90 BELED Sûresi ; 20 âyet.

Transkript

1 BELED Sûresi ; 20 âyet. BELED = BELDE YÖRE ŞEHİR MEKKE ŞEHRİ - anlamında. Bu son Sûreler de görülüyor ki ; * KUR AN-ı KERİM özetlenmiş ve kısa ilâhi emirler var.. * KIYÂMET le ilgili pek çok bilgi var... 90/1.2. Bu BELDE ye - MEKKE şehrine yemin ederim ki, SEN bu şehirde oturmuşsun, 90/3.4. Doğurana ve doğurduğuna andolsun ki ; İNSAN oğlunu, GÜÇLÜK lere katlanacak şekilde yarattık... 90/5.->7. İNSAN oğlu ; hiç kimsenin, kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor.? PEK ÇOK MAL HARCADIM.! diyor da, İnsanoğlu hiç kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor.? 90/8.->12. BİZ ONA ; 2-Göz ve bir Dil ve 2-Dudak vermedik mi.? BİZ ONA ; EĞRİ ve DOĞRU 2-Yolu da, göstermedik mi.? Fakat O KİMSE ZOR GEÇİDİ aşmaya girişemedi.! ZOR GEÇİT nedir - nasıldır SEN BİLİR misin.? 90/13->16. O'ZOR GEÇİT -> BİR KÖLE AZÂT ETMEK, (DARDA kalana yardım) Veya AÇLIK gününde, yakınlığı olan bir ÖKSÜZÜ, veya toprağa serilmiş -> BİR YOKSULU DOYURMAK tır.. 90/ Sonra, İNANIP - birbirlerine SABRI tavsiye eden ve MERHAMETLİ de olmayı tavsiye eden bir kimse olmaktır.. İşte bu KİMSE ler, amel defterleri SAĞ'dan verilenlerdir... 90/ Âyetlerimizi İNKÂR edenler ise, işte ONLAR da amel defterleri SOL dan verilenlerdir ve ONLAR, her yönden ateşle çevrileceklerdir.. SADAK ALLAHÜL'AZİM... Doğruyu apaçık söyleyen ALLAH, çok güçlü ve azametlidir. EN ZOR GEÇİT olan -> SIRAT KÖPRÜSÜ ; * Nafile - HAC ve UMRE Mİ.? Yoksa, * BİR YOKSULU DOYURMAK MI.? Bunu bilen ve ona göre davranan -> SIRATI GEÇER. Vesselâm.

2 ŞEMS Sûresi ; 15 âyet. ŞEMS = GÜNEŞ anlamında... 91/1->8. GÜNEŞ e ve kuşluk vaktindeki IŞIĞA - Ondan ışıklanan AY a, Işıdığı zaman GÜN e - Günü karartan GECE ye ve GÖK YÜZÜNE ve ONU ortaya koyana - YERE ve ONU döşeyene.. İNSAN ı ve NEFSİ ni yaratıp ONA şekil - kabiliyet verene, sonra ONA > hem İYİLİĞİ hem de KÖTÜLÜĞÜ İLHÂM edene, andolsun ki ; 91/9.10. KİM NEFSİNİ KÖTÜLÜK lerden alıkoymuş - temizlemişse, kurtuluşa mutluluğa ermiştir... KİM de NEFSİNİ kirletmişse, ziyâna - hüsrâna uğramıştır... 91/ SEMÛD Milleti azgınlaşıp Peygamberlerini YALAN lamıştı.. 91/ Hâni onların EN AZGINI fesat çıkarmak için ayaklanınca, ALLAH ın PEYGAMBERİ de onlara şöyle demişti : ALLAH ın DİŞİ DEVE sini BIRAKIN, SU içmesine dokunmayın.! 91/14. Fakat ONLAR, ONU YALAN ladı ve DEVE yi de kesip-öldürdü ler. Bunun üzerine RABLERİ de ONLARI KIRDI-GEÇİRDİ. AZGINLIK ları sebebiyle BÜYÜK FELÂKETE UĞRATIP, ONLARI HELÂK ile YOK ETTİ. 91/15. ALLAH, bu işlerin sonundan elbette KORKU DUYMAZ-HİSSETMEZ.. NOT ; SEMÛD milleti Hz.SÂLİH in,a.s. KAVMİ. Bak-> 11/64->67.âyetlere. Rivâyete göre İnkârcılar Hz.SÂLİH ten bir MÛCİZE göstermesini ısrarla istemiş ve MUCİZE görünce ONA inanacaklarını söylemişler ve Hz.SÂLİH de ALLAH a DUA ettikten sonra > KAYA ların İÇİNDEN CANLI BİR DEVE ÇIKMIŞ.! Bu DEVE, diğerleri gibi dolaşmaya yemeye - içmeye başlamış ve KÂFİR ler BU MUCİZEYİ görmelerine rağmen, azgınlıkları artmış ve DEVEYİ ÖLDÜRMÜŞLER. Bunun üzerine derhâl ALLAH ın CEZASI gelerek onları tamamen HELÂK etmiş. Ancak Hz.SÂLİH,a.s ve ONA İMÂN edenler mûcizevi olarak bir ZARAR görmemiş.

3 LEYL Sûresi ; 21 âyet. LEYL = GECE anlamında.. Sûrede İYİ-KÖTÜ insanların işlerine verilen mûcizevi karşılık belirtilmiş. ve ARINMAK-TEMİZLENMEK için SADAKA VERMENİN çok önemli olduğu vurgulanmış. SADAKA + ZEKÂT + HAYIR + HASENÂT işlerinde CÖMERT olmak Dinde çok önemli. Bak-> 2/261-> ve 3/92. 11/114. 9/ /31. 57/18.âyetlere. 92/1->4. Kararıp ortalığı kapladığı zaman GECE ye, Açılıp ortalığı aydınlattığı zaman GÜNDÜZ e, Erkeği ve dişiyi de YARATAN a andolsun ki ; Ey İNSAN lar.! Doğrusu, SİZİN ÇALIŞMA larınız ÇEŞİTLİ dir.. 92/5->7. * ELİNDE BULUNANDAN VERENİN,, (Kendisine LÂYIK gördüğünden) * ALLAH'a KARŞI GELMEK'ten SAKINANIN,,,, (ŞERİÂT'e uymak) * EN GÜZEL SÖZ, ALLAH'ın BİR-TEK VAR lığına İNANAN KİMSE nin İŞ lerini KOLAY laştırırız.! 92/8->10. Fakat ; * CİMRİ'lik EDEN,, (Verilmesi gereken ZEKÂT+SADAKA vermeyen) * KENDİNİ ALLAH'tan MÜSTAĞNÎ SAYAN,(ALLAH a İhtiyaç duymayan) * EN GÜZEL SÖZÜ YALAN layan KİMSE nin de,(kur AN-a inanmayan) GÜÇLÜK lere uğramasını KOLAY laştırırız.! 92/ O KİMSE Mezara-CEHENNEME düştüğü zaman, MALI ONA fayda vermez. BİZE DÜŞEN, sadece DOĞRU YOLU GÖSTERMEK tir.. 92/13.->16. Şüphe yok ki, DÜNYA da, ÂHİRET de BİZİM dir.. SİZİ -> ALEV ler SAÇAN ATEŞ le CEHENNEM le UYARIYORUM.! ORAYA-> YALAN layıp yüz çeviren kimseler girecektir. 92/ ARINMAK - temizlenmek için > MAL-SADAKA VEREN kimseler de, CEHENNEM den uzak tutulurlar... 92/19.->21. BUNLAR, yaptığı iyilikleri başkalarına İYİ GÖRÜNMEK için değil BUNLAR, yalnız ALLAH ın RIZASI nı KAZANMAK için, (TÂAT) BUNLAR, yalnız Yüce RABBİNİN HOŞNUT OLMASI için yapanlardır ve Elbette kendileri de HOŞNUT EDİLECEK tir...

4 DUHÂ Sûresi ; 11 âyet. DUHÂ = KUŞLUK VAKTİ anlamında.. KUR AN âyetlerinin gelmesi bir süre kesilince Müşrikler Hz.PEYGAMBERE : Yâ MUHAMMED.! İşte, RABBİN SENİ TERK etti.! diye ALAY etmeye başlamış, Sonra bu sûre gönderilerek PEYGAMBERİN GÖNLÜ HUZURA kavuşturulmuş... ALLAH TEALÂ, Hz.PEYGAMBERE yaptığı İYİLİK leri ve ONA verdiği lütuf ve ihsânları, bu sûrelerde özet olarak belirtmiş... 93/1.2. KUŞLUK vaktine de, İnsanların sükûna erdiği GECEYE de andolsun ki ; 93/3.4. Ey MUHAMMED.! RABBİN SENİ ne TERK etti ne de SANA darıldı.. ÂHİRET, SENİN İÇİN muhakkak ki DÜNYA dan DAHA HAYIRLI dır.. 93/5. RABBİN SANA dileğini elbette verecek SEN de HOŞNUT olacaksın. 93/6->8. RABBİN SENİ bir YETİM olarak bulup, SENİ barındırmadı mı.? SENİ, YOLUNU ŞAŞIRMIŞ bulup da doğru yola eriştirmedi mi.? SENİ, YOKSUL bulup da ZENGİN yapmadı mı ? 93/9.->11. O halde YETİM e KÖTÜ, SERT davranmaktan sakın.! ve bir şey İSTEYEN KİMSE yi de sakın AZARLAMA.! ve ONLARA, RABBİNİN NİMETİNİ AN ve ANLAT BİLDİR.. Sadakallâhül'azîm. Doğruyu apaçık söyleyen ALLAH, çok güçlü ve azametlidir. Elhamdü'lillâhi'Rabbil'âlemîn. Âlemlerin RABBİ olan ALLAH a HAMD olsun.

5 İNŞİRÂH Sûresi ; 8 âyet. İNŞİRÂH = GÖNÜL FERAHLIĞI anlamında.. Bu Sûre, 93.Sûrenin devamı gibi.! Hz.MUHAMMED e sav, verilen İLÂHİ LÜTUF ların devamını anlatıyor.. Bu kısa sûreler NAMAZ SÛRELERİ olarak okunabiliyor... Bu sebeple Dileyen kimselerin ezberleyebilmesi için, ARAPÇA OKUNUŞLARI ile birlikte yazıldı.. 94/1. Elem neşrah leke sadrek, Ey MUHAMMED.! SENİN gönlünü açıp genişletmedik mi.? 94/2.3. ve vedağnâ anke vizreke, ellezî enkada zahrek, ve belini büken YÜKÜNÜ de, SENDEN kaldırmadık mı.? 94/4. ve refağnâ leke zikrek, ve SENİN ADINI, şânını yükseltmedik mi.? 94/5. Feinne ma'âl'usri yüsren, Elbette güçlükle beraber bir KOLAYLIK vardır. 94/6. İnne ma'âl'usri yüsrâ, Mutlaka güçlükle beraber bir KOLAYLIK vardır... 94/7. Feizâ feragte fensab, O'halde BİR İŞİ bitirince - diğerine giriş, 94/8. ve ilâ Rabbike fergab... ve yalnız RABBİNE YÖNEL yalnız ONDAN DİLE-İSTE. Sadakallâhül'azîm. Doğruyu apaçık söyleyen ALLAH, çok güçlü ve azametlidir. Elhamdü'lillâhi'Rabbil'âlemîn. Âlemlerin RABBİ olan ALLAH a HAMD olsun.

6 TİN Sûresi ; 8 âyet. TÎN = İNCİR anlamında.. Bu sûrede, İNSAN ın > Mükemmel şekilde yaratıldığı ve İlâhi emirlere - yasaklara UYMAYAN ların da ; aşağıların en aşağısı yapılacağı - belirtilmiş.. 95/1.2. Vet TÎN i vez ZEYTÛN i ve tûri sî'nîne, İNCİR e ve ZEYTİN e ve SİNÂ dağına, 95/3. ve hâzel beledil'emîn, ve güvenli şehir - MEKKE ye Andolsun ki, 95/4. Lekad halaknel'insâne fî'ahseni takvîm, BİZ İNSANI gerçekten en güzel şekilde yarattık. 95/5. Sümme redednâhü esfele sâfilîn, Sonra O İNSANI aşağıların aşağısı yaptık.! 95/6. İllellezîne ÂMENÛ ve ÂMİLÛS SÂLİHÂTİ, felehüm ecrün gayrimemnûn Ancak İNANAN ve HAYIRLI İŞ YAPAN KİMSE ler için, Sonsuza kadar MÜKÂFAT lar vardır.. 95/7. Femâ yükez zibüke bağdü bid DÎN.? O'halde CEZA GÜNÜNÜ YALAN lamana sebep ne.? 95/8. Eleysallahü biahkemil'hâkimîn.? ALLAH, HÜKMEDEN lerin en ÜSTÜNÜ değil mi.? Sadakallâhül'azîm. Doğruyu apaçık söyleyen ALLAH, çok güçlü ve azametlidir. Elhamdü'lillâhi'Rabbil'âlemîn. Âlemlerin RABBİ olan ALLAH a HAMD olsun.

7 ALÂK Sûresi ; 19 âyet. ALÂK = KAN PIHTISI veya aşılanmış yumurta - anlamında âyetlerdeki olayda ; Hz.MUHAMMED in amcası EBÛCEHİL in, İnsanları ve Hz.MUHAMMED i s.a.v - NAMAZ dan engellediği belirtilmiş.! 96/1.2. IKRE bismi Rabbik ellezî halâk, halâkal insâne min alâk. Ey MUHAMMED.! Yaratan RABBİNİN ADI ile OKU.. ALLAH İNSANI, KAN pıhtısından yarattı. 96/3->5. Ikre ve Rabbükel ekremü, ellezî alleme bil kalemi, allemel insâne mâ lem yâ lem. OKU.! İNSANA bilmediği şeyleri ÖĞRETEN ve KALEMLE yazmayı öğreten RABBİN - en büyük KEREM sahibidir... 96/6->8. Kellâ innelinsâne leyatgaâ enreâhüstağnâ inne ilâ Rabbikerrücâ Fakat İNSAN oğlu kendini MÜSTAĞNİ-> ALLAH a hiç muhtaç olmayan ve olmayacak sanarak -> AZGINLIK eder.! Ey İNSAN oğlu.! Muhakkak ki dönüşün RABBİNE dir... 96/9.10. Ere eytellezî yenhâ, abden izâ sallâ, SEN, NAMAZ kılan kulu Namazdan alıkoyanı gördün mü.? 96/ Ere eyte in kâne alel hüdâ.? Ve emere bit takvâ.? Ne dersin, O KİMSE doğru yolda mıydı.? Ne dersin, O,KİMSE sakınmayı mı emrediyordu.? 96/ Ere eyte in kezzebe ve tevellâ, Elem ya lem bien nallahe yerâ. Yoksa O, HAKKI YALAN lıyor ve yüz mü çeviriyor du.? Yoksa O, ALLAH ın her şeyi gördüğünü, bilmiyor mu.? 96/ Kellâ lein lem yentehî lenesfe an binnâsıyti, nâsıyetin kâzibetin hâtıeh. EVET.! EZÂ dan vazgeçsin. Eğer bundan geri durmazsa, ONU günahkâr PERÇEMİ nden tutar ve CEHENNEME atarız.. 96/ Felyed u nâdiyehü sened uz zebâniyeh, Artık O, KENDİ yandaşlarını, kafadarlarını çağırsın, BİZ de ZEBÂNİ leri çağıracağız.! 96/19. (SECDE kelimesi geçtiği zaman KIBLEYE dönülür 1-SECDE yapılır.) Kellâ, lâ tütı hü vescüd vakterîb... EVET.! SAKIN ONA UYMA SEN SECDE ET RABBİNE YAKLAŞ..

8 KADİR Sûresi ; 5 âyet. KADİR = RAMAZAN AYINDA GİZLENMİŞ KIYMETLİ BİR GECE... Bu sûrede KADİR gecesinin yılın en DEĞERLİ gecesi olduğu ve Bu gecede MELEK lerin en büyüğünden - en küçüğüne kadar pek çoğunun, DÜNYAYA İNMESİNE İZİN verildiği O GECE bu MELEK lerin pek çok iş yaptığı, KİMİNİ ıslâh veya dileklerde istenen şeyleri DAĞITTIĞI.. belirtilmiş... 97/4.âyet bilgisi Bak-> 65/12.âyette de var.! KUR AN-ı KERİM in, Hz.CEBRÂİL a.s. tarafından KADİR gecesi yeryüzüne indirilmiş olduğu, sonra 23-YIL içerisinde kısım-kısım Hz.MUHAMMED e sav, Bildirildiği - rivâyet edilmiş Bak-> 11.Sayfada belge var. KADİR = KAADİR = Her şeyi yapmaya gücü yeten MUKTEDİR olan, Sınırsız ve Mutlak KUDRET sâhibi, anlamında... ALLAH TEALÂ Hazretlerine mahsus olan bir özellik.. Bu kelimeden türemiş kelimeler ; KADİR... = Hz.Abdülkadir e hürmeten konan - bir erkek adı.. KADİRÎ KADİRÎYYE = Hz.Abdülkadir GEYLÂNİ nin r.a. TARİKATI nın adı.. KADR... = İtibâr Değer Şan Şeref Kıymet anlamlarında.. ÂLÎ KADR... = Değeri Mertebesi çok yüksek olan. LEYLE i KADR = KADİR GECESİ.. KADİR-KIYMET BİLMEK = Değerini - Kudretini bilmek.. KADİR ŞİNAS... = Değer bilen Hürmetkâr kimse. Esirgeyen bağışlayan ALLAH adıyla 97/1. İnnâ enzelnâhü fî leyletül KADR. BİZ KUR'AN-ı, KADİR GECESİ İNDİRDİK... 97/2. Ve mâ edrâke mâ leyletül KADR..? KADİR GECESİ NEDİR BİLİR misin.? 97/3. Leyletül KADRÜ hayrün min elfi şehr. KADİR GECESİ -> BİN AY'dan HAYIRLI dır. 97/4. Tenezzelül MELÂİKE tü ver RÛHU fî'hâ bi'izni RABBİHİM min külli emrin.. O'GECE MELEK ler ve CEBRÂİL, RABLERİNİN İZNİ ile HER ÇEŞİT İŞ için DÜNYAYA İNER de - İNER... 97/5. SELÂM hiye hâttâ matlâ'ılfecr.. O'GECE, Tâ..FECRE KADAR SELÂMETLİK DEVAM EDER..

9 BEYYÎNE Sûresi ; 8 âyet. BEYYÎNE = APAÇIK DELİL KANIT BELGE - BELİRTİ anlamında. 98/1. Lem yekûnellezîne keferû min ehlil KİTÂBİ vel müşrîkîne, münfekkîne, hattâ te tiye hümül beyyînetü, KİTAP EHLİ ve diğer DİN mensupları ve müşrik KÂFİR ler, KENDİLERİNE apaçık delil - kanıt gelinceye kadar, 98/2.3. Resûlün minallâhi yetlû SUHÛFEN mutah hareten, Fiyhâ kütübün kayyîme, Yâni ONLARA, ALLAH tarafından gönderilen ve en doğru HÜKÜM leri bulunan PAK sayfaları okuyan bir PEYGAMBER gelinceye kadar, ONLAR İNKÂR dan ayrılmazlar.. 98/4. Ve mâ teferrek allezîne ûtül KİTÂBE, illâ min bâ di mâcâet hümül beyyine. Fakat, Kendilerine KİTAP VERİLEN ler de, KENDİLERİNE apaçık delil - kanıt geldikten sonra AYRILIĞA DÜŞTÜ ler. 98/5. (Bak-> RÛM S.30/30.âyete.) Ve mâ ümîrû illâ liyâ bidullahe muhlisîne lehüd DİNE, Hâlbuki ONLARA şu emredilmişti; DOSDOĞRU olmak + DİNİ yalnız ALLAH a HAS kılmak + yalnız ALLAH a KUL olmak + NAMAZ kılmak + ZEKÂT vermek. İşte en doğru DİN BU dur. 98/6. İnnellezîne keferû min ehlil KİTÂBİ vel müşkirîne fîy nâri CEHENNEME hâlidîne fîyhâ, ülâike hüm şerrül berîyye. KİTAP ehlinden KÂFİR olanlar ve ALLAH a EŞ koşanlar şüphe yok ki, CEHENNEM dedir ve ONLAR orada sonsuza kadar kalırlar. ONLAR YARATILMIŞ ların EN KÖTÜSÜ dür.. 98/7. İnnellezîne ÂMENÛ ve ÂMİLÜSSÂLİHÂTİ ülâike hüm hayrül beriyye İNANIP da, İYİ-HAYIRLI İŞ ler yapanlara gelince ; BUNLAR da, muhakkak ki YARATILMIŞ ların EN İYİSİ dir.. 98/8. Cezâ ühüm inde RABBİHİM, cennâtü adnin tecrîy min tahtihel enhârü hâlidîne fîyhâ ebedâ, radıyallâhü anhüm ve radû anh, zâlike limen hâşiye RABBEH... BUNLARIN da RABLERİ katındaki MÜKÂFAT ları ; Altlarından ırmaklar akan ADEN CENNETLERİ dir ki burada sonsuza kadar kalırlar. Çünkü ALLAH bunlardan RAZI-Hoşnut olmuştur ve bunlar da ALLAH tan RAZI - Hoşnut olmuşlardır. Ve bu mükâfat, RABBİNDEN KORKAN ve SAKINAN lara mahsustur.

10 ZİLZÂL Sûresi ; 8 âyet. ZİLZÂL = EN BÜYÜK SARSINTI EN BÜYÜK ZELZELE anlamında.. ZİLZÂL > Gelmiş Geçmiş ZELZELE lerin en büyüğü.! olacak olan KIYÂMET e işaret ediyor ve sûrede, ÂHİRET HESABI nın HASSAS lığı - açıklanmış.. Ayrıca, İNSAN ın dünyada ŞAHİT olduğu ZELZELE den ibret-öğüt alıp, ALLAH tan KORKMALARI ve HAK-DİN YOLUNA GİRMELERİ için, KIYÂMET in gerçek yüzünden bilgiler veriliyor. Bu Sûre ve bunu takip eden sûrelerde de, KIYÂMET olayı hakkında önemli açıklamalar var. 99/1. İZÂ zül ziletil'ardu zil zâlehâ ve ahrecetil'ardu es kaâlehâ, YER, dehşetle sarsıldıkça SARSILDIĞI, ve YER, ağırlıklarını DIŞARI çıkardığı, 99/3. Ve kaâlel'insânü mâlehâ.? ve İNSANIN : "BUNA NE OLUYOR.?" dediği zaman, 99/4.5. Yevme İZİN tühaddisü ahbârehâ - bienne RABBİKE ehvâlehâ. İşte O'GÜN YER, RABBİNİN VAHYİ ile bütün HABER lerini ANLATIR.! 99/6. Yevme İZİN yasdürün NÂSÜ eştâten liyürev ağmâ lehüm, O'GÜN İNSAN lar da - işlerinin KARŞILIĞINI almak için, gurup - gurup DÖNER GELİR ler.! 99/7. Fe men yağmel miskaâle zerre tin HAYREN yereh.. KİM zerre kadar İYİLİK yapmışsa, onun KARŞILIĞINI görür - ALIR.. 99/8. Ve men yağmel miskaâle zerre tin ŞERREN yereh... ve KİM zerre kadar KÖTÜLÜK yapmışsa onun KARŞILIĞINI görür ALIR.. Sadakallâhül'azîm. Doğruyu apaçık söyleyen ALLAH, çok güçlü ve azametlidir. Elhamdü'lillâhi'Rabbil'âlemîn. Âlemlerin RABBİ olan ALLAH a HAMD olsun.