DEMOKRASİ VE KABUL GÖRME SORUNU

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DEMOKRASİ VE KABUL GÖRME SORUNU"

Transkript

1 DEMOKRASİ VE KABUL GÖRME SORUNU Prof. Dr. Ali Osman GÜNDOĞAN Kabul görme sorunu veya tanıma-tanınma sorunu, çokkültürlü toplumların sorunudur. Çokkültürlü toplumlar denildiğinde de imparatorluklar, uluslararası toplumlar, toplumlararası birlikler, göçmen toplumlar ile birlikte göçmenlerin çokça bulunduğu toplumlar akla gelir. Bu örnekler çerçevesinde Avrupa Birliği de, kendi üyeleri dikkate alındığında çokkültürlülüğü içinde barındıran devletler ve toplumlar arası bir birlik olarak düşünülmek zorundadır. Çokkültürcü anlayışlara göre küreselleşme ve post-modern durumun birlikte yaşanmasıyla, modernizmin ortaya çıkardığı tek uluslu ve üniter bir yapıya sahip olan ulus devletlerin de çokkültürlülüğü içinde barındıran toplumsal yapılara dayandığı iddia edilmeye başlanmıştır. Bunun en önemli nedeninin, küreselleşmenin kendi önünde bir engel olarak gördüğü ekonomik ve kültürel gümrük duvarlarına sahip olan ulus devletleri törpülemek, belki güçsüz duruma düşürmek ve ulus devletlerde bir kriz yaratmak için alt kültür ve kimlikleri gündeme taşıyan post-modern ve rölativist anlayışlara destek vermek suretiyle bu tür anlayışları kendi lehine kullanma stratejisidir. Bu iddia, elbette durumu açıklamada yeterli değildir. Böyle olmakla birlikte, fiili durum ve gelinen aşama, ulus devletlerin de kendilerini gözden geçirmesini gerektirmektedir. Çünkü iletişimin hızı, dünyanın en ücra köşelerinin bile dünyanın gündemine ve merkezine taşınması, en ücra köşede olup biten bir olayın anında bütün dünyayı etkilemesi ve ilgilendiriyor olması, yerel ve farklı olanların önemsenmesi ve değerli görülmesi, küreselleşme ile birlikte ortaya çıkan değişikliklerin çok yönlü kimliklere sahip farklı kültürel yapıları ortaya çıkarması, insan haklarının evrensel anlamda itibar görmesi, göç hareketleri gibi durumların birlikte düşünüldüğünde bütün bunlar, homojen bir toplumun sosyolojik açıdan önemli ölçüde imkânsızlığını göstermektedir. Bu demektir ki artık, kabul görme veya tanıma-tanınma sorunu, bütün toplumları ilgilendiren dahası dünyamızı ilgilendiren bir sorun haline dönüşmüştür. Böyle bir sorun, çoğulcu ve çokkültürlü bir toplumun ön plana geçtiği, farklı olanların yan yana ve yüz yüze birlikte olmak zorunda olduğu gibi bir toplumsal gerçekliğe işaret etmekte ve bu toplumsal gerçekliğe uygun mümkün bir sistem arayışını da doğal olarak gerektirmektedir. Çokkültürlü toplum, farklı kimlikleri içermesinden dolayı her farklı kimlik ve kültürün kendilerine ait ortak kimliklerinin kamusal alanda tanınmasını talep etmeyi bir hak olarak gördükleri bir toplum olarak anlaşılmak arzusundadır. Çokkültürcülük de, bu tür taleplerin tanınmasını öneren bir hareket olarak başlangıçta ABD, Kanada gibi ülkelerde ortaya çıkmıştır. Hatta çokkültürcülük tartışmalarını tanınma politikası açısında değerlendiren C. Taylor un örnekleri de ABD de Afrikalı-Amerikalılar, Asyalı-Amerikalılar, Yerli- Amerikalılar ve kadınlar, Kanada da Québec gibi örneklerdir. Ancak unutulmamalıdır ki çokkültürcülük hareketi, sadece farklı etnik, dinsel ve kültürel kimliklere hitap eden bir hareket değildir. Bu hareket zaman içerisinde feministlerin kadınlara, homoseksüeller ve lezbiyenlerin farklı cinsel tercihlerine eşit saygı gösterilmesi yönündeki talepleriyle; daha sonra, 1970 lerin başında eğitim ve üniversitelerde müfredatın farklı kültürel ve dinsel Muğla Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü

2 grupların farklı dinsel ve kültürel ihtiyaç ve taleplerini hesaba katması gerektiği 1 iddiasıyla devam etmiş ve bütün liberal batı toplumlarını etkilemiştir. Post-modern durum olarak nitelendirilen günümüz dünyasında farklı, tekil ve yerel olanların gündeme taşınması ile de çokkültürcü hareketin birleştiği düşünülürse ve küreselleşmenin de bu farklılıklara rağmen bütün dünyayı evrensel ideler ve ilkeler çerçevesinde tümelci bir anlayışa doğru zorlaması dikkate alındığında ortada bir paradoks olduğu da düşünülmektedir. Görünüş böyle olmasına rağmen çokkültürcülüğün, evrensellik ile yerellik arasında kendisine bir yer bulduğu ve çokkültürcülüğün hem küreselleşmeci hareketten hem de post-modern durumdan beslendiği söylenebilir. Çünkü çokkültürcülük insan hakları, eşitlik, özgürlük gibi evrensel ide ve ilkelere dayanmak zorunda olduğu gibi farklılıkları tanıma talebinde de farklılıklara vurgu yapan ve onları gündeme taşıyan post-modern duruma da dayanır. Bundan dolayı birbirine karşıtmış gibi görünen küreselleşme ve post-modern durumun motive ettiği çokkültürcülük için temel sorun, evrensel olduğu iddia edilen değer, ide ve ilkeler ile farklı kimlik ve kültürlerin taleplerinin aynı anda nasıl birlikte korunabileceği sorunudur. Çokkültürlü bir toplum, içinde açık anlaşmazlıkları, ihtilafları ve bunlara dayalı olarak da yer yer çatışmaları barındıran bir toplumdur. Anlaşmazlık, ihtilaf ve çatışmalar farklı taleplerin birbirine uygun olmayışının doğurduğu olumsuz durumlardır. Çokkültürlü toplum, özü gereği bu ihtilafları içinde barındırmak zorundadır. Bu ihtilaflar siyasal olabileceği gibi ahlâksal da olabilir. Söz konusu ihtilaf halleri, farklı kimliklerin kamusal alanda tanınma ve kabul görme taleplerine, farklı kimliklerin yabancı kalışından kaynaklanmaktadır. Çünkü kimlik, bireysel varlığı veya grubu tanımlayan ve birey veya grup için var oluşu belirleyen öz olarak kabul edilmektedir. Bir bakıma kimlik, bir neliktir, nelik de ne ve kim olduğumuzu bildirir. Tanıma ve kabul görme sorunu bu noktada ortaya çıkar. Çünkü hiç tanımadığımız, bize yabancı olan bir kültürü ve kimliği kabul etmek için herhangi bir nedenimiz olabilir mi? İşte çokkültürcülük, bu soruya cevap vermeye çalışan bir entelektüel hareket olarak düşünülebilir. Çokkültürcülük, bir ön varsayım olarak, hiçbir kültür ve kimliğin tek başına bütünüyle insan varlığını kuşatamayacağını kabul eder. Bundan dolayı da her kültür ve kimlikte her insan için değerli olan bir şey vardır, düşüncesine sahiptir. Bu demektir ki, bütünüyle değersiz olan hiçbir kültür ve kimlik yoktur. Gadamer in, ufukların kaynaşması adını verdiği karşılaşma ile farklı kültürel kimliklerin tanışması, farklılıkların anlaşılmasına neden olabileceği gibi kendimize yabancı olmayan unsurların da bizden olmayan kimlikler tarafından içerilmiş olabileceği gerçeğine işaret eder. Bu durum, farklı kültür ile karşılaşılmasının kendi kültürel kimliğimizde eksikliklerin bulunuşunu açığa çıkardığı gibi tek başına hiçbir kültürün de bir insanın bütün taleplerini karşılayamayacağını da açığa çıkarır. Böyle bir ön varsayım, farklı kültürlere bakış ile ilgili dogmatik tavır alışları bertaraf etmekte önemli rol oynar. Birey olarak ahlâksal bakımdan farklı olana saygıyı ve onu kabul edişi zorlanmadan gerçekleştirmek mümkün olduğu halde kamusal alanda taleplerin kabul edilmesi ve karşılanması sorunlu olmaktadır. Bu sorunu kendi içinde en yüksek seviyede çözmeye çalışan, diğer politik sistemlerle karılaştırıldığında demokrasidir. 1 Erol Kuyurtar, Çokkültürcülük, Felsefe Ansiklopedisi, editör: Ahmet Cevizci, Cilt: III, Ankara: Babil Yayınları, 2005, s

3 Bugün için savunulan liberal demokrasiye göre çeşitlilik, farklılık ve çoğulculuk liberal demokratik bir değer olarak görülür. Çoğulculuk, farklılık ve çeşitlilik toplumsal bir olgu olarak kendini gösterdiğine göre diyalojik bir ilişki biçimi de zorunlu olmaktadır. Diyalojik ilişki, karşılıklı olarak birbirlerini kabul eden bireyler veya gruplar arasında gerçekleşebilir. Bu bakımdan günümüz toplumları, toplumlar arası birlikler, uluslar arası topluluklar demokratik ve müzakereci olmayı başarmak zorundadırlar. Çokkültürcülüğün tanınma politikası açısından ele alınmasında önemli katkıları olan Taylor, çokkültürcülük içerisinde tanınma idealini ortaya çıkaran iki önemli değişimden bahseder. Birincisi, şerefin temelini oluşturan sıradüzenlerin (hiyerarşilerin) çökmesidir. 2 İnsanlar ve gruplar arasında hiyerarşik bir toplumsal düzen yerini, günümüze doğru gelindiğinde, insan haklarının evrensel olarak kabul görmesi ile birlikte, insan haysiyetinin bütün insanlarda ortak olduğu fikrine bırakmıştır. Bu haysiyet fikri, ikinci olarak, insanların eşitliği fikrini beraberinde getirdi ve demokrasi söz konusu olunca da, eşit konumda tanınma politikası haline geldi; şimdi de, kültürlerin ve cinslerin eşit konumda tanınması talebine dönüştü. 3 Tanınma veya karşılıklı eşit bir biçimde kabul görme sorunu, Hegel in Tinin Fenomenolojisi nde ele aldığı köle-efendi diyalektiği ne kadar geri gider. Çünkü bu diyalektik, Kojève tarafından demokrasi lehine yorumlanmış ve Fukuyama nın da Tarihin Sonu Ve Son İnsan da bu yorum kullanılmıştır. Köle-Efendi diyalektiğine göre insan, bir özbilinç varlığıdır. Özgürlük, bu öz-bilinç halinde olmak ile mümkün olur. Öz-bilinç, kendi varlığının farkında olmak ile gerçekleşir. Kendi varlığının farkında olmak, başkası ile olan ilişkide ortaya çıkar. Öyleyse insan, kendi dışına çıkmak ve başkası ile ilişkiye atılmak zorundadır. Aynı zamanda insan, öz-bilinç olma halini, kendisinin istek varlığı olması nedeniyle isteğinin karşılanmasında bulur. En yüksek insani istek, insan doğasından kaynaklanan isteklerin üstünde olan kabul görme isteğidir. Bu istek, başkalarıyla kıyasıya bir mücadeleyi zorunlu kılar. Bu mücadelenin sonucunda ortaya çıkan, köle-efendi ilişkisidir. Ancak efendi efendi olarak, köle de köle olarak kaldığı müddetçe Taylor un Rousseau dan aktardığına göre birbirlerini karşılıklı olarak yozlaştırır 4 ve birbirlerinin insan olma ve bir öz-bilinç varlığını gerçekleştirme bakımından engeli olurlar. Efendinin, ölüm duygusuna yenilmiş bir köleden, kendinden daha alt seviyede bir varlıktan kabul görmesi, kabul görme isteğini tatmin etmez. Köle ise zaten, doğal bir duygu olan ölüm korkusuna boyun eğmiş ve doğasını aşamamıştır. Öyleyse hem efendi hem de köle ne insan ne de özgür birer varlıktır. Diyalektik, eşit seviyede ve karşılıklı kabul ediş ile sonuçlanır. Bu sonuç, bireysel varlıklar açısından demokratik bir zemindir. Bu zemin, kültürel gruplar ve kimlikler açısından değerlendirilecek olursa demokrasinin bütün kültürlere saygı göstermeyi, hepsini kucaklamayı 5 öngördüğü söylenebilir. Ancak liberal demokrasilerin, çokkültürcülüğün tanınma konusundaki talepleri karşısında bazı güçlükleri vardır. Bunların başında liberal demokrasilerin evrensel özgürlük ve eşitlik ideali gelir. Oysa farklı kimliklerin taleplerinin kabulü, farklı kimliklere farklı 2 C. Taylor, Tanınma Politikası, çev., Yurdanur Salman, Çokkültürcülük, hazırlayan: Amy Gutmann, İstanbul: YKY, 1996, s A.g.m., s A.g.m., s Steven C. Rockefeller, Yorum, a.g.e., içinde, s

4 hakları sağlamayı gerektirir. Hatta liberal demokratik görüş, eşit tanınma talebini genel insan kimliğini temel alarak kabul eder ve etnik kimliğe ve bu kimliğin icaplarına dayalı bir tanınma talebini kabul edemez. Böyle bir talep, kendi içinde eşitsizlik barındırır. Çünkü etnik veya ırksal bir üstünlük veya farklılık iddiası taşıyan ve diğerlerini açıkça hor gören bir talep, saygı ve kabul görmeyi hak edemeyeceği gibi bütün insanlara eşit muamele etme ve eşit mesafede olma liberal demokratik tutumlarıyla da bağdaşamaz. Etnik ve yerel kültürel kimlikler evrensel kültürel kimlik ile eşit tutulamaz. Liberal demokrasilerde hedef, evrensel idealleri gerçekleştirmektir. Çokkültürcülüğün tanınma politikasının kabulü, liberal demokrasilerin bu evrensel idealleri gerçekleştirme hedefiyle çatışabilir. Ayrıca kültürel grupların farklı hak ve statü taleplerinin karşılanması birliği zedeleyici bir tanınma olarak olumsuz bir sonucu doğurabilir. Kimlikler ve kültürel gruplar arasında eşitlik ilkesini hem zedeleme hem de eşit davranmadan doğan niteliklerin elenmesi dediğimiz ikili bir olumsuzluk ortaya çıkabilir. Burada, evrensel insan olma haysiyetine dayalı ve birey olarak herkese eşit mesafede, insan haklarını garantiye alıcı bir tanınma talebi daha temel bir talep olarak görülmelidir. İnsan olma haysiyeti, evrensel insan özünün varlığına işaret eder ve bu öz bazı bakımlardan sorunlu olsa da, kimlik ve kültür bu özün üstünde değildir. Hatta kimlik ve kültür, evrensel olan insan olma özünün değişik tezahürleridir. Durum böyle değerlendirilirse aslında farklılığın, özsel değil, sadece görünüşte olan bir derece farlılığı olduğu anlaşılır. Ancak çokkültürcülüğün tanınma politikası bağlamında ortaya çıkan talepler, daha çok politik olduklarından dolayı etik bir sorgulamanın dışında kalmakta ve demokrasinin sadece politik tarafını ilgilendirmektedir. Oysa demokrasinin dayanması gereken bir kültür vardır ve bu kültür, aynı zamanda etik ilkeleri de içerir. Nitekim Habermas ın da işaret ettiği gibi bireyin bütünlüğü, hukukla birlikte özellikle ahlâkta karşılıklı tanınma ilişkilerinin sağlam kalmasına bağlıdır. 6 İnsan varlığındaki bütünlük ve devamlılık bu tanınmanın güvenceye alınmasıyla sağlanabilir ve bu güvence, hukuku esas alan bir politikayı da zorunlu kılar. Bunun içindir ki, liberal demokrasi, bu politikayı hukuk ve ahlâk temelinde oluşturmalıdır. Kendilerini çoğulcu olarak tanımlayan ve liberal gelenek üzerinde bulunan demokrasiler, farklı yaşam pratikleri içinde oluşan kültürel farklılıkların tanınması (sorunlu olsa da) ve eşit ölçüde saygı değer kabul edilmesi 7 esasına dayanırlar. Bu, kabul ediş, Alain Touraine in dediği, kurumsal güvenceler bütünü olarak, Taylor da da olduğu gibi ötekini kabul etmenin bir yoludur. 8 Bu, birlikte yaşamanın da, birbirimizi birer özne olarak kabul etmenin de bir yoludur. Bu yol, en çok sayıda kişiye, en fazla çeşitlilik ve farklılığı tanıyıp koruyacak olan siyasal yaşam biçiminin yani demokrasinin de bir yoludur. Ancak siyasal ve ahlâksal varlıklara saygı ile bu yol gerçekleştirilebilir. Bundan dolayı demokrasi, böyle bir saygının varlığını talep eder. Bu saygının gösterilmesi ise bir kültür işidir. Saygı, çeşitliliğin olduğu yerde ortaya çıkar ve çeşitlilik, bu açıdan siyasal ve ahlâksal varlıklara saygının koşulu olur. Demokrasi, böyle bir saygıyı temele alacaksa çeşitliliği içinde barındıran bir toplumsal yapıyı kabul etmek durumundadır. Demokratik kültür, çeşitliliği ve farklılıkları içinde barındıran bir kültür olduğu için özgürlük ve eşitlik olmak üzere iki etkin unsura sahiptir. Özgürlük, kişisel eylemde, eşitlik de öteki olarak adlandırılanın eşit ölçüde 6 Jürgen Habermas, Demokratik Anayasal Devlette Tanınma Savaşımı, a.g.e., içinde, s Levent Köker, Charles Taylor: Kimlik/Farklılık Sorununa Sahici Demokratik Çözüm Arayışı, a.g.e., içinde, s Alain Touraine, Demokrasi Nedir?, çev., Olcay Kunal, İstanbul: YKY, 1997, s

5 saygıdeğer olarak tanınmasında ortaya çıkar. Bu iki unsuru da motive eden şey, demokrasi kültürü açısından etnik, dini veya ideolojik bir zemin değil, insanlık onurudur. Bu onur ile birlikte kimliklerin de tanınması, çokkültürcülüğe göre, hem bireylerin insan olarak temel haklarının korunmasına hem de bireylerin özel kültürel gruplara üye olmaktan doğan özgün gereksinimlerinin tanınmasına 9 ve doyurulmasına neden olur. Burada eşitlik, hiyerarşik yapıyı yok eder ve demokrasi, hiyerarşik yapı ile birlikte bulunamaz. Zira demokrasi, vatandaşların egemenliğine dayanan bir siyasal rejim olduğu için eşitlik ve özgürlüğün olmadığı hiyerarşik toplumsal yapılarda egemenlik, farklı toplumsal sınıflar eliyle kullanılır. Bugünün farklı kültürlerinin yan yana birlikte var olmasını ve birbirlerini tehlikeye atmadan varlıklarını sürdürebilmesini sağlayacak olan demokratik bir kültürün içinde yaşayan bireyin ahlâki bilinci önem kazanmaktadır. Bu bilinç, hoşgörü duygusuna sahip, insanın mutlak bilgi sahibi olamayacağını ve hiçbir fikir, ideoloji ve kültürün zaman-mekân üstü mutlak doğrular içermediğini bilen ve çoğulculuğun hâkim olduğu günümüz toplumlarında hayata ilişkin önermelerin itibari olduklarını kabul eden bir bilinç olmalıdır. Bu sayılanlar, demokrasinin epistemolojik dayanağını da oluştururlar. 10 Bu kültürel bilinç ve ahlaki olgunluk, gerek devletin gerekse bireylerin başkalarına karşı geliştirmeleri gereken eylemleri de belirler. Bu eylemlerin başında gelen de hoşgörüden kaynaklanan eylemlerdir. İlk bakışta hoşgörü kavramı olumsuz bir durumu, hiyerarşik bir yapıyı, üst-ast ilişkilerini yani bir eşitsizliği düşündürtebilir. Nitekim kim, kimi, neden hoşgörü? Hoş gören ve hoş görülen ilişkisinde hoş gören yanlış, eksik olan bir düşünce ya da eylemi hoş görmekte değil midir? Büyük, küçük tarafından değil de; küçük, büyük tarafından hoş görülür. Böyle bir hoşgörü; hoş görüleni aşağılayıcı, küçümseyicidir. Eğer hoşgörü bu şekilde anlaşılacaksa demokrasilerde böyle bir hoş görme durumu gerçekleşmez; çünkü demokratik kültüre sahip bireyler ve devlet, her kültür ve kimliği eşit ölçüde saygı değer görmektedir. Çünkü demokrasiler, hiyerarşik yapıyı dışlar. Demokratik kültür, öznenin özgürlüğünü şart koşar, özgürlük ise ötekinin varlığına bağlıdır. Çünkü öteki yoksa toplumsallık ve dolayısıyla özgürlük de yoktur. Öteki, başka bendir. Benim gibi olmayan başka bir ben in varlığının onaylanması, ben den farklı olanın onaylanmasıdır. Farklı olmak, daha aşağı konumda olmak değildir. Hoşgörü, farklı olana katlanmak onu mazur görmek olarak da düşünülemez. Çünkü hoş görüde farklı olanı kabul ediş, onu benimseyiş vardır, Farklılık karşısında edilgen ve rahat olmak, umursamaz davranmak ve kayıtsız kalmak da bir hoşgörü tavrı olarak düşünülemez. Çünkü kayıtsız kalmak, umursamamak farklı olanla ilgilenmemek demektir; onunla ilişkiyi kesmek farklı olana değer vermemektir. Oysa hoşgörüde farklı olanı saygıdeğer bulmak önemlidir. Çünkü hangi çeşitten olursa olsun farklılığı kabul etmek durumunda olan bir birey, hoşgörülü sıfatına layıktır. Öyle bir bireyin dünyasında inançlarına katılmadığı, yaptıklarını yapmadığı insanlara da yer vardır,...(onlar) farklı, yabancı ve tuhaf olan bir ötekiyle yan yana yaşarlar 11 Hoşgörü kaynağını, insan doğasının evrenselliğinden alır. İnsan doğasının evrenselliği, insanlar arsındaki farklılığın özsel olmadığı anlamına gelir. İnsan dünyasındaki çokluk da, insan doğasının zenginliğinin dışa vurumudur. Bizden farklı olana hoşgörü, aslında insana ve 9 Amy Gutmann, Giriş, Çokkültürcülük içinde, s Demokrasinin epistemolojik kaynakları hakkında bkz. Necati Öner, Demokrasinin Epistemolojik Dayanağı, Felsefe Dünyası, Sayı: 27, Temmuz , s.s Michael Walzer, Hoşgörü Üzerine, çev., Abdullah Yılmaz, İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1998, s

6 insan doğasının zenginliğine hoşgörüdür. Birey olarak her birimiz insan doğasının zenginliğinin bir dışa vurumu olan farklılıklardan birini temsil ederiz. Başka türlü bir oluş içerisinde de olma imkânı her bireyin, ister farkına varsın isterse varmasın, kendi içinde ötekilerini barındırdığını gösterir. Julia Kristeva nın ifadesiyle, Kendi içimizdeki ötekini kabul edersek ötekiliğe hoşgörü göstermek daha kolay olacaktır. 12 Demek ki hoşgörü, insanın kendisini tanımasına, kendindeki yabancıyı, kendindeki başkasını keşfetmesine bağlıdır. Bu keşif, önemli ölçüde hoşgörüye de dayandığı için hoşgörü, insan doğasının evrenselliğinin onaylanmasıdır. Daha da açıkçası hoşgörü, insan dünyasındaki çeşitliliğinin kaynağının bir olduğunun tasdikidir. Hoşgörü, farklılıkların görünüşte olduğunun farkına varılmasının anlaşılmasıdır. Toplumsal anlamda hoşgörü, başkalarının kendimizden farklı olan ve paylaşmadığımız görüş, fikir ve duygularını özgür bir biçimde dile getirmek imkânı tanıma tavrıdır Bu tavır, bireylerin yanında devletin de göstermesi gereken bir tavırdır ve bu tavır, ancak demokratik bir devlet tarafından gösterilebilir. Çünkü demokrasi, bir hoşgörü rejimidir. Demokrasi ile hoşgörünün birleştiği yer de her ikisinin de farklılığı mümkün kılmasıdır. Bunun yanında farklılık da demokrasi ve hoşgörüyü zorunlu kılar. Hoşgörü, hiçbir inanca ve fikre zorla müdahale edilemeyeceğini içerir. Devletin, insanların ruh sağlıklarını düzeltme veya onların ruh sağlıkları için ne yapmaları gerektiği konusunda bir müdahalesi olamaz. Bu anlamda devlet, bütün bireylerin, kültürel grupların farklılıklarını kabul eder ve hepsine aynı mesafede bulunur. J. Locke bu fikri bilhassa dini inanç konusunda olmak üzere şu üç maddeyle temellendirir: a) Allah hiç kimseyi bir başkasının ruh sağlığını temin etmek görevini vermemiştir. b) Devlet zor kullanarak kimseyi hakiki imana kavuşturamaz. Devlet otoritesinin gücü buna kâfi değildir. İnanç kanunlar yoluyla düzenlenemez. Sadece ikna olma hakiki imanı uyandırabilir. c) Zorla iman insanı ruh sağlığına götürmez 13 Locke un bu üç maddeyle söylemek istediği, devletin insanların, nasıl yaşamaları ve nasıl inanmaları gerektiği konusunda bir fikrinin olmaması gerektiğidir. Hiç kimse kendi yolunun doğruluğunu garanti edemeyeceği için, herhangi bir yaşama biçimi de dayatılamaz. Bundan dolayı devlet, herkesin kendi ruh sağlığına giden yolu aramasına izin vermelidir. Ancak Locke, bu hoşgörünün de bir sınırını çizer. Ona göre bir insanın dini sebeplerden dolayı diğerlerinin mülküne- hayat, özgürlük ve servet anlamında zarar verdiği yerde, vatandaşın ve devletin hoşgörü görevi sona erer 14 Çoğulculuğu ve farklılığı kabul ve bunlara karşı hoşgörüyü esas almak, çok kolayca kötüye kullanabilecek bir durumdur. Bundan dolayı, demokratik bir devlet, her kültürel farklılığa ve bu farklılığın ortaya çıkardığı her davranış biçimine saygı göstermek zorunda değildir. Sözgelimi ırkçılık, cinsiyetçilik, insan sevmezlik, radikal ve marjinal dini/kültürel grupçuluklar hoş görülemezler. Kısacası hoşgörü, en geniş yelpazedeki görüşlere dek uzanır; yeter ki bu görüşler, bireyleri tehdit etmesin ve onlara doğrudan, görülebilir başka zararlar vermesin A.g.e., s Hardy Bouillon, John Locke, çev., Ali İbrahim Savaş, Ankara: Liberte Yayınları, 1998, s A.g.e., s Taylor, s

7 Hoşgörü ve demokrasi bir kültür işi olduğuna göre bu kültürün gerçekleşmesi de, bir eğitim işidir. Bu eğitim, felsefe ile iç içe olan ve ondan faydalanan bir eğitimdir. Felsefe eğitimi, insanın düşünme imkânlarının sınırsızlığını göstermek suretiyle insan için her türlü fikri mümkün hale getirir. Felsefe tarihinin, her düşünceyi kendi tarihsel koşullarına göre değerlendiren ve insanlığın birbirinden etkiler alarak ilerleyen yönüne işaret eden misyonu, insani etkinliklerin birbirleriyle aralarındaki ilişkileri de açığa çıkarır. Ayrıca felsefenin kendisinde, filozof sözünde hoşgörülü ve mütevazı bir tavır vardır. Çünkü filozof, bilgeliğin kendisi değil, bilgeliğin peşinden bir koşuş, onu arzulayıştır. Felsefe bize, insanın mutlak, zaman ve mekân üstü doğrulara ulaşamayacağını, bu doğruları sevebileceğini öğretir; insanın her türlü mutlaklık iddiasından vazgeçmesi gerektiğini öğütler. Felsefenin öğrettiği bu gerçeği kavrayan insan, her türlü fikre karşı, peşin hükümden ve fanatizmden kendini kurtarmış bir halde hoşgörüyle bakar. Demokrasinin de, hoşgörünün de aradığı insan ideali, peşin hükümden, dogmatizmden ve fanatizmden kendini kurtarmış insandır. 7

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ 215 DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 25 Kasım 1981 tarihli ve 36/55 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir. Sevgili Meslektaşlarım, Kıymetli Katılımcılar, Bayanlar ve Baylar, Akdeniz bölgesi coğrafyası tarih boyunca insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine en çok katkı sağlayan coğrafyalardan biri

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

ÇOĞULCULUK VE DEĞER BUNALIMI

ÇOĞULCULUK VE DEĞER BUNALIMI ÇOĞULCULUK VE DEĞER BUNALIMI Ali Osman GÜNDOĞAN İnsanlık, tarihinin hiçbir döneminde evrensel olarak nitelenebilecek ve bir tek değerler sisteminin geçerli olduğu herhangi bir dönem yaşamamıştır. Tek başına

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ Ders No : 0310420098 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

Çokkültürlülük ve Değer Sorunu *

Çokkültürlülük ve Değer Sorunu * 2010 / Yıl: 6 Sayı: 18 Ekim - Kasım - Aralık 33 Çokkültürlülük ve Değer Sorunu * Prof. Dr. Ali Osman GÜNDOĞAN ** Günümüz dünyası, küreselleşme ve post-modern durumun birlikte yaşanmasıyla çokkültürlü toplumsal

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...v GİRİŞ... 1 Birinci Bölüm Antik Demokrasi I. ANTİK DEMOKRASİNİN

Detaylı

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

AŞKIN BULMACA BAROK KENT AŞKIN BULMACA 18.yy'da Aydınlanma filozoflarıyla tariflenen modernlik, nesnel bilimi, evrensel ahlak ve yasayı, oluşturduğu strüktür çerçevesinde geliştirme sürecinden oluşur. Bu adım aynı zamanda, tüm

Detaylı

1: İNSAN VE TOPLUM...

1: İNSAN VE TOPLUM... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: İNSAN VE TOPLUM... 1 1.1. BİREYİN TOPLUMSAL HAYATI... 1 1.2. KÜLTÜR... 3 1.2.1. Gerçek Kültür ve İdeal Kültür... 5 1.2.2. Yüksek Kültür ve Yaygın Kültür... 5 1.2.3. Alt Kültür ve Karşıt

Detaylı

TARİHSEL BİR VARLIK OLARAK İNSAN İNSAN HAKLARI

TARİHSEL BİR VARLIK OLARAK İNSAN İNSAN HAKLARI T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İNSAN HAKLARI ANABİLİM DALI TARİHSEL BİR VARLIK OLARAK İNSAN VE İNSAN HAKLARI Mehmet Ali UZUN Prof. Dr. Betül ÇOTUKSÖKEN İstanbul, Aralık 2011 GİRİŞ

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

5. İİT ÜYESİ ÜLKELER DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

5. İİT ÜYESİ ÜLKELER DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU ( STRATEJİK VİZYON BELGESİ - TASLAK ) 5. İİT ÜYESİ ÜLKELER DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU Çeşitlilik İçinde Birlik: Gücün Kaynağı 21-22 Şubat 2014, Bağdat Günümüzde İİT ülkelerinin sosyal, ekonomik ve siyasi

Detaylı

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR 2017 Doç. Dr. Adnan BOYACI Neden Eğitimin Sosyal Temelleri Eklektik bir alan olarak Eğitim Yönetimi Büyük sosyal bilimler teorisi Eğitim yönetiminin beslendiği

Detaylı

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ* 10 Aralık 1948

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ* 10 Aralık 1948 İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ* 10 Aralık 1948 Başlangıç İnsanlık ailesinin bütün üyelerinin doğal yapısındaki onuru ile eşit ve devredilemez haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın

Detaylı

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet ANAYASAL ÖZELLİKLER Ulus devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde belirli bir nüfus ve egemenliğe sahip bir örgütlenmedir. Ulus-devlet üç unsura sahiptir: 1) Ülke (toprak), 2) Nüfus, 3) Egemenlik (Siyasal-Yönetsel

Detaylı

ONKOLOJİ HEMŞİRELİĞİ VE ETİK. Prof. Dr. Nermin Ersoy Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı

ONKOLOJİ HEMŞİRELİĞİ VE ETİK. Prof. Dr. Nermin Ersoy Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı ONKOLOJİ HEMŞİRELİĞİ VE ETİK Prof. Dr. Nermin Ersoy Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Etik Nedir? Felsefenin insanlar arası ilişkilerini ve sorunlarını konu edinen dalı;

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 2. Hafta Ders Notları - 25/09/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2 HAFTA 2 Bu haftaki ders önü sorularımız: 1. Size göre hak kavramı nedir? Çocukluğunuzu da göz önünde tutarak sahip olduğunuz/olmadığınız veya kullanabildiğiniz haklarınızı tartışınız. 2 Geçmişte çocuklar

Detaylı

Hegel, Tüze Felsefesi, 1821 HAK KAVRAMI Giriş

Hegel, Tüze Felsefesi, 1821 HAK KAVRAMI Giriş 1www.ideayayınevi.com HAK KAVRAMI Giriş 1 Felsefi Tüze Bilimi Hak İdeasını, eş deyişle Hak Kavramını ve bunun Edimselleşmesini konu alır. Felsefe İdealar ile ilgilenir ve buna göre genellikle salt kavramlar

Detaylı

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup 1- Çalışma ilişkilerinin ve endüstriyel demokrasinin başlangıcı kabul edilen tarih? Cevap: 1879 Fransız ihtilalı 2- Amerika da başlayan işçi işveren ilişkilerinde devletin müdahalesi zorunlu kılan ve kısa

Detaylı

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU. Ankete Katılan Toplam Kişi Sayısı :1426. Cinsiyetiniz?

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU. Ankete Katılan Toplam Kişi Sayısı :1426. Cinsiyetiniz? ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU Ankete Katılan Toplam Kişi Sayısı :1426 Cinsiyetiniz? Medeni durumunuz? Eğitim durumunuz? Üniversitede her düzeydeki yöneticiler, kurumla ilgili görevlerinde başarılıdır. Yöneticiler,

Detaylı

Çocuğa özgüadlialanı ifade eden çocuk adalet sisteminin temel fikir ve amacı; adaletmekanizması ile bir şekilde karşı karşıya gelen çocukların, özel

Çocuğa özgüadlialanı ifade eden çocuk adalet sisteminin temel fikir ve amacı; adaletmekanizması ile bir şekilde karşı karşıya gelen çocukların, özel Çocuğa özgüadlialanı ifade eden çocuk adalet sisteminin temel fikir ve amacı; adaletmekanizması ile bir şekilde karşı karşıya gelen çocukların, özel durumlarına uygun muameleye tabii tutulmaları, her durumda

Detaylı

IFLA İnternet Bildirgesi

IFLA İnternet Bildirgesi IFLA İnternet Bildirgesi Bilgiye engelsiz erişim özgürlük, eşitlik, küresel anlayış ve barış için temeldir. Bu nedenle, Kütüphane Dernekleri Uluslararası Federasyonu (IFLA) belirtir ki: Düşünce özgürlüğü,

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

Sinema ve Televizyon da Etik. Meslek Etiği, İletişim (Medya) Etiği

Sinema ve Televizyon da Etik. Meslek Etiği, İletişim (Medya) Etiği Sinema ve Televizyon da Etik Meslek Etiği, İletişim (Medya) Etiği Etik ve Ahlâk Ayrımı Etik gelenek anlamına gelir ve törebilim olarak da adlandırılır. Bir başka deyişle etik, Bireylerin doğru davranış

Detaylı

MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK İLKOKULU ETİK KOMİSYONU FAALİYET PROGRAMI

MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK İLKOKULU ETİK KOMİSYONU FAALİYET PROGRAMI MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK İLKOKULU ETİK KOMİSYONU FAALİYET PROGRAMI ETİK Etik, Latince ethica kelimesinden Batı dillerine geçmiştir. Ahlaksal olanın özünü ve temellerini araştıran bilim, insanın kişisel ve

Detaylı

Eğitim Yöneticileri ve Etik

Eğitim Yöneticileri ve Etik 1 2 Eğitim yöneticiliği, eğitim alanındaki öğretmenlik, psikolojik danışmanlık, deneticilik gibi meslek alanlarına benzer şekilde özel uzmanlık bilgi ve becerilerini gerektirmektir. Eğitim yöneticiliği

Detaylı

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi Bu bildiri UNESCO Genel Konferansı nın 35. oturumunda onaylanmıştır. IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi Çok Kültürlü Kütüphane Hizmetleri: Kültürler Arasında İletişime Açılan Kapı İçinde yaşadığımız

Detaylı

Atilla NALBANT ÜNİTER DEVLET. Bölgeselleşmeden Küreselleşmeye

Atilla NALBANT ÜNİTER DEVLET. Bölgeselleşmeden Küreselleşmeye Atilla NALBANT ÜNİTER DEVLET Bölgeselleşmeden Küreselleşmeye İçindekiler Sunuş (İkinci Baskı)...V Sunuş (İlk Baskı)...VII İçindekiler... IX Kısaltmalar...XVII Giriş...1 Birinci Kısım MERKEZ-ÇEVRE İLİŞKİSİ

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: KİT201 Adı: Kişilerarası İletişim Teorik + Uygulama: 2+0 AKTS:

Detaylı

ÇOĞULCULUK VE DEĞER BUNALIMI ÖZET ABSTRACT

ÇOĞULCULUK VE DEĞER BUNALIMI ÖZET ABSTRACT Muğla Üniversitesi SBE Dergisi Bahar 2002 Sayı 8 ÇOĞULCULUK VE DEĞER BUNALIMI ÖZET Ali Osman GÜNDOĞAN Bir eylem, ancak belli bir değerler sistemi içinde anlamlıdır. Eğer bir toplumda farklı değerlere göre

Detaylı

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U)

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U) KISA

Detaylı

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar Sosyoloji Konular ve Sorunlar Ontoloji (Varlık) Felsefe Aksiyoloji (Değer) Epistemoloji (Bilgi) 2 Felsefe Aksiyoloji (Değer) Etik Estetik Hukuk Felsefesi 3 Bilim (Olgular) Deney Gözlem Felsefe Düşünme

Detaylı

HAK VE ADALET Ali Osman Gündoğan

HAK VE ADALET Ali Osman Gündoğan HAK VE ADALET Ali Osman Gündoğan GİRİŞ Adalet hakkında yapılan tanımların ve felsefe tarihinde ortaya çıkan adalet ile ilgili anlayışların genelinde ortak bir taraf aranacak olursa, bu ortak tarafın hak

Detaylı

SCA Davranış Kuralları

SCA Davranış Kuralları SCA Davranış Kuralları SCA Davranış Kuralları SCA paydaşları ile değer yaratmaya, çalışanları, müşterileri, tüketicileri, hissedarları ve diğer iş ortaklarıyla saygı, sorumluluk ve mükemmelliğe dayanan

Detaylı

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz. 2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DEMOKRASİ KAVRAMI AÇISINDAN DEVLET VE DİN İLİŞKİLERİ

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DEMOKRASİ KAVRAMI AÇISINDAN DEVLET VE DİN İLİŞKİLERİ BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DEMOKRASİ KAVRAMI AÇISINDAN DEVLET VE DİN İLİŞKİLERİ Enes SANAL Ankara, 2014 Giriş Siyasal iktidar ile din arasındaki ilişkiler, tüm çağlar boyunca toplumsal

Detaylı

MEDYADA ETNİK TEMSİL ÖRNEĞİ

MEDYADA ETNİK TEMSİL ÖRNEĞİ MEDYADA ETNİK TEMSİL ÖRNEĞİ Mustafa Ekici TRT Kurdî Kanal Koordinatörü EBU HAMZA EL MISRİ Ben kimim? sorusu, bütün kimlik tanımlarının çıkış noktasını oluşturmaktadır. Kişi, bu sorunun cevabını toplumsallaşma

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-4

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-4 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-4 Öğretmenlik Meslek Etiği İlkeleri-1 Öğretmenlik mesleğinin ulusal ve uluslararası alanda belirlenmiş etik ilkeleri şu başlıklar altında toplanılabilir (Aydın; 2003, 60)

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Hayat Amaçsız

Detaylı

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü, 24 Kasım 2011 Perşembe günü Üniversitemiz Merkez Kampüsü Hünkar Salonu nda, hem Üniversitemizin

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 İÇİNDEKİLER Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 I. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 23 A. Eğitim ve Öğretim 23 B. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 24 II.

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI Türkiye'deki Tek Üniversite İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI Biz, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi nin paydaşları; gelecek kuşaklara daha yaşanabilir

Detaylı

BİLGİNİN SERÜVENİ Necati Öner Vadi Yayınları, Ankara 2005, 80 s. Yakup YÜCE

BİLGİNİN SERÜVENİ Necati Öner Vadi Yayınları, Ankara 2005, 80 s. Yakup YÜCE sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 15 / 2007, s. 215-219 kitap tanıtımı BİLGİNİN SERÜVENİ Necati Öner Vadi Yayınları, Ankara 2005, 80 s. Yakup YÜCE Bilgi sorunu ilkçağlardan beri insanoğlunun

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik 1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik ilkeleridir. Hakkaniyet, bütün kararların tutarlı, tarafsız ve

Detaylı

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. Ortak yönetim- birlikte yönetmek anlamına gelir ve içinde yönetimden

Detaylı

TOPLUMSAL DAVRANIŞ KURALLARI ve HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TOPLUMSAL DAVRANIŞ KURALLARI ve HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi TOPLUMSAL DAVRANIŞ ve HUKUK Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi İNSAN VE TOPLUM İLİŞKİSİ İnsanın toplumsallığı: İnsan, küçük veya büyük olsun, zorunlu olarak bir toplum içerisinde yaşamaktadır.

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

Locke'un Siyasal Toplum Anlayışı

Locke'un Siyasal Toplum Anlayışı Locke'un Siyasal Toplum Anlayışı John Locke, on yedinci yüzyıl sonuyla on sekizinci yüzyil başlarının en etkili İngiliz düşünürlerinden biridir. 07.04.2016 / 08:14 SÖZLEŞME VE SİYASAL TOPLUM A. Sözleşme

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş Bütün araştırmalar kendilerinden önce yapılan araştırmalara, bir başka deyişle, var olan bilgi birikimine dayanırlar. Bir araştırmaya başlarken yapılacak ilk iş, daha önce

Detaylı

Etik, Biyoetik, Hukuk: Temel Kavramlar ve Yaklaşımlar

Etik, Biyoetik, Hukuk: Temel Kavramlar ve Yaklaşımlar Etik, Biyoetik, Hukuk: Temel Kavramlar ve Yaklaşımlar Hazırlayan:Esma BÖLÜK 1 Ahlak insanlara özgüdür. Bununla birlikte tarih, gelenekler, eğitim, dini inançlar gibi pek çok kültürel unsurdan etkilenir.

Detaylı

ÜNİTE 1: Sosyal Düzen Kuralları ÜNİTE 2: Hukuk Kurallarının Yaptırımı ÜNİTE 3: Hukuk Kurallarının Geçerlilik,Yürürlük ve Uygulama Sorunu ÜNİTE 4:

ÜNİTE 1: Sosyal Düzen Kuralları ÜNİTE 2: Hukuk Kurallarının Yaptırımı ÜNİTE 3: Hukuk Kurallarının Geçerlilik,Yürürlük ve Uygulama Sorunu ÜNİTE 4: ÜNİTE 1: Sosyal Düzen Kuralları ÜNİTE 2: Hukuk Kurallarının Yaptırımı ÜNİTE 3: Hukuk Kurallarının Geçerlilik,Yürürlük ve Uygulama Sorunu ÜNİTE 4: Normlar Hiyerarşisinin Denetimi ÜNİTE 5: Yargı Örgütü 1

Detaylı

Rivayet olunur ki, ünlü Rus bilge adam ve romancı L. Tolstoy, çocukluğunda

Rivayet olunur ki, ünlü Rus bilge adam ve romancı L. Tolstoy, çocukluğunda Bilgeler ve Birlikte Yaşama Kültürü Giriş Rivayet olunur ki, ünlü Rus bilge adam ve romancı L. Tolstoy, çocukluğunda kardeşleri ile oyun oynarken arada sırada kaybolur, koşmaca oyunlarında hep geride kalırmış.

Detaylı

İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal

İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal Test 5 1. İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan araştıran felsefi disipline ne denir?

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.1.217 Diploma Program Adı : HUKUK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) Akademik Yıl : 216-217 Ders Adı ANAYASA HUKUKU(YILLIK)

Detaylı

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT 18. yüzyıl Aydınlanma Dönemi Alman filozofu ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT Yrd. Doç. Dr. Serap TORUN Ona göre, insan sadece çevresinde bulunanları kavrayıp onlar hakkında teoriler kuran teorik bir akla sahip

Detaylı

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN)

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN) SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN) ESKİ MÜFREDAT 1.ÜNİTE İLETİŞİM VE İNSAN İLİŞKİLERİ 1. İletişimi, olumlu olumsuz etkileyen tutum ve davranışları fark

Detaylı

Değerler. www.danisnavaro.com 13 Ekim 2015. Page 2

Değerler. www.danisnavaro.com 13 Ekim 2015. Page 2 DEĞERLER Değerler 1. değerler var olan şeylerdir, var olan imkanlardır (potansiyeldir) 2. değerler, eserlerle veya kişilerin yaptıklarıyla, yaşamlarıyla gerçekleştiren insan fenomenleridir; 3. değerler,

Detaylı

PROBLEME DAYALI ÖĞRENME VE SOSYO- KÜLTÜREL DEĞİŞİM: Demokratik Bireyin Biçimlendirilmesi Sorunu

PROBLEME DAYALI ÖĞRENME VE SOSYO- KÜLTÜREL DEĞİŞİM: Demokratik Bireyin Biçimlendirilmesi Sorunu PROBLEME DAYALI ÖĞRENME VE SOSYO- KÜLTÜREL DEĞİŞİM: Demokratik Bireyin Biçimlendirilmesi Sorunu Dokuz Eylül Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dilbilim Bölümü Prof. Dr. Semiramis Yağcıoğlu MODERNLEŞME

Detaylı

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! Şehir ve Medeniyet İÇGÜDÜSEL DEĞİL, BİLİNÇLİ TERCİH: ŞEHİR Şehir dediğimiz vakıayı, olguyu dışarıdan bir bakışla müşahede edelim Şehir denildiğinde herkes kendine göre bir

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE iii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ..i İÇİNDEKİLER.iii KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1.1. DEMOKRASİ TEORİSİNİN KAVRAMSAL ÇÖZÜMLENMESİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ...9

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ www.dse.org.tr

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ www.dse.org.tr DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ www.dse.org.tr YENİ ANAYASA DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİMİZ (TCBMM Başkanlığı na iletilmek üzere hazırlanmıştır) 31.12.2011 İletişim: I. Anafartalar Mah. Vakıf İş Hanı Kat:3 No:

Detaylı

Etik, Mühendislik etiği

Etik, Mühendislik etiği Etik, Mühendislik etiği Prof.Dr. Abdurrahman BAYRAM Telefon: 0232 3017113/3017080 Faks: 0232 3017280 / 4530922 E-Mail: abayram@deu.edu.tr 1 Etik ve ahlak Türkçede ahlak kavramı, genelleştirilerek ve çoğunlukla

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı 1.ÜNİTE - FELSEFEYLE TANIŞMA A-Felsefe Nedir? Felsefenin

Detaylı

MASLOW İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ. Dr.Abdullah Atli

MASLOW İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ. Dr.Abdullah Atli MASLOW İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ Karnı aç bir insan için 5. sınıf bir çorba, 1.sınıf bir yağlı boya tablodan daha değerlidir. Abraham Maslow Maslow teorisi, insanların belirli kategorilerdeki ihtiyaçlarını

Detaylı

ÜNİTE:1. Kurallar, Devlet ve Hukuk ÜNİTE:2. Hukukun Uygulanması ÜNİTE:3. Hukuk Sistemleri ve Türk Hukuk Tarihi ÜNİTE:4. Yargı Örgütü ÜNİTE:5

ÜNİTE:1. Kurallar, Devlet ve Hukuk ÜNİTE:2. Hukukun Uygulanması ÜNİTE:3. Hukuk Sistemleri ve Türk Hukuk Tarihi ÜNİTE:4. Yargı Örgütü ÜNİTE:5 ÜNİTE:1 Kurallar, Devlet ve Hukuk ÜNİTE:2 Hukukun Uygulanması ÜNİTE:3 Hukuk Sistemleri ve Türk Hukuk Tarihi ÜNİTE:4 Yargı Örgütü ÜNİTE:5 1 Hukuki İlişkiler ve Haklar ÜNİTE:6 Hakkın Kazanılması, Kaybedilmesi,

Detaylı

İnsanlık ailesinin tüm üyelerinde bulunan onuru ve onların eşit ve ayrılmaz haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu,

İnsanlık ailesinin tüm üyelerinde bulunan onuru ve onların eşit ve ayrılmaz haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu, İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ* İnsanlık ailesinin tüm üyelerinde bulunan onuru ve onların eşit ve ayrılmaz haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu, İnsan haklarının

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

İnsanların, sadece insan olması nedeniyle sahip oldukları devredilemez ve vazgeçilemez haklardır.

İnsanların, sadece insan olması nedeniyle sahip oldukları devredilemez ve vazgeçilemez haklardır. İNSAN HAKLARI İNSAN HAKLARI İnsanların, sadece insan olması nedeniyle sahip oldukları devredilemez ve vazgeçilemez haklardır. Bu haklara herhangi bir şart veya statüye bağlı olmadan doğuştan sahip oluruz

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü İyi ve kötü, yanlış ve doğru kavramlarını tanımlar, Etik bilincini geliştirmeye ve insanları aydınlatmaya

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI ÖRGÜTLER KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

İnsanı insan yapan değerlere odaklanılmalıdır. İnsan olmak nedir? sorusuna cevap aranmalıdır.

İnsanı insan yapan değerlere odaklanılmalıdır. İnsan olmak nedir? sorusuna cevap aranmalıdır. 4. EKİM 3. 2. EYLÜL-EKİM 1. YARIMBAĞ İLKOKULU 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 4-B. SINIFI İNSAN HAKLARI, YURTTAŞLIK VE DEMOKRASİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI I.ÜNİTE: İNSAN OLMAK 1.1. İnsan olmanın

Detaylı

İNSAN HAKLARI SORULARI

İNSAN HAKLARI SORULARI 1. 1776 Amerikan ve 1789 Fransız belgelerine yansıyan doğal haklar öğretisinin başlıca temsilcisi kimdir? a) J. J. Rousseau b) Voltaire c) Montesquieu d) John Locke 4. Aşağıdakilerden hangisi İngiliz hak

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 4. SINIF İNSAN HAKLARI, YURTTAŞLIK VE DEMOKRASİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 4. SINIF İNSAN HAKLARI, YURTTAŞLIK VE DEMOKRASİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI EKİM 10-14 EKİM (4. ) EKİM 03-07 EKİM (3. ) ÜNİTE 1. İNSAN OLMAK EYLÜL 6-30 EYLÜL (. ) EYLÜL 19-3 EYLÜL (1. ) 016-017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU İLİŞKİLEN Y4.1.1. İnsan olmanın niteliklerini açıklar.

Detaylı

Toplumsal Hareketler (KAM 418) Ders Detayları

Toplumsal Hareketler (KAM 418) Ders Detayları Toplumsal Hareketler (KAM 418) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Toplumsal Hareketler KAM 418 Her İkisi 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin

Detaylı

Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, Mart 2011

Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, Mart 2011 Doç. Dr. Doğan GÖÇMEN Adıyaman Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, 25-26 Mart 2011 «Her şey mümkündür.» «Zevkler

Detaylı

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI Ders ismi Ders kodu Dönem Teori+Pratik Kredi AKTS EĞİTİM FELSEFESİ SNF114 1 2+0 2 3 Ön Şartlı Ders(ler)

Detaylı

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015 Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015 Ön yargı Farklılık Tutumlar Korkular Kaygılar Tabular Hoşgörü Tahammül Farklılıklar Hepimiz birbirimizden farklıyız. Aşağıdakileri kabul ettiğimizde

Detaylı

Liderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi. Spor Bilimleri Anabilim Dalı

Liderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi. Spor Bilimleri Anabilim Dalı Liderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi Spor Bilimleri Anabilim Dalı Liderlik ve Spor Yönetimi Spor Yönetim Prensipleri Tarafsızlık Yeterlik (Bireylerin neyi en iyi yapabileceklerini bilmek ve

Detaylı

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ Giriş Toplumsal Sosyalleşme ve Toplum Toplumsal Temel Olarak Eğitim

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Anayasa Hukuku HUK

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Anayasa Hukuku HUK DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Anayasa Hukuku HUK120 2 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. 4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. Kazanımlar: 1- Immanuel Kant ın etik görüşünü diğer etik görüşlerden ayıran

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

Çocuk Politikası FERAY SALMAN İNSAN HAKLARI ORTAK PLATFORMU

Çocuk Politikası FERAY SALMAN İNSAN HAKLARI ORTAK PLATFORMU Hak Temelli Yaklaşım ve Ülke Çocuk Politikası y FERAY SALMAN İNSAN HAKLARI ORTAK PLATFORMU HAK TEMELLI YAKLAŞIM HAKLAR, DEVLETLERİN VE TOPLUMLARIN YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ BELİRLER HAK TEMELLİ YAKLAŞIMLARIN ORTAYA

Detaylı

Ankara daki Üniversite Kütüphanecilerinin Düşünce Özgürlüğü Konusundaki Yaklaşımları

Ankara daki Üniversite Kütüphanecilerinin Düşünce Özgürlüğü Konusundaki Yaklaşımları Ankara daki Üniversite Kütüphanecilerinin Düşünce Özgürlüğü Konusundaki Yaklaşımları Ömer Dalkıran ve Bülent Yılmaz Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü {omerdalkiran, byilmaz}@hacettepe.edu.tr

Detaylı

Grupta davranma kurallarına uyup öğrencileri aile içi ve çevresinde bağımsız girişim ve eylem üstlenmelerini yüreklendirebilme.

Grupta davranma kurallarına uyup öğrencileri aile içi ve çevresinde bağımsız girişim ve eylem üstlenmelerini yüreklendirebilme. DERS PROGRAMININ UYGULAMA ESASLARI I. GİRİŞ Eğitim, Kosova nın toplumsal, siyasi ve ekonomik gelişmesinin etki alanını temsil eder. Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı (EBTB) savaşın bitiminden sonra

Detaylı

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da YANLIŞ ALGILANAN FİKİR HAREKETİ: FEMİNİZM Feminizm kelimesi, insanlarda farklı algıların oluşmasına sebep olmuştur. Kelimenin anlamını tam olarak bilmeyen, merak edip araştırmayan günümüzün insanları,

Detaylı

KİMLİK, İDEOLOJİ VE ETİK Sevcan Yılmaz

KİMLİK, İDEOLOJİ VE ETİK Sevcan Yılmaz KİMLİK, İDEOLOJİ VE ETİK Sevcan Yılmaz Adem in elması nasıl boğazında kaldı? Adem: Tanrım, kime görünelim kime görünmeyelim? Tanrı: Bana görünmeyin de kime görünürseniz görünün. Kovuldunuz. Havva: Ama

Detaylı

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XV KISALTMALAR...XXIII TABLOLAR LİSTESİ... XXV GİRİŞ...1 Birinci Bölüm Vatandaşlığın

Detaylı

MİLLİ EĞİTİME YÖN VEREN HUKUKSAL NİTELİKLER - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

MİLLİ EĞİTİME YÖN VEREN HUKUKSAL NİTELİKLER - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ MİLLİ EĞİTİME YÖN VEREN HUKUKSAL NİTELİKLER - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ MİLLİ EĞİTİME YÖN VEREN HUKUKSAL NİTELİKLER Devletin anayasada

Detaylı