ABSTRACT. Master Thesis PLANT CHARACTERİSTİCS AND YİELDS OF SOME ALFALFA VARIETIES AT DIFFERENT LOCATIONS. Suzan T. MOHAMMED A.
|
|
- Emine Çevik
- 7 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 ABSTRACT Master Thesis PLANT CHARACTERİSTİCS AND YİELDS OF SOME ALFALFA VARIETIES AT DIFFERENT LOCATIONS Suzan T. MOHAMMED A. Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Agronomy Supervisor: Prof. Dr. Hayrettin EKİZ This study was carried out to determine the plant characteristics and feed productivity of 8 different alfalfa varieties under Ankara and Konya conditions in the experimental fields of TİGEM, Konya and in Faculty of Agriculture, Ankara University during In the study 8 different alfalfa varieties including Posovina, Mırna, Plato, Kayseri, Bilensoy, Elçi, MA-414 and Candidate were used. The first three Alfalfa varieties were brought from abroad. This study specified plant height, stem diameter, stem thickness, green yield, dry yield and percent, hay yield and percent, protein yield and percent in the alfalfa varieties. According to the results obtained from this study, the average of the highest plant height was measured in kayseri Alfalfa varieties as cm in Konya. The average of the maximum number of stem was measured in Elçi varieties as in Konya, while in Ankara it was measured in Aday and Bilansoy varieties as The average of the thickest stem thickness was measured in Kayseri varieties as 2.93 mm in Konya, while in Ankara it was measured in Aday varieties as 2.60 mm. The average of the green matter yield was measured in Aday varieties as kg/da in Konya, while in Ankara it was measured in Aday variety also as kg/da. The average of the maximum hay content was measured in Kayseri, Bilensoy and Plato varieties as %. the average of the most hay yield was measured in Kayseri varieties as in Konya. The average of the maximum hay item content was measured in Kayseri varieties as %. The average of the most hay item yield was measured in Kayseri variety as kg/da in Konya, while in Ankara it was measured in Kayseri variety as kg/da. Average of the most crude protein in content was measured in Elçi variety as % in Konya, while in Ankara was measured in Elçi variety as %. The average most crude protein yield was measured in Kayseri variety as kg/da in Konya, while in Ankara it was measured in Elçi variety as kg/da. January 2008, 47 pages Key Words: Alfalfa varieties, plant height, stem number, stem diameter, stem thickness, green yield, dry yield and percent, hay yield and percent, protein yield and percent in the Alfalfa varieties.
2 1. GİRİŞ Nüfus artış hızı ile dünyada önde gelen ülkelerden birisi olan Türkiye, yakın zamana kadar gıda üretiminde kendi kendine yeten yedi ülkeden birisi iken, bugün yeterli ve dengeli beslenememe sorunu ile karşı karşıya bulunmaktadır. Dengeli bir beslenme için 70 g olan günlük protein ihtiyacının üçte birinin hayvansal, üçte ikisinin bitkisel kaynaklardan karşılanması zorunludur. Ancak, ülkemizde insanlarımızın ana besin kaynağını, karbonhidratlardan oluşan besinler oluşturmaktadır. Hayvansal protein üretimimizde görülen bu yetersizliğe etki eden en önemli faktör hayvan sayısının azlığı değil, hayvan başına elde edilen ürünün azlığıdır. Bunun ana nedenini ülkemizde hayvan beslenmesinde kullanılan kaba yemin yetersizliği ve kalite düşüklüğü olarak bilinmektedir. Ülkemizde yaklaşık 11milyon büyükbaş hayvan birimi (BBHB) vardır. Bu hayvanların toplam kaliteli kaba yem ihtiyacı 50 milyon tondur. Biz çayır ve meralardan 12.0 milyon ton, yem bitkilerinden 8.8 milyon ton, silajdan 9.9 milyon ton, bahçe içi otlaklardan 5.0 milyon ton, sap saman anız artıklarından 10.0 milyon ton, toplamda 45.7 milyon ton kaba yem üretmekteyiz. Buna göre kaliteli kaba yem açığımız 4.3 milyon ton olarak görünmektedir. Ancak saman kaliteli kaba yem olarak değerlendirilmediğinden, yurdumuzda kaliteli kaba yem açığı 14.3 milyon tondur ( Özbay 2007). Ülkemizde hayvancılık, çoğunlukla mera hayvancılığı şeklinde ana yem kaynağını doğal çayır-meraların oluşturduğu bir şekildedir. Ancak, uzun yıllar boyunca süren düzensiz ve aşırı otlatma, doğal çayır-meralarımızın verimini çok azaltmıştır. Yem bitkileri tarımının da gelişememesi sonucunda, çayır-meralarımızın ürettiği ot hayvanlarımızı besleyemez duruma gelmiştir. Bu nedenle, belirlenen yem açığının kapatılmasında, mevcut çayır ve meraların ıslah edilerek verimlerinin artırılması büyük önem taşımaktadır. Ancak bu durum, uzun vadeli ve planlı bir çalışma istemektedir. Çayır ve meralar üzerindeki hayvan sayısını azaltarak ıslah çalışmalarının başlatılması ve geriye kalan hayvanlarımızın kaba yem gereksinimlerinin karşılanması için, tarla tarımı içinde yetiştirilen yem bitkilerine büyük önem verilmesi gerekmektedir (Karaköy 2001). 1
3 Çayır ve meralar, Türkiye nüfusunun önemli bir kesimini ilgilendirmesi yanında, faydalanılabilir doğal ve ekonomik kaynaklarımızdan birisi olduğundan hayvansal ürünlerin üretimi için ihtiyaç duyulan kaliteli kaba yemin en kolay ve ayrıca da en ucuz üretebildiği alanlardır. Ancak bu alanlar, gerekli ilginin gösterilememesi ve uzun yıllar bilinçsiz kullanılarak hukuksal önlemlerin alınmaması nedeniyle verimden düşerek niteliklerini kaybetmişlerdir. Diğer yönden, bu alanlarla ilgili yeterli yasaların bulunmaması, mevcut yasalara dayanılarak çok çeşitli kurumlara görev verilmesi ve kurumlar arası koordinasyonun da olmaması nedeniyle, söz konusu çayır ve meraların ıslahı için bilimsel ve teknik önlemler yeterince alınamamıştır. Ülkemizdeki çayır-mera alanları, 1940 yılında 44.2 milyon hektar olup toplum araziye oranı %56.8 ve 1 BBHB ne düşen mera alanı 2.16 ha iken,sosyal, ekonomik ve politik nedenlerle geniş çapta baraj ve gölet yapımı ile birlikte, mekanizasyonun hızla gelişmesi sonucu giderek azalmış, 1950 li yıllarda 37.9 milyon ha ve toplam araziye oranı da %48.7 lere gerilemiştir yılı tarım sayımı sonuçlarına göre çayır-mera alanları 12.3 milyon ha, toplam araziye oranı %15.9 ve 1 BBHB ne düşen alan ise 1.12 ha olarak bildirilmiştir (Çerekçi 2003). Yem üretiminde amaç, kaliteli ve yeterli miktarda ürün sağlamaktır. Yem bitkileri, çayır ve meraların verimlerinin artırılmasında, gübreleme en çok kullanılan ve özellikle yağışı yeterli ve sulanan yerlerde olumlu sonuçlar veren bir yöntemdir. Yem bitkilerinden beklenen verimin alınabilmesi için, bitkiler ihtiyaç duydukları dönemde, uygun çeşitte ve miktardaki gübrelerle gübrelenmelidir. Ancak yurdumuzda gübreleme, yem bitkileri ve diğer kültür bitkilerine istenilen düzeyde uygulanmadığı gibi çayır ve meralarımızın gübrelenmesi de araştırma aşamasında olup, yetiştiricilerimize henüz intikal etmiş ve pratik haline gelmiş değildir ( Çerekçi 2003). Çiftlik hayvanlarının kaba yem gereksinimlerinin karşılanmasında önemli bir kaynak olan yem bitkileri tarımı, ülkelerin toprak varlıkları açısından da vazgeçilemez bir öneme sahiptir. Bugün tarımı ileri olan ülkeler yem bitkilerine gereken önemi vermiş ve ekilebilen tarla topraklarının en az % unda yem bitkileri tarımı yapılarak özellikle hayvancılık ve toprak erozyonu açısından önemli başarılar elde edilmiştir. 2
4 Hayvancılık ve yem bitkileri tarımının gelişmiş olduğu A.B.D., Fransa, İtalya ve Arjantin gibi ülkelerde toplam ekilebilir alan içerisinde yoncanın oranı %5-30 arasında değişirken ülkemizde ise bu oran yaklaşık olarak % 2.45 dır yılında 4200 ha olan yonca ekim alanımız 1960 ta ha a, 1970 te ha a, 1980 de ha a, 1990 da ha a, 2000 de ha a, 2006 yılında ise ha a yükselmiştir (Özbay 2007). Bu araştırmada değişik lokasyonlarda, farklı yonca çeşitlerinin bazı tarımsal karakterleri incelenmiştir. Araştırmanın amacı ekim yapılan bölgelerde yem bitkileri tarımının geliştirilmesine yardımcı olmaktır. Elde edilen bulgularla Ankara ve Konya illerinde yetiştirilebilecek uygun yonca çeşitleri belirlenmiş ve bu çeşitlerin verim başta olmak üzere diğer tarımsal karakterleri araştırılmıştır. 3
5 2. KAYNAK ÖZETLERİ Smith (1962), yılları arasında yürüttüğü çalışmalarda ABD nin değişik yörelerinde, değişik yonca varyeteleri için biçim rejimleri tespit ettiğini bildirmekte ve 1/10 çiçeklenmede biçimin en yüksek verimi sağladığını öne sürmüştür. Liang ve Riedl (1964), yoncada yaptıkları çalışmada ot verimine en yüksek etkinin bitki yüksekliği ile sap sayısı olduğunu işaret etmişlerdir. Delic vd (1965), araştırmalarında materyal olarak ele aldıkları yonca bitkisinin; a) tomurcuklanma başlangıcında, b) %75 tomurcuklanmada, c) %20 çiçeklenmede, d) %50 çiçeklenmede biçildiğinde, en yüksek kuru maddenin, %75 tomurcuklanma döneminde alındığını, kuru madde veriminde yaprak oranının ilk biçimde %50, 6. biçimde %67 olduğu belirlemişlerdir. Ayrıca tomurcuklanma başlangıcı safhasında %57 olan yaprak oranının %50 çiçeklenmede %49 a düştüğünü açıklamaktadırlar. Dobrenz vd (1966), Sonora, Moapa, Messa-sirsa, Peru, Elwnico ve M yoncalarının ot ve protein verimlerini incelemişlerdir. Messa-sirsa ve El Unico çeşitlerini diğer çeşitlerden kuru madde verimi bakımından daha üstün bulmuşlardır. Protein oranının %19.8 ile Peru da en yüksek, %17.4 ile M de en düşük olduğunu bildirmişlerdir. Hoff ve Dotzenko (1968), 10 değişik yonca kültür varyetesi ile yürüttükleri 4 yıllık tarla denemesinde, ilk yıl dekara 22 kg fosforlu gübreyi bir defada uyguladıkları gibi, her biri 5.5 kg/da olmak üzere 4 yıl boyunca vererek iki farklı şekilde uygulama yapmışlar ve çeşitlere göre ortalama kuru ot verimlerini. Rambler varyetesinde 925 kg/da, Atlantik varyetesinde de 1200 kg/da arasında almışlardır. Araştırıcılar, yoncada fosforun verilmesiyle verimin belirgin bir şekilde arttığını, ancak fosforun tek veya yıllık uygulamaları arasında belirgin bir farklılık oluşmadığını kaydetmişlerdir. 4
6 Alınoğlu vd (1972), Kayseri yoncasının bazı morfolojik ve fizyolojik özelliklerini araştırdıkları çalışmalarında, ortalama bitki boyunu cm ve ana sap kalınlığını ise 5.17 mm olarak bulmuşlardır. Manga (1973), Erzurum şartlarında Kayseri yoncası üzerinde yaptığı çalışmada toprak faydalı rutubetinin azalması sonucu yonca yapraklarının dar, koyu, kurşuni yeşil renk aldığını ve alt yaprakların sararıp döküldüğünü belirlemiştir. Toprakta cm derinliklerde faydalı rutubet seviyesi % 0 dan %50 ye kadar arttıkça gövdenin uzaması ve oluşturduğu dal sayısının arttığının gözlendiğini ve bitki boyunun 4 biçimde sırayla ortalama 52.7, 75.5, 74.5 ve 56 cm olarak ölçüldüğünü belirtmiştir. Araştırıcı, yoncanın 1. yılda kök gelişmesine ağırlık verdiği ve toprağın derinliklerindeki sudan bu şekilde daha iyi faydalana bildiğini, bununla birlikte elde edilen ot miktarının da 2. yılda elde edilen ot miktarından çok az olduğunu açıklamıştır. Araştırmada toplam kuru ot verimi 1966 yılında çeşitli uygulamalarda ortalama kg/da ile 399 kg/da, 1967 yılında kg/da ile kg/da arasında elde edilmiştir. Ham protein oranını ise ilk yıl %22.2, ikinci yıl %23.8 olarak belirlemiştir. Gülcan (1974), Çukurova Bölgesinde sulu koşullarda bölgeye en uygun yonca çeşitlerinin Afrika, Sonora, Mesa-sirsa ve Peru gibi sıcak bölge yonca çeşitleri olduğunu, anılan çeşitlerden yılda 8-10 ton/ha dolaylarında yeşil ot elde edilebileceğini; Kayseri yoncasının ise, sahil bölgelerde kolaylıkla hastalıklara yakalanabildiği ve başarılı bir şekilde yetiştirilemediğini kaydetmiştir. Yılmaz (1975), Konya şartlarında Kayseri yoncası ile 9 yabancı kökenli yonca varyeteleri üzerinde deneme yapmıştır. Sulu koşullarda Kayseri yoncasını ekim yılında 3 kez biçtiğini diğer üç yılda ise 4 er kez biçtiğini bildirmektedir. Üç yıllık bitki boyu ortalamalarında ise biçim sayısı arttıkça bitki boyunun azaldığını tespit etmiş ve bitki boyunu biçimlere göre sırasıyla 102, 71, 58 ve 46 cm bulmuştur. Yaş ot verimini ekim yılı hariç üç yıl 7800, 8300, 6700 kg/da olarak tespit etmiştir. Araştırıcı Kayseri yoncasını diğer varyetelerden az verimli olduğunu ifade etmiş ve bu çeşitte biçim sayısı arttıkça ot veriminin ve bitki boyunun düştüğünü bildirmiştir. 5
7 Birch vd (1975), yoncada yaptıkları 4 yıllık bir araştırmada, dekara kuru ot veriminin %10 çiçeklenme devresinde kg arasında değiştiğini ifade etmişlerdir. Pupkov ve Romenskaya (1975), Aşağı Volga nehri yakınlarında yürüttükleri araştırmalarında, kuru şartlar altında yonca bitkisinde, kuru ot verimini 3.10 t/ha olarak tespit etmişlerdir. Gençkan ve Avcıoğlu (1978), yonca bitkisinin boyunun genellikle ilk biçimde en uzun olduğunu, biçimler arttıkça boyun kısaldığını fakat bazı bölgelerde son biçimlerde yoncanın tekrar boylandığını ifade etmektedirler. Kilcher (1979), yoncanın en uygun biçim döneminin %10 çiçeklenmenin görüldüğü dönem olduğunu ve bunun geciktirilmesi durumunda yonca ot kalitesinin azaldığını bildirmiştir. Manga (1979), Erzurum şartlarında 15 yonca çeşidi ile gerçekleştiği araştırmada Kayseri yonca çeşidinin toplam kuru ot verimlerini yıllara göre sırayla ortalama 287.4, ve kg/da, ilk yıl alınmayan tohum verimini ise sırayla ortalama ve 3.95 kg/da bulmuştur ve tohum veriminin ekolojik şartlarla ilgili olduğunu bildirmiştir. Araştırıcı gövde uzunluğu ölçümlerinde ortalama cm arasında, kalınlığında ise ortalama mm arasında değerler tespit ederken, en uzun bitki boy ile sap kalınlığının 1.biçimlerde ve en düşük değerlerin sonucu biçimlerde elde edildiğini bildirmiştir. Ayrıca baklada kıvrım sayısını ortalama 1.82 adet, 1000 tane ağırlığını 2 yıllık ortalama 1.81 gr olarak tespit etmiştir. Aynı araştırmada yaprak /gövde oranının artması ham protein oranlarındaki yükselmenin en belirgin nedenlerinden birisi olduğu ve ot ile tohum veriminin yabancı orijinli yonca varyetelerinde Kayseri yoncasından daha üst değerlere sahip oldukları görülmüştür. Özkaynak (1979), Almanya da sera şartlarında 3 Kayseri yoncası, 1 Fransız 1 de Alman çeşidi kullanarak gerçekleştirdiği araştırmada, tüm çeşitleri 2 generasyon kendilemiş ve diallel melezlemelerle kombinasyon kabiliyetlerini incelemiştir. Araştırmada yonca klonlarının bitki boyu için özel kombinasyon kabiliyetlerinin genel olarak yüksek 6
8 olduğu ve fide boyu için genlerin katlamalı etkilerini önemli bulmuştur. Ot veriminde ise özel kombinasyon kabiliyetinin, genel kombinasyon kabiliyetinden yüksek olduğu tespit etmiştir. Aynı çalışmada bitki boyu ve ot verimi bakımından melez azmanlığının etkisini de tespit etmiştir. Standart olarak belirlenmiş Kayseri yoncasında bitki boyu ise 2 ölçüm ortalaması 60.4cm, sap sayısı 3.3 olarak belirlemiştir. Tosun vd (1979), 75 yabancı ve 3 yerli varyete ve ekotip üzerinde Erzurum ekolojik şartlarında adaptasyon ve denemeleri gerçekleştirmişlerdir. Kayseri yoncasının da varyeteler arasında bulunduğu 8 yıl sürdürülen denemelerde kuru ot verimini yıllık ortalama kg/da bulurlarken, çok yıllık bitki olan yoncanın ekim yılında kök yapısını geliştirdiği ve ot veriminin bu nedenle düşük olduğunu bildirmişlerdir. Sonuç olarak araştırıcılar, yerli ekotiplerin verim ve hastalıklara dayanıklılık konuları ile protein oranı ve tohum veriminin de ıslaha ihtiyaç gösterebileceğini belirlemişlerdir. Kehr vd (1979), dört farklı yonca varyetesi ile yürüttükleri çalışmada, ham protein oranlarının %10 çiçeklenme devresinde % arasında değiştiğini açıklamışlardır. Manga (1981), 15 yonca çeşidi ile Erzurum da yürüttüğü çalışmasında, yoncada yıllara ve çeşitlere göre değişmek üzere dekara yeşil ot verimini kg, ham protein verimini kg, ham protein oranını % ve bitki boyunu da cm arasında bulmuştur. Hycka (1983), İspanya nın kurak bölgesi olan Aragon da farklı yonca ve ekotipleri üzerinde yapılan bu çalışmada Adyta çeşidi ve Alcorroches ekotipi Ranger ve Adalfa varyetelerine göre daha verimli oldukları gözlemiştir. Sulu şartların ekotipi olan Aragon çeşidinin ise kuru şartlarda performans göstermediği gözlemiştir. Alptürk (1984), Konya şartlarında Kayseri yoncası ile yürüttüğü çalışma sonucu, gübresiz toplam kuru ot veriminin ilk yıl kg/da, ve 40 kg/da P uygulaması ile kg/da, ikinci yıl ise gübresizden 1762 kg/da ve 80 kg/da P uygulamasından sonrada kg/da kuru ot verimi elde ettiğini açıklamıştır. 7
9 Şengül vd (1987), Erzurum koşullarında, Mesa-sirsa, Sonora, Moapa gibi çeşitlerin, ot verimi yönünden X- 1312, Kayseri, ve Bilensoy çeşitlerinden daha geride kaldıklarını vurgulamışlardır. Özer ve Ünal (1987), Harran ovası nda Peru yoncasından gübre uygulanmamış parsellerden, yılda ortalama 400 kg/da dolaylarında kuru ot verimi elde etmişlerdir. Inami (1988), Japonya nın sıcak bölgelerinde kaliteli yem üretimi için yeni yonca çeşitlerinin ıslahı için bu çalışmayı yapmıştır. Aichi Ziraat araştırma merkezinde yılına kadar bu çalışmalara devam edilmiştir. Toptan seçme yoluyla Natsuwwakaba çeşidi Puits, Williamsburg, Moapa, Flamende ve Common çeşitlerinden elde edilmiştir. Elde edilen bu yeni çeşidin dik gelişen uzun boylu ve mor çiçekli olduğu bulunmuştur. Bu yeni çeşitten 3 yıl boyunca elde edilen toplam kuru madde verimi 75 kg/da olarak bulunmuştur yılında yaptığı çalışmalar sonucunda dayanıklı yonca toplulukları arasından daha dayanıklı olan Tachiwakaba çeşidini elde etmiştir. Araştırıcı bu çeşidin dik ve oldukça dayanıklı olduğunu bildirmektedir. Latheef vd (1988-b), yoncada farklı ilk biçim dönemlerinin yoncanın yem verimine ve yabancı ot kontrolüne olan etkisini araştırmak için bu çalışmayı Oklahoma da birkaç yıl süreyle yapmışlardır. Hasatlar her yılın ilkbaharında yeni kurulmuş olan parsellerdeki (sulu veya sulamasız) bitkilerden 4 farklı biçim (erken tomurcuklanma, Geç tomurcuklanma, erken çiçeklenme ve geç çiçeklenme) döneminden yapılmıştır. bu farklı dönemlerde biçilen yoncalardan elde edilen kuru madde miktarları bakımından farklılıkların olduğu gözlenmiştir. elde edilen yem verimleri ortalaması sulamasız ve takviyeli sulamalı şartlar altında kg/da ve kg/da olarak bulunmuştur. bu araştırmanın sonuna göre Oklahoma da ilk biçim için en uygun dönemin çiçeklenme dönemi olduğu bununla hem yabancı ot mücadelesinin yapıldığı hem de kaliteli yem üretildiği aynı zamanda yoncanın uzun yıllar tarlada kalabildiğini tespit etmişlerdir. Gülcan ve Anlarsal (1988), Akdeniz iklim şartlarına uygun yonca bitkileri üzerindeki çalışmalarında, klon hatları denemesinde 2 yıllık ortalama bitki boyunu cm 8
10 arasında, polycross denemesinde cm, makroverim denemesinde ise cm arasında tespit etmişlerdir. Makroverim denemelerinde ilk yıl kg/da ve ikinci yıl kg/da yaş ot verimi alınırken, kuru ot verimi ise ve ikinci yıl kg/da arasında değişmiştir. Araştırıcılar yüksek ot verimli soyların tohum verimlerinin düşük olduğunu da eklemişlerdir. Avcıoğlu vd (1989), 19 yonca çeşidi ile Akdeniz iklim şartları da gerçekleştirdikleri denemede beş biçim sonucu toplam, yeşil ot verimini kg/da, kuru ot oranını % , kuru ot verimini kg/da, ham protein oranını % , ham protein verimini kg/da, ham kül oranını % ve ham kül verimini ise kg/da arasında saptamışlar ve verime çeşit özellikleri ile ekolojik isteklerin etkili olduğunu bildirmişlerdir. Bitki boyu ölçümlerinde ortalama cm arasında değerler tespit etmişlerdir ve yüksek bitki boyunun daha çok ürün anlamına geldiğini belirtmişlerdir. Kardeş oranına ilişkin incelemeleri sonucunda da yonca kardeş sayısının verim komponentlerinin başında geldiğini bildirmişlerdir. Bu araştırmaya göre orta yaprakçık enini mm, boyunu da mm arasında tespit eden araştırıcılar, yaprakçık en ve boyunun yüksek oluşunun yaprakçıkların iri ve geniş ayalı olmaları anlamına geldiğini, bununda yonca otunun kalitesini yükselttiği sonucuna varmışlardır. Ayrıca yapraklılığın da yem kalitesi açısından son derece önemli olduğunu açıklamışlardır. Hatipoğlu vd (1989), Çukurova nın kıraç koşullarında Peru yoncası ile farklı tohumluk miktarlarının etkisini inceledikleri araştırmada kg/da yaş ot verimi, kg/da kuru ot verimi ve 95 cm bitki boyu ile en yüksek değerleri 1.3 kg/da tohumluk miktarından; en düşük değerleri ise 2.0 kg/da tohumluk miktarından kg/da yaş ot, kg/da kuru ot ve 91.7 cm bitki boyu ile bulmuşlardır. Bahrani (1990), bu araştırmada bilinen iki yonca çeşidi olan Moapa ve Diabelverde ile yerel çeşitlerden Bamy, Diabelverde Yasdi ve Nichshari çeşitleri denenmiştir yılları arasında yürütülen bu araştırmada bütün bu varyetelerde yeşil ot verimlerinin nisan ayında en yüksek olduğu bulunmuştur. Sıcakların başlamasıyla yeşil ot verimleri azalmaya başlamıştır. Bamy ve Diabelverdeden 159 ton/ha yeşil ot ve 38 9
11 ton/ha kuru ot elde edilmiştir. Nichshariden yaz ayları boyunca daha fazla verim vermiştir. Bütün varyeteler verim stresine girdiklerinde sırasıyla Moapa, Diabelverdo Yasdi ve Bamy çeşitlerinde ham protein ve yapraklılık yüzdesinin arttığını gözlemlemiştir. Bununla birlikte Bamy ve Diabelvardo gibi çeşitlerden daha fazla yeşil ot ve protein elde edilmiştir. Ratz vd (1991), yoncada yağmurun meydana getirdiği karekteristik değişiklikler ve bunun yonca verimine olan etkisinin araştırdıkları bu çalışmada, yağmur mevsimi boyunca farklı düzeylerde yağmurlama yapılarak ölçümler yapılmıştır. Yonca 18 mm/ha lık yağmurlamaya tabi tutulduğu zaman her mm için kuru madde miktarında % 0.1 oranında kaybın meydana geldiğini ispatlamışlardır. Sıralardaki biçilmiş ot toplamı kayıpları fazla miktarda etkilenmemiştir. Islanıp yumuşamayan yoncada kuru madde ve besin kayıpları mekanik veya kimyasal olan yöntemlere göre 3 kat daha fazla olduğunu bulmuşlardır. Akbari (1992), Ege bölgesine uygun bazı yonca çeşitlerinin ergonomik özellikleri ve yem kaliteleri üzerinde yaptığı araştırmada, en yüksek bitki boyu ve en erken çiçeklenme Zia, Peru, Anchor ve Diabloverde çeşitlerden elde edilmiştir. En yüksek yeşil ot ve kuru ot verimi WL-522, Peru, Diabloverde, Zia ve Anchor çeşitlerinden elde edilmiştir. Şengül vd (1992), Erzurum şarlarında 23 çeşit ve hat ile yaptıkları denemede Kayseri yoncasının yeşil ot veriminin ekim yılı hariç sırayla ortalama 6617, 7933 ve 6250 kg/da, kuru ot verimini ortalama , ve kg/da olarak belirlemişlerdir. Kayseri yoncasının 23 çeşit ve hat arasında yaş ve kuru ot verimi değerleri ile 3. sırada yer aldığı araştırmada yonca çeşit ve hatlardan elde edilen kuru ot verimlerinin biçim ve yıllara bağlı olarak değişim gösterdiğini saptamışlardır. Bu araştırma süresince hemen tüm çeşit ve hatlarda en yüksek verimi denemenin ekim yılı hariç ilk biçim yılında ve 1 biçimlerden elde etmişlerdir araştırıcılar yeşil ve kuru ot verimlerinde meydana gelen değişiklikleri bitkinin genetik ve çevre faktörlerinden özelliklede iklim değişikliklerinden kaynaklandığını bildirmişlerdir. 10
12 Akbari ve Avcıoğlu (1994), Ege Bölgesi koşullarında Peru ve Dialoverde yonca çeşitleri ile yaptıkları araştırmada özellikle kuru madde verimi ile kalite özellikleri arasında yakın ilişkiler bulunduğu, morfolojik özellikleri de verim açısından önemli olabileceğini kanıtlamışlardır. Bu araştırıcıların bulgularına göre, bol sap sayısı ve yaprakçık boyutları ile verimin olumlu ilişkide olduğu, bitki boyu arttıkça yaprak oranının düştüğü belirtmişlerdir. Ayrıca bu araştırmada yaprak oranı ile ham protein oranı arasında önemsiz ve negatif, yapraklılık ve ham protein oranı arasında yine negatif ve önemli ilişkiler olduğu belirlenmiştir. Ayrıca argonomik özelliklerin Peru çeşidinde kaliteyi büyük ölçüde etkilediği de göstermişlerdir. Elçi vd (1994), Orta Anadolu da yoncadan 4-5 biçim alınabileceğini ve her biçimde kg/da yaş ot, 250 kg/da kuru ot elde edilebileceğini bildirmişlerdir. Bununla birlikte cm sıra aralığında kg/da tohum verimi alınabileceğini kaydetmişlerdir. Araştırıcılar yoncada ilk biçimin ot için ve diğer biçimlerin tohumluğa bırakılmasını, ayrıca yonca tohumculuğu için en uygun yerlerin gündüzleri sıcak ve kurak, gece ile gündüz arasında sıcaklık farklı çok olan ve döllemeyi sağlamak için de dekara bir arı kovanı konulmasının yararlı olacağını önermişlerdir. Şılbır vd (1994), Virgo, Prescot, Kayseri, Elçi ve Vela yonca çeşitlerinde denemenin ikinci yılında bitki boylarını sırasıyla cm, cm, 54.11cm, cm ve cm, yeşil ot verimlerini aynı sırayla 3899 kg/da, 9448 kg/da, 8872 kg/da, 9103 kg/da, kg/da ve kuru ot verimlerini de 974 kg/da, 2173 kg/da, 2040 kg/da, 2093 kg/da ve 2310 kg/da olarak bulmuşlardır. Açıkgöz (1995), yonca otunun kimyasal komposizyonunun bölgeye, çeşide, toprak ve iklim şartlarına, biçim devresi ve kurutma yöntemine göre değişiklik gösterdiğini; ancak genel olarak ham protein oranının biçim zamanı geciktikçe azalırken, selüloz oranının arttığı belirtmiştir. Araştrıcı yoncanın çok genç biçim devresinde %15 kuru madde, %23.3 ham protein ve %12 ham kül oranı; genç devrede %18.9 kuru madde, %29.1 ham protein ve %10 ham kül oranı; tam çiçeklenme devresinde %24 kuru madde, %17.1 ham protein ve %9.2 ham kül oranı ve bakla bağlama devresinde ise %28 kuru madde, %12.9 ham protein ve %7.9 ham kül oranı ihtiva ettiğini bildirmiştir. 11
13 Şengül (1995), Van gölü yöresinden sağlanan 9 ekotip ile Kayseri yonca çeşidini ile gerçekleştirdiği denemede, Kayseri yoncasını uzun boylu bitki ortalama cm olarak nitelendirerek, sap kalınlığını 4.06 mm, sap sayısını 22.1 adet, yaprakçık boy ve enini ise ortalama mm ve mm ölçülmüştür. Araştırıcı kulakçık boy ve en değerlerini Kayseri yoncasında diğer ekotiplere göre daha büyük olduğunu belirtmektedir. Ayrıca meyve kıvrım sayısını ortalama 1.73 adet, tohum boyu ve enini ise ortalama 2.47 ile 1.63 mm olarak ölçmüştür tohum ağırlığını ise g olarak tespit etmiştir. Bu araştırma sonucunda ekotipler arasında olduğu gibi ekotipleri oluşturan bitkiler arasında da incelenen hemen bütün özelliklerde geniş bir varyasyon bulunmuş, yeşil ve kuru ot verimi ile ana dal sayısı yönünden görülen varyasyonda genetik yapı ve çere ilişkisi belirlenmiştir. Şengül ve Tahtacıoğlu (1996), Erzurum ekolojik şartlarında 11 farklı yonca çeşidi ve hatları ile yaptıkları çalışmada yeşil ot verimini ilk yıl kg/da, 2. yıl kg/da arasında, kuru ot verimini de ilk yıl ortalama ve ikinci yıl kg/da arasında bulmuşlardır. Ayrıca bu araştırmada üstün özellik gösteren hatların Erzurum koşullarında ıslahının uygun olacağı düşünülmüştür. Şengül ve Sağsöz (1997), Van ekolojik koşullarında yetiştirilen ve yöredeki köylerden toplanan çeşitli yonca ekotipleri üzerinde ergonomik ve morfolojik özelliklerin incelemişler, sonuç olarak bitki boylarını yonca ekotiplerinde ortalama cm, Kayseri yoncasında ise ortalama cm olarak tespit etmişlerdir. Bitki boyuna genetik yapının ve çevre şartlarının etkili olduğunu ileri sürmüşlerdir. Araştırmada, ot verimi ve kalitesi yönünden ekotiplerin büyük çoğunluğunun Kayseri yoncasında daha üstün olduğunu belirlemişlerdir. Altınok ve Karakaya (2002), Ankara şartlarında 8 yonca çeşitiyle 3 yıl yürütmüş oldukları bir denemede, 3 yılın ortalaması olarak çeşitlere göre yeşil ot verimini kg/da, kuru ot verimini kg/da, ham protein oranını % ve ham protein verimini kg/da arasında tespit etmişlerdir. Aynı araştırmada Elçi, Kayseri ve Bilensoy-80 yonca çeşitlerinin sırasıyla yeşil ot verimini 3586, 3605 ve 3660 kg/da, kuru ot verimlerini 1152, 1167 ve 1205 kg/da, ham protein oranlarını 12
14 %19.6, %20.6 ve %19.0 ve ham protein verimlerini ise 225.9, ve kg/da olarak belirtmişlerdir. Şeker (2003), yılları arasında materyal olarak ele aldığı yeni yonca çeşitlerinden CW ve Planetin çeşitlerini Kayseri yoncası ile kıyaslanmıştır. CW çeşidi, Kayseri çeşidi kadar yaş ve kuru ot verirken, Planet çeşidinin verimi daha düşük olmuştur. Kayseri, CW-3567 ve Planet çeşitlerinin yıllık toplam yaş ve kuru ot verimleri sırasıyla , ve kg/da; birinci biçim için sırasıyla , ve kg/da; ikinci biçim için sırasıyla , ve kg/da; üçüncü biçim için sırasıyla , ve kg/da dır. Çeşitlerin bitki boyu, sap kalınlığı, yaprakçık uzunluğu ve eni, yaprakçık alanı, yaprak indeksi, m² ve bitki başına sap sayısı birinci biçimde sırasıyla cm, mm, mm, mm, cm, , adet ve adet; ikinci biçimde cm, mm, mm, mm, cm, , adet ve adet; üçüncü bicimde cm, mm, mm, mm, cm, , adet ve adet arasında değiştiğini belirlemiştir. Tan vd (2003), tarihleri arasında Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesinde sulu koşullar altında bir yonca denemesi yürütmüşlerdir ve 2000 yıllarının sonbaharında yoncada farklı hasat uygulamaları yapmışlardır. Araştırmada 3 biçim zamanı (15 Eylül, 1 Ekim, 15 Ekim) ve 4 biçim yüksekliği (0, 5, 10 ve 15 cm) ele alınmıştır. Yoncada kuru ot verimi, bitki boyu ve metrekaredeki sap sayısı karakterleri 2000 ve 2001 yılında ölçülmüştür. Elde edilen bulgularda araştırıcılar iki yılın verim ortalamalarına göre yoncanın Erzurum koşullarında 1 Ekim tarihinde ve 10 cm yüksekten biçilmesinin uygun olacağını bildirmişlerdir. Soya vd (2005), 4 yonca çeşidinin (Pioneer, Bacana, Tru-Test ve F6-8R612) performanslarını İzmir koşullarında incelemişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre yonca çeşitlerinin bitki boyları 61.7 cm (Pioneer çeşidinde) ile 65.8 cm (F6-8R612 çeşidinde) arasında, yeşil ot verimleri 6338 kg/da ( Tru-Test çeşidinde) ile 7025 kg/da ( Pioneer 13
15 çeşidinde ) arasında, kuru ot verimleri 1541 kg/da ( Tru-Test çeşidinde) ile 1787 kg/da ( Pioneer çeşidinde ) arasında kuru madde oranları %22,15 ( F6-8R612 çeşidinde ) ile %23,13 ( Pioneer çeşidinde ) arasında, kuru madde verimleri 1422 kg/da (Tru-Test çeşidinde) ile 1624 kg/da (Pioneer çeşidinde) arasında, ham protein verimleri 318 kg/da ( Tru-Test çeşidinde) ile 378 kg/da (Pioneer çeşidinde) arasında değişmiştir. 14
16 3. METERYAL VE YÖNTEM 3.1. Araştırma Yerinin İklim ve Toprak Özellikleri Bu araştırmada, yılında, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ve TİGEM Altınova-Konya işletmesi olmak üzere iki lokasyonda yürütülmüştür. Ankara daki Deneme yeri 39º 57 kuzey enlem ve 32º 53 doğu boylamında olup, denizden yüksekliği 848 m dir. TİGEM Altınova-Konya İşletmesi 38º 36-38º 52 kuzey enlemi ve 31º 57-32º 10 doğu boylamı arasında olup, denizden yüksekliği 1030 m dir Araştırma yerinin iklim özellikleri Deneme yerinin uzun yıllar ortalaması ve araştırmanın yürütüldüğü yıllara ait ortalama sıcaklık ( º C ), aylık toplam yağış (mm) ve oransal nem (%) değerleri çizelge 3.1 ve 3.2 de verilmiştir. Çizelge 3.1 Ankara ili nin 2005, 2006 ve uzun yıllar ortalamalarına ait bazı iklim verileri Aylar Sıcaklık C Uzun yıllar Yağış (mm) N.nem (%) Sıcaklık C Yağış (mm) N.nem (%) Sıcaklık C Yağış (mm) N.nem (%) Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık *Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü 15
17 Çizelge 3.2 Altınova nın 2005, 2006 ve uzun yıllar ortalamalarına ait bazı iklim verileri Aylar Sıcaklık C Uzun yıllar Yağış (mm) N.nem (%) Sıcaklık C Yağış (mm) N.nem (%) Sıcaklık C Yağış (mm) N.nem (%) Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos * 5.0 * Eylül Ekim Kasım Aralık *Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Araştırma yerinin toprak özellikleri Deneme tarlasına ait toprak örneği Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü nde analiz edilmiş, toprak özellikleri çizelge 3.3 te verilmiştir. Çizelge 3.3 Ankara deneme alanına ait bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri İŞLETME ADI Su ile Toplam Kireç Fosfor Organik doymuşluk Tuz ph oranı (P madde (%) (%) (%) Kg/da) Potasyum (K 2 O N % Kg/da) Ankara Yapılan analizlere göre, Ankara deneme yerinin toprağı killi bünyeli, kuvvetli alkali ve orta derecede kireçlidir. Tuz bakımından zararsız seviyededir. Potasyumca zengin, azot ve fosforca fakir, organik maddece yetersizdir. 16
18 Çizelge 3.4 Altınova deneme alanına ait bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri İŞLETME ADI Altınova TOPRAK PROFİLİNİN YAPISI KİLLİ, KİLLİ- TINLI TOPRAK RENGİ KAHVERENGİ- KIRMIZI KAHVERENGİ EĞİM (%) 0,5-2,5 Ph ORGANİK MADDE (%) KİREÇ ORANI (%) 7,9 0,95-3,33 53,80 TOPLAM TUZ (%) 0,043-0,108 Ayrıca yapılan analizlere göre, Altınova deneme yerinin toprağı killi, killi-tınlı ve çok fazla kireçlidir. Tuz bakımından zararsız seviyededir. Organik madde bakımından yetersizdir Materyal Bu çalışmada Posavina, Mırna, Plato isimli üç adet yurtdışından temin edilen yonca çeşitlerinin yanında Kayseri, Bilensoy, Elçi, MA -414, Aday Çeşit olmak üzere 8 değişik yonca çeşidi materyal olarak kullanılmıştır. Deneme yeri ( lokasyon ) olarak Altınova TİGEM ve Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi deneme tarlaları seçilmiştir Metot Deneme dört tekrarlamalı olarak tesadüf blokları deneme desenine göre kurulmuştur. Yonca tohumları, 15 Nisan 2005 tarihinde sıralar arası 20 cm, her parselde 8 sıra olan 5 m uzunluğundaki sıralara, ekim oranı 2 kg/da olacak şekilde 1.5 cm derinliğinde ekilmiştir. Her bir parselin alanı 1.6 m X 5 m 8 m² dır. Ekimden önce, toprak analizi yapıldıktan sonra parsellere 5 kg/da süper fosfat P ve 2 kg/da N ( % 33 lük amonyum nitrat) gübresi verilmiştir. İlk yıl ot verimleri değerleri üzerinde durulmamıştır, ikinci yılda elde edilen değerler dikkate alınmıştır. Ankara da 5 biçim yapılırken hava durumuna göre Altınova da 4 biçim yapılmıştır. 17
19 3.4. İncelenen Karekterler Bitki boyu Her parselden rastgele alınan 10 bitkinin, en uzun sapının toprak seviyesinden en üst tomurcuğa kadar mm bölmeli cetvelle boyların ölçülmesiyle bulunmuştur. Böylece, her parsele ait 10 bitkinin ana sap uzunluğu ortalaması, tekerrürdeki o işleme ait ana sap uzunluğu olarak kaydedilmiştir (Albayrak 2003, Timurağaoğlu 2003) Sap sayısı Her parselden rastgele alınan 10 bitkinin kök tacından çıkan sap sayısı sayılmıştır (Özköse 2003) Sap kalınlığı Ana sap kalınlığı ise, daha önce ana sap uzunluğu ölçülen10 bitkinin saplarında, toprak yüzeyinden yaklaşık 10 cm olacak şekilde 0.1 mm hassasiyette kompasla ölçmesi sonucunda saptanmıştır. Her parseldeki 10 bitkinin ortalaması, parseldeki yapılan işlemin o tekerrürdeki ana sap kalınlığını vermiştir (Albayrak 2003) Yeşil ot verimi Her parselin kenarlarından birer sıra, üst ve alt kısmından 0.5 m biçilerek parselden uzaklaştırılmıştır. Geriye kalan alan biçilerek hasat edilmiş her parselden elde edilen yeşil ot tartılmış ve elde edilen değerler dekara verime çevrilmiştir (Albayrak 2003, Timurağaoğlu 2003). 18
20 Kuru ot oranı Yaş ağırlığı belirlenmiş örneklerin fırında 70 C de 24 saat kurutulup 48 saat dinlendirildikten sonra elde edilen kuru örneklerin ağırlık farklarının % olarak hesaplanması ile bulunmuştur ( Erdemli 2004) Kuru ot verimi Her parselden biçilen yeşil ot kümesinden rastgele alınan yaklaşık 500g lık taze ot örnekleri, kurutma dolabında 48 saat 70 C de kurutulup 24 saat oda rutubetinde bekletildikten sonra 2g duyarlı terazide tartılarak kuru ot ağırlığı bulunmuştur. Her parselden elde edilen kuru ot oranları dikkate alınarak dekara kuru ot verimi hesaplanmıştır (Albayrak 2003, Timurağaoğlu 2003) Kuru otta kuru madde oranı Önceden kurutulmuş örnekler laboratuar değirmeninde öğütülmüş ve g duyarlı terazide ağzı kapaklı cam kapaklara alınan 4-5 g lık örnekler tartılıp 105 C ye ayarlı kurutma dolabında sabit ağırlığa gelinceye kadar kurutmak suretiyle kuru otta kuru madde yüzde olarak hesaplanmıştır (Albayrak 2003) Kuru madde verimi Bitki türlerine ait kuru otta kuru madde oranları dekara kuru ot verim değerleri ile çarpılarak dekara kuru madde verimleri hesaplanmıştır (Albayrak 2003) Ham protein oranı ve verimi Yine öğütülmüş örneklerden 1 g tartılıp, daha önceden ayarlanmış çözeltiler kullanılarak Kjeldahl Yöntemi ile ham protein oranı % olarak belirlenmiş ve bu değerler daha sonra orantı yoluyla dekara ham protein verimlerine çevrilmiştir (Albayrak 2003, Timurağaoğlu 2003). 19
21 3.5. Verilerin Değerlendirilmesi Tesadüf parselleri deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak yürütülen denemeden elde edilen verileri, MSTAT programında varyans analizine tabi tutulmuş, oluşan farklılıklar LSD testine göre gruplandırılmıştır (Düzgüneş vd 1987). 20
22 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA 4.1. Bitki Boyu Farklı lokasyonlarda yetiştirilen yonca çeşitlerinin bitki boylarına ait varyans analizi çizelge 4.1 de verilmiştir. Çizelge 4.1 Yonca çeşitlerinin farklı lokasyondaki bitki boylarına ait varyans analizi Varyans kaynağı S.D. K.T. K.O. F Tekerrür Lokasyon (A) ** Çeşit(B) ** AXB ** Hata Toplam c.v. : % 7.10 ** : 0.01 düzeyinde farklılığı göstermektedir Çizelge 4.1 incelediğinde lokasyonlar, çeşitler ve lokasyon X çeşit intraksyonu arasındaki farklılık %1 düzeyinde istatistik yönden önemli bulunmuştur. Bu farklılıkların önem düzeyini belirlemek amacıyla yapılan LSD testi sonuçları çizelge 4.2 de gösterilmiştir. Çizelge 4.2 Farklı lokasyonlardaki yonca çeşitlerinin bitki boyu ortalamaları (cm) ÇEŞİTLER ORTALAMA Kayseri (Konya) 83,88 A Aday çeşit (Konya) 83,07 AB Elçi (Konya) 80,65 ABC Posovina (Konya) 75,18 ABCD Mırna (Konya) 73,68 BCDE Posovina (Ankara) 72,46 CDEF Kayseri (Ankara) 70,35 DEFG Mırna (Ankara) 69,88 DEFGH MA-414 (Konya) 69,85 DEFGH Aday çeşit (Ankara) 69,59 DEFGH MA-414 (Ankara) 65,04 EFGHI Bilensoy (Ankara) 63,66 FGHI Plato (Konya) 62,69 GHI Bilensoy (Konya) 62,08 GHI Elçi (Ankara) 60,63 HI Plato (Ankara) 59,53 I ORTALAMA 70,14 -) Büyük harfler 0.01 düzeyinde farklı grupları göstermektedir. 21
23 Şekil 4.1 de araştırmanın Konya lokasyonunda en yüksek bitki boyu Kayseri çeşiti cm olarak elde edilirken, en düşük bitki boyu cm ile Bilensoy çeşidinden elde edilmiştir. Konya lokasyonında Aday, Kayseri, Elçi ve Posovina çeşitleri aynı gurupta yer almışlardır. Ankara lokasyonunda ise en yüksek bitki boyu Posovina çeşitinden alınmıştır. En düşük bitki boyu ise Plato çeşidinden elde edilmiştir. Ankara lokasyonunda Aday, Kayseri, Posovina ve Mırna çeşitleri aynı gurupta yer almışlardır. ORTALAMA bitki boyu (cm) Kayseri (Konya) Aday çeşit (Konya) Elçi (Konya) Posovina (Konya) Mırna (Konya) Posovina (Ankara) Kayseri (Ankara) Mırna (Ankara) MA-414 (Konya) Aday çeşit (Ankara) MA-414 (Ankara) Bilansoy (Ankara) Plato (Konya) Bilansoy (Konya) Elçi (Ankara) Plato (Ankara) Şekil 4.1 Farklı lokasyonlardaki yonca çeşitlerinin yıllık bitki boyları ortalamaları (cm) Kayseri yoncasında bitki boyunu Alınoğlu (1972) cm, Manga (1973) cm arasında, Yılmaz (1975) cm arasında, Manga (1979) cm arasında, Özkaynak (1979) 60.4 cm ve Şengül (1995) cm bulmuşlardır. Yine farklı yonca çeşitlerinde çalışan Gülcan ve Anlarsal (1988) cm arasında, Avcıoğlu vd (1989) cm arasında bitki boyu değerleri bildirmektedirler.bizim farklı yonca çeşitlerinde ölçtüğümüz cm lik ortalama bitki boyu değerleri bu değerlerle benzerlik göstermektedir. Bizim ölçtüğümüz değerlerde daha farklı olan bitki boyu değerleri ise değişik bölgelerde ve iklimlerde yetiştirilmiş olmalarından kaynaklanabilir. 22
24 4.2. Sap Sayısı Farklı lokasyonlarda yetiştirilen yonca çeşitlerinin sap sayısına ait varyans analizi çizelge 4.3 de verilmiştir. Çizelge 4.3 Yonca çeşitlerinin farklı lokasyonlardaki sap sayılarına ait varyans analizi Varyans kaynağı S.D. K.T. K.O. F Tekerrür Lokasyon (A) ** Çeşit(B) AXB Hata Toplam c.v. : %23.19 ** : 0.01 düzeyinde farklılığı göstermektedir Çizelge 4.3 incelediğinde lokasyonlar arasındaki farklılık %1 düzeyinde istatistik yönden önemli fark bulunmuştur. Bu farklılıkların önem düzeyini belirlemek amacıyla yapılan LSD testi sonuçları çizelge 4.4 de gösterilmiştir. Çizelge 4.4 Farklı lokasyonlardaki yonca çeşitlerinin yıllık sap sayıları ortalamaları (adet) Çeşitler KONYA ANKARA Aday çeşit 20,700 12,975 Kayseri 17,100 12,875 Bilensoy 21,450 12,975 Elçi 25,800 12,300 Posovina 19,050 10,750 Mırna 17,875 11,900 Plato 19,950 10,575 MA ,675 11,950 ORTALAMA 20,325 A 12,038 B -) Büyük harfler 0.01 düzeyinde farklı grupları göstermektedir. Şekil 4.2 de araştırmanın Konya lokasyonunda en yüksek sap sayıları Elçi çeşiti 25 adet olarak elde edilirken, en düşük adet ile Kayseri çeşidinden elde edilmiştir. Konya lokasyonuna bakıldığında bütün çeşitler aynı gurup altında toplandığı saptanmıştır. Ankara lokasyonunda ise en yüksek sap sayısı Aday ve Bilensoy çeşitlerinden 12,975 adet olarak alınmıştır. En düşük sap sayısı ise Plato çeşidinden 23
25 10,575 adet elde edilmiştir. Yine Konya lokasyonunda olduğu gibi, Ankara lokasyonunda da bütün çeşitler aynı gurupta sıralanmıştır sap sayısı KONYA ANKARA 0 Aday çeşit Kayseri Bilensoy Elçi Posovina Mırna Plato MA-414 Şekil 4.2 Farklı lokasyonlardaki yonca çeşitlerinin yıllık sap sayıları ortalamaları (adet) Sap sayısını Özkaynak (1979) 3.3 adet, Şengül (1995) 22.1 adet bulmuşlardır. Bizim farklı yonca çeşitlerinde ölçtüğümüz adet lik ortalama sap sayısı değerleri bu değerlerle benzerlik göstermektedir. Bizim ölçtüğümüz değerlerde daha farklı olan sap sayısı değerleri ise değişik bölgelerde ve iklimlerde yetiştirilmiş olmalarından kaynaklanabilir. 24
26 4.3. Sap Kalınlığı Farklı lokasyonlarda yetiştirilen yonca çeşitlerinin sap kalınlığına ait varyans analizi çizelge 4.5 de verilmiştir. Çizelge 4.5 Yonca çeşitlerinin farklı lokasyonlardaki sap kalınlıklarına ait varyans analizi Varyans kaynağı S.D. K.T. K.O. F Tekerrür Lokasyon (A) ** Çeşit(B) * AXB Hata Toplam c.v. : % * : 0.05 düzeyinde farklılığı göstermektedir ** : 0.01 düzeyinde farklılığı göstermektedir Çizelge 4.5 incelediğinde lokasyonlar arasındaki farklılık %1 ve çeşitler arasındaki farklılık %5 düzeyinde istatistik yönden önemli bulunmuştur. Bu farklılıkların önem düzeyini belirlemek amacıyla yapılan LSD testi sonuçları çizelge 4.6 de gösterilmiştir. Çizelge 4.6 Farklı lokasyonlardaki yonca çeşitlerinin yıllık sap kalınlıkları ortalamaları (mm) Çeşitler KONYA ANKARA Aday çeşit 2,650 ab 3,595 a Kayseri 2,925 a 3,135 abc Bilensoy 2,175 b 3,033 bc Elçi 2,575 ab 3,332 ab Posovina 2,650 ab 3,317 ab Mırna 2,525 ab 3,535 a Plato 2,650 ab 2,798 c MA-414 2,325 b 3,268 abc ORTALAMA 2,559 A 3,252 B -) Küçük harfler 0.05, büyük harfler 0.01 düzeyinde farklı grupları göstermektedir. Şekil 4.3 de araştırmanın Konya lokasyonunda en yüksek sap kalınlığı Kayseri çeşiti 2,925 mm olarak elde edilirken, en düşük sap kalınlığı 2,175 mm ile Bilensoy çeşidinden elde edilmiştir. Konya lokasyonında Aday, Kayseri, Elçi, Posovina ve Plato çeşitleri aynı gurupta yer almışlardır. Ankara lokasyonunda ise en yüksek sap kalınlığı 25
27 Aday çeşitten 3,595 mm olarak alınmıştır. En düşük sap kalınlığı ise 2,798 mm olarak Plato çeşidinden elde edilmiştir. Ankara lokasyonunda Aday, Kayseri, Elçi, Posovina, Mırna ve MA-414 çeşitleri aynı gurupta yer almışlardır. sap kalınlığı 4 3,5 3 2,5 2 1,5 1 0,5 0 Aday çeşit Kayseri Bilensoy Elçi Posovina Mırna Plato MA-414 Şekil 4.3 Farklı lokasyonlardaki yonca çeşitlerinin yıllık sap kalınlıkları ortalamaları(mm) KONYA ANKARA Sap kalınlığını Alınoğlu (1972) 5.17 mm, Manga (1979) mm arasında ve Şengül (1995) 4.06 mm bulmuşlardır. Bizim farklı yonca çeşitlerinde ölçtüğümüz lik ortalama sap kalınlığı değerleri bu değerlerle benzerlik göstermektedir. Bizim ölçtüğümüz değerlerde daha farklı olan sap kalınlığı değerleri ise değişik bölgelerde ve iklimlerde yetiştirilmiş olmalarından kaynaklanabilir. 26
28 4.4. Yeşil Ot Verimi Farklı lokasyonlarda yetiştirilen yonca çeşitlerinin yeşil ot verimlerine ait varyans analizi çizelge 4.7 de verilmiştir. Çizelge 4.7 Yonca çeşitlerinin farklı lokasyonlardaki yeşil ot verimlerine ait varyans analizi Varyans kaynağı S.D. K.T. K.O. F Tekerrür Lokasyon (A) ** Çeşit(B) ** AXB Hata Toplam c.v. : % 5.97 ** : 0.01 düzeyinde farklılığı göstermektedir. Çizelge 4.7 incelediğinde lokasyonlar ve çeşitler arasındaki farklılık %1 düzeyinde istatistik yönden önemli bulunmuştur. Bu farklılıkların önem düzeyini belirlemek amacıyla yapılan LSD testi sonuçları çizelge 4.8 de gösterilmiştir. Çizelge 4.8 Farklı lokasyonlardaki yonca çeşitlerinin yıllık yeşil ot verimi ortalamaları (kg/da) Çeşitler KONYA ANKARA Aday çeşit 9292,675 a 8691,778 a Kayseri 8712,225 ab 8111,400 abc Bilensoy 8871,300 ab 7901,300 abc Elçi 8148,675 b 8017,375 abc Posovina 8924,100 ab 7771,350 abc Mırna 8354,425 ab 7738,425 bc Plato 8084,475 b 7398,950 c MA ,650 ab 8594,700 ab ORTALAMA 8603,316 A 8028,159 B -) Küçük harfler 0.05, büyük harfler 0.01 düzeyinde farklı grupları göstermektedir. Şekil 4.4 te araştırmanın Konya lokasyonunda en yüksek yeşil ot verimi Aday çeşitten kg/da olarak elde edilirken, en düşük yeşil ot verimi kg/da ile Plato çeşidinden elde edilmiştir. Konya lokasyonında Aday çeşidi, Posovina, Bilensoy, Kayseri, MA-414 ve Mırna çeşitleri aynı gurupta yer almışlardır. Ankara lokasyonunda ise en yüksek yeşil ot verimi yine Aday çeşitten alınmıştır. En düşük yeşil ot verimi ise 27
29 Plato çeşidinden elde edilmiştir. Ankara lokasyonunda Aday, MA-414, Kayseri, Elçi, Bilensoy ve Posovina çeşitleri aynı gurupta yer almışlardır. Yeşil ot verimi kg/da Aday çeşit Kayseri Bilensoy Elçi Posovina Mırna Plato MA-414 KONYA ANKARA Şekil 4.4 Farklı lokasyonlardaki yonca çeşitlerinin yeşil ot verimi ortalamaları (kg/da) Yeşil ot verimini Gülcan (1974) 8 10 ton/ha arasında, yılmaz (1975) kg/da arasında, manga (1981) kg/da arasında, Gülcan ve anlarsal (1988) kg/da arasında, Avcıoğlu vd (1989) kg/da arasında, Hatipoğlu vd (1989) kg/da arasında, Bahrani (1990) 159 ton/ha, Şengül vd (1992) kg/da arasında, Elçi vd (1994) kg/da arasında, Şılbır vd (1994) kg/da arasında, Şengül ve Tahtacıoğlu (1996) kg/da arasında bulmuşlardır. Bizim farklı yonca çeşitlerinde ölçtüğümüz kg/da lik ortalama yeşil ot verimi değerleri bu değerlerle benzerlik göstermektedir. Bizim ölçtüğümüz değerlerde daha farklı olan yeşil ot verimi değerleri ise değişik bölgelerde ve iklimlerde yetiştirilmiş olmalarından kaynaklanabilir. 28
30 4.5. Kuru Ot Oranı Farklı lokasyonlarda yetiştirilen yonca çeşitlerinin kuru ot oranlarına ait varyans analizi çizelge 4.9 de verilmiştir. Çizelge 4.9 Yonca çeşitlerinin farklı lokasyonlardaki kuru ot oranlarına ait varyans analizi Varyans kaynağı S.D. K.T. K.O. F Tekerrür * Lokasyon (A) Çeşit(B) * AXB Hata Toplam c.v. : % 6.75 * : 0.05 düzeyinde farklılığı göstermektedir. Çizelge 4.9 incelediğinde tekerrürler ve çeşitler arasındaki farklılık %5 düzeyinde istatistik yönden önemli bulunmuştur. Bu farklılıkların önem düzeyini belirlemek amacıyla yapılan LSD testi sonuçları çizelge 4.10 de gösterilmiştir. Çizelge 4.10 Farklı lokasyonlardaki yonca çeşitlerinin yıllık kuru ot oranları ortalamaları (%) Çeşitler KONYA ANKARA ORTALAMA Aday çeşit 23,25 23,25 23,25 a Kayseri 25,00 25,00 25,00 a Bilensoy 25,00 25,00 25,00 a Elçi 24,25 24,25 24,25 ab Posovina 22,75 22,75 22,75 b Mırna 24,00 24,00 24,00 ab Plato 25,00 25,00 25,00 a MA ,00 23,00 23,00 b ORTALAMA 24,03 24,03 24,03 -) Küçük harfler 0.05 düzeyinde farklı gurupları göstermektedir. Şekil 4.5 te araştırmanın Konya ile Ankara lokasyonlarında en yüksek kuru ot oranı Bilensoy, Kayseri ve Plato çeşitlerinde elde edilirken, en düşük kuru ot oranı Posovina çeşidinden elde edilmiştir. Kuru ot oranı ortalamaları yönünden Aday, Kayseri, Bilensoy, Elçi, Mırna ve Plato çeşitleri aynı gurupta toplanmıştır. 29
31 kuru ot oranı % 25 24, , ,5 22 KONYA ANKARA 21,5 Aday çeşit Kayseri Bilensoy Elçi Posovina Mırna Plato MA-414 Şekil 4.5 Farklı lokasyonlardaki yonca çeşitlerinin yıllık kuru ot oranları ortalamaları(%) Bizim farklı yonca çeşitlerinde ölçtüğümüz % 25,00-22,75 lik ortalama kuru ot oranları elde edilmiştir Kuru Ot Verimi Farklı lokasyonlarda yetiştirilen yonca çeşitlerinin kuru ot verimlerine ait varyans analizi çizelge 4.11 de verilmiştir. Çizelge 4.11 Yonca çeşitlerinin farklı lokasyonlardaki kuru ot verimleri ait varyans analizi Varyans kaynağı S.D. K.T. K.O. F Tekerrür ** Lokasyon (A) ** Çeşit(B) AXB Hata Toplam c.v. : % 8.47 ** : 0.01 düzeyinde farklılığı göstermektedir. Çizelge 4.11 incelediğinde tekerrürler ve lokasyonlar arasındaki farklılık %1 düzeyinde istatistik yönden önemli bulunmuştur. Bu farklılıkların önem düzeyini belirlemek amacıyla yapılan LSD testi sonuçları çizelge 4.12 de gösterilmiştir. 30
FARKLI KAYNAKLARDAN SAĞLANAN YONCA (Medicago sativa L.) POPULASYONUNDA BAZI ÖNEMLĠ ÖZELLĠKLER VE ÖZELLĠKLER ARASI ĠLĠġKĠLER
FARKLI KAYNAKLARDAN SAĞLANAN YONCA (Medicago sativa L.) POPULASYONUNDA BAZI ÖNEMLĠ ÖZELLĠKLER VE ÖZELLĠKLER ARASI ĠLĠġKĠLER Erol KARAKURT H. Kansur FIRINCIOĞLU Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü-Ankara
DetaylıSOYA VE HASADI TANSU BULAT GAMZE DİDAR KIZGIR
SOYA VE HASADI TANSU BULAT GAMZE DİDAR KIZGIR 1 2 Soya, Japonya ve Çin gibi doğu Asya ülkelerinin en önemli tarımsal ürünlerinden biri olarak, yüzyıllardan beri, buradaki insanların temel besinlerini oluşturmuştur.
DetaylıAdi Fiğ (Vicia sativa L.) de Ekim Zamanlarının Ot ve Tane Verimi Üzerine Etkileri
Uludag.Üniv.Zir.Fak.Derg., (2006) 20(1): 47-55 Adi Fiğ (Vicia sativa L.) de Ekim Zamanlarının Ot ve Tane Verimi Üzerine Etkileri Basri Hakan HAKYEMEZ * ÖZET Bu araştırma Çanakkale-Ezine ekolojik koşullarında,
Detaylıtalebi artırdığı görülmektedir.
K üçükbaş hayvan yetiştiriciliği diğer hayvancılık kollarına göre yapısal, ekonomik ve teknoloji kullanımı yönleriyle farklılıklar göstermektedir. Büyükbaş hayvancılığa göre birim alandan sağladığı yarar
DetaylıBahçe Bitkilerinin Ülke Ekonomisindeki Yeri. Doç. Dr. Yıldız Aka Kaçar
Bahçe Bitkilerinin Ülke Ekonomisindeki Yeri Doç. Dr. Yıldız Aka Kaçar Türkiye tarımın da bitkisel üretim, tek yıllık ve çok yıllık kültür bitkileriyle nadas dahil toplam 26,5 milyon ha lık bir alanda yapılmaktadır.
DetaylıBazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)
Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Bilimleri Dergisi (J. Agric. Sci.), 2004, 14(1): 47-51 Geliş Tarihi: 08.09.2003 Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)
DetaylıT.C. ERZURUM VALİLİĞİ İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü SERTİFİKALI PATATES TOHUMLUK KULLLANIMINI YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ
T.C. ERZURUM VALİLİĞİ İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü SERTİFİKALI PATATES TOHUMLUK KULLLANIMINI YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ OCAK- 2012 PROJEYİ HAZIRLAYAN Selahattin AKIN Zir.Yük.Müh. PROJEYİ KONTROL
DetaylıÖrtü Altında Elma Yetiştiriciliği
Örtü Altında Elma Yetiştiriciliği Ülkemiz diğer meyve türlerinde olduğu gibi, yumuşak çekirdekli meyve yetiştiriciliğinde de çok büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak bu potansiyelden geçmişte gereği kadar
DetaylıCinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği
Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER Projenin Malta, Portekiz ve Türkiye de cinsiyet ayrımcılığı problemlerini çözme amacıyla ilgili
DetaylıÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı
iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYDIN EKOLOJĐK KOŞULLARINDA FARKLI EKĐM ZAMANI VE SIRA ARALIĞININ ÇEMEN (Trigonella foenum-graecum L.) ĐN VERĐM VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐNE ETKĐSĐ Đmge Đ. TOKBAY Adnan Menderes
DetaylıSİLAJLIK MISIR TESCİL RAPORU
T.C. GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK BAKANLIĞI Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü SİLAJLIK MISIR TESCİL RAPORU EM7204 EM7103 30B74 Alice 72MAY80 AS160 Silaz Efe Bermeo SASA-1 DKC6903 EBEVEYN
DetaylıYazlık ve Kışlık Ekimin Koca Fiğ (Vicia narbonensis L.) Hatlarında Tane Verimine Etkileri
TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2006, 12 () 294-00 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Yazlık ve Kışlık in Koca Fiğ (Vicia narbonensis L.) Hatlarında Tane Verimine Etkileri Başak UZUNMEHMETOĞLU * Hayrettin KENDİR
DetaylıMARUL/SALATA YETİŞTİRİCİLİĞİ
MARUL/SALATA YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Salata ve marul tek yıllık serin iklim sebzesidir. Yetişme süresi 2-3 ay gibi kısa süreli olan salata ve marul tiplerinde açıkta ve örtü altında değişik mevsimlere uygun
DetaylıDOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ İLİŞKİLERİ
DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ İLİŞKİLERİ Doğal Kaynak ve Ekonomi İlişkisi 1- Büyük sermaye ve doğal kaynaklara sahip gelişmiş ülkeler, doğal kaynaklardan etkin şekilde faydalanma yollarını aramaktadır. Örneğin,
DetaylıİSTANBUL TİCARET ODASI Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Şubesi
İSTANBUL TİCARET ODASI Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Şubesi MUZ SEKTÖR PROFİLİ HAZIRLAYAN TALUY EMİL ARALIK 2005 MUZ SEKTÖR PROFİLİ 1. ÜRÜN TANIMI ve ÇEŞİTLERİ 1.1. Ürün Tanımı 1.2. Muz Çeşitleri 2.
DetaylıÖdemiş Koşullarında Yetiştirilen Bazı Bakla (Vicia faba var. major) Çeşitlerinin Hasıl Verimi ve Diğer Bazı Özellikleri Üzerinde Bir Araştırma
Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2005, 42(1):59-66 ISSN 1018-8851 Ödemiş Koşullarında Yetiştirilen Bazı Bakla (Vicia faba var. major) Çeşitlerinin Hasıl Verimi ve Diğer Bazı Özellikleri Üzerinde Bir Araştırma
DetaylıArchived at
ORGANĠK NAR YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Dr. Kezban YAZICI 1 (kezbanyazici61@yahoo.com), Ziraat Yük. Müh. Alpaslan ŞAHİN 1 (alpsahin@hotmail.com), Dr. Cevdet Fehmi ÖZKAN 1 (cfozkan@mynet.com), Ziraat Yük. Müh. Betül
DetaylıSAMSUN İLİ TABAN ALANLARINDA İKİNCİ ÜRÜN OLARAK YETİŞTİRİLEBİLECEK BAZI SİLAJLIK SORGUM VE MISIR ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 2006,21(1):14-19 J. of Fac. of Agric., OMU, 2006,21(1):14-19 SAMSUN İLİ TABAN ALANLARINDA İKİNCİ ÜRÜN OLARAK YETİŞTİRİLEBİLECEK BAZI SİLAJLIK SORGUM VE MISIR ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE BİR
DetaylıTÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALATI SEKTÖRÜ
TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALATI SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ 31.12.2013 ANKARA 1 İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 3 TÜTÜN ÜRÜNLERİ
Detaylı3.95-79.22 kg da -1 ; Craiu ve ark. (1983), farklı fosfor ve azot uygulamalarında tohum veriminin 49.1-72.5 kg da -1, bin tane ağırlığının 2.05-2.09 g
HR.Ü.Z.F.Dergisi, 2009, 13(1):43-49- J.Agric.Fac.HR.U., 2009, 13(1):43-49 DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI YONCA (Medicago sativa L.) ÇEŞİTLERİNİN TOHUM VERİMLERİNİN SAPTANMASI Mehmet BAŞBAĞ Yayın
DetaylıTürkiye de tarımda enerji tüketimi 25/01/2013
Türkiye de tarımda enerji tüketimi 25/01/2013 H. Hüseyin Öztürk / H. Kaan Küçükerdem Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü Tarım sektörü, bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde
DetaylıBir organizmanın doğal olarak yaşadığı ve ürediği yere denir. Kısacası habitat bir organizmanın adresidir.
1.EKOSİSTEMLER TÜR HABİTAT POPÜLASYON EKOSİSTEM TÜR: Kendi aralarında üreyip verimli döller verebilen ve bir ortak atadan gelen benzer bireylerin oluşturduğu topluluğa denir. POPÜLASYON: Belli bir bölgede
DetaylıGÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ SULUDA EKMEKLİK BUĞDAY TESCİL RAPORU
T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI Tohumluk Tescil Ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ SULUDA EKMEKLİK BUĞDAY TESCİL RAPORU TR 5990 TR 5992 Ankara-2016 TR 5990 VE TR 5992
DetaylıSAMSUN EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI BURÇAK (Vicia ervilia L.) HATLARININ OT VE TOHUM VERİMLERİNİN BELİRLENMESİ
OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 26,21(3): 318-322 J. of Fac. of Agric., OMU, 26,21(3): 318-322 SAMSUN EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI BURÇAK (Vicia ervilia L.) HATLARININ OT VE TOHUM VERİMLERİNİN BELİRLENMESİ İlknur
DetaylıŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME
ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME Ülkemizin Ege - Akdeniz ve Batı Karadeniz sahil kesimleri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm diğer tarım alanlarında yetiştiriciliği yapılan şeker pancarında verim
DetaylıFINDIK. Erdal SIRAY Ziraat Y. Mühendisi Fındık Araştırma İstasyonu, 2013
FINDIK Erdal SIRAY Ziraat Y. Mühendisi Fındık Araştırma İstasyonu, 2013 1. Giriş Fındığın besleyici ve duyumsal özellikleri, onu gıda ürünleri içinde benzersiz ve ideal bir malzeme haline getirmektedir.
DetaylıVan Koşullarında Bazı Keten (Linum usitatissimum L.) Çeşitlerinin Verim ve Bazı Verim Ögelerinin Belirlenmesi
TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2007, 13 (4) 365-371 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Van Koşullarında Bazı Keten (Linum usitatissimum L.) Çeşitlerinin Verim ve Bazı Verim Ögelerinin Belirlenmesi Murat TUNÇTÜRK
DetaylıDiyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Koca Fiğ Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurları
TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL of AGRICULTURAL and NATURAL SCIENCES www.turkjans.com Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Koca Fiğ Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurları a Seyithan
DetaylıTARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI
T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI YEMLİK PANCAR (HAYVAN PANCARI)
DetaylıHABER BÜLTENİ xx.04.2015 Sayı 18
HABER BÜLTENİ xx.04.2015 Sayı 18 Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yıla göre düştü: 2015 yılına düşerek giren Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Mart 2015 te bir önceki aya göre 5,7
DetaylıAğaç başına ortalama verim (kg) Üretim (ton) 2006 3.982 1.300 11 122.730 27.510 150.240 2007 4.244 1.521 11 142.570 21.080 163.150
Projenin Adı: Bazı Yabancı Badem Çeşitleri İle Yerli Badem Tiplerinin Diyarbakır ilindeki Gelişme, Verim, Fenolojik ve Pomolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Proje Numarası: TAGEM/BBAD/11/A10/P02/01 Proje
DetaylıAsma Fidanı Yetiştiriciliği
Asma Fidanı Yetiştiriciliği Dünya genelinde saksı içerisinde asma fidanı yetiştiriciliğinde büyük artış gözlenmektedir. Avrupa, Kuzey Amerika, Avustralya ve Afrika da artan sayıda üretici artık Jiffy tablet
DetaylıDUFED 4(2) (2015) 77-82
DUFED 4(2) (2015) 77-82 Dicle Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi dergi anasayfa: http://www.dufed.org Tek melez mısır genotiplerinin Diyarbakır şartlarındaki performanslarının belirlenmesi Determination
DetaylıHABER BÜLTENİ xx.02.2015 Sayı 16
HABER BÜLTENİ xx.02.2015 Sayı 16 Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, 2015 e düşerek girdi: Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Ocak 2015 te bir önceki aya göre 3 puan, geçen yılın aynı dönemine göre 8
DetaylıSEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim
SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim İnsanın fiziksel boyutlarında (antropometrik ölçülerinde) kuşaklar arasında ya da uzun bir zaman diliminde değişmelerin
DetaylıYULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ
YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ Yulafın Kökeni Yulafın vatanını Decandolle Doğu Avrupa ve Tataristan; Hausknecht ise orta Avrupa olduğunu iddia etmektedir. Meşhur tasnifçi Kornicke ise Güney Avrupa ve Doğu Asya
DetaylıTARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI
T.. TRIM VE KÖYİŞLERİ KNLIĞI KORUM VE KONTROL GENEL MÜÜRLÜĞÜ TOHUMLUK TESİL VE SERTİFİKSYON MERKEZİ MÜÜRLÜĞÜ TRIMSL EĞERLERİ ÖLÇME ENEMELERİ TEKNİK TLİMTI HŞHŞ (Papaver somniferum L.) 2005 İÇİNEKİLER Sayfa
DetaylıTürkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2013 0
Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2013 0 ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜN TANIMI SITC NO : 421.4 ARMONİZE NO : 1509 Türkiye bulunduğu coğrafi konum ve sahip olduğu Akdeniz iklimi özellikleriyle, İtalya, İspanya,
DetaylıÖzet. Giriş. 1. K.T.Ü. Orman Fakültesi, Trabzon., 2. K.Ü. Artvin Orman Fakültesi, Artvin.
Deniz Kıyılarında Biriken Katı Atık Maddelerin Örnekleme Yoluyla Tür ve Miktar Olarak Belirlenmesine İlişkin Bir Çalışma ( Trabzon Beşirli Deresi Küçük Yoroz Burnu Arası ) 1 Hasan Zeki KALAY, 1 Sezgin
DetaylıYERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
Türkiye 10. Tarla Bitkileri Kongresi, Konya-2013, Kitap2, sayfa 350-357 YERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN
DetaylıEtlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi. Yrd. Doç. Dr. Metin DAĞTEKİN
Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi Yrd. Doç. Dr. Metin DAĞTEKİN Hayvan başına verimin arttırılmasında, Yüksek verim özelliğine sahip ırkların
DetaylıHABER BÜLTENİ xx.03.2015 Sayı 17
HABER BÜLTENİ xx.03.2015 Sayı 17 Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, geçen aya göre yükseldi: 2015 yılına düşerek giren Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Şubat 2015 te bir önceki aya göre 8 puan artarak,
DetaylıTRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ COĞRAFİ KONUM VE İKLİM
TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ COĞRAFİ KONUM VE İKLİM 2011 İÇİNDEKİLER 1. COĞRAFİ KONUM... 3 1.1. Bitlis İli Coğrafi Konumu... 3 1.2. Hakkâri İli Coğrafi Konumu... 3 1.3. Muş İli Coğrafi Konumu... 3
DetaylıFarklı Gelişme Dönemlerinde Uygulanan Azotlu Gübre Formlarının Kışlık Kolza (Brassica napus ssp. oleifera L.) nın Verim ve Verim Öğelerin Etkileri
Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2008, 17 (1-2): Araştırma Makalesi Farklı Gelişme Dönemlerinde Uygulanan Azotlu Gübre Formlarının Kışlık Kolza (Brassica napus ssp. oleifera L.) nın
DetaylıGeliş Tarihi: 12.12.2007 Kabul Tarihi: 15.04.2008
TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2008, 14 (2) 163-168 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Trakya Bölgesi nde Yetiştirilen Süpürge Darısı (Sorghum bicolor (L.) Moench var. technicum (Körn.)) Genotiplerinin Bazı
DetaylıÖRTÜALTI YETİŞTİRİCİLİĞİ
ÖRTÜALTI YETİŞTİRİCİLİĞİ Dış iklim faktörlerinin etkisini kaldırarak, gerekli özel çevre koşullarının yaratılması ile alçak ve yüksek sistemler içinde yapılan sebze, meyve ve süs bitkileri yetiştiriciliğine
Detaylıİkinci Ürün Silajlık Mısır Üretiminde Farklı Toprak İşleme ve Ekim Yöntemlerinin Verim ve Ekonomik Yönden Karşılaştırılmaları
Tarım Makinaları Bilimi Dergisi (Journal of Agricultural Machinery Science) 2010, 6 (4), 261-266 İkinci Ürün Silajlık Mısır Üretiminde Farklı Toprak İşleme ve Ekim Yöntemlerinin Verim ve Ekonomik Yönden
DetaylıBUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ
BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ HAZIRLAYAN YALÇIN YILMAZ ZİRAAT MÜHENDİSİ UZMAN TARIM DANIŞMANI Ülkemizde buğday yaklaşık 9.5 milyon hektar alanda ekilmekte, üretimde yıldan yıla değişmekle birlikte 20 milyon ton
DetaylıSulama Teknolojileri. Prof. Dr. Ferit Kemal SÖNMEZ
Sulama Teknolojileri Prof. Dr. Ferit Kemal SÖNMEZ Tarımsal Yapılar ve Sulama SULAMA YÖNTEMLERİ Suyun bitki kök bölgesine veriliş biçimi YÜZEY SULAMA YÖNTEMLERİ BASINÇLI SULAMA YÖNTEMLERİ -Salma sulama
Detaylızeytinist mucahit@zeytin.org.tr www.mucahitkivrak.com.tr
1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 PİRİNA
DetaylıFarklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri
Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2002) 16(2): 127-136 Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri Mehmet SİNCİK*
Detaylı10 DÖNÜMLÜK DUT BAHÇESİ TESİS ETMEK
DUT YETİŞTİRİCİLİĞİ 10 DÖNÜMLÜK DUT BAHÇESİ TESİS ETMEK İpekböceğinin tek gıdası dut yaprağı dır ve bir kutu ipekböceği için yaklaşık 500 kilogram dut yaprağına ihtiyaç vardır. Dutluklarda dikkat edilmesi
DetaylıBOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM
1 BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM İbrahim ÖRGERİN ÖZET Bu çalışmada, BOSSA Dış Giyim İşletmeleri nde fason iplik imalatı
DetaylıECZACILIK SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ
ECZACILIK SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ 31.12.2013 ANKARA 1 İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 3 ECZACILIK SEKTÖRÜ KÜRESEL
DetaylıHazırlayan: Mehmet M. Sarı. Danışman: Prof. Dr. Cengiz Sayın. Konu:Hayvancılıkta Destekleme Politikaları
Hazırlayan: Mehmet M. Sarı Danışman: Prof. Dr. Cengiz Sayın Konu:Hayvancılıkta Destekleme Politikaları İÇİNDEKİLER Materyal ve Metod Giriş Geçmişten Günümüze Türkiye deki Hayvan Varlığı Türkiye de Hayvancılığın
DetaylıTÜRK SANAYĠSĠNĠN KALBĠ TEKSTĠL VE HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER
TÜRK SANAYĠSĠNĠN KALBĠ TEKSTĠL VE HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER Hande UZUNOĞLU Dünya ekonomisi zor bir süreçten geçiyor. 2009 yılında bir önceki yıla göre nispeten kendini toparlayan dünya ekonomisi
DetaylıTOKAT İLİ TARIM SEKTÖRÜ EYLEM PLANI
1 2 1: Arazi Toplulaştırması. - 50.000 ha alanda toplulaştırma yapılması. 2: Halk Elinde Hayvan Islah Projesindeki hayvan sayısının artırılması - Projeye dahil olan manda sayısının 3.000 e çıkartılması.
DetaylıFİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM
FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Önemli Fiğ Türleri Dünya üzerinde serin ve ılıman eklim kuşağına yayılmış çok sayıda fiğ türü vardır.
DetaylıDİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI ADİ FİĞ (VİCİA SATİVA L.) ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE VERİM ÖĞELERİNİN BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA *
DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI ADİ FİĞ (VİCİA SATİVA L.) ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE VERİM ÖĞELERİNİN BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA * A Study About The Determınatıon Of Yıeld And Yıeld Components
DetaylıTürkiye'nin İklim Özellikleri
Türkiye'nin İklim Özellikleri Yazar Prof.Dr. Selâmi GÖZENÇ ÜNİTE 3 Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Türkiye'nin iklim özellikleri hakkında geniş bilgi sahibi olacak, Türkiye'deki iklim tiplerinin
DetaylıAnadolu Tarım Bilimleri Dergisi
Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi Anadolu Journal of Agricultural Sciences http://dergipark.ulakbim.gov.tr/omuanajas Araştırma/Research Anadolu Tarım Bilim. Derg./Anadolu J Agr Sci, 30 (2015) 281-286 ISSN:
DetaylıBaşkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem I Öğrencilerinin Başarı Durumu: Altı Yıllık Deneyim
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem I Öğrencilerinin Başarı Durumu: Altı Yıllık Deneyim School Performances of Başkent University Faculty of Medicine, Phase I Students: Six Years Experience Ersin
DetaylıTEFE VE TÜFE ENDEKSLERİ İLE ALT KALEMLERİNDEKİ MEVSİMSEL HAREKETLERİN İNCELENMESİ* Soner Başkaya. Pelin Berkmen. Murat Özbilgin.
TEFE VE TÜFE ENDEKSLERİ İLE ALT KALEMLERİNDEKİ MEVSİMSEL HAREKETLERİN İNCELENMESİ* Soner Başkaya Pelin Berkmen Murat Özbilgin Erdal Yılmaz 21 Haziran 1999 Araştırma Genel Müdürlüğü *Bu çalışmaya katkılarından
DetaylıDİKİMDE HATA OLUŞTURAN NEDENLERİN BELİRLENMESİNE YÖNELİK İSTATİSTİKSEL BİR ARAŞTIRMA
PAMUKKALE ÜNİ VERSİ TESİ MÜHENDİ SLİ K FAKÜLTESİ PAMUKKALE UNIVERSITY ENGINEERING COLLEGE MÜHENDİ SLİ K BİLİMLERİ DERGİ S İ JOURNAL OF ENGINEERING SCIENCES YIL CİLT SAYI SAYFA : 23 : 9 : 3 : 327-332 DİKİMDE
DetaylıHAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 HAZİRAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME
HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2014 HAZİRAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Temmuz 2014 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 HAZİRAN İHRACAT PERFORMANSI
DetaylıSICAKLIK VE YAĞIŞ DEĞİŞİMİNİN IĞDIR İLİNDE BİTKİSEL ÜRÜN DESENİ ÜZERİNE ETKİLERİ. Hakan KİBAR, Beyhan KİBAR, Mustafa SÜRMEN
Araştırma / Research Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 14; 11(1) : 11 24 Journal of Adnan Menderes University Agricultural Faculty 14; 11(1) : 11 24 SICAKLIK VE YAĞIŞ DEĞİŞİMİNİN IĞDIR
DetaylıKIRAÇ ARAZİLERE UYGUN ALTERNATİF BİR TAHIL TRİTİKALE YETİŞTİRİCİLİĞİ
KIRAÇ ARAZİLERE UYGUN ALTERNATİF BİR TAHIL TRİTİKALE YETİŞTİRİCİLİĞİ 1. Tritikalenin Önemi : Dr. Sami SÜZER Yetiştirme Tekniği Bölüm Başkanı Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü suzersami@yahoo.com Tritikale
DetaylıFen ve Mühendislik Dergisi 2000, Cilt 3, Sayı 1 65
Fen ve Mühendislik Dergisi 2000, Cilt 3, Sayı 1 65 BAZI SİVRİ VE DOLMA BİBER ÇEŞİTLERİNİN VAN KOŞULLARINDA AÇIKTA VE PLASTİK TÜNELLERDEKİ VERİM VE ERKENCİLİKLERİ Önder TÜRKMEN YYÜ. Ziraat Fakültesi Bahçe
DetaylıÇUKUROVA TABAN KOġULLARINDA ADĠ FĠĞ (Vicia sativa L.) HAT VE ÇEġĠTLERĠNĠN OT VERĠMĠ VE KALĠTESĠ ĠLE ĠLĠġKĠLĠ ÖZELLĠKLERĠN SAPTANMASI (*)
Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi (2004) ÇUKUROVA TABAN KOġULLARINDA ADĠ FĠĞ (Vicia sativa L.) HAT VE ÇEġĠTLERĠNĠN OT VERĠMĠ VE KALĠTESĠ ĠLE ĠLĠġKĠLĠ ÖZELLĠKLERĠN SAPTANMASI (*) Celal
DetaylıBİYOYAKITLAR ve HAMMADDE TEMİNİ Prof Dr. Fikret AKINERDEM S.Ü. Ziraat Fakültesi
BİYOYAKITLAR ve HAMMADDE TEMİNİ Prof Dr. Fikret AKINERDEM S.Ü. Ziraat Fakültesi fakiner@selcuk.edu.tr ÜLKEMİZDE TARIM Ülkemiz, tarımsal potansiyeli. Bitkisel ve hayvansal üretim değerleri, Tarımda 2 avantaj:
DetaylıSEBZE ÜRETİM TEKNİKERİ
TANIM Her tür sebzenin uygun koşullarda üretilmesi, saklanması ve dağıtılması ile ilgili çalışmaları ziraat mühendisinin gözetiminde yapan kişidir. A- GÖREVLER - Üretimi yapılacak sebzenin özelliklerine
DetaylıKahramanmaraş Koşullarında Azotlu Gübrenin Makarnalık Buğdayda (Triticum durum Desf.) Verim ve Verim Unsurlarına Etkisi
KSÜ. Fen ve Mühendislik Dergisi, 9(1), 2006 92 KSU. Journal of Science and Engineering 9(1), 2006 Kahramanmaraş Koşullarında Azotlu Gübrenin Makarnalık Buğdayda (Triticum durum Desf.) Verim ve Verim Unsurlarına
DetaylıESKİŞEHİR TİCARET ODASI Aylık Ekonomi Bülteni Ekim 2009
www.etonet.org.tr 1 İlimizin ihracatı Ocak-Eylül Dönemi itibariyle 2009 yılında 2008 e göre %14 azalmıştır. İhracat İthalat Oranları Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Türkiye istatistik Kurumundan elde edilen
DetaylıIsparta Ekolojik Koşullarında Bazı Yonca (Medicago sativa L.) Çeşitlerinin Ot Verim ve Kalitelerinin Belirlenmesi
Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2016, 25 (1):42-47 Araştırma Makalesi (Research Article) Isparta Ekolojik Koşullarında Bazı Yonca (Medicago sativa L.) Çeşitlerinin Ot Verim ve Kalitelerinin
DetaylıALBATROS YULAF ÇEŞİT ADAYININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR
ALBATROS YULAF ÇEŞİT ADAYININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR Orta Anadolu Bölgesi yazlık yulaf tarımsal değerleri ölçme denemelerinde Albatros çeşit adayı 2 yıl süreyle yer almıştır. Bu denemelerin sonunda verim,
DetaylıTARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI
T.. TRIM VE KÖYİŞLERİ KNLIĞI KORUM VE KONTROL GENEL MÜÜRLÜĞÜ TOHUMLUK TESİL VE SERTİFİKSYON MERKEZİ MÜÜRLÜĞÜ TRIMSL EĞERLERİ ÖLÇME ENEMELERİ TEKNİK TLİMTI KOLZ (rassica napus oleifera L.) 2001 TRIMSL EĞERLERİ
DetaylıMETALİK OLMAYAN DİĞER MİNERAL ÜRÜNLERİN İMALATI Hazırlayan Filiz KESKİN Kıdemli Uzman
METALİK OLMAYAN DİĞER MİNERAL ÜRÜNLERİN İMALATI Hazırlayan Filiz KESKİN Kıdemli Uzman 392 1. SEKTÖRÜN TANIMI Metalik olmayan diğer mineral ürünlerin imalatı ISIC Revize 3 sınıflandırmasına göre, imalat
Detaylı*Yaşar Tuncer KAVUT Ahmet Esen ÇELEN Ş. Emre ÇIBIK M. Ali URTEKİN
Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2016, 25 (Özel sayı-2):225-229 Araştırma Makalesi (Research Article) Ege Bölgesi Koşullarında Farklı Sıra Arası Mesafelerinde Yetiştirilen Bazı Yem Bezelyesi
DetaylıŞeyda İPEKCİOĞLU.
KİŞİSEL BİLGİLER Adı Soyadı Şeyda İPEKCİOĞLU Ünvan Ziraat Mühendiss Telefon 0414-313 28 83-84/ Dâhili 223 E-mail seyda.ipekcioglu@hotmail.com Doğum Tarihi - Yeri 1977- Diyarbakır EĞİTİM BİLGİLERİ Yüksek
DetaylıYARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM
Detaylı23/09/04 1. Sulama yapıldı. İlerleyen dönemlerde 2. sulama yapıldı.
ORGANİK TARIMA GEÇİŞ ve EM 21/09/04 te Yeşil gübreleme amacıyla kışlık buğday ekilecek olan 10 da lık parsele hiçbir kimyasal girdi kullanılmadan bakla ekildi.(resim 6 Tarla Doğu-Batı istikametinde dikdörtgen
DetaylıANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI
ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI Gülnaz Gültekin*, Orhan Sevindik**, Elvan Tokmak*** * Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Matbaa Öğretmenliği Bölümü, Ankara ** Ankara Ü., Eğitim Bil. Ens.,
DetaylıBu sektör raporu kapsamına giren ürünler şu şekilde sınıflandırılmaktadır: Ürün Adları. Eşyası. Yastık, Yorgan ve Uyku Tulumları
1. ÜRÜNÜN TANIMI: Ev tekstili, genel olarak evleri dekore etmek amacıyla kullanılan ürünler olarak tanımlanmaktadır. Sentetik iplikler ve kumaşların yanı sıra, pamuk, keten, ipek ve yün gibi doğal ipliklerden
DetaylıADİ FİĞ TESCİL RAPORU
T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü ADİ İĞ TESCİL RAPORU GATAEMD135(SAYAR) ANKARA 2015 GATAEMD135(SAYAR) ADİ İĞ ÇEŞİT ADAYININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR
DetaylıAKDENİZBİRLİK BUDAMA 10
ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ 61 BUDAMA 10 Budama ; Muhtelif zaman ve yaşlarda değişik amaçlarla ağacın bazı sürgün ve dallarının kesilmesidir. Bu tanım içinde, farklı yaş ve biçimlerde yapılacak budamalar
DetaylıTürkiye. 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri ve sıralamalarındaki değişiklikler
İnsani Gelişme Raporu 2011 Sürdürülebilirlik ve Eşitlik: Herkes İçin Daha İyi Bir Gelecek 2011 İGR Bileşik Endeksleri ile İlgili Açıklayıcı Not Türkiye 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri
DetaylıKAYISI ARAŞTIRMA İSTASYONU MÜDÜRLÜĞÜ EK 3.9 TOPRAK SU KAYNAKLARI BÖLÜMÜ
KAYISI ARAŞTIRMA İSTASYONU MÜDÜRLÜĞÜ EK 3.9 TOPRAK SU KAYNAKLARI Toprak-Su Kaynakları Bölüm Başkanı Dök.No KAİM.İKS.FRM.34 Sayfa No 1 / 3 İŞİN KISA TANIMI: Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü üst yönetimi
DetaylıTürkiye Arı Yetiştiriciliğinde Çukurova Bölgesinin Yeri ve Önemi ÖZET
Türkiye Arı Yetiştiriciliğinde Çukurova Bölgesinin Yeri ve Önemi Ulviye KUMOVA (1) Ali KORKMAZ (2) ÖZET Çukurova Bölgesi coğrafi konumu ve ekolojisi ile özellikle kasım-mayıs ayları arasında arıcılık faaliyetleri
Detaylı2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016
2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016 Ocak ayı inşaat ve hizmet sektörü güven endeksleri TÜİK tarafından 25 Ocak 2016 tarihinde yayımlandı. İnşaat sektörü güven endeksi 2015 yılı Aralık ayında
DetaylıAnkara Koşullar ında Yem Bezelyesi Hatlar ı nda Yem ve Tane Verimleri *
TARIM BILIMLERI DERGISI 2004, 10 (4) 457-461 Ankara Koşullar ında Yem Bezelyesi Hatlar ı nda Yem ve Tane Verimleri * Kamuran A. TIMURAĞAOĞ LU 1 Ayşe GENÇ 2 Suzan ALTINOK3 Geli ş Tarihi: 05.05.2004 Özet:
DetaylıGüneydoğu Anadolu Bölgesi Koşullarında Bazı Yonca (Medicago Sativa L.) Çeşitleri ve Genotiplerinin Verim Performanslarının Belirlenmesi
Yıldıztekin ve Tuna Araştırma Makalesi (Research Article) Veysel SARUHAN 1 Alpaslan KUŞVURAN 2 1 Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Diyarbakır. e-posta: veysel_saruhan@hotmail.com
DetaylıVE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ. ÜSTÜN, Sadettin TURHAN
ANTİFR FRİZ Z PROTEİNLER VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ N. Şule ÜSTÜN, Sadettin TURHAN Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü, Samsun, Türkiye Antifriz
DetaylıArchived at
Türkiye IV. Organik Tarım Sempozyumu, 28 Haziran-1 Temmuz 2010, Erzurum, (Poster Bildiri) Bazı Organik Materyallerin ve Toprak Düzenleyicilerin Organik Fındık Yetiştiriciliğinde Verim ve Toprak Özellikleri
DetaylıBursa koşullarında ikinci ürün olarak yetiştirilebilecek bazı silajlık mısır çeşitlerinin ot verimi ve kalitesi üzerine bir araştırma
Araştırma Makalesi / Research Article Derim, 2016, 33 (2):299-308 DOI:10.16882/derim.2016.267913 Bursa koşullarında ikinci ürün olarak yetiştirilebilecek bazı silajlık mısır çeşitlerinin ot verimi ve kalitesi
DetaylıAvrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi
Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi Esra AKGÜL* *Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, ETK Uzman Yardımcısı, Ankara/TÜRKİYE (Aralık 214) ÖZET Çalışmada,
DetaylıHAYVANCILIK BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK İŞLETME ELEMANI
KIRGIZİSTAN CUMHURİYETİ GENÇLİK, EMEK VE İSTİHDAM BAKANLIĞI KIRGIZİSTAN TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ NİTELİKLİ İŞGÜCÜ GELİŞTİRME PROJESİ NİGEP САПАТТУУ ЖУМУШЧУ КАДРЛАРДЫ ДАЯРДОО ДОЛБООРУ САЖУКАД HAYVANCILIK
DetaylıÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI TEK YILLIK ÇİM (Lolium multiflorum Lam) ÇEŞİTLERİNİN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YEM VERİMLERİ Amir DARVISHI Ankara Ünivers
ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ BAZI TEK YILLIK ÇİM (Lolium multiflorum L) ÇEŞİTLERİNİN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YEM VERİMLERİ Amir DARVISHI TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI
DetaylıESKİŞEHİR KOŞULLARINDA HAYVAN PANCARINDA YEM VERİMLERİ VE BAZI BİTKİSEL ÖZELLİKLER
www.bursagida.gov.tr Gıda ve Yem Bilimi - Teknolojisi Dergisi / Journal of Food and Feed Science - Technology 11:57-63 (2011) ISSN 1303-3107 ESKİŞEHİR KOŞULLARINDA HAYVAN PANCARINDA YEM VERİMLERİ VE BAZI
DetaylıDİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK
DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE FARKLI EKİM SIKLIKLARININ VERİM VE VERİM İLE İLGİLİ ÖZELLİKLERE ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA* An Investigation
DetaylıMESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015
MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015 Bilal KÜTÜK İSO Meclis Üyesi MADEN, TAŞ VE TOPRAK ÜRÜNLERİ İMALATI 1. Grup Madencilik, Mermer ve Taş Ocakçılığı 23. Grup Cam ve Cam Mamulleri Sanayii 43.
Detaylı