CUMHURIYET MECLISI TUTANAK DERGISI

Transkript

1 DÖNEM: II YASAMA YILI:1993/3 KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ CUMHURIYET MECLISI TUTANAK DERGISI 31' inci Birleşim 30 Mart 1993, Salı İÇİNDEKİLER Sayfa I. GELEN EVRAK II. BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR 1. YDP GaziMağusa Milletvekili Sayın Kenan Akın'ın "Tarım üreticilerinin Sorunları ve TC-KKTC Ticari ilişkileri" konulu gündem dışı konuşması. - Tarım ve Orman Bakanı Sayın İlkay Kamil'in ilgili yanıtı. - YDP Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Kenan Akın'ın açıklayıcı yanıtı SDP Lefkoşa Milletvekili Sayın Ergün Vehbi'nin "Esnaf, Zanaatkar Kredileri ve Bazı Bankaların Tefeci Uygulamaları" konulu gündem dışı konuşması HDP Gazi Mağusa Milletvekili Sayın ismet Kotak'ın "Kıbrıs Sorunu üzerinde içten ve Dıştan Kaynaklanan istenmeyen Gelişmeler" konulu gündem dışı konuşması _gıo9

2 Sayfa B- ONAYA SUNULANLAR 1. Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plân Komitesi Başkanlığının 1990 Mali Yılı Kesin Hesap Yasa Tasarısının (Y.T.No:123/1/91) üçüncü görüşmesi hakkındaki Tezkeresi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plân Komitesi Başkanlığının Bayrak Radyo Televizyon Kurumu 1985 Mali Yılı Kesin Hesap Yasa Tasarısının (Y.T.No:8/l/90) üçüncü görüşmesi hakkındaki Tezkeresi Hukuk ve Siyasi işler Komitesi Başkanlığının, Yurttaşlık Yasa Tasarısının (Y.T.No:188/2/92) Genel Kurulda ivedilikle görüşülmesine ilişkin Tezkeresi C- BİLGİYE SUNULANLAR 1. Plajların Kullanımı ve Denetimi Yasasının bir daha görüşülmek üzere geri gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi " Yurt dışına giden Başbakan Sayın Dr. Derviş Eroğlu'na Dışişleri ve Savunma Bakanı Kenan Atakol'un vekâlet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi YDP Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Kenan Akın'ın yurt dışı izin istemi DP Lefkoşa Milletvekili Sayın Nazif Borman'ın yurt dışı izin istemi III. GÖRÜŞÜLEN TASARI VE ÖNERİLER İLE KOMİTELERDEN GELEN DİĞER İŞLER 1. Hukuk ve Siyasi işler Komitesinin Kıyıların Korunmasına ilişkin Yasa önerisinin (Y.Ö.No:2/l/90) reddedilmesine ilişkin Raporu

3 I. GELEN EVRAK CUMHURBAŞKANINCA BİR DAHA GÖRÜŞÜLMEK ÜZERE GERİ GÖNDERİLEN YASALAR 1. Plajların Kullanım ve Denetimi Yasası (Y.T.No: 192/2/92) (Başkanlığa Geliş Tarihi: ) (Hukuk ve Siyasi İşler Komitesine) RAPORLAR Mali Yılı Kesin Hesap Yasa Tasarısı (Y.T.No: 123/1/91) ve Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plân Komitesinin Tasarıya ilişkin Raporu. (Başkanlığa geliş tarihi: ) 3. Bayrak Radyo Televizyon Kurumu 1985 Mali Yılı Kesin Hesap Yasa Tasarısı (Y.T.No:8/l/90) ve Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plân Komitesinin Tasarıya ilişkin Raporu (Başkanlığa geliş tarihi: ) 4. Yurttaşlık Yasa Tasarısı (Y.T.No: 188/2/92) ve Hukuk ve Siyasi işler Komitesinin Tasarıya ilişkin Raporu (Başkanlığa geliş tarihi: ) 5. Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plân Komitesinin, Fiyat İstikrar Fonunun 1 Ocak Aralık 1989 Devresi Hesaplarının Denetimine ilişkin Sayıştay Denetim Raporuna (S.R.No:50/1/90) ilişkin Raporu. (Başkanlığa geliş tarihi: ) 6. Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plân Komitesinin Devlet üretme Çiftliklerinin 1990 Mali Yılı Hesaplarının Denetimine ilişkin Sayıştay Raporuna (S.R.No:67/2/92) ilişkin Raporu. Başkanlığa geliş tarihi: ) 7. Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plân Komitesinin, Vakıflar ve Din İşleri Dairesi 1989 Mali Yılı Hesaplarına ait Sayıştay Denetim Raporuna (S.R.No:68/2/92) ilişkin Raporu. (Başkanlığa geliş tarihi: ) 8. Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plân Komitesinin, Genel Tarım Sigortası Fonunun 1990 ve 1991 Mali Yıllarına Ait Hesapların Sayıştay Denetim Raporuna (S.R.No:70/2/92) ilişkin Raporu. (Başkanlığa geliş tarihi: )

4 Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plân Komitesinin Dome Otel ve Kıbrıs Türk Turizm işletmelerine Bağlı Salamis Bay Otel, Mare Monte ve Dorona Otelin Alacakları ile ilgili Sayıştay Denetim Raporuna (S.R.No: ) ilişkin Raporu. (Başkanlığa Geliş Tarihi: ) TASARILAR 10. Su İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı (Y.T.No:232/3/93) (Başkanlığa geliş tarihi: ) (İdari ve Sosyal İşler Komitesine) YAZILI SORULAR 11. Demokrat Parti Lefkoşa Milletvekili Sayın Erkan Emekçi'nin, "Kolejlerin Lise Sınavlarındaki Başarı Durumunun Türkiye'deki Emsali Okulların Başarı Durumlarıyla Karşılaştırılması" ile ilgili Yazılı Sorusu (Y.S.No:52/3/93) (Başkanlığa Geliş Tarihi: 22 Mart 1993) (Başbakanlığa) TEZKERELER 12. Yurt Dışına Giden Başbakan Sayın Dr. Derviş Eroğlu'na, Dışişleri ve Savunma Bakanı Sayın Kenan Atakol'un vekalet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanıığı Tezkeresi. (Başkanlığa geliş tarihi: ) 13. Yurt Dışına Giden iskan Bakanı Sayın Hasan Yumuk'a, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Sayın Eşber Serakıncı 1 nın vekalet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanıığı Tezkeresi. (Başkanlığa geliş tarihi: )

5 Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plân Komitesi Başkanlığının, 1990 Mali Yılı Kesin Hesap Yasa Tasarısının (Y.T.No:123/1/91) üçüncü görüşmesi hakkındaki Tezkeresi (Başkanlığa GelişTarihi: ) 15. Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plân Komitesi Başkanlığının, Bayrak Radyo ve Televizyon Kurumu 1985 Mali Yılı Kesin Hesap Yasa Tasarısının (Y.T.No:8/l/90) üçüncü görüşmesi hakkındaki Tezkeresi (Başkanlığa Geliş Tarihi: ) 16. Hukuk ve Siyasi işler Komitesi Başkanlığının, Yurttaşlık Yasa Tasarısının (Y.T.No:188/2/92) Genel Kurulda ivedilikle görüşülmesine ilişkin Tezkeresi (Başkanlığa Geliş Tarihi: )

6 BİRİNCİ OTURUM - Açı 1 ış Saati: BAŞKAN: Meclis Başkan Yardımcısı Vehbi Z.Serter KÂTİP : Muharrem Söylemez BAŞKAN- Sayın milletvekilleri; Cumhuriyet Meclisinin 2'nci Dönem, 3'üncü Yasama Yılının 31 ' inci Birleşimini açıyorum. Ad okunmak suretiyle yoklama yapılacaktır. (Ad okunarak yoklama yapıldı.) yarım saat MUSTAFA ERBİLEN (Lef koşa)(yer inden)- Nisap yoktur, ertelensin. yarım saat BAŞKAN- Sayın milletvekilleri; nisap yoktur. Oturumu erteliyorum. (Kapanış saati: 10.05)

7 İKİNCİ OTURUM - Açı1ış saati: BAŞKAN- Sayın milletvekilleri; Cumhuriyet Meclisinin 2'nci Dönem, 3'üncü Yasama Yılının 31 1 inci Birleşimini açıyorum. Ad okunmak suretiyle yoklama yapılacaktır. (Ad okunarak yoklama yapıldı.) KATİP - Toplantı yeter sayısı vardır Sayın Başkan. vardır. BAŞKAN - Sayın milletvekilleri; toplantı yeter sayısı II. BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI Gündem gereği görüşmelere geçiyoruz. Gündemimizin birinci kısmında Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları vardır, önce gündem dışı konuşmalara söz verilecektir. Sonra da onaya ve bilgiye sunuş işlemleri yapılacaktır, üç gündem dışı konuşma istemi vardır. Birinci konuşma istemi Yeni Doğuş Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Kenan Akın'ın "Tarım Üreticilerinin sorunları ve TC-KKTC ticari ilişkileri konulu gündem dışı konuşma istemidir. Okuyun lütfen. KATİP - KKTC Meclis Başkanlığı, Lefkoşa. Meclisimizin ilk birleşiminde ülkemizin içinde bulunduğu şu günlerde üreticilerimizin üretmiş olduğu zeytin, küçükbaş hayvan, süt ürünleri, narenciye, nohut vesair ürünlerinin pazarlanması, bu konuda Hükümetin çaresiz, kayıtsız, vurdum duymaz ve beceriksizliği, TC ile KKTC arasındaki ticari ilişki hakkında gündem dışı konuşma yapmak istiyorum. Gereğinin yapılmasını saygılarımla rica ederim. Kenan YDP Gazi Mağusa Akın Milletvekili

8 BAŞKAN - Sayın Kenan Akın buyurun. KENAN AKIN (Gazi Mağusa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bugünkü gündem dışı konuşmam genelde tarım ürünleriyle köylünün üretmiş olduğu ürünleriyle ihracattaki sıkıntılar ve bu sıkıntılar çerçevesinde Hükümetin halâ kayıtsız, şartsız kalması, ondan da öte beceriksiz olması konusudur. Şimdi 6 Mart 1992 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında Karma Ekonomi Komisyonu 12'nci Dönem Protokoluna 1-2 maddesini okuduktan sonra bugün Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cuhuriyeti arasındaki ticari ilişkilerimize gözönüne atınca burada Hükümetin olup olmamasında bayağı büyük kuşkularımız doğmaktadır. Eğer ciddi bir Hükümet, Hükümet etmenin ciddiyetini bilen bir siyasi parti bulunmuş olsaydı protokollar su yüzünde kalmak yerine mutlaka hayata geçmesi gerekmekteydi. Bugün bakıyoruz üretilen tüm ürünler her dönemde mutlaka ya pazarlamama konusu, pazar bulamama konusu, fiyatta rekabet yapamama konusu devamlı gündeme gelmektedir. Oysa Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki işbirliğine bakıyoruz, protokala bakıyoruz, ticari bir maddesini okuyacağım yani hepsini zaman almamak için okumak istemiyorum, tarım ürünleriyle ilgili bir konuya değinmek istiyorum. "Ticaret" diyor 3, "Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ticari ilişkilerin karşılıklı yarar sağlayacak yani Türkiye'den Kıbrıs'a, Kıbrıs'tan Türkiye'ye karşılıklı ithalat, ihracat trafiğinin bir çizgide olmasını sağlayacak şekilde, daha da geliştirilmesi için gerekli tedbirler alınacaktır.

9 Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tarım ve sanayi ürünlerinin üçüncü ülkelere reeskont edilmesi imkânlarının sağlanması için Türkiye Cumhuriyetinden gerekli kolaylıklar sağlanacaktır. 4. iki ülke arasında sermaye, hizmet ve mal akımı sağlanacak, ayrıca iki taraf iş adamları iş konseyi kuracak. Şimdi o iş konseyi kurulmuştur. Bu protokolda 6 Mart 1992 tarihinde, zamanın Maliye Bakanı Nazif Borman ve halen görevde bulunan Sayın Devlet Bakanı Orhan Kilercioğlu tarafından imzalanmıştır. Hayata geçmiştir. Ticari ilişkimiz bu protokoldan sonra daha mı çoğalmıştır, yoksa yine birtakım kıt görüşlerden dolayı, günlük bürokrasinin engelinden dolayı ürettiğini satamayan bir Kıbrıs toplumu halinde hükümetin yapmış olduğunu görmek mümkün değil. Hiçbir şey yaptığını görememekteyiz. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hal böyleyken halen Hükümetin sessiz kalması, birtakım savsatalarla, fiyatlarla rekabet edemiyoruz demesi bugün köylümüzün devamlı daha da fakirleşmesine sebep olmakta, üretken olan toplumumuzu, adeta üretmeyen müzmin bir toplum haline getirmek için sanki da çaba göstermektedir bugünkü hükümet. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çalışan üretken bir topluma sahip olmanın mutluluğunu yaşarken, maalesef eline geçen imkânları en iyi şekilde üretmeyi, üretime yönelik değerlendiren köylümüz, çiftçimiz, yıllardır vermiş olduğu emeğin karşılığını alamamakta ve Hükümetimizin yuvarlak lâflarla bu konuları geçiştirmekte, üstüne üstlük ekonominin canlılığından bahsetmekte, kalkınmadan bahsetmekte, kalkınma deyince. Ulusal Birlik Partisinin programını hiç okumadım. Okumak da istemiyorum. Çünkü, kalkınma deyince acaba otellerin iflâsını getiren günler midir? icra memurlarının otelcilere icra koyması mı demektir Ulusal Birlik Partisinin anlayışı? Bu kalkınmayla, bugünkü yaşanan sanayicimizin, turizm yatırımcılarının yaşamakta olduğu sıkıntıları gördükçe Ulusal Birlik Partisinin kalkınma

10 modelini anlamakta çok zorluk çekmekteyiz. Neyi murat ettiğini de bir türlü çıkaramıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ticari açık her gün büyümekte, Türkiye Cumhuriyetinden herşeyi alıyor, gümrükten özel indirimle rağbet görülen bir çizgiye getirilmekte, araba gümrükleri dahi üçüncü ülkelere nazaran çok farklı. Bu tutum gayet güzel. Bunu, kesinlikle Türkiye'den gelen malların çarşımızda, üçüncü ülkelerden geleceğine, ülkenin döviz kaybına uğrayacağına, Türkiye'deki çarşıdan gelen mallara rağbet olsun. Ancak, bu karşılıklı esasa dayanması gerekmektedir. Tüketiciyi koruyacak nitelikte halkımızın Anavatan TC mallarına rağbet etmesini sağlamaktadır. Bu gümrükteki muafiyetler, özel indirimler veyahut da Türkiye Cumhuriyetinden gelen mallara konulan gümrük harçları gayet mantıklı olduğunu kabul ediyoruz ve bunu da savunuyoruz. Ancak, tüketiciyi korurken, ülkemizdeki yaşayan insanlarımızın gerek ülkemizin döviz kaybına uğramaması için üçüncü ülkelerdeki ihracatı belki bir sınıra getirebilirsin. Ancak, bu ülkede ürettiğimizi Türkiye'ye satabiliyor muyuz? Hayır. Protokolda, ya okumadan imzalıyorsunuz siz bunu, veyahut da buradaki okuyanları anlamıyor bu Hükümet. Türkiye Cumhuriyeti arasındaki, KKTC arasındaki ticari işbirliği karşılıklı esaslara dayanır diye Maliye Bakanı... İSMET KOTAK (Gazi Mağusa)(Yer inden)- Ama yenisi mi bu? KENAN AKIN (Devamla)- 1992'dir bu. daha. nedir İSMET KOTAK (Yer inden)(devamla)- Yenisini yayınlamadılar söylediğin? KENAN AKİN (Devamla)- Şu anda geçerli budur. 1992'dir. İSMET KOTAK (Yer inden)(devam 1 a)- Yok imzaladılar, nasıl? KENAN AKIN (Devamla)- 6 Mart. Bir sene. İSMET KOTAK (Yer inden)(devam 1 a) - Saklıyorlar. Gizli saklı. Niçin gizli? Savaş ilânı mı?

11 KENAN AKIN (Devamla)- Belki de gizlediler. Ama yine bu madde vardır. Türkiye Cumhuriyetiyle KKTC arasındaki ticari ilişki karşılıklı devam edecek. Hani karşılıklı ya bunu okuyan veyahut da Bakanlar Kurulu, ya okuma yazma bilmiyor veyahut da bunu çözmek istemiyor. Eğer bu protokol karşılıklı esasa, samimiyete dayanıyorsa, Türkiye Cumhuriyetinden buraya nasıl mal getiriyorsa, Türkiye Cumhuriyetine de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin üretmiş olduğu mallara çok rahat pazar bulacak formülleri geliştirmek mecburiyetindesiniz. ERGÜN VEHBİ (Lefkoşa)(Yer inden) - Bu senekinde o maddeyi çıkardılar. Onun için gizli tutuyorlar. Bu senekinde yoktur. KENAN AKIN (Devamla)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti'nden gelen her türlü mala bu gümrük muafiyetini getirirken, ya bizim ürettiğimiz mallar nerelerde? Türkiye pazarında nasıl girebilmekte veyahut da girebilmekte midir?

12 Bu soruyu gerçekten çok kalın bir işarette Sayın Tarım Bakanı anlarsa çok kalın bir şekilde sormak isterim. Bakıyoruz hayvan dış satımı yalnız Türkiye'ye değil oraya noktayı koyalım bugünkü hayvan dış satımı köylü yana yana kuzu pazarı ararken dün daha bir ay önce 33 lira olan canlı etin fiyatı artık kasapların vicdanına kalmıştır. Beceriksiz Hükümet, kifayetsiz Hükümet hayvan dış satımında yıllardan beri getirmiş olduğu politikalarla bugün halâ kuzular ihracat kıvamına girdiği halde halâ ihracat edilip edilmemesi veyahut da kaç tane ihraç edilecek, pazar bulundu mu bulunmadı mı hiçbir net bir görüş ortada yok. Hayvan dış satımı ne konuda? ihracata yönelik kuzular şu anda ihracat kıvamına girmiştir, ikinci karın kuzular gelmektedir, yavrulamaktadır. Halâ bu ülkede hayvan üretiminin ihracatından bir haber yok. Daha dün bayram gezisinde köyleri dolaşırken baz; köylerde tesbit yapmaya başlanmış ama ne zaman belli değil, kaç tane belli değil onu Allaha teslim ettik, nasıl Sayın Bakan biz inönü'ye karışmıyoruz çünkü ben getirmiyorum dediği gibi artık bunu acaba zeytin yağını da kaçak yollarla maroniklere teslim ettiğimiz gibi hayvancılığı da mı onlara teslim edeceğiz bi lemiyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hayvan dış satımı dediğimiz gibi her geçen yılı aratmakta, gelen yıllar ihracat açısından bir öncekine rağmen gerilemektedir. Diğerlerine baktığımızda dışta fiyat açısından rekabet sağlanamıyorsa ihracata teşvik primi verilir. Eğer ben bu ülkedeki hayvanlarımı dışarda pazarlama konusunda sıkıntım varsa mutlaka Hükümet oturup sağlıklı kararlarla bir üretim yapması lazım. Fikir üretmesi lazım, ihracattaki fiyat konusunda rekabet yapamıyorsa o rekabeti sağlayacak birtakım teşvik primleri ortaya çıkarması lazım. Hani? Efendim Türkiye'den Araplara daha ucuz hayvan gidiyormuş, biz da aynı fiyata çekelim. Formaya koycaksın uyduracaksın, fon uyckıracaksın.

13 Bir takım fonlar oluşturarak hayvan dış satımmdaki ihracatı destekleyecek fonları oluşturmak mecburiyetindesin. Oluşturmazsa biz bu kürsüye geleceğiz devamlı siz ne kadar buraya gelip global laflar üretseniz de bile inandırıcı, siz bile inanmayacaksınız. İnandırıcı olmayacağı gibi biz aynı eleştirileri yapacağız. Çünkü fon olmadığı için bunu destekleyemeyeceksiniz. Bu politikalarınıza hayvan üreticisi, köylünün, çiftçinin her zaman bu sıkıntıyı çekecek, devamlı periyodik dönemlerde kasapların vicdanına kalacak. Keşke kasapların ucuz aldığı gibi tüketiciye de yansısa belki şikayetimiz %50'ye iner. Tüketiciye yansısa hayvan canlı satımları kasapların aldığı gibi fiyatlar düşerse kasabın kancasında düşerse amenna belki biz şikayetimizi geri alırız ama o da yok. Onun kontrolünü bile yapamamaktasınız. Köylüde şu anda 27-28'e düşümüştür canlı hayvan alımı ama halâ kasaplarda 33 liraya alınan gündeki gibi 60 bin, 70 bin, 80 bin, 100 bin liradır. Nedir Bakanlık yani niye Hükümet yani Hükümet yok mu? Hükümet benim bildiğim eğer ciddi bir Hükümet, Hükümet olmanın ciddiyetini bilen bir siyasi iktidar halkının menfaatlerini korumakla yükümlüdür. Eğer bir kasap halkın cebindeki parayı bu şekilde kontrol, gasbediyorsa ona engel olacak makam Hükümettir. Maalesef serbest piyasa ekonomisi tutturduk kasaplar halkımıza istediği fiyatta et satmakta ama biz halâ seyirci kalmaktayız. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ulusal Birlik Partisinin beceriksizliği bayram öncesi yine konuştuk, süt ürünleri konusunda. Avrupa'da bakıyoruz süt ürünleri peynir, süt ürünleriyle birlikte ülkemizde her markette Avrupa'dan gelen peynir vardır. Gelsin mi? Gelsin. Yani halkımız yesin mi? Yesin. Ama fiyatlara baktığımızda Danimarka'nın, Holanda'nın mesafesine baktığımızda ülkemize gelirken buraya ithal edilirken mesafedeki navlun ücretini ortaya koyduğumuzda halâ bu peynirler tüccarların kontrolsüz, %100'ün üzerinde fahiş kâr ettiği halde kendi ürünlerimizin altında satılmaktadır.

14 Neden? işte ciddi hükümetlerin teşvik primlerinden dolayıdır. İhracatı ki narenciyede yaşadığımız gibi, İsrail'in yapmış olduğu gibi. Biz halâ kendi ülkemizdeki ürettiğimiz, Avrupa'dan gelen kontrolsuz, fahiş kâr yapan tüccarların vicdanına bırakarak, maalesef kendi süt ürünlerimizi de burada değerlendirememenin sancısını çekmekteyiz. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; defalarca bu kürsüden söylüyoruz. Gidin, bir Allah rızası için, yani size yalvarıyorum artık, bu ülkedeki hayvancının etinin pazarlanması açısından. Her gemiden 20 ton et gelmektedir. Yani, o etin buraya gelişi, Kıbrıs'taki et fiyatıyla aynıdır eğer nakliyeyi ortaya koyacak olursak. O TIR'ın masrafını, şoförünün bilmem neyin masrafını ortaya koyarsak Türkiye'den gelen etle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde üretilen köylümüzün eti aynı fiyattadır. Askerimizin yediği eti, Allah rızası için yoksa, biz devreye girelim, biz askeri makamlara gidelim, biz Türkiye'deki makamlarla biz görüşelim. Bize bu yetkiyi verin, biz bunu çözelim. Bırakmayın kasapların vicdanına. Şurada 30, 40 bin tane asker varsa, o askerin.gelmiş olduğu her gemide bir TIR et gelmektedir. Bunu kapatın. Periodik döemlerde, her gün belki karşılayamayabi1iriz. Efendim, biz askerin etini karşılayamıyoruz. Karşılayamayız. Ama, çok olduğu dönemde, ihracatın tıkanık olduğu dönemlerde Et Balık Kurumunun TIR'ı gelmesin buraya. Kendi hayvancımızın, Mehmetçiğe kendi köylümüzün, hayvan etini yedittirelim Neden donmuş eti, yani gelsin, neden gelmesin ama, periodik dönemlerde, ihracat tıkanıklığı döneminde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki hayvancının yetiştirmiş olduğu etleri yedirirsek, bu sorun zaten çözülür. Hiç olmazsa paramız burada kalır. Kendi hayvancımızın üretmiş olduğu para kalır. Askerimizin ekonomik olarak pek fazla, savunma açısından çok büyük katkıları vardır ama, ekonomik katkıları da pek o kadar büyük değildir. Bunun altını da çizerek söylemek istiyorum.

15 Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; belki Sayın Bakan bu ricadan sonra, bayram arifesinden sonra, bu ricadan sonra, Kolordu Komutanıyla, gerçi askeri makamlarla yaklaşım gösterir. Belki bu ricayı, biz de yapalım. Siz istiyorsanız ki, eğer sıkıntı varsa, birtakım belki sıkıntıları vardır. Gidelim Ankara'ya. Devlet Bakanıyla bu protokolü imzalayacağımıza, durmadan memurları ödeyemiyorum diyeceğinize, gidelim, hayvan etimizi askere satmak için çareler arayalım. Bunları yaparsanız, zannedersem bu toplum ve biz de alkışlayacağız sizi. Ama bu alkışı hiçbir zaman alacak duruma gelmeyeceksiniz. Çünkü korkuyorsunuz. Niye korkuyorsunuz bilemiyorum. Anlamakta zorluk çekmekteyim. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; narenciye, bugün gerçekten sefilleri oynamaktadır narenciye üreticileri. Hiç Sayın Bakan çıkıp da, buradan narenciye konusunda övünecek hiçbir kelime bulamaz. Çünkü geçen yılın oranıyla, narenciyenin üretimindeki girdilere bakacak olursak, elektriğinden suyundan, ilâcından işçilerin narenciye kesiminde çalışan işçilerin kesim ücretlerini ortaya koyduğumuzda yüzde yüz artış olmakla birlikte, narenciye maalesef yüzde altmış artışlarla narenciye sektörünün yüceldiğini, desteklendiğini söylememiz mümkün değildir. Bakıyoruz, narenciye bizim dışımızda, narenciye üretip, bizim dışımızda narenciye üretip ihraç yapan ülkeler, kaliteli, dış pazarda rekabet sağlayacak kalite, paketleme konularında azamı gayret ve titizliği göstermek için üretici desteklenmektedir. Eğitilmekte ve desteklenmektedir. Narenciye ürünlerini üreten üreticiye acaba Tarım Bakanlığı olarak kaç defa eğittiniz? 1976'dan beri bu sıkıntı vardır. Zaman zaman, bu fırsatı buldukça, portakal ağacını bu ülkede gören insanlara on dönüm, yirmi dönüm, otuz dönüm narenciye bahçesi teslim ettiniz. O üreticinin kolundan tutup, ey be adam gel bunu bugün sula, şu gün buda, böyle bakımını yapın, şu gün ilâçla dediniz mi? Hayır. Onu diyecek kadro yok. Hiçbir zaman oluşturmadınız. Maalesef İsrail'de bunu gördüğümüz zaman, sanki da tornadan çıkmış gibi portakal. Görüyoruz ingiltere pazarında, tesadüfen, 1980 yıllarında gittiğimde, gördüğümde 60 milimlik, 60 milim diyorum, 60 milimlik bütün portakallar sanki da tornadan çıkmış gibi. Bu eğitimin getirmiş olduğu, hükümetin, narenciye sektörüne vermiş olduğu hükümetlerin, İsrail Hükümetinin, narenciyenin, ihracata yönelik narenciyenin önemini vermiş olduğu önemi, konumu ortaya koymaktadır. Ama bakıyoruz biz, üretici eğitilmez. Desteklenmez. %80 ıskartayla narenciye almaya kalkarsanız, her geçen yıl, mutlaka gelen yılı aratmaktadır.

16 Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ulusal Birlik Partisi bu eğitim yerine ancak narenciye sektörüne paketlemelerde işçi çalıştırsın, çalışanların emeğine karşılık Ulusal Birlik Partisi üyesi olmak koşulunu getirsin düşüncesine girmekte ve bu hastalıktan kendini de bir türlü kurtaramamamaktadır. Ama inşallah ilk erken genel seçimde kurtulacaksınız o hastalıktan. Çünkü öyle artık halkın UBP, bilmem YDP, DP, HDP, SDP diye ayıracak imkanınız olmayacak artık bütün halkımız için hangi siyasi partiye oy verirse versin devlet imkanlarından eşit yararlanacağını her zaman biz söylüyoruz. Geliyoruz kangren haline gelmiş zeytin ve zeytin yağı konusu. Her yıl bu kürsüden gerek ben gerekse diğer siyasi parti arkadaşlarımız bir ara Ergün Vehbi arkadaşımız hiç unutmayacağım lahmacun fırınlarına dolan zeytinler diyordu, şimdi lahmacun fırınlarını mobil gaza çevirdik, gaza çevirdik. Ama ne oldu? Hükümet ne oldu? Yani şimdi yine kurumaktadır. Yine kurumaya sanki de zemin hazırlamaktasınız. Kömür olmaya başlamıştır şimdi. Eleştirilen konulardan biri olmaktadır zeytin ve zeytin yağı konusu. Fakat bunca eleştiri, yapıcı tenkitlere rağmen Hükümet ne yapalım, kime satalım, Türkiye'de daha ucuz fiyat açısından rekabet edemiyoruz diyorsunuz, başka bir söyleyeceğiniz bir şey yoktur. Peki Turizm Teşvik Fonu oluştururken, yatırımcı turizmciye düşük faizli kredi sağlarken neden bu sektörüde birtakım formüllerle zeytin yağı ihracatını da sübvansiyon yaparak veya ihracatı teşvik primi yaparak dışta pazar bulabilecek şirketleri bu konuda desteklemiyorsunuz? Kaç kuruş desteğiniz var? Ben yaptığım araştırmada Bilginoğlu Zeytin Yağı Fabrikasıyla görüştüm izmir'de, Türkiye'deki bugün zeytin yağının kilosunun alım fiyatı fabrikada 13 bin Türk Lirasıdır kilosu. Biz burada 15 1 e açıkladınız. Kim alıyor? Hani açıkladınız, alan kim? Hani zeytin yağının fiyatına 15 bin lira dediniz alan kim? Anlamak da mümkün değil. Hani Zeyko nerede? Veyahut Zeyko ne iş yapıyor? Zeyko'da milyonlarca lira vermiş olduğunuz maaş ve ordaki adamların görevi nedir? Sadece ayçiçeğini, varillerle gelmiş ayçiçeğini paketleme midir? Onu Hatay'dan, Antakya'dan gelen inşaat işçileri de yapar, kaçak işçiler de yapar. Zeyko

17 niye bu pazarları almamaktadır? Niye bunlarla yapıcı olarak temas kurup bir tankerle, bir tankerle bu ülkenin zeytin yağı, şu andaki çiğ zeytin yağı Türkiye'deki zeytin yağı üreten fabrikaların depolarına, makinelerine gitmemekte? işte bunu bile yapacak bir kapasitemiz olmamakta, işte gelin bu tarım ülkesinden tarımın verimli olmasından bahsetmemiz mümkün mü acaba? Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ticari ilişkilerine tekrar zeytin yağı konusunda değinmeden geçemeyeceğim. BAŞKAN - Sayın Akın iki dakikanız kaldı efendim, toparlarsanız. KENAN AKIN (Devamla) - Bitirmeye çalışacağım Sayın Başkan. Bakıyoruz yine protokola bakıyoruz. Bu ülkede üretilen tarım ürünleri, zeytin yağı tarım ürünü mü acaba değil midir? Sayın Bakan tarım ürünü derse ben de bu protokolü artık devamlı sizin kafanıza çalacağım. Diyeceğim arkadaşlar tarım ürünü bunu emrede sen Türkiye'ye bu malı satmak mecburiyetindesin Sayın Kilercioğlu sizin önünüze bunu dayatırken neyi hedefleyerek imzalatıyor? Siz bunun altına imzalarken bugün Sayın Borman yok ama Hükümetler devam ettiği için aynı fikir devam etmektedir. Yani neyi murat ettiğiniz tarım ürünü müdür, değil mi onu öğrenmek istiyoruz. Zeytin eğer tarım ürünüyse ben iddia ediyorum tarım ürünüdür... NAZİF BORMAN (Lefkoşa) (Yerinden) - Uygulama önemli efendim. KENAN AKIN (Devamla) - Evet tarım ürünüdür. Ancak halâ bakıyorum her marketimizde Türkiye'nin değişik firmalarının düşük gümrüklerle bu ülkedeki yüz kusur çok küçük düşük gümrüklerle memlektin marketlerini dolduracak, benim tesisim yok, zeytin yağımı tesisim olmadığı için çiğ olarak satmam mümkün değil. Gelin hiç olmazsa bu yağların gelmesini arkadaşlar bu ülkede pazarlanmasını, rafine edilmesi, zeytin yağlarının pazarlanmasına karşılık kendi malımı satayım ben. Bu beceriksizliği mi yapamıyor ben anlamıyorum.

18 Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hal böyleyken, bu olumsuzluklar devam ederken, Hükümetin gayrı ciddi tavrı devam etmesine rağmen, zeytin üreticisi, köylümüzün elleri parça parça olmasına rağmen, kadını, kızı, çoluğu çocuğu zeytinleri toplamakta, bir kısmı sadece kendi yiyeceğini ayırmakta, geriye kalan zeytinlerini değirmende yağ haline getirerek evinde, köyünde depolamaktadır. Kendi işgücü, emeği hariç, zeytinyağı köylümüze maliyeti 12 bin Tl, tarlayı sürmesi, gidip gelmesi, değirmene götürüp getirmesi. Şimdi, peşlerine Vergi Dairesi düşmektedir. Değirmenciye soruyor. Hangi adam sana yağ çıkardı? Şu filân adam, şu filân adam, 300 okka yağ çıkardı. Kaç para yapar? Hükümet açıkladı. 15 bin lira yapar. 15 bin liradan vergisini istemektedir. Ne utanmazlıktır bu? konuş orda TARIM VE ORMAN BAKANI İLKAY KÂMİL (Yerinden)- Doğru dürüst kürsüden. KENAN AKIN (Devamla)- Kusura bakmayın bu tabiri kullanmak mecburiyetindeyim. Köylünün elinde satmadığı... çıkan İLKAY KÂMİL (Yerinden) (Devam 1 a) - Konuşma, bilmen görmen kürsüye. KENAN AKIN (Devamla)- Elinde, köylünün elinde satmadığı... BAŞKAN- Sayın Akın. siz. KENAN AKIN (Devamla)- Zeytinyağından vergi alamazsınız BAŞKAN- Dil temizliğine dikkat edin efendim. KENAN AKIN (Devamla)- 0 zaman, onu engelleyin. 0 Vergi Dairesini çizgiye getirin o zaman. Köylünün satmadığı zeytinyağından nasıl vergi isteyebiliyorsunuz siz ve o köylü, yarın o zeytinyağını dökecektir. Ondan hiç rahatsız olmayın.

19 Rahatsız oluyor mu o köylünün elinde zeytinyağını bırakan sizlerin üzülmesi lâzım. Ama sizde üzülecek şey nerde? da in. İLKAY KÂMİL (Yer inden)(devamla) - Hadi bitir konuşmanı BAŞKAN- Evet Sayın Akın, toparlayın efendim lütfen. KENAN AKIN (Devamla)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; rahatsız olsanız da, olmasanız da... İLKAY KÂMİL (Yer i nder.) (Dev am 1 a) - Rahatsız olmayız biz. KENAN AKIN (Devamla)- Biz bunları söyleyeceğiz. Köylünün satmamış olduğu zeytinyağından vergi almaya hakkınız yoktur. Satsın, alsın. Çatır çatır vergisini ödesin. Şimdiden Vergi Dairesi zeytin üreticisinin de peşine düştü. Niye? Şu değirmende 300 okka, 500 okka zeytinyağı çıkardım diye. Bu mantıklaysa eğer, ben o sözü geri alacağım. Ama almıyorum. Çünkü, köylünün elinde halen '00 milyarı aşkın, bütün köylümüzün elinde milyarların üstünde zeytinyağı vardır. İSMET KOTAK (Gazi Mağusa) (Yer inden)- Ne alacaksınız? Sigara ithalâtçılarından alsın vergiyi. BAŞKAN- Evet efendim. KENAN AKIN (Devamla)- Maalesef hükümetin yaklaşımı, hemen rahatsız olmaktadır. Sert tepki göstermek mecburiyetindeyiz. Halkımızın cebinde olmayan parasını soymaya hakkınız yoktur. Vergi Dairesi adı altında ihracat yapılmamış, satılmamış bir zeytinin vergisini hangi mantıkla isteyebiliyorsunuz anlamak mürrkün değil. Ancak siz, zeytinyağını, halbuki devlet tekelinde toplayıp Türkiye'deki zeytinyağı fabrikalarına ihracatını düşünürsek, nasıl unu yalnız sen kendin getiriyorsun, zeytinyağının da sen kendin ihracatını yap veyahut da ihracatını yapacak özel şirketlere teşvik primi uygulamasını yap. Ama maalesef, tabii ki, ticari, hayvancılığı nasıl hükümet bıraktıysa, ben diyor

20 hayvancılığı getiremiyorsam, Maronitler aracılığıyla... BAŞKAN- Toparlayın efendim lütfen. KENAN AKIN (Devamla)- Bir kısım Rum tarafına gönderilir. Diğeri de kaçak yollarla üç beş Maronit veya kaçakçıyla çözecek diye Hükümet medet beklerse, bu sorunları biz halâ tartışmaya devam edeceğiz. Sert tepkiden dolayı belki Sayın Bakan kızmış olabilir ama kendisi sessiz düşündüğü zaman, köylünün, yine altını çizerek söylüyorum, satmamış olduğu bir üründen, köyünde depolamış olduğu bir üründen dolayı, satış yapsın, vergisini alsın. Çatır çatır alsın. Ama almadığı şeye ahlâksızlık derim. Ben, bunu kabul etsen de etmesen de soygunculuk derim. Vergi Dairesi adı altında soygunculuk derim. Saygılar sunarım. istiyormusunuz? BAŞKAN- Teşekkür ederim Sayın Akın. Sayın Bakan söz TARIM VE ORMAN BAKANI ÎLKAY KÂMİL (Yerinden)- Evet. BAŞKAN- Buyurun efendim. TARIM VE ORMAN BAKANI İLKAY KÂMİL- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında her şeyi en iyi bilen büyük politikacı Kenan Akın, bugün yine çok güzel şeyler dile getirdi bu Meclis kürsüsünden. Normalde, bu tür konuşmalara bu kürsüden cevap vermek bile gerekmez. Çünkü, bu Meclisin kürsüsünden, halkın temsilcisi bir milletvekili çıkıp, ahlâksızlık, terpiyesizlik, ciddiyetsizlik kelimeleri sık sık kullanılırsa, ya aynı şekilde cevap alması gerekir veya bunun yargısının kamuoyuna bırakılması gerekir. KENAN AKIN (Gazi Mağusa)(Yerinden)- Kamuoyu biliyor bunu. İLKAY KÂMİL (Devamla)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz, yine her zamanki gibi, Hükümetin bu söylenen tüm söylentilerin değer yargısını yine her zaman olduğu gibi halka bırakmak taraftarıyım ve o şekilde bırakıyoruz. Çünkü, biz bu ifadelerin, bu kürsüden kullanılmasına her zaman karşı çıktık. Her zaman bu kelimeleri kullanan insanlara tepki gösterdik. Yine aynı şekilde esefle karşıladığımı bir kez daha bu kürsüden bel i rtiyorum.

21 Hükümetin icraatının Sayın Kenan Akın veya herhangi bir muhalefet mensubu arkadaşın çıkıp buradan destek vermesini beklediğimi söylemiyoruz. Gayet normaldir. Çıkıp tenkit edecektir. Hükümetin icraatını muhalefet tabii ki tenkit edecektir, görüşler ortaya koyacaktır, yol gösterecektir, kendi görüşlerini savunacaktır, doğrular alınacaktır. Muhalefet şöyle dedi diye doğrulardan kaçmak mümkün değildir. Eğer bizim düşünemediğimiz, yapamadığımız bir icraat varsa, doğru birşey söyleniyorsa ona uyulacaktır. Bu demokrasinin kurallarından birisidir. Ancak çıkıp burada hükümet eden insanları, uygulayıcıları terbiyesizlik ve ahlâksızlıkla suçlamak bence ağıza alınmayacak kadar çirkin şekilde cevaplandırılması gereken konulardır. Ancak bu biraz önce söylediğim gibi bize yakışmaz, bunu ancak Kenan Akın yapar. KENAN AKIN (Yer inden)(devamla) - Soygunculukla suçluyorum ben sizi. Halkın cebinde olmayan parasını soymaya kalkıyorsunuz. İLKAY KAMİL (Devamla) - Daha değişik en güzel ifadelerdir bunlar, size yakışan ifadeler bunlardır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; KKTC'de üretilen malların değerlendirilmesi konusunu gündeme getiren Kenan Akın'a şunu söylüyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde üretilen her türlü ürün, özellikle tarım ürünleri Türkiye Cumhuriyeti'nin sıfır gümrük uygulanmasından faydalanmak suretiyle Türkiye'ye gidebilir. Türkiye'ye niye gönderilmiyor, Türkiye kapıları niye kapalıdır diyen Kenan Akın lütfen bunu gidip incelesin, sorsun, sonuna kadar bu kapıların açık olduğunu, her isteyenin ilgili bakanlara başvurması halinde bu konuda izin alabileceğini ve bu ürünlerin Türkiye kapısında eğer pazar bulunması halinde değerlendirebileceğini de öğrenebilir ve çıkıp burada niye kapılar açık değil, niye protokollar imzalan- mıyor demesine gerek kalmaz. *

22 Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmak güzeldir, ancak gerçekleri konuşmak daha da güzeldir. Türkiye bize kapılarını hiçbir zaman kapatmış değildir. Tabii ki fiyat konusu bizim bu kapılarda pazar arayışımızı engelliyor. Niye çıkmıyor vatandaş? Açık, serbest gelsin, müracaat etin, alsın, götürsün, değerlendirsin. KENAN AKIN (Yerinden)(Devamla) - Hükümet niye, hükümet yok. sen niye yapmıyorsun Hükümet olarak? Vatandaşa niye şey yapıyorsunuz? İLKAY KÂMİL (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dünyanın hiçbir ülkesinde bütün ihracat, ithalât hükümet tarafından gerçekleşmez. KKTC 1 nin her vatandaşı bu haklarından yararlanabilir. Biz tekelci değiliz. da bırakın KENAN AKIN (Yerinden)(Devamla) - 0 zaman unu getirsinler. İLKAY KÂMİL (Devamla) - Bütün işleri hükümet yapacak diye bir iddiamız yoktur. Her vatandaş bu işlere girebilir ve bu işleri değerlendirebilir. unu da vatandaş KENAN AKIN (Yerinden)(Devamla) - Sayın Bakan getirsin. hiçbir yerde Sayın İLKAY KÂMİL (Devamla) - Herşeyi hükümet yapmaz Akın. KENAN AKIN (Yerinden)(Devamla) - Sayın Bakan; unu da vatandaş getirsin o zaman, imalâtçılar getirsin. BAŞKAN - Sayın Akın; lütfen efendim. İLKAY KÂMİL mi 1 letveki1leri; (Devamla) - Sayın Başkan, değerli KENAN AKIN (Yer inden)(devamla) - İşine gelmeyince... BAŞKAN - Müdahale etmeyin efendim.

23 SERDAR DENKTAŞ (Lefkoşa)(Yerinden) - Kimyasal gübreyi niçin bırakmıyorsunuz o zaman? İLKAY KÂMİL (Devamla) - Bırakırız gelsin, müracaat etsinler. Bunu da söyledik. SERDAR DENKTAŞ (Yerinden)(Devamla) - Müracaat çok. KENAN AKIN (Yerinden)(Devamla) - Un un? Denktaş? İLKAY KÂMİL (Devamla) - Kim müracaat etti Sayın biliyorum. SERDAR DENKTAŞ (Yer inden)(devam la) - Çok var İLKAY KÂMİL (Devamla) - Sayın Serdar Denktaş; Kooperatif Merkez Bankası kimyevi gübreyi getiriyor, doğrudur. Bu çok büyük rakamlarla yapılan bir iş olduğu için vatandaş girmedi tabii. Vatandaş girmedi. Çıksın, girsin şartlar ortada, müracaat etsin. SERDAR DENKTAŞ (Yerinden)(Devamla) - Göreceğiz. KENAN AKIN (Yer inden)(devamla) - Kaliteli un getirelim Sayın Bakan. Un izni veriyor musunuz? İLKAY KÂMİL (Devamla) - Bunu da söyleseydin buna da cevap verirdik yahu. KENAN AKIN (Yerinden)(Devamla) - Buradan soruyorum Sayın Bakan.

24 Akın. Burası Meclis İLKAY KÂMİL (Devamla) - Burası okul değil Sayın Kürsüsüdür. devam edin Sayın BAŞKAN - Evet arkadaşlar; karşılıklı konuşmayın, Bakan. KENAN AKIN (Yerinden)(Devamla) - İşine geldiğinde izin verirsiniz, gelmediğinde vermezsiniz. İLKAY KÂMİL (Devamla) - Evet Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hayvan dış satımı konusunu gündeme getirdi değerli arkadaş. Biz geçen yıl çok iyi bilirler, bu ülkede kaç yıldan sonra, bütün üreticinin rahatladığı, herkesin memnun olduğu bir hayvan dış satımı gerçekleştirdik. Bu yıl araştırmalarımız devam ediyor. İhraç edilecek miktarlar tespit edilmesi halinde biz hayvan ihracatını bu yıl yine gerçekleştireceğiz. Biz pazar arayışını hiçbir zaman terketmedik, biz bu çalışmayı bırakmadık. Bunu kendileri çok iyi bilirler. KENAN AKIN (Yerinden)(Devamla) - Geri kalıyorsunuz Sayın Bakan. bilgi de alıyor İLKAY KÂMİL (Devamla) - Görüşüyor, konuşuyor, bizden. Bakan, geç KENAN AKIN (Devamla) - Geri kalıyorsunuz Sayın kalıyorsunuz. İLKAY KÂMİL (Devamla) - Bizden bilgi de alıyorlar. Ancak yazık ki aldıkları bilgiyi KENAN AKIN (Devamla) - Tam değerlendirilmiyor. İLKAY KÂMİL (Devamla) - Kullanırken yanlış değerlendiriyorlar. inşallah bundan sonra aldıkları bilgileri daha sağlıklı değerlendireceklerdir. Çünkü bizim kapımız kendilerine de açıktır. Devamlı gel irler, bilgilerini alırlar.

25 Yaptığımız çalışmaları çok yakından bilirler. Ben bunları dile getirmesin isterdim. Muhalefet partisi olmak demek tabii her zaman desteklemek olmadığını da söyledim. Ancak gerçekler hiçbir zaman değişmez. Yapılan çalışmalar ortaya konarken takdir de değil en azından gerçeklerin dile getirilmesini isteriz. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Askeri makamlara verilen mallar konusu. Bunu da hepimiz çok iyi biliriz. Kıbrıs'ta görev yapan askeri birliklerin ihtiyaç duydukları malların alınması Kuzey Kıbrıs Cumhuriyetinde, Türk Cumhuriyetinde gerçekleşmiyor. Burdaki Kolordu Türkiye'nin herhangi bir bölgesinde görev yapan bir Kolordu gibi değerlendirilir. Türkiye'de Genel Kurmay Başkanlığı bu Kolorduları veya askeri birliklerin ihtiyaçlarını karşılarken takip ettiği yolun aynisini bunlar için de takip ediyor. Ama bu birlikler Kıbrıs'tan hiçbir şey almıyor mu? Alıyor. Bizim verebileceğimiz ve fiyat farkı çok büyük olmayan, Türkiye de 3 kuruşa aldığı malı ve ben burda ürettiğim malı eğer 300 kuruşa verirsem tabii ki buna gerekçe bulmak mümkün değil. Birtakım mallarımızı alıyorlar. Konuşuyoruz. Sayın Akın'ın dediği gibi bu konuşmadan sonra Kolordu Komutanı ile veya askeri birliklerle konuşacağız diye bir iddia da yanlıştır. Biz askeri birliklerle, komutanlıklarla efendim diyalog içinde olan kuruluşlarız. Hükümet olarak da şahsi ilişkilerimizde de sıkıntılarımızın bu düzeyde çözülebilecek alanlarının çözülebilmesi konusunda onlarla devamlı temasımız vardır. Birtakım işlerimizi çözüyoruz. Gerek Güvenlik Kuvvetleri gerek Barış Kuvvetleri bize bu konuda her zaman yardımcı oluyorlar. Ancak bütün ihtiyaçları burdan karşılansın askerin, burdaki ihtiyaçları burdan karşılansın, parası buraya gelsin konusu, her konuda her malda mümkün değildir. KENAN AKİN dönemlerde Sayın (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Belirli Bakan.

26 İLKAY KAMİL (Devamla) - Belirli dönemlerde almaları gerekenleri alıyorlar Sayın Akın. Biz diyoruz ki sıkıntılarımızı bu birimlere aktardığımız zaman yapılabilecek olanların en iyisini yapıyorlar. Biz bundan şikayetçi değiliz. İSMET KOTAK (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Daha bitmedi mi? BAŞKAN - Daha vakit dolmadı. Lütfen efendim ben işitim konuşmanızı. İSMET KOTAK (Yerinden) (Devamla) - Sayın Bakanlar ne kadar uzun konuşursa biz de öyle konuşalım. İLKAY KAMİL mi 1 letveki1leri; (Devamla) - Sayın Başkan, değerli BAŞKAN - Yok efendim, sınırlıdır efendim. söyledik. İSMET KOTAK (Devamla) (Yerinden) - Biz de fikrimizi merak BAŞKAN- Sınrılıdır efendim, ben saate etmeyin. bakıyorum, İSMET KOTAK (Yerinden) (Devamla) - Buyursunlar, konuşsunlar. BAŞKAN - Peki efendim. Sayın İSMET KOTAK (Yerinden) (Devamla) - Sürenizi aşmayınız Bakan. İLKAY KAMİL (Devamla) - Süremizi aşmayız Sayın Kotak.

27 BAŞKAN - Hayır efendim zamanı geldiğinde keseceğim. ÎLKAY KAMİL (Devamla) - Süremizi aşmayız Sayın Kotak. İSMET KOTAK (Yerinden) (Devamla) - İzliyoruz. İLKAY KAMİL (Devamla) - Eğitim konusu belki ideal değildir. Doğrudur. Yalnız tabii ki eldeki kadrolar dikkate alınarak... KENAN AKIN (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Kifayetli değil. İLKAY KAMİL (Devamla) - Kifayetli değil. Doğrudur. Yalnız elimizdeki imkanlarla çıkarılan programlar bölgelere gönderildi. Köylerde belirli zamanlarda, belirli geceler düzenlenmektedir. Ancak tabii ki bu tarımsal eğitim programlarımız üreticiye ulaşma yollarını daha da çabuklaştırılması daha da sıklaştırılması gerekir. Bu konuda katılırım. Bizim de verdiğimiz talimat bu yöndedir. Çalışmalar yöndedir, ideal olmasa bile, en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Akın son olarak zeytinyağı konusunu bir kere daha gündeme getirdi. Daha önce ne konuştuk. Hükümet olarak aldığımız kararı yapacağımızı bu uygulamayı bu kürsüden belirtmiştim. Bir kez daha söyleyim. Bugün sabahleyin yine kooperatifle bir görüşme daha yaptım. Bizim aldığımız karar aynen uygulanacaktır. Ve birkaç gün içerisinde kooperatif planlarını yapıyoruz. MUSTAFA HACIAHMETOĞLU (Girne)(Yerinden) - 35 bin lira litresi. İLKAY KAMİL (Devamla) - Nisan bin lira değildir Sayın Hacıahmetoğlu. MUSTAFA HACIAHMETOĞLU (Yerinden) (Devamla)- Nasıl? İLKAY KAMİL (Devamla) lira ki loşudur. 38 bin liraya tekabül etmez. ciahmetoğlu (Yerinden) (Devamla)- 48 bin lira değil M U S T A F A HA asitine göre 38 bin lira litresi. İLKAY KAMİL (Devamla) - 38 bin lira değildir. Bu konuda Nisan'ın ilk haftasından itibaren Zeyko zeytinyağı alımlarını başlatacaktır. bu

28 Fiyatlar azdır deniliyor. Biz bu fiyatın yaklaşık yarısını sübvansiyon yapmak suretiyle karşıladık, bunu biliyorsunuz, daha önce söyledik. bakılırsa devede İSMET KOTAK (Yerinden)(Devamla) - Otelcilere verdiğinize kulak. İLKAY KÂMİL (Devamla) - Türkiye'de bir malın satış pazarı Türkiye'dir. Bunu daha önce söyledim. Türkiye'de zeytin yağının alış fiyatı kredili olarak Lira, peşin de Liradır. Bunu söyledik. Biz bunu üreticimize aynı fiyatta yansıtmayacağımızı söyledik. Çünkü Liraya satılması gereken malın üzerindeki alıcı firmanın, kuruluşun, kooperatifin yaklaşık 1500 Lira civarında tam rakam söylerken biraz yanılmış olabilirim, 1500 Lira civarında bir masrafı vardır, nakliyesi, şuyu, buyu. Dolayısıyle 8 bin civarında üreticiye ödemesi gereken fiyatın MUSTAFA HACIAHMETOĞLU (Girne)(Yerinden) - Bir şişe su 8000 Liradır Sayın Bakan. İLKAY KÂMİL (Devamla) Lira ödenmesi konusunda aldığımız kararı 8000 üzerindeki fiyatı hükümet karşılayacak dedim. Bu konu yine rakamda birşey olabilir. Dün fiyat aldım KENAN AKIN ben. (Gazi Mağusa)(Yerinden) - Yanlıştır. İLKAY KÂMİL (Devamla) - Rakam olabilir. ben. KENAN AKIN (Devamla) - Yok, dün fiyat aldım İLKAY KÂMİL (Devamla) - Bu konudaki çalışma Nisan ayı başlarından itibaren, önümüzdeki haftadan itibaren açılacaktır. Bu konu da bu şekilde sonuçlanacaktır. Teşekkür eder, saygılar sunarım Sayın Başkan.

29 BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan. KENAN AKIN (Yerinden)(Devamla) - Kısa bir açıklama istiyorum Sayın Başkan. BAŞKAN - Peki. Kısa olsun Sayın Akın lütfen. KENAN AKIN (Yer inden)(devamla) - Kısa. BAŞKAN - Buyurun. KENAN AKIN (Gazi Mağusa) - Sayın Bakan; gözlüğünüzü unuttunuz. Köylüyü unuttuğunuz gibi gözlüklerinizi de unuttunuz. BAŞKAN - Buyurun Sayın Akın. KENAN AKIN (Devamla) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Sayın Bakan; gerçekten şunu belirtmek isterim. Diyalogtan yana olan bir kişi olduğunu her zaman söylüyoruz. Silo açılımında, hem temel atılımında, hem açıldıktan sonra da size teşekkür ettiğimizi her zaman söylüyoruz. Ancak iktidarla muhalefet gözlüğünün değişik olduğunu ama karaya da beyaz demenin bir anlamı olmadığını ortaya her zaman koyuyoruz biz. Fakat Türkiye Cumhuriyeti sıfır gümrük olmasına rağmen zeytin yağı konusu siz kendiniz söylediniz ama dediğiniz fiyatlar yanlıştır veyahut da o size veren yanlıştır. Ben dün telefonla Dış Alım Genel Müdürü ile görüştüm. Bilginoğu1'1 arı Liraya ben Türkiye'de alırım diyor 'dür. TARIM VE ORMAN BAKANI İLKAY KAMİL (Yerinden)- konuştum. KENAN AKIN (Devamla) - Sayın Bakan dün kendim tamam. İLKAY KAMİL (Yerinden)(Devamla) Lira,

30 KENAN AKIN (Devamla) - Dış alımda Lira ben Türkiye teslim, İzmir teslim alırım diyor Lira. Siz burad Lira diyorsunuz siz. İLKAY KÂMİL (Yer inden)(devamla) dedik. KENAN AKIN (Devamla) - İzmir teslimi Liraya alırım diyor Türkiye'deki fabrika. Yani sizin söylediğiniz gibi sübvansiyon o kadar 8-9 bin lira değildir Liraya 2750 Lira ki yeterli değil. Bana göre tabii navlunu var, taşıması var, 5000 Lira para. Yine yeterli değil. Yeterli değil. 0 zaman ne olacak? işte bunu daha önce yapmanız lâzım. İLKAY KAMİL (Yerinden)(Devamla) - Ne zaman? KENAN AKIN (Devamla) - Bu zeytin yağı her yıl daha önce bunu program yapmanız lâzım. Zeytin yağı çıktığı zaman köylü evinin ambarına veyahut da mandırasına koyacağına doğru Zeyko'ya götürsün. Bu sistemi oturtmanız lâzım. Köylü artı zeytinini aynı bu sene çekmiş olduğu sıkıntıyı bir sonraki sene bereketli olursa ki bu sene gayet güzel bereketli oldu, ben seytin yağını satamayacağım sıkıntısına girmesin. Hükümet alacak desin şu veyahut da bu şekilde. Bir de askeri MUSTAFA HACIAHMET0ĞLU Akın; bir şişe su 8000 Lira. (Girne)(Yerinden) - Kenan KENAN AKIN (Devamla) - Benzinden pahalı. MUSTAFA HACIAHMET0ĞLU (Yerinden)(Devamla) - Bir kiloya Lira. işte üretime verdikleri önem. KENAN AKIN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Bakanın bir de askeri malların leğerlendirilmesi açısından Türkiye'de...

31 tatili yaradı İSMET KOTAK (Gazi Mağusa)(Yerinden) -Bayram sana. MUSTAFA HACIAHMETOĞLU (Yerinden)(Devamla) - Yağları dökeceğim ayaklarına, ayaklarına dökeceğim gitsinler. BAŞKAN - Evet arkadaşlar. işgal etti. İSMET KOTAK (Yerinden)(Devamla) - Koyunlar yolları KENAN AKIN (Devamla) - Türkiye'de ihale edildiğini, Türkiye'deki Maliye Bakanlığının yaptığını bunu biliyoruz. Ancak şunu hatırlatmak isterim. Eğer Diyarbakır'- daki bir askeri birliğe et verilecekse o yöredeki etler değerlendirilir sayın Bakan, izmir tarafı, Ege Bölgesinden Ege Ordu Komutanlığına Ege Bölgesindeki hayvancıların eti değerlendirilir. Yani ta Diyarbakır'dan veyahut da Türkiye'den TIR'larla gelip Kıbrıs'a et getirmenin anlamı olmadığını biz söylüyoruz. Bunu anlatmak mecburiyetindeyiz. KENAN AKIN - Sayın Kolordu Komutanı buradan dedi, Kolordu Komutanı ile biz muhatap değiliz burada. Onların burada bulunması bizi rahatsız etmiyor. Kaldı ki yaş sebzeyi burada verebiliyoruz. Demek ki istendikten sonra bir hizmeti emel edilmek isteniliyorsa bu kapılar açılıp, pek fazla zor değildir. BAŞKAN - sayın Akın toparlayın. KENAN AKIN (Devamla) - Saygılar sunarım.

32 BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Akın. Sayın milletvekilleri; ikinci gündem dışı konuşma istemi SDP Lefkoşa Milletvekili Sayın Ergün Vehbi'nin. "Esnaf, Zanaatkar Kredileri ve bazı bankaların tefeci uygulamaları" konulu gündem dışı konuşma istemidir. Okuyun efendim. KATİP - KKTC Meclis Başkanlığı Lefkoşa İlk birleşimde esnaf ve zanaatkar kredileri ve bazı bankaların tefeci uygulamaları konulu gündem dışı konuşma yapmak istiyorum. Gerekli işlem için durumu bilgilerinize sunarım. Saygılarımla Ergün Vehbi SDP Lefkoşa Milletvekili BAŞKAN - Sayın Ergün Vehbi, buyurun efendim. ERGÜN VEHBİ (Lefkoşa) - Sayın Başkan, değerli mi 1letvekiİleri; İSMET KOTAK (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Hükümet emanet edildi İskan ve Tarım Bakanlığına. ERGÜN VEHBİ (Devamla) - Yine temsili olarak kabul edeceğiz hükümeti, ilgili Bakan olmasa da temsil edilir kabul edeceğiz. Ve öyle konuşmamızı havaya yapacağız. Zaten söylediklerimiz hep havada kaldığı için bu kez de gene zabıtlara ve havaya konuşacağız.

33 TARIM VE ORMAN BAKANI İLKAY KAMİL (Yerinden) - Dinleriz efendim, not alırız. Onu söyledik biraz önce. ER6ÜN VEHBİ (Devamla) - Tabiii ama dinlemek yetmiyor Sayın Bakan. Söylediklerimizden bazan da istifade etmek, yararlanmak gerekir. İLKAY KAMİL (Yerinden) (Devamla) - Onu söyledik. ERGÜN VEHBİ (Devamla) - Siz tabii bazı şikayetlerde bulunuyorsunuz. Konuşmak için konuşmak veya eleştiri yapmak için eleştiri. Şimdi eğer birtakım gerçeklere muhalefet parmak basıyorsa ve buna yanıt gelmiyorsa hükümetten tepkileri doğal karşılayacaksınız. Tabii ki dil temizliğine mümkün olduğu kadar riayet etmek gerekir. Bunda hemfikiriz. Zaten içtüzük gereğidir. Ancak hükümet olarak da muhalefeti çileden çıkardığınızı kabul etmeniz gerekir. Çünkü duvara konuşuyoruz. Ağlama duvarı haline geldi hükümet. 0 Kudüs'deki duvarlar ses verir siz ses vermezsiniz dava bu. Olay bundan kaynaklanıyor. Şimdi benim konuşacağım konu, işte. esnaf zanaatkarlar genelde üreticiler ve bankalar. Yani bu konuyu kaç kez gündeme getirdiğimi ben unuttum. Ancak şunu söyleyim ki bugün memleketimizin narenciyeden de, zeytinyağından da, tarımdan da, kuzu ihracatıdan da herşeyden daha önemli bir meselesi vardır. Bu toplum, bir avuç zengin banka ortağı dışında batmış durumdadır değerli arkadaşlar. Yani bu hükümet bu teşhisi koymadı mı? Anlamıyorum. Kaç defa söyledim. Bu toplum memuru ile hayvancısı ile, üreticisi ile, esnafı ve zanaatkarı ile resmen batmıştır. Açın mahkemelerin bize gönderdiği raporları göreceksiniz mahkemelerde bir yıl içinde icra davaları da, bankaların açtığı alacak davaları da misli ile artış vardır, patlama vardır, iki binlerdeki dava dosyası 4 binlere çıkmış bulunmaktadır.

34 Daha da yükselecektir. Eğer küçük bir ülke olmasak, eş dost adam kayırma UBP 1 1 i olma özellikleri olmasa çok daha büyük boyutta bir felaketle karşı karşıya kalınabilirdi, işte bu söylediklerimiz yani eş dost küçük ülke ve bir de UBP 1 1 ilik biraz durumu kurtarıyor veya kurtarma kelimesini kullanmak doğru değil, erteliyor. Ama olay kapıdadır. İSMET KOTAK (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Onlara bağışlaya da bilirler. ERGÜN VEHBİ (Devamla) - Esnafın... Bağışladıklarına bağışlıyorlar zaten. Kooperatif Merkez Bankasına 25 milyar borcu olduğunu kürsüden söylediğimiz, söylediğimizin de tekzip edilmediği kişi yeniden İlçe Başkanlığına alkışlarla işte UBP diyerek seçtiri1iyor. Doğaldır, olur bunlar. İSMET KOTAK (Yerinden) (Devamla) - Bedel ödemek. ERGÜN VEHBİ (Devamla) -Ana biz halktan bahsediyoruz. Biz esnaftan bahsediyoruz. Arasta'nın girişinden başlayıp çıkışına kadar bütün tüccar ve esnaf ve zanaatkar batmış durumdadır. Bankalara borçludur. Şimdi bu söylediklerimde mübalaa varsa çıksın Sayın Bakanlar ve beni yanıtlasın. Emin olun ki biz muhalefet olarak dinliyoruz, araştırıyoruz ve görüyoruz ki toplum büyük bir felaketle karşı karşıyadır. Ne yaptık biz? Bankacılık sistemini bu memlekette yaptınız. Yasal değişikliklerle yozlaştırdı, rezil etti perişan etti.

35 İki tane banka hatırına bu memlekette ve iki tane bankanın toplasan bir elin parmaklarını geçmeyecek ortakları adına değişiklikler yaptık Bankalar Yasasında ve bu memleketin ekonomisini rezil ettik, perişan ettik. Açıklayacağım ne yaptık? Yüksek faiz. Yüksek faize birşey demiyorum. Ben hasbel kader ekonomi de okumuş, 1981 yılından beri de burada da Bütçe, Plân Komitesinde bulunmuş, bu işleri bilen bir kişiyim. Tabii ki MUSTAFA ERBİLEN (Lefkoşa)(Yer inden) - Halâ daha Bütçe Komitesinde üyesin. ERGÜN VEHBİ (Devamla) - Halâ daha üyesiyiz Sayın Erbilen. Tabii ki %70'lere tırmanan enflâsyonun olduğu ve paranın büyük oranda değer kaybettiği memleketlerde bu enflâsyonun altında paraya faiz vermek mümkün değildir. Kolay değildir. Aksi takdirde bu para açık kapılardan doğal olarak başka yerlere kaçacaktır. Güzel. Peki bizim yaptığımız değişiklik sadece faizde mi değişiklik midir? Yani sadece enflâsyonun oranına uygun bir faiz değişikliği mi getirdi? Hayır. Biz buna ilâve olarak bugüne kadar bu bankaların uyguladığı tefeci politikalarını yasallaştırdık. Yani biz yüksek faize sadece geçit vermedik yaptığımız değişikliklerle. ayda bir MUSTAFA HACIAHMETOĞLU (Girne)(Yerinden) - Her üç faiz. ERGÜN VEHBİ (Devamla) - Üç ayda bir faizleri... İSMET KOTAK (Gazi Mağusa)(Yerinden) - Kapitalize. ERGÜN VEHBİ (Devamla) -En acımasız, matrabaz, tefeciden daha beter kapitalize ederek üç ay sonra o faizi de ana paraya ilâve edip tekrar faiz tahakkuk ettirerek halkı inim inim inletmelerine olanak sağladık yaptığımız değişiklikle. Yapılan budur. Kaç bin defa bu kürsüden söyledim. Bu faiz politikası ile üç ayda bir bu yüksek faizleri tekrar kapitalize edilerek, tekrar faiz tahakkuk