Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s"

Transkript

1 Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date Yrd. Doç. Canan SÖNMEZDAĞ ZÖNGÜR Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesi, Heykel Bölümü csonmezdag@gmail.com HİNDUİZM İN ÖNEMLİ TANRI VE TANRIÇA HEYKELLERİ Öz Heykel sanatının konusu, uzun süre çok tanrılı dinlerde yer alan Tanrı ve Tanrıçaların insan bedenleri biçiminde idealize edilmiş tasviri olmuştur. Bu durum Hinduizm için de geçerlidir. Hinduizm inancında aslında tek ve görünmez bir Tanrı vardır fakat bu durum sanatsal temsil açısından zordur. Bu nedenle Hindu lar somut olarak görülen ve ibadet edilebilen insan bedenlerinde betimlenmiş Tanrı ve Tanrıçalara değişik karakter ve görevler tanımlayarak heykel ve resimlerini yapmışlardır. Hinduizm in temel tanrıları Üçleme (Trimurti) olarak tasvir edilmiştir. Bunlar Vişnu, Şiva ve Brahma dır. Araştırmada bu üç Tanrının yanı sıra diğer önemli Tanrı ve Tanrıçalardan Lakşimi, Durga, Sarasvati, Krişna, Rama, Hanuman, Ganeşa, Kali, Nandi, Ganga ve Buda isimli tanrılardan bahsedilmiştir. Her birinin kendine özgü özellikleri ve görevleri vardır. İlk bakışta birbirine benzemekle birlikte Hindu inancı ile ilgili bazı kavram ve semboller tanımlandığında birbirlerinden farkları açıkça ortaya çıkmaktadır. Çalışmada, bu kavramlardan bahsedilerek Tanrı ve Tanrıçaların kim oldukları, görevleri ve heykellerinin hangi noktalar ve kavramlar dikkate alınarak yapıldığı araştırılmıştır. Anahtar kelimeler: Heykel, Hinduizm,Tanrılar,Tanrıçalar

2 IMPORTANT GOD AND GODDNES SCULAPTURE OF HINDUISM Abstract The subject of sculpture has been model into in the form of idealized human bodies of gods and goddesses who have long lived in polytheistic religions. The situation is also true for Hinduism. In Hinduism, in fact there is a single invisible God, but this is a difficult situation in terms of artistic representation. For this reason, Hindus have made sculptures and paintings by describing different characters and tasks to God and Goddess depicted in human bodies that can be seen and worshiped. The basic gods of Hinduism have been depicted as the Trinity (Trimurti). These are Vishnu, Shiva and Brahma. In the present research, in addition to these three gods, Lakshimi, Durga, Sarasvati, Krishna, Rama, Hanuman, Ganesha, Kali, Nandi, Ganga, and Budha were mentioned. Each has its own characteristics and tasks. At first glance they are similar, but when they define some concepts and symbols related to Hindu belief, their differences are obvious. In the study, these concepts were mentioned and it was researched how the Gods and Goddesses, their duties and sculptures were made by taking into account the points and concepts. Giriş Keywords: Sculpture, Hinduism, Gods, Goddess Heykel sanatının tarihi süreci incelendiğinde 20.yy a kadar yapılan heykellerin konusunun genellikle din ve mitoloji olduğu görülmektedir. İlkel toplumlar doğada açıklayamadıkları olayları tanrılara atfetmiş ve zamanla bu tanrıları insan bedenlerinde tasvir etmeye başlamışlardır. Farting in bu konu ile ilgili görüşü şu şekildedir: İnanılan kutsal varlıkların insan bedeniyle betimlenmesi aslında pek çok kültürde Hitit, Antik yunan, Mısır gibi uygulanmıştır. İnsanlığın üstünde ve insan kavrayışının ötesinde, somut olmayan fakat yine de içgüdüsel olarak anlaşılabilen Tanrısal varlık kavramı Şekil sanatlarının ana ilham kaynaklarından biri olmuştur. Binlerce yıl boyunca çoğu zaman büyük ve unutulmaz sanat eserlerinin manevi kaynaklığını yapmıştır. Tanrısallığın sureti sembollerden insan, hayvan veya insan ile hayvan formlarının birleşmesine kadar değişen farklı yollarla temsil edilebilir. Eski Yunanlılarda tanrı ve tanrıçalarını idealize edilmiş insan formlarında, tanrısallıklarını belirtecek sıfatlarla örneğin Afrodit veya Apollo olarak anılmışlardır ve uygulama Hıristiyanlar tarafından azizlerin tasviri için benimsenmiştir. Bu anlayış Hinduizm içinde geçerli olmuştur. İnanılan Tanrılar, farklı insan bedenlerinde betimlenmiş, değişik karakterler ve görevlerde sembolize edilmişlerdir. Bu durum heykel plastiği açısından çeşitlilik yaratmasının yanı sıra çok sayıda ve birbirinden farklı eserlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Araştırmanın amacı önemli ve en çok bilinen Hindu tanrı ve tanrıçalarının heykellerini inceleyip benzerlik ve farklılıklarını ortaya koymanın yanı sıra Hindistan ın her bölgesinde tapınaklarda şehir meydanlarında evlerde çok sık karşılaşılan bu tanrıların kimler olduğu, nasıl sembolize edildiği ve nasıl tanınabileceği gibi soruları cevaplamaktır. En eski halklardan biri olan Hintlilerin inandıkları Hinduizm, Hristiyanlık ve İslamiyet ten sonra dünyanın en çok inanılan üçüncü dini olarak bilinmektedir. 114

3 Hinduizm, Hindistan nüfusunun yaklaşık yüzde 80 inin tâbi olduğu; Batı ülkeleri de dahil olmak üzere Hindistan dışında da 45 milyondan fazla mensubu bulunan bir dindir. Hindistan dışındaki 45 milyon inanandan 18 milyonu, Hinduizm i devlet dini ilan eden tek ülke olan Nepal de yasamaktadır (Erbaş, 2010). Hinduizm in ana metinleri Vedalar, Upanişhadlar, Mahabharata ve Ramayana dır. Bu yazılar da inançlarının temeli olan ilahi felsefe, ritüel, şiir ve öyküler yer almaktadır. Dini kurallar, davranışlar, ibadetler bunlara göre şekillenmektedir. Vedalar (M.Ö ) ve Upanişhadlar (M.Ö ), ancak müritler tarafından tamamen anlaşılabilecek yüksek metafizik öğretiler içermektedir (Farthing, 2010). MÖ. 500 den MS. 500 e kadarki on yüzyıllık dönem klasik Hinduizm dönemidir. Hindu sentezi olarak da adlandırılan bu dönem, bugün hala geçerliliğini muhafaza eden temel kavramların yerleştiği bir dönemdir. Altı görüş ya da felsefi ekollerin ve kast düşüncesinin her bir Hindu nun hayatının altı safhaya ayrılmasını içerir, kutsal metinler arasında vahiy ve gelenek şeklindeki ayırımların ortaya çıktığı dönemdir. Veda döneminin sonunda rahipler olarak etkilerinin çoğunu kaybetmekle birlikte, yegâne eğitilmiş elit ve dolayısıyla da Sanskrit ve yazılı geleneğin tek koruyucusu olarak Brahminler öne çıkmışlardır. Yeni sınıfların, halkların ve kültlerin içinde eriyebileceği yeteri derecede elastiki bir din ve toplum yapısı oluşmasında temel aracı olmuşlardır (Erbaş, 2010). Hindistan kelimesi Sanskritçede Sindhu dan gelmiştir. Sindhu ise Aryanların dilinde İndus bölgesine verilen addır. Dinsel yazıları olan Vedalarda, açık tenli Aryanların kendilerini yerli koyu derili toplumlardan daha üstün gördükleri anlaşılmaktadır. Irksal farklılıklar daha sonra bulanıklaşmış fakat renk Ganj Ovasında kentlerin büyümesinin sonucu olarak gelişen dört kademeli karmaşık sınıf sisteminin temeli olarak kalmıştır. Rahipler (Brahmalar), toplumun en üst tabakasını temsil etmektedirler. İkinci tabaka askerler ve dünyevi yöneticiler (ksihatriyalar), üçüncü tabaka çiftçiler ve tüccarlar (vaishayalar), en alt sınıf ise kölelerden (shudralar) oluşmaktadır. Toplumsal konum doğumla başlamakta ve temeli ırka göre belirlenmektedir (Hollingsworth, 2009). 115 Genel özellikleri ve toplumsal yapısı kutsal yazılarla şekillenmiş olan Hinduizm sanatsal açıdan da belli kurallara göre şekillenmiştir. Hindu tanrılarının ilk tasvirleri aynı zamanlarda yontulmuştur. Tanrıların ayırıcı özellikleri başlangıçta tahminen din görevlileri tarafından belirlenmiş ve bu bilgiler bir heykeltraş kuşağından bir sonrakine aktarılmıştır. Altıncı yüzyıla gelindiğinde bu bilgiler, Manasara Silpasastra gibi kuralları belirleyen eserlerde toplanmıştır. Örneğin Şiva nın tasviri dört kol ve üç gözle donatılmalı ve başına düz saç konulmalıdır. Hinduizm de Ishvar tek tanrı için kullanılan bir isimdir. Ancak tek, görünmez, aşkın ve her şeye gücü yeten bir tanrı vardır fakat sanatsal temsil açısından zorluklar çıkarır. Bu nedenle Hindular temel tanrıların Trimurti sini (Üçleme) tasvir ederler. Koruyucu ve kollayıcı Vişnu, Yıkıcı ve dönüştürücü Şiva ve yaratıcı Brahma (Farthing, 2010). Bu üç tanrıdan bahsederken belirtilmesi gereken üçünü birden sembolize eden ve bir beden üzerine yapılmış üç başı olan heykeller yapılmıştır. Ayrıca bu dinlerde yer alan bazı kavramları örneğin reenkarnasyon, avatar, karma, nirvana, meditasyon, yoga, Om gibi kavramları açıklamak gerekmektedir. Çünkü bu kavramlar tanrıları ve özelliklerini açıklamak için sıklıkla kullanılmaktadır.

4 Reenkarnasyon ve Karma kavramları Chandra (2001) kitabında şu şekilde açıklanmaktadır: Hindu, ölümden sonra yaşama inanmaktadır. Aynı zamanda insanın ektiğini biçtiğine de inanmaktadır. Bu temel olarak karmanın kuralıdır. Modern bilimsel terim olarak her etki tepkiyi doğurur denilebilir. Hindu, her düşüncenin ve hareketin ebedi adalet terazisinde tartıldığına inanır. Karmanın bu ilk doktrini Vedalardan beri vardır ve çok iyi açıklanmıştır. Hinduizm e göre sadece beden ölmekte ruh asla ölmemektedir. Ancak ruhun aldığı yol geçmiş eylemlerle belirlenir. Eski bedenin eylemleri bedenle birlikte ölmez, geçmişteki eylemler ruha bağlıdır ve ruhun seyahat yoluna karar verirler. Zengin ya da fakir olarak doğmanız, önceki hayatınızdaki hareketleriniz yüzündendir. Ruh karmanın ağır yüküyle bir hayattan diğerine seyahat eder ta ki bitkin düşene ya da tatmin olana kadar. Sonra Brahman a, yani evrensel olana, kozmik benliğin kaynağına ulaşır. Reenkarnasyon bu şekilde açıklanırken önemli ve sıkça bahsedilen kavramlardan bir diğeri ise Avatar sözcüğüdür. Sankritçede iniş anlamına gelmektedir. Hindu dininde bu sözcük Vişnu nun ruh halinden cisim haline geçmesi anlamında kullanılır. Bu anlamda avatar sözcüğü Vişnu nun her tanrısal ruhsal varlığın cisimleşmesidir. Ama asıl cisimleşme ve tam yetkinliğin sonuncu gelişte olacağına inanılır (Hançerlioğlu, 2013). Avatar kelimesi diğer tanrıların enkarne (yeniden dünyaya gelme) olmuş halleri için de kullanılmaktadır. Örneğin Tanrıça Durga nın avatarı Parvati dir ve ikisi de Şiva nın eşi olan önemli Tanrıçalardır. Diğer bahsedilmesi gereken kavram meditasyondur. Bu konunun ne olduğunu ve sonucunu açıklayan binlerce kitap vardır. Bu yüzden basitçe anlatmak gerekirse meditasyon zihni dinginleştirme sanatıdır. Zihin için de binlerce tanım yapmak mümkündür. En basit tanımla zihin, düşüncelerin yer aldığı bir alandır. Pek çok yogi (yoga yapan kişi) meditasyonun önkoşulu olarak zihnini kontrol edebilir. Aslında zihnin kontrolü meditasyonun sonucu ya da meyvesidir. Zihni kasten kontrol etmeye çalışmak ormanda koşan bir maymunu kontrol etmeye çalışmak gibidir. Kimse zihinle savaşıp kontrolü kazanamaz. Zihin çok güçlü bir kuvvettir. Sadece uygun bir metotla ehlileştirilebilir. Pek çok farklı meditasyon yöntemi vardır bazıları doğrudan bazıları dolaylıdır (Chandra, 2001). Nirvana kavramını açıklamak için insan olma kavramını açıklamak gerekir. Hint literatüründe insanlık halini ifade etmek için bağlanma, zincirlenme, tutsaklık veya unutma, sarhoşluk, uyku, bilisizlik, imgeleri aynı anlamda kullanılır ve insanlık halinin yok oluşunu, özgürlüğü, kurtuluşu (mokşa, mukti, Nirvana vb) ifade etmek için ise tam tersine bağlardan kurtulma ve perdenin yırtılması (veya gözleri örten bir bağın çözülmesi) veya uyanma, hatırlama vb. imgelere başvurulur (Eliada, 2000). Yoga ile ilgili ise ilk ve kesin göndermeler Brahmana larda ve özellikle de Upanişhadlar da ortaya çıkar. Ama daha önce Veda larda da çok sayıda yarı-yoga nitelikli uygulamada ustalaşmış ve olağanüstü güçlere sahip bazı çilecilerden ve simgecilerden söz edilmektedir. Yoga terimi çok erken bir çağdan itibaren her türlü çile tekniği ve her türlü meditasyon yöntemini ifade etmeye başladığı için Yoga uygulamaları Hindistan ın aşağı yukarı her yerinde hem Brahmacı, hem Budist çevrelerde rastlanmaktadır (Eliada, 2000). Yogi (yoga yapan kişi), bir dizi bedensel ve psişik disiplin kuralını uygulamalıdır. Bu kurallar temizlik, sükûnet, riyazet, yoga metafiziğinin öğrenilmesi ve Tanrı yı her eylemin gerekçesi haline getirme çabasıdır. Gerçek anlamda yoga tekniği asana uygulaması ile başlar. Asana; sağ- 116

5 lam, dengeli, hoş, diye tanımlanan ve bilinen yogi duruşunu ifade eder. İnsan varoluşunu yönetmeye yönelik ilk adımdır. Asana beden düzeyinde tek bir noktaya yoğunlaşmaktır (Eliada, 2000). Tanrı ve Tanrıça heykellerinin pek çoğu asana duruşu diye adlandırılan yoga hareketleriyle betimlenmiştir. Bu hareketlerde tanrılar meditasyon yaparken tasvir edilmiştir. Om ise en kutsal hecedir. Tüm Vedalarda belirtilen ulaşılmak istenen sadelik ve ılımlı hedeftir. Bu hece Brahman dır. Om veya Aum Hinduizm de büyük önem taşır. Om sembolü yüce gücün ilk sesidir, müziğin ve dilin her bir sesini ayrı ayrı ortaya çıkarandır. Upanishadlar da bir mistik ses, kutsal ses olarak ortaya çıkar ve kutsal ilahilerin, kutsal metinlerin temeli olarak görülür. Geçmiş, şimdi ve gelecek hepsini bu tek bir ses içinde barındırır. Bu nedenle Om, Tanrı nın açıklanamayan yönlerini temsil eder. Üç Sanskrit harfinden oluşur. Aa, au, ve ma birleştiğinde sesi Aum veya Om yapar. Meditasyon sırasında Om sesi çıkarıldığında kozmik titreşimle bağlantı kurulur evrensel olan enerji yakalanır. Şekil 1 de Hindistan da her yerde görmek mümkün olan om sembolü yer almaktadır. 117 Şekil 1 Om işareti Hinduizm de tapınaklar Veda döneminde yer almamakla birlikte, besinci yüzyıldan itibaren Hinduizm in ayırt edici özelliklerinden biri haline gelmiştir. Cemaatle ibadet Hinduizm de zorunlu değildir. Hindu tapınakları, bireysel olarak kendisine tapınılan ve bir imgede mevcut olan tanrı için yapılan yerlerdir. Çeşitli şekilleri olmakla birlikte ana tarz, kuzey Hindistan a özgü olan nâgara ve güney Hindistan a has olan drâvida tarzlarıdır (Klostermaier,1999). Tapınaklar eskiden beri Hindular için dini önem taşımış yerlerde yapılmış ve genellikle güneşin doğuş ve batışındaki hesaba dayanan doğu-batı eksenine yerleştirilmiştir. Tasarım ve yapımlarının çeşitli aşamaları Hint düşüncesinde fark gözetilmeyen astronomi ve astrolojiye göre belirlenmiştir. Bu yöntemle tapınak ayinlerle çağrılabilen tanrısal varlıklardan birinin meskeni haline gelebilir. Hindu tapınakları adeta sonu gelmez şekilde birbirini izleyerek lento lento üstüne çatı çatı üstüne binmektedir. Binanın en temel formu bile defalarca tekrar edilmekte ve bazen tüm dış yüzey bir diğerinin üstüne kademelendirilmektedir (Honour ve Fleming, 2016). Şekil 2 de Gujarat bölgesinde yer alan Güneş tapınağı yer almaktadır. Dış cephe rölyef ve bezemelerle yapılmış, iç mekanda mistik ve loş bir atmosfer oluşturulmuştur.

6 Şekil 2 Güneş Tapınağı, 10.yy Gujarat Heykeltıraşlar ve tapınak bezemesinin biçimsel ana çizgilerini dini metinlere göre oluşturan rahiplerin çok yakın iş birliği söz konusudur. Hindu heykeltıraşları yalnızca teknik değil, kutsal metinleri ve yorumlarını da öğrenmişlerdir. Ana imgeler ve biçimsel modeller gelenekle belirlenmiştir ve Batı nın anladığı şekliyle özgünlük onlar için pek bir anlam taşımamaktadır. Bir heykel, eğer imgenin manevi anlamını yansıtabiliyorsa kusursuzluğa ulaşmış demektir. Bu durum Hindu ritüelinin bir parçası olarak dansın taşıdığı önemi yansıtacak şekilde jestlerin, oranların ve duruşların incelikli farklarıyla ifade edilir (Hollingsworth, 2009). Tanrısal varlıkların tasvirleri, ikonografik teamüllere göre diğer yontu eserlerinden daha katı kurallara tabi tutulmuş olsa da, gençliğin fiziki güzellik ideallerini aynen uygulamışlardır. (Hint sanatında yaşlı tanrı veya tanrıçalar görülmez (Honour ve Fleming, 2016). Hindu tapınağı sadece bir mimari virtüözite değil aynı zamanda önemli heykellerin de bulunduğu bir anıttır. Çünkü tapınağın dış yüzeyi ve çeşitli tanrısal heykellerle çevrilmiştir. Tapınakların dış cepheleri buna önemli örneklerdir. Önemli Tanrı ve Tanrıça heykelleri Hinduizm sıklıkla 330 milyon tanrısı olan bir din olarak sınıflandırılmaktadır. Bu yanlış anlamanın nedeni Hindu tapınaklarında yer alan sembollerin insanlar tarafından yanlış anlaşılmından kaynaklanmaktadır. Uzaydaki tek bir kuvvet matematiksel olarak çeşitli uzaysal bileşenlere sahip olduğu düşünülür, üstün varlık veya tanrı, nihai gerçekliğin kişisel biçimi, Hindu tarafından çeşitli yönlere sahip olarak düşünülür. Tüm tanrı ve tanrıçalarla aynıdır. Onlar birbirine rakip değil tek bir ilkenin farklı yönleridir. Hindu tanrısı sayısız formda sunulmuştur. Her biri ancak belirli bir yönü işaret eden bir simgedir ve hiçbiri tanrının asıl doğasını kapsamadığından, Tanrı'nın görünüm ve tezahürlerine tüm dizinin resmi tamamlamak için ihtiyacı vardır (Bansal, 2003). Hinduların Ramayana destanında Rasa kavramından bahseder. Rasa'nın anlam çeşitliliği vardır ancak en basit olarak, bir tecrübenin özü, artan keyif veya mutluluk hali olarak tanımlanabilir. Natyasastra ise dramatik sanatlar, dans, müzik ve estetik üzerine Hintlilerin kodlamasını temsil eder. Sanata ilahi kökler verilmiştir. Brahma ilk defa kutsal dansın yapılması için dansı yaratmıştır. Bu dans Mandapa dır ve her Hindu tapınağının ayrılmaz bir parçasıdır, Tapınakta hizmet eden kadınların görevlerinden biri de kutsal danstır. Natyasastra iki şekilde görülür taklit etmek ve pür dans, her iki dramatik araç da güçlü bir ruh haline ulaşmak için kullanılır. Rasa bu hassas deneyimi elde etmek için duygusal ve estetik unsurları bir araya getirir. Bu bağlamda tapı- 118

7 nak sanatında heykeltıraşlara tutku, ifade, jest gibi dramatik ifadeler kullanmaları öğretilmiştir. Rasa kavramı, görsel ve beceri açısından sanatın her alanında yüksek estetik başarı için merkezi bir kriter olarak ortaya çıkmaktadır. Ramayana da Brahma tarafından tanımlanmış sekiz duygudan ya da ruh halinden bahsedilmektedir. Her birine ayrı isim verilmiştir ve hint heykeli dağarcığında erotik, komik, üzücü, öfkeli, kahramanca, korkunç, iğrenç ve muhteşemdir. Ramayana, psikolojik durumlarla kısa bir liste vermektedir. Aşk, neşe, öfke, enerji, korku, tiksinme ve aşkınlık gibi. Tapınak heykelleri aracılığıyla duygusal durum incelenirken, bu kavramlardan yola çıkarak incelemenin hangi estetik teoriye dayandığını belirlemede kolaylık sağlar. Renkler de duyguların ifadesinde önemlidir. Örneğin, erotik (yeşil), komik (beyaz), üzücü( gri), öfkeli (kırmızı), kahraman (sarı), korkunç (siyah), iğrenç (mavi), muhteşem ( altın rengi)dir. Bu duyguların her biri belirgin bir Hindu tanrısı ile açıkça tanımlanır. Örneğin, Brahma muhteşem ya da Vişnu erotik gibi. Buna göre heykeltraşlar, belirli duruşlar, hareketler, süs eşyaları ve rollerine uygun vücut ve yüz ifadelerine dikkat etmelidirler. Tanrılar bazen ayakta ya da oturmuş olarak temsil edilirler, bazen ise yolculuk araçları olan bir hayvan ile tasvir edilirler. Tanrıların danstan ödünç alınan jest ve duruşlarının, ellerinin dilini anlamak Tanrıların mesajlarını algılamak için oldukça önemlidir. Bu bütün Hindistan tarafından paylaşılan bir inançtır. Evrensel el hareketi (abhayamudra) Tanrının koruması anlamına gelmekte dirsekten yere paralel olarak karşıya doğru ve avuç içi dışa dönük olarak betimlenmektedir. Diğer elin hareketinin (varadamudra) anlamı bağışlama ve kutsamadır, el aşağı doğru açılır. Ellerde sık sık Tanrıların sembolleri olan nesneler tutulur. Bunlar hangi tanrının olduğunu da belirlemekte yardımcı olmaktadır. Örneğin Vişnu nun korkuyla savaşmayı sağlayan diski gibi. 119 Hinduizm in en önemli, en fazla bilinen ve betimlenen tanrıları Chandra (2001) Hindu Tanrı ve Tanrıçaları ansiklopedisi isimli kitabına göre belirlenmiştir. Tanrıları Trimurti, Brahma, Vişnu, Şiva, ve bunların eşleri olan tanrıçalar Lakşimi, Durga, Sarasvati, ve diğer önemli tanrılar Krişna, Rama, Hanuman, Ganeşa, Kali, Nandi, Ganga ve Buda isimli tanrılardır. Her birinin kendine özgü özellikleri ve görevleri vardır. Trimurti Hindu Tanrı üçlemesi, evrenin yaratıcısı Brahma, koruyucusu ve destekçisi Vişnu, ile yok edicisi Şiva dan meydana gelir. Fakat özlerinde aynı olmalarına rağmen aralarındaki roller değişebilir ve her biri diğerinin özüyle eşleşebilir. Şiva, kendisine adanmış, Mumbai limanından 9.6 km uzaklıktaki Elephant adasındaki kayalıklardan oyma bir tapınakta bir üçleme olarak betimlenmiştir. Üç başlı 5 metre yüksekliğindeki büstü, girişin karşısındaki karanlık bir oyuğun zemininde sanki yükselerek çıkmaktadır. Şekil 3 Sol taraftaki kobra ve ölüm başlıklı bıyıklı, sert bir erkek profili, diğer taraftaki çekici dudakları ve yapılı saçlarıyla yumuşak bir şekilde modellenmiş kadın eşdeğerini dengelemektedir. Kutsal ruhtan veya yukarıdan bakarak yüce yerini koruyan merkezdeki çift cinsiyetli çehrenin temsil ettiği Mutlaktan türeyen kadın ve erkek, yıkıcı ve yaratıcı ilkeleri belirtmektedirler (Honour ve Fleming, 2016).

8 Şekil 3 Elephand adası 8-9 yy Trimurti heykeli Diğer bir Trimurti heykel de Gri kum taşından yontulmuş yüksek rölyefte Şekil 4 Brahma, Şiva, Vişnu üç tanrı figürü yan yana görülmektedir. Hindistan ın Rajastan eyaletinde 11. Yy da yapılmıştır. Üç tanrı da sağ elleriyle Abhayamudra (daha önce bahsedilen koruma duruşu) hareketi yapmaktadır. Brahma nın elinde bir çiçek, tesbih ve kitap, Vişnu nun disk ve asa, Şiva nın ise çiçekle tasvir edilmiştir. Ayaklarının altında onlara eşlik eden ya da binekleri olan üç hayvan vardır. Bu hayvanlar, aynı zamanda bu tanrıların sembolü olan Brahma nın Hamsa (kuğu), Vişnu nun Garuda ( mitolojik kuş), Şiva nın Nandi ( Beyaz Boğa) yer almaktadır. 120 Şekil 4 Rajastan 11.yy Trimurti heykeli, Rajastan

9 Brahma Brahma, Hindu kozmolojisinde tasvir edildiği gibi evrenin yaratıcısıdır. Hindu kutsal kitaplarının en eski olanları Vedalar, Brahma ya atfedilmiştir. Bu nedenle Hinduizm in babası olarak anılır. Trimurti den biri olarak anılmasına rağmen popülerliği Vişnu ve Şiva ile uyuşmamaktadır. Brahma, kutsal metinlerde, evlerde, tapınaklarda çok daha az bulunmaktadır. Aslında Brahma ya adanmış tapınak çok azdır. Brahma Yüce varlık Brahman ve dişi enerji Mayadan doğduğu ifade edilmektedir. Brahman, önce tohumu yerleştirdiği suyu yaratmış bu tohum Brahmanın ortaya çıktığı altın bir yumurtaya dönüşmüştür. Başka bir efsaneye göre ise Vişnu nun göbeğinden büyüyen bir lotus çiçeğinden kendiliğinden doğmuştur. Brahma genelde dört başlı, dört kollu ve kırmızı tenli olarak tasvir edilir. Diğer Hindu tanrılarından farklı olarak Brahma elinde silah taşımaz. Bir su kabı, bir kaşık, lotus çiçeği, dua kitabı ve tesbih taşır. Pembe bir lotus üzerinde oturur ve beyaz bir kuğu onu taşır. Sıklıkla uzun beyaz sakallı tasvir edilir. Şekil 5 te yer alan heykel Brahma ve eşi Sarasvati yi betimlemektedir. Brahma nın heykelleri diğer tanrılar kadar çok olmadığı için nadir bulunan bir örnektir. Hindistan ın Gujarat eyaletinde, Ahmedabad şehrinde 11.yy da yapılmış olan Ran ki Vav, Queen Stepwell yeraltı su kuyularında bulunmaktadır. Suyun depolanması için yapılan ve M.Ö 3.yy dan sonra yapılmaya başlanan bu yapılar daha sonraki dönemlerde çok katlı sanat eserlerine dönüşmüştür. Burada Hinduizm in önemli pek çok tanrı ve tanrıçalerının heykellerini görmek mümkündür. 121 Şekil 5.Brahma ve Sarasvati Queen stepweel Patan, Gujarat Vişnu Vişnu Hint Vedalarının üç büyük tanrısından biri ya da tek tanrının görünümüdür. Diyalektik bir sav, karşı sav ve bireşim (tez-anti tez-sentez) üçlüsüdür. Tanrı Vişnu bu gelişmeyi ve geliştirmeyi sanki daha iyi belirtebilmek için çeşitli avataralarda (yeryüzüne inişlerde) bulunur. Özellikle balık, Kaplumbağa, Yabandomuzu, Aslan, Cüce, Rama, Krişna gibi biçimlerinde çeşitli efsaneleri vardır (Hançerlioğlu, 2013). Vişnu heykellerinde çeşitli sembollerle yer almaktadır. Kendisine adanmış tapınaklarda yer alan heykellerinin yanı sıra diğer tapınaklarda da heykel ve rölyeflerini görmek mümkündür.

10 122 Şekil 6 Vishnu Yılan Shesha nın üzerinde uyurken M.S 5 yy Deogarh, Madya Paradesh Hint tanrılar pantenonunun belli başlı tüm üyeleri, Şekil 6 Orta Hindistan da bulunan Deogaeh tapınağındaki Gupta döneminin güzel bir rölyefinde bir araya toplanmıştır. Tapınağın adandığı Vişnu ise en önemli konumdadır. Dünya ve üstündeki tüm yaratıklara, çoğu zaman Vişnu nun rüyalarının veya kabuslarının mahsulü denilerek atıfta bulunulmaktadır. Burada uyurken kozmik sularda yaşayan, ilahi olduğu kadar bu dünyaya da ait olan Ananta (sonsuz) adlı dev yılanın boğumları üzerinde uzanmış haldedir. Tanrı ile dokuz başını kaldırarak onun üzerinde bir gölgelik oluşturan yılan tek bir ilahi kozmik özün, yaşamın tüm biçimlerinin altında yatan ve saklayan enerjinin tezahürleridir. Eşi Lakşimi, Vişnu nun ayağını tutmakta ve okşamaktadır. Yukarı kesitin merkezindeki yoga pozu almış bir figür, üç yüzüyle Brahma olduğunu açığa vurmasaydı Buda ile karıştırabilirdi. Vişnu nun göbeğinden büyüdüğü söylenen nilüfer çiçeğinden bir tahta oturmuştur. Sol tarafında filine binen diğer tanrıça İndra vardır, sağında ise Şiva ile eşlikçisi Nandi ye binmişlerdir (Farthing, 2010). Şekil 7 Vişnu'nun evrenin istikrarını ve kalıcılığını temsil ettiği görkemli bir simgedir. Dört elinde, Alevli disk, deniz kabuğu ve asa onun en üst otoritesinin amblemidir, Kalan el hareketleri güvence ve koruma anlamında ( abhayamudra ) şeklindedir. Daha önceki heykellerinde bu elde Lotus çiçeği görülür. Heykel Tamil Nadu eyaletinin Coimbatore bölgesinde yapılan kazılarda çıkarılmış 10.yy a ait olduğu düşünülmektedir. Guy (2007) ın bu heykeli Vişnu nun heykellerinde yer alan genel duruşu, sembolleri ve formları içermektedir. Tapınaklarda bulunan heykelleri tanımak açısından önemli örneklerden biridir.

11 123 Şekil 7 Vişnu Heykeli Bronz 10.yy Coimbatore, Tamilnadu Şekil 8 de Queen Stepwell de bulanan Vişnu heykeli yer almaktadır. Bu heykel de yine Vişnu nun klasik temsili olarak ifade edilebilir. Duruş yogada dağ duruşu diye adlandırılan iki ayağını yere sağlam basarak ellerinde sembolleriyle betimlenmiştir. Şekil 8 Vişnu heykeli 11. Yy Queen Stepwell, Patan, Gujarat Khajuraho, Madya Paradesh bölgesinde bulunan önemli bir tapınak kompleksidir. Başlangıçta 85 adet olduğu düşünülen bu muhteşem yapılardan günümüze 25 adet kalabilmiştir. Chandela hanedanlığı tarafından yaptırılan Brahmatik tapınaklar Hindu tanrılara adanmıştır. En büyük tapınaklar Laksmana, Kandariya, Mahadeva dır. Vişnu ve Şiva ya adanmıştır. Bu tapınak

12 kompleksinde 7000 civarında heykel bulunmaktadır. Bu heykeller Tanrı ve Tanrıçaları, önemli mitolojik karakterleri, günlük yaşamı, savaş ve cinselliği konu almaktadır. Şekil 9 da yapının merkezinde yer alan Vişnu heykeli ellerinde sembolleri ve kendine özgü duruşu ile görülmektedir. Şiva Şekil 9 Khajuraho, Lakshmana Tapınağı, M.S. 1yy Madta Paradesh Eyaleti Hindu Tanrılarının en karmaşık olan tanrılarından biridir. Doğanın yenilenmesini temsil ettiğinden hem evrenin koruyucusu hem de onun yıkıcısı olarak gösterilmektedir. Yine bu nedenle kimi zaman Şiva zamanı simgeleyen Kala olarak kabul edilmiştir. Şiva yı üç değişik açıdan değerlendiren heykelleri onun çatışan rollerini şekil olarak betimlemektedir. Yaratıcı Vamadeva olarak kadınsı ve kibardır, koruyucu Mahadeva merhametli ve sakindir. Yıkıcı Bhairava her zaman çirkindir. Aynı zamanda Şiva bereketin ve cinsel gücün simgesidir. Sıklıkla lingam adı verilen bir fallus ile sunulur. Şiva nın dans eden imgesi, kozmik yaratıcı yıkım güçlerinin arasındaki bitmeyen çatışma üzerine kurulmuştur. Fazla bir çift kol onun doğaüstü güçlerini ifade eder. Şiva nın kozmik döngü içindeki yaratıcılık eylemi ateşle simgelenen yıkıcı güçle sürekli bir çelişki içerisindedir. Şiva nın karmaşık duruşu Hindu dans ritüelinin standart unsurudur (Hollingsworth, 2009). Tamilnadu kazısında bulunan 12.yy a ait 81cm yüksekliğinde Şekil 10 da yer alan dans eden Şiva heykeli Şiva nın dansın efendisi olarak sembolize ettiği Hindistan da bulunan çok sayıda tezahürleri içinde en popüler olandır. Dans eden Şiva heykelleri ilk olarak 5.yy da görülmeye başlar. Arındırıcı ateşten oluşan bir çemberin içinde mutluluk dansını yapan Şiva, kozmosun yaratıcılığını ve devamlılığını temsil etmektedir. Şiva, sağ ayağıyla cehaletin şeytanı olan Apasmara yı ezmektedir. Birçok niteliği zıddıyla birlikte bünyesinde barındıran Şiva ya özgü bir biçimde çatışan ruh hallerini ifade eder. Dansta vahşi bir kendinden geçiş ve aynı zamanda kontrollü bir dinginlik vardır. Figürün havadaki sağ avucu dinginleştirici ve merhametli iken sol eli ise bir sığınma mekanı olan ayağını işaret eder. Şiva nın ateş çemberi içindeki dansı ibadet edenlere yaşam döngüsünü, ölümü ve bu ikisinin Şiva da birleştiğini hatırlatır. Dans esnasında Şiva beş elementi ortaya çıkarır. Üzerinde dans ettiği lotus çiçeği dünyanın ve evrenin yaratılışını, kanatları rüzgarı, alevli çember ateş ve güneşi, saçları ise akmakta olan ganj nehrini ve 124

13 suyu temsil eder. Evrenin kendisi de Şiva nın kolları ve kanatlarıyla kesişen çember ile temsil edilir (Farthing, 2010). Şekil yy Danseden Şiva heykeli, Tamilnadu 125 Şiva nın tasvirleri diğer tanrılarınkinden biraz farklıdır. Saçları başının üstünde toplanmıştır ve içinde hilal şeklinde ay formu vardır. Ganj nehri saçlarından doğmaktadır. Boynunun etrafında, yaşamdaki manevi enerjiyi temsil eden sarmal bir yılan vardır. Sol elinde küçük bir davul ile bağlanmış 3 dişli mızrak vardır. Kaplan postuna oturur ve yanında su kabı vardır. Vücudu kül ile bulanmıştır. Şiva, pasif ve bileşik bir eğilimle en yüksel münzevi olarak tasvir edilir. Bazen de çelenklerle süslenmiş Nandi denilen bir boğaya biner. Şiva ve Karısı Parvati nin evlilikleri de Hindu heykelinde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle Güney Hindistan da yer alan bazı tapınaklarda evlilik törenlerini tasvir eden grup heykelleri ve çiftin erotik heykelleri de yer almaktadır. Şekil 11 Khajuraho tapınak kompleksinde yer alan bir heykeldir. Burada birbirine sarılmış iki figür görülmektedir. Şiva nın karısı Parvati heykellerin çoğunda Şiva ya eşlik eder, yalnız betimlendiği heykeller Parvati bölümünde yer almaktadır. Erotik heykellerin neden yapıldığı ile ilgili Honour ve Fleming (2016) in görüşü şu şekildedir: Dini veya başka nitelikli eski metinler doğrudan kendilerine atıfta bulunmadığı için çok fazla tartışmaya yol açmalarına rağmen asıl önemlerinin ne olduğu gizemli kalmıştır. İnsan ruhunun tanrısallıkla birleşmesinin yarattığı kendinden geçişin benzetmesi olarak yorumlanmıştır. Tantrik düşünceyle yani kadının yönetici, evrendeki başat kuvvet olduğunu, erkek gücün aksi takdirde harekete geçmeye teşvik edilemeyeceğini öğreten, Budizm i olduğu kadar Hinduizm i de etkileyerek mikro kozmik ruh içinde cinsel ikiliği meditasyonla çözmeyi teşvik eden düşünceyle ilişkilendirilmiştir.

14 Şekil 11. Şiva ve Parvati heykeli, Khajuraho, Madya Paradesh Şiva ve Parvati nin düğün sahnesini betimleyen fildişi üzerine yontulmuş Şekil 12 deki rölyefte dört figür yer almaktadır. Vişnu ve Lakşimi nin da yer aldığı düğün sahnesi Tanrıların sembolleri ile tasvir edilmiş, figürler eşit görsel ağırlıkta hassas bir dikey eksenin iki yanına yerleştirilmiştir. Rölyef 17.yy a tarihlenmekte 16x11cm ölçülerindedir ve Madurai, Güney Hindistan da bulunmuştur. Ocvirck ve diğerleri Şekil 12. Şiva ve Parvati Düğünü Rölyef, 17. Yy Madurai, Güney Hindistan Şiva nın Parvati ile bir beden oluşturduğu yarısı kadın diğer yarısı erkek olan heykelleri de tapınaklarda görülmektedir. Bu heykellere Ardhanarishvara denilmektedir. Şekil 13 te yer alan bu

15 hermafrodit heykel Şiva nın tezahürüdür. Yanında kutsal eşlikçisi Nandi yer almaktadır.11.yy da Kuzey Hindistan da yapılmış olan Gangaikonda Cholapuram tapınağında yer almaktadır. 127 Lingam Şekil 13 Şiva nın Ardhanarishvara tezahürü 11yy Gangaikondacholaputam Tapınağı, Brahmatik Hint tapınaklarında iki çok önemli sembol ortaya çıkmaktadır. Biri insan biçiminde temsil edilen Vişnu ve ikincisi Şiva yı temsil eden Lingam dır (Guy, 2007). Tapınaklarda Şiva genellikle hem yaşayan dünyayı hem de bütünü oluşturan dünyayı, hayat için gerekli olan enerjiyi temsil eden Lingam adında bir sembolle temsil edilir. Linga kelime anlamı olarak işaret demektir. Şiva nın tezahürü olarak erkek cinsiyetinin işaretidir. Şiva nın yaratıcı enerjisini temsil ederken aynı zamanda da cinsel gücün zihin gücüne dönüşmesini, yoga meditasyonu aracılığıyla duygusaldan doğaüstü alana yükselişini simgelemektedir. Çoğu zaman kadın üreme organını simgeleyen daire yoni üstüne yerleştirilmekte böylelikle evrenin ikiliği içinde birliği sembolize etmektedir. Eski bereket kültlerinin kabarık fallusu artık yalın neredeyse geometrik bir forma bürünmüş ve tüm erotik duyarlılığın izlerinden arınarak ruhani bir anlam kazanmıştır (Honour ve Fleming, 2016). Şekil 14 te Nandi ve Lingam heykelleri birlikte görülmektedir. Tapınaklarda Lingam heykeline yakın ya da onu koruyormuş gibi bir kompozisyonla yerleştirilen bu iki Şiva sembolü açık alanlarda da bu kompozisyonla yerleştirilmektedir. Şekil 15 te Tapınak içinde yer alan ve ibadet eden Hinduların ritüellerini gerçekleştirdiği iç mekan yer almaktadır.

16 Şekil 14 Nandi ve Lingam Maheshwar, Parvati Madya Paradesh Şekil 15 Lingam Khajuraho, Madya Paradesh Parvati, Hinduların en önemli tanrıçalarından biridir. İlk yaşamında Durga olarak dünyaya gelmiş ve kendisini ibadete adamıştır. İkinci yaşamında Parvati olmuştur. İki yaşamında da Şiva nın eşidir. Himalayaların kızı olarak anılmaktadır. İlk yaşamında Satee adında Dashha nın kızı olarak Şiva ile evlenmiş ve ikinci yaşamında da yine Şiva ile evlenmek istemiştir. Fakat Şiva nın ilk karısını kaybetmesinden dolayı evliliğe olan ilgisi yok olmuştur. Parvati, Şiva nın ilgisini evliliğe çekmenin ve tekrar evlenmek istemesinin tek yolu olduğunu fark etmiştir. Tanrı Şiva yı hoşnut etmek için binlerce yıl boyunca dua edilen ilahileri okunan estetik ayinler düzenlemiştir. Ancak bundan sonra Şiva evliliğe ikna olmuş ve Partavi evlenmeye layık görülmüştür. Şiva ve Parvati nin düğün törenleri oldukça renklidir. Puranik edebiyatında evlilik süreci ile ilgili dilencilerin, göçebelerin söylediği pek çok şarkı bestelenmiş ve söylenmiştir (Chandra, 2001). Parvati genellikle heykellerinde güzel ve çekici bir kadın olarak tasvir edilir. Şiva bölümünde bahsedildiği gibi pek çok heykel de ona eşlik eder. Şekil 16 da Khajuraho da yer alan bir heykelde zarif ve güzel bir kadın olarak betimlenmiştir. Şekil 17 de Parvati ve Şiva nın hayvanı Nandi birlikte yer almaktadır. Burada da yine zarif bir kadın olarak betimlendiği görülmektedir. 128

17 129 Şekil 16 Parvati Khajuraho, Madya Paradesh Şekil 17 Parvati ve Nandi Kalilasanatha Tapınağı,8.yy Yoga yapan Parvati Şekil 18 oldukça nadir bir örnektir. Şiva nın ilgisini kazanmak için çaba göstermektedir. Bir ayağı yukarıda iki eli başının üzerinde bir çeşit meyvenin çekirdeğinden yapılmış bir tesbih tutmaktadır. Bir eli koruyucu pozda diğer elinde ise meyve vardır. Bu Rölyefte Parvati Şiva nın estetiğiyle yarışacak bir cesarettedir (Guy, 2007). Şekil 18 Yoga yapan parvati rölyefi 9-10yy Palnad Talıga bölgesi, Andra Pradesh

18 Durga Bu Tanrıça ya Hindistan'ın dört bir yanından milyonlarca insan tarafından ibadet edilmektedir; bunların büyük bir çoğunluğu Durga ya Tanrı Şiva dan daha fazla önem vermektedir. Durga, evrenin annesidir. Dünyanın yaratılması, korunması ve tahrip edilmesinin arkasındaki güçtür. Durga nın inananlarını kötülüklerden koruduğu ve sefaletten kurtardığına inanılır. Durga 8 ya da 10 elle tasvir edilir ve bu inananlarını her yönden koruduğunu simgeler. Durga nın da Şiva gibi üç gözü vardır. Sol gözü arzuyu ( ay), sağ gözü eylemi (güneş) ve merkezi gözü bilgiyi ( ateş) temsil eder. Aslan güç ve kararlılığı sembolize eder. Aslana binen Anne Durga, tüm bu nitelikleri taşırken ego şeytanını aşmak için bu niteliklere sahip olmayı ima eder. Durga nın elindeki deniz kabuğu Om adlı mistik kelimeyi ya da sesi sembolize eder. Yay ve oklar enerjiyi gösterir. Hem yayı hem de okları tutarak enerjinin her iki yönünü de kontrol ettiğini göstermektedir. Şimşek dayanıklılığı, tam açmamış lotus çiçeği başarıyı simgeler ama tam açmaması sürecin henüz tamamlanmadığı anlamına gelir. Lotus şehvet ve açgözlülüğün dünyevi çamurunun içindeki adanmışların ruhsal kalitesinin sürekli gelişimi anlamına gelir. Tanrıça nın işaret parmağının etrafında dönen disk tüm dünyanın Durga nın iradesine boyun eğmiş ve onun komutasında olduğunu belirtir. Durga nın elinde tuttuğu kılıç netliği olan bilgiyi simgeler. Tüm şüphelerden arınmış bilgi kılıç parlamasıyla simgelenmektedir. Şekil 19 da Durga nın önemli bir rölyefi yer almaktadır. Bir mağaranın içinde bulunan rölyefte aslana binmiş, sığır başlı adama karşı cüce ordusuyla savaşan bir kadın tanrıça betimlenmiştir. Bu kadın her şeyin annesi, yüce tanrıçanın kişileştirmelerinden biridir. Yaratılışı o kadar karmaşıktır ki birbirleriyle ilişkili çeşitli rollerine göre farklı isimler verilmiştir. Bu isimler edilgen, müşvik, felsefi yönlerini de cisimleştirebileceği Şiva nın enerji katan kadın eşdeğeri ve eşi Parvati den ölümü simgeleyen ürkütücü Kali ye kadar değişir. Burada enerjiyi cisimleştiren, tanrılar tarafından yaratılmış ve gücü onlardan daha büyük sığır iblise karşı savaşması için silahlandırılmış Durga olarak gösterilmektedir. İyi ve kötü arasındaki ebedi çatışma, anlatılan hikayenin ağırlık noktasıdır. Durga nın zaferi burada gösterildiği üzere dini idrake erişilmesine dair bir metafor olarak anlaşılmalıdır. Kompozisyonun merkezindeki yay iki temel gücü yani iblisi ve o esnada geri çekilmeye başlamış maiyetini ayırır. En önemli figür olmasına rağmen ince yapılı Durga, iblisten ve yandaşlarından ufaktır (Honour ve Fleming, 2016). 130

19 Şekil 19 Durga ve şeytan Mahişa nın savaş sahnesi 7.yy Mahisasaramardini mağarası, Mamallapuram Şekil 20 de Durga nın Mahişa ile mücadelesi oldukça küçük bir heykelde yer almaktadır. Bu heykelde bütün figürler dinamik bir hareketle betimlenmiştir. 131 Şekil 20 Durga ve Mahişa mücadelesi 9-10 yy 4.5 cm Bakır Katmandu,Nepal Ganeşa Hindu destan ve Puranalarında yer alan Ganeşa bilgelik ve sağduyunun tanrısıdır. M.S 4. Yy dan itibaren bilinen ve günümüzde de inanılan önemli bir tanrıdır. Diğer ismi Ganapati dir. Sanatsal referansları genellikle bronz, taş heykeller ve rölyeflerdir. Edebi kaynakları Mahabharata nüshaları Puranalardır. Ganeşa erdem ve sanatın tanrısıdır. İyi huylu bir tanrıdır, insanlara yardım eder ve güçlüklerin üstesinden gelir. Şiva ve Parvati nin oğludur. Genellikle fil kafası ve

20 insan bedeni olan hibrit bir tanrı olarak dört elle tasvir edilir. Her biri bazı sembolleri örneğin nilüfer, deniz kabuğu, kırbaç, disk taşır. Kutsal hayvanı faredir. Bazen bir dişi vardır. Uzun bir yolculuğa çıkmadan yeni bir eve taşınırken ya da yeni bir işe başlarken Ganeşa ya dua edilir (Chandra, 2001). Ganeşa nın fil kafası ile ilgili farklı hikayeler vardır. En yaygın olanı Parvati banyo yaparken oğlundan koruma ve mahremiyet sağlamak için nöbet tutmasını ister. O sırada Şiva seyahatten döner ve eve girmek ister fakat Ganeşa onun kim olduğundan habersiz bir şekilde reddeder. Şiva sinirlenir ve Ganeşa nın kafasını keser. Kavgayı duyan Parvati görünür ve kötü haberi duyunca üzülür. Bunun üzerine Şiva hizmetkârına dışarda uyuyan ilk çocuğun kafasını getirmesini emreder. Sadece fil uyumaktadır ve filin kafasını getirirler ve Şiva fil kafasını oğlunun bedenide yerleştirir. Ganeşa herkesin kolaylıkla tanıyabildiği en çok bilinen tanrıdır. Şekil 21 ve 22 de Khajuraho tapınağında yer alan iki farklı Ganeşa heykeli görülmektedir. Ellerinde sembolleri vardır ve bir ayağı yere temas ederken diğer ayağı yukarıda ve yere paralel oturmaktadır. Bu pozisyonun anlamı da dünya ile bağlantısı olduğu halde manevi varlığının farklı noktada olduğudur. 132 Şekil 21 Ganeşa Khajuraho, Madya Parades Şekil 22 Ganeşa Khajuraho, Madya Paradesh Şekil 23 de Queen Stepwell Patan, Gujarat ta bulunan bir grup heykelidir. Burada Ganeşa diğer tanrılarla birlikte sol başta yerini almıştır.

21 Nandi Şekil 23. Ganeşa ve diğer tanrılar, Queen Stepwell Patan, Gujarat Birçok tanrının kendisine eşlik eden ve seyahat etmesini sağlayan hayvanı vardır. Nandi de Şiva nın kutsal boğa aracıdır. Nandi nin heykelleri efendisine ithaf edilen tapınakların önünde bir kaideye oturmuş boğa olarak görülür. Nandi, Mandapa olarak bilinen özel sütunlu bir yapıda oturur ve ana tapınaktaki Şiva nın Lingam ını görecek şekilde konumlandırılır. Boğa sıklıkla ibadet edenler tarafından çanlar, tıraş bıçakları, çiçek ve kolyelerle bezenir. Günümüzde bile Boğa nın kutsal sayılması bununla ilişkilidir. Nandi Şiva nın aracı olmasının yanı sıra Puranalar da yer alan cüce ordusunun da lideridir. Genellikle altın bir koşum takımı taşır. Diğer görevleri ise Şiva yı kutsal dansını yaparken korumak ve müzik yapmaktır. Ganesha nın kafası kesildiğinde kafa bulma görevi de ona verilmiştir. 133 Nandi heykeli Şekil 24 Khajuraho da yer alan Visvanatha tapınağındadır. M.S 1000 yıllarında yapılmıştır. Kapalı formdan yapılmış heykel parlak ve pürüzsüz biçimde zımparalanmış ve cilalanmıştır. Net desenlerle bezenmiştir. Sade ve basit biçimlerle yontulmuştur. Sınır ve köşe yoktur fakat oldukça dinamik bir plastikliğe sahiptir. Anıtsallık ve hareketsizlik oldukça iyi çözümlenmiştir (Kramrisch, 2013). Şekil 24 Nandi Khajuraho, Madya Paradesh

22 Rama Koruyucu Vişnu nun avatarlarından en mükemmel olanıdır. Cesaret ve erdemin en popüler simgesi olan Rama gerçeğin, ahlakın, ideal oğul ve ideal kocanın ve en önemlisi ideal kralın sembolüdür. Vişnu nun 7. avatarıdır. Rama nın dönemin kötü güçlerini yok etmek için doğduğu söylenir. Antik Sanskrit şairi Valmiki nin yazdığı büyük Hindu destanının kahramanıdır. Gerçek bir tarihsel figür olduğu düşünülmektedir. Başında gösterişli bir taç bulunur. Vişnu ve Krişna gibi mavi renkle sembolize edilir. Ramayana destanı Rama nın hikayesini anlatır. Rama çoğu tasvirlerinde Vişnu yada Krişna dan farklı değildir. En sık ayakta duran figür olarak tasvir edilir. Sağ elinde bir ok, solunda bir yay, sırtında ok kılıfı yer alır. Bir Rama heykeline genellikle eşi Sita ve efsanevi maymun tanrı Hanuman eşlik eder. Rama heykeli Şekil 25 te bir elinde yay tutmakta diğer elini yay çekmektedir. 134 Şekil 25 Rama 17.yy Bronz 77cm Tamilnadu

23 Hanuman Hanuman, kötü güçlere karşı yaptığı seferde Rama ya yardım eden güçlü maymun tanrıdır. Hindu tapınaklarında en güçlü ve en çok görülen tanrılardan biridir. Şiva nın avatarı olduğu düşünülen Hanuman a fiziksel güç, azim ve özveri simgesi olarak ibadet edilir. Hanuman, Rama ya eşlik eden ideal ve sadık hizmetkarı simgeler. Rüzgarların tanrısı Pavana nın oğludur. Fiziksel güç, özveri ve azmin sembolüdür. Hızı ve çevikliğiyle dikkat çeken Hanuman a genellikle genç erkekler ve atletler tarafından ibadet edilir. Maymunlardan oluşan efsanevi bir orman ordusunu yönettiği rivayet edilmektedir. Uzun kuyruklu bir maymun olarak tasvir edilir. Ramayana destanında anlatılan iblis Ravana tarafından kaçırılan Tanrıça Sita nın kurtarılmasında önemli rol oynar. Güney Hindistan da daha çok köylülerin inandığı ve taptığı bir tanrıdır. Çoğu zaman beş elle tasvir edilir. Yay, topuz ve yele ile sembolize edilir. En çok bilinen ve yüzyıllar boyunca pek çok tapınakta heykelleri yer alan bir tanrıdır. Ayakta ya da ibadet eder biçimde bağdaş kurarak oturan heykelleri vardır (Chandra, 2001). Şekil 26 da yer alan Hanuman heykeli 10. Yy da kumtaşından yapılmıştır, yaklaşık 116 cm boyunda ve 54 cm genişliğinde ve bir adamın gövdesi ve maymun başı olan çömelmiş bir konumda tasvir edilmiştir. Şekil 27 düşmanlarıyla savaşırken betimlenmiş Hanuman heykelidir. Gwalior da Gujari Mahal arkeoloji müzesinde sergilenmektedir. 135 Şekil 26 Hanuman 10.yy Kumtaşı, Anne Lemaistre Krişna Şekil 27. Hanuman 8.yy Gujari Mahal arkeoloji müzesi Gwalior Vişnu nun enkarnasyonudur ve her enkarnasyonunda daha kusursuz olan Vişnu, son gelişinde Krişna olarak gelmiştir. M.Ö. 300 yıllardan gönümüze kadar bilinen ve inanılan bir Tanrıdır. Sanatsal referansları genellikle bronz ve taş heykellerdir. Vedik yazılarda görülmüş ve zaman içinde popülaritesi artmıştır. İnsanların arzularını ve eksiklerini birlikte özetleyen bir tanrıdır. Dolayısıyla hem Hinduların kahramanı hem de içki içen bir kadın avcısı olarak tanımlanır. Onun resmi bir eşi yoktur ama evli bir kadın olan Radha onun baş metresidir. Ayrıca kadar ilişkisi olmasıyla da ünlüdür. Krişna, Mahabarata destanında yer alan çobanların, bitki örtüsünün ve doğurganlığın tanrısı olarak anlatılmıştır. Evren onun bedeniyle tasvir edilir.

24 Krişna, genellikle flüt çalan yetenekli bir müzisyen olarak tasvir edilir. Sesi doğanın sesidir, fırtınalar bu sesle sakinleşir, nehirler bu sesle sakin akar ve tohumlar yeşerir. Krişna nın renkleri siyah ve mavidir. Sembolleri; flüt, Govardhana (parmak üzerinde yükselerek durulan bir hareket) hareketidir, çoban eşyaları ve silindirik formda ibadet için kullanılan bir alettir. Krişna resimlerinde ve heykellerinde çok farklı biçimlerde tasvir edilir ve sanata en çok konu olan Tanrıdır. Bazen kek yiyen bir çocuk olarak, bazen at üzerinde bazen ise bakirelerle dans ederken genellikle flüt çalarken tasvir edilir. Şekil 28 Şeytan Yılan Kaliya nın kafasında dans eden Krişna heykeli Krişna nın betimlendiği önemli bir örnektir. 136 Şekil 28 Şeytan Yılan Kaliya nın kafasında dans eden Krişna heykeli 15.yy, Tamildanu Krişna nın tapınaklarda yer alan heykelleri genellikle flüt çalan genç ve düzgün fiziği olan bir erkek olarak tasvir edilir. Şekil 29 Krişna nın flüt çalan heykeli Kevasa Tapınağı nda bulunmaktadır.

25 137 Şekil 29 Krişna 13.yy Somnathpur, Kevasa Tapınağı Lakşimi Hindu tapınaklarında yer alan Tanrı ve Tanrıçalar arasında Lakşimi, şans ve zenginliğin tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda cazibenin, zarafetin ve hoşluğun tanrıçasıdır. Genellikle bir Lotus çiçeğinin üzerinde oturarak ya da ayakta tasvir edilir. Vişnu nun en sadık partneri olarak bilinir ve onun her enkarnasyonunda Lakşimi de enkarne olarak ona eşlik eder. Bu Tanrıça bazen dört kolla tasvir edilir. Fakat genellikle iki kolludur. Sadece onun için yapılan bir tapınak yoktur ama genellikle Vişnu heykellerinin yanında yer alır. Hala Hindistan da bütün evlerde ve işyerlerinde Ganeşa gibi tanınan bir tanrıçadır. Bazı tasvirlerinde Vişnu ile bereber pençelerinde yılan tutan kutsal bir kartal olan Garud un üzerinde tasvir edilir. Temsil ettiği şeyler ne olursa olsun Lakşimi inananlar tarafından iyi şeyler için çağırılır. Onun heykelleri evlerin kapılarının üzerinde iyi şans getirmesi ve kötülükleri kovması için tutulur. Tanrıçaya sık sık içinde çiçek

26 düzenlemeleri yapılmış sepet ya da seramik kaplarla dua edilir. Aynı şekilde kendisini sepete ekilmiş pirinç fideleriyle de göstermektedir (Chandra, 2001). Şekil 30 Vişnu ve Lakşimi Khujaraho Mahadeva Tapınağı nda görülmektedir. Figürler birbirine bakmakta, Vişnu nun sol eli Lakshmi nin belini tutmakta ve diğer elleri yine onun sembollerini taşımaktadır. 138 Şekil 30 Vişnu ve Lakşimi Khujaraho Mahadeva Tapınağı, M.S.1 yy Madya Paradesh Şekil 31 de 2015 yılında ITM üniversitesi kampüsünde yapılan açılış töreni için düzenlenen çiçekler ve Lakşimi heykeli yer almaktadır. Tanrıça nın yanında yer alan şamdanla mumlar yakılmış ve sanatçıların her birine çiçekten kolyeler takılmıştır. Alınları kırmızı boya ile nokta şeklinde boyanarak açılış törenine geçilmiştir. Küçük Lakşimi heykeli lotus çiçeğine oturmuş ve müzik aletini çalan tanrıça olarak betimlenmiştir.

27 Şekil 31 Lakşimi heykel sempozyumu açılış töreni için düzenleme ITM üniversitesi Baroda 2014 Ganga Ganga, Ganj nehridir. Bir tanrıça olarak tapılan belki de tek nehirdir. Hindistan Himalayalar dan 4.100m deniz seviyesinden yüksekte Gangotri buzullarından kaynaklanmakta ve Doğu Hindistan ve Bangladeş teki Bengal körfezi ile buluşmadan km kuzeydoğuya akmaktadır. Nehir olarak Ganga, Hindistan ın toplam su kaynaklarının %25 inden fazlasına katkıda bulunmaktadır. Bir Tanrıça olarak tapılır ve kutsal anne Ganga Maiya olarak anılır. Tasvirlerinde elinde su kasesi bulunan beyaz bir taç giyen güzel bir kadın olarak tasvir edilir. Tanrıça evcil bir timsahla seyahat eder. Kutsal yazılar olan Puranalar da Ganga ya temas eden kişinin yalan söylemeye ve hilekarlık yapmaya cesaret edemeyeceği, suya temas edenin tüm günahlarından arınacağı belirtilmektedir. Ganga nın aktığı topraklar kutsal olarak kabul edilir. Bu nehir etrafında ölenlerin günahlarını yıkanarak göksel yerlere ulaşacağına inanılmaktadır. Ganga kıyılarındaki ölü bir cesedin yakılması veya ölenlerin küllerinin suya dökülmesi kurtuluşa yol açar. Varanasi ve Hardwar en önemli Hindu cenaze törenlerinin yapıldığı bölgelerdir. Mitolojik olarak Ganga nın Vişnu nun ayaklarının terinden oluştuğuna inanılır. Her yaz Ganga festivali düzenlenir ve bu günlerde nehirde yıkanarak günahlar temizlenir. Tütsü, mum ya da lamba yakılır, sandal ağacı, çiçek ve süt konulur. Sudaki balıklar ve diğer hayvanlar beslenir. Şekil 32 de Yaşlı bir Hindu nun arınma ritüeli yer almaktadır. 139 Şekil 32 Ganjda arınma

28 Şekil 33 de bir Tanrıça olarak tasvir edilen Ganga nın rölyefi yer almaktadır. Bir timsahın üzerinde betimlenmiştir. Şekil 33 Ganga Rölyefi M.S.3 yy Keleniya Tapınağı, Sri Lanka 140 Kali Kali, karanlıklar tanrıçasıdır ve ana tanrıça Durga nın korkunç formudur. Kötü güçlerle olan savaşlardan birinde Durga nın kaşağından doğmuş ve güçlü bir tanrıça şeklini M.S. 6 yy da almıştır. Tanrıçanın betimlemelerinde genellikle Mahatmya kompozisyonu ile popüler olmuştur. Bu kompozisyonda kötü güçlerle yaptığı savaşta Tanrıça Durga kaşağından doğmuş gibi gösterilir. Şekil 34 te görüldüğü gibi domuz figürünün boynunda Kali ye oranla daha küçük bir figür yer almaktadır. Efsaneye göre Kali öldürme çılgınlığına o kadar kapılmıştır ki görünen her şeyi öldürmeye başlamıştır. Onu durdurmak için Şiva kendini Kali nin ayaklarının altına atmış bu durum Kali de görme şoku yaratmış ve şaşkınlık içinde dilini ağzından çıkarmış ve ısırmıştır. Kali nin heykellerinde görülen form genellikle bu efsane ile ilgilidir ve tasvirlerde Şiva nın göğsünde ayakta durur ve dili sıkışmış biçimde betimlenir. Kali çok ilginç özelliklerle tasvir edilmiştir. Bir elinde kılıç, diğer elinde iblis olan sekiz kolu vardır. Diğer iki eli inananlara korkmamalarını söyler. Küpeleri kafatasındandır, kolye olarak da kafatası dizisi ve kemer olarak ise insan elinden yapılmış bir dizi taşır. Dili ağzından çıkmış biçimde, yüzü ve gözleri kanla sulanmıştır. Siyah cildi onu saran aşkın doğasını simgeler. Çıplaklığı tıpkı doğa gibi ilkel, sade ve şeffaftır. Sanskritçe alfabesinin 50 harfini temsil eden elli insan kafasından oluşan bir taç takar. Üç gözü geçmişi, günümüzü ve geleceği temsil eder.

29 Şekil 34 Kali heykeli, Queen Stepwell Patan, Gujara Şekil 35 ve 36 da bronz Kali heykelleri Kali nin tüm özelliklerini taşımaktadır. Hindu tanrıları daha önce de belirtildiği gibi daima genç, dinamik ve güzel tasvir edilir. Bu bağlamda Kali nin bu kadar ürkütücü betimlenmesi önemli ve farklı bir örnektir. 141 Şekil.35 Kali Bronz, Chidambaram Tapınağı, Tamilnadu Sarasvati Şekil 36 Kali heykeli Bronz 13.yy Nepal Sarasvati, bilgi ve sanat tanrıçasıdır. Şiva ve Durga nın kızıdır. Bu tanrıçanın insanları konuşma, bilgelik ve öğrenme güçleriyle desteklediğine inanılır. Öğrenmede dört insanın kişilik özelliklerini temsil eden dört eli vardır. Zihin, zeka, uyanıklık, ve egodur. Şekil sunumlarında bir elinde kutsal yazıları ve karşıt elde gerçek bilginin sembolü bir lotus çiçeği vardır. Diğer iki eliyle sevginin ve hayatın müziğini Veena adlı bir telli çalgıyla seslendirir. Saflığın sembolü olan bir beyaz kuğu üzerinde dolaşır. İnananlar Sarasvati ye dua ederek Moksha ya (ruhun nihai kurtuluşu) ulaşabileceklerine inanırlar. Özellikle eğitim kurumlarında bu tanrıçaya önem veri-

30 lir. Festivalleri coşkuyla kutlanır. Brahma nın eşi olması bazı heykellerde onunla tasvir edilmesine neden olmuştur. Şekil 37 de iki elinde çalgısıyla, diğer elinde ibadet için kullandığı tespih ve lotus çiçeğiyle oturmuş bir biçimde tasvir edilmiştir. 142 Şekil 37 Sarasvati 14.yy Hoysaleshwara Tapınağı, Tamilnadu Buda Buda nın Hindu tanrılarının içinde değerlendirilmesinin nedeni Hinduizm inancında Vişnu nun avatarı olduğu inancıdır. Buda kelimesi saskritçe de aydınlanmış kişi anlamına gelir. Siddhartha Gautama M.Ö ( ) Sakya ailesi prenslerinden biri olarak Nepal de doğmuştur. Dünyadan elini eteğini çekmiş meditasyonlarla aydınlanmış ve kozmik bilince ulaşmıştır(honour ve Fleming, 2016). Buda nın Hinduizm ile ilişkisi o kadar yakındır ki bazen bu iki din birbiriyle karıştırılır. Hindular Buda nın avatar olarak gelişinin nedeninin dinsizliğin yaygınlaşması olduğuna ve Buda nın Hindu olduğuna inanırlar. Aslında Buda Hindu dinine bazı yenilikler de getirmiştir. Hindu kast sistemi, bir kişinin doğumuyla belirlenen toplumdaki konumunu tanımlar. Buda, Hindu kast sistemini kınamıştır ve birinin kastını belirlemesi gereken doğum değil kişinin karması veya iyi ve kötü davranışları olması görüşündedir. Ahlakı ve eşitliği bir kişinin soy ağacından daha yüksek bir yere yerleştirmek fikrini ortaya koymuştur (Guy, 2007). Budizm ve Hinduizm inancının birleşimi Buda nın doğduğu Nepal de hala yaygındır. Budizm ise kurucusunun kendini ne tanrının bir peygamberi, ne de onun temsilcisi ilan ettiği, üstelik Tanrı-Yüce varlık düşüncesini bile reddeden tek dindir. Ama o kendisinin Uyanmış (Budha) olduğunu söyler ve bu noktadan hareketle ruhani rehber ve üstat olduğunu ileri sürer. Onun tebliği insanların kurtuluşunu amaçlar. Bu kurtuluş çağrısını bir din haline getiren ve tarihsel Siddharta kişiliğini oldukça erken bir dönemde tanrısal bir varlığa dönüştüren de onun bu kurtarıcılık yönüdür. Budist din alimlerinin teolojik spekülasyonlarına ve masalsılaştırma çabalarına

31 Buda yı mitsel bir kişilik veya güneş simgesi olarak gören Avrupa kaynaklı kimi yorumlara karşın, bu kişiliğin tarihselliğini inkar etmek için bir neden yoktur (Eliada, 2000). Buda heykelleri, biçimsel olarak en kolay tanınan heykellerdir. Saçları tepesinde toplanmış biçimdedir. Oturan yada ayakta duran figürlerde sağ elini kaldırıp dışa çevirmiş duruşu iki anlam ifade eder; birincisi bu el kalkanı yani korumayı temsil eder, ikinci anlam korkuyu aşmak anlamındadır. Sol eli dışa doğru uzanır, iki orta parmak içe bükülür ve bu korkuyu aşmak anlamına gelir. Şekil 38 ve 39 da bu anlatımı ifade eden Buda heykelleri yer almaktadır. 143 Şekil 38 Buda Bakır 13.yy Tamilnadu Şekil 39 Buda 6-7 yy Bronz Mathura Şekil 40 ta yer alan oturan Buda heykelinde Buda nın el hareketleri öğretisini sembolize eden anlamlar içermektedir. Arka plandaki çark Adaletin çarkını çevirmek anlamına gelir ve bu karma yasasıyla ilgilidir. Diğer çark ile figürler adanmışları göstermektedir. Buda incecik bir bornoz giyer, bu zarif bir biçimde bileğinden bacağına dökülür. Dingin ve meditatif bir görüntüsü vardır.

32 144 Şekil 40 Buda nın ders verişi M.S 5 yy Sarnath Müzesi, Uttar Paradesh Hindistan Sonuç Çok Tanrılı dinlerde ve mitolojilerde tanrıları insan bedenleriyle betimleme ve kişileştirme geleneği pek çok kültürde yer almaktadır. Antik Yunan ya da Mısır tanrıları sanat tarihinde yer almasına karşın Hint mitolojisi diğerleri kadar yer almamaktadır. Tarihi M.Ö li yıllara uzanan zengin, kendine özgü kültürü ve sanat eserleriyle Hinduizm, üzerinde durulması gereken bir konu olarak düşünülmüş ve araştırılmıştır. Hindu tanrı ve tanrıçaları binlerce yıldır Hindistan halkının inandığı ve ibadet ettiği tanrılardır. Her birinin ayrı görev ve sorumlulukları olduğuna inanılmıştır. Bu Tanrı ve Tanrıçalar sanatsal olarak temsil edilen, farklı biçimleri olan, oldukça kapsamlı ve karmaşık yapıdadır. Özellikle heykellerin bazıları birbirine çok benzemekte hatta biri diğerinin avatarı olan heykeller görülmektedir. Başlangıçta tanımak ve anlamak güç olsa bile her tanrının bazı kendine özgü özelliklerinin ve sembollerinin bilinmesi bu heykelin hangi tanrı ya da tanrıça olduğuna dair ip ucu vermektedir. Birbirine benzer bir duruş ve beden yapısıyla yapılmış heykeller de örneğin birinin elinde flüt diğerinin elinde yay olması onun Krişna ya da Rama olduğunun anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Bu kadim ve zengin kültürün anlaşılması inançlarının Hint sanatını nasıl etkilediği gibi konuları heykel sanatı perspektifinden ele alarak irdelenmiştir. Görüldüğü gibi Hindu tanrıları diğer mitolojilerde olduğu gibi ölümsüz ya da yarı ölümlü değildir. Bu tanrılar ölmekte ve insanların ihtiyacı olduğunda tekrar dünyaya gelmektedir. Bu yeni formlarında başka isim ve

HİNDU TAPINAKLARINDA YER ALAN VİŞNU VE AVATARLARININ HEYKELLERİ SCULPTURES OF VISHNU AND HIS AVATARS IN HINDU TEMPLES ABSTRACT.

HİNDU TAPINAKLARINDA YER ALAN VİŞNU VE AVATARLARININ HEYKELLERİ SCULPTURES OF VISHNU AND HIS AVATARS IN HINDU TEMPLES ABSTRACT. HİNDU TAPINAKLARINDA YER ALAN VİŞNU VE AVATARLARININ HEYKELLERİ Canan ZÖNGÜR Dr. Öğr. Üye. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, csonmezdag(at)gmail.com ÖZ Anahtar kelimeler: Heykel, Vişnu, Avatar, Hinduizm,

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ BUDİZM Budizm, MÖ 6. yüzyılda Buda nın (asıl adı: Siddharta Gautama) görüşleri çerçevesinde oluşmuş bir dindir. Buda, ilhama kavuşmuş, aydınlanmış demektir. Hindistan da ortaya çıkmıştır.

Detaylı

IX. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER

IX. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER IX. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Hindoloji Anabilim Dalı Doç. Dr. H. Derya Can Kaynakça Çağdaş, K. (1964). Kalidasa nın Gençlik

Detaylı

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir. MISIR BAHÇELERİ En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir. pramitler Mısırlıların kralarına yaptıkları

Detaylı

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APOLLON

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APOLLON KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APOLLON Doç. Dr. Erhan Öztepe Sunum içerisinde kullanılan görseller telif hakkına sahip olup yalnızca eğitim amaçlıdır. Başka amaçlarla kullanılamaz Yunan tanrılar topluluğunun

Detaylı

I. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER

I. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER I. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Hindoloji Anabilim Dalı Doç. Dr. H. Derya Can Kaynakça Kaya, K. (2003). Hint Edebiyat Seçkisi

Detaylı

Ve Brahman bir felsefedir ve o çeşit anlamlarıyla felsefi ve edebi yazılarda kullanılır.

Ve Brahman bir felsefedir ve o çeşit anlamlarıyla felsefi ve edebi yazılarda kullanılır. Prana Sanskritçe den nefes-nefes alma ve devamlı hareket şeklinde çevrilir. Bu Hint felsefesinde-tıbbında ve teolojisinde genel bir anlamı ifade eder. Dil uzmanları kelimeye bu anlamları yanında hayat

Detaylı

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır. İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım

Detaylı

ESKİÇAĞ DA BİLİM HİNT MEDENİYETİ

ESKİÇAĞ DA BİLİM HİNT MEDENİYETİ ESKİÇAĞ DA BİLİM HİNT MEDENİYETİ Hindistan hem coğrafyası hem de kültürüyle başlı başına bir dünyadır. Her türlü iklimin görüldüğü, 650 milyonu aşkın insanı barındıran, dillerin, dinlerin ve kültürlerin

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran Ay tanrıçası Selene, Yunan mitolojisinde, Güneş tanrısı Helios un kız kardeşidir. Ay ı simgeler. Selene de Helios gibi bir arabayla dolaşırdı. Selene nin arabasını iki at, katır ya da boğa çekerdi. Zeus

Detaylı

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.

Detaylı

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ HADES

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ HADES KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ HADES Doç. Dr. Erhan Öztepe Sunum içerisinde kullanılan görseller telif hakkına sahip olup yalnızca eğitim amaçlıdır. Başka amaçlarla kullanılamaz Yeraltındaki ölüler

Detaylı

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Mitoloji ve Animizm, Fetişizm Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Animizm Canlıcılık olarak da bilinin animizmin mitolojinin gelişmesinde önemli rolü vardır. İlkel devirde, eski insanlar her bir doğa olayının, eşyanın,

Detaylı

Rönesans Heykel Sanatı

Rönesans Heykel Sanatı Rönesans Heykel Sanatı Ortaçağda heykel mimariye bağımlıdır. Fakat Rönesans döneminde, heykel mimariden bağımsız eserler olarak karşımıza çıkar. Heykeller meydanlarda, saraylarda ve köşklerde sergilenmeye

Detaylı

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Yaratılış Mitleri Orta Asya ve Sibirya da yaşayan Türk toplulukları arasında yaygın olarak anlatılan efsaneler yaratılış mitlerini oluşturmaktadır. Daha çok Altay

Detaylı

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt Önsöz Medeniyet; bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Türk medeniyeti dünyanın en eski medeniyetlerinden biridir. Dünyanın

Detaylı

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 ŞAMANİZM Şamanizmin tanımında bilim adamlarının farklı görüşlere sahip olduğu görülmektedir. Kimi bilim adamı şamanizmi bir din olarak kabul etse de, kimisi bir kült olarak kabul

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III Bölüm I Çocuk Edebiyatı ve Gelişimle İlgili Temel Kavramlar 15 Fiziksel (Bedensel)Gelişim 20 İlk Çocukluk Döneminde(2-6)Fiziksel Gelişim 21 6-12 Yaş Arası Fiziksel Gelişim 23 12-18

Detaylı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı SANAT TARİHİ I Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı Mısır Uygarlığı: Prehistorik Dönem Tinit Dönemi (M.Ö. y. 3200 2780 / 1. 2. Sülaleler) Eski Krallık/Memphis Krallığı (M.Ö. 2700 2280 / 3.

Detaylı

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU 25 Ders 3 İnsan Bir gün ağaçtan küçük bir çocuk oyan, ünlü bir ağaç oymacısı hakkında ünlü bir öykü vardır. Çok güzel olmuştu ve adam onun adını Pinokyo koydu. Eserinden büyük gurur duyuyordu ama oyma

Detaylı

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ Burcu Aslı ÖZKAN İlk Çağda Anadolu da kurulan bazı uygarlıklar Hitit, Frig,Urartu, Lidya. HİTİTLER MÖ(1700) Başkenti Hattuşa (Boğazköy) Malatya Orta Anadolu

Detaylı

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU Kutsal alanlardaki Onur Anıtları, kente ya da kentin kutsal alanlarına maddi ve

Detaylı

KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ

KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. Eğitimde Sanatın Önceliği. Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ Sanat, günlük yaşayışa bir anlam ve biçim kazandırma çabasıdır. Sanat, yalnızca resim, müzik,

Detaylı

İncirin yıl boyunca meyve vermesi atalarımızın hayatta kalması açısından da büyük önem taşımıştır.

İncirin yıl boyunca meyve vermesi atalarımızın hayatta kalması açısından da büyük önem taşımıştır. Çok sayıda dinsel ve folklorik söylenceye konu olan incir ağacı, hem tarihe tanıklık etmiş hem de onu biçimlendirmiştir. Peki incir geleceğimizi nasıl zenginleştirebilir? Yeryüzünde 750'den fazla incir

Detaylı

Leela D Souza, Cultural History of India: Diversity, Syncretism, Synthesis, Jaipur: Rawat Publications, 2016, 395 s.

Leela D Souza, Cultural History of India: Diversity, Syncretism, Synthesis, Jaipur: Rawat Publications, 2016, 395 s. Iğd Üniv Sos Bil Der / Igd Univ Jour Soc Sci Sayı / No. 15, Temmuz / July 2018 Tartışma / Discussion: 531-535 Leela D Souza, Cultural History of India: Diversity, Syncretism, Synthesis, Jaipur: Rawat Publications,

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ. Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş

Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ. Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş OYUNUN TARİHÇESİ n Oyun insanlık tarihi kadar eskidir. n Çeşitli bilim dallarının çalışmalarında oyun, ilginç bir hareket noktası oluşturmaktadır.

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Cennet, Tanrı nın Harika Evi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible

Detaylı

Cennet, Tanrı nın Harika Evi

Cennet, Tanrı nın Harika Evi Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Cennet, Tanrı nın Harika Evi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible

Detaylı

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mitlerin Sınıflandırılması Mitler ele aldıkları konular bakımından kendi içlerinde çeşitli şekillerde sınıflandırılırlar. Örneğin, İnsanın ve dünyanın geleceğini

Detaylı

TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE

TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE Öğr. Gör. Ruhsar KAVASOĞLU 23.10.2014 1 Işık-Gölge Işığın nesneler, objeler ve cisimler üzerinde yayılırken oluşturduğu açık orta-koyu ton (degrade) değerlerine

Detaylı

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMASI

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMASI OYUN ETKİNLİĞİ Okul öncesi öğrencilerimiz bu ay; sınıflarında bulunan dramatik oyun, müzik, blok, kitap, kukla, fen-doğa, eğitici oyuncak ve sanat merkezlerinde serbest oyunlar oynadılar. Bu oyunlar, öğrencilerimizin

Detaylı

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası www.scriptural-truth.com KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı Azarya ve şarkının üç Yahudi duası Azarya dua {1:1} ve yangının ortasında yürüdüler öven Tanrı ve Tanrı nimet. {1:2}

Detaylı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler

Detaylı

Sahaja Yoga ÜNİVERSİTE Programları

Sahaja Yoga ÜNİVERSİTE Programları 2013 Sahaja Yoga ÜNİVERSİTE Programları Meditasyon - Hint Kınası - Hint Müziği - Hint Dansı Sahaja Yoga, her insanın içinde var olan pozitif potansiyeli açığa çıkarmayı hedef alan, iç huzur ve denge sağlayan,

Detaylı

Dişi Güç Shakti. Hana Nahas ve Jedami Wulf Dietzel tarafından düzenlenmiştir.

Dişi Güç Shakti. Hana Nahas ve Jedami Wulf Dietzel tarafından düzenlenmiştir. Dişi Güç Shakti Hana Nahas ve Jedami Wulf Dietzel tarafından düzenlenmiştir. Tarihsel olarak, erkek ve kadın arasında bir sapma ortaya çıkmış, bu da bir yabancılaşmaya neden olmuştur. Erkekler ve kadınlar

Detaylı

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ İÇERİK Müzikoloji nedir? Müzik tarihinin Müzikoloji içindeki yeri Müzik tarihinin temel kavramları Etimoloji (Müzik kelimesinin kökeni) Kültürel evrim

Detaylı

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK TOPLUMSAL TABAKALAŞMA Ü s t S ı n ı f Orta Sınıf Alt Sınıf TOPLUMSAL TABAKALAŞMA Toplumsal tabakalaşma dünya yüzeyindeki jeolojik katmanlara benzetilebilir. Toplumların,

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve

Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve ışık düzenlerinin değiştirilmesi ile bazı öğrencilerin

Detaylı

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar 2.Sanat ve Teknoloji 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 5.Işık ve Renk 6.Yüzey ve Kompozisyon 1 7.Görüntü Boyutu

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat

Detaylı

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM Bulut Kuş OKUL Ağaç Çimenler Taş Ayşe Çocuklar Kedi Top Çiçekler Göl Yukarıdaki şekilde Ayşe nin okula giderken çevresinde gördüğü canlı ve cansız varlıkları inceleyelim.

Detaylı

titi fer Dünyanın en güzel N efertiti nin Tüm Zamanların En Güzel Kadını:

titi fer Dünyanın en güzel N efertiti nin Tüm Zamanların En Güzel Kadını: BD NİSAN 2017 96 ÜNLÜLERİN BİYOGRAFİLERİ BD NİSAN 2017 Tüm Zamanların En Güzel Kadını: Ne fer titi Dünyanın en güzel kadını denince akla ilk gelen isim yine bir Mısır kraliçesi olan Kleopatra dır. Ama

Detaylı

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

İktisat Tarihi II. 2. Hafta İktisat Tarihi II 2. Hafta İKİNCİ DEVRİMİN BAŞLANGICI İkinci bir devrim kendine yeterli küçücük köyleri kalabalık kentler durumuna getirmiştir. Bu dönemde halk yerleşiktir. Köyün kendisi toprak elverdikçe

Detaylı

3.4. HİNDUİZM ve BUDİZM

3.4. HİNDUİZM ve BUDİZM 6. DERS 124 HEDEF DAVRANIŞLAR 1. Hinduizmin tarihçesini açıklama 2. Hinduizmin temel özelliklerini açıklama 3. Budizmin tarihçesini açıklama 4. Budizmin temel özelliklerini açıklama HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

Detaylı

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ DEMETER

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ DEMETER KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ DEMETER Doç. Dr. Erhan Öztepe Sunum içerisinde kullanılan görseller telif hakkına sahip olup yalnızca eğitim amaçlıdır. Başka amaçlarla kullanılamaz DEMETER DEMETER büyük

Detaylı

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,

Detaylı

Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: Bob Davies ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

Veli Mektupları MyLittle Island 1

Veli Mektupları MyLittle Island 1 Veli Mektupları MyLittle Island Unit My Little Island ın ilk ünitesine hoş geldiniz. Bu ünite çocuğunuzu programla tanıştırır. Bu Hoş geldin ünitesinde çocuklar ada macerasıyla ve kitabın ana karakterleri

Detaylı

ARALIK AYINDA NELER YAPTIK?

ARALIK AYINDA NELER YAPTIK? OYUN ETKİNLİĞİ Çocukların kendilerini, duygu ve düşüncelerini rahatça ifade edebildikleri oyun etkinliklerine yer verildi. Eğitici oyuncak merkezi, evcilik merkezi, kukla merkezi, blok merkezi, müzik merkezi,

Detaylı

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI Timothy P. Harrison PATİNA KRALLIĞI NIN BAŞKENTİ TELL TAYINAT Kazı çalışmaları, bit hilani olarak adlandırılan birkaç büyük saray kompleksini ve zarif bir şekilde

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: Bob Davies ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir.

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, hareket halindeki enerjidir. Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, insanın yaşam kalitesini belirleyen en önemli kaynaktır.

Detaylı

PENGUENLER GRUBU MART AYI BÜLTENİ

PENGUENLER GRUBU MART AYI BÜLTENİ PENGUENLER GRUBU MART AYI BÜLTENİ HAYVANLAR TEMASI PENGUEN DÜNYA SU GÜNÜ ORMAN HAFTASI YAŞLILAR HAFTASI DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ Penguenleri tanıdık. Penguenleri gözlemledik. Penguen türlerini isimlendirdik.

Detaylı

Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler

Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler PRİENE NİN KONUTLARI BERGAMA ANTİK KENTİ YUNAN DÖNEMİ ŞEHİR YAPISI MÖ 1050 yıllarından sonra ise genelde Polis adı verilen ilk kent devletleri kurulmaya

Detaylı

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Tanrı Tasavvuru Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Peker e göre: Kişinin bebekliğinden itibaren, zeka gelişimine, edinmiş olduğu bilgi ve yaşantısına göre, Tanrı yı zihninde canlandırması, biçimlendirmesi

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

SANDALYENİN 4000 YILLIK ÖYKÜSÜ

SANDALYENİN 4000 YILLIK ÖYKÜSÜ SANDALYENİN 4000 YILLIK ÖYKÜSÜ Sandalye binlerce yıl önce kullanıma girdi. Sandalye tasarımı, sanılanın aksine basit değil zordur ve yanlış tasarlanan sandalyelerde oturmak rahatsız edicidir. Sümerler

Detaylı

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir.

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir. KARATEPE Çambel, H., 1948, Karatepe. An Archaeological Introduction, Oriens I. pp.147-162 Çambel, H., 1949, Karatepe., Belleten XIII/49. s.21-34. Bossert, Th., Alkım, U.B., Çambel, H., 1950, Karatepe Kazıları

Detaylı

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ Kültürü sanatı ve gelenekleriyle çok köklü bir geçmişi olan İran Zerdüşt ve onun öğretisi Zerdüştlük e de ev sahipliği yapmıştır. Zerdüşt

Detaylı

Çin Bahçe Sanatı Kısa Tarihi

Çin Bahçe Sanatı Kısa Tarihi ÇİN BAHÇE SANATLARI Çin Bahçe Sanatı Kısa Tarihi Çin in klasik bahçe sanatının başlangıcı hakkında, şimdiye kadar net bir bilgi elde edilememiştir. Ancak bahçe mimarisinin kullanım özellikleri analiz edildiğinde;

Detaylı

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI Noel, sözlüklerde her yıl 25 Aralık tarihinde İsa nın doğumunun kutlanıldığı hristiyan bayramı olarak geçer. Hristiyanlar, kutlamalara 24 Aralık ta Noel arifesiyle başlar ve

Detaylı

ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM

ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM Bulut Kuş OKUL Ağaç Çimenler Taş Ayşe Çocuklar Kedi Top Çiçekler Göl Yukarıdaki şekilde Ayşe nin okula giderken çevresinde gördüğü canlı ve cansız varlıkları inceleyelim.

Detaylı

MESAJIN ULAŞMASI SÖZ SES BEDEN DİLİ %93

MESAJIN ULAŞMASI SÖZ SES BEDEN DİLİ %93 MESAJIN ULAŞMASI SÖZ %7 SES %93 BEDEN DİLİ BEDEN DİLİNDE İLETİŞİM Sözsüz mesajlar, jestler, göz ve baş hareketleri, beden duruşu, yüz ifadeleri, mesafe, temas gibi BEDEN DİLİ ÖGELERİYLE ifade edilir. Bu

Detaylı

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI Kelime anlamı İki nehrin arası olan Mezopotamya,

Detaylı

TEMALARIMIZ KULELER DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ DÜNYA EL YIKAMA GÜNÜ KURBAN BAYRAMI KIRMIZI GÜNÜ

TEMALARIMIZ KULELER DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ DÜNYA EL YIKAMA GÜNÜ KURBAN BAYRAMI KIRMIZI GÜNÜ 2013-2014 EĞİTİM DÖNEMİ EKİM AYI KELEBEK GRUBU BÜLTENİ TEMALARIMIZ KULELER DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ DÜNYA EL YIKAMA GÜNÜ KURBAN BAYRAMI KIRMIZI GÜNÜ Kule nedir? Kule resimlerini inceleme

Detaylı

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN GÖRSEL SANATLAR Mehmet KURTBOĞAN TÜRK SÜSLEME SANATLARI??? NELERDİR? Türk süsleme sanatları a) Tezhip b) Hat c) Ebru ç) Çini d) Minyatür e) Cam bezeme (Vitray) f) Bakırcılık g) Cilt sanatı h)halı sanatı

Detaylı

Muhammed ERKUŞ. Sefer Ekrem ÇELİKBİLEK

Muhammed ERKUŞ. Sefer Ekrem ÇELİKBİLEK Hazırlayan: Sunan: Muhammed ERKUŞ Sefer Ekrem ÇELİKBİLEK 20047095 20043193 FİBONACCİ SAYILARI ve ALTIN ORAN Fibonacci Kimdir? Leonardo Fibonacci (1175-1250) Pisalı Leonardo Fibonacci Rönesans öncesi Avrupa'nın

Detaylı

Nasıl Bir Zekâya Sahipsiniz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim. Ayın Testi

Nasıl Bir Zekâya Sahipsiniz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim. Ayın Testi Ayın Testi Prof. Gardner yıllar boyu hâkimiyetini sürdüren, insanların tek bir zekâya sahip oldukları IQ denen zekâ anlayışını kırdı. Gardner'a göre insanların sahip oldukları çoklu zekâların her biri

Detaylı

Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı ya

Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı ya Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı yaratmıştır. Tanrının inkarnasyonu olan oğul, günahın

Detaylı

Yıldızımız GÜNEŞ. Serdar Evren. Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü

Yıldızımız GÜNEŞ. Serdar Evren. Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Yıldızımız GÜNEŞ Serdar Evren Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü e-konferans: 13 Nisan 2016 Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü Bilime Yolculuk Projesi Amaterasu, Japon Güneş Tanrıçası Arinna,

Detaylı

Göçmen bir yaşam. Göçleri sırasında fite kadar yükselen telli turnaların en büyük düşmanı kartallardır.

Göçmen bir yaşam. Göçleri sırasında fite kadar yükselen telli turnaların en büyük düşmanı kartallardır. Telli turnalar Turnalar dünyadaki tüm kültürlerde yer bulmuş, insanların inançlarında ve kalplerinde güzel duygulara dönüşmüş. Uzun yaşamın, mutluluğun, şansın, bereketin ve barışın simgesi olmuş; saflığı,

Detaylı

İngiliz hakimiyetinin her köşesinde Hint mistisizmi ile buluştuğu kozmopolit Mumbai, ruhunuzu dinlendirecek Kerala Arkasuları...

İngiliz hakimiyetinin her köşesinde Hint mistisizmi ile buluştuğu kozmopolit Mumbai, ruhunuzu dinlendirecek Kerala Arkasuları... Güney Hindistan İngiliz hakimiyetinin her köşesinde Hint mistisizmi ile buluştuğu kozmopolit Mumbai, ruhunuzu dinlendirecek Kerala Arkasuları... Tarih : 27-01-2017-04-02-2017 Şehirler : Cochin, Kumarakom,

Detaylı

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APHRODİTE

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APHRODİTE KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APHRODİTE Doç. Dr. Erhan Öztepe Sunum içerisinde kullanılan görseller telif hakkına sahip olup yalnızca eğitim amaçlıdır. Başka amaçlarla kullanılamaz Yunan tanrılar

Detaylı

ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ

ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ I- Açıklama Sizi tam olarak tanımladığına inandığınız her cümlenin yanına 1 yazın. Eğer ifade size uygun değilse, boş bırakın. Sonra her bölümdeki sayıları toplayın. Bölüm 1 Nesneleri

Detaylı

Kutsal Geometri DAYRE, ÜÇGEN VE KARE

Kutsal Geometri DAYRE, ÜÇGEN VE KARE "Kutsal Geometri" kavramı, sanatta ve mimaride olduğu kadar doğada da bulunduğu düşüncesiyle bizi yanıltabilir. Neden bazı öğeler kutsalken diğerleri değildir. Bu sorunun kolay bir cevabı yoktur. Ne var

Detaylı

CAPOEIRA DOSYASI. Gerçekten nedir Capoeira? Dans? Dövüş sanatı? Oyun? Müzik? Spor? Folklor? Sanat? Savunma yöntemi? Şiir? Parti? Eğlence?

CAPOEIRA DOSYASI. Gerçekten nedir Capoeira? Dans? Dövüş sanatı? Oyun? Müzik? Spor? Folklor? Sanat? Savunma yöntemi? Şiir? Parti? Eğlence? CAPOEIRA DOSYASI Capoeira(Kapuera) nedir? Gerçekten nedir Capoeira? Dans? Dövüş sanatı? Oyun? Müzik? Spor? Folklor? Sanat? Savunma yöntemi? Şiir? Parti? Eğlence? Capoeira tüm bunlar ve daha fazlasıdır.

Detaylı

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir. ÖRNEKLER DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHL. BİLGİSİ ÜNİTE: 1. ÜNİTE (KADER İNANCI) KONU: KAZA VE KADER İNANCI KADER: Kelime olarak KAZA: Kelime olarak kader; bir şeye gücü kaza, hükmetmek, - Su 100 yetmek, biçimlendirmek,

Detaylı

Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir?

Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir? Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir? Asil duruşu nedeniyle bayanların kıyafetlerde tercih ettiği renklerin başında siyah gelir. Kadına zerafet ve incelik katan siyah aynı zamanda kadınları daha zayıf ve

Detaylı

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri BİLİM TARİHİ Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim tarihi hangi bileşenlerden oluşmaktadır. Ders nasıl işlenecek? Günümüzde

Detaylı

PENGUEN GRUBU MART AYI BÜLTENİ SİNCAPLAR TEMASI DÜNYA SU GÜNÜ ORMAN HAFTASI YAŞLILAR HAFTASI DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ

PENGUEN GRUBU MART AYI BÜLTENİ SİNCAPLAR TEMASI DÜNYA SU GÜNÜ ORMAN HAFTASI YAŞLILAR HAFTASI DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ PENGUEN GRUBU MART AYI BÜLTENİ SİNCAPLAR TEMASI DÜNYA SU GÜNÜ ORMAN HAFTASI YAŞLILAR HAFTASI DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ Sincapları tanıdık. Sincapları gözlemledik. Hayvan türlerini isimlendirdik. Hayvanların

Detaylı

Kazanım 1. Nesne/durum/olaya dikkatini verir. KAZANIMLAR VE GÖSTERGELERİ

Kazanım 1. Nesne/durum/olaya dikkatini verir. KAZANIMLAR VE GÖSTERGELERİ BİLİŞSEL GELİŞİM Kazanım 1. Nesne/durum/olaya dikkatini verir. Göstergeleri: Dikkat edilmesi gereken nesne/durum/olaya odaklanır. Dikkatini çeken nesne/durum/olaya yönelik sorular sorar. Dikkatini çeken

Detaylı

tahmin edilmektedir. Ancak organik malzemeler kolayca yok olabildiği için günümüze ulaşan örnek sayısı yok denecek kadar azdır.

tahmin edilmektedir. Ancak organik malzemeler kolayca yok olabildiği için günümüze ulaşan örnek sayısı yok denecek kadar azdır. FİGÜRİNLER ÇAĞI Myken Uygarlığı na son veren Dorlar ın erken dönemlerine ait en yoğun biçimde günümüze ulaşan eserleri, geometrik motiflerle süslü olan vazolarıdır. Bununla birlikte heykel sanatında büyük

Detaylı

CUMHURİYET ORTAOKULU 7. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI

CUMHURİYET ORTAOKULU 7. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI CUMHURİYET ORTAOKULU 7. SINIF GÜNLÜK PLANI Süre 40 dakika Görsel Sanatlarda Biçimlendirme (G.S.B.) ALT LERİ KONU: Ders Araç Gereçlerinin Tanıtımı Görsel sanatlar kavramı, bazen bir amaca yönelik olarak

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI EYLÜL 25 EYLÜL 29 EYLÜL (2. Hafta) EYLÜL 18 EYLÜL 22 EYLÜL (1. Hafta) 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI ÖĞRENME ALANI: 1.1. Görsel İletişim ve Biçimlendirme

Detaylı

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri Dil Gelişimi Yaş gruplarına göre g temel dil gelişimi imi bilgileri Çocuklarda Dil ve İletişim im Doğumdan umdan itibaren çocukların çevresiyle iletişim im kurma çabaları hem sözel s hem de sözel olmayan

Detaylı

İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı

İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for

Detaylı

Tıp Tarihine Yaklaşım

Tıp Tarihine Yaklaşım Tıp Tarihine Yaklaşım Avcılık-Toplayıcılık Aşaması Mezopotamya Uygarlıklarında Tıp Eski Mısır Tıbbı Çin Tıbbı Eski Hint Tıbbı Yunan Tıbbı Modern Dönem (Batı) Tıbbı Avcılık-Toplayıcılık Aşaması Bütün gün

Detaylı

Bırakın doğa evinize gelsin!

Bırakın doğa evinize gelsin! Unica Class Bırakın doğa evinize gelsin! Gerçek malzemeler ile doğal tasarım 444 30 30 www.schneider-electric.com.tr Doğal bir özlem Modern hayat genellikle varlığımızın orijinal, gerçek ve saf yapıtaşlarını

Detaylı

TEMALARIMIZ UZAY VE GEZEGENLER DÜNYA GÖKYÜZÜ İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ HAFTASI YERLİ MALLARI VE TUTUM HAFTASI YENİ YIL

TEMALARIMIZ UZAY VE GEZEGENLER DÜNYA GÖKYÜZÜ İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ HAFTASI YERLİ MALLARI VE TUTUM HAFTASI YENİ YIL 2013-2014 EĞİTİM YILI KELEBEK GRUBU ARALIK AYI BÜLTENİ TEMALARIMIZ UZAY VE GEZEGENLER DÜNYA GÖKYÜZÜ İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ HAFTASI YERLİ MALLARI VE TUTUM HAFTASI YENİ YIL Uzay ve gökyüzü panosu hazırlama

Detaylı

Sikkeler: (Sağda) Tanrısal gücün simgesi Ammon/Zeus un koç boynuzuyla betimlenen İskender. (Solda) Elinde kartal ve asa tutan Tanrı Zeus

Sikkeler: (Sağda) Tanrısal gücün simgesi Ammon/Zeus un koç boynuzuyla betimlenen İskender. (Solda) Elinde kartal ve asa tutan Tanrı Zeus T KİNİK 1 ANCAK ÖÜMÜN DURDURABİDİĞİ, DOĞUNUN V BATNN GNÇ İMPARATORU İSKNDR İN KİŞİİĞİ V SRİ K a yn a k 1 : H N U Y G A Amenhotep Tapınağı nda Amon-Ra ve firavun İskender rölyefi R Kay n a k 2 : Ğ Sikkeler:

Detaylı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı SANAT TARİHİ I Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı Ege coğrafyası: - Ege dünyası M.Ö. 16. yüzyıldan M.Ö. 1200 e kadar Miken çağının etkisinde kalmıştır. - M.Ö. 1200-1050 yılları arası Batı

Detaylı

Matematiksel Modelleme Etkinlikleri. Yrd. Doç. Dr. Nuray Çalışkan-Dedeoğlu Matematik Eğitimi ndedeoglu@sakarya.edu.tr

Matematiksel Modelleme Etkinlikleri. Yrd. Doç. Dr. Nuray Çalışkan-Dedeoğlu Matematik Eğitimi ndedeoglu@sakarya.edu.tr Matematiksel Modelleme Etkinlikleri Yrd. Doç. Dr. Nuray Çalışkan-Dedeoğlu Matematik Eğitimi ndedeoglu@sakarya.edu.tr THE BLIND MEN AND THE ELEPHANT John Godfrey Saxe's (1816-1887) Kafdağında Altı adam

Detaylı