YIL:21 SAYI 210 ŞUBAT 2007 İZMİR PİM. TMMOB TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ YAYIN ORGANI. Hrant Dink vuruldu

Transkript

1 TMMOB YIL:21 SAYI 210 ŞUBAT 2007 bültenp.p. 72 İZMİR PİM. TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ YAYIN ORGANI Hrant Dink vuruldu

2 EĞİTİM Seminerler OHSAS İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi İç Denetçi Tarih: Şubat 2007 Ücret: YTL İş Sağlığı ve Güvenliğinde Risk Değerlendirmesi Tarih: 23 Mart 2007 Ücret: YTL İşyeri Acil Eylem Planı Hazırlama Tarih: 30 Mart 2007 Ücret: YTL İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Üyeleri İçin İş Sağlığı ve Güvenliği Tarih: Nisan 2007 Ücret: YTL ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemleri Tarih: Mart 2007 Ücret: YTL ISO 9001:2000 Kuruluş İçi Kalite Denetçisi Tarih: Nisan 2007 Ücret: YTL ISO TS 16949:2002 Denetçi Eğitimi Tarih: Şubat 2007 Ücret: YTL Bütünleşik Sistemler (KYS-ÇYS-OHSAS) Tarih: Şubat 2007 Ücret: YTL Kalite Planlama (APQP-PPAP) Tarih: 01 Mart 2007 Ücret: YTL Ölçüm Sistemleri Analizi (MSA) Tarih: Nisan 2007 Ücret: YTL İstatistiksel Süreç Kontrolu Tarih: Mart 2007 Ücret: YTL HACCP Tarih: Mart 2007 Ücret: YTL Proje Yönetimi Tarih: Şubat 2007 Ücret: YTL Yalın Üretim Temel Bilgilendirme Tarih: 29-27Mart 2007 Ücret: YTL İş Etüdü Eğitimi Tarih: Şubat 2007 Ücret: YTL 6 Sigma Tarih: Nisan 2007 Ücret: YTL 5S Temel Bilgilendirme Tarih: 05 Nisan 2007 Ücret: YTL Ergonomi Tarih: 02 Nisan 2007 Ücret: YTL Satışta İkna Teknikleri Tarih: Nisan 2007 Ücret: YTL Serviste Davranış Geliştirme Tarih: Mart 2007 Ücret: YTL Temel Hidrolik Kursu Tarih: Şubat 2007 Ücret: YTL Temel Pnömatik Kursu Tarih: Mart 2007 Ücret: YTL Tasarım Yönetimi/Yönetim Tasarımı Tarih: 26 Mart 2007 Ücret: YTL Geometrik Ölçülendirme ve Toleranslandırma Tarih: Şubat 2007 Ücret: YTL Seminer ücretine öğle yemekleri, ara ikramlar ve seminer notları dahildir. MMO üyeleri, KOBİDER üyesi firmalarda çalışanlar ile 3 ve daha fazla kişilik gruplara %20 indirim uygulanmaktadır. Bilgi ve Başvuru: Tel.: /147-Dr. Deniz Dinç Yılmaz Bilgisayar Destekli Tasarım ve Üretim Eğitim Programları AUTOCAD 2007 (İKİ BOYUTLU) Üye-Öğr.: YTL Diğer: YTL AUTOCAD 2007 (ÜÇ BOYUTLU) Üye-Öğr.: YTL Diğer: YTL RHİNOCEROS (RHİNO) KURSU Üye-Öğr.: YTL Diğer: YTL SOLIDWORKS Üye-Öğr.: YTL Diğer: YTL THİNKDESIGN Üye-Öğr.: YTL Diğer: YTL INVENTOR Üye-Öğr.: YTL Diğer: YTL MACHINNING STRATEGIST Üye-Öğr.: YTL Diğer: YTL CIMATRON Üye-Öğr.: YTL Diğer: YTL 3DS MAX Üye-Öğr.: YTL Diğer: YTL MASTER/CAM (MILL) KURSU Üye-Öğr.: YTL Diğer: YTL MASTER/CAM LATHE (TORNA) KURSU Üye-Öğr.: YTL Diğer: YTL CNC KURSU Üye-Öğr.: YTL Diğer: YTL KESİCİ UÇLAR KURSU Üye-Öğr.: YTL Diğer: YTL Bilgi ve Başvuru: Tel.: / İpek Metinoğlu - Niyazi Oğuz - Volkan Kazanç Operatör ve Teknisyenler için Kurslar İş Makinaları Operatör Yetiştirme Kursu Tarih: (Hafta İçi) Ücret: 220,00 YTL Sanayi Tipi Kazanların İşl. Yar. Per. Yet. Kursu Tarih: Ücret: 400,00 YTL Bilgi ve Başvuru: Tel.: / İpek Metinoğlu - Niyazi Oğuz - Volkan Kazanç Ege KALMEM Eğitim Programı Genel Metroloji Kalibrasyon Tarih: 10 Nisan 2007 Ücret: YTL Boyut Kalibrasyonu Ücret: YTL Basınç Kalibrasyonu Tarih: Mart 2007 Ücret: YTL Sıcaklık Kalibrasyonu Tarih: Şubat 2007 Ücret: YTL Terazi Kalibrasyonu Tarih: 20 Mart 2007 Ücret: YTL Bilgi ve Başvuru: Tel.: Mak. Y. Müh. Berkay Eriş 4 şubat 2007

3 İçindekiler Eğitimlerimiz... 4 Duyurular...6 Bülten den...7 Salı toplantıları ilgiyle devam ediyor...8 Doğal gaz semineri yapıldı Teskon 2007 Düzenleme Kurulu ikinci toplantısı yapıldı...9 Duyurular...10 Enerji Verimliliği Poster Yarışması...11 Koromuzdan yeni yılın ilk konseri Küçük izleyiciler Eşeğin Gölgesi ni sevdi Öğrenci Üye Komisyonu ndan Mühendislik Günleri...13 Yönetim Kurulumuzdan İYTE ye ziyaret...13 Yerel Öğrenci Üye Kurultayı Sonuç Bildirgesi Serbest Müşavirlik Mühendislik Hizmetlerinde Karşılaşılan Sorunlar ve Cözüm Önerileri Yerel Kurultayı yapıldı, sonuç bildirgesi Yan yana duralım, tehlikeli oyunu bozalım...18 Bir Cinayetin Anatomisi Bu gözyaşları da ne? Korkutan Papordan gerçekten korktuk mu? Dünyada ve Türkiye de enerji verimliliği MMO Merkez Laboratuvarı ve Personel Belgelendirme Kuruluşu alanlarında TÜRKAK tarafından akredite edildi F Tipi Cezaevleri için yayınlanan genelge umut vericidir, ancak bu adım burada kalmamalı...25 Bloglar...26 Tepekule 2007 yılında 6 ulusal ve uluslararası kongre ve fuara ev sahipliği yapacak...27 Kolay para kazanma teknikleri...28 İsamil Cem i kaybettik...31 MMO dan KOBİ ler hakkında açıklama İzmir Tv ye ve Cumhuriyet Gazetesine ziyaret Dündem...34 BÜLTEN Şubat 2007 Yıl: 21 Sayı: 210 Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Adına Sahibi Mehmet Özsakarya Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Melih Yalçın Bülten Yayın Komisyonundan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Selda Ünver Yayına Hazırlayan Asuman Memen Bülten / Web Sayfası / Yayın Komisyonu Taner Gökalp, Ali Doğan Coşgun, H. Yalçın Eryiğit, Orhan Özcan, Abdullah Aydemir, Burcu Çetin, Devrim Cem Erturan, Berkay Eriş, Tansel Türkmen, Sungu Köksalözkan Tasarım ve Teknik Hazırlık Önder Sözen Baskı Altındağ Matbaası Tel: 0 (232) Adres: 2839 Sk. No:28 1.San. Sit. Mersinli-İZMİR Yayın Tarihi: 12 Şubat 2007 Yönetim Yeri MMO Tepekule Kongre - Sergi ve İş Merkezi Anadolu Cad. No: 40 K:M2 Bayraklı-İZMİR Tel: Faks: web: Baskı adedi: 7200 Yerel Süreli Yayın MMO İzmir Şube yayın organı MMO üyelerine ücretsiz gönderilir. e-posta adresleri MMO İzmir: izmir@mmo.org.tr asansör kontrol merkezi: akm@mmo.org.tr insan kaynakları: ikm-izmir@mmo.org.tr kalmem: kalibrasyon-izmir@mmo.org.tr basın yayın: izmir.basin@mmo.org.tr teskon: teskon@mmo.org.tr hpkon: hpkon@mmo.org.tr Gönderilen yazıların yayınlanıp yayınlanmamasına, TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu karar verir. Yayımlanan yazılardaki sorumluluk yazarlarına, ilan ve reklamlardaki sorumluluk ilanı veren kişi veya kuruluşa aittir. Bülten e gönderilen çeviri yazıların kaynağı mutlaka belirtilir. Gönderilen yazılar, Yazarlarına geri verilmez. 5 şubat 2007

4 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinlik Programı Kadını Anlamak Söyleşi Ne İstiyorsun? Yrd. Doç. Dr. Ayşın Noyan ( E. Ü. Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı) Konser Caz ile Blues arasına esmer bir yolculuk Trockya Blues Karikatür Sergisi Kadın'a Şiddet Konulu Karikatür Sergisi E.Ü. Karikatür Topluluğu Tarih: 8 Mart 2007 Saat: Yer: MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Anadolu Salonu Bilgi ve İletişim: / Selin Şengün MMO İzmir Şubesi Kadın Mühendisler Komisyonu etkinliğidir. Çalıştaylar İstatistiksel Süreç Kontrol Tarih: 20 Mart 2007 Ücret: YTL Ölçüm Sistemleri Analizil Tarih: 10 Nisan 2007 Ücret: YTL Bütünleşik Yönetim Sistemlerinde Risk Değerlendirme (ISO ve OHSAS 18001) Tarih: 06 Mart 2007 Ücret: YTL Zaman Etüdü Tarih: 19 Mart 2007 Ücret: YTL Üretim İsrafı Görmeyi Öğrenmek Değer Akış Haritalama Tarih: Şubat 2007 Ücret: YTL Hat Dengeleme Tarih: 13 Mart 2007 Ücret: YTL SMED (Kalıp değiştirme sürelerinin 10 dk. altına indirilmesi) Tarih: 03 Nisan 2007 Ücret: YTL Kanban-Çekme Sistemlerinin Tasarımı Tarih: 24 Nisan 2007 Ücret: YTL Stratejiden Uygulamaya Geçin (CRM) (Müşteri İlişkileri Yönetimi) Tarih: Mart 2007 Ücret: YTL Uygulamalı Eğitimler İstatistiksel Süreç Kontrol Tarih: 8-9 Nisan 2007 Ücret: YTL* YTL** 5S Temel Bilgilendirme Tarih: 6 Nisan 2007 Ücret: YTL* YTL** (*) Katılımcı başına ödenecek eğitim ücreti (**) Uygulama takibi eğitim ücreti. (İsteğe bağlıdır.) Bilgi ve Başvuru: Tel.: /147 - Dr. Deniz Dinç Yılmaz Katılım Ücretsizdir MMO İzmir Şubesi İKM Salı Toplantıları ETKİN SUNUŞ TEKNİKLERİ Konuşmacı: Prof. Dr. Macit Toksoy Tarih: 27 Şubat 2007 Saat: Toplantının Amacı: Topluluk önüne çıkıp bilimsel bir konuşma yapacak olan kişiler 3 temel konuyu başarmak durumundadır: Kendisini tam olarak yansıtabilmek- Dinleyenlerin dikkatini toplamak- Anlattıklarının akılda kalmasını sağlamaktır. MMO İzmir Şubesi Kadın Mühendisler Komisyonu etkinliğidir İMALATTA KULLANILAN ÇELİĞİN SEÇİMİ ve ÖZELLİKLERİ Konuşmacı: Mak. Yük. Müh. Fettah Güventürk Tarih: 06 Mart 2007 Saat: Toplantının İçeriği: Çeliğin Haddelenmesi Çeliğin Standardları ve Normları Çeliğin Ortak Özellikleri Çeliğin Hataları ve Kalite Kontrol Metodları Çeliğin Kullanıldığı Başlıca Prosesler Çelik ile İlgili Son Teknolojiler Çeliğin Ticari Boyutları MMO İzmir Şubesi İmalat Yöntemleri Komisyonu etkinliğidir ISIL İŞLEM VE UYGULANMASI Konuşmacı: Vahap Doğan (Metalürji Mühendisi ISTAS-BODYCOTE) Tarih : 13 Mart 2007 Saat: 19:00-21:00 Toplantının İçeriği: Isıl işlem nedir? Neden ısıl işlem yapılır? Çeliklere Uygulanan ısıl işlem Çeşitleri? Isıl işlemlerde karşılaşılan sorunlar Uygulama örnekleri? MMO İzmir Şubesi İmalat Yöntemleri Komisyonu etkinliğidir MÜŞTERİ - TEDARİKÇİ BEKLENTİLERİ Konuşmacı: Mak. Müh. Cem Tuna (MMO İzmir Şb. Yönetim Kurulu Y.Ü.) Tarih : 20 Mart 2007 Saat: 19:00-21:00 Toplantının Amacı: Tedarikçi ve müşterinin bir bütün olduğu varsayımı yapılır. Ancak bu varsayım ne kadar gerçektir? Hangi tip müşteri, hangi tip tedarikçisinden ne bekler? Müşteri kendisini yansıtan tedarikçiyle çalışma taraftarı mıdır? Tedarik zincirinde kalitenin yeri nedir? KOBİ'lerin tedarik zincirinde başarılı olmaları için neler gereklidir? konuları ele alınıp, tartışılacaktır. MMO İzmir Şubesi KOBİ Komisyonu etkinliğidir TEMEL HİDROLİK VE KULLANIMI Konuşmacı: Mak. Müh. Lütfü Mumkaya Tarih: 27 Mart 2007 Saat: Toplantının İçeriği Hidrolik nedir ve nerelerde kullanılır? Türkiye ve Dünya'da hidroliğin kullanımı İşletmelerde hidroliğin kullanım alanları Genel sorunları ve giderilme yöntemleri Bilgi ve Katılım için: / Deniz Dinç Yılmaz Katılım ücretsizdir 6 şubat 2007

5 Düşündükçe... Geçtiğimiz ay ülkemiz Hrant Dink cinayetiyle sarsıldı. Bu satırların yazıldığı günlerde bu sarsıntının artçı şokları sürmekteydi. Önce Cumhurbaşkanlığı seçimi ardından genel seçimler nedeniyle yavaş yavaş ısınan politik havada hararet birden yükseldi. Hrant Dink cinayeti Türkiye'de yıllardır yaşanmakta olan fakat bir türlü dile getirilmeyen, görmezden gelinen bir çok sorunu su yüzüne çıkardı. Bu cinayetle; siyasi iktidarın Türkiye'de olup biten hiç bir olaydan kendini sorumlu tutmadığını öğrendik. Muhalefetin oy uğruna toplumsal barışı tehlikeye sokacak, halkı kamplara ayıracak, çatışma yaratacak politikalara rahatlıkla imza atabileceğini izledik. Katil zanlısının siyasi bir cinayetin sanığı değil de sanki iyi bir iş başarmış kahraman edasıyla çekilmiş fotoğraflarına, girdiği pozlara şaşarak baktık. Bazı emniyet güçlerimizin bir insanın öldürülmesinden daha öncelikli kriterlerinin olduğunu öğrendik. Suçlularla pazarlıklar yapıldığını ve onlardan devlet adına hizmet alındığını okuduk. Turan Dursun, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Yücel Özbilgin ve Hiram Abbas gibi faili meçhul cinayetlerin işlendiği dönemlerin de İçişleri Bakanı olan şimdiki İçişleri Bakanının bu cinayetlerden kendi adına hiçbir bir sorumluluk payı çıkarmadığını, çıkarmayacağını anladık. Yetkililer dişe dokunur bir açıklama yapmazken, birbiri ardına medyaya sızdırılan haberlerle kamuoyu belleği bilgi çöplüğüne döndürülürken aslında hiç bir somut ilerleme kaydedilmediğini sezdik. Başsavcı bilgi kirliliğinden, Başbakan derin devlet ten yakındı, şaştık. Ancak halkımız bu cinayeti, siyasiler ve bürokratlar gibi pişkinlikle karşılamadı. Yüz binlerce insan, bu saldırıyı insanlık dışı bulduğunu tek bir yürek, akıl ve vicdan olarak tüm dünyaya duyurdu. Bütün bu yaşananlar, Türkiye'nin tüm kurum ve kuruluşlarıyla top yekun bir yenilenme ve temizlenme zamanının gelmiş de geçmekte olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Başbakan; sonuna kadar gideceğiz dedi. Son nerede ve kimde bitiyor? Devlet ne kadar derin? Adalet ve hukuk kimin için? Bu soruların samimiyetle yanıtını vermeden bu topraklarda sağlıklı, barış içinde bir arada yaşayan bir toplum yaratmak mümkün mü? Yaşadıklarımızdan öğrendiklerimizle yeni bir yaşam, yeni bir dünya yaratmak için daha ne kadar cinayet, daha ne kadar kurban vermek gerekiyor? Küresel ısınma Geçen sayımızda da sözünü ettiğimiz ve hissedilen sonuçları üzerine dikkat çektiğimiz küresel ısınma konusunda Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen İklim Değişikliği konulu panelde, Hükümetler Arası İklim Değişikliği Uzmanlar Grubu tarafından 21 sayfalık bir rapor yayımlandı. Rapor iki nokta üzerine vurgu yapıyor, 1. Küresel ısınma var ve tamamına yakını insanlar tarafından yaratılıyor. 2. Küresel ısınma bir kısır döngüye dönüşüp geri dönülmez noktaya ulaşmak üzere. Bu gidişle 2100 yılında Antartika'nın tamamen eriyeceği ve dünyanın başka bir gezegene dönüşeceği öngörülmekte. Ne tür önlemlerin alınması gerektiği belirtilmeyen raporda bir an önce bir şey yapılmazsa dünya elden gidiyor denilmekte. Kyoto Protokolünün başta Amerika, Çin ve Hindistan tarafından imzalanmamış olduğu ve yaratılan sera gazının çok büyük bir çoğunluğunun G8 ülkeleri tarafından yaratıldığını düşünürsek, dünyamızın nasıl umursamaz bir meydan okumayla karşı karşıya olduğunu daha iyi anlaşılıyor. Yerel SMM Kurultayı yapıldı Mekanik tesisat, AİTM, doğal gaz ve asansör alanında serbest müşavirlik mühendislik hizmetleri veren üyelerimizin sorunlarını tespit etmek, çözümler geliştirmek amacıyla Ankara'da düzenlenecek SMM Kurultayına hazırlık için İzmir'de düzenlenen kurultay başarıyla gerçekleştirildi. Sonuç bildirgesini Bültenimizde bulabileceğiniz kurultayımıza katılarak katkıda bulunan tüm üyelerimize teşekkür ediyoruz. Şube Yönetim Kurulu 7 şubat 2007

6 Salı toplantıları ilgiyle devam ediyor İnsan Kaynakları Merkezimizin düzenlediği Salı Toplantıları, gönüllü uzmanların ve üyelerimizin birikimlerinin yine üyelerimize ve topluma aktarılmasında aktif bir platform oldu. Doğal gaz semineri yapıldı Salı toplantılarının konuları üyelerimizden gelen talepler ve şube uzmanlık, komisyonu çalışmaları doğrultusunda belirleniyor. Şubemiz İnsan Kaynakları Birimince üç yıldır düzenli olarak gerçekleştirilen Salı toplantıları üyelerimizden büyük ilgi görüyor. Konusunda uzman kişi ve akademisyenlerin konuşmacı olarak katıldığı ve konuların üyelerimizden gelen talepler doğrultusunda belirlendiği Salı toplantılarına katılım ücretsiz. Üyelerimizin yanı sıra üye olmayan tüm ilgililerin bu toplantıları ücretsiz olarak izleyebiliyor. Salı toplantılarında son dört ayda ele alınan başlıklar şöyle; Satışta ikna teknikleri, Fikirden ürüne; endüstriye tasarım, Etkin sunuş teknikleri, Yakıtların küresel ısınmaya etkisi, Koçluk ve stratejik planlama, Mobbing; işyerinde zorbalık nedir? Neden ve nasıl önlem alınmalıdır?, Lazer teknolojileri ve uygulama alanları, Sağlık ve sosyal güvenlik yeni yılda Şubemiz Doğal Gaz Komisyonu tarafından düzenlenen Evsel ve Küçük Tüketimli Ticari Tesislerin Doğal Gaz İç Tesisat Projesi neler getiriyor, CNC takım tezgahlarının tanımı ve seçimi, Marka nedir, nasıl korunur, Genel metroloji ve kalibrasyon, Yalın üretim uygulama eğitim programı. Salı toplantılarına bugüne kadar 500'den fazla kişi katıldı. İnsan Kaynakları Merkezi Sorumlusu Dr. Deniz Dinç Yılmaz, Salı toplantılarında Şube uzmanlık komisyonlarından gelen öneri ve çalışmaları da değerlendirdiklerini belirterek, bu toplantıların komisyon üretimlerinin de üye paylaşımına açıldığı bir platform görevi gördüğünü söyledi. Salı toplantıları konuşmacılarının bu çalışmaları karşılıksız gerçekleştirdiklerini belirten Yılmaz, bugüne kadar toplantılara konuşmacı olarak gönüllü katkı ve katılımda bulunanlara üyelerimiz adına bir kez daha teşekkür ettiklerini söyledi. Hazırlama Esasları Semineri 27 Ocak Cumartesi günü Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Marmara salonunda yapıldı. Komisyon üyelerimizden Ahmet Orhan ve İbrahim Sezgin'in sunumlarını yaptığı seminere 50'yi aşkın üyemiz katıldı. Seminerin yararlı olduğunu ifade eden üyelerimiz benzer eğitimlerin düzenlenmesini talep ettiler. Doğal Gaz Komisyonumuz önümüzdeki aylarda doğal gaz projelerinde detay bilgileri içeren örnekli uygulamaları da ele alacak ücretsiz seminerler düzenlemeyi programına aldı. 8 şubat 2007

7 Teskon 2007 Düzenleme Kurulu ikinci toplantısı yapıldı VIII. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi ve Sergisi / teskon 2007 Düzenleme Kurulu ikinci toplantısı 3 Şubat 2007 tarihinde gerçekleştirildi. Oda Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz'ın başkanlığında yapılan toplantıya Oda Merkezinden Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Eniş ve Oda Yönetim Kurulu Üyesi Şuayip Yalman ve Adana, Ankara, Bursa, Denizli, İstanbul, Trabzon, Zonguldak ve Şubemiz temsilcileri katıldılar. Toplantıda Ekim 2007 tarihlerinde Odamızın Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde düzenlenecek olan teskon 2007 hazırlık çalışmaları hakkında genel bilgilendirme yapıldıktan sonra teskon 2007'ye katılımın ve duyurusunun artırılması ve içeriği ile ilgili öneriler oluşturuldu. Teskon 2007 kapsamında üç adet panel önerisi görüşüldü. Buna göre Tesisat Sektöründe Yapılan Ar-Ge Çalışmaları, Yapı Üretim ve Denetim Süreçleri ile Tesisat Mühendisliğinde ve Eğitimde Akreditasyon panellerinin hazırlık çalışmalarınına başlanmasına karar verildi. Kongre sabah toplantılarından birinde 2010 yılında yapılacak REHVA toplantısı ile ilgili bir sunum yapılması için Rehva Türkiye Temsilcileri ile görüşme yapılmasına, Teskon 2007'nin duyurusunun ülke geneline yaygınlaştırılması amacıyla; İzmir Şube tarafından hazırlanacak teskon 2007'yi tanıtan bir tanıtım sayfasının dijital ortamda ya da baskıya uygun halde Şubelere iletilerek Şube Bültenlerinde basımının sağlanmasına karar verildi. Teskon 2007'ye katılımın artırılması amacıyla Şubelerin etkinlik alanlarındaki İl belediyelerinin imar müdürlerinin, belediyelerde görev yapan tesisat mühendislerinin kongreye delege olarak katılımlarının sağlanmasına, Bayındırlık Bakanlığı bünyesindeki tesisat mühendislerinin kongreye katılımının sağlanması yönünde bakanlık ile görüşme yapılmasına karar verildi. Alınan tüm kararlar Oda Yönetim Kurulu onayına sunuldu. TEPEKULE KONGRE VE SERGİ MERKEZİNE ULAŞAN OTOBÜS HATLARI 129: Güzeltepe - Gümrük (Güzergah: B. Çiğli - Bayraklı - Montrö) 130: Bostanlı - Bornova Metro (Güzergah: Karşıyaka - İskele - Bayraklı - EÜ Hastanesi) 131: Cumhuriyet Mah. - Gümrük (Güzergah: Bayraklı - Alsancak - Montrö) 132: Hava Üssü Lojmanları - Gümrük (Güzergah: B. Çiğli - Bayraklı - Montrö) 300: Karşıyaka - Fahrettin Altay (Güzergah: K. Yaka İskele Bayraklı- Çınarlı- Mürsel Paşa Blv. - Konak - M. Kemal Sahil Bulv. F. Altay) 600: Karşıyaka - Fahrattin Altay (Güzergah: K. Yaka İskele - Bayraklı- Çınarlı - Yeşildere Yolu - Üçyol - İnönü Cad. - F. Altay) 9 şubat 2007

8 EZBER DIŞI SÖYLEŞİLER (2) YAKINLAŞTIKÇA UZAKLAŞAN AB Ahmet İnsel Tarih: 24 Mart 2007, Cumartesi Saat : Yer : Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Anadolu Cd. No: 40 Bayraklı-İzmir Bilgi için: / 120 Katılım ücretsizdir EZBER DIŞI SÖYLEŞİLER (3) HUKUKUN DEVLETİ Mİ? DEVLETİN HUKUKU MU? Prof. Dr. Mithat Sancar Tarih: 31 Mart 2007, Cumartesi Saat : Yer : Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Anadolu Cd. No: 40 Bayraklı-İzmir Bilgi için: / 120 Katılım ücretsizdir ASANSÖR PERİYODİK KONTROLLERİNDE GÖREV ALMAK İSTEYEN ÜYELERİMİZE DUYURU İlçe Belediyeler ile yapılan protokoller kapsamında İzmir'de yürütülecek Asansör Periyodik Kontrol çalışmalarında görev almak isteyen üyelerimizin 28 Şubat 2007 tarihine kadar Şubemize başvurmaları gerekmektedir. Bilgi ve başvuru için : / 119 Halim Akışın Şubemiz Türk Halk Müziği Korosu Kuruyor Üyelerimizden öneri ve istekleri doğrultusunda Şubemiz bünyesinde bir Türk Halk Müziği Korosu kurulmasına karar verilmiştir. Kurulacak koroda sesiyle veya enstrümanıyla yer almak isteyen üyelerimizin ve yakınlarının Şubemizden Özcan Avcı'ya başvurmaları önemle duyurulur. Tel: / 146 Halk Oyunları eğitimleri başlıyor Şubemiz bünyesinde yeterli başvuru olması durumunda Halk Oyunları çalışmaları başlatılacaktır. Çalışmalara katılmak isteyenlerin isimlerini bildirmeleri rica olunur. Kurs bedeli aylık (8 saat): YTL'dir. Tel: /Önder Sözen 10 şubat 2007

9 Enerji Verimliliği Komisyonu Organizasyonunda... YARIŞMANIN KAPSAMI Enerji kaynaklarının, evlerde, okullarda, işyerlerinde, sanayide, ülkemizde, dünyada daha verimli kullanılması konu veya konularında görsel ve yazılı anlatım kompozisyonu oluşturarak bir POSTER olarak sunmak. ÖDÜLLER Birincilik Ödülü Güneş Ocağı YTL İkincilik Ödülü Güneş Ocağı YTL Üçüncülük Ödülü Güneş Saati+200 YTL Sergilenmeye Değer Görülen Eserlere Güneş Pilli Vantilatörlü Şapka+Katılım Belgesi Birincilik Ödülünü Alan Öğrencinin Okuluna Ödül Okul bahçesinin aydınlatmasında kullanılacak Rüzgar Türbini Lise Öğrencileri Arası Enerji Verimliliği Poster Yarışması Son Başvuru Tarihi: 26 Mart 2007 Bilgi ve Başvuru İçin: Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Anadolu Cad. No: 40 K: M2 Bayraklı - İZMİR Tel: / Web: http\\izmir.mmo.org.tr (Şartnameyi web sitemizden edinebilirsiniz) Değerli Eğitimcilerimiz ve Değerli Gençlerimiz, Enerji kalkınmanın en önemli girdisi olduğu gibi ülkelerin bütçelerindeki en büyük kalemlerden de biridir. Enerjiyi üretmek kadar, üretilen enerjiden verimli şekilde yararlanmak da artık ülkelerin önemli konularından biri haline gelmiştir. Enerji verimliliği kavramı, enerji tasarrufu kavramının yerini almaktadır. Enerji tasarrufu ; ihtiyaçlarımızı kısıtlayarak daha az enerji kullanmayı çağrıştırırken; Enerji verimliliği ; aynı miktar enerji ile daha çok iş yapabilmeyi veya aynı işi daha az enerji ile yapabilmeyi anlatmaktadır. Evlerimizde; ısınırken, serinlerken, yemek yaparken, ütü, buzdolabı, çamaşır makinası kullanırken yani günlük ihtiyaçlarımızın hiçbirinden vazgeçmeyerek daha az enerji harcama koşullarını yaratabiliriz. Bu koşullar bireysel enerji verimliliğimiz olarak aile bütçemize önemli katkıda bulunacaktır. Diğer yandan enerji verimliliği uygulamaları ile büyük sanayi kuruluşlarımızda, kamusal alanlarda, (oto yollarda, hastanelerde, okullarda vb.) enerjinin daha verimli kullanılmasını sağlayabilir ve ülke ekonomimize önemli miktarda katkıda bulunabiliriz. Şubemiz; Enerji Verimliliği Komisyonu, enerjiyi verimli kullanma bilincini geliştirmek ve enerji verimliliği kavramının günlük yaşamımızda, sanayide ve hizmet sektörlerinde vazgeçilmez bir ilke haline gelmesine katkıda bulunmak amacıyla lise öğrencileri arasında ENERJİ VERİMLİLİĞİ POSTER YARIŞMASI düzenlemiştir. Sayın Eğitimcilerimiz, Öğrencilerinizi Poster Yarışmasına katılmaya özendirerek ve destekleyerek, yarışmamızın amacının gerçekleşmesine katkıda bulunmanızı diliyor, ilgi ve duyarlılığınıza şimdiden teşekkür ediyoruz. Sevgili Gençlerimiz, Yarışmamıza poster çalışmalarınızı bekliyor, hepinize başarılar diliyoruz. Saygı ve sevgilerimizle. TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Adına Başkan Mehmet Özsakarya 11 şubat 2007

10 Koromuzdan yeni yılın ilk konseri Şubemiz Türk Sanat Müziği Korosunun Kürdili Hicazkar makamından seçtiği şarkılardan oluşan başarılı konseri ayakta alkışlandı. TSM koromuz yeni yılın ilk konserini yarıyıl tatilinde ailelere bir armağan olarak 30 Ocak'ta Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Anadolu Salonu nda gerçekleştirdi. Şube Başkanı Mehmet Özsakarya, 12 yıldır çalışmalarını ciddiyetle ve özveriyle sürdüren koro üyelerine ve onları her zaman destekleyen ailelerine teşekkür etti. Hacı Arif Bey'den Günümüze Bir Demet Kürdili Hicazkar adlı konserde birbirinden güzel 15 eseri seslendiren koroyu üyelerimiz ve İzmirlilerden oluşan 700'den fazla kişi izledi. Koronun ve solistlerin seslendirdiği şarkılar coşkuyla alkışlandı. Jeoloji Yüksek Mühendisi Ömer Şubemizin 10. Yılını kutlayan Tiyatro Topluluğu Kentin Oyuncuları çocuklar için hazırladığı Eşeğin Gölgesi oyununun ikinci gösterisini 3 Şubat 2007 tarihinde Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Anadolu Salonu'nda gerçekleştirdi. 150'ye yakın küçük tiyatrosever oyunu aileleriyle Faruk Gültaşlı yönetiminde çalışan koroyu MMO üyeleri ve yakınları oluşturuyor. MMO İzmir Şube Başkanı Mehmet Özsakarya, İzmir'in kültür sanat yaşamına katkıda bulunmak ve sanat etkinliklerinden en fazla sayıda kentlinin yararlanmasını sağlamak amacıyla çalışmaların sürdürüldüğünü belirterek, bu yönde öncelikle yerel yönetimlerle çok yönlü işbirliğine hazır olduklarını vurguladı. Özsakarya, Odanın sosyal kültürel çalışmalarına katılarak özveriyle destekleyen üyelere ve ailelerine teşekkür ederek salondaki izleyicilerin çocuklarını da tiyatro grubunun çocuk oyununa davet etti. Küçük izleyiciler Eşeğin Gölgesi ni sevdi beraber ilgiyle izledi. Günay Toprak ın yönettiği ve Hakan Bintepe nin Kentin Oyuncuları nın katkılarıyla yazdığı ve gene Hakan Bintepe tarafından müziklerinin oluşturulduğu Eşeğin Gölgesi tek perdelik müzikli bir çocuk oyunu. Oyun bilinen bir öyküden yola çıkıyor. Uzun arayışlar sonunda köydeki hastalarına ulaşmak için bir köylüden eşek kiralayan doktorun aşırı sıcaktan yorulup eşeğin gölgesinde dinlenmesini ve bu gölgenin köylü ile doktor arasında paylaşılamaması sonunda haklı tarafı bulmak için yaşanılanları anlatan hikayeyi ilgiyle izleyen çocuklar oyuna ilişkin kendilerine yöneltilen soruları cevaplamak için yarıştılar. Ayrıca müziklere de eşlik eden küçük izleyiciler keyifli bir saat geçirdiler. 12 şubat 2007

11 Makina Muhendislerı Odası İzmır Şubesi Öğrenci Üye Komisyonu ndan Mühendislik Günleri Şubemiz Öğrenci Komisyonu tarafından düzenlenen Mühendislik Günleri "Düşünceden Ürüne; Yaratıcılık" ana başlığı ile bu yıl Mart 2007 tarihleri arasına Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi nde düzenlenecek. Katılım ücretsiz, bütün öğrenciler davetlidir. Şube Yönetim Kurulumuz İYTE de yeni görevlerine atanan üyelerimiz Prof. Dr. Zafer İlken, Prof. Dr. Macit Toksoy ve Doç. Dr. Barış Özerdem e kutlama ziyaretinde bulundu. Sunum Konuları: Duygusal Zeka Alev Çamsarı (DeÜ Sürekli Eğitim Merkezi Koordinatörü) Beyingücü ve Hafıza Teknikleri Prof. Dr. Nurselen Toygar İs Dünyasında Sıradışı Yaşam Melih Arat (Sıradışı Yaşam Becerileri Kitabı Yazarı) Yaratıcılık ve Tasarım Barbaros Epikmen Tunç (Ege Uz Dan. Eğitim Hizmetleri Koordinatörü) Sıfırdan Yükselenler Nuray Karalar (Epsilon Teknoloji Yazılım Genel Müdürü) Yapay Zeka Levent Akın (Boğaziçi Üniv. Bilgisayar Müh. Bölümü) Hidrojen Enerjisi MMO Hidromobil Grubu Bilgi ve Başvuru: Gürkan Durgun Yönetim Kurulumuzdan İYTE'ye ziyaret Şubemiz Yönetim Kurulu başkanı ve üyeleri, yeni dönemde İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğüne seçilerek atanan üyemiz Prof. Dr. Zafer İlken'i 19 Ocak 2007 Cuma günü makamında ziyaret ederek kutladı. Ziyarete Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özsakarya, Yönetim Kurulu Üyeleri Selda Ünver, Aydın Yalçın ve Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri Serra Özer ile Cem Tuna'nın katıldı. Aynı gün Rektör Yardımcılığı görevine atanan üyemiz Prof. Dr. Macit Toksoy ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü görevine atanan Şubemiz YK Başkan Vekili Barış Özerdem'e de kutlama ziyaretinde bulunuldu. Ziyarette, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Organizasyon: MMO İzmir Şubesi Öğrenci Komisyonu MÜHENDİSLİK GÜNLERİ Mart 2007 Düşünceden Ürüne; Yaratıcılık Yer: Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi - Anadolu Cad. No:40 K:M2 Bayraklı/İZMİR Bilgi ve Başvuru: / Gürkan DURGUN KATILIM ÜCRETSİZDİR, TÜM ÖĞRENCİLER DAVETLİDİR. çalışmaları ve projeleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Zafer İlken, Şubemizle, Üniversite- Oda - Sanayi işbirliğini yaşama geçirilebilecek çalışmalar yapabileceklerini vurgulayarak Elimizdeki olanakları daha verimli kullanabilmek yönünde Şubemizin desteklerini bekliyoruz. dedi İYTE Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Macit Toksoy ise MMO ve diğer odaları bir araya getirerek Enstitü içinde bir etkinlik düzenlemek istediklerini belirtti. Şubemiz Y.K. Başkan Vekili ve İYTE Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Barış Özerdem ise Fen Bilimleri Enstitüsü hakkında bilgi verdi ve ana ihtiyaçlarının her bölümün ortak kullanabileceği donanımlı bir laboratuvar olduğunu söyledi. Şube YK Başkanı Mehmet Özsakarya, İYTE'nin yerelle iletişiminin güçlenmesi için sanayi, ticaret ve meslek odalarıyla ortak çalışmalar yapılmasının yararlı olacağını belirterek Şubemizin bu çalışmalara uzmanlık alanından hareketle her zaman katkı ve katılımda bulunmaya hazır olduğunu vurguladı. Özsakarya Oda çalışmalarına sürekli ve önemli katkıda bulunan Prof. Dr. İlken, Prof. Dr. Toksoy ve Doç. Dr. Özerdem'e yeni görevlerinde başarılar diledi. 13 şubat 2007

12 Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yerel Öğrenci Üye Kurultayı Sonuç Bildirgesi /İzmir Gençlik ve Örgütlenme 15 Aralık 2006 tarihinde İzmir'de Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığı Turgut Yazıcıoğlu Konferans Salonu nda bölgemiz üniversitelerinin de katkılarıyla gerçekleştirilen Gençlik ve Örgütlenme ana temalı Yerel Öğrenci Kurultayı 6 konuşmacı ile düzenlenen bir panel ve sonrasında açık kürsü ortamında gerçekleştirilmiştir. Kurultaya yaklaşık 100 öğrenci katılmıştır. Oturum Başkanlığını, MMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve İYTE Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Barış Özerdem 'in yaptığı kurultayda; Örgüt Nedir ve Örgütten Neden Korkulur konu başlığıyla Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim üyesi Doç.Dr.Nilgün Toker Kılınç ; Küreselleşme Sürecinde Günümüz Gençlik Örgütlenmeleri konu başlığıyla TMMOB Eski Sekreteri Alpaslan Ertürk; Başka Bir Dünya ve Gençliğin Yeri/Nasıl Bir Dünya İstiyoruz? konu başlığıyla MMO İzmir Şubesi Öğrenci Komisyonu adına DEÜ Makina Mühendisliği 2. sınıf öğrencisi Kıvanç Kızıldemir; TMMOB ve Oda Örgütlülüğü konu başlığıyla MMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri Kazım Umdular ; Küresel BAK ve verilmiştir. Örgütlenmesi konu başlığıyla Küresel BAK Yürütme Kurulu üyesi ve Mor ve Ötesi grubu üyesi Kerem Kabadayı sunumlarını yapmışlardır. Daha önce komisyonumuz tarafından tespit edilmiş olan örgütlenme sorunu ülkemizde örgütlenmenin dünübugünü-yarının incelendiği bir panel ve ardından düzenlenen forum ile tartışılmıştır. Panelden ve forumdan elde edilen veriler ışığında aşağıda belirtilen görüş ve önerilerin Öğrenci Kurultayına taşınmasına karar Günümüzde modern devletlerde örgüt kavramı en büyük örgüt olan devletin kendini koruma çabası ile sıkışıp kalmıştır. Ülkemizde 12 Eylül askeri darbesinin yaratmış olduğu kırılma, devletin dilinde örgüt kelimesine kötü bir izlenim yüklenmesiyle, devlet ile aynı dili kullanan topluma yansıtılmıştır. Oysa devletin, toplumun yetkilendirdiği bir örgüt olduğu düşünüldüğünde bu örgütsüzleştirme ortamı gerek devletin gelişimine gerek ise toplumun isteklerinin karşılanmasına ket vurmuştur. Bu durumda bireylerin yapması gereken ise devlet örgütünü kendilerinin yarattığını bilmesi ve devletin daha sonradan oluşan otoriter yapısının aşılması için korkmadan mücadele etmesi ve haklarını, toplumsal isteklerini sağlayacak devlet hattı dışındaki örgütlerin oluşması için çaba sarf etmesi gerekliliğidir. Düşünme, sorgulama korkusuna sahip - özellikle genç- insanlar, kalıplara sokularak önce birbirlerinden yalıtılmıştır, ardından da vahşi rekabet ortamı içinde birbirlerinin omuzuna basarak yükselmesinin yapılması gereken şey olduğu öğretilmiştir. Bencilleşmiş bu insanlar gelecek kaygıları, 14 şubat 2007

13 üzerlerine sinmiş korkuları nedeniyle içlerinde bulundukları toplumsal sınıfları göremeyerek, apolitik, örgütsüzlük içinde sermayenin sömürülerine açık hale gelmektedirler. Bu koşullar içerisinde gelişen kariyerist genç mühendisler, yaşadıkları topluma yabancılaşarak, toplumdan ve mühendisliğin etik değerlerinden koparak elit bir sınıf oluşturma ve bu sınıfın içinde yer alma çabası içerisindedirler. Gençlik üzerine yapılan bu tespitlerin yanında bizlere sunulmayan fakat tüm bu olumsuzlukların çözümü olan bir seçenek vardır. Bu yaşamın alternatifi mevcuttur. Örgütlenmiş bir toplum yapısı içerisinde kalıplarını sorgulayan, düşünen, düşündüklerini eyleme dönüştürebilen, birlikte üretebilen, bunların yanında özgürlüğü doğru tanımlayan, bireyci, çarpık bir özgürlük anlayışındansa tanımladığı toplumsal özgürleşmeyi yaşayan gençlik mümkündür. Özerk, demokratik, bilimsel bir üniversite eğitiminin mümkün kılabileceği bu gençlik, alternatif dünyanın da öncüleri olacaktır. Örgütlenme anlamında birkaç örgüt modeli vardır. Bunlardan biri hiyerarşi düzenine dayalı belirli bir dikteye bağlı veya ilkenin hayata geçirilmesi için yukarıdan aşağıya örgütlenmiş olan otokrat bir tarzdır. Devlet böyle bir örgütlenmedir. Bir de en genel anlamıyla demokratik örgütlenme dediğimiz örgütlenme modelleri vardır. Bu tip örgütlenmelerin çoğunda aslında karşı oldukları siyasal yapıya yani devlete benzer örgütlenmelerle oluşturdukları bilinmektedir. Yani devlet ne kadar otokrat ise ona karşı oluşan politik organizasyonların da o derece otokrat olduğunu biliyoruz. Bu tip örgütlenmelerde tek tek insanların otonomisi yaratıcılıkları hatta kendi ilke ve değerleri söz konusu değildir. Ancak üniversite içinde örgütlenme olarak tanımlanabilecek topluluklarda her bir üyesinin kendi eyleminin klavuzu ve eylemi yapma tarzı bakımından kendi otonomisini sürdürdüğü, hatta tam da bu farklılıklar arasındaki dolaylı ilişki ile örgütün genel yapısının ortaya çıktığı teknik terimi ile agonisit yapılar yani her türlü farklılıklar ile çatışmanın bir biyolojik ya da iletişimsel bir ağ içerisinde çözülerek ortak örgütlenme yapılarının daha demokratik olduğu modeldir. Demokratik kabul edilebilecek günümüz örgüt yapılarına baktığımızda hayli popüler olan Küresel BAK bunlara iyi bir örnek olarak gösterilebilir. Savaş karşıtı, tek konulu eylem ilkesini benimsemiş olan bu örgüt, farklı düşüncelerden, farklı siyasi yapılardan bir çok insanı organize hareket etmesini sağlamıştır. Bu yüksek kitlesel katılımlı eylemlere imza atan topluluğun söylemlerinin oldukça dar bir çerçevede olması, örgütlenme ve dönüşme yolunda ufak bir gedik barındırmaktadır. Ancak yine de apolitikleşmiş toplumlarda örgütlenme ve dönüşme yolunda attığı temeller hatırı sayılır düzeydedir. İçerisinde bulunduğumuz süreçte de giderek öğrenci örgütlenmeleri içerisinde ya da gençlik örgütlenmeleri içersinde yine 1970'li yıllara benzer parçalanmaların olduğu görülüyor. Ama içinde bulunduğumuz süreçte bir taraftan da muhafazakar olarak tanımlanabilecek sağ saldırıların başladığı da üniversitelerde gözlenmektedir. Bu durum öğrenci arkadaşların gerçek anlamda örgütlenmeye ihtiyacını somutlamaktadır. Bu evren içerisinde topluma karşı son 25 yıldan beri dayatılan ve bundan sonraki süreçte de dayatılmaya devam edilecek olan bireyselleştirilmeye ya da örgütsüzleştirilmeye karşı gerçekten uygun araçları ve ideolojileri yaratma gibi bir sorun vardır. Ve tüm dünyada geçmişte olduğu gibi, (örn. 68 kuşağı) bu süreç içerisinde de bir atılım yapacak, karşı duracak bir ideolojinin bir hareketin ortak bir şekilde yaratılması gerekmektedir. Bu süreç mutlak ve mutlak biz gençlerin kolektif çalışmasıyla mümkün olabilir! 1954'te kurulmuş olan TMMOB devletin anayasal kurumlarından biri olmakla birlikte, varlığının büyük bölümünde, özünün gerektirdiği gibi toplumdan yana duruşunu korumuştur. Meslek sorunlarının toplum sorunlarından bağımsız değerlendirilemeyeceği gerçeğini benimseyen TMMOB öğrenci örgütlenmelerine de önem verdiğini tüzüğünde belirterek göstermiştir. Taleplerimiz: Yıllardır bilinen bir gerçek olan üniversitelerin yozlaşmışlığının TMMOB'un ve MMO'nun büyük desteğiyle giderilmesi için mücadele edilmelidir. Üniversiteler özerk, demokratik, mesleki gelişimin, mesleki yenilenmenin ve sürekli eğitimin güncelleştirildiği eğitim birimleri haline getirilmelidir. Üniversitelerdeki sosyal öğrenci topluluklarının yanında siyasi düşünceleri geliştiren, hayatı anlamaya yönlendiren öğrenci topluluklarının açılması teşvik edilmelidir. Kendi branş alanlarımızın uygulamalarında yaşanan sorunların temel mühendislik eğitimindeki yetersizliklerden kaynaklandığı görülmeli ve bu sorunların çözülmesi için orta öğretim ve yüksek öğretim kurumlarının müfredatlarının kapitalist sistemin ihtiyaçlarına göre değil, toplumun ihtiyaçlarına göre kamu yararı esas alınarak yeniden oluşturulması gerekmektedir. TMMOB çatısı altındaki odaların öğrenci üye çalışmalarına daha fazla özen göstermesi, gerçekten toplumcu mühendisler yaratma yolunda var olan çabaların artarak devam etmesi gerekmektedir. TMMOB çatısı altındaki odaların öğrenci üyelerinin demokratik bir platformda buluşarak tüm mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı ve toplumsal sorunları tartışabileceği ortak bir komisyon kurulmasına çalışılmalıdır. TMMOB MMO Öğrenci Üye Kurultayı 2007 temasının; 'gençlik, üniversite sonrası örgütlenme, sürekli mesleki yenilenme ve eğitim' başlığı altında gerçekleştirilmesi önerilmektedir. MMO İzmir Şubesi Öğrenci Üye Komisyonu 15 şubat 2007

14 Şubemizde Serbest Müşavirlik Mühendislik Hizmetlerinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Yerel Kurultayı yapıldı Oda Merkezince düzenlenecek Kurultaya Şubemizden taşınacak görüş ve önerilerin oluşturulması amacıyla düzenlenen Serbest Müşavirlik Mühendislik Hizmetlerinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Yerel Kurultayı 31 Ocak 2007 Çarşamba günü saatleri arasında Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Akdeniz salonunda gerçekleştirildi. Serbest Müşavir Mühendis (SMM) Büro Tescil Belgesi ile çalışan üyelerimizden 74 kayıtlı delegenin katıldığı ve Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Kazım Umdular'ın oturum başkanlığını üstlendiği Yerel Kurultay'da MMO İzmir Şubesi Tesisat Mühendisliği Komisyonu Başkanı Hüseyin Vatansever, Doğal Gaz Komisyonu Başkanı Yüksel Yaşartekin, Araç İmal Tadil Montaj (AİTM) Komisyonu Başkanı Şerif Özsakarya ve Asansör Komisyonu Başkanı Ahmet Öz çalışma alanlarında komisyonlarının tespit ettiği sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdiler. Komisyon başkanlarının sunuşları ardından üyelerin söz alarak görüş ve önerilerini dile getirdikleri Yerel Kurultayda üzerinde ortaklaşılan aşağıdaki görüş ve önerilerin Oda Merkezince Ankara'da düzenlenecek Kurultaya taşınmasına karar verildi. Serbest Müşavirlik Mühendislik Hizmetlerinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Yerel Kurultayının oturum başkanlığını Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Kazım Umdular üstlendi. Kurultayda Tesisat Mühendisliği Komisyonu Başkanı Hüseyin Vatansever, Doğal Gaz Komisyonu Başkanı Yüksel Yaşartekin, Araç İmal Tadil Montaj (AİTM) Komisyonu Başkanı Şerif Özsakarya ve Asansör Komisyonu Başkanı Ahmet Öz komisyonların çalışma alanlarında tespit ettikleri sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdiler. Yerel Kurultayda ortaklaştırılan görüş ve öneriler Oda Merkezince Ankara'da düzenlenecek Kurultaya taşınacak. Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Serbest Müşavirlik Mühendislik Hizmetlerinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Yerel Kurultayı Sonuç Bildirgesi /Tepekule-İzmir Serbest Müşavir ve Mühendislik Hizmetlerinin Uygulama alanlarının ülkemizde gelişmiş ülkelerin çok gerisinde bulunduğu tespiti yapılarak, çağdaş, planlı, sağlıklı, konforlu ve güvenli kentleşme, sanayileşme temel hedefinin yaşama geçirilmesi sürecindeki toplumsal ihtiyaçların kamu yararı esas alınarak gerçekleştirilmesi için uzmanlık alanımıza giren başta mekanik tesisat, AİTM, asansör, LPG, doğal gaz, ölçü aletleri, enerji vb. alanlarında Odamızca başlatılan yasal ve ikincil mevzuat hazırlık çalışmalarının sonuçlandırılması yönündeki girişimlere tüm üyelerimizin destek vermesi gerektiği vurgulanmıştır. Mesleğimizin çalışma alanlarının genişliği gözetilerek başta yerel yönetimler olmak üzere ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları ile topluma sunulmak üzere SMM hizmetlerinin tanıtımına yönelik bir kitapçığın Oda Merkezi Koordinasyonunda hazırlanması, ileri aşamada bu konuda kamuoyu yaratacak kampanyaların ülke ölçeğinde Oda Merkezi tarafından kamu iletişim araçları kullanılarak etkin şekilde geçekleştirilmesi gerektiği belirtilmiştir. 16 şubat 2007

15 SMM hizmeti yürüten üyelerimizin mevzuatı, standart ve normları yakın takip etmeleri için tüm SMM üyelere yönelik Oda Merkezi Koordinasyonunda tamamlayıcı meslek içi eğitimlerin gerçekleştirilmesi, bilgilendirilmesinin aylık e-bülten ile SMM'lere duyurusunun yapılması ve Oda web sitesinde yayınlanması önerilmiştir. Odamızın proje müellifi mühendislere yönelik uzmanlık ve belgelendirme çalışmaları yaparken, uygulamacı ve denetim işlerini yürüten mühendislerin de mesleki yeterliliklerinin belgelenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bazı illerde üyeler arasında oluşturulduğu ifade edilen havuz sisteminin haksız rekabet ortamı yarattığı vurgulanarak Oda Merkezi Koordinasyonunda, mesleki denetim süreçlerinde tüm Türkiye'de eşit uygulama yapılması yönündeki girişimlerin sonuçlandırılması gerektiği ifade edildi sayılı Kamu İhale kanunundaki teknik personel taahhütnamesi ve anahtar teknik personel uygulamaların mühendislerin aleyhine haksız rekabet ortamı oluşturduğu ifade edilerek bu konuda Odanın yasal düzenlemelere müdahil olması gerektiği belirtilmiştir. Mesleki yeterliliklerin belgelenmesi sürecinde 1 yıl staj süresinin yetersizliği vurgulanarak Oda tarafından bu konunun gündeme alınması istenmiştir. Ayrıca Oda yönetmeliklerine ve ilgili yasal mevzuata SMM bürolarının stajyer çalıştırma zorunluluğu konulması doğrultusunda çalışmaların yapılması önerilmiştir. Yapı üretim sürecindeki mekanik tesisat projelerinin; kamu yararı esas alınarak sağlıklı, güvenli, konforlu ve ekonomik yapılaşmayı sağlayacak şekilde, ruhsat projesi niteliğinden uygulama projesi niteliğine dönüştürülebilmesi için proje talep edenlere yönelik Proje teklif alma şartnamesi nin Oda tarafından hazırlanması gerektiği vurgulanmıştır. 40'a yakın ilde sürmekte olan endüstriyel ve konut alanındaki doğal gaz proje ve uygulamalarında şartname farklılıkları nedeniyle sorunların yaşandığı tespiti yapılarak Oda Merkezince başlatılan tek tip şartname oluşturma hazırlıklarının EPDK düzleminde sonuçlandırılması önemle vurgulanmıştır. Odamızca hazırlıkları tamamlanan Asansör İşletme ve Bakım Yönetmenliğinin, bakım ve montaj yapan firmaların Serbest Mühendislik Müşavirlik Büro Tescil Belgesine sahip firmalar olmasını sağlamak suretiyle ivedilikte Sanayi Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanması yönündeki girişimlerin sonuçlandırılması talebinde bulunulmuştur. Yine bu süreçte piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerinin ilgili bakanlık tarafından yetki ile Oda tarafından yürütülmesi ifade edilmiştir. İmar Mevzuatı, Yapı Denetim Kanunu, Yapı Denetimi Uygulama usul ve esasları Yönetmeliklerinden kaynaklanan karmaşık mevzuat ortamında tasarım, uygulama ve denetim süreçlerinde, Mesleki Risk ve Mali Sorumluluk Sigortasını da kapsayacak bütünsel yapı üretim sisteminin her aşamada mühendislerin mesleki yeterliliklerinin Odamız tarafından belgelendirilmesini ve denetlenmesini de içerecek şekilde oluşturulması bu konuda yeni bir yasal düzenlemeye gereksinim duyulduğu ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı nezdinde girişimlerle bu önemli sorunun çözümlenmesi gerektiği işaret edilmiştir. Mesleki yeterlilik ve belgelendirme süreçlerinde uzmanlık belgelerinin vizelenmesi ön şartı olarak Oda tarafından destekleyici, tamamlayıcı, ücretsiz eğitimlerin düzenlenmesi vurgulanarak Oda tarafından ölçme ve değerlendirme sisteminin oluşturulması, bu sistemin ve eğitimlere katılımında uzmanlık belgelendirme, vizeleme Serbest Müşavirlik Mühendislik Hizmetleri ve Mesleki Denetimde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Yerel Kurultayı Tarih: Saat: Yer: 31 Ocak 2007, Çarşamba MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Akdeniz Salonu işlemlerinin de ön şartı olması gerektiği belirtilmiştir. AİTM uygulamalarında Kasım 2006'da yayınlanan TSE standardının montaj servislerinde makine mühendisi bulundurma zorunluluğunu ortadan kaldırdığı tespiti yapılarak bunun haksız rekabeti körükleyeceği, teknik ve idari mevzuat dışı uygulamalara neden olacağı ve böylece halkımızın can ve mal güvenliğinin tehlikeye atılacağı gündeme taşınarak, söz konusu standartın servislerde mühendislerin çalışmasını zorunlu kılacak şekilde yeniden düzenlenmesi için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nezdinde girişimlerin başlatılması gerektiği vurgulanmıştır. Odamızca SMM Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliğinin 8. Maddesi kapsamında yürütülen Mesleki Denetim Hizmetlerindeki uygulamaların kararlılıkla sürdürülmesi ve ancak böylelikle hizmet kalitesinin yükseltilebileceği, haksız rekabetin önlenebileceği ve tüketicinin korunabileceği önemle vurgulanmıştır. Ayrıca bu uygulamaların ülke genelinde hem Oda hem de TMMOB'de tek tipleştirilmesi çalışmalarının önemine işaret edilmiştir. İzmir SMM Yerel Kurultayı Yürütme Kurulu 17 şubat 2007

16 Yan yana duralım, tehlikeli oyunu bozalım MMO Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz; Hrant Dink'e sıkılan kurşunlar, kardeşçe, barış içinde bir arada yaşamaya ve Türkiye'nin geleceğine karşı yapılan aşağılık bir saldırıdır. Eşitlikçi, demokratik, bağımsız ve özgür Türkiye özlemi bugün her zamankinden daha günceldir. Melih Yalçın Oda YK Başkanı Emin Koramaz Hrant Dink cinayeti sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi; Karanlık güçler yine devreye girmiş ve ülkemizin etnik, kültürel sorunlarının kardeşlik ve Türkiye'nin birliği temelinde çözülmesini savunan yurttaşımız Hrant Dink öldürülmüştür. Türkiye linççi ve kendisi gibi düşünmeyen, herkesi yok etmeyi meşru gören anlayışlarla gericiliğin, şovenizmin ve faşizan düşüncelerin egemen kılınmaya çalışıldığı bir süreçten geçmektedir. Hrant Dink'in yargılandığı 301. madde de bu sürece hizmet etmiştir. Hrant Dink'in öldürülmesinin sorumlusu dün Bir cinayetin anatomisi 19 Ocak Cuma günü Türk siyasi hayatını şok eden bir haber yayıldı dalga dalga; Agos Gazetesi kurucusu ve genel yayın yönetmeni Hrant Dink gazete binasının önünde arkasından sıkılan kurşunlarla öldürülmüştü. Neredeyse hiç kimsenin beklemediği bir cinayetti bu. Bakanlar Kurulu toplantısı yarıda kesildi, Cumhurbaşkanı, Hükümet, muhalefet, Genel Kurmay, siyasi parti temsilcileri, Avrupa basını, Ermenistan, Ermeni Diasporası, sendikalar, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve hatta aralarında Kemal Kerinçsiz ve Kenan Evren'in de yer aldığı bir çok kişi cinayeti anında en sert kelimelerle kınadı. Bir çok insanın adını ilk defa duyduğu bu kişi için aynı anda bu kadar taziye mesajı biraz fazla değil miydi? Kimdi bu Hrant Dink? Birinin böyle bir cinayet sonucu katledilmesi elbette iyi bir şey değildi ama gazetecilerin öldürülüşüde bu ülkede yeni ve görülmedik bir olay değildi ki! Neden bu kadar geniş bir kesimden tepki gelmişti? Gelen taziye mesajlarının bir kısmının farklı anlamı vardı; Kimi biz yapmadık mesajı verdi, kimi potansiyel suçlu ilan edilmesinin önünü kesmeye çalıştı, kimi yavuz hırsız misali siyasi sorumluluğu üzerinden attı. Halbuki ne güzel ülkenin nabzını tuta tuta seçimlere gidiyordu siyasilerimiz. Milliyetçilik almış başını gitmiş, bir yandan Kuzey Irak'taki fiili Kürt devleti, diğer yandan bir Susurluk'ta çeteleri 'kurşun sıkan da yiyen de şereflidir' diyerek savunanlarla, bugün toplumda egemen kılınmaya çalışılan linç kültürünü 'milli hassasiyet' olarak dayatan anlayışlardır. Hrant Dink'e sıkılan kurşun, Türkiye'de eşit ve özgürce yaşamak isteyen, tek tip olmayı reddeden buna karşı mücadele eden bütün insanlara sıkılmıştır. Geleceğimizi karartmak isteyen, Türkiye'yi gericiliğin, faşizmin, tek tipliliğin ve korkunun hakim olduğu bir ülke haline getirmek isteyenlere izin verilmemelidir. Karanlık güçlere karşı halkların kardeşliği, eşitlikçi, gerçek demokratikleşmeci, bağımsızlıkçı güçlerin birliği büyük önem taşımaktadır. TMMOB Makina Mühendisleri Odası, yurttaşımız Hrant Dink'in katledilmesini şiddetle kınamakta ve TMMOB'nin, insandan ve kardeşlikten yana olanları her zamankinden daha fazla yan yana durmaya yönelik çağrısına katılmaktadır. türlü bitmeyen / bitirilmeyen PKK sorunu, bir yandan Kıbrıs'la bağlantılı Avrupa Birliği süreci, Kerkük, sözde Ermeni soykırım iddialarına yönelik Avrupa ve Amerika'daki girişimler. Hazır kendi kabuğumuza da iyice çekilmişken ve bütün dünya bize düşman kompleksini topluma iyice yerleştirmişken durduk yerde nereden çıktı şimdi bu cinayet dedikleri her hallerinden belli oldu. Oysa, son iki yıla baktığımızda devlet söyleminden farklı düşünceye sahip insanlar vatan haini ilan edilmiş, linç girişimlerinde bulunulmuş, hedef gösterilmiş, tüm ülkede bir hezeyan yaratılmış, ancak bir arada yaşama barışını yok eden, toplumu din, dil, ırk bakımından kamplara ayrışmaya zorlayan bu hezeyanın ortadan kaldırılması için çaba harcamak bir yana, yapılan linç girişimleri yetkili ağızlarca halkın doğal tepkisi olarak gösterilip meşrulaştırılmıştı. Öyle ki yıllardır sol oyları alarak meclise girebilen ana muhalefet partisi bile yaratılan bu hezeyana dikkat çekmek yerine, bundan nasıl pay alırıma o kadar konsantre oldu ki; değme milliyetçilere parmak ısırtacak söylem ve eylemlere imza attı. Yıllardır yapamadığı sol politika yerine, sağ politika konusundaki yeteneğini ortaya çıkardı. Böylece Türk siyasetinde alay edilerek sorgulanan kişilik sorunsalına bir sol partinin nasıl son noktayı koyduğunu da hayretler içinde görmüş olduk. 18 şubat 2007

17 İşte tam bu noktada Hrant Dink cinayeti gerçekleştirildi. Peki kimdi bu Hrant Dink? Neden bu kadar telaş ettirmişti siyasilerimizi? Bakanlar Kurulu toplantısını yarıda kesecek kadar önemli ne olabilirdi? Hrant Dink Türkiye'de doğup büyümüş bir Ermeni'ydi. Agos Gazetesi kurucusu ve genel yayın yönetmeniydi. Aynı zamanda Bir Gün gazetesi yazarlarındandı. Türkiye'deki Ermenilerin önemli siyasi önderlerindendi. Üstelik kısa bir süre önce meşhur 301'inci Maddeden yargılanmış ve hüküm giymişti. Cezası da Yargıtay Genel Kurulu'nda oy çokluğu ile onaylanmıştı. Ama herkes biliyordu ki bu suçu işlediği için değil sadece Ermeni olduğu ve Türkiye'nin Ermeni politikasını eleştirdiği için cezalandırılmaya çalışılmıştı. Hrant Dink sadece Türkiye'nin değil Ermenistan'ın da, Ermeni diasporasının da politikalarını acımasızca eleştirmişti. Konuya taraf bütün kesimlere ters düşmesiyle marjinal, uzlaşmaz bir politika izlediğini düşünebilirsiniz belki; fakat, aksine her kesimin dikkatini çekebilen, karşısındakiyle empati kurmaya çalışan karşısındakini de kendisiyle empati kurmasını sağlayacak yöntemler kullandı. Şiddeti değil barışı, çatışmayı değil uzlaşmayı, ayrışmayı değil bir arada yaşamayı savundu. Bu anlamda Ermeni sorunu konusunda bu güne kadar sürdürülen kısır politikalardan farklı bir tarafı vardı. Bu durum yıllardır sürdürülen ve çözümsüzlükte direnilen politikaların sonunun habercisiydi. Üstelik daha tehlikeli bir şey vardı: bu adam dürüst ve samimiydi. Peki Hrant Dink'i kimler niçin öldürdü. Böyle bir sorunun cevabını bulmak için cinayetin yaratacağı olası sonuçlara bakmak ilk akla gelen yöntemlerden birisidir. Başta Amerika olmak üzere bazı ülkelerde Ermeni soykırımı iddialarının yasal süreçlere taşındığı ya da taşınmaya çalışıldığı bu dönemde işlenen cinayetin bu süreçlerin önünü açacağı onlara komuoyunda meşru zemin kazandıracağı fikri geldi hemen akıllara. Sayın Başbakan da hemen bu konuya dikkat çekti. Dediğimiz gibi bu ilk akla gelen sonuçtu, peki bunun bir adım ötesi ne olabilirdi. O da yazımızın başında söylemeye çalıştığımız Türkiye'nin içinde bulunduğu ve gitgide bilinçli bir şekilde tırmandırılan milliyetçilik hezeyanının beslenmesidir. Zaten yıllardır yapılmaya çalışılan Türkiye'nin, Türk insanının aşağılık kompleksiyle içine kapanması değil midir? Üstelik Ermeni politikalarını ciddi biçimde sorgulayan birinden de kurtulmuş olarak yani bir taşla birkaç kişi. Türkiye'nin var olan etnik sorunlarına bütün vatandaşlarına eşit yaklaşan ve bir arada barış içinde yaşamayı savunan devlet anlayışı yerine, vatandaşları Türkler ve ötekiler olarak kamplara ayıran, üstelik Türk olmayanlara ikinci üçüncü sınıf vatandaş muamelesi yapan devlet anlayışının ürünü değil midir? Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur sloganı. Yıllardır Ermeni dölü, gavur, Kürt gibi kelimeler küfür olarak kullanılabildiği için Türkiye'nin en yüksek trajlı gazetelerinden birinin künyesinde Türkiye Türklerindir sloganı bile neredeyse kimseyi rahatsız etmemişti şimdiye kadar. Fakat tam bu noktada kimsenin tahmin etmediği bir şey oldu. Herkes basında ve çeşitli toplantılarda bu cinayet tartışılır sonra diğer faili meçhul cinayetlerin arasında yerini alır, unutulur diye tahminler yürütülürken Hrant'ın öldürülüşü üzerinden henüz daha bir iki saat geçmeden insanlar sokaklara döküldü ve içleri, ciğerleri yanarcasına bağırdı; Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz.Bu eylemler cenazenin kaldırılacağı güne kadar aynı şekilde dört gün boyunca tekrarlandı git gide artarak. Ve nihayet 23 Ocak Salı günü yüzbinden fazla insanın katıldığı bir cenaze töreni düzenlendi. Sessiz, pankartsız. Tek bir pankart vardı yine Hepimiz Hran'tız, hepimiz Ermeniyiz. Hrant devlet töreniyle değilse bile muhteşem bir halk töreniyle toprağa verilmişti. Bu hareket Türk siyasi hareketindeki bütün ezberleri bozdu. Ermeni diasporası dahil herkesi şok eden bu hareket yıllardır derin devlet politikalarından canı yanmış, komsusuyla din, dil, ırk farkı olmaksızın barış içinde yaşamak isteyen insanlardan oluşmaktaydı. Bu insanlar kimsenin şu ana kadar farkına varmadığı, Türkiye'nin aydınlık yüzünü temsil etmekteydi. Ama ne yazık ki iktidar ve ana muhalefet siyasi parti liderleri ve devlet büyükleri Türkiye'nin bu aydınlık yüzüyle karşılaşmak istemedi ve cenazeye katılmadı. Çünkü ezberlerini bozmak istemediler, şimdilik bekle gör politikasını izlemeyi tercih ettiler. Şoktan ilk uyananlar, var olan milliyetçi iklimin baş mimarları ve rantçıları oldu. Bu dalga kendi yarattıkları milliyetçi dalgayı alaşağı edecek kadar büyük ve güçlü dalgalar yaratabilirdi. Hemen önünü kesmek üzere harekete geçmeleri gerekiyordu. Bu nedenle saldırılacak ilk konu olarak sloganı seçtiler telaşla. Yüzbinden fazla insan nereden çıktı da işimizi bozdu diyemedikleri için, sloganı atanları gözlerden, dikkatlerden kaçırmaya çalıştılar, Eylemin meşruiyetini kırmak gerekiyordu bir an önce ve telaşla söylediklerimize bile dikkat etmeden veryansın ettiler. Türkiye'nin bu yolla kamplara ayrılması ve çatışmaların, şiddetin artması umurlarında bile değildi. Tek amaçları vardı: yükselen bu dalgayı kırmaya ve cinayet öncesi var olan o mesut ortama bir an önce geri dönmek istiyorlardı. Çünkü onlar yükselen bu milliyetçilikten alacakları oylarla çoktan kendilerini iktidar ilan etmişler, olası koalisyon partnerleri ile meydanlarda sevişmeye başlamışlardı bile. Biz bu gerici politikaları ve sonuçlarını çok gördük, yaşadık. Bunlara ilişkin kaygı taşıyoruz. Her fırsatta da dile getirmeye çalışıyoruz ama burada bir kaygıdan daha çok bir umuttan sözetmek gecikiyor. Hrant'ın cenazesini kaldıran Türkiye'nin aydınlık yüzünden.bu yüz çok önemli bir çıkış yaptı. Türk siyasi hareketinde yıllardır güle oynaya sürdürülen derin devlet ezberlerine karşı çıktı. Tüm Dünya'da hayranlıkla izlendi. Türkiye'nin kötü imajını değiştirdi. Biz eminiz ki bu aydınlık yüz, yüzbin kişiden oluşmuyor. Bu yüz yüzbinlerden daha fazla. Özlediğimiz, çağdaş, demokratik, barış içinde bir arada yaşayacağımız bir ülkenin yolu Türkiye'nin bu aydınlık yüzbinlerinden geçiyor. Bunu herkes gördü. Ama bu çıkış yeterli değil. Bu aydınlık yüz Türkiye'nin iç siyasetine yön vermeli, aktif rol oynamalı, bu işin peşini bırakmamalı. Buna her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. 19 şubat 2007

18 Bu gözyaşları da ne? Seçkin Şişmanoğlu Endüstri Mühendisi Bugün sessizlik ile büyük bir ses yükselteceğiz. Bugün derinliklerin ışığa yükseldiği günün başlangıcıdır. Yaşı kaç olursa olsun 17 veya 27. Katil kim olursa olsun, bir zamanlar bebek olduklarını biliyorum. Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim. (Rakel Dink'in 24 Ocak 2007 günü Hrant Dink'in cenaze töreninde yaptığı konuşmadan) Az zaman geçti ama çok şey söylendi, yazıldı. Meğer Hrant'ı ne çok severmişiz. Oysa ne güzel gidiyordu seçim hazırlıkları, raytingler, tirajlar. Nasıl da kullanıyorlardı açık ve gizliden kanı, tahammülsüzlüğü, ucuz milliyetçiliği siyasetlerinde, haberlerinde, reklamlarında, TV programlarında. Sırası mıydı şimdi ölmenin Hrant dost. İnsanı dönüştürmek, ilerletmek yerine daha ucuz, daha kolay ve popülizmin en düzeysiz hali olan hangi dalga yüksekse ona binmek yaklaşımı nasıl olsa götürüyordu işleri.. Dalga onları besledi, onlar da dalgayı. Siyasette, medyada yapılması gereken (olması gereken değil) bu değil miydi? Hepsi ağlıyor şimdi, dışarıdan besleniyor, para alıyor denilen Hrant'ın delik ayakkabılarına bakıp bakıp. Daha dün linç edilmek istenen gençleri halkın hassasiyeti ile oynuyorlar diye suçlayanlar, 301. madde ile ilgili Türk'e laf ettirmem beyanı veren, katıldığı öğrenci forumunda Yaşar Kemal'e sözde aydın sıfatını yakıştıran öğrenciyi salonun bir kısmı alkışladı diye düzeltme gereği duymayan muhalefet lideri, kendileri inanmadığı halde şişirdikleri halkın hassas duygularını kaşımak adına Orhan Pamuk'u aşağılayan showman'ler, TV sunucuları, Ahmet Kaya'ya çatal, bıçak fırlatan ses sanatçıları, Reklamlarda Amerikalıya kola içirtip Dağ başını duman almış marşını söyletenler, sapına kadar Türk traş bıçağını kullandıranlar, Ve yine kendileri belki yanlış olduğunu bildiği halde tomarla para kazanmak adına gençleri Kurtlar Vadisi dünyasına mahkum eden senaristler, yapımcılar, rayting avcıları, Barışı, kardeşliği oluşturmaya her zaman daha yakın olan anaları, kadınları siyasetten iş hayatından, spordan, eğitimden uzak tutanlar, gençlerin sevmelerinden, sevişmelerinden, aşık olmalarından, bir arada özgürce yaşamalarından rahatsız olan okul müdürleri, üniversite hocaları, onları nefretten, düşmanlıktan uzak tutacak bilime, sanata, spora, eğitime ısrarla kaynak ayırmayanlar, Şehirlerde ellenmedik kız kalmadı, ben taşradan kız oğlan kız alacağım diyen maço sanatçıyı konuşturup alkışlatan sabah programları yapımcıları, Vurun kahpeye ciler, ağızlarından ar, namus, töre, kan, bayrak, silah laflarını düşürmeyen ve düşürtmeyenler, kısacası tüm tahammülsüzlük, hoşgörüsüzlük yayıcıları ağlıyor. Sanki bu 17'lik delikanlı onların eseri değilmiş gibi ağlıyorlar. Ama merak etmeyin atlatırlar. Nasıl olsa bu halk unutur noktasında yakında yine başlarlar barış, diyalog, demokrasi, insan hakları diyene vatan haini, banka vurgunlarına özelleştirme talanına hayır diyenlere geri kafalı, anarşist, aşk, sevgi, birliktelik diyenlere ahlaksız, ırz düşmanı, basında, Tv'de maçoluk, şiddet, gericilik, kadın ve gençlik düşmanlığı yerine sevgi, kardeşlik, dayanışma duygusu, yaratıcı drama, eğitim verin diyene rating düşmanı, demeye. Birileri susacak birileri susturulacak. Halksız soyut devletten başlayıp aşağılara kadar tahammülsüzlüğü yaymaya çalışacaklar. Bir insan ölmüş siyasetçiler, yorumcular, komplocular halk sızlığı billurlaştırmak istercesine bu olaydan devlet zarar görecek diyorlar. Farkında değiller mi ki her şey yüce devlet için anlayışı hangi ideolojinin? Halk nerede? Yine de insanlığın tarihsel yürüyüşünün önünde ne kadar durulabilir? Birgün gelecek, bu toprakların bin yıl bir arada yaşamayı beceren insanları yeter diyecek. Bu insanlar sabırlı, halkla temas eden, yaşamın içine giren ve dönüştüren, diyalog ve iletişimi bir bilgi alışverişi yerine karşılıklı anlayarak kavramak olarak algılayan temiz kurum ve siyasetçilerin yanına gidecek, çevir kazı yanmasın cıların, hangi dalga yüksek ise ona binenlerin maskeleri düştükçe evrensel barış ve adeletle buluşacak. Cenazede yürüyen onbinler milyonlara ulaşacak. Çünkü bu ülkenin Sarı Gelin'i dinlerken gözleri yaşaran insanları, güvercinlere dokunmazlar. 20 şubat 2007

19 Korkutan Rapordan gerçekten korktuk mu? Paris'te düzenlenen BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinde, 6 yıllık çalışma sonucunda hazırlanan rapor açıklandı. 21 sayfalık raporda, son 50 yılda % 90 oranında insan eliyle meydana gelen küresel ısınmanın daha yüzyıllarca etkisinin süreceği vurgulandı. Kaynak: Hürriyet Gazetesi Haberi / ntvmsnbc web sitesi İklim değişikliği raporu açıklandı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin 2 bin 500 bilim insanı tarafından hazırlanan 4'üncü değerlendirme raporu 2 Şubat 2007 tarihinde Paris'te açıklandı. Rapor, küresel ısınmadan insanları sorumlu tutuyor ve iklim değişikliğinin olası etkilerine ilişkin saptamalara yer veriyor. Raporun verilerine göre 2100 yılına kadar sıcaklıkların 1,1 ila 6,4 santigrat derece yükselmesi bekleniyor. Buzulların erimesi ile deniz seviyelerinin yüzyılın sonuna kadar 18 ila 59 santimetre yükselmesi de raporun beklentileri arasında. Birleşmiş Milletler İklim Raporunda, küresel ısınmanın son 50 yılda yüzde 90 oranında insan eliyle yaratıldığı ve asırlarca süreceği belirtildi. Raporda ayrıca daha şiddetli fırtınaların görüleceği ve sıcaklık dalgalarının daha sık yaşanacağı ifade edildi. Panele 130 ülkeden 500 delege katıldı. Panele katılan yüzlerce bilim insanı ve bürokrat, bir hafta süren müzakerelerde bulundu. Bilim insanları, hazırladıkları bu raporun hükümetlerin politikalarını belirlerken temel alabileceği bir belge haline gelmesini umuyor. Rapordan bazı başlıklar şöyle: 1. Kutup buzulları eriyecek yılında artık Antartika olmayabilir. 2. Fırtınalar şiddetlenecek, sel felaketleri artacak 3. Ülkeler sera gaz emisyonlarını düşürseler bile küresel ısınmanın etkisi bin yıl boyunca sürecek 4. Deniz seviyesinde 2100 yılı itibariyle bu güne oranla yaklaşık yarım metre artış olacak. Bu Bengladeş'ten Hollanda'ya pek çok kıyı ülkesinin sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. 5. Ayrıca küresel ısınma sonucu oluşan kısır döngü küresel ısınmanın etkilerini katlayarak artırıyor. Hava ısındıkça okyanuslar buharlaşıyor, su buharı atmosferde yoğunlaşarak bir sera etkisi yaratıyor ve hava daha da ısınıyor. 6. Doğa artık insanların ortaya çıkardığı yüksek karbondioksit miktarıyla baş edebilme kapasitesini yitiriyor Bilim insanları hükümetleri sera gazı salınımlarını azaltmak için acil önlemler almaya çağırıyor. İşte bu noktada da gündeme bu gazların oranını 1990 yılı oranlarının yüzde 5 in altına çekmeyi Kilimanjero'nun buzları eriyor. Bilim insanları Ekvator'un çevresindeki az sayıda zirve buzullarının 22'inci yüzyılı göremeyeceklerini açıklıyorlar. Bu yalnızca Afrika'yı değil tüm dünya eko sistemini olumsuz etkileyecek. öngören Kyoto Protokolü geliyor. Çok sayıda Avrupa ülkesi ve Rusya bu protokolü imzaladılar. Ancak en çok sera gazı üreten Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Hindistan "ekonomilerini baltalayacağı" gerekçesiyle bu anlaşmaya karşı çıkıyorlar. Hükümet'ten ilk tepki Ülkemizde raporun ardından üç icracı bakanlık acilen toplanma kararı alırken, "İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu" (İDKK) tehlikeye karşı "1. Ulusal Bildirim" i hazırladı, TBMM, "Küresel Isınma Araştırma Komisyonu" kurulmasını istedi. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker, küresel ısınma eylem planı hazırlamak için bir araya geldiler. Pepe'nin ev sahipliğinde yapılacak zirvede, küresel ısınmanın Türkiye'ye etkileri; çevre, tarım ve enerji politikalarına nasıl yansıyacağı ve bu konularda beklenen değişimlere karşı Türkiye'nin yeni politikalarının neler olması gerektiği sorusunun dışında, kuraklık yönetimi, su yönetimi ve suyun etkin kullanımı konuları ele alındı. Türkiye'nin iklim değişikliği alanında belirleyeceği politikaların ve alacağı önlemlerin saptanması amacıyla, 6 ilgili bakanlık, DPT ve TOBB'nin katılımıyla "İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu" (İDKK) oluşturulduğu bildirildi. Kurul'un hazırladığı "1. Ulusal Bildirim"de öncelikli politikalar şöyle sıralandı; Güneş, rüzgar ve jeotermal enerji kaynaklarının kullanım kapasiteleri artırılacak. Hidrolik enerjinin daha büyük oranlarda kullanımını sağlayacak projeler hayata geçirilecek. Hem sera gazı emisyonlarını azaltmak, hem de küresel iklim güvenliğini sağlamak için projeler üretilecek. 21 şubat 2007

20 Dünya da ve Türkiye de enerji verimliliği MMO İzmir Şubesi Enerji Verimliliği Komisyonu 5. Enerji Verimliliği Enerji arz sisteminin sürekli olarak değişmesi, fosil yakıt fiyatlarının dönemsel olarak beklentilerin çok üzerinde artış göstermesi, özellikle dünyadaki stratejik dengeleri bile alt üst etme özelliğine sahip petrol fiyatlarında istikrarın bulunmayışı, tüm bu olumsuzluklara rağmen, enerjinin günlük hayatımızdaki kullanım oranının sürekli artışı, enerji ve elektrik enerjisi sistemlerinde verimlilik yaklaşımlarını zorunlu hale getirmektedir. Enerji verimliliği; enerjinin üretiminden iletimine, tüketiminden atık oluşumuna kadar enerjinin etkin olarak kullanımı çalışmalarının tamamını kapsamaktadır. Enerji verimliliği konusunda, daha az maliyet ve fosil yakıt kullanımıyla daha çok enerji üretimi yönünde çalışmalar yapılırken, diğer taraftan aynı miktar enerjiyle daha çok iş yapılması ya da aynı miktar işin daha az enerji tüketilerek yapılması konusunda çeşitli çalışmalar yürütülmekte, yeni politika ve stratejiler üretilmektedir. Enerjide verimlilik, kısıtlı olan enerji kaynaklarını daha etkin kullanarak ve yeni teknolojiler yardımıyla artırılabilir. Teknolojik yeniliklerden kaynaklanan verimlilik artışları, uzun dönemde sürekli büyümeyi de beraberinde getirecektir. Ekonomik ve sosyal hayatın önemli bir girdisi olan enerjiyi ucuza üretmek, çağdaş enerji politikalarının temelini oluşturmaktadır. En az maliyetli enerji, verimli kullanım sonucu tasarruf edilen enerjidir. Enerji tasarrufuyla, kısa vadede özellikle gelişmekte olan ülkelerin enerji üretimiyle ilgili sorunlarının çözümüne de önemli katkılar sağlanabilmektedir [X]. Türkiyede enerji verimliliği çalışmaları EİEİ tarafından yürütülmektedir. Fakat bu çalışmalar tüm gayretlere rağmen ülke genelinde yeterince uygulanamamaktadır. Enerji verimliliği yeni yasa ile birlikte daha planlı ve yaygın bir şekilde uygulanmaya başlıyacaktır. OECD ve AB ülkeleri ise enerji verimliliği çalışmalarını 30 yıldır sürdürmektedir. Bu ülkeler enerjiyi bizden 2 kat daha verimli kullanmaktadırlar. Buna rağmen, AB ülkeleri Ekim 2006 tarihinde başlattığı yeni bir enerji verimliliği uygulama planı ile 2020 yılına kadar %20 enerji tasarrufu yapacaklarını açıkladılar. Bu sayede 2020 yılına kadar her yıl, 100 milyar EURO luk parasal tasarruf sağlamayı hedeflemişlerdir. Türkiye'de toplamda asgari %20 lik bir tasarruf potansiyeli vardır. Bunun parasal değeri 3 milyar dolardır. Bu potansiyelin büyük bir kısmı sanayi ve binalardadır yılı verilerine göre Türkiyedeki birincil enerji tüketimi yaklaşık 83 MTEP 'tir. Bunun dağılımı ve tasarruf potansiyeli Tablo 4'de verilmiştir. Sektor Miktar Toplam Tasarruf (MTEP) içindeki% Potansiyeli Binalar Sanayi Çevrim sektörü Ulaştırma 12, Tarım 3,1 5 Enerji üretimi 2,1 3 Tablo 4: 2003 yılı verilerine göre Türkiye de birincil enerji tüketiminin sektörlere göre dağılımı ve bu sektörlerde yapılabilecek tasarruf potansiyeli Sektor Enerji Toplamdaki Tasarruf Tasarruf Tüketimi (TEP) % Oranı Miktarı (TEP) Gıda Tekstil Mobilya ve Orman ürünleri , Kağıt Kimya,petrol Toprak,cam Demir,çelik Demir dışı metaller Makina imal TOPLAM Tablo 5: 2003 yılı verilerine göre sanayi sektöründeki tasarruf potansiyeli Tablo 5'den de görüldüğü üzere ortalama %25 tasarruf potansiyeli vardır. Diğer yandan, bilindiği üzere enerji ve çevre birbiriyle ilişkisi olan iki konudur. Dünyamızda önemli bir CO2 emisyonu sorunu vardır. Kyoto protokolüne taraf olan ülkelerin emisyon sınırlamaları vardır. Bu durum gelecekte fosil yakıtların kullanımına doğal olarak bir sınırlama getirecektir. Tüm bu 22 şubat 2007