SONDAKiKA yazdı belediye yakaladı!

Transkript

1 SONDAKiKA yazdı belediye yakaladı! "At eti skandalında Güldal'dan şok iddia" başlıklı haberimiz etkisini gösterdi. İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Güldal'ın uyarısından sonra harekete geçen Konak Belediyesi, kesimi yapılan at etlerini piyasaya sürülmek istenirken ele geçirdi Denizli'de 7'den 70'e herkesin spor yapması için birçok yatırım yapan Denizli Büyükşehir Belediyesi, 17 ilçeye toplam 77 adet spor seti kurmak için harekete geçti 4 Temmuz 2015 Cumartesi Yıllardır toprağa yatırım yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi, tarlaları Beydağ Baraj Gölü'nün altında kalan üreticilere de sahip çıktı. Büyükşehir Belediyesi, üreticiye balıkçı teknesi, motoru, ağ malzemeleri, soğutma konteyneri ve buz makinesi vermek için protokol imzaladı»16 da BELEDİYE MECLİSİ KABUL ETTİ ÖNCE ÜZÜLDÜK SONRA SEVİNDİK İzmir'in Çiğli ilçesinde Harmandalı Çöp Depolama alanında yangın çıktı H er platformda kadınların Türkiye Büyük Millet Meclisi ndeki temsil oranının en az yüzde 50 olması gerektiğini savunan Ege İş Kadınları Derneği Başkanı Betül Elmasoğlu, son seçim sonuçlarına göre kadınların yine yok sayıldığının tescillendiğini söyledi. Elmasoğlu, "Bu kötü durumun telafi edilmesi için kadın bakan istiyoruz" dedi. devamı 16'da Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı kapsamında bu yıl ilk kez uluslararası bir kongre organize edilecek. Gastronomi konusunda dünyanın önde gelen 24 kentin oluşturduğu Dünya Gurme Şehirler Ağı nın üyesi olan İzmir, Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi ne ev sahipliği yapacak ve 12 Aralık 2015 tarihlerinde düzenlenecek kongreye dünyaca ünül isimler de katılacak. devamı 16'da

2 SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 4 Temmuz 2015 Cumartesi Bilimin Merkezi Dikili de açılıyor Dikili Belediyesi, kentte yaşayan gençleri bilime ve bilimsel araştırmalara özendirmek amacıyla Dikili Belediyesi Bilim Merkezi ni kurdu. Hizmete girecek olan bilim merkezi, ilçede yaşayan genç nesile bilimin ve deneysel çalışmaların kapılarını aralayacak. Aliağalılar gülmeye doyacak Aliağa Belediyesi nin kültür sanat etkinlikleri kapsamında İstanbul Kumpanyası'nın sahneye koyduğu Ayyar Hamza adlı komedi oyunu Aliağa Açıkhava Tiyatrosu nda izleyici ile buluşacak. Aliağa Belediyesi nin Ramazan ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında 5 Temmuz Pazar akşamı saat de sahnelenecek oyuna Aliağalı tiyatro severlerin yoğun ilgi göstermesi bekleniyor. Ali Bey'in, Molière'in eseri 'Scapin'in Gökmen Küçüktaşdemir Devrim niteliğinde bir projeye imza atan Dikili Belediyesi, kentte yaşayan çocuklar ile gençleri bilime ve bilimsel araştırmalara özendirmek amacıyla Dikili Belediyesi Bilim Merkezi ni kurdu. Dikili Belediyesi tarafından kente kazandırılan ve kısa bir süre sonra hizmete girecek olan Dikili Belediyesi Bilim Merkezi, ilçede yaşayan genç nesile bilimin, teknolojinin ve deneysel çalışmaların kapılarını ardına kadar açacak. Kente yaşayan çocuklarla gençlerin daha sosyal, daha girişimci, daha paylaşımcı yaşamasına katkı sunmak hizmet üstüne hizmet üreten Dikili Belediyesi, son olarak Gazipaşa Mahallesi Şehit Sami Akbulut Caddesi'nde yapımını tamamladığı Dikili Belediyesi Bilim Merkezi ni açmaya hazırlanıyor. Dikili Belediyesi tarafından, ilçede yaşayan genç nesilin bilim ve teknolojiyle ilgi duyan bireyler olarak yetişmesi hedefiyle, kente kazandırılan Dikili Belediyesi Bilim Merkezi, 25 farklı deney setiyle, çok sayıda son teknoloji teknik ekipmanın içerisinde olacağı hizmet binasıyla ve uzman eğitmenlerin görev alacağı örnek kadrosuyla önümüzdeki günlerde faaliyete başlayacak. Yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler veren Belediye Başkanı Mustafa Tosun da, Dikili Belediyesi nin kendi imkanlarıyla ilçeye kazandırdığı bu merkezin, gençlerin ve ülkenin geleceği açısından çok önemli hizmet olduğunu belirterek şöyle konuştu: Biz Atatürkçü sosyal demokratların olmazsa olmazı yavrularımızın bilimsel eğitim almasıdır. Bu hedef doğrultusunda belediye olarak yavrularımızın eğitimlerine katkı sunma ilkemizle, ilçemizde neredeyse her ay yeni projeyi hayatı geçiriyoruz. İşte bu projelerimizden biri de bilim merkezinin kurulması projesidir. Bu projemizin en önemli sebebi de, dünyanın aydınlanması, kötülüklerin son bulması ancak bilimle, teknolojiyle, çağdaşlıkla mümkün olur gerçeğidir. Zaten ülke olarak zor bir coğrafyada bulunmaktayız. Etrafımızda kan, gözyaşı, katliamlar her gün artarak devam etmektedir. Bu coğrafyada barışın, huzurun egemen olması ve savaşlara dun denilebilmesi okuyan, sorgulayan genç nesile ve nitelikli bilim insanlarına, genç bilimcilere ihtiyacı var. Velilerimizin desteği, gençlerimizin enerjisi ve geleceğe yönelik inançlarıyla bu çalışmamızın başarılı olacağına ve ilçemizden de genç bilimcilerin çıkacağına ve dünya barışına, huzuruna önemli katkılar sağlayacağına canı gönülden inanıyorum. Çünkü Dikili'mizin gençlerinde bu potansiyel var. Bu projemiz Dikili'mize, ilimize, ülkemize ve gençliğimize hayırlı olsun Dolapları'ndan Türkçe ye uyarladığı ve Tarık Şerbetçioğlu nun yönetip oynadığı oyunda; Naci Taşdöğen, Nejmi Aykar,Ömer Gecü,Özkan Ayalp,Tunca Soysal, NerminKoçak, Taner Tunçay, Hande Akkent, Handan Aydın, Uğur Göncü, Begüm Akdoğan, İlknur Durmaz ve Ayşegül Yazmacı gibi önemli isimler yer alıyor. 09 Kasım 2014 tarihinden bu yana sahnelendiği her yerde müthiş bir ilgi gören ve büyük beğeni toplayan Ayyar Hamza adlı oyunun müziklerini Deniz Noyan, kostüm ve dekor tasarımını Eylül Gürcan, koreografisini ise Binnur Şerbetçioğlu üsteleniyor. Tiyatro eleştirmenlerince sıcak ve eğlenceli bir komedi olarak nitelendirilen 'Ayyar Hamza' İstanbul Kumpanyası'nın yeni bakış açısıyla günümüz seyircisinin huzuruna müzikli, danslı ve eğlenceli bir oyun olarak çıkıyor. Geleneksel Türk Tiyatrosu na bir selam niteliğinde, modern tiyatro teknikleriyle harmanlanan ve günümüz seyircisine dünün tiyatrosunu farklı bir bakış açısıyla aktaran oyunun konusu şöyle gelişiyor: Muhterem Efendi ve Zuhuri Efendi, İstanbullu varlıklı iki kişidir. İkisinin de Sena Bey ve Nimet Bey adında oğulları vardır. Babalar oğullarının kendi seçtikleri kızlarla evlenmelerini ister. Ancak gönül ferman dinlemez. İki beyzade de kendi istedikleri kızlar ile evlenebilmek için Nimet Bey in uşağı Hamza dan yardım isterler. Hamza lakabına uygun Ayyar bir adamdır. Öyle bir oyun hazırlar ki işler karışır ama öte yandan da bu karışıklık beyzadelerin mutluluğa kavuşmalarını sağlar. Aliağalılara komedi ziyafeti çekmeye hazırlanan oyunun bilet fiyatları 5 TL olarak belirlenirken, tiyatro severler oyunun biletlerini Biletix ve Açıkhava Tiyatrosu bilet satış gişesinden temin edebilecek. (HABER MERKEZİ) Karabağlar da Dünya Emekliler Günü Konseri Karabağlar Kent Konseyi Emekli Meclisi tarafından Dünya Emekliler Günü etkinlikleri kapsamında bir konser düzenlendi. Emekli Meclisi Başkanı İhsan Ak, Biz emeklilerin daha iyi şartlarda yaşamasını dileyerek buruk da olsa Emekliler Haftası nı ve gününü kutluyorum. dedi. Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de katıldığı etkinlikte emekliler unutulmaz bir gece yaşadı. Karabağlar Kent Konseyi Emekli Meclis Başkanı İhsan Ak, Karabağlar Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi aynı zamanda Karabağlar Belediyesi Meclis üyesi Servinaz Ömür yaptıkları konuşmalarla emeklilerin bu özel gününü kutladı. Emeklilerin hayat şartlarından dolayı buruk bir kutlama yaptıklarını belirten Emekli Meclisi Başkanı İhsan Ak, Biz emeklilerin yaşamdan kopmaması açısından günlük hayatlarında faal ve etkin olmaları taraftarıyız. dedi. (HABER MERKEZİ) Bayraklı da 12. Kütüphanenin de açılışı gerçekleşti Her mahalleye bir kütüphane sloganıyla yola çıkan Bayraklı Belediyesi, 12. kütüphanesini Soğukkuyu Mahallesi nde düzenlenen törenle hizmete açtı. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, yaz tatilinde tüm çocukları kitap okumasını istedi. Her mahalleye bir kütüphane sloganıyla yola çıkan Bayraklı Belediyesi, kütüphane sayısını artırmaya devam ediyor. Kütüphane Müdürlüğü bünyesinde Emek, Yamanlar, Gümüşpala, Onur Açıkhava, İhsan Alyanak, Bayraklı Merkez, Muhittin Erener, Refik Şevket İnce, Cengizhan, 75. Yıl Kültür Merkezi ve Osmangazi den sonra 12. kütüphane Soğukkuyu Mahallesi nde hizmete girdi. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, açılış kurdelesini çocuklarla birlikte kesti. Bayraklı ya 12. kütüphaneyi kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. (HABER MERKEZİ) Kitap değil iskelet dolu kütüphane ADÜ Veteriner Fakültesi in Kemik Kütüphanesi'nde, köpekten kaplumbağaya, ceylandan maymuna kadar çok sayıda hayvanın iskeleti bulunuyor. Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kara: "Anatomi eğitiminde, öğrencinin yapay kemiklere değil gerçeklerine dokunması, hissetmesi, önem taşıyor. dedi. Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Veteriner Fakültesi bünyesindeki Kemik Kütüphanesi'nde, köpekten kaplumbağaya, ceylandan maymuna kadar çok sayıda hayvanın kemik ve iskeleti yer alıyor. Fakültenin Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Erkut Kara, yaptığı açıklamada, kütüphaneyi 1996'dan bu yana arşivledikleri hayvan kemik ve iskeletlerinden oluşturduklarını söyledi. Otopsi yapılan ya da fakültelerine getirilen telef hayvanların iskelet ve kemiklerini laboratuvarda uzun soluklu, özenli bir çalışmayla ayırdıklarını ifade eden Kara, daha sonra çeşitli kimyasallar kullanarak bunların bozulmasını önlediklerini aktardı. Kütüphanede yaklaşık 150 farklı köpek ırkının yanı sıra caretta caretta, atmaca ve şahinden fare, maymun, ceylana kadar yüzlerce hayvan kemiği ve onlarca iskeletin bulunduğunu dile getiren Kara, "Hekimliğin temeli olan anatomi eğitimde, öğrencinin yapay kemik ve iskeletlere değil gerçeklerine dokunması, hissetmesi, bünyedeki girinti ve çıkıntıları anlaması büyük önem taşıyor. Bu anlayıştan hareketle kütüphaneyi oluşturduk" diye konuştu. Talepte bulunan üniversitelere ihtiyaç fazlasını gönderiyoruz Kemik ve iskeletleri öğrencilerin eğitiminde kullandıklarını belirten Kara, ihtiyaç fazlasını başta üniversiteler olmak üzere talepte bulunan çeşitli kurumlara gönderdiklerini anlattı. Prof. Dr. Kara, şunları kaydetti: "Özellikle yaz dönemindeki boş zamanlarda sipariş üzerine kemik ve iskelet oluşturmaya başladık. Türkiye'de yaklaşık 10'un üzerindeki üniversiteye, çeşitli bakanlıkların müzelerine, Emniyet Genel Müdürlüğüne, Ankara Kriminal Polis Laboratuvarına, Türkiye Jokey Kulübüne, Amerika Nevada Üniversitesine kemik ve iskeletler gönderdik. İmkan oldukça dışarıdan gelen kemik ve iskelet taleplerini karşılamaya çalışıyoruz." Kara, dünyadaki farklı hayvan türlerine ait kemik ve iskeletleri kütüphanelerine kazandırabilmek için çalışma yürüttüklerini sözlerine ekledi. (AA) Yıl: 4. Sayı: Temmuz 2015 Cumartesi İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü Azime MOLLA Haber Müdürü Yavuz ATALAY İstihbarat Şefi Ekrem YELMAZ Sayfa Editörü Hikmet DAĞTEKİN Nihal ÖZKEN Dağıtım: Bahri ÖZTÜRK GÜLTEKİN PAZARLAMA GÜREL DAĞITIM İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: sondakika11@gmail.com Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYİŞ 417 Temmuz Şubat Perşembe Cumartesi Anne ile oğlu, kamyon altında kalmaktan son anda kurtuldu Ankara da meydana gelen kazada damperli bir kamyonun altına altığı otomobil yaklaşık 100 metre sürüklendi. Hatalı şerit değiştiren otomobilin içindeki anne ve oğlu, ezilmekten son anda kurtuldu. Kaza, Aydınlıkevler kavşağının Ulus istikameti gidişinde yaşandı. Yolda ilerleyen kamyon, durakta yolcu durağındaki bir otobüsten kaçmak için hatalı şerit değiştiren otomobili önüne katarak 100 metre kadar sürükledi. Çevreden olaya yetişen vatandaşlar, anne ve oğlunu araçtan indirdi. Burunları bile kanamayan anne oğul, duraktaki otobüsten kaçmak için sola direksiyon kırdıklarında arkadan gelen kamyonu görmediklerini söyledi. Bu arada çevre sakinleri kazanın yaşandığı noktada, özellikle işe gidiş-dönüş saatlerinde uzun trafik kuyrukları oluştuğunu belirterek, buradaki trafik çilesine dayanamayıp kestirme ve yan yollardan ana yola çıkmak isteyen araçların, neredeyse birkaç günde bir kazaya sebep olduğundan yakındı. Vatandaşlar, Ölümlü kaza olmadan da yetkililer uyanmayacak galiba. Alt ve üst geçit uzmanı Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek buraya neden el atmıyor?" dedi. CİHAN ÖLDÜ ÖLDÜ DİRİLDİ Aydın'da kalp krizi geçiren, tedavi altına alındığı hastanede bir haftada yaklaşık 500 kez kalbi durup çalıştırılan kamyon şoförü Teke, birkaç gün içinde taburcu edilecek. Dr. Mustafa Ünal, "Günde yaklaşık 150 defa kalbi durup yeniden çalıştırıldı. Meslek hayatımda bir ilke şahit oldum" dedi. Kamyonuyla yük almaya geldiği Aydın'da kalp krizi geçirdikten sonra tedavi altına alındığı hastanede bir haftada yaklaşık 500 kez duran kalbi elektroşokla çalıştırılan kamyon şoförü, şimdi taburcu olmaya hazırlanıyor. Aydın Medline Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Mustafa Ünal,yaptığı açıklamada, 51 yaşındaki kamyon şoförü Nuri Teke'nin bir hafta önce kamyonuna yük alırken kalp krizi geçirdiğini, ambulansla Aydın Devlet Hastanesine götürüldüğünü söyledi. Buradan hastanelerine sevk edilen hastaya anjiyo ve kalp ameliyatı yaptıklarını belirten Ünal, farklı bir durumla karşılaştıklarını anlattı. Hastanın ritim bozukluğuna bağlı olarak sürekli kalbinin durduğunu, elektroşokla yeniden çalıştırmak zorunda kaldıklarını ifade eden Ünal, "Hasta, hastanemizde 5-6 gün yattı. Ritim bozukluğunun ameliyatla düzelmesi lazımdı Savcının "tecavüzcü"ye beraat istemi Yargıtay dan döndü Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bir tecavüz davasında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, "35 yaşındaki kadının 2 saat içinde tanıştığı ve elinde bira bulunan bir erkeğin evine gitmesinin, cinsel ilişkinin zorla gerçekleşmediğini gösterdiği" yönündeki görüşünü kabul etmedi. İstanbul'da internette tanıştığı adamla buluşan bir kadın, "Bir şey almak için eve uğramam lazım" diyen adamın ısrarı üzerine onunla evine girdi. İddialara göre, kadının evden ayrılmak istemesi üzerine zor kullanan adam, fiziksel şiddet uygulayarak kadına tecavüz etti ve ilişki sırasında fotoğraflarını çekti. Çektiği fotoğraflarla kadına şantajda bulunan sanık hakkında, kadının şikayeti üzerine "müştekiyi hileyle kandırarak, cebir ve tehdit kullanarak hürriyetinden yoksun kıldığı ve zorla cinsel saldırı ve şantaj" suçundan kamu davası açıldı. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanık, 8 yıl hapisle cezalandırıldı. Yerel mahkeme sanık hakkında takdiri indirim hükümlerini uygulamadı. Kararda, mağdurenin kendi rızasıyla sanıkla buluşmasının ve kandırılarak sanık tarafından eve alınmasının, bu aşamalarda sanığa karşı tepki göstererek çevreden yardım istememesinin kadının sanıkla cinsel ilişkiye girmeyi istemesi sonucunu doğurmadığına işaret edildi. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 14. Ceza Dairesi de yerel mahkemenin kararını onadı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise karara itiraz etti. Başsavcılığın itirazında, sanığın nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının yasal unsurları oluşmadığından, eylemlerin katılanın rızası dışında meydana geldiğine ilişkin mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle beraatına karar verilmesi istendi. Başsavcılığın itiraz gerekçesinde, "Katılanın 35 yaşında, üniversite 4. sınıftan terk, daha önce iki evlilik yaptığı ve çocuğunun olduğu, bir temizlik şirketinde yönetici olarak çalıştığı dikkate alındığında eğitim ve kültür seviyesinin, içinde bulunduğu şartları ve olayları anlama ve gerekli davranışları gösterme kabiliyeti yönünden yeterli olduğu konusunda şüphe bulunmamaktadır" denildi.aa ama düzelmedi. Günde yaklaşık 150 defa kalbi durup yeniden çalıştırıldı. Hastanede kaldığı süre boyunca kalbi yaklaşık 500 defa durup yeniden çalıştırılmıştır. Bu durumla meslek hayatımda ilk defa karşılaştım. Şimdiye kadar üst üste 4-5 defa olduğunu görmüştüm. Ama bu kadar fazlasını görmemiştim" dedi. "Kalbi, 2 saat içinde 30 defa daha durdu" Kalbin sürekli durması üzerine hastayı yapay kalp ve akciğer cihazına bağlamak zorunda kaldıklarını ifade eden Ünal, kalbin sıkıntıya neden olan 2 santimetrelik bölümünün yakılarak devre dışı bırakılması işlemi olan "ablasyon" yapılmasının zorunlu hale geldiğini aktardı. Türkiye'de çok az sayıda merkezde yapılan bu işlemin Denizli Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde de gerçekleştirildiğini dile getiren Ünal, "Hastayı bağladığımız yapay kalp ve akciğer cihazı çok büyüktü. Cihazları küçülterek bunu ambulansa yerleştirdik. 2 saat içerisinde Denizli'de olmamız gerekiyordu. Bunun için de emniyet ile görüştük. Sağolsunlar trafikte gerekli düzenlemeyi yaptılar. Yolda giderken yaklaşık 30 defa daha kalbi durup çalıştı. Hastamızı 1 saat 45 dakikada Denizli'ye ulaştırdık. Oradaki doktorlar da hastanın durumuna şaşırdı. Burada ablasyon işlemi yapıldı ve hasta sağlığına kavuştu" ifadelerini kullandı. Hastayı yeniden hastanelerine getirdiklerini, yapay kalp ve akciğer cihazını çıkardıklarını vurgulayan Ünal, sağlık durumunun düzeldiğini, birkaç güne kadar taburcu etmeyi düşündüklerini sözlerine ekledi. "Daha önce hiç kalp krizi geçirmemiştim" İzmir'in Karabağlar semtinde ikamet eden evli ve 2 çocuk babası Nuri Teke, Aydın'ın Çine ilçesine yük almaya geldiği sırada kalp krizi geçirdikten sonra yaşadıklarını, hayatı boyunca unutamayacağını belirtti. Kamyonu kullanırken değil yük yüklenirken kalp krizi geçirdiğine işaret eden Teke, böylelikle trafikte kimseye zarar vermemesinin kendisini mutlu ettiğini aktardı. Hayata tutunmasına vesile olan doktorlara teşekkür eden Teke, "Daha önce hiç kalp krizi geçirmemiştim. Rahatsızlığın sigaradan olduğunu düşünüyorum. Çünkü günde 2 paket sigara içiyordum. Bundan sonra çevremdeki herkesi sigarayı mutlaka bırakmaları konusunda uyaracağım" ifadelerini kullandı. (AA) Babası iş kazasında ölen çocuğa 25 YAŞINA KADAR TAZMİNAT Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, iş kazasında ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanan destekten yoksun kalma tazminatından, babasını iş kazasında kaybeden erkek çocuğun 25 yaşına kadar yararlanmasına karar verdi. Babası iş kazasında ölen çocuk, destekten yoksun kalma tazminatından yararlanma istemiyle dava açtı. İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesi, davayı kabul ederek çocuğa tazminat bağlanmasına hükmetti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını onadı. Kararda, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda iş kazasında işverenin ve üçüncü kişinin sorumluluğunun belirlendiği, gerçek zarar hesabının tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılması gerektiği vurgulandı. Sigortalının ölümü halinde destekten yoksun kalma tazminatının Borçlar Kanunu'nun ilgili maddelerince hesaplanacağı ifade edilen kararda, gerçek zarar miktarının işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu belirtildi. Ulusal mortalite tablosu Kararda, sigortalı ve hak sahiplerinin bakiye ömürlerinin önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvelleriyle saptandığı, daha sonra Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesinin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "ulusal mortalite" tablosu hazırlandığı anlatıldı. Sosyal Güvenlik Kurumunun 2012'de çıkardığı genelgeyle ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında bu tablonun uygulamasına geçildiği aktarılan kararda, "Gerçek zarar hesabı özü itibarıyla varsayımlara dayalı bir hesap olup gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 tablosunun bakiye ömrün belirlenmesinde esas alınması gerekecektir" denildi. Kararda, Yargıtayın yerleşmiş görüşleri kapsamında işçinin 60 yaşına kadar aktif dönemde günlük net geliri üzerinden, 60 yaşından sonra bakiye ömrü kadar pasif dönemde asgari ücret üzerinden her yıl için ayrı ayrı hesaplama yapıldığı bildirildi. Ayrıca, gerçek zarar hesaplanması yönteminde hak sahibi eşin bakiye ömür süresi daha uzun olsa bile destek süresinin işçinin bakiye ömrüyle sınırlı olduğu kaydedildi. Kararda, destekten yoksun kalma tazminatının önceki hesap yöntemlerinde kız çocuklarının bakım ihtiyaçlarının, varsayımsal olarak kentlerde evlenme çağı kabul edilen 22, köylerde 18 yaşla sınırlı tutulduğu ifade edildi. Kız çocuklarının evlenme yaşlarının, aile bağlarına, sosyal ve ekonomik durumuna, ülke şartlarına ve yörenin töresel koşullarına göre değişiklik arz ettiği gözetildiğinde, Türkiye İstatistik Kurumunca bölgelere göre düzenlenen evlenme yaşı istatistiklerinden yararlanılarak belirlenmesinin tazminat hesap ilkelerine daha uygun olacağı vurgulandı. Kararda, "Erkek çocuklar için 18 yaşla, ortaöğretim halinde 20 yaşla, yükseköğretim halinde 25 yaşla sınırlı tutulması gerekir. Ancak çocukların içinde bulundukları koşullara göre, yükseköğrenim görebileceklerinin kabulünün gerektiği hallerde 25 yaşına kadar destekten yararlandırılmalarının gerekeceği kabul olunmalıdır" ifadesi kullanıldı. AA KOPYALANAN KİMLİĞİ YÜZÜNDEN İL İL, MAHKEME MAHKEME DOLAŞIYOR Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde yaşayan 42 yaşındaki Recep Demirci, kopyalanan kimliği nedeniyle icra dosyaları ile uğraşıyor. Bugüne kadar 10 icra dosyasını kendi imkanları ile kapatan Demirci, hala art arda gelen icra dosyaları nedeniyle il il gezerek mahkemelere çıkıyor. Yetkililerden yardım isteyen Demirci, "Ne maddi gücüm, ne de takatim kaldı. Artık k- endime ve başkalarına zarar vermekten korkuyorum." dedi. Ormanlı beldesinde yaşayan ve İŞKUR vasıtasıyla Ormanlı Belediyesi temizlik işlerinde işe başlayan 42 yaşındaki Recep Demirci, 2013 yılında kapısına gelen i- cra dosyası ile hayatının karardığını söyledi. Kimliğinin kopyalandığını belirten Demirci, kimliği kopyalayan kişi ya da kişilerin sürekli olarak ayrı ayrı illerden alışveriş yaptığını ve bu alışverişlerden dolayı sürekli olarak icraların geldiğini i- fade etti. Demirci, açılan mahkemelere girmek zorunda kaldığından dert yandı. Edirne, Keşan, Nevşehir, Düzce ve İstanbul olmak üzere Türkiye'nin değişik y- erlerinden icra dosyalarının 1 hafta 10 günde bir kapısına geldiğini kaydeden Demirci, Sakarya'nın Akyazı ilçesinde, miras anlaşmazlığı yüzünden kardeşini, yengesini ve biri özürlü iki yeğenini öldüren Yakup Yıldız (58) için verilen 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Batakköy Mahallesi'nde 29 Aralık 2010'da meydana gelen olayda, Hollanda'dan Türkiye'ye gelen Yakup Yıldız, babadan miras kalan gayrimenkuller yüzünden aralarında anlaşmazlık bulunan kardeşi Erol Yıldız'ın (46) evine geldi. Yıldız, önce kardeşini tabancayla vurarak öldürdü. Ardından da o- layın herhangi bir görgü şahidi kalmamasını sağlamak amacıyla kardeşinin eşi Hanife Yıldız'ı (45), sonra da ayrı odada bulunan yeğenleri özürlü Özlem (20) ile Elif'i (10) tabancayla ateş ederek katletti. Kardeşini, yengesini ve iki yeğenini öldüren Yıldız, delilleri yok etmek a- macıyla yanında getirdiği benzini evin içine döküp ateşleyerek evi yakmaya çalıştı. Olay, cinayete kurban giden ailenin Antalya'da okuyan çocukları gelen dosyalarla ilgili olarak savcılığa başvuruda bulunduğunu ancak savcılığın yapılabilecek bir şey olmadığını, ancak her dosyaya tek tek dava açması gerektiği söylediklerini anlattı. İstanbul, Ankara ve diğer illerde hakkında açılan davalara gittiğini, maddi durumu olmadığını ve artık tükendiğini ifade eden Recep Demirci, işten de ayrıldığını bu nedenle de devlet büyüklerinden yardım istediğini söyledi. Yaptığı tüm şikayetlere rağmen kopya kimliğinin hala kullanıldığını söyleyen Demirci, şöyle konuştu: "Hala kimlik kopyalanma olayında icralar ve davalar devam ediyor. Psikolojim sürekli o- larak bozuk. Nüfus cüzdanının hala kullanıldığı tespit ediliyor. Mesajlar, şirketlerin aramaları, artık bunalmış küsmüş durumdayım. Çok kötü durumdayım. Doğru dürüst çalışamıyorum. Aile düzenim kalmadı. Sürekli adliyelere gitmekten, savcılara derdimi anlatmaktan bıktım. Savcılar bana 'yapacağımız bir şey yok. Tek tek itiraz etmen gerekli' diyorlar. Buna ne ömrüm, ne de maddi gücüm yeter." CİHAN Miras yüzünden kardeşi ve ailesini katleden sanığın cezası onandı üniversite öğrencisi Metin Yıldız'ın eve gelmesi üzerine ortaya çıktı. Evde bulunan senetten yola çıkarak cinayetleri işleyen kişinin Yakup Yıldız olduğunu belirleyen polis, aynı gün Hollanda'ya kaçmak isterken İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yakaladı. Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, 22 Haziran 2013'te karara çıktı. Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu'nun akıl sağlığının yerinde olduğu yönünde rapor verdiği Yakup Yıldız'a ceza yağdırdı. Kardeşi Erol Yıldız'ı tabancayla öldüren, suç delillerini gizlemek ve ortadan kaldırmak amacıyla yengesi Hanife'yi, kendini savunamayacak durumda olan özürlü yeğeni Özlem ile çocuk olan diğer yeğeni Elif'i tabancayla vurarak öldüren Yıldız, 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Sanık ayrıca tehdit, yağma, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından ise 24 yıl hapis cezası aldı. CİHAN

4 4 Temmuz 2015 Cumartesi Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, haziran ayında yüzde 3'lük düşüşle 1 milyar 976 milyon dolar ihracat gerçekleştirildiğini belirterek, otomotiv endüstrisi ihracatında reel anlamda kayıp yaşanmadığını bildirdi Tüketici fiyatları bazında haziran ayında en yüksek fiyat artışı yüzde 40,44 ile yurtiçi bir hafta ve daha fazla süreli turlarda gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, fiyat artışında yurtiçi turları yüzde 36,05 ile limon, yüzde 34,29 ile umreye gidiş ücreti izledi. Haziranda fiyatı en çok artış gösteren diğer ürünler arasında yüzde 10,90 ile yumurta, yüzde 8,86 ile fındık içi, yüzde 7,51 ile elma, yüzde 5,86 ile yer fıstığı, yüzde 4,77 ile salatalık, yüzde 4,29 ile yurtdışı bir hafta ve daha fazla süreli turlar, yüzde 3,62 ile sürücü eğitim kurs ücreti, yüzde 3,11 ile kuru üzüm yer aldı. - En çok domates ucuzladı Geçen ay fiyatı en fazla düşen ürünlerin başında ise domates geldi. Haziranda domatesin fiyatı yüzde 38,87 azaldı. Bunu, yüzde 25,81 ile patates, yüzde 21,24 ile kuru soğan, yüzde 18,45 ile marul, yüzde 9,26 ile taze fasulye, yüzde 8,73 ile patlıcan, yüzde 7,82 ile kadın ceketi, yüzde 7,56 ile bezelye, yüzde 6,16 ile dolmalık biber izledi. (AA)

5 4 Şubat Temmuz Perşembe Cumartesi G ezici boyasız göçük düzeltme ekipleri olarak adlandırılan seyyar kaporta ustaları, hava durumunu takip ederek geçimlerini, dolunun etkili olduğu yerlerden sağlıyor. Özellikle son yıllarda etkili olan dolu yağışı nedeniyle araçlarda meydana gelen küçük göçükler, Türkiye'nin pek çok yerinde yeni bir sektör oluşmasını sağladı. "Gezici boyasız göçük düzeltme ekipleri" o- larak adlandırılan kaporta ustaları, dolu darbeleri sonucu boyanın zarar görmediği araçtaki göçükleri, özel el aletleriyle orijinal yüzeye zarar vermeden gideriyor. Bursa'dan Bilecik'e gelen kaporta ustalarından Yusuf Bal, son günlerde etkili olan dolu nedeniyle birçok otomobilin kaportasında ceviz büyüklüğünde çöküntüler oluştuğunu söyledi. Sürücülerin, araçlarının kaportalardaki çökme nedeniyle mağduriyet yaşadığını belirten Bal, şöyle konuştu: "Boyayı bozmadan gerekirse tavan kaplamalarını söküyoruz. Genel olarak boyasız yani orijinal boyalı araçlara bakıyoruz. Orijinal boyalı arabalarda daha iyi oluyor. Türkiye'nin çeşitli illerinde dolaştık. Dolunun hasar yaptığı hemen hemen her yerde çalıştık, hasarları giderdik. Geçen ay Balıkesir'deydik. Bir haftadır da dolunun etkili olduğu Bilecik'teyiz. Boyasız göçük düzeltme başka ülkelerde de kullanılıyor. Göçük düzeltme işlemi, araca ve hasarın durumuna göre ortalama 1-1,5 gün sürüyor. Aracın hasarına göre günlük iki veya üç araç onarıyoruz. " Bal, aracın hasarına göre maliyetin 600 ila 2 bin lira arasında değiştiğini anlatarak, "Hem araç sahiplerini memnun ediyoruz hem de Türkiye ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Sabit yer yok, dolu nerede biz oradayız. Bilecik merkezde ayrı ayrı iş yerlerinde 10 kişi çalışıyor" dedi. (AA) Çelik İhracatçıları Birliği'nden yapılan açıklamaya göre, 2015 yılı ilk yarı ihracatını düşüşle kapatan Türk çelik sektörü, ihracatını canlandırmak için yurtdışı pazarlarda haksız ticaret yapan ülkelere karşı bir an evvel önlem alınmasını bekliyor H akkari'de açılan tekstil atölyesi sayesinde bugüne kadar üretimin içinde yer almayan kadınlar, iş sahibi oldu. Hakkarili girişimci İsmail Çatal tarafından Biçer Mahallesi'nde açılan tekstil atölyesi, kentteki işsiz kadınların ekonomiye katılmalarını ve üretimin içinde yer alarak sosyalleşmelerini sağladı. Kent merkezi ve köylerde yaşayan 50 kadına istihdam sağlanan atölyede üretilen tişörtler, yurtiçi ile bazı Avrupa ve Arap ülkelerine pazarlanıyor. Atölye sahibi İsmail Çatal, yaptığı açıklamada, atölyede çalışan kadınların İstanbul'dan getirilen ustalar tarafından eğitime alındığını belirterek, verilen eğitimin ardından üretime geçtiklerini söyledi. Üretilen tekstil ürünlerinin yurtiçinin yanı sıra İtalya, İspanya, Almanya gibi Avrupa ülkeleri ile Mısır ve Fas gibi Arap ülkelerine ihraç edildiğini anlatan Çatal, günde yaklaşık bin 600 tişört ürettiklerini ifade etti. Çatal, desteklenmeleri halinde atölyelerini daha da büyüterek ürettikleri ürünleri markalaştırıp komşu ülkeler Irak ve İran'a da ihraç etmeyi hedeflediklerini dile getirdi. İşsizlik oranının en yüksek olduğu illerden Hakkari'de yatırım yapmanın önemine değinen Çatal, ülkedeki iş adamlarını da kente yatırım yapmaya davet etti. Çatal, "38 yıldır Hakkari'de esnaflık yapıyorum. Daha önce terzilik yapıyordum şimdi de bu mesleği devam ettirmeye çalışıyorum. Burada ürettiğimiz tişörtler İstanbul'a buradan da yurtiçi ve yurtdışına ihraç ediliyor. Çözüm Süreci ile istihdamı fazla olan tekstil atölyelerinin Hakkari'de çoğalmasını u- mut ediyor ve iş adamlarını ilimize yatırım yapmaya bekliyoruz" diye konuştu. Sever, "Burada çalışarak hem mesleğimi öğreniyor hem de okul harçlığımı çıkarıyorum " dedi. (AA)

6 SAYFA 6 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi İzmir Urla Belediyesi tarafından uzun süredir yürütülen 'Elden Ele Evden Eve' paylaşım kampanyası gönüllü desteklerle devam ediyor. Urla Belediyesi nin 'Bir elin verdiğini diğer el bilmemeli' inancıyla yürüttüğü çalışmalar pek çok ihtiyaç sahibi aileye, evlenecek çiftlere yardımcı olmaya devam ediyor. Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, Vatandaşlarımızın desteği SONDAKiKA GAZETESİ >> 6 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe ile gönüllerden kopan eşyalar, kıyafetler ve malzemeler ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor. Gelin siz de kampanyamıza destek olun, bir hayata siz de dokunun çağrısında bulundu. Kampanyaya katılmak isteyen vatandaşların Urla Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü nün (232) / 184 numaralı telefonuna başvurabilecek. (HABER MERKEZİ) EMİN YAPAR Manisa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hasan Çebi, 2015yılı, 1. dönem Ocak, Şubat, Mart aylarına ait çiğ süt desteklemelerinin 1 Temmuz 2015 Çarşamba gününden itibaren üreticilerin hesaplarına aktarılmaya başlandığını açıkladı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından çiğ süt desteklemelerinin, dönemler halinde düzenlenerek üreticilerin hesaplarına, üye oldukları yetiştirici örgütler aracılığıyla aktarıldığını ifade eden Çebi, Üretici İl Üst Örgütleri, yasal kesintileri yaptıktan sonra 7 iş günü içerisinde net destekleme tutarlarını yetiştiricilerin şahsi hesaplarına aktarmakla yükümlüdür. Fakat bu kapsamda yetiştiricilerimizin de desteklemelerden azami oranda yararlanabilmeleri için dikkat etmeleri gereken birtakım hususlar vardır. Müstahsil makbuzunu veya faturasını bağlı olduğu üretici il üst örgütü veya kooperatiflere zamanında ve başvuru dilekçesi ile birlikte teslim etmeyen kişiler desteklemelerden yararlanamaz. Ayrıca işletme sahibinin vefatı halinde işletmenin, varislerden biri tarafından devralınması durumunda vefat eden yetiştirici adına ölüm tarihinden sonra belge düzenlenmemesine dikkat etmeleri gerekir. Üreticilerin veya işletme sahiplerinin, işletmelerindeki hayvan alımı, satımı, kesimi ve ölümü gibi hayvan hareketlerini ve durum değişikliklerini de 7 gün içerisinde işletmelerinin bulunduğu İlçe Müdürlüklerine 4 Temmuz 2015 Cumartesi Kaçak göçmenlerin 20 liralık ölüm yeleği Suriye de yaşanan iş savaş nedeniyle Türkiye ye sığınan Suriyelilerden bazıları yasa dışı yollardan Yunan adalarına geçmek istiyor. İzmir in Basmane semtinde, yasa dışı yollardan Yunan adalarına geçmek isteyenler için merdiven altında imal edilen kalitesiz can yelekleri liraya satılıyor. Standart bir can yeleğinin fiyatı ise 75 lira. Kalitesiz can yeleklerini alarak Ege Denizi ne açılan kaçak göçmenleri, çoğu kez Avrupa umudu yerine ölüm karşılıyor. Suriye deki iç savaştan kaçarak Türkiye ye sığınan Suriyeliler İzmir de ilk olarak Basmane semtindeki otellere yerleşiyor. Diğer ülkelerden gelen kaçak göçmenlerle yaşayan Suriyeliler, Yunan adalarına yasa dışı y- ollardan geçiş yapmak için burada hazırlanıyor. Basmane deki hazırlıklar merdiven altında imal edilen ve hiçbir koruyucu özelliği bulunmayan can yeleklerinin satın alınmasıyla başlıyor. Kaçak göçmenler, ellerinde görünmemesi için bu yelekleri siyah poşetlerle taşıyor. KALİTESİZ CAN YELEĞİ ÖLÜMLERİN EN BÜYÜK NEDENİ Kemeraltı Çarşısı nda Avrupa standartlarında can yeleği satışı yapan esnaflar, can yeleği konusunda u- yarılarda bulundu. Merdiven altında üretilip kaçak göçmenlere liraya satılan bu yeleklerin hiçbirinin can kurtarmak bir yana, can kaybına dahi yol açtığını aktaran konunun uzmanı esnaflar, şunları söyledi; Merdiven altı can yeleği diye satılan bu ürünler can kaybına yol açar. Standartlara uygun can yelekleri modeline ve kaldırma kuvvetine göre değişir. Standartlara uygun bir can yeleği, insanlar suda baygın bile olsalar 12 saat boyunca su yutturmadan tutar. Standart can yeleklerinin yaka etiketleri olur ve bu etiketlerde bedeni, kaç newton olduğu, hangi sularda kullanılıp kullanılamayacağı 4 farklı dilde yazılıdır. Standart dışı olarak merdiven altında üretilen can yeleklerinin, küçük bir çocuğu bile su üzerinde tutması çok zor." dedi. (CİHAN) Elden ele, evden eve yardımlaşma kampanyası Çiğ süt destekleme primleri üreticilerin hesaplarında bildirmeleri gerekmektedir dedi. Soğutulmuş çiğ inek sütü destekleme priminin litrede 6 kuruş, çiğ inek sütünün 3 kuruş, koyun ve keçi sütünün de litrede 20 kuruş olarak ödeneceğini hatırlatan Çebi, İl genelinde yapılan destekleme miktarlarına da değindi. Çebi, 2015 yılı 1. dönem Ocak, Şubat, Mart aylarına ait çiğ süt desteklemeleri kapsamında, 2 bin 506 yetiştiricimize ,00 litre çiğ inek sütü için ,00 TL, 8 bin 297 yetiştiricimize ,00 litre soğutulmuş çiğ inek sütü için TL, 198 yetiştiricimize ,00 litre koyun sütü için ,40 TL ve 101 yetiştiricimize de litre keçi sütü için ,20 TL ödeme yapılmıştır. Toplamda üreticimize ,00 litre çiğ süt için ,80 TL destekleme ödemesi yapılmıştır. Tüm bu desteklemelerin üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Ürünleri bol kazançları bereketli olsun şeklinde konuştu. POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

7 SAYFA 7 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 7 SAĞLIK 417 Temmuz Şubat Perşembe Cumartesi HAVALANDIRILMAYAN ORTAMLAR BADEMCİK iltihabı riskini artırıyor Avusturya Sen Jorj Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gökhan Güvener: İyi havalandırılmayan ortamlar bademcik iltihabını tetikliyor. Bakterilerin oluşumunu engellemek için kesinlikle hijyene dikkat edilmesi gerekiyor uyasında bulundu Op. Dr. Gökhan Güvener, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Tonsilitin çeşitli virüsler veya bakteriler nedeniyle olabileceğini belirten Güvener, ''Bademcik enfeksiyonu anlamına gelen latince kökenli 'tonsillit' i- fadesi hem tıp dilinde hem günlük konuşmada yaygın olarak kullanılmaktadır. Tonsillit çeşitli virüsler nedeniyle olabileceği gibi, bakteriler nedeniyle de ortaya çıkabilir. Bakteri nedenli tonsillit daha ciddi seyreder, uygun bir tedavi olmadığında ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Tonsilit çeşitli virüsler nedeniyle olabileceği gibi, bakteriler nedeniyle de ortaya çıkabilir. Bakteri nedenli tonsillit daha ciddi seyreder, uygun bir tedavi olmadığında ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Hastalığa yol açan mikroplar bulaşıcıdır. Dolayısıyla genel hijyen önlemleri önem taşır. Hasta kişilerle yakın temastan kaçınmalı, bardak, çatal, kaşık gibi malzemeler başkalarıyla paylaşılmamalıdır. Ellerin sıkı sık sabunla yıkanması önemlidir. Su ve sabun bulunmadığı durumlarda dezenfektan mendiller kullanılabilir. Yine hastalanan kişilerin bu dönemde okula ve işe gitmeyerek, hastalığı yaymama konusunda gösterecekleri özen toplum sağlığı açısından önem taşımaktadır.'' şeklinde konuştu. Tonsilitin belirtilerine dikkat edilmeli Güvener, tonsilitin belirtilerini ise şu şekilde sıraladı: ''Kızarık ve şişmiş bademcikler. Boğaz ağrısı. Ateş. Bademcikler üzerinde sarı-beyaz plaklar. Boyunda ağrılı ve hassas lenf bezi büyümeleri. Yutma güçlüğü, iştahsızlık. Ağız kokusu. Ses değişiklikleri. Özellikle çocuklarda görülebilen bulantı. kusma ve karın ağrıları.'' Tonsilitin çocuklarda ve gençlerde daha fazla görüldüğünü belirten Güvener, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Tonsillit çocuklarda ve gençlerde daha sık görülür. Virüs ve bakterilerin kolayca yayılabileceği kalabalık ve iyi havalandırılmayan ortamlar da bir risk faktörü oluşturur. Bunun dışındaki risk faktörleri arasında; sigara içilmesi (pasif içicilik dahil), kötü beslenme, stres, yorgunluk, burun solunumunun bozuk olmasına bağlı kronik ağız solunumu, bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklar ve bağışıklığı baskılayan ilaç kullanımı sayılabilir. Soğuk içeceklerin ve dondurma tüketiminin etkisi bilimsel olarak kanıtlanamamıştır. Soğuk etkisine bağlı damarların daralması ve bunun lokal direnci etkilemesinin; mikropların yerleşip, çoğalmasına zemin hazırladığı düşünülür. Bu konuda yapısal özelliklerin kişiden kişiye değişebileceği unutulmamalıdır. Hassas kişilerin dondurma ve soğuk içecekleri küçük lokmalar halinde ve ağız içinde bir miktar bekleterek tüketmesi daha uygun olabilir.virüs kökenli tonsillitlerin bağışıklık sisteminin etkisiyle kendiliğinden düzelmesi beklenir, destek tedavileri verilebilir. Bakteriyel tonsillitlerde antibiyotik kullanımı gereklidir. Bakteri ve virüs kökenli enfeksiyonları ayırmada kesin kriterler olmamakla birlikte, antibiyotik kullanımına karar verirken bu ayrımı yapabilmek önemlidir.'' Hastanın kişilerle yakın temastan kaçınması gerektiğini vurgulayan Güvener, ''Hastalığa yol açan mikroplar bulaşıcıdır. Dolayısıyla genel hijyen önlemleri önem taşır. Hasta kişilerle yakın temastan kaçınmalı, bardak, çatal, kaşık gibi malzemeler başkalarıyla paylaşılmamalıdır. Ellerin sıkı sık sabunla yıkanması önemlidir. Su ve sabun bulunmadığı durumlarda dezenfektan mendiller kullanılabilir. Yine hastalanan kişilerin bu dönemde okula ve işe gitmeyerek, hastalığı yaymama konusunda gösterecekleri özen toplum sağlığı açısından önem taşımaktadır.'' i- fadelerini kullandı. (CİHAN) Bahar alerjisi olan çocuklar güneş gözlüğü takmalı Dr. Çiftçi, baharla birlikte artan polen alerjisine karşı uyarılarda bulundu. Özellikle bahar alerjisi görülen çocukların evden çıkarken gözlük takmalarının önemli olduğuna dikkat çeken Çiftçi, Bu sebepten dolayı çocuğun sevebileceği bir güneş gözlüğü almak iyi olabilir. Havalar güzel olması nedeniyle sokaklarda çok fazla kalınacağı için sık sık yüzün yıkanması, ağız ve burnun bol su ile gargara edilmesi önemlidir. Akşamları eve gidince polen yapışmasından dolayı kıyafetlerin değiştirilmesi, banyo yapılması önemlidir. dedi. Bazı kişilerin vücutlarının polenlere karşı alerji geliştirdiğini söyleyen Çiftçi, şunları kaydetti: "Polenle karşılaşınca bazı belirtiler ortaya çıkar. Polenlerin neden olduğu en sık alerjik hastalıklar astım, alerjik nezle ve göz alerjisidir. Polenlere karşı alerjisi olan astım, alerjik nezle ve göz alerjisi olan kişilerin şikayetleri bahar mevsimiyle artar." Bahar alerjisinin genelde ailesinde alerjik hastalığı olanlarda olduğunu belirten Dr. Çiftçi, "Alerjik hastalıklar genetik hastalıklardır. En sık alerjiye neden olan polenler ot-çimen polenleri, ağaç polenleri, arpa, buğday, mısır ve çavdar gibi hububat polenleridir." şeklinde konuştu. Alınacak önlemlere de dikkat çeken Çiftçi, Burundan nefes alıp vermek diğer önemli bir önlemdir. Çünkü burun polen filtresi görevi görüp akciğerlere gitmesini engelleyebilir. Havalar güzel olması nedeniyle sokaklarda çok fazla kalınacağı için sık sık yüzün yıkanması, ağız ve burnun bol su ile gargara edilmesi önemlidir. Akşamları eve gidince polen yapışmasından dolayı kıyafetlerin değiştirilmesi, banyo yapılması önemlidir. Çiçeksiz bitkileri evde bulundurmamak diğer bir önlemdir. Polen alerjiniz varsa otomobilinizin polen filtresini mutlaka değiştirin. Otomobilinizin penceresini açmamaya özen gösterebilirsiniz. İhtiyaç halinde klima kullanabilirsiniz." şeklinde konuştu. (CİHAN) Çocukluk dönemi güneş yanıkları kansere davetiye çıkarıyor Güneş yanıkları erken dönemde oluştuğunda büyük sıkıntılara yol açtığını belirten Prof. Dr. Şendur: " Güneşin zararlı etkilerinden korunması,çocukların ileri dönemlerde deri kanseri gibi bir sağlık sorunu ile karşılaşmaması adına önemli " dedi. Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Prof. Dr. Neslihan Şendur, yaptığı açıklamada, güneşin zararlı ışınlarının sağlık açısından riskler taşıdığını belirterek, özellikle büyüme döneminde güneşten korunmanın büyük önem taşıdığını ifade etti. Güneşin zararlı etkilerine yoğun şekilde maruz kalan çocukların, deri sağlığının bozulacağını ve ilerleyen dönemlerde kansere kadar varabilecek problemlerle karşılaşabilecekleri uyarısında bulunan Şendur, şunları kaydetti: "Çocukların büyüme çağında güneşten korunmaları çok önemli. Çünkü güneş yanıkları erken dönemde oluştuğunda büyük sıkıntılara yol açabiliyor. Çocuklarda özellikle sulantılı yara oluşmuşsa ilerleyen dönemlerde bunlar deri kanseri olarak karşımıza çıkabiliyor. Bu nedenle anne ve babalara, çocuk bakıcılarına, hatta okullardaki öğretmenlere büyük iş düşüyor." Kremlerin koruyuculuğunun bir sınırı var Şendur, güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için öncelikle saatleri arasında açıkta bulunmamaya özen gösterilmesi ve uygun koruyucu krem kullanılması gerektiğini belirtti. Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için kullanılan krem seçiminde hem bazı noktalara dikkat edilmesi hem de bu kremlerin koruyuculuğunun bir sınırının olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkati çeken Şendur, şu bilgileri verdi: "Vücuda sürülen koruyucular, parfüm içeriyorsa güneşten koruma faktörleri düşükse deri tipine uygun değilse bunlara bağlı yan etkiler ortaya çıkacaktır ayrıca gençler bu koruyucuları sürdüktenen sonra uzun süre güneş altında kalıyorlar. Sürdükleri koruyucuların uzun süreler kendilerini güneşin olumsuz etkilerinden koruyacağını düşünüyorlar ancak bu durum yanlış. Uzun süre güneş ışınlarına koruyucularla birlikte maruz kalmak, riski azaltmıyor. Bu nedenle özellikle deri kanserlerinden korunmak için belli saatlerde güneşe çıkmalı ve güneşin zararlı etkilerinden korunmalıyız." CİHAN "Üç adım testi" ile beyin ve kas sağlığınızı ölçün BAÜ Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şahin: Düşmenin temel nedenleri arasında yer alan beyin, kas, sinir ve iskeletin sağlıklı olup olmadığı "üç adım testi" ile ölçülebiliyor. Düşme riskim var mıdır diye merak edenler evde uygulanabilecek üç adım testiyle öğrenebilir" dedi. Balıkesir Üniversitesi (BAÜ) Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nilay Şahin, düşmenin temel nedenleri arasında yer alan beyin, kas, sinir ve iskeletin sağlıklı olup olmadığının "üç adım testi" ile ölçülebileceğini belirtti. Şahin, yaptığı açıklamada, yaşlılarda düşmenin önemsenmesi gereken bir durum olduğunu, düşme sonucu ciddi yaralanmalar, kırıklar ve hatta ölümlerin görülebildiğini söyledi. Özelikle normal ortamlarda ve alçak yerlerde düşenlerin mutlaka hekime başvurması gerektiğine dikkati çeken Şahin, "Düşme, genellikle yaşlılarda çok yaygın görülen ciddi bir sorundur. Onun için dikkate alınması gereken bir konudur. Alçak bir seviyeden düşmek, yolda yürürken takılıp düşmek bazen sıradan gibi gelir ancak altında yatan nedenler vardır" dedi. Doç. Dr. Şahin, düşmenin beyin ve kas rahatsızlığı, eklemlerde kireçlenme, sinir sıkışması gibi problemler sonucu ortaya çıkabildiğine değindi. Düşmeyi normal bir durum olarak görmemek gerektiğini anlatan Şahin, "Düşme riskim var mıdır, böyle bir problem yaşar mıyım diye merak edenler, bunu çok basit, evde uygulanabilecek üç adım testiyle öğrenebilir" diye konuştu. Test nasıl uygulanıyor Testin fazla zaman almadığını dile getiren Şahin, şunları kaydetti: "Birinci adımda tek ayak üstünde 30 saniye durmak gerekiyor. 30 saniyeden daha kısa sürede devriliyorsanız, dengenizi kaybediyorsanız veya testi bırakmak istiyorsanız, ikinci adım testine geçiyorsunuz. İkinci adım testinde, bir ayağın topuğu diğer ayağın ucuna gelecek şekilde, 10 ayak gidiyorsunuz. Bu sırada dengeniz kaybolursa, üçüncü adıma geçiyorsunuz. Üçüncü adımda bir sandalyeye oturuyorsunuz. Kalkıp ileri üç adım atıyorsunuz, hemen ardından dönüp üç adımda yerinize tekrar oturuyorsunuz. Bu işlemi 14 saniyenin altında yapıyorsanız sıkıntı yok. 14 saniyenin üstünde ise mutlaka bir hekime başvurun çünkü düşme riskiniz çok yüksektir, nedeninin araştırılması gerekiyor. "Testin sırasıyla yapılmasının önemini vurgulayan Şahin, ilk aşamada başarılı olunması halinde diğerlerine geçmeye gerek duyulmayacağını belirtti. Şahin, üç adımda da başarı sağlanamazsa düşme riskinin yüksek sayılacağını sözlerine ekledi. (AA) Otistik çocuklar iyi ya da kötü kokuları ayırt edemiyor Otistik çocuklar iyi iyi ya da kötü kokuları ayıt edemiyor İsrail'deki Weizmann Bilim Enstitüsü'nden bilim adamları, otistik çocukların, iyi ya da kötü kokulara farklı tepki vermedikleri belirledi. İsrail'deki Weizmann Bilim Enstitüsü otistik çocukların kokulara nasıl tepki verdiğini anlamak için küçük bir tüp yardımıyla burun deliğine farklı kokular veren bir cihaz geliştirdi. Cihazdaki diğer tüple ortalama 7 yaşındaki çocukların koklama süresi ölçüldü. Çizgi film izledikleri sırada otistik ve otistik olmayan çocuklara şampuan, gül gibi hoş, bozuk süt ve bayat balık gibi kötü koku yayan nesneler koklatıldı. Otistik olmayan çocukların hoş kokuları daha uzun, kötü kokuları ise daha kısa süre kokladığı saptandı. Otistik çocuklarda ise kötü ve hoş olanları koklama süresi arasında fark tespit edilmedi. Ayrıca cihaz, yüzde 81'lik doğruluk payıyla otistik ve otistik olmayanların belirlenmesini sağladı. Bu cihazın otizmi teşhis ettiğini söylemek için henüz erken olduğunu ve daha kapsamlı araştırmaların yapılması gerektiğini belirten bilim adamları, yine de sonuçların koku alma becerisi ile otizm arasında bağlantı bulunduğunu gösterdiğini ve bu yöndeki çalışmalara ışık tuttuğunu vurguladı. Araştırmanın sonuçları "Current Biology" dergisinde yayımlandı. (AA)

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI vsondakika GAZETESİ >> 8 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe 4 Temmuz 2015 Cumartesi 4 Temmuz 2015 Cumartesi SONDAKiKA GAZETESİ >> 9 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com DÜNYAYI FETHEDECEK MİŞ (!) Kim bu dünyayı fethedecek miş olan diye soracaksınız biliyorum. Aklı sıra Gülen ve emrindeki ihanet çetesinin hedefinde dünyayı fethetmek de varmış. En yakınındaki adam bunları söylüyor. Türk devletine ihanet içinde olan ve yıllardır sinsice her yere sızan bu örgütün neler yapabileceğini ve yaptıklarını yakın zamanda gördük ve izledik. Hoş dünyayı fethetmeyi hayal eden bu örgüt birazcık da olsun Türkiye'yi fethetme hedefine varmıştır ama hevesleri kursaklarında kalmış, Türkiye cumhuriyetinin tokadını yiyince de inlerine çekilmek zorunda kalmışlardır. Şimdi gelin Sabah gazetesinin haberine bir göz atalım ve neler yapmaya çalıştıklarını, kimlere hizmet ettiklerini bir kez daha ibretle seyredelim. "Talimatta Gülen'in liderliğini yaptığı PDY'nin bir terör örgütü olup olmadığı soruldu. Başsavcılık, Emniyet'ten, konunun incelenmesi ve bir rapor hazırlanmasını istedi. Gelen talimat üzerine 53 sayfalık kapsamlı bir rapor hazırlayan Emniyet'in Başsavcılığa gönderdiği Genel Müdür Yardımcısı Zeki Çatalkaya imzalı sayılı dosyada şok detaylar yer aldı. GÜLEN'İN EN YAKININDAKİ KONUŞTU "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet yapılanması (FETÖ/PDY)" konulu rapor 4 başlıktan oluştu. Raporun başlıkları "FETÖ/PDY", "Terörizm ve genel hususlar", "ayrıntılı inceleme", "netice ve kanaat" şeklinde sıralandı. Raporda Gülen'in en yakınında bulunmuş, ancak ismi gizli tutularak X olarak kodlanan bir ismin ifşaatlarına geniş yer ayrıldı. Gülen'in en yakınındaki ismin anlattığı okuyanları şok eden detaylar şöyle: BAY X'TEN GÜLEN TERÖR ÖRGÜTÜ Devletin resmi kurumlarındaki yapılanmayı kendi tabiri ile Necatibey caddesindeki evdeki toplantıda şöyle söylemişti: "Bir gün bana Ankara'da bin evimiz olduğunu söyleyin, devleti paçasından şöyle bir tutacağım, devlet uyandığında yapacağı hiçbir şey kalmayacak. Bir kere vuracağız tam varacağız" demişti. CIA VE FBI'DAN EĞİTİM CIA ve FBI tarafından hükümete yönelik faaliyetlerine ilişkin kültür merkezlerinde alt kadroya eğitim verdi. Bunun en iyi örneği 17 Aralık operasyonudur. Bu girişim tamamen hükümeti ortadan kaldırarak devletin tüm kurumlarıyla zayıf düşürmek amacını taşımaktadır. GÜLEN PİŞMAN OLMUŞ Fetullah Gülen'in çevresindekilere 17 Aralık sürecine ilişkin "Keşke şimdi yapmasaydık" dediğini duydum. Bu operasyon başarılı olsaydı Gülen yurda dönecekti. Bu başarısızlık cemaatin Amerika ve İsrail nezdinde prestij kaybetmesine neden olmuştur. ERDOĞAN'I ÖLÜMDEN FİDAN KUR- TARDI MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın yerine emniyet kökenli R. getirilerek dış güçlerin veparalel yapının hedefleri doğrultusunda hizmet ettirilmek istenmiştir. Tayyip Erdoğan rahatsızlandığı zaman cemaate ait bir hastaneye yatırıldığını duyan Hakan Fidan, hızlı bir şekilde hastaneye yetişip ameliyata mani olmuş ve paralel yapının yapmak istediği tehlikeli sonuca engel olmuştur. Bu nedenle Paralel yapı ve İsrail'in sevilmeyen adamı Hakan Fidan olmuştur. DÜNYAYI FETHEDECEKTİ! Fetullah Gülen (Necatibey caddesindeki evde) 5. katta yapılan bir toplantıda bizlere "Allah izin verirse bir gün gelecek bu dünyayı fethedeceğiz ama önümüzde Bedirler, Uhudlar var, çetin geçeceğimiz yollar var. Akan kanlarımıza rağmen arkadan gelenler aynı yoldan devam edecektir" diyerek bizleri motive etmiştir. İletişim ağı kurmada Ulak sistemini Humeyni modelinden almıştır. TATBİKAT İÇİN NOT KÂĞITLARINI YEDİRİR Ben sorumlu bir kişi olarak talimatları Gülen'den alırım. Hiçbir adım Gülen'in onayı olmadan olmaz. Hoca gündemle ilgili gerekli talimatları verir. Talimatlarını yenilebilir küçük kâğıtlara yazdırırdı. Sanki polis baskını varmış gibi tatbikat yaptırılır not kaâğıtları bize yedirilirdi. AMERİKA'YA RAPOR 96 ve 97 yıllarında CIA'dan emekli olmuş ve hala görevde olanlardan bazıları gelerek Türkiye'nin, Orta Asya'nın MR'ını çektiler. Ayrıca cemaatin bölgedeki gücünün tespitini yaptılar ve bizler bunları gezdirdik onlara yardımcı olduk. Akabinde bunları rapor haline getirip Amerika'ya gittiler. Gülen kendi ağzından cemaat sayesinde Amerika'nın bir kapı araladığını söylemiştir. GÜLEN OKULUNDA CIA AJANI Cemaate ait yurt dışındaki okullarda CIA görevlileri de öğretmen olarak çalışır. Amerika'da Ortadoğu ve Türkiye masasında Yahudi görevliler var. Gülen bu masalar tarafından sorgulandığını bizzat bana anlatmıştır. Amerika hangi ülkeyi terör örgütü ilan ederse Fetullah Gülen'i çağırarak deklare etmesini istiyordu. BÖCEKLERİ KOYANLAR BUNLAR Emniyet Genel Müdürlüğü üzerinde dinleme merkezi kuranlar, Başbakanın ofisine böcekleri yerleştirenler, herkesi dinleyerek fişleyenler, herkesi kameraya çekenler bunlardır. Bunların sıradan bir teknoloji ve stratejiyle çalıştığını düşünmeyin. BU GAZETEYİ ÇIKARTMAYIN Zaman gazetesinde, 28 Şubat sürecini destekleyen, Erbakan ve hükümet aleyhinde yazılar yazılmıştır. Fetullah Gülen, Erbakan'ın istifaya direnmesi sürecinde 5. Kat toplantısına geldiğinde elinde Zaman gazetesini oradakilerin yüzüne fırlatarak "Bir hükümeti bile deviremeyen bu gazeteyi çıkartmayın" demiştir." BAYRAKLI BELEDİYESİ'NDEN 538 kişiye 555 bin liralık destek Bayraklı Belediyesi geçim sıkıntısı yaşayan vatandaşlara destek olmaya devam ediyor. Bu yılın ilk bölümünde 260 dar gelirli vatandaşa 270 bin liralık nakdi yardım yapıldı. Önümüzdeki hafta 278 kişiye 285 bin liralık daha destekte bulunulacak. Böylece Bayraklı Belediyesi yılın ilk altı aylık bölümünde 538 kişiye 555 bin lira destek vermiş olacak. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, İlçemizde işsizlik ortalaması ülke ortalamasının üzerinde. Gecekondulaşma yoğun. Titizlikle belirlenen ihtiyaç sahiplerine bir nebze de olsa destek oluyoruz, olmaya da devam edeceğiz dedi. İlçe sınırları içerisinde ikamet eden, herhangi bir gayrimenkul kaydı bulunmayan, eşi cezaevinde olan veya eşinden boşananlara, kişi başı hane geliri 313 lirayı aşmayan ve yerinde yapılan tespitler sonucu TÜRKAN KOÇ İzmir de Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan 112 Acil Servis çalışanları ve sendika üyeleri, 112 deki taşeronlaşmaya karşı protesto gösterisi düzenledi. Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri (Paramedik) Derneği Genel Başkanı Yaşar Gökbayrak, burada yaptığı açıklamada sağlık personeli olmayan kişilerin taşeron şoför olarak 112 ambulanslarında işe alınmaya başladığını söyledi. Gökbayrak, Bu uygulama ile ambulanslardaki sağlık personeli sayısını 3 ten 2 ye düşürecek, hastalara etkin müdahale zorlaşacak ve hizmette kalite düşecektir. uyarısında bulundu. Sağlık Bakanlığı sağlık personeli olmayan 3 bin kişiyi 112 ambulanslarında şoför olarak iş başı yaptırırken, dernek ve sendikalar, bu uygulamanın sistemi 10 yıl geriye götüreceğini savunuyor. Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri (Paramedik) Derneği (ATTDER) öncülüğünde, İzmir de, 112 de taşerona hayır gösterisi düzenlendi. Sendikaların da destek verdiği eylemde, Sağlıkçı düşmanı Sağlık Bakanı, 112 de taşeronlaşmaya hayır sloganları atıldı. ihtiyaç sahibi olduğu belirlenen vatandaşlara yardım elini uzatıyor. Ayrıca, doğal afet, yangın gibi durumlardan zarar gören kişilere hasar tespitlerine göne nakdi yardımda bulunuluyor te 347 kişiye toplamda 157 bin lira nakdi yardımda bulunan Bayraklı Belediyesi, 2015 in ilk bölümünde 260 ihtiyaç sahibine toplamda 270 bin liralık destekte bulundu. Önümüzdeki hafta 278 dar gelirli vatandaşa daha 285 bin liralık nakdi yardım yapılacak. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Bayraklı gecekondulaşmanın yoğun olduğu bir bölge. Göç yoluyla gelen çok sayıda vatandaşımız var. İşsizlik ülke ortalamasının üzerinde. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğümüzün bütçesini artırdık. İhtiyaç sahipleri titizlikle belirlendikten sonra nakdi yardımda bulunuyoruz dedi. AA SAYI DÜŞECEK HİZMET BİTECEK 112 Acillere taşeron şoför alımına tepki gösteren Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri (Paramedik) Derneği Genel Başkanı Gökbayrak, "Ambulanstaki sağlık personeli sayısı 2'ye düşecek. Bu durum, hastalara etkin müdahalenin azalmasına sebep olacak" diye konuştu BENZER SIKINTILARI BİZ DE YAŞADIK Sağlık Bakanlığı nın 112 ambulanslarında taşeron sisteme geçmesinin sistemde deprem etkisi yarattığını belirten ATTDER Başkanı Gökbayrak, şunları söyledi: Modern kölelik olarak ifade edilen adına hizmet alımı ya da taşeron ne derseniz deyin yapılan bir insan hakkı ihlalidir. Devletin asli görevleri arasında yer alan 112 Acil Sağlık Hizmetlerinde uygulanan taşeron sistem ise aynı zamanda bir yaşam hakkı ihlalidir. Bizim sıkıntımız, sisteme yeni alınması planlanan ve ne kadarı Acil Tıp Teknisyeni ve Paramedik olacağını kestiremediğimiz ambulans sürücülerinin hizmet alımı ya da diğer bir ifade ile taşeron sistemiyle istihdam edilmesidir. Benzer sıkıntıları /B-4/A hepimiz yaşadık ve bugün daha zor bir süreçle karşı karşıyayız. Yıllar önce Bursa da sadece ambulans araç hizmet alımı ile başlayan bir süreç ve bugün sürücüler de bu kapsamda. Ya yarın? Sağlık personeli olmayan kişilerin taşeron şoför olarak alınması, ambulanslardaki sağlık personeli sayısını 3 ten 2 ye düşürecek hastalara etkin müdahale zorlaşacak ve İzmir de 154 gence gönüllü sertifikası İzmir Büyükşehir in 'Gençler- Yaşlılar El Ele' Projesi ne katılan 154 gönüllü genç 'sertifikalı' oldu. Yıl boyunca 85 yaşlıya 'gönülden' destek olan gençler, onlarla aralarında çok özel bir bağın oluştuğunu söyleyip ekledi: Sözleştik, Kasım ayında yeniden buluşacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin önemli sosyal projelerinden biri olan 'Gençler-Yaşlılar El Ele Projesi' sezonunu güzel bir etkinlikle kapattı. Bu yıl 85 yaşlı ile 154 gönüllü gencin yer aldığı sosyal projenin katılımcıları, Gaziemir Ata Evi nde keyifli bir gün geçirdi. Projeye katılmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyleyen üniversiteli gençler, evlerine gittikleri yaşlılarla çok güzel vakit geçirdiklerini belirterek, yeni dönemde de yine aynı projede yer almak istediklerini ifade etti. Etkinlikte, Gençler-Yaşlılar El Ele Projesi nin temel taşı olan gönüllü gençlere sertifikaları da verildi. Projede yeni dönemin Kasım ayında başlayacağı bildirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Gençler-Yaşlılar El Ele projesi ile giderek artan yaşlı nüfusun psikososyal rehabilitasyonuna destek olmak, gençlerin sosyal sorumluluk projelerinde yer almasını sağlamak ve kuşaklar arası eşitlik ve dayanışmayı güçlendirmek amaçlanıyor. (HABER MERKEZİ) hizmette kalite düşecektir. Böylece Acil Sağlık Sistemi 10 yıl geriye gidecektir. EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET SİSTEMİNE AYKIRI Sağlık personeli olmayan ve ilk defa ambulanslara binecek olan taşeron şoförlerin ambulans kazaları açısından bir risk olduğunu dile getiren Gökbayrak, sözlerini şöyle sürdürdü: ATT ve Paramediklerin taşeron sürücü olarak alınması anayasanın eşitlik ve adalet ilkesine aykırıdır. Aynı eğitimi alan ATT ve Paramediklerden birinin 657 ye tabi olarak çalışması, diğerinin taşeron şoförlüğe mahkum edilmesi Dünyanın en Prestijli Kurumlarından Büyüme Ortaklığı Şirketi Frost&Sullivan dan Kentkart a Liderlik Ödülü verildi. Frost & Sullivan, Akıllı Ulaşım Çözümleriyle Seyahat Deneyimini Geliştiren Kentkart Teknolojilerini Alkışladı. Bugün, Dünyanın 40 farklı ülkesinde, yaklaşık 1800 özel sektör analist ve danışmanın görev yaptığı sayılı danışmanlık ve büyüme ortaklığı şirketlerinden olan Frost&Sullivan ın Ulaşımda Yenilik ve Buluş özelliği taşıyan uygulamaların ödüllendirildiği Londra daki 2015 Intelligent Mobility, Excellence in Best Practices Awards Banquet gala gecesinde kentkart Ulaşımda Akıllı Sistemler Ürün Karması Stratejisi 2015 Avrupa Liderlik Ödülü ne layık görüldü. Frost&Sullivian ın ödül değerlendirmesinde Kentkart ın, uluslararası arenada ve ülkesinde Ar-Ge bölümüne sahip az sayıda şirketten biri olarak öne çıktığına vurgu yapıldı. Kentkart a ilişkin yapılan açıklamada; Türkiye pazarının Doğu Avrupa ve Ortadoğu ya akıllı ulaşım çözümleri sağlayan başlıca üç katılımcısından biri olduğu, hizmet anlayışı ve kalitesinin firmanın 10 ülkeye ve 35 şehre yayılmasını sağladığı, bu başarının Frost&Sullivan ın 2015 Avrupa Ürün Karması Strateji Liderliği Ödülü nü kazandırdığına dikkat çekildi. Yaklaşık 4 ay süren değerlendirme ve sektör analizlerinin yaptığı araştırmalar sonucunda yarattığı teknoloji ve ulaşımda uyguladığı akıllı ulaşım sistemleri ile farklılıklarını ortaya koyan kentkart için Frost & Sullivan Araştırma Analisti Krishna Achuthan şunları söyledi: Kentkart ın elektronik ücret toplama ve otomatik araç yönetimi sistemleri toplu taşıma işletmecilerine ölçülebilir veri sağlıyor ve bu verilerin yardımıyla işletmelerini kalite, ekonomi ve kârlılık bakımından kuvvetlendiriyor, bu çözümler pürüzsüz ve güvenilir bir toplu taşıma ağı oluşturarak çoğu kentsel yerleşimde görülen trafik sıkışıklığı meselesinin üzerine gitmeye de yardımcı oluyor dedi. Frost & Sullivan ın her yıl bu ödülü, hizmet verdiği pazarın tamamının gereksinimlerini karşılayan kapsamlı bir ürün karması geliştirmiş olan firmaya verdiğine dikkat çeken uzmanlar, vicdanlara sığmamaktadır. Atama bekleyen 70 bine yakın ATT mağdur olacaktır. Taşeron sistemle 112 istasyonlarında bu güne kadar sürücü olarak görev yapan Acil Tıp Teknisyenleri kadro fazlalığı nedeniyle zorunlu tayin ve görevlendirmeyle istemediği yerlerde çalıştırılacaktır. Taşeron şoför olarak çalışacak kişilerin iş güvencesi ve gelecek garantisi yoktur. Bu sistem 'eşit işe eşit ücret' hakkına aykırıdır. Bu sistem ekip ruhunu zedeleyecek ve iş barışını bozacaktır. Dün ambulans hizmet alımı ile başlayan bugün şoförlerle devam eden taşeron sistemi yarın tüm personelin taşeronlaşması için atılan ilk adımdır. 112 nin özelleşmesine giden bu yolda hem 112 çalışanları hem de halkımız büyük ölçüde zarar görecektir. İzmir'deki ihaleyi kaybeden Kentkart'a AB'den liderlik ödülü Ödül; ürün karmasının alıcının temel taleplerini karşılama derecesinin, alıcı değeri bağlamında sahip olduğu genel etkisinin ve aynı zamanda artan pazar payının takdir edilmesi ve onaylanması demek olduğunun altını çiziyorlar. Geceye, ödülü almak için katılan Kentkart Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mazhar Umur Basmacı ödülü alırken yaptığı konuşmada: Şirketimizin çeşitli bölgesel ve küresel pazarlarda, liderlik, teknolojik yenilik, müşteri hizmetleri ve stratejik ürün geliştirme gibi önemli kriterler noktasında değerlendirilmesi onur ve gurur verici. Tüm bu çalışmalarla beraber Dünyanın tanıdığı sayılı Büyüme ortaklarından Frost & Sullivan tarafından ödüle layık görülmek onur ve gurur verici. dedi. Frost & Sullivan Frost & Sullivan Üstün Yöntem Ödülleri, çeşitli bölgesel ve küresel pazarlarda, liderlik, teknolojik yenilik, müşteri hizmetleri ve stratejik ürün geliştirme gibi alanlarda belirgin başarı ve üstün icraat sergileyen şirketleri teşhis eder. Analizciler endüstrideki üstün yöntemi belirlemek için pazar katılımcılarını kıyaslar ve derinlemesine mülakatlar, analizler ve kapsamlı ikincil araştırmalarla başarım ölçümü yaparlar. (HABER MERKEZİ) AZİZ KOCAOĞLU İGC Yİ ZİYARET ETTİ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ni ziyaret ederek, Başkan Misket Dikmen ve yönetim kurulu üyelerini tebrik etti. Seçim süreci nedeniyle gecikmeli bir ziyaret olduğunu belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, Tebrik ediyorum. Başarılar diliyorum. Sizler kentin sorunlarını dile getireceksiniz, bizler de sizlerden aldığımız eleştirilerle eksiklerimizi gidermeye çalışacağız. Önemli olan birlikte uyum içerisinde çalışabilmek. Yeni dönemde de işbirliğimiz devam edecektir dedi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden Başkan Dikmen de, Cemiyetimizin Büyükşehir Belediyesi ile uzun zamandır devam eden bir işbirliği ve dostluğu var. Basın Müzesi nin yer tahsisi konusunda şahsınızın ve Meclis üyelerinin katkılarını unutmak mümkün değil. Destekleriniz için kurumumuz ve meslektaşlarımız adına bir kez daha teşekkür ederiz diye konuştu. Ziyarette İGC Başkanı Misket Dikmen in yanı sıra, Başkan Yardımcısı Murat Attila, Genel Sekreter Fahrettin Dokak, Sayman Semih Aksoy, yönetim kurulu üyeleri Gaye Karadağ, Erkut Şahin, Mustafa Yılmaz ve Suavi Yardımoğlu da hazır bulundu. (HABER MERKEZİ) TÜLAY YILDIZ Uluslararası Para Fonu na (IMF) 1,6 milyar Euro borcunu ödeyemediği için temerrüde düşen komşu Yunanistan a, Türk denizcilik sektöründen öneri geldi. Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, Yunan armatörlerin dünyanın en zengini olduğunu belirterek, Yunanlı denizcilerde muazzam para var. İsteseler ekonomilerini kurtarırlar. dedi. Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Taner Berksoy ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, İMEAK DTO İzmir Şubesi Meclis Salonu'nda "Türkiye Ekonomisinde Seçim Sonrası Yeni Ekonomik Gelişmeler ve Beklentiler Paneli"ne katıldılar. Panelde konuşan Prof. Dr. Oral Erdoğan, denizcilikteki krizin Yunan denizcilerini yeniden birinci sıraya taşıdığını söyledi. Çin in büyüme oranlarındaki azalmanın denizcilik sektörünü krize soktuğuna dikkat çeken Erdoğan, Denizcilikte tarihi diplerdeyiz. Öyle dipteyiz ki, Yunanlılar gemi alımına yeniden başladı. Yunanlılar ilk defa dünya gemi filosunun lideri haline geldi. Şu an Yunan armatörler dünyanın en zenginleri. İsteseler Yunan ekonomisini kurtarırlar. Ama bana göre Yunanistan krizinin nedeni ekonomik değil siyasi. Avrupa da büyük bir oyun oynanıyor. diye konuştu. GENÇLER İÇİN EL ELE VERDİLER İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş, Akhisar ve Didim li gençlerin aydınlık geleceği için Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Abdurrahman Yılmaz ve Didim Ticaret Odası Başkanı Şaban Üstündağ ile protokol imzaladı. Protokol kapsamında Didim ve Akhisar ticaret odaları üyelerinin birinci derece yakınları, İzmir Ekonomi Üniversitesi ndeki eğitim ücretlerinde yıllık yüzde 15 indirim hakkı kazandı. Törene, Başkan Demirtaş, Yılmaz ve Üstündağ ın yanı sıra İEÜ Rektörü Prof. Dr. Oğuz Esen, Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Ufuk Merde, Didim Ticaret Odası Genel Sekreteri Mustafa Ergan katıldı. Törende konuşan İEÜ Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir Ticaret Odası Eğitim ve Sağlık Vakfı olarak üniversite kurmaya karar verdiğimizde amacımız, iş âleminin ihtiyacı olan hazır eleman yetiştirmekti. Bunda da bugüne kadar başarılı olduk. Gençlerimizin geleceğini oluşturmak için Didim ve Akhisar'dan öğrenci bekliyoruz. Sağlık turizmi çok önemli hale geldi. Sağlık Bilimleri, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ve Tıp Fakültesini kurduk. Tıp Fakültesine seneye öğrenci alacağız dedi. Başkan Demirtaş, 3 milyon dolarlık yatırımla yeni akademik yıl için Akıllı Kampüs projesini geliştirdiklerini kaydetti. Demirtaş, Tamamen yeni kuşakların öğrenme biçimlerine uygun bir yapı oluşturduk. Kurduğumuz sistem bu kapsam ve içerikte Türkiye de hiçbir üniversitede yok. Yatırımı yaparken farklı eğitim teknolojilerini birleştirerek, öğrencilerin tek noktadan bilgiye ulaşmalarını sağladık. Öğrencilerimizin gelecekleri girişimci ve yenilikçi bir şekilde biçimlendirmesi için üniversitemize bekliyoruz diye konuştu. Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Yılmaz, Odamıza kayıtlı 2000 üyemizin çocuklarına yönelik olarak bölgemizin ve ülkemizin güzide üniversitesi ile imzaladığımız protokolle daha çok Akhisarlı öğrencinin tercihinin İzmir Ekonomi Üniversitesi nden yana olacağına inanıyorum dedi. Didim Ticaret Odası Başkanı Şaban Üstündağ da, öğrencilerin geleceklerini en iyi eğitimle şekillendireceklerine inandıklarını söyledi. İzmir Ekonomi Üniversitesi nin Ücretli(Genel) kontenjanlarından kabul edilen ve -Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası ile Didim Ticaret Odası na üye gerçek kişilerin 1. derece kan hısımları ile Tüzel kişi üyelerin temsil ve ilzama yetkili temsilcisi olup aynı zamanda son bir yıldan bu yana ortaklığı olan kişilerin 1. derece kan hısımları olan öğrencilere verilir. Bu öğrencilerin yıllık öğretim ücretlerinde yüzde 15 indirim yapılır. Bu indirim hakkından, ilgili Ticaret Odaları üyesi gerçek veya tüzel kişiler her bir üyelik için bir kere yararlanabilir. Bu indirim öğrencilerin öğrenimine devam ettiği normal öğrenim süresi için geçerli olup yaz okulları ve yurt ücretleri ile uzayan öğrenim dönemlerini kapsamaz. Bu indirimden yararlanmak isteyenlerin aşağıda belirtilen belgeleri Üniversiteye ibraz etmeleri gereklidir. Gerçek kişi olanların İlgili Ticaret Sicil Memurluğundan oda kayıt belgesi. - Tüzel kişi olanların İzmir Ticaret Sicil Memurluğundan "Son 1 yıldan bu yana ortak olduklarını gösteren belge" ile tüzel kişiliği "temsil ve ilzama yetkili olduklarını belirten belge. İndirim hakkından yararlanacak öğrenci ve ebeveynlerinin nüfus fotokopileri. **İndirimlerden yararlanmak isteyen öğrencilerin, kesin kayıt sırasında veya en geç Ekim ayı sonuna kadar ilgili belgelerini Mali İşler Müdürlüğü'ne vermeleri gereklidir. (HABER MERKEZİ) GEMİ ARZI PATLADI Küresel krizin başladığı 2008 den önce 12 trilyon dolar olan dünya ticaret hacminin, şu an 20 trilyon dolara yükseldiğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: Dünya ticareti büyümeye devam ediyor. Ancak sıkıntı gemi arzının anormal şekilde patlamasından kaynaklanıyor. Gemi arzı yüzde 60 artınca, birim gemi başına talep geriledi. Gemi fiyatları zaten düştü, bundan sonra da düşük seyredecektir. Bunu kabullenmemiz gerekiyor. Türkiye olarak daha etkin ve verimli gemilerle nasıl çalışacağımız düşünmeliyiz. Bunu bizden önce İskandinavya ülkeleri düşünmeye başladı. Biz ne yazık ki yeni nesil gemilerde de tedariki yurtdışından sağlamak zorunda kalacağız. EKONOMİDE GELİŞME UFKUNU KAYBETTİK Piri Reis Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. KOMŞU DAKİ KRİZİN SEBEBİ EKONOMİK DEĞİL SİYASİ Dr. Taner Berksoy, Türkiye İdari Bilimler Fakültesi Dekan ekonomisinin dünyanın en kırılgan Yardımcısı Prof. Dr. Erhan 5 ekonomisinden biri olduğuna Aslanoğlu, Çin in düşük dikkat çekerek, Ekonomide bir büyümesinin, dünyada finansal bir problem yokmuş gibi görünüyor. krizi tetikleyebileceği uyarısında Ancak herhangi bir darbede bulundu. Dünyada paranın bol, kredinin ucuz, kredi faizlerinin ise Türkiye ekonomisi dağılır krizinden bu yana ekonomiyi günlük bazda yönetiyoruz. Sıcak para Bu nedenle kapasiteler artıyor. düşük olduğunu belirten Aslanoğlu, ekonomimiz için madde bağımlılığı Fakat talep artmıyor. Merkez gibi. Gelişme ufkunu kaybettik. bankaları para basmalarına rağmen şeklinde konuştu. Türkiye nin çok enflasyon da yükselmiyor. Dünya kırılgan bir koalisyon ile karşı artık enflasyonu değil deflasyonu karşıya olduğunu dile getiren Berksoy, Bu koalisyonun ömrü 2 yılı üretimin azalacağı negatif bir konuşuyor. Bu nedenle talebin ve geçmez. Ama koalisyon sayesinde kısırdöngü ile karşı karşıyayız. Türkiye de risk üreten yapı dedi. Aslanoğlu, Yunanistan ın ve düzelebilir. Siyasi atmosfer peşinden bazı ülkelerin önünde sonunda Euro bölgesinden çıkacağını, değişirse, söylem olarak da risk üretmekten cayarız. dedi. bu durumun iyi yönetilirse Avrupa Piri Reis Üniversitesi İktisadi ve Birliği lehine olacağını vurguladı. YANLIŞ SEÇİM YAPIP hayatınızı karartmayın ŞERİF ERDİKİCİ 6-14 Temmuz tarihleri arasında yapılacak üniversite tercihleri için İzmir Üniversitesi Tercih Danışmanlığı Merkezi aday öğrencilere hizmet vermeye başladı. ÖSYM tarafından yapılan 2015 yılı Lisans Yerleştirme Sınavı sonuçlarının açıklanması ile yaklaşık bir milyon öğrenci ve ailelerinin heyecanlı bekleyişinde bir aşama daha geçildi. Adayların doğru tercih yapmalarında destek olunması amacı ile kurulan İzmir Üniversitesi Tercih Danışmanlığı Merkezi, rehber öğretmenler ve akademisyenleri ile hizmet vermeye başladı Temmuz tarihleri arasında hafta sonu da aday öğrenci ve ailelerinin puanlar, bölümler ve tercihler hakkında ücretsiz danışmanlık hizmeti alabilecekleri merkez saatleri arasında açık olacak. Adaylar ayrıca numaralı telefon ve bilgi@izmir.edu.tr mail adresi aracılığı ile de danışmanlık hizmetinden yardım alabilecek. Urla villalarının olduğu köyde jeotermal sevinci İstemediğiniz mesleği seçmeyin 7 Fakülte, 3 yüksekokul, 3 enstitüsünde 20 den fazla bölümde ön lisans, lisans ve yüksek lisans eğitimi veren İzmir Üniversitesi nin tüm bölüm ve programları konusunda detaylı bilgi alınabilecek Tercih Danışmanlığı Merkezi ne tüm üniversite adaylarını davet eden İzmir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kayhan Erciyeş, adaylar için önemli tavsiye ve uyarılarda bulundu. Üniversite ve bölüm tercihinin kişinin mesleki yaşamı adına en önemli seçimlerden biri olduğuna dikkat çeken Rektör Erciyeş, Adaylarımızın öncelikli tercihi, sahip olmak istedikleri mesleğin doğru tespiti olmalı. İstemediğiniz bir meslek ile ilgili eğitimden başarı ile mezun olmanız mümkün değil. O nedenle puanınızın yeterli olması bir üniversite ya da bölümü tercih etmenizde etkili olmasın. Siz, yeteneklerinize uygun, başarılı olacağınız, sevdiğiniz, ihtiyaç duyulan konularda topluma destek olacağınız meslek için tercih yapın dedi. Tercih yapmadan önce gerek ziyaret ederek, gerek internet sitesi aracılığı ile üniversiteler hakkında detaylı bilgi edinilmesini öneren Rektör Erciyeş, Üniversitenin fiziksel şartları nasıl, akademisyen kadrosu kimlerden oluşmakta ve yan dal, çift ana dal yapma imkânı var mıdır gibi soruların cevapları net bir şekilde öğrenilmeli değerlendirmesinde bulundu. Bu avantajlardan siz de yararlanın İzmir Üniversitesi nin öğrencilere sunduğu eğitim ve olanaklara değinen Rektör Erciyeş, sözlerini şöyle sürdürdü: İzmir Üniversitesi, seçkin akademik kadrosu, günümüz teknolojisine uygun olarak yenilenen alt yapısı, akademik ve sosyal olanakları zemininde öğrencilerini, mesleklerini dünyanın her ülkesinde yapabilecekleri yeterlilikte yetiştiriyor. Dünya vatandaşı kültürü ve dil becerisi kazandıran, öğrenmeyi öğreten akademik eğitimini sanatsal, sosyal ve sportif aktiviteler ile zenginleştiren İzmir Üniversitesi, İzmir in merkezinde yer almanın tüm avantajlarına da sahip. Uygun ücretleri ile liseden mezun olma başarısını gösteren tüm öğrencilere üniversite eğitimi olanağı sunan İzmir Üniversitesi, hayallerini gerçekleştirmek isteyen üniversite adaylarını bekliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın zaman zaman ailesiyle tatil yaptığı Urla villalarının bulunduğu Zeytineli köyünde, AK Parti Urla eski Başkan Yardımcısı Gürbüz Karadağ a ait Karadağ Mühendislik Şirketi ne jeotermal sondaj izni verildi. Şirketin, tarım ve doğal sit alanı olan bölgedeki geniş arazide jeotermale ulaşmak için 11 farklı yerde kuyu açacağı öğrenildi. Zeytineli Köyü sınırlarında yer alan ve 1462 arama ruhsatı numaralı sahada farklı parsellerde sondaj yöntemiyle jeotermal kaynak araması yapılacak. Toplam 11 adet sondaj kuyusu açılacak. Her biri yaklaşık 200 metrekare büyüklüğünde belirlenen çalışma alanları içerisinde arazi hazırlığı ve sondaj ekipmanlarının kurulumu yapılarak faaliyete başlanacak. Çalışmalar sırasında maksimum 400 metre derinliğe inilecek. Proje kapsamında belirlenen sondaj lokasyonlarının tamamı 1/100 bin Ölçekli Çevre Düzeni GÜNDEME DAİR Timuçin GÜNDEM tgundem64@hotmail.com BİR BİR ÖLÜME GİDİYORLAR Ortadoğu ve uzantısı Suriye ve benzer İslam ülkelerinde olanlar utanç verici. Yaşanan dram karşısında dünya yine sus pus. BM, dut yemiş bülbül. AB den çıt çıkmıyor. NATO, ise olanlardan memnun. Bıyık altından tebessümler saçıyor. Ahval ve şerait batının doymak bilmeyen iştah ve arzusu doğrultusunda. Dönemin Başbakanının da eş başkanı olduğunu ballandıra ballandıra deklare ettiği BOP ve GBOP, İslam ülkelerini bir bir parçalara ayırıp zulme maruz bırakırken, batılı ülkeleri daha bir sıkı fıkı hale getiriyor. Aralarındaki buzları eritiyor. Yeni yeni menfaat birlikteliklerinin oluşumuna katkı sağlıyor. Birçok Arap devleti baharı yaşadıklarını zannederken aslında kapkara bir kışın tamda başlangıcında olduklarını geçte olsa anlıyorlar. Türkiye de olduğu gibi. Başlangıçta aktif rol almak, bölge siyasetine yön veren ülke olmayı istedik. Lakin beceremedik. Elimizi uzattığımız dalları bir bir kırdık. Bölge kan revan içerisinde kaldı. Kaynama devam ediyor. Suriye den kaçışlar sürmekte. Doğal olarak da bu işten en çok etkilenen ülke yine biz olduk. Dünyadan yardım beklerken yapayalnız kaldık. Yanı sıra İzmir in demografik yapısındaki değişim süreci de aynı hızla devam ediyor. Kentimize alıcı gözlerle bakıldığında mızrağın çuvala sığmadığı alenen görülmekte. Ciddi güvenlik ve asayiş zaafları oluşmuş durumda. Kaçan Suriyelilerin arasında ülkemize ve İzmir e sızan Işid militanlarının olabileceğine dikkatler çekilmekte. Artık 100 binin üzerinde yeni konuğumuz var. Metazori konuklarımız. Yani kırkta birimiz artık Suriyeli. Yani darda kalmış, zorda kalmış biçarelerden. Yani hazan yaprakları gibi bir oyana bir buyana savrulanlardan. Canlarını kurtarma pahasına, bin bir eza ve cefayı göze alarak çareyi vatanlarından kaçmakta bulanlardanız. Kimileri Urfa ya, kimileri Antep e kimileri de İzmir e düştüler. Milyonlarca mülteci. Cemi cümlesi evsiz, barksız, çoluk-çocuksuz, işsiz- güçsüz kalmış. Neye sebep mi? Kapitalist dünyaya sebep. Emperyalist dünyaya sebep. Petrol maymunlarına, küresel şebeklere, şebekelere sebep. Hani birilerinin eş başkanı olmakla kasım kasım kasılıp övündüğü plandır bölgeyi bugünkü içerisinden çıkılmaz hale getiren. Aslına bakacak olursak; BOP ve GBOP un ana temalarından biride bu kaçışlar vesilesi ile bölgesel insansızlaştırmanın sağlanması. Kaçanlar bilselerdi ki, vatanlarına bir daha dönemeyecekler, vatan diye bir yerlerinin olmayacağını kaçarlar mıydı acep? 15 Mart 2011 de başlamıştı Suriye de iç savaş. Her geçen gün şiddetini daha da arttırdı. Kimin kimi niçin öldürdüğünü unuttuğu bugünlere değin gelindi. Başta da ifade etmiştim, kaçanlardan bir kısmı İzmir e sığındılar demiştim. Neden İzmir e geldiler sorusunun cevaplarının belki de en önemlisi ile geçtiğimiz gün Kızlarağası hanı civarında dolaşırken karşılaştım, sarılıp kucaklaştım. Tokalaştım. Bir güzel halleştim. Derin derin izledim cevabı. İçim cız etti. İnsan olarak yüreğim parçalandı. Çaresizliği gördüm. Ölümün vız gelip tırıs gidişini gördüm. Başka nemi gördüm. Hani televizyonlarda hemen her gün onlarcasının öldüğü Yunanistan a kaçarken tekne alabora oldu, Fırtına mültecileri yuttu, Ege denizi sonları oldu, Dalgaları aşamadılar türünden manşetlerle kamuoyuna duyurulan kaçak Suriyelilerin sonlarının başlangıcındaki hallerini gördüm. Nasıl mı? Kızlaragası ve Hisar civarında deniz malzemeleri, oyuncak ve hırdavat türü malzeme satan bazı işyerleri vardır. Bilirsiniz. Şimdilerde dükkânların vitrinleri, giriş ve çıkışları, Suriyelilerin öncesinde kimseciklerin bakmadığı turuncumu turuncu can yelekleri ile lebalep dolu. Tanesi 35 Tl. Tabi ki fahiş fiyat. Bir dükkâna 15 kadar yaş aralığındaki Suriyelinin girdiği dikkatimi çekmişti. Merak ettim, aynı dükkâna bende girdim. Kulak misafiri oldum ister istemez. Tek dilekleri bir can yeleğine sahip olabilmekti. 35 Tl yi bastıran can yeleğini aldı. Alışveriş tüm esnafın, cümle âlemin gözleri önünde oluyordu. Alanda bilmiyordu aslında aldığının can yeleğimi yoksa yağlı urganı mı olacağını. Belli ki bu gençler bugün, yarın, belki de öbür gün illegal yollardan bir şebekenin ağına düşüp iptidai şartlarda ülkemizden kaçmayı deneyecekler. Başarabilecekler mi? Yoksa yeni yeni manşetlere yeni yeni facia haberlerine konu mu olacaklar? Hülasa, bu insanlar yağmurdan kaçarken doluya tutulmadan, ölüm yolculuğuna çıkmadan, bot ya da teknelere binmeden bir şeyler yapın. Göz göre göre ölmelerine izin vermeyin. Bu işin bir çözümü mutlak vardır. Çözümü bulmaksa siz yetkililerin işidir. Aksi halde bu insanlar gözümüzün önünde bir bir ölüme gitmeye devam edecekler. Sağlıcakla kalın Planı nda, Tarım Arazisi ve Doğal Sit Alanı olarak sınıflandırıldı. Şirket, İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Tabiat Varlıklarını Koruma İşlerinden Sorumlu Şube Müdürlüğü'nden aldığı yazılar ile hazırlıklara başladı. Daha önce Urla İçmeler de sıcak su sondaj izni alan Karadağ, çıkan suyun ruhsatını işadamı Selim Gökdemir e satmıştı. (CİHAN)

9 SAYFA 10 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 4 Temmuz 2015 Cumartesi Mustafa KAYALI mustafakayali20@hotmail.com RAMAZAN AYININ FAZÎLETİ VE ORUCUN FAYDALARI Bugünkü yazımıza, Sevgili Peygamberimizin Sahîh-i Buhârî de geçen çok önemli bir hadîs-i şerîfleriyle başlayalım: Ramazan orucunu farz bilip sevap bekleyerek oruç tutanların günahları affolur. Resûlullah Efendimiz (aleyhisselâm), ramazan ayı hakkında buyurdular ki: Ramazan ayı gelince, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire bağlanır. Ramazan, bereket ayıdır. Allah bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır. [Taberânî] Yine bir hadis-i şerifte buyruldu ki: Ramazan orucu farz, teravih namazı ise sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur. [Nesâî] Ramazan-ı şerifte, oruç tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte, Ramazan ayında, özürsüz, bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz (Tirmizî) buyruldu. Tabii ki dini bir mazeret varsa, oruç tutmamak günah olmaz. İdrakiyle şereflendiğimiz mübarek ramazan ayına hürmet etmek lâzımdır. Çünkü Peygamber Efendimiz Dikkatli olun. Ramazan ayındaki sevap ve günahlar katlarıyla yazılır. Ramazanda çok namaz kılınız. Çok Kur ân-ı Kerîm okuyunuz. Çünkü ramazan ayında okunan Kur ân-ı Kerim in her bir harfi için, Cenabı-ı Hak, Cennet bahçelerinden bir bahçe ihsan eder buyurmuşlardır. Bilindiği üzere, orucun fert bakımından pek çok faydasının yanında, toplumun huzuruna sağladığı çok önemli sosyal faydaları da vardır. Oruç, insanların şefkat ve merhamet duygularını geliştirerek bunun topluma sevgi ve yardım şeklinde yansımasını sağlar. Ramazan ayının manevî atmosferi içinde, farz olan zekâtın dışındaki her türlü sadaka ve maddî yardımlaşmanın da zenginleştirdiği bir ihsan ortamında, nice bunalmış insanların sıkıntı ve problemlerine çözüm ve rahatlık sağlandığı herkesin bildiği bir gerçektir. Hayatında açlık nedir bilmeyen bir insan, yoksulların çektiği açlık ve sıkıntıyı gereği gibi anlayamaz. Fakat oruç tutan kimse açlığın ne demek olduğunu bizzat tatmış olduğundan, yokluk içinde kıvranan fakirlerin, kimsesizlerin çektikleri sıkıntıları içinde duyarak şefkat ve acıma duyguları gelişir. Bunun sonucu olarak da Fahirlere yardım elini uzatarak sıkıntılarını giderir, toplumun huzur ve mutluluğuna katkıda bulunur. Dinimiz, bütün Müslümanlara tek bir vücut gibi kabul etmiş, Müslümanların birbirlerinin dertleri ile ilgilenmelerini istemiştir. Peygamberimizin, Yanı başında komşusu aç olduğu hâlde tok yaşayan, kâmil mü min değildir anlamındaki hadis-i şerifi, konunun önemini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Selam ve dua ile efendim BÜYÜKŞEHİR, İLÇELERİ spor aletleriyle donatıyor Denizli'de 7'den 70'e herkesin spor yapması için birçok yatırım yapan Denizli Büyükşehir Belediyesi, merkez dışındaki 17 ilçede spor aletleri kurmaya başladı. Proje ilk etapta Tavas ve Çivril İlçesi'nde hayata geçirilirken, Denizli merkez dışındaki 17 ilçeye toplam 77 adet spor seti kurulacak. Sağlıklı ve güçlü bir toplumun oluşturulması için birçok alanda çalışmalar yürüten Denizli Büyükşehir Belediyesi, sporda yaptığı yatırımlarla da büyük takdir topluyor. Bugüne kadar açtığı ücretsiz spor kurslarıyla onbinlere spor yaptıran Denizli Büyükşehir Belediyesi, ilçelerdeki vatandaşların da spor yapması için çalışmalarını sürdürüyor. Merkez dışındaki 17 ilçeye toplam 77 adet spor aleti seti kurmak için çalışma başlatan Denizli Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda ilk etapta Tavas ve Çivril İlçesi'nde spor alanları oluşturdu. Denizli Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı söz konusu iki ilçedeki 15 ayrı alana 7'şerli setlerden oluşan spor aletleri yerleştirdi. Çalışmaların diğer ilçelerde de sürdüğü belirtilirken toplamda 77 adet spor aleti seti kurulacağı kaydedildi. Tavas ve Çivril ilçelerinde spor aletlerini kullanmaya başlayan vatandaşlar uygulamadan memnun olduklarını belirterek, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan'a teşekkür etti. "Tüm ilçelerimizde spor yatırımlarımız olacak" Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, toplumun her kesimini spora teşvik etmek ve spor yaptırmak için büyük çaba harcadıklarını vurguladı. Büyükşehir ile birlikte ilçelerde de spor alanında çeşitli yatırımlar yapmaya başladıklarını, özellikle çocuklar ve gençler için birçok mahalleye halı sahalar inşa ettiklerini anlatan Başkan Zolan, "Tüm ilçelerimizde spor yatırımlarımız olacak. Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak topluma yararlı bireyler yetişmesine katkı koymak amacıyla çıktığımız yolda emin adımlarla ilerliyoruz" dedi. "Denizli merkezde ne varsa ilçelerimizde de aynısı olacak" dediklerini hatırlatan Başkan Zolan, "Vatandaşlarımızın daha temiz, daha sağlıklı ve daha güzel ortamlarda spor yapabilmeleri için elimizden geleni yapıyoruz. Biz istiyoruz ki insanlarımız sporu sevsin, hayatlarının bir köşesinde mutlaka spor olsun. Bunun için de elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu. HABER MERKEZİ Subaşıoğlu nun paylaşımı sosyal medyayı salladı Ramazan ayı içinde yoğun bir şekilde iftar davetlerine katılan Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, dün ailesiyle birlikte Adalet Parkı nda iftar yaptı. Yer sofrasında ailesiyle birlikte iftarını açan Başkan Subaşıoğlu nun bu fotoğrafı sosyal medyada büyük ilgi gördü. Başkan Subaşı sosyal medyada kendisine büyük bir ilgi artmasından dolayı çok sevindiğini dile getirdi. Sosyal medyaden gelen mesajlarıda elimden geldiği kadar cevaplamaya çalışıyorum dedi. HABER MERKEZİ Başkan Gürlesin koruyucu ailelerle iftarda buluştu Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, Devlet şemsiyesi altındaki çocuklara sıcak bir yuva sunan, anne-baba sevgisiyle büyüten Koruyucu aileler ve himaye ettikleri çocuklarla birlikte iftar yemeğinde buluştu. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ile ortaklaşa gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Başkan Gürlesin, Çocuklarımızı yuva şefkati anne-baba sevgisiyle büyüten değerli koruyucu ailelerimizle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum dedi. Pamukkale Belediyesi ev sahipliğinde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü organizasyonunda Denizli Polis Evi nde gerçekleşen etkinliğe Vali Şükrü Kocatepe, Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin ve eşi Derya Gürlesin, Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu ve eşi Hacer Subaşıoğlu, Pamukkale Kaymakamı Veysel Beyru, Merkezefendi Kaymakamı Şükrü Görücü, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Ahmet Altın, Pamukkale Belediye Başkan Yardımcıları Selim Arkan, Fahrettin Göksu, Veli Demir, koruyucu aileler ile onların aile ortamında büyüttükleri çocuklar katıldı. Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin de ailelerle etkinlikte bir bir sohbet ederek, Hoş geldiniz dileklerini iletti. Etkinliğin açış konuşmasını yapan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Ahmet Altın, Denizli nin koruyucu aile uygulamasında Türkiye sıralamasında ilk 10 içinde yer alarak önemli bir başarıya imza attığını vurguladı. Devlet korumasındaki çocukların aile ortamında şefkat ve sevgi ikliminde büyümesine olanak sağlayan Koruyucu Aile Hizmetinin daha da gelişmesi gerektiğini belirten Altın, Denizli de 95 koruyucu ailemizin yanında 123 çocuğumuz bulunmaktadır. KORUYUCU AİLELERİ- MİZİ KUTLUYORUM Böylesi özel insanların buluştuğu bir ortamda Koruyucu Ailelerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, Çocuklarımızı yuva şefkati ve aile sevgisi ile büyütmek için gönüllü olan Koruyucu Ailelerimize bu davetimize katıldıkları için çok teşekkür ediyorum. 11 ayın sultanı Ramazan ayımızda böylesi güzel bir iftar ortamında devlet koruması altındaki çocuklarımızı yuva şefkati anne-baba sevgisiyle büyüten değerli koruyucu ailelerimizle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Böylesi önemli bir görev üstlenen koruyucu ailelerimize devletimiz adına çok teşekkür ediyorum. Rabbim bizi böylesi güzel etkinliklerde buluştursun. Denizli de koruyucu ailelerimizin sayıları ve ülke sırasındaki yerimize bakıldığında ilk 10 içinde olmakta memnuniyet verici. Çocuklarımızın gelişimi ve gelecekleri açısından bu sayıları da daha artırmamız gerekiyor. Burada çocuklarımızın ve ailelerimizin mutluluklarını görmek bizleri de mutlu etti. dedi. HABER MERKEZİ Gönül sofrası Fatih'te kuruldu Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin her gün farklı bir mahallede düzenlediği iftar sofrası bu kez Fatih Mahallesi'nde kuruldu. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, alt yapı çalışmalarında önemli bir yol kat ettiklerini belirterek, verdikleri sözleri tutmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Başkan Zolan, Fatih'e bir spor tesisi kazandırmak için yer arayışı çalışmalarının sürdüğünü kaydetti. Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin ramazan ayı boyunca her gün bir mahallede kurduğu iftar sofrası Fatih Mahallesi'nde gerçekleştirildi. Fatih Kapalı Pazaryeri'nde kurulan gönül sofrasına, Denizli Valisi Şükrü Kocatepe ve eşi Sultan Kocatepe, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ve eşi Berrin Zolan, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ve eşi Prof. Dr. Gülseren Bağcı, Vali Yardımcısı Ali Gergibozan, Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, Denizli İl Müftüsü Mehmet Aşık ve davetliler ile mahalle sakinleri katıldı. İftar öncesi alana gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ve eşi Berrin Zolan vatandaşların ramazanlarını tebrik ederek bir süre sohbet etti. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği iftarda ezanın okunmasıyla birlikte oruçlar açıldı. İftarın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Zolan, ramazan ayının bereketini ve manevi atmosferini en iyi şekilde yaşamaya devam ettiklerini belirterek, "Bugün de Fatih Mahallesi'nde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Bu manevi atmosferi hep birlikte yaşadık" dedi. HABER MERKEZİ

10 17 ubat 2013 Per embe 4 Temmuz 2015 Cumartesi

11 17 ubat 2013 Per embe 4 Temmuz 2015 Cumartesi Bülent Arınç,"TBMM Başkanı, AK Partinin değerli bir milletvekili, Milli Savunma Bakanımız seçildi. Bu büyük bir başarıdır. Bu başarıda payı olan herkese teşekkür ediyoruz.yapılacak en acil iş, Türkiye'nin barış, huzur ve kalkınmayı önceleyen istikrarlı bir hükümet kurmasıdır. Bu konuda AK Parti üzerine düşen görevi yapacaktır"diye konuştu HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. 7 Haziran seçimleriyle HDP'ye büyük bir görev ve sorumluluk yüklendiğini dile getiren Baydemir, kendilerinin de canla başla bir çaba içinde olacağını ifade etti HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ,"Biz bu davayı böyle bırakmayacağız, bu dava böyle kapatılamayacak, unutturulamayacak. Bu davayı yeniden açacak, dündeki, bugündeki sorumlularını açığa çıkaracak bir adalet hareketini hep birlikte geliştireceğiz"diye konuştu HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Sivas olaylarıyla ilgili, "Biz bu davayı böyle bırakmayacağız, bu dava böyle kapatılamayacak, unutturulamayacak. Bu davayı yeniden açacak, dündeki bugündeki sorumlularını açığa çıkaracak bir adalet hareketini hep birlikte geliştireceğiz" dedi.yüksekdağ, Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te çıkan olaylarda hayatını kaybeden 37 kişi için İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezine dönüştürülen eski Madımak Oteli binası önünde düzenlenen anma töreninde, gazetecilere açıklamalarda bulundu.sivas'ta 22 yıl önce çok acı ve derin izler bırakan bir olay yaşandığını belirten Yüksekdağ, "22 yıl önce yaşanan katliamın acısı hala çok taze. Bunun tek bir nedeni var. Eğer 22 yıl boyunca bu katliamın katilleri yargılansaydı, onlardan hesap sorulsaydı halkımızın ruhunda ve yüreğinde böyle derin acılar kalmazdı" diye konuştu.sivas'ta yaşananların bütün Türkiye'nin derdi olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, bunun siyasi iktidarın da en temel derdi olması gerektiğini savundu.yüksekdağ, siyasi iktidarın "katliamı" bir dert ve sorun o- larak görmemesi durumunda, 22 yıl sonra da olsa her zaman karşısına çıkacağını, hesap sorulacağını ve defterlerin açılacağını söyledi.sivas olayları davasına zaman aşımı kararı verildiğini belirterek Yüksekdağ, şöyle devam etti:"bir yıl önce çok acı biçimde, insanlarımızın acılarıyla alay edercesine siyasi iktidar ve siyasi iktidarın güdümündeki yargı, bir insanlık suçu karşısında zaman aşımı kararı verdi ve dosyayı kapattı. Bu dosya halkın vicdanında, mücadelesinde, hafızalarda, sokaklarda, toplumsal yaşamda kapanmaz. Sivas davasına zaman aşımı kararı verdirip kapattıran ve 'bu karar Türkiye'ye hayırlı uğurlu olsun' diyen siyasi iktidara en büyük cevabı halk, 7 Haziran'da verdi. (AA)

12 17 4 Temmuz ubat Per Cumartesi embe AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nebati,"Şimdi uzlaşı, ortaklık kültürünün geliştirilmesi, gerginliklerin bitirilmesi ve hep birlikte Türkiye'yi yeniden inşa etme zamanıdır.kırmızı çizgimiz yok, şartlarımız yok. Kırmızı çizgimiz bu milletin çizgisi, şartlarımız bu milletin şartlarıdır"dedi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati, şimdi uzlaşı, ortaklık kültürünün geliştirilmesi, gerginliklerin bitirilmesi ve hep birlikte Türkiye'yi yeniden inşa etme zamanı olduğunu söyledi.gümüşhane Belediyesi Aşevi'nde vatandaşla birlikte orucunu açan Nebati, 7 Haziran seçimlerinin hayırlara vesile olmasını diledi.milli idarenin seçimde kendilerine açık şekilde mesaj verdiğini belirten Nebati, sözlerine şöyle devam etti:"milli irade bize 'AK Parti teşkilatları, milletvekilleri, belediye başkanları, meclis üyeleri 12 yılı aşkın süredir bize büyük hizmetlerde bulundunuz, büyük işler yaptınız, bizi ayağa kaldırdınız. Hastaneler, okullar, yurtlar, üniversiteler açtınız ama sizden biraz daha fazla çalışmanızı, biraz daha gayret göstermenizi istiyoruz. Bu hizmetleri çok daha derin ve yoğunluklu şekilde yapın diye önce şöyle bir koalisyon hükümeti kurar ve bu koalisyon hükümetiyle de bize hizmetlerde bulunursanız size teşekkür ederiz. Siz her ne kadar tek başına iktidar olma şansını yakalamazsanız bile bizim i- rademizle yüzde 41 gibi büyük oy oranına, 258 milletvekili sayısına ulaştınız ve şimdi sizden beklentimiz koalisyon hükümeti kurmanızdır' dedi. (AA) Başbakan Ahmet Davutoğlu, "MHP ve CHP senaryoları üzerinde çalışan iki alt komite kurduk. Onlar da ciddiyetle çalışmalarını yürüttüler. Bana sundular. Burada, her şeyden önce yöntem ne olacak? Yol haritası, zamanlama itibarıyla ve muhteva, bütün bunları derinlemesine çalışıyoruz"diye konuştu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik,"Hiç kimseye ne kapımızı kapatmışız ne kırmızı çizgi koymuşuz. Bir kırmızı çizgimiz var, insanımızın ve ülkemizin istikbali. Biz, herkesi sorumlu siyasete davet ediyoruz."dedi MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın,"CHP neden Ekmeleddin İhsanoğlu'nu Meclis Başkanı seçtirmeyi düşünmemiş, onu desteklememiştir?"dedi

13 SAYFA 14 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 41ubat Temmuz Perşembe Cumartesi Kuru meyvecilerden Çin atağı Konak'ta parklar SİL BAŞTAN EKREM YELMAZ Konak Belediyesi kent peyzajını bozan ve kullanışsız hale gelen parklarda başlattığı kapsamlı yenileme ve bakım çalışmalarını sürdürüyor. Zeytinlik Mahallesi'ndeki Tülay Aktaş Parkı'nı yepyeni bir görünüme kavuşturan belediye ekipleri son olarak Güzelyalı Semti'nde her gün binlerce kişiyi ağırlayan Mehmet Ali Akman Mahallesi'ndeki üç parkta çalışma başlattı. Bölge halkından gelen y- oğun talepler üzerine harekete geçen Park ve Bahçeler ile Fen İşleri Müdürlüğü ne bağlı ekipler toplam 5 bin 350 metrekarelik alanı kapsayan üç parkta kapsamlı bir bakım ve yenileme çalışmasına girişti. Mehmet Ali Akman, Ali Rıza Akıncı ve 4/4 parklarında yürütülen düzenlemeler kapsamında mevcut yeşil alanlar mevsime uygun ağaç ve çiçeklerle renklendirilirken, yeni yürüyüş yolları, s- por ve oyun alanları yapılarak parklar daha kullanışlı hale getirilecek. CAN DOSTLAR UNUTULMADI Vatandaşların parklardan en iyi şekilde yararlanabilmesi için yürüyüş yolları çoğaltılacak ve tartan pist yapılacak. Mehmet Ali Akman Parkı'nda bulunan ve bakımsız kaldığı için spor yaparken tehlike oluşturan basketbol sahası standartlara uygun hale getirilerek güvenli spor yapma imkanı sağlayacak. Parktaki çocuk oyun alanları ve spor gruplarının da sayısı artırılacak. Ali Rıza Akıncı Parkı'na ise inşa edilecek havuz ile park daha güzel bir görünüme kavuşturulurken, evcil hayvanı olan vatandaşlar için köpek oyun ve eğitim alanı oluşturulacak. IŞIL IŞIL OLACAK Yepyeni bir çehre kazanacak olan parklar arasında yer alan 4/4 Parkı nda ise özellikle çocukların özgürce oyun oynayabileceği bir alan inşa edilecek. Kurulacak alanda çocuklar oyun oynamanın tadını güven içinde doyasıya çıkaracak. Yenileme çalışmaları kapsamında üç parkta da aydınlatma sistemleri komple değiştirilirken otomatik sulama ve damlama sistemine geçilerek zaman ve su tasarrufu sağlanacak. Ayrıca görme engelliler için döşenecek kabartmalı kaldırım taşları ile engelli vatandaşların parkları en iyi şekilde kullanması sağlanacak. Başlatılan hummalı çalışmalar sonunda Güzelyalı halkının nefes aldığı üç park yepyeni bir görünümle bölge halkına hizmet verecek. Öte yandan Konak Belediyesi parklara çıkan sokakları da unutmadı. Bölgede kapsamlı bir çevre düzenlemesine girişen ekipler park yenilemelerine paralel olarak sokakları da yeniliyor. KİPA'YA YENİ CEO Türkiye'nin önde gelen perakende zinciri Kipa'nın CEO'luğuna, Tesco'da 40 yıllık uluslararası tecrübeye sahip Bill O'Neill getirildi. 1 Temmuz itibarıyla göreve başlayan William Patrick Bill O'Neill, Asya ülkelerinde bir dizi üst düzey görevler yaptıktan sonra Türkiye'ye geldi. O'Neill, son olarak Kipa'nın ana hissedarı Tesco'nun Hindistan'da Tata ailesi ile ortak işi olan Star Bazaar'da, Operasyonlar Direktörü/COO olarak görev yapıyordu. Bill O'Neill, Kipa Yönetim Kurulu Başkan Vekili, İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdür (CEO) görevini Jeff Adams'tan devraldı. İngiltere'nin yanı sıra Hindistan, Malezya ve Japonya'da üst düzey pozisyonlarda bulunan O'Neill, "Genç ve dinamik nüfusuyla Tesco için önemli bir pazar olan Türkiye'de ve Kipa'da çalışmaktan mutlu ve gururluyum. Eşim ve ben Türkiye'de çok mutlu olacağımıza inanıyoruz. Kipa'daki mesai arkadaşlarımla el ele vererek, Türkiye'nin önde gelen perakende zincirini daha da güçlendirmek için çalışacağız." dedi. (HABER MERKEZİ) Çin'i hedef pazar olarak seçtiklerini açıklayan Kuru Meyve Tanıtım Grubu Başkanı Öz, "2023 yılında 3 milyar dolar ihracat hedefledik. Bu hedefe ulaşmada Çin'i çok önemsiyoruz." dedi NİHAL ÖZKEN Türkiye'nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu kuru incir, kuru kayısı, çekirdeksiz kuru üzüm ve Antep fıstığının dünya genelinde daha fazla tüketimi için kurulan Kuru Meyve Tanıtım Grubu, Çin'i hedef pazar olarak seçti. Kuru Meyve Tanıtım Grubu (KMTG) hedef ülke belirlediği Çin'de anlaştığı PR firması Hill & Knowlton'ın organizasyonunda Pekin World Summit Wing Hotel'de düzenlediği basın toplantısı ile Türk kuru meyve ürünlerinin tanıtımının startını verdi. Çin'de alım gücü yüksek, sağlıklı beslenmeye önem veren 200 milyonun üzerinde bir nüfus olduğunu belirten KMTG Başkanı Osman Öz, bu kitleye dünyanın en sağlıklı, lezzetli, enerji kaynağı ve kaliteli kuru meyvelerini tanıtmayı ve onların bu ürünleri daha fazla tüketmelerini hedeflediklerini kaydetti. YENİ HEDEF VE ÇİN Çin'e son yıllarda özellikle kuru incir ihracatının arttığını i- fade eden Öz, "Türk kuru meyve ihracatçılarının geleneksel pazarı Avrupa Birliği. Bu pazardaki ekonomik durgunluk bizleri alternatif pazar aramaya yöneltti. Çin'i hedef pazar o- larak çok önemsiyoruz yılında Çin'e 2 bin 70 ton kuru incir ihracatı karşılığı 6 milyon 110 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatımız ise 1 milyon 728 bin dolar oldu. Toplamda ise 8 milyon 276 bin dolar ihracat yaptık. Çin gibi dev bir ülkede yapılacak tanıtımla bu rakamların çok üzerine çıkacağımıza inanıyoruz. Türk kuru meyve sektörü 2023 yılında 3 milyar dolar ihracat hedefliyor. Bu hedefe ulaşmada Çin'i çok önemsiyoruz." dedi. Soldan sağa: 4 FARKLI TATLI İKRAM EDİLDİ Kuru Meyve Tanıtım Grubu'- nun Pekin'deki basın toplantısına ulusal ve yerel basın mensuplarının yanı sıra sosyal medyada popüler kişiler, beslenme uzmanlarının da bulunduğu 30'a yakın kişi katıldı. Pekin Ticaret Müşaviri İlker Özdem ve Pekin Büyükelçiliği Müsteşarı Bengü Yiğitgüden de toplantıya katılarak bir sunum yaptı. Basın toplantısının yanı sıra tadım etkinlikleri de düzenlenen organizasyonda Türk kuru inciri, kuru kayısısı, Antep fıstığı ve kuru üzümü kullanılarak özel bir aşçı tarafından yapılan dört farklı tatlı ikram edildi. Basın toplantısıyla eş zamanlı olarak büyük hipermarketlerin birinde tadım etkinliği 1-2 Temmuz tarihleri boyunca sürdü. Kuru Meyve Tanıtım Grubu, 3-5 Temmuz 2015 tarihleri arasında Pekin Fuar Merkezi'nde düzenlenen Pekin İthal Gıda Fuarı 2015'e de ( CİPFE 2015) katılıyor. Mesleki eğitimde Alman modeli İLE TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLACAĞIZ NURETDİN MEMUR Alman-Türk Ticaret Sanayi Odası nın Çin de büyük başarı kazanan ikili (mesleki) eğitim modelinin Türkiye deki pilot uygulaması için seçtiği kent İzmir, seçtiği proje ortağı Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) oldu. EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İ- brahim Gökçüoğlu, Alman- Türk Ticaret ve Sanayi O- dası Genel Müdürü Jan Nöther in ziyaretinde yaptığı konuşmada EBSO nun sanayicinin istediği nitelikte teknik eleman ihtiyacının karşılanmasına yönelik ilgili kurumlar ve paydaşlar ile bir dizi çalışma gerçekleştirdiklerini ifade etti. Gökçüoğlu, Alman ikili eğitim sistemini esas alan projeyi EBSO Yönetim Kurulu nda detaylı bir biçimde inceleyerek karar vereceklerini belirterek İş dünyasının yetişmiş teknik eleman ihtiyacını giderecek bu proje hayata geçirildiğinde Türkiye ye örnek olur. diye konuştu. ÇİN DE BÜYÜK BAŞARI KAZANDI Alman- Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK) Genel Müdürü Jan Nöther, Ege Bölgesi Sanayi Odası nı ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İ- bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca 1. Kökboyası. 2. Mideye uygun olan, mideye iyi gelen. Avuç içi. 3. Akarsu yatağı, mecra. Akdeniz, Marmara ve Atlantik Okyanusunda yaşayan bir balık. 4. Bir meyve. Kent, şehir. 5. Arapçada birinci tekil şahıs, ben. Bayındırlık. 6. Adam öldürme. 7. Salgın hastalık. Mısır ın plaka işareti. 8. Bir bağlaç. Elçilik uzmanı. 9. Çıplak, özgür, hür. Vilayet. Bir meyve. 10. Uza devim. 11. Zehir, ağı. Demiryolu durağı. 12. Ayakkabı çekeceği. Fikir, düşünce. 13. Kayınbirader. Kekliğin boynundaki siyah halka. 14. Bir nota. Borsada kesin vadeli değerlerin kuru ile prim değer kuru arasındaki fark. Eski Mısır da bir tanrı. 15. Cüzamlı. Tatlı bir besin maddesi. 16. Kokulu bir bitki. Yeşil Abanozun eşanlamlısı. 17. Haz. Muhammet in annesinin adı. Bayrak. 18. Bir renk. Güzel sanatların bir dalı. 19. Piyasada etki ya da tepki. Alt, aşağı. 20. Bir duygunun, tasarının veya güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. Eskiden Beyoğlu na verilen ad. Yukarıdan aşağıya: brahim Gökçüoğlu ile biraraya geldi. Proje hakkında detaylı bir sunum gerçekleştiren AHK Genel Müdürü Nöther, Çin de büyük başarı kazanan Alman ikili eğitim sistemi hakkında bilgi verdi. Çin de 25 proje yürüttüğünü aktaran Nöther, Uygulanması planlanan modele göre Alman ve Türk eğitmenleri, pilot meslek okulunda seçilecek 100 öğrenciye eğitim müfredatını gözeterek eğitim verecek. Projenin yönetimini destek v- eren firmalar ile Türk ve Alman partner temsilcilerinden oluşan eğitim yönetim kurulu yaparken bizler koordinasyonu sağlayacağız. Böyle bir projenin ortaklaşa gerçekleşmesini diliyoruz. dedi. HER ÖNERİYE AÇIĞIZ EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu da yaptığı konuşmada mesleki eğitimin önemine değinerek, şunları kaydetti: Oda olarak mesleki eğitimin önemini biliyoruz. Odamız koordinatörlüğünde kentimizde eğitim kurumları, üniversite temsilcilerinin katılımı ile oluşturduğumuz teknik eğitim çalışma grubu ve Üniversite Sanayi İşbirliği Koordinasyon Kurulu (USKK) olarak eğitimin her kademesinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Birliktelik içerisinde faydalı her öneriye açığız. Dünkü bulmacanın cevapları 1. Fakat, lakin. Bir iş için gerekli olan malzemelerin tümü. Lüfer balığının irisi. Duman karsı. 2. Kaşındırıcı bir deri hastalığı. Duvarcıların doğrultu bulmakta kullandıkları şakul ipi. Balık avlamakta ya da odun taşımakta kullanılan büyük kayık. 3. Yönetici. SELİM ( Ünlü bir yazarımız ). Benzenden türeyen bir amin. 4. Çabuk ve kolay kavrayan. Kaz Dağlarının mitolojik devirlerdeki adı. Emanet olarak. Kiloamperin simgesi. 5. Şikâr. Hareket olaylarını inceleyen bilim dalı. Parça, lokma. Erden çavuşa kadar olan askerler. 6. Eskiden Roma kentine verilen ad. Kaynar suda haşlanıp üzerine yağ gezdirilen mısır unu yemeği. Bir anda oluveren, apansız. Müzikte durak işareti. 7. Bir yerin düzen ve güvenlik içinde olması durumu. Sodyumun simgesi. Güzel sanat. Demir kiri. 8. Karşılık olarak, benzetilerek yapılan davranış veya söz. Mermerde bulunan sert kısım. Orta Amerika da, Antiler denizi kıyısında bir devlet. 9. Özel gezinti gemisi. Bir cetvel türü. iyi, güzel. Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı. Buyruk, komut. 10. Yapı, heykel gibi şeylerin taslak durumundaki küçük örneği. Baş sağlığı dileme. Bilgin. Arjantin in plaka işareti.

14 SAYFA 15 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR 17 4 Temmuz Şubat Perşembe Cumartesi Trabzonspor, yurt dışı kampı için Hollanda'ya gitti Trabzonspor, yeni sezon hazırlıkları kapsamında yapacağı yurt dışı kampı için Hollanda ya gitti. Ersun Yanal ile yolların ayrılmasının ardından dün gece göreve getirilen teknik direktör Şota Arveladze de kafilede yer aldı. Trabzon Havalimanı ndan özel uçakla saat de Almanya nın Düsseldorf şehrine uçan Trabzonspor kafilesi, oradan da karayolu kamp yapacağı ile Hollanda nın Arnhem şehrine geçecek. Yeni hocası Şota Arveladze yönetiminde bu akşam saatlerinde ilk antrenmanını yapacak olan Bordo-mavililer, 14 Temmuz a kadar çalışmalarını orada sürdürecek. Daha sonra da UEFA Avrupa Ligi 2. ön eleme maçı için Trabzon a dönecek. Trabzonspor, Hollanda kampına 30 futbolcuyla gitti. Bordomavililerde geçtiğimiz sezonun sonlarında yaşadığı sakatlık nedeniyle 6 ay sahalardan uzak kalacak Jose Bosingwa, sakat olduğu için ülkesinde tedavi gören Cardozo ile ülkesinde sıtmaya yakalandığı ve tedavi gördüğü gerekçesiyle izin alan Waris kafilede yer almadı. Milli maçlar nedeniyle fazla tatil yapamayan Carl Medjani ile yeni transfer Stehane M bia da izinli oldukları için kampa götürülmedi. Medjani nin 6 Temmuz, M bia nın ise 9 Temmuz da takıma katılacağı belirtildi. Havalimanında basın mensuplarının sorularını cevaplandıran teknik direktör Şota Arveladze, evine geldiği için mutlu olduğunu söyledi. Trabzonspor da çok güzel yıllarının geçtiğini hatırlatan Gürcü hoca, Aradan bayağı zaman geçti ama uzak kalamıyorsun. O yüzden sanki 18 sene değil de 18 ay olmuş gibi geldi. Şüphesiz burası benim evim. Çok sevdiğimi bir yer, çok sevdiğim bir halk, havası da belli. Hedef belli bunda hiç şüphe yok, soru işareti yok. İnşallah her şey güzel geçer. dedi. Böyle bir görev için bu sezon bir beklentisinin olmadığını ifade eden Şota, Ersun Yanal ın yeni sezon hazırlıkları öncesi görevinden ayrıldığını ve ondan sonrasının hızlı geliştiğini belirtti. CİHAN ATLETİZM TAKIMI COŞKUYLA KARŞILANDI Çin'in Wuhan kentinde gerçekleştirilen Liselerarası Dünya Atletizm Şampiyonası'nda takım halinde ikinci olan Faik Çelik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Atletizm Takımı, Bursa'da coşkuyla karşılandı. Uluslararası Okul Sporları Federasyonu tarafından düzenlenen ve 26 Haziran'da başlayıp, 2 Temmuz'da sona eren şampiyonada 2 farklı kategoride 6 sporcuyla mücadele ederek takım halinde ikinci olan kafileye Çin dönüşü okul önünde karşılama töreni düzenlendi. Okul müdürü Nur Tutkun, törende yaptığı konuşmada, yarışmaya çok umutla gittiklerini aktararak, dünya ikincisi olarak güzel bir sonuçla döndüklerini söyledi. Bu derecenin çok büyük önem taşıdığının altını çizen Tutkun, şöyle konuştu: "Şampiyonada Asya ülkeleri de dahil 30 ülke takımıyla yarıştık. Bundan 2 yıl önce 5 puan farkla dünya ikincisi olmuştuk. Birinciliği kaçırdığımız için çok üzülmüştük. Bu sefer de 3 puan farkla yine dünya ikincisi olduk. Birinci olacağımıza o kadar inanmışız ki ikincilik çok büyük derece olmasına rağmen, biz birinciliği kaçırdık diye düşündük. Sporcularımız, öğrencilerimiz ve orada yarışan herkesin takdirini kazandık. Sporcularımızla bireysel röportajlar yaptılar. Tüm sporcularımızın puanlarını ülkeler tek tek takip ettiler ve sürekli gelip beni kutladılar." Törende başarılı sporculara, Yıldırım İlçe Kaymakamı Mehmet Yapıcı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Muhsin Özlüyurt ve Yıldırım İlçe Milli Eğitim Müdürü Sebahattin Dülger plaket ve hediyeler takdim etti. Tören sonunda öğrenciler sevinçlerini arkadaşları ve öğretmenleriyle paylaştı. AA Anelka Hindistan'da oyuncu ve teknik direktör oldu Geçtiğimiz sene Hindistan Süper Lig takımı Mumbai City'de top koşturan Fransız yıldız Anelka, eski takımında hem oyuncu hem de teknik direktör görevini yapacak. Geçtiğimiz yıl aynı anda hem oyuncu ve teknik direktörlük görevini, Chennayin takımında forma giyen İtalyan defans oyuncu Marco Materazzi yapmıştı. Açıklamada bulunan Anelka, takım sahibi olan Bollywood aktörü Ranbir Kapoor'a teşekkür ederek, ''Seneye yeni bir istekle başlayacağız. En iyisini yapmaya çalışacağız.'' dedi. Anelka'nın takımını Mumbai City 8 takımdan oluşan Lig'de 7. sırada bitirebilmişti. CİHAN Enes Ünal Manchester'da 18 yaşındaki futbolcu, ailesi ve menajeriyle beraber Türk Hava Yollarına ait tarifeli uçakla yerel saatle 22.40'ta Manchester Havaalanı'na indi. Enes Ü- nal'ın yarın sağlık kontrolünden geçmesi bekleniyor. Bursaspor'un 25 Ağustos 2013'te Galatasaray ile yaptığı lig maçında ilk kez forma giyen ve bu maçta sarıkırmızılı takımın filelerini havalandıran Ünal, lig tarihinin gol atan en genç futbolcusu olarak tarihe geçmişti. Bursaspor Kulübünün eski futbolcularından Mesut Ünal'ın oğlu olan Enes Ü- nal, Guardian gazetesinin geçen yıl ekim ayında hazırladığı ve dünyanın çeşitli liglerinde forma giyen 40 futbolcunun yer aldığı "gelecek vadeden futbolcular" listesine Türkiye'den giren tek isim olmuştu. Genç milli takımlarda da forma giyen Enes Ünal, geçen sezon ligde 18 maçta 194 dakika sahada kaldı ve bir gol attı. AA ELAZIĞSPOR'DA SEZON HAZIRLIKLARI BAŞLADI PTT 1. Lig takımlarından E- lazığspor, sezona Bolu'da günde çift antrenman yaparak hazırlanıyor. Karacasu beldesinde bulunan bir otelde kampa giren Elazığsporlu oyuncular, teknik direktör Bayram Bektaş yönetiminde sezon hazırlıklarına devam ediyor. Teknik direktör Bayram Bektaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, kampın iyi gittiğini belirterek, "Oyuncularımız istekli, arzulu ve iyi çalışıyorlar. Hava, sahalar ve bulunduğumuz otellerin şartları da çok iyi. Günde çift idman yaparak kampımızı devam ettiriyoruz" dedi. Transferler konusunda da bilgi veren Bayram Bektaş, "Kampa Lokomotiv Sofya'dan transfer ettiğimiz Lamjed Chehoudi, Tayfun Aksoy ve Mehmet Yiğit katıldı. Denenmek için gelen yurt dışından 2 oyuncu var. Kaleci Serdar Kulbilge cumartesi gününe kadar izin istedi. Bunların dışında da katılan olacak" ifadelerini kullandı. Bektaş, Bolu kampı süresince 2 hazırlık maçı yapacaklarını vurgulayarak "9 Temmuz'da Altınordu ile maçımız olacak. 14 Temmuz'da da İran'dan bir takımla maç yapacağız. Bu maçın ardından Bolu kampını bitireceğiz" şeklinde konuştu. AA

15 SAYFA 16 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Peçeli baykuşa İKİNCİ HAYAT! Manisa'da bir çiftçinin yaralı ve aç halde bulduğu, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan peçeli baykuş tedavi gördüğü İzmir'de, bakıcısı Fatoş Mutlu'nun ilgisi sayesinde hayatta kaldı Manisa'da bir çiftçinin yaralı ve aç halde bulduğu, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan "peçeli baykuş", tedavi gördüğü veteriner k- liniğinde, bakıcısı Fatma Mutlu'nun ilgisi sayesinde sağlığına kavuştu. Manisa'nın Saruhanlı ilçesinde, bir çiftçi tarafından aç ve bir bacağı kırık halde bulunan "peçeli baykuş", Manisa Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Reyhan Elbirliler aracılığıyla İzmir'deki özel bir veteriner kliniğine tedaviye getirildi. Henüz 10 günlükken bulunan ve hayatta kalma ihtimali düşük olarak görülen kuşun bacağındaki açık yarası ve kırığı tedavi edildi. Peçeli baykuşların gece avcıları olması nedeniyle klinikte özel bir karanlık oda oluşturularak, kendini doğal ortamda hissetmesi sağlandı. Ancak beslenmeyi reddeden yavru, kendisiyle ilgilenen veteriner teknikeri Fatoş Mutlu'ya bir hayli alıştı. Yalnızca Mutlu'- nun elinden yemek yiyen baykuş, böylece hayatta kaldı. Mutlu, etobur baykuşu ona uygun mamalarla besliyor. "Yanıma kimseyi yaklaştırmıyor" Mutlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada çocukluğundan beri baykuşlara ilgi duyduğunu ama daha önce hiç yakından teması olmadığını söyledi. Yavru baykuşun geldiğinde durumunun çok kötü olduğunu, kendisinin de onunla ilgilenmek istediğini aktaran Mutlu, şöyle devam etti: "İlk zamanlar yemeyi reddediyordu. Karanlık bir ortama aldıktan sonra daha mutlu oldu. Kafesinin içine kutu koydum, geceleri oraya girip uyuyor. Temizliğiyle, beslenmesiyle her şeyiyle ilgileniyorum. Günde 2-3 kere yemek yiyor. Benim elimden başka kimseden yemek yemiyor. Geldiğinde kaçıyordu herkesten, ben ısrarla sevmeye çalıştım, sohbet ettim. Ona güven verdim. Aramızda bir bağ oluştu. Beni annesi gibi görüyor. Yanıma kimseyi yaklaştırmıyor, koruma içgüdüsüne sahip." Mutlu, baykuş iyileştikten sonra ayrılmak zorunda kalacağını dile getirerek, "Ayrılacağız ama onun iyiliği için. Çok seviyorum onu, kendi çocuğum gibi bakıyorum ama daha mutlu olacağı için doğada yaşaması gerekiyor" dedi. "Uğursuz diye yuvaları dağıtılıyor" Baykuşun tedavisi yapan veteriner Uğur Dayıoğlu, geldiğinde ayağında kırık olan yavrunun doğada tek bacakla yaşamasının mümkün olmadığını vurguladı. Amaçlarının onu doğada yaşayabilir hale getirmek olduğunu kaydeden Dayıoğlu, "Bacağını kurtarmaya çalışıyoruz. Eğer ayakla ilgili sıkıntısı olursa onun bakımı için uygun bir ortam oluşturacağız" diye konuştu. Dayıoğlu, peçeli baykuş neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, bu nedenle koruma altında olduğunu belirterek, "Maalesef Türkiye'de baykuşlar uğursuz oldukları inanışı nedeniyle zarar görüyor. Dünyanın birçok ülkesinde, kemirgenleri tüketmesi ve doğadaki kemirgen nüfusu dengelemesi sebebiyle şans getirdiklerine inanılır aslında. Türkiye'de çok ciddi şekilde yuvaları dağıtılıyor, öldürülüyor" i- fadelerini kullandı. (AA) BU SEFER kadın OLSUN Her platformda kadınların Türkiye Büyük Millet Meclisi ndeki (TB- MM) temsil oranının en az yüzde 50 olması gerektiğini savunan Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Betül Elmasoğlu, son seçim sonuçlarına göre kadınların yine yok sayıldığının tescillendiğini söyledi. Siyasetçilerden bu açığı kapatmaları için kurulacak hükümette mutlaka kadın bakan olmasını istediklerini dile getiren Elmasoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı isminin değiştirilerek kadın kelimesinin de eklenmesini ve kadın sorunlarının çözümü için bakanlığın daha aktif olması gerektiğini vurguladı. KADIN VEKİL SAYISI YETERSİZ Elmasoğlu, yaptığı açıklamada, bir önceki seçimlere göre kadın vekil sayısında artış olduğunu ancak bir türlü istenilen seviyeye ulaşılamadığına dikkat çekti. Elmasoğlu, 2011 de 79 kadın vekilin Meclis in yüzde 14 ünü oluşturduğunu 2015 seçimleriyle birlikte 97 kadının Meclis e girerek oranı ancak yüzde 18 e çıkarabildiğini kaydetti. Türkiye nin muhasır medeniyetler düzeyine gelebilmesi için kadın erkek eşitliğinin her alanda sağlaması gerektiğini ifade eden Elmasoğlu, Kadınların sosyo-ekonomik özgürlüğünün başlayacağı ülkenin en büyük temsil yeri olan TBMM dir. Yaklaşık 80 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan yüce Meclisimizde ataerkil anlayış maalesef devam ediyor. Henüz daha burada bir eşitliği sağlayamıyorsak kadınlar için refah düzeyi artmış, kadın cinayetlerinin, kadın suiistimallerinin ve çocuk yaştaki kızların evlendirilmediği bir gelecekten bahsedemeyiz. Karar mekanizmasında kadınların olmadığı bir mecliste kadınlar için projeler üretileceğine hiçbir zaman inanmadık ve inanmayacağız. dedi. (CİHAN) İzmir'e gelen turist sayısı yine düştü İzmir'e hava ve deniz yoluyla gelen turist sayısı gerilemeye devam ediyor. Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre kente gelen turist sayısında yüzde 8,1 düşüş gözlendi. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgiye göre Haziran ayında İzmir'e 112 bin 330'u havayolu, 33 bin 638'i deniz yoluyla olmak üzere toplam 145 bin 968 kişi geldi. Geçen yılın Haziran ayına göre yüzde 8 düşüşün görüldüğü giriş rakamları, Ocak-Haziran döneminde de yüzde 12,3 gerilemeyle 425 bin 360 olarak gerçekleşti. Turizm rakamlarında havayolunda yüzde 4,8, deniz yolunda ise yüzde 17,5'lik gerileme görüldü. (AA) Yatağan ilçesinde pastanesi bulunan Özcan Çamur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üç çocuğundan ikisinin balığı sevdiğini, birisinin sevmediğini söyledi. Kızına balık yedirebilmek için çeşitli fikirler geliştirdiğini belirten Çamur, bunlardan birisinin de balıklı dondurma üretmek olduğunu dile getirdi. Çamur, ustası ile yaptığı fikir alışverişi neticesinde balıklı dondurma ürettiklerini anlatarak, "Öğüttüğümüz balıkla oluşturduğumuz karışımı dondurma yaparken kullanıyoruz. Böylece balıklı dondurmayı ürettik. İlk olarak kızıma yedirdim ve oldukça beğendi" dedi. Daha sonra balıklı dondurmayı müşterilerine ulaştırmayı planladıklarını ifade eden Çamur, üzerinde biraz daha çalışarak balıklı dondurmayı geliştirdiklerini kaydetti. Piyasaya sürmeden önce yaklaşık 400 kişiye haberleri olmadan balıklı dondurmayı tattırdıklarını aktaran Çamur, "Değişik yorumlar aldık. Tabii balıklı olduğunu fark edemediler. İçerisinde badem gibi bir şey olduğu yönünde yorumlarda bulunuldu. Sonuçta sevildi ve beğenildi. Biz de üretimini yaparak piyasaya sürmeye başladık" şeklinde konuştu. MISIR TARLASINDA BALIK AVI Yıllardır toprağa yatırım yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu kez bambaşka bir alana, tatlı su balıkçılığına el attı. Belediye, üreticiye balıkçı teknesi, motoru, ağ malzemeleri, soğutma konteyneri ve buz makinesi dağıtacak Figen Bulam Yıllardır toprağa yatırım yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu kez bambaşka bir alana, tatlı su balıkçılığına el attı. Tarımsal kalkınma kooperatiflerinden sonra ilk defa bir su ürünleri kooperatifi ile protokol imzalayan Büyükşehir Belediyesi, tarlaları Beydağ baraj gölünün altında kalan üreticilere balıkçı teknesi, motoru, ağ malzemeleri, soğutma konteyneri ve buz makinesi verecek. Daha önce silajlık mısır üreten eller, şimdi ağda balık çekecek. Türkiye de sözleşmeli üretim modelini uygulayan ilk yerel yönetim olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, yerli üreticiye verdiği destekleri her geçen gün çeşitlendirerek artırıyor. Ücretsiz dağıttığı meyve fidanı, sebze fidesi, arılı arısız kovan, kıl keçisi tekesi, sakız koyunu koçu; bedelsiz yaptığı toprak analizleri ve organik tarım destekleriyle toprakla çalışan üreticinin yüzünü güldüren Büyükşehir Belediyesi, şimdi yeni bir açılımla balıkçılık için önderlik ediyor. Beydağ Su Ürünleri Kooperatifi ile protokol imzalayan Büyükşehir, bugüne kadar destek verdiği alt gruplar listesine şimdi su ürünlerini de ekliyor. Vira Bismillah diyecekler Beydağ Barajı altında kalan tarım arazilerindeki üreticilere yeni iş alanı ve üretim imkanı yaratmak a- macıyla kurulan Beydağ Barajı Su Ürünleri Kooperatifi daha önce silajlık mısır ürettiği toprakları baraj gölü avlak alanı olarak Tarım İl Müdürlüğü nden 5 yıllığına kiraladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi de, bölgede oluşan bu yeni üretim deseninin desteklenmesi amacıyla balıkçı teknesi, motoru, ağ malzemeleri, soğutma konteyneri ve yaprak buz makinesi gibi ekipmanların temini için koop- Kızı için balıklı dondurma yaptı beğenmeyen kalmadı Muğla'da bir pastane sahibi, kızına balığı sevdirebilmek için geliştirdiği balıklı dondurma için patent başvurusunda bulundu. er- atif ile protokol imzaladı. Söz konusu protokol, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi nde görüşülerek karara bağlandı. Büyükşehir in bu desteğiyle avlanmak için donanımlarını tamamlayacak ve ürünlerin muhafazasını sağlayabilecek olan kooperatif üyeleri, önümüzdeki günlerde sezona vira bismillah diyecek. Sağolasın Aziz Başkan! Büyükşehir Belediyesi nin desteğinden dolayı minnettar olduklarını belirten Beydağ Barajı Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mehmet Saydam şunları söyledi: Büyükşehir Belediyemiz kooperatifimize ekipman, malzeme, soğuk hava deposu ve tekne alımı için yardımcı olacak. Süreç başladı. S- abırsızlıkla bekliyoruz. Biz elimizde yeterince ekipman ve malzememiz olmadığı için sezona başlayamadık. Göl avlak sahasını Tarım İl Müdürlüğü nden 5 yıllığına kiraladık. Burada balık avcılığı yapıyoruz ve pazarlıyoruz. Bu gölde sürdürülebilir bir yeni sektör yaratma azmindeyiz. Umarım başarırız. Ekipman, malzeme bizim işimizin olmazsa olmazımız. Gölde tekne olmadan avcılık yapılamıyor. Soğuk hava deposu olmadan balığı koruyamıyoruz. Verdiği desteklerden ötürü Başkanımız Aziz Kocaoğlu - na çok teşekkür ediyoruz. Kendisinin bir şiarı var. Kalkınma y- erelden başlar diye. Biz bunu gerçekleştirmek için yanımızda Büyükşehir Belediyemizi gördüğümüz için çok mutluyuz. Üyelerimizle birlikte bu amacı gerçekleştirmek için çalışacağız. Aynalı sazan, levrek.. Beydağ Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Kooperatif 2. Başkanı Ünal İçmesu ise tarım alanlarının baraj alanında kalmasından dolayı büyük arazi kaybı yaşadıklarını söyledi. Patent başvurusu Çamur, balıklı dondurmanın patentini almak için Türk Patent Enstitüsüne başvurduklarına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ürünümüzde doğallığı ön planda tuttuk. Doktorlar, omega-3 ve kalsiyumun insan sağlığına çok faydalı olduğunu söylüyor. Sütte kalsiyum var, balıkta ise kalsiyum ve omega-3 bulunuyor. Patent müracaatımızı da 'Kalsiyum ve omega-3'ün dansı: balıklı dondurma' adıyla yaptık." "Kokuyu uzun süren çalışmalar sonucunda bertaraf ettik" Bazı müşterilerinin, balıklı dondurmayı nasıl yaptıklarını sorduğunu ama içeriğiyle ilgili püf noktaları açıklamadıklarına dikkati çeken Çamur, "Çiftlik balığı değil, deniz balığı kullanıyoruz. Açıklamalarımızdan kimisi tatmin oluyor kimisi olmuyor. Bazıları 'balık kokar' diyor. Kokuyu uzun süren çalışmalar sonucunda bertaraf ettik" ifadelerini kullandı. (AA) 4 Temmuz 2015 Cumartesi Ünlü doktorlar İzmir'de buluşacak Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı kapsamında bu yıl ilk kez uluslararası bir kongre organize edilecek. Gastronomi konusunda dünyanın önde gelen 24 kentin oluşturduğu Dünya Gurme Şehirler Ağı nın (Reseau Delice) üyesi olan İzmir, Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi ne ev sahipliği yapacak ve 12 Aralık 2015 tarihlerinde fuarizmir in D holünde düzenlenecek Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi; İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür Sanat İşleri Tic. A.Ş. (İZFAŞ), İzmir Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (İzmir CVB), İzmir Ekonomi Üniversitesi Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü (İEÜ) ve TÜRSAB Fuarcılık Hizmetleri Tic. A.Ş. tarafından gerçekleştirilecek. Dünyanın önde gelen gastronomi ve turizm uzmanları ile eğitimcilerini bir araya getirecek kongre, yaşam kültürünün gastronomi ile ilişkisini ve bu ilişkinin bölge turizminin kalkınmasına etkisini tartışmak amacıyla düzenlenecek. (HABER MERKEZİ) Aşırı yağış patatesi de mahvetti Afyonkarahisar'ın Şuhut ilçesinde son günlerde etkili olan yağışlı havadan kaynaklanan mantar hastalığı nedeniyle patates çiftçileri tedirgin oldu. Şuhut Ziraat Odası Başkanı Ömer Tunçay, yaptığı açıklamada, ilçe genelindeki patates tarlalarında mantari bir bitki hastalığının görüldüğünü ve bitkilerin ciddi miktarda hasar gördüğünü dile getirdi. Yetkili mercilere müracaatta bulunduklarını aktaran Tunçay, "Patates bitkisi ilk çıktığında gerçekten çok ümitliydik. Kıştan bu yana yaşanan yağış nedeniyle verimin artacağına inanıyorduk. Ancak son yağış sonrası oluşan hastalık maalesef ekinin büyük bir kısmını sardı. Hastalığa yakalanan bitkilerde çürüme arttı. Çürüme oranı bazı tarlalarda yüzde 75 leri buluyor" şeklinde konuştu. Her yıl ortalama 100 bin ton patates üreten Şuhut'ta bu yıl içerisinde bin ton üretim yapılabileceğini aktaran Tunçay, şunları anlattı: "Geçen yıl patates iyi fiyat bulunca bu yıl ekim artmıştı. Şimdiden söyleyebiliriz ki; eğer bitki kurumaları böyle devam ederse, çiftçi yıllarca ödeyemeyeceği bir zararın içerisine girer. (AA) TAV'DAN Zürih müjdesi İsviçre'nin ulusal havayolu şirketi SWISS'in İzmir Adnan Menderes Havalimanı'ndan düzenlediği Zürih uçuşları başladı. İzmir ve Zürih arasında haftada üç gün karşılıklı direkt seferler gerçekleşecek. TAV Havalimanları tarafından işletilen İzmir Adnan Menderes Havalimanı, İsviçre'nin ulusal havayolu şirketi SWISS tarafından düzenlenen ilk Zürih seferini karşıladı. Adnan Menderes Havalimanı'na 2 Temmuz 2015 Perşembe günü saat 20.10'da inen 152 yolcu ve kabin ekibi, havalimanı yetkilileri tarafından çiçeklerle karşılandı.tav Ege Genel Müdürü Erkan Balcı, "Ülkenin en önemli turizm ve ticaret kentleri arasında yer alan İzmir, uçuş ağımıza eklediğimiz yeni destinasyonlarla dünyaya açılıyor. Bugün Adnan Menderes Havalimanı'ndan, yurt içinde 20 ve yurt dışında 28 ülkede 75 destinasyona direkt uçuş gerçekleştiriyoruz. Son olarak, İzmir ve İsviçre'nin en büyük kenti Zürih'i birbirine bağlayan SWISS'in seferlerinin başlamasından memnuniyet duyuyoruz." dedi. (CİHAN)