TÜRK SİNEMASININ MALİ YAPISI VE PROBLEMLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRK SİNEMASININ MALİ YAPISI VE PROBLEMLERİ"

Transkript

1 T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TELİF HAKLARI VE SİNEMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRK SİNEMASININ MALİ YAPISI VE PROBLEMLERİ UZMANLIK TEZİ Sadık KESKİN OCAK 2008 ANKARA

2 T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TELİF HAKLARI VE SİNEMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRK SİNEMASININ MALİ YAPISI VE PROBLEMLERİ UZMANLIK TEZİ Sadık KESKİN Tez Danışmanı Sinema Daire Başkanı Nejat GÖKÇE OCAK 2008 ANKARA

3 GİRİŞ Sinema; sanat ve endüstri etkileşimiyle ortaya çıkmış bir olgudur. Sanat ve ekonomik yapı arasındaki diyalektik ilişki sinemayı bugünlere taşımıştır. Sinema, sanatın toplumsal üretiminin bir parçası olarak görülebileceği gibi, ticari bir olay olarak da görülebilir. Bu konuya bakış açısı, devletin sinemaya vereceği destek açısından önemlidir. Sinema, hiçbir sanat dalında olmadığı kadar sermaye ile ilişkilidir. Sinema endüstrisi tüm dünyada silah ve ilaç sanayinden sonra üçüncü büyük endüstridir. Dünyada sinemadan sağlanan toplam ciro yaklaşık 200 milyar dolar, Türkiye de ise 250 milyon dolardır. Böyle büyük bir endüstrinin, ülke tanıtımında en etkili araç olan sinemanın, tüm dünyada özellikle ABD de olduğu gibi ülkemizde de önünün açılması gerekmektedir. Bu tezin amacı; Türk Sinemasının mali yapısını sistematize etmek, mali problemlerini ortaya koymak ve öneriler sunmaktır. Bu amaçla her dönem kendi içinde incelenecek, Türk Sinemasının mali problemleri ortaya konulacak ve öneriler sunulacaktır. Bu çerçevede tez üç bölüm içinde değerlendirilecektir. İlk bölümde; sinemaekonomi ilişkisi, ikinici bölümde; Türk Sinemasının Mali Yapısı, son bölümde ise; Türk Sinemasının Mali Problemleri ortaya konulacaktır. Sonuç bölümde ise genel değerlendirme yapılacaktır. 1

4 I.BÖLÜM SİNEMA EKONOMİ İLİŞKİSİ Sinema sektörü; kendi içinde katma değer yaratan, istihdam yaratan, ülkelerin yakınlaşmasını sağlayan en önemli sektörlerden birisidir. Sinema; ülkeleri dünyaya tanıtma, turizm faaliyetlerini hızlandırma ve turizme bağlı tüm yan sanayi ve ticari sektörlere canlılık kazandırma gibi mali işlevlere sahip kültür ve sanat olayıdır. Sinema, bir sanat dalı olmasının yanında aynı zamanda bir endüstridir. Sinema, hiçbir sanat dalında olmadığı kadar sermaye ile ilişkilidir. Sinema maliyetlerinin yüksek oluşu nedeniyle kapitalist ilişkilerden en çok etkilenen sanat dalı olmuştur. Sanat ve kültür politikalarının oluşturulmasında, sinema özelinde gişe hasılatlarının dikkate alınması(seyirci faktörü), sanatın toplumsal üretiminin bir parçası olarak görülebileceği gibi, sanatı yalnızca bir metaya indirgeyen sığ bir yaklaşım olarak da algılanabilir. Film endüstrisinin yapısını belirleyen, filmin bir mal olarak alınıp satılma özelliğidir. (Armes,1998:14) Sinemanın sanat yanı; fikir, tasarım ve estetik süreçlerini içeren bir sanatçı ürünü iken; ekonomik boyutu; gişe gelirlerinden yapım maliyetlerine, sinema teknolojisi, laboratuarları ve ekipmanlarının üretimine kadar büyük bir alanı kapsamaktadır. Sinemayı endüstri haline getiren de bu süreçtir. Ekonomik açıdan değerlendirildiğinde ise görülmektedir ki, sinema endüstrisi tüm dünyada büyüklüğü itibariyle ilaç ve silah sanayilerinden sonra (bazı araştırmalara göre silah sanayinden sonra) ilk sırada yer almaktadır. Sinema yapım faaliyetleri pek çok yan sanayiye (senaryo, özel efekt, ışık, görsel efekt, oyunculuk, film çoğaltma, dağıtım, pazarlama, catering, nakliye, inşaat, perakende, konaklama, ekipman v.b.) de hizmet ettiğinden, ekonomik akvitiviteler ve istihdam üzerinde de önemli bir etkiye haizdir. 2

5 Dolayısıyla sinema; pek çok yan sanayiye olan katkısı, uluslararası ilişkilerdeki konumu, toplumun eğitilmesi, bilinçlendirilebilmesi gibi ekonomik, sosyo-kültürel, sosyo-politik boyutları ile katma değeri ölçülemeyecek kadar önemli, kendine özgü bambaşka bir sektör durumundadır. Sinemanın gelişmesinde ve de endüstrileşmesinde kent olgusu önemli bir yere sahiptir. Sinema diğer sanat dallarından farklı olarak kitle ile bütünleşerek bir halk sanatı haline gelmiştir. Halk, kentlerde sinema ile buluşma olanağına sahip olmuşlardır. Gezici sinemalar 1900 lerin başında yerleşik düzene geçmeye başlamıştır. Kentler iş için insanları kendine çekerken, sinema ucuz eğlence aracı olarak işsiz güçsüzler için bir eğlence aracı olmuştur. Böylece sinema, diğer sanat dallarından farklı olarak alt sınıfa dayanarak gelişimini göstermiştir. Bunu fark eden girişimciler, sinemanın endüstrileşmesini sağlamışlardır. Sinema genel ekonomin ve kendi iç dinamiklerinin etkisiyle yapılanmıştır. Bu yapılanma temel olarak yapım, dağıtım, gösterim süreçlerini içermektedir. Sinemanın endüstri olabilmesi, içinde yer aldığı kültürün, iktisadi yapının ve toplumun özelliklerine bağlı olduğu kadar, ekonomik olanaklarını ve dinamiklerini geliştirip yapılandırabilmesine de bağlıdır. Sinema endüstrisinin yapım-dağıtımgösterim yapılanması tarihsel bir süreç içinde tamamlanmış, ekonomik bir sektör olarak oluşumu ise yılları arasında gerçekleşmiştir. 3

6 II. BÖLÜM TÜRK SİNEMASININ MALİ YAPISI Türkiye de sinema endüstrisinin tarihi genellikle film yapımı ile başlatılmaktadır. Ancak, Türkiye de sinema 1896 da gösterimle başlamış ve Osmanlı nın son dönemine denk düşen sinemanın Türkiye deki ilk yılları, özellikle yabancı film dağıtımının ve gösteriminin baskın olduğu bir dönem olmuştur. Ekonomik ve siyasal şartlar altında kendi iç dinamikleriyle şekillenen Türk Sineması, Türkiye nin iktisadi tarihine ve kendi iç dinamiklerine bağlı olarak şu şekilde dönemselleştirilebilir(erkılıç,2003:10). 1) İlk dönem: Sinema ile tanışma ve resmi kurumlar ( ) 2) Özel yapımevleri ( ) a. Özel yapımevleri ve Muhsin Ertuğrul tekeli ( ) b.özel yapımevlerinden sektörel oluşuma geçiş( ) 3)Sinemanın sektör olarak varlığı( ) a yapımevleri-yapımcılar dönemi b bölge işletmeciliği üretim tarzı c bölge işletmeciliği üretim tarzının sonu 4) Farklı üretim tarzlarının birbirine eklemlenmesi a video işletmeciliği b yeniden yapılanma 4

7 2.1 Sinema İle Tanışma Öncelikle sinemanın ilk yıllarına ait çalışmaların devam ettiğini belirtmek gerekmektedir. Dolayısıyla verilen her ad, her tarih, her an değişebilmektedir. İlk dönem; sinemanın ilk yıllardaki serüvenini, resmi kurumlar aracığıyla belge film üretiminden düzenli konulu film üretimine geçişi içerir. Cumhuriyet in kurulduğu 1923 yılına kadar yalnızca onsekiz film yapılmıştır. Türkiye, sinemayla Lumiere Kardeşlerin kameramanlarından Alexandre Promio nun Haliç ve Boğaziçi nde(1897) çekim yapılmasıyla tanışmıştır(şekeroğlu,1897) yılında halka açık ilk gösterinin, Weinberg tarafından Sponeck Birahanesi nde yapıldığı yaygın bir kanı iken, İzmir de yayımlanan Ahenk Gazetesini inceleyen Beyru, ilk gösterimin 1896 yılında İzmir de gerçekleştiğini ileri sürmektedir(beyru,2000:257). Çoğu kaynağa göre; Türk Sinema tarihinin başlangıcı, 1914 te Fuat Uzkınay tarafından çekilen Ayastefanostaki Rus Abidesi nin Yıkılışı adlı film ile olmuştur Sinema Salonlarının Durumu Filmlerin seyirciyle buluştuğu ilk yer sinema salonlarıdır. Sinema salonları, kültürel ve sosyo-ekonomik açıdan gelişmişliğin göstergesi olmakla beraber sinema ekonomisin hayata geçtiği ve sıcak paraya dönüştüğü yer olma özelliği taşımaktadır. Başka bir deyişle, sinemanın seyirciyle, devletle(vergi) ilişkiye girdiği yer sinema salonlarıdır(erkılıç,2003:16). İlk yerleşik sinema olan Pathe Sineması Weinberg tarafından 1908 yılında açılmıştır. Başta Beyoğlu/Pera olmak üzere İstanbul da kısa sürede yerleşik sinema sayısı artmıştır. 5

8 Sinema salon sayılarında özellikle 1908 den sonra artış gözlenmiştir. Bu dönemde sinemaların birçoğunun ya azınlıkların ya da yabancı işletmecilerin elinde olduğu görülmektedir. Cevat ve Murat Boyer kardeşler, Fevziye Kıraathanesi sinema salonunu, Milli Sinema yapmışlardır (1914). Yine aynı yıl içinde Kemal ve Şakir Seden Kardeşler ile amcaları Ali Efendi ortaklığında, Ali Efendi Lokantası nda aynı adla bir sinema açmıştır. Cemil Filmer den öğrendiğimize göre sinema 1920 li yıllarda iyi gelir getiren bir iş alanıdır. Gazete ilanı etkilidir ve seyirciyi salona çekmektedir. Haftalık gelir 250 lira, sinema ise 5-10 kuruştur (Filmer,1984:98-103). Sinema, İstanbul un yanı sıra özellikle İzmir ve Trabzon gibi Anadolu kentlerinde de kendine yer bulabilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu nun İstanbul dan sonraki en önemli ticaret ve kültür merkezi olan İzmir de 1908 yılından itibaren yerleşik sinema salonları açılmıştır.(makal,1999) Sinemanın karlı bir iş olduğu İzmir de yoksul insanlara yardım amacıyla özel gösteriler yapılarak gelirinin yoksullara dağıtılmasından anlaşılmaktadır. İşgal altındaki İzmir de yılları arasında çoğu azınlık ve yabacıların olmak üzere 17 sinema salonu bulunmakta ancak bunun 13 ü işletilebilmektedir de İzmir de yaşayan Rumların ve Yunanlılar ın kaçışıyla salon sayısı 5-6 ya inmiş ve bu sinemalar gösterecek film bulamaz olmuşlardır. Sinema, 1909 yılından itibaren Doğu Karadeniz de kendine yer bulmuştur. Pilosyon adındaki gayrimüslim, 1909 yılında Trabzon da Osmanlı Sinematograf Şirketi adıyla bir şirket kurmuştur (Beyoğlu,2001:47).Bu dönemde Karadeniz deki sinemaların belediye ile vergi sorunları yaşanmıştır. Sinema sahipleri Dahiliye Bakanlığına itiraz ederler. Sinemacıların en büyük sorunlarından biri olan rüsum, 1909 yılında Trabzon ve Giresun da da problem olmuştur. Pilosyon; belediyeye 3000, ilanların pullarından dolayı Düyun-ı Umumiye ye 3000, temettü adıyla Maliye ye 500 olmak üzere senelik 6500 kuruş vergi ödemektedir. Bu vergilere ek olarak, 50 paraya(5 krş) satılan sinema biletlerine karşılık 20 şer paralık Hicaz Demiryolu İane İlmühaberi yapıştırılması mecbur tutulmuştur. Bu da örneğin Pilosyon un hasılatının % 40 ına el konması anlamına 6

9 gelmektedir. Bu dönem Avrupa da temettü(kazanç) vergisi alınmadığı göze alındığında, vergi oranın ne kadar yüksek olduğu görülmektedir. Pilosyon, biletlere yardım pullarının yapıştırılmasını haksız ve adaletsiz bulmaktadır. Bunun Pathé Fréres ve Gaumont gibi şirketlere karşı rekabeti imkansız kılarak, meydanı yabancı şirketlere bırakmak anlamına geldiğine dikkat çekmiştir. Pilosyon bu uygulamanın, hem fakir halkın sinemadan mahrum edilemesi, hem de bu işin sadece ecnebi şirketlere bırakılmasını sağladığını belirterek, biletlere Hicaz İane İlmühaberi pullarını yapıştırmak yerine, yalnızca belirli bir vergi konarak adaletin sağlanmasını istemiştir. Hükümet, bu isteği olumlu bulmuş, Hicaz İane İlmühaberi pullarını kaldırmış, yalnızca Darü l-acez İanesi yapıştırılmıştır(29 Mayıs 1909). Pilosyon un sinema işini yabancı şirketlere bırakılmaması konusunda yaptığı vurgu, dönemin sosyo-politik açısından önemlidir. Giresun da I.Dünya Savaşı yıllarında sinema biletlerine belediye vergi koymuştur yılında Madam Pavlidi nin işlettiği ve daha sonra Lale Sineması olan sinemadan aylık 1000 kuruş vergi istenmiştir. Pavlidi nin Dahiliye Nezaretine şikayeti üzerine belediyeye soruşturma açılmış, vergiden vazgeçilmiştir (Beyoğlu,2001:48). Sinemanın ilk yıllarından itibaren rüsum adı altında alınan verginin hep sorun olduğu görülmektedir İlk Kurumlar ve Filmler I.Dünya Savaşının başladığı günlerde yedek subaylığını yapan Fuat Uzkınay, Türk Sinema Tarihinin ilk filmi olan Ayastefanostaki Rus Abidesinin Yıkılışı 14 Kasım 1914 te çeker. 7

10 Yönetmenliğini ve senaryosunu Celal Esat Arseven in üstlendiği Koruyan Ölü, 1917 de yurtdışında çekilen ilk film olarak tarihe geçmiştir. İlk konulu film denemesi olan Leblebici Horhor Ağa nın çekimi ise, 1916 yılında başrol oyuncularından birinin ölümüyle yarım kalmıştır. Sedat Simavi nin 1918 yılında çektiği Alemdar Mustafa Paşa, ilk tarihi belgesel film denemesi olmuştur ( Film işletmeciliği özellikle yabancı ve gayrimüslim nüfus tarafından yapılırken, sinema üzerine ilk kurumsallaşma devlet eliyle gerçekleştirilmiştir. Almanya gezisinde propaganda ve eğitim amacıyla sinema aygıtının kullanımını gören Harbiye Nazırı Enver Paşa, orduda da benzer bir kurumun kurulmasını istemiştir. Merkez Ordu Sinema Dairesi (MOSD) askeri konularda film yapmak amacıyla 1915 te kurulmuş ve başına Weinberg getirilmiştir. Weinberg ve Uzkınay MOSD da çeşitli savaş, manevra vb. belge filmleri çekmiş, bununla yetinmeyip konulu filmlere de yönelmişlerdir te kurulan Müdafaa-i Milliye Cemiyeti (MMC) yarı-askeri bir kurumdur ve sivil halkın orduya desteğini sağlamak amacındadır. Çeşitli aktiviteler yapan cemiyetin, kuruluş sözleşmesinin l5.maddesinde yer alan konser, tiyatro, müsamere vesaire düzenlemek ibaresinden hareketle film gösterileri gerçekleştirilmiştir. (Polat,1998:193) MMC nin üyelerinden biri olan Sedat Simavi, cemiyet başkanı Dr. Hikmet Hamdi Bey i öykülü film yaparak gelir kazanmak konusunda ikna etmiştir (Çalapala,1946). Divanyolu nda bu amaçla bir stüdyo kurulmuş ve Simavi, burada Pençe (1917), Casus (1918) adlı filmleri çekmiştir. Bu filmler, ülkemizde çekilen ilk konulu uzun metraj filmlerdir. I.Dünya Savaşı bitiminde, önce MOSD daha sonra MMC nin faaliyetlerine son verilince, kullanılan araçların işgal kuvvetlerinin eline geçmemesi için savaşta yaralanmış askerlere yardım amacıyla kurulmuş yarı-resmi bir kurum olan Malul Gaziler Cemiyeti'ne devredilmiştir. Malul Gaziler Cemiyeti (MGC) 1919 yılında film yapımına başlamıştır. Cemiyet yalnız film çekmekle kalmamış, sinema ile ilgili cihazlar satan bir dükkan da açmıştır. 8

11 Bu dönemde sinema para getiren bir olaydı. I.Dünya Savaşı yıllarında yurtdışında yaşayan Celal Esad Arseven, anılarında para kazanmak için film yaptıklarını belirtmiştir (Arseven,1993:144). MGC nin ilk filmi, Hüseyin Rahmi Gürpınar uyarlaması olan Mürebbiye yi(1919) Ahmet Fehim Efendi çekmiştir (Fehim,2001:139) MGC nin ikinci filmi ise yine aynı yılda yapılan Binnaz dır. Binnaz, 500 liraya malolmuş, seyircilerin büyük ilgisini çekmiş, yalnız İstanbul'da on katı kazanç sağlamış, İngiltere ye bir iddiaya göre de Amerika ya gönderilmiş olması sinemanın karlı bir iş olduğunu ispatlamaktadır Değerlendirme: Veriler ve Yorumlar Almanya yı örnek alarak oluşturulan MOSD, yine Almanya daki gelişmeleri izleyememiş; onun gibi endüstrileşememiştir. MOSD un aygıtları çeşitli yarı askeri kurumları dolaştıktan sonra yine MOSD a dönmüştür. Cumhuriyet in kurulduğu 1923 yılına kadar yalnızca onsekiz film yapılmıştır. Sinema seyirciyle kurduğu bağ ile ekonomik bir alan olduğunu göstermiştir. Özellikle Binnaz ın başarısı bunun en tipik örneğidir Sinema işletmeciliği ya azınlıkların ya da yabancıların elindedir. Bu dönem içerisinde İstanbul da 32 devamlı, 12 yazlık olmak üzere 44 sinema vardır(çavdar,2001:49). Ayrıca İzmir, Trabzon, Giresun ve Ordu da sinema salonu olduğu bilinmektedir. Yapılan filmlerin, ham film girdisinin ve laboratuar teknik malzemelerinin nereden ve nasıl sağlandığına dair bugüne kadar ulaşılmış bir belge yoktur. Sinema salonlarında vergi sorun olmaktadır. 9

12 2.2 Özel Yapımevleri ve Muhsin Ertuğrul Tekeli Türkiye sinemayla savaş yıllarında tanışmış, konulu filmler yarı-resmi kurumlar tarafından yapılmış, halk sinemayı benimsemeye başlamış ve sıra yerli özel yapımevlerinin kurulmasına gelmiştir. Kurtuluş mücadelesini başarıyla tamamlayan ülke yeniden yapılanmaya başlamıştır. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte yeni kurumlar kurulmaya başlanmıştır. Yarı-resmi kurumlardan sivil yapımevlerine geçilmesi sinemanın da kendi kurumlarını oluşturmaya başladığının göstergesidir. Bu döneme ilk yapımevi Kemal Film (1922) ve İpek Film (1928) damgasını vururken yönetmen olarak tek isim 17 yıl boyunca Muhsin Ertuğrul dur te Ali Efendi Sinemasına sahip olan Seden Kardeşler ilk yapımevinin kurulmasına da öncülük ederler. Böylece, Türk Sinemasının işletmecilikten yapımcılığa geçişinin de öncülüğünü yaparlar. Millet Tiyatrosu ve Üsküdar Park Sinemasını çalıştıran Sinema İşleri Şirketi (Ali Efendi, Hacı Ömer Efendi, Şakir ve Kemal Bey) ile film yapım işine girer. Şirket, 1922 yılında sermaye ile kurulmuştur. Ertuğrul ile Kemal Film in ilk yapımı gerçek bir olaydan yola çıkmış olan İstanbul da Bir Facia-i Aşk (1922) adlı filmdir. Film seyirciden büyük ilgi görmüş, yerli film üretimine ve yerli filme ilgiyi artırmış ve Beyoğlu nun en büyük sinemasında yapılan ilk gösterimin geliri filmin maliyetini karşılamıştır(ertuğrul,1989:299). Filmin başarısı üzerine Ertuğrul, Kemal Filme bir stüdyo yaptırmayı teklif etmiş ve şirket bunu uygun görerek çalışmalara başlamıştır. Ertuğrul, bu stüdyoda Kemal Film in ilk çalışması olan Yakup Kadri uyarlaması Nur Baba yı çekmiştir (1922). Halide Edip uyarlaması Ateşten Gömlek (1923), Kurtuluş Savaşı sırasında aşk, Türk kadın oyuncuları gibi özellikleri ile seyirciden olumlu tepki alırken Kemal ve Şakir Kardeşlerin de yapımcılığı öğrendiklerini göstermiştir(ertuğrul,1989:303). 10

13 Ertuğrul daha sonra çektiği Leblebici Horhor (1923) ve Kızkulesi nde Bir Facia (1923) adlı filmler başarılı olmamıştır. Bu durum Ertuğrul ile Kemal Bey in arasını açmış, Dikimevi ndeki yönetici ve oyuncular arasındaki tatsız bir olay bahane edilerek stüdyo kapatılmıştır. Ertuğrul un bu ilk dönemi, Kemal Film in de ilk dönemini oluşturmaktadır. Kemal Film, 1951 de yeniden yapımcılığa başlayana kadar film ithalatçılığına ve sinema salonu işletmeciliğine devam etmiştir. Burada sinema ekonomisi açısından belirleyici bir öğe karşımıza çıkmaktadır: İşletmecilikten yapımcılığa geçen şirket, işler kötü gidince yapımcılıktan çekilmiş, ithalat ve işletmeciliğe geri dönmüştür. Bu iki açıdan önemlidir. Birincisi Türk sinemasının işletmecilik ve ithalatçılığa dayanan ekonomik yapısını göstermesi açısından; ikincisi ise yapımcılığın ana sermayesinin yine sinemadan ithalat ve işletmecilikten gelmesine karşın eğer yapımevi kendi kendini amorti etmezse, sinemanın diğer alanına geri dönülebilmesi bakımından Döneme Ait Tarihi Belgeler Kurtuluş Savaşı kazanılmış, daha Cumhuriyet ilan edilmeden, ülkenin yeniden inşası için çalışmalar başlamıştır. Bu durum içerisinde, devlet sinemadan yararlanmak istemiş, 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında gerçekleştirilen I.İzmir İktisat Kongresi nde Ziraat ve Maarif Meselesi bölümünde halkın eğitimi için sinemadan yararlanılması gündeme gelmiştir. Ziraat ve Maarif Bölümü nün 9.maddesi şöyledir(ökçün,1968:391): Ahlaka aykırı olanları yasaklamak koşuluyla, ziraat, sanayi, coğrafi, iktisat ve sağlık ile ilgili sinema filmleri göstererek köylülere gereken yararlı bilgileri vermek ve köylerin istatistik bilgilerini saptamak ve uygulamak, konferanslar vermek üzere, şimdilik her livada (beldede) birer gezici Ziraat okulu açılması. 11

14 Bu maddeden anlaşılacağı üzere devlet sinema sanayine yatırım yapmayı düşünmemektedir. Ancak; daha Cumhuriyet ilan edilmemişken, devletin halkı ğitmek amacıyla sinemayı kullanma düşüncesini, sinema için olumlu bir adım olarak görmek gerekir. Döneme ait bir diğer belge ise; Amerikan gizli belgeleridir. Türk Sineması üzerine hiçbir kişi ya da kurum istatistiki bilgi ve belge tutmazken, Amerikalılar Hollywood un dünyaya açılma sürecinde, 1926 yılında İstanbul/Türkiye piyasasını araştırmışlardır (Duru,2001: ). Alan, piyasa araştırması yapmak, başka bir deyişle dünyadaki eğilimleri öğrenmek ve pazar payını sorgulamak, endüstrileşmenin ve kurumsallaşmanın en önemli göstergelerini oluşturmaktadır. Raporda; sinemanın ülke geneline dağıldığı, Türk filmlerine seyircinin ilgisinin olduğu, biletlerden çeşitli belediye vergisi ve rüsumu alındığı belirtilmiş, Amerikan filmlerinin korsan olarak Avrupa dan getirildiğine vurgu yapılmış, İstanbul da resmi bir temsilcinin olmasının filmlerin izinsiz gösterilmesini engelleyeceğini ileri sürmüştür. Rapor, Türk Sinema piyasasının Amerikan Sinemasının yerleşmesi açısından oldukça uygun olduğunu vurgulamaktadır. Asker emeklisi ve sinema sanayi uzmanı Naci Bey in 1929 yılında Siirt Milletvekili Mahmut Bey e, Meclis'te görüşülmek üzere sunduğu, Türkiye de sinemanın durumunu ve ne olabileceğini anlatan rapor, sinema üzerine hazırlanan ilk çalışma olması açısından tarihi bir öneme sahiptir(1984,film Market:8-9). Sinema endüstrisinin geleceğini görebilen Naci Bey in saptamaları ve önerileri şöyle değerlendirilebilir: Devlet yurtdışında olduğu gibi kendi sinemasını kontrol etmeli, desteklemeli ve korumalıdır. Film işletmeciliği azınlıkların elinde olduğu, Yahudilik, Hıristiyanlık propagandası içeren ve genel ahlakı bozacak nitelikli olan ithal filmlerin denetimi için sinema ile ilgili bir kurumun kurulması zorunludur. Bunun için de yurt çapında yaygınlaşmış olan Tayyare Cemiyeti nin bir tekel olarak film işlerini yürütmesinin hem ekonomik hem de kültürel olarak ülkeye yararlıdır. Yerli film üretimi gereklidir. Konulu filmler ile kendimizi yurt dışına tanıtabileceğimiz gibi, öğretici filmler ile öğrenciler ve toplum eğitilebilir. 12

15 Dünyadan sinema endüstrisi örneklerinin verilmesine karşın, Türkiye de nasıl bir sinema endüstrisi kurulacağına dair herhangi bir saptamaya rastlanmamaktadır. Naci Bey, işin kurumsallaşmasından çok, ticareti ile ilgilenmiş ama bu bile, 1929 yılında düşünülüp, rapor halinde Meclise sunulması açısından oldukça önemli bir belge oluşturmuştur. 2.3 İpek Film ve Stüdyo Kurulması Kapalıçarşı da ipekçilik yapan, Eminönü nde bonmarşe işleten ve fotoğraf, sinema araç-gereçleri satan İpekçiler, 1920 li yılların başından itibaren film işletmeciliği ve ithalatçılığı ile uğraşmaya başlamışlardır. Kemal Film in yapımcılıktan çekilmesinden sonra boş kalan alanı İpek Filmi kurarak doldurmuş ve yılları arasında bu alanda ülkedeki tek yapım şirketi olmuştur(erkılıç,2003:38). Muhsin Ertuğrul, 1928 yılında Sovyetler Birliği nden ülkeye döndükten sonra İstanbul Şehir Tiyatroları nın başına atanmıştır. İpek Film yönetmen Ertuğrul la anlaşmıştır. Buna göre; tiyatro mevsimi bittiğinde boş kalan oyuncularla tiyatro oyunlarını beyazperdeye aktarmışlardır. İpekçiler sinemaya sesin gelmesi üzerine yeni filmlerini sesli çekmeye karar vermiş, Türkiye de sesli filmin teknik koşulları hazır olmadığı için bir ortak yapıma yönelmişlerdir. Dış sahneler İstanbul, Yunanistan ve Mısır da, iç sahneler ve seslendirme işlemleri Fransa da yapılan İstanbul Sokaklarında hem ilk sesli filmimiz hem de ilk ortak yapımımız olmuştur (Türk- Yunan-Mısır). Filmin, seyirciden büyük ilgi görmesinden etkilenen İpekçiler, Ertuğrul un yönlendirmesiyle stüdyo kurmaya karar vermişlerdir. 13

16 İpekçiler, Nişantaşı ndaki bir ekmek fabrikasını alarak stüdyo haline getirmişlerdir. Ertuğrul un yönetiminde gerçekleştirilen stüdyo Alman teknik adamları tarafından gününün teknolojik imkanlarına uygun olarak donatılmıştır. İpekçiler, 1932 yılında Alman sistemine göre sesli çekim yapmaya uygun bir stüdyo kurarak, Türk Sinemasında en büyük yatırımı gerçekleştirmişlerdir. Bu, ayrıca 1943 yılına kadar sürecek olan Türk Sinemasının sesli döneminin başlangıcı olacaktır(erkılıç,2003:40) Türkiye Sinema ve Filmcileri Birliği 1932 yılında İstanbul da Türkiye Sinema ve Filmcileri Birliği adlı, sinema ve filmciliğin gelişimi ve ilerlemesi için çalışmayı amaçlayan bir dernek kurulmuştur(akçura,1995:132). Kurucu üyeleri dönemin ithalatçıları ve işletmecilerinden oluşan dernek, ilk sinema örgütlenmesidir. Dernek, filmcileri hukuki olarak korumak, hükümet ile ilgili işlerde savunmak, kendi aralarında oluşabilecek sorunları çözmek, sinema ve filmcilik üzerine konferans vermek, yabancı ülkelerdeki benzer kuruluşlarla ilişkiler kurmak gibi çalışmaları amaçlamıştır. Dernek, üyelerini ithalat girdileri ve işlettikleri sinema salonlarının durumuna göre sınıflayıp ona göre aidat almaktadır. Dernek olumlu karşılanmış ancak 1933 te Halil Kamil in Amerika ziyaretinde kendisini Türkiye Sinema ve Filmcileri Umumi Mümessili olarak tanıtması gerekçesiyle, yönetimin istifasını takiben dağılmıştır(erkılıç,2003:41). 14

17 2.3.3 Atatürk ün Sinemaya Katkısı Atatürk ün film izlemeyi sevdiği(erksan,1989), sevmenin ötesinde okumayazma oranının çok düşük olduğu Türkiye de filmler aracılığıyla halkı eğitmek isteğini 1923 İktisat Kongresi nde gösterdiğini, bunun uygulamasını da 1932 den itibaren halkevlerinde düzenli tüm gösterimleriyle (eğitim amaçlı haber tanıtım ve kısa filmler vb.) ortaya koyduğu bilinmektedir(duruel,2002) yılında 124 halkevinde toplam 713 film gösterilmiştir; 1950 yılında kapanan Halkevlerinin hemen hemen her birinde 16 mm lik göstericiler mevcuttur(korkmaz,1997). Belediye vergisi, 1930 larda da sorun oluşturmaktaydı. Belediyeler her biletten % 33 vergi alıyordu. Atatürk, bir film izlerken salonun boş olduğu görmüş ve vergiyi % 10 a indirmiştir. Atatürk sanatçılara verdiği bir davette Muhsin Ertuğrul a Devlet Reisi olarak size soruyorum: Hükümetten ne gibi yardım istersiniz. diye sormuştur. Ertuğrul un yanıtı sinema açısından oldukça çarpıcıdır: Beni en çok ilgilendiren bizden sonraki tiyatronun durumuydu. Onun için benden cevap bekleyen Gazi Mustafa Kemal e Bir tiyatro mektebi istiyorum Paşam! diyebildim.(ertuğrul,1989:306) Ertuğrul böylece belki de sinemanın önündeki en büyük şansı değerlendiremediği gibi, geleceğini de engellemiştir. Ertuğrul hep tiyatrocu olmuş, sinemayı ek bir iş olarak görmüştür(erkılıç,2003:43). 2.4 Özel Yapımevlerinden Sektörel Oluşuma Geçiş Bu dönem içersinde sansür yasası, İpek Film dışında, Ha-Ka Film, Ses Film, Atlas Film gibi yapımevlerinin yapımcılığa başlaması; sessiz film çekip dublaj yapma yönteminin benimsenmesi; 1948 vergi indirimi; Mısır ve Amerikan filmlerinin etkisi sinema alanındaki başlıca karakteristik olaylardır. 15

18 2.4.1 Yeni Yapımevlerinin Kurulması İpekçi ve Ertuğrul un tekeli, Halil Kamil in 1934 te Türk Film Stüdyosu olarak kurduğu şirketi sonradan Ha-Ka Film (1937) yapmasıyla son bulmuştur. Yönetmen Faruk Kenç ile anlaşan Halil Kamil, Sovyet teknisyenlere yaptırdığı garajdan bozma stüdyoda konulu film çalışmalarına başlamıştır. Necip Erses in kurduğu Ses Film, dublajcılıktan yapımcılığa geçmeye karar verir. İthalat, dublaj ve işletmecilik yapan Ses Film in ilk filmi ironik bir şekilde sessiz çekilen: Dertli Pınar (1943) olur. Kenç, kamera ve stüdyo bulamayınca çözümü sessiz çekmekte bulmuş ve filmi baştan sona kadar sessiz çekmiştir. Bu dönemde sektöre daha birçok yeni yapımcı ve yönetmen girmiştir. Faruk Kenç ve Turgut Demirbağ gibi bazı yönetmenler de yapımevi kurmuşlardır. Bu dönemde oluşan yapımcı-yönetmen modeli halen günümüzde de devam etmektedir. Ayrıca bu dönemde yüksek sermayeli, modern yapımevleri ve stüdyolar kurulmuştur Vergi İndirimi Atatürk ün talebiyle % 33 ten % 10 a düşürülen eğlence resmi, Atatürk ün ölümüyle %75 e yükseltilmiştir yılında Belediye Gelirleri Kanunu nda yapılan değişiklikle bu oran yabancı filmler için % 70, yerliler için ise % 25 olarak değiştirilmiştir. Bu indirim iştah kabartmış, birçok yapımevi ve sinema çalışanı alana girmiştir. Yerli filmlerden alınan eğlence vergisinin düşük olması nedeniyle, Anadolu sinemaları yabancı filmlerden uzaklaşarak yerli yapımlara yönelmiştir. Özellikle 50 li yıllarda olumlu ve olumsuz birçok özelliğini gösterecek olan bu vergi indirim aynı zamanda sinema ekonomisi açısından bir dönüm noktası olmaktadır. 16

19 2.4.3 Dönem Raporları Bu bölümde, Fikret Adil in notlarındaki sinema raporu, Yerli Film Yapanlar Cemiyeti Raporu ile Amerikan Elçiliğinin tuttuğu sinema raporu değerlendirilecektir. Fikret Adil Sinema Notları yılları arasında yaşamış olan yazar Fikret Adil in tuttuğu sinema notlarından 40 lı yılların sonunda Türk sinemasının durumunu öğreniyoruz.(akçura,1991:85)adil, hem dönemin ekonomik verilerini saptamış hem de eksiklikleri belirterek çözüm önerileri sunmuştur: 180 sinema salonu olduğu, 60 şehirde film gösterildiği, filmlerin vasati 100 lira olduğu, Türkçe dublaj yapılmış film 400 lira olduğu, yabancı bir filmin 7000 liraya kadar alındığı belirtilmiştir. Bir filmin Türkçe dublajı 7000, musikili ise 9000 lira, dublaj için stüdyo kirası ise 3500 liradır. Stüdyo kirası lira. Yerli filmin maliyeti bin TL dir. Yerli film yapmak için 3 stüdyo var. İpek Stüdyosu, Ses Film Stüdyosu ve Halil-Kamil Stüdyosu. Dublaj için Marmara Stüdyosu ile Doğan Stüdyosu. Sesli film stüdyosuna ihtiyaç olduğu, bunun için ise lira gerekiyor. Sinema sektöründe, rejisör, makyajcı, dekoratör, elektrikçi, operatör, prodüksiyon şefi, ses mühendisi elemanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu elemanlar asgari 3 yıl stüdyoda çalışmak zorunda olmalıdır. Bu iş için kaynak olarak Basın Yayın Umum Müdürlüğü nün her yıl lira bütçesi olduğu ve bunun gereksiz yere kullanıldığına dikkat çekilerek, bu iş için kaynak olabileceği belirtiliyor. Sinemaya başka sanayi kollarından finans desteği olması gerektiği belirtiliyor. Sinemanın sorunlarının çözümü için: Kültür işi olarak ele alınması gerektiği, dışarıdan gelen filmler azaltılarak ihracata önem verilmesi gerektiği, dış satışın hiç olmazsa komşularla gerçekleştirilebileceği ve kültürel bir propaganda olarak değerlendirilmesi gerektiği, dış pazarlarla gelir kaynağı yaratılabileceği belirtiliyor. 17

20 Yerli Film Yapanlar Cemiyeti Raporu 1946 yılında Yerli Film Yapanlar Cemiyeti ile Sinemacılar ve Filmciler Cemiyeti adlı iki yeni dernek sinemamızdaki örgütlenme çabaları olarak karşımıza çıkar. Yerli Film Yapanlar Cemiyeti nin kuruluş sözleşmesinde ve daha sonra Filmlerimiz adlı broşüründe yer alan bildiride devletin, endüstri şekline gelmesi zorunlu olduğu belirtilen bu sanat dalına yardım etmesinin şart olduğu vurgulanmaktadır(scagnamillo,1989:97-98). Bildiride Türk Sinemasının iç pazara mahkum oluşunun sorunlarına dikkat çekilerek sinemanın kalkınması için yapılan öneriler şunlardır: Yapımcılara göre filmler bin liraya mal olmakta ( ), aynı film muhtelif şehirlerde en çok 85 sinemada gösterilerek bin lira toplayabilmektedir. Her yönden yardıma ve yapılanmaya ihtiyacı olan yerli film sanayisinin kalkınabilmesi için; 1- Telif ve tercüme eserleri kazanç vergisinden muaf tutan kanun, bu sahada da uygulanmalı ve filmlerin satış-icrar(işletme) gelirleri de kazanç vergisinden muaf tutulmalıdır. 2- Yerli filmde çalışan artist, müzisyen, teknisyen ve bütün sanatçılar kazanç vergisinden muaf tutulmalıdır. 3- Herhangi bir sinemada yerli film gösterildiği sürece, biletler üzerinden alınmakta olan %75 temaşa vergisi ya tamamen kaldırılmalı, ya da tiyatro, konser ve yabancı sanatçıların gösterileri sırasında alınmakta olan orana (%20) indirilmelidir. 4- Yeni stüdyolar kurulabilmesi için dışarıdan getirilecek araç ve diğer malzemelerle, boş sinema filmi gümrük resminden muaf tutulmalıdır. Amerikan Belgelerinde Türk Sineması Amerikan İstanbul Elçiliği görevlilerinden Zissi Hadji Savva ve P.C. Hutton ın hazırladığı yıllarını içeren raporlardan Türk sineması üzerine özetle şu bilgileri ediniyoruz: 18

21 yıllarında Amerikan, İngiliz, Yunan, Mısır, Rus, Fransız, İsveç, İsviçre, İtalya ve Hollanda dan film ithal edilip bunlara sırasıyla TL ve TL harcanırken, aynı yıllar Kıbrıs, Mısır, Yunanistan ve Fransa ya film satımı gerçekleştirilip sırasıyla ve TL gelir sağlanmıştır. Yani film ithalatına harcanan para film ihracının yaklaşık 1946 yılı için 8, 1947 yılı için 5 katıdır. Türkiye dış pazara film satan bir ülke olmaktan çok, dış pazardan film ithal eden bir ülke görünümündedir. Ayrıca Türkiye uluslararası telif protokolünde yer almadığı için telif haklarını koruyan herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Türk film endüstrisinin karakteristik problemi olanaksızlık ve deneyimli eleman eksiğidir. Ham film malzemesi üretimini yapacak imkanlar yoktur. Hükümetin yerel film üretimini destekleyen herhangi bir yasal girişimi bulunmamaktadır. Yapımcılar yerli filmlerin vergiden muaf olması ya da en azından yabancı filmlere oranla daha az vergi alınması için yasal bir düzenleme önerisini onaylatma girişimindedirler. Yerli sinemacılara göre vergi oranı yüksektir vergi indirimi öncesinde net bilet fiyatının % 75 i vergi olarak alınmaktadır. Türkiye de film endüstrisinden elde edilen gelire dair (yapım, dağıtım, gösterim) herhangi rakamsal bir veri yoktur. Ticari tahminler bu rakamın TL olduğu yönündedir. Amerikan yetkilisi 1946, 1947, 1948 yılları içinde Amerikan ürünlerinin satışında Amerikan filmlerinin etkisinin olmadığı, ama ileriki yıllarda olabileceğine dikkat çekmektedir. Buzdolabı, radyo ve benzeri ev eşyaları ile motorlu taşıtta vergi sorunu olduğu, ileriki yıllarda filmlerin etkisiyle pazar oluşturulabileceği belirtilmektedir. 2.5 Değerlendirme: İstatistiki Veriler ve Yorumlar Sinema, başlangıcından itibaren seyirciyle bağ kurmuş, kendi içinde bir ekonomik döngü oluşturmuş, özellikle 1948 vergi indiriminden sonra ekonomik değer atfedilen bir alan olmuştur. 19

22 1949 yılında 18 yapımcı, 228 salon bulunmaktadır. Bu yıl gösterime giren yabancı film sayısı 150 iken, yerli film sayısı ise sadece 19 dur. Bu dönemde sinema işinde en çok tanıtım ve reklam alanı ihmal edilmiştir. Türk Sinemasında ithalatçılar, işletmeciler, dağıtımcılar her zaman belirleyici olmuştur. Kemal Film, İpek Film, Halil Kamil Stüdyosu, Ses Film ithalatçılık ve işletmecilikten, sermaye birikimi sağlamış bununla yapımcılığa geçmişlerdir. Başka bir kaynaktan beslenemeyen Türk Sinemasında ithalatçıların egemenliği bir zorunluluk olmuştur. Kapalı bir ekonomik üretimde yalnızca seyirciden gelen para ile sektör döndürülebilmiş, bu da işletmecilik dağıtımcılığı kaçınılmaz olarak sinema endüstrisinin omurgası yapmıştır lı yılların sonunda Türk Sinemasının sektörel varlığının milyon TL civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu zayıf ekonomik yapı, 50 li yıllarda artan film sayısı ve yapımcı ağırlıklı üretim şekliyle kendi modelini oluşturabilecektir. 2.6 Sinemanın Sektör Olarak Varlığı( ) 1948 vergi indirimiyle birlikte ivme kazanan Türk Sinemasına arasında yapımevleri ağırlıklı üretim süreci, arasında bölge işletmeleri egemenliğinde bir üretim tarzı hakim olmuştur arası dönemde ise 1970 lerin ortalarından itibaren televizyonun yayın hayatına girmesi ile gündelik yaşamı etkileyen şiddet ve terör olayları yüzünden dağılma sürecine girmiştir. Bu dönemlerin belirleyici öğesini seyirci oluşturmuştur ve 60 lı yıllar gerek nitelik gerek nicelik bakımından Türk Sinemasının Altın çağı olarak nitelendirilmiştir. 20

23 Yılları Arasında Türk Sinemasının Mali Yapısı Bu dönemin karakteristik özellikleri şöyle sıralanabilir: Ekonomik hayatta ithal-ikameci serbest piyasa ekonomisi ve enflasyonist tutum, halkın tüketim taleplerinin artışı, elektrik ve ulaşım ağı hizmetlerinin gelişimi, askeri, siyasi ve ekonomik açıdan ABD ile yakınlaşma, AET ye girme çabaları, köyden kente göç, radyonun yaygınlaşması ve basın özgürlüğünün sınırlandırılmasıdır. Bu dönemde 1948 vergi indirimine bağlı olarak yapımevi ve film sayısında artış gözlenmiştir. Artan yapımevi sayısı, film sayısının sürekli yükselişi ithalatçılık ve işletmecilik yapan sinemacıları yerli film yapımına yöneltmiştir. Ancak sinema kurumsallaşma çabaları içinde değildir. Ekonomideki en küçük oynamalardan olumlu ya da olumsuz şekilde etkilenmekte, kurumsallaşamadığı için kendi iç dinamiklerini oluşturamamaktadır. Bu dönem içinde 126 şirket kurulmuş olmasına rağmen bunların çoğu kısa soluklu olmuştur. Bu yeni yapımcıların arasında alana sinema dışından sermaye getirenler bulunmakla birlikte, sinemanın kendi sermayesini oluşturabileceği fikrinden hareket edenler çoğunluktadır. Bunlar arasında oyuncu ya da yönetmenlerin kurduğu küçük yapımevleri vardır; yapımcıyönetmen tipi bu dönemde ortaya çıkmıştır. Bu durum, yapımcılar arasında ortaklıklara yönelimi zorunlu kılmıştır. 50 li yıllarda üretilen 560 filmin 365 in ortak yapımlar oluşturmaktadır(özön,1967:256). Artan yapımevi ve filme rağmen yeterli sermaye birikimi yoktur li yıllarda öncelikle seyirci ile bağ kurmuş ve artan seyirci-salon sayısı ile sektörü döndürebilmiştir. Anadolu da elektriğin yaygınlaşması ve büyük kentlere göç yerli yapımların seyirci kitlesini genişletmiştir ların sonunda 20 milyon olan seyirci sayısı yıllarında 60 milyon, koltuk sayısı ise 175 binden 400 bine yükselmiştir.(die verileri) 1950 lerin başında birinci vizyon sinemalarda yerli yapıma yer vermeyen işletmeler, 1950 lerin sonuna doğru yerli filme hafta ayırma zorunluluğunu hissetmişlerdir(scognamillo,1989) yılında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kabul edilerek, telif konusunda Türkiye de ilk kez yasal bir düzenleme yapılmıştır. 21

24 2.6.2 Yüzdelik Uygulaması Lütfi Akad, ilk çalışması olan Vurun Kahpeyi filmini o sıralarda muhasebesini tuttuğu Erman Film le gerçekleştirmiştir. Akad, oldukça ilkel koşullarda çalışmış ancak Vurun Kahpeye ticari açıdan başarılı olarak 45 günde masrafları çıkarmıştır. Bunda yapımcı Hürrem Erman ın payı büyüktür(dorsay,1973:24). Filmin tüm maliyeti TL dir. Film Taksim Sineması nda 5 hafta oynadı. 1.haftasında 6000 küsur lira hisse aldım. 2.haftaya devam edecek misiniz dedim. Tabii dediler. Bu sefer ben onlara bir teklif yaptım. 2. ve 3. hafta için 5000 er liraya siz bana sinemayı kiralayın dedim. Görülmemiş şeydi bu. Hisseme 7000 TL düştü. Yalnız birinci vizyon olarak Ankara da hissesine düşen, aldığı para TL olmuştur. "Damga ile başladığım pursantaj yoklamasını bu filmde iyice genişlettim. Bursa da Setbaşı nda Mustafa Bey in bir sineması vardı. Vurun Kahpeye için 5000 TL istedim... Sonra pursantaj olarak rüsum ve reklam masrafları çıktıktan sonra kalan üzerinden % 50 ye anlaşıık küsur lira aldım, filmin Bursa gösterisinden. Fransızca pourcentage sözcüğü yüzdelik anlamına gelmektedir. İleriki yıllara Türk sinemasına bir yöntem olarak yerleşecek olan pursantaj uygulamasında yapımcının görevlendirdiği yapımevi elemanı, (pursantaj memuru) filmi gösterime sokmak için çeşitli şehirlerdeki sinema salonlarına götürür. Sinema salonu sahibi ile kar üzerinden anlaşarak filmin gösterimini sağlar. Pursantaj memuru, gösterim sırasında kesilen biletleri kontrol ederek sinema salonu sahibinin ya da işletmecinin, biletten kaçırmasına olanak tanımaz. Kar, rüsum ve reklam giderleri çıktıktan sonra %50-%50 ya da filme göre yüzde yapımcının lehine artırılarak paylaştırılır. Bu sistem yapımcıya, yatırımının daha kısa sürede ve eksiksiz olarak geri dönmesini sağlar(erkılıç,2003:69). 22

25 2.6.3 Bölge İşletmelerinin Kurulması Pursantaj sistemini takip eden bölge işletmelerinin tam olarak hangi yıl ve nasıl kuruldukları hakkında kesin bilgilere rastlamak zordur. Ancak 1950 li yıllarda, şube gibi çalışan bu işletmeler, zamanla güçlenerek bölge işletmeleri halini almışlardır. Yapımevi ağırlıklı bir üretim tarzının hüküm sürdüğü 1940 lı yılların sonu, 1950 li yılların başında yapımcılar, Anadolu ya giderek film dağıtmışlardır. Dağıtım, posta ya da demiryolu ile sağlanmıştır. Bu tür dağıtım, kargo taşımacılığı ve ulaşım yolları gelişmediği için zahmetli bir iştir. Pursantaj memuru olarak Anadolu'yu dolaşan Turan Tung, Adana bölge işletmesini, 1951 yılında kurduğunu iddia etmektedir.(film Market,1982:5) Adana yı Ankara ve Samsun bölge işletmeleri izlemiş daha sonra da İzmir ve Zonguldak işletmeleri kurulmuştur. Türkiye 6 işletme bölgesine ayrılmıştır. Bölge işletmecisi, anlaşmalı olduğu filmlerin kendi bölgesinde dağıtımını üstlenip, işletmeciliğini yapmıştır. Alana dışarıdan sermaye girmemesi ve Anadolu da sinemaya artan ilgi bölge işletmeciliğini yapım aşamasında söz sahibi yapmış, böylece 60 lı yıllarda sinemamızda bölge işletmeciliğine dayanan bir üretim tarzı oluşmuştur Yerli Film Yapanlar Cemiyetinin Raporu Yerli Film Yapanlar Cemiyeti, 1953 yılında Türk Filmciliğinin Dertleri adlı bir raporla, genel olarak Türk Sinemasının durumunu değerlendirip, temel sorunlarını ortaya koyarlar(şener,1971). 23

26 Bugünkü Türk Filmciliği 8 milyon cirosu, 7 milyon tesis sermayesi, 4 milyon aktif ve 2 milyon pasif sermayesiyle cem'an 21 milyon Türk liralık bir endüstri ve sanat koludur. Türk Filmciliği 1908 yılından 1945 yılına kadar senede azami 2 film imal etmişken yılları arasında 52 film vücuda getirmiştir. Müteakip yıllarda senede 50 filme yükselmiş ve sezonunda 60 film prodüksiyonuna yükselmiş bulunmaktadır. Bir endüstri ve sanat dalı olarak sinemanın sorunları hammadde ve rüsum olarak belirlenmiştir. Cemiyet sinemayla daha çok endüstri olarak ilgilenmektedir. Ham film ithalatı konusunda döviz sınırlandırması ve kota uygulamasına gidilmesine karşılık, işlenmiş film (yabancı film) ithalinde herhangi bir sınır olmamasını eleştiren cemiyet, ham film ithalatını büyük bir sorun olarak değerlendirmiştir. Cemiyetin tespit ettiği ikinci büyük sorun ise; belediyelerce 1948 vergi indiriminin farklı uygulanmasıdır. Bazı belediyeler, yerli film lehinde olan oranda % 60-% 40 ya da %25-%25 indirimler yaparak, yerli filmi, yabancı filmin karşısına koyduklarını tespit etmişlerdir. Belediye rüsumu çözülebilir görünürken, ham film sorunu Türk sinemasının temel sorunlarından biri olmuştur. Ham film alımının Ticaret Bakanlığı denetiminde kotalarla sınırlandırılması, 3000 m lik filme 6100 m negatif (ham film) kotası,(şener,1971:70) döviz akışının kontrolü ham filmde sorunlar yaratmış ve karaborsanın ortaya çıkmasına zemin oluşturmuştur. Bu durum film maliyetlerinde beklenmedik bütçe artışlarına neden olmuştur. Yapımevleri uygulanan kota karşısında ya başka şirketler kurup, bu şirketler aracılığıyla yeterli film alma yoluna gitmişler ya da o yılki film yapımı sırasında kendileri kısıtlamışlar veya projelerini ertelemişlerdir. Ham filmin karaborsaya düşmesi üzerine Halk Film sahibi Fuat Rutkay, ham film yapmak için girişimlerde bulunur. Bu amaçla Bakırköy deki stüdyoya yabancı uzmanlar getirtir, ama başarılı olamaz. Ülkede ekonomik durum kötüye gidince, 1957 yılında ekonomide koruma kanunları ağırlaştırılır. 24

27 2.6.5 Sinemaya Dış Finansman Türk Sinemasının en önemli sorunlarından birini oluşturan sinema dışı alanın sinemaya finansal destek olmayışı, 1950 lerin başında kırılacak gibi görünmüş; fakat bu gerçekleşmemiştir lerin başında Yapı Kredi Bankası sinemayla ilgilenmeye başlamış ve küçük bir stüdyo kurma girişiminde bulunmuştur. Ertuğrul büyük olanaklarla ilk renkli Türk filmi denemesini gerçekleştirdiği Halıcı Kız (1953) başarısız olur. Seyirciyi memnun etmediği gibi, sinema dışı finansmanı da ürkütür. Yapı Kredi Bankası sinema alanına yatırım yapmaktan vazgeçer. Kurdukları stüdyoda Doğan Kardeş adına İlhan Arakon a belgeseller yaptırırlar Bono ve Amortisman Sistemleri 1950 lerin ortalarında Türk Sineması 60 civarında film yapmaya başlayınca, ekonomik olarak da ciddi bir sektör haline gelmiştir. Oyuncuların kendilerini güvence altına alma istekleri bono uygulamalarını gündeme getirmiştir. Bonolu sistemde yapımcı peşin para ile çalışmamaktadır. Filmin küçük bir kısmı peşin paralarla gerçekleştirilmekte kalanı vadeli ticaret senedi olarak nitelenen bonolarla ödenmektedir. Para yerine bono alan oyuncu ya da diğer çalışanlar, bunu küçük bir farkla serbest piyasada kırdırarak paraya çevirmektedirler. Türk Sinemasının bir anlamda olumsuz olarak etkileyen tefeci-bonocu söylemlerinin yerleşmesini sağlayan bu sistem aynı zamanda sinemada az paraya iş yapmayı yerleştirmiştir. Özellikle 60 lı yıllarda bölge işletmeciliği egemenliğindeki sinema tamamen bonolarla çalışmaktadır. 25

28 Amortisman sistemi ise verginin ödeme şekli olarak özetlenebilir. Bir filmin kendisini 5 yılda amorti edeceği öngörülür. Yıllara göre kazanç yüzdeleri birinci yıl % 60, 2.yıl % 20, 3.yı1 % 10, 4. ve 5. yıl ise % 5 olarak hesaplanır. Filmlerin gelirinden amortisman payları ayrılıp vergileri peşin olarak ödenir. Film parasını çıkarmadan vergisini ödemek anlamına gelen bu sistem yapımcıyı zarara sokmaktadır. Yapımcılar bu zararı karşılamak için bir çözüm bulmuşlardır. Yıl sonunda bir film yapılır, bu filmin maliyeti o yıl için ödenmesi gereken vergiden fazladır. Bu durumda yılsonunda zarar gösterilerek vergi ödenmez. Yıl sonunda yapılan bu filme amortisman filmi denilir. Artan film sayısında ve kalitenin düşmesinde sadece vergi ödememek için yapılan amortisman filmlerinin rolünü de unutmamak gerekmektedir(erkılıç,2003:80) Devalüasyonun Sinemaya Etkisi Sinema sektör olarak kendi dinamiklerini tam olarak oluşturamamışken, ekonomik gidişatın olumsuzlukları kendini sinemada hemen göstermiştir. Demokrat Parti nin ithal ikameci liberal ekonomi anlayışı, kısa sürede İkinci Dünya Savaşı sırasında biriktirilen rezervlerin kaybedilmesine neden olmuş, Marshall yardımı gibi suni yardımlarla geçici canlanmalar sağlansa da temel ekonomik verilerde olumsuz bir duruma yol açmıştır. Borçların ödenememesi ve dışa bağımlılık kambiyo krizi yaratmış ve hükümet 1958 yılında 2.80 TL nin 1 dolara eşit olduğu resmi kura karşılık doların karaborsada 20 TL ye eşit olmasından dolayı dolan 9 TL ye eşitlemiştir(kazgan,2002). Bu ekonomik olumsuzluğun sinemaya etkisi 2 şekilde olmuştur. Birincisi ham film giderlerinin yükselmesi, ikincisi ise film ithalatçılarının zarara girmesi şeklinde görülmüştür. İthal filmin maliyetinin 3 katına çıkması üzerine film ithalatına kota uygulamasına başlanmıştır. Bu durum, yerli yapımlar için olumlu bir adım olarak değerlendirilmiştir(şener,1971:71). Ekonomik kriz film maliyetini arttırmış, 26

29 karaborsayı yoğunlaştırmış, buna karşın ithal edilen yabancı filmlere konan kota ile de olumlu bir işlevi görmüştür Değerlendirme: İstatistiki Veriler ve Yorumlar Tablo I de görüldüğü üzere; 1958 krizi ile birlikte yabancı filmlerdeki azalmaya karşılık, yerli film yapımında büyük bir artış olduğu görülmektedir. Bu dönemde; 126 yeni şirket kurulmuş, ancak bu şirketlerin çoğu uzun ömürlü olmamıştır. Ayrıca bu şirketlerin birçoğu oyuncu ya da yönetmenler tarafından kurulduğundan sinema dışı alandan bir para akışı da söz konusu olmamıştır. Buna karşılık sinema sektör olarak gelişimini sürdürmüş, rantabilite sağlayan bir alan haline gelerek kendi içinde sermaye akışını gerçekleştirebilen bir yapıya dönüşmüştür. Sinema sektörünü besleyen temel öğe seyirci sayısındaki artış olmuştur. Tablo I: arası film, seyirci, salon ve yapımevi sayıları (Bozis,1969). Yıl Yerli Film Sayısı Yabancı Film Sayısı Toplam Film Sayısı Seyirci Sayısı Salon Sayısı Yerli Yapımevi Sayısı

30 Bu yıllarda vizyona giren Onu Ben Öldürdüm ve Uç Baba Torik filmlerinin maliyetlerinin yaklaşık 5 katı kadar hasılat yapması yapımcıların iştahını kabartmıştır. Bu filmlerin gösterimleri ilk yılla sınırlı kalmamış, azalan hasılatlara rağmen filmler birkaç yıl daha vizyon yapabilmişlerdir. Film sayısının azlığı ve yerli filme ilgi, sektörün kapalı bir ekonomik yapısı olmasına karşın, filmlerin geniş bir zaman diliminde vizyon olanağı bulmasıyla kendi ekonomik döngüsünü oluşturabilmiştir. Film maliyetini çıkardığı gibi, yapımcısına azalarak da olsa gelir getirmeye devam etmektedir. Pursantaj ve amortisman sistemi ile birleşen bu gösterim şekli sinemanın ekonomik bir alana dönüşerek yapımcılığın egemenliğindeki üretim tarzının oluşmasına yol açmıştır(erkılıç,2003:90) : Bölge İşletmeciliği Egemenliğindeki Üretim Tarzı Bu dönem siyasi olarak iki darbe arasını kapsar ihtilali ve 1980 askeri darbesi dönemi Türk Sinemasının Altın Çağı olurken, ise artan şiddet olayları ve televizyonun etkisiyle bu sürecin çözülmeye başladığı yıllar olmuştur : Sinemanın Altın Çağı Bu dönemde planlı ekonomiye geçilmiş, ithal ikameci politikalar izlenmiş ve AET ile Ortaklık Anlaşması imzalanmıştır. 60 lı yıllar nicelik ve nitelik açısından Türk Sinemasının Altın çağı olmuş ve ulusal karakterin yerli yapımlarda ortaya çıkmasını sağlamıştır. Metin Erksan ın Susuz Yaz adlı filmi 1964 yılında Berlin Film Festivali nde Altın Ayı Ödülünü almıştır. 28

31 2.7.2 Bölge İşletmeciliğine Dayanan Üretim Tarzı 1950 li yıllarda kurulan bölge işletmeciliği, 60 lı yılların başında yerli film üretiminde önemli bir finans kaynağı olmuş, 60 ların ortasında ise üretim tarzına tamamen egemen olmuşlardır. Türkiye 6 işletme bölgesine ayrılmıştır. İstanbul Bölgesi: İstanbul, Tekirdağ, Kocaeli, Sakarya, Bursa, Çanakkale, Edirne. İzmir Bölgesi: İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Burdur, Balıkesir, Isparta, Antalya, Afyon, Kütahya, Uşak, Denizli. Adana Bölgesi: Adana, Konya, Niğde, Mersin, Malatya, Kayseri, Van, Hatay, Gaziantep, Siirt, Urfa, Elazığ, Diyarbakır. Ankara Bölgesi: Ankara, Çankırı, Kırşehir, Bolu. Samsun Bölgesi: Samsun, Amasya, çorum. Artvin, Rize. Trabzon, Ordu, Sinop, Gümüşhane, Erzurum, Erzincan, Kars, Ağrı. Zonguldak Bölgesi: Zonguldak ve çevresi. Bölge işletmecileri, yapımcı ile sinema salonu sahibi/işletmecisi arasında bir tür komisyoncu gibi çalışır. Bölge işletmecileri, filmleri ya nakit ya da bono karşılığı satın alırlar ya da % 25 komisyon karşılığı bölgelerinde işletirler. İstanbul bölgesinde avans sistemi uygulanmaz(erkılıç,2003:94). Türk Sinemasında, kendine özgü bir üretim tarzı olarak bölge işletmeciliğine dayanan üretim şekli şöyle gerçekleşmiştir: Bölge işletmecileri, her yıl İstanbul a, yapımcıya, kendi bölgesinde ne tür filmlerin beğenildiğine dair bilgiler vererek, bir sonraki dönemin çekilecek filmlerinin sayısı ve niteliğinin saptanmasında en büyük rolü oynar ve filmlerin gerçekleşmesi için yapımcılara avans verirler. Böylece işletmeci salonlarında oynayacak filmleri garanti altına almış olur. İlerleyen süreçte, işletmeciler yapımcılar ve sinema sektörü üzerinde hegemonyalarını kurarak, oyuncu, tür, konu gibi temel öğeleri belirlemeye başlarlar. Bölge işletmecileri aynı 29

32 zamanda seyirci tepkilerini, beklentilerini birinci elden yapımcıya ulaştırarak bu beklentiler üzerinden yapılan filmleri tecimsel olarak garanti altına almış olurlar. Amerikan stüdyo sisteminin Türkiye ye özgü farklı bir adaptasyonu olarak değerlendirebileceğiniz bu sistemin en büyük olumsuzluğu farklı bir film yapmak isteyen yapımcı ya da yönetmenin şansının azalması; artan film sayısı nedeniyle benzer üretimlere yönelinmesi ve kaliteden ödün verilmesi ileri sürülebilir(erkılıç,2003:95). Bölge işletmeleri arasında da zaman zaman farklılıklar olmaktadır. Örneğin İzmir Bölgesi için efeleri konu alan filmler yapılırken, bu filmler Adana Bölgesi nde tutmamaktadır. Samsun bölgesinde daha muhafazakar filmler yapılırken, Adana Bölgesi ne vurdulu-kırdılı, göbekli sazlı filmler yapılmaktadır. Bu filmlerin büyük bir kısmı İstanbul Bölgesin de iş yapmayabilmektedir(abisel,1994:100) Yıldız Sistemi Bölge işletmeciliği üretim tarzında oyuncular ön plana çıkmış, filmler oyuncuların adlarıyla anılır olmuştur. Bu durum oyuncu ücretlerine yansımış, film yapım giderlerinde oyuncu ücreti ciddi bir kalem oluşturmuştur yılında hammaddeye TL, yönetmene TL, stüdyoya TL verilirken, erkek yıldız için TL, kadın yıldızlar için ise TL verilimiştir. Film maliyetinin beşte biri yıldız oyunculara gitmekteydi. Yıldız olgusu, oyuncunun yeteneği ile ilgili olsa da daha çok toplumun düşlerinin, gereksinimlerinin dolaylı ya da dolaysız yansımalarından oluşmaktadır. Bu sistemde yıldızı seyirci yaratmış, yapımcı da seyircinin seçimini değerlendirmiştir(büker,1993:11-16). Türk sinemasının yıldızları, sultanı, küçük hanımefendisi seyircinin seçimleri doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Yıldızların gelişiminde Yıldız Dergisi nin oyuncu yarışması ve sonunda kazananları desteklemesi de etkili olmuştur. 30

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU Temel Ekonomik Göstergeler: Temmuz ayında; Üretici fiyatları genel indeksinde(üfe), Bir önceki aya göre %1,25 artış Bir önceki yılın Aralık

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 01 10 2014 Sayı 31 TEPAV İSTİHDAM İZLEME TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Haziran 2014 verilerinin değerlendirildiği- 31. sayısında sigortalı

Detaylı

T.C. B A Ş B A K A N L I K STEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI

T.C. B A Ş B A K A N L I K STEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI T.C. B A Ş B A K A N L I K YENİ TEŞVİK K SİSTEMS STEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI MEVCUT TEŞVİK SİSTEMİ Genel Teşvik Uygulamaları Bölgesel Teşvik Uygulamaları Büyük Ölçekli Yatırımların Teşviki KDV

Detaylı

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TELİF HAKLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTATİSTİKSEL BİLGİLENDİRME RAPORU (SERTİFİKA) Hazırlayan: İrfan Taylan ÇOKYAMAN OCAK 2013 ANKARA SERTİFİKA BÖLÜM İSTATİSTİKLERİ 2 1) SERTİFİKA

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 01 07 2014 Sayı 27 Genel Değerlendirme Şubat 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Şubat 2014 verilerinin değerlendirildiği- 27. sayısında sigortalı

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 12 08 2014 Sayı 28 Genel Değerlendirme Mart 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Mart 2014 verilerinin değerlendirildiği- 28. sayısında sigortalı

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 16 09 2014 Sayı 29 Genel Değerlendirme Nisan 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Nisan 2014 verilerinin değerlendirildiği- 29. sayısında sigortalı

Detaylı

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r 11,5 7,5 5,8 7,4 7,4 7,3 7,2 3,6 6,1 5,3 3,2 5,3 5,3 4,9 4,8 4,2 2,6 1,8 -3, ,8

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%)   a r k a. o r g. t r 11,5 7,5 5,8 7,4 7,4 7,3 7,2 3,6 6,1 5,3 3,2 5,3 5,3 4,9 4,8 4,2 2,6 1,8 -3, ,8 Büyüme Hızı (%) %10 veya fazla %6-%10 %3-%6 %0-%3 %0 dan küçük Veri yok 2018* 2017 2016 2015 YILLIK 2,6 IV -3,0 III 1,8 II 5,3 I 7,4 YILLIK 7,4 IV 7,3 III 11,5 II 5,3 I 5,3 YILLIK 3,2 IV 4,2 III -0,8 II

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 19 05 2014 Sayı 26 Genel Değerlendirme Ocak 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Ocak 2014 verilerinin değerlendirildiği- 26. sayısında sigortalı ücretli istihdamı, kadın

Detaylı

Gayri Safi Katma Değer

Gayri Safi Katma Değer Artıyor Ekonomik birimlerin belli bir dönemde bir bölgedeki ekonomik faaliyetleri sonucunda ürettikleri mal ve hizmetlerin (çıktı) değerinden, bu üretimde bulunabilmek için kullandıkları mal ve hizmetler

Detaylı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Yeni Teşvik Sistemi. 4. Bölge Teşvikleri

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Yeni Teşvik Sistemi. 4. Bölge Teşvikleri Yeni Teşvik Sistemi 4. Bölge Teşvikleri Ekim 2013 İçerik Yeni Teşvik Sistemi Amaçları Yeni Teşvik Sistemi Uygulamaları Genel Teşvikler Bölgesel Teşvikler Büyük Ölçekli Ya>rımlar Stratejik Ya>rımlar 4.

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 01 10 2014 Sayı 30 TEPAV İSTİHDAM İZLEME TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Mayıs 2014 verilerinin değerlendirildiği- 30. sayısında sigortalı ücretli

Detaylı

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r * II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%)   a r k a. o r g. t r * II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III 18.01.2019 Ulusal Gelişmeler Büyüme Hızı (%) %10 veya fazla %6-%10 %3-%6 %0-%3 %0 dan küçük Veri yok 2016 2017 2018* 14 II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III 12 10 8 6 11,5 4

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 29 11 2014 Sayı 32 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni Temmuz 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Temmuz 2014 verilerinin değerlendirildiği- 32.

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ HANEHALKI İŞGÜCÜ İSTATİSTİKLERİ BİLGİ NOTU 2013 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu 06/03/2014 tarihinde 2013 yılı Hanehalkı İşgücü İstatistikleri haber bültenini yayımladı. 2013 yılında bir önceki yıla göre;

Detaylı

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ. Teşvik Yasasındaki Değişiklikler Ekonomiyi Nasıl Etkileyecek (II)?

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ. Teşvik Yasasındaki Değişiklikler Ekonomiyi Nasıl Etkileyecek (II)? Teşvik Yasasındaki Değişiklikler Ekonomiyi Nasıl Etkileyecek (II)? Ahmet KARAYİĞİT Bültenimizin önceki sayısında teşvik konusuna genel bir girişten sonra ülkemizdeki teşvik sistemini incelemeye çalıştık.

Detaylı

1. KDV İstisnası. 4. Faiz desteği

1. KDV İstisnası. 4. Faiz desteği YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI HAKKINDA KARAR Karar Tarihi:14.07.2009 Karar Sayısı:2009/15199 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarih ve Sayısı:16.07.2009/227290 Yürürlükte olan düzenleme üç farklı kategoride

Detaylı

SON DÖNEM DEVLET DESTEKLERİ VE TEŞVİKLERİ

SON DÖNEM DEVLET DESTEKLERİ VE TEŞVİKLERİ SON DÖNEM DEVLET DESTEKLERİ VE TEŞVİKLERİ DEVLET DESTEKLERİ 1- AJANSIN MALİ DESTEKLERİ 2- DEVLETİN YATIRIM TEŞVİKLERİ 3- DEVLETİN HİZMETLER SEKTÖRÜNE VE İHRACAT A YÖNELİK TEŞVİKLERİ İller arası Sosyo Ekonomik

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 11.06.2015 Sayı 39 Eki-08 Oca-09 Nis-09 Tem-09 Eki-09 Oca-10 Nis-10 Tem-10 Eki-10 Oca-11 Nis-11 Tem-11 Eki-11 Oca-12 Nis-12 Tem-12 Eki-12 Oca-13 Nis-13 Tem-13 Eki-13 Oca-14 Nis-14 Tem-14 Eki-14 Oca-15

Detaylı

İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ

İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ 2015 TEMMUZ- AĞUSTOS EKONOMİK İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ Erdem ALPTEKİN Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; 2014 yılında ülkemizde işsizlik oranı % 9,9 seviyesinde gerçekleşti.

Detaylı

KONU : YENİ TEŞVİK SİSTEMİ

KONU : YENİ TEŞVİK SİSTEMİ KONU : YENİ TEŞVİK SİSTEMİ Bilindiği üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yeni teşvik sistemi açıklandı. Bu açıklamaya dayanarak aşağıda yeni teşvik sistemi genel hatlarıyla ifade edilecektir.

Detaylı

YEREL SEÇİM ANALİZLERİ. Şubat, 2014

YEREL SEÇİM ANALİZLERİ. Şubat, 2014 YEREL SEÇİM ANALİZLERİ Şubat, 2014 Partilerin Kazanacağı Belediye Sayıları Partilere Göre 81İlin Yerel Seçimlerde Alınması Muhtemel Oy Oranları # % AK Parti 37 45,7 CHP 9 11,1 MHP 5 6,2 BDP/HDP 8 9,9 Rekabet

Detaylı

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ. Stratejik Yatırımların Teşviki KDV İstisnası ü ü ü ü. Bölgesel Teşvik Uygulamaları

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ. Stratejik Yatırımların Teşviki KDV İstisnası ü ü ü ü. Bölgesel Teşvik Uygulamaları UYGULAMALAR YENİ TEŞVİK SİSTEMİ 15.06.2012 tarih ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren yeni teşvik sistemi 4 farklı uygulamadan oluşmaktadır: 1- Genel Teşvik Uygulamaları 2- Bölgesel

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ (ADNKS) 2015 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu 28/01/2016 tarihinde 2015 yılı Adrese Dayalı Kayıt Sistemi Sonuçları haber bültenini yayımladı. 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle;

Detaylı

Doğal Gaz Sektör Raporu

Doğal Gaz Sektör Raporu GAZBİR MAYIS Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği Doğal Gaz Sektör Raporu İthalat mayıs ayında yılının aynı ayına göre ülke ithalat miktarında 513 milyon sm3, %15,92 lik bir artış meydana gelmiştir.

Detaylı

Doğal Gaz Sektör Raporu

Doğal Gaz Sektör Raporu GAZBİR Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği TEMMUZ Doğal Gaz Sektör Raporu İthalat 4.5, 4., Temmuz ayında yılının aynı ayına göre ülke ithalat miktarında 915,37 milyon sm 3, %28,43 lük bir artış meydana

Detaylı

Bu eserin tüm telif hakları Samsun Ticaret ve Sanayi Odası na aittir.

Bu eserin tüm telif hakları Samsun Ticaret ve Sanayi Odası na aittir. Aralık 2016 Bu eserin tüm telif hakları Samsun Ticaret ve Sanayi Odası na aittir. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası nın ismi kaydedilmek koşulu ile alıntı yapmak mümkündür. SAMSUN TİCARET VE SANAYİ ODASI

Detaylı

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir. a r k a. o r g.

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir.   a r k a. o r g. Ulusal Gelişmeler Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir. %10 veya fazla %6-%10 %3-%6 %0-%3 %0 dan küçük Veri yok Kaynak: TÜİK- Dünya Bankası; *:

Detaylı

Bu eserin tüm telif hakları Samsun Ticaret ve Sanayi Odası na aittir.

Bu eserin tüm telif hakları Samsun Ticaret ve Sanayi Odası na aittir. MART 2017 Bu eserin tüm telif hakları Samsun Ticaret ve Sanayi Odası na aittir. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası nın ismi kaydedilmek koşulu ile alıntı yapmak mümkündür. SAMSUN TİCARET VE SANAYİ ODASI Hançerli

Detaylı

SİYASİ PARTİLERİN SEÇİM YARIŞI HIZ KESMİYOR

SİYASİ PARTİLERİN SEÇİM YARIŞI HIZ KESMİYOR BÜLTEN 21.05.2015 SİYASİ PARTİLERİN SEÇİM YARIŞI HIZ KESMİYOR 7 Haziran genel seçimine günler kala nefesler tutuldu, gözler yapılan anket çalışmalarına ve seçim vaatlerine çevrildi. Liderlerin seçim savaşının

Detaylı

Ajans Press; Marka Şehir ve Belediyelerin Medya Karnesini açıkladı

Ajans Press; Marka Şehir ve Belediyelerin Medya Karnesini açıkladı Basın Bildirisi Ajans Press; Marka Şehir ve Belediyelerin Medya Karnesini açıkladı 01 Ocak - 31 Aralık 2011 tarihleri arası Ajans Press in takibinde olan yerel, bölgesel ve ulusal 2659 yazılı basın takibinden

Detaylı

TABLO 27: Türkiye'deki İllerin 2006 Yılındaki Tahmini Nüfusu, Eczane Sayısı ve Eczane Başına Düşen Nüfus (2S34>

TABLO 27: Türkiye'deki İllerin 2006 Yılındaki Tahmini Nüfusu, Eczane Sayısı ve Eczane Başına Düşen Nüfus (2S34> 3.2.2. ECZANELER Osmanlı İmparatorluğu döneminde en eski eczane 1757 yılında Bahçekapı semtinde açılmış olan İki Kapılı Eczahane'dir. İstanbul'da sahibi Türk olan ilk eczahane ise "Eczahane-i Hamdi" adıyla

Detaylı

Tablo Yılında İnternet Erişimi Olan Girişimlerin, İnterneti Kullanım Amaçları

Tablo Yılında İnternet Erişimi Olan Girişimlerin, İnterneti Kullanım Amaçları gayrimenkul faaliyetleri gösteren girişimlerde %7,9 oranı ile en düşük düzeyde gerçekleşmiştir. 2010 yılında İnternet erişimine sahip girişimlerin %78,1 i interneti bankacılık ve finansal hizmetler için,

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 07.08.2015 Sayı 41 Genel Değerlendirme Nisan 2015 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Nisan 2015 verilerinin değerlendirildiği- 41. sayısında sigortalı

Detaylı

Karşılıksız İşlemi Yapılan Çek Sayılarının İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı (1) ( 2017 )

Karşılıksız İşlemi Yapılan Çek Sayılarının İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı (1) ( 2017 ) Karşılıksız İşlemi Yapılan Çek Sayılarının İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı (1) İller ve Bölgeler (2) Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam İstanbul 18.257

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ (ADNKS) 2014 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu 28/01/2015 tarihinde 2014 yılı Adrese Dayalı Kayıt Sistemi Sonuçları haber bültenini yayımladı. 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle;

Detaylı

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015 TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 31 12 2014 Sayı 33 Genel Değerlendirme Ağustos 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Ağustos 2014 verilerinin değerlendirildiği 33. sayısında

Detaylı

7 Haziran Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim

7 Haziran Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim 7 Haziran 2015 1 Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim Erol Tuncer 2 EROL TUNCER Giriş 2015 yılında siyasî tarihimizde bir ilk yaşanmış, aynı yılın 7 Haziran ve 1 Kasım günlerinde iki kez Milletvekili

Detaylı

Eczacılık VII.1. ECZACILIK UYGULAMALARI VII.2. ECZACILIK EĞİTİMİ

Eczacılık VII.1. ECZACILIK UYGULAMALARI VII.2. ECZACILIK EĞİTİMİ VII.. ECZACILIK UYGULAMALARI VII.. ECZACILIK EĞİTİMİ VII.. Uygulamaları TABLO-: BRANŞLARA GÖRE ECZACI DAĞILIMI (008) BRANŞLAR ECZACI SAYISI Bakanlık ve SGK'da Çalışan Eczacılar (Kamu Eczacısı) İlaç Sektöründe

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ (ADNKS) 2013 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu 29/01/2014 tarihinde 2013 yılı Adrese Dayalı Kayıt Sistemi Sonuçları haber bültenini yayımladı. 31 Aralık 2013 tarihi itibariyle;

Detaylı

HANEHALKI İŞGÜCÜ ARAŞTIRMASI Bölgesel Sonuçlar 2004-2013 İşgücü ve Yaşam Koşulları Daire Başkanlığı İşgücü İstatistikleri Grubu İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 3 TEMEL İŞGÜCÜ GÖSTERGELERİ... 5 YE İLİŞKİN İŞGÜCÜ GÖSTERGELERİ,

Detaylı

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI KARABÜK ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI Yıllara Göre Akademik Personel,İdari Personel ve Öğrenci Sayıları Öğrenci Sayıları Akademik Personel 9.877..79.78 İdari Personel.7..79.. 9 9 9 977 7.99 8.78

Detaylı

15/6/2012 tarihli ve 28324 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 6322 sayılı AATUHK ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 32.

15/6/2012 tarihli ve 28324 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 6322 sayılı AATUHK ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 32. Büyük Ölçekli Yatırımlar & Bölgesel Teşvikler & Stratejik Yatırımlar Genel Açıklamalar 15/6/2012 tarihli ve 28324 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 6322 sayılı AATUHK ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına

Detaylı

TABLO-4. LİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

TABLO-4. LİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 ) 7769 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Memur ADANA TÜM İLÇELER Taşra GİH 7 17 4001 7770 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Memur ADIYAMAN TÜM İLÇELER Taşra GİH 7 9 4001 7771 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Memur AFYONKARAHİSAR TÜM İLÇELER

Detaylı

TABLO-3. ÖNLİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

TABLO-3. ÖNLİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 ) 7858 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Memur ADANA TÜM İLÇELER Taşra GİH 10 8 ### 7859 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Memur ADIYAMAN TÜM İLÇELER Taşra GİH 10 4 ### 7860 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Memur AFYONKARAHİSAR TÜM İLÇELER

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/04/2015

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/04/2015 DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/04/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

Doğal Gaz Sektör Raporu

Doğal Gaz Sektör Raporu GAZBİR HAZİRAN Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği Doğal Gaz Sektör Raporu İthalat Haziran ayında yılının aynı ayına göre ülke ithalat miktarında 434 milyon sm3, %13,76 lik bir artış meydana gelmiştir.

Detaylı

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/09/2015

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/09/2015 KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/09/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

MEVCUT TEŞVİK SİSTEMİ

MEVCUT TEŞVİK SİSTEMİ MEVCUT TEŞVİK SİSTEMİ enel Teşvi Uygulamaları Bölgesel Teşvik Uygulamaları üyük Ölçekli Yatırımların Teşviki S KDV İstisnası S Gümrük Vergisi Muafiyeti S KDV İstisnası S Gümrük Vergisi Muafiyeti S Vergi

Detaylı

Fren Test Cihazları Satış Bayiler. Administrator tarafından yazıldı. Perşembe, 05 Mayıs :26 - Son Güncelleme Pazartesi, 30 Kasım :22

Fren Test Cihazları Satış Bayiler. Administrator tarafından yazıldı. Perşembe, 05 Mayıs :26 - Son Güncelleme Pazartesi, 30 Kasım :22 FDR Adana Fren Test Cihazları FDR Adıyaman Fren Test Cihazları FDR AfyonFren Test Cihazları FDR Ağrı Fren Test Cihazları FDR Amasya Fren Test Cihazları FDR Ankara Fren Test Cihazları FDR Antalya Fren Test

Detaylı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Mayıs 2013 - Düzce 1

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Mayıs 2013 - Düzce 1 Mayıs 2013 - Düzce 1 İçerik Giriş Kamu Üniversite Sanayi İşbirliğinde En Somut Ara Yüzler: Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Ülkemizde Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin Bölgesel

Detaylı

3. basamak. Otomobil Kamyonet Motorsiklet

3. basamak. Otomobil Kamyonet Motorsiklet Tablo-1: İndirim veya artırım uygulanmayan iller için azami primler (TL)* İzmir, Yalova, Erzurum, Kayseri Otomobil 018 614 211 807 686 565 444 Kamyonet 638 110 583 055 897 739 580 Motorsiklet 823 658 494

Detaylı

Tüvturk Araç Muayene Gezici Mobil İstasyon Programı

Tüvturk Araç Muayene Gezici Mobil İstasyon Programı Tüvturk Araç Muayene Gezici Mobil İstasyon Programı Tüvturk Gezici istasyonlarında ağır vasıtalar (3.5 ton üzeri) hariç tüm motorlu ve motorsuz araçlar için muayene hizmeti verilmektedir. Gezici İstasyon

Detaylı

Türkiye'nin en rekabetçi illeri "yorgun devleri"

Türkiye'nin en rekabetçi illeri yorgun devleri Türkiye'nin en rekabetçi illeri "yorgun devleri" Türkiye nin kalkınmasında önemli rol üstlenen İstanbul, Ankara ve İzmir, iller arasında rekabet sıralamasında da öne çıktı. İSTANBUL - Elif Ferhan Yeşilyurt

Detaylı

BÖLGESEL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ METAVERİ

BÖLGESEL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ METAVERİ BÖLGESEL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ METAVERİ Kapsam Sektörel Kapsam 2003-2008 yılları için Avrupa Topluluğu nda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması NACE REV.1.1 e göre; B C D E F G H I J K M

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/09/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/09/2015 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/09/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 09/06/2015

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 09/06/2015 METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 09/06/2015 1 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU MAYIS 2017 Türkiye İstatistik Kurumu 05/06/2017 tarihinde 2017 yılı Mayıs ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Aylık Yatırımcı Raporu: PROGRAM GENEL BİLGİLERİ. 1.2 İhraççı Bilgileri

T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Aylık Yatırımcı Raporu: PROGRAM GENEL BİLGİLERİ. 1.2 İhraççı Bilgileri Aylık Yatırımcı Raporu: 1.12.218-31.12.218 Veri tarihi: 1.1.219 1. PROGRAM GENEL BİLGİLERİ Kredi derecelendirme notu Kredi Derecelendirme İzleme Durumu Görünüm Fitch B+ - Negatif Eurobond Kredi Derecelendirme

Detaylı

FUAR SONUÇ RAPORU NİSAN ekolojizmir.izfas.com.tr

FUAR SONUÇ RAPORU NİSAN ekolojizmir.izfas.com.tr FUAR SONUÇ RAPORU 27-30 NİSAN -2016 ekolojizmir.izfas.com.tr ŞEHİRLERE GÖRE DAĞILIM Orgaik Gıda Organik Kozmetik Üniversite ve Diğer %60 %08 113 KATILIMCI %10 Organik Tekstil Organik Gübre Tarımsal İlaç

Detaylı

Ocak SAGMER İstatistikleri

Ocak SAGMER İstatistikleri 2015 SAGMER İstatistikleri Tablo 1: Ödeme Yöntemine Göre Yazılan Poliçe Adedi Dağılımı 2014 2015 ÜRÜN GRUBU ÖDEME TİPİ Ferdi Grup Ferdi Grup BANKAYA ÖDEME 6,7% 8,6% 9,0% 8,3% ÇEK 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% DİĞER

Detaylı

SAMSUN TİCARET VE SANAYİ ODASI EKONOMİK BÜLTEN

SAMSUN TİCARET VE SANAYİ ODASI EKONOMİK BÜLTEN SAMSUN TİCARET VE SANAYİ ODASI EKONOMİK BÜLTEN ARALIK 2016 Bu eserin tüm telif hakları Samsun Ticaret ve Sanayi Odası na aittir. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası nın ismi kaydedilmek koşulu ile alıntı yapmak

Detaylı

T.C. B A Ş B A K A N L I K STEMĐ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI

T.C. B A Ş B A K A N L I K STEMĐ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI T.C. B A Ş B A K A N L I K YENĐ TEŞVĐK K SĐSTEMS STEMĐ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI MEVCUT TEŞVĐK SĐSTEMĐ Genel Teşvik Uygulamaları Bölgesel Teşvik Uygulamaları Büyük Ölçekli Yatırımların Teşviki KDV

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ xx.11.2015 Sayı 44 Genel Değerlendirme Temmuz 2015 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Temmuz 2015 ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Eylül 2015 verilerinin değerlendirildiği- 44.

Detaylı

ASGARİ ÜCRET TARİFESİ. 30 Aralık 2016 Tarihli ve Sayılı. Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

ASGARİ ÜCRET TARİFESİ. 30 Aralık 2016 Tarihli ve Sayılı. Resmi Gazete de yayımlanmıştır. ASGARİ ÜCRET TARİFESİ 30 Aralık 2016 Tarihli ve 29934 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. 2017 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu nun 46 ncı maddesi ile

Detaylı

-TÜRKİYE DE KİŞİ BAŞINA TÜKETİCİ BORCU 4 BİN TL YE YAKLAŞTI

-TÜRKİYE DE KİŞİ BAŞINA TÜKETİCİ BORCU 4 BİN TL YE YAKLAŞTI Umut Oran Basın Açıklaması 27.5.2013 -TÜRKİYE DE KİŞİ BAŞINA TÜKETİCİ BORCU 4 BİN TL YE YAKLAŞTI -SON ÜÇ YILDA KİŞİBAŞINA DÜŞEN TÜKETİCİ BORCU YÜZDE 90 ORANINDA ARTARKEN, AYNI DÖNEMDE TASARRUF NDAKİ ARTIŞ

Detaylı

2016 Ocak İşkolu İstatistiklerinin İllere Göre Dağılımı 1

2016 Ocak İşkolu İstatistiklerinin İllere Göre Dağılımı 1 2016 Ocak İşkolu İstatistiklerinin İllere Göre Dağılımı 1 1 30 Ocak 2016 tarih ve 29609 sayılı Resmi Gazete de Yayınlanan İşkollarındaki Ve Sendikaların Üye na İlişkin 2016 Ocak Ayı İstatistikleri Hakkında

Detaylı

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA YER DEĞİŞİKLİĞİ BAŞVURULARI İÇİN İLAN EDİLEN LİSTESİ 1 ADANA BİYOLOG GENEL BÜTÇE 1 1 ADANA EBE GENEL BÜTÇE 6 1 ADANA HEMŞİRE GENEL BÜTÇE 2 1 ADANA SAĞLIK MEMURU ÇEVRE SAĞLIĞI TEKNİSYENİ GENEL BÜTÇE 1 1

Detaylı

M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015

M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015 M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015 Diyarbakır Bölge Müdürlüğü 1 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU ARALIK 2015 Türkiye İstatistik Kurumu 04/01/2016 tarihinde 2015 yılı Aralık ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi

Detaylı

HÜSEYİN AVNİ DIZMAN TÜİK MALATYA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/07/2015

HÜSEYİN AVNİ DIZMAN TÜİK MALATYA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/07/2015 HÜSEYİN AVNİ DIZMAN TÜİK MALATYA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/07/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014

ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014 ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ARASINDA YURTİÇİ ÖĞRETİM ELEMANI VE ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARININ DESTEKLENMESİ AMACIYLA YÜKSEKÖĞRETİM KURULUNCA

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ARASINDA YURTİÇİ ÖĞRETİM ELEMANI VE ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARININ DESTEKLENMESİ AMACIYLA YÜKSEKÖĞRETİM KURULUNCA YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ARASINDA YURTİÇİ ÖĞRETİM ELEMANI VE ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARININ DESTEKLENMESİ AMACIYLA YÜKSEKÖĞRETİM KURULUNCA YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINA AKTARILACAK TUTARLARIN KULLANIMI, MUHASEBELEŞTİRİLMESİ,

Detaylı

Ocak SAGMER İstatistikleri

Ocak SAGMER İstatistikleri 2016 SAGMER İstatistikleri Tablo 1: Ödeme Yöntemine Göre Yazılan Poliçe Adedi Dağılımı 2015 2016 ÜRÜN GRUBU ÖDEME TİPİ Ferdi Grup Ferdi Grup BANKAYA ÖDEME 8,6% 6,8% 7,3% 26,7% ÇEK 0,0% 0,5% 0,0% 0,4% DİĞER

Detaylı

İL ADI UNVAN KODU UNVAN ADI BRANŞ KODU BRANŞ ADI PLANLANAN SAYI ÖĞRENİM DÜZEYİ

İL ADI UNVAN KODU UNVAN ADI BRANŞ KODU BRANŞ ADI PLANLANAN SAYI ÖĞRENİM DÜZEYİ ADANA 8140 BİYOLOG 0 1 LİSANS ADANA 8315 ÇOCUK GELİŞİMCİSİ 0 1 LİSANS ADANA 8225 DİYETİSYEN 0 1 LİSANS ADANA 8155 PSİKOLOG 0 1 LİSANS ADANA 8410 SAĞLIK MEMURU 6000 ÇEVRE SAĞLIĞI 4 LİSE ADANA 8410 SAĞLIK

Detaylı

Mayıs 2012 SAGMER İstatistikleri

Mayıs 2012 SAGMER İstatistikleri Mayıs 2012 SAGMER İstatistikleri *Ekli dosyadaki istatistikî veriler, Sigorta Şirketlerinin SBM ye gönderdiği verilerden oluşturulmuştur. Veriler 31 Mayıs 2012 itibariyle alınmıştır. Tablo 1: Ödeme Yöntemine

Detaylı

Tüvturk Araç Muayene Gezici Mobil İstasyon Programı

Tüvturk Araç Muayene Gezici Mobil İstasyon Programı Tüvturk Araç Muayene Gezici Mobil İstasyon Programı Tüvturk Gezici istasyonlarında ağır vasıtalar (3.5 ton üzeri) hariç tüm motorlu ve motorsuz araçlar için muayene hizmeti verilmektedir. Gezici istasyonlar

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU EYLÜL 2015 Türkiye İstatistik Kurumu 05/10/2015 tarihinde 2015 yılı Eylül ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU HAZİRAN 2015 Türkiye İstatistik Kurumu 03/07/2015 tarihinde 2015 yılı Haziran ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi

Detaylı

T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI. Gümrükler Genel Müdürlüğü / DAĞITIM YERLERİNE

T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI. Gümrükler Genel Müdürlüğü / DAĞITIM YERLERİNE T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Gümrükler Genel Müdürlüğü Sayı : 85593407-156.01 Konu : ÖTV (I) sayılı liste bakımından görevlendirilmiş/yetkilendirilmiş vergi dairesi listesi 05.05.2016 / 15815308 DAĞITIM

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU KASIM 2016 Türkiye İstatistik Kurumu 05/12/2016 tarihinde 2016 yılı Kasım ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU HAZİRAN 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 03/07/2014 tarihinde 2014 yılı Haziran ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi

Detaylı

T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Aylık Yatırımcı Raporu: Veri tarihi: PROGRAM GENEL BİLGİLERİ. 1.2 İhraççı Bilgileri

T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Aylık Yatırımcı Raporu: Veri tarihi: PROGRAM GENEL BİLGİLERİ. 1.2 İhraççı Bilgileri 1. PROGRAM GENEL BİLGİLERİ Kredi derecelendirme notu Kredi Derecelendirme İzleme Durumu Görünüm Fitch B+ - Negatif Eurobond Kredi Derecelendirme Notu Moody's B1 - Negatif 1.2 İhraççı Bilgileri İhraççının

Detaylı

Ali GÜNAYDIN Zonguldak Bölge Müdürü V. 04 Nisan 2018

Ali GÜNAYDIN Zonguldak Bölge Müdürü V. 04 Nisan 2018 Ali GÜNAYDIN Zonguldak Bölge Müdürü V. 4 Nisan 218 Nüfus ve Göç Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli Gelir Dış Ticaret Yapı

Detaylı

Bu eserin tüm telif hakları Samsun Ticaret ve Sanayi Odası na aittir.

Bu eserin tüm telif hakları Samsun Ticaret ve Sanayi Odası na aittir. Ocak 2017 Bu eserin tüm telif hakları Samsun Ticaret ve Sanayi Odası na aittir. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası nın ismi kaydedilmek koşulu ile alıntı yapmak mümkündür. SAMSUN TİCARET VE SANAYİ ODASI Hançerli

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU NİSAN 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 05/05/2014 tarihinde 2014 yılı Nisan ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

TURIZM OTEL YÖNETICILERI DERNEĞI TANITIM DOSYASI

TURIZM OTEL YÖNETICILERI DERNEĞI TANITIM DOSYASI 2017 TURIZM OTEL YÖNETICILERI DERNEĞI TANITIM DOSYASI İcadiye Mahallesi Çifte Çınar Sokak No 26 Kuzguncuk Üsküdar İstanbul Tel : +90 (216) 383 2200 info@turoyd.org TURİZM OTEL YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ (TUROYD)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU HAZİRAN 2013 Türkiye İstatistik Kurumu 03/07/2013 tarihinde 2013 yılı Haziran ayı Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. 2013 yılı Haziran

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU EYLÜL 2016 Türkiye İstatistik Kurumu 03/10/2016 tarihinde 2016 yılı Eylül ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU AĞUSTOS 2015 Türkiye İstatistik Kurumu 03/09/2015 tarihinde 2015 yılı Ağustos ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi

Detaylı

DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014

DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014 DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

OTO KALORİFER PETEK TEMİZLİĞİ - VİDEO

OTO KALORİFER PETEK TEMİZLİĞİ - VİDEO OTO KALORİFER PETEK TEMİZLİĞİ - VİDEO Oto Kalorifer Peteği Temizleme Makinası, Araç Kalorifer Petek Temizliği Cihazı. kalorifer peteği nasıl temizlenir, kalorifer peteği temizleme fiyatları, kalorifer

Detaylı

İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI

İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI İL KADIN ADI ERKEK ADI ADANA ADIYAMAN AFYONKARAHİSAR AKSARAY SULTAN SULTAN İBRAHİM RAMAZAN 1/17 2/17 AMASYA ANKARA ANTALYA ARDAHAN

Detaylı

Kasım SAGMER İstatistikleri

Kasım SAGMER İstatistikleri Kasım 2018 SAGMER İstatistikleri Tablo 1: Ödeme Yöntemine Göre Yazılan Poliçe Adedi Dağılımı 2017 2018 Kasım Ocak - Kasım Kasım Ocak - Kasım ÜRÜN GRUBU ÖDEME TİPİ Ferdi Grup Ferdi Grup Ferdi Grup Ferdi

Detaylı

Ağustos SAGMER İstatistikleri

Ağustos SAGMER İstatistikleri Ağustos 2017 SAGMER İstatistikleri Tablo 1: Ödeme Yöntemine Göre Yazılan Poliçe Adedi Dağılımı 2016 2017 Ağustos Ocak - Ağustos Ağustos Ocak - Ağustos ÜRÜN GRUBU ÖDEME TİPİ Ferdi Grup Ferdi Grup Ferdi

Detaylı

Haziran SAGMER İstatistikleri

Haziran SAGMER İstatistikleri Haziran 2018 SAGMER İstatistikleri Tablo 1: Ödeme Yöntemine Göre Yazılan Poliçe Adedi Dağılımı 2017 2018 Haziran Ocak - Haziran Haziran Ocak - Haziran ÜRÜN GRUBU ÖDEME TİPİ Ferdi Grup Ferdi Grup Ferdi

Detaylı

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA 1 ADANA EBE 4 1 ADANA SAĞLIK MEMURU RÖNTGEN TEKNİSYENİ 1 1 ADANA SAĞLIK MEMURU TIBBİ SEKRETER 2 2 ADIYAMAN DİYETİSYEN 2 2 ADIYAMAN EBE 2 2 ADIYAMAN HEMŞİRE 1 2 ADIYAMAN SAĞLIK MEMURU TIBBİ SEKRETER 1 2

Detaylı

YATIRIM TEŞVİK BELGELERİ

YATIRIM TEŞVİK BELGELERİ TEŞVİK BELGELERİ 1//2010-31//2010 TARİHLERİ ARASINDA VERİLEN TEŞVİK BELGELERİ () Sn Belge No Belge Tarihi Firmanın Adı Yatırımın Sektörü Yatırımın Yeri Firmanın Adresi Yatırımın Belge Türü Cinsi 1 2 3

Detaylı

Mart 2012 SAGMER İstatistikleri

Mart 2012 SAGMER İstatistikleri Mart 2012 SAGMER İstatistikleri *Ekli dosyadaki istatistikî veriler, Sigorta Şirketlerinin SBM ye gönderdiği verilerden oluşturulmuştur. Veriler 31 Mart 2012 itibariyle alınmıştır. Tablo 1: Ödeme Yöntemine

Detaylı