FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 5 PROF.DR. YILDIRIM BEYAZIT ÖNAL

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 5 PROF.DR. YILDIRIM BEYAZIT ÖNAL"

Transkript

1 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 5 PROF.DR. YILDIRIM BEYAZIT ÖNAL

2 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER 1970 öncesi dönemlerde gelişmekte olan ülkeler ithal ikameci politikalar izlemiş ve dış finansman ihtiyaçlarını büyük ölçüde devletten devlete yardımlarla ve uluslararası resmi kuruluşların desteği ile karşılamışlardır. Bu dönemlerdeki krizler genellikle döviz darboğazlarından ve üretim için gerekli ithalatın yapılamamasından kaynaklanmıştır. Ekonominin dış dengesinin sağlanabilmesi için IMF destekli kısa vadeli istikrar programları uygulanmış, para ve maliye politikaları dengelenerek döviz kuru ayarlamaları yapılmıştır.

3 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER 1980'li yıllara gelindiğinde söz konusu ülkelerin büyüme performanslarını sürdürebilmeleri için, dış kaynaklara olan gereksinimleri artmış ve değişen koşullarda ödemeler dengesi krizleri yerini borç krizlerine bırakmıştır. Küreselleşme olgusuyla beraber bu ülkeler, dünya ile bütünleşmek ve uluslararası finansal piyasalar yoluyla daha fazla kaynak elde edebilmek amacıyla önce cari işlemler bilançosunun daha sonra da sermaye hareketlerinin konvertibilitesini gerçekleştirmişlerdir.

4 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER te yaşanan Meksika pezo krizi ve 1997 deki Asya finansal krizi ile sermaye çıkışının yarattığı kırılganlık daha da önemli hale gelmiş ve sermaye hareketlerinin özellikle de ani sermaye çıkışlarının ülkeleri krize götüren süreçteki rolünü, önceki dönemlerle karşılaştırıldığında daha da arttırmıştır. 20. yüzyıldaki sermaye hareketlerinin krizlere neden olma potansiyeli 19. yüzyıla göre daha yüksektir. 19. ve 20. yüzyıldaki küreselleşme evreleri arasındaki en önemli fark; 19. yüzyıldaki küreselleşmenin reel bir mal ile, altın standardında düzenlenmesi; 20. yüzyıldaki küreselleşmenin ise ulusal paraların değişim değerlerine duyarlı olması ve ulusal paraların değişim değerlerinin altın veya benzeri hiçbir mal tarafından desteklenmeyen, nominal büyüklüklerden ibaret olmasıdır.

5 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER Son dönemlerdeki para krizleri daha derin ve toplumlar için çok maliyetli olmuştur. Sermaye hareketliliğinin yüksek olduğu bir dünyada gelişmekte olan ülkeler arasındaki uluslararası portföy dağılımlarında en küçük değişiklikler bile sermaye hareketlerinde geniş çalkantılara sebep olmaktadır. Bu hareketlerdeki ani değişiklikler ülkelerin döviz kuru ve/veya faiz oranları ayarlamalarını artırmasına neden olurken, çok hızlı bir şekilde çıkan sermaye, ülkelerin kredibilitesi için tehlikeli bir döngü yaratmaktadır. Gelişmekte olan ülke açısından sermaye girişi dışsal bir finansal şok niteliği taşımaktadır. Yüksek miktarlarda borcu olan ülkeler için bu şoklar her ne kadar olumlu bir durumsa da, ülkeye giriş yapan sermayenin dönemselliği bu olumlu gelişmenin geçici olacağı yönünde bir risktir. Dolayısıyla, gelişmekte olan ülkelere yönelen sermayenin belli bir dönem sonunda geri dönebileceği olasılığı da hesaba katılmalıdır.

6 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER Sermayenin ülkeleri terk etmesi sürecinde, makro ekonomik politikalarda önemli düzeltmeler yapılması gerekirken, sermaye çıkışının yaşandığı ülkelerde gerekli düzenlemelerin yapılmasının gecikmesi veya yetersiz kalması, belirsizlik ortamını körüklemiş ve söz konusu ülkelerin risk derecesini artırmıştır. Sonuç olarak, çok büyük miktarlarda sermaye, yükselen piyasalar olarak adlandırılan ve geçmişte yatırım için çok cazip olanaklar sunan bu ülkeleri terk etmiştir. Yaşanan sermaye çıkışı sonrasında söz konusu ülkelerin uluslararası rezervleri çok düşük ve tehlikeli seviyelere gerilemiş ve ulusal paraları reel olarak aşırı değerli hale gelmiştir. Dolayısıyla sermaye çıkışlarının yaşandığı ülkeler farklı derecelerde krizler yaşamış, sabit döviz kuru uygulamalarından vazgeçerek ülke paralarını dalgalanmaya bırakmak zorunda kalmıştır.

7 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER FİNANSAL SERMAYE HAREKETLERİ VE KRİZ İLİŞKİSİ Yapılan tüm analizler ve ülke deneyimleri, finansal liberalizasyon sürecine giren ülkelerde finansal krizlerinin arttığı ve bu krizlerin gelişmekte olan ülkeleri istikrarlı bir büyüme patikasından uzaklaştırdığı görülmektedir. Finansal sistemde yaşanan bu krizler ve krizlerin yan ürünü diyebileceğimiz bankacılık sistemi krizleri, son yıllarda tüm dünya ekonomisini sarsacak bir fenomen haline gelmiştir. Özellikle bankacılık sisteminde yaşanan krizler, sadece ABD ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerin değil; gelişmekte olan ülkelerin de ekonomik yapılarının bir özelliği haline gelmiş durumdadır. Yine de bankacılık sisteminde meydana gelen herhangi bir krizde, gelişmiş ülke ekonomileri büyük zararlar alsa da gelişmekte olan ülkelerde yaşanan bir krizin etkileri ve ekonomiye faturası çok daha büyük olmaktadır.

8 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER Finansal krizler, özellikle 1990 sonrasında uluslararası finansal sistemi sarsacak şekilde şiddetli ve bulaşıcı olmaya başlamışlardır. Finansal sistemlerin zayıflamasına yol açan ve büyümeyi yavaşlatan krizler bir çok farklı şekilde ortaya çıkmıştır. Yaşanan krizlerin çoğunda, krizlerin yarattığı toplam maliyetin, bankacılık sistemini sağlıklı bir yapıya kavuşturma, krizden dolayı yaşanan ekonomik küçülme ve oluşan işsizlik düşünüldüğünde önemli boyutlara ulaştığı görülmektedir. Bütün bunlara ilaveten krizlerin büyük bir çoğunluğunun para ve sermaye piyasaları üzerinden ve ticari bozulmalar kanalıyla diğer ülkelere de yayıldıkları görülmektedir.

9 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER Krizlerin her birinin ortaya çıktıkları ülkelerin yada bölgelerin kendine has özelliklerinden etkilendikleri bir gerçektir. Fakat ortak özellikleri de belirli bir kalıp izlediklerini ortaya koymaktadır. Bir çok ülkede, kriz öncesinde kredi arzında hızlı bir genişleme olduğu ve bu durumun finansal sistemin serbestleştirilmesi çabalarıyla birlikte gerçekleştiği görülmektedir. Krizin hemen arkasından bankacılık sistemine bir göz atıldığında, bankaların kredi değerlendirmelerinde zayıf bir yapı sergiledikleri, spekülatif faaliyetlerle uğraştıkları, yüksek kaldıraç oranlarına sahip oldukları ve düzenleyici ve denetim otoritesinin kontrollerinin zayıfladığı görülür.

10 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER Meksika,Türkiye ve Arjantin örneklerinde olduğu gibi, bir istikrar programı uygulayarak ülke ekonomisinde belirli bir istikrar yakalanmış olsa bile; herhangi bir iç veya dış şok sebebiyle ekonomi krize yakalandığında, gelişmekte olan bir ülkenin ekonomik ve sosyal yapısında yaşanan yıkım çok daha büyük olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde ve yoğunlukla gelişmekte olan ülkelerde 1980 lerde başlayan ve 1990 larda tamamlanan finansal serbestleşmeye yönelik reformlara büyük beklentilerle başlanmış fakat Güneydoğu Asya daki bazı ülkeler hariç reformlar başarılı sonuçlanamamış ve birçok ülkede finansal krizlere yol açmıştır.

11 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER Calvo, Leiderman ve Reinhart finansal sermaye hareketlerinin, akımlara ev sahipliği yapan ülkelerin ekonomilerine etkilerini kısaca şu şekilde sıralamaktadır; v -Serbestleşme sonrasında ülkeye gelen yabancı sermaye ilk olarak ciddi bir döviz birikimi sağlamaktadır. v -Döviz fazlasının artırdığı para arzı ve göreli zenginleşmeye bağlı olarak ithalat ve tüketim harcamaları artmakta, tasarruflar azalmaktadır. Bu durum milli gelirde bir artışa neden olmaktadır. v - Sermaye akımlarında azalma ve/veya kesilme meydana geldiğinde, artan ithalat sebebiyle oluşan büyük cari işlemler açığını ekonominin yumuşak karnı olarak ortaya çıkarmaktadır. Kısaca özetlenen bu süreç, finansal bir krizle son bulmaktadır.

12 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER Finansal serbestleşme politikalarında öncelikle faiz oranları serbest bırakılmıştır. Faiz oranlarını serbest bırakmanın arkasındaki gerekçe; finansal baskılama politikalarına son vererek faiz oranlarındaki artışla finansal aktif stokuna arttırmak böylece likidite ihtiyacını azaltmak ve karlı yatırımlar için gerekli kredilerin daha kolay bulunmasını sağlamaktır. İkinci olarak finansal sermaye akımlarına ülke içi ve dışında serbestçe hareket etme imkanı sağlanmıştır. Bu serbestleştirmenin gerekçesi de herhangi bir yatırımın finansmanını sağlamakta iç kredilerin yetersiz olması durumunda ve dış kredilerin kolaylıkla ve daha düşük faizle bulunmasını sağlamaktır. Ucuz ve kolay kredi ile hem yatırımlar hem de yatırımların verimliliği artacaktır. Fakat yukarıda da belirtildiği gibi reformlar istenilen sonuçlara ulaşmada pek başarılı olamamış hatta 1980 lerde çok gözde olan bu politikaların bizzat finansal krizlerden sorumlu olduğu dile getirilir olmuştur.

13 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER Finansal serbestleşme politikalarının kriz yaratan etkileri olduğuna dair görüşlerin temel dayanak noktasını sıcak para akımları ve yarattığı olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Genellikle gelişmekte olan ülkelerde, büyük ölçekli mali açıkları ve yetersiz ulusal tasarrufları kapsayacak şekilde makroekonomik dengesizliklerden kaynaklanan nispeten yüksek kısa vadeli faiz oranları karşılığında yabancı sermaye girişleri olmaktadır. Böyle durumlarda sermaye girişleri, yerel piyasalarda aşırı ısınma (overheating) problemine nende olmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde, finansal serbestleşme sonrasında yaşanan bir diğer olumsuzluk ise, yurtiçindeki piyasaların yüksek miktarlarda sermaye girişlerine aracılık edecek ölçüde derinliğe sahip olmamasıdır.

14 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER Kısa vadeli sermaye akımlarının finansal bir krize yol açmaması için finansal ve mali serbestleşmeden önce finansal sektörlerin finansal altyapısının sağlam temellere oturtulması gerekmektedir. Yani, etkin bir fon aktarım mekanizmasının olması gerekmektedir. Sermaye hesabını serbestleştiren gelişmekte olan ülkeler, makroekonomik istikrarlarını sağlamada ve yurtiçi finansal piyasalarını yeterli gelişmişlik düzeyine ulaştırmada sorunlar yaşadıkları için sermaye akımlarının olumsuz etkilerine maruz kalmışlardır. Finansal serbestleşme politikalarının genel uygulanışı sonrası dünya piyasalarında hiçbir engelle karşılaşmadan dolaşan finansal sermayenin, etkin bir fon aktarım mekanizmaları var olmadığı sürece, spekülatif ve kısa dönemli yapısının özünde istikrarsızlık yaratıcı olduğu açıktır.

15 SERMAYE HAREKETLERİ VE FİNANSAL KRİZLER Söz konusu istikrarsızlıkların odak noktası, kısa dönemli yabancı sermaye bolluğunun neden olduğu döviz kurunda ulusal paranın aşırı değerlenmesi olgusudur. Sıcak para akımları, ulusal piyasalardaki görece yüksek reel faize yönelirken, kısa dönemli döviz birikimi sağlamakta, bu da ulusal paranın yabancı paralar karşısında aşırı değer kazanmasına yol açmaktadır. Böylece ithalat malları ucuzlarken, ihracatçı sektörler gerilemekte, cari işlemler açığı da büyümektedir. Bu koşullarda sağlanan iktisadi büyüme ise dışa bağımlı ve yapay bir nitelik göstermekte ve reel faiz ile döviz kuru arasındaki hassas dengelerin bozulmasıyla ani bir çöküntüye uğrayabilmektedir.

16 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Ek 1. Finansal Krizler Kriz; herhangi bir mal, hizmet, faktör veya döviz piyasasındaki fiyat veya miktarlarda kabul edilebilir bir değişme sınırının dışında gerçekleşen dalgalanmalardır. Krizler Belirsizliklerin artması ve genelleşmesi, düzenlemelerin bozulmasıyla tehlike ve şansların büyümesi sonucu ortaya çıkar şeklinde tanımlanmaktadır. Kriz Çince'de iki sembolle yazılmaktadır; tehlike ve fırsat kavramlarını içerir, bir krizle iyi başa çıkılırsa ortaya fırsatlar çıkar, iyi başa çıkılmazsa tehlikeler doğar".

17 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Latince ve Yunanca'dan türeyen kriz sözcüğünün, günümüz ekonomi ve politika alanındaki yaygın anlamı ikili olarak verilmektedir. Kriz sözcüğü, bir yönü ile, dışsal bir faktöre bağlı, beklenmedik bir zamanda ortaya çıkan sancılı bir dönem olarak anlaşılmaktadır. Aynı sözcük, ikinci anlamı çerçevesinde ise, bazı çevreler veya kesimler için yeniden yapılanma yolunda bir fırsat, bir olanak olarak anlaşılmaktadır. Dikkatlice bakıldığında, bu iki farklı yorumun birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğu ve yaşanan ekonomik ve politik bunalımın, bir kesim için gerçek anlamda bunalım ve çöküş olduğu halde, diğer kesimler için, eskiye oranla daha güçlü yeni bir yapılanma ile içinden çıkılabilecek bir olanak olduğu anlaşılır.

18 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Bir finansal krizin iki temel öğesinden söz edilebilir: Döviz kurunun özünde varolan volatilite (değişkenlik) ve finansal piyasaların farklı yapıları. Bu yüzden, finansal piyasalar şu özellikleriyle diğer piyasaların birçoğundan ayrılırlar: (i) işlem maliyetleri daha düşüktür ya da ayarlanma hızı daha yüksektir; (ii) piyasada beklentiler, dedikodular, söylentiler; kredibilite ve fiyatları etkiler; (iii) hem ödünç alanlar ile verenler hem de finansal piyasa katılımcıları ile yetkili kurumlar arasında bilgi asimetrisi yaygındır; (iv) ahlaki çöküntü yüksektir (v) hiçbir şey finansal aracılığı ikame edemez. Finansal krizlerin hafifletilmesinde yapılabilecek şey, ahlaki çöküntüyü ve asimetrik bilgiyi sınırlamaktır.

19 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Mishkin (1996)'e göre finansal krizlerin temel nedenini asimetrik bilgi oluşturmaktadır. Asimetrik bilgi, finansal sözleşmelerde bir tarafın diğer tarafa kıyasla daha az (doğru) bilgiye sahip olması olarak tanımlanmakta ve finansal sistemin etkin çalışmasına engel olmaktadır. Asimetrik bilginin hatalı seçim (adverse selection) ve ahlaki çöküntü (moral hazard) olmak üzere iki önemli sonucu vardır. Örneğin; riski seven bir kişi geri ödeyemeyeceği bir borcu alıp geri ödemezse, kredi kurumu daha sonra kredi riski daha düşük olan kredi taleplerini bile karşılamayabilir. İşte bu bir (adverse selection) hatalı seçimdir. Ahlaki çöküntü, borç verenle yatırım yapan arasındaki ilişkiden kaynaklanır. Bir yatırımcı borç alarak yüksek riskli projelere yatırım yapabilir. İş başarılı olursa yatırımcı kazanır ve borcunu öder. İş başarısız olursa borç verenin parası geri ödenmez ve zarara uğrar. Bu gelişme ahlaki çöküntü olarak ifade edilmektedir.

20 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER EK 2. Ekonomik Krizler Ekonomik kriz, toplumların ekonomik yapısı ve ilişkilerinden kaynaklanan kriz şeklinde kabul edilmektedir. Bu nedenle, uygulanan ekonomik modelin bütününden kaynaklanan krizden söz edilebildiği gibi, ekonomik modeli oluşturan çeşitli ekonomik mekanizmalardan kaynaklanan krizlerden de söz edilebilmektedir.

21 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Ekonomik krizler; herhangi bir mal, hizmet, üretim faktörü veya döviz piyasasındaki fiyat ve miktarlarda, kabul edilebilir bir değişim sınırının ötesinde gerçekleşen şiddetli dalgalanmalar olarak tanımlanabilir. Belli başlı makro ekonomik kriz türleri, Şekil 4.1'de olduğu gibi reel sektör krizleri ve finansal krizler olmak üzere iki ana başlık altında toplanabilir. Reel krizler; mal-hizmet ve işgücü piyasalarındaki miktarlarda yani üretimde ve/veya istihdamda ciddi daralmalar (durgunluk işsizlik krizi) biçiminde ortaya çıkar. Mal ve hizmet piyasalarındaki genel fiyat düzeyinin sürekli artışları ise, bilindiği üzere, enflasyon olarak adlandırılır. Enflasyonist baskı veya şokları yaratan etkenlerin arasında; para arzı genişlemesi tarafından takip edilen sürekli ve yüksek kamu kesimi açıkları, ithal girdi fiyatlarında artışlar yaratarak üretimi olumsuz etkileyen sürekli döviz kuru artışları ve ekonomik birimlerin yüksek enflasyon bekleyişleri gibi geçici olmayan çeşitli etkenlerin yanı sıra, ülkedeki uzun süreli politik istikrarsızlık ve hükümetin enflasyonu düşürme konusundaki istek, kararlılık ve becerisine kamuoyunca yeterince güven duyulmaması gibi etkenler sayılabilir.

22 Şekil 4.1. Temel Makro Ekonomik Krizlerin Sınıflandırılması Ekonomik Krizler Reel Sektör Krizleri Finansal Krizler Mal ve Hizmet Piyasalarında Kriz İşgücü Piyasasında İşsizlik Krizi Enflasyon Krizi Durgunluk Krizi Bankacılık Krizi Döviz Krizi (CurrencyCrisis is) Borsa Krizi Ödemeler Dengesi Krizi (Balance of Payments Crisis) Döviz Kuru Krizi (Exchange Rate Crisis) Açıklama : Bu çalışmada, döviz krizleri, Kibritçioğlu(2000) tarafından önerilen isimlendirmeye uygun biçimde,

23 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Şekil 4.1'de görüldüğü üzere, Finansal krizler; döviz ve hisse senedi piyasaları gibi finans piyasalarındaki şiddetli fiyat dalgalanmaları veya bankacılık sisteminde bankalara geri dönmeyen (batık) kredilerin aşırı derecede artması sonucunda yaşanan ciddi ekonomik sorunlar olarak kabul edilebilir.

24 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER EK.3. Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkelerde Finansal Krizler Finansal istikrarsızlığın ortaya çıkışı ve yayılmasını Mishkin (1997; 2001) finansal istikrarsızlıkların ortaya çıkışının nedenleri, biçimi ve yayılması bakımından gelişmiş ülkeler ile yükselen ekonomilerdeki benzerliklerini ve farklılıklarını ortaya koymaktadır.

25 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Finansal krizlere görünürde yol açan faktörler başlıca dört kategoride toplanabilir: (i)faiz oranlarının artması, (ii)banka bilançolarının bozulması, (iii)borsa endeksinin düşüşü, (iv)belirsizliklerde fazlalaşma. Bu dört temel neden hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için geçerlidir. Ayrıca faiz oranlarındaki artış, banka bilançolarını zayıflatmış ve ahlaki rizikoyu arttırmıştır.

26 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Kriz, hatalı seçim (adverse selection) ve ahlaki çöküntü (moral hazard) problemlerinin ortaya çıktığı mali piyasalarda meydana gelen bozulma olarak tanımlamaktadır. Aynı zamanda bu bozulma sonucunda mali piyasalar, verimli alanlara yatırım yapabilecek yatırımcıya fon sağlama konusunda yetersiz kalabilmektedir. Bu durum, etkin bir şekilde çalışan finansal piyasaların yetersizliğine ve dolayısıyla ekonomik büyümenin gerilemesine ve hatta küçülmesine neden olmaktadır.

27 Şekil 4.2. Gelişmekte Olan Ekonomilerde Finansal Krizlerin İzlediği Yol Finansal krizlere ilk etkiler Faiz Banka Borsa Belirsizliklerde oranlarının bilançolarının endeksinin fazlalaşma artması bozulması düşüşü Hatalı seçim ve ahlaki çöküntü artışı Döviz krizinin oluşması Hatalı seçim ve ahlaki çöküntü artışı Ekonominin daralması Bankacılık krizi Hatalı seçim ve ahlaki çöküntü artışı Ekonominin daralması

28 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Bu dört temel etken finansal istikrarsızlığın yayılması konusunda sanayileşmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde farklı yayılma mekanizmaları harekete geçiren kurumsal farklılıklara sahiptirler. Finansal bir krizin nasıl oluştuğunu ve ekonomik hayatı nasıl etkilediğini anlayabilmek için finansal krizlerin artmasına neden olan faktörleri incelemek gerekmektedir.

29 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Asimetrik bilgi sorunlarının ve dolayısıyla bir finansal krizin büyümesine neden olan dört faktör bulunmaktadır. Bunlar: 1.Mali sektör firmalarının bilançolarının bozulması, 2.Faiz hadlerinde artışlar, 3.Belirsizliklerin artması, 4.Varlık fiyatlarındaki değişimlerden ötürü mali olmayan bilançoların bozulması olarak sayılabilir.

30 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Bankacılık Krizleri ve Krizlere Karşı Politika Önerileri Bir ülkede mali sistem fon aktarma rolünü gereği gibi yerine getiremezse ekonomi etkin bir şekilde çalışamaz ve ekonomik büyüme önemli ölçüde zarar görür. Bankacılık krizleri, sadece bankalarla sınırlı kalmayan bir özelliğe sahip olmaları nedeniyle önemlidir. Bu sistemde meydana gelen kriz yatırımların finansmanını engelleyerek yaşayabilir firmaların da iflas etmesine; iç finansal kurumlara olan güvenin sarsılması nedeniyle tasarrufların azalmasına ve dışarıya sermaye kaçışına neden olabilir.

31 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin finansal yapısında temel iki farklılık bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerde enflasyon düşük ve bunun sonucu olarak da bankaların aktifinde uzun vadeli ve sabit faizli borç sözleşmeleri bulunmaktadır. Ayrıca yabancı para cinsinden borçlanma oldukça azdır. Buna karşın gelişmekte olan ülkelerde enflasyon yüksek ve değişken olduğundan, vadeler kısalmakta, yabancı para cinsinden borçlanma önemli hale gelmektedir. Bu yapı krizin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde farklı şekillerde ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

32 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Bankacılığın değişik modelleri Genel olarak bankacılığın ABD tipi ve Asya tipi olmak üzere iki değişik modelinden söz edilebilir. ABD modelinde menkul kıymetler piyasası önemini korurken şirketlerin borç/sermaye oranı düşüktür. Burada hükümet bankaların kredi politikalarıyla ilgilenmemektedir. Buna karşılık Asya modeli bankacılıkta menkul kıymetler piyasasının çok önemi bulunamamakta, şirketlerin borç/sermaye oranları yüksek olmaktadır. Asya modeli bankacılık hükümetlerin bankacılık kesimine müdahalesinin ve finansal baskılarının olduğu ve kredi politikalarında aktif olarak etkili yaklaşımlarının bulunduğu bir bankacılık modeli olarak karşımıza çıkmaktadır.

33 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Modellerin farklı olması, bankacılık kesimindeki krizleri de etkilemektedir. Asya modelinde bankacılar, hükümetlerin teşvikleri veya emirleri doğrultusunda özel sektörün verimli olmayan yatırımlarını da finanse edebilmekte, büyüme oranlarında bir düşme meydana geldiğinde sistem çok büyük bir değersiz alacak problemiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu bağlamda, krizin etkileri, bankacılık kesiminin ekonomideki ağırlığına göre farklı düzeylerde hissedilecektir.

34 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Kriz ve Liberalizasyon-Globalizasyon Hükümetler, merkezi planlamanın uygulamada başarısız olmasından sonra piyasalara olan müdahaleci düzenlemeleri kaldırmaya başlamıştır. Liberalizasyon ekonomik büyümenin bir şartı olarak ortaya çıkmıştır. Mali sistem serbestleştikçe, mali kurumların riskli işlemler nedeniyle zarar uğrama ihtimalleri de artmıştır. Globalizasyonla birlikte sermayenin uluslar arası dolaşımına konulan kısıtlamalar kaldırılmıştır. Bu da iç finansal sistemi dışarıdan gelen etkilere açık hale getirmiştir. Globalizasyonla birlikte, özel sermayenin ülkeler arasındaki dolaşımı, büyük ölçüde bankacılık sistemi aracılığıyla artmıştır. Bu durum bankacılık kesimini de uluslar arası krizlerden etkilenir hale getirmiştir.

35 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Krizde Gelişmiş Gelişmekte Olan Ülke Ayrımı 1980 yılından beri (2008 yılına kadar) dünya bankacılık sisteminde 67 kriz olduğu, bunun 52 sinin gelişmekte olan, 15 inin de gelişmiş ülkelerde ortaya çıktığı ifade edilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde iç finansal sistemde meydana gelen bir kriz, döviz kurunu, ödemeler dengesini ve dış borçları etkilemektedir. Öte yandan sermaye hareketlerindeki dalgalanmalar ve döviz kurunda meydana gelen dalgalanmalar da iç finansal sistemi etkileyebilmektedir. Gelişmiş ülkelerde ise, döviz kurundaki dalgalanmalar iç finansal sistemi iç finansal sistemde meydana gelen dalgalanmalar da döviz piyasasını etkilememektedir.

36 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Kriz Neden Olmaktadır? Her kriz kendine has özellikler taşımakla beraber krizlerin bazı ortak özellikleri de bulunmaktadır. Asya krizi dikkate alınarak kriz nedenleri şu şekilde özetlenebilir: Yabancı yatırımın şekli: doğrudan yatırımların fazla olması ülke ekonomilerini olumsuz etkilememektedir. Ancak yabancı sermaye girişleri kısa süreli ve portföy yatırımları şeklinde olduğunda bu tür sermaye ülkeden çok hızlı çıkabildiği için krizlere neden olabilmektedir.

37 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Hükümetlerin politikası ve makro ekonomik değişkenler: kriz hükümetlerin yatırımcıların güvenini kaybedecek makro ekonomik politikalar izlemesinden kaynaklanmaktadır. Bankaların yapısı: toplanan fon ve kullandırılan krediler arasında vade uyumsuzluklarının olması, Kredi riskinin olması. Enformasyon (bilgi) eksikliği: Enformasyon eksikliği finansal sistemin etkin çalışmasını önlemektedir. Bu da krize yol açabilmektedir. Asimetrik bilgi iki sonuca neden olur. Bunlar; ters seçim ve ahlaki rizikodur. Ahlaki riziko: Aşırı yatırım, aşırı dış borçlanma ve aşırı ödemeler dengesi açığı gibi unsurlar ahlaki rizikonun varlığı halinde ortaya çıkmaktadır.

38 SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER Enformasyon eksikliği çerçevesinde krizin açıklanması: Finansal istikrarsızlığın bir sonucu olarak yatırımların ve harcamaların finansmanı yapılamamakta ve ekonomi daralmaktadır. Asimetrik bilgi probleminin varlığı halinde finansal istikrarsızlığa: i.)faiz oranlarındaki artış, ii.)belirsizlikteki artış, iii.)varlıkların fiyatlarındaki değişmeler ve iv.)bankacılık sektöründe meydana gelen problemler neden olabilir.

39 1994 MEKSİKA KRİZİ Meksika nın uyguladığı programla enflasyon oranı %100 leri aştığı 1987 yılından 1993 yılında %9 a düşmüş, enflasyon bazlı bir bakış açısı ile kısmen dengeli maliye politikası ve nominal kur çıpası bileşimi başarılı gözükmektedir. Bütün bu gelişmeler ile IMF ve DB uzmanları arasında ve medyada bir Meksika mucizesinden bahsedilmeye başlanmıştır. Kriz 1994 yılına patlak vermiş olsa da, Meksika ekonomisinde kriz sinyali veren gelişmeler 1994 öncesinde de vardı. Uzmanlar, 1994 öncesinde Meksika ekonomisinde en önemli problem olarak aşırı değerli kuru göstermekteydi. Uygulanan program ve liberalleşme politikaları gereği Meksika nın sermaye hesabının serbestleştirilmesi, enflasyonu baskı altında tutmak için uygulanan yüksek faiz politikası ve uygulanan döviz çıpası ülkeye sermaye girişlerini arttırmıştı ve sermaye girişleri kurun değerlenmesine neden olmaktaydı. Meksika ülke içinde bütün ekonomik kararlarını doğru olarak alsa ve uygulasa bile, derinliği olmayan Meksika finansal piyasalarında sermaye akışları ekonomiyi dış şoklara açık hale getiren bir dengesizlik yaratmaktaydı.

40 1994 MEKSİKA KRİZİ 1991 ve 1993 yılları arasında Meksika ya akan sermaye GSYİH nın %7 sini aşmış durumdaydı ve bu mevcut durumun uzun süre sürdürülemeyeceği aşikardı. Yani bir noktadan sonra söz konusu akımlar duracak veya yavaşlayacaktı ki; bu durum Meksika nın ülke içinde yaşadığı kısmi dengesizliklerle birleşirse büyük bir problem yaratabilecek potansiyeldeydi yılının başlarında Meksika nın aynı politikalarla devam etmesi ve enflasyonun tek haneli rakamlarda kalması bekleniyordu. Fakat, ilan edilen döviz kuru üst bandında bir artışa izin verilmiş; ayrıca seçimlerin yaklaşması nedeniyle maliye politikasında gevşemeler olmaya başlamıştır sonlarında Meksika nın NAFTA ya katılmasının kesinleşmesinden sonra ülkeye gelen doğrudan ve dolaylı yabancı sermayenin, üretimin ve ihracatın artacağı beklentisi, hem Meksikalı uzmanlar hem de yabancı uzmanlar arasında yaygındı.

41 1994 MEKSİKA KRİZİ 1994 yılı başlarken, Meksika ekonomisi istikrarlı, iyileşme sürecine devam eden ve programı başarıyla uygulayan bir ekonomi görünümü vermekteydi. Bu olumlu gelişmelerin yanında 1993 yılında, hali hazırda dünya standartlarını aşan ve kısa vadeli sermaye akımları ile finanse edilen cari açık 1994 yılında tehlike sinyali olarak kabul edilebilecek GSYİH nin %8 i seviyesine ulaşmıştır. Bu şartlar altında Meksika ya akan sermaye miktarının aynı miktarda korunabilmesinin imkansızlığı kadar Meksika nın resmi rezervlerinin yabancı para cinsinden yükümlülükleri karşılama yeteneği de sorgulanır olmuştur.

42 1994 MEKSİKA KRİZİ Krize doğru gidişin sinyallerini, USD bazında M2 ve resmi rezervler arasındaki ile kamunun özel sektöre olan USD bazında yüksek borcu ile resmi rezervler arasındaki büyük uçurumlar vermiştir. Aslında M2 ile rezervler arasındaki farkın büyük olması tek başına yeterli bir gösterge değildir. Örneğin, Avusturya da da M2 ve rezervler arasındaki fark çok büyüktür fakat bu fark istikrarlıdır. Aradaki farkın istikrarsız bir gidişat göstermesi, Meksika gibi ülkelerde tehlike sinyallerini vermektedir. M2 deki söz konusu yükseliş, sıkı kredi kontrollerinin tasfiyesi, rezerv gereksinimi oranlarının azaltılması, yine 1989 da başlayan büyük finansal sermaye girişleri, ekonominin ısınması ve özel harcamaların artmasından kaynaklanmaktaydı.

43 1994 MEKSİKA KRİZİ Ekonomik alandaki gelişmelerin yanı sıra, Meksika 1994 yılının başlamasıyla zorlu bir dönemden geçmekteydi. Ocak ayında, Zapatistalar Meksika nın güneyinde bir ayaklanma başlatmıştı. Bu ayaklanmanın yarattığı politik belirsizlik, her ne kadar döviz kurunun bandın üst sınırına dayanmasına yol açmışsa da kısa vadeli hükümet kağıtlarının faizlerinde önemli bir artış ve rezervlerde bir düşüşe yol açmamış; hatta doğrudan yabancı yatırımlarda rekor bir seviyeye ulaşılmıştı. Bunu yanında Meksika henüz FED in sıkı para politikası uygulama kararından da etkilenmiş görünmemekteydi. Fakat Mart ayında iktidardaki partinin başkan adayı bir suikaste uğradığında bu defa finansal piyasalarda panik oluştu. Peso cinsinden yatırım araçlarına düşen talep karşısında para otoritesi piyasaya ciddi olarak müdahale etti ve rezervlerden yaklaşık 10 milyar USD harcamak durumunda kaldı ve peso cinsi yatırım araçlarının faizlerindeki sürekli yükseliş ve kurun da hali hazırda bandın taban seviyesinde olmasının bir devalüasyonu imkansız hale getirmesine de ABD nin 6 milyar dolarlık yardımı yetişti.

44 1994 MEKSİKA KRİZİ 1994 yılı sonlarında rezervler 12.5 milyar USD ye gerilemişti ve bu miktar sadece kısa vadeli kamu borçlarını bile (yaklaşık %70 i Tesobonoslardan oluşan 27 milyar USD) karşılayabilecek durumda değildi ve kısmen durumun farkında olan yatırımcılar Meksika dan çıkmaya başlamıştı. Rezervlerin tehlikeli seviyelere düşmesi nedeniyle otoriteler kur bandını genişleterek %15 lik bir devalüasyona izin verdiler. Fakat bu önlem yatırımcılarda güven uyandırmadı ve sermaye kaçışları devam etti. Bir gün içinde Banco de Mexico 4 milyar USD kaybetti. Bütün bu olanlardan sonra kurun dalgalanmaya bırakılmasından başka çare kalmamıştı ve otoriteler de bunu yaptılar.

45 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Düzenlenmemiş bir finansal serbestleşmenin olumsuz etkileri Türkiye örneğinde kolayca görülebilir. Akımlar üzerindeki kontrollerin zaman içinde tasfiyesi ve liberalleşme ekonomiyi yeni gelişen finansal akımların dolaşımına bağlı kılmıştır. Serbestleşme sonrasında özel sektörün finansman uygulamaları değişiklik göstermemiştir. Devletin oluşan yeni araçlarla kamu açıklarını fonlama imkanı artmıştır. Alıcılarının tabana yayılması gereken kamu borçlanma kağıtlarının temel müşterisi bankalar olmuştur. 24 Ocak kararları ve devamında gelen liberal reformlar neticesinde sermaye akımlarına yönelik kontroller aşamalı olarak kaldırılmıştır yılında kur rejimi serbestleştirilmiş, yerleşiklerin bankalarda döviz mevduatı bulundurması ve bankaların döviz işlemleri yapmaları serbest bırakılmış, 1986 da kısa vadeli borçlanma imkanı sağlaması açısından Interbank piyasası oluşturulmuş ve İMKB kurulmuştur.

46 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Finansal piyasaların derinleşmesini sağlaması gereken serbestleşme, hane halkını finansal piyasalarda işlem yapmaya itmemiş, tasarrufların bankalarda döviz mevduatları olarak tutulmasının yolunu açmıştır. Türkiye nin bankacılık sektörü ve finansal piyasaları üretici sektörden kopmaya başlamış, sermaye hareketleri ekonomiyi yönlendiren baskın güç haline gelmiştir. Bu bağlamda, 1990 lar boyunca sermaye akımlarının hacim ve yön değişimleri, ekonomik büyümede patlama ve çöküş dönemleri yaratmıştır. Ekonomideki diğer yapıları düzenlemeye gitmeden sermaye kontrollerinin kaldırılması sonrasında Türkiye de finansal sistemin, denetimsiz kısa vadeli sıcak paranın etkisi altına girmesi kaçınılmaz olmuştur. Zayıf ve problemli bankacılık sistemi ve sürekli artan bütçe açıkları durumu daha da kötü hale getirmiştir. Türkiye 2000 ve 2001 de yaşadığı krizlerden sonra herhangi bir sermaye kontrolü uygulamasına gitmemiş, tekrar IMF destekli politikalar ile krizin yarattığı etkileri ortadan kaldırmaya çalışmıştır.

47 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Uygulanan program gereği parasal genişleme net yabancı varlıklardaki artışa bağlandığından merkez bankası genel olarak kullanılan politikalardan hiçbirini kullanamaz hale gelmiş durumdaydı. Tamamen kısa vadeli yabancı akımların devamlılığına bağlı hale gelen para politikası otoriteleri, piyasadaki para arzı miktarını belirlemekten oldukça uzaktı. Cari işlemler açığının finansmanı ve vadesi gelen borçların ödenmesi için yabancı sermaye akımlarına bağımlı hale gelen Türkiye, yine sermaye akımlarının sürekliliğini sağlamak için yüksek faiz oranları sağlamaya devam etmek zorunluluğunda kalmış, faiz politikası da bu şekilde büyük oranda etkinsiz hale gelmiştir. Yüksek faiz oranları, spekülatif sermayeye bağlı para arzı ve kur çıpasının varlığı sonuçta beklenen spekülatif saldırıları getirmiş ve iktisat politikası uygulama şansı kalmayan Türkiye yi krize sokmuştur.

48 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Türkiye nin finansal serbestleşmeyi gerçekleştirmesinden sonra, sermaye akımlarının ülke ekonomisi üzerine etkileri şu şekilde özetlenebilir; v Finansal serbestleşme, Türkiye de sermayenin maliyetini artırmıştır (faiz oranlarının artması) ancak kredi kısıtının ortadan kaldırılması konusunda pozitif etkileri olmuştur. v Finansal serbestleşme politikaları, finansal kesim ile üretici kesim arasındaki ilişkiyi zayıflatmıştır. Zayıflayan ilişki, finansal piyasalarda alınan kararların ve/veya hükümetlerin bu piyasalar için aldıkları kararların reel kesimde beklenen yansımalarına yapmamasına neden olmuştur. v Türkiye, finansal serbestleşme sonrasında, doğrudan yabancı yatırımlardan beklenen getiriyi sağlayamamıştır. Ayrıca ekonomik büyüme üzerinde dikkate değer etki yaratmamıştır.

49 TÜRKİYE KRİZİ ( ) KRİZèTürkiye sermaye hesabını liberalleştiren, kur rejimini değiştirmiştir. Temel politikalardaki bu değişiklik enflasyon oranlarını düşürmek, istikrarlı ve öngörülebilir bir ekonomik yapı yaratmak amaçlıydı. Fakat, devlet harcamalarının para basarak finanse edilmeyecek olması bu harcamaların iç borçlanma ile karşılanması anlamına gelmekteydi. İç borçlanma ile bütçe açıklarını kapatmak enflasyonda çok dikkate değer bir düşme yaratmamasına rağmen, faiz oranlarında yarattığı artış ve artan iç borç yükü vergi ödeyen vatandaşlar için fazladan yük yaratmaya başlamıştır. Liberalleşmenin gerçekleştirildiği yıl iç borcun GSMH ye oranı %5,6 iken, 1994 te %14,4 e, 1999 yılında ise %41,7 ye yükselmiştir.

50 TÜRKİYE KRİZİ ( ) 2000 yılının Kasım ayında, krizin uyarısı Türkiye yi bir rüyadan uyandırmaya yetmemiş, 2001 Şubat ında kriz tüm şiddeti ile ülkeyi vurmuştur. Genel olarak medya organları ve resmi olarak kabul edilecek yerli ve yabancı çoğu kurum bir açıklama üzerinde mutabakata varmış gibidir. Devlet bürokrasisi ekonomiye dair yapısal reformları hayata geçirmekte başarısız olmuş, bu sebeple serbest piyasa oyuncularının ve yabancı sermayenin güvenini kaybetmiş, sonuçta yabancı sermaye ülkeyi terk etmiştir. Türkiye nin ev ödevlerini yerine getirememesi sonucu krize yakalandığı söylemi bir tarafa; kriz öncesi veriler dikkate alındığında, ekonomide süregelen sürekli dalgalanma ve bozulmanın, temel nedeni olarak mali yönetimin teknik yanlışları yada bürokratik işleyiş hatalarının ortaya konulmasının pek de doğru olmadığı görülebilir. Ekonomideki problemlerin kaynağının; 1980 sonrasında ekonomide en etkin güç olarak yer almaya başlayan geleceği göremeyen, kararsız ve sürü psikolojisi ile hareket eden dengesiz piyasa güçleri olduğu söylenebilir.

51 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Türk ekonomisinde krize yol açan dinamikleri görmek isteyenler için 1980 lerin son yılları özel önem arz eder yılında yapılan düzenlemeler ile ülke içine ve dışına, ülkede yerleşikler veya yabancılar tarafından yapılan her türlü finansal işlem üzerindeki engeller kaldırıldı ve ekonomi küresel finansal sermayenin kaprislerine açık hale geldi. Bu finansal serbestleşme kararında, kısmen açık olmayan amaç bütçe açıklarını dışlama etkisi olmadan finanse edebilmekti. Fakat yeni politikaların bütçe için getirdiği mali yük ağır olmuştur. Zira, artık daha güvenli piyasalarda, daha istikrarlı para birimlerine yatırım yapmak dünyadaki her yatırımcı için çok kolaylaşmış ve Türkiye ihtiyacı olan fonları bulabilmek ve uluslararası sermayeyi ülkeye çekebilmek için yüksek faiz sağlamak zorunda kalmıştır.

52 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Süreç içinde iki faktör kamu borçlarının faizlerindeki artışta hayati rol oynamıştır. İlk olarak, dolarizasyon ülkeye giren ve çıkan paranın dönüşüm masraflarını azaltarak net getiriyi arttırmış; ikinci olarak da, enflasyon oranlarındaki dengesizlik ve sürekli dalgalanma Türkiye nin daha fazla risk pirimi ve dolayısıyla daha fazla faiz ödemesine neden olmuştur. Bu iki faktör ciddi anlamda para ikamesine neden olmuş, ülke içinde yerleşiklerin bankalardaki yabancı para cinsinden mevduatlarının toplam mevduata oranı 1990 daki %25 den 1999 da %43 e çıkmış, yıllık USD faizleri 1997 sonrasında da iki haneli olmuştur. Ekonomide meydana gelen bu gelişmeler sonrasında, kamu borçlarının hızla artmaya, ülke içinde finansal sistem de kamunun borçlanmasındaki yüksek faiz oranları ile sağlanan arbitraj karlarına dayanan bir yapıya dönüşmeye başlamıştır. Hükümet, yüksek faiz ödemelerini yapabilmek amacıyla sürekli yeni borçlar sağlamak durumunda kalmıştır.

53 TÜRKİYE KRİZİ ( ) 1990 ların başlarında GSYİH nin % 10 undan az olan bütçe açığını finanse edebilmek adına sürekli yeni borçlanma enstrümanlarına başvurulmuş ve nihayetinde 90 ların sonunda açık neredeyse GSYİH nin %40 ını bulmuştur. Birçok gelişmekte olan ülke gibi, Türkiye deki finansal piyasalarda da faiz oranları ve döviz kurları 1990 lar boyunca dalgalanmalar göstermiş, yabancı finansal sermaye akımlarında patlama ve çöküş dönemleri sürekli birbirini izlemiştir yılına gelindiğinde Asya ve Rusya Krizleri ve depremin yarattığı yıkım ekonomik aktiviteyi önemli ölçüde etkilemiş, ekonomi ciddi anlamda küçülmüştür. Kamu borçları, aynı yılın sonunda GSYİH nin %60 ına ulaşmıştır. Bu borcun üçte ikisi de iç borçtan oluşmaktaydı. Faiz oranları, enflasyon oranını yüzdesel olarak 30 puan aşmış durumdaydı. İstikrarlı bir mali sistem oluşturmak için, enflasyonun ve buna bağlı olarak faiz oranlarının aşağı çekilmesi gerekmekteydi.

54 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Bankacılık sistemi, oldukça kırılgan olmasına rağmen etkili bir denetim olmadan mevduat garantisi ile ayakta tutulmaya çalışılmıştır. Bankalar, olağan işleyişlerinden uzaklaşmış, yüksek enflasyon-yüksek faiz sisteminde iç borç piyasasının en büyük alıcısı olan devletin finansörlüğünü yapar hale gelmişlerdir yılında devlet, bankaların özel sektöre açtığı kredilerin iki katı kadar iç borç kullanmış, kamu borçlarına ödenen faiz GSYİH nin %15 ini geçmiştir. Bankalar da yurt dışından büyük miktarlarda kredi kullanarak, aldıkları krediyi de yüksek faizle devlete borç vererek standart bankacılık faaliyetlerinden oldukça uzaklaşmışlardır. Hükümet IMF ve DB ile uzun süren görüşmelerin ardından 1999 yılı Aralık ayında IMF destekli bir istikrar programı uygulamaya koymuştur. Programın temel amacı enflasyonu düşürmek olarak belirlenmiştir.

55 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Hükümetler, vatandaşlara kur çıpasının zarardan çok yarar sağlayacağı konusunda güvenceler verdiklerinden; çıpadan çıkışı, güven kaybetmemek ve sermaye akımlarında keskin düşüşler görmemek adına gönülsüzce yaparlar. Fakat kuru serbest bırakmakta geciktikçe döviz kurlarının yanlış dengelerde olması, dış dengenin bozulması ve nihayetinde gerektiği zaman kur rejimini doğru bir şekilde ayarlayamama gibi problemlerle karşılaşırlar. Bütün bu problemleri yaşamamak adına Türkiye de çok sıkı bir çıpa rejiminden çıkış takvimi belirlenmişti. Fakat bu takvim, aynı zamanda enflasyonu düşürme sürecinde başarısızlığa uğranılması halinde büyük bir sorun yaratabilirdi. Enflasyon hedeflerinin tutturulamaması halinde, önceden açıklanan çıkış tarihinde yerel paranın değerinde keskin bir düşüş veya kura erkenden bir saldırı olasılığı ortadaydı. Türkiye de olan da tam olarak bu oldu.

56 TÜRKİYE KRİZİ ( ) 2000 yılı boyunca nominal kur, net iç varlıklar ve bütçe açığı hedefleri tutturulmuş, fakat fiyatların yapışkanlığı beklenenden daha kuvvetli çıkmıştır. Tüketici fiyat endeksi 2000 Şubat ayından sonra düzenli olarak düşmüş fakat ilerleme hızı düşük kalmış, yıl sonu enflasyonu hedefin 15 puan üzerinde kalmıştır. Nominal döviz kuru için önceden belirlenen yolun izlenmesi reel kurun önemli ölçüde değerlenmesi ile sonuçlanmış, bu durum USD nin euro karşısında değer kazanması ile de kötüleşmiştir.

57 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Faiz oranlarının fark edilebilir bir şekilde ve enflasyon oranlarından hızlı şekilde düşmesinin yanında ve beklenenden de çok daha hızlı bir şekilde düşmüştü fakat çok dalgalı bir görüntüsü vardı. 3 aylık hazine bonolarının yıllandırılmış faizleri 1999 yılında %100 iken Ocak-Kasım 2000 yılında %38 olmuştur. Ortalama hazine bonosu reel faizleri negatifti. Daha önceki istikrar programları enflasyonu düşürmede kısmen başarılı olmalarına rağmen faiz oranlarında başarısız olduklarından bu durum kısmen heyecanla karşılanmıştı. Faiz oranlarındaki bu keskin düşüş bütçeye bir rahatlama getirmiş ve borç birikiminin durdurulmasında önemli rol oynamıştır. Faiz dışı fazla hedef olan GSYİH nin %2,2 sini aşmış durumdaydı (%2,8). Fakat hükümet Türk Telekom un özelleştirilmesinde anayasal ve siyasi zorluklarla karşılaşmıştı. Özelleştirme sürecinde fiyat 3,2 milyar USD olarak belirmiş (GSYİH nin %1,5 i) fakat bu hedef olan GSYİH nin %3,6 sından uzak bir rakamdı.

58 TÜRKİYE KRİZİ ( ) 2000 yılında Ocak-Kasım arasında Türkiye ye gelen yabancı sermaye miktarı 15,2 milyar USD yi bulmuştur. Yaklaşık 10 milyar USD lik kısmı cari işlemler açığını finanse eden bu akımın kalan kısmı da yerleşiklerin yurt dışına çıkardıkları fonlara karşılık gelmektedir. Yine aynı yıl içinde bankacılık sektörü dışarıdan sağladığı kredileri 4,7 milyardan 11,1 milyar USD ye çıkarmıştır. Bu süreçte bankacılık sektörünün kısa vadeli borç stoku 13,2 milyardan 16,9 milyar USD ye çıkmıştır.

59 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Söz konusu sermaye girişi, sadece giderek artan cari işlemler açığını değil yurt içinde yerleşik olanların çıkışlarını da finanse etmiş; ayrıca, rezervlerde de önemli bir artış sağlamıştır. Bretton-Woods kurumlarının istikrar programına olan büyük desteği ve IMF nin herhangi bir acil durumda kredi verecek olması yabancı yatırımcıların davranışlarında önemli rol oynamıştır. Tersine, yerleşiklerin de yurt dışında sahip olduğu ve aradaki getiri farkına rağmen ülkeye geri getirmekte oldukça gönülsüz olduğu büyük miktarda sermayenin varlığından da söz edilebilir. Benzer şekilde, bankalardaki döviz mevduatları da hem miktar olarak hem de toplam mevduatlardaki pay olarak artış göstermiştir. Ülke içindeki yatırımcılar, döviz mevduatlarını, TL ye çevirerek kur riskini almak istememekteyken yabancılar kur riskinin program ile ortadan kaldırıldığını görmüş ve spekülatif kar elde etmenin tüm olanaklarını değerlendirmişlerdir.

60 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Aşırı değerli TL, ithalatta yaşanan artış trendi ve ihracattaki yavaşlama cari açığın hızla büyümesine yol açmaktaydı yılında ihracat gelirleri %2,8 artmışken, aynı dönemde ithalat harcamaları %32,7 artmıştır. Program cari açığı GSMH nin %1,5-2 si dolayında, 3-4 milyar USD olarak öngörmüştü fakat gerçekleşen açık 9,765 milyar USD olmuştur. Artan petrol fiyatlarının da cari açığın beklenenden çok yüksek çıkmasında etkisi göz ardı edilemez fakat en önemli etki otomobil örneğinde de görülebileceği üzere dayanıklı tüketim mallarındaki ithalatın artışıydı. Oluşan büyük cari açık da sürekli dış kaynak girişine bağlıydı. Doğrudan yatırım şeklinde Türkiye ye gelen yabancı sermaye dönem için önemli rakamlarda olmadığından, dış kaynak girişi dış borçlanma yoluyla olmak zorundaydı. Bu durumda borç verenlerin ülkeye bakışı önemliydi. Bu bakış da ülkenin krize giden yolunu çizdi.

61 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Büyük miktardaki sermaye akımları, ülke içinde bir talep artışı yaratarak ithalatın artışını beslerken aynı zamanda resmi rezervlerde de artış yaratmaktaydı. Ancak, rezervlerdeki artışın, her ne kadar güçlü olsa da, sermaye akımlarının kesilmesi halinde ödemeleri karşılayacak miktarda olmadığı kesindi başlarında rezervler kısa vadeli borçları ancak ödeyecek miktardayken, yılın sonlarında 1997 krizi öncesi Tayland da olduğu gibi kısa vadeli borçlar rezervleri %50 oranında aşmış durumdaydı. Aynı dönemde cari işlemler açığının rezervlere oranı %10 dan %50 ye çıkmıştı. Aynı şekilde istikrar programı da benzer bir yol izlemiştir. Finansal sermaye akımlarında artış, ekonominin ısınması, TL nin aşırı değerlenmesi, artan dış ticaret açıkları ve kur riskinin artması. Buna rağmen, benzer programlar enflasyonu ciddi oranlarda düşürmekte başarılı olmuşken, Türkiye de finansal sermaye akımlarındaki büyük artış daha kısa sürmüş ve program enflasyon konusunda ciddi ilerlemeler kaydedemeden kriz çıkmıştır.

62 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Programa olan güven kaybolunca yabancı kreditörler bankalar ile yeni anlaşmalar yaparak borçları yenilemeyi reddetmiş yada TL cinsi varlıkları satıp ülkeden çıkmışlardır Kasım ayında yabancıların ülkeden çıkardığı sermaye miktarı 5,2 milyar USD yi aşarak TCMB nin rezervlerini tüketmiştir. Kasım ayını takip eden zamanda toplam 23,9 milyar USD ülkeyi terk etmiştir. Sadece Türkiye gibi sığ finansal piyasalara sahip olan bir ülkenin değil herhangi gelişmiş bir ülkenin bile bu şekilde bir finansal sarsıntıyı atlatabilmesi pek mümkün değildir.

63 TÜRKİYE KRİZİ ( ) 2000 yılında uygulamaya konan programın hem para hem de maliye politikası uygulayıcılarını etkisizleştirmiştir. Piyasaları serbestleştirmek ve iyi yönetim adına piyasaları tüm spekülatif ataklara açık hale getirmiştir. Hassas finansal yapının yarattığı baskı zamanla krizi yaratmıştır. Yerel ve yabancı spekülatörlerin kısa vadeli bakışları ve sürü davranışları, IMF destekli enflasyonu düşürme programı para politikası uygulanamamasının ve kısa vadeli spekülatif sermaye giriş-çıkışlarının yaratabileceği tehlikelerle Türkiye yi baş başa bırakmıştır. Bu akımlar, aşırı derecede likit, volatil, hareketli ve yatırımcılardaki sürü psikolojisinin asıl nedenidir. Program, TCMB nin tüm parasal kontrol araçlarını ortadan kaldırarak ekonomiyi spekülatif ataklara karşı savunmasız bırakmıştır. Programın ve ilan edilen kur çıpasının sınırlamaları içinde TCMB sadece parasal hareketlerin kaydının tutan bir muhasebe memuruna dönüşmüştür. Bu şartlar altında banka ekonomiyi yönlendirme ve yatırımcılarda oluşan beklentileri değiştirecek tüm gücünü kaybetmiştir.

64 TÜRKİYE KRİZİ ( ) 16 Şubatta 27 milyar 943 milyon dolar olan döviz rezervleri, 19 Şubat 2001 itibariyle 22milyar 581 milyon dolara inmiştir. Merkez bankası böylece bir gün içinde (17 ve 18 Şubat ın hafta sonu tatili olması dikkate alındığında) 5 milyar doların üzerinde döviz rezervi kaybetmiştir. Dalgalı kura geçiş kararından sonra dolar 688 bin TL civarından 962 bin TL ye yükselmiştir. Artan döviz talebi yüksek faiz silahıyla durdurulmak istenince gecelik interbank faiz oranları en yüksek % 50 den, % 6200 e çıkmış, daha sonra hızlı biçimde düşerek Şubat ayı sonunda % 103 lere inmiştir. 16 Şubatta puan olan borsa endeksi, 19 Şubatta 8683 puana inmiştir. TL nin devalüe edilmesi bankaların açık pozisyonlarını yükselterek finans sektöründe hassaslığın artmasına ve reel sektöre açılan kredilerde kısıtlamaya gidilmesine yol açmıştır. Böylece hem finansal hem de reel sektör krizden büyük ölçüde etkilenmişlerdir.

65 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Kısa vadeli akımların, aşırı hareketli ve değişken yapısının Meksika, Asya ve Türkiye de yaşanan krizler üzerindeki etkileri üzerinde durulmuştur. Söz konusu üç ülkenin krizle karşı karşıya kalmalarına giden süreçte yaşadıkları süreçler benzerdir fakat birebir aynı değildir. Ancak, bu ülkelere belirli bir süre için büyük miktarlarda akan kısa vadeli sermayenin, ülkeden ani çıkışlarının yarattığı problemler aynıdır. Değişik makroekonomik sorunlar yaşasalar da tüm ülkelerin sonuçta mevcut kur politikasını sürdüremeyecek düzeye gelmeleri, ciddi devalüasyonların yaşanması ve toparlanma süreçlerinin uzunluğu oldukça benzerdir.

66 TÜRKİYE KRİZİ ( ) Sonuç olarak ortaya konulmalıdır ki; finansal serbestleşmenin abartılmış olumlu etkileri üzerine durarak ve gelişmekte olan ülkelere, dünya ile bütünleşme konusunda serbestleşme uygulamalarından başka bir seçenek bırakmayan gelişmiş ülkeler ve uluslararası finansal kuruluşlar da bugün kısmen de olsa sürecin belli noktalarda başarısızlığa uğradığını, zamanlama konusunda yanlışlar yapıldığını kabul etmektedir. Erken finansal serbestleşmeye giden ülkeler için dünya piyasalarıyla bütünleşmenin getirisi; iktisat politikaları üzerindeki kontrollerin kaybedilmesi ve etkin ekonomi yönetiminin yokluğu, ekonomik göstergelerin ve büyümenin kısmen dış akımlara bağlı hale gelmesi ve aralıklara gelen şiddetli krizler olmuştur.

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2: A N A L Z Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2: Sektör Mücahit ÖZDEM R May s 2015 Giri Geçen haftaki çal mam zda son aç klanan reel ekonomiye ili kin göstergeleri incelemi tik. Bu hafta ülkemiz

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım

Detaylı

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BİST-100 endeksi, Ekim ayı içerisinde %4,2 artarak ayı 77.620 seviyesinden kapattı. Aynı dönem içerisinde Bankacılık endeksi %4,1

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 11 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Çağlar Kuzlukluoğlu 1 DenizBank Ekonomi

Detaylı

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST-100, Haziran da %11,28 lik düşerek 76.295 den kapandı. Aynı dönemde Bankacılık endeksi %15,41, Sanayi endeksi

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL Sözlerime gayrimenkul ve finans sektörlerinin temsilcilerini bir araya

Detaylı

31.12.2011-31.03.2012 tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir.

31.12.2011-31.03.2012 tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir. GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EUROBOND) EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 3 AYLIK FAALİYET RAPORU 1.- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi genel olarak 2011

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN

Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN Finansal Sistem; fonun arz ve talebini dengeleyen ve fonları zaman, miktar, vade ve kişiler bazında kullanılabilir hale getiren bir sistemdir. Finansal Sistemin görevleri: Malların,

Detaylı

1- Ekonominin Genel durumu

1- Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2014 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu 2014 yılı TCMB nin Ocak ayında faizleri belirgin şekilde arttırmasıyla

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 23 Mayıs 2016, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 23 Mayıs 2016, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 21 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili?

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili? Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti Hasan Çağlayan Dündar Araştırmacı Ayşegül Dinççağ Araştırmacı

Detaylı

Groupama Emeklilik Fonları

Groupama Emeklilik Fonları Groupama Emeklilik Fonları BKB - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu Aralık ayında global piyasalara, Amerika da Mali uçurum tartışmaları

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A. TANITICI BİLGİLER CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU PORTFÖYE BAKIŞ Halka Arz Tarihi : 02/05/2013 YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER 31/12/2015

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 5

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 5 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 5 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 7. HAFTA GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE YÖNELİK ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ 4.7. Yabancı Direkt Yatırımların Gelişiminde ve Sağlıklı

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 6 Haziran 2016, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 6 Haziran 2016, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 23 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

1- Ekonominin Genel durumu

1- Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2015 YILI FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu 2015 yılı yurtiçinde genel seçimler ve Merkez Bankası faiz tartışmaları,

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Gelir Amaçlı Esnek Emeklilik Yatırım Fonu nun 31.12.2004-31.12.2005 dönemine ilişkin

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.04.2004-30.06.2004 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu

Detaylı

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man 214 EK M-ARALIK DÖNEM BANKA KRED LER E M ANKET Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man nin 214 y dördüncü çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 9 Ocak 215

Detaylı

2) Global piyasada Alman otomobillerine olan talep artarsa, di er bütün faktörler sabit tutuldu unda euro dolara kar.

2) Global piyasada Alman otomobillerine olan talep artarsa, di er bütün faktörler sabit tutuldu unda euro dolara kar. EKON 436 2. Vize A Ad-Soyad renci No 1) Akbank' n u anki toplam mevduat n 100 milyar TL, toplam rezervinin 30 milyar TL ve toplam kredilerinin 70 milyar TL oldu unu kabul edelim. Zorunlu kar k oran ise

Detaylı

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. LİKİT ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. LİKİT ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. LİKİT ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR Bu rapor Fiba Emeklilik ve Hayat A.Ş. Likit Esnek Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2015 30.06.2015 dönemine ilişkin gelişmelerin,

Detaylı

Euro Bölgesi İzleme Raporu: Temmuz 2003

Euro Bölgesi İzleme Raporu: Temmuz 2003 Euro Bölgesi İzleme Raporu: Temmuz 003 I. Genel Gelişmeler: Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Konseyi nin 10 Temmuz 003 tarihli toplantısında anahtar faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir.

Detaylı

Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / www.tobb.org.tr

Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / www.tobb.org.tr Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul 49 50 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 2008 yılında ABD de ipotekli konut kredisi piyasasında ortaya çıkan ve hızla tüm dünya ekonomilerinde

Detaylı

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST 100 endeksi, Nisan ayı içerisinde %0,2 lik artış göstererek 86.046 seviyesinden kapandı. Aynı dönem içerisinde

Detaylı

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı Panel Konuşması Erdem BAŞÇI 7 Nisan 2012, İstanbul Değerli Konuklar, Dünya ekonomisinin son on yılda sergilediği gelişmeler emtia fiyatları üzerinde

Detaylı

Güncel Ekonomik Yorum

Güncel Ekonomik Yorum MAYIS 16 Güncel Ekonomik Yorum Nisan ayı finansal piyasalar açısından özellikle borsa kanadında Mart ayının da üstüne koyarak 2016 yılındaki olumlu seyrine devam etti. Şubat ayından itibaren başlayan yükseliş

Detaylı

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU YENİ MEVDUAT SİGORTA SİSTEMİ ÖNERİSİ BANKA BİRLEŞME VE DEVİRLERİ Dr. Mehmet GÜNAL Ankara, Haziran 2001 ÖNSÖZ Türkiye

Detaylı

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU 2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU I- 2008 Mali Yılı Bütçe Sonuçları: Mali Disiplin Sağlandı mı? Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan 2008 mali yılı geçici bütçe uygulama sonuçlarına

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI

FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI MART 15 FON BÜLTENİ Güncel Ekonomik Veriler Büyüme Oranı(Yıllık) 4,00% Cari Açık/GSYİH 5,90% İşsizlik oranı(yıllık) 10,10% Enflasyon(TÜFE/Yıllık) 7,55% GSMH(milyar USD) 819,9 Kişi Başı Milli Gelir (USD)

Detaylı

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland. 21 OCAK-MART DÖNEM BANKA KRED LER E M ANKET Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man nin 21 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 1 Nisan 21 tarihinde

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER Dünyada üretilen krom cevherinin % 90 ının metalurji sanayinde ferrokrom üretiminde, üretilen ferrokromun da yaklaşık % 90 ının paslanmaz çelik sektöründe

Detaylı

GÖSTERGELER CARİ AÇIK:

GÖSTERGELER CARİ AÇIK: Hazırlayan: Alaattin AKTAŞ ala.aktas@gmail.com PROJEKSİYON CARİ AÇIK: Yıllık cari açık (Milyon$) 2009 Ocak 50.115 16.569 38.218 Şubat 54.041 18.444 34.612 Mart 59.422 21.458 31.514 Nisan 62.831 24.188

Detaylı

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Beşinci İzmir İktisat Kongresi Finansal Sektörün Sürdürülebilir Büyümedeki Rolü ve Türkiye nin Bölgesel Merkez Olma Potansiyeli 1 Kasım

Detaylı

GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının değerli yöneticileri, Sermaye piyasalarımızın ve basınımızın

Detaylı

Genel Görünüm OCAK 2010. Faiz Oranları Gelişmeleri

Genel Görünüm OCAK 2010. Faiz Oranları Gelişmeleri OCAK 2010 Genel Görünüm Faiz Oranları Gelişmeleri Para Politikası Kurulu(PPK) nun 14 Ocak 2010 tarihinde yaptığı toplantıda Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo Ters Repo

Detaylı

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI Sayı: 42 BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI Gazi Erçel Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 22 Aralık 2000 Ankara 2001 yılında uygulanacak para ve kur politikasının çerçevesi, uygulama prensipleri

Detaylı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ www.tisk.org.tr

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ www.tisk.org.tr TİSK AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ- MAYIS 2016 (SAYI: 87) GENEL DEĞERLENDİRME 03.06.2016 Kıdem tazminatında işletmelerin maliyetini artıracak ve işçi-işveren ilişkilerini bozacak düzenlemelerden kaçınılmalı Gelecek

Detaylı

01/01/2009 30/09/2009 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş

01/01/2009 30/09/2009 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş 01/01/2009 30/09/2009 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI (DÖVİZ) EMEKLİLİK YATIRIM FONU 9 AYLIK RAPORU BU RAPOR EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ KAMUYU AYDINLATMA

Detaylı

DÖVİZ. Döviz Kurları / Pariteler DÖVİZ PİYASASI GÖRÜNÜMÜ VERİ GÜNDEMİ. Ekonomik Notlar Makro Görünüm Teknik Görünüm

DÖVİZ. Döviz Kurları / Pariteler DÖVİZ PİYASASI GÖRÜNÜMÜ VERİ GÜNDEMİ. Ekonomik Notlar Makro Görünüm Teknik Görünüm DÖVİZ PİYASASI GÖRÜNÜMÜ Geçtiğimiz hafta ABD de tüketici güven endeksi beklentilerin üzerinde geriledi. ISM imalat endeksinde ise yükseliş trendinin korunduğu görülüyor. Hafta boyunca, doların güçlü seyrinin

Detaylı

Genel Görünüm. Faiz Oranları Gelişmeleri. Fiyat Gelişmeleri EYLÜL 2010

Genel Görünüm. Faiz Oranları Gelişmeleri. Fiyat Gelişmeleri EYLÜL 2010 EYLÜL 2010 Genel Görünüm Faiz Oranları Gelişmeleri Para Politikası Kurulu(PPK) nun 16 Eylül 2010 tarihinde yaptığı toplantıda Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo Ters

Detaylı

Mart. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Mart. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU 21 Mart Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU Villeroy negatif faizin etkili olduğu görüşünde Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu üyesi Francois Villeroy de Galhau bugünkü açıklamasında, merkez

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın BDDK Başkanım, İktisadi Araştırmalar Vakfı, Borsamız

Detaylı

OYAK EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNSİNDEN YATIRIM ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

OYAK EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNSİNDEN YATIRIM ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR OYAK EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNSİNDEN YATIRIM ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Oyak Emeklilik A.Ş. Gelir Amaçlı Döviz Cinsinden Yatırım Araçları Emeklilik Yatırım Fonu

Detaylı

Para Arzı. Dr. Süleyman BOLAT

Para Arzı. Dr. Süleyman BOLAT Para Arzı 1 Para Arzı Bir ekonomide dolaşımda mevcut olan para miktarına para arzı (money supply) denir. Kağıt para sisteminin günümüzde tüm ülkelerde geçerli olan itibari para uygulamasında, paranın hangi

Detaylı

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR (AVD)

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR (AVD) AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR (AVD) Bu rapor AvivaSA Emeklilik ve Hayat A.Ş. Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2011-31.12.2011 dönemine ilişkin gelişmelerin,

Detaylı

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dursun YILDIZ topraksuenerji 21 Ocak 2013 ABD Petrol İhracatçısı Olacak. Taşlar Yerinden Oynar mı? 1973 deki petrol krizi alternatif enerji arayışlarını arttırdı.

Detaylı

21.12.2015. Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,0875 1,4951 123,551 2,9160 1071,19 37,70

21.12.2015. Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,0875 1,4951 123,551 2,9160 1071,19 37,70 Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent Ülke Faiz Ülke Faiz Açılış 1,0827 1,4898 122,555 2,9105 1051,20 36,79 Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Yüksek 1,0875 1,4951 123,551 2,9160 1071,19 37,70 Düşük

Detaylı

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Değerli konuklar, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) çalışmaları kapsamında düzenlediğimiz Kurumsal Yönetim konulu toplantımıza hepiniz hoş geldiniz. 11 Aralık 2001 tarihli Bakanlar

Detaylı

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor Fiba Emeklilik ve Hayat A.Ş. Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu nun

Detaylı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ www.tisk.org.tr

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ www.tisk.org.tr TİSK AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ- NİSAN2015 (SAYI: 74) GENEL DEĞERLENDİRME Yabancı Yatırımcının Türkiye ye İlgisi Azaldı IMF tahminlerine göre 2015 tetürkiye %3,1; küresel ekonomi %3,5; gelişmekte olan ülkeler

Detaylı

AVRUPA BĠRLĠĞĠ EKONOMĠSĠNE ĠLĠġKĠN ARA TAHMĠN RAPORU*

AVRUPA BĠRLĠĞĠ EKONOMĠSĠNE ĠLĠġKĠN ARA TAHMĠN RAPORU* AVRUPA BĠRLĠĞĠ EKONOMĠSĠNE ĠLĠġKĠN ARA TAHMĠN RAPORU* Eylül 2011 Ankara * Bu çalıģma, Avrupa Komisyonu Ekonomik ve Mali Konular Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Avrupa Ekonomisine ĠliĢkin Ara Tahmin

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 30 Temmuz 2012 ĐÇĐNDEKĐLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 28 Aralık 2012 İÇİNDEKİLER Ara Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların

Detaylı

Haziran. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

Haziran. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU 16 Haziran N Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU FOMC para politikasını korudu, Brexit referandumu kararda etkili oldu Dün gerçekleştirilen FOMC toplantısında politika yapıcılar para politikasını koruma

Detaylı

VAKIF MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. (ESKİ UNVANI İLE VAKIF B TİPİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. )

VAKIF MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. (ESKİ UNVANI İLE VAKIF B TİPİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. ) (ESKİ UNVANI İLE VAKIF B TİPİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. ) 1 OCAK - 31 ARALIK 2014 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Mart 2015 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2015 ŞUBAT İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME İlk İki Ayda 2,7 Milyar Dolarlık

Detaylı

23.12.2015. Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,0984 1,4908 121,311 2,9508 1080,85 36,69

23.12.2015. Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,0984 1,4908 121,311 2,9508 1080,85 36,69 Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent Ülke Faiz Ülke Faiz Açılış 1,0913 1,4883 121,214 2,9159 1078,43 36,36 Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Yüksek 1,0984 1,4908 121,311 2,9508 1080,85 36,69 Düşük

Detaylı

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 1 OCAK- 31 ARALIK 2015 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ Halka arz tarihi: 04/12/2003 YATIRIM

Detaylı

İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ

İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ HAZAR STRATEJI ENSTITÜSÜ ENERJI VE EKONOMI ARAŞTIRMALARI MERKEZI EMİN AKHUNDZADA SERAY ÖZKAN ARALIK 2014 Azerbaycan Enerji Görünümü 1İran Enerji Görünümü www.hazar.org HASEN Enerji

Detaylı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU 30 Ekim Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU Japonya Merkez Bankası (BoJ) faizlerde değişikliğe gitmedi Japonya Merkez Bankası (BoJ), 8 e 1 oy çokluğuyla para politikasında değişikliğe gitmeme kararı

Detaylı

16.03.2016. Euro Bölgesi 0,00% Japonya -0,10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,1125 1,4304 114,145 2,9110 1238,15 39,72

16.03.2016. Euro Bölgesi 0,00% Japonya -0,10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,1125 1,4304 114,145 2,9110 1238,15 39,72 Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent Ülke Faiz Ülke Faiz Açılış 1,1101 1,4299 113,794 2,8687 1234,07 39,72 Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Yüksek 1,1125 1,4304 114,145 2,9110 1238,15 39,72 Düşük

Detaylı

OYAK EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR (2006/ 2.Çeyrek)

OYAK EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR (2006/ 2.Çeyrek) OYAK EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR (2006/ 2.Çeyrek) Bu rapor Oyak Emeklilik A.Ş. Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.04.2006 30.06.2006

Detaylı

BANKA MUHASEBESİ 0 DÖNEN DEĞERLER HESAP GRUBU

BANKA MUHASEBESİ 0 DÖNEN DEĞERLER HESAP GRUBU BANKA MUHASEBESİ 0 DÖNEN DEĞERLER HESAP GRUBU 0 DÖNEN DEĞERLER Dönen değerler bilançonun aktifinde yer alan, likiditesi en yüksek varlık grubu olup bu hesap grubunda yer alan hesapların ortak özelliği

Detaylı

Ocak. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ocak. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU 22 Ocak Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU Merkez bankalarının ayrışması devam edecek Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi bu sabah saatlerinde Davos ta gerçekleştirilen Dünya Ekonomi

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE MAYIS 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

HAYALi ihracatln BOYUTLARI HAYALi ihracatln BOYUTLARI 103 Müslüme Bal U lkelerin ekonomi politikaları ile dış politikaları,. son yıllarda birbirinden ayrılmaz bir bütün haline gelmiştir. Tüm dünya ülkelerinin ekonomi politikalarında

Detaylı

Strateji Planlama ve Kurumsal Performans Yönetimi. Aylık Ekonomi Bülteni

Strateji Planlama ve Kurumsal Performans Yönetimi. Aylık Ekonomi Bülteni Strateji Planlama ve Kurumsal Performans Yönetimi Aylık Ekonomi Bülteni Mayıs, 2016 ÖNE ÇIKANLAR ÖNE ÇIKANLAR IMF 12 Nisan da yayınladığı Ekonomik Görünüm Raporunda 2016 yılı için küresel büyüme tahminini

Detaylı

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Gümrük Ve Ticaret Bakanı Sn. Nurettin CANİKLİ nin Kredi Kefalet Kooperatifleri Ortaklarının Borçlarının Yapılandırılması Basın Toplantısı 24 Eylül 2014 Saat:11.00 - ANKARA Kredi Kefalet Kooperatiflerinin

Detaylı

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Dursun Yıldız SPD Başkanı 2 Nisan 2016 Giriş Gelişmenin ve karşı duruşun, doğuya karşı batının, kuzey kıyısına karşı güney kıyısının, Afrika ya karşı

Detaylı

GROUPAMA EMEKLİLİK A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

GROUPAMA EMEKLİLİK A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 1 OCAK - 31 ARALIK 2012 DÖNEMİNE AİT VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM

Detaylı

ENFLASYON ORANLARI 03.07.2014

ENFLASYON ORANLARI 03.07.2014 ENFLASYON ORANLARI 03.07.2014 TÜFE Mayıs ayında aylık %0,31 yükselişle ile ortalama piyasa beklentisinin (-%0,10) bir miktar üzerinde geldi. Yıllık olarak ise 12 aylık TÜFE %9,16 olarak gerçekleşti (Beklenti:

Detaylı

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI E.Y. FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI E.Y. FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI E.Y. FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka arz tarihi: 19

Detaylı

Brexit ten Kim Korkar?

Brexit ten Kim Korkar? EDAM Türkiye ve Avrupa Birliği Bilgi Notu Brexit ten Kim Korkar? Haziran 2016 Sinan Ülgen EDAM Başkanı 2 23 Haziranda İngiliz halkı, İngiltere nin AB de kalıp kalmayacağına dair bir halkoyuna katılacak.

Detaylı

05.02.2016. Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,50% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya -0,10%

05.02.2016. Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,50% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya -0,10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent Açılış 1,1103 1,4595 117,885 2,9130 1141,81 35,30 Yüksek 1,1239 1,4668 118,240 2,9264 1157,39 35,79 Düşük 1,1069 1,4529 116,527 2,8895 1139,43 34,15 Kapanış

Detaylı

Altın Piyasası Haftalık Temel ve Teknik Görünüm (2-6 Mart 2015)

Altın Piyasası Haftalık Temel ve Teknik Görünüm (2-6 Mart 2015) 2 Mart 2015 Altın Piyasası Haftalık Temel ve Teknik Görünüm (2-6 Mart 2015) Hafta başında Yunanistan meselesinde çözüme yaklaşıldığı yönünde haberlerin ardından altın fiyatlarında aşağı yönlü baskı hakim

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

1 OCAK - 31 ARALIK 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU (Tüm tutarlar, aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) cinsinden ifade edilmiştir.

1 OCAK - 31 ARALIK 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU (Tüm tutarlar, aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) cinsinden ifade edilmiştir. A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka arz tarihi: 16 Temmuz 2014 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle Fonun Yatırım Amacı Portföy Yöneticileri Fon Toplam Değeri Portföyünde

Detaylı

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz Rakamlarla Sektörümüz: 3 kıtadan 77 ülkeye doğrudan hizmet götüren, Toplam Yatırımı 5 Milyar Doları aşan, Yan sektörleri ile birlikte yaklaşık

Detaylı

Ekonomik Gündem Bugün tüm piyasaların odağında ABD Tarım-Dışı İstihdam rakamı olacaktır. Fed üyelerinin konuşması ve Dolar daki düşüşün teknik dip noktaları denemesi sonrası bu haftayı Dolar da güçlenme

Detaylı

Gündem 05.10.2015. Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,25% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10%

Gündem 05.10.2015. Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,25% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent Açılış 1,1191 1,5129 119,923 3,0266 1113,65 47,94 Yüksek 1,1318 1,5237 120,406 3,0371 1141,40 48,47 Düşük 1,1151 1,5128 118,690 2,9874 1104,80 46,91 Kapanış

Detaylı

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol 1. Giriş Bu yazıda, Bursa daki (ciro açısından) en büyük 250 firmanın finansal profilini ortaya koymak amacındayız.

Detaylı

ISL107 GENEL MUHASEBE I

ISL107 GENEL MUHASEBE I ISL107 GENEL MUHASEBE I Doç.Dr. Murat YILDIRIM muratyildirim@karabuk.edu.tr 8. HAFTA Menkulkıymetleraşağıdaki amaçlardoğrultusunda edinilebilir. Güvenlik Amacı: işletmeler sahip oldukları nakit mevcutlarının

Detaylı

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012 Hazırlayanlar Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi Laura D. Tyson, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Saadia Zahidi, Dünya Ekonomik Forumu Raporun

Detaylı

28 Mayıs 2016 tarihli ve 29725 sayılı Resmî Gazetede yayınlanmıştır. KURUL KARARI. Karar No : 6282-3 Karar Tarihi : 13/05/2016

28 Mayıs 2016 tarihli ve 29725 sayılı Resmî Gazetede yayınlanmıştır. KURUL KARARI. Karar No : 6282-3 Karar Tarihi : 13/05/2016 28 Mayıs 2016 tarihli ve 29725 sayılı Resmî Gazetede yayınlanmıştır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan : KURUL KARARI Karar No : 6282-3 Karar Tarihi : 13/05/2016 Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun

Detaylı

Kasım. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

Kasım. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU 02 Kasım Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU Williams henüz karar faiz artırımı kararı yok dedi San Francisco FED Başkanı John Williams FED in son toplantısının ardından Aralık ayından bahsetmesinin

Detaylı

Reel Sektörün Cari İşlemler. Ekonomistler Platformu Ekonominin Nabzı Araştırmaları Şubat 2012

Reel Sektörün Cari İşlemler. Ekonomistler Platformu Ekonominin Nabzı Araştırmaları Şubat 2012 Reel Sektörün Cari İşlemler Açığı na Bakışı Araştırması Ekonomistler Platformu Ekonominin Nabzı Araştırmaları Şubat 2012 Giriş Ekonomistler Platformu tarafından Aksoy Pazar ve Kamuoyu Araştırma Şirketi

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013 HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013 Ekim 2014 İÇİNDEKİLER Giriş... 2 Dünya da Uluslararası Doğrudan Yatırım Trendi... 3 Yıllar

Detaylı

Türk Hava Yolları. Operasyonel performans iyileşiyor; net kar beklentiler paralelinde gerçekleşti. Şeker Yatırım Araştırma

Türk Hava Yolları. Operasyonel performans iyileşiyor; net kar beklentiler paralelinde gerçekleşti. Şeker Yatırım Araştırma 3Ç15 Sonuçları Havacılık Sektörü 9 Kasım 2015 Türk Hava Yolları Operasyonel performans iyileşiyor; net kar beklentiler paralelinde gerçekleşti R. Fulin Önder Analist fonder@sekeryatirim.com Türk Hava Yolları,

Detaylı

EURO BÖLGESİ İZLEME RAPORU (1 TEMMUZ-31 TEMMUZ 2000) 1.Genel Ekonomik Göstergelere İlişkin Gelişmeler:

EURO BÖLGESİ İZLEME RAPORU (1 TEMMUZ-31 TEMMUZ 2000) 1.Genel Ekonomik Göstergelere İlişkin Gelişmeler: EURO BÖLGESİ İZLEME RAPORU (1 TEMMUZ-31 TEMMUZ 2000) 1.Genel Ekonomik Göstergelere İlişkin Gelişmeler: Euro Bölgesi ekonomisi güçlü bir şekilde gelişmeye devam etmektedir. Eurostat ın ilk tahminlerine

Detaylı

08.02.2016. Euro Bölgesi 0,05% Japonya -0,10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,1248 1,4591 117,430 2,9237 1174,60 35,12

08.02.2016. Euro Bölgesi 0,05% Japonya -0,10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,1248 1,4591 117,430 2,9237 1174,60 35,12 Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent Ülke Faiz Ülke Faiz Açılış 1,1206 1,4588 116,775 2,9109 1155,43 34,36 Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Yüksek 1,1248 1,4591 117,430 2,9237 1174,60 35,12 Düşük

Detaylı

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı Overview Understanding Economic Growth: A Macro-level, Industrylevel, and Firm-level Perspective

Detaylı

YENİ HÜKÜMETTEN BEKLENTİLER:

YENİ HÜKÜMETTEN BEKLENTİLER: Alaattin AKTAŞ ala.aktas@gmail.com PROJEKSİYON YENİ HÜKÜMETTEN BEKLENTİLER: 1 Kasım seçiminin özeti şu: Her iki seçmenden biri AKP yi tercih etti. Bunun gerekçesi elbette önemli, ama bu gerekçe daha çok

Detaylı