BOZKIR YELKENCİLERİ TEMMUZ 2012, YIL: 2, SAYI: 7 AYK

Transkript

1 BOZKIR YELKENCİLERİ TEMMUZ 2012, YIL: 2, SAYI: 7 AYK

2 BOZKIR YELKENCİLERİ Ankara Yelken Kulübü Üyeleri için haberleşme forumudur. İki ayda bir elektronik ortamda yayınlanır. Para ile satılmaz. Sahibi Ankara Yelken Kulübü adına Adnan Özaslan Tanıtım, Reklam, Sponsorluk Kurulu Sermurat KÜÇÜKGÜL (Başkan) Tanju AKTUĞ Hadi ATALAY Miray BAKIR Himmet BİROL Cenk CENKÇİ Mehmet ÖZÇETİN Murat ÖZDEN Seçgün ÖZTÜRK Yeşim TURAN GÜREL Zafer TÜRKYILMAZ Ali YETKİN Bülten Komisyonu Editör: Tanju Aktuğ Redaktör: Yeşim Turan Gürel Miray Bakır Mehmet Özçetin Seçgün Öztürk Ali Yetkin

3 İçindekiler Başkanımızdan Hikaye devam ediyor Adnan Özaslan Türkiye Üniversiteler Arası Pirat Yarışı Fotoromanı Kulübümüz ev sahipliğinde gerçekleşen yarıştan kameralarımıza takılanlar. Tanju Aktuğ TAYK Genel Müdürü Cahit ÜREN le görüştük Türkiye nin en büyük kulüplerinden ve yat yarışlarından birisinin yönetiminde uzun yıllardır hizmet veren Cahit Üren ile yat yarışlarını konuştuk. Miray Bakır Pirat Ligi Beş ayakta gerçekleştirilen ve son ayağa kulübümüzün ev sahipliği yapacağı pirat ligini ulusal pirat komitesindeki temsilcimiz ve yarışlarda bizi temsil eden yazarımızın kaleminden tanıyoruz. Mehmet ÖZÇETİN 420 Sınıfı 470 sınıfı için hazırlık olarak düşünülen, ancak çok hızlı olması nedeni ile gençler tarafından çok sevilen ve yeğlenen 420 sınıfı tekneyi tanıyoruz. Mehmet ÖZÇETİN Bir Fotoğraf ve Öyküsü MAVİ YOLCULUK ZAMANIDIR... Kise bükü ve kaygı veren gelişmeleri anarak sezonun mavi turlarına yelken açıyoruz. Saner Gülsöken Yelken Yarışçılığının Temelleri Belgenin üçüncü bölümü ile çevirimiz sürüyor. Çeviren: Ercan Çelik Bulmaca Bir diğer deniz ve yelken kokulu bulmaca daha Tanju Aktuğ İthaka ve Penelope Odiseus un gelmesini bekleyen, kendisi ile evlenmek isteyenlere her gün örüp, gece söktüğü el işini bitirince diyen Penelope ve İthaka adası izlenimleri Tanju Aktuğ 1 2/3 4/5 6/7 8/ /12/13/ /17 Kapak ve editörden sayfası fotoğrafları: Miray Bakır

4 Editörden Yaş günleri yaşanan günlerden çok yaşanacak günler için kutlanır. Bültenimiz de bu sayı ile birinci yaş gününü kutluyor. Daha nice yaşanılası günler diliyoruz. Yazarlarımızdan çok destek ve teknik ekiplerimizin yoğunluğu sonucu sayılarımız birazdan da fazla gecikmeye başladı. Doğal olarak yeni sayı yayınlanmayınca yazarlar da bir sonraki için çalışmaya başlayamıyorlar. Böylece yumurta tavuk hesabı içinde size gecikerek ulaşabiliyoruz. Yaş günümüz ile birlikte bültenimizin yayın sıklığını değiştirmeye karar verdik. Bu yıldan başlayarak bülteni artık üç ayda bir yayınlayacağız. Böylece hem sürekli yazarlarımız, hem de çevre biraz daha rahat edecek ve umarız ki gecikmeler ortadan kalkacak Yaş günümüzde değerli başkanımız geçen bir yılın kısa bir değerlendirmesini yaptı. Dolu, dolu geçen bu yıldan önemli bir etkinliğin fotoromanı da sayımızı renklendirdi. Her zaman aşina olduğunuz köşelerimiz de yerlerini aldılar. Sizlere daha doyurucu bültenler sunmamız için sizlerin de katkısını bekliyoruz. Katıldığınız kulüp gezileri, eğitimleri, yarışları hakkında yazacaklarınız, orada çektiğiniz resimler bülteni daha da geliştirecektir. Hadi yaş günü hediyesi olarak pamuk eller klavyelere Daha nice yıllar birlikte olabilmemiz dileği ile, hepimizin yaş günü kutlu olsun. Tanju Aktuğ Editör

5 BAŞKANIMIZDAN Hikaye devam ediyor Geçen yıl ilk olarak düzenlediğimiz Yunan adaları eğitim gezisi 8 tekne, yaklaşık 70 kişi ile yapıldı. 4 ada ziyaret edildi. Keza bu yıl yapılan eğitim gezisi de 6 tekne 53 katılımcı ile gerçekleşti ve bu gezide de 6 ada ziyaret edildi aralık ayında BAYK ile ortaklaşa düzenlemiş olduğumuz AYK-BAYK yarışı yapıldı. AYK adına yaklaşık 10 teknelik bir filo ile yarışa katıldık. Yelkenden bahsedip yarış konusunu geçiştirmek mümkün olmadığı için geleceğimiz olan çocuklarımızın yarışlarına da değinmek gerekir diye düşünüyorum. TYF listesinde olan bölge yarışlarının hepsine kulüp olanaklarımızı zorlamak pahasına katıldık. Bölge yarışları olur da bunun üstü olmaz mı? Tabi ki Türkiye şampiyonası Marmaris te yapıldı ve AYK olarak çocuklarımızla birlikte biz de oradaydık. AYK yönetimi olarak çocuklara yatırım yapmaya devam ettik. Bu sene haziran ayında yaz okulumuzu başlattık. Ağustos sonuna kadar toplamda 30 yeni yelkencimiz oldu. Çocuklarımızın neredeyse tamamına yakını kulüp sporcumuz olma yönünde karar aldılar ve halihazırda antrenmanlara devam etmekteler. İstanbul yarışlarında 13 paketlik bir yarış anlaşması yapılarak 2011 sonuna kadar yarışlara katılım sağlandı. İki boğaz kupasında da ekiplerimiz birincilik kupasını kazandı. Yine Marmaris ve Bodrum kış yarışlarında bir çok AYK teknesi trofe boyunca yelken bastılar. Türkiye de bir ilk yerine iki tane ilk gerçekleştirdik. Üniversiteler Arası Türkiye Pirat Şampiyonası ve Kadınlar Türkiye Pirat Şampiyonası bizim ev sahipliğimizle Ankara da gerçekleşti. Bununla birlikte; Gölbaşı Belediyesinin yıllık bahar şenliklerinde Belediye Kupası yarışları optimist, laser ve pirat sınıflarında yapıldı. Yapıldı, edildi derken kimse büyülü bir değnek kullanmadı. Sevgili AYK gönüllüleri, YK üyeleri tüm yürekleri ile tüm özverileri ile hikayeyi yazdılar, yazmaya da devam ediyorlar. Sloganı hatırlayalım; Denizi olmayan Ankara nın denizcilerinin hikayesidir... Adnan Özaslan Başkan Hikaye devam ediyor demiştik, en son oradan devam edelim. Bozkır Yelkencileri ailesine seminer döneminde 350 yeni kursiyer katıldı. Bu yeni katılımcılardan yaklaşık 100 kadarı Bodrum da yapılan deniz eğitimlerinde de bizlerle oldular yılı başlarken kulübümüz yeni sosyal tesis ve dersliğe kavuştu. Aynı dönemlerde Gölbaşı nda çocukların eğitiminde ve üyelerimizin hafta sonu aktivitelerinde kullanılmak üzere yeni bir Joker bot edinmek suretiyle su üzerindeki yüzer varlığımız 34 tekneye ulaştı. 1

6 TÜRKİYE ÜNİVERSİTELER ARASI PİRAT YARIŞI FOTOROMANI Fotoğraflar: Miray Bakır, Murat Oranlı, Tanju Aktuğ AYK ekibi erkenden alanda idi, karada ve suda yapacak çok iş vardı. Yarış ile yaş günü birleşen yarışmacıya biraz moral verildi. Hazırlıklar tamamlanınca brifing başladı. Tekneler pasta gücü ile hızla suya indirildi. Hakemler yerlerini alıp çağrılarını yaptılar. 2 Öncüler ısınmak için ilk trapezlerine başladılar. Daha start çizgisinde çekişme başladı.

7 Rüzgarın güzelliği orsa seyirlerini hızlandırdı. Şamandıralar hızla dönüldü. Bitiş çizgisine dek rekabet devam etti. Yarışmaya doyamayan ekipler ancak kupalarını alınca yorgunluklarını anladılar. Yarışmaya doyamayanlar için bir de AYK Kupası yarışı yapıldı ve ödülleri verildi. Ekipler dağılırken günün güzel anılarını da yanlarında götürdüler. Seyirciler de gölden unutulmaz görüntüleri yanlarında götürdüler. Gerçi kendisine göle giriş izni verilmediği için üzüntüsünü yerdeki su birikintileri ile gidermeyi seçenler de vardı. Tanju Aktuğ 3

8 TAYK GENEL MÜDÜRÜ CAHİT ÜREN LE GÖRÜŞTÜK 21 Temmuz 2012 Cumartesi günü Yalıkavak ta TAYK Genel Müdürü Sn. Cahit ÜREN le American Express -Turgutreis Kupası startı öncesi Denizlerin Ligi olarak kabul edilen ve 13 Temmuz günü İstanbul dan başlayan Deniz Kuvvetleri Kupası ve izleyen yarışlar hakkında konuştuk. 13 Temmuz günü İstanbul da Büyük Yarış nasıl başladı? Normal şartlarda Haziran ayının 21 inden itibaren rüzgarın Marmara ve Ege için kuzeye doğru yön değiştirerek kuzeyden esmesi gerekiyordu. Fakat son yıllarda küresel ısınmanın yarattığı iklim değişikliklerinin bir sonucu olarak beklenmedik hava şartlarıyla karşılaşıyoruz. Ya hiç rüzgar esmiyor, ya da bora, fırtına oluyor. Ya hiç yağmur yağmıyor, ya da aşırı yağış sebebiyle sel felaketi meydana geliyor. Biz son senelerde Marmara ve Ege de Temmuz ortalarında beklemediğimiz bir şekilde rüzgarsız kalıyoruz. Bu senede starta 2 saat kala o istikrarsız rüzgar bizi sevindirerek kuzeye döndü ve yarış başlatılabildi. Deniz Kuvvetleri Kupasında, yaklaşık 20 sene sonra, ilk kez ilk 24 saat içinde finiş yapılabildi. Yarışın tüm tekneler tarafından tamamlanması 1.5 gün sürdü, çok güzel bir yarış oldu. Sert bir havada pupa seyriyle gitmek bayağı yorduğu için yarışcılar kalan sürede dinlenme olanağı buldular. Deniz Kuvvetleri Kupasından sonra serinin 2. yarışı olan Doğu Ege Yelken Haftası ne zaman start aldı? İlki 17 Temmuz Salı günü Çeşme Marina Uluslararası Yat Kulübü nden başladı. Oldukça sert bir havada 2 güzel yarış yaptık. Akşam ödül töreni ile tamamladık. Bu serinin 2. yarışı Çakabey 931 yarışıydı. Osmanlı Ege ye vardığı zaman Osmanlının ilk amirali Çakabey önce İzmir i alıyor ve orada bir tersane kurduruyor. Bu tersanede bir senede 50 tekne yapılıyor. Çakabey sırasıyla Foça, Urla ve Çeşme yi alıyor. Böylece Osmanlı 1801 yılında Ege ye yayılmaya başlıyor. Deniz Kuvvetlerimiz de bu anlamlı yılı kuruluş yıldönümü olarak kabul ediyor. Biz de TAYK olarak 1980 yılından beri Çakabey adı altında Deniz Kuvvetleri serisine ek bir yarış düzenliyoruz. 18 Temmuz günü yine sert bir havada Güney Deniz Saha Kuvvetleri Komutanlığı sorumluluğunda yarışın startı verildi. Zaman zaman yaklaşık 40 knota varan rüzgar ile güzel bir yarış oldu. Ertesi gün akşam saatlerine kadar devam etti, Göltürkbükü Cennet koyunda finiş yaptık. 19 Temmuz akşamı yarışın sponsoru olan ASTAŞ Holding tesislerinde neredeyse sabaha kadar devam eden çok güzel bir ödül töreni yaptık. Palmarina Yarışı nasıl geçti? Bu serinin son yarışı olan Palmarina kupası için 20 Temmuz da Göltürkbükü nden start aldık. Start anında hava istikrarsızdı, batıdan esen rüzgar havanın ısınmasının etkisiyle saat 11 sularında karayele dönüştü. Sonuçta iyi bir yarış oldu, aşağı yukarı 3 saatte tamamlandı. Aynı akşam AYK ekiplerinin de katıldığı güzel bir ödül töreniyle Yalıkavak Palmarina Tesislerinde kutlandı. Burdan sonra American Express- Turgutreis Kupasına start veriyoruz. Bu yarışın ilki bugün Yalıkavak- Didim arasında millik bir mesafede koşulacak. Yarın sabah saat 10 da önce Didim-Turgutreis parkurunu, sonra da Turgutreis te son bir inshore orsa-pupa yarışı yapıp bitireceğiz. 4

9 Böyle büyük yarış organizasyonlarına imza atmak kolay bir şey olmasa gerek? Yarışlar başlamadan en az bir ay önce bizim yoğun çalışma maratonumuz başlıyor. Sorunların yaşanmaması için birçok şeyi iyi organize etmek zorundayız. Uzun, birbirini izleyen yarışları bir araya getirmek çok ciddi efor gerektiren bir süreç. Sıfır hata olmasa bile en az hatayla tamamlamaya çalışıyoruz. Biz 41 yıllık bir ihtisas kulübüyüz, birçok uluslararası bağlantılarımız var. Yarışlarla ilgili bir kural çıkması gerektiği zaman, en az bir yıl yabancı otoritelerle bunu tartışarak sağlıklı bir neticeye varıyoruz. İşin denizde olan kısmına gelince tabii ki her şey rüzgara bağlı. Davulun bizim elimizde olmasına karşın tokmak Tanrının elinde bulunuyor! Bazen uzun süre hava şartlarının yarışlara uygun olmasını beklemek zorunda kalıyoruz. AYK la ilgili düşüncelerinizi de öğrenmek isteriz Biz TAYK dan önce AYK kısaltmasını kullanıyorduk, eski kısaltmamızı taşıyor olmanızdan dolayı size yakınlık duyuyoruz. Denizi olmayan Ankara da AYK gibi aktif bir yelken kulübünün olması tüm Türkiye ye verilmiş çok güzel bir mesajdır. Kulübünüzde kuruluştan itibaren tanıdığım ve halen görüştüğüm çok sevdiğim arkadaşlarım, dostlarım var. AYK a her fırsatta kurumsal kimliğimizin yanı sıra, şahsi olarak da gönülden destek olmaya çalışıyorum. TAYK olarak daha önce size 4 tane tekne göndermiştik. Bizim misyonumuz içerisinde sadece kendi bünyemizdeki üyelerimize değil, bu işi yapan tüm bölgesel organizasyonlara da destek olmak yer almaktadır. AYK yanı sıra Bursa Yelken Kulübü, Göcek Yat Kulübü, Marmaris Uluslararası Yat Kulübü, Ege Açıkdeniz Yarış Kulübü ve Foça Yelken İhtisas Kulübü gibi yelkenciliğimizin gelişmesinde rol oynayacak tüm bölgesel yelken kulüplerine her türlü desteği verdik ve bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. Miray Bakır 5

10 PİRAT LİGİ Sevgili Dostlar, Kulübümüzün 11 nci, Bültenimizin 1 nci yılında herkese selam ve sevgiler. Başlamak bitirmenin yarısıdır derler. Bu gün bu sayıyla bültenimizin 1. yaşını kutluyor olmanın haklı sevinci ve gururu içerisindeyiz. Sevgili Kaptanımız Tanju AKTUĞ un önderliğinde, ilk günden beri bülten komisyonu ve siz değerli üyelerimizin katkılarıyla tamamen amatörce yapmaya çalıştığımız bu bülten, yaşanmışlıklarımıza, bilgi ve duygularımıza ayna oldu. Bu güne kadar bizleri güdüleyen sizlerden aldığımız güzel geri bildirimlere, ilginize ve teveccühünüze çok teşekkür ederiz. Bir yıl sonra dönüp baktığımızda Ankara Yelken Kulübü olarak, bozkırda gerçekten hep birlikte birçok güzel ve özel işler yapıldığını görüyoruz. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de ulusal yarışlar düzenleyip, Türkiye de ilklere imza atmışız. Türkiye Bayanlar Pirat Şampiyonası ve Üniversiteler Arası Pirat Şampiyonasına ev sahipliği yapmışız. Ankara mızı, kulübümüzü, yelken sporunu, sporcularımızı ulusal basında tüm Türkiye ye duyurmuş ve tanıtmışız. Ankara da başlayan Pirat coşkusu yine ilk kez düzenlenen Pirat Ligi ile devam ediyor. 5 ayaktan oluşan Pirat Ligi Türkiye de Optimist sınıfı hariç, hareketli salma sınıfında bu güne kadar en çok katılım sağlanan sınıf olma özelliğini de kazanmış durumda. Ligin ilk üç yarışı İstanbul Yelken Kulübünün ev sahipliğinde ve 24 Pirat ın katılımıyla gerçekleşti. Haberlere konu olan Pirat Ligi basında Pirat ateşi yangına döndü. başlığı ile yerini aldı. Ligin 4. ayağı 18 Ağustosta Bayramoğlu Yelken Kulübünün ev sahipliliğinde devam edecek. Hemen arkasından bir hafta sonra Pirat Türkiye Şampiyonası yine Bayramoğlu nda yapılacak. Ligin 5. Ayağı olan son yarış ise, 22 Eylül de Ankara Yelken Kulübümüzün ev sahipliğinde Mogan Gölü Tesislerimizde gerçekleşecek. Lig kupalarının ve madalyalarının da verileceği final yarışında bozkır yelkencileri olarak yine çok güzel anlar yaşayıp, yaşatacağız. Kulübümüz için Mogan gölünde kendi tesislerimizde yapacağımız bu yarış ile ulusal anlamda katılımlı sezonun son yarışı olacak. 6

11 Yıl boyunca yapılan organizasyonlara bütün olarak bakıldığında, Ankara da yapılan bu yarışlarla, Anadolu kulüplerinin, bozkırda da olsa, yelken sporu gibi uç sporlara ev sahipliği yapabildiğinin görülmesi açısından da büyük önem taşıyor olmasıdır. İç sularımızda da ulusal yelken yarışlarının yapılabileceğine örnek olmaktadır. Gelin şimdi hep birlikte ümit edelim. Suya kıyısı olan bütün İl ve ilçelerimizde yelken kulüpleri kurulsun, geleceğimiz olan çocuklarımız ve gençlerimizin kişisel gelişimine büyük katkısı olan yelken sporu gelişsin. Hep birlikte nice yıllara, nice sayılara İyi ki varsınız. İyi ki varsın Ankara Yelken Kulübü Mehmet ÖZÇETİN 7

12 420 SINIFI 420 sınıfı Christian Maury tarafından, Fransa da daha önceden çizilmiş bir modelden esinlenerek tasarlanmıştır. 420 sınıfı; iki kişilik, tek gövdeli, hareketli salmalı, bermuda armalı bir yelkenlidir. İlk olarak 1960 larda, maliyeti ucuz, çok amaçlı, iki yelkeni olan ve kolayca kullanılabilen bir yelkenli olarak üretilmiştir. 420 sınıfı Fransa da hızla gelişmiş ve ülke genelinde eğitim teknesi olarak kabul edilmiştir ların sonlarında, İngiltere de de belirli sayıda üniversitelerin yelken kulüplerince antrenman ve yarış teknesi olarak kullanılmaya başlamıştır. Teknenin adını uzunluğundan almıştır. 420 de takım çalışması kaçınılmazdır. Teknenin ağırlık ve yelken alanı ölçülerine bakıldığında ağırlığına göre büyük bir yelken alanı olan 420 nin yüksek hızlara ulaşabildiği görülmektedir. 420, 470 e göre özellikle daha kolay sevk ve idare edilebilmesi için tasarlanmıştır. 470 in öncesinde hazırlık olması için düşünülen 420 suda oynak bir yapıya sahiptir. Ülkemizde bayan sporcular tarafından da tercih edilen bu sınıfı, hızlı olması nedeniyle gençler daha çok tercih etmekteler. Bu özelliğinden dolayı 420 özellikle üniversitelerde yarış teknesi olarak iyi bir yerde hayatına başlamıştır. Gövdesinin yapısı itibariyle dayanıklılığı, donanımı, ideal yelken alanı zorlu hava şartlarında rahat seyir yapılabilmesini sağlayarak, gençler için iyi bir eğitim teknesi olmasını sağlamaktadır. Ana yelken, flok, balon, trapez olanağı ile teknenin donanımlarının tam olması, yelken eğitimi ve ileri yelken tekniklerinin geliştirilebilmesinde kolaylık sağlamış olduğundan bu sınıfın bugüne değin gelişiminde önemli rol oynamıştır. 420 sınıfının Avrupa ve Dünya Şampiyonaları yapılmaktadır. Ülkemizde de Türkiye Yelken Federasyonunun sınıf listesinde bulunan 420 için sporcular yetiştirilmekte ve şampiyonalara katılımları sağlanmaktadır. Kulübümüz envanterinde de bulunan 420 lerle herkesi yelken yapmaya bekliyoruz. Rüzgârınız bol, pruvanız neta olsun. Mehmet ÖZÇETİN 8

13 Teknik özellikler Ekip 2 Tür Tek gövdeli Yapım GRP Tasarım One-Design Arma Bermuda Omurga Hareketli Trapez Tek Tam Boy 4.2 metre Genişlik 1.63 metre Draft metre Gövde Ağırlığı 80 kilogram Direk Yüksekliği 6.26 metre Yelken Alanı m2 Ana Yelken m2 Flok/Cenoa 2.8 m2 Spinnaker 8.83 m2 D-PN (handikap) 97.7 İlk üretim Yılı 1959 Tasarlayan Christian Maury 9

14 BİR FOTOĞRAF VE ÖYKÜSÜ MAVİ YOLCULUK ZAMANIDIR... Kisle Bükü ne yanlız gelmiştim. Bu bük, kirpikler arasından açılarak çakan yeşil bir göz gibi, sık çalılar arasında parlayan bir koydur. Koyun pudra gibi kumları, ayağın en narinine bile, gezintilerinin en yumuşağını ve tatlısını bağışlar. Kekik, adaçayı, sedef, mersin, sakız, sandal, yabankaranfili, yabannanesi, ve ardıçların acımtırak kokusu insanın beynini, yüreğini dinçleştirir. Her sağanak, yeni bir tütsü üfürür, başka bir iklim yaratır. Halikarnas Balıkçısı, deniz haritalarında Alakışla olarak geçen Kise, Kisse veya Kisle Bükünü böyle anlatmış. Koyun halk ağzında dolaşan bu adı, şimdilerde yeşillikler arasında kaybolmuş antik kalıntılardan geliyor; eskiler bu kalıntıların kilise olduğuna hükmetmiş olmalı. Gökova nın kuzey kıyısında yer alan ve korunaklı oluşu, harika denizinin yanı sıra Bodrum a yakınlığı ile Mavi Yolculuk ların vazgeçilmez durağı olan Kise Bükü, şimdilerde yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya. Birinci derece doğal ve tarihi SİT olan koya yapılmak istenen yataklı turistik tesise Bodrumlular bütün güçleriyle direniyor. Gökova kıyılarında yıllardır süren ufak tefek kaçak yapılaşma, Kise Bükü ne yapılacak bir tesis sonrası alıp başını gidecek gibi görünüyor. Bodrumlular Kisse Bükünü gaptırmıcezzz diye bağırırken; sessiz kalırsak, değil çocuklarımız bizler bile Gökova da demir atabilecek ne sakin bir liman ne de kıyısında palamarımızı bağlayacak asırlık çamlar bulacağız... Saner Gülsöken 10

15 YELKEN YARIŞÇILIĞININ TEMELLERİ Bölüm 3 - Başlangıç Büyük kazançlar ve kayıplar startta elde edilir. Tekneniz start hattına geldiğinde temiz hava içinde, iyi bir hızda gidiş hattının ve rotanın avantajlı tarafında ve doğru kontrada olmak istersiniz. Bunların tümünü yapmadıysanız 50 tekne arkasında kaybolur ve daha yavaş gidebilirsiniz. Çok katılımlı yarışlarda iyi start almak önemlidir, bu nedenle önceden bir plan yapın ve start adımlarının son birkaç dakikasını bu planı uygulamakla geçirin. Plan Yapma ve Uygulama Planı yaptınız ve ona sadık kalmalısınız. Start hattındaki hareketlilik nedeniyle çoğu kez anlık kararlar verilir. Durumu değerlendirerek hareketleri belirmek ve bunları uygulamak, uçuş planlarını uygulamaktan daha kolaydır. Hemen, hemen kaçınılmaz olarak uçuş planları ters gider. Teknik: Emniyetli Start Eğer yarışta yeni iseniz, start çok korkutucu olabilir. Zamanı, nerede yer kapmak istediğinizi, ne kadar hızlı gitmekte olduğunuzu ve en önemlisi çatışmadan nasıl kaçınacağınızı düşünmek zorundasınızdır. Tüm bunlar bazen çevrenizdeki 100 diğer tekne ile birlikte olur. Bu bölüm yeni yarışçılar için en basit ve etkili start planını açıklar. Temel Fikir: Starta 1-1,5 dakika kalana kadar istediğiniz yerde dolaşın. Bu zaman geldiğinde komite botunun sancağında yaklaşık 6 tekne boyu uzağında bir noktaya doğru yönelin. Şekil 12 1 dakika kaldığında bu noktada olmalısınız. Sancak kontraya geçin ve bu pozisyonda hareketsiz kalın (Beceriler: Hareketsiz Kalmak bölümüne bakın). Starta 10 saniye kala, start hattına yönelip tam hızla start yapın. TEHLİKE!! Bu süreçte ana hedefiniz duraksamadan ve kimseyle çatışmadan tam hızla start almaktır. Diğer yarışçıların da hedeflerinin sizinle aynı olduğunu ve onlarla komite botu arasına sıkışmamanız gerektiğini aklınızda bulundurun. Şekil 12'ye tekrar bakın. İki tehlike bölgesi olduğunu göreceksiniz. Bunlar çatışabileceğiniz ve dikkat etmeniz gereken teknelerin bulunduğu yerlerdir. 11

16 Hareketsiz kaldığınız 50 saniye boyunca bu bölgelerdeki sizin yolunuza yönlenmiş tekneleri sürekli olarak izlemelisiniz. Buralarda herhangi biri varsa nereye gideceklerini kestirmeye çalışmalısınız. Sizinle aynı yerden start almaya niyetlenen biri varsa, en iyisi, tam bir daire atıp onun arkasından start almaktır. Şekil 13 Eğer start çizgisine geldiğinizde tam hızınız varsa, hatta geç gelmenize rağmen filonun çoğunun önüne geçmiş olacaksınız. Çoğu yarışçı hıza değil startta doğru yerde olmaya yoğunlaşır. Onlar start hattında fakat hareket etmiyor olacaklardır, böylece siz onları geçmiş olacaksınız. TEHLİKE!! Bir kez daha söylemem gerekir ki - eğer sizle çatışacak veya komite botuna sıkıştıracak birilerini görürseniz oradan uzaklaşın. Dönün, arkalarından start alın. Geç fakat hızlı olmak gerçekten iyidir. Pek çok start tipi vardır ve bu sadece bir tanesidir. Aşağıda, siz teknede kendinizi rahat hissettikten sonra, değişik durumlar için en iyi start tipleri ve sizin için en iyisini belirleme yaklaşımlarına ilişkin bilgi bulacaksınız. Rüzgarı Kontrol Edin ve ne Anlama Geldiğini Anlayın Startta, hattın ve rotanın kurulmasına bağlı olarak büyük avantajlar ortaya çıkabilecektir. Start sürecinin başlangıcında cevaplamanız gereken 3 soru vardır: hattının hangi tarafından start almalısınız, startta hangi kontrada başlamalısınız ve rotanın hangi tarafına gitmelisiniz? Bu sorular start öncesi 2 dakika kala cevaplanmalıdır. Cevaplar bulunduktan sonra bir plan yapın ve kalan 2 dakikayı bu planı uygulamak için geçirin. 12

17 Start hattının avantajlı tarafı Hattın hangi tarafında başlamalısınız? Bu soru basittir. Hattın ortasına gidin ve rüzgara kafa verin. Sonra iki tarafa bakın, solda start şamandırası, sağda komite botu. Hangisi daha önde ise o avantajlı taraftır. Bu orsa şamandırasına en yakın taraftır, neden önde başlamayasınız. En iyi kontra Şekil 14 Starttan hemen sonra hangi kontrada bulunacaksınız? Bu soruda diğeri kadar basittir. En iyi kontrayı seçmek için hangisinin sizi orsa şamandırasına en doğrudan götüreceğine karar vermeniz gerekir. Hattın ortasında avantajlı tarafı belirlemek için rüzgara karşı dururken orsa şamandırasına da bakın ve teknenin hangi tarafında olduğunu görün. Eğer tam karşıda ise başlangıç kontrası önemli değildir. Eğer şamandıra sağda ise en iyi kontra iskele kontradır, eğer solda ise sancak kontradır. Şekil 15 Bunları hatırlamak için, rüzgarın bir yönde biraz kaydığını düşünün. Bu kayma yeteri kadar giderse, orsa şamandırasına tek kontrada gidebilirsiniz. Temel kural, her zaman sizi şamandıraya en doğrudan götürecek kontrayı seçin. Bu yarış rotasının diğer bacakları için de geçerlidir. Şimdi, tabii ki, sancak kontranın iskele kontraya yol hakkı üstünlüğü unutulmamalıdır ve bu kararınız üzerinde bir etkiye sahip olacaktır. Eğer iskele kontra avantajlı ise sancak kontra başlayıp yapabileceğiniz en kısa sürede iskele kontraya geçilebilir. Yani yol hakkı üstünlüğüne sahip sancak kontra teknelerden uzaklaşıldıktan sonra. 13

18 Hattın avantajlı tarafı Hattın avantajlı tarafının değerlendirilmesi yukarıdakilerden biraz daha az açıktır. Elbet teki hattın avantajlı tarafı rüzgarın daha çok olduğu taraftır. Bunu siz teknede rüzgara karşı bakarken söyleyebilirsiniz. Startta önce her 30 saniyede bir bunu kontrol edin. Start zamanında rüzgarın diğer tarafa geçebileceğini aklınızda bulundurun. Yarıştan yaklaşık yarım saat önce rüzgar kayıtları alınmaya başlanır. Neler olup bittiğini belirlemek için yarış alanına erken gidin. Start ettiğiniz yer ve ilk kontranız göz önüne aldığınızda hattın avantajlı tarafına gitmek zor olabilir. O tarafa mümkün olduğunca erken gidin, yani ilk fırsatta kontra değiştirmek için kendinize yer ayarlayın. Eğer rüzgar üstü sancak kontra bir teknenin rüzgar altında kaldıysanız hattın avantajlı tarafına geçmek zor olacaktır. Bu üç avantaj birlikte değerlendirilip en iyi start belirlenmelidir. Eğer sağda çok fazla rüzgar var ise sancağa hızlı bir iskele kontra çıkışı için avantajlı tarafın şamandıra tarafı olmasına bakılmayabilir. Hattın avantajlı tarafı yok ise, start hattının avantajlı tarafından çıkılarak orsa şamandırasına en yakın kontra seçilecektir. Unutmayın ÖNCEDEN PLANLAYIN!! Temiz Havayı Bulun ve Startta Hızlı Başlayın Rüzgar almanın için en iyi yolu, başka birinin kötü havasında bulunulmadığından emin olmaktır. Startta dikkat edilecek en önemli şey arka rüzgarlardır. Bu sizi yavaşlatır, orsalamanızı kötüleştirir ve en kötü tarafı havanın kötü olduğunu hissetmeniz mümkün olmayacaktır. Çıkışta ilk hedef çabucak hızlanmak yani temiz hava almak olacaktır bu nedenle gerekiyorsa etrafınızdakilerden hemen ayrılın. Ayrıca, başlamadan önceki birkaç saniye içinde, biraz hız oluşturmak için 5-10 derece kafayı açın. Aksi takdirde, hızlanmış olan diğerlerinin kötü rüzgarında kalırsınız. 14

19 Bulmaca Sitemizden bulmacanın etkileşimli çözülebilecek biçimine ulaşabilirsiniz. Tanju Aktuğ 15

20 İTHAKA VE PENELOPE Evini bir savaş için, hem de zorla, terk eden bir erkek ancak 20 yıl sonra geri dönerse neler yaşar? Hırvatistan dan yelkenli ile gelirken yanaştığımız İthaka adası koyuna girerken aklıma takılan bu soru, bir komşumuz ile sıcak savaş çığlıklarını sık duyduğumuz şu günlerde yeniden aklıma geldi. İthaka kralı Odiseus hiç istemeden, zorlanarak Truva seferine katılır. Savaş bitince dönüş yolu biraz uzar. Rüzgar tanrısı Poseidon ile kavgası sonucu hakim rüzgarlar mı, yoksa Odiseus un iç rüzgarları mı uygun düşmez bilinmez, Odiseus Bulgaristan, Tunus, İtalya kıyılarını, Akdeniz ve Adriyatik deki bazı adaları dolaşıp, çeşitli maceralar yasayıp dönmekte 20 yıl kadar gecikir. Patras kanalının karşısında, yemyeşil güzel bir ada olan İthaka bizim yakadaki kaya adalar gibi sevimsiz de değildir aslında. Kralımızı bekleyen kraliçe geçen süreye dayanamamış, Odiseus un öldüğüne hükmederek yeni koca arayışlarına girmiştir artık. Durumu öğrenen Odiseus oğlunun yardımı ile yeni koca seçimi için düzenlenen yarışmanın kurallarını kendisi belirler ve yarışmayı kazanır. Ancak karısına kim olduğunu kanıtlamak için aşması gereken bir test daha vardır. İthaka ya yanaşınca diğer adalarda olduğu gibi liman işlemlerini tamamlamak, ücreti ödemek için hemen liman polisine gittim. İçeri girer girmez masasında güzelliği ile gözleri kamaştıran bayan polisi gördüm. Belki de o güzellik başka şeyleri görmeyi engelliyordu. Arkadan bir ses işlemleri o tarafta yaptırmam gerektiğini söyledi. Neyse ki görebildiğim tek görevli Tamam, sorun değil, ben hallederim dedi ve evraklarımı aldı. Bana bir daha baktığında onu bir yerlerden anımsadığımı düşünmeye başladım. O da bana daha önce bu adaya geldiniz mi diye sorunca biraz daha şaşırdım. Sanki ikimiz de birbirimizi önceden tanıyor gibiydik. Dayanamayıp 20 yıl önce adayı bir savaş için terk ettiğim için çok üzgün olduğumu, fırtınalardan anca dönebildiğimi söyleyi verdim. Biraz daha ileri giderek Acaba adınız Penelope mi? diye devam ettim. Yüzüme tatlı bir gülümseme ile bakıp, yaşam arkadaşım da bir süre önce bir savaş için adadan ayrılmıştı, daha dönmedi. Adım senin için neden Penelope olmasın dedi. Mesaiden sonra birlikte bir şeyler içme önerime Olur. Ancak gideceğimiz barda bir içki yarışması olacak, kendine güveniyor musun? biçiminde zorlayıcı bir yanıt verdi. Akşamı iple çektim. Her zamanki bira molalarımı yapmayıp geceye biraz daha fazla kapasite bırakmaya çalıştım. Belirlenen saatte tekneden çıktım ve karşıdan küçük motoru ile gelen Penelope yi gördüm. Beni motorun arkasına alarak, yamaçta koyu yukarıdan gören bir bara götürdü. Gerçekten de barda saat arasında en çok bira içenin hesap ödemeyeceği yazıyordu. İki koldan çalışmaya başladık. Sanki birbirimizi yıllardır tanıyor gibi koyu bir sohbet eşlik edince, yuvarlanan biraları sayamaz hale geldik. Neyse ki bar sahipleri gecenin rekortmeni 16

21 dışında kalan masalardan hesap alacakları için tüketilenleri eksiksiz kaydediyorlardı. Penelope nin yerli olması bize küçük bir avantaj sağladı doğrusu. Saat dokuza doğru garson gelip ona bir şeyler fısıldadı. Yan masadaki alman rakiplerimiz ile aramızda bir şişe fark varmış, son anda söylediğimiz iki şişe ile gecenin birincisi olmuştuk. Birincilik yani sıra barın en sarhoşu da olmuştuk galiba. Zorla çaldırdığımız sirtakilere biraz sirtaki, biraz da harmandalı figürleri ile eşlik ettik. Bedava olur mu diye içkiyi fala kaçıran rakiplerimiz de bizim kadar sarhoş olduklarından bu karmaşık danslar diğer milletlerin halk dansı figürleri eklenerek daha da karmaşıklaşarak devam etti. Kalkmaya karar vermiştik ama ne Penelope nin, ne de benim motosiklet sürecek halimiz olmadığı için endişe ediyordum. Dilersen bir taksi çağıralım, motorunu yarın sabah alırız dedim. Tatlı gülümsemesi ile yüzüme bakıp, evin yerini de unutmuşsun. Hemen yan sokağa gitmek için taksiye ne gerek var? İki adım yürüyemeyecek misin? Eve kadar yürüdük mü, yuvarlandık mı anımsamıyorum. Eve girince limana hakim balkonda rahat bir kanepede kahvelerimizi içince biraz kendimize geldik. Nasıl burası rahat mı? diye sorunca, birden içimden bir ses rahat olmasına rahat ama ben bir ayağı zeytin ağacı olan yatağımızı yeğlerim diyiverdim. Penelope bana sarılıp, yatağımızı unutmadığına çok sevindim, gel benimle diye beni içeri, yatak odasına doğru götürdü. Birlikte yatağa uzandık, birbirimize hasretle sarıldık. Birden büyük bir gürültü ile sallandık. Gözümü açtığımda yanımızda kıçtankara yapmaya çalışan teknenin kaptanının rüzgarı tam hesaba katmadığını ve teknesi ile bize aborda olduğunu gördüm. Neyse ki bizim ve onun usturmaçaları iki teknenin de hasar görmesini önlemişti. Hemen yardımlarına koşup, halatlarını kıyıya bağladık. Artik iki tekne de neta idi. O günden beri ne zaman teknelerin yan yana kıçtankara oldukları bir yere yanaşsam her iki yanıma da tekne yanaşana dek alesta beklerim. Hele uyumaya falan hiç kalkışmam. Birbirini bir savaş sonucu yitirmenin eşiğine gelen Penelope ve Odiseus un öykülerini anlatan Odisea destanı bende hep güçlü bir savaş karşıtı duygu uyandırır. Bu duyguları yeniden yaşamama yol açan Suriye olaylarının bir an önce, bizlerin karışmasına gerek kalmadan, sonlanması dileği ile Tanju Aktuğ 17