SD STRATEJ K DÜ ÜNCE N SAN SDE den Kürt Sorunu: Çözüm için Öneriler Raporu

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SD STRATEJ K DÜ ÜNCE N SAN 2011. SDE den Kürt Sorunu: Çözüm için Öneriler Raporu"

Transkript

1 SD STRATEJ K DÜ ÜNCE SD STRATEJ K DÜ ÜNCE N SAN 2011 Ayl k Uluslararas li kiler ve Strateji Dergisi Y l: 2 Say : 17 Fiyat: 7 TL (KDV Dahil) SDE den Kürt Sorunu: Çözüm için Öneriler Raporu Ortado u daki Son Geli melerin srail e Olas Etkileri Beril DEDO LU nsani Müdahale mi Petrol A k m? Birol AKGÜN Kuzey Afrika da Ya ananlar n Ekonomik Sonuçlar K v lc m MET N ÖZCAN Libya Krizi ve De i im Dalgas nda Bölgenin Vicdan : Türkiye Ayd n BOLAT De i imin Ekseni Ayl k Uluslararas li kiler ve Strateji Dergisi Y l: 2 Say :17 N SAN 2011 Kay yor mu? Yasin AKTAY, Caner ARABACI, Ömer Serdar ATABEY, Murat ÇEMREK, Nazende ÖZKARAMETE CO KUN, Kaan D LEK Ergin ERGÜL, Ömer ERSOY, Aytekin GELER, Zeynep SONGÜLEN NANÇ, Muhittin KAPLAN, Muhsin KAR, Hakan KARABACAK, Bilal SAMBUR, Faik TARIMCIO LU, Yusuf TEK N, Talip ÖZDE, Ahmet ÜNAL, Abdullah YUVACI

2 Ba kan n Notu Sosyal Depremleri Kontrol Aray lar Kuzey Afrika ve Ortado u yu etkisi alt na alan sosyal depremlerin artç dalgalar yla tsunami dalgalar yla etkisini Türkiye, bölgesindeki ülkelerden çok daha önce ya ay p atlatt. Tarihi tecrübemiz, demokratik ve toplumsal dinami imiz y k c sars nt lara kar bir dalgak ran rolü üstlendi ve muhtemel zararlar minimize etti. Bir yandan da Ortado u da halkla hiçbir ba kalmam olan yönetimlere kar halk n sergiledi isyan n ba ka bir örne ini Türkiye halk demokratik tepki dalgalar yla, seçimler ve sivil toplum inisiyatifleri yoluyla birikimsel olarak sergiledi ve giderek yöneticilerini kendisine daha fazla benzetti. Bu da Türkiye de devlet ve toplum yak nla mas n, derin ve k r c bir sosyal depreme kar iyice rahatlatt. Türkiye, askeri vesayet ve Kürt sorunu gibi temel sorunlar n tamamen olmasa bile önemli ölçüde a arak yeni bir model ortaya koydu. imdi bu modelin Ortado u ve Kuzey Afrika daki yeni düzen aray lar nda oldukça esinleyici bir model olmas da gündemde. D politikas n bat l devletler gibi sadece kendi ç karlar do rultusunda belirlemiyor Türkiye. Di er yandan insanl k vurgusunu da uluslararas ili kiler diline ve strateji terminolojisine yerle tirmeye çal yor. Libya daki iç sava ta taraflar n her ikisine de rahatl kla ula abiliyor olmas, bu söylemlerin içinin bo olmad n da gösteriyor. Sömürgecilik gelene ini terk edemeyen Avrupa ülkelerinin buna itiraz etmelerini ise yad rgamamak gerekiyor! Ortado u da yakla k bir as rd r hüküm süren diktatörlerin bat l güçlerin deste iyle ayakta kald klar bir gerçek. Ancak ya anan sosyal depremler bu diktatörlerin art k hegemon güçler için astar yüzünden pahal ya gelen diktatörleriyle gidilemeyece ini net bir biçimde göstermi tir. Murat Çemrek in ifadesiyle Libya daki Diktatörün Hâl Edilmesi karar çoktan verildi. Peki, imdi ne olacak? En kötü demokrasi bile diktatörlüklerden iyidir ama Birle mi Milletler ve NATO nun Irak örne indeki gibi demokrasi getirme yöntemine de sessiz kalmak mümkün mü? Bu ayki say m zda, yazarlar m zdan Prof. Dr. Birol Akgün can al c soruyu yöneltiyor: Libya Operasyonu: nsani Müdahale mi Petrol A k m? Doç. Dr. K v lc m Metin Özcan Kuzey Afrika da Ya ananlar n Ekonomik Sonuçlar n ve Ömer Ersoy da Kuzey Afrika n n Kay p Hazinesi ni sorguluyor. Amerika ve Avrupal devletler emrine silah verdikleri diktatörlerin de i me zaman gelince bu zevki o ülkelerin halk na ve özellikle ba ka süper güçlere b rakmaya yana m yorlar. Herhalde yer alt kaynaklar n ve bankalardaki hesaplar n kontrolünü kaybetmekten endi e duyuyorlar. Bu say m zda, uzunca bir dönemdir eksikli ini hissetti imiz ekonomi konusuna da a rl k veriyoruz. Doç. Dr. Muhsin Kar ve Dr. Nazende Özkaramete, ülkemizin Yoksullukta Son Durum unu ele al yor. Sosyal devrimlerin en önemli gerekçesinin yoksulluk ve yolsuzluk alg s oldu unu unutmamak gerekiyor. Nisan ya murlar n n ülkemizin çorakla an zeminini bereketlendirmesi dile iyle Prof. Dr. Yasin AKTAY SDE Ba kan N SAN 2011 STRATEJ K DÜ ÜNCE 1

3 STRATEJ K DÜ ÜNCE Stratejik Dü ünce ve Ara t rma Vakf ktisadi letmesi Ad na Sahibi Dr. Nurol Canbolat Genel Yay n Yönetmeni Prof. Dr. Yasin Aktay Yay n Kurulu Prof. Dr. Yasin Aktay Prof. Dr. Birol Akgün Doç. Dr. Murat Çemrek Doç. Dr. Aytekin Geleri Doç. Dr. Muhsin Kar Doç. Dr. Levent Korkut Doç. Dr. Yusuf Tekin Doç. Dr. Bekir Berat Özipek Yrd. Doç. Dr. Necdet Suba Dr. Murat Y lmaz Ayd n Bolat Faruk Can Ahmet Ünal Dan ma Kurulu Prof. Dr. Tayyar Ar Prof. Dr. Mustafa Ayd n Prof. Dr. brahim S. Canbolat Prof. Dr. aban H. Çal Prof. Dr. Beril Dedeo lu Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendo lu Prof. Dr. Cihat Göktepe Prof. Dr. Talip Özde Prof. Dr. Ali afak Prof. Dr. Mehmet i man Doç. Dr. Ya ar Akgün Doç. Dr. Caner Arabac Doç. Dr. Ertan Be e Dr. Zafer Ayd n Ecemi Mehmet Akif Ak Bayram Girayhan Veli irin Editör Doç. Dr. Murat ÇEMREK Yaz leri Müdürü Ahmet Ünal Yay n Asistanlar Feyzan Ece Çapa, Yasemin Küçer Gra k ve Sayfa Tasar m OMEDYA - Uzayça Cad. Uzayça Tic. Mrk. 29/47 Ostim ANKARA T: F: Foto ra ar AA, Cihan, ShutterStock Bask Yeri Özyurt Matbaac l k Büyük Sanayi 1. Cadde Süzgün Sok.No:7 skitler Ank. Tel : Fax : Stratejik Dü ünce Entitüsü Çetin Emeç Bulvar A. Öveçler Mah. 4. Cad.1330 Sok. No: 12 Çankaya / ANKARA / Türkiye T: F: Bu dergi içeri inin telif haklar Stratejik Dü ünce Enstitüsü ne ait olup 5846 Say l Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyar nca kaynak gösterilerek k smen yap lacak al nt lar d nda önceden izin al nmaks z n hiçbir ekilde kullan lamaz ve yeniden yay mlanamaz. Bu dergide yer alan SDE nin kurumsal bilgileri ile SDE Akademik Personeli nin çal malar d ndaki di er görü ve de erlendirmeler, yaln zca yazar n n dü üncelerini yans tmaktad r; SDE nin kurumsal 2 STRATEJ K görü ünü DÜ ÜNCE temsil etmemektedir. N SAN Kürt Sorunu na Müdahil Olma Hakk 96 Türkiye nin Yolsuzluk Karnesi Muhsin KAR 62 Oryantalizmin slam Dünyas na Bak ve Türkiye 89 Yasin AKTAY Farkl etnisite, farkl unsur ve farkl dinlerin birarada ya ad bir ülke olarak Türkiye nin bu vas flar yla övünürüz. Ancak son 80 y ld r ne yaz k ki bu biraradal k adil bir zeminde ekillendirilemedi. Yolsuzluk, Haziran ay nda yap lacak olan milletvekili seçimi için yap lacak propagandalar n en önemli konusunu olu turmas beklenmektedir. Talip ÖZDE Oryantalizm (Orientalism), do u ile ilgili, do uya ait, do u anlamlar na gelen Latince orient kelimesinden türetilmi bir kavramd r. Kelimenin slâm literatüründe kar l olan isti râk, arkiyat ve oryantalist anlam na gelen müste rik kelimeleri de benzer ekilde ark (do u) kelimesinden türetilmi tir. Bilal SAMBUR Anayasa ve Uluslararas Metinlerde Din ve Vicdan Özgürlü ü Cumhuriyetin kurulu undan bu yana din sürekli tart lan bir olgu olmu tur. Sürekli olarak tart lan dinin bireysel ve sosyal bir olgu olarak anlam ve öneminin anla lmamas, bugün içinden ç k lmaz bir din problemiyle yüz yüze kalmam za neden olmu tur.

4 Ç NDEK LER 103 Cari lemler Aç Önemli Bir Problem midir? 59 A HM Perspektifinden Bin Ali nin Tunus u 37 Ekonomik Yapt r mlar, ran Ambargosu ve Türkiye 52 Muhittin KAPLAN Global mali krizin etkilerinin azalmaya ba lamas ile birlikte, Türkiye ekonomisinin en popüler iktisadi konusu, cari i lemler aç, tekrar ekonomi gündemindeki yerine geri döndü. Ergin ERGÜL Avrupa ölçe inde ço ulcu demokrasi, insan haklar ile hukukun üstünlü ünü savunma ve güçlendirmeyi amaçlayan, Türkiye nin de 1950 y l ndan beri üyesi oldu u Avrupa Konseyi nin haz rlad en önemli uluslararas hukuk metinlerinden birisi, Avrupa nsan Haklar Sözle mesidir. Abdullah YUVACI 2010 un yaz aylar nda önce Birle mi Milletler (BM) Güvenlik Konseyi sonra da ba ta Amerika Birle ik Devletleri (ABD) olmak üzere baz bat l ülkeler ran a kar ambargo kararlar ald lar. Zeynep SONGULEN NANÇ Avrupa ile li kiler: S k c Hale Gelen Tekrarlar Türk d politikas n n ana konular ndan birine kar l k gelen Türkiye Avrupa Birli i (AB) ili kileri son derece zor günlerden geçiyor. Asl nda üyelik müzakerelerinin aç lmas ndan k sa bir süre sonra 8 ba l kta müzakerelerin ask ya al nmas karar ndan beri zor ve zorla an günlerden geçiliyor. 04 Ortado u daki Son Geli melerin srail e Olas Etkileri Beril DEDEO LU 08 nsani Müdahale mi Petrol A k m? Birol AKGÜN 12 Kuzey Afrika da Ya ananlar n Ekonomik Sonuçlar K v lc m MET N ÖZCAN 17 Libya daki Diktatörün Hâl Edilmesine Murat ÇEMREK - Amine YAZICI 21 Kuzey Afrika n n Kay p Hazinesi Ömer ERSOY 27 Kaddafi nin Son Kullan m Tarihi veya slâm Ülkelerinin Güç Birli i Zarureti Caner ARABACI 30 Cumhurba kan Gül ün slam Dünyas yla Temaslar Murat ÇEMREK - Yusuf SAYIN 34 ran, Bölge iileri ve Ortado u daki De i imler Kaan D LEK 37 Ekonomik Yapt r mlar, ran Ambargosu ve Türkiye Abdullah YUVACI Y l nda Türk- Afgan Dostlu u ve Gelece i Birol AKGÜN 49 Türkiye nin AB Resmî Adayl Nereye Gidiyor? Murat ÇEMREK 52 Avrupa ile li kiler: S k c Hale Gelen Tekrarlar Zeynep SONGÜLEN NANÇ 55 ETA n n Ate kes lan nda AB nin Etkisi Var m? Hakan KARABACAK - Ömer Serdar ATABEY 59 A HM Perspekti nden Bin Ali nin Tunus u Ergin ERGÜL 62 Oryantalizmin slam Dünyas na Bak ve Türkiye Talip ÖZDE 68 Libya Krizi ve De i im Dalgas nda Bölgenin Vicdan : Türkiye Ayd n BOLAT 72 Kürt Sorunu na Müdahil Olma Hakk Yasin AKTAY 75 Çözüm çin BDP nin Siyasi Partile mesi art Yusuf TEK N 79 Askeri Casusluk Çetesi Kimlere Çal t? Ahmet ÜNAL 83 Fuhu ve Askeri Casusluk veya Harim-i smet! Faik TARIMCIO LU 85 Tatl ses e Sald r ve iddetin Dili Aytekin GELER 89 Anayasa ve Uluslararas Metinlerde Din ve Vicdan Özgürlü ü Bilal SAMBUR 96 Türkiye nin Yolsuzluk Karnesi Muhsin KAR 100 Yoksullukta Son Durum Nazende ÖZKARAMETE CO KUN 103 Cari lemler Aç Önemli Bir Problem midir? Muhittin KAPLAN 109 Kürt Sorunu na Çözüm için Öneriler Raporu SDE Haber

5 Analiz Ortado u daki Son Geli melerin srail e Olas Etkileri Hareket yetene i s n rlanan srail in daha bar ç l politikalara yönelme ihtimali bulunsa bile, daha sertle me olas l yüksek gözükmektedir. Çevresinin k smen ittifak halinde davranan ve halklar dikkate alan ülkelerle çevrili olmas n n yaratt tehdidi, Bat l mütte klerinin daha fazla deste ini almak için kullanmas mümkündür. Beril DEDEO LU* Ortado u ülkelerindeki farkl toplumsal kesimlerin yönetim kadrolar na yönelik birikmi tepkileri, rejimleri de- i tirecek bir isyana dönü mü ve baz lar nda da rejim ya da sistem de i imi yönünde sonuçlar vermeye ba lam t r. Her ülkede protesto ve isyan eylemleri ayn özellikleri göstermese de, sonuçta iktidarlar hedef almalar bak m ndan benzer nitelikler göstermekte, ancak iktidarlar n tutumlar ülkeden ülkeye farkl olmaktad r. Bu çerçevede kabaca üç e imin oldu u söylenebilir. Birincisi, eski rejim in de i im kar s nda direnmekten vazgeçmesi ve rejimin yumu ak geçi lerle yeniden ekillendirilmesi e ilimidir. Buralarda liderlerin koltuklar n koruma amaçlar devam etmekte, ancak reformlar yoluyla yap sal de i im aray lar sürmektedir. kinci e ilim, liderin ve kadrolar n n çekilmeleriyle yeni bir sisteme geçme e ilimidir. Üçüncü e ilim ise, de i im isteyen kitleleri isyanc olarak de erlendiren ve onlar bertaraf etmek için iddete ba vuran e ilimdir. Her üç durumun da Ortado u ülkelerinde istikrar sa layacak rejimlere i aret etti i üphelidir. Bununla birlikte, halklar n taleplerini dikkate almayan yönetim yap lar n n sürdürülmesinin imkâns zl ortaya ç km durumdad r. Bu tablonun Ortado u daki her ülkede de i im yarataca ve dolay s yla srail i de etkileyece i söylenebilir. De i en ttifaklar, Yeni ttifak Olas l klar Halklar n taleplerinin do rudan ya da k smen yönetimde kar l n buldu u rejimlere do ru gidile- 4 STRATEJ K DÜ ÜNCE N SAN 2011

6 bilirse, halklar n sadece ekonomik ya da sosyal-siyasal istekleri de il dünya alg lar n n da devlet davran lar nda belirleyici olaca öngörülebilir. Bu durumda, srail ile ittifak kuran ya da Filistin konusunda aç k tav r almaktan çekinen kadrolardan söz etmek kolay olmayacakt r. ster yeni yönetimler kurulsun, ister eski kadrolarla devam edilsin, Ortado u devletlerinin srail kar s ndaki pozisyonlar effa a mak zorunda kalacak gibidir. ABD nin imdiki yönetimi ve Ortado u nun yak n ili ki içinde oldu u Avrupa devletleri, söz konusu de i im sürecinin kaç n lmaz ve gerekli oldu u yönünde bir tutum alm lard r. Bu tür tutumlar n her durumda halklar n desteklenece i anlam na gelmedi i bilinse bile, sonuçta her bir gücün yeni durumlara göre pozisyon almaya haz r oldu unu, di er bir ifadeyle Ortado u politikalar nda de i ime gideceklerini ima etmektedir. Ortado u ülkelerindeki yeni rejimlerle ya da reform yapan kesimlerle yeniden ittifak kurma aray lar n n artaca n ve belki de küresel güçlerin bu yolla yeniden bir rekabete girecekleri söylenebilir. Söz konusu varsay m n en olas sonucu, Ortado u daki z mni ya da aç k ittifaklar n de i ecek olmas d r. ttifaklar n de i mesine ili kin birinci boyut, Arap ülkeleri aras ndaki ili kilerde görülebilir ve muhtemelen öncelikle ikili ili kilerin olumlu yönde yeniden yap land r lmas n n yollar aran r. Bu, benzer sorunlardan geçmi ülkelerin ekonomik yeniden yap lanma ve siyasal me ruiyet aray lar nda s k rastlanan bir geli medir; Ortado u da da bir tür bölgesel i birli i denebilecek giri imlere uygun zemin bulunmaktad r. Ayr ca, her Ortado u ülkesi yeniden yap lan rken Filistin in de eski statüde kalmas n mümkün k lmayan bir konjonktür do du u hat rlat lmal d r. Dolay s yla Filistin de de i imden pay n alacak ve Devlet olarak varl n tescilleme faaliyetini art racakt r. Bu süreç, Ortado u daki ülkelerin aralar ndaki ili kileri geli tirmelerini sa layacak de i kenlerden de biri haline gelebilecektir. Dolay s yla yak n bir gelecekte srail in bugünkü politikalar n sürdürme imkanlar ile hareket kabiliyeti s n rlanabilecektir. srail çin Olas l klar Türkiye nin, ola an üstü bir geli me olmaz ise, ili kilerin normalle tirilmesi yolunda ilk ad m atan taraf olmas beklenemez; zira srail ancak geri ad m atan taraf durumunda olur ise kendisini de i tirmeye karar vermi bir ülke halini alabilecektir. Di er bir ifadeyle, srail in Türkiye önünde geri ad m atm olmas gerekir ki bundan Ortado u politikalar nda de i ime gidece i kanaati olu abilsin. Hareket yetene i s n rlanan srail in daha bar ç l politikalara yönelme ihtimali bulunsa bile, daha sertle me olas l yüksek gözükmektedir. Çevresinin k smen ittifak halinde davranan ve halklar dikkate alan ülkelerle çevrili olmas n n yaratt tehdidi, Bat l mütte klerinin daha fazla deste ini almak için kullanmas mümkündür. Bu çerçevede Suudi Arabistan ile olan ili kilerinin bozulma riski ile ran n güçlenmesi ihtimallerini gündeme daha aç k getirebilecektir. Bat l güçlerin srail in sertlik politikalar n daha fazla destekleme imkanlar ise s n rl gözükmektedir, zira hem yeni rejimlerin hem de srail in eskimi politikalar n ayn anda desteklemenin mümkün olmad bir konjonktür söz konusudur. Filistin sorunu bir biçimde çözülmeden Ortado u nun yeniden yap lanmas da mümkün olmad na, k sacas Ortado u daki hemen her sorunun Filistin sorunuyla ba lant s oldu una göre, öncelikle bu N SAN 2011 STRATEJ K DÜ ÜNCE 5

7 Bir di er olas l k ise, yumu ak geçi ler deneyerek Ortado u halklar n n ya da yönetimlerinin k smen gönlünü kazanmaya yönelik giri imlere yönelmektir. Filistin Devleti nin tan nmas na kadar varacak bu sürecin en sorunlu k sm ise, sürece nereden ba lanaca na ili kindir. Bu konuda srail için en iyi tercih, muhtemelen yeni M s r yönetimiyle eskisi gibi ili kiler kurmay garanti alt na almakt r. sorunda radikal bir a amaya geçilmesi tercih edilecektir. srail in yeni yerle im yerleriyle ilgili politikas, Filistin konusunda at lacak radikal ad mlarda pazarl k alan n geni letme çabalar olarak ve temel anla mazl k konular nda daha az, tali konularda daha fazla pazarl k edebilmenin bir yöntemi olarak görülebilir. Bununla birlikte, her durumda Ortado u daki geli meler srail i Filistin konusunda geri ad m atmaya zorlayacakt r. Ba ta ABD olmak üzere Bat l güçler, srail in bu sorunu çözerek güçlenmesini ve Arap dünyas yla ittifak kurarak ran kar s nda ket olu turmas n tercih etmekte; srail ise, Suudi Arabistan ile birlikte davranman n kendisini güçlü k lan temel unsur oldu unda srar etmektedir. Söz konusu tablo kar s nda srail için temel olarak iki ayr seçenek var gibi gözükmektedir. Birincisi, Suudi Arabistan n kendi alan olarak gördü ü yerlerde iktidar güçlerini destekleyecek biçimde alenen askeri müdahalede bulundu u gibi, Ortado u ülkelerinde kendisine kar tutum de i tirmeyecek kesimleri desteklemek ve bu konuda da Rusya dan ya da ba ka yerlerden bir miktar yard m almakt r. Bu olas l k bir süreli ine srail lehine sonuçlar do ursa bile, fazla sürdürülebilir gözükmemektedir. Zira yukar da da belirtildi i gibi, halklar n istemedi i iktidarlar tam da bu tür i ler yapan kadrolardan olu maktad r. Bir di er olas l k ise, yumu ak geçi ler deneyerek Ortado u halklar n n ya da yönetimlerinin k smen gönlünü kazanmaya yönelik giri imlere yönelmektir. Filistin Devleti nin tan nmas na kadar varacak bu sürecin en sorunlu k sm ise, sürece nereden ba lanaca na ili kindir. Bu konuda srail için en iyi tercih, muhtemelen yeni M s r 6 STRATEJ K DÜ ÜNCE N SAN 2011

8 yönetimiyle eskisi gibi ili kiler kurmay garanti alt na almakt r. Bununla birlikte, M s r- srail ili kilerinde Filistin konusunda M s r tercih kullanmaya itecek bir ortam do abilir ve halklar nezdinde yeni yönetimin alaca tav r, o iktidar n da ömrünü belirler. Dolay s yla M s r- srail ili kilerinde köklü bir de i iklik olmasa bile, bu ili kilerin geli tirilmesi ve görünür k l nmas zor olur. Ürdün ve Suudi Arabistan daki reformlar destekleyen bir tutum alarak sürdürece i politikalar n n benzer biçimde Lübnan da uygulanamayaca, hele ki Suriye de hiç zemin bulamayaca da bu çerçeveye eklenmelidir. Türkiye ile Yeniden? srail in Ortado u daki de i imlerle uyumlu bir dönü üm geçirme amac olur ise, M s r ya da di er yerlerdeki yeni-eski yönetimlerle güven sa lama aray lar ndan fazlas n yapmas gerekecek gibidir. Özellikle Filistin konusunda radikal ad mlar atmaktan imtina eden srail in, ç k yolunu Filistin üzerinden denemeyece i öngörülebilir. Di er bir ifadeyle, Filistin konusunda çok ciddi tavizler verme e ilimine girmekten kaç nma ihtimali büyüktür. Bu durumda srail için ikinci seçenek Türkiye gibi gözükmektedir. Türkiye seçene i srail de hükümet bile de i tirebilecek bir konudur. Bugünkü hükümetin yerini daha da sertlik yanl s ekiplerin alma olas l da dikkate al n rsa, srail in zor bir tercih içinde kalaca söylenebilir. Türkiye ile srail ili kilerin normalle tirilmesi konusunda küresel güçlerin her iki taraf da ikna etmeye çal t klar, Türkiye nin de bu konuda kategorik olarak bir çekincesi bulunmad - hat rlat lmal d r. Türkiye, Mavi Marmara konusu çerçevesinde srail i uluslararas kurallara uymaya davet ederken bir miktar da boyun e meye zorlamakta, srail ise bu tutumu bir yapt r m olarak de erlendirmektedir. Türkiye nin, ola an üstü bir geli me olmaz ise, ili kilerin normalle tirilmesi yolunda ilk ad m atan taraf olmas beklenemez; zira srail ancak geri ad m atan taraf durumunda olur ise kendisini de- i tirmeye karar vermi bir ülke halini alabilecektir. Di er bir ifadeyle, srail in Türkiye önünde geri ad m atm olmas gerekir ki bundan Ortado u politikalar nda de i ime gidece i kanaati olu abilsin. Bu noktada önemli olan Türkiye nin Ortado u daki kredisine zarar vermeden srail i sisteme çekmesidir; Ortado u halklar Türkiye ye güven duymaz hale gelirlerse srail ile kurulan ili kiler srail e de bar yönünde ad m atma olana vermez. Ancak buradaki temel soru, srail in ne yönde tercih kullanaca na ili kindir. Ortado u ülkelerinin büyük bölümünün srail in uygulamalar na göre pozisyon alacaklar gerçe i de göz önünde bulunduruldu unda, srail in tercihleri ile bölgenin kaderi aras ndaki ba nt n n devam edece i söylenebilmektedir. SDE Yüksek sti are Kurulu Üyesi, Prof. Dr.* N SAN 2011 STRATEJ K DÜ ÜNCE 7

9 nsani Müdahale mi Petrol A k m? BM nin Libya kararan n uygulanmas nda ABD den çok Avrupal devletlerin ön plana geçti i görülmektedir. Özellikle Fransa liderlik rolü oynarken, ngiltere ise operasyona en fazla askeri destek sa layan ülke konumundad r. Hatta bölgeye yak nl nedeniyle ngiltere K br s taki üslerinde de h zla silah s na yapmaktad r. Buradaki temel soru, ABD nin neden geri durdu u ve Fransa n n neden öne ç kt d r? Birol AKGÜN* Arap dünyas ndaki yozla m otoriter rejimlere kar- sürmekte olan kitlesel halk hareketleri Tunus ve M s r gibi ülkelerde nispeten kans z biçimde liderlerin devrilmesiyle ba- ar ya ula rken, Libya, Bahreyn ve Yemen gibi ülkelerde kanl iç çat malara dönü meye ba lad. Bahreyn deki siyasi durum Suudi Arabistan gibi baz Körfez ülkelerinden gönderilen askeri birlikler taraf ndan imdilik kontrol alt na al nm gibi görünüyor. Yemen de ise devlet ba kan taraf ndan hükümetin görevden al nmas na ra men, isyan ve çat malar geni leme e ilimi sergilemektedir. Halk isyanlar n n en kötü sonucu ise Libya da ortaya ç kt. Libya da iç egemenlik ilen parçalanm durumda. Kadda nin ülkesinde art k iki farkl yönetim var. syanc lar n kontrolündeki Bingazi merkezli Geçici Yönetim ile ba kent Trablus merkezli Kadda nin yönetimindeki Libya hükümeti. Dahas, Kadda nin isyanc bölgeleri yeniden kendi kontrolüne almak için giri ti i ac mas z bast rma harekât Libya y topyekûn bir i galle kar kar ya getirdi. Birle mi Milletler, isyan kar s nda iktidar n b rakmak istemeyen ve dünyan n gözü önünde halk n kitlesel k y m yapmakla tehdit eden Kadda ye kar önce ambargo karar ald. Ard ndan ise umulmad k bir ekilde hem Libya n n tamam n uçu a yasak bölge ilan etti, hem de Kadda nin kontrolündeki a r silahlar, hava savunma sistemlerini ve istihbarat ve kontrol merkezlerini etkisiz hale getirecek askeri operasyonlara cevaz veren bir karar kabul etti. BM Güvenlik Konseyinde ngiltere ve Fransa gibi bat l ülkelerin öncülü ünde haz rlanan ve be ülkenin (Çin, Rusya, Almanya, Hindistan ve Brezilya) çekimser kalarak dolayl destek verdi i müdahale karar vakit geçirilmeden uygulamaya konuldu. Fransa öncülü ündeki bat l güçler ilk f rsatta bu ülkeye Akbabalar gibi sald rmaya ba lad. lginçtir ki, bu tür uluslararas askeri operasyonlarda hep liderlik rolü oynayan ABD yerine, bu kez Fransa askeri harekâta öncülük ediyor. Deyim yerindeyse e er, Irak sava dahil askeri hareketlere 8 STRATEJ K DÜ ÜNCE N SAN 2011

10 kar sürekli mesafeli duran Obama yönetiminden rol kapan Sarkozy, dünyan n yeni neo-con lideri olarak ortaya ç kt ve Libya ya yönelik ilk hava sald r s n büyük bir gösteri içinde gerçekle tirdi. Buna kar Obama yönetimi ise BM nin Libya karar n n uygulanmas nda ABD nin arka planda kalaca n aç klad. BM nin Libya karar n n muhtevas ve Avrupal ülkelerin NATO dâhil uluslararas toplumun di er üyeleriyle yeterince isti are etmeden giri ti i sald r lar, Libya da bat n n gerçek niyetleri konusunda ciddi üpheler uyand rmaktad r. Amaç gerçekten de Libya halk n n demokrasi, insan haklar ve hukuk devletine kavu ma arzusunun gerçekle mesine yard m etmek midir? Yoksa bu ülkedeki iç kar kl klardan istifade ederek ülkenin zengin petrol kaynaklar n n kontrolünü ele geçirmek midir? Tereddüt do- uran ikinci nokta ise udur: E er amaç, temel insan haklar ihlal edilen bir halk tiranik bir yönetime kar korumak ise bunun tek yolu son teknoloji ürünü silahlarla bu ülkeye sald rmak m d r? Topyekûn sava önlemlerinden önce, silah ambargosu, ekonomik ve ticari yapt r mlar ve uçu a yasak bölge ilan gibi tedbirlerin Kadda yönetimi üzerindeki cayd r c l n n test edilmesi gerekmez miydi? Dahas, sivillerin korunmas na yönelik giri ilen askeri operasyonlar n yaratt sivil kay plar (collateral damage) insanl k ad na bir paradoks de il midir? nsani Müdahale Kavram ve Libya nsani müdahale doktrini, so uk sava sonras dönemde ortaya at lan ve uluslararas topluma iç sava, sivil çat malar ve bask c rejimlerin yaratt a r insan haklar ihlalleri gibi durumlarda ilgili ülkelere kar askeri müdahalede bulunabilme hakk n me rula t ran bir yakla md r. Bugün insani müdahale kavram, daha çok uluslararas toplumun tüm insanlar n temel haklar n koruma yükümlülü ü ilkesine dayand r lmaktad r. Ahlaki ve siyasi aç dan herkesin insan haklar n n her artta korunmas gerekti i; bunun için gerekirse mütecaviz devletin egemenlik haklar n n geçici bir süre de olsa ortadan kald r labilece i savunulmaktad r. Nitekim 1991 de Irak taki Saddam rejiminin sald r lar na kar Kuzeydeki Kürt gruplar n ve Güneydeki ii gruplar n korunmas için olu turulan Çekiç Güç; Somali deki iç kar kl klar durdurmak ve düzeni yeniden kurmak için olu turulan BM görev gücü (1992); Haiti Misyonu (1994); Ruanda görev gücü (1994); S rbistan a hava harekât (1999) BM karar ile uygulamaya konulmu insani müdahale örnekleri olarak bilinmektedir. Libya ya yönelik al nan 1973 say l BM Güvenlik Konseyi karar da bu ülkede ya anan a r insan haklar ihlallerini ve kitlesel k y mlar önleme gerekçesiyle insani müdahale doktrini çerçevesinde me rula t r lm t r. Yaln z burada insanl k ad na müdahale etmek ile, bir ülkenin i gal edilmesi ayr ayr eylerdir. Yine sivil halk korumak için al nmas gereken askeri önlemler ile modern uluslararas sistemin temel hâkim ilkesi olan egemenlik haklar na sayg ve içi lerine kar mama yükümlülü ü aras ndaki nazik denge korunmal ; insan haklar n n korunmas veya demokrasinin desteklenmesi gibi yüksek ahlaki idealler bir ülkenin i gali için kullan lmamal d r. Di er yandan, bu tür müdahaleler güçlü ülkelerin tek tara kararlar ile de il, BM Güvenlik Konseyi kararlar na dayand r lmal ; ilgili ülkeye kar ancak tedrici baz cayd r c tedbirler al nd ktan sonra son çare olarak ba vurulmal ve nihayet kararlar n uygulanmas na isteyen her devlet kat labilmelidir. Aksi halde insani müdahale, temel ilkesi ulusal ç kar olarak tan mlanan uluslararas ili kilerde baz ülkelerin kendi stratejik amaçlar na ula mada, ulusal ç karlar gizleyen bir araca dönü me riski ta maktad r. Nitekim 2003 y l nda ABD taraf ndan, BM karar dahi al nmadan gerçekle tirilen Irak Sarkozy bir anlamda Napolyonik bir tav r sergileyerek Frans z seçmenlerinin gönlünü kazanmaya çal maktad r. Öte yandan Fransa, Tunus ve M s r olaylar nda edilgen kalarak Kuzey Afrika da kaybetti i nüfuz alanlar n Libya daki devrimcileri yan na çekerek tela etmeye çal maktad r. Böylece Fransa nispeten risksiz bir sava ta, kendi üretti i sava araçlar n kullanarak yeni silah pazarlar yaratmay da amaçlamaktad r. i gali örne inde görüldü ü üzere, demokrasi ve insan haklar ad na düzenlenen askeri operasyonlar dünya kamuoyunda hakl tepkilere yol açmakta ve Ebu Gureyb gibi insanl k d uygulamalara zemin haz rlayabilmektedir. Libya olay nda Kadda nin halk na kar sergiledi i a r güç kullan m, gerçekten de insani bir müdahaleyi gerektiren a r insan haklar ihlali olarak kabul edilebilir mi? Bunun temel bir ölçütü yok. Burada belirleyici olan ey, kitle ileti im araçlar, diplomatik kanallar ve istihbarat örgütleri vas tas yla ilgili devletlerin toplad deliller üzerinden BM Güvenlik Konseyi üyelerince verilen kararlard r. Nihai analizde, bu tür kararlar n ne kadar uluslararas toplumun vicdani kanaatlerini ve beklentilerini, ne kadar Güvenlik Konseyi üyelerinin siyasi ç karlar n yans tt ucu aç k bir sorudur. Dolay s yla Libya karar da siyasi bir karard r ve bü- N SAN 2011 STRATEJ K DÜ ÜNCE 9

11 ABD için önemli stratejik hedef, uzun vadede yükselen Çin e kar Ortado u ülkelerini dönü türerek siyasi olarak ABD ye yakla malar n sa laman n zeminini haz rlamakt r. Bunun yolu da, her ne pahas na olursa olsun bölgenin siyasi olarak demokratikle mesi ve ekonomik olarak da özel sektörün önünün aç lmas ; yani bu ülkelerde küresel piyasalara kolayca eklemlenecek bir kapitalist sistemin kurulmas d r. yük devletlerin siyasi, ekonomik ve stratejik ç karlar ndan ba ms z dü ünülemez. Fransa ve ngiltere Neden Önde? BM nin Libya kararan n uygulanmas nda ABD den çok Avrupal devletlerin ön plana geçti i görülmektedir. Özellikle Fransa liderlik rolü oynarken, ngiltere ise operasyona en fazla askeri destek sa layan ülke konumundad r. Hatta bölgeye yak nl nedeniyle ngiltere K br s taki üslerinde de h zla silah s na yapmaktad r. Buradaki temel soru, ABD nin neden geri durdu u ve Fransa n n neden öne ç kt d r? ABD nin bir slam ülkesi olan Libya ya müdahale konusunda geri planda kalmas n n ekonomik, siyasi ve stratejik nedenleri vard r. Öncelikle Obama prensip olarak senatörlük günlerinden beri d politikada askeri enstrümanlara üpheci ve mesafeli yakla maktad r. Buna kar n Afganistan da asker art yapmas nedeniyle kendi kamuoyundan zaten ciddi ele tiri alan Obama n n Libya da silahl güç kullan m konusunda isteksiz davranmas anla labilir bir durumdur. kincisi, Obama, Irak ve Afganistan sava lar nedeniyle Ortado u toplumlar nezdinde ciddi bir güven ve prestij kaybeden ABD nin slam halklar yla yeniden bar mak istedi ini s k s k dile getirmektedir. ki cephede sava an ABD için Libya gibi yeni bir Müslüman ülkeye sald r yor görüntüsü vermesi Obama n n yeni d politika stratejisine ters dü mektedir. Üçüncüsü, ekonomik kriz nedeniyle ciddi anlamda kan kayb na u rayan ABD ekonomisi yeni bir sava kald rabilecek güçte de ildir. Zira Çin gibi rakiplerinin çat malardan uzak kalarak, h zl bir ekonomik büyüme stratejisi izledi i bir dönemde ABD nin zaman kaybetmeye tahammülü de yoktur. Öte yandan Fransa ve ngiltere nin ön plana ç kmas, ABD ve Avrupal güçler aras nda Ortado u halklar n etkilemeye yönelik bir dan l kl rol payla m da olabilir. ABD için önemli stratejik hedef, uzun vadede yükselen Çin e kar Ortado u ülkelerini dönü türerek siyasi olarak ABD ye yakla malar n sa laman n zeminini haz rlamakt r. Bunun yolu da, her ne pahas na olursa olsun bölgenin siyasi olarak demokratikle mesi ve ekonomik olarak da özel sektörün önünün aç lmas ; yani bu ülkelerde küresel piyasalara kolayca eklemlenecek bir kapitalist sistemin kurulmas d r. Bu nedenle Libya da Fransa ve ngiltere gibi güçlerin öncülük etmesi ABD nin bölge ülkelerindeki imaj n n düzeltilmesine yard mc olacakt r. Fransa n n ön plana geçmesinin ise iç ve d politikadan kaynaklanan baz nedenleri vard r. Öncelikle, Fransa lideri Sarkozy iç politikada ekonomik ve sosyal sorunlar nedeniyle s k m durumdad r. Kamuoyu yoklamalar iç politikada a r sa c parti lideri Le Pen in 2012 Ba kanl k seçimlerinde Sarkozy nin merkez sa partisinin önüne geçti ini göstermektedir. A r sa besleyen temel söylem ise, Fransa n n hem AB içinde hem de dünya politikas nda giderek etkisizle ti i ve önemsizle ti i, küresel liderlik iddialar n kaybetti i propagandas d r. Ayr ca Le Pen Müslüman göçmenlere ve yabanc i çilere kar dü manl k politikas yla oy toplamaktad r. imdi Sarkozy Akdenizin önemli bir gücü olarak kendisinin bölgesel krizlerde ve küresel dengelerde ne kadar etkili oldu unu gösterecek bir f rsat yakalam durumdad r. Sarkozy bir anlamda Napolyonik bir tav r sergileyerek Frans z seçmenlerinin gönlünü kazanmaya çal maktad r. Öte yandan Fransa, Tunus ve M s r olaylar nda edilgen kalarak Kuzey Afrika da kaybetti i nüfuz alanlar n Libya daki devrimcileri yan na çekerek tela- etmeye çal maktad r. Böylece Fransa nispeten risksiz bir sava ta, kendi üretti i sava araçlar n kullanarak yeni silah pazarlar yaratmay da amaçlamaktad r. Özetle Sarkozy, popülist bir yöntemle bir yandan d politikay iç politikada kendi elini güçlendirmek için kullanmakta, di er yandan ise Fransa daki ekonomik krizi silah sanayine yeni pazarlar bularak a mak istemektedir. Ancak Fransa n n bu hoyrat ve acul davran eninde sonunda bumerang etkisi yaratacak ve kendisine zarar verecektir. Eski sömürgesi Cezayir deki katliamlar nedeniyle bölgedeki haklar nezdindeki imaj zaten sorunlu olan Fransa n n son davran bu anlamda unutulmaya yüz tutmu i galci ve sömürgeci Frans z imaj n yeniden canland racakt r. imdiden Fransa ve di er bat l güçlerin operasyonlar n n Arap bas n nda haçl ittifak olarak nitelenmesi bir tesadüf de ildir. Libya da demokrasiye geçilmesi durumunda halk iradesinin antisömürgeci liderleri ve hükümetleri i ba na ta mas ise kaç n lmazd r. O nedenle Ortado u daki yeni düzenin kurulmas nda f rsatç l k 10 STRATEJ K DÜ ÜNCE N SAN 2011

12 sergileyenler de il, insani ve ahlaki duru sergileyen ülkeler daha karl ç kacakt r. Türkiye nin Durumu Türkiye ba ndan beri Libya daki temel önceli in Libya halk n n can ve mal güvenli inin sa lanmas ve Libya n n ba ms zl k ve egemenlik haklar na halel getirilmemesidir. Yabanc i gale ve askeri müdahaleye kar bir davran sergileyen Türkiye Kadda ye halk isyanlar kar s nda onurlu bir ekilde çekilme ça r s yapm t r. Ayr ca reel politikte ise Türkiye karde kan akmamas ve ülkede düzenli ve güvenli bir geçi i sa layacak milli bir mutabakat hükümetinin kurulmas için muhali erle de görü mü tür. Müdahale söz konusu oldu unda ise Türkiye, uluslararas me ruiyet art olarak BM karar n ve ayr ca bölgedeki di er Arap devletlerin aktif deste ini art ko mu tur. Ba lang çta 1973 say l karar olumlu bulan Türkiye, daha sonraki geli meleri Fransa n n yönlendirmesinden ve uçu a yasak bölge uygulamas n n denetlenmesinde ilgili ülkelerle yeterince isti are edilmemesinden rahats zl k duydu unu aç klam t r. D i leri Bakan Davuto lu bu süreçte Türkiye nin ne kadar sorumlu davrand n ve Libya ya kar ne kadar dostane tutum gösterdi- ini tarih yazacakt r derken; BM karar n n amac n n esas nda insani yard mlar n bu ülkeye ula mas n temin etmek, silah ambargosu vas tas yla içerideki çat malar n önüne geçmektir; yoksa kapsaml bir sava ba latmak de ildir uyar s nda bulunmu tur. Ba bakan Erdo an ise, Cidde Ekonomik Forumunda tüm Arap ülkelerinin temsilcilerinin önünde yapt konu mada, Libya da NATO görev alacaksa bunun Libya n n Libyal lara ait oldu unu tespit ve tescil etmek için olmas gerekti ini ifade etti ve amac n bu ülkenin yeralt kaynaklar n n, zenginliklerinin birilerine da t m için olmamas gerekti ini belirtti. Böylece Türkiye sürekli olarak, bat l ülkeleri Libya konusunda hem samimiyete davet etti hem de BM karar n n amac d nda uygulanmamas ve yeni bir Irak ya da Afganistan yarat lmamas konusunda uyar larda bulundu. Kanaatimizce Türkiye nin Libya halk n n ç karlar her eyden önce gelir eklindeki ilkeli tutumu siyasi ve ahlaki aç dan do ru ve tutarl bir politikad r. Ancak operasyonun uzun süre devam etmesi durumunda Türkiye NATO çerçevesinde gerekirse inisiyatif üstlenmekten çekinmemelidir. Bu sayede Türkiye Fransa gibi h rsl ülkelerin Libya konusunda yanl yapmas n önleyebilecek imkânlara kavu abilir. Öte yandan Türkiye Libya daki tüm tara arla ve ABD gibi ülkelerle diplomatik kanallar aç k tutmal ve bar ç l bir geçi in yollar n her f rsatta zorlamal d r. SDE Uluslararas li kiler Program Koordinatörü, Prof. Dr.* N SAN 2011 STRATEJ K DÜ ÜNCE 11

13 Kuzey Afrika da Ya ananlar n Ekonomik Sonuçlar Petrol ta yan gemilerin geçti i Süvey Kanal ve ülkedeki Sumed boru hatt n n kapanmas durumunda, petrol yatlar artar. Türk - M s r Konseyi Ba kan Zuhal Mans eld, Süvey Kanal nda ya anacak aksaman n sadece Türkiye yi de il tüm dünyaya s k nt ya ataca n ve kapat lmas halinde petrol yatlar n n da artaca na i aret etmi tir. Dünya ticaretinin yüzde 7 sinin yap ld kanaldan kontrollü geçi sa lanmas ihtimali bile ekonomi çevrelerini tedirgin etmektedir. K v lc m MET N ÖZCAN* Ortado u ve Kuzey Afrika gerek stratejik konumu gerekse enerji ve i gücü kaynaklar aç s ndan iktisadi ve siyasi anlamda önemli olagelmi tir. Türkiye nin bu bölgede bulunan M s r ve Tunus Devletleri ile iktisadi ili kisi imdiye kadar imzalanan anla malarla kuvvetlendirilmi tir. Buna ek olarak Türkiye nin Ortado u ya siyasi aç l mlar bölge ile olan al veri i canland rm t r. Ancak 2011 y l n n ba lar nda ya anan krizler ve ayaklanmalar bu canl ili kinin seyrini de i tirdi; M s r da, Tunus ta ve son olaylar n ard ndan Libya da yat r mlar, i yerleri ve fabrikalar bulunan Türk i adamlar tedirgin durumda. Türk yetkililerin yapt aç klamalarla kay p-kazanç dengesinin ve al nabilecek tedbirlerin neler olabilece i netle tirilmeye çal l yor. Bu veriler do rultusunda neler söylenebilir, Türk i dünyas n nas l bir süreç bekliyor? M s r Ekonomisi ve Türkiye-M s r Ticareti M s r dünyada küçük ülke olarak adland r lan ve küresel mali piyasalar etkileyecek kadar büyük olmayan bir ekonomidir. M s r n milli geliri 253 milyar dolar, nüfusu 86 milyon ki i ve fert ba na milli gelir 2 bin 940 dolard r. M s r ekonomisi, 2009 y l nda tüm dünyada ya anan nansal krize ra men büyümesini sürdürmü ve 2009 y l nda % 4.7 büyüme gerçekle mi tir y l nda gerçekle en %7.2 lik ekonomik büyümenin %4.7 ye dü mesi de M s r ekonomisinin global krizden bir miktar etkilendi ini göstermektedir. Global kriz nedeniyle d talepte ya anan dü- ü ten kaynakland ve iç talepte 12 STRATEJ K DÜ ÜNCE N SAN 2011

14 ya anan canl l k sayesinde büyümenin pozitif gerçekle ti i üzerinde durulmaktad r y l nda sa lanan ekonomik büyümenin %3.5 oran özel sektör taraf ndan sa lanm t r. Kamu sektörünün ekonomik büyümeye katk s ise %1.2 düzeyinde kalm t r. sizlik 83 milyon nüfusu olan M s r için en önemli sorundur y l nda %8.4 olan i sizlik oran global krizin etkileri ile 2009 y l nda %9.4 e ç km t r. Genç bir nüfusa sahip olan M s r da her y l yakla k 700 bin ki inin i gücüne kat ld dü- ünüldü ünde, i sizlik sorununun önemi aç kça ortaya ç kmaktad r. Global krizin etkileri ile yat r mlarda ya anan dü ü i sizlik oran n n %9.4 e ç kmas n n en önemli sebebi olmu tur. Global krizin etkileri ve 2009 y l nda en asyon ise bir önceki y la göre önemli ölçüde dü mü tür y l nda %20,2 ye ç km olan en asyon 2009 y l nda %9.9 a dü mü tür. En asyondaki bu dü ü ün en önemli sebepleri g da ve içeceklerde ya anan en asyonun 2008 y l nda önemli dü ü kaydetmesidir. Bunun yan nda küresel talebin dü mesinin, hükümetin ald baz tedbirlerinde en asyon üzerinde olumlu etkisi oldu u de erlendirilmektedir. M s r, dünyan n en büyük bu day ithalatç s ve pamuk ihracatç s ülkesi olmas na ra men 2009 y l nda M s r n d ticareti de global krizden etkilenmi tir y l nda 29.8 milyar dolar seviyesinde olan ihracat 2009 y l nda 25 milyar dolara dü mü, ithalat ise 2008 y l nda 56.6 milyar dolar iken 2009 y l nda 47.6 milyar dolar olarak gerçekle mi tir y l nda M s r n en önemli ihraç kalemi ham petrol olmu tur. hracat n yakla k %45 i ham petroldür. M s r statistik daresi nden (CAPMAS) elde edilen verilere göre, M s r n en önemli d ticaret partneri Avrupa Birli idir. Avrupa ülkeleri 2009 y l nda M s r n yapt ithalat n %18.8 ini ve ihracat n %8.6 s n gerçekle tirmi lerdir. Türkiye nin M s r n ithalat nda yeri 5. s rada olup toplam ithalat n %5.22 te kil eder. M s r n ihracat nda ise Türkiye on üçüncü (13) s rada olup toplam ihracat n %2.89 te kil eder. Bu durumda bizim M s ra satt klar m z daha çok ald m z eyler ise k s tlar. Süvey Kanal T kan rsa! M s r n önemli gelir kaynaklar ndan olan Süvey Kanal gelirleri ile turizm gelirlerinde uluslararas ticarette ya anan daralma sonucu 2009 y l nda bir dü ü ya am t. Kanal kullanan gemi say s ndan görülen yakla k %9 luk net azal M s r da ya anan son olaylarla birlikte gözleri Süvey Kanal na tekrar çevirdi. Bilindi i üzere Afrika çevresinde dola maya gerek kalmadan Asya ile Avrupa aras nda deniz ta mac l yap lmas n sa layan Süvey Kanal, Akdeniz ile K z ldeniz i birbirine ba layan yapay bir suyoludur. Y lda 20 binden fazla geminin bu kanaldan geçmektedir. Bugün deniz yoluyla yap lan dünya ticaretinin yüzde 7.5 i Süvey Kanal ndan yap l yor. Kanaldan ta nan mallar n de erinin ise 5 milyar dolar n üzerindedir. Süvey Kanal ve Sumed üzerinden, 2009 da günde 2.1 milyon varil petrol ta nm t r. Uzmanlar n görü üne göre kanal tra e kapat l rsa deniz yolu ula m aksayacak gemilerin çok uzun yollar kat etmesi ve seyahat zaman n uzamas, maliyetlerin artmas anlam na gelecektir. Bu da dünya ekonomisi aç s ndan önemli risk olarak görülüyor. Petrol ta yan gemilerin geçti i Süvey Kanal ve ülkedeki Sumed boru hatt n n kapanmas durumunda petrol yatlar artar. Türk - M s r Konseyi Ba kan Zuhal Mans eld, Süvey Kanal nda ya anacak aksaman n sadece Türkiye yi de il tüm dünyaya s k nt ya ataca n Türkiye, M s r a demirçelik, tekstil, kimyevi maddeler ve makine parçalar satmakta ve M s r dan da petrol yan ürünleri ithal etmektedir. D ticaretimiz u anda durma noktas nda olup Türk rmalar olarak en büyük talebi M s r daki yat r mlar n n güvence alt na al nmas d r. M s r da 1.5 milyar dolarl k Türk yat r m bulunmaktad r. aç klarken Kanal n kapat lmas ile petrol yatlar n n da artaca na i aret etmi tir. Bugün dünya ticaretinin yüzde 7 sinin yap ld bu kanaldan kontrollü olarak geçi sa lanmas ihtimali bile ekonomi çevrelerini tedirgin etmektedir. Kontrollü geçi, gemilerin gecikmesine ve dünya ticaretinin aksamas na neden olacakt r. Türkiye olarak ihracat m z n yüzde lik k sm n Süvey Kanal ndan yap yoruz. hracatç lar birli inin aç klamas na göre Türkiye nin bu kanaldan mermer, maden, hammadde ve g da ihracat yapmaktad r. Kanal da ya- anacak s k nt en çok Uzakdo u ülkelerinin ticaretini etkileyecektir. Ülkemize Uzakdo u dan gelen mallar için a rl kl olarak bu kanal kullan l yor. Bu da olas bir s k nt da uzak do udan yapt m z ithalat m z olumsuz etkileyebilir. Türkiye, M s r a demir-çelik, tekstil, kimyevi maddeler ve makine parçalar satmakta ve M s r dan da petrol yan ürünleri ithal etmektedir. D ticaretimiz u anda durma noktas nda olup Türk rmalar olarak en büyük talebi M s r daki yat r mlar n n güvence alt na al nmas d r. N SAN 2011 STRATEJ K DÜ ÜNCE 13

15 Türkiye olarak ihracat m z n sadece yüzde lik k sm n Süvey Kanal ndan yap yoruz. hracatç lar birli inin aç klamas na göre Türkiye nin bu kanaldan mermer, maden, hammadde ve g da ihracat yapmaktad r. Kanal da ya anacak s k nt en çok Uzakdo u ülkelerinin ticaretini etkileyecektir. Ülkemize Uzakdo u dan gelen mallar için a rl kl olarak bu kanal kullan l yor. Bu da olas bir s k nt da uzak do udan yapt m z ithalat m z olumsuz etkileyebilir. M s r da 1.5 milyar dolarl k Türk yat r m bulunmaktad r. Olaylar n ard ndan M s rda üretim yapan Sabanc Holding i tiraklerinden Temsa Global ve Kordsa Global in (lastik, takviye malzemeleri ve otomotiv sektörüne üretim yapan) M s r daki tesislerinde, ülkede ya- anan olaylar sebebiyle üretime ara verdiklerini aç klam ve çal anlar n ülkeye geri döndürmü lerdir. Bununla birlikte M s r da 10 ma azaya ula may hede eyen ve büyüme planlar yapan Damat ma- azalar n n sahipleri Orka Grup un Kahire de 2, skenderiye de 2 tane olmak üzere toplam 3 ma azas bulunmaktad r. Bu ma azalar ya- anan son olaylardan sonra sat lar na ara vermi ve ürünlerini önlem olarak depoya kald rm lard r. Son olarak ihracattaki azalmaya dair net say y, Türkiye hracatç lar Meclisi Ba kan Büyükek i % 86 olarak verdi. Tunus Ekonomisi ve Türkiye- Tunus Ticareti Tunus ekonomisi, turizm ba ta olmak üzere, hizmet sektörü, tar m, tekstil, ha f sanayiler ile petrol ve fosfat üretimine dayanan geli me yolunda bir ekonomidir. Siyasetin oldu u gibi ekonominin de bir ölçüde merkezi bir ekilde yürütüldü ü, serbest piyasa ekonomisine tedricen geçilmeye çal ld, ekonomik hayat n baz alanlar nda ise effa n eksik oldu u görülmektedir. Bununla birlikte, Tunus Ma rip ülkeleri aras nda en az riskli ve Afrika da en fazla rekabet gücüne sahip ülke olarak tan mlanmaktad r. Kalk nmaya dönük yat r mlarda gerek Bat l devletlerin (1990 l y llar n ikinci yar s ndan itibaren Avrupa Birli i), gerek uluslararas kurulu lar n sa lad mali destek önemli yer tutmaktad r. Türkiye ile Tunus aras ndaki iktisadi ve ticari ili kiler 2004 senesine kadar, Temmuz 1992 de Ankara da imzalanan Ticaret, Ekonomik ve Teknik birli i Anla mas çerçevesinde ilerlemi tir. Di er taraftan, Tunus un AB ile sanayi ürünlerinde 2008 y l nda serbest ticaret alan olu turulmas n öngören Serbest Ticaret Anla mas bulunmaktad r. Ülkemiz ile Tunus aras ndaki ticari ili kiye bakt m zda ülkemiz lehine bakiye verdi i görülmektedir y l nda 681 milyon dolar olan d ticaret hacmi, 2008 y l nda bir önceki y la göre %52 artarak milyon dolara ula m t r y l nda ekonomik krizin etkisiyle d ticaret hacmi 2008 y l na göre %28 azalarak, 746 milyon dolar olarak gerçekle mi tir y l nda Tunus a ihracat m z 575 milyon dolar, Tunus tan ithalat m z ise 171 milyon dolar olarak gerçekle mi tir. Detayl inceleme yapt m zda, Tunus un; ihracat m z n önemli kalemleri aras nda yer alan tekstilhaz r giyim, elektrikli cihazlar, beyaz e ya (bula k makinesi hariç) ba ta olmak üzere, nihai mamuller ile çimento, klinker, mermer ve demir-çelik mamulleri (uzun mamuller) itibariyle hassasiyetinin oldu u ortaya ç kmaktad r. Küresel krizin en iddetli ya and 2009 y l nda Türkiye ve Tunus aras nda d ticaret hacmi bir önceki y la göre %28 azalmas na ra men, geçmi y llar itibariyle d ticaretimizde önemli art lar kaydedilmi tir. syan Sonras Tunus taki Türk ya- 14 STRATEJ K DÜ ÜNCE N SAN 2011

16 t r mlar n n durumuna incelendi- inde Türkiye için Tunus taki iktisadi durum M s r dakinden farkl de ildir. Her geçen gün yap lan aç klamalarda ticaretin ya da genel olarak ekonomik faaliyetlerin durduruldu u ifade ediliyor. Buna ek olarak pasif durmamay tercih eden i adamlar m z tekrar ülkeye ziyaretler düzenlemeyi planl yorlar. syanlar n iktisadi etkisini kar l kl aç dan de erlendirecek olursak Türkiye ye olacak kay plar dolayl ya da direkt olarak Tunus ekonomisini de etkileyecektir. Nitekim Türk i verenleri Tunus ta binlerce yerli i gücü istihdam etmi tir. Buna ra men 2009 da ya anan küresel krizde ekonomik politikalar krizden avantaj sa lamak olan Türkiye, son olaylar da turizm aç s ndan kazanca dönü türebilir. Nitekim Türkiye deki birçok seyahat acentesi sahipleri durumun böyle olaca n öngörüyor. ITM Travel sahibi Ö ütçü Fransa daki partnerlerinin son isyanlardan sonra turizm rotas n Tunus ve M s r dan Türkiye ye çevirdiklerini söylüyor. Frans z turistlerin ekonomik aç dan kaliteli turist oldu unu göz önüne al rsak 2011 turizm rakamlar n n Türkiye ad na önemli de i- ikli e u rayaca n söylemek güç de ildir. Bu ülkemiz ad na turizm aç s ndan kazanç olabilir. Buna ek olarak turizm sektöründe etkisini k sa vadede gösterebilecek olan kazançlar m zdan bir di eri de uzun vadeli kalk nma avantaj d r. Türkiye nin ticaret yapt ülkelerin ço unun sosyo-ekonomik aç dan kalk nm olmas d ticaret dengelerini daha iyi bir konuma getirmektedir. Bugün gelinen noktada, ticari faaliyetlerinde bulundu umuz tüm ülkelerin, ekonomik ve sosyal aç dan ilerlemesi, halklar n n zenginle mesi, ticari aç dan ülkemize ve i dünyas na olumlu yans yacakt r. Ayr ca, üzerinde önemle durulmas gereken bir di- er husus da, ülkemizin bugün ula m oldu u geli mi lik, istikrar ve demokrasi seviyesiyle, kültürel ve tarihsel yak nl m z olan tüm bu co rafya ile payla aca m z çok önemli tecrübelerimizin oldu- u gerçe idir. Libya da Durum Tunus ta ba lay p s çramalarla yay lan Arap Devrimi Libya y da sard. Son günlerdeki ya anan korkunç olaylar n artmas Türk i dünyas n tedirgin etti. Libya da yat r mlar bulunan irketler tedbir al yorlar. Libya da özellikle Türk in aat sektörü faaliyet gösteriyor. Akfen Holding bünyesinde faaliyetlerini yürüten TAV n aat bunlardan sadece biri. Türkiye, gerilimin ve çat malar n t rmand Libya da çal an yakla k 25 bin kadar vatanda n h zl ca tahliye etmeyi ba ard. Türkiye nin yan s ra ülkeyle ili kileri bulunan Avrupa Birli i de ticari faaliyetleri durdurmaktan ba ka çözüm yolu geli tirememektedir. Nitekim Libya ya sat yapan Avrupa Birli- i üyesi ülkeler bu sat lar durdurmu lard r. Libya da faaliyet gösteren Türk rmalar n n ço unlukla in aat rmalar d r. Ankara Sanayi Odas n n (ASO nun) Ayl k Ola an Meclis Toplant s nda konu an ASO Yönetim Kurulu Ba kan Nurettin Özdebir, sözkonusu ülkelerde i yapan irketlerin i yerlerinde de maddi hasarlar meydana geldi ini, bu zararlar n önümüzdeki günlerde de devam etmesinin muhtemel oldu unu ifade etti. Özdebir, bu nedenle, ya anan geli meler çerçevesinde Vergi Usul Kanununun 13 üncü maddesine göre mücbir sebep ilan edilmesi gerekti ini söylemi tir. D Ticaretten Sorumlu Devlet Bakan Zafer Ça layan Libya da i yapan Türk müteahhitlik rmalar yla görü melerde bulunuyor. Bu bilgiler do rultusunda neler yap labilece ine yönelik tart malara di er bakanl klar m z da destekte bulunuyor. Görü melerde D i leri Bakanl, Ula t rma Bakanl, Ba bakanl k Afet leri Genel Müdürlü ü, hracat Geli tirme Etüd Merkezi, Türk Eximbank, D Ekonomik li kiler Kurulu, Arap Türk Bankas, Türkiye Müteahhitler Birli i, Türkiye n- aat Sanayicileri veren Sendikas ve Libya da i yapan Türk müteahhitlik rmalar n n temsilcileri kat l yor. Bu durum isyan n etkilerinin ne kadar geni çapl oldu unun ve sektörel da l m n n giderek artt - n n önemli bir göstergesidir. Libya daki olaylar n takip eden günlerde olaylar n ciddi boyutlara varmas yla petrol yatlar h zla t rmanmaya ba lad, petrol yatlar 2,5 y l n en yüksek seviyelerine t rmanarak rekor k rd. Türkiye geli meden en fazla etkilenen ülkelerin ba nda geliyor li y llar n ikinci yar s ndan itibaren, Libya, Amerikan petrol irketlerinin ç karlar istikametinde politikalar izledi. Fiyatlar n dü mesi gerekti inde de artmas gerekti- inde de devreye giren ülkeydi Libya. Sonuç olarak, Libya daki geli meler M s r, Tunus ve di er Arap ülkelerinkinden, gerek ekonomik ve gerekse siyasi sonuçlar N SAN 2011 STRATEJ K DÜ ÜNCE 15

17 olarak farkl karaktere sahiptir. Bu nedenle, Libya daki geli melerin sonucu, sadece Libya y ve Libya halk n de il, dünya çap nda, enerji kaynaklar na sahip olma çat mas nda güçler dengesini etkileyecektir. Tunus ve M s r daki kitle hareketleri global ekonomiyi fazla etkilememi ken, Libya daki hareket uluslaras bir öneme sahiptir. syanlar n Küresel Ekonomi ve Türkiye ye Etkileri Son günlerde ba ta M s r olmak üzere Arap dünyas ndaki geli melerle birlikte bölge ülkelerinin piyasalar nda önemli dalgalanmalar ya and. M s r borsas ubat ay n n ba nda i lemlere kapan rken borsa kapanmadan önceki son iki günde %16 gerilemi ti. Tunus ta ise borsa Ocak n ilk haftas ndan itibaren %13 de er kaybettikten sonra i lemlere kapanm t r. Ocak sonunda yeniden aç lan borsa %5 daha gerilemi tir. Bu olaylar n bölgedeki di er ülkelere s çrayaca endi esi ile bölge ülkelerinin borsalar nda yo un sat lar görüldü. Ocak ay içinde gösterge hisse senedi endeksleri Suudi Arabistan da ve Dubai de %5, Abu Dabi de %6, Kuveyt te %3, Ürdün de %2 ve srail de %3 oran nda de er kaybettiler. IMKB_100 bu dönemde %8 de er kaybetti. Ancak bu dü- ü te kendi ekonomimizin iç dinamiklerinin etkisi oldu. ABD ve Avrupa borsalar ndaki iyile melerle borsam z toparlanmaktad r. Öte yandan ülkemizde gösterge faizinin 150 baz puan yükselmesinde M s r ve Libya daki olaylar n ve büyük ölçüde belirsizli in etkisi oldu. Belirsizli in sürmesi sebebiyle dünya piyasalar ndaki olas oynakl k faiz üzerinde k smi bir bask yapsa da bölgesel riskler demokrasisini oturtmu ülkemiz için önemli bir risk olu turmamaktad r. Global risk alma i tah nda önemli bir azalma olmad sürece borsam z d ar daki olaylardan önemli ölçüde etkilenmeyecektir. Buna ra men Türkiye için de baz riskler söz konusu olmaktad r. Artan g da ve petrol yatlar n n ülkemiz ve dünya ülkeleri için en asyon ve cari aç k üzerinde olumsuz etkileri beklenmelidir. Petrol yatlar ndaki art n petrol ithal eden ülke ekonomilerinde bir durgunlu a yani stag asyona yol açmas ihtimali bulunmaktad r. Petrol yatlar 23 ubat ta 110,04 dolar, 24 ubat ta 114,15 dolar, 25 ubat ta ise 112,4 dolar olmu tur. Kuzey Afrika ve Ortado u bölgesindeki ülkelerin dünya günlük petrol üretimindeki pay yüzde 30 un üzerindedir. Bu a amada u sorular sorulabilir. Özellikle petrolü çok üreten ülkelerde istikrar sa lanabilecek mi? Örne in Libya da istikrar sa lanabilecek mi? Bu nedenlerle bu y la ili kin petrol yatlar n tahmin etmek son derece zor görünmektedir. Ülkemiz için yap lan bir analize göre Petrol yatlar ndaki variline her 10 dolarl k zamm n bizim en asyonumuza yakla k y ll k yar m puanl k bir etki olarak yans mas beklenmektedir. Yine her 10 dolarl k varil ba na yap lacak yat art n n da cari aç m za yakla k 4 milyar dolar gibi bir etkisi olmas bekleniyor. Dolay s yla petrol yatlar ndaki art ülke ekonomisini iki noktada özellikle etkileyecektir. Pompa yatlar ndaki art do rudan tüketiciyi etkileyecektir. Petrol yat ndaki her 10 dolarl k art n, küresel ekonomide yar m puanl k büyüme kayb na yol açaca tahmin edilmektedir. Bölgedeki risk unsurunun yükselmesi halinde bölgeden yabanc sermaye ç k olacakt r ve bu durum Türkiye yi de bir ölçüde olumsuz etkileyebilecek. Öte yandan Türkiye nin 2010 y l rakamlar na göre M s r a ihracat 2,2 milyar dolar iken ithalat 0,9 milyar dolard r. M s r ile ülkemizin ticaretinin toplam d ticareti içerisindeki pay ise %1,1. Bu oran Tunus için %0,3, Cezayir için %1,3 ve Libya için %0,8 seviyesinde bulunuyor. Söz konusu ülkelerde sorunlar n sürmesi, bu ülkelerle yap lan d ticaret üzerinde olumsuz etki yaratabilecek olmakla birlikte Türkiye nin toplam d ticareti içerisinde önemli bir etki yaratmas beklenmemektedir. Türkiye bu süreçte demokratik yap s ile farkl konumdad r. Krizi f rsata dönü türmeyi ba arabildi i takdirde Türkiye, muhtemel geçi sürecinde bulunan bölge ülkelerine rol modeli olu turma ve diplomatik etkinli i artt rma f rsat n yakalayabilir. SDE Yüksek sti are Kurulu Üyesi, Doç. Dr. * 16 STRATEJ K DÜ ÜNCE N SAN 2011

18 Libya daki Diktatörün Hâl Edilmesine 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi ngiltere, Fransa ve Lübnan n haz rlad karar tasar s n on evet oyuna kar l k be çekimser oyla kabul etti inde daimî üyelerden ABD, ngiltere ve Fransa Libya ya askerî müdahaleden yana tav r koyarken Rusya ve Çin in yan s ra geçici üyeler Almanya, Hindistan ve Brezilya çekimser davranm t r. Murat ÇEMREK* - Amine YAZICI** Her ey Tunus un Buzid kentinde seyyar sat c l kla gecekonduda ya ayan sekiz ki ilik ailesini geçindirmeye çal an Muhammed bin Buazizi nin borçlanarak ald tezgâh na belediye görevlilerince el konulmas yla ba lad. Daha önce de Buazizi nin tezgâh na el konularak rü vet verecek paras olmad ndan geri alamad olmu tu ama bu sefer kad n zab ta Faida Hamdi nin herkesin içinde genç sat c y tokatlamas yla onuru k r lan Buazizi, ikâyetine dair belediyede muhatap bile al nmam t. Bunun üzerine Buazizi 17 Aral k 2010 da protesto amaçl kendi üzerine benzin dökerek yakt ve sonras ndaki bütün t bbî müdahalelere ra men 4 Ocak 2011 de öldü. Buazizi nin kendini yakarak ba latt bireysel can na k yma protestosu, cenazesindeki gösterilerle t rman rken önce Tunus sokaklar na sonra da ba ta Kuzey Afrika olmak üzere tüm Ortado u ya s çrayarak koku mu dikta rejimlerine kar halk hareketlerinin de tilini ate ledi. Protestolar kar s nda art k direnemeyece ini anlayan Zeynel Abidin Bin Ali, kans z bir darbe ile Habib Burgiba dan sa l k sorunlar n bahane ederek elde etti i 23 y ll k iktidar n 14 Ocak 2011 de e iyle Suudi Arabistan a kaçarak yine göreceli kans z bir ekilde devretti. Kitle protestolar Kahire deki Tahrir Meydan na s çrad nda ise M s r 31 y ld r demir yumruk ile yöneten Hüsnü Mübarek, soka- n sesine ancak 18 gün kulaklar n t kasa da 10 ubat 2011 de yetkilerini k sa bir süre önce yard mc s olarak atad Ömer Süleyman a devretti ve sonraki gün de görevinden istifa etti. M s r da gösterilerin ba lad s rada ABD de olan dönemin Savunma Bakan ve Genelkurmay Ba kan Mare al Muhammed Hüseyin Tantavi, ABD yönetiminin sivil göstericilere ate aç lmamas na dair uyar s na ba l kalmas yla M s r da da göreceli bir sükunet içinde iktidar de i imini mümkün k ld. Bu geçi teki ba ar s ile Tantavi, Mübarek in istifas N SAN 2011 STRATEJ K DÜ ÜNCE 17

19 Tunus ta Zeynel Abidin Bin Ali ve M s r da Hüsnü Mübarek in iktidarlar n göreceli olarak bar ç l biçimde terk edi leri, Libya da protesto gösterilerinin ba lad ilk günlerde Kadda ne zaman pes edecek? sorusunu ve muhtelif tahminleri gündeme getirmi ti. Ancak geçen bir aydan fazla zaman Kadda nin kendisinin de ifade etti i gibi devrim ile geldi i iktidar b rakmak gibi gitmek gibi bir niyetinin olmad n gözler önüne sermi tir. sonras yönetimi devralan Yüksek Askerî Konsey i Silahl Kuvvetler Komutan s fat yla 75 ya na ra men yönetiyor. Bu devrim süreci, Libya ya ula t nda ise beklenildi i üzere 42 y ld r ülkesini daha totaliter yöntem ve mekanizmalarla idare eden Albay Kadda dalgak ran ile kar la t. Beklenildi i üzere diyoruz çünkü hem Libya -ihracat n n %95 i oran n olu turdu u üzerebir petrol ülkesiydi hem de Kadda- Tunus ve M s r daki hemcinsleri gibi varolan bir dikta rejimi devralmay p kendi diktatörlü ünü Kral I. dris i 1 Eylül 1969 da yüzba iken devirdi i bir askerî darbe sonras nda kurmu tu. Dahas 1951 de ba ms zl n kazand nda Birle- ik Libya Krall ad yla kurulan ve 1963 te Libya Krall na dönü en devletin ad n Kadda, 1969 daki darbesi sonras nda önce Libya Arap Cumhuriyeti ne sonra da 1977 de devletteki resmî görevinden ayr l rken Büyük Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi olarak de i tirdi. Kadda devletin ad n -görünü te daha demokratik k lmak üzere- Cumhuriyet ten Arapçada halk yönetimi anlam na gelen Cemahiriye ye de i tirmi tir. Dahas bu tip kelime oyunlar n seven ve devlette herhangi bir resmî görevi olmad n n alt n srarla çizen Kadda nin konumu için de resmî evraklarda ve yo un sansürle resmîle mi bas nda Devrimin Karde Lideri ve Rehberi s fat n kullan lsa da, bunlar Kadda nin diktatör olmad n ispatlamaktan çok izofren ruh halini gözler önüne sermektedir. Öte yandan Kadda, 42 y ll k diktas nda edindi i tecrübe, iktidar oyunlar bilgisine ihtiyat eklerken zaten askerî darbe ile geldi i yönetimi kar s nda hiçbir muhalefetin olu mas na izin vermedi i gibi ordunun güçlenmesini de engellemi tir. Örne in, Ekim 1978 de Tanzanya n n destekledi i Uganda Ulusal Kurtulu Ordusu adl gerilla örgütünün sald r lar sonras nda kendisi gibi askerî darbe ile iktidar ele geçiren Uganda diktatörü di Amin i desteklemek üzere gönderdi i Libya ordusundan 600 asker, taraf bile olmad klar bir sava n u runda s rf Kadda istedi i için ölmü lerdi. di Amin de 13 Nisan 1979 da Uganda Ulusal Kurtulu Ordusu ba kent Kampala ya ula madan ülke d na kaçt nda te ölece i- Suudi Arabistan a geçmeden önce dostu Kadda nin ülkesinde bir süre kalm t. Kaddafi Farkl Bir Diktatördür Tunus ta Zeynel Abidin Bin Ali ve M s r da Hüsnü Mübarek in iktidarlar n göreceli olarak bar ç l biçimde terk edi leri, Libya da protesto gösterilerinin ba lad ilk günlerde Kadda ne zaman pes edecek? sorusunu ve muhtelif tahminleri gündeme getirmi ti. Ancak geçen bir aydan fazla zaman Kadda nin kendisinin de ifade etti i gibi devrim ile geldi i iktidar b rakmak gibi gitmek gibi bir niyetinin olmad n gözler önüne sermi tir. Askerî darbe ile iktidar ele geçirenler kendilerini me rula t rmak için devrim kavram n bu ekilde manipüle etmekten ayr bir haz duyarlar. Protestolar ba lad nda Kadda muhali eri oldukça ba ar l olmu olsalar da -nihaî kertede- her eye ra men düzenli bir orduya ve askerî mühimmata sahip rejim kar s nda ele geçirdikleri mevkilerden vuru arak olsa da geri çekilmek zorunda kalm lard r. Son olarak petrol rezervlerinin büyük k sm n n bulundu u ve direni çiler ile Kadda güçleri aras nda sürekli el de i tiren Brega kentinin kontrolünün Kadda güçlerinin eline geçmesiyle, direni hareketinin merkezi Bingazi nin dü mesi gündeme gelmi tir. Operasyon çin Dü meye Bas l rken Libya da gösterilerin ba lad ilk günlerde Kadda nin kendi halk n adeta katletmesine uluslararas kamuoyu olarak adland rd m z ba ta ABD olmak üzere küresel hegemon güçler sessiz kalm t r. Tunus ve M s r daki deneyimlerin aksine Libya kar s nda tak n lan bu a r sessizlik alt nda yatan temel sebep yukar da da ifade etti imiz üzere üphesiz Libya n n sahip oldu u petrol rezervleridir. Ancak gün geçtikçe artan iddet olaylar ve Kadda nin ABD deki talk-show larda bile tiye al nan ruh hali, devletlerden ba ms z küresel sivil kamuoyu vicdan n n derin incinmesi a r sessizli in bozulmas n kolayla t rm t r. Libya ya olas bir NATO müdahalesi gündeme geldi inde ABD D i leri 18 STRATEJ K DÜ ÜNCE N SAN 2011

20 Bakan Hillary Clinton n çözüm için bütün seçenekler masada ifadesi Kadda nin ataca ad mlar bir kez daha gözden geçirmesine yönelik olmu tur. Amerika n n tek ba na müdahalesinin önceden kestirilemeyecek sonuçlar do urabilece ini dillendiren Clinton, NATO müdahalesinin de ancak BM Güvenlik Konseyi nin karar yla olabilece ini söylemi tir. Irak n sahte kan tlara dayan larak i galinde BM Güvenlik Konseyi karar n beklemeyen ABD nin Bush yönetiminden ald dersle bir ba ka diktatörü uzakla t rmak için uluslararas me ruiyet aramas nominal bile olsa- dikkate ayand r. 27 ubat 2011 de BM Güvenlik Konseyi nin oybirli i ile ald 1970 say l karar nda, Libya da sivillere yönelik iddet ve güç kullan lmas n n k nand aç klan rken bir dizi yapt r m karar al nm t r. Böylece, ABD öncülü ünde Libya ya askerî müdahalenin önü hukuken aç lm t r. Konseyin 1970 say l karar n n içeri i öyle özetlenebilir: Sivil halka kar yayg n ve sistematik sald r lar n, insanl a kar suç te kil etmesinden dolay bu sald r lar düzenleyenler yapt klar ndan sorumlu olacaklard r; Libya da 15 ubat 2011 den bu yana meydana gelen iddet olaylar Uluslararas Ceza Mahkemesi ne havale edilecektir; BM üyesi ülkeler Libya ya silah, askerî araç ve teçhizat n sat n veya transferini durduracaklard r; Libya n n tüm silah ve ilgili malzeme ihracat durdurulacakt r; BM üyesi ülkeler vatanda lar n n, Libya yetkililerinin insan haklar ihlallerine katk da bulunacak faaliyetlere kat lmak üzere Libya ya seyahatlerinin önüne geçilecektir; Libya lideri Muammer Kadda ve yak n çevresindeki 16 ki iye ülke d na seyahat yasa getirilecektir. BM Güvenlik Konseyi nin ald bu kararlar çerçevesindeki kararl tutumu Libya daki tansiyonu dü- ürmeye yetmemi tir. Hatta ABD 6. Filosunun Libya aç klar na demir atmas ve binlerce askeri ta yan Kearsarge ve Ponce ç karma gemilerinin de bu ülkeye do ru harekete geçmesi de müdahale krini daha çok prati e yönlendirmi tir. Öte yandan BM Güvenlik Konseyi 17 Mart 2011 tarihli ve 1973 say l karar nda Libya daki sivilleri korumak üzere gerekli bütün yollar n uygulanmas için uçu a yasak bölge (no- y zone) olu turulmas na ve Libya da derhal ate kes sa lanmas ça r s nda bulunan ve rejime yönelik yapt r mlar n daha da s k la t r lmas n ve geni letilmesini öngören yetki vermi tir. Konsey in daimî üyesi ve dönem ba kan Çin in ba kanl k etti i toplant da ülkesini temsil eden Frans z D i leri Bakan Alain Juppe, oylama öncesi konu mas nda, Libya da zaman n darald n ve geçen her saatin ülkedeki sivillerin aleyhine i ledi ini belirterek karar tasar s n n kabul edilmesini istemi tir. 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi ngiltere, Fransa ve Lübnan n haz rlad karar tasar s n on evet oyuna kar l k be çekimser oyla kabul etti in- N SAN 2011 STRATEJ K DÜ ÜNCE 19

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2: A N A L Z Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2: Sektör Mücahit ÖZDEM R May s 2015 Giri Geçen haftaki çal mam zda son aç klanan reel ekonomiye ili kin göstergeleri incelemi tik. Bu hafta ülkemiz

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dursun YILDIZ topraksuenerji 21 Ocak 2013 ABD Petrol İhracatçısı Olacak. Taşlar Yerinden Oynar mı? 1973 deki petrol krizi alternatif enerji arayışlarını arttırdı.

Detaylı

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı Panel Konuşması Erdem BAŞÇI 7 Nisan 2012, İstanbul Değerli Konuklar, Dünya ekonomisinin son on yılda sergilediği gelişmeler emtia fiyatları üzerinde

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / www.tobb.org.tr

Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / www.tobb.org.tr Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul 49 50 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 2008 yılında ABD de ipotekli konut kredisi piyasasında ortaya çıkan ve hızla tüm dünya ekonomilerinde

Detaylı

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz Rakamlarla Sektörümüz: 3 kıtadan 77 ülkeye doğrudan hizmet götüren, Toplam Yatırımı 5 Milyar Doları aşan, Yan sektörleri ile birlikte yaklaşık

Detaylı

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması 23 Aralık 2008 Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması Son günlerde akaryakıt fiyatları ile ilgili olarak kamuoyunda bir bilgi kirliliği gözlemlenmekte olup, bu durum Sektörü ve Şirketimizi itham altında

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 11 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Çağlar Kuzlukluoğlu 1 DenizBank Ekonomi

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Beşinci İzmir İktisat Kongresi Finansal Sektörün Sürdürülebilir Büyümedeki Rolü ve Türkiye nin Bölgesel Merkez Olma Potansiyeli 1 Kasım

Detaylı

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007 Enerji ve Kalkınma Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007 Kırılma Noktası Dünyanın gerçeklerini kırılma noktalarında daha iyi kavrıyoruz. Peşpeşe gelen, birbirine benzer damlaların bir tanesi bardağın

Detaylı

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz? Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz? Şebnem BORAN 1.Dünya Hububat Pazarı Günümüzde dünyanın stratejik ürün grubunu oluşturan hububat pazarında önemli gelişmeler yaşanıyor. Dünya toplam hububat üretimine

Detaylı

1- Ekonominin Genel durumu

1- Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2014 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu 2014 yılı TCMB nin Ocak ayında faizleri belirgin şekilde arttırmasıyla

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013 HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013 Ekim 2014 İÇİNDEKİLER Giriş... 2 Dünya da Uluslararası Doğrudan Yatırım Trendi... 3 Yıllar

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI 18 Mart 2016 İstanbul, Hilton Hotel Harbiye Sayın Büyükelçiler, Değerli Konuklar, 2009 yılında

Detaylı

Brexit ten Kim Korkar?

Brexit ten Kim Korkar? EDAM Türkiye ve Avrupa Birliği Bilgi Notu Brexit ten Kim Korkar? Haziran 2016 Sinan Ülgen EDAM Başkanı 2 23 Haziranda İngiliz halkı, İngiltere nin AB de kalıp kalmayacağına dair bir halkoyuna katılacak.

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 23 Mayıs 2016, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 23 Mayıs 2016, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 21 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Dursun Yıldız SPD Başkanı 2 Nisan 2016 Giriş Gelişmenin ve karşı duruşun, doğuya karşı batının, kuzey kıyısına karşı güney kıyısının, Afrika ya karşı

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Mart 2015 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2015 ŞUBAT İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME İlk İki Ayda 2,7 Milyar Dolarlık

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL Sözlerime gayrimenkul ve finans sektörlerinin temsilcilerini bir araya

Detaylı

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi DÜNYADA VE TÜRK YEDE ENERJ VE KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, PROJEKS YONLAR VE EM SYONLAR Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi Dünya Dünya Kömür Rezervi Bölge Görünür Ç kar labilir Rezervler (Milyon

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım

Detaylı

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK ÇEVRE KORUMA VE KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK Çevre neden bu kadar önemli? Sera etkisi artıyor Doğal kaynaklar bitiyor Maliyetler yükseliyor Gelir eşitsizliği uçurumu büyüyor 2002 yılında Johannesburg da

Detaylı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU 30 Ekim Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU Japonya Merkez Bankası (BoJ) faizlerde değişikliğe gitmedi Japonya Merkez Bankası (BoJ), 8 e 1 oy çokluğuyla para politikasında değişikliğe gitmeme kararı

Detaylı

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU 2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU I- 2008 Mali Yılı Bütçe Sonuçları: Mali Disiplin Sağlandı mı? Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan 2008 mali yılı geçici bütçe uygulama sonuçlarına

Detaylı

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016 2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016 Ocak 2016 Tüketici Fiyat Endeksi ne(tüfe) ilişkin veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Şubat 2016 tarihinde yayımlandı. TÜİK tarafından aylık

Detaylı

2014 1. Çeyrek Sonuçları TÜRK TELEKOM GRUBU 2014 1. ÇEYREK OPERASYONEL VE FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI

2014 1. Çeyrek Sonuçları TÜRK TELEKOM GRUBU 2014 1. ÇEYREK OPERASYONEL VE FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI TÜRK TELEKOM GRUBU 2014 1. ÇEYREK OPERASYONEL VE FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI Basın Bülteni 1 Mayıs 2014 Güçlü İlk Çeyrek Sonuçları ile 2014 Yılına Sağlam Başladık Türkiye nin öncü iletişim ve yakınsama

Detaylı

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Orman ve Su İşleri Bakanımız Sn. Veysel Eroğlu nun katılımları ile gerçekleştiriyor olacağımız toplantımıza katılımlarınız için teşekkür ediyor,

Detaylı

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST-100, Haziran da %11,28 lik düşerek 76.295 den kapandı. Aynı dönemde Bankacılık endeksi %15,41, Sanayi endeksi

Detaylı

1- Ekonominin Genel durumu

1- Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2015 YILI FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu 2015 yılı yurtiçinde genel seçimler ve Merkez Bankası faiz tartışmaları,

Detaylı

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın BDDK Başkanım, İktisadi Araştırmalar Vakfı, Borsamız

Detaylı

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Gümrük Ve Ticaret Bakanı Sn. Nurettin CANİKLİ nin Kredi Kefalet Kooperatifleri Ortaklarının Borçlarının Yapılandırılması Basın Toplantısı 24 Eylül 2014 Saat:11.00 - ANKARA Kredi Kefalet Kooperatiflerinin

Detaylı

GÜNLÜK YATIRIM BÜLTENİ

GÜNLÜK YATIRIM BÜLTENİ Araştırma GÜNLÜK BÜLTEN 19 Aralık 2013 GÜNLÜK YATIRIM BÜLTENİ Piyasalara Bakış 100,000 90,000 80,000 70,000 60,000 50,000 40,000 30,000 20,000 10,000 0 12/12 03/13 06/13 07/13 10/13 12/13 FED in açıklamalarına

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 6 Haziran 2016, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 6 Haziran 2016, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 23 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ 14-15 HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ

İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ 14-15 HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ 14-15 HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ Hazırlayanlar: Gündem Kont, Mine Güneş, Ahmet Toprak Dış İlişkiler

Detaylı

GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının değerli yöneticileri, Sermaye piyasalarımızın ve basınımızın

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE MAYIS 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BİST-100 endeksi, Ekim ayı içerisinde %4,2 artarak ayı 77.620 seviyesinden kapattı. Aynı dönem içerisinde Bankacılık endeksi %4,1

Detaylı

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER Dünyada üretilen krom cevherinin % 90 ının metalurji sanayinde ferrokrom üretiminde, üretilen ferrokromun da yaklaşık % 90 ının paslanmaz çelik sektöründe

Detaylı

İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ

İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ HAZAR STRATEJI ENSTITÜSÜ ENERJI VE EKONOMI ARAŞTIRMALARI MERKEZI EMİN AKHUNDZADA SERAY ÖZKAN ARALIK 2014 Azerbaycan Enerji Görünümü 1İran Enerji Görünümü www.hazar.org HASEN Enerji

Detaylı

DOĞAN GRUBU TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ POLİTİKASI

DOĞAN GRUBU TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ POLİTİKASI DOĞAN GRUBU TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ POLİTİKASI Sayfa : 1/7 1. AMAÇ Bu politikanın amacı Doğan Grubu nun tedarikçileri ile ilişkilerinde gözettiği standartları ve temel ilkeleri açıklamaktır. Doğan Grubu,

Detaylı

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 18 Aral k 1979 da Birle mi Milletler Genel cinsiyet ayr mc l n yasaklayan ve kad n haklar n güvence alt na alan

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

ÜRETİCİ ÜLKELERİN PETRO-POLİTİĞİ 2010-2025 OCAK 2010

ÜRETİCİ ÜLKELERİN PETRO-POLİTİĞİ 2010-2025 OCAK 2010 EKONOMİ ÜRETİCİ ÜLKELERİN PETRO-POLİTİĞİ 2010-2025 OCAK 2010 SARIKONAKLAR İŞ MERKEZİ C. BLOK D.16 AKATLAR İSTANBUL-TÜRKİYE 02123528795-02123528796 www.turksae.com PETROLÜN POL T K GÜCÜ SÜRECEK Dünya genelinde

Detaylı

KURUYEMİŞ SEKTÖR RAPORU

KURUYEMİŞ SEKTÖR RAPORU KURUYEMİŞ SEKTÖR RAPORU Ocak 2016 Kuruyemiş sektörü geçtiğimiz sezon kuraklı ve don gibi olumsuz koşullar nedeniyle rekoltelerde düşüş yaşarken fiyatlarda önemli artışlara sahne olmuştur. Geçtiğimiz yıl

Detaylı

ELEKTRİK ÜRETİM SANTRALLERİNDE KAPASİTE ARTIRIMI VE LİSANS TADİLİ

ELEKTRİK ÜRETİM SANTRALLERİNDE KAPASİTE ARTIRIMI VE LİSANS TADİLİ Hukuk ve Danışmanlık ELEKTRİK ÜRETİM SANTRALLERİNDE KAPASİTE ARTIRIMI VE LİSANS TADİLİ Türkiye de serbest piyasa ekonomisine geçişle birlikte rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren,

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.04.2004-30.06.2004 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu

Detaylı

Kamu Sermayeli İşletmelerde İyi Yönetişim. Mediha Ağar Dünya Bankası, Kıdemli Ekonomist Dünya Bankası

Kamu Sermayeli İşletmelerde İyi Yönetişim. Mediha Ağar Dünya Bankası, Kıdemli Ekonomist Dünya Bankası Kamu Sermayeli İşletmelerde İyi Yönetişim Mediha Ağar Dünya Bankası, Kıdemli Ekonomist Dünya Bankası Kamu işletmeleri gelişmiş e gelişmekte olan ülkelerde ekonomik açıdan önemli aktörlerdir Global olarak

Detaylı

AR& GE BÜLTEN. Enflasyonla Mücadelede En Zorlu Süreç Başlıyor

AR& GE BÜLTEN. Enflasyonla Mücadelede En Zorlu Süreç Başlıyor Enflasyonla Mücadelede En Zorlu Süreç Başlıyor Ahmet KARAYİĞİT Makroekonomik göstergeler açısından başarılı bir yılı geride bıraktık. Büyüme, ihracat, faizler, kurlar, faiz dışı fazla gibi pek çok ekonomik

Detaylı

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST 100 endeksi, Nisan ayı içerisinde %0,2 lik artış göstererek 86.046 seviyesinden kapandı. Aynı dönem içerisinde

Detaylı

DEMİRYOLUNUN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YENİ YAPILANMA SERBESTLEŞME TÜRKİYE DEMİRYOLU ALTYAPISI VE ARAÇLARI ZİRVESİ 24 25 EKİM 2013 İSTANBUL TÜRKİYE

DEMİRYOLUNUN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YENİ YAPILANMA SERBESTLEŞME TÜRKİYE DEMİRYOLU ALTYAPISI VE ARAÇLARI ZİRVESİ 24 25 EKİM 2013 İSTANBUL TÜRKİYE DEMİRYOLUNUN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YENİ YAPILANMA SERBESTLEŞME TÜRKİYE DEMİRYOLU ALTYAPISI VE ARAÇLARI ZİRVESİ 24 25 EKİM 2013 İSTANBUL TÜRKİYE NOPPEN CORRIDOR OF INSIGHTS 1 DEMİRYOLUNDA YENİ YAPILANMA VE

Detaylı

Ekonomik Gündem Piyasalar haftanın ilk işlem gününe hafta sonu İngiltere de yayımlanan Brexit anketi ile birlikte oldukça hareketli başladı. Yayımlanan ankette Birlik içerisinde kalmak isteyenlerin sayısı

Detaylı

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor Fiba Emeklilik ve Hayat A.Ş. Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu nun

Detaylı

01/01/2009 30/09/2009 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş

01/01/2009 30/09/2009 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş 01/01/2009 30/09/2009 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI (DÖVİZ) EMEKLİLİK YATIRIM FONU 9 AYLIK RAPORU BU RAPOR EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ KAMUYU AYDINLATMA

Detaylı

Groupama Emeklilik Fonları

Groupama Emeklilik Fonları Groupama Emeklilik Fonları BKB - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu Aralık ayında global piyasalara, Amerika da Mali uçurum tartışmaları

Detaylı

Vadeli İşlemler Piyasası Bülteni 29.06.2016

Vadeli İşlemler Piyasası Bülteni 29.06.2016 Endeks 30 Haziran Kontratı Kapanış 95.000 Değişim 2.18% 1,688,377 Bugün yurtiçi piyasalar güne İstanbul Atatürk Havalimanı'na dün akşam gerçekleştirilen terör saldırısının olumsuz etkisi ile başlıyor.

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

SİRKÜLER 2009 / 32. 1- İşsizlik Ödeneği Almakta Olan İşsizleri İşe Alan İşverenlere Yönelik Sigorta Primi Desteği

SİRKÜLER 2009 / 32. 1- İşsizlik Ödeneği Almakta Olan İşsizleri İşe Alan İşverenlere Yönelik Sigorta Primi Desteği KONU SİRKÜLER 2009 / 32 Sigorta Primi Desteklerine Yönelik Yeni Düzenlemeler (5921 Sayılı Kanun) Genel Olarak İşsizlikle mücadeleye yönelik bir yasal düzenleme olarak nitelendirilebilecek olan 5921 Sayılı

Detaylı

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

ATAÇ Bilgilendirme Politikası ATAÇ Bilgilendirme Politikası Amaç Bilgilendirme politikasının temel amacı, grubun genel stratejileri çerçevesinde, ATAÇ İnş. ve San. A.Ş. nin, hak ve yararlarını da gözeterek, ticari sır niteliğindeki

Detaylı

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir. Bursa nın 25 Büyük Firması Araştırması; -Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir. -Bu çalışma Bursa il genelinde yapılmış,

Detaylı

31.12.2011-31.03.2012 tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir.

31.12.2011-31.03.2012 tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir. GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EUROBOND) EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 3 AYLIK FAALİYET RAPORU 1.- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi genel olarak 2011

Detaylı

3201 Debagatte Kullanılan Bitkisel Menşeli Hülasalar Ve Türevleri. 3202 Debagatte Kullanılan Sentetik Organik, Anorganik Maddeler Müstahzarlar

3201 Debagatte Kullanılan Bitkisel Menşeli Hülasalar Ve Türevleri. 3202 Debagatte Kullanılan Sentetik Organik, Anorganik Maddeler Müstahzarlar SEKTÖRÜN TANIMI 32. fasılda ağırlıklı olarak çeşitli boyayıcı ürünler olmakla birlikte, deri ve deri işleme sektöründe (debagat) kullanılan malzemeler, macunlar vb. ürünler de söz konusu faslın içerisinde

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 30 Temmuz 2012 ĐÇĐNDEKĐLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı Ocak 15, 2013-3:55:02 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın himayesinde kurulan ''İşte Eşitlik Platformu'' tanıtıldı. Toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlikle mücadele

Detaylı

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Değerli konuklar, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) çalışmaları kapsamında düzenlediğimiz Kurumsal Yönetim konulu toplantımıza hepiniz hoş geldiniz. 11 Aralık 2001 tarihli Bakanlar

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A. TANITICI BİLGİLER CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU PORTFÖYE BAKIŞ Halka Arz Tarihi : 02/05/2013 YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER 31/12/2015

Detaylı

Ayrıca FED başkanı Yellen'in yarın saat 17:30'da konuşması olacak.

Ayrıca FED başkanı Yellen'in yarın saat 17:30'da konuşması olacak. Ekonomik Gündem Asya hisse senetleri, ABD ekonomisinin faiz artırımını kaldıracak denli güçlü olduğu yolundaki iyimserliğin küresel hisse senetlerine alım getirmesi ile birlikte değer kazandı ve bunun

Detaylı

B E Y K E N T Ü N İ V E R S İ T E S İ S O S Y A L B İ L İ M L E R E N S T İ T Ü S Ü İ Ş L E T M E Y Ö N E T İ M İ D O K T O R A P R O G R A M I

B E Y K E N T Ü N İ V E R S İ T E S İ S O S Y A L B İ L İ M L E R E N S T İ T Ü S Ü İ Ş L E T M E Y Ö N E T İ M İ D O K T O R A P R O G R A M I B E Y K E N T Ü N İ V E R S İ T E S İ S O S Y A L B İ L İ M L E R E N S T İ T Ü S Ü İ Ş L E T M E Y Ö N E T İ M İ D O K T O R A P R O G R A M I İLİŞKİSEL PAZARLAMA 31 MAYIS 2014 K O R A Y K A R A M A N

Detaylı

Bilgilendirme Politikası

Bilgilendirme Politikası Bilgilendirme Politikası Şirketin bilgilendirme politikası kurumsal internet sitesinde yayınlanmakta olup, bilgilendirme politikası ile ilgili işlerin izlenmesi, gözetimi ve geliştirilmesi sorumluluğu

Detaylı

1 OCAK - 31 ARALIK 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU (Tüm tutarlar, aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) cinsinden ifade edilmiştir.

1 OCAK - 31 ARALIK 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU (Tüm tutarlar, aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) cinsinden ifade edilmiştir. A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka arz tarihi: 16 Temmuz 2014 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle Fonun Yatırım Amacı Portföy Yöneticileri Fon Toplam Değeri Portföyünde

Detaylı

Ticaret Unvanı: YAYLA ENERJİ ÜRETİM TURİZM VE İNŞAAT TİCARET A.Ş. Merkez Adresi : Turan Güneş Bulvarı İlkbahar Mah.606.Sok. No : 12 Çankaya / ANKARA

Ticaret Unvanı: YAYLA ENERJİ ÜRETİM TURİZM VE İNŞAAT TİCARET A.Ş. Merkez Adresi : Turan Güneş Bulvarı İlkbahar Mah.606.Sok. No : 12 Çankaya / ANKARA YAYLA ENERJİ ÜRETİM TURİZM VE İNŞAAT TİCARETANONİM ŞİRKETİ 01.01.2015 31.12.2015 DÖNEMİ YILLIK FALİYET RAPORU 1- GENEL BİLGİLER Raporun Ait Olduğu Dönem: 01.01.2015 31.12.2015 Ticaret Unvanı: YAYLA ENERJİ

Detaylı

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014 REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014 Reform Eylem Grubu nun (REG) ilk toplantısı, Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Volkan

Detaylı

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili?

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili? Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti Hasan Çağlayan Dündar Araştırmacı Ayşegül Dinççağ Araştırmacı

Detaylı

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ. Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ. Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) Çevre İş Sağlığı Güvenliği ŞİRKETLER

Detaylı

FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI

FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI MART 15 FON BÜLTENİ Güncel Ekonomik Veriler Büyüme Oranı(Yıllık) 4,00% Cari Açık/GSYİH 5,90% İşsizlik oranı(yıllık) 10,10% Enflasyon(TÜFE/Yıllık) 7,55% GSMH(milyar USD) 819,9 Kişi Başı Milli Gelir (USD)

Detaylı

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler 1. AB Hukuku ve Tercüman ve Çevirmenler için Metotlar Eğitimi (Ankara, 8-9 Haziran 2010) EIPA tarafından çeşitli kamu

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Şam da Emevi Caminde namaz kılmayı hayal eden Başbakan, hava sahamızı koruyabilmek için NATO dan Patriot füzeleri istemekte, gençlerimize adam gibi ölmekten bahsetmektedir.

Detaylı

TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Toplantısı DEVLET YARDIMLARI. Abdulgani GÜNGÖRDÜ Rekabet Uzmanı 24.10.2008

TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Toplantısı DEVLET YARDIMLARI. Abdulgani GÜNGÖRDÜ Rekabet Uzmanı 24.10.2008 TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Toplantısı DEVLET YARDIMLARI Abdulgani GÜNGÖRDÜ Rekabet Uzmanı 24.10.2008 Rekabet Politikası Teşebbüslere uygulanan anti-tröst kurallar Devlet yardımlarının kontrolüne ilişkin

Detaylı

SABAH BÜLTENİ. Piyasalar FED Öncesi Sakin. 14 Mart 2016-08:30. İletişim Bilgisi arastirma@destekmenkul.com.tr. Piyasalar

SABAH BÜLTENİ. Piyasalar FED Öncesi Sakin. 14 Mart 2016-08:30. İletişim Bilgisi arastirma@destekmenkul.com.tr. Piyasalar SABAH BÜLTENİ Piyasalar FED Öncesi Sakin 14 Mart 2016-08:30 İletişim Bilgisi arastirma@destekmenkul.com.tr Piyasalar *FED iyimserliği ve AMB adımlarının etkisi ile Cuma gününü yükselişle tamamlayan BİST-

Detaylı

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU YENİ MEVDUAT SİGORTA SİSTEMİ ÖNERİSİ BANKA BİRLEŞME VE DEVİRLERİ Dr. Mehmet GÜNAL Ankara, Haziran 2001 ÖNSÖZ Türkiye

Detaylı

GLOBAL HAFTALIK STRATEJİ

GLOBAL HAFTALIK STRATEJİ GLOBAL HAFTALIK STRATEJİ 14 Aralık 2015 Geçtiğimiz hafta küresel çapta riskten kaçısın etkili olduğu bir hafta oldu. Fed toplantısına ilişkin beklentiler, petrol ve diğer emtia fiyatlarında yaşanan hızlı

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ATILIM ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCESİ YÖNERGESİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Madde 1 Bu Yönergenin amacı Atılım Üniversitesinin eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idarî

Detaylı

Ocak. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ocak. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU 22 Ocak Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU Merkez bankalarının ayrışması devam edecek Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi bu sabah saatlerinde Davos ta gerçekleştirilen Dünya Ekonomi

Detaylı

KONYA TİCARET ODASI İÇİNDEKİLER. 1- Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) 2 Konya Hizmet Sektörü Güven Endeksi (KOHİZ)

KONYA TİCARET ODASI İÇİNDEKİLER. 1- Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) 2 Konya Hizmet Sektörü Güven Endeksi (KOHİZ) Eylül 2014 KONYA TİCARET ODASI İÇİNDEKİLER 1- Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) 2 Konya Hizmet Sektörü Güven Endeksi (KOHİZ) 3 Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi (KOİN) 4 - Konya İstihdam İzleme Bülteni

Detaylı

TÇMB 52. GENEL KURULU AÇILIŞ KONUŞMASI 20 Şubat 2010 / Ankara. Sayın Divan, Değerli Arkadaşlarım, Değerli Misafirler,

TÇMB 52. GENEL KURULU AÇILIŞ KONUŞMASI 20 Şubat 2010 / Ankara. Sayın Divan, Değerli Arkadaşlarım, Değerli Misafirler, TÇMB 52. GENEL KURULU AÇILIŞ KONUŞMASI 20 Şubat 2010 / Ankara Adnan ĐĞNEBEKÇĐLĐ Yönetim Kurulu Başkanı Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Sayın Divan, Değerli Arkadaşlarım, Değerli Misafirler, Birliğimizin

Detaylı

BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR

BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR BODTO Turizm Altyapı Projelerine Devam Ediyor Bodrum Ticaret Odası nın, 2014-2017 Stratejik Planı amaç ve hedefleri kapsamında, Bodrum da turizm sezonunun uzatılması, sektörün

Detaylı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ www.tisk.org.tr

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ www.tisk.org.tr TİSK AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ- MAYIS 2016 (SAYI: 87) GENEL DEĞERLENDİRME 03.06.2016 Kıdem tazminatında işletmelerin maliyetini artıracak ve işçi-işveren ilişkilerini bozacak düzenlemelerden kaçınılmalı Gelecek

Detaylı

Ara Dönem Faaliyet Raporu MART 2014

Ara Dönem Faaliyet Raporu MART 2014 MART 2014 Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2014 31.03.2014 Bankanın Ticaret Ünvanı : TAIB YatırımBank A.Ş. Genel Müdürlük Adresi : Yüzbaşı Kaya Aldoğan Sokak Aksoy İş Merkezi No. 7 Kat 3 Zincirlikuyu,

Detaylı

Banvit Bandırma Vitaminli Yem San. A.Ş. 01 Ocak - 30 Eylül 2009 Dönemi. Faaliyet Raporu

Banvit Bandırma Vitaminli Yem San. A.Ş. 01 Ocak - 30 Eylül 2009 Dönemi. Faaliyet Raporu 09 Banvit Bandırma Vitaminli Yem San. A.Ş. 01 Ocak - 30 Eylül 2009 Dönemi Faaliyet Raporu İçindekiler Yönetim ve Denetim Kurulu Temettü Politikası Risk Yönetim Politikaları Genel Kurul Tarihine Kadar Meydana

Detaylı

T.C. Resmî Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır MİLLETLERARASI ANDLAŞMALAR

T.C. Resmî Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır MİLLETLERARASI ANDLAŞMALAR T.C. Resmî Gazete Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır 16 Mayıs 2013 PERŞEMBE Sayı : 28649 YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ MİLLETLERARASI ANDLAŞMALAR Karar Sayısı : 2013/4631

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Prof.Dr. Cevat NAL Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarl k Fakültesi Dekan Y.Doç.Dr. Esra YEL Fakülte Akreditasyon Koordinatörü

Detaylı

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı,

Detaylı

16.03.2016. Euro Bölgesi 0,00% Japonya -0,10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,1125 1,4304 114,145 2,9110 1238,15 39,72

16.03.2016. Euro Bölgesi 0,00% Japonya -0,10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,1125 1,4304 114,145 2,9110 1238,15 39,72 Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent Ülke Faiz Ülke Faiz Açılış 1,1101 1,4299 113,794 2,8687 1234,07 39,72 Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Yüksek 1,1125 1,4304 114,145 2,9110 1238,15 39,72 Düşük

Detaylı

GTİP 730793 DEMIR/CELIKTEN UC UCA KAYNAK YAPILACAK BAGLANTI PARCALARI

GTİP 730793 DEMIR/CELIKTEN UC UCA KAYNAK YAPILACAK BAGLANTI PARCALARI Avrupa İşletmeler Ağı İstanbul ULUSLARARASI TİCARET MERKEZİ (ITC) ÜRÜN ANALİZLERİ GTİP 730793 DEMIR/CELIKTEN UC UCA KAYNAK YAPILACAK BAGLANTI PARCALARI MART 2012 Hazırlayan: ÖZGE SARIÇAY İSTANBUL SANAYİ

Detaylı

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI Sayı: 42 BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI Gazi Erçel Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 22 Aralık 2000 Ankara 2001 yılında uygulanacak para ve kur politikasının çerçevesi, uygulama prensipleri

Detaylı

Murahhas Aza. Denetimden Sorumlu Komite Üyesi. Denetimden Sorumlu Komite Üyesi. Denetleme Kurulu Üyesi

Murahhas Aza. Denetimden Sorumlu Komite Üyesi. Denetimden Sorumlu Komite Üyesi. Denetleme Kurulu Üyesi Sayfa No.1 1. Raporun Dönemi 01.01.2009 31.12.2009 2. Ortaklığın Ünvanı Makina Takım Endüstrisi A.Ş. 3. Yönetim ve Denetleme Kurulu Üyeleri Türk Ticaret Kanunu ve ilgili düzenlemeler gereğince Şirketimiz

Detaylı