Advisory Board. Chairman Prof. Dr. Mesut ĠDRĠZ. Organizing Committee. Scientific Committee / Editorial Board

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Advisory Board. Chairman Prof. Dr. Mesut ĠDRĠZ. Organizing Committee. Scientific Committee / Editorial Board"

Transkript

1

2 Advisory Board Prof. Dr. Gürkan DOĞAN Prof. Dr. Recep Hayri EREN Assist. Prof. Dr. Sadık ĠDRĠZĠ Lect. Serdan KERVAN Lect. Tuğrul AKTAġ Chairman Prof. Dr. Mesut ĠDRĠZ Organizing Committee Prof.Dr. Galip VELĠU Prof.Dr. Musa MUSAĠ Assoc.Prof.Dr. Muhamed ALĠ Assoc.Prof.Dr. Agim MAHMUTĠ Assist.Prof.Dr. Anja ZALTA Assist.Prof.Dr. Eduart CAKA Assist.Prof.Dr. Selim BEZERAJ Salih Faruk CIBIZ (Secretariat) Scientific Committee / Editorial Board Prof.Dr. Ahmet TOLUNAY Prof.Dr. Aliyev ALAKPAZ Prof.Dr. Аrapova POLĠNA Prof.Dr. Cemil SUNGUR Prof.Dr. Erdoğan GAVCAR Prof.Dr. Ergün BAYSAL Prof.Dr. Fedoseeva ZOE Prof.Dr. Fikret YAġAR Prof.Dr. Füsun ĠSTANBULLU DĠNÇER Prof.Dr. Galip VELĠU Prof.Dr. Gusev ALEXEY Prof.Dr. Hülya GÜR Prof.Dr. Makrufa Hajirahimova SHARĠF Prof.Dr. Maria ZATSEPĠNA Prof.Dr. Mehmet TEKĠN Prof.Dr. Mithat Zeki DĠNÇER Prof.Dr. Musa MUSAĠ Prof.Dr. Necati UTLU Prof.Dr. Özdal GÖKDAL Prof.Dr. Popova SVETLANA Prof.Dr. Rame VATAJ Prof.Dr. ġeref KILIÇ Assoc.Prof.Dr. Agim MAHMUTĠ Assoc.Prof.Dr. AyĢe GÜROL Assoc.Prof.Dr. Bekim BERĠSHA Assoc.Prof.Dr. Cem Cüneyt ERSANLI Assoc.Prof.Dr. Ceyda ERDEN ÖZSOY Assoc.Prof.Dr. Erdal BAY Assoc.Prof.Dr. Fatih BAġÇĠFTÇĠ Assoc.Prof.Dr. Gönül ALKAN Assoc.Prof.Dr. Hamdi HOTĠ Assoc.Prof.Dr. Hilmi TOKER Assoc.Prof.Dr. Ġlhan KARATAġ Assoc.Prof.Dr. Muhammet ALĠ University of Ardahan University of Yalova University of Prizren University of Prizren University of Yalova Dituria State University of Tetova State University of Tetova International Sarajevo University Tiran New York University Ljubljana University Center for Albanian Studies PriĢtina University Sarajevo University Süleyman Demirel University Bakü State University Moskova State Pedagoloji University Selçuk University Muğla Sıtkı Koçman University Muğla Sıtkı Koçman University Moskova State Pedagoloji University Yüzüncü Yıl University Ġstanbul University Moskow State University Tetovo State University Balıkesir University Bilgi Teknolojileri Enstitüsü Moskova State Regional University Gazi Osman PaĢa University Ġstanbul University Tetovo Devlet University Atatürk University Adnan Menderes University Cherepovets State University Prizren University Ardahan University Tiran New York University Atatürk University Prizren University Sinop University Anadolu University Gaziantep University Selçuk University Dokuz Eylül University Prizren University Muğla Sıtkı Koçman University Bülent Ecevit University International Sarajevo University ii

3 Assoc.Prof.Dr. Murat AYDIN Assoc.Prof.Dr. Müfit ÇETĠN Assoc.Prof.Dr. Ömer DEPERLĠOĞLU Assoc.Prof.Dr. Senay YÜRÜR Assoc.Prof.Dr. Suzana CANHASI Assoc.Prof.Dr. Uğur ÖZSARAÇ Assist.Prof.Dr. Ali Özhan AKYÜZ Assist.Prof.Dr. Anja ZALTA Assist.Prof.Dr. Arif RIZA Assist.Prof.Dr. Artan DERMAKU Assist.Prof.Dr.Bayram KILIÇ Assist.Prof.Dr. Bekir YĠTĠK Assist.Prof.Dr. Bora AÇAN Assist.Prof.Dr. Bülent DEMĠR Assist.Prof.Dr. Çağrı KÖROĞLU Assist.Prof.Dr. Deniz ÖZTÜRK Assist.Prof.Dr. Eduart CAKA Assist.Prof.Dr. Dilistan SHIPMAN Assist.Prof.Dr. Elsev Brina LOPAR Assist.Prof.Dr. Emre ÇAĞLAK Assist.Prof.Dr. Faruk YEġĠLDAL Assist.Prof.Dr. Gökçe ÖZDEMĠR Assist.Prof.Dr. Gül YÜCEL Assist.Prof.Dr. GülĢen GONCAGÜL Assist.Prof.Dr. Hale BÜTÜN BAYRAM Assist.Prof.Dr. Halim BAJRAKTARĠ Assist.Prof.Dr. Hatice ER Assist.Prof.Dr. Hatice ÖZDĠL Assist.Prof.Dr. Hümeyra TÖRE BAġAT Assist.Prof.Dr. Hürriyet ÇĠMEN Assist.Prof.Dr. Hüseyin ÖNDER Assist.Prof.Dr. Ġbrahim Orkun ORAL Assist.Prof.Dr. Ġbrahim SAVRAN Assist.Prof.Dr. Mehtap SAĞOCAK Assist.Prof.Dr. Melek GÖKMEN KARAKAYA Assist.Prof.Dr. Murat KADEMLĠ Assist.Prof.Dr. Murat SELEK Assist.Prof.Dr. Mustafa HATĠPLER Assist.Prof.Dr. Nesrin KARACA SANYÜREK Assist.Prof.Dr. Nevzat DEVEBAKAN Assist.Prof.Dr. Nuran MUHAXHERĠ Assist.Prof.Dr. Okan ORAL Assist.Prof.Dr. Oktay SÖYLER Assist.Prof.Dr. Özlem K. AKKAN Assist.Prof.Dr. Recep KOÇ Assist.Prof.Dr. Remzi NAMLI Assist.Prof.Dr. Ruhan AġKIN UZEL Assist.Prof.Dr. Sadik ĠDRĠZĠ Assist.Prof.Dr. Selim BEZERAJ Assist.Prof.Dr. Serpil Ünal KESTANE Assist.Prof.Dr. Seyhan MERCAN KALAYCI Assist.Prof.Dr. Soner YILDIRIM Assist.Prof.Dr. Sultan KAVĠLĠ ARAP Assist.Prof.Dr. Süleyman ÜSTÜN Assist.Prof.Dr. ġerife ÖNDER Adıyaman University Yalova University Afyon Kocatepe University Yalova University PriĢtine University Sakarya University Mehmet Akif Ersoy University Ljubljana University Prizren University Prizren University Mehmet Akif Ersoy University Mehmet Akif Ersoy University Yalova University Ege University Adnan Menderes University Atatürk University Academy of Sciences of Albania Ġstanbul Bilgi University Prizren University Recep Tayyip Erdoğan University Ağrı University Gaziantep University Yalova University Uludağ University Kocaeli University Prizren University Namık Kemal University Bitlis Eren University Afyon Kocatepe University Ardahan University Dumlupınar University Ardahan University Karadeniz Teknik University Uludağ University UĢak University Hacettepe University Selçuk University Trakya University Tunceli University Dokuz Eylül University PriĢtine University Akdeniz University Ġskenderun Teknik University Dokuz Eylül University Balıkesir University Fırat University YaĢar University Prizren University PriĢtine State University Dokuz Eylül University Yüzüncü Yıl University Prizren University Dokuz Eylül University Celal Bayar University Dumlupınar University iii

4 Assist.Prof.Dr. Taner AKKAN Assist.Prof.Dr. Türkay TÜRKOĞLU Assist.Prof.Dr. Vesile DÜZGÜNER Assist.Prof.Dr. Zuhal ÇALIK TOPUZ Lecturer Dr. Ahmet ÇOġGUN Lecturer Dr. Emine BAYRAKTAROVA Lecturer Dr. Engin YILMAZ Lecturer Dr. Esat KUREJSHEPĠ Lecturer Dr. Hüseyin ÖZDEMĠR Lecturer Dr. Mine Nazan KERĠMAK ÖNER Lecturer Dr. Murat YORULMAZ Lecturer Dr. Mükerrem Atalay ORAL Lecturer Dr. Münevver MUYO Lecturer Dr. Özer KESTANE Lecturer Dr. Safiye Süreyya BENGÜL Lecturer Dr. Yasemin COġKUN Lecturer Luan VARDARĠ Lecturer Özgür Doğan GÜRCÜ Lecturer Özkan ĠMAMOĞLU Lecturer Serdan KERVAN Lecturer Sibel ÇELĠKEL YĠĞĠTER Lecturer Tuğrul AKTAġ Lecturer Utku KÖSE Dokuz Eylül University Muğla Sıtkı Koçman University Ardahan University Ardahan University Akdeniz University Sofya Yüksek Ġslam Enstitüsü Uludağ University Prizren University Gaziantep University Kocaeli University Yalova University Akdeniz University Prizren University Dokuz Eylül University Dumlupınar University Adnan Menderes University Prizren University Yalova University Amasya University Prizren University Kocaeli University Yalova University UĢak University iv

5 Contents Page Number Çeltik Kavuzunun Hıyar Fidesi YetiĢtirme Ortamı Olarak Kullanım Olanaklarının AraĢtırılması... 6 Kaplama Yöntemi Ġle AhĢap Kompozit Malzemelerin Elektromanyetik Kalkanlama Özellikleri Kirklareli Yöresel Doğal Zenginlikleri: Istranca Dağları Farklı Organik Ve Ġnorganik Ortamlarda Hıyar Fidesi Üretimi ĠĢletmelerin, Meslek Yüksekokullarının Endüstri Ürünleri Tasarımı Programı Mezunlarına BakıĢ Açısı ve Beklentileri Expectation And A Viewpoınt Of Firms To Industrial Product Design Programs Of Vocational Schools Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin GiriĢimcilik Eğilimleri: Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulu Örneği Meslek Yüksekokullarında Görev Yapan Akademik Personelin Mevzuat BoĢluklarından Doğan Sorunları Ve Çözüm Önerileri Marmara Bölgesin de Bulunan Ön Lisans Moda Tasarimi Programlarinin Durum Analizi Piyasadaki Fabrikasyon Olarak Üretilen EriĢtelerin Ts EriĢte Standardına Göre Uygunluğu Niksar Ġlçesi Ve Yakın Çevresi Peyzaj Özelliklerinin Ekoturizm Kullanım Yönünden Değerlendirilmesi Tekstil ĠĢletmelerinde Görüntü ĠĢleme Yöntemlerinin Kullanılabilirliği Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin GiriĢimcilik Eğilimleri: Akdeniz Üniversitesi Kumluca Meslek Yüksekokulu Örneği Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Bilgi Teknolojileri Bilgi Düzeyleri Ve Kullanım Amaçlarının Belirlenmesi: Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulu Örneği Dünya da ve Türkiye de Dericilik Eğitimi Trafik Kazalarının Mevsimlik, Aylık, Günlük Ve Saatlik DeğiĢimleri: 2015 Yılı Verileri Ġle Antalya Örneği Sarikantaron (Hypericumperforatum) Bitkisinden Elde Edilen Doğal Boyanın Farklı Konsantrasyonlarda Kullanılarak Yün Ve Pamuklu Materyalin Boyanması Meslek Yüksekokullardaki Elektrikli Cihaz Teknolojisi Programına Genel BakıĢ At Destekli Liderlik Ve Koçluk v

6 Çeltik Kavuzunun Hıyar Fidesi YetiĢtirme Ortamı Olarak Kullanım Olanaklarının AraĢtırılması Hatice AKBAġAK Yrd.Doç.Dr. Namık Kemal Üniversitesi,Türkiye Pınar S. KORAL Öğr.Gör.Dr. Namık Kemal Üniversitesi,Türkiye Özet Bu çalıģmada öğütülmemiģ ve öğütülmüģ çeltik kavuzu ile bu ortamların torfla kombinasyonlarının hıyar fidesi üretiminde kullanılma olanakları araģtırılmıģtır. Denemede fide yetiģtirme ortamı olarak 1)%100 öğütülmemiģ çeltik kavuzu (NÇK), 2)%100 öğütülmüģ çeltik kavuzu (ÖÇK), 3)%50 NÇK + %50 torf, 4)%25 NÇK + %75 torf, 5)%25 ÖÇK + %75 torf, 6)%50 ÖÇK + %50 torf, 7) %25 süper iri perlit + %75 torf (kontrol) kullanılmıģtır. En iyi sonuçlar gövde çapı, gerçek yaprak sayısı, kotiledon yapraklarından sonra fide uzunluğu, yaprak uzunluğu, yaprak geniģliği, kök uzunluğu ve köklü fide uzunluğunda %75 torf + %25 süper iri perlit (kontrol) karıģımından; fide geniģliği, kotiledon yapraklarından sonra fide ağırlığı, kök ağırlığı ve köklü fide ağırlığında ise %25 NÇK + %75 torf ortamından alınmıģtır. %100 NÇK dan oluģan ortam ise fide çıkıģ oranı dıģında, tüm fide özelliklerinde en düģük değerleri vermiģtir. Anahtar kelimeler: Çeltik kavuzu, fide, ortam, hıyar, torf, perlit The Investigation of The Possibilities of Using Rice Hulls as a Growing Media for Cucumber Seedlings Abstract In this study, the possibility of using unground and ground rice hulls and their combinations with peat as media for cucumber seedling propagation was investigated. In the experiment, propagation media were as follows; 1)100% unground rice hull (UGRH), 2)100% ground rice hull (GRH), 3)50% GRH + 50% peat 4)25% UGRH + 75% peat, 5)25% GRH + 75% peat, 6)50% GRH + 50% peat 7) 25% coarse perlite + 75% peat (control). The best results in stem diameter, number of true leaves, length of seedling above the cotyledons leaves, length of leaves, width of leaves, length of root and length of seedling with root were obtained from 75% peat + 25% coarse perlite (control) media, while the seedlings grown in 25% UGRH + 75% peat media gave the hightest value seedling width, seedling weight above cotyledons leaves, weight of root and weight of seedling with root. The seedlings grown in 100% UGRH gave the lowest values in all seedling properties except emergence percentage. Keywords :Rice hulls, seedling, media, cucumber, peat, perlite GĠRĠġ Çeltik kavuzlarının bazı formları, 1970 den itibaren ticari üretimde ve yetiģtirme ortamı denemelerinde peat ve peat-perlit karıģımlarına alternatif olarak kullanılmaktadır (Jarahian, 2010). Çeltik kavuzlarının değiģik formlarının (öğütülmüģ, bekletilmiģ, kömürleģtirilmiģ, kompost edilmiģ, genleģtirilmiģ, yarı kaynatılmıģ ve taze olarak) alternatif bir köklenme ortamı bileģeni olarak kullanılmasıyla ilgili çok sayıda araģtırma yapılmıģtır. Çeltik kavuzları ilk önce, topraklı harçlar içinde kum ve toprak yerine geçebilecek olası bir materyal olarak denenmiģ (Einert, 1972:60; 1973:556), daha sonra da topraksız harçlar içinde perlit yerine kullanılabilirliği araģtırılmıģtır (Evans ve Gachukia, 2004:232; Evans ve Gachukia 2007:312; Papfotiou ve vd., 2001:431). 6

7 Çeltik kavuzları pirinç iģleme endüstrisinin yan ürünleri olup; hemiselüloz, lignin ve silis içerirler (Juliano ve vd., 1987:3261). Çeltik kavuzunun yaklaģık olarak %20 si silis bileģeninden oluģmaktadır (Kamath ve Proctor, 1998:484). Bunt (1988) ve Hannan (1998:684) na göre taze çeltik kavuzlarının hacim ağırlığı 0.10 g/cm 3, su tutma kapasitesi %20 (v/v), toplam gözenek hacmi %89 (v/v) ve hava dolu boģluk hacmi %69 (v/v) dur. Evans ve Gachukia (2007:315), taze çeltik kavuzlarının substratlar içinde drenajı ve hava dolu boģluk hacmini sağlamak için kullanılabileceğini belirtmiģlerdir. Laiche ve Nash (1990:14), üç açelya çeģidi üzerine yaptıkları çalıģmada kompost edilmiģ çeltik kavuzlarının çam kabukları yerine alternatif olarak kullanılabileceğini saptamıģlardır, Synder (1994:733) tarafından da serada domates yetiģtiriciliğinde ağaç kabukları ve çeltik kavuzlarının yetiģtirme ortamı olarak iyi bir seçenek olduğu bildirilmiģtir. Nutt ve Evans (2005:23), değiģen oranlarda öğütülmüģ çeltik kavuzu içeren ortamları domates fidesi üretiminde kullanmıģlar. Ortamların yarısını torfa %0, 30, 60 ve 90 oranında öğütülmüģ çeltik kavuzu ekleyerek, diğer yarısına da su tutucu madde ilave ederek elde etmiģler ayrıca tüm ortamlara %10 oranında perlit katmıģlardır. Fidelerin geliģmesinde, öğütülmüģ çeltik kavuzu içeren ortamların her grubunda da su tutucu kullanılmayan ve kullanılan ortamlarda, kontrolle (%90 torf: %10 perlit veya %100 vermikulit) benzer sonuçlar elde edilmiģtir. Çimlenme oranlarının da öğütülmüģ çeltik kavuzu içeren tüm ortamlarda kontrol ile aynı olduğu öğütülmüģ çeltik kavuzunun torf ve vermikulite alternatif olarak kullanılabileceği belirtilmiģtir. Evans ve Gachukia (2004:232) tarafından yarı kaynatılmıģ taze çeltik kavuzlarının perlite alternatif olabileceği ileri sürülmüģtür. Tane büyüklüğü mm arasında olan yarı kaynatılmıģ taze-öğütülmüģ çeltik kavuzlarının fiziksel özelliklerinin bitki büyümesi için en uygun olduğu ve torfa benzediği bildirilmiģtir (Buck ve vd. 2006:979). Dueitt ve Newman, (1994:736) tarafından çeltik kavuzlarının torf yerine kullanılabilirliği araģtırılmıģ; taze ve bekletilmiģ çeltik kavuzları %0 dan %50 ye kadar ortamlara karıģtırılarak Kadife Çiçeği (Marigolds) ve AteĢ Çiçeği (Salvia) bitkileri yetiģtirilmiģtir. En fazla kuru bitki ağırlığı ve bitki boyu %10-20 oranında bekletilmiģ çeltik kavuzu içeren ortamlardan elde edilmiģ; ayrıca ortamdaki çeltik kavuzu oranının artmasıyla ph nın da arttığı belirtilmiģtir. AklıbaĢında ve vd. (2011:535), farklı ortamların sarı çam fidesi üretimine etkisini belirlemek için on altı ortamda fide yetiģtirmiģler ve ortam olarak çeltik kavuzu, tüf ve torf materyallerini tek baģlarına ve ikili karıģımlar halinde kullanmıģlardır. Deneme sonunda en iyi fide geliģmesi porozitesi %60.1 ve kullanılabilir su hacmi %15.9 olan, %10 çeltik kavuzu eklenen torf ortamından elde edilmiģtir. Saf ortamlar arasında, yalnız çeltik kavuzundan oluģan ortamda fidelerin geliģmediği görülmüģ ve çeltik kavuzunun %30 oranında ilave edildiği torf ortamı, sadece torf dan oluģan ortamla hemen hemen aynı sonuçları vermiģtir. Marianthi (2006:1631), Pinus halepensis in %70 torf ve %30 çeltik kavuzundan oluģan ortamda %70 torf ve %30 perlit ortamından daha iyi geliģme gösterdiğini bildirmiģtir. Papfotiou ve vd. (2001:431), Nerium olenader L. bitkisinin eģit miktarda torf ve çeltik kavuzu karıģımında bitki uzunluğu ve çiçek sayısının torf ve perlitten oluģan kontrolle aynı olduğunu belirtmiģtir. Taze ve çürütülmüģ çeltik kavuzu içeren ortamların acı biber fidelerinde büyüme ve inorganik element içeriği üzerine etkisi araģtırıldığı bir çalıģmada; fideler hacmen %100:0, 80:20, 60:40, 20:80 ve 0:100 torf:çeltik kavuzu ortamlarında yetiģtirilmiģtir. Taze çeltik kavuzu içeren ortamlarda, çeltik kavuzu oranının artması fide geliģimi, kök canlılığı, klorofil içeriği ve yapraklardaki N ve Fe içeriklerini azaltmıģtır. Kompost yapılmıģ çeltik kavuzu içeren ortamlarda en iyi geliģme %40 torf %60 çeltik kavuzundan oluģan ortamdan elde edilmiģtir (Lee ve vd. 2000a:147). Sambo ve vd. (2008:384), çeltik kavuzlarını öğüterek elekten geçirdikten sonra 1, 2, 4 ve 6 mm çapında dört grup çeltik kavuzu elde ederek torf ve çeltik kavuzu ortamlarının fiziksel ve serbest su hacmini karģılaģtırmıģlardır. ÖğütülmüĢ çeltik kavuzu ortamlarının tümünde hacim ağırlığının torfdan yüksek olduğu, çeltik kavuzlarının parçacık büyüklüğü azaldıkça, hacim ağırlığının da arttığı belirlenmiģtir. Torfun, tüm çeltik kavuzu ortamlarından daha yüksek su tutma kapasitesine sahip olduğu; çeltik kavuzu gruplarından 1 ve 2 mm çapında olan ortamların fiziksel özelliklerinin çoğunun torf ile aynı olduğu saptanmıģtır. Muttiarawati (2012:81), kuģkonmaz fidelerini çeltik kavuzu ve kompost ortamında yetiģtirmiģ, 1:1 çeltik kavuzu ve kompostdan oluģan ortamda yetiģtirilen fidelerde kök ve sürgün geliģiminin çeltik kavuzu oranı daha yüksek olan ortamda yetiģtirilenlere göre daha iyi olduğunu ileri sürmüģtür. Rodriguez-Delfin ve vd. (2005:505), topraksız ortamlarda soğan yetiģtiriciliğinde, soğan fidelerini hacmen %100 tüf, %100 çeltik kavuzu, %70 %30, %50 %50, %30 %70 tüf ve çeltik kavuzu 7

8 ortamlarına dikmiģlerdir. En yüksek verimi (60 g/bitki) %100 tüf ortamı, en düģük verimi ise (40 g/bitki) %100 çeltik kavuzu ortamı vermiģtir. Bassan ve vd. (2012:1003), torf ve öğütülmüģ çeltik kavuzunu (öğütülmüģ çeltik kavuzunun oranı hacmen % 0, 33, 67 ve 100) havasız sindirim artıkları olmaksızın ve gübre olarak havasız sindirim artıklarını (%20 oranında) ilave ederek hazırlamıģlardır. KarıĢımların ilk önce fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiģ daha sonra da domates ve Salvia splendens bitkilerinin yetiģtirilmesinde kullanılmıģtır. Havasız sindirim artıklarının olmadığı ortamlarda, karıģımdaki öğütülmüģ çeltik kavuzu oranının artması her iki türün geliģimini de olumsuz etkilemiģ ortamdaki öğütülmüģ çeltik kavuzu oranı %33 den daha yüksek olduğunda fideler pazarlanma büyüklüğüne ulaģamamıģtır. Zanin ve vd. (2011:963), 0:%100, 25:%75, 50:%50, 75:%25 ve 100:%0 çeltik kavuzu:torf ortamlarının kimyasal özelliklerini belirlemiģler daha sonrada bu karıģımları domates, biber ve iki hindiba çeģidinin yetiģtirilmesinde kullanmıģlardır. Tüm karıģımların ph, EC ve organik karbon gibi kimyasal özelliklerinin literatürde önerilenler ile uyumlu olduğu ve fide üretiminde kullanılabileceği belirtilmiģtir. Denemede türler arasında farklı tepkiler elde edilmiģ; biber ve domates bitkileri, ortamdaki çeltik kavuzu % sinin artmasından olumsuz etkilenmiģtir. Bu bitkilerde çeltik kavuzunun torf yerine kullanılmasının uygun olmadığı görülürken, hindibanın farklı çeģitleri için çeltik kavuzu içeren ortamların daha uygun olduğu ortaya çıkmıģtır. Sonuçta çeltik kavuzlarının yetiģtirme ortamı bileģeni olarak uygun olduğu (hacim içinde oranı %50 yi geçmemeli), fakat türlerin istekleri ve çeģitlerin gereksinimlerinin de dikkate alınması gerektiği vurgulanmıģtır. ÖğütülmüĢ ve kompost edilmiģ çeltik kavuzlarının fiziksel özelliklerini ve bazı bitkilerin topraksız olarak yetiģtirilmesinde etkisini belirlemek amacıyla yapılan araģtırmada, torf ve hindistan cevizi liflerine %0, 25, 50, 75 ve 100 oranında çeltik kavuzu karıģtırılmıģtır (öğütülmüģ çeltik kavuzlarının %90 nın parçacık büyüklüğü mm dir). Tüm ortamlar içinde bitkilerin büyümesinin %25 çeltik kavuzu ve %75 torf karıģımında en iyi olduğu görülmüģtür (Song ve vd. 2010:16). Lee ve vd. (2000b:249), biber fidesi yetiģtiriciliğinde taze çeltik kavuzlarını 0.59 mm, mm, mm ve >1.41 mm olarak dört farklı parçacık büyüklüğünde, %25 torf ve %25 perlit karıģtırarak kullanmıģlardır. Çeltik kavuzu içeren ortamlar arasında en iyi bitki geliģmesi (bitki boyu, gövde çapı, yaprak sayısı, yaprak alanı, taze sürgün ve kök ağırlığı, kuru sürgün ve kök ağırlığı) parçacık büyüklüğü mm den oluģan geniģletilmiģ çeltik kavuzu ortamında bulunmuģtur. Çeltik kavuzu ince talaģtan biraz daha büyük olan yapısıyla pirinç yetiģtirilen bölgelerden çok ucuza temin edilebilen organik bir materyaldir. Çok hafif, uniform, çürümeye dayanıklı bir agregattır. Genelde topraktan geçen hastalık ve zararlı taģımaz (Sevgican, 1999). Türkiye nin çeltik ekim alanı 2011 yılında yaklaģık 108 bin ha ve üretimi 900 bin ton olarak gerçekleģmiģtir (Anonim, 2012). Ülkemizde çeltik tarımı baģta Marmara olmak üzere Karadeniz ve Akdeniz bölgesinde yoğunlaģmıģtır. Çeltik pirince iģlendiğinde 100 kg çeltikten 20 kg kavuz elde edilmektedir (Dönmez, 2007). Çeltik kabukları üretim aģamasında pirinçten ayrılır ve atık madde olarak kullanılır. Çeltik kavuzu ülkemizde kolayca bulunabilen, topraksız ortama göre daha ucuz temin edilebilen, çevre kirliliği oluģturmayan, çeltik fabrikalarından alınıp hemen kullanılabilen, hafif, taģınması kolay organik bir materyaldir. Ülkemizde genellikle tavuk çiftliklerinde altlık olarak ve demir-çelik tesislerinde değerlendirilmektedir. Bu çalıģmanın amacı öğütülmemiģ ve öğütülmüģ taze (çürütülmemiģ) çeltik kavuzlarının hıyar fidesi üretiminde tek baģına veya torfla değiģik oranlarda karıģım halinde kullanılabilirliğini araģtırmaktır. MATERYAL VE YÖNTEM Deneme, geniģliği 5 m, uzunluğu 30 m ve yüksekliği 3.5 m olan Çorlu Meslek Yüksekokulu na ait ( N, E) plastik örtülü serada yapılmıģtır. Fide yetiģtirme ortamı olarak kullanılan ortamlar ve bileģimleri Tablo 1 de verilmiģtir. 8

9 Ortam no BileĢimi Tablo 1: Fide yetiģtirme ortamı olarak kullanılan ortamlar ve bileģimleri (hacmen) %100 NÇK %100 ÖÇK %50 NÇK +%50 torf %25 NÇK +%75 torf %25 ÖÇK +%75 torf %50 ÖÇK +%50 torf NÇK:ÖğütülmemiĢ çeltik kavuzu, ÖÇK:ÖğütülmüĢ çeltik kavuzu %75torf+ %25 süper iri perlit Tablo 1 de görüldüğü gibi araģtırmada 7 farklı ortam kullanılmıģ ve bu ortamlarda üretilen hıyar fidelerinin geliģmesi incelenmiģtir. Bitkisel materyal olarak Barbaros F 1 hıyar çeģidi kullanılmıģtır. Barbaros F 1 : partenokarpik, erkenci, bitki yapısı güçlü, yarı multi ve yüksek verimli bir çeģit olup; külleme (spherrotheca fuliginea) ve uyuz (cladosporium cucumerinum) hastalıklarına karģı dayanıklıdır. AraĢtırmada kullanılan materyallerden öğütülmemiģ ve öğütülmüģ çeltik kavuzu Lüleburgaz dan özel bir yem fabrikasından alınmıģtır. ÖğütülmemiĢ çeltik kavuzunun parçacık büyüklüğü olarak uzunluk 8-9mm, geniģlik 2-3mm; öğütülmüģ çeltik kavuzunun uzunluğu 2-3mm ve geniģliği 1-2mm arasındadır. Öğütme iģlemi toplam poroziteyi ve hava dolu boģlukları azaltmak, hacim ağırlığını arttırmak için yapılmıģtır (Choi ve vd. 1999:755). Torf olarak plantaflor, type 3 (Germany) kullanılmıģ, iri perlit ise özel bir perlit Ģirketinden sağlanmıģtır. Denemede 1 nolu ortamda %100 NÇK, 2 nolu ortamda %100 ÖÇK kullanılmıģ, 3 nolu ortama %50 NÇK + %50 oranında torf, 4 nolu ortama %25 NÇK + %75 oranında torf, 5 nolu ortama %25 ÖÇK + %75 torf ve 6 nolu ortama %50 ÖÇK + %50 torf katılmıģtır. 7 nolu ortamda (kontrol) ise %75 torf + %25 oranında iri perlit kullanılmıģtır Ortamlar hazırlandıktan sonra her birinden örnek alınıp sulandırılarak süspansiyon metoduna göre (1 hacim hava kurusu harca 2 hacim damıtık su katılarak elde edilen karıģımda) ph ve EC ölçülmüģtür (VarıĢ ve Altay, 2000). Her fide için 700 ml ortam içeren çapı 9.5cm, yüksekliği 8.5cm olan 0.1mm kalınlığında siyah plastik torbalar kullanılmıģ olup, ortamlar torbalara doldurulduktan sonra, drenaj için alttan itibaren 2.5cm yükseklikten yatay olarak iki adet yarık açılmıģtır. Her torbaya bir adet tohum ekilmiģtir. Denemede tesadüf blokları deneme desenine göre üç yinelemeli ve her tekerrürde 10 ar adet fide olmak üzere toplam 210 fide kullanılmıģtır. Fide torbalarına yapılacak olan sulama ve gübreleme uygulamalarının düzenlenmesi için kontrol olarak üst çapı 12.5cm, alt çapı 8.5cm ve yüksekliği 10.5cm olan 700ml ortam içeren 3 nolu test saksılarına her konu için ayrı olmak üzere hıyar tohumları ekilmiģ, saksının altına çapı 10cm ve yüksekliği 2cm olan saksı altlıkları yerleģtirilmiģtir. Altlıkta sulu gübre bitmek üzereyken, yeniden sulu gübre uygulaması yapılmıģtır (ġekil 1). Fideler kotiledon yapraklı safhadayken, tüm ortamlara ppm olarak 150 N, 25 P ve 125 K içeren sulu gübre, baģlangıçta günde bir defa, geliģme ilerledikçe ortamın su tutma kapasitesine, bitki büyüklüğüne ve ortam sıcaklığına bağlı olarak günde iki, üç ve dört kez uygulanmıģtır. Ayrıca ağırlık/ağırlık olarak suda çözünür %1.5 B, %1 Cu, %4 Fe, %4 Mn, %0.05 Mo, %6 Zn bulunan iz element gübresinden 20 gün aralıklarla iki kez verilmiģtir. Sulu gübre için deriģik çözeltinin hazırlanmasında; üre (%46 N), mono amonyum fosfat (%12 N, %27 P) ve potasyum nitrat (%13 N, %38 K) kullanılmıģtır. Hıyar tohumları 02 Nisan 2010 tarihinde torbalara ekilmiģ ve ilk çıkıģ görüldüğünde, çıkıģ oranı ve hızını belirlemek için 9 gün boyunca sayım yapılmıģtır. ÇıkıĢa ortalama gün sayısı: N 1.T 1 + N 2.T 2 + N 3.T N n.t n formülüyle hesaplanmıģtır (VarıĢ, 1985:107). T 1 +T 2 +T T n (N 1 : T 1 gününde çıkıģ gösteren tohum sayısı, N 2 : T 1 ve T 2 günleri arasındaki artıģ) Dikime hazır hale gelmiģ fidelerde (07 Mayıs 2010) gövde çapı, gerçek yaprak sayısı, kotiledon yapraklarından sonra fide uzunluğu, fide geniģliği, kotiledon yapraklarından sonra fide ağırlığı, yaprak uzunluğu, yaprak geniģliği, kök uzunluğu, köklü fide uzunluğu, kök ağırlığı ve köklü fide ağırlığı özellikleri belirlenmiģtir. 9

10 Fideler üzerinde yapılan ölçümlerden sonra 7 farklı ortamda yetiģtirilen bitkilerden yaprak örnekleri alınmıģ ve Tekirdağ Ticaret Borsasına ait laboratuvarda yaprak analizleri yaptırılmıģtır. Deneme baģında ve sonunda ortamlardan örnek alınarak, ph ve EC ölçümleri yapılmıģtır. Elde edilen veriler için tesadüf blokları deneme deseninde DüzgüneĢ ve vd. (1987) na göre varyans analizi yapılmıģ, önemli bulunan farlılıklar için %5 L.S.D. kontrol yöntemi ile gruplar belirlenmiģtir. ġekil 1: Sulama ve gübreleme uygulamalarının düzenlenmesi için kullanılan test saksıları BULGULAR VE TARTIġMA Yapılan varyans analizi sonucunda ortamlar arasındaki farkın çıkıģ oranı, gerçek yaprak sayısı, fide geniģliği, kök uzunluğu, kök ağırlığı ve köklü fide ağırlığı yönünden önemli olmadığı belirlenmiģtir. Farklı ortamlarda yetiģtirilen hıyar fideleri ġekil 2 de, kök geliģimi ġekil 3 de ve farklı ortamların fide özellikleri üzerine etkisi Tablo 2 de verilmiģtir. ġekil 2: Farklı ortamlarda üretilen hıyar fideleri 1: %100 NÇK, 2: %100 ÖÇK, 3: %50 NÇK + %50 torf, 4: %25 NÇK + %75 torf, 5: %25 ÖÇK + %75 torf, 6: %50 ÖÇK + %50 torf, 7: %75 torf + %25 iri perlit 10

11 ġekil 3: Farklı ortamlarda üretilen hıyar fidelerinin kök geliģimi Ortam No 1 %100 NÇK Tablo 2: Farklı fide ortamlarının fide özelliklerine etkisi 2 %100 ÖÇK 3 %50 NÇK+%50 torf 4 %25NÇK+ %75 torf 5 %25 ÖÇK +%75 torf 6 %50 ÖÇK +%50 torf 7 %75torf+ %25 iri perlit % 5 L.S.D. ÇıkıĢ oranı (%) ÇıkıĢa ortalama gün sayısı 8.35 a 8.20 ab 7.77 bc 7.20 d 7.40 cd 7.47 cd 7.38 cd Gövde çapı (mm) 7.38 c 8.22 bc 8.61 ab 8.94 ab 8.77 ab 8.77 ab 9.49 a Gerçek yaprak sayısı Kotiledondan sonra fide uzunluğu (cm) c bc a a a ab a Fide geniģliği (cm) Kotiledondan sonra fide ağırlığı(g) c bc ab a ab abc ab Yaprak uzunluğu (cm) d c ab ab ab b a Yaprak geniģliği (cm) d 5.33 abc ab a bc a cd Kök uzunluğu (cm) Köklü fide uzunluğu (cm) Kök ağırlığı (g) c bc a ab ab ab a Köklü fide ağırlığı (g)

12 Tablo 2 incelendiğinde Ġstatistiki açıdan ortamlar arasında çıkıģ oranı, gerçek yaprak sayısı, fide geniģliği, kök uzunluğu, kök ağırlığı ve köklü fide ağırlığı arasındaki fark önemli bulunmamıģ, çıkıģ yüzdesi % , gerçek yaprak sayısı adet, fide geniģliği cm, kök uzunluğu cm, kök ağırlığı g ve köklü fide ağırlığı g arasında değiģim göstermiģtir (Tablo 2). Farklı ortamların çıkıģ hızına etkisi istatistikî düzeyde önemli bulunmuģtur. ÇıkıĢ hızı 7.20 ile 8.35 gün arasında değiģim göstermiģtir. En hızlı çıkıģ 7.20 gün ile 4 nolu (%25 NÇK + %75 torf) ortamında sağlanmıģ, bunu 7.38 gün ile 7 nolu (%75 torf +%25 perlit) kontrol ortamı izlemiģ; en geç çıkıģ ise 1 nolu (%100 NÇK) ortamdan elde edilmiģtir. Gövde çapı (9.49 mm), gerçek yaprak sayısı (5.33 adet), kotiledon yapraklarından sonra fide uzunluğu (36.62 cm), yaprak uzunluğu (13.46 cm), yaprak geniģliği (16.44 cm), kök uzunluğu (23.99 cm) ve köklü fide uzunluğu (60.62 cm) olarak en yüksek değerler 7 nolu (%75 torf + %25 perlit) kontrol karıģımından alınmıģ, bunu gövde çapı (8.94 mm) ve gerçek yaprak sayısı bakımından (5.22 adet) 4 nolu (%25 NÇK + %75 torf) ortam, kotiledon yapraklarından sonra fide uzunluğu (36.48 cm), yaprak uzunluğu (12.75 cm) ve yaprak geniģliği bakımından (16.39 cm) 5 nolu (%25 ÖÇK + %75 torf) ortam ve kök uzunluğu (20.94 cm) ve köklü fide uzunluğu bakımından (57.11 cm) 3 nolu (%50 NÇK +%50 torf) ortam izlemiģtir. Fide kalitesi yönünden en zayıf geliģme 1 nolu (%100 NÇK) ortamdan elde edilmiģtir. Bu sonuçlar, saf çeltik kavuzundan oluģan ortamlarda fidelerin geliģmediğini bildiren AklıbaĢında ve vd. (2011:535), ve en düģük verimin %100 çeltik kavuzu ortamında yetiģtirilen soğan bitkilerinden elde edildiğini bildiren Rodriguez-Delfin ve vd. (2005:505) ile uyumludur. Fide geniģliği (36.34cm), kotiledon yapraklarından sonra fide ağırlığı (26.31 g), kök ağırlığı (56.78 g) ve köklü fide ağırlığı (83.09 g) en yüksek 4 nolu (%25 NÇK + %75 torf) ortamdan sağlanmıģ olup, bunu fide geniģliğinde (33.10 cm) 7 nolu (%75 torf + %25 perlit) ortam, kotiledon yapraklarından sonra fide ağırlığı (53.37 g) ve köklü fide ağırlığında (78.22 g) 5 nolu (%25 ÖÇK + %75 torf) ortam izlemiģtir. Song ve vd. (2010:16) tarafından da %25 çeltik kavuzu ve %75 peat karıģımından en iyi sonuçlar alındığı belirtilmiģtir. Bu sonuçlara göre çeltik kavuzunun yetiģtirme ortamları içine maksimum %25 oranında katılması gerektiği söylenebilir (Reed, 2007:43). NÇK içeren ortamlar karģılaģtırıldığında, 4 nolu (%25 NÇK + %75 torf) karıģımdan en iyi sonuçlar alınmıģ, bunu 3 nolu (%50 NÇK + %50 torf) ortam izlemiģ, %100 NÇK dan ise en düģük değerler elde edilmiģtir. KarıĢımın içindeki NÇK oranının artması fide geliģmesini olumsuz etkilemiģtir. Bunun NÇK içeren ortamların su tutma kapasitesinin düģük olmasından ve torf gibi temel gübre içermemesinden kaynaklandığı düģünülmektedir. Zanin ve vd. (2011:963) da çeltik kavuzlarının yetiģtirme ortamı bileģeni olarak uygun olduğunu, fakat hacim içindeki oranının %50 yi geçmemesi gerektiğini vurgulamıģlardır. ÖÇK bulunan ortamlarda da aynı durum geçerli olup, en iyi sonuçlar 5 nolu (%25 ÖÇK + %75 torf) ortamından sağlanmıģ, bu ortamı çoğu fide özelliğinde 6 nolu ortam (%50 ÖÇK + %50 torf) izlemiģ, en düģük değerler ise 2 nolu (%100 ÖÇK) ortamdan elde edilmiģtir. Bassan ve vd. (2012:1010) tarafından yapılan araģtırmada da ortamdaki öğütülmüģ çeltik kavuzu oranı %33 den daha fazla olduğunda fideler pazarlanma büyüklüğüne ulaģamamıģlardır. Çizelge 3: Denemede kullanılan ortamlara ait ph ve EC değerleri Konu no 1 %100 NÇK 2 %100 ÖÇK 3 %50 NÇK +%50 torf 4 %25NÇK +%75 torf/ 5 %25 ÖÇK +%75 torf/ 6 %50 ÖÇK +%50 torf/ 7 %75torf+ %25 iri perlit Tohum ekiminden önce ph Tohum ekiminden önce EC (ms/cm) Deneme sonunda ph Deneme sonunda EC(mS/cm)

13 Farklı ortamların ph değerleri 5.6 ile 6.8 arasında olup, bitki geliģmesi için uygundur (Çizelge 3). Torflu ortamlarda besin elementlerinin alınabilmesi için ph arasında olmalıdır (Anonim, 1988). Farklı ortamların EC değerleri de ms/cm arasında belirlenmiģtir. Ortam içindeki EC değerleri (eriyebilir tuzlar), sulama, gübreleme ve drenaj nedeniyle sürekli değiģebilir (Bilderback, 1982). Dueitt ve Newman (1994:736) tarafından yapılan çalıģmada, deneme öncesi ve sonrası taze çeltik kavuzu içeren ortamların ph ı ve EC si ölçülmüģ, %50 peat: %50 çeltik kavuzunda oluģan ortamda deneme öncesi ve sonrası ph sırasıyla , EC de sırasıyla olarak bulunmuģtur. Ayrıca Song ve vd. (2010:20) da torf oranı %75, çeltik kavuzu oranı %25 olan ortamda ph ve EC yi, sırasıyla , torf oranı %50, çeltik kavuzu oranı %50 olan ortamda ve çeltik kavuzu %100 olan ortamda da olarak belirlemiģlerdir. Farklı ortamlarda yetiģtirilen hıyar fidelerinin yaprak analiz sonuçları Tablo 4 de verilmiģtir. Ortam no 1 %100 NÇK Tablo 4: Farklı ortamlarda yetiģtirilen hıyar fidelerinin yaprak analiz sonuçları 2 %100 ÖÇK 3 %50 NÇK +%50 torf 4 %25 NÇK +%75 torf 5 %25 ÖÇK +%75 torf 6 %50 ÖÇK +%50 torf 7 %75 torf +%25 iri perlit N (%) P (%) K (%) Ca (%) Mg (%) Cu (ppm) Zn (ppm) Mn (ppm) Fe (ppm) S (ppm) Campbell (2000:394), e göre serada yetiģtirilen hıyar bitki yapraklarında bulunması gereken makro ve mikro elementlerin yeterlilik oranları Tablo 5 de görülmektedir. Tablo 5: Olgun hıyar yapraklarında bulunması gereken makro ve mikro elementler Makro elementler (%) Mikro elementler (ppm) N P K Ca Mg S Fe Mn Zn Cu Yaprak mineral içeriğinin Campbell (2000) in N, S, Cu, Zn, Mn, ve Fe için belirttiği sınırlar içinde olduğu görülmektedir (Tablo 5). P un tüm ortamlarda yetiģtirilen bitki yapraklarında yüksek (% ), K un 4 ve 7 nolu ortamlarda (sırasıyla % ), Ca un 3 ve 5 nolu ortamlarda (%1.5), Mg un ise 3, 4, 5, 6 (sırasıyla %45, %45, %47 ve %45) nolu ortamlarda belirlenen sınırlar içinde olduğu görülmektedir. Yapraklardaki P içeriği en fazla olan ortam 6(% 1.16) olup, bunu 2 nolu (% 1.15) ortam izlemiģ en az P miktarı ise 7 nolu (% 0.92) kontrol ortamı hariç 1 ve 3 nolu ortamlarda(% 1.03) yetiģtirilen fidelerde bulunmuģtur. Bu verilere göre çeltik kavuzu içeren ortamların tümünde P içeriğinin kontrol ortamına göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Ayrıca öğütülmüģ çeltik kavuzu içeren ortamların P miktarı, öğütülmemiģ çeltik kavuzu içeren ortamlara göre daha yüksektir. Yapraklardaki K miktarı da en yüksek 6 nolu (%4.86) ortamda bulunmuģ, bunu 3 nolu (%4.84) ortam izlemiģ olup, en az K içeriği 1 nolu (%2.79) ortamda bulunmuģtur. Yapraklardaki besin elementi miktarlarının az da olsa farklı olmasının nedeni, ortamların fiziksel özelliklerinin torf oranı ve su tutma kapasitesindeki değiģikliklerden etkilenmesi olabilir. SONUÇ Bu denemede fidede aranan özellikler bakımından en iyi sonuçları sırasıyla 7 nolu (%25 süper iri perlit + %75 torf) ve 4 nolu (%25 NÇK + %75 torf) ortamlar, en kötü sonuçları ise 1 nolu (%100 NÇK) ve 2 13

14 nolu (%100 ÖÇK) ortamlar vermiģtir. Ortamlardaki çeltik kavuzu oranının artması ve torf oranının düģmesi hıyar fidesi geliģimini olumsuz etkilemiģtir. %100 öğütülmemiģ ve %100 öğütülmüģ çeltik kavuzu ortamında üretilen fidelerin kalitesinin düģük olduğu görülmüģ olup, bu ortamların besin madde içerikleri ve fiziksel özelliklerinin hıyar fidesi üretimi için uygun olmadığı düģünülmektedir. ÖğütülmemiĢ çeltik kavuzu ile öğütülmüģ çeltik kavuzunda üretilen fideler karģılaģtırıldığında, %100 ÖÇK da üretilen fideler %100 NÇK dan daha iyi geliģme gösterdiği görülmüģtür. 4 nolu (%25 NÇK + %75 torf) ortamda üretilen fidelerin özellikleri, kontrol olarak kullanılan 7 nolu ortamda (%25 perlit + %75 torf) üretilenlere çok yakın olmuģtur. Bu sonuçlar çeltik kavuzlarının fide üretim ortamlarında %25 oranında perlit yerine kullanılabileceğini göstermiģtir. Çeltik kavuzu ülkemizde atık olarak değerlendirilen, kolay bulunabilen (perlit ve torfa göre), çevrede kirlilik yaratmayan, hafif, taģınması kolay, temiz ve ucuz bir organik materyaldir. Yalnızca su tutma kapasitesinin düģük olması nedeniyle sık sulama yapılmasını ve daha düzenli bir gübreleme programını gerektirir ki; bu olumsuzluk parçacık büyüklüğünün öğütülerek ideal ve standart boyutlara getirilmesiyle ortadan kaldırılabilir. Birçok ülkede süs bitkisi yetiģtiriciliğinde köklenme ortamı olarak tek baģına, saksılı süs bitkilerinde perlit yerine torfa karıģtırılarak kullanılmaktadır. Ticari firmalar tarafından torfla karıģtırılarak paket Ģeklinde satıģı yapılmaktadır. Bunların yanı sıra araģtırmadan elde edilen sonuçlar da göz önünde bulundurulduğunda, çeltik kavuzunun gelecek için üretim ortamlarının bileģiminde kullanılabilecek bir materyal olarak düģünülmesinin yerinde olacağı söylenebilir. REFERANSLAR AklıbaĢında, T.T., Y. Bulut ve U. ġahin, Effect of different growing media on scotch pine(pinus slyvestris) production. The Journal of Animal and Plant Science, 21(3): Anonim, Nutrient availability interacts with ph. West Chicago, Illinois. Anonim, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü, Hububat Bülteni, sayı 6, Ankara. Bassan, A., P. Sambo, G. Zanin ve M.R. Evans, Use of fresh rice hulls and anaerobic digestion residues as substrates alternative to peat, Acta Hort., 927: ,. Bilderback, T.E., Container soils and soilless media. Nursery crops production manual, No. 9. North Carolina Agricultural Extension Service, Raleigh, USA 12 pp. Buck, J.S., M.R. Evans and P. Sambo, Physical properties of whole fresh-ground parboiled rice hulls for use as a horticultural root substrate. HortScience, Vol. 41(4): 979 Bunt, A.C Media and Mixes for Container-Grown Plants. London, Unwin Hyman. Campbell, R.C Reference sufficiency ranges for plant analysis in the Southern Region of the United States, SCSB: 394, Southern Cooperative Series Bulletin. Choi, J.M., H.J. Chung, B.K. Seo and C.Y. Song, Improved physical in rice hull, sawdust and wood chip by milling and blending with recycled rockwool. J. Kor. Soc.Hort. Sci. 40(6): Dueitt, S.D. and S.E. Newman, Rice hulls as a soilless media component for greeenhouse-grown plants. HortScience, 29(7): 736. Dönmez, D Pirinç. Tarımsal Ekonomi AraĢtırma Enstitüsü. BakıĢ, ISSN , sayı 914, Ankara. DüzgüneĢ, O., T. Kesici, O. Kavuncu ve F. Gürbüz, AraĢtırma ve Deneme Metotları (Ġstatistik Metotları- II). Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları:1021, Ankara, s:381. Einert, A.E Performance of rice hull media for peat Easter lilies under three forcing systems. HortScience, 7: Einert, A.E Rice hull as a growing medium component for cut tulips. J. Amer. Soc. Hort. Sci. 98: Evans, M.R. and M. Gachukia, Fresh parboiled rice hulls serve as an alternative to perlite in greenhouse crop substrates. HortScience, 39: Evans, M.R. and M. Gachukia, Physical properties of sphagnum peat-based root subsrates amended with perlite or parboiled fresh rice hulls. HortTechnology, 17(3): Hannan, J.J Greenhouses: Advanced technology for protected horticulture, Boca Raton, CRC Press, pp: 684. Jarahian, S Consider rice hulls as a media component. Features-Growing Media. December 7. Juliano, B., C. Maningat and C. Pascual, Properties of fraction of rice hulls. Phytochemistry, 26: Kamath, S. and A. Proctor, Silica gel from rice hull ash: Preparation and characterization. Cereal Chem. 75:

15 Laiche Jr., A.J. and V.E. Nash, Evaluation of composted rice hulls and light weight clay agregate as components of container plant growth media. J. Environ. Hort., 8(1): Lee, J., B. Lee, Y. Lee and K. Kim, 2000a. Growth and inorganic element contents of hot pepper seedlings in fresh and decomposed expanded rice hull-based substrates. J. Kor. Soc. Hort. Sci. 41: Lee, J., B. Lee, Y. Lee and K. Kim, 2000b. Growth of vegetable seedlings in decomposed expanded rice hullbased substrates, J. Kor. Soc. Hort. Sci. 41: Marianthi, T Kenaf (Hibiscus cannbinus L.) core and rice hulls as component of container media for growing Pinus halepensis M. seedlings. Bioresource Technology, 97(14): Muttiarawati, O.T The effect of ratio of rice hulls and compost for seedling medium and net-shading on the growth of asparagus seedlings planted in polybags. Acta Hort. 950: Nutt, K.M. and M.R. Evans, Growth and development of tomato seedlings in sphagnum peat, vermiculite and processed rice hull substrates. The Student Journal of the Dale Bumpers College of Agricultural, Food and Life Sci., Discovery 6: Reed, W.D Plant propagation soil and soilless growing media simple soil and water testing. Horticulture Workshops. University of Veracruz, s: 43. Papfotiou, M., J. Chronopoulas, G. Kargas, M. Voreakou, N. Leodaritis, O. Lagogiani and S. Gazi, Cotton gin trash compost and rice hulls as growing medium components for ornamentals J. Hort. Sci. Biotechnol., 76 (4): Rodriguez-Delfin, A., M. Hoyos, M. Chong, G. Costo, E. Barreda and J. Tamo, Evaluation of growth and yield of Roja Arequipena onion grown in two natural substrates. Acta Hort. 697: Sambo, P., F. Sannazaro and M.R. Evans, Physical properties of ground fresh rice hulls and sphagnum peat used for greenhouse root substrates. Hort. Technology, 18: Sevgican, A Örtü Altı Sebzeciliği. Cilt I, E.Ü. Ziraat Fakültesi Yayınları:528, Ġzmir, 168 s. Song, C.Y., P.V. Nelson, E.C. Jr. Niedziela and K.D. Cassel, Efficacy and physical properties of ground, composted rice hulls as a component of soilless substrate for selected bedding plants. J. of Applied Hort., 12(1): Synder, G.R Pine bark, rice hulls and other inexpensive media for greenhouse tomato production in the South. HortScience, 29: (7)733. VarıĢ, S Bahçe Bitkilerinin Üretilmesi, Bahçe Bitkileri. (Editörler: ġalk, A:, S. Çelik ve S. VarıĢ). T.Ü. Tekirdağ Ziraat Fakültesi, Tekirdağ, s: VarıĢ, S. ve H. Altay, Topraklı ve Topraksız Ortamlarda Fide Üretimi. Sayı 273, Tekirdağ Ziraat Fakültesi Yayınları No:273, Ders Kitabı No:35,, Tekirdağ, 46 s. Zanin, G., A. Bassan, P. Sambo and M.R. Evans, Rice hulls and peat replacement in substrates for vegetable transplant. Acta Hort. 893:

16 Kaplama Yöntemi ile AhĢap Kompozit Malzemelerin Elektromanyetik Kalkanlama Özellikleri Ali Ġhsan KAYA Yrd. Doç. Dr., Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Türkiye Ahmet ÇĠFCĠ Yrd. Doç. Dr., Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Türkiye Özet Hızla geliģen teknoloji insan hayatını kolaylaģtıran sayısız yenilikleri getirmektedir. GeliĢtirilen her türlü cihaz ürettiği elektro manyetik alan nedeniyle insan doğasını uzun vadede olumsuz etkilemektedir. Canlı bir organizma 10 khz - 3 GHz frekans aralığında elektromanyetik alana maruz kaldığında iyon dengesi bozulacak ve etki süresi uzadıkça hücre yenilenmesi olumsuz etkilenecektir. Bu nedenle vakit kaybetmeden bu zararı en aza indirebilecek malzemelerin geliģtirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla çalıģmada günlük hayatta yaygın bir Ģekilde kullandığımız ahģap kompozit malzemelerin bakır iletken ile kaplanarak 900 MHz, 1800 MHz, 2100 MHz ve 2400 MHz frekanslarında elektromanyetik kalkanlama yeteneği sayısal olarak belirlenmiģtir. Anahtar Kelimeler: Ahşap, Elektromanyetik Kalkan, Kaplama Yöntemi, Kompozit Electromagnetic Shielding Properties of Wood Composite Materials by Coating Method Abstract Rapidly evolving technology brings innumerable innovations that make human life easier. Because of the electromagnetic field produced by all kinds of device developed, it affects the human nature negatively in the long run. When a living organism is exposed to electromagnetic fields in the frequency range of 10 khz - 3 GHz, ion balance will be impaired and cell renewal will be negatively affected if the duration of action is prolonged. For this reason, it is necessary to develop materials that can minimize the loss without wasting time. For this purpose, the electromagnetic shielding ability at 900 MHz, 1800 MHz, 2100 MHz and 2400 MHz frequencies was quantified by coating the wood composite materials which we used widely in daily life with copper conductor. Keywords: Wood, Electromagnetic Shielding, Coating Method, Composite GĠRĠġ Dünya çekirdeğinde erimiģ halde bulunan demir, gezegen çevresinde manyetik bir alan yaratır. Bu manyetik alan dünyamızı güneģin zararlı etkilerinden koruyan doğal bir kalkan görevini üstlenir. Ġnsanlık bu jeomanyetik kalkan içinde adaptasyon geçirirken kendi eliyle ürettiği elektromanyetik cihazların akımına karģı savunmasızdır. Ġnsanlığın faydası için elektromanyetik cihazların kullanımı artarken, oluģan zararlarının nasıl minimum seviyelere çekileceğinin araģtırılması ön plana çıkmaktadır (Becker, 1999). Bedenimizin sahip olduğu manyetit kristaller sürekli olarak Dünya nın elektromanyetik alanıyla olan iliģkimizde değiģiklikleri kaydeder ve bizi bu alana adapte etmeye yardımcı olur (Becker, 1999). Ġnsan beyninde bulunan manyetit kristallerin yoğunluğu kuģların, arıların ve balıklarınkinden çok daha azdır. Bu nedenle hayvanlardaki manyetit yoğunluğu onlara yön bulma konusunda yardımcı olmaktadır (Barinaga, 1992). Bir zamanlar madenciler maden kuyusundaki zehirli gazları tespit etmek için kanarya bulundururlardı. Kanarya ötmediğinde öldüğü ve kuyunun zehirli gazla dolduğu belirlenirdi. Günümüzde özellikle 16

17 elektromanyetik alana hassas olan insanlar kanarya olmuģlardır. Son yıllarda elektromanyetik alanın insanlar üzerindeki etkileri üzerine yüzlerce araģtırmada karmaģık bulgulara ulaģılmıģtır. ABD çevre örgütü (EPA) nın raporuna göre; Meskûn mahallerdeki 60 Hz elektrik kuvveti dağıtım sistemlerinden manyetik alanlara maruz kalan çocuklarda lösemi, lenfoma ve sinir sistemi kanseri hastalıkları araştırmaları bulunmaktadır. Yine elektriksel kuvvet frekanslarına maruz kalmanın söz konusu olduğu çeşitli mesleki araştırmalara katılan yetişkinlerde de benzer bulgular olduğundan, bu durum bir sebep-sonuç ilişkisini işaret eden, ama kanıtlanamayan, tutarlı bir durum göstermektedir sonucuna varılmıģtır (EPA, 1996). Doğal dünyada bulunan elektrik ve manyetik alanlar yaģamla uyumlu ve destekleyici olsa da, yapay yolla üretilmiģ elektromanyetik alanlar daha önce var olandan milyon kat daha fazladır (Salman, 2006). Yapay elektromanyetik alanlar hücre zarını sertleģtirebilir, DNA yı değiģtirebilir, hormon üretimini ve nörolojik süreçleri olumsuz etkileyebilir. Bu durum hızlı yaģlanmayı, artan kan glikozu seviyelerine, artan lipit seviyelerine, yüksek kan basıncına, artan nöro-düzenleyici rahatsızlıklara sebep olur ve merkezi sinir sistemini, kardiyovasküler sistemi ve bağıģıklık sistemini tehlikeye atar (Salman, 2006). Elektromanyetik dalgalar hayatımızın her alanında bizleri etkilemeye devam etmektedir. Bu etkiden korunabilmek için 1960 yılında kurulmuģ olan Uluslararası Radyasyondan Korunma Komisyonu (ICRP) tarafından anti radyasyon standardına uygun malzemeler geliģtirilmektedir. GeliĢen teknoloji ve üretim yöntemleri sayesinde çok çeģitli malzemeler üretilebilmektedir. Ekranlama amacı ile kullanılacak malzemenin, dalgaların malzemeye nüfuzunu minimize etmek için, iyi elektrik iletkenliğine sahip olması gerekmektedir (Yılmaz, 2014). Tablo 1 de ekranlama etkinliği değerleri verilmiģtir. Tabloda E harfi elektromanyetik alanı, P harfi ise elektromanyetik gücü ifade etmektedir. Tablo 1: Tipik Ekranlama Etkinliği Değerleri Ekranlama Etkinliği (SE) E dıģ / E iç P dıģ / P iç Ekranlama Performansı 10 db %32 %10 Kötü / Ekranlama yok 20 db %10 %1 Alt sınır / DüĢük ekranlama 30 db %3,6 %0,1 Ortalama / Vasat ekranlama 60 db %0,1 %0,0001 Ġyi / Yeterli ekranlama 90 db %0,0031 %0,001 ppm Çok iyi / Mükemmel ekranlama 120 db %0,0001 %0, ppm Mükemmel / Maksimum ekranlama Kaynak: Yılmaz, 2014:138 Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere, ortalama bir ekranlama için 30 db ekranlama etkinliği değeri yeterli görülmektedir. Uygulamada 40 db lik bir ekranlama etkinliği değerinin birçok sorunu çözebildiği kabul edilmektedir. Telefon kabloları için db ekranlama etkinliği istenirken, askeri sistemlerde db ekranlama etkinliği istenebilmektedir. Elektromanyetik kalkanlamada kullanılan malzemeler; yüksek performanslı, standart performanslı ve zayıf performanslı malzemeler olarak sıralanabilir db ekranlama etkinliğine sahip; çelik, bakır, paslanmaz çelik gibi malzemelerden yapılmıģ ve tamamen metal kaplı malzemeler yüksek performanslı malzemelerdir db ekranlama etkinliğine sahip, iletken metal tabakalar ya da metal parçacıklı plastikler standart performanslı malzemelerdir. Zayıf performanslı malzemeler ise, metalleģtirilmiģ kumaģ yapılar, iletken kâğıt malzemeler (iletken polimerler) gibi db ekranlama etkinliğine sahip malzemelerdir. Bu tip malzemelerin etkinliği malzemenin cinsine, ekran oluģturan parçaların birleģme Ģekline ve elektromanyetik dalganın frekansına bağlıdır. Bu çalıģmada, ahģap kompozit malzeme (kontrplak, orta yoğunlukta lif levha ve yönlendirilmiģ yonga levha) ile bakır levha karma kompozit malzeme olarak kullanılmıģ ve ekranlama kabiliyeti ölçülmüģtür. Ara yüzey ahģap kompozit malzemenin yüzeyi iletken bakır folyo ile kaplanarak metal kafes oluģturulmuģ ve böylece elde edilen iletken tabakalı kompozit malzemenin elektromanyetik ekranlama özelliği arttırılmıģtır. Buna benzer olarak literatürde ahģap kompozit malzemenin elektromanyetik kalkanlamada ucuz ve yenilenebilir olması nedeniyle yaygındır (Clayton, 2006). Özellikle kontrplak bu amaçla oldukça etkili kalkanlama malzemesi olarak geliģtirilmiģtir. (Chohachiro vd. 1999; Luo ve Zhu 2004) Ayrıca, ahģap kompozit malzemenin iletken malzeme ile uyumlu birleģimi ve ara yüzey oluģturması neticesinde korozyona dayanıklı ileri mühendislik malzemeleri üretilmiģtir. Luo ve Zhu (2004) yaptıkları 17

18 çalıģmada bu malzemelerin elektromanyetik ekranlama etkinliğinin çok iyi olduğunu (40 db'ye yakın) tespit etmiģlerdir. MATERYAL VE YÖNTEM ÇalıĢmada ahģap kompozit malzeme olarak lif levha (MDF), yönlendirilmiģ yonga levha (OSB) ve kontrplak (PW) kullanılmıģtır. Kullanılan malzemelerin özellikleri aģağıdaki gibidir: 1. Lif levha (MDF): 10 mm Kalınlığında, 0,75 gr/cm 3 yoğunluğunda, uluslararası lif levha standardına uygun ve piyasada satılan. 2. YönlendirilmiĢ yonga levha (OSB): 10 mm kalınlığında, 0,67 gr/cm 3 yoğunluğunda, uluslararası yönlendirilmiģ yonga levha standardına uygun ve piyasada satılan. 3. Kontrplak (PW): Üretim yapan tesislerden nihai haliyle temin edilmiģtir. 10 mm kalınlığında, 0,68 gr/cm 3 yoğunluğunda, uluslararası kontrplak standardına uygun ve piyasada satılan. ġekil 1: AhĢap Kompozit Malzemeler ÇalıĢmada bağlayıcı ve matris malzeme olarak polimer esaslı termoset reçine olan üre formaldehit (ÜF) kullanılmıģtır. ÇalıĢmada kullanılan üre formaldehit tutkalının çözeltileri endüstriyel düzeyde levha üretimi yapan bir tesisten kullanıma hazır olarak temin edilmiģtir. Kullanılan üre formaldehit tutkalının özellikleri aģağıda Tablo 2 de gösterilmiģtir. Tablo 2: Üre Formaldehit Tutkalının Özellikleri Özellikler ÜF Özellikler ÜF Çözelti (%) 65±1 JelleĢme süresi (s) (100 C) Yoğunluk (g/cm 3 ) 1,27-1,29 Kullanma süresi (gün) 60 ph (25 C) 7,5-8,5 AkıĢkanlık süresi (s) (100 C) Viskozite (cps) (25 C) Serbest CH 2 O (%) 0,19 Kaynak: Kaya, 2015:81 Ġletken malzeme olarak da 0,01 mm kalınlığında bakır folyo, Amerikan Test ve Malzeme Kurumu (ASTM) standardında, üretici firmadan tedarik edilmiģtir. AhĢap kompozit malzeme plakaları 250*250*10 mm boyutlarında ebatlanmıģtır. Plakalar 3 tabakalı olarak üretilmiģtir. Orta tabaka, her iki yüzeyi bağlayıcı ile tutkallanarak bakır folyo ile kaplanmıģtır. Malzemeler sıcak pres C, pres zamanı 5 dakika, basınç 2-3 N/mm 2, bağlayıcı oranı %10 olacak Ģekilde iģleme tabi tutulmuģtur. ġekil 2 de ahģap kompozit ile bakır folyonun laminasyonu verilmiģtir. 18

19 ġekil 2: AhĢap Kompozit ile Bakır Folyonun Laminasyonu ġekil 3 te bu çalıģmada kullanılan malzemenin ekranlama etkisini oluģturan bileģenler görülmektedir. Elektromanyetik dalgalar malzemede üç Ģekilde zayıflatılmaktadır. Birincisi malzemeden yansımalar, ikincisi malzeme içindeki zayıflamalar (yutulma) ve üçüncüsü ise malzeme içerisindeki ardıģıl yansıma kayıplarıdır. ġekil 3: Malzemenin Ekranlama Etkinliği BileĢenleri ġekil 4 te sırasıyla deneyde kullanılan OSB, MDF ve PW malzemeleri ile bakır folyo kaplamaları gösterilmiģtir. ġekil 4: Deneyde Kullanılan OSB, MDF ve PW Malzemeleri ile Bakır Folyo Kaplamaları Ölçme tekniğinde amaç örnek malzemenin elektromanyetik alanı ne miktarda soğurduğunun (ekranlama kabiliyeti) tespit edilmesine yöneliktir. ġekil 5 te test grubunda soğurma farklılıkları referans ölçüm (örneksiz) ve yüklü ölçüm (örnekli) olarak gösterilmiģtir. Deneyde verici aracılığıyla yayılan sinyalin ne kadarının örnek tarafından emildiği, alıcı tarafından ölçülmüģtür. Sinyalin frekansı 19

20 değiģtirilmeden örneksiz ölçüm yapılarak soğurma miktarı tespit edilmiģtir. Deney farklı frekans aralıklarında tekrarlanarak malzemenin soğurma kabiliyeti analitik olarak ölçülmüģtür. ġekil 5: Deney Düzeneği ġekil 6 da örnek malzemelerin ekranlama kabiliyetleri 900 MHz, 1800 MHz, 2100 MHz ve 2400 MHz frekanslarında grafikle verilmiģtir. ġekil 7 de de karģılaģtırmalı sonuçlar verilmiģtir. ġekil 6: Ölçüm Sonuçlarının Grafikle Gösterimi 20

21 EKRANLAMA ETKINLIĞI UMYOS 2017, May FREKANS (MHZ) PW MDF OSB Yalın ġekil 7: Ölçüm Sonuçlarının KarĢılaĢtırmalı Gösterimi SONUÇ Elektronik sistemler ve cihazlar üzerinde olumsuz etkileri olduğu bilinen elektromanyetik alanlar, insan sağlığı açısından da tehlike oluģturmaktadır. Bu nedenle, elektromanyetik alanların neden olduğu zararları azaltmak amacıyla birçok çalıģma yapılmaktadır. Bu çalıģmaların büyük bir kısmını istenmeyen elektromanyetik dalgaların kalkanlanması amacı ile oluģturulan yeni malzemelerin üretilmesi oluģturmaktadır. Bu çalıģmada bakır folyo kaplanmıģ MDF, OSB ve Kontrplak malzemelerin elektromanyetik kalkanlama kabiliyeti araģtırılmıģtır. Sonuç olarak, ahģap kompozit malzemenin bakır ile kaplanması sonucu oluģan tabakalı malzemenin ekranlama kabiliyeti kontrplakta en düģük 21,35 db ile en yüksek 42,91dB (900 MHz-2400 MHz), MDF de en düģük 16,16 db ile en yüksek 39,57 db (900 MHz-2400 MHz), OSB de en düģük 17,92 db ile en yüksek 43,59dB (900 MHz-2400 MHz) olarak bulunmuģtur. Elde edilen verilere dayanarak ekranlama kabiliyeti olarak her üç malzemede orta ve iyi ekranlama kabiliyetine sahip olup en iyi ekranlama 900 MHz de Kontrplak, 1800 MHz de OSB, 2100 MHz de Kontrplak ve 2400 MHz de OSB olarak tespit edilmiģtir. REFERANSLAR Barinaga, M. (1992). Giving personal magnetism a whole new meaning. Science, 256, 967. Becker, R. O. (1990). Cross Currents: The promise of electromedicine, the perils of electropollution. Los Angeles, Tarcher. Chohachiro, N., Yaomi, K., Kei, U., ve Shunichi, S. (1999). Electromagnetic shielding particleboard with nickelplated wood particles. Journal of Porous Materials, 6(3), Clayton, R.P. (2006). Introduction to electromagnetic compatibility. 2nd Edition, Published by John Wiley & Sons, Inc., Hoboken, New Jersey. EPA (1996). Summary and Conclusion of EPA s EMF Cancer Report. Microwave News, 16 (3),3. Kaya, A. Ġ. (2015). Atık kâğıtlardan geri kazanılmıģ liflerden kompozit malzeme üretim olanaklarının araģtırılması, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, (Doktora tezi), Isparta. Luo, Z. H., ve Zhu, J. Q. (2004). Composition of wire net and wood veneer. China Wood Industry, 14(6), Salman, S. (2006). Hormones, breast cancer, EMF s cellphones. Total Healty, 28(1), Yılmaz, R. (2014). Elektromanyetik kalkanlama özelliği olan malzemeler. EJOVOC: Electronic Journal of Vocational Colleges, 4(1),

22 Kirklareli Yöresel Doğal Zenginlikleri: Istranca Dağlari 22

23 Farklı Organik ve Ġnorganik Ortamlarda Hıyar Fidesi Üretimi Hatice AKBAġAK Yrd.Doç.Dr. Namık Kemal Üniversitesi, Türkiye Özet Bu çalıģmanın amacı hıyar fidesi üretiminde torfa alternatif olabilecek cibre ve cüruf ortamlarının kullanılma olanaklarını araģtırıp, sonuçları ortaya koymaktır. AraĢtırmada fide yetiģtirme ortamı olarak normal cibre, normal cibre+%25 süper iri perlit, öğütülmüģ cibre+%25 süper iri perlit, cüruf+%25 süper iri perlit, torf+%25 süper iri perlit ve torf, kullanılmıģ; en iyi sonuçlar gövde çapı, gerçek yaprak sayısı, fide ağırlığı, fide geniģliği, yaprak boyu ve yaprak geniģliğinde öğütülmemiģ cibre+%25 süper iri perlit karıģımından; fide boyu, köklü fide boyu, kök ağırlığı, köklü fide ağırlığı ve kök uzunluğunda ise torf+%25 süper iri perlit karıģımından alınmıģtır. YanmıĢ kömür artığı olan cüruf ise tüm fide özellikleri yönünden en kötü sonuçları vermiģtir. Anahtar kelimeler: Cibre, torf, cüruf, ortam, fide, perlit Propagation of Cucumber Seedlings by Using Different Organic and Inorganic Media Abstract The objective of this study is to investigate the possibility of using grape marc and cinder an alternative media to peat for cucumber propagation and find out the results. In the study;normal grape marc, normal grape marc+25% süper coarse perlite, ground grape marc+25% süper coarse perlite, cinder+25% süper coarse perlite, peat+25% süper coarse perlite and peat were used, the best results were obtained from grape marc + 25% super coarse perlite in stem diameter, number of true leaves, weight of seedling, width of seedling, length of leaves and width of leaves; from peat + 25% super coarse perlite in length of seedling, length of seedling with root, weight of root, weight of seedling with root and length of root. The cinder which is the residue of burned coal, gave the worst results in all seedling properties. Key words: Grape marc, peat, cinder, media, seedling, perlit 23

24 GĠRĠġ Ülkemizde bazı organik ortamlar sera sebze fidesi üretiminde yalın olarak veya inorganik ortamlarla karıģım halinde tarım Ģirketleri tarafından yaygın bir Ģekilde kullanılmaktadır. Seracılığın yoğun olarak yapıldığı Akdeniz bölgesinde, hazır fide üretimi %100 torf, torf-perlit veya çoğunluk torfperlit-vermikulitten oluģan topraksız karıģımlarda yapılmaktadır. KarıĢım içindeki torf - perlit - vermikulit oranı fide üreten firmaya ve yetiģtirme mevsimine göre değiģmekle beraber, karıģımlarda vermikulit daha az miktarda kullanılmaktadır. Son yıllarda ülkemizde ve dünyada torf yataklarının azalması nedeniyle, torf yerine Hindistan cevizi lifi (coir pith, coir fiber veya coco peat) kullanılmaya baģlanmıģtır (VarıĢ ve vd. 2004:26). Torf, bilindiği gibi turba yataklarından elde edilir. Torf su altındaki ve bataklıklarda hızla geliģen turba bitkilerinin uzun vegetasyonları boyunca bıraktıkları artıkların havasız ve havalı koģullarda parçalanıp yığınlar halinde birikmesinden oluģur. Ülkemizde Bolu, Denizli, Van, KahramanmaraĢ, Kayseri, Erzurum ve Kars illerinde torf yatakları vardır. Kars-Göle ve Bolu-Yeniçağa torflarımız tarımsal amaçlı kullanıma uygundur (Sevgican, 2003). Hazır fide üreten Ģirketler Almanya, Litvanya, Fransa ve Belçika dan torf ithal edip, fide üretiminde kullanmaktadırlar (VarıĢ ve vd. 2004:34). Yerli torf kaynaklarımızın denetimsiz bir Ģekilde kullanılması, kalite kontrolü ve standartlarının olmaması ve ülkemizde bu materyale giderek talebin artması nedenleriyle her yıl büyük miktarda torf ithal edilmektedir. Perlit; öğütüldükten sonra, C ye kadar ısıtılarak, beyaz, hafif ve tanecikli bir yapıya dönüģtürülmüģ, volkanik orijinli alüminyum silikat olup, bitki yetiģtirme ortamı olarak olumlu özelliklere sahiptir (VarıĢ ve Eminoğlu, 2003:46; VarıĢ, 1998:28; Sevgican, 1999; Bunt, 1988; Munsuz ve vd., 1982). Batı Anadolu da (Ġzmir, Manisa, Balıkesir), Orta Anadolu da (Ankara, EskiĢehir, NevĢehir) ve Doğu Anadolu da olmak üzere 6 milyar tona yaklaģan bir perlit rezervi vardır (Munsuz ve vd., 1982; Sevgican, 2003). Vermikulit; bir mika minerali olup, basit olarak magnezyum, alüminyum, demir silikat kompleksidir. Vermikulit ülkemizde çok az miktarda Denizli çevresinde bulunmaktadır (Sevgican, 2003). Cibre, Ģarap fabrikasında üzümün sıkılmasından sonra geriye kalan %15-25 kadarlık üzüm posası olup, %50 si kabuk, %25 i çekirdek ve %25 i üzüm çöpüdür (Kılıç, 1990). Ülkemizde cibre hayvan yemi ve gübre olarak değerlendirilmektedir (VarıĢ ve vd., 2004:34). Baran ve vd. (2001:103), olgunlaģtırılmıģ cibrenin fiziksel ve kimyasal özelliklerini Ģöyle açıklamıģlardır: Hava kapasitesi %19.5, kolayca alınabilir su %8.8, su tamponluk kapasitesi (hacim/hacim olarak) %2.5, hacim ağırlığı 0.20 g/cm 3, ph 6.9, EC 0.40 ms/cm, organik madde %77.7, organik karbon %36.3, toplam N %2.5, C/N oranı 14.5, NH4-N u 15.1 ppm, NO3-N u 59.3 ppm, ppm P ve 765 ppm K içerir. Cüruf; yanmıģ kömürün gözenekli artık ve külleri olup, fazla miktarda sülfat içerir. Bu nedenle kullanımdan önce yıkanmasında büyük yarar vardır. Açıktaki yığınların yağmurla yıkanması da yeterli olabilir. Cüruf kullanımdan önce 1 cm çapındaki elekten geçirilir. Kalitesi kömürün kalitesine göre değiģir. Genelde ücretsiz ya da çok düģük bir ücret karģılığı sağlanabilir (VarıĢ ve vd., 2004:26). Kula cürufunun (2-5 mm çaplı) su tutma kapasitesi %48.57, porozitesi %62.47, hacim ağırlığı g/cm 3, ph ı 6.6, EC si 0.10 mmhos/cm, özgül ağırlığı g/cm 3 CaCO3 %0.90, organik madde miktarı %0.38, katyon değiģim kapasitesi 5.87 me/100 g, azot %0.081, fosfor %0.012, potasyum 400 ppm, kalsiyum 1200 ppm, magnezyum 980 ppm, demir 730 ppm, bakır 5 ppm, mangan 46 ppm ve çinko 26 ppm olarak belirlenmiģtir (VarıĢ ve Eminoğlu, 2003:46; Çeltek, 1992). Colla ve vd. (2007:293), tarafından yapılan araģtırmada Hindistan cevizi lifleri yalın halde ve torfla karıģtırılarak kıvırcık salatalarda organik fide yetiģtirme ortamı olarak kullanılmıģ; bu materyallerden 6 ortam hazırlanmıģtır. Ortamların Hindistan cevizi lifi : torf oranları (V/V) olarak 0:100, 20:80, 40:60, 60:40, 80:20 ve 100:0 belirlenmiģ, kıvırcık salata tohumları 242 gözlü tepsilere ekilmiģlerdir. Sonuçta ortam bileģimlerinin tohumların çıkıģı üzerine etkili olmadığı, fidelerin taze ve kuru ağırlık ile yaprak alanı özellikleri yönünden %40 ve %60 Hindistan cevizi lifinden oluģan ortamlarda en iyi olduğu ifade edilmiģtir. Domates yetiģtiriciliğinde verim ve kaliteyi artırmak, çevre kirliliğini azaltmak ve su ve gübre kullanımını optimize etmek amacıyla Hindistan cevizi lifleri ve badem kabuğu atıkları ile doldurulmuģ torbalarda bitkiler yetiģtirilmiģ; iki ortam arasındaki farkın önemli olmadığı, badem 24

25 kabuğu atıklarının topraksız yetiģtiricilikte kaya yününün ve torfun yerini alabileceği belirtilmiģtir (Urresttarazu ve vd., 2004:285). Reis ve vd. (2003:29), cibre ve ağaç kabuklarını 3 aylık bir sürede olgunlaģtırdıktan sonra, serada domates yetiģtiriciliğinde kaya yünü ortamıyla karģılaģtırmıģlardır. Domates bitkileri 15 L lik kaya yünü bloklarında ve 30 L olgunlaģtırılmıģ cibre ve ağaç kabuğu doldurulmuģ torbalarda ısıtılan plastik serada yetiģtirilmiģtir. AraĢtırmada ortamlar arasında meyve kalitesi ve verim yönünden fark olmadığı, verimin kaya yününde 16.2 kg/m2, cibrede 16.6 kg/m2 ve ağaç kabuğunda 15.5 kg/m2 olarak bulunmuģtur. En iyi kök geliģmesi cibrede görülmüģtür. Kauçuk ağacı talaģı ve torf karıģımlarının kavunlarda verim ve geliģme üzerine etkisi araģtırılmıģ, bitkiler 5 L hacimli torbalarda kauçuk ağacı talaģı:torf oranı 0:100; 25:75; 50:50; 75:25 ve 100:0 olan ortamlarda yetiģtirilmiģlerdir. Denemenin sonunda, ortamların kauçuk ağacı talaģ oranı yükseldikçe, bitkilerin verim ve geliģmesinde azalma olduğu görülmüģtür. Kauçuk ağacı talaģı:torf oranı 50:50 ve 75:25 olan ortamlarda yetiģtirilen bitkilerin verimleri %100 torf ortamlarıyla karģılaģtırıldığında aradaki farkın çok az olduğu saptanmıģtır (Ġsmail ve vd., 1997:149). Reis ve vd. (1998:263), cibre ortamını 16 hafta ve ağaç kabuklarını 20 haftada olgunlaģtırmıģlar ve bu ortamları tek baģlarına ve hacim (V/V) olarak %25, %50 ve %75 oranında sphagnum torfu ile karıģtırarak elde ettikleri ortamlarda domates fidesi yetiģtirmiģlerdir. Domates fideleri 35 cm3 lük tepsilere ekilmiģlerdir. Birinci yıl denemelerinde domates fidelerinin geliģmesi standart torf ortamındakilere göre daha iyi olmuģ veya benzer bir geliģme göstermiģtir. Sonuç olarak ağaç kabuğu ortamlarında yetiģtirilen bitkilerin cibreden daha iyi olduğu ve %100 ağaç kabuğu ve %50 cibreden oluģan ortamlarda kaliteli domates fidelerinin yetiģtirilebileceği ifade edilmiģtir. Torf, ideal bir yetiģtirme ortamında bulunması gereken özellikleri taģımakla beraber, hem dünyada, hem de ülkemizde sınırlı kaynaklardan olduğu için pahalı bir materyaldir. Halbuki cibrenin özellikle Ģarap fabrikası olan yerlerde temini çok kolay ve ucuzdur. Cüruf ise genelde çöpe atıldığından ücretsiz olarak veya çok düģük bir ücretle elde edilebilir. ĠĢte bu nedenlerden dolayı, torfa alternatif olarak hıyar fidesi üretiminde cibre ve cürufun kullanılma olanaklarının araģtırılması bu çalıģmanın amacını oluģturmaktadır. MATERYAL VE YÖNTEM Deneme, geniģliği 5 m, uzunluğu 20 m ve yüksekliği 2.4 m olan Hayrabolu Meslek Yüksekokulu na ait yüksek tünelde yapılmıģtır. Fide yetiģtirme ortamı olarak kullanılan ortamlar ve bileģimleri Tablo 1 de verilmiģtir. Tablo 1:Fide yetiģtirme ortamı olarak kullanılan ortamlar ve bileģimleri Ortam No BileĢimi Normal cibre Torf Normal cibre+%25 süper iri perlit ÖğütülmüĢ cibre+%25 süper iri perlit Cüruf+%25 süper iri perlit Torf+%25 süper iri perlit Tablo 1 de görüldüğü gibi araģtırmada 6 farklı ortam kullanılmıģ ve bu ortamlarda üretilen hıyar fidelerinin geliģmesi incelenmiģtir. Bitkisel materyal olarak Maraton F1 hıyar çeģidi kullanılmıģtır. AraĢtırmada kullanılan materyallerden cibre; Tekirdağ Ģarap fabrikasından yaģ üzüm cibresi olarak alınmıģ olup, olgunlaģtırılması Ģu Ģekilde yapılmıģtır: Eylül, 2010 da getirilen cibre yığın haline getirilmiģ, yaklaģık bir hafta sonra açıldığında duman çıkmaya baģlamıģ, küflenme görülmüģ; koku artmıģtır. Yığın 15 gün aralıklarla alt üst edilmiģ ve daha sonra kendi haline bırakılmıģtır. Koku azaldığında ve olgunlaģtırma olayı sona erdikten sonra beton zemin üzerinde kurutulup, bir kısmı öğütülmeden, diğer kısmı da öğütülerek torbalara doldurulmuģtur. Torf; özel fide torfu ( Plantaflor- Typ 3), cüruf; Tekirdağ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünden alınmıģ ve 1 cm lik elekten geçirildikten sonra üretimde kullanılmıģtır. Ġri perlit ise; özel bir perlit Ģirketinden sağlanmıģtır. Normal cibre (2 nolu ortam), öğütülmüģ cibre (3 nolu ortam), cüruf (4 nolu ortam) ve torf (5 nolu ortam) ortamlarına havalanmayı ve geçirgenliği arttırmak amacıyla %25 oranında süper iri perlit (hacimdeki taneciklerin %80 i mm çapında) katılmıģtır. 25

26 Ortamlar hazırlandıktan sonra her birinden örnek alınıp sulandırılarak süspansiyon metoduna göre (1 hacim hava kurusu toprak veya harca hacim damıtık su katılarak elde edilen karıģımda) ph ve EC ölçülmüģtür (VarıĢ ve Altay, 2000). Her fide için 700 ml ortam içeren çapı 9.5 cm, yüksekliği 8.5 cm olan 0.1 mm kalınlığında siyah plastik torbalar kullanılmıģ olup, ortamlar torbalara doldurulduktan sonra, drenaj için alttan itibaren 2.5 cm yükseklikten yatay olarak iki adet yarık açılmıģtır. Her torbaya bir adet tohum ekilmiģtir. Deneme tesadüf blokları deneme desenine göre üç yinelemeli ve her tekerrürde 10 ar adet fide olmak üzere toplam 180 fide kullanılmıģtır. Fide torbalarına yapılacak olan sulu gübre uygulamalarının düzenlenmesi için kontrol olarak üst çapı 12.5 cm, alt çapı 8.5 cm ve yüksekliği 10.5 cm olan 700 ml ortam içeren 3 nolu test saksılarına her konu için ayrı olmak üzere hıyar tohumları ekilmiģ, saksının altına çapı 10 cm ve yüksekliği 2 cm olan saksı altlıkları yerleģtirilmiģtir. Altlıkta sulu gübre bitmek üzereyken, yeniden sulu gübre uygulaması yapılmıģtır. Fideler kotiledon yapraklı safhadayken, tüm ortamlara 150 N, 25 P mg/l (ppm) ve 125 K mg/l (ppm) içeren sulu gübre, baģlangıçta günde bir defa, geliģme ilerledikçe bitki büyüklüğüne ve ortam sıcaklığına bağlı olarak günde iki veya üç kez uygulanmıģtır. Sulu gübre için deriģik çözeltinin hazırlanmasında; üre (%46 N), mono amonyum fosfat (%12 N, %27 P) ve potasyum nitrat (%13 N, %38 K) kullanılmıģtır. Hıyar tohumları 19 Nisan 2010 tarihinde torbalara ekilmiģ ve ilk çıkıģ görüldüğünde, çıkıģ oranı ve hızını belirlemek için 9 gün boyunca sayım yapılmıģtır. Çimlenme hızı N 1.T 1 + N 2.T 2 + N 3.T N n.t n formülüyle hesaplanmıģtır (VarıĢ, 1985a:107). N 1 +N 2 +N N n (N 1 : T 1 gününde çıkma gösteren tohum sayısı, N 2 : T 1 ve T 2 günleri arasındaki artıģ) Dikime hazır hale gelmiģ fidelerde gövde çapı, gerçek yaprak sayısı, kotiledon yapraklarından sonra fide uzunluğu, fide geniģliği, kotiledon yapraklarından sonra fide ağırlığı, yaprak uzunluğu, yaprak geniģliği, kök uzunluğu, köklü fide uzunluğu, kök ağırlığı ve köklü fide ağırlığı özellikleri belirlenmiģtir. Deneme sonunda ortamlardan örnek alınarak, ph ve EC ölçümleri yapılmıģtır. Elde edilen veriler için tesadüf blokları deneme deseninde DüzgüneĢ ve vd., (1987) na göre varyans analizi yapılmıģ, önemli bulunan farlılıklar için %5 L.S.D. kontrol yöntemi ile gruplar belirlenmiģtir. BULGULAR VE TARTIġMA Yapılan varyans analizi sonucunda ortamlar arasındaki farkın çıkıģ oranı hariç, tüm fide özellikleri yönünden %5 düzeyinde önemli olduğu belirlenmiģtir. Farklı ortamların fide özellikleri üzerine etkisi Tablo 2 de verilmiģtir. 26

27 Ortam No 1 Cibre Tablo 2: Farklı fide ortamlarının fide özelliklerine etkisi 2 Cibre+%25 perlit 3 ÖğütülmüĢ cibre +%25 perlit 4 Cüruf+%25 perlit 5 Torf + %25 perlit 6 Torf % 5 L.S.D. ÇıkıĢ oranı(%) ÇıkıĢ hızı 6.34 c 6.26 c 6.83 b 7.86 a 6.65 b 6.65 b 0.31 Gövde çapı (mm) 7.41 a 7.83 a 3.76 b 2.61 c 7.60 a 7.76 a 0.61 Gerçek yaprak 4.85 a 5.00 a 3.23 b 2.39 c 4.96 a 4.66 a 0.34 sayısı Kotiledondan sonra a a 4.46 b 1.60 c a a 1.75 fide uzunluğu(cm) Fide geniģliği(cm) a a 9.45 c 5.16 d b a 1.16 Kotiledondan sonra a a 2.27 b 0.33 b a a 6.73 fide ağırlığı(g) Yaprak a a 3.48 b 1.81 c a a 0.71 uzunluğu(cm) Yaprak a a 4.35 b 2.39 c a a 1.66 geniģliği(cm) Kök uzunluğu(cm) b b 5.35 c 4.21 c a a 3.72 Köklü fide b b 9.81 c 5.82 c a a 4.47 uzunluğu(cm) Kök ağırlığı/(g) a a 2.56 b 0.49 b a a 7.19 Köklü fide ağırlığı(g) a a 4.84 b 0.82 b a a Tablo 2 incelendiğinde istatistiki açıdan ortamlar arasında çıkıģ oranı yönünden fark bulunmamıģ, çıkıģ oranı % arasında değiģim göstermiģtir. Buna karģılık ortamların çıkıģ hızına etkisi istatistiki düzeyde önemli bulunmuģtur. ÇıkıĢ hızı 6.3 ile 7.9 gün arasında değiģim göstermiģtir. En hızlı çıkıģ 6.3 gün ile cibreli ortamlardan alınmıģtır. Cüruflu ortamlarda çıkıģın geciktiği belirlenmiģtir. Bunda cürufun çok küçük parçacıklardan oluģması nedeni ile su tutma kapasitesinin yüksek olması, dolayısıyla havalanmanın yetersiz olması etkili olmuģtur. Su tutma kapasitesini azaltmak amacıyla ortamlara katılan %25 oranındaki iri perlit de etkili olmamıģtır. Gövde çapı (7.83 mm), gerçek yaprak sayısı (5), kotiledon yapraklarından sonra fide ağırlığı (37.19 g), fide geniģliği (29.63 cm), yaprak uzunluğu (13.58 cm) ve yaprak geniģliği (17.89 cm) yönünden en yüksek değerler cibre+%25 perlit karıģımlarından alınmıģ; bunu torf+perlit ortamı izlemiģtir. Fide kalitesi yönünden en zayıf geliģme cüruf+perlit ortamlarından elde edilmiģtir. Kotiledon yapraklarından sonra fide uzunluğu (17.92 cm), kök uzunluğu (27.44 cm), köklü fide uzunluğu (45.36 cm), kök ağırlığı (36.57 g) ve köklü fide ağırlığı (73.67 g) en fazla torf+%25 perlit ortamında olmuģtur. Cibre+%25 perlit ortamında yetiģtirilen fidelerin torfa göre boyları daha kısa, gövdeleri daha kalın ve fide ağırlıkları daha fazla olduğundan bu ortamlardan piģkin fide elde edilebileceği görülmüģtür. Ayrıca bu ortamda yetiģtirilen fidelerin torfa göre ağırlıklarının daha fazla olması kuru madde miktarlarının da yüksek olduğunu göstermektedir. 27

28 Özman ve Ocak (2002), domateslerde yaptıkları bir araģtırmada fide yetiģtirme ortamı olarak topraklı harç (1:1:2), torf, torf-perlit (3:1), perlit, normal cibre, normal cibre-cüruf (3:1) ve normal cibre-cüruf (1:1) kullanılmıģ; ve en iyi sonucu gövde çapında torf, fide boyunda torf-perlit (3:1), gerçek yaprak sayısında normal cibre-cüruf (1:1) vermiģ; en kötü sonuçlar ise gövde çapı ve fide boyunda normal cibre-cüruf (1:1) ve gerçek yaprak sayısında topraklı harç (1:1:2) dan elde edilmiģtir (VarıĢ ve ark. 2004). Özzambak ve Zeybekoğlu (2004), üç farklı gerbera çeģidini Hindistan cevizi lifi+pomza (1/1), çöp gübresi+pomza (1/1), meģe palamudu kompostu+pomza (1/1), Hindistan cevizi lifi, pomza, curuf ve zeolit ortamlarında yetiģtirmiģ ve sonuçta organik ortamların tek veya karıģım halinde kullanılmasının bitki geliģimi, çiçek verimi ve kalitesi yönünden inorganik ortamlara göre üstünlük sağladığını bildirmiģlerdir. ÇalıĢmada inorganik ortamlar arasında cüruf en kötü ortam olarak belirlenmiģtir. Normal cibre ve normal cibre+%25 perlit ortamlarında yetiģtirilen fidelerde normal cibre ortamında az, normal cibre+%25 perlit ortamında daha fazla olmak üzere magnezyum noksanlık belirtileri görülmüģtür. Bunun nedeni; tohum ekiminden önce ortamlara magnezyum içeren temel gübreleme yapılmaması ve bitkilere kotiledon safhasındayken uygulanan sulu gübrede magnezyum bulunmamasıdır. Ayrıca cibrede bulunan yüksek K seviyesi, magnezyum alımını etkileyip, magnezyum noksanlığı da oluģturabilir. ÖğütülmüĢ cibre+%25 perlit ortamında yetiģtirilen fidelerde geliģme zayıflığı (boy kısa ve yapraklar küçük) ve Ģiddetli bir Ģekilde demir noksanlığı gözlenmiģtir. Bunun nedeninin ortamın havasız kalması nedeniyle kök geliģiminin zayıf olması olabilir (Papadopoulas,1994). Çünkü; öğütülmüģ cibre çok küçük tanecikli bir yapıda olduğu için suyu geçirgenliği azalmıģ ve içine %25 oranında iri perlit katılmasına rağmen havasızlık sorunu giderilememiģ; sonuçta suyu geçirmeyen ve havasız ortam kök büyümesini sınırlandırmıģtır. Cüruf+%25 perlit ortamında yetiģtirilen fidelerin kotiledon yapraklarında Ģekil bozukluğu, gerçek yapraklarında küçülme ve yaprak kenarlarında kurumalar görülmüģtür. Bunun nedeninin de yine ortamın fiziksel ve kimyasal özellikleri yanında, ortamın ph ve EC sinin yüksek olmasından kaynaklandığı düģünülmektedir. Nitekim bu durum Tablo 3 de belirtilen ortamların ph ve EC ölçüm sonuçlarından anlaģılmaktadır. Tablo 3: Farklı ortamlara ait ph ve EC değerleri Konu no 1 Cibre 2 Cibre+ %25 perlit 3 Öğüt. cibre+ %25 perlit 4 Cüruf+%25 perlit 5 Torf+%25 perlit 6 Torf Tohum ekiminden önce ph Tohum ekiminden önce EC(mS/cm) Deneme sonunda ph Deneme sonunda EC(mS/cm) Tablo 3 de görüldüğü gibi tohum ekim öncesi en düģük ph 5.4 ile torf ortamında, en yüksek ph da 8.0 ile cüruflu ortamda belirlenmiģtir. Bu ortamlar dıģındaki tüm ortamların ph değerleri 5.4 ile 6.5 arasında olup, bitki geliģmesi için uygundur. Dolayısıyla yüksek ph da demir, mangan ve fosforun çözünürlülüğü çok azaldığından, bitkilerde noksanlık belirtileri görülmesi normaldir (VarıĢ, 1985b:48). Ortamların tuzluluk değerlerine gelince ph ya benzer sonuçlar alınmıģ, torflu ortamda normal sınırlar içinde olduğu (0.77 ile 0.74 ms/cm), cüruflu ortamda ise yüksek olduğu belirlenmiģtir (2.50 ile 2.63 ms/cm). Hıyar fidesi yetiģtiriciliğinde ph civarında, EC de 1 ms in altında olmalıdır. Hıyar fideleri tuza hassas olup, yetiģtirme ortamının EC si yüksek olduğunda kökler kahverengileģmekte, ölümler meydana gelmekte veya çimlenen fideler geliģememektedir (Aybak ve Kaygısız, 2004). 28

29 SONUÇ Normal cibre (iki yıllık) yalın olarak veya içine %25 oranında süper iri perlit katılarak kullanıldığında ortaya çıkan magnezyum noksanlığını önlemek için ortama magnezyum içeren temel gübreleme ve sulu gübreleme yapılmak Ģartıyla, hıyar fidesi üretiminde kullanılabilir. Özellikle cibre+%25 iri perlit ortamında yetiģtirilen hıyar fideleri gövde çapı, gerçek yaprak sayısı, fide ağırlığı, fide geniģliği, yaprak boyu ve yaprak geniģliği gibi önemli fide özellikleri yönünden, torf ve torf+%25 iri perlit ortamında yetiģtirilen fidelerden daha iyi geliģme göstermiģtir. Cibre Ģu an için hazır fide üreten Ģirketler tarafından kullanılmasa bile, özellikle Ģarap fabrikalarının olduğu yerlerde çok düģük bir maliyetle sağlanabileceği için, kendi fidesini kendileri yetiģtiren küçük sera iģletmeleri tarafından gelecekte kullanımı olasıdır. Fiyatının ucuz olması nedeniyle ticari fide üretimi yapan Ģirketler tarafından da yeğlenebilir. ÖğütülmüĢ cibre+%25 süper iri perlit ortamının çok küçük tanecikli bir yapıda olması hava-su dengesini bozduğu için hıyar fidesi üretiminde kullanılmamalıdır. Curuf+%25 iri perlit ortamının fiziksel ve kimyasal özellikleri (ph sı ve EC si yüksek) bitki yetiģtirilmesi için uygun değildir. Daha kaliteli kömür cürufu veya kula cürufu kullanılarak deneme yapılabilir. Kotiledon yapraklarından sonra fide uzunluğu, kök uzunluğu, köklü fide uzunluğu, kök ağırlığı ve köklü fide ağırlığı gibi özellikle kökle ilgili fide özellikleri yönünden torf + %25 süper iri perlit ortamından en iyi sonuçlar elde edilmiģtir. Torf ve torf+%25 iri perlit hıyar fidesi yetiģtiriciliği için ideal ortamlar olmalarına rağmen, dünyada torf kaynaklarının giderek azalması ve doğayı tahrip ederek çıkartılması ve ülkemizde yeterince bulunmaması gelecekte kullanımını sınırlandıracaktır. Bu nedenle de daha ucuz olan kendi yöresel kaynaklarımızın araģtırılarak bulunması ve yetiģtiricilikte kullanılması ülke ekonomisine de yarar sağlayacaktır. REFERANSLAR Aybak, H.Ç. ve Kaygısız, H Hıyar YetiĢtiriciliği, Hasad Yayıncılık Ltd.ġti., Ġstanbul, 177 s. Baran, A., Çaycı, G., Kütük C. ve Hartman, R Composted Grape Marc As Growing Medium For Hypostases. Bioresource Technology, 78: Bunt, A.C., Media and Mixes for Container Grown Plants. London: Unwin Hyman. Colla, G., Rouphael, Y., Cardarelli, G., Possanzini, G., Cardaelli, M., Tempereni, O., Saccardo, F., Pierandrei, F. ve Rea, E Coconut Coir as a Potting Media for Organic Lettuce Transplant Production. Acta Hort. (ISHS) 747: Çeltek, M Topraksız Kültür Ortamında Kullanılabilecek Harç Materyallerinin Özelliklerinin Belirlenmesi. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü (Yüksek Lisans Tezi). DüzgüneĢ, O., Kesici, T., Kavuncu, O. ve Gürbüz, F AraĢtırma ve Deneme Metotları (Ġstatistik Metotları-II). Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları:1021, Ankara Ismail, M., Rahmani, Y., ve Awang, Y The Use of Rubberwood Sawdust (RS): Peat Mix in The Soilless Cultivation of Melon (Cucumis Melo L.) Acta Hort. (ISHS) 450: Kılıç, O Alkollü Ġçkiler Teknolojisi. Uludağ Üniversitesi Basımevi, Bursa. Munsuz, N., Ataman, Y. ve Ünver, Ġ Tarımda YetiĢtirme Ortamları ve Perlit. Yayın No:102, Etibank Matbaası, Ankara Özman, M. ve Ocak, S Cibre, Cüruf, Perlit, Topraklı Harç ve Sera Toprağının Fiziksel Özelliklerinin Belirlenerek, Soğuk Serada YetiĢtirilen Domates Fidelerinin GeliĢmelerine Etkileri Yönünden KarĢılaĢtırılması. T.Ü. Tekirdağ Ziraat Fakültesi, Diploma Tezi. Özzambak, E. ve Zeybekoğlu, E Serada Topraksız Gerbera YetiĢtiriciliği. Ġzmir Ticaret Odası. Yayın No:140 Papadopoulas, A. P Growing Greenhouse Seedless Cucumbers in Soil and in Soilless Media. 1902, Agriculture and Agri-Food Canada Publication 29

30 Reis, M., Martinez, F. X., Soliva, M. ve Monteiro, A.A Composted Organic Residues as a Substrate Component for Tomato Transplant. Acta Hort. (ISHS) 469: Reis, M., Inacio,H., Rosa, A., Caço, J. ve Monteiro, A Grape Marc and Pine Bark Composts in Soilless Culture. Acta Hort. (ISHS) 608: Sevgican, A Örtü Altı Sebzeciliği. Cilt I, E.Ü. Ziraat Fakültesi Yayınları:528, Ġzmir. Sevgican, A Örtü Altı Sebzeciliği(Topraksız Tarım) Cilt-II, E.Ü. Ziraat Fakültesi Yayınları:526 Ġzmir Urrestarazu, M., Salas, M. C., Matarin, A. Martinez, G. ve Segure, M. L Almond Waste: A New Ecology-Friedly Alternative Substrate in Tomato Culture. Acta Hort. (ISHS) 638: VarıĢ, S. 1985a. Bahçe Bitkilerinin Üretilmesi, Bahçe Bitkileri. T.Ü. Tekirdağ Ziraat Fakültesi, Tekirdağ, s: VarıĢ, S. 1985b. Bahçe Bitkilerinin Ekolojik Ġstekleri, Bahçe Bitkileri. T.Ü. Tekirdağ Ziraat Fakültesi, Tekirdağ, s: VarıĢ, S. ve AltıntaĢ, S Serada Topraklı ve Topraksız Tarım. Hasad Dergisi, 160: s VarıĢ, S. ve Altay, H Topraklı ve Topraksız Ortamlarda Fide Üretimi. Sayı 273, Tekirdağ Ziraat Fakültesi Yayınları, Tekirdağ VarıĢ, S. ve Eminoğlu, S. F Örtü Altı Tarımında Kullanılan ve Kullanılabilecek Olan Ortamların Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri. Hasad Dergisi, 220: s VarıĢ, S., AltıntaĢ, S., Çinkılıç, H., Koral, P. S., Butt, S. J. ve Çinkılıç, L ÖğütülmüĢ Cibre- Cüruf (ÖCC) Harcı. Hasad Dergisi, 234:

31 ĠĢletmelerin, Meslek Yüksekokullarının Endüstri Ürünleri Tasarımı Programı Mezunlarına BakıĢ Açısı Ve Beklentileri Ertan Yesari HASTÜRK Öğr. Gör. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Türkiye Murat UZEL Öğr. Gör. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Türkiye Ġlker AY Öğr. Gör. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Türkiye Özet Bu çalıģmada, meslek yüksekokullarının endüstri ürünleri tasarımı programı mezunlarının piyasadaki yeri tartıģılmıģ, iģletmelerin mezunlardan beklentilerinin neler olduğu belirlenmiģtir. ÇalıĢmada ortaya konulan sonuçlar hem programın ders içeriklerinin güncellenmesi ve eğitimin ihtiyaca göre Ģekillenmesi için yol gösterici olacak hem de öğrencilerin piyasanın beklentileri doğrultusunda kiģisel geliģimlerine yön verecektir. ÇalıĢma, endüstri ürünleri tasarımı programlarına ve bu programlardan mezun olan teknikerlerin iģletmeler tarafından bilinirliği ve iģletmelerin mezunlara bakıģ açısını ortaya koymaktadır. ÇalıĢmanın ana amacı, endüstri ürünleri tasarımı programı mezunlarından iģletmelerin beklentilerinin tespitidir. ÇalıĢmada, açık uçlu sorular ve çoktan seçmeli sorulardan oluģan anket uygulaması yapılmıģtır. Ayrıca, endüstri ürünleri tasarımcısı arayan iģ ilanları da incelenmiģtir. Anketler, yüz yüze görüģme yöntemi kullanılarak gerçekleģtirilmiģtir. Anket katılımcıları, Ģirketlerin sahipleri, insan kaynakları, araģtırma geliģtirme ve tasarım departmanlarının yöneticilerinden oluģmaktadır. Anket soruları üç ana kısımdan oluģmaktadır. Birinci bölümde katılımcıların profilleri ve demografik yapılarının ortaya konmuģ, ikinci bölümde endüstri ürünleri tasarımı programının bilinirliği araģtırılmıģ ve üçüncü bölümde ise, iģletmelerin program mezunlarından beklentileri ortaya konmaya çalıģılmıģtır. Elde edilen bulgulara göre; ankete 76 iģletmeden 128 kiģi katılmıģtır. Katılımcıların %27 si kadın, %73 ü erkektir. Ankete katılanların %32 si Ģirket sahibi, %68 si çeģitli departmanlarda yönetici pozisyonunda çalıģanlardan oluģmaktadır. Anket ile programın bilinirliği %73 olarak belirlenmiģ bu cevabı verenlerin çoğunluğu açık uçlu soruda, programı tanımlamakta güçlük çekmiģtir. ĠĢletmelerin azımsanmayacak bir yüzdesi tasarımcıda aranan nitelikleri kendilerine göre belirlemiģ ve bu kıstaslar arasına mezun olduğu programı eklememiģ ya da genelleģtirmiģtir. Mezunlardan beklentiler iģletmelere göre değiģmekle birlikte ana bazı istekler üzerine kurulmuģtur. ĠĢletmelerin mezunlarda aradıkları özellikler gerek anket çalıģmasında gerekse iģ ilanlarının analizinde benzerlik göstermektedir. Bu beklentiler sıralanırsa; firmalar mezunların kendi kullandıkları tasarım programını kullanabilmesini, proje okuyabilmesini ya da proje çizebilmesini, teknik resim bilgisinin olmasını ve üç boyutlu tasarım algısının yüksek olmasını, kiģilerin çözüm odaklı olmasını, yeniliğe açık ve yeni tasarım yapabilecek kapasite de olmasını, takım çalıģmasına uyum sağlamasını, deneyime ve belirli düzeyde yabancı dil bilgisine sahip olmasını istemektedir. Özellikle endüstri ürünleri tasarımı programı mezunu çalıģtıran firmalar mezunlardan hiç olmayan yeni bir ürünün tasarımından çok, ürün geliģtirme konusunda yararlanmak istemektedir. Sonuçta, endüstri ürünü tasarımcısı teknikerlerin yeterince tanınmadığı, niteliklerinin tam olarak bilinmediği görülmüģtür. ġirketler tasarımcı diye adlandırdıkları personeli çeģitli bölümlerden mezun olan kiģilerden kendi beklentilerine göre seçmektedir. ġirketlerin, tasarımcılardan beklentileri birkaç ana baģlıkta toplanmaktadır ve bu kriterler dikkatle incelendiğinde iģletmelerin beklentileri ve mezunların sahip olması gereken nitelikler ortaya konmaktadır. Ayrıca istenen bazı özellikler ders programlarının içeriklerinin değiģmesinde ya da önem verilmesi gereken konu baģlıklarının ortaya konmasında program geliģtiricilere de yol gösterici olacaktır. Anahtar Kelimeler: Endüstri ürünleri tasarımı, mesleki eğitim, tekniker, tasarımcı 31

32 Expectatıon And A Vıewpoınt Of Fırms To Industrıal Product Desıgn Programs Of Vocatıonal Schools Abstract In this study, the position of vocational colleges graduates of industrial product design programs on the market was discussed and the expectations of business graduates were determined. The results of the study will guide both the updating of the course content of the program and the shaping of education according to the needs and the personal development of the students in line with the expectations of the market. The study demonstrates awareness of industry product design programs and the graduates of these programs by businesses and viewpoints of businesses towards graduates. The main aim of the work is the determination of business expectations from industry product design program graduates. In the study, a questionnaire consisting of open-ended questions and multiplechoice questions was conducted. In addition, job advertisements seeking industrial product designers have been examined. Surveys were conducted using face-to-face interview method. Survey participants consist of managers of companies ownership, human resources, research development and design departments. The questionnaire consists of three main parts. In the first part, the profiles and demographic structures of the participants were revealed, in the second part the awareness of the industrial product design program was searched and in the third part, the enterprises tried to reveal the expectations of the program graduates. According to findings; 128 people participated in the survey. 27% of the respondents are women, and 73% are women. 32% of the respondents are company owners and 68% are employees in various departments. The awareness of the program with the questionnaire was set at 73%, and the majority of these responders had difficulty in defining the program in the open-ended question. An unimportant percentage of businesses determined the qualifications sought by the designer and did not add or generalize the program in which they graduated. The expectations from the graduates are based on some main demands, varying according to the operations. The characteristics of the graduates of the enterprises are similar in the analysis of the job announcements and in the questionnaire studies. If these expectations are listed; Firms should be able to use the design program they have used, to read the project or to draw the project, to have technical drawing knowledge and to have a high sense of three dimensional design, to have solutions focused on people, to be able to new designs, to adapt to teamwork, certain level foreign language knowledge. Especially companies that have graduated from industrial product design program want to benefit from product development rather than new product design which is never graduated from graduates. As a result, the industrial product designer technicians are not well known and their qualities are not known exactly. Companies choose according to their expectations from graduates of various departments of the personnel they designers. The expectations of companies from designers are gathered in a few main chapters, and when these criteria are examined carefully, the expectations of the enterprises and the qualifications that the graduates should have are revealed. In addition, certain required features will also guide program developers in changing the content of course programs or in revealing topics that need to be emphasized. Keywords: Industrial product design, vocational training, technician, designer GĠRĠġ Endüstri ürünleri tasarımı programlarından mezun olan öğrenciler genel olarak iģletmelerin araģtırma geliģtirme (AR-GE) birimlerinde, tasarım departmanlarında ve ürün geliģtirme (ÜR-GE) birimlerinde çalıģmaktadır. Özellikle büyük ölçekli iģletmelerde bulunan bu departmanlarda mühendislerle birlikte tasarımların oluģturulmasının çeģitli aģamalarında yer alan endüstri ürünleri tasarımcıları aynı isimle anılan (Endüstri ürünleri tasarımı programı / bölümü) 4 yıllık fakülte ve 2 yıllık yüksekokul mezunlarından oluģmaktadır. Bu çalıģma sadece 2 yıl eğitim veren meslek yüksekokulu bünyesindeki endüstri ürünleri tasarımı programı mezunu teknikerleri kapsamaktadır. ÇalıĢmanın ana amacı da, bu teknikerlerden iģletmelerin beklentilerinin neler olduğunu ve piyasadaki bilinilirliklerini gözler önüne sermektir. 32

33 YÖNTEM ÇalıĢmada anket yöntemi kullanılmıģtır. Anket soruları çoktan seçmeli ve açık uçlu sorulardan oluģturulmuģtur. Bir baģka veri inceleme yöntemi olarak da elektronik iletiģim kanallarında verilmiģ olan iģ ilanlarının analizi kullanılmıģ, endüstri ürünleri tasarımı mezunu arayan iģ ilanları incelenmiģtir. Anket katılımcısı olarak, Ģirketlerin sahipleri, insan kaynakları birimleri yöneticileri, araģtırma geliģtirme (AR-GE), üretim geliģtirme (ÜR-GE) ve tasarım departmanlarının yöneticileri ve çalıģanları seçilmiģtir. Anket soruları üç ana kısımdan oluģmaktadır. Birinci bölümde katılımcıların profilleri ve demografik yapılarının ortaya konulması amacıyla cinsiyet, yaģ gibi verilerin belirlenmesine yönelik sorular sorulmuģ, ikinci bölümde endüstri ürünleri tasarımı programının bilinirliği konusunda Ģirketlerin farkındalıkları araģtırılmıģ ve üçüncü bölümde ise, iģletmelerin bölüm mezunlarından beklentileri ortaya konmaya çalıģılmıģtır. BULGULAR Anket çalıģması, Ankara Türkiye de bulunan orta ve büyük ölçekli 76 iģletmede gerçekleģtirilmiģtir. ÇalıĢmaya 128 kiģi katılmıģ ve katılımcıların 35 ini (%27) kadınlar oluģturmuģtur. Katılımcıların 41 tanesi kendi Ģirketlerinde çalıģan yöneticilerden oluģurken, 87 kiģi çalıģtıkları departmanlarda yine yönetici konumunda olan çalıģanlardan oluģmuģtur. Bu da ankete katılanların %32 sinin Ģirket sahibi, %68 sinin çalıģanlardan oluģtuğu anlamına gelmektedir (Tablo 1). Tablo 1: Anket Katılımcılarının Dağılımı ġġrket SAHĠBĠ ÇALIġAN KADIN 8 34 ERKEK TOPLAM Anket ile programın bilinirliği %73 olarak belirlenmiģ bu cevabı verenlerin çoğunluğu açık uçlu soruda, programı tanımlamakta güçlük çekmiģtir. Genellikle endüstri ürünleri tasarımcıları tasarım programlarını kullanabilen, kendilerine verilen çizimleri yapmakla görevlendirilecek kiģiler olarak tanımlanırken, tanımlarda endüstri ürünleri tasarımcısı teknikerlerin niteliklerinin neler olabileceğinin belirtilmesinde güçlük çekilmiģtir. Buna karģın bölüm mezunlarının %73 oranında bilindiğinin belirtilmesi iģletmelerin sadece bölüm ismini bildikleri ancak mezunların donanımı hakkında çokta bilgi sahibi olmadıkları görülmüģtür. Yapılan ankette tasarımcı pozisyonunda çalıģanlarda incelenmiģ ve üniversitelerin çok farklı bölümlerinden mezun insanların tasarımcı adı altında istihdam edildiği görülmüģtür. Tasarımcı olarak değerlendirilen mezunlar mühendislerden, mimarlardan, iç mimarlardan, endüstri ürünleri tasarımcılarından, teknik öğretmenlerden, yüksekokulların teknik bazı bölümlerinden mezun olanlarından ve grafik tasarım bölümü mezunlarından ve hatta fen ve edebiyat fakültelerinin çeģitli bölümlerinden mezunlardan oluģmaktadır. ĠĢletmelerin isteklerine bakıldığında, endüstri ürünleri tasarımı mezunları, üç boyutlu bilgisayar programlarını kullanabilmeli, teknik resim bilgisi iyi olmalı proje okumalı ve hazırlayabilmeli, vasıfsız iģçilerin anlayabileceği üretim resimlerini oluģturabilmeli, ürünün görsel tasarımlarını ve montaj Ģemalarını oluģturabilmelidir. Bunların dıģında ve en çok istenen özellik ise; tasarımcı, yeni ürün niteliği taģıyacak endüstriyel tasarımlar oluģturabilmeli ve ürüne bakıģ açılarının mevcut bir sorunu giderecek özellikte ürün tasarlama yönünde olmalıdır. ĠĢletmeler özellikle yeni ürün konusunda sıkıntı çektiklerini belirtmekte, birçok iģletme ise ürünlerini farklı bir görsel ve ergonomik özelliklerde piyasaya sürememekten Ģikayet etmektedir. Bu açıklarını farklı tasarım bakıģ açısına sahip endüstri ürünleri tasarımcılarının kapatması halinde bölüm 33

34 mezunlarının gerekli ilgiyi göreceği ve bölüm mezunlarına olan talebin artacağı görüģü ortaya çıkmıģtır. Bazı iģletmeler, taklit üründen kaçınmaya çalıģırken tasarladıkları yeni ürünlerin birçok fonksiyonel özelliğini yitirdiğini, ürünün ergonomik özelliklerinden ödün verdiklerini ve tasarımların orijinal olmadıklarını belirtmiģ, iģletmeler, bu durumun aģılmasının ancak yeni ürün, yenilikçi ürün ve inovasyon kavramlarını benimsemiģ tasarımcıların ortaya koyacağı projeler ile aģılacağı görüģündeler. ĠĢ ilanları incelendiğinde ve anket sorularının açık uçlu olanlarına verilen cevaplar analiz edildiğinde görülüyor ki; iģletmelerin mezunlarda aradıkları özellikler benzerlik göstermektedir. Bu beklentiler sıralanacak olursa isteklerin en üst sırasında her iģletme, iģe alacağı tasarımcının kendi kullandıkları tasarım programını kullanabilmesini istemekte, programın yeterli olup olmamasını yeniden değerlendirmek ve yeni bir maliyete katlanmaktan kaçınmaktadır. Proje okuyabilen ya da proje çizebilen tasarımcılar mutlaka aranan nitelikler arasında yer almakta, teknik resim bilgisinin olmasını ve üç boyutlu tasarım algısının yüksek olması da ek olarak en çok istenen özellikler arasında yer almaktadır. ĠĢ ilanı veren Ģirketler, kiģilerin çözüm odaklı olmasını, yeniliğe açık ve yeni tasarım yapabilecek kapasite de olmasını, takım çalıģmasına uyum sağlamasını, deneyime ve belirli düzeyde yabancı dil bilgisine sahip olmasını istemektedir. Özellikle endüstri ürünleri tasarımı programı mezunu çalıģtıran firmalar mezunlardan hiç olmayan yeni bir ürünün tasarımından çok, ürün geliģtirme konusunda yararlanmak istemektedir. SONUÇ GerçekleĢtirilen çalıģma ile, endüstri ürünü tasarımcısı teknikerlerin yeterince tanınmadığı ve taģıyabilecekleri niteliklerinin tam olarak bilinmediği görülmüģtür. Öncelikle bu bölüme sahip üniversitelere bölümden mezun olanların donanımları konusunda iģletmeleri bilgilendirmesi gerekmekte olup, bölümün ders içeriklerinin oluģturulmasından öğrencilerin iģ deneyimi kazanmaları için yapılan stajlara kadar eğitim dönemini iģletmelerle iç içe geçirmesi gerekmektedir. ġirketler tasarımcı diye adlandırdıkları personeli çeģitli bölümlerden mezun olan kiģilerden kendi beklentilerine göre seçmektedir. Bu seçim endüstri ürünleri tasarımcılarının bir meslek etrafında toplanarak kendileri ile özdeģleģmiģ bir ünvanı oluģturmalarını zorlaģtırmaktadır. ġirketlerin, tasarımcılardan beklentileri birkaç ana baģlıkta toplanmaktadır ve bu kriterler dikkatle incelendiğinde iģletmelerin beklentileri ve mezunların sahip olması gereken nitelikler ortaya konmaktadır. Özellikle yeni ürün, yenilikçi ürün, mevcut bir sorunu çözümleyici tasarım ve inovasyon kavramları tasarımcılarla özdeģleģtirilmek istenen ve aranan ana özellikler olarak göze çarpmaktadır. Ayrıca mezunlardan istenen bazı özellikler üniversitelerde ders programlarının içeriklerinin değiģmesinde ya da önem verilmesi gereken konu baģlıklarının ortaya konmasında program geliģtiricilere de yol gösterici olabilecektir. 34

35 Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin GiriĢimcilik Eğilimleri: Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulu Örneği Rukiye KILIÇ Öğr. Gör. Akdeniz Üniversitesi, Türkiye Mükerrem ATALAY ORAL Öğr. Gör. Dr. Akdeniz Üniversitesi, Türkiye Özet GiriĢimcilik ülkelerin geliģimi, kalkınması, istihdam sağlanması, refah düzeyinin artırılması gibi birçok ekonomik ve toplumsal fayda sağlamaktadır. Bu yüzden daha üniversite çağında giriģimcilik düzeyi yüksek bireyler tespit edilmelidir. Ayrıca bu bireyler eğitim ve maddi olanaklarla desteklenmelidir. Öğrencilerin mesleki eğitim alıp, diğer öğrencilere nazaran iģ hayatına daha erken atılmaları nedeni ile meslek yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimlerinin tespit edilmesi ve bu konuda farkındalık yaratılması önemlidir. Bu çalıģmada, Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulunda öğrenim görmekte olan öğrencilerin giriģimcilik eğilimleri belirlenmeye çalıģılmıģtır. Bu amaçla, çalıģmada aktif olarak öğrenime devam eden öğrencilerle yüz yüze görüģme tekniğine dayalı anket uygulanmıģtır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesi SPSS-15 programında yapılmıģ ve istatistikî metotlarla analiz edilmiģtir. ÇalıĢmada, Meslek Yüksekokullarında okuyan öğrencilerin giriģimcilik eğilimlerine yönelik sonuçlar açıklanmıģtır. Anahtar Kelimeler: Girişimcilik, Girişimci Eğilimi, Meslek Yüksekokulu, Akdeniz Üniversitesi. Entrepreneurship Tendency Of Vocational Schools Students: The Case Of Korkuteli Vocational School, Akdeniz Unıversıty Abstract Entrepreneurship provides many economic and social benefits, such as the development, improvement, employment, and welfare of countries. Therefore, higher entrepreneurship level should be determined in the age of university. In addition, these individuals should be supported by educational and financial means. It is important to determine the entrepreneurial tendencies of the vocational high school students and to raise awareness in this regard, because students should get vocational education and get into business life earlier than other students. In this study, it was tried to determine the entrepreneurship tendencies of the students who are studying at Korkuteli Vocational School of Akdeniz University. For this purpose, a questionnaire based on face-to-face interview technique was applied to the students who are actively learning in the study. The evaluation of the obtained data was made in SPSS-15 program and analyzed with statistical methods. In the study, the results of the entrepreneurship tendencies of the students studying at Vocational Schools are explained. Keywords: Entrepreneurship, Entrepreneurial Tendency, Vocational School, Akdeniz University. GĠRĠġ GiriĢimcilik kavramı yeni fikirler bulma, bu fikirleri uygulamaya koyma, fırsatları görme, yeni fırsatlar yaratma, risk alabilme, mal/ hizmet üretmek için üretim faktörlerini bir araya getirme, değer yaratma, yenilik yaratma gibi anlamlarda kullanılmaktadır. GiriĢimcilik eğilimi bireylerin sahip oldukları yaratıcılık, yenilikçilik, azim, liderlik, motivasyon, sorun çözebilme, risk alabilme, karar verebilme gibi özellikleri ön plana çıkarmak, giriģimcilik potansiyelini belirlemekle ilgilidir. 35

36 GiriĢimciliğin ülke ekonomilerindeki dinamik etkisi düģünüldüğünde, nüfusunun büyük bir kısmını gençlerin oluģturduğu ülkemizde, gençlerin giriģimcilik eğilimlerine etki eden faktörlerin tespit edilmesi ve geliģtirilmesi yönünde çalıģmalar yapılması son derece önemlidir. LĠTERATÜR TARAMASI Literatürde üniversite öğrencilerinin giriģimcilik algılarını ölçmek üzere tasarlanmıģ birçok çalıģma mevcuttur. Bu çalıģmalar giriģimcilik eğilimleri, giriģimcilik özelikleri, giriģimcilik algısı gibi konuları ölçmeye yöneliktir. Fakülte, yüksekokul ve meslek yüksekokullarında yapılan bu çalıģmaların giriģimcilik eğilimi ile ilgili olup son yıllarda yapılanları Ģunlardır: Hız ve Marangoz vd.(2016), Muğla ilinde yapmıģ oldukları çalıģmada kadınların kendine güvenlerinin yüksek olduğu, yaratıcılık ve ilgili ifadelere katılım oranlarının ise düģük olduğunu tespit etmiģlerdir. Atabay ve Alamur (2016), meslek yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimlerinde anne ve babalarının sahip oldukları mesleklere göre faklılık olduğunu tespit etmiģlerdir. Kılıç ve Oral (2016), meslek yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimlerinin yüksek olmasında, uygulama derslerinde giriģicilik ile ilgili yapılan seminer ve etkinliklerin etkisinin olduğunu tespit etmiģlerdir. Uygun ve Güner (2016), genç giriģimcilerle yapmıģ oldukları çalıģmada giriģimci ve giriģimcilik algılarının giriģimcilik eğilimlerinin geliģiminde rol oynadığı sonucuna ulaģmıģlardır. Serdari Donuk vd(2016), yapmıģ oldukları çalıģmada üniversite öğrencilerinin bilinçli farkındalık ve giriģimcilik eğilimlerini incelemiģlerdir. ÇalıĢma sonuçlarına göre, kadın öğrencilerin, erkek öğrencilere göre bilinçli farkındalık ve giriģimcilik puanları daha yüksek çıkmıģtır. Okunulan bölümün, bilinçli farkındalık ve giriģimcilik eğilimine etkili olduğunu, yaģ faktörünün ise bir etkisinin olmadığı tespit edilmiģtir. Abishov, Yılmaz vd(2015), yapmıģ oldukları çalıģmada okulları bittikten sonra giriģimci olmayı düģünen öğrencilerin, aileleri tarafından desteklenmeleri gerektiğini, aile desteği olmazsa baģarısızlık korkularının artacağını belirtmiģtir. YÖNTEM Araştırmanın Amacı, Kapsamı ve Sınırları AraĢtırmanın amacı; önlisans öğrencilerinin giriģimcilik eğilimlerini tespit etmektir. Bu araģtırma, Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulu öğrencilerini kapsamaktadır. Korkuteli Meslek Yüksekokulu nda Bilgisayar Teknolojileri, Bitkisel ve Hayvansal Üretim, Elektrik ve Otomasyon, Finans Bankacılık ve Sigortacılık, Muhasebe ve Vergi, Pazarlama ve Reklamcılık, Yönetim ve Organizasyon olmak üzere 7 bölüm ve bunlara bağlı programlar bulunmaktadır. Korkuteli Meslek Yüksekokulu kayıtlı 812 aktif öğrenci mevcuttur. AraĢtırmanın örneklemi okula devam eden ve anketin yapıldığı gün okulda bulunan 400 öğrenciden oluģmaktadır. AraĢtırmada sadece anket tekniğinin kullanılmıģ olması, araģtırma kapsamının giriģimcilik eğilimi ölçeği olması, araģtırmanın sadece Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulunda eğitim gören aktif öğrencileri kapsaması ve araģtırma sonuçlarının örneklem nitelikleri ile sınırlı olması araģtırmanın sınırlarını oluģturmaktadır. Verilerin Toplanması, Yöntem ve Analizi AraĢtırmada veri toplama aracı olarak yüz yüze anket yöntemi kullanılmıģtır. ÇalıĢmada öğrencilerin giriģimcilik düzeylerini ölçmek için Yılmaz ve Sünbül (2009) tarafından geliģtirilen ve güvenilirliği test edilmiģ olan Üniversite Öğrencileri GiriĢimcilik Ölçeği kullanılmıģtır. Anket 5 li Likert ölçeği ile ölçeklendirilmiģ 36 görüģten oluģmaktadır. Demografik özellikler ile ilgili ise toplam 10 değiģken bulunmaktadır. Toplam 46 sorudan oluģmaktadır. AraĢtırma sonucunda uygulanan 46 soruluk anketten elde edilen verilerin analizinde SPSS 15 paket programı kullanılmıģtır. 36

37 BULGULAR Örneklemin Demografik Yapısı AraĢtırmaya katılan öğrencilerin okudukları bölüm, cinsiyet, yaģ gibi temel istatistikî bilgilere göre dağılımları aģağıdaki tabloda sunulmuģtur. Demografi Kriteri Okunulan Program Tablo 1: Öğrencilere ĠliĢkin Temel Ġstatistikî Bilgiler Bağımsız DeğiĢken f % Demografi Bağımsız f % Kriteri DeğiĢken Muhasebe Çiftçi 39 9,75 Maliye 91 22,75 Emekli Pazarlama 29 7,25 Esnaf 43 10,75 Bilgisayar ,75 ĠĢsiz 4 1 Teknolojileri Babanın Bahçe Tarımı 45 11,25 Mesleği Memur 75 18,75 Cinsiyet Ailedeki Çocuk Sayısı Ailenin Kaçıncı Çocuğu YaĢ Ailenin Gelir Düzeyi Toplam Özel Sektör 94 23,5 ÇalıĢanı Erkek ,5 Serbest Meslek 54 13,5 Erbabı Kız ,5 Tacir 26 6,5 Toplam Vefat Etti 5 1,25 1 Çocuk 41 10,25 Toplam Çocuk ,75 Çiftçi Çocuk Emekli 14 3,5 4 Çocuk Esnaf 17 4,25 5 Çocuk 18 4,5 Ev hanımı ve Üzeri Çocuk Toplam ,5 100 Annenin Mesleği Memur Özel Sektör ÇalıĢanı Birinci Çocuk ,25 Serbest Meslek 8 2 Erbabı Ġkinci Çocuk Tacir 5 1,25 Üçüncü Çocuk 61 15,25 Vefat Etti 0 0 Dördüncü Çocuk 25 6,25 Toplam BeĢinci Çocuk 9 2,25 Akdeniz Bölgesi BeĢten Fazla 16 4 Marmara Bölgesi 58 14,5 Toplam Aile Ġle Ġç Anadolu YaĢanılan Bölgesi YaĢ ,25 Bölge Ege Bölgesi 53 13, YaĢ ,25 Doğu Anadolu 8 2 Bölgesi YaĢ 5 1,25 Güneydoğu 20 5 Anadolu Bölgesi YaĢ 5 1,25 Karadeniz Bölgesi 17 4,25 36 YaĢ Üzeri 4 1 Toplam Toplam Köy TL ,25 Uzun Süre Belde-Bucak 22 5, TL ,75 YaĢadığı Ġlçe TL 51 12,75 Bölge Ġl 71 17, TL 21 5,25 BüyükĢehir , TL ve Üzeri 28 7 Toplam Toplam Medeni Durum Kaynak: Yazarın kendi hesaplamaları Evli 43 10,75 Bekar ,25 Toplam

38 AraĢtırmaya katılan örneklem 5 ayrı programa devam eden öğrencilerden oluģmaktadır. Bu programlar, Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulu bünyesinde bulunan Muhasebe ve Vergi Uygulamaları(%22), Maliye(%22,7), Pazarlama(%7,3), Bilgisayar Teknolojileri(%36,8) ve Bahçe Tarımı dır(%11,2). Katılımcıların demografik özellikler, demografik yapının daha iyi görülebilmesi açısından tablolaģtırılmıģtır. Buna göre örnekleme katılan öğrencilerin %52,5 u erkek, %47,5 u kadın, %10,75 i Evli, %89,25 i bekârdır. Meslek yüksekokulu çapında elde edilen bu örneklemdeki öğrencileri,%36,75 inin ailelerindeki çocuk sayısı 2 dir. Öğrencilerin %66,25, yaģ aralığında, %30,25, yaģ aralığındadır. Ailelerinin gelir durumu değerlendirildiğinde %43,25 i TL, %31,75 i TL, %12,75 i TL, %5,25 i TL, %7 si ise 4051 TL den fazla gelire sahip oldukları görülmektedir. Babalarının meslekleri açısından öğrenciler incelendiğinde, %23,5 i özel sektör çalıģanı olarak, %18,75 i ise memur olarak görev yapmaktadırlar. Öğrencilerin annelerinin %75 i ev hanımıdır. Katılımcı öğrencilerin %50 si Akdeniz Bölgesinde ikamet etmektedir ve öğrencilerin uzun süre yaģadıkları bölgeye bakıldığında %39 u ilçe, %25,5 i büyükģehir, %17,75 i Ģehirde yaģamaktadır. Öğrencilerin Girişimcilik Eğilimlerinin Tespit Edilmesi Bu çalıģmada Korkuteli Meslek Yüksekokulu nda öğrenim görmekte olan öğrencilerin giriģimcilik eğilimlerinin okudukları bölüm, cinsiyet ve aile ile uzun süre yaģanılan bölgeye göre anlamlı bir fark gösterip göstermediği belirlenmeye çalıģılmıģtır. AraĢtırmada aģağıdaki hipotezler test edilmiģtir. Hipotez1; H 0 : Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimleri öğrenim görmekte oldukları programa göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. H 1 : Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimleri öğrenim görmekte oldukları programa göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Öğrencilerin öğrenim gördükleri program ile giriģimcilik düzeyleri arasında bir iliģki olup olmadığı araģtırılmak istenmektedir. Bu hipotezi test etmek amacıyla Kruskal Wallis H testi yapılmıģ ve sonuçları Tablo 2 de verilmiģtir. Tablo 2: GiriĢimcilik Eğilimi Bölüm DeğiĢkenine Göre Kruskal Wallis H Testi Sonuçları Bölüm N Sıra ortalaması sd X 2 p Muhasebe Pazarlama Maliye , Bilgisayar Programcılığı Bahçe Tarımı Toplam 400 Kaynak: Yazarın kendi hesaplamaları Yapılan Kruskal Wallis H testi sonuçlarına göre, Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilim puanları okudukları programa göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir (X 2 = 2.149; p >.05). Hipotez 2; H 0 : Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimi öğrencilerin cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. H 1 : Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimi öğrencilerin cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Öğrencilerin cinsiyetleri ile giriģimcilik düzeyleri arasında bir iliģki olup olmadığı araģtırılmak istenmektedir. Bu sebeple cinsiyet grupları arasında giriģimcilik düzeyi bakımından anlamlı farklılık olup olmadığını belirlemek için bağımsız gruplara t-testi yapılmıģ ve sonuçları Tablo3 de verilmiģtir. 38

39 Tablo 3: GiriĢimcilik Eğilimi Cinsiyet DeğiĢkenine Göre Bağımsız Gruplar t-testi Sonuçları Ġl N Ortalama S sd t p Erkek 210 7,90 1, , Kadın 190 7,97 1,58 Kaynak: Yazarın kendi hesaplamaları Yapılan bağımsız gruplar için t-testi sonuçlarına göre cinsiyet ile giriģimcilik eğilimi arasında manidar bir farklılık bulunmamıģtır (t 398 =-0,425: p>.05). Hipotez 3; H 0 : Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimi öğrencilerin ailesi ile birlikte uzun süre yaģamıģ olduğu bölgeye göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. H 1 : Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimi öğrencilerin ailesi ile birlikte uzun süre yaģamıģ olduğu bölgeye göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Öğrencilerin giriģimcilik eğiliminin ailesi ile birlikte uzun süre yaģamıģ olduğu bölgeye göre farklılaģıp farklılaģmadığını belirlemek için, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıģ ve sonuçları Tablo 3 de verilmiģtir. Tablo 4: GiriĢimcilik Eğilimi Uzun Süre Aile Ġle YaĢanılan Bölge DeğiĢkenine Göre Anova Testi Varyansın Kaynağı Kareler Toplamı sd Kareler Ortalaması F p Gruplar arası 21, ,609 1, Gruplar içi 1170, ,979 Toplam 1192, Kaynak: Yazarın kendi hesaplamaları Yapılan tek yönlü ANOVA sonuçlarına göre, öğrencilerin giriģimcilik eğilimi ile aileyle birlikte uzun süre yaģanılan bölge arasında anlamlı bir fark olmadığı bulunmuģtur (F 1,212 =1,212;p >.05). SONUÇ Bu çalıģma ile Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimleri araģtırılmaya çalıģılmıģtır. AraĢtırmada elde edilen verilerin istatistiksel analizi sonucunda öğrencilerin giriģimcilik eğilimleri ile öğrenim görmekte oldukları program arasında anlamlı bir farklılık görülmemektedir. Öğrencilerin giriģimcilik eğilimleri cinsiyete göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Erkek ve kadınların giriģimcilik düzeyleri aynıdır. Bunun nedeni toplum içersinde kadın ve erkeğin eskiye nazaran gerek iģ hayatında, gerekse eğitim hayatında eģit Ģartlara sahip olması olabilir. Öğrencilerin giriģimcilik eğilimleri aileleri ile uzun süre yaģadıkları bölgeye göre istatistikî açıdan anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Bu durum araģtırmaya katılan öğrencilerin %50 si gibi büyük bir çoğunluğunun Akdeniz Bölgesinden gelmekte olduğundan kaynaklanabilmektedir. TÜĠK Türkiye Ġstatistik Kurumu 2015 verilerine göre ülkemiz nüfusunun %16,4 ü gençlerden oluģmaktadır. Ülkemizin giriģimcilik potansiyelinin geliģtirilmesi büyük ölçüde eğitim sistemimizin geliģtirilmesine bağlıdır. Meslek yüksekokulları, diğer yüksek öğrenim kurumlarına göre öğrencilerin mesleki alanda eğitim alarak iģ hayatına daha çabuk atılmalarını sağlayan birimlerdir. Bu açıdan öğrencilerin mesleki alanlarda yetiģtirilmesinin yanı sıra giriģimci öğrenci profili oluģturmak adına, mesleki eğitim aldıkları alan her ne olursa olsun, öğrencilere Girişimcilik konusunda ders verilmesi faydalı olacaktır. GiriĢimcilik alanında seminer, konferans düzenlemesi, sektörel deneyimlerin paylaģılması öğrencilerin giriģimcilik farkındalıklarını artıracaktır. Öğrencilerin mevcut olan giriģimcilik potansiyellerinin geliģtirilmesi için Meslek yüksekokulları bünyesinde Girişimcilik Toplulukları kurularak, Girişimcilik Projeleri yapılarak öğrencilerin kendilerini okul sonrası hayata hazırlamaları sağlanılabilir. 39

40 Teşekkür Bu çalışmanın kaynağını oluşturan anketi tasarlayan ve kullanılmasına izin veren Ercan YILMAZ, Ali Murat SÜNBÜL e teşekkür ederim. REFERANSLAR Abishov, N., Yılmaz, Y. ve Seydinbekuli, A.D.,(2015). Üniversite Son Sınıf Öğrencilerinin GiriĢimcilik Eğilimlerinde Ailesel Özeliklerin Etkisi: Ahmet Yesevi Uluslararası Türk- Kazak Üniversitesinde Bir Alan AraĢtırması., Avrasya Uluslar arası AraĢtırma Dergisi, 3(6), Atabay, Ġ., Alamur, B., (2016). ĠĢletme ve Muhasebe Eğitimi Alan Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin GiriĢimcilik Eğilimlerinin Demografik DeğiĢkenlere Göre Ġncelenmesi., Dergi Park Akademik, 2(2) Cengiz, R., Serdar, E., Donum, B.,.,(2016). Üniversite Öğrencilerinin Bilinçli Farkındalık ve GiriĢimcilik Düzeylerinin Ġncelenmesi., International Journal of Social Sciences and Education Research, 2(4), Hız, G., Marangoz, M., ve Aydın, A.E., (2016). Kırsal Alanlardaki Kadınların GiriĢimcilik Eğilimleri Üzerine Bir AraĢtırma., ASSAM Uluslar arası Hakemli Dergi,(ASSAM-UHAD),3(5) Kiliç R., Oral M.,(2016). Identıfyıng The Entrepreneurship Trends Of Vocational Schools Students:The Case Of Elmalı Vocational School Akdeniz Unıversıty., 5th Internatıonal Vocatıonal Schools Symposıum, Prizren, KOSOVA, Uygun, M., Güner, E.,(2016). Genç GiriĢimcilik Eğilimlerinde GiriĢimci ve GiriĢimcilik Algılarının Rolü., Aksaray üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Dergisi, 8(3),55-66 Yılmaz, E., Sünbül, A.M. (2009). Üniversite Öğrencilerine Yönelik GiriĢimcilik Ölçeğinin GeliĢtirilmesi., Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,(21), adresinden tarihinde alınmıģtır. 40

41 Meslek Yüksekokullarında Görev Yapan Akademik Personelin Mevzuat BoĢluklarından Doğan Sorunları Ve Çözüm Önerileri Ertan Yesari HASTÜRK Öğr. Gör. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Türkiye Murat UZEL Öğr. Gör. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Türkiye Murat KADEMLĠ Yrd. Doç. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Türkiye Özet Meslek Yüksekokulu, 1981 yılında yayınlanan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile yükseköğretim ile iliģkilendirilmiģtir. Son olarak 13/2/2011 tarihli 6111 sayılı Kanunda Meslek Yüksekokulları, belirli mesleklere yönelik nitelikli insan gücü yetiģtirmeyi amaçlayan, yılda iki veya üç dönem olmak üzere iki yıllık eğitim-öğretim sürdüren, önlisans derecesi veren yükseköğretim kurumları olarak tanımlanmıģtır (Kenar, 2011:5). T.C. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü nün Meslek Yüksek Okulu Müdür ve Müdür Yardımcıları baģlıklı, tarihli yazısında Ģu ifadeler yer almaktadır (Ek-1) sayılı Yükseköğretim kurumları teģkilatı kanununun 3. maddesinde üniversite birimleri arasında sayılmasına rağmen, ek gösterge ve idari ödeneklerin düzenlendiği 2914 sayılı kanunun ve 13. maddelerde yüksekokul ifadesi yer alırken meslek yüksekokulu ifadesine yer verilmemektedir. Bu nedenle, yüksekokul ve müdür ve yardımcılarına sağlanan mali haklardan yararlandırılmalarına imkân bulunmadığı Ģeklinde görüģ bildirilmiģ ve bu görüģe istinaden, Yüksekokul Müdür ve Müdür Yardımcılarının haftalık ders yükü zorunlulukları diğer öğretim elemanları ile aynı olacak Ģekilde yeniden düzenlenmiģ, idari görev ödenekleri kesilmiģ ve Meslek Yüksekokulu müdürlerinin daha önce yararlandıkları ek göstergeleri geri alınmıģtır. Ancak Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü nün ilgili yazısı, meslek yüksekokullarında yöneticilik yapan akademik personelin özlük hakkı kaybı yanında baģka çeliģkilerde ortaya çıkarmıģtır. Örneğin, ilgili yazının gerekçesi özetle meslek yüksekokullarının iģe alım ve teģkilat yapısı ayrı olarak yasada bahsedildiğinden, yüksekokul ibaresi meslek yüksekokulunu kapsamadığı dolayısıyla, yüksekokul için yapılan mali düzenlemelerin meslek yüksekokulları için uygulanamayacağı üzerinedir. Bu tezden hareketle, 2547 sayılı kanunun 14. Maddesi (a) bendinde tanımlanan senatoyu oluģturan üniversite birimleri arasında yüksekokul olmasına rağmen, meslek yüksekokulu ayrıca tanımlanmamıģtır. Bu açıdan bakıldığında senatolarda görev yapan meslek yüksekokulu müdürlerinin senato üyeliği ve alınan kararlar tartıģmalı hale gelecektir. Ayrıca, meslek yüksekokulunda görev yapan akademisyenlerin yüksek lisans ve doktora yaparken, öğretim üyelerinin ise yüksek lisans veya doktora tezi yönetimlerinde yaģadığı sıkıntılar, atanma zorlukları ve özellikle ikinci öğretim yapılan meslek yüksekokullarında ek ders hesaplanmasında ki yanlıģlıklardan doğan sıkıntılar ve çözüm önerileri tartıģılmıģ ve bildirinin sonuç bölümünde maddeler halinde verilecektir. Anahtar Kelimeler: Mesleki eğitim, öğretim görevlisi, özlük hakları 41

42 The Legislation Problems And Solution Proposals Of Academic Personnels Abstract Vocational school is related with high education by high education law publication in Lastly, the law, numbered 6111 in February 13 th 2011 defined the vocational school as high education institutions which has a duty of raise a qualified person in specific professions and it can give two or three semester education and diploma (Kenar, 2011:5). General Directorate of Budget and Fiscal Control of Republic of Turkey Ministry of Finance has published official letter, titled as Vocational Schools principal and vice principals, in July 7 th 2015 (add. 1). In this letter, in 3 rd item of the high education law which is numbered as 2809 has mentioned about vocational schools as units of university. However, the 5 th, 12 th and 13 th items of law numbered 2914,which is about arrangements of Administrative appropriation and additional indicators, has not mentioned about vocational schools. That s why; the principals and vice principals of vocational schools cannot be used same financial rights with higher school s principal and vice principals. And this situation has caused that the course hours obligation of principal and vice principals is equalled to other academic personnel, the administrative appropriations has been cut and additional indicators has been taken back which were given before. However, the letter, General Directorate of Budget and Fiscal Control of Ministry of Finance has published, not only causes the financial loses but also creates some other conflicts. For instance, the letter mentioned before has a thesis about vocational schools was defined as different unit from higher schools of university in high education law. That s why; the financial rights cannot be applied as higher schools. According to this thesis, the 14 th item clause (a) defines the units of university senate and while this clause is mentioning the higher school, the vocational school is not mentioning in it. In this view point, the principals of vocational schools cannot be members of university senates and the decisions of senates will be become controversial status. Besides, there are some other problems of vocational school s academic personnel (lecturer) such as master and doctorate educations of them and being advisor of master and doctorate thesis, designations problems, calculating the additional course fees faults and solution proposals are argued and they will be given in results sections of proceeding as an items. Keywords: Vocational education, lecturer, personal rights GĠRĠġ Meslek yüksekokulları ile ilgili çeģitli kaynaklarda çeģitli tanımlar yapılmıģ olmakla birlikte kanuni tanımı 6111 sayılı kanunda düzenlenmiģtir. T.C. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü nün Meslek Yüksek Okulu Müdür ve Müdür Yardımcıları baģlıklı, tarihli yazısında, 78 sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 8 inci maddesinde öğretim görevlisi, okutman, araģtırma görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacısı kadrolarına; açıktan veya öğretim elemanı dıģındaki kadrolardan naklen atanabilmek için Öğrenci Seçme ve YerleĢtirme Merkezi tarafından yapılacak merkezi sınav ile yükseköğretim kurumlarınca yapılacak giriģ sınavına iliģkin düzenlemeler yapılmıģ, meslek yüksekokullarının Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenecek uzmanlık alanlarına açıktan ya da naklen atanacak öğretim görevlilerinin ise merkezi sınavdan muaf olacaklarına iliģkin düzenleme yapılmıģtır denilmektedir. Ayrıca, 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları TeĢkilatı Kanununun 3 üncü maddesinde de Üniversitenin oluģacağı birimler sayılmıģ ve bu kapsamda; fakülte, enstitü, yüksekokul, konservatuvar, meslek yüksekokulu, araģtırma ve uygulama merkezi ve benzeri birimler olarak ayrı ayrı belirtilmiģtir ve diğer taraftan, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu ile öğretim elemanlarının aylık, mali ve sosyal haklarına iliģkin düzenlemeler yapılmıģ, bu kapsamda 5 inci maddesinde ek gösterge, 12 nci maddesinde üniversite ödeneği, 13 üncü maddesinde de idari görev ödeneğine iliģkin hükümlere yer verilmiģtir Ģeklinde açıklamalar yapılmıģtır. Belirtilen düzenlemelerde, öğretim elemanlarının akademik unvanları itibarıyla atandıkları kadrolar ve 42

43 yürüttükleri idari görevleri dikkate alınarak belirleme yapılmıģ olup, söz konusu maddelerde meslek yüksekokulu müdürlerine iliģkin özel bir düzenleme yapılmamıģ bulunmaktadır denilmektedir. Ġlgili yazının son kısmında ise; mevzuatta görüleceği üzere yüksekokul ve meslek yüksekokulları tanımları, teģkilatlanmaları, bazı kadrolarda iģe alınmaları bakımından ayrı ayrı belirtilmek suretiyle düzenleme yapılmasına rağmen, söz konusu yükseköğretim kurumlarının idarecilerinin mali hakları bakımından aynı ayrıma yer verilmemiģtir. Bu çerçevede meslek yüksekokulları müdür ve müdür yardımcılarının, 2914 sayılı Kanunun 5, 12 ve 13 üncü maddelerinin uygulanması sırasında yüksekokul müdür ve müdür yardımcılarına sağlanan mali haklardan yararlandırılmalarına imkan bulunmadığı değerlendirilmektedir ifadesi yer almaktadır ( 2017). Maliye Bakanlığı nın ilgili yazısına istinaden yapılan yeni düzenleme ile, yüksekokul müdür ve müdür yardımcılarının haftalık ders yükü zorunlulukları diğer öğretim elemanları ile aynı olacak Ģekilde yeniden düzenlenmiģ, idari görev ödenekleri kesilmiģ ve Meslek Yüksekokulu müdürlerinin daha önce yararlandıkları ek göstergeleri geri alınmıģtır. Bu yazıya dayanarak gerçekleģtirilen uygulama sonucu, meslek yüksekokullarında görevli idareciler özlük hakkı kayıpları yaģamıģlardır. Uygulama ile birçok çeliģki de ortaya çıkmıģtır. Örneğin, ilgili yazının gerekçesi özetle meslek yüksekokullarının iģe alım ve teģkilat yapısı ayrı olarak yasada bahsedildiğinden, yüksekokul ibaresi meslek yüksekokulunu kapsamadığı dolayısıyla, yüksekokul için yapılan mali düzenlemelerin meslek yüksekokulları için uygulanamayacağı üzerinedir. Bu tezden hareketle, 2547 sayılı kanunun 14. Maddesi (a) bendinde tanımlanan senatoyu oluģturan üniversite birimleri arasında yüksekokul olmasına rağmen, meslek yüksekokulu ayrıca tanımlanmamıģtır. Bu açıdan bakıldığında senatolarda görev yapan meslek yüksekokulu müdürlerinin senato üyeliği ve alınan kararlar tartıģmalı hale gelecektir. Bu tanımlar da açıktır ki yüksekokul tanımı meslek yüksekokullarını da kapsamaktadır. Zaten buradan hareketle üniversitelerin teģkilat yapılarında meslek yüksekokullarına ayrıca yer verme gereği duyulmamıģ, yüksekokul ifadesi meslek yüksekokulları için de kullanılmıģtır. Meslek yüksekokullarında görev yapan öğretim görevlileri lisansüstü eğitimlerinde birçok zorlukla karģı karģıya kalmaktadır. Yükseköğretim kurumunun farklı zamanlarda bu durumu iyileģtirme adına almıģ olduğu kararlara rağmen bu koģulları uygulama yetkisi bir noktada toplandığından her öğretim görevlisi bu haklardan eģit olarak yararlanamamaktadır sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun Ek Ders Ücreti baģlıklı 11. maddesinde, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun 36. maddesine göre haftalık okutulması mecburi ders yükü saati dıģında, kısmi statüde bulunanlar dahil öğretim elemanlarına görev unvanlarına göre Maliye Bakanlığı nın görüģü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen mecburi ve isteğe bağlı dersler ve diğer faaliyetler için bu ders ve faaliyetlerin haftalık ders programında yer alması ve fiilen yapılması Ģartıyla en çok yirmi saate kadar, ikinci öğretimde ise en çok on saate kadar ek ders ücreti ödenir. ( 2017) denilmektedir. Zorunlu ders yükü 12 saat olan bir öğretim görevlisi, ikinci öğretim programlarının da olması durumunda haftada 42 saat ders yüklenebilmektedir. Bu durumda olan bir öğretim görevlisinin lisansüstü eğitim yapabilmesi için gerekli zamanı bulması mümkün görünmemektedir. Meslek yüksekokullarında görevli öğretim üyeleri, meslek yüksekokulları bünyesindeki bölümlerde yüksek lisans ve doktora yaptırılamadığından tez danıģmanlığı yürütememektedir. Bu durum birçok soruna neden olmaktadır. Lisansüstü tez yürütmek isteyen öğretim üyeleri diğer fakülte ve enstitülerde dıģardan görevli olarak öğrencilere tez danıģmanlığı yapmaya çalıģmaktadır. Tez danıģmanlığı yapamayan yardımcı doçent kadrosundaki öğretim üyeleri doçentlik baģvurularının yayın inceleme aģamalarında eleģtiriye maruz kalmaktadır. Hatta yayın inceleme aģamasında ret kararlarına gerekçelerden biri olarak bu durum gösterilmektedir. Ġkinci öğretim yapılan yüksekokullarda, özellikle pratik ders hesaplarının yanlıģ yapılması sonucu ek derslerde hak kayıpları oluģmaktadır. Öğretim elemanlarının verdiği derslerin pratik saatleri için haftada 10 saatten fazlası için ödeme yapılmamaktadır. Bu durumun hesaplanması sırasında zorunlu ders yükü ve pratik ders saatinin birinci ve ikinci öğretim ders saatinden indirilmesi sırasında farklı uygulamalar gerçekleģtirilmekte olup bu da hak kayıplarına neden olmaktadır. 43

44 SONUÇ Meslek yüksekokullarında görev yapan öğretim elemanlarının karģılaģtığı sorunlar sıralanırsa; Meslek yüksekokullarında idari görev yapan (müdür ve müdür yardımcıları) akademik personelin ders yükleri üniversitelerde görevli diğer dekan, dekan yardımcısı, müdür ve müdür yardımcılarından farklı olarak tamamen kaldırılması ya da yarıya düģmesi söz konusu değildir. Meslek yüksekokullarında görevli idareci akademik personel makamlarından dolayı üniversitede görevli diğer yönetici akademik personelden farklı olarak ek ödeme alamamaktadır. Öğretim görevlileri lisansüstü eğitim alma konusunda farklı uygulamalarla karģı karģıya kalmaktadır. Ek derslerin hesaplanmasında özellikle ikinci öğretim programlarının bulunduğu yüksekokullarda farklı hesaplamalardan kaynaklı özlük hakkı kayıpları yaģanmaktadır. Meslek yüksekokullarında görevli öğretim üyeleri yüksek lisans ve doktora öğrencilerine danıģmanlık yapmakta çeģitli zorluklarla karģılaģmaktadır. Lisansüstü tez yönetmemiģ öğretim görevlisi ve yardımcı doçentlerin, doçentlik baģvurularında özellikle yayın inceleme aģamasında bu durum eleģtiri konusu olmakta ve dosyanın reddine gerekçelerden biri olarak gösterilmektedir. KAYNAKLAR html, Kenar, N.(2011), Türkiye de Mesleki Eğitim ve Meslek Yüksekokulları, MESS Eğitim Vakfı, MEV : YaĢam Boyu Öğrenme Merkezi 44

45 Marmara Bölgesin de Bulunan Ön lisans Moda Tasarimi Programlarinin Durum Analizi Haluk Duğa Ġstanbul Ticaret Üniversitesi, Türkiye Filiz Yıldız Abant Ġzzet Byasal Üniversitesi Nigar Merdan Ġstanbul Ticaret Üniversitesi, Türkiye ġeyda Eyüpoğlu Ġstanbul Ticaret Üniversitesi, Türkiye Özet Uluslararası rekabet ortamında, ülkelerin rekabet gücünü etkileyecek birçok önemli unsurun arasında moda ve marka olgusu da bulunmaktadır. Bu bağlamda hazır giyim sektöründe katma değeri yüksek moda ve markalaģmaya yönelik ürünler üretilmesi gerekmektedir. Moda, ihtiyaçların karģılanmasının yanında değiģiklik ve süslenme ihtiyacıyla yapılan geçici yenilik demektir. Moda tasarımı ise toplumun yenilik ihtiyacını karģılamak üzere oluģan endüstriyel tasarım alanıdır. Moda tasarımcısının: tasarlama, uygun malzeme seçme, deneme üretimini gerçekleģtirme, katalog hazırlama, pazarlama ve sunuģ yapma iģlemlerini yerine getirmesi gerekmektedir. Bu rekabet ortamında ülkemizi daha iyi yerlere taģıyabilmek için moda tasarımcıların eğitimi de ayrıca önem kazanmaktadır. Bu çalıģmada, Marmara Bölgesi nde bulunan ön lisans moda tasarımı programlarının mevcut durumları 2016 ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzundan alınmıģtır. Marmara Bölgesi nde meslek yüksekokullarında bulunan moda tasarımı programlarının sayısı, bu programların yer aldığı iller, öğrenci kontenjanları incelenmiģtir. Bu bilgiler doğrultusunda ön lisans moda tasarımı programlarının mevcut durumu ve sorunları belirlenerek çözüm önerileri getirilmiģtir. Anahtar Kelimeler: moda, moda tasarımı, moda eğitimi Status Analysis of Undergraduate Fashion Design Programs In Marmara Region Abstract In the international competitive environment, fashion and branding are among the most important factors that will affect the competitive power of the countries. In this context, it is necessary to produce high value added fashion and branding products in garment sector. Fashion refers to the temporary innovation made by the need for change and decoration in addition to meeting the needs. Fashion design is an area of industrial design that is formed to meet the needs of society's innovation. The fashion designer needs to: design, select appropriate materials, perform trial production, catalog preparation, marketing and presentation. In this competitive environment, the training of fashion designers is also important in order to bring our country to better places. In this study, the current status of undergraduate degree in fashion design programs in the Marmara region is taken from the Higher Education Programs and ÖSYS Quotas for 2016 University Entrance Exam Guide. The number of fashion design programs in technical schools in Marmara Region, the numbers of these programs, student quotas were examined. In line with this information, the current situation and problems of associate degree fashion design programs have been identified and solution proposals have been introduced. Keywords:Fashion, fashion design, fashion education 45

46 GĠRĠġ Ġnsanoğlunun en temel gereksinimlerinden biri olan giyinme ihtiyacını karģılamak üzere gerçekleģtirilen tekstil ve hazır giyim (THG) üretim faaliyetleri tarih boyunca en dinamik ekonomik faaliyetlerden olagelmiģtir. THG sektörü önceleri daha çok iklim farklılıkları sebebiyle değiģken bir talep görürken, modern zamanlarda hızla değiģen moda akımları hazır giyim sektörlerine rekabetçi bir canlılık kazandırmıģtır. Öte yandan, tekstil önceleri daha çok hazır giyim, ev tekstili ve halı gibi geleneksel ürünler için hammadde sağlayan bir sektörken, geliģen teknolojiyle birlikte otomotiv (emniyet kemeri, koltuk döģemeleri gibi), endüstri (filtreler, sızdırmazlık elemanları gibi), sağlık (hijyen uygulamaları, yapay kemik bağları gibi) ve hatta karayolu malzemeleri gibi farklı sektörlere kritik girdileri sağlamaya baģlamıģtır[1]. Günümüzde değiģen rekabet Ģartları ile birlikte fiyat ve kalitenin yanında hız da rekabet gücü için en gerekli unsurlardan biri haline gelmiģtir. Tüm sanayiler için geçerli olan bu durum hazır giyim ve tekstil sanayini daha da yakından ilgilendirmektedir. Bunun temel nedenleri ise: 1- Modanın hızlı değiģimi: Günümüzde artık eskisi gibi iki sezondan bahsetmek mümkün değildir. Tüketicilerin farklı olma isteği hızlı moda (fast fashion) akımını yaratmıģtır. Kısa terminlerle, küçük partili sipariģleri karģılayabilmek önemli bir rekabetçi özellik haline gelmiģtir. 2- Küresel kriz: Stoklar normalde de fazladan maliyetler getirmesi nedeniyle istenmeyen bir durumdur. Küresel kriz ise stoksuz çalıģmanın önemini bir kat daha artırmıģtır. Belirsizliklerin daha da artması ve finansman maliyetlerinin ani Ģekilde artma ihtimali büyük perakendecileri stoksuz çalıģmaya zorlamaktadır. 3- AB Pazarı: AB yüksek satın alma gücü ve istikrarı ile ülkemizin en büyük pazarıdır. Modanın etkisinin yüksek, parti miktarlarının daha düģük olduğu bu pazarda coğrafi yakınlık avantajına sahip olan ülkemiz önemli bir aktör olarak varlığını sürdürmektedir. Tekstil hazır giyim sanayimizin ihtiyaç duyduğu pek çok girdinin yurt içinden karģılanabilir olması hızlı üretim için büyük avantaj sağlamaktadır. Ancak bu avantajın karlılığa dönüģtürmek için değer zincirindeki tüm aktörlerin koordinasyon içinde hızlı hareket edebilme becerisini göstermesi gerekmektedir. [2-3]. Hazır giyim sektörü emek yoğun bir sektör olup, tekstil sektöründe üretilen ürünlerin moda sektörüne yönelik olarak iģlendiği, katma değer yaratan, ancak emek yoğun olması dolayısıyla genelde iģçiliğin ucuz olduğu geliģmekte olan ülkelerin yatırım yaptığı sektör olarak değerlendirilmektedir. Küresel eğilimler incelendiğinde, her üç sektörde standart basit ürünlerin üretiminin sanayileģmekte olan ülkelere bırakıldığı, fakat yüksek katma değerli moda-marka ürünlerle, üstün nitelikli teknik tekstillerin üretiminin geliģmiģ ülkelerce yapıldığı görülmektedir[4]. Tekstil, hazır giyim, deri ve deri ürünleri sektörleri moda kavramıyla tüketiciye ulaģan ürünlerden oluģarak birbiriyle yakın iliģkiler içindedir. Özellikle tekstil sektörü hazır giyim sektörünün tedarik zincirinde yer alarak bu sektörün bir parçası halini almıģtır. Her iki sektör zaman zaman tekstil sektörü olarak da tek isim altında değerlendirilmektedir[5] Maliyetlerin yükselip, üretim zamanının kısaldığı, teknolojinin hızla eskiyip, entegrasyona acil ihtiyacın olduğu bu dönemde Türk tekstil ve moda sanayinin kendi özgün modellerini ve tasarımlarını taģıyan marka ürünlerini yeni pazarlara sokması için yeni tarzlara ihtiyacı bulunmaktadır. Bu amaç içinse baģarılı ve etkin bir moda ve tekstil tasarımı eğitimine ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca iģsizliğin bir sorun olduğu ülkemizde istihdam sağlamak açısından da, bir çözüm oluģturabilecek tekstil ve moda sektörü tekstil ve moda eğitiminin önemini arttırmaktadır Ülkemizde giderek büyüyen tekstil ve moda sektörü, tekstil ve moda tasarımı alanlarında eğitim veren okulların yaygınlaģmasına neden olmaktadır. Pek çok ilde ve ilçede mesleki ortaöğretim kurumlarında tekstil, moda, konfeksiyon, giyim, hazır giyim, moda tasarımı ve tekstil tasarımı gibi programlarda eğitim verilmektedir. 46

47 Yine 2 yıllık ön lisans programlarında da sanayiye ara eleman yetiģtirmek amacıyla bu alanlarda eğitim öğretim yapılmaktadır[6] ÖSYM nin 2016 DGS Tercih Kılavuzu kılavuzuna göre önlisans Moda Tasarımı mezuniyet alanına sahip öğrenciler dikey geçiģle Moda Giyim Tasarımı, Moda Tasarımı, Moda ve Tekstil Tasarımı, Tekstil, Tekstil Mühendisliği, Tekstil Tasarımı, Tekstil ve Moda Tasarımı lisans programlarına tercih yapabilmektedirler[7] ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunu incelendiğinde önlisans düzeyinde Moda Tasarımı programı, Türkiye de 41 üniversitede bulunmaktadır. Bunların 25 i devlet 16 sı vakıf üniversitesidir. YÖNTEM Bu çalıģmanın amacı, Marmara Bölgesi nde bulunan moda tasarımı programlarının mevcut durumunu ortaya koymaktır. Bu kapsamda 2016 ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunu ve YÖK Atlas Önlisans internet siteleri verileri esas alınöıģtır. Bu çalıģmada, Marmara Bölgesi ndeki meslek yüksekokullarında bulunan moda tasarımı programlarının mevcut durumları incelenmiģtir. Bu kapsamda, meslek yüksekokullarının kontenjan ve yerleģme oranları, kesin kayıt yapan öğrenci sayıları, sınavsız ve YGS ile yerleģen öğrenci sayıları, 2016 mezun sayıları incelenmiģtir. Bu bilgiler ÖSYM Tercih Kılavuzundan ve YÖK atlas sitesi ön lisans programı verilerinden elde edilmiģtir. Elde edilen bilgiler tablo haline getirilmiģtir. Yapılan bu çalıģmanın bulgu ve sonuçlarının bu bölümü tercih etmeyi düģünen öğrenci adaylarına, sektöre nitelikli eleman yetiģtirildiği için hazır giyim sektörüne, eğitim kurumlarına, bu alanda çalıģan akademisyenler ve bu bölümde okuyan öğrencilere katkı sağlayacağı düģünülmektedir. BULGULAR Marmara Bölgesi nde bulunan iller Ġstanbul, Kırklareli, Tekirdağ, Edirne, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bilecik, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale dir. Marmara Bölgesi nde toplam 18 farklı üniversitede toplamda 22 MYO da moda tasarımı eğitimi verilmektedir. Bunlardan bir devlet üniversitesi bir vakıf üniversitesi olmak üzere iki tanesi uzak eğitim, 12 tanesi ikinci öğretim, 8 tanesi de örgün eğitim vermektedir. Tablo 1 de Moda Tasarımı Programının Bulunduğu MYO ları ve Bağlı Oldukları Üniversiteler, Kontenjanları, YerleĢim Oranları ve 2016 Mezun Sayıları vakıf üniversitelerinin burs bilgileride dikkate alınarak görülmektedir. 47

48 MYO KONTENJAN KESĠN KAYIT KAZANIP KAYIT YAPTIRMAYA N YERLEġME ORANI SINAVSIZ YGS ĠLE 2016 MEZUN SAYISI UMYOS 2017, May Tablo 1: Programının Bulunduğu MYO ları ve Bağlı Oldukları Üniversiteler, Kontenjanları, YerleĢim Oranları ve 2016 Mezun Sayıları ÜNĠVERSĠTE BĠLECĠK ġeyh EDEBALĠ Söğüt % BĠLECĠK ġeyh EDEBALĠ Söğüt Ġ.Ö % MARMARA Teknik Bilimler % MARMARA Teknik Bilimler Uzaktan Öğretim % MARMARA Teknik Bilimler Ġ.Ö % SAKARYA Ferizli % SAKARYA Ferizli Ġ.Ö % ATAġEHĠR ADIGÜZEL Adıgüzel (Ücretli) % ATAġEHĠR ADIGÜZEL Adıgüzel(Tam Burslu) % ATAġEHĠR ADIGÜZEL Adıgüzel (%50 Burslu) % ATAġEHĠR ADIGÜZEL Adıgüzel (%25 Burslu) % BEYKENT Beykent (Tam Burslu) % BEYKENT Beykent (%50 Burslu) % BEYKENT Beykent Ġ.Ö ( Tam Burslu) % BEYKENT Beykent Ġ.Ö (%50 Burslu) %57, FARUK SARAÇ TASARIM Faruk Saraç Tasarım %84, ( Bursa) (Ücretli) FARUK SARAÇ TASARIM Faruk Saraç Tasarım % (Bursa) (Tam Burslu) FARUK SARAÇ TASARIM Faruk Saraç Tasarım % (Bursa) (%25 Burslu) FARUK SARAÇ TASARIM Faruk Saraç Tasarım (Ġstanbul) % (Ücretli) FARUK SARAÇ TASARIM Faruk Saraç Tasarım (Ġstanbul) % (Tam Burslu) FARUK SARAÇ TASARIM Faruk Saraç Tasarım (Ġstanbul) % (%25 Burslu) HALĠÇ Haliç (Tam Burslu) % HALĠÇ Haliç (%50 Burslu) %59, ĠSTANBUL AREL Ġstanbul Arel (Ücretli) % ĠSTANBUL AREL Ġstanbul Arel (Tam Burslu) % ĠSTANBUL AREL Ġstanbul Arel Ġ.Ö (Ücretli) 2-1 % ĠSTANBUL AREL Ġstanbul Arel Ġ.Ö ( Tam Burslu) % ĠSTANBUL AREL Ġstanbul Arel (%50 Burslu) % ĠSTANBUL AREL Ġstanbul Arel Ġ.Ö (%50 Burslu) %57, ĠSTANBUL AYDIN Anadolu Bil (Ücretli) %35, ĠSTANBUL AYDIN Anadolu Bil ( Tam Burslu) % ĠSTANBUL AYDIN Anadolu Bil Ġ.Ö (Ücretli) % ĠSTANBUL AYDIN Anadolu Bil Ġ.Ö ( Tam Burslu) % ĠSTANBUL AYDIN Anadolu Bil (%50 Burslu) % ĠSTANBUL AYDIN Anadolu Bil Ġ.Ö (%25 Burslu) % ĠSTANBUL AYDIN Anadolu Bil (%25 Burslu) % ĠSTANBUL AYDIN Anadolu Bil Ġ.Ö (%25 Burslu) % ĠSTANBUL BĠLGĠ Bilgi (Tam Burslu) % ĠSTANBUL BĠLGĠ Bilgi (%75 Burslu) % ĠSTANBUL BĠLGĠ Bilgi Ġ.Ö (Tam Burslu) % ĠSTANBUL BĠLGĠ Bilgi Ġ.Ö (%75 Burslu) % ĠSTANBUL GELĠġĠM GeliĢim ( Tam Burslu) %

49 ĠSTANBUL GELĠġĠM GeliĢim (%50 Burslu) % ĠSTANBUL GELĠġĠM GeliĢim Ġ.Ö ( Tam Burslu) % ĠSTANBUL GELĠġĠM GeliĢim Ġ.Ö (%50 Burslu) %77, ĠSTANBUL KAVRAM Kavram ( Tam Burslu) % ĠSTANBUL KAVRAM Kavram (%50 Burslu) %73, ĠSTANBUL KAVRAM Kavram Ġ.Ö ( Tam Burslu) % ĠSTANBUL KAVRAM Kavram Ġ.Ö (%50 Burslu) %36, ĠSTANBUL KÜLTÜR ĠĢletmecilik (Ücretli) % ĠSTANBUL KÜLTÜR ĠĢletmecilik ( Tam Burslu) % ĠSTANBUL KÜLTÜR ĠĢletmecilik (%50 Burslu) % ĠSTANBUL KÜLTÜR ĠĢletmecilik (%25 Burslu) %73, ĠSTANBUL KÜLTÜR ĠĢletmecilik Ġ.Ö ( Tam Burslu) % ĠSTANBUL KÜLTÜR ĠĢletmecilik Ġ.Ö (%50 Burslu) %82, ĠSTANBUL ġġġlġ ġiģli ( Ücretli) % ĠSTANBUL ġġġlġ ġiģli ( Tam Burslu) % ĠSTANBUL ġġġlġ ġiģli (%50 Burslu) %71, ĠSTANBUL ġġġlġ ġiģli Ġ.Ö (%50 Burslu) % ĠSTANBUL ġġġlġ ġiģli Ġ.Ö (Ücretli) 2-2 % ĠSTANBUL ġġġlġ ġiģli Ġ.Ö (Tam Burslu) % MALTEPE Maltepe (Ücretli) 2-1 % MALTEPE Maltepe (Tam Burslu) % MALTEPE Maltepe (%25 Burslu) %92, MALTEPE Maltepe (%50 Burslu) % NĠġANTAġI NiĢantaĢı (Tam Burslu) % NĠġANTAġI NiĢantaĢı Ġ.Ö (Tam Burslu) % NĠġANTAġI NiĢantaĢı (%75 Burslu) % NĠġANTAġI NiĢantaĢı Ġ.Ö (%75 Burslu) % OKAN Okan (Ücretli) %22,2 8-4 OKAN Okan (Tam Burslu) % PLATO Plato (Tam Burslu) % PLATO Plato (%50 Burslu) % PLATO Plato Ġ.Ö (Tam Burslu) % PLATO Plato Ġ.Ö (%50 Burslu) %59, PLATO Plato (Uzaktan Öğretim) (Tam % Burslu) PLATO Plato (Uzaktan Öğretim) (%50 Burslu) % Tablo 1 incelendiğinde Türkiye de Marmara Bölgesi nde Moda Tasarım programı 1631 kontenjana sahiptir. Kesin kayıt yaptıran 1033, kazanıp kayıt yaptırmayan öğrenci sayısı 355 dir. Sınavsız yerleģen öğrenci 954 ve YGS ile yerleģen öğrenci 434 dür yılında toplamda 527 öğrenci mezun olmuģtur. Tablodan mezun sayı bilgisi bulunmayan üniversitelerin bölümleri yılında Eğitim-Öğretime baģladığı için ilk mezunlarını Eğitim Öğretim yılında verecektir. Tablo 2 de ise devlet üniversiteleri ile vakıf üniversitelerinin bursluluk oranları dikkate alınmadan kontenjanları birleģtirilerek toplam kontenjanları, kesin kayıtlı öğrenci sayısı, sınavsız ve YGS ile yerleģen öğrenci sayıları ve 2016 mezunsayıları bulunmaktadır. 49

50 Kontenjan Kesin Kayıt Sınavsız YGS 2016 Mezun UMYOS 2017, May Tablo:2 Üniversitelere Göre Kontenjan, Kesin Kayıt, Sınavsız, YGS ve 2016 Mezun Sayıları Üniversiteler 1 Bilecik ġeyh Edebali Bilecik ġeyh Edebali (Ġ.Ö) Marmara Marmara (Uzaktan Ögretim) Marmara (Ġ.Ö) Sakarya Sakarya (Ġ.Ö) AtaĢehir Adıgüzel M.Y.O Bey kent Faruk Saraç Haliç Arel Aydın Bilgi GeliĢim Kavram Kültür ġiģli Maltepe NiĢantaĢı Okan Plato Tablo 2 ye göre devlet üniversitelerinde moda tasarımı programının toplam kontenjanı 327, kesin kayıt yaptıran öğrenci sayısı 251, sınavsız yerleģen 184, YGS ile yerleģen 143, 2016 mezun sayısı 114 dür. Devlet üniversitesinde bir üniversitede uzaktan öğretim bulunmaktadır. Kontenjanı 75, kesin kayıt 49, kazanıp kayıt yaptırmayan 26, sınavsız yerleģen 37, YGS ile 38, 2016 mezun sayısı 7 dir. Tablo 2 ye göre vakıf üniversitelerinde moda tasarımı programının toplam kontenjanı 1304, kesin kayıt yaptıran öğrenci sayısı 781, sınavsız yerleģen 770, YGS ile yerleģen 293, 2016 mezun sayısı 413 dür. Vakıf üniversitelerinde bir üniversitede uzaktan öğretim bulunmaktadır. Kontenjanı 24, kesin kayıt 15, kazanıp kayıt yaptırmayan 9, sınavsız yerleģen 12, YGS ile 12 dir. Uzakatan Eğitim yılında Eğitim-Öğretime baģladığı için ilk mezunlarını Eğitim Öğretim yılında verecektir. Tablo 2 göre üniversitelerin kontenjan ve kesin kayıt bilgileri ġekil 1 de görülmektedir. 50

51 ÖGRENCİ SAYILARI ÖGRENCİ SAYISI UMYOS 2017, May Kontejyan Kesin Kayıt ÜNİVERSİTELER ġekil 1: Üniversitelerin Kontenjan ve Kesin Kayıtlı Öğrenci Sayıları Marmara Bölgesi nde bulunan üniversitelerin Moda Tasarımı toplam kontenjan sayısı 1631, kesin kayıt yaptıranların sayısı 1032 dir. Moda Tasarımı programının Marmara Bölgesi nde ki doluluk oranı dir. Tablo 2 göre üniversitelerin kontenjan ve kesin kayıt bilgileri ġekil 2 de görülmektedir Sınavsız YGS ÜNİVERSİTELER ġekil 2: Üniversitelerin Sınavsız ve YGS ile YerleĢen Öğrenci Sayıları Marmara Bölgesi nde bulunan üniversitelerin Moda Tasarımı programına yerleģen öğrencilerin 954 ü sınavsız, 436 sı YGS ile yerleģmiģtir. 51

52 SONUÇLAR 2016 ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunu incelendiğinde önlisans düzeyinde Moda Tasarımı programı, Türkiye de 41 farklı üniversitede bulunmaktadır. Bunların 25 i devlet, 16 sı vakıf üniversitesidir. Marmara Bölgesi nde toplam 18 farklı üniversitede, 22 MYO da moda tasarımı eğitimi verilmektedir. Bunlardan bir devlet üniversitesi bir vakıf üniversitesi olmak üzere iki tanesi uzak eğitim, 12 tanesi ikinci öğretim, 8 tanesi de örgün eğitim vermektedir. Bu bilgiler ıģığında Türkiye Moda Tasarım Programı bulunan üniversitelerin % ı Marmara Bölgesi nde bulunmaktadır. Marmara Bölgesi nde bulunan üniversitelerin Moda Tasarımı toplam kontenjan sayısı 1631, kesin kayıt yaptıranların sayısı 1032 dir. Moda Tasarımı programının Marmara Bölgesi nde ki doluluk oranı dir yılı Eğitim Öğretim yılında Marmara Bölgesi nde Moda Tasarımı programında toplam kontenjan 1631 dir. Bu kontenjanın 327 si devlet üniversitelerinde, 1304 ü vakıf üniversitesindedir. Kesin kayıt yapan öğrenci sayısı 1032 dir. Bunların 251 i devlet üniversitesi, 781 i vakıf üniversitesindedir. Sınavsız geçiģ yapan öğrenci sayısı 954 dür. Sınavsız geçiģle devlet üniversitelerine yerleģen öğrenci sayısı 184, vakıf üniversitelerine 770 dir. YGS ile üniversitelere yerleģen öğrenci sayısı 436 dır. YGS ile devlet üniversitelerine yerleģen öğrenci sayısı 143, vakıf üniversitelerinde 293 dür yılında mezun olan öğrenci sayısı 527 dir. Bunların 114 ü devlet üniversitelerinde, 413 ü özel üniversitelerdedir. Marmara Bölgesi nde Tekstil Sektörü ne yetiģtirilen moda tasarımı ara elemanlarının % sını vakıf üniversiteleri vermektedir. KAYNAKLAR 1. Tekstil ve Hazır Giyim Sanayiinin Türk Ekonomosindeki Yeri, Türkiye Tekstil Sanayii ĠĢverenleri Sendikası, Sayfa: Kalkınma planı Tekstil Deri giyim ÇalıĢma grubu Raporu Ankara 2014 Türkiye Cumhuriyeti kalkınma Bakanlığı sayfa %20haz%C4%B1r%20giyim%20OIK.pdf T.C. Ekonomi Bakanlığı, Sektör Raporları, Hazır Giyim Sektörü, Ġhracat Genel Müdürlüğü, Tekstil ve Konfeksiyon Ürünleri Daire Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2016, sayfa: DGS Tercih Kılavuzu ve Bilgileri, ( moda tasarımı EriĢim Tarihi ) 8.file:///C:/Documents%20and%20Settings/Administrator/Desktop/TEKST%C4%B0L%20SEKT%C3%96R%C 3%9C%20MODA.pdf 52

53 Piyasadaki Fabrikasyon Olarak Üretilen EriĢtelerin TS EriĢte Standardına Göre Uygunluğu Çiğdem GÜCEYÜ Öğr.Gör., Uludağ Üniversitesi, Türkiye Pınar AKPINAR Uludağ Üniversitesi, Türkiye Özet GeliĢen teknoloji ile beraber Türk halkının beğeniyle tükettiği eriģte de zaman içinde fabrikasyon olarak makarna hatlarında üretilmeye baģlanmıģtır. Üretilen bu eriģtelerin damak tadı dıģında, fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik olarak Türk Standartlarından TS12950 EriĢte Standardına uygunluğu araģtırılmıģtır. Yaptığımız literatür taramalarında genellikle eriģte üretiminde kullanılan un, süt, tuz ve benzeri parametrelerin eriģte kalitesi üzerine etkileri ile ilgili çalıģmalar yapılmıģ, bu tarz çalıģmaya rastlanılmamıģtır. ÇalıĢmamızda piyasada bulunan ve eriģte üretimi de yapan 7 firmaya ait örnek toplanmıģ ve bu örneklerle TS 2950 EriĢte Standardında belirtilen analizler doğrultusunda çalıģılmıģtır. Analizler sonucunda örneklerin TS12950 EriĢte Standardına bazı noktalarda uymadığı tespit edilmiģtir. Kimyasal analizlerde 8 kontrol parametresinden; 2 parametreye uymayan 2 adet örnek, 3 parametreye uymayan 3 adet örnek ve 4 parametreye uymayan 2 adet örnek tespit edilmiģtir. Mikrobiyolojik kontrollerde ise herhangi bir üreme tespit edilememiģtir. Anahtar Kelimeler: erişte, Turkish noodle, üretim teknolojisi, production technology, kalite kontrol, quality control Conformity of Erişte (Turkish Noodles) Produced as a Fabrication in The Market According to TS12950 Erişte (Noodle) Standard Abstract With the developing technology, the noodles consumed by the Turkish people have started to be produced in pasta lines as a result of the fabrication. In addition to the taste of the products manufactured, their consistency with TS12950 EriĢte (Noodle) Standards has been investigated in terms of physical, chemical and microbiological aspects. Our review of the literature has revealed that the studies performed are generally about the effects of the main ingradients of noodles such as flour, milk, salt and similar parameters on noodles quality and no study similar to ours has been found in the literatüre. For this study, we have samples from seven different pasta and noodle manufacturing companies based in Turkey and these samples have been analysed in accordance with TS12950 EriĢte (Noodle) Standards. The analyses, we have performed, show that some features of the samples do not conform to TS12950 EriĢte (Noodle) Standards. Eight control parameters have been chemically analysed and two samples have been found not to be in complience with two parametres, three samples not to be in complience with three parameters and two samples not to be in complience with four parametres. No growth has been detected. Key Words: erişte, Turkish noodle, üretim teknolojisi, production technology, kalite kontrol, quality control 53

54 INTRODUCTION As a ready food product EriĢte (Noodles) can be consumed directly. Noodles dough is prepared with wheat flour, added drinkable water, salt, alkaline salts (such as sodium carbonate, potassium carbonate and sodium phosphate) and eggs, according to dough type and then dried, boiled or cooked with steam (Anonymous, 2003-TS 12950). As a food item EriĢte smorgin is China that introducted to the Worl via Silk Road. It is estimated that Noodles are known as a pasta in China, B.C Marco Polo who brought it to Italy in It is considered that pasta spread from homeland Italy to France and other European countries, at same time Italians who migrated to United States in 1789, brought the pasta with them and this country also met pasta (Öztürk 2007). In our country, generally, these substances are used in the production of EriĢte: flour, milk, drinkable water, eggs, salt and oil. Home made eriģte is produced at rural are asgenerally. EriĢte is prepared in their home as they see it from their family elders becouse it is a traditional food. The ratios of eriģte substances are according to regions and people (Ġçöz 2000). EriĢte, one of the most important foods of Anatolia, entered the Ottoman palace cuisine with the name of "macaronia". In Anatolia, noodles made with cheese and walnut were used. It was produced in 1922 as an industrial product of consumed pasta under the name "EriĢte" which is completely homemade in Turkey. Semolina and pasta plant in Turkey are one of the first established food industries (Öztürk 2007). According to the production of noodles, including handmade and machine-made shapes are produced in two ways. Handmade noodles are preferred by consumers because they are more appreciated than those produced by automatic lines (Öztürk 2007). In the literature rewiew for our study, the effects of the components (flour, salt, milk, etc.) used in the production of noodles on the quality of the accesses were investigated and the compliance with the standards was not investigated. For this reason, we have investigated the suitability of the manufactured noodles according to TS12950 Noodle Standard. LITERATURE REVIEW The literature on the effects of various cereal flours, pulses of flour, additives (e.g., β-glucan, dietary fiber) and various animal milk raw or boiled in the production of noodles has been searched Tülbek at al (2001), The suitability of Turkish commercial wheat flours for noodle making wich is a popular product in Far Eastern countries, was studied. Physical and chemical analysis were carried out investigated in flour samples which were obtained from seven geographical regions of Turkey and their effects on noodle quality were. In the other study, wheat flour used in eris te production was replaced with whole buckwheat flour (BWF) up to a 40% level to improve the nutritional properties of eris te. The chemical composition, phytic acid content, color values, cooking quality and sensory properties of eris te samples were determined (Bilgiçli 2009). rice bran (RB) replaced wheat flour in order to enrich the nutritional properties without affecting technological properties of eriste. For this purpose, RB was used in eriste up to 25% level. Crude ash, mineral contents, colour values, cooking and sensory properties of eriste samples were determined. As a result, utilisation of RB in eriste improved nutritional content of the eriģte. (ErtaĢ 2014). Three different dairy by-products (whey protein concentrate powder, WPC; whey powder, WP; and buttermilk powder, BP) and β-glucan (βg) concentrate were used in eriģte formulation to improve 54

55 nutritional properties of eriģte. WCP, BP by-products and βg increased mineral (calcium, magnesium and phosphorus) contents of the samples. (AktaĢ ve Türker 2015). Quinoa flour (QF) was used in noodle formulation up to 30% level with and without buckwheat flour (BF). Some chemical properties (ash, protein, cellulose, fat and minerals), phytic acid (PA), colour values, cooking quality and sensory properties of noodles were determined (Bilgiçli ve ark.2011). In the study some quality characteristics and nutritional properties of traditional eriģte (Akıllıoğlu ve Yalçın 2010). Chemical, sensorial and microbiological quality criterias homemade noodle samples prepared from raw and boiled sheep, goat and cow milk were investigated. Both noodles dough s and noodles were subjected to microbiological analyses (Öztürk 2007). Ġçöz (2000), chemical and microbiological analysis and some quality criterias of home-made noodle samples prepared from raw and boiled milk were investigated. Noodle samples were taken from various villages of Edirne, Kırklareli and Tekirdağ provinces. MATERIAL AND METHODS Material Samplers of 500g "plain noodles" were taken from seven companies which were offered for sale on the market, regardless of the company. Method In noodle analysis, the analyzes specified in TS12950 EriĢte (Noodle) Standard were applied. Sample Preparation As the sample will not lose moisture, It is milled to the extent that it will pass through the mesh with the opening of 1mm. The milled sample was stored in an airtight container. Moisture Determination In the determination of humidity, And brand, MX 50 Model Moisture Detection Device was used. Approximately 2 g of sample device was set at 105 C and analyzed with 0.02% precision. When the analysis is complete, the amount of moisture on the instrument screen is displayed as%. Total Ash The previously cleaned porcelain capsules were dried at C for 30 minutes, then cooled in a desiccator for 30 minutes and weighed. 3-5 g of sample were weighed into capsules and 1-2 ml of distilled alcohol was added. It was then burned at 900 ± 25 C for 2 hours. After the incineration was completed, the porcelain cups taken from the ash oven were cooled and weighed for 1 hour in the desiccator. % Ash calculated on dry matter basis. Salt (NaCl) Determination 10 ml of nitric acid solution was added to the ash obtained from the ash determination. The boiling water was kept in the bathtub and the ash was thawed and filtered through the filter paper. The crucible and the filter paper was washed several times by shaking with hot water. The filtrate was titrated with 1 ml of a 5% potassium chromate indicator until the reddish tinge with a 0.1 M silver nitrate solution. Determination of ph Thermo brand Orion 5 Star model ph meter was used for ph measurement. Determination of protein In our samples, Labconcono brand Rapid Still II Protein determination device was used for protein determination. TS 1748 ISO 937 Determination of nitrogen content (Reference method) method was applied. 2g sample was weighed and analyzed. The results are given as Nx5,7 = Protein. Substance Transferring to Water 25 g of noodles were weighed and the method specified in TS Noodle Standard was used. 55

56 Coloring matter search The test samples were triturated approximately 10 g were taken. 50 ml of distilled water was added, boiled for 1-2 minutes, filtered through filter paper. The filtrate was taken into a 1000 ml beaker and 2-3 cm length of wool rope was added and 1 ml of 10% potassium hydrogen sulphate was added and the beaker was left in the water bath for 1 hour. At the end of this period, the wool rope was removed from the beaker and thoroughly washed with pure water. If the woolen yarn is not painted or gives the paint it got as a result of washing, there is no paint on the sample if the woolen yarn is turning first; whereas if the dye is not separated from the wool by washing, the sample is evaluated as having a dye. Vitamin B1 (Thiamin) Determination This value can not be searched plain noodles. Vitamin B2 (Riboflavin) Determination This value can not be searched plain noodles. Niacin Determination This value can not be searched plain noodles. Determination of Iron This value can not be searched plain noodles. Microbiological Analysis Sample preparation 5.00 g of the previously prepared noodle sample was weighed and 45 ml of peptone water (Peptone Bacteriological (Oxoid Cat. No: LP0037), sterilized in autoclave for 15 minutes at 121 C.) was added. Seward Medical brand and model B 7021 stomacher lab-blender was stirred at normal speed for 30 seconds and 10-3 dilutions were prepared from this mixture. Aerobic Mesophilic Bacteria Count Plate Count Agar (Oxoid Cat. No: CM0325) was prepared according to the manufacturer's description. In an amount sufficient to prepared agars poured into the petri dishes, and allowed to cool After solidifying the medium, 1-mL of 10-2 and 10-3 dilutions were planted according to the spreading method and left to incubate at 30 ± 1 C for 72 ± 3 hours. At the end of the period petri dishes were examined and counted. Coliform Count Violet Red Bile (Lactose) Agar (Oxoid Cat. No: CM0107)) was prepared according to the manufacturer's description. 1 ml of 10-2 and 10-3 dilutions are transferred to petri dishes according to the pouring method and the prepared agar was poured into petri dishes in sufficient quantity and left to cool. The agar was allowed to incubate at 30 C or 37 C ± 1 C for 24 ± 2 hours after solidification. At the end of the period petri dishes were examined and counted. Escherichia coli Count Tryptone Bile Agar with X-Glucuronide (Oxoid Cat. No: CM0945) prepared according to manufacturer's description. Prepared medium was poured into petri dishes in sufficient amount and left to cool. After the nutrient solidifies, 10-2 and 10-3 dilutions are planted 1mL according to the spreading method, 44±1 C hours incubated. At the end of the period petri dishes were examined and counted. Detection of Staphylacoccus aureas Baird - Parker Agar (Oxoid Cat. No: CM0275) was prepared according to the manufacturer's description and added Egg Yolk Tellurite Emulsion (Oxoid Cat. No: SR0054) to the extent specified by the manufacturer company. Prepared medium was poured into petri dishes in sufficient amount and left to cool. After the nutrient solidifies, 10-2 and 10-3 dilutions are planted 1mL according to the spreading method, 35 C - 37 C for 24 hours and 48 hours incubated. At the end of the period petri dishes were examined and counted. 56

57 Detection of Rope Spores Blooded agar (Or-Bak Ref: Or-Pet 07 Lot: ) used ready petri dishes. The vegetative cell forms were inactivated by holding the dilution tubes at 80 C for 5 minutes before planting. After the nutrient solidifies, 10-2 and 10-3 dilutions are planted 1mL according to the spreading method, 37 C for 48 hours incubated. At the end of the period petri dishes were examined and counted. Yeast and Mould Count Potato Dextrose Agar (Oxoid kat.no: CM0139) prepared according to manufacturer's directions, the medium was poured into petri dishes in sufficient quantities and allowed to cool. After the medium was solidified, 1 ml of 10-2 and 10-3 dilutions were planted according to the spreading method and left to incubate for 5 days at 25±1 C. At the end of the period petri dishes were examined and counted. Table 1: Physical and Chemical Analysis Results RESULTS Specifications value sample 1 sample 2 sample 3 sample 4 sample 5 sample 6 sample 7 Total ash*,% (m/m) max. 1,0 0,93 1,13 0,69 1,085 1,06 1,22 2,86 moisture,% (m/m) max. 13,0 6,74 7,44 9,86 8,61 7,7 7,63 11,23 Salt* (NaCl),% (m/m) max. 2,0 0,71 0,74 0,74 0,85 0,91 0,95 2,08 Protein*,% (m/m, Nx5,7) min. 10,5 11,65 10,89 9,7 11,57 11,29 11,69 10,93 Substance transferring to water*, % (m/m) max. 10,0 7,71 8,57 8,87 9,67 14,3 10,49 16,31 ph 6,5-7,0 5,98 6,13 5,76 6,16 6,22 5,76 5,77 color white-creamy white yellow yellow white light yellow light yellowwhite creamy white coloring matter must not found not found not found not found not found not found not found not found * Values are given over the dry matter. According to the analysis results, the total amount of ash was found to be as low as 0.69%, highest 2.86%, average 1,282%, minimum moisture content 6.74%, highest 11.23% average 8,459%, lowest salt content 071%, The highest% 2,08, the average 0,997%, the lowest protein content 9.7%, the highest 11,69%, the average 11,103%, the lowest amount of water-transferring substance 7,71%, the highest 16,31% 10,846% on average, 5,75 in ph value, 6,22 in highest value, 5,969 in average, color evaluation was determined between white and yellow color, no coloring matter was found in any sample. According to the total ash result, samples 1 and 3 were in accordance with TS12950 Noodle standard, three times closer to the 7th sample standard, and the other samples were slightly above the standard. Moisture content was found to be in accordance with the standard values in all samples. The amount of salt (NaCl) was found to be slightly above the value specified in the standard in the 7th sample and the standard value in the others. The amount of protein was found to be above the minimum value in the standard except for the third sample, while the third sample was below this value. Substance transferring to water of sample 6 was found slightly above the standard value and samples 5 and 7 were found to be high. Other examples were found to be appropriate for the value specified in the standard. The ph values did not match the values given in the standard and all were found to be below ph 6.5>. Noodle specified colors of white - is from creamy white. Samples 1 and 2 were yellow, samples 4 and 5 were light yellow. These noodles determined that use of the product information of durum wheat semolina flour instead examined, it was determined that the color difference caused by this cause. None of the samples were found to have the coloring matter content as specified in the standard. 57

58 Table 2: Microbiological Analysis Results STANDARD VALUES Limits Results Microorganism n c m M sample 1 sample 2 sample 3 sample 4 sample 5 sample 6 sample 7 Aerobic mesophilic bacteria (cob*/g) 5 2 1x10 4 1x Coliform bacteria Escherichia coli 5 0 < Salmonella spp * 5 0 must not found 25g It was plain noodle Staphylococcus aureus (kob/g) 5 2 1x10 1 1x Rope spore Yeast and mould (kob/g) 5 2 1x10 2 1x n: number of test samples * Searched in flavored noodles. c:the number of acceptable test specimens containing microorganisms between "m" and "M" - There was no reproduction. m: (n-c) the maximum number of acceptable microorganisms that can be present in 1 g of the test sample M: c the maximum number of acceptable microorganisms that can be present in 1 g of the test sample No growth was observed in cultures made from 10-1, 10-2 and 10-3 dilutions of the samples. SUGGESTION As a result of the study, it was observed that the samples did not conform to TS12950 Noodle standard. The colored sections in Table 1 are parameters that do not conform to the standard as a result of the study. The analyses, we have performed, show that some features of the samples do not conform to TS12950 EriĢte (Noodle) Standards. Eight control parameters have been chemically analysed and two samples have been found not to be in complience with two parametres, three samples not to be in complience with three parameters and two samples not to be in complience with four parametres. No growth has been detected. In particular, the ph values do not meet the standard value of 6.5 to 7.0. It is thought that fermentation has begun during the pre-drying process so that the dough cutting process can be done easily. If fermentation can not be avoided, the ph value of the standard can be corrected by taking the opinions of the specialists in this field. None of the total amount of ash specified in the standard except for two samples did not match. This suggests that the amount of dandruff used is high. If the amount of the Substance transferring to water is high in some samples, it is necessary to pay attention to the quality of the used flour. REFERENCES AktaĢ, K., Türker, S.,2015. Utilisation of dairy by-products and β-glucanin eriģte production. Department of Food engenering, Faculty of Agriculture,Selçuk Univ.,Konya. Akıllıoğlu, H.G., Yalçın, E., 2010.Some quality characteristics and nutrional properties of traditional egg pasta foods (EriĢte). Food Sci. Biotechnol.19(2): Anonymous,2001. TS1748 ISO 937. Et ve et mamülleri- azot muhtevasının tayini (referans metot). Türk Standartları Enstitüsü.Ankara. Anonymous,2001. TS EN ISO Gıda ve hayvan yemlerinin mikrobiyolojisi-koagulaz-pozitif stafilokokların (Staphylacoccus aureus ve diğer türler)sayımı için yatay metot- bölüm 1 baird-parker agar besiyeri kullanarak. Türk Standartları Enstitüsü.Ankara. 58

59 Anonymous,2014. TS EN ISO /AC. Gıda zinciri mikrobiyolojisi- mikroorganizmaların sayımı için yatay yöntem- bölüm 2: Yüzey kaplama tekniğiyle 30 C de koloni sayımı (ISO :2013/Cor 1: 2014). Türk Standartları Enstitüsü.Ankara. Anonymous,2012. TS ISO Gıda ve hayvan yemleri mikrobiyolojisi-beta-glucuronidase-positive Escherichia coli nin sayımı için yatay yöntem- bölüm 2: 5-bromo-4-choloro-3-indolyl beta-dglucuronide kullanılarak 44 C da koloni sayımı yöntemi. Türk Standartları Enstitüsü.Ankara. Anonymous,2010. TS ISO Gıda ve hayvan yemleri mikrobiyolojisi-koliformların sayımı için yatay yöntem- koloni sayım tekniği. Türk Standartları Enstitüsü.Ankara. Anonymous,2014. TS ISO Gıda ve hayvan yemleri mikrobiyolojisi-maya ve küflerin sayımı için yatay yöntem- bölüm1: Su aktivitesi 0,95 ten fazla olan ürünlerde koloni sayım tekniği (ISO :2008). Türk Standartları Enstitüsü.Ankara. Anonymous,1999. AACC International method Rope spore count. Anonymous,1999. AACC International method Crude protein-kjeldahl method,boric acid modification. Anonymous,2002. TS1620. Makarna. Türk Standartları Enstitüsü.Ankara. Anonymous,2003. TS Bulgur. Türk Standartları Enstitüsü.Ankara. Anonymous, TS EN ISO 2171: EN ISO 2171:2010. Tahıllar ve öğütülmüģ tahıl ürünleri toplam kül muhtevası tayini. Türk Standartları Enstitüsü.Ankara. Anonymous, 2001.TS1728 ISO Meyve ve sebze ürünleri-ph tayini. Türk Standartları Enstitüsü. Ankara. Bilgiçli, N., Effect of buckwheat flour on cooking quality and some chemical, antinutritional and sensory properties of eriste, Turkish noodle. International Journal of Food Sciences and Nutrition; 60(S4): Bilgiçli, N., Effect of pseudocereal flours on some chemical and phytic acid content of noodle. Quality assurance and saffety of corps &foods.6-2 Elgün, A., Ertugay, Z., Certel, M., Kotancılar, H.G.,1999. Tahıl ürünlerinde analitik kalite kontrolü ve laboratuvar uygulama kılavuzu. Atatürk Üniv. Yayın no:867. Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Ofset tesisleri. Erzurum. ErtaĢ, N., Reutilisation of rice byproduct:study on the effect of rice bran addition on physical,chemical and sensory properties of eriģte.quality assurance and saffety of corps &foods. Ġçöz, A., Trakya bölgesinde üretilen ev eriģtelerinin mikrobiyolojik özellikleri ve bazı kalite kriterlerinin belirlenmesi. Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Edirne. Öztürk, B., Çiğ ve piģmiģ koyun, keçi ve inek sütü ile üretilen ev eriģtelerinin kalite kriterlerinin belirlenmesi. Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Tekirdağ. Tülbek, M.Ç., Türkiye de üretilen unlardaki temel kalite değiģkenlerinin Uzakdoğu eriģte kalitesine etkisi. Gıda Yıl:26 Sayı:6 Kasım-Aralık. 59

60 Niksar ilçesi ve Yakın Çevresi Peyzaj Özelliklerinin Ekoturizm Kullanım Yönünden Değerlendirilmesi ġüheda Basire AKÇA Öğr. Gör. Bülent Ecevit Üniversitesi, Türkiye Kübra YAZĠCĠ Yrd. Doç. Dr. GaziosmanpaĢa Üniversitesi, Türkiye Özet Ekoturizm; turizm aktivitelerini teģvik eden doğal çevreyi korumayı amaçlamaktadır. Niksar, turizm sektörü için dokunulmamıģ tabii güzellikleri ve tarihi ile dikkat çeken ilçe olarak büyük bir kaynak özelliği göstermektedir. Bu nedenle araģtırma alanını Niksar (Tokat, Türkiye) oluģturmaktadır. Orta Karadeniz Bölümünün iç kesiminde yer alan Niksar tarihi, doğal zenginlikleri ve kültürel değerleri ile önemli bir ilçedir. Kuzeyinde Canik Dağları, güneyinde Dönek Dağı ve bu iki dağın arasında ise verimli Niksar Ovası yer almaktadır. Zengin peyzaj öğesine sahip Niksar (Tokat, Türkiye) ve çevresi alternatif bir turizm bölgesi olma özelliğine sahiptir. Bu çalıģmayla Niksar Ġlçesi ve yakın çevresinin peyzaj özelliklerininekoturizm de kullanım uygunluğunun potansiyelini ortaya koymak, aktif ve pasif ekoturizm sınıflandırması yapılarak bölgenin güçlü, zayıf yönlerini, tehdit ve fırsatları belirlemek amaçlanmaktadır. AraĢtırmada yöntem olarak Tokat Kültür ve Turizm Müdürlüğüne ait envanterler, arazi gözlem çalıģmaları SWOT Analizi tekniği kullanılmıģ, mevcut potansiyel turizm etkinlikleri değerlendirilmiģ ve sınıflandırılmıģtır. Anahtar kelimeler: Peyzaj, Manzara Seyri, Ekoturizm Sınıflandırması, Niksar Evaluation of Ecotourism Potential of Niksar (Tokat) District and Its Environs Abstract Ecotourism aims to protect the natural environment encouraging the tourism activities. Niksar district is a great source of which has untouched natural beauties and a noticeable history. Therefore Niksar (Tokat, Turkey) is the research area. Stating inner part of the middle Black Sea region, Niksar is an important district with its natural sources and cultural values. Mount Canik takes place at the North of Niksar while Mount Dönek is at the south of Niksar and between these mountains Plain of Niksar lies down. Having a reach landscape conditions, Niksar (Tokat, Turkey) and its surrounding have a potential of being an alternative tourism region. This study aims to discover whether the landscape characteristics of Niksar and its surrounding have the potential of Ecotourism or not. Furthermore, by preparing active and passive ecotourism classification, determining the strong and weak opportunities, threat of the district is aimed. In the study, the inventory of Tokat directorate of culture and tourism was used, SWOT analyses technique was used for field observations and the potential of tourism facilities was evaluated and classified. Keywords: Landscape, Landscape observation, Ecotourism classification, Niksar GĠRĠġ Ġnsanlık tarihiyle baģlayan seyahat etme olayı, konaklama ile birleģerek 20.yüzyılın ikinci yarısından itibaren büyük bir endüstri haline gelmiģtir. Daha sonra, turizm adıyla pek çok ülkenin en önemli kalkınma araçlarından biri olmuģtur. Toplumdaki insanların gelir ve refah düzeylerindeki artıģ, özgürlüklerdeki geliģmeler, ulaģım ve iletiģimdeki ilerlemeler, turizm hareketlerinin en önemli nedenleri olarak öne çıkmıģtır (Kurdoğlu, 2010). 60

61 Turizm, kentlerde farklı özellikleriyle ön planda olmuģtur. Kırlarda, yaylalarda ve dağlarda, arkeolojik alanlarda, köylerde, göl veya nehir kenarlarında, yeraltı su kaynaklarında, mağaralarda, ormanlarda, çöllerde, dinî yerlerde ve adalarda yapılabilmektedir (Karafakı ve Yazgan, 2012:56). Ekolojik turizm yada ekoturizm; yeryüzünün doğal ve kültürel kaynaklarını korumasını amaçlayan ve bölge insanının sosyo-ekonomik kalkınmasını sağlayan bozulmamıģ doğal alanlara yapılan çevresel açıdan yapılan seyahat olarak tanımlanmaktadır lı yıllarda geliģme gösteren ekoturizm, ilkeleriyle doğal alanların ve ekosistemin korunmasına yönelik faaliyetlerin bir disiplin altına alınmasını sağlamıģtır(demir ve Çevirgen, 2006). Ekoturizm, alternatif turizm türleri içinde en yaygın Ģekilde kabul gören turizm sektörü olarak görülmektedir.geliģmekte olan ülkeler için önemli bir kalkınma aracı olarak dikkat çekmektedir. Bu turizm tipleri; daha çok bölge halkı tarafından ve aile iģletmesi ölçeğinde uygulanan geleneksel, kültürel faaliyetlerdir. Kırsal turizm de kullanılan ekolojik ürünler, az geliģmiģ yerleģim birimleri için büyük potansiyel kaynağıdır(kurdoğlu, 2010). Günümüzde insanların bozulmamıģ ve sürekli korunan doğal çevrelere olan turizm talepleri artmakta ve tatillerini, ilgi alanlarını bu yönde değiģtirdikleri görülmektedir. Son yıllarda doğal ve kültürel açıdan zengin alanlara yönelik seyahatler artmıģtır. Özellikle insanların eğitim seviyelerinin ve çevre bilincinin artmasıyla ekoturizm toplum tarafından daha fazla tanınmaya baģlamıģtır. Ülkemizin tarihî, kültürü ve doğal güzellikleri ile her bir bölgesi önemli turizm potansiyeline sahiptir. Bu özellikler ile turistlerin ülkemizi ziyaret etmelerini en büyük temel nedenidir. ÇeĢitli turizm türleri ve farklı iklim özelliklerinin bir arada bulunması turizm sektörünün geliģmesinde en büyük etkendir. Bu nedenle bir ülkedeki doğal çevre ve güzellikler insanların seyahatlerini etkileyen çekici bir güç kaynağıdır. Ekoturizm kendi içinde yeģil turizm, alternatif turizm, doğa turizmi, yabanıl turizm, macera turizmi, kültürel turizm gibi bölümlere ayrılmaktadır (Sungur, 2012:341). Bunların yanı sıra ekoturizm bir de aktif ve pasif ekoturizm olarak da farklılık göstermektedir(orams, 1995). Aktif ekoturizm, gidilen yöreyi geliģtirmek amacıyla, sürdürülebilir Ģekilde yapılandır. Bu tür seyahatlere katılanların daha fazla çevre bilicine sahiptir. Pasif ekoturizm ise, fiziki ve kültürel alanlara olumsuz etkisi olmayan turizm faaliyetlerinin gerekliliğini kabul etmektedir.bu turizm mevcut çevre koģullarının korunması konusunda daha duyarlıdır. Bu çalıģmada Orta Karadeniz Bölgesi nde yer alan Niksar ilçesinin peyzaj öğelerininekoturizm potansiyelini araģtırarak sahip olduğu doğal ve kültürel kaynakların turizm sektörüne alternatif sunulması ve kazandırılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda ekoturizmin farkındalığını tespit etmek veplanlamasını yaparak sürdürülebilir kullanımıoluģturulmaya çalıģılmıģtır. Yapılan bu araģtırmayla Niksar Ġlçesi ve yakın çevresinin peyzaj özelliklerinin ekoturizm de kullanım uygunluğunun potansiyelini ortaya koymak, aktif ve pasif ekoturizm sınıflandırması yapılarak belirlenmesi amaçlanmaktadır. SWOT Analiz tekniği kullanılarak ilçesinin potansiyel turizm etkinlikleri belirlenmiģtir. 2. MATERYAL VE YÖNTEM Türkiye nin Orta Karadeniz bölümünün iç kesiminde yer alan Niksar ilçesi, kuzey enlemleri ile doğu boylamları arasında yerleģmiģtir. Ġlçe güneydoğuda BaĢçiftlik, doğuda ReĢadiye, güneyde Almus, güneybatıda Tokat merkez ilçe, kuzeybatıda Erbaa, kuzeyde ve kuzey doğuda Ordu ilin bağlı AkkuĢ, Korgan ve Aybastı ilçeleri ile komģudur. Niksar ilçesinin yaklaģık toplam yüz ölçümü 955km 2 dir (Anonim a, 2017) (ġekil 1). 61

62 ġekil 1. Niksar (Tokat) Türkiye deki konumu GÜÇLÜ YANLAR ZAYIF YÖNLER SWOT ANALĠZ ġekil 2. Swot analizi Ġ FIRSATLAR TEHTĠDLER ÇalıĢmada SWOT Analiz tekniği kullanılmıģtır. Niksar ilçesinin mevcut doğal ve kültürel kaynaklarını değerlendirerek, peyzaj özelliklerinin belirlenmesi ve ekoturizm kaynaklarının uygunluğunu ortaya koymak hedeflenmiģtir. SWOT analizi: Ġncelenen kuruluģun, tekniğin, sürecin veya durumun güçlü ve zayıf yönlerini ortaya çıkarmakla birlikte dıģ çevreden kaynaklanan fırsat ve tehditleri belirlemede kullanılan bir yöntemdir( Aktan,1999;Gürlek,2002). SWOT Analiz tekniğinden faydalanılarak, yörenin ekoturizm potansiyelinin güçlü ve zayıf yönleri ile tehdit ve fırsatları belirlenmeye çalıģılmıģtır. SWOT Analizi yapılırken bölgede yürütülen Tokat Ġli Doğa Turizmi Master Planı kapsamında elde edilen verilerden yararlanılmıģtır. 3. BULGULAR 3.1. Aktif Ekoturizm Aktif ekoturizm etkinlikleri (1) Tarih Turizmi Etkinlikleri, (2) Ġnanç Turizmi Etkinlikleri, (3) Piknik Aktiviteleri, (4) Festival ve ġenlikler olarak belirlenmiģtir. -Tarih Turizmi Etkinlikleri Niksar; Hitit, Pers, Pontus, Roma, Bizans, DaniĢmend, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde merkez konumunda olmuģ, iklimi ve verimli ovalarıyla da dikkat çeken bu yerleģim yeri Orta Karadeniz in iç kısmında Kelkit vadisi üzerinde Tokat iline bağlı bir kenttir. Niksar, DaniĢmendliler devleti kurucusu olan Melik DaniĢmend GümüĢtekin Ahmet Gazi tarafından fethedilmiģ ve bu devletin baģkenti olarak seçmiģtir. Kent, Osmanlı padiģahlarından Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman gibi birçok büyük padiģaha ev sahipliği yapmıģtır. Ġlçe de birçok dönemden kalma tarihi eser bulunmaktadır (Kızılaslan ve Ünal, 2014:51). Niksar Kalesi, ülkemizin ikinci büyük kalesi olma özelliğine sahiptir. Kale içinde Bizans döneminde ait bir kilise, hamam, Yağıbasan Medresesi, ambarlar ve zindan kalıntıları olduğu bilinmektedir. Kültür bakanlığının ve belediyenin yaptığı çalıģmalar ile Niksar kalesinin restorasyonve rekreasyon çalıģmaları devam etmektedir. ÇalıĢmalar sonrasında Niksar Kalesinde, Niksar Kent Müzesi ve açık 62

63 havada Anadolu Medeniyetleri TaĢ eserleri Müzesi açılacak olup tüm görkemiyle ortaya çıkarılan kale ve doğal gezi alanları hem yerli hem de yabancı turizme katkı sağlayacağı düģünülmektedir. Kale Gizli Geçitleri, Niksar Kalesi içerisinde Kale Cami, Cin Cami, Kale Kilisesi, Zindan, Yağıbasan Medresesi, Yağıbasan Türbesi, Buğday Depoları, Su Sarnıçları, Kale Hamamı, Tekkeler, Türbeler, KıĢla Binaları yeraltı yollarının bulunduğu tarihi ve kültürel yönden çok zengin bir mekândır. Kalenin değiģik noktalarına ulaģan gizli geçitler korunma ve savunma amacıyla yapılmıģtır. Görülmeye değer bir mimari ve estetikle yapılmıģ olan yapı değiģik medeniyetlerin savaģlarına da sahne olmuģtur. ġekil 3. Niksar ilçesinde tarihi turizm Yağıbasan Medresesi ( Ġlk Tıp Medresesi), Anadolu da 1158 yılından günümüze kadar gelebilen ilk ve en eskimedreselerdendir.niksar kalesinde bulunan medrese Anadolu da tıp eğitimi verilen ilk medreselerden biri olarak bilinmektedir. Yağıbasan medresesinde fotoğraf sergisi ve çeģitli kültürel etkinlikler düzenlenmektedir.niksar daki diğer tarihi medreseler ise; Kazancı Medresesi, Hadim Ali Ağa Medresesi, DarulHayr Medresesi ve Hatunuye Medresesidir. Roma Dönemi Arsenali (Silah Deposu-Sığınak), Niksar kent merkezinde bulunan yapının kalıntısı aynı alandaki tek katlı evin altında bulunmaktadır. Kuzey-güney doğrultusunda uzanan, dörtgen planlı bir yapıdır. Yeraltındaki yapı üç ayrı bölümden oluģmaktadır.taģ mektep, yapının kesin tarihi bilinmemekle birlikte inģa tekniği ve mimari özelliklerine göre 19.yy a ait olduğu düģünülmektedir.roma Hamamı, tarihi hamamın yaptıranı ve yapılıģı hakkında bilgi bulunmamaktadır. Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen Ģeklinde olan hamam moloz taģtan inģa edilmiģtir.farklı medeniyetlerin yaģadığı ilçede farklı kültürlerin özelliklerini taģıyan birçok tarihi yapı günümüze ulaģmıģtır. Ġlçenin tarihi dokusunu tamamlayan konaklar bunlardan sadece birkaçıdır. Bunlar; Hükümet Konağı, ÇavuĢoğlu Konağı, Sofuoğlu Konağı, Mukayitler Konağı (Niksar Vakfı) dır. Günümüzde restore edilmiģ konaklar; kütüphane, vakıf ve özel iģletmeler tarafından iģletilen restoran olarak kullanılmaktadır. Kentteki diğer önemli tarihi yapılar ise köprülerdir. Bunlar; Leylekli Köprü (Yılanlı Köprü), Talazan Köprüsü, Seğmenli Köprüsü ve Hamidiye Köprüsü dür. Leylekli Köprü, Ģehrin içinden geçen Çanakçı Deresi üzerinde bulunan köprü Arasta Camii yanındadır. Tek kemer gözlü, yarım daire Ģeklindedir. YapılıĢ tarihi bilinmeyen köprü kemer kilit taģının üzerindeki taģta kabartma tekniği ile yapılmıģ ağzında yılan tutan bir leylek figürü vardır.talazan Köprüsü, Niksar-Erbaa yolu üzerinde yer alan köprü yedi sivri kemer gözlüdür. Seğmenli Köprüsü, sivri köprü Çanakçı çayı üzerinde bulunan tek kemer gözlü mimari özelliğe sahiptir (ġekil 4). 63

64 ġekil 4. Niksar ilçesinde bulunan tarihi köprüler Tarihi Arasta ÇarĢısı ve Kahveneler, küçük dükkânlar, kahvehaneler ve camii bünyesinde bulunduran Niksar ın en eski çarģısıdır. Arasta nın giriģinde bulunan Mahfel (Adalı nın Kahvehanesi) Erzurumlu Emrah ın mekânı olan yer balkon manzarasıyla dikkat çekmektedir. En eski ve hala çalıģan Arasta kahvehanesi arasta esnafının ve yaģlıların devamlı gittikleri bir kahvedir. -İnanç Turizmi Etkinlikleri Niksar ve çevresi sahip olduğu bu türbelerle inanç turizm için büyük bir potansiyel oluģturmaktadır. Bunlar; Melikgazi Türbesi, Hacı Çıkrık (Atabey ġahinģah ) Türbesi, DoğanĢah Alp Türbesi, Sunguriye Türbesi, YusufĢah Türbesi, Fahriye Hatun türbesi, ġeyh Bolat Türbesi, Erzurumlu Emrah Türbesi dir. Melikgazi Türbesi, Niksar Fatihi Melik Ahmet DaniĢmend Gazi nin türbesidir (ġekil 5). Türbe, Selçuklu mimarisine göre inģa edilmiģ olup çevresi mezar taģları ve kitabelerle düzenlenmiģtir. Ġlçede aynı zamanda Hüseyin Gazi Mezarı ve Cahit Külebi Anıt Mezarı bulunmaktadır. Niksar ın ilk beylerinden olan Hüseyin Gazi ye ait olduğu bilinen mezarlığın eni 2,5 m, boyu 7,5 m dir. ġekil 5.Niksar ilçesinde bulunan tarihi köprüler Gregorius Grogry Thaumaturgus Kilisesi ise, Niksar ilçesinde M.S 3.yy ortalarında Niksarlı Hristiyan liderlerden Gregorius Thaumaturgos un adını taģıyan kilise yörede Hristiyanlığı örgütlemek ve yaymak amacıyla yapıldığı kurulduğu bilinmektedir. Bugün yalnızca temeli, birçok tonoz ve tünel kalıntısı kalan kilisenin büyük bir kilise olduğu sanılmaktadır.niksar kent merkezine 10 km uzaklıkta bulunan Efkerit Vadisi LuviTapınağı, mağaralar, mezar kalıntıları ve Luvilere ait bir tapınaktan oluģan bir kanyonda yer almaktadır. Anadolu da yaģayan ilk ırklardan olan Luviler, M.Ö yıllarında gerçekleģtiği düģünülen Nuh Tufanı ndan kaçarak bu mağara ve tapınakları inģa ettiği düģünülmektedir (ġekil 6). 64

65 ġekil 6.Niksar ilçesinde bulunan tarihi (inanç) turizmi Tarihi anlamda 3camiisi ( Ulu Camii, Çöreğibüyük Camii, KeĢf i Osman Camii ), 3 Kümbet ( Akyapı Kümbeti, Kolag Kümbeti, Kırkkızlar kümbeti) bulunmaktadır. Niksar da bulunan Ulu Camii Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin özelliklerini taģımaktadır. Çöreğibüyük Camii de ilçedeki Ġlhanlılar dan kalan en önemli eserdir. Ġlçede bulunan diğer tarihi camiiler; Cin Camii, Fetih Camii, Çilhane Camii, Halil Efendi Camii, Nalbantlar Camii, Hanegah Camii, Hüsam Camii, Buzköyü Camii, Derebağ Camii, Hoca Sultan Camii, Sıragöz Camii, Maduru Camii, Gazi Ahmet Camii, Ayvazönü Camii ve TaĢoluk Camii dir (Selçuk, 2008:33). -Piknik Aktiviteleri Niksar ilçesi ve yakın çevresi bol oksijenli temiz havası, ormanları, yaylaları ve güzel manzaraları ile önemli bir yere sahiptir. Ġnsanların yürüyüģ yapması, doğal ortamı izlemesi ve görüntülemesi gibi birçok aktiviteleri yerine getirebilmesine olanak sağlamaktadır. Özellikle bölgede Ayvaz suyunun çıktığı alanın yakınında bulunan çam ağaçlarıyla kaplı Ayvaz Parkı yörenin en fazla tercih edilen piknik alanları arasında yer almaktadır. Ayrıca ilçe merkezi ve köyleri de doğal zenginlikleri ile piknik amaçlı etkinliklerinin yapılacağı bir alan sunmaktadır. -Festival ve Şenlikler Niksar ilçesi ve çevresinde gelenekselleģmiģ birçok festival ve Ģenlikler düzenlenmektedir. Bunlar; Niksar ın Fidanları Kültür ve Sanat ve Ceviz Festivali, Kapıağzı Köyü ġenlikleri, Kuyucak Kültür ve El Sanatları ġenlikleri, Niksar Gülbayır Derneği Keltepe Kültür ve Doğa Festivali, Yazıcık Kasabası Karaçam Düden Yaylası Kır Yemeği ġenlikleri, Sorhun Yayla ġenlikleri ve Günebakan Belediyesi Kültür ve El Sanatları ġenliği gibi çok çeģitli etkinlikler yapılmaktadır. Yapılan bu festival ve Ģenlikler yörenin tanıtımı ve geleneksel ürünlerin satıģı için olanak sağlamaktadır. 3.2.Pasif Ekoturizm Potansiyel turizm etkinlikleri ise, (1) Botanik Turizmi, (2) Yaban Hayatı Gözlemciliği olarak değerlendirilmiģtir. -Botanik Turizmi Yaylacılık Faaliyetlerine Dayalı Etkinlikler (Çamiçi Yaylası) Yayla, yüksek alanlardaki geçici yerleģim yerleridir. Yaylalar, yaklaģık m yükselti kuģağında bulunan dağlık alanda, hem yaz hem kıģ turizmi olanaklarına sahiptir (Doğanay,2010). Niksar ilçe merkezine dakika uzaklıktaki Çamiçi Yaylası ise çam kokulu serin havası ve doğal güzellikleri ile dikkat çekmektedir. Çamiçi Yaylası, nem oranın neredeyse sıfır olması ve oksijenin bol olması sebebiyle özellikle tercih edilmektedir. Niksar Belediyesinin geleneksel olarak her yıl yaz aylarında Çamiçi Yayla ġenlikleri düzenlenmektedir. Ayrıca yayla da piknik, doğa yürüyüģü ve kamp da yapılabilmektedir. Çamiçi yaylasının Kültür ve Turizm Bakanlığınca Turistik Yaylalar sınıfına dâhil etmesi yaylanın tanıtımı ve kalkınması açısından büyük önem taģımaktadır. 65

66 -Yaban Hayatı Gözlemciliği Doğa Fotoğrafçılığı Niksar ilçesi sahip olduğu zengin bitki örtüsü ve doğal güzellikleri fotoğrafçılıkla uğraģanların dikkatini çekmektedir. Yaylaları, verimli ovaları, sahip olduğu birçok endemik bitki türleriyle doğa fotoğrafçılığına uygundur.niksar da zaman zaman ulusal ve uluslararasıdoğa fotoğrafçılığı etkinlikleri de düzenlenmektedir yılında17. Doğada Görüntü Avcılığı YarıĢması (DOĞAY), Tarihi Kent Niksar ilçesinde United Photographers International (UPI) ve Fédération Internationale de I Art Photographique (FIAP) in katkıları ile gerçekleģtirilmiģtir. 300 fotoğrafçının katıldığı yarıģma da Niksar karesi ile eģsiz güzellikleri belgelenmiģtir. Niksar Belediyesi ve Tokat Fotoğraf Sanatçıları Derneği (TOFSAD) iģbirliği ile Niksar ın Harikaları Foto Maratonu yarıģması Eylül 2016 tarihlerinde gerçekleģmiģtir. Fotoğrafçılar Niksar da bulunup çektikleri fotoğraflar ile sadece yarıģmaya katılmıģlardır. Trekking (Doğa Yürüyüşü) Niksar ve çevresi coğrafi yapısıyla doğa sporları için çok elveriģlidir. Ormanlık arazi yapısı, farklı yükseltilerdeki yer Ģekilleri ve yeģil doğal görüntüsüyle özellikle yaylalar dağ yürüyüģü içinilçe potansiyel bir alana sahiptir. Ġlçede doğa yürüyüģleri için planlanmıģ parkurlar mevcuttur. Bu parkurlar; Gökçeli Parkuru, Akıncı Parkuru, Hüseyin Gazi Parkuru, Edilli Parkuru, Çamiçi Parkuru, Keltepe Parkurlarıdır. Niksar Doğa Severler Turizm Derneği nin de katkılarıyla geleneksel hale gelen bu yürüyüģler yılın çeģitli zamanlarında gruplar halinde gerçekleģtirilmektedir. Oryantiring (Yön Bulma) Oryantiring, farklı arazi koģullarında özellikle ormanlık alanlarda harita yardımı ile yön bulmayı içeren zaman karģı yapılan spor dalı olarak tanımlanmaktadır. Oryantiring yapı, bina, stat, saha gerektirmeyen çevreci ve aynı zamanda maliyeti çok az ve ucuz bir spordur (Altan,2006). Doğası ve iklimi ile kent Oryantiring sporu için uygun koģullara sahiptir.niksar ilçesinde Ağustos 2016 tarihleri arasında Çamiçi yaylasındaki Camping tesislerinde Oryantiring Kampı gerçekleģtirilmiģtir. Hemen hemen her yıl oryantiring yarıģmaları Çamiçi yaylasında yapılmakta ve yoğun katılımın olduğu yarıģmalar festival havasında geçmektedir. Kamp Karavan Turizmi Ülkemiz, günübirlik dinlenme, eğlenme ve piknik amaçlı kullanımlarının yanı sıra, çadır ve karavanlı kamp yapma olanağına sahip, birçok doğal alanlara sahiptir. Gözlerden uzak doğa ile baģ baģa vakit geçirmek isteyen insanlar için oldukça büyük imkânlar sunmaktadır (Akpınar, Bulut, 2010). Türkiye Kamp ve Karavan Derneği (TKKD) ile Doğa AraĢtırmaları, Sporları Kurtarma Derneği (DUSK) ın katkılarıyla Niksar ilçesi Çamiçi yaylasında 2013 yılı Mayıs ayı içinde Ulusal Karavan Rallisi gerçekleģtirilmiģtir SWOT analizi Aktif Ekoturizm Güçlü Yönler (S): Tokat ilinin konum itibariyle kavşak görevi görmesi Zengin tarihi ve tarihi eserleri Türkiye de ikinci en büyük kalenin Niksar da bulunması Doğal kaynakları ve tahrip olmamış doğal çevre İlçede ekoturizm açısından doğal ve kültürel zenginlikler farklı seçeneklerin varlığı, Zengin mutfağı Festival ve şenliklerin yapılması Halkın ekoturizme karşı ilgili olması Fırsatlar (O): Yerli halkının potansiyel ekoturizm faaliyetlerine katılım göstermeye istekli olması Alternatif ekoturizm türlerinin potansiyelinin fazla olması ve farklı ekoturistik aktivitelere farklı seçenekler sunması Orta Karadeniz Bölgesi nin en büyük ve zengin kaynaklara sahip illerinden biri olması Tokat ilinin, Ticaret için önemli bir merkez olması Yaptığı Festivaller ve şenlikler ile ev sahipliği, yörenin tanıtımı fırsatları Bölgede bulunan tarihi yapıların koruması ve yenileme çalışmalarıyla uygun hale getirilebilecek kentin peyzaj dokusu Cazibe merkezi Koordinatörlüğünün geliştirme odaklı turizm projeleri Yöre halkından zengin olanların bölgeleri için yatırım yapmaya istekli olması 66

67 Zayıf Yönler (W): Ekoturizmin ne olduğunun tanıtımların yöntemlerinin ve pazarlamanın yetersizliği Otel, peyzaj düzenlemesi olmayan dinlenme alanlarının eksikliği Turistik hizmet sektörünün gelişmemiş olması Ekoturizme yönelik en büyük sorun olan konaklama olanaklarının çok yetersiz olup yabancı turistlerin ihtiyaçlarına cevap verememesi Tokat-Niksar ulaşım ağının gelişememesi Ekoturizm etkinlikleri için donanımlı eleman eksikliği Gezi tur organizasyonlarının eksikliği Göç Kentte bulunan Bilim adamlarının ulaşım ve finansal engelleri Ekoturizme yönelik bilgi ve bilinç yetersizliği Yöre halkının yabancı dil bilgisinin yetersizliği İlçelerin bazı köylerine ulaşımın zor olması (asfalt yol olmaması yada mevsim şartları) Tehditler (T): Yatırımcılar tarafından planlama yapılmadan gerçekleştirilen turizm faaliyetleri ile alanın peyzaj dokusunun bozulma riskinin olması Bilinçsiz orman tarımıve geçim kaynağı olan ormancılığın bilinçsiz yapılması İlçe nüfusu göçünün hızlanması ve ekoturizm faaliyetleri için genç nüfus bulmakta güçlük çekilmesi; gibi tehditler manzara seyri oluşturan alanları olumsuz etkileyecek faktörlerdir. Çevre kirliliği (kanalizasyon ve diğer derelere bırakılan atık maddeler vb.) Pasif Ekoturizm Yaban hayatı ve Fauna yaşam alanlarının varlığı Yöreye ait endemik bitki varlığı ve bitki örtüsü çeşitliliği Doğal su öğeleri faaliyetlerine potansiyel oluşturması Camping tesislerinde Oryantiring Kampı(Çamiçi yaylası) Kamp karavanı turizm Doğa yürüyüşü alternatiflerinin bulunması (Gökçeli Parkuru, Akıncı Parkuru, Hüseyin Gazi Parkuru, Edilli Parkuru, Çamiçi Parkuru, Keltepe Parkurları) Ekoturizm etkinlikleri için donanımlı eleman eksikliği Gezi tur organizasyonlarının eksikliği Göç Manzara seyri faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine imkan sağlayacak uygun alanlara sahip olması Yörenin ikliminin göl etkisiyle mikro klima iklim özelliği göstermesi Van kentinde çevre yolu yapım projeleri Yerel yönetimlerin ekoturizm çalışmalarına yönelik ilgisi (Tokat Valiliği, Tokat Belediyesi) Gaziosmanpaşa Üniversitesi nde bulunan bazı fakültelerin, ekoturizmle ilişkili olarak araştırma, inceleme, gezilerini yürütmesi İlçe nüfusu göçünün hızlanması ve ekoturizm faaliyetleri için genç nüfus bulmakta güçlük çekilmesi; gibi tehditler manzara seyri oluşturan alanları olumsuz etkileyecek faktörlerdir. Çevre kirliliği (kanalizasyon ve diğer derelere bırakılan atık maddeler vb.) 4. SONUÇ Elde edilen veriler ıģığında Tokat ili sınırlarında olan Niksar ilçesi, kenti manzara seyri için birçok alternatifler sunmaktadır. Tarihi eserleri doğal peyzaj öğeleri yerli ve yabancı turistlere eģsiz manzaralar sunmaktadır. Görsel açıdan kalite değeri bulunan ormanlık alan ile tarihi anlamda da doğrudan iliģkisi vardır. Bölgede bulunan akarsuların varlığı, bahar aylarında görülen manzaralar, küçük düzlükler bu coğrafyada görülen bitkiler, eģsiz manzaralar sunmaktadır. Ġlçede farklı perspektiflerden bakıldığında var olan manzara ve doğal peyzaj görünümü, Tokat ilini ayrıcalıklı yapar.bu nedenle Tokat ta ekoturizm ve rekreasyon amaçlı fotoğrafçılık ve manzara seyri faaliyetleri açısından alternatifler ve büyük zenginlikler sunar. Ayrıca bölgedeki turizm sektörünün geliģmesi için önemli bir unsur olduğu apaçık ortadır. Tarihi ve kültürel zenginlikleri ile birlikte dört mevsim renk Ģöleniyle de zengin görsel peyzajı izleme ve stresten arınma imkanı sunmaktadır.bunu yanı sıra kent ve yakın çevresinin barındırdığı zenginlik, manzara seyir noktalarının oluģturulması için önemi kaynaklardır. Bu kaynakların reklam, broģür gibi faaliyetlerle desteklenerek özel ve resmi televizyon kanallarının ilçede yayın yapması ekoturizm açısından önemlidir. ÇalıĢmada gerçekleģtirilen SWOT Analiziyöntemiyle aģağıdaki tespitler yapılmıģtır;manzara seyrine yönelik altyapı planlamaçalıģmalarında bölgeyegelen yerli halk ve turistler tümyorgunluklardan kısa sürede sıyrılıp temizhavanın etkisi ve gözü dinlendireneģi bulunmaz manzaralar ile doğanın keyfini 67

68 doyası çıkarması için seyir tepeleri oluģturulması öngörülmüģtür. Bunun için tasarlanan seyir alanlarında; Görüntü kirliliği oluģturabilecek hava, su, toprak kirliğinin önlemesi için yerel halk ve yerel iģletmeler bilinçlendirilmelidir. Bunun yanı sıra; Kentte mevcut olan kirlilik faktörü (katı atık,kanalizasyon yönetimi, vb.) Sulak alanların korunması ve doğal çevre vb. korunması ve bunların sürdürülebilirliğinin sağlanması Kirlilik ve bilinçsiz tüketim, manzara seyir alanları açısından bölgede çeģitli tehdit faktörleri oluģturmaktadır. Planlama ve etkinliklerden önce bu tehdit faktörlerine dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu alanlardaki kaynakların tahrip edilmesi önlenmeli, atıkların ve kentin kirlilikten korunması önem arz etmektedir (Grass, 1991). Çirkin yapıların, manzara alanını olumsuz yönde etkileyen bir unsur oluģturacağı, önemli bir gerçektir. Yapılacak konaklama birimlerinde doğal kırsal çevreye uyumlu, geleneksel yapı kültürü ve konut mimarisi göz önünde tutulmalıdır. Aynı zamanda tarihi yapıların korunması ve halkın ya da gelen ziyaretçilerin bilinçlendirmesi gerekmektedir. Yöre halkı iģsizlik ve göç sorunuyla karģı karģıya gelmesi; turizm sektörü tarafından dikkate alınmalı ve uygulanacak bu tür yerel istihdama yönelik atılımlarda önemi göz önünde bulundurulmalıdır. Bu sayede geliģtirilen iģ olanakları sayesinde genç nüfusun göçü engellenmiģ olacaktır. KAYNAKLAR Anonim a, (2017). Aktan, C.C., (1999) li Yıllarda Yeni Yönetim Teknikleri 2, Stratejik Yönetim, TUGIAN Yayını, Ġstanbul. Demir C, Çevirgen A (2006) Ekoturizm Yönetimi. Nobel Yay. No:859, Ankara Doğanay, S., (2010). ĠĢlevsel DeğiĢim Sürecinde Çakırgöl Çevresinde Yaylalar ve Yaylacılık. Uluslar arası Ġnsan Bilimleri Dergisi cilt:7 sayı:2. Gürlek, T.B., (2002). Swot Analizi, Türkiye Bilimsel ve Teknik AraĢtırma Kurumu, TUSSIDE, Haziran 2002, Gebze. Grasse, T.,(1991). Feature: Ecoturism, Volume I. Issue 8. Karafakı, F, Yazgan M., (2012). Kırsal Turizme Kavramsal YaklaĢım, Kırsal Turizmin Önemi ve Etkileri. IJSES Uluslararası Sosyal ve Ekonomik Bilimler Dergisi, 2 (2): Kızılaslan N., Ünal T., Tokat ilinin Kırsal/ Ekoturizm Potansiyeli ve SWOT analizi GaziosmanpaĢa Bilimsel araģtırma dergisi Sayı: 9, Yıl: 2014, Sayfa: Kurdoğlu, O., (2010). Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Eylül 2010 Sungur, Z. (2012). Sürdürülebilir Ekoturizmin toplumsal Etkileri: Türkiye den Örnekler, [Elektronik Sürüm]. Internatıonal Conference on Eurasıan Economıes, 2012: Orams, M. B., (1995) Towards a MoreDesirable Form of Ecotourism. Tourism Management, 16:3-8. Sustainability, page:142, Oxford. Selçuk, M. F. (2008). Tokat Niksar Geleneksel Mimaride Renk AraĢtırması ( YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi). Trakya Üniversitesi, Edirne. Sayfa:22-33 EriĢim1: da Vakıflar ve Tarihi Eserler, Hasan AKAR, M. Necati GÜNEġ) (diğer medreseler kısmı)eriģim tarihi: ( ) EriĢim 2: tarihi: ) EriĢim 3: (EriĢimtarihi: ) EriĢim 4: tarihi: ) 68

69 Tekstil ĠĢletmelerinde Görüntü ĠĢleme Yöntemlerinin Kullanılabilirliği Bekir YĠTĠK Yrd. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Burdur Erkan ATALAY Öğr.Gör. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Burdur Soner TOKGÖZ Öğr.Gör. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Burdur Özet GeliĢen Dünya ekonomisinde Türkiye nin tekstil sektörü son yıllarda yerini yavaģ yavaģ kaybetmeye baģlamıģtır. Dünya ülkelerinin giyimde istediği kaliteyi daha ucuza üretebilmesi, tekstil iģletmelerinin üretim maliyetlerinin yüksek olması sektörün yaģam Ģartlarını zorlaģtırmıģtır. Entegre tekstil iģletmeleri arasındaki artan rekabet, yüksek kalite standartlarında ürün üretilmesi önemli bir hale gelmiģtir. MüĢteri memnuniyeti de rekabetçi bir iģ ortamında çalıģma zorunluluğundan dolayı iģletmeler esnek olmalıdır. Esneklik için üretim prosesinde ve kalite departmanlarında kontrol sistemleri otomatik ve değiģikliklere uyumlu olmalıdır. Görüntü iģleme yöntemi bu aģamada iģletmenin her prosesinde kullanılabilir olması ve iģletmede her makineye bu sistemlerin yerleģtirilmesi iģletmeye avantaj sağlamaktadır. Görüntü iģleme yönteminin koordinasyonun sağlanması iģletmede maliyetlerin düģmesine sağlayacaktır. Görüntü iģleme sistemlerinde otomatik bir kalite kontrol sistemi için yapay zekâ teknikleri kullanılması ile de kalite standartların dıģına çıkma yüzesi azalacaktır. ĠĢletme içesinde insan faktörü azalacak ve tamamen otomasyon sistemi hâkim olacaktır. ÇalıĢmada; Literatür araģtırması yapılarak tekstil iģletmelerinde görüntü iģleme yöntemleri hangi departmanlarda kullanılmakta, kullanılan bu sistemlerin koordinasyonu sağlanmakta mı ve kullanılan sistemin önem derecesi anlaģılıp anlaģılmadığı araģtırılmıģtır. Tekstil endüstrisinde makina odaklı sistemlerin görüntü iģleme sistemlerinin bileģenleri tespit edilerek otomasyon sistemleri üzerinde çalıģma prensipleri incelenmiģtir. Görüntü iģleme yöntemlerinin tekstil iģletmelerinde hangi iģlem proseslerinde gereksinim duyulduğu ve kullanıldığı açıklanmıģtır. Anahtar Kelimeler: Görüntü işleme Yöntemi, Yapay Sinir Ağları, Kalite Kontrol, Tekstilde hata Ġndeksi. Usability of Image Processing Methods in Textile Businesses Abstract In the developing world economy, Turkey's textile sector has begun to lose its place day by day in recent years. Cheaper to produce quality clothing wants the countries of the world, the high production costs of textile firms make difficult the life conditions of sector. Increased competition among integrated textile enterprises has made production of products of high quality standards important. Customer satisfaction have to be flexible because of the obligation to work in a competitive business environment. Control systems in the production process and quality departments for flexibility must be automatic and compatible with the changes. Image processing method to be used in any process of operating each machine in operation at this stage is advantageous to place into operation of such systems. Coordination of the image processing method will decrease costs in the business.. By using artificial intelligence techniques to image processing system in an automated quality control system also percentage of standing out from the standards will be reduced. In operation, the human factor will be reduced and the automation system entirely will be dominant. In the study; By conducting a literature search, it was investigated in which departments the image processing methods in textile firms are used, whether these systems are coordinated and whether the importance level of the used system is understood. In textile industry, the components of image processing systems of machine-focused systems fasten down and the principle of working on 69

70 automation systems has been examined. It is explained that the image processing methods are required and used in the textile processing operations. Keywords: Ġmage processing methods, Artificial neural networks, Quality control, Error index in textile GĠRĠġ Günümüzde teknoloji donanım alanında ve yazılım alanında yeni geliģmeler sunmakta yapılan iģlere farklı bakıģ açıları sunmaktadır. Geleceğin teknolojileri arasında yapay zekâ çalıģmaları baģı çekerken alt dalı olan görüntü iģleme teknolojisi de geliģimini önemli bir noktaya getirmiģtir. Görüntü iģleme teknolojisinin donanım ayağını oluģturan görüntü alma teknolojileri hızlı bir ivme kaydetmiģtir. Ayrıca hesaplama gücü artmıģ mikroiģlemciler artık yazılım teknolojisinin de sınırlarını geliģtirmesine olanak tanımaktadır. Optik teknolojisi ve görüntüyü dijitalleģtiren sensör teknolojisi birleģimi oldukça kaliteli ve endüstriyel kullanıma uygun kameralar üretilmesini sağlamıģtır. Açık kaynak kod uygulamalarının teknoloji firmaları tarafından ve üniversiteler aracılığı ile desteklenmesi görüntü iģleme yazılım ve kütüphanelerinin geliģim sürecinde oldukça önemli yer tutmaktadır. Görüntü iģleme uygulamalarıyla ham görüntü üzerinde matematiksel fonksiyon iģlemleri sonucu görüntü verisinin iģlenerek çeģitlendirilmesi sonucu hedeflenen çalıģmanın niteliğine uygun çıktılar üretmek mümkün olmaktadır. Günümüzde yapılmak istenen iģleme uygun açık kaynak ya da ticari ürün olarak görüntü iģleme yazılımı bulmak çok daha kolay olmaktadır. Genel olarak görüntü iģleme sistemini ġekil 1. de görülmektedir. ġekil 1: Görüntü ĠĢleme Sistemi Görüntü iģleme sistemi görüntüyü dijital ortama dönüģtüren kamera, alınan görüntünün iģlenerek anlamlandırılmasını ve çıktıların üretilmesini sağlayan yazılım ve yazılımın üzerinde çalıģtığı bilgisayar donanımından oluģmaktadır. Tekstil sektörünün iplik, dokuma, örme, boyahane ve konfeksiyon bölümlerinde görüntü iģleme teknolojisi kalite kontrol, hata analizi ve üretim sırasındaki anlık oluģabilecek hataları önlemek için kullanılabilir. Bunun için bu teknoloji iplik bölümünde harman hallaç ünitesinde renkli elyaf ayırma makinesinde (Jossi makinesi), fitil makinesinde anlık kopuģları kontrol etmek için makinenin çekim büküm sisteminde ve iplik makinesinde iplik oluģumunda anlık hataları önlemek için kullanılır. Dokuma iģletmesinde jakar makinelerinde oluģan dokuma desenleri için sistemde oluģan dokuma hatalı ürünün oluģması sırasında desenin tamamı oluģmadan makine üretimini durdurulup yeni deseni baģtan baģlamak için kullanılır. Kalite kontrol makinesi içinde kalite kontrolden gecen her kumaģtaki 70

71 hatları hangi metrajda ve türünü belirtip sonraki iģlemlerde kumaģın kullanılabilirliğinin tayin edilmesini sağlayabilir. Boyahanelerde baskı iģlemi yapılırken baskıdaki hatalı basımlı ürünü tespit eden sitemlerde mevcuttur. Görüntü İşleme Yönteminde Sayısal Görüntü Ve Özellikleri Bir görüntü, iki boyutlu bir fonksiyon f(x,y) olarak tanımlanabilir, burada x ve y uzaysal (düzlem) olarak koordinatları gösterir ve herhangi koordinat çifti (x, y) için bu noktada f fonksiyonu yoğunluğu, parlaklığı veya görüntünün gri düzeyde sayısal değeri verir (Gonzalez & Woods, 2008). Sayısal Görüntü temel yapısı ġekil 2. de gösterildiği gibi satır ve sütün indisleri görüntü içerisinde herhangi bir noktayı tanımlayan elemanlardan meydana gelir. Bu yapıyı matris gibi göz önüne alınabilir. Matrisin her bir elemanın içerdiği sayısal değer ya da değerler o noktanın rengi hakkında bilgiyi içermektedir. Bu matrisel yapının her bir elemanına piksel denir. Piksel fiziksel olarak en ya da boy olarak bir değeri bulunmaz ancak o noktanın renk bilgisini tanımlar. Bir görüntünün sayısal görüntü olarak adlandırıla bilinmesi için öncelikle sayısal görüntü kaydı yapan bir cihazla elde edilmiģ olması veya sayısal ortama aktarılmıģ olması gerekmektedir (Kazdal, 2013). ġekil 2: Örnek Bir Sayısal Görüntü Ve Belirli Bir Alandaki Piksellerin BüyütülmüĢ Durumu (Kazdal, 2013) Sayısal görüntüler piksellerden oluģmaktadır ve basit iki değiģkenin oluģturduğu fonksiyon f(x,y) olarak tanımlanabilirler. Sayısal bir görüntüdeki bir piksele ait f fonksiyonu ġekil 3. de görülmektedir. ġekil 3: Dijital Bir Görüntüdeki Bir Piksele Ait F Fonksiyonu (Kazdal, 2013) Sayısal görüntüyü oluģturan pikseller ġekil 4. de gösterildiği gibi noktasal olarak ifade edilebilirler. Pikseller arasında oluģmuģ olan boģluk görüntünün gösterildiği araç (monitör, tv, projeksiyon vb.) tarafından belirlenir. Kısacası yan yana ya da üst üste dizilmiģ olan piksellerin sayısı herhangi bir uzunluk birimi(metre, inç, vb.) ile değer tayin edilmesi mümkün değildir. Ayrıca bu çeģit sayısal görüntüleme araçlarında kalite birim uzunluk baģına düģen piksel sayısı ile tayin edilmektedir. Birim uzunlukta ne kadar çok piksel barınıyorsa kalitesi yüksek anlamına gelebilmektedir. 71

72 ġekil 4: Görüntüyü OluĢturan Pikseller (Kazdal, 2013). Görüntüleme aracında kapladığı alan ne olursa olsun her piksel için yalnız bir renk değeri içerir. Her piksel, oluģturduğu resme ait parlaklık ve renk bilgisini taģıyan bir sayısal değer içerir. Görüntü iģleme uygulamaları görüntü üzerinde iģlem yaparken piksel birimini kullanırlar. Çünkü elde edilmiģ olan materyal görüntü dosyası piksel dediğimiz sayısal değerlerden oluģmuģtur. Görüntü işleme teknikleri Sayısal görüntü bir nesnenin üzerinden yansıyan ıģık huzmesinin optik ve elektronik donanımlar ile yakalanarak elektronik ortama aktarılması ya da kayıt edilmesi sonucu oluģur. Elektronik ortama aktarılan bu görüntüler resim dosyası olarak farklı formatlarda kaydedilir ve görüntülenir. Böylece sayısal görüntü elde edilmiģ olunur. Elde edilen bu resim dosyası içerisinde sayısal görüntüyü barındırır. Bu noktadan sonra elde edilen görüntü sayısaldır. Sayısal görüntü üzerinde yapılabilecek iģlemler istenilen değerler kümesi ile sınırlıdır. Ġstenilen değerler kümesi; elde edilen sayısal görüntü üzerinde renk değiģimleri gerçekleģtirmek, görüntü kalitesini artırmak ya da azaltmak, keskinleģtirmek, boyutlarını azaltmak ya da artırmak, içerisindeki nesne ya da nesneleri belirlemek, nesneleri gruplamak, matematiksel fonksiyon uygulamak, uygulanan fonksiyon ya da fonksiyon grubu ile daha anlamlı yeni görüntüler oluģturmak, nesne sınırlarını ya da kenarlarını belirlemek Ģeklinde özetleyebiliriz. Görüntü iģleme ölçülmüģ veya kaydedilmiģ olan elektronik (dijital) görüntü verilerini, elektronik ortamda (bilgisayar ve yazılımlar yardımı ile) amaca uygun Ģekilde değiģtirmeye yönelik olarak yapılan bilgisayar çalıģmasıdır (Çomak, Beycioğlu, BaĢyiğit, & Kılınçarslan, 2011). Görüntü iģleme teknik ve yöntemleri ağaç yapısı olarak gösterilirse ġekil 5.. de neler yapılabileceği daha rahat görülebilir. ġekil 5: Görüntü ĠĢleme Teknikleri (Çomak, ve ark., 2011) 72

73 Görüntü ĠĢleme, analiz etme, geliģtirme, sıkıģtırma ve görüntüleri yeniden inģa etmek için kullanılan hesaplamalı teknikler kümesidir. Bu genellikle insanlar tarafından yapılan yorumlama ve tanıma görevlerinden bazılarını yapmak ya da gözlemci kiģiye daha yararlı veya memnuniyet verici geliģtirilmiģ görüntü oluģturmak için verileri sayısallaģtırılmıģ görüntüden alınan bir tekniktir (Asano, ve ark., 2011). Görüntünün sayısal ortam tarafından algılanarak tanımlanması sonucu elde edilen verinin iģlem görerek ortaya çıkarılmasıdır. Sayısal ortamda fotoğraf, resim, video veya 3B modeller üzerinde yapılan modifikasyon (değiģim) iģlemleri olarak da tanımlanabilir. Görüntünün elde edilmesi, çoğaltılması, değiģtirilmesi, filtreleme, renklendirme, renk ayarları ile oynama, ıģıklandırma, doku atama, doku oluģturma, gölgelendirme görüntü iģlemenin temel teknikleridir. Bu iģlemleri yaparken kullanılan yazılımlar da, görüntü iģleme yazılımları olarak adlandırılır (Karsan ErbaĢ, 2011). Görüntü işleme yöntemlerinin uygulama alanları Görüntü ĠĢleme günümüzde birçok sektörde kullanılmaktadır. Uzay çalıģmalarından eğlence sektörüne kadar farklı yapı ve boyutlarda örneklerini görmek mümkündür. Akıllı telefon uygulamalarından çevrimiçi çalıģan sistemlere kadar birçok noktada aktif kullanılmakta ve basit ya da dikkat gerektiren alanlarda boy göstermektedir. Tıp alanında damar geniģliğinin tespitinden, kitapların dijitalleģtirilmesine kadar baģvurulan bir alandır. Görüntü iģleme hala geliģimini sürdürmekte olan bir bilim alanıdır. Günümüzde görüntü iģleme makine görmesi, makine öğrenmesi alanında etkisini oldukça göstermeye baģlamıģtır. Artık elde edilen görüntü bilgisi miktarı, bunu görüntü dosyası sayısı olarak da düģünebiliriz oldukça fazladır. Bu bilgi okyanusunun iģlenmesi, değerlendirilmesi, sınıflandırılması ve inģalar için anlamlandırılması da bu bilim alanının konusunu oluģturmaktadır. SamtaĢ G. ve Gülesin M. (2012) yaptıkları çalıģmada görüntü iģleme ile ilgili yapılan çalıģmaları incelemiģlerdir. Hangi iģ kollarına yönelik görüntü iģleme çalıģma örnekleri var ortaya koymuģlardır. Ayrıca görüntü iģleme yöntemlerini iģlem seviyelerine ayırmıģlar ve iģ kollarında kullanılan görüntü iģleme çalıģmalarının hangi iģlem seviyelerinde olduğunu belirlemiģlerdir. Bu iģlem seviyeleri düģük, orta ve yüksek seviye olarak üç gruba ayırmıģlardır. Yapılan çalıģma ortaya koymuģtur ki görüntü iģleme yöntem ve teknikleri Tasarım ve Ġmalat Uygulamaları, Savunma Sanayi Güvenlik Uygulamaları, Tıp Alanında Görüntülerin Ġncelenmesi, Mimari Uygulamalar, Harita ve Jeodezi Uygulamaları ve Gıda Uygulamaları olarak temel alanlarda baģarılı çalıģmalar gerçekleģtirilmiģ ve uygulanmıģtır. Tekstil sektörü ülkemiz ve dünyada geçmiģte olduğu kadar günümüzde de önemini korumaktadır. Her geçen gün teknolojik ilerlemelerden etkilenmektedir. Sektörde faaliyet gösteren firmalar üretim kalitesini, üretim miktarını artırırken üretim süreç ve zamanını azaltma yönünde hareket etmektedir. Böylece firma devamlılığı korunurken karlılık artmakta ve yeni yatırımlara olanak sağlanmaktadır. Ayrıca sektörün rekabetçi yapısı da teknolojik yatırımları desteklemektedir. Tekstil sektöründe kalite kontrol önemli bir bölümü oluģturmaktadır. Kalite kontrol temel üretim malzemesi iplik, boya, desen tasarımı gibi temel konulardan örgü, kumaģ yapımı gibi dikim sonrası ürünlerde her zaman ön planda olmaktadır. Kalite kontrol ve hata tespitinde insan gücü birçok noktada kullanılmaktadır. Ancak entegre üretim ve üretim hızının arttığı günümüzde insan gücü istenilen performansı sağlayamamaktadır. Bu noktada bazı kalite kontrol metotları devreye girmektedir. Öncelikle kalite kontrol mekanizması üretim hızını yavaģlatmamalıdır. Çünkü entegre üretim yapan fabrikanın üretim hızını en yavaģ çalıģan birim ortaya koyar. Ayrıca kullanılan bazı makinelerde insan gözüyle kalite kontrolü yapılması mümkün olmamaktadır. Ġplik üretimi ya da kumaģ üretimini seri bir Ģekilde yapan makinede desen ya da örme kalitesinin denetlenmesi sistemin hızından dolayı imkânsız hale gelebilmektedir. Bu noktada iki Ģekilde kalite denetlemesi yapılabilir. Belirli ya da rasgele makinenin yavaģlatılması durdurulması ile insan gücü kullanılarak ya da makine durdurulmadan görüntü iģleme yöntemleri kullanarak. Çelik H. Ġ. ve ark. (2012) yaptıkları çalıģmada kamera sistemlerinde ve görüntü alma teknolojisinde meydana gelen geliģmelere pareler olarak tekstil sektöründe özellikle dokuma alanında farklı yapay görme sistemi çözümlerinin geliģtirildiğini ortaya koymuģlardır. Liflerin fiziksel özelliklerinin belirlenmesi, iplik düzgünsüzlüğünün belirlenmesi, dokuma ve örgü kumaģların hatalı bölümlerinin tespit edilmesi gibi birçok alanda yapay görme sistemleri ve görüntü analizi kullanılarak geliģtirilen çözümlerin bulunduğunu ortaya koymuģlardır. 73

74 KarataĢ Ġ ve Soyaslan D. D. (2016) yaptıkları çalıģmada tekstil endüstrisinde kullanılmak üzere geliģmiģ yüksek çözünürlüklü çizgi kameralar ile hata tespit iģlemlerinin makine sistemi ile kullanıldığını ortaya koymuģlardır. Ayrıca bu sistemlerin kumaģ hatalarının bilgilerini, istatistiksel olarak sistemler aracılığı ile tespit ederek kumaģ hakkında kalite bilgisini ortaya çıkardığını belirtmektedirler. Tekstil alanında kullanılan yapay görme sistemleri, bu alanda faaliyet gösteren üreticiler açısından büyük bir hız sağladığını ve insan odaklı sistemlerin dezavantajlı olarak yorgunluk, dikkatsizlik ya da dalgınlık gibi durumlarla yapay görme sisteminin daha üstün olduğunu ortaya çıkarmıģlardır. ġekil 6. da görüldüğü üzere makine odaklı hata tespit sistemi kullanılan makine görülmektedir. ġekil 6: Makine Odaklı Hata Tespit Sistemi (Dockery, 2001) Hata tespitinin görüntü iģleme yöntemleri kullanılarak yapılması kumaģ üretiminde önem arz etmektedir. Ancak mevcut sistemler tam anlamıyla her tip hatayı gerçek zamanlı tespit edememektedir. ġekil 6. da görülen The Zellweger Uster Fabriscan System kusurları sınıflandırarak çıktı üretmektedir. ġekil 7: Jossi Makinası Jossi makinası Ģekil 7. de görüldüğü gibi renkli yabancı madde ayırımının ayarı bilgisayar aracılığı ile yapılmaktadır. Burada makinedeki ayarlar 1,2,3 gibi kodlarla önceden programlanmıģ olup ayar pamukta yeni lot girildiğinde ilgili pamuğun durumuna göre değiģtirilmektedir (Özgen, B. 2002). Rieter firmasına ait yabancı elyaf ayırıcı Jossi makinasının görevi materyal, içindeki yabancı madde ve elyafları ayırmaktır. Ayrılan materyal bulundukları elyaf yumağı ile birlikte sistemden uzaklaģtırılmaktadır. Elyaflar iki kameranın ve iki ıģık kaynağının arasından geçmektedir. Ġki ıģık kaynağı birbiriyle iletiģim halindedir. ĠĢletmede kullanılan elyaf rengi sisteme okutulmakta ve tanımlanandan farklı renkte bir materyal aradan geçtiği anda elyaf kümesi telefe gönderilmektedir. 74

75 Sonuç Yapılan literatür taramalarında görüntü iģleme yöntemlerinin oldukça geliģtiği, bir çok sektörde aktif olarak kullanıldı, geliģimini hızlı bir Ģekilde sürdürdüğü ve sürekli kendini geliģtiren bir alan olduğu belirlenmiģtir Tekstil sektörünün bölümleri incelendiğinde beli baģlı hata konularında ya da kalite kontrol noktalarında görüntü iģleme yöntemlerinin kullanıldığı görülmektedir. Ġplik üretiminde ya da kumaģ üretiminde ortaya çıkan tüm hata kontrollerini karģılayan hataları belirleyebilen görüntü iģleme yöntemlerini kullanan yazılım bulunmamaktadır. Tekstil sektöründe görüntü iģleme yöntemleri daha çok uygulanan kalite kontrol ya da hata analiz yöntemlerini karģılaģtırılmasında ya da performansının belirlenmesinde akademik çalıģmalar sürecinde kullanıldı belirlenmiģtir. Tekstil sektörü köklü bir sektör olması ve süreçleri uzun tecrübeler sonucu ortaya çıkmıģ olmasından dolayı yeni geliģmiģ ve sektöre girmeye çalıģan görüntü iģleme yöntemini kullanan kontrol sistemlerine kapılarını açmakta zorlanmaktadır. Bu konu üzerinde daha çok durularak akademik çalıģmalar desteklenmeli ve bilimsel çalıģmalara olanak tanınmalıdır. Güncel kullanılan makine ve üretim bant sistemleri üzerinde hangi noktalarda kullanılabileceği araģtırılmalıdır. Tekstil sektöründe kullanılan görüntü iģleme sistemlerini kullanan firmalar açısından büyük bir hız ve kaliteli ürün sağlamaktadır. Ürünlerin kalite kontrolleri kolay, hızlı ve güvenilir gerçekleģmektedir. Üretimde hataların az olması ya da sıfıra yakın tutulması üretim maliyetini düģürmekte firmaların karlılık oranlarını artırmakta ve rekabet güçlerini artırmaktadır. Ayrıca hatanın az ya da olmaması durumunda firmanın prestiji ve müģteri sayısı doğru orantıda artmaktadır. Bunun yanı sıra görüntü iģleme yöntemlerini kullanan makinelerin tercih edilmesi firmada insan günü ile aynı iģi yapmaktan daha ekonomik olmakta ve dikkatsizlik, dalgınlık, yapılan iģ memnuniyetsizliği gibi insan kaynaklı durumları ortadan kaldırmaktadır. Referanslar ASANO, A., DEL FIERRO, R. J., & GRANDEZA, A. J. (2011). Determining the Stages of Malaria under Plasmodium Falciparum through Image Processing using EMGU Computer Vision. (Y.Lisans Tezi). Davao City: Ateneo de Davao University, SCHOOL OF ARTS AND SCIENCES. ÇELĠK, H., DÜLGER, C., & TOPALBEKĠROĞLU, M. (2012). Görüntü ĠĢleme Teknikleri Kullanarak KumaĢ Hatalarının Belirlenmesi. Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi, 6(1), ÇOMAK, B., BEYCĠOĞLU, A., BAġYĠĞĠT, C., & KILINÇARSLAN, ġ. (2011). Beton Teknolojisinde Görüntü ĠĢleme Tekniklerinin Kullanımı. Elazığ: 6th International Advanced Technologies Symposium (IATS 11). DOCKERY, A. (2001). Automated Fabric Inspection: Assesing The Current State of the Art tarihinde %20Assessing%20The%20Current%20State%20of%20the%20Art.pdf adresinden alındı GONZALEZ, R. C., & WOODS, R. E. (2008). Digital Image Processing (Third Edition b.). New Jersey: Pearson Prentice Hall. KARATAġ, Ġ., & SOYASLAN, D. (2016). Tekstil Endüstrisinde Yapay Görme ile Hata Tespit Uygulamaları. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi(1), KARSAN ERBAġ, S. (2011). Sayısal Görüntü ve Sayısal Görüntü ĠĢlemenin Tasarım Eğitimine Etkisi. Antalya: April 2011, 2. International Conference on New Trends in Education and Their Implications( KAZDAL, S. (2013). Beyin Tümörlerinin Ġleri Görüntü ĠĢleme ve Örüntü Tanıma Teknikleri Kullanılarak Bilgisayar Destekli Tespiti. (Y. Lisans Tezi). Ġstanbul: Marmara Üniversitesi, Elektronik-Bilgisayar Eğitimi Anabilim Dalı. ÖZGEN, B. (2002, Kasım). Ege Pamuğunda ve Ege Pamuğuna ÇeĢitli Oranlarda Katılan Güneydoğu Anadolu Pamuğundan yapılan Ġpliklerin Kalite Yönünden KarĢılaĢtırılması. Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. SAMTAġ, G., & GÜLESĠN, M. (2012). Sayısal Görüntü ĠĢleme Ve Farklı Alanlardaki Uygulamaları. Electronic Journal of Vocational Colleges, 1(2),

76 Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin GiriĢimcilik Eğilimleri: Akdeniz Üniversitesi Kumluca Meslek Yüksekokulu Örneği Rukiye KILIÇ Öğr. Gör. Akdeniz Üniversitesi, Türkiye Mükerrem ATALAY ORAL Öğr. Gör. Dr. Akdeniz Üniversitesi, Türkiye Özet GeliĢmiĢ toplumlarda yüksek öğrenim görmüģ gençlere "eğitilmeye hazır hale gelmiģ kiģiler" olarak bakılmaktadır. Diğer toplumlara nazaran daha giriģimci olduğu kabul edilen Türk insanına da, özellikle üniversiteye adımını atan bir öğrenciye de "giriģimci adayı" gözü ile bakmak gerekmektedir. GiriĢimcilik ruhu genetik olarak var olabileceği gibi aile, çevre, eğitim, gelir vs. gibi çeģitli unsurların da giriģimcilik ruhunun geliģmesinde çok önemli etkenler olduğu kabul edilmektedir. GiriĢimcilik, sosyal ve kültürel yapının imkânlarıyla yakından iliģkilidir. Bazı sosyal yapılar, giriģimci ruh ve kültürü baskılarken, bazıları teģvik eder. GiriĢimci kültür, geliģme ve kalkınma için zengin bir potansiyel taģır. Bu çalıģmada, Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulunda öğrenim görmekte olan öğrencilerin giriģimcilik eğilimleri belirlenmeye çalıģılmıģtır. Bu amaçla, çalıģmada aktif olarak öğrenime devam eden öğrencilerle yüz yüze görüģme tekniğine dayalı anket uygulanmıģtır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesi SPSS-15 programında yapılmıģ ve istatistikî metotlarla analiz edilmiģtir. ÇalıĢmada, Meslek Yüksekokullarında okuyan öğrencilerin giriģimcilik eğilimlerine yönelik sonuçlar açıklanmıģtır. Anahtar Kelimeler: Girişimcilik, Girişimci Eğilimi, Meslek Yüksekokulu, Akdeniz Üniversitesi. Entrepreneurial Trends of Vocational School Students: The Case Of Kumluca Vocational School, Akdeniz Unıversıty Abstract Developed societies consider university graduates as the "individuals who became ready for education". In Turkey, where the people are said to have more enterpreneurship characteristics, each individual who starts university education should be considered as a candidate enterpreneur. Enterpreneurship spirit may be present genetically or may be developed by time due to the factors such as family, environment, education and income. Entrepreneurship related to potentials of social and cultural structure. Although some social structures encourage entrepreneurial spirit and culture, and others prevent. Entrepreneur culture has a fertile potential for development and improvement. In this study, it was tried to determine the entrepreneurship tendencies of the students who are studying at Korkuteli Vocational School of Akdeniz University. For this purpose, a questionnaire based on face-to-face interview technique was applied to the students who are actively learning in the study. The evaluation of the obtained data was made in SPSS-15 program and analyzed with statistical methods. In the study, the results of the entrepreneurship tendencies of the students studying at Vocational Schools are explained. Keywords: Entrepreneurship, Entrepreneurial Tendency, Vocational School, Akdeniz University. GĠRĠġ GiriĢimciler ekonomik kalkınma açısından itici güç görevini üstlenmektedir. GiriĢimcilik, yeni iģlerin oluģturulması, mevcut iģlerin geliģtirilmesi, üretkenlik ve büyümeye katkı sağlayarak birçok ekonomik fayda ortaya koymaktadır. GeliĢmekte olan ve nüfusunun büyük bir kısmını gençlerin oluģturduğu ülkemizde giriģimlik konusunda farkındalık yaratılması ve bireylerin giriģimcilik potansiyellerinin 76

77 artırılması, giriģimcilik sürecinin önündeki bürokrasi ve engellerin azaltılması, finansmana eriģimin kolaylaģtırılması ekonomik kalkınma ve istihdam sağlanması açısından çok önemlidir. Genel olarak giriģimcilik, çevremizdeki fırsatları görme, bu fırsatları projelere dönüģtürme ve projeleri uygulama yeteneğidir.(bozkurt, 2000:12) GiriĢimciliğin temelinde üç anahtar öğe bulunmaktadır: yenilik getirme, risk alma ve proaktif olma. Yenilikçilik; sorunlara ve ihtiyaçlara yaratıcı, alıģılmamıģ ve farklı çözümler aranmasını ifade eder. Risk alma makul bir baģarısızlık maliyeti oluģma ihtimali olan fırsatlara önemli seviyede kaynak aktarılmasını ifade etmektedir. Proaktiflik ise, amaca ulaģmada her ne gerekiyorsa yapılmasını ifade etmektedir.(çarıkçı ve Koyuncu, 2010:7) GiriĢimciliği belirleyen ve etkileyen en önemli faktörler arasında bireysel özellikler, aile geçmiģi, genetik miras, toplumsal kültür ve gelenekler yer almaktadır. Bazı sosyal bilimciler giriģimciliğin kiģilik özellikleriyle iliģkili olduğunu belirtirken, diğer bir bölümü ise eğitim ve çevre gibi faktörlerle bağıntısının daha önemli olduğunu iddia etmektedir (Can, 2014:82) GiriĢimcilik eğilimi, kiģinin giriģimcilik yapmaya yönelmesi ve bunun için kendisine güvenmesiyle ilgili bir kavramdır. Gençler ile giriģimcilik eğilim arasındaki iliģkinin incelenmesi önemlidir. Gençlerin hayata atılmak ve tutunmak istemeleri, daha enerjik olmaları ve iģ fırsatlarını iģe dönüģtürme konusunda diğer yaģ gruplarına göre daha istekli olmaları oldukça normaldir. Çünkü giriģimcilik, fikri ve fiziki bir hareketliği gerektirmektedir. Bu noktadan gençlerin giriģimcilik eğilimlerinin tespiti üzerinde çalıģmalar yapılması önemlidir. (GüreĢçi,2014:24) Bu çalıģma temel amaç üniversite öğrencilerinin giriģimcilik eğilimleri belirleyerek, eğitim alınan program, cinsiyet ve yaģanılan bölgenin giriģimcilik eğilimlerine etkisinin olup olmadığı ortaya koymaktır. YÖNTEM Araştırmanın Amacı, Kapsamı ve Sınırları AraĢtırmanın amacı; önlisans öğrencilerinin giriģimcilik eğilimlerinin tespit etmektir. Bu araģtırma, Akdeniz Üniversitesi Kumluca Meslek Yüksekokulu öğrencilerini kapsamaktadır. Kumluca Meslek Yüksekokulu nda ĠĢletme Yönetimi, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları, Seracılık ve Bahçe Tarımı bölümleri bulunmaktadır. Kumluca Meslek Yüksekokulu kayıtlı 406 aktif öğrenci mevcuttur. AraĢtırmanın örneklemi okula devam eden ve anketin yapıldığı gün okulda bulunan 261 öğrenciden oluģmaktadır. AraĢtırmada sadece anket tekniğinin kullanılmıģ olması, araģtırma kapsamının giriģimcilik eğilimi ölçeği olması, araģtırmanın sadece Akdeniz Üniversitesi Kumluca Meslek Yüksekokulunda eğitim gören aktif öğrencileri kapsaması ve araģtırma sonuçlarının örneklem nitelikleri ile sınırlı olması araģtırmanın sınırlarını oluģturmaktadır. Verilerin Toplanması, Yöntem ve Analizi AraĢtırmada veri toplama aracı olarak yüz yüze anket yöntemi kullanılmıģtır. ÇalıĢmada öğrencilerin giriģimcilik düzeylerini ölçmek için Yılmaz ve Sünbül (2009) tarafından geliģtirilen ve güvenilirliği test edilmiģ olan Üniversite Öğrencileri GiriĢimcilik Ölçeği kullanılmıģtır. Anket 5 li Likert ölçeği ile ölçeklendirilmiģ 36 görüģten oluģmaktadır. Demografik özellikler ile ilgili ise toplam 10 değiģken bulunmaktadır. Toplam 46 sorudan oluģmaktadır. AraĢtırma sonucunda uygulanan 46 soruluk anketten elde edilen verilerin analizinde SPSS 15 paket programı kullanılmıģtır. BULGULAR Örneklemin Demografik Yapısı AraĢtırmaya katılan öğrencilerin okudukları bölüm, cinsiyet, yaģ gibi temel istatistikî bilgilere göre dağılımları aģağıdaki tabloda sunulmuģtur. 77

78 Tablo 1: Öğrencilere ĠliĢkin Temel Ġstatistikî Bilgiler Demografi Bağımsız DeğiĢken f % Demografi Bağımsız DeğiĢken f % Kriteri Kriteri Muhasebe 49 18,8 Esnaf 29 11,1 ĠĢletme Yönetimi 82 31,4 Çiftçi 76 29,1 Okunulan Bahçe Tarımı 39 14,9 Emekli 33 12,6 Bölüm/Sınıf Seracılık 91 34,9 ĠĢsiz 12 4,6 Toplam Babanın Memur 24 9,2 Mesleği Özel Sektör ÇalıĢanı 25 9,6 Medeni Evli 19 7,3 Serbest Meslek Erbabı Durum Bekar ,7 Tacir Toplam Vefat Etti 2 0,8 Erkek ,2 Toplam Kadın ,8 Esnaf 0 0 Cinsiyet Toplam Çiftçi 16 6,2 1 Çocuk 21 8 Emekli 10 3,8 2 Çocuk ,5 Ev hanımı ,6 Ailedeki 3 Çocuk 79 30,3 Annenin Memur 8 3 Çocuk Sayısı 4 Çocuk Mesleği Özel Sektör ÇalıĢanı 19 7,3 5 Çocuk 5 1,9 Serbest Meslek Erbabı 12 4,6 6 ve Üzeri Çocuk 19 7,3 Tacir 9 3,5 Toplam Vefat Etti 8 3 Birinci Çocuk ,2 Toplam Ġkinci Çocuk ,3 Akdeniz Bölgesi Ailenin Üçüncü Çocuk 30 11,5 Marmara Bölgesi 38 14,6 Kaçıncı Dördüncü Çocuk 11 4,2 Aile Ġle Ġç Anadolu Bölgesi 31 11,9 Çocuğu BeĢinci Çocuk 4 1,5 YaĢanılan Ege Bölgesi 27 10,3 BeĢten Fazla 11 4,2 Bölge Doğu Anadolu Bölgesi 11 4,2 Toplam Güneydoğu Anadolu 11 4,2 Bölgesi YaĢ ,4 Karadeniz Bölgesi 7 3, YaĢ ,5 Toplam YaĢ YaĢ 2 0,7 Köy YaĢ 3 1,2 Uzun Süre Belde-Bucak 28 10,7 36 YaĢ Üzeri 3 1,2 YaĢadığı Ġlçe Toplam Bölge Ġl 36 13, TL 97 37,2 BüyükĢehir 51 19, TL 89 34,1 Toplam Ailenin Gelir TL 33 12,7 Medeni Evli 19 7,3 Düzeyi TL 21 8 Durum Bekar , TL ve Üzeri 21 8 Toplam Toplam Kaynak: Yazarın kendi hesaplamaları. Bu tabloya göre, ankete katılan öğrencilere iliģkin öne çıkan demografik özellikler Ģunlardır: Öğrencilerin %34,9 u Seracılık, %31,4 ü ĠĢletme Yönetimi, % 18,8 i Muhasebe ve Vergi Uygulamaları, %14,9 u Bahçe Tarımı programlarındandır. Öğrencilerin %60,2 si erkek, %39,8 i kadın, %92,7 si bekar, %7,3 ü evlidir. Meslek yüksekokulu çapında elde edilen verilere göre örneklemin ailelerindeki çocuk sayısı %39,5 i 2 çocuk, %30,3 ünde ise 3 çocuktur. Örneklemin %78,5 i ailenin ilk 2 çocuğundan biridir. Söz konusu katılımcıların yaģ aralığı %54, , %42,5 ise dir. Katılımcıların ailelerin gelir aralığı ise Tl arası %37,2, arası %34,1 dir. Öğrencilerin %29,1 inin baba mesleği çiftçilik, %68,6 sının anne mesleği ev hanımlığıdır. Katılımcıların %51 inin aileleri ile yaģadıkları yer Akdeniz Bölgesi dir. Öğrencilerin %41 i Ġlçeden, %19,5 i ise büyük Ģehirden gelmektedir. Bu sonuçlarda baba mesleği olarak çiftçiliğin, ikamet edilen yer olarak ilçenin ön planda olmasının sebebi, örneklemin %49,8 inin Bahçe Tarımı ve Seracılık programlarında öğrenim görüyor olmalarıdır. 78

79 Girişimcilik Eğilimi Yönünden Tüm Örneklemin Değerlendirilmesi Bu çalıģmada Kumluca Meslek Yüksekokulu nda öğrenim görmekte olan öğrencilerin giriģimcilik eğilimlerinin okudukları bölüm, cinsiyet ve aile ile uzun süre yaģanılan bölgeye göre anlamlı bir fark gösterip göstermediği belirlenmeye çalıģılmıģtır. Buna göre, çalıģma için geliģtirilen hipotezler Ģu Ģekilde oluģturulmuģtur. Hipotez1; H 0 : Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimi öğrenim görülmekte olan programa göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir..h 1 : Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimi öğrenim görülmekte olan programa göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Bu hipotezi test etmek amacıyla Kruskal Wallis H testi yapılmıģ ve sonuçları Tablo 2 de verilmiģtir. Tablo 2: GiriĢimcilik Eğilimi Bölüm DeğiĢkenine Göre Kruskal Wallis H Testi Sonuçları Bölüm N Sıra ortalaması sd X 2 p Muhasebe ,59 ĠĢletme ,75 Bahçe Tarımı ,93 3 5, Seracılık ,64 Toplam 261 Kaynak: Yazarın kendi hesaplamaları Yapılan Kruskal Wallis H testi sonuçlarına göre, Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimleri okudukları programa göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir (X 2 = 5.188; p >.05). Hipotez 2; H 0 Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimi ile öğrencilerin cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. H 1 Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimi ile öğrencilerin cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimi ile öğrencilerin cinsiyetleri arasında manidar bir farklılık olup olmadığını belirlemek için bağımsız gruplar t-testi yapılmıģ ve sonuçları Tablo 3 de verilmiģtir Tablo 3: GiriĢimcilik Eğilimi Cinsiyet DeğiĢkenine Göre Bağımsız Gruplar t-testi Sonuçları Ġl N Ortalama S sd t p Erkek 171 1,41 25, , Kadın 90 1,31 22,89 Yapılan bağımsız gruplar için t-testi sonuçlarına göre cinsiyet ile giriģimcilik eğilimi arasında manidar bir farklılık bulunmuģtur (t 259 =3,148: p>.05). Bu durumda erkek öğrencilerin giriģimcilik eğilimi kadın öğrencilere göre daha yüksek bulunmuģtur. Dolayısıyla H 1 hipotezi kabul edilmiģtir. Yani Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimi ile öğrencilerin cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Hipotez 3; H 0 : Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimi öğrencilerin ailesi ile birlikte uzun süre yaģamıģ olduğu bölgeye göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. H 1 : Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimi öğrencilerin ailesi ile birlikte uzun süre yaģamıģ olduğu bölgeye göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Öğrencilerin giriģimcilik eğiliminin ailesi ile birlikte uzun süre yaģamıģ olduğu bölgeye göre farklılaģıp farklılaģmadığını belirlemek için non-parametrik test olan Kruskal Wallis H testi yapılmıģtır. Bu teste ait test sonuçları Tablo 4 de verilmiģtir. 79

80 Tablo 4: GiriĢimcilik Eğilimi Uzun Süre Aile Ġle YaĢanılan Bölge DeğiĢkenine Göre Anova Testi Bölge N Sıra Ortalaması sd X 2 p Anlamlı Fark Akdeniz Bölgesi , Marmara Bölgesi , Ġç Anadolu Bölgesi , Ege Bölgesi , , Doğu Anadolu Bölgesi ,59 Güneydoğu Anadolu ,41 Bölgesi Karadeniz Bölgesi 9 156,56 Kaynak: Yazarın kendi hesaplamaları Yapılan Kruskal Wallis H testi sonuçlarına göre, öğrencilerin giriģimcilik eğilimi ile aileyle birlikte uzun süre yaģanılan bölge arasında anlamlı bir fark olduğu bulunmuģtur (X 2 = 21,340; p <.05). Farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu bulmak için Mann Whitney U testi ile ikili karģılaģtırmalar yapılmıģtır. Buna göre giriģimcilik eğilimleri bakımından aileleri ile uzun süre Akdeniz Bölgesinde yaģayan öğrenciler ile Marmara Bölgesinde yaģayan öğrenciler arasında, Marmara Bölgesi ile Ege Bölgesinde yaģayan öğrenciler arasında ve Ege Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgesinde yaģayan öğrenciler arasında anlamlı bir farklılık olduğu bulunmuģtur. SONUÇ Bu çalıģma ile Akdeniz Üniversitesi Kumluca Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin giriģimcilik eğilimleri araģtırılmaya çalıģılmıģtır. AraĢtırmaya katılan öğrencilerin giriģimcilik eğilimleri ile okudukları program arasında istatistiki açıdan anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır. AraĢtırmaya göre erkek öğrencilerin giriģimcilik düzeyleri kadın öğrencilere nazaran daha fazla çıkmıģtır. AraĢtırmaya katılan öğrencilerin %60,2 i erkek, %39,8 i kadındır. AraĢtırmaya katılan öğrencilerin giriģimcilik eğilimleri uzun süre aileleri ile yaģanılan bölgeye göre değerlendirildiğinde anlamlı farklılıklar bulunmuģtur. Bu faklılığın hangi grupta olduğunu tespit etmek amacı ile yapılan Mann Whitney U testi ikili karģılaģtırmalarında, Akdeniz Bölgesi- Marmara Bölgesi, Marmara Bölgesi Ege Bölgesi, Ege Bölgesi-Doğu Anadolu Bölgesi nde yaģayan öğrenciler arasında anlamlı farklılıklar olduğu tespit edilmiģtir. Kılıç ve Oral (2016) yapmıģ oldukları çalıģmada, giriģimcilik ile ilgili yapılan seminer ve etkinliklerin öğrencilerin giriģimcilik eğilimlerinin yüksek olmasında etkili olduğunun altını çizmiģlerdir. ĠĢletme sahipleri, farklı sektörlerden giriģimcilerin öğrencilerle bir araya getirilerek baģarı hikâyeleri ve tavsiyeleri ile öğrencilerin giriģimcilik konusuna bakıģ açılarının değiģtiği, cesaretlerinin artacağı vurgulanmıģtır (Kılıç ve ark, 2016). Üniversite öğrencilerinin giriģimcilik eğilimlerinin geliģtirilmesi için eğitim aldıkları alana bakılmaksızın ders müfredatlarına Girişimcilik Dersleri konulması, öğrencilerin mevcut potansiyelleri geliģtirilmesi açısından önemli olacaktır. REFERANSLAR Bozkurt, R., (2000). GiriĢimci ve Rol Bilinci., ĠĢ fikirleri Dergisi, Can, M.F., (2014). Veteriner Fakültesi Öğrencilerinin GiriĢimcilik Potansiyel ve Eğilimlerinin Analizi: Mustafa Kemal Üniversitesi Örneği. YYU Veterinerlik Fakültesi Dergisi, 25(3), Çarıkçı, Ġ.H., Koyuncu, O., (2010). Bireyci-Toplumcu Kültür Ve GiriĢimcilik Eğilimi Arasındaki ĠliĢkiyi Belirlemeye Yönelik Bir AraĢtırma. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2 (3), 1-18 GüreĢçi, E., (2014). GiriĢimcilik Eğilimi Üzerine Bir AraĢtırma: Ġspir Hamza Polat MYO Örneği, GiriĢimcilik ve Kalkınma Dergisi, 9(1), Kiliç, R., Oral, M., (2016). Identıfyıng The Entrepreneurship Trends Of Vocational Schools Students:The Case Of Elmalı Vocational School Akdeniz Unıversıty., 5th Internatıonal Vocatıonal Schools Symposıum, Prizren, KOSOVA, Yılmaz, E., Sünbül, A.M., (2009). Üniversite Öğrencilerine Yönelik GiriĢimcilik Ölçeğinin GeliĢtirilmesi., Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,(21),

81 Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Bilgi Teknolojileri Bilgi Düzeyleri ve Kullanım Amaçlarının Belirlenmesi: Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulu Örneği Okan ORAL Yrd.Doç.Dr, Akdeniz Üniversitesi, Antalya Özet Geleceğin bilgisayar ve internet üzerine kurulu olduğu günümüzde, üniversite öğrencilerinin bu konuya bakıģ açısı gün geçtikçe daha önemli hale gelmektedir. Üniversitelerin bilgisayar sistemleri ile üniversitelerde okutulmakta olan bilgisayar derslerinin günümüz koģullarına hizmet verecek düzeyde olması, bilgisayarla yeni tanıģan öğrencilerin teknolojiye daha hızlı alıģmasını sağlayabilecektir. Bu Ģekilde öğrencilerin, çabuk ve hızlı değiģen teknolojiye ayak uydurması daha kolay hale getirilebilecektir. Bu çalıģmada, Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulunda öğrenim görmekte olan öğrencilerin bilgi teknolojileri bilgi düzeyleri ve kullanim amaçları belirlenmeye çalıģılmıģtır. Bu amaca ulaģmak için araģtırmada Geçer ve Dağ (2010) tarafından geliģtirilen "Bilgisayar okur-yazarlık ölçeği"nden oluģan bir anket formu kullanılmıģtır. ÇalıĢmada aktif olarak öğrenime devam eden öğrencilerle yüz yüze görüģme tekniğine dayalı anket uygulanmıģtır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesi SPSS-15 programında yapılmıģ ve istatistikî metotlarla analiz edilmiģtir. ÇalıĢmada, Meslek Yüksekokullarında okuyan öğrencilerin bilgi teknolojileri bilgi düzeyleri ve kullanım amaçlarına yönelik sonuçlar açıklanmıģtır. Anahtar Kelimeler: Bilgi Teknolojileri, Bilgisayar Okur-Yazarlığı, Meslek Yüksekokulu. Vocational Schools Students of The Information Technology Knowledge Level and Purpose of Use Determination: The Case of Korkuteli Vocational School, Akdeniz Unıversıty Abstract Today the future is based on the computer and the Internet, college students are becoming the subject of this perspective is more important day by day. The computer system of the university the computer that is being taught in university courses to serve the current conditions remain on the level, be able to provide new technology to meet the students to get used to a faster computer. In this way, students will be able to make quicker and easier to keep up with rapidly changing technology. In this study, it was tried to determine the information technology knowledge level and purpose of use of the students who are studying at Korkuteli Vocational School of Akdeniz University. To achieve this goal, a research "Computer Literacy Scale" developed by Geçer and Dağ (2010) was used as a questionnaire. For this purpose, a questionnaire based on face-to-face interview technique was applied to the students who are actively learning in the study. The evaluation of the obtained data was made in SPSS-15 program and analyzed with statistical methods. In the study, the results of the information technology knowledge level and purpose of use of the students studying at Vocational Schools are explained. Keywords: Information Technology, Computer Literacy, Vocational Schools. 81

82 GĠRĠġ Bilgisayar ve internet teknolojilerini öğrencilerin eğitimleri sırasında ve sonrasında ihtiyaçlarına uygun ve etkili bir Ģekilde kullanabilmelerini sağlamak için öncelikle onların bu teknolojilerini kullanma becerileri ile ilgili algılarına bakmak yararlı olur (Geçer ve Dağ, 2010). Bilgisayar okuryazarlığı literatürde çeģitli Ģekillerde tanımlanmaktadır. Bilgisayar ile ilgili temel bilgileri bilmek ve bilgi kaynağı olarak kullanabilmek bilgisayar okur-yazarlığı olarak tanımlanabilir (Caspo, 2002). Bilgisayar okur-yazarlığı (computer literacy), kısaca biliģim konusundaki temel kavramları anlayıp, temel bilgisayar programlarını kendi mesleği içerisinde kullanmak olarak adlandırılabilir (Lupo, 2001; Childers, 2003). Bu açıklamalara dayanarak bilgisayar okur-yazarı, bilgisayardaki programları kullanabilen, bilgisayar veya internet ortamında ihtiyaç duyduğu bilgilere ulaģabilen ve bu ortamlarla ilgili sorunlarını kendi baģına etkili bir Ģekilde çözebilen birey olarak tanımlanabilir (Geçer ve Dağ, 2010). Bilgisayar teknolojilerindeki hızlı geliģim ve değiģim, bilgisayar okuryazarlığının, kısa bir süreçte tamamlanabilecek bir eğitim aģaması olmadığını ve bunun yasam boyu eğitim anlayıģı olarak algılanması gerektiğini göstermektedir (Çelik ve ark., 2008). Bu çalıģmada bilgisayar okur-yazarlık yeterliliklerinin kazanılmasının bilgi toplumları için kaçınılmaz bir gereklilik olduğu göz önüne bulundurularak, gelecekte toplumda yer alacak üniversite öğrencilerinde meslek yüksekokulu düzeyinde öğrencilerinin bilgi teknolojileri bilgi düzeyleri ve kullanım amaçlarının belirlenmesi amaçlanmıģtır. Bu amaç doğrultusunda Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulu araģtırma kapsamında değerlendirilmiģtir. MATERYAL YÖNTEM Bu çalıģmanın amacı, meslek yüksekokulu düzeyinde öğrencilerinin bilgi teknolojileri bilgi düzeyleri ve kullanım amaçlarının belirlenmesi Ģeklinde oluģturulmuģtur. Bu amaç doğrultusunda hedef meslek yüksekokulu öğrencilerinin bilgi teknolojileri bilgi düzeyleri ve kullanım amaçlarında etkili olan faktörleri belirlemektir. Bu araģtırmada kullanılan veriler, anket yolu ile toplanmıģtır. Bu amaçla, demografik özelliklerle ilgili 9 adet soru ve ayrıca 5 li likert ölçeğine göre düzenlenmiģ bilgisayar okur-yazarlık düzeyinin belirlenmesinde etkili olabilecek 41 adet sorudan oluģan anket formu hazırlanmıģtır. Bilgisayar okuryazarlık düzeyinin belirlenmesinde etkili olabilecek faktörlerle ilgili soruların oluģtuğu bölüm Geçer ve Dağ (2010) tarafından Üniversite Öğrencilerinin Bilgisayar Okur-Yazarlık Düzeylerinin Belirlenmesi: Kocaeli Üniversitesi Örneği isimli çalıģması için oluģturulan anket formundan alınmıģtır. Anket formu, toplam 400 öğrenci üzerinde uygulanmıģtır. AraĢtırma, 2015 yılı Kasım Aralık aylarında Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulu nda öğrenim gören öğrenciler üzerinde uygulanmıģtır. AraĢtırmada ilk olarak, bilgisayar okur-yazarlık durumu ile ilgili 41 adet unsurun tek tek analiz edilmesi çok uzun süreceği için, bu unsurlar faktör analizine tabii tutularak bilgisayar okur-yazarlığında etkili faktör grupları belirlenmiģtir. Ancak bu sorulardan iki tanesi birden fazla faktörde yükleme yaptığı için bu sorular analizden çıkartılmıģtır. BULGULAR Bu bölümde araģtırma sonucunda elde edilen verilerin istatistiksel analizleri yapılarak, tablolar yardımıyla açıklanmaya çalıģılmıģtır. Öğrencilerin Genel Özellikleri ile İlgili Bulgular Temel İstatistikî Bilgiler AraĢtırmaya katılan öğrencilerin okudukları bölüm, cinsiyet, yaģ gibi temel istatistikî bilgilere göre dağılımları aģağıdaki tabloda sunulmuģtur. 82

83 Demografi Kriteri Okunulan Program Cinsiyet Ailedeki Çocuk Sayısı Ailenin Kaçıncı Çocuğu YaĢ Ailenin Gelir Düzeyi Tablo 1: Öğrencilere ĠliĢkin Temel Ġstatistikî Bilgiler Bağımsız DeğiĢken f % Demografi Bağımsız f % Kriteri DeğiĢken Muhasebe Çiftçi 39 9,75 Maliye 91 22,75 Emekli Pazarlama 29 7,25 Esnaf 43 10,75 Bilgisayar ,75 ĠĢsiz 4 1 Teknolojileri Babanın Bahçe Tarımı 45 11,25 Mesleği Memur 75 18,75 Toplam Özel Sektör 94 23,5 ÇalıĢanı Erkek ,5 Serbest Meslek 54 13,5 Erbabı Kız ,5 Tacir 26 6,5 Toplam Vefat Etti 5 1,25 1 Çocuk 41 10,25 Toplam Çocuk ,75 Çiftçi Çocuk Emekli 14 3,5 4 Çocuk Esnaf 17 4,25 5 Çocuk 18 4,5 Ev hanımı ve Üzeri Çocuk Toplam ,5 100 Annenin Mesleği Memur Özel Sektör ÇalıĢanı Birinci Çocuk ,25 Serbest Meslek 8 2 Erbabı Ġkinci Çocuk Tacir 5 1,25 Üçüncü Çocuk 61 15,25 Vefat Etti 0 0 Dördüncü Çocuk 25 6,25 Toplam BeĢinci Çocuk 9 2,25 Akdeniz Bölgesi BeĢten Fazla 16 4 Marmara Bölgesi 58 14,5 Toplam Aile Ġle Ġç Anadolu YaĢanılan Bölgesi YaĢ ,25 Bölge Ege Bölgesi 53 13, YaĢ ,25 Doğu Anadolu 8 2 Bölgesi YaĢ 5 1,25 Güneydoğu 20 5 Anadolu Bölgesi YaĢ 5 1,25 Karadeniz Bölgesi 17 4,25 36 YaĢ Üzeri 4 1 Toplam Toplam Köy TL ,25 Uzun Süre Belde-Bucak 22 5, TL ,75 YaĢadığı Ġlçe TL 51 12,75 Bölge Ġl 71 17, TL 21 5,25 BüyükĢehir , TL ve Üzeri 28 7 Toplam Toplam Medeni Durum Evli 43 10,75 Bekar ,25 Toplam AraĢtırmaya katılan örneklem 5 ayrı programa devam eden öğrencilerden oluģmaktadır. Bu programlar, Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulu bünyesinde bulunan Muhasebe ve Vergi Uygulamaları, Maliye, Pazarlama, Bilgisayar Teknolojileri ve Bahçe Tarımı dır. Katılımcıların demografik özellikler, demografik yapının daha iyi görülebilmesi açısından tablolaģtırılmıģtır. Buna göre örnekleme katılan öğrencilerin %52,5 i erkek, %47,5 i kadın, %10,75 i Evli, %89,25 i bekardır. Meslek yüksekokulu çapında elde edilen bu örneklemdeki öğrencilerin %76 sı ailelerinin ilk üç çocuğundan biri olup yaģları arasında değiģmektedir. Söz konusu 83

84 katılımcıların babalarının büyük bir çoğunlu memur yada özel sektör çalıģanı olarak görev yapmakta olup, anneleri ise ev hanımıdır. Ailelerinin gelir durumu değerlendirildiğinde %43,25 i TL, %31,75 i TL, %12,75 i TL, %5,25 i TL, %7 si ise 4051 TL den fazla gelire sahip oldukları görülmektedir. Katılımcı öğrencilerin %50 si Akdeniz Bölgesinde ikamet etmektedir ve öğrencilerin uzun süre yaģadıkları bölgeye bakıldığında %39 u ilçe, %25,5 i büyükģehir, %17,75 i Ģehirde yaģamaktadır. Faktör Analizi Sonuçları Ankette, Meslek yüksekokulu öğrencilerinin bilgi teknolojileri bilgi düzeyleri ve kullanım amaçlarının belirlenmesinde Geçer ve Dağ tarafından geliģtirilen anket ölçeği kullanılmıģtır. Söz konusu anket ölçeği hazırlanırken bir üniversite bünyesinde bulunan tüm fakülteler baz alınarak ölçek geliģtirilmiģtir. Öğrencilere uygulanan bu ölçek içinden 40 adet soru seçilerek Bilgisayar okuryazarlık ölçeği adı altında ayrı bir faktör olarak ele alınmıģtır. Bu çalıģmada ise meslek yüksekokulu bünyesinde bulunan tüm programlara bu anket uygulanmıģ, geliģtirilen ölçek bazında hazırlanan 40 soru üzerinden faktör analizi uygulanmıģtır. Her ne kadar bilgisayar okur-yazarlık adı altında gerçekleģtirilen bu ölçekteki sorular tek bir faktör altında ele alınmıģ olsa da tek tek sorular incelendiğinde aslında geliģtirilen bu ölçek bazında da faktörlerin belirlenmesinin araģtırmayı daha anlamlı ve anlaģılır kılacağı düģüncesi hasıl olmuģtur. Bu sebeple bu çalıģmada Geçer ve Dağ tarafından geliģtirilen Bilgisayar okur-yazarlık ölçeği kullanılarak ölçekte kullanılan sorular için faktör analizi yapılmıģtır. Bu doğrultuda çalıģmadaki değiģkenlere faktör analizi uygulanarak ana bileģenler elde edilmiģtir. ÇalıĢmada ana bileģenler faktör analizi kullanılmıģtır. Faktör analizi, diğer istatistiksel yöntemlerde değiģken olarak kullanılacak faktörlerin skor değerlerinin hesaplanmasında kullanılmıģ (Mc Daniel ve Gates, 1996: 612) ve bu skor değerleri de diğer analizlerde kullanılacak değiģkenler olarak ele alınmıģtır (Wang ve Du, 2000). DeğiĢkenler arasındaki iliģkilerin zayıf olması durumunda faktör analizinin baģarısız sonuç verdiği kabul edilmektedir. Bu nedenle, örnek kütlenin faktör analizi için uygunluğunun belirlenmesinde KMO (Kaiser Meyer Olkin) ve Bartlett s testinden yararlanılmıģtır. Faktör sayısının tespitinde öz değerleri 1 in üzerinde olan faktörler seçilmiģtir. Faktör bileģenlerinin kavramsal anlamlılığını sağlayabilmek için direct oblimin döndürme faktör çözümlemesi kullanılmıģtır. Faktör analizi sonuçları aģağıdaki Tablo 1 de gösterilmektedir. Faktör analizine tabi tutulacak değiģkenlerin normal dağılıma uygunluğuna bakmak amacıyla verilerin çarpıklık ve basıklık değerleri gözden geçirilmiģ ve değerlerin yaklaģık olarak +1,5-1,5 arasında değiģtiği gözlenmiģtir. Bu sonuçların normal dağılımdan sapmayı gerektirmediğine karar verilmiģtir. Faktör analizinde faktör yükleri 0,50 ve daha büyük olan değerler dikkate alınmıģtır. Bunun nedeni, 0,50 den daha düģük yüklerin analize uygun olmamasıdır (Dunteman, 1989: 16). AĢağıdaki tablo 5 de görüldüğü üzere, bu 38 yargı, faktör analizi sonucunda 5 faktör altında toplanmıģtır. 84

85 Tablo 2: Faktör Analizi Sonuçları Ġfadeler Faktör 1 Faktör 2 Faktör 3 Faktör 4 Faktör 5 Bilgisayarda oluģturduğum dosya ve klasörleri silebilirim.,873 Bir USB Flash belleği bilgisayara yükleyebilirim.,856 Bilgisayardan aldığım bir dosyayı Cd ye veya USB Flash belleğe kaydedebilirim.,852 Bilgisayarı açarak bir CD yi çalıģtırabilirim.,836 Bir belgedeki verileri kesip-yapıģtırabilirim.,829 Bilgisayarda oluģturduğum belgeyi bilgisayara kayıt edebilirim.,809 Ġnternetten aldığım bir dosyayı Cd ye veya USB belleğe kaydedebilirim.,795 Bilgisayarda yeni bir belge oluģturabilirim.,788 Bilgisayarda kiģisel bir dosya veya klasör oluģturabilirim.,619 Bilgisayarda dosya veya klasör kopyalayıp, taģıyabilirim.,618 Hazırladığım bir sunum belgesine resim, ses, film ve diğer nesneleri ekleyip çıkartabilirim.,514 Bilgisayar oyunlarını bilgisayara yükleyip çalıģtırabilirim.,501 Bir proje için gerektiğinde sayfa düzenleme yazılımını (Pagemaker, QuarkXpress vb.) kullanabilirim.,815 Gerektiğinde bir bilgisayar programı (C, C++, Pascal, Java vb.) yazabilirim.,801 Çizim programlarını (Freehand, CorelDraw vb.) baģarılı bir Ģekilde kullanabilirim.,801 C, C++, Pascal, Java vb. bilgisayar programı ile yazılmıģ bir programdaki hataları bulabilirim.,790 KiĢisel web sitemi hazırlayabilirim.,763 Resim programlarını (Canvas, Paintshop) baģarılı bir Ģekilde kullanabilirim.,721 Hazırladığım bir belgeyi web sayfası haline getirebilirim.,720 Veri tabanı programlarını (Access, filemaker, foxpro vb.) gerektiğinde kullanabilirim.,707 Bilgisayarda bir veri tabanı (MS Access, Mysql, vb) oluģturabilirim.,598 Dosya paylaģım sitelerine veya forumlara üye olup dosya transferi yapabilirim.,490 Bir bilgisayar paket programını (World, Excel vb.) bilmeyen bir kiģiye öğretebilirim.,449 Bilgisayardaki dosyaları sıkıģtırabilirim.,679 E-posta adresimi kullanarak tartıģma gruplarına üye olabilirim.,677 Bilgisayardaki sıkıģtırılmıģ dosyaları açabilirim.,663 Basılı bir materyali tarayıcı kullanarak bilgisayara aktarabilirim.,633 Bilgisayar aracılığıyla interaktif banka iģlemlerini yapabilirim.,628 E-posta hesabımda bir adres defteri oluģturabilirim.,578 Bir e-posta yazıp gönderebilirim.,528 Gelen bir e-postayı açıp okuyabilir ve gerektiğinde bilgisayara kaydedebilirim.,777 Bir e-postaya dosya ekleyip gönderebilirim.,734 E-postama gelen eklenmiģ bir dosyayı açabilirim.,715 Web arama motorlarını kullanabilirim.,634 Ġnternette gezinti yapabilirim.,609 Ġnternette sohbet (MSN) yapabilirim.,590 Bilgisayarın donanım parçalarının ne iģe yaradığını açıklayabilirim.,792 85

86 Bilgisayarın iģletim sistemi çökünce tekrar yükleyip çalıģır hale getirebilirim.,694 Faktördeki DeğiĢken Sayısı Öz Değer 15,454 5,260 1,913 1,830 1,046 Açıklanan Varyans % 40,668 13,843 5,034 4,817 2,754 Kümülatif Varyans % 40,668 54,511 59,544 64,361 67,115 KMO Yeterlilik Ölçütü 0,942 Barlett s Testi X 2 =1,145 sd=703 p=,00 Tüm DeğiĢkenlerin Cronbach Alphası 0,957 Faktörlerin Gronbach Alphası 0,954 0,917 0,888 0,892 0,816 86

87 Tablo 2, araģtırma kapsamında elde edilen Meslek yüksekokulu öğrencilerinin bilgi teknolojileri bilgi düzeylerini etkileyen faktörlerin, analiz sonuçlarını göstermektedir. Analiz sonuçlarına göre öz değeri 1,0 ın üzerinde olan beģ faktör belirlenmiģtir (F1 ĠĢletim Sistemi ve Ofis Programları kullanım Becerisi, F2 Masaüstü, Web programcılığı yazılımları kullanma ve Grafik arayüzü geliģtirme becerileri, F3 Ġnternet ve E-ileti programı kullanım becerileri, F4 Ġnternet ve arama motorları kullanım becerileri, F5 Donanım ve iģletim sistemleri kurulum becerileri). Bu beģ faktör toplam varyansın %67,12 sini açıklamaktadır. Tüm modelin KMO yeterlilik ölçüsü, 0,942 dir. Bu ölçü, değiģkenlerin kısmi korelasyon katsayılarının büyüklüklerini karģılaģtırmak için kullanılan bir endekstir (Norusis, 1993; 52-53). KMO ölçüsünün küçük olması değiģkenlerin faktör analizine uygun olmadığının göstergesidir. Değerin 0,50 nin altına düģmesi ise değiģkenlerin analize uygun olmadığını ifade eder (Kaiser, 1974). Bu çalıģmadaki değiģkenlerle ilgili, bulunan 0,942 değeri, değiģkenlerin faktör analizine uygun olduğunu göstermektedir. Bartlett s istatistik değerine göre model anlamlıdır (X 2 =1,145 sd=703 p=,00). Ayrıca, tüm değiģkenlerin güvenilirlik analizi için alfa katsayısı da 0,957 olarak hesaplanmıģtır. Faktörlerde yer alan değiģkenlerin güvenilirlik katsayıları ise, sırasıyla 0,954-0,917-0,888-0,892 ve 0,816 dır. Bilgi teknolojilerini kullanım düzeylerinin belirlenmesi, analiz sonucunda aģağıdaki Ģekilde ifade edilebilir: F1: ĠĢletim Sistemi ve Ofis Programları kullanım Becerisi: En temel bilgisayar kullanım düzeyidir. Öğrenci bilgisayarı açıp, kapama ve çevre birimlerini kullanabilme yeterliliğine sahiptir. F2: Masaüstü, Web programcılığı yazılımları kullanma ve Grafik arayüzü geliģtirme becerileri: Bu faktörde yeterli olan öğrenci için ileri düzey bilgi sahibi denilebilir. Öğrenci yazılım kodu geliģtirerek masaüstü ya da web ortamında program geliģtirebilir. GeliĢtirdiği programla veri kaydı oluģturabilir. Kayıtlı verilerden analiz yapabilir. KiĢisel web sayfası geliģtirebilir. GeliĢtirdiği web sayfasında kullanmak üzere grafik tasarım yapabilir. F3: Ġnternet ve E-ileti programı kullanım becerileri: Bu faktörde yeterli olan öğrenci e-ileti hesabı oluģturup yönetebilir. Dosya yedekleme ve paylaģma yeteneğine sahiptir. Ġnternet üzerinden iletiģim sağlayabilir. F4: Ġnternet ve arama motorları kullanım becerileri: Bu faktörde yeterli olan öğrenci arama operatörlerini de kullanarak istediği bilgiye arama motorlarından kolayca eriģebilir. F5: Donanım ve iģletim sistemleri kurulum becerileri: Bu faktörde öğrenciler bir bilgisayarı donanım parçalarını birleģtirerek oluģturabilir. Bilgisayarın çalıģabilmesi için iģletim sistemi kurabilir. Teşekkür Bu çalışmanın kaynağını oluşturan anketi tasarlayan ve kullanılmasına izin veren Aynur GEÇER ve Funda DAĞ a teşekkür ederim. SONUÇ Bu çalıģmada Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek yüksekokulu öğrencilerinin bilgi teknolojileri bilgi düzeyleri ve kullanim amaçlarinda etkili olan faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıģtır. Yapılan çalıģmada Geçer ve Dağ (2010) tarafından Üniversite Öğrencilerinin Bilgisayar Okur-Yazarlık Düzeylerinin Belirlenmesi: Kocaeli Üniversitesi Örneği isimli çalıģması için oluģturulan anket formundan yararlanılmıģtır. Ankette yer alan 40 yargı faktör analizine tabi tutulmuģ ve bilgi teknolojileri bilgi düzeylerini belirlemede etkili olabilecek 5 ana faktör belirlenmiģtir. Bunlar ĠĢletim Sistemi ve Ofis Programları kullanım Becerisi, Masaüstü, Web programcılığı yazılımları kullanma ve Grafik arayüzü geliģtirme becerileri, Ġnternet ve E-ileti programı kullanım becerileri, Ġnternet ve arama motorları kullanım becerileri, Donanım ve iģletim sistemleri kurulum becerileri Ģeklinde tanımlanmıģtır. Bu beģ faktör toplam varyansın %67,12 sini açıklamaktadır. Ayrıca Oral (2016) tarafından yapılan benzer bir çalıģmada aynı sorular ile 7 ayrı faktör belirlenmiģtir. Faktör ayrıģmaları birbiriyle benzer sonuçlar göstermekle birlikte örneklemin mühendislik fakültesi öğrencilerinden oluģmuģ olması sebebiyle bilgi teknolojileri bilgi düzeyleri ve kullanim amaçlarinda daha net ayırt edici farklılıklar ortaya çıkmıģtır. Bunun nedeni ise fakültelerde ve meslek yüksek okullarında okutulmakta olan bilgisayar ders içeriklerinin ve öğrenme yöntemlerindeki farklılıklarından kaynaklanmakta olduğu Ģeklinde düģünülebilir. 87

88 REFERANSLAR Alpar, R. (2011). Çok Değişkenli Ġstatistiksel Yöntemler. Ankara: Detay Yayıncılık. Caspo, N. (2002). Certification of computer literacy. T.H.E Journal Online. Retrieved on April 7, 2004, aid-4117 Çelik, F., Kocaman, F. & Önal, A.S., (2008). Burdur Ili Merkez Ilçe Ilköğretim Ögretmenlerinin Bilgisayar Okur-Yazarlik Seviyeleri. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 8(15), Childers S. (2003). Computer literacy: Necessity or buzzword? Information Technology and Libraries, 22 (3): Sep. Daniel, C. J., ve Gates, R. Contemporary marketing resarch, Third Edition, San Francisco, Dunteman, G. H. Principal Components Analysis, Thousad Oaks, CA: Sage Publications, Quantitative Applications in the Social Sciences Series, C.69, Geçer, A.K., Dağ, F., (2010). Üniversite Öğrencilerinin Bilgisayar Okur-Yazarlık Düzeylerinin Belirlenmesi: Kocaeli Üniversitesi Örneği, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Dergisi, Haziran 2010, Cilt: VI1, Sayı: I, ĠĢman, A. (2001). Bilgisayar ve Eğitim, Sakarya üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı:2, Sf:1, Sakarya. Kaiser, H. F. An index of factorial simplicity, Psyhometrica, Sa.39, Kalaycı, ġ. (2010). SPSS Uygulamalı Çok Değişkenli Ġstatistik Teknikleri. Ġstanbul: Asil Yayın Dağıtım. Lupo, D., (2001). Computer literacy and applications via distance e-learning. Computers &Education, 36 (4), Nakip, M., (2006). Pazarlama araştırması, teknikler ve (spss destekli) uygulamalar, Ankara, Seçkin Yayınları. Oral O., KaĢtan A., (2016). Food Engineering Student of Information Technology Utilization Determination: The Case Of Akdeniz University, 3rd International Congress of Social Sciences, Chine to Adriatic, Antalya, TÜRKIYE, Ekim 2016, pp Russel, R.D., (1998). The Impact of National Culture on The Emergence of Entrepreneurship, School of Business Administration, Penn State -Harrisburg, p Wang, F. K. ve DU, T. C. T. Using Principal Component Analysis in Prosess Performance for Multivariate Data, Omega C.28, Sa , Yalman, M., Gönen, S. ve BaĢaran, B. (2011). Öğretmenlerin Ġnternete Yönelik Tutumlarının ve Internet Kullanma Durumlarının Bazı Değişkenlere Göre Ġncelenmesi. International EducationTechnology Conference, IETC (May 25-27, 2011) Istanbul, TURKEY. s: Yalman, M., ve Tunga, M.A. (2012). Üniversite Öğrencilerinin Bilgisayar Deneyimleri Ile Bilgisayar Algilarinin Bazi DeğiĢkenlere Göre Incelenmesi: Dicle Üniversitesi Örneği, Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012)

89 Dünya da ve Türkiye de Dericilik Eğitimi Ahmet TOSUN Öğr.Gör.Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Manisa Özet Dericilik Türklerin en eski mesleklerinden biridir. Dericilik eğitimi geliģmiģ ülkelerde yoğunlaģmıģ olmakla beraber dünya çapında yaygınlık göstermektedir. Genel olarak meslek yüksekokulu ve 6 ay ile 4 yıllık programlar halindedir Dericilik eğitiminden beklentilerin baģında uygulamalı eğitim gelmektedir. Türkiye deki eğitim kurumlarına bakıldığında hemen her alt dalda programlar mevcut görülmekle beraber eğitilenlerin yeterliliği ve pratik uygulama eksikliği sorunların baģında gelmektedir. ĠĢbaĢı eğitimleri, intern eğitim uygulamaları ve sanayi tecrübeli öğretim elemanları ön plana çıkmaktadır. Deri eğitim kurumlarının müfredatından öğrenci seçimine kadar temel kurgusunda sınai gereksinimlerin etkisi olmalıdır. Anahtar Kelimeler: Deri Sektörü, dericilik eğitimi, uygulama, meslek yüksekokulu Abstract Leather trade is one of the oldest professions of the Turks. Leather training is centered in developped countries and also is widespread worldwide. In general, it is trained in vocational schools and 6 months and 4 years programs. Practical training is the most important in leather training. Considering the educational institutions in Turkey, there are programs in almost every sub-branch; but the sufficiency of the educated people and the lack of practical application are the main problems. On-the-job trainings, intern training practices and industry experience instructors come to the forefront. Industrial requirements should be effective on the curriculum of leather education institutions and also student selection. Keywords: Leather sector, leather training, practical training, vocational school GĠRĠġ Deri sektörü emek yoğun bir sektördür. Ülkemizde derinin geçmiģinden kaynaklanan güçlü bir iģletme geleneği bulunmaktadır. Bu gelenekten yola çıkarak Türkiye bugün kaliteli deri üretiminde dünyanın en iddialı ülkelerinden biri durumundadır. Yeniden yapılanma sürecini hızla tamamlayarak yüksek üretim gücüne sahip olan bu sektör, ülkemizin vazgeçemeyeceği bir sektördür. Özellikle küçük baģ deri iģleme bakımından dünyada üretilen derinin önemli bir kısmı Türk Deri Sektörü tarafından iģlenmektedir. Deri sektörünü diğer sektörlerden ayıran özellikler: emek yoğun olması, çevreyi kirletmesi (arıtma gerektirmesi) ve yüksek katma değer yaratabilmesidir. Ülkemizin 2015 yılı itibari ile bu alandaki durumu: GiriĢimci sayısı 8715, istihdamı 71076, üretim değeri TL, katma değeri TL, deri mamulleri iç pazarı TL ve ihracatı da 1.90 milyar dolar gibi bir rakama ulaģmıģtır (ISO 2015 Raporu). Özellikle geliģmekte olan ülkeler için önemli olan deri sanayi eğitim kurumlarının Dünya da ve Türkiye de kısıtlı olduğunu söylemek mümkündür. Son yıllarda her sektörde olduğu gibi deri sektörünün de eğitimli insan gücüne olan talebi gün geçtikçe artmaktadır. Buna karģın ülkemizde bu gereksinime cevap verebilecek eğitim kurumlarının sayısı ve kalitesi tartıģılmaktadır. 89

90 DERĠCĠLĠK EĞĠTĠMĠNDE DÜNYA DAKĠ DURUM Sektörün gelecekteki rolünü belirlemede eğitim tarihine bakmakta yarar vardır. Her ne kadar deri insanlık tarihi kadar eski olsa da, deri teknolojisi 19. Yüzyılda H.R.Procter in kimyayı tabaklamaya uygulamasıyla Ġngiltere de Leeds Üniversitesi nde baģladı yılında Procter ve Catheriner, Virgnon, Von Schroder ve Erithıner Avrupa da ilk uygulayıcılar oldular. Böylece bilim deri üretim sürecinde çok heyecan verici değiģiklikler getirerek modern deri teknolojisinin problemlere çözüm olabilecek fikirlerine ilham verdi (Sadulla, 2009:5). Tablo 1: Dünya da Deri Konusunda Eğitim ve AraĢtırma Yapan Kurumlar Eğitim ve AraĢtırma Kurumu Leather Industries of America, Leather Research Laboratory USDA, Eastern Regional Research Center, Fats, Oils and Animal Coproducts Research Unit Forschuninstitut fur Leder und Kunstsoffbahnen GmbH Lederinstitut Gerberschule Reutingen (LGR) e.v. Centro de Investigacion y Desarrollo del Cuero (CITEC) HBLVA für Chem, Industrie Versuchsanstalf f, Lederindustrie UFRGS (Rio Grande do Sul Federal University) Institut of the Shoe, Leather, Fur & Leathergoods Guangdong Leather Ghemical Institute Huashong Applied Sicence Research Institute Leather Chemicals Research Centre Shanghai Leather Industry Reseach Institute National Engineering Laboratory for Clean Technology of Leather Manufacture Chine Leather & Footwear Industriy Research Institute Centre Technique Cuir Chaussure Maroquinerie CTC B.R.Ammedkar National Institute of Technogy Bharath Institute of Technology Central Leather Research Institute (CLRI) Govt, College of Engineering and Leather Technology, Hartcourt Butier Technological Institute Institute of Leather Technology British School of Leather Technology Escola d Adoberia Stazione Sperimentale per I Industria Delle Pelli e Delle Materie Concianti Hyogo Prefectural Institute of Industrial Research Scieroprotein & Leather Research Institute Tokyo Metropolitan Leather Technology Research Institute Korea Institute of Footwear &Leather Technology Institute Nacional de Technologia y Normalizacion INTN ICPI-Leather & Footwear Research Institute Polytechnic Institute of lasi Central Scientific Research Institute fort he Leather & Footwear Industry Ege University, Engineering Faculty, Leather Engineering Department Ukrainian Scientific Research Institute fort he Leather & Footwear Industry LASRA, Leather & Shoe Research Association of New Zealand Kaynak: TÜRDEV, ĠTKĠB, DETEK, 2008:36-37 Ülke ABD ABD Almanya Almanya Arjantin Avusturya Brezilya Bulgaristan Çin Halk Cumhuriyeti Çin Halk Cumhuriyeti Çin Halk Cumhuriyeti Çin Halk Cumhuriyeti Çin Halk Cumhuriyeti Çin Halk Cumhuriyeti Fransa Hindistan Hindistan Hindistan Hindistan Hindistan Hindistan Ġngiltere Ġspanya Ġtalya Japonya Japonya Japonya Kore Paraguay Romanya Romanya Rusya Federasyonu Türkiye Ukrayna Yeni Zelanda 90

91 DERĠCĠLĠK EĞĠTĠMĠNĠN TÜRKĠYE DEKĠ DURUMU Türk dericiliğinin tarihi geçmiģi Orta Asya ya kadar uzanmaktadır. 11. Yüzyıl baģlarında Selçuklu Türkleri ilk kez Anadolu Yarımadasına ulaģtıklarında beraberlerinde getirdikleri eģyalar arasında çizmeler, silah kılıfları, eğerler vb. hepsi deri ürünleri idi. Dolayısıyla Anadolu da 1000 yıldan beri Türk dericiliği vardır (Yelmen, 2005:204). Ahiliğin kurucusu olarak bilinen Ahi Evran önceleri dericilikle ilgili sanatların, daha sonra da Anadolu daki bütün sanatların piri olarak kabul edilmiģtir. Türk dericilik eğitimi ahi teģkilatı ile baģlamıģtır (Ekinci, 2001:33). Türkiye de dericilik eğitimi esas olarak son 30 yılda dikkate değer bir yaygınlık ve derinlik göstermiģtir. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi bünyesinde Deri ve Lif Teknolojisi Bölümü nün kurulması ve bu kurumun 4 yıllık mühendislik eğitimi vermesi deri eğitiminin temel taģını oluģturmuģtur (Akıl Arama Konferansı,2008:38). Modern anlamda deri teknolojisi eğitimi Prof.Dr.Mustafa Harmancıoğlu nun büyük katkıları ile 80 li yıllarda Ege Üniversitesi nde uygulanmaya baģlandı. Daha sonraki yıllarda Deri Teknolojisi programlarının yaygınlaģması ile sektörün kalifiye eleman ihtiyacı önemli ölçüde karģılanmaya baģladı. Meslek Yüksekokullarında 2002 yıllarından itibaren METEB projesi kapsamında Meslek liselerinden ilgili programlara sınavsız geçiģ baģlatılmıģtır. Sınavsız geçiģlere iliģkin öğrenci yeterlilikleri, atelye ve laboratuvar yetersizlikleri gibi sorunlar tartıģılmaya baģlanmıģ ve uygulamada pek çok sorunla karģılaģılmıģtır. Ġnsan Kaynaklarının Mesleki Eğitim Yoluyla GeliĢtirilmesi (ĠKMEP) kapsamında yapılan eğitim planı değiģiklikleri neticesinde ISCED 97 kapsamındaki bölüm ve programların yapılanmasında Deri Teknolojisi, Dericilik, Deri ĠĢleme Teknolojisi ve Deri Konfeksiyon Programları birleģtirilerek, Tekstil, Giyim, Ayakkabı ve Deri Bölümü adı altında Deri Teknolojisi Programı olarak isimlendirilmiģ, puan türü de Sayısal puan türüne dönüģtürülmüģtür. Tablo 2: Meslek Yüksekokullarının Deri Teknolojisi, Deri ĠĢleme Teknolojisi ve Dericilik Programlarının Puan Türü ve Öğrenci Sayıları Deri Teknolojisi, Deri ĠĢleme Teknolojisi ve Dericilik Programları Üniversite Meslek Yüksekokulu Puan Türü Kon Öğrenci Sayısı Puan Türü Kont. Öğrenci Sayısı Puan Türü Öğrenci Sayısı Adnan Karacasu MYO EA SAY YGS-2 1 Menderes Abant Ġzzet Baysal Gerede MYO EA SAY YGS-2 20 Abant Ġzzet Gerede MYO EA SAY YGS-2 - Baysal (Ġ.Ö) Ç.Onsekiz Biga MYO EA SAY YGS-2 4 Mart Ç.Onsekiz Biga MYO (Ġ.Ö) EA SAY YGS-2 - Mart SüleymanD emirel Yalvaç MYO EA SAY YGS-2 9 Süleyman Yalvaç MYO EA SAY YGS-2 - Demirel (Ġ.Ö) Ġstanbul Teknik Bilimler SAY SAY YGS-2 40 MYO Niğde Bor MYO EA SAY YGS-2 2 Niğde Bor MYA (Ġ.Ö) EA SAY YGS-2 - Namık Çorlu MYO EA SAY YGS-2 10 Kemal UĢak UĢak MYO EA SAY YGS

92 Tablo 3: Meslek Yüksekokullarının Deri Konfeksiyon Programlarının Puan Türü ve Öğrenci Sayıları Deri Konfeksiyon 2008 Yılı 2009 Yılı 2010 Yılı Programları Üniversite Meslek Yüksekokulu Puan Türü Kon Öğrenci Sayısı Puan Türü Kont. Öğrenci Sayısı Puan Türü Öğrenci Sayısı Dumlupınar Gediz MYO SÖZ SAY YGS-2 4 Dumlupınar Gediz MYO (Ġ.Ö) SÖZ SAY Celal Bayar Salihli MYO SÖZ SAY YGS-2 6 Celal Bayar Salihli MYO(Ġ.Ö) SÖZ SAY Niğde Bor MYO SÖZ SAY Niğde Bor MYO (Ġ.Ö) SÖZ SAY * UĢak UĢak MYO SÖZ SAY UĢak Ulubey MYO SÖZ SAY YGS-2 0 Sonuçta yukarıda yer alan Tablo 2 ve Tablo 3 den anlaģılacağı gibi farklı üniversitelerdeki deri teknolojisi ve deri konfeksiyon programlarının öğrenci sayıları düģmüģ, hatta bazılarında hiç tercih yapılmamıģtır. Günümüzde ise bu alanda eğitim veren kurumların sayısı ve türü oldukça azalmıģ durumdadır. Tablo 4: 2016 Yılı Ġtibarı Ġle Dericilik Eğitimi Veren Kurumlar Üniversite Program Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği Mühendislik Ġstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler MYO Deri Teknolojisi Namık Kemal Üniversitesi Çorlu MYO Deri Teknolojisi Manisa Celal Bayar Üniversitesi Salihli MYO Deri Konfeksiyon Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi Gerede MYO Deri Teknolojisi Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi Gerede MYO Ayakkabı, Tasarım ve Üretimi Gaziantep Üniversitesi Naci Topcuoğlu MYO Ayakkabı, Tasarım ve Üretimi Ġstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler MYO Ayakkabı, Tasarım ve Üretimi Selçuk Üniversitesi Teknik Bilimler MYO Ayakkabı, Tasarım ve Üretimi Avrasya Üniversitesi MYO Ayakkabı, Tasarım ve Üretimi Ġstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu Bil MYO Ayakkabı, Tasarım ve Üretimi Ġzmir Ekonomi Üniversitesi MYO Ayakkabı, Tasarım ve Üretimi Kaynak: YOK, 2016 Yukarıda gösterilen programların yanında orta öğretim kurumlarında da az sayıda öğrenci ile eğitim öğretim devam etmektedir. Diğer taraftan dericilik eğitiminin hangi disiplin altında verilmesi gerektiği konusunda belirsizlik var iken temelde kimya ve mühendislik deri eğitiminde en temel bilim dalları olarak görülmesine rağmen Türkiye de Kimya ve Kimya Mühendisliği eğitiminde son derece az ve sanayi gerçeklerinden kopuk ele alınmıģtır. (TÜRDEV, ĠTKĠB, DETEK, 2008: 38) Yukarıdaki tablo ayrıca eğitim kurumlarının güncel dağılımı verilmiģtir. Buradan da anlaģılacağı üzere eğitim kurumları deri üretim bölgelerine dağılmıģ bir durumdadır. Ülkemizde deri sektörünün gereksinimi olan kalifiye insan gücünü yetiģtirme görevi meslek yüksekokullarına verilmiģtir. Ancak bu programların tür ve sayılarının azalması sektörün hedeflerine ulaģmada zorluk yaratacaktır. 92

93 SONUÇ Bu bilgiler ıģığında Dünya da bütün sektörlerde olduğu gibi bu günün deri eğitiminde temiz teknolojiler, çevre ve teknik iģlenti bilgisi gereksinimi baģta gelmektedir. Dünyadaki eğitim kurumlarından bu programlara ağırlık verilmesi beklenmekte ve günümüz koģullarında eğitimin Ģekillendirilmesi istenmektedir. Eğitim yapısının uygulamalı olmasına büyük önem verilmelidir. Deri ve deri mamulleri sektörünü evrensel beklentilere cevap veren bilgili, araģtırmacı, sosyal yönü güçlü, pratik bilgisi yeterli ve uluslararası geliģmeleri takip edebilen teknik elemanlar yetiģtirilmesi amacıyla uluslararası ağlarla bütünleģmiģ, çağdaģ bir eğitim isteğine cevap verebilecek bir eğitim modeli talep edilmektedir (TÜRDEV, ĠTKĠB, DETEK, 2008:33) Mesleki ve Teknik eğitimin öneminin tartıģılamayacağı bir noktada pek çok meslek dalında öğrenci fazlalığından bahsedilirken deri eğitimi konusunda yeterli öğrenci bulunamamaktadır. Bu konuda özendirici tedbirlerin bir an önce alınması gerekmektedir. Aksi takdirde dericilik eğitimi bitme noktasına gelecektir. Mesleki eğitimde uygulama yetersizliklerine intern eğitim alternatif model olabilir. Bunun yanı sıra bu eğitimi tercih eden öğrencilere meslek kuruluģlarınca burs, seminer, staj desteği sağlanması ve üniversite-sanayi iģbirliğinin desteklenmesi yararlı olacaktır. Ülkemizin bugünkü ve gelecekteki kalifiye eleman ihtiyacının karģılanması her Ģeyden önce yeterli teknik alt yapı, uzman eğitim kadrosu ve bu eğitimi almaya donanımlı öğrencileri gerektirmektedir. Deri sektörünün çalıģma ortam ve koģullarının öğrenci tercihlerini etkilediği, ülke genelinde mesleki eğitimin düģüģte olmasının dericilik eğitiminde de olumsuzluğa neden olduğu, meslek seçim ve değerlendirmesi yapılırken, objektif kriterlere bakılmadığı gibi pek çok faktör bu alandaki eğitimi etkilemektedir. Ġstihdamın, üretimin, ihracatın özellikle de katma değerin çok önemli olduğu günümüzde tüm bunları sağlayabilmek için nitelikli teknik elemanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Türk dericiliğinin günümüze kadar yaģadığı süreçte bilgi birikimi büyük bir avantajdır. Bu avantajı ancak nitelikli eğitimle koruyup geliģtirebileceğimiz açıktır. REFERANSLAR Ekinci, Y. (2001). Ahilik. Ġstanbul: Talat Matbaası. ISO Deri ve deri ürünleri imalatı sektörü raporu, (2015). Sadulla, S. (2009). Engineering education in leather a case study. I.Uluslararası Deri Mühendisleri Sempozyumunda Sunulmuş Bildiri. Türkiye Deri Vakfı (TÜRDEV), Ġstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ġhracatçı Birlikleri (ĠTKĠB), Deri Teknologları, Teknisyenleri ve Kimyacıları Derneği (DETEK), Deri eğitiminde yeni akıl arama konferansı raporu. Ġstanbul:(2008) Yelmen, H. (2005). Türk dericiliği 2400 yaşında. Ġstanbul: KesiĢim Yayıncılık ve ĠletiĢim Hizmetleri Deri Teknolojisi, Deri Konfeksiyon, Ayakkabı, tasarım ve üretim programı bulunan üniversiteler adresinden 26 Ģubat 2017 tarihinde alınmıģtır. 93

94 Trafik Kazalarının Mevsimlik, Aylık, Günlük ve Saatlik DeğiĢimleri: 2015 Yılı Verileri Ġle Antalya Örneği Arzu BODUR ER Öğr.Gör.Dr., Akdeniz Üniversitesi,Türkiye Dr.Ahmet ÇOġGUN Öğr.Gör.Dr., Akdeniz Üniversitesi,Türkiye Özet Ġnsanların hızlı, güvenli, konforlu ve ekonomik seyahat edebilmesi ülkenin geliģmiģlik düzeyi ile doğrudan ilgilidir. Bu sebeple tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ulaģtırma yatırımlarına büyük önem verilmektedir. UlaĢtırma yatırımları yapılırken 20 yıl sonraki ihtiyaçlar göz önüne alınarak projelendirilir ve bu değerlere gore inģa edilir. Projelendirme ve yol standartlarının belirlenmesi aģamasında yolu kullanacak trafiğin yıllık, aylık, günlük ve saatlik değiģimleri sayısal olarak önemlidir. Trafiğin mevsimlik, aylık, günlük ve saatlik değiģimleri yerleģim yerlerine gore çok az farklılıklar gösterir ve genel hatlarıyla bellidir. Bu çalıģmada 2015 yılında Antalya ilinde meydana gelmiģ 3081 adet trafik kazası, meydana geliģ zamanlarına göre incelenmiģ, trafiğin zamana göre dağılımıyla gösterdiği benzerlik irdelenmiģtir. Sonuçta bu benzerlik fikrinden yola çıkarak, kaza anı önceden düģünülerek alınabilecek önlemler üzerinde durulmuģtur. ÇalıĢmada son 5 yıl içinde meydana gelmiģ yaralanmalı-ölümlü ve toplam trafik kazaları da karģılaģtırılmıģ, artıģ veya azalıģ nedenleri yorumlanmıģtır. Anahtar Kelimeler: Trafik, trafik değişimleri, trafik kazası, zamana göre değişim Seasonal, Monthly, Daily and Hourly Changes of Traffic Accidents: The Case of Antalya in 2015 Abstract Ability of traveling fast, safe, confortable and affordable is directly related to development level of the country. For this reason, great importance is given to transportaion investments in our country, as same in all over the world. While the transportation investments, the project is conceptualized by taking the needs of following 20 years into consideration and the project is built according to those needs. During the planning and defining the standartizations of the road, the annual, monthly, daily and hourly numerical changes in trafic are important. Those changes are generally spesific and show minor disperaties. In this study, 3081 traffic accidents are investigated by the time occured and its similarities scrutinized by the distribution regarding to the dispertion of trafic over time in Antalya in As a result, considering the similarities idea, the measures that could be taken before the possible accident moments are emphasized. In the study, all accidents including death and injury involments are compared that are occured in last 5 years and increse and decrease reasons are scrutised. Keywords: Traffic, traffic exchanges, traffic accidents, changes by time GĠRĠġ Ġnsanoğlunun tekerleği icadından günümüze kadar uygarlık ve buna bağlı olarak ulaģtırma çok büyük geliģmeler göstermiģtir (ġekil 1). Uygarlığın geliģmesine paralel olarak bireylerin ulaģım hizmetlerine yönelik tercihlerini belirleyen kriterler değiģmiģtir. 94

95 Trafiğe Kayıtlı Araç Sayısı Toplam Kaza Sayısı UMYOS 2017, May ġekil 1: Uygarlığın GeliĢme Hızı ÇalıĢma hayatının yoğunluğu ve zamanın değeri arttıkça ulaģım hizmetlerinden beklentiler de artmıģ, bireylerin hayatında yaģam standardıyla doğru orantılı bir Ģekilde yer alan bir hizmet haline gelmiģtir. Teknolojinin geliģmesiyle ulaģım sektöründe meydana gelen olumlu geliģmelerin yanı sıra, yaģanan taģıt sayısındaki artıģ sebebiyle dünyanın her yerinde maddi ve manevi kayıplı trafik kazası problemleri kaçınılmaz olmuģtur ġekil 2: yılları arasında trafiğe kayıtlı araç sayısı ġekil 3: yılları arasında yıllara gore toplam kaza sayıları (Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı sorumluluk bölgesinde meydana gelen trafik kaza bilgilerini kapsamaktadır.) Trafik ve beraberinde kaçınılmaz olan kaza problemi aslında dünya çapında bir problem olup, hiçbir yerde tam anlamıyla çözülememiģtir.(piarc Karayolu Güvenliği Komitesi, 1996) Trafik kazaları Türk toplumunu da en fazla mağdur eden olayların baģında gelmektedir. Fakat aralıksız, istisnasız her gün televizyon, radyo vb. iletiģim araçlarındaki kaza, yaralanma, ölüm haberleriyle oluģan duruma alışmışlık nedeniyle, diğer toplumsal problemlerin gerisinde kalmakta ve neredeyse toplumca en önemli problemimiz maalesef çözüme ulaģamamaktadır.ülkemizde kaza istatistiklerinden alınan verilerle, yılları arasında gerçekleģmiģ trafik kazaları eğrisi incelendiğinde, araç sahipliliği ile birlikte artan bir eğilim gösterdiği görülmektedir. (TUIK) Yaralanmalı ve maddi hasarlı kazalar ise Ülkemizin önemli bir problemi olarak gündemdeki yerini korumaktadır. Bu çalıģmada Antalya ilinde 2015 yılı içinde meydana gelmiģ, tutanaklarla verileri toplanmıģ 3081 adet ölümlü ve yaralanmalı kaza incelenmiģtir. Kazalar oluģ saatlerine, günlerine, aylarına ve mevsimlerine göre irdelenmiģ, MS Excel programı ile grafikleri çizilmiģtir. Trafik akımının gün, hafta ve yıl içindeki yoğunluğuyla, kazaların meydana geldiği zamanlar arasındaki benzeģim ve alınabilecek önlemler sonuç kısmında yorumlanmıģtır. 95

96 TRAFĠK AKIMININ SAATLĠK, GÜNLÜK, AYLIK ve MEVSĠMLĠK DEĞĠġĠMLERĠ Trafik verisi, karayolu planlaması, projelendirilmesi, yapım, bakım ve iģletilmesi ile ilgili faaliyetlerin daha rasyonel ve bilimsel bir Ģekilde yapılması amacıyla proje ömrünün her safhasında ihtiyaç duyulan bir veridir. Karayolundan geçecek olan trafiğin sayısal değeri bir yolun geometrik özelliklerini belirleyen en önemli veridir. Bu veriler kullanılarak yapılan çalıģmaların sonuçları doğrultusunda, karayolu yatırımlarının ekonomik açıdan elveriģli olup olmadığı, hangi dönemde elveriģli olacağı, bölgenin geliģimine nasıl bir katkı sağlayacağı, yol güvenliğinin sağlanması ve etkin iģletilmesi gibi hususlarda karar ve politikalar oluģturulur (KGM, 2009). Trafik akımını etkileyen bir çok faktör vardır. Trafik, güneģin doğuģuyla artmaya baģlar, güneģin batıģıyla azalmaya baģlar, geceyle birlikte kaybolma derecesinde azalır. Bu sebeple güneģin hareketleri periyodik değiģmelerde çok etkilidir. Soğuk kara ikliminin hakim olduğu bölgelerde trafik kıģın azalır, yazın artar. Bu durumda değiģimlerde sıcaklık etkilidir. Haftalık tatiller, senelik tatillerin trafiğe farklı yerleģim bölgelerindeki etkisi farklıdır. Tarım alanlarında hasat mevsimi trafiği diğer mevsimlere göre artıģ gösterir. Sanayi ve ticaret bölgelerinde; turizm bölgelerinde belirli dönemlerde değiģimler gözlemek mümkündür. Ġngiltere'de yapılan bir araģtırmada, görüģü azaltan koģullarda kazaların arttığı, özellikle alkol alınan tatil günlerinde (gündüz ve gece) bunun daha çok arttığı saptanmıģtır (Ege, 1997). Farrell ve arkadaģları tarafından yapılan benzer bir çalıģmada ise trafik kazalarının çoğunlukla Nisan ve Ekim ayları arasında ve hava karardıktan sonra meydana geldiği saptanmıģtır (Farrel, 1996). Özellikle kıģ ve yaz mevsimindeki meteorolojik koģullar sürücüleri olumsuz etkileyerek kaza riskini arttırmaktadır. KıĢın trafik akımının nispeten az olmasına karģın, havanın karlı, sisli, yağıģlı, karanlık olması ve hava kirliliğinin artması sonucu yalnızca sürücünün görüģü bozulmakla kalmayıp, aynı zamanda sağlığı da olumsuz yönde etkilenmektedir. Ġngiltere de yapılan bir çalıģmada ise trafik kazalarının % 69 unun gündüz, % 81 inin açık havada meydana geldiği belirlenmiģ ve sürücülerin kötü hava koģullarında hızlarını azaltarak daha dikkatli araç kullandıkları bu nedenle kazaların kötü hava koģullarında az olduğu vurgulanmıģtır (Carsten, 1989). Trafik Akımının Saatlik Değişimi Trafik gün içinde saatlere göre değiģimler gösterir. Sabah 4:00 gibi erken saatlerde baģlayan trafik 07:00-09:00 arasında bir maksimum değere ulaģtıktan sonra yavaģ yavaģ azalır, öğlen saatlerinde (12:00-14:00) hafif bir artıģtan sonra tekrar azalmaya baģlar ve akģam saat 17:00-19:00 saatleri arasında tekrar bir maksimum değere ulaģır. Bu akģam maksimumu kıģın daha sivri olmakla beraber, yazın havanın daha geç kararması nedeniyle daha yayılır. Daha sonra tekrar azalmaya baģlayan trafik, saat 22:00 civarı hafif bir artıģ gösterir. Saat 24:00 dan itibaren tekrar azalan trafik miktarı saat 03:00-04:00 arası günün en düģük değerine ulaģır. Bu çalıģmada yaralanmalı ve maddi hasarlı sonuçlanmıģ 3081 adet trafik kazası oluģ saatlerine göre sınıflandırılıp incelendiğinde ġekil 5 teki grafik elde edilmiģtir ki, genel itibariyle ġekil 4 teki diyagrama benzerliği dikkat çekmektedir. ġekil 4: Trafiğin gün içinde saatlere göre genel dağılımı ġekil 5: 2015 yılında Antalya da yaģanmıģ trafik kazalarının saatlere gore değiģimi 96

97 Trafik Akımının Haftanın Günlerine Göre Değişimi Günlük değiģim, karayolu trafiğinde haftanın günlerindeki değiģmeleri gösterir. Kentiçi yollarda pazartesi günü hafta baģı olduğundan diğer günlere göre daha büyük trafik olur. Salı dan cuma gününe kadar yaklaģık olarak aynı düzeyde bir trafik vardır. Hafta sonları insanlar genellikle dinlendikleri için kentiçi yol trafiği azalır. Buna karģın hafta sonu tatil amaçlı seyahatler dolayısıyla Ģehir dıģı yollarda trafikte artıģ gözlenir. ġekil 6: Trafik akımının haftanın günlerine göre genel dağılımı ġekil 7: 2015 yılında Antalya da yaģanmıģ trafik kazalarının günlere gore dağılımı ġekil 6, trafiğin günlere göre genel dağılımını göstermektedir. Diyagramdan da görüleceği üzere Ģehir içi ve dıģı trafik akımları günlere göre büyük farklılıklar gösterir. Farklılık derecesinde yolun özelliği, bölgenin gezi, dinlenme, turistik yönden durumunun rolü vardır.yapılan çalıģmada Antalya il sınırları içinde meydana gelmiģ kazalar incelenirken Ģehir merkezi ve dıģı olarak ayrılmamıģ, il sınırları içinde gerçekleģmiģ tüm kazalar günlere göre sınıflandırılmıģtır. Yine de Salı ve Cuma günleri arasında rutin olarak değiģmeyen bir trafik akımı gözlenmesi beklenirken kazalarda (ġekil 7) aynı değiģimi görememekteyiz. Pazartesi hafta baģı, Pazar hafta sonu olarak beklediğimiz akımla orantılı kaza sayısına karģılık, beklemediğimiz baģka bir artıģ ta ÇarĢamba günü görülmektedir. Burada bireylerin çalıģma koģullarının güçlükleriyle ortaya çıkan dikkatsizlik ve kontrolsüzlük kendini göstermektedir(sönmez, 2000). Sürücülerin sosyal yaģamı değiģik boyutlarla kazaya etkili olabilmektedir. ĠĢ yükü, sorumluluğu fazla olan bir kiģinin yorgunluk, konsantrasyon yetersizliği, dikkat bozukluğu, risk alma, saldırganlık, öz denetim bozukluğu gibi tutum-davranıģ ve alıģkanlıklara dayalı kiģisel özellikleri nedenleriyle kazaya karıģma olasılığı yükselmektedir (Mandıracıoğlu,1993, Özerkmen,2005). Trafik Akımının Aylara Göre Dağılımı Gün içindeki trafik değiģimi gibi güneģle bağlantılıdır (Yayla, 2004). GüneĢin daha fazla etkili olduğu yaz aylarında trafik artar. Yaz aylarında genel olarak ve özellikle kent dıģı yollarda trafik artar. Ancak bölge sıcak iklimli ise bu durum görülmeyebilir ve bu gibi yerlerde mayıs, ekim aylarında daha fazla trafik olabilir. Kent içi yollarda okullar kapalı ve sayfiyeye gidiģler baģladığı için yazın genelde trafikte azalma görülür. Orta iklimli yerlerde Mayıs ve Ekim ayları ortalama trafiğe yakın değerlerdedir (ġekil 8). 97

98 ġekil 8: Trafik akımının yılın aylarına göre genel dağılımı ġekil 9: 2015 yılında Antalya da yaģanmıģ trafik kazalarının aylara göre dağılımı Yukarıdaki modelde görüldüğü gibi (ġekil 8) yaz aylarında kıģ aylarına göre daha fazla kaza yaģanması modeli ile araģtırma yapılan il arasında farklılıklar görülmüģtür. sıcak iklimli bir il olduğu için farklılıklar göstermiģtir. Modelden farklı olarak Kasım ve Aralık aylarında yoğun olarak yaģanmıģ trafik kazalarının, yağmur sebebiyle meydana gelen olumsuz hava ve iklim koģullarından kaynaklandığı düģünülmektedir. Trafik Akımının Mevsimlere Göre Değişimi Ankara da 1991 yılında yapılan bir çalıģmada mevsimlerin Ģehir içinde ve dıģında olan kaza sonuçlarında diğer faktörlerden daha az etkili olduğu sonucuna ulaģılmıģtır. (Aksoy,1991). Ġstanbul da 1982 yılında yapılan baģka bir çalıģmada ise soğuk iklimli yerlerde, trafiğin ve buna bağlı olarak kazaların yaz aylarında arttığı tespit edilmiģtir (ÖztaĢ, 1982). Yapılan bir baģka araģtırmada 1982 yılında Haziran aylarından baģlayarak sonbahar da dahil olmak üzere, kaza, ölü, yaralı, sayılarının diğer aylara göre arttığı tespit edilmiģtir. Bu artıģın yaz aylarında çalıģanların büyük kısmının tatile çıkması ve sonbahar aylarında da olumsuz hava koģullarının etkisi olduğu kabul edilmiģtir (Karaca,1985). ġekil 10: 2015 yılında Antalya da yaģanmıģ trafik kazalarının mevsimlere göre dağılımı Yapılan bu araģtırmada da Karaca,1985 in yaptığı araģtırmaya benzer Ģekilde, yaz ve sonbahar mevsimlerinde daha fazla kaza yaģandığı sonucu görülmüģtür. Yazın görülen artıģın, Antalya nın turizm merkezi oluģuyla, yazın artan nüfus ve araç sayısıyla ilgili olduğu, sonbaharda görülen artıģın da olumsuz iklim ve hava koģullarından kaynaklandığı düģünülmektedir. 98

99 SONUÇ VE YORUMLAR Trafik kazaları öngörülebilir ve önlenebilir.türkiye de ulaģım hareketliliğinin büyük bir payını üstlenen karayolları, gerek sürücüler ve yolcular, gerekse de taģıtlar açısından daha güvenli hale getirilebilir(ilıcalı, 2009). Kaza etütlerinden elde edilen veriler ile belirli bir nokta veya kesim için, kaza türleri tespiti için, veya bu çalıģmada da yapıldığı gibi kaza oluģum zamanları için tahminler, öngörüler yapılabilir. Yapılan araģtırmada trafik kazalarının, trafik akımının genel olarak gösterdiği değiģimle paralellik gösterdiği görülmektedir. Gün içinde iģe gidiģ-dönüģ saatlerinde, Ģehir içinde hafta içi, Ģehir dıģında tatil günlerinde, iklime göre genellikle yaz aylarında denetimlerin, önlemlerin arttırılması gerekmektedir. Trafik kazalarının önlenmesi veya daha az zararlı duruma getirilmesi ancak eğitim, önlemler, teknik koģulların düzeltilmesi, yasal düzenlemeler, tutarlı ve bilinçli denetim teģkilatlı ve yaygın ilk yardım hizmetleri gibi birbirine eklenen halkaların oluģturduğu bir yaģam zinciridir. Bu zinciri ölüm zinciri olmaktan çıkarıp güvenceli ulaģım halkaları haline getirebilmek için kiģi toplum ve devlet olarak iģbirliği yapılması gerekir. KAYNAKLAR Aksoy, Ü. (1991). Türkiye'de trafik kazalarına neden olan etkenlerin ayrıcalık güçleri,yayınlanmamıģ Yüksek Lisans Tezi, Ankara. Carsten O.M.J., Tight M.R., Southwell M.T. (1989).Urban Accidents: Why Do They Happen? AA Foundation for Road Safety Research. Basingstoke, UK. Ege R. (1997). Trafik Kazaları ve Trafik Tıbbı,T.H.K. Basımevi, Ankara, Farrell, T.M., Sutton, J.E., Clark, D.E., Horner, W.R., Morris. K.I., Finison, K.S., Menchen, G.E., Cohn, K.H. (1996). Moose-Motor Vehicle Collisions. Archives of Surgery, 131, Ilıcalı, M. Arslan, C. Ergün, G. (2009). Karayollarında Trafik Güvenliği, T.C.UlaĢtırma Bakanlığı, 10.UlaĢtırma ġurası. Karaca, H. (1985).Türkiye'de trafik kazalarının epidemiyolojisi, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ankara. Mandıracıoğlu, A. (1993). Trafik Kazalarının Toplumsal Boyutu, Trafikte Güvenlik ve ÇağdaĢ Uygulamalar Sempozyumu. Özerkmen, N. (2005). Trafik Kazalarının Nedenleri ve Sürücü Davranışları, Polis ve Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı:1, Cilt:3. ÖztaĢ, G. (1982). Türkiye'de Trafik Kazalarının Çok Yönlü Klinik Araştırması, Ġstanbul. Piarc Karayolu Güvenliği Komitesi, (1996). Karayolu Trafik Kazaları, Başarıyla Üstesinden Gelinebilecek D ünya Çapında Bir Problem!. Sönmez, A. (2000). Karayolu Trafik Güvenliğinde Geleneksel Yaklaşım:Başarılar, Sorunlar ve Öneriler, Polis Bilimleri Dergisi, Cilt 2(7-8). Temel F., Özcebe H., (2006) Türkiye de Karayollarında Trafik Kazaları, Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi, Cilt 15, Sayı 11. UlaĢtırma Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü (2009), Strateji GeliĢtirme Daire BaĢkanlığı, UlaĢım ve Maliyet Etütleri ġubesi Müdürlüğü, Devlet Yolları Trafik Akımı Özellikleri ve Trafik Parametreleri. eriģim tarihi: , Yayla, N. (2004). Karayolu Mühendisliği, ISBN: , Birsen Yayınevi. 99

100 Sarıkantaron( HypericumPerforatum) Bitkisinden Elde Edilen Doğal Boyanın Farklı Konsantrasyonlarda Kullanılarak Yün ve Pamuklu Materyalin Boyanması Bervan Demir Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi ġeyda Eyüpoğlu Ġstanbul Ticaret Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Tunahan Kaplan Ġstanbul Ticaret Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Uğur Alp GökyokuĢ Ġstanbul Ticaret Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mehmet Can Ġlhan Ġstanbul Ticaret Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi ÖZET Bu çalıģmada sarı kantaron (hypericum perforatum)bitkisinden elde edilen doğal boya %50, %100, %150, %200 kosantrasyonda kullanılarak yün ve pamuklu materyal boyanmıģtır. Boyama iģleminden önce yapılan mordanlama iģlemi potasyum alüminyum sülfat (Ģap), demir sülfat, askorbik asit ve bakır sülfat ile 1 saat süresince kaynama sıcaklığında gerçekleģtirilmiģtir. Boyama iģlemin ardından yün ve pamuklu materyallerin renk kuvvetleri, yıkama ve sürtünme haslıklarına boya konsantrasyonları açısından incelenmiģtir. Anahtar Kelimeler:Sarıkantaron (hypericum perforatum), Mordanlama, Yün kumaş, Pamuk kumaş The Different Concentration Effect on Dyeing Properties of Cotton and Wool Fabric with Natural Dyes Extracted From Hypericum Perforatum ABSTRACT In this study, cotton and wool fabric samples were dyed with natural dye obtained from tutsan plant at different concentrations. Before the dyeing process, samples were mordanted with potassium aluminum sulfate, iron sulfate, ascorbic acid and copper sulfate for an hour at boiling temperature. After the dyeing process, color strength, washing and rubbing fastness of samples were investigated in terms of natural dye concentration. Keywords:Hypericum perforatum, Mordant, Cotton fabric, Wool fabric GĠRĠġ Doğal boyarmaddeler taģ devrinden 19. yy sonuna kadar insanoğlu tarafından kullanılmıģtır. Özellikle antik çağlarda altın kadar değerliydi. Doğal boyama iģlemini nasıl yapılacağı hakkında Mısır çivi yazıtlarında detaylı tarifler bulunmuģtur. Fakat sentetik boyaların üretilmesiyle önemini yitirmiģlerdi. Son yıllarda doğal boyalar araģtırmacıların ilgisini tekrar çekmeye baģlamıģ ve birçok bitki ve böcek türünden elde edilen ekstraktlarla boyama çalıģmaları gündeme gelmeye baģlamıģtır[1]. Son yıllarda artan çevre bilinci ile yüksek satın alma gücü olan pazarlarda doğal olarak renklendirilmiģ çevre dostu ürünlere olan talep artmaktadır. Doğal olarak üretilen pamuk ve yün gibi liflerin doğal boyarmaddeler ile renklendirilmesi sonucunda % 100 doğal tekstil ürünü elde edilerek doğallık korunmaktadır. Doğal boyama konusunda literatürde farklı çalıģmalar olduğu görülmektedir[2-3]. Yün (Ovis aries), koyunların üstünü kaplayan yapağı gömleğinin kırkılmıģ, yıkanmıģ ve temizlenmiģ durumuna denir. Günümüzde 40 farklı çeģit koyun türü bulunmaktadır ve bu da yaklaģık 200 tür kadar yünün farklı derecelerde üretilmesine neden olmaktadır. Dünyada en önemli yün üreticileri Avustralya, Yeni Zelanda, Rusya, Çin, Güney Afrika ve Arjantin dir.yün proteini, yan 100

101 gruplarında asidik (-COOH) ve bazik (-NH 2 ) gruplar içerir. Bu gruplar tüm moleküle hem asidik hem de bazik özellikler kazandırır. Bu bakımdan yün, hem asitlerle hem de bazlarla reaksiyon verebilen amfoter bir maddedir. Bu özelliği, boyamada büyük kolaylık sağlar. Anyonik ve katyonik boyarmaddelerle - iyonik bağlar yaparak- boyanır[4-5]. Pamuk tarımının, Türkiye de, M.Ö. 330 yılına dek geriye giden uzun bir tarihçesi vardır. Ancak, pamuk tarımındaki asıl geliģmeler, 11. yüzyılda, Selçuklu Türkleri döneminde olmuģtur[6].19. yüzyılda kullanılan liflerin % 78 ni yün, % 18 ini keten, % 4 ünü pamuk oluģtururken, 20. yüzyılda pamuk liflerinin kullanım oranı % 74 e yükselmiģ, yün % 20 ye, keten ise % 6 ya düģmüģtür. Kantaron (Hyperium perfaratum) Türkiye de binde birlik otu, kılıç otu, kuzu kıran, sarı kantaron, kanat otu, yara otu gibi isimlerle bilinmektedir. Ülkemizde 84 türü vardır. Hypericum perforatum L. ülkemizde Marmara, Karadeniz, Ege, Orta ve Doğu Anadolu, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yayılıģ göstermektedir[7]. Kantaron otu; kanser, Ģeker hastalığı, depresyon, kronik romatizma, mide ülseri, mide-barsak hastalıkları, di üretik yatıģtırıcı ve karaciğer-safra rahatsızlıkları, sarılık, bronģit, diyare, dizanteri, yanı sıra boğaz enfeksiyonları, soğuk algınlıkları, kurt düģürücü, antiseptik, yara iyileģtirici olarak özellikle yanık yaralarının (Kaçar ve Azkan, 2004; Baytop, 1999) tedavisinde kullanılmaktadır (ġekil 1)[8]. ġekil 1. Sarıkantaron bitkisi Bu çalıģmada yün ve pamuklu ürünler konvansiyonel yöntem kullanılarak 4 farklı mordan maddesi ile mordanlanıp sarıkantaron(hypericum perforatum) bitkisinden elde edilen boya ekstraktının farklı konsantrasyonları ile boyanmıģtır. 2. MATERYAL ve METOD 2.1. Materyal Bu çalıģmada(hypericum perforatum) bitkisi faklı konsantrasyon oranlarında kullanılarak hangi konsantrasyon oranının uygun olduğu araģtırılmıģtır. Boyama iģleminden önce yapılan mordanlama iģleminde askorbik asit, potasyum alüminyum sülfat, bakır sülfat, demir sülfat kullanılmıģtır. Mordan miktarı ekolojik olması nedeni ile % 3 oranında kullanılmıģtır Metod Mordanlama Mordanlama doğal boyama yönteminin temek ilkelerindendir. 3 çeģit mordanlama yöntemi vardır. Önceden mordanlama, birlikte mordanlar, sonradan mordanlama. Bu çalıģmada önceden mordanlama iģlemi kullanılmıģtır. Her bir deri numunesi belirlenen mordanlardan %3 oranda kullanılarak 1:25 flottede 1 saat kaynatılıp 24 saat bekletilerek mordanlanmıģtır Boya Ekstraktının Hazırlanması 150 gram bitki 6 litre suda ekstrakte edildi.1,3 gram yün 1,1 gram pamuklu materyalin ağırlığı. % 50 konsantrasyonda flotte yarısı su yarısı boya ekstraktı olarak alındı. % 100, 150,%200 konsantrasyonda gereken flotte oranının tamamı boya ekstraktı, 101

Tekirdağ&Ziraat&Fakültesi&Dergisi&

Tekirdağ&Ziraat&Fakültesi&Dergisi& NamıkKemalÜniversitesi ISSN:1302*7050 TekirdağZiraatFakültesiDergisi Journal(of(Tekirdag(Agricultural(Faculty( ( ( ( ( ( ( An(International(Journal(of(all(Subjects(of(Agriculture( Cilt(/(Volume:(11Sayı(/(Number:(1(((((Yıl(/(Year:(2014

Detaylı

DanıĢma Kurulu. Sempozyum BaĢkanı. Organizasyon Kurulu. Bilim & Hakem Kurulu

DanıĢma Kurulu. Sempozyum BaĢkanı. Organizasyon Kurulu. Bilim & Hakem Kurulu DanıĢma Kurulu Prof. Dr. Gürkan DOĞAN Prof. Dr. Recep Hayri EREN Yrd. Doç. Dr. Sadık ĠDRĠZĠ Öğr. Gör. Tuğrul AKTAġ Öğr. Gör. Serdan KERVAN Ardahan Üniversitesi Yalova Üniversitesi Prizren Üniversitesi

Detaylı

Advisory Board. Chairman Prof. Dr. Mesut ĠDRĠZ. Organizing Committee. Scientific Committee / Editorial Board

Advisory Board. Chairman Prof. Dr. Mesut ĠDRĠZ. Organizing Committee. Scientific Committee / Editorial Board Advisory Board Prof. Dr. Gürkan DOĞAN Prof. Dr. Recep Hayri EREN Assist. Prof. Dr. Sadık ĠDRĠZĠ Lect. Serdan KERVAN Lect. Tuğrul AKTAġ Chairman Prof. Dr. Mesut ĠDRĠZ Organizing Committee Prof.Dr. Galip

Detaylı

Farklı Organik ve İnorganik Ortamlarda Hıyar Fidesi Üretimi

Farklı Organik ve İnorganik Ortamlarda Hıyar Fidesi Üretimi Farklı Organik ve İnorganik Ortamlarda Hıyar Fidesi Üretimi H. Çinkılıç Namık Kemal Üniversitesi, Hayrabolu Meslek Yüksekokulu, Seracılık Programı, Tekirdağ Bu çalışmanın amacı hıyar fidesi üretiminde

Detaylı

En Küçük Puanı. Puan Türü. Kont. YGS- 2. Fatih Üniversitesi Hemşirelik (Tam Burslu) 5 422,34389 441,05042. Hacettepe

En Küçük Puanı. Puan Türü. Kont. YGS- 2. Fatih Üniversitesi Hemşirelik (Tam Burslu) 5 422,34389 441,05042. Hacettepe Üniversite Adı Programın Adı Puan Türü Kont. En Küçük Puanı En Büyük Puanı Şifa (Tam Burslu) MF-3 7 439,55166 464,54450 Şifa (%50 Burslu) MF-3 7 44,17197 437,58960 Fatih (Tam Burslu) Hacettepe Koç İstanbul

Detaylı

2015-2017 YATIRIMLARI VİZE TABLOSU KURULUŞ: ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BİN TL)

2015-2017 YATIRIMLARI VİZE TABLOSU KURULUŞ: ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BİN TL) KURULUŞ: ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BİN TL) 2015 2016 2017 800 0 800 884 0 884 975 0 975 A) DEVAM EDEN PROJELER I 800 0 800 a) 2015'den Sonraya Kalanlar 800 0 800 1998H050080 Açık ve Kapalı Spor

Detaylı

2016-2018 YATIRIMLARI VİZE TABLOSU KURULUŞ: ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BİN TL)

2016-2018 YATIRIMLARI VİZE TABLOSU KURULUŞ: ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BİN TL) KURULUŞ: ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BİN TL) 2016 2017 884 0 884 999 0 999 1.110 0 1.110 2018 A) DEVAM EDEN PROJELER I 884 0 884 a) 2016'den Sonraya Kalanlar 884 0 884 1998H050080 Açık ve Kapalı Spor

Detaylı

28 Kasım 2016 Fırat Üniversitesi 26 Akademik Personel Alacak 11 Ocak Aralık 2016 Abant İzzet Baysal Üniversitesi 23 Akademik Personel Alacak

28 Kasım 2016 Fırat Üniversitesi 26 Akademik Personel Alacak 11 Ocak Aralık 2016 Abant İzzet Baysal Üniversitesi 23 Akademik Personel Alacak 28 Kasım 2016 Fırat Üniversitesi 26 Akademik Personel Alacak 11 Ocak 29 Aralık 2016 Abant İzzet Baysal Üniversitesi 23 Akademik Personel Alacak 12 Ocak 29 Aralık 2016 Abdullah Gül Üniversitesi 2 Akademik

Detaylı

T.C. MERSİN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik Yazı İşleri Şube Müdürlüğü DAĞITIM

T.C. MERSİN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik Yazı İşleri Şube Müdürlüğü DAĞITIM T.C. MERSİN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik Yazı İşleri Şube Müdürlüğü Sayı : 15302574 Konu : Tuje Dergi Tanıtımı DAĞITIM İlgi : 12.06.2017 tarihli ve 42220545-441200 sayılı yazı. Üniversitemiz

Detaylı

BAŞVURU BASLANGIÇ BAŞVURU BİTİŞ ÜNİVERSİTE

BAŞVURU BASLANGIÇ BAŞVURU BİTİŞ ÜNİVERSİTE ÜNİVERSİTE YIL 2015_2016 YATAY GE BAŞVURU BASLANGIÇ BAŞVURU BİTİŞ ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ 2015_2016 01.02.2016 ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ 2015_2016 18.01.2016 ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ 2015_2016 01.01.2016

Detaylı

genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır.

genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır. TARİH ve ÖĞRETMENLİĞİ 2012-2016 BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır. Üni Adı TÜRÜ PROG KODU PROGRAM ADI 2017 kont 2016 kont 2012 2013 2014 2015 2016 İSTANBUL

Detaylı

TÜRK DİLİ EDEBİYATI ve ÖĞRETMENLİĞİ BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır.

TÜRK DİLİ EDEBİYATI ve ÖĞRETMENLİĞİ BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır. TÜRK DİLİ EDEBİYATI ve ÖĞRETMENLİĞİ 2012-2016 BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır. Üni Adı TÜRÜ PROGRAM ADI 2017 kont 2016 kont 2012 2013 2014 2015 BOĞAZİÇİ

Detaylı

DEVLET ÜNİVERSİTELERİ Öğretim Üyesi Sayıları

DEVLET ÜNİVERSİTELERİ Öğretim Üyesi Sayıları ÜNİVERSİTE ADI DEVLET ÜNİVERSİTELERİ Sayıları Tarihi PROFESÖR Dolu Kadro Yüzdelik ı Doçent DOÇENT DOKTOR ÖĞRETİM ÜYESİ Doktor ABDULLAH GÜL ÜNİVERSİTESİ 21.07.2010 11 13,41 15 18,29 56 68,29 ADANA ALPARSLAN

Detaylı

Ankara 1996 PUAN TÜRÜ TABAN PUAN ÜNİVERSİTE ADI BÖLÜM ADI KONTENJAN SIRALAMA

Ankara 1996 PUAN TÜRÜ TABAN PUAN ÜNİVERSİTE ADI BÖLÜM ADI KONTENJAN SIRALAMA KOÇ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Fizik (İngilizce) (Tam Burslu) 8 MF-2 449,007 12.600 KOÇ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Kimya (İngilizce) (Tam Burslu) 8 MF-2 427,353 21.400 BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Fizik

Detaylı

5 ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ http://www.adiyaman.edu.tr/ 6 ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ http://www.adu.edu.tr

5 ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ http://www.adiyaman.edu.tr/ 6 ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ http://www.adu.edu.tr LIST OF UNIVERSITIES IN TURKEY No University name Web addresses 1 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ http://www.ibu.edu.tr 2 ABDULLAH GÜL ÜNİVERSİTESİ http://www.agu.edu.tr 3 ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ http://www.acibadem.edu.tr

Detaylı

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi EMRE CAN KAYA NAZLI ZEYNEP ARIÖZ AYŞENUR ŞAHIN ABDULLAH BARAN İçeriklerine Etkisi 1. GİRİŞ Tarımda kimyasal girdilerin azaltılması

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM TEMEL GÖSTERGELERİ

YÜKSEKÖĞRETİM TEMEL GÖSTERGELERİ YÜKSEKÖĞRETİM TEMEL GÖSTERGELERİ Nisan 2014 Tablo 1. Yükseköğretim Temel Göstergeler Temel Göstergeler Devlet Üniversiteleri Vakıf Üniversiteleri Vakıf MYO TOPLAM / ORAN Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde

Detaylı

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız. TABLO ÜNİVERSİTE Tür ŞEHİR FAKÜLTE/YÜKSOKUL PROGRAM ADI AÇIKLAMA DİL 4 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ Devlet ADANA Ziraat Fak. Bahçe Bitkileri MF-2 280,446 255,689 47 192.000 4 ANKARA ÜNİVERSİTESİ Devlet ANKARA

Detaylı

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ(BOLU) İlköğretim Matematik Öğretmenliği MF-1 62 62 382,96 457,21 259,14 305,59 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ(BOLU) Matematik (İngilizce) MF-1 72 72 279,93 372,86 ABANT

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM TEMEL GÖSTERGELERİ

YÜKSEKÖĞRETİM TEMEL GÖSTERGELERİ YÜKSEKÖĞRETİM TEMEL GÖSTERGELERİ 1 Nisan 2014 Tablo 1. Yükseköğretim Temel Göstergeler Temel Göstergeler Devlet Üniversiteleri Vakıf Üniversiteleri Vakıf MYO TOPLAM / ORAN Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde

Detaylı

T.C. ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik. Sayı : E /08/2018 Konu : Sempozyum Duyurusu DAĞITIM YERLERİNE

T.C. ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik. Sayı : E /08/2018 Konu : Sempozyum Duyurusu DAĞITIM YERLERİNE T.C. ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik Sayı : 26331761-000-E.1800021619 29/08/2018 Konu : Sempozyum Duyurusu DAĞITIM YERLERİNE Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Ekonomik

Detaylı

2011 - TABLO 7: TÜM ÜNİVERSİTELERİN GENEL PUAN TABLOSU

2011 - TABLO 7: TÜM ÜNİVERSİTELERİN GENEL PUAN TABLOSU 2011 - TABLO 7: TÜM ÜNİVERSİTELERİN GENEL PUAN TABLOSU Puanlarla ilgili açıklamalar tablonun sonunda verilmektedir. SIRA ÜNİVERSİTE 1 2 3 HACETTEPE ORTA DOĞU TEKNİK İSTANBUL 2010 Yılı Makale Puanı 1 Toplam

Detaylı

ÜNİVERSİTELER YÜKSEKÖĞRETİM VE SAĞLIK SEKTÖRÜ TAŞIT TAHSİS TABLOSU

ÜNİVERSİTELER YÜKSEKÖĞRETİM VE SAĞLIK SEKTÖRÜ TAŞIT TAHSİS TABLOSU MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ TOPLAMI EĞİTİM TOPLAMI ÜNİVERSİTELER YÜKSEKÖĞRETİM VE SAĞLIK Ü TABLOSU BÜTÇE TÜRÜ KURULUŞ TÜRÜ EĞİTİM (Yükseköğretim) MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ T-2

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURULU YÜKSEKÖĞRETİM BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ. 17 Mart 2014 Afyon

YÜKSEKÖĞRETİM KURULU YÜKSEKÖĞRETİM BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ. 17 Mart 2014 Afyon YÜKSEKÖĞRETİM KURULU YÜKSEKÖĞRETİM BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ (Temel İstatistikler) 17 Mart 2014 Afyon Tablo 1. Yükseköğretim Temel Göstergeler Temel Göstergeler Devlet Vakıf Vakıf TOPLAM/OR Üniversiteleri

Detaylı

MÜHENDİSLİK EĞİTİMİNİN DURUMU, SORUNLARI ve EĞİLİMLER

MÜHENDİSLİK EĞİTİMİNİN DURUMU, SORUNLARI ve EĞİLİMLER MÜHENDİSLİK EĞİTİMİNİN DURUMU, SORUNLARI ve EĞİLİMLER Prof. Dr. Durmuş Günay YÖK Yürütme Kurulu Üyesi 24-25 Mayıs 2013 Dumlupınar Üniversitesi, Kütahya 1 FAKÜLTE SAYISI Sıra No MÜHENDİSLİK EĞİTİMİ VEREN

Detaylı

TABLO-1 Tercih Edilebilecek Mühendislik Programları PROGRAM KODU PROGRAM ADI KONTENJAN ÖZEL KOŞUL VE AÇIKLAMALAR

TABLO-1 Tercih Edilebilecek Mühendislik Programları PROGRAM KODU PROGRAM ADI KONTENJAN ÖZEL KOŞUL VE AÇIKLAMALAR TABLO-1 Tercih Edilebilecek Mühendislik Programları PROGRAM KODU PROGRAM ADI KONTENJAN ÖZEL KOŞUL VE AÇIKLAMALAR LİSANS ALAN KODU ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) 100110415 Elektrik-Elektronik Mühendisliği

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği UŞAK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği UŞAK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE Sayı : 84093193-051.01- Konu : II. Uluslararası İnsan ve Toplum Bilimleri Kongresi UŞAK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE İlgi : 20/03/2018 tarihli ve 69392216-051.01-46290 sayılı yazı. Gazi Üniversitesi koordinatörlüğünde

Detaylı

TIP FAKÜLTESİ - Tıp Lisans Programı Sıra No Üniversite Program Puan T. Kont. Taban Tavan 1 İstanbul Üniversitesi Tıp (İngilizce) Cerrahpaşa MF-3 77

TIP FAKÜLTESİ - Tıp Lisans Programı Sıra No Üniversite Program Puan T. Kont. Taban Tavan 1 İstanbul Üniversitesi Tıp (İngilizce) Cerrahpaşa MF-3 77 TIP FAKÜLTESİ - Tıp Lisans Programı Sıra No Üniversite Program Puan T. Kont. Taban Tavan 1 İstanbul Üniversitesi Tıp (İngilizce) Cerrahpaşa MF-3 77 526,60898 572,2366 2 Hacettepe Üniversitesi (Ankara)

Detaylı

Sosyal Hizmet. 2013 YGS - LYS Taban Puanları Kitapçığı (Başarı Sıralamalı) www.acidershaneleri.com.tr - www.acidergisi.com.tr

Sosyal Hizmet. 2013 YGS - LYS Taban Puanları Kitapçığı (Başarı Sıralamalı) www.acidershaneleri.com.tr - www.acidergisi.com.tr 109110106 SİNOP Üniv. Devlet SİNOP TS-1 45 + 2 52 52 362,707 31600 26.500 108710139 RECEP TAYYİP ERDOĞAN Devlet RİZE TS-1 50 + 2 57 57 362,577 32100 26.600 103610049 ERZİNCAN Üniv. Devlet ERZİNCAN TS-1

Detaylı

Tablo 6. Toplam Akademik Performans Puan

Tablo 6. Toplam Akademik Performans Puan Tablo 6. Toplam Akademik Performans Puan ÜNİVERSİTE Makale Atıf Toplam Yayın Doktora Ogretim Uyesi/Ogrenci TOPLAM PUAN 1 HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ 156.44 184.57 195.39 155.32 46.65 738.39 2 ORTA DOĞU TEKNİK

Detaylı

Üniversitesi İstanbul Teknik İnşaat Mühendisliği MF-4 442,42607 Üniversitesi Yıldız Teknik Üniversitesi

Üniversitesi İstanbul Teknik İnşaat Mühendisliği MF-4 442,42607 Üniversitesi Yıldız Teknik Üniversitesi 2013 2014 Taban Puanları ve Başarı Sıralaması Üniversite Adı Bölüm Adı Kon. Başarı Puan Taban Sırası Türü Puanı Boğaziçi 62 4.390 MF-4 486,42431 İstanbul Teknik 47 11.800 MF-4 456,21968 Orta Doğu Teknik

Detaylı

TABLO-1 Tercih Edilebilecek Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programları

TABLO-1 Tercih Edilebilecek Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programları 100150077 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ 5007 Biyoloji 50 SAY 100150110 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ 5011 Çocuk Gelişimi ve Eğitimi 10 EA 100150137 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ 5013 Din Kültürü

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE Evrak Tarih ve Sayısı: 08/03/2018-E.10778 T.C. Sayı : 84093193-051.04- Konu : IV. Uluslararası Alevilik ve Bektaşilik Sempozyumu KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE İlgi : 28/02/2018 tarihli ve 22261011-010.07.02-35615

Detaylı

YL 17% DR 83% Dokuz Eylül Üniversitesi 33% Diğer Üniversiteler 67%

YL 17% DR 83% Dokuz Eylül Üniversitesi 33% Diğer Üniversiteler 67% DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ'NDE ÖYP KAPSAMINDA LİSANSÜSTÜ EĞİTİME DEVAM EDEN ÖYP ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİNDE EĞİTİME DEVAM EDEN ÖYP ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİ KADRO DAĞILIMI Kadrosununu Bulunduğu

Detaylı

TASARI AKADEMİ YAYINLARI

TASARI AKADEMİ YAYINLARI HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ (ANKARA) Aile ve Tüketici Bilimleri 4 EA 2 4 249412 DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu 4 EA 5 15 220 228166 MARMARA ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)

Detaylı

1.7 BÜTÇE GİDERLERİNİN FONKSİYONEL SINIFLANDIRILMASI TABLOSU

1.7 BÜTÇE GİDERLERİNİN FONKSİYONEL SINIFLANDIRILMASI TABLOSU 25 GENEL KAMU HİZMETLERİ 42.0.624.09,5 Yasama ve Yürütme Organları, Finansal ve Mali İşler, Dışişleri Hizmetleri 2.249.56.920,6 Yasama ve yürütme organları hizmetleri 445.82,86 Yasama ve yürütme organları

Detaylı

TEKNĠK RAPOR. Tarih: 26.02.2013 KONU: MEVSĠMLĠK ÇUHA ÇĠÇEĞĠ (PRIMULA SPP.) ÜRETĠMĠNDE SOLUCAN GÜBRESĠ DENEMESĠ UYGULAMA

TEKNĠK RAPOR. Tarih: 26.02.2013 KONU: MEVSĠMLĠK ÇUHA ÇĠÇEĞĠ (PRIMULA SPP.) ÜRETĠMĠNDE SOLUCAN GÜBRESĠ DENEMESĠ UYGULAMA Tarih: 26.02.2013 TEKNĠK RAPOR KONU: MEVSĠMLĠK ÇUHA ÇĠÇEĞĠ (PRIMULA SPP.) ÜRETĠMĠNDE SOLUCAN GÜBRESĠ DENEMESĠ UYGULAMA Seramızda 30.11.2012 tarihinde solucan gübresi denemelerine baģlanmıģtır. Denemede

Detaylı

YGS SINAV SONUCUNA GÖRE ÖĞRENCİ ALAN 4 YILLIK ÜNİVERSİTELER

YGS SINAV SONUCUNA GÖRE ÖĞRENCİ ALAN 4 YILLIK ÜNİVERSİTELER YGS SINAV SONUCUNA GÖRE ÖĞRENCİ ALAN 4 YILLIK ÜNİVERSİTELER 2012 Konte Taban Program Adı Açıklama Üniversite Şehir Üniversite Puan Türü Türü njan Puan Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği Abant

Detaylı

Sıra No. Yükseköğretim Kurumu Adı

Sıra No. Yükseköğretim Kurumu Adı Yükseköğretim Kurumları Staj Hareketliliği Faaliyeti Süre Hibe sine Talep 1 2015-1-TR01-KA103-019704 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ 50 100 0 50.000,00 20.200,00 20.200,00 20.000,00 141,04 20.100,00 20

Detaylı

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) Fen Bilgisi Öğretmenliği MF-2 67 67 267,57 293,61 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) Biyoloji (İngilizce) MF-2 72 68 210,65 294,51 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

2013 sırası sırası

2013 sırası sırası ELEKTİRİK-ELEKTRONİK-KONTROL-HABERLEŞME MÜHENDİSLİKLERİ 2012-2016 YILI BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercih dönemi için hazırlanmıştır Üni Adı TÜRÜ PROGRA M KODU PROGRAM ADI 2017

Detaylı

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

İnönü Üniversitesi Farabi Değişim Programı Anlaşmalı Üniversite ve Bölümleri

İnönü Üniversitesi Farabi Değişim Programı Anlaşmalı Üniversite ve Bölümleri İnönü Farabi Değişim Programı Anlaşmalı Üniversite ve Bölümleri Üniversite Bölüm Ö.L L Y.L D Dicle Adalet 2 Süleyman Demirel Adalet 3 Bülent Ecevit Ağırlama Hizmetleri 2 Kırıkkale Ağız Diş Çene Hastalıkları

Detaylı

EN BÜYÜK PUAN PUAN TÜRÜ EN KÜÇÜK PUAN

EN BÜYÜK PUAN PUAN TÜRÜ EN KÜÇÜK PUAN KAMU YÖNETİMİ YEDİTEPE ÜNİV. (İST.) Kamu Yönetimi (Tam Burs) TM- 2 399.70925 405.83489 İSTANBUL ÜNİV. (İST.) Kamu Yönetimi TM- 2 393.22890 433.71128 GAZİ ÜNİV. (ANKARA) Kamu Yönetimi TM- 2 383.63500 429.91429

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYDIN EKOLOJĐK KOŞULLARINDA FARKLI EKĐM ZAMANI VE SIRA ARALIĞININ ÇEMEN (Trigonella foenum-graecum L.) ĐN VERĐM VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐNE ETKĐSĐ Đmge Đ. TOKBAY Adnan Menderes

Detaylı

ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ

ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ 2016-ÖSYS SPOR DALLARINDA ÜSTÜN BAŞARILI OLAN ADAYLAR İÇİN YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE KONTENJANLARI *** LÜTFEN TERCİHLERİNİZİ BELİRLEMEDEN ÖNCE BAKINIZ KOŞULLARINI OKUYUNUZ. KODU PROGRAM ADI KONTENJAN

Detaylı

ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ

ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ 2015-ÖSYS SPOR DALLARINDA ÜSTÜN BAŞARILI OLAN ADAYLAR İÇİN YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE KONTENJANLARI *** LÜTFEN TERCİHLERİNİZİ BELİRLEMEDEN ÖNCE BAKINIZ KOŞULLARINI OKUYUNUZ. PROGRAM PROGRAM ADI SÜRE

Detaylı

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız. TABLO ÜNİVERSİTE Tür ŞEHİR FAKÜLTE/YÜKSOKUL PROGRAM ADI AÇIKLAMA DİL 4 BAKÜ DEVLET ÜNİVERSİTESİ YDevlet BAKU Filoloji Fak. Azerbaycan Dili ve Edebiyatı TS-2 273,082 232,896 10 301.000 4 BAKÜ SLAVYAN ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

1.7 BÜTÇE GİDERLERİNİN FONKSİYONEL SINIFLANDIRILMASI TABLOSU

1.7 BÜTÇE GİDERLERİNİN FONKSİYONEL SINIFLANDIRILMASI TABLOSU 26 GENEL KAMU HİZMETLERİ 53.19.275.439,60 Yasama ve Yürütme Organları, Finansal ve Mali İşler, Dışişleri Hizmetleri 2.212.20.612,74 Yasama ve yürütme organları hizmetleri 532.56,17 Yasama ve yürütme organları

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Genel Sekreterlik KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Genel Sekreterlik KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE Evrak Tarih ve Sayısı: 03/05/2018-E.19545 T.C. Sayı : 82642947-051.04- Konu : ISVET2018 KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE İlgi : 02/05/2018 tarihli ve 38628632-051.04-69735 sayılı yazı. Üniversitemiz

Detaylı

Okul Öncesi Öğretmenliği (İngilizce) Okul Öncesi Öğretmenliği (TamBurslu) Okul Öncesi Öğretmenliği (İngilizce)

Okul Öncesi Öğretmenliği (İngilizce) Okul Öncesi Öğretmenliği (TamBurslu) Okul Öncesi Öğretmenliği (İngilizce) Üniversite Adı Bölüm Adı Puan Türü Taban Puan BOĞAZİÇİ HASAN KALYONCU (GAZİANTEP) ORTA DOĞU TEKNİK BAHÇEŞEHİR HACETTEPE (Bk. 789) TED (Bk. 789) DİCLE (DİYARBAKIR) EGE (İZMİR) İSTANBUL (Bk. 789) YILDIZ

Detaylı

Hemşirelik (MF-3) ÜNİVERSİTE

Hemşirelik (MF-3) ÜNİVERSİTE Hemşirelik (MF-3) ÜNİVERSİTE D/Ö 2015 2014 2015 2014 2015 2015 2014 2014 B.SIRA B.SIRA T.PUAN T.PUAN KON. YER. KON. YER. ACIBADEM Ünv. (İSTANBUL) (TB) Özel 40800 48700 389,6254 380,2946 6 6 6 6 ŞİFA Ünv.

Detaylı

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ YILI BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercih dönemi için hazırlanmıştır

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ YILI BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercih dönemi için hazırlanmıştır MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 2012-2016 YILI BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercih dönemi için hazırlanmıştır Üni Adı TÜRÜ PROG KODU PR OGRAM ADI 2017 kont BOĞAZİÇİ Ü. (İSTANBUL) DEVLET 102210329

Detaylı

1.7 BÜTÇE GİDERLERİNİN FONKSİYONEL SINIFLANDIRILMASI TABLOSU

1.7 BÜTÇE GİDERLERİNİN FONKSİYONEL SINIFLANDIRILMASI TABLOSU 26 GENEL KAMU HİZMETLERİ 46.581.31.864,62 Yasama ve Yürütme Organları, Finansal ve Mali İşler, Dışişleri Hizmetleri 2.6.921.129,4 Yasama ve yürütme organları hizmetleri 45.3,18 Yasama ve yürütme organları

Detaylı

İNŞŞAT MÜHENDİSLİĞİ SON 5 YILIN BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihlerine hazırlanmıştır.

İNŞŞAT MÜHENDİSLİĞİ SON 5 YILIN BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihlerine hazırlanmıştır. Üni Adı TÜRÜ PROGRA M KODU İNŞŞAT MÜHENDİSLİĞİ 2012-2016 SON 5 YILIN BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihlerine hazırlanmıştır. PROGRAM ADI 2017 kont BOĞAZİÇİ Ü. (İSTANBUL) DEVLET

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ (İZMİR) Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği 21 TS-2 418,

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ (İZMİR) Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği 21 TS-2 418, TOBB EKONOMİ VE TEKNOLOJİ ÜNİ. (ANKARA) Tarih (Tam Burslu) 5 TS-2 459,604 1.450 KOÇ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Tarih (İngilizce) (Tam Burslu) 8 TS-2 459,245 1.480 BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Tarih (İngilizce)

Detaylı

2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ

2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ 2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ YÖNTEM Buçalışma,DoğruTercihAnalizEkibitarafındanhazırlanmışveKariyerPlanlamaDerneğiÜyelerilebirlikteyorumlanmıştır. Geçtiğimizyılardakontenjanartışveazalmalarınabakıldığında,çoğunluklaazalmanınbaşarısırasınınyükselmesine,artışlarındabaşarısırasındadüşüşe

Detaylı

2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ

2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ 2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ YÖNTEM Buçalışma,DoğruTercihAnalizEkibitarafındanhazırlanmışveKariyerPlanlamaDerneğiÜyelerilebirlikteyorumlanmıştır. Geçtiğimizyılardakontenjanartışveazalmalarınabakıldığında,çoğunluklaazalmanınbaşarısırasınınyükselmesine,artışlarındabaşarısırasındadüşüşe

Detaylı

101110581 Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği MF-4 2 347,463 359,586 101411037 Atatürk Üniversitesi

101110581 Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği MF-4 2 347,463 359,586 101411037 Atatürk Üniversitesi Lisans_KODU UniversiteAdi FakulteYuksekOkulAdi ProgramAdi PuanTuru OkulBirincisiKontenjani OBKTabanPuan OBKTavanPuan 102710387 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Çanakkale Sağlık Yüksekokulu Acil Yardım

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği ANKARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği ANKARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE Sayı : 84093193-821.05- Konu : Gazi Siber Güç CFT Yarışması ANKARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE İlgi : 21/03/2018 tarihli ve 45844397-774.03-47247 sayılı yazı. Gazi Üniversitesi bünyesinde, sahip olduğu bilgi

Detaylı

DİKKAT! Tercih işlemlerinde ÖSYM nin kılavuzunu dikkate alınız. Bu çalışma sadece size bilgi vermek amaçlı hazırlanmıştır. www.dgsdoktoru.

DİKKAT! Tercih işlemlerinde ÖSYM nin kılavuzunu dikkate alınız. Bu çalışma sadece size bilgi vermek amaçlı hazırlanmıştır. www.dgsdoktoru. Devlet Kontenjanları 1189 Vakıf Kontenjanları 636 KKTC Kontenjanları 100 Toplam Kontenjan 1925 ADI ÜNİVERSİTE FAKÜLTE İL Küçük 100410633 Elektrik Müh. Afyon Kocatepe Ünv. Mühendislik Fakültesi Afyonkarahisar

Detaylı

2013 ÖSYS - LİSANS PROGRAMLARI BOŞ KALAN KONTENJANLAR www.saugundem.com www.facebook.com/saugundem

2013 ÖSYS - LİSANS PROGRAMLARI BOŞ KALAN KONTENJANLAR www.saugundem.com www.facebook.com/saugundem 2013 ÖSYS - LİSANS PROGRAMLARI BOŞ KALAN KONTENJANLAR Programın Kodu Programın Adı Puan Türü ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) Genel Kontenjan Yerleşen Aday Sayısı Boş Kontenjan Min Puan Max Puan

Detaylı

ÖZEL BÜTÇELİ İDARELERİN FİNANSAL SINIFLANDIRMAYA GÖRE ERTESİ YILA DEVREDİLEN ÖDENEKLER CETVELİ

ÖZEL BÜTÇELİ İDARELERİN FİNANSAL SINIFLANDIRMAYA GÖRE ERTESİ YILA DEVREDİLEN ÖDENEKLER CETVELİ BÜTÇELİ İN FİNANSAL SINIFLANDIRMAYA GÖRE ERTESİ YILA DEVREDİLEN CETVELİ BÜTÇELİ 3801 YÜKSEK ÖĞRETIM KURULU 3802 ANKARA ÜNIVERSITESI 3.002.149,28 624,05 3.002.773,33 3803 ORTADOĞU TEKNIK ÜNIVERSITESI 159.780,73

Detaylı

FARABİ KURUM KODLARI

FARABİ KURUM KODLARI FARABİ KURUM KODLARI İstanbul 1. Boğaziçi D34-FARABİ-01 2. Galatasaray D34-FARABİ-02 3. İstanbul Teknik D34-FARABİ-03 Eskişehir 1. Anadolu D26-FARABİ-01 2. Eskişehir Osmangazi D26-FARABİ-02 Konya 1. Selçuk

Detaylı

2015 PROGRAM ADI ÜNİVERSİTE FAKÜLTE İL Türü Öğrenim Şekli Dili Burs KONT/YERLEŞEN

2015 PROGRAM ADI ÜNİVERSİTE FAKÜLTE İL Türü Öğrenim Şekli Dili Burs KONT/YERLEŞEN PROGRAM ADI ÜNİVERSİTE FAKÜLTE İL Öğrenim Şekli Dili Burs Büyük 102710387 Acil Yardım ve Afet Yönetimi Çanakkale Onsekiz Mart Ünv. Çanakkale Sağlık Yüksekokulu Çanakkale Devlet 6 6 SAY 27802316 29506409

Detaylı

TEKNĠK RAPOR. KONU: MEVSĠMLĠK HERCAĠ MENEKġE (VIOLA SPP.) ÇĠÇEĞĠ ÜRETĠMĠNDE SOLUCAN GÜBRESĠ DENEMESĠ

TEKNĠK RAPOR. KONU: MEVSĠMLĠK HERCAĠ MENEKġE (VIOLA SPP.) ÇĠÇEĞĠ ÜRETĠMĠNDE SOLUCAN GÜBRESĠ DENEMESĠ TEKNĠK RAPOR KONU: MEVSĠMLĠK HERCAĠ MENEKġE (VIOLA SPP.) ÇĠÇEĞĠ ÜRETĠMĠNDE SOLUCAN GÜBRESĠ DENEMESĠ UYGULAMA Seramızda 30.11.2012 tarihinde solucan gübresi denemelerine baģlanmıģtır. Denemede 104*208 ölçülerindeki

Detaylı

2014 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER

2014 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER NDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER SIRA NO TARİFENİN NEV'İ KARAR NO KARAR TARİHİ SAYFA NO 1 ANADOLU YAKASI PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ 1 Ağaç Budama Bedeli 1.1 Ağaç Budama Ücreti 2 Ağaç Kesim

Detaylı

TABLO-1 Tercih Edilebilecek Mühendislik Programları

TABLO-1 Tercih Edilebilecek Mühendislik Programları ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) 100110415 Elektrik-Elektronik Mühendisliği 10 3162 100110399 Makine Mühendisliği 9 3252 AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ (AFYONKARAHİSAR) 100410245 Malzeme Bilimi ve Mühendisliği

Detaylı

T.C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı DAĞITIM

T.C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı DAĞITIM Evrak Tarih ve Sayısı: 28/08/2018-16783 *BE04BF1S6* Sayı : 68508712-105.01.01.6- Konu : Yaz Okulu Notları DAĞITIM 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Üniversitemizde yaz öğretimi döneminde ders alan Üniversiteniz

Detaylı

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) Sosyal Bilgiler Öğretmenliği TS-1 72 72 371,81 385,86 335,47 342,30 ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilgiler Öğretmenliği TS-1 62 62 368,74 393,23 272,37 279,22 ADNAN

Detaylı

2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ

2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ 2015BAŞARISIRALARIDEĞİŞİMİTAHMİNLERİ YÖNTEM Buçalışma,DoğruTercihAnalizEkibitarafındanhazırlanmışveKariyerPlanlamaDerneğiÜyelerilebirlikteyorumlanmıştır. Geçtiğimizyılardakontenjanartışveazalmalarınabakıldığında,çoğunluklaazalmanınbaşarısırasınınyükselmesine,artışlarındabaşarısırasındadüşüşe

Detaylı

2013 YGS - LYS Taban Puanları Kitapçığı (Başarı Sıralamalı)

2013 YGS - LYS Taban Puanları Kitapçığı (Başarı Sıralamalı) 105510405 İTÜ Devlet İSTANBUL MF-4 25 + 1 31 31 338,129 94800 92.700 104810565 HACETTEPE Üniv. Devlet ANKARA MF-4 85 + 3 93 93 274,409 164000 150.000 105610731 İSTANBUL Üniv. Devlet İSTANBUL MF-4 90 +

Detaylı

T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik

T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik Sayı :11611387/824.02/ Konu :Dergi UŞAK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bünyesinde 2017 yılında "Uluslararası İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi" yayın hayatına

Detaylı

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız. 4 HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ Devlet ANKARA Fen Fak. Aktüerya Bilimleri MF-1 411,216 337,320 72 66.100 4 ANKARA ÜNİVERSİTESİ Devlet ANKARA Fen Fak. Astronomi ve Uzay Bilimleri MF-1 241,591 197,251 72 315.000

Detaylı

TÜRKİYE SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMLERİ SIRALAMASI 2017 SBKY / KY İNDEKSİ 2017

TÜRKİYE SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMLERİ SIRALAMASI 2017 SBKY / KY İNDEKSİ 2017 KAYFOR 15 02 KASIM 2017 ISPARTA TÜRKİYE SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMLERİ SIRALAMASI 2017 SBKY / KY İNDEKSİ 2017 HM KİRİŞ & H GÜL SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER

Detaylı

T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik

T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik Sayı :11611387/051.04/ Konu :Sempozyum UŞAK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü tarafından Üniversitemizin ev sahipliğinde

Detaylı

e-imza Prof. Dr. Hüsamettin İNAÇ Dekan Vekili

e-imza Prof. Dr. Hüsamettin İNAÇ Dekan Vekili Evrak Tarih ve Sayısı: 14/06/2017-70696 T. C. Sayı :72754420-051.01- Konu :Kongre TRAKYA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE Fakültemiz Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı tarafından 26-27-28 Ekim 2017 tarihlerinde "18.Yüzyıldan

Detaylı

Okul Öncesi Öğretmenliği Lisans Programı 2013 Puanları

Okul Öncesi Öğretmenliği Lisans Programı 2013 Puanları Okul Öncesi Öğretmenliği Lisans Programı 2013 Puanları Üniversite Adı Bölüm Adı Puan Türü Kont. Taban Puan Tavan Puan 1 Boğaziçi Okul Öncesi Ögretmenligi(Ingili zce) 2 Ortadoğu Teknik (ODTÜ) Okul Öncesi

Detaylı

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) Sınıf Öğretmenliği TM-2 113 113 371,81 391,92 348,99 353,41 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) Kamu Yönetimi TM-2 82 82 332,89 366,36 284,58 284,58 ABANT İZZET

Detaylı

ÜNİVERSİTE ADI 2012 BAŞARI SIRASI (0,12) 2011-ÖSYS 0,15BAŞA RI SIRASI (9) OKUL BİRİNCİSİ KONT (6) 2012-ÖSYS EN KÜÇÜK PUAN (11) PROGRAM KODU

ÜNİVERSİTE ADI 2012 BAŞARI SIRASI (0,12) 2011-ÖSYS 0,15BAŞA RI SIRASI (9) OKUL BİRİNCİSİ KONT (6) 2012-ÖSYS EN KÜÇÜK PUAN (11) PROGRAM KODU ÜNİVERSİTE ADI PROGRAM KODU PROGRAM AÇIKLAMASI GENEL KONT (5) OKUL BİRİNCİSİ KONT (6) YERLEŞEN 2011-ÖSYS 0,15BAŞA RI SIRASI (9) 2012 BAŞARI SIRASI (0,12) 2012-ÖSYS EN KÜÇÜK PUAN (11) Abant İzzet Baysal

Detaylı

T.C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı DAĞITIM

T.C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı DAĞITIM Evrak Tarih ve Sayısı: 21/09/2017-18568 *BD2819668023* Sayı : 68508712-105.01.01.6- Konu : Yaz Okulu Notları DAĞITIM 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Üniversitemizde yaz öğretimi döneminde ders alan Üniversiteniz

Detaylı

İŞTE TIP FAKÜLTELERİNİ 2017 TUS BAŞARI SIRALAMALARI

İŞTE TIP FAKÜLTELERİNİ 2017 TUS BAŞARI SIRALAMALARI İŞTE TIP FAKÜLTELERİNİ 2017 TUS BAŞARI SIRALAMALARI TIP FAKÜLTESİ TUS TEMEL PUAN TUS KLİNİK PUAN 49,23365 49,27767 ACIBADEM MEHMET ALİ AYDINLAR ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) (İngilizce) (Tam Burslu) 51,79166

Detaylı

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi N, P, K ve Mg un 1:5 ekstraksiyon çözeltisindeki standard değerleri Çok az Az Yeterli Fazla Çok fazla Oldukça fazla N (meq/l)

Detaylı

Tıp Fakültesi Taban Puanları ve Başarı Sıralaması

Tıp Fakültesi Taban Puanları ve Başarı Sıralaması 2017 2018 Taban ları ve Başarı Sıralaması Üniversite Adı Fakülte Adı Bölüm Adı Taban Türü Kont. Yerl. Koç Üniversitesi İstanbul Medipol Üniversitesi (Bk. 789) Uluslararası (İngilizce) (Tam Burslu) MF-3

Detaylı

T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Personel Daire Başkanlığı. Üniversite Rektörlüklerine

T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Personel Daire Başkanlığı. Üniversite Rektörlüklerine T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Personel Daire Başkanlığı *BEKAJSUM* Sayı : 94779461-900 Konu : Toplantı Üniversite Rektörlüklerine Üniversitemizin ev sahipliğinde Yükseköğretimde Yapılan Yenilikler,

Detaylı

TARİH BÖLÜMÜ 2012-2013 YILLARI BAŞARI SIRASI VE TABAN PUAN KARŞILAŞTIRMASI.

TARİH BÖLÜMÜ 2012-2013 YILLARI BAŞARI SIRASI VE TABAN PUAN KARŞILAŞTIRMASI. TARİH BÖLÜMÜ 2012-2013 YILLARI BAŞARI SIRASI VE TABAN PUAN KARŞILAŞTIRMASI. ÜNİVERSİTE ADI TÜRÜ PROGRAM Açıklaması Öğrenim T. OGR. SÜRE PUAN TÜRÜ 2012 BAŞARI SIRASI (0,12) 2013- BAŞARI SIRASI (0,12) 2013

Detaylı

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanlığı DAĞITIM YERLERİNE

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanlığı DAĞITIM YERLERİNE SAÜ Evrak Tarih ve Sayısı: 20/12/2018-32854 Evrak Tarihi ve Sayısı:19/12/2018-E.6707 Sayı Konu : 32698431-051.99-E.6707 : R Kullanarak Veri Analizi ve Forecasting Çalıştayı Hakkında ACELE VE GÜNLÜ DAĞITIM

Detaylı

2014 DGS TERCİH KLAVUZU ZAFERFEN AKADEMİ KPSS - DGS - ALES - YDS Ayrıntılar; www.zaferfen.com' da.

2014 DGS TERCİH KLAVUZU ZAFERFEN AKADEMİ KPSS - DGS - ALES - YDS Ayrıntılar; www.zaferfen.com' da. 102710387 ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ Acil Yardım ve Afet Yönetimi 4 SAY 6 8342 6 6 266,05894 304,1808 102730231 ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ Acil Yardım ve Afet Yönetimi (iö) 4 SAY 6 2

Detaylı

BUCA ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ 2015 ÖSYS'DE ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMLERİNE YERLEŞENLERİN ORTALAMA NET SAYILARI

BUCA ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ 2015 ÖSYS'DE ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMLERİNE YERLEŞENLERİN ORTALAMA NET SAYILARI BUCA ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ 2015 ÖSYS'DE ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMLERİNE YERLEŞENLERİN ORTALAMA NET SAYILARI Üniversite Türü Diploma puanı Yerleşe n YGS Türkçe YGS Sosyal YGS Mat

Detaylı

2016 ÖSYS KILAVUZUNDA OKUL BİRİNCİLİĞİ KONTENJANI OLAN PROGRAMLARIN 2015 YILINDA ALDIĞI SON OKUL BİRİNCİLERİNE İLİŞKİN VERİLER DOSYASI

2016 ÖSYS KILAVUZUNDA OKUL BİRİNCİLİĞİ KONTENJANI OLAN PROGRAMLARIN 2015 YILINDA ALDIĞI SON OKUL BİRİNCİLERİNE İLİŞKİN VERİLER DOSYASI Acil Yardım ve Afet Yönetimi 2016 ÖSYS KILAVUZUNDA OKUL BİRİNCİLİĞİ KONTENJANI OLAN PROGRAMLARIN 2015 YILINDA ALDIĞI SON OKUL BİRİNCİLERİNE İLİŞKİN VERİLER DOSYASI Yeni Burdur 107310446 Mehmet Akif Ersoy

Detaylı

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI 1 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) Tıp Fakültesi MF-3 103 103 490,69 504,86 483,72 485,47 ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon MF-3 36 36 397,16 444,53 ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ Genel Sekreterlik DAĞITIM YERLERİNE

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ Genel Sekreterlik DAĞITIM YERLERİNE Sayı : 88249623-051.04-E.4778 13/09/2017 Konu : Uluslararası Malzeme Bilimi ve Teknolojisi Kapadokya Sempozyumu DAĞITIM YERLERİNE Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi tarafından

Detaylı

TASARI DGS KURSLARI LİSANS PROGRAMLARINA GÖRE ALFABETİK OLARAK DÜZENLENMİŞ KARŞILAŞTIRMALI TABAN PUANLAR (2004-2008)

TASARI DGS KURSLARI LİSANS PROGRAMLARINA GÖRE ALFABETİK OLARAK DÜZENLENMİŞ KARŞILAŞTIRMALI TABAN PUANLAR (2004-2008) TASARI KURSLARI 2004 GAZİ ÜNİVERSİTESİ (ANKARA) Aile Ekonomisi ve Beslenme Öğretmenliği EA 5 252,800 248,822 267,253 255.397 272,642 SELÇUK ÜNİVERSİTESİ (KONYA) Aile Ekonomisi ve Beslenme Öğretmenliği

Detaylı

KASIM 2009 DA YÖK ÜN 2008 YAYIN SAYILARI VE LİSTEYE YENİ EKLEDİĞİ ÜNİVERSİTELERLE İLGİLİ VERİLER DE KULLANILARAK YENİ SIRALAMA İLAN EDİLECEKTİR

KASIM 2009 DA YÖK ÜN 2008 YAYIN SAYILARI VE LİSTEYE YENİ EKLEDİĞİ ÜNİVERSİTELERLE İLGİLİ VERİLER DE KULLANILARAK YENİ SIRALAMA İLAN EDİLECEKTİR TÜRK ÜNİVERSİTELERİ NİN AKADEMİK PERFORMANSA GÖRE SIRALAMASI TOPLAM PUAN TABLOLARI (HAZİRAN - 2009 ) Tabloların hazırlanmasında kullanılan 9 indikatörle ilgili tüm verilere www.uralalkbulut.com.tr adresindeki

Detaylı

Hemşirelik (MF-3 YGS-2) Taban Puan ve Başarı Sıralamaları ( Karşılaştırmalı)

Hemşirelik (MF-3 YGS-2) Taban Puan ve Başarı Sıralamaları ( Karşılaştırmalı) Hemşirelik (MF-3 YGS-2) Taban Puan ve Başarı Sıralamaları (- Karşılaştırmalı) EN EN 1 ACIBADEM ÜNV (İSTANBUL)(Tam B) 7 7 MF-3 389,6254 385,0987 40800 58500 2 BEZM-İ ÂLEM VAKIF ÜNV (İSTANBUL)(Tam B) 15

Detaylı

Mezuniye t Notu 100'lük. Mezuniye t Notu 100'lük. Kamu Yönetimi 77,13 15,426 68, , Mezuniye t Notu 100'lük

Mezuniye t Notu 100'lük. Mezuniye t Notu 100'lük. Kamu Yönetimi 77,13 15,426 68, , Mezuniye t Notu 100'lük T.C. Ad Soyad Fakülte Bölümü 1 Ahmet GÜNDÜZ 79,46 15,892 60,46898 30,234 61 18,3 64,42649 ASIL 2 68,03 13,606 63,50815 31,754 51 15,3 60,660075 ASIL 3 Gürkan AKSOY Gazi Üniversitesi 67,8 13,56 63,49614

Detaylı

2009 ÖSYS'de LİSANS PROGRAMLARINA OKUL BİRİNCİLİĞİ KONTENJANINDAN YERLEŞENLER Hazırlayan: Burak KILANÇ, Tercih Bülteni TV Programı Akademik Danışmanı

2009 ÖSYS'de LİSANS PROGRAMLARINA OKUL BİRİNCİLİĞİ KONTENJANINDAN YERLEŞENLER Hazırlayan: Burak KILANÇ, Tercih Bülteni TV Programı Akademik Danışmanı 2009 ÖSYS'de LİSANS PROGRAMLARINA BİRİNCİLİĞİ NDAN LER TÜRÜ LİSANS PROGRAMI EK LA EK DİL 1 Amerikan Kültürü ve Edebiyatı EGE ÜNİVERSİTESİ 2 1 1 1 4921 DİL 1 İngiliz Dili ve Edebiyatı BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

Kimya Mühendisliği. 2013 YGS - LYS Taban Puanları Kitapçığı (Başarı Sıralamalı) www.acidershaneleri.com.tr - www.acidergisi.com.tr

Kimya Mühendisliği. 2013 YGS - LYS Taban Puanları Kitapçığı (Başarı Sıralamalı) www.acidershaneleri.com.tr - www.acidergisi.com.tr 109710145 ULUDAĞ Üniv. Devlet BURSA MF-2 80 + 2 88 84 197,605 228000 218.000 109730052 ULUDAĞ Üniv. (İÖ) Devlet BURSA MF-2 80 + 2 88 5 199,186 299000 218.000 100410103 AFYON KOCATEPE Üniv. Devlet AFYONKARAHİSAR

Detaylı

AİLE EKONOMİSİ VE BESLENME ÖĞRETMENLİĞİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ

AİLE EKONOMİSİ VE BESLENME ÖĞRETMENLİĞİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ AİLE EKONOMİSİ VE BESLENME ÖĞRETMENLİĞİ 386 1399 385 388 19 1250 385 218............................................................ GAZİ ÜNİVERSİTESİ 32.06 1 33.16 1 6.86 2 83.06 1............................................................

Detaylı