TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ...2 MİLLİYET GAZETESİ...7 SABAH GAZETESİ...11 RADİKAL GAZETESİ...

Transkript

1 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ...2 Merkel ve Sarkozy den yılın ilk buluşması Sanayi üretimi Kasım'da arttı Merkez Bankası satıyor ama döviz kaçışı yok, aksine biraz giriş var Yıldız: Gaz pazarlığı futbol maçı değil iki kazanan var Şişecam: 3 milyar doları aşarız 10 yıl önce Made in Turkey demeye utanırdık, 100 bin araçla ABD de lider olduk MİLLİYET GAZETESİ...7 IMF Avrupa için iyimser IMF'den Macaristan'a rest Babacan: Avrupa'nın yıkıcı depremine hazırlıklıyız Güngör Uras... Halkımız hayatından memnunken felaket tellallığı mı yapıyoruz? SABAH GAZETESİ...11 NBK bu kez ilaca geldi Bahardan çıktı dünyayı sollayacak İhracatçı şamarı vuracak Altın için müthiş tahmin 6 milyar dolarlık dev ihale yarın Emlakta gözler Türkiye'de RADİKAL GAZETESİ...14 Cep telefonu devinden şaşırtan hamle Kaçakçılığa eylem planı Bankaların borsadaki krallığı sona eriyor Yeni ipek yolu havada kurulacak Uğur Gürses...Bu kadar aciz miyiz? HABERTÜRK GAZETESİ...18 Er Euro'yu kurtarmak! Battı komşu yan gider! Büyüdük de küçüldük! Şirkete para koyana da ceza geliyor Bizi kur mahvetti! Günde 2 milyon TL geçti! "AVM ler kent dışına çıkmalı" DÜNYA GAZETESİ...23 Türk-Çin İş Forumu Şanghay'da Başladı Destekle dış açığın 5 milyar dolarını kapatırız Teşvik sistemi ile 'yatırım iklimi' değişecek Osman AROLAT... Teşvik mutlaka envantere dayandırılmalı Tevfik GÜNGÖR... Merkez Bankası Başkanı iyimser bir tablo çizdi

2 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ Merkel ve Sarkozy den yılın ilk buluşması Avrupa nın en güçlü iki ekonomisi Almanya ve Fransa nın liderleri bugün öğleden sonra yılın ilk buluşmasını gerçekleştirecek Liderlerin euro bölgesinin zayıf ekonomilerinin borçlanma maliyetlerinin arttığı ve Avrupa nın daha sıkı bütçe kuralları getirmeye hazırlandığı bir dönemde bir araya gelmesi büyük önem taşıyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile gerçekleştireceği toplantıdan önce İtalya Başbakanı Mario Monti ile görüştü. Merkel ve Sarkozy nin Ocak ayı sonundaki aylık euro toplantılarından önce 20 Ocak ta İtalya yı ziyaret edecekleri belirtildi. İtalya, ekonomisinin büyüklüğü, dev borç yükü ve ilk çeyrekte ağır bir şekilde finansman bulmak zorunda olması nedeniyle krizin en büyük odak noktası olarak gösteriliyor. Diğer yandan İtalya nın on yıllık tahvillerinin getirisi yine yüzde 7 nin üzerine çıkarak, tehlike sinyalleri vermeye başladı. Bununla birlikte Yunanistan Başbakanı ülkeye verilecek ikinci yardımın sonlanmaması durumunda, ülkenin iflas edebileceğini belirtti. Sanayi üretimi Kasım'da arttı Türkiye İstatistik Kurumu, sanayi üretiminin 2011 yılının Kasım ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,4 arttığını açıkladı. Beklentiler de sanayi üretimini bu seviyelere yakın artması yönündeydi Buna göre, Takvim etkisinden arındırılmış endeks 2011 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5.2 artış, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise bir önceki aya göre yüzde 2.5 azalış gösterdi. Kasım ayında 2010 yılının aynı ayına göre, madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksinde yüzde 2.9, imalat sanayi sektörü endeksinde yüzde 7.6 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksinde de yüzde 16.9 artış kaydedildi. Oyak Yatırım Başekonomisti Mehmet Besimoğlu gelen verilere bakıldığında sanayi üretiminde yavaşlamanın henüz görülmediğini, Aralık ayı itibariyle bunun görülmesinin beklendiğini söyledi. Besimoğlu, "Ağustos ayında yapılan faiz indirimi ekonomideki yvalşlamayı oldukça geçtiridi. Ekim'de gelen faiz indirimi de Ekim'in sonuna doğru olduğu için çok fazla etkili olmadı. Bunun etkilerinin Aralık ayından itibaren görülmesini bekliyoruz" dedi. Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise ekonomide yavaşlamanın bir yandan da işsizliği artıracağına dikkat çekti. Yorgancılar, "Ekonomiyi soğutmanın hedef oludğunu ön plana çıkaran açıklamalar yapılıyor. Ancak şunu unutmamak gerekiyor ki; ekonominin soğuması bir yandan da işsizliğin artması anlamına geliyor. Merkez Bankası, ekonomiyi soğutma yönünde adımlar atacağını açıklamıştı... Türk ekonomisinin gittiği yönü altı ve 12 aylık periyotlarla değerlendirilmelidir. Aylık değerlendirmeler, yanlış değerlendirmelere neden olabilir. Şimdi alınan kararlarla gelecek altı ayda ekonomide bir soğuma görüleceğine inanıyorum" dedi.

3 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Merkez Bankası satıyor ama döviz kaçışı yok, aksine biraz giriş var Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Merkez Bankası nın müdahalelerine karşın yükselen kurların, işlerin kötüye gittiğini ifade etmediğini, bu durumun dünya piyasalarının yansıması olduğunu söyledi. Babacan, Merkez Bankası nın sattığı döviz içerde kalıyor. Dışardan da gelen döviz var dedi BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, yükselen doların ateşini söndürmek için çaba harcayan Merkez Bankası nın uygulamalarını destekledi. Merkez Bankası nın piyasaya müdahale ettiği ağustos ayından bugüne kadar, Türkiye den sermaye çıkışının bulunmadığını tam tersine toplamda belirli miktarlarda döviz girişlerinin olduğunu belirterek, o dönemden bu yana Türkiye ye giren dövizin, çıkan dövizden daha fazla olduğunu vurguladı. Ekonomiyi yansıtmıyor Babacan, artık gelinen süreçte kurun seviyesinin de ekonominin genel durumunu ifade etmediğini savunarak, Eskiden 1970 lerde veya 1990 larda şöyle bir psikoloji vardı; kur arttı mı işler kötüye gidiyor, kur düştü mü işler iyiye gidiyor. Artık öyle değil. Türkiye nin ekonomik temelleri zaten sağlam. Kurdaki hareketler ağırlıklı olarak dünya piyasalarının, gelişmelerin bir yansıması. Yoksa bizim ekonomimizde sorunlar var, problemler var bunların sonucu kur iniyor çıkıyor, bu değil. Türkiye dışa açık bir ekonomi dedi. Döviz Türkiye de kalıyor Bugünlerde dünya ekonomisinin hareketli olduğunu, bütün gelişmekte olan ülkelerin parasının değer kaybettiğini anlatan Babacan, kurların sadece Türkiye de değil, gelişmekte olan tüm ülkelerde yükseldiğini, Macaristan, Güney Afrika, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Latin Amerika başta olmak üzere pek çok gelişmekte olan ülkelerin parasında ciddi değer kaybı yaşandığını vurguladı. Kurlar yükselirken Merkez Bankası nın başarılı bir çizgi izlediğini ifade eden Babacan, şu değerlendirmede bulundu: Böyle dönemde Merkez Bankamız gayet başarılı bir çizgi izliyor ve hem regülatör görevini koruyor hem de enflasyonun makul seviyelerde devam etmesi için de bir çizgi ve hedef koyuyor kendisine. Merkez Bankamız zaman zaman piyasaya giriyor ve döviz satış müdahalelerinde bulunuyor. Dönüp bakıyoruz o döviz yine Türkiye de kalıyor. Bizim kolonumuz sağlam Dünyada yaşanan ekonomik gelişmelerin az da olsa Türkiye yi etkileyebileceğini ifade eden Babacan, şunları söyledi: Avrupa daki kriz, Avrupa nın depremi orada ne kadar yıkıcı olursa olsun biz burada sağlam bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Niye? Çünkü biz binamızı sağlamlaştırdık, depreme karşı daha sağlam bir bina inşa ettik. Böyle bir durumda belki sarsıntılar hissedecek ama sapasağlam ayakta devam edeceğiz. Çizgiden sapmadıkça korkacak durum olmaz BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye, temel çizgisinden sapmadığı sürece, bütçede sağlam durduğu sürece, para ve bankacılık politikalarındaki sağlam çizgiyi devam ettirdiği sürece, gerekli olan reformları da yapmaya devam ettiği sürece korkacak bir şey olmaz dedi. Yıldız: Gaz pazarlığı futbol maçı değil iki kazanan var Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Rusya ile yapılan son doğalgaz anlaşmasına yönelik muhalefetin Türkiye çok şey kaybediyor eleştirilerine yanıt vermeyeceğini söyledi

4 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Yıldız, Kılıçdaroğlu na yanıt vermedim, anlaşmanın içeriğini siyasete kurban etmek istemiyorum. Türkiye bu anlaşmadan kârlı çıkmıştır dedi. Yıldız, şunları söyledi: Bu işin açmazı, ticari anlaşmalarla ilgili ayrıntılı açıklama yapamama durumu. Bu olaya futbol maçı gibi bakamazsınız. Bunun kaybedeni yok. Her iki taraf da kazanandır. Üzerinden siyaset yapılabilecek bir konu değildir, oldukça griftir. Ama ben açık yüreklilikle Türkiye nin kazançlı olduğunu söyleyebilirim. Bu anlaşmanın içeriğini siyasete kurban edemem. Nabucco da rafa kalkmadı. Tam tersi, Nabucco yu kolaylaştıracak. Biz Nabucco anlaşmasını yaptığımızda, itiraz edenler, Nabucco savunucusu durumuna geldiler. Şişecam: 3 milyar doları aşarız Şişecam Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Ahmet Kırman, Bulgaristan, Tataristan, Polatlı ve Eskişehir de devam eden milyon dolarlık yatırım planlarının olduğunu belirterek, Önümüzdeki dönemde de devam eden yatırımlarla bin kişilik ek istihdam yaratacağız yılını 2.8 milyar dolar ciro ile bitirdik ciromuz ise 3 milyar doları biraz geçer. Bugün düz cam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve kimyasallar alanlarında 8 ülkede faaliyet gösteren Şişecam, cam ev eşyası üretiminde Avrupa da ikinci dünyada üçüncü, cam ambalajda Avrupa da dördüncü dünyada beşinci, sodada AB de dördüncü dünyada onuncu, ve kromda ise dünyada bir numaralı şirket dedi Ar-Ge ye 40 milyon lira Türkiye de en çok elektrik ve doğalgaz tüketen şirketler arasında ilk sıralarda olduklarını vurgulayan Ahmet Kırman, Doğalgaz ve elektrik tüketiminde ilk 5 e gireriz. Bir fırın 15 sene 24 saat yanıyor. Botaş ın belli indirimleri kaldırması bizim içn de büyük sorun oldu. Bu indirimlerin sürmesi lazım diye konuştu. Kırman, Ar-Ge konusunda da şunları dile getirdi: Bizim Ar-Ge ye ayırdığımız bütçe yılda 40 milyon lira. Dünyada bu alana 4 milyar dolar ayıran şirketler var. Daha dikkatli ve akıllı yatırımlarla sektördeki payımızı ve dünyadaki yerimizi sağlamlaştırabiliriz. Cam ev eşyasında her gün üç yeni ürün üretiyoruz. Avrupa daki krizden yara almadan kurtulmak için ihracatın desteklenmesi gerektiğini kaydeden Ahmet Kırman, şunları söyledi: Rusya da demiryolu ağı çok yaygın, hatta neredeyse müdürün odasından bile demiryolu gidiyor. Türkiye de ihracat yaptığımız pazara karayolu ile nakliyat gerçekleştiriyoruz ve bunun maliyeti çok fazla. Bir milyon ton şişe satıyoruz. Bunun karayolu ile nakliyatı kolay değil. Onun için Türkiye de demiryolu ağının geliştirilmesi lazım. Bu yalnızca bizim sektöre kolaylık sağlamayacak, tüm ihracatçılarımızın yararlanacağı bir durum olacaktır. Demiryolları konusunda Türk sanayicisine destek sağlanmalı. Fillere mi bardak satalım 2012 nin zor bir yıl olacağını belirten Ahmet Kırman, şu değerlendirmeyi yaptı: Önümüzü göremiyoruz. Bazı sektörlerde şayet dengeli gidebilirsek Türkiye ekonomisinin 2012 büyümesi yüzde 4 ü tutturur. AB nin sorun olacağı çok açık. ABD nin sorununu ihraç edeceğini hep bekliyoruz ama burada gözden kaçırılmaması gereken bir Çin faktörü olduğu da unutulmamalı. Türkiye nin gelecekte göreceli rekabet üstünlüğünü bugünden kurabilmesi için 2012 de önemli fırsatlar yakalanabilir. Fakat dünya çok küçüldü. Yeni pazar bulmak zor olacak. Bilinmeyen bir pazar yok. Soda üretiminde 160, cam ev eşyası üretiminde 140 ülkeye satış yapıyoruz. Nereye gidebiliriz. Afrika daki fillere mi bardak satalım. Artık mevcut pazarlarda etkinliğimizi ve payımızı artırmaya odaklanacağız.

5 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ yıl önce Made in Turkey demeye utanırdık, 100 bin araçla ABD de lider olduk 2.5 yılda otomotivin anavatanı Amerika ya 100 bin araç ihraç eden Ford Otosan, dengeleri değiştirdi. Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, yılda yüzde 60 büyüdükleri ABD nin önde gelen pazarları olduğunu belirterek, Burada hem yeni sınıf yarattık, hem de bu sınıfın lideri olduk. 10 yıl önce Made in Turkey demeye utanırken, bugün göğsümüz kabararak söylüyoruz. ABD halkı da araçlarımızla övünüyor dedi TÜRKİYE de bir ilke imza atarak otomotivin anavatanı Amerika ya oto ihracatını başlatan Ford Otosan, 2.5 yılda Kuzey ve Güney olmak üzere tüm Amerika kıtasına 100 bin adetlik ihracat yaparak tüm hedeflerini aştı. Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, 10 yıl önce Gölcük fabrikası ilk kurulduğunda ürettiğimiz araçların Türk yapımı olduğunu hem biz, hem Ford söylemeye çekiniyor, utanıyorduk. Bugün bırakın bizi ve Avrupa yı Amerikan halkı bile aldığı araçların Made in Turkey olduğunu gururla söyler hale geldi. 10 yılda Türk otomotiv sektörü tüm dünyada inanılmaz bir imaj elde etti dedi. İhracat yüzde 60 arttı Dünyanın önde gelen metropollerinden biri olan New York ta Gölcük te üretilen Transit Connect ler taksi olarak yollarda boy göstermeye başladı. Manhattan Ford Showroom unda bir toplantı düzenleyen Nuri Otay, Amerika da beklentilerin çok üzerinde bir talep gördüklerini belirterek, her yıl ihracatlarının yüzde 60 tan fazla büyüdüğünü dile getirdi. Amerika ya ihracatla ürettikleri ticari araçların güvenliğini de ispatladıklarını kaydeden Otay, şunları söyledi: 5 yıldızlı ilk ticari Bazı kesimler ticari araçların otomobiller kadar güvenli olmadığını, EuroNcap gibi testlere girmediğini iddia eder. Ama unutulan şu; ticari araçlar otomobilden daha sağlam olmak zorunda. Bunun üstüne güvenlik donanımları da eklenince otomobillerden daha güvenliler. Amerika güvenlik konusunda çok hassas ve bu yüzden ihraç etmeden önce testlere soktuk. Connect, sınıfında 5 yıldız alan ilk araç oldu. Bu da ticari araçların güvenli olmadığı efsanesini ortadan kaldırdı. Yeni Transit 2012 de 1 milyar dolarlık yatırımla 3 yılda 3 yeni model üretmeye hazırlanan Ford Otosan, bunlardan ilki olan tamamen yeni Transit i 2012 son çeyreğinde satışa sunmaya hazırlanıyor. 630 milyon dolar yatırımla üretiminde son aşamaya gelen yeni nesil Transit, 2013 yılının ortasında ise Türk mühendislerinin desteğiyle Ford un Kansas fabrikasında üretilmeye başlanacak. Nuri Otay, yeni Transit in iki farklı platformda iki farklı model olacağını belirterek, Diğer versiyon ve küçük hafif ticari araç ise 2013 ve 2014 yıllarında sırayla bantlardan inecek dedi. Bu modelde en büyük pazar ABD olur FORD Otosan ın Gölcük fabrikasında ürettiği Transit Connect, Amerika da yeni bir sınıf yaratarak en çok talep gören modellerden biri oldu da ihracatına başlanan Connect, 2.5 yılda 90 bin adetlik satış rakamına ulaşırken, Güney Amerika pazarına ihraç edilen 10 bin adetlik Transit le bölgeye ihracat 100 bini buldu. Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, 2011 de ABD ye gerçekleştirdiğimiz Connect ihracatı yüzde 60 artışla 20 bin adetten 32 bine adede ulaştı. Kanada ve Porto Riko yla birlikte rakam 37 bin adet oldu. Amerika kıtasına yapılan ihracat yüzde 70 artışla 44 bin adede yükseldi dedi. Transit Connect in en çok satıldığı ülkenin Türkiye olduğunu ancak 2012 de bu durumun değişebileceğini belirten Otay, Geçen yıl Türkiye de 38 bin Connect sattık de 35 bin adetlik satışa ulaşırız. ABD ye ise 40 bin Connect ihraç ederiz diye konuştu.

6 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ ABD de Ford un tek taksisi artık Connect TOPLAMDA 13 bin taksinin çalıştığı New York ta bugüne kadar Victoria Crown ve Escape Hybrid modelleriyle yüzde 80 pazar payı elde eden Ford, artık sadece Gölcüklü Transit Connect le boy gösterecek. Ford Motor Company Filo Pazarlama Müdürü Gerry Koss, Transit Connect in düşük yakıt tüketimi, geniş bagaj hacmi ve yüksek tavanıyla yolcuların ve taksicilerin beğenisini kazandığını belirterek, Türkiye de üretilen Connect Taxi, Ford Motor un ABD deki tek taksi modeli olacak. 20 yıllık Victoria Crown ın üretimi çoktan bitti. Kasım 2011 de Escape Hybrid in üretimi sona erdi. Sınırlı sayıda stok kaldı. Bundan sonra takside sadece Transit Connect le rekabet edeceğiz diye konuştu. Connect Taxi nin New York un yanı sıra Kanada, Boston, Los Angeles, San Francisco, Orlando, Las Vegas, Şikago da da kullanılmaya başlandığını söyleyen Koss, hedeflerini şöyle aktardı: Şu anda 50, yıl sonuna kadar 550 Connect taksi New York ta hizmet verecek yılına kadar toplam taksi sayısının 2 bin adedi geçmesi bekleniyor. ABD genelinde 6 bin 700 adetlik bir taksi pazarı var. Ford Motor un payı yüzde 75 seviyesinde. Ford olarak bu pazarda Gölcüklü Transit Connect le yer alacağız, hedefimiz pazar payımızı daha da yukarıya çekebilmek. İstanbul da satmadan taksiyi New York a kabul ettirmek zor FORD Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, New York ta Geleceğin Taksisi ihalesinde birlikte finale kalıp elenen Karsan la ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: Siz önce Türkiye de aracı üretin ve İstanbul da satın ki, dünyanın en büyük metropolüne girme şansınız olsun. Ortada üretilen ve satılan bir araç olmaması büyük etken oldu. Yoksa geliştirilen araç hakkında kimsenin bir şey söylediği yok. Düşünün biz ortağımız Ford olmasına rağmen Amerika pazarına çok zor girdik.

7 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ MİLLİYET GAZETESİ IMF Avrupa için iyimser IMF Başkanı Lagarde, Avrupa'nın bu yıl resesyondan kurtulabileceğini, iyimser olmak için nedenler bulunduğunu söyledi. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa'nın bu yıl resesyondan kurtulabileceğini ve bölge ekonomisiyle ilgili beklentilerde daha iyimser olmak için nedenler bulunduğunu söyledi. Lagarde Güney Afrika ziyareti sırasında Business Day gazetesiyle yaptığı söyleşide, "Euro bölgesinde durum son 18 ayda çok büyük ölçüde değişti. Bu yüzden beklentiler konusunda biraz daha iyimser olmak için nedenler var" dedi. IMF'nin Yunan hükümetine olan güveni ise azalıyor. Alman Der Spiegel Dergisi'ne göre, IMF'nin, Yunanistan'a reformlar konusunda duyduğu güven iyice azalmaya başladı. Haberde, IMF'nin Yunanistan'ın mevcut programını yetersiz gördüğü ve ek tedbir alınması gerektiği görüşüne sahip olduğu ifade edildi. IMF'den Macaristan'a rest Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Macaristan konusunda kaygılı Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Macaristan hükümeti tarafından çıkarılan yeni Merkez Bankası Kanunu nedeniyle kaygı duyduklarını, Macaristan hükümetiyle anlaşma yapabilmek için önemli isteklerinin olduğunu, aksi taktirde Macaristan la anlaşmaya gitmeyeceklerini açıkladı. Lagarde, Macaristan ın henüz Maliye Bakanı nın bile olmadığını, Macaristan a yeni kredi açılması kararının ABD ve AB tarafından verileceğini söyledi. Yeni atanacak Macaristan Maliye Bakanı yla önümüzdeki hafta bir araya gelerek görüşmelerde bulunacaklarını belirten Lagarde, ancak Macaristan hükümeti tarafından çıkarılan yeni kanun ve yasaların AB kriterlerine uygun olmasına önem verdiklerini, Macaristan ın kriterlere uymaması halinde Macaristan la anlaşma yapmayacaklarının kesin olduğunu kaydetti. Macar medyasında da büyük yankıya neden olan Lagarde nin açıklamalarının ardından Macar ekonomistler hükümetin atacağı adımları merakla izlemeye başladı. Babacan: Avrupa'nın yıkıcı depremine hazırlıklıyız Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bugünlerde dünya ekonomisinin hareketli olduğunu, gelişmekte olan tüm ülkelerin parasında ciddi değer kaybı bulunduğunu belirterek, "Böyle bir dönemde Merkez Bankamız gayet başarılı bir çizgi izliyor ve hem regülatör görevini koruyor hem de enflasyonun makul seviyelerde devam etmesi için kendisine bir çizgi ve hedef koyuyor" dedi. Babacan, AK Parti Etimesgut İlçe Başkanlığı 4. Olağan Kongresinde yaptığı konuşmada, Türkiye nin finansman kanalıyla, ticaret kanalıyla dünya ile kenetlendiğini ve dışa açık bir ekonomi haline geldiğini söyledi. Bu nedenle dünyada yaşanan ekonomik gelişmelerin az da olsa Türkiye yi etkileyebileceğini ifade eden Babacan, şöyle konuştu: "Dünyada ne olursa olsun, biz bunu hissetmeyiz, duymayız, böyle bir şey yok. Nasıl bir deprem olduğunda, depremin merkezinde yıkıcı olur ama uzaklarda da hissedilir. Hele hele bu deprem büyük bir deprem ise...

8 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ İşte Gölcük depremi, İzmit depremi, Adapazarı depremini biz Ankara da hissettik. Ama Ankara da hiç bir hasar yok. Göreceksiniz Avrupa daki kriz, Avrupa nın depremi orada ne kadar yıkıcı olursa olsun biz burada sağlam bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Niye? Çünkü biz binamızı sağlamlaştırdık, depreme karşı korunaklı hale getirdik, temellerimizi güçlendirdik, kirişlerimizi betonlarımızı sağlamlaştırdık, depreme karşı daha sağlam bir bina inşa ettik. Hele hele böyle bir durumda uzaktaki deprem tamam, orada yıkıcı olabilir, orada hasar meydana getirebilir ama bizim ekonomimiz belki sarsıntılar hissedecek ama sapasağlam ayakta devam edeceğiz. Bunu bütün verilere göstergelere ve ekonominin temellerine dair işaretlere bakarak söylüyoruz. Yoksa bir ilçe kongresinde moral verme konuşması yapmak için söylemiyorum. Şu anda öyle bir şeye de ihtiyacımız yok. Çok şükür AK Parti iktidarı kendine güvenen bir iktidar, daha seçimleri yeni bitirmişiz, halkın desteği arkamızda, böyle gereksiz iyimserlik, popülizm yapma ihtiyacımız yok. Şimdiye kadar da yapmadık da zaten." Güven ve azimle yollarına devam edeceklerini anlatan Babacan, "Bunu ekonominin gerçeklerine ve bütün göstergelere bakarak ve gelecekle ilgili uygulayacağımız sağlam politikalara güvenerek söylüyorum. Biz temel çizgimizden sapmadığımız sürece, bütçemizde sağlam durduğumuz sürece, para ve bankacılık politikalarımızda zaten ortaya koyduğumuz sağlam çizgiyi devam ettirdiğimiz sürece, gerekli olan reformları da yapmaya devam ettiğimiz sürece korkacak bir şey yok" diye konuştu. Kurların yükselişi Bugünlerde dünya ekonomisinin hareketli olduğunu, bütün gelişmekte olan ülkelerin parasının değer kaybettiğini anlatan Babacan, kurların sadece Türkiye de değil, gelişmekte olan tüm ülkelerde yükseldiğini, Macaristan, Güney Afrika, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Latin Amerika başta olmak üzere pek çok gelişmekte olan ülkelerin parasında ciddi değer kaybı yaşandığını vurguladı. Kurlar yükselirken Merkez Bankasının başarılı bir çizgi izlediğini ifade eden Babacan, "Böyle dönemde Merkez Bankamız gayet başarılı bir çizgi izliyor ve hem regülatör görevini koruyor hem de enflasyonun makul seviyelerde devam etmesi için de bir çizgi ve hedef koyuyor kendisine. Merkez Bankamız zaman zaman piyasaya giriyor ve ağırlıklı olarak döviz satış müdahalelerinde bulunuyor. Ama dönüp bakıyoruz o döviz ne oldu diye o döviz yine Türkiye de kalıyor" dedi. "Türkiye nin başarıları tüm dünyada konuşuluyor" Türkiye nin başarılarının bütün dünyada konuşulduğunu, ancak yapacaklarının, yaptıklarından daha fazla olduğunu anlatan Babacan, "Yürümeyeceğiz, koşacağız, durmadan dinlenmeden hizmete devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Babacan, tüm dünyada 2009 yılında ekonomik kriz yaşanırken Türkiye de alınan önlemler sayesinde Türkiye de rekor seviyede büyüme olduğunu, istihdamın arttığını kaydetti. Türkiye nin gelir dağılımını hızla düzelttiğini, zengin-fakir arasındaki farkın tüm dünyada artarken Türkiye de azalmaya başladığını belirten Babacan, bütün bunların uyguladıkları sosyal politikalar sayesinde gerçekleştiğini söyledi. Devletten sağlanan sosyal desteklerle ilgili aile sosyal destek uzmanları projesinin hayata geçirileceğini anımsatan Babacan, bunun için 7-8 bin civarında personel alınacağını söyledi. "Gençlerimizi iyi yetiştiremezsek 2023 yılı hedefleri hayal olarak kalır" Babacan, eğitim, sağlık, adalet alanında pek çok reformlar yaptıklarını, bir kaç yıl içinde Fatih Projesini uygulamaya başlayacaklarını belirterek, "2014 yılı sonunda tüm sınıflarımızda elektronik tahta, her öğrencimizde bir tablet bilgisayar olacak. Şu anda dünyada bütün okulları ve öğrencileri hedef alan böyle bir uygulama yok, ilk kez Türkiye de uygulanacak. Gençlerimizi iyi yetiştiremezsek 2023 yılı hedefleri hayal olarak kalır" diye konuştu. Sağlık alanında TÜİK anketine göre halkın yüzde 73 ünün memnun olduğuna işaret eden Babacan, Ankara da Etlik ve Bilkent te sağlık şehirleri kurulacağını bunların her birisinin 1 milyar doların üzerindeki yatırımlar olduğunu kaydetti.

9 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Güngör Uras... Halkımız hayatından memnunken felaket tellallığı mı yapıyoruz? Dokuz gün dağ taş dolandım. Yol üzerindeki kahvelerde çay içerken yan masadakilerle, şehirlerde esnaf lokantalarında ve köftecilerde yemek yerken esnaf ile, şehirler arasındaki (köylerde demeyeceğim, çünkü köy kalmamış!) yerleşim yerlerinde hayvancılarla ve toprağı ekip biçenlerle sohbet ettim. İlginç olan şu: Anadolu halkı, İstanbul da yaşayanlar kadar Battık - batıyoruz. Ne olacak bizim halimiz? havasında değil Herkes günlük yaşam şartlarından söz ediyor. Anadolu da Merkez Bankası nın o gün ne kadar döviz sattığı, rezervinin ne olduğu, cari açık, Hazine Bonoları nın gösterge faizi konuşulmuyor. Merkez Bankası Başkanı nın konuşmalarını dinleyen de tartışan da yok. Tütün ekerdik, ne güzel gelir getirirdi. Burada devletin fabrikası vardı. Kapattılar. Pamuk para etmiyor. Hayvan yemi pahalılandı. Sütü ucuza topluyorlar. Seracılıkta iş var. Oraya sulama geldi, buraya gelmedi... Anadolu da sohbet konuları bunlar. Ya döviz ve altın muhabbeti? diye sual eyleyenlere cevabımdır. Kahvede yan masada oturanlardan biri sordu: Hocam 8 altın borcum var... Altın alıp ödeyeyim mi, bekleyeyim mi? Neden altın ile borçlandınız? diye sordum. Hayvan alacaktım, bir arkadaşımdan 6 altın aldım, 8 altın vereceğim dedi. Bir köftecide de servis yapan genç Hocam paramı euro ya yatırdım. Satayım mı? Yoksa biraz daha euro mu alayım? diye sordu. Meraklandım, Kaç euro n var? dedim, cevapladı: Hocam ne kadar olacak? 100 euro almıştım. Cüzdanda 100 TL yedek param var. Onu da euro ya mı bağlasam diye düşünüyorum... İşte böyle Sayın Okuyucularım. Anadolu daki saf ve bakir halkımız hâlâ, soğanın cücüğünü ekmeğine katık edince Tanrı ya şükrediyor. Mutlu oluyorlar. Bazılarımız ise İstanbul da bir eli yağda, bir eli balda... Varlığımızda bir eksilme olmasın... Bu furyada varlığımızı nasıl artırırız derdinde... Üzüm üzüm üzülüyoruz! ALIŞVERİŞ MERKEZİNDE KUYRUK VAR İstanbul da yaşayan ve her gün dolar, faiz fiyatına, borsa endeksine bakarak, Merkez Bankası Başkanı nın söylediklerini yorumlayarak Battık batıyoruz diye feryat eden veya devletin rakamlarını yorumlayarak (Bendeniz gibi!) Felaket tellallığı yapan belli bir kesimi bir yana koyunuz. İstanbul da hayat devam ediyor. İnsanlar para kazanıyor, para harcıyor. İstanbul da yaşayanların çoğunluğu olan biten ile ilgilenmiyor. İstanbul denilince öne çıkanlar Battık - Batıyoruz cular ve de Felaket Tellalları ama çoğunluk hayatından memnun görünüyor. Hafta sonu hava yağmurlu idi. Bilgisayarın yazıcısının kartuşu (mürekkebi) bitti. Kartuş almaya İstinye Park a gidecek oldum. Alışveriş Merkezi nin (AVM) 4 yanındaki otopark kapılarının önünde araba kuyrukları vardı. Garajlar dolmuş. Araçlar içeriye giremiyor. (Bir bilene sordum. Anlattı. İstinye Park ın altında 5 katlı 180 bin m2 büyüklüğünde otopark alanı varmış. 6 bin araç alırmış.) AVM nin alışveriş katlarında insan kaynıyordu. Acaba bu insanlar yalancı müşteri mi, yoksa gerçek alıcı mı diyerek ellerine baktım. Çoğunluğun elinde alışveriş torbası vardı. AVM nin yiyecek içecek bölümlerinde insanlar kuyrukta bekliyordu. Açık anlatım ile AVM dekiler gezmeye değil para harcamaya gelmişti. Eve dönüşte İstanbul un farklı bölgelerinde evi olan arkadaşlarıma telefon ettim. Onlar da kendi bölgelerindeki AVM lerinin kalabalıklığından söz etti, gelenlerin para harcadığını anlattı.

10 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ İnsanlarımızın çoğu hayatından memnun İnsanlarımız şimdilerde 2 şeye bakıyor: (1) Pahalılık var mı? (Enflasyon ne olur ise olsun. Eğer insanların geliri enflasyondan daha az artmış ise pahalılık vardır. Net kişisel gelir artışı enflasyon artışının üzerinde ise, insanlarımız enflasyonu önemsemez. Çünkü onlar için pahalılık yoktur.) (2) Doların altının fiyatı ne oldu - ne olacak? Azıcık da olsa cebinde doları, kolunda altın bileziği olanlar kazanıyor mu, kayıp mı ediyor?insanlarımız Cari açık ne olmuş? -Merkez Bankası ne kadar dolar satmış? -İthalat nasıl şaha kalmış? -Avrupa krizi biz etkiler mi, etkilemez mi? gibi konulara fazla ilgi duymuyor. Bu konularda yazılanları okumak, söylenenleri dinlemek insanlarımızı sıkıyor. İktidardakiler bu tür yazılara, söylemlere kızıyor. Diğer politikacılar kendilerinden başkasını düşünmediklerinden bu tür yazıları okumuyor. Söylemleri dinlemiyor. Ben bir ekonomi yazarı olarak Durumdan vazife çıkarmak zorundayım... En iyisi bir süre İç karartıcı yazılar yerine Anadolu haberlerini vereyim, insanlarımızın içini açacak yazılar yazayım... (Diyorum da... Bakalım sözümde ne kadar durabileceğim. Çünkü bazı şeyler oluyor ki, Gel de yazma birader!... )

11 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ SABAH GAZETESİ NBK bu kez ilaca geldi Turkish Bank, Dünya Göz Hastaneleri, Kılıç Grup ile Türkiye'de büyüyen NBK bu kez ilaca geldi. Kuveyt'in en büyük bankası National Bank of Kuwait, yabancıların oyun alanı haline gelen ilaç sektörüne Dem İlaç ile girdi Sağlık sektöründe yabancı ilgisi ilaçla devam ediyor. Yeni düzenlemelerle ilaç sektöründe kâr rakamlarının düşüklüğünden firmalar yakınırken, Körfez'in en büyük finans şirketlerinden biri daha yatırımını ilaçtan yana kullandı. 2015'te dünyanın en büyük ilaç pazarlarından biri olacağı açıklanan ve 2011'e damga vuran ilaca adım atan Körfez devi ise Türkiye'nin yakından tanıdığı Kuveytli National Bank of Kuwait. Kuveytli banka, ilaç dağıtımında sektörün en büyük oyuncularından Dem İlaç ile imza attı yılında Dünya Göz'e yüzde 30 ortak olan National Bank of Kuwait (NBK), böylece Türkiye'deki ikinci sağlık yatırımını da Dem İlaç ile gerçekleştiriyor. NBK Capital Mezzazine Fund ile imzayı attıklarını söyleyen Dem İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Demir, "1993 yılında kurulan şirketimiz için NBK işbirliği büyük bir adım oldu" dedi. NBK'nın önce Dem İlaç'ı fonlayacağını, ardından da ortak olacağını anlatan Demir, "150 kişilik kadroya sahip Dem İlaç için büyüme süreci başladı. 2010'da 66 milyon lira ciro yapan şirketimiz geçen yılı 91.2 milyon lirayla kapattı. Dünya devi markalarla olan işbirliğimizi üretime çevireceğiz" diye konuştu. TÜRKİYE'DE YATIRIMI SEVİYOR Yönetim Kurulu'nda Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer'in de bulunduğu NBK, 2007'de Turkish Bank'ın yüzde 40'ını 160 milyon dolara alarak Türkiye'ye adım atmıştı. NBK, sırasıyla Yudum Gıda'nın tamamını, Kılıç Deniz'in yüzde 20'sini Dünya Göz Hastaneleri'nin de yüzde 30 hissesini satın almıştı HIZLI BAŞLADI Yabancıların Türkiye ilgisi 2012'ye hızlı başladı. Yılın ilk işlemini Türkiye Finans Bankası'nın ortağı Suudi Arabistanlı National Commercial Bank yaptı. Suudi bankanın yatırım kolu Eastgate MENA Capital, Silk & Cashmere'e ortak oldu. Körfez'in içecek devi Dubaili Aghtia, Pelit Su markasının tamamı için imzaları attı. Manisalı seramik ve granit firması Graniser Granit Seramik'e Londralı Bancroft ortak oldu. 9 milyar dolar cirosu ve 12 bin çalışanı bulunan ABD'li Hunstman, EMA Kimya'nın tamamını Engine Holding'den devraldı. İTALYAN DEV ÇINAY'I ALDI NBK Capital Yönetici Direktörü Amjad Ahmad ise "Büyük bir Pazar olan Türkiye'de Dem'e yatırım yapmamız potansiyelinin de güçlü olduğunu gösteriyor" dedi. Öte yandan bir başka yabancı dev daha Türkiye'de ilaç sektörüne adım attı. İtalyan ilaç devi Angelini Group, Santa Farma'nın patronu Erol Kiresepi ve Süleyman Kiresepi'nin ilaç şirketi Çınay Kimya'nın yüzde 100 hissesini devraldı. Bahardan çıktı dünyayı sollayacak Economist Intelligence Unit, 2012'nin en hızlı büyüyecek ekonomisinin Arap Baharı sonrasında beklenen yatırımlar nedeniyle Libya olacağını öngördü 2011'de yaşanan Arap Baharı'nda başı çeken ülkelerden Libya'nın ekonomisi Economist Intelligent Unıt'in değerlendirmesne göre 2012'de en çok büyüyecek ekonomiler arasında ilk sırada gelecek.

12 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Kaddafi rejiminin 2011'de devrilmesinin ardından ülkenin bu yıl altyapı yatırımları sayesinde büyümede lider konuma gelmesi bekleniyor. Economist Intelligence Unit'e göre Libya'daki büyüme Kaddafi döneminin yapacağı yatırımların çok üstüne çıkacak. Araştırmaya göre 2012'de Moğolistan madencilik sektörünün tetikleyeceği bir büyüme dönemine girerek bu alanda yapılacak yatırımların da etkisiyle hızlı büyüyerek Libya'nın ardından ikinci sırayı alacak. IRAK DA LİSTEDE Irak'ta, ABD işgali ve sonraki dönemde çıkan kaos nedeniyle bu yatırımların ertelendiğine dikkat çekilen araştırmaya göre 2012 yılı bu ülke için de özellikle altyapı yatırımlarının destekleyeceği bir büyüme yılı olacak. Angola ve Nigerya emtia fiyatlarındaki artıştan kaynaklanan büyümenin faydasını görürken dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin ise Avrupa ve ABD'deki krizin de etkisiyle bu ülkelere yapılacak talebi de kendine çekerek 2012 yılında da emin adımlarla büyümeye devam edecek. SUDAN KÜÇÜLECEK 2012 yılı en hızlı büyüyenler kadar en çok küçülenler sıralamasında da bazı değişikliklere neden olacak. Avrupa ekonomileri bu yıl euro krizinin etkisiyle birlikte 'en hızlı büyüyen ekonomiler' listesinden en hızlı küçülenler sıralamasına transfer olacak. Buna karşın en hızlı küçülecekler sıralamasında ilk sırayı ise Sudan alacak. Ekonomist Intelligence Unit'e göre temmuzda Güney Sudan ile yollarını ayıran ülke son üç çeyrektir petrol kaynakları ve gelirlerinde yaşanan daralmanın da etkisiyle 2012'nin en çok küçülen ülkesi olacak. İhracatçı şamarı vuracak İhracat rakamlarına eleştirilere sert yanıt veren Ekonomi Bakanı Çağlayan, "İhracatçı 150 milyar dolarla güzel bir şamar vuracaktır" dedi Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın ihracat rakamları üzerine yaptığı eleştirilerin ardından iş dünyasında çıkan tartışmaya Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da katıldı. Çağlayan, Babacan'ın değil ihracatçının tarafında görüş açıkladı. Çağlayan, MÜSİAD'ın Mersin Şubesi'nin 15. Genel Kurulunda yaptığı konuşmada 2011'deki ihracat rakamlarının bazı kesimler tarafından yanlış yorumlandığını aktardı. Çağlayan, şunları söyledi: "Onlara en büyük cevabı ümit ediyorum ki, ihracatçılarımız 150 milyar dolarlık ihracatı yakalayarak verecek, güzel bir şamar vuracaktır. Çünkü onlar 2 kere 2'yi 4 değil, 3 ediyormuş gibi göstermeye çalışıyor. Kimsenin Türk ihracatçısının moralini bozmaya hakkı yoktur. Türk ihracatçısı nice zorluklara rağmen büyük başarılara imza atıyor." CARİ AÇIK KADER DEĞİL Türkiye'de cari açığı artık kader olmaktan çıkaracaklarını söyleyen Çağlayan, "Teşvik sistemimizi de buna göre geliştiriyoruz. Öyle bir sistem hazırlıyoruz ki Türkiye'nin dışarıdan ithal etmek zorunda kaldığı kalemleri içeride üretmek için teşvik edeceğiz" dedi. AB ülkelerinin ticaretlerinin yüzde 80'ini diğer üye ülkelerle yaptığını belirten Çağlayan, "İslam İşbirliği bünyesinde 57 ülkenin ticaretleri yüzde 16'lar mertebesinde. Türkiye oranı yüzde 25'e çıkararak örnek olmuştur. MÜSİAD İslam ülkeleri arasındaki ilişkiyi güçlendirmiştir" diye konuştu. Altın için müthiş tahmin Merkez Bankaları'nın tavırlarının altını daha yukarı taşıyacağı belirtildi İş Yatırım Uluslararası Sermaye Piyasaları Müdür Yardımcısı Şant Manukyan, Gazeteport'a yaptığı açıklamada, altının henüz zirveyi görmediğini bildirerek, 2000'li seviyelerin çok rahat geçilebileceğini kaydetti.

13 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Gazeteport'un haberine göre; geçtiğimiz günlerde başarılı yatırımcı Jim Rogers'ın altın fiyatlarının 1200 dolara kadar düşebileceği yönündeki açıklamasını değerlendiren Manukyan, böyle bir durumun ancak Avrupa'da bir likidite krizi, bir bankanın batması veya Fransa gibi ana bir ülkenin üç kurum tarafından notunun indirilmesi sonucunda bir teminat gereksinimi olması durumunda mümkün olabileceğini kaydetti. Genel trendde altının yükselme eğiliminde olduğunu dile getiren Manukyan, merkez bankalarının tavırlarının altını yukarı taşıyacağını söyledi. Altının 'lere seviyelere gerilemesi durumunda dahi sonra tekrar yükseleceği görüşünü koruduğunu bildiren Manukyan, zirvenin henüz görülmediğini belirtti. Altının 2000'leri çok rahat geçebileceği düşüncesinde olduğunu ifade eden Manukyan'a göre altın 2012'de en fazla 1,800'leri görecek.son dönemlerde Avrupa ve ABD'den gelen verilerin 4-5 ay önceki verilere kıyasla toparlanma işareti olarak algılanabileceğini kaydeden Manukyan, 'henüz bir yatırım stratejisi hazırlamak için erken' diye konuştu. 9 Ocaktaki Avrupalı liderler toplantısından net bir karar çıkmayacağı görüşünde olduğunu belirten Manukyan, ECB'nin ikinci halesini Avrupalı liderlerden gelecek olan bilgilerden daha fazla önemsediğini dile getirdi. Manukyan, liderlerin açıklamalarının bundan sonra kriz olmamasını sağlayacak açıklamalar olduğunu, çözüm açıklamalarının ECB'den gelmesi gerektiğini belirtti 6 milyar dolarlık dev ihale yarın Türkiye'nin en büyük ikinci otoyol projesi için geri sayım başladı. İstanbul Boğazı'na yapılacak 3. köprünün de içinde bulunduğu 6 milyar dolarlık Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle inşa edilecek Kuzey Marmara Otoyol Projesi'nin ihalesi yarın. Geçen yıl ihale ilanı yapılan ve yaklaşık 11 ayda 2 kez ertelenen ihale için bugüne kadar yerli ve yabancı 33 firmanın belgeleri incelendi. 18 firma da şartname aldı. Ekonomik kriz nedeniyle finansman bulmada yaşanacak sorunları dikkate alan Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü, proje kapsamında ihaleyi alacak firmanın üsleneceği 950 milyon dolarlık kamulaştırma bedelini önce 700 milyon dolara, ihaleye 10 gün kala ise 400 milyon dolara çekti. Yani ihaleyi alan şirket, 400 milyon dolara kadar kamulaştırma bedelini ödeyecek, üzerini ise devlet tamamlayacak FİNANSMAN BULUNUR Talipli sayısı ve tekliflerin yüksek olacağı yönündeki görüşleri SABAH'a değerlendiren Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım şöyle konuştu: "Kriz nedeniyle 2012 için bir daralma öngörüsü var. Buna rağmen böyle projelere hâla finansman bulunacağı kanaatindeyim." Emlakta gözler Türkiye'de Yıllık 10 milyar dolarlık gelir beklenen yabancıya konut satışının önünü açacak mütekabiliyet yasasında son rötuşlar atılırken, küresel emlak piyasasının en büyük organizasyonu AFIRE'den 2012 yılı raporu geldi. 21 ülkeden dünya devi 200 yatırımcının üye olduğu Washington merkezli Yabancı Gayrimenkul Yatırımcıları Birliği (Association of Foreign Investors in Real Estate-AFIRE) ve Wisconsin Üniversitesi'nin birlikte hazırladığı 2012 raporuna göre emlak piyasasında en fazla dikkat çeken ülke Türkiye olacak. BRIC'İN ORTASINDAYIZ AFIRE'nin emlak sektörüne yönelik raporunda en fazla ticaret BRIC adı verilen geleceğin yıldız ekonomilerinde yaşanacak. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in olduşturduğu BRIC ülkelerinin ortasına yerleşen Türkiye, emlakta hızlı atlamayı yapacak. AFIRE'nin çalışmasına göre bu yıl gelişen piyasalar içinde en fazla ticaret Brezilya'da gerçekleşecek. Geçen yıl da sıralamada birinci olan Brezilya'yı, Çin takip edecek. Üçüncü sırada ise geçen yılın 7'ncisi Türkiye bulunuyor. Türkiye, en hızlı yükselişi yapacak ülke olarak dikkat çekerken, sıralamada 4 ve 5'inciliği Hindistan, Vietnam paylaşıyor. Meksika 6, Rusya 7'nci olarak sıralamada göze çarparken,. Sıralamaya ilk kez giren Kolombiya 10, Macaristan 12, Katar ise 17'nci olarak dikkat çekti

14 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ RADİKAL GAZETESİ Cep telefonu devinden şaşırtan hamle Şirkete yakın kaynaklara göre BlackBerry üreticisi RIM sadece bir model hariç; çıkartacağı diğer tüm modelleri iptal etti 2011 yılını zararla kapatan ve eski günlerine dönmeyi düşleyen RIM, şirkete yakın kaynaklara göre radikal bir karar alarak yeni yılda çıkarmayı planladığı telefonlarından tamamen vazgeçti; sadece BlackBerry 10 işletim sistemini kullanan telefonu için kolları sıvadı. Halihazırda geliştirilme aşamasında olan ve London kod adını taşıyan yeni BlackBerry'nin 2012'nin ortalarında kullanıcılara sunulması beklenirken, cihazın çift çekirdek işlemciyi kullandığı ve LTE tabanlı kablosuz ağ teknolojisini kullandığı sanılıyor. RIM, 2012'de daha dikkatli adımlar atarak 2011'de uğradığı tüm zararı kapatmakta kararlı görünüyor. Kaçakçılığa eylem planı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı kaçakçılıkla mücadelede yeni sayfa açıyor. Her kaçakçılık türüne karşı ayrı eylem planı hazırlanacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, kaçakçılıkla oluşturacağı eylem planlarıyla mücadele edecek. Bakanlık, çay kaçakçılığı ile mücadele eylem planı, şeker kaçakçılığı ile mücadele eylem planı, canlı hayvan ve et kaçakçılığı ile mücadele eyle planı nın yanı sıra, internet ticareti yoluyla yapılan kaçakçılıkla ilgili mücadele eylem planı hazırladı. Planların kısa süre içinde açıklanması bekleniyor. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı nın kaçakçılıkla mücadele kapsamında hazırladığı ilk plan olan akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele eylem planı geçtiğimiz yılın mart ayından bu yana yürürlükte. Eylem planı kapsamında, 11 Ocak tarihinde de üst düzey yöneticiler ile bir toplantı gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca, Ocak 2012 tarihleri arasında kolluk güçleri ile adli birimler arasındaki işbirliğini güçlendirmek üzere de Akaryakıt Kaçakçılığı ile Mücadelede Karşılaşılan Sorunlar ve Hukuki Boyut konulu bir çalıştay düzenlenecek. Akaryakıttaki modelin dikkate alınmasının ardından, çay kaçakçılığı, şeker kaçakçılığı, canlı hayvan ve et kaçakçılığı ve e-ticaret yoluyla yapılan kaçakçılıkla mücadele eylem planı hazırlanmasına da başlandı. Planların tamamlanma aşamasına geldiği öğrenilirken, 2012 yılında 4 eylem planının da uygulamaya girmesi hedefleniyor. X-ray işe yaradı Yetkililer kaçakçılık eylem planlarından umutlu olduklarını belirtirken, x-ray cihazları için hazırlanan eylem planı sonuçlarını örnek gösteriyor. Yetkililerin verdiği bilgiye göre, x-ray cihazlarıyla ilgili analiz raporlarının sonucunda araç tarama sistemleri eylem planı ve ATS eylem planı yürürlüğe girdi. Bu iki plan sonucunda da,3 aylık dönem içinde x-ray cihazlarıyla yakalama oranlarında yüzde 80 oranında artış sağlandı. ATS lerdeki yakalama sayısı da 1 den 12 ye çıktı. Bankaların borsadaki krallığı sona eriyor Bankaların borsadaki şirketlerin toplam piyasa değerindeki payı yüzde 41'den 31'e gerilerken, en değerli şirket Türk Telekom oldu Merkez Bankası nın uyguladığı sıkı para politikası nedeniyle bir yandan kârları azalan bankalar diğer yandan da İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ndaki (İMKB) hâkimiyetlerini kaybediyor.

15 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Bankaların, 2010 nun ekim sonunda yüzde 41,7 olan İMKB deki şirketlerin toplam piyasa değeri içerisindeki payı 6 Ocak 2012 itibariyle yüzde 31,9 a geriledi. Borsanın piyasa değeri en yüksek şirketi de Merkez Bankası nın ek sıkılaştırmaya gittiği son bir haftada banka hisselerindeki düşüşün hızlanmasıyla Türk Telekom oldu. Türk Telekom 13 milyar dolarlık piyasa değeri ile İMKB nin en değerli şirketi olurken, Garanti Bankası 12.6 milyar dolarla ikinci sıraya, Akbank ise 12.3 milyar dolarla üçüncü sıraya geriledi milyar dolarlık erime Merkez Bankası nın para politikasını sıkılaştırması sonucu fonlama maliyetleri artan bankacılık sektörünün net kârı, geçen yılın kasım sonu itibariyle yüzde 10,4 azalarak 18.2 milyar liraya indi yılının 9 Kasım ından bu yana İMKB-100 Endeksi ndeki kayıp yüzde 29,8, Sanayi Endeksi ndeki kayıp yüzde 7,6 olurken, bu dönemde bankacılık sektörü endeksindeki düşüş yüzde 43,3 e ulaştı. Bu dönemde bankaların toplam piyasa değeri, hisse fiyatlarındaki düşüş ve kurdaki artışın eklenmesiyle birlikte 77.5 milyar dolar azalarak milyar dolardan 62.9 milyar dolara indi. Normale dönüş şart Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı bu haftadan itibaren para politikasının normalleşebileceğine vurgu yapmasına rağmen, analistler İMKB de banka hisseleri öncülüğünde yaşanan baskının kalkması için ek sıkılaştırmanın ortadan kalkacağı şartların oluşması ve istisnai günlerin sona ermesi gerektiğine işaret ediyor. Para Kurulu nun 24 Ocak ta yapacağı toplantı bankacılık sektörü için büyük önem taşıyor. Yeni ipek yolu havada kurulacak Türkiye de de sivil havacılıkta özellikle de hava kargoda en bilinen isimlerden biri olan Yavuz Çizmeci, sahibi olduğu mycargo ile ipek yolunu havaya taşıyor yılında kurduğu ACT Havayolları (mycargo) ve ardından 2007 de gelen mytechnic ile sivil havacılığa yeni bir yön veren Çizmeci, Çin in en büyük sermaye gruplarından HNA yı da arkasına alarak, Türkiye yi hem kargo hem de uçak bakımında lojistik merkez yapmayı hedefliyor. Çocukluğu uçaklarda geçti Çizmeci sivil havacılığın yükselişine iki yabancı tur operatörünün isteğiyle 1988 de Sultan Havayolları nı kurarak katılır. Çizmeci, Elektrik mühendisliği okudum ama bir şekilde ben de bu sektöre girdim, aslında tesadüfen diyor. Yılda 1 milyon turist taşıdıkları Sultan Havayolları nı 6 yıl işlettikten sonra kapatan Çizmeci 2006 ya kadar yöneticilik yapacağı MNG Havayolları na geçer. Böylece Çizmeci, hava kargo sektörüne de ilk adımı atar. Bu süreçte MNG, filosunda 30 uçak ve Airbus A300 kargo uçağıyla uluslararası ödüller alarak bölgenin lider havayolu kargo şirketlerinden biri olur. Çizmeci, artık kendi şirketini kurmaya hazırdır. İlk olarak mycargo yu ardından mytechnic i kurar. Türkiye yi bu alanlarda bir merkez olarak gören Çinli HNA da gelişimden etkilenir ve Çizmeci ye ortak olur. O dönem 30 a yakın yabancı grubun ortaklık teklifiyle geldiğini belirten Çizmeci, Biz Çinli grubu tercih ettik. Çünkü artık yeni ipek yolu havada kurulacak. Daha önce karada kurmuştuk, şimdi havada diyor. İhracatta da hava kargonun öneminin arttığını belirten Çizmeci, geçen yıl getirdiği Boeing ile de Türkiye deki hava kargo sektörünü en büyük kargo uçağıyla tanıştırdı. 114 tonluk kapasiteye sahip ve kıtalararası yolculuk yapabilen bu dev kargo uçağından bu yıl iki adet daha gelecek. Aynı anda 40 uçağa bakım! THY, MNG ve mytechnic in uçak bakım merkezleri var.aynı anda 40 uçak bakım kapasitesi. Daha önce bakım için Almanya, İngiltere ve ABD ye gidiliyordu. Bir uçağın bakımı 2.5 hafta-1.5 ay arası. HAVA KARGODA 600 MİLYON $ Hava kargo sektörü 600 milyon dolar. THY nin 225 ton, MNG nin 270 ton, MyCargo nun 350 ton kapasitesi. Sektörün kargo uçak sayısı 20.

16 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Uğur Gürses...Bu kadar aciz miyiz? Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın elinde güçlü silahları var. Bunlardan biri de 88 milyar dolarlık güçlü döviz rezervi. Ankara dan İstanbul a şu üfürülüyor: 2001 de Ecevit e yapılan şimdi Erdoğan a karşı yürütülüyor, döviz kuruna yönelik spekülasyonun arkasında da bu var. Yorumlara Ergenekon çetesi nden İsrail parmağı na kadar bir dizi oyuncu da ekleniyor. Yani, 2001 de Ecevit ve diğer koalisyon ortaklarının 2002 de seçim kaybetmelerine yol açan ekonomik krizin bir benzerinin 2012 de çıkması için bir çabanın olduğundan dem vuruluyor. Geçen hafta bazı gazetelerde bu yönde haber ve yorumlar yer aldı. Eğer bu iddiayı AK Parti ya da hükümette yer alan siyasetçiler medyaya üfürüyorlarsa mevcut durumun daha da kötüye evrilmesine katkıda bulunuyorlar demektir. Yok, bu haberler ekonomi bürokrasisi tarafından üfürülüyorsa daha kötü; siyasal politika yürütücünün yoluna mayın yerleştirmek demek bu. Bunların muhakemesi için şu üç soruyu soralım: Ekonominin yapısı 2001 gibi mi, yoksa görece daha iyi temellere mi oturuyor? Eldeki politika araçları 2001 e göre yeterli mi değil mi? Döviz rezervlerimiz olası bir komployu ya da spekülatif atağı karşılamak için yeterli mi değil mi? Zayıflıklar mı esas? Ekonominin sorunlarının olması, son birkaç yılda politika hatalarının yapılmış olması ve bunların bedelleri ile bugün yüzleşiyor olmamız başka bir şey, bir komplo yla batacak kadar zayıf olması başka. Ne yazık ki son 5 yılda hükümet ve Merkez Bankası politikalarını eleştiren, yetersiz bulan biri olarak Ankara dan üfürülen bu senaryonun bizatihi olumsuzluk pompaladığını, bunu iddia etmenin bile hükümetin kendi ayağına kurşun sıkması anlamına geldiğini düşünüyorum! Ankara dan bu senaryoyu iddia edenler gibi daha da ileri gidip, bugün enflasyon gibi kur artışı gibi bedelleri olan hatalı politikaların üstü örtülmeye mi çalışılıyor diye de sorulabilir. Dönelim üç soruya. Birincisi, 2001 krizi yüklü kamu borçlanmasının çürük bankacılık sistemi üzerinde yürütüldüğü bir yapı içinde ortaya çıktı. Her alanda popülizmin biriktirdiği sorunların yıllarca halı altına süpürülmesinin artık taşınamayacağı bir aşamada, yürütülen ekonomi politikasının sahipsiz kalmasıyla ortaya çıktı. Bugün bankacılık sistemi olmadığı kadar güçlü. Kamu borçlanması da olmadığı kadar düşük bir seviyede. Döviz için TL İkincisi, 2001 de Merkez Bankası nın elindeki araçlar, kamu borç-geri ödeme akımı ve mali sistem büyüklüklerine göre güçlü değildi. Bugün olmadığı kadar güçlü. En büyük silahı da döviz rezervleri değil, TL yi kontrol gücü, faiz oranları. Yeter ki bu araçları kullanma irade ve kararlılığı olsun. Nitekim faizlerin geçici de olsa yükseltilmesi ve sterilize edilmemiş döviz müdahalelerine başlanmasıyla bu daha belirgin biçimde görülüyor. Üçüncüsü döviz rezervleri konusu de milyar dolarlık brüt rezervle kur hedefini savunmak zorunda olan bir Merkez Bankası varken bugün herhangi bir kur seviyesini savunmak zorunda olmayan ama kabaca 88 milyar dolarlık bir rezerve sahip olan Merkez Bankası var. Ayrıca son günlerdeki kullanılabilir net döviz rezervi tartışmasının da pek anlamlı olmadığını, Merkez Bankası nın kullanılabilir döviz rezervinin brüt rezervin kendisinin, yani 88 milyar dolar (78.3 milyar dolarlık döviz+ 9.9 milyar dolarlık altın) olduğunu not düşelim. Merkez Bankası isterse açık pozisyon yapabilir; çünkü yükümlülüklerinden bir bölümü Hazine ye ait, bazı yükümlülükleri de yurtiçi bankalara ve yerleşiklere.

17 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Komplo propagandası Ankara, Kullanılabilir net döviz rezervi 40 milyar doların altında iddiasına destek olur tarzda kendi yurttaşlarının zihnine aciz kaldığımız bir durum görünümü nakşetmeye çalışmak yerine, Elimizde ve kontrolümüzde olan araçlarla belirsizliği nasıl azaltırız sorusuna yanıt arayıp, gerekli politika patikasını ortaya koymalıdır. Aciz durumda değiliz, başkalarının her şeyi istediği gibi yönlendireceği kadar zayıf da değiliz. Hiç kimse sormuyor mu? Döviz alarak meydan okuyan her kimse, döviz satın alacak TL yi nereden buluyor? Bunun devamını getirebilecek TL var mı? Merkez Bankası bu TL yi vermezse spekülasyona devam edebilir mi? 1994 krizine de 2001 krizine de nihai olarak bu ülkenin yurttaşlarının bankalara hücum etmesiyle gidildi. Bugün piyasadaki kur yükselişini suçlamalarla polisiye önlemlerle, yurttaşların kafasına Üç banka kuru buraya getirdi, kriz çıkaracaklar senaryosunun üfürülmesiyle sergilenen aciz tabloya, yine Ankara dan biri dur der umarım. Bankalar da şirketler de bireyler de nasıl ki zamanında döviz bozdurmuşlarsa şimdi de döviz almaları normaldir. Merkez Bankası ndaki dövizleri satanlar da onlardı. Şimdi Merkez Bankası bir 15 milyar dolar daha satsa ne olur ki? Aslolan sizin nasıl bir politika uyguladığınızdır, belirsizlikleri elinizde bulunan aletlerle nasıl kaldırdığınızdır.

18 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HABERTÜRK GAZETESİ Er Euro'yu kurtarmak! Almanya Başbakanı Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, yılın ilk buluşmasını gerçekleştiriyor. Liderlerin görüşmesinde Euro'nun geleceği belirlenecek Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, bugün bir araya gelecek. Fransa Cumhurbaşkanlığı Bürosu'ndan yapılan açıklamada, Sarkozy ve Merkel'in 9 Ocak'ta Almanya'nın başkenti Berlin'de görüşeceği belirtilirken, ayrıntı verilmedi. Görüşmenin merkezinde, Avrupa Birliği'nde (AB) bütçe disiplininin güçlendirilmesinde yeni kuralların uygulanması konusunun olması bekleniyor. Liderlerin mali düzenlemedeki revizyonlara karar verecekleri ve AB anlaşmasında bazı değişiklikler üzerine konuşacakları kaydedildi. Fransız ve Alman liderler, bugün saat TSİ 12:00'de Berlin'de resmi görüşme gerçekleştirecek ve ardından TSİ 14:30'da birlikte basın toplantısı düzenleyecekler. AB maliye bakanları 23 Ocak'ta toplanacak, bu toplantıdan bir hafta sonra AB liderleri bir araya gelecek. AB liderleri, Euro Bölgesi'ni tehdit eden borç krizine kesin çözüm bulmak için yoğun baskı altında bulunuyor. İtalya Başbakanı Mario Monti de bu ay Sarkozy ve Merkel'in yanı sıra İngiltere Başbakanı David Cameron ile görüşecek. Cameron hariç bütün AB liderleri geçen yıl 9 Aralık'ta Brüksel'de düzenlenen zirvede, bütçe açığı hedefini tutturamayan ülkelere otomatik yaptırımlar dahil, bütçe disiplininin sağlanmasında sıkı kurallar uygulanmasının önünü açan yeni anlaşma taslağı üzerinde anlaşmıştı. Ancak yeni anlaşmanın tamamlanmasının zaman alabileceği belirtiliyor. Battı komşu yan gider! İşte IMF iç yazışmasıyla ortaya çıkan acı gerçek Der Spiegel'in bir IMF iç yazışmasına dayandırdığı haberine göre Yunanistan cari borç yeniden yapılandırma planı altında borç yükünün üstesinden gelemeyecek. IMF, bu beklentisine neden olarak kötüleşen ekonomiyi gösteriyor. Zaten borç yapılandırması gerçekleştiren Yunanistan için IMF uzmanları, kurtarma planında ciddi revizyonlar hazırlıyor. IMF-AB-ECB heyetinin 16 Ocak'ta Atina'da başlayacak temasları sırasında Yunanistan'ın cari kurtarma planının ana noktalarında ayarlamalara gidilmesini planlanıyor. Yani, Yunanistan'ın kurtarma planını da kurtarma planı yapılması bekleniyor.

19 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Büyüdük de küçüldük! Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış endeks azaldı Sanayi üretim endeksi, 2011 yılı Kasım ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,4 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2011 Kasım ayı sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Kasım ayında 2010 yılının Kasım ayına göre, madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksinde yüzde 2,9, imalat sanayi sektörü endeksinde yüzde 7,6 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksinde de yüzde 16,9 artış kaydedildi. Takvim etkisinden arındırılmış endeks 2011 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,2 artış, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise bir önceki aya göre yüzde 2,5 azalış gösterdi Şirkete para koyana da ceza geliyor Yeni TTK ile şirketleri bekleyen riskler Yeni TTK ya göre işletmeler her türlü belgenin sadece aslını değil kopyasını da saklamakla yükümlü. Eğer denetimde istendiğinde aslının yanı sıra kopyayı göstermezseniz ceza alacaksınız. Diğer bir maddede ise şirketin her türlü belgesinin üstünde yönetim kurulu ve genel müdürün isminin olması zorunlu tutuluyor. Buna göre faturada, irsaliyede bu isimler olacak Yeni Türk Ticaret Kanunu nda şirketleri ve sahiplerini gafil avlayacak birçok madde bulunuyor. Bu maddelere işletmeler tarafından dikkat edilmediği için birçok kişinin canı yanacak gibi. Örneğin 64 üncü maddede Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür deniliyor. HER BELGEDE MÜDÜRÜN ADI OLACAK Sadeleştirerek anlatılırsa işletmeler belgelerin yanı sıra kopyalarını saklamak zorunda. Denetim olduğunda belgenin aslını göstermeniz yetmeyecek. Eğer kopyasını da göstermezseniz ceza yiyeceksiniz. Peki cezası ne kadar? Kanun İki yüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılırlar diyor. Şirket sahiplerini gafil avlayacak bir başka madde 39 uncu madde. Bu maddenin ikinci bendinde Tacirin işletmesiyle ilgili olarak kullandığı her türlü kâğıt ve belgede, tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi, tacir sermaye şirketi ise taahhüt edilen ve ödenen sermaye, internet sitesinin adresi ve numarası gösterilir. Anonim, limitet ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, sırasıyla yönetim kurulu başkan ve üyelerinin; müdürlerin ve yöneticilerin adları ile soyadları gösterilir deniliyor. Sözü edilen her türlü kâğıt ve belgenin ne olduğu açık olmadığı için şirketler faturalarının, sevk irsaliyelerinin, şirket içi yazışmaların bile üstüne yönetim kurulu üyeleri ve genel müdürün adını yazmak zorunda. Diğer yandan kanun Temmuz 2012 de geçerlilik kazanacak. Şirketler ise yönetim kurulu üyelerinin isimlerinin olduğu bir çok resmi belgeleri yılbaşından itibaren basılı hale getirip yıl boyu kullanıyor. Bu durumda yeni yasa gereği şirketler ceza yememek için temmuzda tüm kırtasiyesini değiştirmek zorunda kalacak.

20 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ ŞİRKETE PARA KOYANA DA CEZA GELİYOR Kanunun getirdiği değişikliklerden birisi patronların artık şirketlerinden borç alamamaları. Habertürk te geçen hafta cuma günü bu konu şirket sahiplerinin işlerini böyle yürüttüğünü ve bu maddenin uygulanması halinde hapse girmeyen patronun kalmayacağı yönündeydi. Haberlerin ardından açıklama yapan kanunu yazan komisyonun başkanı Prof. Ünal Tekinalp in açıklamaları uzmanlarca Sadece şirketten borç almak değil, şirkete para koymak da yasak hale geliyor. Oysa bazen şirkete gerekli olduğu için sahipleri para verebiliyor şeklinde yorumlandı. Tekinalp şirkette ortakların cari hesabında faiz işletilmeyen kaynak varsa bunu şirketin elde ettiği gayrimeşru gelir olarak nitelemişti. AKBULUT FIKRASI GİBİ... Yeni TTK nın her belgenin kopyasını isteyen yaklaşımı vergi uzmanları tarafından eski Başbakan Yıldırım Akbulut a maledilerek anlatılan bir fıkraya benzetiliyor. Fıkra şöyle: Zaman aşımına uğramış kâğıtlar Seka ya gönderilecekmiş. Akbulut Fotokopilerini alın öyle gönderin demiş. BÜYÜKLERE 'KENDİNİ YONTMA' ŞANSI Yeni kanun anasözleşmesinin değişmesini kolay hale getirirken böylece kötü niyetli büyük ortakların kendisine daha fazla huzur hakkı, ücret verme gibi işlemleri kolay yapmasını sağlayacak. 421 inci maddede Esas sözleşmeyi değiştiren kararlar, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır deniliyor. Bu sayı sağlanamazsa ikinci toplantı için toplantı nisabı, şirket sermayesinin en az üçte biri olacak. Şirketin üçte birine sahip olan büyük ortaklar şirketle ilgili önemli karar alabilir hale geldiler. DAVA AÇAMAYACAKLAR Ayrıca 559 uncu maddesi ile egemen pay sahiplerinin sorumluluğu kuruluş ve sermaye artırımından doğan sorumluluk olarak sınırlanıyor. Böylece azınlık pay sahipleri dolaylı zararlar tazminat davası açma hakları ortadan kalkacak. ŞİRKETLERİN NE HABERİ VAR NE DE HAZIRLAR *Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nin (TOBB) uluslararası danışmanlık şirketi Deloitte ile birlikte şirketlerin Türk Ticaret Kanunu na ne kadar hazır olduklarını görebilmek için yaptığı anket çalışmasına göre Türk şirketlerinin yüzde 88 i risklere karşı hazırlık yapmıyor. *Birliğin firmalarla yaptığı TTKMetre isimli ankete 51 ilden bine yakın firma katıldı. Katılan firmaların yüzde 80 i anket sorularının tamamını cevaplandırdı. *Anket sonuçları, şirketlerin, Türk Ticaret Kanunu na uyum sürecinin başında olduğunu gösteriyor. Şirketlerin yüzde 14.8 i geçer not alırken, yüzde 85.2 sinin yeni kanuna hazır olmadığı ortaya çıktı. 10 üzerinden 7 geçer not olarak baz alındığında, mevcut şirketlerin değerlendirme ortalama notunun 4.38 de kaldığı görüldü Bizi kur mahvetti! Türkiye yılda 158 milyar dolarlık hammadde ithalatı gerçekleştiriyor. Enerjiyi çıkarırsak bunun 111 milyar doları ara malı tedariki. Yani 134 milyar dolarlık rekor ihracatı kırmak için gereken hammadde Türkiye ekonomisinin bugün geldiği nokta itibarıyla tek zayıf karnı 2011 sonu 75 milyar doları bulması beklenen cari açık. Cari açığı bu noktalara taşıyan ise 50 milyar doları aşan enerji ithalatımızı bir kenara bırakırsak yatırım malları ve ara malı (hammadde) ithalatı.