ŞEYTANIN AVUKATI. 24 Zilkade 1437 / 27 Ağustos 2016

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ŞEYTANIN AVUKATI. 24 Zilkade 1437 / 27 Ağustos 2016"

Transkript

1 Yılmaz Dündar 1 ŞEYTANIN AVUKATI 24 Zilkade 1437 / 27 Ağustos 2016 Euzü Billahi mineş şeytanir raciym, Bismillahir Rahmanir Rahıym. Elhamdülillahi rabbil alemiyn. Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed. Cezallahu anna seyyidena Muhammeden ma huve ehlüh. Bugün ele alacağımız konuyu Biiznillah şöyle isimlendirdik: Şeytanın Avukatı. Konuya giriş mahiyetinde başlangıç yapalım. GİRİŞ İnsanın Ahseni Takviym hali sessizliği sever ve önemser; sessizlik içerisinde manalar aleminde manalarla anlaşır, manalarla yükselir, o manayı yaşayabilmeye gayret eder. Oysa insanın Esfele Safiliyn hali sessizliği sevmez, bir sessizlik içerisindeyse o sessizliği bozmayı marifet sayar. Çünkü Esfele Safiliyn ahlak daima isyanını haykırmak, tanrılık iddiasını duyurmak, iddiasının baskınlığını hissettirmek ve bunları da kendisi hissederek yaşamak ister. Bu sebeplerden dolayı talib Esfele Safiliyn in dilini kesmeli, onu susturmalıdır. Çünkü Esfele Safiliyn bu dil ile nefes alır ve yaşar, bu dil ile dünyada, bu dilin karşılığı olarak da ahirette yaşayabilir. Esfele Safiliyn ahirette yer edinebilmek için bu dili korumak ve yaşatmak mecburiyetindedir. Eğer talib Esfele Safiliyn in dilini keserse bir süre sonra onun nefesini de dünya ve ahiret ortamında kesmiş olur, böylece Esfele Safiliyn in yalancılık balonu da sönmüş olur. Eğer talib Esfele Safiliyn in dilini sonra da nefesini kesmeyi başarabilirse, o zamana kadar meğer kimin avukatlığını yapıyor muşum da farkında değilmişim durumda olduğunu anlar. Evet, Esfele Safiliyn hal ile bütünleşmiş, bu hali benimsemiş, sahip çıkmış ve o hali kendi esası sanmış kişi, ŞEYTANIN AVUKATI dır ve bu gayretlerinin karşılığı, ücreti de cehennemdir. Bu ne kötü bir ticarettir. Ahiret hayatımızı hüsrana uğratacak bir ticaret yapmamamız için Kur an da Rabbimiz bizi uyarır: Bakara Suresi 16, 86, 90, 102, 175, 207; Al-u İmran Suresi 77, 177, 187, 199; Nisa Suresi 44, 74; Nahl Suresi 95; Fatır Suresi 29. ayet bunlardan bazılarıdır. Bunlardan Bakara Suresi 16. ayeti örnek olarak okuyalım. Bu ayette talib, münafıklar üzerinden uyarılmaktadır... İşte onlar, hidayete karşılık dalaleti satın alanlardır. Ancak onların bu ticareti kazançlı olmamış ve kendileri de doğru yola girememişlerdir. (Bakara-16) Eğer şeytanın ve şeytanlık faaliyetlerinin patronluğuna sırtını döner ve bu lanet patronajın avukatlığını yapmamaya karar verirsen Kur an sana Haniyf der, bu tanımlama talib için müjdedir; çünkü, ancak şimdi, talibin İslam sistemine yönelişini Rabbi kabul edecektir. Vechini Haniyf olarak o Tek Diyn e doğrult... (Rum-30) Öğreniyoruz ki: İnsan dünya hayatında ancak bir tarafın vekilidir. Ya Allah ın vekili olarak yaşar, ya da şeytanın vekili olarak yaşar. Halifetullah göreviyle Hakk Yol a vekillik yapan ile şeytanlık göreviyle Şeytanlık Patronaj Sistemi ne yani Batıl a vekillik yapanı fikirleri, yorumları, kurdukları cümleleri ile birbirlerinden ayırabileceğimizi, böylece tanıyabileceğimizi Muhammed Suresi 30. ayetten öğrenmekteyiz; hatırlayalım! Eğer dileseydik elbette onları sana gösterirdik de onları simalarından tanırdın. Yemin olsun ki, sen onları kavlin lahnı ndan

2 2 (sözün söyleniş tarzından, kastından) tanırsın. Allah amellerinizi bilir. (Muhammed-30) Evet, ya Halifetullah olarak konuşursun ya da Şeytanın Avukatı olarak konuşursun. Hatırla ki Rabbin melaikeye: Muhakkak ki Ben Arz da bir halife meydana getireceğim dediğinde... (Bakara-30) Bu ayetle insanın Halife lik görevini öğreniyoruz. Evet, dünya hayatında insanın asli görevi Halifetullah olarak yaşamak ve bu görevin gereğini yapmaktır. Ancak, Ahseni Takviym üzere yaratılan insan dünya hayatına başlarken kendisini dunihi algı ve zann ları içerisinde bulur; böylece esfele safiliyn hal üzere olup şeytanın halifesi olarak, yani şeytanın avukatlığını yapıyor olarak işe başlamıştır. Elbette ki, ana sebep, insanın farkında olarak veya olmayarak Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası nda bulunmasıdır. Bu geldiğimiz noktada Talib için önemli olan şudur, şimdi önemli olan şudur: Aslında şeytanın avukatlığını yapıyorsun da bunun farkında değilsin ve kendini halifetullah görevinde mi sanıyorsun? ACABA hal böyle mi? Muhakkak ki bunlar (şeytanlar) onları yoldan (halifetullah görevinden) alıkoyarlar da onlar kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar. (Zuhruf-37) Dünya hayatındaki iki vekillikten birisini insanın tercih ettiğini ve hayat tarzı ile ahiret hayatını bu tercihin belirlediğini şu ayet ile ders edelim: Allah iman edenlerin veliy sidir. Onları zulümattan Nur a çıkarır. Fiilen küfür halinde olanlara gelince onların evliyası Tağut tur, onları Nur dan zulümata götürür. İşte onlar Ashabün Nar dır. Onlar onda (Nar da) ebedi kalıcılardır. (Bakara-257) Bakara Suresi 257. ayeti konumuzun ana fikri doğrultusunda anlamak üzere ders edecek olursak: Şeytanın Avukatı Dünya hayatına dunihi algı ve zann larıyla esfele safiliyn hal üzere başlayan; böylece, Nefsinin Şerri ne tabi olup Vehmin Zulmeti ne düşen, şeytanın avukatlığını iş edinen insan, Rasulullah Muhammed Mustafa (SAV) in uyarısına kulak verip kendisine ulaşan Hüda teklifine, kendisindeki Muhtariyeti Tercih Gücü yetkisiyle, Bakara Suresi 285. ayette Rabbimizin hoşnut olduğunu belirttiği üzere Semi na ve eta na; işittik ve itaat ettik diyerek Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası ndan vazgeçen ve Amentü BillaHİ ve RasuliHİ diyerek Billahi anlamda iman ı tercih eden ve vechini o Tek Diyn e haniyf olarak doğrultan insanın Allah Veliy sidir, onun dostudur; onu vehmin zulmetinden kurtarır, çıkarır ve Kendi Nuru na dahil eder, onu sırat-ı müstakimine yerleştirir. Ancak Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiasında bilerek veya bilmeyerek fiilleriyle ısrar eden insanın ise, dostu Tağut tur; yani, onun Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası ve bu iddia ile yine dunihi anlamda müstakillikler verdiği sözde güçlerdir. Bunların hepsi Allah a düşmanlıktır ve şeytanlıktır. Dolayısıyla onun dostu da şeytan ve şeytanlıklardır ki, bu hal ise o insanı kendisinin aslı olan Nur dan uzaklaştırır, vehmin zulmetine sabitler ve Nefsinin şerri ise Şeytanın Avukatlığı olur. Bu ticaretin kazancı Nar dır, bu sebepten Şeytanın Avukatları ahirette ashabun nar olarak bilinirler ve o nar içinde de ebedi kalıcılardır. Çünkü Şeytanın Avukatları Enbiya Suresi 29. ayette kınanan ve cehennemle müjdelenmiş olan ve dünyadaki hayatlarında ilahlık iddiasında bulunmuş insanlardır. Ey, Talib Kardeşim, Şeytanın Avukatlığından kurtulmak Esfele Safiliyn in sesini sonra da nefesini kesmekle mümkün olur. Bu durumda Şeytanın Avukatlığını kendinde tanıman, bulman ve mücadele etmen gerekir. Sendeki Şeytan Avukatlığı son buluncaya kadar da bir başkasını yargılayarak kendini zora sokmamalısın.

3 Yılmaz Dündar 3 1. Sadr da Nefret Kökenli Kıyas Şeytanlık Zann Alanı Şeytan kelimesi kökenini uzakta kalmak, uzağa atılmak, uzak olmak manalarından alır. Billahi anlamda en önce olan bir uzak vardır ki; bu, Allah ı hakkıyla değerlendirebilmekten uzak olmaktır. Allah a uzak olanı Allah ın uzağa atması manasına şeytan, uzak olma gayret ve çabalarına da şeytanlık denir. Bir insanın kalbını oluşturan ne kadar özellik varsa, işte o kadar da şeytanın hücum noktası, yaklaşma noktası, yararlanma noktası, vesvese oluşturma noktası vardır. Bu durumu temsilen şöyle ifade edebiliriz; insanın kalbı 99 esmanın insana göre farklılık gösteren bir kompozisyonu olduğundan şeytanın da ana başlıklar olmak üzere 99 adet hücum noktası vardır. 99 hücum noktasının her birinin altında kendi detay alt başlıkları, onların da altında kendi detay alt başlıkları vardır ve bu durum böyle gider. İnsanın kalıbının alanı şeytanın çalışma alanıdır. Çünkü insanın kalbı ahseni takviym hal üzere iken; dünya hayatının gereği olarak esfele safiliyn e reddedilince, o insan dunihi algısının zannıyla Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası içerisine girdi ve kendisinde her ne özellik varsa yani kendisine ikram edilmiş her ne esma varsa hepsini hem bütün olarak hem de tek tek Müstakilen Var ve Muhtar ilan etti. Böylece kendisindeki bildiği bilmediği bütün özellikler sayısınca küfür noktası oluşturdu. Böyle küfür noktaları oluşturmak ve bu noktaları faaliyete geçirmek ise; şeytanlık ve bunu yapanlar da şeytan olarak nitelendi. Şeytanlık alanı insanın kalıbından kaynak alır, ancak uygulama alanı ise, o insanın sadrıdır. Şeytanlık amacıyla bu alanı kullanan şeytanlar ise önce Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiasında bulunan insanın nefsinin şerridir, sonra şeytanlık ile görevlendirilmiş cin taifesi ve daha sonra da Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası ile bir insana tesir eden her insandır. Ve böylece her Nebi ye insan ve cinn şeytanlarını düşman kıldık. (En am-112) O ki, insanların sadrlarında vesvese üretir; (ki onlar) cinlerden ve insanlardan(dırlar). (Nas-5, 6) Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiasından geri dönüşsüz temizlenen her özellik şeytanın hücum noktası olmaktan da kurtarılmış olur. Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiasından geri dönüşsüz temizlenmiş her özellik İHLASLANMIŞ olur. (İblis) dedi ki: İzzetine kasem ederim ki, onların tümünü mutlaka şaşırtıp saptıracağım. Ancak onlardan ihlaslandırılmış kulların müstesna. (Sad-82, 83) Lütfen çok dikkat edelim!!! Şeytan Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası sahiplerinden ve bu kişilerin özelliklerinden yararlanabilir. Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiasından geri dönüşsüz temizlenmiş ihlaslanmış insanlara hücum edemez. Doğrusu onun (şeytanın) iman eden ve rablerine tevekkül edenler üzerinde bir hakimiyeti yoktur. Onun hakimiyeti kendisini veli edinenler ve onu (Allah a) ortak koşanlar (Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası üzerinden şeytanla işbirliği yapanlar) üzerinedir. (Nahl-99, 100) Öğreniyoruz ki; DuniHi algıdan ve onun zann larından özellikle de Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiasından geri dönüşsüz temizlenmeden şeytandan temizlenilmez. İnsan kalbında ahseni takviym hal çerçevesinde kullanılmak üzere bulunan en önemli özelliklerinden birisi KIYAS yapabilme yeteneğidir. Dünya hayatını tanıyan insan ancak kıyas ile tevhidi anlayabilir. Tenzih, Teşbih ortamında kıyas ile anlaşılabilir ve hissedilebilirken; Teşbih de kıyas ile Tenzih e ulaşabilir. İnsanın kıyas yapabilmesine zemin hazırlayan kesret görünüşü iken, kıyas kesret demek değildir. Kıyas ancak tevhid için bir yöntemdir. La ilahe illallah kelime-i tevhidini insana kıyas yöntemiyle açıklayabilirsiniz. Ancak insan dünya hayatına dunihi algı ile başlayıp Müstakilen Varım ve Muhtarım zann ına düşünce hem kul zatını hem de tüm özelliklerini

4 4 Müstakilen Var ve Muhtar ilan etti. Bu durumda kıyas yeteneği de Müstakilen Var ve Muhtar oldu, böylece de bir şeytanlık alanı oluşturdu, şeytan türleri de bu alana hücum edip, o insanı avukatı olarak, bu alan üzerinden kullandı. İnsan Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası ile kalbındaki kıyas yeteneğini müstakil ilan ederek bu yeteneğe sadrında bir zann kullanım alanı açtı ve buradan çıkan hatta fırlayan ilk zann, diğer bütün Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası ile hayat süren sözde ilahlardan nefret etmek oldu. Bir ilah diğer ilahı sevmez, geçinemez, kavga eder ve nefret eder. Hayatında Allah söz konusu olmayan sözde ilahlar bu ilahlık kuralından kurtulamadan, hatta bu kuralın esiri olarak hayatlarını sürdürürler; birbirlerinden nefret alışılmış, yadırganmayan yaşantıları olur, şeytan şeytana yaşarlar. Sözde ilahların hayatlarında Allah söz konusu ise, Allah ilahınız Benim! Ben Allahım buyurduğu için ilahlar kuralı gereği, sözde ilahlar Allah tan da nefret ederler ve ona bir savaş ilan etmişlerdir. Böylece insanın kıyas yeteneğinden çok geniş bir şeytanlık alanı açılır ve bu şeytanlık alanının platformunu nefret oluşturur. Şeytanlık stratejileri kaynağını nefretten alır ve nefreti beslemeye, coşturmaya yönelik çalışır. Böylece, nefret üreten, çıkışı olmayan bir şeytani kısır döngü şekillenir. Artık şeytanın avukatı bu kısır döngünün önemli bir askeri olarak hayatını sürdürür. İlahlararası bir kural olan geçinememe, kavga ve nefret in vazgeçilmez bir gerçek olduğunu Kur an dan ders edelim: De ki: Eğer onların dedikleri gibi O nunla beraber ilahlar olsaydı, o vakit elbette Arş Sahibine bir yol ararlardı. (İsra-42) O ikisinde (Semavat ve Arz da) Allah tan başka ilahlar olsaydı, o ikisi de fesada uğrardı. Arşın Rabbi olan Allah onların vasıflamalarından münezzehtir. (Enbiya-22) Şeytanın Avukatı Bu kural gereği, sözde ilahların dünya ve ahirette hüsrana uğrayacakları çok açık görülmektedir. Allah hiç bir çocuk edinmemiştir. O nunla beraber bir ilah da yoktur. O takdirde (yani ilahlar olsaydı), her bir ilah yarattığı ile mutlaka giderdi ve elbette bazısı bazısına üstün gelirdi. Allah onların niteleye geldiklerinden münezzehtir. (Mü münun-91) Anlatmaya çalıştığımız ve insanın sadrında bir şeytanlık alanına çevirdiği nefret duygusuna Kur an ĞILL demiştir ve ayrıca, Hicr Suresi 47. ayet ile A raf Suresi 43. ayet, Ğıll sahibi olanların cennete giremeyeceğini vurgulamıştır. İnsanın sözde müstakil kıyas yeteneği şeytan türleri için önemli bir hücum noktasıdır. Sözde müstakil olan kıyas yeteneği sadrda oluşturduğu şeytanlık zann alanında şöyle bir yol izler: Sözde ilah iddialıların nefreti olan ĞILL den HASED doğar; HASED KIYAS yaptırır; KIYAS GÖZ DİKMEye sebep olur; GÖZ DİKEN FESAD lık çıkarır. Kişi yaşadığı olaya göre, hangi basamakta ise o basamaktan cümle kurar ve o basamaktan şeytana avukatlık yapar. Billahi anlamda iman sahibi talib yalnızca Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiasına ve bu iddiayı ortaya koyan fiillere nefret duyar. Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası ile bilerek veya bilmeyerek Allah a karşı Allah la beraber ilahlıklarını ilan edeni Allah sevmez ve Enbiya Suresi-29 da buyurduğu üzere onları cehennemle cezalandırır. 2. Kendimizi Mercek Altına Alalım Eğer talib olduysak bilmeliyiz ki, mercek altına alacağımız yalnızca kendimiziz. Dilini susturacağımız ve nefesini keseceğimiz kendimizde hüküm süren esfele safiliyn haldir. Kendimizin kendimizde şeytanlık adına yaptığı avukatlığın işlerini tespit etmeli ve gereken mücadeleyi yapmalıyız.

5 Yılmaz Dündar 5 Konuyu yaşantımızdan örneklerle ele almaya çalışalım. Bir tanıdığınızla karşılaştığınızda sadrınızdaki şeytanlık zann alanı hemen faaliyete geçer ve o kişiyle olan ilişkileriniz çerçevesinde, kökenini nefretten alan kıyas etme başlar. Unutmayalım ki, aynı mekanizma karşınızdakinde de çalışır. Söze ilk karşınızdaki başlamışsa dikkat ediniz, çoğunlukla bir kıyas sonucu kurulan cümle ile başlar. Örneğin, Aaa, saçların ne kadar yakışmış. Güle güle kullan! der, ama belki de içinden Aptal, kendini ne sanıyorsa? Her ay saçının rengini değiştiriyor? Acaba güzel oluyorum mu, sanıyor? diyor olabilir. Veya siz söze başlamışsanız Araban yeni mi? Kaça aldın? Sıfır kilometre mi? derken belki de içinizden Hey, kader! Kimlere para veriyor! diyor olabilirsiniz. Kökeni nefret olan bir kıyas diyoruz. Bunu söylediğimizde siz kendimi inceliyorum, öyle hatırı sayılır, söz konusu olacak bir nefret göremiyorum diyebilirsiniz. Nefret o kadar güncel ve siz olmuş ki; bu sebepten fark edemeyebilirsiniz. Dikkatli bir analiz gerekir, Adil bir Hakem ve Hakim gerekir. Konuşma cümleleri ise konunun anlaşılması için basit seçilmektedir. Bu ana fikirde kendinizi ve çevrenizi incelemelisiniz. Bir kalabalığa girdiğinizde, bir restoranda oturduğunuzda, bir komşunuza gittiğinizde her ne yapıyorsanız, lütfen içinizden hızla geçen fikir, yorum ve incelemelere bir bakın! Hep sadrınızdaki nefret kökenli kıyasın oluşturduğu şeytanlık alanını bulacaksınız. Aslında sadrınızdaki nefret kökenli kıyasın oluşturduğu şeytanlık alanı hep faaliyettedir, siz de ona uygun cümlelerle şeytanın avukatlığını kesintisiz sürdürmektesiniz. Eğer bir insanı eşiniz, çocuğunuz, yakın akrabanız da olsa, onu Müstakilen Var ve Muhtar İddiası çerçevesinde sevdiğinizi sanıyorsanız; hayır, durum hiç sandığınız gibi değil; nefret ediyorsunuz ve kavgaya o kadar hazırsınız ki! Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası ile bir sevgi mümkün değildir. Müstakilen Var ve Muhtar İddiası ndan kurtulamamış insanların sevgi diye adlandırdıkları duyguları da nefret kulvarındadır. Seviyor sandıklarının, dışındakilerden ve hayattan öyle bir nefreti vardır ki, bu nefretin oluşturduğu gücü göğüsleyebilmek ve dengeleyebilmek için; nefreti daima ortaya çıkmayan, bazen de yokmuş hissi oluşturan kişiler gerekir. Ancak o kişilerle de öyle anlar olur ki, bazı konular karşınıza gelince işte aslında var olan o nefretin her hücrenizi kapladığını hissedersiniz, bizzat yaşarsınız. Sonra kendinizi telkinlerle nefretinizin seviyesini eski noktasına düşürmeye çalışırsınız, dengeyi bulmaya çalışırsınız. Beyninizin, sadrınızın dayandığı nefret gücünün dengesi bozulunca bu kadar nefreti kaldıramadığınızı görürsünüz ve hiç değilse seviyor sandıklarınızın nefret seviyesini görmezden gelip tekrar dengeye ulaşırsınız. İnsanların henüz fark etmedikleri nefretlerini seviyor olmalarıdır. Müstakilen Var ve Muhtar İddiası ile ne bir insan ne bir hayvan ne de başka bir varlık sevilebilir. Sevdiğini söylediği bir pozisyonu adil bir hakem ve hakim olarak kişi analiz edebilse, Müstakilen Var ve Muhtar İddiası ile ilgili farklı sebep ve sonuçlara ulaşır. En basit konularda bile işler planladığınız gibi gelişmeyince sesinizin tonuna, kurduğunuz cümlelere, açtığınız eski kutulara dikkat ediniz. Şeytanın avukatlığı hemen ön plana çıkar, nefret saldırıları başlar, seviyorum palavraları biter, işte siz tam da böylesiniz işte! Dikkat ederseniz göreceksiniz ki; karşılaşan insanların ilk sözleri bile Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası nı okşayan veya bu iddiayı hırçınlaştıran cümlelerdir ve bu cümlelerin arkasında birikmiş bir nefret kökenli kıyas vardır. Bir gruba veya bir kişiye kendinizle ilgili bir konuyu aktarıyorsunuz diye düşünelim; ya cesaretle açık açık kendinizi öven cümleler kuruyorsunuz veya övündüğünüzü cümlelerinize öyle bir gizli boya yaptınız ki buram buram kokuyor. Övündüğünüzü karşınızdakilerin anladığını ve tasdik ettiklerini hissettiniz, işte o

6 6 zaman sadrınızdaki nefret kökenli kıyasın şeytanlık alanı nasıl rahatlar, sanki nane şekeri yemiş gibi bulantıları geçer. Ey, şeytanın Avukatı! halinden, akıbetinden haberin var mı? Ancak kendinizi çaresiz ve mağdur bulduğunuz bazı olayları birisine anlatırken de kendinize dikkat ediniz lütfen! Çaresizliğinizi veya mağduriyetinizi karşınızdakinin anlayışıyla paralel olarak abartırsınız, bazı olmayan eklemeler de yaparsınız, belki ağlarsınız. Karşınızdaki size vah, vah! dedi ve rahatladınız. Allah tan ve duadan nasıl perdeli olduğunuzu görünüz lütfen. Bunları yapıyorum tamam, ama dua da ediyorum derseniz, bilesiniz ki, siz kendinizi Allah ile kandırıyorsunuz. Hem şeytanın avukatı hem de Allah a dua nasıl yan yana gelebilir? Tabi ya! Sen yaptın oldu! Hayır, sandığın gibi değil! Birisi için hayr cümleleri kurarken beyninizin ve dilinizin zorlandığını, düzgün cümleler kuramadığınızı, akıcı konuşamadığınızı, oysa o kişiyi karalayan cümleler kuracaksanız adeta beyninizin rahatladığını, cümlelerin sular seller gibi birbirini takip ettiğini, ne kadar da akıcı konuştuğunuzu fark ettiniz mi? Eşiniz ve çocuğunuz bile olsa genellikle bu böyledir. Seviyormuş, haydi canım, sevsinler seni! Bu düpedüz nefret ve kıyasla gelen tatminsizliklerden ibarettir. Oh, be! Dilim şişmişti, rahatladım! hissiniz ise sadrınızdaki şeytanlık alanının görevini yapmışlık hissidir. Müstakilen Var ve Muhtar İddiası nın sadrda açtığı nefret kökenli kıyas şeytanlık zann alanı peşi kesilmeyen zann ları üreterek o kişiyi sürekli gergin yapar. Bizim buradaki sürekli gergin tabirimizi kişi ancak Amentü Billahi sadrına sahip olunca anlar ve der ki: Kendimi çok dingin sandığım anlarda bile çok gerginmişim meğer. Farkında bile olmadığı bu gerginlik kişiyi sürekli öfkeli, patlamaya hazır bir bomba, çatacak yer arayan bir insan yapar. Şimdi o Şeytanın Avukatı cübbesini sadrına giydi demektir. Bu hal şeytanın avukatının yüz hatlarına, el hareketlerine, gözlerinin bakışına, sesinin tonuna, cümle kurma tarzlarına, zann Şeytanın Avukatı üretme merakına tesir eder ve bu hal eğer o kişide günlük alışkanlık haline gelmişse, onun görünen hareketleri normalde böyle olur, yani şeytanın avukatlık cübbesi otururken, ayakta iken ve yan yatarken hep üzerindedir. İşte Müstakilen Var ve Muhtar İddiası nın öfke platformu oluştu artık. Bu insan artık normal sayılan konuşmalarını bile bir tartışma, bir kavga tarzında yapar ve daima bir hamle yapan cümleler kurar. Kurduğu cümleler ya açıktan ya da gizli olarak hep bir suçlama içerir. Bu suçlamalı içerik şeytanlık için çok önemlidir, çünkü bu suçlamayı hisseden karşıdaki kişi de şeytanın avukatı olsun istenir. Anlatmaya çalıştığımız bu tarz o kişiyi belli seviyeden daima zalim yapar. Bu kişi seviyor zannettiklerine nefretini bu zalimliğiyle hep hissettirir. Öfke, tartışma, kavga ve hamle yapan cümleler mutlaka yüksek ses ve bağırmak ile birlikte olmaz. Kişilerin tarzlarına göre şeytana avukatlık tarzları da değişiklik gösterir. Bazı kişiler sakin ses tarzı ile daha başarılı öfke sergileyebilir ve kavga yapabilir. Kişilerdeki bu avukatlık tarzını, o kişilerin öfkelenirken aldıkları haz ve ulaştıkları rahatlık halleri belirler, yani şeytanın avukatları bu görevlerinden haz alırken yüceldiklerini hissedeler. Nefret kökenli kıyas şeytanlık zann alanı, avukatı zann larının esiri yapar; zann larıyla ilgili plan, proje ve stratejileri beyninin içinde bir türlü susmaz, onun sadrını daraltır. Bu sebeplerden onun öfke, tartışma, kavga ve hamleleri büyük çoğunlukla zann larının sonuçlarıdır. Zann larıyla ilgili hamlelerinden sonra sadrı ferahlar, dengeye gelir. Bu sebepten ürettiği zann ları, işin gerçeğinden daha önemlidir; zann larında yanıldığını görürse üzülür, zann larını savunduğu yüksek enerjiyle gerçekleri savunmaz, aynı heyecanı bile duymaz. Çünkü gerçekler geneldir ve herkese aittir, oysa onun zann ları ona aittir. İşte bu zannlar onun hevalarıdır. Ben nelere öfkelenirim? diye kendinize çok dürüst davranarak bir liste yapabilirseniz; göreceksiniz ki, bütün maddeler öncelikle sizin Müstakilen Varım ve Muhtarım İddianız dan kaynaklanmaktadır.

7 Yılmaz Dündar 7 Daha ileri analiz yapabilirseniz Nefret Kökenli Kıyas Şeytanlık Zann Alanı na da ulaşırsınız. Kızgınlık kapsamına giren iki ana grup davranış vardır ve birisi Rahmani özellikte iken, diğeri şeytani zann alanı ürünüdür. Yani rahmani olan kesinlikle Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası içermez ve Amentü Billahi kapsamında iken, şeytani olan tamamen Müstakilen Var ve Muhtarım İddiası nın bir sonucudur ve küfür kapsamındadır. Ancak talib Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası geri dönüşsüz temizleninceye kadar bazı öfkelerine bu Rahmaniydi dememelidir; çünkü Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası geri dönüşsüz temizlenmeden Rahmani öfkenin nasıl olduğunu kişinin kavrayabilmesi mümkün değildir. En iyisi talib, Rahmani öfkeyi hiç işine karıştırmadan önce öfkenin kökünü kazımakla meşgul olmalıdır. Sadr mahallesinin şeytanlık zann tarlasında nefret ile sulanmış kıyas ağacının meyvelerinden birisidir bu öfkeli davranışlar. Öfkeli davranış meyvesinin kokusu ve tesiri bütün mahalleyi kaplar ve etkisi altına alır. İşte böyle bir insanın en sevdiği cümle kipi Emir Kipi dir. O insan emir kipi cümle kurarken kendi vücut ısısındaki bir suda yüzer gibi huzurludur. Emir kipi nedir? bunu o insana izah etmeye çalışsanız, Şeytanın Avukatı gözlerini diker de iyilik sunan bir insana nasıl bakar görür ve öğrenirsiniz. Emir kipi doğrudan İlah Kipi dir, bu yüzden Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası bu kip ile bütünleşmiştir; yeter ki bu kipi konuşturabilmek için fırsatı bulsun. Ancak, korktuğu veya çekindiği bir sözde ilah ile ilişkide ise cümleleri yalvaran kipe kayar, ama içinden geçirdiği cümlelerin kipi yine emirdir. Böyle kişiler Allah a dua ederlerse bile emir kipi ve ona uygun bir ses tonu kullanırlar. Oysa aynı insan bir başka insandan bir şey isterken daha ricacı davranışlar sergiler. Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası karşıtı öyle talibler vardır ki, kalbleri öyle bir ihbat sahibidir ki, onlar kendilerine mahsus bir davranışla emir kipinden uzak durmaya çalışırlar ve Kul Kipi kullanmaya gayret ederler; Gücün, Mülkün ve Hükmün sahibi Allah, ancak EMİR sahibidir derler; ancak bunu kimseye önermezler ve sessizce kendileri uygulamaya çalışırlar. Emir Kipi seven insanlar farkında olmadan Ezan la yarışırlar. Dikkat ediniz! Bir Ezan la yarışanlar vardır; bir de Ezan a yarışanlar vardır. Ezan la yarışanlar iki gruptur: Bir grup salat ikamesiyle ilgili değildir, diğer grup camidedir ve salat ikamesiyle meşguldür; bu iki grup da Ezan ı duyduklarında kendileri de konuşuyorsa Ezan la yarışırlar, seslerini yükseltirler ve Ezan ın kendi seslerini bastırmasına müsaade etmezler. Oysa bir çok hadiste inananlara Ezan ı dinlemeleri önerilmiştir. Bir de Ezan a yarışanlar vardır, Ezan a yapışacak gibi ona uzanırlar, bedenlerini ve ruhlarını salat ikamesine ittirirler, Ezan ı dinler, dua için bu fırsatı değerlendirirler. Anlattığımız bu üç grubu konuşmaları açısından incelerseniz cümle kuruşlarının farklı olduğunu görürsünüz, Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası ile ilişkilerinin farklı olduğunu görürsünüz. Allahım, biz kullarını Ezan a yarışanların önde gidenlerinden eyleyiver, lütfen! Amin. Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası na sırtını dönmüş haniyf vasıflı talib kıyas nimetini İhlas Suresi ni anlamak için kullanır ve ihlaslanır; kıyas nimetinin şükrünü yapar, Kıyas nimetini veren Allah a aittir Hamd der. Bakın ne kadar sade, basit ve anlaşılır bir manzara var ortada. Bir de Şeytanın Avukatı na ait manzaraya bakın, ne kadar karmaşık ve anlaşılmaz! Bütün ilah iddialarıyla bir mücadele, bu mücadeleye sebep olan büyük bir NEFRET; nefretten köken alan ve kesintisiz çalışan bir HASED; hasedin vazgeçilmez yaptığı KIYAS; kıyasla gelen, sözde ilahları çekememezlik sonucu GÖZ DİKME; göz dikenin öfkesi, hırçınlığı ile ortaya çıkan FESAD davranışlar ve bütün bunların Sadr da yer edinerek Şeytanlık Zann Alanı oluşturması; bu alandan gerçekleştirilen ŞEYTANIN AVUKATI yayınları; bütün bu zorlu mücadeleden sonra cehenneme yuvarlanış!

8 8 İşte bu karmaşık ve anlaşılması zor mekanizmanın avukatı ağzını açıp bir cümle kuracağı zaman genellikle, büyük çoğunlukla bu cümle şu tarzlardan birisidir: Başka bir sözde ilahın Müstakilen Var ve Muhtar iddiasıyla yaptığı herhangi bir şeyi takdir etmek, tasdik etmek veya örnek almak yönünde cümleler kurar. Bu davranışta bir dürüstlük yoktur; çünkü bir sözde ilah hiç bir zaman başka bir sözde ilahı gerçekten takdir etmez, tasdik etmez. Bu davranış kişinin; kendi özlemi, ulaşmak istediği, olmak istediği, hücum etmek istediği, birisine ders vermek istediği, yaranmak istediği, kendi anlayışını belirtmek istediği, nefret ettiği şeyden intikam almak istediği... gibi şeylerin sonucudur. Yani buradaki takdir ve tasdikin esas sebebi kişinin Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası ndan kaynaklanan heva ve hevesleridir. Şeytanın Avukatı ağzını açtı ve konuşacak; o halde bir suçlama cümlesi kurabilir. Suçlamayı açıktan ve gizleyerek yapabilir. Elbette sebep yine onun Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası dır. O kişi bu iddiası ile diğer sözde ilahlar arasında; öne geçmek, üstün gözükmek, haktan yana gözükmek, haklı gözükmek, hakkı gizlemek, birisini sindirmek, birisini sinirlendirmek istiyor olabilir. Bir şikayet cümlesi kuracaktır. Sözde ilahların birbirlerine karşı hücumu bu ortak dille yapılır; şikayet cümlesi! Şikayet Şaki nin dili demektir. Şeytanın Avukatı nın; her şeyden şikayet eden birisi olduğu, memnun olmasının mümkün olmadığı, Şeytanın Avukatı kimseyi ve hiç bir şeyi beğenmeyen tatminsiz beyin yapısı, cümlelerinde hep dikkati çeker. Avukat konuşuyorsa cümleleri birisini veya bir şeyi kınamaya yönelik cümlelerdir. Ancak kınama sebebini analiz edebilirseniz, gerisinde Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası nın nefret hamleleri vardır. Avukat ağzını açtıysa, ya övünecek veya kendisine acınmasını sağlayacak cümleler kuracaktır. Şeytanın Avukatı bazen de sohbet etmek ister ve sohbet adı altında ya bir yalan, ya bir dedikodu, bir gıybet veya iftira cümlesi kuracaktır. Şeytanın Avukatı stratejik cümleler de kurar. Hedef, birisini veya birilerini kendi Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası yönünde yönetmek, yönlendirmek veya bir yere yıkılmak yani hep birilerini kullanmak planlarıdır. Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası nın zann larının ve fiillerinin ortaya çıkmasına kolaylık sağlayan zeminlerden öfke platformu ve cinsellik platformunun öyle bir arakesiti vardır ki, Şeytanın Avukatı bazen de bu ara kesitin cümlelerini kurar. Şeytanın Avukatı nın Dünya insanları genelinde, burada bahsedeceğimiz ara kesit cümleleri o kadar yaygın bir kullanıma ulaşmıştır ki, Avukat ne konuşacaksa, fark etmez; önce bu ara kesit cümlesini kurar, sonra söyleyeceğini söyler, daha sonra yine bu ara kesit cümlesiyle sözlerini tamamlar. Şeytanın avukatlarının bazılarının ise, alışılmış yaşantısı ve konuşmaları hep bu ara kesite aittir. Öfke platformu ve cinsellik platformunun bu özel ara kesiti cümleleri cinsellik içeren galiz küfürler olarak ortaya çıkar.

9 Yılmaz Dündar 9 Allah ın insana bir nimet olarak verdiği cinsellik, esfele safiliyn hayat tarzı içerisinde Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası sahiplerince; bir öfke giderme aracı, intikam malzemesi, Nefret Kökenli Kıyas Şeytanlık Zann Alanı nı dengeleyecek sadr rahatlatıcısı olarak kullanılmaktadır. Kişi öfkesinin hamlesi olarak cinsel bir davranışı dile getiriyor, cinsel bir fiil aracılığıyla kavga ediyor ve bu kavgasını da cümlelerle ifade ediyor. Ey Şeytanın Avukatı, Aşağıların Aşağısı nedir? Bunu şahsında görebiliyor musun? Galiz küfür cümleleri bu özel ara kesitin en alt seviyeleridir; daha ileri seviyelerde cinsel tacizler, cinsel tecavüzler, cinsel intikamlar gelir ve daha ileri seviyelerde ise mazoşist sapık cinsel davranışlarla karşılaşırız. Bütün bunlar Şeytanın Avukatı nın büyük bir haz ile gerçekleştirdiği şeytanlığı savunma görevleridir ve bu görevin kendisine has cümlesiyle sohbetleridir. Şeytanın avukatı bir şey söylemek için ağzını açmasa da, onun avukatlığı devam etmektedir. Sessiz olarak, sadrından konuşmaya yani avukatlığa devam ediyordur ki, bunu önleyememektedir. Sorsanız size; Bir türlü düşüncelerimi durduramıyorum der. Şeytanın avukatının bir konuşma dili vardır ki, buraya kadar sıraladığımız ve burada bahsedilmemiş olan bütün tarzları içeren bir paket program cümleler yapısıdır ve Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası nın hayat tarzını oldukça yansıtır. Avukatın şeytanlığı savunduğu bu konuşma tarzının ana fikri, birisinin meziyet sayılacak bir davranış biçimini o kişinin zayıf noktası olarak görüp, işte bu noktaya hamleler yapan cümleler kurmaktır. Bir kişide meziyet sayılabilecek davranış Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası sahibinde de olabilir ki, bu davranışı meziyet kabul eden de Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası sahibi birisidir, çünkü bu aslında sözde meziyettir. Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası na sırtını dönmüş Amentü Billahi demiş bir haniyf kişide de meziyet bulunur ki; bu davranışa meziyet diyen Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası sahibi de olabilir, ama Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası sahibi olmayan için bu davranış, Amentü Billahi demenin gereğidir zaten. Konunun anlaşılması için vereceğimiz örneği evli çiftlerden seçelim. Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası na uygun hayat tarzını benimsemiş evli bir çift kendi anlayışlarını birbirlerinde meziyetler olarak görüyor ve bu meziyetler de karşılıklı olarak birbirini tamamlıyor ise, kendilerince huzurlu bir evlilik yaşarlar ve bu huzuru koruyan, besleyen cümleler kurmaya özen gösterirler. Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası kapsamında bir hayat tarzı olduğu için bu huzurun bir sevabı ve ahirette bir karşılığı olmayacaktır. Yapılan şudur: Dış nefretleri paylaşıyorlar, birbirlerine olanı gizlemeyi başarıyorlar. Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası na uygun hayat tarzını benimsemiş evli bir çift birbirlerinden nefret ettiklerini fark ettiklerinde meziyet gibi görünen davranışları gözlerine batmaya başlar ve artık onlar meziyet değil zayıf nokta olarak görülür. Aslında doğru veya yanlış olarak meziyet kabul edin, o bir zayıf nokta değildir. Bir meziyetin zayıf nokta olarak algılanması orada bir zalim var demektir. Zalim hücum edeceği, üzerine planlar kuracağı bir meziyeti fark etmiştir. Bu meziyet üzerinden zulüm yapacağı için dişine uygun bu noktaya zayıf nokta etiketi yapıştırır ve hamle içeren cümlelerini bu zayıf noktaya zulüm olacak şekilde seçer, çünkü o artık bir Şeytanın Avukatı dır. Bu evli çiftin her iki tarafı da zalim çıkmışsa, bunlar birbirlerinin zayıf noktalarına hücum ederek bir hayat tarzı oluştururlar. Bu çiftin evinde tartışma, kavga, gürültü, haksızlık, suiistimaller hayatın normalleri haline gelir. Böyle bir tarz hayatın konuşma şekli de bu pozisyonu besleyen cümlelerle bu çiftin alışkanlığı olur. Bu tür birlikteliklerde açığa çıkan zayıf noktanın korunması ancak karşınızdakine

10 10 ancak sizin daha zalim davranmanızla sağlanabilir. Dolayısıyla dayanabildikleri noktaya kadar birbirlerine zulüm planlarını geliştirerek, uygulayarak hayata devam ederler. Bu zulüm planlarının cümlelerinin, küfürlerinin havada uçuştuğu ortamda da çocuk yetiştirmeye çalışırlar; genellikle o çocukların da geleceğin zalimleri olma ihtimalleri yüksektir. Örnek verdiğimiz evlilikteki taraflardan birisi meziyetini koruyabilmek için karşısındakinden daha zalim davranamıyorsa, bu ailede kedinin fareyle oynama yaşantısı başlar ve zalim olan taraf bütün stresini bu zayıf noktaya hücum ederek, buna uygun cümleler kurarak atar, karşısındakinin bu meziyeti zalimin stres topu olmuştur. Zalim işi ileri götürerek karşısındakinden kurtulma planlarını da bu zayıf nokta üzerinden gerçekleştirir. Daha zalim davranarak meziyetini zayıf nokta olmaktan kurtaramayan kişi ise vaziyeti uygun ise psikolog ve psikiyatrlarla çare bulmaya gayret eder, Evlenmeden önce nasıl da sağlıklıydım der. Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası na sırtını dönmüş birisi Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası sahibi birisiyle evlenirse, şimdi seyreyle zulüm çeşitlerini... Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası na sırtını dönmüş haniyf kişinin her hali, Amentü Billahi hayat tarzı gereği bir meziyettir, yani Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası sahibine göre karşı tarafın her hali zayıf nokta, her hali nefret uyandıran bir davranıştır. Üstelik bu iddiaya sırtını dönen kul, zalim davranışlara ve zulme de sırtını döndüğü için meziyetlerini daha zalim olarak koruyamaz. Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası sahibi Şeytanın Avukatı cümleleriyle karşısındakinin veli noktasına gelmesine vesile olabilir; ancak, bizim anlatmaya çalıştığımız şey bu zalim davranışlardan korunmamız gereken hallerdir; yani Şeytanın Avukatı nı tanımak, kendimizde aramak, bulmak ve mücadele etmektir. Ele aldığımız çiftin iki tarafı da Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası na sırtını dönmüş Şeytanın Avukatı haniyf kişilerse onlardaki meziyetlere zayıf nokta muamelesi olmaz, çünkü bu hayat tarzı içerisinde zalim yoktur, zulüm yoktur. Bu hayat tarzında meziyetlerden muhabbet doğar ve dünya hayatında cenneti yaşamaya başlarlar; şeytanın avukatının dili susturulmuş ve neleri kesilmiştir, inşaallah! Hem dünyada hem ahirette Allah ın izniyle muhabbetleri devam eder. Onlar ve eşleri gölgeler (rahmet) içinde koltuklar/tahtlar üzerinde (onlara dayanıp) yaslanmışlardır. Onlar için orada meyveler vardır. Ve onlar için arzu ettikleri şeyler vardır. (Ki temenni ettikleri şey) Selam dır; (yani) Rahiym Rabb den bir kavl (devamlı olan selamet hükmü). (Ya-Sin; 56-58) Örneklerimizi evli çiftlerden verdik, ancak aynı konular iş arkadaşlıkları arasında, komşular arasında, kendilerini dost zannedenler arasında, hatta ülkeler arasında hep devam eder de eder. Dünya hayatı Şeytanın Avukatı için mühlet yeridir. Kişi kendisindeki Şeytanın Avukatlığı hakkında detay özellikler öğrenmek isterse Burçlar ve Küfürler kitapçığına bakabilir. 3. Şeytanlık Patronaj Sistemi ve Tesiri Fikirlerimizle, yorumlarımızla ve kurduğumuz cümlelerimizle Nasıl oluyor da Şeytanın Avukatı oluyoruz? sorusuna, kendimizi mercek altına alarak, yalnızca bir kaç örnek üzerinden cevap vermeye gayret ettik. Elbette ki; bu avukatın adına hareket ettiği bir patron heyeti vardır. Bu patron heyetinin de bir Patronaj Tesir yeteneği bulunmaktadır. İşte bu Patronaj Tesir nasıldır? Bunu ders yapmak üzere bir hadisi inceleyelim: Bu hadisi İbn-i Abbas (ra) den naklen Muaz bin Cebel (ra) rivayet etmektedir; şöyle ki: Bir gün Rasulullah (SAV) ile beraberdik. Ensar dan birinin evinde toplanmıştık. Tam bir cemaat olmuştuk. Evin dış kapısından; İçeridekiler! Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim

11 Yılmaz Dündar 11 sizden bir dileğim var, görülecek bir işim var... diye seslenildi. Bunun üzerine herkes Rasulullah (SAV) Efendimizin yüzüne bakmaya başladı. Rasulullah (SAV) Efendimiz, Bu seslenen kimdir, bilir misiniz? duyurdu. Biz bir ağızdan şöyle dedik: En iyi bilen Allah ve Rasulü (SAV) dir. Bunun üzerine Rasulullah (SAV) Efendimiz, O lain iblistir (şeytandır); Allah ın laneti onun üzerine olsun buyurdu. Bunu duyan Hz. Ömer (ra), Ya Rasulullah (SAV), bana izin verin onu öldüreyim dedi. Rasulullah (SAV) Efendimiz bu izni vermedi ve şöyle buyurdu: Hayır, Ya Ömer! Bilmiyor musun ki, ona belli vakte kadar mühlet verilmiştir. Kapıyı ona açın gelsin. O buraya gelmek için emir almıştır. Diyeceklerini anlamaya çalışınız, size anlatacaklarını iyi dinleyiniz... Olayın devamını Ravi şöyle sürdürdü: kapıyı ona açtılar. İçeri girdi ve bize göründü; ihtiyar, şaşı, aynı zamanda köse birisiydi. Çenesinde altı veya yedi kadar kıl sallanıyordu ve at kılı gibiydi. Gözleri yukarı doğru açılmış ve kafası büyük bir fil kafası gibi, dudakları da bir manda dudağına benziyordu. Sonra şöyle bir selam verdi: Selam sana ya Muhammed (SAV)! Selam size ey cemaat-i müslimiyn. Onun bu selamına Rasulullah (SAV) Efendimiz şöyle karşılık verdi: Selam Allah ındır ya lain. Ve sonra şöyle buyurdular: Bir iş için geldiğini duydum; nedir o iş? Şeytan şöyle anlattı: Benim buraya gelişim kendi arzum değildir, mecburen geldim. İzzet sahibi Rabbin katından bir melek geldi ve dedi ki, Allah sana emir veriyor. Muhammed e gideceksin, ama gidişin düşük ve zelil bir halde ve tevazu ile olsun. Ademoğullarının nasıl kandırıldığını anlatacaksın, ne sorulursa doğru cevap vereceksin. Sonra Allah buyurdu ki: Söylediklerine bir yalan katar, doğruyu söylemezsen seni kül ederim, rüzgar savurur. Düşmanların önünde rüsvay ederim. Hadisin anlatımına devam etmek üzere burada bir virgül koyalım ve bu kısma kadar olan anlatımı, değerlendirmek üzere ders edelim. Cebrail (as) da diyn hakkında bilgi vermek üzere sahabe arasına gelmiştir. Cebrail (as) insanlar arasına insan görünümünde suretlenirken hoş ve güzel görünümlü bir surette gelmiştir. İnsanın kendisi de dünya hayatında Allah ın dileğinin bir sureti değil midir? Allah, dilediği manalar içerisinden suretlenmesini dilediklerine ol der ve o olur. Şeytanın hoş olmayan bir suretle görünmesi emredilmiştir. Bu görünümü esas alarak insanları bu tarife benzetip sonra da ona şeytan muamelesi yapmak çok yanlış olur, çok hoş görünen bir surete Bu acaba Cebrail mi? denemeyeceği gibi. Bu tür davranışlar esfele safiliyn yaklaşımlar olur. Sahabeye bir insan suretiyle görünen bu hal, şeytanlık yapmakla görevli cinn taifesinden bir yetkili olabileceği gibi, şeytanlık kimlikli mananın sureti de olabilir, hatta her ikisi birden aynı surette bulunabilir. Şeytanın verdiği selam ı Efendimiz (SAV), onun ağzından kabul etmemiştir. Selam bir esma olarak Allah ın esma-ül hüsna'sındandır; mana olarak da, insanları sıratı müstakime dahil ederken, emniyet, esenlik, rahatlık, ferahlık, huzur, sağlık, sıhhat ve afiyet veren bir kanundur, Hakk yola aittir. Şeytanın ağzından Selam ın kabulü inananları yanıltabilir, şeytana karşı yumuşaklığa yol açabilir. Böylece şeytana ve şeytanlığa tavizsiz karşı durmak gerektiğini öğreniyoruz. Şeytan özel bir emirle sahabeler arasına geldiğini söylemektedir. Ayrıca anlatacaklarına yalan katmaması gerektiği tembihini de şeytan belirtmektedir. Çünkü sahabe konunun önemini ve ciddiyetini anlasın istenilmiştir. Şeytan yalan söylemekle görevli olduğu için Şimdi de sahabe arasında bir numara mı çevirmektedir? şüphe uyandıracak anlattıklarına şüphe ve endişeyle yaklaşılması kaçınılmaz olacaktı.

12 12 Ayrıca Rabbimizin şeytanı Yalan konuşma sakın diye uyarması da sahabede güveni, dikkati ve özeni yükseltmiş, pekiştirmiştir. Rabbimizin şeytana Yalan söylersen seni kül ederim buyruğu ile, suretlerin cin taifesinden ve şeytanlık manalı bir suret olduğunu anlayabiliriz; çünkü, cinler dumansız ateşten yaratıldığından ölümleri sonucu duman ve kül olurlar. Hadisin anlatımına devam ediyoruz: Daha sonra Rasulullah (SAV) Efendimiz şeytana sordu: Madem ki sözünde doğru olacaksın, o halde bana anlat; halk arasında en çok sevmediğin kimdir? Şeytan şu cevabı verdi: Sensin ya Muhammed (SAV). Allah ın yarattıkları arasında senden daha çok sevmediğim kimse yoktur. Sonra, senin gibi kim olabilir ki? Rasulullah (SAV) Efendimiz sordu: Benden sonra en çok kimlere buğuzlusun ve sevmezsin? Şeytan anlattı: Müttaki bir gence ki... Varlığını Allah yoluna adamıştır. Devam etmek üzere hadis anlatımına bir virgül koyalım: Şeytanın birisini sevmemesini insanların esfele safiliyn hayat içerisinde sözde ilahlar olarak birbirlerini sevmemeleri gibi anlamamalıyız, bu anlayış bizi konudan uzaklaştırır. Amentü Billahi diyerek Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası na, bu iddianın hayat tarzına sırtını dönmüş haniyf in Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası na olan nefreti, bu iddiayı yaşantısıyla ortaya koyana buğzu hangi şiddetteyse, şeytanın da Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası na sırtını dönmüş, dunihi algıdan kabini sıyırmış, Amentü Billahi demiş haniyfe buğzu ve sevmemesi bu şiddettedir. Dolayısıyla La ilahe illallah kelime-i tevhidinin öğretmenine de en yüksek buğuzu duyması şeytanın yüklendiği görevin gereğidir; hele de bu kişi Habibullah ise... Allah ın Habibim dediği bir kulu var, diğer yanda Sen Şeytanın Avukatı lanetlendin ey iblis dediği kulu var; buğz ve sevmeme bu şartlar içerisinde en yüksek olur. Anlıyoruz ki; şeytanın korktuğu, sevmediği, buğz ettiği Efendimiz (SAV) in açıkladıkları, öğrettikleri ve hayat tarzıdır. Elbette ki, Efendimize (SAV), şeytanın buğzu seviyesinde bir başka kul bulunamaz. Çünkü La ilahe illallah kelime-i tevhidini O nun kadar anlayabilen, anlatabilen ve yaşayabilen; ayrıca Allah tan onun kadar korkabilen bir başka kul bulunmamaktadır. Dikkat edecek olursak görürüz ki, şeytan sevmemesini ve buğzunu sıralayabilmekte, derecelendirebilmektedir; demek ki buğzunu bir veriye dayandırmaktadır. Bu veri doğrudan insanın Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası ile ilişkilidir. Yani, Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası nı ve dunihi idrakı fark edemeyen hem Habibullah (SAV) i hem de zıddı olan şeytan ve şeytanlığı hakkıyla değerlendiremez. Şeytan sevmediği ve buğz ettiği kişileri sıralarken ikinci sırada müttaki bir genç ki, varlığını Allah a adamıştır diyor. Bir başka hadisten öğreniyoruz ki; Efendimiz (SAV) şöyle buyurmuşlardır: Yedi grup insan var ki, Allah onları hiç bir gölgenin olmadığı kıyamet gününde kendi gölgesinde gölgeler... Efendimiz (SAV) in hadiste sıraladığı yedi grubun ikinci sırasında da Allah a kulluk içerisinde bulunan müttaki genç yer almaktadır. Varlığını Allah a adamış müttaki gencin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: Esfele Safiliyn hayat tarzının insanda heva ve heveslerle ve bunlara uygun hormon salınımlarıyla en kızgın, en tesirli, en arzulu ve insanı deli-kanlı yaptığı dönemde genç Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası na sırtını dönüyor ve Semi na ve eta na; işittim ya Rabbi işittim ve sana itaat ettim ya Rabbi! Beni ve halimi kabul buyur, razı oluver diyor. Varlığını Allah a adıyor, yani dunihi idrak ile Müstakilen Var ve Muhtar bir beden zannettiği varlığından vazgeçiyor; Mülk Allah ındır, Güç Allah ındır,

13 Yılmaz Dündar 13 Hüküm Allah ındır ayetleri gereği Ve la havle ve la kuvvete illa Billah, La ilahe illallah koşullu bir bedende Allah adına Ben diyerek İyyaKE na budu VE iyyake nesta iyn sığınışıyla biiznillah yaşıyor. Bu genç, dünya hayatı boyunca müttaki dir, yani Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası ile bu iddianın hayat tarzından ölüm gelinceye kadar korunandır. Hadis anlatımına devam ediyoruz: Rasulullah Efendimiz (SAV) yine sordu: Sonra kimi sevmezsin? Şeytan: Kendisini sabırlı bildiğim, şüpheli şeylerden sakınan alimi dedi. Efendimiz (SAV) sordu: Ya daha sonra? Şeytan: Sabırlı olan fakiri ki, ihtiyacını hiç kimseye anlatmaz... Halinden şikayet etmez dedi. Efendimiz (SAV) sordu: Peki, bu fakirin sabırlı olduğunu nereden bilirsin? Şeytan: İhtiyacını kendi gibi birisine açmaz. Her kim ihtiyacını kendi gibi birilerine üç gün üst üste anlatırsa, Allah onu sabredenlerden saymaz. Sabırlı kimselerin işi buna benzemez. Hasılı onun sabrını, halinden, tavrından ve şikayet etmeyişinden anlarım dedi. Devam etmek üzere hadis anlatımına bir virgül koyalım: Görmekteyiz ki; Kur an, Allah kimleri sever diyorsa, şeytan onları sevmediğini, onlara buğz ettiğini belirtmektedir. Şeytanın sevmediğini, buğz ettiğini belirttiği sabırlı kişiler için Kur an da bir çok ayet vardır, biz burada bir kaçına bakarak Kur an ın açıklamasını görelim. İstaıynu Billahi vesbiru... Billahi imanla isteyin ve sabredin... (A raf-128) Ey iman edenler, sabır ve salat ile yardım dileyin. Muhakkak ki; Allah sabredenlerle beraberdir. (Bakara-153) Sabır ve salat ile yardım isteyin; muhakkak ki; bu huşu edenlerden başkasına ağır gelir. (Bakara-45) Bu üç ayeti ders edersek şu sonuçlara ulaşırız: Dunihi idrakla dua etmeyin. Müstakilen varım ve Muhtarım İddiasından sıyrılmış bir musalli olarak Allah tan isteyin. Ve sabredin, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. Ancak çıkardığımız bu sonuçlar huşu edenlerden başkasına, yani Şeytanın Avukatı na ağır gelir. Şimdi kendimizi mercek altına koyalım, bakalım kendimiz hangi taraftayız? Elbette ki, Kur an ın sabredenler derken kimleri kastettiğini öncelikle bilmemiz gerekiyor ki, kendimizi yoklayabilelim! Bilinmelidir ki; sabır dunihi idrakla ve dunihi bir konuya tahammül edebilmenin tanımı değildir. Kur an a göre sabrı şöyle açıklayabiliriz: Yöneliş çerçevesinde dua: Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası ndan sıyrılmış ve Billahi anlamda cümlelerle konuyu dile getirmek; İlişkiler çerçevesinde girişim: Muhtariyeti Tercih Gücü yetkimiz ile konuyu ilgilendiren sebeplere müracaat etmek; Allah ın konuyla ilgili hükmünü edeb ile beklemek. Bu tanımımız Şeytanın Avukatı na elbette ağır gelecektir, çünkü tanım içerisinde yaygara yapılır diye bir kural yok. Yaygara yapmamak Şeytanın Avukatı için gerçekten zordur ve ağır bir iştir. DuniHi idrak ve zann larından sıyrılmış, Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası na sırtını dönmüş, buna göre bir hayat tarzı oluşturmuş; böylece, kendisini tehlikeye düşürecek konulara karşı tedbir almış bir Alim in Allah ın hükmünü bekleme edebi Kur an ın çok övdüğü bir davranıştır, bu sebepten şeytanın sevmediği sabırlı kişiler içerisinde böyle alimler birinci sırayı alır.

14 14 Daha sonraki sırayı sabırlı fakir almaktadır; ancak, birinci sırayı alan sabırlı kişinin özelliği alim ve şüpheli işlerden sakınan birisi olmasıdır. Sabırlı olan fakir kişinin farklı olan önemli özelliği ise, sorununu kendisi gibi birisine açmamasıdır. Yani bu fakir; Yaygara yapmayan, Şikayet kampanyası başlatmayan, Kendisine acındırarak taraftar toplamayan, Sohbet adı altında dedikodu yapmayan, birisidir. Şeytan belirtiyor ki, her kim ihtiyacını kendi gibi birisine üç gün üst üste anlatırsa, Allah onu sabredenlerden saymaz. Bu ifadede geçen üç gün üst üste anlatım bilgisi de önemlidir ve bu davranışın o kişide huy olduğunu gösterir, bir alışkanlık olduğu anlaşılır. Sabırlı Fakir için de, Şeytanın Avukatı için de kendisi gibi birisine anlatırsa denilmektedir ki, her iki grup için de bu vasıflandırma önemlidir. Şeytanın Avukatı elbette ki, bir başka Şeytanın Avukatı ile şikayetçilik oynayacaktır. Şeytanın sabırlı kimseyi onun halinden, tavrından ve şikayet etmeyişinden anlarım demesi konuyu özetlemektedir ki, buradan çıkan sonuç şudur: Şeytanın Avukatı Kur an ın sevdiği sabırlı kişilerden değildir. Şeytanın Avukatı yaygara cümlelerini ve şakinin dili olan şikayet cümlelerini konuşma tarzı yapmıştır. Hadis anlatımına devam edelim: Rasulullah (SAV) Efendimiz sordu: Sonra kimi sevmez ve buğz edersin? Şeytan: Şükreden zengin dedi. Efendimiz (SAV) tekrar sordu: Peki ama o zenginin şükreden olduğunu nereden anlarsın? Şeytan: Onu görürsen ki, aldığını yoldan alıyor ve mahalline harcıyor; bilirim ki, o şükreden bir zengindir. Devam etmek üzere hadis anlatımına bir virgül koyuyoruz: Şeytanın Avukatı Şükreden zengin tabirini yalnızca para, servet ve mal ile ilişkilendirmemeliyiz; bu takdirde konuyu çok dar mananın içine hapsetmiş oluruz! Şükretme yi de çokça çok şükür demek diye anlamlandırırsak yine dar kalıplarda kalırız. Şükür öncelikle bir ifadenin değil bir mananın ve bu manaya ait halin adıdır, ifade ikinci sırada ve bu halden sonra bir değer taşır. Kişide gerekli olan şükür manası yoksa çok şükür ün sözle ifadesi değerli olmaz, kişide şükür manası varsa çok şükür dememesi noksanlık olmaz. DuniHi algı ve zann larıyla, Müstakilen Varım ve Muhtarım İddiası ile şükür manası kişide açılmaz. Şükretmek en kısa tanımıyla her şeyi doğrudan ve aracısız Allah tan bilmektir. Dolayısıyla kişi dunihi algı ve zann larıyla yaşıyor, ama çok kuvvetle de her şeyi Allah tan biliyor; bu halin hiç bir değeri yoktur, burada şükür manası söz konusu değildir. Şeytanın Avukatı dunihi idrak uzmanı ve Müstakilen Varım ve Muhtarım iddiası azmanı olduğu için bazı şeyleri Allah tan bilme lütfunu gösterebilir, ancak her şeyi o kadar kendisinden bilir ki; neredeyse Allah ı bile kendisinden bilir. İşte bu noktaya kadar ulaşmış Şeytanın Avukatları da vardır ve onların ağzından Allah ı yaratan insandır sözü çıkmıştır, çıkmaktadır. Muhafaza buyuruver Ya Rabbi! DuniHi idrakın zenginlik anlayışı ile Amentü Billahi yi hakkıyla söyleyenin zenginlik anlayışı çok farklıdır. Hakkıyla Amentü Billahi diyen kişi o andan itibaren her anlamda, her konuda çok zengin olduğunu; bu zenginliğinin Allah ın... Allah ta... Allah a olduğunu biiznillah bilir ve yaşar. Helal yoldan alır, yani Allah ın verdiği neyi varsa ona Müstakilen Var ve Muhtar etiketi yapıştırmaz; mahalline harcar, yani yalnızca Allah ın rızasını umarak Allah için, Allah a ulaştıracak vesileler için... gibi kullanır.

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? Asiye Türkan NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? İNSAN NEDEN EVLENİR? İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsen Bu nice okumaktır.

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz? DEĞERLER EĞİTİMİ SELAMLAŞMA Selam ne demektir? Selâm, kelime olarak; huzur, barış, sağlık ve iyi dileklerini sunma anlamlarına gelir. Selamlaşmak; insanların karşılıklı olarak birbirlerine sağlık, huzur,

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Din Ve Ahlak Hakkında Neler Biliyoruz?

Din Ve Ahlak Hakkında Neler Biliyoruz? İlköğretim DKAB Dersi 4. Sınıf 1. Ünite Sunusu Din Ve Ahlak Hakkında Neler Biliyoruz? Anlatım Yoluyla Ders Veren: Ömer AKKAŞ Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dkab Alanı Pedagojik Formasyon Öğrencisi

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23) Dedikodu (Gıybet) Gıybet Dedikodu (gıybet), birisinin yüzüne söylenmesinden hoşlanmadığı şeyleri arkasından söylemektir. O kimse söylenen şeyi gerçekten yapmış ise bu gıybet, yapmamış ise iftira olur (Hadis,

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; 1) Güçlük içinde ve çok zor durumda olan insanın, 2) Savaş altındaki insanın

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim. DUA Eudhu Billahi Minessaytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdulillahi Rabil-alemin Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır. Necip Fazık Kısakürek in gençliğe hitabındaki aynı manadır yazımın başlığında ki kim var? 'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim

Detaylı

DEĞERLER EĞİTİMİ SINIF İÇİ ETKİNLİK PLANI MAYIS-HAZİRAN AYI İŞLENEN DEĞER: AİLEMİZİ ARKADAŞLARIMIZI VE HAYVANLARI SEVMEK ARKADAŞ SEVGİSİ DOSTLUK

DEĞERLER EĞİTİMİ SINIF İÇİ ETKİNLİK PLANI MAYIS-HAZİRAN AYI İŞLENEN DEĞER: AİLEMİZİ ARKADAŞLARIMIZI VE HAYVANLARI SEVMEK ARKADAŞ SEVGİSİ DOSTLUK DEĞERLER EĞİTİMİ SINIF İÇİ ETKİNLİK PLANI MAYIS-HAZİRAN AYI İŞLENEN DEĞER: AİLEMİZİ ARKADAŞLARIMIZI VE HAYVANLARI SEVMEK ARKADAŞ SEVGİSİ DOSTLUK ETKİNLİK SÜRESİ: 30 DK. ETKİNLİK ZAMANI: TÜRKÇE DİL ETKİNLİĞİ

Detaylı

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1. Güzel ahlâk 2. Kötü ahlâk 2 Güzel ahlâk neye denir? Allah ın ve Resulü nün emir ve tavsiye ettiği, diğer

Detaylı

Karşındakini Var Etmenin En Zor Yolu: DİNLEMEK - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Karşındakini Var Etmenin En Zor Yolu: DİNLEMEK - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Fatma Atasever fatmaatasever@windowslive.com Uzun zamandır kendini kötü hisseden arkadaşıma bir psikoloğa gitmesini önerdim. Psikoloğa gidince ne değişecek? İlaç veremeyecek ki. Konuşarak ben nasıl tedavi

Detaylı

Dua ve Sûre Kitapçığı

Dua ve Sûre Kitapçığı Dua ve Sûre Kitapçığı Hazırlayan: Melike MÜFTÜOĞLU instagram.com/oyunveetlinliklerledinogretimi SÜBHANEKE DUASI Allah ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin

Detaylı

Dua Dua, insan ile Allah arasında iletişim kurma yollarından biridir. İnsan, dua ederken Allah ın kendisini işittiğinin bilincindedir. İnsan dua ile dileklerini aracısız olarak Allah a iletmekte ondan

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Anne babalar için çocuklarının ilk kelimelerini duymak heyecan verici bir deneyimdir. Duyduğu yeni kelimeleri

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama: Yolun Kenarına Diken Eken Adam Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama: - Bu dikenleri sök, insanları

Detaylı

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur. Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Varlıklar Âlemi Meleklere İman Meleklerin

Detaylı

Azrail in Bir Adama Bakması

Azrail in Bir Adama Bakması Mevlâna (1207 1273) Güçlü bir bellek, çağrışım yeteneği, üretkenlik, olağanüstü görüş ve anlatım gücü, derin duygusallık ve hüzün, her yönüyle İslam kültürüne hâkimiyet... İşte Mevlâna deyince akla gelen

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Otur, hanım otur. Allah aşkına bir otur. Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Allah aşkına bir otur hanım. Sabahtan beri dolaşmaktan ayaklarımın

Detaylı

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım.

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım. SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ 1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım. Benim adım Eûzü. İsmimin anlamı Sığınırım, yardım isterim. Bir tehlike ile karşılaştığınızda güvenilir

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri İbadetin Manası ve Çeşitleri Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah) www.at-tawhid.org 1 İbadetin Aslı Allah a ibadetin aslı; Allah ın emirlerine uymak nehyettiklerinden kaçınmak suretiyle ona itaat

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Mülheim an der Ruhr Fatih Camii Islam kelimesi üc manaya gelir 1. Yüce Allahın emirlerine itaat edip, yasaklarından kacınmak. 2. Bütün insanlarla diğer canlılar

Detaylı

Küçüklerin Büyük Soruları-2

Küçüklerin Büyük Soruları-2 Küçüklerin Büyük Soruları-2 Yayın no: 184 CENNET NASIL BİR YER? Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen/kapak: Zafer Yayınları Isbn: 978 605 5523 11 4 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir. Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan Recep ve Şaban ayını mübarek kılıp bizi ramazan ayına ulaştıran rabbimize hamd olsun. Bu yazımızda sizinle ramazan ayıyla ilgili terimlerin anlamını inceleyelim. Ramazan: Hicri

Detaylı

...Bir kitap,bir mesaj!

...Bir kitap,bir mesaj! ...Bir kitap,bir mesaj! Bu dünyada ne yapıyorum sorusuna yanıt veren bir kitap Tüm soru ve şüphelerınize yanıt verebilecek bir kitap. Bu kitap sizin doğal olarak Tanrı dan ayrı olduğunuzu anlatacak, ancak

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ استواء االله عرشه ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman el-berrâk Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 استواء االله عرشه» باللغة ال ية «عبد الر ن ال اك

Detaylı

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir? Kurban sözlükte yaklaşmak, yakınlaşmak gibi anlamlara gelmektedir. Kurban, Allah a yaklaşmak ve onun hoşnutluğunu kazanmak amacıyla belirli bir zamanda uygun nitelikteki bir hayvanı kesmektir. Kesilen

Detaylı

En güçlü silah: Zikir! Perşembe, 26 Haziran :40

En güçlü silah: Zikir! Perşembe, 26 Haziran :40 Vesvesenin en belirgin alanı ve iman açısından en tehlikelisi Allah Teâlâ hakkında olan vesvesedir. Kimi zaman tefekkür kılığında, kimi zaman hakikati araştırma adı altında farklı sorularla Allah Teâlâ

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

Edeb Yahu! Edebli ve Hayalı Olmak

Edeb Yahu! Edebli ve Hayalı Olmak Edeb Yahu! Edebli ve Hayalı Olmak «Rabbim beni terbiye etti, terbiyemi de güzel kıldı.» (Hadis-i Şerif, Kenz ül- Ummal) Allah, edebin her çeşidini Hz. Muhammed (sav) de bir araya getirmiş ve bizlere örnek

Detaylı

İNSANLARIN NİYETLERİ VE DAVRANIŞLARI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA DAİMA

İNSANLARIN NİYETLERİ VE DAVRANIŞLARI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA DAİMA İNSANLARIN NİYETLERİ VE DAVRANIŞLARI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA DAİMA NİYETLERİ ANLAMAYA, ÇÖZMEYE ÇALIŞIR Ameller niyetlere göredir Hadis-i Şerif Duygular ve davranışlar, zihinsel ve fiziksel faaliyetlerin sonucudur.

Detaylı

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran 2015 19:17

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran 2015 19:17 Ramazan ayı İslam inancının kendisine yüklediği önem sebebiyle halk arasında On bir ayın sultanı ve Şehr-i Mübârek (Mübârek Ay) olarak kabul edilmiştir. Ramazan ayı Müslümanların değerlendirmek için adeta

Detaylı

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. (Al-i Imran suresi, 85) Icindekiler - Bu dine neden Islam

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Dua Dua İbadetin Özüdür Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Dua Arapça kökenli bir kelime olup «istemek, davet etmek» demektir.

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK AİLE KURMAK &AİLE OLMAK Dr. Fatma BAYRAKTAR KARAHAN Uzman-Ankara Aile Nedir? Aile kelimesinin kökü, ğavl dir. Bu kelime, ağır bir sorumluluk altına girmek demektir. Bu kökten gelen aile ise, birini çekince

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Beterin Beteri Var Mehmet işten çıkarılır. Eve gelip durumu bildirince, hanımı içeri almaz. Gidecek yeri olmadığından Şeyhin dergahına gider. Bu sırada şeyh talebeleriyle sohbet etmektedir. Bu arada börek

Detaylı

İlm-ül yakîn, yani bir yerde duman görüp orada ateşin bulunduğu hakkında bilgi sahibi olmak.

İlm-ül yakîn, yani bir yerde duman görüp orada ateşin bulunduğu hakkında bilgi sahibi olmak. İlmin üç derecesi Âli himmet (yüksek irade gücüne sahip olan) bir insan, peygamberlerin yaşantısını öğrendikten sonra onlara verilen nimetlere sadece iman etmekle yetinmez, bu nimetlerin ilm-ül yakîn,

Detaylı

İman. Çalışmanın ana fikri. İsa ya iman etmek, zihin, duygu ve iradeyle O na güvenmek, dayanmak demektir. Çizimler: Meghan Burns

İman. Çalışmanın ana fikri. İsa ya iman etmek, zihin, duygu ve iradeyle O na güvenmek, dayanmak demektir. Çizimler: Meghan Burns Müslümanlar da Hristiyanlar da İsa ya inanıyorum derler. Peki bu ifade ikisi için de aynı anlamı taşıyor mu? Taşımıyorsa, farklar nelerdir? Bu çalışmada Kutsal Kitap a göre iman sözcüğünün anlamını öğreneceğiz.

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

Gelişim Analizi P P P P P P P P P P P P P P P P P ÖZ BAKIM BECERİLERİ BİLİŞSEL GELİŞİM Ocak. Tehlikeli olan durumları söyler.

Gelişim Analizi P P P P P P P P P P P P P P P P P ÖZ BAKIM BECERİLERİ BİLİŞSEL GELİŞİM Ocak. Tehlikeli olan durumları söyler. Gelişim Analizi Küçük Kaşifler Tehlikeli olan durumları söyler. 107 Yiyecek ve içeceklerin temizliğine dikkat eder. Giysi ayrıntılarını başarıyla açar ve kapar Ali ALIÇ Temizlik malzemelerini amacına uygun

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Değişen Değerlerimiz. Çizim: Nat Wibberley

Değişen Değerlerimiz. Çizim: Nat Wibberley 2 Değişen Değerlerimiz Çizim: Nat Wibberley Mesih imanlısının bir imanlı olarak özel bir dünya görüşü vardır. Peki, imanlının dünya görüşü dediğiniz olgu benim günlük hayatımı nasıl değiştirecek? 1. Selanikliler

Detaylı

İnanıyorum ki biraz daha gayret ederek planlı ve düzenli bir çalışmayla çok daha başarılı olacaksın

İnanıyorum ki biraz daha gayret ederek planlı ve düzenli bir çalışmayla çok daha başarılı olacaksın 4. sınıf öğretmenlerinin karne görüşleri şu şekildedir: Sevgili Nehir Nur, Bal arısı gibi çalışkan ve üretken bir öğrencisin güzel kızım. Aldığın her görevi başarıyla ve ciddiyetle yerine getirdin. Her

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır. Ciddi olarak Allah a isyan etmekten kaçın. O nun rahmet kapısına devam et. Bütün gücünü ve kuvvetini Allah için harca. Taatında sarfet. Yalvar, ihtiyaçlarını O na arz et. Başını önüne eğ, kork, Hak kın

Detaylı

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl Platon'un Devleti-2 Platon, adil devlet düzenine ve politikaya dair görüşlerine Devlet adlı eserinde yer vermiştir 01.08.2016 / 15:01 Devlet te yer alan tartışmalar sürerken, Sokrates varoluştan varolmayışa

Detaylı

PDR ÇALIŞMALARIMIZ. 3. Sayı / Şubat - Mart 2016 ŞUBAT AYI ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ ŞUBAT AYI. sayfa 2. SINIF ETKİNLİKLERİMİZ. 2 de. sayfa.

PDR ÇALIŞMALARIMIZ. 3. Sayı / Şubat - Mart 2016 ŞUBAT AYI ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ ŞUBAT AYI. sayfa 2. SINIF ETKİNLİKLERİMİZ. 2 de. sayfa. ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ sayfa 2 de PDR ÇALIŞMALARIMIZ 2. SINIF ETKİNLİKLERİMİZ sayfa 4 te ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ Sınıflarımızda Ben Yapabilirim etkinliğini uyguladık. Etkinlikte; öğrencilerimizin

Detaylı

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak Öfkenin Gerçek Nedeni Ne? ÖFKE kıskançlık, üzüntü, merak,

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT 1 1. PERDE Haydi Harun! Acele edelim. Ama, Murad bizden çok geride... Murad, bize katılmak istemiyor Sanki, özellikle ağırdan

Detaylı

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma KURAN'I KERİM TÜRKÇE MEALİ (DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI) 50-KAF SURESİ Mekke'de inmiştir. 45 (kırkbeş) âyettir. "Kaf" harfi ile başladığı için bu adı almıştır. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla. 1.

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI (Bayan Versiyonu) Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler ZÜLEYHA HATİCE MERYEM

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI (Bayan Versiyonu) Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler ZÜLEYHA HATİCE MERYEM TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI (Bayan Versiyonu) Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler ZÜLEYHA HATİCE MERYEM 1 1. PERDE Haydi Hatice! Acele edelim. Ama, Meryem bizden çok geride... Meryem, bize katılmak istemiyor

Detaylı

Dünyada servetin %99 u, nüfusun %1 ine aitmiş... Saddam ın arkasında %90 destek vardı; idam edildi... -Obama.

Dünyada servetin %99 u, nüfusun %1 ine aitmiş... Saddam ın arkasında %90 destek vardı; idam edildi... -Obama. Dünyada servetin %99 u, nüfusun %1 ine aitmiş... Saddam ın arkasında %90 destek vardı; idam edildi... -Obama. Son bir ayda basına yansıyan bu iki cümlenin iyi okunması halinde dünyanın hali pür melali/

Detaylı

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ PDR Bülteni 2017-2018 Sayı: 07 ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ Ana - babaların çocukla olan iletişimi; çocuğun gelişmesini belirlemede etkilidir. Davranış ve karakteri etkiler. Vicdan

Detaylı

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir.

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, hareket halindeki enerjidir. Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, insanın yaşam kalitesini belirleyen en önemli kaynaktır.

Detaylı

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Sizi tanıyabilirmiyiz? 1953 Söke doğumluyum. Evli, 2

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ KURBAN: AYET ve HADİSLER Biz, her ümmet için Allah ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine onun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. İlahınız,

Detaylı

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Camiye Girerken Allah ın adıyla, Allah ın Resulüne salat ve selam olsun. Allah ım, hatalarımı bağışla ve bana rahmet kapılarını aç. Camiden Çıkarken Allah ın adıyla, Allah

Detaylı

İmanda Mürakebe Bilinci - Akaid - Dr. Mehmet Sürmeli'nin kişisel web sitesine hoşgeldiniz.

İmanda Mürakebe Bilinci - Akaid - Dr. Mehmet Sürmeli'nin kişisel web sitesine hoşgeldiniz. 4 5 Ayetleri müşriklerin, Allah Teala ile ilgili uzak ilah anlayışlarını çürütmektedir. 6 Hazreti Peygamber de Allah ın (c.) kullarına yakınlığını müminlerin daima hissetmelerini istemiş ve bu çerçevede

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ TAKVAYA ERMENİN YOLU; ORUÇ (O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki Kur an; insanlara hidayet (doğru yol) rehberi, doğru yolun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak onda(ki Kadir gecesinde) indirildi.

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ Varlıklar Âlemi Evrende bulunan varlıklar yalnızca duyularımızla algılayabildiklerimizden ibaret değildir. Âlemde görünen ve görünmeyen sayısız varlık bulunmaktadır.

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı