EDİTÖR. Ocak Sayı:2. Başakşehir Lisesi Adına Sahibi Faris ÖZEK (Okul Müdürü) Genel Yayın Yönetmeni Yunus KOŞAR (Türk Dili ve Edebiyatı Öğrt.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "EDİTÖR. Ocak - 2011 Sayı:2. Başakşehir Lisesi Adına Sahibi Faris ÖZEK (Okul Müdürü) Genel Yayın Yönetmeni Yunus KOŞAR (Türk Dili ve Edebiyatı Öğrt."

Transkript

1

2 EDİTÖR Merhabalar, Ocak Sayı:2 Başakşehir Lisesi Adına Sahibi Faris ÖZEK (Okul Müdürü) Genel Yayın Yönetmeni Yunus KOŞAR (Türk Dili ve Edebiyatı Öğrt.) Yayın Kurulu Zeliha DÜNDAR (Türk Dili ve Edebiyatı Öğrt.) Uğur KOÇMAN Zeynep KİBİROĞLU Elbilge KIRIM Hezar GEZİCİ Tolga ÜÇEYLER İletişim Bilgileri Tel: yunuskosar@yunuskosar.com Sonraki sayılarımızda dergimize reklam vermek isteyenler için Tel: Grafik - Tasarım Çetin Matbaacılık - Yunus Koşar Davutpaşa Cd. Güven Sn. Sit. Topkapı / İstanbul Tel: cetinnmatbaacilik@hotmail.com Not: Değerli öğretmenlerimiz ve sevgili öğrenciler, dergimiz için yazılı eserlerinizi yunuskosar@yunuskosar.com adresine her ayın 15 ini aşmayacak şekilde gönderebilirsiniz. Katkılarınız için şimdiden çok teşekkürler. YAYIN KURULU Sayın velilerimiz değerli öğrencilerimiz, Dergimizin ilk sayısına göstermiş olduğunuz ilgi ve teveccühten dolayı her birinize ayrı ayrı dergi komisyonumuz adına teşekkür ederim. Zamanın her anı bütün insanlar için ayrı bir değere sahiptir. Yaşadığımız anın kıymetini çoğu zaman bilemeyiz. Ne zamanki elimizde olanları kaybederiz: o zaman, bize geçmiş daha tatlı gelmeye başlar. Hatırlayın şöyle birkaç yıl öncesini özlemle andığınız zaman dilimleri ne kadar çoktur. İşte bu gün, şu an,yarın için geçmiş zaman olacak. Peki, bu günün kıymetini bilebiliyor muyuz? Egomuza söz geçiremediğimiz anlarda dostlarımıza arkadaşlarımıza verdiğimiz üzüntünün telafisi yarın mümkün olabilecek mi? Ufacık çıkarlar için harcadığımız samimiyet dolu sohbetlerimizi yarın tekrar yapabilecek miyiz? ben diye başlayan ve hep ben diye biten ve ben üzerine bina ettiğimiz küçücük dünyamızda her gün biraz daha yalnızlaştığımızın ne zaman farkına varacağız? Birbirimize ne kadar çok ihtiyacımız var farkında mısınız? Yarın her birimizin çocuğu büyüyecek ve çocuklarımız birbirlerine ihtiyaç duyacaklar. Her biri başka bir meslekle iştigal olacak. Peki, aramızda büyütüp geliştiremediğimiz dostluklarımızı arkadaşlıklarımızı çocuklarımıza nasıl aktaracağız? Onlara mutlu bir geleceği nasıl bırakacağız? Bakın aynı gök kubbenin altında, aynı havayı teneffüs ederek yaşıyoruz. Aynı şehirde, aynı mahallede, aynı binada beraberiz. Peki, birbirimize neden selam vermiyoruz? Birbirimizi birleştirici, aramızdaki dostluk ve samimiyet duygularını pekiştirmek yerine, birbirimize güven ve samimiyet duygularımızı körelten yanlarımızı geliştiriyoruz. Etrafımıza gülümseyerek bakmak, güvenmek ve güven vermek yerine şüpheli, sorgulayıcı, hatta yargısız infaza varan tavırlar sergiliyoruz. Mutlu olmak etrafımızdakileri mutlu etmek bizim dilimizde. Öncelikle selam. Birbirimize mutlaka selam verelim. Tanıyalım ya da tanımayalım fark etmez, sadece aynı gök kubbeyi paylaşıyor olmamız hatırına selam. Yüce peygamberimiz bakın ne buyuruyor: Size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir işi göstereyim mi? Selamı aranızda yaygınlaştırınız. Bir başka sözünde ise İnsanların en âcizi dua etmeyen, en cimrisi de selam vermeyendir buyuruyor. Selam vermediğimiz için birbirimizi tanıyamıyoruz. Birbirimize yaklaşamıyoruz. Birbirimizle paylaşamıyoruz ve paylaşamadığımız için de kaynaşamıyoruz. Birbirimizi kafamızda geliştirdiğimiz kendimize ait düşüncelerle tanıyoruz. Ve çoğu zaman da ön yargıya varan düşünceler geliştiriyoruz. Selam; dedikoduyu, gıybeti, kıskançlığı, önyargıyı yok etmenin ilk adımı. Hadi hepimiz bu ilk adımı atalım sonrası zaten gelecek çünkü bizler; mekânlara ve zamanlara sığmayan Yunus un, Mevlana nın, Yesevi nin, Hacı Bektaşi Velinin torunlarıyız. Bizim anlayışımızda: Hak cihana doludur, Kimseler Hakkı bilmez O nu sen senden iste, O senden ayrı olmaz Dünyaya gelen geçer, Bir bir şerbetin içer Bu bir köprüdür geçer, Cahiller onu bilmez Gelin tanış olalım, İşin kolayın tutalım Sevelim sevilelim, Dünya kimseye kalmaz Yunus sözün anlar isen, Mani sini dinler isen Sana iyi dirlik gerek, Bunda kimseler kalmaz (Yunus Emre) düşünceleri vardır. Bizi biz yapan değerlerimizin üzerine küller serpmezsek, ayrılıklarımızı parlatmazsak, aramızdaki hoşgörü ve diyalog köprülerini daha güçlü kılarsak; şu fani dünyada bizden daha güçlü bir ülke toplum, bizden daha mutlu bir millet olur mu? Bayrağına, milletine, atalarından gelen değerlere bizim kadar sıkıca sarılan, zalime karşı her daim mazlumun yanında olan bizim milletimiz kadar samimi başka bir millet var mıdır acaba? İşte bu güzel hasletlerimizi daha da güçlendirmek için herkese kucak dolusu selam! 1 Saygılarımla Yunus KOŞAR Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni yunuskosar@yunuskosar.com

3 VASİYETNAME ATATÜRK, TÜRK TARİH KURUMU NU NEDEN KURDU Atatürk ün direktifleriyle, 16 üye tarafından, 15 Nisan 1931 de Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti adı altında kurulan Kurum un adı 3 Ekim 1935 te Türk Tarih Kurumu na çevrildi. Bakanlar Kurulu nun 21.X.1940 gün ve 2/14556 sayılı kararnamesiyle kamu yararına çalışan dernekler arasına alınan Türk Tarih Kurumu, 11.VIII.1983 gün ve 2876 sayılı yasa ile T.C. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kuru-mu na bağlı bir kuruluş durumuna geti-rilmiştir. Anayasanın A t a t ü r k K ü l t ü r, Dil ve T a r i h Y ü k - s e k K u - rumu ile ilgili maddesise şöyledir: Madde 134. A t a t ü r k ç ü d ü ş ü n c e y i, Atatürk ilke ve ink ılâplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak amacıyla; Atatürk ün manevî h i m a y e l e r i n d e, Cumhurbaşk anının gözetim ve desteğinde, Başbakanlığa bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzelkişiliğine sahip Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu kurulur. Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk ün vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dâhil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir. Atatürk, yaşamının son günlerine dek Kurum un çalışmalarına kendisi önderlik etmiş, çalışma planını kendisi çizmiştir. Türk ve Türkiye tarihini aydınlatacak araştırmacılara yol gösterici nitelikte aşağıdaki direktifleri vermiştir: Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir, yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır. Biz daima hakikat arayan ve onu buldukça ve bulduğumuza kani oldukça ifadeye cüret gösteren adamlar olmalıyız. Atatürk ün Türk Tarih Kurumu na ve çalışmalarına verdiği önem, 5 Eylül 1938 de düzenlediği vasiyetnamesinde parasal varlığından Kurum için de bir pay ayırmasıyla kanıtlanmıştır. Türk Tarih Kurumu nun ana geliri, bu vasiyet nameye uygun olarak, Atatürk ün İş Bankası ndaki hisse senetlerinden oluşmaktadır. ATATÜRK ÜN TÜRK TARİH KURUMU HAKKINDA SÖYLEDİĞİ SÖZLER 1 Kasım 1934 Kültür işlerimiz üzerine, ulusça gönüllerimizin titrediğini bilirsiniz, bu işlerin başında da Türk tarihini, doğru temelleri üstünde kurmak, öz Türk diline, değeri olan genişliği vermek için candan çalışmakta olduğumuzu söylemeliyim. bu çalışmaların göz kamaştırıcı verimlere erişeceğine şimdiden inanabiliriz. 1 Kasım 1935 Kültür kınavımızı, yeni ve modern esaslara göre teşkilâtlandırmaya durmadan devam ediyoruz. Türk Tarih ve Dil çalışmaları büyük inanla beklenilen ışıklı verimlerini şimdiden göstermektedir. Atatürk, 1 Kasım 1936 da Türkiye Büyük Millet Meclisi nin V. dönem 2. yasama yılının açılış konuşmasında Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu nun geleceği ile ilgili dileklerini şu sözlerle dile getirmişti: Başlarında değerli Eğitim Bakanımız bulunan, Türk Tarih Kurumu ile Türk Dil Kurumunun her gün yeni gerçek ufuklar açan, ciddî ve aralıksız çalışmalarını övgü ile anmak isterim. Bu iki ulusal kurumun, tarihimizin ve dilimizin, karanlıklar içinde unutulmuş derinliklerini, dünya kültüründe başlangıcı temsil ettiklerini, kabul edilebilir bilimsel belgelerle ortaya koydukça, yalnız Türk ulusunun değil, bütün bilim dünyasının ilgisini ve uyanmasını sağlayan, kutsal bir görev yapmakta olduklarını güvenle söyleyebilirim. (Alkışlar) Tarih Kurumunun Alacahöyük te yaptığı kazılar sonucunda, ortaya çıkardığı beş bin beş yüz yıllık maddî Türk tarih belgeleri, dünya kültür tarihinin yeni baştan incelenmesini ve derinleştirilmesini gerektirecektir. Birçok Avrupalı bilim adamının katılması ile toplanan son Dil Kurultayının aydınlık sonuçlarını görmekle çok mutluyum. Bu ulusal kurumların az zaman içinde ulusal akademilere dönüşmesini dilerim. Bunun için, çalışkan tarih, dil ve bilim adamlarımızın, bilim dünyasınca tanınacak orijinal eserlerini görmekle mutlu olmanızı dilerim. 1 Kasım 1937 Türk Tarih ve Dil Kurumlarının, Türk Millî varlığını aydınlatan çok kıymetli ve önemli birer ilim Kurumu mahiyetini aldığını görmek hepimizi sevindirici bir hâdisedir. Tarih Kurumu; yaptığı kongre, kurduğu sergi, yurt içindeki hafirler, ortaya çıkardığı eserler, şimdiden bütün ilim dünyasına kültürel vazifesini ifaya başlamış bulunuyor. 2

4 VASİYETNAME Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir, yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır. Mustafa Kemal Atatürk Türk Tarih Kurumu nu Tanıyalım Türk Tarih Kurumu, ülkemizde bizzat Atatürk ün direktifleriyle kurulan kurumların başında gelmektedir. Atatürk, özellikle Avrupa devletlerinin ders kitaplarında yer alan Türklerin ikinci sınıf bir millet oldukları (secondaire) iddialarına ve barbar deyimi kullanılarak bir istilacı kavim şeklinde gösterilmelerine karşılık, bunun böyle olmadığını ve cihan tarihinde en eski çağlardan beri hakiki yerinin ne olduğunun ve medeniyete ne gibi hizmetlerinin bulunduğunun araştırılması gerektiğine inanmaktaydı. İşte bu sebeple, 28 Nisan 1930 tarihinde, Atatürk ün de bizzat katıldığı Türk Ocakları nın VI. Kurultayı nın son oturumunda, O nun direktifleriyle, Âfet İnan tarafından 40 imzalı bir önerge sunulmuş ve Türk tarih ve medeniyetini ilmî surette tedkik etmek için hususi ve daimî bir heyetin teşkiline karar verilmesini ve bu heyetin azasını seçmek salahiyetinin Merkez heyetine bırakılmasını teklif ederiz denilmiştir. Aynı gün Kurultay da yapılan görüşme sonucunda Türk Ocakları Kanunu na, 84. madde olarak Merkez Heyeti, Türk tarih ve medeniyetini ilmî surette tedkik ve tetebbu eylemek vazifesiyle mükellef olmak üzere bir Türk Tarih heyeti teşkil eder şeklinde bir madde eklenmiştir. Bu karar çerçevesinde 16 üyeden oluşan bir Türk Tarihi Tedkik Heyeti teşkil edilmiş, heyet ilk toplantısını 4 Haziran 1930 tarihinde yapmış, Yönetim Kurulu ve diğer üyeleri seçmiştir. Yönetim Kurulu: Başkan Tevfik Bıyıklıoğlu, Başkanvekilleri Yusuf Akçura ve Samih Rıfat, Genel Sekreter Dr. Reşit Galip, Üyeler: Âfet İnan, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Hâmid Zübeyir Koşay, Halil Edhem, Ragıb Hulûsi, Reşid Safvet Atabinen, Zâkir Kadîrî, Sadri Maksudi Arsal, Mesaroş (Ankara Etnografya Müzesi uzmanı), Mükrimin Halil Yinanç, Vâsıf Çınar ve Yusuf Ziya Özer den teşekkül etmiştir. Bu heyet, Türk Tarihinin Ana Hatları adıyla yaptığı ilk çalışmayı yayımlamıştır. Böylece temeli atılan Türk Tarih Kurumu, 29 Mart 1931 tarihinde Türk Ocakları nın VII. Kurultayı nda kapatılma kararı alınınca, bu defa 12 Nisan 1931 de Türk Tarihi Tedkik Cemiyeti adı ile yeniden teşkilatlanmış ve 1930 daki ilkeler temel alınarak faaliyetlerine devam etmiştir. Kurumun adı 1935 yılında Türk Tarihi Araştırma Kurumu olarak değiştirilmiş, daha sonra ise Türk Tarih Kurumu na çevrilmiştir. Kurum bu dönem içerisinde dört ciltlik lise tarih kitaplarını, İsmail Hakkı Uzunçarşılı nın Anadolu Beylikleri ni, bazı kazı raporlarını, Pîrî Reis in Kitâb-ı Bahriye ve haritasını basmış, 1937 yılından itibaren ise, adını bizzat Atatürk ün koyduğu, BELLETEN yayın hayatına başlamıştır. Atatürk, hayatının son dönemlerine kadar Kurumun çalışmalarıyla yakından ilgilenmiş, birçok defa çalışma planını kendisi tesbit etmiş ve birçok toplantıya bizzat katılmıştır. O nun bu Kurum a ve tarihe verdiği önem, 5 Eylül 1938 de düzenlediği vasiyetnâme ile, İş Bankası ndaki hisselerinin gelirinin yarısını Türk Tarih Kurumu na bağışlamasından anlaşılmaktadır. Nitekim Atatürk ten sonra gelen bütün Cumhurbaşkanları da bir gelenek olarak Kurum un koruyucu başkanları olmuştur. 25 Mayıs 1940 ta İçişleri Bakanlığı nca onaylanan yeni cemiyetler kanununa göre yeniden düzenlenen tüzüğünün 2. maddesinde, Kurum un Reisicumhur İsmet İnönü nün yüksek himayeleri altında bulunduğu hükmü yer almış, 3. maddesinde de, Maarif Vekili bu Kurum un fahrî reisidir denilmiştir. Kurum, Bakanlar Kurulu nun 21 Ekim 1940 tarih ve 2/14556 sayılı kararnamesiyle Kamu Yararına Çalışan Dernekler arasına alınmıştır. Türk Tarih Kurumu, tüzelkişiliğe sahip olarak, 7 Kasım 1982 de kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın 134. maddesi ile kurulan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesine dahil edilmiştir. Türk Tarih Kurumu bu dönemden itibaren de ilk kuruluş amaçları doğrultusunda çalışmalarına devam etmiş ve etmektedir.

5 RÖPORTAJ Sazın üç teli gibi; öğrenci, öğretmen, veli kavramları da uyum içinde çalışırsa öğrenci düzenli ve başarılı olur. Milli Eğitim Müdürü İle Röportaj Öncelikle öğretmeniniz şahsında sizi tebrik ederim. Öğretmenler öncelik etmezse öğrenciler tek başına yolunu bulamaz, aydınlığa kavuşamaz. Siz şanslısınız Yunus Bey gibi gayretli, istekli bir hocamız var. Bu tür faaliyetlerle kişinin topluma kazandırılması ve başarı kazanmasının yanında öğrenim hayatında ve kişilik gelişiminde çok önemlidir. Başarılı olmanız, hayatta daha a- tak ve verimli olmanızı sağlar. Bu sebeple sizleri kutluyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum. Şimdi sormak istediğiniz sorular varsa başlayabiliriz. Ozan DOLAŞ: Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Doğum yerim Kars-Sarıkamış. Meslek hayatımın yarısına yakın bir kısmını çeşitli ilköğretim okullarında, liselerde edebiyat- Türkçe öğretmenliğiyle geçirdim. Bir sürede okul müdürlüğü yaptım den beri Başakşehir ilçe milli eğitim müdürlüğü görevini yönetiyorum. Meslek hayatımın toplamında 26 yıllık hizmetim var. Öğretmenliği hep severek hep istekle, zevkle ve ilk günkü heyecanla yaptım. Şimdiki mesleğim biraz farklı. Bir ilçenin eğitim yönetimi. Bu görevimi de öğretmenlik yıllarımda ki gibi aynı hislerle yürütüyorum. Ama bu görevimi öğretmen olduğumu unutmadan, asli kimliğimi kaybetmeden yürütüyorum. Kübra UZUN: Göreve geldiğinizden beri yaptığınız değişiklikler ve geleceğe yönelik planlarınız nelerdir? Göreve ilk geldiğimde Başakşehir ilçesinde çok büyük bir o- kul açığı vardı. Üç ilçeden üç bölge Başakşehir e aktarılmıştı. Üç farklı yapıda, üç farklı sosyal yapısı olan, veli, öğrenci ve okul seviyesi ayrı olan üç bölgemiz oldu. Somut örnek verirsek; bir okulumuzda sınıf mevcudu yetmişken diğer bir sınıfta yirmiydi. Bu büyük bir uçurum. İlçenin kuruluşunda bütün okulları gezdik. Durum tespitinde bulunduk. Kaymakamla, belediye başkanıyla ve il milli eğitim müdürlüğüyle görüştük ve bazı kararlar aldık. Bu kararlar neticesinde acil okul yapılması gereken yerlere okullar yapıldı. Gecekondu bölgesinde okul ve öğretmen açığımız fazla. Bu konuda yetkili yerlerle sürekli temas kuruyoruz ve onları bilgilendiriyoruz. Öğretmen tayin edemiyorsak üniversite mezunu ücretli öğretmenleri göreve getiriyoruz. Semih İMAN: Sizin okuduğunuz eğitim dönemiyle şimdiki eğitim dönemi arasındaki farklar nelerdir? Biz sizden şanssız bir dönem yaşadık. Eğitim imkânları çok kısıtlı, ülke yoksul, hayat standartları bugüne göre çok gerideydi. Bu durum içinde sorumluluk sahibi bireyler çok çalışarak önemli yerlere gelebildi. Bugün ise Türkiye de okul standartları çok yüksek. Tek sorunumuz var; teknoloji ölçüsünde kullanılmıyor. Birçok arkadaşımız bu teknolojik araçlar önünde çok vakit harcıyor. U- nutmayın ki her şey ölçüsünde kullanıldığı zaman yararlıdır. Sizlere tavsiyem şimdiden önünüze bir hedef koymanız ve bu hedef doğrultusunda yürümeye başlayın. Soruyu biraz fazla genişlettim galiba. Simla ATALAR: Eğitim alanında gördüğünüz eksiklikler var mı? Eksiklerimiz; hala gelişmiş ülkeler düzeyinde eğitim veremeyişimiz, nüfus yoğunluna göre derslik ve okul sayımız olmaması ve öğretmen 4

6 RÖPORTAJ Başakşehir İstanbul genelinde gerek SBS gerekse ÖSS sınavında otuzdokuz ilçe arasında ilk altıya girdi. sayımızın öğrenci sayımızdan az olmasıdır. Bu eksiklikler giderildiği zaman eminim ki eğitim düzeyimiz gelişmiş ülkelerin düzeyine çıkacaktır. Ozan DOLAŞ: Öğretmen öğrenci veli arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Devir artık değişti. Anne baba çocuğunu dinliyor. Onun hayallerini, duygularını öğreniyor. Artık öğretmen merkezli eğitim ortadan kalktı. Öğrencinin derse katılımı sağlanıyor. Öğretmende bu katılımdan çıkarttığı sonuçlarla öğrencinin eksiklerini tamamlıyor. Eskiden öğretmen ne derse annede baba da öğrenci de ona u- yardı. Şimdiyse öğretmen öğrenciye destek olup onun önünü açıyor. Eğer ki sazın üç teli gibi öğrenci öğretmen veli kavramları da uyum içinde çalışırsa öğrenci düzenli ve başarılı olur. Kübra UZUN: Eğitimde kullanılan materyaller biz öğrencilere yetersiz geliyor. Bu konuyla ilgili düşünceleriniz nelerdir? Başakşehir bölgesinde bir tane lisenin olması büyük bir şanssızlık. Mevcut öğrenci sayısı iki bine yaklaşmış. İki bin kişiyi de bir çatı altında tutmak zordur. Bu aşırı okul nüfusu kullanılan materyal ve başarıyı olumsuz yönde etkiliyor. İkinci bir okul, daha düşük nüfuslu derslikler daha iyi araç gereç ve donanımı için olanak sağlar. Semih İMAN: Geçtiğimiz günlerde okul üniformalarının kaldırılıp serbest kıyafet uygulamasının getirileceği söylenmişti. Bu konudaki gelişmeler nelerdir? Bu konuda bakanlığın özel bir planlaması vardı. Ama tekstil sektörünün zarara uğraması ve bu sektördeki işsizlik nedeniyle bakanlıktan bu projenin ertelenmesi rica edildi. Bir çalışma yapıldı. Ancak daha yönetmelik çıkmadı. Benim bu konudaki kişisel kanaatim; ahlak kuralları çerçevesinde gerçekleştiği takdirde bu çalışmanın yürürlüğe girmesidir. Yani serbest kıyafet çalışmasının uygulanması taraftarıyım. Başakşehir İstanbul genelinde gerek SBS gerekse ÖSS sınavında otuzdokuz ilçe arasında ilk altıya girdi. Simla ATALAR: Başakşehir in eğitim alanındaki önemi nedir? Başakşehir İstanbul genelinde gerek SBS gerekse ÖSS sınavında otuzdokuz ilçe arasında ilk altıya girdi. Eğitim kalitesi çok i- yi. Genel ortalamamız yüksek hedefimizde İstanbul da ilk beşe girmek. Bu hedefe ulaşmak için bütün çalışmalarımızı bu yöne konuşlandırdık. Planlarımızı buna göre yapıyoruz. Yaptığımız bu planlarda rakamlarla öncelikli hedeflerimizi belirliyoruz. Başakşehir bu yönüyle iyi bir konumda. Şuanda ilk altıda olmak yeni kurulan bir ilçe için çok iyi. Yani diğer ilçelerin yüzlerce yıldır var olduğunu düşünürsek. Bundan sonrası eminim ki çok daha iyi o- lacaktır. Ozan DOLAŞ: Okullarda yapılan sosyal etkinlikler çok az. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Okullar geçmiş dönemlerde sadece sınıf olarak düşünülmüş. Yeni projelerde okulun bundan ibaret olmadığının, sosyal ve spor alanlarının kurulması, çok amaçlı salonların bulunması gerekliliğinin farkına varıldı. Artık okul projelerine bunlarda katılıyor. Eksikler giderilmeye çalışılıyor. Gençler enerjilerini sporla harcayamazsa kültürel faaliyetlerle kendi gelişimlerini tamamlayamazsa bir i- şe yaramazlar. Bu alanların açılması ve uygulanması konusunda bakanlıkla çalışıyor müdürlere direktifler veriyoruz. Okul müdürleri, okul aile birlikleri ve çeşitli kurumlarla bazı boş alanları bu konuda işe yarayacak yapılar ile genişletiyoruz. Kübra UZUN: Okul dergimiz hakkında ne düşünüyorsunuz? Olmasını istediğiniz konu ya da sayfalar var mı? Dergi gerçekten çok başarılı. Emek harcanmış, öğrenci ön planda. Tarih konularına ağırlık verilmiş, ÖSS ye yönelik bilgiler verilmiş. Sırf dergi çıkarttık demek için değil gerçekten okunması için yapılmış. Konular çok doyurucu ama özellikle onikinci sınıf öğrencileri ve sizler için meslek tanıtımı da yapılmalı bence. Semih İMAN: Yunus Hocamız 1 Haziran tarihini Gün Başakşehir Lisesi Günü adıyla geleneksel hale gelecek bir program düşünüyor. Bu konuda sizlerin ne gibi düşünce ve katkıları olur? Yunus Bey gibi bir öğretmene sahip olduğunuz için gerçekten çok şanslısınız. Bu projeye tabii ki yardımcı oluruz ama daha kâğıt üzerinde bir şey yok. Yunus Bey çalışmalarını tamamlar bize bir sunum yapar. Şimdiden bu konuda yorum yapmak yanlış o- labilir. Biz söz verdik mi tutarız. Simla ATALAR: Son olarak öğrencilere tavsiyeleriniz nelerdir? Kendinize bir hedef koyun ve o hedefe ulaşmak için istekli ve gayretli olun. Bu zaman da çalışmak gerçekten çok zor. Zorlu bir dönemdesiniz ve rakipleriniz çok güçlü. Bu sorunların farkına varıp emek vererek çalışırsanız ileride rahat edersiniz. Zamanınızı boşa harcamayın. 5

7 Milli Şairimiz Arnavut asıllı Türk olan Cumhuriyet Dönemi şairi, düşünür, veteriner, öğretmen, vaiz, hafız, Kur an mütercimi, yüzücü, milletvekili. Türkiye Cumhuriyeti nin ulusal marşı olan İstiklâl Marşı nın güftekârıdır. Vatan şairi ve milli şair unvanları ile anılır. Çanakkale Destanı ve Bülbül en önemli eserlerindendir. II. Meşrutiyet döneminden itibaren Sırat-ı Müstakim (daha sonraki adıyla Sebil ür- Reşad ) dergisinin başyazarlığını yapmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında milletvekili olarak TBMM de yer almış,istiklal Madalyası sahibi bir vatanseverdir. Mehmet Âkif, son yıllarını Mısır da Türkçe dersleri vererek ve Kur an ın Türkçeye çevrilmesi konuları ile uğraşarak geçirdi. Çevirdiği nüshayı yaktığı söylenir. Mehmet Akif Ersoy (28 ARALIK ARALIK 1936) Yaşamı Mehmet Âkif Ersoy, 1873 yılının aralık ayında İstanbul da, Fatih ilçesinin Sarıgüzel semtinde dünyaya geldi. Nüfusa kaydı, babasının doğumundan sonra imamlık yaptığı ve Âkif in ilk çocukluk yıllarını geçirdiği Çanakkale nin Bayramiç ilçesinde yapıldığı için nüfüs kağıdında doğum yeri Bayramiç olarak görünür[2]. Annesi Buhara dan Anadolu ya geçmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım; babası ise Kosova nın İpek kenti doğumlu, Fatih Camii medrese hocalarından Mehmet Tahir Efendi dir. Mehmet Tahir Efendi, ona doğum tarihini belirten Ragif adını verdi. Babası vefatına kadar Ragif adını kullansa da bu isim yaygın olmadığı için arkadaşları ve annesi ona Âkif ismiyle seslendi, zamanla bu ismi benimsedi[3]. Çocukluğunun büyük bölümü annesinin Fatih Sarıgüzel deki evinde geçti. Kendisinden küçük, Nuriye adında bir kız kardeşi vardır. Öğrenim Yılları İlköğrenimine Fatih te halkalı baytar mektebinde o zamanların âdeti gereği 4 yıl, 4 ay, 4 günlükken başladı. 2 yıl sonra iptidai(ilkokul) bölümüne geçti ve babasından Arapça öğrenmeye başladı. Ortaöğrenimine Fatih Merkez Rüştiyesi nde başladı (1882). Bir yandan da Fatih Camii nde Farsça derslerini takip etti. Dil derslerine büyük ilgi duyan Mehmet Âkif, rüştiyedeki eğitimi boyunca Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızcada hep birinci oldu. Bu okulda onu en çok etkileyen kişi, dönemin hürriyetperver aydınlarından birisi olan Türkçe öğretmeni Hersekli Hoca Kadri Efendi idi. Rüştiyeyi bitirdikten sonra annesi medrese öğrenimi görmesini istiyordu ancak babasının desteği sonucu 1885 te dönemin gözde okullarından Mülkiye İdadisi ne kaydoldu de okulun yüksek kısmına devam etmekte iken babasını kaybetmesi ve ertesi yıl büyük Fatih yangınında evlerinin yanması aileyi yoksulluğa düşürdü. Babasının öğrencisi Mustafa Sıtkı aynı arsa üzerine küçük bir ev yaptı, aile bu eve yerleşti. Artık bir an önce meslek sahibi olmak ve yatılı okulda okumak isteyen Mehmet Âkif, Mülkiye İdadisi ni bıraktı. O yıllarda yeni açılan ve ilk sivil veteriner yüksekokulu olan Ziraat ve Baytar Mektebi ne (Tarım ve Veterinerlik Okulu) kayıt oldu. Dört yıllık bir okul olan Baytar Mektebi nde bakteriyoloji öğretmeni Rıfat Hüsamettin Paşa pozitif bilim sevgisi kazanmasında etkili oldu[5]. Okul yıllarında spora büyük ilgi gösterdi; mahalle arkadaşı Kıyıcı Osman Pehlivan dan güreş öğrendi; başta güreş ve yüzücülük olmak üzere uzun yürüyüş, koşma ve gülle atma yarışlarına katıldı; şiire olan ilgisi okulun son iki yılında yoğunlaştı. Mektebin baytarlık bölümünü 1893 yılında birincilik -le bitirdi. Mezuniyetinden sonra Mehmet Âkif, Fransızcası nı geliştirdi. 6 ay içinde Kur-an ı ezberleyerek hafız. Hazine-i Fünun Dergisinde 1893 ve 1894 te birer gazeli, 1895 te ise Mektep Mecmuası nda Kur-an a Hitab, adlı şiiri yayınlandı, memuriyet hayatına başladı. Memurluk Hayatı Okulu bitirdikten hemen sonra Ziraat Bakanlığı nda memur olan Mehmet Âkif, memuriyet hayatını yılları arasında sürdürdü. Bakanlıktaki ilk görevi veteriner müfet- 6

8 Milli Şairimiz tiş yardımcılığı idi. Görev merkezi İstanbul idi ancak memuriyetinin ilk dört yılında teftiş için Rumeli, Anadolu, Arnavutluk ve Arabistan da bulundu. Bu sayede halkla yakın temas halinde olma imkânı buldu. Bir seyahati sırasında babasının doğum yeri olan İpek Kasabası na gidip amcalarıyla tanıştı yılında Tophane-i Âmire veznedarı Mehmet Emin Beyin kızı İsmet Hanım la evlendi; bu evlilikten Cemile, Feride, Suadi, İbrahim Naim, Emin, Tahir adlı çocukları dünyaya geldi. Mehmet Âkif, edebiyata olan ilgisini şiir yazarak ve edebiyat öğretmenliği yaparak sürdürdü. Resimli Gazete de Servet-i Fünun Dergisi nde şiirleri ve yazıları yayımlandı. İstanbul da bulunduğu sırada bakanlıktaki görevinin yanı sıra önce Halkalı Ziraat ve Baytar Mektebi n de kompozisyon (kitabet-i resmiye), sonra Çiftçilik Makinist Mektebi nde (1907) Türkçe dersleri vermek üzere öğretmen olarak atandı. II. Meşrutiyet II. Meşrutiyet ilan edildiğinde Mehmet Âkif, Umur-ı Baytariye Dairesi Müdür Muavini idi. Meşrutiyet in ilanından 10 gün sonra arkadaşı rasathane müdürü Fatin Hoca onu, on bir arkadaşı ile birlikte İttihat ve Terakki Cemiyeti ne üye yaptı. Ancak Mehmet Âkif, üyeliğe girerken edilen yeminde yer alan Cemiyetin bütün emirlerine, kayıtsız şartsız itaat edeceğim cümlesinde geçen kayıtsız şartsız ifadesine karşı çıkmış, sadece iyi ve doğru olanlarına şeklinde yemini değiştirtmişti. Cemiyetin Şehzadebaşı İlmiye Mahfelinde Arap Edebiyatı dersleri veren Âkif, Kasım 1908 de, Umur-i Baytariye Müdür Muavinliği görevini sürdürürken Darülfünun da Edebiyat-i Osmaniye dersleri vermeye başladı. II. Meşrutiyet in Âkif in hayatında en büyük etkisi, meşrutiyetle birlikte yayın dünyasına adım atması olmuştu. Daha önce bazı şiirleri ve yazıları bir kaç gazetede yayımladıysa da eser yayımlamaya uzun süredir ara vermişti. Meşrutiyetin ilanından sonra, ilk sayısı 27 Ağustos 1908 de yayımlanan Sırat-ı Müstakim dergisinin başyazarı oldu. İlk sayıda Fatih Camii şiiri yayımlandı. Ebül ula Mardin ayrıldıktan sonra dergi, 8 Mart 1912 den itibaren Sebil ür-reşad adıyla çıkmaya devam etti. Âkif in hemen hemen bütün şiir ve yazıları bu iki dergide yayımlandı. Gerek dergilerdeki yazılarında, gerekse İstanbul camilerinde verdiği vaazlarda Mısırlı bilgin Muhammed Abduh un etkisiyle benimsediği İslam Birliği görüşünü yaymaya çalıştı yılında gerçekleşen Arnavutluk İsyanı onu çok üzmüş ve arkasından gelecek kötü olayları sezmişti. Balkanlar da artan düşmanlık duygularını ve doğabilecek isyanları önlemek için bir şeyler yapma arzusu duydu ancak Balkan Savaşı ile hüsrana uğradı ün başında iki aylık bir seyahate çıkarak Mısır ve Medine de bulundu. Mısır seyahati hatıralarını El Uksur da adlı şiirinde anlattı te kurulan Müdafaa-i Milliye Cemiyeti nin halkı edebiyat yoluyla aydınlatma amacı güden neşriyat şubesinde Recaizade Ekrem,Abdülhak Hamid, Süleyman Nazif, Cenap Şahabettin ile beraber çalıştı. 2 Şubat 1913 günü Bayezid Camisi kürsüsünde, 7 Şubat 1913 günü Fatih kürsüsünde konuşarak halkı vatanı savunmaya çağırdı. Teşkilât-ı Mahsusa Balkan Savaşı ndan sonra, ilk olarak Umur-i Baytariye görevinden (1913), sonra yayınlarının hükümetle uygun düşmemesi nedeniyle aldığı ikaz üzerine Darülfünun müderrisliği görevinden (1914) ayrıldı. Yalnızca Halkalı Ziraat ve Baytar Mektebi ndeki görevine devam etti. Harbiye Nezareti ne bağlı Teşkilat-ı Mahsusa dan gelen teklif üzerine İslam birliği kurma gayesi güden Almanya ya (Berlin e) Tunuslu Şeyh Salih Şerif ile birlikte gitti. (1914). İngilizlerle birlikte Osmanlı ya karşı savaşırken Almanlara esir düşmüş Müslümanların kamplarında incelemelerde bulundu ve farkında olmadan Osmanlı ya karşı savaşan bu Müslüman esirleri aydınlatmaya çalıştı. Fransız ordusundaki Müslümanlara yönelik yazdığı Arapça beyannameler cephelere uçaklardan atıldı. Almanya da iken yazdığı Berlin Hatıraları adlı şiirini dönünce Sebilürreşad da yayınladı. İstanbul a döndükten sonra 1916 başlarında Teşkilat-ı Mahsusa tarafından Arabistan a gönderildi. Görevi, bu topraklardaki Arapları Osmanlı ya karşı kışkırtan İngiliz propagandası ile mücadele etmek için karşı propaganda yapmaktı. Mehmet Âkif, Berlin deyken heyecanla Çanakkale Savaşı ile ilgili haberleri takip etmişti. On dört ay süren savaşın zaferle sonuçlandığı haberini Arabistan da iken aldı. Bu haber karşısında büyük coşku duydu ve Çanakkale Destanı nı kaleme aldı. Arabistan dönüşünde iki ay Lübnan da kalan Mehmet Âkif, Necid Çölleri nden Medine ye şiirinde bu seyahatini anlattı... Dâr-ül Hikmet-il İslâmiye Cemiyeti Lübnan da yaşayan Mekke Emiri Şerif Ali Haydar Paşa nın daveti ile 1918 de bu ülkeye giden Âkif, Lübnan da iken Şeyhülislamlığa bağlı Dâr-ül Hikmet-il İslâmiye Cemiyeti başkâtipliğine atandı. Ahmet Cevdet, Mustafa Sabri, Bediüzzaman Said Nursi gibi isimlerin kurduğu ve Osmanlı Devleti ile diğer İslam ülkelerinde çıkacak dini meseleleri halletmek, İslam aleyhindeki gelişmelere yanıt vermek amacıyla kurulan bu örgütte çalışırken bir yandan da Said Halim Paşa nın İslamlaşmak adlı eserini Fransızcadan Türkçeye çevirdi. Bu dönemde Anadolu toprakları işgale uğramış; Türk halkı Kurtuluş Savaşı nı başlatarak direnişe geçmişti. Bu harekete katılmak isteyen Âkif, Balıkesir e giderek 6 Şubat 1920 günü Zağnos Paşa Camii nde çok heyecanlı bir hutbe verdi. Halkın beklenmedik ilgisi karşısında daha birçok yerde hutbe verdi, konuşmalar yaptı ve İstanbul a döndü. Bu arada Sebilürreşad idarehanesi, Millî Mücadele ye katılmak için Anadolu ya geçmiş olanlarla İstanbul daki yakınlarının gizli haberleşme merkezi hâline gelmişti. Âkif, Kurtuluş Savaşı nı desteklemesi nedeniyle 1920 de Dâr ül-hikmet il-islâmiye Cemiyeti ndeki görevlerinden azledildi. Millî Mücadele ye Katılması Mehmet Akif Ersoy Müze Evi, Mehmet Akif Ersoy un Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara da ikamet ettiği ve İstiklâl Marşı başta olmak üzere çok sayıda şiirini yazdığı müzeye dönüştürülmüş Ankara evidir. İstanbul da rahat hareket etme olanağı kalmayan Mehmet Âkif, görevinden azledilmeden az önce oğlu Emin i yanına alarak Anadolu ya geçti. Sebil ür-reşad ı Ankara da çıkarması için Mustafa Kemâl Paşa dan davet gelmişti. TBMM nin açılışının ertesi günü olan 24 Nisan 1920 günüankara ya vardı. Millî mücadeleye şair, hatip, seyyah, gazeteci, siyasetçi olarak katıldı. Ankara ya varışından bir süre sonra ailesini de yanına aldırdı. Ankara ya geldiği günlerde, Mustafa Kemâl Paşa Konya vali vekiline telgraf göndererek Âkif inburdur milletvekili seçilmesini sağlamasını istemişti. Haziran ayında Burdur dan, Temmuz ayında ise Biga dan mebus seçildiği haberi meclise ulaştı. Âkif, Burdur mebusluğunu tercih etti. Böylece yılları arasında vekil ola- 7

9 Milli Şairimiz HAZIRCEVAPLIĞI Üstad çok hazırcevaptı. Çok söylemezdi. Fakat sırası gelince de söylememezlik etmezdi. Söylediğinizin hemen cevabını alırdınız. Ya kısa birkaç kelimelik cevap verir, yahud Fıkra gelsin mi? der, bir fıkra anlatırdı. Fıkraları o kadar yerli yerinde, o kadar güzel anlatırdı ki meclisdekilerin hepsi dikkat kesilerek dinlerlerdi. rak I. TBMM de yer aldı. Meclis kayıtlarında adı Burdur milletvekili ve İslam şairi olarak geçmektedir. Ankara ya varır varmaz ona verilen ilk görev, Konya Ayaklanması nı önlemek için halka öğütler vermek üzere Konya ya gitmekti, büyük gayretine rağmen Konya da kesin bir sonuca ulaşamadı vekastamonu ya geçti. Halkı düşmana direnişe teşvik için 1920 yılının Kasım ayında Kastamonu daki Nasrullah Camisi nde verdiği ateşli vaaz, Diyarbakır da basıldı ve tüm vilayetlere ve cephelere dağıtıldı. Âkif, Anadolu ya geçerken Eşref Edip e de arkasından gelmesini söylemişti. Eşref Edip, Sebil ür- Reşad Dergisi nin klişesini de alıp İstanbul dan ayrıldı[8]. Son olarak 6 Mayıs 1921 günü derginin 463. sayısını yayımlamışlardı. Âkif derginin sayılarını Eşref Ediple beraber Kastamonu da yayımladı, 464. sayı o kadar ilgi gördü ki birkaç kere basılıp Anadolu ya ve askere dağıtıldı sayıdan itibaren yayıma Ankara da devam ettiler. Derginin etkisi o kadar büyüktü ki, yaydığı yoğun duyguların hâkimiyetindeki Türk halkları etkilenmesinden korkan Rusya, gazetenin ülkeye girişini yasakladı de Ankara da Taceddin Dergâhı na yerleşen Mehmet Âkif, Burdur milletvekili olarak meclisteki görevine devam etmekteydi. O dönemde Yunanlıların Ankara ya ilerleyişi karşısında meclisi Kayseri ye taşımak için hazırlık vardı. Bunun bir dağılmaya yol açacağını düşünen Mehmet Âkif, Ankara da kalınmasını, Sakarya da yeni bir savunma hattı kurulmasını önerdi; teklifi tartışılıp kabul edildi. İstiklâl Marşı nı Yazması Osmanlı da kullanılan Arap alfabesiyle yazılmış İstiklal Marşı Aynı dönemde Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey in ricası üzerine ulusal marş yarışmasına katılmaya karar verdi. Konulan 500liralık ödül nedeniyle başlangıçta katılmayı reddettiği bu yarışmaya, o güne kadar gönderilen şiirlerin hiç biri yeterli bulunmamıştı ve en güzel şiiri Mehmet Âkif in yazacağı kanısı mecliste hâkimdi. Mehmet Âkif in yarışmaya katılmayı kabul etmesi üzerine kimi şairler şiirlerini yarışmadan çektiler. Şairin orduya ithaf ettiği İstiklâl Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hâkimiyet-i Milliye de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey tarafından mecliste okunup ayakta dinlendikten sonra 12 Mart 1921 Cumartesi günü saat te Ulusal Marş olarak kabul edildi. Âkif, ödül olarak verilen 500lirayı Hilal-i Ahmer bünyesinde, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Dar ül Mesai vakfına bağışladı. Mısır Yılları ve Kur an Tefsiri İstiklâl Madalyası ile ödüllendirilen Mehmet Âkif, 1923 yılında Ankara dan İstanbul a döndü. Abbas Halim Paşa nın daveti üzerine kışı geçirmek için Mısır a gitti. Gitmeden önce Kur an ı Türkçeye tercüme etmek için Diyanet İşleri ile anlaşma imzaladı. Kendisine teklif edilen bu görevi başlangıçta reddetmişti çünkü kendi eserlerini yazmak, milli mücadele destanını yaratmak istiyordu ancak bu çeviriyi yapabilecek tek adam olarak görüldüğünden kabul etmesi için çok yoğun ısrar vardı ve kabul etmek zorunda kaldı. Bir kaç sene yazları İstanbul da, kışları Mısır da geçirdi. (Türkiye de gerçekleşen devrimleri kendi inançlarına ve ülküsüne aykırı gördüğü söylentileri vardır.) 1926 kışından sonra Mısır dan dönmedi. Kahire yakınlarındaki Hilvan a yerleşti. Burada adeta inzivaya çekilerek Kur an tercümesi üzerinde çalışmayı sürdürdü ancak 6-7 sene üzerinde çalıştıktan sonra sonuçtan memnun kalmadı ve bu sorumluluktan kurtulmak istedi. Sonunda 1932 de mukaveleyi fesh etti. Diyanet İşleri Başkanlığı hem tercüme hem yorumlama işini Elmalılı Hamdi Efendi ye verdi. Âkif, kendi yazdıklarını dostu Yozgatlı İhsan a teslim etti ve ölür de gelmezse yakmasını nasihat etti. Mehmet Âkif, Mısır yıllarında Kuran çevirisinin yanı sıra Türkçe dersleri vermekle meşgul olmuştu. Kahire deki Câmi-ül Mısriy- 8

10 Milli Şairimiz ye adlı üniversitede Türk Dili ve Edebiyatı dersleri verdi.( ) Türkiye ye Dönüşü ve Vefatı Siroz hastalığına tutulunca hava değişikliği iyi gelir düşüncesiyle önce Lübnan a, sonra Antakya ya gitti fakat Mısır a hasta olarak döndü. 17 Haziran 1936 da tedavi için İstanbul a döndü. 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul da, Beyoğlu ndaki Mısır Apartmanı nda hayatını kaybetti. Edirnekapı Mezarlığı na gömüldü. Cenazesine resmi bir katılım olmadı ancak büyük bir üniversiteli genç topluluk katıldı. Mezarı iki yıl sonra, üniversiteli gençler tarafından yaptırıldı; 1960 ta yol inşaatı nedeniyle kabri Edirnekapı Şehitliği ne nakledildi. Mezarlıkta Süleyman Nazif ve arkadaşı Ahmet Naim Bey in arasında yatmaktadır. Edebî Hayatı Mehmet Âkif, şiir yazmaya Baytar Mektebi nde öğrenci olduğu yıllarda başladı. Yayımlanan ilk şiiri Kur an a Hitap başlığını taşır den itibaren aruz ölçüsü kullanarak manzum hikâyeler yazdı. Hikâyelerinde halkın dert ve sıkıntılarını anlattı. Balkan Savaşı yıllarından itibaren destansı şiirler yazmaya başladı. İlk büyük destanı, Çanakkale Şehitleri ne başlıklı şiiridir. İkinci büyük destanı ise Bursa nın işgali üzerine yazdığı Bülbül adlı şiiridir. Üçüncü olarak da İstiklâl Marşı nı yazarak İstiklâl Savaşı nı anlatmıştır. Sanat sanat içindir görüşüne karşı çıkan Mehmet Âkif, dinî yönü ağırlıkta bir edebiyat tarzı benimsemişti. Edebiyat dili olarak Millî Edebiyat akımına karşı çıktı ve edebiyatta batılılaşma konusunda Tevfik Fikret ile çatışmıştır. ÖĞRETMENLERİMİZİN MEHMET AKİF ERSOY HAKKINDA DÜŞÜNCELERİ MUSTAFA AKPINAR Matematik Öğretmeni Mehmet Akif Ersoy yılları arasında yaşamış Meşrutiyet ve Cumhuriyet devirlerinin en önemli şahsiyetlerinden biridir.ülkemizin en buhranlı devirlerinde doğan ve Cumhuriyetle yeniden dirilişe şahit olan Mehmet Akif,ülkenin hemen her meselesine zihin yormuş ve çözümler ortaya koymuştur.genelde şairliğiyle tanınan milli şairimiz aynı zamanda düşünür,vaiz, veteriner,öğretmen,milletvekili ve İstiklal Marşı şairimizdir.böyle ciddi memleket meselelerini ömrüne sığdırmış olan bu değerli büyüğümüzü ölümünün 74.yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyoruz.mekanı cennet olsun BEŞİRE BELEN Türk Dili Ve Edebiyatı Öğretmeni Düşüncesiyle,ruh uyla,zihniyle,inançlarıy la çelişmeyen bir yaşam sergileyecek kadar cengaver savaşçı..bana göre Seyfi Baba nın şairi.ve orda derki: Ya hamiyetsiz olsaydım Ya param olsaydı. Günümüzdeki gençliğin anlayarak,düşünerek okunması gereken bir şiir ve söz.ondan alacak çok şey var. Alabilene MUSTAFA AKDAĞ Fizik Öğretmeni Mehmet Akif Ersoy,İstiklal Marşımızın şairi olarak bilinen insandır.bu herkesin bildiği bir yönüdür.fakat M.Akif Ersoy un bilinmeyen bir çok güzel yönleri de vardır.en başta M.Akif bir fikir adamıdır.1.dünya harbi sıralarında insanları(müslümanları)düşmana karşı çarpışma ve mücadele konusunda teşvikleri,şiirleri ve vaazları vardır.kendisi aynı zamanda bir Kur an alimidir. İdeallerinden biriside şuydu;gençliğin mükemmel bir şekilde iman ve irfanı sağlam bir nesil olarak gelişmesini sağlamaktı.çok mütevazi bir insan olarak bilinir.akif asrının insanlarının çekmiş olduğu sıkıntıları,üzüntüleri kendisi yaşıyormuş gibi hisseden bir insandı.kur an-ı anlayışı bambaşkaydı.tamamlayamadığı bir Kur an meali olduğu da bilinmektedir.m.akif Ersoy insan gibi bir insandı.akif i seven kadar birçok sevmeyen insanın olduğu da söylenmektedir.ölümünün bu 74.yıl dönümünde rahmetle anıyoruz Şuheda ALTIPARMAK-12/B

11 Milli Şairimiz Madem ki: milli marşımızın söz yazarı, neden kimse hakkında pek bir şey bilmez? Kime sorsanız, Mehmet Akif kimdir? Diye: hep aynı cevabı alırsınız. İstiklal Marşımızın söz yazarı Yalanda değil hani. Doğru Ama sadece bunu bilirler onunla ilgili. Tabi ki çok önemli bir şeydir İstiklal Marşımızın söz yazarı olmak. Bana göre yeterli değildir, onun hakkında bilinenler. Madem ki: milli marşımızın söz yazarı, neden kimse hakkında pek bir şey bilmez. Çocukluğunu, eğitimi, annesi, babası. Kimse merak etmiyor mu bunları? Ben şöyle bir anlatayım sizlere Mehmet Akif 20 Aralık 1873 yılında İstanbul, Fatih te doğmuştur. Annesi: Emine Şerife Hanım. Babası: Mehmet Tahir Efendi dir. Mehmet Akif in asıl adı da Ragif tir. Ona bu ismi babası vermiştir. Mehmet Akif bu ismi babasının vefatına kadar kullanmış olsa da, sonraları annesi ve arkadaşları ona Akif diye hitap etmeye başlamışlardır. Kısa sürede oda bu ismi benimsemiştir. Akif: Fatih te Emin Buhani Mektebinde başlamıştır: ilk eğitim öğretimine. Eğitimi sırasında: Arapça,Farsça,Fransızca dillerini öğrenmiş ve hep başarılı bir öğrenci olmuştur. Zor bir çocukluk geçirmiştir. Genç yaşında babasını kaybetmiş,fatih yangının da evlerinin yanmasıyla fakirliğe düşmüş ve eğitimine bir süre ara vermek zorunda kalmıştır. Daha sonra Ziraat ve Baytar Mektebine kaydolmuştur. Burada dört yıllık eğitim sürecinde: güreş, yüzücülük, koşu, gülle atma gibi sporlarla ilgilenmiştir. Eğitiminin son yıllarında ise: şiire ilgisi artmıştır. Mezun olduktan sonra bazı dergilerde gazel ve şiirleri yayınlanmıştır. Bir çok edebi eser yazmıştır. Bunlardan en önemlilerinden biri ise bütün şiirlerini topladığı Safahat adlı eseridir. Safahat toplam yedi kitaptan oluşmaktadır. Gelelim şimdi de şiirin yazılmasına Şöyle bir hikayesi var. Meclis marş için bir yarışma düzenleyeceğini ve kazananında para ile ödüllendireceğini duyurmuş. Mehmet Akif bu yarışma ile hiç ilgilenmemiş. Çünkü para ödülü varmış. Onun parada pulda gözü yokmuş, sadece yaptığı sanat ile ilgilenirmiş. İlk olarak dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver in yarışmaya katılması için yaptığı teklifi reddetmiştir. Fakat: daha sonra Suphi Bey kendisinin para ödülü dışında tutulacağını, sadece bir şiir yazacağını söyleyince Mehmet Akif bu teklifi kabul etmiş. Yarışmaya katılmış. Eseri yarışmada seçilerek 12 Mart 1921 de meclis tarafından milli marş olarak kabul edilmiş. Burcu Ak Milli Şairimiz İstiklal Marşı, milli mücadele döneminde ilk zaferlerin elde edilemediği bir zaman da yazılmıştır. Vatanın kurtarılmasında şiirin manevi kudret olduğuna inanan garp cephesi kumandanı bir marş yazılmasını istemiştir İstiklal Marşı nın yazılması için bir yarışma düzenlemiştir. Mehmet Akif e yarışmaya katılması teklif edilmiş fakat o hürriyet ve istiklalimize kavuşacağımız gibi hususlarda milli duyguların para ile haykırılamayacağı düşüncesiyle yarışmaya katılmamıştır. Devrin maarif vekili Hamdullah Suphi durumu öğrenince Akif e bir mektup göndererek yarışmaya katılmasını istediğini belirtti. Marşın heyecanı daha savaşın başından beri taşıyan Mehmet Akif duygularını birkaç günde şiir haline getirmiştir. İstiklal Marşı nı kahraman ordumuza ithaf etmiştir. Marşın yazılmasından dolayı ordu Mehmet Akif e para teklif etti. Para ordu tarafından verildiği için bunun alınmamasının doğru olmayacağını düşündü. O dönem için çok kıymetli olan parayı fakir kadın ve çocuklara iş öğretmek ve onları yoksulluktan kurtarmak amacıyla bir kuruluşa bağışladı. İstiklal Marşı şairi olması bakımından Mehmet Akif milli şair ismini almıştır. << MİLLİ ŞAİRİMİZİ 74. ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE BÜYÜK BİR RAHMETLE ANIYORUZ. >> ELBİLGE KIRIM 10

12 OKULUMUZDAN Okulumuz adına velimiz Sayın CEVAT MEMİŞOĞLU Beyefendiye sonsuz teşekkürler: Milletimizin genlerinde bulunan fedakârlık ve kadirşinaslılık örneğinin bir tezahürü de Sayın Cevdet MEMİŞOĞLU ile vücut bulmuştur. 19 Ocak 2011 tarihinde sayın ilçe milli eğitim müdürümüz İsmail BALTACI, şube müdürlerimiz Remzi KOCAKAYA, İbrahim ŞEKER Okulumuzun kütüphane kulübünün değerli öğretmenleri ve öğrencilerimizin hazır bulunduğu törende kütüphanemizin açılışı yapılmıştır. Açılışta konuşma yapan sayın okul müdürümüz Faris ÖZEK ve ilçe milli eğitim müdürümüz sayın İsmail baltacı velimize değerli katkılarından dolayı teşekkür ederek bir plaket vermişlerdir. Bizde yayın kurulumuz ve başakşehir lisesi öğrencileri adına velimize sonsuz teşekkürlerimizi sunuyor bu erdemli davranışının diğer velilerimize örnek teşkil etmesini temenni ediyoruz. Bu açılışta yanımızda onur konuğu olarak yer alan velimizi size takdim etmek istiyorum. dedi. İstanbul Mısralara Döküldü, Notalarda Can Buldu İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında okulumuz Müzik öğretmeni Erdem SA- KİN ve yine okulumuz Edebiyat öğretmenlerinden Esin YEKELER in birlikte hazırladıkları İstanbul temalı şiir ve müzik proğramı aralık günlerinde okulumuzun konferans salonunda sergilendi. Yoğun ilgiyle karşılanan proğramı şiir ve müzik sever öğrenciler ve öğretmenler (hatta bazıları yerlere oturarak) ilgiyle izlediler. Hem İstanbul için yazılmış birbirinden güzel şiirleri hatırlatmak hem de İstanbul için söylenmiş, dillere dolanmış şarkıları yeniden dinlemek izleyenleri mutlu etti. Amatör ruhla aylarca hazırlanan profesyonel bir sunumla şarkılar söyleyip şiirler okuyan öğrencilerimize, proğramı baştan sona kusursuz yürüten sunucularımıza, Başakşehir Lisesi orkestrası üyelerine ve emeği geçen öğretmenlerimize teşekkürler. 11

13 RÖPORTAJ Başakşehir Lisesi İlçemizin parlayan yıldızı olacak! olduğu söylenmişti Başakşehir ise gelir düzeyi normalin üstünde olan bir ilçe fakat tam aksine kültürel yönden kitap okunmuyor Başakşehirliler böyle bir ihtiyacın olmadığını düşünüyor tabi insanlara neden kitap okumuyorsunuz? diye sorulduğunda hepsinin cevabı aynı oluyor vaktim zamanım olmuyor fakat insanların yaşamında o kadar boş zamanları var ki bunu değerlendirmek için kitap okusalar kendilerini kültürel açıdan geliştirebilirler bununla beraber bir sıkıntı ise mağazaların kitaplar hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması kitabı müşteriye anlatamaması bizim bu konuda Her Eve Bir Kütüphane adlı bir çalışmamız var kitap okumak insanın kültür ve ahlaki seviyesini yükseltir Ben Uzak Doğu ya gittim ve burada insanlar trenlerde otobüslerde kısacası boş vakit bulduğu her yerde kitap okuyorlar cebinde bir kitap elinde bir kitapla gezen insanları gördüm Zeynep Baydarman: Devletin ücretsiz kitap dağıtımı sizce örgenciyi israfa yöneltiyor mu? Sefa Altan: Bize Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? -ismim Orhan Zekai Kavak 1975 kayseri doğumluyum aslen Sivaslıyım Sefa Altan: Kaç senedir bu işle uğraşıyorsunuz? Orhan Zekai Kavak: 14 senedir bu işle uğraşıyorum. Başakşehirde 3 dükkâna sahibiz Zeynep Baydarman: Kırtasiyecilik önceden sadece kitap satışı ile ilgilenirken simdi oyuncak v.b. ürünlerde satıyor bu konu hakkındaki düşünceleriniz? Orhan Zekai Kavak: Kırtasiyelerde eskiden sadece kalem silgi defter satısıyla uğraşılırdı ama her sektör gibi kırtasiyecilikte kendisini yenilemeye başladı artık gerçekten bir sektör olmaya başladı şu sıralarda komplike mağazaların olduğu (kitap, elektronik, egitici oyuncakların bulunduğu) mağazalar açılmaya başlandı ama hem kitap satışı hem oyuncak mağazası bir arada gitmiyor Sefa Altan : Başakşehir halkı sizce kitap okuyor mu? Orhan Zekai Kavak : Geçen yıl bizim çalıştığımız Timaş yayın evi bizi böyle bir eğitim seminerine çağırmıştı Kitap okumanın direk olarak gelir düzeyine bağlı Orhan Zekai Kavak: Evet israfa sebep oluyor öğrenci para verip almadığı için kitapları tahrip edebiliyor Bizim bu konuda bir çalışmamız var eski kaynak kitaplarını getirenlere biz yeni alacağı kitapları indirimli fiyatı ile veriyoruz Sefa Altan: Devletin ücretsiz kitap dağımı sizce doğrumu bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Orhan Zekai Kavak: Devletin sosyal bir sorumluluk alması açısından doğru fakat devletin verdiği kitaplarının içeriğinin yetersiz olması nedeniyle öğrencileri daha pahalı olan kaynak kitaplara yöneltiyor Zeynep Baydarman : Ö.S.S S.B.S K.P.S.S kitap satışları ne durumda? Orhan Zekai Kavak: maddi açıdan bakarsak satışlar çok iyi fakat öğrencilere sattığımız kitaptan öğrenciler çalışıyor mu? Diye 12

14 RÖPORTAJ Okuyan toplum anlar anlayan toplum çözüm üretir. bakarsak bu oranın baya bir düşük olduğunu görürüz Başakşehir lisesine bakarsak burada üniversiteyi kazanan örgencilerin oranı belli yarısı veya 3 te 1 i üniversiteye girebiliyor Sefa Altan: Sizce %100 lük bir başarı nasıl sağlanılabilir? Orhan Zekai Kavak: yaptığımız işi severek başarının %50 si gerçekleşir geri kalan %50 si ise disiplin ve düzenli çalışma ile olur Zeynep Baydarman : Başakşehir lisesinde sizce bir gelişme var mı? Orhan Zekai Kavak: Başakşehir lisesinde dışarıdan duyduğumuz kadarıyla büyük bir gelişme var okullara kaliteli öğretmenlerin geldiğini onlarında gayretleriyle okul gelişiyor Sefa Altan: Başakşehirde eğitim sorunu var mı? Varsa bu sorunlar nelerdir? Orhan Zekai Kavak: Başakşehirin bir tek eğitim sorunu var oda yeteri miktarda okulun bulunmaması Başakşehir in istanbulun en hızlı büyüyen ilçelerinden biri olması ileride ihtiyacın karşılanamaması gibi bir sorun yaratabilir Ayrıca Başakşehirde Kütüphanelerin bulunmaması ya da çok az bulunması eğitim sorunlarını etkiler Zeynep Baydarman: Genç Başak dergisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Önerileriniz nelerdir? Orhan Zekai Kavak: Dergiye baktığım da hakikaten çok zevk aldım hayvanların ilginç özelliklerinden tutunda Isparta Yalvaç ın Tanıtımı öğrenciler kendi emekleriyle bir şeyler hazırlamış gerçekten çok güzel bir dergi öneri olarak okuma alışkanlığını arttıracak yazılar yer almalıdır. Sefa Altan: Buradan Başakşehir lisesi öğrencilerine iletmek istediğiniz bir mesaj var mı? Orhan Zekai Kavak: Okuyan toplum anlar anlayan toplum çözüm üretir. Okumayan toplum anlamaz anlamayan toplum sorun üretir öğrencilerin kitap okumalarını tavsiye ediyorum kitap kültürü geliştirir kitap geleceğe ışık tutar bu yüzden kitap okumak insana her yönden yararlıdır Sefa Altan - Zeynep Baydarman: Röportajımız sona ermiştir çok teşekkür ederiz Orhan Zekai Kavak: Ben teşekkür ederim sağolun SEFA ALTAN ZEYNEP BAYDARMAN 13

15 İSTANBUL Güzel İstanbulumuzun Semt Aksaray: Fatih in sadrazamı İshak Paşa, İç Anadolu Bölgesi ndeki Aksaray ı ele geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin bulunduğu yere gönderir. Aksaraylılar da semte adlarını verirler. Ahırkapı: Marmara Denizi nin kıyısında yer alan yedi ahır kapısından birisi olan bu semte, Padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı ismi verildi. Akaretler: Sultan Abdülaziz Taşlıkta Aziziye camiinin giderlerini karşılamak üzere bir vakıf kurmuştur. Bu vakfa gelir sağlamak için de gelir getiren anlamında Akaretler yaptırmayı planlamıştır. Bu planı bitirmek ise II. Abdülhamit e nasip olmuştur. Bu yüzden semte de Akaretler denmiştir. Altunizade: Altunizade İsmail Zühtü Paşa nın yaptırdığı cami, semtinde bu adla anılmasına sebep olmuştur. Zühtü Paşa nın babası altın alım satımı ile iştigal ettiğinden Zühtü Paşa ya da Altunizade denmiştir. Arnavutköy: Önceleri, Boğaziçi nin bu sevimli semtinde Arnavutlar oturduğu için buraya bu ad takılmıştı. Aşiyan: Kuş yuvası Aşiyan, günümüzdeki ismini şair Tevfik Fikret in burada bulunan, Farsçada kuş yuvası anlamına gelen Aşiyan isimli evinden alıyor. Ataköy: Ataköy ün eski adı Baruthanedir. II. Mahmut tarafından buraya baruthane yapılmıştır. O zamanlar Ataköy (İstanbul un dışı sayıldığından baruthane yapımı için uygun bir alan olarak görülmüştür.) Daha sonraları Emlak ve Kredi Bankası bu bölgeye bin nüfuslu bir yerleşim yeri kurmuştur(1950). Yeni yerleşim yerinin adı da Ataköy olur. Ayazağa: İsmini yeni çeri kethüdası Ayaz Ağa nın çiftliğinden almıştır. Abdülaziz döneminde buraya yaptırılan saray bugün binicilik okulu olarak kullanılmaktadır. Ayrılık Çeşmesi: (Haydarpaşa da): Eskiden hac alayı bu çeşme çevresinde toplanır, oradan yola çıkardı. Hacca gidenler eşlerine, dostlarına orada veda ederek ayrılırlardı. Bağlarbaşı: Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer almasından dolayı bu adla anılıyor. Balat: Rumca saray anlamına gelen palation sözcüğünden geldiği söylenir. Önceleri İstanbul un kapılarından birine verilin bu ad, sonraları semtin adı olmuştur. Bebek: Semtin isminin nereden geldiği konusunda iki rivayet bulunuyor. Bunlardan ilki, Fatih Sultan Mehmet in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması. Diğeri ise padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin bebek bahçesi olarak anılması. Bedesten: Arapça bir söz olan Bezzazdan türetilmiştir. Bez, kumaş taciri, Manifaturacı anlamına geliyor. Kumaş tacirlerinin bulunduğu yere de bezzazistan denildiğinden zamanla halk arasında ağza kolay gelmesinden dolayı bedestan a dönüşmüştür. Beşiktaş: İlk görüş, semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa nın gemilerini bağlamak için diktirdiği beş taştan aldığı yönünde. Diğeri ise bir papazın burada yaptığı kiliseye Kudüs ten getirdiği beşik taşını koyduğu ve ismin buradan geldiği yönünde. Beyazıt: Sultan II. Beyazıt ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı. Beylerbeyi: III. Murat devri beylerbeylerinden Mehmet Paşa nın yalısını bulunduğu için köye bu ad verilmiştir. Beyoğlu: Semtin isminin nerden geldiği konusunda çeşitli rivayetler bulunuyor. Bunlardan ilkine göre, İslamiyet i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt. Diğerine göreyse, Bey Oğlu diye anılan Venedik Prensinin burada oturmasından geliyor semtin adı. Son bir rivayet de, burada oturan Venedik elçisine, yazışmalarda, Beyoğlu diye hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor. Bakırköy: Bizanslıların Makri Hori dedikleri semt, 14. yüzyılda Osmanlıların eline geçince Makriköy adını aldı te ulusal sınırlar içindeki yabancı kökenli adların değiştirilmesi sırasında Atatürk ün isteğiyle semt Bakırköy adını aldı. Bostancı: Semt, adını eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri olmasından alıyor. Cihangir: Kanuni Sultan Süleyman pek sevdiği oğlu Cihangir için burada bir cami yaptırmıştı. Semt adını bu Cihangir Camisi nden almıştır. Çarşamba: Samsun Çarşamba ovasından gelenler yerleştirildiği için buraya da Çarşamba denilmiştir. Çatladıkapı: Bizans zamanında yapılan surların Sidera adı bir verilen kapısı, 1532 tarihinde meydana gelen depremde çatlayınca, hem semt hem de kapı Çatladıkapı olarak anılmaya başladı.

16 İSTANBUL İsimleri Nereden Geliyor? Çemberlitaş: Bizans ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu nun bulunduğu yerdeki büyük sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını verdi. Çengelköy: Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin ediliyor. Çıksalın: Güzel manzaralı, geniş bir çevreye hakim olan bölgeye, halk arasında çık, salın denilmeye başlandı. Eminönü: Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı denetleme yetkisi Eminler aitti. Semt, adını burada bulunan Gümrük Eminliğinden alıyor. Feriköy: Semt adını Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feri den alıyor. Bölgede bulunan geniş topraklar padişah tarafından Madam Feri nin eşine bağışlanmıştı. Ama eşi ölünce semt onun ismiyle anılmaya başlandı. Galata: Gala, Rumca da süt anlamına geliyor. Bir rivayete göre Galata nın adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak türetildi. Başka bir görüşe göre ise İtalyanca denize inen yol anlamına gelen galata kelimesi düşünülerek bu isim verildi. Harem: Üsküdar Sarayı nın harem dairesine gidecekler bu iskeleye çıkarlardı. Haydarpaşa: III. Selim vezirlerinden Haydar Paşa oradaki kışlayı yaptırmıştı. Horhor: Fatih te bulunan semt, adını Horhor çeşmesinden alıyor. Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet bölge civarında yürürken yerin altından su sesleri duyar ve yanındakilere, Buraya bir çeşme yapın baksanıza hor hor su sesleri geliyor der ve buraya bir çeşme yapılır. Çeşme de semt de Horhor ismiyle anılmaya başlar. İhsaniye: Selimiye kışlası ile Karacaahmet arasındaki bu mahallenin bulunduğu yerde eskiden bir saray vardı. Padişah yıkılmaya yüz tutan bu sarayın arsasını halka ihsan ettiği (bağışlandığı) için semtin adı İhsaniye kalmıştır. Kabataş: İskelenin bulunduğu yerde eskiden büyük bir taş vardı. Osmanlı devri ileri gelenlerinden Köse Kâhya diye tanınmış Mustafa Necip çelebi bu taşı yontturup iskele haline getirdi. Kadıköy: Fenikeliler Kadıköy e yerleşmeye başlayınca buraya Yenişehir anlamına gelen CHALKEDON demişlerdir. KARCHEDON ve CHALKEDON kelimelerinin ikisi de Fenike ismidir yılında; Kadıköy Osmanlılar tarafından istila edildikten sonra ismi kalıcı Dünya olmuş, fakat bu deyim fazla kullanılmamıştır. Daha sonraki yıllarda İstanbul Türkler tarafından zapt edilmiş ve Kadıköy, Fatih in ilk kadısı olan HIDIR Bey e makam ödeneği karşılığı arpalık olarak verilmiştir. Böylece Kadıköy ismi yerleşip, günümüze kadar gelmiştir. Kanlıca: Bu bölgeye Kanuni Sultan Süleyman tarafından Anadolu dan Türkmen ve göçebe bazı Türk kabileleri getirtilip yerleştirilmiştir. Bu göçebelerin buraya yerleşmeleri kağnılarla olduğu ve çok uzun bir süre içinde ancak yerleşebildikleri için halk arasında bu bölgeye Kağnıca, sonralarda Kanlıca denmiştir. Kuzguncuk: Fatih Sultan Mehmet devrinde, Kuzgun Baba diye anılan bir derviş burada oturmuştu. Okmeydanı: Fetih Ordusu kuşatmanın bir kısmını burada kurulan karargâhta geçirmiş. Semtin ismi de böylelikle Okmeydanı olarak kalmış. Samatya: Bizanslılar döneminde kum tedavisi yapılan kumsalı dolayısıyla Psammothia olarak adlandırılan semte Osmanlı döneminde samatya denilmeye başlanmış. Şişli: Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin burada bir konağı olduğu ve Şişçilerin Konağı nın zamanla değişikliğe uğrayarak Şişlilerin Konağı hâline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor. Şaşkınbakkal: Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde yaz günleri denizden yararlanmak için bölgeye gelenlere bir bakkal dükkânı açıldığını görenler, burada iş yapılmayacağını düşünerek bakkala şaşkın bakkal yakıştırması yaptılar. Bundan sonra da semt Şaşkınbakkal olarak anılmaya başlandı. Sütlüce: Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt Menbat isimli bir Rum köyü vardı. Köyün bir köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memelerinden su akar; bu suyun, kadınların sütünü çoğalttığına inanılırdı. Bundan dolayı semt, Sütlüce olarak anılır oldu. Tahtakale: Sözlük anlamı kale altı olan Taht-el-kale nin bozulmasıyla Tahtakale ye dönüşen semtin, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı için bu ismi aldığı tahmin ediliyor. Taksim: Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılmaya başlandı. Tarabya: Bizans döneminde denize girilen ve su tedavisi yapılan semte tedavi anlamında Therapia denirmiş, Fatih in şehri işgalinden sonra Osmanlılar tarafından Tarabya olarak anılmaya başlandı. Teşvikiye: Sultan Abdülmecit in bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu semtin adı Teşvikiye olarak kaldı. Bu durumu, Harbiye Karakolu ile Rumeli ve Valikonağı Caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeliyor. Cengiz KÜÇÜKARSLAN 15

17 ÖRNEK HAYATLAR Mehmet Paksu İle Keyifli Söyleyişi 1953 Haziran ında, Gaziantep te doğan Mehmet Paksu ilköğretimini ve ortaöğretimini burada tamamladı. Üniversite öğrenimini ise İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi nde gerçekleştirdi. Yayın hayatına, 1980 de başladı den bu yana Moral FM de haftaiçi her gün program hazırlayıp sunuyor. Ve aynı zaman da gazete yazarlığı da yapmakta olan Mehmet Paksu ile röportajımızı Moral FM binasında kendi özel odasında gerçekleştirdik. Ve stüdyoda Mehmet paksu ile fotoğraf çektirme şansını da yakaladık. :) İlk önce kendinizi okumanız lazım, sonra kainatı okumaya başlamalısınız. Elbilge Kırım: Bize ilkokul yıllarınızdan bahseder misiniz? Mehmet Paksu: İlkokul yıllarından aklımda iki şey kaldı... Öğretmenim bana okuma yazmayı öğretti ben ona kur an-ı kerimi. Çok kaliteli bir öğretmendi. 3o yıl sonra Gaziantep te gördüm oturup sohbet ettik. Ve aklımda kalan diğer şeyde insan küçükken yaptığı şey kaderi oluyor. Herkes küçükken bana ne olmak istediğmi sorardı. Edebiyat okuduğum halde döndü dolaşıp kader beni o mesleği yaptırdı. Hezar gezici: Küçükken yapmak istediğiniz meslek neydi? Mehmet Paksu: Babam imam olduğu için bende müftü olmak istiyordum. Ve kim sorsa müftü olcam derdim.. İsra Kutay: Lisedeki aktiviteleriniz nalerdi neler yapardınız? Mehmet Paksu: Lisede yerimde duramazdım... Benim en çok üzerinde durduğum nokta Türkçe yeniasya... Nesil yeni çıkıyordu bende o kitapları arkadaşlara satıyordum. Hem ticaret hem de kültür faaliyeti olsun diye arkadaşlar arasında kitap okuma alışkanlığını sağlamıştım. Tenefüslerde kitapları ortaya seredim öğretmenlerim gördüklerinde Mehmet napıyorsun derdi ama çalışkan bir öğrenci olduğum için kızmazlardı. Lise yıllarında tenefüslerde 10 dakika boyunca hep kitap okurdum. En büyük arzum daha fazla kitap okumaktır. Yazı yazdığım için kitap okuyamıyorum ve kitap okumadığım zamanlarda aç kaldığıma inanıyorum. Tolga Üçeyler: Biz gençlerin okuması için önerdiğiniz bir kitap var mı? Mehmet Paksu: İlk önce kendinizi okumanız lazım, sonra kainatı okumaya başlamalısınız. Ben nerden geldim, nereye gidicem. Kur an da oku diye başlamasını unutma. Elbilge Kırım: Gazete yazarlığına nasıl başladınız? Ve ilk kitabınız nasıl ortaya çıktı? Mehmet Paksu: Üniversite yıllarında Yavuz Bahadıroğlu; beraber çalışır mıyız? dedi bende çalışırız dedim. Cankardeşler çok dergisini çıkardım sonra askere gittim, geldim. Köşe yazarlığı yaptım. Ve fıkıh yolculuğu adlı kitabım ortaya çıktı. 16

18 ÖRNEK HAYATLAR Her yazar kendi hayatını yazar, kendini yazar. Tolga Üçeyler: Peki radyocu luğa nasıl vaşladınız? Mehmet Paksu: Fıkıh yolculuğu adlı kitabım ortaya çıktıktan sonra bana radyo programcığı yap dediler. Bende; şivem var Gaziantepli olduğum için ve köyden yeni geldim yapamam. dedim Ama 18 yıldır yapıyorum. Hezar Gezici: Yazdığınız yazılarınıza yaşadıklarınızı yansıtıyor musunuz? Mehmet Paksu: Her yazar kendi hayatını yazar, kendini yazar. Ben hanıma yazdığım yazıyı okutuyordum. Hanım; sen burada kendi hayatını yazışsın. dedi. İsra Kutay: Yazılarınız için eleştiri alıyor musunuz? Mehmet Paksu: Dün yazdığım yazı da eleştirildim. Ben elştiriye her zaman açığımdır. Ama hakaret yapıldğında çok üzülüyorum. direk insana hakaret ediyorlar. Bunun dışında mesela yazıların ağır dediler ben de üslubumu değiştirdim. Tolga Üçeyler: Yazar ya da radyocu olmak isteyenler için ne tavsiye edersiniz? Mehmet Paksu: Siz nerede yaşarsanız yaşayın bir gün sizi bulurlar bu yüzden çok okumak lazım. Elbilge Kırım: Hayatınızda en etkilendiniz olayı bizimle paylaşır mısınız? Mehmet Paksu: İlkokul yıllarıydı... Babamla birlikte bir din aleminin evine gitmiştim. Evin her yerinde kitap vardı. Ve adama soru soruyorlardı adam kitabı çıkarıp o soruyla ilgili sayfayı açıp sorunun cevabını veriyordu de bir din aleminin yanına gittim ona 2 sene boyunca kitap okudum. Evde kitap vardı. Hepsini okumuş ve gözleri görmüyodu ama kitabın yerine, kitabın sayfasına kadar biliyordu. Zaten çok kitaap okumaktan kör olmuş. Hezar gezici: Hayatınızda en etkilendiniz kişi kim? Mehmet Paksu: En etkilendiğim insan babamdır. 86 yaşında... Hep beni büyük gözle görür. Şu an ki konumuma ona borçluyum. Baba-evlat ilişkisi çok önemlidir. Tolga Üçeyler: Sporla yapıyor musunuz? Mehmet Paksu: Sekiz aydan beri yapıyorum. Şınav, mekik ve yürüyüş yapıyorum. spor vücudu veren Allah a şükürdür. Elbilge Kırım: Tuttuğunuz bir takım var mı? Mehmet Paksu: Televizyon pek izleyemiyorum, bir takım da. Basketi hiç sevmem. Orta ikideyken gözlerim için doktora gitmiştim ve doktor gözlük kullanmamı söyledi. Babamla birlikte aldık gözlüğü. Tam potanın altından geçerken basket topu gözlüğümü kırdı o gün bu gündür pek sevmem. Gaziantep te güreş çok yaygındır... Mehmet Paksu ya bize zaman ayırdığı ve bizimle bu güzel söyleyişiyi gerçeklştirdiği için çok teşekkür ediyoruz... ELBİLGE KIRIM, HEZAR GEZİCİ, İSRA KUTAY, TOGA ÜÇEYLER 17

19 AKTÜEL Hayatımızın Bir Parçası Kanada York Üniversitesi nin yaptığı araştırmaya göre, Facebook sayfalarını sık sık güncelleyenler özgüven eksikliği yaşayan insanlardır. Araştırmayı yapan uzmanlar, bu eğilimi taşıyan kişilerin sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlandığını vurguluyor. Dünyada 60, Türkiye de 1,5 milyon kullanıcıya sahip olan Facebook un çıkış amacı; bir Amerikalının o- kuduğu okulda arkadaşlarıyla sosyal ağ kurmaya çalışmasıyla bu site kurulmuş, daha sonra diğer Amerikan üniversitelerine yayılmış ve sadece ü- niversiteli olanlar Facebook a üye olabilmiştir. Bir süre sonra üniversiteli olma kuralı da kalkmış ve 13 yaş sınırı gelmiştir. Bu gelişmeler sonunda Facebook tüm dünyada yayılıp, bugünkü halini almıştır. Dışarıda görüp selam vermediğimiz biriyle sanal ortamda saatlerce konuşmamız ne kadar abes olsa da, uzun zamandır göremediğimiz bir arkadaşımızı bulmak için Facebook, güzel bir yöntemdir. Arkadaş grupları arasında iletişim kolaylığı sağlayan, kişinin istediği kadarıyla bilgilerini sunduğu sosyal paylaşım sitesi olan Facebook, insanların sanal ortamında büyük kolaylıklar sağlayıp, farklılıklar katmıştır. Gazetelere yansıyan bir haber: Kan davalısının izini süren bir adam, aradığı kişiyi Facebook hesabındaki bilgiler yardımıyla bulmuştur. Bir diğerinde ise; Genelkurmay Başkanlığı nın 360 asker kaçağını Facebook yardımıyla yakalamıştır. haberi de Facebook un günümüzdeki yerine dikkat çekmiştir... Her madalyonun iki yüzü olduğu gibi Facebook un da görünmeyen bir yüzü vardır: Zararları! Kanada York Üniversitesi nin yaptığı araştırmaya göre, Facebook sayfalarını sık sık güncelleyenler özgüven eksikliği yaşayan insanlardır. Araştırmayı yapan uzmanlar, bu eğilimi taşıyan kişilerin sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlandığını vurguluyor. Kızların çekici görünen fotoğraflarını paylaştığını, erkeklerin ise, hakkımda kısmında kendilerini öven kelimeler kullandıklarını belirlemiş. Araştırmalar, kalabalık arkadaş grupları arasında güncellemelerin istenen dikkati çekemediğini söylemektedir. Facebook paranoyası: Facebook a belli bir insanın hayatıyla ile ilgili güncel bilgileri edinmek için giren insanlar ü- zerinde görülen psikolojik rahatsızlıktır. Takip edilen insanın Facebook sayfasındaki her türlü gelişmeden bir mana çıkarılması ve bu durumun getirdiği psikolojik yıkım bu hastalığın en önemli belirtileridir. Nasıl kullanılacağı bilinmediğinde tam bir zaman hırsızı olan Facebook un kişiye olan etkileri, kullanma amacına göredir... İlyas ŞARKI

20 AKTÜEL Televizyondaki yarışma programlarının ruhsal etkileri Günümüzde televizyon, hemen hemen her evde yer almakta, herkesi farklı biçimde ve düzeyde etkilemektedir. En çok etkilenen grubun çocuklar olduğu bilinmektedir. Televizyon, öğrenmeye en açık oldukları dönemde, çocuklar ve gençler için ö- nemli bir öğretim aracıdır. E- rişkinlerin daha bilinçli seçimler yaptıkları ya da kendilerine sunulanlardan daha az etkilendikleri öne sürülse de, televizyon programlarının yetişkinleri de yönlendirdiği bilinmektedir. Günümüz insanının iş dışında en fazla zaman ayırdığı etkinlikler arasında yer alır. Kararında ve bilinçli izlendikten sonra olumsuz yönleri pek fazla olmayacaktır. Televizyon, günlük hayatımızın görsel ve işitsel anlamda vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmiştir. İnsanları en çok etkileyen programlar arasında; diziler, haberler ve yarışma programları bulunmaktadır. Son zamanlarda yayınlanan yarışma programları arasında Pasaparola, Var Mısın? Yok Musun?, Kelimenin Gücü Ve izlenme rekorları kıran Canlı Para bulunmaktadır. Bu yarışmaların insanlar üzerinde ruhsal bakımdan birçok olumlu veya olumsuz yönden etkilerini söylemek mümkündür. İnsanlar yarışmaya katılırken bile birçok sıkıntı çekerler. İletişim yollarını kullanarak gerek internet üzerinden gerek telefon üzerinden kayıt yaptırırlar. Milyonlarca insanlar içinden elenerek yarışmacı olmaya çalışırlar. Yarışmacı olmaya hak kazandıklarında i- se yine birçok sıkıntıyla karşılaşırlar. Bireysel yönden insanlar yarışmaya katılmak isteyerek, yarışma üzerine hayaller kurarak, bu yarışmada kazanacakları parayı ve o parayı nasıl tüketeceklerini düşünerek olumlu yönden etkilenirler. Fakat günümüzde yarışmaların insanlar üzerinde bıraktığı etki daha çok olumsuz niteliktedir. Buna örnek verdiğimizde Canlı Para programında insanlar hayal edemeyecekleri kadar paraya birden sahip oluyorlar. Bildikleri sorular sayesinde mevcut parayı koruyorlar, Soruları bilemeyip yanlış cevap verdikleri takdirde sahip oldukları paraları kaybediyorlar. O kadar parayı aniden kaybedince hayal kırıklığına uğruyorlar, insanlar üzerinde de ruhsal bozukluklara ve kendilerine o- lan güvenlerini yitirmelerine neden oluyor. Bu ruh halinden sonra insanlar her ne kadar etkilenmemiş gibi gözükseler de bilim adamlarının yaptığı araştırmalar sonucu açıklamalarda televizyon programları insanların bireysel ve sosyal yaşantısını ciddi şekilde etkiler. Televizyondaki yarışmaların insanları olumlu yönden etkilediği de söylenebilir. İnsanlar bu programlara katılarak hayal ettikleri paraya ulaşmayı amaçlarlar, bu a- maçlarına ulaştıklarında ise bireysel olarak olumlu bir etki altında kalmış olurlar. Çağımızda çok önemli bir yere sahip olan televizyon, insanları her ne kadar olumsuz ya da olumlu yönden etkilese de günümüz insanlarının en çok vakit harcayacağı etkinlik olarak devam etmesi engellenemeyecektir. DENİZ DEMİRCAN

VATAN ŞAİRİ MEHMET ÂKİF ERSOY

VATAN ŞAİRİ MEHMET ÂKİF ERSOY VATAN ŞAİRİ MEHMET ÂKİF ERSOY 1873-1936 HAYATI Mehmet Âkif Ersoy, 1873 yılının aralık ayında İstanbul'da, Fatih ilçesinin Karagümrük semtinde Sarıgüzel mahallesinde dünyaya geldi. Annesi Buhara'dan Anadolu'ya

Detaylı

MEHMET AKİF ERSOY - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

MEHMET AKİF ERSOY - Genç Gelişim Kişisel Gelişim 873-1936 Mehmet Akif, 1873 yılında İstanbul da doğdu. Fatih Camii Medresesi nde hoca olan babası Arnavutluk asıllı, annesi ise Buhara lıdır. Dört yaşında Emir Buhari mahallesinde başladığı eğitimini Fatih

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

SEİSO nun Antalya nın Korkuteli ilçesinde kurduğu tesiste, yıllık 10 milyon kwh elektrik üretilmektedir.

SEİSO nun Antalya nın Korkuteli ilçesinde kurduğu tesiste, yıllık 10 milyon kwh elektrik üretilmektedir. SEİSO nun Antalya nın Korkuteli ilçesinde kurduğu tesiste, yıllık 10 milyon kwh elektrik üretilmektedir. Uluslararası işbirliklerini gün geçtikte artıran SEİSO, 2017 yılından itibaren dünyanın en büyük

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

Mehmet Akif Ersoy un Hayatı

Mehmet Akif Ersoy un Hayatı Mehmet Akif Ersoy un Hayatı Mehmet Âkif Ersoy 1873 yılının Aralık ayında İstanbul'da Fatih ilçesinin Sarıgüzel semtinde dünyaya geldi. Nüfusa kaydı babasının doğumundan sonra imamlık yaptığı ve Âkif'in

Detaylı

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı. 2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı. Binanın açılış törenine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul

Detaylı

Şerif Kocadon için mevlit

Şerif Kocadon için mevlit Şerif Kocadon için mevlit 85 yaşında aramızdan ayrılan Bekir Şerif Kocadon için evinde mevlit okundu. Bodrum eşrafından merhum Mehmet Kocadon un oğlu, Fatma Kocadon un eşi; Bodrum Belediye Başkanı Mehmet

Detaylı

TOBB İLKOKULU E-BÜLTEN. Mart 2015. TOBB ilkokulu SAYI 3. Telefon: 0 (464) 213 05 46 Faks: 0 (464) 213 05 46 E-posta: 703285@meb.k12.

TOBB İLKOKULU E-BÜLTEN. Mart 2015. TOBB ilkokulu SAYI 3. Telefon: 0 (464) 213 05 46 Faks: 0 (464) 213 05 46 E-posta: 703285@meb.k12. TOBB İLKOKULU SAYI 3 Mart 2015 Telefon: 0 (464) 213 05 46 Faks: 0 (464) 213 05 46 E-posta: 703285@meb.k12.tr TOBB ilkokulu Hanımefendilerden Anlamlı Ziyaret Sayın Valimizin eşi Hanife YAZICI ve beraberinde

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ BU HAFTA ÜNLÜ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY A AYDIN BAKIŞLAR KONFERANS DİZİSİNİN İKİNCİ OTURUMUNU GERİDE BIRAKTI.

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ BU HAFTA ÜNLÜ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY A AYDIN BAKIŞLAR KONFERANS DİZİSİNİN İKİNCİ OTURUMUNU GERİDE BIRAKTI. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ BU HAFTA ÜNLÜ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY A AYDIN BAKIŞLAR KONFERANS DİZİSİNİN İKİNCİ OTURUMUNU GERİDE BIRAKTI. İstanbul Aydın Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi nin

Detaylı

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar nerelerde görev aldınız?

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar nerelerde görev aldınız? Reşadiye Öğrenci Meclisi Başkanı Yücel Bolat: Asla kin tutamam bana yapılan kötülüğü unutur geleceğe bakarım geçmişe takılmam. Bu davranışlarım da bana çok dost kazandırdı iletişimimi geliştirdi. SORU-

Detaylı

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI HÜRRİYET İLKOKULU 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI 1 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI Sayın Müdürüm, Saygı Değer Öğretmenlerim,Kıymetli

Detaylı

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı. MUSA TAKCI KİMDİR? İyi bir öğretmen, koruyucu bir ağabey, saygılı bir evlat, şefkatli bir baba, merhametli bir eş, çok aranan bir kardeş, güçlü bir şair, disiplinli bir yazar, hayırlı bir insan, güzel

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

Bilim,Sevgi,Hoşgörü. Bilim,Sevgi,Hoşgörü. Mehmet Akif Ersoy 20 Aralık 1873 27 Aralık 1936 Mehmet Akif Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti nin ulusal marşı olan İstiklal Marşı nın yazarıdır. Vatan Şairi olarak anılır. Yahya Kemal Beyatlı

Detaylı

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( ) (1874-1931) Servet-i Fünun akımının önemli romancılarından biri olan Mehmet Rauf, 1875 de İstanbul da doğdu. Babası Hacı Ahmet Efendi, bir sağlık kurumunda çalışan bir memurdu. Önce Balat ta ki Defterdar

Detaylı

09.01.2016 fatihtekinkaya@hotmail.com

09.01.2016 fatihtekinkaya@hotmail.com Fatih TEKİNKAYA Sosyal Bilgiler Öğretmeni ANAYASALARIMIZ Teşkilat-ı Esasi 1921 Anayasası 1924 Anayasası 1961 Anayasası 1982 Anayasası Türkiye Cumhuriyeti Anayasası MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

Merkez Turgutreis İlköğretim Okulunun Tarihi Gelişimi

Merkez Turgutreis İlköğretim Okulunun Tarihi Gelişimi Merkez Turgutreis İlköğretim Okulunun Tarihi Gelişimi 1880 yıllarındaki kayıtlardan Bodrum da: birisi Çarşı Mahallesi nde, diğeri Tepecik Mahallesi nde olmak üzere iki medrese ve yine Çarşı Mahallesi nde

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

BİLİM MERKEZİ GEZİMİZ

BİLİM MERKEZİ GEZİMİZ BİLİM MERKEZİ GEZİMİZ 3.Sınıflar olarak Kayseri Bilim Merkezi ne düzenlediğimiz gezide Dünyamız ve Uzay, Maddenin Halleri gibi konularla ilgili bilgiler edindik. Eğlenceli ve keyifli vakit geçirdiğimiz

Detaylı

T.C BEYOĞLU KAYMAKAMLIĞI HÜVİYET BEKİR İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ETKİNLİKLER KATALOĞU

T.C BEYOĞLU KAYMAKAMLIĞI HÜVİYET BEKİR İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ETKİNLİKLER KATALOĞU T.C BEYOĞLU KAYMAKAMLIĞI HÜVİYET BEKİR İLKOKULU 2018-2019 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ETKİNLİKLER KATALOĞU BEYOĞLU İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ 2018-2019 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ETKİNLİK KATALOĞU Sıra Yapılacak Etkinlik

Detaylı

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN Kahramanmaraş Merkez İlçe Onikişubat Belediyesi, 124 okulda 6 bin ilkokul birinci sınıf öğrencisine çanta ve kırtasiye malzemesi dağıttı. Başkan Mahçiçek, Çocuklar,

Detaylı

ORTAOKUL VELİ TOPLANTISI YAPILDI

ORTAOKUL VELİ TOPLANTISI YAPILDI ORTAOKUL YAPILDI VELİ TOPLANTISI I.Dönem Veli Toplantımız, tüm sınıflardan yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Velilerimiz ilk olarak sınıf öğretmenleriyle ardından branş öğretmenleriyle görüştüler.

Detaylı

EMİN GEÇİN PROJELERİ ANLATTI

EMİN GEÇİN PROJELERİ ANLATTI EMİN GEÇİN PROJELERİ ANLATTI Bodrum daki yerel ve ulusal basın kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelen İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Geçin müdürlüğün projeleri hakkında bilgiler verdi. İlçe

Detaylı

AYVALI ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ EĞTİM ÖĞRETİM YILI FAALİYET RAPORU

AYVALI ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ EĞTİM ÖĞRETİM YILI FAALİYET RAPORU AYVALI ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞTİM ÖĞRETİM YILI FAALİYET RAPORU ANKARA 20 EĞİTİM ÖĞRETİM KADROMUZ EĞİTİM ÖĞRETİM KADROMUZLA KAHVALTIMIZ 1- TÜBİTAK 4006 2. BİLİM ŞENLİĞİ YAPILDI Okulumuzda

Detaylı

MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım,

MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım, MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım, İş Dünyası, STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Değerli

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik duygusunu artırır.

Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik duygusunu artırır. MUSTAFA KARAŞAHİN İLKOKULU 4. SINIFLAR DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMASI MART 2016 SINIFI DEĞER ADI.-. BARIŞ VE VATANSEVERLİK Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik

Detaylı

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR Eğitim ve kültür alanında yapılan inkılapların amaçları; Laik ve çağdaş bir eğitim ile bilimsel eğitimi gerçekleştirebilmek Osmanlı Devleti nde yaşanan ikiliklere

Detaylı

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ün 1928 yılında Ankara

Detaylı

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da Muğla Sıtkı Koçma Üniversitesi, Bodrum Ticarete Odası ve Bodrum Belediyesinin katkıları ile tamamlanan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Detaylı

SUAT YILMAZ OKUL MÜDÜRÜ

SUAT YILMAZ OKUL MÜDÜRÜ Okulumuz 2012-2013 yılında Kevenli İmam Hatip Lisesi olarak Eğitim Öğretime başlamış ancak 2014 yılında yapılan teklifle Said Nursi Anadolu İmam-Hatip Lisesi olarak isim değişikliği yapılmıştır.okulumuz

Detaylı

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler SORU- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz? MUHAMMED DİKAL

Detaylı

GAZ ANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI

GAZ ANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI ANAOKULU LKOKUL ORTAOKUL ANADOLU L SES FEN L SES CEM L ALEVL KOLEJ GAZ ANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI ÖĞRENCİNİN Adı : Soyadı : Sınıfı : Eylül 2013 Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe 2 Eylül 2013 Pazartesi

Detaylı

ETKİNLİKLERİN İLK HAFTASINDA AŞAĞIDA BELİRTİLEN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR.

ETKİNLİKLERİN İLK HAFTASINDA AŞAĞIDA BELİRTİLEN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR. . ETKİNLİKLERİN İLK HAFTASINDA AŞAĞIDA BELİRTİLEN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR. OKULUMUZDA AYNI GÜN İÇİNDE TÜM ŞUBELERİMİZDE ÖĞRETMENLERİMİZİN ÖZVERİLİ KATILIM İLE 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİN ENGELLENMESİ

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

CHP milletvekili adaylarının tanıtıldığı kahvaltılı toplantı Konca Garden tesislerinde yapıldı.

CHP milletvekili adaylarının tanıtıldığı kahvaltılı toplantı Konca Garden tesislerinde yapıldı. CHP Milletvekili Adaylarını Tanıttı CHP milletvekili adaylarının tanıtıldığı kahvaltılı toplantı Konca Garden tesislerinde yapıldı. Kahvaltıya yerel basının yanı sıra CHP'den milletvekili adayları M. Akif

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

İNGİLTERE DEKİ DOKTORLAR UYDURUYORSUN DEDİĞİ HASTAYI, TÜRK DOKTOR TEDAVİ ETTİ

İNGİLTERE DEKİ DOKTORLAR UYDURUYORSUN DEDİĞİ HASTAYI, TÜRK DOKTOR TEDAVİ ETTİ İNGİLTERE DEKİ DOKTORLAR UYDURUYORSUN DEDİĞİ HASTAYI, TÜRK DOKTOR TEDAVİ ETTİ İngiltere de Şubat ayından beri yüksek ateş, epileptik atak ve şiddetli ağrı şikayeti İle defalarca İngiltere deki hastanelere

Detaylı

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü Selman DEVECİOĞLU Gönül Gözü SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER BİRİMİ YAYINLARI Yayın No: 4 Editör Prof. Dr. Recep Toparlı Baskı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Matbaası Kapak ve İç Düzen Sivas Cumhuriyet

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? Kişisel gelişim, insanın gelişimi merak etmesi, yeni insanlar tanıması, gazetede güzel yazı yazan veya kitap yazmış insanları merak ederek onları tanımak, sadece yazılarından

Detaylı

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI AĞUSTOS 2017 Bülten 4 AĞUSTOS 2017 BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI Burdur 1 inci, 2 inci Organize Sanayi Bölgesi ve Isparta Süleyman Demirel Organize Sanayi

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET TAKDİR VE TEŞEKKÜR BELGESİ YÖNETMELİĞİ GİRİŞ

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET TAKDİR VE TEŞEKKÜR BELGESİ YÖNETMELİĞİ GİRİŞ LÜĞÜ HİZMET TAKDİR VE TEŞEKKÜR BELGESİ YÖNETMELİĞİ Amaç ve Kapsam GİRİŞ Madde 1-Bu Yönetmelik, Toprak Mahsulleri Ofisini ziyaret eden Devlet Başkanı ve Devlet Büyüklerine; Ofise katkıda bulunan yerli ve

Detaylı

KURUCULARIMIZDAN SAYIN CEMİL PARMAN ANISINA

KURUCULARIMIZDAN SAYIN CEMİL PARMAN ANISINA KURUCULARIMIZDAN SAYIN CEMİL PARMAN ANISINA TÜRKİYE MUHASEBE UZMANLARI DERNEĞİ EXPERT ACCOUNTANTS ASSOCIATION OF TURKEY (15.10.1909 İnegöl -06.11.1987 istanbul) Meslek çalışmalarımızda siz ve eserleriniz

Detaylı

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum. Sayın Kaymakam, Sayın Belediye Başkanı, Sayın Milli Eğitim Müdürü, Darüşşafaka Cemiyeti nin Sayın Başkanı ve Yöneticileri, Saygıdeğer Öğretmenlerimiz, Darüşşafaka daki temel öğrenimlerini başarıyla tamamlayıp,

Detaylı

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ... 15 MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 SAFAHAT TA DEĞERLERİMİZ... 41 Adâlet... 43 Adamlık... 47 Ahlâk... 50 Azim... 42 Birleştiricilik...

Detaylı

GAZİANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI

GAZİANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI GAZİANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI EYLÜL / 2014 ÖĞRENCİNİN Adı : Soyadı : Sınıfı : 1 EYLÜL / 2014 Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe 1 EYLÜL 2014-2015 Eğitim Öğretim yılı Öğretmen Seminerlerinin Başlaması

Detaylı

ÇOK AMAÇLI SALONUMUZA KAVUŞTUK OKUL MÜDÜRÜMÜZ TURGAY YOLCU 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINI DEĞERLENDİRDİ. Hazırlayan: MÜCAHİT KARAKUŞ Sayfa: 1

ÇOK AMAÇLI SALONUMUZA KAVUŞTUK OKUL MÜDÜRÜMÜZ TURGAY YOLCU 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINI DEĞERLENDİRDİ. Hazırlayan: MÜCAHİT KARAKUŞ Sayfa: 1 Y A K A M O Z G A Z E T E S İ HAZİRAN 2013 EĞERCİ İLKOKULU / ORTAOKULU YIL: 2 SAYI: 4 OKUL MÜDÜRÜMÜZ TURGAY YOLCU 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINI DEĞERLENDİRDİ Saygıdeğer öğretmenlerimiz, sevgili öğrenciler

Detaylı

MENEMEN HALDUN KOŞAY ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI OKUL GELİŞİM PLANI

MENEMEN HALDUN KOŞAY ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI OKUL GELİŞİM PLANI MENEMEN HALDUN KOŞAY ANADOLU LİSESİ 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI OKUL GELİŞİM PLANI AMAÇ VE HEDEFLER AMAÇ 1: Kaliteli bir eğitim öğretim ortamı için okulun fiziki yapısını, araç - gereç ve donanımını

Detaylı

NECİP FAZIL KISAKÜREK

NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK kimdir? Necip fazıl kısakürekin ailesi ve çocukluk yılları. 1934e kadar yaşamı 1934-1943 yılları hayatı Büyük doğu cemiyeti 1960tan sonra yaşamı Siyasi fikirleri

Detaylı

YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958)

YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958) YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958) Yahya Kemal Beyatlı 2 Aralık 1884 tarihinde bugün Makedonya sınırları içerisinde bulunan Üsküp te dünyaya geldi. Asıl adı Ahmet Agâh tır. Şehsuvar Paşa torunlarından olduğu

Detaylı

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BİR KAHRAMAN DOĞUYOR ÜNİTESİ KONU ANLATIMI HASAN DOĞAN BİR KAHRAMAN DOĞUYOR M. Kemal 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, Babası Ali Rıza Efendidir.

Detaylı

Takımımız Namağlup Şampiyon

Takımımız Namağlup Şampiyon Ortaokul Yıldız Erkek Takımımız Namağlup Şampiyon 2016-2017 Öğretim yılı okullar arası basketbol maçlarında mücadele eden ortaokul yıldız erkek takımımız oynadığı maçları namağlup kazanarak şampiyon oldu.

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun olduktan (1972) sonra bir süre aynı bölümde kütüphane memurluğu yaptı (1974-1978). 1976 da Türk

Detaylı

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 9. HAFTA Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 2 Sağlık hizmetleri daha çok saraya ve orduya yönelik olarak yürütülmüştür. Devletin tek resmi sağlık örgütü sarayda yer

Detaylı

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH SORU 1: MÖ 2450 yılında başlayan ve 50 yıl süren bir savaş kaç yılında sona ermiştir? İşlemi nasıl yaptığınızı gösteriniz ve gerekçesini belirtiniz. (2 PUAN) SORU 2: Uygurlar

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

Bölge Uzmanı Nihai Form

Bölge Uzmanı Nihai Form Bölge Uzmanı Nihai Form KİŞİSEL BİLGİLER Ad: Süleyman Soyad: YUMUŞAK TC Kimlik No: 49615818068 Uyruk: TÜRK Cinsiyet: Erkek Doğum Yeri: AKSARAY Doğum Tarihi: 09.10.1994 Telefon: 05414628199 Eposta Adresi:

Detaylı

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI EKİMAYIFAALİYET RAPORU

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI EKİMAYIFAALİYET RAPORU HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI EKİMAYIFAALİYET RAPORU A-KİLİT PARKE TAŞI İLE YOL YAPIM-ÇEVRE DÜZENLEMESİ VE PARK YAPIMI HİZMETLERİ : 1- İlçemize bağlı Çamdibi mahallesi 277-378-232-260-303-236-237-331-

Detaylı

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır Nisan 23, 2012-10:12:04 Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ülkesinin çocuklarına, gençlerine gerekli yatırımı yapmayan, gereken sorumluluğu ve özeni yerine

Detaylı

iyi günler sevgili ilk yar'larımızın değerli dostları, Bugün geçmişlere gideceğiz, çünkü yakınlarda kulaklarını çok çınlatmıştık... Ne kadar güzel bir örnek çalışmaydı öğretmenlerimizin sevgili Ahmet Hocamızın

Detaylı

SADECE BİR ÇANKAYALI DEĞİLİM; ULTRA ÇANKAYALIYIM

SADECE BİR ÇANKAYALI DEĞİLİM; ULTRA ÇANKAYALIYIM Çankaya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler 2010 Yılı Mezunu ve halen Çankaya Üniversitesi nde kamu hukuku üzerine yüksek lisansına devam eden Kültür Hizmetleri Müdürlüğü Personeli Sayın

Detaylı

TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI OKULLARINDA KARNE HEYECANI

TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI OKULLARINDA KARNE HEYECANI TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI OKULLARINDA KARNE HEYECANI 2016-2017 Öğretim Yılı Birinci Dönem Karne ve Ödül Töreni, 20 Ocak 2017 Cuma günü, okul yöneticilerimizin, öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin ve velilerimizin

Detaylı

OKUL MECLİS BAŞKANLARIMIZI OKUL MÜDÜRÜMÜZ TEBRİK ETTİ

OKUL MECLİS BAŞKANLARIMIZI OKUL MÜDÜRÜMÜZ TEBRİK ETTİ OKUL MECLİS BAŞKANLARIMIZI OKUL MÜDÜRÜMÜZ TEBRİK ETTİ TED Kayseri koleji Vakfı Özel Ortaokulu ve Lise Müdürümüz Sayın Arif Sırrı ŞİRİN,Ortaokul Meclis Başkanımız Ahmet Utku AÇIKGÖZ ve Lise Meclis Başkanımız

Detaylı

BİRLİKTE YAŞAMA VE KARDEŞLİK

BİRLİKTE YAŞAMA VE KARDEŞLİK ÖZEL ANAKENT İLKOKULU 2013-2014 EĞİTİM ve ÖĞRETİM DÖNEMİ DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ KASIM - ARALIK SAYFASI Birlikte Yaşama Kültürü ve Hoşgörü Gel Bize Katıl Bize! Şarkısını Söyledik Sınıf içinde, arkadaşlarımızla

Detaylı

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti:

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti: Türk Ocakları Genel Merkezi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Efendi BARUTCU, Türk Ocakları nın 100 üncü kuruluş yıldönümü kutlamaları çerçevesinde, Sönmeyen Ocak Türk Ocakları ve Türkiye nin Geleceği konulu

Detaylı

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik OSMANLI YAPILARINDA İZNİK ÇİNİLERİ Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik Çinileri, KültK ltür r Bakanlığı Osmanlı Eserleri, Ankara 1999 Adana Ramazanoğlu Camii Caminin kitabelerinden yapımına 16. yy da Ramazanoğlu

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı İnsanın Evrendeki

Detaylı

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası Temmuz 15, 2015-4:50:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, salonda bulunanlara, "Bayrama ulaşmadan önce bir bayramı daha sizlerle yapabilmek için bu atama merasimi gerçekleştirme

Detaylı

BAYRAĞIM. Atalarım, gökten yere İndirmişler ay yıldızı, Bir buluta sarmışlar ki Rengi şafaktan kırmızı

BAYRAĞIM. Atalarım, gökten yere İndirmişler ay yıldızı, Bir buluta sarmışlar ki Rengi şafaktan kırmızı BAYRAĞIM Atalarım, gökten yere İndirmişler ay yıldızı, Bir buluta sarmışlar ki Rengi şafaktan kırmızı Onun ateş kırmızısı Ne gelincik, ne de gülden. Türk oğlunun öz kanıdır Ona bu al rengi veren. Ay yıldızı,

Detaylı

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı Muğla Valisi Amir Çiçek in katılımı ile Menteşe Belediyesi nin katkıları ile Konakaltı Kültür Merkezi nde gerçekleştirilen törenle sanatçı Eda Özdemir in Bir Kadın Üç Sanat

Detaylı

Amiral Turgut Reis 449 nci ölüm yıl dönümünde anıldı

Amiral Turgut Reis 449 nci ölüm yıl dönümünde anıldı Amiral Turgut Reis 449 nci ölüm yıl dönümünde anıldı Ünlü Türk denizcisi Turgut Reis, 449. ölüm yıl dönümünde Bodrum Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliklerle anıldı. Atatürk Meydanı nda düzenlenen

Detaylı

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNDEKİ BAĞIMSIZ SANATÇILAR YAHYA KEMAL BEYATLI (1884 1958) Şiirleri Milli edebiyat akımına uymaz, daha çok makale ve konferanslarında bu akımı

Detaylı

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır.

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır. T..C.. SAYIIŞTAY BAŞKANLIIĞII TÜRK TARİİH KURUMU 2012 YIILII DENETİİM RAPORU EYLÜL 2013 T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI 06100 Balgat / ANKARA Tel: 0 312 295 30 00; Faks: 0 312 295 40 94 e-posta: sayistay@sayistay.gov.tr

Detaylı

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu. PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu. 1976 da Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi nin yayın kurulunda görev aldı. 1981 de doktorasını

Detaylı

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu adına hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu adına hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Sayın Kaymakamım, Sayın Milli Eğitim Müdürüm, Sayın Belediye Başkanım, Okul Aile Birliğimizin değerli yöneticileri, Saygıdeğer Velilerimiz, Sevgili öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz, Saygıdeğer Bağışçılarımız,

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

1.TEOG Öncesi Test Çözüm Teknikleri ve Son 2 Haftayı Nasıl Değerlendirmeliyiz.

1.TEOG Öncesi Test Çözüm Teknikleri ve Son 2 Haftayı Nasıl Değerlendirmeliyiz. 1.TEOG Öncesi Test Çözüm Teknikleri ve Son 2 Haftayı Nasıl Değerlendirmeliyiz. Sınava sayılı günler kala heyecanı gözlerinden okunan 8.sınıf öğrencilerimize TEOG öncesi Test Çözüm Teknikleri ve Son 2 Haftayı

Detaylı

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ 1 Değerli Velimiz, Geçtiğimiz hafta sonunda 2-6.sınıflardaki öğrencilerimizin

Detaylı

Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor

Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda

Detaylı

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE Portal Adres AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE : www.gorelesol.com İçeriği : Gündem Tarih : 06.10.2014 : http://www.gorelesol.com/haber/haber_detay.asp?haberid=19336 1/3 AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE 2/3 AHMET ÖNERBAY

Detaylı

ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ SİYER-İ NEBİ YARIŞMASI YÖNERGESİ

ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ SİYER-İ NEBİ YARIŞMASI YÖNERGESİ ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ SİYER-İ NEBİ YARIŞMASI YÖNERGESİ AMAÇ Bu yarışmanın amacı: Anadolu Gençlik Derneği, Liseler Komisyonu bünyesinde Siyer-i Nebi yarışması düzenleyerek, Lise Öğrencilerinin aidiyet

Detaylı

LİSESİ 44. DÖNEM MEZUNLARI

LİSESİ 44. DÖNEM MEZUNLARI TED KAYSERİ KOLEJİ ÖZEL LİSESİ 44. DÖNEM MEZUNLARI MUHTEŞEM BİR TÖRENLE UĞURLANDI Eğitim dünyasının önde gelen kuruluşlarından TED Kayseri Koleji, 44.döneminde 93 öğrencisini mezun etti. Okul bahçesinde

Detaylı

24 Kasım Öğretmenler Günü Beykoz'da Coşkuyla Kutlandı

24 Kasım Öğretmenler Günü Beykoz'da Coşkuyla Kutlandı 24 Kasım Öğretmenler Günü Beykoz'da Coşkuyla Kutlandı Sabancı Öğretmenevi, Akşam Sanat Okulu Salonu'nda gerçekleşen Öğretmenler Günü, Saygı duruşu ve İstiklal Marş'ımızın okunması ile başladı. 1 / 7 Emekli

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

Sevgili Medine Abla - O Artik Bir YIBO Öğretmeni

Sevgili Medine Abla - O Artik Bir YIBO Öğretmeni Sevgili Medine Abla - O Artik Bir YIBO Öğretmeni Bu akşam gönüllümüz sevgili Medine Hakkâri de YIBO da gönderdiğiniz kitapları almış telefonla selam ve sevgilerini yolladı tüm ILKYAR gönüllülerine ve bağışçılarına...

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SULUCA ORTAOKULU 6/B SINIFI 2. DÖNEM VELİ TOPLANTI TUTANAĞI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SULUCA ORTAOKULU 6/B SINIFI 2. DÖNEM VELİ TOPLANTI TUTANAĞI 2015 2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SULUCA ORTAOKULU 6/B SINIFI 2. DÖNEM VELİ TOPLANTI TUTANAĞI TARİH: 18.02.2016 Perşembe Saat: 12.00 YER: 6-B Sınıfı VELİ TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ Yoklama Velilerin görevleri,

Detaylı

CRAZY DESIGNED CLOTHES SHOW

CRAZY DESIGNED CLOTHES SHOW CRAZY DESIGNED CLOTHES SHOW Okul Öncesi öğrencilerimiz, velileriyle birlikte tasarladıkları birbirinden çılgın giysileri sergiledikleri defilede hem çok eğlendiler hem de öğrendikleri İngilizce yapıları

Detaylı

Mehmet Akif Ersoy; Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın! Mısralarını şehitlerimize, gazilerimize, en

Mehmet Akif Ersoy; Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın! Mısralarını şehitlerimize, gazilerimize, en Mehmet Akif Ersoy; Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın! Mısralarını şehitlerimize, gazilerimize, en genel ifadeyle milletimize yazmıştır. Bu mısralar, aziz

Detaylı

Fethiye den 7 Kooperatif Ulaşımda Dönüşüme Katıldı

Fethiye den 7 Kooperatif Ulaşımda Dönüşüme Katıldı Fethiye den 7 Kooperatif Ulaşımda Dönüşüme Katıldı Muğla Büyükşehir Belediyesi nin il genelinde sürdürdüğü Ulaşımda Dönüşüm Projesi ne Fethiye İlçesinde faaliyet gösteren 7 kooperatif daha katıldı. Muğla

Detaylı

Oxford Big Read İç Anadolu Bölge Finalistleri. Yabancı Diller Festivali 2016

Oxford Big Read İç Anadolu Bölge Finalistleri. Yabancı Diller Festivali 2016 Oxford Big Read İç Anadolu Bölge Finalistleri Okulumuzun Ana-B sınıfından Ada SEZGİN, Ana-D sınıfından Nil YÜCESAN ve 2-A. sınıfından Arda Hasan ÖRGÜ Türkiye genelinde düzenlenen Oxford Big Read kitap

Detaylı

MADAM CURIE VE 2011 KİMYA YILI

MADAM CURIE VE 2011 KİMYA YILI MADAM CURIE VE 2011 KİMYA YILI Bu yıl, UNESCO tarafından, Kimya Yılı olarak ilan edildi. Madam Curie nin 1911 yılında ikinci Nobel ödülünü kimya alanında alışının 100. yılı onuruna, 2011 yılı boyunca kutlamalar

Detaylı

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ BAKİ SARISAKAL SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ 1880 yılının başında Samsun da açıldı. Üçüncü Ordu nun sorumluluğu altındaydı. Okulun öğretmenleri subay ve sivillerdi. Bu okula öğrenciler

Detaylı