla birlikte, uzmanlık isteyen bir cihazı kullanacak insan kaynağından da tasarruf etmiş olacağız. Tüm araştırmacıların sorunsuz bir biçimde araştırmalarını sürdürmeleri hem bütçe hem de zaman tasarrufu sağlayacak. - Merkezi Araştırma Laboratuvarının ne zaman bitmesi öngörülüyor? Merkezî laboratuvar inşaatının birkaç ay içerisinde başlamasını planlıyoruz. Binayı Diş Hekimliği Fakültesi nin karşısında bulunan alana yapacağız. Buranın proje ihalesine çıkılmıştır. İhaleyi alan mimarlarla bu projenin ortaya çıkışında görev alan öğretim üyelerimizden oluşan on iki kişilik bir grup Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Seyhan Tükel in başkanlığında görüştüler. Görüşmeler sonunda üç hafta önce benim de katıldığım bir sunum gerçekleştirildi. Mimarlara isteklerimizi detaylı bir şekilde ilettik ve bu istekler doğrultusunda elektrik, makine vb. alt yapıların hazırlığı bitmek üzere. Söz konusu proje tamamlandığında yapım ihalesi de gerçekleşecektir. Bu yapının bütçesi hazır olduğu için tahminen ay içerisinde inşaatın biteceğini ve binanın teslim edileceğini düşünüyoruz. Şu anda laboratuvarların donanımı ile ilgili teknolojik gereçler ve hangi cihazların burada yer alacağı ile ilgili planlamaları yapıyoruz. - Sayın Hocam, yapılacak olan çarşı projesinden de kısaca söz edebilir misiniz? Kuzey kampüsümüzde yer alacak olan Çarşı Projesini geçen yıl tamamladık. Daha önce yap-işlet-devret modeli ile gerçekleştirmek istediğimiz bu projeyi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığımız bütçesinden gerçekleştirme kararı aldık. Böylelikle bu yapı tamamen kendi üniversitemizin malı olacak ve belirli sürelerle açık ihale ile kiraya verilecek. Çarşı kompleksimiz 20,000 m² arazi üzerine m² kapalı ve m² yarı açık alana sahip olacak. Bu yapının ihalesine çıktık, ihalesinin sonlanmasından sonra 6 ila 8 ay arasında tamamlanmasını ve 2015 in başında faaliyete geçmesini planlıyoruz. Bu projeden sadece üniversite personelimiz ve öğrencilerimiz yararlanacak. - Hocam, üniversitemizde birçok farklı inşaat devam ediyor ve bunlara yenileri de eklenecek mi? Yumurtalık Meslek Yüksekokulu inşaatı hızla devam ediyor, dış cephe kaplaması bitmiş durumda, Hukuk Fakültesi binasının yapım çalışması devam ediyor ve inşaat süresi üç yıl. Eczacılık Fakültesinin projesi bitti, inşaat ihalesi için hazırlığımız var, Güzel Sanatlar ve Eğitim Fakülteleri de aynı aşamada. Güney kampüste yer alacak Anaokulu nun projesi bitti ve yapım ihalesine çıkıldı. Bunların yanı sıra, Güvenlik binasının yıl sonuna kadar bitirilmesini öngörüyoruz. Şoförler Odası, Deneysel Tıp Araştırma ve Uygulama Merkezi (DETAUM), Tıp Fakültesi Amfileri, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER), Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Otomotiv Mühendisliği Bölümü Laboratuvarı uygulama projelerinin ihalelerine çıktık. Bu yapıların kısa süre içerisinde inşaatlarına başlamayı istiyoruz. Dış İlişkiler Binasının yapım ihalesine çıktık ve bu binanın yıl sonuna kadar bitirilmesini hedefliyoruz. Yapım ihalesine çıkılmış olan Sağlıklı Yaşam ve Spor Merkezi Projemiz var. Bu proje Üniversite Stadyumu ile Lütfullah Aksungur Spor Salonunun arasındaki boşluğa yapılacak ve Spor Fizyolojisi Anabilim dalı da bu kompleks içerisinde yer alacak. Çarşı Projesi Anaokulu Projesi

5 KampüsHaber SÖYLEŞİ 5 büyümeye ve gelişmeye devam ediyoruz - Sayın Hocam, Balcalı Hastanesindeki gelişmelerden de söz eder misiniz? Bildiğiniz üzere ben Üniversite Hastaneleri Birliği yönetim kurulu üyesiyim. Üniversite hastanelerinin kendine özgü sorunları var. Bu sorunları beşaltı başlıkta toplamak mümkün. Tüm bu sorunlar hakkında çözüm önerileri geliştiriyoruz ve karşılıklı görüşmelerle biraz yol alabildiğimizi de söylememiz gerekir. Balcalı Hastanesinde fizikî ve teknolojik altyapının yıpranmış ve eskimiş durumda olduğunu söyleyebiliriz. Ameliyathaneler 26 yaşında, 1999 yılında açılan yoğun bakım üniteleri ise yıprandı ve eskidi. Bunun yanı sıra polikliniklerin de kendilerine göre sıkıntıları var. Onkoloji ve hematoloji birimi ana binanın dışında pek uygun olmayan koşullarda hizmet veriyor. Hastane geneline baktığımızda teknolojik altyapıda, gerek görüntülemede gerekse işlem yapan birimlerde sıkıntılar vardı. Öncelikle mevcut ameliyathane bloğunda güçlendirme çalışması yaptık. Bu bloğun alt katında acil servis ve daha altında merkez laboratuvarı ile çocuk hastalığı polikliniği ile ilgili bir takım yapılar vardı m² oturuma sahip mevcut ameliyathanenin üzerine ileriye dönük teknolojiyi de göz önüne alan rezerv mekânlar bırakarak yenileme çalışmasına başladık. Hastanemizde ilgili çalışma arkadaşlarımızın da desteğini alarak altıyedi kişilik bir cerrah ekibi ve proje mimarı ile birlikte senato odasında yaptığımız toplantılarda projeyi belirli bir noktaya getirdik ve son noktayı koyduk. 35 adet ameliyathane odası ve ilgili birimleri içeren, hemen bir alt katta bulunan tesisat katından da 1500 metrelik bir alanı kullandığımız ameliyathane personelinin sosyal ihtiyaçlarını karşılayan ve seminer salonları içeren bir proje ortaya çıktı. Yakın bir zamanda bu yenilikleri gerçekleştireceğiz. Söz konusu tadilatları döner sermayemiz dışından karşılayacağız. - Hocam, ameliyathanelerdeki yenileme çalışmaları nasıl yapılacak? Şu anda hastanemizde 23 ameliyat odamız var. Buralardaki altyapı eskidiği için yeni Merkezi Araştırma Laboratuvarı Projesi bir ameliyathane yapmamız gerekliydi. Bununla birlikte her gün işleyen bu ameliyathanelerde yenileme çalışması yapmak, kalp ameliyatı yapmak gibi bir şey; çalışan kalpte işlem yapmaya benziyor. Çünkü ameliyathaneyi kapatıyoruz veya hastanede bulunan ameliyathanelerinin yarısını yenilemek için kapatıyoruz ve bir yıl sürecek diyemezsiniz. Hem hastayı mağdur ederiz hem de gelir kaybına neden olur ve kaotik bir ortam oluşur. Dolayısıyla bir ameliyathaneyi yenileyecekseniz bunu bir başka yerde yaparak oradan devam etmeniz gerekir. Sonrasında boşaltılacak mevcut ameliyathaneyi de ihtiyacınıza uygun bir şekilde değerlendirmeniz gerekir. Boşaltacağımız alanları yoğun bakım ünitelerine çevireceğiz. Böyle çalışmaları projelendirmek uzun süren zor işlerdir. Ameliyathaneler için yaptığımız proje yaklaşık bir yıl sürdü. Bu projenin devamında yenilenmeye ihtiyacı olan yoğun bakımların da projelendirilmesi süreci var. Tüm bu süreçler yaklaşık iki-üç yıl alır. Bu nedenle, gelecekte yapılacak tüm bu yenileme işlemlerinin şimdiden projelendirmesini yapıp ilgili yerlerden ilgili kaynağın teminine gitmek gerekiyor. Biz şimdiden ileride boşalacak olan yoğun bakımların ihalesine çıkmak niyetindeyiz. Şu anda yoğun bakımların kapasitesini belirlemek için ihtiyaç duyulan plan ve programı yapıyoruz. - Bunların dışında hastanemiz için farklı projeler de var mı? Polikliniklerin fizikî koşullarının düzeltilmesiyle ilgili çalışmalarımız var. Polikliniklerin asma tavanlarının değişmesi, yan duvarları ile ilgili projelendirme epeydir devam etmekteydi ve son noktayı koymak üzereyiz. Bununla birlikte, koridorlar için nispeten yavaş gideceğiz. Tüm bu yenilemeleri yaparken hasta hizmetlerini aksatmamak için gerekli tüm önlemleri almaya çalışıyoruz. Hastanemizin çeşitli yerlerinde mimarî yapıda bozulmalar var. Binanın orijinal yapısından sapmışız. Arkadaşlarımız bu konuyla ilgili çalışmalar da yapıyor. Yakın bir zamanda ek bina dediğimiz çok katlı otoparka bir takım birimleri, bölümleri ve çocuk polikliniklerini taşıdık. Merkez laboratuvarın alt katında çocuk hastalıklarından boşalttığımız yerin de projelendirilmesi devam ediyor. Bu alanda merkez laboratuvarın ihtiyaç duyduğu bir takım birimleri yapacağız. Bunlara ilave olarak merkez laboratuvarın dışında hizmet sunan romatoloji, immünoloji laboratuvarı gibi adli tıbbın birimlerinin bir arada olabilmesi için buraya taşınması gerekiyor. Söz konusu birimlerle ilgili ihtiyaç planını ortaya çıkardık ve projelendirmesi devam ediyor. Tüm bu projeler bittiğinde çok iyi bir noktaya gelineceğini söylememiz gerekir. Kanser Hastanesi, onkoloji ve hematoloji poliklinikleri ana binanın dışında yer alıyor. Pediatrik hematoloji ve onkoloji, erişkin onkoloji ve hematoloji hastaları görüntüleme ve laboratuvara en fazla ihtiyaç duyan hastalar olmasına rağmen maalesef bu bölümler hastane ana binasının dışında bulunuyorlar. Bu nedenle hastane ile sürekli bir gidiş gelişleri var ve verdiğimiz hizmetin kalitesini zorlayan, sıkıntıya sokan bir durumla karşılaşıyoruz. Bu sorunun çözümü için şoförler odasının olduğu yere içinde pediatrik ve erişkin hematoloji ve onkoloji olmak üzere dört bilim dalını içeren bir kanser hastanesi yapıyoruz. Bu hastane içerisinde ayrıca yarısı erişkin yarısı pediatrik hastalara hizmet verecek olan Kemik İliği Transplantasyonu (KİT) birimi de bulunacak. Nükleer tıpla ilgili görüntüleme cihazları da içeren bu hastane toplam 190 yatağı olan, poliklinikleri bulunan 6 katlı bir bina olacak. Tamamı bağışlarla yapılacak olan bu hastanenin projelendirilmesi bitti ve anahtar tesliminin ay içerisinde gerçekleşeceğini düşünüyoruz. - Hocam, hastanenin teknolojik ihtiyaçları ile ilgili gelişmeler var mı? Hastanemizin teknolojik alt yapısının eskidiğini söylemiştik. Bu doğrultuda bir dijital mamografi cihazı, iki tane anjiyo, üç Tesla MR ve 64 kesitli BT cihazı alıyoruz. Bu cihazların birisini erişkin ve pediatrik kardiyologlar kullanacak, diğeri ise radyologların girişimsel işlemlerinde kullanılacak. Hastanemizin ihtiyaç duyduğu dört veya beş adet ultrasonografi cihazı var, ekokardiyografi (eko) cihazları var, onları alıyoruz. Nükleer Tıbba SPECT-BT cihazını alıyoruz, çünkü 1994 yılında alınan tek başlı cihazların ekonomik ömrü doldu. - Sayın Hocam, son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Çukurova Üniversitesi olarak öncelikle bölgemize ve ülkemize hizmet etmek için tüm imkanlarımızı seferber ederek çalışıyoruz. Buradan öğrencilerimize, idari ve akademik personelimize bir dünya üniversitesi olmayı hedefleyen Çukurova Üniversitesi ne katkıları için teşekkür etmek isterim. Tüm fizikî ve insanî kaynaklarımızla, paydaşlarımızla birlikte gelecekte de gelişmeye, lider bir kurum olarak bölge ve ülkemizin refahına katkı sağlamaya devam edeceğiz. Eğitim Fakültesi Binası Projesi Enstitüler Binası Projesi

6 6 HABER KampüsHaber Bir festivalin hikâyesi Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi nce düzenlenen İletişim Seminerlerinin bu haftaki konuğu Altın Koza Genel Koordinatörü Candan Yaygın oldu. Yaygın, Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu nda gerçekleştirilen ve İletişim Fakültesi öğrencilerinin ilgiyle dinlediği söyleşide Bir Festivalin Hikâyesi adlı sunumuyla Altın Koza Film Festivali nin hazırlık aşamasında yaşananları aktardı. Uluslararası Altın Koza Film Festivali nin ilk kez Altın Koza Film Şenliği adıyla başladığını belirten Yaygın, festivalin sadece Çukurova Bölgesi nin değil, Türkiye nin en önemli kültür ve sanat etkinliklerinden biri olduğunu ifade etti. Festival kapsamında verilen ödüller ve etkinliklerle Türk Sinemasına büyük bir katkıda bulunduklarının da altını çizen Candan Yaygın, Uluslararası arenada aldığımız övgüler, ne kadar doğru iş yaptığımızı gösteriyor dedi. Başarılı girişimciliğin sırları Çukurova Üniversitesi, Anadolu Girişimci İşadamları Derneği ve Çukurova Bilişim Teknolojileri Eğitim ve Araştırma Derneği tarafından düzenlenen Girişimcilik Zirvesi ne ev sahipliği yaptı. Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisi nde gerçekleştirilen zirveye konuk olarak, Türkiye Melek Yatırımcılar Derneği (Bussiness Angels Association Turkey) Başkanı Baybars Altuntaş katıldı. Altuntaş, girişimcilik ve başarılı girişimci olmak için ne yapılması gerektiği, başarılı girişimci olmak için iyi para kazanmak mı gerektiği konularındaki tecrübelerini, Çukurova Üniversitesi öğrencileriyle paylaştı. Melek Yatırımcılığın girişimcilerle yatırımcıları buluşturmak amacıyla ortaya çıktığını ifade eden Altuntaş, İş fikrinin başarıdaki payına yüzde 5, bu konudaki çalışmaları yapacak ekibe yüzde 95 rol biçerler. Bizim girişimcilerimiz ise iş fikrini yüzde 95 olarak görürler. İş fikrini piyasaya sürüp para kazanamıyorsanız ancak mucit olabilirsiniz dedi. Sigara Bıraktırma Grubu: Vazgeçmenin vakti geldi Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Sigara Bıraktırma Grubu Vazgeçmenin Vakti Geldi adlı bir seminer düzenledi. Mithat Özsan Amfisi nde gerçekleştirilen seminerin koordinatörlüğünü Prof. Dr. Neslihan Boyan yaparken, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Oya Boyder de öğrencilerin sorularını yanıtladı. Siz de bugün kendinize bir iyilik yapın ve sigarayı bırakın Seminerde Sigara ve Bağımlılık başlıklı bir sunum yapan, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Stj. Dr. Suat Kurt, öğrencilerin sigaraya başlamalarının merak, anne baba içmesine özenme, TV reklamları, sıkıntı azaltma, kendini ispatlama gibi nedenlere dayandığını belirtti. Kurt, genel olarak sigaranın içindeki maddelerin arsenik, benzin, kadmiyum, hidrojen siyanid, amonyak, karbondioksit, Bu güne kadar kırktan fazla bilimsel makalesi yayınlanan, çeşitli topluluklara bilimsel psikoloji çerçevesinde gelişim seminerleri sunan psikolog ve iletişim psikolojisi uzmanı Doğan Cüceloğlu, Çukurova Üniversitesi Sinerji Kulübünün davetlisi olarak geldiği üniversitemizde Gelecekte Kendin Olmak adlı bir seminer verdi. nikotin olduğunu belirterek, Sigarada 4000 den fazla zehir var. Eğer azimle sigaradan kurtulmak istiyorsanız tüm etkilerini gözden geçirin, riskleri vurgulayın, kazançlarınızı düşünün ve bunları tekrarlayın dedi. Tüm ölümlerin %14-20 si sigaraya bağlı Seminerde Sigaranın Zararları adlı bir sunum gerçekleştiren Çukurova Üniversitesi Tıp Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisi nde seminerini gerçekleştiren Doğan Cüceloğlu, Bir çocuk yeni yürümeye başladığında, elinden tutmanıza izin vermez. Biraz yürür ve döner size bakar, sizi görürse mutlulukla tekrar yürür. Ama eğer sizi göremezse yürümeyi keser ve ağlamaya başlar. Çocuğun burada verdiği mesaj Ben özgür olmak istiyorum, ama aynı zamanda da ait olmak istiyorumdur. Kendi başına yürümek ister ama bunu sizin gözetiminizde yapmayı ister. Gerçek olgunluk, çocuğun yaşamına imkân vermektir. Özgür bırakmaktır dedi. Fakültesi Öğrencisi Sena Nur Minen, sigaranın akciğer kanseri, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), damar darlığı, uzuv kayıpları, cilt kırışıkları, ağız hastalıkları, katarakt ve görme kayıplarına neden olduğunu belirterek, Kalp ve damar hastalıkları için primer risk faktörü sigaradır, ağız kanserlerine sebep olmaktadır. Kanser ve kalp hastalığına bağlı ölümlerin üçte birinin nedeni sigaradır. Tüm ölümlerin %14-20 si sigaraya bağlı dedi. Gelecekte kendin olmak Doğan Cüceloğlu öncelikle bireylerin Ben kimim? ve Kim olmak istiyorum? sorularını cevaplamaları gerektiğini belirterek Hayatta farkındalık oluşturmak önemli; herkes hayatta bir yolculuk içerisindedir ve bu yolcuğu insanın kendisini keşfetmiş bir birey olarak sürdürmesi gerekir. Geniş bir farkında oluşla hareket etmek bireyi farklı kılarak diğer insanlarla aynı düşünmekten, aynı konuşmaktan ve aynı davranmaktan ayırıp farkındalık yaratır. Başkalarının ne düşündüğünü bir kenara bırakıp, kendiniz için yaşamınıza yenilikler katın. Yaşamınızı bu şekilde mutlu kılabilirsiniz dedi. Türkiye nüfusunun yüzde 40 ı fazla kilolu Prof. Dr. Cem Kaan PARSAK Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kaan Parsak, Türkiye de nüfusun yüzde 40 ının fazla kilolu, yüzde 8 ile 10 luk kısmının ise obez olduğunu belirtti. Prof. Dr. Parsak, yaptığı açıklamada, Türkiye de ve dünyada beslenmeden kaynaklı obezitenin arttığını söyleyerek, son yıllarda kentte yaşamın artmasıyla birlikte Türkiye nin şişmanlık konusunda gelişmiş ülkeleri geride bıraktığını ifade etti. Prof. Dr. Parsak, Özellikle son yıllarda değişen toplum yapısı, kent yaşamının yaygınlaşması, beslenme kültürünün değişmesi şişmanlığın artmasına neden olmuştur. Son 15 yılda obezite arttı diye konuştu. Dünya Süt Günü kutlandı Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğrencileri, Dünya Süt Gününü kutlayarak sağlıklı sütün nasıl olması gerektiğini ve tüketimini içeren broşür ve boyama kitapları dağıtıp, bilgilendirici açıklamalarda bulundu. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şubesi ve Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin işbirliğiyle Dünya Süt Haftası etkinlikleri kapsamında Atatürk Parkı na bir stant kuruldu. Sağlıklı sütün nasıl olması gerektiğiyle ilgili broşürlerin dağıtıldığı stantta görev alan genç gıda mühendisi adayları Sütün mevsimi yoktur, dört mevsim içilir. Ağzınızın süt kokması kimseyi rahatsız etmez. İnek, koyun, manda ve keçi sütü için! dediler.

7 KampüsHaber HABER 7 Anlamlı projeye giyim zinciri mağazalarından destek Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Yardım Komisyonu tarafından yürütülen ve ikincisi düzenlenecek olan İkinci El Butik Kermesine Adana da faaliyet gösteren, Türkiye nin önemli hazır giyim zinciri mağazalarından birinden büyük destek geldi. Mağazanın düzenlediği bir kampanyayla, müşterilerden toplanan eşyalar Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Dayanışma Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Hatice Korkmaz Güvenmez e teslim edildi. Konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, ilki geçtiğimiz aylarda gerçekleştirilen ve büyük ilgi gören İkinci El Butik Kermesinin ardından ikincisini düzenleyeceklerini belirten Prof. Dr. Güvenmez, toplanan kıyafetleri sembolik rakamlarla satıp, elde edecekleri geliri ihtiyaç sahibi olan öğrencileri için kullanacaklarını söyledi. Mahkûmlar ve cezaevi çalışanları için tiyatro Adalet Bakanlığı ve Çukurova Üniversitesi arasında yapılan protokol kapsamında, Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları Bölümü Tiyatro Oyunculuk Ana Sanat Dalı 4. sınıf öğrencilerinin hazırladığı Ada adlı oyun, Afife Jale Tiyatro Salonu nda, Adana E Tipi Yarı Açık Cezaevi mahkûmları ve çalışanları için sergilendi. Athol Fugard ın yazdığı, N. Fırat Demirağ ın yönettiği oyunda Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Oyunculuk Ana Sanat Dalı 4. sınıf öğrencileri Cem Çetin ve Oğuz İnce rol aldılar. Bir hapishanedeki iki tutuklunun yaşadıklarını konu alan Ada adlı oyun, seyircisinin mahkûmlar ve cezaevi çalışanları olması nedeniyle sıra dışı bir deneyime dönüştü. 300 kişinin üzerinde tutuklu ve çalışanın izlediği oyun, büyük ilgi gördü. Uzaktan Algılama ve Coğrafik Bilgi Sistemleri Laboratuvarında eğitim Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü, sahip olduğu bilgi birikimi ve deneyimini diğer üniversitelerin öğrencileri ve akademisyenleri ile de paylaşıyor. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü öğrencileri Yumurtalık Sosyal Kalkınma Kültür Turizm Doğa Varlıklarını Koruma Derneği nin (YUM- DER) etkinliğinde, denizden çıkarılan atıkları birleştirerek yaptıkları Balık Anıt ve Yengeç Heykeli ile deniz kirliliğine dikkati çekti. Bu kapsamda Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi 4. sınıf öğrencileri ve öğretim üyelerinden oluşan 37 kişilik bir grup, Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Uzaktan Algılama ve Coğrafik Bilgi Sistemleri Laboratuvarında eğitim aldı. Öğrenciler Uygulamalı Uzaktan Algılama Eğitimi kapsamında, uzaktan algılama teknolojisi, uydular, uydu görüntüleri, görüntü işleme metotları konusunda, Çukurova Üniversitesi laboratuvarlarında uygulama yaparak sistemi öğrendi. Teknolojimiz sadece bölgemizde değil, tüm Türkiye de tanınıyor Eğitimi veren Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuncay Kuleli, modern altyapısı ve bilişim Çöpten heykel yaptılar Yürütülen proje kapsamında Çukurova Üniversitesi Yumurtalık Meslek Yüksekokulu Sualtı Teknolojisi Bölümü öğrencileri ve Yumurtalık İlçe Emniyet Amirliği ve Adana İl Emniyet Müdürlüğü ne bağlı Sualtı Grup teknolojileri ile sadece bölgede değil, Türkiye genelinde bu teknoloji ile tanındıklarını söyledi. Doç. Dr. Kuleli, Günümüzün modern ve vazgeçilmez bir teknolojisi olan uzaktan algılama konusunda, gerek uzaktan algılama ile ilgili laboratuvar altyapısı gerek yazılım, metot, bilgi birikimi ve deneyimli öğretim üyesi altyapısı olarak üniversitemizin, bölgesinde bu alanda da diğer üniversitelere destek olması ve öncülük etmesi, bizim için gurur vericidir. Yenilenen bilgisayar altyapımızla verdiğimiz bu eğitim, bizi ülke çapında adımızdan daha çok söz edilen bir kurum yapacak dedi. Deniz kirliliğine dikkat çektiler Amirliği nde görevli dalgıçlar tarafından çöpler Yumurtalık Limanı nda denizden çıkarıldı. Çıkarılan çöpler, Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Suat Karaaslan öncülüğünde Resim ve Heykel Bölümü son sınıf öğrencileri tarafından Balık Anıt ve Yengeç Heykeline dönüştürüldü. Çocuk Gelişimi öğrencilerinden poster sunumu Adana Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencileri tarafından düzenlenen Geleneksel Poster Sunumlarının ikincisi 28 Mayıs 2014 tarihinde Adana Meslek Yüksekokulu kampüsünde gerçekleştirildi. Çocuk Gelişimi Bölümü ikinci sınıf öğrencilerinin Doç. Dr. Levent Sangün rehberliğinde Seminer dersi kapsamında yaptıkları çalışmaların poster şeklinde sunulduğu etkinliğe, meslek yüksekokulu öğretim elemanları ve öğrencileri katıldılar. Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Öğr. Gör. Raziye Günay Bilaloğlu, Poster Sunumu etkinliğinin en önemli amacının, öğrencilerin iki yıl boyunca edindikleri mesleki bilgi ve becerilerini kullanarak bilimsel araştırma gerçekleştirme ve araştırma sonuçlarını rapor etme, bilimsel yayınları takip etme, yorumlama ve mesleki çıkarımlarda bulunma becerilerine katkıda bulunmak olduğunu ifade etti. Günay Bilaloğlu, bilimsel bir toplantı havasında gerçekleştirilen bu etkinliğin meslek yüksekokulu öğrencilerinin akademik faaliyetlerle ilgili farkındalık kazanma ve mezuniyet sonrası yaşantılarını nasıl sürdüreceklerine dair kararlarını verme konusunda etkili olacağına inandığını belirtti. Bilişim Günleri etkinlikleri Çukurova Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen Çukurova Bilişim Günleri etkinlikleri yapıldı. Çukurova Bilişim Günleri etkinliği kapsamında, konusunda uzman isimler öğrencilerle buluşarak bilgi ve deneyimlerini aktardı. Etkinlikte, özel sektörden çok sayıda uzman İş Hayatı Ne Bekler?, Bilişimde Proje Yönetimi, Süreç Performans Yönetimi Uygulamaları, Bilişimde İş Sürekliliği, Yazılımın Geleceği ve Net Teknolojileri, İnovasyon ve Bilişim ve Bilişimde İnsan Kaynakları başlıklı sunumlar gerçekleştirdi. Ayrıca Çukurova Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Uzman Nilgün Özgenç SAP Sistemleri ve Uygulamaları başlıklı sunumuyla, öğrencilerle bilgi ve deneyimlerini paylaştı.

8 SÖYLEŞİ KampüsHaber Hedefimiz, Kemik İliği Bankası Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi kemik iliği nakli konusunda Çukurova Bölgesi nin en önemli referans hastaneleri arasında yer alıyor yılında Balcalı Hastanesi bünyesinde kurulan Pediatrik Kemik İliği Nakil Merkezinde ise geçtiğimiz yıldan bu yana kemik iliği transplantasyonu ve kök hücre çalışmaları konusunda önemli bir mesafe kat edildi. KampüsHaber Gazetesi olarak ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Kan Merkezi Medikal Direktörü ve Erişkin Kemik İliği Nakil Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Birol Güvenç ile bir söyleşi gerçekleştirdik. - Öncelikle kemik iliği naklinin ne olduğundan, bu nakillerin öneminden ve kemik iliği nakillerinin tarihçesinden söz edebilir misiniz? Biliyorsunuz birtakım kanser tipleri var; örneğin hematolojik kanserler. Bunların en bilinenleri lösemi ve lenfomalardır. Bu hastalıkların tedavisinde artık, konvansiyonel tedavilerin yeterli olmadığı durumlarda hastalara kemik iliği nakli yapılıyor. Kemik iliği naklinin alojenik nakil ve otolog nakil olarak adlandırılabilecek iki tipi var; bunlardan ilki, alojenik nakil şu anlama geliyor: Kanser hastasına sağlıklı bir donörden kök hücre alınıyor ve bu hastaya naklediliyor. Otolog nakilde ise o kişinin hastalığı belli bir şekilde remisyona getirildikten sonra kendi kök hücreleri toplanıyor ve kendi kök hücreleri hastaya geri veriliyor. Tabi buradaki kritik nokta şu; nakil işleminden hemen önce bizim bu hastalara çok yüksek doz kemoterapi vermemiz söz konusu. Çünkü şöyle bir durum var; eğer siz normal bir hastaya ağır bir kemoterapi verecek olursanız bu hastanın kemik iliğinin her tarafında hasar oluyor. Nakil yapmanın avantajı bu; kanser hücrelerini elimizden geldiği kadar temizlemeye müsait yüksek dozda kemoterapi verebiliyoruz. Bunun arkasından bunu idame ettirecek bir kök hücre veriyoruz. Kemik iliği nakilleri eskiden acılı bir süreçti. Ama günümüzde gelişmeler sayesinde kan hücresinde de bulunan kök hücrelerin sayısı bazı ilaçlarla artırılabiliyor. Son derece acısız ve basit bir işlemle vericiden toplanıyor. Tabi bunun istisnaları var. Çocuklarda halen kemik iliği nakillerinde konvansiyonel yöntem uygulanıyor ama yetişkinlerde artık periferik kök hücre nakli kullanılıyor. - Bu çalışmalar üniversitemizde nasıl ve ne zaman başladı? Çukurova Üniversitesi Pediatrik Kemik İliği Nakil Merkezi aslında Türkiye de kemik iliğine ilk başlayan merkezlerden biridir. Pediatri bölümünde 1992 yılından beri bu nakiller yapılıyor ve 1997 yıllarında da bazı otolog nakil çalışmaları oluyor ama bunlar bir sistemde değil ve özel olarak bir kemik iliği nakil merkezi yoktu. Daha ilkel koşullarda yapılıyordu. Sonrasında Sağlık Bakanlığı bu işi çok ciddiye almaya başladı ve 2001 yılında çok ciddi bir ruhsatlandırma kanunu ve yönergesi çıktı. Bu kanun Kemik İliği Transplantasyonuna (KİT) önemli koşullar getirdi. Bunlardan biri ruhsatlı bir Aferez Merkezinin olması gerekiyor, ikincisi kemik iliği çalışmalarına adanmış bir ünite gerekiyor. Sağlık Bakanlığı bu şartlar sağlanmayınca ruhsat vermiyor. KİT Ünitesi ve Aferez Ünitesi kemik iliği nakilleri için olmazsa olmaz birimler. Çünkü kök hücreyi toplayan, ayıran, saklayan bölüm Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Hemaferez, Kök Hücre ve Kriyoprezervasyon Ünitesi yılında Aferez Merkezinin ruhsatını aldık. Bununla beraber yurt dışından bir bağış aldık ve bu bağışla Türkiye nin en iyi Aferez ünitelerinden birini yaptık. Çukurova Üniversitesi ve Balcalı Hastanesi yönetimleri de bize destek oldular ve eksiklerimizi gidermeye başladık yılının sonunda erişkin KİT Ünitesinin ruhsatlandırması için başvurduk ve ruhsatımızı aldık. Biz erişkin KİT Ünitesini açtıktan sonra şu ana kadar sekiz nakil yaptık; bunlardan yedi tanesi otolog, bir tanesi ise alojenik nakil oldu. Alojenik nakil, Çukurova Üniversitesi kurulduğundan bu yana erişkinlerde yapılan ilk alojenik nakil olma özelliğini taşıyor. Halen nakil bekleyen hastalarımız var ve biz de elimizden geldiği kadar bu nakilleri yapmaya çalışıyoruz. Nakil konusunda bir sıkıntımız yok ama şu andaki temel hedefimiz bir kemik iliği bankası oluşturmak. Türkiye de sadece Ankara ve İstanbul da iki merkez bulunuyor. Üçüncü merkez olabilmek için alt yapı oluşturmaya çalışıyoruz. - Kemik İliği Nakil Merkezi kimlerden oluşuyor; personeliniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Çukurova Üniversitesi KİT Ünitesi ve Aferez Ünitesi bu konuda yetişmiş yurt dışında eğitim almış bir ekip tarafından yönetiliyor. Merkezimizin Başkanlığını ben yürütüyorum. KİT Ünitesi ekibinde üç profesör, bir doçent, bir uzman biyolog yer alıyor. Aferez Ünitesinde de toplam 12 personelimiz var. - Kemik İliği Nakil Merkezinde tedavi görmek isteyen hastalar nasıl bir yol izlemelidirler? Onları nasıl bir süreç bekliyor? Prof. Dr. Birol GÜVENÇ Takdir edersiniz ki her hastalıkta naklin yeri yok, ama özellikle hematolojik malignitelerde kemik iliği naklinin çok büyük yeri var. Nakil yapılmazsa bu hastalık çoğu zaman tekrarlıyor ve tedavi şansı da olmuyor. Türkiye de bir yılda nakil ihtiyacı olan hasta sayısı kişi kadar. Ama uygun donör ve nakil merkezi bulmak konusunda büyük sıkıntı var. Bir hasta Çukurova Üniversitesi ne nakil için başvurmak istiyorsa kemik iliği nakil polikliniğine başvurmalı. Dosyalar burada değerlendiriliyor. Bir de KİT Komisyonumuz var. Başvuran hastaların dosyaları bu komisyonun görüşüne sunuluyor ve eğer komisyondan onay gelirse nakil süreci başlatılıyor. - Geleceğe yönelik başka planlarınız ve projeleriniz nelerdir? Çukurova Üniversitesi bünyesinde yeni bir hemotoloji ve onkoloji hastanesi yapılıyor. Burada sanıyorum yaklaşık olarak iki sene sonra 11 yatak kapasiteli bir kemik iliği merkezinin hizmete geçmesini planlıyoruz. Hedeflerimiz ise öncelikle personelin niceliksel ve niteliksel olarak geliştirilmesi, kemik iliği bankasının kurulması ve kök hücre uygulamalarının başlatılmasıdır. - Kök hücre uygulamalarıyla ilgili ayrıntılı bilgi verir misiniz? Bir kan kök hücresini aldığınız zaman onu uygun besi ortamına koyduğunuzda vücudun her dokusuna dönüştürmek mümkün. Günümüzde kemikten tutun kas dokusuna kadar kök hücre uygulamalarının çok yeri var. Mesela damar darlığı olan kişilerde kök hücre verdiğiniz zaman yeni damar oluşumuna yol açıyor. Hatta plastik cerrahide de kullanılıyor. Botoks yerine bugün birçok merkezde kök hücre uygulaması yapılıyor; plastik cerrahiden kalp cerrahisine kadar geniş bir alanda uygulamaları mevcut. Çok kısa bir süre içerisinde ısmarlama böbrek, karaciğer üretilecek; ki halihazırda kök hücre sayesinde organ üretilebiliyor. Şu anki problem kök hücreler iki boyutlu üretiliyor, üç boyutlu üretilemiyor. Mesela karaciğer dokusunu laboratuvarda üretiyorsunuz ama karaciğer şekli veremiyorsunuz. Mesela tümör aşıları var, lösemide lenfomada bazı aşı tipleri var, bunlarla hastalığın önlenmesi mümkün olabilecek. Kök hücre teknolojisi bambaşka bir teknolojidir. Biz burada bunun alt yapısını kurmak istiyoruz. - Son olarak, eklemek istediğiniz herhangi bir şey var mı? Kemik iliği nakli zor bir işlem değil. Meşakkatli ve sabır gerektiren bir süreç. Her şeyden önce biz hastalarımıza şunu öneririz; ekip kemik iliği naklinde son derece önemli, iyi bir ekip olması naklin en önemli temel noktasıdır. Hastaların da iyi bilgilendirilmesi gerekiyor. Hematoloji Uzmanlık Derneğinin adresinde internet sitesi bulunuyor. Hastalara yönelik olarak buradan her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz. Kemik iliği artık daha kolay bir işlem, çok iyi bir ekip bakımı gerektiriyor. Çukurova Üniversitesi KİT Merkezi de bu süreçte başarılı bir yol izliyor.