15. MÜSİAD ULUSLARARASI FUARI AÇILIŞI 26 Kasım 2014, Çarşamba, İstanbul

Transkript

1 15. MÜSİAD ULUSLARARASI FUARI AÇILIŞI 26 Kasım 2014, Çarşamba, İstanbul Sayın Bakanlarım, Dost ve Kardeş Ülkelerin Saygıdeğer Bakanları, Sayın Milletvekillerim, Belediye Başkanlarım, Oda Borsa ve Meslek Örgütlerinin Değerli Başkan ve Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşlarının, Siyasi Partilerimizin, Kurum ve Kuruluşların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Dünyanın Dört Bir Tarafından Gelen Değerli İş İnsanları, Onlara Ev Sahipliği Yapan Kıymetli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Medya Mensupları, Farklı dil, din, inanç ve kültürlere sahip, ama bugün burada bir arada olmaktan mutlu insanlardan oluşan bu güzel topluluğun karşısında, duygularımı ifade edecek kelimeleri bulmakta zorluk çekiyorum. Müslüman Coğrafyada, kendimize rehber edindiğimiz Kutsal Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de, İnsanların bir erkekle bir kadından yaratıldığı ve bir araya gelip tanışalım diye kavimlere ayrıldığı ifade ediliyor. Biz de, rızkımızı aramak için dünyanın dört bir yanına dağıldık. Gün geldi, davete icabet edip, tanışmak ve paylaşmak için, binlerce yıldır kıtaları buluşturduğu kadar, kültürleri ve insanları da buluşturan, tarihle geleceğin bir arada olduğu, bu güzel şehirde buluştuk. Medeniyetlere başkentlik yapmış İstanbul'da sizi ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyor, 15. MÜSİAD Fuarımıza, 18. IBF Kongremize ve İstanbul umuza hoş geldiniz diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. MÜSİAD, büyük bir aile, yurtiçinde 85 noktadaki temsilcileriyle, Türkiye nin en yaygın ve etkin işadamları derneği olmasının yanı sıra, yurt dışında 63 ülkede 159 irtibat noktasıyla, küresel bir işadamları derneği. Bir buluşma noktası. Bir STK. Ama aynı zamanda, modern Dünyanın dayatmalarıyla unutturulmaya çalışılan "Gönül" kavramını hayatlarında yaşayan insanlardan kurulu, yine bu coğrafyanın, bu kültürün ifadesi ile Gönüllü bir Kuruluş. MÜSİAD, 24 yıl önce,

2 12 gönüllü girişimci tarafından kuruldu. Bugün, yurtiçi ve yurtdışında in üzerinde üyesi ve sizler gibi binlerce paydaşı bulunuyor. Bu vesileyle, Kurucu Genel Başkanımız Sayın Erol Yarar'dan, en yeni üyemize kadar, bize destek olan, yüreğini ortaya koyan herkese, candan teşekkür ediyorum. Şükürler olsun ki, Mayıs ayında kutlayacağımız 25. yılımıza, güzel işler sığdırmış olarak giriyoruz. Bu salon, MÜSİAD ın 25 yılını, çok güzel özetliyor. Bu yıl, MÜSİAD Fuarları ile IBF İş Forumlarının, en görkemlisini gerçekleştiriyoruz. Geçen fuarımıza oranla, alanımızı 2,5 kat genişlettik. 103 ülkeden yaklaşık işadamını, Türk girişimcisiyle buluşturacağımız, Pazartesi günü başlayan, Pazar akşamına kadar devam edecek, bir MÜSİAD Haftası içindeyiz. Haftamıza, Pazartesi günü, IBF Kongremize 30 ülkeden katılan Yönetim Kurulu Üyelerinin BOG toplantısıyla başladık. Bölgesel IBF'lerde yapacaklarımız ve yenilediğimiz Organizasyonumuzu değerlendirdik. Salı günü, bir taraftan dostlarımızın düzenlediği 4.cü PBF İş Forumunun açılışı sürerken, diğer taraftan, yurtiçinde ve dışındaki bütün Şube ve Temsilcilik Başkanlarımızı, YK üyelerimiz ve Sektör Kurulu Başkanlarımızı, yani büyük MÜSİAD Ailesinin Yönetim Kademesini bir araya getirdiğimiz, Dünya Genel İdare Kurulumuzu yaptık. 25.ci yıl sonrası hedeflerimizi belirledik, büyük ve güzel ailemizin, değerli yöneticileriyle. Bu sabah, "Paradigma Değişimi: Yeni Finansal Yönelimler" başlığıyla, IBF oturumlarımızı gerçekleştirdik. Farklı ülkelerden davetimizi kabul eden konunun uzmanlarıyla, İslami Finans Sistemlerini konuştuk. Bundan sonra, daha da fazla konuşmaya devam edeceğiz. Bu hafta, aynı zamanda, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Başkanlığını yürüttüğü 30. ISEDAK toplantıları var ve IBF de, ISEDAK'ın Resmi İş Forumu. Çalışmalarımızın sonuçlarını, yarın, IBF Basın bildirisiyle sunacağız.

3 Bu yıl, fuarımızda, Teknolojiye verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak, HIGHTECH PORT Konseptiyle, sadece Yüksek Teknoloji üreten Yerli Firmalarımızı bir araya getirdiğimiz ayrı bir Holümüz, adeta, Fuar içinde Fuarımız var. Hafta sonuna kadar, İslam Ülkelerinde Fon Kaynaklarının Tahsisi, Yeni Nesil Finansman, "Global Ortaklık", İleri Teknoloji de Özel Sektörün Payı", "Uydu ve Haberleşme Teknolojileri nde Türkiye nin Gücü", "Helal Turizm", "Yerli Otomobil ve Babayiğit" gibi konularda, CEO Forumları yapacağımızı, hatırlatmak isterim. Geleneksel Sanat ve Zanaatlar Sergimiz ve bu akşam düzenleyeceğimiz, yeni neslin temsilcisi değerli sanatçı, Lübnan Asıllı İsveç vatandaşı Maher Zain'i ağırlayacağımız konser ile, kültürel değerlerimizi de sizlere paylaşıyoruz. Ekonomi Bakanlığımızın desteğiyle, Alım Heyetleri çerçevesinde, bir taraftan ikili iş görüşmeleri yaparken, diğer taraftan yurtdışından gelen işadamlarının bir kısmını, Kalkınma Ajanslarımızın Desteğiyle, Malatya, Konya, Bursa ve Tekirdağ merkezli Bölgesel İş Forumlarında, firmalarımızla görüştürecek, yerinde B2B'ler yaptıracağız. Tüm bu emek, 2 yıla yakın hazırlık, girişte değindiğim Ayet-i Kerime'nin anlamını kavrayabilmek, birbirimizi tanımak, bilgi ve tecrübelerimizi paylaşmak içindir. Bu ruhla, Anadolu bilgelerinden Yunus Emre nin Gelin, tanış olalım. İşi, kolay kılalım sözünde olduğu gibi, tanışmak ve işlerimizi kolay kılmak için buradayız. Her an, her şey değişime uğruyor. Bilimsel gerçekler, toplumsal düzenler, değer yargıları, soyut, somut, her şey, her an değişiyor. Aynı suda, 2 defa yıkanamazsınız, demiş, Antik Yunan Filozofu Heraklitos. Tecrübelerimiz gösteriyor ki, medeniyet yolunda, başarı, değişime bağlıdır. Değişimi yönetmekse, zor ve çetrefillidir; hele, "Dünya Değiştirilebilir" gibi bir sloganla ortaya çıkıyorsanız.

4 Vaktiyle, genç bir adam kendisine "Dünyayı Değiştirme" hedefi koyar. Gece gündüz çalışır, hiçbir yol alamaz. "Dünyayı değiştiremedim, Ülkemi değiştireyim o zaman", der, çabalar; onu da, başaramaz. "Olsun, bari, Yaşadığım Şehri değiştiririm", der; yine başaramaz. Sonra, "hiç olmazsa, Ailemi değiştireyim" der, Eşini, Çocuğunu değiştirmeye çabalar; bunu da beceremez. En son, der ki; "hiçbir şeyi değiştiremedim, bari Kendimi değiştireyim". Ve, her şey o an değişmeye başlar. Delikanlı, kendisini değiştirmeyi başarınca, Ailesi etkilenir. Ailedeki değişim, Şehri değiştirir. Şehrin değişimi, Ülkeyi değiştirir. Ülkenin değişimi, Dünyayı değiştirir. Yoğun tempolarının içinden, buraya, adeta hicret eder gibi gelen herkeste, değişimi gerçekleştirecek inancı görüyorum. Modern dünyanın açmazlarını, bu salonun inancı kıracaktır. Günümüzün Modern İş Dünyasında, başarının kriteri, O'na, hangi değer yargılarıyla ulaştığınızda değil; pragmatik hedefinizde, cironuzda, karınızda, aranmakta. Oysa, maddi gelişim, bir araç olabilir, amaç olamaz. Bizim dünyamızda, maddi birikim ve başarı, önemli bir hedeftir ama, başarının göstergesi, insanları diğer canlılardan ayıran temel öğeler olan, 2 güzel kavramla ölçülür, "Ahlak ve Erdem. Kazan da, ne pahasına olursa olsun yaklaşımı, vahşi kapitalizmin bir dayatması olarak, maalesef hayatımızda daha fazla yer alsa da, biz, hayatımızı, Erdemli İş Adamı değer yargıları üzerine inşaa ediyoruz ve ömrümüzün sonuna kadar da devam edeceğiz. İşadamı; çalışma hayatında dürüst olmalı, ticaretini helalinden yapmalıdır. Ticaret, üretmeden tüketmemek; emek harcamadan kazanmamaktır. Ayrımcılık, haksız rekabet, gelir adaletsizliği gibi, çalışma kültürümüze girmiş, bize ait olmayan kavramlar, iş hayatını işgal etmiş durumda. MÜSİAD olarak, dünyaya; hakkı, dürüstlüğü ve kıymeti de içine alan "doğru ticareti" göstermek ve anlatmak için yola çıktık, yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz. Son günlerde çok konuştuğumuz, Yeni Türkiye kavramına da, müsaadenizle, değinmek isterim. Öncelikle, Yeni Türkiye ifadesi, sürecini tamamlamış bir Türkiye algısını oluşturuyor.

5 Daha özgün şeylerin yapılacağı, yeni beklentilerin gerçekleşeceği bir süreci çağrıştırıyor. Tıpkı Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin, Dün, dünle gitti cancağızım, şimdi, yeni şeyler söylemek lazım sözüyle, yeniye yaptığı vurgu gibi. Bize göre Yeni Türkiye; Siyaset Algısından Hukuki Zeminine, İş Yapma Kalıplarından Yönetişim biçimine, Eğitim Metodundan İnsan Tasavvuruna, Finansal Sisteminden Dış politikaya, Çevre Algısından Adalet Anlayışına kadar, etkilediğimiz ve etkilendiğimiz parametrelerin yeniden ele alınması demektir. Geçmişte, yeni diye sunulan bazı değerlerin, toplum ile doku uyuşmazlığı yaşaması, doğru sonuçlara varmamızı engelledi. Yeni Türkiye'nin parametreleri oluşturulurken, bunun sadece bir devlet meselesi olmaması, milletin de ikna edilmesi, hayati bir zorunluluktur. Bize Yeni Türkiye ifadesini telaffuz ettirenin, son 12 yılda kazandığımız Huzur, Güven ve Pozitif İstikrar olduğunu hatırlayarak, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, bunu sağlayan siyasi iradeye teşekkür ediyorum. Evet, ülkemizde büyük bir değişim ve dönüşüm yaşanıyor. Ruhunu 1920 Meclisinden alan bir Türkiye inşa ediliyor. Eski Türkiye yi hatırlatacak gelenekler ve uygulamalar, vesayetçi bürokrasi ve devlet aklı terk ediliyor. Eski Türkiye nin miadı dolmuştur. Bu gerçek, 90 lı yıllarda yaşadıklarımızdan zaten belliydi. Olağanüstü halin getirdiği şartlar, faili meçhuller, tek bir ideolojinin topluma dikte edildiği bir süreç, Başörtüsü yasakları, 28.Şubat ve Ekonomik krizler. Yaşananlar, Sosyolojik olarak, Türkiye yi yeni bir vizyona zorlarken, bir yandan da, dönemin şartlarıyla eş zamanlı, yeni vizyonuna sahip güçlü kadrolar ve söylemleri, ön plana çıkardı. Cezayirli Malik bin Nebi nin ifadesiyle sömürülmeye müsait hale gelmiş topluluklar, sömürülmeye müstahaktırlar. Bugün, uluslararası arenada etkin, değerlerini savunan, mazlumun hakkını yedirmeyen bir toplum ve Türkiye olmanın haklı gururunu yaşıyor, bu başarıda payı olan herkese teşekkür ediyorum.

6 Diğer taraftan, Barış, Demokrasi, Adalet, Hak ve Özgürlük kavramlarını dillerinden düşürmeyenlerin, bu süreçte, değişim-dönüşüm karşısında nasıl bir direnç oluşturduklarını, milletimiz ibretle izliyor. Çözüm Süreci karşısında kümelenen grupların, silahlı çetelerin ve sözcülerinin tertiplerine rağmen, Yeni Türkiye idealinden, dün vazgeçilmediği gibi, bugün ve yarın da vazgeçilmemelidir. MÜSİAD olarak, Çözüm Sürecine, geleceğimiz için, tarafız. MÜSİAD, daima millet iradesinden yana oldu. İş dünyasının etkili bir STK sı olarak, dik duruşunu muhafaza etti, etmeye de devam edecek. Nasıl geçmişte ve bugün, Siyasetin, İş Hayatını vesayet altına alma girişimlerinin karşısındaydık ve karşı olmaya devam edeceksek, bugün ve gelecekte de, İş Dünyasının, Siyaseti vesayet altına alma girişimlerinin karşısında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Bugün, Türkiye, Dünya Ekonomisi ile bütünleşirken, yüzünü tek bir yöne çevirmemiş, küresel bir güç olma yolunda, önemli adımlar atmıştır. Bir yandan, Batı dünyasıyla ekonomik ilişkilerini sağlamlaştırırken, diğer yandan, Doğu ülkeleriyle ticari ilişkilerini geliştirmiştir. Artık Türkiye; küresel ekonomi içerisinde, edilgen değil, etken bir hüviyete kavuşmuştur. Bu bağlamda, Avustralya dan dönem başkanlığını devralacağımız G-20 Zirvesi nin önemi büyüktür. G-20 nin iş dünyası ayağı olan ve MÜSİAD ın yürütme kurulunda yer aldığı B20 de; yalnızca üyelerin değil, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin sorunları da ele alınacaktır. Bugün, Kuzeyde Rusya-Ukrayna-Kırım üçgeninde yaşanan siyasi kriz, batıda Avro Bölgesi nde devam eden ekonomik daralma ve güneyde Suriye de katlanarak artan iç savaş gibi; bölgesel ve küresel krizlerle etrafı çevrili olmasına rağmen, Türkiye, 2014'ün ilk yarısıyla birlikte, 19 çeyrek, üst üste büyüme başarısını gösterdi. Bütün bu güzel gelişmelere rağmen; Türkiye ekonomisinin 2002 den bu yana kat ettiği mesafeyi, bir son değil, bir başlangıç olarak görüyoruz. Burada bize düşen görev; Ülkemizi hedeflerine ulaştırmak için, var gücümüzle çalışmaktır ve bunun için buradayız.

7 1929 Dünya Ekonomik Buhranının ardından temelleri atılan bugünkü ekosistem, 2008 küresel kriziyle birlikte, daha yüksek sesle eleştirilmeye başlandı. Türkiye, ekonomik açıdan kabuk değiştirirken, dünya da, yeni bir arayışın içinde ve değişimin eşiğinde. Bu arayış, Ahlak ve Erdem gibi, insani değerleri hiçe sayarak, merkezine, neredeyse sadece Faiz enstrümanını koyan, Ekonomik ve Finansal sistemden, İnsan Odaklı sisteme, geçiş arayışıdır. Bugün, Kaliteli ve doğru finansmana, hızlı erişimin, nasıl olması gerektiği değil de, faizlerin, kaç baz puan artmasına, niçin ihtiyaç olduğu tartışılıyor. Tıpkı, insanların neden öldürüldüğünün değil, öldürülüş biçimlerinin tartışıldığı, günümüzün medeniyet anlayışında olduğu gibi. İnsanın ve toplumun, daha müreffeh seviyeye ulaşması için, bir araç olması gerekirken, onları yöneterek, bir amaç haline gelen ve bunu acımasızca yapan, Finansal Sistem, doğru bir bakışla değerlendirilmiyor. Bu arayışta bizim ilkemiz, ticaretin helal ve faizin haram olduğudur. Gerçek ekonominin değerleri; AR-GE, Yenilikçilik, Yatırım, İstihdam ve Üretim'dir. Bunları ve sosyal hayatın ana değerlerini, bir kenara iterek, her şeyi, neredeyse sadece tek bir değere indirgeyen ve değerlerimizi acımasızca şekillendiren, adeta yeni tehdit kaynağı, "Finans Terörü", yeniden değerlendirilmelidir. Geldiğimiz noktada, Refahın dağılımıyla ilgili bir rakam vermek, adaletsizliğin boyutunu gözler önüne serecektir yılı Credit Suisse Raporun'a göre, dünyadaki En Zengin 85 kişinin serveti, dünya nüfusunun, En Fakir yarısına eşittir. Dünyanın, En Zengin %1 lik nüfusunun serveti ise, dünya nüfusunun, En Fakir yarısının, 65 katıdır. Özetle, Homoeconomicus temelli bir insan tasavvurunun, dünyamızı getirip bıraktığı yer, ortadadır. IBF kongremizde, "İşler Değişecek, Dünya Değişecek" sloganını tamamlayıcı bir tema olarak, Paradigma Kayması: Yeni Finansal Yönelimler başlığını belirledik. Bununla, dünyanın değişmesi gerektiğine yönelik inancımızı, pekiştiriyoruz. Sözlerime son verirken, bu organizasyonumuzu himayelerinizde gerçekleştirdiğimiz Zat-ı Aliniz'e, Başbakanımız Sayın Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ile, desteklerini esirgemeyen, Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekçi, Kalkınma Bakanımız Sayın Cevdet Yılmaz, Bilim Teknoloji ve

8 Sanayi Bakanımız Sayın Fikri Işık, Milli Savunma Bakanımız Sayın İsmet Yılmaz ve tüm Bakanlarımıza, gücümüzü aldığımız değerli üyelerimize ve dostlarımıza, kuzeyden güneye, doğudan batıya, MÜSİAD ın temsil edildiği 63 ülkeye, Fuarımıza katılan 100 ü aşkın ülkenin işadamlarına, bu güzel faaliyetleri gerçekleştirmemizde bize destek olan firmalar ve onların değerli YK Üyelerine, Yönetim Kurulumuza, Şube ve Sektör Kurulu Başkanlarımıza, Profesyonel Kadromuza, bu bereketli atmosferi bizimle paylaşan siz değerli konuklarımıza, teşekkür ederim. Konuşmamı, sözün, değişimi nasıl başlattığına yönelik bir hikmeti, sizlerle paylaşarak bitiriyorum: Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür Sözlerimiz değişecek, İşler değişecek. İşlerimiz değişecek, Dünya değişecek. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Nail Olpak Genel Başkan MÜSİAD