23 Haziran 2015 Salı ZEYTiNYAGINA AÇGÖZLÜ ZAMMI

Transkript

1 SAYFA 1 Harçlıklarıyla motorlu araç ürettiler Aferin size Afyon Kocatepe Üniversitesi Çay Meslek Yüksekokulu öğrencileri, harçlıklarını birleştirerek hurdalıklardan aldıkları malzemelerden motorlu 4 mini araç yaptı Türk malı araçlar yapabiliriz Öğrencilerden Mert Avcı, kendi imkanlarıyla yaptıkları aracın 4 ileri, bir geri vitese sahip olduğunu ve yapımının 6-7 ay sürdüğünü aktardı. Desteklenmeleri durumunda yerli otomobil yapabileceklerine inandıklarını aktaran Avcı, "Bu aracı, kendi bütçemizle yaptık. Eğer bu bütçe biraz daha aşabilirse gayet güzel Türk malı araçlar yapabiliriz" dedi.»16'da Yüzme bilmeyen KALMAYACAK! Denizli Büyükşehir Belediyesi nin spor yapmak isteyen herkese ücretsiz olarak sunduğu "Yaz Spor Okulları" başlıyor. Denizlililer 25 farklı alanda verilecek Yaz Spor Okullarına yoğun ilgi gösterirken, yüzme branşında ilk dönem kayıtları doldu 25 FARKLI BRANŞ VAR Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli'de yaşayan herkesin istediği spor branşını yapması için Büyükşehir Belediyesi olarak tüm imkanları seferber ettiklerini söyledi. Her yıl olduğu gibi bu yılda ücretsiz spor okullarına katılacak binlerce kişinin 25 farklı branşta eğitim alarak spor yapma fırsatı bulacağına değinen Başkan Zolan, 'Denizli'de spor yapmayan kalmayacak' hedefi ile yola çıktıklarını hatırlatarak, "Her yıl başta çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere onbinlerce vatandaşımızın spor yapmasına katkı sunmaya çalışıyoruz. Çünkü spor demek sağlık demektir. Spor ekip ruhunun oluşması, beden sağlığı ve hayatın ta kendisi demektir" diye konuştu»10 da 23 Haziran 2015 Salı ZEYTiNYAGINA AÇGÖZLÜ ZAMMI İÇ TÜKETİM AZALDI Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Emre Uygun, üreticinin "fiyatların yükseleceği" beklentisiyle malını pazara indirmemeyi tercih etmesi nedeniyle fiyatların yüksek bantta ilerlediğini, bu sezon içinde gerileme beklenmediğini belirtti. Fiyatın yüksek seyretmesinin iç tüketimi düşürdüğünü, tüketicinin raftaki fiyatları görünce zeytinyağından uzaklaştığını dile getiren Başkan Yardımcısı Uygun, birçok tüketicinin de "beyaz ambalaj" olarak adlandırılan markasız ürünlere yöneldiğini söyledi. Uygun, "Bu büyük bir tehlike" dedi. İHRACAT DURMA NOKTASINDA Geçen yıl 7 lira olan zeytinyağı, artan iç talep ve dünya fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle 13 liraya çıktı. Üretici, market fiyatı 20 lirayı bulan zeytinyağında fiyat artışı devam eder düşüncesiyle piyasaya mal sürmüyor Türkiye'nin bu yıl zeytinyağı dış satışında yüksek ihracat beklediğine dikkati çeken Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Uygun, fiyatlarının dünya ortalamasının üzerine çıktığına değinerek, ihracatın darbe yediğini söyledi. Uygun, "Geçen sene zeytinde 'yok yılı' idi ve sezon başından haziran ayına kadar 15 bin tonluk ihracat gerçekleşmişti. Bu yıl ise aynı dönemde ancak 9 bin ton mal satabildik. Geçen yıla en kötü sezon diyorduk ama bu sezon daha da kötü oldu. Birçok ihracatçı mal sattığı ülkelerdeki market raflarını kaybetti" dedi devamı 16 da AK Partili Doğan: Kocaoğlu sınıfta kaldı! İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Bilal Doğan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Ünal Özsır, yeni teslim alınan Atilla İlhan isimli geminin İzmirlilere hizmet etmek için daha ne kadar bekleyeceğini sordu CAN GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE Konak, Karşıyaka ve Bostanlı iskelelerinde alelacele yapılmış olan düzenlemeler dışında herhangi bir iskele çalışması yapılmadığını söyleyen Doğan ile Özsır,"Gemiler hala düzenleme yapılmamış iskelelere yanaşmak durumunda kalıyor. Bu da vatandaşlarımızın can güvenliği için tehlikeye yol açıyor. Bu üç iskele dışında kalan yerlere ise hala sefer yapılamıyor. Gemiler, iskele yokluğundan sefere çıkamıyor. Gemiler alınırken verilen dış körfeze de ulaşım sözünün ise esamesi okunmuyor. En son gelen şairimiz Atilla İlhan ismini taşıyan gemi aylardır Üçkuyular İskelesinde sefere başlayacağı günü bekliyor" dedi. devamı 8 de Gediz tarhanası Almanya yolcusu Gediz Belediye Başkanı Mehmed Ali Saraoğlu, Almanya'nın Dortmund kentinde düzenlenen "Festiramazan" etkinliğinde Gediz tarhanasının tanıtıldığını bildirdi. Etkinliğin büyük ilgi gördüğünü söyleyen Saraoğlu, "Festiramazan etkinliği, Avrupa'dan gelen binlerce ziyaretçisi ile tanıtım anlamında büyük önem taşıyor. Böylesine etkili bir organizasyonda ise Gediz tarhanasının tanıtılması ve satılması ilçemiz adına sevindirici bir durum" dedi.»16'da Karabağlar mis gibi kokacak Başkan Soylu'dan BiR ilk DAHA Menderes Belediyesi Zabıta Müdürlüğü tarafından geçen yıl devreye sokulan Turizm Zabıtası nın ardından bu yıl da Deniz Zabıtası devreye sokuldu TURİZM CENNETİ OLACAK Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu, Amacımız turizm bölgemizi parlayan yıldız haline getirmek. Bu amaç doğrultusunda önemli çalışmalara imza atıyoruz. Bu çalışmalar kapsamında geçen yıl göreve geldiğimizde ilk yaptığımız iş Turizm Zabıtası nı devreye sokmak oldu. Bu yıl da Deniz Zabıtası nı hayata geçirdik. Yeni uygulamamız kapsamında ekiplerimiz artık denizden de denetim gerçekleştirecek. dedi. devamı 9 da Karabağlar'da yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte çöp konteynırlarında oluşan kötü koku ve mikrobun giderilmesi için bir takım önlemler alındı. Buna göre çöp konteynırlarına parfümlü ve ilaçlı köpük sıkılarak hem Karabağlar'ın sokakları mikroplardan arındırılacak hem de mis gibi kokacak. Belediye ekipleri uygulama kapsamında 17 ton dezenfekte ilacı ve 1 ton koku giderici kullanacak. Karabağlar Belediyesi Temizlik İşleri ekipleri yıl sonuna kadar bu uygulamaya aralıksız olarak devam edecek. devamı 9 da Sedat Kaya yazdı KOALİSYONDAN, BİR CACIK OLMAZ...!» 10 da Ebru Nida Bilici yazdı CAMİ ALLAH IN EVİ, ÖZEL MÜLKÜNÜZ DEĞİL» 9 da Sabit İnce yazdı YORUM YOK AMA OKUYUN..» 8 de

2 SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 23 Haziran 2015 Salı Antika saatlerin aranan kadın tamircisi Balıkesir'de yaklaşık 55 yıldır baba mesleği saat tamirciliği yapan Şükran Lişesivdin (65), antika saatlerin onarımı için aranan isimlerin başında geliyor Lişesivdin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının Balıkesir'de "Saatçi Sefer", kendisinin ise "Saatçi Sefer'in kızı" olarak tanındığını ifade ederek, mesleğe 10 yaşında babasının yanında başladığını söyledi. Babasının 1925'te ilk saatçi dükkanını açmasıyla ailesinin mesleğe giriş yaptığını dile getiren Lişesivdin, Türkiye'nin bir çok ilinden özelikle guguklu ve antika saatlerin kendisine tamir için geldiğini, bu konuda aranan kişi olduğunu anlattı. Lişesivdin, üç kız, üç erkek kardeş olduklarını belirterek, şöyle konuştu: "Babam hepimize bu mesleği öğretti. Ablam ve ağabeylerim bir süre çalıştı bu dükkanda. Abilerim okumak için ayrıldılar bense ilkokulu bitirdikten sonra, babamın yanına çırak olarak girdim. Çıraklık, kalfalık derken, usta oldum ve babamın ölümünden sonra da bu mesleği sürdürmeye devam ettim. Genelde meslekler babadan oğulla geçer ama bizde babadan kıza geçti. Babamızdan ne öğrendiysek o günden bugüne yapıyoruz. Babamdan öğrendiğim bu işi 50 yılı aşkın süredir yapıyorum." Saatin hayatın her alanında çok önemli bir görev üstlendiğini dile getiren Lişesivdin, "Sabah uyandığımızda ilk saate bakıyoruz. Bütün yaşantımız saat üzerine kurulu. Müslüman ülkelerde beş vakit namaz kılındığı için saat daha bir önem kazanmış. Sonra okul, iş hayatı. Her alanda ilk önce saatlerle bir şeylere başlıyoruz" dedi. "Duran bir saatin tekrar çalışması benim en büyük mutluluğum" Dükkanına gelen bozuk saatleri onarmaktan keyif aldığını belirten Lişesivdin, saatçiliğin güzel bir meslek olduğunu ifade etti. Lişesivdin, sabah dükkanı açtığında güne bir saat onararak başladığını dile getirerek, "Çalışır vaziyete geldiği zaman çok hoş oluyor. Duran bir saatin tekrar çalışması benim en büyük mutluluğum. İnsan haz alıyor. O bitiyor başkasına başlıyorsun. Değişik değişik saatler. Yani lunapark gibi, rengarenk. Tik tak sesleri arasında bana çok neşe veriyor. Çocukluğumdan bu yana bu mesleği yaptığım halde bana halen çok neşeli geliyor" diye konuştu. Tamire gelen saatler arasında yüz yıllık saatlerin de olduğunu anlatan Lişesivdin, eskiden saatlerin daha kaliteli olduğunu, dededen toruna miras kaldığını söyledi. Ailelerin önceden saatlere çok önem verdiğini anlatan Lişesivdin, "Hatta duvar saatlerini evde bir tek baba kurardı, çocuklara elletmezlerdi. Bir saat bir maaşa bedeldi önceden. Şimdi o saatleri tamir ediyoruz. Yıllara tanıklık etmiş saatleri daha nice yıllar çalışması için onarıyoruz. Müşteri geliyor, 'Bunu dedem babanıza yaptırmış' diyor. 3. kuşak saatleri tamir ediyoruz. Biz fındık kadar saatlerden koca saate kadar tüm saatleri tamir ediyoruz" ifadesini kullandı. (AA) Aliağa da VATAN KURTARAN ŞABAN ile KAHKAHA TUFANI Türk tiyatrosunun ve edebiyatının usta yazarlarından Haldun Taner in kaleme aldığı Vatan Kurtaran Şaban Aliağa da sahnelendi. Toplumsal olayların muhakemesinin yapıldığı oyun, tiyatro severlerden tam not aldı Aliağa Belediyesi'nin Ramazan ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında; Kabare Dev Aynası Tiyatrosu oyuncularının sahnelediği Vatan Kurtaran Şaban adlı 2 perdelik komedi oyunu Aliağa halkına kahkaha dolu bir gece yaşattı. ÇARPIK UYGULAMALAR HİCİVLİ BİR DİLLE ELE ALINDI Güldürürken inceden inceye de düşündüren oyunda; kadastro memuru iken kültür müsteşarlığına atanan Şaban Efendi'nin kültür alanındaki komik ve çarpık uygulamaları hicivli bir dil ile ele alındı. Usta oyuncu Ali Erdoğan ın hem yönetip hem de oynadığı oyunda; Sibel Erkan, Cihan Bektaş, Meriç Eroğlu, Merdan Kardan, Canan Duran, Çağla Şadoğlu ve Gökhan Keskin'in gibi sevilen tiyatrocular yer aldı. Oyunun sonunda sahneye çıkarak oyuncuları tek tek tebrik eden Aliağa Belediye Başkan Yardımcısı Mehmedali Özkurt, usta oyuncu Ali Erdoğan a Kyme Antik Kenti ne ait sikkelerin tuğrası ile işlenmiş cam tabak hediye etti. OYUNCULARA BÜYÜK ALKIŞ Aliağa Belediyesi Açık Hava Tiyatrosu nda sahnelenen oyunu ilgi ve beğeniyle izleyen tiyatro severler sanatçıları ve oyuna emeği geçenleri ayakta alkışladı. Haldun Taner'in 1965 yılında yazdığı ve ilk defa 1967'de sahnelenen eserini, Haldun Taner in 100. yaşında bir kez daha sergilemekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Ali Erdoğan, Aliağa seyircisinin oyuna olan muhteşem katılımı ve muhteşem coşkusu bizleri de coşturdu. Bu karşılık etki tepki meselesiydi. Bizim doğallığımız, sıcaklığımız ve samimiyetimiz Aliağa seyircisinin hoşuna gitti. Onlarda bizi alkışlarıyla ödüllendirdiler. Seyircinin ruhunu doyuran ve insana yatırım yapan Aliağa Belediye Başkanı Sayın Serkan Acar a da çok teşekkür ediyorum dedi. BÜYÜK USTA HAL- DUN TANER 100 YIL DAHA ARAMIZDA OLACAK Vatan Kurtaran Şaban oyununun sadece bugünün bir muhakemesi olmadığını, 1967 den bugüne toplumsal o- layları anlattığını da sözlerine ekleyen Erdoğan, Bizim saç şeklimiz değişiyor, binalarımızın şekli değişiyor, ayakkabılarımız değişiyor, iletişim araçlarımız değişiyor. (HABER MERKEZİ) Dikili'de nefes kesen müzik şöleni Sosyal belediyecilik anlayışıyla düzenlediği sanat etkinlikleriyle adından sıkça söz ettiren Dikili Belediyesi, örnek etkinliklerine bir yenisini daha ekledi. Dikili Belediyesi'nin katkılarıyla Dikili Atatürk Meydanı'nda düzenlenen ve TRT Müzik kanalından da 55 ülkeye canlı yayınlanan Ege Akşamları Müzik Şöleni, büyük bir coşku içerisinde gerçekleştirildi. Yıllarca Unutulmayacak Bir Gece Dikili Belediyesi nin Ramazan ayı etkinlikleri kapsamında TRT Müzik Kanalı işbirliğinde düzenlediği etkinliklerde TRT sanatçıları Hala Yamaner, İsmail Özkan ile Ali Çakar sahne aldı. Dikili Atatürk Meydanı'nda sahne alan TRT'nin usta sanatçıları birbirinden güzel eserlerini seslendirerek davetlilere ve ekran başında izleyenlere muhteşem bir müzik ziyafeti sundu. Alanı dolduran binlerce vatandaş ile ekran başındaki seyircilere yıllarca unutamayacağı bir gece yaşatan programda TRT sanatçıları Hala Yamaner, İsmail Özkan ile Ali Çakar'ın birbirinden güzel eserleri seslendirdiği ve 1 saat süren program, izleyenlerden de tam not aldı. Dikili Atatürk Meydanı nda gerçekleştirilen ve TRT Müzik Kanalı'ndan da 55 ülkeye canlı yayınlanan etkinliklere Dikili Kaymakamı Mustafa Nazmi Sezgin, Dikili Belediyesi Başkan Vekili Çiğdem Elibol, Dikili Jeotermal A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Durak, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, bürokratlar ile Dikilililerin büyük ilgi gösterdiği ve yoğun katılımın olduğu Ramazan Şöleni konserinde, eğlencenin ve müziğin ritminin hiç düşmedi. Yıl: 4 İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü Azime MOLLA Haber Müdürü Yavuz ATALAY İstihbarat Şefi Ekrem YELMAZ Sayfa Editörü Hikmet DAĞTEKİN Nihal ÖZKEN Dağıtım: Bahri ÖZTÜRK GÜLTEKİN PAZARLAMA GÜREL DAĞITIM. Sayı: Haziran 2015 Salı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: sondakika11@gmail.com Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Şubat Haziran Perşembe Salı Mendil satan ya da araba camı silen çocuğa para vermenin cezası 208 lira Bursa da, sokakta mendil satan, araba camı silen ya da ayakkabı boyayan çocuklardan alışveriş yapmanın cezasının 208 TL olduğu belirtildi. Bursa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi ile Uludağ Üniversitesi (UÜ) işbirliğinde sokakta çalıştırılan çocuklara para verilmemesi konusunda bir yıl süren çalışma yapıldı. Sokakta çocuklarını çalıştıran aileler ve çocuklarla çalışan ekipler, sorunun önüne geçmeye çalıştı. Çocuk Şube polisleri ile UÜ öğrencileri, Kent Meydanı nda halka broşür dağıtarak, sokak çocuklarına para verilmemesi konusunda uyarıda bulundu. 'Sen para verdikçe o çocukluğunu satar, çocukluğunu satın alma' yazan broşürlerde, sokakta çalışan çocuklardan alışveriş yapmanın cezasının da 208 lira olduğu belirtiliyor. SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR ÇOK BÜYÜK TEHLİKE ALTINDA Projenin yürütücüsü UÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Filiz Gültekin, sokakta çalışan çocukların çok büyük tehlike altında olduğunu belirtti. Gültekin, şu bilgileri verdi: Bir yıldır sürdürüyoruz. Sokakta çocuğunu çalıştıran ailelerle, polislerle çalıştık. Onlara iletişim, problem çözme, öfke yönetimi gibi konularda eğitim verdik. Bu çocukların devam ettiği okullardaki psikolojik danışmanlarla çalışıyoruz. Bir ayağı da toplumu bilinçlendirmek. Çünkü insanlar yardım olsun diye bu çocuklara para veriyorlar. Para verdikçe de bu çocuklar sokakta durmaya devam ediyorlar. Oysaki sokak bir çocuğun tümüyle bir gününü sokakta geçireceği bir yer değil. Son derece tehlikeli bir yer. Pek çok istismara maruz kalıyorlar. O yüzden insanları bilinçlendirmeyi amaçlıyoruz bu çalışma ile. ALIŞVERİŞ YAPMANIN CESASI 208 TL Sokakta çalışan 300 civarında çocuk olduğunu belirten Dr. Gültekin, mendil satan, ayakkabı boyayan, araba camı silen çocukların sokakta çalışan çocuk olarak nitelendirildiğini kaydetti. Gültekin, Valilik kararı ile sokakta çalışan çocuklardan alışveriş yapmanın Bursa il sınırları içerisinde 208 TL para cezası olduğunu sözlerine ekledi. (CİHAN) "Eşten habersiz BORÇLANMA BOŞANMA sebebi" Elazığ Barosu Genel Sekreteri Eda Burcu Yılmaz, aile hukukuna göre evlilik birliği içerisinde eşlerin yapacağı olağan dışı harcamalarda birbirlerinin rızasını almak zorunda olduklarını belirterek, "Yargıtay, aşırı borçlanan eşin eğer diğer eşin rızasını almamışsa bunu evlilik birliğini temelinden sarsacak şekilde bir boşanma gerekçesi olarak görmektedir" dedi Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk Medeni Kanunu'nda belirtildiği üzere aile birliği içerisinde yapılacak olağan dışı harcamalarda ve i- htiyaçların karşılanmasında eşlerin birlikte aile birliğini temsil yetkisine sahip olduklarını söyledi. Eşlerden birinin temsil yetkisi bulunmaksızın tek başına gidip olağan dışı bir harcama yapması halinde bu işlemden doğacak problemlerden bizzat işlemi yapan eşin sorumlu olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti: "Bu olağan dışı harcamalar ne olabilir. Örneğin bankadan kredi çekerek aşırı borçlanma, evlilik birliği içerisindeki müşterek çocuğun özel yatılı bir okula kaydedilmesi, yazlık bir ev alma veya otomobil alma. Bir eş bu işlemleri gerçekleştirirse diğer eşin rızasını almak zorundadır. Buna bağlı olarak Yargıtayın şöyle bir kararı mevcut. Yargıtay, aşırı borçlanan eşin eğer diğer eşin rızasını almamışsa bunu evlilik birliğini temelinden sarsacak şekilde bir boşanma gerekçesi olarak görmektedir." Tazminat davası açılabilir Yargıtay kararına göre eşin "habersiz bir şekilde gidip borçlanmasının evlilik birliğini temelinden sarsan bir olay" olarak nitelendirildiğini anlatan Yılmaz, diğer eşin k- işilik haklarına saldırı olarak da kabul edildiğinin altını çizdi. Aile içerisinde eşinin aşırı borçlanmasından dolayı mağduriyete uğrayan diğer eşin boşanma davası ve aynı zamanda tazminat davası da açabileceğini aktaran Yılmaz, "Eğer bu eş gidip bankadan kredi çekti ve diğer eşin haberi rızası yok, bu sebepten dolayı aşırı borçlanma oldu ve ortak konuta haciz geldi...haciz işlemi dolayısıyla diğer eş manevi olarak zarara uğradığı için Yargıtay aşırı borçlanan eşi kusurlu bulduğundan manevi tazminata hükmedebiliyor" diye konuştu. Aile birliğinin bozulmaması için eşlerin harcamalar konusunda dikkatli olmaları, birbirlerinin rızasını almaları ve temsil yetkisini birlikte kullanmaları gerektiğini vurgulayan Yılmaz, 2013 yılında çıkarılan yasayla aile birliğinin korunması için kişilerin aşırı borçlanmasını engelleyecek nitelikte sınırsız borçlanmanın kaldırıldığını, borçlanmaya ve taksitlere limit getirildiğini anımsattı. Bunun gayet y- erinde bir düzenleme olduğunu aktaran Yılmaz, "Diyelim ki eş çok savurgan davranıyor, aşırı borçlanıyor, harcamalarda bulunuyor. Bu durumda eğer diğer eş çok fazla sıkıntıya girmişse ama boşanmak da istemiyorsa hakimden şöyle bir karar aldırtabilir; hakim temsil yetkisini gerektiği gibi kullanmayan veya temsil yetkisini aşan eşin temsil yetkisini tamamen kaldırabilir veya temsil yetkisini sınırlayabilir. Bu da hakimin görevleri arasında yer almıştır" dedi. (AA) Denizden dönen gençler kaza yaptı: 2 ölü, 2 yaralı Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde hafta sonu denize girdikten sonra evlerine dönen gençlerin bulunduğu otomobilin bariyerlere çarpması sonucu 2 kişi öldü. İki kişi de yaralandı. Kocaeli'nin Kandıra ilçesi Kefken sahilinde denize giren gençler, dönüş yolunda kaza yaptı. Nihal Söğütlü'nün kullandığı 06 MSH 41 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu bariyerlere çarptı. Kazada sürücü Söğütlü ile Mustafa Baş o- lay yerinde öldü. Ömer Melih Kaya(22) ve Sevde Boran(21) yaralandı. Yaralılar, çağrılan ambulanslarla Yenikent Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ölen gençlerin cesetleri, itfaiye ekiplerince araçtan çıkarıldı. Cumhuriyet savcısının yaptığı incelemenin ardından cenazeler Kaynarca Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor. (CİHAN) KANEPE ATARKEN evin balkonundan düşerek öldü Nevşehir in Hacıbektaş ilçesinde, üniversite öğrencisi olduğu öğrenilen Tuncay Yıldırım (35) eski kanepelerini ikinci kattaki evinin balkonundan arkadaşlarıyla atmaya çalışırken düşerek öldü. Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi nin Hacıbektaş ilçesinde bulunan Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik ve Sahne Sanatları bölümü ikinci sınıf öğrencisi Tuncay Yıldırım(35), ilçede arkadaşlarıyla birlikte kiraladığı evde oturuyordu. Evde bulunan eski kanepeyi ikinci katta bulunan evlerinin balkonundan bahçeye atmaya karar verdiler. Balkona kadar getirdikleri kanepeyi atmaya çalışırlarken Yıldırım, dengesini kaybederek balkondan düştü. Arkadaşları durumu hemen 112 Acil Servis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrol sonrası ağır yaralı olduğu belirlenen Yıldırım, ambulansla Nevşehir Devlet Hastanesi ne kaldırıldı. Hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kayseri doğumlu olan, 2004 yılında Erciyes Üniversitesi İnşaat Teknikerliği bölümünü bitiren Tuncay Yıldırım ın müziğe olan ilgisinden dolayı Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik ve Sahne Sanatları bölümüne girerek öğrenimini devam ettirdiği öğrenildi. Nevşehir de arkadaşlarıyla birlikte oluşturduğu grubuyla çeşitli eğlence merkezlerinde çalışan Yıldırım, üniversitenin Bahar Şenliklerinde de konser verdi. Tuncay Yıldırım ın cenazesi, otopsi yapılmak üzere Ankara Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. O- layla ilgili soruşturma sürüyor. (CİHAN) Biçerdöverde dane kaybı yapanlara ve anız yakanlara ceza verilecek Ankara Valiliği, biçerdöver kontrolleri hizmetlerinin usul ve esaslarını belirledi. Dane kaybı yaparak biçim yapan operatörlere 208 TL, anız yakanlara ise yaktıkları her dekar alan için 38,71 TL idari para cezası uygulanacak. Ankara Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Muhsin Temel yaptığı yazılı açıklamada, biçerdöver operatörlerini dane ve sap kaybını önlemek için tekniğine uygun biçim yapmaları konusunda uyararak, Bu yıl 140 personelimiz ile hasat süresince sahada o- lacağız. Yaptığımız denetimlerde belgesiz veya yüzde 2 den fazla dane kaybına neden olacak şekilde biçim yapıldığının tespit edilmesi halinde, operatör ve biçerdöver sahiplerine her fiil için ayrı ayrı 208 er TL idari para cezası uygulayacağız. dedi. Temel, dane kaybının sadece çiftçilere değil ülke ekonomisine de büyük zararlar verdiğini, yüzde 1 lik dane kaybının bile on binlerce ton ürünün değerlendirilememesi anlamına geldiğini söyledi. (CİHAN)

4 23 Haziran 2015 Salı Bu yıl Türkiye genelindeki okullarda toplanan atık pil miktarı, geçen seneye göre yüzde 20 artarak 243 tona ulaştı Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği'nden (TAP) yapılan açıklamaya göre, TAP tarafından gerçekleştirilen, öğretim yılına ait okullar arası ödüllü atık pil toplama yarışması sonuçlandı. Bu kapsamda geçen yıl Türkiye genelindeki okullarda 203 ton atık pil toplanırken, söz konusu rakam bu sene yüzde 20 artışla 243 tona çıktı. Atık pil toplama rakamlarında önceki yıla göre 14 ton artış olan İstanbul, bu alanda ilk sırayı aldı. İstanbul yüzde 23'lük artış ile 63 tondan 77 tona yükseldi. Açıklamada görüşlerine yer verilen TAP Genel Sekreteri Neslihan Bahar, öğrencilerde atık pil konusunda gittikçe artan bir duyarlılık olduğuna işaret etti. Pilin doğaya bırakılması halinde çevreyi ve yer altı sularını kirletebileceğini belirten Bahar, toplanan tek kullanımlık pillerin bertaraf edilmek üzere uygun şartlarda depolandığını, şarj edilebilir pillerin ise geri dönüşüme yollandığını kaydetti. Bahar, bu yıl atık pil toplama rakamlarında yaşanan artışın gelecek yıllar için büyük moral olduğunu belirterek, "Öğretmenlerimizin eğitimleri, öğrencilerimizin her geçen gün atık pil toplama konusunda artan duyarlılıkları ve ailelerini de uyarmaları sonucu bu yıl atık pil toplamada yüzde 20'lik artış sağladık" ifadelerini kullandı. Bahar ayrıca, ülke çapında en çok atık pil toplayan okul ve öğrencilerin masa tenisi masası, spor seti, satranç eğitim seti gibi hediyelerle ödüllendirdiklerini belirtti. (AA) Toplu sözleşme görüşmelerinde de yetkili konfederasyon olan Memur-Sen, ağustosta yapılacak 3. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde maaş artışının yanında refah payı da talep edecek İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçılar Birliği (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak, saraciye ürünlerinin ithalatına getirilen yüzde 30 ilave gümrük vergisinin yerli sanayiye büyük katkısı olacağını belirtti İDMİB Başkanı Şenocak, saraciye ürünlerinin ithalatına getirilen ilave gümrük vergisine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bu gelişmeden dolayı Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'ye üretimi ve üreticiyi desteklediği için teşekkür eden Şenocak, yerli sanayiye büyük katkısı olacak bu uygulamanın ithalatı önlemeye değil, haksız rekabeti ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu ifade etti. Özellikle başta Çin olmak üzere Uzakdoğu ülkelerinden gelen ucuz ve kalitesiz ürünlerin iç piyasada haksız rekabete yol açtığını ve yerli sanayicinin bu nedenle üretimde zayıfladığını anlatan Şenocak, bu haksız rekabet nedeniyle zayıflayan Türk saraciye sektörünün ihracatta da zor yıllar geçirdiğini dile getirdi. Şenocak, ilave gümrük vergisiyle Türk saraciye sektörünün güçleneceğini, böylece güçlü ihracat yapabileceklerini belirterek, şunları kaydetti: "İthal saraciye ürünleri, yani okul çantası, kadın kol çantası ve valiz dahil olmak üzere her türlü çanta, kutu ve kılıf ithalatında uygulanacak olan bu ilave gümrük vergisi Türk sanayicisine büyük bir destektir. İç piyasada başta Çin ve Uzakdoğu ülkelerinin ucuz ve kalitesiz ürünleriyle rekabet edemeyen sanayicimiz zor yıllar yaşadı. Dolayısıyla içerde zayıflayan bir sanayicinin ihracat yapabilme gücü de düştü. Şimdi saraciye sektörümüz ihracatta da güçlenecek. Yeni yatırımlarla birlikte istihdam kapasitesi de artacak. Bu büyüme yeni tesislerin kurulmasını sağlayacak aynı zamanda yabancı ortaklıkların da oluşumunu hızlandıracaktır."(aa) Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, karekodlu çek uygulamasının çeke yeniden itibar kazandırılması konusunda önemli bir adım olduğunu belirtti. Özdemir, yaptığı yazılı açıklamada, karşılıksız çek kesmeye yönelik hapis cezasının kaldırılmasıyla, çeke karşı duyulan güvenin azaldığını savundu. Yeni başlatılan karekodlu çek uygulamasında, karşıdaki kişinin rızası aranmaksızın, çek ve çek sahibi hakkındaki bilgilere kolayca ulaşılabileceğini vurgulayan Özdemir, "Karekod okuma özelliği olan akıllı telefonlar sayesinde çeklerin üzerindeki karekodun okutulması suretiyle çekin sahte olup, olmadığını ve çeki kesen kişi veya firmanın geçmiş ödeme performansını görme imkanımız olacak. Bu uygulama, çeke yeniden itibar kazandırılması konusunda önemli bir adım" ifadelerini kullandı. Özdemir, ekonomide 1,4 milyonun üzerinde aktif çek keşidecisinin olduğu düşünüldüğünde yeni sistemin öneminin anlaşıldığını belirtti. (AA)

5 23 Şubat Haziran Perşembe Salı Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Ülkemizi uyum ve esenlik içinde geleceğe taşıyacak güçlü bir hükümete ihtiyacımız var. Önümüzdeki dönemde yönetime talip olacak iradenin makro-ekonomik kazanımları hassasiyetle koruyacağından eminiz" dedi Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Türkiye'nin muasır medeniyetler yoluna devam etmek ve 2023, 2053, 2071 hedeflerine ulaşmak istiyorsak, ihracat olmazsa olmazımızdır" dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) 22. Olağan Genel Kurulu ve 2014 İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni, TİM Başkanı Mehmet Büyüyekşi'nin ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Burada konuşan Ekonomi Bakanı Zeybekci, Türkiye'nin ihracatta her türlü övgüyü hakeden bir performans gösterdiğini belirterek, "1923'teki 50 milyon dolarlık ihracat, 1 milyar doların üzerine ancak 1973 yılında çıkarılabildi. Şu anda ise 158,6 milyar dolarlık bir ihracatımızın olduğu görülüyor. Serbest bölgeler ve bavul ticaretimizi buna eklendiğimizde Türkiye'nin ihracatı 171,6 milyar dolara ulaşır" diye konuştu. Bu yılın ilk 5 ayında ihracatın yüzde 8,3'lük bir gerileme ile toplamda 61 milyar 296 milyon dolar olarak gerçekleştiğini hatırlatan Bakan Zeybekci, bu daralmayı öngördüklerini de vurguladı 'te cari açığın önemli konular arasında yeri yok- Bakan Zeybekci, cari açığın ocaknisan döneminde yüzde 13,4 gerileyerek 14,5 milyar dolar olduğunu, nisan ayında ise 31'lik gerileme başarısını gösterdiğini vurgulayarak, 2015 yılında Türkiye için cari açığın önemli konular arasında yeri olmayacağı temennisinde bulundu. Türkiye'nin geçen yılki yüzde 2,9'luk büyümesinin yüzde 1,8'lik kısmının ihracat vasıtasıyla gerçekleştirdiğinin altını çizen Zeybekci, "Türkiye olarak eğer biz ihracata dayalı bir büyüme gerçekleştirmezsek, büyümemizin gerçek anlamda milli olduğunu söylememiz zor. İç piyasaya dayalı büyüme sürdürülebilir ve gerçekçi değildir. Türkiye'nin muasır medeniyetler yoluna devam etmek ve gerçek anlamda 2023, 2053, 2071 hedeflerine ulaşmak istiyorsak ihracat olmazsa olmazımızdır. Bunun için de 2023 hedefimizi mutlaka gerçekleştireceğiz" ifadelerini kullandı. Nihat Zeybekci, 1,5 yıllık Ekonomi Bakanlığı sürecinde gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi vererek, şöyle devam etti: "Organizasyon, hukuki düzenlemeler, ithalata dönük koruma önlemleri alanında çeşitli ve çok önemli çalışmalarımız oldu. Organizasyon alanında Türkiye Markası ve Logosu oluşturuldu, Ekonomi Zirveleri başlatıldı ve Expo Milano'da en güzel standı gerçekleştirdik. 17 STA mız yürürlükte. 5 STA nın iç onay süreci devam ediyor. Malezya, Moldova ve Faroe Adaları ile STA imzalandı. Gana ile STA müzakerelerini tamamladık. Japonya, Singapur, Meksika ve Peru ile derin kapsamlı STA müzakerelerine başladık. Kenya, Kolombiya, Sudan, Vietnam ve Pakistan ile YKTK Anlaşması imzaladık. 9 ülke ile de müzakereleri tamamladık. 4 ülke ile de anlaşmaları yeniliyoruz." (AA)

6 SAYFA 6 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Emniyet Genel Müdürlüğü, teşkilatın ihtiyacı olan polis memurlarını yetiştirmek üzere lise mezunlarına 2 yıl süreyle ön lisans düzeyinde eğitim veren polis meslek yüksekokullarına, eğitim-öğretim yılı için 2 bin 700 erkek, 300 kadın olmak üzere toplam 3 bin polis memuru adayı öğrenci alımı yapılacağını duyurdu. Emniyet Genel Müdrürlüğü'nün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, adaylarda 2015 yılı içinde yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) puan türlerinin herhangi birinden en az 270 ham taban puan (Emniyet Teşkilatı Personeli Şehit ve Vazife Malulü olanların eş ve çocukları için 140 puan) şartı aranacağı belirtildi. Açıklamada, "18 yaşını tamamlamış, 31 Aralık 2015 tarihi itibarıyla 26 yaşından gün almamış olan ve bayanlar için 162 santimetre erkekler için 167 santimetreden kısa olmayan adaylar başvuru hakkına sahiptir. Başvuruda adaylarda aranılan diğer şartlar, ve adreslerinde açıklanmıştır. Polis meslek yüksekokullarına başvuruda bulunmak isteyen adaylar öncelikle Haziran 2015 tarihleri arasında adresinden ön başvuru yapmak ve Haziran 2015 Salı SONDAKiKA GAZETESİ >> 6 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe GRUBU NA TÜRKİYE DEN ATAMA Vodafone Türkiye, dünyaya yönetici ihraç etmeye devam ediyor yılından bu yana Vodafone Türkiye de görev yapan Bülent Bayram, Vodafone Grubu nun temellerinin atıldığı ülke olan İngiltere ye Grup Fonksiyonları İşe Alım ve İşveren Markası Direktörü olarak atandı Vodafone Türkiye nin u- luslararası arenada Türk reçetesi olarak anılan stratejik dönüşüm programının başarısı, yurtdışına üst düzey yönetici transferleriyle sonuçlanmaya devam ediyor den bu yana Vodafone Türkiye de İşe Alım, Yetenek Yönetimi ve Eğitim ve Gelişim fonksiyonlarından sorumlu Yetenek Geliştirme Direktörü olarak görevini sürdürmekte olan Bülent Bayram, Vodafone Group a Grup Fonksiyonları İşe Alım ve İşveren Markası Direktörü olarak atandı. Boğaziçi Üniversitesi U- luslararası İlişkiler ve Siyaset Biliminden mezun olan Bülent Bayram, profesyonel kariyerine 1998 yılında Korn/Ferry International da başladı. Sırasıyla; Danone- SA da İnsan Kaynakları Uzmanı olarak, İngiltere de Jacob s Bakery Ltd de ise insan kaynakları alanında çeşitli görevler alan Bayram, Danone un Fransa daki merkezinde HIRIS Süreç Tasarım Uzmanı ve ABD de bulunan The Dannon Company Inc te Yetenek Alım Direktörü olarak çalıştı. Türkiye de Danone Baby Nutrition da İnsan Kaynakları Direktörü o- larak görev alan Bayram, 2012 yılından bu yana da Vodafone Türkiye Yetenek Geliştirme Direktörü olarak görev yapıyordu. Temmuz 2015 tarihleri arasında ise istenilen belgelerle şahsen müracaat etmek zorundadırlar." denildi. 2YILLIK EĞİTİMDEN SONRA BİR SINAV DAHA YAPILACAK 2 yıllık eğitimi tamamlayan polis adaylarının bir sınava daha tabi tutulacağı bildirildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: Vodafone Türkiye hakkında: Gelirler bakımından dünyanın en büyük uluslararası mobil iletişim şirketlerinden biri olan Vodafone Grubu nun bünyesinde yer alan Vodafone Türkiye, 31 Mart 2015 itibariyle hizmet sunduğu 20,7 milyon abonesiyle Türkiye nin ikinci büyük mobil iletişim şirketidir. Türkiye nin ikinci en büyük uluslararası doğrudan yatırımı olan Vodafone Türkiye nin 2006 yılından bu yana toplam yatırımları yaklaşık 14 milyar TL ye ulaşmıştır da Borusan Telekom u bünyesine katan Vodafone Türkiye, 2011 de de Türkiye nin en büyük alternatif telekom operatörlerinden Koç.net i bünyesine dâhil etmiştir. Vodafone Türkiye; mobil ses, sabit ses, mobil internet, ADSL ve fiber hizmetleriyle komple iletişim çağı nı yaşatmaktadır. Vodafone Türkiye yaklaşık ü aşkın çalışan kadrosu, ü aşkın perakende mağazası, ekosisteminde bulunan kişilik paydaş ailesiyle faaliyet göstermektedir. HABER MERKEZİ EMNİYET, LİSE MEZUNU 3 BİN POLİS ADAYI ARIYOR "Polis meslek yüksekokullarındaki 2 yıllık eğitim süresini başarıyla bitirerek diploma almaya hak kazanan adayların emniyet teşkilatına aday polis memuru olarak atanabilmeleri için eğitim sonunda Polis Akademisi Başkanlığınca yapılacak sınavda başarılı olma şartı aranacak. Eğitim sonu sınavında başarılı olan adayların uygun görülen boş kadrolara polis memuru olarak atamaları yapılacaktır." HABER MERKEZİ YELKENDE FOLKART HEYECANI EGE Açıkdeniz Yat Kulübü (EAYK) ve Ankara Yelken Kulübü (AYK) ın Folkart sponsorluğunda düzenlediği yelken yarışı büyük heyecan içerisinde geçti. Yelkende sezonun son yarışı olan AYK-EAYK Folkart Kupası haftasonu Sığacık Körfezi nde koşuldu. Cumartesi ve Pazar günü olmak üzere toplam üç ayakta koşulan yarışa 4 grupta 15 tekne katıldı. Yarışın geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden ünlü Denizci Sadun Boro anısına bir dakikalık saygı duruşunun ardından start alan Cumartesi günkü bölümünde ekipler zaman zaman hızı 22 knot a çıkan rüzgar altında yelken bastı. Gün IRC 1 Sınıfı nda yarışan X-treme ve Lemon adlı teknelerin yarışı yarım metre arayla bitirmesi ile sona erdi. Yarışın Pazar günü yapılan ikinci bölümü sakin bir havada başladı. Ancak s- tartın hemen ardından güneybatıdan esen ve zaman zaman hızı 20 knot a kadar çıkan rüzgar ekiplere keyifli anlar yaşattı. Yarış sonunda IRC 1 de X-treme, IRC 2 de AYK-Blue Miles, IRC 3 te Lady Fast ve Destek 1 de Rengarenk ekipleri birinciliği kazandı. Yarışın baştan sona büyük heyecan içerisinde geçtiğini söyleyen EAYK Komodoru Mehmet Yaşar Akçay, Ankara Yelken Kulübü ile ortaklaşa düzenlediğimiz bu kupa iki yaşına girdi. Ankaralı yelkencilerle birlikte keyifli bir buluşma gerçekleştirdik ve bu kupayı gelenekselleştirme kararı aldık. Kulübümüzün 2015 yılı ve bu kupanın 3.kez sponsorluğunu üstlenerek bize destek veren Folkart a da teşekkür ediyoruz diye konuştu. HABER MERKEZİ POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

7 SAYFA 7 SONDAKiKA GAZETESİ >> 7 SAĞLIK Haziran Şubat Perşembe Salı MİGREN HASTALARI ŞEKER TÜKETMESİN Oruç tutan migren hastalarını uyaran Prof. Velioğlu, "Migren hastaları kan şekerlerini hızla düşürecek reçel ve şeker gibi gıdalar yerine gün boyu kan şekerlerini sabit tutan, tokluk sağlayacak karbonhidratlı gıdalar tüketmeye dikkat etmelidir" dedi Karadeniz Teknik Üniversitesi (K- TÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Velioğlu, migren hastalarının ramazanda kan şekerlerini hızla düşürecek reçel ve şeker gibi gıdalar yerine, gün boyu kan şekerlerini sabit tutan, tokluk sağlayacak karbonhidratlı gıdalar tüketmeleri uyarısında bulundu. Prof. Velioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, migrenin bulantı, kusma, ışıktan ve sesten rahatsız olmanın eşlik ettiği şiddetli baş ağrısıyla ortaya çıktığını, migren ağrılarını birçok etkenin tetikleyebildiğini ifade ederek, "Yaz aylarında güneş altında fazla kalmak, aşırı yorgunluk ve uykusuzluk migren hastalarının bir kısmında ağrıyı tetikleyebilir. Bunun dışında beyaz peynir, yoğurt gibi tiramin içeren gıdalarla çikolata, fındık, fıstık, portakal gibi gıdaların da migren ağrılarını tetikleyebildiğini biliyoruz" diye konuştu. Migren hastalarının ramazanda tükettikleri gıdalara özellikle dikkat etmelerini isteyen Prof. Sibel Velioğlu, şunları söyledi: "Bu hastalar ramazanda migrenlerini tetikleyecek gıdalardan uzak durmalıdır. Kişi, nadir gruplar dışında hayatı boyunca migrenli yaşayamaz. Kişinin migren ağrılarının aktif dönemi ramazana denk gelmişse mutlaka doktora başvurarak o- nun önerilerine göre davranmalıdır." Migren hastalarının, ramazanın yaza denk geldiğini anlatan Prof. Velioğlu, "Biliyoruz ki hem sıcak hem de açlık, migren ağrılarını tetikleyecektir. Bu yüzden hastalarımıza aşırı güneş altında kalmamayı ve ramazan boyunca tüketmeleri gereken gıdalara özen göstermelerini öneriyoruz" i- fadelerini kullandı. "Uzun süre aç kalınmamalı" Prof. Velioğlu, migren hastalarının ramazan boyunca kan şekerlerinin de düşebileceğini hatırlatarak, şunları kaydetti: "Uzun süre aç kalmak ve kan şekerinin düşmesi, migren ağrılarını tetikleyebilir. Ramazanda migren hastaları kan şekerini hızla düşürüp yükselten gıdalardan kaçınmalı, gün boyu kan şekerini sabit tutan gıdalar tüketmeli. Sahurda, uzun süre kanda kalan karbonhidratlı gıdaları tüketmelidir. Bakliyat ve lifli gıdalar kan şekerinin daha yavaş düşmesine neden olduğu için tercih edilmelidir. Unlu gıdaları önermiyoruz. İftarda da yine aynı şekilde migren ağrılarını tetiklemeyen gıdalar tercih edilmelidir. Oruç çorba ile açılmalı. Sonrasında ise belli aralıklarda az ama sık beslenmeyi öneriyoruz. Migren hastaları kan şekerlerini hızla düşürecek reçel ve şeker gibi gıdalar yerine, gün boyu kan şekerlerini sabit tutan, tokluk sağlayacak karbonhidratlı gıdalar tüketmeye dikkat etmelidir." (AA) Ayran sahurda tok tutuyor Uzman Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, sahurda ağır gıdalar yerine kahvaltılık türü hafif besinlerin tüketilmesinin zinde kalmayı sağladığını söyledi. Selçuk, "Çorba, ayran, süt veya komposto gibi sıvı içeriği yüksek besinler, tok kalmayı sağlar ve sıvı gereksinmesini karşılar." dedi. Uzman Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, Ramazan da sağlıklı beslenme hakkında bilgiler verdi. Sahurda yenen börek ve poğaçaların çabuk acıktırıp kilo aldırdığını ifade etti. Selçuk, Sahurda, özellikle doğru besinleri tercih etmek gün içinde açlığı önler, uyku isteğini azaltır ve daha dinamik bir gün geçirmede vücuda zindelik sağlar. Sahurda yumurta, peynir, süt, yoğurt, ekmek, yulaf ezmesi, zeytin, ceviz içi, çorba, komposto veya meyve tokluğu sağlamada tercih edilebilecek besinlerdir."diye konuştu. Özellikle protein içeren besinlerin midede sindirimi yavaşlattığından boşaltımı geciktirdiğini anlatan Selçuk, "Çorba, ayran, süt veya komposto gibi sıvı içeriği yüksek besinler, tok kalmayı sağlar ve sıvı gereksinmesini karşılar. Sahur için börek, poğaça, tost, sucuk, salam, ağır gıdalar yerine, yumurta, peynir, süt gibi kahvaltılık hafif besinleri tercih etmek zinde kalmayı sağlar. ifadelerini kullandı İftarda yenen kızartmaların, tereyağı ile hazırlanmış yemeklerin, hamurla yapılan ağır tatlıların, fazla miktarda tüketilen pilav ve makarnaların, vücutta yağlanmayı artırdığını belirten Selçuk, şunları dile getirdi: Yağlanma ve kilo alımı ağırlık hissini artıracağından kişi kendini zinde değil yorgun ve bitkin hisseder. Tüketilen besinlerin miktarına ve zamanına çok dikkat edilmelidir. Beyaz undan yapılan Ramazan pidesinin kalorisi diğer ekmeklere oranla daha fazladır.ramazan pidesi, yedikçe iştahı azaltmak yerine artırır. Çünkü glisemik indeksi yüksek olduğundan kan şekerini hızlı yükseltip çabuk düşürür dolayısı ile yerken yeme isteğini artıran bir besindir. Hızlı depolanıp kişide yağlanmayı artırabilir. Fazla tüketilme isteği artacak bir besin olması sebebi ile obezitesi olan veya fazla kilosu olan kişilerde kilo aldırır. Bu nedenle tüketimini sınırlandırmakta fayda vardır. C HAN KARPUZU İFTARLA SAHUR ARASINDA AÇKEN TÜKETİN Meme kanseri tedavisi 'fil hastalığını' tetikleyebiliyor Prof. Dr. Akalın, "Meme kanserinin tedavisi sırasında koltuk altı lenf bezleri alınan hastalarda çok sık olarak lenf ödemi görülür. Lenf ödemini erken tanımak ve kişinin kolu ya da bacağı çok şişmeden buna müdahale etmek gerekiyor " dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Akalın, meme kanserinin tedavisi sırasında koltuk altı lenf bezleri alınan hastalarda lenf ödeminin çok sık görüldüğünü bildirdi. Prof. Dr. Akalın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kol ve bacakta şişme sonrasında ciltteki değişiklikler sebebiyle halk arasında "fil hastalığı" adıyla bilinen lenf ödeminin, çok sık görülen bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi. Sorunun en sık meme kanseri hastalarında görüldüğünü dile getiren Akalın, meme kanserinin de 8 kadından birinde bulunduğunu belirtti. Meme kanserinin, tedavileri nedeniyle artık kronik hastalık kategorisinde olduğunu ifade eden Akalın, şöyle konuştu: "Meme kanserinin tedavisi sırasında koltuk altı lenf bezleri alınan hastalarda çok sık olarak lenf ödemi görülür. Kişinin lenf akı- Prof. Dr. Akalın, "Meme kanserinin tedavisi sırasında koltuk altı lenf bezleri alınan hastalarda çok sık olarak lenf ödemi görülür. Lenf ödemini erken tanımak ve kişinin kolu ya da bacağı çok şişmeden buna müdahale etmek gerekiyor " dedi mı- nın bozulmasına bağlı olarak kol veya bacakta şişme olur. Yani sıvı dolu bir kol ya da bacak düşünün. Bunun günlük yaşama çok ciddi kısıtlayıcı etkileri oluyor. Bu, uzun yıllar tedavisinin olduğu bilinmeyen ya da doğru şekilde tedavi edilemeyen bir sağlık sorunuydu. Fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanları olarak konuyla ilgili çok ciddi uğraş veriyoruz." Tedavide bandajlama, masaj, egzersiz gibi lenf ödemi azaltıcı yöntemleri hastalara uyguladıklarına işaret eden Akalın, bunun ardından uzun süre bası giysisi giyen hastaların ödemle mücadele ettiğini anlattı. Erken müdahale önem taşıyor Akalın, lenf ödemi sırasında uzuvlarda biriken protein içeriği yüksek sıvının, enfeksiyon riski doğurduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: "Ufak bir sinek ısırığı olsa bile orada mikroplar kolayca yerleşebilir ve ciddi enfeksiyon olabilir. Bu nedenle lenf ödemi erken tanımak ve kişinin kolu ya da bacağı çok şişmeden buna müdahale etmek gerekiyor. Eğer tanınması veya tedavisinde gecikilirse hasta, kontrol altına alınamayan enfeksiyon, kıpkırmızı bir kol ya da bacak, ağrılı ateş veya üşüme, titreme yapan sistemik birtakım bulgularla karşımıza gelebiliyor." (AA) Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayça Türkel, karpuzun iyi bir lif ve sıvı kaynağı olduğunu belirterek Ramazan ayı süresince karpuz tüketilmesi gerektiğini söyledi. Türkel, iftardan hemen sonra tok karnına yenen karpuzun şişkinliğe sebep olabileceğini belirterek, karpuzu iftar ile sahur arasında midenin nispeten rahatladığı aç bir zaman diliminde yenmesini tavsiye etti. Yazın vazgeçilmez meyveleri arasında bulunan karpuzun faydasından tam yararlanmak için doğru zamanda tüketilmesi gerekiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayça Türkel, karpuzun oldukça besleyici bir meyve olduğunu belirterek, bu meyvenin lif ve sıvı yönünden zengin olduğunu kaydetti. Bu sebeple karpuzun bağırsak hareketlerini düzenlemeye ve kilo vermeye yardımcı olduğunu dile getiren Türkel, ayrıca karpuzun yağ ve kolesterol içermediğini vurguladı. Karpuzun sıvı yönünden de çok zengin olduğunun altını çizen Türkel, Ramazan'da sıvı alımı çok önemli. Ne yazık ki yeterince su tüketmiyoruz. Suyun yerini hiçbir şey tutmaz ancak vücudun susuz kalmaması için sulu gıdalar tüketilmesinde büyük fayda var. İşte karpuz sıvı yönünden en zengin meyvelerin başında geliyor. Karpuz böbrekleri çalıştırıyor, idrarı düzenliyor." bilgisini verdi. VİTAMİN DEPOSU Karpuzun aynı zamanda zengin C ve B vitamini içerdiğini, bu yönünün pek bilinmediğine dikkat çeken Türkel, Karpuz B ve C vitamini yönünden de zengin bir meyve. Bu da vücuda zindelik, canlılık veriyor. Yorgunluğu engelliyor. Ayrıca karpuz antioksidan özelliği ile de kanserden koruyor. Karpuz çekirdeği içinde bulunan 'cucurbocitrin' adlı madde kan basıncını düşürmeye yardımcı oluyor. Yine çekirdekte bulunan 'Likopen' maddesi de kalbi enfarktüsten koruyor. Çekirdeklerinin mideye herhangi bir zararı yok. Tam fayda sağlamak için karpuzu tüketirken çekirdekleriyle birlikte nispeten aç bir zamanda tüketmek ve çekirdekleri dişlerimizle kırmakta fayda var. tavsiyesinde bulundu. CİHAN

8 SAYFA 8 SONDAKiKA GAZETESİ >> İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com YORUM YOK AMA OKUYUN... Ak mhp koalisyonunun hazır olduğunu ve en iyi birlikteliğin de bu olacağını daha önce defalarca yazdım. Ama bugün sosyal medyada yabana atılmayacak ve iyi düşünülmesi gereken bir yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Ülkücü kesimin en çok eleştiren ve çok haklı yönleri olan bir yazarı Alper Aksoy bir eleştiri daha yayınladı. Ben bu eleştiri yazısına yorum yapmadan ama okunması gereken ve düşünülmesi faydalı olacak bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Kim bu yazıdan ne çıkarır ne yorum yapar bilemem ama mutlaka okunması gereken bir yazı olduğuna inanıyorum. Ben yorum yapmayacağım. Yorum sizin: "Sosyal medyada yankı uyandıran iki önemli yazı Ahmet Hakan ve Rıfat Serdaroğlu'ndan geldi. Hakan yeni bir şeyler söylemiyor; siyasi aktüaliteyi takip eden herkesin bildiği konuları etkili bir sunumla veriyor. Sunum tekniği dışında söylediği orjinal bir şey yok. Rıfat Serdaroğlu'nun yazısı da buzdağının görünen kütlesi üstünde küpür kurguları ile örülmüş. Ama bir yerde çok önemli bir soru soruyor: "13 yıldır AKP ne zaman tökezlese, MHP ona baston oldu, hem de defalarca. Bir iş defalarca ve bilerek yapılıyorsa elbette ki tesadüf olamaz ve o işte iyi niyet de aranmaz. Bu kirli destek ve işbirliğine Bahçeli yi kim zorluyor ve Bahçeli bu zorlamaya neden boyun eğiyor? Şimdilik bizce meçhul!" İşte burada R. Serdaroğlu buz dağının su altındaki kütlesine dikkat çekiyor ve o kritik sorusunu soruyor: "Bu kirli destek ve işbirliğine Bahçeli yi kim zorluyor ve Bahçeli bu zorlamaya neden boyun eğiyor?"... Ama sadece soruyor... Bu konuda irdeleme yok. Türk siyasetindeki kuşatılmışlık olgusunu uzun yıllardan beri gündeme taşımaya çalışıyorum ama bu mayınlı tarlaya giremeyen Serdaroğlu "Şimdilik bizce meçhul!" demekle yetiniyor. Koalisyon ihtimallerini sıralayıp bunlardan birini ele alıp "AKP-MHP koalisyon kuracak mı? Kurarsa şunlar ne olacak?" diye başlayıp bitirmek tipik gazeteci yani Ahmet Hakan mantığıdır. Eğer sorunun özüne inmek istiyorsak polemik kokan bu yazıların sığ dünyasından sıyrılıp gözlerimizi Ortadoğu'ya çevirmek durumundayız. BOP mimarlarının beynini okumak zorundayız. Güneyimizde Suriye Kürdistanı'nı, Irak Kürdistanı'nı kuran, İkiz Yasalar milat olmak üzere Türkiye'de açılım sürecini başlatan küresel güçlerin Türkiye'de koalisyon oluşumunu kendi akışına bırakacağını mı sanıyoruz?.. Türk siyasetinin kuşatma altında olduğunu senelerdir yazmaktan dilimde tüy bitti. Siyasi gündem ısındığında hemen genel başkanların twitlerine, beyanlarına göre siyasi tahlillere girişip emperyal güçleri unutuveriyoruz. Amerikan heyetleri Haziran ayında hangi genel merkezleri ziyaret etti?.. Hangi ince mesajları verdi?.. Bu mesajları göğüsleyebilecek demokratik yapılar partilerde var mı?.. Bütün partiler tesadüfen mi padişahlıkla yönetiliyor?.. Anti-demokratik yapılar siyaseti kontrol mekanizması mı?.. Türk seçmeni senelerdir narkozlanmıyor mu?... Ve daha yüzlerce soru... Türk siyasetini genel başkanlar üstünden kontrol eden üst akıl bütün partilerin seçmenini yine ters köşeye yatıracaktır. Meclisteki dört partinin genel başkanının beyanları sinek vızıltısıdır." 8 GÜNCEL Perşembe Salı 17Haziran Şubat 2013 Büyükşehir'in Bizim Akademi'sine gelen gelene Kepçe operatörlüğünden makyö zlüğe, ipek dokumacılığından asansör montajına kadar 65 bran şta açılan Büyükşehir'in Meslek Edindirme ve Beceri Kursları'na tam 52 bin 365 kursiyer İ zmir Büyükşehir Belediyesi nin açtığı Meslek Edindirme ve Beceri Kursları ndan, bugüne kadar Karaburun, Kınık ve Beydağ ın toplam nüfusundan daha fazla İzmirli yararlandı. Kepçe operatörlüğünden makyözlüğe, ipek dokumacılığından asansör montajına kadar 65 branşta açılan kurslara tam 52 bin 365 kursiyer katıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin, herhangi bir sebeple örgün eğitimden yoksun kalmış ya da eğitimini yarıda bırakmış kişilerin mesleki ve sosyal gelişimlerine destek olmak için açtığı Meslek Edindirme ve Beceri Kursları nda dönem sonu heyecanı yaşanıyor. 11 merkezde 65 branşta verilen kurslara bu yıl da ilgi yoğundu. 4 bin 907 kursiyerin katıldığı kurslarda eğitim dönemini tamamlayan 2 bin 536 kursiyere sertifikaları kurs merkezlerinde düzenlenen törenlerle verildi. Bayraklı Kurs Merkezi nden mezun olan kursiyerlere sertifikalarını İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Daire Başkanı Dr. F. Aytuğ Balcıoğlu, Kent Koleji Şube Müdürü Mehmet Şahin, Sosyal Projeler Şube Müdürü Semra Dinç ve Bayraklı Halk Eğitim Müdür Yardımcısı Alçin Yıldırım verdi. Bayraklı Kurs Merkezi nde eğitim alan kursiyerlerin el emeği-göz nuru eserlerinin görücüye çıkardığı sertifika töreni, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Çocuk Korosu nun müzik dinletisiyle renklendi. Meslek seçimi hayatınızı zehir etmesin Lisans Yerleştirme Sınavı nın (LYS) tamamlanmasıyla birlikte gençler, meslek seçimlerine yönelirken, uzmanlar, meslek seçiminin kişinin hayatındaki en önemli kararlardan biri olduğuna dikkat çekiyor. Meslek seçiminin hayat biçimini belirlemek olduğunu kaydeden İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikolojik Gelişim Danışma Merkezi Koordinatörü Klinik Psikolog Merve Yavuz, gençlerin meslekler hakkında bilgi edinmelerini ve yeteneklerini gerçekçi olarak belirlemeleri gerektiğini söyledi. Mesleklerin kişilerin yaşamındaki doyum üzerinde belirleyici bir etken olduğunu ifade eden Yavuz, Lise döneminde gençler ileride yönelecekleri alanı ve çalışma hayatını belirliyor. Doğru meslek seçimi için, kişinin hangi işleri ne derecede yapabildiğinin farkında olması ve yeteneklerini gerçekçi olarak değerlendirmesi gerekir. Gençlerimiz, seçecekleri meslekten neler beklediklerini ortaya koymalıdır. Mevcut seçenekleri inceleyip, başka seçenekler olup olmadığını araştırması yararlı olur dedi. Kurslardan yararlanan İzmirli sayısı, İzmir in Karaburun, Kınık ve Beydağ ilçelerinin toplam nüfusundan daha fazla bir sayıya ulaştı. Üç ilçenin toplam nüfusu 49 bin 995 te kalırken, Büyükşehir Belediyesi nin Meslek Edindirme ve Beceri Kursları ndan tam 52 bin 365 İzmirli yararlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Koleji; üniversiteler, meslek liseleri ve meslek odaları, İŞKUR, KOSGEB ve kooperatifler gibi kurum ve kuruluşlarla birlikte yürütülen programlarda, topraksız tarımdan üretim teknolojilerine, mutfak sanatlarından yabancı dile, güzel sanatlardan kişisel gelişime, asansör bakımından iş makinesi operatörlüğüne kadar farklı alanlarda eğitim veriyor. Kurslardan başarıyla mezun olanlara, Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika veriliyor. Büyükşehir Belediyesi nin Meslek Edindirme ve Beceri Kursları nda açılan 65 branş şöyle: Bilgisayar destekli proje çizimi, doğalgaz yakıtlı kalorifer ateşçisi, elektrik tesisat ve pano monitörü, elektromekanik, elle taşıma, et ürünleri işlemecisi, yapı yüzey kaplama, iş güvenliği ve işçi sağlığı, katı sıvı yakıtlı kalorifer ateşçisi, CNC operatörlüğü, CNC programlama, gaz altı kaynakçılığı, PLC otomasyon, temel elektrik makine, MASTER CAM, CAD CAM, asansör bakımı 9 GÜNCEL Bayraklı Belediyesi, vatandaşların sıklıkla evinin alışverişini yaptığı kapalı pazaryerlerinde yenileme çalışması için düğmeye bastı. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Pazar yerlerini önemsiyoruz. Bu yüzden de mevcut yerleri elden geçiriyoruz dedi. Bayraklı Belediyesi vatandaşların yoğun olarak kullandığı Yeni Girne, Yamanlar ve Nafiz Gürman Mahallesi pazar yerlerinin zemin ve çatı bölümlerini elden geçirecek. Vatandaşların daha rahat alış-veriş, pazarcıların da rahat satış yapabilmesi için mevcut şartlar da modernize edilecek. S OKAK ARASI PAZAR YERLERİ BU KENTE YAKIŞMIYOR Göreve geldiği günden bu yana pazar yerleri konusunda olağan üstü çaba sarf ettiklerini dile getiren Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Bu çağda sokak arası pazar Modern teknolojileri kent hayatına taşımak ve vatandaşların yaşamını kolaylaştırmak için çalışmalar yürüten Karşıyaka Belediyesi, ücretsiz internet dönemini başlattı. Güneş enerjisiyle çalışan akıllı cihaz şarj ve mobil internet istasyonları, Karşıyaka nın en işlek 4 noktasında halkın hizmetine sunuldu. Karşıyaka Belediyesi hizmet binası önü, Ahmet Piriştina Rekreasyon Alanı, Çarşı girişindeki Kadın Heykelleri yanı ve Karşıyaka İskele önünde hizmete giren istasyonlar, vatandaşlardan büyük ilgi gördü. 27 Mayıs ta devreye alınan 4 istasyon, kısa sürede 30 binden fazla Karşıyakalıya hizmet verdi. Üzerindeki güneş panelleri sayesinde enerjisini güneşten alan istasyonlar, doğa dostu niteliğiyle de beğeni topladı. yerlerinin olmasını bir kente yakıştıramıyorum. Bayraklı da ilk günden bu yana mevcut pazar yerlerini revize edip vatandaşlarımıza birçok yeni modern kapalı pazar yerlerine kavuşturduk dedi. B İRÇOK PAZAR MODERNİZE EDİLDİ Bayraklı Belediyesi, bugüne kadar Alpaslan, Gümüşpala ve Nafiz Gürman Mahalleri ndeki kapalı pazar yeri projelerini tamamlayarak hizmete soktu. Çamkıran, Alpaslan ve 75. yıl pazar yerleri ise modernize edilme çalışmalarına başlanıldı. Öte yandan Osmangazi kapalı pazar yeri inşaatı temeli atıldı ve yılsonuna biteceği belirtildi. Çay Mahallesine yapılacak pazar yeri için proje ve keşif çalışmaları sürdüğü kısa sürede bitirileceği belirtildi. NASIL ÇALIŞIYOR? ve montajı, soğutma bakım ve montajı, hidrolik, iş makineleri, mobilya döşeme dikim elemanı, mobilya döşeme kesin elemanı, iş makineleri kullanımı, sıhhi tesisat, ev pansiyonculuğu, kat hizmetleri, ön büro, servis komisi, boyacı, fayans, seramik ve karo döşemecisi, alçı dekorasyoncu, inşaat demiri bağlama ustası, elektrik tesisatçısı, sıvacı, ısı yalıtımcısı, taş ve tuğla duvarcısı, bireysel ve ticari klima sistemleri montajcısı, kaynakçı, topraksız tarım, aşçılık, pastacılık, girişimcilik, Ödemiş ipeği dokuma, ipek kozası el ürünleri, ahşap yakma, peynir sepeti örme, çini işlemeci, dekoratif ahşap GENÇLER ÇOK SEVDİ Ücretsiz internet hizmetini sevinçle karşılayan Karşıyakalı gençler ise Karşıyaka da böyle bir uygulama başladığı için çok mutluyuz. Gerçekten gerekli olan, çok güzel bir uygulama. Derslerimiz, ödevlerimiz ve daha pek çok konuda bize faydası olacak. Bu hizmeti bizlere sunduğu için Karşıyaka Belediyesi ne teşekkür ediyoruz diye konuştu. Menderes te deniz Zabıtası dönemi Menderes Belediyesi tarafından Deniz Zabıtası göreve başladı. Denizden denetimin yapılabilmesi için alınan tekne de denize indirildi. Menderes Belediyesi Zabıta Müdürlüğü tarafından geçen yıl devreye sokulan Turizm Zabıtası nın ardından bu yıl da Deniz Zabıtası devreye sokuldu. 43 kilometrelik sahil şeridinde denetimler gerçekleştirecek Deniz Zabıtası için alınan tekne de denize indirildi. Gümüldür, Özdere ve Ahmetbeyli de Turizm Zabıtası tatilcilerin huzurlu bir tatil geçirmesi için karadan çalışmalarını gerçekleştirirken, Deniz Zabıtası da vatandaşın denizde yaşayacağı sorunlarla mücadele edecek, tekne atıkları, ve kaçak göçmenlere karşı çalışma yürütecek. Sahil bölgemize önem veriyoruz Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu, yaz aylarında sahil böl- gesinde yoğunluğun yaşandığına dikkat ederek, Deniz sezonunun açılmasıyla birlikte sahil bölgemiz Gümüldür, Özdere ve Ahmetbeyli de önemli bir yoğunluk oluşuyor. Sahil bölgemizi önemsiyoruz. Bizim de amacımız turizm bölgemizi parlayan yıldız haline getirmek. Bu amaç doğrultusunda önemli çalışmalara imza atıyoruz. Bu çalışmalar kapsamında geçen yıl göreve geldiğimizde ilk yaptığımız iş Turizm Zabıtası nı devreye sokmak oldu. Bu yıl da Deniz Zabıtası nı hayata geçirdik. Yeni uygulamamız kapsamında ekiplerimiz artık denizden de denetim gerçekleştirecek. Yeni uygulamamız için teknemizi de satın alarak belediyemize kazandırdık. Bundan sonra Turizm Zabıtası karadan çalışmalarını gerçekleştirirken, Deniz Zabıtamız denizden çalışmalarını yürütecek dedi. Karabağlar mis gibi kokacak süsleme, dekoratif ev aksesuarları hazırlama, ebru, el sanatları elde kurdele işi, resim yağlı boya, turistik ve hediyelik eşya hazırlama, üç boyutlu resim, takı tasarımı, el sanatları iğne oyası, mis sabun üretimi, resim sanat eğitimi, sahne makyajı, işaret dili, diksiyon, iş ve sosyal hayatta iletişim, okuma yazma (1 ve 2. kademe), İngilizce (A1, A2) Kent Koleji kurs merkezleri İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmirlilerin mesleki ve sosyal gelişimlerine destek olabilmek amacıyla açtığı kurs merkezleri Çamdibi, Evka 1, Evka 4, Toros, Evka 2, Egekent, Gaziemir, Karabağlar, Bayraklı, Uzundere ve Tarihi Havagazı Fabrikası. AA Ancak yıllardır bütünleme sınavlarından da kalan Kocaoğlu na İzmirli hemşerilerimiz gereken cevabı verecektir. Yeni gelen gemiler ne kadar İzmir Körfezinde kullanılmaya uygun olmadığının altını tekrar çizen Doğan ve Özsır açılamalarına şöyle devam ettiler, Aziz Kocaoğlu yine kaş yapayım derken göz çıkartmıştır. B İLİŞİM ÇAĞINA AYAK UYDURUYORUZ Bu projeyle, bilişim çağına ayak uyduran bir kent yaratmayı hedeflediklerini belirten Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Çağımızda iletişim çok önemli ve iletişim ağları hızlı bir şekilde genişliyor. İnternet kullanımı da gün geçtikçe artıyor. Özellikle genç kuşağın internet iletişimini kolaylaştırmak ve onlara daha iyi hizmet üretebilmek için kentimizin belirli noktalarında ücretsiz wi-fi ve şarj üniteleri oluşturduk. Acil durumlarda ya da internete ihtiyaç duydukları herhangi bir anda, tüm vatandaşlarımız bu hizmetimizden yararlanabiliyor. Karşıyakalılar bu uygulamamızdan çok memnun. Biz de vatandaşlarımıza böyle bir hizmet sunmaktan mutluyuz dedi. İzmir in deniz ulaşımını geliştirmek için alınan Körfeze ve iskelelere uygun olmayan gemilerle vatandaşlarımızın gözünde yine başarısız not alarak bütünlemeye kalmıştır. daha bekleyecek Katamaran tipinde olan gemilerin 1 buçuk yıldır İzmir e geldiğini ancak yenilerek uygun hale getirilecek yeni iskelelerle ilgili bir gelişme olmadığına dikkat çeken Doğan ve Özsır son olarak şunları kaydettiler, Konak, Karşıyaka ve Bostanlı iskelelerinde alelacele yapılmış olan düzenlemeler dışında herhangi bir çalışma yok. Gemiler hala düzenleme yapılmamış iskelelere yanaşmak durumunda kalıyor. Buda vatandaşlarımızın can güvenliği için tehlikeye yol açıyor. Aynı geçtiğimiz günlerde yaşanan kazada yaralanan hemşerimize olduğu gibi. Bu üç iskele dışında kalan yerlere ise hala sefer yapılamıyor. Gelen gemi sayısının artması durumunda gemiler, iskele yokluğundan bağlı bekliyorlar. Gemiler alınırken verilen dış körfeze de ulaşım sözünün ise esamesi okunmuyor. En son gelen şairimiz Atilla İlhan ismini taşıyan gemi aylardır Üçkuyular İskelesinde sefere başlayacağı günü bekliyor. Yüksek maliyetlerle satın alınan bu gemiler çalışamazken, kiralık TURYOL gemileri hala vızır vızır sefer yapmaktadırlar. Öte yandan çalışmakta olan mevcut gemiler arka arkaya hurdaya çıkarılmakta, ya da değerinin altında bedelle alelacele satılmaktadırlar. Karabağlar'da yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte çöp konteynırlarında oluşan kötü koku ve mikrobun giderilmesi için bir takım önlemler alındı. Buna göre çöp konteynırlarına parfümlü ve ilaçlı köpük sıkılarak hem Karabağlar'ın sokakları mikroplardan arındırılacak hem de mis gibi kokacak. Halkın sağlığına önem veren ve vatandaşların hijyenik bir ortamda yaşaması için çalışmalarını sürdüren belediye ekipleri uygulama kapsamında 17 ton dezenfekte ilacı ve 1 ton koku giderici kullanacak. Karabağlar Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri çöplerde oluşan mikrop ve kötü kokunun önüne geçmek için önemli adımlar attı. Çöp toplamak için sokakları dolaşan ekipler, kamyonlarda bulunan tanklardaki parfümlü ve ilaçlı köpükleri konteynırlara sıkarak daha hijyenli bir hale getirmeye başladı. Ekipler ayrıca, konteynır altlarına da kireç sıkarak haşere ve böceklerin SiYAH MAVi KIRMIZI SARI 23 Şubat Haziran 2015 Salı Perşembe Bayraklı da pazar yerlerine neşter Karşıyakalılar; akıllı cep telefonları, tablet ve taşınabilir bilgisayarlarıyla, ücretsiz internet hizmetinden yararlanabiliyor. Karşıyaka Belediyesi kablosuz ağına bağlanan kullanıcılar, kimlik doğrulama sayfasından kayıt olarak sisteme giriş yapabiliyor. En az 60 metre çapta kapsama alanına sahip olan her bir istasyon, aynı anda 250 kişiye kadar hizmet verebiliyor. Her istasyonda, cep telefonları ve tabletlerin şarj edilebilmesine olanak sağlayan 6 adet USB girişi de bulunuyor. ak Partili doğan: Kocaoğlu deniz ulaşımında sınıfta kaldı İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup başkan Vekili Bilal Doğan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi Üyesi Ünal Özsır İzmir in deniz ulaşımındaki kargaşa ve başarısızlığın devam ettiğine dikkat çekerek yeni teslim alınan büyük şairimiz Atilla İlhan ın isminin verildiği geminin İzmirlilere hizmete etmek için daha ne kadar bekleyeceğini sordular. İzmirli hemşerilerimizin ulaşımda yaşadıkları çağ dışı kargaşa ve çile devam ederken İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan vekili Bilal Doğan ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ünal Özsır, başkan Aziz Kocaoğlu nun İzmirli hemşerilerimizi denizle buluşturamadığını vurguladı. Deniz kenti olan İzmir de deniz ulaşımını sağlayacak gemilerin SONDAKiKA GAZETESİ >> Karşıyaka'da ücretsiz İnternet dönemi 52 bin 365 kişi yararlandı Kepçe operatörü de yetişiyor, makyöz de.. SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI oluşmasının da önüne geçiyorlar. Yıl boyunca uygulama devam edecek Karabağlar Belediyesi Temizlik İşleri ekipleri yıl sonuna kadar bu uygulamaya aralıksız olarak devam edecek. Halkın sağlığına önem veren ve vatandaşların hijyenik bir ortamda yaşaması için çalışmalarını sürdüren belediye ekipleri uygulama kapsamında 17 ton dezenfekte ilacı ve 1 ton koku giderici kullanacak. Ekipler özellikle yaz ayı boyunca günde çift vardiya çalışarak kokunun ağırlıkta olduğu pazar yerleri, balıkçılar gibi yerlerde daha yoğun hizmet verecek. Vatandaşlar da bu yeni uygulamadan son derece memnun olduklarını ifade ederek, temiz bir Karabağlar yaratmak adına yaptıkları çalışmalardan dolayı Karabağlar Belediyesi ekiplerine teşekkür ettiler. İçMİMarlara dijital eğitim verilmeli İzmir Üniversitesi İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Işıl Duman, geleceğin online mekanlarını tasarlayacak İçmimarların eğitimlerinin de dijital anlayışa sahip olması gerektiğini söyledi. IBM tarafından geliştirilen Watson adlı bilgisayarın aldığı tıp eğitiminin, onkolojik bir vakayı teşhis edebilecek noktaya gelmesi, gençlerin kendilerini ancak sanal ortamda online (çevrim içi) iken sosyal olarak tanımlamaları, gelecek yaşam ile ilgili pek çok algının değiştirilmesi gerektiği gerçeğini ortaya koyuyor. İlköğretimde kendine yer bulan akıllı tahta uygulamalarından dokunmatik ekranların mobilya, beyaz eşya ve ev dekorasyonu yüzeylerine taşınmasına kadar pek çok gelişme gösteriyor ki, gelecekte yaşam alanlarını yaratan mimar ve içmimarlar için dijital sosyalliği dikkate almayan bir tasarım dünyası kendine yaşam alanı bulamayacak. Tüm bu gelişmelere uyumlu olarak yaşam alanlarını tasarlayacak olan İçmimarlara verilmesi gereken üniversite eğitiminin içeriğini Haziran tarihlerinde St. Petersburg da düzenlenecek olan World Conference on Design, Arts & Education da sunacak olan İzmir Üniversitesi İçmimarlık ve Çevre Tasarımı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Işıl Duman, İçmimarlık eğitim içeriğinin disiplinlerarası bir anlayışla Bilgisayar Mühendisliği, Sosyoloji, Psikoloji ve Grafik Tasarımı kapsayacak şekilde geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Ramazan İklimi Ebru Nida BİLİCİ enbilici@yahoo.com.tr CAMİ ALLAH'IN EVİ, ÖZEL MÜLKÜNÜZ DEĞİL Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımın yaşadığı olay yaklaşık iki yıldır kutuplaştırılmaya, birbirine düşman edilmeye çalışılan halkımızın geldiği son durumu özetler mahiyette. İstanbul da medfun olan Eyüp Sultan Hazretleri(ra) kabrine bir grup hanım ziyaret düzenliyor. Ziyaret yapıldıktan sonra camide Kur an okuyup namazlarını eda ediyorlar. Büyük sahabe Ebu Eyyub El Ensari Hazretlerinin himmetine talip olmak ve mekanın feyzinden faydalanmak için bir de toplu dua yapalım diyorlar. Bu geziyi tertipleyen Hafız Ayşe Hanım duaya başlamadan önce, o an orada bulunan grup dışındaki hanımlara da İsterseniz siz de duamıza iştirak edin. Hem bereketi artsın hem de siz de nasipdar olun şeklinde bir teklif sunuyor. Onlar da memnuniyetle duaya katılıyorlar ve ellerini açarak huşu içinde niyaza başlıyorlar. Bilindiği gibi duaların kabulü için, girizgâh kısmında Peygamber Efendimize(sav) salavat getirilir ve şefaati dilenir. Ve bu salavatın belki yüzlerce çeşidi vardır. Hoca hanım bu salavatlardan bir kısmını tekrar ettikten sonra Elfü elfü salatin ve elfü elfü selamin aleyke ya Rasulallah der demez oradaki kadınlardan biri oturduğu yerden zıplıyor. Hey siz paralelsiniz, haşhaşisiniz, siz hainsiniz, bir de buraya gelmiş dua ediyorsunuz, burada böyle dua edemezsiniz, gidin buradan diye feveran ederek hezeyanlarını dile getiriyor. Böyle manevi bir atmosferin orta yerine bomba gibi düşen sözler karşısında herkes şaşırıyor tabii ama neyse ki ona katılan olmuyor. Biz dua ediyoruz, siz isterseniz katılmayın, buyurun başka bir yere geçin! diyenler karşısında kadın, amacına ulaşamamanın hırçınlığıyla gidip yetkililere şikâyet edeceği tehditleriyle oradan uzaklaşıyor. Belli ki kadın kendi gibi düşünenleri bulsa o grubu orada linç ettirme girişiminde bulunacak bir psikoloji içinde. Bir camide olduğunun hele de Ebu Eyyub El Ensari Hazretlerinin makamında olduğunun farkında değil belki de. Onun misafirlerini kovabileceğine o kadar inanmış ki Her fırsatta sizi bu ülkeden süreceğiz terbiyesizliği ve baskıcı anlayışının bir uzantısı aslında bu sözler. Ya hu, siz kimsiniz de birilerini bir yerlerden kovabileceğinizi düşünüyorsunuz? Hayret etmemek mümkün değil. Bu insanlar nasıl bir hezeyan içinde ki böyle uhrevi ortamlarda dahi kendilerine hakim olamıyorlar? Nasıl bir yoldan çıkmışlık ve yönlendirilmişlik ki, bu tür kutsal ziyaretlerden bile nasiplenemiyorlar? Çok acı. Gerçekten anlaşılır gibi değil! Sahi Müslümanlar ne zaman bu hale geldi? Ne ara cahilliğin dibine bu kadar vurdular? Bu olayı dinleyip de Allah ın evi hükmündeki camilere canlarının istediğini alıp istemediğini alamayacaklarını düşünen bu hadsizler bu cür eti nereden alıyor diye düşünürken İstanbul müftüsünün son icraatı Ramazana damgasını vurdu. Sorumun da cevabı oldu. Her yıl olduğu gibi bu yıl da ramazan programları için İstanbul daki camilerden birinde çekim yapmak için baş vuran Samanyolu Yayın Grubu na bağlı kanallara İstanbul müftüsü cami ya da avlusunda çekim yapma izni vermedi! Bu üzücü olay son iki yıldır ülkede yaşananlar düşünülünce tabii ki çok şaşırtmadı bizleri ama siyasetin Allah ın evine dahi nasıl sokulduğunu gözler önüne serdi. Diyanet gibi siyaset üstü bir pozisyonda bulunması gereken, vergisiyle var olduğu ve hizmetlerini yürüttüğü her vatandaşın hakkına saygı göstermesi gereken bir kurum ne yazık ki siyasilerin kuklası olmuş bir durumda. Kurumun başındaki şahısla ilgili zırhlı makam aracı skandalı henüz zihinlerde tazeliğini koruyorken bu olay patlak verince bu tür avantaların insanları nasıl bağladığına, hakkaniyetten uzaklaştırdığına da şahit olmuş olduk. Aslında diyanet uzun zamandır camileri AKP nin seçim bürosu olarak kullanıyor ve Cuma hutbelerini de siyasi mitinglere dönüştürüyor. Ve bu birçok insanı rahatsız ediyor. Zaman zaman camilerde sırf bu yüzden kavgalar çıkıyor. Birçok kişi artık camiye gitmek bile istemiyor. Eskiden fırsat buldukça camiye giderek namazlarını cemaatle kılmaya çalışan bir yakınım geçtiğimiz günlerde şu cümleleri kuruyordu: Artık camiye gidesim yok, namazdan sonra imam hayırlı iki kelam edecek diye beklerken bir bakıyorsun konuyu AKP ye oy vermenin önemine bağlıyor, ya da dinler arası diyalog meselesi üzerinden hizmet eden insanlara dil uzatıyor. Adama dalmamak için zor tutuyorum kendimi. Artık birçok kişi sadece Allah ve Rasûlü nden bahseden, dinimizin birleştirici, kuşatıcı ve kucaklayıcı yanlarından bahseden hoca bulursa camisi uzak bile olsa oraya gitmeyi tercih ediyor. Sanırım Diyanet İşleri Başkanlığının görmezden geldiği bir nokta var; camiler babalarının malı değil, milletin her bir ferdine ait bu mekânları keyfi uygulamalarla yönetemezler. Bilmiyorlar belki, fakat bilmeliler ki, bu ülkede camiye her siyasi görüşten insan gidiyor. Kimse kimseyi rencide edemez, kimse öşür dağıtır gibi imkânları istediğine verip istediğine vermeme hakkına sahip değildir. Birkaç gün önce Samanyolu Yayın Grubundan Murat Keskin twitterda ilginç bir ayrıntının altını çizmiş: Biz çekim yaptığımız camilerde harcadığımız elektriğin parasını verirken bize Ramazanda cami vermeyen zihniyet seçim standına camiden elektrik çekiyor. Bu sözler, kul hakkına dikkat noktasındaki duyarlılık farkını özetliyor sanırım. Zaten bütün sıkıntılar da bu noktadan çıkmadı mı? Sen İslami söylemlerle siyaset yapacaksın halkın dine saygısını ve dini hassasiyetlerini merkeze koyacaksın ama icraatların bundan 180 derece farklı yönde olacak. Her şeyden önce kul hakkına saygınız olsun, namazınız orucunuz ya da her ne ibadetiniz varsa- sizin olsun. Bizim yönetici olarak sizden beklentimiz hukukun üstünlüğüne saygılı olup demokrasiden ödün vermemeniz olabilir ancak. Bu millet namaz kılıp Kur an okuma görüntülerinin arkasına saklanarak vatandaşın hakkına el uzatanların gerçek yüzünü görüyor artık. Samimiyetsizliğiniz -biraz geç olsa dakısmen anlaşılmaya başlandı. Son seçimler bunu gösterdi. Bakalım bu millet daha neler neler söyleyecek kendisini hafife alanlara!

9 SAYFA 10 Sedat KAYA Seçimlerin üzerinden geçeli haftalar olmasına rağmen, ülkemizde ki Hükümet belirsizliği her geçen gün farklı farklı senaryolarla karşımıza çıkıyor... Dünya üzerinde siyasal bazda kurulan koalisyonların işleyişi, bize göre çok verimli geçebilir veya geçiyor olabilir... Ancak; Ülkemizde koalisyonlarla kurulan hükümetlerin sonu hep karanlık olmuştur. Çünkü biz millet olarak çift başlı bir yönetimden haz duymayız... Sonunun nerelere gideceğini bilsek bile mutlaka, senin olur dediğine ben olur demem, benim olur dediğime de sen olur demezsin, bir zihniyetimiz SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 23 Haziran 2015 Salı KOALİSYONDAN, BİR CACIK OLMAZ...! var... Ülkemizin sadece tek başına iktidar ile yönetilebileceğini, geçmiş dönemlerde ki koalisyon derslerinden görebiliyoruz... Tek başına iktidar derken, uzun yıllar illa ki bir parti üzerinde gitsin demiyorum. İktidar değişecekse bile, tek başına gelecek bir iktidarın gelmesi gerekiyor... Son zamanlarda ülkemizde, Avrupa koalisyonlarla yönetiliyor söylemi sakız gibi dolaşıyor... İşte o çok önem verdiğimiz Avrupa'da şu oluyor bu oluyor söylemlerini takip ettiğimizden dolayı, ülkemizin içerisindeki bulunduğu bazı önemli durumlardan da, Avrupa'nın çok büyük bir etkisi olduğunu unutmayalım... Şimdi gelelim ülkemizin koalisyonlarla geçirmiş olduğu yılların, faturasını yeniden yazmanın bir anlamı olmadığı düşüncesi içerisindeyim. Ülkemize çıkarılacak yeni bir faturanın bedelinin çok ağır olacağı konusunda, herkesin hem fikir olduğu konusunda mutabık olduğumuzu artık herkes biliyor... Ancak, pire içinde yorgan yakmanın bir anlamı olmayacağı konusunda uyarmak isterim... Ak parti bitsin de ne olursa olsun veya Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun söylemi, ülkeye koalisyonlarla çok şeyler kaybettireceğini görmek için hayal kurmaya gerek yok... Koalisyonlar bu ülkenin kara belasıdır... Koalisyonlarla zaman kaybetmektense, tek başına iktidar gücü olan siyasi partiyi en yakın bir erken seçim ile seçmemiz gerekir... Ülkemizin bir daha kesinlikle sonunun, karanlık bir tünele girmesine izin vermemeliyiz... Çünkü bu ülke hepimizin ve herkesin bu ülkeye ihtiyacı var... Koalisyon hayalinden biran önce uyanmalıyız... YAZ SPOR OKULLARI BAŞLIYOR Başkan Gürlesin den personel ve ailelerine İFTAR YEMEĞİ Denizli Büyükşehir Belediyesi nin spor yapmak isteyen herkese ücretsiz olarak sunduğunu "Yaz Spor Okulları" başlıyor. Denizlililer 25 farklı alanda verilecek Yaz Spor Okullarına yoğun ilgi gösterirken, yüzme branşında ilk dönem kayıtları doldu. Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin yaz ve kış olmak üzere yıl boyu Denizlililere ücretsiz olarak sunduğu spor kursları kapsamında, "Denizli Büyükşehir Belediyesi Yaz Spor Okulları" kayıtları başladı. Özellikle çocukların ve gençlerin zihinsel ve bedensel gelişimleri ile sosyalleşmelerine katkı koymak, ayrıca yeteneklerini ortaya çıkarmak amacıyla sunulan Yaz Spor Okulları kapsamında 25 farklı branşta eğitim verilecek. Başvurular Denizli Büyükşehir Belediyesi Merkez Spor Salonu yanında bulunan ofiste alınırken, Yaz Spor Okulları'nda atletizm, badminton, binicilik, boks, capoeira, bedensel engelliler (tekerlekli sandalye basketbolu), futbol, okçuluk, pilates, modern danslar, bale, güreş, halk oyunları, hentbol, jimnastik, judo, masa tenisi, tekvando, tenis, voleybol, satranç, zumba, buz pateni ve yüzme olmak üzere toplam 25 branşta eğitim verilecek. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği kurslardan yüzme branşında ilk dönem kayıtlarının dolduğu, yeni eğitim döneminin ağustos ayı sonunda yeniden başlayacağı işaret edildi. Denizli'de onbinler spor yapıyor Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli'de yaşayan herkesin istediği spor branşını yapması için Büyükşehir Belediyesi olarak tüm imkanları seferber ettiklerini söyledi. Her yıl olduğu gibi bu yılda ücretsiz spor okullarına katılacak binlerce kişinin 25 farklı branşta eğitim alarak spor yapma fırsatı bulacağına değinen Başkan Zolan, 'Denizli'de spor yapmayan kalmayacak' hedefi ile yola çıktıklarını hatırlatarak, "Her yıl başta çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere onbinlerce vatandaşımızın spor yapmasına katkı sunmaya çalışıyoruz. Çünkü spor demek sağlık demektir. Spor ekip ruhunun oluşması, beden sağlığı ve hayatın ta kendisi demektir" dedi. Kursların tamamının ücretsiz olup kullanılan alet ve materyallerin de Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından yine ücretsiz karşılandığını anlatan Başkan Zolan, "Çocuklarımıza ve gençlerimize spor yapma olanağı sunarsak geleceğimiz daha da emin ellerde olur" diye konuştu. HABER MERKEZİ Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, verdiği iftar yemeğiyle belediye çalışanlarını ve ailelerini bir araya getirdi. Ramazan ayının her günü Pamukkale nin farklı bir mahallesinde iftara katılacak olan Başkan Gürlesin, ilk birlikteliğini belediye personeli ve ailelerine yönelik düzenlenen yemek programında yaptı. Yemeğe, Başkan Yardımcıları Abdullah Sevinçli, Fahrettin Göksu, Türkay Gözlükaya, Veli Demir ile Selim Arkan aileleriyle birlikte katıldı. Meclis üyelerinin de katıldığı yemekte çok sayıda belediye çalışanı vardı. Böylece büyük Pamukkale Belediyesi ailesi 2. kez bir araya gelmiş oldu. Başkan Gürlesin, eşi Derya Gürlesin le birlikte tüm masaları tek tek dolaşarak herkesle sohbet etti. Çocuklarla şakalaşan Başkan Gürlesin, gençlerle de yakından ilgilendi. Geçen yıl ilkini düzenledikleri yemeğin her yıl düzenlenerek geleneksel hale getirileceğini ifade eden Başkan Gürlesin, Öncelikle Ramazan ayınız mübarek olsun. Geçen yıl ilkini düzenlemiştik ve geleneksel hale getirmek istediğimizi söylemiştik. Çok şükür bugün 2. sini düzenliyoruz. Ramazan ayı rahmet ve bereket ayıdır. Bu rahmet ve bereket ayında sizlerle birlikteyiz. Allah birliğimizi, dirliğimiz bozmasın. Bu vesileyle Ramazan ayında yaptınız ibadetlerin, tuttuğunuz oruçların kabullerin en güzeliyle kabul olmasını temenni ediyorum. Ramazan Bayramınızı da şimdiden en kalbi duygularımla tebrik ediyorum dedi. Bu arada yemek sonrası emekli olan personeller plaketle onurlandırıldı. Başkan Gürlesin, emekli olan personellerin plaketlerini bizzat kendi takdim etti. Emekli personeller de Başkan Gürlesin e çiçek sundu. HABER MERKEZİ Çevreci okullar ödüllendirildi Bekilli'de Büyükşehir DESKİ bürosu yeni yerine taşındı Türkiye'nin en "En çevreci", "En temiz" ve "En sağlıklı" kenti' unvanlarını Denizli'ye kazandıran Denizli Büyükşehir Belediyesi, çevre bilinci oluşturmak ve geliştirilmesine katkıda bulunmak üzere göstermiş oldukları çevresel duyarlılıklarından ötürü bazı okullara ödül verdi. Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı eğitim-öğretim yılında, çevre bilinci oluşturmak ve geliştirilmesine katkıda bulunmak üzere duyarlılık gösteren okulları ödüllendirdi. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı düzenlediği "Atık Pil Toplama Kampanyası"nda en çok atık pili toplayarak, çevre kirliliğinin önlenmesine katkıda bulunan okullara çeşitli hediyeler dağıttı. Yarışmada birinci olan Nermin-Osman Akça Ortaokulu'na masa tenisi takımı, ikinci olan Ahmet Nuri Özsoy Ortaokulu'na satranç takımı ve üçüncü olan Şenay Öztürk Anaokulu'na spor takımı hediye edildi. Atık pil toplamanın yanında bitkisel atık yağ toplama projesine destek olan öğrenciler de ödüllendirildi. Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin "Sağlıklı Bir Çevre, Temiz Bir Kent" sloganıyla sürdürdüğü Bitkisel Atık Yağları Toplama Projesi'nde Vali Recep Yazıcıoğlu İlkokulu öğrencileri toplamış oldukları atık yağlar ile hem çevresel duyarlılıklarını gösterdi hem de okullarına masa tenisi kazandırdı. Öte yandan Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı'nın çevresel duyarlılığı artırmak için düzenlediği etkinliklere destek olan Ayşe Yusuf Erdemir Anaokulu, Sevilkaynak Ortaokulu, Katip Çelebi İlkokulu ve Serinhisar-Yatağan İmam Hatip Ortaokulu na masa tenisi hediye edildi. Kampanyalar bu yıl da devam ediyor Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Naciye Kapukıran, toplumda çevre, sağlık ve temizlik konularında en fazla katkı sağlayanlardan birinin öğrenciler olduğunu kaydederek, Çevreci öğrencilerimizi bu duyarlı davranışlarından dolayı kutluyor, herkese örnek olmasını diliyoruz dedi. Kampanyaların bu yılki eğitim-öğretim yılında da devam edeceğini ifade eden Kapukıran, "Kampanyamız sadece merkezde değil tüm ilçelerimizde de devam etmektedir. Onlardan da aynı şekilde katılımlarını ve desteklerinin devamını bekliyoruz. Bu kampanyalar ile çevreye, insana, çocuklarımıza çok büyük katkılar sağladığımızı düşünüyorum" dedi. HABER MERKEZİ Denizli Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (DESKİ) Genel Müdürlüğü'ne bağlı hizmet veren Bekilli Abone İşleri ve Tahsilat Bürosu yeni yerine taşındı. Yerel seçimlerin ardından Denizli Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Bekilli ilçesindeki DESKİ Genel Müdürlüğü Bekilli Abone İşleri ve Tahsilat Bürosu yeni yerine taşındı. Daha önce Bekilli Yeni Mahalle açık pazaryeri Küme Evleri No:21'deki ilçe emniyet binası altında hizmet veren DESKİ Genel Müdürlüğü Bekilli Abone İşleri ve Tahsilat Bürosu, Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından tahsis edilen Bekilli İlçesi'ndeki Bahçeli Mahallesi Cumhuriyet Caddesi No:70/A daki yeni yerine taşındı. Yenilenerek modern bir hale getirilen Bekilli'deki abone ve tahsilat bürosu ile vatandaşların ferah bir ortamda hizmet almasının amaçlandığı kaydedildi. HABER MERKEZİ Z A Y İ Mehmet Ali Erdoğan adına kayıtlı nüfus cüzdanımı ve ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür

10 SAYFA Haziran 2015 Salı SONDAKiKA GAZETESi >> 11 DÜSÜNENLERiN DÜSÜNCESi 17?ubat 2013 Per?embe Doğan'ın askerleri ve "şimdilik" Demirören'e çalışan ama aslında gönlü Aydın Bey'in kesesinde olan uşaklar, CHP'yi, ne yapıp edip, öyle ya da böyle, bir koalisyona sokmak için yırtınıyorlar, çatlıyorlar, çırpınıyorlar, didiniyorlar... Şununla da olur bununla da, yeter ki önceleri y- erden yere vurdukları Kılıçdaroğlu kapağı bir şekilde bir hükümete atsın. Daha doğrusu, öyle ya da böyle bir koalisyon kurulsun ki AKP'nin eli kolu bağlansın. Bu arada İstanbul sermayesi rahat bir nefes alsın, bizim patron da ticaretine baksın, elbette bir çorba parası da bize düşer. Eh, hele bir de "zinde kuvvetler" ortaya çıkıp "karşıdevrimci gidişe dur demeye" kalksalardı... Vallahi "Atatürkçü reformlar" bile "sür'atle tahakkuk" ettirilebilirdi! Devlet Bahçeli, çok kimse sevmez ama, onların (muhalif gazetecilerin) toplamından çok daha aklı başında bir adam. Bir kere, Kılıçdaroğlu ve tayfasının "ne olur e- limizden tutun, kurtarın bizi" çığlıklarına "höt" dedi. Sonra bakın lafın arkasını nasıl getirdi: "Birinci koalisyon modeli AKP-HDP... Bu Hadi yürüyün ENGİN ARDIÇ SABAH hükümete güven oyu vermem ama millet i- radesinin getirmiş olduğu tablodan bir koalisyon çıkarmak istiyorsanız, koalisyonların uyumlu olması lazım. Ortak hedefler noktasında buluşabilecekleri bir görüş çoğunluğu olması lazım. Bu oyunu AKP ile HDP oynuyor." Evet, biz de öyle demiştik. AKP ile HDP'nin koltuk toplamı hükümet kurmaya da yetiyordu, çözüm sürecini başarıya u- laştırmaya da, yeni bir anayasa yapmaya da... Hem böylece Kürt seçmenin "HDP meclise girsin ama AKP yönetimde kalsın" temennisi de gerçekleşmiş sayılabilirdi! Kandil Dağı'nın haydutları istemediler. Bu gidişle yakında Selahattin Demirtaş'ın da başını yiyecekler. Ufukta "tekrar seçim" var. 22 Kasım telaffuz edilmişti ama 15 Kasım diyen de var. Bakınız Devlet Bahçeli lafını nasıl bitirmiş: "İlle de bir koalisyon oluşsun diye Türkiye'yi bir başka darboğaza sokmaya gerek yok. En makulu erken seçimdir. Erken seçim bize kaybettirebilir, kazandırabilir de. Eğer ülkede hükümet krizi yaşanırsa, millet i- radesine başvurmak en sağlıklı yoldur. Böyle birşey düşünüyorsanız 15 Kasım bunun için uygun tarihtir. Eğer herkes istiyorsa biz de istiyoruz." *** Bu arada biz de tatilimizi yapıp gelelim bari. Bir hafta izin rica ediyorum, sizlerle burada 1 Temmuz Çarşamba günü tekrar buluşalım. Bu bir hafta nasıl olsa lagalugayla geçecek, tam tatil zamanı... Deniz Baykal'ın meclis başkanlığı hevesini alması, saatler sürecek ve halkı hiç ilgilendirmeyen yemin töreni, sonunda cumhurbaşkanının görevi birisine vermesi... Hay Allah, kime verecek acaba? Siz heyecanlanadurun, bendeniz de 1 Temmuz'- da görevimin başında olacağım Bu yazıyı unutmadık! Sizler de unutmayın, unutturmayın! Aşağıdaki yazıyı yazanlar birkaç gündür bazı isimlerle birlikte Parti tabanları adına konuştuklarını iddia ediyorlar... Bu yakınlığı onlara kim sağlıyor, kim akıl veriyor ve buradan fitne üretme yolunu kim gösteriyor bilmiyorum-bilmek istemiyorum fakat hükümet kurma yolunda kamuoyunda rol çalmaya çalışanlardan ve bu ülkenin kanını emen sahipleri adına ortaya dökülen bu şarlatanlardan bu ülke büyük zarar görüyor... Sevgili dostlar, Gezi olayları sırasında ülke yansın pahasına her türlü desteği verenler şimdi yine ülke yansın pahasına Kuzey Suriye de Türkiye aleyhine oluşacakları destekliyor ve EN ÖNEMLİSİ TÜRKİYE NİN MENFAATİNİ SAVUNANLARI DEAŞ İLE AYNI TARAFTA AGILATIP, DÜNYA KAMUOYUNDA HAREKET EDEMEZ HALE GE- TİRMEYE ÇALIŞIYORLAR... OYUN ÇOK BÜYÜK birkaç gün içinde detayları ve içerideki oyuncuları ile sizinle paylaşacağım... Konu ihanetten açılınca, malum medya organlarında tam gezi olayları öncesi çıkan bir yazı geldi aklıma... Bu yazıyı bugün hatırlamakta-hatırlatmakta yarar var! Yazıyı lütfen okuyun ve bu ülkenin insanlarını kışkırtmaya çalışanların nasıl bir denklem içinde olduğunu bir kez daha sorgulayın... Yazıyı yazan malum! Malum medyanın köklü arkadaşı, Türkiye nin Tahrir i neresi olacak başlığını atmış ve istediğimiz an halkı sokağa dökecek organizasyona sahibiz mesajı vermişti... O günlerde bu arkadaşa bir cevap yazmış ve yazdıklarının şifrelerini paylaşmıştım... Bugün, tek kelime dahi eklemeden YAZDIĞIM CE- VAP yazısından alıntı yapmak ve sonrasında OLAN- LARA değinmek istiyorum, yazılan diye başlayan kısımlar darbe çağrısı yapan o arkadaşın yazısından alıntılar... Bakın neleri vurgulamışız;...evet, hava güneşli, sıcak, her şey çok olumlu YİĞİT BULUT STAR fakat diğerlerinin adım atmak için beklediklerini ve ayakları bir takılsa modunda dolaştıklarını da unutmamak lazım... Böyle bir yapı içinde bu arkadaşın cümleleri ile ne demek istediğini sorgulayalım; 1-Yazılan: Türkiye nin Tahrir i neresi olacak! Bu cümlenin altında gizlenen: Türkiye de de Mısır gibi yıllar süren-sürecek bir diktatoryal yapı var ve insanlarımız buna karşı meydanları doldurmalı! Yazılan: Beyaz Türkler ekonominin hala en büyük taşıyıcı gücü olmaya devam ediyor. Günü modasına ayak uyduran muhafazakar bir orta sınıf gelişiyor ama hala en büyük tüketici Beyaz Türkler! Bu cümlenin altında gizlenen: Siz iktidar olduğunuzu sanabilirsiniz ama bu ülkede en büyük rantı almaya hala bizim gibiler devam ediyor. Ülkeyi yönetseniz bile ekonomik-finansal dinamiklere hakim değilsiniz. Hala para bizde ve bizde olmaya da devam edecek Yazılan: İlk büyük tepkiler imam hatip okullarında başlayacak. Tepkinin ilk Tahrir Meydanı o- raları olacak. Oralardan binlerce Ahmet Hakan mezun olacak... Bu cümlenin altında gizlenen: Bu ifadeyi yukarıdaki ile birlikte okumak gerekli; siz ne kadar düzgün bir şekilde insanları eğitirseniz eğitin, para hala bizde olduğu için eldeki maddi imkanlarla biz onları rahat bırakmayacağız, paranın ve dünya nimetlerinin gücüyle yeni Ahmet Hakan lar devşireceğiz ve size karşı onları ortalığa salacağız. Öyle bir kaos yaratacağız ki; inançlı insanları meydanlara dökmeyi deneyeceğiz!.. 4- Yazılan: Dindar nesil yetiştiremeyenler, ne yazık ki, azınlık da olsalar, iki tarafta da kindar bir nesil yetiştirmeyi başaracaklar. Onların yarattığı bu sorunu ne yazık ki gelecek nesiller yüklenecek... Bu cümlenin altında gizlenen: Sizden öyle bir intikam alacağız, size öyle şeyler yapacağız ki; çocuklarınızdan bile hesap soracağız!.. 5- Yazılan: Muhafazakarlar kendilerini artık bu ülkenin muktedir çoğunluğu ilan ettiler., ama medyada sanatta, ekonomide hala çoğunluk olamadılar... Bu cümlenin altında gizlenen: Ekonomi başta olmak üzere her alan hala bizim kontrolümüzde. Medyada 411 el kaos a kalktı dinamiği ve zihniyeti hala dimdik ayakta ve gününü bekliyor!.. 6- Yazılan: Başkalarının ak ı varsa, onların da beyaz ı var... Bu cümlenin altında gizlenen: Bu ülkede AK Parti ye oy veren yüzde 50 lerin üstündeki halk bizim için başkalarıdır ve biz Beyaz Türkler için öyle kalmaya devam edecektir!.. 7- Yazılan: Ey baskıcı, empoze edici, zorlayıcı yeni devlet... Çekil aradan! Bu cümlenin altında gizlenen: Bu ülkede baskıcı, zorba, diktatör dinamiklerin hakim olduğu yeni bir devlet anlayışı oluşmaktadır. Buna karşı duralım, meydanları dolduralım ve sesimizi yükseltelim... BU YAZIYI YAZAN ZİHNİYET, Türkiye de hala ayakta ve ayakları kaysa beklentisi içinde bir köşede duruyor! Ama durumu ümitsiz! Bu Halk artık kendi geleceğini k- endi kaderini çiziyor ve yolunu açıyor... Sevgili dostlar, GEZİ DARBE denemesinin üstünden 2 yıldan fazla bir süre geçti... Darbe denemesi içinde organik olarak olanlara sözüm yok! Hesaplarını elbet YARGI ya verecekler! Kendi istediklerini-istemediklerini söylemek için meydanlara çıkan samimi insanlara bir çift sözüm var; attığınız her samimi içten adımda YERLEŞİK DÜZEN ve uzantılarının nasıl bir kurgu içinde olduklarını ve E- SAS AMAÇLARININ NE OLDUĞUNU LÜTFEN UNUTMAYIN! Şimdi aynı oyun hükümet kurma denkleminde ve Kuzey Suriye de oynanıyor... Detayları ve içerideki işbirlikçileri dikkatli takip edin... DEVAM EDECEĞİM Kimlik savaşı 7 Haziran da Türkiye içine servis edildi.. İbrahim Karagül YENİŞAFAK Türkiye'nin hemen güneyinde, Suriye ile, Arap/İslam dünyası ile, güneyimizdeki hemen bütün ülkelerle bağlantı noktalarını kesecek, ona nefes aralığı bile vermeyecek, son on yılda ana açılım haritasını kendine kapatacak bir proje uygulanıyor. 7 Haziran seçimleri öncesi içerideki yoğun gündem, 8 Haziran'da ortaya çıkan tablo, nasıl bir hükümet kurulacağına ya da seçimlerin ikinci turu"nun yapılıp yapılmayacağına ilişkin belirsizlik, Türkiye'nin bir süre daha kendi içine yoğunlaşmak zorunda kalacağına yönelik işaretler, HDP/PKK çevresinin etkin bir siyasi güç elde etmiş olması ve Kürt milliyetçiliğinin yeni harita biçimlendirme"de koçbaşı olarak kullanılması, bu sefer Türkiye için bir belirsizlik ortaya çıkardı. Seçimden hemen sonra ivedilikle uygulanmaya başlanan proje ile, Kuzey Irak ile Akdeniz arasında, Suriye topraklarında tam anlamıyla bir kuşak biçimlendiriliyor. Demografik düzenlemeler, tehcir hatta etnik arındırma ile bir adım sonrası için ortam hazırlanıyor, kuşağın kalıcı olması sağlanıyor. Görünüşte Kuzey Irak petrollerini Akdeniz'e taşımaya dönük bir çalışma bu. Ama daha uzun vadede, bütün bölgenin güç haritasını değiştirmeye, bunu kalıcı hale getirmeye, Türkiye gibi inisiyatif alan ve olağanüstü etki gücü bulunan ülkeleri sınırlandırmaya dönük, Kürt milliyetçiliğini de aşan bir tasarım var ortada. Başarılı olursa, Irak işgalinden bu yana Türkiye'ye kurulan en büyük tuzak haline gelecek. Bu tuzak, Suriye'nin meşru muhalefetini zayıflatırken Şam yönetimi, Hizbullah, PYD ve IŞİD'i aynı cephede birleştiriyor. Burada Kürt milliyetçiliği gibi, örgütler koalisyonunun da uzun vadeli bir proje için harekete geçirildiği görülüyor. Türkiye buna karşı ne yapabilir? On yıldır etkin bir dış politika uygulayan, hem uluslararası düzeyde hem de coğrafyada derin izler bırakan, baskın bir etki gücü kullanan Türkiye, bundan sonra aynı pozisyonunu koruyabilecek mi? Sorunun cevabı burada yatıyor. Eğer AK Parti'nin ana omurga olduğu bir koalisyon şekillenirse ya da tekrar seçime gidilip tek başına bir Ak Parti yönetimi kurulursa Türkiye'nin bu tür tasarımlara sert ve caydırıcı bir şekilde müdahil olacağını söylemek mümkün. Türkiye'yi neden bu kadar vuruyorlar? Ancak muhalefet partilerinin dış politika anlayışına teslim olunursa, sığ, çekingen, içeri dönük, etkisiz bir dış politika perspektifi uygulamaya geçirilirse ülkenin yeniden içeri hapsedileceğini, bu kuşak benzeri projelerin başarılı olacağını, daha da ileri gidilip Kürt milliyetçiliği üzerinden yeni bir istikrarsızlık projesi uygulanacağını, Anadolu'ya hapsedilen Türkiye'nin buna direnemeyeceğini, Irak ve Suriye'de gördüğümüz gibi Türkiye için yeni ve son derece tehlikeli bir süreç başlatılacağını söylemek mümkün. Türkiye'yi neden bu kadar vuruyorlar, dışarıdaki vesayetçi iktidar odakları ve onların Türkiye içindeki ortakları nasıl bu kadar organize bir şekilde içeride politik dizayn uyguluyor, neden Erdoğan'ın, Davutoğlu'nun, AK Parti'nin temsil ettiği devlet aklı yok edilmek isteniyor? Neden adeta küresel bir ortaklık üzerinden Gezi ve 17 Aralık gibi darbe süreçleri servis edildi, bu güçlerin son seçimlere müdahalesi ve siyasi mühendislik çabaları nasıldı ve nereye varmak istiyorlardır? O gerçek içerideki siyasi muhalefetin tezlerinin çok ötesinde, iç iktidar kavgalarının çok ötesinde bir ülkenin geleceğinin yok edilmesiyle, onu yeniden yönetilebilir alana çekmeyle, yeniden vesayet altına almayla alakalıdır. Mısır'a servis edilen askeri darbeyi, ardından gelen idamlarla bir siyasi kadronun tasfiyesini gördünüz. 17 Aralık üzerinden böyle bir tasfiye yapacaklardı. Mesele AK Parti'yi etkisiz hale getirmek değildi, mesele Türkiye'ye çağ atlatan, onu yıldızlaştıran, onu ayağa kaldıran ve meydan okur bir pozisyona getiren siyasi aklı mahkum etmek ve onu bu topraklarda bir daha dirilemez hale getirmektir. Bu, da bir iktidar mücadelesi değildir. Bu coğrafyanın mücadelesidir, Türkiye'nin yeniden tarih sahnesine çıkmasını engellemektir. Osmanlı'yı parçalayıp coğrafyayı susturanlar bugün de Türkiye'ye karşı aynı cephedir ve aynı senaryoyu servis etmektedir. Maalesef siyasi muhalefetimiz, Anadolu insanının büyük oranda farkına vardığı bu gerçeği anlamaktan çok uzaktır. Onlar hala, eskinin iktidar dağıtıcıların himayesinde iktidar arayışlarını sürdürmekte, zihinlerindeki vesayeti kıramamış görünmektedir. İlk adımı attılar, ikinci adım çatışma Eğer bu suskunlaşma devam ederse, yükseliş döneminin sonu getirilirse Türkiye için çok sıkıntılı, oldukça hazin bir gelecek bizi bekliyor olacaktır. CHP ve HDP'nin aday listesine, Meclis'e taşıdıkları siyasi kimliklere bakılırsa, bir adım sonrasında Kürt milliyetçiliği ve Alevilik ortaklığı üzerinden bir müdahale sürecinin başlatılacağını söylemek kehanet değildir. 7 Haziran seçim sonuçları ile bu servis başlatılmıştır, Ortadoğu'nun tamamını saran kimlik savaşları siyasi olarak Türkiye içine servis edilmiştir. Bunun bir adım sonrası çatışmalardır. Bu çevrelerin AK Parti-MHP koalisyonunu s- abote etme çabaları, MHP'nin ise tam da bu çevrelerin istediği basiretsizlik örneğini sergiliyor görüntüsü, Sünni İslam üzerinden olası denemelerin önünü kesme, Türk milliyetçiliğini de, bir adım sonrasında engel olmaması için tasfiye etme planlarına zemin hazırlamaktadır. Medya bir an önce kendini toparlamalı Maalesef, medyadaki sığlaşma, aynileşme uyarıcı etkileri de yok etmektedir. Araştırmayan, sorgulamayan, merak etmeyen, hiçbir entelektüel akıl üretemeyen medya çevreleri Türkiye içine servis edilen bu dehşet verici projeyi anlamaktan çok uzaktır. Seçimden iki gün sonra Türkiye'nin güney sınırının kapatılmasının anlamını bile kavrayamayan medyanın sadece akılsızlığından değil, bir ülke kimliği yoksunluğundan bile söz edilmelidir. Bazıları ise doğrudan bu projenin içindedir, kitlesel manipülasyonlarla ileri düzeyde tetikçiliğe soyunmuştur. Türkiye güçlü bir ülkedir. Çok derin krizlerin üstesinden gelmeyi bilmiştir. Güney'den hapsedilmesine, kimlik savaşlarının seçim sonuçları ile içeriye servis edilmesine karşı da bir akıl üretecektir. Bunu umuyoruz. Ama aksi olursa, gerçekten hazin, acı dolu bir yarın bizi bekliyor demektir. Ortak Türkiye kimliği paramparça edilecektir. Anadolu Aklı'nı tasfiye etmek.. Belki zamanla, Bağdat sokaklarında olduğu gibi, evlerimizin arasına kalın duvarlar örmek zorunda kalacağız. O duvarlar şu an zihinlerimize, kalplerimize örülüyor. Siyasi kimliklerimiz arasına örülüyor, kullandığımız dil bile farklılaşıyor. Bizi Suriyeleştirmeye, Iraklaştırmaya dönük müthiş bir kampanya yürütülüyor. AK Parti'nin temsil ettiği derin Anadolu Aklı'nı siyasetten tasfiye etmeyi başardıkları anda Anadolu içinde nefes alamaz hale geleceğiz. Bunun için ilk adım atıldı. Seçim sonuçlarını iyi okuyun. Koalisyon yaklaşımlarını iyi okuyun. Parlamento'daki siyasi kimlikleri iyi okuyun. Yeniden ortak dil üretmek için büyük bir seferberlik dışında hiçbir yol kalmadı. Toplumun en uç noktalarına kadar ulaşabilen bir ortak dil, iletişim tek yol görünüyor. Bu halde Çözüm Süreci'nin yeniden değerlendirileceği, belki bir süre erteleneceği, çözümün Türkiye'yi kurulan tuzak olmaktan çıkarılacağı bir yaklaşım gerekiyor. Tekrar edelim:anadolu aklı siyasetten tasfiye edilmemeli. Çözüm Süreci yeniden değerlendirilmeli. Kimlik savaşlarının ilk adımının 7 Haziran'la Türkiye içine servis edildiği not edilmeli Politika strateji ve taktik BÜLENT ERENDAÇ TAKVİM 7 Haziran seçimlerinden sonra, 3 kelime hayatımızın baş köşesinde yerini aldı: Politika: Millete hizmet, devleti yönetmek sanatı, siyaset. Strateji: Hükümeti kurmak ve belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol. Taktik: Çeşitli siyasi argümanı belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek kullanma sanatı. Günümüzün bu üç çok konuşulan kelimesinin parantezini de üç senaryo oluşturuyor: AK PARTİ İLE MHP KOALİ SYONU (En güçlü senaryo) AK PARTİ İLE CHP KOALİ SYONU (Güçlü alternatif senaryo) YAKIN SEÇİM (15 veya 22 KASIM) Hükümet kurmak strateji olduğundan, buna giden yolda izlenen son taktikleri gözden geçirelim: TBMM Başkanı seçimi taktikleri başladı. 10 gün içinde yapılması beklenen TBMM Başkanlığı seçimi, yeni hükümeti Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun hangi partiyle kuracağını ortaya çıkaracak. BAYKAL AFFETMEZ. Bu konuda derinde en büyük sıkıntıyı CHP yaşıyor. TBMM Başkanlığı için ilk isim Baykal'dı. Kılıçdaroğlu'nun bazı kurmaylarının, Baykal'ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi bahane ederek, bel altı çalışmaları, CHP'de kısmi bölünmeyi bile gündeme getirebilir. Erdoğan-Baykal görüşmesi, medeni ve demokratik bir durum olmasına karşın, Baykal'a tepki konması üzerinde durmak gerekiyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Baykal'ın kendisine 'hayır' deme şansı bırakmadığını ima ederek görüşmeden duyduğu rahatsızlığı belli etmesi, Baykal'ı yemeye çalışanların, Haluk Koç, Akif Hamzaçebi, Engin Altay isimlerini öne çıkarmaları dikkat çekiyor. Baykal eğer bel altı vuruşlarla Meclis Başkanlığı'nı kaybederse, Aralık CHP kurultayında bunun hesabını muhakkak soracaktır. Koalisyon dışında kalırsa, CHP'de Genel Başkanlık kavgası hemen başlamaya adaydır. MHP hükümete ortak olursa, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun TBMM Başkanlığı'- na gelmesi çok büyük olasılıkla gerçekleşecek. Strateji: Hükümet BÜYÜK İSTANBUL sermayesi ve onların sözcüsü Hürriyet'in, ısrarla AK Parti+CHP koalisyon istemesi ve IMF komiseri Kemal Derviş'in bu koalisyonun fikir babası olması, AK Parti kurmaylarını çok dikkatle davranmaya yöneltiyor. Milli duruş ve bağımsız Türkiye bayrağını dalgalandıran AK Parti'nin CHP ile ortak olması gerçekten birçok sıkıntıya göğüslemeyi gerektiriyor. Anadolu ve milli sermayenin güçlü temsilcisi MUSİAD ve Anadolu kaplanlarının gönlü AK Parti+MHP ortaklığında. AK Parti'nin o- murgasını teşkil eden Anadolu gücü'nün bastırması nedeniyle, ben de AK Parti+MHP hükümetinin daha geçerli senaryo olduğunu düşünüyorum. CHP'nin ortak olacağı hükümetin, eski ve yeni Türkiye arasındaki mücadeleyi zaafa uğratma riski görüyorum. MHP lideri Bahçeli'nin bir hesap kitap adamı olduğunu düşünürsek, önümüzdeki 10 günlük gelişmeleri TAKTİK git-geller olarak değerlendirmekte fayda var. AK Parti'nin MHP ile birlikteliği MERKEZ SAĞ ve HDP ve CHP'yi yakınlaşması da MERKEZ SOL'u fiilen gerçekleştireceği için, bu siyasi konumlanış, Türkiye siyasetinin geleceği açısından olumlu bir tablo yaratmaya adaydır. Yani, Avrupa-Amerika'- da olduğu gibi, Demokrat ve Cumhuriyetçi iki kanal. Parçalanmış siyasete son. Nitekim böyle bir pozisyon gelecekte, BAŞKANLIK MODELİ içinde uygun ortamı yaratacaktır. AK Parti-MHP koalisyonu, çözüm Süreci'nin TBMM'yi merkeze alan bir konuma da yol açacaktır. TBMM, Kurtuluş Savaşı yapmış, Cumhuriyet'i kurmuş bir MİLLİ İRADE GÜCÜ olması hasebiyle, kangren olmuş sorunları da çözmeye muktedir olacaktır. SONUÇ: Açıklanan anketler ve arka arkaya yapılan gizli anketler diyor ki, 15 veya 22 Kasım'da bir seçime gitme durumu olursa, AK Parti tek başına iktidara gelecektir

11 17 23 Haziran ubat PerSalı embe Büyükşehir Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi olağanüstü toplanarak, U- lus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı için yeni yapılan planı onayladı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek in başkanlığında gerçekleşen toplantıda ayrıca Cumhurbaşkanlığı Sarayı nın Başbakanlık tan geri alınarak, Cumhurbaşkanlığı na tahsis edilmesine de karar verildi. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamındaki 1. Etap'ta yapılacak tüm doğalgaz hatlarının AYKOME tarafından hesaplanan kazı ruhsat açım bedellerinin, Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanması kaydıyla Başkentgaz Dağıtım AŞ ile protokol yapılması da oy birliğiyle karara bağlandı. Kararın ardından konuya ilişkin açıklamada bulunan Gökçek, "Bizim kendi projemiz olduğu için biz karşılıyoruz. Şu anda Başkentgaz maalesef inanılmaz şekilde bencil davranıyor. Hizmet yapma taraftarı değil. Hizmet yapmadan para toplama taraftarı." dedi.kendisinin bu konuda vatandaşı sürekli uyardığını ve çeşitli davalar açıldığını dile getiren Gökçek, "Bizimle ilgili davalar açmışlardı. O açmış oldukları davaların ilkini kazandık. Bizim lojmanımıza ve bir arsamıza el koymuşlardı, onu kazandık. Ama esas ana arsamız üzerindeki dava devam ediyor. Arsanın üzerine resmen oturdular. Tamamen bir gasp yani. Biz geri aldık ama halen ihtiyati tedbir kararını kaldırabilmiş değiliz. Aradan kaç yıl geçti, kaldıramadık. Mücadelemiz devam ediyor." diye konuştu. Büyükşehir Belediye Meclisi nde ayrıca Cumhurbaşkanlığı Sarayı nın Cumhurbaşkanlığı na devrine ilişkin Başkanlık yazısı da kabul edildi. Başkanlık yazısında yer alan, " tarih ve 644 sayılı kararı ile Başbakanlık'a yapılan tahsisin iptal edilerek, Yenimahalle İlçesi Orman Çiftliği a- da 6 parseldeki hissenin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hizmet binası olarak kullanılmak üzere 2 yıl süreyle bedelsiz olarak 5393 Sayılı Kanun'un 75. Maddesinin (d) bendi gereğince Cumhurbaşkanlığı adına tahsis edilmesi ve bu süre içerisinde trampa (takas) yapılması hususunda karar alınması " ifadeleri, oy çokluğuyla karara bağlandı. Kararın ardından 'tamamen hukuki bir formalite' sözleriyle konuya açıklık getiren Gökçek, "Cumhurbaşkanlığı binası, daha önce Başbakanlık olarak yapılmıştı. Daha sonra Cumhurbaşkanlığına döndürüldü. Cumhurbaşkanlığı na döndüğü için daha önce Başbakanlık'a tahsis etmişken, bunu Cumhurbaşkanlığı na çevirdik. Bu kadar basit. Medya ve bazı muhalefet liderleri ısrarla kaçak saray olduğunu söylüyorlar. Bu, tamamıyla Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, olağanüstü toplanarak, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi içinde Başbakanlık hizmet binası olarak yapılan tartışmalı binanın oy çokluğuyla Cumhurbaşkanlığı'na devrine karar verdi yalan ve iftira. Burası ruhsatlı olarak inşa edildi ve şu anda ruhsatlı olarak inşa edilmeye devam ediyor." şeklinde konuştu.chp li bir belediye meclis üyesinin "Parsel parsel satıldı" eleştirileri üzerine ise Gökçek, "Burada hangi konu Belediye Meclisi iradesinin haricinde çıkmıştır? Kaldı ki bu söylenilen konu, özellikle vakıflara ve derneklere yapılan yardımlarla ilgilidir. İlk belediye başkanı olduğum günden bu yana okul ve hastaneyle ilgili tüm istekleri, trafiği engellememek kaydıyla yerine getirelim diye teklif ediyorum. Kaç tane böyle karar var?" dedi. "Paralel yapıya ait olan okul da buraya teklif vermiş. Biz de o planı oylamışız. Bu, onlara kalkıp da doğrudan doğruya peşkeş çekmek mi? Arsa onların, getirmişler teklif vermişler." diyen Melih Gökçek, şunları söyledi: "13 tane Büyükşehir Belediye Meclisi'nden oy birliğiyle geçen karar buldum. Çankaya ve Yenimahalle belediyelerinden de oy birliğiyle geçen kararları buldum. Bunun anlamı parsel parsel dağıtmak mı? Dağıtmak, bir yeri birisine peşkeş çekmek demek. Biz nereyi çekmişiz? (CİHAN) CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin 22. Genel Kurulu ve ödül töreninde İranlı Reza Zarrab'a ihracat şampiyonu ödülü verilmesinin utanılacak bir şey olduğunu söyledi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ın 'Ankara yı parsel parsel sattı' şeklindeki sözleri hatırlatılınca sinirlendi. Konuyu Büyükşehir Belediye Meclisi kürsüsünde hatırlatan CHP li Hüseyin Kaya ya cevap veren Gökçek, "Şerefli insanlar hemen ispat eder." diye konuştu MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, "Partimiz ile bölücülerin siyasi uzantılarının, bırakınız aynı koalisyonda yer almasını, aynı cümle içinde kullanılmasını bile zul sayarız. Bölücülerle bir araya gelmemiz bizim var olma nedenimize, ilkelerimize ve mücadelesini verdiğimiz değerlere terstir." dedi Celal Adan, koalisyon tartışmalarına ilişkin yaptığı yazılı değerlendirmede, 7 Haziran seçimlerinde milletin son derece net mesajlar verdiğini belirtti. Adan, "Fakat ne yazık ki seçim sonrasında ortaya çıkan tabloya ilişkin yapılan birtakım analizlerin anlaşılması ve tarafımızdan kabulü mümkün değildir." ifadesine yer verdi. "Her şeyden önce kesin olarak bilinmelidir ki partimiz ile bölücülerin siyasi uzantılarının, bırakınız aynı koalisyonda yer almasını, aynı cümle içinde kullanılmasını bile zul sayarız." diyen Adan, bölücülerle bir araya gelmelerinin MHP nin var olma nedenine, ilkelerine ve mücadelesini verdikleri değerlere ters olduğunu vurguladı.celal Adan yazılı açıklamasında, görüşlerini şöyle dile getirdi: "Kimler Habur da, Oslo da, Diyarbakır da, Dolmabahçe de bölücülerle kol kola girmişse onlar gitsin HDP ile koalisyon yapsın. Kimler bölücübaşını demokrasi havarisi, barış güvercini ilan ettiyse onlar gitsin HDP ile koalisyon yapsın. Eğer HDP barajı geçtiyse bunun yegane nedeni AKP nin çözüm süreci altında Türkiye nin kardeşliğine verdiği zarardır. Güneydoğu daki vatandaşlarımızı bölücü örgütün insafına ve tehditlerine teslim etmiş olmasıdır. AKP, adına çözüm denilen fakat açıkça yıkıma dönüşen bu sürecin mimarı olarak yapıp ettikleriyle yüzleşmelidir. 7 Haziran seçimlerinde milletimiz AKP ye bu sürecin bittiğini açıkça göstermiştir. Milletimiz AKP ye kendinle yüzleş demiştir. Milletimiz AKP ye fabrika ayarlarına dön demiştir. Milletimiz AKP ye Aralık la, yüce divanla, Sayın Erdoğan ın hatalarıyla yüzleş demiştir. Milletimiz AKP ye yolsuzluk ve talanla yüzleş demiştir. AKP bu gerçeklerle yüzleşmeden hükümet olamaz ve hükümet kuramaz." 'NE OLDU DA HEM AKİLLER, HEM ABANTÇILAR ORTADAN KAYBOLDULAR?' AK Parti nin iktidar olduğu günden bugüne kadar bölücülerle ve onların siyasi temsilcileriyle yürüttüğü görüşmelerin millet tarafından gayet iyi bilindiğini belirten MHP li Adan, "Türkiye yi uzunca zaman akil adam saçmalığıyla meşgul edenler acaba bugün ne düşünmektedir? Sahi nerede bu akil insanlar? Birkaç sene önce hükümete yağdanlık olsun diye kendilerinin bile inanmadığı sözleri sarf eden, milletin kesesinden otel lobilerinde ahkam kesen, memleketi gezerek AKP nin sözcülüğüne soyunan bu akiller nerede? Seçimden önce vardılar şimdi neredeler? Acaba dün söylediklerinden pişman mı oldular? Düne kadar hizmet ettikleri sözde çözümden umutlarını kestiler mi? Yoksa AKP onlara misyonunuz bitti, sizleri yeterince kullandık' mesajını mı verdi? Yok mu akillerin içinde biz hata yapmışız diyecek bir tane cesur kişi?" diye sordu.adan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Diğer yandan Abant toplantılarında yüksek perdeden konuşan, sonuç bildirgelerinde bölücülere yol gösteren, akademik kariyerlerini bölücü emellerin emrine sunan kişiler nerede? Ne oldu da hem akiller, hem Abantçılar ortadan kayboldular? Onlar nerede bilemeyiz ama Milliyetçi Hareket Partisi lideriyle, ilkeleriyle, tutarlı görüşleriyle, milletine ve devletine olan tartışılmaz sadakatiyle her zaman burada. Mevcut ortamda ve şartlarda hiç kimse ve hiçbir güç MHP yi ilkelerinden taviz vermeye zorlayamaz." (CİHAN)

12 17 23 Haziran ubat Per Salı embe Davutoğlu,"Biz, resmi görev Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bize tevdi edildiği zaman da zaten çalışmalara başlayacağız. O ana kadar kapımız ve istişarelere herkese açıktır. Bütün parti genel başkanları ile tam bir açık yüreklilikle konuşacağım, görevi devraldığım zaman. Gidip, bu konuları kendileriyle bizzat en üst düzeyde konuşacağım. "şeklinde konuştu CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, "Türk halkı erken seçim istemiyor. Genel Başkanımız Kemal Bey görülmemiş bir fedakarlık örneği göstererek, bir hükümet kurulması için çalışıyor. Umut ediyorum çok yakın bir zamanda Sayın Genel Başkanımızı başbakan olarak göreceğiz." dedi CHP'nin başbakanlık teklifine MH- P'nin verdiği cevapla ilgili Tekin, partilerinin seçimden önce Türkiye'nin temel ihtiyaçlarını tespit ettiğini hatırlattı. Parlamento'da tek başına bir iktidarın çıkmadığını kaydeden Tekin, CHP'nin kimseyi ötekileştirmeden, birbirine vurdurmadan, bütün bu olup bitenlerle ilgili, bütün bu yangını söndürebilmek için toplumun kabul görebileceği 14 madde dahil çeşitli teklifleri olduğunu söyledi. "Adımız hıdır, tekliflerimiz budur." diyen Gürsel Tekin, her siyasi partinin kendi düşüncesi olabileceğini ama CHP'nin olduğu yerde durduğunu ifade etti. Bütün Türkiye'nin kabul görebileceği 14 maddenin CHP'nin vazgeçilmezleri olduğunu belirten Tekin, 'AKP-MHP koalisyon' iddialarıyla ilgili de "Elbette bunlar olabilir, mümkündür. Parlamento'da çeşitli siyasi partiler bir araya gelebilir, bir koalisyon çıkacaktır. Türkiye hükümetsiz kalacak değildir. Daha çok erken. Görevlendirmeler daha olmadı. Başbakan adayı önce hangi siyasi partiye gidecek, nasıl bir süreç başlatacak. Biraz acele etmeyin. Ankara'da tabi ki bizim de duyduğumuz çeşitli görüşmeler, temaslar devam edecektir. Bunlar olabilir." şeklinde konuştu. Meclis Başkanlığı seçimiyle ilgili ise Tekin, bunun koalisyondan kopuk tutulamayacağını ifade etti. Önümüzdeki süreçte koalisyonun bir parçası olarak devam edeceğini anlatan Tekin, "İzleyeceğiz, göreceğiz. CHP'nin elbette adayları konusunda somutlaştıracak ama sürecin de nasıl işleyeceğin hep beraber göreceğiz." ifadesini kullandı. Meclis Başkanlığı seçimi sonrası hükümet kurma görevlendirmesinin yapılacak olmasıyla ilgili ise Tekin, Meclis Başkanlığı seçiminin çoğunluk bir partide olmadığı için uzayabileceğine dikkat çekti. Tekin, "Meclis Başkanlığı seçimi uzadıkça herhalde görevlendirme de uzayacak değildir diye düşünüyorum. (CİHAN)

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 23 1ubat Haziran Perşembe Salı Belediye personeline yangın ve deprem dersi Buca Belediyesi personeli olası bir doğal afette de Bucalıların yanında olacak. Belediye hizmet birimlerinden 30 personel, yangın söndürme teknikleri ve deprem sırasında yapılması gerekenler hakkında uygulamalı eğitim aldı. Teknik bilgilendirmenin ardından personel, deprem simülatöründe olası bir depremi yaşadı. Buca Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı iş birliği ile belediye personelini yangın ve deprem konusunda bilinçlendirmek için eğitim düzenledi. Toros Yangın ve Doğal Afet Eğitim Merkezi nde verilen eğitimde, acil durumlarda tahliye, yangın anında hareket, yangına müdahale ve olası bir depremde yapılması gerekenler anlatıldı. İtfaiye Eğitim Uzmanı Zeynep İzmirgaz 600 bininci abonesini ödüllendirdi İzmir de doğalgazın dağıtım ve işletmesini üstlenen İzmirgaz 600 bin (Konut/BBS) aboneye ulaştı. İzmirgaz Genel Müdürü H. Burçin Yandımata, İzmirgaz ın İzmir de marka, doğalgazın da ürün olarak önemli bir noktaya ulaştığını belirterek, On binlerce İzmirliye çevreci, ekonomik ve güvenli enerji doğalgazı u- laştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. dedi. Her yüz bin sayı dönümünde abonesini ödüllendirmeyi gelenek halene getiren İzmirgaz, 600 bininci abonesini de ödüllendirdi. İzmirgaz Genel Müdürlük binasında düzenlenen törende 600 bininci şanslı abone Selma Akça ya, İzmirgaz Genel Müdürü H. Burçin Yandımata tarafından fincan takımı ve 600 metre küp bedava doğalgaz hediye edildi. Duygularını dile getiren Akça, doğalgaz gibi bir enerjinin çok daha önce İzmir e gelmesini gerektiğini belirterek, Yaşadığımız bu zamanda böylesine avantajları olan bir enerjiden mahrum kalmak büyük kayıp olurdu. Şuan da bulunduğum binayı doğalgaz olduğu için tercih ettim. Doğalgaz son Sarıtaş tarafından verilen eğitimde, personele ilk olarak yangın çeşitleri, yangın tüpü kullanımı ve söndürme teknikleri anlatıldı. Yangın eğitiminin ardından Eğitmen Zeynep Sarıtaş personele, depremden önce, deprem sırasında ve depremden sonra yapılması gerekenleri uygulamalı o- larak anlattı. Sarıtaş personele, deprem sırasında uygulanacak hayat üçgeni pozisyonunu gösterdi. Eğitimin ardından personel, deprem simülatöründe olası bir depremi yaşadı. Personel aldıkları deprem eğitimini simülatörde uyguladı. Eğitimlerin devam edeceğini belirten Buca Belediyesi Sivil Savunma Uzmanı Nermin Seçen, tüm belediye personelinin bu eğitimleri alacağını söyledi. derece konforlu ve ekonomik bir yakıt. Oldukça zorlu koşullarda tüm İzmir e ve binama kadar doğalgaz ulaştıran ve böyle bir organizasyonu düşünen İzmirgaz a bir İzmirli olarak teşekkür ediyorum. dedi. İzmirgaz Genel Müdürü H. Burçin Yandımata ise doğalgazın İzmir de talep edilen bir ürün kimliğine kavuştuğunu belirterek, Kısa bir süre sonra 10. yılımızı tamamlamış olacağız. Bu süre içerisinde her biri bir Anadolu şehri büyüklüğünde merkez ilçelere çağın ve teknolojinin gereklerinden ödün vermeden güvenli bir şekilde u- laştırdık. Sayıları her gün artan abonelerimize profesyonel bir işletme anlayışı içerisinde, müşteri memnuniyetini merkez almış bir hizmet sunuyoruz. Bugün burada 600 bin (Konut/BBS) aboneye ulaşmanın ve 600 bininci abonemizi ödüllendirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Şanslı abonemiz Sayın Akça yı kutluyorum. Kendisini 600 metreküp doğalgaz ve fincan takımıyla ödüllendiriyoruz. Kısa zamanda 700 bininci abonemiz de burada ağırlayacağımıza i- nanıyorum. dedi. (CİHAN) BU DA BİNEK TURİZMİ Doğa ve tarih tutkunu turistler, Muğla'nın Fethiye ilçesinde düzenlenen at, eşek ve deve safari turlarına katılarak doğayla baş başa gezintiye çıkma fırsatı buluyor. Safari turu düzenleyen Çikin: "Bazı insanlar hayvanları çok sevdiği için onlara binmek istemiyor, sadece fotoğraf çektirip anı olarak saklıyor" dedi Geçmişte yük taşıma ve u- laşımda insanların hayatını kolaylaştıran at, eşek, deve gibi binek hayvanları, Ege'nin turistik ilçesi Fethiye'de düzenlenen safari turlarıyla turizme hizmet ediyor. Yılda yaklaşık 3 milyon yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği ilçede, turizme yönelik alternatif faaliyetler de gerçekleştiriliyor. Doğa ve tarih tutkunu turistler, Kayaköy ve Hisarönü mahallelerinde düzenlenen at, eşek ve deve safari turlarına katılarak doğayla baş başa gezinti yapma fırsatı buluyor. Kayaköy'de 15 dakika ile bir saatten oluşan turlara katılan turistler, deve ve eşek sırtında Kayaköy Ören Yeri'ni geziyor. Rehber eşliğinde tura çıkan turistlere ören yerinin tarihi hakkında açıklamada bulunuluyor. Bölgede 15 yıldır safari turu düzenleyen Hüseyin Çikin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tura katılacak turistlere ilk olarak binecekleri hayvan hakkında bilgi verdiklerini söyledi. En çok develer ilgi görüyor Gerekli güvenlik tedbirlerini aldıktan sonra müşterinin tercihine göre 15 dakika ve 1 saatten oluşan tura çıktıklarını belirten Çikin, kısa turda mahallede gezinti yaptıklarını, uzun olanda ise Kayaköy Ören Yeri'ni gezdiklerini anlattı. Tura katılanların hem ören yerini gezme fırsatı bulduğunu hem de farklı bir tatil geçirdiğini dile getiren Çikin, turistlerin parkur boyunca fotoğraf çekerek bölgenin güzelliklerini keşfettiğini kaydetti. Safari turlarına katılanların bir kez daha Bodrum'da tekne imalatı işiyle uğraşan Mustafa Yılmaz, ABD'deki kızına kavuşmak için eylemlerini sürdürüyor. Yılmaz, eşi Özlem Sofuoğlu'ndan 2003 yılında boşandı. O dönem bir yaşındaki kızları Aylin'i de yanına alan Özlem Sofuoğlu, yurtdışına gitti. Bu tarihten sonra eski eşine bir daha ulaşamayan Yılmaz, kızını da göremedi. Mahkemelere başvurarak kızını görebilmesi için karar aldıran Yılmaz, 12 yıldır sürdürdüğü hukuk mücadelesine rağmen kızından ve eşinden haber alamadı. ABD'de olduğunu öğrendiği kızına ulaşmak için mücadele veren Mustafa Yılmaz, çeşitlli eylemler yaptı, para ödülü gibi birçok kampanya düzenledi. Babalar Günü'nde eylem Yılmaz, Babalar Günü'nde Bodrum Belediye Meydanı'nda üzerinde Türkçe ve İngilizce, katılmayı istediklerini kaydeden Çikin, şöyle konuştu: "Biz de misafirlerimizi memnun etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Deveye her ülkede sık rastlanmadığı için yerli ve yabancı turistlerin çok ilgisini çekiyor. Bazı insanlar hayvanları çok sevdiği için onlara binmek istemiyor, sadece fotoğraf çektirip anı olarak saklıyor. Birçok insan bu hayvanları hayatında ilk kez burada görüyor." "Kızımı görmek istiyorum", "Sayın Obama bana yardım et", "Aylin Yılmaz, baban seni arıyor", "Kızım nerede?" yazılı dövizler açarak, sesini duyurmaya çalıştı.yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, At sırtında doğayı keşfediyorlar Hisarönü Mahallesi'nde bulunan iki at çiftliği yetkililerince düzenlenen at safari turları da turistlerin ilgisini çekiyor. Günde iki kez düzenlenen turun ilk etabında Kayaköy Ören Yeri'ne kadar at sırtında giden turistler, Kayaköy'ün tarihi hakkında bilgilendiriliyor. İkinci turda ise ormandaki patikaları at sırtında gezen turistler, eşsiz güzellikteki Ölüdeniz'i yüksek bir yamaçtan izleme fırsatı buluyor. At çiftliği yetkilisi Ayşe Yılan, tura katılacak misafirlerin güvenliği için ilk olarak kask verdiklerini, daha sonra gidecekleri parkur ve dikkat etmeleri unsurlar hakkında bilgilendirdiklerini anlattı. Misafirlerin seyis eşliğinde tura çıktığını bildiren Yılan, "İki farklı güzergahımız var. Birisinde Kayaköy Ören Yeri'ne gidiyoruz. Bu turumuz 3 saat sürüyor. Tura katılan misafirlerimiz ören yerini geziyor ve rehberlerden tarihi hakkında bilgi ediniyor. Diğer turumuz ise 2 saat sürüyor ve ziyaretçilerimize bölgenin doğal güzelliklerini gezdiriyoruz" dedi. kızının Babalar Günü'nü yine babasız geçirdiğini söyledi. Yılmaz, yaptığı yasal başvurulardan bir sonuç alamadığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Ancak elimde bir mahkeme kararı var. Anne Özlem Sofuoğlu, bu "Yılda 5 bin kişi tura katılıyor" Yılan, eğitimli ve sakin atlarla yaptıkları turları orman içindeki patikaları kullanarak gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Çiftlikte 30 at bulunduğuna dikkati çeken Yılan, günde yaklaşık 25 k- işinin turlara katıldığını, yılda ise 5 bin civarında turiste hizmet verdiklerini belirtti. Tatil için Malatya'dan gelen Burcu Özgür de atları çok sevdiği için tura katıldığını, doğayla baş başa eğlenceli ve heyecanlı dakikalar geçirdiğini söyledi. Rehber eşliğinde çıktıkları turda ormandaki patikalarda gezip bol bol fotoğraf çekme fırsatı bulduğunu ifade eden Özgür, bazı yerlerin tehlikeli olmasına rağmen atların parkura alışık olması nedeniyle güvenli şekilde turu tamamladıklarını sözlerine ekledi. (AA) Kızımı 12 yıldır göremiyorum mahkeme kararını hiçe saymıştır. Kızımı bir eşya gibi, bir mal gibi kullanmaktadır. "Suç işlemiştir, polis onu her yerde aramaktadır. Ben 12 yıldır acı çekiyorum. Kızım ne suç işledi de 12 yıldan bu yana baba sevgisinden uzaklaştırıldı? Kızımın ve benim çektiğim acıdan nasıl bir kazanç elde edildi? Acaba kızıma arkadaşları sorduğunda, 'Babalar Günü'nü nasıl geçirdin' dediklerinde kızımın ruh hali nasıl oluyor?" Özlem Sofuoğlu'nun artık sesini duymasını isteyen Yılmaz, "Bir anne bunları algılayamıyor mu? Algılıyorsa nasıl bir vicdan sahibi, nasıl bir ruh hali içerisindeler? Ben yazıktır, günahtır diyorum. Bu acıya son verilsin artık" diye konuştu. Yılmaz, sosyal medyadan da yardım istediğini belirterek, internet kullanıcılarının kendisine destek olmasını istedi. (AA) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Gereksiz yere harcama. Kale duvarı. 2. Yedi yaşından küçük çocukları okul düzenine hazırlayan eğitim kurumu. 3. Sıvı ölçü biriminin kısaltması. Sudan sebep. 4. Yapım. Ateş veya kızgın şeyleri tutmaya yarayan araç. 5. Gelenek. İlave. 6. Bir halk sazı. İstanbul un tarihi semtlerinden biri. 7. Cevap. İçine başka bir sıvı veya su katılmamış içki. 8. Tuzak, kapan. Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri. 9. Gelir. Bir makyaj malzemesi. 10. Sevimsiz, mızmız kimse. 11. Pişirilerek hazırlanmış yemek. Endonezya nın plaka işareti. Köpek. 12. Kabiliyet. 13. Uzaklık anlatır. Renksiz, yanıcı, az kokulu hidrojen ve karbon birleşimi. 14. Fas ın plaka işareti. Kekliğin boynundaki siyah halka. Yapma, etme. 15. Yaprakların düz ve parlak olan bölümü. Boğaz, gırtlak. 16. Birinin arkasından gitme, izleme. Bir nota. 17. Yumurtanın bir bölümü. Faiz, ürem. 18. Büyük delikli kalbur. Uzakdoğu da yetişen ve dokumacılıkta kullanılan değerli bir bitki. 19. Karakteroloji. 20. Kirliliği gösteren iz. Elçilik uzmanı. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Denizli ilinin bir ilçesi. Binek hayvanı. Ağaç ve ağaççıkların yeni yetişeni. Egzama. 2. Başına geldiği sözcüğe karşı, karşıt anlamı veren önek. Değerli madenlerin saflık derecesi. At yavrusu. Dördül, murabba. 3. Eski Mısır da bir tanrı. Kurutulmuş kabağın içine çakıl taşı doldurularak yapılan ritim sazı. Şaşma anlatan ünlem. Astatinin simgesi. Üzerine yazı yazmak için tabaklanmış ceylan derisi. 4. Sürü otlatan kimse. İzmir ilinin bir ilçesi. Sarp geçit. 5. Bilgiçlik taslama. Kalite. Boru sesi. 6. Tin. İnsanda yaradılış özelliği. Seyrek olarak dokunmuş bir tür delikli kumaş. Lantanın simgesi. 7. Mikroskop camı. İtalya da bir kent. Hardal kokulu savaş gazı. 8. Erkek ördek. Müzikte durak işareti. On para değerinde sikke. Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı. 9. Kum, kül gibi toz durumundaki şeyleri hafifçe karıştırmak. Tatlı bir tür çörek. Çölde esen rüzgâr. 10. Renyumun simgesi. Yüzük yapımında kullanılan parlak ve değerli bir taş. Küçük bir limon türü. Alman faşisti. Fikir, düşünce.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >> 15 SPOR 23 Şubat Haziran 2015 Salı Perşembe Pegasus Türkiye Windsurf ve Kiteboard Ligi Datça'da yapılan ikinci ayak yarışlarını windsurf kategorisinde erkeklerde Enes Yılmazer, bayanlarda Lena Erdil, kiteboard kategorisinde ise Gökhan Karaköse ilk sırada tamamladı. Pegasus Türkiye Windsurf ve Kiteboard Ligi ikinci ayak yarışları, Datça'da sona erdi. Datça Surf Kamp Tesisleri'nde gerçekleştirilen ve üç gün süren organizasyonda, windsurf kategorisinde erkeklerde Enes Yılmazer, bayanlarda Lena Erdil, genç erkeklerde Berk Kayın, masterlarda Tayfun Onur birinci oldu. Kiteboard kategorisinde birinciliği ise Gökhan Karaköse elde etti. Yarışlar sonunda dereceye giren sporculara kupa ve ödülleri, Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan ve Yelken Federasyonu yetkilileri tarafından verildi. Pegasus Türkiye Windsurf Ligi ve Kiteboard Ligi'nin üçüncü ayak yarışları, Temmuz'da İzmir Urla'da gerçekleştirilecek. Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan, 9 yıldır organizasyona ev sahipliği yapmaktan mutlu olduklarını belirtti. Datça'da yarışlara katılan sporculara da teşekkür eden Tokcan, "Katılan sporcuların başarılarının devam etmesini diliyorum. Sporculara sürdürdükleri centilmence yarışlardan dolayı kutluyorum" dedi. AA Azerbaycan'ı 3-0 mağlup eden Türkiye çeyrek finalde Ringe çıkan milli boksör Elif Coşkun yarı finalde Azerbaycan'ın ev sahipliğinde düzenlenen Bakü Avrupa Oyunları'nda milli boksör Elif Coşkun yarı finale yükseldi. Bakü Crystal Hall`de kadındlar kiloda mücadele eden Coşkun, çeyrek finalde Almanyalı rakibi Ornella Wahner'i 3-0 yenerek ismini yarı finale yazdırmayı başardı. Elif Coşkun ilk turda Ukraynalı rakibi Tetiana Kob'u 2-1 yenerek çeyrek finale kaldı. Bu turda ise Alman rakibi Ornella Wahner'le karşılaşan Elif Coşkun, ilk raund ve 3. raundda zorlansada Kazak, İtalyan ve Hırvat hakemlerden aldığı puanlarla ringten 3-0 galip ayrılarak adını yarı finale yazdırdı. C HAN A zerbaycan ın başkenti Bakü nün ev sahipliğinde düzenlenen Bakü Avrupa Oyunları'nda bayanlar voleybol mücadelesi bugün oynanan karşılaşmalar ile devam etti. Yer aldığı A Grubu nda oynadığı beşinci ve son maçta Azerbaycan ile karşılaşan A Bayan Milli Takım, 97 dakika süren maçta rakibini 25-23, 2624 ve lik setlerle 3-0 mağlup etti ve 13 puanla grup lideri olarak çeyrek finale yükseldi. Kristal Salon da oynanan mücadele 3-0 lık Azerbaycan serisi ile başlasa da milliler ilk teknik molaya 8-6 önde girmeyi başardı. File üzerindeki performansıyla setin orta bölümünde kontrolü eline geçiren milli takım, ikinci teknik molada le beş sayılık fark yakaladı. Set sonunda skor de eşitlense de oyundan kopmayan A Bayan Milli Takımı, 31. dakika süren seti le kazanarak 1-0 öne geçti. İkinci sete peş peşe üç sayı alarak başlayan milliler, ilk teknik molaya 8-7 önde girdi. Etkili servislerle rakip savunmayı zorlayan milli takım, ikinci teknik molada skoru e taşıdı. Son bölümde Azerbaycan farkı kapatarak skoru te dengelese de A Bayan Milli Takımı yakaladığı fırsatı iyi değerlendirdi ve 34 dakika süren mücadele sonunda le kazanarak durumu 2-0 yaptı. Karşılıklı sayılarla başlayan üçüncü sette 33 ün ardından 5-1 lik bir seri yakalayan milliler, ilk teknik molaya 8-4 önde girdi. Hücumda ve savunmada iyi oyununu sürdüren Milli Takım, ikinci teknik molaya önde girdi. Maç sonunda rakibine kolay sayı imkanı vermeyen A Bayan Milli Takımı; 32 dakika süren seti 25-21, maçı da 3-0 kazanarak A Grubu nu lider tamamladı. Bu sonuçların ardından A Milli Takım ile birlikte A Grubu nda ilk dörde giren Azerbaycan, Polonya ve Belçika çeyrek finale yükselmeyi başardı. A Bayan Milli Takımı'nın çeyrek finaldeki rakibi Rusya olacak Avrupa Oyunları nda bayanlar çeyrek final karşılaşmaları 23 Haziran Salı günü oynanacak. CİHAN PUAN DURUMU TAKIMLAR Türkiye Azerbaycan Polonya Belçika Romanya İtalya İBRAHİM TORAMAN FİKRET ORMAN'A HAKKINI HELAL ETMEYEREK FUTBOLU BIRAKTI Beşiktaşlı İbrahim Toraman, futbolculuk kariyerini noktaladığını açıkladı. Geçtiğimiz sezon Sivasspor da kiralık olarak forma giyen tecrübeli oyuncu, Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş in kendisini kadroda düşünmediğinin belirtilmesi üzerine Beşiktaş'ta oynamayacaksam bu saatten sonra futbol oynamanın da pek bir anlamı yok diyerek futbol hayatını sonlandırdığını belitti. İbrahim Toraman, kendisini sürekli oyalayan Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ve yönetim kuruluna da haklarını helal etmediğini ifade etti. Ünlü futbolcu, Twitter hesabı üzerinden yayınladığı mesajında şunları dile getirdi: Beşiktaş forması giydiğim ve bu büyük camianın mensubu olduğum 10 yıl boyunca büyük bir gurur duydum ve hala duyuyorum.beşiktaşlılık duruşu ile her türlü zorluğa göğüs germiş, hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış ve gerek saha içinde gerekse de saha dışında takımımı en iyi şekilde temsil etmeye gayret etmiş bir futbolcuyum. Son 3 yılda sıkıntılı bir süreçten geçtim. Takımımı sahiplenme adına, bir takım kaptanının yapması gereken tüm sorumlulukları yerine getirip bilinçli davrandığım için bunun bedelini çok ağır ödedim. Bu 3 yıl içinde bir Beşiktaşlı ya yakışır şekilde sabırlı ve metanetli davrandım. Yöneticil- erle defalarca konuşmama rağmen bir türlü çözüm üretilmedi ve sürekli oyalandım. Takımım zarar görmesin diye hep sükûnetimi korudum. Hep kol kırıldı yen içinde kaldı. Yine öyle olacak. Ancak uğradım haksızlığı ilk ve son kez dile getirmeden edemeyeceğim. Beni dün bir kulüp personeli arayarak, Hoca seni çok seviyor. Ancak elindeki kadronun yeterli olduğunu düşünüyor. Kamp kadrosunda yoksun. Benden kulüp adına sana teşekkür etmem istendi dedi. 10 yılını bu kulübe vermiş, kaptanlık yapmış bir futbolcuya görülen saygı bu maalesef!. Başkanı geçtim, herhangi bir yönetici de mi arayamazdı! Sadece bir kulüp personeli ile bana veda ediliyor! Futbolu çok iyi bildiklerini zanneden bu yönetim zihniyetiyle başarının geleceğini ve Beşiktaş ımızın yarınlarının güvende olduğunu hiç sanmıyorum Beşiktaş ta oynamayacaksam bu saatten sonra futbol oynamanın da pek bir manası yok. Tüm Beşiktaş camiasına, taraftarına, personeline hakkımı sonuna kadar helal ediyorum. Umarım onlar da bana haklarını helal ederler. Ancak, 3 yıllımı heba eden, beni oyalayan, verdikleri sözleri tutmayan başta Başkan Fikret Orman olmak üzere, mevcut yönetime hakkımı hiçbir şekilde helal etmiyorum. CİHAN Kadın Basketbol Milli Takımı çeyrek finalde A Milli Kadın Basketbol Takımı, 35. FIBA Kadınlar Avrupa Basketbol Şampiyonası E Grubu'daki son maçında Çek Cumhuriyetini 48 sayıda tutarak rakibini yendi ve çeyrek finale lider çıktı. Maçı 23 sayı 8 ribauntla tamamlayan Nevriye Yılmaz ile 11 sayı 11 asist 5 ribaunt ve 4 top çalma ile oynayan Işıl Alben galibiyetin mimarları oldu. Maçın ilk çeyreğinde iki takım da skor üretmekte zorlanırken, Kadın Basketbol Milli Takımı ilk çeyreği önde kapattı. İkinci çeyrekte Nevriye Yılmaz la sayılar bulan ay yıldızlılar, savunmada istediklerini sahaya yansıtamasa da soyunma odasına üstün gitti. Üçüncü çeyrekte savunma sertliğini artıran milliler, Nevriye Yılmaz, Işıl Alben ve Şaziye İvegin ile skor üretmeye devam etti. Üçüncü çeyreğin bitimine 4 dakika kala skoru 3626 ye getiren Kadın Basketbol Milli Takımı farkı çift hanelere taşıdı. Bu çeyrekte Çek Cumhuriyeti ne sadece 5 sayı şansı tanıyan ay yıldızlılar son çeyreğe 14 sayılık avantajla girdi: Son çeyreğe de hızlı giren Kadın Basketbol Milli Takımı, Stejskalova nın sayılarına engel olamayınca bitime 5 dakika kala Çek Cumhuriyeti skoru yaparak farkı 10 sayıya indirdi. Bitime 3 dakika kala Çek Cumhuriyeti farkı 5 sayıya kadar indirmesine rağmen kontrolü elinde tutan ay yıldızlılar, Birsel Vardarlı nın üst üste bulduğu basketlerle arayı yeninden açtı ve maçı da kazandı. Kaleci Mert Günok sağlık kontrolünden geçti Bursaspor un 3 yıllık prensip anlaşmasına vardığı kaleci Mert Günok, Bursa da özel hastanede sağlık kontrolünden geçti. Fenerbahçe den ayrılarak Bursaspor la anlaşan başarılı kaleci sabah saatlerinde Bursa ya geldi. Yeşil-beyazlı takım yöneticileri ile saat da hastaneye gelen kaleci, burada bir dizi testten geçti. Mert, kan tetkiklerinin ardından iç hastalıkları, göz, kulak burun boğaz, ortopedi, genel cerrahi ve kardiyoloji bölümlerinde muayene oldu. Ardından akciğer ve efor testlerinin yapılmasıyla sağlık kontrolleri tamamlandı. Mert Günok'un bugün saat 16.00'da Özlüce Tesisleri nde yeşil-beyazlı takıma resmi imzayı atması bekleniyor. CİHAN

15 SAYFA 16 ALS hastalarına önem verilmiyor Evde Bakım Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Öğretim Görevlisi Dik ve ALS - MNH Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Kaya tarafından yapılan projeye göre, ALS hastaların hemen hemen yarısı derin bir ümitsizlik ve yalnızlık duygusu yaşıyor Gökmen Küçüktaşdemir Hastaların yüzde 88,5 inin psikoterapi ve rehabilitasyon desteğinden yoksun olduğu, yüzde 82,6 sının iletişim olanaklarından yararlanamadığı, yüzde 78,3 ünün profesyonel düzeyde evde bakım desteği almadığı, hastaların hemen hemen yarısında derin bir ümitsizlik ve yalnızlık duygusu olduğu saptandı.hastanın bakımını üstlenen aile bireylerinin zamanının yüzde 75 inden fazlasını bakım için harcadığı, yüzde 86 sının önemli düzeyde bakım yükü ile karşı karşıya olduğu ortaya kondu Ayrıca, bakımı üstlenen aile bireylerinin yarısından fazlasında yüzde 57 depresyon, yüzde 52 anksiyete olduğu tespit edildi. İstanbul ve İzmir de 150 ALS hasta ve yakınlarına eğitim ve sosyal bakım desteği sağlayan Yaşamak Yetmez, Yaşatmak da Lazım projesi başarı ile sonuçlandı. Ortalama yaşları arasında görülmeye başlanan ve bakım şartlarına bağlı olarak yaşam süresi farklılıklar gösterebilen AmiyotrofikLateral Skleroz (ALS)/ Motor Nöron Hastalığı, son yıllarda Türkiye de önemli bir artış gösteriyor. Amerika da 20 bin tanılı hastası bulunan ve her yıl 5 bin yeni hastaya tanı konulan bu önemli sağlık sorununa sahip kişi sayısı Türkiye de 8 bine yaklaştı. Genellikle kişinin bilişsel fonksiyonlarını etkilemeyen ancak ayakta duramayacak veya yürüyemeyecek, tek başlarına yataklarına yatamayacak veya yataklarından kalkamayacak, ellerini veya kollarını kullanamayacak derecede yaşam konforunu kısıtlayan bu hastalık için yapılan çalışmaların önemi de her geçen gün artıyor. YAŞAM KALİTESİ ARTTI Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Hibe Programı kapsamında ALS-MNH Derneği ve Evde Bakım Derneği tarafından, İzmir Üniversitesi, Türkiye Kas Hastalıkları Derneği, Bilim Üniversitesi Evde Hasta Bakımı ve Yaşlı Bakım Programı, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Nöroloji Hemşireleri Derneği desteği ile yürütülen Yaşamak Yetmez, Yaşatmak da Lazım projesi başarı ile sonuçlandı. ALS hastalarına ve bakımını üstlenen aile bireylerine tıbbi ve sosyal destek sağlanarak yaşam kalitelerinin yükseltilmesi hedefiyle çalışmalar yapılan ve Gediz tarhanası Almanya'da tanıtılacak Gediz Belediye Başkanı Mehmed Ali Saraoğlu, Almanya'nın Dortmund kentinde düzenlenen "Festiramazan" etkinliğinde Gediz tarhanasının tanıtıldığını bildirdi. Saraoğlu, yaptığı açıklamada, etkinliğin, 18 Haziran ile 19 Temmuz tarihleri arasında Dortmund kentinde düzenlendiğini ve Kütahyalı hemşehrilerinin açtığı stantlarda Gediz tarhanasının tanıtıldığını belirtti. Avrupa'nın birçok ülkesinden insanların etkinliğe geldiğini belirten Saraoğlu, şunları kaydetti: "Festiramazan etkinliği, Avrupa'dan gelen binlerce ziyaretçisi ile tanıtım anlamında büyük önem taşıyor. Böylesine etkili bir organizasyonda ise Gediz tarhanasının tanıtılması ve satılması ilçemiz adına sevindirici bir durum. (AA) aynı zamanda ALS hastalığı hakkında toplumsal farkındalığın oluşturulması a- maçlanan proje için İstanbul ve İzmir de 150 ALS hasta ve yakınlarına eğitim ve sosyal bakım desteği sağlandı. Türkiye de evde bakım konusunda ve ALS alanında gerçekleştirilen ilk çalışma olmasıyla öne çıkan proje kapsamında evde yapılan ziyaretler ve eğitimlerle, bakımını üstlenen aile bireylerinin yalnızlık duygusu, depresyon ve anksiyete seviyelerinde önemli bir azalma olduğu kaydedildi. Evde Bakım Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Öğretim Görevlisi Aynur Dik in proje koordinatörlüğünde, ALS - MNH Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Yardımcısı Dr. Alper Kaya nın yürütücülüğünde ve multidisipliner bir ekibin desteğiyle sürdürülen proje süresince ALS hastalarının yüzde 88,5 inin psikoterapi ve rehabilitasyon desteğinden yoksun olduğu, yüzde 82,6 sının iletişim olanaklarından yararlanamadığı, yüzde 78,3 ünün profesyonel düzeyde evde bakım desteği almadığı, hastaların hemen hemen yarısında derin bir ümitsizlik ve yalnızlık duygusu olduğu saptandı.hastanın bakımını üstlenen aile bireylerinin zamanının yüzde 75 inden fazlasını bakım için harcadığı, yüzde 86 sının önemli düzeyde bakım yükü ile karşı karşıya olduğu ortaya kondu Ayrıca, bakımı üstlenen aile bireylerinin yarısından fazlasında yüzde 57 depresyon, yüzde 52 anksiyete olduğu tespit edildi. FARKINDALIK ARTMALI Projenin İzmir Üniversitesi adına ortaklığını ve eğitmenliğini yürüten Hemşirelik Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Naile Alankaya, Türkiye de henüz ALS hastalarına yönelik özel merkezler bulunmaması nedeni ile hastaların bakımlarının evde çocukları, eşleri veya ücretli bakıcıları tarafından yapıldığını söyledi. ALS hastalarının erken dönemden itibaren hekim, hemşire, sosyal hizmet uzmanı, diyetisyen ve psikologdan oluşan bir palyatif bakım ekibine yönlendirilmesi gerekliliğini dile getiren Alankaya, Özellikle bu tür hastaların bakımını ve rehabilitasyonunu üstlenecek kişilerin hastalıkla ve bakımla ilgili profesyonel kişilerden iyi bir eğitim almalarının önemi proje ile bir kez daha ortaya konmuş oldu. Proje sayesinde hasta ve yakınları istediği zamanlarda yaşam sonu ve yaşam destek seçenekleri konusunda bilgi alabilecekleri, tercihleri ile ilgili değişiklikleri sorgulayabilecekleri bir fırsat elde etti dedi ve Türkiye de bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerekliliğine bir kez daha dikkat çekti Haziran 2015 Salı Zeytinyağı 20 lirayı geçti Sağlıklı yaşamın vazgeçilmez besinlerinden zeytinyağında fiyatların artması, tüketimi düşürüyor. Beş litrelik zeytinyağının raf fiyatının 100 liraya çıktığını gören tüketici, çareyi toplu siparişte arıyor EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Y- organcılar, "2014 yılında reel olarak 100 büyük firmanın cirosu yüzde 4,6 üretimden satışları ise yüzde 5 oranında artmıştır. Reel olarak negatif değerlere karşılık gelen bu veriler üretim öncelikli yeni bir büyüme ve sanayileşme stratejisine olan i- htiyacı açık bir şekilde ortaya koymaktadır." dedi. Üretimden satışlarına göre büyük sanayi kuruluşları çalışmasını 33 yıldır aralıksız yaptıklarını belirten Yorgancılar, değerlendirmeye 30 milyon lira barajını aşan EBSO üyesi firmaların alındığını kaydetti. İlk 100 firmanın 33'ünün bir önceki yıla göre sıralamadaki yerinin yükseldiğini kaydeden Yorgancılar, 38'inin düştüğünü, 14 ünün yerini koruduğunu, 15 firmanın ise listeye yeni girdiğini aktardı. İlk 10'da yer alanların 100 büyük firmanın üretimden satışlarının yüzde 59 unu, ihracatının yüzde 57 sini, istihdamının ise yüzde 37 sini karşıladığını aktardı. Firmaların 2014 yılında Ar-Ge giderlerinin yüzde 62,5 oranında arttığına dikkat çeken EB- SO Başkanı Yorgancılar, "Ar-Ge merkezi kurmada gerekli istihdam sayısının 50 den 30 a indirilmesi ile birlikte, farklı kurumlar tarafından da Ar-Ge faaliyetlerinin ciddi bir şekilde desteklenmesi firmaların farkındalığını artırmıştır. Bunun bir sonucu olarak da; 2014 yılında 100 Üretici fiyatları geçen yıl 7 lira olan zeytinyağının bu yıl sezon başı fiyatları, artan iç talep ve dünya fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle 13 lira seviyesinde seyrediyor. Ambalajlandıktan sonra market rafında litresi ortalama 20 liraya yükselen büyük firmamızın Ar-Ge giderlerinde yüzde 62,5 luk ciddi bir artış gerçekleşmiştir. Kimya, gıda ve taşıt sanayi Ar- Ge konusunda öncü sektörlerdir. Firmalarımız gelirlerinin binde 24 ünü Ar- Ege Bölgesi Sanayi Odası (EB- SO), 2014 yılında üretimden satışlara göre belirlediği İzmir'in 100 büyük firmasını açıkladı. Listede önceden olduğu gibi TÜPRAŞ, Petkim ve Philsa yine ilk 3 sırada yer aldı EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar zeytinyağının 5 litrelik teneke ambalaj fiyatı ise 100 lirayı geçiyor. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Emre Uygun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üreticinin "fiyatların yükseleceği" beklentisiyle malını pazara indirmemeyi tercih etmesi nedeniyle fiyatların yüksek bantta ilerlediğini, bu sezon içinde gerileme beklenmediğini belirtti. Fiyatın yüksek seyretmesinin iç tüketimi düşürdüğünü, tüketicinin raftaki fiyatları görünce zeytinyağından uzaklaştığını dile getiren Uygun, birçok tüketicinin de "beyaz ambalaj" o- larak adlandırılan markasız ürünlere yöneldiğini söyledi. İnternet üzerinden de zeytinyağı alışverişinin bu yıl hareketlendiğine ilişkin bilgiler aldıklarını ifade eden Ge harcamalarına kullanmışlardır. diye konuştu yılında üretimden satışların yüzde 5 cironun ise yüzde 4,6 arttığını kaydeden Yorgancılar, "Bir önceki yıla göre; hem ciro hem de üretimden satışlardaki artışta az da olsa bir yavaşlama gerçekleşmiştir. Bu yılı farklı kılan verilerden biri de; ilk 100 büyük firmanın ihracatının ülke ortalamasının üstüne çıkarak yüzde 12 artması, ithalatının da yüzde 6,9 azalmış olmasıdır. Bu veriler kurların gerçekçi değerlenmesi durumunda ülke içinde yaratılan katma değerin daha fazla artacağını, büyümenin daha hızlı olacağını ortaya koyması bakımından önem taşımaktadır. Ayrıca küresel talebin yavaş olduğu bir ortamda, komşu ülkeler ve geleneksel Kuzey Afrika pazarlarında yaşanan sorunlara rağmen üyelerimizin alternatif pazar bulma konusunda gösterdiği performans oldukça başarılıdır. değerlendirmesinde bulundu. ÜRETİM DIŞI FAALİYET GELİRLERİNDE ARTIŞ Ender Yorgancılar'ın verdiği bilgiye göre 100 büyük firma arasında ar-ge çalışması olan 48, yabancı sermayeli 22, zarar bildiren 18, kâr bildiren Uygun, "Bazı tüketiciler bir araya gelerek toplu alım yapma seçeneğini kullanıyor. Fabrikalarla doğrudan temasa geçerek sipariş veriyorlar. Bu fiyat açısından avantaj getirse de tağşişli yani farklı yağlarla karıştırılmış zeytinyağı riskini de gündeme getiriyor" dedi. İhracat durma noktasında Türkiye'nin bu yıl zeytinyağı dış satışında yüksek ihracat beklediğine dikkati çeken Uygun, fiyatlarının dünya ortalamasının üzerine çıktığına değinerek, "Geçen sene zeytinde 'yok yılı' idi ve sezon başından haziran ayına kadar 15 bin tonluk ihracat gerçekleşmişti. Bu yıl ise aynı dönemde ancak 9 bin ton mal satabildik. Geçen yıla en kötü sezon diyorduk ama bu sezon daha da kötü oldu. Birçok ihracatçı mal sattığı İzmir'in 100 büyük firması açıklandı, TÜPRAŞ yine önde 82 firma yer alıyor yılında zarar e- den firma sayısı 26 iken, 2014 yılında 18 e geriledi. Firmaların 2014'te üretimden satışları yüzde 5, ciroları yüzde 4,6, faiz giderleri yüzde 65,1, borçları yüzde 4,1, ar-ge giderleri yüzde 62,5, istihdam yüzde 3,6 ve özsermayeleri yüzde 24,1, üretim dışı gelirleri yüzde73,8, net katma değeri yüzde 44,5, net aktifleri yüzde 11, ihracatı yüzde 12,2, satış karlılığı yüzde 7,4 artarken ithalatı yüzde 6,9, bilanço zararı ise yüzde 63,2 azaldı. Yorgancılar, "Satış karlılığında 2011 ile başlayan azalma eğilimi 2013 yılında devam etmiş, 2014 yılında ise üretim dışı faaliyetlerin etkisi ile yeniden artışa geçmiştir. Önceki yıldan gelen baz etkisinin olumlu katkısıyla birlikte, 2014 yılında görülen son yılların en yüksek kar artışının gerisinde firmaların diğer gelirlerdeki yüzde 74 lük artışı bulunmaktadır. Yani firmalarımızın, üretimleri dışındaki gelirlerindeki artış doğal olarak karlarına da olumlu yansımıştır. Karlılık oranları, 2013 yılında genel Türkiye tablosundaki bozulma nedeniyle azalışa geçmiş, 2014 yılında ise yeniden toparlanmaya başlamıştır. Firmalarımız en önemli yapısal sorunu olan özkaynak yetersizliği konusunda bir önceki yıla göre daha olumlu bir performans sergilemiştir. şeklinde konuştu. ülkelerdeki market raflarını kaybetti" diye konuştu. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkan Vekili ve Ana Gıda Genel Müdürü Ümit Ersoy ise geçen yılın ikinci yarısında fiyatların artmaya başlamasıyla zeytinyağı tüketiminin gerilemeye yaşandığını, haziran ayı itibarıyla bu gerilemenin yüzde 15'i bulduğunu belirtti. Fiyatın tüketiciyi olumsuz etkilediğine işaret eden Ersoy, "Zeytinyağı ve ayçiçek yağı raf fiyatları arasındaki farkın büyümesi, zeytinyağına yürekten bağlı olmayan tüketicilerin alımlarını düşürdü. Zeytinyağı tüketimi fiyat değişiklerine karşı hassas. Bu ürünün faydaları anlatıldıkça fiyat değişiklikleri tüketimi daha az etkileyebilir" ifadelerini kullandı. Ersoy, sektördeki tüm firmaların ambalajlı girdikleri pazarları kaybetmemek için mücadele verdiğini de sözlerine ekledi. (AA) Harçlıklarıyla MOTORLU ARAÇ ürettiler Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Çay Meslek Yüksekokulu öğrencileri, harçlıklarını birleştirerek hurdalıklardan aldıkları malzemelerden motorlu 4 mini araç yaptı. Yüksekokulun Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Teknolojileri Bölümü öğretmenleri, öğrencilerinden hurdalıklardan toplanılması koşuluyla prototip motorlu araç yapılması istedi. Bölüm öğrencileri kurdukları gruplarla, hurdalıklardan malzeme toplamaya başladı. Burslarından arttırdıkları paralarla, gerekli malzemeleri toplayan öğrenciler, her bir aracı 6 ayda tamamladı. Okulun Müdürü Doç. Dr. Celal Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, araçların her bir parçasının başka bir araca ait olduğunu söyleyerek, şunları belirtti: "Çocuklar, hurdalardan araç üretiyorlar. Bizler istesek yeni malzemeler alabiliriz ama bunu bilerek yapmıyoruz. Öğrencilerimiz atıl vaziyetteki malzemelerle kendi tasarımlarını ortaya çıkarıyorlar. Öğrenciler, daha sonra bu araçları yürütmeyi öğreniyorlar. Öğrenciler her türlü malzemeyi değerlendirdi. Bir motorun nasıl çalıştığını hareket ettiğini öğreniyorlar. Okuldaki araçların malzemelerini görüyorlar a- ma bir de bunu kendi tasarladıkları araçlara yerleştirerek görüyorlar. Bu, öğrencilere cesaret kazandırıyor. Bu çalışmalar, öğrencilerin gelişimine kesinlikle katkı sağlıyor. Ayrıca bu araçlardan biri, güneş enerjisi çalışması için gerekli çalışmalar yapılıyor." Öğrencilerden Mert Avcı, kendi imkanlarıyla yaptıkları aracın 4 ileri, bir geri vitese sahip olduğunu ve yapımının 6-7 ay sürdüğünü aktardı. (AA)