ÇEKİRDEK KİMYASI RADYASYONLARIN İZLENMESİ VE ÖLÇÜLMELERİ T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA BÖLÜMÜ FİZİKSEL KİMYA ANABİLİM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇEKİRDEK KİMYASI RADYASYONLARIN İZLENMESİ VE ÖLÇÜLMELERİ T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA BÖLÜMÜ FİZİKSEL KİMYA ANABİLİM DALI"

Transkript

1 T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA BÖLÜMÜ FİZİKSEL KİMYA ANABİLİM DALI ÇEKİRDEK KİMYASI Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU

2 Radyasyonların izlenmesi ve ölçülmeleri için bunların maddeye dokunması gerekir. Radyasyonlar maddeye çarpınca kimyasal, fotokimyasal, iyonizasyon, fosforesans ve flüoresans gibi çeşitli olaylara neden olur ve enerjilerini yitirirler. İşte bu özelliklerden yararlanarak radyasyonların izlenmesi ve ölçülmesi için aygıtlar yapılmıştır. İzlenme ve ölçme aygıtlarının bir grubu yüklerin toplanmasından yararlanır: İyonizasyon odaları, orantılı sayıcılar ve Geiger-Müller sayıcıları bu gruba girer. Diğer grup ise parçacıkların bireysel yüklerinden yararlanır: Fotoğraf yöntemi, Wilson sis odası yöntemi ve sintilasyon sayıcıları bu gruptandır. Tablo 1. Dedektörlerin sınıflandırılması. İYON TOPLANMASINA DAYANAN YÖNTEMLER Gaz İyonizasyon Aygıtları Elektroskop İyonizasyon Odaları Orantılı Sayıcılar Gaz Akımlı Orantılı Sayıcı Geiger-Müller (G-M) Sayıcıları İYON TOPLANMASINA DAYANMAYAN YÖNTEMLER Fotoğraf Yöntemi Wilson Sis Odası Yöntemi Sintilasyon Sayıcıları SAĞLIK KORUMADA KULLANILAN RADYASYON ÖLÇME AYGITLARI Film Dozimetreleri Cep Dozimetreleri Cep İyonizasyon Odaları LABORATUVAR GÜVENLİĞİNDE KULLANILAN RADYASYON ÖLÇME AYGITLARI Yoklama Aygıtları (Survey Meter) Alan Görüntüleme Aygıtları İyon Toplanmasına Dayanan Yöntemler Gaz İyonizasyon Aygıtları Bir gaz (örneğin hava, helyum ya da argon) içinde iki elektrot arasında oluşan iyonizasyon olaylarını inceleyelim. Bunun için Şekil 1 de görülen düzenekten yararlanılabilir. Oda metalik olup doğru akım kaynağının negatif kutbuna, odanın ortasına asılmış ve odadan yalıtılmış metalik bir tel de akım kaynağının pozitif kutbuna bağlanmıştır. Elektrotlar arasındaki voltajı giderek arttırarak sabit bir radyasyon kaynağı tarafından oluşturulan ve gaz içinde ölçülen elektrik yüklerine göre ne gibi olayların oluştuğunu görelim. Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 1

3 Şekil 1. İyon toplama düzeneğinin şeması. Odaya giren bir alfa ya da beta parçacığı gazı iyonlaştırır. Pozitif iyonlar odanın çeperine, elektronlar da orta tele doğru göç ederler. Başlangıçta iyonlar küçük bir voltaj değişimi altında olduklarından elektrotlarda toplanma yerine bunlar tekrar birleşirler ve iyonların ancak çok az bir kısmı elektrotlara erişebileceğinden geçen akım azdır. Voltaj arttırıldığında iyonlar daha hızlı hareket etmeğe başlarlar ve yeniden birleşmeye zaman bulamadan gittikçe daha çok sayıda elektrotlarda toplanmış olurlar. Öyle bir voltaja erişilir ki iyonlaştırıcı radyasyonların oluşturduğu bütün primer iyonlar elektrotlarda toplanmış olur. Voltajın bundan sonra daha da arttırılması primer iyon sayısını değiştirmediğinden devreden geçen akım sabit kalır. İyon akımının sabit kaldığı voltaja, doymuşluk (satürasyon) voltajı, akıma da doymuşluk akımı denir. Doymuşluk voltajına kadar olan bölgeye (0-V 0 arası) tekrar birleşme bölgesi denir (Şekil 2). İyonizasyon akımının sabit kaldığı bölgeye (V 0 -V 1 arası) doymuşluk bölgesi ya da iyonizasyon odası bölgesi denir ki gaz iyonizasyon aygıtları için kullanılan üç çalışma bölgesinden birincisini oluşturur ve bir iyonizasyon odası ancak bu bölgede çalışabilir. Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 2

4 Şekil 2. Bir sayıcının voltaja bağlı olarak çeşitli çalışma bölgelerini gösteren şema. Voltaj daha da arttırılacak olursa, belli bir değerden sonra iyonizasyon akımının tekrar artmaya başladığı görülür. Bunun nedeni iyonlaştırıcı radyasyonun oluşturduğu ilk (primer) iyonların elektrik alanda daha fazla hızlanmaları sonucunda gazda sekonder iyonları oluşturmalarıdır. Oluşan sekonder iyonlar primer iyonlarla orantılıdır. Buna gaz amplifikasyonu denir. Bu orantının sürdüğü bölgeye (V 1 -V 2 arası) orantılı bölge denir ve bu olaydan yararlanan sayıcıya da orantılı sayıcı denir. Voltajın daha büyük olduğu bölgeye (V 2 - V 3 arası) sınırlı orantılı bölge denir. Bu bölgede orantılı sayıcı kullanılmaz. Sekonder iyonların primer iyonlarla orantısı bozulmuştur. Daha yüksek bir voltaj (V 3 -V 4 arası) elektrotta toplanan yükün radyasyonun tipine ya da başlangıçta oluşan primer iyon sayısına bağlı olmadığını gösterir. Bu voltajda merkezi tel çevresinde alan şiddeti o kadar yüksektir ki ister primer ister sekonder kaynaklı olsun, oluşan herhangi bir iyon çifti gaz içerisinde bir ek iyonizasyon oluşturacak hıza ulaşabilir. Bunun sonucu olarak bir zincir tepkime oluşur ve bu da tüp içinde bir iyon çığı oluşturur. Bu bölgede çalışan dedektörler a kadar varabilen bir gaz amplifikasyon katsayısı sağlar. Bu bölge bir tek iyon çifti oluşturan herhangi bir radyasyona karşı çok hassas olduğundan tek tek iyonlaşma olayları gerçekleşebilir. V 3 -V 4 voltaj bölgesi ilk önce Geiger tarafından incelendiği için bu bölgeye Geiger bölgesi, sayıcıya da Geiger-Müller sayıcısı denir. Voltaj Geiger bölgesinden sonra daha da arttırılacak olursa, gaz içinde ark (ışıklı elektrik boşalımı) oluşur ve sürekli bir deşarj (boşalım, boşalma) oluşur ki bu bölgede Geiger sayıcısı kullanılmaz. Hatırlatma: Gaz iyonizasyon aygıtları için yukarıda incelenen beş voltaj bölgesinden ancak iyonizasyon odası bölgesi, orantılı bölge ve Geiger bölgesinde çalışan, iyonizasyon odası, orantılı sayıcı ve Geiger-Müller sayıcısı radyasyonların izlenmesinde özel amaçlar için kullanılabilir. Ancak aynı bir dedektörün voltajını, yukarıda verilen şekilde ayarlayarak aynı dedektörün iyonizasyon odası, orantılı sayıcı ya da Geiger-Müller sayıcısı olarak kullanılabileceği sanılmamalıdır. Şekil 2, ayrı denemelerin yalnız bir arada şematik olarak gösterimidir. Her bir dedektörün ayrı yapım şekli ve özellikleri vardır. Bunlar aşağıda kısaca anlatılacaktır. Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 3

5 Elektroskop Radyoaktifliğe ait çalışmalarda kullanılan aygıtların ilk ve en basitlerinden biri elektroskoptur (Şekil 3). Bu bir iyonizasyon odası olup elemanlarından biri dış koruma kabı, diğeri bir çift altın yaprak olan bir elektrik kondansatörü (kapasitörü) olarak çalışır. İki eleman bir pilin uçları arasına bağlandıklarında zıt işaretli olurlar ve altın yapraklar, benzer yükler arasındaki elektrostatik itme nedeniyle birbirinden ayrılırlar (A ve A durumu). Pil kaldırılır ve elektroskopun yakınına bir radyoaktif madde yaklaştırılırsa, radyasyonların oluşturduğu iyonlar kondansatörün zıt işaretli elemanlarına doğru göç ederler ve elektroskopun yükünü nötralleştirip onu boşaltırlar. Böylece altın yapraklar birbirine yaklaşır (B ve B durumu). Şekil 3. Bir elektroskop şeması. Elektroskopun altın yapraklarının kapanma hızı, oda içindeki gazın iyonlaşma hızının ve dolayısıyla iyonlaştırıcı radyasyonun şiddetinin ölçüsüdür. Örneğin iki radyoaktif a 1 t 2 maddenin aktiviteleri a 1 ve a 2, altın yaprakların kapanma zamanları da t 1 ve t 2 ise, a 2 t 1 dir. Aktivitelerden biri belli ise diğeri bulunur. Radyoaktif nesne alfa, beta ve gama ışınları yayıyorsa, bunların hepsi iyonlaşmaya yardım ederler. Ama alfa ışınlarının bağıl iyonizasyonu en fazla olduğundan, aygıt gerçekte bir alfa ışını elektroskopudur. Radyoaktif nesnenin üzerine 0,01 cm kalınlığında bir alüminyum levha konularak alfa ışınları absorplanabilir ve böylece bir beta ışını elektroskopu yapılır. Bu durumda gözlenen iyonlaşma beta ve gama ışınlarına aittir. Ancak gama ışınları beta ışınlarına göre çok daha az iyonlaştırıcı olduklarından altın yaprakların yaklaşması hemen hemen beta ışınlarının iyonlaşmasından ileri gelir. Yalnız gama ışınlarının aktivitesini ölçmek için örnek 2-3 mm kalınlığında kurşun levha ile örtülür. Kişisel radyasyon ölçme aygıtları arasında kullanılan cep dozimetreleri, Londverk ve Lauristen elektroskopları bu tipten aygıtlardır. İyonizasyon Odaları İyonizasyon odaları, içlerinde radyasyon tarafından oluşturulan iyonizasyonu gaz amplifikasyonu olmadan ölçen en basit aygıtlardır. Bir iyonizasyon odası sistemi başlıca üç kısımdan oluşur: Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 4

6 a) İyonizasyon odası b) Elektronik devre c) Gösterge İyon odaları bir gaz (hava, helyum ya da argon) içeren cm 3 hacminde bir metalik oda ile odadan ve birbirinden yalıtılmış iki plaktan yapılmış olup bunların arasına birkaç yüz voltluk potansiyel uygulanır. Denenecek radyoaktif örnek, odanın içine ya da yakınına konulur. Bu sonuncu durumda, odanın, radyoaktif örnek tarafından gönderilen parçacıkları ya da fotonları geçirecek incelikte, alüminyumdan ya da uygun bir maddeden yapılmış bir penceresi olması gerekir. Odaya giren iyonlaştırıcı bir radyasyon gazı iyonlaştırır. Bu iyonlar, aralarına bir gerilim uygulanmış elektrotlar yardımıyla toplanır ve bunların oluşturduğu iyonlaşma akımı hassas bir elektrometreyle ya da elektronik bir düzenekle şiddetlendirilerek bir mikroampermetrede ölçülür. Mikroampermetre genellikle miliröntgen/saat cinsinden ayarlanır. Odanın elektrotları arasına uygulanan gerilimin, odayı doymuşluk hale getirecek kadar yüksek olması gerekir. Böylece doymuşluk iyonizasyon akımı, gönderilen radyasyon miktarının ve dolayısıyla denenen örnekte bulunan radyoaktif madde miktarının değerini verir. Bu tip aygıtlar radyasyonları tek tek ölçmeyip, dedektör içindeki toplam iyonizasyonu ölçerler. Dedektör içinde gazın basıncı genellikle atmosfer basıncına eşittir. Ancak özel amaçlar için farklı gazlarla doldurulmuş iyonizasyon odaları yapılabilir. Örneğin gama radyasyonları için yüksek basınçlı iyonizasyon odaları kullanılır. İyonizasyon odalarıyla bağıl iyonizasyonu çok yüksek olan alfa ışınları çok yüksek amplifikasyonlu sayım amplifikatörleri kullanılarak tek tek sayılabilir ve bunların enerjileri ölçülebilir. Ancak beta ve gama halinde bu sayım olası değildir, bu durumda bir zaman aralığında yüklerin toplanması, yani integre edilmesinden yararlanılır. Orantılı Sayıcılar Alfa ve beta ışınlarını tek tek saymak ve enerjilerini ölçmek ya da çeşitli ışınlar içinden belli enerjide olanları seçip saymak için en uygun olan detektörlerdir. Orantılı sayıcıların Geiger sayıcıları gibi çeşitli tipleri vardır. Dipten pencereli (end window) ve penceresiz gaz akımlı orantılı sayıcılar en çok kullanılanlardır. Bunlar Geiger sayıcılarına benzerdir, ancak yapım teknikleri farklıdır ve orantılı bölgede kullanılırlar. Çalışma voltajları oldukça yüksek olup volt arasında değişir. Gaz amplifikasyonu faktörü seviyesindedir. Alfa parçacıklarının bağıl iyonizasyonu yüksek olduğundan beta ve gama ışınlarına göre daha büyük sayımlar oluşur. O halde, orantılı bölgedeki çalışma voltajını iyi seçerek ve elektronik devreyi iyi ayarlayarak alfa parçacıkları dışında kalan radyasyonlardan oluşan bütün sayımları yok ederek aygıtta yalnız alfa parçacıklarının sayımı yapılır. Bir orantılı sayıcı devresi başlıca şu kısımlardan oluşur (Şekil 4): a) İyonizasyon odası b) Elektronik devre c) Sayıcı ve kaydedici devre. İyonizasyon odası silindir şeklinde olup negatif elektrotu, silindir ekseni boyunca gerilmiş bir tel de pozitif elektrotu oluşturur. İyonizasyon odası atmosfer basıncında hava ya da bir başka gazla doldurulmuştur. Orantılı sayıcı en çok alfa parçacıklarının izlenmesinde kullanılır. Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 5

7 Şekil 4. Bir orantılı sayıcı devresi şeması. Gaz Akımlı Orantılı Sayıcı Alfa ve beta ışınlarının izlenmesi ve sayımı için çoğu zaman gaz akımlı orantılı sayıcılar kullanılır. Genellikle yarım küre şeklinde olan penceresiz oda negatif elektrotu, bunun içine sokulmuş ve odadan yalıtılmış 0,025 mm çapında bir tungsten tel halka da pozitif elektrotu oluşturur. Örnek, odanın içine yerleştirilir ve odadan bir gaz ve genellikle metan gazı geçirilerek oda gazla dolu tutulur. Örnek tüpün altına özel bir sürgü düzeneği ile sürülür. Böylece örnek sayıcı tüpün içinde olduğu için sayım G-M sayıcısındakinden daha iyidir. Gaz akımlı orantılı sayıcının, G-M tüpüne benzer iki düzlüğü vardır (Şekil 5). Birinci düzlük alfa düzlüğü olup yaklaşık olarak volt arasında, diğer beta düzlüğü olup volt arasında bulunur. Her düzlüğün orta noktası çalışma voltajı olarak alınır. O halde alfa parçacıklarını saymak için voltajı alfa çalışma voltajına, betaları saymak için de beta çalışma voltajına ayarlamak gerekir. Ancak bu son durumda betalar alfalarla birlikte sayılacağından, yalnız betalar sayılmak istenirse alfa parçacıklarını absorplamak için örnek üzerine 8 mg/cm 2 lik bir alüminyum levha konulur. Ancak bu sırada düşük enerjili betalar da absorplanmış olacaktır. Bir başka yöntem, alfa düzlüğünde alfalar, beta düzlüğünde de alfa+betalar karışımı sayılır ve bu son sayımdan alfalara karşılık gelen sayım çıkarılarak yalnız betalar bulunur. Şekil 5. Gaz akımlı sayıcı düzlükleri. Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 6

8 Geiger-Müller (G-M) Sayıcıları Radyasyonların izlenmesi bakımından en fazla kullanılan sayıcı Geiger-Müller sayıcısıdır. Bir Geiger-Müller tipi dedektörün iyon toplama ilkesi genel olarak iyonizasyon odası aygıtlarındakinin aynıdır. Ancak iyonizasyon odasında gaz amplifikasyonu olmadan radyasyonun oluşturduğu primer iyonizasyon ölçülür. Oysa Geiger-Müller aygıtları primer iyonların oluşturduğu sekonder iyonlar nedeniyle gaz amplifikasyonu ile ölçülür. Oluşan sekonder iyon çiftleri sayısının primer iyon çiftlerine oranı, yani gaz amplifikasyonu faktörü 10 9 kadar büyük bir değer alabilir ve dolayısıyla sayımlar çok büyük olur. Bir Geiger-Müller Sayıcı Sisteminin Kısımları Bir Geiger-Müller sayıcı sistemi genellikle şu kısımlardan oluşur (Şekil 6): a) G-M tüpü b) Elektronik devre c) Sayıcı ve kaydedici devre Bu temel kısımlardan başka radyoaktif örneğin sayıcıya göre standart bir geometriye sahip olmasını sağlamak için bir kaynak taşıyıcı ve background ın sabit bir minimum değere düşmesini sağlamak için sayıcı tüpü, kaynak taşıyıcısını ve denenecek kaynağı içine alan bir kurşun koruma kabı. Şekil 6. Bir G-M sayıcı sistemi şeması (Amplifikatör: Yükselteç, Diskriminatör: Ayrıştırıcı, Redresör: Akım Düzenleyici). a) Geiger-Müller Tüpü Geiger-Müller tüpü genellikle bakır ya da uygun maddeden yapılmış bir silindirik katotla (negatif yüklü elektrot), bunun ekseninden geçen tungstenden yapılmış bir tel anottan (pozitif yüklü elektrot) oluşur. Tüpün dibi ince bir mika zarla kapalı olan sayıcılara dipten pencereli (end window) denir (Şekil 7). Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 7

9 Şekil 7. Geiger sayıcısı ile absorpsiyon incelenmesi. Penceresiz gaz akımlı tüpler de vardır. Tüp ya saf bir gaz ya da bir gaz karışımıyla doldurulur ve bütün sistem genellikle camdan bir kılıf içine alınır. Başka tipler de katot sayıcının dış kılıfını oluşturur ve ortadaki anot teli silindir şeklindeki katodun uçlarındaki yalıtkan kapaklar üzerinde durur (Şekil 8). Şekil 8. Bir Geiger-Müller sayıcı tüpünün diyagramı. Tüpteki gazın türüne göre Geiger-Müller sayıcıları iki tipe ayrılır. Birinci tip sayıcılarda hava, hidrojen, asal gazlar (çoğunlukla argon) ya da bunların karışımları kullanılır. Bunlara kendinden sönümlü olmayan sayıcılar denir. İkinci tiptekilere ise kendinden sönümlü sayıcılar denir. Bunlarda basit gazlarda % arasında değişen miktarda söndürücü (yatıştırıcı, etkisiz hale getirici) gaz karışımı kullanılır. Söndürme gazı olarak örneğin izobütan, etil alkol gibi organik maddeler ya da klor, brom gibi halojen buharları kullanılır. Tüpteki gazın basıncı 2-10 cm Hg dır. Geiger-Müller Sayıcısının Çalışması Tüpün içine giren bir iyonlaştırıcı radyasyon, iyon çiftleri oluşturur. Elektronlar pozitif yüklü orta tele, pozitif iyonlar da negatif yüklü silindire doru giderler. Potansiyelin yüksek Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 8

10 olmasından primer iyonlar sekonder iyonları oluşturur. Bir an gelir ki, orta tel üzerinde bir elektron çığı oluşur. Bu bir deşarja neden olur ve aygıtta bir sayım oluşur. Bu sırada pozitif iyonlar daha yavaş olarak katoda doğru yönelirler ve yolları üzerindeki gaz moleküllerini iyonlaştırırlar ya da silindirin çeperine çarparak yeni elektronlar oluştururlar ve bunlar da yeni sayımlar doğurur. Böylece bir kere deşarj başlayınca bu devam eder. Gerçek sayımla, pozitif iyonların oluşturdukları iyonlaşma nedeniyle gözlenen sayımı ayırt etmek gerekir. Bunun için pozitif iyonların silindire gelmelerini önlemek gerekir. Buna iki yoldan ulaşılabilir: a) Dış söndürme (quenching): Her pustan sonra bir süre orta telin voltajı Geiger bölgesinden daha düşük bir değere indirilir ya da bir an için voltaj kesilir. Bu, elektronik olarak yapılır. b) İç söndürme: Bugün daha fazla kullanılan bir yöntem olup sayıcıdaki gaza az miktarda çok atomlu bir gaz katılır. Pozitif iyonlar katoda giderken katılan gazın moleküllerine çarpıp enerjilerinin bir kısmını kaybederek katoda gidip sekonder iyonlar oluşturma olasılıkları azalmış olur. Söndürme (quenching) gazı olarak bütan, etil alkol gibi maddeler kullanılırsa bunlara organik söndürücü denir. Bunların ömürleri 10 8 sayım kadardır. Çünkü bu gazların moleküllerinin parçalanmaları tek yönlüdür. Tipik bir sayıcı dolayında söndürücü buhar molekülü içerir ve her deşarjda bunlardan kadarı disosiye olur. O halde sayıcının kuramsal ömrü sayım saymak ise de uygulamada normal ömrü 10 8 sayım seviyesindedir. Bu nedenle bir süre sonra yeniden gaz karışımı ile doldurulması gerekir. Söndürme maddesi olarak klor, brom ve bunların bileşiklerinin gazları kullanıldığında bunlara halojen-söndürücü denir. Bu tip tüplerin ömürleri çok daha uzundur, çünkü bu halde tepkime iki yönlüdür. Argon ve etil alkol karışımı ile doldurulmuş sayıcılar alkolün yoğunlaşması nedeniyle 0 o C nin altında çalışmazlar. Düşük sıcaklıklarda kullanmaya uygun söndürme karışımları etil bromür ve halojenlerdir. Etil bromür -25 o C ye, halojenler ise -70 o C ye kadar kullanılabilir. Geiger-Müller Sayıcısının Karakteristik Eğrisi Sayıcıya uygulanan voltajla elde edilen sayım hızı (dakikadaki sayım) arasında grafik çizilirse Şekil 9 da görüldüğü gibi bir eğri elde edilir. Radyoaktif örnek G-M tüpünün ince penceresi önüne konulmadan önce sayıcıda bir sayım yapılır. Buna background denir. Bu sayımın kökeni kozmik ışınlar ya da doğal radyoaktif maddelerden gelen ışınlardır. Örneğin G-M sayıcısının ince penceresinin önüne konulup voltaj arttırıldığında ilk sayımların sayılmaya başlandığı voltaja başlama voltajı denir. Voltaj az miktarda arttırıldığında sayım hızında hızlı bir artış görülür. Öyle bir voltaja varılır ki, bundan sonraki voltaj artışları sayım hızında çok fazla değişiklik göstermez. Bu voltaja eşik voltajı denir. Bu bölgeye de düzlük denir. Bir G-M sayıcısının düzlüğünün geniş olması sayıcının o kadar üstün olmasını sağlar. Çünkü bu durumda düzlük voltajında sayım hızı voltaj değişmelerinden etkilenmez. G-M sayıcılarının çoğunda düzlük volt dolayındadır. Bazı amaçlar için düşük voltajlarda çalışan sayıcılar da vardır. Pille çalışan taşınabilir sayıcılar, 400 volt gibi düşük voltajlarda çalışırlar. Bunlar en çok halojenle söndürülen cinstendir ve dolduruldukları gaz, argon ile neon karışımı ve söndürücü karışımdan oluşur. Daha yüksek voltajlarda voltaj arttıkça eğri dik olarak yükselmeye başlar, sayıcı içinde devamlı bir deşarj başlar ve sayıcı saymaya uygun olmaktan çıkar. Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 9

11 Şekil 9. Geiger- Müller sayıcısının karakteristik eğrisi. Uygulamada düzlük çok ender olarak düz olup genellikle yüksek sayımlar yönünde hafif bir eğim gösterir. Düzlüğün eğimi, uygulanan voltajın 1 volt (ya da 100 volt) değişmesine karşılık sayım miktarının yüzde değişmesi olarak açıklanır. Örneğin V 1 voltajında sayım hızı R 1, V 2 voltajında sayım hızı R 2 ise volt başına yüzde eğim, 100 volt başına yüzde eğim ise, 100(R 2 V 2 R ) / R 1 V (R 2 V 2 R ) / R 1 V dür. İyi bir G-M sayıcısı için eğimin 100 volt için % 10 u aşmaması gerekir. Genellikle eğim 100 volt için % 3 ten azdır. Ölü Zaman Sayıcı bütün iyonlaşmaları saymaz. Genellikle bir sayımla ikinci bir sayım arasında bir ya da birkaç iyonlaşma olabilir, ancak aygıt bunlardan birini sayar. Böylece sayıcının iki sayım arasında hassas olmadığı bir zaman aralığı vardır. Bir sayımdan sonra kendini gösteren ve bu süre içinde hiçbir sayım oluşmayan zamana ölü zaman (dead time/resolving time) denir. Ölü zamanın nedeni, anot dolayından pozitif iyonların uzaklaşmaları için geçen zaman olarak düşünülebilir. Gerçekten, tüpün yeniden sayım yapabilmesi için pozitif iyonların telden uzaklaşması ve negatif yüklü çepere varması gerekir. Bu zaman süresince sayıcıya gelen parçacıklar sayılmadığından ölü zaman sayımda hatalara neden olur. Genellikle kaydedilen sayım gerçek değerinden daha düşüktür. Yaklaşık bir ölü zaman düzeltmesi için kaydedilen sayım hızına 1000 sayım/dakika için % 0,5 eklenir. Örneğin kaydedilen sayım dakikada 3000 ise, katılması gereken düzeltme 3x% 0,5 ya da 3000 için % 1,5 olup bu durumda yaklaşık doğru sayım 3045 sayım/dakikadır. Ölü zaman T, gözlenen sayım hızı r (=n/t), gerçek sayım hızı da R (=N/t) ise, Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 10

12 r R 1 rt yazılabilir. Ölü zaman mikrosaniye ile ölçüldüğünden yaklaşık olarak, R r r 1000 eşitliğinden yararlanılabilir. Ölü zamanın daha doğru değerini elde etmek için başka yöntemlere başvurulur. Bir sayıcının ölü zamanını bulmak için çift kaynak yönteminden yararlanılabilir. İki kaynağın aktiviteleri ayrı ayrı (r 1 ve r 2 ) ve birlikte (r 1,2 ) bulunur. Ölü zamanı hesaplamak için şu eşitlikler kullanılır: r1 r2 r1,2 T 2r r 2(r1 r2 r1,2 ) T (r1 r2 ) r1r2 ya da, T1 T T1 1 (r1,2 3rb) 2 Burada T ölü zamandır. T 1 de şu eşitlikle verilmiştir: r1 r2 r1,2 rb T1 2(r1 rb )(r2rb ) Bu eşitliklerde r 1 ve r 2, 1. ve 2. kaynakların aktiviteleri, r b background, r 1,2 de birlikte kaynakların aktivitesidir. b) Elektronik Devre Elektronik devre sayıcı tüpü için gerekli olan voltajı sağlar. Deşarjın söndürülmesine yardım eder, tüpten gelen sayımları alır ve bunları şiddetlendirir ve bu sayımları bir kulaklıkla işitilebilecek ya da bir mikroampermetre ile ölçülebilecek elektrik akımına çevirir. Bir elektronik devrede başlıca şu kısımlar vardır (Şekil 6): Ön amplifikatör (Yükselteç): Dedektörden gelen sayımları daha sonraki elektronik katlar için amplifiye eder (çoğaltır) ve aynı zamanda dedektör ile elektronik devre arasında empedans (çevirme, dönüştürme) uyumunu sağlayan aygıt görevini yapar. Diskriminatör (Ayrıştırıcı): Bunlar belli sayım yüksekliğinin üstünde olan sayımları geçiren ve küçük sayımları yok eden devrelerde istenilen sayım seçimi için kullanılırlar. Böylece amplifikatör gürültüsünden ileri gelen hafif işaretler kesilmiş olur. c) Sayıcı (Scaler) ve Kaydedici Devre Sayıcı (scaler), bir elektronik toplama makinesi görevi yapar. Bunlar belli sayıda giriş impulsu (vuruşu) aldığı zaman bir tane çıkış impulsu verirler. Bir sayıcı devrenin çıkış impulsu başına giriş impulsu sayısına sayım faktörü denir. Sayıcılar ikili ya da onlu sistemlerdir. İkili T Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 11

13 sayıcı, sayım faktörü iki olan bir sayıcıdır. Onlu sistemde ise sayım faktörü ondur ve gelen on sayım için bir çıkış sayımı elde edilir. Sayıcı devrede son sayım aşamasında alınan sayımların sayısını gösteren bir kayıt aygıtı ya da röleli mekanik bir sayaç kullanılır (Röle, düşük akımlar ile çalışan elektromanyetik anahtardır). Gerçek Sayım ve Gözlenen Sayım Bir sayıcının verdiği sayımla gerçek sayım aynı değildir. Örneğin bir örneğin dakikadaki dezentegrasyon (bozunma) sayısı (sayım hızı) dir. Bu, örneğin gerçek aktivitesidir. Geiger-Müller sayıcısı dakikada 1000 sayım vermiş olsun. O halde gözlenen 1000 aktivite 1000 sayım/dakikadır. Buna göre sayıcının yüzde verimi 100x % 10 dur Her bir G-M sayıcısının belli bir verimi vardır ve bu çeşitli nedenlerden ileri gelir. Geometriden: Örneğin belli bir şekli vardır. Dezentegrasyon sonucu oluşan parçacıklar değişik yönlerde örnekten ayrıldıklarından bir kısmı sayıcıya girmez. Bu faktöre geometri denir. Geri dönme (Backscattering): Örnekte oluşan parçacıklardan bir kısmı örneğin bulunduğu kabın dibine çarpıp geri döner. Buna backscattering denir. Kabın atomlarının atom numarasının büyüklüğü oranında fazladır. Öz difüzyon (Selfscattering): Örneğin verdiği parçacıkların özellikle örnek içinde difüzlenmesine (yayılmasına, dağılmasına) selfscattering denir. Örnekte bulunan ağır atomların varlığı ve örnek kristallerinin şekline ve büyüklüğüne bağlıdır. Öz absorpsiyon (Self-absorption): Örnekte oluşan parçacıklardan bir kısmı sayıcıya girmeden absorplanırlar. Bu absorplanma sayıcı penceresinde, örnek ile pencere arasındaki havada ve özellikle örnek içinde olur. Örnek çok ince ise, self absorption azdır ve böyle bir örneğe sonsuz ince denir. Örnek kalın ise, örneğin dip tarafında oluşan radyasyonların üst kısma gelmeleri olanaklı olmayabilir, örneğe sonsuz kalın denir. Ölü zaman: Bir parçacık sayıcıya girmiş olsa bile bir sayım oluşmayabilir. Bu da ölü zamandan ileri gelir. O halde her G-M sayıcısının bir verimi vardır. Şartlar olanaklı olduğu kadar sabit tutularak başarı sağlanabilir. İyon Toplanmasına Dayanmayan Yöntemler Fotoğraf Yöntemi Bu yöntem, radyasyonların kimyasal özelliğine dayanır. Becquerel, radyoaktifliği, radyoaktif ışınların fotoğraf plakalarını karartmasından bulmuştur. Bugün 100 mikron ve daha fazla kalınlıkta nükleer emülsiyonlu plakalar yapılarak çekirdek tepkimelerini gerçekleştirmek olanaklı olmuştur. Bu özel plakalara ilford plakaları denir. Bunlardan yararlanarak gerek çekirdek tepkimeleri, gerekse kozmik ışınlar incelenebilmiştir. Her tip parçacığın kendine özgü izi vardır. Böylece birçok kozmik ışın olayları böyle fotoğraflarda analizlenmiştir. Bu fotoğraf plakalarıyla organizmaya giren radyoizotopların oluşturdukları etkileri belirlemek olanaklıdır. Buna otoradyografi denir. Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 12

14 Wilson Sis Odası Elektrikli parçacıkların yörüngelerini izlemeye ve fotoğraflarını almaya yarayan sis odası ya da sis yörüngeleri yöntemi ilk kez 1911 de C. T. R. Wilson tarafından bulunmuştur. Bu yöntem, su buharı ile doyurulmuş bir gaz birdenbire bir genişleme ile soğutulduğunda gazdaki iyonların su buharı için birer yoğunlaşma merkezi oluşturma özelliğine dayanır. İyonlaşma odası, üstü bir camla örtülü ve içerisinde su buharı ile doyurulmuş hava bulunduran bir silindirdir (Şekil 10). Silindir içindeki piston birden indirilirse, bu ansızın oluşan genişleme ile soğuma olur. Bu sırada gazdan, yolu üzerinde iyonlar oluşturan bir elektrikli parçacık geçirilecek olursa, su buharı, iyonlar üzerinde yoğunlaşarak tespih taneleri gibi dizilmiş beyaz bir yol şeklinde parçacığın izlediği yörünge elde edilmiş olur. Yörünge ya doğrudan doğruya görülür ya da fotoğrafı alınır. Yörüngenin devamı çok kısa, 0,01 saniyedir. O halde genişleme sırasında anlık fotoğraf almak gerekir. Bunun için de aygıt yüksek oranda aydınlatılmalıdır. Parçacıkların geçişinin çok az olduğu durumlarda, tam parçacığın geçeceği sırada aygıtı harekete geçirmek için Wilson odasına bir Geiger sayıcısı bağlanır. Sayıcı bir parçacığın geldiğini haber verdiği zaman genişleme odası harekete geçirilir. Elektronlar ince, alfa parçacıkları ve atom çekirdekleri ise daha kalın izler verir. Modern fizikte olayların fotoğrafı stereoskopik olarak alınır. Şekil 10. Wilson sis odası şeması. Difüzyon sis odası ise, yoğunlaşabilen bir buharın, doymamış olduğu sıcak bir bölgeden aşırı doymuş hale geldiği soğuk bir bölgeye difüzlenmesiyle çalışır. Buhar metil alkol ya da etil alkoldür. Hava, yaklaşık 0,26-4 atmosfer basınçlarda, hidrojen atmosferde gaz olarak uygundur. Aygıtta buhar üstten, sıcak bölgeden verilir ve odanın dibi ısıtılarak içerisinde kararlı bir sıcaklık dağılımı sürdürülen bir bölge arasında aşağıya doğru difüzyona uğrar. Sis odasında olduğu gibi iyonlar üzerinde damlalar oluşur. Difüzyon odası, genişleme odasının tersine devamlı olarak hassastır. Bu özelliği ve mekanik basitliği nedeniyle difüzyon odasının üstünlüğü varsa da sis odası hala daha fazla kullanılmaktadır. Şimdi bu yöntemlerin yerini, daha çok aşırı ısıtılmış uygun sıvılarla oluşturulmuş kabarcıkları kullanan kabarcık odası yöntemi almıştır. Yüksek enerjili parçacıklar halinde kullanılan bir başka sayıcı da Cerenkov sayıcısıdır. Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 13

15 Sintilasyon Sayıcıları (Scintillation Counters) Bu sayıcılar radyasyonların fosforesans ve flüoresans oluşturmalarına dayanır. Bir radyasyon, bir flüoresan nesne üzerine gönderildiğinde bir ışıldama olur. Bu yöntem Rutherford tarafından kullanılarak ilk transmütasyonun bulunmasını sağlamıştır. Aynı şekilde Crookes un spintariskop adını verdiği aygıt da bu yönteme dayanır. Kullanılan flüoresan ZnS ekranıdır. Son yıllarda radyasyon ölçülmesinde en hızlı gelişme gösteren aygıt sintilasyon sayıcılarıdır. Sintilasyon sayıcıları, yüksek enerjili parçacıkların ya da gama ışınlarının flüor ya da fosfor denilen nesneler üzerine gönderilerek oluşan radyasyonların önce bir fotokatot üzerine gönderilip burada oluşan fotoelektronların fotomültiplikatörlerden geçirilerek sayılarını arttırmak ve sonunda bunların kaydedici aygıtta belirlenmesidir. En çok kullanılan flüorlar şunlardır: Alfa flüorları: Gümüşle aktifleştirilmiş çinko sülfür, saydam bir plastik üzerine ince (yaklaşık olarak 10 mg/cm 2 ) ve homojen bir katman halinde yayılarak kullanılır. Beta flüorları: Antrasen ya da az miktarda antrasen içeren büyük naftalin ve stilben kristalleri, beta parçacıklarının sintilasyonla izlenmesinde kullanılır. Son zamanlarda plastik flüorların daha kullanışlı olduğu bulunmuştur. Gama flüorları: Talyum ile aktifleştirilmiş bütünleşik bir sodyum iyodür NaI (Tl) kristali gama ışınlarının sayımı için en iyi flüordur. Sıvı sintilasyon sayıcıları da vardır. Bu halde örnek ve flüor aynı çözücüde çözünür. Tipik bir sintilasyon sıvısı tolüende p-terpnenildir. Fotokatot: Katot genellikle antimonlu sezyumdan yapılmış ince bir levhadır. Fotomültiplikatör: Modern sintilasyon sayıcılarının en önemli kısmı olan fotomültiplikatörler çeşitli şekillerde olabilir. Bunlar berilyum-bakır alaşımından yapılmışlardır. Bunlara diyot ya da dinot denir. Dinotlara artan voltajlar uygulanır ve buralarda oluşan elektronlar bir dinottan diğerine gittikçe sayıları devamlı olarak artar. Bu elektron amplifikasyonu olayı birbirini izleyen dinotlar boyunca devam ederek anotta son bulur (Şekil 11). Örneğin, fotokatottan 5 elektron çıkmış olsa ve aygıtta n sayıda dinot bulunmuş olsa sonunda 5 n sayıda elektron oluşmuş olur. Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 14

16 Şekil 11. Sintilasyon sayıcı tüpü şeması. Bir sintilasyon sayıcı sistemi kristal-fotokatot-fotomültiplikatör sistemi, yüksek voltaj redresörü, amplifikatör, sayıcı devre denilen aygıtlardan kuruludur. Sintilasyon sayıcıları fotomültiplikatör tüpü üzerine uygun fosforun yerleştirilmesiyle alfa, beta, X ışınlarını, nötronları ve özellikle gama ışınlarını belirlemede kullanılır. Radyasyonların enerjilerini ve bunları veren nüklitlerin tanınması bakımından sintilasyon spektrometreleri yapılmıştır. Şekil 12 de Cs 137 nin verdiği gama ışınlarının (662 KeV) bir NaI (Tl) kristalinde elde edilen spektrumu verilmiştir. Şekil 12. Cs 137 nin verdiği gama ışınlarının (662 KeV) bir NaI (Tl) kristalinde elde edilen spektrumu. Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 15

17 Sağlık Korumada Kullanılan Radyasyon Ölçme Aygıtları Radyoaktif maddelerle çalışan laboratuvarlarda sağlığı korumada yararlanılan araçlar genellikle şu amaçlar için kullanılır: - Laboratuvarlarda çalışan her kişinin toplam olarak aldığı radyasyon miktarını ölçmek. - Laboratuvarın çeşitli kısımlarındaki radyasyon şiddeti ile ilgili bilgi edinmek ve her kişinin radyasyondan etkilendiği miktarı en az düzeyde tutacak şekilde deneysel çalışmaların planlanmasını sağlamak. - Laboratuvarda çalışan ya da laboratuvara girip çıkan kişilerin üzerindeki radyoaktif bulaşmayı kontrol etmek. İşte bütün bu amaçlar için bir takım aygıtlar yapılmıştır. Bu aygıtların dayandıkları ilke, daha önce açıklanan aygıtların ilkesine dayanır. Kişisel radyasyon ölçme araçları şunlardır: a) Film dozimetreleri b) Cep dozimetreleri c) Cep iyonizasyon odaları Film Dozimetreleri Kişisel görüntüleme birimlerinin en basit şekli fotoğraf filmi rozetidir (film badge). Bunlar radyasyona tutulunca kararan küçük bir X ışını filmi parçasıdır. Kararma miktarı alınan dozu belirler. Film dozimetrelerinde kullanılan çok çeşitli emülsiyonlar varsa da bunların hepsi bir film ya da cam üzerine sürülmüş ve genellikle mikron kalınlığında gümüş halojen bir katmandan oluşur. Emülsiyonun üzerinde 0,5 mikron kalınlığında koruyucu bir jelatin katmanı bulunur. Radyasyonun türü ve enerjisi ile ilgili bilgi edinmek için film etrafına doku ya da hava eşdeğerli çeşitli filtreler (plastik, alüminyum ve kadmiyum levhaları) kullanılır. Fotoğraf filmlerinin kullanımı, kalibrasyon ve doz belirleme tanıtımına göre yapılır. Rozetler genellikle laboratuvar önlüklerinin üzerine iğnelenmiş olarak taşınır. Bazı durumlarda ise kemere, bileğe ya da yüzük şeklinde parmağa takılır (Şekil 13). Her hafta sonunda bu filmler toplanıp banyo edilir ve standartlarla karşılaştırılarak kişinin almış olduğu radyasyon miktarı bulunur. Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 16

18 Şekil 13. Film dozimetreleri, cep dozimetreleri ve cep iyonizasyon odalarının şemaları. Cep Dozimetreleri ve Cep İyonizasyon Odaları Bir cep dozimetresi (pocket dosimeter) temel olarak bir Lauristen elektroskopunun değiştirilmiş bir şekli olup bir dolma kalem büyüklüğündedir (Şekil 13). Bir cep dozimetresinin iki elektrotundan biri, üzerine takılan yere göre hareket edebilen altınla kaplanmış bir kuvars fiber halkasından oluşmuştur. Kuvars fiber ve desteği aynı işaretli elektrikle yüklendiklerinde kuvars fiber desteğinden dışarıya doğru itilir. Radyasyon etkisiyle oluşan iyonlar fiberin yükünü nötralleştireceğinden fiber giderek normal durumuna yaklaşır. Aygıtın içinde bir optik sistem ve saydam bir ölçek vardır. Elektroskopun deşarjı sırasında fiber, iyonizasyon odasının aldığı dozla orantılı olarak hareket eder ve bu hareket doğrudan doğruya saydam ölçek üzerinde röntgen ya da miliröntgen birimi cinsinden okunur. Bir cep iyonizasyon odası (pocket ion chamber), radyasyon görüntüleme birimi olarak çok kullanılan bir cep kondansatörü iyonlaşma odası olup bir dolma kalem büyüklüğündedir (Şekil 14). Silindir şeklinde bir elektrot ile aygıtın diğer kısımlarından çok iyi yalıtılmış bir toplayıcı merkez elektrottan oluşur. Toplayıcı elektrot özel bir kaynak kullanılarak elektrikle yüklenir. Laboratuvara giren kimse bunu yerinden alır ve göğüs cebine takar, laboratuvardan çıkarken yeniden yerine bırakır. Aygıta giren radyasyonun oluşturduğu iyonlar elektrotu boşaltır ve bu da röntgen ya da miliröntgen cinsinden derecelenmiş elektrometrede okunarak radyasyon dozu bulunur. Bir cep iyonizasyon odasının cep dozimetresinden farkı, iyon odasının yükleyici-okuyucu denilen ayrı bir aygıtla yüklenmek ve okunmak zorunluluğu Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 17

19 olmasıdır. Elektrometre ve ölçeğin cep iyonizasyon odası içinde olması daha uygundur, ancak bunlar pahalıdır. Bazı cep iyonizasyon odaları, frekansları doz hızı ile orantılı olan işitilir sesler verirler. Cep dozimetreleri ve iyonizasyon odaları genellikle X ya da gama ışını dozlarını ölçmek için yapılmıştır. Alfa ve beta parçacıkları oda çeperinden geçemediklerinden bu aygıtlar bu radyasyonlara karşı hassas değildirler. Taşınır G-M Sayıcıları ve Yoklama Aygıtları Yukarıda özetlenen kişisel radyasyon görüntüleme birimleri yanında laboratuvarların radyoaktif durumunu, gerek kişilerin gerekse laboratuvar malzemesinin radyoaktif bulaşmasını saptamak için yoklama aygıtları (Survey-Meter) ve alan görüntüleme birimleri kullanılır (Şekil 13). Özet Yukarıda radyasyonların izlenmesi ve ölçülmesi için çeşitli araç ve gereçler özetlendi. İyonlaştırıcı radyasyonlar, araştırmanın niteliğine göre, iyonizasyon odası, orantılı sayıcı ve Geiger-Müller tüpü yöntemleri ile ölçülebilir. En basit elektronik çalışma Geiger-Müller tüpü ile yapılır. Nötronlar özel olarak yapılmış orantılı sayıcı tüpleri ile sayılabilirler. Hızlı sayım için çözünürlük zamanı çok küçük olduğundan bir sintilasyon sayıcısı kullanılır. Kişisel radyasyon ölçümleri için kullanılan film ve cep dozimetreleriyle cep iyonizasyon odalarının her birinin kendine özgü üstünlükleri vardır. Film dozimetreleri kişinin etkilendiği radyasyon dozu için devamlı bir belge sağlamasına karşın, okunmaları bakımından iyonizasyon tipi aygıtlara göre daha uzun zaman ve işleme gerek gösterirler. Bu bakımdan cep dozimetre ve iyonizasyon odaları, herhangi bir anda alınan dozu çalışma süresince kendiliğinden kaydetmeye yarayan çok yararlı aygıtlardır. Sınırlı kullanılış yerleri olan başka dozimetreler de vardır. Kimyasal, lüminesans ve termolüminesans dozimetreler bunlar arasındadır. KAYNAK: Çekirdek Kimyası ve Radyokimya Prof. Dr. Ali Rıza BERKEM İ. Ü. Basımevi ve Film Merkezi İstanbul, 1992 Yrd. Doç. Dr. Ayşe Engin KURTOĞLU 18

RADYASYON DEDEKTÖR ÇEŞİTLERİ

RADYASYON DEDEKTÖR ÇEŞİTLERİ GAZLI (İyon odası, Orantılı, G-M ded.) SİNTİLASYON YARIİLETKEN KALORİMETRİK BULUT /KABARCIK(Bubble) Kıvılcım(Spark) Odacıkları-YEF NÖTRON Dedektörleri ÇERENKOV Portal Monitörler Duman(smoke) dedektör Nükleer

Detaylı

RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ

RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ Prof. Dr. Doğan BOR ORANTILI SAYAÇLAR DERS 2 GAZ DOLDURULMUŞ DEDEKTÖRLERİN FARKLI ÇALIŞMA BÖLGELERİ N 2 = 10 000 N 1 = 100 İyonizasyon Bölgesi İyonizasyon akımı primer iyon çiftlerinin

Detaylı

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom KASET Röntgen filmi kasetleri; radyografi işlemi sırasında filmin ışık almasını önleyen ve ranforsatör-film temasını sağlayan metal kutulardır. Özel kilitli kapakları vardır. Kasetin röntgen tüpüne bakan

Detaylı

BAKIR ATOMUNDA K,L,M ZARFLARI

BAKIR ATOMUNDA K,L,M ZARFLARI HER ATOMUN YÖRÜNGE ZARFLARINDA (K,L,M,..) BULUNABİLECEK MAKSİMUM ELEKTRON SAYISI 2n 2 FORMÜLÜ İLE BULUNABİLİR. SON YÖRÜNGE ZARFINDA EN ÇOK 8 ELEKTRON BULUNUR. Helyum atomu BAKIR ATOMUNDA K,L,M ZARFLARI

Detaylı

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sa-hiptir. Atomda bulunan yükler; negatif

Detaylı

RADYASYON ÖLÇME SİSTEMLERİ

RADYASYON ÖLÇME SİSTEMLERİ RADYASYON ÖLÇME SİSTEMLERİ Ankara Üniversitesi Nükleer RADYASYON DOZU 1. Activite: Verilen bir zaman içersindeki parçalanma sayısı A. Becquerel 1 parçalanma / saniye Radyoaktif Çekirdek Saniyede bir parçalanma

Detaylı

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar Termal nötronlar (0.025 ev) Orta enerjili nötronlar (0.5-10 kev) Hızlı nötronlar (10 kev-10 MeV) Çok hızlı nötronlar (10 MeV in üzerinde)

Detaylı

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak X-IŞINI TÜPÜ X-IŞINI TÜPÜ PARÇALARI 1. Metal korunak (hausing) 2. Havası alınmış cam veya metal tüp 3. Katot 4. Anot X-ışın

Detaylı

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani madde yani bileşik

Detaylı

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ 1. SPEKTROSKOPİ Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların bir enerji düzeyinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan elektromanyetik ışımanın,

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

Sensörler Öğr. Gör. Erhan CEMÜNAL Thomas Alva Edison

Sensörler Öğr. Gör. Erhan CEMÜNAL Thomas Alva Edison Sensörler Öğr. Gör. Erhan CEMÜNAL Sıkı bir çalışmanın yerini hiç bir şey alamaz. Deha yüzde bir ilham ve yüzde doksandokuz terdir. Thomas Alva Edison İçerik TEMEL ELEKTRONİK KAVRAMLARI Transdüser ve Sensör

Detaylı

YAŞAMIMIZDAKİ ELEKTRİK

YAŞAMIMIZDAKİ ELEKTRİK YAŞAMIMIZDAKİ ELEKTRİK DURGUN ELEKTRİK Atomda proton ve nötrondan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin çevresinde yörüngelerde hareket eden elektronlar bulunur. Elektrik yüklerinin kaynağı atomun yapısında

Detaylı

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur). Bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere

Detaylı

Radyoaktif elementin tek başına bulunması, bileşik içinde bulunması, katı, sıvı, gaz, iyon halinde bulunması radyoaktif özelliğini etkilemez.

Radyoaktif elementin tek başına bulunması, bileşik içinde bulunması, katı, sıvı, gaz, iyon halinde bulunması radyoaktif özelliğini etkilemez. RADYOAKTİFLİK Kendiliğinden ışıma yapabilen maddelere radyoaktif maddeler denir. Radyoaktiflik çekirdek yapısıyla ilişkilidir. Radyoaktif bir atom hangi bileşiğin yapısına girerse o bileşiği radyoaktif

Detaylı

ELEKTROSTATİK. Atomda proton ve nötrondan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin çevresinde yörüngelerde hareket eden elektronlar bulunur.

ELEKTROSTATİK. Atomda proton ve nötrondan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin çevresinde yörüngelerde hareket eden elektronlar bulunur. ELEKTROSTATİK Atomda proton ve nötrondan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin çevresinde yörüngelerde hareket eden elektronlar bulunur. Elektrik yüklerinin kaynağı atomun yapısında bulunan elektron ve proton

Detaylı

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri : Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 Elektron Kütlesi 9,11x10-31 kg Proton Kütlesi Nötron Kütlesi 1,67x10-27 kg Bir kimyasal elementin atom numarası (Z) çekirdeğindeki

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Atom, birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacıktır. Atom, elementlerin özelliklerini taşıyan en küçük yapı birimi olup çekirdekteki

Detaylı

RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ DERS. Prof. Dr. Haluk YÜCEL RADYASYON DEDEKSİYON VERİMİ, ÖLÜ ZAMAN, PULS YIĞILMASI ÖZELLİKLERİ

RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ DERS. Prof. Dr. Haluk YÜCEL RADYASYON DEDEKSİYON VERİMİ, ÖLÜ ZAMAN, PULS YIĞILMASI ÖZELLİKLERİ RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ Prof. Dr. Haluk YÜCEL 101516 DERS RADYASYON DEDEKSİYON VERİMİ, ÖLÜ ZAMAN, PULS YIĞILMASI ÖZELLİKLERİ DEDEKTÖRLERİN TEMEL PERFORMANS ÖZELLİKLERİ -Enerji Ayırım Gücü -Uzaysal Ayırma

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY GİRİŞ Esası: Temel düzeydeki element atomlarının UV-Görünür bölgedeki monokromatik ışınları Lambert-Beer yasasına göre

Detaylı

ATOM ve YAPISI Maddelerin gözle görülmeyen (bölünmeyen) en parçasına atom denir. Atom kendinden başka hiçbir fiziksel ya da kimyasal metotlarla

ATOM ve YAPISI Maddelerin gözle görülmeyen (bölünmeyen) en parçasına atom denir. Atom kendinden başka hiçbir fiziksel ya da kimyasal metotlarla ATOM ve YAPISI Maddelerin gözle görülmeyen (bölünmeyen) en parçasına atom denir. Atom kendinden başka hiçbir fiziksel ya da kimyasal metotlarla kendinden farklı atomlara dönüşemezler. Atomda (+) yüklü

Detaylı

Katoda varan pozitif iyonlar buradan kendilerini nötrleyecek kadar elektron alırlar.

Katoda varan pozitif iyonlar buradan kendilerini nötrleyecek kadar elektron alırlar. ELEKTROLİZ Şekilde verilen kapta saf su var iken, anahtar kapatıldığında lamba yanmaz. Saf suyun içine H 2 SO 4, NaCI, NaOH gibi suda iyonlarına ayrışan maddelerden herhangi biri katıldığında lamba ışık

Detaylı

DEMOCRİTUS. Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur.

DEMOCRİTUS. Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur. ATOM TEORİLERİ DEMOCRİTUS DEMOCRİTUS Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur. Democritus, maddenin taneciklerden oluştuğunu savunmuş ve bu taneciklere

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

HIZLANDIRICI FİZİĞİ. Doğru Akım Hızlandırıcıları. Semra DEMİRÇALI Fen Bilimleri Öğretmeni DENİZLİ (TTP-7 Katılımcısı) 05/03/2018

HIZLANDIRICI FİZİĞİ. Doğru Akım Hızlandırıcıları. Semra DEMİRÇALI Fen Bilimleri Öğretmeni DENİZLİ (TTP-7 Katılımcısı) 05/03/2018 HIZLANDIRICI FİZİĞİ Doğru Akım Hızlandırıcıları Semra DEMİRÇALI Fen Bilimleri Öğretmeni DENİZLİ (TTP-7 Katılımcısı) 05/03/2018 İÇİNDEKİLER 1. Elektrostatik Hızlandırıcılar 1.1. Cockroft- Walton Hızlandırıcısı

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU. hasanyolcu.wordpress.com

Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU. hasanyolcu.wordpress.com Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU hasanyolcu.wordpress.com En az iki atomun belli bir düzenlemeyle kimyasal bağ oluşturmak suretiyle bir araya gelmesidir. Aynı atomda olabilir farklı atomlarda olabilir. H 2,

Detaylı

MADDENİN SINIFLANDIRILMASI

MADDENİN SINIFLANDIRILMASI MADDENİN SINIFLANDIRILMASI MADDE Saf madde Karışımlar Element Bileşik Homojen Karışımlar Heterojen Karışımlar ELEMENT Tek cins atomlardan oluşmuş saf maddeye element denir. ELEMENTLERİN ÖZELLİKLERİ Elementler

Detaylı

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ Gelişen teknoloji ile beraber birçok endüstri alanında kullanılabilecek

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMLI

12. SINIF KONU ANLATIMLI 12. SINIF KONU ANLATIMLI 3. ÜNİTE: DALGA MEKANİĞİ 2. Konu ELEKTROMANYETİK DALGA ETKİNLİK VE TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Elektromanyetik Dalga Testin 1 in Çözümleri 1. B manyetik alanı sabit v hızıyla hareket ederken,

Detaylı

Radyasyon Tespiti ve Ölçümü

Radyasyon Tespiti ve Ölçümü DERLEME DOI:10.4274/nts.2017.018 Nucl Med Semin 2017;3:172-177 Radyasyon Tespiti ve Ölçümü Radiation Detection and Measurement Semra Dönmez Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Nükleer

Detaylı

Element ve Bileşikler

Element ve Bileşikler Element ve Bileşikler Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere element denir. Bir elementi oluşturan bütün atomların

Detaylı

X IŞINLARININ ELDE EDİLİŞİ

X IŞINLARININ ELDE EDİLİŞİ X IŞINLARININ ELDE EDİLİŞİ Radyografide ve radyoterapide kullanılan X- ışınları, havası boşaltılmış bir tüp içinde, yüksek gerilim altında, ısıtılan katottan çıkan elektron demetinin hızlandırılarak anota

Detaylı

X-Işınları. 4. Ders: X-ışını sayaçları. Numan Akdoğan.

X-Işınları. 4. Ders: X-ışını sayaçları. Numan Akdoğan. X-Işınları 4. Ders: X-ışını sayaçları Numan Akdoğan akdogan@gyte.edu.tr Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fizik Bölümü Nanomanyetizma ve Spintronik Araştırma Merkezi (NASAM) X-ışını sayaç çeşitleri 1. Fotoğraf

Detaylı

MEKATRONİĞİN TEMELLERİ TEMEL ELEKTRONİK KAVRAMLARI

MEKATRONİĞİN TEMELLERİ TEMEL ELEKTRONİK KAVRAMLARI MEKATRONİĞİN TEMELLERİ TEMEL ELEKTRONİK KAVRAMLARI KONDANSATÖR Kondansatör iki iletken plaka arasına bir yalıtkan malzeme konarak elde edilen ve elektrik enerjisini elektrostatik enerji olarak depolamaya

Detaylı

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak X-IŞINI OLUŞUMU Hızlandırılmış elektronların anotla etkileşimi ATOMUN YAPISI VE PARÇACIKLARI Bir elementi temsil eden en küçük

Detaylı

UBT Foton Algılayıcıları Ara Sınav Cevap Anahtarı Tarih: 22 Nisan 2015 Süre: 90 dk. İsim:

UBT Foton Algılayıcıları Ara Sınav Cevap Anahtarı Tarih: 22 Nisan 2015 Süre: 90 dk. İsim: UBT 306 - Foton Algılayıcıları Ara Sınav Cevap Anahtarı Tarih: 22 Nisan 2015 Süre: 90 dk. İsim: 1. (a) (5) Radyoaktivite nedir, tanımlayınız? Bir radyoizotopun aktivitesi (A), izotopun birim zamandaki

Detaylı

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez Elektrot Potansiyeli Uzun metal parçası, M, elektrokimyasal çalışmalarda kullanıldığında elektrot adını alır. M n+ metal iyonları içeren bir çözeltiye daldırılan bir elektrot bir yarı-hücre oluşturur.

Detaylı

MOL KAVRAMI I. ÖRNEK 2

MOL KAVRAMI I.  ÖRNEK 2 MOL KAVRAMI I Maddelerin taneciklerden oluştuğunu biliyoruz. Bu taneciklere atom, molekül ya da iyon denir. Atom : Kimyasal yöntemlerle daha basit taneciklere ayrılmayan ve elementlerin yapıtaşı olan taneciklere

Detaylı

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri 1. Atom Modelleri BÖLÜM2 Maddenin atom adı verilen bir takım taneciklerden oluştuğu fikri çok eskiye dayanmaktadır. Ancak, bilimsel bir (deneye dayalı) atom modeli ilk defa Dalton tarafından ileri sürülmüştür.

Detaylı

1. Hafta. İzotop : Proton sayısı aynı nötron sayısı farklı olan çekirdeklere izotop denir. ÖRNEK = oksijenin izotoplarıdır.

1. Hafta. İzotop : Proton sayısı aynı nötron sayısı farklı olan çekirdeklere izotop denir. ÖRNEK = oksijenin izotoplarıdır. 1. Hafta 1) GİRİŞ veya A : Çekirdeğin Kütle Numarası (Nükleer kütle ile temel kütle birimi arasıdaki orana en yakın bir tamsayı) A > Z Z: Atom Numarası (Protonların sayısı ) N : Nötronların Sayısı A =

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ. X-Işını Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ. X-Işını Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ X-Işını Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY X-IŞINI SPEKTROSKOPİSİ X-ışını spektroskopisi, X-ışınlarının emisyonu, absorbsiyonu ve difraksiyonuna (saçılması) dayanır. Kalitatif

Detaylı

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri a) ELEMENTLER Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

Atomdan e koparmak için az ya da çok enerji uygulamak gereklidir. Bu enerji ısıtma, sürtme, gerilim uygulama ve benzeri şekilde verilebilir.

Atomdan e koparmak için az ya da çok enerji uygulamak gereklidir. Bu enerji ısıtma, sürtme, gerilim uygulama ve benzeri şekilde verilebilir. TEMEL ELEKTRONİK Elektronik: Maddelerde bulunan atomların son yörüngelerinde dolaşan eksi yüklü elektronların hareketleriyle çeşitli işlemleri yapma bilimine elektronik adı verilir. KISA ATOM BİLGİSİ Maddenin

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ UV-Görünür Bölge Moleküler Absorpsiyon Spektroskopisi Yrd. Doç.Dr. Gökçe MEREY GENEL BİLGİ Çözelti içindeki madde miktarını çözeltiden geçen veya çözeltinin tuttuğu ışık miktarından

Detaylı

Modern Fiziğin Teknolojideki Uygulamaları

Modern Fiziğin Teknolojideki Uygulamaları 40 Modern Fiziğin Teknolojideki Uygulamaları 1 Test 1 in Çözümleri 1. USG ve MR cihazları ile ilgili verilen bilgiler doğrudur. BT cihazı c-ışınları ile değil X-ışınları ile çalışır. Bu nedenle I ve II.

Detaylı

X IŞINLARININ NİTELİĞİ VE MİKTARI

X IŞINLARININ NİTELİĞİ VE MİKTARI X IŞINLARININ NİTELİĞİ VE MİKTARI X IŞINI MİKTARINI ETKİLEYENLER X-ışınlarının miktarı Röntgen (R) ya da miliröntgen (mr) birimleri ile ölçülmektedir. Bu birimlerle ifade edilen değerler ışın yoğunluğu

Detaylı

kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın

kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın PERİYODİK CETVEL Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz. Modern periyotlu dizge, elementleri artan

Detaylı

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR Her tarafında aynı özelliği gösteren, tek bir madde

Detaylı

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR KARIŞIMLAR İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR Her tarafında aynı özelliği gösteren, tek

Detaylı

Radyasyon Ölçüm Cihazları

Radyasyon Ölçüm Cihazları Radyasyon Ölçüm Cihazları TÜRKİYE ATOM ENERJİSİ KURUMU Ayhan AKKAŞ ÇNAEM- 2013 SUNU İÇERİĞİ Radyasyon Ölçüm Sistemleri Radyasyon Ölçüm Cihazlarının Genel Özellikleri Verim Cevap Verme Süresi Enerji Bağımlılığı

Detaylı

Prof. Dr. Niyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü

Prof. Dr. Niyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü 101537 RADYASYON FİZİĞİ Prof. Dr. Niyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü TEMEL KAVRAMLAR Radyasyon, Elektromanyetik Dalga, Uyarılma ve İyonlaşma, peryodik cetvel radyoaktif bozunum

Detaylı

ÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI)

ÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI) ÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI) ATOMUN YAPISI HAZIRLAYAN: ÇĐĞDEM ERDAL DERS: ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME DERS SORUMLUSU: PROF.DR. ĐNCĐ MORGĐL ANKARA,2008 GĐRĐŞ Kimyayı ve bununla ilgili

Detaylı

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir.

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. Her maddenin bir kütlesi vardır ve bu tartılarak bulunur. Ayrıca her

Detaylı

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ KİMYASAL TÜR 1. İYONİK BAĞ - - Ametal.- Kök Kök Kök (+) ve (-) yüklü iyonların çekim kuvvetidir..halde

Detaylı

Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER. Elektriksel Kutuplaşma. Dielektrik malzemeler. Kutuplaşma Türleri 15.4.2015. Elektronik kutuplaşma

Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER. Elektriksel Kutuplaşma. Dielektrik malzemeler. Kutuplaşma Türleri 15.4.2015. Elektronik kutuplaşma Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER Dielektrik malzemeler; serbest elektron yoktur, yalıtkan malzemelerdir, uygulanan elektriksel alandan etkilenebilirler. 1 2 Dielektrik malzemeler Elektriksel alan

Detaylı

Ders 2- Temel Elektriksel Büyüklükler

Ders 2- Temel Elektriksel Büyüklükler Ders 2- Temel Elektriksel Büyüklükler Yard.Doç.Dr. Ahmet Özkurt Ahmet.ozkurt@deu.edu.tr http://ahmetozkurt.net Yük Elektriksel yük maddelerin temel özelliklerinden biridir. Elektriksel yükün iki temel

Detaylı

1. Yarı İletken Diyotlar Konunun Özeti

1. Yarı İletken Diyotlar Konunun Özeti Elektronik Devreler 1. Yarı İletken Diyotlar 1.1 Giriş 1.2. Yarı İletkenlerde Akım Taşıyıcılar 1.3. N tipi ve P tipi Yarı İletkenlerin Oluşumu 1.4. P-N Diyodunun Oluşumu 1.5. P-N Diyodunun Kutuplanması

Detaylı

4. ELEKTROLİZ. Elektroliz kabı (beher), bakır elektrotlar, bakır sülfat çözeltisi, ampermetre, akım kaynağı, terazi (miligram duyarlıklı), kronometre.

4. ELEKTROLİZ. Elektroliz kabı (beher), bakır elektrotlar, bakır sülfat çözeltisi, ampermetre, akım kaynağı, terazi (miligram duyarlıklı), kronometre. 4. ELEKTROLİZ AMAÇLAR 1. Sıvı içinde elektrik akımının iletilmesini öğrenmek. 2. Bir elektroliz hücresi kullanarak bakırın elektro kimyasal eşdeğerinin bulunmasını öğrenmek. 3. Faraday kanunlarını öğrenerek

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ISI TRANSFERİ LABORATUVARI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ISI TRANSFERİ LABORATUVARI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ISI TRANSFERİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ DENEY ADI ELEKTROLİZÖR DENEYİ DERSİN ÖĞRETİM ÜYESİ DENEYİ YAPTIRAN ÖĞRETİM ELEMANI

Detaylı

RÖNTGEN FİZİĞİ 5 X-ışınlarının özellikleri, kalitesi ve kantitesi. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

RÖNTGEN FİZİĞİ 5 X-ışınlarının özellikleri, kalitesi ve kantitesi. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak RÖNTGEN FİZİĞİ 5 X-ışınlarının özellikleri, kalitesi ve kantitesi Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak X-ışınlarının özellikleri, kalitesi ve kantitesi X-ışınları cam veya metal kılıfın penceresinden

Detaylı

Bir etkileşmeden çıkan parçacıkları algılamak için dedektörler kullanılır. Gözümüz en mükemmel dedektörlerden biridir m den büyük boyutları

Bir etkileşmeden çıkan parçacıkları algılamak için dedektörler kullanılır. Gözümüz en mükemmel dedektörlerden biridir m den büyük boyutları DEDEKTÖRLER Bir etkileşmeden çıkan parçacıkları algılamak için dedektörler kullanılır. Gözümüz en mükemmel dedektörlerden biridir. 10 4 m den büyük boyutları gözlerimizle inceleyebiliriz. 10 6 m ye kadar

Detaylı

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz.

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR İki atom veya atom grubu

Detaylı

ELEMENTLERİN SEMBOLLERİ VE ATOM

ELEMENTLERİN SEMBOLLERİ VE ATOM ELEMENT VE SEMBOLLERİ SAF MADDE: Kendisinden başka madde bulundurmayan maddelere denir. ELEMENT: İçerisinde tek cins atom bulunduran maddelere denir. Yani elementlerin yapı yaşı atomlardır. BİLEŞİK: En

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMLI

12. SINIF KONU ANLATIMLI 12. SINIF KONU ANLATIMLI 3. ÜNİTE: DALGA MEKANİĞİ 2. Konu ELEKTROMANYETİK DALGA ETKİNLİK VE TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Elektromanyetik Dalga Etkinlik A nın Yanıtları 1. Elektromanyetik spektrum şekildeki gibidir.

Detaylı

ÖĞRENME ALANI : FĐZĐKSEL OLAYLAR ÜNĐTE 3 : YAŞAMIMIZDAKĐ ELEKTRĐK (MEB)

ÖĞRENME ALANI : FĐZĐKSEL OLAYLAR ÜNĐTE 3 : YAŞAMIMIZDAKĐ ELEKTRĐK (MEB) ÖĞENME ALANI : FZKSEL OLAYLA ÜNTE 3 : YAŞAMIMIZDAK ELEKTK (MEB) B ELEKTK AKIMI (5 SAAT) (ELEKTK AKIMI NED?) 1 Elektrik Akımının Oluşması 2 Elektrik Yüklerinin Hareketi ve Yönü 3 ler ve Özellikleri 4 Basit

Detaylı

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ 1. Atomun Yapısı KONULAR 2.Element ve Sembolleri 3. Elektronların Dizilimi ve Kimyasal Özellikler 4. Kimyasal Bağ 5. Bileşikler ve Formülleri 6. Karışımlar 1.Atomun Yapısı

Detaylı

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır:

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: İyonik bağlar, elektronlar bir atomdan diğerine aktarıldığı zaman

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

İletken, Yalıtkan ve Yarı İletken

İletken, Yalıtkan ve Yarı İletken Diyot, transistör, tümleşik (entegre) devreler ve isimlerini buraya sığdıramadağımız daha birçok elektronik elemanlar, yarı iletken malzemelerden yapılmışlardır. Bu kısımdaki en önemli konulardan biri,

Detaylı

6- RADYASYON KAYNAKLARI VE DOZU

6- RADYASYON KAYNAKLARI VE DOZU 6- RADYASYON KAYNAKLARI VE DOZU Güneşten gelen ısı ve ışık enerjisi radyasyonun doğal formudur. Bunlar çevremizde doğal olarak bulundukları gibi yapay olarak da elde edilmektedir. O nedenle radyasyon kaynağına

Detaylı

Kütle spektrografisi dedektörleri iyon dedektörleridir.

Kütle spektrografisi dedektörleri iyon dedektörleridir. 1 İYON DEDEKTÖRLERİ Işın Dedektörleri, Kromatografi Dedektörleri İyonlaştırıcı ışın (UV, X-ışını, v.s.) bir gaz içinden geçtiğinde gaz molekülleriyle çarpışarak iyon çiftlerinin (yüklü moleküller ve serbest

Detaylı

Valans elektronları kimyasal reaksiyona ve malzemenin yapısına katkı sağlar.

Valans elektronları kimyasal reaksiyona ve malzemenin yapısına katkı sağlar. Valans Elektronları Atomun en dış kabuğundaki elektronlara valans elektron adı verilir. Valans elektronları kimyasal reaksiyona ve malzemenin yapısına katkı sağlar. Bir atomun en dış kabuğundaki elektronlar,

Detaylı

ELEMENT VE BİLEŞİKLER

ELEMENT VE BİLEŞİKLER ELEMENT VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri: a) Elementler: Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

5.2.01-01 Yarı ömrü ve radyoaktif denge

5.2.01-01 Yarı ömrü ve radyoaktif denge Maddenin Fiziksel Yapısı Radyoaktivite Yarı ömrü ve radyoaktif denge Neler öğreneceksiniz Ana madde Yavru madde Bozunum hızı Ayrışma ya da bozunum sabiti Sayma hızı Yarı ömür Ayrışma ürünü Prensip: Bir

Detaylı

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca MODERN ATOM TEORİSİ ATOMUN KUANTUM MODELİ Bohr atom modeli 1 H, 2 He +, 3Li 2+ vb. gibi tek elektronlu atom ve iyonların çizgi spektrumlarını başarıyla açıklamıştır.ancak çok elektronlu atomların çizgi

Detaylı

Element ve Bileşikler

Element ve Bileşikler Element ve Bileşikler Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere element denir. Bir elementi oluşturan bütün atomların

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Atomsal Yapı ve Atomlararası Bağ1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin

Detaylı

DENEY 6 TUNGSTEN FİTİLLİ AMPUL VE YARIİLETKEN DİYOT

DENEY 6 TUNGSTEN FİTİLLİ AMPUL VE YARIİLETKEN DİYOT YALITKAN YARI- İLETKEN METAL DENEY 6 TUNGSTEN FİTİLLİ AMPUL VE YARIİLETKEN DİYOT Amaç: Birinci deneyde Ohmik bir devre elemanı olan direncin uçları arasındaki gerilimle üzerinden geçen akımın doğru orantılı

Detaylı

3- KİMYASAL ELEMENTLER VE FONKSİYONLARI

3- KİMYASAL ELEMENTLER VE FONKSİYONLARI 3- KİMYASAL ELEMENTLER VE FONKSİYONLARI Doğada 103 elementin olduğu bilinmektedir. Bunlardan 84 metal elementlerdir. Metal elementler toksik olan ve toksik olmayan elementler olarak ikiye ayrılmaktadır.

Detaylı

ELEKTROMANYETİK İ ALANLAR. Prof. Dr. M. Tunaya KALKAN İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

ELEKTROMANYETİK İ ALANLAR. Prof. Dr. M. Tunaya KALKAN İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ELEKTROMANYETİK İ ALANLAR ve RADYASYON ÖLÇÜMLERİ Prof. Dr. M. Tunaya KALKAN İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı GİRİŞ Dört temel kuvvet a) Gravitasyonel kuvvetler, kütleler gezegenler ve

Detaylı

X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ

X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ 1. EMİSYON (YAYINMA) SPEKTRUMU ve SPEKTROMETRELER Onyedinci yüzyılda Newton un güneş ışığının değişik renkteki bileşenlerden oluştuğunu ve bunların bir

Detaylı

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ DENEYİN AMACI: Doymuş NaCl çözeltisinin elektroliz sonucu elementlerine ayrışmasının

Detaylı

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04.

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04. Laboratuvar Tekniği Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04.2014) 1 9. Haftanın Ders İçeriği Beer-Lambert Kanunu Spektrofotometre 2 Beer-Lambert

Detaylı

Bölüm 1 Maddenin Yapısı ve Radyasyon. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU

Bölüm 1 Maddenin Yapısı ve Radyasyon. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU Bölüm 1 Maddenin Yapısı ve Radyasyon Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU İÇİNDEKİLER X-ışınlarının elde edilmesi X-ışınlarının Soğrulma Mekanizması X-ışınlarının özellikleri X-ışını cihazlarının parametreleri

Detaylı

Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu. Test 1 in Çözümleri

Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu. Test 1 in Çözümleri 7 Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu 225 Test 1 in Çözümleri 1. Elektrikçe yüksüz parçacıklar olan fotonların kütleleri yoktur. Işık hızıyla hareket ettikleri için atom içerisinde bulunamazlar. Fotonlar

Detaylı

Buna göre, bir devrede yük akışı olabilmesi için, üreteç ve pil gibi aygıtlara ihtiyaç vardır.

Buna göre, bir devrede yük akışı olabilmesi için, üreteç ve pil gibi aygıtlara ihtiyaç vardır. ELEKTRİK AKIMI Potansiyelleri farklı olan iki iletken cisim birbirlerine dokundurulduğunda potansiyelleri eşit oluncaya kadar birinden diğerine elektrik yükü akışı olur. Potansiyeller eşitlendiğinde yani

Detaylı

KĠMYASAL ÖZELLĠKLER VE KĠMYASAL BAĞ

KĠMYASAL ÖZELLĠKLER VE KĠMYASAL BAĞ Elektronların Dizilimi ve Kimyasal Özellikler Atomların katmanlarında belirli sayılarda elektron bulunmaktadır. Ancak bir atom, tek katmanlıysa ve bu katmanda iki elektronu varsa kararlıdır. Atomun iki

Detaylı

PERİYODİK CETVEL

PERİYODİK CETVEL BÖLÜM4 W Periyodik cetvel, elementlerin atom numaraları esas alınarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemede, kimyasal özellikleri benzer olan (değerlik elektron sayıları aynı) elementler aynı düşey sütunda yer

Detaylı

TEMEL ELEKTRONİK. Kondansatör, DC akımı geçirmeyip, AC akımı geçiren devre elemanıdır.

TEMEL ELEKTRONİK. Kondansatör, DC akımı geçirmeyip, AC akımı geçiren devre elemanıdır. BÖLÜM 2 KONDANSATÖRLER Önbilgiler: Kondansatör, DC akımı geçirmeyip, AC akımı geçiren devre elemanıdır. Yapısı: Kondansatör şekil 1.6' da görüldüğü gibi, iki iletken plaka arasına yalıtkan bir maddenin

Detaylı

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1 BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK Atom yapısı Bağ tipleri 1 Atomların Yapıları Atomlar başlıca üç temel atom altı parçacıktan oluşur; Protonlar (+ yüklü) Nötronlar (yüksüz) Elektronlar (-yüklü) Basit bir atom

Detaylı

Malzeme muayene metodları

Malzeme muayene metodları MALZEME MUAYENESİ Neden gereklidir? Malzemenin mikroyapısını tespit etmek için. Malzemelerin kimyasal kompozisyonlarını tesbit etmek için. Malzemelerdeki hataları tesbit etmek için Malzeme muayene metodları

Detaylı

Çok kanallı analizör deneylerinin ilk aşaması olan enerji kalibrasyonu incelenecektir.

Çok kanallı analizör deneylerinin ilk aşaması olan enerji kalibrasyonu incelenecektir. 6. Enerji Kalibrasyonu Amaç Çok kanallı analizör deneylerinin ilk aşaması olan enerji kalibrasyonu incelenecektir. Deney Malzemeleri Ortec 296 model ScintiPack fotoçoğaltıcı tüp Yüksek gerilim (HV) güç

Detaylı

Ekran, görüntü sergilemek için kullanılan elektronik araçların genel adıdır.

Ekran, görüntü sergilemek için kullanılan elektronik araçların genel adıdır. Ekran Ekran, görüntü sergilemek için kullanılan elektronik araçların genel adıdır. Ekrandaki tüm görüntüler noktalardan olusur. Ekrandaki en küçük noktaya pixel adı verilir. Pixel sayısı ne kadar fazlaysa

Detaylı

KARIŞIMLAR. Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen mad-delere karışım denir.

KARIŞIMLAR. Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen mad-delere karışım denir. KARIŞIMLAR Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen mad-delere karışım denir. 1-HETEROJEN KARIŞIMLAR (ADİ KARIŞIMLAR) Karışımı oluşturan maddeler karışımın her

Detaylı

TEMEL ELEKTRİK-ELEKTRONİK DERSİ SORU BANKASI

TEMEL ELEKTRİK-ELEKTRONİK DERSİ SORU BANKASI TEMEL ELEKTRİK-ELEKTRONİK DERSİ SORU BANKASI TEMEL ELEKTRİK ELEKTRONİK 1 1. Atomun çekirdeği nelerden oluşur? A) Elektron B) Proton C) Proton +nötron D) Elektron + nötron 2. Elektron hangi yükle yüklüdür?

Detaylı

NORMAL ÖĞRETİM DERS PROGRAMI

NORMAL ÖĞRETİM DERS PROGRAMI NORMAL ÖĞRETİM DERS PROGRAMI 1. Yarıyıl 1. Hafta ( 19.09.2011-23.09.2011 ) Nükleer reaktör türleri ve çalışma prensipleri Atomik boyuttaki parçacıkların yapısı Temel kavramlar Elektrostatiğin Temelleri,

Detaylı

İYONLAŞTIRICI RADYASYON BULUNAN İŞYERLERİNDE İŞ HİJYENİ

İYONLAŞTIRICI RADYASYON BULUNAN İŞYERLERİNDE İŞ HİJYENİ İYONLAŞTIRICI RADYASYON BULUNAN İŞYERLERİNDE İŞ HİJYENİ Dr. Sibel TÜRKEŞ YILMAZ Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Radyasyon Sağlığı ve Güvenliği Dairesi Tel: +90 312 295 88 09 Fax: +90 295 89 56 İçerik Ayrıntılı

Detaylı

İYON ODALARI VE DOZİMETRE KALİBRASYONLARI

İYON ODALARI VE DOZİMETRE KALİBRASYONLARI İYON ODALARI VE DOZİMETRE KALİBRASYONLARI Dr. Doğan YAŞAR TAEK,ÇNAEM Radyasyon Metrolojisi Birimi dogan.yasar@taek.gov.tr İçerik 2 Tedavi amaçlı dozimetreler Korunma amaçlı dozimetreler - doz hızı ölçerler

Detaylı