ORHUN ABİDELERİ Prof. Dr. Muharrem Ergin

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ORHUN ABİDELERİ Prof. Dr. Muharrem Ergin"

Transkript

1 ORHUN ABİDELERİ Prof. Dr. Muharrem Ergin Boğaziçi Yayınları

2 Boğaziçi Yayınları No: 95 Kırldkinci Baskı Eylül 2009 İstanbul a l BOĞAZİÇİ VAYINIARI Boğaziçi yayınları A.Ş. Prof. Dr. İsmail Gürkan Cad. Ortaklar Han Cağaloğlu - İSTANBUL Tel.: (0212) Fax.: (0212) P K ' 1397 Sirkeci - İSTANBUL ISBN: Baskı: SEÇİL OFSET 100, Yıl Mahallesi MAS-SİT Matbaacılar Sitesi 4. Cadde No:77 Bağcılar-İstaribul Tel: (0 212)

3 BU KİTAP Bu kitap Türk Tarihi ve edebiyatının en eski temelidir. Bu kitap aynı zamanda Boğaziçi Yayınları mn neşrettiği ilk kitaptır. Bugün ise elinizde bu kitabın 27 ncı baskısını tutuyorsunuz. Yayınevi olarak müteşekkiriz. Yayınevimiz bu baskıyı itina ile ve aslına nokta virgül sadık kalmak üzere yenilenmiştir. 60 gr. Enzo kâğıt kullanılmış, resimler renklendirilmiştir. En mühimmi de, rahmetli Prof. Dr. Muharrem Ergin in hayrulhalefi ve hocası gibi bir Orhun Abideleri uzmanı olan Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya bu baskıyı gözden geçirerek Göktürkçe metinlerle bugünkü dildeki metinleri karşılıklı sayfalar haline getirmiş, böylelikle öğrenciler açısından büyük bir pedagojik kolaylık sağlanmıştır. Böylece, Türk okullannda haklı olarak pek büyük bir ilgi gören bu İlmî eser, lâyık olduğu mükemmeliyete kavuşturulmuştur. Sayın Sertkaya ya ve dizgide titizlik gösteren arkadaşlarına teşekkürlerimizi sunarız.

4 VI MUHARREM ERGİN PROF. DR. MUHARREM ERGİN (Hayatı ve eserleri) Prof. Dr. Osman Fikri SERTKAYA Muharrem Ergin, Haydar Ergin ile Naime (nüfus kaydında Hanım) Ergin'in oğlu olarak 1339/1923'te Ahıska vilâyetinin Ahılkelek kazasına bağlı Gögye köyünde doğdu. 1920'li yıllarda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği nin sınırları içerisinde kalan bu bölgede yaşayan Tiirkler kendilerine Terekeme veya Karapapak adım vermişlerdir. Ancak Türkiye'de "Mesket Türkleri" adı ile tanınmaktadırlar. Timür devrinde Semerkand'dan göçen bu Türkler iki yüzyıl kadar İran'da Sulu düz. > Sulduz bölgesinde yaşamışlar sonra Ahıska vilâyetine gelmişlerdir. İşte Muharrem Ergin bu Terekeme Türklerinin beylerini teşkil eden Kemaloğulları adlı bir âileye mensuptur. Osmanlı idaresi bu beyler âilesine fermanla beylik de vermiştir.

5 ORHUN ABİDELERİ VE Terekeme Türkleri 19. yüzyılın sonlarında kendilerini Türk-Ermeni mücadelesinin içerisinde buldular. Birinci Dünya Savaşı esnasında bu Türk- Ermeni mücadelesi en had safhaya ulaştı ve savaştan sonra sınırlar belirlendiğinde sınırın Sovyet tarafında kalan Terekemeler artık bu topraklarda kalmanın güvenilir ve doğru olmadığını görerek Türkiye 'ye göç etmeye karar verdiler. Daha önceleri kışın Türkiye'de Kars civarında, yazın Ahıska vilâyetinde yaşayan ve hayvancılıkla geçinen Kemaloğulları, küçük Muharrem'in doğumundan üç yıl sonra Türkiye'ye temelli göçü gerçekleştirmişlerdir. Devlet bu beyler ve reayasına Türkiye'de yerleşim bölgesi olarak Muş vilâyetinin Bulanık kazasını seçmiştir. Muharrem Ergin'in sülâlesinin Gögye'den Bulanık'a göçleri bir buçuk yıl kadar sürmüş ve 1926 yılında tamamlanmıştır. Göç eden dört kabile mensubudur. Altı kabilenin mensupları ise orada kalmıştır. Muharrem Ergin'in âile arasındaki adı Behram- 'dır. Yaşlılar onun kendi aralarında Behram diye çağırırlar. Ancak nüfus kaydında adı Muharrem Ergin- 'dir. Ergin âilesi 11 çocuklu kalabalık bir âiledir. Babası Haydar'ın ilk eşi Zöhre'den İbrahim, Mahyıldız, Celîl, Kamil ve Enver adlı beş çocuğu olmuştur. İbrahim ve kız kardeşi Mahyıldız âilenin Gürcistan'da kalan tarafında yaşadılar. İbrahim Veteriner Profesör oldu. İbrahim ağabeyi ve Mahyıldız ablası vefat etmişlerdir.

6 vm MUHARREM ERGİN Annesi Naime'nin ilk eşi Ali'den Bahri ve Mihriban adlı iki çocuğu vardı. Sonra babası Haydar ile annesi Naime evlendiler ve bu evlilikten de Bahri, Yıldız, Muharrem ve Fahrettin doğdu. Muharrem Ergin ilk tahsilini Bulanık İlk Okulu'nda yapmıştır. İlk okulu bitirince en yakın yer olan Muş vilâyeti merkezinde orta okul açılmış, böylece Muharrem Ergin orta tahsiline devam etmek fırsatını bulmuştur. Orta okul sıralarında bu sefer lise ihtiyacı hasıl olmuş, Muharrem Ergin bu ihtiyacını da devlet parasız yatılı sınavına girerek karşılamıştır. Sınavı kazanan Muharrem Ergin kendisini Balıkesir Lisesi'nde bulmuştur. İlk ve orta okulda çok parlak bir öğrencilik hayatı olan Muharrem Ergin Balıkesir Lisesi'nde de kendisini göstermiş ve o zamanlar Millî Eğitim Bakanlığı tarafından bütün Türkiye ölçüsünde hazırlanan İftihar Listesi kitabına girmiştir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne kaydolan Ergin, Reşid Rahmeti Arat, Ahmet Caferoğlu, İsmail Hikmet Ertaylan, Ali Nihat Tarlan, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mecdut Mansuroğlu, Janos Eckmann, Ahmet Ateş, Abdülkadir Karahan, Mehmet Kaplan gibi hocaların öğretiminde başarılı bir yüksek tahsil hayatı sürdürerek ders yılında mezun oldu. Bir yıl kadar Boğaziçi Lisesi'nde Türkçe öğretmenliği yaptı yılında açılan asistanlık sınavını kazanarak Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne asistan oldu.

7 ORHUN ABİDELERİ IX Muharrem Ergin Türk Dili Kürsüsü'nde Ord. Prof. Dr. Reşid Rahmeti Arat'ın asistanı olarak o sıralarda Vatikan Kütüphânesinde ikinci yazması bulunan Dede Korkut Destanları'nın karşılaştırmalı metni üzerinde doktora çalışmasına başladı. Doktora tezini 1954 yılında tamamladı. İki yıllık askerlik görevinden sonra da doçentlik çalışması olarak Dede Korkut Destanlarının hazırlamış olduğu karşılaştırmalı metninin gramerini ve sözlüğünü hazırladı ve bu çalışması ile 1962 yılında doçent ünvanını aldı yılının sonlarında Ord. Prof. Dr. Reşid Rahmeti Arat vefat edince Doçent Dr. Muharrem Ergin Eski Türk Dili Kürsüsü'nün başkanı oldu ve bu görevi yaş haddinden emekli olduğu Temmuz 1990'a kadar devam etti yılında Özden Ergin ile evlendi yılında Ergin çiftinin tek çocukları olan Çağrı dünyaya geldi. Muharrem Ergin 1971 yılında profesörlüğe yükseltildi. Profesörlüğe yükseltilirken biri Orhun Âbideleri diğeri Azeri Türkçesi adlı iki profesörlük takdim tezi sundu yılından Temmuz 1990'a kadar Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün başkanlığını da yürüten Ergin başarılı ve parlak bir akademik hayat geçirmiştir. Türkiye Millî Kültür Vakfı'nın, Boğaziçi Yayınevi'nin, Aydınlar Ocağı'nın ve Milletler Arası Türkoloji Kongresi nin üstün hizmet ve şeref armağanları ile taltif edilmiştir.

8 X MUHARREM ERGİN Prof. Dr. Muharrem Ergin Türkçeyi çok iyi konuşan bir hatiptir. Vurgulaması, tonlaması ve telaffuzu çok iyidir. Muharrem Ergin eser vermiş olan velud bir hocadır. Eserleri Türk dilinin ve kültürünün çeşitli sahalarına aittir. Başta meslekî eserleri gelir. Meslekî eserlerinin en önde geleni Türk Dil Bilgisi adlı kitabıdır. İlk baskısı 1958 yılında Edebiyat Fakültesi yayınları arasında yapılan bu eserin genişletilmiş ikinci baskısı 1962 yılında yapıldı. Bu ikinci baskıdan yapılan üçüncü baskı ise özellikle SSCB'ye bağlı doğu bloku hocalarının ihtiyaçları için Bulgaristan'da Sofya'da 1967'de "Narodna Prosveta" olarak yayımlanan baskıdır. Yine genişletilen eserin 1972 yılında dördüncü baskısı yapılmıştır. Türk Dil Bilgisi üniversitelerde yazılan ve okutulan ilk Türk dilbilgisidir. Bu güne kadar Türkiye üniversitelerinin tümünde okutulan temel kitap olarak 1997 yılına kadar 20'nin üzerinde yayımlanmıştır. Ergin'in bu eseri çeşitli ölçü ve hacimlerde Eğitim Enstitüleri, Yüksek Okullar ve Temel Bilimler Fakülteleri için yine Türk Dil Bilgisi başlığı ile, Lise I ve II için Türk Dili başlığı ile, Yaygın Yüksek Öğretim in kuruluşundan sonra Türkiye Üniversiteleri'nin her bölümünün öğrencilerinin okumaları için Üniversiteler için Türk Dili başlığı ile, yayımlanmıştır. Bu sonuncusunun 8. baskısı yapılmıştır. Ergin'in ikinci meslekî eseri Osmanlıca Dersleri adlı ders kitabıdır. Eski yazının ve Osmanlıcanın

9 ORHUN ABİDELERİ XI üniversitelerde kapısını açan ve mükemmel bir antolojisi de olan Osmanlıca Dersleri, ilk baskısı 1958 yılında olan ve bu güne kadar 8 baskısı yapılan orijinal bir eserdir. Muharrem Ergin'in İlmî araştırmaları ise Türk dilinin çeşitli saha ve devrelerini inceleyen eserler olarak karşımıza çıkmaktadır. Eski Türkçe sahasında hazırladığı eseri Orhun Âbideleri adını taşır te 1000 Temel Eser serisinde ilk baskısı yapılan bu kitapta Köl Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk yazıtlarının metinleri, tercümeleri, sözlüğü ve tıpkıbasımları yer almaktadır. 27 yıldan beri üniversitelerde ders kitabı olarak da okutulan bu eserin 20 baskısı yapılmıştır. Çağatay Türkçesi sahasında hazırladığı eseri Ebülgazi Bahadır Han'ın Şecere-i Terâkime adlı eseridir. Bu eser Tercüman 1001 Temel Eser serisinin 33. kitabı olarak 1974 yılında Türklerm Soy Kütüğü başlığı ile yayımlanmıştır. Azeri Türkçesi sahasındaki ilk eseri Şehriyârîn Haydar Baba'ya Selâm /-// adlı iki şiirinin esas alınarak Şehriyâr'a yapılan nazireler ile birlikte Şehriyâr- 'ın şiirlerinin dil özelliklerinin gösterildiği Azeri Türkçesi adlı kitabıdır. îlk (1971) ve ikinci (1981) baskısı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi yayınları arasında yapılan bu eserin üçüncü baskısı I986'da Ebru Yayınevi tarafından yapılmıştır. Bu sahada Hazırladığı diğer eseri de İstanbul Edebiyat Fakültesi yayınları arasında yayımlanan Kadı Burhaneddin Divam'mn transkripsiyonlu metnidir.

10 xn MUHARREM ERGİN Türkiye Türkçesi sahasında hazırladığı eseri Dede Korkut Kitabı'dıv. Ergin Dede Korkut destanlarının karşılaştırmalı metni ile indeksini doktora tezi olarak, gramerini ise doçentlik tezi olarak hazırlamış ve bu eserlerin ilk baskılan Türk Dil Kurumu Yayınları arasında 1958 ve 1963 yıllarında yayımlanmıştır. Muharrem Ergin hocalığının dışında bir düşünür, bir fikir adamıdır. Türkiyenin Bugünkü Meseleleri adlı dört baskısı yapılan eseri Ziya Gökalp'ten sonra bu sahada yazılmış en muhtevalı eserdir. Ergin'in diğer fikir eserleri arasında Sovyet Emperyalizmi, Balkanlar ve Türkiye (İstanbul 1974) ve Türkiye'yi Bu Güne Getiren Tarihî Seyir (Ankara, 1986) adlı eserlerini zikredebiliriz. Onun gözlerden uzak kalan bir büyük eseri de 1945 ile 1988 yılları arasında yazdığı 200'den fazla İlmî ve siyasî makaledir. Çeşitli dergiler ile Orta Doğu gazetesindeki yorumları Milliyetçiler Korkmayınız, Birleşiniz (Ankara 1976) adı ile yayımlanmıştır. Ergin'in İlmî yorumları genellikle üniversite dergileri dışında Türk Kültürünü Araştırma Enstitü - sü nün aylık organı olan Türk Kültürü dergisinde görülür. İlim politikasını genellikle Aydınlar Ocağı- 'ndaki çalışmalarında yapmış, siyasî yorumlarını ise Orta Doğu gazetesinde yayımlamıştır. 45 yılı aşan ilim hayatında bir çok üniversite hocası yetiştiren Ergin'in büyük bir hizmeti de Türkiye liselerindeki dil ve edebiyat öğretmenleridir. Bu gruba onun yazı, konferans, panel, seminer, sempozyum, kollokyum ve kongrelerdeki görüşle

11 ORHUN ABİDELERİ xm rinden faydalanan, başka bir söyleyişle Muharrem Ergin pınarından doyasıya, kana kana bilgi içen her yaştaki bir milliyetçiler ordusunu da ilâve etmek gerekiyor. Ergin Türk milliyetçisi, Türk kültürcüsüdür. Türklüğü daima bölünmez bir bütün olarak görmüştür. Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü'nün kuruluşunda ve gelişmesinde büyük emeği geçmiştir. Ergin teşkilatçıdır, yönlendiricidir, idarecidir, liderdir. Bulunduğu grupta derhal farkedilen bir şahsiyete, müthiş bir ikna kaabiliyetine sahiptir. Demirel hükümetine 1000 Temel Eser serisini kabul ettiren kişilerin başında gelir. Zaten 1000 Temel Eser serisi Ergin'in Dede Korkut hikayelerinin Türkiye Türkçesi tercümesi cildi ile başlamıştır. Yine onun Türk Mûsikisi Devlet Konservatuarı'nm kuruluşunda devrin siyasî ekibine yaptığı olumlu telkinler ile bu müstesnâ müessese Türk milletine kazandırılmıştır. Ergin Milletler Arası ve Millî kongreleri, kollokyumları ile Türkoloji ilminin bir ilim disiplini olarak Türkiye'de ve dünyada tanınmasında çok gayret göstermiş, bu müesseseler onun Genel Sekreterliği zamanında kökleşmiş ve gelenekleşmiştir. Muharrem Ergin 6 Ocak 1995 Cuma günü öğleden sonra dört civarında evinde vefat etti. 9 Ocak 1995 Pazartesi günü saat 11.00'de İstanbul Üniversitesi Merkez Binası'nda akademik tören yapıldı ve Muharrem Ergin'in eller üzerinde Beyazıt Camii'ne taşınan cenazesi kılanan öğle namazından sonra Hasdal Mezarlığında toprağa verildi.

12 XIV MUHARREM ERGİN ÖN SÖZ Türk adının, Türk milletinin isminin geçtiği ilk Türkçe metin. İlk Türk tarihi. Taşlar üzerine yazılmış tarih. Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi, milletle hesaplaşması. Devlet ve milletin karşılıklı vazifeleri. Türk nizamının, Türk töresinin, Türk medeniyetinin, yüksek Türk kültürünün büyük vesikası. Türk askeri dehasının, Türk askerlik san'atının esasları. Türk gururun İlâhi yüksekliği. Türk feragat ve faziletinin büyük örneği. Türk içtimai hayatının ulvi tablosu. Türk edebiyatının ilk şahaseri. Türk hitabet san'atının erişilmez şaheseri. Hükümdarâne eda ve ihtişamlı hitap tarzı. Yalın ve keskin üslûbun şaşırtıcı numunesi. Türk milliyetçiliğin temel kitabı. Bir kavmi bir millet yapabilecek eser. Asırlar içinden millî istikameti aydınlatan ışık. Türk dilinin mübarek kaynağı. Türk yazı dilinin ilk, fakat harikulâde işlek örneği. Türk yazı dilinin başlangıcını milâdın ilk asırlarına çıkartan delil. Türk ordusunun kuruluşunu en az 1250 sene öteye götüren vesika. Türklüğün en büyük iftihar vesilesi olan eser. İnsanlık âleminin sosyal muhteva bakımından en mânalı mezar taşları. Dünyanın bugün belki de en büyük meselesi olan Çin hakkında 1250 sene evvelki Türk ikazı, vs. vs.

13 ORHUN ABİDELERİ XV Orhun âbidelerini vasıflandırmak isteyince, insanın zihninde işte bu gibi ifadeler sıralanmaktadır. Orhun âbideleri Göktürk devrinden kalma kitâbelerdir. Göktürkler, milâttan önceki asırlarda Hunlar tarafından kurulup, değişen sülâleler ve boylar idaresinde devam edegelen Asya'daki büyük Türk imparatorluğunun 6. asırla 8. asır arasındaki devresinde hüküm sürmüşlerdir. 6. asrın ilk yarısında Türk devletinin başında Avarlar bulunuyordu. 552 tarihinde Bumın Kağan Avar idaresine son vererek Türk devletinin Göktürk hanedanı devrini açtı. O devirde büyük kağanlığın merkezi devletin doğu kısmında idi ve batı kısmı da doğuya bağlı tâbi bir kağanlıkla idare ediliyordu. Bumın Kağanın kardeşi İstemi Kağan da 576'ya kadar bu batı bölümünün kağanı idi. Bumın Kağan, Göktürk hâkimiyetini kurduğu sene içinde öldü ve sırasıyla üç oğlu, büyük kağanlık yaptılar. Birincisi 553'te, İkincisi 'de, üçüncüsü de tarihlerinde hüküm sürdüler. Bunlardan İkincisi olan Mukan zamanında devlet Mançurya'dan İran'a kadar uzanan kuvvetli bir imparatorluk hâline geldi. Daha sonra devlet, bir yandan kuvvetli hakanların yokluğu ve devleti teşkil eden kavimlerin çekişmeleri, öte yandan bilhassa Çin entrikası yüzünden bir sürü karışıklıklar geçirdi ve nihayet 630'da devletin asıl doğu kısmı Çin hâkimiyetine geçti. Zamanla Çin hâkimiyeti batı kısmına da sirayet etmeğe başladı. Fakat bu Çin esareti daha fazla devam etmedi ve Kutluğ Kağan veya ikinci adıyla İltiriş Kağan, Çin

14 XVI MUHARREM ERGİN hâkimiyetine son vererek senesinde devleti yeniden toparladı. İltiriş Kağan ve 691 de ölünce yerine geçen kardeşi Kapgan Kağan idaresinde devlet yeniden eski haşmetini buldu. İltiriş Kağan'ın Bilge ve Kül Tigin adlı iki oğlu vardı. Öldüğünde bunlar 8 ve 7 yaşlarında idiler. Kapgan Kağan 716'da ölünce idareyi onun oğulları almak istedi. Fakat Bilge ve Kül Tigin kardeşler buna mâni olarak ve amcazadelerini tasfiye ederek babalarının devletine el koydular ve Bilge Kağan hükümdar oldu. İki kardeş babalarının ve amcalarının devrinden kalmış ihtiyar vezir, Bilge Kağan'ın kayınpederi Tonyukuk'un da yardımıyla devleti daha da kuvvetlendirdiler. Sonra 731'de Kül Tigin, 734'te de Bilge Kağan öldü. Bilge Kağan'ın ölümünden 10 sene kadar sonra da Uy gurlar, devleti ele geçirerek 745'te Göktürk hâkimiyetine son verdiler. İşte bu kitapta sunduğumuz Orhun âbideleri, bu Türk hanedanının Bilge Kağan devrinin mansulleridir. Birincisi olan Kül Tigin âbidesini ağabeyisi Bilge Kağan 732'de diktirmiş, İkincisi olan Bilge Kağan âbidesini de ölümünden bir yıl sonra 735'te kendi oğlu olan kağan diktirmiştir. Üçüncü olarak verilen Tonyukuk âbidesi ise senelerinde kendisi tarafından dikilmiştir. Orhun civarında Orhun yazısı ile yazılı daha başka kitabeler de bulunmuştur. Belli başlıları altı t a nedir. Fakat bunların en büyükleri ve mühimleri bu üç tanesidir.

15 ORHUN ABİDELERİ XVH Orhun âbidelerine Orhun kitabeleri de denir. Şüphesiz bunlar kitabedir. Fakat hem maddî bakımdan, hem manevi bakımdan bu kitabeler söz götürmez birer abidedirler. Muhtevaları gibi heybetli yapıları da âbide hüviyetindedir. Onun için bunları ifade eden en iyi isim Orhun âbideleri tâbiridir. Kül Tigin âbidesi, kağan olmasında ve devletin kuvvetlenmesinde birinci derecede rol oynamış bulunan kahraman kardeşine karşı Bilge Kağan'ın duyduğu minnet duygularının ve kendisini sanatkârane bir vecd ve coşkunluğun içine atan müthiş teessürün ebedî bir ifadesidir. Bilge Kağan bu ruh hâli ile âbide inşaatının başında oturup, eserin hazırlanmasına bizzat nezaret etmiştir. Âbidedeki ufvî ve mübarek hitabe onun ağzından yazılmıştır, âbidede o konuşmaktadır, müellif odur. Kül Tigin âbidesi, kaplumbağa şeklindeki oyuk bir kaide taşma oturtulmuştur. Keşfedildiği zaman, bu kaidenin yanında devrilmiş bulunuyordu. Bilhassa devrik vaziyette rüzgâra maruz kalan kısımlarında tahribat ve silintiler olmuştur. Sonradan yerine dikilmiştir. Yüksekliği 3,75 metredir. İtina ile yontulmuş, bir çeşit kireç taşı veya saf olmayan mermerdendir. Yukarıya doğru biraz daralmaktadır. Dört.. cephelidir. Doğu ve batı cephelerinin genişliği aşağıda 132, yukarıda 122 santimdir. Güney ve Kuzey cepheleri ise aşağıda 46, yukarıda 44 santimdir. Âbidenin üstü kemer şeklinde bitmektedir ve yukarı kısımda beş kenarlı olmaktadır. Doğu cephesinin üstünde kağanın işareti vardır. Batı cephesi büyük

16 xvm MUHARREM ERGİN bir Çince kitabe ile kaplıdır. Diğer üç cephesi Türkçe kitabelerle doludur. Cepheler arasında kalan ve keskin olmayan kenarlarda ve Çince kitabenin yanında da Orhun yazısı vardır. Doğu cephesinde 40, güney ve kuzey cephelerinde 13'er satır vardır. Satırlar yukarıdan aşağıya doğru yazılmış ve sağdan sola doğru istif edilmiştir. Satırların uzunluğu aşağı yukarı 235 santim kadardır. Cetvelden çıkmış gibi, çok muntazam, düzgün ve güzel harflerle yazılmıştır. Âbidenin Çince kitabesinde Türk-Çin dostluğu, Türk imparatorluğu ve Kül Tigin methedilmekte ve tanıtılmakta, "Gelecek hadsiz, hesapsız nesillerin dimağlarında, onların müşterek muvaffakiyetlerinin şaşaası her gün yeniden canlansın diye, uzakta ve yakında bulunan herkesin bunu öğrenmesi için, bilhassa muhteşem bir kitabe yaptık" ve "Böyle adamların ebediyen payidar olacaklarının muhakkak olmadığını kim söyleyebilir? Uğurlu haberleri ebediyen ilân için şimdi dağ gibi yüksek bir âbide dikilmiştir." gibi ifadeler sıralandıktan sonra, tarih kaydedilmektedir. Âbidenin civarında türbe enkazı, pek çok heykel parçaları ve âbideye çıkan iki tarafı heykeller, taşlar dizili 4, 5 kilometrelik bir yol bulunmuştur. Bu heykel parçaları arasında son zamanlarda Kül Tigin- in başı ve karısının gövdesi ve yüzünün bir kısmı da bulunmuştur. Âbidenin ve türbenin inşasında Türk ve Çin sanatkârları beraber çalışmışlardır. Âbidedeki kitâbe-

17 ORHUN ABİDELERİ XIX leri Bilge Kağan ve Kül Tigin'in yeğeni Yollug Tigin yazmıştır.. Bilge Kağan âbidesi, aynı yerde Kül Tigin âbidesinin bir kilometre uzağındadır. Şekli, tertibi ve yapısı tamamiyle birincisine benzemektedir. Yalnız bu bir kaç santim daha yüksektir. Bu yüzden doğu cephesinde 41 ve dar cephelerinde 15'er satır vardır. Bunun da batı cephesinde asıl Çince kitâbe vardır, Çince kitâbenin üstünde ayrıca Türkçe kitâbe devam etmektedir. Çince kitâbe hemen hemen tamamiyle silinmiştir. Bilge Kağan âbidesi kendisinin 734'te ölümünden sonra 735'te oğlu tarafından dikilmiştir. Bu âbidede de Bilge Kağan konuşmaktadır. Esasen âbidenin kuzey cephesinin ilk 8 satırı Kül Tigin âbidesinin güney cephesinin, doğu cephesinin 2-24 satırları ise Kül Tigin âbidesinin doğu cephesinin mukabil satırlarına benzemektedir. Bu âbidede ayrıca Kül Tigin'in ölümünden sonraki vakaların ilâve edildiği görülür. Bilge Kağan âbidesi hem devrilmiş, hem de parçalanmıştır. Onun için tahribat ve silinti bunda çok fazladır. Bu âbideyi de yeğeni Yollug Tigin yazmıştır. Her iki âbidede de Bilge Kağan'ın sözlerinin dışında Yollug Tigin'in kitâbe kayıtları ve ilâveleri yer almaktadır. Bu âbidenin etrafında da yine türbe enkazı ve daha az olmak üzere heykeller, balballar ve taşlar vardır.

18 XX MUHARREM ERGİN Tonyukuk âbidesi, diğer iki âbidenin biraz daha doğusunda bulunmaktadır. Devrilmemiş, dikili dört cepheli iki taş halindedir. Birinci ve daha büyük olan taşta 35, ikinci taşta 27 satır vardır. İkinci taşta yazılar daha itinasızdır ve aşınma da daha çoktur. Bu âbidenin yazıları Kül Tigin ve Bilge Kağan'ınki kadar düzgün değildir. Bu âbidede de yazı yukarıdan aşağı yazılmıştır. Fakat diğer ikisinin aksine satırlar soldan sağa doğru istif edilmiştir. Tezyinatı da diğer kitâbelerdeki kadar sanatkârane değildir. Tonyukuk âbidesinin yanında büyük bir türbe kalıntısı, heykeller, balballar ve taşlar vardır. Tonyukuk âbidesini, İltiriş Kağan'm isyanına iştirak eden ve o günden Bilge Kağan devrine kadar devlet idaresinin baş yardımcısı olarak kalan büyük Türk devlet adamı ve başkumandanı Tonyukuk, ihtiyarlık devrinde bizzat diktirmiştir. Bu âbidede Tonyukuk konuşmaktadır, bu âbidenin müellefi odur. Kül Tigin ve Bilge Kağan âbideleri Bay kal gölünün güneyinde Orhun nehri vâdisinde Koşo Tsaydam gölü civarında 47,1. arz ve 101 1/2 tul derecelerinde bulunmaktadır. Ötüken ormanının da buradaki Hangay sıradağlarının bir parçası olduğu anlaşılmaktadır. Tonyukuk âbidesi ise biraz daha doğuda 48. arz ve 107. tul dereceleri arasında Tola nehrinin yukarı mecrasında Bayn Çokto denilen yerin yakınında bulunmaktadır. Orhun âbidelerinin bulunuşu insanlığın en büyük keşiflerinden biridir. Orhun harfleri ile yazılı kitâbelerden daha 12. asırda tarihçi Cuveynı Târih-i Ci-

19 ORHUN ABİDELERİ XXI hanküşa'smda bahsetmişti, ayrıca Çin kaynakları da çok eskiden bu âbidelerin dikildiğini bildirmekte idi. Fakat 18. ve 19. asırlara kadar Orhun harfli yazılar ve âbideler ilim âleminin meçhulü olarak kalmıştı. Önce Kırgızlara ait mezar taşlarından ibaret bulunan ve tek tük kelimelerle isimleri ihtiva eden Yenisey kitâbeleri bulunmuştur. îlk defa nebatatçı Daniel Gottlieb Messerschmidt, kılavuzluğunu yapan Philipp Johan von Tabbert (Strahlenberg) ile birlikte 1721 yılında Yenisey vâdisinde bu yazı ile yazılı bir taşı tesbit etmiştir. Fakat Orhun harfli kitâbelerin yolunu açan ve bu hususta ilim âleminin dikkatini çeken Philipp Johan von Tabbert (Strahlenberg) olmuştur. 1709'da Poltava muharebesinde esir düşen bu îsveçli subayı Ruslar Sibirya ya sürmüşlerdir. Sürgünde 13 sene kalan ve Messerschmidt'e kılavuzluk ederek serbestçe gezip dolaştığı yerlerde incelemelerde bulunan Strahlenberg 1722'de vatanına döndükten sonra 1930'da araştırmalarının neticesini yayınlamış ve bu arada eserinde meçhul Yenisey kitâbelerinden de bahsederek bazılarını yayımlamıştır. J3u yayın derhal ilim aleminin dikkatini çekmiş ve Orhun âbidelerinden bir iki asır öncesine âit bulunan Yenisey kitâbeleri arka arkaya bulunmaya başlamıştır. Nihayet 1899'da Rus bilgini Yadrintsev, sonradan Kül Tigin ve Bilge Kağan âbideleri olduğu anlaşılan Orhun kitâbelerini bulmuş, bunun üzerine 1890 tarihinde Heikel in başkanlığında, bir Fin, 1891'de de Radloff- un başkanlığında bir Rus İlmî sefer heyeti mahalline gönderilmiştir. Her iki sefer heyeti de âbideleri ya

20 XXII MUHARREM ERGİN kından tetkik etmiş ve fotoğraflarını alarak dönmüştür. Fin heyeti getirdiği mükemmel fotoğrafları Avrupa ilim merkezlerine dağıtmış, öte yandan hem Fin heyeti, hem de Radloff getirdikleri malzemenin fotoğraflarını büyük atlaslar halinde neşretmişlerdir. Bu atlas yayınları ile âbidelerin okunması çalışmaları hızlanmış ve daha başka yazıları da çözmüş bulunan DanimarkalI büyük âlim Vilhelm Thomsen, kısa bir zaman sonra, 1893'te Orhun yazısını çözmeye muvaffak olmuştur. Önce, âbidelerde çok geçen tengri, Türk ve Kül tigin kelimelerini çözen Thomsen, sonra bütün âbideleri okumuş ve böylece Türk milletinin ebedî minnettarlığına mazhar olmuştur. Artık bu çözümden sonra bir yandan Thomsen, bir yandan Radloff abidelerin metni ve tercümeleri üzerinde adeta yarışa girmişler, bunu diğer âlimler takip etmiş ve zamanımıza kadar bu büyük Türk âbideleri elden düşmemiştir. Amerika'dan Japonya'ya kadar Avrupa'da ve medeni âlemde hemen hemen her dilde bu âbideler üzerinde araştırmalar yapılmış, 6 tanesi büyük olan Orhun harfli yeni kitâbeler ve metinler bulunmuş, neşirler birbirini kovalamıştır. Son olarak genç Türk âlimi Talât Tekin Amerika'da Orhun Türkçesinin mükemmel bir gramerini ve kitâbelerin yeni bir neşrini yapmıştır. Son zamanlarda Orhun sahası arkeolojik araştırmalarda da ön plâna geçmiş ve burada yüzlerce heykel, balbal, çeşitli eserler;ve şehir harabeleri bulunmuştur. Bu arada Çekoslovak âlimi L. Jisl Kül Tigin heykelinin başını da bulup gün ışığına

21 ORHUN ABİDELERİ XXIII çıkarmıştır. Bugün, Orhun kitâbeleri üzerinde yapılan araştırmaların adları bile bir kitap teşkil eder. Biz kitabın sonunda bunlardan ancak kısa bir bibliyografya vermekle yetineceğiz. Orhun âbidelerinin manzum olduğunu ileri sürenler vardır. Hatta Rus bilgini îya Vasilyevna Stebleva bu hususta geniş bir deneme yapmış ve âbideleri manzum olarak yayınlamıştır. Tabiî, bu görüş doğru değildir. Fakat âbidelerdeki dilin ve üslûbun ahengini göstermesi bakımından dikkate değer bir husustur. Boğaziçi Yaymevi'nin ilk kitabı olarak, Orhun âbidelerinin yeni bir neşrini yapıyoruz. Bu neşirde en büyük ve en mühim üç âbideyi, Kül Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk âbidelerini veriyoruz. Kitabımız Ön söz, bibliyografya, Orhun yazısı, metin, tercüme, sözlük ve vesikalar bölümlerini içine almaktadır. Orhun yazısı bölümünde eski Türk alfabesi hakkında bilgi verilmektedir. Metin kısmında âbidelerin asılları ve belli başlı bütün neşirleri karşılaştırılarak son bir neşir yapılmış ve bu arada tereddütlü noktalar için bazı yeni tekliflerde bulunulmuştur. Kül Tigin ve Bilge Kağan âbidelerinin benzeyen satırları şimdiye kadar umumiyetle Kül Tigin âbidesinde çift satır halinde yayınlanmış veya farklara işaret edilmiştir. Her iki halde de Bilge Kağan âbidesinin yalnız fazla kısımları müstakil yayınlanmıştır. Biz hem Bilge Kağan âbidesinin bütünlüğünü göstermek maksadiyle, hem de kolay

22 XXIV MUHARREM ERGİN istifadeyi temin için hem metin, hem tercüme bölümünde âbideyi bütün olarak verdik. İki âbidenin benzeyen kısımlarını iki nüsha gibi kullanarak birbirini tamamladık. Türk çocukları 1250 sene evvelki Türkçeyi bu metin bölümünde yakından göreceklerdir. Tercüme bölümünde metnin kelime kelime çevrilmesine, aynen tercümesine itina edilmiş, serbest tercümeden ve tefsirlerden kaçınılmıştır. Buna mukabil sözlük bölümünde kelimelerin ikinci, üçüncü mânaları ve tefsirleri de verilmiştir. Sözlük bölümünde bütün kelimeler verilmiştir. Metinler bölümünde ise âbidelerin S. E. Malov ve H. N. Orkun yayımlarından bazı fotoğraflar verilmiştir. Gerçekten Orhun âbidelerini, bugün Türkiye' den binlerce kilometre uzakta eski Türk yurdunda, bugünkü Moğolistan'da Türklüğün şehadet parmakları olarak yükselen bu mübarek taşları kana kana okumak, her kelimesi üzerinde derin derin düşünmek, resimlerini huşû içinde seyrederek ruhu yıkamak, her Türk için millî ibâdettir. îşte bu kitap, bu ibâdetin hizmetine sunulmaktadır. Muharrem ERGİN

23 ORHUN ABİDELERİ XXV KRONOLOJİK BİBLİYOGRAFYA Inscriptions de TOrhon, recueilles par l expedition finnoise 1890 et publiees par la Societe Finno- Ougrienne, Helsingfors W. Radloff, Atlas der Altertümer der Morıgolei, Petersburg W. Radloff, Die Alttürkischen Inschriften der Mongolei, St. Petersburg , Neue Folge 1897, Zweite Folge V. Thomsen, Inscriptions de TOrhon dechriffrees, Helsingfors V. Thomsen, Turcica, Memoires de la Societe Finno- Ougrienne XXXVII, Helsingfors V. Thomsen, Moğolistan daki Eski Türkçe Kitabeler, Türkiyat Mecmuası III, s , İstanbul (Tercüme: Ragıp Hulûsi). H. N. Orkun, Eski Türk Yazıtları I-IV, İstanbul

24 XXVI MUHARREM ERGİN S. E. Malov, Pam yatrıiki d revn etyu rksko y p is mennosti, Moskva S. E. Malov, Pam yatrıiki d revn etyu rksko y p is mennosti Mongolii i Kırgızii, Moskva A. von Gabain, Alttürkische Grammatik, Leipzig Rene Giraud, L yinscription de Bai'n Tsokto, Paris I. V. Stebleva, Poeziya Tyurkov VI-VIII vekov, Moskva Talat Tekin, A Grammar of Orkhon Turkic, Indiana University Publications, A. Caferoğlu, Türk Dili Tarihi I, İstanbul Lumir Jisl, Kül-Tegin anıtında 1958rde yapılan arkeoloji araştırmalarının sonuçları, (Türk Tarih Kurumu) Belleten, XXVII, sayı 107, s , Ankara 1963.

25 ORHUN ABİDELERİ XXVII ORHUN YA ZISI Üç kıtada tarih boyunca geniş sahalara yayılan Türkler, gittikleri yerlerde bir çok kültür merkezleri meydana getirmişler, temas ettikleri çevrelere göre çeşitli yazılar, çeşitli alfabeler kullanmışlardır. Nitekim Türklerin Göktürk, Soğd, Uygur, Mani, Brahmi, Arap, Süryani, Ermeni, Rum, Lâtin, İslav vs alfabelerini kullanmış olduklarını görüyoruz. Fakat az veya çok kullanılan bu alfabelerin içinde dört tanesi geniş ölçüde kullanılarak Türklerin umumî millî alfabeleri hâline gelmiştir. Bunlar Göktürk, Uygur, Arap ve Lâtin alfabeleridir. Göktürk veya Orhun yazısı Türk yazı dilinin ilk asırlarında kullanılmış, sonra onun yerini umumî yazı olarak Uygur yazısı almıştır. İslâmiyetten önce en geniş ölçüde kullanılan, fakat İslâmiyetten sonra da uzun zaman yazılan Uygur yazısı ise, İslâmiyetle birlikte, yerini Arap asıllı Türk yazısına bırakmağa başlamıştır. Uzun müddet yan yana kullanılan bu iki yazıdan sonuncusu da üçüncü umumî millî yazı olarak Türk ülkelerinde bin sene kullanıldıktan sonra 1928'de yerini dördüncü ve son millî alfabe olan Lâtin asıllı Türk yazısına bırakmıştır.

26 xxvm MUHARREM ERGİN Orhun yazısının Türk yazı dilinin başlangıcında en az bir kaç asır kullanıldığı anlaşılmaktadır. İlk olarak Orhun âbidelerinden bir iki asır öncesine âit Yenisey kitâbelerinde görülen, sonra en mütekâmil şekillerini Orhun âbidelerinde bulan bu yazının milâdın ilk asırlarına kadar çıkmış olacağı tahmin edilebilir. Hattâ son zamanlarda Türkistan Türk ilim merkezlerinden, bu yazı ile yazılmış milâttan çok öncesine âit Türkçe bazı kaya yazılarının bulunduğuna dair, henüz kesinlemeşmiş iddia ve haberler gelmiştir. Şimdilik 5. asırla 9. asır arasında Yenisey kitâbelerinde, Orhun âbidelerinde ve diğer kitâbelerde, ve kağıt üzerinde, kitap hâlinde Orhun yazısının kullanıldığı bir vakıadır. Bu ilk millî alfabenin, bu ilk umumî Türk yazısının menşe bakımından da millî olduğu hakkında kuvvetli görüşler mevcuttur. Sonraki diğer üç millî alfabeden Uygur alfabesi Soğd, İkincisi Arap, üçüncüsü Lâtin asıllıdır. Orhun alfabesinin menşei meselesi ise ilim âleminde münakaşa konusudur Bunun da Âramî, Soğd, Pehlevi vs gibi yabancı asıllı olduğunu kabul edenlerin, fakat isbat edemiyenlerin yanında Türk asıllı olduğunu öne sürenler de vardır. Orhon elifbasının Türk icadı olduğunu ileri sürenler bu yazının damgalardan, şekillerden çıktığını kabul etmekte ve bazı harf şekillerinin Türk menşeini gösterdiğini tesbit etmektedirler. Gerçekten de ok okunan 4^ harfinin ok'a, y okunan D harfinin yay'a, s okunan I harfinin süngü'ye, b okunan #

27 ORHUN ABİDELERİ XXIX harfinin eb>ev'e, t okunan ^ harfinin tağ > dağ'a benzediği ilk bakışta görülmektedir. Bunları daha da artırmak mümkündür. Orhun harflerinin bir önceki devrinin işaretleri olan Yenisey yazı işaretlerinde 150'den fazla şekil vardır. Bu işaretlerin Orhunda 38 harflik bir alfabe hâline geldişi görülür. Orhun yazısına ilim âleminde karakter benzerlişi dolayısıyle, eski İskandinav, Germen gizli yazısına nisbet edilerek, Türk run yazısı, runik türk yazısı adı da verilmiştir. Orhun harflerinin karakteri işaretlerin esas itibariyle keskin düz çizgilerden meydana gelmiş olması ve birbiri ile bitişmemesidir. Orhun yazısında harfler bitişmez. Yazı sağdan sola veya yukarıdan aşağıya doğru yazılır. Kelimeler, umumiyetle aralarına üst üste İlci nokta konarak birbirinden ayrılır. Orhun alfabesinde 38 harf vardır. Bu 38 harfin 4 tanesi vokal işaretidir. Geriye kalan 34 işaret konsanant harfleridir. Türkçede tabiî bu kadar konsonant mevcut değildir. Bir çok konsonantın bu alfabede birden fazla harfi mevcuttur. Bir kısım konsonantın, yanındaki vokalin kalın ve ince olmasına göre iki ayrı işareti vardır. Ayrıca bazı çift ses, çift konsonant işaretleri de mevcuttur. Böylece bu alfabede kalabalık bir konsonant işareti ile karşılaşılır. Buna mukabil Türkçenin 8-9 vokali karşılığında a ve e için bir harf (>T); ı ve i için bir harf (T); o ve u için bir harf (> ); ö ve ü için bir harf (^) olmak üzere 4 harfi vardır.

28 XXX MUHARREM ERGİN Orhun yazısında vokallerin çok defa yazılmadığı görülür. Yazılmayan vokaller kelime içinde ve kelime başında olup, sondaki vokaller esas itibariyle hep yazılır. Kelime başında ve ilk hecedeki a ve e'nin yazılmaması bilhassa dikkati çeker. Orhun yazısının konsonant imlâsı esas itibariyle sağlamdır. Harf kalabalığına rağmen mühim bir karışıklık görülmez. Ancak kalın ve ince konsonantın, az da olsa bazı yerlerde birbirinin yerine kullanıldığı da görülür. Ayrıca s harfi bir çok defa ş için de kullanılmış ve öte yandan birbirine benzediği için bir iki kelimede de s (I) yerine ş ( ) ve kalın s (^) yazılmıştır. Orhun âbideleri ile devrin diğer kitâbeleri arasında harflerin şekilleri bakımından bazı farklar görülür. Bu yüzden bir kısım harflerin birden fazla şekli ile karşılaşırız. Bu kitâba alman üç âbidenin ilk ikisi ile Tonyukuk arasında da böyle bir kaç şekij farkı vardır ve aşağıdaki cetvelde görülen ikinci şekiller umumiyetle Tonyukuk'a aittir. Tonyukuk'ta ayrıca, aşağıdaki listede bulunmayan, dört köşe bir işaret daha vardır. Bu s, ş için kullanılan bir işarettir. Bir de baş kelimesi için kullanılan uç uca bitişmiş iki üçgen şeklinde bir işaret vardır: s, ş O, baş: X I

29 ORHUN ABİDELERİ XXXI Orhun harfleri ve latin harfleriyle karşılıkları: Vokaller T a ve e r ı ve i > o ve u r» ö ve ü 5 e Konsonantlar kalın nötr ince 6 S b A Ç # X d Y 6 g H t k Y 1 m ) rp n 1 _ P 4 T r S I s * h t D 9 y 4ı z

30 XXXII MUHARREM ERGİN Vokalli konsonantlar < ık - k - kı Y iç-çi l ok ~ uk - k- ko ~ ku n ök ~ ük - k- kö ~ kü Birleşik veya çift sesli konsonantlar rı İd ~ İt * nç Ci> nd - nt S ng 3 ıqr

31 KÜL TİGİN ABİDESİ BİLGE KAĞAN ABİDESİ TONYUKUK ABİDESİ Metinler ve Tercümeler

32 2 MUHARREM ERGİN 1. KÜL TtGİN ÂBİDESİ METİN Güney yüzü 1 Terigri teg teıfgride bolmış Türk Bilge Kağan bu ödke olurtum. Sabimin tüketi eşidgil. Ulayu ini yigünüm oğlanım biriki oğuşum budunum biriye şadpıt begler yırıya tarkat buyruk begler Otuz [Tatar... ] 2 Tokuz Oğuz begleri budum bu sabimin edgüti eşid katığdı tırigla: İlgerü kün toğsık[k]a birigerü kün ortusırigaru kurığaru kün batsıkıriga yırığaru tün ortusırigaru anda içreki budun [kop] m[arfg]a k[örür]. [Bunç]a budun 3 kop itdim. Ol amtı ari'yıg yok. Türk kağan Ötüken yış olursar ilte burig yok. İlgerü Şanturfg yazıka tegi süledim, taluyka kiçig tegmedim. Birigerü Tokuz Ersinke tegi süledim, Tüpütke kiçig [teg]medim. Kurığaru Yinçü ög[üz]

33 ORHUN ABİDELERİ 3 1. KÜL TİGİN ÂBİDESİ TERCÜME Güney yüzü [1] Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle işit. Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz T atar... [2] Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun içindeki millet hep bana tâbidir. Bunca milleti [3] hep düzene soktum. O şimdi kötü değildir. Türk kağanı Ötüken ormanında otursa ilde sıkıntı yoktur. Doğuda Şantung ovasına kadar ordu sevk ettim, denize ulaşmama az kaldı. Güneyde Dokuz Ersine kadar ordu sevk ettim, Tibete ulaşmama az kaldı. Batıda İnci nehrini geçerek

34 4 MUHARREM ERGÎN 4 keçe Temir Kapığka tegi süledim. Yırığaru Yir Bayırku yiringe tegi süledim. Bunça yirke tegi yontdım. Ötüken yışda yig idi yok ermiş. İl tutsık yir Ötüken yış ermiş. Bu yirde olurup Tabğaç budun birle 5 tüzültüm. Altun kümüş işgiti kutay burfgsuz ança birür. Tabğaç budun sabi süçig ağısı yımşak ermiş. Süçig sabm yımşak ağın arıp ırak budunuğ ança yağutır ermiş. Yağuru kondukda kisre arfyığ bilig anda öyür ermiş. 6 Edgü bilge kişig edgü alp kişig yontmaz ermiş. Bir kişi yarigılsar oğuşı budum bişükiıfge tegi kıdmaz ermiş. Süçig sabırfga yımşak ağısııfga arturup öküş Türk budun öltüg. Türk budun ölsikirfg. Biriye Çoğay yış Tögültün 7 yazı konaym tiser Türk budun ölsikig. Anda arîyığ kişi ança boşğurur ermiş. Irak erser yablak ağı birür; yağuk erser edgü ağı birür tip ança boşğurur ermiş. Bilig bilmez kişi ol sabığ alıp yağuru barıp öküş kişi öltüg. 8 Ol yirgerü barsar Türk budun ölteçi sen. Ötüken yir olurup arkış tirkiş ısar nerig burîguğ yok. Ötüken yış olursar berfggü il tuta olurtaçı sen. Türk budun tokurkak sen. Açsık tosık ömez sen. Bir todsar açsık ömez sen. Antağırigın

35 ORHUN ABİDELERİ 5 [4] Demir Kapıya kadar ordu sevk ettim. Kuzeyde Yir Bayırku yerine kadar ordu sevk ettim. Bunca yere kadar yürüttüm. Ötüken ormanından daha iyisi hiç yokmuş. İl tutacak yer Ötüken ormanı imiş. Bu yerde oturup Çin milleti ile [5] anlaştım. Altını, gümüşü, ipeği ipekliyi sıkıntısız öylece veriyor. Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış. Yaklaştırıp* konduktan sonra, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş. [6] İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. Bir insan yanılsa, kabilesi, milleti, akrabasına kadar barındırmazmış. Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin! Güneyde Çogay ormanına, Tögültün [7] ovasına konayım dersen, Türk milleti, öleceksin! Orda kötü kişi şöyle öğretiyormuş: Uzak ise kötü mal verir, yakın ise iyi mal verir diyip öyle öğretiyormuş. Bilgi bilmez kişi o sözü alıp, yakına gidip, çok insan, öldün! [8] O yere doğru gidersen, Türk milleti öleceksin! Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiç bir sıkıntın yoktur. Ötüken ormanında oturursan ebediyen il tutarak oturacaksın. Türk milleti, tokluğun kıymetini bilmezsin. Açlık, tokluk düşünmezsin: Bir doysan açlığı düşünmezsin. Öyle olduğun

36 6 MUHARREM ERGİN 9 üçün igidmiş kağamrigın sabin almatın yir sayu bardığ. Kop anda alkmtığ, arıltığ. anda kalmışı yir sayu kop toru ölü yorıyur ertig. T engri yarlıkadukm üçün [ö]züm kutum bar üçün kağan olurtum. Kağan olurup 10 yok çığariy budunuğ kop kubratdım. Çığariy budunuğ bay kıldım. Az budunuğ ökiiş kıldım. Azu bu sabımda igid bar ğu? Türk begler budun bunı eşidirig. Türk [budun ti]rip il tutsıkııfgın bunda urtum. Yangılıp ölsikiıfgin yime 11 bunda urtum. Nerfg nerfg sabim erser berfggü taşka urtum. Arfgar körü bilirig. Türk amtı budun begler bödke körügme begler gü yarfgıltaçı siz? Men b[eriğgü taş tokıtdım... Tabğjaç kağanda bedizçi kelürtüm, bedizet[t]im. Menirfg sabimin sımadı. 12 Tabğaç kağanırig içreki bedizçig ıtı. Arfgar adınçığ bark yaraturtum. İçin taşın adınçığ bediz urturtum. Taş tokıtdım. Köriğülteki sabimin u[rturtum... On Orig oğlırîg]a tatırîga tegi bunı körü bilirig. Beriggü taş 13 tokıtdım. b[u... il] erser, ança takı erig yirte irser, ança erig yirte berfggü taş tokıtdım, bitid[d]im. Anı körüp ança bilirig. Ol taş [... ]dım. Bu bitig bitigme atisi Yol[l]uğ T[igin].

37 ORHUN ABİDELERİ 7 [9] için, beslemiş olan kağanının sözünü almadan her yere gittin. Hep orda mahvoldun, yok edildin. Orda, geri kalanınla her yere hep zayıflayarak, ölerek yürüyordun. Tanrı buyurduğu için, kendim devletli olduğum üçün, kağan oturdum. Kağan oturup [10] aç, fakir milleti hep toplattım. Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa, bu sözümde yalan var mı? Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il tutacağını burda vurdum. Yanılıp öleceğini yine [11] burda vurdum. Her ne sözüm varsa ebedî taşa vurdum. Ona bakarak bilin. Şimdiki Türk milleti, beyleri, bu zamanda itaat eden beyler olarak mı yanılacaksınız? Ben ebedî taş yontturdum... Çin kağanından resimci getirdim, resimlettim. Benim sözümü kırmadı. [12] Çin kağanının maiyetindeki resimciyi gönderdi. Ona bambaşka türbe yaptırdım. İçine dışına bambaşka resim vurdurdum. Taş yontturdum. Gönüldeki sözümü vurdurdum... On Ok oğluna, yabancına kadar bunu görüp bilin. Ebedî taş [13] yontturdum... İl ise, şöyle daha erişilir yerde ise, işte öyle erişilir yerde ebedî taş yontturdum, yazdırdım. Onu görüp öyle bilin. Şu taş... dım. Bu yazıyı yazan yeğeni Yollug Tigin.

38 8 MUHARREM ERGİN Doğu yüzü 1 Üze kök tengri asra yağız yir kılındukda ikin ara kişi oğlı kılınmış. Kişi oğlında üze eçüm apam Bumın Kağan İstemi Kağan olurmış. Olurupan Türk budunuıfg ilin törüsin tuta birmiş, iti birmiş. 2 Tört bulurfg kop yağı ermiş. Sü sülepen tört bulurfgdakı budunuğ kop almış, kop baz kılmış. Başlığığ yükündürmiş, tizligig sökürmiş. İlgerü Kadırkan yışka tegi kirü Temir Kapığka tegi kondurmuş. İkin ara 3 idi oksuz Kök Türk ança olurur ermiş. Bilge kağan ermiş, alp kağan ermiş. Buyrukı yime bilge ermiş erinç, alp ermiş erinç. Begleri yime budum yime tüz ermiş. Anı üçün ilig ança tutmış erinç. İlig tutup törüg itmiş. Özi ança 4 kergek bolmış. Yoğçı sığıtçı örfgre kün toğsıkda Bökli çöl[l]üg il Tabğaç Tüpüt Apar Purum Kırkız Üç Kurıkan Otuz Tatar Kıtariy Tatabı bunça budun kelipen sığtamış yoğlamış. Antağ külüg kağan ermiş. Anda kisre inişi kağan 5 bolmış erinç, oğlıtı kağan bolmış erinç. Anda kisre inişi eçisin teg kılınmaduk erinç, oğlı karigın teg kılınmaduk erinç. Biligsiz kağan olurmış erinç, yablak kağan olurmış erinç. Buyrukı yime biligsiz erinç, yablak ermiş erinç.

39 ORHUN ABİDELERİ 9 Doğu yüzü [1] Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi arasında insan oğlu kılınmış. İnsan oğlunun üzerine ecdadım Bumın Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk milletinin ilini töresini tutu vermiş, düzenleyi vermiş. [2] Dört taraf hep düşman imiş. Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış, hep tâbi kılmış. Başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş. Doğuda Kadırkan ormanına kadar, batıda Demir Kapıya kadar kondurmuş. İkisi arasında [3] pek teşkilâtsız Gök Türk öylece oturuyormuş. Bilgili kağan imiş, cesur kağan imiş. Buyruku yine bilgili imiş tabiî, cesur imiş tabiî. Beyleri de milleti de doğru imiş. Onun için ili öylece tutmuş tabiî. İli tutup töreyi düzenlemiş. Kendisi öylece [4] vefat etmiş. Yasçı, ağlayıcı, doğuda gün doğusundan Bökli Çöllü halk, Çin, Tibet, Avar, Bizans, Kırgız, Üç Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı, bunca millet gelip ağlamış, yas tutmuş. Öyle ünlü kağan imiş. Ondan sonra küçük kardeşi kağan [5] olmuş tabiî, oğulları kağan olmuş tabiî. Ondan sonra küçük kardeşi büyük kardeşi gibi kılınmamış olacak, şğlu babası gibi kılınmamış olacak. Bilgisiz kağan oturmuştur, kötü kağan oturmuştur. Buyruku da bilgisizmiş tabiî, kötü imiş tabiî.

40 10 MUHARREM ERGİN 6 Begleri budum tüzsüz üçün Tabğaç budun tebliğin kürlüg üçün armakçısm üçün inili eçiii kirfgşürtükin üçün begli budunlığ yongşurtukm üçün Türk budun illedük ilin ıçğmu idmiş, 7 kağanladuk kağanın yitürü idmiş. Tabğaç budunka beglik un oğlm kul boldı, işilik kız oğlın kürîğ boldı. Türk begler Türk atın ıtı. Tabğaçgı begler Tabğaç atm tutupan Tabğaç kağanka 8 körmiş. Elig yıl işig küçüg birmiş. îlgerü kün toğsıkda Bökli kağanka tegi süleyü birmiş. Kurığaıu Temir Kapığka tegi süleyü birmiş. Tabğaç kağanka ilin törüsin alı birmiş. Türk kara kamağ 9 budun ança timiş: İllig budun ertim, ilim amtı kanı, kimke ilig kazğanur men tir ermiş. Kağanlığ budun ertim, kağanım kanı, ne kağanka işig küçüg birür men tir ermiş. Ança tip Tabğaç kağanka yağı bolmış. 10 Yağı bolup itinü yaratunu umaduk yana içikmiş. Bunça işig küçüg birtükgerü sakınmatı Türk budun ölüreyin uruğsırataym tir ermiş. Yokadu barır ermiş. Üze Türk Terfgrisi Türk ıduk yiri

41 ORHUN ABİDELERİ 11 [6] Beyleri, milleti ahenksiz olduğu için, Çin milleti hilekâr ve sahtekâr olduğu için, aldatıcı olduğu için, küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine düşürdüğü için, bey ve milleti karşılıklı çekiştirdiği için, Türk milleti il yaptığı ilini elden çıkarmış, [7] kağan yaptığı kağanını kaybedi vermiş. Çin milletine beylik erkek evladı kul oldu, hanımlık kız evlâdı cariye oldu. Türk beyler Türk adını bıraktı. Çinli beyler Çin adını tutup, Çin kağanına [8] itaat etmiş. Elli yıl işi gücü vermiş. Doğuda gün doğusunda Bökli kağana kadar ordu sevk edi vermiş. Batıda Demir Kapıya kadar ordu sevk edi vermiş. Çin kağanına ilini, töresini alı vermiş.türk halk [9] kitlesi şöyle demiş: İlli millet idim, ilim şimdi hani, kime ili kazanıyorum der imiş. Kağanlı millet idim, kağanım hani, ne kağana işi gücü veriyorum der imiş. Öyle diyip Çin kağanına düşman olmuş. [10] Düşman olup, kendisini tanzim ve tertip edemediğinden yine teslim olmuş. Bunca işi gücü verdiğini düşünmeden, Türk milletini öldüreyim, kökünü kurutayım der imiş. Yok olmaya gidiyormuş.

42 12 MUHARREM ERGİN 11 subı ança itmiş. Türk budun yok bolmazun tiyin budun bolçun tiyin karigım İltiriş Kağanığ ögüm İlbilge Katunuğ teriğri töpüsinde tutup yügerü kötürmiş erinç. Karigım kağan yiti yigirmi erin taşıkmış. Taşra 12 yorıyur tiyin kü eşidip balıkdakı tağıkmış, tağdakı inmiş, tirilip yitmiş er bolmış. Teriğri küç birtük üçün karigım kağan süsi böri teg ermiş, yağısı koriy teg ermiş. İlgerü kurığaru sülep ti[r]m[iş] kubrat[mış]. [K]amağı 13 yiti yüz er bolmış. Yiti yüz er bolup ilsiremiş kağansıramış budunuğ, küngedm iş kuladmış budunuğ Türk törüsin ıçğınmış budunuğ eçüm apam törüsinçe yaratmış, boşğurmış. Tölis Tarduş [budunuğ anda itmiş.] 14 Yabğuğ şadığ anda birmiş. Biriye Tabğaç budun yağı ermiş. Yırıya Baz kağan Tokuz Oğuz budun yağı ermiş. Kırkız Kurıkan Otuz Tatar Kıtariy Tatabı kop yağı ermiş. Karigım kağan bunça Kırk artukı yiti yolı sülemiş, yigirmi sürfgüş sürfgüşmiş. Teriğri yarlıkaduk üçün illigig ilsiretmiş, kağanlığığ kağansıratmış, yağığ baz kılmış, tizligig sökürmiş, başlığığ yükündü[rmiş. Karigım kağan ança ilig]

43 ORHUN ABİDELERİ 13 [11] Yukarıda Türk tanrısı, Tük mukaddes yeri, suyu öyle tanzim etmiş. Türk milleti yok olmasın diye, millet olsun diye babam İltiriş Kağanı, annem İlbilge Hatunu göğün tepesinde tutup yukarı kaldırmış olacak. Babam kağan on yedi erle dışarı çıkmış. Dışarı [12] yürüyor diye ses işitip şehirdeki dağa çıkmış, dağdaki inmiş, toplanıp yetmiş er olmuş. Tanrı kuvvet verdiği için babam kağanın askeri kurt gibi imiş, düşmanı koyun gibi imiş. Doğuya, batıya asker sevk edip toplamış, yığmış. Hepsi [13] yedi yüz er olmuş. Yedi yüz er olup ilsizleşmiş, kağansızlaşmış milleti, cariye olmuş, kul olmuş milleti, Türk töresini bırakmış milleti, ecdadımın töresince yaratmış, yetiştirmiş. Tölis, Tarduş milletini orda tanzim etmiş. [14] Yabguyu, şadı orda vermiş. Güneyde Çin milleti düşman imiş. Kuzeyde Baz Kağan, Dokuz Oğuz kavmi düşman imiş. Kırgız, Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı hep düşman imiş. Babam kağan bunca... [15] Kırk yedi defa ordu sevk etmiş, yirmi savaş yapmış. Tanrı lütfettiği için illiyi ilsizletmiş, kağanlıyı kağansızlatmış, düşmanı tâbi kılmış, dizliye diz çöktürmüş, başlıya baş eğdirmiş. Babam kağan öylece ili,

44 14 MUHARREM ERGİN 16 törüg kazğanıp uça barmış. Karigım kağanka Baz kağanığ balbal tikmiş. Ol törüde üze eçim kağan olurtı. Eçim kağan olurupan Türk budunuğ yiçe itdi, igit[t]i. Çığariyığ [bay kıldı, azığ öküş kıldı]. 17 Eçim kağan olurtukda özüm Tarduş budun üze şad ertim. Eçim kağan birle ilgerü Yaşıl Ögüz Şanturfg yazıka tegi süledimiz. Kurığaru Temir Kapığka tegi süledimiz. Kögmen aşa Kı[rlaz yirirfge tegi süledimiz] 18 Kamağı biş otuz süledimiz, üç yigirmi sürfgüşdümüz. İlligig ilsiretdimiz, kağanlığığ kağansııatdımız. Tizligig sökürtümüz, başlığığ yükündürtümüz. Türgiş kağan Türkümüz [budunumuz erti. Bilmedükin] 19 üçün bizirige yarigıl[d]ukm üçün kağanı ölti. Buyrukı begleri yime ölti. On Ok budun emgek körti. Eçümüz apamız tutmış yir sub idisiz bolmazun tiyin Az budunuğ itip yar [atıp... ] 20 Bars beg erti. Kağan atı bunda biz birtimiz. Sirfgilim kunçuyug birtimiz. Özi yarîgıldı, kağanı ölti, budum kürig kul boldı. Kögmen yir sub idisiz kalmazun tiyin Az Kırkız Budunuğ yarat[ıp keltimiz, süriğüşdümüz... ilin]

45 ORHUN ABİDELERİ 15 [16] töreyi kazanıp, uçup gitmiş. Babam kağan için ilkin Baz Kağanı balbal olarak dikmiş. O töre üzerine kağan oturdu. Amcam kağan oturarak Türk milletini tekrar tanzim etti, besledi. Fakiri zengin kıldı, azı çok kıldı. [17] Amcam kağan oturduğunda kendim Tarduş milleti üzerinde şad idim. Amcam kağan ile doğuda Yeşil Nehir, Şantung ovasına kadar ordu sevk ettik. Batıda Demir Kapıya kadar ordu sevk ettik. Kögmeni aşarak Kırgız ülkesine kadar ordu sevk ettik. [18] Yekûn olarak yirmi beş defa ordu sevk ettik, on üç defa savaştık. İlliyi ilsizleştirdik, kağanlıyı kağansızlaştırdık. Dizliye diz çöktürdük, başlıya baş eğdirdik. Türgiş Kağanı Türkümüz, milletimiz idi. Bilmediği [19] için, bize karşı yanlış hareket ettiği için kağanı öldü. Buyruku, beyleri de öldü. On Ok kavmi eziyet gördü. Ecdadımızın tutmuş olduğu yer, su sahipsiz olmasın diye Az milletini tanzim ve tertip edip... [20] Bars bey idi. Kağan adını burda biz verdik. Küçük kız kardeşim prensesi verdik. Kendisi yanıldı, kağanı öldü, milleti cariye, kul oldu. Kögmenin yeri, suyu sahipsiz kalmasın diye Az, Kırgız kavmini düzene sokup geldik. Savaştık... üini

46 16 MUHARREM ERGİN 21 yana birtimiz. İlgerü Kadırkan yışığ aşa budunuğ ança kondurtumuz, ança itdimiz. Kurığaru Kerfgü Tarmanka tegi Türk budunuğ ança kondurtumuz, ança itdimiz. Ol ödke kul kulluğ bolmış erti, [kürfg küıfglüg bolmış erti. İnişi eçisin bilmez erti. Oğlı karfgm bilmez erti.] 22 Ança kazğanmış itmiş ilimiz törümüz erti. Türk Oğuz begleri budun eşidiıfg. Üze terfgri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun, dingin törürfgin kim artatı [udaçı erti]? Türk budun ertin, 23 ökün! Küregürfgün üçün igidmiş bilge kağanırfgın ertmiş barmış edgü iliıfge kentü yangıldığ, yablak kigürtüg. Yaraklığ kandın kelip yariya iltdi. Sürfgüglüg kandın kelipen süre iltdi? Iduk Ötüken y[ış budun bardığ. İlgerü barığma] 24 bardığ, kurığaru barığma bardığ. Barduk yirde edgüg ol erinç: Kanııfg subça yügürti, sürfgükürfg tağça yatdı. Beglik un oğlurfg kul boldı, işilik kız oğlurig kürfg boldı. Bilmedük üçün [yablakırfgın üçün eçim kağan uça bardı.] 25 Başlayu Kırlpz kağanığ balbal tikdim. Türk budunuğ atı küsi yok bolmazun tiyin karfgım kağanığ ögüm katunuğ kötürmiş terigri il birigme terfgri Türk budun atı küsi yok bolmazun [tiyin özümin ol terigri]

47 ORHUN ABİDELERİ 17 [21] geri verdik. Doğuda Kadırkan ormanını aşarak milleti öyle kondurduk, öyle düzene soktuk. Batıda Kengü Tarmana kadar Türk milletini öyle kondurduk, öyle düzene soktuk. O zamanda kul kullu olmuştu. Cariye cariyeli olmuştu. Küçük kardeş büyük kardeşini bilmezdi, oğlu babasını bilmezdi. [22] Öyle kazanılmış, düzene sokulmuş ilimiz, töremiz vardı. Türk, Oğuz beyleri, milleti, işitin: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk milleti, ilini töreni kim boza bilecekti? Türk milleti, vaz geç, [23] pişman ol! Disiplinsizliğinden dolayı, beslemiş olan bilgili kağanınla, hür ve müstakil iyi iline karşı kendin hata ettin, kötü hâle soktun. Silâhlı nereden gelip dağıtarak gönderdi? Mızraklı nereden gelerek sürüp gönderdi. Mukaddes Ötüken ormanının milleti, gittin. Doğuya giden, [24] gittin. Batıya giden, gittin. Gittiğin yerde hayrın şu olmalı: Kanın su gibi koştu, kemiğin dağ gibi yattı. Beylik erkek evlâdın kul oldu, hanımlık kız evlâdın cariye oldu. Bilmediğin için, kötülüğün yüzünden amcam, kağan uçup gitti. [25] Önce Kırgız kağanını balbal olarak diktim. Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, babam kağam, annem hatunu yükseltmiş olan Tanrı, il veren Tanrı, Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye,

48 18 MUHARREM ERGİN 26 kağan olürtdı erinç. Nerfg yılsığ budunka olurmadım. İçre aşsız taşra tonsuz yabız yablak budunda üze olurtum. İnim Kül Tigin birle sözleşdimiz. Kangımız eçimiz kaz[ğanmış budun atı küsi yok bolmazun] 27 tiyin Türk budun üçün tün udımadım, küntüz olurmadım.inim Kül Tigin birle iki şad birle ölü yitü kazğandım. Ança kazğanıp biriki budunuğ ot sub kılmadım. Men [özüm kağan olurtukuma yir sayu] 28 barmış budun ölü yitü yadağın yalıri'gın yana kelti. Budunuğ igideyin tiyin yırığaru Oğuz budun tapa ilgerü Kıtany Tatabı budun tapa birigerü Tabğaç tapa uluğ sü iki yigir[mi süledim.... süngüşdüm. Anda] 29 kisre terfgri yarlıkazu kutum bar üçün ülügüm bar üçün ölteçi budunuğ tirgürü igit[t]im. Yalıng budunuğ tonluğ, çığariy budunuğ bay kıldım. Az budunuğ öküş kıltım. Iğar illigde [ığar kağanlığda yig kıldım. Tört bulungdakı] 30 budunuğ kop baz kıldım, yağışız kıldım. Kop manga körti. îşig küçüg birür. Bunça törüg kazğanıp inim Kül Tigin özi ança kergek boldı. Karfgım kağan uçdukda inim Kül Tigin yi[ti yaşda kaltı... ]

49 ORHUN ABİDELERİ 19 [26] kendimi o Tanrı kağan oturttu tabiî. Varlıklı, zengin millet üzerine oturmadım. İşte aşsız, dışta elbisesiz; düşkün, perişan milletin üzerine oturdum. Küçük kardeşim Kül Tigin ile konuştuk. Babamızın, amcamızın kazanmış olduğu milletin adı sanı yok olmasın [27] diye, Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım. Küçük kardeşim Kül Tigin ile, iki şad ile öle yite kazandım. Öyle kazanıp bütün milleti ateş, su kılmadım. Ben kendim kağan oturduğumda, her yere [28] gitmiş olan millet öle yite, yaya olarak çıplak olarak dönüp geldi. Milleti besleyeyim diye, kuzeyde Oğuz kavmine doğru, doğuda Kıtay, Tatabı kavmine doğru, güneyde Çine doğru on iki defa büyük ordu sevk ettim,... savaştım. Ondan [29] sonra, Tanrı bağışlasın, devletim var olduğu için, kısmetim var olduğu için, ölecek milleti diriltip besledim. Çıplak milleti elbiseli, fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Değerli illiden, değerli kağanlıdan daha iyi kıldım. Dört taraftaki [30] milleti hep tâbî kıldım, düşmansız kıldım. Hep bana itaat etti. İşi gücü veriyor. Bunca töreyi kazanıp küçük kardeşim Kül Tigin kendisi öylece vefat etti. Babam kağan uçtuğunda küçük kardeşim Kül Tigin yedi yaşında kaldı...

50 20 MUHARREM ERGİN 31 Umay teg ögüm katım kutırfga inim kül tigin er at buldı. Altı yigirmi yaşıriga eçim kağan ilin törüsin ança kazğandı. Altı Çub Soğdak tapa süledimiz, bozdumuz. Tabğaç Oıfg tutuk biş t[ümen sü kelti, sürigüşdümüz?] 32 Kül Tigin yadağın oplayu tegdi, Oriğ tutuk yurçm yaraklığ eliğin tutdı, yaraklığdı kağanka ançuladı. Ol süg anda yok kıldım ız1. Bir otuz yaşııfga Çaça serîgünke sürfggüşdümüz. Ang ilki Tadığııfg Çoruriğ boz [atığ binip tegdi. Ol at anda] 33 ölti. İkinti Işbara Yamtar boz atığ binip tegdi. Ol at anda ölti. Üçünç Yigen Silig begiıfg kedimlig toruğ at binip tegdi. Ol at anta ölti. Yankında yalmasında yüz artuk okın urtı, yüzirig e başırfg a bir ok t[egürmedi... ] 34 Tegdükin Türk begler kop bilir siz. Ol süg anda yok kıldımız1. Anda kisre Yir Bayırku Uluğ İrkin yağı boldı. Anı yanyıp Türgi Yargün költe bozdumuz. Uluğ İrkin azkınya erin tezip bardı. Kül Tigin [altı otuz] 35 yaşıriga Kırkız tapa süledimiz. Sürigüg batımı karığ söküpen Kögmen yışığ toğa yorıp Kırkız budunuğ uda basdımız. Kağanın birle Sorfga yışda süngüşdümüz. Kül Tigin Bayırkun[urfg ak adğı]r[ığ] 1 kışdımız

51 ORHUN ABİDELERİ 21 [31] Umay gibi annem hatunun devletine küçük kardeşim Kül Tigin er adını aldı. On altı yaşında, amcam kağanın ilini, töresini şöyle kazandı: Altı Çub Soğdaka doğru ordu sevk ettik, bozduk. Çinli Ong vali, elli bin asker geldi, savaştık. [32] Kül Tigin yaya olarak atılıp hücum etti. Ong valinin kayın biraderini, silâhlı, elle tuttu, silâhlı olarak kağana takdim etti. O orduyu orda yok ettik. Yirmi bir yaşında iken, Çaça generale karşı savaştık. En önce Tadıgm, Çorun boz atma binip hücum etti. O at orda [33] öldü. İkinci olarak Işbara Yamtarm boz atma binip hücum etti. O at orda öldü. Üçüncü olarak Yigen Silig beyin giyimli doru atına binip hücum etti. O at orda öldü. Zırhından kaftanından yüzden fazla ok iie vurdular, yüzüne başına bir tane değdirmedi. [34] Hücum ettiğini, Türk beyleri, hep bilirsiniz. O orduyu orda yok ettik. Ondan sonra Yir Bayırkunun Uluğ Irkini düşman oldu. Onu dağıtıp Türgi Yargun Gölünde bozduk. Uluğ İrkin azıcık erle kaçıp gitti. Kül Tigin yirmi altı [35] yaşında iken Kırgıza doğru ordu sevk ettik. Mızrak batımı karı söküp, Kögmen ormanını aşarak yürüyüp Kırgız kavmini uykuda bastık. Kağanı ile Songa ormanında savaştık. Kül Tigin, Bayırkunun ak aygırına

52 22 MUHARREM ERGİN 3 6 binip oplayu tegdi. Bir erig okun urtı, iki erig udu aşuru sançdı. Ol tegdükde Bayırkunung ak adğırığ udlukın sıyu urtı. Kırkız kağanın ölürtümüz, ilin altımız. Ol yılka Tü[rgiş tapa Altun yışığl 37 toğa İrtiş ögüzüg keçe yorıdımız. Türgiş budunuğ uda basdımız. Türgiş kağan süsi Bolçuda otça borça kelti. Sürigüşdümüz. Kül Tigin başğu boz at binip tegdi. Başğu boz k [ ] tutuz[ı]. İkisin öze alduzdı. Anda yana kirip Türgiş kağan buyrukı Az tutukuğ elgin tutdı. Kağanın anda ölürtümüz, ilin altımız. Kara Türgiş budun kop içikdi. Ol budunuğ Tabarda ko[nturtumuz?... ] 39 Soğdak budun iteyin tiyin Yinçü ögüzüg keçe Temir Kapığka tegi süledimiz. Anda kisre Kara Türgiş budun yağı bolmış. Kengeris tapa bardı. Bizirfg sü atı toruk azukı yok erti. Yablak kişi e r[...] 40 alp er bizirige tegmiş erti. Antağ ödke ökünüp Kül Tiginig az erin irtürü itimiz. Uluğ sürigüş sürfgüşmiş Alp Şalçı ak atın binip tegmiş. Kara Türgiş budunuğ anda ölümüş, almış. Yana yorıp...

53 ORHUN ABİDELERİ 23 [36] binip atılarak hücum etti. Bir eri ok ile vurdu, iki eri kovalayıp takip ederek mızrakladı. O hücum ettiğinde, Bayırkunun ak aygırını, uyluğunu kırarak, vurdular. Kırgız kağanını öldürdük, ilini aldık.o yılda Türgişe doğru Altın ormanını [37] aşarak, İrtiş nehrini geçerek yürüdük. Türgiş kavmini uykuda bastık. Türgiş kağanının ordusu Bolçuda ateş gibi, fırtına gibi geldi. Savaştık. Kül Tigin alm beyaz boz ata binip hücum etti. Alm beyaz boz... [38]... tutturdu. İkisini kendisi yakalattı. Ondan sonra tekrar girip Türgiş kağanının buyruku Az valisini elle tuttu. Kağanını orda öldürdük, ilini aldık. Türgiş avam halkı hep tâbi oldu. O kavmi Tabarda kondurduk... [39] Soğd milletini düzene sokayım diye İnci nehrini geçerek Demir Kapıya kadar ordu sevk ettik. Ondan sonra Türgiş avam halkı düşman olmuş. Kengerise doğru gitti. Bizim askerin atı zayıf, azığı yok idi. Kötü kimse er... [40] kahraman er bize hücum etmişti. Öyle bir zamanda pişman olup Kül Tigini az erle eriştirip gönderdik. Büyük savaş savaşmış. Türgiş avam halkını orda öldürm üş, yenm iş. Tekrar yürüyüp...

54 24 MUHARREM ERGÎN Kuzey Yüzü 1 [ ] birle Koşu tutuk birle sürfgüşmiş. Erin kop ölümüş. Ebin barımın [kalı]sız kop kelürti. Kül Tigin yiti otuz yaşıriga Karluk budun erür barur erkli yağı boldı. Tamağ Iduk Başda süıfgüşdümüz. 2 [Kül] Tigin ol sürfgüşde otuz yaşayur erti. Alp Şalçı [ak]ın binip oplayu tegdi. İki erig udu aşuru sançdı. Karlukuğ ölürtümüz, altımız. Az budun yağı boldı. Kara Költe süıfgüşdümüz. Kül Tigin bir Iprk yaşayur erti. Alp Şalçı akın 3 binip oplayu tegdi. Az ilteberig tutdı. Az budun anda yok boldı. Eçim kağan ili kamşağ boltukında budun ilig ikegü boltukında İzgil budun birle süıfgüşdümüz. Kül Tigin Alp Şalçı akın binip 4 o[playu tegd]i. Ol at anda tüş[di]. İzgil [budun] ölti. Tokuz Oğuz budun kentü budunum erti. Teriğri yir bulğakın üçün yağı boldı. Bir yılka biş yolı sürfgüşdümüz.ariğ ilk Toğu Balıkda süıfgüşdümüz. 5 Kül Tigin Azman akığ binip oplayu tegdi. Altı erig sançdı. Sü [t]egişinde yitinç erig kılıçladı. İkinti Kuşalğukda Ediz birle süıfgüşdümüz. Kül Tigin Az yağızın binip oplayu tegip bir erig sançdı.

55 ORHUN ABİDELERİ 25 Kuzey yüzü [1] [...] ile, Koşu vali ile savaşmış. Askerini hep öldürmüş. Evini, malını eksiksiz hep getirdi. Kül Tigin yirmi yedi yaşına gelince Karluk kavmi hür ve müstakil iken düşman oldu. Tamag Iduk Başta savaştık. [2] Kül Tigin o savaşta otuz yaşında idi. Alp Şalçı ata binip atılarak hücum etti. îki eri takip edip kovalayarak mızrakladı. Karluku öldürdük, yendik. Az milleti düşman oldu. Kara Gölde savaştık. Kül Tigin otuz bir yaşında idi. Alp Şalçı akına [3 ] binip atılarak hücum etti. Az ilteberini tuttu. Az milleti orda yok oldu. Amcam kağanın ili sarsdığmda; millet, hükümdar ikiye ayrıldığında; îzgil milleti ile savaştık. Kül Tigin Alp Şalçı akına binip [4] atılarak hücum etti. O at orda düştü. İzgil milleti öldü. Dokuz.Oğuz milleti kendi milletim idi. Gök, yer bulandığı için düşman oldu. Bir yılda beş defa savaştık. En önce Togu Balıkta savaştık. [5] Kül Tigin Azman akma binip atılarak hücum etti. Altı eri mızrakladı. Askerin hücumunda yedinci eri kılıçladı. İkinci olarak Kuşalgukta Ediz ile savaştık. Kül Tigin Az yağızına binip, atılarak hücum edip bir eri mızrakladı.

56 26 MUHARREM ERGİN 6 Tokuz erig eğire tokıdı. Ediz budun anda ölti. Üçünç Bo[lçu]da Oğuz birle sürigüşdiimüz. Kül Tigin Azman akığ binip tegdi, sançdı. Süsin sançdımız, ilin altımız. Törtünç Çuş başında süıfgüşdümüz. Türk 7 budun adak kamşatdı. Yablak bo[ldaç]ı erti. Oza [k]elmiş süsin Kül Tigin ağıtıp Torfgra bir oğuş alpağu on erig Tonga Tigin yoğında eğirip ölürtümüz. Bişinç Ezginti Kadızda Oğuz birle süıfgüşdümüz. Kül Tigin 8 Az yağızın binip tegdi. İki erig sançdı. b[alıkk]a b[as]ıkdı. Ol sü anda ö[lti]. Amğa korğan kışlap yazıriga Oğuzğaru sü taşıkdımız. Kül Tigin ebig başlayu kıt[t]ımız. Oğuz yağı orduğ basdı. Kül Tigin 9 ögsüz akın binip tokuz eren sançdı, orduğ birmedi. Ögüm katun ulayu öglerim ekelerim kelirigünüm kunçuylarım bunça yime tirigi kürig boldaçı erti, ölügi yurtda yolta yatu kaldaçı ertigiz. 10 Kül Tigin yok erser, kop ölteçi ertigiz. İnim Kül Tigin kergek boldı. Özüm sakındım. Körür közüm körmez teg, bilir biligim bilmez teg boldı. Özüm sakındım.1 Öd terfgri yaşar. Kişi oğlı kop ölgeli törümiş. 1 ve deyamı (veya) sıkındım

57 ORHUN ABİDELERİ 27 [6] Dokuz eri çevirerek vurdu. Ediz kavmi orda öldü. Üçüncü olarak Bolçuda Oğuz ile savaştık. Kül Tigin Azman akma binip hücum etti, mızrakladı. Askerini mızrakladık, ilini aldık. Dördüncü olarak Çuş başında savaştık. Türk [7] milleti ayak titretti. Perişan olacaktı. İlerleyip gelmiş ordusunu Kül Tigin püskürtüp, Tongradan bir boyu, yiğit on eri Tonga Tigin mateminde çevirip öldürdük. Beşinci olarak Ezginti Kadızda Oğuz ile savaştık. Kül Tigin [8] Az yağızına binip hücum etti. İki eri mızrakladı, çamura soktu. O ordu orda öldü. Amga kalesinde kışlayıp ilk baharında Oğuza doğru ordu çıkardık. Kül Tigini evin başında bırakarak, müdafaa tedbiri aldık. Oğuz düşman, merkezi bastı. Kül Tigin [9] öksüz akına binip dokuz eri mızrakladı, merkezi vermedi. Annem hatun ve analarım, ablalarım, gelinlerim, prenseslerim, bunca yaşayanlar cariye olacaktı, ölenler yurtta yolda yatıp kalacaktınız. [10] Kül Tigin olmasa hep ölecektiniz. Küçük kardeşim Kül Tigin vefat etti. Kendim düşünceye daldım.1 Görür gözüm görmez gibi, bilir aklım bilmez gibi oldu. Kendim düşünceye daldım. Zamanı Tanrı yaşar. İnsan oğlu hep ölmek için türemiş. 1 ve devamı (veya) üzüldüm, mateme gark oldum.

58 28 MUHARREM ERGÎN 11 Ança sakındım. Közde yaş kelser tıda körfgülte sığıt kelser yanduru sakındım. Katığdı sakındım. İki şad ulayu ini yigünüm oğlanım beglerim budunum közi kaşı yablak boldaçı tip sakındım. Yoğçı sığıtçı Kıtariy Tatabı budun başlayu 12 Udar sengün kelti. Tabğaç kağanda İsiyi Likeng kelti. Bir tümen ağı altun kümüş kergeksiz kelürti. Tüpüt kağanda bölün kelti. Kurıya kün batsıkdakı Soğd Berçik er Bukarak uluş budunda Enik sengün Oğul Tarkan kelti. 13 On ok oğlum Türgiş kağanda Makaraç tamğaçı Oğuz Bilge Tamğaçı kelti. Kırkız kağanda Tarduş İnançu Çor kelti. Bark itgüçi bediz yaratığma bitig taş itgüçi Tabğaç kağan çıkanı Çaıfg sengün kelti. Kuzey - doğu Yüzü 1 Kül Tigin korfy yılka yiti yigirmike uçdı. Tokuzunç ay yiti otuzka yoğ ertürtümüz. Barkın bedizin bitig taş[ın] biçin yılka yitinç ay yiti otuzka kop alkd[ımı]z. Kül Tigin ö[zi?] kırk artuk[ı y]iti yaşııfg[a] bulıt bust[adı]... bunça bedizçig Tuygut ilteber kelü[r]ti.

59 ORHUN ABİDELERİ 29 [11] Öyle düşünceye daldım. Gözden yaş gelse mani olarak, gönülden ağlamak gelse geri çevirerek düşünceye daldım. Müthiş düşünceye daldım. İki şadın ve küçük kardeş yeğenimin, oğlumun, beylerimin, milletimin gözü kaşı kötü olacak diyip düşünceye daldım. Yasçı, ağlayıcı olarak Kıtay, Tatabı milletinden başta [12] Udar general geldi. Çin kağanından İsiyi Likeng geldi. On binlik hazine, altın, gümüş fazla fazla getirdi. Tibet kağanından vezir geldi. Batıda gün batısındaki Soğd, İranlı, Buhara ülkesi halkından Enik general, Oğul Tarkan geldi. [13] On Ok oğlum Türgiş kağanından Makaraç mühürdar, Oğuz Bilge mühürdar geldi. Kırgız kağanından Tarduş İnançu Çor geldi. Türbe yapıcı, resim yapan, kitâbe taşı yapıcısı olarak Çin kağanının yeğeni Çang general geldi. Kuzey - doğu Yüzü [1] Kül Tigin koyun yılında on yedinci günde uçtu. Dokuzuncu ay, yirmi yedinci günde yas töreni tertip ettik. Türbesini, resim ini,1 kitâbe taşını maymun yılında yedinci ay, yirmi yedinci günde hep bitirdik. Kül Tigin kendisi kırk yedi yaşında bulut çöktürdü... Bunca resimciyi Tuygut vali getirdi. 1 (veya) heykelini.

60 30 MUHARREM ERGİN Güney doğu Yüzü 1 Bunça bitig bitigme Kül Tigin atisi Yol[l]uğ Tigin bitidim. Yigirmi kün olurup bu taşka bu tamka kop Yol[l]uğ Tigin bitidim. Iğar oğlanııfgızda tayğunuriguzda yigdi igidür ertigiz. Uça bardığız. Tengr[ide] tirigdekiçe... Güney - batı Yüzü.1 Kül Tiginirfg altunm kümüşin ağışın barımın tör[t birig?] yılk[ıs]ın ayığma Tuyğut bu... begim tigin yügerü terig[ri... ] taş bitidim. Yol[l]uğ Tigin. Batı Yüzü 1 Kurıdın [S]oğud örti. İnim Kül Tigin... üçün öl[ü yitü?] işig küçüg birtük üçün Türk Bilge Kağan ayukıka inim Kül Tiginig küzedü olurtum. Inançu Apa Yarğan Tarkan atığ [b]irtim. [An]ı ögtürt[iim].

61 ORHUN ABİDELERİ 31 Güney - doğu Yüzü [1] Bunca yazıyı yazan Kül Tiginin yeğeni Yollug Tigin, yazdım. Yirmi gün oturup bu taşa, bu duvara hep Yollug Tigin, yazdım. Değerli oğlunuzdan, evlâdınızdan çok daha iyi beslerdiniz. Uçup gittiniz. Gökte hayattaki g ib i... Güney - batı Yüzü [1] Kül Tiginin altınını, gümüşünü, hâzinesini, servetini, dört binlik at sürüsünü idare eden Tuygut bu... Beyim prens yukarı gök... taş yazdım. Yollug Tigin. Batı Yüzü [1] Batıdan Soğd baş kaldırdı. Küçük kardeşim Kül Tigin... için, öle yite işi gücü verdiği için, Türk Bilge Kağanı, nezaret etmek üzere, küçük kardeşim Kül Tigini gözeterek oturdum. İnançu Apa Yargan Tarkan adını verdim. Onu övdürdüm.

62 32 MUHARREM ERGİN 2. BİLGE KAĞAN ÂBİDESİ METİN Doğu Yüzü 1 Terîgri teg Terîgri yaratmış Türk Bilge Kağan sabim: Kaıfgım Türk Bilge [Kağan... ]ti Sir Tokuz Oğuz İki Ediz kerekülüg begleri budum [... Tü]rk teng[ri... ] 2 üze kağan olurtum. Olurtukuma ölteçiçe sakınığma Türk begler budun ögirip sebinip torfgtamış közi yügerü körti. Bödke özüm olurup bunça ağır törüg tört buluıfgdakı [... ]dim. Üze kök terîgri as [ra yağız yir kılındukda ikin ara kişi oğlı kılınmış]. 3 Kişi oğlında üze eçüm apam Bumın Kağan İstemi Kağan olurmış. Olurupan Türk budunuıfg ilin törüsin tuta birmiş, iti birmiş. Tört bulurig kop yağı ermiş. Sü sülepen tört buluıfgdakı budunuğ [kop almış, kop baz kılmış]. Başlığığ [yü]kündürmüş, tizlig[ig sökürmiş. İlgerü Kadırkan yışka tegi kirü] 4 Temir Kapığka tegi kondurmış. İkin ara idi oksuz Kök Türk iti ança olurur ermiş. Bilge kağan ermiş, alp kağan ermiş. Buyrukı bilge ermiş erinç, alp ermiş erinç. Begleri yime budum [yime tüz ermiş. Anı] üçün ilig ança tutmış erinç. İlig tutup törü[g itmiş. Ozi ança kergek bolmış].

63 ORHUN ABİDELERİ BİLGE KAĞAN ÂBİDESİ TERCÜM E Doğu Yüzü [1] Tanrı gibi Tanrı yaratmış Türk Bilge Kağanı, sözüm: Babam Türk Bilge Kağanı... Sir, Dokuz Oğuz, İki Ediz çadırlı beyleri, milleti... Türk tanrısı [2] üzerinde kağan oturdum. Oturduğumda ölecek gibi düşünen Türk beyleri, milleti memnun olup sevinip, yere dikilmiş gözü yukarı baktı. Bu zamanda kendim oturup bunca ağır töreyi dört taraftaki... dim. Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi arasında insan oğlu kılınmış. [3] İnsan oğlunun üzerine ecdadım Bumın Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk milletinin ilini, töresini tutu vermiş, düzene soku vermiş. Dört taraf hep düşman imiş. Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış, hep tâbi kılmış. Başlıya baş eğdirmiş, dizliye dik çöktürmüş. Doğuda Kadırkan ormanına kadar, batıda [4] Demir Kapıya kadar kondurmuş. İkisi arasında pek teşkilâtsız Gök Türkü düzene sokarak öylece oturuyormuş. Bilgili kağan imiş, cesur kağan imiş. Buyruku bilgili imiş tabiî, Cesur imiş tabiî. Beyleri de milleti de doğru imiş. Onun için ili öylece tutmuş tabiî. İli tutup töreyi düzenlemiş. Kendisi öylece vefât etmiş.

64 34 MUHARREM ERGİN 5 Yoğçı sığıtçı öngre kün toğsıkdakı Bökli çöl [1] üg il Tabğaç Tüpüt Apar Purum Kırkız Üç Kurıkan Otuz Tatar Kıtariy Tatabı bunça budun kelipen sığtamış, yoğlamış. Antağ külüg kağan er[miş. Anda kisre inişi kağan bolmış eri]nç. Oğlıtı kağan bolmış erinç. Anda [kisre inişi eçisin teg] 6 kılınmaduk erinç, oğlı karfgin teg kılınmaduk erinç. Biligsiz kağan olurmış erinç, yablak kağan olurmış erinç. Buyrukı yime biligsiz ermiş erinç, yablak ermiş erinç. Begleri budum tüzsüz üçün Tabğaç budun tebliğin kürlügin [üçün armakçıs]m üçün inili [eçili kiıfgşürtükin üçün begli budunluğ] 7 yorfgşurtukm üçün Türk budun illedük ilin ıçğmu idmiş kağanladuk kağanın yitürü idmiş. Tabğaç budunka beglik un oğlm kul kıltı, işilik kız oğlın kürig kıldı. Türk begler Türk atın ıtı. Tab[ğaçğı] begler Tabğaç at[ın tutupan Tabğaç kağanka körmiş. Elig yıl] 8 işig küçüg birmiş. İlgerü kün toğsık[k]a Bökli kağanka tegi süleyü birmiş. Kurığaru Temir Kapığka süleyü birmiş. Tabğaç kağanka ilin törüsin alı birmiş. Türk kara kamağ budun ança timiş: İllig budun [ertim, ilim amtı kanı, kimke ilig kazğanur men tir ermiş].

65 ORHUN ABİDELERİ 35 [5] Yasçı, ağlayıcı, doğuda gün doğusundan Bökli Çöllü halk, Çin, Tibet, Avar, Bizans, Kırgız, Üç Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı, bunca millet gelip ağlamış, yas tutmuş. Öyle ünlü kağan imiş. Ondan sonra küçük kardeşi kağan olmuş tabiî, oğulları kağan olmuş tabiî. Ondan sonra küçük kardeşi büyük kardeşi gibi [6] kılınmamış olacak, oğlu babası gibi kılınmamış olacak. Bilgisiz kağan oturmuştur, kötü kağan oturmuştur. Buyruku da bilgisizmiş tabiî, kötü imiş tabiî. Beyleri, milleti ahenksiz olduğu için, aldatıcı olduğu için, Çin milleti hilekâr ve sahtekâr olduğu için, küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine düşürdüğü için, bey ve milleti [7] karşılıklı çekiştirttiği için, Türk milleti il yaptığı ilini elden çıkarmış, kağan yaptığı kağanını kaybedi vermiş. Çin milletine beylik erkek evlâdını kul kıldı, hanımlık kız evlâdını cariye kıldı. Türk beyler Türk adını bıraktı. Çinli beyler Çin adını tutarak, Çin kağanına itaat etmiş. Elli yıl [8] işi gücü vermiş. Doğuda gün doğusunda Bökli kağana kadar ordu sevk edi vermiş. Batıda Demir Kapıya ordu sevk edi vermiş. Çin kağanına ilini, töresini alı vermiş.türk halk kitlesi şöyle demiş: İlli millet idim, ilim şimdi hani, kime ili kazanıyorum der imiş.

66 36 MUHARREM ERGÎN 9 Kağanlığ budun ertim, kağanım kanı. Ne kağanka işig küçüg birür men tir ermiş. Ança tip Tabğaç kağanka yağı bolmış. Yağı bolup itinli yaratunu umaduk yana içikmiş. Bunça işig küçüg birtükgerü sakınmatı Türk budunuğ ölür[eyin, uruğsır]atayın tir ermiş. Yokadu barır ermiş. Üze 10 Türk teıfgrisi ıduk yiri subı ança itmiş erinç. Türk -budun yok bolmazun tiyin budun bolçun tiyin karfgım İltiriş kağanığ ögüm İlbilge Katunuğ teıfgri. töpüsinde tutup yügerü kötürti erinç. Karfgım kağan yiti yigirmi erin [taşıkmış. Taşra yorıyur tiyin kü eşidip balıkdakı tağıkmış, tağdakı ] 11 inmiş. Tirilip yitmiş er bolmış. Terfgri küç birtük üçün karfgım kağan süsi böri teg ermiş, yağısı korfy teg ermiş. İlgerü kurığaru sülep tirmiş, kubratmış. Kamağı yiti yüz er bolmış. Yiti yüz er bolup [ilsiremiş kağansıramış budunuğ kürfgedm iş kuladmış budu]nuğ Tü[rk tö]rüsin [ıçğınmış] 12 budunuğ eçüm apam törüsinçe yaratmış boşğurmış. Tölis Tarduş budunuğ anda itmiş. Yabğuğ şadığ anda birmiş. Biriye Tabğaç budun yağı ermiş. Yırıya Baz Kağan, Tokuz Oğuz budun yağı ermiş. Kı[rkız Kurıkan Otuz Tatar Kıtany Tatabı kop yağı ermiş. Ka]rfgım [kağan bunça... lark artukı]

67 ORHUN ABİDELERİ 37 [9] Kağanlı millet idim, kağanım hani, ne kağana işi, gücü veriyorum der imiş. Öyle diyip Çin kağanına düşman olmuş. Düşman olup, kendisini tanzim ve tertip edemediğinden, yine tâbi olmuş. Bunca işi, gücü vermediğini düşünmeden, Türk milletini öldüreyim, kökünü kurutayım der imiş. Yok olmaya gidiyormuş. Yukarıda [10] Türk Tanrısı, mukaddes yeri, suyu öyle tanzim etmiştir. Türk milleti yok olmasın diye, millet olsun diye, babam İltiriş kağanı, annem İlbilge Hatunu göğün tepesinden tutup yukarı kaldırmıştır. Babam kağan on yedi erle dışarı çıkmış. Dışarı yürüyor diye ses işitip şehirdeki dağa çıkmış, dağdaki [11] inmiş. Toplanıp yetmiş er olmuş. Tanrı kuvvet verdiği için, babam kağanın askeri kurt gibi imiş, düşmanı koyun gibi imiş. Doğuya batıya asker sevk edip toplamış, yığmış. Hepsi yedi yüz er olmuş. Yedi yüz er olup ilsizleşmiş, kağansızlaşmış milleti, cariye olmuş, kul olmuş milleti, Türk töresini bırakmış [12] milleti, ecdadımın töresince yaratmış, yetiştirmiş. Tölis, Tarduş milletini orda tanzim etmiş. Yabguyu, şadı orda vermiş. Güneyde Çin milleti düşman imiş. Kuzeyde Baz Kağan, Dokuz Oğuz kavmi düşman imiş. Kırgız, Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı hep düşman imiş. Babam kağan bunca... kırk

68 38 MUHARREM ERGİN 13 yiti yolı sülemiş, yigirmi sürfgüş sürigüşmiş. Terîgri yarlıkaduk üçün illigig ilsiretmiş, kağanlığığ kağansıratmış, yağığ baz kılmış, tizligig sökürmiş, başlığığ yükündürmiş. Kangım kağan [ança ilig törüg kazğanıp uça barmış]. Kangım [kağanka] baş[lay]u Baz Kağanığ balbal [tikmiş. Kangım] 14 kağan uçdukda özüm sekiz yaşda kaltım. Ol törüde üze eçim kağan olurtı. Olurupan Türk budunuğ yiçe itdi, yiçe igit[t]i. Çığariyığ bay kıldı, azığ öküş kıldı. Eçim kağan olurtuk[d]a özüm tigin erk[... ]iy [... ] terfgri [yarlıkaduk üçün] 15 tört yigirmi yaşımka Tarduş budun üze şad olurtum. Eçim kağan birle ilgerü Yaşıl ögüz Şanturig yazıka tegi süledimiz. Kurığaru Temir Kapığka tegi süledimiz. Kögmen aşa Kırkız yirirfge tegi s[üledimiz. Kamağı biş] otuz sü[ledimiz. üç yigirmi sürigüşdümüz. İlligig ilsiretdimiz. kağanlığığ kağansıratdımız, Tizligig] 16 sökürtümüz, başlığığ yükündürtümüz. Türgiş kağan Türk[üm] budunum erti. Bilmedükin üçün biziıfge yaıfgıldukın yazındukm üçün kağanı ölti, buyrukı begleri yime ölti. On Ok budun emgek körti. Eçfümiz apamız tutmış yir sub idi]siz kalmazun [tiyin Az budunuğ itip yaratıp... Bars Beg]

69 ORHUN ABİDELERİ 39 [13] yedi defa ordu sevk etmiş, yirmi savaş yapmış. Tanrı lütfettiği için illiyi ilsizletmiş, kağanlıyı kağansızlatmış, düşmanı tâbi kılmış, dizliye diz çöktürmüş, başlıya baş eğdirmiş. Babam kağan öylece ili, töreyi kazanıp, uçup gitmiş. Babam kağan için ilkin Baz Kağanı balbal olarak dikmiş. Babam [14] kağan uçtuğunda kendim sekiz yaşında kaldım. O töre üzerine amcam kağan oturdu. Oturarak Türk milletini tekrar tanzim etti, tekrar besledi. Fakiri zengin kıldı, azı çok kıldı. Amcam kağan oturduğunda kendim prens... Tanrı buyurduğu için [15] on dört yaşımda Tarduş milleti üzerine şad oturdum. Amcam kağan ile doğuda Yeşil Nehire, Şantung ovasına kadar ordu sevk ettik. Batıda Demir Kapıya kadar ordu sevk ettik. Kögmeni aşarak Kırgız ülkesine kadar ordu sevk ettik. Yekun olarak yirmi beş defa ordu sevk ettik, on üç defa savaştık. İlliyi ilsizleştirdik, kağanlıyı kağansızlaştırdık. Dizliye [16] diz çöktürdük, başlıya baş eğdirdik. Türgiş kağanı Türküm, milletim idi. Bilmediği için, bize karşı yanlış hareket ettiği, ihanet ettiği için kağanı öldü, buyruku, beyleri de öldü. On Ok kavmi eziyet gördü. Ecdadımızın tutmuş olduğu yer, su sahipsiz kalmasın diye Az milletini tanzim ve tertip edip... Bars bey

70 40 MUHARREM ERGİN 17 erti. kağan atığ bunda biz birtimiz. Siriğilim kunçuyuğ birtimiz. Özi yazındı, kağanı ölti, budum kürfg kul boldı. Kögmen yir sub idisiz kalmazun tiyin Az Kırkız budunug i[tip] yaratıp keltimiz. Sürfğüşdümüz. [... ilin yana birtimiz. İlgerü] Kadırkan y[ışığ aşa] b[udunu]ğ ança [kondurtumuz, ança itdimiz. Kurığaru] 18 Kengü Tarbanka tegi Türk budunuğ ança kondurtumuz, ança itdimiz. Ol ödke kul kulluğ kürfg kürfglüg bolmış erti. înisi eçisin bilmez erti, oğlı karfgın bilmez erti. Ança kazğanmış ança itmiş ilim[iz törümüz erti. Türk Oğuz begleri bud]un eşid: Üze terfgri basma[sar asra] yir telinmeser 19 Türk budun diriğin törüriğün kim artatı udaçı [ert]i? Türk budun ertin, ökün! Küregüriğün üçün igidmiş kağanırfga ermiş [barmış edgü] diriğe kentü yarfgıldığ, yablak kigürtüg. Yaraklığ kandın kelip yariya iltdi? Süriğüglüg kandın [kelipen] süre [iltdi? Iduk Ötüken yı]ş budun bardığ. İlgerü [barığma] bardığ. Kurığaru 20 barığma bardığ. Barduk yirde edgiig ol erinç: [Kanı]riğ ögüzçe yügürti. Süriğüküg tağça yatdı. Beglik un oğlıriğın kul kıldığ. [İşilik kız oğluriğın] kürfg kıldığ. Ol bilmedükügün üçün yablakıriğm üçün eçim kağan uça bardı. Başlayu Kırkız kağan[ığ balbal tikdim]. Türk budun atı küsi yok bolmazun tiyin kariğım kağanığ

71 ORHUN ABİDELERİ 41 [17] idi. Kağan adını burda biz verdik Kız kardeşim prensesi verdik. Kendisi ihanet etti, kağanı öldü, milleti cariye, kul oldu. Kögmenin yeri, suyu sahipsiz kalmasın diye Az, Kırgız milletini tanzim ve tertip edip geldik. Savaştık... ilini geri verdik. Doğuda Kadırkan ormanını aşarak milleti öyle kondurduk, öyle düzene soktuk. Batıda [18] Kengü Tarhana kadar Türk milletini öyle kondurduk, öyle düzene soktuk. O zamanda kul kullu, cariye cariyeli olmuştu. Küçük kardeş büyük kardeşini bilmezdi, oğlu babasını bilmezdi. Öyle kazanılmış, öyle düzene sokulmuş ilimiz, töremiz vardı. Türk, Oğuz beyleri, milleti işit:,üstte gök basmasa, altta yer delinmese, [19] Türk milleti, ilini, töreni kim bozabilecekti? Türk milleti, vaz geç, pişman ol! Disiplinsizliğinden dolayı, beslemiş olan kağanına, hür ve müstakil iyi iline karşı kendin hata ettin, kötü hâle soktun. Silâhlı nereden gelip dağıtarak gönderdi? Mızraklı nereden gelerek sürüp gönderdi? Mukaddes Ötüken ormanının milleti, gittin! Doğuya giden, gittin! Batıya, [20] giden, gittin! Gittiğin yerde hayrın şu olmalı: Kanın nehir gibi koştu. Kemiğin dağ gibi yattı. Beylik erkek evlâdını kul kıldın. Hanımlık kız evlâdını cariye kıldın. O bilmemenden dolayı, kötülüğün yüzünden amcam kağan uçup gitti. Önce Kırgız kağanım balbal olarak diktim. Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, babam kağanı,

72 42 MUHARREM ERGİN 21 ögüm katunuğ kötürügme terigri il birig[me te]ngri Türk budun atı küsi yok bolmazun tiyin özümün ol terigri kağan olurt[dı erinç. Nerfg] yılsığ budunda üze olurmadım. İçre aşsız taşra tonsuz yabız yablak budunda [üze olurtum]. [İnim Kül Tijgin iki şad inim Kül Tigin [birle] sözleşdimiz. [Kaıfgımız] 22 eçimiz kazğanmış budun atı küsi yok bo[lmaz]un tiyin, Türk budun üçün tün udımadım. Küntüz olurmadım. İnim [Kül Tigin birle iki şad] birle ölü yitü kazğandım. Ança kazğanıp biriki budunuğ ot sub kılmadım. Men [özüm kağan olurtukuma] yir sayu barmış bu [dun y adağın yalıngın?] ölü yitü [yana] 23 kelti. Budunuğ igideyin tiyin yırığaru Oğuz budun tapa ilgerü Kıtariy Tatabı [bu]dun tapa birigerü Tabğaç tapa iki yigir[mi süledim...] sürfgüşdüm. Anda kisre terigri yarlıkaduk üçün kutum ülügüm bar üçün ölteçi budunuğ [tirgür]ü igit[t]im. Yalııfg budunuğ tonluğ kıldım. Çığariy bud[unuğ] bay lp[ldım]. 24 Az budunuğ öküş kıldım. Iğar illigde ı[ğar] kağanlığda yig kıldım. Tört bulurfgdakı budunuğ kop baz kıldım, yağışız kıldım. Kop mariga körti. Yiti yigirmi yaşıma Taıfgut tapa süledim. Tarigut budunuğ bozdum. Oğlın yo[tuz]m yılkısın barımın anda altım. Sekiz yegirmi yaşıma Altı Ç[ub Soğdak]

73 ORHUN ABİDELERİ 43 [21] annem hatunu yükselten Tanrı, il veren Tanrı, Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, kendimi o Tanrı kağan oturttu tabiî. Varlıklı, zengin millet üzerine oturmadım. İçte aşsız, dışta elbisesiz; düşkün, perişan millet üzerine oturdum. Küçük kardeşim Kül Tigin, iki şad, küçük kardeşim Kül Tigin ile konuştuk. Babamızın, [22] amcamızın kazanmış olduğu milletin adı sanı yok olmasın diye Türk milleti için gece uyuyamadım, gündüz oturmadım. Küçük kardeşim Kül Tigin ile, iki şad ile öle yite kazandım. Öyle kazanıp bütün milleti ateş, su kılmadım. Ben kendim kağan oturduğumdan her yere gitmiş olan millet yaya olarak, çıplak olarak, öle yite geri [23] geldi. Milleti besleyeyim diye kuzeyde Oğuz kavmine doğru; doğuda Kıtay, Tatabı kavmine doğru; güneyde Çine doğru on iki defa ordu sevk ettim... savaştım. Ondan sonra Tanrı buyurduğu için, devletim, kısmetim var olduğu için, ölecek milleti diriltip besledim. Çıplak milleti elbiseli kıldım. Fakir milleti zengin kıldım. [24] Az milleti çok kıldım. Değerli illiden, değerli kağanlıdan daha iyi kıldım. Dört taraftaki milleti hep tâbi kıldım, düşmansız kıldım. Hep bana itaat etti. On yedi yaşımda Tanguta doğru ordu sevk ettim. Tangut milletini bozdum. Oğlunu, karısını, at sürüsünü, servetini orda aldım. On sekiz yaşımda _ Altı Çub Soğdaka

74 44 MUHARREM ERGİN 25 tapa süledim. Budunuğ anda bozdum. Tab[ğaç 0]riğ tutuk biş tümen sü kelti. Iduk Başda sürfgüşdüm. Ol süg anda yok kıldım.1 Yigirmi yaşıma Basmıl Iduk [Ku]t oğuşum budun erti, arkış ıdmaz tiyin süledim. K[... ]m içgertim, kalırfg[ın] ebirü kelürtüm. İki otuz yaşıma Tabğaç 26 tapa süledim. Çaça serigün sekiz tümen [sü] birle sürfgüşdüm. Süsin anda ölürtüm. Altı otuz yaşıma Çik budun Kırkız birle yağı boltı. Kem keçe Çik tapa süledim. Örpente süngüşdüm. Süsin sançdım. Az [b]u[dunuğ altıjm. [... içjgertim. Yiti o[tuz yaşım] a Kırkız tapa süledim. Sürfgüg batımı 27 karığ söküpen Kögmen yışığ toğa yo[rıp] Kırkız budunuğ uda basdım. Kağanın birle Sorfga yışda süngüşdüm. Kağanın ölürtüm, ilin anda altım. Ol yılka Türgiş tapa Altun yışığ aşa [İı*]tiş ögüzüg keçe yorı[dım. Türgiş budunuğ uda] basdım. Türgiş kağan süsi otça borça kelti. 28 Bolçuda süıfgüşdümüz. Kağanın yabğu[sı]n şadın anda ölürtüm. İlin anda altım. Otuz yaşıma Biş Balık tapa süledim. Altı yolı süngüşdüm. [... sü]sin kop ö[lü]rtüm Anda içreki ne kişi tin[... ]i yok [boldajçı er[ti... ]a okığalı kelti. Biş Balık anı üçün ozdı. Otuz artukı 1 kışdım

75 ORHUN ABİDELERİ 45 [25] doğru ordu sevk ettim. Milleti orda bozdum.çinli Ong vali, elli bin asker geldi. Iduk Başta savaştım. O orduyu orda yok ettim. Yirmi yaşımda, Basmıl Iduk Kut soyumdan olan kavim idi, kervan göndermiyor diye ordu sevk ettim. K... m tâbi kıldım, malını çevirip getirdim. Yirmi iki yaşımda Çine [26] doğru ordu sevk ettim. Çaça general, seksen bin asker ile savaştım. Askerini orda öldürdüm. Yirmi altı yaşımda Çik kavmi Kırgız ile beraber düşman oldu. Kemi geçerek Çike doğru ordu sevk ettim. Örpende savaştım. Askerini mızrakladım. Az milletini aldım... tâbi kıldım. Yirmi yedi yaşımda Kırgıza doğru ordu sevk ettim. Mızrak batımı [27] karı söküp, Kögmen ormanını aşarak yürüyüp Kırgız kavmini uykuda bastım. Kağanı ile Songa ormanında savaştım. Kağanını öldürdüm, ilini orda aldım. O yılda Türgişe doğru Altın ormanını aşarak İrtiş nehrini geçip yürüdüm. Türgiş kavmini uykuda bastım. Türgiş kağanının ordusu ateş gibi, fırtına gibi geldi. [28] Bolçuda savaştık. Kağanını, yabgusunu, şadını orda öldürdüm. İlini orda aldım. Otuz yaşımda Beş Balıka doğru ordu sevk ettim. Altı defa savaştım... askerini hep öldürdüm. Onun içindeki ne kadar insan... yok olacaktı... çağırmak için geldi. Beş Balık onun için kurtuldu. Otuz

76 46 MUHARREM ERGİN 29 bir yaşıma Karluk budun burfgsuz [er]ür barur erkli yağı boldı. Tamağ Iduk Başda sürigüşdümiz. Karluk budunuğ ölürtüm, anda altım[... Bas]mıl kara [... bud... ] Karluk budun tir[ilip kelti... ]m ö[lürtüm].t[okuz Oğu]z menirfg budunum erti. Teriğri yir bulğakın üçün ödiriğ[e] 30 küni tegdük üçün yağı boldı. Bir yılka tört yolı süriğüşdüm. Arfg ilki Toğu Balıkda süriğüşdüm. Toğla ögüzüg yüzüti keçip süsi [... ]. İkinti Andırğuda süriğüşdüm. Süsin sançdım. [... Üçünç Çuş başında sü]riğüşdüm. Türk budun adak kamşat[t]ı, yablak 31 boldaçı erti. Oza yariya keligme süsin ağıt[t]ım. Öküş ölteçi anda tirilti. Anda Torfğra yılpağutı bir oğuşuğ Toriğa Tigin yoğ[mda] eğire tokıdım. Törtünç Ezginti Kadızda süriğüşdüm. Süsin anda sançdım, yabrıtdım [...] yarbıt[... yaşı]ma Amğı korğan kışladıkda yut boldı. Yazıriğa 32 Oğuz tapa süledim. îlki sü taşıkmış erti, ikin sü ebde erti. Üç Oğuz süsi basa kelti. Yadağ yabız boldı tip alğalı kelti. [Sıriğjar süsi ebig barkığ yulığalı bardı, sıriğar süsi süriğüşgeli kelti. Biz az ertimiz, yabız ertimiz' Oğ[uz... ]t yağ[ı... teriğri] küç birtük üçün anda sançdım,

77 ORHUN ABİDELERİ 47 [29] bir yaşımda Karluk milleti sıkıntısız, hür ve serbest iken, düşman oldu. Tamag Iduk Başta savaştım. Karluk milletini öldürdüm, orda aldım... Basmıl kara... Karluk milleti toplanıp geldi... m, öldürdüm. Dokuz Oğuz benim milletim idi. Gök, yer bulandığı için, ödüne [30] kıskançlık değdiği için düşman oldu. Bir yılda dört defa savaştım: En önce Togu Balıkta savaştım. Togla nehrini yüzdürerek geçip ordusu... İkinci olarak Andırguda savaştım. Askerini mızrakladım... Üçüncü olarak Çuş başında savaştım. Türk milleti ayak titretti, perişan [31] olacaktı. İlerleyip yayarak gelen ordusunu püskürttüm. Çok ölecek orda dirildi. Orda Tongra yiğiti bir boyu Tonga Tigin mateminde çevirip vurdum. Dördüncü olarak Ezginti Kadızda savaştım. Askerini orda mızrakladım, yıprattım...yıprat... Otuz iki yaşımda Amgı kalesinde kışladıkta kıtlık oldu. İlk baharında [32] Oğuza doğru ordu sevk ettim. İlk ordu dışarı çıkmıştı, ikinci ordu merkezde idi. Üç Oğuz ordusu basıp geldi. Yaya, kötü oldu diyip yenmek için geldi. Bir kısım ordusu evi barkı yağma etmek için gitti, bir kısım ordusu savaşmak için geldi. Biz az idik, kötü durumda idik. Oğuz... düşman... Tanrı kuvvet verdiği için orda mızrakladım,

78 48 MUHARREM ERGÎN 33 yariydim. Terfgri] yarlıkaduk üçün men kazğanduk üçün Türk budun kazğ[anmış eri]nç. Men iniligii bunça başlayu kazğanm[asa]r Türk budun ölteçi erti, yok [bolda]çı erti. [Türk] begler [budun anç]a sakınırig, ança bilirfg. Oğuz bu [dun... ]d ıdmayın tiyin süle[dim]. 34 Ebin barkın bozdum. Ofğuz] budun Tokuz Tatar birle tirilip kelti. Ağuda iki uluğ sürfgüş sürfgüşdüm. Süsin [boz]dum. İlin anda altım. Ança kazğan[ıp... terfgri] yarlıkaduk üçün ö[züm] otuz artukı ü[ç yaşıma... ]uk erti. Ödsig ötülüg küç 35 igidmiş al[p kağanıtfga ya]rfgıldı. Üze Terfgri ıduk yir sub [eçim ka]ğan kut taplamadı erinç. Tokuz Oğuz budun yirin subın ıdıp Tabğaçğaru bardı. Tabğaç [... ] bu yirde kelti. İgideyin tiyin sak[ınıp... ] budun [... ] 36 yazukla[... bi]riye Tabğaçda atı kiisi yok boldı. Bu yirde manga kul boldı. Men özüm kağan olurtukum üçün Türk budunuğ [... ]ı kılmadım. [İlig] törüg yigdi kazğandım. Id [... ] tirilip yı[.. ]

79 ORHUN ABİDELERİ 49 [33] dağıttım. Tanrı bahşettiği için, ben kazandığım için Türk milleti kazanmıştır. Ben küçük kardeşimle beraber böyle başa geçip kazanmasam Türk milleti ölecekti, yok olacaktı. Türk beyleri, milleti, böyle düşünün, böyle bilin! Oğuz kavmi... göndermeden, diye ordu sevk ettim. [34] Evini barkını bozdum. Oğuz kavmi Dokuz Tatar ile toplanıp geldi. Aguda iki büyük savaş yaptım. Ordusunu bozdum. İlini orda aldım. Öyle kazanıp... Tanrı buyurduğu için otuz üç yaşımda... idi. Seçkin, muhterem, güç [35] beslemiş olan, kahraman kağanına ihanet etti. Üstte Tanrı, mukaddes yer, su, amcam kağanın devleti kabul etmedi olacak. Dokuz Oğuz kavmi yerini, suyunu terk edip Çine doğru gitti. Çin... bu yere geldi. Besleyeyim diye düşünüp... m illet... [36] suçla... güneyde Çinde adı sanı yok oldu. Bu yerde bana kul oldu. Ben kendim kağan oturduğum için Türk milletini... kılmadım. İli, töreyi çok iyi kazandım... toplanıp...

80 50 MUHARREM ERGİN 37 [anda süıfgü]şdüm. Süsin sançdım. İçikigme içikdi, budun boldı. Ölügme öldi. Seleriğe kodı yorıpan Karğan kısılta ebin barkın anda bozdum. [... ] yışka ağdı. Uygur il[t]eber yüzçe erin ilg[er]ü t[ezip bardı?... ] 38 [... ]ti. Türk budun aç erti. Ol yılkığ alıp igit[t]im. Otuz artukı tört yaşıma Oğuz tezip Tabğaçka kirti. Ökünüp süledim. Sukun [... oğ]lın yotuzm anda altım. İki ilteberlig budun [.. ] 39 [... ] Ta[tab]ı budun Tabğaç kağanka körti. Yalabaçı edgü sabi ötügi kelmez tiyin yayın süledim. Budunuğ anda bozdum. Yılkıfsm... ] süsi tirilip kelti. Kadırkan yış k o n [... ] 40 [... Iğakınga yirirfgerü subıngaru kontı. Biriye Karluk budun tapa sületip Tudun Yamtarığ ıtım, bardı. [... Karluk il]teber yok bolmış, inişi bir korğ[anka [... ] 41 [... ar]kışı kelmedi. Anı ariyıtayın tip süledim. Korığu iki üç kişiligü tezip bardı. Kara budun kağanım kelti tip ög[di... ]ka at birtim. Kiçig atlığ[... ].

81 ORHUN ABİDELERİ 51 [37] orda savaştım. Askerini mızrakladım. Teslim olan teslim oldu, millet oldu; Ölen öldü. Selengadan aşağıya yürüyerek Kargan vâdisinde evini, barkını orda bozdum... ormana çıktı. Uygur valisi yüz kadar askerle doğuya kaçıp g itti... [38]... Türk milleti aç idi. O at sürüsünü alıp besledim. Otuz dört yaşımda Oğuz kaçıp Çine girdi. Eseflenip ordu sevk ettim. Hiddetle.., oğlunu, karısını orda aldım. İki valili m illet... [39]... Tatabı milleti Çin kağanına itaat etti. Elçisi, iyi sözü, niyazı gelmiyor diye yazın ordu sevk ettim. Milleti orda bozdum. At sürüsünü... askeri toplanıp geldi. Kadırkan ormanına kon... [40] yerine doğru, suyuna doşru kondu. Güneyde Karluk milletine doşru ordu sevk et diyip Tudun Yamtarı gönderdim, gitti... Karluk valisi yok olmuş, küçük kardeşi bir kaleye... [41] kervanı koşmadı. Onu korkutayım diyip ordu sevk ettim. Koruyucu iki üç kişi ile beraber kaçıp gitti. Halk kütlesi kağanım geldi diyip övdü... ad verdim. Küçük adlı...

82 52 MUHARREM ERGİN Güney - doğu Yüzü 1... Kök] Öngüg yoğuru sü yorıp tünli künli yiti ödüşke subsuz keçdim. Çorakka tegip yulığçı [eri]g k[... ]s Keçinke tegi [... ] Güney Yüzü 1 [... Tabjğaç atlığ süsi bir tümen artukı yiti biriğ süg ilki kün ölürtüm. Yadağ süsin ikinti kün kop [ölür]tüm. Bi [... ]aşıp bard[... ] 2 [... y]olı süledim. Otuz artukı sekiz yaşıma kışın Kıtarfy tapa süledim. [... Otuz artukı tokuz yaşı]ma yazın Tatabı tapa sü[ledim... ] 3 [... ] men [...] ölürtüm. Oğlın yotuz[ın yı]ikisin barımın [... ]ra ko[... ] 4 bud[un... yo]tuzın yok kı[ldım... ] 5 yor[... ] 6 sürîg[üşdüm?... ] 7 [bir]tim. Alp erin ölürüp [bal]bal kılu birtim. Elig yaşıma Tatabı budun Kıtariyda ad[rıltı... ]lker tağka [... ] 8 Ku serfgün başadu tört tümen sü kelti. Törfgkes tağda tegip tokıdım. Üç tümen süg [öliirtü]m. B[ir tümen?... ] rser [... ]öktüm. Tatabı [... ]

83 ORHUN ABİDELERİ 53 Güney - doğu Yüzü [1]... Gök Öngü çiğneyerek ordu yürüyüp, gece ve gündüz yedi zamanda susuzu geçtim. Çorağa ulaşıp yağmacı askeri... Keçine kadar... Güney Yüzü [1]... Çin süvarisini, on yedi bin askeri ilk gün öldürdüm. Piyadesini ikinci gün hep öldürdüm. Bi... aşıp vard... [2] defa ordu sevk ettim. Otuz sekiz yaşımda kışın Kıtaya doğru ordu sevk ettim... Otuz dokuz yaşımda ilk baharda Tatabıya doğru ordu sevk ettim!... [3] ben... öldürdüm. Oğlunu, karısını, at sürüsünü, servetini... [4] millet... karısını yok kıldım... [5]... [6] savaştım.... [7] verdim. Kahraman erini öldürüp balbal kılı verdim. Elli yaşımda Tatabı milleti Kıtaydan ayrıldı.... lkeı* dağına... [8] Ku general kumandasında kırk bin asker geldi. Töngkes dağında hücum edip vurdum. Otuz bin askeri öldürdüm. On bin... ise... öktüm. Tatabı

84 54 MUHARREM ERGİN 9 ö[lü]rti. Uluğ oğlum ağrıp yok bolça Kuğ Seriğünüg balbal tike birtim. Men tokuz yigirmi yıl şad olurtum, to[kuz yigir]mi yıl [kağan olu]rtum, il tutdum. Otuz artukı bir [... ] 10 Türküme budunuma [y]igin ança kazğanu birtim. Bunça kazğanıp [karigım kağan ı]t yıl onunç ay altı otuzka uça bardı. Lağzın yıl bişinç ay yiti otuzka yoğ ertürtüm. Bukağ tutuk [... ] 11 kariğı Lisün Tay seriğün başad[u] biş yüz eren kelti. Kokuluk ö [... ] al tun kümüş kergeksiz kelürti. Yoğ yıparığ kelürüp tike birti. Çından ığaç kelürüp öz yar[... ] 12 bunça budun saçın kulkakın [... b]ıçdı. Edgü özlük atın kara kişin kök teyeıfgin sansız kelürüp kop kotı. 13 Teriğri teg teriğri yaratmış Türk Bilge [Kağan s]abım: Kariğım Türk Bilge Kağan olurtulanda Türk amtı begler kisre Tarduş begler Kül Çor başlayu ulayu şadpıt begler öriğre Tölis begler Apa Tarka[n] 14 başlayu ulayu şad[pıt] begler bu [... ] Taman Tarkan Toriyukuk Boyla Bağa Tarkan ulayu buyruk [... ] iç buyruk Sebig Kül İrkin başlayu ulayu buyruk bunça amtı begler kariğım kağanka ertiriğü 15 ertiriğü ti umuğ i[tdi?... T] ürk beglerin budunın ertingü ti umuğ itdi ögd[i... karigım] kağan [... 1 Ça ağar taşığ yoğun ığ Türk begler budun i[... ]irti. Özüme bunça [...].

85 ORHUN ABİDELERİ 55 [9] öldürdü. Büyük oğlum hastalanıp yok olunca Ku'yu, generali balbal olarak diki verdim. Ben on dokuz yıl şad olarak oturdum, on dokuz yıl kağan olarak oturdum, il tuttum. Otuz bir... [10] Türküm için, milletim için iyisini öylece kazanı verdim. Bu kadar kazanıp babam kağan köpek yılı, onuncu ay, yirmi altıda uçup gitti. Domuz yılı, beşinci ay, yirmi yedide yas töreni yaptırdım. Bukağ vali... [11] babası Lisün Tay generalin başkanlığında beş yüz yiğit geldi. Kokuluk... altın, gümüş fazla fazla getirdi. Yas töreni kokusunu getirip diki verdi. Sandal ağacı getirip öz... [12] Bunca millet saçını, kulağını... kesti. İyi binek atını, kara samurunu, mavi sincabını sayısız getirip hep bıraktı. [13] Tanrı gibi Tanrı yaratmış Türk Bilge Kağanı, sözüm: Babam Türk Bilge Kağanı oturduğunda şimdiki Türk beyleri, sonra Tarduş beyleri; Kül Çor başta olarak, arkasından şadpıt beyleri; önde Tölis beyleri; Apa Tarkan [14] başta olarak, arkasından şadpıt beyleri; bu... Taman Tarkan, Tonyukuk Boyla Baga Tarkan ve buyruk... iç buyruk; Sebig Kül İrkin başta olarak, arkasından buyruk; bunca şimdiki beyler, babam kağana fevkalâde [15] fevkalâde çok iltica etti... Türk beylerini, milletini fevkalâde çok yüceltti, övdü... babam kağan... ağır taşı, kalın ağacı Türk beyleri, milleti... Kendime bunca...

86 56 MUHARREM ERGİN Kuzey Yüzü 1 Terfgri teg tengride bolmış Türk Bilge Kağan bödke olurtum. Sabimin tüketi eşid. Ulayu ini yigünüm oğlanım biriki oğuşum [budunum biriye şadpıt begler yırıya tarkat buyruk begler Otuz Tatar... Tokuz Oğuz begleri budum bu sabımm edgüti eşid, katığdı tırîgla: İlgerü kün] 2 toğsıkınga birigerü kün ortusırfgaru kurığaru kün batsıkırfga yırığaru tün ortusırfgaru anda içreki budun kop manga körür. [Bunça budun kop itdim]. Ol amtı anyığ yok. Türk Kağan Ötüken [yış olursar il]te [burfg] yok. İlg[erü Şa]nturfg [yazıka tegi süledim, taluyka kiçig tegmedim. Birigerü Tokuz] 3 Ersinke tegi süledim, Tüpütke kiçig tegmedim. Kurığaru yinçü ögüz keçe Temir Kapığka tegi süledim. Yırığaru Yir Bayırku yirirfge tegi sü[ledim]. Bunça yirke tegi yorıtdı[m. Öt]üken [yış]da yig i[di ermiş. II [tutsık yir Ö]tük[en] yış ermiş. [Bu yirde olurup Tabğaç budun] birle tüz[ültüm. AJ]tun kümüş işgifti] 4 kutay bungsuz ança birür. Tabğaç budun sabi süçig ağısı yımşak ermiş. Süçig sabin yımşak ağın arıp ırak [budunuğ ança] yağutır ermiş. [Yağuru] kond[ukda] kisre ariyığ biligin anda ö[yür ermi]ş. Edgü bil[ğe] kişig edgü alp kişig yo[rıtmaz] ermiş. Bir kişi yarfgıls[ar, oğuşı budum biş]ükirfge tegi kıfdmaz]

87 ORHUN ABİDELERİ 57 Kuzey Yüzü [ 1 ] Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle işit. Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz Tatar,... Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Doğuda gün [2] doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun içindeki millet hep bana tâbidir. Bunca milleti hep düzene soktum. O şimdi kötü değildir. Türk kağanı Ötüken ormanında otursa ilde sıkıntı yoktur. Doğuda Şantung ovasına kadar ordu sevk ettim, denize ulaşmama az kaldı. Güneyde Dokuz [3] Ersine kadar ordu sevk ettim, Tibete ulaşmama az kaldı. Batıda înci nehrini geçerek Demir Kapıya kadar ordu sevk ettim. Kuzeyde Yir Bayırku yerine kadar ordu sevk ettim. Bunca yere kadar yürüttüm. Ötüken ormanından iyisi hiç yokmuş. İl tutacak yer Ötüken ormanı imiş. Bu yerde oturup Çin milleti ile anlaştım. Altını, gümüşü, ipeği, [4] ipekliyi sıkıntısız öylece veriyor. Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış. Yaklaştırıp, konduktan sonra, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş. İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. Bir insan yanılsa kabilesine, milletine, akrabasına kadar barındırmaz

88 58 MUHARREM ERGİN 5 ermiş. Süçig sabıriga yımşak ağısıriğa arturup öküş Türk budun öltüg. Türk budun ölsikiriğ. Biriye [Çoğa]y yış Tögültün yazı [konay]m [tiser] Türk budun ölsikig. Anda ariyığ kişi ança boş[ğurur] ermiş: Irak erser yablak ağı birür, yağuk erser edgü ağı birür tip ança boşğurur ermiş. Bi[lig] 6 bilmez kişi ol sabığ alıp yağuru barıp öküş kişi öltüg. Ol yir[ger]ü barsar, Türk [budun] ölteçi sen. Ötüken [yir olurup arkış] tirkiş ısar, neriğ b[uriğuğ yok. Ötüken y]ış olursar, berfggü, [il tuta olurtaç]ı sen. Türk budun tokurkak sen. Açsar tosık ömez sen, bir todsar açsık ömez sen. Andağııfgın üçün igidmiş ka[ğanıriğın] 7 sabin almatın yir sayu bardığ. Kop anda alkındığ ani [tığ]. Anda [ka]lm[ışı] yir [sa]yu kop toru ö[lü yorıy]ur ertig. Teriğri yar[lıkadukın üçün özüm] kutum bar üçün ka[ğan olurtu]m. Kağan olurup yok çığariy budunuğ kop kubratdım. Çığariy budunuğ bay kıldım. Az budunuğ öküş İpldım. [Azu bu] 8 sabımda igid bar ğu? Türk begler budun bunı eşidirfg. Türk budun[uğ tirip i]l tutsıkırigm bunda urtum. Yariğılıp ölsikiriğin yime bu[nda urtu]m. Neıfg n[erfg sab[ım erse]r berfggü taşka urtum. Âriğar lcörü bilirig. Türk amtı budun begler bödke körügme [begler gü yarîgıldaçı siz]. [Kariğım]

89 ORHUN ABİDELERİ 59 [5] imiş. Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin! Güneyde Çogay ormanına, Tögültün ovasına konayım dersen, Türk milleti, öleceksin! Orda kötü kişi şöyle öğretiyormuş: Uzak ise kötü mal verir, yakın ise iyi mal verir diyip öyle öğretiyormuş. Bilgi [6] bilmez kişi o sözü alıp, yakma varıp, çok insan öldün! O yere doğru gidersen Türk milleti, öleceksin! Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiç bir sıkıntın yoktur. Ötüken ormanında oturursan ebediyen il tutarak oturacaksın. Türk milleti, tokluğun kıymetini bilmezsin. Açıksan tokluk düşünmezsin. Bir doysan açlığı düşünmezsin. Öyle olduğun için beslemiş olan kağanının [7] sözünü almadan her yere gittin. Hep orda mahvoldun, yok edildin. Orda, geri kalanınla, her yere zayıflayarak ölerek yürüyordun. Tanrı buyurduğu için, kendim devletli olduğum için kağan oturdum. Kağan oturup aç, fakir milleti hep toplattım. Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa bu [8] sözümde yalan var mı? Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il tutacağını burda vurdum. Yanılıp öleceğini yine burda vurdum. Her ne sözüm varsa ebedî taşa vurdum. Ona bakarak bilin. Şimdiki Türk milleti, beyleri, bu zamanda itaat eden beyler olarak mı yanılacaksınız? Babam

90 60 MUHARREM ERGİN 9 kağan eçim kağan olurtukında tört buluıfgdakı budunuğ nençe itm[iş... ]. Teıfgri yarlıkaduk [üçün ö]züm olurtukuma [tört buluıfgdakı] budunuğ itdim, yaratdım i[... ] kıldım. [... T]ürgiş kağanka kızım[m... ] ertiıfgü [uluğ] törün alı birtim. Tür[giş kağan] 10 kızın ertiıfgü uluğ törün oğlıma alı birtim. [... ertiıfgü u]luğ [törün alı] birtim, ya[... ]t ertü[rtü]m [... başlığ]ığ yükündürtüm, tizligig sökürtüm. Üze terîgri asra yir yarlıkaduk üç [ün.. ] 1 1 közün körm edük kulkakın eşidm edük budunumun ilgerü kün to[ğsıkııfga?] birigerü [... ] ka kurığaru [... sarığ altunı]n ürüıfg kümüşin kırğağlığ kutayın kinlig işg[itis]in özlük atm adğırın kara k[işin] 12 kök teyeıfgin Türküme budunuma kazğanu birtim, iti birtim. [... ]n buriğsuz kıltım. Üz[e teıfg]ri erklig [... ]ümen oğ[... ]n [... begle]rig budun [...] 13 [... ] igidirfg, emgetmeıfg, tolğatmaıfg. [... ] m Türk begler Türk budunum [... ] at [... ]rtim [... ] ka ta[... ] g [... ür] [... ] kazğanıp yaıfg[... ]i bu [... ]a bu kağanırîğda bu beglerig[ de... su]buıfgd[a adrılmasar?] Tii[rk budun]

91 ORHUN ABİDELERİ 61 [9] kağan, amcam kağan oturduğunda dört taraftaki milleti nasıl düzene sokmuş... Tanrı buyurduğu için kendim oturduğumda dört taraftaki milleti düzene soktum ve tertipledim... kıldım.... Türgiş kağanına kızımı... fevkalâde büyük törenle alı verdim. Türgiş kağanının [10] kızını fevkalâde büyük törenle oğşluma alı verdim... fevkalâde büyük törenle alı verdim... yaptırdım... başlıya baş eğdirdim, dizliye dik çöktürdüm. Üstte Tanrı, altta yer bahşettiği için [11] gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen milletimi doğuda gün doğusuna, güneyde... batıda... Sarı altınını, beyaz gümüşünü, kenarlı ipeğini, ipekli kumaşını, binek atını, aygırını, kara samurunu, [12] mavi sincabını Türküme, milletime kazanı verdim, tanzim edi verdim... kedersiz kıldım. Üstte Tanrı kudretli... Türk beylerini, milletini [13]... besleyin, zahmet çektirmeyin, incitmeyin!... benim Türk beylerim, Türk milletim,... kazanıp... bu... bu kağanından, bu beylerinden... suyundan ayrılmazsan, Türk milleti,

92 62 MUHARREM ERGİN 14 özürfg edgü körteçi sen, ebirige [kijrteçi sen, burigsuz boldaçı s[en... anda] kisre [Tabğaç kağand]a bedizçig kop k[elürtüm. Menirig s] abımın sımadı, içreki bedizçig ıtı. Arigar adınçığ bark yaratıd[d]ım. İçin taşın adınçığ bediz [urturtum. Taş tokıttım. Körfgülteki sabimin urturtum... ] 15 On Ok oğlınga tatırfga tegi bunı körü bilirig. Berfggü taş [tokıtdım... ] tokıtdım, bitid[d]im. [... ] ol taş barkın [... ] Batı Yüzü 1 [... ] üze [... ] 2 Bilge Kağan u[çdı?] 3 yay bolsar, üze t[eıfgri] 4 köbürgesi öterçe anç[a takı?] 5 tağda sığun ötser [ança?] 6 sakmur1 men. Karigım ka[ğan] 7 taşın özüm kağan [... ] 8 [... ] 9 [... ] Güney - Batı Yüzü 1 [... Bilge] Kağan bfitigin] Yol[l]uğ Tigin bitidim. Bunça barkığ bedizig uzuğ [... k]ağan atisi Yol[l]uğ Tigin men ay artukı tört kün [olu]rup bitidim, bedizetim. Y ağ[... ]. 1 (veya) sıkınur

93 ORHUN ABİDELERİ 63 [14] kendin iyilik göreceksin, evine gireceksin, dertsiz olacaksın.... Ondan sonra Çin kağanından resimciyi hep getirttim. Benim sözümü kırmadı, maiyetindeki resimciyi gönderdi. Ona bambaşka türbe yaptırdım. İçine dışına bambaşka resim vurdurdum. Taş yontturdum. Gönüldeki sözümü vurdurdum... [15] On Ok oğluna, yabancına kadar bunu görüp bilin! Ebedî taş yontturdum... yontturdum, yazdırdım.... O taş türbesini... Batı Yüzü [1]... üstte... [2] Bilge Kağan uçtu. [3] Yaz olsa, üstte gök [4] davulu gürler gibi, öylece ve [5] dağda yabani geyik gürleşe, öylece [6] mateme gark oluyorum. Babam kağanın [ 7 ] taşım kendim kağan [8]... [9]... Güney - batı Yüzü [1] Bilge Kağan kitâbesini Yollug Tigin, yazdım. Bunca türbeyi, resimi, sanatı... kağanın yeğeni Yollug Tigin ben bir ay dört gün oturup yazdım, resimledim

94 64 MUHARREM ERGİN 3. TONYUKUK ÂBİDESİ METİN (Birinci Taş, Batı yüzü) 1 Bilge Tonyukuk ben özüm Tabğaç ilirfge kılındım. Türk budun Tabğaçka körüı* erti. 2 Türk Budun kanın bulmayın Tabğaçda adrıldı, kanlandı. Kanın kodup Tabğaçka yana içikdi. Teıfgri ança timiş erinç: Kan birtim, 3 kanırigın kodup içikding. İçikdiik üçün Terigri ölütmiş erinç. Türk budun ölti, allandı, yok boldı. Türk Sir budun yirinte 4 bod kalmadı. Ida taşda kalmışı kubranıp yiti yüz boldı. İki ülügi atlığ erti, bir ülügi yadağ erti. Yiti yüz kişig 5 uduzuğma uluğı şad erti. Yağ[ğ]ıl tidi. Yağmışı ben ertim. Bilge Tonyukuk. Kağan mu kılayın1tidim. Sakındım. Toruk bukalı semiz bukalı arkada 1 ki.savın

95 ORHUN ABİDELERİ TONYUKUK ÂBİDESİ TERCÜME (Birinci Taş, Batı Yüzü) [1] Bilge Tonyukuk ben kendim Çin ilinde kılındım. Türk milleti Çine tâbi idi. [2] Türk milleti hanını bulmayıp Çinden ayrıldı, hanlandı. Hanını bırakıp Çine tekrar teslim oldu. Tanrı şöyle demiştir: Han verdim, [3] hanını bırakıp teslim oldun. Teslim olduğun için Tanrı öldürmüştür. Türk milleti öldü, mahvoldu, yok oldu. Türk Sir milletinin yerinde [4] boy kalmadı.ormanda taşta kalmış olanı toplanıp yedi yüz oldu. İki kısmı atlı idi, bir kısmı yaya idi. Yedi yüz kişiyi [5] sevk eden büyükleri şad idi. Katıl dedi. Katliam ben idim. Bilge Tonyukuk. Kağan mı kılayım, dedim. Düşündüm. Zayıf boğa ve semiz boğa arkada

96 66 MUHARREM ERGİN 6 börfgser1, semiz buka toruk buka tiyin bilmez ermiş tiyin ança sakındım. Anda kisre terigri bilig birtük üçün özüm ök kağan kıldım.2 Bilge Tonyukuk Boyla Bağa Tarkan 7 birle İltiriş Kağan boluyın biriye Tabğaçığ örfgre Kıtariyığ yırıya Oğuzuğ öküş ök ölürti. Bilgesi çabışı ben ök ertim. Çoğay kuzm Kara Kumuğ olurur ertimiz. Güney yüzü 1 Kiyik yiyü tabışğan yiyü olurur ertimiz. Budun boğuzı tok erti. Yağımız tegre oçuk teg erti, biz isig ertimiz. Ança olurur erkli Oğuzdmdın körüg kelti. 2 Körüg sabi antağ: Tokuz Oğuz budun üze kağan olurtı tir. Tabğaçğaru Kum serigünüg idmiş. Kıtariyğaru Torfgra Esimig idmiş. Sab ança idmiş: Azkıriya Türk [budun?] 3 yorıyur ermiş, kağanı alp ermiş ayğuçısı bilge ermiş, ol iki kişi bar erser sini Tabğaçığ ölürteçi tir men, öıfgre Kıtariyığ ölürteçi tir men, bini Oğuzuğ 4 ölürteçi ök tir men, Tabğaç biridin yan teg, Kıtariy örfgdin yan teg, ben yırıdmta yan tegeyin, Türk Sir budun yirinte idi yorımazun, usar idi yok kılalım3 1 (veya) ırakda bürfgser ~ arkada / ırakda bilser 2 kısdım 3 kısalım

97 ORHUN ABİDELERİ 67 [6] tekme atsa; semiz, boğa, zayıf boğa olduğu bilinmezmiş derler diyip, öyle düşündüm. Ondan sonra Tanrı bilgi vermediği için kendim bizzat kağan kıldım. Bilge Tonyukuk Boyla Baga Tarkan [7] ile beraber İltiriş Kağan olunca güneyde Çini, doğuda Kıtayı, kuzeyde Oğuzu pek çok öldürdü. Bilicisi, yardımcısı bizzat bendim. Çogayın kuzey yamaçları ile Kara Kumda oturuyorduk. Güney Yüzü [1] Geyik yiyerek, tavşan yiyerek oturuyorduk. Milletin boğazı tok idi. Düşmanımız etrafta ocak gibi idi, biz ateş idik. Öylece oturur iken Oğuzdan casus geldi. [2] Casusun sözü şöyle: Dokuz Oğuz milletinin üzerine kağan oturdu der. Çine doğru Ku'yu, generali göndermiş. Kıtaya doğru Tongra Esimi göndermiş, sözü şöyle göndermiş: Azıcık Türk milleti [3] yürüyormuş; kağanı cesur imiş; müşaviri bilici imiş; o iki kişi var olursa seni, Çini öldürecek derim; doğuda Kıtayı öldürecek derim; beni, Oğuzu [4 ] da öldürecek derim; Çin, güney taraftan hücum et; ben kuzey taraftan hücum edeyim; Türk Sir milleti, yerinde hiç yürümesin; mümkünse hep yok edelim derim.

98 68 MUHARREM ERGİN 5 tir men. Ol sabığ eşidip tün udısıkım kelmedi, küntüz olursıkım kelmedi. Anda ötrti kağanıma ötüntüm. Ança ötüntüm: Tabğaç Oğuz Kıtany bu üçegü kabış[s]ar 6 kaltaçı biz. Öz içi taşın tutmış teg biz. Yuyka erkli tupulğalı uçuz ermiş, yinçge erklig üzgeli uçuz. Yuyka kaim bolsar tupulğuluk alp ermiş Yinçge 7 yoğun bolsar üzgülük alp ermiş. Öıfgre Kıtarfyda biriye Tabğaçda kurıya kurıdınta yırıya Oğuzda iki üç birîg sümüz kelteçimiz bar mu ne? Ança ötündüm. 8 Kağanım [ben] özüm Bilge Tonyukuk ötüntük ötünçümün eşidü birti. Körfglüıfgçe uduz tidi. Kök Öngüg yoğuru Ötüken yışğaru uduztum. İrîgek kölükün Toğlada Oğuz kelti. 9 [Süsi üç birig] ermiş. Biz iki birfg ertimiz. Sürfgüşdümüz. Terigri yarlıkadı, yariydımız. Ögüzke tüşdi. Yariyduk yolta yime ölti kök. Anda ötrü Oğuz kopun kelti. 10 Türk budunuğ Ötüken yirke ben özüm bilge Tonyukuk Ötüken yirig konmış tiyin eşidip biriyeki budun kurıyakı yırıyakı öngreki budun kelti.

99 ORHUN ABİDELERİ 69 [5] O sözü işitip gece uyuyacağım gelmedi, gündüz oturacağım gelmedi. Ondan sonra kağanıma arz ettim. Şöyle arz ettim: Çin, Oğuz, Kıtay bu üçü birleşirse [6] kala kalacağız. Kendi içi dıştan tutulmuş gibiyiz. Yufka olanın delinmesi kolay imiş, ince olanı kırmak kolay. Yufka kaim olsa delinmesi zor imiş. İnce [7] yoğun olsa kırmak zor imiş. Doğuda Kıtay dan, güneyde Çinden, batıda batılılardan, kuzeyde Oğuzdan iki üç bin askerimiz, geleceğimiz var mı acaba? Böyle arz ettim. [8] Kağanım benim kendimin Bilge Tonyukukun arz ettiği maruzatımı işiti verdi. Gönlünce sevk et didi.kök Öngü çiğneyerek Ötüken ormanına doğru sevk ettim. İnek, yük hayvanı ile Toglada [9] Oğuz geldi. Askeri üç bin imiş. Biz iki bin idik. Savaştık. Tanrı lütfetti, dağıttık. Nehire düştü. Dağıttığımız, yolda yine Öldü hep. Ondan sonra Oğuz tamamiyle geldi. [10] Türk milletini Ötüken yerine, ben kendim Bilge Tonyukuk Ötüken yerine konmuş diye işitip güneydeki millet, batıdaki, kuzeydeki, doğudaki millet geldi.

100 70 MUHARREM ERGİN Doğu Yüzü 1 İki birfg ertimiz. [İki] süm[üz b]oldı. Türk budun k[ılınğa]lı Türk kağan olurğalı Şantung balık[k]a taluy ögüzke tegmiş yok ermiş. Kağanıma ötünüp sü iltdim. 2 Şantung balıkka taluy ögüzke tegürtim. Üç otuz balık sıdı. Usm bunda ıtu yurtda yatu kalur erti. Tabğaç kağan yağımız erti. On Ok kağanı yağımız erti. 3 Art[ukı Kırkız] küç[lüg kağan yağımız] boldı. Ol üç kağan ögleşip Altun Yış üze kabışalım timiş. Ança ögleşmiş: Öngre Türk kağanğaru sülelim timiş. Arfgaru sülemeser kaçan [n]erfg erser ol bizni, 4 [kağanı alp ermiş] ayğuçısı bilge ermiş, kaçan [n]erig erser ölürteçi kök. Üçegün kabışıp sülelim, idi yok kılalım1 timiş. Türgiş kağan ança timiş: Beniıfg budunum anda erür timiş. 5 [Türk budum yime] bulğanç [o] [timi]ş, Oğuzı yime tarkınç ol timiş. Ol sabm eşidip tün yime udısıkım kelmez erti, kün yime olursıkım kelmez erti. Anda sakındıma. 6 [İlk Kırkızk]a sü[les]er [yig er]miş tidim. Kögmen yolı bir ermiş. Tumış tiyin eşidip bu yolun yorısar yaramaçı tidim. Yirçi tiledim. Çölgi Az eri bultum. 1 kısalım

101 ORHUN ABİDELERİ 71 Doğu Yüzü [1] İki bin idik. İki ordumuz oldu. Türk milleti kılmalı, Türk kağanı oturalı Şantug şehrine, denize ulaşmış olan yok imiş. Kağanıma arz edip ordu gönderdim. [2] Şantung şehrine, denize ulaştırdım. Yirmi üç şehir zaptetti. Uykusunu burda terk edip, yurtta yatıp kalırdı. Çin kağanı düşmanımız idi. On Ok kağanı düşmanımız idi. [3] Fazla olarak Kırgızın kuvvetli kağanı düşmanımız oldu. O üç kağan akıl akıla verip Altun ormanı üstünde buluşalım demiş. Şöyle akıl akıla vermişler: Doğuda Türk kağanına karşı ordu sevk edelim. Ona karşı ordu sevk etmezsek, ne zaman bir şey olsa o bizi [4] kağanı kahraman imiş, müşaviri bilici imiş ne zaman bir şey olsa öldürecektir. Her üçümüz buluşup ordu sevk edelim, tamamiyle yok edelim demiş. Türgiş kağanı şöyle demiş: Benim milletim oldadır demiş. [5] Türk milleti yine karışıklık içindedir demiş. Oğuzu yine sıkıntıdadır demiş. Bu sözü işitip gece yine uyuyacağım gelmiyordu, gündüz yine oturacağım gelmiyordu. O zaman düşündüm. [6] İlk olarak Kırgıza ordu sevk etsek iyi olur dedim. Kögmenin yolu bir imiş. Kapanmış diye işitip, bu yol ile yürürsek uygun olmayacak dedim. Kılavuz aradım. Çöllü Az kavminden bir er buldum.

102 72 MUHARREM ERGİN 7 Eşit[t]im: Az yir y[olı?] Anı b[irle... er]miş, bir at orukı ermiş, anın barmış. Arigar aytıp bir atlığ barmış tiyin ol yolun yorısar unç tidim. Sakındım. Kağanıma Kuzey Yüzü 1 ötündüm. Sü yorıtdım. At altın tidim. Ak Termil keçe oğurkalatdım. At üze birtüre karığ sökdüm. Yukaru at yete yadağın ığaç tutunu ağturdum. Örfgreki er 2 yoğuru [ıdıp] ı bar baş aşdımız. Yubulu intimiz. On tünke yantaki tuğ ebirü bardımız. Yirçi yir yarfgılıp boğuzlandı. Burfgadıp kağan yelü kör timiş. 3 Anı subk[a] bard[ımız]. Ol sub kodı bardımız. Aşanğalı tüşürtümüz. Atığ ika bayur ertimiz. Kün yime tün yime yelü bardımız. Kırkızığ uka basdımız. 4 [Uşın] süriğügün açdımız. Kanı süsi tirilmiş. Sürfgüşdümüz, sançdımız. Kanın ölürtümüz. Kağanka Kırkız budum içikdi, yükünti. Yariydımız, Kögmen yışığ ebirü keltimiz. 5 Kırkızda yandımız. Türgiş kağanda körüg kelti. Sabi anteg: Örîgdin kağanğaru sü yorıiım timiş; yorımasar bizni, kağanı alp ermiş ayğuçısı bilge ermiş, kaçan [n]erig erser

103 ORHUN ABİDELERİ 73 [7] İşittim: Az ülkesinin yolu Anı boyunca... imiş, bir at yolu imiş, onunla gitmiş. Ona söyleyip, bir atlı gitmiş diye o yolla yürürsek mümkün olacak dedim. Düşündüm, kağanıma Kuzey Yüzü [1] Arz ettim. Asker yürüttüm. Attan aşağı dedim. Ak Termili geçip sırtlattım. At üzerine bindirip karı söktüm. Yukarıya, atı yedeğe alarak, yaya olarak, ağaca tutunarak çıkarttım: Öndeki er [2] çigneyi verip, ağaç olan tepeyi aştık. Yuvarlanarak indik. On gecede dağdaki engeli dolanıp gittik. Kılavuz yeri şaşırıp boğazlandı. Bunalıp kağan dört nala koşturu ver demiş. [3] Anı suyuna vardık. O sudan aşağıya gittik. Yemek yemek için attan indirdik. Atı ağaca bağlıyorduk. Gündüz de gece de dört nala koşturup gittik. Kırgızı uykuda bastık. [4] Uykusunu mızrak ile açtık. Hanı, ordusu toplanmış. Savaştık, mızrakladık. Hanını öldürdük. Kağana Kırgız kavmi teslim oldu, baş eğdi. Geri döndük, Kögmen ormanını dolanıp geldik. [5] Kırgızdan döndük. Türgiş kağanından casus geldi. Sözü şöyle: Doğuda kağana karşı ordu yürütelim demiş. Yürütmezsek, bizi kağanı kahraman imiş, müşaviri bilici imiş ne zaman bir şey olsa

104 74 MUHARREM ERGİN 6 bizni ölürteçi kök timiş. Türgiş kağanı taşıkmış tidi. On Ok budum kalışız taşıkmış tir. Tabğaç süsi bar ermiş. Ol sabığ eşidip kağanım ben ebgerü tüşeyin tidi. 7 Katun yok bolmış erti. Anı yoğlatayın tidi. Sü barııfg tidi, Altun yışda olurung tidi. Sü başı İnel Kağan Tarduş şad barzun tidi. Bilge Tonyukukka barfğa aydı. 8 Bu süg ilt tidi. Kıyınığ köıfglürigçe ay, Ben saıfga ne ayayın tidi. Kelir erser kür ökülür, kelmez erser tılığ sabığ alı olur tidi. Altun yışda olurtumuz. 9 Üç körüg kişi kelti Sabi bir: Kağan sü taşıkdı, On Ok süsi kalışız taşıkdı tir. Yarış yazıda tirilelim timiş. Ol sabığ eşidip kağanğaru ol sabığ ıtım. Kanda yan sabığ yana 10 kelti. Olururig tiyin timiş. Yelme karğu edgüti urğıl, basıtma timiş. Bög[ü] Kağan barfgaru ança yıdmış. Apa tarkanğaru içre sab idmiş: Bilge Tonyukuk ariyığ ol, üz ol, angılur. 11 Sü yorılım tideçi, unamaıfg. Ol sabığ eşidip sü yorıtdım. Altun yışığ yolsuzun aşdımız. İrtiş ögüzüg keçigsizin keçdimiz. Tün katdımız. Bolçuka tarfg öntürü tegdimiz.

105 ORHUN ABİDELERİ 75 [6] bizi öldürecektir demiş. Türgiş kağanı dışarı çıkmış dedi. On Ok milleti eksiksiz dışarı çıkmış der. Çin ordusu var imiş. O sözü işitip kağanım, ben eve ineyim dedi. [7] Hatun yok olmuştu. Ona yas töreni yaptırayım dedi. Ordu, gidin dedi. Altun ormanında oturun dedi. Ordu başı İnel Kağan, Tarduş şadı gitsin dedi. Bilge Tonyukuka, bana şöyle dedi: [8] Bu orduyu sevk et dedi. Cezayı gönlünce söyle. Ben sana ne söyleyeyim dedi. Gelirse hile toparlanır, gelmezse haberciyi, sözü alarak otur dedi. Altun ormanında oturduk. [9] Üç casus geldi. Sözü bir: Kağan ordu çıkardı, On Ok ordusu eksiksiz dışarı çıktı der Yarış ovasında toplanalım demiş. O sözü işitip, kağana o sözü ilettim. Han tarafından söz dönüp l[10] geldi. Oturun diye söylemiş. Keşif kolunu, nöbet işini çok iyi tertip et, baskın yaptırma demiş. Bögü Kağan bana böyle haber göndermiş. Apa Tarkana gizli haber göndermiş: Bilge Tonyukuk kötüdür, kindardır, şaşırır. [11] Orduyu yürütelim diyecek, kabul etmeyin. O sözü işitip orduyu yürüttüm. Altun ormanını yol almaksızın aştık. İrtiş nehrini geçit olmaksızın geçtik. Geceyi gündüze kattık. Bolçuya şafak sökerken ulaştık.

106 76 MUHARREM ERGÎN (İkinci Taş, Batı Yüzü) 1 Tılığ kelürti. Sabi antağ: Yarış yazıda on tümen sü tirilti tir. Ol sabığ eşidip begler kop [un] 2 yanalım, ariğ ubutı yig tidi. Ben ança tir men, ben Bilge Tonyukuk: Altun yışığ aşa keltimiz. İrtiş ögüzüg 3 keçe keltimiz. Kelmişi alp tidi, tuymadı. Terîgri Umay ıduk yir sub basa birti erinç. Neke tezer biz? 4 Öküş tiyin neke korkur biz? Az tiyin ne basmalım? Tegelim tidim. Tegdimiz, yulıdımız. İkinti kün 5 örtçe kızıp kelti. Sürfgüşdümüz. Bizinte iki uçı sırîgarça artuk erti. Terîgri yarlıkaduk üçün öküş tiyin 6 korkmadımız, sürfgüşdümüz. Tarduş şadra udi yariydımız. Kağanın tutdumuz. Yabğusın şadın 7 anda ölürti. Eligçe er tutdumuz. Ol ok tün budunun sayu itimiz. Ol sabığ eşidip On Ok begleri budum kop 8 kelti, yükünti. Keligme beglerin budunın itip yığıp, azça budun tezmiş erti, On Ok süsin sületdim.

107 ORHUN ABİDELERİ 77 (İkinci Taş, Batı Yüçü) [1] Haberci getirdiler. Sözü şöyle: Yarış ovasında yüz bin asker toplandı der. O sözü işitip beyler bütün [2] dönelim, temiz edepli olmak iyidir dedi. Ben şöyle derim, ben Bilge Tonyukuk: Altun ormanını aşarak geldik. İrtiş nehrini [3] geçerek geldik. Geleni cesur dedi, duymadı. Tanrı, Umay İlahe, mukaddes yer, su üzerine çökü verdi her hâlde. Niye kaçıyoruz? [4] Çok diye niye korkuyoruz? Az diye ne kendimizi hor görelim? Hücum edelim dedim. Hücum ettik, yağma ettik. İkinci gün [5] ateş gibi kızıp geldi. Savaştık. Bizden, iki ucu, yarısı kadar fazla idi. Tanrı lütfettiği için, çok diye [6] korkmadık, savaştık. Tarduş şadına kadar kovalayıp dağıttık. Kağanını tuttuk. Yabgusunu, şadını [7] orda öldürdüler. Elli kadar er tuttuk. O aynı gece halkına haber gönderdik. O sözü işitip On Ok beyleri, milleti hep [8] geldi, baş eğdi. Gelen beylerini, milletini tanzim edip, yığıp az mikdarda millet kaçmıştı. On Ok ordusunu sevk ettim.

108 78 MUHARREM ERGÎN 9 Biz yime süledimiz. Anı ert[t]imiz. Yinçü ögüzüg keçe Tinsi Oğlı aytığma bengilig Ek tağığ ertü[rtüm]. Güney Yüzü 1 Temir Kapığka tegi irtimiz. Anda yandurtumuz. înel Kağanka [ariyıp... t saka?] Tezik Tokar [s... in... ] 2 anda berüki Suk başlığ Soğdak budun kop kelti, yükünti [... ]. Türk budun Temir Kapığka Tinsi Oğlı 3 Tinsi Oğlı aytığma tağka tegmiş idi yok ermiş. Ol yirte ben bilge Tonyukuk tegürtük üçün 4 sarığ altun ürürfg kümüş kız kuduz eğri tebi ağı bungsuz kelürti. İltiriş Kağan bilgesin üçün 5 alpın üçü Tabğaçka yiti yigirmi sürfgüşdi, Kıtariyka yiti sürfgüşdi, Oğuzka biş sürfgüşdi. Anda ayğuçı[sı] 6 yime ben ök ertim, yağıçısı yime ben ök ertim. İltiriş Kağanka Türk Bögü Kağanka Türk Bilge Kağanka. Doğu Yüzü 1 Kapğan kağan [yiti] otuz yaşka [... anda... erti], Kapğan Kağan olurtı. Tün udımatı,

109 ORHUN ABİDELERİ 79 [9] Biz de Ordu sevk ettik. Anıyı geçtik. İnci nehrini geçerek Tinsi Oğlu denilen mukaddes Ek dağını aşırdım. Güney Yüzü [1] Demir kapıya kadar eriştik. Ordan döndürdük. İnel Kağana korkup... Tezik, Tokaı*... [2] ondan berideki Suk başlı Soğdak milleti hep geldi, baş eğdi... Türk milletinin Demir Kapıya, Tinsi Oğlu, [3] Tinsi Oğlu denilen dağa ulaştığı hiç yokmuş. O yere ben Bilge Tonyukuk ulaştırdığım için [4] sarı altın, beyaz gümüş, kız kadın, eğri deve mal zahmetsizce getirdi. İltiriş Kağan bilici olduğu için, [5] cesur olduğu için, Çine karşı on yedi defa savaştı, Kıtaya karşı yedi defa savaştı, Oğuza karşı beş defa savaştı. Onlarda müşaviri [6] yine bizzat ben idim, kumandanı yine bizzat ben idim. İltiriş Kağana, Türk Bögü Kağanına, Türk Bilge Kağanına Doğu Yüzü [1] Kapgan Kağan yirmi yedi yaşında... orda... idi. Kapgan Kağan oturdu. Gece uyumadı,

110 80 MUHARREM ERGİN 2 küntüz olurmatı. Kızıl kanım töküti kara terim yügürti işig küçüg birtim ök. Uzun yelmeg yime ıtım ok. 3 Arkuy karğuğ ulğartdım ok. Yanığma yağığ kelürir ertim. Kağanımın sü iltdimiz. Teıfgri yarlıkazu 4 bu Türk budun ara yaraklığ yağığ yeltürmedim, tögünlüg atığ yügürtmedim. İltiriş Kağan kazğanmasar 5 udu ben özüm kazğanmasar, il yime budun yime yok erteçi erti. Kazğantukm üçün udu özüm kazğantukum üçün 6 il yime il boldı, budun yime budun boldı. Özüm karı boldum, uluğ boldum. Nerfg yirdeki kağanlığ budunka 7 büntegi bar erser ne burfgı bar erteçi ermiş. 8 Türk Bilge Kağan ilirîge bititdim. Ben Bilge Tonyukuk. Kuzey Yüzü 1 İltiriş Kağan kazğanmasar, yok erti erser, ben ö?üm Bilge Tonyukuk kazğanmasar, ben yok ertim erser 2 Kapğan Kağan Türk Sir budun yirinte bod yime budun yime kişi yime idi yok erteçi erti. 3 İltiriş Kağan Bilge Tonyukuk kazğanduk üçün Kapğan Kağan Türk sir budun yorıdukı bu. 4 Türk Bilge Kağan Türk Sir budunuğ Oğuz budunuğ igidü olurur.

111 ORHUN ABİDELERİ 81 [2] gündüz oturmadı. Kızıl kanımı döktürerek, kara terimi koşturarak işi, gücü verdim hep. Uzun keşif kolunu yine gönderdim hep. [3] Siperi, nöbet yerini büyüttüm hep. Geri dönen düşmanı getirirdim. Kağanımla ordu gönderdim. Tanrı korusun, [4] bu Türk milleti arasında silâhlı düşmanı koşturmadım, damgalı atı koşturmadım. İltiriş Kağan kazanmasa, [5] ve ben kendim kazanmasam, il de millet de yok olacaktı. Kazandığı için ve kendim kazandığım için [6] il de il oldu, millet de millet oldu. Kendim ihtiyar oldum, kocaldım. Her hangi bir yerdeki kağanlı millete [7] böylesi var olsa, ne sıkıntısı mevcut olacakmış? Türk Bilge Kağanı ilinde [8] yazdırdım. Ben Bilge Tonyukuk. Kuzey Yüzü [1] İltiriş Kağan kazanmasa, yok olsa idi, ben kendim, Bilge Tonyukuk, kazanmasam, ben yok olsa idim, [2] Kapgan Kağanın, Türk Sir milletinin yerinde boy da, millet de, insan da hep yok olacaktı. [3] İltiriş Kağan, Bilge Tonyukuk kazandığı için Kapgan Kağanın, Türk Sir milletinin yürüdüğü bu [4] Türk Bilge Kağanı Türk Sir milletini, Oğuz milletini besleyip oturuyor.

112 82 MUHARREM ERGİN SÖZLÜK K ısaltm alar (k. a) kavim adı (. a.) şahıs adı (y. a.) yer adı bk. bakınız k rş. karşılaştırınız aç açaçaçsık adak adğır adınçığ adrıladrılmaaşağar A aç, tok olmayan açmak acıkmak açlık, aç olma, aç hâli ayak aygır, at bambaşka, başka, fevkalâde, harikulâde çok değişik ayrılmak ayrılmamak yükselmek, yukarıya çıkmak, çıkmak havalanmak ağır, değerli, şerefli, muhterem, mühim, önemli

113 ağı ağış ağıt- ağrı- ağtur- Ağu ak Ak (Termil) akıtal- a lk - alkınalp alpağu, alpağut altı Altı (Çub Soğdak) Altı (Sir) ORHUN ABİDELERİ 83 hazine, mal, servet, varlık; ipekli kumaş, altın ve gümüşle işlenmiş sırmalı ipek kumaş hazine, mal, servet, varlık yükseltm ek, yukarı çıkarm ak, uçurmak, havaya uçurmak, dağıtmak, savurmak ağrımak, hasta olmak yukarı çıkartm ak, çıkartm ak, yükseltmek (y.a.) Agu beyaz, ak (y.a.) Ak Termil akıtmak, göndermek, sevk etmek almak, yenmek, mağlup etmek, zapt etmek, işgal etmek, feth etmek; dinlenmek, dikkate almak bitirm ek, tamamlamak, bitmek, tükenmek, sona ermek mahvolmak, yok olmak, bitmek, tükenmek alp, kahraman cesur, yiğit; zor, çetin, sert, müthiş yiğit, kahraman, tek başına düşmana saldıran, yakalanmayan asker, subay, bir subay rütbesi (krş. yılpağut) altı (6) (k.a.) Altı Çub Soğdak (k.a.) Altı Sir

114 84 MUHARREM ERGİN altın aşağı, aşağıya, alt, alta altun altın Altun Yış (y.a.) Altm Ormanı, Altın dağı, Altay Dağı altuz- aldırmak, fethettirmek, yakalamak, yakalatmak Amğa (y.a.) Amga, Amga Korgan (krş. Amğı) A m ğı (y.a.) Amgı, Amgı Korgan (krş. Amğa) amtı şimdi, şimdiki ança öyle, öylece, şöyle, şöylece, böyle, böylece, o kadar, o kadar çok, çok, bedava, karşılıksız, iyice anda, anta onda, ondan, şunda, şundan ançula- takdim etmek, arz etmek, sunmak anı onu A nı (y.a.) Anı Sub, Anı Suyu anın onunla antağ, andağ öyle, onun gibi, anteg) o şekilde (krş. anteg öyle, onun gibi, antağ) o şekilde (krş. Antırğu (y.a) Antırgu ariğ ariğ ar en ona ariğ ar u ona doğru, ona karşı ariğıl- yanılmak, şaşırmak, etmek yanlış hareket

115 ORHUN ABİDELERİ 85 ariyariyığapa apa tarkan Apar arara a n i- arljza arifi ş arkuy armajfçı artatartuk arturaş a ş aşa aş an - aş s ız aş urat korkmak korkutmak ecdat, büyük baba bir ünvan, büyük, yüksek (tarkan), apa tarkan, apa yargan tarkan (k.a.) Avar aldatmak, kandırmak arasında temizlenmek; mahvolmak, yok olmak, harap olmak arka (krş. ırak) kervan, elçi, haberci siper, mevzi, kale, istihkâm, çukur, dere hilekâr, aldatıcı, sahtekâr, hileci bozmak, harap etmek fazla, ziyade, artık kandırmak, aldatmak, celbetmek, aldanmak, kanmak, aldatılmak, kandırılmak yemek aşmak, geçmek aşa, aşarak, öte, öbürtaraf, ötesinde yemek yemek, yemek yenilmek yemeksiz, aç aşırmak, geçirmek, kovalamak, takip etmek at (hayvan)

116 86 MUHARREM ERGİN at ad, isim, nam, şöhret atı yeğen, kardeş çocuğu atın atılmak, kendisini atmak a tlığ atlı, süvari, ata binen ay ay (30 gün) ay- söylemek, demek, konuşmak, haber vermek, hükmetmek, hükümran olmak, idare etmek ayğu çı müşavir, musahip, söyleyici, akıl hocası ayt- demek, söylemek, arzetmek ayulj: söz söylenen yer, hükmünün geçtiği yer, sözün geçtiği saha; söylenen iş, emredilen iş, hazırlık; idare, nezaret etme. az az, çok olmayan Az (yağız Az (bir at ismi, veya rengi) at) Az (k.a.) Az azça Azca, azıcık, az bir miktar azkıriy a azıcık, pek az, biraz, az miktarda Azman (ak Azman (bir at ismi) at) azu yahut, yoksa, veya B ba- bağlamak bağa (tarlan) bir ünvan, boyla baga tarkan, küçük, küçük rütbede, rütbesi küçük balbal balbal, öldürülen düşmanın heykeli

117 ORHUN ABİDELERİ 87 b a lı^ Balık balık bariğa bangaru bar barbarım bark: B ars b asbasa b a sıkb a sınb a sitbasma- B asm ıl baş baş adbaşğu şehir (y a.) Beş Balık v.s. (bk. balık) çamur, balçık, bataklık bana bana doğru, bana var, mevcut varmak, gitmek varlık, servet, mal, mal mülk bark, ev, mezar, türbe, abide, abide mezar ( -a.) Bars Beğ, pars basmak, bastırmak, üzerine çökmek, baskın yapmak, yenmek, ezmek, çökmek arka, arkasından, sonra basılmak, sokulmak, sokmak, bastırmak zayıf görmek, hor görmek, yerinmek, kahrolmak bastırmak, bastırtmak, baskın yaptırmak basm am ak, üzerine çökm emek, ezmemek (k.a.) Basmıl baş; dağın başı, tepe, zirve; şef, başkan, kumandan baş olmak, başta olmak, idare etmek, rehberlik etmek, önderlik etmek alm beyaz (at), kaşga, tepel

118 88 MUHARREM ERGÎN başlayu b aşlığ batbatım b atsık bay Bayırku baz Baz bediz bed izçi bedizeb edizetbeg b eglik ben beniriğ benggü beıfggilig B erçik berü b ıçbiçin bil- başta olarak, en önce, evvelâ, birinci başlı, başı olan; başkanı olan başı dik olan, gururlu batmak, güneş batmak batım, batma boyu, boy, uzunluk batış, güneşin batışı, gün batısı zengin (k.a.) Bayırku, Yir Bayırku yat, yabancı, tâbi (ş.a.) Baz Kağan; tâbi kağan resim, heykel, nakış, şekil, süs resimci, ressam, nakkaş, heykelci resimlemek, resim yapmak, nakış yapmak, süslemek, heykel yapmak resimletmek, nakış yaptırmak, süsletmek, heykel yaptırmak bey beylik, bey olacak, beyliğe lâyık ben (birinci şahıs zamiri) benim (bk. ben) ebedî, daimî, sonsuz mukaddes, mübarek, mesut, sevinçli (k.a.) Berçik, Persli, İranlı beri, beride, bu tarafta, beriye biçmek, kesmek maymun bümek

119 bilge B ilge (Kağan) B ilge (Tam ğaçı) B ilge (Tonyukuk) bilig bilig bilmez b iligsiz bilm e- binbini bintürbing bir birbiridin birigerü birikbiriki biriye biriyeki birle birm e- biş ORHUN ABİDELERİ 89 hâkim, müşavir, bilgili, âlim, akıllı bilici (ş.a.) Bilge Kağan (ş.a.) Bilge Tamgacı, Bilge mühürdar (ş.a.) Bilge Tonyukuk bilgi, fikir, düşünce, zekâ bilgi bilmez, câhil bilgisiz, akılsız bilmemek binmek beni bindirmek bin (1000) bir (1) vermek güneyde, güneyden güneye, güneye doğru birikmek, toplanmak, katılmak birikerek, katılarak, bütün ve arkasından sonra güneye, güneyde güneydeki ile, beraber, birlikte vermemek beş (5)

120 90 MUHARREM ERGİN B iş Balık (y.a.) Beş Balık b işin ç beşinci, beşinci olarak bişük nesil, akraba, soy sop, kavim kardeş, akrabalık biş yüz beşyüz (500) biti- yazmak bitid- yazdırmak (krş. bitit-) bitig yazı, yazma, kitabe, kitap, mektup bitit- yazdırmak biz biz (şahıs zamiri) bizinte bizden bizirfğ bizim bizirîge bize, bizde bizni bizi bod boy, kabile boğuz boğaz boğuzlan- boğazlanmak, boğazı kesilmek bol- olmak B olçu (y.a.) Bolçu bolm a- olmamak bor fırtına, bora, tipi boşğur- öğretmek, ders vermek, talim etmek, yetiştirmek b oyla bir ünvan, boyla baga tarkan boz boz b oz- bozmak, bozguna uğratmak

121 ORHUN ABİDELERİ 91 bödke < bu bu zamanda, bu zamana ödke B ögü (ş.a.) Bögü Kağan, hakim, bilge, bilici B ökli, Bükli(y.k.a.) Bökli, Bükli çölü bölün vezir böriğ- tekme atmak, çifte atmak böri bu budun bu^a Bukağ Buİ arai bulbulğak bulıt bulm a- bulurig Bum ın bunça bunda, bunta bunı burik burîgad- kurt bu kavim, millet, halk boğa (ş.a.) Bukag vali (y.a.) Buhara bulmak bulanık, karışık, karışıklık içinde, düzensiz bulut bulmamak cihet, taraf (ş.a.) Bumın Kağan bunca, bu kadar, böyle, bu kadar çok bunda, burda bunu bun keder, sıkıntı, dert, zahmet, eziyet, mihnet bunalmak, kederlenmek

122 92 MUHARREM ERGÎN burigsuz bustabuyruğ büntegi büriğ- Ç abış Çaça Çarife çığariy çıkan çından, çintan Çik Ç oğay Çor çorak çö l Çub Çuş eb ebir- sıkıntısız, kedersiz, dertsiz; bol bol, bolca puslandırmak, çöktürmek, pus çöktürmek bir ünvan, vezir, nazır, yüksek memur, buyruk bunun gibi, bunun gibisi, böyle, böylesi Boynuz vurmak, toslaşmak (krş. böng) ç çavuş, yardımcı (ş.a.) Çaça sengün. Çaça general) (ş.a.) Çang sengün. Çang general fakir yeğen, halazade, teyzezade sandal ağacı (k.a.) Çik (y.a.) Çogay bir ünvan: önder, rehber çorak, susuz yer Çöl (k.a.) Altı Çub Soğdak (y a.) Çuş başı E ev, merkez, ordugâh evirmek, dolanmak, çevirmek

123 ORHUN ABİDELERİ 93 eçi eçü edgü edgüti Ediz egiregri Ek eke elig elig em gek em getm e- Enik er erereren erig erinç erkli erklig Ersin ert- amca, ağabey ecdat, ata, büyük baba iyi iyice, pek, çok iyi (k.a.) Ediz eğirmek çevirmek, kuşatmak, sarmak, sevk etmek, döndürmek eğri (y.a.) Ek dağı abla el elli (50), elli sayısı emek, zahmet, eziyet zahmet çektirmemek, eziyet etmemek (ş.a.) Enik sengün, Enik general er, adam, insan, yiğit, asker, kişi imek, olmak ermek, erişmek, yetişmek, varmak, ulaşmak er, eren, yiğit, asker, erler erişilebilir, yetişilebilir, ulaşılan olacak, olmalı, her hâlde, tabiî, -dır, -dır v.s. iken, olan, olanı kuvvetli (y.a.) Tokuz Ersin geçmek

124 94 MUHARREM ERGİN ertin- geçinmek, kendi kendine geçmek, vaz geçmek, dönmek, pişman olmak, eseflenmek, hayıflanmak ertin gü fevkalâde, harikulade ertingüti fevkalâde çok, pek çok (bk. ti) E rtiş (y*a.) İrtiş nehri (bk. İrtiş) ertiir- erdirmek, yaptırmak E sim ( -a.) Tongra Esim eşgiti, esgitiipek, ipekli (krş. işgiti) e ş id- işitmek, duymak, dinlemek (krş. eşit-) eşidm e- işitmemek, duymamak, dinlenmemek eşit- işitmek, duymak, dinlemek (krş. eşid-) Ezginti (y*a.) Ezginti Kadız I ı ağaç, orman, ağaçlık ı- göndermek, sevk etmek, yollamak (krş. ıd-, ıt-) ıç ğ m - kaybetm ek, kaçırm ak, elden çıkarmak, kaybolmak, elden gitmek ıd - göndermek, sevk etmek, yollamak (krş, ı-, ıt-) ıdm a- göndermemek ıduk mukaddes, kutlu, mübarek Iduk (y-a.) Iduk Baş v.s. Iduk kut bir ünvan, Basmıl hükümdar ünvanı ığ a ç ağaç, orman, ağaçlık

125 ORHUN ABİDELERİ 95 ığar ağır, değerli, önem li, hürm etli (krş.agar) ınançu bir ünvan; ınag, mutemet ırak uzak, ırak Işbara (ş*a.) Işbara Yamtar 1 1 it, köpek ıt- göndermek, yollamak, sevk etmek (krş. ı-, ıd-) İ iç iç, dahilî içger- içe almak, itaat altına almak, tâbi kılmak içik- içeri girmek, dahil olmak, tâbi olmak, teslim olmak, itaat etmek içre içre içinde, içten, içinden, gizli, iç gizlice el altından içreki içerdeki, içindeki, maiyetteki, dahilî, saraydaki idi sahip, efendi, rab idi pek, çok, hep, hiç, asla ig id yanlış, yalan, hile, sahtelik igid-, igit- beslemek, bakmak, yetiştirmek, büyütmek, ilgilenmek, itina etmek ikegü her ikisi, ikisinin her biri, ik eg ü bol-: "ikiye ayrılmak" iki iki (2) ikin iki, ikisi, her ikisi; ikinci ikinti ikinci

126 96 MUHARREM ERGİN il İlb ilg e tlg e rü ilig ilk ilk i illeillig ilsireilsiretilt- İlteber İltiriş in- İnel ini irffeek iririrkin İrtiş, Ertiş il, el memleket, ülke, vatan, millet, devlet, halk, devlet düzeni (ş.a.) İlbilge Hatun ileri, doğu, doğuda hükümdar ilk, önce ilk birinci illemek, il yapmak, vatan yapmak illi, vatanlı, m em leketli, ülkeli, devletli ilsizleşmek, devletsizleşmek, ilini kaybetmek, esaret altına girmek, istiklâlini kaybetmek ilsizletm ek, ilsizleştirm ek, devletsizleştirmek, esaret altına almak iletmek, göndermek, sevk etmek, rehberlik etmek bir ünvan, umumî vali, kumandan (ş.a.) İltiriş Kağan inmek (ş.a.) İnel Kağan küçük kardeş, kardeş inek imek, olmak (bk. er-) erişmek, yetişmek (bk. er-) bir ünvan, Kül İrkin, Ulug irkin; Karluk büyüklerinin ünvanı (y.a.) İrtiş nehri

127 irtürisi, esi is ig İsiy i İstem i ORHUN ABİDELERİ 97 erdirmek, yaptırmak (bk. ertür-) (bk. işi) ısı, sıcaklık, hararet, ateş (ş.a.) İsiyi Likeng (ş.a.) İstemi Kağan i İŞ işi, eşi hanım, prenses, hatun işilik hanımlık, hatunluk, hanım olmağa (is ilik, lâyık eşilik) işgiti, isgiti ipek kumaş, ipekli (krş. eşgiti) it- tanzim etmek, düzenlemek, düzene sokmak, yapmak etmek, teşkilâtlandırmak, tertip etmek itgüçi yapıcı, yapan, meydana getiren itin- tanzim ve tertip edilmek, teşkilâtlanmak İzg il (k.a.) İzgil kavmi K k a b ış- kavuşmak, birleşm ek, toplanmak buluşmak kaçan ne zaman, ne zaman ki, vakta ki Kadırkan (y.a.) K adırkan O rm anı, dağı; Kingan dağı K adız (y.a.) Ezginti Kadız; ağaç kabuğu, tarçın kağan, Kağan kağan, hakan, hükümdar kağanla- kağan yapmak

128 98 MUHARREM ERGİN kağanlığ kağanlı, kağanı olan, müstakil kağansıra- kağansızlaştırmak, kağansız olmak, kağanını kaybetmek, istiklâlini kaybetmek kağansırat- kağansızlaştırmak, kağansız kılmak, esaret altına almak kal- kalm ak, çeresiz kalm ak, naçar kalmak, kala kalmak k a lın kaim kalıriğ mal> servet, kalın, çeyiz k a lış ız eksiksiz, tam olarak, kalıntısız; şüphesiz, tereddütsüz, tabiî kalma- kalmamak k alm ış kalan, arta kalan, kalmış olan kamağ bütün, hep, hepsi, umumî, umum, âmme kam şağ titreyen, sallanan, sarsılan, karışık kam şat- titretm ek, sallatm ak, sarsm ak, depretmek, hareket ettirmek kan kan kan han kandın nereden kanı hani, nerede kanlan- hanlanmak, han sahibi olmak, kağanlı olmak kang baba, peder Ç apğan kapığ kar (ş.a.) Kapgan Kağan, Bögü Kağan kapı kar

129 kara Ijıara budun ] ara Kum ara Köl Kargan karğu, karğuy karı Karluk kaş katla t- (tün k. katığdı katun kazğan- kazğanma- keç- keçe Keçin keçig keçigsizin kedim ORHUN ABİDELERİ 99 kara, siyah halk tabakası, halk kütlesi, avam (y.a.)kara Kum (y.a.) Kara Göl (y.a.) Kargan vadisi nöbetçi kulesi, dağ tepelerinde düşmanı ihbar için yapılan kule, düşmanı haber vermek için yapılan ateş kulesi; nöbetçi, muhafız ihtiyar, yaşlı, eski; muhterem (k.a.) Karluk boyu kaş katmak ) geceyi gündüze katmak, gece yürüyüşü yapmak çok katı, pek sert, pek sıkı, çok kuvvetli, adamakıllı, iyice hatun, kraliçe, kadın, hanım kazanmak, toplamak, biriktirmek, zaptetmek, ele geçirmek, fethetmek çalışmak, gayret etmek kazanmamak, toplamamak, biriktirmemek, zaptetmemek, fethetmemek geçmek geçe, öte, ötesi, geçerek (y.a.) Keçin geçit geçit olmaksızın giyim, giyim kuşam

130 100 MUHARREM ERGİN kedim lig kelkelteçi kelin keliıfgün kelm e- kelm iş kelürkem kentü Keriğeres, Kengeri s Kengü Tarban, (Tarman) kerekü (keregü) kerekülüg kergek kergek bolkergeksiz kıdgiyimli, giyim kuşamı olan, zırhlı gelmek gelecek, gelecek olan, gelici gelin gelinler gelmemek gelen, gelmiş olan getirmek (y.a) Kem nehri, Yenisey nehri kendi, kendisi, kendi kendine (y.a.) Kengeris (y.a.) Kengü Tarman, Kengü Tarban çadır, kışlık ev çadırlı, göçebe gerek, lüzumlu, gereken şey, ihtiyaç; yokluk, yok yok olmak, ölmek, vefat etmek gereksiz, lüzumsuz; yoku bulunmayan her şeyi tamam, bol bol, dolu dolu, ihtiyaçtan fazla kenar dikmek, kıyılamak, barındırmak, himaye etmek, melce vermek, müdafaa etmek

131 ORHUN ABİDELERİ 101 k ıl- kılmak, yapmak, etmek, eylem ek (krş. kış-) k ılıç la- kılıçlamak, kılıçla vurup kesmek ılın - kılınm ak, yaratılmak, yapılmak, meydana gelmek k ılın m a- kılınmamak, yaratılmamak kılm a- kılmamak, yapmamak, etmemek, eylememek kırğağ elbisenin yanı, kenarı, kenar kırğağlığ kenarlı; saçaklı kırk kırk (40) kırfc artukı kırk yedi (47) yiti K ırk ız (k.a.) Kırgız kıs- (kıl-) bk. kılk ıs ıl vadi, dağ geçidi, dere, dağ bozan, çukur k ış kış kış- (kıl-) kılmak, yapmak, etmek, eylemek; meyletmek, kaymak? (bk. İpi-) k ışın kışın k ışla- kışlamak, kışı geçirmek k ıt- bk. kıd- Kıtariy (k.a.) Kıtay k ıy ın ceza, ceza kararı, karar k ız kız, kız evlâdı k ız- kızmak, hararetlenmek, ateşlen-mek, hiddetlenmek

132 102 MUHARREM ERGİN fcızıl kızıl, kırmızı k içig küçük, az, biraz kigür- girdirmek, sokmak, ifa etm ek, yapmak getirmek kim kim kin ipekli kumaş, ipek kiıfgşür- kışkırtmak, iki kişiyi birbirine sürttürmek; kızmak, hiddetlenmek, öfkelenmek kir- girmek sokulmak, dalmak, geri, tekrar, geriye; batı, batıda kisre sonra, ondan sonra, geri; arkada, batıda kiş samur k işi kişi, insan, adam; halk kiyik, kiyik geyik, yabani hayvan, av hayvanı kıod-, kot- koymak, bırakmak k od ı aşağı, aşağıya, yüzü koyun, b o yunca, arkası sıra koduz bk. kuduz kokulup koku, ıtır, ıtriyat fcon- konmak, yerleşmek, konaklamak kıontur- kondurm ak, y erleştirm ek, k o naklatmak kop çok, hep, pek, tamamiyle, tamamen, bütün kopun hep, toptan, hepsi, bütün, tam olarak, hep beraber korğan, keıle kurgan

133 ORHUN ABİDELERİ 103 k orı- korumak koriy koyun l^ork- korkmak korkma- korkmamak Ç o şu (.a.) Koşu vali o t- bk. kodköbürge davul; köprü Kögm en (y.a.) Kögmen dağı, ormanı, Sayan dağı kök mavi, gök rengi, lacivert, yeşil kök gök, sema, hava kök kuvvetlendirme edatı, bizzat, hep, tam hem, -dır, -dir v.s. Kök Öng (y-a-) Kök Öng, Mavi Öng. Kök Öng nehri Kök Türk (k.a.) Kök Türk, Gök Türk, Mavi Türk köl göl kölük yük hayvanı, araba körîgül gönül, kalp, yürek, iç, fikir, düşünce, akıl, anlayış, arzu, ülkü kör- görmek, bakmak; tabi olmak, itaat etmek körm e- görmemek körüg casus, haberci, gözcü kötür- kaldırmak, yükseltmek, çıkarmak, yukarı çıkarmak köz göz

134 104 M UHARREM ERGİN Ku kubrankubratkul kul ad- ^ulluğ kulkak kum Kum (Çara K.) kunçuy (ş.a.) Ku sengün, Ku general, Ku toplanmak toplatmak kul, köle, esir, hizmetkâr kul olmak, köle olmak, esir olmak kullu, kul sahibi kulak kum (y a.) Kara Kum Hatundan bir derece aşağı kadın, prenses ^urıdın batı, batıdan, batıda. kurığaru batı, batıya, batıya doğru, batıda K u nd an (k.a.) Kurıkan boyu, Üç Kurıkan; çadır kurıya batıda, batıya Kuşalğulç, (y.a.) K uşalguk, K uşulğuk, Kuşlagak, Koşlagak K oşulgak, Kuşlağa^ kut devlet, ikbal, saadet, baht, talih kut l^utay ipek, ipekli kuz güneş görmeyen yer, gölgeli yer, dağın güneş görmeyen yamacı, kuzey yamacı kü ses, ün, şan, şöhret, şayia, haber, san küç kuvvet, güç, zor, iş güç Kül Çor (ş.a.) Kül Çor

135 ORHUN ABİDELERİ 105 Kül İrkin Kül Tigin külüg kümüş kün küntüz küng künged kürfgüg kür küregü kürlüg küzedlağzın Liken ng Lisün Makaraç manga (ş.a.) Kül İrkin; Karluk büyüklerinin ünvanı (ş.a.) Kül Tigin ı meşhur, ünlü, şöhretli. gümüş gün; güneş; gündüz gündüz cariye, halayık, hizmetçi cariye olmak, halayık olmak, hizmetçi olmak cariyeli, cariye sahibi, halayığı olan hile, fesat, aldatma, kandırma, çare disiplinsizlik, itaatsizlik, kaçaklık, kaçış hileli, hilekâr, sahtekâr, fesatçı, aldatıcı; hilekârlık, sahtekârlık gözetm ek, m uhafaza etm ek, saklamak, bakmak, beklemek L domuz (ş.a.) İsiyi Likeng (ş.a.) Lisün Tay sengün, general Lisün Tay M (ş.a.) mühürdar Makaraç bana (bk. men)

136 106 MUHARREM ERGİN men menirîg ne neke nençe neng oçuk oğlan o ğ lıt oğu l Oğul oğurkalatoğuş Oğuz Oğuz o ok ok o k ı- ol olur- ben benim N ne, hangi; niye, niçin, nedir neye, niye nice, ne kadar, nasıl nesne, şey, mal, eşya; hiç, asla O ocak oğlan, oğul, çocuk, çocuklar oğullar, çocuklar oğul, çocuk, evlât (ş.a.) Oğul Tarkan sırtlatmak, bindirmek, yükletmek oymak, hısım, akraba, kabile, soy sop, kavim kardeş, aile, nesil, soy (k.a.) Oğuz boyu; Üç Oğuz; Dokuz Oğuz (ş.a.) mühürdar Oğuz Bilge ok il teşkilâtı, teşkilât kuvvetlendirme edatı; kendi, bizzat, hep tam, hem, -dır, -dir v.s. çağırmak, davet etmek o, şu oturmak, tahta oturmak, Kağan olmak

137 ORHUN ABİDELERİ 107 olurma- olurt- on On O* onunç Ong oplaordu ortu oruk ot otuz Otuz Tatar ozö- öd öd ödeg ödüş ög oturmamak, tahta oturmamak, kağan olmamak oturtmak, tahta oturtmak, kağan oturtmak on (10) (k.a.) On Ok boyu onuncu (ş.a.) Ong tutuk; Ong Vali, vali Ong atılmak, atlamak, hücum etmek merkez, payitaht. Kağanın oturduğu yer, hakanın oturduğu şehir, ordugâh, karargâh orta yol ateş otuz (30) (k.a.) Otuz Tatar ileri geçmek, öne atılmak; kurtulmak, sıyrılmak Ö düşünmek, anlamak, idrak etmek, hatırlamak zaman, vakit öd, öd kesesi, iç yaşlı, muhterem zaman, vakit; ıslak, yaş, nemli, rutubetli anne, üvey anne

138 108 M UHARREM ERGİN ö g- ögirö g le ş- Ö gsüz ögtürögü z ö k ökülökünök üş ölölü g ölürölütöntür- Öriğ Öriğ Örfğdün öriğre ör- övmek, methetmek sevinmek, eğlenmek, neşelenmek akıl akıla vermek, istişare etmek, fikir birliği yapmak, anlaşmak at ismi, Ögsüz ak at; annesiz, öksüz övdürmek nehir, deniz kuvvetlendirme edatı; kendi, bizzat /bk. ok) toplanmak, yığılmak; düşünülmek pişman olmak, eseflenmek, hayıflanmak: kendine gelmek, üzülmek, kendine dönmek çok ölmek ölü öldürmek öldürmek çıkarmak, yükseltmek; göndermek, uzaklaştırmak, yöneltmek renk (y.a.) Kök Öng, Mavi Öng nehri Önde; doğu, doğuda önce, önde; doğu, doğuya, doğuda yukarı çıkmak, yükselmek, kopmak, belirmek, ayağa kalkmak, ayaklanmak

139 ötötüg Ötiiken ötüliig ötün- ötünç ötrü öz özi özüm özlük (at) Purum ORHUN ABİDELERİ 109 ötmek, kükremek, gürlemek arz, niyaz, dilek, rica, dua (y.a.) Ötüken ormanı, dağı, yeri muhterem, itibarlı, yaşlı arz etmek, niyaz etmek, rica etmek, dilek dilemek, maruzatta bulunmak rica, arz, niyaz, dilek, maruzat sonra, dolayı, ve öz, kendi kendisi kendim kendisine ait, şahsi, binek atı P (k.y.a.) Doğu Roma, Rum, Bizans S s a- saymak, söylemek, haber vermek s ab sav, söz, haber saç saç sak ın- düşünm ek, düşünceye dalm ak, endişelenmek, düşünüp taşınmak, plân kurmak, yas tutmak, mateme gark olmak sa n ç- sançmak, mızraklamak sa n sız sayısız, hesapsız sanga, sana (bk. sen) seriğe sayu sayarak, her, her bir; haber

140 110 M UHARREM ERGİN sayu her yere, neresi olsa, sağa sola (yir s.) Sebig (ş.a.) Sebig Kül İrkin seb in- sevinmek sek iz sekiz (8) Selenga (y.a.) Selenga nehri sem iz semiz, besili, etli sen sen; -sın, -sin, -sın, -sün senğe bk. sarig a sengün general s ı- kırmak, sındırmak, bozmak, yenmek, galebe çalmak, zaptetmek s ığ ıt ağlama, hıçkırık, feryat, figan, matem s ığ ıtç ı ağlayıcı sığ ta- ağlamak, sızlamak, feryat figan etmek sığ u n sığın, geyik, yabanî geyik s ık ın - üzülmek, kederlenmek, yas tutmak sım a- kırmamak sıngar yarım, yarı, iki kısımdan biri, bir kısım bir şeyin yarısı; bir şeyin tarafı yani S ilig (ş.a.) Yigen Silig Beg sin i seni siriğil küçük kız kardeş Sir (k.a.) Türk Sir milleti, Altı Sir. siz siz

141 ORHUN ABİDELERİ 111 Soğdak Soğud, Sogd Songa söksökürsö z le ş- sub subsuz suk sü sü çig sü lesülem e- siiletsürigiig süngük süriğüş sürigüş- O 5 sür- (k.a.) Soğd (k.a.) Soğd (y.a.) Songa ormanı sökmek, yarmak diz çöktürmek, dize getirmek söyleşmek, konuşmak, sözleşmek su, nehir susuz, çöl ihtiras, iştiyak, heves, hasret, istek; kızgınlık, hiddet ordu, asker tatlı, lezzetli ordu sevk etmek, asker sevk etmek, sefere çıkmak, sefer etmek ordu sevk etm em ek, asker sevk etmemek ordu sevk ettirmek, asker sevk ettirmek mızrak, süngü kemik savaşta hücum ve süngü dürtme, mızrak dürtme, harp, savaş süngüleşmek, mızraklaşmak, çarpmak; savaşmak, harp etmek sürmek, kovmak, sürgün etmek

142 112 MUHARREM ERGÎN şad şadpıt, şadapıt Şalçı Şantung Tabar Tabğaç tabışğan Tadık tarktakı taluy tam Tamağ Taman tam ğaçı tarfg Tangut tapa taplama- Tarban tar Ş bir Unvan, şad. Türk devletinin batı kısmının başkanı, yabgu ve şad bir Unvan; şadpıt beyleri şahıs veya at ismi, Şalçı ak at, Şalçı ak (y.a.) Şantung ovası, Şantung ili T (y.a.) Tabar (y.k.a.) Çin, Çinli tavşan (ş.a.) Tadık dağa çıkmak, dağa kaçmak dahi, daha, ve, da, de deniz, okyanus; büyük nehir duvar, dam (y.a.) Tamag Iduk Baş (ş.a.) Taman Tarkan mühürdar, kâtip, damgacı tan, şafak, sabah vakti (k.a.) Tangut doğru, karşı, tarafına kabul etmemek, razı olmamak, muvafakat etmemek (y.a.) Kengü Tarban (krş. Tarman) bir ünvan, vezir, nazır, bey

143 ORHUN ABİDELERİ 113 tarkat tarkınç, tarkanç Tarman taş taş ta şıktaşra Tat Tatabı Tatar Tay tay tayğun teb tebi tebliğ teg tegtegi teg iş tegm e- tegre bir ünvan, vezir, nazır; tarkanlar sıkılma, rahatsızlık, öfke, şıkışma, memnuniyetsizlik; gücenik, dargın (y.a.) Kengü Tarman (krş. Tarban) taş dış dışarı çıkmak, sefere çıkmak dışarı, dışarıda, dışta yad, yabancı, teba; İranlı, Acem; Uygur (k.a.) Tatabı (k.a.) Tatar, Otuz Tatar, Dokuz Tatar (ş.a.) Lisün Tay sengün büyük, ulu tay, çocuk, torun; taylar, çocuklar, torunlar hile deve hileli, hilekâr, sahtekâr gibi değmek, erişmek, yetişmek, ulaşmak tem as etm ek, hücum etm ek, çarpışmak kadar, -a, -e kadar değiş, temas, çarpışma, hücum değmemek, temas etmemek, yetişmemek, ulaşmamak çevre, daire, civar, etraf, dört taraf, etrafta

144 114 M UHARREM ERGİN temir Temir K apığ terigri, Teriğri ter Termil teyeriğ ter- T ezik tıd- tıl, til tıriglati titigin tiktile- Tinsi Oğlı tirtirtirgürtirig demir (y*a.) Demir Kapı gök; Tanrı; ilâh, ilâhe, gök Tanrısı ter (y-a.) Ak Termil sincap kaçmak, firar etmek, ürküp kaçmak (k.a.); Tacik, (veya) Arap mani olmak, engel olmak, men etmek, alıkoymak haberci, casus, durumunu öğrenmek için düşmandan yakalanan esir, dil: haber, söz dinlemek daima, daimi, devamlı, kesiksiz; sağlam, katı, pek, çok (bk. ertingüti) demek, söylemek prens, hakan oğullarına verilen ünvan dikmek dilemek, istemek (y.a.) Tinsi Oğlu; göğün oğlu dermek, toplamak yaşamak yaşatmak, diriltmek, canlandırmak diri, canlı, hayatta, yaşayan, hayati

145 tiriltiriltirkiş tiyin tiz totodto ğ- toğsı^: T oğla toğla- Toğu tok Tokar to k ı- tok ıt- ORHUN ABİDELERİ 115 toplanmak, derlenmek, derilmek dirilmek, yaşamak kervan, kafile, haberci diye, diyerek, diyip diz doymak doymak doğmak, aşmak, geçmek, çıkmak doğuş, doğma, doğu (y.a.) Togla nehri toz çıkarmak (krş. Togla) (y*a.) Togu Balık, Togu şehri tok (k.a.) Tokar, Tohar vurmak, dövmek, çarpmak, dokumak, sokmak, batırmak, tokmaklamak, yontmak vurdurmak, dövdürmek, dokutmak, yonturmak tokurkak tokluğun kıym etini bilm eyen, kendisini tok hisseden, gözü tok, tokluğa değer vermiyen tol$:uz dokuz Tokuz Ersin (y.a.) Dokuz Ersin Tokuz Oğuz (k.a.) Dokuz Oğuz Tolpız Tatar (k.a.) Dokuz Tatar tokuzunç dokuzuncu

146 116 MUHARREM ERGİN tolğatm a- to n to n lu ğ to n su z Tonga Torigra incitmemek, rahatsız etmemek, eziyet etmemek, ızdırap vermemek elbise elbiseli, giyimi çıplak olmayan elbisesiz, çıplak (ş.a.) Tonga Tigin: Alp Er Tunga (k.a.) Tongra toriğta- çevrilm ek, dönmek, dikilm ek, devrilmek, yere çevrilmek to r- zayıflamak, ezilmek, harap olmak, bitmek, takattan düşmek toruğ doru, at rengi, doru renk to ru k zayıf, takatsiz, kuvvetsiz, bitik, ezik Tonyufcuk (ş.a.) Tonyukuk; bir ünvan T ögültün, T ügültün (y.a.) Tögültün ovası tögün damga (krş. tügün) tö k ü t- döktürmek, akıtmak T ölis (k.a.) Tölis; Türk devletinin doğu kısmı T öıfgker, (y.a.) Töngker dağı, Töngkes dağı Töngkes töpü tepe tö rt dört (4) tört bing dört bin (4000) törtünç dördüncü, dördüncü olarak dördüncü defa

147 ORHUN ABİDELERİ 117 törü töre, kanun, nizam, örf ve âdet, görenek, düzen, tören, devlet nizamı törü- türemek, yaratılmak tu- kapamak, tıkamak, tutmak, önüne geçmek, engel olmak, mani olmak Tudun (ş.a.) Tudun Yamtar tuğ tıkaç, kapak, bent, mania, sed topul- delinmek tut- tutmak, yakalamak tutuk bir ünvan; askerî vali, vali tutun- tutunmak tutuz- tutturmak, yakalatmak T uyğun, Toyğun (k.a.) Tuygun ilteber T uyğut, Toyğut (k.a.) Tuygut, Toy gut tuyma- duymamak, hissetmemek, farkına varmamak tügün düğüm, baş (krş. tögün) tüketi bütün tam am iyle, tüketerek, sonuna kadar tam am en, tümen on bin tün gece tün kat- gece yürüyüşü yapmak, geceyi gündüze katmak, gece de at sürmek Tüpüt (y.a.) Tibet Türgi (y.a.) Türgi Yargun gölü Türgiş (k.a.) Türgiş

148 118 MUHARREM ERGİN Türk tü ş- tüşürtüz tüzülu u - uç uçuçuz ubut u d- Udar u d i- udım a- udlui udu uduzulayu ulğartuluğ u 1 u ş (k.a.) Türk düşmek, inmek, attan inmek düşürmek, indirmek, attan indirmek düz, doğru, kusursuz, hatasız dizilmek, sırada olmak, düzelmek, anlaşmak, barışmak U uyku muktedir olmak, yapabilmek uç, cenah, ordu kanadı uçmak ucuz, kolay, hafif, değersiz ar, edep, hayâ, tevazu takip etmek, kovalamak, ardından gitmek, uymak (ş.a.) Udar sengün, Udar general uyumak uyumamak uyluk takip ederek, müteakip ve sonra veya sevk etmek, götürmek, yol göstermek, takip ettirmek, rehberlik etmek ulayarak; ve sonra, arkasından onda sonra; bilhassa, aym zamanda büyütmek büyük, ulu şehir, ülke, memleket, il; halk

149 uma- muktedir olmamak Umay bir ilâhe adı, Umay umuğ ümit, destek, dayanak, mesnet, melce unama- tasvip etmemek, razı olmamak, kabul etmemek, muvakafat etmemek unç olabilir, mümkün ur- vurmak, dövmek, koymak, yapmak, takm ak, hakketm ek, yontm ak, geçirmek, kaydetmek urı erkek urtur- vurdurmak, hakkettirmek, yontturmak uruğsırat- kökünü kazımak, neslini kesmek, soyunu kurutmak, urugsuzlaştırmak U yğur (k.a.) Uygur uz san'at, san'at eseri; usta, sanatkâr, mâhir uzun uzun, uzak, daimî, ustaca, mahirane Ü üç üç Üç Çurıkan (k.a.) Üç Kurıkan Üç Oğuz (k.a.) Üç Oğuz üçegü her üçü, üçü bir arada, üçün her biri üçün. için, dolayı, yüzünden, sebeple üçünç üçüncü ülüg kısmet, pay, nasip; baht, şans ürüriğ beyaz üz O RHUN ABİD ELER İ 119 kötü kalpli, kalpsiz, kindar, menfur

150 120 MUHARREM ERGİN üzüze yabğu yabız yablak yabrıtyadağ yağyağı y a ğ ıçı yağız yağuk yağuryağuruyağutyalabaç yalıng yalm a Yamtar yan yanyana kesmek, kırmak, koparmak, delmek, parçalamak üzeri, üzre, üzerine, üstte, üstünde Y bir ünvan, yabgu, Türk devletinin doğu kısmının başkanı yavuz, fena, kötü, perişan kötü, fena, perişan yıpratmak, yok etmek yaya yağmak, katılmak düşman düşmancı, kumandan, düşmana karşı koyan yağız, kara, kızıl ile kara arası renk yakın yaklaştırmak; yaklaşmak yakın, kısa, yaklaşık, yaklaşarak yaklaştırmak elçi, resul yalm, çıplak kaftan, kalın kaftan, yağmurluk (ş.a.) Işbara Yamtar yan, taraf dönmek, geri dönmek; korkutmak, tehdit etmek yine, tekrar, dönerek

151 yanturyariğıl- yarifeılma- yariğıluk yariy- yarak yaramayarat- döndürmek yanılmak, hata etmek, yanlış yapmak, itaatsizlik etmek, yolunu şaşırmak yanılmamak yaratıd-, yaratıtyaratun- yaraturyarğan Yarğun yarık Y arış yarlıka- ORHUN ABİDELERİ 121 hata, yanlış yaymak, saçmak, dağıtmak, bozmak silâh (krş. yarık) yaramamak, yakışmamak yaratmak, tertip ve tanzim etmek, yapmak, meydana getirmek yarattırmak, yaptırmak tanzim edilm ek, teşkilâtlanm ak, tertiplenmek yarattırmak, yaptırmak bir Unvan, inançu apa yargan tarkan (y.a.) Turgi Yargun gölü zırh, zırh ve kalkan (krş. yarak) (y*a.) Yarış ovası buyurmak, haşmetle yapmak, lütfetmek, bağışlamak, esirgemek, korumak yaş, ömür yaşamak yeşil yaş yaşay a şıl Yaşıl Ögüz (y.a.) Yeşil nehir, Sarı nehir yat- yatmak, uzanmak; yığılmak

152 122 MUHARREM ERGİN yay yaz yaz ilk bahar, ilk yaz, yaz yazı ova, düzlük, düz yazın- g ü n a h işle m e k, k a rşı g e lm e k, itaatsizlik etm ek, yanılm ak, yolunu şaşırm ak yazukla- suçlam ak, suçu yüzünden yakalam ak yel- koşm ak, koşturm ak, dörtnala gitm ek, at koşturm ak, hızlı gitm ek yelme keşif yolu, öncü yelm e- koşm am ak, koşturm am ak yeltürm e- koşturtm am ak yet- y edm ek, y ed eğ e alm ak, y ed ek te götürm ek y ıd - gönderm ek, (krş. ıd-) yıfe- yığm ak, toplam ak, kazanm ak; alıkoym ak engel olmak y ıl yıl, sene yıll^ı y ılk ı, at sürüsü; h ayvan, h ay v an sürüsü davar yılp ağu t bk. alpağu y ıls ığ zengin, varlıklı yım şak yum şak yıpar koku, m isk, kokulu m um y ır ıd ın kuzey, kuzeyde, kuzeyden y ırıyakı kuzeydeki y ış orm an, orm anlık dağ yi- yem ek

153 ORHUN ABİDELERİ 123 yiçe daha, bir daha, tekrar, yine yig iyi yigdi iyice, daha iyi çok iyi Y igen (ş.a.) Yigen Silig Beg yigirm i yirmi yigün, yegün yeğen, küçük kardeş yime yine, tekrar, ve, da, de yin çge ince yinçü inci Yinçü Ögüz (y.a.) Yinçü nehri, İnci Nehri yir yer, toprak Yir Bayırku (k.a.) Yir Bayırku yirçi kılavuz yit- yitmek, kaybolmak yi ti yedi yitinç yedinci yitm iş yetmiş yitür- yitirmek, kaybetmek yoğ, yuğ matem, yas, ölü yemeği, yas töreni. y o ğ ç ı, yuğçı yasçı, matemci, ağlayıcı y o ğ la -, yuğlayas töreni yapmak, ölü yemeği vermek. y o ğ la t-, yuğlatyas töreni yaptırmak, ölü yemeği verdirmek yoğun kalın, yoğun, kaba

154 124 M UHARREM ERGİN yoğu r- yoğurmak, çiğnemek, aykırı gitmek, çapraz gitmek yoğuru çiğneyerek; çapraz, çaprazlam a, arkun, verev y o k yok; yokluk içinde, fakir, yoksul, sefil yokad- yok olmak yokaru yukarı yol yol y o lı defa, kerre, sefer Y olluğ (ş.a.) Yollug Tigin; kutlu, mes'ut yorigşur- karşılıklı çekiştirmek, gammazlatmak, iftira ettirmek, suçlatmak y o n - yürümek, gitmek, hareket etmek yorım a- y o n t- yürümemek yürütmek, harekete geçirmek, sevk etmek yotuz, yutuzkadın, zevce, refika, eş yubul- yuvarlanmak y u lı- yağma etmek y u lığ çı yağmacı y u rç kayın birader, küçük kayın birader yurt yurt yut kıtlık, kışın soğukta hayvanları öldüren felâket, açlık felâketi yuyka yufka, ince yügerü yukarı, yukarıya yügür- koşmak

155 O RHUN ABİD ELER İ 125 yügürtyügürtm e- yükünyüküntüryüz yüz yüzüt- koşturmak, akıtmak koşturmamak baş eğmek, eğilmek, secde etmek, ibadet etmek, tazimde bulunmak, teslim olmak baş eğdirmek yüz, yüz sayısı yüz, çehre yüzdürmek, suda yüzdürmek

156 126 M UHARREM ERGÎN METİN ÖRNEKLERİ Bu bölümdeki Orhun harfli metinler Sergey E. Malov'dan, Malov'da olmayan üç küçük parça da Hüseyin Namık Orkun'dan alınmıştır. Bilge Kağan âbidesinin Kül Tigin âbidesine benzeyen kısımları verilmemiştir.

157 KÜL TİGİN ÂBİDESİ Güney cephesi m : )vh : m r * : k tm : : i x m h : e h m n a) : >D4>: y ç x n : m ı* h : m m : t?>u>: r ıx ' ' yç**m # : * n rrx : m m : * Y>: n r r * : #ojy>: «m : ty ç * : m m : : JDnn : t : x rı: rhr*cx: : ım m t (2) m : p r c r r s : - r n m ^ : i m : r*re Y r: omnrh: r#y : H v n r? : m r < w :» m : hymm- : >mr\>m>: d1 * : i m : : ra r Ar: ^ : twh >#m : ^ ra: rhrhn: ) vh : Rrr»k: 4-DY8: : * x h r : i m -(3) : reh-rnrrfo: ^ : p rçy r: 4-dsm : m r : hvu> ; : ıfm-s-: ı «r m * : frxfrsh: cara: jmdm^ : *xyi»i m m : : Ara: «raı^m : *xyn : reh: -rarhir çp»ı*ra:>h : M H D <m : H vnra : * xyi*i : re n : ^ h y ih t ^ h : m (4) : M m > v : rç h : < n r n : : *xyi«i: rçk: -r a r m m *: r ra:» ı n m r : ı * r : u>rxr; m : m r a : rhrw* : j'y rr* : )#m : ay<*^ : ih j> : j*xrraw :» m ra : rt4 ; ım > ^ : r neır: ^r : : ^ hyipnh (5) : rf m : rırv : m f i : w : : ay** : r m < m y m * : )#cbwr: ih : m : h y m : : çlani : ı * r

158 128 MUHARREM ERGİN r»<v>: ç y m f t: 4Ti m : 4#4^>a : >hyd : ı * r : t m (6) : ifrt : t i«9 : i^-t : i^ h v d : e r ı n u : ı*ex: e r in : : r*ex #r«: rc h : 4 H ra r*: m >«*: m c>: hkjhd : r ır m * r : ih ^ h : js r ır v : rf *9: 4sr«w: eram: w r : m :49r*:^ iy i*:n > 6 :r t r :ehyn:n >*:r t r :ip : ı^hyenh; n : dy>a : rıny a: r&&ırn : : r t r : TirkrfTOH: rrf'd (7) yd : r m * r v : y \ m : rır> w r: ı * r : h>h>y m :4* :ırr:m h >y ><s :4*ırh:Tfiturr:ı«x:t i t :4 n =w: im «s : >myd : u : v «w j> : r ı n : r m r * : eyr* : ehyr*: r : rh=inhn: rpirahyn : >#>* : r t p h : w w : r*tet9j> (8) :r^rhn :4D YSUHıF :W : W M ı : HH :1H4> :W >«j:rtf»h:rf'ira^mjy:4 ^ m r :pen*:w u > :m : n m * : Tr* : Milm n m * : h ia4: ırb b M? : ># : M Y ö : tplım* : HIA4 h«j : >ı>m 9: th r a u : : )S)yh : *xer: rwar» (9> : 1 n m : w : m jh4<^: y^jh : y^ h j : 4<^1>4: y# :rhnar»:ihiv m m jhd :m ı < :eitthvdhvd:pyp : : ihj> : y* rf: #*M4>: )y h : t^r*ar»h«s: > m 4 :»hw«rid<s:y )#w m x :ih*4h<j>4: 1>4:Y)#>4:m A 4D (io> :>YMaxer:m a ' M M 1:m i m : NR:Y)^>«JıH:Mir i t RT*»h: sx rı: r» a : n> 6 : ty ç * : u m :4*9: ıram*:u s d :* w :4^>m :> w ^ m r : : 4H ^ : r*em*: t i? : m w : HrHrt1: *^h> 4 m (id xw*: TYe*: n > 6 : m : r t r : MYra: f? r > h : * h : a ^rıramhd: ı» m w : j w w : 4=ı : r#*rı: )*<w : w * : Mtrf**: * h r m : rarf**: 4**y mo :» PMFmPH:w : eraıhtt:n r Ar:sdyh :ay^(i2> 4*^4 : :rfjx^:m * :^ry^rhrar: :4^r^4: 4 :»«w: n m n :ih^hi> : ^Nes^: HYr^: htn=i : r > 4 : reh :4*riTr:4hT9 rr:4h4*:tit : ^ :w t n * ( 13) 4^: ır R r > :^xrhr^:i H m k4 ^ : ^Nes*:4hY9eT kvj«:rih4:4^enr^:ehr*m:w :w *

159 ORHUN ABİDELERİ 129 D oğu cephesi : JH ım : : r? :» ra : : m h : m :*4~ıw k : 4'rFi'1: t & r m : r ı n : i*ojn : r m : m u; : s m «s : RTN h: m» : *>u>: )v>ımtir: îy m m : ı m «:rh r: ı m ^ : : tm w r>if : A *m : hrı«h: rt^iyhim: ır r r. cd : 1>H: : hti«h : y y j <j : ıw n : rfuı>n: i w i >h : y : m # v ' : rch.n r9: )>w#rf: t*rç Y r : ı r m u : eeaıfrh: ı* ^Hrf^r=ı: m v» ı : rcw riyirftm : m n T)Yrf: : ı ı m n j > : ^ : r t m : =wfi rwh>rxr m i m i :* m? : re y r*: nw p id m : ıım Y>ru : ifr ^ ; n : m : : ifrtrf*r*h: w» : w 9 m e * : : : ifrhr: e M T M : ı ^ e y r : *t : iım ^ : ^ h ^ y v ^ : r iw : t'imn : r a^yn : tay>d : ıw w : = ım (4) af : ıphhm: im h : mi : nninh : ay<*$ : y^yfa : : rt^iy^: w > 6: n > 6 : r < s ^ : m «: :)m > ± : r r ı m ^ : umyh : ç y r : y^ : i 4\jy>d : : )yh : r m : rırrhr: :, m j Y > : m w M (5) : * r a #*o j m : ehtfmrt: n y > : : chrmra d m : * m n j > : )yh : hj«jd: t r m 4 > : dyh: ım cyrs : ^Ti^TrfjaD: *T»w Yrs: w : m : t f r m h : )*><saw* : ^ an : rpirffh: io#m : (6) n : ryra: ryrhr: iff a f : rm rarfm: rp^an: : tfim^h> s>d: y r m > 6 : n r c * : ^ f a f : r m h T m ı : ıw *r:»tya]r: rfry r: KxYYr: m * : gtn< : rffaf : w * : j>o#m : ay«j^ : ı ^ r : t * r m :)dyh : m m > ı (7) : ıtfrthm : rhjy^ıhm : m ı : ı t w w : ihnw hv : r y ç ft: ryaya*: r ^ r :»Fm *: n m : t y c * : k tfh >th)yh : AYcj^: : ay<j^ : ı m \ : FTeyr: ı r r r * : eaf=ıcır: j w y : ifr'm «) : hyh>4 : u m * : F9YF1: reh: jydyh : m F * :«t#>ky Yr: *rh)yrf: ay<*^ : w r n : r*?yr>ı: re n : j'rfyiht^h ; yim : ^hh : fitmt: n m ^ ra : r^rintnh: w

160 130 MUHARREM ERGİN : t n : m t )»» : m r : ı t r u n : )#>a (9) : t u r : m * : yj)yh : \ t r r r u : r m ^ Y M : e y r: >r : \ t r r t u : : fa R e ır: jy d y h ^ : m t y w : iim m p y d : «hdyrf: AYa^ : ır n ^ : :imar:-no:u m : hd :ı^rhhr :u m (io> r w : )# m : rti^k : m o w : ı*t KhTr** : ea^eır : ı» r : HtH6: >im>d : u m r h : ı m w m ch>>: : r n m r a m : n m h : m h : t : m :»ihwm : 4>d : mm : k t m : ı m * : m>k (id eyr^yr: : Y)YHiThYr: ih h : ı m )» U M : m m * m r r ç : m m : : a ^ rn n h : m h : Y»*H.r : : n t r e ır k n : )VHiMrf: t r \ : n # y ^ : umy* : M # u a : 1x 1^ : rw rh: nhw>d (12) : riuı«: K m * : afi?: m h : UHM m h? : iy? rh : w y r : \ t r m > ı : rıra>: \ t r : ç h m * * : n f i : )yhhh : m ı i : #^Ha>H : > m h : iy f i : m y h m : m : h h 'o yh: ı»my : u m : rım rçrw : \tjm : TıHNrt a3) : rhfiftfh: RTr*h: ymm : iih*j h : i»^x-iim=i : ymm >yym : i^ h d : t * r ı m h : w w a : ymm : im y a t : > * m : ıryfh: i*h tyd :m m :AYa^ :s n * :ı ı m :#&: v# :y w o (i4> «: ı r m cd:» # m :.m d 1^ : MHıPa : jdhp* : i * t tyd : i h : r a ^ : m «: n ^ m : m m m : h w.m a : )YHiHri: \ t r h fi : n f i : r ı m? : i* y f i : n>d : rh9: n w : hhm (is) yjîyh : ifrhuy: e m r : iw a f: um jhd : m h : ı* : \ t r v m : eeyıhrh: ıimhiıiu: Yra>: i h t o : v : YYJ a a : >D4 a: t m r \ : h h : ıın a : tx > : DYıFrt : FTFh (i6> v : )Y ^ r A : JıFF: j x f t f w > : m t u : j a j a : y)y)ih» : rxh r: f m : y m m : ı?tfh: )ihj> : y.w r A : m a YiVTA: rher ^ : : m * : «m : : )YH^rA (i7> i^d : h^ : ım u D : r*re y r: m r «: )y m a : frhr

161 xym : r s h : «y ih t m : : ıwxyr*ı: r e h «r r «: j'y ; rf^errç: i*»* Y r: ^ x s r iı: r ^ m ı * : w x m : ı m m : m a : cey^rh : ifjh^h'oyh : yyj)yh : rfj^ x h riy r: «y n~ ' rr» h : )yh : i s t m : ı F M r ^ m : yyj <> : rffrhmru rffrr dm : rhyr*: dyh : tfiur»: ifmjmd: >MıFr*: rfiur» d9> : r h T R : MÇfr: )#m : a» : rhyr»: n w : m c * : mm rn :»ifjm m : ıfixr: ö w t h : ı ı m * : i m i :» m u hd : ın r : Y)#MıF: «: ifysrı: ıp ıtm * : : j : w h : r h r : e* w (20) : : rhyr»: m * : m m w : ıffrhrr*: v > ım vrıohm H : H»ixr: w ORHUN ABİDELERİ 131 r n : i m R : m s» : j k m r : 1IMHN1I1: rh n : v» w : ^y : w : )Hm#h : r»rey: ıffrhtr*: jod : ren: : h y h m : r m n m : ı : t=ıxr»jv: w * k & : ıw -««> i4 t: y>»m: R m h t : m > 6 : y jjm : j> y> : Rrr»h : rh r : ım "rr>it: h^y : ifrhr: D U ftnm (22) : m : h w w : m M v w» : mxi ; >#m: : ıf i^ hih : HHr»rr»h: ı H Y : n>6: Rrr»h: rifrrfyh r : jsw h : «Y r * : ı*xer: i^nah : ıh i^ r ı^ : ıfr»=ır» (m hmd : chrr»cn: h jjd : yihd : r»<^(jwr»ex: KZ3) rr» ı:» m r: )<^h : m s r» ı: rxhy«d : iym : )^ rf: y j m u : rf»rhr»«r: rxhyj e x : j x r r 9 : ım * : y#h«j : i t h w : mypim : y#»w (24) d : «tav* : sr»rsr»ı: rhrcr»9: : s)h: *r j > : er» «Hirç: mjvvifmmyi: rrim JM : mjy>w : myc* : r**s (ı^)ar»rxifyr*: m> : y>#w : Rrr»h : * x * rh : j m»: y jy m h m m : >dj «j (25> : Y)^Hfrer»: to m h h : -rwtc: : rıı^ M r * : n > 6 : r t m : m h m r r * v r : m h :» t h r (4)MAD: MM

162 132 MUHARREM ERGİN t A r: M m -i> : * m > 6 : Y u m * : :.)yh (26) : : J ^ v a :»usdiiud : h«o>* : <M ^: rt < : «r h h : rh^x YHır*ı: j'ytr^ : rnerhy^r: frrhr: i m : rh^a: rf» j> : ıhhrhr: ihkhthrrıif: iwiai» : )#>a: rtn h : r m (27) yi* : J Y m : # v n : 4*Y?r*: rherityr«=!: ifr^r: M m : a m > : v m a : r m * : D Y ıftm : : Nhr9r> rw : mumm #>a: rh Y tt)d : h i d : ) v# d : Nhr9i*Yr«: )#>a : ina (28) T ^ Y r:, m : ) *» a,m : vhymn : if9mi:» m x e r: v) : m A Y a * : ı* T m * : ^1^: )#>a: r a * * : m «: ı* T ^ n : myjv n a: ıvmı* : rfura : > m A : >#hjhd : m i t : «rrın (29) : )*>4'UD : frher: ı ^ r e m : Y)#va : rahyi*: rwai* m m ^ p : )»>arfa: MMDa : y» w : m A : v j» ^ : t x m w : * : «m * : ıv ± : m m : i»*myd : M M rfu: i >a : Y)#va oo) r : DYrHH: eı*ti*h: n > 6 : t n t m : C A R C ır: rn?ı* av : )yhhh : : tm ^ı*: rm h Y R : im* r9 : rhçrhyr: w r : j# a ^ r : ım k Y R : w r : «m u : : : ıprıı»tph: m r : r m n : >nr D: h v - m m : m> rpmıhva: # b x m : : a > A m : r^yıf^m hır*: : AYas : hd : rf*rah>d: : rxeh>dji>: >y# d : H^rhYR (32) : m 4 > : r#j>*: 4ydy>i : r#yjhhd : r t m ^ C Y : yjh p i: ^»mhnjaa: tsr D : #*>rr* : ım* M4Ai*» r^va : SHVA)ri#^ : MYS : rf»x S : rxgh: ir m : Y^rH>a: H^MKMavr: r h ım : rhyr* (33) : w x ^ : n e *: (O Y N rm : u ı * : m yi*: 4 ^ j > m j D : j^m hd : m yi*: : rxeh: u m : w h m : ^ r a : (<n)rm : m > o u : j^h ifr : b f v ; ç m >: ım rfirm v a-: ty ç * : rtp ii : rm xch (34) varvd: r m m v ; (MiHDaT9: t r ı r = ı ^ : 4*# M4

163 ORHUN ABİDELERİ 133 m v j K : 4*hYR:»YHDrçTi%: m n : m A*çthYW: r m * : m : ^ t : : yhh : : s n m : m ıfu H M : *nr D (35) : rhhmn: ırn>d: : y y n : rhfrcr: ıpfin HNi: t* rtvı>'f : fyrr* : itoyh : j w j :«r#>: y»ahd<>: i^erhyn=l: rhtf* #>: c m : : e r : r n : rxeh: >dji> : iıfm (36) : : yhy#h : : tx\\x^u v : r m : H : ım rr: M h r w : ^hyh : h w m : m > : >dn nk : : h1 : >#w : i Ti«k : rithtpm):.t a i: ^ niht : (37> w : *kt>: j^ a jm : nni : >yh : ictnii : ıw*<f a n» i m : rfo^yya : ^erhy R : ip^yhni : rhy=ı: j a h =ı: itfa m a : rxch m : t m : m r reımrıpp: r m n : (38) rhdyh : ttm^ıfcy : YM- l m D M : )YH : IC v ı : m a : ıerr»w'hh: r f ^ j ı m r : ihhity!*: ^ h : (H H ^ ): v m a J>: r*ur m : «ta^ : CiFncn: ı w : tnrkth nkr: m a : n # m (39) : m a : ic ti^ h h : t t i m ^ : HP^xYr>ı: rch: jhy-m i*1: ah>^ : : r>hvfrft: -m a : 4 - m r fi: W>am> r:mrfjad:rht4>d:-rh> crhyi^: ir w : ^ xny^ : rhr #-ch: JNrm*): t u (4o> u : # w ı : snyj>: : r*tr*hrr: ^ r a 1: c^ : v m a : icthm'hh : *ch : m * : rir^rf: rju : w d : jod: w : *tyn

164 134 MUHARREM ERGİN Kuzey cephesi ı>4-(fnr: : 4-yti-s :-mî> >(4-):.m r * u> çrhyfi: i-hti» y i : 1>4 : rf*ı(ıfr» - w ı * : nm<yi* : y i t rh>h^ti«t: m i : 4-jhh : 4-si-yd: r^ı-hn: ^ : hi^xhi*i : : 4 # r w ^ : rm><»ra>: r I W : TAJY14 : rhth>d Dım : J-x ll»lj> : rfcth (2) jhrf: r m : >H #> : ç r t r i ) : rxçk: >dji> : i m : * Yfi4-HH: mö^ı-vd: >&>4ıH: 4**^4 : 4,*kTYF: w 14 :rhth>d D:HHNTrs :rfçrhyfh:rt*ıfr-x HI*l:J-h : rfn : r-ju D4-Ö: )»><}# : r * m ^ : çr*ky4*: rxfh>d4d) m (3) Yr:m i :j-<ar4-«4>4:y y m :m :)V4wa:m > w ifrx Hfi:4-YTi-it:>» w :Yprfr:4-<s>r+^4>d:Nenre i m : ıc N : ca4 14 : 4,erkYFi: 4* : rkyf: : Yeıfin- ifk : j-^^4>- : r<x>- 141» (4) > i:w : m h :rkr :ı» # w :r*hrt*=ı: : 4 v m,> i f i :n>d I-* :-TH4r)Trs:m w r D :4*i»af :4imv4 : : 4-#<i4<Jm^: iym : 4,#-x «: ç r r ^ 4 : rxçh: >D41>: irt*r«: Yıon-41: 4jeı-kYH (5) hy4 >h : rhti1! : HMA4M: m h r? : j-<arırç(h)f 1 : r# r*:ıprıcydı»1:4'çr-kyfi:if^y-ipm :j-y t u m * :j-«:r m :çrrr*:içk :>-D4i>-:itf n : rhyr'j-ö : )#>4 : 4*(x): r«n-^: 4-re: e r m * (6) :m h Y R :rfjfrx sıjı:4-ytrstım:j-») ( 4 W :*a :m r :4'frm:atihi: :rxçk:i m :v ı O M :ntı»h:4,»x HFi:-r^t-YJ: >a :*ktfk:4 ^ 4 fi:ı^y(i)4'rf*^:rhtr- m>*m43d:r#* * M 4 # :m i m ç r» : >Y14: Y m s : j-hh^ : ı «r : T k Y f i: 4Ti rhıff <v:m :4J#-kTYMTe:.r«s>mD:4*erk4-H>-^: : tfçrhyfi: ıt'm irn: ayti-s : ı m : : -T(<N)d: r ««: ç r r ı : cxç(h): 14T(*): ıfrh'yüıi* rg) M iıfi): 1 4 N : jymh : m : <y)f : imunnhmh.» : : >D4 dç* : 4*e ky R : 4 ih*4 ^f i : >hy4,y > : rfçmıyfi: w j : y >»h> : ry D ım

165 ORHUN ABİDELERİ 13 5 x t m s : yk*h> : rm :. k T r k ^ : i ı m : ^rhrf'ier* (9) j x > m : m m y 5»: im *» : r m ı * : >dj> : : r ^ mh>: i-ç y n : rky>ram>^sı«:» : r e m : 4 - m ^ J : ıw : ı f ç h r : i-a m h k d : : 4-8 y r :» ıf r : ı f e k? : rahyi*: i h : t it a o : rt*çrhyr (io> : t M * R : y f t r : ^^»is:»»fi* : : w ı : tt*cn» HfrıPi*: r r w : ç iu w rr* : * Y r * : t y m >: e h r f* r R : ıtm*t»*h: ryoyi4: i >a : N > m : hyd : m h x ı» :»on : ^ v m : j-h Y S R : - m i t : t i y ^yd : 4-x,f r : : jt* (iı> r : >dj> :» y m : ^ h y : r x v * ıi: tf-^ Y : >h^ d : t iy =i : H44D ity rfrrf'r : «m : #-t y ç* : «jv> : i. m **- : m «: i-a^yn : r ayh> : : w. anm : «4 <»: >#> * : rhy^: h r t y : m r : j^yrfayj^: rk Y i: ıwww#> ( m : h fif'k : r h r m : ıpnç'ft : y» -r» ^ j : ry ıw h T r #y>y: n#>iy^«j ; ı k R : -tdh>>i : rhy=ı: rf*yp*«: j^»y>i : )rfh^4y>: ıc R H ıf : 4^>»w: ijhh>im : w w a y * : :rhy=ı ü : h*y> : u y * * - : m m : j-^yh : ı ç - m : m yv: a>(13) > m : «m : j^ y h : immm : rky=ı: r-av#-^ : m r y $ ç w * : -rtm ^ D : i»*xr : rafçhr: hhj : n,yy: 4>a : rhy=ı: ipr h a : n n ra : ıvri: ayj^ : r A r w : Kuzey - doğu cephesi : D^rfjri>^: i-#a>:. r o m * : rkm : -M-ır»: s u : ıkerkyr kr*:» E h m :d«r»pw:.kts-ktkkt :y h >:w m r H *8>uı>4.: YrfıY^rkM: D>hr?: jyum : m r * «t : «j w : HYDkkr - m : hhn- r*: ıkerkyr: ı*1 : H ic rim : TShY: )»>«: ç r A ım : -ıw -

166 136 MUHARREM ERGİN Güney - doğu cephesi âmhvj^d: r ır s : ^ m Y R : n m z : m * : n>6 : ^ n m n : : : Hvr: *x rh ra : ıf,erhyj>d: 1>4 : ım n a j* a> : ıff h r : Tr«x^r: : j^ h h ^ y d ^ : u n x ç m : m h Güney - batı cephesi :RTNh)r^Hö: )r ty: : )n> s j : rhyr : ü * rn :»ea >«wyd> :. w d ; )dhh : m a ^ r n : yjj>d : *x h r a : < r r ^ u : r»r*n9 Batı cephesi...rhyn: r^frhy N ^^r... Y)um>i : )YH-r Yrfc : e t m : ^ anehtt# : CAM^ır sh j>: r xrfjnr: frmhynkfrrhr: x»ır^d : Y^j": )yhd : j~ı: >*rw*

167 BİLGE KAĞAN ÂBİDESİ Doğu cephesi : ih h : m t o m : : r t m : ^^hd : m h : e n m h w : 4ıV>4ıH>^: r r ı r ^. j :.. «yi* : r t m - m h : r t m -..ı>#w : : 6YRT=irHxr9 : «y m y : j'arahyf1: 4>4^ hj> : # ^ hj> : >y k : 44ıi* <2> : M ı R : # : ir H * ı: : t y ç * : rtm c : h r r*h: ctfhhy : w : ih4»4ıi«:.t m * : rhtrrrârrç <<<: m m : 44ıN: **<hr: 4*y)# m >: : m > a : : j^xyni : m : : 4thh>: r>m9rh9 (24> : t ^ ı r» : # ^ 6 :»mdur?: ıpnhtth): # r m : * * * > * - : m v m : ci^a m : 4thfd: n r & 'w \\ : 4 ^ m > < : AY>a^: *# % > ****: y>#w : * x m : n t - (25) : cnu> : # -x s n : «< * : r # r : r h Y ^ ı : rhfrnhi* : * Y > : : j m * : 4> D: n m 9 : fr# N4>D4^ : M r e r : h *rf: #*yni : ı^ r iı: : r u r : n > * : a y «j*: w D : 4 ı* > n : f r h r m : i m * jh : j'y(tr^n i): : 41=11: ih M I^aa : * x y n :.m * (26) : =ıra: m o : 4 ı 3 * m : m t y i'1: «r<s>: «m w : frx sw : ««r A : «m ih : m>«*ryd: <rytr*: 4iHHM: >#>«* * : Y)#w 4ı: : rhrini: * x w ı: 4-hrm r*: frxyi*ı : m f i : ü * : hdimm : 4w r D: 4ı^»rh9: m t ç y. : n w e w ı : HıHHM: -kmh) : : y y n : ıw R : ı f i i f i : yhh (27) : 4 W 9 : 4sw : 4 r r r * : ^dyh : > n m : «> : y)#ss :»m 4^> :» m : im ityi*: rhdyrf: *x hm : w 4 > d : 4-A4 : e4ı i«: ih t : 4* : Y r9»*4. m : lernk : * k * > : rim : )yh : ıernh : m w c y )# m : ıe m > : rh Y i: 4 AHW : m t y r c * : ırohf: ım w D : ım Y ıi: Mi^y^ni : ^ > a w (28) : *xym : w : < u \ * : ^ D : 4 ı^ > : fr* 44***:» m : <m \*) : mitot»1: i h : rm r*ı : # * w ı: N H > m : 4S(4tw#w44 : m : ^ai«4>d : r- : ı m r n : 4 -tm r Ar : im^m: 4f$>: r * m : t f k m : «4<ji*: rhy4: nyhv

168 138 MUHARREM ERGİN : m T : h>h6 : t n t : : 4^hh: : Trs (29) : : 4jhh:^x SI«i : : ut r v ^ : rnsırrd TThr^Mr^Hrf xr»x #^44^>hTYr» : t? : m h : r h m * > * : MrW: n m : 4ı>4^<frhTY)i«srxı»: rt^ar*: ıfhiy J» : j j>d : h T M :«h u m r * : m s ı m : rhar*: rxgh : h m 00) : 4my>* : *x H ri : a : : m ym : *x mm : i m h n : t# > w > : r^ra* rıi'u: iam : rh 4ıi«7: 4ı N : frx sr»ı<: 4^r «m A ): u m. i : rhryh: : rfrır*!. «ıikiuı : HJ<lD: w >wh# : )#w : RTr*h.. rprır*!: 4 > m : 4*<*d : ^ y r u r : ra ^j>a (3i> : m : t o y u n : 4*h>^: «r^: rhytrn : r AhYmr» :>hti*h:ihmyi^4*tç. (:4^hYM>:ıFcrhm>^:Y Y> :* # * * : j^ rh N M : *x M N :,r#4ı#>ı : r ^ e 4 ı :4*#4#4 M: )YH>HITfr: 4> DHHM.frH<*.. fr#3tm4d : O'SMıD: ıtıw : *>d : fx *: t* u m : t h t : > «: Mr=nrr: *xym : n t -: 4ıY> (32) : ı r h : m m : «wdy#d : rhy *rw : mim:.hiy>ai«: rht : Hsrı: r * w : mvj>d : y>pw$* : rıı»ı: hhn : rhy=ı: n y j : M im t: 4i<sd : 4ıfrhTMı: Mır*: rkym: m M M : r m : : r^ar*: KhTr*: Ar>=» yd : ^. <4ı»v> : RTi«h: tfar1: 4fc>Y4ıHrW: tfaiu#ri 4md : m h : n m (33) : mwov4ih : >D4 <>: 4 W : r»eyrhhw: mtymymih: )#><* (RTNhırhT : tam m : : r h r : rahyi*: > #m : KTf*h : r^rd^r- # -o#»*: 4ıY>-.: sahm *: mm*- -ty ç* # * yi«i : rh9rh : «TYTra: m* * : Mı**: d#whiy>: m h m : ifiym* : m (34) : rt^rini: im h m : yhm : Y4>n : *»> y : rhy=ı: l Y r m : ubuhd: m h - 'ovmdu* : * ^ 4 4 ^ : ^ ry : ihwim : ç y i w : m v : r u r ı.ar»: im ^hhi^> :...ı*: ^ a f AN4 : r o ± : ) Y r f...j > m : i# r : m h : 4 4ıh-. y w ( 35> : m : immw : ı m : m t : 4ıY>: 4ı>4^:»rvmrvDre : rhy4: <rxt9..: n >*: ay«j^ : r$ht: >hyay<>^.. o ^... : rw h:riı9xer : : m>6iı>: rı :-r# AYd*: t ı r n *.. ^ u w (36) : rhan: : )Yh: >^4ır*: ^ : rnya: m h : :eı«tr»heyr^^}f4rh: r r... n... : rtn h 9 : 4yt rh...^ r: frfc>y4ıhrx 9

169 ORHUN ABİDELERİ 139 : m a : rx=iy :j>m r: m m : r^rım: (37) : «m<<m : )yhh : )w d : r#>±:.m ı : rhyiweyr«: m w : t *h y : hyd> : r# v : m 9 : : tfnha :. h : NT^Yr: rmjuım : n^h4ı^>: MterN: Yrnm>: rhtaj*: m a : R(m> (38) : ihı^r*: rhtm : jhayö^ : i4ıh : v.c>: 4> D: m m : rht4ı^>d: #t4cf».'. - :m < f : m y m o^mreyt^hyn : w : r«ex: raard: r h r R : jydyhaya-^ : m a : r a ^ (39) : fr#4ı>«kr<a: Y m a : mynddd : rw h4ı>m : rehr*.. > 4^: (^> TOHH^H: rhy=ı: ly rrn : rım...m n : >uhh : j m * : r «n : >>nra><f : n t s t? : <mhy-..(40) : r m M î r : y h ^ d : m ^ : ırh: jy m :.n ^ m a : r r * : ı w : w>aad... : afm : >yh>^ : w ı «ı : ırn : rhd^an: rxım HH (4i) : 4-h ^ ^ r h r h Y ^ ^ Y H r^ a ^ H ^ ^ m ^ ^ Y in Yj^eA n: «ır r * : Güney - doğu cephesi : m x r ı : r u n : ry ^R : ry ^R : w > m : >hy>v : çsh. : 4-^rfA^: 1*.,.: stayj>d : ıeh: 4>wh>a : if xa^ : 4*a>y :ren Güney cephesi : çp\ : srarh?: r a ^ n : ri'frrrrs: rım : yj^ : AYa^ (d : 1>4-: ım r< R : r^rım: y# d : MTYr» : r m : m r....# h* : iy ---. ı-m ^ r o Y r c ^ Y D i^ K r ^ H H ı^ : ^xyni : nxd> (2) - - c jfxy)r*ı: «n ^ : r a ^ : )4ıD: *r>f frxyr»ı. rwha : rfmhj 4ı3>D : rhny> : frhtyf (3).. M ih U D : ı^rmı^^d : m a (4) (H>-D) (5).ı^Af» (frx rtm (6) : 4> D Y: m t * : utr\: aaja : ity i* : ı ^ r r u : m t s (7) : «thy^ : t :h...h... yh# : : m a : r a ^ :ım :w iı:rhy ^N i: : hym:># a:ıwhiy>rt w t i t ra > h. : m : rw h A i*: ^ r n > ^ : im

170 140 MUHARREM ERGİN : 4646: c i r m i m : j \ u s u d : w : w y> : y j> : rhr<y)i«(9) : ^ H 4 > : # : j r? : r f r 'm : 4 ıh ^ : m : f r m * : : n m ^ Y r :»<$H4> : )yh : j h : n r ç n : 4ı>4^ * l*4^m4ı^> : n>6: a h r r * : yyf'hnn: r m : Rrr*h cıo> : f k > : : d *» : a r m : )yh : ih h : dyhih : m t r*ht: y>d : x m ı^ > : rnr?: D*ır*: jr?: rfthıyj: r#h<s... - : Y)i>«i : h jh>4- : rhy^: r n r ^ R ir * : :ifm id * : ihw y :«n * d d : Y M 1 9 : y >d : Nit n y =i : r»... HD4ır<: ı r m : AYr: )^ ra : r h r r * : ^ r h : ı r m : N x : r * u r... d : rpm>u>>4: r f «m : n>6: ft>6 (12) : i T m : 4 ı W : t \* r m : =1^=1:» m n :.r hh : tfm YHıF * : w : )YH: i m : e y m : *^md : m 'h : ghmmh (13) : : R rrih: : )yh : *reyr*: m» it : h h : >dj> : >t>4*6: h>a y r : t Ye*: > *m : * m n : YYe*.. )h m ^ i : rn re *: iynh : m n : TYe* : *m # : k m >< :... t y ç * : * m # : >D4> : >dj*6 (i4> : y r ^ : r^hd^ar... 4Mm : >dj> : )hh^yy<j.ndm : j'tdyrf: h h : t y * : m : n > 6 : 44» j : >D4 * 6 : r f w : ih h t : ım#><j: ^ m e * : r t n k -.: Y # *h : :M PHitr htn^ (15> : n rv : ). oyhom h).rxcı«: rx h r : Y * r h : jfrhıf :... m a : r Y e * : RTPh i»vm)(yr ^...: r» a Kuzey cephesi : v m a : M t H J M : h tn h :.r^ r4 ^ M J> : )YH»a : )yh (9> : j > 4> : >f4ıi«: ^ an : u tr \ jh<? : m n : : * m m... r... frxhh?: *> x w : y m a : n *h j m : hti«h : r^ntnh: y j > : H h T :...: )>w <ı: ^H)YH: le r M : ıw Yltlı * j^hylün :... d : M T N tn : m 4y> : rwtr»h :Y4> : Mhr: )r4ın (io> : tu rm : ^ Y 4 ırh : frhr<^> w : YY4 d... m: if h tm y... rf»ar*: 4^hjhd : T 9 : -tn* : rt sit:, x : r»reyr: >^>6: rx^xi : )Hrfj>4.: r x ^ t r : r^4ır (n > : H T f : >hyh>^ : J'H : F T m * : rhrıriteı: C Y t m : : y j y y h m : r^ryjfn^ -. (rhrım: ^ mh : : ^r^yhır*

171 ORHUN ABİDELERİ 141 : frhrr* :» v tır f : 4 > m < j: j>kti*h: d*m9h: =im (12) : rf>u-ı«h^.. -: ç y i t - -:»m ih: Hi«mw..:» h 'm rh r w :çt. ^.. ı m r a - z N Y» : tyç* : rtpk: ^ mj> : -w-^y4>^: -m en -: Hxer: -tm (i3) : v ^ : j-rfr^-ı»-:. : m t c * : ^...: uo#>j : ürph : 4 *h )yh>-<i : r... m < t: rtmh : # r m : h h y m <>#w : RTi«h: «m-44#: : 4-x>çtyç»<j : 4ıYH^<>: rfira hm : 4"H* : ıpiraktm: ı«çx: hhif <14) :!MıTI»Y:l(1>4-)rA4ıX*: 4-t>VHAYJ^: ttim : thir AM>4 : hh : w : era4ıx*: n r A r:. : r«^rı: y u * : srb»- m>4ix«: : 4*r ^: ıh ur-: #-x^ hd :» m : Y»* : fen*: HYrst: c t r : n><s: reh : 4 S h s^ : 4n n y >: a» (15> : ^ ><»: *xrhrs: h *-ît : -. rl*rhh<j Batı cephesi...4-4ıl*-.(1) <r#h44-a»-: îyh : 4-eYr«(tTH)K : 4-4ıM : H <J><1DD (3)»:tATh:rıçT«ı*=i(4) TIK :»YTI : 4W * (5) (ÎYlıiiMH : ıflk bmk (6) ÎYıi: fr4ın : ıit *- (7) Güney - batı cephesi yhh<5 : ı»<i : n-xhr«:.ıjçrky4>ü<rw'ehr>*: jyh : <4 ÇYr*> ta«hd : ti1#-: 4jçrkY4>D: n r * - : jyh - vhü : Ç4ıx«- : frk*hx» :»-xrhht: 1H4>: ıfr kt P k

172 CZ5 W I I Q CQ << P P î* ZO H co* ı t u.5.0 CQ Batı cephesi

173 C- P S/ ^ w <* -E --f T c ı -5 /r.<^4= <x O & >~ i t* T ^i-, i ; r :F<.$>s > ;... C * rrx ^ ; ^ <- r>/v ^*/"n-/ *7<o - a # * # 7 5e ^ "7 < 2 * r l 5 i f - +'s -?-> '- >:..g A - < *i»..< - 0 & ü : z _. <*. - t V-+L! Şs.. -t îfc j p *«1-/ ; > - / r- _iâi #=v «c 5*7^ <1 ^ II ^T * ^.>* #*" / w 2.^-5 ^ 4 -*.. V ^ E Slrfİ- o ~7 «î? S İ S * $ f 3 *? i t s * ;. f e? * t w w î f -c5_ o~ *-. -Fo t T r a.% -<o. -2. *-a- ' > ><ûû3: -7. *? : 5 + ö% İ Z % x g *;x ^ ^ 2 * r : 0 **- r. ' *T_ =<2: f-o.,t T 2 i _ * «7 fc, * \,, ' P z z O- T< -*< X y Ir* =r f şfe*7* ' *j s 7 î U t - S? t *» = *-.. 2a- * =^f 2% â i! 3 "»- 3tV >- Z I S V S $ ^ - - f Efe == f f s <J o * *^ ^st v ^e."o ^ "c$- :gj 4: $*7 z. je o»» r Ş37 ^b3 rî S^tc 1* r 21** _ * -c 2 -Z %*- % ir - s * t z m o< - T& rr -k2 -r$- t~<dj f- ZZ O n r Z.A..... >-^r E V <* -

174 ORHUN ABİDELERİ 143 Güney cephesi t 4^ : rhı VM: m * : 4* : r» TOYw^: m i m cd > n : 4 ım T : : 4«rs: rhteh4a>: f r ç u : 4 i*y d : rh r*hy=ıçtr: ) #4ıY>: m m n j : m m j > : >yh : : 4ıY>4ırt>^: v r w T m m r : : >h y î* m : ıitt*r: e 'h M i ı m : >hyay<>^ ) # m w n i : : m i m * s : im : i b r f ç y n : rıra^yd: u m j : dyh : urndrn^d (3). m r * :»w m : rahrr*yi«: Y A «w v m : tith<> : r ın : Y4ıY>rrf*r^: t f i m h : rahtyr»: v m «x^pı : ÇhrPfrf^T* : AY<^ : ınmith =irahtyr* (4). r f o p m : )#><m nrr«h : rfr^eh: )D o *H rw *: çh# : w4m4-w*xm4> :» w» D r x r 4> : : r x > m : M i m c M : 1 x 1 : y«ju> : (5) y«s^ : m m i ^ : m m i * w y h : r*r hf-r : rxry4m h w h : fçamj : : 4ıY>: a Mı: m : 4ır*chiM >^: m : raıfn: HısrAMH (6) «i)4h : TrlDH): 4ıA> ryghın : eyitj'o? : lfrt4ıammyj1 «T H : I frt14 : : Hl4> ^ :,r?rs : : >m r* : i^tuby^hin : wjm»y>? (7) : n r * A m : j m v K 4 w d : f o m > * : jdhmi : m a y j : f r h M m : J r m n a : 4ıfr AhY4: w ı t s m : rmhribhrf'iır»: : m i w * : m y h (8) m iy o t ir m i : >hy>d : esr*^^: rxh4ı#>: t a s y s r : rn : rhy44ıy>: m jy > ^ : ı F i Y B ^ r : * w h $ > : D m h : HiM him : HıfritT : s n m : 4 ır * : ı> m ı\u m im (9) yi«: w : m > o u m : rxiph:.m 6 i«: H im ^d: m hjh rhy4: : n t h iu : BBrn : m i w * : j w w 4 i t r ı : y ^ m h t n h :w B M r m no) : n > d : n m : 1x1 : ım h i*» 4 : 6 t w w : ^ : rhy4)^m : n r s p : n d m h : n d h >4

175 144 MUHARREM ERGİN Doğu cephesi *ı m n m r * *HıHTHrıiN m ı rf. HMN^W k; -T^SıÇM» J S ; 4'<4<H>,fMY,i4^; frxhyi* ı : m r * : w : not : <4jh.«>an : frkrı«ek: -r=ılher*d>4^: (2) t 4i»-yd : îy>u y <»^: ckthmh>«d: j-»«h>9 : > >4)rı>- : rht4ımt>: i-îy h a» : Ut yer*: : mw4ımfd: JY H m m : 4iHhm : - : ITPkl-TIf*: HMYerV* : l#-k»4l<m : 4-4,F'frD»«-4:1 1 : rıi*hı«4>: tushia»! : t i*-yci>»h : hm# yyi«i : >hy>y»i : RBTAhTYI*: TITHıfYH: lfrt4' YNOTI A>YD: ifrt14t)yk (4) : >yh : le r ^ h : ifrk: m s m a -i d : #yyi*i : i >(«m : ^ çai* W-k: TfT4-oM^<HrH«: IH-kJ* J44>: IM td M H * : 4^9WıY> l*-h4»y4w4>9î»>«htnh (5) rhtw =ı: mih4> : rkr4ıimtmi#>: W tw h: 1x1 :)r 4'^oH (4'o ikud-fr: ifrt T r» : m>d : rt^epb: #*k «-yyni : 4- (6> YNA: ^xyhrat9 frxkramd: WH>D : )4>D>4 t MrH fr-fr4><j: m» r e > n : i#-t : r - t - H ^ r r» :» t -» )y s d ı m n :»-Mır1a ) h» : w h >d : )4>w >: ıf9 M id W 4 *'m : i ^ dhh : hdm 4t» yh : : ** Kuzey cephesi *4HH > t 4-A9YfrTk>l: K-xk : : WWH>DNI t frkrfkl* m YT: ÎY»D4-k9^: >M4-D: # *B I: YHHJ'Tktk*: -M ın«: # # : t m -t t i i4 : :» s> ^ a e>d: 4'9ri,r'k)>: 4ı^krf*r: >44>-d : k m : MH<ınrek>HY>-D m >4 : r o 4 V M : 14hdt9 : t a t? : 4ıM)H<i: : w IfrkTBf Y9: )Yrf : 1*N frk T fii'k : r4y 5f: 4ı«-»H4: r»>4d>'<4>-: w» w : y<j>yio (3> : w? : üm thck: : 4ı»hrH>D4: 4-nr: y «: 4, : 4ıl«W4-rf> : YHırfHM :

176 ORHUN ABİDELERİ 145 : % im w : 4i#-x h n i :» y t k : r ıp ı: n n : h# # a : ı»*eıı»ı w h»hby: rxtt: : H«wr<: 4>dy>İ: um'typ: ıfi-îh : 4i^ky=i : i«t* : Y m n»çı«b: : t v : eor«ss: miyiçtnb : -rayhiçtpk: 4i* d : jmkmm (5> TunYH: rıbhır*: him^d : hmiihnmim: HY)Y>itHxs r m th A rt: n m ç Y i * : hi-a>yd :»» : bci-h»<k*: rîyrfirerpk: ı*k: Biı-AhTYi': M M* (6) Y Jtjy: : mbiayo^ : m : UMwwrvM: m ı : rrrhrf MiMh: NrçjtıP* : «yh : 1x1 : $ 4 : r x k : w r «ı : rxh>fi-o^4 Y > w î : i 'k r u M.u i) :» * ı i e n :» K in m : 3YHY4t : m m : b<m»t4y: 4W D» : r«d: j u : T i-u v îje Y i-it: rxk: 4* : rl*rdd-trf-th: D-TA1YHFB: YıHDN: fxrk: kyçpih (8) Y W 4fh: YiTHıfrY^: t p y i i* : TNB: r i T r m : rxrh : 4#^H 4>: 4-»YM»y^4: rxrh: h>j>-m '. MPI4.»: f m ^ m Y H : TfR : W : fkylnnçtf'baf (9) Y J'ijy: ıim^yytrh: rscmkhd: m : r # m : 4iInh «DYJSrHDört : W Y 4 Y 4 y : H Y )Y k : 1x1 w: 4YHy: rkmçx: y y u : j ı m : ı*k: h*9mhh4> : rkyi do> ty : w)hh3 4 i : ııntnm : h u :)VHçp<t: ıth: M4H : : 4VYI*? : 4~W>«JÇYr* :»HW: w > vw : «m H > w : ixiy<sy4> : -»4)y:(rAxk)*4M>Di*ı di) ıh fk : 4ı**A=i: rhhılçay: ÇHıÇNIhT : W t l JılJyD: YYTD : Hıtyxçh: NThıPM-fr:.n p a im : 4ıfr»^rf - İKİNCİ TAŞ - Batı cephesi : rkytkmi: th»-r*k»: mhıdyhd: Y o r.i'crk rm Y Ji'^ d) ) 1H : T Y e * i x i Y 4Y4 y : m U iv s jç Y ra ıb *: (H^rk-ttıP*: rxh: e ı r ^ Y M : ivj^d (2) ÇHıOTkT: HıtVkY^TK: YYIDÎ^J : 9A»r: Dtyym k: r»#-d>-s-: r x t k u : N u ri: t^kyitai (3) : HıtSTHık: TlıB: UtkTfcfM : jy ır

177 146 MUHARREM ERGİN rkfryçh: İM H A M 1: rwkhı: lhr*hh>l>'4~nıh: rmklpr (4) rhyh: ı» m ı<» m : M ı^ ro o : 4 ı*x e k : a * : j'ahsrıry^n: t t o n t * :,m * h m : rky=n4ır<i4aktr* (5> 4ı r * : ^ h in B : ıf'a M tm J H D m k: rkt4^m h : >m# dd : n w : : ihw* : i * x h n : im# im>i>4 (6) : rm w : tfrı w d : 4ıfr*m^ : htof : M W ım *>4: rw k 4 j> : 4 ıin m ^ : t ^ asy : rktym çn ı> 4 : m > * : m m» : 1 x1 : y «w» : 4 ı* * r iytd : i k r :»m * > * : ^ m e s : m Y 4 : rkıhbm: rky4 (»> frxkyi*ı: m m» : rkrı»4ık: >»>*: 4W>4ı VHitHrk: 4A4: Ç4»em : f * k rr) : 4i#*ym : fw h t* w : YYOTÇY4* : 4*Y^D : M Güney cephesi. «hoyrfyıtt! 4ı#^4>oD4o: 4ıfrkTr: f k : 4HY1HTfrk (1) ı f r m? : 4r4ık : rkrppb-» :tky4i>a: n > 6 : h ' «m * : rbt9.ro (2) «TriYIrfTfrk: H M B T Pk : TkCk : 4 w w > : ifrt4drxm ek: rh Y ^rfry ^auym irm (3) rfai^rktnçk: ^ : m r» 4: 4 ıh ^ ry : r * k m : 4ı*»44ıM :» m n» : K j m (4) ıfyftm eyrft: )YHiTkYr: rkrr»y?: : r x n p ı: r#-rre?rw :.rnayas : rp A M ru (5) : ra>yd4 : rx n m ı*: m w > ; rxhmrk : 4*H)YHiTkYr: M t T ı^ u im : m arfd : m t b : ri4* : jtm (6> Hm r»btp»k: -TfDYrtFÇfcBTNk

178 ORHUN ABİDELERİ 147 Doğu cephesi rw*hwh-. :)YH)viH d) rhrçrrç: : ı-hbh: w h jw < : r-3*h4>-: 4,hrPPB m 4 w : 4-m : : 1H 1P1P * : BM-r-sçAReı:» h r r r r m : v r a : 4 w w : w ı w 4 i : yhpmdhh (3) ^HoUMDmh: lhifrxiıyr,ı : ipmyh Y^ÇYrHÇPk: K^fr-mYI: YI'YDYJHHD : 4^)8>-<>BTKhW (4) : TYMYHırf : JYHİThYr: WhTÇf"J rhrrahtid: : w y i : h WY4ıH : W tm # > (5) rf,arjwo>,%rt : ıfr,m#> : rhapımm^yhıh : : : m><o#>4: tv:m ><w : 4#-m (6> : : yjjyh : m r H ı P : m w IfrTrAhTH-J : NWıH : TIT44 : rehrpps (7) 44^44-ÇYNirt1* : n-xhrhr«4-hyc: îyh-rçyrsbrph (8) Kuzey cephesi i ^ - r e Y m ^ r P a : r ır r h T A D : : îvrfim tyr m TITMtT4Dıf*a : HWY4ıri : 44 : j - ı m ^ : 4 iırp m : )#>«mibtph: )Yrf) ih m : rhrraht4drxr: jm iim : Pk: )Yrf)Y1H : rpap40v4ırf : > -4 4? Y r» : JYHIThYP (3) w n -#phh>: )«>-<stribt pxçp: 5»w iı > :,m > < m ib T P it: >vh : 4ÇYr*BTPk (4) HH4>

179 Zırhlı Göktürk süvarileri ( E. Novgorodova, Alte Kurıts der Mongolei, resim 176)

180 Kül Tigin heykelinin başı (N. Tsultem, Mongoliarı Sculpture, resim 43)

181 Kül Tigin heykelinin başı (N. Novgorodova, Alte Kunts der Mongolei, resim 194)

182 Kül Tigin külliyesi (N. Tsültem, Mongolian Sculpture, resim 37)

183 Kül Tigin yazıtı (N. Novgorodova, Alte Kunts der Mongolei, resim 193)

184 Kül Tigin yazıtından detay (N. Tsultem, Mongoliarı Sculpture, resim 39)

185 Tonyukuk külliyesi (N. Tsultem, Mongolian Sculpture, resim 48)

186 Tonyukuk yazıtı, 1. taş, Doğu yüzü (N. Tsultem, Mongolian Sculpture, resim 46)

KÖL TİGİN VE BİLGE KAĞAN YAZITLARININ METİNLERİNDE ÜNLÜLERİN YAZIMIYLA İLGİLİ KARŞILAŞILAN FARKLILIKLAR

KÖL TİGİN VE BİLGE KAĞAN YAZITLARININ METİNLERİNDE ÜNLÜLERİN YAZIMIYLA İLGİLİ KARŞILAŞILAN FARKLILIKLAR KÖL TİGİN VE BİLGE KAĞAN YAZITLARININ METİNLERİNDE ÜNLÜLERİN YAZIMIYLA İLGİLİ KARŞILAŞILAN FARKLILIKLAR Özet Köl Tigin yazıtının güney ve doğu yüzlerindeki metnin önemli bir kısmı, Bilge Kağan yazıtının

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I.ders. Dr. İsmail BAYTAK. Kültür ve Medeniyet DEVLET YÖNETİMİ

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I.ders. Dr. İsmail BAYTAK. Kültür ve Medeniyet DEVLET YÖNETİMİ ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I.ders Dr. İsmail BAYTAK Kültür ve Medeniyet DEVLET YÖNETİMİ DEVLET YÖNETİMİ Uygurlara kadar göçebe yaşayan Türkler bağımsızlıklarına düşkündürler. İDİ-OKSIZLIK Toplumun en küçük

Detaylı

2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ 2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ 1. Alp Er Tunga öldi mü Issız ajun kaldı mu Ödlek öçin aldı mu Emdi yürek yırtılur

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı

Feryal KORKMAZ. Feryal KORKMAZ/ Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi Cilt/Sayı: XLVIII

Feryal KORKMAZ. Feryal KORKMAZ/ Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi Cilt/Sayı: XLVIII 152 RUNİK HARFLİ TÜRK YAZITLARINDA ij ÜNSÜZÜ ÜZERİNE ij CONSANANT IN THE TURKISH SCRIPT WITH RUNIC ALPHABET Feryal KORKMAZ ÖZET Türk Dilinin ilk yazılı metinleri runik alfabe ile yazılmıştır. Bu çalışmada,

Detaylı

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ HEDEFLER İÇİNDEKİLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ Türk Dilinin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri Türk Dilinin Gelişmesi ve Tarihî Devreleri TÜRK DİLİ - I Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Türk dilinin dünya dilleri

Detaylı

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri.  Yrd. Doç. Dr. Türk Eğitim Tarihi 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU www.agurbetoglu.com agurbetoglu@yahoo.com 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri

Detaylı

ORHUN ABİDELERİ İLE GENÇLİĞE HİTABE NİN SUNDUKLARI MESAJLAR AÇISINDAN MUKAYESESİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

ORHUN ABİDELERİ İLE GENÇLİĞE HİTABE NİN SUNDUKLARI MESAJLAR AÇISINDAN MUKAYESESİ ÜZERİNE BİR İNCELEME Publication of Association Esprit, Société et Rencontre Strasbourg/FRANCE The Journal of Academic Social Science Studies Volume 5 Issue 8, p. 907-915, December 2012 ORHUN ABİDELERİ İLE GENÇLİĞE HİTABE

Detaylı

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri.   Dr. Türk Eğitim Tarihi 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri Dr. Ali GURBETOĞLU www.agurbetoglu.com agurbetoglu@hotmail.com 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri İslam

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Eğitim Tarihi Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İslam Öncesi Türklerde Eğitimin Temel Özellikleri 2 Yaşam biçimi eğitimi etkiler mi? Çocuklar ve gençlerin

Detaylı

Hacı TONAK : Eski Türk Runik Yazısı

Hacı TONAK : Eski Türk Runik Yazısı Hacı TONAK : Eski Türk Runik Yazısı Yazar : Hacı TONAK Eski Türk runik yazısının ünlü işaretleri bakımından yetersiz, ancak ünsüz ve hece işaretleri bakımından zengin bir alfabeye (abc) dayandığı vurgulanmaktadır.

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders Dr. İsmail BAYTAK İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET I. GÖKTÜRK DEVLETİ (552-630) Asya Hun Devleti nden sonra Orta Asya da kurulan ikinci büyük Türk devletidir. Bumin Kağan

Detaylı

ORHUN YAZITLARI NDA BOYLARI BİR ARAYA GETİRME ÇABALARI

ORHUN YAZITLARI NDA BOYLARI BİR ARAYA GETİRME ÇABALARI ORHUN YAZITLARI NDA BOYLARI BİR ARAYA GETİRME ÇABALARI Öz Osman MERT Kürşad Çağrı BOZKIRLI Türklerin yaşadığı engin coğrafya, bir taraftan Türk boylarının özgür karakterini şekillendirirken, diğer taraftan

Detaylı

ZAMANA HÜKÜMDAR OLMAK

ZAMANA HÜKÜMDAR OLMAK ZAMANA HÜKÜMDAR OLMAK Yard.Doç.Dr. Nadir İLHAN * Bilindiği gibi hükümdarlık; hâkimiyet sahibi olmak, bir ülkenin, devletin, bir imparatorluğun yönetimini elinde bulundurmaktır. Zamana hükümdar olmak ise

Detaylı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders Dr. İsmail BAYTAK İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ KÜRŞAD İSYANI Türkler I.Köktürk Devleti nin yıkılışından 50 yıl süreyle Çin esaretinde yaşamışlardır. Tekrar bağımsızlıklarını

Detaylı

Muharrem Ergin - Orhun Abideleri

Muharrem Ergin - Orhun Abideleri Muharrem Ergin - Orhun Abideleri www.cepsitesi.net Ön Söz Türk adinin Türk milletinin isminin geçtiği ilk Türkçe metin İlk Türk tarihi Taşlar üzerine yazilmiş tarih Türk devlet adamlarinin millete hesap

Detaylı

KÖKTÜRK ABİDELERİNDE +DA EKİNİN KULLANILIŞ ŞEKİLLERİ, CÜMLELERDEKİ DURUMLARI VE FONKSİYON YÜKLERİ. Özet

KÖKTÜRK ABİDELERİNDE +DA EKİNİN KULLANILIŞ ŞEKİLLERİ, CÜMLELERDEKİ DURUMLARI VE FONKSİYON YÜKLERİ. Özet TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi 2017, Yıl:5, Sayı:9 Geliş Tarihi: 29.08.2016 Kabul Tarihi:14.03.2017 Sayfa:1-21 ISSN: 2147-8872 KÖKTÜRK ABİDELERİNDE +DA EKİNİN KULLANILIŞ

Detaylı

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar Eda Yeşilpınar Hemen her bölümün kuşkusuz zorlayıcı bir dersi vardır. Öğrencilerin genellikle bu derse karşı tepkileri olumlu olmaz. Bu olumsuz tepkilerin nedeni;

Detaylı

OĞUZ KAĞAN DESTANI METİN-AKTARMA-NOTLAR-DİZİN-TIPKIBASIM

OĞUZ KAĞAN DESTANI METİN-AKTARMA-NOTLAR-DİZİN-TIPKIBASIM Uygur Harfli OĞUZ KAĞAN DESTANI METİN-AKTARMA-NOTLAR-DİZİN-TIPKIBASIM FERRUH AĞCA Ankara / 2016 TÜRK KÜLTÜRÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ YAYINLARI Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, 2016. Türk Kültürünü Araştırma

Detaylı

ORHON YAZITLARI NDA BOL- VE ER- FİİLLERİ ÜZERİNE

ORHON YAZITLARI NDA BOL- VE ER- FİİLLERİ ÜZERİNE ORHON YAZITLARI NDA BOL- VE ER- FİİLLERİ ÜZERİNE Yard. Doç. Dr. Adnan R. KARABEYOĞLU * ÖZ: bol- ve er- fiillerinin varlıkların zaman ve mekânda bulunmasını, ortaya çıkmasını bildirmek bakımından gösterdikleri

Detaylı

MOĞOLİSTANDA YENİ BULUNAN DONGOİN ŞİREEN ANITLARI ÜZERİNE MÖNHTULGA RİNCHİNHOROL İLE SÖYLEŞİ *

MOĞOLİSTANDA YENİ BULUNAN DONGOİN ŞİREEN ANITLARI ÜZERİNE MÖNHTULGA RİNCHİNHOROL İLE SÖYLEŞİ * Türkbilig, 2013/26: 165-171. MOĞOLİSTANDA YENİ BULUNAN DONGOİN ŞİREEN ANITLARI ÜZERİNE MÖNHTULGA RİNCHİNHOROL İLE SÖYLEŞİ * Ekrem KALAN ** Ekrem KALAN: Mönhtulga Bey, öncelikle Dongoin Şireen anıtlarının

Detaylı

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun olduktan (1972) sonra bir süre aynı bölümde kütüphane memurluğu yaptı (1974-1978). 1976 da Türk

Detaylı

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT TÜRK DİLİ EDEBİYATI Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT TÜRK DİLİ EDEBİYATI Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR Önce biz sorduk kpss 2 0 1 8 50 Soruda 30 SORU Güncellenmiş Yeni Baskı 2013 2014 2015 2016 2017 ÖABT TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR Komisyon ÖABT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TAMAMI ÇÖZÜMLÜ

Detaylı

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST 1 1) Türklerin Anadolu ya gelmeden önce

Detaylı

Orhon Ve Yenisey Yazıtları Üzerine Dört İnceleme. Derleme

Orhon Ve Yenisey Yazıtları Üzerine Dört İnceleme.  Derleme alı" Orhon Ve Yenisey Yazıtları Üzerine Dört İnceleme www.sanal-kitap.com Derleme İçindekiler Konu Sayfa İnceleme 1: 3 Orhon Ve Yenisey Yazıtları İnceleme 2: Orhun Yazıtları 52 İnceleme 3: Gök-Türk (Orhun)

Detaylı

ORHUN YAZITLARINDA ANLAMA VE ANLATMA BECERİLERİ * ÖZET

ORHUN YAZITLARINDA ANLAMA VE ANLATMA BECERİLERİ * ÖZET - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/4, Spring 2013, p. 313-333, ANKARA-TURKEY ORHUN YAZITLARINDA ANLAMA VE ANLATMA BECERİLERİ * Zekerya BATUR

Detaylı

Orhon Yazıtlarının Bulunuşundan 120 Yıl Sonra Türklük Bilimi ve 21. Yüzyıl konulu 3. Uluslararası Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu

Orhon Yazıtlarının Bulunuşundan 120 Yıl Sonra Türklük Bilimi ve 21. Yüzyıl konulu 3. Uluslararası Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu Orhon Yazıtlarının Bulunuşundan 120 Yıl Sonra Türklük Bilimi ve 21. Yüzyıl konulu 3. Uluslararası Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu Mikail CENGİZ, Tevfik Orçun ÖZGÜN, Gülhan YAMAN Prof.Dr. Muharrem Ergin'in,

Detaylı

ŞEMSETTİN SAMİ NİN ORHON YAZITLARI ÜZERİNE ETİMOLOJİ DENEMELERİ

ŞEMSETTİN SAMİ NİN ORHON YAZITLARI ÜZERİNE ETİMOLOJİ DENEMELERİ ŞEMSETTİN SAMİ NİN ORHON YAZITLARI ÜZERİNE ETİMOLOJİ DENEMELERİ Engin ÇETİN * Özet Orhon Yazıtları nın 1893 te V. Thomsen tarafından çözümlenmesinin ardından yazıtlarla ilgili olarak Osmanlı da ilk çalışmayı

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 ÖNSÖZ DİL NEDİR? / İsmet EMRE 1.Dil Nedir?... 1 2.Dilin Özellikleri.... 4 3.Günlük Dil ile Edebî Dil Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar... 5 3.1. Benzerlikler... 5 3.2. Farklılıklar...

Detaylı

6. İkinci Orhun (Bilge Kağan) KONUYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR

6. İkinci Orhun (Bilge Kağan) KONUYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ ORHUN TÜRKÇESİ DERS NOTLARI 2. Sınıf - 1. Dönem İsa SARI www.isa-sari.com GÖKTÜRK DEVLETİ 552 yılında kurulmuştur. 630 yılında Doğu Göktürk Kağanlığı Çin tutsaklığına girmiş

Detaylı

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer Eser Adı TEKNO Tarih Yaprak Test Alt Başlık KPSS HAZIRLIK Yazar Murat TOGAN Bilimsel Redaksiyon Bülent TUNCER Redaksiyon uzmankariyer - Redaksiyon Birimi Kapak Tasarımı uzmankariyer - Grafik & Tasarım

Detaylı

دراسة حىل اجبدية انكىك ترك وااليغىرعربانتاريخ و.نهاد حممد عاشىر جامعة املىصم/كهية األداب

دراسة حىل اجبدية انكىك ترك وااليغىرعربانتاريخ و.نهاد حممد عاشىر جامعة املىصم/كهية األداب دراسة حىل اجبدية انكىك ترك وااليغىرعربانتاريخ و.نهاد حممد عاشىر جامعة املىصم/كهية األداب AlKok Turk and Elequr Across History M.B.S.Nihad Muhammed Ashour Universitiy of Mosul/Faculty of Arts NSZ Eski Türkçe

Detaylı

GÖKTÜRK HARFLİ YAZITLARDA gali EKİ ÜZERİNE

GÖKTÜRK HARFLİ YAZITLARDA gali EKİ ÜZERİNE GÖKTÜRK HARFLİ YAZITLARDA gali EKİ ÜZERİNE Özcan TABAKLAR* ÖZET Bugün Türkiye Türkçesinde -dan beri anlamıyla kullanılan Alı zarf-fiil eki, Eski Türkçede gali şeklinde karşımıza çıkar. Göktürk harfli yazıtlarda

Detaylı

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ a. Türk Göçleri ve Sonuçları Göçlerin Nedenleri İklim koşullarının değişmesine bağlı olarak meydana gelen kuraklık, artan

Detaylı

ORHUN TÜRKÇESİ NDE LOKATİF ALANI *

ORHUN TÜRKÇESİ NDE LOKATİF ALANI * Türkbilig, 2016/31: 73-84. ORHUN TÜRKÇESİ NDE LOKATİF ALANI * Özen YAYLAGÜL ÜSTÜNEL ** Özet: Orhun Türkçesi 7-8. yüzyıllarda Orhun nehri kıyılarında taşlara kazınmış yazıtların dilidir. Bu çalışmada, Orhun

Detaylı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat

Detaylı

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ 1. Adı Soyadı : Muharrem KESİK İletişim Bilgileri Adres : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 Mail : muharremkesik@gmail.com 2. Doğum -

Detaylı

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray Mehmet Saray 1942'de Afyon'un Dinar kazasında doğdu. Orta öğrenimini Çivril ve Isparta'da yapan Saray, 1961-1966 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nü bitirdi. 1968-1978 yılları

Detaylı

ISSN : 1308-7320 koksel@gantep.edu.tr 2010 www.newwsa.com Gaziantep-Turkey

ISSN : 1308-7320 koksel@gantep.edu.tr 2010 www.newwsa.com Gaziantep-Turkey ISSN:1306-3111 e-journal of New World Sciences Academy 2011, Volume: 6, Number: 2, Article Number: 4C0094 HUMANITIES Received: November 2010 Accepted: February 2011 Behiye Köksel Series : 4C Gaziantep

Detaylı

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ ARİF ÖZBEYLİ TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Anav Kültürü (MÖ 4000-MÖ 1000) Anav, günümüzde Aşkabat ın güneydoğusunda bir yerleşim

Detaylı

Dil Araştırmaları Sayı: 13 Güz 2013, 188-193 ss.

Dil Araştırmaları Sayı: 13 Güz 2013, 188-193 ss. Dil Araştırmaları Sayı: 13 Güz 2013, 188-193 ss. Eski Türk Yazıtları nın Kelime Hazinesi ve Bazı Okuma Sorunları Ölmez, Mehmet (2012), Orhon - Uygur Hanlığı Dönemi Moğolistan daki Eski Türk Yazıtları (Metin

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

ARAP HARFLİ ÖZBEKÇENİN İMLÂ ÖZELLİKLERİ:

ARAP HARFLİ ÖZBEKÇENİN İMLÂ ÖZELLİKLERİ: * Ümit Özgür DEMİRCİ ARAP HARFLİ ÖZBEKÇENİN İMLÂ ÖZELLİKLERİ: Bu çalışmanın konusu, Arap harfli Özbekçenin imlâ özellikleri. Bu çalışma, benim 2001 yılında Çanakkale Onsekizmart Üniversitesinde bitirme

Detaylı

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu. PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu. 1976 da Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi nin yayın kurulunda görev aldı. 1981 de doktorasını

Detaylı

KÖK-TÜRK ÂBİDELERİNDE MİLLÎ KİMLİK HASSASİYETİ

KÖK-TÜRK ÂBİDELERİNDE MİLLÎ KİMLİK HASSASİYETİ KÖK-TÜRK ÂBİDELERİNDE MİLLÎ KİMLİK HASSASİYETİ National Identity in Orkhon Inscriptions Prof. Dr. Fikret TÜRKMEN* ÖZ Bilindiği gibi, Orhun Âbideleri, Türkçenin en eski yazılı metinleri olarak kabul edilmektedir

Detaylı

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ NÖROŞİRÜRJİ UZMANLIĞINDA 40. YIL PLAKET ve TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÜYEMİZ

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ NÖROŞİRÜRJİ UZMANLIĞINDA 40. YIL PLAKET ve TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÜYEMİZ Prof. Dr. Aydın PAŞAOĞLU 1948 yılında doğdu. 1973 de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi nden mezun oldu. Aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalında asistanlığa başladı.

Detaylı

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir.

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir. BİRSEN YAYCI (SAYAN) 1950 den önceki dönemlerde il genel meclisi üyesi olarak Iğdır ı temsil eden Hüseyin Yaycı, kişiliği ve kültürüyle Iğdır ın vazgeçilemez renkli bir şahsiyeti ve başarılı bir ticaret

Detaylı

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Sarı Irmak ın kuzeyi idi. Daha sonra Orhun ve Selenga ırmakları

Detaylı

ABİDELERİNDE 3. KİŞİ İYELİK EKİNDEN SONRA YÜKLEME HÂLİ EKİ KULLANILDI MI?

ABİDELERİNDE 3. KİŞİ İYELİK EKİNDEN SONRA YÜKLEME HÂLİ EKİ KULLANILDI MI? ORHUN ABİDELERİNDE 3. KİŞİ İYELİK EKİNDEN SONRA YÜKLEME HÂLİ EKİ KULLANILDI MI? Caner Kerimoğlu Özet Türk dili literatüründe tartışılagelen konulardan birisi, 3. kişi iyelik ekinin yapısı ve bu eki alan

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI BOZKIR KAVİMLERİNDE ZAMAN VE TAKVİM ( BAŞLANGIÇTAN UYGUR DÖNEMİ SONUNA KADAR ) YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan

Detaylı

Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Videosu. Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Ders Notu

Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Videosu. Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Ders Notu Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Videosu > Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Ders Notu Aşağıda tarihteki 23 Türk devleti hakkında bilgiler verilmiştir. Türkler'in bugüne değin kurmuş oldukları devletlerin

Detaylı

Orhon Yazıtlarında Geçen t(e)ŋri töp(ü)sinte tut(u)p yüg(e)rü kötürm(i)ş İbaresi Üzerine

Orhon Yazıtlarında Geçen t(e)ŋri töp(ü)sinte tut(u)p yüg(e)rü kötürm(i)ş İbaresi Üzerine Orhon Yazıtlarında Geçen t(e)ŋri töp(ü)sinte tut(u)p yüg(e)rü kötürm(i)ş İbaresi Üzerine On Expression t(e)ŋri töp(ü)sinte tut(u)p yüg(e)rü kötürm(i)ş In The Orkhon Inscriptions Salih DEMİRBİLEK *, Aralık

Detaylı

Değerli okuyucu. Bu kitap, ne biyografik bir çalışma, ne de bilimlik bir araştırma Gerçeklerin, sadece ozan gönlünce bir anlatımı.

Değerli okuyucu. Bu kitap, ne biyografik bir çalışma, ne de bilimlik bir araştırma Gerçeklerin, sadece ozan gönlünce bir anlatımı. Uluğ Bey... Dede Korkut... Ali Şir Nevaî... Ali Kuşçu... Fatih Sultan Mehmet Han... Bâbur Şah... Fuzulî... Ebu l- Gâzi Bahadır Han... Köroğlu... Evliya Çelebi... Mahdum Kulu... İbrahim (Abay)... İsmail

Detaylı

TÜRK DEVLET KURUCULARı OLARAK BiLGE KAG-ANDAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E

TÜRK DEVLET KURUCULARı OLARAK BiLGE KAG-ANDAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E TÜRK DEVLET KURUCULARı OLARAK BiLGE KAG-ANDAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E ZEYNEP KORKMAZ 1989 yılı, Altaistik ve özellikle Türkoloji açısından çok özel bir yıldır. Bilindiği gibi, bundan 100 yıl önce N. J

Detaylı

kpss Önce biz sorduk 120 Soruda 85 SORU Güncellenmiş Yeni Baskı Genel Yetenek Genel Kültür Lise ve Ön Lisans TARİH Tamamı Çözümlü SORU BANKASI

kpss Önce biz sorduk 120 Soruda 85 SORU Güncellenmiş Yeni Baskı Genel Yetenek Genel Kültür Lise ve Ön Lisans TARİH Tamamı Çözümlü SORU BANKASI Önce biz sorduk kpss 2 0 1 8 120 Soruda 85 SORU Güncellenmiş Yeni Baskı Genel Yetenek Genel Kültür Lise ve Ön Lisans TARİH Tamamı Çözümlü SORU BANKASI Komisyon KPSS Lise ve Ön Lisans Tarih Soru Bankası

Detaylı

Fikret Yıldırım, Irk Bitig ve Orhon Yazılı Metinlerin Dili, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 2017, 399 s.

Fikret Yıldırım, Irk Bitig ve Orhon Yazılı Metinlerin Dili, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 2017, 399 s. Şahin, Can Cüneyt (201). Fikret Yıldırım, Irk Bitig ve Orhon Yazılı Metinlerin Dili, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 2017, 399 s., Uluslararası Uygur Araştırmaları Dergisi, Sayı: 2018/12, s. 226-230.

Detaylı

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ a. 14.Yüzyıl Orta Asya Sahası Türk Edebiyatı ( Harezm Sahası ve Kıpçak Sahası ) b. 14.Yüzyılda Doğu Türkçesi ile Yazılmış Yazarı Bilinmeyen Eserler c.

Detaylı

EDEBÎ YÂD VE SANAT AKADEMİSİ. Edebî Yâd ve Sanat Akademisi ESA E DERGİ *** *** Yıl: 1/ Sayı: 1 /Ocak-Şubat-Mart

EDEBÎ YÂD VE SANAT AKADEMİSİ. Edebî Yâd ve Sanat Akademisi ESA E DERGİ *** *** Yıl: 1/ Sayı: 1 /Ocak-Şubat-Mart Edebî Yâd ve Sanat Akademisi ESA E DERGİ www.edebiyatvesanatakademisi.com *** Yıl: 1/ Sayı: 1 /Ocak-Şubat-Mart Basım Yılı: 2017 *** Sahibi: Şahamettin KUZUCULAR Genel Yayın Yönetmeni: Halit YILDIRIM Yayın

Detaylı

1. 3. URAL- ALTAY DİL AİLESİ TEORİSİ

1. 3. URAL- ALTAY DİL AİLESİ TEORİSİ 1. 3. URAL- ALTAY DİL AİLESİ TEORİSİ Ural-Altay dilleri teorisinin başlangıç noktası olarak XVIII. asrın ortaları kabul edilir. Çünkü bu dönemde Sibirya ya esir düşmüş bir subay olan Strahlenberg, Sibirya

Detaylı

KÜL TİGİN YAZITININ GÜNEY YÜZÜNE FELSEFİ BİR BAKIŞ * Özet

KÜL TİGİN YAZITININ GÜNEY YÜZÜNE FELSEFİ BİR BAKIŞ * Özet TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi 2017, Yıl:5, Sayı:11 Geliş Tarihi: 06.10.2017 Kabul Tarihi: 31.10.2017 Sayfa: 182-195 ISSN: 2147-8872 KÜL TİGİN YAZITININ GÜNEY YÜZÜNE

Detaylı

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir. YAZIM KURALLARI BÜYÜK HARFLERİN YAZIMI *Bitmiş cümleler büyük harfle başlar. İnanmak, başarmanın yarısıdır. * Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın

Detaylı

İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet

İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet On5yirmi5.com İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet nasıldı? Yayın Tarihi : 2 Nisan 2014 Çarşamba (oluşturma : 5/25/2017) 1)-Devlet Yönetimi A)DEVLET İslamiyetten

Detaylı

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin İslâm Araştırmaları Dergisi, Sayı 22, 2009, 155-181 VEFEYÂT Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin Doç. Dr. M. Süreyya Şahin i 24 Ocak 2008 tarihinde Hakk ın rahmetine tevdi ile ebedî yolculuğuna uğurladık. Akademik

Detaylı

TEMEİ, ESER II II II

TEMEİ, ESER II II II 1000 TEMEİ, ESER II II II v r 6n ıztj BEHÇET K E M A L Ç A Ğ L A R MALAZGİRT ZAFERİNDEN İSTANBUL FETHİNE (Dört destan) BİRİNCİ BASILIŞ DEVLET KİTAPLARI MİLLİ EĞİTİM BASIMEVİ _ İSTANBUL 1971 1000 TEM EL

Detaylı

Eski Türk yazıtlarından ilk söz eden Alaaddin Atamelik Cüveynî dir.

Eski Türk yazıtlarından ilk söz eden Alaaddin Atamelik Cüveynî dir. Okunuşunun 120. Yılında Eski Türk Yazıtları ve Türk Runik Bibliyografyasında Son Durum Erhan AYDIN Eski Türk yazıtlarından ilk söz eden Alaaddin Atamelik Cüveynî dir. Cüveynî Tarih-i Cihan-güşa adlı eserinin

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ... İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm... 7 ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ... 8 Türk Dillerinin Sınıflandırılması... 14 Türk Dillerinin Ses Denklikleri Bakımından Sınıflandırılması... 16 Altay Dilleri Teorisini Kabul

Detaylı

ORHON YAZITLARI. (Köl Tegin, Bilge Kağan, Tonyukuk, Ongi, Küli Çor) Prof. Dr. ERHAN AYDIN

ORHON YAZITLARI. (Köl Tegin, Bilge Kağan, Tonyukuk, Ongi, Küli Çor) Prof. Dr. ERHAN AYDIN ORHON YAZITLARI (Köl Tegin, Bilge Kağan, Tonyukuk, Ongi, Küli Çor) Prof. Dr. ERHAN AYDIN Sevgili Eşim Mihriban a İÇINDEKILER ÖN SÖZ...9 KISALTMALAR...11 GIRIŞ...15 1. RUNIK YAZI...19 1.1. Türk Runik Harfleri

Detaylı

1. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN. ztekin@karabuk.edu.tr KBUZEM. Karabük Üniversitesi

1. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN. ztekin@karabuk.edu.tr KBUZEM. Karabük Üniversitesi 1. HAFTA PFS105 Prof. Dr. Zeki TEKİN ztekin@karabuk.edu.tr Karabük Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi 2 İçindekiler 1. Hunlarda Eğitim... 5 5. Göktürklerde Eğitim... 7 7. Uygurlarda

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF Orta Asya Tarihi adlı eser Anadolu Üniversitesinin ders kitabıdır ve Ahmet Taşağıl gibi birçok değerli isim tarafından kaleme alınmıştır. PDF formatını bu adresten indirebilirsiniz.

Detaylı

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TDE 515 CUMHURİYET DÖNEMİ HİKAYE VE ROMANI Yarıyıl Kodu Adı T+U 1 TDE 515 Öğrenim Türü Örgün Öğretim Dersin Dili Türkçe Dersin Düzeyi Yüksek Lisans

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR...11 GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi...13 BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...27 5 İKİNCİ BÖLÜM Husrev ü Şirin Mesnevisinin İncelenmesi...57

Detaylı

TEG EDATI VE TÜREVLER TEG PARTICLE AND ITS DERIVATIVES

TEG EDATI VE TÜREVLER TEG PARTICLE AND ITS DERIVATIVES TEG EDATI VE TÜREVLER TEG PARTICLE AND ITS DERIVATIVES Yard. Doç. Dr. Salih DEMRBLEK Özet: Bu çalımada tegi edatı ve tegi den türeme (türevleri) kabul edilen : tegin, teginçe ve tegirü üzerinde durulmaktadır.

Detaylı

(KÖK)TÜRK HARFLĐ YAZITLARIMIZ VE EPĐGRAFĐK BELGELEME

(KÖK)TÜRK HARFLĐ YAZITLARIMIZ VE EPĐGRAFĐK BELGELEME (KÖK)TÜRK HARFLĐ YAZITLARIMIZ VE EPĐGRAFĐK BELGELEME Dr. Cengiz Alyılmaz, (Kök)türk Harfli Yazıtların Đzinde, KaraM Yayıncılık, Ankara 2007, XVI+192 s. Murat ŞENGÜL Đnsanlar bir milyon yıldan beri doğup

Detaylı

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI KİŞİSEL BİLGİLER Doğum Yılı : Doğum Yeri : Sabit Telefon : Faks : E-Posta Adresi : Web Adresi : Posta Adresi : 1977 DÖRTYOL T: 32233860842443 3223387528 F: ecetin@cu.edu.tr

Detaylı

Zeus tarafından yazıldı. Cumartesi, 09 Şubat :55 - Son Güncelleme Cumartesi, 03 Nisan :25

Zeus tarafından yazıldı. Cumartesi, 09 Şubat :55 - Son Güncelleme Cumartesi, 03 Nisan :25 Yazı İçerik Göktürk Yazıtları Kültigin Anıtı Bilge Kağan Anıtı Tonyukuk Anıtı Bibliyografya Göktürk Yazıtları Orhun Yazıtları, Göktürk İmparatorluğu'nun ünlü hükümdarı Bilge Kağan devrinden kalma altı

Detaylı

Söz Sanatları. Do~anAksan (Ankara)

Söz Sanatları. Do~anAksan (Ankara) Türk Dilleri Araştırmalarıl991: 19-29 Göktürk Aıütlarında -Güçlü Anlatım Söz Sanatları Yolları* Do~anAksan (Ankara) Göktürk anıtları üzerinde anlambilim (semantique) açısından incelemelerimiz derinleştikçe,

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders Dr. İsmail BAYTAK İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR TABGAÇ DEVLETİ (385-550) Hunların yıkılmasından sonra Çin e giden Türklerin kurduğu devletlerden biri de Tabgaç Devleti dir.

Detaylı

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı SOSYAL BİLİMLERDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ TDE729 1 3 + 0 6 Sosyal bilimlerle ilişkili

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

BAGA KHAIRKHAN DAKİ ESKİ TÜRK YAZITLARI

BAGA KHAIRKHAN DAKİ ESKİ TÜRK YAZITLARI Giriş BAGA KHAIRKHAN DAKİ ESKİ TÜRK YAZITLARI Özet Rinçinkhorol MUNKHTULGA Moğolistan Cumhuriyetinde pek çok Köktürk harfli yazıt bulunmakta ve bu yazıtların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu yazıtlardan

Detaylı

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Hafta 7

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Hafta 7 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ TÜRK DİLİ I Hafta 7 Okutman Engin ÖMEROĞLU Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine uygun olarak hazırlanan bu ders

Detaylı

Nihat Sami Banar!ı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, s. 89-93'ten özetlenmiştir.

Nihat Sami Banar!ı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, s. 89-93'ten özetlenmiştir. Uygur Devleti Ders Anlatım Videosu UYGUR DEVLETİ (744 840 ) Uygurlar, Asya Hun Devleti ne bağlı olarak Orhun ve Selenga nehirleri kıyılarında yaşamışlardır. II. Kök Türk Devleti'nin son zamanlarında Basmiller

Detaylı

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası AHMETLER İLKOKULU Ahmetler Köyü İlkokulu 1947 yılında köylüler tarafından imece yöntemiyle yapıldı. Bundan önce köy odasının alt katında hazırlanan yer, "Mektep" olarak kullanılıyordu. Mektep'te ilkokul

Detaylı

BİLGE KAĞAN KÖL TİGİN VE BİLGE TONYUKUK. Prof. Dr. İlhami DURMUŞ

BİLGE KAĞAN KÖL TİGİN VE BİLGE TONYUKUK. Prof. Dr. İlhami DURMUŞ BİLGE KAĞAN KÖL TİGİN VE BİLGE TONYUKUK Prof. Dr. İlhami DURMUŞ DURMUŞ, İlhami, Bilge Kağan Köl Tigin ve Bilgi Tonyukuk, Genişletilmiş 3. Baskı, Akçağ Yayınları, Ankara 2017, 203 sayfa. Sinan TARİFCİ*

Detaylı

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI GÜZ DÖNEMİ DERSLERİ Kodu Dersin Adı Statüsü T P K AKTS TAE 700 Özel Konular Z 5 0 0 30 TAE 701 Kültür Kuramları ve Türkiyat Araştırmaları

Detaylı

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer. Değerli Kamu Personeli Adayları,

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer. Değerli Kamu Personeli Adayları, Değerli Kamu Personeli Adayları, Eser Adı KPSS Tarih Alt Başlık KPSS HAZIRLIK Yazar Zehra BAL Bilimsel Redaksiyon İbrahim SERTKAYA Özgür KANGALLI Mustafa Kemal Ak Redaksiyon uzmankariyer - Redaksiyon Birimi

Detaylı

* Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Mantık Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi. Araş. Gör. İsmail KÖZ*

* Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Mantık Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi. Araş. Gör. İsmail KÖZ* PROF. DR. NECATİ ÖNER'İN BİYOGRAFİSİ Araş. Gör. İsmail KÖZ* Necati Öner i927 yılında Tortum (Erzurum) da doğdu. ilk öğrenimini Narman ilkokulunda (Erzurum),ortaöğrenimini Erzurum Lisesinde yaptı. 1949-1950

Detaylı

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Tarih / Terra Cotta Savaşçıları, Çin Halk Cumhuriyeti Kitap / Türkan Röportaj / Doç. Dr. Okan Gülbahar El Sanatları / Geleneksel

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

Haberler. T.C. İstanbul Aydın Üniversitesi Adına Sahibi Dr. Mustafa AYDIN (Mütevelli Heyet Başkanı) YAYIN KURULU Prof. Dr. Yadigâr İZMİRLİ (Rektör)

Haberler. T.C. İstanbul Aydın Üniversitesi Adına Sahibi Dr. Mustafa AYDIN (Mütevelli Heyet Başkanı) YAYIN KURULU Prof. Dr. Yadigâr İZMİRLİ (Rektör) Fen Edebiyat Fakültesi nde Dekan Değişikliği Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığa atanan İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkay Bulut, 2018 2019 Eğitim Öğretim yılında görevi Prof.

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

GAZETECİ YAZAR BÜLENT AKKURT BODRUM DA DEFNEDİLDİ

GAZETECİ YAZAR BÜLENT AKKURT BODRUM DA DEFNEDİLDİ GAZETECİ YAZAR BÜLENT AKKURT BODRUM DA DEFNEDİLDİ Önceki gün vefat eden gazeteci yazar Bülent Akkurt Bodrum da dostları, yakınlarının kollarında son yolculuğuna defnedildi. Bülent Akkurt un yazıları bir

Detaylı

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i Yazar Mustafa Erdoğan ISBN: 978-605-9247-81-8 1. Baskı Kasım, 2017 / Ankara 100 Adet Yayınları

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ. Doç.Dr. Yunus KOÇ

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ. Doç.Dr. Yunus KOÇ HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ Doç.Dr. Yunus KOÇ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI ÖĞRETİM ÜYESİ SAYILARI/İSTATİSTİKLER Görevlendirme: 1 profesör (yabancı

Detaylı

ORHUN YAZITLARINDA HİTAP BİÇİMLERİNİN TOPLUMSAL DİLBİLİM AÇISINDAN BİR ANALİZİ

ORHUN YAZITLARINDA HİTAP BİÇİMLERİNİN TOPLUMSAL DİLBİLİM AÇISINDAN BİR ANALİZİ 1203 ORHUN YAZITLARINDA HİTAP BİÇİMLERİNİN TOPLUMSAL DİLBİLİM AÇISINDAN BİR ANALİZİ OĞUZ, Betül Bülbül TÜRKİYE/ТУРЦИЯ Bu çalışmada Orhun Yazıtlarında 1 geçen ünlem, seslenme ve hitap biçimleri ele alınacaktır.

Detaylı

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi tarih bölümünden mezun oldu.(1992) Kırıkkale

Detaylı