VATSO dan Orta Avrupa atağı

Transkript

1 E K O N O M İ Aylık Bölgesel Ekonomi Gazetesi VATSO dan Orta Avrupa atağı Markaların Buluşma Noktası Yıl: 1 Sayı: 5 Kasım - Aralık 2012 Fiyatı: 2 Kasım - Aralık 2012 VATSO Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri ile Van ın ileri gelen işadamlarından oluşan heyet ile Orta Avrupa ülkelerine işbirliği imkânlarını geliştirmek için bir gezi düzenledi. Devamı 10 da Devamı 20 de Emre Uslu Van da Enkaz Altında Kaldı Yorum 02 Tüketin ve Tükenin Çeşitli açılışlar için Van a gelen Başbakan Erdoğan, Van Organize Sanayi Bölgesi nde bulunan Gökçenay Grub a ait Van Mermer ve Granit Fabrikası nın açılış törenine katıldı. Yorum 04 Karanlığı Aydınlatan Kurum VEDAŞ Ekonomi 06 Van Yeniden Can Buldu Yorum 08 Vanadır Van a Yorum 13 DÜNYADA 3 ÜNCÜ, TÜRKİYE DE İLK Yaklaşık 50 milyon TL yatırımla gerçekleştirilen ve 700 kişiye istihdam sağlayan VANMER Mermer ve Granit Fabrikası, ayrıca Türkiye nin en büyük mermer ve granit fabrikası olma özelliğine sahip. Bir milimetre inceliğinde kesim yapabilen fabrika dünyada 3 üncü, Türkiye de ise ilk olma özelliği taşıyor. Yıllık 500 bin metrekarelik üretim kapasitesine sahip olan fabrikanın, 18 bin metre kare kapalı, 40 bin metrekare de stok ve depolama alanı bulunuyor. 50 MİLYONLUK BİR YATIRIM Açılışta bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Ben inanıyorum ki, kentsel dönüşüm ve değişimde Van Mermer çok iş görecektir. Hatta ben inanıyorum ki ihracata yönelik de çok iş görecektir. Yıllar yılı hep biz bu ocaklarımızdan İtalya ya, Çin e ham madde göndermişiz, oralardan mamul olarak alıp, zarar etmişiz. Ama şimdi buradaki modern teknoloji ile bu çeşitleri çok çok ince bir şekilde, adeta bir karton kalınlığında kesebiliyor. Bunu yeni evlerimizde inşaatlarımızda kullanacağız. 50 milyonluk bir yatırım. Öz kaynakla yapılması ayrıca çok önemli, rabbim kazancını arttırsın. İstihdamda 750 kişi. Bu da 750 aile demek. 750 aile burada ekmeğini yiyecek ve bu daha da artacaktır. Bu teşebbüsü Van da gerçekleştirdiği için ben özellikle Yunus beyi kutluyorum dedi. YUNUS GÖKÇENAY DESTEK OLANLARA TEŞEKKÜR ETTİ Gökçenay Grup tarafından yapılan Van Mermer ve Granit Fabrika sının açılışında bir konuşma yapan Van Mermer Madencilik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Gökçenay önemli hizmet ve yatırımları yaparken Başbakan Erdoğan başta olmak üzere birlik ve beraberlik içerisinde destek olan herkese teşekkür etti. Devamı 14 de

2 2 Editör Kasım - Aralık 2012 Editörden.. Emre Uslu Van da enkaz altında kaldı... Bir yıl önce Vanlılar deprem enkazı altında kalırken, depremden bir yıl sonra Emre Uslu dedikodu enkazı altında kaldı Dedikodunun bile yolsuzluğunun yapıldığını gördüm ya ölsem de gözüm açık gitmez Çünkü olay dedikodunun da ötesine geçip iftira ve yalan boyutuna ulaştı Van da bırakın depremden sonra yeniden toparlanıp ayağa kalkmayı, ülkeyi ve dünyayı kurtarma çabası içerisinde olanların dahi küçük dillerini yutmalarına neden olacak şekilde güneşi kurtarma çabası var Güneşi kurtarma çabalarının nedeni kamusal yararın sağlanması falan değil, acaba güneşi mülk edinip evime götürebilir miyim düşüncesi. Siz olur mu öyle şey demekle oyalanın, güneşi bir kurtarsınlar bakın görün ışığınızı nasıl da kapatacaklar Amaçlarına ulaşmak için dedikodularını Van ın sınırlarından Türkiye ye taşıyabilenler Emre Uslu yu dahi kullanmaktan çekinmediklerine göre, güneşi şahıslarına mülk edip sizi karanlıkta neden bırakmasınlar? Benden söylemesi, sonra söylemedi demeyin Deprem enkazından arama kurtarma ekipleri kurtarıyor ama dedikodu enkazından hangi ekip kurtarır bilemiyorum. Bu nedenle Emre Uslu nun sevenlerine yardım çağrısında bulunuyorum Gelin Emre Uslu yu mesleki yaşamsal fonksiyonlarını yitirmeden Van da altında kaldığı dedikodu Markaların Buluşma Noktası Aylık Bölgesel Ekonomi Gazetesi Yıl: 1 Sayı: 5 Kasım - Aralık 2012 İmtiyaz Sahibi SMZ GRUP Basın Yayın Eğt. Tur. İnş. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Murat ÇAKIR Yazı İşleri Müdürü Ziya TÜRK Reklam ve Halkla İlişkiler Yönetmeni Sema Görgülü Grafik Tasarım SMZ GRUP İbrahim YEŞİLGÜL Adres: Cumhuriyet Cad. Değer İş Mrk Kat: 4 No: 8 VAN Tel: dogununmarkalari@gmail.com dogununmarkalari@hotmail.com Basın Meslek İlkeleri ne Bağlıdır Basım Tarihi: Baskı: Feza Gazetecilik A.Ş. İstanbul Baskı Tesisleri. enkazından kurtarın Turistik gezi yapılarak, dinlenen kişilerin söylediklerini hangi niyet amaç ve düşünce ile söylediğini araştırmadan, kimin hangi niyeti doğrultusunda kullanılacağını bilmeden, elinde sağlam referanslar olmadan, yapılan dedikodular ışığında bir konu ele alınırsa, onu ele alan dedikodu enkazı altında kalır Emre Uslu örneğinde olduğu gibi Yorum yapmak başka bir şeydir, haber yapmak çok daha başka bir şeydir. Ancak dedikoduları köşeye taşımak ise bambaşka bir şeydir Dedikoduları referans kabul edip üfürmek sadece toz duman kaldırır ve yaşamı kirletir, oysa gazeteci kirletmek yerine aydınlatabilmeli ki mesleğin hakkını vermiş olsun Sağlam referanslar ile sorunlara ve konulara ışık tutmalı ki sosyal paydaya yarar sağlasın Sansasyon yaparak sadece kendi cebini doldurmayı, gündemde kalmayı, sağa sola salvolar yapmayı gelecek kuşaklara gazetecilik olarak sunma kötülüğünü de yapmamalı. Küçük hesaplar için bu kadar büyük oynamaya sonra da yaya kalmaya değer miydi? Dedikoducular güneşi kurtaramadılar, seni de kendilerini de karanlıkta bıraktılar Emre Uslu nun Başbakan Erdoğan ın van daki yolsuzluk iddialarından haberi var mı? başlıklı yazısını okuduktan sonra pes doğrusu dedim. Gazetecilik ile bir gazetede köşe kapmak ve sağdan soldan gelen üfürüklerle sansasyonel yazılar yazıp ortalığı toza dumana boğmak arasındaki ince ve derin farkı gördüm Emre Uslu nun bazı iddialarını birlikte irdeleyelim.. İDDİA 1: İhale ilanları gazetelere verilmeden duyurulmadan yapılıyor. Burada en önemli şey yerelde ihale ilanları gazetelere gönderilirdi ama vali bir yıldır gazetecileri de oyalıyor. Ziya Türk dogurehberi@gmail.com Bu konu yerel gazetelerin gündeminde, ancak ihalelerin sağlıklı mı sağlıksız mı yapıldığı kaygısı ile değil, resmi ilan bedellerinin bütçelerine girip girmemesi kaygısı ile ilgili. Bu konu hakkında yaptığım ve Doğunun Markaları Gazetesi nin Temmuz 2012 sayısında yayınlanan röportajda kalıcı deprem konutları yapım işlerinin davet usulü ile verilmesinin nedeni olarak TOKİ Bölge İdare Amiri, İşini sağlam ve hızlı yapan, ekibi hazır olan güvenilir firmalar davet edilerek konut inşaatları verildi. Burada deneme yanılma yoluyla firmalara şans verme imkânımız ve zamanımız yoktu. Zamana karşı yapılan yarışta işi düzgün ve ekibi hazır olan firmaları tercih ettik ve firmalar arasında bir yarış yapılıyor. demişti. Özellikle deprem konutları ile ilgili her türlü bilginin yer aldığı röportaja adresinden ulaşılabilir. İDDİA 2: Yerel gazetecilere sus payı olsun diye uygun fiyata afet evleri verilecek. Bu çerçevede 100 gazetecinin ismi valiliğe iletildi. Ancak iddiayı ortaya atan diğer gruplar ise neden sadece gazetecilere bu iltimas geçiliyor diye soruyor. Hangi gazeteciler uygun fiyatlarla konut alacak? Bunların yerel idarecilere yakınlığı veya uzaklığı konut almalarında bir kriter olarak kullanılacak mı? Deprem sırasında şehrin önemli bir kısmı şehri terk edip güvenli bölgelerde yaşamlarını sürdürürken, gazeteciler ve aileleri yaşadıkları olumsuzluklara rağmen şehri terk etmeyip görevlerini sürdürdü. Bir anlamda Van ın sesini soluğunu dünyaya duyurdu. İşte bu gazeteciler Van Valisi Münir Karaloğlu ndan kalıcı deprem konutlarından kendileri için de bir kontenjan ayrılmasını istedi. Vali Karaloğlu ise konuyu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay a iletti o da gazetecilere 100 adet kontenjan verileceğini söyledi. Bunun üzerine Vali Karaloğlu çok doğal olarak meslek örgütlerini muhatap aldı. Van da yıllardan beri faaliyet gösteren Van Gölü Gazeteciler Cemiyeti ile Anadolu Basın Birliği ne kontenjan verdi ve şartları uyan gazetecilerin listesini istedi. Bu da konut tahsisinde idareye yakınlık veya uzaklık değil meslek örgütünün kriterleri uygulanıyor demektir. Çamur at yapışmazsa izi kalsın mantığıyla Efendim gazetecilerin idarecilere yakınlığı konut almakta kriter olacak mı demek, ya olayın seyrini bilmemek ya da açık açık kullanılmak demektir. Kullanılmak, kullanılmaya alışanlar için sorun olmayabilir ama gazetecilik mesleği için çok önemli bir sorundur İDDİA 3: Örneğin bir firma bir kavşak inşaatını 15 milyon TL civarında mal ederken benzer bir kavşağı başka bir firma 50 milyon civarında bir maliyetle inşa edebiliyor. 15 milyon TL civarında kavşak inşa eden firma hâliyle ben 50 milyona iki kavşak inşa ederim iddiasını dile getiriyor. Birinci köprülü kavşak ihalesinin hikayesi Van da yapılan birinci köprülü kavşak ihalesinin bedeli yaklaşık olarak 13 milyon TL civarında. Köprü uzunluğu ise 575 metre ve (U) kesitli betonarme sistemi ile yapıldı. Yapım bittiğinde yüklenici firmaya ödenen KDV dahil toplam tutar ise yaklaşık olarak 20 milyon lirayı buldu. Ancak kavşak yapım ihalesi içerisinde bağlantı yolları, servis yolları asfaltı, kaplama buz önleyici sistemi, peysaj, yağmur drenaj sistemi, ışıklandırma

3 Editör vs gibi saymaya devam edebileceğimiz ek işler yer almadı Yani sadece köprü yapımı için ödenen toplam 20 milyon lira civarında. İhaleye dâhil olmayan işlerin yapımı ise ayrı ayrı ihale edildi. Bunlara ödenen miktar ile birlikte birinci köprünün yapımı 35 milyon liraya yaklaştı Gördüğünüz gibi birinci kavşak 15 milyon liraya değil 35 milyon liraya yaklaşan bir maliyet ile yapılmış. Ayrıca demişse ki dediğine inanmıyorum 50 milyon liraya iki kavşak inşa ederim dediği iddia edilen firma yüklenici değil taşeron firma Şimdi gelelim ikinci köprülü kavşak ihalesine İkinci köprülü kavşağın ihale bedeli KDV siz 38 milyon lira civarı. Köprü uzunluğu 610 metre ve Forya kazık sistemi ile yapıldı. Birinci köprülü kavşak ihalesinde daha sonra ek ihalelerle yaptırılan tüm işler ve köprülü kavşak alanında bulunan 600 metre uzunluğundaki DSİ kanalı yapım işi de ihale içerisinde yer alıyor. Yani ikinci köprülü kavşak yapım işi anahtar teslimi bir ihale oldu. İkinci ihaleye birinci ihaleyi alan yüklenici firma da 26 milyon lira civarında teklif veriyor. Ön yeterlilik alıyor ve fiyatı aşırı düşük vermesi nedeniyle idare tarafından savunma isteniyor. Ancak firma savunma vermiyor ve ihaleye girmiyor. Ardından ihale en ekonomik teklif veren firmada kalıyor. Birinci ihalede olduğu gibi ikinci ihalede de köprülü kavşağı yapan firma ihaleyi alan yüklenici firma değil taşeron firma. İki ihale arasındaki farklılıklara bakalım * Birinci ihalenin ek işleri ayrı ayrı ihale edilerek ayrı bedeller ile yapıldı, ikinci ihalede ise tüm işler bir ihale ile tek kalemde verildi. * Birinci ihale ile ikinci ihale arasında eskalasyondan dolayı birim fiyat farklılıkları oldu. * Birinci ihaledeki köprü uzunluğu 575 metre, ikinci ihalede ise 610 metre. * Birinci ihalede olmayan ancak ikinci ihalede yer alan 600 metre DSİ kanalı yapımı. * Birinci ihalede U kesitli betonarme sistemi, ikinci ihalede ise forya kazık sistemi kullanıldı. SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ Emre Uslu yu enkaz altında bırakan ve diline doladığı konulardan üç tanesini detaylandırarak sizlerle paylaştım Emre Uslu nun gazeteciliğini ve referanslarını aklıselim olan herkes bir kez daha görmüş olur Vali bir yıldır gazetecileri oyalıyormuş Vali Bey gazetecileri neden oyalıyormuş? Gazeteciler neyin peşindeymiş de Vali Bey onları oyalıyormuş? Gazeteciler ihalelerin şeffaf yapılmasının mı derdindeymiş? Vali Bey ile her buluşmalarında ihaleler şeffaf yapılsın mı demişler? Van ın hangi sorununu dile getirmişler de oyalanmışlar? Van acıları ile mücadele edip yeniden hayata tutunmaya çalışırken gazetelerin derdi, gündemi ve konusu neymiş? Gazeteciler gazetecilik mi yapmak istemiş de Vali Bey onları yapmayın diye oyalamış? Yoksa gazetelerin derdi yayınlanacak ihale ilanları için kesecekleri faturalar mı? Bir başka ifade ile resmi ilan tüccarlığı yapıp ihale ilanlarının peşine mi düşmüşler? İşinin hakkını vererek yapan çok az sayıdaki meslek mensubunu istisna tutarsak, Van daki gazeteler dönüp gazeteciliklerini yeniden sorgulamalı. Gazeteler sahiplerinin gazetesi olmaktan çıkıp Van ın gazetesi olma yönünde yeniden yapılanmalı. Bu konuda Gaziantep ve Trabzon daki gazeteler örnek alınabilir Sıra geldi ihale ve yolsuzluk iddialarına Köprülü kavşak yapım işlerini taşeron olarak yapan firmaların üzerinden giderek bir yerlere çamur atmak gazetecilik değil, olsa olsa başka nedenlerden kaynaklı kuyruk acısını çıkarma gayretidir. Ayrıca bu ihalede valilik dahil hiçbir kurum ya da kişi yetkili değil. İhalenin tek yetkilisi Karayolları Bölge Müdürlüğü dür. Emre Uslu ile yayınlandıktan sonra yazısı üzerine konuştuk. Edindiği bilgi ve belgelerin sağlamasını yapmadan yayınlamasının hata olduğunu ve yazısı ile ilgili bir yazı kaleme alacağımı, kırılıp gücenmemesi gerektiğini söyledim Bunun üzerine Emre Uslu, Ne yazdıysam rakamlar ihaleler, bilgiler hepsinin BELGESİ var bilmenizi isterim.. Elbette yazın ama yazdığım somut VERI- LERE ilişkin açıklama da görmek isterim doğrusu spekülasyondan ziyade. Valla VAN da CALISAN, gazetecilik yapan, yaşayan, kişiler. Üstelik sadece gazetecilerle konuşmadım. Bürokratlarla, is adamlarıyla, STK mensuplarıyla da konuştum. Bende yazacak derya kadar bilgi birikti VAN la ilgili. Yazdıklarımı değil de bilmediğiniz KAYNAKLARIMI yazmanız spekülasyon olur. Kimseye kaynaklarımı açıklamadım ben şeklinde cevap verdi. Emre Uslu ya kaynaklarını bildiğimi, tanıdığımı söyledim. Kaynaklarını paylaşma konusundaki hakkımı saklı tutuyorum. Yolsuzluk iddiasında bulunup, yapanları yargı ile buluşturmaktan korkan bu insanlar bir gün şehrin yönetiminde söz sahibi olmak isterlerse o zaman kamuoyu ile paylaşmak boynumun borcu olur. Bu konuda yazacaklarımın bir kısmını Emre Uslu ya da söyledim. Öncelikle yukarıda detaylarını verdiğim köprülü kavşak yapımları ile ilgili olarak Emre Uslu Van ın dedikodu duayenlerinden hatırı sayılır bir gol yemiş. Böyle bir golü gazetecilik yapanlar değil ancak varlığını spekülasyonlara borçlu olanlar yiyebilir. Emre Uslu ya yolsuzluk hikâyelerini anlatanlar, var olduğu söylenen belgeleri verenler acaba bunları yargıya verip neden suç duyurusunda bulunmamışlar? Gazeteciler bunu şimdiye kadar neden yazmamışlar? Valilik ile bunları neden paylaşıp gereğinin yapılmasını istememişler? Yoksa bunları yaptılarda bizim mi haberimiz yok? Emre Uslu nun korkmuşlar dediği bu kaynakları korkutan neydi? Gerçekten bir zarar görmekten mi korktular, yoksa ellerindeki kozları kaybedip iddia ettikleri yolsuzluklardan yeterli pay alamamaktan mı? Kasım - Aralık Ya da var olduğunu söyledikleri yolsuzluk çeşmesinden pay kapma mücadelesi içerisine mi girmişler? İddia ettikleri yolsuzlukları yapanlarla pazarlığa tutuşup pazarlıkta ellerindeki kozları ortaya koymalarına rağmen hayal ettikleri payları alamamışlar mı? Emre Uslu yazısını Dikkat! Bu yazı Van daki Şüyuu vukuundan beter olayların sadece Şüyu kısmına dikkat çekmek için kaleme alındı. Vukuu kısmına yer ve zaman buldukça değineceğim diye bitirmiş. Şuyuu demek şayia dedikodu demek Bir şey olmasa bile karanlık düşünceli insanlar tarafından üretilip piyasaya sürülen, çoğunlukla da kamu güvenini zedelemek ve kendilerine azami çıkar sağlamak için konuşulan şeyler demek Emre Uslu şuyuu kısmını yazmış, dedikoducuların ateşine körük çekmiş Vukuu kısmına ise yer ve zaman oldukça değinecekmiş!! Vah vah vah Beyefendi elinde belge varsa neden yayınlayıp yargıya suç duyurusunda bulunmuyorsunuz. Varsa suçluları adaletle neden buluşturmuyorsunuz da kamu kaynaklarını soymalarına hala seyirci kalıyorsunuz? Dedikoducuların dedikoduları ile neden vakit öldürüyorsunuz? Size korktukları için yayınlamadıklarını iddia edenler gibi, yoksa siz de mi korkuyorsunuz? Ya da ben sadece şuyuu işlerine mi bakarım diyorsunuz? Yoksa pay alma ümidini kaybedenler, kozlardan bir kısmını Emre Uslu aracılığı ile piyasaya sürüp Ya pay verirsiniz ya da diğerlerini de piyasaya süreriz diye aba altından sopa mı göstermek istedi? En çok merak ettiğim şeyler neler biliyor musunuz? * Emre Uslu nun yazısından sonra payların sahip ve oran değiştirip değiştirmediği? * Payına sadece spekülasyon düşen Emre Uslu nun kendisini daha ne kadar kullandıracağı? * Acaba Emre Uslu ve kaynakları Van da idareyi dolayısıyla hükümeti ve AK Parti yi yolsuzluk dedikoduları ile karalayıp, büyükşehir belediye başkanlığını BDP ye altın tepside sunmak mı istiyor? Çağrı! Başta Emre Uslu olmak üzere görüştüğü ve yazısındaki konulara kaynaklık eden gazeteciler, bürokratlar, iş adamları ve sivil toplum örgütü mensuplarına çağrıda bulunuyorum. Gelin şayet iddia ettiğiniz gibi yolsuzluklar ve elinizde bunlara ilişkin bilgi ve belge varsa yargıya teslim edin Yoksa sizler de en az iddia ettiğiniz yolsuzlukları yapanlar kadar suçlu olursunuz Elinize yüzünüze bulaştırdığınız bu karadan hem siz kurtulun, hem de bir an önce ülke kaynaklarının haksız bir şekilde birilerinin cebine gitmesine engel olun

4 4 Yorum Kasım - Aralık 2012 TÜKETİN VE TÜKENİN Murat Çakır dogununmarkalari@gmail.com Ne yazık ki uluslar arası boyutlarda yapılan odaklamalı tüketim çılgınlığı gerek aile içi huzuru, gerek kişisel huzuru ve gerekse toplumsal huzuru bozduğu gibi, yerel ekonomiyi de çok ciddi şekilde etkilediğini düşünüyorum. Bir Pazar akşamı bilgisayarımın başında bu ay ne yazayım diye düşünürken, aynı anda açık olan televizyon kanallarının birinde yayınlanan bir programı izleme şansım oldu. Konu tüketim çılgınlığı ve bunun sonucunda meydana gelen tükenmişlik psikolojisiydi Uzman kişi Bu hastalığın çağın hastalığı olma yolunda hızlı bir artış gösterdiğini ve bu hastalığın kişilerde veya toplumlarda birileri tarafından kabartılan doyumsuzluk duygularımızın bir sonucu olarak oluşturulmak istenen tüketim toplumunda odaklatılan hedeflere ulaşamayan bireylerin tükenmişlik psikolojisine girdiğini belirtiyordu İşin özeti şuydu; Birileri, kişilere ve kişileri oluşturan topluma bir hedef koyuyor ve insanların bu hedef uğrunda çalışmalarını, bu hedef uğrunda belirtilen ürünlerini tüketmelerini, kısaca bu hedef uğrunda yaşamalarını istiyordu. Ekranlarda, yâda billboardlar da cafcaflı sergilenen giysiyi giymeli, belirtilen içeceği içmeli, şu son model aracı almalı, şöyle bir evde şu marka eşyalar ile yaşamalı..vs. Mesaj çok açık ve net; Bu belirtilen hedeflere ulaşırsan mutlu olacak, ama ulaşamaz isen mutlu olamayacaksın. Bu hedefe ulaşamayan birey direkt olarak kendisini başarısız görüyor ve tükenmişlik psikolojisi bunalımına giriyordu. Hep daha çok isteyen bir toplum, hep aç gözlü bireyler. Maneviyattan uzak tamamıyla maddiyata endeksli, belirtilen zamanlarda belirtilen ürünleri almağa ayarlanmış kişiler Peki, belirtilen hedefe ulaşan kişi mutlu oluyor mu? Elbette ki hayır! Ona yeni bir hedef daha bırakılıyor, daha iyi bir ev, daha iyi bir araba, vs, hep daha iyisi ve hep yenisi Bitmez tükenmez ve en önemlisi ulaşılmaz olan hedefler ve hayaller Evet, bizlere bir rol biçilmiş ve bizlerde o rolü en güzel şekilde oynamaya gayret gösteriyoruz. Hayatın tek anlamı sadece bu! Dikkat ediyor muyuz bilmiyorum ancak hiç birimiz kendi hayatımızı yaşamıyoruz, hiç birimiz kendi hedefimizi belirleyemiyoruz, hiç birimiz mutluluğumuzun yâda mutsuzluğumuzun sınırlarını kendimiz çizemiyoruz. Bizler sadece tüketim toplumu oluşturmaya çalışan bir topluluk tarafından üretilen ürünleri tüketmekle yükümlü birer potansiyel müşteriyiz hepsi bu! Eskiden eve güler yüzle eşlerin gelmesi yetiyorken şimdi çiçek almak gerektiği beynimizin bir taraflarına işlendi. Alınan bir buket çiçek, tatlı bir tebessümün önüne geçirildi. İş maneviyattan maddiyata döküldü. Yok, bilmem evlilik yıl dönümü, sevgililer günü, anneler günü, babalar günü Gibi yüzlerce farklı mecburiyeti önümüze bıraktırdılar, sevgililer gününde hediye, evlilikte tektaş, yılbaşında hediye, vs o tarihte bunu al, şu tarihte şunu al. Alamayınca mutsuz ol Tüketim toplumu oluşturulurken sadece tüketim amaçlanmadı, belirtilen ürünlerin tüketilmesi hedeflendi. İşte bu belirtilen ürünleri alamamak da bu tükenmişlik psikolojisini tetiklemektedir. Yani sokak arasında satılan sıradan bir Jeansı markası ile ana cadde üzerinde satılan markalı bir jeans arasında çok büyük bir fark yok iken. Çocuğunuzun sokak arasında satılan Jeansı giymemesi veya giyerken aşağılık kompleksine girmesi, farklı bir psikolojiye bürünmesi ile markalı bir jeans markasını giymesi durumunda ise bunu göstere göstere dolaşması gelmiş olduğumuz acı noktayı gözler önüne sermektedir. Bir örnek vermek gerekirse, üretim standartları, çok meşhur bir ürün ile aynı standartlarda olan yerel ürünler ne yazık ki elimizin tersi ile itilmekte ve dayatılan o meşhur ürünler ne olursa olsun, tadı ve içeriği ne olursa olsun kaliteli, lezzetli ve hijyenik olarak bizlere lanse edilmekte ve bizlerde o ürünleri tercih etmekteyiz. İlimizde de ulusal kalite standartlarının da üstünde çok kaliteli ürünlerin üretildiğini ancak yerel olması hasebiyle tercih edilmediğini ne yazık ki biliyoruz. Bu işin çözümü konusunda uzmanın önerdiği maneviyata dönmek, kanaat etmek ve yeteneklerimizi görüp ona göre var olan ile yetinmek psikolojisi ne yazık ki yerel firmalar için pek geçerli olduğunu sanmıyorum. Böylesi bir durumda firmaya düşen markasını geliştirmek, tanıtımı ve satışı konusunda daha farklı çözümler getirmek olduğuna inanıyorum.

5 Kültür Kasım - Aralık 2012 Kaybolmaya yüz tutmuş bir zanaat; Yusuf KOYUNCU Gümüşün çelik uçlarla üzerine şekiller çizerek savat alaşımının 450 derecede eritilerek üzerine işlenir. Savat işçiliğinin en önemli özelliği yıllar boyunca hiç bir şekilde deforme olmamasıdır. Savat işçiliğinin birçok püf noktası olmakla beraber uzun yıllar denemeler sonucu ortaya çıkmıştır. Savatın kökeni Urartular a kadar Savatın kök anlamı Esvet yani Farsçada kara anlamına gelir. Günümüze kadar savat olarak değişmiştir. Bu işçiliğin esası belli derecelerde gümüş, bakır, kurşun, kükürt karışımından oluşan bir alaşımdır. Ve bu alaşım gümüş plakasının üzerine savat kalemiyle üzerine şekiller çizilerek düşük derecede gümüşün savatın eriyik bir hale gelip ark kanalları doldurması ve sonunda tefsiye yapılmasıyla şekiller ortaya çıkar. gider. Van Bölgesinde, Romalılardan günümüze kadar gelmiş bir süsleme sanatı olan savatın yereldeki adı sevad tır. İdeal olan 950 ayar gümüşe savat yapmaktır. Osmanlı Döneminde 900 ayar gümüşe tuğra vurma yetkisini, İstanbul ile birlikte Van Vilayeti savat işlemeleri sayesinde almıştı öncesi SAVAT 5 Van da 120 savat işleme atölyesi varken, 1915 ten sonra bu atölyeler birer birer kapanmıştır. En güzel örneklerini de Osmanlı Van ve ermeni ustaları yapmıştır. Bu sebeple savat = Van olarak bilinir. Savatlı gümüş işlemeciliğinin çok iyi yapılmasından dolayı Van damgalı gümüş eşya ve takı fiyatlarının diğer bölgelerde üretilenlere oranla 3 kat fazla olduğu bilinmektedir. Hatta bazı rivayetlerde Osmanlı Döneminde İstanbul da çalışan kuyumcu kalfalarının ustalığa terfileri söz konusu olduğunda, Van dan giden kuyumcu ustalarının sınavına tabi tutuldukları, bu sınavı geçtikten sonra ustalığa kabul edildikleri söylenmektedir. Savat işleyen sanatkar eserinin üzerine imza atmazdı. Bu imza atmama geleneği yaptırana şükür diyerek Allah a şükredip, yaptığı eserde bir ayrıcalık görmeme tevazusundan kaynaklanırdı. Savat işçiliği Van ı en güzel anlatan yaşanmışlığı özetleyen duyguları kaleme döktüren içinde tarihin belgelerini gizleyen sanattır, zanaattır. Savat ustası hiç bir zaman kavuşamayacağı yavuklusunun beline, ince ince, emek emek çizilmiş motiflerin yer aldığı gümüş kemerler sayesinde sarılırdı. Savat bir meslekten öte meraktır. Savat öğrenilmez, meraklısına öğretilir. Savat kendi ustasını kendisi bulur. Günümüzde savat işçiliği pek bilinmemekle beraber bu işe merak salan usta sayısının azlığı savat üretimini yok denecek kadar azaltmıştır. Fab. Erciş Yolu Üzeri Org San. Böl. VAN Tel : Fax: VAN GÖLÜ UN & GAYDA UN Tel : X Fax: Fab. Erciş Yolu Üzeri Org San. Böl. VAN

6 6 Kasım - Aralık 2012 Ekonomi Tedaş Genel Müdürü Haşim KEKLİK in Katıldığı Koordinasyon Toplantısı Yıllık yüzde 10 civarında artan enerji tüketimi ile birlikte mevcut enerji dağıtım sistemini sorunsuz bir şekilde hizmet verir durumda tutabilmek için Vangölü Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (VEDAŞ) ekipleri Şirket Müdürü Zafer Turut un yönetiminde mesai mefhumu gözetmeksizin hizmet üretiyor. Van da yaşanan deprem sırasında, hem mevcut sistemi hizmet verir durumda tuttu, hem de kurulan çadır kentler ve konteynır kentlerin elektrik altyapısını oluşturup ihtiyacı karşıladı. Deprem ile birlikte bastıran kış mevsimi nedeniyle meydana gelen ısınma ihtiyacı, VEDAŞ ın özverili çalışması ile depremin etkileri en aza indirildi. VEDAŞ VAN, MUŞ, BİTLİS VE HAKKARİ DE 420 BİN AKTİF ABONE- YE HİZMET VERİLİYOR Vangölü Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Van, Muş, Bitlis ve Hakkari İlleri başta olmak üzere bağlı 25 ilçe, 42 belde, 1412 köy, 1318 köy bağlısında bulunan yaklaşık 2 milyon 50 bin civarında bir nüfusa elektrik dağıtımı hizmeti sunmaktadır. Şirket bu faaliyetlerini 561 kurum personeli, 1138 yüklenici personeli ile sürdürmektedir. Bu faaliyetlerde 87 adet kurum aracı, 90 adet kiralık araç çalıştırılmaktadır. Şirket birçok faaliyetini 7 gün 24 saat prensibine göre yürütmektedir. Şirkette kayıtlı abone sayısı 475 bin civarında olup faal abone sayısı 420 bin civarındadır. Şirket genelinde yaklaşık km Alçak ve Orta Gerilim Enerji Nakil Hattı, 5840 adet Kuruma ait dağıtım trafosu, 2287 adet özel trafo ile elektrik dağıtımı yapılmaktadır. Bu trafoların 1331 MVA sı Kuruma ait olmak üzere toplam kurulu gücü 2053 MVA yı bulmaktadır. KAYIP KAÇAK ORANI YÜZDE 50 YE ÇEKİLDİ Şirketin daha önce %64 oranında olan kayıp kaçak oranı %50 ler seviyesine çekilmiş olup, daha aşağılara çekilmesi için çalışmalar devam etmektedir sonunda da EPDK nin VEDAŞ için hedeflediği oranlara ulaşılmasına çalışılmakta ve bu konuda alınması gerekli teknik, idari ve mevzuata ilişkin her türlü tedbir alınmaktadır. ABONELERİN CİHAZLARININ BOZULMASININ NEDENİ; KAYIP KAÇAK Van ve Erciş depremlerinde TEDAŞ Genel Müdürü Haşim KEKLİK bizzat gelerek çalışmaları koordine etti. Deprem süresi içinde malzeme ve ödenek tahsislerinde her türlü yardım ve fedakarlığı gösterdi. Zafer Turut Kayıp kaçak oranlarının daha aşağılara çekilmesi için vatandaşlarda farkındalık yaratmak, çalınan enerjiye sahip çıkmalarının sağlanması, kuruma gerekli ihbarların vatandaşlık sorumluluğu çerçevesinde verilmesi büyük önem arz etmektedir. Çünkü çalınan enerji hatlarda aşırı yüklenmeye neden olmakta, hatları ve trafoları yormakta, malzemenin ömrünü kısaltmakta, yatırım ihtiyacını artırarak kamu kaynaklarının israfına neden olmaktadır. Kaçak elektrik kullanımı hat kopmaları ve aşırı yüklenmeye bağlı olarak trafo yanmalarına, şalter düşmelerine ve gerilim düşmelerine neden olarak vatandaşlara sağlanan elektriğin kalitesi ve sürekliliğini bozmakta ve elektrikli ve elektronik cihazların bozulmasına da sebebiyet vermektedir. KALİTELİ ENERJİ İÇİN YATIRIMLAR ARALIKSIZ DEVAM EDİYOR Enerji kalitesinin artırılması, enerjinin sürekliliğinin azami seviyede sağlanması, artan enerji talebinin karşılanması, hasarlı hatların onarılması, can ve mal emniyetinin tehdit eden unsurların bertaraf edilmesi

7 Ekonomi Kasım - Aralık dile getirilmiş olup, takdir toplamış ve örnek gösterilmiştir. Kurum çalışanları tüm bu işleri karavanlarda ve oluşturulan geçici mekânlarda yapmışlar ve dağınık bir şekilde ailelerinden ayrı yaşamak zorunda kalmışlardır. Halen tam anlamı ile tüm şirket çalışanlarının bir arada çalışmalarını sağlayacak mekânlar oluşmamıştır YILINDA VAN VE ERCİŞ İÇİN 35 MİLYON LİRALIK PROJE Van şehir merkezindeki sorunların aşılması, elektik kalitesinin artırılması, şehirde tek bir gerilim seviyesi kullanılarak elektrik dağıtımının yapılması amacı ile hazırlanan master 4,8 milyon TL olacaktır. ARTAN ENERJİ İHTİYACI İÇİN YENİ YATIRIMLAR YAPILIYOR Bağlı İllerde de orta ölçekli enerji nakil hatları ve kısmi şehir şebekesi tesis yapım işleri devam etmektedir. Kuşkusuz şehirlerin büyümesi, ekonomik refah seviyesinin yükselmesi, getirilen teşvik paketleri ile bölgeye yatırımın özendirilmesi gibi nedenler ile her geçen gün VEDAŞ ın sorumlu olduğu alanda enerji talebi artmaktadır. Enerji talep artış hızı yaklaşık her yıl için % 10 seviyesindedir. Bu da kapasite artırımı ve yeni ek tesis demektir. Bu nedenle VEDAŞ a ve kapasite artırımının gecikmeksizin yerine getirilmesi amaçlarına ilişkin olarak VEDAŞ a sağlanan ödenekler çerçevesinde yatırım çalışmaları yapılmaktadır. Bu anlamda 2010 yılında 38,3 milyon TL, 2011 Yılında 35,7 milyon TL harcama yapılmış olup 2012 Yılı için ise 61 milyon TL Yatırım ödeneği alınmış olup yıl sonuna kadar harcamalar gerçekleştirilecektir. DEPREM SONRASI HASARLAR KISA SÜREDE ONARILDI 2012 yatırımları içerisinde yaklaşık 8,1 milyon TL lik yatırım Van ve Erciş depremleri sonrası meydana gelen hasarların onarılması, yeni yerleşim merkezlerine enerji verilmesi çalışmalarına harcanmıştır. Deprem sonrası ortaya çıkan enerji ihtiyacının karşılanması maksadı ile AFAD Başkanlığınca VEDAŞ a tahsis edilen 5,2 milyon TL tutarındaki ödenek de Van da yeni hizmete alınan Van 380 KV Trafo Merkezinden Van İl Merkezine yeni tesis edilen fiderlerle enerji taşımak için kullanılmıştır. DEPREMDEN 48 SAAT SONRA HER YERE ENERJİ VERİLDİ Deprem sonrası oluşan hasarın giderilmesi, deprem şokunu yaşayan insanlara bir an önce enerji sağlamak üzere kendileri de depremzede olmalarına rağmen VEDAŞ çalışanları büyük fedakârlık ve sorumluluk örneği göstererek depremden yaklaşık 48 saat sonra hemen hemen her yere enerji vererek büyük bir başarı örneği göstermişlerdir. VEDAŞ DEPREMİN ETKİLERİNİ EN AZA İNDİRDİ Depremden sonra çadırlarda, Mevlana evlerinde, konteynerlerde yaşamak zorunda kalan depremzedelere de elektrik enerjisi sağlamak sureti ile depremin etkilerinin en aza indirgenmesi için büyük bir sorumluluk yüklenmiştir Çünkü bu süreçte kış boyunca tüm ısınmalar elektrikle yapılmış olup, aynı şekilde sıcak su elde etmede ve yemek pişirme işlerinde de elektrikli fırınlar kullanılmıştır. VAN DEPREMİNDE VEDAŞ ÇALIŞANLARINDAN BÜYÜK FEDAKÂRLIK VEDAŞ ın depremde gösterdiği olağanüstü gayret değişik platformlarda projeler kapsamında Van Merkez ve Erciş İlçesinde yaklaşık 35 milyon TL lik proje hazırlanmış olup, bu projelerin 2013 yılı içerisinde ihalelerinin yapılması ve tesisin yılsonunda bitirilmesi planlanmaktadır. Bu projelerin gerçekleştirilmesi durumunda şehirde elektrik dağıtımdan kaynaklanan sorunlar en aza indirgenerek vatandaş memnuniyetinin en üst seviyeye çıkarılması hedeflenmektedir. YENİ ENERJİ NAKİL HATTI YARITIMLARI İLE SIKINTILAR ÇÖZÜLECEK Trafo merkezlerinden uzak, enter konnekte şebeke içerisinde tek noktadan beslenmek zorunda kalan Çaldıran ilçesine Doğubayazıt Trafo Merkezinden enerji nakil hattı tesis edilerek Çaldıran İlçesi ve köylerine hem alternatif enerji imkânı sağlanmış hem de daha kaliteli ve kesintisiz enerji imkânı sunulmuştur. Aynı şekilde Bahçesaray ilçesine de Çatak üzerinden ikinci bir enerji nakil hattı tesis çalışmaları devam etmektedir. Tesisin 2013 yılında bitirilmesi hedeflenmektedir. Hattın toplam uzunluğu 65 km, maliyeti yaklaşık ayrılan ödeneklerde gerçek ihtiyaçlar göz önünde bulundurulmalı ve talep edilen ödenekler zamanında ve yeteri kadar sağlanmalıdır. VANGÖLÜ ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ Özelleştirme Yüksek Kurulu nun tarihli 2004/22 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi nin hissedarı olduğu Vangölü Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi nin Anasözleşmesi, 4046 sayılı Kanunun 20/A maddesine istinaden bu Kanun hükümlerine uygun olarak düzenlenmiştir. Şirketin amacı; tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa uygun olarak Van, Bitlis, Hakkari, Muş İl sınırları dahilinde elektrik enerjisinin dağıtımı, perakende satışı hizmeti faaliyetlerini karlılık ve verimlilik ilkesi çerçevesinde, ticari ekonomik ve sosyal gereklere uygun biçimde yürütmektir.

8 8 Kasım - Aralık 2012 Yorum Münir Karaloğlu Van Valisi Van; kadim bir kent. Yedi bin yıllık köklü mazisi, Kaleleri, Şelaleleri, Denizi, Kedisi, Akdamar ı, Erek ve Artos u, tarihi ve kültürel nice değeri, sımsıcak insanları ile gelecek soluyan bir yaşam merkezi. Doğunun parlayan yıldızı Van ımız, yaşadığımız deprem felaketi nedeniyle ne yazık ki- pek çok sorun ve sıkıntıya maruz kaldı. Can ve mal kayıplarımız oldu. 30 bine yakın konutumuzun, 3 bin iş yerimizin, 64 okulumuzun ve 9 bin hayvan barınağımızın yıkılmış olması; felaketin boyutlarını göstermesi açısından yeterlidir. Diyebiliriz ki; yıllar yılı gösterdiğimiz gayret, saniyeler içerisinde heba oldu. Bu zorlu süreçte devlet ve hükümet yetkililerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın, hayırsever kişi ve kurumlarımızın, 75 milyon insanımızın desteğini yanımızda gördük. Depremin ilk 18 gününde 75 bin çadırın kurulmasını tamamlamıştık. Hemen arkasından altyapısı ve sosyal donatılarıyla 34 konteyner şehir kurduk. 40 ilimizin nüfusundan fazla olan 175 bin vatandaşımızı bu konteyner kentlere naklettik. Bu sayede Van depremi; Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler yetkililerine göre dünyada en hızlı müdahale edilen deprem oldu. Deprem sonrası süreçte de devletimizin çok büyük iyileştirme destekleri oldu işletmeye 250 milyon TL ödeme yapıldı. Köy evlerinde EYY (Evini Yapana Yardım) modeliyle, evler için 40 bin ve ahırlar için 15 bin TL kredi desteği sunuldu. Van ve Erciş te TOKİ tarafından konut inşa edildi. Hak sahipleri, 75 bin TL karşılığında bu evlere sahip oldular. İlk 2 yıl ödemesiz, 18 yıl vadeli bu evler; okulları, camileri, ticaret merkezleri, yeşil alanları ile tam anlamıyla gözde yaşam yerleri. Çiftçimize depremden hemen sonra 64 milyon TL yem desteği verildi. Çadır ve konteynerlerde kalanların 170 milyon TL enerji ücreti ödendi hemşerimiz; toplum yararına çalışma kapsamında 9 ay süresince istihdam edildi. TOKİ konutlarının inşasında 15 binden fazla işçi, mühendis ve teknisyen çalıştı. Yüzüncü Yıl Üniversitemiz; sağlanan 100 milyon TL lik destekle, inşasında sona gelinen 6 bin kişilik öğrenci yurtlarıyla daha güçlü bir şekilde yoluna devam ediyor. Yıkılan 1015 dersliğin yerine 2613 derslik yapıyoruz. İlimizin jeolojik etütleri ve imar çalışmaları tamamlandı. Van; 5 ayrı noktada kurulan TOKİ konutlarıyla güney, doğu ve kuzey akslarında genişlemeye başladı. Çevre yoluyla da İlimizi çevreliyoruz. Depremden bağımsız olarak yapılan ve yapılması planlanan çalışmalarımız da var. Örneğin; büyükşehir statüsüne kavuşacak olan Van ımız; yeni cazibe merkezlerine de kavuşmuş olacak. Yeni kurulacak olan ilçelerimizden Tuşba ilçesini, bilim ve sanayi merkezi; İpekyolu ilçesini, ticaret merkezi; yenilenen Edremit ilçesini ise yaşam ve turizm merkezi olarak yükseltiyoruz. Deniz otobüsleri, Abalı Kayak Merkezi, Urartu Müzesi, Eski Van Şehri ve Van Kalesi restorasyonları, Fuar ve Kongre Merkezi, 5 bin kişilik spor salonu, 47 kilometre mesafeden getirdiğimiz Şamran içme suyu projesi, 60 teknelik yat limanı, Ferdi Sporlar Merkezi, Olimpik Yüzme Havuzu, Cazibe Merkezi Van programı ile yeni bir Van kuruyoruz. İran ve Ortadoğuya açılan Kapıköy Gümrük Kapısı, Başkale-Şırnak güzergâhı ile kurulan Habur-Van bağlantısı, her gün büyüyen Organize Sanayi Bölgesi, 5 milyon yolcuya hizmet verecek şekilde büyüteceğimiz havaalanı terminali, binlerce kişiye iş imkânı sunacak olan Tekstil Kent Projesi Van ımızın gücüne güç katacak. Ayrıca geleneksel olarak düzenlediğimiz İpekyolu-Kanispi-Feqiye Teyran-Su Sporları-Offshore-Flamingo Festivalleri; sahip olduğumuz yenilenebilir enerji ile tarım ve hayvancılık potansiyelleri, yeni teşvik paketindeki pozitif ayrıcalıklar sayesinde Van; geleceğin kenti olarak yükseliyor, değer kazanıyor. Bu sayede Van; yalnızca kâğıt üzerinde değil, gerçek yaşamda da büyükşehir oluyor. Tüm bu güzel gelişmeler sayesinde, depremin henüz birinci yıldönümünde şehir olarak toparlandık. Eminim ki; gözlerini gerçeklere kapatanlar ve farklı amaçların peşinde koşanlar bile, yapılan bunca çalışmayı ve bu gerçekleri, içlerinden, haykırmaktadırlar. Bu güzel gelişmelerden daha güzeli ise; minik kızımızın bisiklet almak için biriktirdiği harçlığını, tekerlekli sandalyesi üzerinde balon satan vatandaşımızın kazancını, yaşlı teyzemizin de evindeki bir avuç kuru gıdayı gönderecek kadar yüce gönüllü olmasıdır. Bunun karşılığında yürekten teşekkürler diyoruz. Van; Türkiye ye minnettardır.

9 Tanıtım Kasım - Aralık Van da tatil turizmi öne çıkacak Röportaj : Sema Görgülü Ali Aksoy Merit Şahmaran Oteli Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Ali Aksoy : Amacımız, kış ve deniz turizmine yaptığımız yatırımlarla tatil turizmini geliştirmek. Sonuç olarak yurt içi ve yurt dışından gelecek misafirlerle Van ın kültür turizmi potansiyeline tatil turizmini de kazandırarak Van turizm sekrörünün gelişmesine katkıda bulunmak dedi. Merit Şahmaran Oteli Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Ali Aksoy ile 2013 yılında yapılacak yenilikler ve bölge turizmi hakkında konuştuk. Oteliniz hakkında bilgi verirmisiniz? 2001 yılında Van turizmini tekrar canlandırma amacı ile hizmete açtığımız otelimiz, sektördeki serüvenine Van Gölü kenarında kurulan ilk 4 yıldızlı otel olma özelliği ile başladı. Zaman içerisinde birkaç kez revizyon geçirerek yenilenen otelimiz, en ciddi değişimini 2011 yılında yaşadı. Odalarımızda gerçekleştirdiğimiz yenileme ile son derece modern konaklama özelliklerine kavuşmuş olduk. Otelimizde 3 adet fantastik balayı odamız, gerek ailelerin gerekse işadamlarının kullanımına sunduğumuz 3 adet özel tasarımlı mavi odamız ve 84 adet standart odamız bulunmakta. Merit Şahmaran Otel olarak ilkemiz, yenilikleri sürekli takip ederek misafirlerimize düşledikleri tatilleri yaşatmaktır. Turizm sektörü içerisinde önemli bir yere sahip olan otelinizin Van turizmi içindeki yerini anlatır mısınız? Merit Şahmaran Otel olarak açıldığımız günden bugüne dek hem iş dünyasına yönelik hem de Van da bir ilk olarak tatil oteli olma amacı ile faaliyet gösteriyoruz. Göl kenarında olmamız sadece Türkiye de yaşayan vatandaşlarımızı değil yurtdışından ilimize gelmeyi planlayan tatilcileri de çok cezbeden bir özellik. Bu açıdan baktığımızda bu özelliklerimiz ile Van turizmini hareketlendirme açısından önemli bir konuma sahibiz. Otelinizde konaklamanın yanında hangi hizmetler veriliyor? Verilen hizmetlerden konaklama yapmayanlar da yararlanabilirler mi? Otelimizde konaklama haricinde toplantı, yemek, düğün organizasyonları da gerçekleşmektedir. Ayrıca yöresel Van kahvaltı ürünlerini sunduğumuz GÖL MANZARALI KAHVALTI SALONUMUZ, Çarşamba-Cuma ve Cumartesi günleri fasıl ekimizin de yer aldığı OCAKBAŞI & MANGAL RESTORANIMIZ, ürünlerinin tamamı İstanbul dan haftanın 4 günü uçak kargo ile taze gelen MARİN BALIK RESTORANIMIZ, SPA MERKEZİMİZ ve Nisan ayından itibaren açılan İSKE- LE BARIMIZ ile hizmet vermekteyiz. Hizmetlerimizden konaklama yapmayan misafirlerimiz de rezervasyonlu olarak faydalanabilmektedir. Van da kış turizmi yatırımı olan tek otelsiniz. Gelişme aşamasındaki kış turizminden beklentileriniz nelerdir? Her yatırım bünyesinde bazı riskler taşır elbette. Geçtiğimiz yıl şehrimizde gerçekleşen deprem afeti hiç beklemediğimiz bir riskti. Ancak risklerden çekinerek hedeflerimize ulaşmamız da mümkün görünmüyor. Bakıldığında Van daki turizm sektörünün daha çok kültür turizmine yatkın olduğu görülmektedir. Turizmi çeşitlendirmek ve geliştirmek Van iş dünyasında yer alan biz tüm turizmci iş adamlarının görevi ve hedefidir aslında. Van da kültür turizminin yanında ilk olarak kış turizmi kendini gelişebilecek bir alan olarak gösterdi bize. Bölgenin kar kapasitesi, halkımızın kış sporlarına merakı beklentilerimizi ilk senekinin üstüne çıkardı. Böylece yeni pistler ekleme, hizmet kalitemizi yükseltme ve diğer şehirlerden, hatta ülkelerden kış sporuna meraklı misafirleri kayak merkezimize yönlendirme hedefimizi doğurdu. Sektördeki hedefiniz nedir? Hedefimiz, tüm çalışanlarımız ile misafirlerimize en üst kalitede hizmet sunmak, tüm varlığımız ve desteğimiz ile Van turizm sektörüne katkıda bulunmak ve geliştirmektir. Son dönemde Van da hızlı bir şekilde otel sayısı arttı. Bu gelişmenin turizm sektörüne etkisi nasıl olur? Özellikle yüksek kapasiteli ve son derece modern otellerin açılması yerli yabancı herkesin dikkatini bölgeye çekmekte. Bu durum alternatifleri çoğalttığı için, her işletme sağladığı hizmetlerin daha kaliteli olmasına, kendini sürekli yenileme ihtiyacı duymasına yol açmaktadır. Bu sayede gelen misafirlerimiz de aldığı hizmeti değerlendirdiğinde, memnun kaldı ise gittiği yerlerde övgüyle bahsedecek veya eksikleri belirterek daha iyi hizmet sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Sektöre yeni giren yatırımcılara ne gibi tavsiyeleriniz var? Biliyorsunuz 2011 yılında büyük bir deprem felaketi yaşadık. O tarihten sonra şehrimizde bizimle birlikte sadece bir otel işletmesi faaliyet göstererek talepleri karşılamaya çalıştı. Konaklamalarda görülen yüksek orandaki artış, sektöre girmeyi aklından bile geçirmeyen iş adamları için bir beklenti oluşturdu. Turizm sektörü elbette tüm işletmecilere açık, ancak göz ardı edilmemesi gereken nokta, geçen yıl ki doluluk oranlarına adlanılıp bazı binaların otele dönüştürülme çabasıdır. Otelcilik gerçekten çok ciddi bir iştir, altyapısı bilinmeden yapılması mümkün de değildir. Van ı tanıtma aşamasında bizlerle olacakları için kendilerine tavsiyemiz, binalarını güvenilir şekilde sağlam oluşturmaları, yeniliklere açık olmaları ve hizmet kalitesi açısından personellerini sürekli olarak eğitmeleridir. Son olarak 2013 yılında misafirlerinizi ne gibi yenilikler bekliyor? Her yıl alışıldığı gibi 2013 yılında da çok büyük yenilikler gerçekleştireceğiz yılının son yeniliği İstanbul dan gelen işletmecilerimiz ile deniz mahsüllerini taptaze sunduğumuz MARİN BALIK RESTRONAMIZ idi yılında da DALIŞ OKULU, CANKURTARMA EĞİTİMLERİ, YÜZME OKULU ve tatil beldelerinde görmeye alıştığımız, keşke Van da da olsa dediğimiz son derece keyifli, heyecan dolu SU SPORLARI faaliyetlerini gerçekleştireceğiz. Amacımız, deniz turizminde öncü olarak genç nesli Van da eğlendirebildiğimizi, eğitim verebildiğimizi göstermek, çevre ve büyük illerin dikkatini Van a çekmektir. Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Sektörümüz, otelimiz, hizmetlerimiz ve yatırımlarımız hakkında bilgi verme fırsatı verdiğiniz için biz de teşekkür ederiz.

10 10 Kasım - Aralık 2012 Ekonomi VANLI İŞADMLARI HEYETİN- DEN MACARİSTAN TİCARET VE SANAYİ ODASINA ZİYARET Vanlı iş adamlarının Orta Avrupa daki bazı ülkelerdeki iş potansiyelini incelemek ve işadamları ile ikili görüşmelerde bulunmak üzere düzenlendiği gezi kapsamında Türkiye nin Macaristan Büyükelçiliği ile Macaristan Ticaret ve Sanayi Odası yetkileri ile bir araya geldiler. İLK KEZ DOĞU İLLERİNDE GELEN BİR TİCARET ODASI İLE GÖRÜŞMELER YAPIYORUZ VATSO Yönetim Kurulu, meclis üyeleri ile Van ın ileri gelen işadamlarından oluşan grup, ikinci resmi görüşmesini Macaristan Ticaret ve Sanayi Odası ile yaptı. Türkiye nin Budapeşte Büyükelçiliği ticaret müşavirleri Evrim Demirci Soranlar ve Seda Sevgi nin de hazır bulunduğu resmi görüşmelerde, bir açıklama yapan Ticaret ve Sanayi Odası Macar Türk Bölümü Yönetim Kurulu Başkanı Andras Rev, Türkiye de Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük illerin ticaret ve sanayi odaları ile zaman zaman görüşmeler yaptıklarını ancak ilk kez Doğu illerinde gelen bir ticaret odası ile görüştüklerini söyledi. Macar ticaret odası olarak Van ı doğu ile batı arasında bir köprü olarak gördüklerini kaydeden Rev, gelecek yıl mayıs ayında Şanlıurfa ve Gaziantep e bir gezi planladıklarını ve ondan sonraki yıllar da ise Van a gelmeyi planladıklarını kaydet. GLOBALLEŞEN DÜNYAYA VANLI SANAYİCİ VE TÜCCARIN EN- TEGRE OLMASI İÇİN BU GEZİYİ DÜZENLEDİK Daha sonra bir açıklama yapan VATSO Yönetim Kurulu Başkanı Mirza Nadiroğlu ise, dünyanın hızla globalleştiğini ve bu yüzden Vanlı sanayici ve tüccarın dünya ile entegre olması için Orta Avrupa turunu düzenlediklerini söyledi. Nadiroğlu, Bizim İtalya da başladığımız ve Macaristan ile devam eden gezimizin asıl amacı yatırımcıya iş ortamı yaratmak iki ilişkileri geliştirmektir dedi. TEKSTİL KENT PROJEMİZ TÜRKİYE DE BİR İLKTİR VATSO Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri ile Van ın ileri gelen işadamlarından oluşan heyet ile Orta Avrupa ülkelerinden Macaristan, Avusturya, Çek Cumhuriyeti ndeki iş potansiyelini incelemek ve işbirliği imkânlarını geliştirmek için bir gezi düzenledi. Van da geçen yıl yaşanan deprem mağduriyetini gidermek için hükümetin destekleri ile Cazibe Merkezleri kapsamında 600 bin metrekare alanda uygulanacak olan Tekstil Kent Projesini hayata geçirdiklerini belirten Nadiroğlu, Bu projemiz Türkiye de bir ilktir. Alt ve üst yapısı devlet tarafında yapılıyor. Proje tamamlandığında yatırımcılar makinelerini kurarak üretime başlayacaklar. Bu yüzden projemize yoğun bir ilgi var. Tekstil emek yoğun bir iş olduğu için tekstilcilerimiz Pakistan, Bangladeş gibi ülkelerde fason üretim yapıyorlardı. Bunu önlemek için bu projeyi hayata geçirdik. Bu dev projenin enerjisini de biz VATSO olarak hazırladığımız yenilenebilir enerji ile sağlayacağız şeklinde konuştu. İşsizliği azaltarak ilin ve Türkiye nin ekonomisine katma değer sağlamak ve yabancı yatırımcıları Van a çekmek için çalıştıklarını da vurgulayan Nadiroğlu, Ticaret ve Sanayi Odası Macar Türk Bölümü Yönetim Kurulu Başkanı Andras Rev ve yönetiminin Şanlıurfa ve Gaziantep e yapacakları iş gezisi programına Van ı da eklemesini istedi. Ayrıca Nadiroğlu, Macaristan Ticaret ve Sanayi Odası ile kardeş oda olmasını teklif etti. Bunun üzerine Macaristan Ticaret ve Sanayi Odası Türk Bölümü Yönetim Kurulu Başkanı Andras Rev, gelecek yıl mayıs ayında Türkiye ye yapmayı planladıkları iş gezisine Van ı da ekleyeceklerini kaydetti. Ayrıca Rav, VATSO ile kardeş oda olma teklifine ise bunu iki ülke için çok önemli bir gelişme olacağını söyledi. Türkiye nin Budapeşte Büyükelçiliği ticaret müşavirleri Evrim Demirci Soranlar ve Seda Sevgi nin de Vanlı sanayici ve tüccarlardan oluşan heyete Macaristan daki yatırım olanakları hakkın bilgi verdi.solarlar, ilk defa böyle geniş kapsamlı bir toplantı olduğunu ve bir Türk olarak bundan da gurur duyduklarını belirtti. Gerçekleşen görüşmenin ardında Nadiroğlu, Rav a Van ın tarihi ve turistik yerlerini tanıtan materyaller hediye ederken, Rav da Nadiroğlu na Budapeşte nin tarihi ve turistik yerlerinin yer aldığı bir fotoğraf albümü ile bir CD hediye etti. Toplantıya katılan Vanlı işadamları ise işletme ve firmalarının faaliyet alanları hakkında bilgiler verdiler. VAN HEYETİ VİYANA DA Vanlı iş adamlarının Orta Avrupa daki bazı ülkelerdeki iş potansiyelini incelemek ve işadamları ile ikili görüşmelerde bulunmak üzere düzenlendiği gezisi kapsamında Türkiye nin Avusturya Konsolosluğu, Türk İş Derneği ve Viyana Ticaret Odası yetkileri ile bir araya geldiler. TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE GİRMESİ DURU- MUNDA DOĞU SINIRI VAN OLACAK Van Ticaret ve Sanayi Odası nın (VATSO), Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme Dairesi Başkanlığı (KOSGEB) Van İl Müdürlüğü nün katkıları ile düzenlenen iş gezisine katılan 24 kişilik işadamı grubu, resmi temaslarına başladı. VATSO Yönetim Kurulu, meclis üyeleri ile Van ın ileri gelen işadamlarından oluşan grup, turizm alanında dünyanın önde gelen kentlerinden biri olan Viyana da Türkiye nin Avusturya Konsolosluğu, Türk İş Derneği ve Ticaret Odası yetkileri ile bir araya geldi-

11 Ekonomi Kasım - Aralık ortaklaşa ne yapabiliriz? Avusturyalı turistleri Van a çekebilmek için bir işbirliğine nasıl gidebiliriz ifadelerini kullandı. VATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Kantarcıoğlu ise Fischmann ın destek talebine karşılık olarak Avusturya daki turizm şirket temsilcileri ile tur operatörleri Van da ağırlamaya hazır olduklarını söyledi. Bu organizasyonu karşılıklı olarak yapmayı da istediklerini söyleyen Kantarcıoğlu, Eminim Van a gelecek olan seyahat acenteleri ve tur operatörleri iki ülke arasındaki turizmin gelişimine büyük katkı sağlayacaklar ifadesini kullandı. ler. Avusturya-Türk İş Derneği nde gerçekleşen iş görüşmesinde bir açıklama yapan VATSO Yönetim Kurulu Başkanı Mirza Nadiroğlu, Van ın tarihi kültürel ve ekonomik yapısı hakkında bilgi verdi. Nadiroğlu, Van Türkiye nin doğusunda bulunmaktadır. İran ile komşu bir şehirdir. İlimizin coğrafi yapısı, strateji önemi, ulaşım imkanları, tarihi ve turistik özelliği ile Türkiye nin önemli bir kentidir. Türkiye nin Avrupa Birliği ne girmesi durumunda Doğu sınırı Van olacak dedi. Van da 2011 yılında yaşanan depremin ardından Avusturya-Türk İş Derneği nin yardım gönderdiğini hatırlatan Nadiroğlu bundan dolayı Avusturya-Türk İş Derneği Başkanı Lothar Fischmann a teşekkür etti. Van da mukavva ve Türkiye nin en büyük mermer fabrikalarından birinin kentte bulunduğunu söyleyen Nadiroğlu, ihracatlarını ise özellikle İran Irak ve Türkmenistan gibi komşu ülkelere yaptıklarını anlattı. Nadiroolu, Türkiye nin 81 ili var. Van da bunlardan biridir şeklide konuştu. Avusturya Türk İş Derneği Başkanı Lothar Fischmann ise son dönemlerde Avusturya firmalarını en büyük yatırımlarını Türkiye ye yaptıklarını kaydetti. Derneklerinin kuruluş amacının Avusturya firmalarının Türkiye ye ilgisini artırmak olduğunu ifade eden Fischmann, Bu güne kadar Türkiye nin İstanbul ve Antalya dan ibaret olduğunu düşünen Avusturya halkına Türkiye nin tüm çeşitliği ile tanıtmaya çalışıyoruz dedi. DEPREMDEN DOLAYI okullar için 3 Aralık 2011 tarihin de Viyana da Nikolaus (Noel Baba) adına düzenlenen kampanya düzenlediklerini söyleyen Fischmann, toplanan yardım paralarını da Mayıs ayında Van a getirerek yetkililere teslim ettiklerini anlattı. Van Gölü nün o harika manzarasında çok etkilendiğini de dile getiren Fischmann, Van da hasar gören okullar için düzenlediğimiz kampanya ile yetinmedik.bu sefer ise Van daki engelliler için başka bir kampanya düzenledik. İlk bahar aylarında toplanan yardımların bizzat ben getire- Türkiye nin en büyük mermer ve granit fabrikalarından biri olan Van- Mermer ve Gökçenay Gourp un Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Gökçenay ise Van da yaşanan depremden 6 ay öncesinde 26 milyon Avro luk bir yatırımla kurdukları mermer ve granit fabrikasını depremin yıl dönümü olan 23 Ekim tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı gerçekleştirildiğini söyledi. Ürettikleri mermerleri başta Katar, Irak, ABD ve Kanada olmak üzere birçok ülkeye ihraç ettiklerini ifade eden Gökçenay, ürettikleri mermere çok ciddi taleplerin oldu anlattı. Gökçenay, tamamen öz kaynakları ile kurdukları fabrikada Çin ve İtalya dan sonra 2 milimetre kalınlığındaki mermerin kendi fabrikalarında üretildiğini söyledi. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Van ın özellikle yenilenebilir enerji konusunda büyük bir potansiyelin olduğunun altını çizen Nadiroğlu, Van Türkiye de en fazla güneş enerjisi alan illerin başında gelmektedir. VATSO olarak bizim de bu alanda hazırlamış bir projemiz. var şeklinde konuştu. AVUSTURYA HALKINA TÜRKİYE Yİ TÜM ÇEŞİTLİĞİ İLE TANITMAYA ÇALIŞIYORUZ ÇOK ÜZÜLDÜK Van da yaşanan depremden dolayı çok üzüldüklerini söyleyen Fischmann, Van ın çok kısa sürede toparlanmasına ise sevindiklerini kaydetti. Depremde hasar gören ceğim şeklinde konuştu. Avusturyalı turistlerin Türkiye de İstanbul ve Antalya yı tercih ettiğini söyleyen Fischmann, Türkiye ye giden Avustuuryalı turistlerin Turistleri Van a gitmesi için sizinle Geliştirme ve Destekleme Dairesi Başkanlığı (KOSGEB) Van İl Müdürlüğü Bilal Emre Yörük ise kurumu ve işletmecilere verdikleri destekler hakkında bilgi verdi. Görüşme yaklaşık 2 saat sürdü