AKP yi Gençlik Sıfırlayacak! Kara Gözlü, Güzel Gülüşlü Yepyeni Bir Ülke Kuracağız! Yeni Başlayanlar İçin Yolsuzluk Rehberi

Transkript

1 Kara Gözlü, Güzel Gülüşlü Yepyeni Bir Ülke Kuracağız! AKP yi Gençlik Sıfırlayacak! sayfa 8 ve 9 da Brezilya dan Direnişe Selam Var sayfa 3 de Yeni Başlayanlar İçin Yolsuzluk Rehberi sayfa 10 ve 11 de sayfa 12 ve 13 de

2 2 Merhaba Biz hepimiz önce küçük birer çocuktuk sonra büyüdük hepimiz çocuk olduk Dostlar! Baharın gelmesiyle birlikte, yeşeren yeni umutlarla ve yeni sayımızla sizleri kucaklıyoruz! Bir mevsimi geride bırakırken, geçen zamanda ne de çok şey yaşandığını fark etmek, bütün acıları ve bütün sevinçleri omuzlarımızda sırtlayıp taşımak ne de garip bir his. Bizler, tarihin çocuklarıyız. Baharın gelmesi demek, Gezi Direnişi nin yıldönümünün de gelmesi demek. Direnişin bizlere verdiği umutla ve cesaretle yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Eşit ve Özgür Bir Dünya için Atatürk Bulvarı No: 127/10 Bakanlıklar/Ankara Sokakları mesken edeceğiz kendimize ve yılmayacağız, yorulmayacağız asla. Sokaklar halkın matbaasıdır! diyeceğiz. Direnişte özgürlük var! diyeceğiz usanmadan, vazgeçmeden. Hırsız, gerici, katil, halk düşmanı AKP nin sonunu getirecek olmanın verdiği inançla yapacağız bunları. Gezi Direnişi nde kaybettiğimiz kardeşlerimiz için, duvara yazı yazdığı için tutuklanan kardeşimiz Neşwan Şık için selamlayacağız baharı, özgürlüğü! Berkin Elvan için direneceğiz, Berkin Elvan için tutunacağız yeni mevsime. Kızıldere yi hatırlayacağız, hatırlatacağız ve unutturmayacağız asla. Dönmek yok! diyeceğiz her seferinde, çünkü Devrimci Gençler Baharı Örgütleyecek. Baharla birlikte açan çiçeklerin tazeliğinde apak bir gelecek için, daima haykıracağız: İsyan, devrim, özgürlük! Kardeşçe selamlarımızla ISSN X Sahibi: Deniz Bulunmaz, Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Tolga Demirli Ankara, Kasım 2012 Baskı: Mattek Matbaacılık Mattek Matbaacılık Bas. Yay. Tan. San. Tic. Ltd. Şti. Adakele Sokak 32/27 Kızılay/Ankara Tel: (312)

3 3 KARA GÖZLÜ, GÜZEL GÜLÜŞLÜ YEPYENİ BİR ÜLKE KURACAĞIZ! 14 yaşındaki bir çocuk, Ve 16 yaşındaki bedeni, taşıyamayan dünyanın yükü 12 yaşındaki bir çocuk gibi Vücudunda 13 kurşun insanlığın kara kurşunları, Ve 14 yaşındaki çocuğun kara gözleri, Bakar delercesine dimdik, Kalk ayağa Berkinim, kalk ayağa dimdik Bak delercesine, delercesine, delercesine Sıcak çay bekler hala masada bir somon ekmeği Bin mahirler yetişip bu topraklarda getirecek ekmeği Getirecekler anam telaş etmeyesin Endişe etmeyesin yüz binlerce evladın var senin Ve gece gündüz koşuyorlar alınlarının teriyle, Yüreklerinde yıldızlar, Yıldızlara uyumuş bedenler, Koşuyorlar her evin sıcak çayı ekmekle bölüşülsün diye Ve 269 gün sıcak kalan çay soğumasın Bir ananın ekmeği bölen elleri titremesin diye. Katiller bölemezler ekmeği kanlı elleriyle Kan var ellerinde yürekleri taş Düşünmezler evlatları dönecek mi diye Giderken bir somon ekmek almaya Katiller, ellerinde kan yüreklerinde taşla, Bilemezler 269 gün nasıl sıcak kalır çay Anlayamazlar Katiller hiç anlamaz zaten. Alnının teriyle masaya konan ekmekleri bilemezler Umudun çiçeğini yeşertemezler, Aynı göğün ezgisini söyleyemezler, Aşağı çeker yüreklerindeki taşlar Sokaklarda binlerce yürek Ve hep bir ağızdan haykırarak 269 gün sıcak kalan çay Telaş etmeyesin anam Ağabeyleriyle birlikte uyur yıldızlarda berkin Ve ablaları Umudun çocukları onlar Özgür bir dünya ve güzel bir gelecek için En iyilerimizi verdik toprağa Umudun çocukları onlar 269 gün nasıl sıcak kaldıysa çay Haykırarak hepbir ağızdan İsyanın türküsünü söyler onlar İsyanın ve umudun Ve en güzel günlerin Direnişin Çünkü direnmek, özgürleşmektir.

4 4 haberleri Gençlik Kardeşini Uğurladı Zulmün iktidarı bu defa çocukluğumuzdan vurdu bizi. Kara gözlü #GelmeTayyip Seçim telaşına dolaşırken diktatör direniş de peşini bırakmıyor elbette. Gittiği her şehir önce uyarıyor #gelmetayyip diye; ancak katil durur mu peşinde şehir şehir gezdirdiği turistler, nam-ı diğer bindirilmiş kıtalar geziyor öfke kusmak için mitinglerinde. Gittiği her şehrin sokakları ise Ali nin yoldaşları, Berkin in abileri ablalarıyla dolup taşıyor. Eskişehir,Antalya,İzmir, Mersin,Adana, Kocaeli, Samsun, Çanakkale, Edirne... Diktatörü ve dahi bütün bezirganları gönderecek ve umudu örgütleyecek öfke de o dolup taşan sokaklarda yeşeriyor. kardeşimiz Berkin i aldı bizden ve bir halk yüz binler olup dikildi karşısına katilin. İstanbul da cenazenin hemen sonrasında yüz binlerce kişiyle yürüyen halka polisin saldırmasının ardındansa Okmaydanı ndan Tuzluçayır a tüm mahalleler; Taksim den Antep e, İzmir den Fındıklı ya küçüklü büyüklü bütün meydanlar Berkin oldu, direniş oldu. Berkin in yaşıtları liselerde boykottaydı. Bursa dan, Ankara ya; Tarsus tan İstanbul a liseliler Berkin için ders bıraktı. Sıralar, tahtalar Berkin Elvan ölümsüzdür yazılarıyla doldu taştı. Mersin, İzmir, Ankara Kızılay ve Kadıköy de ise liseliler Hepimiz Berkin iz diyerek meydanlara indi. Bekin için üniversiteler de ayaktaydı. Gençliğin gördüğü en yaygın ve geniş katılımlı boykotlar örgütlendi. Binlerce üniversiteli Berkin derse giremiyorsa biz de girmiyoruz! diyerek yürüyüşlerde, faşizm konulu açık derslerde ve anma etkinliklerinde buluştu. Ankara ve İstanbul da üniversiteliler şehir merkezlerine yürümek istedi ancak polisin sert saldırısıyla karşılaştı. Ankara da ODTÜ ve Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü yoğun gaz altında kalırken Kızılay meydanında yoğun polis yığınağı ve göz altı terörüne rağmen halk Berkin e sahip çıkmaktan vazgeçmedi. Yoğun polis şiddetinin öne çıktığı eylemlerde Ankara Kızılay ve İstanbul Taksim meydanları günlerce polis ablukasında kalmasına rağmen eylemler durmak bilmedi. 12 Mart akşamı Ankara da 9 mahallede halk sokaktaydı. Eskişehir Ali İsmail Oldu Direndi AKP nin önce iptal olan ardından ileri bir tarihe ertelenen Eskişehir mitingi için Eskişehir halkı günler öncesinden Ali nin katillerini Eskişehir e gelmemesi yönünde uyardı. 7 Mart günü düzenlenen miting sırasında Ceplerinde para ellerinde kan var! diyerek üniversitelerden başlayan yürüyüş Espark önünde yoğun polis şiddetiyle durduruldu ve 183 kişi gözaltına alındı. Eskişehir halkı gözaltına alınanlara sahip çıkmak ve katilleri şehirlerinden kovmak için yeniden barikatlara indi ve tüm gözaltılar serbest bırakılana kadar direnişini sürdürdü. İzmir e Hoşgeldiniz Diktatörünse sokağa tahammülü yok. Bütün şehirlerde öne çıkan polis terörü Eskişehir de 200 e yaklaşan gözaltılarla, Edirne ve Çanakkale de yasal parti binalarının basılması, darp ve önleyici gözaltılarla son noktaya ulaştı. AKP nin İzmir mitingi sırasındaysa sosyal medyaya mizah hakimdi. Ankara, İstanbul gibi çeşitli illerden otobüslerle ve yer yer Melih Gökçek bayraklarıyla İzmir e ayak basan AKP li turistleri, Binali Yıldırım ın: İzmir e hoş geldiniz! karşılaması adeta evlerindeymiş gibi hissettirdi.

5 5 Mersin Muhalefet Katilleri Kendi Mitinginde Yakaladı SİZ PARALARI SIFIRLAYIN. KADINLAR AKP Yİ, ŞİDDETİ, CİNAYETİ, SÖMÜRÜYÜ SIFIRLAYACAK! AKP nin yerel seçim propogandası için dolaştığı şehirlerden biri olan Mersin de de katilleri sokaktaki direniş karşıladı. Mersin de farklı yerlerde düzenlenen eylemlerden bir tanesi de Mersin Gençlik Muhalefeti tarafından AKP nin miting alanındaydı. Berkin in katili hırsız AKP hesap verecek pankartıyla yürüyen arkadaşlarımız katilleri kendi mitinglerinde teşhir etti. Darp edilerek gözaltına alınan arkadaşlarımız, RTE nin şehirden ayrılmasının ardından serbest bırakıldı. Eskişehir Kırşehir Ankara nın Ortak Sol Aday ı Üniversitelerde Ankara da, Sağa muhtaç değiliz, biz kendimiz yöneteceğiz anlayışıyla yola çıkan ortak sol aday meclisi seçimlerin öncesinde gerçekleştirdiği mahalle ve dernek toplantılarının ardından üniversite gençliğiyle de buluştu. Ankara Büyükşehir Belediyesi Sol Ortak Adayı Kaya Güvenç Bilkent Ünvirsitesi, Ankara Ünversitesi. Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü, Hacettepe Üniversitesi sıhhıye ve beytepe kampüsleri ve ODTÜ'de gençlerle bir araya geldi. Ankara üniversitesi ve Hacettepe de rektörlüğün engellemelerine rağmen gerçekleşen buluşmalarda gençliğin de yönetebileceği bir Ankara için çarenin ancak soldan bir duruşla gerçekleşebileceği konuşuldu. Bilkent Üniversitesi nde buluşma yeri olarak Berkin Elvan amfisi seçildi. ODTÜ deyse konu siyaset yok hizmet var sloganıyla öne çıkan rantçı belediyecilik anlayışıydı. Siyaset yapmamaktan kast edilenin aykırı siyaset yapmamak ve egemenlere hizmet etmek olduğunu söyleyen Kaya Güvenç sokaklarda halkın tepkisiyle karşılaşan Melih Gökçek in helikopterle Ankara semalrında süzülen suretine inat Geziciler olarak Ankara yı teslim alacağız dedi. Ankara Gençlik Muhalefeti nden Kadınlar, AKP nin daha da otoriterleşen erkek egemen düzenine karşı her yerde eşitlik ve özgürlük mücadelesini sürdürüyor. Yaşamın her alanındaki gericiliğe ve baskılara, kadınların bedenleri üzerinden yürütülen politikalara cevabımızı hep birlikte inadına hayat, inadına sokak diyerek 8 Mart ta alanlarda haykırdık! Istrancalar Yok Olmasın! Edirne Kültür Evi ve Çevre Gönüllüleri Istranca Dağları'nda hergün bir yenisi açılan, doğayı katleden Taş Ocaklarının kapatılması için zirveye tırmanış gerçekleştirdi. 150 kişinin katıldığı tırmanış sırasında kesilen ağaçlar dikkati çekti. Zirvede Edirne Kültür Evi ve Çevre Gönüllüleri adına bir açıklama yapıldı. Zirvede ''Istrancalar Yok Olmasın'' yazılı pankart açılarak Istranca Dağları'ndaki doğa katliamına tepki gösterildi. Tırmanış sırasında Berkin Elvan için hazırlanan dövizler taşındı. Viçe

6 6 BİR AŞKIN İÇİNDEKİ NEŞWAN A* Hiç görmedim kendisini Sesini hiç işitmedim. Adını daha önce hiç duymadım. Adı: Neşwan Şık Dün duydum ki tutsak edilmiş. Özgürlüğümden utandım! Neden mi, bakın ben size anlatayım Hâkim Bey! Neşwan, öyle görünüyor ki bir aşkın içinde. Ve siz, bunun yasak bir aşk olduğu gerekçesiyle kalemi kırmışsınız. Erk sahibisiniz ya, helâl olsun! Ne büyük iş yapmışsınız. Bravo size * Hani siz, 30 yıl öncesinden hatırladığımız 12 Eylül cuntasının elemanları gibi kalemi bu kadar rahat kırıyorsunuz ya Komik olmuş esasen. Neden mi? Çünkü Neşwan ın içine düştüğü aşkla yanıp tutuşan binlerce insan var bu ülkede Onları nereye koyacaksınız? Cunta falan da kalmadı üstelik; hangi güce, neyin hukukuna dayanacaksınız? * Bakın Hâkim Bey! Sosyalist olmak bir suç değil, insanlığın taçlandırdığı en güzel öğretidir. Bunu anlamanızı beklemiyor kimse, ama hani cunta döneminden kalma kafayla karar almak, biraz kafa bulmak gibi oluyor. Kafanız epey güzel sanırım * Üstünüze çok geldimse alınmayın, davacının şaşkını derdini mübaşire anlatırmış. Size gelene kadar zıvanadan çıkmış emniyet, savcı vs. birçok yere serzenişte bulunmam gerekli. Haklısınız. Ama siz hâkimsiniz, hâkim! Bu saçma sapan durumda mübaşir konumunda kalmak zorunuza gitmiyor mu? * Ben sizi de hiç tanımıyorum Hâkim Bey! Size yardımcı olmak isterim, önyargısızca Yazının ilişiğinde bir fotoğraf gönderiyorum. Türkiye de izlenme rekorları kıran bir diziden alıntıdır fotoğrafta gördüğünüz. * Size bir sır vereyim mi, o afiş Türkiye nin dört bir yanında binlerce duvarda asılı duruyor şu an! O gördüğünüz yumrukluyıldız aşktır, aşk! Ve aşkın yasağı olmaz Hâkim Bey! Sahi siz hiç âşık oldunuz mu? Size gelene dek, Neşwan ı bir aşktan alıkoymak için çırpınan zevat aşkın ne olduğunu bilir mi mesela? * Fotoğrafa iyi bak Hakim Bey! O afişi yapan benim. O diziyi çekenler başka birileri O afişi asanlar bambaşka insanlar Gelin de tıkın hepimizi içeri! Ama hani lütfen bu saatten sonra cuntacılık oynamaya kalkmayalım. Demem o ki, yetiş de oynayalım *REDBLOG- Ahmet Sungur

7 Bugün 12 yıllık AKP diktası yeni bir dönemece girdi. Kendi rejiminin bekasını, koltuğunu, çizilen karizmasını toplama derdinde olan Tayyip Erdoğan, emperyalist güçlerin de kendisinden başka ya da Tayyipsiz alternatif arayışlarına engel olabilmek için Devlet gücünü sertleştirirken, sokak muhalefetini bitirmeyi amaçlamada (Okmeydanı nda yaşanan son provokasyonlar da dahil) gücünü tekrar kazanma ve kaybettiği istikrarını sağlama, yeniden tek adam olma yolundaysa üslubuyla kutuplaşmayı körükleyen bir dili seçerek kendi tabanını fanatikleştirmek istemektedir. Tüm bunların sonucunda bir yerel seçim Tayyip Erdoğan ın yeni rejimine karşı güvenoyu yoklaması olarak genel seçim havasına büründü. Bizler sokakta çürümüş düzenlerine Ateşler salan direnen halk, bu genel seçim havasında geçen yerel seçimlerde, MUHALEFET SOKAKTA seçeneksizliğe hapsedilmiş durumdadır. 60 lı yıllardan bu yana halka her seçim döneminde son umut gibi sunulan alternatiflerle korku ve çaresizliğin girdabında kötünün iyisi olarak sokağın mücadelesini görmezden gelen bir seçenek zorunlu kılınmaktadır. Oysaki biz bilmekteyiz ki bugün içinde sokağın olmadığı hiçbir seçenek düzenin kafa bulandıran dumanından başka bir şey değildir. Bu manada kazanmaya en yakın alternatif bile tabandan gelişen doğrudan demokrasi yoksa bir süre sonra bu sanal umudun yerine kendini gerçeklikte çarkın suyu sıkılan bir geleceksizliğe bırakacaktır. Tabi geniş perspektifte Haziran Direnişi başka bir dünyanın arayışı bakımından sadece Türkiye ye hapsedilemez. Bugün dünyanın birçok ülkesinde Kapitalist düzenin bunalımının tıkanma noktasında sokakta alternatif bir hayatın yaratılma mücadelesi örneklerini görmekteyiz. Tüm dünyada ve Türkiye de bu alternatif dünya arayışlarla, yeni baharlara uyanış vardır. Haziran direnişinin içinde gelişen direniş, forumlar, mahalle meclisleri ve sonucunda belediye başkan adayları, muhtar adayları gibi doğrudan Halkın kendi iktidarını amaçlayan sonuçlar doğurmuştur. Bunca örneğe karşın yerel seçimde kendini alternatif olarak sunan kendini sağ adaylarla ifade eden CHP ancak sağın oylarını bölen bir alternatif olabilmiştir. Dünyada yaşanan kriz doğrultusunda yeniden dizayn edilmeye çalışılan Türkiye siyasetinde CHP de tarafını belirlemiş ve Haziran da soldan yana esen rüzgarı bir tarafa bırakarak kendine yeni düzende yer kapma arayışına girmiştir. Bu anlamda CHP yalnızca bir düzen partisi olması dolayısıyla değil aynı zamanda AKP nin bugün yaşadığı krizden çıkmak için düzen açısından can simidi figürleri içinde barındırmasıyla da soldan ve direnişten tamamen uzaklaşmıştır. Oysaki AKP nin tepeden inmeci anlayışı sonucunda doğan baskı kültürüne karşı, Sol bir başkaldırıdır Haziran direnişi. Ve biz sokak sokak direnen, baharı örgütleyen gençler ilk sözümüzü sokakta söyledik Korku imparatorluğuna, yine çarenin halkın kendi iktidarının olduğunu ve oyumuzda sokakta değerlidir diyoruz. Oyumuzu sokağa atıyoruz. Bu düzeni birlikte sokakta sarstık, yine birlikte sokaklarda mücadeleyle yıkacağız. 7 İNTERNET SANSÜRÜ HAKKINDA İnterneti ve kullanıcıları sansürleme-fişleme girişimini AKP hükümeti ilk olarak 2007 de çıkardığı 5651 sayılı kanunla başladı. Bu kanun birçok çevreden tepki almasına rağmen AKP hükümeti, 2010 yılında yeni bir uygulama daha çıkardı. Bu uygulamada internet kullanıcıları sınıflandırıldı (Güvenli internet). Güvenli internet sayesinde insanlar daha doğru, gerçek bilgiye ulaşabilecek; fakat sakıncalı(!) içeriklere ulaşmaları engellenecekti. AKP hükümeti kendileri hakkında yazılan gerçekleri, yaptıkları yolsuzlukları, kanunsuzlukları bu şekilde önlemeyi amaçladı. İstemediği içeriği sildirme, silinmezse siteye erişimi engelleme gibi haklara sahipti. Bu zamanlardan beri bir sansürleme-fişleme çalışması içerisinde hükümet. Kullanıcılar zaman içerisinde internet kullanımı hakkına daha fazla bilgi edindi, internet kullanabilme seviyelerini arttırdılar. AKP hükümeti bunlarla yetinmeyip phorm denilen uygulamayı TTNET bünyesinde uygulamaya soktu. Phorm kendini; kullanıcıların internet deneyimini zenginleştirmeyi amaçlar şeklinde tanımlar. Bu aslında şu demek: sizin girdiğiniz siteleri, izlediğiniz videoları takip edip, size göre reklam sunmak. Bu uygulama hem kullanıcılar üzerinden haksız kazancı sağlarken, hem de kullanıcıları fişlemeye yarıyor. AKP hükümeti geçmişte giriştiği bu üç uygulama ile insanları fişleme, özgür bilgiye erişimi sansürleme girişimlerinde bulundu. Tüm bu yaptıkları AKP hükümetine yetmiyordu. Çünkü insanlar internette hala istediği gibi özgürce bilgi paylaşabiliyor yazı yazabiliyordu. AKP hükümeti en çok bunu Gezi Parkı Derinişi zamanın da hissetti. Gezi Parkı sürecinde insanlar birbirlerine twitter üzerinden facebook üzerinden haber verip hızlı bir şekilde organize olabilyordu. Çatışmalarda yaralanan insanlar için ne lazımsa ihtiyaç listelerini internet üzerinden bildiriyordu. Polis saldırısının şiddetinin videosunu fotoğrafını paylaşıyordu. Tüm bunlar AKP hükümetini rahatsız etmiş olacakki tekrardan daha sert, kısıtlayıcı bir yasa çıkarmak istedi. Yeni internet yasasıyla birlikte alan adı engelleme dışında IP ve URL temelli engellemelerde olabilecek. Bu oldukça tehlikeli bir durum. Log(kayıt) tutma süresi 2 yıl olarak belirlendi. Böylelikle internet kullanıcıları rahatlıkla incelenip fişlenecek. Bu sansürden fişlenmeden büyük ölçüde korunmak için birçok yöntem/araç mevcut. 1) VPN hizmeti satın alabilirsiniz. VPN hizmeti sizin internette yaptığınız işlemi şifreleyip, başka bir yerden internete bağlanmanıza olanak sağlıyor. Ücretsiz de VPN sağlayıcılar var tabii ama bunlar yeteri kadar hızı sağlayamayabilirler veya bilgilerinizi tutma süreleri uzun olabiliyor. 2) Zenmate. Chrome için tasarlanmış bir eklenti. VPN hizmeti gibi çalışıyor. Firefox için de eklentisi geleceği söyleniyor. 3) AnonymoX. Firefox için olan bir eklenti. Tam anlamıyla olamasa da internet trafiğinizi gizleyebiliyor. 4) Tor Browser. Tor Browser da VPN gibi bir browser fakat hızlı denilemez. Oldukça yavaş kalıyor. Ve Tor Browser sizin sadece tarayıcınızda koruyor. VPN ise tüm internet trafiğinizi gizliyor. 5) Maillerinizi şifrelemek. Thunderbird ile maillerinizi okuyabilir, mail gönderebilirsiniz. Daha güzel yanı ise Enigmail eklentisi ile maillerini şifreli hale getirebilirsiniz ve başka kişiler tarafından okunmasını engelleyebilirsiniz. İstediğiniz kişinin okuması için karşı tarafa oluşturduğunuz şifrenizi vermeniz yeterli oluyor. *Dergimiz matbaaya giderken twitter ın kökünü kazıma çalışmaları sürüyordu. #twittersokakta

8 8. AKP YİI GENCLIK, SIFIRLAYACAK.! Her sabaha bir iktidar rezaletiyle uyandığımız günlerden geçiyoruz. Egemenler kavgaya tutuştu, tükenen ittifaktan kalan malları sıfırlama yarışındalar. Düzen, Haziran da aldığı yarayı kendi sargısıyla sarmaya çalışıyor. Ortadoğu da bir AKP modeli de, Tayyip Erdoğan ın Ortadoğu hükümranlığı hayalleri de söneli çok oldu. Öyle ki Esed mi Teyyip mi önce gider diye tartışmaya başladık, çünkü Reyhanlı da patlayan AKP nin dış politikasıydı. Bugün Türkiye de yaşanan krizse AKP ve cemaat gibi popüler iki figürden öte hem dünya genelinde kapitalizmin yaşadığı kriz ve bu krizden çıkış arayışları doğrultusunda içine girdiği restorasyon arayışından hem de Türkiye deki iktidar bloğunun bu restorasyon arayışı sürecinde yaşadığı çatlaklardan bağımsız düşünülemez. Kartlar yeniden karılırken ekonomi göstergeleri onların bakış açısından dahi hızlı bir düşüş yaşıyor. Hatta Tayyip Erdoğan ın uzaklarda aradığı faiz lobisi yanı başından çıktı: onun Merkez Bankası. Onun Merkez Bankası mıdır bilinmez ama işini biliyor. Dönemlik müdahalelerle, şişirme yerel seçim konuşmalarıyla idare etmeye çalıştıkları iktidarları AKP yi muktedir haline getiren dış otoriteler ce yerden yere vuruluyor. 11 yılın ardından samanlıkta iğne arar misali zulüm iktidarının icraatlarında demokrasi arayışı hızlandı. 11 yıllık iktidarları boyunca toplumsal muhalefet güçlerince anlatılanlar, bu sefer bir bir kendi ağızlarından dökülüyor. Ne hırsızlıkları kaldı ne çetelikleri... Yıllardır ilk defa haklılar: çalan da onlar paralel çeteler kuran da. Seçim anketlerini değiştiren Alo Fatih ler, yollara düşen Sümeyye ler ve nihayet anlamayan Bilal ler komik olduğu kadar gerçekler ve bu iktidarın yalana dolana dayalı işleyişine dair çok şey söylüyorlar. Yıllardır ülkeyi fiili bir diktatörlükle yönettiklerini birçok defa ifade etmiştik, şimdi ise dağılan ittifakın altından çıkanlar buz dağının görünen kısmı olsa da geri kalanına dair yeterince ipucu barındırıyor. Bu dağılış ise zaten ağır aksak yol alan demokrasiyi fiilen devre dışı bırakıyor, çünkü iktidarın ideolojik hegemonya alanı giderek daralıyor. Medya hala yandaş olmasına yandaş ama AKP açısından artık içinde geniş çatlaklar barındırıyor, devlet kurumları ise binlerce atamaya rağmen pür-i pak bir taraf belli edemiyor. Bu durumda da yönetme krizi ve bunu önlemek adına baskı ve zor yasaları kaçınılmaz oluyor. Korku içindeler. Bugüne kadar iktidarlarının kudretiyle övünürken, şimdi seçim otobüslerini polisler eşliğinde halktan kaçırıyorlar. Korkan her iktidar erki gibi Tayyip Erdoğan da baskısını ve otoritesini artırıyor, fiili tek adam rejimini kuvvetlendirmeye çabalıyor. Emniyet ve yargıda yapılan al birini vur ötekine değişiklikler, yalan dolan dolu ateşli kürsü konuşmaları bu yüzden gerçekleştiriliyor. Kirli siya-

9 setle, kasetlerle tehditler savururken adeta gerçekleri açığa çıkaran dedektif edasında olanların, bugün internet sansürünü, güvenli hatta özgür internet olarak pazarlamaya çalışmaları bu yüzden. Düzen baskısını artırarak kendini revize etmeye çalışırken, yaşadığı krizden en az hasarla çıkmaya çalışıyor. Pisliklerini ört bas etmek, Haziran Direnişi nde yandaş medyanın karşısında devleşen sosyal medyanın sesini kısmak, kontrol altına almak için ortaya attığı internet sansürü yasası bu kapsamda değerlendirilebilir; ancak milyonların ulaştığı ses kayıtları gösteriyor ki işleri zor. Yerel seçim hazırlıklarının hızlandığı bugünlerde egemenler fitne fesat yarışına girmiş durumda; adaylar ve hizmetler hediye paketleriyle sunulurken ülkenin kaderini elinde tutan ise Haziran dan bugüne direnişi büyütenlerdir. Bir yandan direnişin sokaklar bizimdir anlayışını yaydığı günler devam ederken bir yandan da televizyon ekranlarından, kürsülerden bizim adımıza konuşanların, geleceğimizi ipotek altına almaya çalışanların karşısına gençliğin sözünü söyleyebilmesi, geleceğini eline alması gerekiyor. Her günün bir rezalet ve ardından gelen yalanlamayla dolduğu şu günlerde içine düşülecek en büyük hata ise iktidar içi hamlelerle geleceğin şekillenebileceğine olan inanç. Türkiye siyasetenin figürlerinin ve bu figürlerin dizilişinin yeniden şekillenmeye başladığı uzun soluklu bir dönemin başlarındayız. Bu süreçte direnişin sesini güçlü, gerçekçi ve geleceğimiz açısından belirleyici kılabilmek ancak kendi alternatifini yaratmaya aday bir iradenin en küçük talepten başlayarak ete kemiğe bürünmesiyle mümkün kılınabilir. Haziran ın bize öğrettiği birlikte yürümenin gücü ve bu yürüyüşün egemenlere ne denli korku saldığıydı. Bugün de birini ötekinden ayırmadan tüm hırsızların, babacıkların, çeteciklerin karşısında gençlik, sıfırlayıcı ve geleceği inşa edici bir güç olarak belirmelidir. Çünkü AKP yi ancak gençlik sıfırlar. Haziran Direnişi nin ardından yönetme kabiliyetini büyük oranda yitiren AKP iktidarı, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile birlikte iktidar müttefiki Gülen cemaati ile de karşı karşıya gelmişti. Haziran daki büyük halk ayaklanmasının egemenler nezdindeki bir karşılığı olarak değerlendirilebilecek bu operasyonun ardından, Erdoğan ve Gülen resmen boşandı. Birbiri ardına gerçekleşen operasyonlar, yayımlanan ses kayıtları ve istifaların ardından; Başçalan adlı bir twitter hesabından yayımlanan ve bir baba ile oğlu arasında geçtiği anlaşılan kayıtlar ve sonrasında ortaya çıkan kayıtlar ile Tayyip Erdoğan ın da bütün bir ailesi ile birlikte yolsuzluk içerisinde yüzdüğü gün yüzüne çıktı. Bir gece yarısı açıklamasıyla yalanlanan ve ahlaksızca olarak nitelenen ses kayıtları, yapılan tüm sansür yasalarına rağmen internet ortamından silinemedi. Ses kayıtlarını dinleyen milyonlarca insanın sosyal medyadaki gücü ile, kayıtların haberini yapmayan ama Başbakanlık ın yaptığı yalanlama açıklamasını yayımlayan penguen medyası bir kez daha beliriverdi! Yayımlanan kayıtlar ile birlikte, Bugüne kadar evladından hırsızlık öğrenen baba görmedim, duymadım. Hırsızlık babadan evlada geçer; evlattan babaya değil! diyen Erdoğan ın, milyonlarca liralık parayı eritmesi için oğluna nasıl talimat verdiği, miktarları beğenmeyip nasıl olsa kucağımıza düşecekler gibi ifadeleri ortaya çıkmıştır. Ülkenin başbakanı daha dün yolsuzluklarla mücadele edeceğini beylik laflarla söylerken, bugün kendisinin de bu yolsu- z- luk düzeninin bir parçası olduğu ayan beyan ortalığa serilmiştir. Halk gözündeki meşruiyetini zaten yitiren AKP diktatörlüğünün artık bu tek adam saltanatını devam ettirebilme imkanı kalmamıştır. Yıllardır çizmeye çalıştıkları halkın yanında imajları, her gün daha da çizilmeye devam etmektedir. Hırsızları tanıyoruz! AKP iktidarı, tüm müttefikleri ile birlikte bu hırsızlık ve yolsuzluk oyununun başrolünü oynuyor. Şimdi tüm bu yolsuzluk ve hırsızlık düzenleri ile birlikte AKP iktidarınnı, Haziran ın gücüyle tarihin çöplüğüne gönderme zamanıdır. 9 Bugün de birini ötekinden ayırmadan tüm hırsızların, babacıkların, çeteciklerin karşısında gençlik, sıfırlayıcı ve geleceği inşa edici bir güç olarak belirmelidir. Çünkü AKP yi ancak gençlik sıfırlar.

10 < < ^ < < < 10 YENi BAsLAYANLAR icin YoLsuLuK REHBERi Açığa çıkan yolsuzluk miktarı: 247 MİLYAR LİRA Çalınanlarla alınacak muhtemel şeyler: - -Yer < -Gemicikler, -Villalar, -Mini mini uçaklar, yer makamlar(rüşvetle servis edilir). Çalınanları muhafaza etme yerleri: -Ayakkabı kutuları, -Paspas altı, -Köfte konan dondurma kapları, -Yastık altları. < ^ + Cem Uzan bile şakın İstifa edenler: -Çev re ve Şe hir ci lik Ba ka nı Er do ğan Bay rak tar, -Eko no mi Ba ka nı Za fer Çağ la yan -İçiş le ri Ba ka nı Mu am mer Gü le r -Akp milletvekili Hakan Şükür -Akp milletvekili İdris Naim Şahin -Akp milletvekili Erdal Kalkan -Akp milletvekili Ertuğrul Günay -Akp milletvekili Hasan Hami Yıldırım -Akp milletvekili Haluk Özdalga -Akp milletvekili İdris Bal Gözaltına alınıp İş hayatımla gündeme gelmek istiyorum diyenler: -Zafer Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan -Muammer Güler'in oğlu Barış Güler -Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar -İşadamı Rıza Zerrab -Ali Ağaoğlu -Osman Ağca -Taş Yapı'nın sahibi Emrullah Turanlı -Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Arslan -Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir -Ekonomi Bakanının Özel Kalem Müdürleri M.B.K ve O.K, -Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ın -Danışmanı Songül S. -Çevre Şehircilik Genel Müdürü M.A.K -Süleyman Soylu'nun yeğeni Yüzsüz olup Bu bir komplodur diyenler: % -AKP iktidarı Yolsuzluk süresince kavgaya tutuşanlar: Bknz. Meşhur ateşler salsın bedduası ^ ^ ^

11 < ^ 11 ^ - RTE: Çocuklarıma helal lokma yedirmedim. 3 tweet daha atsa hükümeti düşürecek olanlar: -Burhan Kuzu [ + Koltuk kapmaca oyununun galipleri: -Efkan Ala - İçişleri Bakanı -Lütfü Elvan - Denizcilik, Ulaştırma ve Habercilik Bakanı -İdris Güllüce - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı -Nihat Zeybekçi- Ekonomi Bakanı -Akif Çağatay Kılıç - Gençlik ve Spor Bakanı -Bekir Bozdağ - Adalet Bakanı -Emrullah İşler - Başbakan Yardımcısı -Mevlüt Çavuşoğu - AB Bakanı -Ayşenur İslam - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı -Fikri Işık - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı #ÖyleFakirimki İTÜ yü de Hallederiz hocam! Tapelerden bir tape THY yönetim kurulu başkanı, YÖK üyesini arar ve Dubai de okuyan kızı için İTÜ de kontenjan ister. Bu sefer hikaye kısadır; Yekta nın da haberi var (YÖK Başkan vekili) nasıl olsa YÖK Başkanı aranır halledilir. Her yıl üniversiteye giriş sınavına hazırlanan 1 milyona yakın öğrenci ise hazırlıklara devam etmekte ^ Gezi Parkı nda ailelere Çocuklarınıza sahip çıkın diyen Muammer Güler in oğlu yolsuzluk ve rüşvetten gözaltına alındı. İşte baba-oğul Güler'in 17 Aralık yolsuzluk operasyonu sabahındaki telefon görüşmesi kayıtları: Muammer Güler: Ne var oğlum senin evinde? Barış Güler: Hiçbir şey yok baba. Muammer Güler: Para ne var. Barış Güler: Kendi param üç beş kuruş kalan param. Muammer Güler: Kaç para? Barış Güler: Sen biliyorsun! Muammer Güler: Kaç lira oğlum. Barış Güler: 1 trilyon civarı param var o kadar. Bir baba, bir evlat, birçok milyon para! (Sümeyye de geldi mi? Alo Babacığım)!!! Baba: Onu söylüyorum işte, şimdi bir araya gelin, amcanı da al, Ziya enişten de var mı yok mu bilmiyorum da, tamam mı, Burak abine de hemen şey yap tamam mı? Oğul: Tamam baba, Sümeyye yani çıkarıp, Sümeyye bana nereye götüreceğimi mi söyleyecek? Baba: Ya tamam, hadi şey yap, sizinkileri düşünün aranızda eniştenle filan. Oğul: Ne yapalım diye. Baba: Evet evet, hemen irtibat kuralım saat 10 a kadar, çünkü konu.. Oğul: Tamam baba. Baba: Tamam mı, irtibatta kalın. Oğul: Tamam babacığım. [ Tam 37 usulsüz rant olayının yapıldığı TÜRGEV adlı vakfın fezlekesine göre Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal, Ali Ağaoğlu gibi pek çok işadamından arsa hediyeleri almış, onların da milyon dolarlık işlerini çözmüş

12 12 BREZİLYA GENÇLİĞİNDEN DİRENİŞE SELAM VAR! adımlar attı ve geçen bu 10 yıllık sürenin sonunda PT uluslararası sermayenin partisi haline geldi. Brezilya da parasız eğitim, toprak reformu gibi uzun mücadeleler sonucu elde edilmiş haklar neoliberal politikalar doğrultusunda yok sayıldı. Son dönemde PT nin politikalarına karşı yapılan gösteriler ise şiddet yoluyla bastırılmaya çalışıldı. Bütün bu gösteriler meclis tarafından terör olayları olarak tanımlandı. Bütün bunlar, FIFA organizasyonunun patronlarını sorunsuz bir Dünya Kupası ile mutlu etmek içindir yılının Haziran ayı Türkiye de olduğu gibi Brezilya da da haddinden sıcak geçti. Türkiye deki Haziran Direnişi ne benzer gösteriler, Brezilya daki ulaşım zammına karşı gelişen tepkilerin ülke geneline yayılmasıyla Brezilya da da yaşandı. Brezilya daki direnişin daha ilk günlerinde, Burası artık Türkiye pankartları açılırken, iki ülkenin halkları birbirleri ile dayanışma mesajları verdi. Brezilya da yaşanan direnişi, direnişin Türkiye de gelişen hareket ile benzerlik ve farklılık gösteren yönlerini, Brezilya daki gençliğin direnişteki rolünü ve Türkiye deki direnişin Brezilya dan nasıl göründüğünü Brezilya nın gençlik örgütü Juntos ile konuştuk. Juntos! kimdir? Kendisini nasıl tanımlar? Juntos! Brezilya genelinde aktif bir gençlik örgütlenmesidir. Haklarımızı elde etmek için birlikte mücadele etmenin gerekliliğine inanan antikapitalist bir örgütlenmeyiz. Bu mücadelede temel aldığımız anlayışı farklılıklara saygılı birliktelik olarak adlandırıyoruz. Bu sebeple LGBT ve kadın mücadelesi, siyahi bireylere karşı yapılan ayrımcılıklar, şehirleşme ve çevre sorunları ve üniversitelerde öğrencilerin yaşadığı problemler gibi çeşitli alanlarda mücadele etmek amacı ile Juntos! hareketini başlattık. Gençliğin temel sorunları olarak neleri görüyorsunuz ve çözüm için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz? Gençlik kapitalizmin yarattığı bir çok çelişkinin bire bir muhattabı konumunda: hak ihlalleri, eğitime yönelik saldırılar, işsizlik ya da ucuz iş gücü olarak kullanılmak, suç oranının artışı, kültürel yozlaşma ve yalnızlaştırılma. Bir diğer yandan ise gençlik bütün bu saldırılara karşı tarih boyunca bir çok toplumsal hareketin öncüsü konumunda olmuştur. Bu deneyimlerin bize gösterdiği üzre, gençliğin örgütlü mücadelesi sokaklardaki isyanın ve işçi sınıfının mücadelesinin de bir ateşleyicisi konumundadır. Genel Brezilya siyasetine, iktidardaki İşçi Partisine (Partido dos Trabalhadores- PT) bakışınız nasıl? Dilma Roussef ve Lula nın partisi PT, iktidarda olduğu 10 yıldan fazla süre içerisinde Brezilya nın neoliberal politikalara entegrasyonu için bir çok Ve Haziran... Direnişler nasıl başladı, ne şekilde gelişti, ülke geneline yayıldı ve bu direnişte gençliğin rolü ne şekildeydi? Hazirandaki protestolar ilk olarak Brezilya nın en büyük şehri olan São Paulo da, otobüs fiyatlarına yapılan zamlara karşı bir tepki olarak başladı. Hükümetin göstericilere karşı uyguladı şiddet halktan büyük bir tepki topladı ve ülke geneline yayılarak son 30 yılın en büyük halk ayaklanmasına dönüştü. Ancak bu protestolar sadece otobüs fiyetlarına yapılan zam ile alakalı değil, aynı zamanda genel hak ihlallerine, kamu hizmetlerinin paralı hale getirilmesine, Dünya Kupası ve Olimpiyatlar aracılığı ile bazılarının milyar dolarlar kazanmasına, devlet içerisindeki yozlaşmış oligarşik yapılanmalara ve halkın daha da yoksullaştırılmasına karşı bir isyandı. Haziran ayı Türkiye de de İstanbul da Gezi Parkı nda başlayan ve ülke geneline yayılan direnişlere sahne oldu. Brezilya da direnişlerin başladığı günlerde göstericiler gerek sloganlarla gerekse de pankartlarla Türkiye ye ve Gezi Parkı na mesajlar yolladılar. Bu direnişler arasında ne gibi bağlar vardı?