NİSAN - MAYIS - HAZİRAN 2014

Transkript

1 34. Bölge Aksaray - Kırşehir Eczacılar Odası NİSAN - MAYIS - HAZİRAN

2 03 ÖZEL GÜNLER Uzm. Ecz. Nazan ULUKUŞ DENİZ 04 PARMAK UÇLARI Ecz. Halil DURUKAFA 05 Genel Toplantı Yapıldı 06 Ziyaretler 09 Eşit Dağıtım Komisyon Toplantısı Bütçe Komisyonu Toplantısı 11 Bayanların buluşması Huzurevi Ziyareti 12 Doğal Yaşamın Sırları Prof. Dr. Murat KARTAL 14 Ümit Yaşar Oğuzcan 15 Plaket verildi Yeni doğanlar 16 EN ÇOK SATAN KİTAPLAR VİZYONDAKİ FİLİMLER YAYIN KURULU 34. Bölge Aksaray - Kırşehir Eczacılar Odası AKSARAY 2014 İmtiyaz Sahibi Uzm. Ecz. Nazan ULUKUŞ DENİZ Yazı İşleri Müdürü Ecz. Halil DURUKAFA Üyeler Ecz. Derya ÜNSAL Ecz. Soner GÖKBAYRAK Ecz. Selcen Banu Pektaş CAN Ecz. Hasan Buminhan YAVUZ Ecz. Gülsün YALDIR Editör Dilek Fidan DİNKE Baskı ve Cilt Yeni Aksaray Matbaa Bülten 34 üç ayda bir yayınlanır. Aksaray Eczacılar Odası'nın bir yayınıdır ve üyelere ücretsiz dağıtılır. Yayınlanan yazılardan yazarlar sorumludur, Bülten 34'ü bağlamaz. Kullanılan fotoğraflar Eczacılar Odasının sorumluluğundadır.

3 Uzm. Ecz. Nazan ULUKUŞ DENİZ 34. Bölge Aksaray Ecz. Od. Bşk. HASBİHAL Sevgili Meslektaşlarım, Yeni bir sayımızda daha sizlerle beraberiz. Bu üç aylık süre zarfında hem mesleki hem de toplumsal olaylar açısından oldukça hareketli bir süreç yaşadık. Nisan ayının on ikisinde Güneyde Eczacılık Toplantısı için Niğde 'ye giderken yolda iki yıldır beklediğimiz Yönetmeliğin Resmi Gazetede yayınlandığını öğrendik. Büyük bir heyecanla maddelere göz atmaya başladık, beklediğimiz maddeler nasıl yayımlanmış diye merak ettik. Kimi maddelerde mutlu olduk, kimisinde kafalarımız karıştı, kimisinde de ümitsizliğe kapıldık. Bizler mesleğimizi sürdürülebilir bir duruma getirecek, eski meslektaşlarımızın hakkını koruyacak, emeklilik konusunda yeni haklar vererek yeni meslektaşlarımızın önünü açacak ve bu mesleği tercih edecek gençlere yol gösterecek bir yönetmelik olmasını beklerdik. Ancak, yoruma açık, eskilerin haklarını korumayan sadece doğal seleksiyonla gidenler gider kalan sağlar bizimdir anlayışıyla hazırlanmış bir yönetmelik olarak karşımıza çıktı. Sağlık Bakanlığının bazı illerde yapmış olduğu bilgilendirme toplantıları da maddelerin çok anlaşılır olmadığını ve yoruma açık olduğunu göstermektedir. Yeni fakültelerin açılmasına ve Eczacılık Fakültesi kontenjanlarına sınırlama getirmeden, yeni iş sahalarını sadece eczaneler üzerinden sağlayarak eczane açmaya sınırlandırılma getirilmesi ne kadar doğrudur bu tartışılmalıdır. Bu sadece mevcut eczanelerin haklarının ellerinden alınarak mesleğin sürdürülmesine çalışmaktır ki, unutulmamalıdır taşıma suyla değirmen dönmez. Bu tedbirle bu meslek yaşatılamaz. Baharın müjdecisi, umutların yeşerdiği Nisan ayı bize aynı umutları taşımadı. Yönetmelik yayınlanmadan ihtilaflı maddeler bizlerle paylaşılsaydı, sonra biz böyle istemedik ama Bakanlık istedi diye bir mazeret sunmaya gerek kalmazdı. Ne gerekiyorsa, geleceğimiz için her türlü yol haritamızı hazırlar ona göre harekete geçerdik. Yine de geç kalınmış sayılmaz. Tüm odaların katılımıyla ivedilikle yönetmelik komisyonu kurulmalıdır. Tüm maddeler hukukçulardan da görüş alınarak, ne getirip ne götürdüğü tek tek gözden geçirmelidir. Bunun için sonuna kadar mücadele edilmelidir. Bu mesleğimizin geleceğidir. Zararın neresinden dönersen kardır. Mayıs ayının bizler için ayrı bir önemi vardır. Eczacılık haftası etkinliklerinin olduğu, birlik ve beraberliğimize yakinen şahit olduğumuz ortamları yaşadığımız bir aydır. Etkinliklerimize katılan tüm meslektaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Sizlerin varlığı bizlere güç vermekte yeni çalışmalarımızın kaynağı olmakta, iyi ki hep yanımızdasınız. Ancak, 13 Mayıs günü Soma'da yaşadığımız elim maden faciası nedeniyle bu Mayıs ayını diğerlerinden farklı hatırlayacağız. Hep yüreklerimizin derinlerinde bu acıyı hissedeceğiz. Her zamanki gibi böyle elim olaylar yaşandıktan sonra tedbirler alınıyor. Hatta zaman geçince unutulup, hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ediyoruz. Başka acıların yaşanmamasını dilerim. Ölenlere Allah'tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı ve sabır dilerim. Tedbirlerimizi önceden almalı, alınmasını sağlamalıyız. Tedbir bizden, takdir Allah'tan. Acılar insanları daha güçlü kılar ve birleştirir. Biz de TEB'in Soma için başlatmış olduğu yardım kampanyasına destek vererek bunu gösterdik. Bu kampanyaya katılan tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Tüm Türkiye'deki meslektaşlarımızın yaptığı yardımlarla babasını bu elim olayda kaybeden 90 çocuğa eğitim bursu verilecek olması da bizim tek tesellimiz olacaktır. İyi ki Eczacıyız. Haziran ayında Malatya 'da yapılan Bölgelerarası Toplantıya katıldık. Bu toplantıda sizlerle yapmış olduğumuz anketlerden faydalanarak bir sunum hazırladık. Bu sunumu TEB Merkez Heyeti ve diğer Bölge Eczacı Odalarının Temsilcileriyle paylaştık. Bu ankete katılımınızdan dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. İnşallah verimli olmuştur ve olumlu sonuçları olur. Aksaray ve Kırşehir'den meslektaşlarımızın aileleriyle beraber katıldığı Çanakkale gezimizi gerçekleştirdik. Çanakkale'nin tarihimizdeki ve gönlümüzdeki yeri hep farklıdır. Bu gezimizde asil askerlerimizin vatanımızı nasıl savunduğu, o günün zor şartlarında yılmadan, inanarak nasıl mücadele ettiğini, maneviyat gücünün o top mermisini nasıl taşıttığını görerek, bu manevi havayı hissederek onlarla bir kez daha gurur duyduk. Ruhları şad mekanları cennet olsun. 1 metrekareye merminin düştüğü o topraklarda gezerken bizlerin bu kutsal topraklar için daha çok çalışmamız gerektiğini boşa harcanacak 1 saniyemizin dahi olamadığını yakinen anladık. Ülkemiz her bakımdan güçlü ve her bakımdan bağımsız olmalıdır ki onların canlarını feda ederek bizlere bıraktığı bu vatana karşı bizler de vazifemizi yapmış olalım. Onlara layık olmalıyız. Bu gezi katılımcılarımızın çoğunluğunun geleceğimizin teminatı çocuklarımızın olması, ailelerimizin bu duyarlılığa vakıf olmaları bizleri ayrıca onurlandırdı. En küçüğü 3 yaşında olan bu evlatlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Anladım ki Asımın nesliydi bunlar. İnsan yaşamında acı, hüzün, mutluluk, ümit, gurur ve gelecek nesillerimize güvenle bakmak gibi duygular hep bir aradadır. Biz de bu sayımızda bu duyguları hep bir arada yaşadık. Acıların yaşanmadığı, umutların tükenmediği güzel günlerde buluşmak dileğiyle. Sevgi ve saygılarımla... 03

4 Ecz. Halil DURUKAFA KANUNUN HAKKINDA SÖYLEMEK İSTEDİKLERİM VAR Geçerlilik tarihi olan yasamızın çıkmasıyla eczanelerin ve eczacılarımızın geleceği de bir anlamda şekillenmiştir. Yasa çıkmalı mıydı? Evet çıkmalıydı. 60 senelik bir yasa bu teknolojiyi kaldıramazdı. Yasamızın mutlaka yenilenmesi gerekiyordu. Ve çıktı. Peki, çıkan yasada eksiklerimiz var mı? Evet, var. Ama olsun yine de artık yeni bir yasamız ve iki sene sonra yayınlanabilen nur topu gibi bir yönetmeliğimiz var. Fakat ama olsun, yenilensin de nasıl olursa olsun. düşüncesine çok karşıyım. Çok iyi düşünülüp ve bu teknolojiye, bu çağa, bu insan kültürüne yaraşır bir kanun çıkarılabilirdi. Şöyle örnek vereyim, yüz bin nüfuslu bir şehirde eski Pazar yerini yıkıp yerine modern, ihtiyaçlara cevap verecek yeni pazar yeri yapmayı planlıyorsunuz. Yeni pazar yerini yapıyorsunuz. İki sene sonra yeni pazar yeriniz şehre yetmemeye başlıyor. Yeni pazar yerinin trafiği sıkışıyor. Park yeri yetersiz kalıyor. İnsanlar sıkış tepiş perişan oluyor. Esnaf sıkıntılı vs. Sizce bu şartlarda yapılan yeni pazar yerinin en az 20 sene geçmeden yeniden yapılması düşünülebilir mi? Ya da yeniden ihtiyaçlara cevap verebilen bir proje üretilebilir mi? Hali hazırda yeni yapılmış bir yerin üzerine yeni plan sıkıntılı olmaz mı? Olur ve bence yeni bir proje düşünülemez. Ya da yamalı bohça dediğimiz istenmeyen bir görüntüyle çağa uygun olmaz. Sonuç olarak Şehrin en az 20 sene Pazar alışkanlığı zor girmiştir. İnsanlar perişan olmuştur artık. 20 Sene En az yirmi sene. Dolayısıyla yeni yapılan pazar yeri bir hizmet midir? Yoksa şehrin geleceği planlanmadan, milletin parasını sokağa dökmek midir? Bence emanet edilen para kutsaldır ve şehrin 20 senesine ipotek koymak bal gibi savurganlıktır. Söyleyeceğim o ki keşke daha iyi planlanıp daha iyi hesaplanıp yaşadığımız yüzyıla ve gelecek elli yılımıza cevap verebilen bir yasa çıkarabilseydik. " ama olsun, yenilensin de nasıl olursa olsun." demekten başka yapacak ne var? Sanırım yok. Yasa çıktıktan sonra toplantıları izleyebilenler toplantılarda konuşmacıların neler söylediklerine dikkat etmişlerdir. İlginçtir toplantılarda her konuşmacı, o yasayı ben çıkardım, evet biz çıkardık, evet sana teşekkür ederim, ona teşekkür ederim, buna teşekkür ederim onlara teşekkür ederim. Bir sonraki konuşmacı yine teşekkür ediyor. Bir sonraki diğerlerine teşekkür ediyor Böyle uzayıp gidiyor. Teşekkür, teşekkür, teşekkür Biz de izliyoruz. Diyoruz ki Ne büyük bir iş yapmışlar. Helal olsun. Hadi biz de teşekkür edelim. Oysa Yeni Türkiye dedikleri algı altmış senelik kanunla bağdaşır mıydı? Bu yasa ya çıkacaktı ya da çıkacaktı. Ve öyle böyle çıktı. İnşallah yeni pazar yerine olanlar yasamızın başına da gelmez. Trafik sıkışmaz, pazarcı sıkışmaz, şehir sıkışmaz Bir de yönetmelik meselesi var. Onun ayrıntısını sonra yazacağım. Ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Öyle bir yönetmelik çıktı ki anlayabilene iyi şanslar. Yedi kişi bir araya geliyorsunuz. Okuyup, konuşup, tartışıyorsunuz yine de bir bilene soruyorsunuz. Bilenin bildiği de şüpheli, bilmeyenin bilmeye çalıştığı da. Bence bilen, kendinden başka otorite olmadığı için biliyor. Bilmeyen zaten bilmeye çabalıyor. Şimdi ilginç olan şu, yönetmelik yayınlandı ya şimdi de yönetmeliğin açıklaması yayınlanacakmış. Yani, yeni yönetmeliğin, yeni açıklaması Aslında onlar da farkında nasıl anlaşılamayan bir yazı kaleme aldıklarını. Yolumuz uzun dostlar, bu camia daha ne kalemler, daha ne açıklamalar göreceğiz. Dikkatle izliyoruz 04

5 TEB yönetim kurulu üyesi Ecz. Ferda Esin Demirtok İyiel, eczacılarımızla genel toplantı gerçekleştirdi. Toplantı sonrası TEB Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Ferda Esin Demirtok İyiel'e oda başkanımız Nazan Ulukuş Deniz tarafından plaket takdim edilirken odamız yönetim kurulu üyesi Ecz. Gürhan VAZ tarafından Atatürk portresi hediye edildi. 05

6 ZİYARETLER Aksaray Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı'yı makamında ziyaret ettik. Selçuk Ecza Deposu müdürlerinin odamızı ziyareti. 06

7 14 Mayıs Eczacılar Günü nedeniyle Aksaray İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan'ın Odamızı ziyareti. 14 Mayıs Eczacılar Günü nedeniyle Aksaray SGK İl Müdürü Saffet Çalışkan'ın odamızı ziyareti. 14 Mayıs Eczacılar Günü nedeniyle Aksaray Halk Sağlığı Müdürü Dr. Oğuz Keleş'in odamızı ziyareti. 07

8 Toplantılar Ankara'da düzenlenen TEB toplantısına 34. Bölge Eczacılar Odasını Temsilen Uzm. Ecz. Nazan Ulukuş Deniz ve Ecz. Fatih Özçifçi katıldı. Niğde Eczacılar Odası ev sahipliğinde düzenlenen Güney Bölgesi Eczacılar Odası toplantısına katıldık. 14 Mayıs Eczacılar Günü 14 Mayıs Eczacılar Günü nedeniyle Aksaray ve Kırşehir'de eczacılar Atatürk anıtına çelenk bıraktı. 08

9 14 Mayıs Eczacılar Günü nedeniyle Aksaray ve Kırşehir'de eczacılarımız ziyaret edildi. Aksaray'da eczacılarımızdan Müheyye DİNÇ'e plaket verildi. 14 Mayıs Eczacılar Günü nedeniyle Kırşehir'deki eczacılarımız kahvaltı organizasyonuyla bir araya geldiler. 09

10 Bowling eğlencesi A k s a r a y E f o r A V M ' d e d ü z e n l e n e n b o w l i n g etkinliğimizde eczacılarımız aileleriyle birlikte eğlenme fırsatı buldular. Yarışma sonunda günün anısına madalya verildi. 10

11 Piknik keyfi 14 Mayıs Eczacılar günü nedeniyle Selçuk Ecza Deposu tarafından düzenlenen piknik etkinliğimizde eczacılarımız aileleriyle birlikte stres a t t ı l a r. Ş e h i r d e n u z a k b i r haftasonunun keyfini çıkardılar. Günün anısına hep birlikte fotoğraf çekinmeyi de ihmal etmediler. 11

12 Çanakkale Gezisi Düzenlendi 14 Mayıs Eczacılar Günü nedeniyle Eczacılarımız Çanakkale Gezimine katıldılar. 12

13 14 Mayıs basın bildirisi Kırşehir'de Genel Toplantı 13

14 Orhan Veli KANIK ŞİİR YÜZ KARASI DEĞİL KÖMÜR KARASI Güneşli bir günde Masmavi göreceğiz Karadeniz i Balkaya dan Kapuz a kadar, Karış karış biliriz bu şehri; EKİ nin çiçekli bahçeleri, Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla; Paydos saatlerinde yollara dökülen, Soluk benizli insanlarıyla. Siyah akar Zonguldağın deresi Yüz karası değil, kömür karası Böyle kazanılır ekmek parası Orhan Veli Kanık (1946) HAYATI Orhan Veli Kanık (13 Nisan Kasım 1950), daha çok Orhan Veli olarak bilinen Türk şair. Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birlikte yenilikçi Garip akımının kurucusu olan Kanık, Türk şiirindeki eski yapıyı temelinden değiştirmeyi amaçlayarak sokaktaki adamın söyleyişini şiir diline taşıdı. Şair 36 yıllık yaşamına şiirlerinin yanı sıra hikâye, deneme, makale ve çeviri alanında birçok eser sığdırdı. Yeni bir zevk ortaya çıkarabilmek için eski olan her şeyden uzak duran Orhan Veli, hece ve aruz ölçülerini kullanmayı reddetti. Kafiyeyi ilkel; mecaz, teşbih, mübalağa gibi edebi sanatları gereksiz bulduğunu açıkladı. "Geçmiş edebiyatların öğrettiği her şeyi, bütün geleneği atmak" amacıyla yola çıkan Kanık'ın bu arzusu şiirinde kullanabileceği teknik olanakları azaltsa da şair, ele aldığı konular, bahsettiği kişiler ve kullandığı sözcüklerle kendine yeni alanlar oluşturdu. Yalın bir anlatımı benimseyerek şiir dilini konuşma diline yaklaştırdı yılında, arkadaşlarıyla birlikte çıkardıkları Garip adlı şiir kitabında bu fikirlerinin örnekleri olan şiirleri yayınlandı ve Garip akımının doğmasına sebep oldu. Bu akım özellikle yılları arasında Cumhuriyet dönemi şiirinde büyük etki bıraktı. Garip şiiri hem yıkıcı hem de yapıcı özelliği ile Türk şiirinde bir mihenk taşı kabul edilir. ESERLERİ Şiir Kitapları; Garip Vazgeçemediğim Destan Gibi Yenisi Karşı Bütün Şiirleri Hikâye/Şiir; Nasreddin Hoca Hikâyeleri Yazılar; Nesir Yazıları Edebiyat Dünyamız Bütün Yazıları 14

15 Evlenen meslektaşımız Ecz. Dilek Sultan Arslan'a Mutluluklar Dileriz. Ecz. Naciye Akkuş Kebecioğlu'nın kızı Melek Ece Kebecioğlu Ecz. Fatma GÜLVER'in oğlunun sünnet düğünü. Ecz. Özlem KURUMSAK'ın kızı Beren KURUMSAK

16 EN ÇOK SATAN KİTAPLAR VİZYONDAKİ FİLİMLER