İN VİTRO FERTİLİZASYON SONRASI DOĞAN ÇOÇUKLARDA ASTIM VE DİĞER ALLERJİK HASTALIKLARIN GÖRÜLME
|
|
- Özlem Isler
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ŞİŞLİ ETFAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ Klinik Şefi : Doç. Dr. Feyzullah ÇETİNKAYA İN VİTRO FERTİLİZASYON SONRASI DOĞAN ÇOÇUKLARDA ASTIM VE DİĞER ALLERJİK HASTALIKLARIN GÖRÜLME SIKLIĞI Dr. SEMA AYLAN GELEN UZMANLIK TEZİ İSTANBUL
2 Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlık eğitimim süresince, katkı ve desteklerinden dolayı, hastanemiz başhekimi Doç Dr. Ali İhsan Dokucu ya, Uzmanlık eğitimim boyunca bilgi ve deneyimlerini bizimle paylaşan, bizlere bilimsel eğitim ortamı hazırlayan, zor zamanlarımda bana hoşgörü ile yol gösteren ve desteğini benden esirgemeyen, yetişmemde büyük emeği geçen, tez çalışmamın her aşamasında büyük katkısı olan Klinik Şefim ve koordinatörümüz sayın Doç. Dr. Feyzullah Çetinkaya ya, Yenidoğan Servisi Klinik Şefi Prof. Dr. Asiye Nuhoğlu na, Şef Vekilimiz Doç Dr Yıldız Yıldı rmak a, Tezim için çok büyük katkıları olan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinden Prof. Dr. Engin Oral a ve İnternational Hospital İstanbul Tüp Bebek Merkezi ne, Tüm çocuk klinikleri uzman doktorlarına ve Kıymetli servis hemşirem Azime Türköz e, asistan arkadaşlarıma, Rotasyonlarım boyunca birlikte çalıştığım tüm şef ve şef muavinlerine, uzmanlara, tüm çocuk klinikleri hemşireleri ve sağlık personellerine sonsuz teşekkürlerimi, Hayatım boyunca sabır ve anlayışla her zaman yanımda olan, bu günlere gelmemi sağlayan canım annem ailemin tüm bireylerine, Şehrinaz Aylan-babam Remzi Aylan başta olmak üzere Ve çok değerli, hayatımdaki herşeyin biricik temeli, sevgili eşim Dr. Mehmet Özgür Gelen e saygı, sevgi ve şükranlarımı sunarım Dr Sema Aylan Gelen 2
3 KISALTMALAR A : Adrenalin AFP : Alfa Feto Protein BT : Bilgisayarl ı Tomografi camp : Siklik Adenozin Mono Fosfat GIFT : Gamet İntrafallopian Transfer GM-CSF : Ig : Immunglobulin IL : Interlökin Granülosit- Makrofaj Koloni Uyarıc ı Faktör ISAAC : International Study of Asthma and Allergies in Childhood ICSI : Intrastoplazmic Sperm İnjection IVF : In Vitro Fertilizasyon LT : Lökotrien MHC : Esas Doku Uyuşumu Kompleksi NSAII : Non Steroid Antiinflamatuar İlaç NA : Noradrenalin PAF : Trombosit Aktive Edici Faktör TET : Tubal Embriyo Transfer TNF : Tümör Nekroz Faktör Th : T Helper ZIFT : Zigot İntrafallopian Transfer 3
4 İÇİNDEKİLER Sayfa 1. Giriş ve Amaç.5 2. Genel Bilgiler.7 3. Gereç ve Yöntemler Bulgular Tartışma Sonuç Özet İngilizce Özet ( Abstract ) Kaynaklar.60 4
5 GİRİŞ VE AMAÇ Çağdaş sağlık anlayışında hedef; kişiyi yaşatmak, yaşam süresini uzatmak ve aynı zamanda kaliteli bir yaşam sürdürülmesini sağlamaktı r. Son yıllarda özellikle gelişmiş toplumlarda çocukluk çağı allerjik hastalıkları ve astımında rahatsız edici boyutta bir artış söz konusudur (1 5). Günümüzde toplam nüfusun %15-30 kadarı çağdaş toplumun hastalıklar ı olarak kabul edilen astım, saman nezlesi ve egzema ile yaşamlarının bir dönemlerinde karşılaşmaktadır (6, 7). International Study of Asthma and Allergies in Childhood (ISAAC) ın raporuna göre farkl ı ülkelerdeki çocukluk astım ı prevelans ı %3-20, allerjik rinit %10-15 ve atopik dermatit %5-10 arasında değişmektedir (8, 9).Ülkemiz genelinde çocukluk çağında astım sıklığı % olarak bildirilmektedir (10). Gelişmiş ve çağdaş toplumlarda allerjik hastalıklardaki belirgin artış sadece genetik faktörler ya da tan ı yöntemlerindeki ilerlemelerle açıklanamamaktadır. Bu artışın nedenini açıklayabilmek için çeşitli hipotezler ileri sürülmüştür. Bu teoriler arasında sosyoekonomik durum, ailenin büyüklüğü, erken çocukluk yaşlarında geçirilen enfeksiyonlar, temizlik, allerjenlerle temas, diyet ve obesite, prenatal risk faktörleri ve çevre kirliliği gibi birçok faktör bulunmaktadır. Dünya nüfusunun büyük şehirlerde yaşayan kısmı 19. yüzyıldan bu yana %5 ten %50 lere çıkmıştır (11). Türkiye de 1950 lerde kentlerde yaşayan nüfusun pay ı %25 iken, 2000 yılında %65 e yükselmiştir (12). Ülkemizde de son yıllarda hızla gerçekleşen şehirleşme bireylerin ve ailelerin geleneksel yaşam şekillerinin değişmesine yol açmış, hem çocuk hem de erişkinlerin sağlığını etkileyen en önemli faktörlerden biri haline gelmiştir. Hijyenik koşulların hem bireysel hem de toplumsal anlamda düzelmesi, aile yapısında küçülme, ev içi konfordaki iyileşme ailedeki genç bireyler arasındaki çapraz enfeksiyonların azalmasına yol açmıştır. Çocukluk döneminde enfeksiyöz ajanlara yetersiz düzeyde maruz kalma astım ve allerjik hastalıkların gelişme riskini arttırmaktadır. Hijyen koşullarındaki iyileşmeler, bu maruziyetin azalmasında kısmen sorumlu olabilir. David Strachan ın 1989 yılında yaptığı bu açıklama Hijyen Hipotezi 5
6 olarak bilinmektedir (13). Hipoteze göre yaşamın erken döneminde geçirilen enfeksiyonlar bağışıklık sisteminin gelişiminde temel rolü oynamaktadır (14). Hijyen hipotezi üzerinde yapılan çalışmalar temizliğe önem veren gelişmiş toplumlarda daha sık görüldüğünü, geri kalmış ve hijyene önem vermeyen toplumlarda ise daha az görüldüğünü ortaya koymuştur (15). In Vitro Fertilizasyon (IVF), intrastoplazmik sperm injeksiyonu ve embriyo transferini içeren yaygın bir infertilite tedavi yöntemidir. IVF yumurta ve spermin vücut dışında, kültür ortamlarında yan yana koyularak döllenmesidir. IVF sonrası doğan çocukların spontan gebelik ile doğan çocuklara oranlara perinatal dönemde daha fazla problemle karşılaştığı (16-18), özellikle ikiz gebeliklerde preterm doğum ve/veya düşük doğum ağırlığı riskinin arttığı çalışmalarla gösterilmiştir (19, 20). IVF çocuklarında hastaneye başvurma sıklığı, hastanede yatma süresinin uzun olduğu, infeksiyon riskinin arttığı, epilepsi ve tümörlerin sıklığı (21), astım (21, 26), serebral palsi, nörolojik sekeller, konvülziyonlar (21, 22, 23), davranış bozuklukları (22), konjenital malformasyonların (21, 23-25), diabet, allerji sıklığı artmış (26) bulunmuştur. Allerjik hastalıkların çeşitli gruplarda görülme sıklığını araştıran çok çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Ancak IVF sonucu doğan çocuklarda bu hastalıkların sıklığını ortaya koyan kapsamlı bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı IVF sonucu doğan çocuklarda allerjik hastalıkların ve astımın prevelansını saptamaktır. Çalışmada, standart ISAAC protokolü ile IVF sonucu doğan çocuklarda astım, allerjik rinit ve egzema prevelansı araştırılmış ve sonuçlar spontan gebelik sonucu doğan çocuklarla karşılaştırılmıştır. 6
7 GENEL BİLGİLER A-ÇOCUKLUK ÇAĞINDA ASTIM VE ALERJİK HASTALIKLARIN ULUSLARARASI ÇALIŞMASI-ISAAC (INTERNATIONAL STUDY OF ASTHMA AND ALLERGIES İN CHILDHOOD) A1-ISAAC Nedir? Gelişmiş ülkelerde astım ve allerjik hastalıkların prevalans ı gün geçtikçe artmaktadı r. Astım ve allerjik hastalıkların risk faktörlerini belirlemek ve epidemiyolojik açıdan daha rasyonel bir yaklaşım getirmek bu hastalıklar için yapılacak bilimsel çalışmaların temelini oluşturmaktadır. Bu güne kadar yapılmış birçok epidemiyolojik çalışmada allerjik hastalıkları n tanımlanması ve metodolojide bir standart olmadığından sonuçları yorumlamak ve bilimsel çalışmalar arasında ilişki kurulması açısından önemli bir eksiklik mevcuttu. ISAAC (International Study of Asthma and Allergies in Childhood) çocukluk çağında uluslararas ı astım ve allerji çalışması işte bu noktada epidemiyolojik çalışmaların standardize edilerek, uluslararası platformda işbirliğini kolaylaştırıcı bir protokol olarak ortaya atılmıştır (27). A2-Protokolün Amaçlar ı : 1. Çeşitli ülkelerde ve farklı bölgelerde yaşayan çocuklarda astım, rinit ve egzema prevalansların ı tanımlamak ve ülkeler ve ayn ı ülkelere ait bölgeler arasında karşılaştırmayı sağlamak. 2. Bu hastalıkların gelecekteki prevalanslarını ve şiddetlerini saptamak 3. Bu hastalıkları etkileyen genetik, yaşam şekli, medikal bakım, çevresel faktörler gibi etyolojik unsurlara yönelik olarak ilerleyen yıllarda yapılacak çalışmalar için temel oluşturmak. A3-Metodoloji: ISAAC protokolü 3 faz ı kapsamaktadı r: FAZ-1: Belirlenmiş populasyonlarda astım ve allerjik hastalıkların prevalansın ı ve şiddetini ortaya koymaya yönelik anket çalışmasının yapılması. 7
8 FAZ-2: FAZ 1 in bulgularından yola çıkılarak olas ı etyolojik faktörlerin belirlenmeye çalışılması FAZ-3: Üç yıl sonra FAZ 1 çalışmasının tekrar edilmesi Protokolde yer alan anket sonuçları 2 ayrı yaş grubuna yönelik olarak hazırlanmıştır. Küçük yaş grubu (6-7 yaş) anket sorularının anne ve babaları tarafından cevaplanması, büyük yaş grubundakilerin (13-14 yaş) anket sorularını kendileri cevaplaması ve bu yaş grubuna video anket sisteminin uygulanmas ı önerilmektedir. Anket sorular ı 8 çalışmasında kararlaştırılmıştır. -10 Aralık 1991 de Bochum da (Almanya) yapılan ISAAC workshop Anket sorularına baz ı ek modüller eklenebilmektedir: Flexural dermatit için cildin ayrıntıl ı fizik muayenesi Hipertonik tuzlu su aerosol testine havayolu cevabının araştırılması Atopinin saptanmas ı için cilt testi Total veya spesifik serum Ig E düzeylerinin tespiti Genetik analizler 8
9 B-ASTIM Astım; kendiliğinden veya tedavi ile düzelen, solunum yollar ı obstrüksiyonu, solunum yollarının enflamasyonu ve solunum yollarının değişik uyarılara karşı artmış cevaplılığı (hiperreaktivite) ile karakterize kronik bir akciğer hastalığıdır (28). Çocukluk çağında en sık görülen kronik hastalıkların başında gelmektedir(10). Hava yolu hiperreaktivitesi bir veya daha fazla stimulus tarafından meydana getirilebilir. Alerjenler, infeksiyonlar, egzersiz, metakolin gibi kimyasal ajanlar, soğuk ve kirli hava, emosyonel durum ve hava değişiklikleri hava yolu hiperreaktivitesine neden olabilir (29). Bronkokonstriksiyonda inflamasyon önemli bir patofizyolojik faktördür. Mast hücreleri, eozinofiller, aktive T lenfositler, makrofajlar ve nötrofiller kronik enflamasyonda anahtar rol oynarlar (30). Hastalık hem ufak (2mm den küçük), hem de büyük (2mm den büyük) havayolların ı ilgilendirir. Astım gelişiminde bazı risk faktörlerinden söz edilmektedir. Ailesel ve genetik faktörler, ailede atopi ve allerjinin varlığı en önemli risk faktörleridir. Çocukta astım gelişme riski ebeveynlerden biri astımlı ise %25, her ikisi de astımlı ise %50 ye kadar çı kabilmektedir (28). Klinik sendrom daha çok gece ve sabahın erken saatlerinde öksürük, nefes darlığı, tekrarlayan hışıltılı solunum, göğüste sıkışma hissi şeklinde belirir. Semptomlar kendiliğinden ya da tedavi ile azalır (31). B-1.EPİDEMİYOLOJİ Astımla ilgili epidemiyolojik araştırmaların çoğu anket çalışmalarına dayanmaktadır. Bu çalışmalar son 30 yı l içinde dünyanın birçok ülkesinde astım prevalansının arttığını göstermektedir. Birçok çalışmada, prevalansın başlangıçtaki yüksekliği ne olursa olsun, 1980 li yıllarda 2 katına kadar arttığı belirlenmiştir (8). Allerjik hastalıkların görülme sıklığı son 20 yıldır özellikle gelişmiş ülkelerde dikkat çekici tarzda artış göstermiştir (1-5). Bu artışı göz önüne koyan en etkileyici açıklama ABD de astım üzerine yapılan surveyans çalışmasının 2002 yılında sunulan sonuçları ile 9
10 gündeme gelmiştir. Bu çalışmanın sonucuna göre astım prevalans ı 1980 ile 1996 yıllar ı arasında %74 oranında artış göstermiştir (32). Astım prevelansındaki artışın nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte modern toplum hayatı, sanayileşme, atmosfer havasının kirlenmesi ve allerjen yoğunluğunun artmas ı bu durumdan sorumlu olabilir. Astım prevalansıyla paralel olarak atopik sensitizasyon da özellikle yüksek gelir ve eğitim düzeyindeki gruplarda artmaktadır. Tablo 1 ülkemizde çocuk astım ı epidemiyolojisi üzerine yapılmış araştırmaları göstermektedir. Tablo 1: Ülkemizde çocuklarda astım prevalansı Yı l Bölge-Şehir Prevalans Kaynak (%) 1993 İzmir 4.9 Karaman Ö (33) 1994 Bursa 7.9 Sapan N (34) 1997 Adana 12.9 Tuncer A (28) 1997 Trabzon 4.1 Tuncer A (29) 1997 Ankara 6.9 Tuncer A (29) 1997 Samsun 8.2 Tuncer A (29) 1997 Edirne 16.4 Selçuk ZT (35) 1997 İstanbul 9,8 Öneş U (36) 1998 Ege 3.8 Tanaç R (37) 1999 Kuzey Kıbrı s 11.4 Kalayc ı O (38) 1999 Ankara 16.8 Kalyoncu AF (39) 2001 Türkiye 14.7 Türktaş İ (40) 2001 Diyarbakı r 14.1 Ece A (41) 2004 Adana 12,6 Bayram İ (42) Astım her yaşta görülebilen bir hastalıktır. Gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalarda astım ABD de 18 yaş altındakilerin yaklaşık %7 sini etkilemekte ve hışıltının kümülatif prevalansının %15-32 arasında olduğu bildirilmektedir (43). Hastaların %30 unda başlangıç 1 yaş civarında olup %80-90 ında ilk belirtiler 4-5 yaşlarından önce ortaya çıkmaktadır. Hastalık ergenlik öncesinde erkeklerde iki kat daha sıktır. Daha büyük yaşlarda iki cinste eş oranda görülür (30, 44). (Şekil 1) 10
11 Tüm dünya ülkelerinde özellikle gelişmiş ülkelerde astım prevalansının ve şiddetinin arttığı gözlenmektedir (1, 3). Amerika Birleşik Devletleri nde kümülatif prevalansı yaklaşık %8-13 olarak bildirilmiştir (28). Singapur lu okul çocuklarında bu oran %20 (45) iken en yüksek oran %18-38 ile Yeni Zelanda ve Avusturalya dan bildirilmiştir (46, 47). Avrupa da en yüksek oran ise İngiltere den (%9-19) bildirilmektedir (3, 48). ASTIM EPİDEMİYOLOJİSİNDE RİSK FAKTÖRLERİ Şekil 2: Astım gelişiminde etkili faktörler şematize edildi. Genetik Faktörler ASTIM Çevresel Faktörler I. Genetik Faktörler Astımda bilinen en önemli risk faktörü atopidir. Atopi sık karşılaşılan çevresel allerjenlere karşı aşırı miktarda IgE sentezlenmesine yatkınlıktır (49). Atopi kanda total veya spesifik IgE yüksekliği ve ciltte Prick testi pozitifliği ile ölçülür (50). 11
12 Hanson B ve arkadaşları beraber veya birbirinden ayr ı büyütülen monozigot (MZ) ve dizigot (DZ) ikizlerdeki allerjik rinit ile total serum IgE ve antijen spesifik IgE düzeylerini araştırmış, beraber ve ayrı yaşayanlarda konkordansı (ikizlerden birinde olan bir hastalığın diğerinde de olma ihtimali) MZ ikizlerde anlaml ı derecede yüksek bulmuştur (51). Aynı cinsiyette 7000 ikiz çiftinde yapılan bir başka astım konkordansı çalışması sonucunda MZ ikiz çiftlerinde bu oran %19, DZ ikiz çiftlerinde ise %4.8 bulunmuştur (52). İkiz çalışmalarında ortaya çıkan bu sonuçlar astım ve allerjik hastalı klarda genetik faktörlerin önemini gösterir. Astım kompleks bir genetik hastalıktır. Astım hastalığı ve IgE yanıtından birden fazla gen sorumludur. Birçok araştırma grubu 5, 6, 11, 12, 13, 14, 16, 20 kromozomlar üzerinde yoğunlaşmaktadır (53, 54, 55, 56) II. Çevresel Faktörler Astım hastalarının çoğu atopik olsa da, atopik insanların sadece %10-30 unda astım hastalığı mevcuttur. Allerjenler: İmmünolojik bir mekanizma aracılığıyla aşırı duyarlılık reaksiyonuna neden olan antijenlere allerjen denir. Allerjik astımla birlikteliği olan en önemli iç ortam allerjeni ev tozu akarıdır. Diğer çevresel aeroallerjenlerin başlıcaları depo akarları, örümcek akarlar ı, polenler, küf mantarlar ı, evcil hayvanlar (özellikle kedi, köpek) ve hamam böceğidir. Akar duyarlılığı genel populasyonda %5-30, astım hastalarında %85 pozitiftir (57). Prenatal Faktörler: Bebek intrauterin dönemde annenin karşılaştığı çevresel faktörlerden etkilenir. Intrauterin dönemde ev tozu akar ı ve huş ağacı allerjenlerine immün yanıtın bakıldığı bir çalışma, 3. trimestrde allerjenlere mononuklear hücre proliferasyonunun 2. trimestrden fazla olduğunu ve allerjenlere yanıtın 22. gestasyon haftasından itibaren başladığını göstermiştir (58). Gebelik sırasında çevresel allerjenlere ve sigaraya maruz kalma hem çocuk hem anne de allerjik yanıtlar ı arttırabilir (59, 60). Ailede kuvvetli atopi öyküsü olan çocuklarda yaşamın ilk aylarında allerjenlerle yoğun temas kliniği etkileyebilir (61). İngiltere de yapılan bir çalışmada baş çevresi büyük çocuklarda saman nezlesi gelişme riski yüksek bildirilmiştir (62). İntrauterin malnütrisyonun timus gelişimini 12
13 olumsuz etkileyerek Th1 lenfosit fonksiyonlarını bozduğu ve Th1 lenfositlerde yapılıp Th2 leri baskılayan sitokinlerin sentezini azalttığı, bunun sonucu allejik inflamasyondan sorumlu Th2 lerin arttığı düşünülmektedir. Sigara: Aktif sigara içimi total IgE artışına neden olmakta ve bu durum astım hastalarında daha belirgin olmaktadır ( 63). Astım hastalarının sigara içmesi hastalıklarının daha ağır seyretmesine neden olur (64). Çocukluk dönemi astımında pasif sigara dumanına maruziyet astım gelişiminde risk faktörü iken adölesan dönemde aktif sigara içimi astım hastalığında önemli bir risk faktörü olmaktadır ( 65). Hava Kirliliği: Son yılda astım prevalansındaki artış, sanayileşmenin artmasıyla sıv ı petrol ve gazın yanmas ı sonucu ortaya çıkan atmosferik hidrokarbonların, nitrik oksitlerin (NOx), ozon (O3), karbon monoksit (CO), volatil organik bileşiklerin ve 10 µm den küçük inhale edilebilen partiküllerin havadaki konsantrasyonların ın artmasına bağlanabilir (66). Hava kirliliği serumda IgE artışına neden olmaktadır (67). Ocak ateşiyle ısınmak, evde sigara içilmesi ve tüylü hayvan beslenmesi de ev içi hava kirliliğine neden olan etmenlerdir. İnfeksiyonlar: Viral solunum yolu infeksiyonlarının astım gelişiminde primer bir risk faktörü olup olmadığı tartışmalıdır. Ancak astım hastalarının akut alevlenmelerinde viral solunum yolu infeksiyonlarının rolü büyüktür. Soğuk algınlığı çocuk ve erişkin astım hastalarında en sık akut alevlenme nedenidir. Solunum yollarının viral infeksiyonlar ı epitel harabiyeti yapar ve solunum yoluyla alınan allerjenlerin mukozaya ulaşmasını kolaylaştırır. Ayrıca bronş epitel bütünlüğünün bozulması mukozadaki demiyelinize sinir uçlarının açığa çıkarak daha kolay uyarılabilmesine ve havayollarının uyaranlarla daralmasına neden olur. RSV ile meydana gelen akut bronşiolitin infeksiyon sonrası gelişen tekrarlayıcı obstrüktif epizotlar ile ilişkisi tanımlanmıştır (68, 69). infeksiyonların Epidemiyolojik çalışmalar çocukluk döneminde geçirilen bakteriyel immün sistemde Th1 - Th2 yönlenmesi üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. Bakteri duvarında bulunan LPS lerin antijen sunan hücrelerden IL-12 salınımını uyarıp immün yanıtı Th1 yönünde kaydırarak atopi gelişimini engelleyici rolü olduğu düşünülmektedir. Antijen sunan hücreler bakteriyel uyarılara maruz kalmazlarsa ortamda IL-12 olmayacağından, immün yanıtın Th2 ye kayacağı öne sürülmektedir (70). 13
14 Helmintlerin neden olduğu kronik barsak infeksiyonu olan çocuklarda atopi riskinin azaldığını bildiren yayınlar vardır (71, 72). Bu durum parazit enfestasyonlarının poliklonal IgE artışına neden olarak spesifik IgE yanıtını engellemesi ve sık geçirilen parazit enfestasyonlarının IgE sentezini baskılamas ı ile açıklanmaktadı r. Von Muitus 1 yaşın altında altı kürden fazla antibiotik kullanan çocuklarda da yaşamlarının ileri döneminde saman nezlesi ve egzema riskini yüksek bulmuştur (73). İngiltere de yapılan bir diğer çalışma 2 yaşın altında özellikle sefalosporin ve makrolit grubu antibiyotik kullanan çocuklarda ileri yaşamlarında saman nezlesi ve egzema görülme riskinin iki kat yükseldiğini bildirilmiştir (74). Cinsiyet- Irk: Astım erken çocukluk döneminde erkeklerde kızlara oranla iki kat fazla görülür. İlk 18 ayda toplam periferik solunum yolu çapının erkeklerde kızlardan daha düşük olması bu durumu etkileyen faktörlerdendir. Puberteye doğru kız-erkek oran ı eşitlenir. Daha ileri yaşlarda kadın hasta sayısı daima daha fazladır. Siyah ırkta astımın daha sık görüldüğü bildirilmektedir (75). Besinler: Birçok yiyecek ve içeceğin astım krizlerine neden olması mümkündür ancak bu durumun gerçek prevalansı belli değildir. Prospektif araştırmalar inek sütü allerjisi olan çocukların 10 yaşındayken %50 sinde astım veya rinokonjunktivit gelişeceğini bildirmektedir (76, 77). Psikolojik Etkenler: Astımın psikosomatik bir hastalık olduğu kabul edilmektedir. Anksiyete, korku ve kızgınlık gibi emosyonel durumlar; havayolu tonusunda değişiklik yaparak hava yolu reaktivitesinde artış oluşturup, fiziksel ve çevresel uyaranların etkisini arttı rabilir (78). Gastroözofageal Reflü: Astım hastalarının %75 e yakınında gastoözofageal reflü (GÖR) semptomlarının varlığı bildirilmiştir (79). GÖR çeşitli mekanizmalarla astım yakınmalarına neden olur ve böyle hastalarda anti reflü tedavisi astım semptomlarının sıklığını azaltır. Egzersiz Astımı: Soğuk ve kuru havada 4-8 dakikalık sürekli egzersiz sonucunda 30 dakika içinde gelişen öksürük, hışıltı, dispne, göğüs ağrısı yakınmaları ile karakterize sendromdur. Aktivite seviyesi yüksek olan çocukluk-adolesan döneminde egzersiz astımına daha sık rastlanır. Altı-on dakikalık serbest koşuyu takiben yapılan spirometrik 14
15 ölçümde FEV1 de %10 luk düşüş egzersizle tetiklenen astımı düşündürürken, FEV1 de %15 lik düşüş bulunması diagnostiktir (31). Endokrin Faktörler: Astımın gebelik veya menstrüel dönemde kötüleşmesi ya da menopozdaki kadınlarda başlayabilmesi endokrin faktörlerin rolünü düşündürmektedir. Tirotoksikozda astımın şiddeti artar. Ancak astımın patogenezinde endokrin faktörlerin rolü tam olarak bilinmemektedir. (30). B-2.PATOGENEZ PATOGENEZE GENEL BAKIŞ Genetik ve çevresel risk faktörlerinin etkisi ile oluşan kronik inflamasyon; bronş epitel bütünlüğünün bozulması, vazodilatasyon, ödem, düz kas hipertrofisi, müküs hipersekresyonu, subepitelyal fibrozis ve müköz bez hipertrofisi gibi yapısal değişikliklere neden olur. Bu değişiklikler sonucunda bronş hiperreaktivitesi ve diffuz hava yolu obstrüksiyonu oluşur. İnflamasyon ne kadar yoğun ise bronş duyarlılığı o kadar fazla, hava yolu obstrüksiyonu da o kadar ağır olur, hastanın semptomları artar. Şekil 3: Astım patogenezi şematize edilmiştir. Genetik ve Çevresel Faktörler inflamasyon Bronşial hiperreaktivite + Yapısal Değişiklikler Hava yolu obstrüksiyonu ASTIM HASTALIĞINDA SOLUNUM SİSTEMİNDE OLUŞAN YAPISAL DEĞİŞİKLİKLER Astım araya iyileşme dönemlerinin girdiği ataklarla seyreden inflamatuar bir bronş sistemi hastalığıdır. Morfolojik bulgu olarak, hastanın kliniğiyle de bağlantıl ı olarak bronşial sistemde akut ya da kronik inflamasyon, iyileşme ve yeniden yapılanmanın neden olduğu değişiklikler izlenir. 15
16 Akut astım krizi sırasında kaybedilen hastaların akciğerlerine makroskopik bakıldığında aşırı havalanma nedeniyle şişmiş ve göğüs boşluğunu kaplamış akciğerler ile orta ve küçük çaplı bronş lümenlerini tıkayan koyu kıvamda, yapışkan mukus tıkacı görülür. Şekil 4: İnflamasyon sonucu bronş mukozasında oluşan değişiklikler (55). İlk astım atağında bronş ve bronşiollerin duvarında ödem, hiperemi ve iltihabi infiltrasyon oluşur. Başta eozinofiller olmak üzere, mast hücreleri, makrofajlar, lenfositler (çoğunluğu Th2), plazmositler ve bir miktar nötrofil enflamasyonda rol alır. Bronşu döşeyen silyalı silendirik epitelde nekroz olabilir. Bu epitelin rejenerasyonu sırasında hiperplazi dolayısıyla tabakalanmada artış meydana gelir. Goblet hücrelerinde hiperplazi allerjik reaksiyon sonucu mukus sekresyonunun artması na neden olur. Bazal membranda kalınlaşma, bronş-broşiol duvarında düz kas hipertrofi ve hiperplazisi kalıc ı patolojik değişikliklerin en önemlileridir. Astımda düz kas 16
17 hücrelerinin çap ve sayısındaki artış sıklıkla büyük ve orta çaplı broşların duvarında görülür. Kronik hastalarda hiperplastik düz kasların kasılmasına bağlı uzamış bronkokonstriksiyon gelişebilir. İMMUNO-PATOGENEZ İnhalasyon yolu ile alınan antijen, solunum epitel hücreleri arasında bol miktarda bulunan dendritik hücreler tarafından fagosite edilip, parçalanır. Antijen parçacığı (epitop) dentritik hücrelerin yüzeyinde bulunan MHC classii doku uyum antijeni ile, daha önce antijenle karşılaşmamış T lenfositlere (T0) sunulur. Epiteldeki dendritik hücreler, makrofajlar ve B lenfositler antijen sunabilme yeteneğine sahip hücrelerdir. T0 lenfositler T hücre reseptörleri (TCR) sayesinde antijeni algılar, aktive olur ve farkl ı immün yanıtın gelişmesine neden olan iki ayrı alt gruba diferansiye olur. Ortamda bulunan sitokinler T0 hücrelerin farklılaşmasını etkiler. Antijen sunan hücre ile T lenfosit arasındaki antijen sunumu çeşitli sitokinler ve adezyon molekülleri yardımı ile gerçekleştikten sonra T lenfosit, bellek hücreleri yardımı ile bu bilgiyi nesillerine taşır. Antijen sunumunun yapıldığı ortamda IL-12 miktar ı ve IFN-γ miktar ı fazla ise T0 hücreleri Th1 yönünde farklılaşır. Th1 hücreleri IL-2, IFN-γ, IL-3, GM-CSF serbestleştirir, gecikmiş tipte aşırı duyarlılık reaksiyonun gelişmesine neden olur. Th1 farklılaşması ile IFN-γ üretimi Th2 farklılaşmasını ve IgE yapımını inhibe eder. Antijenin sunulduğu ortamda IL-12 yoksa ve IL-4 fazla ise Th0 lenfositler Th2 yönünde farklılaşır. IL-4 T lenfositler, bazofiller ve mast hücreleri tarafından yapılır. Th2 hücreleri IL-4, IL-5, IL-3, IL-6, IL13, IL-16 ve GM-SF serbestleştirir. IL-4, B lenfositlerin IgE yapmalarına neden olacak şekilde değişime uğramalarını sağlar. IL-3, mast hücrelerinin, IL-5 ise eozinofillerin aktivasyonuna, büyümelerine ve daha uzun ömürlü olmalarına neden olur. Fazla miktarda yapılan IgE molekülleri çeşitli hücrelerin yüzeyinde bulunan yüksek afiniteli IgE reseptörüne (FcεRI) ve düşük afiniteli IgE reseptörüne (FcεRII) bağlanır. Böylece humoral allerjik reaksiyon yönünde farklılaşmış, immün hale gelmiş kişi tekrar aynı antijenle ya da çapraz reaksiyon gösterebilen bir antijenle karşılaştığında, antijenin IgE reseptörüne bağlanmasıyla birlikte allerjik reaksiyonlar bulgu verir hale gelir. 17
18 Şekil 5: T0 hücrelerin, Th1 ve Th2 ye farklılaşması (80). Özetle, sunulan antijenin özelliğine, antijen sunan hücrenin yapısına ve ortamda bulunan sitokin yoğunluğuna göre T hücreleri diferansiye olur. Eğer karşılaşılan antijen bir mikroorganizma ise ve bu diferansiasyon Th1 yönünde olursa ortaya çıkan immün yanı t hücresel immünite ve geç tip aşırı duyarlılık şeklinde olur. Eğer sunulan antijen bir allerjen ise ve diferansiasyon Th2 yönünde olursa ortaya çıkan ve eozinofilik inflamasyon şeklinde olur. immün yanıt IgE sentezi Th2 hücrelerin uyarısı ile B lenfositlerden aşırı miktarda IgE sentezlenmeye başlanması artık kişinin sensitize olduğunu gösterir. Bu kişilerde serum total ve spesifik IgE düzeyleri yüksektir. Antijenle karşılaşmanın ardından immün hale gelmiş bir organizma ikinci kez antijenle karşılaştığında, Th2 lenfositlerin kontrolünde iki ayrı yanıt vererek semptomları n ortaya çıkmasına yol açar. Duyarlanmış kişi allerjenle tekrar karşılaştığında, mast hücrelerin yüzeyinde IgE reseptörüne güçlü bir şekilde bağlanmış olan IgE antikorlarıyla antijen arasında bir köprü kurulmasıyla mast hücreleri hızla 18
19 degranüle olur. Mast hücrelerinin vakuollerinde bulunan histamin, triptaz, prostoglandin D2, lökotrien C4 (LTC4) gibi maddeler bronş ve bronş duvarında serbestleşir. Mast hücre kaynaklı bu mediatörler bronş mukozasında vazodilatasyon, ödem, mukus sekresyonunda artış ve bronş düz kaslarında kasılmaya neden olarak hava yollarının diffüz daralmasını sağlar. Yine mast hücre kaynakl ı TNFα, IL-5, GM-CSF ve T hücre kaynakl ı IL-5 gibi faktörler ortamda eozinofillerin birikmesine yol açar. Eozinofillerin toplanması antijenle karşılaşmayı izleyen ortalama 3. saatte başlar. Bu durum inflamasyonun devamına neden olur ve saatlerde sona erer. Eozinofil kaynakl ı enzimler bronş-bronşiyol epitelinin hasarlanmasından sorumludur. Astım hastalarının balgam incelemesinde kümeler halinde dökülen epitel hücrelerine Creola Cisimciği denir. Eozinofillerden açığa çıkan fosfolipaz enziminin balgamda kristalleşmiş görüntüsüne ise Charcot-Leyden kristalleri denir. Özetle astımlı hastalarda mast hücre kaynaklı medyatörler mukozada oluşan müküs hipersekresyonu, vazodilatasyon, vasküler permeabilite artışı, ödem ve bronkokonstriksiyon ile karakterize akut değişikliklerden sorumludur. Eozinofiller ve lenfositler ise inflamasyonun kronikleşmesinde rol oynar. Kronik inflamatuar hücrelerden açığa çıkan medyatörler ve büyüme faktörleri subepitelyal fibrozis, bronş düz kas hipertrofisi, revaskülarizasyon ve müküs salg ı bezi hipertrofisi gibi kalıc ı yapısal değişikliklere neden olur. Bu duruma yeniden yapı lanma (remodelling) denir. B-3. KLİNİK BULGULAR Öykü: Çocuklarda astım tanıs ı büyük oranda öykü ile konur. Hastalığın takibinde, kötüleşmeye neden olan faktörlerin ve tedavinin belirlenmesi yönünden öykü klinisyene yol göstericidir. Bir çocukta viral enfeksiyon, egzersiz ve allerjen ile karşılaşma sonucu tekrarlayıcı özellikte hışıltı (vizing) ve öksürük ortaya çıkıyorsa öncelikle astım düşünülmelidir. Semptomların gece alevlenmesi tipiktir. Astım tanısı koyarken aile öyküsü de göz önünde bulundurulmalı, anne, baba ve kardeşlerde bulunabilecek astım, allerjik rinit ve egzema gibi allerjik hastalıklar ayrıntıl ı sorgulanmalıdı r. Hasta öksürük, hışıltı, zor nefes alma ve göğüste sıkışma hissi şikayetleri ile başvurabilir. Astım hastalığında bu semptomların çeşidi ve ağırlığı hastadan hastaya ve 19
20 ayn ı hastada zaman içinde değişkenlik gösterir. Semptomlar kendiliğinden veya bronkodilatör ve antiinflamatuar tedavi ile azalı r, hatta kaybolur. Bir çocuk tekrarlayan öksürük ataklar ı nedeniyle çok sık solunum yolu enfeksiyonu tanısı almış, defalarca akciğer grafisi çekilmiş ve normal bulunmuş, birçok antibiyotik, öksürük şurubu ve antihistaminik ajan kullanmışsa bu çocukta astım hastalığı akla getirilmelidir. Astım hastalığının şiddetinin belirlenmesinde gece ve gündüz semptom sıklığı, semptomların günlük aktivite üzerine etkisi ve hastanın PEF değerlerine bakılır. Şekil 6: Astım ağırlık dereceleri, basamak şeklinde görülmektedir (57). Fizik Muayene: Öksürük nöbetleri özellikle küçük çocuklarda en sık rastlanan klinik tablodur. Sadece kronik öksürük yakınması ile başvuran öksürük varyant astım hastaları mevcuttur (81). İngiltere de kronik öksürüğü olan 97 çocuk iki yıl sonra tekrar değerlendirildiğinde 71 çocuğun astım tanısı aldığı ve 34 ünün düzenli astım ilaçları kullandığı görülmüştür (82). Bu çalışmadan da anlaşıldığı gibi; öksürükle seyreden astımda hastaların tan ı almas ı birkaç yıl sürebilir. Bu sebeple nedeni açıklanamayan 20
21 öksürük şikayeti olan çocuklarda akım hızı normal olsa bile bronkodilatör tedavi denenebilir. Astımın en karakteristik fizik muayene bulgusu hışıltıdır. Hışıltı periferik hava yollarındaki türbülansı yansıtır ve kabaca hava yolu obstrüksiyonunun ağırlığı ile paralellik gösterir. Obstrüksiyonun çok şiddetli olduğu bazı hastalarda hava giriş-çıkışı çok azalı r. Sessiz akciğer denen bu durum astım atağının çok ağır olduğunu gösterir. Literatür tarandığında hışıltı semptomu olan süt çocuklarının iki gruba ayrıldığı görülür: geçici infantil vizing ve infantil astı m. Geçici infantil vizing denen birinci tabloda bronş tonusu yüksek çocuklarda viral enfeksiyon geçirdikleri dönemde hışılt ı olur. Bu gruba dahil çocuklarda büyüdükçe solunum yollar ı çaplarının değişir ve viral enfeksiyonlar hışıltıya neden olmaz (83). Astım hastalarının çoğunda semptomlar ilk bir yılda başlar. Bu nedenle geçici infantil vizing sendromunu, infantil astım sendromundan ayırmak için çeşitli tanı kriterleri oluşturulmaya çalışılmaktadır. Astımlı çocukların çoğu atopiktir. Bu çocukların solunum fonksiyonları doğumda normaldir ve ilerleyen yaşla birlikte azalma gösterir. Martinez 2000 yılında ailede astım ve egzema öyküsünü major kriter, eozinofili, allerjik rinit ve soğuk algınlığı tablosunun eşlik etmediği hışıltıyı minör kriter almış, 3 yaşından önce tekrarlayan hışıltısı olan çocuklardan bir major ya da iki minör kriteri olanların okul çağına geldiğinde %76 sında astım hastalığı gelişeceğini bildirmiştir. Üç yaşından önce nadir hışıltısı olan ve bir major ya da iki minor kritere sahip çocuklarda ise okul döneminde %59 astım hastalığı gelişmiştir. Risk faktörü olmayanları n %95 inde astım gelişmediğini göstermiştir (84). Toraksda hiperinflasyon, inspiratuar kaslarda aktivite artışı, taşipne ve taşikardi atak sırasında diğer fizik muayene bulguları olabilir. Dispneye bağlı olarak kesik kesik konuşma ve öne doğru eğilerek nefes alma görülebilir. Hastalarda anksiyete, aşır ı terleme ve siyanoz hastanın hipoksemide olduğunun göstergeleri olabilir. Ataklar dışında solunum sistemi fizik muayenesi genellikle normaldir. Astı m nöbeti dispne, ekspiryumda uzama, hışıltı, kaba ve müzikal rallerle karakterizedir(44). Nadiren solunum yetmezliğine kadar gidebilir. Ağır nöbette pulmoner ventilasyon çok azalmıştır, bunun sonucunda oluşan hava açlığı, burun kanadı 21
Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer
Solunum sistemi farmakolojisi Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 3 Havayolu, damar ve salgı bezlerinin regülasyonu Hava yollarının aferent lifleri İrritan reseptörler ve C lifleri, eksojen kimyasallara,
DetaylıAstım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum
Bölüm 28 Çocuğum Astımlı mı Kalacak? Dr. S. Tolga YAVUZ Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum yollarında ortaya çıkan ve şiddeti zaman içinde değişmekle
Detaylı%5 Her iki ebeveyn atopik
ALLERJİ TESTLERİ Dr.ALEV ÖKTEM Düzen Laboratuvarlar Grubu Allerji Allerji vücudumuzun bağışıklık sisteminin çevremizde bulunan ve zararlı olmayan bazı maddelere karşı, ki bunlara allerjen denir, aşırı
DetaylıKronik inflamasyonun neden olduğu bronş hiperreaktivitesidir.
Bronşial astım ve tedavisi Dr. Müsemma Karabel Sunu Planı Pediatrik astımın özellikleri Klinik Bulgular Tanı basamakları Öykü GINA önerisi anket:2008 FM LAB Pediatrik astımın tedavisi Atak tedavisi Pediatrik
DetaylıASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK
ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık
DetaylıASTIM EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ 31.01.2012 HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI
ASTIM Dr. Bengü MUTLU Bir çok uyarıya karşı artan havayolu cevabı ile karakterize kronik inflamatuar bir hastalıktır İnflamatuar süreçte mast hücreleri, eozinofiller, T lenfositler, makrofajlar, nötrofiller,
DetaylıALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR
ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR Dr. İpek Türktaş Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara Çocuklarda: %8.6-15.4 Erişkinde: %20 AKINTI KAŞINTI Allerjik Selam Allerjik Rinit Bulguları AKSIRMA ATAKLARI
DetaylıPRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ
PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ N Emiralioğlu, U Özçelik, G Tuğcu, E Yalçın, D Doğru, N Kiper Hacettepe Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Genel Bilgiler Primer
DetaylıORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI
ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen
DetaylıHIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM
HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM 1. PUADER KONGRESİ ANTALYA 2012 Dr. İpek Türktaş Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara ipektur@gmail.com STRİDOR? VİZİNG? BRONŞİOLİT %80 ÜSYE %20 BRONŞİOLİT BRONŞİOLİT
DetaylıT.C. SAĞLIK BAKANLIĞI T Ü R K İY E HALK SAĞLIĞI KURUM U Van Halk Sağlığı Müdürlüğü
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI T Ü R K İY E HALK SAĞLIĞI KURUM U Van Halk Sağlığı Müdürlüğü Sayı : 37.81 1.563-934/ 28/04/2014 Konu : Teklife Davet Tel : Faks : Kurumumuzun ihtiyacı olan (2) kalem Dünya Astım Günü
DetaylıTİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu
TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONLARI TİP I TİP II TİPII TİPIII TİPIV TİPIV TİPIV İmmün yanıt IgE IgG IgG IgG Th1 Th2 CTL Antijen Solübl antijen Hücre/
DetaylıSİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI
SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI Yardım edin sinüslerim beni öldürüyor! Bunu daha önce hiç söylediniz mi?. Eğer cevabınız hayır ise siz çok şanslısınız demektir. Çünkü her yıl milyonlarca lira sinüs problemleri
DetaylıYönetici tarafından yazıldı Perşembe, 09 Nisan 2009 02:25 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Nisan 2009 02:59
Alerji Son yıllarda artış gösteren hastalılıklardan biri de alerji... Çağımızın hastalığı... Medeniyet arttıkça, toplumlar hijyene önem vermeye başladıkça alerjik vakalar da artmaya başlıyor. Dünyada en
DetaylıSunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet
Sunum planı Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet En sık hekime başvuru nedeni Okul çağındaki çocuklarda %35-40 viral enfeksiyonlar sonrası 10 gün %10 çocukta 25 günü geçer. Neye öksürük
DetaylıKRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ
KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ ÖĞRENİM HEDEFLERİ KOAH tanımını söyleyebilmeli, KOAH risk faktörlerini sayabilmeli, KOAH patofizyolojisinin
DetaylıALLERJİNİN NEDENİ NEDİR?
Saman nezlesi tanımı yanlış isimlendirilmektedir. Çünkü saman bu olaya neden olmaz. Hastalık; akan / kaşınan burun ve göz, hapşırma, boğaz kaşıntısı ve burun, boğazda çok miktarda akıntıdan oluşmaktadır.
DetaylıKronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji. Dr. Cengiz KIRMAZ
Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji Dr. Cengiz KIRMAZ Alerji Bir veya birden fazla antijene (alerjene) verilen anormal immünolojik cevapla karakterize bir hastalıktır.
DetaylıTıkandım, Nefes Alamıyorum. Tunçalp Demir
Tıkandım, Nefes Alamıyorum Tunçalp Demir Olgu 1 55 yaşında erkek hasta 2-3 yıldır nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarma yakınmaları mevcut. Nefes darlığı düz yolda giderken bile oluyor. Geçen yıl 1 kez
DetaylıKOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı
KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı KOAH Zararlı gaz ve partiküllere karşı havayolları ve akciğerin artmış kronik inflamatuar yanıtı ile ilişkili ve genellikle ilerleyici özellikteki kalıcı hava akımı
DetaylıDr Mahir İğde. Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Alerji Ünitesi /Samsun
Dr Mahir İğde Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Alerji Ünitesi /Samsun Kronik Öksürük Yakınmalı Bir Hasta: BK, 6y, Kız, Samsun Şik: Öksürük Hikayesi: 3 aylıktan bu yana zaman
DetaylıSOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire
SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire ÜST SOLUNUM YOLU Farenjit :Farenks mukozasının iltihabi bir hastalığıdır. Akut ve kronik olarak seyreder. Larenjit :Üst solunum yolunun bir parçası
DetaylıTÜM DÜNYADA KİŞİNİN ASTIM HASTASI OLDUĞU TAHMİN EDİLMEKTEDİR
Pediatrik Astım TÜM DÜNYADA 300.000 KİŞİNİN ASTIM HASTASI OLDUĞU TAHMİN EDİLMEKTEDİR Pediatrik astımın özellikleri Klinik Bulgular Tanı basamakları Öykü: GINA önerisi anket:2008 FM LAB Pediatrik astımın
DetaylıYaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011
Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını
DetaylıVİROLOJİ -I Antiviral İmmunite
VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite Prof.Dr. Yılmaz Akça Prof.Dr. Feray Alkan Prof.Dr. Aykut Özkul Prof. Dr. Seval Bilge-Dağalp Prof.Dr. M. Taner Karaoğlu Prof.Dr. Tuba Çiğdem Oğuzoğlu DOĞAL SAVUNMA HATLARI-DOĞAL
DetaylıBurun yıkama ve sağlığı
Burun yıkama ve sağlığı Yayınlanmış bir çok klinik çalışmada günlük yapılan nazal yıkmanın burnumuzla ilgili yaşam kalitesini arttırdığı ve sinüslerimizden kaynaklanan semptomları azalttığı gösterilmiştir.
DetaylıGÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ
GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ Erhan Çalışıcı, Birgül Varan, Mahmut Gökdemir, Nimet Cındık, Özge Orbay Başkent Üniversitesi Çocuk Sağ.Has.ABD Göğüs ağrısı, çocukluk ve adölesan
Detaylı*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.
* *Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir. *Bu hipotez, memelilerin evrimsel geçmişlerinin bir parçası
DetaylıOtakoidler ve ergot alkaloidleri
Otakoidler ve ergot alkaloidleri Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antihistaminikler 2 2 1 Serotonin agonistleri, antagonistleri, ergot alkaloidleri 3 3 Otakaidler Latince "autos" kendi, "akos"
DetaylıGenellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.
Bölüm 9 Astım ve Gebelik Astım ve Gebelik Dr. Metin KEREN ve Dr. Ferda Öner ERKEKOL Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Erişkinlerde astım görülme
DetaylıALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi
ALLERJİ AŞILARI Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi Allerji aşıları Allerjen immunoterapi Allerjik bir hastaya giderek artan miktarlarda allerjen
DetaylıBİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL
BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL HASTAYI POLİKLİNİKTE NASIL DEĞERLENDİRELİM? 1) Klinik özellikler ( semptom, bulgu, eşlik eden hastalıklar) Reaksiyon ilaç aşırı duyarlılık
DetaylıAstım. Özellikle son yıllarda sıklıkla duyduğumuz. Modern Yaşamın Gizli Tehdidi. En Yaygın Tipi Alerjik Astım
Özlem İkinci Modern Yaşamın Gizli Tehdidi Astım Sanayileşme ve egzoz gazları dış ortam havasını kirletirken, ev içinde kullanılan parfüm, sprey, deterjan, boya gibi malzemeler de iç ortam havasının kirlenmesine
DetaylıKronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı
Kronik Öksürük Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Epidemiyoloji Polikliniklerde en sık 5. şikayet %88-100 neden saptanıyor Spesifik tedavi
DetaylıİMMÜN SİSTEM HASTALIKLARI VE BAKIMI. Öğr. Gör. Dr. Ayşegül Öztürk Birge ARALIK 2016
İMMÜN SİSTEM HASTALIKLARI VE BAKIMI Öğr. Gör. Dr. Ayşegül Öztürk Birge ARALIK 2016 İmmünite ile allerji arasında yakın bir ilişki vardır. İmmünite antikorlarla vücudu korumak, Allerji ise, antikorlarla
DetaylıPatogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar
Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin
DetaylıAnafilaksi İle Başvuran Olgu
Anafilaksi İle Başvuran Olgu Dr Ebru ARIK YILMAZ Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Allerji & İmmünoloji Bilim Dalı ebruarik@yahoo.com A.Ç 14 yaş erkek Daha önceden bilinen hastalığı yok Evde aniden
DetaylıYrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD
Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD KOMPLEMAN SİSTEMİ Kompleman sistem, (Compleman system) veya tamamlayıcı sistem, bir canlıdan patojenlerin temizlenmesine yardım eden biyokimyasal
DetaylıEdinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli
Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD Doğal bağışıklık Edinsel bağışıklık Hızlı yanıt (saatler) Sabit R yapıları Sınırlı çeşidi tanıma Yanıt sırasında değişmez Yavaş yanıt (Gün-hafta)
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı Uzman Dr. M. Tuğba Çöğürlü KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK
DetaylıMEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler
MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik
DetaylıAstım ve Meslek Astımı 2014. Prof.Dr.A.Fuat Kalyoncu Göğüs Hastalıkları ABD Erişkin Allerji İmmünoloji Bilim Dalı
Astım ve Meslek Astımı 2014 Prof.Dr.A.Fuat Kalyoncu Göğüs Hastalıkları ABD Erişkin Allerji İmmünoloji Bilim Dalı YS. 58 yaşında, erkek, emekli işçi Yozgat/Akdağmadeni 17 yaşında Almanya 7 yıl öncesine
Detaylı21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi
21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi MANİSA HABER Soğuklarla birlikte sinüzit vakalarında artış yaşanıyor Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ercan Pınar, havaların
DetaylıXXV. Avrupa Allergoloji ve Klinik İmmünoloji Akademisi (EAACI)* Kongresi 2006 Viyana da Türkiye den En İyi Araştırma Ödülü Alan Çalışmalar
XXV. Avrupa Allergoloji ve Klinik İmmünoloji Akademisi (EAACI)* Kongresi 6 Viyana da Türkiye den En İyi Araştırma Ödülü Alan Çalışmalar Üç-Altı Yaş Astımlı Çocuklarda Adenozin -Monofosfat (AMP) a Bronşiyal
DetaylıADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI
ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık
DetaylıDR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ
DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ DUYGU DÜZCAN KİLİMCİ,GÜRSES ŞAHİN,ŞULE TOPAL,BURÇAK BİLGİN,ŞULE YEŞİL,GÜLŞAH TANYILDIZ,ALİ
DetaylıI- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık
I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık Fagositik hücreler (makrofajlar, mast hücreleri) Kompleman sistemi(direkt bakteri hücre membranı parçalayarak diğer immün sistem hücrelerin bunlara atak yapmasına
DetaylıASTIM TANI ve TEDAVİSİ
ASTIM TANI ve TEDAVİSİ TANIM Nöbetler şeklinde öksürük, dispne, hışıltılı solunum, göğüste tıkanıklık yakınmaları Diffüz, değişken, genellikle reverzibl hava yolu obstrüksiyonu Bronş aşırı duyarlılığı
DetaylıTÜTÜN VE ASTIM. Kısa Ders 2 Modül: Tütünün Solunum Sistemine Etkileri
TÜTÜN VE ASTIM Kısa Ders 2 Modül: Tütünün Solunum Sistemine Etkileri Kısa Dersimizin Hedefleri KISA DERSİMİZİN AMACI: Öğrencileri tütünün astım üzerindeki zararlı etkileri ile astım hastalarına ve ebeveynlerine
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıLÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:
LÖKOSİT WBC; White Blood Cell,; Akyuvar Lökositler kanın beyaz hücreleridir ve vücudun savunmasında görev alırlar. Lökositler kemik iliğinde yapılır ve kan yoluyla bütün dokulara ulaşır vücudumuzu mikrop
DetaylıASTIM TANI ve TEDAVİSİ
ASTIM TANI ve TEDAVİSİ Dr. Dilşad Mungan Tanım Astım hava yollarının kronik inflamatuar bir hastalığıdır, bu inflamatuar süreçte başlıca T lenfositler, eozinofiller ve mast hücreleri olmak üzere birçok
DetaylıTÜTÜNÜN ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLLARI SAĞLIĞINA ETKİLERİ. Ders 1 Modül: Tütün ve Çocuk Sağlığı
TÜTÜNÜN ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLLARI SAĞLIĞINA ETKİLERİ Ders 1 Modül: Tütün ve Çocuk Sağlığı Mini Dersin Hedefleri MİNİ DERSİN AMACI: Aktif veya pasif yollarla sigara dumanına maruz kalmanın, çocuklarda
DetaylıBİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK
1 LERDE LABORATUVAR İPUÇLARI GENEL TARAMA TESTLERİ Tam kan sayımı Periferik yayma İmmünglobulin düzeyleri (IgG, A, M, E) İzohemaglutinin titresi (Anti A, Anti B titresi) Aşıya karşı antikor yanıtı (Hepatit
DetaylıÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI
ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI Tıp Fakülteleri Mezuniyet Öncesi İmmünoloji Eğitim Programı Önerisi in hücre ve dokuları ilgi hücrelerini isim ve işlevleri ile bilir. Kemik iliği, lenf nodu, ve dalağın anatomisi,
DetaylıAlerjik Rahatsızlıklar. Atmosphere Sky ile hayatın tadını çıkarın!
Alerjik Rahatsızlıklar. Atmosphere Sky ile hayatın tadını çıkarın! 01 Giriş Her yıl artan sayıda insanı etkileyen alerjik rahatsızlıklar yaygın bir sorundur 1. Avrupa da 150 milyondan fazla insan kronik
DetaylıÇOCUKLARDA SİGARAYA MARUZİYETİN ETKİLERİ. Dr.Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı
ÇOCUKLARDA SİGARAYA MARUZİYETİN ETKİLERİ Dr.Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı PASİF SİGARAYA MARUZİYET Çocuklar zamanlarının %60-80 kadarını iç ortamlarda Türkiye
DetaylıTıp Fakültesi. Tıp Fakültesi. Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji Bilim Dalı. İnt. Dr. Yağmur ÇAKIR 25 Aralık 2018 Salı Dr.
Tıp Fakültesi Kocaeli Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dalı Çocuk Hematoloji BilimAnabilim Dalı Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji
DetaylıÇocuklarda Olgularla Ağır Astım Yönetimi: Konvansiyonel Tedaviler
Çocuklarda Olgularla Ağır Astım Yönetimi: Konvansiyonel Tedaviler Dr.Ersoy Civelek Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji SUAM ersoycivelek@gmail.com Çocuklar
DetaylıAstım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu
Bölüm 21 Astımla Karışan Hastalıklar Dr. Alpaslan TANOĞLU ve Dr. Mustafa DİNÇ Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu hastalığıdır. Hastalığın en
Detaylımm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3
24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte
DetaylıGastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM
Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans
DetaylıTİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı
TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır
DetaylıBURUNDAN (NAZAL) UYGULANAN YÜKLEME (PROVOKASYON) TESTLERİ İÇİN AYDINLANMIŞ ONAM (RIZA) BELGESİ
BURUNDAN (NAZAL) UYGULANAN YÜKLEME (PROVOKASYON) TESTLERİ İÇİN AYDINLANMIŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANIN... Kayıt (protokol) numarası :... Doğum tarihi (gün/ay/yıl) :... Adresi :...... Telefon numarası
DetaylıGöğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine
Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına
DetaylıTip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü
Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı Uzman Dr. M. Tuğba Çöğürlü Alerji-İmmünoloji Bilim Dalı 27.03.2018 Prof.
DetaylıAKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015
AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu
DetaylıENFEKSİYON SEKELLERİ
ENFEKSİYON SEKELLERİ Postenfeksiyöz Bronşiyolitis Obliterans Prof. Dr. Deniz Doğru Ersöz Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Ünitesi Bronşiyolitis Obliterans (BO) Alt solunum
DetaylıOLGU I. 28 Y, erkek, özel bir şirkette yönetici Zaman zaman nefes darlığı, özellikle koşu sırasında öksürük Oskültasyon : Normal
OLGU I 28 Y, erkek, özel bir şirkette yönetici Zaman zaman nefes darlığı, özellikle koşu sırasında öksürük Oskültasyon : Normal NASIL İLERLERSİNİZ? 1-Bronş provokasyon testi 2-Ek tetkik gerekli değildir
Detaylıİnek sütü alerjisi artıyor mu? Prof Dr Esen Demir EÜTF Çocuk Alerji ve Klinik İmmunoloji BD Çocuk Göğüs hastalıkları BD
İnek sütü alerjisi artıyor mu? Prof Dr Esen Demir EÜTF Çocuk Alerji ve Klinik İmmunoloji BD Çocuk Göğüs hastalıkları BD WAO 2013 Alerji prevalansı %10-40 Gelişmiş ülkelerin çoğunda prevalans >%20 EAACI
DetaylıEpilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;
Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak
DetaylıDERİ PRICK TESTİ (SPT) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAY FORMU
DERİ PRICK TESTİ (SPT) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAY FORMU 1. Deri prick testi (SPT: Skin Prick Test ), yakınmaları bir solunum yolu ya da besin allerjisinin varlığını düşündüren olgularda uygulanan bir
DetaylıSunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV
Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV
DetaylıViral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler
Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış Viral Hepatitler İnfeksiyöz Viral hepatitler A NANB E Enterik yolla geçen Dr. Ömer Şentürk Serum B D C F, G, TTV,? diğerleri Parenteral yolla geçen Hepatit Tipleri A B
DetaylıSOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ. Doç Dr Tunçalp Demir
SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ Doç Dr Tunçalp Demir SFT-SINIFLANDIRMA A-)Spirometrik inceleme 1. Basit spirometri 2. Akım-volüm halkası a)maksimal volenter ventilasyon (MVV) b)reversibilite c)bronş provokasyonu
DetaylıBRONŞ DUYARLILIK TESTLERİ. Prof. Dr. Tunçalp Demir
BRONŞ DUYARLILIK TESTLERİ Prof. Dr. Tunçalp Demir BRONŞ DUYARLILIK TESTLERİ 1.)REVERSİBİLİTE 2.)BRONŞ PROVOKASYON TESTLERİ REVERSİBİLİTE Tanım Havayolu obstrüksiyonu bulunan olgularda, farmakolojik bir
DetaylıHazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:
Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 30.06.2018 » İnfluenzanın Tanımı» İnfluenza Bulaş Türleri» İnfluenza Nasıl Bulaşır?» Konak Seçimi» Klinik
DetaylıTemel Solunum Fonksiyon Testi Uygulamaları. Dr. Şermin BÖREKÇİ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı
Temel Solunum Fonksiyon Testi Uygulamaları Dr. Şermin BÖREKÇİ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Solunum fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılan testler nelerdir? Solunum
DetaylıÖksürük. Pınar Çelik
Öksürük Pınar Çelik Öksürük Öksürük, akciğerleri aspirasyondan koruyan, sekresyonların atılmasını sağlayan, istemli veya istemsiz refleks yolla oluşan, ani patlayıcı ekspirasyon manevrasıdır. Öksürük refleksinin
DetaylıA.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 02.02.2010 Pnömotoraks : Viseral ve parietal plevra yaprakları arasına hava girmesidir Künt Spontan Travmatik olabilir İyatrojenik
DetaylıANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ EĞĠTĠM-ÖĞRETĠM YILI DERS NOTU FORMU
ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ 2015-2016 EĞĠTĠM-ÖĞRETĠM YILI DERS NOTU FORMU DERSĠN ADI:Mesleksel allerjiler DERSĠ VEREN ÖĞRETĠM ÜYESĠ: Doç. Dr. Ömür Aydın DÖNEM: 4 DERSĠN VERĠLDĠĞĠ KLĠNĠK STAJ: Allerji
DetaylıİMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ. Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD
İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD HÜCRE İÇİ MİKROBA YANIT Veziküle alınmış mikroplu fagosit Sitoplazmasında mikroplu hücre CD4 + efektör
DetaylıİDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir
İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama
DetaylıBurun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir!
On5yirmi5.com Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir! Mevsim değişimlerinde geniz akıntısı, burnunuzda tıkanıklılık ve bağ ağrılarınızdan şikayetiniz varsa, üst solunum yolu enfeksiyonlarınız 10
DetaylıTürkiye de ve Dünyada Astım Epidemiyolojisi
Türkiye de ve Dünyada Astım Epidemiyolojisi Doç. Dr. Bülent Karadağ Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hast. BD, İstanbul Dünyada Astım 300 milyon hasta Gittikçe artıyor. Dünyada Astım ISAAC
DetaylıDİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II. KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU
DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU Doç.Dr. Engin DEVECİ İMMÜN SİSTEM TİPLERİ I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık Fagositik hücreler (makrofajlar, mast
DetaylıTravmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık
Doç. Dr. Onur POLAT Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık personeli gibi hastalardan bulaşabilecek
Detaylı%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı
%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı kaşıntılar (kc, bb, troid) Pemfigoid gestasyones Gebeliğin
Detaylı5 Pratik Dermatoloji Notları
AİLE HEKİMLERİ İÇİN 5 Pratik Dermatoloji Notları En Sık Görülen Dermatolojik Hastalıklar İçindekiler Vitiligo Eritema Multiforme Ürtiker Uyuz Tahta Kurusu / Pire Isırığı Kaposi Sarkomu 2 Vitiligo 3 Vitiligo
DetaylıAlevlenmelerin en yaygın nedeni, trakeobronşiyal enfeksiyonlar ve hava kirliliğidir. Şiddetli alevlenmelerin üçte birinde neden saptanamamaktadır
Toraks Derneği, Göğüs Hastalıkları Uzmanları ve solunum hastalıkları alanında çalışan diğer uzmanlık dallarındaki hekimler tarafından 1992 de kurulan bir ulusal uzmanlık derneğidir. Toraks Derneği nin
DetaylıKLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI)
KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI) Dr.Gülbin Bingöl Karakoç Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi K.İnci 1: Bebek K, 2 günlük kız hasta Meme emememe, morarma yakınması
Detaylıİnsomni. Dr. Selda KORKMAZ
İnsomni Dr. Selda KORKMAZ Uykuya başlama zorluğu Uykuyu sürdürme zorluğu Çok erken uyanma Kronik şekilde dinlendirici olmayan uyku yakınması Kötü kalitede uyku yakınması Genel populasyonda en sık görülen
DetaylıAstım-KOAH Overlap Sendromu. Yrd. Doç. Dr. Serhat Karaman Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı
Astım-KOAH Overlap Sendromu Yrd. Doç. Dr. Serhat Karaman Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Sunum Planı Tanı Tarihçe (Çok yakın tarih! ) Rehberlerde Akos Prevelans Klinik Literatür
DetaylıÇOCUKLARDA AKUT ASTIM ATAĞININ ÖZELLİKLERİ ve İSKEMİ MODİFİYE ALBUMİN DÜZEYLERİ
T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ANABİLİM DALI Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rahmi ÖRS ÇOCUKLARDA AKUT ASTIM ATAĞININ ÖZELLİKLERİ ve İSKEMİ MODİFİYE ALBUMİN
DetaylıBÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.
BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof Dr Zehra AYCAN zehraaycan67@hotmail.com Büyüme Çocukluk çağı, döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder Bu süreçte çocuk hem büyür hem de gelişir
DetaylıArı sokmalarında mast hc ve bazofillerden ani mediyator salınımı görülür. Anafilaksi sırasında serum triptaz düzeyinde (aktif mature B triptaz )
Arı sokmalarında mast hc ve bazofillerden ani mediyator salınımı görülür. Anafilaksi sırasında serum triptaz düzeyinde (aktif mature B triptaz ) artış gösterilmesi tanıyı doğrular. VIT ve böcek sokmalarında
DetaylıTam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count
TAM KAN SAYIMI Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count Tam kan sayımı kanı oluşturan hücrelerin sayılmasıdır, bir çok hastalık için çok değerli bilgiler sunar. Test venöz kandan yapılır. Günümüzde
DetaylıASTIM ASTIM NASIL BİR HASTALIKTIR
ASTIM NASIL BİR HASTALIKTIR ASTIM Astım solunumun gerçekleştiği alveol denen hava keseciklerine soluk havasını ileten hava yollarında daralma ile kendini gösteren ve ataklar (krizler) şeklinde seyreden
DetaylıGebelik ve Trombositopeni
Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi
Detaylı