Türkiye yerel sıcak rulo piyasası

Transkript

1 Türkiye yerel sıcak rulo piyasası Türkiye sıcak rulo piyasasında 2012 yılı çok büyük umutlarla başlamasa da yeni yıl fiyat artışlarıyla açıldı yılının son çeyreğinde tüm dünya 2012 yılında ekonominin durağanlaşacağından haberdar ve buna karşı tedbirliydi. Talebin düşük seyretmesi bekleniyor, buna neden olarak da başta Avrupa olmak üzere Dünya genelindeki mali göstergelerin olumsuz olması gösteriliyordu yılında beklenen durgunluğun ocak ayında piyasalara yansımasıyla 2012 yılının beklenenden de sert bir yıl olacağının sinyalleri alınmaya başlandı. Ocak ayında dünya genelinde sıcak rulo fiyatlarının artması beklenirken, buna paralel olarak Türk üreticiler de sıcak rulo fiyatlarını yükseltti. Ancak yapılan artışlar bir türlü spot piyasa satış fiyatlarına yansımıyor ve talebi tetiklemiyordu. Ocak ayının ilk iki haftasında talebin artacağı yönündeki beklentiler, ayın üçüncü haftasında yerini durgunluğa bıraktı. Ay başında açıklanan üretici fiyat artışları, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye de de son kullanıcı talebinin sessizliğini sürdürmesi nedeniyle tüccarlar tarafından kabul görmedi. Aralık ayında artış öncesi üretici fiyat seviyelerinden yüklü miktarda sipariş bağlanması da talebin artmasını engelleyen önemli bir etken oldu. Ocak ayının ilk üç haftasında üreticiler her şeye rağmen fiyatlarını korumaya çalıştıysa da, ayın son haftasında üretici fiyatları alt sınırdan gevşedi yılında beklenen durgunluğun ocak ayında piyasalara yansımasıyla 2012 yılının beklenenden de sert bir yıl olacağının sinyalleri alınmaya başlandı. Şubat ayına Türkiye sıcak rulo piyasası talepteki durgunluk ve yatay fiyat seyriyle başladıysa da, ocak ayında üreticilerce yapılan fiyat artışı tüccarlar tarafından kabul edildi. Tüccar ve üretici fiyatları birbirine paralel olarak yükselmeye başladı. Şubat ayının üçüncü haftasında piyasa hafifçe hareketlenmeye başladı ve bu hareketlenmeyle fiyat artışları hızlandı. Ancak şubat ayının sonuna gelindiğinde yükselen yeni fiyat seviyeleri kabul görmüyor, talep hızla düşüyordu. Mart ayı boyunca yatay seyredecek olan sıcak rulo fiyatları daha sonra temmuz ayının ikinci haftasına kadar gerileyecek ve bu fiyat seviyesi 2012 yılı için tepe nokta olacaktı. Mart ayına gelindiğinde Türkiye yerel piyasasında uzun zamandır beklenen talep artışı hala gerçekleşmemiş olup beklentiler nisan ayına ertelenmişti. Üreticiler yine de yeni alımları tetiklemek için fiyatlarını yükselterek 720$/mt fabrika çıkışı seviyesine kadar yükseltti. Tüccarlar da üreticileri takiben fiyatlarını buna yakın seviyelere çekti. Mart ayı boyunca bu seviyelerde yatay seyredecek olan sıcak rulo fiyatları daha sonra temmuz ayının ikinci haftasına kadar gerileyecek ve bu fiyat seviyesi 2012 yılı için tepe nokta olacaktı. Mart ayı 2012 yılına damga vuracak stok sıkıntılarının da başladığı ay oldu. Son kullanıcı talebindeki durgunluk nedeniyle önlem alan yassı mamul piyasası, üreticilere girdikleri sipariş miktarını azaltmış, bu da malzeme bulunurluğunu olumsuz yönde etkilemeye başlamıştı. Özellikle asitli sıcak rulo ve saclarda tedarik sıkıntısı tırmanmaya başladıysa da tüccarlar yine de yeni sipariş girmedi. Zira yüksek fiyat seviyelerinden girecekleri siparişlerin malzeme sıkıntısına rağmen ellerinde kalabileceğini düşünüyorlardı. Neredeyse yıl sonuna kadar süren fiyat düşüşleri de tüccarların yerinde karar verdiklerini doğruladı.

2 Mayıs ayının son haftasında direnç kırıldı ve piyasada talebin düşük oluşuna ve üreticilerin sürekli olarak fiyatlarını aşağı çekmesine karşı koyamayan tüccarlar da fiyatlarını gevşetmeye başladı. Nisan ayından itibaren piyasada yılın geri kalan kısmında etkili olacak olan fiyat düşüşleri başladı. Üretici fiyatlarında sert düşüşler kaydedilirken tüccarların fiyatları mart ayı sonundan mayıs ayı ortalarına kadar yatay seyretti. Bunda en büyük etken tüccarların ellerindeki yüksek fiyatlı malzemeleri satarken oluşacak zarara karşı direnmeleriydi. Ancak mayıs ayının son haftasında bu direnç kırıldı ve piyasada talebin düşük oluşuna ve üreticilerin sürekli olarak fiyatlarını aşağı çekmesine karşı koyamayan tüccarlar da fiyatlarını kademeli olarak gevşetmeye başladı. Haziran ayıyla birlikte yaz aylarının başlamasıyla piyasadaki talebin durma noktasına ulaşacağını düşünen tüccarlar stoklarını elden çıkarmak için çok düşük seviyelerden ve eksi kar marjları ile satışa başladı. Böylece tüccarların sıcak rulo fiyatları 620$/mt la yılın ilk dip seviyesini görmüş oldu. Piyasada baş gösteren likidite sıkıntısı, Ramazan ayının yaklaşması ve sıcak rulo kullanan sanayi kollarındaki hat duruşları tüccarların bu kararı almasındaki en önemli etkenler oldu. Düşen fiyatlar spot piyasada hareketliliğin artmasına neden oldu. Ayrıca eksi kar marjı ile yapılan işlemlerin son bulmasıyla spot fiyatlarda bir miktar toparlanma görüldü ve tüccarların fiyatları $/mt depo çıkışı seviyesinde eylül ayına kadar devam edecek olan yatay seyrine başladı. Ancak bu kez de gerçek alıcılar için piyasa fiyatları üzerinden indirimler uygulanmaya başlandı. Bu trend hem tüccar hem de üreticilerin satışlarında 2012 yılı boyunca önemli rol oynayacaktı. Yaz boyunca tüccar fiyatlarının yatay seyretmesinin başlıca nedenleri olarak talebin cansızlığı, fiyat değişikliklerinin piyasaya ivme kazandırmayacağı düşüncesi ve liste fiyatlarını değiştirmeden indirimler ile ticaret yapma anlayışı gösterildi. Temmuzun ikinci haftasında piyasadan sipariş toplamayı başaran üreticiler fiyat artışına gitti. Üreticilerin $/mt seviyesine ulaşan fiyatları yıl sonuna kadar bir daha bu yüksekliğe ulaşamayacaktı. Temmuz ayının ilk yarısında üreticilerin fiyat düşüşleri düşük talebe bağlı olarak sürerken, Ramazan ayı başlamadan önceki son haftada bayram tatili sonrası olumlu bir tablo ile karşılaşmayı bekleyen tüccarlar üreticilerden malzeme alımlarına başladı ve piyasaya uzun zamandır hakim olan gerçek alıcılar için yapılan indirimler hız kesti. Temmuz ayının ikinci haftasında ise piyasadan sipariş toplamayı başaran üreticiler fiyat artışına gitti. Üreticilerin $/mt seviyesine ulaşan sıcak rulo fiyatları yıl sonuna kadar bir daha bu yüksekliğe ulaşamayacaktı.

3 Ağustos ayının büyük bir kısmının Ramazan ayı ve sonrasındaki bayram tatili ile çakışması nedeniyle ay boyunca üretici ve tüccarların sıcak rulo fiyatları yatay seyretti. Piyasada artan nakit sıkıntısı ve tatiller iç piyasa yassı mamul talebini durma noktasına getirdi. Fiyatların yatay piyasanın ise durgun seyrettiği ağustos ayının ardından piyasanın canlanacağına ilişkin beklentiler eylül ayına ertelendi. Çin in düşük fiyatlı teklifleriyle dünya piyasalarına açılması piyasadaki tüm dengeleri altüst etti. Eylül ayıyla birlikte tüccarlar da oldukça agresif bir satış politikasına başladı. Tüccarlar talebin artışa geçeceğini umarak ve piyasada gittikçe artan malzeme sıkıntısını göz önünde bulundurarak fiyatlarında hafif bir artışa gitti. Buna karşın, Çin in sıcak rulo ihracat tekliflerinin dip noktaya ulaştığı noktada dünya piyasalarına açılması piyasadaki tüm dengeleri altüst etti. İhracat piyasalarında istediklerini bulamayan üreticiler yerli talebin de beklenen seviyede olmaması üzerine fiyatlarını aşağı çekmek durumunda kaldı. Çin fiyatları Türkiye iç piyasasında da karışıklığa neden olurken, piyasada gün geçtikçe ciddi boyutlara ulaşan nakit sıkıntısıyla birleşince var olan talepler de geri çekildi. Piyasadaki bu hızlı daralma şirketleri hem mali açıdan zora soktu hem de piyasa güvenini zedeledi. Üreticiler Çin den verilen fiyatlarla rekabet etmeye çalışarak günden güne fiyat kırarken, spot piyasa ise beklemeyi tercih etti. Ekim ayına gelindiğinde ise tüccarların stok düşürme çabaları ön plana çıktı. Piyasanın gidişatına dair karamsar oldukları gözlenen tüccarlar üreticilere verecekleri siparişlerini ertelemeye devam etti ve stoklarının düşük seviyelerde olmasına rağmen öncelikle stoklarını eritmeye odaklanıp fiyat seviyelerinin gevşemesine neden oldular. Tüccarların sıcak rulo fiyatlarındaki gevşeme yılın son haftasına kadar sürecekti. Bu stok düşürme çabalarının ardından yüksek kaliteli malzemelerin bulunabilirliği spot piyasada ciddi sıkıntı yarattı. Alıcılar buna rağmen üreticiye sipariş girmeyerek fiyatlar üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu ve ekim ayının ortasında üretici fiyatları gevşedi ve $/mt ile yılın en dip noktasına ulaştı. Ekim ayının sonuna gelindiğinde ise Kurban Bayramı sonrası piyasada beklenen hareketliliğin yanı sıra, fiyatların dibe ulaştığı düşüncesiyle birlikte alıcılar fiyat sorgusuna girdi. Ekim ayının son haftasında yapılan fiyat sorgularının bağlantılara dönüşmesi sonucu üreticilerin doluluk oranları arttı ve üreticilerin fiyatlarını yukarı çekmelerine neden oldu.

4 Kasım ayının ilk haftasında üreticilerin fiyat baskısına direnmesi ve ekim ayının son haftasında yapılan fiyat sorgularının bağlantılara dönüşmesi sonucu üreticilerin doluluk oranları arttı ve üreticilerin fiyatlarını yukarı çekmelerine neden oldu. Üreticideki fiyat artışları piyasada derin bir sessizliğe yol açtı ve tüccarların sıcak rulo fiyatlarının kasım ayı sonuna kadar yatay seyretmesine neden oldu. Bu dönemde spot piyasa üretici artışlarını kabul etmediği gibi, bu artışları kendi fiyatlarına da yansıtmadı. Alıcılar temkinli tutumlarını sürdürdü. Bu dönemde iç piyasada nakit sıkıntıları hızla tırmanırken mali kayıplar ise piyasaya olan güvenin erinden sarsılmasına neden oldu. Aralık ayına gelindiğinde ise iç piyasada tüccarlar düşük fiyatlı stoklarından güç alarak fiyatlarını daha da düşürerek talebi canlandırmaya çalıştı. İlk etapta piyasadan olumlu bir tepki alan tüccarlar talebi bir miktar canlandırmayı başardı. Ancak yıl sonunun yaklaşması ile yıl boyu talepte devam eden zayıflık tekrar etkisini hissettirdi ve iç piyasa yatay seyretti. Üretici tarafında ise İtalyan üretici İlva nın Taranto daki tesisinde üretimini mahkeme kararıyla durdurması ve üreticinin limanındaki 1,7 milyon ton stokuna el konulması ihracat piyasalarından gelen talebin tırmanmasına neden oldu. Yakın terminli tedarikçi arayışına giren Avrupalı alıcılar Türk üreticilerin üretim kotalarını doldurdu. Üretici fiyatları artan doluluk oranı ile birlikte tırmanışa geçti ve tüccar fiyatlarıyla üretici fiyatları arasındaki makas kapandı. Aralık ayının sonlarına gelindiğinde ise üretici fiyatları düşük taleple beraber yatay bir seyre bürünürken, spot piyasada ise stok seviyelerinin düşüklüğü nedeniyle malzemelerde bulunabilirlik sıkıntıları baş gösterdi ve bu durum spot piyasa fiyatlarında artışa neden oldu.

5 Sıcak rulo fabrika çıkışı Türkiye $/mton, KDV hariç Sıcak rulo depo çıkışı Türkiye $/mton, KDV hariç Min. Max. Min. Max. Hafta 1 01/02/ Hafta 2 01/09/ Hafta 3 01/16/ Hafta 4 01/23/ Hafta 5 01/30/ Hafta 6 02/06/ Hafta 7 02/13/ Hafta 8 02/20/ Hafta 9 02/27/ Hafta 10 03/05/ Hafta 11 03/12/ Hafta 12 03/19/ Hafta 13 03/26/ Hafta 14 04/02/ Hafta 15 04/09/ Hafta 16 04/16/ Hafta 17 04/23/ Hafta 18 04/30/ Hafta 19 05/07/ Hafta 20 05/14/ Hafta 21 05/21/ Hafta 22 05/28/ Hafta 23 06/04/ Hafta 24 06/11/ Hafta 25 06/18/ Hafta 26 06/25/ Hafta 27 07/02/ Hafta 28 07/09/ Hafta 29 07/16/ Hafta 30 07/23/ Hafta 31 07/30/ Hafta 32 08/06/ Hafta 33 08/13/ Hafta 34 08/20/ Hafta 35 08/27/ Hafta 36 09/03/ Hafta 37 09/10/ Hafta 38 09/17/ Hafta 39 09/24/ Hafta 40 10/01/ Hafta 41 10/08/ Hafta 42 10/15/ Hafta 43 10/22/ Hafta 44 10/29/ Hafta 45 11/05/ Hafta 46 11/12/ Hafta 47 11/19/ Hafta 48 11/26/ Hafta 49 12/03/ Hafta 50 12/10/ Hafta 51 12/17/ Hafta 52 12/24/

6 Türkiye sıcak rulo ithalat/ihracat piyasası 2012 yılının ilk ayında global piyasalardaki durgunluğa karşın piyasa oyuncuları sıcak rulo fiyatlarını yükselterek talebi tetikleme politikası benimsedi. Türkiye ye verilen sıcak rulo ithalat teklifleri ocak ayının ilk haftalarında yükselişe geçti; başta Rusya olmak üzere BDT den verilen yeni fiyatlarda artışlar gözlendi. Bu trendi takip eden Avrupalı üreticiler de fiyatlarında artışa gitti. Ancak tüm bu artışlara karşın piyasada talep beklendiği gibi tetiklenmedi. Alıcılar tarafından ithalat teklifleri yüksek bulundu ve belirsizlik sürdü. İthalat piyasalarının seyrini gözlemleyen Türkiye ihracat piyasası ise hedef pazarlarında istediği talebi yakalayamasa da fiyat artışına gitti. Ocak ayının son haftasına gelindiğinde ise artık yerel piyasada olduğu gibi ithalat ve ihracat piyasalarında da fiyat gevşemelerinin gündeme gelebileceği konuşulmaya başlandı. Şubat ayında 2012 yılının en yüksek seviyesi olan 700$/mt FOB noktasına ulaşan Türkiye nin sıcak rulo ihracat teklifleri, mayıs ayına kadar yatay seyredecek, sonrasında ise kasım ayının ortasına kadar sürekli olarak düşecekti. Şubat ayında avronun dolar karşısında bir miktar güçlenmeye başlaması ile birlikte avro bazında teklif veren Avrupalı üreticilerin teklifleri yüksek bulundu. Bu durum ihracat piyasasına dolar bazında teklif veren Türk tedarikçiler tarafından avantaj olarak görüldü. İç piyasadaki zayıflığın yanı sıra, Avrupa dan verilen tekliflerin yüksek oluşuna bağlı olarak Türk sıcak rulo üreticileri ihracat pazarlarına odaklandı. Şubat ayında Türkiye yerel sıcak rulo piyasasında yapılan fiyat artışları Türkiye ye verilen ithalat tekliflerinin de artmasına neden oldu, ancak yükselen fiyat seviyeleri yerel piyasada teklif edilen son seviyeler gibi kabul görmedi. Şubat ayında 2012 yılının en yüksek seviyesi olan 700$/mt FOB noktasına ulaşan Türkiye nin sıcak rulo ihracat teklifleri, mayıs ayına kadar yatay seyredecek, sonrasında ise kasım ayının ortasına kadar sürekli olarak düşecekti. Şubat ayında oldukça sertleşen hava koşulları da piyasadaki hareketliliği olumsuz yönde etkilerken, geciken teslimatlar ve iş duruşları piyasalardaki talebi daha da aşağı çekti. Mart ayında ithalat teklifleri gerilemeye başladı. Açıklanan fiyat listeleri eksi yönlü güncellense de, bağlantı seviyelerinde daha yüksek miktarlarda düşüşler kaydedildi yılında ilk sinyalleri alınan Yunan ekonomik krizi giderek sertleşerek 2011 yılında ilk kurtarma paketinin uygulanması noktasına gelinmişti. İkinci kurtarma paketi ise 2012 yılı şubat ayında onaylandı. Ancak kurtarma paketi başta Yunanistan, ona bağlı olarak da Avrupa ekonomisini rahatlatmak yerine, haziran ayı ortasına kadar sürecek olan bir hükümet krizinin başlangıcı oldu. Mayıs ayı ortalarında Yunanistan ın avro bölgesinden çıkarılmasının gündeme gelmesi ve bunun yarattığı belirsizlik Avrupa ekonomisindeki yavaşlamayı derinleştirdi. İspanya ve İtalya ekonomilerinin resmen resesyona girmesinin yanı sıra, nispeten güçlü Avrupa ekonomilerinden Fransa nın kredi notunun düşürülmesi ve bölgenin en güçlü ekonomisi olan Almanya nın büyümesinin önce ihracata dayalı bir hal alması ve en nihayetinde yavaşlaması ise Avrupa ekonomisinin içinde bulunduğu zorluğun önemli göstergelerinden oldu. Tüm bu gelişmeler de 2012 yılı genelinde Türkiye nin Avrupa ya sıcak rulo ihracatının olumsuz yönde etkilenmesine ve çok önemli miktarda düşmesine neden oldu.

7 Yılın ikinci çeyreği sona erdiğinde nisan ayı tüm dünya piyasalarında talebin hızlı düşüş seyrine girdiği ay olarak hatırlanacaktı. Nisan ayından itibaren Türkiye ye verilen tüm sıcak rulo ithalat tekliflerinde sert düşüşler kaydedilmeye başlandı. Avrupa fiyatları ise bu trendi bir ay sonra takip etmeye başlayacaktı. Yılın ikinci çeyreği sona erdiğinde nisan ayı tüm dünya piyasalarında talebin hızlı düşüş seyrine girdiği ay olarak hatırlanacaktı. Mayıs ayına gelindiğinde ithalat teklifleri hala düşmekte olsa da Türk alıcılar tarafından hala yüksek bulunuyordu. Türkiye nin ihracat fiyatları da uzun zaman direndikten sonra BDT ülkelerinin hedef pazarlara vermiş olduğu düşük tekliflere daha fazla karşı koyamadı ve oldukça sert bir düşüşün ardından Türkiye ihracat pazarlarında tekrar aktif hale geldi. Türkiye iç piyasasında talebin uzun bekleyişlere karşın canlanmaması da bunda etkili oldu. Haziran ayında Türkiye yerel sıcak rulo piyasasında üreticilerin sıcak rulo fiyatlarını gevşetmesi sonucu ithalata olan ilgi azaldı. Buna karşılık ithalat seviyelerinin yeniden gerilemesi ithalata olan ilginin toparlanmasına neden oldu. Bununla birlikte yabancı üreticilerin Türkiye ye verdikleri ithalat tekliflerinde liste fiyatlarından indirim yapmaya başlaması, fiyatları her hafta aşağı çeken bir piyasa oluşmasına neden oldu. Oldukça uzun süren bu seyir, eylül ayında ise artık üreticilerin hedef liste fiyatları açıklamasına neden olacak ölçüde benimsenecekti. Çin in piyasalara düşük tekliflerle ani girişi ve bir türlü canlanmayan talep beklentileri boşa çıkardı ve eylül ayı fiyat düşüşleriyle açıldı. Temmuz ayında Ramazan ayı ve tatiller öncesi Türk alıcıların stok alımları yapmalarıyla iç piyasada havanın olumluya dönüşü ithalat ve ihracat piyasalarını hafif de olsa yukarı yönde etkiledi. İç piyasada yapılan bağlantılar sonucunda üreticilerin doluluk oranlarının artması verilen ihracat fiyatlarının da hafifçe yükselmesine neden oldu. Türkiye satışlarında iyi tonajlarda bağlantılar gerçekleştiren yabancı tedarikçiler ise fiyatlarını bir hafifçe artırma ya da koruma eğilimi gösterdi. Ağustos ayı durgunlukla başlasa da Ramazan bayramı öncesi iç talepte görülen canlanmaya bağlı olarak ithalat ve ihracat fiyatlarında görülen hafif artış belirgin hale geldi. Türkiye yassı mamul piyasası Ramazan bayramı sonrasında piyasanın olumlu seyretmesini beklerken, ihracat ve ithalat piyasalarında da piyasanın netleşmesi için yaz tatillerinin sonlandığı eylül ayı gözleniyordu. Ancak Çin in piyasalara düşük tekliflerle ani girişi ve bir türlü canlanmayan talep beklentileri boşa çıkardı ve eylül ayı fiyat düşüşleriyle açıldı.

8 Türkiye'ye verilen sıcak rulo ithalat tekliflerinin kabul edilemeyecek seviyelere düştüğünü savunan Türk üreticiler, kar marjlarının oldukça daraldığını ve iç piyasada işlem gerçekleştirmenin zorlu bir hal aldığını belirttiler. Eylül ayında, Türkiye iç piyasasında olduğu gibi artık ithalat ve ihracat piyasalarında da fiyatlar alıcılar tarafından şekillenmeye başladı. İthalat teklifleri hedef olarak veriliyor ve alıcılardan gelen indirimler ile gerçek bağlantı seviyeleri oluşuyordu. Çin in Orta Doğu pazarında hakim konuma ulaşmasının yanı sıra, yine Çin in Avrupa ve BDT pazarlarına verdiği düşük seviyedeki teklifler neticesinde Türkiye den verilen ihracat fiyatlarında da oldukça sert düşüş kaydedildi. Buna bağlı olarak ise, eylül ayının ilk haftasından itibaren sıcak rulo fiyatları kasım ayının ortasına kadar sürecek olan sürekli bir düşüş eğilimine girdi. Oldukça zayıf olan talebe istinaden ekim ayı ortasında Türkiye nin sıcak rulo ihracat fiyatları yılın en düşük seviyesi olan 550$/mt FOB noktasına kadar gevşedi. İthalat tarafında ise gevşeyen fiyatlar iç piyasada alıcı buldu. BDT'li üreticilerin kış gelmeden yüksek tonajlı sevkiyat gerçekleştirmek istemeleri, ihracat alokasyonlarının yüksek olması ve Çin den gelen düşük tekliflerle rekabet etmeye çalışmaları ithalat tekliflerindeki düşüşün sebebi olarak gösterildi. İç piyasadaki zayıf talebin ithalata yönelmesi ile birlikte üretim kotalarını doldurmakta zorlanan Türk üreticiler ise ihracata yöneleceklerini duyurdu. Çin'in agresif tekliflerine karşılık BDT'nin de fiyatlarını düşürmesi sonucunda, Türkiye'ye verilen sıcak rulo ithalat tekliflerinin kabul edilemeyecek seviyelere düştüğünü savunan Türk üreticiler, kar marjlarının oldukça daraldığını ve iç piyasada işlem gerçekleştirmenin zorlu bir hal aldığını belirttiler. İlva nın durumu gittikçe belirsiz bir hal alırken, siparişlerini teslim alamayan alıcılar kısa terminli tedarikçi arayışına girdi. Türk üreticilerin üretim kotalarındaki boşluk hızla bir avantaja dönüştü ve ihracat piyasalarından gelen talep süratle yükseldi. Kasım ayına girildiğinde global piyasalardaki artış trendi ve Türk üreticilerin fiyat düşüşlerine direnmeleri sonucunda piyasada ithalat fiyat tekliflerinin yukarı yönlü güncelleneceği düşüncesi oluşmuştu ve açıklanan fiyatlarda gerçekten de artışlar gözlendi. Uzun zamandır aşağı yönlü seyreden ithalat fiyatlarının dipten dönmesi piyasalara olumlu bir bakış getirdi ve Türk üreticilerin fiyat seviyelerini destekledi. İhracat piyasalarında kasım ayı boyunca Avrupa nın Türk üreticilerle olan ortak pazarlara düşük fiyatlarla girmesi sonucunda baskı hissedildi. Türk üreticiler bu nedenle iç

9 piyasada yaptıkları yukarı yönlü güncellemeleri ihracat fiyatlarına yansıtamadılar. Kasım ayının son günlerinde gelindiğine ise İtalyan İlva nın üretiminin durdurulması ve üreticinin limandaki 1,7 milyon ton hazır stokuna el konulması sonucunda diğer İtalyan üreticiler satışlarını durdurdu. Avrupa için önemli bir üretici olan İlva nın durumu gittikçe belirsiz bir hal alırken, sipariş ettikleri malzemeleri teslim alamayan alıcılar kısa terminli tedarikçi arayışına girdi. Türk üreticilerin üretim kotalarındaki boşluk hızla bir avantaja dönüştü ve ihracat piyasalarından gelen talep süratle yükseldi. Artan taleple birlikte hem Türk üreticilerin üretim siparişleri artışa geçti hem de fiyatlar yükselmeye başladı. Aralık ayına gelindiğinde ise hem Türkiye ye verilen sıcak rulo ithalat tekliflerinde hem de Türk üreticilerin ihracat fiyatlarında artışlar devam etti. İhracat bağlantıları da fiyat artışlarına ve iç piyasa fiyatlarındaki yükselişe destek sağladı. Türkiye iç piyasasındaki gelişmeleri yakından takip eden yabancı üreticiler bu duruma bağlı olarak ithalat tekliflerini yukarı yönlü güncelledi. Aralık ayının ikinci haftasında da devam eden fiyat artışları üçüncü haftaya gelindiğinde ise yıl sonunun ve tatillerin yaklaşması ve iç piyasa talebinin sessizleşmesi ile birlikte yatay bir seyir izlemeye başladı.

10 Dünya Piyasası ABD ABD piyasasında 2012 yılı açılırken talebin güçlü olduğu görüldü ve yerel piyasada hurda fiyatlarının yükselmesi yassı mamul fiyatlarına destek sağladı. Bunlara bağlı olarak ABD spot piyasasında sıcak rulo fiyatları yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Ancak Şubat ayının ilk haftasında ABD piyasası arz-talep dengesinin bozulduğunun ilk sinyallerini vermeye başladı. Arz fazlası ABD piyasasında sıcak rulo fiyatlarının, hurda artışlarından gelen destek ve güçlü talebe karşın aşağıya yönlü seyretmesine neden oldu. Bu seyir temmuz ayına kadar devam edecekti. ABD li üreticilerin fiyatlardaki düşüşleri durdurmak için açıkladıkları fiyat artışları mart ayından nisan sonuna kadar spot fiyatların yatay seyretmesini sağladıysa da, yine de artışlar spot piyasa fiyatlarını yukarı çekmeye yetmedi. Nisan ayında teslimat süreleri iki haftaya gerilerken, sıcak rulo fiyatları haziran ayının ortasında yılın ilk dibini gördü. Mayıs ayı sonlarında ABD li çelik üreticisi RG Steel in üretimine ara vereceği haberleri piyasada önce arzın azalabileceği yönünde olumlu bir etki yarattıysa da, bu gelişmenin fiyatlardaki düşüşün önüne geçemeyeceği haziran ayına gelindiğinde anlaşıldı. RG Steel de 30 Mayıs tarihinde iflasını açıkladı ve varlıklarını satışa çıkardı. RG Steel iflasını açıkladı Esmark'tan teklif geldi CUMA, 01 HAZIRAN 2012 ABD, Maryland, Sparrows Point merkezli yassı çelik üreticisi RG Steel, ABD İflas Kanunu'nun 11. Maddesi uyarınca ABD Delaware İflas Mahkemesi'ne iflas ilanı yaptığını duyurdu yılının mart ayında kurulan RG Steel CEO'su John Goodwin "Maliyet düşürme politikaları, maliyet yapısında görülen önemli iyileşmeler ve önemli ölçüdeki yatırım sermayesine rağmen, şirket piyasadaki kötüye gidişin yol açtığı sorunlarla başa çıkamadı," şeklinde konuştu. Şirket tarafından yapılan açıklamada, RG Steel'in likidite analizi yaptıktan sonra, 11. maddenin içerdiği seçenekleri değerlendirdiği belirtildi. Geçtiğimiz hafta, RG Steel'in Maryland, Sparrows Point, West Virginia, Wheeling ve Ohio, Warren'daki tesislerini kapatacağı, 4 Haziran tarihinden itibaren de işten çıkarmaların başlayacağı belirtilmişti. Bununla beraber, yerel medyada çıkan haberlere göre Wheeling tesisinin RG Steel'den önceki sahibi olan Esmark Steel, RG Steel'in Wheeling tesisini almak için teklif götürdü. RG Steel Sparrows Point ve Warren tesislerini açık artırmada sattı PERŞEMBE, 09 AĞUSTOS 2012 Bir haftalık gecikmenin ardından, RG Steel, 7 Ağustos Salı günü, Maryland, Sparrows Point ve Ohio, Warren yassı çelik tesislerinin satışını gerçekleştirdi. Sparrows Point, Hilco Industrial'a 72 milyon $ karşılığında satıldı. Warren tesisi ise, holding şirketi C.J. Betters Enterprises'a 17 milyon $ nakit karşılığında satıldı. Medyada yer alan haberlerde şirketin söz konusu tesisi, bir işletmeci bulana kadar çalışır durumda tutacağı belirtiliyor. Geçtiğimiz hafta, RG'nin Ohio Mingo Junction tesisi ve West Virginia, Wheeling'deki varlıkları, aralarında Esmark ve Nucor'un da bulunduğu çeşitli şirketlere satılmıştı. Satıştan elde edilen gelirin RG Steel'in bazı kredilerinin geri ödemesinde kullanılması bekleniyor. Temmuz ayında ABD li üreticilerden AK Steel ve Nucor fiyat artışına gitti. Artışları takiben alıcıların bir kısmı alıma geçti ve fiyatlardaki düşüş durdu. Temmuz ayı boyunca yükselen fiyatlar ağustos ayında ise yatay seyretti. Ancak, eylül ayıyla birlikte yeniden düşüşe geçen fiyatlar ekim ayının ilk yarısında

11 yılın en düşük seviyesine geriledi. Bunda yerel piyasada hurda fiyatlarının gevşemesi de etkili oldu. Fiyatların kontrolünü kazanmak isteyen üreticiler ay ortasında tüm yassı mamul fiyatlarını artırdı ve spot piyasada fiyatlar dipten döndü. Kasım ayı ortasına kadar yükselen fiyatlar, daha sonra yıl sonuna kadar yatay seyretti. Avrupa 2011 yılında Yunanistan ın resmen iflas açıklamasının ardından, İtalya ve İspanya gibi diğer güney Avrupa ülkelerinde de ekonominin ciddi alarm vermesinin yanı sıra, Avrupa Birliği nin temel taşlarından Fransa nın kredi notunun düşürülmesi ve Almanya da ekonomik büyümenin eksiye düşmese de yavaşlaması, Avrupa genelinde sanayi üretiminin ciddi yaralar almasına neden oldu. Bu da yıl boyunca Avrupalı son kullanıcılarının sıcak rulo alımlarının durma noktasına ulaşması için yeterli oldu. Avrupa nın sıcak rulo ithalatı önemli ölçüde düşerken, Avrupalı üreticiler mümkün olduğu ölçüde ihracat piyasalarına yönelmeye çalıştı. Siyasi atmosferin görece durulduğu Kuzey Afrika ve Orta Doğu ya yapılan satışlar Avrupalı üreticileri rahatlattıysa da, avronun zaman zaman dolar karşısında güçlenmesi ise üreticilerin bu çabalarını baltaladı. Dünya genelinde hissedilen arz fazlası, tüketimin düştüğü Avrupa da en büyük sorun haline dönüşürken çelik devi ArcelorMittal Avrupa genelinde çok sayıda tesisinde üretimi durdurdu.

12 Fransa dan ArcelorMittal e kamulaştırma tehdidi SALI, 27 KASIM 2012 Fransa sanayi bakanı Arnaud Montebourg'un küresel çelik devi ArcelorMittal'in artık Fransa'da hoş karşılanmadığını belirterek, şirketin Florange tesislerini geçici olarak kamulaştırma ile tehdit ettiği bildiriliyor. ArcelorMittal, 1 Ekim tarihinde yaptığı açıklamayla, Fransa'nın kuzeydoğusunda, Lorraine bölgesinde bulunan Florange tesisindeki iki yüksek fırını kapatarak, Florange'daki sıvı çelik üretimini tamamen durduracağını belirtmişti. Şirket, kapatma işlemlerine başlamadan önce, fırınlara yeni bir alıcı bulması için hükümete 1 Aralık Cumartesi'ye kadar süre vermişti. Söz konusu yüksek fırınlarla ilgilenen birkaç alıcı çıkmasına rağmen, Florange tesisinin geri kalan kısmı olmadan fırınların ve kok tesisinin yeterince karlı bir yatırım olarak görülmemesi üzerine görüşmelerin yarıda kesildiği belirtildi. Yüksek fırınlarda 600 kişinin istihdam edildiği, ancak sendikaların, fırınların kapatılmasının, tesiste başka hatların kapatılmasına neden olabileceği konusunda endişeli oldukları ifade edildi. Fransa Cumhurbaşkanı Francois Holland ve ArcelorMittal CEO'su Lakshmi Mittal'in ise bugün, Florange tesisinin geleceğini görüşmek üzere bir araya gelmesi bekleniyor. ArcelorMittal, Fransa ve Avrupa'yı etkileyen zorlu ekonomik koşulların devam etmesi nedeniyle, Florange tesisinde sıvı çelik üretimini tamamen durdurmaya karar verdiğini açıklamıştı. Ocak ayında Avrupalı üreticilerin zayıf talebe rağmen, avronun dolar karşısında güç kaybetmesi nedeniyle fiyatlarını artırmalarına ve nisan ayına kadar fiyatlar görece yatay bir seyir izlemesine karşın talebin durma noktasına ulaştığı Avrupa da fiyatlar nisan ayından itibaren sert bir düşüşe geçti. Avrupa da sıcak rulo fiyatları kasım ayında dibe vurdu. Yılın geri kalanında ise İtalyan üretici İlva ile ilgili gelişmeler fiyatların ani bir tırmanışa geçmesine neden oldu. Temmuz ayının son günlerinde İtalyan çelik üreticisi İlva'nın Taranto tesisindeki sekiz üst düzey yönetici ev hapsine konulurken, savcılık tesisin kısmen kapatılması emri verdi. Mahkeme, çelik tesisinden salınan duman ve toz parçacıklarının binlerce işçi ve çevre sakininin sağlığını tehlikeye attığına hükmetti. Bu haber Avrupa yassı çelik piyasasını derinden sarstı yılında 8,5 milyon ton çelik üreten İlva, İtalya nın toplam çelik üretiminin %30 unu gerçekleştirmişti. Taranto mahkemesi önceleri, İtalyan Bakanlar Kurulu nun da desteğiyle İlva nın çevresel iyileştirme yatırımlarını yaparken

13 bir yandan da üretimine devam etmesine yeşil ışık yaktıysa da daha sonra bu kararını değiştirdi. Kasım ayında Ilva nın üretimini durdurmasına ve limandaki 1,7 milyon ton stokuna el konmasına karar verildi. Piyasada oluşan belirsizlik diğer İtalyan üreticilerin de satışlarını durdurmasına ve fiyatların tırmanmasına neden oldu. Global piyasaların dipten dönmesinin de etkisiyle bu seyir yıl sonuna kadar sürdü. Ilva Taranto tesisini kapatıyor SALI, 27 KASIM 2012 İtalyan çelik üreticisi Ilva, Taranto tesisindeki üretimi ve Taranto tesisindeki üretimin girdi olarak kullanıldığı diğer tüm üretim faaliyetlerini durduğunu açıkladı. Ilva nın bu açıklaması, Taranto savcılığının şirketin geçtiğimiz dört aylık dönemde ürettiği çelik ürünlerine el konulmasına ilişkin 26 Kasım tarihli kararının ardından geldi. Taranto mahkemesi, 26 Temmuz tarihinde Ilva nın belli yüksek fırınları ile kok bataryalarında çevreye verilen zarar nedeniyle üretimin durdurulmasına karar vermişti. Ilva tarafından yapılan açıklamada, İtalya çevre bakanlığı tarafından ekim ayında yayımlanan ve Ilva nın mahkeme tarafından talep edilen çevresel iyileştirmeleri yaparken üretime devam edebilmesine olanak tanıyan ve 26 Ekim tarihinde Ilva ya bildirilen Entegre Çevre İzni çerçevesinde tesislerde üretime devam edildiği belirtilirken, stoklara el konulmasına yönelik kararın Entegre Çevre İzni hükümleriyle çeliştiği belirtildi. Stoklara el konulması kararına uygun davranacağını belirten Ilva, en kısa zamanda bu karara itiraz edeceğini de ifade etti. Ilva tarafından yapılan açıklamada Stoklara el konması kararı bu ürünlerin satışını kesin olarak imkansızlaştırmasının yanı sıra, Taranto tesisiyle beraber Taranto tesisinin üretimine dayalı olarak üretim yapan tüm üretim tesislerinin de kapatılması anlamına geliyor, sözlerine yer verildi. Ilva açıklamasında ayrıca, bilim insanları tarafından oluşturulan bir komitenin yaptığı araştırmaya göre, Taranto çelik tesislerinin gaz salımının kanunlar, mevzuatlar ve bakanlık izinleri tarafından belirlenen sınırları aşmadı, bunun yanı sıra kamu sağlığına zarar verici nitelikte olmadığı da ifade edildi. İtalya'nın toplam çelik üretiminde %30 pay sahibi olan Ilva nın Taranto tesisindeki çalışanın yanı sıra, tesisin kapatılmasıyla beraber bu tesisin üretimine bağlı olarak çalışanın daha işsiz kalabileceği belirtiliyor yılında Ilva 8,5 milyon mt çelik üretmişti. İtalya hükümeti Ilva yı kurtaracak kararnameye yeşil ışık yaktı PAZARTESI, 03 ARALIK 2012 İtalya hükümeti Taranto merkezli çelik üreticisi Ilva nın tesislerinde üretimin devam etmesini sağlayacak kararname taslağına yeşil ışık yaktı. Ilva böylece mahkeme kararıyla daha önce kontrolüne el konulan yüksek fırınları ile kok fırınlarında İtalya Çevre Bakanlığı tarafından hazırlanan ekim ayı sonunda hazırlanan Entegre Çevre İzni (EIA) çerçevesinde bir yandan üretime devam ederken, bir yandan da çevresel iyileştirme çalışmalarını gerçekleştirecek. Kararname taslağında yer alan hükümlere göre, Ilva nın Entegre Çevre İzni hükümlerine uymaması halinde, şirkete ağır para cezaları uygulanması öngörülüyor. Buna göre Ilva ya satış gelirinin %10 u kadar ceza uygulanabilecek. Bununla beraber, kararname, İtalyan hükümetinin Entegre Çevre İzni nin uygulanıp uygulanmadığına ilişkin denetim yapacak bir garantör atamasını şart koşuyor. Karanameye göre, garantör Ilva tesislerinde olağanüstü idari önemler de alabilecek. İtalya Başbakanı Mario Monti Taranto çelik tesisinin ülkemiz için önemi göz önüne alındığında, hükümetin müdahalesi son derece gerekliydi, şeklinde konuştu. Taranto savcılığının şirketin geçtiğimiz üç aylık dönemde ürettiği çelik ürünlerine el konulmasına ilişkin kararıyla ilgili ise belirsizliğin halen sürdüğü ve mahkemenin 6 Aralık tarihinde nihai kararını vermesi bekleniyor. Bununla beraber, İtalyan hükümetinin kararnamenin onaylanmasını duyurmasından yalnızca birkaç saat önce, Taranto mahkemesi yargıcı Patrizia Todisco, Ilva nın mahkeme tarafından kontrolüne el konulan yüksek fırınları ile kok fırınlarını yeniden kendi kontrolüne alma talebini ikinci kez reddetti. Todisco, Entegre Çevre İzni ne olumsuz yaklaştığını belirterek, Ilva nın ancak gerekli çevresel iyileştirmeleri yaptıktan sonra üretime tekrar başlaması gerektiğini ifade etti. Ilva nın tesislerde üretime devam etmesine olanak sağlayan kararname taslağını onaylayan İtalyan hükümeti ile mahkemenin önümüzdeki günlerde karşı karşıya gelme ihtimalinin güçlendiği belirtiliyor.

14 Çin 2012 yılında Çin çelik piyasasına damgasını vuran iki gelişme yaşandı. Bunların ilki, ülkedeki sabit varlık yatırımlarının yavaşlamasına bağlı olarak çelik talebinde kaydedilen daralma; ikincisi ise Çin in çelik tüketimindeki yavaşlama nedeniyle üretimindeki artışın da hız kesmesine bağlı olarak demir cevheri fiyatlarında mayıs ayında başlayan ve eylül ayında fiyatların 95$/mt CIF dip seviyesine ulaşmasıyla sonuçlanan aşağı yönlü seyir yılının ilk çeyreği boyunca demir cevheri fiyatlarındaki hafif artışı takiben Çin in sıcak rulo iç piyasa fiyatları ve ihracat teklifleri de hafif yukarı seyir izledi ve bu yönelim fiyatların yıl için en yüksek seviyeye ulaştığı mayıs ayı ortasına kadar sürdü. Sonrasında ise, talep tarafından hiçbir destek

15 görmeyen Çin in sıcak rulo fiyatları, demir cevheri fiyatlarına paralel olarak eylül ayına kadar sürekli olarak gerileyecekti. Eylül ayına gelindiğinde, Çin yerel piyasasında talebin durma noktasına gelmiş olması, üretim seviyelerindeki düşüşlerin yeteriz kalmasına ve arz fazlasının fiyatlardaki düşüşü sertleştirdiği noktada üreticilerin kar marjlarının artık sürdürülemez bir hal almasına neden olduğundan, Çinli üreticiler dibe ulaşan fiyat seviyelerinden dış piyasalara açıldı. Çin etkisi hızla tüm dünya pazarlarına yansıdı ve piyasalar global olarak gerilemeye mahkum oldu. Çin in sıcak rulo teklifleri özellikle Orta Doğu da etkili olurken, Çin den zaman zaman Türkiye piyasasında dahi sıcak rulo satışları gerçekleştiği bildirildi. Eylül ayının ortasında ise Çin'in çelik vadeli işlemler borsasında gözlenen belirgin artış sıcak rulo piyasasındaki güveni tazelerken, fiyatlar gözle görülür şekilde yükseldi. Fiyatların yükselişinde ayrıca Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC) tarafından 1 trilyon RMB'yi aşan altyapı yatırımının onaylanması, Avrupa Merkez Bankası'nın avro bölgesinde borç kriziyle mücadele eden ülkelerden süresiz ve limitsiz olarak devlet tahvili alma kararı, Çin'in dış ticareti dengelemek için benimsediği yeni politikalarının beklenmesi de oldukça etkili oldu. Yılın geri kalan kısmında ise Çin in sıcak rulo fiyatları kademeli olarak yükselmeye devam etti.

16 Çin şehir içi demiryolu projelerine 800 milyar RMB yatırım yapacak PERŞEMBE, 06 EYLÜL 2012 Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu NDRC, 25 metro ve şehir içi demiryolu projesi için toplam 800 milyar RMB (127 milyar $) değerinde yatırım projesinin onaylandığını açıkladı. Söz konusu projelerin 123,1 milyar RMB'lik bölümü Çin'in güneyindeki Guangzhou şehrine yapılacak yatırımları içeriyor. Yatırım yapılacak diğer şehirler arasında Shijiazhuang, Taiyuan, Shanyang, Changzhou, Lanzhou ve Xiamen yer alıyor. Yeni altyapı yatırımlarının onaylanması, Çin hükümetinin ekonomik belirsizlikler ve dış piyasaların zayıf talebinin hakim olduğu piyasada ekonomik büyümede istikrar sağlama çabası olarak yorumlandı. NDRC çatısı altında faaliyet gösteren Çin Metro Birliği tarafından yapılan açıklamaya göre, yeni yatırımlarla beraber, 2020 yılında kadar Çin'de 40 şehre metro yapılacak. Yeni yatırımlar ile toplam metro rayı km seviyesine taşınacak. Bu rakam Çin'de mevcut ray uzunluğunun 4,3 katını oluşturuyor. Çin 30 yeni inşaat projesini daha onayladı CUMA, 07 EYLÜL Eylül tarihinde, 25 metro ve şehir içi demiryolu projesi için toplam 800 milyar RMB (127 milyar $) değerinde yatırım projesinin onaylandığını açıklayan Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu NDRC, aralarında otoyol yapımı, liman ve gemi rotalarında düzenlemeler ve atık su arıtımı projelerinin de bulunduğu 30 yeni projenin daha komisyonun onayından geçtiğini duyurdu. 25 metro ve şehir içi demiryolu projesiyle 30 inşaat projesine yaklaşık 1 trilyon RMB (157,6 milyar $) yatırım yapılacak. Aralarında Henan, Shaanxi ve İç Moğolistan'ın da bulunduğu beş eyalette kurulacak 10 atık su tesisine ait fizibilite raporları ile aralarında Jilin, Jiangxi ve Zhejiang'ın da bulunduğu çeşitli eyaletlerde yapılacak. Yol genişletme projeleri komisyon onayı aldı. Bununla beraber Hebei, Sincan, Liaoning, Gansu ve Yunnan'daki 13 yol yapım projesi ile yedi liman ve güzergah projesi de onaylanan projeler arasında yer aldı. Çin hükümetinin, ekonomik belirsizlikler ve dış piyasaların zayıf talebinin hakim olduğu piyasada ekonomik büyümede istikrar sağlamak amacıyla yeni altyapı projelerine yatırım yaptığı belirtiliyor.