XIX. YÜZYILDA TRABZON VİLAYETİ NDE EĞİTİM (Vilâyet Salnamelerine Göre)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "XIX. YÜZYILDA TRABZON VİLAYETİ NDE EĞİTİM (Vilâyet Salnamelerine Göre)"

Transkript

1 T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI TARİH ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI Hayrettin ARICI XIX. YÜZYILDA TRABZON VİLAYETİ NDE EĞİTİM (Vilâyet Salnamelerine Göre) YÜKSEK LİSANS TEZİ TEZ YÖNETİCİSİ Doç. Dr. Muammer DEMİREL ERZURUM 006

2 I ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ XIX. YÜZYILDA TRABZON DA EĞİTİM (Vilâyet Salnamelerine Göre) Hayrettin ARICI Danışman: Doç. Dr. Muammer DEMİREL 006Sayfa:6 Jüri: Prof. Dr. Besim ÖZCAN Doç. Dr. Muammer DEMİREL Yrd. Doç. Dr. Ersin GÜLSOY XIX. yüzyılda Trabzon Vilâyeti nde açılan yeni okulların incelendiği bu araştırmada, yapılan ıslahatlarla birlikte sıbyan mekteplerinin aldığı son durum ile özellikle Tanzimat tan itibaren açılmaya başlanan yeni okullar ele alınmaya çalışılmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde Osmanlı maârif sisteminden bahsedilerek bunun Trabzon daki etkileri üzerinde durulmuştur. Bu bölümde ayrıca maârifin malî durumundan da bahsedilmiştir. İkinci bölümde; Osmanlı maârif sisteminin temelini oluşturan ilköğretimden bahsedilmiştir. Burada Trabzon da açılan ilk iptidaî mektepleri konu edilmiştir. Üçüncü bölümde; modern eğitim sisteminin temelini oluşturması düşüncesiyle açılan rüştiyelerin gelişimine yer verilmiştir. Ayrıca rüştiye mektepleri ve askeri rüştiyeler incelenmeye çalışılmıştır. Dördüncü bölümde idadîlerden, beşinci bölümde darülmuallimînlerden ve altıncı bölümde de gayrimüslim Osmanlı mekteplerinden bahsedilmiştir. Çalışmada, aralıklarla cilt olarak basılan Trabzon Vilâyet Salnameleri esas alınmıştır. Osmanlı modernleşmesini sağlamakta önemli bir görevi yerine getiren yeni okullar Trabzon da da bu konuda önemli gelişmeler sağlamıştır.yapılan tüm ıslahatlar Osmanlı Devleti nin yıkılışına engel olamamış; ancak Türkiye Cumhuriyeti ni kuran aydınların ortaya çıkmasına katkıda bulunmuştur.

3 II ABSTRACT MASTER THESIS THE EDUCATION IN TRABZON AT THE 9 th CENTURY (According of the yearbooks of provinces) Hayrettin ARICI Supervisor: Doç. Dr. Muammer DEMİREL 006Page:6 Jury: Prof. Dr. Besim ÖZCAN Doç. Dr. Muammer DEMİREL Yrd. Doç. Dr. Ersin GÜLSOY In this research discussing the new schools which were opened in Trabzon at the 9th century, the last conditions of the primary schools and especially the new schools which were opened with the administrative reforms were tried to be discussed. At the first part of the research the Ottoman Education System and its effects in Trabzon were discussed. Besides, the financial conditions of the Education were examined. At the second part the primary schools which formed the origin of the Ottoman Education System were mentioned. Here, it was also talked about the İptidaî schools which were opened in Trabzon. At the third part the junior high schools which formed the origin of the modern education system and their progress were discussed. In this part the junior high schools and military schools were tried to be observed. At the fourth part the senior high schools, at the fifth part teachers training schools and at the sixth part the Ottoman schools were discussed. The study was based on the Trabzon province yearbooks which were published intermittently in bindings. The new schools which fulfilled a very important duty to make the Ottoman Empire modern also obtained a very important progress in Trabzon. However, the reforms couldn t prevent the Ottoman Empire from destroying but they assisted in revealing the intellectuals who founded the Republic.

4 III ÖNSÖZ Trabzon Vilâyeti nin eğitim tarihiyle ilgili bugüne kadar birçok değerli çalışma kaleme alınmıştır. Ancak bu çalışmalara daha çok Trabzon un tarihiyle ilgili kitaplarda ve alt bölümlerde yer verilmiştir. Eğitim tarihi çok geniş bir çalışma konusu olduğu için bu çalışmada sadece salnamelere göre Trabzon Vilâyeti ndeki eğitim durumu ele alınmıştır. Bundan amaç, daha derinlemesine bilgiler sunmaktır. Osmanlı Devleti nin Canik, Gümüşhane, Lazistan ve Trabzon Sancakları nın bağlı bulunduğu Trabzon Vilâyeti nde ilk salname 869 yılında yayınlanmıştır.904 yılına kadar aralıklı olarak yayımlanan Trabzon vilâyet salnamelerinin tamamı 5754 sayfa olup cilttir. Bugünkü idari taksimatta yer alan Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Rize ve Artvin illerimiz ile 878 yılına kadar Batum, Trabzon Vilâyet Salnameleri nin ilgi alanını oluşturur. Bu çalışma altı ana bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerde Trabzon Vilâyeti nde maârifin genel durumu ve maârif idaresi ele alınmıştır. Ayrıca Trabzon Vilâyeti ndeki okullar ile ilgili bilgiler verilmiştir. Önce bu konularla ilgili genel bilgilere yer verilmiş daha sonra vilâyetteki bilgiler değerlendirilmiştir. Ayrıca ekler kısmında Trabzon Vilâyeti ne ait haritaya ve okullarla ilgili resimlere yer verilmiştir. Bu çalışma sırasında tavsiyeleri ve eleştirileri ile bana yardımcı olan tez danışmanı hocam sayın Doç. Dr. Muammer DEMİREL e teşekkür ediyorum. Ayrıca özellikle manevi desteğini hep yanımda hissettiğim hocam sayın Yrd. Doç. Dr. Hasan ŞAHİN e, Yrd. Doç. Dr. Selçuk KARAMAN a, Trabzon Mahmut Goloğlu Kültür Merkezi çalışanlarına ve bana her konuda destek veren eşime ve kızıma teşekkür ediyorum. Erzurum 006 Hayrettin ARICI

5 IV İÇİNDEKİLER SAYFA NO ÖZET... I ABSTRACT...II ÖNSÖZ...III İÇİNDEKİLER... IV TABLOLAR DİZİNİ... VI GİRİŞ... BÖLÜMI MAÂRİF İDARESİ Maârif İdaresinin Tarihi Gelişimi Vilâyet Maârif Teşkilatı Vilâyet Maârif Müdürlükleri Vilâyet Maârif Meclisleri Trabzon Vilâyeti nde Maârif Teşkilatı Trabzon Vilâyeti nde Maârif Teşkilatları ve Meclisleri Maârifin Malî Durumu Osmanlı Devleti nde Maârifin Malî Durumu Trabzon da Maârifin Malî Durumu... BÖLÜMII TEMEL EĞİTİM KURUMLARI Sıbyan Mektepleri Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nde Sıbyan Mektepleri Trabzon Vilâyeti nde Sıbyan Mektepleri İptidaî Mektepleri Sultan II. Abdülhamid Devri nde İptidaîler Trabzon Vilâyeti nde İptidaîler BÖLÜMIII ORTAÖĞRETİM Rüştiye Mektepleri İlk Rüştiyelerin Açılması ve Gelişmesi Sultan II. Abdülhamid Devri nde Rüştiyeler Trabzon da Rüştiye Mektepleri İnas (Kız) Rüştiyeleri İnas Rüştiye Mekteplerinin Tarihi Gelişimi Trabzon Vilâyeti nde İnas Mektepleri Askeri Rüştiyeler ( Mektebi Rüştiyei Askeriye)... 6

6 V BÖLÜMIV İDADÎLER İdadîlerin Kuruluşu ve Gelişmesi Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nde İdadîler Vilâyetlerde İdadîlerin Açılması Trabzon Vilâyeti nde İdadî Mektepleri BÖLÜMV DARÜLMUALLİMÎN Darülmuallimînlerin Tarihi Gelişimi Taşra Darülmuallimînlerinin Açılması Trabzon Vilâyeti nde Darülmuallimînler BÖLÜMVI GAYRİMÜSLİM OSMANLI MEKTEPLERİ Gayrimüslimlerin Eğitim Durumu Salnamelere Göre Trabzon da Gayrimüslim Tebaa ve Ecnebi Mektepleri SONUÇ... 0 BİBLİYOGRAFYA EKLER ÖZGEÇMİŞ...

7 VI TABLOLAR DİZİNİ SAYFA NO Tablo.Sıbyan mekteplerinde okutulacak dersler... 7 Tablo. Maârif Nezareti Celilesi nce yeniden düzenlenen iptidaî programı.. 3 Tablo.3 II. Abdülhamid Devri nde iptidaî programlarının aldığı son durum Tablo.4 Sancaklara göre mektepler ve öğrenci sayıları (90) Tablo 3.Trabzon Mektebi Rüştiyei Mülkiyesi nde okutulan dersler Tablo 3. Trabzon Vilâyeti nde bulunan rüştiye mekteplerinin muallimleri Tablo 3.3Ordu Kazası ndaki rüştiyelerin yerleri ve öğretim kadrosu Tablo tarihinde kız ve erkek öğrenci sayıları Tablo 3.5 Kız rüştiyelerinde Tanzimat ın sonlarına doğru okutulan dersler Tablo 3.6 Trabzon Askeri Rüştiyesi nde okutulan dersler Tablo 4. Nizâmnâme'ye göre (869) idadî mekteplerinde okutulacak dersler...68 Tablo 4. Leylî (yatılı) mekteplerde günlük program Tablo 4.3 Neharî (gündüzlü) mekteplerde günlük program Tablo 4.4 Leylî idadîlerde öğrencilere verilen eşyalar Tablo 4.5 Leylî idadî mekteplerinin ders cetveli Tablo 4.6 Rüştiye mektepleri ve idadîlerde okunacak ulûm ve fünunun haftalık ders cetveli 34 (898) Tablo 4.7 Vilâyet merkezlerinde bulunan neharî idadî mekteplerin yeniden tanzim edilen ders cetveli (30 ) (894) Tablo 4.8 İdadîlerin 908 inkılâbına yakın zamanlarda kararlaştırılan en son programı Tablo 4.9 Trabzon Mülkiye İdadî Mektebi nin ders programı (309) Tablo 4.0 Trabzon Mülkiye İdadîsi Mektebi ( Sınıfı Alîye) (3)... 8 Tablo tarihli salnamede yer alan sınıflara göre öğrenci sayıları... 8 Tablo 5. Darülmuallimîn programı (İptidaîye Şubesi ) (900)... 9 Tablo 5. Darülmuallimîn programı (Aliye Şubesi ) (900) Tablo 5.3 Darülmuallimîn programı (Rüştiye Şubesi) (900)... 93

8 GİRİŞ Salnameler bir yıllık belirli konulara dair olayları bir arada ele almak için düzenlenmiş eserlerdir.sene,yıl anlamına gelen sal ile mektup, kitap manasına gelen name nin birleşmesinden oluşan bu kelimenin tam karşılığı yıllık tır. Osmanlı Devleti nde üç çeşit salname neşredilmiştir. Bunlar, devlet, vilayet ve resmi kurum ve kuruluşlara ait salnamelerdir.8479 seneleri arasında neşredilen salnameler, devlet teşkilatı, müesseseler, şahıslar ve daha birçok konuda çok önemli bilgileri ihtiva etmektedir. Osmanlılarda H.63 ten 334 e kadar 68 adet devlet salnamesi yayımlanmıştır.ilk devlet salnamesi Sadrazam Büyük Reşit Paşa nın zamanında neşredilmiştir.önceleri yüz sayfa civarında neşredilen salnameler sonraları yedi sekiz yüz sayfayı bulmuşlardır.salnameler, 306 (888) tarihinden itibaren Memurini Mülkiye Komisyonu na bağlı Sicilli Ahval İdaresi nce çıkarılmaya başlanmış ve saltanatın sonuna kadar bu idare tarafından çıkarılmışlardır. Vilayetlerde çıkarılmaya başlanan salnamelerin ilki 83 (86667) tarihinde çıkarılan salnamedir.vilayetlerin bazılarında bir tek salname neşredilirken bazılarında bu sayı yirmiden fazladır.en çok salname çıkaran vilayetler Hüdavendigar (Bursa) ve Selanik tir. Trabzon da ise H. 86 ile 3 ( M ) tarihleri arasında aralıklarla defa yayınlanmışlardır. Osmanlılarda diğer İslam ülkelerinde olduğu gibi medreseye dayalı bir eğitim sistemi vardı. Medreselerde dinî eğitimle birlikte dünyevî yaşayışın ihtiyaç duyduğu eğitim verilmeye çalışılmakla birlikte bu ikincisini esas alan bir anlayış mevcut değildi. Medreselere öğrenci yetiştiren, çoğu taş binalardan oluştuğu için taş mektep adı da verilen sıbyan mektepleri, Osmanlı temel eğitim sisteminin ana unsurunu oluşturmaktaydı. Sıbyan mekteplerini bitirenlerin ya da bu seviyede özel öğrenim görmüş olanların devam edebildiği ve Osmanlı yüksek öğrenimini teşkil eden medreseler devletin ilk yıllarından itibaren toplumu yükseltici görevlerini layıkıyla yerine M.Zeki Pakalın,, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, c.iiii, İstanbul 954.

9 getirmişlerdir. Bu önemli işlevi yerine getiren medreselerin belirli bir süresi yoktu. Belirli kitapları bitirmek ve müderrislerden alınan derslerden geçmek gerekiyordu. Klasik Osmanlı medreselerinde temel eğitim yöntemi ezberciliğe dayanmakla birlikte tartışma ve ders anlatma yöntemleri de uygulanmaktaydı. Medreselerde naklî ilimler aklî ilimlerden önce gelmekteydi. Medreseler ûlema sınıfını, müderrisleri, sıbyan mektebi hocalarını, imamları, vaizleri ve memurların önemli bir bölümünü yetiştirerek toplumdaki etkinliklerini devam ettiriyorlardı. Bu yapılarıyla medreseler Osmanlı Devleti nin yükselmesinde ve Türkİslam kültürünün geliştirilmesinde önemli görevler yapmışlardır. Medreseler, XVI. yüzyılın ortalarından itibaren eski işlevlerini yerine getirememeye başlamışlardır. Ekonomik yapının bozulmasına paralel olarak vakıf sisteminin de bozulmaya başlaması, eğitim sisteminin görevini yerine getirememesin en önemli sebebi olarak gösterilmektedir. Ayrıca medreselerin kendi yapılarından kaynaklanan bazı sebepler mevcut idi. Bunlar, bilim anlayışının siyasetin etkisine girerek dar kalıplar içinde tutulması, pozitif bilimlerin ikinci plana itilmesi, üstünlük kompleksiyle birlikte Batı yla kendilerini karşılaştırmamaları nedeniyle içinde bulundukları durumu kavrayamamaları, adam kayırma ve rüşvet ilişkileri şeklinde özetlenebilir. Bütün bu nedenlerden diğer Osmanlı müesseseleriyle birlikte eğitim sisteminin de reforma ihtiyacı olduğu düşünülmüş ve bu amaçla çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Şaban 985 te (5 Ekim 577) Sultan III. Murad tarafından yayınlanan ve müderrislerin eskiden olduğu gibi kanunlara riayet etmeleri gerektiğini belirten fermanı, Sultan III. Mehmed in emriyle hazırlanan ve 598 Nisan ayında kendisine sunulan ilmiye sınıfının ıslahı ile ilgili lâyihanın kanun olarak çıkarılması bu çalışmalara örnek olarak gösterilebilir. Ancak çıkarılan bu ferman ve lâhiyaların yeterince uygulanamadığı Koçi Bey in Sultan IV.Murad a sunduğu ve ilmiye sınıfının bozukluğunun devam ettiği ve düzeltilmesi gerektiği şeklinde özetlenebilecek risalesinden anlaşılmaktadır. Sultan I.Ahmed ve Sultan I.Murad dönemlerinde de bazı çalışmalar yapılmış ancak yine yeterli olmayınca Bu defa Sultan III. Selim zamanında daha esaslı çalışmalar yapılmaya çalışılmıştır.

10 3 Geleneksel Osmanlı yüksek öğrenimini teşkil eden medreselerin yapılan bütün bu reformlara rağmen düzeltilmesinin mümkün olmaması ve Batı bilimsel gelişmelerinin takip edilememesi nedeniyle medreselere dokunulmadan yeni eğitim kurumlarının açılması işi gündeme gelmiştir. Aslında bu durum, yeni okulların açılmasının düşünüldüğü Tanzimat ideolojisinin kendi içinde meydana getirdiği ikiliğin bir sonucudur. Daha önceki dönemlerde medreselerle ilgili yapılan yenilikler başarıya ulaşmamıştır. Bu nedenle, yeniliklere karşı muhalefeti azaltabilmek için medreselere dokunmadan yeni okullar açılması yoluna gidilmiştir. Gerçekten de kendilerini yenilememekte direnen ve yapılan yeni çalışmaların birçoğuna karşı çıkan medreseleri ıslah etmek yeni okullar açmaktan zor görünüyordu. Medreselere dokunmamak suretiyle en azından bunların muhalefetini önlemek mümkün olur diye düşünülüyordu. Batı medeniyetini diğer medeniyetlerden ayıran en önemli fark zihniyet meselesi olarak görülmektedir. Osmanlı Devleti nde bunun anlaşılmış olması önemli bir gelişme olarak kabul edilmektedir. 3 Yine de Osmanlı batılılaşması varlığını sürdürmeye yönelik savunmacı bir batılılaşmadır. 4 Önceleri Batı nın üstünlüğünü yalnızca askeri sahada gören Osmanlı devlet adamları, Sultan II. Mahmud ve Tanzimat Devri nde Batı nın her alanda kesin üstünlüğünü kabul ederek tüm müesseselerde Batı tarzı ıslahatlar yapmaya başlamışlardır. 5 Bu amaçla öncelikli olarak askeri müesseselerin ıslahına başlanmış; 773 te Mühendishanei Bahrii Hümayun, 796 da Mühendishanei Berrii Hümayun açılmıştır. Ayrıca 86 da Yeniçeri Ocağı kaldırılmış ve 87 de Tıbbiye, 834 te de Mektebi Harbiye tesis edilmiştir. Açık olarak ortaya çıkmıştır ki, eski tarz öğretim müesseseleri bilimsel gelişmeleri takip edip imparatorluğa getiremiyordu. 6 Bu açıdan bakıldığında eğitimin amaçları ile toplumun ihtiyaçlarının aynı noktada buluşturulamaması eğitim sisteminin esas problemini teşkil etmektedir İlhan Tekeli Selim İlkin, Osmanlı İmparatorluğu nda Eğitim ve Bilgi Üretim Sisteminin Oluşumu ve Dönüşümü, Ankara 993, s Osman Kafadar, Türk Eğitim Düşüncesinde Batılılaşma, Ankara 99, s.88. Tekeli, a.g.e., s.54. Bayram Kodaman, Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, Ankara 99,s.. Tekeli, a.g.e., s.4. Kafadar, a.g.e., s..

11 4 Sultan II. Mahmud zamanında, 84 yılında yayınlanan ve ilköğretimde zorunluluğu getiren ilk belge 8 olarak kabul edilen ferman, o zamana kadar devletin vakıf yoluyla halletmeye çalıştığı ilköğretim problemini ele aldığı için önemli sayılmaktadır. Bu fermanda özetle, eğitim sisteminin bir süreden beri bozuk olduğundan ve bunun nedenlerinden bahsedilmektedir. Ferman da anne babaların para kazanma hırsıyla çocuklarını okutmayıp küçük yaşlarda çıraklığa vermeleri sebeplerden biri olarak gösterilmektedir. Ayrıca küçük yaşlardaki çocukları çıraklığa alacak işyerlerine çeşitli müeyyideler uygulanacağından bahsedilmektedir. Ancak çeşitli nedenlerden (Rus savaşı, Mısır sorunu) İstanbul da bile yaklaşık on beş yıl yeterince uygulanamamıştır. Yine de ilköğretim zorunluluğunu yalnız İstanbul için olsa bile getirdiği için Türk maârif tarihinde önemli bir yere sahiptir. Tanzimat la birlikte yaygınlaşan sivil bürokrasinin, yeni yetişen memurlara duyduğu ihtiyaç, askeri okulların dışında sivil okulların da gelişmesini gerekli kılmıştır. 9 Ayrıca yeni okullar açarak bu yolla halkı eğitmek ve devleti Avrupa usullerine göre düzenlemek hedeflenmekteydi. Tanzimat Fermanı nda eğitimle ilgili maddeler olmamasına rağmen yeniliklerin yerleştirilebilmesi için yeni tarzda okullardan mezun olan modern aydın tipine ihtiyaç olduğu biliniyordu. 0 Tanzimat Dönemi için batılılaşmanın resmi tescili tanımlaması da yapılmaktadır. Ancak Tanzimat Dönemi nde medrese dışında yeni bir orta öğretim oluşturulması yani temel eğitime dokunulmadan orta öğretime önem verilmesi eleştiri konusu olmuştur. Halbuki bu durumu ortaya çıkaran Tanzimatçıların ihmali değil, medreselerin değişimine karşı çıkan muhafazakârların tutumuydu. Ayrıca o dönemde ortaya çıkan siyasi olaylardaki yoğunluk da bu duruma etki etmiştir. 3 Sultan II. Mahmud Dönemi nde modern maârif alanında ciddi reformlar yapılmasının önemi kavranmış olmakla birlikte yapılan çalışmaların herhangi bir Hasan Ali Koçer,,Türkiye de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi, İstanbul 99, s.35. ; Niyazi Berkes 84 fermanını eğitimi genel ve zorunlu yapan bir ileri eylem olarak kabul etmez. Çünkü o, fermanın, ilköğretimin asıl amacının dünya işlerinin gereklerine değil, ahiret hayatına hazırlamak olduğunu ileri sürmektedir. Tekeli, a.g.e., s.63. Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi (M.Ö.000M.S.004), Ankara 004, s.47. Kafadar, a.g. e., s.90. Akyüz, a.g.e., s.5. Kodaman, a.g.e., s.9.

12 5 plana tabi olduğu söylenemez. İhtiyaç duyuldukça yapılan reformlar bütünlük teşkil etmekten uzaktı. Yani ıslahatların nasıl yapılacağı konusu henüz açıklığa kavuşmamıştı. 4 Bu plansızlığı bir noktaya kadar giderebilmek için Fransız Eğitim Bakanı Duruy un sunduğu reform projesine göre hareket edilmeye çalışılmıştır. Osmanlı milleti düşüncesi çerçevesinde, Tanzimat aydınlarının ve devlet adamlarının düşüncelerine uygun olarak Şubat 867 tarihinde hazırlanan Fransız tezinde; Osmanlı toplumunun Müslüman ve gayrimüslim olarak ayrılmaması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teze göre idarede, sosyal ve siyasal haklarda eşitlilik sağlanırsa tüm unsurlar kaynaşacak ve böylece kuvvetli bir Osmanlı toplumu meydana gelecektir. Osmanlı toplumunu ortak hedeflere yöneltecek tek unsurun da Türkler olduğu belirtilmektedir. İmparatorluğun ayakta durabilmesi için genel görüşü bu olan Fransa nın projesinde eğitim alanında da çeşitli tavsiyeler bulunmaktadır. Bunlar, Hristiyan çocuklarla Müslüman çocukların birlikte okuyacağı orta dereceli okulların açılması, temel eğitim kurumlarının modernleşmesini sağlamak için öğretmen yetiştirilmesine önem verilmesi ve bir üniversite kurulması şeklinde özetlenebilir. Ayrıca kurulacak bu üniversitede modernleşmeyi sağlamak için çıkarılacak yeni kanunları uygulayacak memurların yetişebilmesi için tarih ve hukuk derslerinin okutulması da tavsiye edilmiştir. 5 Osmanlı İmparatorluğu, bu projedeki tavsiyeleri topluma uygun hale getirerek uygulama siyaseti gütmüştür. Maârif Nezâreti de bu siyasete uygun olarak eğitim sistemini uygulamaya çalışmıştır. Tanzimatçılar, devletin denetimi altında, Osmanlı toplumunu birleştirici ve kaynaştırıcı bir eğitim sistemi öngörüyorlardı. 869 da Maârif Nazırı Saffet Paşa zamanında, maârif dairesinin baş muavini Sadullah Paşa tarafından hazırlanan Maârifi Umumiye Nizâmnâmesi Osmanlı eğitim tarihinde önemli açılımlar getirmiştir. Bu nizâmnâmeyle batılılaşma başlangıcından beri parça parça yapılan maârif ıslahatı bir 4 5 a.g. e., s.. Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, c.vii, İstanbul 994, s.337.

13 6 nizâmnâmeye bağlanıp, teşkilatlandırılmış ve maârif, medrese düzeninin aksine, tam bir devlet işi olarak ele alınmıştır. 6 Maârifi Umumiye Nizâmnâmesi nde 98 madde içinde aşağıdaki konulara yer verilmiştir: 7 ) İlköğretim meselesi ele alınmıştır. (3 35 madde) ) Ortaöğretim meselesi ele alınmıştır. (35 50 madde) 3) Bir üniversite açılması konusu ele alınmıştır. (79 8 madde) 4) Bu müesseselere öğretmen yetiştirme düşünülmüştür. (5 78 madde) 5) Özel eğitim problemleri düşünülmüştür. (8 3 madde) 6) Bu okullara için gerekli eserleri telif veya tercüme yoluyla hazırlayacak dairei ilmiye düşünülmüştür. (33 37 madde) 7) Maârifin malî cephesi ele alınmıştır. (9 98 madde) 8) Bu okulların öğretmen ve diğer personellerinin tayin ve terfilerine bakacak nizâmnâmeleri hazırlayacak dairei idare düşünülmüştür.(33 43 madde) 9) Maârifin merkez kuruluşunda devamlı gelişmelere göre yeni karalar alınacak onları yani meclisi kebiri maârif düşünülmüştür.(333 madde) 0) Bu meclisin dışarıda şubesi olan vilâyet maârif meclisleri düşünülmüştür. (43 53 madde) Böylece Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi: ) Zorunlu eğitim, ) Okulların çeşitleri ve dereceleri, 3) Öğretim sisteminin düzenlenmesi, 4) Yönetici ve öğretmen kadrosunun terfi sisteminin belirlenmesi, 5) Merkez maârif teşkilatının düzenlenmesi, 6) Vilâyetlerde maârif idarelerinin yapılandırılması, 7) İmtihanların nasıl yapılacağını düzenlenmesi, 9) Maârif gelirlerinin nasıl sağlanacağı gibi bir takım hususlarda yenilikler getirmiştir. 8 Daha önceki dönemlerde genellikle İstanbul la ilgili çalışmalar yapıldığı için nizâmnâme daha çok vilâyet teşkilatına yönelik yenilikler getirmiştir Koçer, a.g. e., s.83. a.g.e., s.85. Hasan Ali Yücel, Türkiye de Ortaöğretim, Ankara 994, s.

14 7 İlk defa taşra maârifinde görülen bu yenilikler: ) Maârif müdürlerinin tayini, ) Maârif meclislerinin teşkili, 3) Maârif müfettişlerinin tayini. Maârif meclislerinin teşkili ve maârif müfettişlerinin tayini ile ilk defa olarak, resmi görevliler aracılığıyla okullardaki öğretim işlerinin teftiş ve denetimine karar verilmiştir. Bu durum Maârif Nezâreti nin eğitim ve öğretimin sadece nicelik değil, ayrıca ve daha önemlisi nitelik yönünden de ilgilenmeye başladığını gösterir. 9 Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nin Türk eğitim tarihi açısından önemli özelliği, Fransız eğitim sisteminin etkisinin bu nizâmnâme ile adeta resmileşerek 0 kaideleşmesidir. Ayrıca bu nizâmnâme, Türk eğitim tarihinde sistemleştirme ve kanunlaştırma hareketini ilk ortaya koyan nizâmnâme olması sebebiyle maârif tarihi açısından önemli bir yere sahiptir. Tanzimat ta eğitimle ilgili çalışmalar eğitimin sistemleştirilmesini sağlamış ancak bu çalışmalar İstanbul ile sınırlı kalmıştır. İstanbul ile taşrada bütün sistemin uygulanması Sultan II. Abdülhamid Devri nde olmuştur. 3 Aralık 876 da ilan edilen Kanuni Esasi ile I. Meşrutiyet Devri başlamış ve Tanzimat la birlikte ortaya çıkan, devletin Avrupalı hale getirilmesi işine devam edilmiştir. Ancak I. Meşrutiyet Devri çok kısa sürmüş ve II. Abdülhamid parlamentoyu süresiz tatil etmiştir. ( Bu duruma neden olarak da o sırada ortaya çıkan OsmanlıRus Savaşı nda ( 93 Harbi ) Meclis in çekişmelere sahne olması ve verimli çalışamaması gösterilmiştir. ) I. Meşrutiyet Devri kısa sürmesine rağmen maârifle ilgili ilk hükümlerin anayasaya bu dönemde girdiği anlaşılmaktadır. Çünkü Kanuni Esasi, maârifi devletin işleri içerisinde kabul etmektedir. 3 Kanuni Esasi nin 5. maddesi, geçerli kanunlara uyulması kaydıyla eğitimin serbest olduğunu belirtmektedir. 6. maddede bütün okulların devletin Kodaman, a.g.e., s.3 Kafadar, a.g.e., s.98 Kodaman, a.g.e., s. Tekeli, a.g.e., s.75. Kafadar, a.g.e.,s..

15 8 kontrolü altında olduğu açıklanmaktadır. 0. maddede de vilâyet meclislerinin görevleri arasında genel maârifin sorunlarıyla ilgilenmek olduğu belirtilmektedir. Belki de en önemli maddelerden biri de 4. maddedir. Bu maddede temel eğitimin mecburi olduğu açıklanmaktadır. Bu maddelerle devlet, eğitim işini daha ciddiyetle yürütmeye başlamıştır. Fakat bu devirde Meclisi Mebusan ın süresiz tatil edilmesiyle fiilen Sultan II. Abdülhamid in icraatı takip edilmiştir. 4 II. Abdülhamid Devri, taşrada eğitimin yaygınlaşmaya başladığı bir dönemdir. Yetersiz kabul edilmekle birlikte devletinin çağdaşlaşma yolunda attığı en olumlu adımlardan biri olarak kabul edilmektedir. 5 Tanzimat ideolojisinin ortaya çıkardığı yeni kültürün taşraya iletilmesinde önemli rol oynayan okulların birincisi, Bursa da ipek böcekçiliği mektebi olarak açılan Harir Darüttalim dir. Bu okul Düyûnı Umûmiyei Osmanîye İdaresi nin teşebbüsüyle açılmıştır. 6 Devletin her türlü kontrolünden uzak çalışan gayrimüslim okulları, en önemli gelişmelerini bu devirde göstermişlerdir. 7 Bu dönem idadîler için de önemlidir. II. Abdülhamid Devri daha çok idadîlerin yaygınlaştığı dönem olmuştur. 8 II. Abdülhamid Devri nde özellikle eğitimin yaygınlaşması konusunda başarılı çalışmalar yapılmıştır. Her ne kadar Batı nın seviyesine ulaşılamamışsa da bu devir, Tanzimat ın ilk safhasında Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi gibi alınan kararların uygulanması safhası olmuş, reform yapma ihtiyacı devrin aydınları ve devlet adamlarında artık bir fikir hâlinde yerleşmiştir. Bu dönemde yetişen aydınlar daha sonraki dönemlerin (II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemleri) fikri alt yapısını oluşturmuşlardır Koçer, a.g.e.,s.5. Kodaman, a.g.e.,s.38. Osman Ergin, Türk Maârif Tarihi, c.3 4, İstanbul 940, s.875. Ergin, a.g.e., C.3 4, s.58 Kafadar, a.g.e., s. a.g.e., s.5

16 9. MAÂRİF İDARESİ BÖLÜMI.. Maârif İdaresinin Tarihi Gelişimi Osmanlı Devleti nde eğitim işleri önceleri genellikle vakıfların eline bırakılmıştı. Tanzimat la birlikte maârif işleri, ilk defa yeni kurulan Meclisi Umurı Nafıa (faydalı işler meclisi) adlı bir planlama kuruluna verilmiştir. Burada önemli olan eğitim işlerinin medrese dışında yeni bir eğitim ve öğretim sistemi geliştirmenin kaçınılmaz olduğunun anlaşılması ve bu işlerin planlamasının da ulema sınıfına değil, yeni bir kurula verilmesidir. Meclisi Umurı Nafıa nın 838 tarihinde umurı maârife müteallik işler hakkında hazırladığı lâyiha çağdaş bir eğitim sistemini önermemekle birlikte bazı yenilikler taşımaktadır. Bu yenilikler teşkilat ve düşünce alanlarındadır. 3 Mekâtibi Rüştiye Nezareti, 54 (838 ) te rüştiye mektepleri açıldığı sırada kurulmuştur. 4 İmamzade Esad Efendi Zilkade 54 tarihinde Mektebi Rüştiye Nezareti ne tayin olunmuştur. Bu durum Osmanlı Devleti nde Maârifi Umumiye Nezareti nin oluşturulması anlamına gelmektedir. 5 Mekâtibi Rüşdiye Nezareti nin kurulması geleneksel Osmanlı eğitim ve öğretim sisteminde önemli bir değişim meydana getirmiştir. 6 Mekâtibi Rüşdiye Nezareti ni modern eğitim teşkilatına götüren ilk basamak olarak görmek mümkündür. 7 Tanzimat tan önce Osmanlı İmparatorluğu nun maârif meselelerini ele alan ve düzeltilmesi için uğraşan kuruluşlar şu şekilde sıralanabilir: a) Meclisi Umurı Nafıa b) Darü şşurayı Babıali c) Meclisi Vâlâyı Ahkâmı Adliye d) Mekâtibi Rüşdiye Nezareti Bayram Kodaman, Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, Ankara 99, s.3. a.g. e.,s.4. Mahmud Cevad, Maârifi Umumiye Nezareti Tarihçei Teşkilat ve İcraatı, Ankara 00, s.5 7. Osman Ergin, Türk Maârif Tarihi, c.i, s.386. Cevad, a.g. e,s. s.6. Kodaman, a.g. e., s.6. a.g. e., s.7.

17 0 Sultan Abdülmecid, 845 yılında Yüksek Şûra da söylediği açılış nutkunda, eğitimin amaçlarını din ve dünya için gerekli olan din bilgilerini ve yararlı bilimleri (fenleri) yaymak ve halk arasında cahilliği kaldırmak olarak özetlemiştir tarihli fermanla ilk kez Osmanlı tarihinde devlet halkın eğitiminin bir merkezden yürütülmesi meselesini ele almıştır. 9 Sultan Abdülmecid in direktifleri üzerine, 845 te önce teşkilât alanında geçici bir meşveret meclisi olan Muvakkat Meclisi Maârif kurulmuştur. Böylece Sultan II. Mahmud Devri nde kurulan Mekâtibi Rüşdiye Nezareti yle başlayan eğitimin devlet işleri haline getirilmesi çalışmaları daha planlı bir safhaya ulaşmıştır. Muvakkat Meclisi Maârif, bir yıl süren çalışmalardan sonra, hazırladığı lâyihayı Temmuz 846 da Meclisi Vâlâ dan geçirerek Sultan Abdülmecid e sunmuştur. Meclisi Muvakkat ın hazırlamış olduğu ve Meclisi Vâlâ nın onayladığı ilk rapor, teşkilat yönünden iki yenilik getirmektedir: Avrupa da olduğu gibi üç kademeli eğitim ve öğretim sistemine doğru yönelme fikri sezilmektedir. Daimi bir Meclisi Maârif in kurulması önerilmiştir. 0 Teşkilat yönünden yenilikler getirmesine rağmen medreselere dokunulmamış olması nedeniyle eğitim işleri yine de tek elde toplanamamıştır. Ne devrin şartları ne de Tanzimat ideolojisi eğitim işlerinin tek bir merkezden yönetilmesine uygun değildi. Buna karşın Maârif Meclisi nin Hariciye Nazırı ve Meclisi Vâlâ başkanının ortak denetimi altında bulunması, eğitim konusunda gözle görülür bir laikleşme olduğunu göstermektedir. Islahat Fermanı ndaki maârifle ilgili yenilikler doğrultusunda ilk olarak Mekâtibi Umumiye Nezareti nin yerine 5 Ramazan 73 ( 9 Nisan 857 ) te Maârifi Umûmiye Nezareti kurulmuştur. 3 Böylece ilk defa hükümet içinde yer alan aynı zamanda bugünkü Milli Eğitim Bakanlığı nın temeli olan bir kuruluş ortaya çıkmış oldu. Nazırlığa Sami Abdurrahman Paşa, müsteşarlığa tarihçi ve o Niyazi Berkes, Türkiye de Çağdaşlaşma, 973, s.0. Ekmeleddin İhsanoğlu, Osmanlı İmparatorluğunda Eğitim, Osmanlı Uygarlığı, C. I, İstanbul 003, s.37. Kodaman, a.g. e.,s.. Osman Kafadar, Türk Eğitim Düşüncesinde Batılılaşma, Ankara 997, s İhsanoğlu, a.g.m., s.37. Kafadar, a.g. e., s. 97.

18 sırada mekâtibi umumiye nazırı bulunan Hayrullah Efendi, nezaret mektupçuluğuna ise Raşit Efendi atandılar. Bu nezaretin kurulması ile batılı usullerde eğitimden yana ağırlık konduğu anlaşılmaktadır. 4 Meclisi Maârifi Umumiye bugünkü Türk kültürünün temel taşlarını atmak şerefini kazanmıştır. Bu ilk Maârifi Umumiye azasının isimleri şöyledir: Reis. Emin Paşa Aza. Esat Efendi Aza. Sait Muhib Efendi Aza. Ali Bey Aza. Mehmet Paşa Aza. Hekim İsmail Efendi Aza. Fuat Efendi 5 Meclisi Maârifi Umumiye nin kurulması önemli bir boşluğu doldurmuştur. Maârif tarihi bakımından daimi Meclisi Maârifi Umumiye nin önemi; Osmanlı İmparatorluğu nda devlet kuruluşları içinde maârif işlerinden doğrudan doğruya sorumlu ilk kuruluş olmasıdır. 6 Eylül 869 tarihinde Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi adı altında yayımlanan nizâmnâme birçok yönden olduğu gibi maârif teşkilatı bakımından da esaslı yenikler getirmektedir. Her şeyden önce maârif idare ve teşkilatını ve vazifelerini kanuni bir hükme bağlamıştır. Nizâmnâme ye göre merkezi maârif teşkilatı: ) Maârifi Umumiye Nezareti ) Meclisi Kebiri Maârif a) Dairei İlmiye b) Dairei İdare 3) Tahrirat Kalemi, 4) Muhasebe Kalemi nden oluşmaktadır Kodaman, a.g. e., s.6. Ergin, c.3 4, s.44. Kodaman, a.g. e., s.. a.g. e., s.8.

19 Sultan II. Abdülhamid Devri nde Maârif Nezâreti merkez teşkilatının yeniden düzenlenmesi için realist bir yol izlenmiştir. 8 Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nde görülen ve kurulan merkezi teşkilat, 87 de bazı değişiklere uğrayarak I. Meşrutiyet in ilanına kadar devam etmiştir. Daha sonra maârif teşkilatını yeniden düzene koyma ihtiyacı doğmuştur. Özellikle 3 Aralık 876 da ilan olunan Kanuni Esasi hükümleri arasında maârifle ilgili maddelerin bulunması düzenleme ihtiyacı daha da arttırmıştır. Kanuni Esasi nin maârife ait hükümleri şunlardır: Madde 5: Emri tedris serbesttir. Muayyen olan kanuna tâbiyet (uymak) şartıyla her Osmanlı, umumi ve hususi tedrise mezundur. Madde 6: Bilcümle mektepler devletin tahtı nezaretindedir. Tebaayi Osmanîye nin terbiyesi bir siyakı ittihat ve intizam üzere olmak için iktiza eden esbaba teşebbüs olunacak ve milleti muhtelifenin umurı itikadîyelerine müteallik olan usuli talimiyeye halel getirmeyecektir. Madde 4: Osmanlı efradının kaffesince tahsili maârifin birinci mertebesi (ilköğretim) mecburî olacak ve bunun deracât ve teferruâtı nizamı mahsus ile tayin kılınacaktır. 9 Bu maddelerden, temel eğitimin mecburi olduğu ve bütün eğitimöğretim kurumlarının devletin kontrolü alında bulunduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak; o dönemdeki bütün olumsuz şartlara rağmen, modern eğitimöğretim gelişmesini temin edecek maârif merkezi teşkilatının bu kadar büyüyüp gelişmesi dikkati çeken bir durumdur. Çünkü Meclisi Mebusan ın kapatılmasına rağmen, modern maârif teşkilatı kurulup geliştirilmiştir. 0 Bu teşkilat zamanla edinîlen tecrübeyle bazı değişikliklere uğramış ve genişleyerek modernleşmiştir Kodaman, a.g. e.,s.36. Kanuni Esasi nin metni için bknz. Şeref Gözübüyük, Suna Kili, Türk Anayasa Metinleri, Ankara,957. Kodaman, a.g. e.,s.37.

20 3.. Vilâyet Maârif Teşkilatı... Vilâyet Maârif Müdürlükleri Rüştiyelerin İstanbul dan sonra vilâyetlere yayılmaya başlamasına rağmen, vilâyetlerde maârif idareleri kurulmamıştı. Bu durum vilâyet rüştiyelerinin denetimden uzak kalmasına neden olmuştu. Ayrıca Maârif Nezâreti kendi emirlerini ve politikasını uygulatacak icra organlarından yoksun kalmıştı. Bu konuda bazı tedbirler alınmışsa da yeterli olmamıştır. 869 Nizâmnâmesi bu eksikliği gidermek için vilâyet maârif idari teşkilatı hakkında bazı hükümler getirmiştir. Bu hükümlerde doğrudan her vilâyet merkezinde maârif müdürlükleri kurulacaktır diye açık bir hüküm yoktur. Ancak Nizâmnâme nin 43. maddesinde Riyaseti maârif müdürü unvanıyla bir zatın uhdesinde bulunmak üzere merkezi vilâyette bir Meclisi Maârif teşkil olunacaktır. denilerek maârif müdürünün varlığından bahsedilmiştir. Maârif müdürleri, vilâyetin maârifle ilgili gelirgider cetvellerini nezarete göndermekle yükümlüydüler. Maârif Nizâmnâmesi nin yayımlamasıyla, vilâyet maârif müdürlüklerinin kurulması işi, kanun emri olarak hükümetin görevleri arasına girmiştir. Ocak 87 de yayımlanan İdarei Umumiyei Vilâyet Nizâmnâmesi nin 5. ve 6. maddelerinde de maârif müdürlerinin görev ve yetkilerinin açıklanmış ve böylece maârif müdürlüklerinin vilâyet kuruluşu içinde yer almıştır da maârif merkezi teşkilatında yapılan önemli değişikliklerden sonra vilâyet maârif idarelerinin teşkili konusu ele alınmış ve kısa zamanda uygulamaya geçilmiştir. 5 Recep 99 (88) tarihli resmi ilanda "...her tarafta maârifin yayılması, ilerlemesi ve çocukların talimterbiyesi maksadına uygun olarak bu kere devletçe vilayâtı şâhâneye birer maârif müdürü tayin olunmuş ve peyderpey tayin olunacaktır..." 4 denilmesi hükümetin maârif müdürlüklerinin kuruluşunu özel bir dikkatle yürüttüğünü göstermektedir. 3 4 Cevad, a,g,e., s Kodaman, a.g. e., s.4. a.g. e.,s.39. Cevad, a,g,e., s.86.

21 4 88' den sonra her vilâyet merkezine, ihtiyaç hâsıl oldukça, birer maârif müdürü tayin edilmeye devam edilmiştir. 89 yılına kadar pek çok vilâyet maârif müdürlüğüne kavuşmuştur. Bu sırada Trabzon a da bir maârif müdürü atanmıştır. 5 Maârif müdürlüklerinin devlet bütçesine yükledikleri yükün fazla olması bunların taşrada açılmasının önündeki en büyük engel olarak görülmektedir.... Vilâyet Maârif Meclisleri Maârif meclislerinin kuruluşu Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nin 43. maddesinde ele alınmıştır. Bu maddede vilâyet merkezlerinde maârif müdürü nün uhdesinde olmak üzere maârif meclislerinin teşkil edileceği belirtilmektedir. Bu meclislerde biri Müslüman diğeri Müslüman olmayan iki müdür yardımcısının görev yapacağı açıklanmaktadır. Maârif işlerinin nasıl yürüdüğünü kontrol için de vilâyet makamının özel kontrolü altında hareket edecek ayrıca bir Müslüman ve bir de Müslüman olmayan müfettiş görevlendirilmesi kararlaştırılmıştır. 6 Böylece maârif müdürlüklerinin yanında karar organı durumunda bulunan maârif meclisleri de 869 Nizâmnâmesi ne göre açılmıştır. Bu meclisler; bir başkan, biri Müslüman diğeri gayrimüslim iki muavin, aynı şekilde ikisi gayrimüslim olmak üzere dört muhakkik ve dörtten on kişiye kadar Müslüman ve gayrimüslim üye ile bir kâtip, bir muhasip ve bir sandık emininden oluşmaktaydı. 7 Vilâyet maârif idarelerinin kadroları genel olarak: ) Maârif müdürü ) Maârif kâtibi 3) Muhasebeci 4) Sandık emini olmak üzere dört kişiden müteşekkildir. Fakat vilâyetlere göre bu kadro azaltılmış veya çoğalmıştır. Böyle olunca vilâyet maârif idarelerinde bazen üç kâtip, iki muhasebeci, mukayyit, mübeyyiz Kodaman, a.g. e., s.40. Maârifi Umumiye Nizâmnâmesi nin tam metni için Mahmud Cevad ın Maârifi Umumiye Nezareti Tarihçei Teşkilat ve İcraatı adlı eserine başvurulabilir. Kodaman, a.g. e.,s

22 5 (kalem katibi), muayene memuru, müze memuru, mütercim ve müfettiş kadrolarını görmek mümkündü. 8 Sancaklarda mutasarrıflar, kazalarda ise kaymakamlar, maârif komisyonlarının başkanı durumunda idiler. İdadî ve rüştiye müdürleri veya öğretmenlerinden birisi bu meclislerin tabii üyesi sayılmıştır. 9 Nizâmnâme nin 46. maddesinde vilâyetlerdeki maârif meclislerinin görevlerine yer verilmiştir. Buna göre maârif meclislerinin vazifeleri; ) Sorumlu bulundukları bölgenin her türlü maârif işleriyle meşgul olmak, ) Sıbyan iptidaî okullarının ıslahına ve çoğalmasına dikkat etmek, 3) Öğretmenlerin tayin ve teftişiyle uğraşmak, 4) Maârif gelirlerini arttırmanın yollarını aramak, 5) Sancak ve kaza maârif komisyonları altı ayda bir maârif gelir ve giderlerini gösteren raporu maârif müdürlerine göndermek, 6) İmtihanları yapmak ve diplomaları vermek 30 şeklinde özetlenebilir. Vilâyetlerde birer maârif meclisi teşkili işi II. Abdülhamid Devri nde maârif müdürlükleriyle beraber ele alınmış ve 869 Nizâmnâmesi gereğince tatbik alanına konmuştur. Vilâyet maârif müdürlükleriyle, maârif meclisleri iç içedir. Yalnız maârif idareleri sadece Türk ve Müslümanlardan, maârif meclisleri ise Müslüman ve gayrimüslimlerden meydana geliyordu. 3 Vilâyet maârif meclislerinden ilki 87 yılında Bağdat ve Tuna Vilâyetleri nde açılmıştır. Bunların görev ve yetkileri de Ocak 87 de yayınlanan İdareyi Umumiyeyi Vilâyet Nizâmnâmesi nin 5. ve 6. maddeleri ile tespit edilmiştir. 3 Nizamname nin 45. maddesinde maârif meclislerinin başkan, başkan yardımcıları, muhakkikler, müfettişler, muhasipler ve sandık emininin maaşlarına yer verilmektedir. Buna göre başkanın maaşı 3000 kuruş; başkan yardımcıları, muhakkik ve müfettişlerin 000 kuruş; kâtip, muhasip ve sandık emininin maaşı 500 kuruş olacaktır. Muhakkiklere herhangi bir yere gittiklerinde ayrıca harcırah verilecektir. Müfettişlerin harcırahları ise maaşlarına dâhil edilmiştir Kodaman, a.g. e.,s.4. a.g. e.,s.47. Aynı yerde. a.g. e.,s.44. Hasan Ali Koçer, Türkiye de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi, İstanbul 99, s.9.

23 6 Sonuç olarak; vilâyet maârif meclisleri, önemlerine binaen taşrada açılmaya devam etmiştir. Çünkü Tanzimat ta eğitim işlerinin taşrada başarılı olamamasının nedeni olarak vilâyet maârif teşkilatlarının olmaması gösterilmekteydi. 33 Eğitim hayatında bir reform yapmayı hedefleyen bu meclisler maârif işlerini her yönüyle ele almaktan çok günün şartlarına göre en acil tedbirleri uygulamaya dönük yol takip etmiştir Trabzon Vilâyeti nde Maârif Teşkilatı.3.. Trabzon Vilâyeti nde Maârif Teşkilatları ve Meclisleri Vilâyetlerde maârif idareleri ve meclisleri açma düşüncesi çerçevesinde Trabzon da da bir maârif meclisi açılmıştır. Trabzon Vilâyeti nde Meclisi Maârif ile ilgili ilk bilgiye 93 (876) tarihli vilâyet salnamesinde rastlıyoruz. Bu ilk meclisi maârif; reis, 6 aza ve kâtipten oluşmaktadır. Aşağıda bu ilk meclisin üyeleri verilmiştir: 35 Reis..Ahmet Şükrü Efendi Aza...Nakibü l Eşraf Hüseyin Zeynelabidin Efendi Aza...Mektebi rüşdiye muallimi evveli Abbas Efendi Aza...Müderrisinden Osman Derviş Efendi Aza...Eyüpzade Ali Galip Efendi Aza...Hayriye tüccarlarından Sadık Efendizade Vehbi Efendi Kâtip Arif Hikmet Efendi Meclisi Maârif azası Abbas Efendi aynı zamanda rüştiye mektebi muallimi evvelidir. 94 (877) tarihli salnamede Meclisi Maârif in üyeliğine müderrisinden Hacı Ahmed Efendi nin atandığını görmekteyiz (878) tarihli salnameden Meclisi Maârif in reisliğine Ahmed Şükrü Efendi nin yerine Ahmed Hamdi Efendi nin görevlendirildiği Kodaman, a.g. e., s.39. İhsanoğlu,a.g.m., s tarihli Trabzon Salnamesi (TS), s TS, s. 578.

24 7 anlaşılmaktadır. Azalar ve kâtip aynı kalmıştır. 96 (879) senesinde herhangi bir değişiklik olmamıştır. 98 (88) tarihli salnamede Maârif Meclisi üyelerinin tamamen değiştiğini görüyoruz. Bu yeni üyeler aşağıda verilmiştir: 37 Reis Merkez naibi Mustafa Hakkı Efendi Aza Mahkeme bidayet reisi Hacı Rıza Efendi Aza Muhacirûn memuru Emin Hilmi Efendi Aza Belediye reisi Ali Rıza Efendi Aza Belediye azasından Arif Efendi Aza Müderris Derviş Efendi Aza Hatuniye müderrisi Hafız Efendi Aza Hacı Hasanzade Hafız Latif Efendi 38 Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nde öngörülmeyen fakat 873 yılında muallimi evveli olan rüştiye okullarının bulundukları sancak ve kaza merkezlerinde maârif komisyonu adıyla birer imtihan heyeti teşkiline karar verilmiştir. 39 Buna paralel olarak ilk kez 305 (888) tarihli salnamede Trabzon da bir maârif komisyonundan bahsedilmektedir. Bu ilk maârif komisyonunun üyeleri aşağıda verilmiştir: 40 Reis Merkez naibi Mehmet Salim Efendi Aza Müftü Seyit Efendi Aza Müderris Derviş Efendi Aza Şatırzade Refet Bey Aza Tevfik Efendi Aza Zeynelabidin Reşit Bey Aza Ali Galip Efendi Aza Mısıryen Mıgırdıç Efendi Aza İnebeyzade Lefterci Efendi Kâtip..Asım Efendi TS, s TS, s. 5. Cevad, a,g,e.,s TS, s. 94.

25 8 Bu maârif komisyonunda gayrimüslim Osmanlı tebaasından da üyeler bulunmaktadır. Aynı salnamede ilk kez sancak merkezlerindeki maârif komisyonlarından bahsedilmektedir. Lazistan ve Gümüşhane Sancağı nda birer maârif komisyonu tesis edilmiştir. Lazistan Sancağı Maârif Komisyonu Başkanı Müftü Hüseyin Hüsnü Efendi, azaları da Osman Nuri Efendi ve Ali Rıza Efendilerdir. 4 Gümüşhane Sancağı Maârif Komisyonu Başkanı rüştiye muallimi evveli İsmail Hakkı Efendi dir. Azaları; Yusuf Ziya Efendi, Osman Nuri Efendi ve Kâtip Ali Efendilerdir (309) tarihli salnamede maârif komisyonu, maârif meclisi ve maârif idaresi ayrı ayrı verilmiştir. Maârif idaresi ilk kez salnamede yer almıştır. Salnamedeki maârif komisyonu üyeleri, maârif meclisi üyeleri ve maârif idaresi üyeleri aşağıda verilmiştir: 43 MAÂRİF KOMİSYONU Reis Müftü İmameddin Efendi Aza Nemlizade Hacı Ahmed Efendi Aza Hacı Vehbi Efendi Aza Pertev Efendi Aza Maârif Müdürü Celal Bey MAÂRİF MECLİSİ Reis Maârif Müdürü Celal Bey Aza Abbas Efendi Aza Semercizade Mehmet Efendi Aza Hafız Zühtü Efendi Aza Mektebi iptidaîye heyeti tedrisiyesinden Abdi Bey MAÂRİF İDARESİ Müdür..Celal Bey Tahrirat kâtibi..cemal Bey Muhasebe memuru.. Vasıf Bey Mülazım..Mehmet Efendi TS, s. 95, TS, s TS, s. 09.

26 9 309 (89) tarihli salnamede ilk kez kazalarda bir maârif komisyonundan bahsedilmektedir. Bu ilk komisyonlar Görele ve Giresun kazalarında tesis edilmiştir. Kazalardaki bu ilk maârif komisyonu üyeleri aşağıda verilmiştir: Görele Kazası Maârif Komisyonu Reis Karakullukçuzade Halil Efendi Aza Reşit Efendizade Ali Efendi Aza İsmailzade Hakkı Efendi Aza Hacı Hüsnüzade Mehmet Efendi Aza Bozacıoğlu Konstantin Ağa Aza Zeveryan Vartan Ağa Kâtip.. Hafız Osman Efendi Giresun Kazası Maârif Komisyonu Reis Müderrisinden İbrahim Efendi Aza Beyazıtzade Mehmet Efendi Aza Yusufağazade Emin Efendi Aza Çilesizzade Halil Efendi Aza Alemdarzade Ahmet Efendi Aza Kaptan Yorgi Efendi Aza Taci lizade Hüseyin Efendi Aza Tokatyan Matus Efendi 44 Kazalardaki maârif komisyonlarında da gayrimüslim Osmanlı tebaasından üyeler bulunmaktadır. 3 (894) tarihli salnameden Maârif İdaresi Müdürlüğü ne Reşit Bey in atandığı anlaşılmaktadır. Aza olarak da Nuri Efendi görevlendirilmiştir. 45 Ayrıca Of, Akçaabat, Şiran kazalarında da maârif komisyonu teşkil edilmiştir. 33 (896) tarihli salnameden Trabzon Maârif İdaresi ve Maârif Meclisi nin tamamen değiştiği anlaşılmaktadır. Yeni üyelerden oluşan bu meclis ve idare şöyledir: TS, s. 3, TS, s TS, s

27 0 MAÂRİF MECLİSİ Reis Maârif Müdürü Ziver Bey Üye Hacı Kadızade Hacı Hüseyin Efendi Üye Ticaret Odası Reisi Hacı Vehbi Efendi Üye... Hacı Gani Efendi Üye Tüccardan Hafız Mahmut Efendi Üye Hafız Zühdü Efendi Üye Nikolaki Efendi Üye Kasbar Efendi MAÂRİF İDARESİ Müdür Ziver Bey Muhasebeci Ömer Lütfi Efendi Kâtip..Mahmut Nuri Efendi Muhasebeci refiki..ahmed Cemal Efendi Sandık Emini İbrahim Neşet Efendi Odacı Ali ağa Maârif idaresinde ilk kez fahri tercümandan bahsedilmektedir. Bu da gayrimüslim Osmanlı tebaasından Mugardic Efendi dir. Ayrıca Sürmene kazasında da maârif komisyonu teşkil edilmiştir. 47 Alaçam nahiyesi ile Çarşamba, Ordu, Terme, Fatsa ve Atina (Pazar) kazalarında da maârif komisyonu teşkil edilmiştir. Ordu Kazası Maârif Komisyonu Reisi aynı zamanda Ordu Redif Taburu Binbaşısı olan Zühdü Efendi dir (904) tarihinde maârif idaresinde ve meclisinde bazı değişiklikler göze çarpmaktadır. Maârif idaresinde muhasebe memurluğu reisi kadrosu münhal görünmektedir. Nüfus Nazırı Talat Efendi, Hatuniye Müderrisi Hafız Ahmet Mahir Efendi ile gayrimüslim tebaadan Begus Efendi, Mugardic Efendi, Nikolaki Efendiler de maârif meclisinin üyeleridirler TS, s TS, s TS, s. 37.

28 .4. Maârifin Malî Durumu.4.. Osmanlı Devleti nde Maârifin Malî Durumu Osmanlı devletinde muntazam bütçe yapılmadığı için maârife ayrılan gelirlerin detaylı bir şekilde verilmesi mümkün olamamaktadır. Malî güçlükler her zaman için Osmanlı modern eğitim ve öğretiminin en önemli sorunu olmuştur. Oysa Tanzimat Devri nde başlatılan maârif reformunun başarıya ulaşması için sağlam gelir kaynaklarına ihtiyaç vardı. Çünkü vakıf gelirleriyle yeni sistemin masraflarının karşılanması mümkün görünmemekteydi. 50 Maârif gelirleri üç önemli kaynaktan temin ediliyordu. Bunlar aşar, vergi ve diğer çeşitli kaynaklar idi. 5 İlköğretimin masrafları ise esas olarak mahalleleri halkı tarafından yüklenilmişti. Tüm öteki kaynaklarla beraber ilköğretim gelirleri şunlardır: a) Var ise avarız parasından belirli olmayan bir hisse, b) Hayırlı işlere vasiyet edilen paralardan hisse, c) Verilirse alınacak kurban derisi ve fitre, d) Salma, e) Öğrencilerden alınan ücret, f) Varsa ve evkaftan alınabilirse evkafı münderise gelirleri Nizâmnâmesi nde, maârifin gelir kaynaklarına temas edilmiş ve sağlam değilse bile, bazı tedbirler getirilmiştir. Buna göre maârif gelirleri: ) Devlet bütçesinden ayrılan para (tahsisatı miriye), ) Halkın vereceği yardımlar, 3) Vakıf gelirlerinden alınacak para (tahsisatı vakfiye), 4) Diğer yardımlar (ianatı müteferrika), 5) Lise ve yüksek okul talebelerinden alınacak ücret ve para cezalarından ibaretti. Fakat bu gelirlerden elde edilecek meblağdan ilköğretim için tahsisat ayrılması söz konusu değildir. İlköğretimin her türlü masrafı halka bırakılmıştır. Kısa bir müddet sonra ilköğretimin bu yolla ıslahının ve yayılmasının mümkün olmayacağı anlaşılmıştır. Bu sebeple 87 yılında öşrün Kodaman, a.g. e.,s a.g. e.,s.60. Aziz Berker, Türkiye de İlköğretim, Ankara 945, s.4.

29 öşrü nispetinde olmak üzere, ilköğretim için bir maârif vergisi konulmuştur. 53 Fakat bu kaynaktan elde edilen para, hiçbir zaman, okullara, özellikle ilköğretime harcanmamış, vilâyetlerin başka ihtiyaçları için kullanılmıştır. Zaten Maârif Nezâreti bütçesi okullar için harcama yapacak kudrette değildi. 54 Maârife az para ayrılmasında, şüphesiz askerî giderler ile Düyûnu Umumîye giderlerinin çok fazla olmasının büyük rolü olmuştur de lira tutan devlet bütçesinden lira maârife ayrıldığı halde 903 te bunun lira olduğu görülmektedir. Maârif bütçesi 93 (877) senesinde yaklaşık kuruş civarında idi; 93 harbinden sonra kuruşa düşen bu bütçe 34 (908) senesinde kuruşa yükselmiştir. Meşrutiyet in ilk maârif bütçesi kuruştur. Bu durum Meşrutiyet idaresinin maârife verdiği önemi göstermesi bakımından önemlidir. 56 Bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere maârif bütçesine ayrılan paylar devletin içinde bulunduğu şartlara göre değişmektedir. Sultan II.Abdülhamid Devri nin sonlarında vilâyetlerin maârif gelirlerinde önemli artışlar olmuşsa da yarısının İstanbul a gönderilmesine devam edilmiştir. Yüksek öğretim ilk ve orta öğretime, başka bir deyişle, İstanbul taşraya tercih edilmiştir. Bu yola başvurulmasaydı taşra eğitim ve öğretimi daha iyi seviyeye ulaşabilirdi. 57 Ayrıca, vilâyetlerde ilköğretime maârif gelirinden para sarf edilmemiştir..4.. Trabzon da Maârifin Malî Durumu Devletin içinde bulunduğu şartlar diğer vilâyetleri nasıl etkiliyorsa Trabzon Vilâyeti ni de öylece etkilemiştir. 95 (878) tarihli salnamede Trabzon Vilâyeti nin 93 (876) senesinde mektebi rüştiyede bey olunan resailin esmanı (bedeli) olarak 600 kuruş ayrıldığı belirtilmektedir. Bu gelir hâsılatı mütenevvia (çeşitli gelirler) adı altında toplanmıştır Cevad, a,g,e., s.6. Kodaman, a.g. e.,s.57. a.g. e.,s.6. Hasan Ali Yücel, Türkiye de Ortaöğretim, Ankara 994, s.3 3. Kodaman, a.g. e.,s TS, s. 35.

30 3 879 (96) tarihli salnamede 95 (878) senei malîyesine ait toplam gelirin kuruş, giderin de kuruş olduğu belirtilmekte ve giderin kuruşunun maârif maaş ve mesarifatı olarak harcandığı belirtilmektedir (88) tarihli salnamede 97 (880) yılına ait toplam gelir , gider kuruş olarak tespit edilmiştir. Bu giderin kuruşu maârife ayrılan paydır. 60 İki yıl önceye göre gelirler yaklaşık kuruş azalmış, buna paralel olarak da maârife ayrılan para da yaklaşık kuruş azalmıştır. Aynı salnamede maârife ayrılan kuruşun sancaklara taksimi de belirtilmiştir. Buna göre Trabzon Sancağı na kuruş, Canik Sancağı na kuruş, Lazistan Sancağı na kuruş, Gümüşhane Sancağı na.86 kuruş tahsis edilmiştir. 6 3 (894) tarihli salnamede maârif hâsılatı ayrı bir kalemde toplanmış ve kuruş olarak tespit edilmiştir. Bu dönemde toplam gelir kuruştur. Trabzon Sancağı na kuruş, Canik Sancağı na 7.30, Lazistan Sancağı na 57.58, Gümüşhane Sancağı na kuruş pay ayrılmıştır. 6 3 tarihli salnamedeki bu rakamlar önceki yıllara göre ciddi bir artışı göstermektedir. 33 (896) tarihinde maârife ayrılan pay 3 tarihli salnamedeki ile aynıdır. 63 O tarihlerindeki Osmanlı İmparatorluğu nun genişliği, nüfusu, iç ve dış siyaseti ve en önemlisi malî yönden zayıflığı düşünülürse maârifle ilgili hedeflere varmasının ne kadar güç bir iş olduğu ortaya çıkar.çünkü mevcut olan eğitim müesseseleri ile Nizâmnâmenin istediği ve paraya dayanmayan reformları bile gerçekleştirmek mümkün değildi TS, s TS, s Aynı yerde. 3 TS, s TS, s. 54. Kodaman, a.g. e., s.5.

31 4 BÖLÜMII. TEMEL EĞİTİM KURUMLARI.. Sıbyan Mektepleri Bu okulların çoğu taş binalar olduğundan bunlara taş mektep de denilmektedir. Fakat halk arasında ve kültür tarihinden bahseden eserlerde bunlara çoğunlukla sıbyan mektebi denilmektedir. 65 Bu mektepler parasızdı. Ayrıca öğrencilerine gündelik ve elbise de verilirdi. Yılda bir kez geziye götürülürlerdi. 66 Sıbyan mektepleri için hazırlanmış yönetmelik ya da belirli bir program yoktu. Bu okulların amacı çocuklara Kur an ı Kerim i ezberletmekti. Ayrıca okuma yazma öğretmek amaçlanmıştır. Ezbere dayalı bir eğitim sistemi uygulanmaktaydı. Sıbyan mekteplerinde genellikle şu dersler okutulmaktaydı: 67 ) Elifba ) Kur an 3) İlmi hal 4) Tecvid 5) Türkçe ahlak risaleleri 6) Türkçe 7) Hat (yazı) Bu dönemde devlet medrese ve ulemanın desteğine ihtiyaç duyuyordu. 68 Yeniliklere karşı olan ilmiye sınıfı, gücünü, medreselerden çok, sıbyan mekteplerinden alıyordu. Bundan dolayıdır ki sıbyan okullarına modernleşmeyi getirmek yüksek eğitimdeki kadar kolay olamamaktaydı. 69 Sultan II. Mahmud un mülkî sahada da ıslahat yapma düşüncesi çerçevesinde 84 yılında sıbyan okullarının durumu ele alınmıştır. Aynı tarihte "Talimi sıbyan" hakkında bir ferman yayınlamıştır. Bu fermanda genel olarak 65 Hasan Ali Koçer,,Türkiye de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi, İstanbul 99, s Koçer, a.g.e., s Bayram Kodaman, Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, Ankara 99, s a.g.e., s İlhan Tekeli Selim İlkin, Osmanlı İmparatorluğu nda Eğitim ve Bilgi Üretim Sisteminin Oluşumu ve Dönüşümü, Ankara 993, s.6.

32 5 çocukların eğitimlerinin tamamlanmasının öneminden bahsedilmektedir. Ferman ilköğretimde yapılan ilk reform niteliğindeki uygulamadır. 70 Ancak, II. Mahmud Dönemi nde öğretimin ağırlık merkezi yine dinî çerçeve içindedir. Eğitimin amacı da gelecek nesilleri hayatî ve dünyevî bir bilgi ile donatmak değil, dinîni ve ahiretini bildirmektir te Sultan Abdülmecid tarafından, maârifle ilgili yayınlanan Hattı Hümayun, Tanzimat Devri nde sıbyan okullarının eğitim ve öğretim yönünden düzene konulması yolunda ilk teşebbüs olarak kabul edilir. 7 8 Nisan 847 de ilk defa düzenlenen ilkokul program ve yönetmelikleri yayınlanmıştır. Bu program ve yönetmelikler sıbyan okullarını ıslah etmeye yönelik teşebbüslerdir. Bu yönetmeliklerde disipline, mecburi devama, öğretim süresine, imtihanlara, öğretmen ve yardımcılarına yönelik düzenlemeler yapılmıştır Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nde Sıbyan Mektepleri Bütün maârif sistemiyle birlikte sıbyan okullarının bir nizama konulması, bu nizâmnâmenin kabul ve uygulamasıyla gerçekleştirilmiştir. Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nin 3 ile 4. maddesi arasındaki hükümler mekâtibi sıbyaniye ile ilgilidir. 3. maddede: Her mahalle ve karyede ve icabına göre bir iki mahalle ve yahut bir iki karyede laakal birer sıbyan mektebi bulunacak ve muhtelit olan karye ve mahallelerde İslam mektebi başka ve etfali gayrimüslime mektebi başka olacaktır. 74 denilerek sıbyan mekteplerinin icabına göre gerekirse her mahallede bir tane, gerekirse iki mahallede bir tane açılacağı belirtilmiştir. Ayrıca Müslüman çocuklar için ayrı, gayrimüslim çocuklar için ayrı mektep inşa olunacağı anlaşılmaktadır. Nizâmnâme nin 4. maddesinde, sıbyan mekteplerinin yapım ve onarım giderlerinin, öğretmenlerin maaşlarının ve diğer okul için gereken ufak tefek masrafların o mahalle veya köyde oturanların tümü tarafından karşılanacağı Yücel Gelişli, Öğretmen Yetiştirmede Ankara Yüksek Öğretmen Okulu Uygulaması, Ankara 000, s.35. Koçer, a.g.e., s.35. Kodaman, a.g.e., s.60. Koçer, a.g.e., s Mahmud Cevad, Maârifi Umumiye Nezareti Tarihçei Teşkilat ve İcraatı, Ankara 00, s.405

33 6 belirtilmiştir. Böylece sıbyan okullarının malî yönü devlet tarafından tamamen ihmal edilmiş ve zaten çocuklarını okutmaya pek hevesli olmayan halka bırakılmıştır. Bu durumda sıbyan okullarının yayılamayacağı açıktır. 75 Nizâmnâme nin 6. maddesinde sıbyan mekteplerinin öğrenim süresinin 4 yıl ve 9. maddede de ilköğretimin hem kız hem de erkekler için mecburi olduğu belirtilmektedir. 76 Bu madde ile öğretim yaşına gelmiş olan her çocuğa eğitim verilmek amaçlanmıştır. Daha önce ilköğretim reformunu İstanbul dışına taşırmayan zihniyetle mukayese edilirse, bu hükümlerin ne kadar ileriye dönük olduğu görülür. 77 Öğretim mecburiyetine rağmen ayda 3 kez okula gelmeyen ya da gönderilmeyen çocukların velilerinden para cezası alınacaktır. Ayrıca buna rağmen okula gönderilmeyen çocuklar zorla alınıp okula gönderilecektir. Ancak bazı istisnalar da vardır. 78 Buna göre; ) Hükümet tarafından resmi bir doktora muayene ettirilerek vücutça veya ruhen, öğrenimine zarar verecek derecede hastalık olması, ) Fakir bir kimsesiz çocuğu olup, onun yüzünden geçimini sağlayan durumda bulunması, 3) Çocuğun ailesini geçindirmek için ekin veya çiftçilik ile harman vakitleri meşgul olması, 4) Çocuğun oturduğu yere mektebin yarım saat mesafede bulunması, 5) Çocuğun bulunduğu mahalde mektebin bulunmaması veya mektebin bulunup da öğrenci fazlalığı dolayısıyla daha fazla öğrenci alamaması, 6) Çocuğun özel ders alması, yani evinde hoca tutularak özel bir eğitime tabi tutulması gibi benzer bir takım hususlar çocuğu okula devamdan alıkoyabilirdi. Sıbyan mektebine devam etmeyen çocuklardan birinin bu hallerden biri ile özürlü olduğu anlaşılırsa o çocuğun baba ve annesi ile akrabasından para cezası alınmazdı Kodaman, a.g.e., s.64. Cevad, a.g.e., s.406. Kodaman, a.g.e., s.64. Cevad, a.g.e., s

34 7 Ayrıca aynı maddede sıbyan mekteplerinde okutulacak derslere de yer verilmiştir.bu dersler tablo. de yer almaktadır: 79 Tablo.Sıbyan Mekteplerinde Okutulacak Dersler Usuli Cedide* Vechile Elifba Kuranı Kerim Tecvid Ahlaka Müteallik Resail İlmi Hal Yazı Ta limi Muhtasar Fenni Hesab Muhtasar Tarihi Osmanî Muhtasar Coğrafya Ma lumatı Nafıayı Cami Risale Sınıfı gayrimüslime etfaline kendi usuli dinîyeleri tedris olunacaktır ve işbu usuli dinîye tedrisleri rüesayı ruhaniye maârifleri bittaniyin tedris kılınacaktır İşbu dersler sınıfı gayrimüslimeye kendi lisanları üzere okutturulacak Bu derslere bakıldığında ilköğretimin değerinin anlaşılmaya başlandığı görülür. Bu derslerle birlikte dinî ve dünyevî bilgiler arasında tam bir denge kurulmuş, hatta ikincisine ağırlık verilmiştir. 80 Nizâmnâme nin 5 ile 7. maddeleri arası kız sıbyan mektepleri ile ilgilidir. 5. maddede; Bir mahalle ya da karyede bir cemaate mahsus olarak iki sıbyan mektebi olduğu ve mevkian mahzur dahi bulunmadığı halde biri yine o cemaatin etfali zükûruna ve diğeri inasa tahsis kılınacak, bu suretin icrası kabil olmayan yerlerde etfali inasa mahsus mektebler vucude gelinceye kadar erkek sıbyan mekteplerine mensup oldukları cemaatlerin kız çocukları dahi kabul bulunup fakat erkek çocuklarla ikame edilmeyecektir. denilerek kız mekteplerinin açılması gereği belirtilmiştir. Kız sıbyan mekteplerine ehliyetli kadın öğretmen bulununcaya kadar dindar ve bilgili erkek öğretmen tayini uygun görülmüş ve bu durum 79 Cevad, a.g.e., s Kodaman, a.g.e., s.64. * Usuli Cedide: O dönemde usuli cedid kavramı belgelerde şöyle açıklanmaktadır: usuli tahsiliyenin tariki sehl ve asanisi yani etfalin uzun müddet mekteplerde kalmayıp sür ati tahsili ilmü kemal eylemelerinde bir usuli hasene ittihaz olunması şeklinde 7 Şubat 64 tarihli Takvimi Vekayi de yayınlanmıştır. Akyüz, a.g.e., s.90.

35 8 Nizâmnâme nin 6. maddesinde: Müstakil olan kız sıbyan mekteblerinin hoca ve dikiş ustaları kadın olacaktır. Fakat metlup derecede ehliyetli muallimler yetiştirilinceye değin müsinn ve edip âdemlerden muallim tayini caizdir. şeklinde izah edilmiştir. Kız sıbyan mekteplerinin tabi oldukları nizâmnâme, eğitim usulü, idare şekli ve öğretim süreleri erkek sıbyan mektepleri ile aynıdır. Bu durum Nizâmnâme nin 7. maddesinde; Kız sıbyan mekteblerinin usuli tedrisi ve sureti idaresi ve müddeti tahsiliyesine ve şakirdanın tahsilce olan mecburiyetleri ve ahvali sairesi erkek sıbyan mektebleri hakkında mevzu olan ahkâmı nizamiyeye tâbi olacaktır. 8 şeklinde yer almıştır.... Trabzon Vilâyeti nde Sıbyan Mektepleri Trabzon da temel eğitim kurumları ile ilgili ilk bilgiye 86 (869) tarihli vilayet salnamesinde rastlamaktayız. Salnamede Trabzon da 55 adet mektebi İslam bulunduğu belirtilmektedir. Bu mekteplerde öğrenci ders görmektedir da (87) salnamesinden Trabzon da 30 adet mektebi İslam, 53 adet medrese olduğu anlaşılmaktadır (87) da durum aynıdır (873) da mektebi İslam ın sayısı 06, medreselerin sayısı da 40 olarak verilmiştir. Ancak bu toplama Canik Sancağı dâhil değildir (874) ve 9 (875) salnamelerinde durum 90 da olduğu gibidir. Yine Canik Sancağı hariç tutulmuştur (877) ve 95 (878) tarihli salnamelerden, Trabzon ve Lazistan Sancakları nda 06 mekâtibi İslam olduğu anlaşılmaktadır (876) salnamesinde mektep sayısı daha ayrıntılı verilmiştir. Buna göre; Trabzon Sancağı nda , Canik Sancağı nda , Gümüşhane Cevad, a.g.e., s TS, s TS, s TS, s TS, s TS, s TS, s TS, s TS, s

36 9 Sancağı nda 9 90 ve Lazistan Sancağı nda 87 9 olmak üzere toplam 8 mektebi İslam bulunduğu anlaşılmaktadır. 88 tarihli salnamede tüm sancaklarda toplam 58 medrese, 8 mektebi İslam olduğu belirtilmektedir tarihlerinde Trabzon da 390 Sıbyan mektebi vardı İptidaî Mektepleri 88 (87) tarihinde yeni usule göre hazırlanmış olan eğitim programının uygulanabilmesi için Maârif Nezâreti ne yük olmadan, toplanacak yardımlardan her köyde bir iptidaî mektebinin açılması kararlaştırılmış ve çalışmalara başlanmıştır tarihinde İstanbul'da Nuri Osmanîye Camii içinde bulunan kargir binada iptidaî okulu açılmıştır. Daha sonra İmparatorluğa yayılacak iptidaî okulların ilki budur. 95 Bu durumu Mahmud Cevad, Usuli cedidei tedrisiyeye mahalli tecrübe olmak ve ileride ta mim kılınmak üzere, Nuri Osmanîye camii şerifi derununda kâin kargir mektebi ibtidaî numune mektebi ittihaz olmuştur. şeklinde izah etmektedir (868) senesinde Saffet Paşa nın nezareti zamanında iptidaî tahsilinin mecburi tutulması için bir beyanname yayınlanmıştır Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi ile devlet ilköğretimde iptidaî okulları açmak ve usuli cedide üzere eğitim yapmak gibi iki yeni yol izlenmiştir. 98 Mahalle ahalisinden tedris meclisi ve tedris meclisi şubeleri teşkil edilmek suretiyle iptidaîlerin yönetimi halka bırakılmak istenmiştir. Bu hususta bir de talimat yayınlanmıştır. Bu talimat Maârif Nizâmnâmesi nin 4. maddesine dayandırılmıştır. O maddede : Sıbyan mekteplerinin masarifi inşaiye ve tamiriyesi ve muallimlerinin muhassesatı ve masarifi sairesi mahalle ve TS, s TS, s TS, s.67. Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi (M.Ö.000M.S.004), Ankara 004, s.. Ergin, a.g.e., c., s.466. Ergin, a.g.e., c., s.468. Cevad, a.g.e., s.5. a.g.e.,s.03. Kodaman, a.g.e., s.67.

37 30 karyesinde bulunan cemaatlerinin heyeti umumiyesi tarafından tesviye olunacaktır. denilmektedir. Bu nizâmnâme ve bu talimatname ile hükümet, Türk ve Müslüman olan unsurun kendi okullarıyla ilgilenmesini sağlamaya çalışmıştır. 99 Ancak bu durum ilköğretimin malî yönünün devlet tarafından tamamen ihmal edilmesine de neden olmuştur. Bu meclisler iptidaîleri yönetmek konusunda yetersiz kalmışlardır. Bundan dolayı maârif idaresi de bu okulların idaresini yeniden üzerine almak zorunda kalmıştır Sultan II. Abdülhamid Devri nde İptidaîler Sultan II. Abdülhamid Devri nin başlarında imparatorluktaki toplam iptidaî sayısı 00 ü geçmiyordu. 0 Bu durum, 869 Nizâmnâmesi ne rağmen sıbyan okullarının ıslahı ve iptidaîlerin açılması konusunda vilâyetlerde fazla bir ilerlemenin sağlanamadığını gösterir. İlköğretimin istenilen seviyeye çıkarılamamasının çeşitli nedenleri vardır. Bunların başında ekonomik zorluklar gelmektedir. O zamanki devlet bütçesinden maârife ayrılan paranın yetersizliği, köylerin çokluğu ve dağınıklığı, ulaşım şartlarının sınırlı oluşu ve bunların ötesinde halkın eğitime olan ilgisizliği göz önüne getirilirse, ilköğretimin niçin hedefine ulaşamadığı daha iyi anlaşılır. 0 Ayrıca öğretmen yetersizliğinin de hedefe ulaşamamakta büyük payı vardır. Bunun için çeşitli çareler düşünülmüştür. Bunların başında açılması düşünülen okulların öncelikli olarak nerelerde açılacağının tespiti gelmektedir. Yapılan değerlendirme sonucunda, İlk önce ihtiyacın büyük ve acil olduğu yerlerden başlanarak öğretmen sayısına göre okul yaptırılmalıdır. görüşü benimsenmiştir. Ayrıca masraflar için de halkın yardımının yanında maârif hissesinden de para ayrılmasına karar verilmiştir. 03 II. Abdülhamid Devri nde sıbyan mekteplerinde esaslı değişiklikler yapılamamıştır.bunun yerine genel düzenlemeler yapılmıştır. Bunun en önemli sebebi Hükümetlerin reformcu kanadını meydana getiren Tanzimatçıların Ergin, a.g.e., c.3 4, s.895. a.g.e., c.3 4, s.900. Kodaman, a.g.e., s.77. a.g.e., s.79. a.g.e., s.8.

38 3 maârifte çağdaşlaşmayı, ilköğretimin dışında gerçekleştirmek isteyişleri ve buna mecbur kalışlarıdır Anayasası (Kanuni Esasi) hazırlanırken anayasaya konulan Osmanlı efradının kâffesince tahsili maârifin birinci mertebesi mecburi olacak ve bunun derecatı ve teferruatı nizamı mahsus ile tayin kılınacaktır. maddesi ile ilköğretim mecburiyeti getirilmiştir. (Kanuni Esasi, Madde 4) Bu mecburiyetin konmasıyla kız ve erkek çocukların eşit şekilde eğitim imkânlarından yararlanılması hukuken temin edilmiştir. İlköğretime anayasada bu şekilde yer verilmesi, onu hazırlayanların konuya ne kadar önem verdiklerini göstermesi bakımından dikkate değer bir husustur da maârif teşkilatında yapılan değişiklikle Maârif Nezâreti bünyesinde Mekâtibi Sıbyaniye Dairesi kurulmuştur. Bu dairenin kurulması artık devletin ilköğretim meselesini ciddi olarak ele aldığını göstermektedir (88) yılında Mekâtibi Sıbyaniye İdaresi nin adı Mekâtibi İptidaîye İdaresi olarak değiştirilmiştir. 07 Bu değişikliğin anlamı, Maârif Nezareti nin artık ilköğretimde usuli cedid (yeni usul) üzere eğitim ve öğretim yapan okullara ağırlık vermesidir. Ayrıca sıbyan okullarının kafalarda yarattığı izlenimi silip iptidaî kelimesiyle ilköğretime yeni bir anlayış getirme isteğidir tarihli bir vesikada; Osmanlı ülkesinde eğitim yönünde en zayıf unsurun Müslümanlar olduğu belirtilmekte, taşrada biraz Kur an bilenlerin bile âlim sayıldığı anlatılmaktadır. Bu durum ticaret ve sanayinin gayrimüslimlerin elinde bulunmasına neden olmuş ve Müslümanların bu nimetlerden yararlanmasını engellemiştir. Aynı vesikada bu durumdan kurtulmak için yalnız zengin çocuklarının okumasının yeterli olamayacağı, taşradaki çocukların da en azından Türkçe okuyupyazma ve dört işlemi bilecek kadar iptidaî mekteplerinde okuması gerektiği vurgulanmıştır. Böylece ilköğretimin yeri ve önemi açıkça belirtilmiştir. İlköğretime verilen ehemmiyetin devrin sonlarına kadar devam ettiğini, Maârif Nazırı Haşim Paşa'nın "...şimdi esasen lazım olan husus umumen vilâyeti şâhânedeki mekâtibi ibtidaîyenin her sınıfı mekâtibe tercihan teksir ve Kodaman, a.g.e., s.66. a.g.e., s.67. Aynı yerde. Osman Kafadar, Türk Eğitim Düşüncesinde Batılılaşma, Ankara 997, s.3. Kodaman, a.g.e., s.3.

39 3 tezyidine itina edilmelidir. 09 demesinden anlıyoruz. Temel eğitim kurumları, usuli atika ve usuli cedide üzere eğitim vererek temelde ikiye ayrılmışlardır. Hükümet, Tanzimatçıların eskiye dokunmadan yenisini yapmak siyasetine uygun olarak, sıbyan okullarında, dinî eğitim ihmal edilmemek şartıyla, usuli cedide programlarının uygulanması şeklinde uzlaştırıcı bir siyaset benimsemiştir. 0 Devlet hazinesinden maârife ayrılan paranın yetersizliği, hükümetleri, halkı maârif giderlerine ortak etmeye yöneltmiştir. Bu durum ilköğretim siyasetinde önemli bir değişikliği göstermektedir. Vilâyetlerde kurulacak iptidaî teşkilatında öğrencilere özellikle usuli cedide tarzında eğitim ve öğretim verebilecek öğretmenlerin tercih edileceği anlaşılmaktadır. Zira Maârif Nezâreti nden vilâyetlerde iptidaî teşkilatına dair yayınlanan ilanda usuli cedide üzere eğitim yapılacağı belirtilmiştir. Bu durum sıbyan mekteplerinden ayrı bir ilköğretim kademesinin oluşturulması yolunda yapılan bir çalışmadır. 89 de şehirlerdeki iptidaîler 3 yıl, köylerdeki 4 yıldır. 3 Bu iptidaîlerde günün şartlarına uygun ders programları yapılmaya çalışılmıştır. Aşağıda 89 yılında Taşra köy mekteplerine mahsus olmak üzere Maârif Nezareti Celilesi nce yeniden düzenlenen iptidaî programı verilmiştir: 4 Tablo. Maârif Nezareti Celilesi nce Yeniden Düzenlenen İptidaî Programı Birinci sene İkinci sene Haftada ders adedi Esamii dürus Haftada ders adedi Esamii dürus Elifbayı Osmanî 6 Kur an ı Kerim Eczayı Şerifi Hesabı Zihni 6 Hesabı Zihni 3 Kıraat Hat 09 0 Kodaman, a.g.e., s.68. Aynı yerde. Kodaman, a.g.e., s.69. Cevad, a.g.e., s Cahit Baltacı, Osmanlı Devletinde Eğitim ve Öğretim, Türkler, c., Ankara 00, s Cevad, a.g.e.,s.88.

40 33 Tablo.3 (Devamı) Maârif Nezareti Celilesi nce Yeniden Düzenlenen İptidaî Programı Üçüncü sene Dördüncü sene Haftada ders adedi Esamii dürus Haftada ders adedi Esamii dürus 5 Kur anı Kerim Maa Tecvid 3 Kur anı Kerim Maa Tecvid 3 İlmi Hal 3 İlmi Hal 3 Hesap 3 Hesap 3 Kıraat 3 Kıraat Hat Hat Bu devirde iptidaî mekteplerinin programlarının aldığı son şekil tablo.3 te gösterilmiştir. 5 Tablo.4 II. Abdülhamid Devri nde İptidaî Programlarının Aldığı Son Durum DERSLER Birinci Sene İkinci Sene Üçüncü Sene Elifba Kur anı Kerim 6 5 Tecvid İlmi Hal 3 3 Ahlak Sarfı Osmanî İmla 3 3 Kıraat 3 Muhtasar Tarihi Osmanî Muhtasar Coğrafyai Osmanî Hesap Bu program bütün İstanbul mektepleriyle İstanbul dan başka diğer kasabalar mekteplerine mahsustur. Köy iptidaî mekteplerinin programı ise daha muhtasardır. Mesela köy mekteplerinde Tarih, Coğrafya, Sarfı Osmanî ve Ahlak dersleri okutulmuyordu. 5 Sait Paşa Hatıratı, c.i, s.54.

41 34 II. Abdülhamid Devri nde iptidaî mekteplerinin eğitim programları ile ilgili çalışmalar yapılmış ise de usuli savtiye denilen kolay okutmak yollarını araştırmaktan başka bir şey yapılamamıştır. 6 Yeni binalar ve yeni usulde eğitim yapacak öğretmenler bu okullar için çok önemliydi. Ancak, öğretmenler maaşlarını Maârif Nezâreti nden değil, Evkaf Nezâreti nden alıyordu. 7 Bu durum öğretmenlerin tam bağımsız hareket etmelerini engelliyordu. II. Abdülhamid Devri nde ilköğretim siyasetinin temelini, önceliğin Müslüman nüfusun çok olduğu bölgelere verilmesi teşkil eder. 8 Bu yönde yapılan çalışmalar sonucunda 908 de İstanbul da özel okullar hariç 64 iptidaî mektebine ulaşılmıştır. 9 Bu devirde ilköğretimin yaygınlaştırılması doğrultusunda yapılan çalışmaları şu noktalarda toplayabiliriz: 0 a) Kanunî tedbirler: İlköğretim mecburiyetinin konması, b) İdarî tedbirler: Merkez ve taşrada ilköğretim teşkilatının kurulması, c) İptidaî okulların açılması ve çoğaltılması, d) Sıbyan okullarına yeni usul öğretimin sokulması, e) Müslüman halkın kalabalık olduğu yerlerde ilköğretime öncelik ve ağırlık verilmesi, f) Halkın maârif alanında maddi yardımının sağlanması, g) Taşrada darülmuallimînlerin açılması, Bütün bu çalışmalardan da anlaşılacağı üzere; ilköğretimin sistemleştirilmesi, kanun güvencesi altına alınması ve halkın eğitimöğretim faaliyetlerine katılımını sağlamak yönünde önemli ilerlemeler sağlanmıştır.... Trabzon Vilâyeti nde İptidaîler 869 Nizâmnâmesi nde vilâyetlerde iptidaîlerin açılması kararlaştırılmış ise de uygulama safhasında fazla bir şey yapılmamıştır. II. Abdülhamid Ergin, a.g.e.,c.3 4, s.905. Ergin, a.g.e., c.3 4, s.905. Kodaman, a.g.e., s.69. Ergin, a.g.e., c.3 4, s.905. Kodaman, a.g.e., s a.g.e.,s.77.

42 35 Devri nde vilâyetlerde iptidaî mekteplerinin açılması işi ele alınmış, bu çerçevede 88 tarihinde vilâyetlerde iptidaî teşkilatına dair bir ilan yayınlanmıştır. 7 Ağustos 88 tarihinde yayınlanan Vilayâtta ibtidaî teşkilatına dair ilan önemine binaen aşağıya aynen alınmıştır: Maârif Nezâreti Celilesi Cânibinden, Memâliki Şahâne nin her tarafınca intişarı emri maârife çalışarak evladı ahalinin teshili hüsni ta lim ve terbiyeleri maksadı hayr mirsadına mebni taraf taraf mevcut olan mekâtibi sıbyaniyenin ıslah ahvaliyle ibtidaîye heyetine ifrağ ve irca ile usuli cedide üzere ta limi etfale teşebbüs olunmakta bulunmuş ve ezcümle Yanya Vilâyeti celilesi taraflarından bulunan mekâtibin ıslahına dahi bed ve mübaşeret kılınmış olmasından dolayı, bunlar için Arnavut veya Rum lisanlarına aşina çend nefer muallimin bu taraftan i zamı lazım geleceğinden ve gidecek muallimlere emsali misillü maaşlar dahi ita kılınacağı gibi darülameliyat da lisan bilir talebe olmadığına binaen, zikrolunan lisanlara aşina ve serbest Türkçe ibareyi okur yazar ve oldukça imla ve Arabî den sarf ve nahiv okumuş takımından miktarı kafi muallimin haricden tedariki lazım gelmiş olduğundan, talebe olanların yalnız usuli cedidei hasene üzere ta lim ve tedrisi etfalin tariki eshelini tahsil eylemeleri için bir iki ay kadar mezkur darülmuallimat a devam edip ba dehu mezkur mekâtibe tayin ve i zam kılınacaklarından, bu şartla mektebi mezbure devama talib, gerek medresenişin talebeden olsun ve gerek saireden bulunsun, evsafı matlubeyi haiz bulunanların Dairei Mekâtibi İbtidaîye Dairesi ne müracaat eylemeleri. Trabzon Vilâyeti Meclis İdaresi nden 7 Kasım 890 tarihinde Maârifi Umumiye Nezareti ne yazılan yazıda maârifin en temel taşı olarak mektebi iptidaîye gösterilmiş ve usuli cedide üzere eğitim ve öğretim yapılması gerektiği belirtilmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda yeni yapılan ve tamir edilen mekteplerin sayısının 6 ye çıktığı belirtilmektedir. 3 Vilâyetlerdeki maârif görevlileri, yeniliklere ilköğretimden başlanması gerektiğini düşünüyorlardı. Hükümet ise ihtiyacı olduğu memurlar için bir an 3 Cevad, a.g.e.,s.90. a.g.e., s.7.

43 vardı. 6 Trabzon Vilâyet Salnameleri nde ilk kez 309 (89) tarihinde Akçaabat 36 evvel sonuç almak istiyor ve tepeden tabana doğru giden bir maârif siyaseti takip ediyordu. Hükümet ve taşra arasındaki çelişkinin esası, bu konuda hükümetin daha pratik bir politika takip etmesidir öğretim yılında İmparatorlukta birçok leylî ve neharî idadîlerin açılması, hükümetin kendi siyasetini uygulamaya devam ettiğinin göstergesidir. Ayrıca bu mekteplerde görev yapacak öğretmenlerin usuli cedide üzere eğitim ve öğretim yapabilmeleri için de çalışmalar yapılmış ve bu çalışmalara 358 öğretmen katılmıştır de 00 ü geçmeyen usuli cedide okulları ders yılında epeyce çoğalmıştır. II. Abdülhamid Devri nde Trabzon da, öğretim yılında 9 usuli cedid (iptidaî), 390 usuli atika mektebi (sıbyan mektebi) Mektebi İptidaîyesi nden bahsedilmektedir. Akçaabat Mektebi İptidaîyesi nin muallimi evveli Hacı Mahmut Efendi, muallim sanisi Hasan Efendi ve bevvabı (kapıcı) Reşit Ağa dır. 7 3 (894) tarihli salnamede muallimi sani Hasan Efendi nin yerine Yakup Efendi nin atandığını görmekteyiz. Ayrıca bir de muallimi salis kadrosunun açıldığı anlaşılmaktadır. Bu kadroya Haşim Efendi atanmıştır. Akçaabat İptidaîyesi nin mevcudu da ilk kez verilmiş ve 75 kişi olarak tespit edilmiştir (896) tarihli salnamede bu iptidaîyede muallimi salis kadrosunun kaldırıldığı ve mevcudun 7 kişiye düştüğü görülmektedir tarihli salnamede Lazistan Sancağı nda ilk kez mektebi iptidaîyeden bahsedilmektedir. Bu mektebi iptidaîyenin muallimi evveli Osman Fehmi Efendi, muallimi sanisi de Hafız Yakup Efendi dir (899) tarihli salnamede Akçaabat Mektebi İptidaîyesi nin kadrosunun tamamen değiştiğini görüyoruz. Bu yeni kadro şöyledir Kodaman, a.g.e., s.5. Cevad, a.g.e., s.7. Akyüz, a.g.e., s TS, s.0. 3 TS, s TS, s TS, s.75.

44 37 Muallimi evvel..hafız Hasan Efendi Muallimi sani Mahmut Efendi Bevvab Tayyib Efendi Öğrenci mevcudu da 45 kişi olarak verilmiştir. Dikkati çeken husus öğrenci sayısındaki belirgin düşüştür. Öğrenci sayısı 7 den 45 e düşmüştür. Bu tarihte Çarşamba kazasında muallimi evvelliğini Âdem Efendi nin, muallimi saniliğini Mehmet Efendi nin yaptığı bir mektebi iptidaî mevcuttur tarihli salnamede ilk kez Merkez Sancağı nda Merkez İptidaî Mektebi ne rastlıyoruz. Bu ilk iptidaî mektebin öğretmen kadrosu şöyledir: 33 Muallimi evvel Mehmet Efendi Muallimi sani.hacı Vehbi Efendi Muallimi salis.muhiddin Efendi Muallimi rabi...seyit Efendi Muallimi hamis...hafız Rahmi Efendi Hüsni hat muallimi.mehmet Nuri Efendi Bevvab.Ahmet Ağa Öğrenci sayısı 89 olarak verilmiştir. 39 (90) tarihli salnamede iptidaî mektepleriyle ilgili detaylı bilgi verilmektedir. Kız ve erkek mektep ve öğrenci sayılarının sancaklara göre ayrı ayrı verildiği tablo.4 te gösterilmiştir. 34 Tablo.5 Sancaklara Göre Mektepler ve Öğrenci Sayıları (90) Kız Erkek Adeti Talebe Adeti Talebe Mektep Mevcudu Mektep Mevcudu Trabzon Sancağı Canik Sancağı Lazistan Sancağı Gümüşhane Sancağı Toplam TS, s TS, s TS, s TS, s.35.

45 38 Bütün sancaklardaki kız ve erkek mektebi sayısı toplam 847 adettir. Bu mekteplerde toplam 9738 öğrenci öğrenim görmektedir. 3 (904) tarihli salnamede merkez iptidaî mektebine Bursa müderrisliği payesiyle Abdullah Efendi isminde bir müdür atandığını görmekteyiz. Ayrıca muallimi evvel, sani, salis, rabi, hamis ve hüsni hat muallimlerinden sadece muallim olarak bahsedilmektedir. Muallimi evvel Mehmet Efendi, muallimi salis Muhiddin Efendi ve muallimi rabi Seyit Efendi lerin yerine Hafız Mesut ve Emin Efendiler muallim kadrosuna tayin edilmiştir. Aynı salnamede iptidaîye mekteplerinin 39 tarihine göre kızlarda 5 okul artarak 96 ya, erkeklerde okul artarak 948 e çıktığı görülmektedir tarihli salnamede ayrıca Hatuniye ve Zeytinlik İptidaîyeleri nden bahsedilmektedir. Bu iki iptidaîyenin öğretmen kadrosu aşağıdaki gibidir: 36 Hatuniye İptidaîyesi Müdür.. Abdullah Efendi Muallim... Hafız Hasan Efendi Muallim Osman Efendi Muallim İzzet Efendi Öğrenci sayısı 03 kişidir. Zeytinlik İptidaîyesi Müdür.. Hacı İbrahim Efendi Muallim Hacı Hafız Hasan Efendi Muallim Hasan Efendi Muallim Hurşit Efendi Muallim Ragıp Efendi Muallim Mehmet Efendi Muallim Mehmet Nuri Efendi Öğrenci sayısı 70 kişidir ders yılında Trabzon da 8 erkek, kız, 443 karışık olmak üzere toplam 56 resmi iptidaî mektebi vardır. İki de karışık hususî iptidaî mevcuttur TS, s TS, s.39. Kodaman, a.g.e., s.90.

46 39 BÖLÜMIII 3. ORTAÖĞRETİM 3.. Rüştiye Mektepleri 3... İlk Rüştiyelerin Açılması ve Gelişmesi Osmanlı Devleti nde yenilik hareketlerinin en somut örneklerinden olan askeri okullar gelişip yaygınlaşırken sivil halkı okutmak ve memur yetiştirmek için herhangi bir girişimde bulunulmamıştır. Yarım yüzyıldan fazla bir süre geçtikten sonra ancak bu husus düşünülmeye başlanmış ve uygulamaya konmuştur. Sultan II. Mahmud Devri nde sıbyan mekteplerinin içinde bulunduğu kötü durum hükümetin dikkatini çekince, 838 yılında bu okullarının ıslahı yoluna gidilmiştir. Bunun da en önemli sebebi mühendishanelerle, meslek okullarına alınacak öğrencilerin bilgilerinin çok sınırlı, hatta bunların Türkçe kitap bile okuyamayacak düzeyde oluşuydu. Bu durumda olan öğrencilere daha ağır düzeyde olan Elsinei Arabîye ve Farisîye ve Fransızca derslerinin okutulmaya çalışılması boşuna bir gayret olmaktaydı. Bundan dolayıdır ki, gerek askeri idadîlere öğrenci yetiştirmek 3 gerekse iyi memur yetiştirmek 4 amacı ile sıbyan okullarının üstünde bir okul açılmasına 838 de Meclisi Umurı Nafıa ve Meclisi Ahkâmı Adliye ce karar verilmiştir. Daha önce sıbyan mektepleri birinci kısım sayıldığından Meclisi Vâlâ mazbatasında yeni açılacak bu okullar için ikinci kısım adı uygun görülmüş ise de, II. Mahmud, rüşt çağındaki çocukların devam edeceği okul anlamına gelen rüştiye ismini uygun görmüştür. 5 Bu isim 93 yılına kadar devam etmiş, bu tarihte ilk mektep e çevrilmiştir. Ayrıca bu okullar ile Osman Ergin, Türk Maârif Tarihi, III. cilt, İstanbul 940, s.375. a.g.e.,c.iii, s.383. Mahmud Cevad, Maârifi Umumiye Nezareti Tarihçei Teşkilat ve İcraatı, Ankara 00, s.97. Hasan Ali Koçer, Türkiye de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi, İstanbul 99, s.40. Ergin a.g.e., c.iii, s.384.

47 40 ilgilenecek Mekâtibi Rüşdiye Nezareti kurulmuş ve bir de nazır tayin edilmiştir. 6 Rüştiye mektebi terimi II. Mahmud Devri nde ortaya ilk atıldığında daha çok bir eğitim modeli ni öngörmekteydi. Mektebi Rüştiye Nezareti kurulurken de bu yeni eğitim sisteminin idaresini temin edecek müdürlük gibi düşünüldüğü anlaşılmaktadır da Tanzimat ın ilanından sonra da eğitimöğretim ve kültür işlerinde yenilik fikri öne çıktığından asırlardan beri devam eden medrese sistemine dokunulmadan Avrupa usulünde olmasına özen gösterilen mektep tesis edilmiştir. 8 Esasen bu ikili anlayış Tanzimat ideolojisinin bir yansımasıdır. Rüştiyelerin maârif teşkilatı içerisindeki yeri ilk zamanlarda çeşitli yorumlara neden olmuştur. Rüştiyeleri, ilk zamanlarda ilkokul üstü hazırlık okulu, daha sonraları ise ortaokul karakterine sahip bir öğrenim derecesi olarak görmek mümkündür. 9 İlk rüştiye mekteplerinden biri olarak kabul edilen Mektebi Maârifi Adliye Şubat 839 da Sultanahmet te açılmıştır. Diğeri ise İmamzade Esat Efendi nin lâyihası üzerine Mart 839 da Süleymaniye de açılan Mektebi Ulûmi Edebiye dir. 0 Mektebi Maârifi Adli nin meslek okulu niteliğinde olduğunu hükümetin hem memur yetiştirmek, hem de mevcut memurların bilgilerini arttırmak için bu okulu açtığını ilan etmesinden anlamaktayız. Bir başka deyişle o zamana kadar çıraklık yolu ile yetişen memurların bir öğrenim basamağından geçmesini sağlamak için açılmıştı. Rüştiye mekteplerini sıbyan mekteplerinden ayıran en önemli fark eğitim tekniği idi. Rüştiye mekteplerinde öğrenciler, sıraya oturacaklar, dersler sıbyan mekteplerinde olduğu gibi her çocuğa teker teker değil sınıf talebesi kısım kısım ayrılarak, her kısma birden gösterilecekti. 3 Böylece küçük grupların eğitim Bayram Kodaman, Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, Ankara 99, s.9. Ekmeleddin İhsanoğlu, Osmanlı İmparatorluğunda Eğitim, Osmanlı Uygarlığı, cilt I, İstanbul 003, s.373. Hasan Ali Yücel, Türkiye de Ortaöğretim, Ankara 994, s.7. Kodaman, a.g.e., s.9 Osman Kafadar, Türk Eğitim Düşüncesinde Batılılaşma, Ankara 99, s.85. Ergin, a.g.e.,c.iii, s Koçer, a.g.e., s.43. Ergin, a.g.e., c.iii, s.385.

48 4 tekniğinden büyük grupların eğitim tekniğine geçişte bir adım atılmış oluyordu. 4 Ayrıca öğrencilerine Evkaf Nezareti tarafından maaş bağlanacaktı. 5 Rüştiye mekteplerinde öğrenim süresi 4 yıldır. Bu okullara sıbyan mekteplerinden diploma alan ya da bu derecede eğitim görmüş olanlar kabul ediliyordu. İlk dönemlerde rüştiyelerde aşağıdaki dersler okutuluyordu: 6 Sınıfı evvel dersleri : Ulumi Dinîye, Arabî, Farisî, Kıraati Türkî, Hesap, Hattı Sülüs. Sınıfı sani dersleri : Arabî, Farisî, Lisani Türkî ve İmla, Hesap, Coğrafya, Sülüs ve Rik a, Resim. Sınıfı salis dersleri : Arabî, Farisî, Lisani Türkîye İmla, Hesap, Coğrafya, Tarih, Sülüs ve Rik a, Resim. Sınıfı rabi dersleri : Arabî, Farisî, Lisani Türkî ve İnşa, Hesap, Mebadii Hendese, Coğrafya, Tarih, Usuli Defteri, Hattı Rik a, Resim. Rüştiyelerin uyguladıkları programlar, hem yüksek öğretime hem de mesleğe yönelik programlardır yılında Arapça ve Farsça dersleri azaltılmış ve Fen, Matematik ve Coğrafya gibi derslerin saatleri artırılmıştır. Böylece rüştiyelerde önemli ölçüde modernleşme sağlanmıştır de ise ilk kez rüştiyelere gayrimüslimler alınmaya başlanmıştır. 9 Türk maârif teşkilatı bakımından önemli dönüm noktalarından birini teşkil eden 869 Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nin 8 ile 3. maddeleri arasındaki hükümler rüştiyelerle ilgilidir. Rüştiyeler için yeni hükümler getiren bu maddeler aşağıdaki gibi özetlenebilir: 0 ) Beş yüz haneden fazla olan her kasabada birer rüştiye açılacak, ) Rüştiyelerin her türlü masrafları vilâyet maârif idaresi sandığından karşılanacak, İlhan Tekeli Selim İlkin, Osmanlı İmparatorluğu nda Eğitim ve Bilgi Üretim Sisteminin Oluşumu ve Dönüşümü, Ankara 993, s.63. Koçer, a.g.e., s.43. Cevad, a.g.e., s.35. Cahit Baltacı, Osmanlı Devleti nde Eğitim ve Öğretim, Türkler, C., Ankara 00, s.455. Muammer Demirel, Türk Eğitiminin Modernleşmesinde Rüştiye Mektepleri,Türkler, c.5, Ankara 00,s.5. İhsanoğlu, a.g.m., s.373. Kodaman, a.g.e., s

49 4 3) Rüştiye binaları Meclisi Kebiri Maârif tarafından gönderilen planlara göre yapılacak, 4) Her rüştiyeye talebe sayısına göre bir veya iki öğretmen ve ayrıca bir mubassır (gözetmen) ve bir de hademe tayin olunacak, 5) Muallimi evvel 800, ikincisi 500, mubassır 50 ve hademe 50 kuruş maaşla istihdam edilecek, 6) Rüştiyelerde öğretim süresinin 4 yıl olacak. Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi rüştiyeleri de ilköğretim kurumları içinde saymaktadır. Aynı tarihte (869) sıbyan okullarından rüştiyeye alınacak öğrencilerin, sınava tabi tutulması kararlaştırılmıştır. Batı tarzı eğitim yapabilmek için, o dönemde öne çıkmış bir dil olan Fransızcanın okullarda okutulması kararı alınmıştır. Nizâmnâme de Mevki i ticaret olan memleketlerde ezkiyayi talebeden istekli olanların dördüncü sene içinde Fransızca dersine başlamaları caizdir. 3 denilerek ticaretle ilgili olan yerlerde zeki öğrencilerden istekli olanların dördüncü sene içinde Fransızca dersine başlamalarına izin verilmiştir. Sultan II. Mahmud, eğitim reformlarında dil sorununa değinirken Fransızcanın okutulma sebebinin tıbbı öğrenip yavaş yavaş Türkçeye kazandırmak olarak açıklamıştır. 4 Rüştiyelerde Fransızca dersinin okutulmasına neden olarak ise, matematik, geometri ve coğrafya kitaplarının okutulması için gerekli olması gösterilmiştir. Ancak Fransızcanın öğretilmesine gramerlerinin benzemesinden dolayı Arapça öğretildikten sonra başlanacaktı tarihinde Sadrazam Sait Paşa nın rüştiye programlarına koydurduğu Fransızca dersinin önemini kavrayamayanların eleştirileri ve baskısı ile din derslerine daha fazla ağırlık verilmiştir. 6 Hâlbuki esas amaç; öğrencilerin ticarete, ziraata, sanata ve hatta devlet memuriyetine ait çağdaş bilgileri kolayca öğrenebilmelerini temin etmekti. Aynı yıl, İstanbul rüştiyelerinin bazılarına; taşrada ise İzmir, Selanik, Beyrut, Şam, Edirne, Trabzon ve Manastır rüştiyelerine Koçer, a.g.e., s.9. Ergin, a.g.e., c.iii, s.3. Cevad, a.g.e., s Bernard Lewis, Modern Türkiye nin Doğuşu, Ankara 994, s.86. Demirel, a.g.m., s.47. Kodaman, a.g.e., s.0.

50 43 Fransızca talim ettirmek üzere 4 öğretmen, 500 er kuruş maaşla tayin edilmiştir. Bu vilâyetlerde ticaret ve sanayi genellikle gayrimüslimlerin elinde olduğu için devlet bir noktaya kadar bu durumu dengeleyebilmek için Fransızca dersini koymuştur. Neticede, bütün itirazlara rağmen Fransızca dersinin kaldırılmadığı anlaşılmaktadır Sultan II. Abdülhamid Devri nde Rüştiyeler Bu dönemin en belirgin özelliklerinden biri, daha önce çok fazla özen gösterilmeyen okul binalarına gereken önemin verilmesidir. Bu dönemde muntazam binalar yapılarak rüştiyeler buralara nakledilmiştir. Yeni yapılan okul binaları bu okullara olan talebi daha da artırmış ve böylece öğrenci sayısı da Tanzimat a göre 3 4 kat artmıştır. 8 Ancak, öğrenci sayısı binaların büyüklükleriyle doğru orantılı değildir. Bu durum, halkın, çağdaş eğitime fazla ilgi göstermediğini ortaya koymaktadır. 9 Aynı dönemde idadîler önem kazandığından rüştiye sayısında düşüşler görülmüştür. Rüştiyelerin tahsisatı idadîye kaydırıldığından 30 bir kısım rüştiye öğrenimi idadîlerin bünyesine alınmıştır. Bu durum rüştiye sayısının azalmasına neden olmuştur. Ayrıca pek çok rüştiye okulunun adı devlet salnamelerinden çıkarılmıştır. 3 II.Abdülhamid Devri nde rüştiye programlarında çeşitli değişikler yapılmıştır. Yeni programda Türkçenin diğerlerine göre ders saatinde bir artış olmuştur. Arapçanın ikinci sıraya düşmesi, Türk dili ve kültürü hesabına sevinilecek bir durumdur. 3 Bu durum Milli kültürümüze verilen önemi gösterdiği gibi kültürün gelişmesini de sağlamıştır. 33 Öğrencilerin yaptıkları faaliyetlerin değerlendirilmesi açısından Taşra Mektebi Rüştiyesinin İdarei Dâhiliyesine Mahsus Talimat ta öğrencilere verilecek notlara da yer verilmiştir Sait Paşa Hatıratı, c.i, s.56. Demirel, a.g.m., s.55. Kodaman, a.g.e., s.0. Demirel, a.g.m., s.56. Kodaman, a.g.e., s.0. a.g.e.,s.3. Demirel, a.g.m., s.56.

51 44 Buna göre: 0,9 Aliyü l Âlâ, 8 Âlâ, 7 Karibi A la 5 Karibi Vasat 4 Zayıf,,3 Sıfır 34 şeklinde sıralanmıştır. Sultan II.Abdülhamid Devri nin sonlarında İmparatorlukta 69 rüştiye okulu vardı. Bu okullarda toplam civarında öğrenci bulunuyordu. Ancak ne okul, ne de talebe sayısı imparatorluk için yeterli değildir. 35 Rüştiyelere yeni bir şekil verme konusu 305 (888) yılında Maârif Meclisi Reisi Ali Haydar başkanlığındaki Maârif Komisyonu tarafından tekrar ele alınmıştır. Bu komisyonun yaptığı çalışmalar sonucunda; rüştiye tahsilinin iki yıla indirilmesi, idadîlerle rüştiyelerin birleştirilmesi ve bazı rüştiyelerin iptidaî mekteplerine dönüştürülmesi gibi kararlar alınmıştır. 36 Yeni yapılan binalara ve değiştirilen programlarına rağmen rüştiyeler, sıbyan okullarının üstünde olmakla birlikte onların müfredatında tekrarlamaktan ileri gidememiş, 37 daha sonra da verdikleri eğitimin yeterli olmaması nedeniyle, orta öğretim kurumlarının en alt seviyesini oluşturmuşlardır. 38 Ancak bu okullar, genellikle orta düzeylerine rağmen İmparatorluğu ve de Türkiye Cumhuriyeti ni yönetecek kadroları yetiştirmiştir Trabzon da Rüştiye Mektepleri Vilâyetlerde rüştiyelerin açılmasına, 848 de erkek öğretmen okulu olan Darülmuallimîn ilk mezunlarını vermeye başlayınca karar verilmiştir. 69 (853) tarihinde Edirne, Yanya, Selanik, Konya gibi 5 vilâyetle birlikte Trabzon da da bir rüştiye mektebi açılmasına karar verilmiştir. Bu tarihte 5 34 Cevad, a.g.e., s Kodaman, a.g.e., s Kodaman, a.g.e., s Koçer, a.g.e., s Faik Reşit Unat, Türk Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış, Ankara,964, s Eric Jan Zürcher, Modernleşen Türkiye nin Tarihi, İstanbul 995, s.97.

52 45 rüştiye açılmasına karar verildiği halde 40 ancak karar alındıktan 3 yıl sonra, 856 yılında uygulamaya konabilmiştir. 4 Sait Paşa, kendi döneminde vilâyetlerde 9 ve İstanbul da 7 rüştiye mektebi inşa ettirdiğinden bahsetmektedir. 4 Devlet, ekonomik durumun kötülüğüne rağmen bütçeden para ayırarak rüştiyeler açmaya devam etmiştir. 43 Böylece yüksek askeri okullara daha eğitimli öğrenci bulmak kolaylaşmıştır. 44 II.Abdülhamid Devri nden önce Trabzon da 7 rüştiyede 330 öğrenci bulunmaktaydı. İmparatorlukta ise 43 tane rüştiye mektebi vardı (875) yılında ise Trabzon Vilâyeti nde 0 rüştiyede toplam 703 öğrenci mevcuttur. 46 II. Abdülhamid Devri nde ise Trabzon da 5 adet rüştiye mektebi daha açılmıştır. Bu dönemde Trabzon da erkek, kız, Lazistan da 6 ve Gümüşhane de 3 olmak üzere toplam rüştiye vardır. 47 Trabzon Vilâyeti nde Mektebi Rüştiyei Mülkiye adıyla eğitim veren rüştiye ile ilgili ilk bilgi 305 tarihli vilâyet salnamesinde verilmektedir. Salnamede ayrıca mülkiye rüştiyesindeki öğretim kadrosu ve okutulan derslerle ilgili bilgi de bulunmaktadır. Öğretim kadrosu ve okutulan dersler aşağıda verilmiştir: 48 Trabzon Mektebi Rüştiyei Mülkiyesi Çalışanları Muallimi evvel.. Abbas Zihni Efendi Muallimi sani..mehmet Efendi Muallimi salis.abdullah Efendi Farisî muallimi.zühdü Efendi Fransızca muallimi.. Konstantin Efendi Rik a muallimi.abdullah Efendi Resim muallimi Nuri Efendi Bevvab.Hacı Sait Efendi İhsanoğlu, a.g.m., s.373. Demirel, a.g.m., s.5. Sait Paşa Hatıratı, c.i, s.54. Ergin, a.g.e., c.3 4, s.90. Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi (M.Ö.000M.S.004), Ankara 004, s.5. Kodaman, a.g.e., s.95. Cevad, a.g.e., s.37. Kodaman, a.g.e., s tarihli Trabzon salnamesi, s.3 33.

53 46 Trabzon Mektebi Rüştiyei Mülkiyesi nde okutulan dersler tablo 3. de gösterilmiştir: 49 Tablo 3.Trabzon Mülkiye Rüştiye Mektebi nde Okutulan Dersler Birinci Sene İkinci Sene Üçüncü Sene Dördüncü Sene Arabî Arabî Arabî Arabî Farisî Farisî Farisî Farisî Ulumi Hesap Hesap Hendese Dinîye Ahlak Coğrafya Coğrafya Coğrafya Kavaidi Tarih Tarih Fransızca Türkî Rik a Fransızca Fransızca Tarihi Umumi Resim Resim 309 (89) tarihli salnamede ayrıca mektebin heyeti tedrisiyesi de verilmiştir. Buna göre: 50 Muallimi evvel...ali Tevfik Efendi Muallimi sani. Mehmet Efendi Muallimi salis Abdullah Efendi Resim muallimi...nuri Efendi Riyaziye muallimi...nuri Efendi Fransızca muallimi..zühdü Efendi Hüsni Hat muallimi...abdullah Efendi Bevvab Hacı Seyid Efendi dir 30 (903) tarihli salnamede Akçaabat ta, Sürmene de, Canik te, Bafra da, Çarşamba da, Terme de, Ünye de, Fatsa da, Lazistan Sancağı nda; Merkez Sancağı nda, Atina kazasında, Hopa da, Gümüşhane Sancağı nda; Merkez Sancağı nda, Kelkit kazasında, Giresun, Ordu, Tirebolu, kazalarında da birer mülkiye mektebi rüşdiyesi vardır TS, s TS, s TS, s.74, 84, 93, 98, 4, 4, 49, 53, 58, 64, 7, 80, 9, 306.

54 47 3 yılı salnamesinden Görele kazasında da bir mektebi rüşdiyei mülkiye olduğu anlaşılmaktadır. 5 Trabzon daki rüştiyelerle ilgili Trabzon salnamelerindeki ilk bilgilere 86 (869) tarihinde rastlamaktayız. Bu tarihte Trabzon da ve Samsun da birer rüştiye mektebi bulunduğunu görüyoruz. Bu ilk rüştiye mekteplerinde Trabzon da 9, Samsun da 43 öğrenci öğrenim görmekteydi. Bu rüştiye mekteplerinin öğretim kadrosu aşağıda verilmiştir: 53 Trabzon Rüştiye Mektebi Muallimi evvel..ömer Şaban Efendi Muallimi sani...mehmet Efendi Sülüs hocası Mehmet Efendi Rik a hocası Hacı Pir Efendi Öğrenci sayısı 9 kişi olarak verilmiştir. Samsun Rüştiye Mektebi Muallimi evvel Mustafa Efendi Muallimi sani...ahmet Efendi Sülüs hocası..ahmet Efendi (Muallimi Sani) Rik a hocası..mirliva Başkâtibi Raşit Efendi Öğrenci sayısı 43 kişi olarak tespit edilmiştir. Trabzon salnamelerindeki bu ilk rüştiye mekteplerinde muallimi evvel, muallimi sani, sülüs hocası ve de rika hocası bulunmaktadır. Ayrıca, Batum da, Livane ve Arhavi kazalarında, Giresun da, Bucak ta, Tirebolu, Çarşamba, Bafra ve Ünye kazalarında yeni rüştiyelerin açılmakta olduğu belirtilmektedir (780) tarihli vilâyet salnamesinden Trabzon Merkez Rüştiyesi nin öğrenci sayısının 9 den 80 e düştüğünü anlıyoruz. Bununla birlikte yeni açılan Batum Rüştiyesi nin mevcudu kişi, Giresun Rüştiyesi nin mevcudu da 63 kişi olarak verilmektedir TS, s TS, s TS, s TS, s.74.

55 48 88 (87) tarihli vilâyet salnamesinden Trabzon, Samsun, Giresun ve Batum rüştiyelerindeki öğrenci sayısının arttığı görülmektedir. Ayrıca Ünye de ve Çarşamba da birer rüştiyenin açıldığı anlaşılmaktadır. Ünye de açılan mektebin öğrenci sayısı 35 olarak verilmiş ancak Çarşamba kazasındaki rüştiyede okuyan öğrenci sayısı belirtilmemiştir (87) tarihli salnamede diğer rüştiyelerin öğrenci sayıları ile birlikte Çarşamba kazasının da öğrenci sayısı verilmiş ve 45 olarak tespit edilmiştir (873) tarihli Trabzon salnamesinde sadece Trabzon, Giresun ve Batum rüştiyelerinin öğretmenlerine ve öğrenci sayılarına yer verilmiştir. Samsun Rüştiyesi ne bu salnamede yer verilmemiştir. 9 (874) salnamesinde Trabzon Merkez Rüştiyesi ndeki öğrenci sayısının artmış olduğu ve mevcudun 95 e ulaştığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Batum ve Giresun rüştiyelerinde sülüs ve rik a derslerinin okutulmaya başlandığını görmekteyiz. Samsun Rüştiyesi nden bu salnamede de bahsedilmemektedir (875) tarihli salnamede Trabzon Merkez Rüştiyesi nde muallimi evvel ve muallimi saninin yanında ilk kez bir muallimi salisten bahsedilmektedir. Bu ilk muallimi salis Ali Efendi dir. Öğrenci sayısında da belirgin bir artış olmuş ve sayı 95 ten 33 e çıkmıştır. 59 Yine 9 tarihli salnamede ilk kez bir rüştiye idadîyesi den bahsedilmektedir. Bu ilk rüştiye idadîyesinin öğretim kadrosu aşağıda verilmiştir: 60 Trabzon Rüştiye İdadîsi nde Bulunan Muallimler Muallimi evvel...hafız Hüseyin Efendi Muallimi sani. Hafız Osman Efendi Muallimi salis.hafız Mehmet Efendi Muallimi rabi Arif Efendi Mübeyyiz. Mahmut Ağa Öğrenci sayısı 80 kişi olarak belirtilmiştir. Bu ilk rüştiye idadîyesinde ilk kez bir muallimi rabi den ve mübeyyizden bahsedilmektedir. Öğrenci mevcudu da 80 olarak verilmiştir TS, s TS, s TS, s TS, s.84. Aynı yerde.

56 49 93 (876) tarihli salnamede yeni açılan Gümüşhane Sancağı ve Rize kazası rüştiyelerinden bahsedilmektedir. Gümüşhane Mektebi Rüştiyesi nde sadece muallimi evvel bulunmakta ve öğrenci sayısı verilmemektedir. Rize Kazası Mektebi Rüştiyesi muallimi evveli Hasan Efendi dir. Öğrenci sayısı da 85 olarak verilmiştir (877) salnamesinde rüştiye idadîyesinde muallimi rabi olarak Arif Efendi nin yerine Osman Efendi tayin edilmiştir. Öğrenci sayısı bir önceki yılla aynıdır (878) salnamesinde Gümüşhane Rüştiyesi nde muallimi evvelin değiştiğini ve Ali Hazari nin yerine İsmail Hakkı Efendi nin tayin edildiğini görmekteyiz. Ayrıca muallimi sani olarak Mehmet Raşit Efendi, muallimi salis olarak Hacı Edhem Efendi ve rik a hocası olarak da Agâh Efendi tayin edilmiştir. Öğrenci sayısı da ilk kez verilmiş ve 75 kişi olarak tespit edilmiştir. Rize Kazası Mektebi Rüştiyesi nin öğrenci sayısı değişmemiş ayrıca ilk muallimi sani olarak Mehmet Raşit Efendi tayin edilmiştir (879) tarihli salnamede yeni açılan okulların öğretim kadroları daha önce açılanlarla birlikte verilmiştir. Bu mekteplerin öğretim kadrosu tablo 3. de verilmiştir: 64 Tablo 3. Trabzon Vilâyeti nde Bulunan Rüştiye Mekteplerinin Muallimleri Mektebi Rüştiye Muallimi Evvel Muallimi Sani Rika Muallimi Trabzon Abbas Efendi Mehmet Efendi Hacı Pir Efendi Rize Hasan Efendi Dursun Efendi Mahmut Efendi Ordu Mehmet Efendi Şakir Efendi Giresun İsmail Efendi İbrahim Efendi Mehmet Talat Efendi Akköy Rüştü Efendi Mahmut Efendi Tirebolu Şükrü Efendi Samsun Mustafa Efendi Mehmet Efendi Abdullah Efendi Kavak..... Çarşamba Asım Efendi Ahmet Efendi Ali Efendi Bafra Emin Efendi İsmail Efendi TS, s TS, s TS, s TS, s

57 50 Tablo 3. (Devamı) Trabzon Vilâyeti nde Bulunan Rüştiye Mekteplerinin Muallimleri Ünye Mehmet Efendi Hasan Efendi Nuri Efendi Hacı Niksar Mustafa Efendi Hafız Efendi Osman Efendi Hopa Hüseyin Efendi Ahmet Efendi Gümüşhane İsmail Efendi Raşit Efendi Agâh Efendi Kelkit İsmail Efendi Ordu, Akköy, Tirebolu, Çarşamba, Kavak, Bafra, Ünye, Niksar, Hopa ve Kelkit rüştiyelerine ilk kez yer verilmiştir. Samsun Rüştiyesi den de tekrar bahsedilmiştir. Ancak Kavak ta bir rüştiye mektebinden bahsedilmekle birlikte öğretmen kadrosu ile ilgili bilgi verilmemiştir. 305 (888) tarihli salnamede Ordu kazasındaki mektebi rüştiyelerden daha ayrıntılı bahsedilmektedir. Bu rüştiyelerin bulundukları yerler ve öğretim kadrosu tablo 3.3 te verilmiştir: 65 Tablo 3.3Ordu kazasındaki Rüştiyelerin Bulundukları Yerler ve Öğretim Kadrosu Mektebi Rüştiye Muallimi Evvel Muallimi Adeti Sani şakirdan Ordu Mektebi Hafız Mehmet Vehbi Ahmet Rüştiyesi Efendi Efendi 70 Bolaman Nahiyesi Mustafa Efendi 35 Perşembe Nahiyesi Osman Nuri Efendi 5 Habsemana İsmail Hakkı Nahiyesi Efendi 35 Toplam 65 Giresun Mektebi Rüştiyesi nin mevcudu bu salnamede 80 olarak verilmiştir. 66 Ayrıca Fatsa kazasında öğrenci mevcudu 65, Atina kazasında da öğrenci mevcudu 53 olan birer rüştiye mektebi açılmıştır (89) tarihli vilâyet salnamesinde ilk kez Canik Sancağı Mektebi Rüştiyesi nden bahsedilmektedir. Canik Sancağı ndaki bu ilk mektebi rüştiyenin öğretim kadrosu da verilmiştir: TS, s TS, s TS, s.79,305.

58 5 Buna göre: 68 Muallimi evvel.. Hüseyin Sabri Efendi Muallimi sani...hayri Efendi Rik a muallimi...necip Efendi Bevvab..Süleyman Efendi dir. Aynı salnameden edindiğimiz bilgiye göre Gümüşhane Mektebi Rüştiyesi nin muallimi evveli olan İsmail Hakkı Efendi hariç diğer öğretim kadrosu değişmiştir. Yeni oluşan kadro şöyledir: 69 Muallimi evvel.ismail Hakkı Efendi Muallimi sani. Ömer Lütfi Efendi Rik a muallimi.hafız Rüştü Efendi Sülüs muallimi.bekir Efendi Bevvab.. Esat Ağa 3 (894) tarihli salnamede Akçaabat Mektebi Rüştiyesi nden bahsedilmektedir. Muallimi evveli İhsan Efendi, rik a muallimi Celal Efendi ve bevvabı Reşit Ağa dır. Öğrenci sayısı da 35 kişidir. 70 Aynı salnameden Ordu kazasındaki mektebi rüştiyeye hat muallimi tayin edildiği anlaşılmaktadır. Bu hat muallimi Asım Efendi dir. 7 Lazistan Sancağı Mektebi Rüştiyesi nden ilk kez 3 tarihli vilâyet salnamesinde bahsedilmektedir. Lazistan Sancağı ndaki bu ilk mektebi rüştiyenin öğretim kadrosu aşağıda verilmiştir. 7 Lazistan Sancağı Rüştiye Mektebi Muallimi evvel İbrahim Âdem Efendi Muallimi sani. Dursun Efendi Hat muallimi Salim Efendi Coğrafya muallimi Seyit Efendi Lisani Fransevî Mehmet Efendi Bevvab.Abdulhalim Efendi TS, s TS, s TS, s.5. 3 TS, s.4. 3 TS, s.95.

59 5 33 (896) tarihli salnameden Lazistan Sancağı Mektebi Rüştiyesi nde daha önce okutulan coğrafya ve lisani Fransevî derslerinin artık okutulmadığını anlamaktayız. 36 (899) tarihli salnamede Akçaabat Mektebi Rüştiyesi nde muallimi evvel Rüştü Efendi nin yerine Ahmet Hamdi Efendi nin tayin edildiğini görüyoruz. Ayrıca öğrenci sayısında belirgin bir düşüş görülmektedir. Öğrenci sayısı 36 dan 3 e düşmüştür. 73 Tirebolu kazası rüştiyesine muallimi salis olarak Necmeddin Efendi atanmış ayrıca rik a dersi kaldırılmıştır. 74 Ayrıca Çarşamba Kazası Mektebi Rüştiyesi nde muallimi salis kadrosu açılmış, rik a dersi kaldırılmış ve yerine hat dersi konmuştur. Öğrenci sayısı da 97 kişi olarak verilmiştir. 75 Fatsa Kazası Mektebi Rüştiyesi nde muallimi evvel Mehmet Efendi nin yerine Mustafa Efendi, muallimi sani Remzi Efendi nin yerine Mustafa Asım Efendi, rik a muallimi Rüştü Efendi nin yerine de Reşit Efendi tayin edilmiştir. Bevvab olarak da Mehmet Rüştü Efendi görevlendirilmiştir. Ayrıca öğrenci sayısı da 58 olarak tespit edilmiştir. 76 Lazistan Sancağı Mektebi Rüştiyesi ndeki en önemli farklılık ilk kez Fransızca ve resim derslerinin okutulmaya başlanmasıdır. Muallimi de Mustafa Saffet Efendi dir. 77 Fransızca dersinin okutulmaya başlanması, devletin, o döneme kadar gayrimüslimlerin elinde bulunan ticari faaliyetlere Müslümanları da katma düşüncesiyle açıklanabilir. Gümüşhane Sancağı Mektebi Rüştiyesi nde esaslı değişiklikler yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu mektebi rüştiyede rik a ve sülüs dersi kaldırılmış yerine hüsni hat dersi konmuş ve muallimliğine de Veysel Rıza Efendi getirilmiştir. Bir de muallimi salis kadrosu açılmıştır TS, s TS, s TS, s TS, s TS, s TS, s.335.

60 53 38 (90) tarihli vilâyet salnamesinde Lazistan Sancağı na bağlı Rize kazası rüştiyesinin öğretim kadrosu verilmiştir. Bu öğretim kadrosu aşağıdaki gibidir: 79 Rize Kazası Rüştiye Mektebi Muallimi evvel...ibrahim Âdem Efendi Muallimi sani. Hacı Dursun Efendi Ulumi riyaziye ve hat muallimi.mehmet Tahir Efendi Ahlak, hıfzısıhha ve resim muallimi...mustafa Efendi Bevvab Abdulhalim Efendi Rize Kazası Mektebi Rüştiyesi nde 36 tarihinde okutulan Fransızca dersinin kaldırıldığı, ahlak, hıfzıssıhha ve ulumi riyaziye derslerinin okutulmaya başlandığı anlaşılmaktadır. Aynı salnameden Gümüşhane Sancağı Mektebi Rüştiyesi nde muallimi salis kadrosuna İbrahim Efendi nin yerine Abdülkerim Efendi, muallimi sani kadrosuna da Ömer Lütfi Efendi nin yerine Faik Efendi nin tayin edildiği tespit edilmiştir (39) tarihli salnamede rüştiye mektepleriyle ilgili detaylı bilgi verilmektedir. Kız ve erkek mektep ve öğrenci sayılarının sancaklara göre ayrı ayrı gösterildiği tablo 3.4 de verilmiştir. 8 Tablo Tarihinde Kız ve Erkek Öğrenci Sayıları Kız Erkek Adeti Mektep Talebe Mevcudu Adeti Mektep Talebe Mevcudu Trabzon Sancağı Canik Sancağı Lazistan Sancağı Gümüşhane Sancağı Toplam TS, s TS, s TS, s.35.

61 54 Kız ve erkek mektep sayısı toplam 6 adettir. Bu mekteplerde de 985 öğrenci öğrenim görmektedir. Lazistan ve Gümüşhane sancaklarında henüz bir rüştiye mektebinin açılmamış olması dikkati çekmektedir. Bu durum bu sancakların Trabzon ve Canik sancaklarına göre daha küçük olması ve rüştiyelerim tam olarak yaygınlaşamamasıyla açıklanabilir. 30 (903) tarihli salnamede Giresun rüştiyesinin ismi Giresun Mektebi Mülkiyei Rüştiyesi olarak geçmektedir. Rüştiyenin kadrosu aşağıda verilmiştir: 8 Giresun Mülkiye Rüştiye Mektebi Muallimi evvel...rıza Efendi Muallimi sani.hüseyin Vasfi efendi Muallimi salis...eşref efendi Hüsni hat muallimi Hüseyin efendi Ayrıca Ordu, Tirebolu, Akçaabat ve Görele de mektebi mülkiyei rüştiye mektepleri mevcuttur. 83 Canik Sancağı nda Bafra da, Çarşamba da, Terme de, Ünye de, Fatsa da birer rüştiye mevcuttur. Lazistan Sancağı Mülkiye Mektebi Rüştiyesi muallimi evveli değişerek Mehmet Hilmi Efendi olmuştur. Ayrıca daha önce okutulduğuna rastlanmayan tecvid ve Kur an ı Kerim derslerinin de bu yıl okutulduğu anlaşılmaktadır. Ziraat ve tarih dersleri de okutulmaya başlanmıştır. 84 Ayrıca Lazistan Sancağı dâhilinde Atina ve Hopa kazalarında birer mülkiye mektebi rüştiyesi bulunmaktadır. Gümüşhane Sancağı dâhilinde merkezde, Şiran ve Kelkit kazalarında da birer rüştiye mektebi olduğu anlaşılmaktadır (904) tarihli vilâyet salnamesinde daha önce Lazistan Sancağı Rüştiye Mektebi nde okutulan; tecvid, Kur anı Kerim, ziraat ve tarih derslerinin kaldırıldığını görmekteyiz TS, s TS, s.98,. 30 TS, s TS, s. 9, 305, TS, s. 4.

62 55 3 (905) tarihli salnamede Tirebolu Kazası Rüştiye Mektebi muallimi evvelinin değiştiği ve Osman Zeki Efendi nin yerine Mustafa Fahrettin Efendi nin atandığı görülmektedir. 87 Aynı salnameden Fatsa Kazası Mülkiye Rüştiye Mektebi ne Mehmet Rüştü Efendi adında bir hat mualliminin atandığı anlaşılmaktadır. 88 Ayrıca Lazistan Sancağı Rüştiye Mektebi nin muallimi evveli değişmiş ve Mehmet Lütfi Efendi bu göreve atanmıştır. 89 Verilen öğretmen kadroları incelendiğinde son dönemde belirgin bir değişikliğin olmadığı anlaşılmaktadır de Trabzon merkezinde erkek kız, Lazistan da 6 erkek ve Gümüşhane de 3 erkek rüştiye mevcuttu İnas (Kız) Rüştiyeleri 3... İnas Rüştiye Mekteplerinin Tarihi Gelişimi 838 den 858 kadar geçen 0 yıl zarfında hep erkek çocukların eğitilmesi işiyle uğraşılmış, kız çocuklarının yetiştirilmesi işine gereken önem verilmemiştir. 3 Rebiyülâhır 75 (3 Ekim 858) te Maârif Nezâreti nden Sadaret e yazılan tezkireden, ilk kız rüştiyesinin Kemal Efendi zamanında, Sultan Ahmet civarında Cevri Usta Mektebi nin kızlara tahsis edilmesiyle açıldığını öğreniyoruz. 9 Ancak bu ilk kız rüştiye mektebine pek ilgi olmamıştır. Bunun üzerine hükümet, 86 de gazetelere bir ilan vermiştir. Bu ilanda kızların da okuyup yazmasının gerekli olduğu hatta okuyup yazmanın kadın erkek her Müslüman a farz olduğu vurgulanmıştır. 9 Bu açıdan bakıldığında, 86 den itibaren kız öğrencilerin orta öğretim görmelerini başlatması Tanzimat ın belki en büyük başarısı olarak görülebilir. 93 Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nin 7 3. maddeleri kız rüştiyeleri ile ilgilidir. Nizâmnâme nin 7. maddesi kız rüştiye mekteplerinin açılma şartlarını içermektedir. Buna göre; büyük şehirlerde halkı İslam ise sırf İslam, sırf Hristiyan TS, s TS, s TS, s.369. Kodaman, a.g.e., s Ergin, a.g.e.,c.iii, s.457. a.g.e.,c.iii, s.458. Niyazi Berkes, Türkiye de Çağdaşlaşma, 973, s.03.

63 56 ise Hristiyan birer kız rüştiyesi olacaktır. Halkın bir kısmı İslam bir kısmı Hristiyan olan kasabalarda ise Hristiyan rüştiyesi ayrı Müslüman rüştiyesi ayrı yapılacaktır. Bu şekilde halkı karma olan şehirlerde rüştiye okulları bulunacak olan halkın adedinîn 500 haneyi geçmesi gerekmektedir. Bu okulların yeniden kurulması şimdilik İstanbul a ve sonra da il merkezi olan yerlere mahsustur. Diğer Müslüman olmayan halk da aynı kurallara uyacaklardır. 94 Nizamname nin 8. maddesinde; kız rüştiye mekteplerinin hocalarının kadın olması gerektiği düşünülmüş, ancak yeterli sayıda kadın hoca bulunamayacağı düşünülerek dindar ve bilgili kişilerin tayini şimdilik uygun görülmüştür. 95 Kadın öğretmen bulunamadığı için kadın muallim mektebi açılma yoluna gidilmiştir. Bu amaçla Maârif Nazırı Saffet Paşa nın zamanında, 870 yılında, Ayasofya da ilk kadın muallim mektebi (Darülmuallimat) açılmıştır. 96 Rüştiyelere ilk olarak bir kadın öğretmen tayini ise 873 te olmuştur. 97 Türk eğitim hayatının ilk kadın öğretmenleri Fahriye, Münire, Fatma, Nigar, Zehra ve Hatice Hanımlardır. 98 Ayrıca, Üsküdar da ve Tophane taraflarında öğretmenleri hep kadınlardan ibaret olmak üzere kız rüştiyesi açılması düşünülmüştür. 99 Kız rüştiyelerinin öğrenim süresi 4 yıldır. Bu okullarda okutulacak dersler aşağıda verilmiştir: 00 Kız Rüştiyelerinde Okutulacak Dersler Mebadii Ulumi Dinîye Hesap ve defter tutmak usulü Lisani Osmanî Kavaidi Nakışa medar olacak derecede resim Mebadii kavaidi Arabîye ve Farisîye İmla ve inşa Musiki ( mecburi değildir ) Müntahabatı edebiye Cevad, a.g.e., s.40. Aynı yerde. a.g.e., s.97. Berkes, a.g.e., s. 04. Ergin, a.g.e., c.iii, s.458. Cevad, a.g.e., s Aynı yerde.

64 57 Tedbiri menzil Muhtasar tarih ve coğrafya Kız rüştiyelerinin her biri için vilâyet maârif idaresi sandığından kuruş tahsisat ayrılmıştır. 0 İnas rüştiyelerinin 873 (90) senesine ait ders programı 4 sınıf üzerinden verilmiştir. Bu ders programı aşağıdadır: 0 Sınıfı evvel dersleri : Arabî, Farisî, Hesap, Coğrafya, Sülüs, Rik a, Kıraatı Türkîye ve İmla, Nakış. Sınıfı sani dersleri: Arabî, Farisî, Hesap, Coğrafya, Kıraatı Türkîye, Sülüs, Rik a, Nakış. Sınıfı salis dersleri: Arabî, Farisî, Hesap, Coğrafya, Kıraatı Türkîye, Sülüs, Rik a, Nakış. Sınıfı rabi dersleri: Arabî, Farisî, Ta dat ve terkim, Ahlak, İlmi Hal, Sülüs, Nakış. İptidaîler ile birlikte 6 senelik Kız Rüştiyelerinde Tanzimat Devri nin sonlarına doğru okutulan dersler tablo 3.5 te verilmiştir: 03 Tablo 3.5 Kız Rüştiyelerinde Tanzimat Devri nin Sonlarına Doğru Okutulan Dersler Dersler sene sene 3 sene 4 sene 5 sene 6 sene Elifba ve Şifahi Malûmat 8 Kur'an ı Kerim Maa Tecvid Ulumi Dinîye Kıraat İmlâ Kitabet Kavaidi Sani Osmanî Arabî Farisî Hüsni Hat Dürusi Eşya ve Malûmatı Nafıa İdarei Beytiye Ahlâk Hıfzıssıhha Hesap Coğrafya Tarih El Hünerleri 0 0 Cevad, a.g.e., s.4. a.g.e., s Ergin, a.g.e., c.3 4, s.93.

65 58 Kanuni Esasi nin 4. maddesinde ve Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nde ilköğretim mecburiyeti getirilerek, kızların da okumaları gerektiği düşüncesi hukuken temin edilmiştir (878) yılına ait Devleti Aliyei Osmanîye Salnamesi nde 9 kız rüştiyesinin mevcut olduğu görülmektedir. Bu rüştiyelerin öğretmen mevcudu 38, öğrenci mevcudu ise 309 dur. 903 yılına mahsus Salnamei Devleti Aliyei Osmanîye de bu rüştiyelerin sayısı e, öğretmen sayısı da 70 e yükselmiştir. Öğrenci sayısı artarak 640 a çıkmıştır Trabzon Vilâyeti nde İnas Mektepleri Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nin yayınlandığı 869 senesinde, Saffet Paşa zamanında, vilâyetlerde 7 adet inas rüştiyesi tesis edilmiştir. 06 Bu çerçevede 875 te Münif Paşa nın nezareti zamanında 07 Trabzon da da usuli cedide üzere eğitim yapacak bir inas mektebi açılmıştır. 08 II. Abdülhamid Devri nde Trabzon da 89 de bir kız ortaokulu yaptırılmıştır. 09 Trabzon vilâyet salnamelerinde inas mektebi rüştiyeleriyle ilgili ilk bilgilere 3 (894) tarihinde rastlamaktayız. Bu ilk inas rüştiye mektebinin öğretmen kadrosu şöyledir: İnas Rüştiye Mektebi Muallimei evvel..münhal Muallimei saniye...gülsüm Hanım Nakış muallimesi.ağnas Hanım Bevvabe... Esma Hanım 0 3 tarihinde münhal olan muallimei evveli kadrosuna 33 (896) tarihinde Hacer Hanım ın atandığı anlaşılmaktadır. Bu kadronun münhal olmasının nedeni olarak yetişmiş kadın öğretmen yokluğu gösterilebilir Kodaman, a.g.e., s.84. Koçer, a.g.e., s.30. Cevad, a.g.e., s.05. Demirel, a.g.m., s.55. Cevad, a.g.e., s.3. Koçer, a.g.e., s TS, s. 47.

66 59 36 (899) tarihli salnamede Merkez İnas Rüştiyesi ile ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir: Merkez İnas Rüştiyesi Muallimei evveli..hacer Hanım Muallimei saniye.. Hafız Hasibe Hanım Nakış muallimesi Hafız Hasibe Hanım Bevvabe.. Esma Kadın Yukarıdaki bilgilerden anlaşılacağı üzere 33 tarihinde Merkez İnas Rüştiyesi ne atandığı anlaşılan Hacer Hanım görevine devam etmektedir. Ayrıca Gülsüm Hanım ve Ağnas Hanım ın yerine Hafız Hasibe Hanım atanmış ve her iki muallimenin üstlendiği görevleri uhdesinde toplamıştır. 30 (903) tarihli salnameden Trabzon Merkez İnas Rüştiyesi nin öğretim kadrosunun tamamen değiştiğini öğrenmekteyiz. Bu yeni kadro aşağıda verilmiştir: Merkez İnas Rüştiyesi Muallimei evveli. Fatma Zehra Hanım Muallimei saniyesi..hafız Nezihe Hanım Kur anı Azimuşan muallimesi Hafız Asiye Hanım Nakış muallime vekili..ayşe Hanım İnas mektebinin öğretmen kadrosunun tamamen değişmesinin yanı sıra Kur an dersinin de okutulmaya başladığı anlaşılmaktadır. 3 (904) tarihli salnamede Merkez İnas Rüştiyesi nde muallimeliğini Nezihe Hanım ın yaptığı Türkçe dersinin okutulmaya başlandığı görülmektedir. Türkçe dersine programlarda yer verilmesi, Türk kültürünün gelecek nesillere aktarılması ve milli bilincin oluşması açısından kayda değer bir gelişmedir. İnas rüştiyesinde ayrıca nakış muallimesi de değişmiş ve Ayşe Hanım ın yerine Aknes Hanım tayin edilmiştir. Merkez İnas Rüştiyesi nin öğrenci sayısı da ilk kez verilmiş ve 85 kişi olarak tespit edilmiştir TS, s TS, s TS, s.38.

67 60 39 (90) tarihli vilâyet salnamesinde Samsun da bir inas rüştiyesinden bahsedilmektedir. Bu inas rüştiyesinin muallimei evveli Naciye Hanım, muallimei saniyesi Fethiye Hanım dır (903) tarihli salnamede Canik Sancağı İnas Rüştiye Mektebi yle ilgili bilgiler mevcuttur. Bu tarihte Canik Sancağı İnas Rüştiyesi nin muallimei evveli Ayşe Mahmure Hanım, muallimei saniyesi de Fatma Zehra Hanım dır. 5 3 (905) tarihli salnamede Canik Sancağı inas rüştiyesinin öğretim kadrosunun tamamen değiştiği görülmektedir. Bu yeni kadro aşağıda verilmiştir: 6 Canik Sancağı İnas Rüştiye Mektebi Muallimei evveli.gül Hanım Muallimei saniye.münhal Muallimei salise..hatice Hanım Öğretim kadrosundan da anlaşılacağı üzere inas mektebi rüştiyelerinde ilk kez muallimei salise kadrosundan bahsedilmektedir. 30 (903) tarihli salnameden Bafra kazasında da bir inas rüştiyesi açıldığı anlaşılmaktadır. Bafra Kazası İnas Rüştiyesi muallimei evveli Şevkiye Hanım, muallimei saniye ve nakış muallimesi de Necibe Hanım dır. Ayrıca Pırlanta Hanım adıyla bir de halı muallimesi görev yapmaktadır. 7 3 (904) tarihli salnamede Bafra İnas Rüştiyesi nin muallimei evveli kadrosunun münhal olduğu görülmektedir. Muallimei saniye ve nakış muallimesi aynı kalmış, Kur anı Kerim dersi konmuş ve muallimeliğine de Mahiye Hanım atanmıştır. Ayrıca Ayşe Hanım adında bevvabe görevlendirilmiştir. 8 3 (905) tarihli salnamede daha önce münhal olan Bafra İnas Rüştiyesi muallimei evvelliğine Huriye Nefise Hanım ın atandığı görülmektedir. 9 İnas mektebi rüştiyelerinde muallime kadrolarının dönem dönem münhal olması öğretmen kadrosunun henüz yetişmemiş olmasından kaynaklanmaktadır TS, s TS, s TS, s TS, s.4. 3 TS, s TS, s.347.

68 6 Bu eksiklik açılmakta olan Darülmuallimat mekteplerinden yetişen muallimelerle giderilmeye çalışılmıştır. Kız mektebi rüştiyelerinin açılmasının önemli sonuçlarından biri, daha önce sıbyan mektepleri üzerinde eğitilmeleri dahi düşünülmeyen kız çocuklarının artık belirli bir eğitim kurumuna kavuşmuş olmasıdır. Kız mekteplerinin açılmasının öteki önemli sonucu ise, kadınlar arasında medenileşmeye doğru giden yolun açılması dır. 0 Kız Mektebi rüştiyelerinin yanında Zükûr (erkek) rüştiyelerine de yer verilmiştir. Trabzon Vilâyetinde 3 (904) tarihli salnamede Bafra da bir Zükûr rüştiyesinden bahsedilmektedir. Bu erkek rüştiyesinin öğretim kadrosu aşağıda verilmiştir: Bafra Zükûr Mektebi Muallimi evvel.yusuf Efendi Muallimi sani ve hüsni hat muallimi..ismail Hakkı Efendi Muallimsalis.Hafız İsmail Hakkı Efendi Bevvab Mehmet Ağa Erkek rüştiyelerinde kıraat ve kitabet ve Arabî ve Farisî, tarih, coğrafya, hesap, usuli defteri, mukaddematı hendese ve resim dersleri okutulmaktaydı. 3 (905) tarihli salnamede bu erkek rüştiyesinin kadrosunun değişmediğini görmekteyiz. 0 Berkes, a.g.e., s TS, s.399. Cevad, a.g.e., s.4.

69 Askeri Rüştiyeler ( Mektebi Rüştiyei Askeriye) 845 ten itibaren açılmaya başlanan askeri idadîlerin ihtiyaç duyduğu öğrencileri yetiştirmek için daha önce açılan okullar yeterli olmayınca askeri rüştiyelerin açılmasına karar verilmiş ve askeri idadî olan vilâyet merkezlerinde birer askeri rüştiye mektebi açılmıştır. İlk açıldıkları zaman bunlara öğrenci müracaat etmiştir. 3 Mülkiye rüştiyelerinden mezun olanların doğrudan devlet memuriyetine girmeleri ve Sultan Abdülaziz Devri nde daha da yenilenen ordu ve donanmanın yetişmiş insan gücüne duyduğu ihtiyaç askeri rüştiyelerin açılmasını gerekli kılmıştır. 4 Tahsil müddeti ilk açıldığı zaman 3 sene idi. Daha sonra 4 e çıkarılmıştır. Askeri rüştiyelerin programlarında Arapça ve Farsçadan başka yabancı dil olarak Fransızca da okutulurdu. Resim dersine de çok önem verilirdi (877) senesinde okutulan diğer dersler şunlardı: 6 Birinci sınıfta: Sarf, kavaidi Farisî, ilmi hal, imlai Türkî, hüsni hat, resim, İkinci sınıfta: Nahiv, hesap, coğrafya, Farisî, imlai Türkî, Fransızca, hüsni hat, resim, Mahreç sınıfında: Mantık ve tatbikati kavaidi Arabîye, hesap. II. Abdülhamid Devri, Askeri rüştiyeler için de önemli dönüm noktasını teşkil eder. Bu dönemde Arapça ile Farsçadan başka dersler genellikle askerler tarafından okutulmaktaydı. Müdürleri ise kolağası rütbesinde bir askerdi. 7 Askeri rüştiyeler gayet disiplinli bir eğitim veriyorlardı. Öğrenciler askeri üniforma giyiyordu. Askeri müdürler, asker dâhiliye zabitleri, hatta asker hocalar bu mektepleri idare ediyorlardı. 8 Bu disiplinli yapı içerisinde her üç ayda bir kendi hocaları tarafından okulda ve sene sonunda harbiye ve idadîye Ergin, a.g.e., c.iii, s.506. a.g.e., c.iii, s. 50. a.g.e., c.iii, s a.g.e., c.3 4, s. 95. Aynı yerde. a.g.e., c.iii, s. 506.

70 63 mekteplerindeki hocalar tarafından genel imtihanlar yapılırdı. 9 Askeri rüştiyelerde İslam ve Türk olmayan unsurlar da devam edebiliyorlardı. 30 Bu rüştiyelerden çıkan askeri idadîlere girmek mecburiyetinde olmadıklarından bir kısmı mektebi bitirir bitirmez hemen hayata atılır, bir kısmı mülkiye idadîlerini takip eder ve bir kısmı da memuriyete girerdi. 3 Askeri idadî olan vilâyet merkezlerinde birer askeri rüştiye mektebi açılmasına karar verilmesiyle Trabzon da da bir askeri rüştiye açılması kararlaştırılmıştır. Trabzon Vilâyeti nde 88 de 3 açılan askeri rüştiye ile ilgili ilk bilgiye 305 (888) tarihli Trabzon vilâyet salnamesinde rastlanmaktadır. Bu ilk askeri rüştiyenin öğretim kadrosu 33 aşağıda verilmiştir: Müdür... Mustafa Cavit Efendi, Arabî Muallimi... Derviş Efendi, Arabî muallimi... Tevfik Efendi, Kavaidi Osmanîye muallimi...imameddin Efendi, Farisî muallimi... Zühdü Efendi, İmlai Türkî muallimi... Raşit Efendi, Hüsni hat muallimi... Zühdü Efendi, Coğrafya muallimi... Zühdü Efendi, Resim muallimi... Nuri Efendi, Lisan muallimi...şükrü Efendi, Riyaziye muallimi... Mustafa Efendi. Memuri dâhiliye... Ahmet Şükrü Efendi Memuri dâhiliye... Osman Efendi Memuri dâhiliye... Osman Nafiz Efendi Memuri dâhiliye... Hüseyin Hüsnü Efendi Ergin, a.g.e., c.iii, s Aynı yerde. a.g.e., c.iii, s Osmanlı Döneminde Askeri Okullarda Eğitim, T.C Milli Savunma Bakanlığı, Ankara 000,s TS, s

71 64 Trabzon Askeri Rüştiyesi nde okutulan dersler tablo 3.6 da gösterilmiştir: 34 Tablo 3.6 Trabzon Askeri Rüştiyesi nde Okutulan Dersler Birinci Sene İkinci Sene Üçüncü Sene Dördüncü Sene İlmi Hal Sarfı Arabî Nahvi Arabî Mantık ve Tatbikatı Arabîye İmlai Türkî Kavaidi Fars ve Gülistan Kavaidi Osmanîye Nasihatü l Hükema Kavaidül Taallüm Hesap Hesap Mükemmel Hesap Esmai Türkî Fransızca Coğrafya Hendese Hüsni Hatı Türkî İmlai Türkî Fransızca Mufassal Coğrafya Hüsni Hatı Türkî İmlai Türkî Usuli Defteri Hüsni Hatı Hüsni Hattı Türkî Fransızca Fransevî Resim Hüsni Hatı İmlai Türkî Fransevî Resim Hüsni Hattı Fransevî Resim Ayrıca Askeri Rüştiye nin içinde bir Hayriye Mektebi İptidaîye mevcuttur. Rüştiye ve sıbyan mekteplerinin toplam öğrenci sayısı da 459 kişidir (89) tarihli salnamede Askeri Rüştiye nin müdürlüğüne Arif Efendi nin atandığı görmekteyiz. Diğer öğretim kadrosu aynı kalmıştır (894) tarihli salnamede öğretim kadrosu aynı kalmış ve öğrenci sayısı 33 olarak verilmiştir. Ayrıca tarih dersi de okutulmaya başlanmıştır (896) tarihli salnamede lisan muallimliğine mülazımı evvel Sami Efendi nin atandığını görmekteyiz. Öğrenci sayısı da 60 olarak verilmektedir. Ayrıca bu yıl 4 hademeden bahsedilmektedir. 38 düşüş dikkati çekmektedir. İki yıl önceye göre 53 konusudur. Burada öğrenci sayısındaki kişilik bir azalma söz 36 (899) tarihli salnameden Askeri Rüştiye nin müdürlüğüne Tevfik Efendi nin atandığı anlaşılmaktadır TS, s TS, s TS, s TS, s TS, s. 5.

72 65 Ayrıca öğretim kadrosunda bazı değişiklikler olduğu görülmektedir. Bu yeni öğretim kadrosu aşağıda verilmiştir: 39 Müdür....Tevfik Efendi Dâhiliye zabiti...abdi Efendi Dâhiliye zabiti Şükrü Efendi Dâhiliye zabiti Vasıf Efendi Kavaid muallimi.imameddin Efendi Arabî muallimi...derviş Efendi Arabî muallimi... Tevfik Efendi Farisî muallimi Zühdü Efendi İmla muallimi...hamdi Efendi Hüsni hat muallimi...hacı Zühdü Efendi Lisan muallimi Sabih Efendi Resim muallimi..refet Efendi Trabzon Askeri Rüştiyesi yle ilgili son bilgiye 3 (905) tarihli Trabzon vilâyet salnamesinde rastlıyoruz. Bu yıl askeri rüştiyenin müdürlüğünü Hasan Fehmi Efendi yürütmektedir. Ayrıca ilk kez coğrafya ve riyaziye muallimliği münhaldır. 40 Askeri rüştiyelerde derslerin münhal olması pek alışılmış bir durum değildir. Çünkü Arapça ve Farsça dan başka dersler askerler tarafından okutulmaktadır TS, s TS, s. 409.

73 66 4. İDADÎLER BÖLÜMIV 4.. İdadîlerin Kuruluşu ve Gelişmesi İdad ın lügat manası; hazırlamak tır. Kendisinden üstün bulunan her hangi bir okula öğrenci hazırlayan ve yetiştiren okullara denilmiştir. İdadî terimi, ilk olarak askeri okullara girmek isteyen gençlerin eksik bilgilerini tamamlamak amacıyla açılan hazırlık sınıfları için kullanılmıştır. Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nin yayınlanmasından önce pek çok okulun hazırlama sınıflarına idadî denmiştir. 3 İdadîler, orta öğretimin ilk kademesi olarak görülmüş 4 ve rüştiye ile yüksek tahsil arasında bir eğitim kurumu olarak kabul edilmiştir. 5 4 yaşları arasında bulunan çocuklar idadîlere kabul edilmişlerdir. 6 İlk idadîler 845 te ordu merkezleri ile Bosna da açılmıştır dan sonra rüştiyeler ve 850 de açılan Darülmaârif te sıbyan mekteplerinden gelen öğrencilerin programları izleyebilecek düzeye ulaştırılmaları için açılan özel sınıflara ve bu kurumlara kaynak olan bazı sıbyan mekteplerine de idadî adı verilmiştir Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nde İdadîler İdadîlerin başlı başına orta öğretimin bir kademesi olarak ele alınması 869 Nizâmnâmesi yledir. 9 Bu nizâmnâme ile idadîlerin durumu açıklığa kavuşturulmuştur. İdadî teriminin bir orta öğretim kurumunu adı olarak tutunması bu nizâmnâme ile kesinleşmiştir. 0 Osman Ergin, Türk Maârif Tarihi, c.iii, İstanbul 940, s.495. Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi (M.Ö.000M.S.004), Ankara 004, s.5. 3 Bayram Kodaman, Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, Ankara 99, s.4. 4 İlhan Tekeli Selim İlkin, Osmanlı İmparatorluğu nda Eğitim ve Bilgi Üretim Sisteminin Oluşumu ve Dönüşümü, Ankara 993, s Mahmud Cevad, Maârifi Umumiye Nezareti Tarihçei Teşkilat ve İcraatı, Ankara, 00, s Hasan Ali Koçer, Türkiye de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi, İstanbul 99, s Akyüz, a.g.e., s.5. 8 Faik Reşit Unat, Türkiye Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış, Ankara 964, s Kodaman, a.g.e.,s.4. 0 Akyüz, a.g.e.,s.5.

74 67 Nizâmnâme nin 33 ile 4. maddeleri arasındaki hükümler idadî mektepleriyle ilgilidir. Nizâmnâmede idadî mekteplerinin öğretim süresinin 3 yıl olduğu belirtilmiştir. Ayrıca okutulacak dersler de tablo 4. de verilmiştir. Tablo 4. Nizâmnâme ye Göre İdadî Mekteplerinde Okutulacak Dersler.Sene.Sene 3.Sene Mükemmel Türkçe kitabet ve inşa Mebadii ilmi serveti milel Hesap ve defter tutmak usulü Fransızca Coğrafya Hendese ve ilmi mesaha Kavaninı Osmanîye Tarihi umumi Hikmeti tabiiye Mantık İlmi mevalid Kimya Cebir Resim 869 Nizâmnâmesi hakkında yazılan mazbatada, idadîlerin açılması için şu gerekçeler ileri sürülmüştür: Belki ilerde ulûmı âliye mekâtibinin teksiri iktiza eyliyeceği ve şunda olsa olsa rüştiye mekteplerinin fevkinde ve mekâtibi sultaniye nin madûnda idâdiye mekteplerinin küşâdı muhtâcı bahis olabilir ise de, mekâtibi rüşdiyede her sınıf tebaa etfâlinin mebâdii ulumu dîniyesi tedrîs olunmak lâzım gelmesinden dolayı bu nevi mekteplerin her cemaat için başka başka teşkîli muktazî olmasından ve mekâtibi sultaniye nin def aten tamimi küşâdı kabil olmamasına mebnî hem mekâtibi sultaniye nin ekseri tedrisâtına mahali tâlim olmak ve hem de sunufu tebaa eftâlinin muhteliten tahsîli maârif tarîkine sevki ve o cihetle beyinlerindeki itilâf ve muhadenetim tahkîmi kaziyyesi istihsal olunmak için mekâtibi idâdiyenin ihdası elzem olduğu kabul ve ifade edilmiştir. Bu mazbata doğrultusunda 869 Nizâmnâmesi ne idadîler ile ilgili maddeler konmuş ve şu hususlara yer verilmiştir: ) İdadî okulları, rüştiyelerden mezun olan Müslim ve gayrimüslim çocukların bir arada öğretim yaptıkları yerdir. ).000 haneden fazla ve bulundukları yerin önemine göre seçilecek her kasabada birer idadî okulu yapılacaktır. 3) İdadîlerin yapım masrafları, öğretmen ve hademe maaşları ve diğer giderleri vilâyet maârif idaresi sandığından karşılanacaktır. Cevad, a.g.e., s.4. Unat, a.g.e., s.93.

75 68 4) Her idadînin muavinleriyle beraber altı öğretmeni bulunacaktır. 5) Her idadînin yıllık tahsisatı, personel giderleriyle birlikte kuruş olacaktır. Ancak açılması düşünülen idadîler maddi imkânsızlıklar nedeniyle bir müddet daha açılamamıştır. Bunda öğretmen eksikliğinin de önemli rolü olmuştur. 3 Osman Ergin, Maârif Nizâmnâmesi tahsil derecelerinin doğal sonucu olarak bin haneli kasabalarda idadî açılmasını lüzumlu gösterdiğinden bu tarihten sonra maârif hayatında idadî adına sık sık rast geliyoruz. demektedir. 4 8 Şevval 90 ve 6 Kânunuevvel 89 (87) tarihinde Sadarete yazılmış olan bir tezkerede idadîlerin bir an önce açılması gereği üzerinde durulmuş ve böylece ilk idadî Cevdet Paşa nın maârif nazırlığı zamanında İstanbul da açılmıştır. 5 Bu tezkerede mekâtibi umumiye teşkilâtı rüştiyelere münhasır kaldıkça ihtiyacâtı memlekete göre terakkiyâtı ilmiye kabili husul olamayacağına ve teşkilâtı mekâtipçe müttehaz olan tertibe nazaran artık nöbet idadîyeler ihdasına gelmiş olduğuna binaen Askeri idadîyeleri olan mevkilerde birer idadî daha küşâd olunmak şeklinde izah edilerek idadîlerin açılması gereği ortaya konmuş ve bunların askeri rüştiyelerin bulunduğu yerlerde açılacağı belirtilmiştir yılında Darülmaârif idadîye çevrilmiş ve böylece ilk mülkî idadî açılmıştır. Vilâyetlerde ise ilk defa Mora Yenişehri nde 875 te bir idadî açılmıştır Vilâyetlerde İdadîlerin Açılması İdadîlerin taşrada açılması kolay olmamıştır. Bunun en önemli sebebi olarak giderlerinin fazla olması gösterilmektedir. İdadîlerin bu masrafları için Sait Paşa nın yaptığı çalışma neticesinde kaynak bulunmuştur. Sait Paşa, 300 malî yılından itibaren aşarın /7 sini ve /4 ünü almış, ayrıca müsakkafat vergisinin Kodaman, a.g.e., s.5. Ergin, a.g.e., c., s.495. a.g.e., c., s.496. a.g.e., c., s Kodaman, a.g.e., s.7.

76 69 (vakfın bina ve akardan ibaret olan geliri) de % 6 sının maârife ayrılmasını temin etmiştir. Böylece taşrada idadîlerin açılması kolaylaşmıştır. 30 (885) yılında Bursa, Edirne, Yanya, Çanakkale de birer idadî açılmıştır. Aynı yıllarda İzmir, Selanik, Trabzon, Rodos, Konya, Elazığ (Ma muratü laziz), Ankara, Üsküp, Priştine, Serfice, Gümülcine, Manisa, Adana, Halep, Kudüs, Maraş, Kırşehir, Çankırı, Teke, Bitlis, Muş, Kastamonu, İzmit ve Sivas şehirlerinde idadî okulu açılmasına karar verilmiş ve yapımlarına başlanmıştır. 8 Vilâyetlerdeki idadîlerde bulunduğu yerin icabına göre ziraat, sanayi veya ticaret şubelerinin açılması kararlaştırılmıştır. 9 İdadîler, Mustafa Nuri Paşa ve Münif Paşa zamanlarında (88 890) yaygın bir şekilde açılabilmişlerdir. Böylece gelişen orta öğretim, ilçe ve büyük bucak merkezlerine kadar yayılan rüştiyelerle birlikte şehir ve kasaba halkı arasında yüksek öğretim için öğrenci hazırladıkları gibi, serbest meslekler, mahalli ve resmi hizmetler için de memur yetiştiren kaynaklar vazifesini görmeye başlamışlardır. 0 Taşradaki idadîler önceleri neharî olarak açılmıştı. Ancak bunların sadece o şehrin çocuklarına faydası oluyordu. Daha yaygın bir fayda sağlayabilmek amacıyla idadîlerin leylîye çevrilmesi kararlaştırılmıştır. Leylî ve neharî okuyan öğrencilere ayrı ayrı programlar uygulanıyordu. Aşağıda Leylî (Tablo 4.) ve neharî ( Tablo 4.3) idadîlerde uygulanan programlara yer verilmiştir: Tablo 4.Leylî Mekteplerde Günlük Program Dakika Saat Müzakere. Kısa günlerde.30 saat 30 0 Teneffüs ve sud Birinci ders 30 0 Teneffüs İkinci ders 30 Namaz ve taam ve teneffüs Üçüncü ders 30 0 Teneffüs Dördüncü ders Sait Paşa Hatıratı, c.i, s.56. Ergin, a.g.e., c.3 4, s.84. Koçer, a.g.e., s Kodaman, a.g.e., s.. Cevad, a.g.e., s.349.

77 70 Tablo 4. (Devamı)Leylî Mekteplerde Günlük Program 30 0 Namaz ve teneffüs 30 Müzakere 5 Namaz ve taam ve teneffüs Gece müzakeresi. Sonra yatsı namazı kılınıp yatakhanelere gidilecektir. Tablo 4.3 Neharî Mekteplerde Günlük Program Dakika Saat 30 Sabah müzakeresi ve yoklama 5 0 Teneffüs Birinci ders 5 0 Teneffüs İkinci ders 30 Namaz Üçüncü ders 30 0 Teneffüs Dördüncü ders Yatılı öğrencilerin giderleri devlet tarafından karşılanıyordu. Bu doğrultuda leylî idadîlerde okuyan öğrencilere çeşitli eşyalar verilmekteydi. (Tablo 4.4): 3 Tablo 4.4Leylî İdadîlerde Öğrencilere Verilen Eşyalar Çift Adet Nev i Eşya 0 Fes (püskül ile beraber) 0 Kundura 0 Serhatlık 0 3 Gömlek 0 3 Don 4 0 Çorap 0 4 Mendil 0 Setre 0 Yelek 0 Pantolon 0 Kaput 3 Cevad, a.g.e., s.34.

78 7 Rüştiyelerin öğretmensizlik yüzünden programlarını uygulayamamaları nedeniyle bazı derslerin idadîlerde ve iptidaîlerde okutulmasına karar verilmiş ve bu nedenle idadîlerin süreleri dört yıla çıkarılmıştır (890) de Mekâtibi Âliye Müdürlüğü kaldırılarak Mekâtibi İdadîye Müdürlüğü tesis olunmuştur. 5 İdadîler böylece daha da gelişme imkânı bulmuşlardır. 30 (89) da yayımlanan resmî bir tebliğ, idadîlerin yaklaşık sekiz yıl sonra aldıkları şekli göstermesi bakımından önemlidir. Bu tebliğde, taşrada daha önce açılmasına karar verilmiş olan idadî mekteplerinden binası yapılanların eğitimöğretime buralarda devam ettikleri belirtilmektedir. Bu tarihte Rumeli, Anadolu ve Arabîstan ve liva merkezlerinde eğitimöğretim yapan 34 idadî mektebi mevcut idi. Bu idadîler önceleri neharî olarak açılmış iken duyulan ihtiyaç üzerine bazı şehirlerde (Rumeli de Selânik, Manastır, Yanya, ve Anadolu da İzmir, Beyrut ve Şam) leylî hale getirilmişlerdir. 6 Böylece taşra idadîleri, beş ve yedi yıllık olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Beş senelik idadîler yatısızdı ve livalarda bulunurdu. Yedi senelikler yatılıydı ve vilâyet merkezlerinde tesis olunmuşlardı. 7 Böyle bir ayrıma gitmenin temel nedeni olarak maârif bütçesinin yetersiz olması gösterilmektedir. 8 Maârif hissesinin bir kısmı İstanbul idadîleri ve yüksek okullar için alınıyordu. Öyle olmasaydı her vilâyet merkezinde hatta bazı sancaklarda dahi leylî idadî okulları yaptırılabilirdi. Hükümetin bu tutumu, vilâyetlerce çeşitli şekilde eleştirilmesine rağmen devrin sonuna kadar devam etmiştir. Ayrıca bu uygulama, idadîlerden ziyade taşra iptidaî ve rüştiye okullarının gelişmesine mani olmuştur. 9 İdadî mekteplerinin masrafları için yeni kaynaklar gerekiyordu. Bunun için aşar ve müsakkafat vergisine zam yapılması kararlaştırılmıştır. 30 İdadî okullarının masraflarının karşılanması için ayrıca şu tedbirler teklif edilmiştir: Kodaman, a.g.e., s.0. Hasan Ali Yücel, Türkiye de Ortaöğretim, Ankara 994, s.36. Cevad, a.g.e., s Yücel, a.g.e., s.4. Kodaman, a.g.e., s.. a.g.e.,s Mart 884 tarihli tezkerei samiye sureti için bknz. Mahmud Cevad, a.g.e., s.05.

79 7 a) İdadîlere en çok memur çocukları gittiğinden, maaş sahiplerinin maaşlarından her yıl bir defa maârif namına bir miktar para kesilmesi, b) İdadîye talebesinden para alınması, c) Zamanında devlete borcunu ödemeyen aşar mültezimlerinden alınan faize bir miktar daha zam yapılarak elde edilen hâsılatın maârife tahsisi, d) Yalnız vilâyet ve sancak merkezlerinde satılan beyaz (has) ekmeğin her kilosundan ve kesilen her hayvan başından maârif için bir miktar para alınması, e) Evkafı münderise dışında kalan evkafın yalnız mekâtibe meşrut olan muhassesâtı resmen usulen mekteblere sarf olunmak üzere maârif sandığına aktarılması; f) İstanbul a maârif hissenin yarısı değil fakat dörtte birinin gönderilmesi de 5 ve 7 yıllık idadî programlarında esaslı bir ıslahat yapma ihtiyacı duyulmuştur. Bunun üzerine Maârif Nazırı Ahmet Zühdü Paşa başkanlığında bir komisyon kurularak bu işle görevlendirilmiştir. Bu komisyonun içinde Trabzon maârif müdürü de vardır. 3 Yapılan çalışmalar sonucunda ders programlarında bazı değişiklikler yapılmıştır. Aşağıda çeşitli yıllara ait leylî (Tablo 4.5) 33 ve neharî (Tablo 4.6, Tablo 4.7) idadîlerin ders programı verilmiştir: Kodaman, a.g.e., s.4. a.g.e., s.30. Yücel, a.g.e., s.4. a.g.e., s.4. a.g.e., s.43.

80 73 Tablo 4.5Leylî İdadî Mekteplerinin Ders Cetveli Esamii Dürus Ulûmu dinîye Birinci Sene Haftada 3 İkinci Sene Haftada Üçüncü Sene Haftada Dördüncü Sene Haftada Beşinci Sene Haftada Altıncı Sene Haftada Yedinci Sene Haftada Arabî Türkçe Fransızca Hesap Hendese 3 Cebir 3 Müsellesat Kozmografya Makine Coğrafya Tarih Usuli defteri 3 Malûmatı Fenniye Hikmeti tabiiye ve 3 kimya 3 Mevalid ve hıfzıssıhha 3 Kavânin Edebiyat ve ahlâk Hüsni hat Resim Yekûn Uygulanan programa bakıldığında daha ziyade Fransızca ya yer verildiği görülür. Son sınıfta Fransızca dersi iki saat artırılmıştır. Bu fazla saat tercüme mümareseleri içindir Yücel, a.g.e., s

81 74 Tablo 4.6Rüştiye Mektepleri ve İdadîlerde Okunacak Ulûm ve Fünunun Haftalık Ders Cetveli 34 (898) Esamii Dürus (Derslerin İsimleri) Maa Tecvid Kur anı Kerim ve ulûmı dinîye. Sene.Sene 3.Sene 4.Sene Haftada Haftada Haftada Haftada 5.Sene 6.Sene Haftada Haftada 7.Sene Haftada 3 Türkçe Edebiyat ve ahlâk Kitabeti resmiye Arabî Farisî Fransızca Kavanin Hesap Usuli defteri Cebir Hendese Müsellesat Kozmografya Makine Hikmeti tabiiye ve 3 3 kimya Mevalid Coğrafya Tarih İlmi servet Malûmatı nafıa Hıfzıssıhha Hüsni hat Resim YEKÛN

82 75 Tablo 4.7 Vilâyet Merkezlerinde Bulunan Neharî İdadî Mekteplerin Yeniden Tanzim Edilen Ders Cetveli 30 (894) Esamii Dürus Birinci sene İkinci sene Üçüncü sene Dördüncü sene Beşinci sene Haftada Haftada Haftada Haftada Haftada Ulûmı dinîye 3 Arabî Farisî Türkçe Fransızca Hesap 3 Hendese 3 Coğrafya Tarih 3 Usuli Defteri Malûmatı Fenniye 3 Hüsni hat Resim Yekûn (899) tarihinde yeniden düzenlenerek yayınlanan rüştiye ve idadî mekteplerinde okutulacak ders programında bazı değişiklikler göze çarpmaktadır.898 yılında. sınıfta haftada 7 saat olarak okutulan Türkçe dersi 899 da 6 saate indirilmiştir. Ayrıca saat olarak okutulan Arabî ve hüsni hat dersi haftada saate çıkarılmıştır.. sınıfta okutulmayan resim dersine de saat olarak yer verilmiştir. 898 de., 3., 4., 5. ve 7. sınıflarda haftada şer saat; 6. sınıfta da saat okutulan Kur anı Kerim dersi haftada 3 saate çıkarılmıştır. Buna mukabil Türkçe dersi. sınıfta 6 saatten 5 saate; 3. sınıfta 4 ten üçe; 4. sınıfta 3 ten ye indirilmiştir. 5. sınıfta okutulan saat Türkçe dersi ise kaldırılmıştır. 898 de. sınıfta haftada toplam 8 ders saati eğitim yapılırken bu sayı 899 da haftada 0 saate çıkmıştır.. senede 0 den ye; 3. ve 4. senelerde 3 ten 4 e; 5. senede 4 ten 5 e ve 6. senede 3 ten 4 e çıkmıştır. İdadîler, büyük masrafları nedeniyle hükümetin rağbetine mazhar olamamıştır. Çünkü bu dönemde savaşlar ve halkın yeni bir vergiyi kaldırması mümkün olamamıştır. Halkın rağbetine mazhar olamamasının nedeni olarak da rüştiyelerden mezun olanların eğitimlerini meslekleri için yeterli görmeleri

83 76 gösterilmektedir. 37 Yine de 869 da 54 olan taşra idadîlerinin sayısı, 906 yılında 84 e çıkmıştır. Böylece bütün İmparatorlukta 93 resmî; özel; 5 de askerî olmak üzere toplam 09 adet idadî mevcuttu. 38 Tablo 4.8 de idadîlerin 908 İnkılâbı na yakın zamanlarda kararlaştırılan en son programı görülmektedir. 39 Tablo 4.8 İdadîlerin 908 İnkılâbına Yakın Zamanlarda Kararlaştırılan En Son Programı Derslerin adları. Sene. Sene 3. Sene 4. Sene 5. Sene 6. Sene 7. Sene 8. Sene Maa Tecvid Kur anı Kerim ve Ulumi Dinîye ve Ahlakîye Türkçe Usuli Tahrir Kitabet Arabî Farisî Fransızca Kavanin Hesab 3 Usuli Defteri Cebir Müsellesat Hendese Kozmografya Fizik Kimya Mevalid 4 Mihanik 3 Coğrafya 3 Tarih İlmi Servet İlmi Eşya Malumatı Ziraiye ve Sıhhiye Hüsni hat Resim Elsine Toplam Ergin, a.g.e., c.3 4, s.93. Kodaman, a.g.e., s.8. Ergin, a.g.e., c.3 4, s

84 77 İdadîlerin eğitim hayatına birçok katkısı olmuştur. Ama idadî mekteplerin en önemli hizmeti, talebenin daha ciddi, esaslı ve daha kapsamlı bir tahsil dönemi idrakine varmış olmasıdır de imparatorlukta 7 si İstanbul da toplam 69 idadî vardı. İdadîlerin maârif teşkilatındaki yeri değişmiş ve daha sonraki dönemlerde sultanilere hazırlayıcı birer okul olarak kalmışlardır Trabzon Vilâyeti nde İdadî Mektepleri Sadrazam Sait Paşa vergilerde yeni düzenlemeler yaparak idadîlerin açılması için kaynak bulunca diğer küçük vilâyetlerle birlikte Trabzon da da bir idadî açılmıştır. 4 Vergi ve aşardan maârife ayrılan paydan yapılmış olan idadî mektebi Vali Süreyya Paşa ve halktan birçok kişinin bulunduğu bir zamanda 9 Kasım 884 açılmıştır. 43 Trabzon vilâyet salnamelerinde Mektebi İdadîi Mülki ile ilgili ilk bilgiye 305 (888) tarihinde rastlamaktayız. İdadînin öğretim kadrosu aşağıda verilmiştir: 44 Trabzon Mülkiye İdadî Mektebi (305) Müdür... Ahmet Fevzi Efendi Tarih muallimi... Abbas Efendi Lisani Arabî muallimi... Mustafa Efendi Lisani Osmanî muallimi... Mustafa Efendi Hendese muallimi... Cavit Efendi (Kolağası) Resim muallimi... Nuri Efendi (Yüzbaşı) Fenni Coğrafya muallimi... Zühtü Efendi (Yüzbaşı) İlmi Hesap muallimi... Mustafa Efendi (Mülazımi evvel) Ser mubassır... Ahmet Muhtar Efendi Mubassırı sani... Ömer Efendi Öğrenci sayısı:55 Hademe: Hüseyin Dilaver, II. Meşrutiyet Dönemi nde Yayınlanan Bir İstatistik Mecmuasına Göre Osmanlı Maârifi, Türkler, c.5, Ankara 00, s.84. Tekeli, a.g.e., s.87. Sait Paşa Hatıratı, c.i., s.56. Cevad, a.g.e., s tarihli Trabzon Salnamesi, s. 3.

85 78 Hendese muallimi aynı zamanda Askeri Rüştiye Mektebi müdürüdür. Ayrıca Fransızca ve tarihi tabii dersleri de müdür Ahmet Fevzi Efendi tarafından okutulmaktadır. Bu arada idadî mektebi yeni açıldığından Trabzon Vilâyeti çevresinden öğrenci alınamamış ve öğrenciler şimdilik Trabzon şehir merkezinden alınmıştır. Bundan dolayı leylî sınıfı da henüz açılamamıştır (89) tarihli salnamede Mektebi İdadîi Mülki nin kadrosunda ve öğrenci sayısında bazı değişiklikler göze çarpmaktadır. İdadînin müdürlüğüne İhsan Bey atanmıştır. Bu yeni öğretim kadrosu aşağıda verilmiştir: 46 Trabzon Mülkiye İdadî Mektebi (309) Müdür.İhsan Bey Hikmeti tabiiye ve heyet ve hıfzıssıhha m Celal Bey İlmi servet, hukuki ticaret ve coğrafya m.ihsan Bey Lisani Osmanî ve Farisî ve tarihi umumi m.abbas Efendi Arabî muallimi..mehmet Bahaddin Efendi Ulumi riyaziye ve kavanini mülkiye muallimi...abdullah Bey Tarihi tabii ve kimya muallimi edip Bey Hüsni hat muallimi.....vasıf Efendi Hesap muallimi....mustafa Efendi Resim muallimi Nuri Efendi Fransızca muallimi... Jozef Efendi Mubassır....Recep Hilmi Efendi Mubassır..... Hurşit Efendi Okul mevcudu 49 kişi olarak tespit edilmiştir. 305 tarihindeki Mektebi İdadîi Mülki nin kadrosu ve okutulan dersler ile 309 tarihindekiler arasında belirgin faklılıklar göze çarpmaktadır. İdadîye yeni dersler konulmuştur. Kimya, hüsni hat ve hıfzıssıhha bunlardan bazılarıdır TS, s TS, s. 30.

86 79 Ayrıca Fransızca dersi müdürden alınmış ve bir gayrimüslim olan Jozef Efendi ye verilmiştir. Böylece ilk kez bir gayrimüslim kadroya dâhil edilmiştir. Diğer farklılık ise öğrenci sayısındadır.305 te 55 kişi olarak tespit dilen öğrenci sayısı 49 a düşmüştür. Öğrenci sayısı binanın büyüklüğüne ve idadînin açılmasındaki amaç dikkate alındığında henüz istenilen seviyede değildir. Bunun sebebi olarak da okulun leylî sınıfının henüz açılmamış olması ve bundan dolayı öğrencilerin sadece Trabzon merkezinden alınması gösterilmektedir. Kendi iptidaîyeleri ve rüştiyelerinde öğrenim görüp diploma alan bütün öğrenciler bu idadîlere kayıt yaptırabilmektedir. 47 Bu ilk idadîler leylî sınıfları olmadığı için 5 yıllıktır. Bu idadînin ders programı da 309 tarihli salnamede verilmektedir. Bu program tablo 4.9 da verilmiştir. 48 Tablo 4.9 Trabzon Mülkiye İdadî Mektebi nin Ders Programı (309) Birinci sene İkinci sene Üçüncü sene Dördüncü sene Beşinci sene Lisani Arabî Lisani Arabî Arabî Arabî Lisani Arabî Lisani Farisî Lisani Farisî Osmanî Osmanî Lisani Osmanî Lisani Osmanî Lisani Osmanî Fransevî Fransızca Fransızca Lisani Fransevî Fransızca Tarihi Umumi Tarihi Umumi Tarihi Umumi Tarihi Umumi Coğrafyai Sınaî ve Zirai Kavanini Hususiye Coğrafyai Umumi Coğrafyai Umumi Hesap Hendese ve Resmiye Ve Fenni mimari Fenni Kimya Hesap Hesap Hendese ve resim Tarihi Sanayi Müsellesat Hendese Hendese Tarihi Tabii Hikmeti Tabiiye İlmi Heyet Hüsni Hat Tarihi Tabii Hikmeti Tabiiye Kimya Fenni Tedbir Resim Resim Tabakat ül Arz Kavanini Mülkiye ve Resim Hıfzıssıhha ve Resim TS, s. 3. Aynı yerde.

87 80 3 (894) tarihli salnamede ilk kez Mektebi İdadîi Mülki de idare heyeti nden bahsedilmektedir. Bu ilk heyeti idare aşağıda verilmiştir: 49 Trabzon Mülkiye İdadî Mektebi (Heyeti İdaresi) Müdür..Abdullah Bey Muavini evvel...mehmet Ali Efendi Muavini sani..şahbaz Efendi Ambar memuru... Recep Efendi İmam... Hurşit Efendi Heyeti Tedrisiyesi Usuli defteri ve belagat ve edebiyat muallimi..reşit Bey Lisani Arabî ve Farisî muallimi......abbas Efendi Coğrafya ve kimya ve mevalid muallimi......mehmet Ali Efendi Hesap ve cebir muallimi...ali Arslan Efendi Fransızca muallimi.... Jozef Efendi Hikmet ve heyet ve müsellesat muallimi... Abdullah Bey Ulumi dinîye muallimi......m. Bahaddin Efendi Türkçe ve tarih ve nafıa muallimi....mazhar Efendi Hüsni hat muallimi. Abdullah Efendi Resim muallimi....nuri Efendi Hendese ve hukuk muallimi.....şahbaz Efendi Öğrenci sayı 86 kişi olarak tespit edilmiştir. 3 tarihli salnamede 7 yıllık idadî programı verilmekle birlikte leylî kısmının henüz açılmadığı belirtilmektedir. Beş yıllık idadînin üzerine eklenen yıllık sınıfa sınıfı âliye adı verilmektedir. Sonradan eklenen bu sınıfı âliyenin ders programı tablo 4.0 da verilmiştir: TS, s TS, s.47.

88 8 Tablo 4.0Trabzon Mülkiye İdadîsi Mektebi (3) ( sınıfı âliye) ALTINCI SINIF YEDİNCİ SINIF Ulumi Dinîye Ulumi Dinîye Fransızca Fransızca Hendese Hendese Cebir Cebir Coğrafya Müsellesat Tarih Kozmografya Hikmeti Tabiiye Makine Kimya Hikmeti Tabiiye Kavanin Kimya Edebiyat ve Ahlak Mevalid ve Hıfzısıhha Resim Kavanin Edebiyat ve Ahlak Resim 3 tarihli salnamede öğrenci mevcudunun 86 ya çıkarak 309 tarihine göre bir buçuk katından fazlaya ulaştığı anlaşılmaktadır. 33 (896) tarihli salnamede ilk kez mektep tabibi nden bahsedilmektedir. Bu tabip Sıhhiye Müfettişi Abdülkerim Efendi dir. Ayrıca müdürlüğe Mehmet Efendi atanmıştır. Muavini evvel Rüşdü Efendi, muavini sani olarak da Faik Efendi tayin etmiştir. Ayrıca kâtip kadrosu da açılmış ve bu kadroya Recep Efendi atanmıştır. Mubassır kadrosuna da Hasan Efendi tayin edilmiştir. İmam, Hafız Şakir Efendi dir.bu yıl idare heyetinin tamamen değiştiği anlaşılmaktadır. 5 Ayrıca idare heyetinde muallimlerin yanı sıra leylî eğitime geçtiği için odacıdan ve kapıcıdan bahsedilmektedir (896) tarihli salnamede Mektebi İdadîi Mülki nin ilk kez yatılı olduğundan bahsedilmektedir. Yatılı ücretli öğrenci sayısı 30, yatılı ücretsiz sayısı, gündüzlü öğrenci sayısı da 73 tür. Toplam öğrenci sayısı 4 e ulaşmıştır. Yatılı öğretime geçtiğinde idadî öğrenci sayısında belirgin bir artış olduğu görülmektedir TS, s TS, s. 49. Aynı yerde.

89 8 36 (899) tarihli salnamede yer alan sınıflara göre öğrenci sayıları tablo 4. da verilmiştir: 54 Tablo (36) Tarihli Salnamede Yer Alan Sınıflara Göre Öğrenci Sayıları Sınıf Neharî Leylî Toplam Birinci İkinci Üçüncü Dördüncü Beşinci Altıncı Yedinci Toplam Öğrenci sayısında artışa dikkat çekmek gerekmektedir. 33 te 4 olan öğrenci sayısı 36 da 06 ya yükselmiştir. Ancak dikkat çekici başka bir husus da sayıdaki artışın daha ziyade neharî öğrenci sayısında oluşudur. 36 tarihli salnamede ayrıca müstahdem kadrosundan bahsedilmektedir. Bu kadroda hademe, aşçıbaşı, çamaşırcı ve sofracı vardır (90) tarihli salnamede öğrenci sayısında kişilik artış olmasına rağmen, yatılı öğrenci sayısında kişilik düşüş söz konusudur. Yatılı öğrenci sayısı 74 e çıkarken, gündüzlü öğrenci sayısı 3 e düşmüştür (90) tarihli salnamede Canik Sancağı nda neharî idadîde gayrimüslim ve 9 Müslüman olmak üzere toplam 93 öğrenci öğrenim görmektedir. 57 Yine aynı salnamede Trabzon da leylî idadî bulunduğu ve bu idadîde 6 gayrimüslim ve 3 Müslüman toplam 37 öğrencinin öğrenim gördüğü tespit edilmiştir. Bu öğrencilerin 0 si ücretsiz, 43 ü ücretli, 63 ü yatılı ve 74 ü yatsızdır (903) tarihli salnamede Trabzon Mektebi İdadî kadrosunun büyük değişikliğe uğradığını görüyoruz. İdadînin müdür kadrosuna Kazım Efendi TS, s TS, s TS, s TS, s. 34. Aynı yerde.

90 83 atanmıştır. Ayrıca müdüri sani kadrosu da açılmış ve bu kadroya İbrahim Âdem Efendi tayin edilmiştir. Diğer öğretim kadrosu aşağıda verilmiştir: 59 Muavini evvel.... İzzet Bey Muavini sani.....ibrahim Efendi Muavini salis Penayut Efendi Kâtip ve mubayaa memuru Remzi Efendi Ambar Memuru.....Nuri Efendi Tabip.....Sıdkı Bey İmam.....Hafız Şakir Efendi MUALLİMLER Kavanin ve ilmi servet ve usuli defteri muallimi..tevfik Bey Mevalid ve Türkçe ve kitabet muallimi......musa Kazım Efendi Coğrafya ve mekanik ve ulumi eşya muallimi...ibrahim Âdem Efendi Tarih, edebiyat, hendese ve kozmografya muallimi..izzet Bey Hesap, cebir, hıfzısıhha, müsellesat muallimi... İbrahim Efendi Fransızca ve kimya Muallimi... Penayut Efendi Türkçe, hüsni hat ve akaid muallimi... Abdullah Efendi Akaid muallimi... Hafız Mesut Efendi Resim muallimi... Remzi Efendi. 3 (904) tarihli salnamede Trabzon Mektebi İdadîsi nin müdürlüğüne Kazım Efendi nin yerine Musa Efendi nin atandığı görülmektedir. Müdüri sani kadrosu aynı kalmış, muavini evvel Ali Vakıf Efendi, Muavini sani Ali Osman Efendi olmuştur. Penayut Efendi muavini salis kadrosunda kalmıştır. Ayrıca mektep tabipliğine Yüzbaşı Hüseyin Efendi atanmıştır. 60 Bu tarihte mektebi idadînin ayrıca bir ticaret şubesi vardır. Ticaret şubesinde Fransızca, usuli defteri, coğrafya ve emtiai ticariye dersleri okutulmaktadır. Bu yılda leylî talebe sayısı 84, neharî talebe sayısı 6 dır. Toplam öğrenci sayısı 300 e ulaşmıştır. 38 de öğrenci sayısının 05 olduğu hatırlanırsa belirgin bir artış olduğu anlaşılır TS, s TS, s. 38.

91 84 3 (905) tarihli salnamede müdüri evvel Musa Efendi nin yerine Mehmet Faik Bey in tayin edildiği görmekteyiz. Muavini evvel olarak da İsmail Hakkı Efendi atanmıştır. Ayrıca, bu yıl iki mubassır kadrosu da mevcuttur. Ticaret şubesinde de diğer derslere ilave olarak istatistik dersi okutulmaya başlanmıştır. Bu yıl sadece toplam öğrenci sayısı verilmiş ve bu sayı 33 kişi olarak tespit edilmiştir. 6 Öğrenci sayısının leylî ve neharî her iki tarafta da artması dikkat çekicidir. Bu durum idadînin yavaş yavaş halkın takdirini kazandığını göstermektedir. 3 (894) tarihli salnamede Canik Sancağı nda ilk kez bir mektebi idadîi mülki den söz edilmektedir. Bu ilk idadînin öğretim kadrosu aşağıda verilmiştir: 6 Canik Sancağı Mülkiye İdadîsi Müdür Ömer Lütfi Efendi Heyeti Tedrisiye Lisani Fransevî, coğrafya ve resim Muallimi..Ömer Lütfi Efendi Hendese ve lisani Osmanî muallimi.....hüsnü Efendi Akaid, hesap ve Farisî muallimi.....sabri Efendi Tarih muallimi.... Münhal Hüsni hat muallimi.... Abdülmecid Efendi Öğrenci sayısı kişi olarak verilmiştir. 33 (896) tarihli salnamede Mehmet Ali Efendi idadîye müdür olarak tayin edilmiştir. Müdür Fransızca dersini de uhdesinde bulundurmaktadır. Ayrıca bu yıl mubassır kadrosunun açıldığını ve iki mubassır tayin edildiğini görüyoruz. Ancak öğrenci sayısı den 86 ya düşmüştür (90) tarihli salnamede adı Samsun Mülkiye Mektebi İdadîsi olarak geçmektedir. Bu yıl müdür İbrahim Fevzi Efendi dir. Öğrenci sayısı 55 e çıkmıştır (90) tarihli salnamede Fransızca dersini yine Müdür İbrahim Fevzi Efendi uhdesinde bulundurmaktadır TS, s TS, s TS, s TS, s TS, s. 33.

92 85 3 (905) tarihinde Müdür Sezai Efendi dir. Ayrıca bu son salnamede Canik Mülkiye Mektebi İdadîsi nde Fransızca dersine yer verilmemektedir TS, s. 340.

93 86 BÖLÜMV 5. DARÜLMUALLİMÎN 5.. Darülmuallimînlerin Tarihi Gelişimi Osmanlı İmparatorluğu nda, maârifin gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri olan öğretmen yokluğu, Tanzimat Dönemi nde eğitimin modernleştirilmesi yolunda yapılan bütün çalışmalara rağmen ilköğretim alanında istenilen başarının gösterilememesinin en önemli nedeni olarak gösterilebilir. Modern eğitim görmüş öğretmenlerin bulunmayışı nedeniyle önceleri bu ihtiyaç medrese mezunlarının öğretmen yapılmasıyla giderilmeye çalışılmıştır. Ancak yeni açılan okullarda modern eğitim verecek öğretmenlerin yerine medreselerden gelenlerin öğretmen yapılması yadırganacak bir durumdur. Ayrıca, öğretmen okullarının kurulması, ortaöğretimde yapılan yenilikleri destelemek ve ilerletmek açısında önemliydi. 3 Bunun için de, rüştiyelerin iyi bir öğretim yapabilmeleri, medrese dışında öğretim görmüş öğretmenlere bağlı idi. 4 Ayrıca, bir taraftan açılan yeni okulları bağlı oldukları Evkaf Nezareti nden kurtarmaya çalışmak, diğer taraftan bu okullara medreseden çıkanları öğretmen olarak tayin etmek, bu okullar açılırken gerçekleştirilmesi düşünülen amaçlara ulaşmayı güçleştiriyordu. 8 Şubat 848 de Takvimi Vekayi de yayınlanan tebliğde, mekâtibde etfale ta lim ve tedris ettirilecek ulumi âliye ve fünunı mukteziyenin suhuleti ta lim ve tefhimi bulunmadığı halde, yine emri tahsilde müşkilattan vareste olamayacağı cihetle, zikrolunan tedris ve tefhim tarikinin nematı sehlü asanisi teallüm olunmak ve ileride Mekâtib için hoca lazım geldikçe oradan almak üzere bir Darülmuallim tesis ve inşasına denilerek, İstanbul da Fatih semtinde 6 Mart 848 de Reşit Paşa nın da gayretleriyle, Mekâtibi Umumiye Nazırı Kemal Efendi nin zamanında Darülmuallimîni Niyazi Berkes, Türkiye de Çağdaşlaşma, 973, s.03. Bayram Kodaman, Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, Ankara 99, s İlhan Tekeli Selim İlkin, Osmanlı İmparatorluğunda Eğitim ve Bilgi üretim Sisteminin Oluşumu ve Dönüşümü, Ankara 993, s Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi (M.Ö.000M.S.004), Ankara 004, s.6.

94 87 Rüşdi açılmıştır. 5 Bu mektebin ilk müdürü Ahmet Cevdet Paşa dır. 6 Böylece, yeni okullar açarken bu okullara medreseden mezun olanları atamak gibi bir tezadı ortadan kaldırmak ve öğretmen yetiştirmek amacıyla bir öğretmen okulu açılmıştır. 7 Eğitim sistemi bakımından büyük bir yenilik getirmemekle beraber bu darülmuallimîni maârif tarihimizin öğretmen yetiştirme konusunda, önemli bir dönüm noktası olarak kabul etmek gereklidir. 8 Ancak yine de 848 de Fatih te açılan darülmuallimîn mektebinin açılmasıyla ilgili olarak Takvimi Vekayi in münasebeti mevkiyesi cihetiyle burasının seçilmiş olmasını bildirmesi esasen bu okulun medresenin gölgesinde açıldığının bir işaretidir. 9 Darülmuallimînlere medreselerden farklı olarak genel fen dersleri okutulmaya başlanmış, hadis ve tefsir dersleri hafifletilmiş ve okulun yönetimi Maârif Nazırlığı na bağlanmıştır. 0 Darülmualllimini rüşdide ilk açıldıkları zamandan beri özellikle fen dersleri subaylar tarafından okutulmaktaydı. Bu durum bu okulların gelişmesine katkıda bulunmuştur. Rüştiye okullarının açılması Darülmuallimînlerin kurulmasından sonra ivme kazanmıştır. Maârif tarihi yönünden ilk darülmuallimînin önemi ne programında, ne de talebe sayısındadır. Esas olan, Tanzimatçıların öğretmensiz maârif olmayacağını anlamalarıdır. Cevdet Paşa nın nazırlığı sırasında öğretmenlik mesleğinin itibarını korumak için öğrencilerin cerre çıkmaları* yasaklanmıştı. Okulun bazı ihtiyaçlarından tasarruf edilerek bu öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanması yoluna gidilmiştir. 3 Vilâyet darülmuallimînlerinin öğretim süresi yıldır. Bu okullara öğrenci alınırken Türkçe okuma yazması olanların kabul edileceği şartı konmuştur. Darülmuallimînlerin dersleri ise, Kuranı Kerim ve tecvid, Arabî, kavâidi Türkî Mahmud Cevad, Maârifi Umumiye Nezareti Tarihçei Teşkilat ve İcraatı, Ankara, 00, s.9. Osman Ergin, Türk Maârif Tarihi, c. III, İstanbul 940, s.57. Kodaman, a.g. e. s.44. Hasan Ali Koçer, Türkiye de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi, İstanbul 99, s.56. Yahya Akyüz, Türkiye de Öğretmenlerin Toplumsal Değişimdeki Etkileri ( ), Ankara 978, s.37. Berkes, a. g. e., s.03. Cemil Öztürk, Dünden Bugüne Türkiye de Öğretmen Yetiştiren Kurumlar, İstanbul 998, s.5. Kodaman, a.g. e. s Öztürk, a.g.e., s.53.

95 88 ve imlâ, hesap, tarih, coğrafya ve hat tan ibaretti. Türkçe okuyup yazmanın yeterli görülmesi nedeniyle daha ağır bir programı uygulanması mümkün görünmemektedir. 4 Darülmuallimînlerde öğrencilere maaş verilmekteydi. Amaç; maddi durumu iyi olmayan zeki ve yetenekli öğrencilerin teşvik edilmesiydi. Böyle yapılmaması durumunda bu çocuklar bu okullara giremeyecek ve sıbyan mekteplerinden öğrenci alınması gündeme gelecekti. Bu durumun eğitimin kalitesini düşüreceği düşünülüyordu. Kendilerine maaş verilen öğrenciler mecburi hizmetle yükümlüydüler. 869 Nizâmnâmesi nde en az 5 yıllık zorunlu hizmet öngörülmekteydi. Bu hizmeti yerine getirmek istemeyenlerden verilen maaşlar geri alınıyor ve kendilerine tanınan rüçhan hakkı * kaldırılıyordu. 5 Bu okullara öğretmenliğe girişte öncelik tanınması bu okulların meslek okulları olarak görüldüğünün kanıtıdır. Öğretmen yetiştirme konusuyla uzun süre ilgilenilmemiştir. Bunun esas nedeni darülmuallimînin kurucusu olan Kemal Efendi nin 850 yılında Avrupa ya gitmesi ya da gönderilmesiyle bu eğitim müessesesinin sahipsiz kalmasıdır. 6 Bu durum 868 Maârifi Umûmiye Nizâmnâmesi nin yayınlanmasına kadar devam etmiştir. Sıbyan mektepleri yeni usulde eğitim yapmaya başladıktan sonra, bu okulların öğretmen ihtiyacını karşılamak gereği hâsıl olmuştur. 7 Bu ihtiyacı karşılamak üzere 868 de Maârif Nazırı Saffet Paşa zamanında Darülmuallimîni Sıbyan açılmıştır. Programında öğretim metodu na da yer verilen bu okul iki yıl öğrenim vermekteydi. 8 Açıldığı ilk yıl imtihanla öğrenci almıştır. Mevcudu da 30 kişidir. Darülmuallimîni Sıbyan ın kurulması, devletin rüştiyelerden sonra ilkokullara da önem vermeye başladığını göstermektedir. 9 Sıbyan mekteplerinde usuli cedid üzere eğitim vermek için çalışmalara başlayan Maârif Nezâreti, Darülmuallimîni sıbyan müdürlüğüne de yeni usulde Kodaman, a.g. e., s.54. *Rüçhan hakkı: Öğretmen okulu çıkışlılara öğretmen olma konusunda tanınan öncelik. Akyüz, a.g.e., s.404. Koçer, a.g. e.,,s.57. Ekmeleddin İhsanoğlu, Osmanlı İmparatorluğu nda Eğitim, Osmanlı Uygarlığı, c.i, İstanbul 003, s.375. Koçer, a.g. e.,,s.79. Kodaman, a.g. e., s.46.

96 89 eğitime önem veren Mehmet Cevdet i getirmiştir.ancak yeniliklere karşı olanların aleyhte çalışmaları sonucunda Mehmet Cevdet i işin başından uzaklaştırabilmek için Darülmuallimîni Sıbyan lağvedilmiştir deki Maârif Nizâmnâmesi, darülmuallimîn için idadî, rüşdi ve sıbyan şubelerini ihtiva edeceğini ve idadî kısmının edebiyat ve fünun şubelerine ayrılacağını gösterirse de bu şubeler hemen açılamamıştır. Nizamname ayrıca darülmuallimîn programını da vermektedir. Ancak bu program aynen uygulanamamıştır. İlk tatbik olunan program şöyledir: İdadî Şubelerinin Programı Birinci sene: Hesap, coğrafyai umumi, kitabet, muhtasar tarihi umumi, kavaidi Osmanîye, Farisî, İkinci sene: Cebir, hendese, coğrafyai Osmanî, resim, Fransızca, Üçüncü sene: Müsellesat, hendesei mücesseme, resim, Fransızca, Dördüncü sene: Mevalidi selase, hendesei resmiyye, kozmografya, menazir ve gölge, resim, Fransızca, hikmet, kimya. Beşinci sene: Mevalidi selase, tarama ve cerri eskal, menazır ve gölge, resim, Fransızca, kimya. Rüştiye Şubelerinin Programı Birinci sene : Arabî, Farisî, coğrafya, tarih, eşya, rik a, hesap, resim, İkinci sene : Hikmet, kimya, Arabî, Farisî, tarih, eşya, rik a, resim, cebir, Üçüncü sene: Hikmet, kimya, Arabî, Farisî, coğrafya, tarih, eşya, rik a, resim, cebir, hendese, usuli defteri. II.Abdülhamid in cülûsuna kadar bu şekilde tedrisat ve teşkilât devam ettikten sonra 878 de, Maârifi Umumiye Nizâmnâmesi ne uymamak üzere Darülmualllimin, idadî, rüşti ve sıbyan olmak üzere üç şubeye ayrılmıştır. Rüştiye muallimlerine mahreç olan rüştiye kısmındaki dersler şunlardı: Birinci sınıf: Arabî, Farisî, tarih, coğrafya, eşya, rik a, resim, hesap, İkinci sınıf: Hikmet, kimya, Arabî, Farisî coğrafya, tarih, eşya, rik a, resim, hesap, eşya, cebir. 0 Ergin, a.g. e., c.iii, s.578. a.g. e., c.iii, s.58.

97 90 Rüştiye darülmuallimîne 879 da usul usuli tedris adıyla bir ders konmuş, bu da Mektebi Mülkiye etnografya muallimi Aristokli Efendi ye okutturulmuştu. Tahsil müddeti 3 sene olan rüştiye şubesinde şu dersler vardı: Edebiyat sınıfı Türkçe kitabet ve inşa, Tertibi cedit üzere tedrise iktidar kesbedilecek derecede Arabî ve Farisî, Her cemaatin kendi lisanı (Türkçe, Rumca, Ermenice gibi), Tarihi umumi (her milletin kendi dilinde). Ulum sınıfı Hesap Defter tutmak usulü Her cemaatin kendi dilinde tedrisat yapılacak. Tersimi hudut Hendese,Mesaha,Cebir. İdadî şubesinin tahsil müddeti sene idi ve dersler şunlardı: Edebiyat sınıfı Ulumi dinîye Arabî ve Farisî den tercüme İlmi mevalid Türkçe şiir ve inşa Hendesei resmiye ve menazır Fransızca Cebir Kavanini Osmanîye Hikmeti tabiiye Mantık Kimya İlmi serveti milel Resim Sultaniye şubesinin tahsil müddeti 3 sene idi ve dersleri şunlardı: Edebiyat sınıfı Ulum sınıfı Mükemmel Türkçe inşa ve eş ar Müsellesatı müsteviye ve kürevîye Mükemmel Arabî ve Farisî Cebirin hendeseye tatbiki Mekanik Kutuu mahrutiyat Türkçe den Fransızca ya, Fransız İlmi heyet cadan Türkçeye tercüme Kimyanın sanayi ve ziraata tatbiki Mükemmel ilmi mevalid Fenni tabakat ülarz Fenn tahditi arazi Hasan Ali Yücel, Türkiye de Ortaöğretim, Ankara 994, s

98 9 5.. Taşra Darülmuallimînlerinin Açılması İstanbul da açılan Darülmualllimini Sıbyan ın Osmanlı toprakları üzerinde bulunan yaklaşık.000 sıbyan mektebinin 3 öğretmen ihtiyacını karşılaması mümkün değildi. Tanzimat Devri nin sonuna kadar bu okullarda ancak 0 30 öğretmen yetiştiriliyordu. 4 Sultan II. Abdülhamid in eğitimöğretimi İstanbul dışına çıkarma çalışmaları çerçevesinde taşra darülmuallimînleri için ilk teşebbüs 97 (880) tarihinde yapılmıştır. 5 Maârif Meclisi 9 Zilhicce 99 (0 Kasım 88) tarihinde toplanarak taşrada darülmuallimînlerin açılması meselesini görüşmüştür. Meclis, maârif müdürü bulunan 0 vilâyet merkezinde darülmuallimîn açılmasını ve bu iş için ayda.000 kuruş tahsisat ayrılmasını kararlaştırmıştır. 6 Çünkü darülmuallimînlerden yetişecek öğretmenler taşradaki sıbyan okullarının ıslahı için önemli idi. İstanbul dışında ilk darülmuallimîn II. Abdülhamid zamanında 880 de Kosova Vilâyeti nin Priştine şehrinde Darülmuallimîni Sıbyan olarak açılmıştır. 7 Maârif bütçesinden tahsisat ayrılması ve bu yolla darülmuallimînlerin masraflarının karşılanması, taşrada darülmuallimîn açma hareketini hızlandırmıştır. Maârif meclislerinin önemli vazifelerinden biri de darülmuallimîn açmak olduğu için gerekli bina ve arsaları temin etmişlerdir. 8 Böylece 88 yılına kadar Edirne, Trabzon, Bağdat, Adana, Beyrut, Halep, Diyarbakır, Şam, Kastamonu, Ma muret ülaziz, Musul ve İzmir de olmak üzere 4 yerde açılmıştı. 908 e kadar da sayıları 3 e çıkmıştır. Ancak taşra öğretmen okullarının ihtiyacı karşılamaktan çok uzak oluşu nedeniyle bazı kurslar açılması yoluna gidilmiştir. Örneğin Trabzon 3 E.Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, c.iii, Ankara 983, s Öztürk, a.g.e., s Kodaman, a.g. e., s.50. a.g. e., s.5. İhsanoğlu, a.g. m. s Kodaman, a.g. e., s.5.

99 9 Darülmuallimîni nde 890 yıllarında köy ve kazalardan gelen 358 imam ve öğretmene usuli cedid üzere eğitim formasyonu verilmiştir. 9 Taşra darülmuallimînlerinin idari kadrosu son derece sınırlıydı. Bu nedenle okulun idari işleri aynı zamanda okulun tek öğretmeni olan müdür tarafından yapılıyordu yılları arasında toplam 0 tane darülmualllimin mevcuttu öğretim yılında bu okullarda bulunan öğretmen sayısı 0; öğretim yılında 4; öğretim yılında ise 43 tür. 30 Yapılan tüm bu çalışmalara rağmen darülmuallimînlerden istenilen sonuç elde edilememiştir. Taşra darülmuallimînleri ile İstanbul daki öğretmen okulu arasında Cumhuriyet Devri ne kadar, gerek teşkilat, gerek bina, gerek öğretmen vesair hususlarda daima büyük farklar bulunduğunu ve bunların daima İstanbul Öğretmen Okulu na göre çok zayıf kalmış müesseseler olduğu anlaşılmaktadır. 3 Darülmuallimînlerin programlarının yeniden düzenlenmesi için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Aşağıda 0. yüzyılın hemen başında darülmuallimînlerin iptidaî 3 (Tablo 5.), rüştiye 33 (Tablo 5.) ve âliye 34 (Tablo 5.3) şubelerinde okutulan derslere ve ders saatlerine yer verilmiştir : Tablo 5.Darülmuallimîn Programı (İptidaîye Şubesi ) (900) Esamii Dürus Birinci sene İkinci sene ( Haftada ) ( Haftada) Kuranı Kerim maa Tecvid ve Fıkhı Şerif 4 3 Türkçe Kavaid ve İmlâ 3 Usuli Tedris İnşa Arabî Sarf ve Nahiv Kavaidi Farisî ve Gülistan Fransızca Hesap İlmi eşya Coğrafyai Umumi ve Osmanî Tarihi İslâm Hüsni Hat 9 M.Cevad, a.g. e., s Öztürk,a.g.e., s.6. 3 Koçer, a.g. e., s Yücel, a.g.e., s Aynı yerde. 34 A.g.e., s..

100 93 Tablo 5.Darülmuallimîn Programı (Âliye Şubesi) (900) Esamii Dürus Birinci sene (Haftada) İkinci sene (Haftada) (Üçüncü sene) Haftada Ulûmı Dinîye, Şerhi Akaid Edebiyatı Osmanîye Kitabeti Resmiye Usuli Tedris Edebiyatı Arabîye Edebiyatı Farisîye Fransızca Hesap Usuli Defteri Cebri adi Hendese Müsellesat Tersimatı Riyaziye Kozmografya Makine Hikmeti Tabiye Mevalidi Selâse Coğrafyai Umumi ve Umrani Tarihi Umumi ve Osmanî Kimyai Gayri Uzvi Kimyai Uzvi Tahlilatı Kimyeviye

101 94 Tablo 5.3Darülmuallimîn Programı (Rüştiye Şubesi ) (900) Kavaid ve İmlâ Usuli Tedris İnşa Arabî Farisî Fransızca Hesap Usuli Defteri Cebir Hendese Hikmet Mevalid Coğrafya Tarih Hüsni Hat Resim Ulûmi Dinîye Esamii Dürus Birinci sene ( Haftada) 3 İkinci sene ( Haftada) 3 Ayrıca Darülmuallimlerde ilmi terbiye ve usuli tedris derslerinin okutulmasına da başlanmıştır. Bu çok önemli bir gelişmedir. Bu konuda Mahmud Cevad, İş bu darülmuallimînlerde ilmi terbiye ve usuli tedris sınıflarının ki zamanımızda bu dersler pek ziyade ehemmiyet kesbetmiştir vazı olarak ricali maârifimiz içinde Selim Sabit Efendi merhum meşkuru l mesai bir zattır. 35 demektedir. Usuli tedris dersi ilk defa 878 (95) de konmuştur. Bu ders 99 (88) da Mekâtibi Aliye Müdürü olan Aristokli Efendi tarafından okutulmaktadır. Usuli tedris dersi İstanbul Darülmuallimîni nde öğretim yılında her üç senede de toplam 4 saat okutulmaktaydı. Zaman zaman ihmal edilmekle birlikte bu ders önemini korumuştur. 36 Darülmuallimînler medreselerden ayrı olarak yeni usulde eğitim vermek için açılmış olmalarına rağmen uygulamada öyle olmamıştır 37 Darülmuallimînler, II.Abdülhamid Devri nde en önemli gelişmelerini göstermişlerdir. 38 Bu durumun en önemli nedeni olarak, bu dönemde sıbyan mekteplerinin ıslahına yönelik çalışmalara devam edildiği için ilkokul öğretmeni 35 Cevad, a.g. e., s Öztürk,a.g.e., s Ergin, a.g. e., c.i, s a.g. e., c.i, s.58.

102 95 yetiştirilmesi hususunun ön plana çıkması gösterilebilir. 39 Bu dönemde, muallimlikte meslekî ihtisas tesisine dair talimat başlığını taşıyan bir talimatname yayınlanmıştır. Bu belgede, öğretmenliğin meslekleşmesine yönelik düşünce doğrultusunda mesleğe giriş için bazı şartlar konulmuştur. Bunlar:. İyi ahlak ve davranışlı olmak,. Öğretim görevinden başka bir görev ya da memuriyetle uğraşmamak, 3. Kendine verilecek derse bağlılık ve ihtisasa uymak, şeklinde belirtilmiştir. 40 Darülmuallimînler 304 ( ) yılında yatılı hale getirilmiştir. Bu okullardan mezun olanların öğretmen olarak atanmalarını sağlamak için verilen burslar öğretmenliği seçmezlerse geri alınmıştır. 4 II. Abdülhamid Devri nde, Tanzimat a göre sayı ve kalite yönünden daha iyi bir durum söz konusudur. Ancak yine de öğretmen ihtiyacı devam etmiştir. Çünkü özellikle taşrada, iptidaî, rüştiye, idadî okullarının açılması öğretmenlere olan ihtiyacı da artırmıştır. 4 Bu durumu dikkate alan Maârif Nezâreti, darülmuallimînlerin açılmasına hız vermiştir. 908 den sonra yayınlanan bir istatistik mecmuasında vilâyet ve sancaklarda bulunan 3 darülmuallimînin faaliyette olduğu belirtilmektedir. 43 Yapılan çalışmalara rağmen yeterli miktarda öğrenci bulunamaması, darülmuallimînlerle ilgili sorunların devam etmesine neden olmuştur. Böylece öğretmen sorunu İttihat ve Terakki hükümetlerine devredilmiştir. 44 II. Meşrutiyet in ilanına kadar bu tür sorunlarla uğraşan öğretmen okulları, aynı zamanda tam anlamıyla öğretmen mesleğine girecek öğretmen yetiştirme okulları olmaktan çok, din etkisi alanındaki ilköğretim ile yararlı bilimler alanında kalan yüksek öğretim alanında bir köprü hizmeti gören ortaokullar olarak kalmışlardır Akyüz, a.g. e., s a.g e., s Kodaman, a.g. e. s a.g. e. s Bernard Lewis, Modern Türkiye nin Doğuşu, Ankara 994, s Kodaman, a.g. e., s Berkes, a.g. e.,s. 03.

103 96 Bütün çabalara rağmen öğretmen açığının kapatılamaması darülmuallimînler dışında öğretmen için başka kaynaklara başvurulmasına neden olmuştur. Bu kaynakları şu şekilde sıralamak mümkündür: a) Medreseliler, b) Subaylar, c) Gayrimüslimler, d) Memurlar, e) İdadî mezunları, f) Din görevlileri ( imam, müezzin, vaiz vs.) Darülmuallimînler ve söz konusu olan kaynaklara rağmen, öğretmen açığının kapatıldığı söylenemez Trabzon Vilâyeti nde Darülmuallimînler Trabzon Merkez Sancağı nda darülmuallimlerle ilgili ilk bilgi 3 (894) tarihli salnamede yer almaktadır. Salnamede bahsedilen bu ilk darülmuallim mektebinde Abdullah Efendi adında bir muallim bir de Osman Efendi adında hademe mevcuttur. 47 Aynı salnamede Lazistan Sancağı ndaki darülmuallimle ilgili bilgi de verilmiştir. Bu darülmuallim mektebinin muallimi evveli Remzi Efendi, muallimi sanisi Hafız Yakup Efendi, iptidaî muallimi evveli Osman Fehmi Efendi dir (899) tarihli salnamede farklı olarak öğrenci sayısı verilmiş ve kişi olarak tespit edilmiştir. 39 (90) tarihinde Trabzon da darülmuallim bulunmakta ve bu okulda 7 öğrenci öğrenim görmektedir. 49 Bu öğrenci sayıları darülmuallimînlerin öğrenci bulmakta sıkıntı çektiklerinin bir göstergesidir. 3 (904) tarihli salnameden muallim Abdullah Efendi nin payesinin Bursa müderrisliği olduğunu ve talebe mevcudunun 5 e çıktığını anlamaktayız öğretim yılında diğer 9 darülmualllimin ile birlikte Trabzon da da adet darülmualllimin mevcuttu Kodaman, a.g. e., s tarihli Trabzon Salnamesi, s TS, s TS, s TS, s Akyüz, a.g.e., s.0.

104 97 BÖLÜMVI 6. GAYRİMÜSLİM OSMANLI MEKTEPLERİ 6.. Gayrimüslimlerin Eğitim Durumu Tıbbiye, gayrimüslimlerin ilk defa okumaya başladıkları mekteptir. Bu mektebin hocalarından bir kısmı gayrimüslim idi. Eğitim dili Fransızca dır. Muallim Bernar ın tavsiyesinin eğitim dilinin Fransızca olmasında etkili olduğu anlaşılmaktadır. Gayrimüslimler, Tanzimat Fermanı nın kendilerine verdiği müsaade ile mekteplerini modern hale getirmişlerdir.okullarında hayata dönük bilgiler vererek meslek edinmişlerdir. Müslüman halkın bir kısmı da çocuklarını gayrimüslimlerin açtığı okullara vermekteydi. Buna neden olarak da İslam mekteplerinde okutulan derslerin çok olması, buna karşılık ecnebi mekteplerinin programlarının sade ve yararlı bir şekilde düzenlenmiş olması gösterilmektedir Islahat Fermanı nın ilanı ile gayrimüslimlere eğitimöğretim konusunda birçok haklar tanınmıştır. Bu fermanda: Ahalisi edyanı muhtelifede bulunan cemaatlerden mürekkep olan şehir ve kasaba ve karyelerde her bir cemaatin takımı ile sakin olduğu ayrıca mahallede kendi kilise ve hastahane ve mektep ve mezarlıklarını tamir ve termime muktedir olabilmesi ve saltanatı seniyyem tebaasından bulunanlar mekâtibi şahanemin nizamatı mevzualarında gerek yaşça ve gerek imtihanca mukarrer olan şartları ifa eyledikleri takdirde cümlesi bilafark ve temyiz devleti aliyemin mekâtibi askeriye ve Mülkiyesine kabul olunması ve bundan başka her bir cemaat maârif ve hiref ve sanayi dair milletçe mektepler yapmaya mezun olup fakat bu makule mekâtibi umumiyenin usuli tedris ve muallimlerinin intihabı; azası tarafı şahanemden mansup muhtelit bir meclisi maârifin nezaret ve teftişi tahtında olması 4 denilerek kendi okullarını açma ve yönetme hakkı 3 4 Osman Ergin, Türk Maârif Tarihi, c.iii, İstanbul 940, s.76. a.g.e.,c.iii, s.734. Yahya Akyüz, Türkiye de Öğretmenlerin Toplumsal Değişimdeki Etkileri ( ), Ankara 978, s.74 Islahat Fermanı nın Sureti için bknz. Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, c.5, Ankara 994,s.58.

105 98 verilmiştir. Ayrıca bütün mekteplerin kapılarının gayrimüslimlere açılmasına da izin verilmiştir. 5 Ancak, bu okulların öğretim biçimi ve öğretmenlerinin seçimi padişahın seçeceği üyelerden oluşan muhtelit (azınlıklardan da üyeler bulunan) bir maârif meclisinin kontrolü ve denetimi altında olacaktı. 6 Bu durum kanunlarda böyle olmasına rağmen azlıkların mekteplerine ve programlarına asla karışılmıyordu. 7 Yabancı okulların sayısındaki artış XIX. yüzyılın ikinci yarısında hızlanmıştır. Azınlık ve yabancı mektepleri Meşrutiyet Devri nde önemli gelişmeler sağlamışlardır. Bu mektepler hükümetlerin kontrolünden uzak oldukları için serbestçe çoğalıyorlardı. 8 Rüştiyelere ise 867 de ilk kez gayrimüslimler alınmaya başlanmıştır. 9 Islahat Fermanı nda kendilerine tanınan istedikleri her okula girme hakkını, 93 Harbi nden sonra ihanet ederek kötüye kullandıkları için askeri okullar gayrimüslimlere kapatılmıştır. Diğer okullar için böyle bir kısıtlama söz konusu değildir da Rum cemaatinden bir paşanın başkanlığında bir mekâtibi gayrimüslime ve ecnebiye müfettişliği kurulmuştur. Bu müfettişlik kurumu gayrimüslimlerin okullarını denetlemekle görevliydi. 6.. Salnamelere Göre Trabzon da Gayrimüslim Tebaa ve Ecnebi Mektepleri Islahat Fermanı nın gayrimüslimlere getirdiği serbestlik çerçevesinde gayrimüslim okulları vilâyetlerde de gelişme imkânı bulmuştur. 86 (869) tarihli vilâyet salnamesinde Trabzon da, 8 Katolik sıbyan mektebinde 584 Katolik öğrenci, 74 Ermeni sıbyan mektebinde 753 Ermeni öğrenci ve 398 Rum sıbyan Ergin, a.g.e.,c.iii, s Akyüz, a.g.e., s.59 Ergin, a.g.e.,c.iii, s.75 a.g.e.,c.3 4, s.58 Ekmeleddin İhsanoğlu, Osmanlı İmparatorluğunda Eğitim, Osmanlı Uygarlığı, c.i, İstanbul 003, s.373. Ergin, a.g.e.,c.iii, s.733. Hasan Ali Koçer, Türkiye de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi, İstanbul 99, s.6.

106 99 mektebinde Rum öğrencinin öğrenim gördüğünü öğreniyoruz. 38 okulda toplam 9070 öğrenci okumaktadır. 88 (87) tarihli salnameden Trabzon Vilâyeti nde, 3 Katolik mektebi, Fransız mektebi, Ermeni mektebi ve 6 Rum mektebi olduğu anlaşılmaktadır (87) de durum 87 tarihi ile aynıdır. Bu salnamede sancakların hepsindeki sayı verilmiştir. 90 (873) da Katolik ve Fransız mektebi sayısı aynı kalmıştır. Rum mektebi sayısı 3, Ermeni mektebi sayısı da olarak verilmiştir. Ancak bu sayılara Canik Sancağı dâhil değildir. 4 9 (874) tarihli salnamede de durum aynıdır. 9 (875) salnamesinde Ermeni, Fransız mektebi sayıları aynı kalmış Rum mektebi sayısı da azalmış ve olarak tespit edilmiştir. 93 (876) salnamesinde Rum mektebi sayısı, Ermeni mektebi sayısı 5, Katolik mektebi sayısı 3, Fransız mektebi sayısı olarak verilmiştir. 94 (877), 95 (878) tarihli salnamelerde verilen bilgiler 876 ile aynıdır. 96 (879) tarihli salnamede gayrimüslim okullarla ilgili daha ayrıntılı bilgi verilmiştir. Sancaklardaki okul sayıları da ayrı ayrı tespit edilmiştir. Buna göre: Trabzon da 55 5, Canik te 60 6, Gümüşhane de 4 7 olmak üzere toplam 9 gayrimüslim mektebi vardır. 98 (88) tarihli salnamede toplam sayı aynı (9 kişi) olmakla birlikte Trabzon da okul sayısı 3 artmış 8, Canik te 3 9 azalmış, Gümüşhane de aynı kalmıştır. 39 (90) tarihli salnamede gayrimüslim okulları, ilk kez iptidaî derecesinde kız ve erkek okulları olarak ayrı ayrı verilmiştir. Gayrimüslim cemaatin kız mektep sayısı 8 olarak verilmiştir. Kız öğrenci sayısı da 6796 dır. Erkek iptidaî okulu mevcudu 30, öğrenci sayısı da dir.rüştiye tarihli Trabzon Salnamesi, s TS, s TS, s TS, s TS, s TS, s TS, s TS, s.5.

107 00 derecesinde kız mektebi 6, öğrenci sayısı 7 dir. Erkek mektebi 7, öğrenci sayısı da 906 dır. Ecnebilere ait iptidaîye derecesinde kız okulu yoktur. Erkek okulu sayısı, öğrenci sayısı da 63 tür. Rüştiye derecesinde ise kız okulu, öğrenci sayısı 3 dir. Erkek okulu sayısı 3, öğrenci sayısı da 350 olarak verilmiştir. 0 3 (904) tarihli salnamede gayrimüslim kız öğrencilerin %8 inin, erkeklerin % 8 inin okumakta olduğunu görmekteyiz. Toplam gayrimüslim nüfusuna göre ise okuma oranı % 3, okuyan öğrenci sayısı da dır. Aynı tarihli salnamede iptidaîye derecesindeki erkek mektebinin sayısı olarak gösterilmektedir. Öğrenci sayısı da 0 kişi artarak 73 e çıkmıştır. Rüştiye derecesindeki kız okulu yine olarak verilmektedir. Öğrenci sayısı ise 8 kişi azalarak 4 e düşmüştür. Erkek mektebi sayısı 3 ten 4 e çıkmış ancak öğrenci sayısı 35 e düşmüştür. Gayrimüslimlerin iptidaî derecesinde kız okulu 8 tanedir. Öğrenci sayısı ise 30 olarak tespit edilmiştir. Rüştiye derecesinde 6 kız okulu olmasına rağmen, 39 tarihli salnamede verilen sayıya göre kız öğrenci sayısında ciddi bir düşüş olmuş ve sayı 7 den 748 e gerilemiştir. Erkek mektebi sayısı 7 olarak verilmiş ancak öğrenci sayısı 39 a göre artış göstererek 906 dan 445 e yükselmiştir. Öğrenci sayısında artışlar olmasına rağmen artış oranında genel gayrimüslim nüfusa göre bir değişiklik olmamıştır. 3 tarihli salnamedeki verilerde herhangi bir değişiklik mevcut değildir. Gayrimüslimler devlet içerisinde istedikleri gibi davranabiliyorlardı. Hatta bütün bu okulları kuran azınlıklar ve gayrimüslim Osmanlı tebaası gayet serbest bir şekilde kontrolsüz eğitim yaparlardı. Türkiye deki Rum okullarda Yunan okullarında okunun kitaplar aynen tedris edilir ve devletin resmi dili olan Türkçe ye yer verilmezdi TS, s TS, s TS, s Koçer, a.g.e., s.58.

108 0 SONUÇ Osmanlı Devleti nde yapılan yenileşme hareketlerinin kalıcı olabilmesi eğitim ve kültür hayatının modernleşmesine bağlı idi. Bu amaçla özellikle Tanzimat tan sonra bu yolda atılan adımlar dikkate değerdir. Tanzimat Devri nde yapılan yenilikler, Tanzimatın eskiye dokunmadan yenisini inşa etme anlayışına uygun olarak ele alınmaya çalışılmıştır. Bu durum medreselerin, neredeyse yapılan bütün yeniliklere karşı çıkan anlayışından kaynaklanmaktadır. Önceleri Osmanlı toplumunu yükseltmede en önde giden ve bu öncülüğünü çok uzun süre devam ettiren medreseler, sonraları bu özelliklerini kaybetmiş, yenilikler karşısında engel teşkil etmeye başlamışlardır. Medreselerin bu tutumu karşısında modern eğitimin önemini kavramış olan Tanzimat aydınları medreselerin yanında modern eğitim yapan okullar açmaya başlamışlardır. Önceleri İstanbul için düşünülen bu okullarda amaç; 839 da ilan edilen Tanzimat Fermanı nın getirdiği bürokrasiye eğitilmiş insan hazırlamaktı. Önceleri bu amaçla açılan yeni okullar Sultan II. Abdülhamid zamanında taşraya yayılmıştır. Bu dönem okullaşmanın en çok olduğu dönem olarak göze çarpmaktadır. Dolayısıyla II. Abdülhamid Devri eğitimin öneminin gerçek anlamda kavrandığı devir olarak da görülmektedir. II.Abdülhamid dönemi sonlarında ülkede 69 rüştiye mektebi vardı. Bunların 74 ü kızlara ait idi. Tüm rüştiyelerde kadar öğrenci bulunuyordu. İdadîlerin sayısı da bu dönem sonlarında 09 ve öğrenci sayısı idi. Bununla birlikte eğitim alanında yapılmaya çalışılan yenilikler öyle kolay olmamıştır. Osmanlı iç ve dış borçları, özellikle 93 harbinin getirdiği yıkım eğitime ayrılan bütçeyi de azaltmıştır. Eğitime aktarılan kaynağın yeterli olmaması verilen eğitimi hem nicelik hem de nitelik olarak olumsuz etkilemiştir. II. Abdülhamid ile birlikte taşrada yayılma yoluna giren yeni okullar arasında Trabzon da inşa edilenler de vardır. Ancak bu okulların istenilen hizmetleri verebilmeleri biraz da okul binalarına bağlı idi. Okul binaları ise bu ihtiyaca cevap vermekten çok uzaktı. Ayrıca Türk maârif tarihinin belki de en karışık problemlerinden biri olan öğretmen yetiştirme konusu da tam olarak çözümlenememiştir.

109 0 Trabzon da hem Müslümanların hem de gayrimüslimlerin açtığı okullar bulunmaktaydı. Öncelikle gayrimüslimler kendi çocuklarını okutmak için okullar açmış, bu durum Müslüman halkın gayrimüslimlerle rekabetine neden olmuştur. Böylece Müslümanlar okullarına daha çok sahip çıkmaya başlamışlardır. Vilâyet salnamelerinde okullaşma oranı verilmiştir. Ancak salnamelerden gayrimüslim öğrencilerin hem kız hem de erkek olarak Müslüman öğrencilerden daha yüksek okuma oranını sahip oldukları anlaşılmaktadır. 90 (39) tarihli vilâyet salnamesinde toplam Müslüman nüfusu olarak verilmiştir. Bunun kişisi öğrenci olarak tespit edilmiştir. Bu da toplam vilâyet nüfusunun %9,5 ine tekabül etmektedir. Bu oranda kız öğrencilerin oranı %5, erkek öğrencilerin oranı da %4 olarak yer almaktadır. Gayrimüslim nüfus olarak verilmiş ve bunun sı öğrenci olarak tespit edilmiştir. Bu rakam da toplam vilâyet gayrimüslim nüfusunun %3 üne tekabül etmektedir. Kızların okuma oranı %8, erkeklerin %8 olarak verilmiştir. Bütün bu bilgiler ışığında denilebilir ki, Osmanlı modernleşmesi bütün eksikliklerine rağmen gelişimini, bu yeni okulların yetiştirdiği aydınların çalışmaları ışığında sağlayabilmiştir. Ayrıca Cumhuriyet i kuran aydınların bu modernleşme sürecinde yetiştikleri de bir gerçektir.

110 03 BİBLİYOGRAFYA ADIVAR, Adnan, Osmanlı Türklerinde İlim, Remzi Kitabevi, İstanbul 000. AKYÜZ,Yahya, Türk Eğitim Tarihi (M.Ö.000M.S.004), Pegem A Yayınları, Ankara 004. AKYÜZ, Yahya, Türkiye de Öğretmenlerin Toplumsal Değişimdeki Etkileri ( ), Doğan Basımevi, Ankara 978. ANTEL, Sadreddin Celal, Tanzimat Maârifi, Tanzimat I., İstanbul 940. BALTACI, Osmanlı Medreseleri, İrfan Matbaası, İstanbul 976. BERKES, Niyazi, Türkiye de Çağdaşlaşma, Bilgi Basımevi, 973. CEM, İsmail, Türkiye de Geri Kalmışlığın Tarihi, Cem yayınları, İstanbul 995. CEVAD, Mahmud, Maârifi Umumiye Nezareti Tarihçei Teşkilat ve İcraatı, MEB, Ankara 00. Cumhuriyetin İlk Yıllarında Eğitimde İzler (93 930), MEB Yayınevi, Ankara 999. DEVELLİOĞLU, Ferit, OsmanlıcaTürkçe Ansiklopedik Lügat (Genişletilmiş.Baskı), Aydın Kitabevi, Ankara 993. DUMAN, Osman, Osmanlı Yıllıkları (Salnamelernevsaller), İstanbul 98. EREN, A.Cevat, Tanzimat, İslam Ansiklopedisi, c.xi, s ERGİN, Osman, Türk Maârif Tarihi, IV.cilt, İstanbul 940. GÜNYOL, Vedat, Mektep, İslam Ansiklopedisi, c.7, s İNALCIK, Halil, Osmanlı İmparatorluğu (Toplum ve Ekonomi), Eren Yayınları, İstanbul 996. İZGİ, Cevat, Osmanlı Medreselerinde İlim, c I, İstanbul 997. KAFADAR, Osman, Türk Eğitim Düşüncesinde Batılılaşma, Vadi Yayınları, Ankara 997. KANSU, Nafi Atıf, Türkiye Maârif Tarihi, KARAL, E. Ziya, Osmanlı Tarihi, c.5,ttk Basımevi, Ankara,996. KOÇER, Hasan Ali, Türkiye de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi, MEB Yayınları, İstanbul 99. KOÇER, Eğitim Sorunlarımız Üzerine İncelemeler ve Düşünceler, Şafak Matbaası, Ankara 975.

111 04 KOÇİ BEY Risalesi, 77 senesindeki baskısı. KODAMAN, Bayram, Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, TTK Basımevi, Ankara 99. LEWİS, Bernard, Modern Türkiye nin Doğuşu, TTK Basımevi, Ankara 994. Osmanlı Döneminde Askeri Okullarda Eğitim, Milli Savunma Bakanlığı, Ankara 000. ORTAYLI, İlber, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, İletişim Yayınları, İstanbul 987. ÖZTÜRK, Cemil, Dünden Bugüne Türkiye de Öğretmen Yetiştiren Kurumlar, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Yayınları, İstanbul 998. ÖZTÜRK, İdadi, Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisi, c., s PAKALIN, M.Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, MEB Yayınları,c.IIII, İstanbul 983. SAMİ, Şemseddin, Kamus ül Alam, c. IVI, İstanbul Sait Paşa Hatıratı,,İstanbul 38. SERTOĞLU, Mithat, Osmanlı Tarih Lügati, Enderun Kitabevi, İstanbul 986. TEKELİ, İlhan İLKİN, Selim, Osmanlı İmparatorluğu nda. Eğitim ve Bilgi Üretim Sisteminin Oluşumu ve Dönüşümü, TTK, Ankara 993. TOZLU, Necmettin, Kültür ve Eğitim Tarihimizde Yabancı Okullar, Akçağ Yayınları, Ankara 99. Türkiye Tarihi, 3.cilt, Cem yayınları, İstanbul 997. Tanzimat tan Cumhuriyet e Türkiye Ansiklopedisi, c., İstanbul 985. Trabzon Salnameleri, ( cilt ). UNAT, Faik Reşit, Türk Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış, MEB, Ankara 964. UZUNÇARŞILI, İ.Hakkı, Osmanlı Devleti nin İlmiye Teşkilatı, TTK Basımevi, Ankara 988. YÜCEL,H.Ali, Türkiye de Ortaöğretim, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 994. ZÜRCHER, Eric Jan, Modernleşen Türkiye nin Tarihi, İletişim Yayınları, İstanbul 995.

112 05 MAKALELER Cahit BALTACI, Osmanlı Devletinde Eğitim ve Öğretim, Türkler, c., Ankara 00. Hasan ŞAHİN, Osmanlı Devleti nde Eğitim ve Bilgi Üretim Sisteminin İşlevlerini Yitirmesinin Sebepleri Üzerine, A.Ü.Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı, Erzurum 999. Hüseyin DİLAVER, II. Meşrutiyet Dönemi nde Yayımlanan Bir İstatistik Mecmuasına Göre Osmanlı Maârifi Türkler, c.5, Ankara 00. İlhan TEKELİ, Tanzimat tan Cumhuriyet e Eğitim Sistemindeki Değişimler, Tanzimat tan Cumhuriyet e Türkiye Ansiklopedisi, c.ii, İstanbul 985. Muammer DEMİREL, Türk Eğitiminin Modernleşmesinde Rüştiye Mektepleri, Türkler, c.5, Ankara 00. Nurettin BİROL, XIX. Yüzyıl Sonlarında Sivas Vilayeti nde Müslüman Eğitim Öğretim Kurumları ve Faaliyetleri, A.Ü.Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı 4, Erzurum 004.

113 06 EKLER

114 07

115 08

116 09

117 0

118

119

120 3

OSMANLI DEVLETİ NİN YILINA AİT EĞİTİM İSTATİSTİĞİ

OSMANLI DEVLETİ NİN YILINA AİT EĞİTİM İSTATİSTİĞİ Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2012/2, Cilt:11, Sayı: 22 Sf. 125-167 OSMANLI DEVLETİ NİN 1907-1908 YILINA AİT EĞİTİM İSTATİSTİĞİ Nuri GÜÇTEKİN* Bu çalışmada, Maarif-i Umumiye İstatistik Dairesince

Detaylı

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Medreseler çok güçlü yaygın eğitimi kurumu haline gelmiş ve toplumu derinden etkilemiştir.

Detaylı

EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN

EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN BAKİ SARISAKAL EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN Muallimler Birliği Umumi Merkezi Reisi İzmir Mebusu Necati Bey Muallimler Birliği Müessislerinden Prag Sefiri

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI VE SEBEPLERİ 1-İmparatorluğu çöküntüden kurtarmak 2-Avrupa Devletlerinin, Osmanlı nın içişlerine karışmalarını

Detaylı

EĞİTİM DENETİMİ VE SORUNLARI

EĞİTİM DENETİMİ VE SORUNLARI EĞİTİM DENETİMİ VE SORUNLARI TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNDE DENETİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ 1824 II. Mahmut un fermanıyla ilköğretimin İstanbullu erkek çocuklara zorunlu kılınması 1826 Fermanın taşrayı da içine alacak

Detaylı

BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK

BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK Meslekleşme ölçütleri Öğretmenlik Mesleğinin Yasal Dayanakları Öğretmenlik Mesleğinin Temel Özellikleri Türkiye de Öğretmenliğin Meslekleşmesi Öğretmenlerin hizmet öncesinde

Detaylı

İstanbul Teknik Üniversitesi hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944

İstanbul Teknik Üniversitesi hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944 hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944 Madde 1 - İstanbul Yüksek Mühendis Okulu, bütün hak ve vecibeleriyle birlikte İstanbul Teknik Üniversitesi olarak bu kanun hükümlerine göre teşkilatlandırılmıştır.

Detaylı

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 9. HAFTA Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 2 Sağlık hizmetleri daha çok saraya ve orduya yönelik olarak yürütülmüştür. Devletin tek resmi sağlık örgütü sarayda yer

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

Türk Eğitim Tarihi. Program İçeriği Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Türk Eğitim Tarihi. Program İçeriği Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Eğitim Tarihi Program İçeriği Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sunu İçeriği: A. Program Akışı B. Derslerin İşlenişi C. Başlıca Kaynaklar D. Değerlendirme Esasları

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 BİRİNCİ BÖLÜM İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM 1.1. HUNLARDA EĞİTİM...19 1.2. GÖKTÜRKLERDE EĞİTİM...23 1.2.1. Eğitim Amaçlı Göktürk Belgeleri: Anıtlar...24 1.3. UYGURLARDA

Detaylı

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINCA DÜZENLENEN EĞİTİM FAALİYETLERİNDE UYGULANACAK DERS VE EK DERS SAATLERİNE İLİŞKİN KARAR (*)

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINCA DÜZENLENEN EĞİTİM FAALİYETLERİNDE UYGULANACAK DERS VE EK DERS SAATLERİNE İLİŞKİN KARAR (*) DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINCA DÜZENLENEN EĞİTİM FAALİYETLERİNDE UYGULANACAK DERS VE EK DERS SAATLERİNE İLİŞKİN KARAR (*) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Karar Tarihi: 14/07/2009 Karar Sayısı:

Detaylı

İmparatorluk Döneminde: Okul öncesi eğitimi üstlenen bazı kurumlar vardı. Bunlar sıbyan okulları, ıslahhaneler, darüleytamlar.

İmparatorluk Döneminde: Okul öncesi eğitimi üstlenen bazı kurumlar vardı. Bunlar sıbyan okulları, ıslahhaneler, darüleytamlar. TÜRKİYE DE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM Türkiye de ki okul öncesi eğitimin gelişmesini imparatorluk dönemindeki okul öncesi eğitim ve Cumhuriyet ten günümüze kadar olan okul öncesi eğitimi diye adlandırabilir. İmparatorluk

Detaylı

İstanbul Dârulmuallimîni ( ) Uğur Önal-Toğay Seçkin Birbudak ATAM, Ankara, 2013, 360 sayfa, ISBN:

İstanbul Dârulmuallimîni ( ) Uğur Önal-Toğay Seçkin Birbudak ATAM, Ankara, 2013, 360 sayfa, ISBN: İstanbul Dârulmuallimîni (1848-1924) Uğur Önal-Toğay Seçkin Birbudak ATAM, Ankara, 2013, 360 sayfa, ISBN: 978-975-16-2535-9 Fatih AKMAN Türk eğitim sisteminin temelleri, Cumhuriyet ten evvel, Osmanlının

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. MERAM BELEDİYESİ İŞLETME ve İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

( Özet - Abstract ) 1-8 s ind

( Özet - Abstract ) 1-8 s ind Literatür Dergisi - Türk Eğitim Tarihi Türkiye Araştırmaları Literatür nin Güz Dergisi 2008 sayısı, daha önceki sayılarında dolaylı olarak ve ilgili konu çerçev Derginin bu sayısındaki yazılar, diğerlerinde

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

ŞURA-YI DEVLET Belgeler, Biyografik Bilgiler ve Örnek Kararlarıyla

ŞURA-YI DEVLET Belgeler, Biyografik Bilgiler ve Örnek Kararlarıyla Prof. Dr. Fethi GEDİKLİ İÜ Hukuk Fakültesi Hukuk Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ŞURA-YI DEVLET Belgeler, Biyografik Bilgiler ve Örnek Kararlarıyla Gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskı İÇİNDEKİLER

Detaylı

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:1 Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2 Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3 Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:4 1982 Anayasası na Göre Devletin Temel Nitelikleri

Detaylı

GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NÜN TARİHİ GELİŞİMİ

GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NÜN TARİHİ GELİŞİMİ KURUMSAL TANITIM GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NÜN TARİHİ GELİŞİMİ 1. Gelirler Genel Müdürlüğü'nün Tarihi Gelişimi Aşıkpaşazade Tarihi ne göre Osman Gazi Her kim pazarda satış yapıp para kazanırsa bunun iki

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN Fen-edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri Edebiyat Fakültesi Türk Dili Ve Edebiyatı 1980-1984 Lisans Selçuk Üniversitesi Bölümü Türk Dili

Detaylı

II. BÖLÜM LK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLER

II. BÖLÜM LK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLER İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... V GİRİŞ...1 1. Eğitime Neden İhtiyaç Vardır?...1 2. Niçin Eğitim Tarihi Okuyoruz?...2 I. BÖLÜM İSLAMİYET TEN ÖNCEKİ TÜRK EĞİTİMİ 1. Eski Türklerde Eğitim Var mıdır?...5 2. Hunlarda

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 1) Ali Rıza Efendi nin 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı nda Asakir-i Milliye Taburu ndaki geçici

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu ali.gurbetoglu@izu.edu.tr 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen

Detaylı

T.C KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERS İÇERİKLERİ I. DÖNEM

T.C KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERS İÇERİKLERİ I. DÖNEM T.C KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERS İÇERİKLERİ I. DÖNEM TAR513 Klasik Dönem Osmanlı Taşra Teşkilatı Klasik dönem Osmanlı taşra teşkilatı; Osmanlı

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Türk İdare Tarihi TİT323 5 3+0 3 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR 1. Osmanlı Devleti nde Yeniçeri Ocağı nı kaldırmak isteyen ilk padişah II. dır. Osman 2. Genç Osman saray ile halk arasındaki kopukluğu

Detaylı

EĞİTİMLE HUKUKU İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER

EĞİTİMLE HUKUKU İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER Ünite 7 EĞİTİMLE HUKUKU İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER Yrd. Doç. Dr. İbrahim GÜL YÖNERGE Yönetmeliklerde değinilmeyen konulara açıklık getirmek için düzenlenen belge. Bir işin adım adım nasıl yapılacağını gösteren

Detaylı

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ. Yayımlandığı Resmi Gazete :Tarih: 29/02/1960 Sayı:10444

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ. Yayımlandığı Resmi Gazete :Tarih: 29/02/1960 Sayı:10444 ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ TEŞKİLAT KANUNU Kanun Numarası:7460 Kabul Tarihi : 27/02/1960 Yayımlandığı Resmi Gazete :Tarih: 29/02/1960 Sayı:10444 Yayımlandığı Düstur : Tertip:3

Detaylı

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR Eğitim ve kültür alanında yapılan inkılapların amaçları; Laik ve çağdaş bir eğitim ile bilimsel eğitimi gerçekleştirebilmek Osmanlı Devleti nde yaşanan ikiliklere

Detaylı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray 1-MERKEZ TEŞKİLATI A- Hükümdar B- Saray MERKEZ TEŞKİLATI Önceki Türk ve Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Osmanlı Devleti nde daha merkezi bir yönetim oluşturulmuştu.hükümet, ordu ve eyaletler doğrudan

Detaylı

KOMİSYON ÜYELERİ. (İmza) (İmza) (İmza) Komisyon Raporu üzerinde meclisçe yapılan müzakerelerden sonra;

KOMİSYON ÜYELERİ. (İmza) (İmza) (İmza) Komisyon Raporu üzerinde meclisçe yapılan müzakerelerden sonra; T.C. ANTAKYA BELEDİYE MECLİSİ DÖNEMİ :ŞUBAT 2016 BİRLEŞİM :4 OTURUM :1 TOPLANTI TARİHİ :05.02.2016 GÜNDEM MADDE NO :2 KARAR NO :29 ÖZÜ :ANTAKYA BELEDİYESİ MUHTARLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ NÜN GÖREV, YETKİ VE

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014 ÖZGEÇMİŞ 1.Adı Soyadı : MUZAFFER TEPEKAYA 2.Doğum Tarihi : 20.10.1962 3.Unvanı : Prof. Dr. / Tarih Bölümü 4. e-mail : muzaffer.tepekaya@cbu.edu.tr Öğrenim Hayatı: Derece Alan Üniversite Lisans Tarih Selçuk

Detaylı

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun - 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun (Resmî Gazele ile neşir ve ilâm : 24/V/9S3 - Sayı : 2409) No. Kabul tarihi 23 - V -933 BÎRİNCİ MADDE İstatistik umum müdürlüğü; umum müdürlük, müşavirlik,

Detaylı

A.Ü.Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 44 ERZURUM 2010,

A.Ü.Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 44 ERZURUM 2010, A.Ü.Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 44 ERZURUM 2010, 307-324 XIX. YÜZYILIN II. YARISINDA ORDU KAZASI * ile ÇEVRESİNDE TRABZON SALNAMELERİNE GÖRE MÜSLÜMAN ve GAYRİMÜSLİMLER AÇISINDAN SAYILARLA

Detaylı

İktisat Tarihi I. 5/6 Ocak 2017

İktisat Tarihi I. 5/6 Ocak 2017 İktisat Tarihi I 5/6 Ocak 2017 I. Dünya Savaşı öncesinde merkezi devletin yıllık vergi gelirleri, imparatorluk ölçeğindeki toplam üretim ve gelirin % 11 ini aşıyordu İlk dış borçlar 1840 lı yıllarda Galata

Detaylı

T.C. BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. : 2017 Mali Yılı Tahmini Bütçenin görüşülmesi.

T.C. BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. : 2017 Mali Yılı Tahmini Bütçenin görüşülmesi. KONU : 2017 Mali Yılı Tahmini Bütçenin görüşülmesi. İNCELEME : Belediye Meclisimizin 03.10.2016 günlü birinci Birleşiminde Plan ve Bütçe Komisyonu ile Hukuk Komisyonuna havale edilen Mali Hizmetler Müdürlüğünün

Detaylı

2016 Meclis Denetim Komisyon Raporu

2016 Meclis Denetim Komisyon Raporu T.C. DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİ 2016 Meclis Denetim Komisyon Raporu Denetim Konusu Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığının 2016 Mali Yılı Gelir ve Giderleri İle bunlara ilişkin hesap kayıt

Detaylı

(Galatasaray Lisesi,Mekteb-i Sultanî) ~ û. rüşdiyye 5

(Galatasaray Lisesi,Mekteb-i Sultanî) ~ û. rüşdiyye 5 ¼ À o p o ù 4 i q ¼~» ¼~ Tanzimat î ÿ ü»ž ¼» ¼ Ì À ¼» a ¼» å À» b ¼» ~ À» ÿ ü ¼ 16 22 Ð 1 Tanzimat 13 20 {» i Ž i» ~¼ å o o~¼ o ½ 19» 1923 û À 1839 å 1876 ~»» ³ å å» v 1856»» À» p ~ å p»ž å 1» p ~ ³» ~»Ž

Detaylı

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları Dr. Ali Gurbetoğlu ali.gurbetoglu@izu.edu.tr 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme

Detaylı

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme Politikaları Dr. Ali Gurbetoğlu ali.gurbetoglu@izu.edu.tr 3. İlk Yenileşme Dönemi Sonrasında Öğretmen Yetiştirme

Detaylı

İSG NİN TÜRKİYE DEKİ TARİHSEL GELİŞİMİ

İSG NİN TÜRKİYE DEKİ TARİHSEL GELİŞİMİ Dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş sağlığı ve güvenliğinin tarihsel gelişimi çalışma yaşamındaki gelişmelere bağlı olarak benzer aşamalardan geçmiştir. Meslek hastalıklarının ve iş kazalarının önemli

Detaylı

YERELYÖNETİM TARKANOKTAY

YERELYÖNETİM TARKANOKTAY YERELYÖNETİM REFORMUSONRASINDA İLÖZELİDARELERİ Dünyadayaşananküreseleşme,sanayitoplumundanbilgitoplumuna geçiş,şehirleşmeninartışı,ekonomikvesosyaldeğişimleryönetim paradigmalarınıveyapılarınıdaetkilemektedir.çevrefaktörlerinde

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Arşivcilik İstanbul Üniversitesi 1996. Ortadoğu Enstitüsü. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Arşivcilik İstanbul Üniversitesi 1996. Ortadoğu Enstitüsü. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Nurdan Şafak 2. Doğum Tarihi ve Yeri:. Unvanı: Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Arşivcilik İstanbul Üniversitesi 1996 Yüksek Siyasi Tarih ve Marmara

Detaylı

SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARI MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU

SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARI MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU T.C. MALİYE BAKANLIĞI MUHASEBAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARI MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU TEMMUZ 2012 / ANKARA Bu duyuru, Muhasebat Genel Müdürlüğü nce Muhasebe Yetkilisi

Detaylı

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi 78 ağaçları bulunan yer, Ermenek'e bağlı Görme! Köyü'nde 32 Paşaçukuru olarak bilinen yer, Ermenek'te Emir Ahmed mülkü civarındaki yer, Ermenek'e bağlı Gargara Köyü'nde 33 yer, Mut Medresesi yakınındaki

Detaylı

MÜSTAKİL SANCAK MAÂRİF MÜDÜRLÜĞÜNE BİR ÖRNEK: İZMİD MEKTEB-İ İDÂDÎ MÜDÜRLÜĞÜ

MÜSTAKİL SANCAK MAÂRİF MÜDÜRLÜĞÜNE BİR ÖRNEK: İZMİD MEKTEB-İ İDÂDÎ MÜDÜRLÜĞÜ MÜSTAKİL SANCAK MAÂRİF MÜDÜRLÜĞÜNE BİR ÖRNEK: İZMİD MEKTEB-İ İDÂDÎ MÜDÜRLÜĞÜ Fatih DEMİREL * Giriş Maârif-i Umûmiye Nizâmnâmesi (1869) ile vilayetlerin eğitim-öğretim idaresinin, vilayet merkezlerinde

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR Amaç MADDE 1-(1) Bu yönetmeliğin amacı; Tepebaşı Belediyesi

Detaylı

ATATÜRK BU OKULDA HİÇ OKUMADI

ATATÜRK BU OKULDA HİÇ OKUMADI ATATÜRK BU OKULDA HİÇ OKUMADI BAKİ SARISAKAL MUSTAFA KEMAL BU OKULDA HİÇ OKUMADI Yadigârı Terakki Mektebi Binası 10 Kasım 2016 tarihli Hürriyet gazetesinde Ata nın Okuduğu Okul Hala Açık başlığı altında

Detaylı

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013)

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013) Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013) İlimiz tarihinde yer alan bütün kavimlerin kültürel ve dini kimliğinin ele alınarak inceleneceği Geçmişten Günümüze Giresun

Detaylı

T.C. MERAM BELEDİYESİ İŞLETME ve İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM

T.C. MERAM BELEDİYESİ İŞLETME ve İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM T.C. MERAM BELEDİYESİ İŞLETME ve İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE

Detaylı

(Resmi Gazete Tarihi: 22.09.2013; Resmi Gazete Sayısı: 28773)

(Resmi Gazete Tarihi: 22.09.2013; Resmi Gazete Sayısı: 28773) 22 Eylül 2013 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 28773 YÖNETMELİK (Resmi Gazete Tarihi: 22.09.2013; Resmi Gazete Sayısı: 28773) İpek Üniversitesinden: İPEK ÜNİVERSİTESİ DİL EĞİTİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Detaylı

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİNDE BATILILAŞMA

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİNDE BATILILAŞMA OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİNDE BATILILAŞMA ÖZET Süleyman KARATAŞ Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantıları yolu ile istendik davranış değişikliği meydana getirme sürecidir. Eğitim sistemini oluşturan

Detaylı

OSMANLI MODERNLEŞME DÖNEMİNDE PALU KAZASI NDA AÇILAN MÜSLÜMAN EĞİTİM KURUMLARI

OSMANLI MODERNLEŞME DÖNEMİNDE PALU KAZASI NDA AÇILAN MÜSLÜMAN EĞİTİM KURUMLARI Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi 161 OSMANLI MODERNLEŞME DÖNEMİNDE PALU KAZASI NDA AÇILAN MÜSLÜMAN EĞİTİM KURUMLARI Muslim Education Institutions Opened In The Palu District During

Detaylı

2015 Meclis Denetim Komisyon Raporu

2015 Meclis Denetim Komisyon Raporu T.C. DIYARBAKIR BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE MECLISI 2015 Meclis Denetim Komisyon Raporu Denetim Konusu Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığının 2015 Mali Yılı Gelir ve Giderleri İle bunlara ilişkin hesap kayıt

Detaylı

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları. Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları. Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu ali.gurbetoglu@izu.edu.tr Sunu İçeriği: A. Programın İçeriği B. Derslerin İşlenişi C. Değerlendirme Esasları D. Kaynaklar E. Beklentiler

Detaylı

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ Dersi Veren: Osman SEZGİN Telefon: (216) 521 97 97 E-posta:

Detaylı

OSMANLILAR. 23.03.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu. İstanbul Ticaret Üniversitesi

OSMANLILAR. 23.03.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu. İstanbul Ticaret Üniversitesi OSMANLILAR 1 2 3 Osmanlılarda Eğitimin Genel Özellikleri Medreseler çok yaygın ve güçlü örgün eğitim kurumları haline gelmiş, toplumun derinden etkilemişlerdir. Azınlıkların çocuklarını üst düzey yönetici

Detaylı

(Saygılarımla. Sabit Osman Avcı Millet Melodisi Başkamı

(Saygılarımla. Sabit Osman Avcı Millet Melodisi Başkamı Toplantı : CUMHURİYET SENATOSU S. Sayısı : 60 sayılı Atatürk Üniversitesi Kuruluş Kanununa ek kanun tasarısının, Millet Meclisince kabul olunan metni ve Cumhuriyet Senatosu Millî Eğitim ve Bütçe ve Plân

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

ÖZEL BÜTÇELİ İDARELER MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU

ÖZEL BÜTÇELİ İDARELER MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU T.C. MALİYE BAKANLIĞI MUHASEBAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÖZEL BÜTÇELİ İDARELER MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU ARALIK 2013 / ANKARA Bu duyuru, Muhasebat Genel Müdürlüğü nce Muhasebe Yetkilisi

Detaylı

BAŞHUKUK MÜŞAVİRİ ve MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLERİ

BAŞHUKUK MÜŞAVİRİ ve MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLERİ BAŞHUKUK MÜŞAVİRİ ve MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLERİ SIRA ADI SOYADI BAŞLAYIŞ TARİHİ AYRILIŞ TARİHİ 1 Ahmet Selahattin ODABAŞIOĞLU 27.02.1930 29.06.1936 2 Fevzi Daim ARBİL 22.07.1936 16.06.1941 3 Cafer Tayyar

Detaylı

BÜTÇE ve MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLERİ

BÜTÇE ve MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLERİ BÜTÇE ve MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLERİ SIRA ADI SOYADI BAŞLAYIŞ TARİHİ AYRILIŞ TARİHİ 1 Seyit Ahmet Cemal YEŞİL 01.08.1936 19.09.1938 2 Mehmet Hulusi AYKENT 21.09.1938 22.01.1942 3 Hadi HÜSMAN 22.01.1942

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl

Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Y. Lisans Doktora Tarih Öğretmenliği /Buca Eğitim Fakültesi

Detaylı

SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARI MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU

SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARI MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU T.C. MALİYE BAKANLIĞI MUHASEBAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARI MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU ARALIK 2013 / ANKARA Bu duyuru, Muhasebat Genel Müdürlüğü nce Muhasebe Yetkilisi

Detaylı

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I Prof. Dr. Coşkun ÇAKIR Ders saati: Salı, 09.00 10.30 Perşembe, 09.00 10.30 Ders Asistanı: Mustafa Batman Ofis saati: Salı, 11.00-12.00 Perşembe, 11.00 12.00 Ders Tanımı

Detaylı

ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 ( I ) Bu Yönetmeliğin amacı: Altınbaş Üniversitesi

Detaylı

(31.12.2005 tarih ve 26040 4. Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

(31.12.2005 tarih ve 26040 4. Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1) (31.12.2005 tarih ve 26040 4. Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Maliye Bakanlığından : Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1) 1. Giriş Bilindiği üzere, 24/12/2003 tarihli

Detaylı

MALİYE TEFTİŞ KURULU BAŞKANLARI

MALİYE TEFTİŞ KURULU BAŞKANLARI MALİYE TEFTİŞ KURULU BAŞKANLARI SIRA ADI SOYADI BAŞLAYIŞ TARİHİ AYRILIŞ TARİHİ 1 Mehmet Raşit ERER 03.09.1919 22.04.1920 2 Hüseyin KAZIM 01.05.1920 29.11.1920 3 Ali Şefik BAŞMAN 10.09.1921 19.08.1923 4

Detaylı

842 İstanbul Yüksek mühendis okulu ile Teknik okulunun Maarif vekilliğine devri hakkında kanun

842 İstanbul Yüksek mühendis okulu ile Teknik okulunun Maarif vekilliğine devri hakkında kanun 4 İstanbul ile Teknik nun Maarif vekilliğine devri hakkında kanun (Resmî Gazete ile neşir ve ilânı : /IX/94 - Sayı : 49) No. Kabul tarihi 4 - IX -94 BİRİNCİ MADDE Nafia vekilliğine bağlı İstanbul ile Teknik

Detaylı

T.C. BODRUM KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü

T.C. BODRUM KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü BODRUM KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Sayı : 99691855-400-E.6052259 12.06.2015 Konu: İzinsiz Eğitim ve Öğrenci Barındırma Faaliyeti Gösteren Yerler... MÜDÜRLÜĞÜNE BODRUM İ l g i: Muğla Valiliği

Detaylı

Maliye Bakanlığı Tebliğin Adı. Kurum

Maliye Bakanlığı Tebliğin Adı. Kurum Resmi Gazete Tarihi: 31.12.2005 Resmi Gazete Sayısı: 26040 Maliye Bakanlığı Tebliğin Adı Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ Tebliğ No (Seri No: 1) Resmî Gazete Tarihi 31/12/2005 Resmî Gazete Sayısı

Detaylı

KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SİVİL SAVUNMA UZMANLIĞI GÖREV, SORUMLULUK VE YETKİ ESASLARINI BELİRLEYEN İÇ YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER

KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SİVİL SAVUNMA UZMANLIĞI GÖREV, SORUMLULUK VE YETKİ ESASLARINI BELİRLEYEN İÇ YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SİVİL SAVUNMA UZMANLIĞI GÖREV, SORUMLULUK VE YETKİ ESASLARINI BELİRLEYEN İÇ YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER AMAÇ Madde 1- Bu yönetmelik Kayseri Büyükşehir Belediyesi

Detaylı

DÜNYA DA VETERİNER HEKİMLİK ÖĞRETİMİ

DÜNYA DA VETERİNER HEKİMLİK ÖĞRETİMİ DÜNYA DA VETERİNER HEKİMLİK ÖĞRETİMİ Sığır Vebası 1711 Macaristan-İtalya Dr. Bernandino Ramazzini Dr. Giovanni Lancisi Dr. Bernandino Ramazzini Ahırlar enfeksiyon kaynağı Ölü hayvanlar derin çukurlara

Detaylı

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ-I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I Dersin Kodu 630909 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati Zorunlu Önlisans 2 AKTS 2 (Kuramsal)

Detaylı

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN 3287 KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 7478 Kabul Tarihi : 9/5/1960 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 16/5/1960 Sayı : 10506 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 41 Sayfa : 1019 Kanunun

Detaylı

19. YÜZYIL SONU 20. YÜZYIL BAŞLARINDA KIRŞEHİR SANCAĞI NDA EĞİTİM-ÖĞRETİM FAALİYETLERİ

19. YÜZYIL SONU 20. YÜZYIL BAŞLARINDA KIRŞEHİR SANCAĞI NDA EĞİTİM-ÖĞRETİM FAALİYETLERİ 19. YÜZYIL SONU 20. YÜZYIL BAŞLARINDA KIRŞEHİR SANCAĞI NDA EĞİTİM-ÖĞRETİM FAALİYETLERİ Educational Activities in the Kırşehir District in the Late 19 th Century and the Early 20 th Century Müzeyyen HÜKÜM

Detaylı

Arş. Gör. Togay Seçkin BİRBUDAK

Arş. Gör. Togay Seçkin BİRBUDAK Arş. Gör. Togay Seçkin BİRBUDAK ÖZGEÇMİŞ 10 Ocak 1983 tarihinde Ankara da doğdu. İlköğrenimini Ankara Aydınlıkevler İlkokulu Okulu ve Bilecik İnhisar İlkokulu nda tamamladı. Daha sonra Bilecik Bozüyük

Detaylı

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları. Dr. Ali Gurbetoğlu

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları. Dr. Ali Gurbetoğlu EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları Dr. Ali Gurbetoğlu ali.gurbetoglu@izu.edu.tr Sunu İçeriği: A. Program Akışı B. Derslerin İşlenişi C. Başlıca Kaynaklar D. Değerlendirme Esasları E. Genel İlkeler 20.10.2018

Detaylı

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ GİRİŞ Prof.Dr. Zekai Celep İnşaat Mühendisliğine Giriş GİRİŞ 1. Dersin amacı ve kapsamı 2. Askeri mühendislik ve sivil mühendislik 3. Yurdumuzda inşaat mühendisliği 4. İnşaat

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÖNETMELİK MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Millî Eğitim Şûrasının teşkili ile çalışma esas ve usullerini belirlemektir.

Detaylı

Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir.

Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI T.C ANAYASASI'NIN İLGİLİ HÜKÜMLERİ (*) Kanun No.: 2709 Kabul Tarihi: 7.11.1982 Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları 1. Yükseköğretim kurumları MADDE 130- Çağdaş eğitim-öğretim

Detaylı

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK 2 Takdim Planı Modernleşme Süreci Açısından Devlet Devlet-Toplum İlişkileri Açısından Devlet Teşkilatlanma

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

Tarih ve Günce Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi Journal of Atatürk and the History of Turkish Republic I/1, (2017 Yaz), ss

Tarih ve Günce Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi Journal of Atatürk and the History of Turkish Republic I/1, (2017 Yaz), ss Tarih ve Günce Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi Journal of Atatürk and the History of Turkish Republic I/1, (2017 Yaz), ss. 311-316. Kitap Tanıtımı Book Review Selçuk Akşin SOMEL: Osmanlı

Detaylı

İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı ve kapsamı; İstanbul

Detaylı

Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Merkezi idare, üstlendiği kamu hizmetlerini hizmetin gereklerine, ekonomik ve toplumsal koşullara, ülkenin coğrafya durumuna göre yürütmek, hizmetleri

Detaylı

19. YÜZYILIN SONLARINDA BOLU DA EĞİTİM VE BOLULU EĞİTİMCİ MUALLİM CEVDET. Bahri Ata * GİRİŞ

19. YÜZYILIN SONLARINDA BOLU DA EĞİTİM VE BOLULU EĞİTİMCİ MUALLİM CEVDET. Bahri Ata * GİRİŞ 1 19. YÜZYILIN SONLARINDA BOLU DA EĞİTİM VE BOLULU EĞİTİMCİ MUALLİM CEVDET Bahri Ata * GİRİŞ Bu bildiride 19. yüzyılın sonlarında Bolu nun eğitim durumuna ilişkin genel bilgiler verildikten sonra, Bolu

Detaylı