MAKALELERLE MUŞ. Editör Ercan ÇAĞLAYAN. Muş Alparslan Üniversitesi Yayınları

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MAKALELERLE MUŞ. Editör Ercan ÇAĞLAYAN. Muş Alparslan Üniversitesi Yayınları"

Transkript

1 MAKALELERLE MUŞ Editör Ercan ÇAĞLAYAN Muş Alparslan Üniversitesi Yayınları

2 Yrd. Doç. Dr. Yusuf BATAR [Müdür] Yrd. Doç. Dr. Reşat AÇIKGÖZ Yrd. Doç. Dr. M. Kamil COŞKUN Yrd. Doç. Dr. Ercan ÇAĞLAYAN Yrd. Doç. Dr. Kasım MOMİNOV Yrd. Doç. Dr. Veli SIRIM Yrd. Doç. Dr. Nurullah ULUTAŞ Ar. Gör. Âdem PALABIYIK Muş Alparslan Üniversitesi Yayınları-1 Kitap Adı Makalelerle Muş Editör Yrd. Doç. Dr. Ercan ÇAĞLAYAN Yayın Kurulu Hakem Kurulu Prof. Dr. Hasan ÇİFTÇİ Muş Alparslan Üniversitesi Doç. Dr. Abdullah KIRAN Muş Alparslan Üniversitesi Doç. Dr. Abdulcelil BİLGİN Muş Alparslan Üniversitesi Doç. Dr. Metin YİĞİT Dicle Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Ercan ÇAĞLAYAN Muş Alparslan Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Fariz FARZALİ Muş Alparslan Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Halil GÜNEK Fırat Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Kadir ÜÇAY Muş Alparslan Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Macit BALIK Bitlis Eren Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Naim ÜRKMEZ Erzurum Teknik Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Nurdan KESER Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Reşat AÇIKGÖZ Muş Alparslan Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Veli SIRIM Muş Alparslan Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Zülfiye KOÇAK Bitlis Eren Üniversitesi 1. Baskı Mayıs 2014 Bu eserin bütün hakları Muş Alparslan Üniversitesi'ne aittir. Kurumun izni olmaksızın, kitabın tümünün ya da bir kısmının elektronik, mekanik veya fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz.

3 İÇİNDEKİLER TAKDİM Prof. Dr. Nihat İNANÇ EDİTÖRDEN Ercan ÇAĞLAYAN MUŞ OVASI'NIN TARIMSAL POTANSİYELİ VE ARAZİ KULLANIMI ARASINDAKİ İLİŞKİLER Mehmet Emin SÖNMEZ ÖZGÜN BİR KENTSEL MEKÂN OKUMASI: MUŞ ÖRNEĞİ Âdem PALABIYIK MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ`NİN İLİN SOSYO- EKONOMİK GELİŞMESİNDEKİ ETKİLERİ ÜZERİNE TEORİK BİR İNCELEME Veli SIRIM&Mücahit ÇAYIN MUŞ ESNAFININ SOSYO-EKONOMİK DURUMU ÜZERİNE SOSYOLOJİK BİR ÇALIŞMA Reşat AÇIKGÖZ İSMET ÖZEL'İN 'MUŞ'TA BİR GÜZ İÇİN PRELÜDLER' ADLI ŞİİRİNDE DEVRİMCİ BİR ÖZNENİN MUHASEBE MEKÂNI OLARAK MUŞ Ferhat ÇİFTÇİ TBMM'DE MUŞ MİLLETVEKİLLERİ [ ]: BİYOGRAFİK BİR DENEME Ercan ÇAĞLAYAN MUŞ'TAN TARİHİ BİR PORTRE: İLYAS SAMİ [MUŞ] BEY İrşad Sami YUCA MOLLA ZAHİR TENDÜREKÎ VE ARAPÇA DİVÂNI ( ) Sadrettin BUĞDA ŞEYH ABDULMELİK VAKFI, MEDRESESİ, CAMİSİ VE ZAVİYESİ Bilal YILMAZ MUŞ DEPREMLERİ (EYLÜL 2013) ve MUŞ İLİNİN DEPREMSELLİĞİ İskender DÖLEK

4

5 TAKDİM Varlık ve Vizyon! Bir durumu ifade ederken, kimi zaman orantısız kullanılan iki önemli kavram. Bazen var olursunuz ancak sizden başkası varlığınızın farkında olmaz. Bazen de aslında yok gibisiniz ancak herkes sizin büyük varlığınızdan bahseder. Anadolu'ya açılan kapının şehri: Medreseler Şehri Muş! Varlığıyla vizyonu ters orantılı bir şehir. Birçok önemli değer ve avantajına rağmen hak ettiği yeri alamayan, çoğu zaman satır aralarına sıkıştırılan bir şehir: Muş. Şimdi bu durumu tersine çevirme zamanı. Herkes ama sorumluluk sahibi herkes, Muş'u hak ettiği yere taşımak için yüreğini ortaya koyarak çalışmalıdır. Öyle çalışıyor gibi görünerek, fotoğraf karelerinde yer alarak, kameralara gülümseyerek değil! Medeniyetin köklerinin olduğu bu şehrin, şehrin sancısıyla kıvranan sahiplerine ihtiyacı vardır. Öncelikle Muş'un resmini çekip sonrasında da politikalar geliştirmeyi hedefleyen Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (SOSPOL) Müdürünü ve ekibini tebrik ediyorum. Umuyorum ki çektikleri bu resim; yeni politikalar geliştirip, uygulamalarına zemin hazırlar. Diğer paydaşlarımızın da ilgi ve hassasiyetlerinin artmasına vesile olur. Unutmayalım ki önemli olan husus kendi çalıp, kendi oynamak değil. Eğer siz çalarken, başkaları oynuyorsa asıl başarı budur! Makalelerle Muş adlı bu güzel çalışmanın; Muş'un derdiyle dertlenenlerin sayısını artırması temennisiyle Saygılarımla Prof. Dr. Nihat İNANÇ Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü 1

6

7 EDİTÖRDEN Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Murat-Van Bölümü'nde yer alan Muş, coğrafi konumu ve tarihi bakımdan önemli bir yerleşim birimidir. İlkçağlardan itibaren önemli bir güzergâh üzerinde olan Muş, tarih boyunca çok sayıda kavim ve medeniyetin egemenliğinde kalmıştır. İslam öncesinde Urartu, Pers ve Roma gibi devletlerin egemenliğinde kalan Muş ve çevresi Hz. Ömer döneminde İslam'la tanışmıştır. Bir süre Müslüman Araplar ile Bizans arasında el değiştiren Muş, 1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra Selçukluların eline geçmiş; daha sonraki dönemlerde Beylikler ve Osmanlı egemenliğinde kalmıştır. Coğrafi olarak Türkiye-İran transit yol güzergâhı üzerinde olması; tarihi çok eski zamanlara dayanan Diyarbakır, Elazığ, Erzurum ve Van gibi kadim şehirlerin ortasında yer alması Muş'un coğrafi önemine dair en belirgin özelliklerindendir. Diğer taraftan Muş'un sahip olduğu zengin su kaynakları, otlak, mera ve dağ çayırları ile geniş ve verimli arazisi, yörede tarım ve hayvancılığın önemli bir geçim kaynağı olmasını sağlamıştır. Tüm bunların yanı sıra günümüzde yarım milyona yakın bir nüfusa sahip olan Muş'ta etnik olarak Kürtler, Türkler, Araplar, Çerkezler yaşamakta; buna bağlı olarak şehirde Türkçe, Kürtçe [Kurmanci-Zazaki] ve Arapça konuşulmaktadır. Bunların yanı sıra, vilayette Hanefi ve Şafii nüfusun dışında Varto'da önemli oranda Alevi nüfus da bulunmaktadır. Kuşkusuz bu durum Muş'un etno-dinsel yapısını ortaya koyması açısından önem taşımaktadır. Yukarıda zikredilen coğrafi, tarihî, iktisadî, toplumsal, demografik ve kültürel tüm bu zenginliklere rağmen Muş, günümüzde bilimsel anlamda yeterince tetkik edilmemiş ve bunun bir neticesi olarak Muş'un söz konusu zenginliği ortaya konulmamıştır. Bu gerçekten hareketle Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak Muş'un coğrafî, tarihî, siyasî, sosyal, dinî, kültürel ve iktisadî yapısı gibi farklı yönlerini Makalelerle Muş kitabında bir araya getirdik. Bu çalışmanın, bir yandan Muş'un entelektüel müktesebatına dair mütevazı bir fotoğraf sunacağı, öte yandan Muş ile ilgili bilimsel ve akademik çalışmalar yapacaklara yeni bir perspektif kazandıracağı kanaatindeyiz. Son bir not olarak, yaklaşık bir yıl süren bu çalışmanın ortaya çıkmasında birçok kişinin emeğinin ve katkısının olduğunu hatırlatalım. Bundan ötürü başta üniversitemiz rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç olmak üzere, çalışmaya katkı ve destek sunan araştırma merkezi müdürü ve üyeleri ile kitabın yazar ve hakemlerine çok teşekkür ederiz. Yrd. Doç. Dr. Ercan ÇAĞLAYAN Editör 3

8

9 MUŞ OVASI'NIN TARIMSAL POTANSİYELİ VE ARAZİ KULLANIMI ARASINDAKİ İLİŞKİLER Doç. Dr. Mehmet Emin SÖNMEZ Kilis 7 Aralık Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Özet Muş Ovası sahip olduğu verimli tarım arazileri, zengin su kaynakları ve çevresine göre kışları nispeten ılık olması nedeniyle Doğu Anadolu Bölgesi'nin önemli yerleşme alanlarının başında gelmekte ve bu avantajlardan dolayı yerleşme tarihi oldukça gerilere gitmektedir. Bu çalışmaya göre çalışma sahasının fiziki ve beşeri koşullarının yüksek potansiyeline rağmen Muş Ovası ve çevresindeki sahalarda tarımsal açıdan gerekli gelişmenin kaydedilemediği görülmektedir. Özellikle su kaynaklarının çok kısıtlı kullanıldığı ve sulamaya yönelik projelerin hayata geçirilmede geciktiği, hatalı arazi kullanımının yaygın olduğu, ürün çeşidinin yetersiz olduğu ve tarımsal faaliyetlerde gerekli atılımların yapılamadığı tespit edilmiştir. Çalışma sahasının toprak, arazi kullanım kabiliyeti ve fiziki coğrafya haritalarının çiziminde Coğrafi Bilgi Sistemleri kullanılmıştır. Muş Ovası'nın güncel arazi kullanımı ile 1989 ile 2011 yılları arasındaki dönemde arazi kullanımında meydana gelen değişimleri belirlemek için uzaktan algılama tekniğinden faydalanılmıştır. Anahtar Kelimeler: Muş Ovası, tarımsal arazi potansiyeli, arazi kullanımı, uzaktan algılama. 5

10 1. Giriş Özellikle hızlı nüfuslanma ve şehirleşme ile beraber tarım alanlarının sürekli daraldığı günümüzde tarımsal potansiyeli yüksek sahaların doğru şekilde değerlendirilmesi zorunluluk haline gelmiştir. Bir alandaki tarımsal potansiyelin harekete geçirilmesi için tarım arazilerin ıslah edilmesi, sulama şebekesi ve uygun sulama sistemlerinin geliştirilmesi, uygun tarımsal ürünlerin tercih edilmesi ve çeşitlendirilmesi, gübre, ilaç kullanımı, toprak bakımı ile arazinin doğru planlanması (Bulut, 2006; Doğanay, 2007) gibi beşeri ve fiziki unsurların aynı anda hayata geçirilmesi gerekmektedir. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de ovalık alanlar tarımsal potansiyeli yüksek sahaları oluşturmaktadır. Ovaların Türkiye'de kapladığı alan ise çok az olup, ülke arazisinin ancak % 8'i kadardır (Tunçdilek, 1985). Bu nedenle bu alanlardaki arazi kullanımının doğru olması ve tarımsal üretime uygun şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde tarımsal üretime uygun olmayan arazilerde üretim yapmak zorunlu hale gelmektedir. Bu durum ise tarımsal üretimdeki maliyetin artmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Çalışmaya konu olan Muş Ovası sahip olduğu geniş, düşük eğimli araziler ile su kaynakları sayesinde kuşkusuz Türkiye'nin tarımsal potansiyeli yüksek ovalarından biridir. Gerçekten de Erinç (1953) Muş Ovası'nı, sahip olduğu verimli 1 toprakları nedeniyle Yukarı Murat Bölümü'nün en önemli tarım sahası olarak tanımlamaktadır (Erinç, Doğu Anadolu Coğrafyası, 1953). Fakat yaptığımız değerlendirmelerde Muş Ovası'nda belirlenen tarımsal potansiyelinin çok altında tarımsal üretim yapıldığı belirlenmiştir. Hâlbuki özellikle su kaynakları bakımından daha kısıtlı veya benzer şartlara sahip birçok alanda tarımsal ürün çeşidi ve üretiminde çok ciddi artışların yaşandığı tespit edilmiştir. Örneğin sulama imkânlarının artmasıyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin genelinde (Karadoğan, 2006), Kızıltepe (Sönmez, 2012) ve Kadirli (Karagel, 2009) gibi daha dar alanlarda da hem sulama yapılan tarım alanlarında hem de tarımsal üretimde çok yüksek oranlarda artış meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu çalışmaya göre ise Muş Ovası'nda sulamalı tarımda bir durağanlığın ve nispeten bir gerilemenin yaşandığı belirlenmiştir. Ovada tarımsal üretimdeki bu durağanlığın ovanın fiziki çevre şartlarından ziyade sulama şebekesine yönelik altyapı hizmetlerinin yapılamamış olması, çiftçinin bilinçlendirilmesindeki eksiklikler ve yürütülen tarımsal politikalarla yakından ilgili olduğu kanısındayız. Bu nedenle, bu çalışma Muş Ovası'nda tarımsal faaliyetlerdeki durağanlığın, ovanın fiziki çevre koşullarıyla ilgili olup olmadığı üzerine odaklanmıştır. Bunun için ovanın tarımsal potansiyelini belirleyen toprak, toprak derinliği, drenaj, eğim, erozyon, su imkânları, toprak sorunları ve toprağın tarımsal açıdan uygunluğunu belirleyen toprağın arazi kullanım kabiliyeti gibi fiziki çevre şartları detaylıca ele alınmıştır. Ayrıca Muş Ovası'ndaki tarımsal üretim değerleri ile ovanın yılları arasındaki dönemde arazi kullanımındaki değişimleri değerlendirilmiştir. 1Erinç (1953), bu çalışmasında günümüzde Yukarı Murat Van Bölümü olarak bilinen alanı Yukarı Murat ve Van bölümleri olmak üzere iki farklı bölüm olarak ele almıştır. 6

11 2. Amaç ve Yöntem Çalışma Türkiye'nin önemli ovalarından biri olan Muş Ovası'nın tarımsal potansiyeli ile arazi kullanımı arasındaki ilişkiler üzerinde odaklanmıştır. Bunun yanında 1989 ile 2011 yılları arasında arazi kullanımında meydana gelen değişimler belirlenmiş ve bu değişimlerden hareketle Muş Ovası'nda ekonomik (özellikle tarımsal kökenli) ve sosyal anlamda meydana gelen değişim ve dönüşümler ele alınmıştır. Muş Ovası'nın arazi potansiyelini ortaya koymak amacıyla Coğrafi Bilgi Sistemleri kullanılmış ve Muş ili arazi varlığından faydalanılmıştır. Ovanın arazi kullanımında meydana gelen değişimleri belirlemek için ovanın 1989 ve 2011 yıllarına ait Landsat TM uydu görüntüleri kullanılmıştır. Elde edilen uydu görüntüleri uzaktan algılama tekniği ile kontrollü sınıflandırmaya tabi tutularak işlenmiştir. Bunun yanında ova alanı belirlenirken 1300 m izohipsi ovanın en yüksek sınırı olarak kabul edilmiştir. Nitekim Ardos (1995) ovanın ortalama yükseltisini m olarak belirtmektedir (Ardos, 1995). 3. Çalışma Alanı, Jeomorfolojisi ve İklim Özellikleri Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Murat Van Bölümü sınırları içinde bulunan Muş Ovası aynı zamanda Türkiye'nin Doğu Anadolu Fayı ve Kuzey Anadolu Fayı gibi iki önemli aktif ana fayının kesişme alanın güneyinde yer almaktadır. Ovanın kuzeyinde Şerafettin ve Otluk dağları güneyinde Bitlis Masifi (Muş Güneyi Dağları) doğusunda ise Nemrut Volkanik dağı yer alır. Ova her taraftan dağlık alanlarla çevrelenmiştir. Ovanın ortalama yükseltisi 1280 m civarındadır. Ortalama eğim değeri 6 civarındadır. Ovanın belirlenen sınırlar dâhilindeki alanı ise yaklaşık 950 km² dir. Yükselti değerleri ise ovanın merkezinden çevresine doğru yükselmekte; doğuda 2900, güneyde 2700 ve kuzeybatıda 2500 m nin üzerine çıkmaktadır (Şekil 1). Muş ve Hasköy ova yüzeyindeki önemli şehir; 2Yaygın, Kızılağaç, Sungu ve Korkut ovadaki önemli kasaba yerleşmeleridir. Ovanın doğu sınırının bitiminde ise Göroymak (Bitlis) şehri yer almaktadır. 2Çalışmada on bin nüfus ve üzeri şehri olarak kabul edilmiştir arsında nüfusa sahip yerleşmeler ise kasaba olarak kabul edilmiştir. 7

12 Şekil 1. Muş Ovası ve yakın çevresinin fiziki haritası. Muş Ovası'nın jeomorfolojik gelişimi ile ilgili en detaylı çalışma Atalay (1983) tarafından yapılmıştır. Adı geçen yazara göre; ova Pliosen sonlarına kadar kapalı bir havza durumundadır. Fakat Kuaterner başlarında Murat Nehri'nin yatağını geriye doğru aşındırmasıyla havza batıdan kapılmış ve böylece dış drenaja bağlanmıştır. (ATALAY, 1983). Aynı yazara göre Muş Ovası'ndaki bu 3 boşalma dört safhalı olmuş ve ovanın bugünkü görünümü ortaya çıkmıştır. Nitekim yazarın Muş Ovası'nda yaptığı araştırmada yaklaşık olarak 300 m kalınlığında Neojen dolgusuna rastlanmıştır. Bu durum ovanın Miosen sonlarından beri göllerle işgal edildiğine kanıt olarak gösterilebilir. Nitekim ovada Neojene ait genellikle kireçli, killi, kumlu, marnlı depolarla beraber Murat ve Karasu Vadileri boyunca alüvyonlar bulunmaktadır. Gerçekten de ovanın deniz seviyesinden yüksekliği her yerinde aynı değildir. Ova kademelidir, yer yer yüksekliği değişir. Ana çizgileriyle Muş Ovası'nda iki büyük düz saha görülür. Birincisi Murat Nehri ve kolları boyundaki geniş düzlüklerdir ki; yüksekliği m arasındadır. Bu arazinin bazı 3 Muş Havzası dış drenaja bağlanmadan evvel, muhtemelen 1350 m yükseklikte olup yer yer göllerle kaplı bulunuyordu. Bu seviye ilk safhada 1350 m den 1300 m ye; ikinci safhada 1300 m den m ye; üçüncü safhada m den 1240 m ye ve dördüncü safhada ise 1220 m ye kadar inmiştir. Böylece ova yüzeyi sırasıyla m, m, m ve m boşalmıştır. Özellikle Murat Nehri'nin ova yüzeyinde açmış olduğu yatak boyunca boşalma miktarı ise 100 m den fazladır (Atalay, 1983). 8

13 bölümleri zaman zaman sular altında kalır (Sönmez, 2005). İkinci kademe ise yaklaşık m yüksekliğe sahiptir. İzbırak (1951)'e göre bu kademelenme ova olma niteliğini değiştirmez (İzbırak, 1951, s. 8). Fakat bu çalışmada özellikle ova yüzeyine göre oldukça yüksek eğimli, taşlık, sel ve birikinti koni ve yelpazelerinin yer aldığı m aralığındaki bu alanlar ova sınırları dışında tutulmuştur. Muş Ovası Doğu Anadolu Bölgesi'nin çöküntü ovalarından biri olmakla (Ardos, 1995) beraber genel olarak Muş Ovası'nın batısında epirojenik karakterlerli bir yükselme, doğuda ise bir çökme olayı görülmektedir (Atalay, 1983). Gerçekten de ovanın doğusundaki sazlık bataklık alanlar ovanın doğudan çökmesi ve bu alanlarının sularını drene edememesi ile yakından ilgili görünmektedir. Dağlık sahaların Kuaterner'de yükselmesi, fluviyal aşındırmayı hızlandırmış ve bu sebepten dağlık alanlardan taşınan materyaller dağ eteklerinde birikerek birikinti yelpazelerini oluşturmuşlardır (Atalay 1983). Çalışma sahasında, Bitlis Dağları'nın kuzey kesimlerinde, Muş şehrinin batısı ile Genç Boğazı arasında birikinti yelpazesi şekillerine rastlanmaktadır. Sonuç olarak Üst Miyosen'deki Tektonik hareketlerle ovanın kuzeyindeki dağlık alanlar yükselirken, ova kesiminde çökme gerçekleşmiştir. Pliıosen'deki dikey hareketlerle ova kenarındaki faylar yeniden oynamış ve ova yeniden çökmüştür. Neojende göl haline gelen Muş Ovası meydana gelen tektonik gençleşmelerle sürekli sedimantlerle dolmuş ve yaklaşık 300 m lik bir Neojen dolgusu oluşmuştur. Kuaterner'de Murat Nehri'nin ovayı dış drenaja bağlamasıyla önce göl suları boşalmış daha sonrasında ise ova akarsular tarafından yarılmıştır (Atalay, 1983, Ardos, 1995). Muş Ovası'nda ortalama sıcaklık değerlerinin en düşük olduğu ay -7,4 C ile Ocak ayıdır. Ovada kış aylarında (Aralık, Ocak ve Şubat) sıcaklık değerleri 0 C'nin altındadır. Mart ayından itibaren aylık ortalama sıcaklık değerleri yükselmekte ve yaz mevsiminde 20 C'nin üzerine çıkmaktadır. En sıcak ay Temmuz olup ortalama aylık sıcaklık değeri 25,2 C dir. Ovanın yıllık ortalama sıcak değeri ise 9,6 C dir (Tablo 1). Tablo 1. Muş Ovası'nda sıcaklığın ve yağışın aylara göre dağılımı. 9

14 Çalışma alanının jeomorfolojik özellikleri, özellikle dağların uzanışı, bakı ve yükseltinin yağışın şiddeti, dağılışı ve süresi üzerinde önemli etkileri görülmektedir. Ovanın çevresindeki dağlık sahalar ovaya nazaran daha fazla yağış almaktadır. Bunun sebebi ise özellikle kuzey ve güneyden gelen hava kütlelerinin yağışlara yol açan cephelerin ilerlemesine engel teşkil etmeleri ve orografik yağışlar olması ile ilgilidir. Buna rağmen ova Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki birçok alana göre daha fazla yağış almaktadır. Ovanın yıllık toplam yağış miktarı 764,5 mm dir (Tablo 1). Yağışın mevsimlere göre dağılışına bakıldığında yazların genelde kurak geçtiği kış ve bahar aylarının yağışlı geçtiği görülmektedir. Ovada yağışlar kurak geçen yaz aylarından sonra Ekim ayından itibaren (64,3 mm) artar. Bundan sonraki aylarda da yağış değerleri artmaya devam ederek Nisan ayında (108,1 mm) en yüksek seviyeye ulaşır. Muş ovasının en yağışlı devresi (370,7 mm) ilkbahardır. Bu mevsimi kış (275,4) ve sonbahar (171 mm) takip eder. Yaz mevsimi (37,4 mm) en kurak geçen devre olup yıl içindeki toplam yağışın ancak % 4'ünü oluşturmaktadır (Tablo 1). Yıllık ortalama nispi nemin % 64 olduğu Muş Ovası'nda, bulutluluk oranının 7'inin üzerinde olduğu gün sayısı 87,4, karla örtülü gün sayısı 100,6 ve donlu gün sayısı 145'tir (Sönmez, 2005). Yukarıdaki verilerden hareketle Muş Ovası'nı; Türkiye'nin makroklima tiplerinden, şiddetli kontinental, donlu, soğuk ve uzun kışlar ile karakterize edilen Doğu Anadolu iklim tipine (Erinç, 1996) dâhil etmek mümkündür. 4. Muş Ovası'nın Tarımsal Arazi Potansiyeli Tarımsal faaliyetlerin temelini oluşturan toprak (Doğanay, 2007) bitkilerin başlıca yaşam kaynağı olup, tarımsal üretimi etkileyen fiziki koşulların başında gelmektedir (Tümertekin ve Özgüç, 2009). Öyle ki toprak tarımın temel sermayesi ve yanı zamanda tarımsal üretimin yapılabilmesi için mutlak gereklidir (Bulut, 2006). Bunun yanında arazinin tarımsal yönden değerlendirilmesi ve kullanma kabiliyet sınıflarının tespiti için yapılması gerekli en önemli araştırmalardan biri de toprak etütleridir. Arazinin tarımsal açıdan değerlendirilmesi ve araziyi kullanım kabiliyetine göre ayırmak ise ancak detaylı bir toprak araştırmasıyla mümkündür (Mater, 1982). Dolayısıyla bu çalışmada Muş Ovası'nın tarımsal potansiyelini belirlemek için ovanın toprak özellikleri detaylıca ele alınmıştır Büyük Toprak Grupları Bizim çizdiğimiz sınırlar dâhilinde yaklaşık 950 km² alan kaplayan Muş Ovası'nda farklı özelliklerde toprak tiplerine rastlanmaktadır. Çalışma sahasında % 51 ile en geniş yer kaplayan toprak çeşidi Vertisollerdir (Tablo 2, Şekil 3). Bu topraklar yarı kurak, tropikal ve subtropikal bölgelerin siyah ve koyu gri, killi topraklarıdır. Kurak dönemlerde su kaybeden toprakta, kil tanecikleri kurur ve böylece toprakta derin çatlakların oluşmasına neden olur. Nemli dönemlerde şişerek geçirimsiz ve kaygan zeminler meydana getirirler. Aynı özelliklerinden dolayı gilgai denilen mikrotopografya yüzeyleri oluştururlar (Mater, 1998). Kurak mevsimi bulunan, yıllık ortalama mm yağışa sahip iklimlerde görülen Vertisollerin üzerinde daha çok ot formasyonu görülür. Vertisoller ovanın özellikle kuzey kesimlerine doğru geniş yer kaplar (Şekil 2). 10

15 Çalışma alanındaki akarsu boyları ve taşkın yatakları ile yakın çevrelerinde alüvyal topraklar yoğunluk kazanırken, Bitlis dağlarının kuzey yamaçlarının ovaya açılan kesimlerinde kolüvyal topraklar ön plana çıkmaktadır. Muş Ovası'nın yaklaşık % 30'unu kaplayan alüvyal topraklar, ovanın doğusundaki bataklık alanın kenarlarında, ovanın kuzey ve güneyinde devamlı taşkın ve siltasyona uğrayan sahalarda ve ince bir şerit şeklinde Murat ile Karasu nehirleri boyunca gelişmişlerdir (Tablo 2, Şekil 2-3). Killi topraklar genellikle Murat ve Karasu'nun taşkın alanlarında yer alır. Atalay ovada bulunan alüvyal toprakları, farklı alanlarda farklı özellikler göstermelerinden dolayı 4 gruba ayırmıştır. Bunlar; ovadaki alüvyal topraklar, taşkın ve milllenmeye uğrayan topraklar ile taban suyu seviyesini yüksek olduğu bozuk drenajlı topraklar ve iyi drenajlı topraklardır (Atalay, 1983). Fakat çalışma alanında daha önce geniş bir toprak araştırması yapmış olan Acarla'ya göre buradaki alüvyal topraklar yaşlı ve genç alüvyal topraklar olmak üzere ikiye ayrılır. Sırtlardaki gevşek materyal kolüvyal tesirlerle daimi suretle ovaya nakledilmektedir. Bu suretle ova tabanı üzerinde kalın bir kolüvyal paketi meydana gelmiştir. Bu kolüvyon paketi müteaddit erozyon yamaçları, dereler, Karasu ve Murat nehri ile kesilmekte ve bunların etrafında genç alüvyonlara tesadüf edilmektedir. Genç alüvyonların profilinde yalnız sedimantasyon seyrini içeren horizonlar mevcut olduğu halde, yaşlı alüvyonlarda toprak tekamülünden mütevellit horizonlar mevcuttur. (Acarla, 1955) Çalışma sahasındaki diğer bir toprak çeşidi de Hidromorfik topraklardır. Ovanın yaklaşık % 5'ini kaplayan bu topraklar A ile C horizonları bulunan genç topraklardır (Tablo 2, Şekil 3). Bünye itibari ile genellikle ağır olan bu topraklar, kil, killi balçık ve nadiren de balçıktır. Fakat ovanın doğusunda bulunan hidromorfik alüvyal toprakların hâkim tekstürü kildir (Şekil 2). Özellikle kuzeydeki dağlık alanlardan sellerle gelen killi, kireçli materyallerin birikmesinden dolayı toprak ağırlaşmıştır (Atalay, 1983). 11

16 Şekil 2. Muş Ovası'ndaki toprak grupları ve dağılışları (Topraksu 2002'den üretilmiştir). Ovanın % 5,3'ünü kaplayan (Tablo 2, Şekil 3) Kolüvyal topraklar A ve C horizonlu olup, sahanın nisbeten fazla yağışlı olması nedeniyle yıkanmışlar ve böylece toprakta serbest durumda bulunan kireç ortamdan uzaklaşmıştır (Atalay, 1983). Ovanın doğusunda, ova ile dağlık alanlar arasındaki eteklerde ince bir şerit halinde uzanan kolüvyal topraklar, dereler tarafından yarılan eski birikinti yelpazelerinin üzerinde bulunur ve ova yüzeyine doğru da yer yer çıkıntı yapar (Şekil 2). Ovanın yaklaşık % 5'ini kaplayan kireçsiz kahverengi orman toprakları esas olarak yaprağını döken orman ağaçlarının altında gelişmiştir (Tablo 2, Şekil 3) (Topraksu, 2002). Bu toprak çeşidi ovanın güneyinde, Muş ile Kızılağaç arasındaki alanda ve ovanın doğusundaki sazlık bataklık alanın çevresinde geniş yer kaplamaktadır (Şekil 2). Muş Ovası'ndaki yaşlı alüvyonların, zaman ve iklim tesiri altında bir oluşum devresi geçirmesiyle kestane renkli topraklar oluşmuştur. Bu topraklar step ikliminde yağışın nispeten fazla olduğu sahalarında meydana gelir (Acarla, 1955). Çalışma sahsındaki kestane renkli topraklar ovanın en kuzey sınırında çok dar bir alan ( 4) kaplamaktadır. 12

17 Tablo 2. Muş Ovası'ndaki toprak çeşitleri kapladıkları alan ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları. Şekil 3. Muş Ovası'ndaki toprak çeşitlerinin ova genelindeki yüzdelik dağılımları. Muş Ovası'nda Kızılağaç kasabası ile Murat Nehri arasında kireçsiz kahverengi topraklar geniş yer tutar (Şekil 2). Ovanın yaklaşık % 2,2'sini kaplayan (Tablo 2, Şekil 3) bu topraklar asıl olarak meşe örtüsü altındaki aşınmadan korunmuş sahalarda bulunur (Atalay, 1983). Çalışma sahasında bu toprak türleri yanında yaklaşık 6'lık yer kaplayan Regosoller ile 8'lik yer kaplayan Bazaltik topraklar bulunur (Tablo 2, Şekil 2-3) Toprak Derinliği Toprak derinliği, sulu tarım yerine kuru tarım yapılması gibi tarımsal üretimde bazı kısıtlamalara neden olmaktadır. Bunların başında ise toprağın taşlık olması gelmektedir. Bu durum ise işlemeli tarımın yapılmasını engellemektedir. Diğer faktörler uygun olduğunda toprak derinliğinin derin ve orta derin olduğu alanlar işlemeli tarıma uygun olup tarımsal potansiyelleri yüksektir (Karaca, 2008). Muş Ovası'na baktığımızda topraklarının büyük bir kısmının derin ve orta derin olduğu göze çarpmaktadır (Şekil 4). 13

18 Şekil 4. Muş Ovası'ndaki toprakların derinlik haritası (Topraksu 2002'den üretilmiştir). Çalışma sahsındaki toprakların % 80,7'si gibi büyük bir kısmı derin iken, % 11,5 ise orta derinliktedir. Buna karşılık ovada toprakların % 3,2'si sığ ve % 1,2'si çok sığdır. Bunların dışında ovadaki arazilerin % 3,4'ü yerleşim ve akarsu yatağı olup tarımsal kullanımın dışında kalmaktadır (Tablo 3, Şekil 5). Tablo 3. Muş Ovası'ndaki toprakların derinliklerine göre kapladıkları alan ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları. Şekil 5. Muş Ovası'ndaki toprakların derinliklerine göre ova genelindeki yüzdelik dağılımları. 14

19 4. 3. Eğim Durumu Eğimin tarımsal üretim ve verimlilik üzerinde önemli bir etkisi vardır. Hem çok düşük hem de yüksek veya çok yüksek eğim değerleri tarımsal üretimi önemli ölçüde olumsuz etkilemektedir. Yüksek eğimli sahalar erozyon ile toprağın taşınmasını arttırırken, nemin toprakta kalmasını kısıtlamaktadır. Buna karşılık eğimi az, düz ve düze yakın alanlarda özellikle Muş Ovası gibi toprak tekstürünün killi olduğu alanlarda toprağın geçirgenliği düşmekte ve böylece drenaj sorunu ortaya çıkabilmektedir. Doğanay (2007) % 2 ile 5 arasındaki eğimli alanların tarımsal üretim için ideal olduğunu belirtirken (Doğanay, 2007), Topraksu (2002) tarım arazilerini sınıflandırırken % 2'den düşük tarım arazilerini I. sınıf tarım arazileri grubuna dâhil etmektedir. Tunçdilek (1985) ise % 0-5 arasındaki eğimli alanların diğer şartlarda uygunsa tarımsal açıdan sorunsuz olduğunu, % 5-10 arasındaki eğimli alanlarda çeşitli tedbirler alınarak rahatlıkla tarım yapılabileceğini belirtmektedir. Aynı yazara göre % eğime sahip alanlarda ancak kuru tarım yapılabileceği, % 15'in üzerinde eğim değerlerine sahip sahalarda ise erozyonun toprak oluşumunun önüne geçmesinden dolayı tarıma uygun olmadığını belirtmektedir. Bu çalışmada farklı eğim değerlerini bir arada değerlendirdiği için Tunçdilek (1985)'in kullandığı eğim kriterleri kullanılmıştır. Şekil 6. Muş Ovası ve yakın çevresinin eğim haritası. 15

20 Muş Ovası'nda bulunan toprakların (287,8 km²) % 30,3'ü, % 0-5 eğim değerlerine sahip ve düz denecek kadar pürüzsüzdür. Bu alanlar çökme eğiliminde olan ovanın doğu kesimleri ile Murat ve Karasu nehirlerinin yatak kesimlerine yakın taşkın alanlarında yoğunluk kazanmaktadır (Tablo 4, Şekil 6-7). Tunçdilek (1985)'e göre tarımsal potansiyeli yüksek olan bu alanlar dolgu sahaları ile yeni ve eski taşınmış malzemelerin biriktiği ovalık alanlara denk gelmektedir (Tunçdilek, 1985). Muş Ovası'nda eğim değerleri % 5-10 arasında olan alan miktarı ise 366,6 km² olup, ova yüzeyinin % 38,5'ini kaplamaktadır (Tablo 4, Şekil 7). Toprak derinliğinin tarıma uygun olduğu bu sahalar ovanın doğu ve batısından ziyade merkezinde yoğunluk kazanmaktadır (Şekil 6). Tablo 4. Muş Ovası'ndaki alanların eğim değerleri, kapladıkları alan ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları. Şekil 7. Muş Ovası'ndaki alanların eğim değerleri ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları. 16

21 Ovada % eğim değerlerine sahip alanlar genelde ovanın kenar kısımlarında yoğunluk kazanmaktadır (Şekil 6). Ova alanının 181,3 km²'si (%19) bu eğim değerlerine sahiptir (Tablo 4, Şekil 7). Nispeten yüksek eğim yüzünden erozyonun da şiddetlendiği bu sahalarda toprak derinliği de azdır. Ayrıca bu arazilerin su tutma kapasitesi de düşüktür. Dolayısıyla yaz kuraklığı yüksektir. Bu nedenle bu tür araziler ancak kuru tarım için uygundur. Muş Ovası'nda eğim değerlerinin % arasında olduğu sahaların oranı (114,7 km²) % 12'dir. Bu eğim değerlerine sahip sahalar Korkut kasabası ve çevresinde yoğunluktadır. Bu alanlarda genelde yüksek eğim değerleri yüzünden şiddetli erozyon görülür. Dolayısıyla bu sahalarda erozyon toprak oluşumunun önüne geçmiştir. Bu nedenle bu araziler tarımsal üretime uygun değildir. Ova yüzeyinde % 40'ın üzerinde eğim değerlerine sahip alanların miktarı (1,9 km²) çok düşük olup, ovanın ancak 2'sine denk gelmektedir (Tablo 4, Şekil 7). Yüksek eğim nedeniyle toprak oluşumunun gerçekleşmediği bu alanlarda tarımsal üretim gerçekleştirmek olanaksızdır Erozyon Durumu Arazinin erozyon durumu tarımsal faaliyetlerin yoğunluğu ve verim durumu üzerinde etkili olan parametrelerin başında gelir. Yüksek erozyon riski taşıyan sahalar zamanla verimsizleşir ve üretim değerleri iyice düşer. Kaldı ki bu gibi alanlarda tarımsal faaliyetler toprak kaybını da hızlandırmaktadır. Dolayısıyla yüksek erozyon tehlikesi altında olan sahaların tarımsal potansiyelleri de son derece düşüktür. Şekil 8. Muş Ovası'nın erozyon durumu (Topraksu 2002'den üretilmiştir). Muş Ovası'ndaki arazilerin çok büyük kısmında erozyon çok düşüktür. Toplam arazinin % 89,5'inde (845,4 km²) erozyon çok düşüktür. Düşük erozyon tehlikesi altında olan arazi miktarı ise 56,1 km² (% 5,5) dir. Ovada orta ve yüksek derecede erozyona maruz kalan alan miktarı ise ova yüzeyinin sadece % 1,6'sını (15,3 km²) oluşturmaktadır. Geriye kalan arazinin % 3,4'ü ise yerleşim alanı ve akarsu yatağından meydana gelmektedir (Tablo 5, Şekil 9). Ovanın düşük, orta ve yüksek eğimli sahaları ovanın kuzey ve güney etekleri ile Murat Nehri'nin yatağına yakın kesimlerinde yoğunlaşmaktadır. Ovanın geri kalan kısımlarında ise erozyon derecesi çok düşüktür (Şekil 8). Bu çalışmaya göre Muş Ovası'nda erozyon tehlikesi yüksek alanların oranı oldukça düşüktür. Bu durum, diğer koşullar da uygun olduğunda ovanın tarımsal potansiyelinin yüksek olduğunu göstermektedir. 17

22 Tablo 5. Muş Ovası'ndaki alanların erozyon durumu, kapladıkları alan ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları. Şekil 9. Muş Ovası'ndaki alanların erozyon durumları ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları Toprak Sorunları Çalışmanın bu kısmında Muş Ovası'ndaki arazinin önlem alınmadığında, tarımsal verimi kısıtlayacak çeşitli fiziki sorunları ele alınmıştır. Bunlar toprak yetersizliği, drenaj sorunu, su erozyonudur. Bu üç sorun bir harita üzerinde gösterilmiştir. Buna göre çalışma sahsında hiçbir tehlikesi olmayan ve hiçbir 4 önlem alınmadan tarımsal üretim yapılabilinecek alan miktarı da ortaya çıkmıştır. Buna göre ova yüzeyinin % 18,3'ünde (173,9 km²) hiçbir bakım ve önleme gerek duyulmadan tarımsal amaçlı üretim yapılabileceği ortaya çıkmaktadır (Tablo 6, Şekil 11). Bu değerli tarım arzileri Sungu kasabası ve yakın çevresi, Hasköy şehri ve çevresi ile Murat Nehrinin yatağı boyunca yoğunluk kazanmaktadır (Şekil 10). 4Bu araziler içinde % 3,4 oranında yerleşme ve su yüzeyi bulunmaktadır. 18

23 Şekil 10. Muş Ovası'nda tarım arazileri ile ilgili çeşitli sorunları gösteren harita (Topraksu 2002'den üretilmiştir). Muş ovasında arazinin büyük kısmında eğim değerlerinin düşük olması ve toprak içindeki kil ve mil oranının yüksekliği, toprağın nem kapasitesini yükseltmekte ve arazide drenaj sorununa neden olmaktadır. Karasu ile Murat nehirlerinin yatağı boyunca ve ovanın doğusundaki bataklık alanın çevresinde drenaj sorunu ile karşılaşılmaktadır. Şekil 10'a göre Muş Ovası'ndaki arazilerin %16,3'ünde (154,6 km²) drenaj sorunu bulunmaktadır. Muş ovasında karşılaşılması muhtemel bir diğer sorun da su erozyonudur. Özellikle ovanının etek kesimlerinde yer alan irili ufaklı derelerin yoğun ve sağanak yağışlı dönemlerde sürekli taşmaları ve bu alanlarda yüzeysel akışın da yüksek olması bu sahaların su erozyonuna maruz kalmasına sebep olmaktadır (Şekil 10). Çalışma sahsında su erozyonuna maruz kalabilecek alan miktarı oldukça düşük olup toplam alanının ancak % 7,3'ünü kaplamaktadır (Tablo 6, Şekil 11). Tablo 6. Muş Ovası'ndaki tarım arazilerinin başlıca sorunları, kapladıkları alan ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları. 19

24 Şekil 11. Muş Ovası'ndaki tarım arazilerinin başlıca toprak sorunları ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları. Ovada tarımsal açıdan karşılaşılabilinecek en önemli sorun toprak yetersizliğidir. Şuanda ovada önemli bir sorun olmamakla beraber önlem alınmadığı takdirde ve özellikle mera alanlarının sürekli otlatılması halinde ileride sorun olarak karşımıza çıkabilecektir. Çünkü toprak yetersizliği ile karşılaşma ihtimali olan alanların büyük kısmı günümüzde mera veya kuru tarım amaçlı kullanılmaktadır (Şekil 18). Ovadaki arazilerin yarıdan fazlası (% 52,8) gerekli önlemller alınmadığı takdirde ileride topraksızlaşma ile karşı karşıya kalma tehlikesi taşımaktadır (Tablo 6, Şekil 11). Bu alanlar ovanın orta ve kuzey kesimlerinde geniş yer kaplamaktadır (Şekil 10). Muş Ovası'nın doğu kesiminde ise hem drenaj sorunu hem de toprak yetersizliği bulunmaktadır (Şekil 10). Bu nedenle bu alanın tarımsal potansiyeli yok denecek kadar azdır. Nitekim bu alanın büyük bir kısmı bataklık olup tarım dışı arazileri oluşturmaktadır. Muş Ovası'nda işlemeli tarıma uygun olmayan bu tür araziler toplam arazinin ancak % 5,3'ünü (50,5 km²) oluşturmaktadır (Tablo 6, Şekil 11) Su Potansiyeli Çalışma sahası bir dağ içi ovası olup dört bir yanından gelen küçük derelere sahip olmanın yanında Fırat'ın en büyük kollarından biri olan Murat tarafından drene edilmektedir. Yaklaşık 600 km uzunlukta olan Murat Nehri Muş Ovası'na kuzeydoğudan girer. Çatbaşı Köyü Kurt İstasyonu yakınlarında Karasu ile birleşerek yeniden batıya yönelir ve dar ve derin Genç boğazına girer. Genişliği m yi bulur. Derinliği 2-3 m dir (İzbırak, 2001). 3 Yıl içindeki günlük ortalama debisi m civarında olan ırmağın, 3 kabardığı zamanlarda ise debisi 700 m 'ü bulmaktadır. Nisan-Mayıs aylarında 3 günlük ortalama debisi 550,2 m olan ırmağın, suyun azaldığı yaz aylarında ise ortalama m³'e kadar düşmektedir (Şekil 12) (E.İ.E, 1994). 20

25 Şekil 12. Murat Nehri'nin günlük akım değerlerinin değişimi (Sönmez, 2005'ten alınmıştır). Çalışma sahsının diğer önemli akarsuyu Karasu'dur. Muş ovasına doğudan girer. Uzunluğu 68 km kadar olan ırmak, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda akarak Murat Nehri'ne katılır. Yıl içerisindeki günlük ortalama 3 debisi m olan ırmağın, Nisan-Mayıs aylarında günlük ortalama debisi 52,5 3 m civarında, suyun azaldığı yaz aylarında ise 2-3m³'e kadar düşmektedir (Şekil 13) (E.İ.E, 1994). 21

26 Şekil 13. Karasu ırmağının günlük akım değerlerinin değişimi (Sönmez, 2005'ten alınmıştır). Yukarıda görüldüğü gibi Türkiye'nin en büyük akarsularından bir olan Murat ve onun kolu olan Karasu önemli bir su potansiyeline sahiptir. Bunun yanında Muş Ovası'nın genelinde ova yüzeyinde su seviyesi de yüzeye çok yakındır. Ova kesiminde görüşmelerde bulunduğumuz kişiler 5-10 m derinlikten suyun çekilebildiğini belirtmişlerdir. Fakat ovada yer altı suyundan faydalanma yok denecek kadar azdır. Nitekim yaptığımız arazi çalışmasında böyle bir uygulamaya da rastlanmamıştır Arazinin Kullanım Kabiliyeti Bir alanın tarımsal potansiyelini belirleyen temel fiziki faktörlerin bir araya getirilip değerlendirilmesiyle o yörenin arazi kullanım kabiliyeti haritası oluşturulmaktadır. Bu nedenle bir yerin arazi kullanım kabiliyeti haritası bizlere o yörenin tarımsal potansiyelinin ne derecede olduğu hakkında önemli fikirler vermektedir. Çalışmaya konu olan Muş Ovası'nın arazi kullanım kabiliyeti haritası incelendiğinde arazinin büyük kısmının işlemeli tarıma uygun olduğu görülmektedir. Nitekim düz ve erozyon zararı yok denecek kadar az olan, drenajları iyi, tuzluluk ve taşlılık sorunu bulunmayan ve aynı zamanda verimlilikleri yüksek olan I. sınıf tarım arazilerin oranı % 14,8 (140,5 km²) kadardır (Tablo 7, Şekil 15). Hiçbir sorunu bulunmayan bu araziler şekil 11'de de gösterilen tarımsal açıdan problemsiz olan sahalara karşılık gelmektedir (Şekil 11, 14). 22

27 Şekil 14. Muş Ovası'ndaki arazilerin kullanım kabiliyet sınıfları (Topraksu 2002'den üretilmiştir). Kültür bitkileri, çayır, mera ve orman için kullanılabilir olan II. sınıf arazilerdir Muş Ovası'nda en fazla alan kaplayan arazi sınıfıdır. Hafif eğimli, orta derecede su ve rüzgâr erozyonuna maruz kalan, idealden daha az toprak derinliğine sahip, kolayca düzeltilebilen fakat yine de görülebilir tuzluluk veya sodiklik ve çok az da drenaj sorunu olan bu topraklar toplam alanının % 64,1'ini (609,4 km²) oluşturmaktadır (Tablo 7, Şekil 14-15) (Topraksu, 2002: 18). Çalışma sahasında işlemeli tarıma uygun olan ve ovanın % 7,2'sini (68,5 km²) kaplayan III. sınıf topraklar, II. sınıf arazilerden daha fazla yayılıma sahiptir. Bu araziler; orta derecede eğime sahip olup, daha fazla erozyona maruz kalıp, erozyonun şiddetinin daha fazla hissedildiği topraklardır. Ayrıca bu arazilerde sık taşkınlar yüzünden tarımsal ürünler daha fazla zarar görmektedir. Bunların yanında III. sınıf arazilerde nem tutma kapasitesi düşük olduğundan alt toprakta geçirgenlik azalmakta ve drenajdan sonra yaşlık ve göllenmeler meydana gelmektedir. Orta derecede tuzluluk veya sodiklik ile kolayca düzelmeyen düşük verimlilik gibi olumsuzluklardan dolayı tarımda verimlilikleri çok yüksek değildir. Bu arazi sınıfı kültür bitkileri tarımına alınabileceği gibi mera ve orman arazisi olarak da kullanılabilirler (Topraksu, 2002). Muş Ovası'nda tarımsal amaçlı kullanılabilecek bir diğer arazi grubu ise IV. sınıf olanıdır. Bu arazi sınıfında; dik eğim, şiddetli su veya rüzgâr erozyonuna maruzluk, geçmişteki erozyonun şiddetli olumsuz etkileri, sığ toprak, düşük nem tutma kapasitesi, ürüne zarar veren sık taşkınlar, uzun süren göllenme veya yaşlık, şiddetli tuzluluk ve sodiklik gibi sorunlar nedeniyle kültür bitkileri için kullanımları sınırlıdır. Mera ve orman arazisi olarak kullanılabilecekleri gibi, gerekli önlemlerin alınması halinde iklime adapte olmuş tarla veya bahçe bitkilerinden bazıları için de kullanılabilirler (Topraksu, 2002). Bu araziler ovada 23

28 Muş ile Hasköy şehirleri arasındaki nispeten eğimli ve yüksek olan kesimler ile ovanın etek kesimlerde yoğunlaşmaktadır (Şekil 14). IV. sınıf olan bu araziler ovada % 3 (29,1 km²) gibi bir alan kaplamaktadır (Tablo 7, Şekil 15). Tablo 7. Muş Ovası'ndaki arazilerin kullanım kabiliyetleri, kapladıkları alan ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları. Şekil 15. Muş Ovası'ndaki tarım arazilerinin kullanım kabiliyetleri ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları. 24

29 Çalışma sahasının ancak 0 6'sı (0,6 km²) gibi çok dar bir alanında bulunan V. Sınıf araziler yetişecek bitki cinsini sınırlayan ve kültür bitkilerinin normal gelişimlerini engelleyen sınırlandırmalara sahiptir (Tablo 7, Şekil 15). Özellikle taşlık, kayalık olan ve drenaj sorunları nedeniyle göllenmenin yaşandığı alanlardır. Çalışma sahsında oldukça dar alan kaplayan bir diğer arazi grubu ise VI. sınıftır. Bu sınıftaki toprakların; dik eğim, ciddi erozyon zararı, geçmişteki erozyonun olumsuz etkileri, taşlılık, sığ kök bölgesi, aşırı yaşlık veya taşkın, düşük nem kapasitesi, tuzluluk veya sodiklik gibi düzeltilmeyecek sürekli sınırlandırmaları vardır. Bu sınırlandırmalardan bir veya birden fazlasının bulunduğu topraklarda kültür bitkilerinin yetişmesi uygun değildir. Ancak çayır-mera ve orman için kullanılabilirler (Topraksu, 2002). Çalışma sahasında tarımsal kullanıma uygun olmayan bu araziler ova alanının 8'i (7,5 km²) gibi küçük bir kısmında yer almaktadır (Tablo 7, Şekil 15). Bu araziler, ovanın doğusundaki bataklık alan çevresinde ve Murat Nehri'nin ovayı terk ettiği genç boğazı civarında yer almaktadır (Şekil 14). Muş Ovası'nda önemli yer kaplayan arazi sınıflarından biri ise VII. sınıf olanıdır. Bu sınıfa giren topraklar; çok dik eğim, erozyon, toprak sıklığı, taşlılık, yaşlık, tuzluluk ve sodiklik gibi, kültür bitkilerinin yetiştirilmesini engelleyen çok şiddetli sınırlandırmalara sahiptir. Mera ıslahı için kullanılma olanakları oldukça sınırlıdır. Toprak muhafaza önlemleri almak veya alttaki arazileri korumak için ağaç dikimi veya ot tohumu aşılaması yapıldığı ve hatta istisnai bazı durumlarda kültür bitkileri yetiştirildiği olursa da, bu durumlar VII. sınıf araziler için genel bir özellik sayılmaz (Topraksu, 2002). Ovanın % 6,4'ünü (61,2 km²) kaplayan bu araziler genelde doğudaki bataklık alan ve çevresi ile Murta Nehri'nin vadisi boyunca yer yer yoğunlaşmaktadır (Tablo 7, Şekil 14-15). Çok aşınmış araziler, kumsallar, kayalıklar, ırmak yatakları, maden işletmesi yapılan eski ocak ve artık alanları VIII. sınıf arazilere girerler. Ayrıca diğer arazi tiplerinden olan sazlık bataklık, ırmak yatakları, çıplak kayalık alanlar bu sınıf içerisinde yer almıştır (Topraksu, 2002). Muş Ovası'nın yaklaşık % 2,3'ü bu sınıfa giren arazilerden oluşmaktadır (Tablo 7, Şekil 15). Murat nehrinin geniş yatağındaki kumlu çakıllı alanlar ile sazlık bataklıklar ve Muş şehrinin kuzeyinde Karasu boyunca bu araziler geniş yer kaplamaktadır (Şekil 14). 5. Muş Ovası'nın Arazi Kullanımında Meydana Gelen Değişimler ve Güncel Arazi Kullanım Şekli Çalışma sahasının arazi potansiyeli değerlendirildikten sonra arazinin potansiyeline uygun kullanılıp kullanılmadığını belirlemek amacıyla 1989 (geçmiş) ve 2011 (güncel) yıllarına ait arazi kullanım haritaları oluşturulmuştur. Muş Ovası gibi tarımsal potansiyeli yüksek alanlarda güncel arazi kullanımın tespiti ve arazi kullanımındaki zamansal değişimin belirlenmesi, bu gibi sahaların ekonomik ve sosyal gelişmesinde rol oynayan ve/veya oynayabilecek faktörleri ve problemleri tespit etmek ve ileriye yönelik çözüm üretebilmek açısından son derece önemlidir. Bu haritaların oluşturulması için öncelikle Landsat TM uydu görüntüleri temin edilmiş ve bu görüntülere kontrollü sınıflandırma uygulanmıştır. Böylece çalışma 25

30 sahasının arazi kullanımındaki değişimler de kolayca izlenmiştir. Her iki haritanın hatasız denebilecek kadar doğru sonuçlar vermesi değerlendirmenin doğru yapılmasına katkı sağlamıştır. Murat ve Karasu nehirlerinin bu kadar net ortaya çıkması, elde edilen görüntünün ne kadar doğru işlendiğini de ortaya koymaktadır. Muş Ovası'nın 1989 yılının Ağustos ayına ait uydu görüntüleri kullanılarak elde edilen haritaya göre çalışma sahasında yoğun bitki örtülü alanların % 16,2 (157, 1) gibi oldukça geniş yer kapladığı göze çarpmaktadır (Tablo 8, Şekil 17). Özellikle ovanın doğusundaki bataklık sazlık alanlar ile yakın çevresinin tamamen bitkiyle kaplı olduğu görülmektedir. Bunun yanında ovanın batısında Yaygın kasabasının batısı ve kuzeyindeki alanların da yoğun bitki örtülü olduğu göze çarpmaktadır (Şekil 16). Şekil 16. Muş Ovası'nda arazi kullanım durumu (1989) yılında Muş Ovası'nda sulu tarım yapılan alan miktarı % 16,2 (154,5 km²) gibi yüksek bir değerdedir (Tablo 8, Şekil 17). Ovada sulu tarım yapılan araziler genel olarak Murat ve Karasu nehirlerinin vadi tabanlarına yakın kesimler ile ovanın güneyindeki Muş ile Hasköy yerleşmeleri arasındaki alanlarda yoğunluk kazanmıştır (Şekil 16). Ovada, 1989 yılında en fazla alanı mera-çıplak yüzey ve yerleşme alanları kaplamaktadır. Ovanın % 34,6'sını (328,5 km²) kaplayan bu alanlar, yoğun olarak Hasköy ile Korkut yerleşmeleri arasındaki alanda göze çarpmakta, fakat bu alanlar ovanın doğusundaki çöküntü alan ile akarsu vadilerine yakın kesimlere pek sokulamamaktadır (Tablo 8, Şekil 16-17). 26

31 Tablo 8. Muş Ovası'nda arazi kullanım şekli, kapladıkları alan ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları (1989). Şekil 17. Muş Ovası'nda arazi kullanım şekli ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları (1989). Çalışma sahasında yoğun olarak göze çarpan bir diğer arazi kullanım şekli ise kuru ve nadaslı tarım alanlarıdır. Muş Ovası'nda özellikle yüzeysel suların bulunmadığı veya mevsimlik akarsuların olduğu alanlarda farklı bir sulama yöntemi geliştirilmediğinden kuru tarım yapılmaktadır (Şekil 16). Bu sahaların büyük bir kısmı 2 ya da 3 yılda bir ekilip biçilmektedir. Çalışma sahsında, 1989 yılında kuru tarım yapılan arazi miktarı ova yüzeyinin % 27,1'i (257,8 km²) gibi yüksek bir kesimini oluşturmaktadır (Tablo 8, Şekil 17) yılının ağustos ayında, Muş Ovası'nın % 5,9'u (52,7 km²) gibi önemli bir kısmı ise su yüzeyinden meydan gelmektedir (Tablo 8, Şekil 17). Murat ve Karasu nehirleri ile ovanın doğusundaki bataklık alan su yüzeyi ile kaplı alanları oluşturmaktadır (Şekil 16). Muş Ovası'nın 2011 yılındaki arazi kullanım değerlerine baktığımızda, özellikle yoğun bitki ile kaplı alanların miktarında önemli bir azalma meydana geldiği göze çarpmaktadır yılı verilerine göre Muş Ovası'nın % 5,2'si (48,9 km²) yoğun bitki ile kaplıdır (Tablo 9, Şekil 19). Bu alanlar ise büyük oranda ovanın doğusundaki bataklık ve sazlık alanın olduğu kesimlerde bulunmaktadır (Şekil 18). 27

32 2011 yılı verilerine göre en geniş alanı mera-çıplak yüzey ve yerleşim alanları kaplamaktadır. Nitekim ovanın 2011 yılındaki arazilerinin yarıdan fazlası (% 51) bu alanlardan meydana gelmektedir (Tablo 9, Şekil 19). 485,3 km² alan kaplayan bu işlemeli tarım dışı sahaları ovanın her kesiminde görmek mümkündür (Şekil 18). Yoğun otlatma baskısı altında bulunan bu alanların bir kısmı erozyona maruz kalma ve toprak tabakasında incelme riskiyle karşı karşıyadır. Şekil 18. Şekil 16. Muş Ovası'nda arazi kullanım durumu (2011). Muş Ovası'nda 1989 yılına göre alanı önemli ölçüde daralan arazilerin başında sulu tarım alanları gelmektedir yılı verilerine göre Muş Ovası'nın ancak % 8,1'inde (77,5 km²) sulu tarım yapılmaktadır. Sulu tarım yapılan alanlar yüzeysel akışa sahip büyük nehirlerin olduğu vadi tabanlarına yakın yerlerde yoğunlaşmıştır (Şekil 18). Bu değerlere göre ovadaki sulu tarım alanlarının yaklaşık 20 yıllık sürede yarı yarıya azaldığı görülmektedir. Çalışma sahasında kuru tarım yapılan sahalar 1989 yılında olduğu gibi 2011 yılında da geniş yer kaplamaktadır. Toplam arazinin % 29,5'ini (280,2 km²) kaplayan bu alanlar 1989 yılındaki dağılışlarının yanında 2011 yılında 1989 yılındaki sulu tarım alanlarına doğru da sokulmuştur (Tablo 9, Şekil 18-19). Bunun yanında bu alanların yer yer 1989 yılında mera olan arazilere doğru kaydığı da görülmektedir (Şekil 16-18). 28

33 Tablo 9. Muş Ovası'nda arazi kullanım şekli, kapladıkları alan ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları (2011). Tablo 19. Muş Ovası'nda arazi kullanım şekli ve ova genelindeki yüzdelik dağılımları (2011). Çalışma sahasının 1989 ve 2011 yılları arasındaki dönemde kullanımında önemli bir değişiklik yaşanmayan alanları su yüzeyleri oluşturmaktadır yılında toplam ova alanının % 5,9'unu kaplayan su yüzeyleri, 2011 yılında çok az artarak % 6,2 (58,6 km²) olmuştur (Tablo 9, Şekil 19). Ovanın 2011 yılında su ile kaplı yüzeyleri, 1989 yılında olduğu gibi akarsu yatakları ve ovanın doğusundaki bataklık alan ve çevresinde bulunmaktadır. Fakat 2011 yılında ovanın doğu kesimlerindeki bataklık alanın çevresinde su ile kaplı alanının 1989 yılına göre daha geniş yer kapladığı görülmektedir (Şekil 16-18). Muş Ovası'nın güncel arazi kullanımı ve arazi kullanımındaki değişimlerin çok net olarak gösterildiği haritaların yanında TUİK'e ait bitkisel üretim verileri de bu çalışmada kullanılmıştır. Her ne kadar ova yüzeyinde yapılan üretimi kesin olarak belirlemek mümkün olmasa da bu çalışmada çok büyük kısmı ova yüzeyinde bulunan Muş (Merkez ilçe), Hasköy ve Korkut ilçelerinin verilerinden faydalanılmıştır. Çalışmada kullanılan bu veriler hem uzaktan algılama yöntemiyle çizilmiş olan haritaların güvenirliklerini test etmekte hem de tarımsal ürünlerin ekim alanları ve üretimine ışık tutmaktadır. Gerçekten de Tablo 10'daki veriler dikkate alındığında; Muş Ovası gibi verimli bir ovada sulu tarım alanlarının hızlı bir şekilde daraldığı görülmektedir. Ovada sulama ile üretimi yapılan ürünlerin başında şekerpancarı, tütün ve mısır gelmektedir. Bu ürünlerin yıllara göre üretim alanlarına baktığımızda 1991 yılından günümüze doğru genel 29

34 MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ bir gerilemenin yaşandığı görülmektedir yılında dekar alanda üretimi yapılan tütün, 2000 yılında dekara ve 2012 yılında dekara gerilemiştir. Benzer bir düşüşü mısır üretiminde de görmek mümkündür. Ovada, 1991 yılında dekarlık alanda mısır üretimi yapılmıştır. Bu değer 2000 yılında dekara gerilemiş ve 2012 yılında ancak dekarlık alanda mısır üretimi yapılmıştır. Sulama ile üretimi yapılan bir diğer ürün olan şekerpancarı üretim alanında ise 1991 yılına göre bir durağanlık fakat 2000 yılına göre bir gerileme yaşanmıştır yılında dekarlık alanda şekerpancarı üretimi yapılırken, bu alan 2000 yılında önemli ölçüde artarak dekara çıkmıştır. Fakat daha sonra şekerpancarı üretim alanında da gerileme yaşanmış ve 2012 yılında dekara düşmüştür (Tablo 10). Tablo 10. Muş Merkez ilçe'de üretilen bazı ürünlerin yıllara göre ekim alanları ve üretim miktarları. Muş Ovası'nda sulu tarım alanında yaşanan gerileme kuru tarım alanında da yaşanmıştır. Çalışmada kuru tarım arazilerinin hala yüksek oranda olması ise her yıl nadasa bırakılan araziler ile beraber gösterilmesinden kaynaklanmaktadır. Ovada kuru tarımı yapılan ürünlerin başında gelen buğday ve arpa 1991 yılında, dekarda üretilmiştir. Bu ürünlerin 2000 yılındaki üretim alanları önemli oranda artarak dekara yükselmiştir. Fakat 2012 yılına gelindiğinde bu ürünlerin de üretim alanlarının önemli ölçüde daraldığı ve dekara gerilediği görülmektedir (Tablo 10). 6. Sonuç Çalışmada Muş Ovası'nın arazi potansiyeli ve arazi kullanımı detaylı şekilde ele alınmıştır. Buna göre ovanın tarımsal potansiyeli oldukça yüksektir. Nitekim sadece ovadaki I. sınıf arazi miktarı ova alanının % 15'i civarındadır. Su kaynaklarına da çok yakın bulunan bu sahalarda arazinin potansiyeline uygun kullanılmadığı görülmektedir. Gerçekten de Muş Ovası'nda sulamalı tarım yapılan alan miktarı % 8 civarındadır. Bu durum I. sınıf tarım arazilerinin büyük kısmının işlenmediği veya nadasa bırakıldığını göstermektedir. 30

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ Topraklar zonal, intrazonal ve azonal topraklar olmak üzere üçe ayrılır. 1. Zonal (Yerli) Topraklar iklim ve bitki örtüsüne bağlı olarak oluşan ve bütün katmanların(horizonların)

Detaylı

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 Türkiye de Arazi Kullanımı Türkiye yüzey şekilleri bakımından çok farklı özelliklere sahiptir. Ülkemizde oluşum özellikleri birbirinden farklı

Detaylı

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI Arş. Gör. Hakan YİĞİTBAŞIOĞLU Göller Yöresinde yeralan Burdur Havzası'nın oluşumunda tektonik hareketlerin büyük etkisi olmuştur. Havza

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Rapor No. :1 Tarihi: 04/12/2012 IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Projenin Adı: Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır İli Aralık İlçesinde

Detaylı

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS 31. 32. Televizyonda hava durumunu aktaran sunucu, Türkiye kıyılarında rüzgârın karayel ve poyrazdan saatte 50-60 kilometre hızla estiğini söylemiştir. Buna göre, haritada numaralanmış rüzgârlardan hangisinin

Detaylı

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF Yeryüzünü şekillendiren değişik yüksekliklere topoğrafya denir. Topoğrafyayı oluşturan şekillerin deniz seviyesine göre yüksekliklerine

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin güney doğusunda yer alan bölge nüfus ve yüzölçümü en küçük bölgemizdir. Akdeniz, Doğu Anadolu Bölgeleriyle, Suriye ve Irak Devletleriyle

Detaylı

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler : TÜRKİYE NİN İKLİMİ İklim nedir? Geniş bir bölgede uzun yıllar boyunca görülen atmosfer olaylarının ortalaması olarak ifade edilir. Bir yerde meydana gelen meteorolojik olayların toplamının ortalamasıdır.

Detaylı

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler Nüfusun Dağılışında Etkili Faktörler Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler 1-Doğal Faktörler: 1.İklim : Çok sıcak ve çok soğuk iklimler seyrek nüfusludur.

Detaylı

Eski Amerikan Toprak Sınıflama Sistemine göre Türkiye deki büyük toprak grupları ve toprak haritalamada kullanılan semboller

Eski Amerikan Toprak Sınıflama Sistemine göre Türkiye deki büyük toprak grupları ve toprak haritalamada kullanılan semboller Eski Amerikan Toprak Sınıflama Sistemine göre Türkiye deki büyük toprak grupları ve toprak haritalamada kullanılan semboller Büyük Toprak Grubu Eğim-Derinlik Kombinasyonu Taşlılık Arazi Kullanımı F 10

Detaylı

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Tilting effect on the morpho-tectonic evolution of Karasu River valley Nurcan AVŞİN 1 1 Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Coğrafya Bölümü Öz: Karasu

Detaylı

Tarım Alanları,Otlak Alanları, Koruma Alanları Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar

Tarım Alanları,Otlak Alanları, Koruma Alanları Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar Tarım Alanları,Otlak Alanları, Koruma Alanları Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar Tarım, yeryüzünde en yaygın olan faaliyetlerden olup, gıda maddeleri ve giyim eşyası için gerekli olan hammaddelerin büyük bölümü

Detaylı

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır ili Türkiye nin en kurak ili olup yıllık yağış miktarı 250 mm civarındadır (Meteoroloji kayıtları). Yağan yağış ya da

Detaylı

Harita Nedir? Haritaların Sınıflandırılması. Haritayı Oluşturan Unsurlar

Harita Nedir? Haritaların Sınıflandırılması. Haritayı Oluşturan Unsurlar Harita Nedir? Yeryüzünün tamamının veya bir kısmının kuşbakışı görünüşünün belli bir ölçek dahilinde düzleme aktarılmasıyla oluşan çizimlere denir. Haritacılık bilimine kartografya denir. Bir çizimin harita

Detaylı

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM Rehber Öğretmen : Şule Yıldız Hazırlayanlar : Bartu Çetin Burak Demiral Nilüfer İduğ Esra Tuncer Ege Uludağ Meriç Tekin 2000-2001 İZMİR TEŞEKKÜR Bize bu projede yardımda bulunan başta

Detaylı

(Change of Water Masses-Dust Storms Interaction in Syria and Iraq) Suriye ve Irak taki Su Kütlelerindeki Değişimin Toz Fırtınaları ile İlişkisi

(Change of Water Masses-Dust Storms Interaction in Syria and Iraq) Suriye ve Irak taki Su Kütlelerindeki Değişimin Toz Fırtınaları ile İlişkisi V. ULUSLARARASI KUM VE TOZ FIRTINASI ÇALIŞTAYI ORTA DOĞU TOZ KAYNAKLARI VE ETKİLERİ 23-25 EKİM 2017, İSTANBUL (Change of Water Masses-Dust Storms Interaction in Syria and Iraq) Suriye ve Irak taki Su Kütlelerindeki

Detaylı

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ Doğal, beşerî ve ekonomik özellikler bakımından çevresinden farklı; kendi içinde benzerlik gösteren alanlara bölge denir. Bölgeler, kullanım amaçlarına göre birbirine benzeyen

Detaylı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak

Detaylı

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK İKLİM ELEMANLARI Bir yerin iklimini oluşturan sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış gibi olayların tümüne iklim elemanları denir. Bu elemanların yeryüzüne dağılışını etkileyen enlem, yer şekilleri, yükselti,

Detaylı

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ Erzurum, 2015 Proje adı Şenkaya ilçe merkezinin mekan olarak değiştirilmesi

Detaylı

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi KİMLİK KARTI Başkent: Roma Yüz Ölçümü: 301.225 km 2 Nüfusu: 60.300.000 (2010) Resmi Dili: İtalyanca Dini: Hristiyanlık Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 29.500 $ Şehir Nüfus Oranı: %79 Ekonomik Faal Nüfus

Detaylı

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi) YERYÜZÜNDEKİ BAŞLICA İKLİM TİPLERİ Matematik ve özel konum özelliklerinin etkisiyle Dünya nın çeşitli alanlarında farklı iklimler ortaya çıkmaktadır. Makroklima: Çok geniş alanlarda etkili olan iklim tiplerine

Detaylı

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 BAYRAM MERAL 1 Genel Yetenek - Cihan URAL Yazar Bayram MERAL ISBN 978-605-9459-31-0 Yayın ve Dağıtım Dizgi Tasarım Kapak Tasarımı Yayın Sertifika No. Baskı

Detaylı

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI COĞRAFİ KONUM Herhangi bir noktanın dünya üzerinde kapladığı alana coğrafi konum denir. Özel ve matematik konum diye ikiye ayrılır. Bir ülkenin coğrafi konumu, o ülkenin tabii, beşeri ve ekonomik özelliklerini

Detaylı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir. 2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası

Detaylı

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: 244.110 km2 NÜFUSU: 57.411.000 RESMİ DİLİ: İngilizce

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: 244.110 km2 NÜFUSU: 57.411.000 RESMİ DİLİ: İngilizce İNGİLTERE DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: 244.110 km2 NÜFUSU: 57.411.000 RESMİ DİLİ: İngilizce DİNİ: Hıristiyanlık PARA BİRİMİ: Sterlin 1.

Detaylı

Endüstriyel Ağaçlandırma Alanlarının Seçimi. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1

Endüstriyel Ağaçlandırma Alanlarının Seçimi. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Endüstriyel Ağaçlandırma Alanlarının Seçimi Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 2 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 3 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 4 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 5 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

Detaylı

ÇOK ZAMANLI UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE CBS İLE ALİBEYKÖY BARAJI VE YAKIN ÇEVRESİNİN ARAZİ KULLANIMI ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

ÇOK ZAMANLI UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE CBS İLE ALİBEYKÖY BARAJI VE YAKIN ÇEVRESİNİN ARAZİ KULLANIMI ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ ÇOK ZAMANLI UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE CBS İLE ALİBEYKÖY BARAJI VE YAKIN ÇEVRESİNİN ARAZİ KULLANIMI ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ Yasemin Özdemir, İrfan Akar Marmara Üniversitesi Coğrafya Bölümü Marmara Üniversitesi

Detaylı

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN EDİRNE UZUNKÖPRÜ MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI Yunanistan sınırına 6 kilometre uzaklıkta yer alan Edirne nin Uzunköprü ilçesi, Osmanlı İmparatorluğu nun Trakya daki ilk yerleşimlerinden biri. Ergene

Detaylı

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik TARIM VE EKONOMİ Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Bazı ülkelerde tarım tekniği

Detaylı

2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı SAAT/ GÜN

2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı SAAT/ GÜN 9.08.206, Cuma Tanışma ve Oryantasyon Yaz okulu öğrencilerinin tanışması, çalışma gruplarının oluşturulması, çalışma konularının verilmesi, görev ve sorumlulukların anlatılması. 2229 Ayrıntılı Etkinlik

Detaylı

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ. Dr. ġevki DANACIOĞLU

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ. Dr. ġevki DANACIOĞLU T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ Dr. ġevki DANACIOĞLU Dersin içeriği Havza ve havza yönetimi tanımı, tarihsel gelişimi ve coğrafya bilimiyle ilişkisi

Detaylı

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Özel Konum 1. Türkiye nin Matematik (Mutlak) Konumu Türkiye nin Ekvatora ve başlangıç

Detaylı

ÇIĞLARIN OLUŞUM NEDENLERİ:

ÇIĞLARIN OLUŞUM NEDENLERİ: ÇIĞ Genellikle boylu bitki örtüsü (orman) çok seyrek veya bulunmayan engebeli, dağlık ve eğimli arazilerde tabakalar halinde birikmiş olan kar kütlesinin iç ve dış kuvvetler etkisi ile başlayan bir ilk

Detaylı

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

Türkiye'de Toprakların Kullanımı On5yirmi5.com Türkiye'de Toprakların Kullanımı Türkiye de arazi kullanımı dağılışı nasıldır? Yayın Tarihi : 14 Kasım 2012 Çarşamba (oluşturma : 12/13/2018) Ülkemiz topraklarının kullanım amacına göre dağılımı

Detaylı

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014 BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM DOÇ. DR. YASEMEN SAY ÖZER 26 ŞUBAT 2014 1 19.02.2014 TANIŞMA, DERSLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER, DERSTEN BEKLENTİLER 2 26.02.2014 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 3 05.03.2014 DOĞAL

Detaylı

Tanımlar. Bölüm Çayırlar

Tanımlar. Bölüm Çayırlar Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 1 1 1.1. Çayırlar Bölüm 1 Tanımlar Genel olarak düz ve taban suyu yakın olan alanlarda oluşmuş, gür gelişen, sık ve uzun boylu bitkilerden meydana gelen alanlardır. Toprak

Detaylı

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA 6.3.2.4. Akdeniz Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Akdeniz kıyıları boyunca uzanan Toros

Detaylı

Arazi örtüsü değişiminin etkileri

Arazi örtüsü değişiminin etkileri Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü Rize İlinin Arazi Örtüsündeki Zamansal Değişimin (1976 ) Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemi İle Belirlenmesi Yd Yrd. Doç. Dr. Sl

Detaylı

önce biz sorduk KPSS Soruda 92 soru GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR COĞRAFYA 30 DENEME Önder Cengiz - Mustafa Mervan Demir Eğitimde

önce biz sorduk KPSS Soruda 92 soru GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR COĞRAFYA 30 DENEME Önder Cengiz - Mustafa Mervan Demir Eğitimde KPSS 2017 önce biz sorduk 120 Soruda 92 soru GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR COĞRAFYA 30 DENEME Önder Cengiz - Mustafa Mervan Demir Eğitimde 30. yıl Mesut Atalay - Önder Cengiz KPSS COĞRAFYA 30 DENEME ISBN-978-605-318-599-4

Detaylı

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir. Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki

Detaylı

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri Yavuz-1 CEVİZ (KR-2) Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: MEHMET SAİT ŞAHİNALP Doğum Tarihi: 21. 04. 1973 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Coğrafya Öğretmenliği Marmara Üniversitesi 1992-1996

Detaylı

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İncirin iklim İstekleri İncir bir yarı tropik iklim meyvesidir. Dünyanın ılıman iklime sahip bir çok yerinde yetişebilmektedir. İncir

Detaylı

1-Tarımsal amaçlarla işlendiği taktirde toprak varlığının devamlılığı (Toprağın erozyona karşı duyarlığı yani erodibilite nitelikleri)

1-Tarımsal amaçlarla işlendiği taktirde toprak varlığının devamlılığı (Toprağın erozyona karşı duyarlığı yani erodibilite nitelikleri) ARAZİ SINIFLAMASI ARAZİ SINIFLAMASI: Çeşitli tarımsal ürün verme potansiyeline sahip arazi parçalarından en yüksek verimle, sürekli şekilde ve erozyona neden olmadan faydalanmayı sağlamak maksadıyla, arazinin

Detaylı

KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1

KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 Kavaklar Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 2 İklim bakımından uzun vejetasyon mevsimine sahip, korumalı ve sıcak yerlerde daha iyi

Detaylı

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR Havadaki su buharı ve gazların, cisimler üzerine uyguladığı ağırlığa basınç denir. Basıncı ölçen alet barometredir. Normal hava basıncı 1013 milibardır.

Detaylı

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? 1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? a. Ova b. Vadi c. Plato d. Delta 2- Coğrafi bölgelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a. Coğrafi özellikleri

Detaylı

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri Okyanuslar ve denizler dışında kalan ve karaların üzerinde hem yüzeyde hem de yüzey altında bulunan su kaynaklarıdır. Doğal Su Ekosistemleri Akarsular Göller Yer altı su kaynakları Bataklıklar Buzullar

Detaylı

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür.

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür. Akarsularla boşaltılmış ovalar daha çok Kütahya'nın güneyinde ve güneybatısında, başka bir tarifle Murat Dağı'nın kuzey ve kuzeydoğusunda yer almaktadırlar. Bunlar: Adırnaz Çayı ve Kocaçay'ın yukarı çığırlarındaki

Detaylı

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin doğusunda yer alan bölge kabaca üçgene benzer. Marmara ve Ege Bölgeleri hariç her bölge ile komşudur. Suriye hariç bütün doğu komşularımızla

Detaylı

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN Heyelan ya da toprak kayması, zemini kaya veya yapay dolgu malzemesinden oluşan bir yamacın yerçekimi, eğim, su ve benzeri diğer kuvvetlerin etkisiyle aşağı ve dışa doğru

Detaylı

Toprak oluşumu ve toprak türleri

Toprak oluşumu ve toprak türleri On5yirmi5.com Toprak oluşumu ve toprak türleri Toprak oluşumu ve toprak türleri nelerdir? Yayın Tarihi : 13 Kasım 2012 Salı (oluşturma : 3/1/2017) -Toprağın oluşması için önce kayaların çözünmesi gerekir.

Detaylı

1 / 25 000 ÖLÇEKLİ ULUSAL TOPRAK VERİ TABANI. 1 / 25 000 Ölçekli Coğrafi Toprak Veri Tabanının Kapsadığı Veriler ve Veri Tabanının Yapısı ;

1 / 25 000 ÖLÇEKLİ ULUSAL TOPRAK VERİ TABANI. 1 / 25 000 Ölçekli Coğrafi Toprak Veri Tabanının Kapsadığı Veriler ve Veri Tabanının Yapısı ; 1 / 25 000 ÖLÇEKLİ ULUSAL TOPRAK VERİ TAANI 1 / 25 000 Ölçekli oğrafi Toprak Veri Tabanının Kapsadığı Veriler ve Veri Tabanının Yapısı ; TOPRAK TALOSU (Toprak Haritalama Ünitesi Poligon Öznitelik Tablosu)

Detaylı

YUKARI HAVZA SEL KONTROLU EYLEM PLANI VE UYGULAMALARI

YUKARI HAVZA SEL KONTROLU EYLEM PLANI VE UYGULAMALARI YUKARI HAVZA SEL KONTROLU EYLEM PLANI VE UYGULAMALARI SEL NEDİR? Sel; Şiddetli yağışların ardından yan derelerden gelen ve fazla miktarda katı ve iri materyal içeren büyük su kitlesidir. Isparta-Senirkent,

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247 KAHRAMANMARAŞ İLİNİN GENEL MEYVECİLİK DURUMU Mehmet SÜTYEMEZ*- M. Ali GÜNDEŞLİ" Meyvecilik kültürü oldukça eski tarihlere uzanan Anadolu'muz birçok meyve türünün anavatanı

Detaylı

PERKOLASYON İNFİLTRASYON YÜZEYSEL VE YÜZETALTI AKIŞ GEÇİRGENLİK

PERKOLASYON İNFİLTRASYON YÜZEYSEL VE YÜZETALTI AKIŞ GEÇİRGENLİK PERKOLASYON İNFİLTRASYON YÜZEYSEL VE YÜZETALTI AKIŞ GEÇİRGENLİK Toprak yüzüne gelmiş olan suyun, toprak içine girme olayına ve hareketine denir. Ölçü birimi mm-yağış tır. Doygunluk tabakası. Toprağın yüzündeki

Detaylı

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin ne zaman ve kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin bilinmemekle beraber, bölgedeki yerleşimin Van Bölgesinde olduğu gibi tarih öncesi dönemlere uzandığı

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü 20142012 YILI ALANSAL YILI YAĞIŞ YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2014

Detaylı

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8 Ayvalık(Edremit Zeytini) Yağı altın sarısı renginde, meyve kokusu içeren, aromatik, kimyasal ve duyusal özellikleri bakımından birinci sırada yer alır. Son yıllarda meyve eti renginin pembeye döndüğü dönemde

Detaylı

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz kpss soru bankası tamam çözümlü coğrafya mesut atalay - önder cengiz Mesut Atalay - Önder Cengiz KPSS Coğrafya Soru Bankası ISBN 978-605-364-240-4 Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına

Detaylı

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale (*)Türkeş, M. ve Koç, T. 2007. Kazdağı Yöresi ve dağlık alan (dağ sistemi) kavramları üzerine düşünceler. Troy Çanakkale 29:18-19. KAZ DAĞI YÖRESİ VE DAĞLIK ALAN (DAĞ SİSTEMİ) KAVRAMLARI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Detaylı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı ARAZİ BOZULUMU LAND DEGRADATİON Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı LAND DEGRADATİON ( ARAZİ BOZULUMU) SOİL DEGRADATİON (TOPRAK BOZULUMU) DESERTİFİCATİON (ÇÖLLEŞME) Arazi Bozulumu Nedir - Su ve rüzgar

Detaylı

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS 18. Doğal ve beşerî unsurlar birbirleriyle karşılıklı etkileşim içindedir. 19. Arazide yön ve hedef bulma sporlarında pusula ve büyük ölçekli haritalar sporcuların en önemli yardımcılarıdır. Sporcular

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

Türkiye'de Tarım. İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir.

Türkiye'de Tarım. İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. Türkiye de Tarım Türkiye'de Tarım İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. Türkiye Topraklarından Yaralanma Oranları Topraklarımızdan faydalanma

Detaylı

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin Akdeniz iklimi / Roma Okyanusal iklim / Arjantin Savan iklimi/ Meksika Savan iklimi/ Brezilya Okyanusal iklim / Londra Muson iklimi/ Calcutta-Hindistan 3 3 Kutup iklimi/ Grönland - - - - - - -3-4 -4 -

Detaylı

Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1

Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Toprak haritası Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 2 Toprak ağaçlandırma başarısını en çok etkileyen faktörlerden birisidir. İklim koşulları bakımından yeterlilik olsa

Detaylı

HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ

HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ Toprak Muhafaza ve Havza Islahı Dairesi Başkanı Havza? Hidrolojik olarak; Bir akarsu tarafından parçalanan, kendine

Detaylı

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA III.BÖLÜM Bu bölümde ağırlıklı olarak Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanan ve Kastamonu yu içine alan Batı Karadeniz Bölümü, Kastamonu ili, Araç

Detaylı

Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü

Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü TÜRKİYE DE YENİ İLLERİN KENTSEL GELİŞİM SÜRECİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE BELİRLENMESİ: AKSARAYÖRNEĞİ H.M.Yılmaz, S.Reis,M.Atasoy el

Detaylı

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi 2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi GİRİŞ Tabiatta suyun hidrolojik çevriminin önemli bir unsurunu teşkil eden buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde değişik şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik

Detaylı

VAN OVASININ İKLİM ÖZELLİKLERİ. Doç. Dr. Ejder KALELİOĞLU GİRİŞ

VAN OVASININ İKLİM ÖZELLİKLERİ. Doç. Dr. Ejder KALELİOĞLU GİRİŞ VAN OVAININ İKLİM ÖZELLİKLERİ Doç. Dr. Ejder KALELİOĞLU GİRİŞ Doğu Anadolu, denizlerden uzak ve yüksek bir bölgedir. Bölgenin ortalama yüksekliği 2000 m.'yi bulur. Bunun için bölgede şiddetli karasal bir

Detaylı

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI Yer altı Suları; Türkiye, kumlu, çakıllı ve alüvyal sahalar ile başta karstik alanlar olmak üzere, geçirimli kayaçlara bağlı olarak yer altı suları bakımından

Detaylı

TOPRAKLARA KARAKTER KAZANDIRAN ETMENLER

TOPRAKLARA KARAKTER KAZANDIRAN ETMENLER TOPRAKLARA KARAKTER KAZANDIRAN ETMENLER Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr 5 Etmen Ana materyalin ufalanıp ayrışması ve belli oranlarda organik madde ile karışması sonucu oluşan

Detaylı

ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele

ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele MUĞLA İLİ, FETHİYE İLÇESİ, GÖCEK MAHALLESİ, 265 ADA 1 PARSEL, 266 ADA 1 PARSEL 433 ADA 1 PARSEL ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele 1 İÇİNDEKiLER BÖLUM -1: TAŞINMAZLARA YÖNELiK MEVCUT DURUM ANALiZi...

Detaylı

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ NÜFUS ve KENTLEŞME 211 İÇİNDEKİLER 1.NÜFUS... 1 1.1. Nüfus Büyüklüğü, Nüfus Yoğunluğu ve Nüfus Artış Hızı... 3 1.2. Yaş ve Cinsiyet Dağılım Özellikleri... 8 1.2.1. Nüfusun

Detaylı

Harita 12 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası

Harita 12 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası AFET YÖNETİMİ Kütahya ve çevresi illeri yoğun deprem kuşağında olan illerdir. Bu çevrede tarih boyunca büyük depremler görülmüştür. Kütahya ve çevre iller doğal afet riski taşıyan jeolojik ve topografik

Detaylı

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir?

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir? 1. Bir çizimin harita özelliği taşıması için gerekli koşullar nelerdir? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir? 3. Haritalar günlük hayatımızda ne gibi kolaylıklar sağlamaktadır? 4. Haritalar hangi

Detaylı

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım İTALYA FİZİKİ ÖZELLİKLERİ Coğrafi konum Yer şekilleri İklimi BEŞERİ ÖZELLİKLERİ Nüfusu Tarım ve hayvancılık Madencilik Sanayi,Turizm,Ulaşım İTALYANIN KİMLİK KARTI BAŞKENTİ:Roma DİLİ:İtalyanca DİNİ:Hıristiyanlık

Detaylı

TÜRKĠYE NĠN ĠKLĠMĠ BĠTKĠ ÖRTÜSÜ VE TOPRAK TĠPLERĠ

TÜRKĠYE NĠN ĠKLĠMĠ BĠTKĠ ÖRTÜSÜ VE TOPRAK TĠPLERĠ COĞRAFYA TÜRKĠYE NĠN ĠKLĠMĠ BĠTKĠ ÖRTÜSÜ VE TOPRAK TĠPLERĠ Türkiye nin Matematik Konumunun İklim Üzerindeki Etkileri Dört mevsim belirgin olarak yaşanır Akdeniz iklim kuşağında bulunur Batı rüzgarlarının

Detaylı

SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURAKLIK YÖNETİMİ İHTİSAS HEYETİ 2.TOPLANTISI

SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURAKLIK YÖNETİMİ İHTİSAS HEYETİ 2.TOPLANTISI SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURAKLIK YÖNETİMİ İHTİSAS HEYETİ 2.TOPLANTISI TOPRAK MUHAFAZA VE HAVZA ISLAHI DAİRESİ BAŞKANLIĞI FAALİYETLERİ DR.HAVVA KAPTAN ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TOPRAK MUHAFAZA VE HAVZA

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA CEVAP 1: (TOPLAM 10 PUAN) 1.1: 165 150 = 15 meridyen fark vardır. (1 puan) 15 x 4 = 60 dakika = 1 saat fark vardır. (1 puan) 12 + 1 = 13 saat 13:00 olur. (1 puan) 1.2:

Detaylı

KONUYA GİRİŞ İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. BÖLGELERE GÖRE TOPRAKLARDAN YARARLANMA

KONUYA GİRİŞ İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. BÖLGELERE GÖRE TOPRAKLARDAN YARARLANMA GÜNÜMÜZDE ve GAP KONUYA GİRİŞ İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. BÖLGELERE GÖRE TOPRAKLARDAN YARARLANMA Türkiye nüfusunun yaklaşık %48.4

Detaylı

Meyva Bahçesi Tesisi

Meyva Bahçesi Tesisi Meyva Bahçesi Tesisi Meyve bahçesi tesisinde dikkate alınması -gereken koşullar 1. Yer seçimi 2. Tür ve çeşit seçimi 3. Anaç seçimi 4. Tozlanma isteğinin bilinmesi 5. Dikim sistemleri ve dikim sıklığı

Detaylı

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara Batı Menteşe Dağları denir. Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir. yukarıda adı geçen dağlardan oluşan "Doğu Menteşe Dağları" arasında arasında Çine Çayı Vadisi uzanır. Aydın iline

Detaylı

SEYİTÖMER LİNYİT ÇIKARIM SAHASI

SEYİTÖMER LİNYİT ÇIKARIM SAHASI Yoncalı Ovası Kütahya ovası kuzeydeki "Yoncalı Depresyonu"ndan bir eşik alanıyla ayrılmaktadır. Zengin linyit yataklarının içinde yer aldığı neojen bir düzlük olan Yoncalı Depresyonu, Kütahya Ovası'ndan

Detaylı

***Yapılan bir çizimin harita özelliğini gösterebilmesi için çizimin belirli bir ölçek dahilinde yapılması gerekir.

***Yapılan bir çizimin harita özelliğini gösterebilmesi için çizimin belirli bir ölçek dahilinde yapılması gerekir. HARİTA BİLGİSİ Harita Kuşbakışı görünümün Ölçekli Düzleme aktarılmasıdır. ***Yapılan bir çizimin harita özelliğini gösterebilmesi için çizimin belirli bir ölçek dahilinde yapılması gerekir. Kroki Kuşbakışı

Detaylı

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre Haritanın Tanımı Harita Okuma ve Yorumlama Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ HARİTA: Yer yüzeyinin tümünün ya da bir kısmının, doğal ve yapay özelliklerini bir projeksiyon sistemine göre ve belirli bir ölçekte

Detaylı

Harita Okuma ve Yorumlama. Yrd. Doç. Dr. Müge Kirmikil

Harita Okuma ve Yorumlama. Yrd. Doç. Dr. Müge Kirmikil Harita Okuma ve Yorumlama Yrd. Doç. Dr. Müge Kirmikil Harita: Tanım HARİTA: Yer yüzeyinin tümünün ya da bir kısmının, doğal ve yapay özelliklerini bir projeksiyon sistemine göre ve belirli bir ölçekte

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı JEOLOJİK OSEONOGRAFİ Genelde çok karmaşık bir yapıya sahip olan okyanus ve deniz

Detaylı

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) The Cave With Multiple-Periods And Origins Characterizing The

Detaylı

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı 1 Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Nüfus miktarı kadar önem taşıyan bir başka kriter de nüfusun yaş yapısıdır. Çünkü, yaş grupları nüfusun genel yapısı ve

Detaylı

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir.

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir. HARİTA NEDİR? Yeryüzünün tamamının veya bir parçasının kuşbakışı görünümünün, istenilen ölçeğe göre özel işaretler yardımı ile küçültülerek çizilmiş örneğidir. H A R İ T A Yeryüzü şekillerinin, yerleşim

Detaylı

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den İKLİM TİPLERİ Dünya'nın hemen her bölgesinin kendine özgü bir iklimi bulunmaktadır. Ancak, benzer iklim kuşaklarına sahip alanlar büyük iklim kuşakları oluştururlar. Yüzlerce km 2 lik sahaları etkileyen

Detaylı