VI. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMU

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "VI. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMU"

Transkript

1 İLAHİYAT FAKÜLTESi İslam Felsefesi Ana bmm D~!l! VI. KUTLU DOGUM SEMPOZYUMU f(ebligler) 21 NİSAN 2003 ISPARTA

2 S.D.Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESi İslam Felsefesi Anabilim Dalı Başkanlığı Bilimsel Toplantılar Yayın No: 1 TERTİP HEYETi Prof. Dr. İsmail YAKIT (Başkan) Doç. Dr. Saffet SARIKAYA Doç. Dr. Kemal SÖZEN Dr. Nejdet DURAK Dursun KNRAK EDİTÖR Prof. Dr. İsmail YAKIT ISBN 975~ X ÇÖZÜMLEME Ahmet YILDIRIM, B. Bengü TORTUK, Huzeyfe ALKAN Kapak ve İç Düzen Nejdet DURAK BASKI Tuğra Matbaası, (0246) Yayınlanan tebliğierin dil, üslfip ve ilmi sorumluluğu yazarianna aittir. Yayınlanan tebliğlefka"y!lak gösterilmek şartıyla iktihas ve atıf şeklinde kullanılabilir. SDÜ ilahiyat Fakültesi İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı-2006 isteme ADRESi S.D.Ü. ilahiyat Fakültesi ISPARTA Tel: (0246)

3 İSLAM HUKUKÇULARININ, KUR' AN' DA GEÇEN "MA'RÜF'' KA VRAMI HAKKINDAKi GÖRÜŞLERİ aeşlerin Hak ve Vazifeleri Bağlamında- Yrd. Doç. Dr. Hasan Ali GÖRGÜLü* I. Ma'ruf Kavramının Tanım ve Kaynağı A. Ma'rufun Tanımı "Ma'rfif' kavramının tanımını yaparken, "örf' ve "adet" kavramlannın tammlannı da yapmak yerinde olacaktır. Zira "rna'rfif' ve "örf' kelimeleri arasmda iştikak ve anlam ortaklığı bulunmakta; "adet" kelimesiyle ma'rfif ve örf kelimeleri arasmda iştikak ortaklığı olmamakla beraber, anlam ortaklığı bulunduğundan, onun da tanımının verilmesi gerekmektedir. Ma'rôf ve Örf: ı 1 İbnu'l-Cevzi (ö. 597/1201), her akıllı insanın doğru bildiği şeyin ma'rfif, zıttmın münker olduğunu söyler. 1 İbnu'l-Esir (ö. 606/1210) de ma'rfifun zıttının münker olduğunu zikreder ve şunlan ekler: "Ma'rfif; Allah'a itaatı, O'na yaklaşmayı, insanlara iyilik olarak bilinen her şeyi ve dinin yapılmasını mendup kıldığı bütün iyilikleri, yasakladığı tüm kötülüklerden kaçınınayı kapsayan bir isim olup, insanlar onu gördükleri zaman ret ve inkar etmezler. (Diğer bir ifade ile ma'rfif); adalet, ev halkı ve diğer insanlar ile iyi ilişki kurmaktır." 2 * S.D.Ü. ilahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi. 1 İbnu'l-Cevzi, Ebu'l-Ferec Abdurrahman b. Ali, Zadu'l-Mesfr fı İlmi't-Tefsfr, I-IX, 4. tb. el-mektebetu'l-islfuni, Beyrut , I, İbnu'l-Esir, Mecduddin Ebu's-Sll.dat el-mübarek el-cezeri (ö ), en-nihaye fı Garibi'I-Hadis ve'l-eser, I-V, Daru'l-Baz, Mekke, bty., II, 216. El-Maverdi, Ebu'I-Hasan Ali b. Muhammed (ö. 450/1058)'e göre ma'rfif, birr (iyilik) çeşidi olup söz ile rna'rfif, arnel ile ma'rfif olmak üzere ikiye aynlır. Söz ile ma'rfif, kişinin muhatabına güler yüzle ve içten sevgi ile iyi ve güzel sözlerle hitap etmesidir. Amel ile ma'rfif ise, insanlara fiilen iyiliklerde bulunmak ve yardım etmektir. Aynntı çin bkz. Edebu'd-Dünya ve'd-din, tahkik ve ta'lik: Mustafa es-saka, Daru'l-Fikr, tyty., s. 200 vd. Ma'rfif kavramının yorumuyla

4 Ma'rfif ve örf kelimelerinin her ikisinin de kökleri A-R-F olup, aynı anlarnlara delalet ederler. Nitekim el-ciyyani (ö. 672/1274) örfün; ma'rfif, itiraf etme, sabırlı olma, hayvan yelesi, bir çeşit hurma, turunç ağacı, gidip gelmede birbirini takip etme, yüksek yer (tepe) vb. anlarnlara geldiğini kaydetıniştir. 3 El Feyyumi (ö.??0/1368) ise, ma'rfif ve örf kelimelerinin hayır, yumuşaklık ve iyilik anlarnlannı ifade ettiklerini zikreder. 4 Gerçekten: "Onlarla (anne-baba) dünyada maruf vechile geçin! " 5 ayetindeki "ma' rfif'' lafzı, Zeccac b. es-sim Ebu İshak'a (ö.311/923) göre "örf'' karşılığı olup "iyi fiiller" anlamındadır. 6 Binaenaleyh ayetin manası: "Anne ve babanla dünyada örfe uygun olarak geçin!" demek olur. İbn Manzur (ö ) ma'rfifun/örf; nefsin hayır olarak bildiği, kendisine ısınıp rahatladığı şey vb. anlarnlara geldiğini söyler ve İbnu'l-Esir'in zikrettiklerini harfiyyen kaydeder. 7 Yukandaki tespitlerden, ma'rfif ve örf kelimelerinin müteradif (eşanlarnlı) kelimeler olduğu anlaşılmaktadır.dolayısıyla örf sözlükte; insanlar arasında tanınmış, güzel görülmüş, ret ve inkar edilmeksizin tekrarlanarak yapıla gelmiş olan şeydir. Buna ''ma'rôf'' da denir. 8 Terim olarak örf; insaniann benimseyip alışkanlık haline getirdikleri işler 9 veya duyulduğunda zihne başka anlam gelmeyecek derecede özel bir anlamda kullanmayı itiyad edindikleri lafızlardır. 10 ilgili aynca bkz. Çağıncı, Mustafa; "Emir bi'l-ma'ruf Nehiy ani'l-münker" maddesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1995, Xl, el-ciyyam, Muhammed b. Abdiilah b. Malik et-to.si (ö. 672/1274), İkmalu'l-İ'lam bi Teslfsi'l-Keliim, 1-/l, tahkik: Sa'd b. Hamdan el-gfunidi, Camiatu Ummi'l-Kura, Mekke, Mektebetu'l-Medeni, Cidde, II, el-feyyümi, Ebu'I-Abbas ei-hamevi (ö.770/1368), el-misbahu'l-münfr, tahkik: Abdulazim eş-şinavi, Danı'l-Maarif, Kahire, bty, s Lokman 31/15. 6 İbn Manzur, Muahammed b. Manzur Ebu'l-fadl el-afriki (ö.711/1311), Lisanu'l-Arab, I XV, Dar Sadır, Beyrut, bty., IX, İbn Manzur, IX, Bilmen, Ömer Nasuhi, Hukuku İsliimiyye ve Jstılahati Fıkhiyye Kamusu, 1-Vlll, Bilmen Yayınevi, İstanbul 1968, I, 197, paragrafno: Şa'ban, Zekiyüddin, İsitım Hukuk İlminin Esasları, Çeviren: Dönmez, İbrahim Kafi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınlan, Ankara 1999, s İbn Emir el-hac (ö. 879/474-75), et-tahrir ve't-tahbfr Şarhu't-Tahnr fi İlmi'l-Usulli'l Kemal b. el-hümam (ö. 681/1457), ı. tb., I-III, Matbaatu'l-Kübra el-emiriyye, Bulak!Mısır, 1316 H., I, 282; İbn Abidin, Muhammed Emin (ö. 1252/1836), Mecuatu Resiiili İbn Abidfn, l-ll, Alemu'l-Kütüb, tbyy. II,

5 Tanımdan anlaşıldığı gibi örf, arneli ve kavll (sözlü) olmak üzere iki kısma aynlmaktadır. İnsaniann bir çok şeyi sözlü ifade kullanmaksızın sadece teslim-tesellüm şeklinde alıp vermeleri (beyu't-teat!) hakkındaki teamülleri, arneli örfün örneklerindendir. 11 Halkın teamülünde "et" lafzının, örfen bilinen eti ifade edip, balığı veya halkın teamülünde olmayan eti ifade etmemesi ise kavli örfün örneklerindendir. 12 Bu nedenle, bir kimse vekiline "et" satın almasını emretse, o yörede halkın örfünde bilinen etin koyun eti olması durumunda, koyun eti anlaşılır; zira zihne ilk gelen et meflıumu budur. 13 Dolayısıyla vekil, başka bir hayvan eti satın alıp getirse veya balık satın alsa, örfe binaen görevini yapmış sayılmaz. Oysa bir ayet-i kerimede 14 ifade edildiği gibi lügat itibariyle balık için de "et (lahm)" lafzı kullanılmaktadır. Sözlükte geri gelmek, peş peşe gelmek, bir şeyi tekrar tekrar yapmak, hasta ziyaret etmek gibi çeşitli anlarnlara gelen adet, A-V-D kökünden türetilmiş bir isimdir. 15 Başka bir ifade ile adet; bilinen, aşina olunan şey dernek olup, çoğulu "ad", "adat" ve "avfiid"dir. "Adet" olarak isimlendirilmesinin nedeni, kişinin yaptığı şeyi tekrar tekrar, dönüp dönüp yapmasındandır 16 ki, buna teamül de denir. 17 Örf ve adet kavramlan, kimi fakihler tarafından eşanlamlı kabul edilmiş olduğundan adet; İnsaniann özünde yer etmiş ve sağduyu sahiplerince benimsenmiş itiyatlardır, 18 şeklinde tanımlanmıştır. Binaenaleyh bir şeyin adet olabilmesi için tekrarlanarak yapıla gelmesi şarttır. Kimi islam hukukçulan ise adetin hem akıl ve iradeden kaynaklanan, hem de fertlere ve topluma ait tasarruflan kapsayan bir terim olduğunu kabul ederek, örften daha kapsamlı bir anlam içerdiğini ileri sürmüşler ve iki terim Bkz. Hallfıf, Abdulvehhab; İlmu Usuli'l-Fıkh,14. tb., Daru'l-İlm, Kuveyt 1401/1981, s. 89; Şaban, age., çeviren: Dönmez, s ibn Abidln, II, İbn el- Eınlr, I, en-nahl 16/14.: "İçinden taze et (balık) yemeniz ve takacağınız bir süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize veren O' dur. " 15 İbn Manzur, III, 315 vd. 16 el-feyyuınl, s Bilmen, I, 197, paragraf no: Bkz. İbn Nüceym, Zeynüddin b. İbrahim (ö. 970/1563), el-eşbah ve'n-nezair, thk. Abdulazim Muhammed, Müessetü'l-Halebi ve Şürakah, Kahire 1387/1968, s. 93. (Hindl'nin Şarhu'l-Muğnf'sinden naklen.); İbn Abidln, II, 114; Bilmen, I, Bilmen, age. 135

6 arasında kavram bakımından farklılık olduğu görüşü ile örfü; "Toplumun söz veya fiil halinde ortaya çıkan adetidir." 20 tarzında tanırnlamışlardır. Buna göre örf, adetin bir çeşidi kabul edilmekte olup akıl ve iradeye dayanmaktadır. Fakat mefhum itibariyle örf ve adet arasında her ne kadar fark var ise de hukuki bir kaynak olarak aralarında bir fark yoktur. 2 ı "Bu sebeple Mecelle: 'Adet muhakkemdir. Yani hükm-i şer'iyi ispat için örf ve adet hakem kılınır' 22 maddesini sevk ederek bu iki terimi aynı manada kullanmıştır.'m Adetler, "adet-i hasene (güzel adet)", ve "adet-i kabiha (çirkin adet)" olmak üzere iki kısma aynlmakta olup, birincisi dine ve akla aykın olmayan, yaran açık bulunan güzel ve iyi adettir ki, fakihle.rin şer'! hükme neden olduğunu kabul ettikleri adettir; ikincisi ise din ve akla aylan olan adettir ki bu, çirkin ve kötü adet olup, bunun dinen bir değeri olmadığından, toplumda devamının engellenmesi gerekir. 24 Ma'ruf ve örf kavramlannın tanırnlarından ve örfıin hukuki değeriyle ilgili verilen bilgilerden sonra, ma'rufun kaynağı üzerinde durabiliriz. B. Marufun Kaynağı Yeryüzünde bugüne kadar yaşamış ve halen yaşamını sürdürmekte olan bütün toplumlarda iyilik-kötülük kavrarnlarının bilinmesi ve yaşatılması, beşer tabiatının gereğidir ve sosyal bir olgudur. Bunun nedeninin veya kaynağının iki esasa dayandığı söylenebilir: Birincisi; her toplumda aklı ve mizacı yerinde insanlar bulunur ve onlann iyi görüp kabul ettikleri şeylerin toplum tarafından da benimsenmesi ve uygulanması sağduyunun gereğidir. İşte bu uygularnanın o toplumdaki sürekliliği, örf ve adeti oluşturmaktadır. 2 Karaman, Hayreddin; "Adet" Türkiye Diyanet Vakfı İslamAnsiklopedisi, İstanbul 1988, I, İbn Abidin, II, 114; Hallaf, s. 89; Miras, Kfunil, Sahihi Buhari Muhtasarı ve Tecridi Sarih Tercemesi, 1-X/1, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 8. bs., Ankara, bty.,v, 117; Ebu Sünne, Alımed Fehmi, el-örfu ve'l-adehfi Ra'yi'l-Fukahil, Matbaatu Ezher, Kahire 1947, s. 1 L 22 Md Karaman, age. ve md. 24 Bilmen, I, 197, paragrafno:

7 İkincisi; Kur'an'da belirtildiği gibi her topluma ilahi mesajı getiren peygamberler gönderilmiştir. 25 Nitekim ilk insan Adem aleyhisselam da peygamberdir. 26 Binaenaleyh insanlar her ne kadar peygamberlerin getirmiş olduklan ilahi mesajı inanç, ibadet, ahlak ve muamele yönlerinden tahrif etmiş olsalar da, onlann ihihi mesaj kapsamında kavimleri üzerinde icra etmiş olduklan etkilerin bütünüyle silinip gittiği söylenemez. Dolayısıyla onlann ümmetierine öğrettikleri iyiliklerden bir kısmının her toplumda nesilden nesile sürüp gittiğini kabul etmek gerekir. Nitekim İslam'ın, daha önceki semavi dinlerin getirmiş olduğu hükümlerden bir kısmını nesh etmeyip ibka etmiş olduğu da bilinmektedir. 27 Bu nedenle son peygamber Hz. Muhammed'den önce gelmiş olan peygamberlerin toplumlanna tebliğ ettikleri ilahi mesajın bir kısmının toplumlarda devam etticilmiş olması sosyal bir olgudur ve bu, o toplumun ört ve adetini oluşturan iki unsurdan biridir. Toplumlar arasından, son peygamberin içinden çıkmış olduğu Arap toplumunu ele alacak olursak, bu toplumun da sözünü ettiğimiz iki yoldan örf ve adetlerini o luşturduklan ve bunun Hz. Muhammed' e peygamberlik verildiği dönemde yaşamakta olduğu anlaşılır. İşte bunun içindir ki, Kur' an Arap toplumunun yaşatıp geldiği iyi alışkanlıklara (geleneklere) itibar etmiş ve muhataplanna çeşitli konularda "... ma'nlfa göre" davranmalannı önererek, ma'rufa vurgu yapmış, onlara uyulmasını istemiş, kötü gelenekleri yasaklamış ve terk edilmesini emretmiştir. Bu cümleden olarak Şari'in alım-satım, rehin, kira, selem, kasame, evlilik, eşler arasındaki denkfk gibi İslam' dan önceki Arap adetlerinden bir çoğunu bazı yeni düzeltmelere tabi tutarak yürürlüiüklerini onayladığı bilinmektedir. 28 Ma'rufun kaynağı hakkındaki bu tespitimize, konuınuzla ilgili olarak şunlan da ekleyebiliriz:. Cahiliye Devri Arap toplumu ailelerinin kimilerinde kan-koca ilişkilerinin, selim akıl ve selim tabiatın onayladığı düzeyde iyi olduğu, kimilerinde ise aksi yaşantının mevcudiyeti klasik İslam kaynaklannın 25 en-nahl 16/36; Fatır 35/24. Bkz. İbn en-neccar, Muh~ed b. Ahm~d el Fetühl/Tekıyyuddin, Ebu Bekr (ö. 972/1564), Şarhu '1-Kevkebi'l-Münfr,l-IV, tahkik: Muhammed ez-zuhayli ve Nezih Hammad, Camiatıı'l-Melik Abdilaziz, Mekke 1400/1980, I, Bkz. en-neccar, Abdulvahhab; Kısasu 'i-enbiya, Daru'l-Fikr, Beyrut, bty., s Bkz. Ebu Zehra, Muhammed; U sulu '1-Fıkh, Dariı'1-fıkr, byy., , s. 305 vd., paragrafno: 291, "Şer'u men kablena." 28 Bkz. Şaban, çeviren: Dönmez, s

8 tetkikinden anlaşılmaktadır. İ şaret edilen birinci aile yaşantı biçiminin Allah' ın hoşnutluğuna mazhar olduğu, onların yaşantılarının Kur' an' da ''nıa'rôf' olarak nitelendirilmiş olmasından anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Arap toplumuna kendi dilleriyle hitap eden Kur'an, müslümaniann aile münasebetlerinde, toplumda devam edip gelmekte olan ve anlam ve uygulamasını da bildikleri ''nıa'rôf' yolu tutmalarını, marufun zıttı olan "münker'' münasebetlerden ise kaçınmalannı istemektedir. Kur'an'da otuz sekiz yerde "ma'ru.r', iki yerde de "örr' kelimesi geçmektedir. 29 Hadislerde de aynı kavramlann sık sık tekrarlanmış olduğu görülmektedir. 30 Bu durum, müslümaniann hayatında ma'ruf (ört)un ahlaki ve hukuki yönlerden ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Nitekim Rasillullah (sav.), daha önce de işaret edildiği gibi Kur'an'ın belirlediği çerçevede sahih örfe itibar etmiş ve işlevinin sürdürülmesini sağlamıştır. Kendisinden sonra müslümaniann yönetimini üstlenen Raşit Halifeler de örfe göre hükümler bina etmişlerdir. 31 Müctehit imamlar ve onlara tabi' olan fakihler de aynı yolu izlemişler, örf ve adetle ilgili kaideler vazetmişler ve onu, hakkında Kitap ve Sünnet'te delil bulunmayan konularda insaniann sorunlarını çözmede bir yöntem olarak kabul etmişlerdir. 32 Ma'ruf, örf ve adet terimlerinin tanımları, ma'rufun kaynağı hakkında belli ölçüde bilgi verdikten sonra, İslam hukukçularının, ''Eşlerin Hak ve Vazifeleri" bağlamında Kur'an'da yer alan "ma'rur' kavramı üzerindeki görüşlerinden söz edebiliriz. Görüşleri H. İslam Hukukçuiarınm, ''Ma'rm" Kavramı Hakkındaki Çalışmamızın hareket noktasını, Bakara suresinin 228. ayeti ile, Nisa suresinin 19. ayeti oluşturmaktadır. Birinci ayette mealen şöyle buyrulur: "... Erkeklerin kadınlar üzerindeki haklan gibi, kadıniann da erkekler üzerinde ma 'rufa göre haklan vardır..." Yani erkeklerin kadınlar üzerinde ne hakları 29 Bkz Abdulbaki, Muhammed Fuad; el-mu'cemü'l-müfehres li Elfazı'l-Kur'ani'l-Kerfm, 2. tb., Daru'l-Fikr, 1401!1981, bty., s Bkz. A.J. Wensınec; Concordance (el-mu'cemu'l-müfehres), I-VII, Leiden E.J. Brill , IV, Karaman, age., I, İbn Nüceym, s. 93 vd., "el-kfude es-sadise. "; es-suyotl, Abdurrahman Celalurldin (ö ), el-eşbah ve'n-nezfur, Mustafa el-bab! el-halebi ve Evladuh, et-taba'tu'lahire, Mısır , s. 89, lll; İbn Abidin,, II. Cilt; Mecelle, md.: 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45; Ebu Sünne, s. 23 vd.; Karaman, age. ve md. 138

9 1 J varsa, kadıniann da erkekler üzerinde vazifeleri mukabilinde ma' ~f ru o çusunde haklan vardır. Diğer ayetin meali ise: "... Onlarla ( eşleriniz ile) m, -ır. a ruja gore geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız (bile geçinmeyi sürdürünjj), olabüir ki, bir şey bulunur." şeklindedir. sizin hoşunuza gitmez de Allah onda bir çok hayır takdir etmiş Mevcut Türkçe Kur'an meallerinde, genelde birinci ayetteki "ma'rüj'' kavramı "meşru hak',3 4, ikinci ayetteki "ma'rof' kavramı ise "iyi/güzel/hoş geçinin',3 5 olarak tercüme edilmiştir. Oysa dipnot 34 ve 35'de kaydedildiği üzere Ömer Rıza Doğru!, Ö. N. Bilmen ve Hüseyin Atay gibi kimi mealcilerin yaptıklan şekilde bu kavramiann ''ma'rôfa göre, ma'rôf gereğince veya örfe göre, örfe uygun olarak, örf gereğince" şeklinde tercüme edilmelerinin ayetlerin siyak ve sibaklanna daha uygun olciııi?;ıı ciii~iinü!ı>bi!ir. Kanımızca her iki ayette gelmiş olan "ma 'ruf' teriminin anlam ve kapsamının tetkik edilmesi, İslam Aile Hukuku açısından yararlı olacaktır. Önce Bakara suresindeki: "... Erkeklerin kadınlar üzerindeki haklan gib~ kadıniann da erkekler üzerinde ma'rufa göre haklan vardır... " ayeti üzerinde duralım. Allah Telila bu ayette, eşierden her birinin diğeri üzerinde hakkı bulunduğunu haber vermiş olmakla beraber, her birinin diğeri üzerindeki haklannın nelerden ibaret olduğunu belirtmemiş; fakat bu konudaki gerekli açıklamayı başka ayetlerde ve RasUlü vasıtasıyla yapmıştır 36 Yalnız ayeti kerimede, her iki tarafın da birbirleri üzerindeki haklannın öıfe göre olduğu, "ma'rof' lafzı ile vurgulanmıştır Kadından hoşlanmamakla beraber, kocasının onu boşarnayıp geçinmeyi sürdürmesi, bu ayetin delaletiyle menduptur. (el-cassas, Ebu Bekr Ahmed b. Ali er-razi (ö. 370/981), Ahkamu'l-Kur'an, l-v, thk. Muhammed Sadık Kamhavi, Daru'l-Mushaf, Kahire, bty., III, 47; et-tabersi, Ebu Ali el-fadl b. el-hasen (ö. 548/l 153), Mecmeu '[-Beyan fi Tefsiri 'l Kur'an 1-X, Daru'l-Fikr, Beyrut-Lübnan, 1414/1994, II, 101; el-buhfiti, Mansur b. Yunus (ö ), Keşşafu'l-Kına', I-VI, Alem'l-Kütüb, Beyrut, 1403/1983, V, 216. Örnek olarak bkz. Yazır, Elmalı'lı Hamdi, Hak Dini Kur'an Dili; Çantay, Hasan Basri, Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim; Bilmen Ömer Nasuhl, Kur'an-ı Kerim 'in Türkçe Meal-i Alisi. Anılan kavramı Ömer Rıza Doğru!, Tanrı Buyruğu'unda, "ma'ril.f vechile", Hüseyin Atay, Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali'nde "örfe uygun olarak" şeklinde tercüme etmişlerdir. Bkz. Yazır; Çantay; Doğrul, Ö. Rıza; Süleyman Ateş, Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali. Ömer Nasuhi Bilmen ise aynı kavramı, "Onlarla ma'ruf vechile geçinin!" diye tercüme etmiştir. ei-cassas, II,

10 Daha önce de tanımladığımız gibi örf, insaniann kabullendikleri ve dinin reddetmediği şeydir. Başka bir anlatımla örf, akıl sahiplerinin güzel olarak tanıdıklan ve Şari'in onayladığı şeydir. 37 Kur'an'da gelen "ma'rilf'' lafzının anlamını ve uygulama biçimini, Kur'an'ın indiği zamandaki muhataplan olan Araplar biliyordu. "Zira Kur'an'da tekrarlanan her ma'n2/lafız, 'o kadınlarla ma'rilfa göre geçinin,3 8 ayetindeki ':ma'n2/'' lafzında olduğu gibi, ondan kastedilen mana, o günkü insaniann bildiği şeydir." 39 Nitekim İmam Şafil (ö.204/819) bu konuda şöyle der: "Allah, koca için kadın üzerine, kadın için de koca üzerine Kitab'ında ve Rasfılü'nün dilinde mücmel ve mufassal olarak belirttiği haklar koymuştur ki, kendi dilleriyle hitap olunan Araplar, bu lafızlan anlamıştır." 40 Daha önce de belirtildiği gibl "ma'n2f" lafzı Kur'an-ı Kerim'de pek çok ayette geçmektedir. Bunlardan örnek olarak bir kaçının mealierini buraya almak istiyorum: "Boşama iki defadır. Bundan sonra (yapılacak şey), ya ma' ruf vechile (nikfıh altında) tutmak, ya da iyilikle salıvermektir. " 41 "Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini bitirdikleri vakit, ya onları ma'ruf vechile tutun, yahut iyilikle salıverin!" 42 "Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini bitirdikleri vakit, (kendilerini boşamış olan kocalan ile) aralarında m 'mf vechile anlaştıklan takdirde, onların kocalanyla evlenmelerine engel olmayın/' 43 "Onların (annelerin) ma'mf vechile beslenme ve giyimi babaya aittir. " 44 "İddet sürelerini doldurduklarında onları (ric'f talakla boşadığınız kadınları) ya ma'ruf vechile (nikahınız altında) tutun veya onlardan ma'ruf vechile ayrılın! " 45 "Erkeklerin kadınlar üzerindeki haklan gibi, kadınların da Birinci tanım İbn Atıyye'nin, ikincisi İbn Zafer'indir. Bkz. İbn en-neccar (ö. 972/ 1564), Şarhu'l-Kevkebi'l-Münfr, IV, 448. En-Nisa4/19. İbn en-neccar, IV, 449 eş-şafii, Muhammed b. İdris (ö.204/819), el-ümm, I-VIII, Daru'l-Marife, Beyrut-Lübnan, bty., V, 106, "Cim!ıu ı'şrati'n-nisa" el-bakara 2/229. el-bakara 2/231. el-bakara 2/232. el-bakara 2/233. et-ta! ak 65/2. 140

11 erkekler üzerinde ma'n1f vechile hakları vardır.,,4 6 "Onlarla ( eşleriniz ile) ma'rufvechile geçinin/'.4 7 Yüce Allah, mealleri sunulan ayetlerde, kan-koca arasındaki karşılıklı nza ve haklann, kadını nikah altında tutmanın, birlikte yaşamanın, boşamanın ve kadının nafakasının, ma'rtif üzere olmasını bildirmiştir. Dolayısıyla Kur'an'da evlilik hükümleri ve kan-koca haklanyla ilgili zikredilenlerin hepsi ve aynca kadının kocası üzerindeki nafaka hakkının hükmü vacip olup, bunlann tümü ma' rfif üzeredir. 48 O halde ayetlerde ifade edilen "ma'ruf'un anlam ve kapsamı nedir? Ma'ruf, daha önce ifade edildiği ve İbn Teymiye (ö. 728/1328)'nin de beliıttigl gibi Kur'an'ın irıişi sırasında vahyirı muhataplarırım bildigi ş;;;ydir ki o, eşierin durumlan hakkında insaniann çeşit, miktar ve nitelik olarak bildikleri örften ibarettir. Her ne kadar bu, eşierin fakirlik zenginlik gibi ekonomik durumlanna, ikamet ettikleri yere, kış yaz, gece gündüz gibi zaman faktörleri gereğince çeşitlilik arz etse bile; her belde ehlinin örfü olan adete göre hanımını yedirir, içirir. Keza hanımı ile birlikte yaşamayı sürdürmesi, üzerine vacip olan mut'ayı (boşanan kadına verilen eşya) vermesi de yine örfe göredir. Hanımının yanında geeelemesi ve onun cinsel ihtiyacım karşılaması da -en doğru görüşe göre- örf gereğincedir. 49 Ayetlerde geçen "ma'rtif' kavramlan hakkında klasik İslam kaynaklanndaki yorumlardan, İslam öncesi ve vahyin indiği sırada Arap toplumunda ma'rufun bilindiği, yaşatıldığı ve Şan'in buna itibar ettiği ve insanlara ona uymayı önerdiği, ma'r:lf karşıtı olan münker davranışlan ise yerdiği, yasakladığı ve onun terk edilmesini emrettiği anlaşılmaktadır. Hz. Aişe'nin, RasUlullah'a aile yaşantılannı hikaye etmiş olduğu on bir cahiliye kadınının, aile ilişkileriyle ilgili anlattıklan da bu fikri doğrulamaktadır. Rivayete göre, on bir Arap kadını, aralannda kocalan hakkında hiçbir şey gizlemeyip her şeyi açıkça anlatmak üzere anlaşırlar ve her biri kocasıyla el-bakara 2/228. en-nisa 4/19. İbn Teymiyye, Ebu'I-Abbas b. Teymiyye Takıyyuddin (ö.728/1328), Mecmuu 'l-fetava,i XXXVII, cem ve tanzim: Abdurrahman b. Muhammed en-necdi, 1398, byy., IVXXX, 85. İbn Teymiyye, IVXXX,

12 ilgili yaşantısını hiçbir şey gizlerneden anlatır. Bu hadis, "Ümmü Zer' Hadisi" 50 olarak bilinmekte olup, hadisten aşağıdaki hususlar anlaşılmaktadır: 1. Ebu Zer', nafaka ile ilgili olarak hanımı Ümmü Zer' e rahat edebileceği konut, kendisine hizmet eden hizmetçi, yeterli besin, giyim ve zinet ternin etmiştir. 2. Ebu Zer', kocalık görevini yapan, karşılıklı ilişkilerde anlayışlı, güler yüt1ü, Ümmü Zer'in hoşuna gitmeyen söz ve davranışlardan kaçınan, onun arzularını yerine getirip sözünü reddetmeyen ve aile içinde, ailenin diğer üyelerine onu ezdirmeyen ve ona -nafakanın bolluğu yanında- maddi ihsanlan da çok olan biridir. 3. Ebu Zer'in aile ilişkilerindeki tutum ve davranışllli-ı hanınıı Ün1... ~ü Zer' i mutlu kılmaktadır. Olayı rivayet eden Hz. Aişe, on bir kadınla ilgili sözlerini bitirince RasUlullah' ın şöyle dediğini rivayet etmiştir:" Ey Aişe, ben sana, Ebu Zer' in Ümmü Zer'e nisbeti gibiyim. Şu farkla ki, Ebu Zer', Ümmü Zer'i boşamış; ben seni boşamayacağım." Rasillullah'ın sözü üzerine Hz. Aişe de; "Anam, babam sanafeda olsun! Sen bana göre Ebu Zer'den daha üstünsün" demiştir. Hadisten, Hz. Peygamber'in cahiliye ehlinden Ebu Zer'in eşi ile olan aile ilişkilerini olumlu bulduğu ve onaylamış olduğu anlaşılmaktadır. 52 Hadiste Ümmü Zer' dışında beş kadın daha kocalanyla ilgili güzel hasletler ve iyi huylardan, olumlu aile ilişkilerinden ve kocalannın kendilerine yeterli -hatta daha ziyade- nafaka sağladıklanndan övgü ile söz etmişlerdir. Aynca Ümmü Zer', Ebu Zer' kendisini boşadıktan sonra yapmış olduğu ikinci evlilikte, ikinci kocasının da -Ebu Zer' seviyesinde olmasa bile- iyi geçimliliğinden, nafaka ve ihsanının genişliğinden söz etmiştir Hadis, farklı lafızlarla rivayet edilmiştir. Bkz. Buharf, Nikah, Husnu'l-Işre Maa'l-ehl; Müslim, Fadailu's-Sahabe, Zikru Hadisi Ümmi Zer'; Zebidi, Kfunil Miras tercemesi ile beraber (Sahihi Buhari Muhtasan, DİB, XI, ). Hadisin şarhı için bkz. el-ayni, Bedruddin b. Ahmed (ö l),Umdetü'l-Kilri Şarhu Sahihi'l-Buharf, I-XXV, Dar İhyai't-Turasi'l-Arabi, Beyrut-Lübnan, bty., XX, 169; İbn Hacer, Ahmed b. Ali el Askalani (ö.852/1449), Fethu'l-Bari bi Şarhı Sahihi'l-Buharf, I-XXVIII, Dabt ve ta'lik: Taha Abdurrauf Sa'd ve Mustafa el-havan, Mektebetu'I-Külliyyati'l-Ezheriyye, Mısır 1398/1978, IX, 331; en-nevevi, Ebu Zekeriyya Muhyiddin b. Şeref (ö ), Şarhu Sahihi Müslim, I-XVIII, Dar İhyai't-Turasi'l-Arabi, 2. tb., Beyrut-Lübnan, 1392/1972, XV, el-ayni, XX, 169; İbn Hacer, IX, el-ayni, XX,

13 On bir kadından beşi ise kocalannın kendileriyle ilgilenmediklerinden, kocalık görevini hakkıyla yerine getirmediklerinden, nafakalanm yeterince temin etmeyip cimrilik yaptıklanndan, kaba sözlü ve asık suratlı olduklanndan ve hatta kendilerini dövdüklerinden, dolayısıyla kocalanndan memnun olmadıklanndan ve aile yaşantılannın mutsuz geçtiğinden söz etmişlerdir. Olaydan anlaşıldığına göre, sözü edilen cahiliye kadınlanndan altısı yani çoğunluğu (Ümmü Zer' ikinci kocasının da iyi olduğunu söylemiştir ki, bu durumda yedi aile demek olur), kocalannın iyiliğini ikrar etmişlerdir. Dolayısıyla on bir aile dersek altısı, 12 dersek yedisi ve her iki durumda da çoğunluk, evlilik hayatlannın iyi olduğunu ve kocalannın dürüstlüklerini bildirmişlerdir. Ve bu kadınlar, kocalannda gördükleri nimetleri inkar edip nanköriük yapınama faziletini göstermişierdir ki, bu, Arap i.opiumunda aki-ı selim (sağduyu) ve tab-ı selim (temiz fıtrat) sahibi erkeklerin olduğu gibi kadıniannda bulunduğunu kamtlamaktadır. Diğer yandan, Raslılullah'ın şu sözü de bunu desteklemektedir: "Kureyş kadınlan, en hayırlı kadınlardır; onlar deveye binerler, küçük çocuklanna en çok şefkat gösteren, kocasına ait şeyleri en iyi koruyanlardır.,,sj Binaenaleyh bu tespitten sonra şunlan söyleyebiliriz: Cahiliye dönemi Arap toplumunda, kimi müelliflerin de belirttikleri gibi çoğunluk ailelerde kadına saygı gösterilmekte, onun görüşlerine müracaat edilmekte ve kendisiyle olaylar ve hayat problemleri hakkında İstişare edilmekte olduğu 54 ve bu dayanışmanın ailede kan-koca ilişkilerinin sağduyuya dayandığı ve başta eşler olmak üzere aile bireylerine mutluluk getirdiği anlaşılmaktadır ki, toplumda var olan bu geleneğin nesilden nesile devam edip geldiği tarihi bir olgu olarak kabul edilmelidir. Dolayısiyla İslam öncesi Arap toplumunda, iyi geçimli ailelerin bulunduğunu ve bu ailelerin geçim tarzını akıl ve mizacı yerinde insaniann kabul ettiğini ve bunun insaniann beğenisine mazhar olup nesilden nesile aktanlarak ve tekrarlanarak örfleştiğini kabul etmek gerekir ki, işte bu, ma'ruftur. Zıttı ise münkerdir ki, bu da nesilden nesile kötü olarak tanıtılmış ve toplumda yaşatılmakla beraber, beğenitınemiş ve kötü olarak kabul edilmiştir. Kur'an-ı Kerim, herhangi bir konuda "ma'rilfa göre yapınız" diye ma'rufa vurgu yapıyorsa, o konudaki örfleşmiş olan hususlann dikkate 53 Buhari, Ehadisu'l-Enbiya, Bab kavlillahi: "İzii kaleti'l-meliiikeıu yii Meryem"; Müslim, Fedailu's-sahabe, Bab fedaili nisai Kureyş, Müslim, Nevevi Şerhi, XVI, Bkz. Hasan, İbrahim Hasan; Tarihu '1-İsliim, I-11, 7. tb., el-cfze, 1964, I,

14 alınmasını istemektedir. Çünkü Arap toplumuna kendi dilleri ile hitap eden Kur'an'ın "ma'rof" lafzını kullanınasında bir amacın bulunması gerekir. Binaenaleyh Arap aile yapısında Şari'in doğru bulduğu ilişkiler bulunmaktadır ki, onlann uygulamaya geçirilmesi, kötü uygulaınalann ise terk edilmesi istenmektedir. Kur' an, örfün belirlediği kriteriere ve yaşantı biçimlerine uyulmasını emrederken, Rasfılullah da bu yolda söz ve uygulamalanyla ma'rfıfun anlaşılınasına ve uygulanınasına yardımcı olmuştur. Nitekim o, kan nafakasıyla ilgili Kur'an'da gelen ayetlerin (el-bakara 2/233, et-talak 65/6-7) tefsiri mahiyetinde kannın beslenme ve giyimi (nafaka) nin ma'rfıfa/örfe göre olmasını önermiştir. 55 Buraya kadar yapılan açıklaınalardan sonra, Bakara suresinin 228. ve Nisa suresinin 19. ayetlerinde geçen ";r.a'ıuj'' kavramlannın yorumuyla ilgili ulemanın görüşlerine geçebiliriz. İmam Şafii'ye (ö. 204/819) göre Bakara suresinin anılan ayetindeki ma'rfıf; hak sahibini, hakkını isterneğe mecbur etmeden, istemesi halinde ise, ona edada külfet yuklerneden ve isteksizlik belirtisi göstermeksizin gönül boşluğu ile ve geciktinneden tam olarak hakkı eda etmektir. Buna göre eşierden hangisi, karşı tarafın hakkını mazeretsiz olarak geciktirir ve vaktinde eda etmezse, hak sahibine zulmetmiş olur. Çünkü hakkı edaya muktedir kimsenin edayı geeiktirmesi zulümdür. 56 Nitekim Hz. Peygamber de bir hadislerinde: "Varlıklı kimsenin borcunu ödemeye yanaşmaması zulümdür." diye buyurmuştur ki, hadisteki "varlıklı kimse" lafzı amın olup, tahsis söz konusu olmadığından, hadisin şumulüne, başka mükellefler dahil olduğu gibi eşierin de dahil olması gerekir. Taberi (ö. 310/923), ilgili ayetteki ına'rfıfun yorumu hakkında iki görüş zikretmektedir. 55 Bkz. Buhari, Nafakat 9, ll, 14, Buyu' 95, Alıkarn 14, 38; Müslim, Akdıye 7; Ebu Davud, Buyu' 79, Menasik 56; İbn Mace, Ticarat 65, Menasik 84; Darimi, Nikah 45, Menasik 38; Ahmed, el-müsned, V, 72; VI, 50, 206, eş-şafii, Muharnmaed b. İdris (ö.204/819); Ahkamu'l-Kur'an, 1-11, Cem: el-beyhaki (ö.456/1066), tarifve takdim: el-kevseri, Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut, Lübnan, 1400/1980, I, "Varlıklı kimsenin borcunu ödemeye yanaşmaması zulümdür." Hadisi için bkz. Buhari, İstikraz 12, Havfılat I, 2; Müslim, Musakat 34; Ebu Davud, Buyu' 10; Tirmizi, Buyu' 100, 101; İbn Mace, Sadakat 8; Darimi, Buyu' 48; Muvatta, Buyu' 84; Ahmed, III, 71,245,254, 260,315,370,377,463,464,

15 Birincisi; kadının, kocasının haklannı eda etme konusunda ona itaat etmekle yükümlü bulunması, kocanın da buna mukabil kansıyla iyi geçinmekle yükümlü olmasıdır. Bu, Dalıhak ve İbn Zeyd'in görüşüdür. İkincisi; İbn Abbas'ın görüşüdür ki, kadının kocası için süslenmesi nasıl ki kocanın eşi üzerinde bir hakkı ise, kocanın da hanımı için süslenmesi, kadının kocası üzerindeki hakkıdır. Taberi de ına'ruf kapsamında olarak, eşierin birbirlerine zarar veren şeylerden kaçınınalan gerektiğini söylemiş ve İbn Abbas'ın görüşünün tercihe daha uygun olduğunu belirtmekle beraber, diğer görüşün de ayetin delaleti kapsamında bulunduğunu vurgulamıştır. 57 Tabersi (ü.s48il153) ise, ayetteki ma'rfifun; eşier arasında iyi geçim yapılması, zarar vermekten sakınılması, (birden fazla eş bulunması halinde) eşler arası geceleme, nafaka ve giyimde adaletin sağlanması demek olduğunu söylemiştir. 58 Hanefi fakibierinden Kasani (ö. 587/1191), ına'ruftan maksadın, kocanın eşine güzel sözler söylemek ve onunla iyi geçim yapmak suretiyle iyilikte bulunması olduğunu ifade etmiştir. 59 Hanbeli fakibierinden İbn Kudame (ö. 620/1223) ise, İmam Şafii'nin tanımına uygun olarak ma'ruftan muradın; üzerinde hak bulunan tarafın, alacaklıya hakkını gönül hoşnutluğu ve güler yüzle, vaktini geciktirmeden, başa kakınadan ve eziyet etmeden eda etmesi olduğunu kaydetmiştir. 60 Nisa suresi 19. ayetteki " ma'rufa göre geçinme" hakkındaki yorumlara geçmeden önce, konunun daha iyi anlaşılması için ayetin iniş sebebini zikretmek yerinde olacaktır. Ayetin iniş sebebiyle ilgili olarak Fahruddin er-razı (ö. 606/1210) şöyle demektedir: "Kavm (erkeklerden bir et-taberi Ebu Cafer Muhammed b. Cerir (Ö.310/923), Camiu'l-Beyan an Te'vili'l Kur'an, I-XXX, takdim: eş-şeyh Halil el-meys, dapt ve tevsik: Sıdkı Humeyd ei-attar, Daru'l-Fikr, Beyrut-Lübnan , II, ; Bkz. ei-kurtubi, Ebu Abdiilah Muhammed b. Ahmedel-Ensari (ö ), el-cami' li Ahkamu'l-Kur'an, I-XX, thk. Ahmed Abdulalim el-berdfii, Daru'l-Kütübi'l-Arabi, Kahire 1387/1967, III, 123. et-tabers i, II, 101. el-kasani, Ebu Bekr Alaurldin b. Mesud (ö ), Bedaiu's-Sanai', 1-X, naşir: Zekeriyya Ali Yusuf, Matbaatu'l-İmam, Mısır, bty., III, İbn Kudame, Ebu Muhammed AbdiHalı b. Ahmed (ö. 620/1223), el-muğnf, 1. tb., thk. Mahmud Abdullah Fayid ve Abdulkadir Ahmed Ata, Mektebetu'l-Kahire, Mısır , VII, 293; bkz. el-buhfiti (ö. 1051/1641), V,

16 grup), kadınlarla kötü geçindiklerinden onlara: 'Onlarla (kadınlarla) ma'rof üzere geçinin' denildi. " 61 Yüce Allah bu ayeti kerime ile, erkekler tarafından kadınlara yapılan zulmü,, onlara zarar vermeyi yasaklamış ve kadınların, mal gibi erkeklerden kalan mirasa dahil edilmesini önlemiştir. 62 Kimi alimiere göre,"onlarla ma'rilfa göre geçinin!''hitabı, velileredir. Hitabın, kadınların mirasına heves ederek, onlarla iyi geçinmeyen veya mehirlerinin bir kısmını alabilmek için onları evde alıkoyan kocalar hakkında olduğu da söylenmiştir. Bu, İbn Atıyye'nin tercihi olup Kurtubi de aynı görüşün "esah" olduğunu kaydetmiştir. 63 Söz konusu ayetle ilgili verilen bu bilgilerden sonra, İslam bilginlerinin ;'Ma :riija gore geçinme" hakkındaki görüşlerine geçebiliriz: Taberi (ö.310/923), ayetteki ma'rufa göre geçinmekten maksadın; kocanın, Allah'ın kadın için üzerine farz kılmış olduğu haklarını yerine getirerek evliliği sürdürmesi veya eğer kadını boşamak istiyorsa, onu iyilikle boşaması olduğunu söyler. 64 Cassas'a (ö. 370/981) göre bu ayet, kocaların hanımlan ile ma'ruf/örf üzere geçinmeleri gerektiği hakkında bir emir olup, kadının mehir ve nafaka haklannın tam olarak verilmesi, (çok eşlilik durumunda, eşler arasında) ikamet etme taksiminin adil yapılması, ondan yüz çevirerek başka bir kadına kötü ve kaba sözlerle ona eziyet edilmemesi, meyledilmemesi, suçsuzken ona karşı surat asılıp tavır alınmaması anlamlarını içerir. 65 Tabersi (ö.548/1153 ) de ayeti 61 er-razi, Fahruddin Muhammed b. Ömer, et-tefsiru'l-kebfr (Mefatihu'l-Gayb), I-XXXII,. Daru'l-Kütübi'I-İlmiyye, Beyrut-Lübnan 1411/1990, X, 1 I. Ilgili ayetin nüzul sebebi hakkında şunlar da rivayet edilmiştir: Arap erkekleri, ailelerinden evli bir adam öldüğü zaman onun malına varis oldukları gibi kansına da varis olurlardı. Bu nedenle velilerden dileyen o kadınla evlenir, dileyen onu başkası ile evlendirir, dileyen de evlenmesine engel olurdu. Bu cümleden olarak cahiliye Araplarının adetine göre, bir kimse öldüğünde onun başka bir kadından olan oğlu veya asabesinden en yakın olan bir hısımı dul kadının üzerine elbisesini atar ve ona kadının kendisinden ve velilerinden daha fazla hak sahibi olurdu ve dilerse o kadınla mehir vermeden evlenirdi, dilerse onu başka bir erkekle evlenditir mehrini kendisi alır ve kadına vermezdi, dilerse ölüden kalan mirasa malik olmak veya kadın ölünce ona varis olmak için onu evde ölünceye kadar alıkoyar ve başkası ile evlenmesine engel olurdu. Bu nedenle Allah ilgili ayeti indirdi ve bu cahiliye adetini kaldırdı. (el-kurtubi, V, 94. Aynca bkz. et-tabersi, Mecmeu'l-Beyan, lll, 44). 62 el-kurtubi, V, el-kurtubi, V, Camiu'l-Beyan, III, Ahkamu'l-Kur'an, III,

17 benzeri anlamlarda yorumlaınış, aynca kılık kıyafet ve temizliğe dikkat edilmesini, kadının dövülmemesini de ma'rfıftan sayınıştır. 66 Cassas, yukandakilere ilaveten aşağıdaki hususlann da ayetin önerdiği maruf kapsaınında olduğunu kaydeder: 1. Hamının nikah altında tutulması halinde, onunla ma'rfıf üzere geçinmek, boşama durumunda ise, onu iyilikle (eziyetsiz) boşamak. 67 Bu, Tabeti'nin de görüşüdür Kocanın, hanımından hoşlanmaması durumunda bile onu boşarnayıp geçinmeyi sürdürmesi. 69 Taberside aynı görüştedir. 70 Cassas, bu ayetin kocanın eşinden hoşlanmasa bile onu boşarnayıp evlilik birliğini sürdürmesinin koca üzerine mendup olduğuna delalet ettiğini söyler ve RasUlullah'tan bu manaya muvafık hadis rivayet edildiğini kaydeder ve İbn Ömer' den: "Allah nezdinde en sevimsiz mubah, talaktır. " 71 hadisi ile Ebu Musa el-eşaıi'den: "Evleniniz, (fakat) boşanmayınız! Çünkü Allah, zevkine düşkün erkekleri ve zevkine düşkün kadınlan sevmez" 72 hadisini zikreder ve Hz. Peygamber'in bu sözünün, talakın rnekruh olduğuna ve kocanın hanımından hoşlanmasa bile onunla maruf üzere geçinmeyi sürdürmesinin mendup olduğuna delalet eden anılan ayete uygunluğunu ifade ettikten sonra sözlerine şunlan ekler: "Çünkü Allah, belki de bizim için haynn, hoşlanrnadığırnız şeye sabretmekte olduğunu (ayetin sonundaki) 'Olabilir ki bir şey sizin hoşunuza gitmez de Allah onda bir çok hayır takdir etmiş bulunur' ayeti ile haber vermiştir ki bu, Allah'ın şu ayeti gibidir: 'Olur ki bir şey hoşunuza gitmezken o, sizin için hayırlı olur, bir şeyi de sevdiğiniz halde o da hakkınızda şer olur. ' " Mecmeu'l-Beyan, III, 46. Kurtubi, hanım ile iyi geçinme konusunda şöyle der: "Allah, evlilik yapıldığında, eşler arasında birliktelik ve arkadaşlığın kemal derecesinde gerçekleşebilmesi için kadınla sohbeti (arkadaşlığı) emretti. Zira onunla olan iyi arkadaşlık nefis için daha sükunet verici, yaşarn için daha mutluluk getincidir ve hanım ile iyi ve hoş birliktelik sağlarnakliyi geçinmek, kazaenfhukuken olmamakla beraber dinen koca üzerine vaciptir." Ahkamu'l Kur'an, V, 97. el-bakara 2/228. Camiu'l-Beyan,III, 414. en-nisa 4/19. Mecmeu'l-Beyan, Il, Ebu Davud, Talak 3; İbn Mace, Talak 1. el-cassas, Ahkamu'l-Kur'an, III, 47. el-bakara 2/

18 3. Kocanın, hanımını boşayıp başka bir hanıınla evlenmeyi istemesi halinde, boşadığı hanımına vermiş olduğu mehri -ne kadar çok olsa dahi- geri almasının yasak edilmesi, 74 maruf kapsamında olduğu gibi, onu boşarnayıp evliliği sürdürmesi durumunda da kadının nzası olmaksızın mehrinin hepsini veya bir miktarını almaması da maruftandır. Dolayısıyla ilgili ayet gereğince kocanın hanımına vermiş olduğu mehrin tamamını veya bir bölümünü onun onayı olmadan alması yasaklanmıştır. 75 Diğer yandan, anılan ayette, "venniş olsanız" lafzının umumiliği nedeniyle kocanın hanımına hibe ettiği şeyi geri alması da yasaklanmıştır. Çünkü ayette ona verilen şey tahsis edilmemiş olduğundan mehre de hibeye de şamildir. 76 Aynca ayet, yine anılan lafzın umumi oluşu nedeniyle, karısına nafakasını belli bir müddet peşin ödeyen, sonra da müddet bitmeden ölen kimsenin karısına verdiği peşin nafakayı (varislerinin) geri alamayacağına da delalet eder. 77 Kasani (ö.587/1191), ilgili ayetteki ma'rufa göre geçinme hakkında şunları söyler: Hz. Peygamber'in, "Sizin en hayırlınzz, ailesine en hayırlı olanınızdır. " 78 hadisine göre kocanın; söz, davranış ve ahlaki yönlerden eşine lutuf ve ihsanda bulunarak evlilik birliğini sürdürmesi menduptur. Diğer bir ifade ile maruf; kocanın, benzeri kendisine yapılmış olsa karşı gelmeyeceği, aksine benimseyip kabul edeceği ve razı olacağı şeylerle eşine muamelede \ bulunmasıdır. Aynı şekilde kadının da kocasına karşı, onun gönlünü hoş edecek tarzda güzel sözlerle iyilikte bulunması ve örf gereğince iyi geçinmesi de menduptur en-nisa 4/ el-cassas, Ahkıımu'l-Kur'an, III, Age., III, Age., III, Tirmizi, hadisi Ebu Hüreyre'den rivayet etmiş, hasen ve sahlh olduğunu bildirmiş; aynı konuda Hz. Aişe ve İbn Abbas'tan da rivayet geldiğini kaydetmiştir. (Tirmizi (ö.279/892), es-sünen, I-V, thk. Abdurrahman Osman, Daru'l-Fikr, Beyrut 1400/1980, Il, 315, rakam: 1172, "Ebvabu 'r-radfi '." 79 el-bedai', III,

19 İbn Kudame (ö.620/1223) ve Buhı1ti (ö. 1051/1641) de ayette sözü edilen ma'rufa göre geçinmeyi, benzer şekilde izah etmişlerdir. 80 Reşit Rıza, kocanın hanımı ile olan arkadaşlık ve birlikteliğinin ma'rı1f üzere olmasının hükmünün vacip olduğunu vurguladıktan sonra, üstadı Abduh'a atfen ayet-i celiledeki ma'rı1ftan maksadın kadın tıynetinin uyuşup kabul ettiği, onun fıtrat ve mürüetinin, örf ve dinin reddetmediği ve her iki eşin sosyal seviyelerine uygun düşen şeyler olduğunu belirtir ve nafakanın yeterliliğinin, tatlı söz, güler yüz ve olumlu davranışlarla karşı tarafın hoşnut ve mutlu edilmesinin ma'rı1f kapsamında sayıldığını; nafakanın yeterince karşılanmamasının, söz veya davranışlarla eziyet verilmesinin, karşılaşma hallerinde kaşların çatılmasının, surat asılmasının ise ma'rı1fa muhalefet oldugunu ifade eder. Yine Reşit Rıza'nm if<ldesine gere b!!'i f!!i!!'jt"r; kadının kişisel işlerini hizmetçiye yaptıranlardan olması durumunda ve kocasının da hizmetçi ücretini vermeye muktedir olması halinde, hanımına hizmetçi tutması vaciptir ve bu da ma'ruftandır, denıişlerdir. 81 Reşit Rıza'nın hocasına atfen "ma'rı1f' kavramına getirmiş olduğu tanım, kimi fakihlerin, örf (maruf)ün tarifinde yer verdikleri "sağduyu ve fıtratın kabul ettiği şeyler" 82 unsurlarına ve Hz. Peygamber' in kadınlarla olan ilişkilerde ve onlardan yararlanmada, kadınlann yaratılış özelliklerine dikkat edilmesini önerdiği hadisinin 83 ruhuna uygunluğu bakımlanndan dikkat çekicidir. Nitekim İbn Atıyye de ma'rı1fun yorumunda Rasülullah'ın bu hadisine işaret etmiştir. 84 V erilen bilgilerden anlaşıldığına göre hakkın, sahibine eda edilmesinde ma'rı1fun gerçekleşebilmesi için; geciktirilmeden, hak sahibi rencide edilmeden ve ona herhangi bir mali külfet yükletilmeden güler yüz ve gönül hoşnutluğu ile sahibine edası gerekir. Aksi halde Şari' tarafından eşler arasında, hakkın eda edilmesiyle ilgili gerçekleştirilmesi istenilen ma'rı1fa göre hareket edilmemiş olur. 85 Diğer yandan, kocanın hanımı ile ma'rufa göre geçim yapmayı temin 80 İbn Kudame, VII, 293; el-buhüti, V, es-seyyid Reşid Rıza; Tefsiru'l-Kur'ani'l-Hakfm eş-şehir bi Tefsiri'l-Menar, 1. tb., Daru'l-Fikr, byty., III, Benzeri yorumlar için bkz. el-alüs!, Şihabuddin, Ebus'Sena, (ö. 1270/1854), Ruhu'l-Mefinf fi Tefsiri'l-Kur'ani'l-Azim, I-XVI, Tashih: Muhammed Huseyn el-arab, Daru'l-Fikr, Beyrut-lübnan, 1414/1993, III, Bkz. İbn Abidin, er-resail, II, 114; Ebu Sünne, el-örfü ve'l-adeh, s Bkz. Buharl, Nikah 79, Mudaratu'n-Nisa; Müslim, Rada' 61; Darimi, Nikah Bkz. el- Kurtuhl, V, el-maverdi, Ebu'I-Hasan Ali b. Muhammed el-basri (ö. 450/1058), el-havi'l-kebfr, I XXII, 1. tb., thk. Mahmut Mataracı, Hasan Ali Görgülü ve diğerleri, Daru'l-Fikr, Beyrut Lübnan 1414/1994, XII,

20 edebilmesi için de kadın fıtratına uygun, sağduyu, temiz karakter ve dinin onayladığı ölçüde ve eşierin sosyal seviyeleriyle mütenasip olarak söz ve davranışlanyla karşı tarafın hoşnut ve mutlu kılınması ve nafakanın da yeterli miktarda karşılanması gerekmektedir. şöyledir: Sunulan ayetlerle ilgili fıkhi hükümler hakkında fakihlerin görüşleri 1. Hanefi fakihi Kasani'ye göre, rna'ruf üzere geçinmenin hükmü, "onlarla ma'rlifa göre geçinin" ayetiyle teşvik edilmiş olup müstehaptır 86 Hanbeli fakihi İbn Kudame (ö. 620/1223) de ma'rı1f üzere geçinmenin hükmünün müstehap olduğunu söylemiş ve delil olarak Nisa suresini 36. ayetini göstermiştir. Zira bazı alimiere göre ayetin ".. Yakın arkadaşada ihsan (iyilik) edin." bölürr..ündeki "yakın arkatla~"tan murat, eş lerden h~r birisidir Malikilerden Kurtubi 88 (ö. 671/1273) ile Şafiilerden Fahruddin er'razıb 9 (ö.606/1210), ma'rı1fa göre geçinmenin dini hükmünün vacip olduğunu söylemişlerdir. 3, İmam eş-şafii (ö. 204/819) 90 ve İbn Hazm (ö. 456/1064 ) 91, karşılıklı hakiann rna'rı1f gereğince edasımn, eşierden her ikisi için de farz olduğu görüşünü savunmuşlardır. Eş ler arasında, ma 'rilfa göre hakların eda edilmesi ve yine ma 'ro fa göre eşierin birbiriyle geçinmeleri hususundaki İslam hukukçulannın görüşlerini verdikten sonra, karşılıklı hak ve görevlerinin neler olduğu üzerinde kısaca durulabilir. Ancak eşierin karşılıklı hak ve görevleriyle ilgili varit olan naslar ve bu konuda fakihler arasında meydana gelen tartışmalar, çalışrnamızm sınırlarını zorlayacak niteliktedir. III. Eşierin Hak ve Ödevleri Nikah sözleşmesi sahih ve nafız olarak gerçekleşince, eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olduğundan, evlilik hukuki sonuçlarını doğurur ve eşler 86 el-bed/ii', III, İbn Kudame, IV, Ahkamu'l-Kur'an, III, ; V, et-tefsiru 'l-kebfr, VI, Ahkamu '1-Kur'an, I, İbn Hazm, Ebu Muhammed b. Ahmed (ö ), el-muhallii bi'l-asiir, I-XII, thk. Abdulgaffar Süleyman Bendan, Danı'l-Kütübi'l-İlmiyye, Lübnan 1408/1988, IX, 224, rakam:

21 arasında karşılıklı hak ve ödevlere riayet edilmesi meşruiyet kazanır. 92 Kur' an' da: "Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler 93 üzerinde ma'rufa 1 öife göre hakları vardır." ayetiyle bu hak ve ödevlere vurgu yapılmıştır. Dolayısıyla kaniann kocalanna karşı yükümlülükleri bulunduğu gibi, kocalann da kanianna karşı benzer yükümlülükleri vardır. Ancak bu hak ve yükümlülüklerin eşler arasında taksiminde gözetilen prensip, eşierin yaratılış özellikleri, örf ve (bir de): "Her hakkın karşılığında bir yükümlülük vardır." ilkesidir. 94 Bu haklar; eşler arsında müşterek haklar, kannın kocası üzerindeki haklan ve kocanın kansı üzerindeki haklan olmak üzere üç kısımdır. 95 Eşler arasında müşterek olan haklar; eşierin birlikte yaşamalannın ve her bınnın dığennden cınsel yönden taydalanmasımn helal olması, her biri hakkında evlilik hısımlığından (kayın hısımlığı) doğan evlenme haramlığının gerçekleşmesi, eşler arasında miras hakkının sübutu, çocuğun nesebinin babasına ait olması 96 ve : "Onlarla ma'ruf üzere geçinin. " 97 ayeti gereğince eşlerden her biri üzerine örfe göre geçinmelerinin vacip olmasıdır. 98 Kadının kocası üzerindeki hakianna gelince bunlar, maddi haklar ve manevi haklar olmak üzere ikiye aynhr 99 ve özetle şunlardan ibarettir: Kadının kocası üzerindeki maddi haklan; mehiruxı, konut ve nafakasmın 101 tam olarak sağlanması 102 ve boşanma halinde, ona vermiş olduğu mehri geri almamasıdır. 103 Manevi haklan ise; kendisine iyi muamele edilmesini ve maruf es-seyyid Sabık; Fıkhu 's-sünneh, I-III, 3. tb., Daru'l-Küttabi'l-Arabi, Beyrut-Lübnan , II, 153. el-bakara 2/228. ez-zuhayli, Vehbe; el-fıkhu'l-isliimf ve Edilletuh, 1-Vlll, 3. tb., Daru'l-Fikr, Dımeşk 1409/1998, VII, 327. İslam Aile Hukukuna Örlün Etkisi hakkında bkz. Bardakoğlu, "İslam Aile Hukukunun Oluşumuna Toplumsal Şartların Etkisi." (Yayırnlanmamış makale). es-seyyid Sabık, II, 153. el-kasam, III, 1545 vd. en-nisa 4/19. es-seyyid Sabık; H, es-seyyid Sabık, II, 154; ez-zuhayli, VII, 327. en-nisa 4/4; el-cassas, II, 68. el-bakara 2/233; en-nisa 4/34. el-kasant, III, en-nisa 4/20. Geçirnsizlik kocada olmak şartıyla, koca kansını boşarsa, kansına vermiş olduğu mehri, boşama karşılığında geri almaması kadının kocası üzerindeki hakkıdır. (el Cassas, II, 68). 151

22 ... k 104 b k.. 'l'kl b ak 105 üzere geçınmeyı ısterne, aşama ısterse ıyı ı e oşam ve ona zarar vermek için nikah altında tutmayı sürdürmemekı 06, cinsel ihtiyacını karşılamak 107, birden fazla kadınla evli olması halinde geeelecin eşler arasında eşit paylaşılması 108, anne baba ve yakın akrabalannı ziyaret edebilmesidir. 109 Kocanın hanımı üzerindeki en önemli haklannı da; kocanın cinsel ihtiyacının karşılanması 110, evden çıkışıyla ilgili kontrol hakkının kabulü 11 ı, kocaya karşı sadık olması ve onun gıyabında evini, malını, çocuğunu ve k 112 k ı f k ' namusunu oruması, ocasıy a rnaru uzere geçım yapması, ocanın meşru isteklerine karşı çıkıp serkeşlik etmesi halinde te'dip hakkını kabul etmesi 114, kılık kıyafet ve ternizliğe özen göstermesi olarak özetlenebilir.ı 15 Eşierin birbirlerine karşı ödevlerine gelince, her bir eşin karşı tarafın yaranna olarak üzerinde bulunan haklannı gönüllü ve tam olarak zamanında eda etmesinden ibarettir. Bu münasebetle burada hakiann kullanılmasının sınırlı olduğuna da vurgu yapmak gerekir. Zira İslam'da hakiann kullanılması mutlak olmayıp, başkalannın hakianna zarar vermeme esasıyla sınırlı olduğundan, eşler karşı taraf üzerindeki haklannı kullanırken veya ondan hakkının edasını isterken, karşı tarafın hakkına zarar getirmemelidir. Çünkü kişi hakkını kullanırken (eş de olsa) başkasının hakkına saygılı olmaya ve onun hakkını zedelememeye mecburdur en-nisfı 4/19. Bkz. el-cassas, II, 68; el-kfısfıni, II, 1552; el-alusi, III, 379; el-kurtubi, II , V, 97; eş-şafii, Ahkamu'l-Kur'an, I, 203; er-razi, VI, 81; İbn Kudaıne, VII, 293; el-buhüti, V, 184; İbn Hazm, IX, 224, rakam: el-bakara 2/ el-bakara 2/ en-nisfı 4/ en-nisfı 4/129. Bkz. el-kfısfıni, III, 1547; ei-mfıverdi, XII, 206 vd. 109 ez-zuhayll, VII, ei-bakara 2/229. Konu hakkında hadisler için bkz. eş-şevkfıni, Muhammed b. Ali (ö. 1255/1839), Neylü'l-Evtar Şarhu Münteka'l-Ahbar, 1-Vll/, et-tabatu'i-ahira, Mısır, bty., VI, 233 vd. 111 ei-ahzab 33/33; et-talak 65/1, 6. Bkz. el-kfısfıni, III, Konuyla ilgili hadis için bkz. Ebu Davud et-tayalisl'nin İbn Ömer'den rivayet ettiği hadis.. (ez-zulıayll, VII, ). 112 Bu konuda hadisler için bkz. Buhar!, İstikrad 30, Vasaya 9, Nikah 851, 90, Alıkarn 1; Müslim, İmara 30, Hac 147; Ahmed, Müsned, III, lll; Tirmizi, Rada' ll; İbn Mace, Nikah 3, Menasik 84; Ahmed, V, el-kfısfıni, III, en-nisa 4/34. Bkz. el-kfısfıni, III, 1551; el-maverdi, XII, 238 vd. 115 ez-zuhayli, VII, ez-zuhayli, IV,

23 olmuştur: Sonuç Çalışmamız esnasında aşağıdaki sonuçlara ulaşmamız mümkün 1. Ma'ruf, örfün müteradifi olup, toplumun söz veya fiil halinde ortaya çıkan adetidir. Adetler, güzel veya çirkin olabileceğinden, islam hukukçularının şer'i hükme neden olduğunu kabul ettikleri adet, güzel olan adettir (adet-i hasene). 2. Ma'ruf/örfün iki kaynağının olduğu söylenebilir. Birincisi, toplumdaki sağduyu ve temiz fıtrat sahiplerinin iyi görüp kabul ettikleri değerlerin toplum tarafından benimsenerek kesintisiz uygulana gelmesi; ikincisi ise, peygamberlerin ilahi mesaj kapsamında kavimleri üzerinde icra etmiş olduklan ethlerinin bir kısrrımm toplumlarda nesilden nesile intikal ettirilmiş olmasıdır. 3. Hz. Muhammed (sav)'in içinden çıktığı Arap toplumu da anılan iki yoldan örf ve adetlerini oluşturmuş ve ona peygamberlik verildiği sırada bunlar yaşatılmakta idi. 4. Ma'ruf, İslam öncesi ve vahyin indiği sırada Arap toplumunda bilinmekte ve yaşatılmaktaydı. Şiiri' de buna itibar etmiş ve vahyin muhataplanna çeşitli konularda "ma'rufa göre" davranmalanm önererek bilinen iyiliklere (ma'ruf/örf) vurgu yapmış, uyulmasını önermiş, ma'rufun zıttı olan kötü gelenekleri (münker) ise yasaklamıştır. 5. Cahiliye Devri Arap Toplumu ailelerinin kimilerinde, kan-koca ilişkilennın sağduyu ve temiz fıtratm onayiadığı düzeyde iyi bulunduğu ve bunun Allah'ın hoşnutluğuna mazhar olduğu, onlann yaşantılannın Kur'an'da ''ma'rôr' olarak nitelendirilmiş olmasından anlaşılmaktadır. Bu değerlendirme -belki- kimi okuyuculann aklına, "ma'rufun cahiliye dönemindeki fiili aile durumuna uygunlukla izahı, kadınlar açısından bir geriye gidiş olur," şeklinde bir endişe getirebilir. Ancak bu konuda böyle bir endişeye yer olmadığı kanısındayız. Çünkü metinde verilen örneklerden de anlaşılacağı üzere Kur' an, indiği toplumun tüm örf ve adetlerini kökten silip atmamış, aksine kimilerini ilga ederken, kimilerini gerekli düzenlemeleri yaparak, kimilerini de olduğu gibi korumuştur. Aile hayatının da bu çerçevede mütalaa edilmesi halinde işaret edilen endişeye yer olmadığı anlaşılır. 153

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34) Nisa [4] 34 Nuşûz Darabe Boşanmadan Önceki İşler Hz. Muhammed Hiç Kimseyi Dövmemiştir Dövmek Yasaklanmış Eşini Döven Hayırsızdır Ayetin Mantığı Kaynakça Kadınların Dövülmesi (Nisa [4] 34) Konusuna Farklı

Detaylı

Hulle'nin dayanağı âyet ve hadistir.

Hulle'nin dayanağı âyet ve hadistir. Bir İslâm hukuku terimi olarak; üç talakla boşanmış olan bir kadının, eski kocasına yeniden dönebilmesi için, üçüncü bir erkekle usûlüne göre evlenip, ölüm veya boşanma ile bu ikinci evliliğin sona ermesi

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI (1) En Nisa Sûresi: 11. (2) El Meydani-El Lübab fi Şerhi'l Kitab-Beyrut: 1400 C: 4, Sh: 186. Ayrıca El Mavsili-El İhtiyar fi Ta'lili'l Muhtar-İst: 1980 Çağrı Yay. C: 5, Sh: 84. (3) El Mavsili-A.g.e. C:

Detaylı

ilahiv AT FAKÜLTESi DERGISI Review of the Faculty of Divinity University of Süleyman Demirel Hakemli Dergi SÜLEYMAN DEMiREL ÜNiVERSiTESi

ilahiv AT FAKÜLTESi DERGISI Review of the Faculty of Divinity University of Süleyman Demirel Hakemli Dergi SÜLEYMAN DEMiREL ÜNiVERSiTESi ISSN 1300-9672 SÜLEYMAN DEMiREL ÜNiVERSiTESi ilahiv AT FAKÜLTESi DERGISI Review of the Faculty of Divinity University of Süleyman Demirel Hakemli Dergi Yıl: 1999 Sayı: 6 CAHİLİYE DEVRİNDE BOŞANMA ÇEŞİTLERİ

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

Yazar= Soner DUMAN. Soru:

Yazar= Soner DUMAN. Soru: Yazar= Soner DUMAN Soru: Bir ana-baba, çocuğuna karını boşayacaksın. Biz buna daha fazla dayanamayız, ya o ya da biz. Boşanmazsan hakkımızı helal etmeyiz diyor. Bu durumda çocuğun ana-babasına itaat ederek

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

Bismillahirrahmanirrahim Aile Sözleşmesi

Bismillahirrahmanirrahim Aile Sözleşmesi Bismillahirrahmanirrahim Aile Sözleşmesi Önsöz Aile; insanın yetişmesi, neslinin hayatta kalması ve devamlılığının beşiğidir. Günümüzde insanlık aleminin aile bağlarının ve değerlerinin muhafazasına ve

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn RAMAZAN GECELERİNDE KILINAN NAMAZIN CEMAATLE EDÂSININ MEŞRULUĞU ] ريك Turkish [ Türkçe Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 2011-1432 وعية اجلماعة يف قيام رمضان»

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? حكم تكر لعمر م يكو بينهما ] تريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza

Detaylı

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri -Ders Planı- Dersin konusu: islamda kadının giyim-kuşamı [tesettür- örtünme] Ön hazırlık: İlgili tezler: ismail yıldız nesibe demirbağ

Detaylı

PEYGAMBERLERE VE İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ 7. 10. Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler

Detaylı

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Kısacası

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ KURBAN: AYET ve HADİSLER Biz, her ümmet için Allah ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine onun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. İlahınız,

Detaylı

Eski Mısır Hukuku: Koca bazı şartlar altında birden fazla kadınla evlenebilirdi

Eski Mısır Hukuku: Koca bazı şartlar altında birden fazla kadınla evlenebilirdi Eski Mısır Hukuku: Koca bazı şartlar altında birden fazla kadınla evlenebilirdi Babil Hukuku: Hamurabi kanunlarına göre, zevce çocuk doğurmazsa veya ağır bir hastalığa tutulursa, koca odalık alabilirdi.

Detaylı

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır: Sorularlarisale.com "Kur'an ın her kelamı üç kaziyeyi müştemildir. Birincisi, bu Allah ın kelamıdır. İkincisi, Allah ca murad olan mana budur. Üçüncüsü, mana-yı murad budur..." İzah eder misiniz? "Kur'an

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK DİLİ I Ders No : 00700400 : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi Ön Koşul

Detaylı

Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları

Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları Ebu Davud, Tirmizi, İbn Mace, Nesai, Edebu l-mufred, Muvatta, İbn Carud, Taberani (Mucemu s-sagir) İçindekiler 1- Sünenu İbn

Detaylı

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK AİLE KURMAK &AİLE OLMAK Dr. Fatma BAYRAKTAR KARAHAN Uzman-Ankara Aile Nedir? Aile kelimesinin kökü, ğavl dir. Bu kelime, ağır bir sorumluluk altına girmek demektir. Bu kökten gelen aile ise, birini çekince

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

Birinci İtiraz: Cevap:

Birinci İtiraz: Cevap: Bazı din bilginleri tutulmalarla ilgili bazı itirazlarda bulunarak bu konuda şüpheler uyandırmaya çalışmışlardır. Ulemaların itirazlarından bazıları cevaplarıyla birlikte aşağıya sıralanmıştır. Birinci

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : DİNLER ARASI İLİŞKİLER Ders No : 0070040203 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) 7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma Question İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma (s.a)'nın mushafı hakkındaki sözleri idi. Allah-u Teâlâ tarafından Hz. Fatıma Zehra (s.a)'ya ilham edilen

Detaylı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen Muâz b. Cebel'in Hz. Peygamber in (s.a.v.) sorduğu

Detaylı

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi Niçin Teravih Namazı denilmiştir? Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan namaz. "Teravih" kelimesi Arapça, "Terviha"nın çoğuludur ve "oturmak, istirahat etmek'" anlamına gelmektedir. Teravih namazı

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR DKB202 4 2+0 2 3

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR DKB202 4 2+0 2 3 DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR DKB202 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Yıl 3 Sayı 1 Mayıs 2010 .. / Özet: Hadislerin anlaşılmasında aklın putlaştırılması Batıyla geniş bir etkileşim

Detaylı

Bismillahirrahmanirrahim Aile Sözleşmesi

Bismillahirrahmanirrahim Aile Sözleşmesi Bismillahirrahmanirrahim Aile Sözleşmesi Takdim Aile; insanın yetişmesi, beşer neslinin hayatta kalması ve devamlılığının sağlanması için gerekli olan ilk kurumdur. Günümüzde insanlık aleminin değerlerimizi

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR V İLH 403 7 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

Mehir hakkında Dinimizin Bildirdikleri

Mehir hakkında Dinimizin Bildirdikleri Mehir hakkında Dinimizin Bildirdikleri Karabük ten Ali Kılınç: Mehirle ilgili dinimizin emirleri nelerdir? Düğün nişan gibi mesut günlerde hanım kızlarımıza erkek tarafından takılan takıların mülkiyeti

Detaylı

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ حكمة ريم م ا ير ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 حكمة ريم م ا ير» باللغة ال ية «مد صالح

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Tefsir II ILH 204 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

NAFAKA. Nafakasının yiyecek sınıfları ekmek veya un, tuz, yağ, sabun, odun ve her ihtiyaçta kullanılmak üzere laz

NAFAKA. Nafakasının yiyecek sınıfları ekmek veya un, tuz, yağ, sabun, odun ve her ihtiyaçta kullanılmak üzere laz NAFAKA 1 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Hind, kendisini boşayan kocasından hamile olduğunu ifade edip, gebelik Açıklama: Kadın ister fakir isterse zengin olsun, ister Müslüman isterse ehl-i kitaptan bulunsun,

Detaylı

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 ح م ملسح القبعة والكوفية

Detaylı

AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE

AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE Aile, tek başına olmaktan kurtulup, can yoldaşına kavuşmaktır Aynı çatı altında yalnızlık ve yabancılık değil! Ve O, iki eşi, erkeği ve kadını yarattı. (Necm, 53/45) Kadınlar,

Detaylı

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ KONU: ESKİ TÜRKLERDE KALIN VE KALININ HUKUKİ DURUMU HAZIRLAYAN

Detaylı

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? On5yirmi5.com Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem orucunun önemi nedir? Yayın Tarihi : 6 Kasım 2013 Çarşamba (oluşturma : 1/22/2017) Hayatın bütün

Detaylı

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları [ ثريك Turkish ] Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 أكسام احلكم اتللكييف للصيام «باللغة الرتكية»

Detaylı

Kadın ve Yönetim Hakkı

Kadın ve Yönetim Hakkı Kadın ve Yönetim Hakkı İslam hukukunda kadının devlet başkanı, vali, kaymakam gibi yüksek düzey yönetici olmasının serbest olup olmaması tartışılmıştır. Fıkıhçılar bu konuda genellikle olumsuz görüş sahibi

Detaylı

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir? Kurban sözlükte yaklaşmak, yakınlaşmak gibi anlamlara gelmektedir. Kurban, Allah a yaklaşmak ve onun hoşnutluğunu kazanmak amacıyla belirli bir zamanda uygun nitelikteki bir hayvanı kesmektir. Kesilen

Detaylı

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Mülheim an der Ruhr Fatih Camii Islam kelimesi üc manaya gelir 1. Yüce Allahın emirlerine itaat edip, yasaklarından kacınmak. 2. Bütün insanlarla diğer canlılar

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 İÇİNDEKİLER KISALTMALAR 11 ÖNSÖZ 13 G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 B r nc Bölüm KLASİK İSLÂMÎ PARADİGMA ve ORYANTALİST PARADİGMA 25 I. ORYANTALİST PARADİGMA ve KURUCU

Detaylı

3 Her çocuk Müslüman do ar.

3 Her çocuk Müslüman do ar. TAHR C * 1 Sözlerin en güzeli Allah ın kitabı, yolların en güzeli Muhammed in yoludur. Buhari, Edeb, 70; tisam, 2. z Müslim, Cuma, 43. z Nesai, Iydeyn, 22. z bn Mace, Mukaddime, 7. z Darimî, Mukaddime,

Detaylı

TALAK (ERKEĞİN BOŞAMA HAKKI)

TALAK (ERKEĞİN BOŞAMA HAKKI) TALAK (ERKEĞİN BOŞAMA HAKKI) O talak iki defadır. Her birinden sonra kadını ya iyilikle tutmak, ya da güzellikle ayırmak gerekir. (Bakara 2/229) Ey Peygamber! Kadınları boşadığınızda iddetleri içinde boşayın

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azap vardır:

Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azap vardır: Hayatımız başlangıçtan ölüm anına kadar seyr halindedir. Ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler seyir halindeki arabamıza yön veren işaret levhaları gibidir. Bazı işaretleri algılama, refleks haline dönüşmüşken

Detaylı

Faiz Parasıyla Yapılan Evde Namazın Hükmü

Faiz Parasıyla Yapılan Evde Namazın Hükmü Faiz Parasıyla Yapılan Evde Namazın Hükmü Soru: Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu. Benim sorum şudur: Faizden kazanılan para ile yapılan evde kılınan namazın hükmü nedir? Cevap: Aleykum selam

Detaylı

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU XII. TEFSİR AKADEMİSYENLERİ KOORDİNASYON TOPLANTISI KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU (22-23 MAYIS 2015 / SİVAS) Editör Prof. Dr. Hasan KESKİN Yrd. Doç. Dr. Abdullah DEMİR Sivas 2016 Cumhuriyet Üniversitesi

Detaylı

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA)

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA) Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Açık Ders Malzemeleri Ders izlence Formu Dersin Kodu ve İsmi Dersin Sorumlusu Dersin Düzeyi İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA) YRD. DOÇ.

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

Gençlik Eğitim Programları DAVET

Gençlik Eğitim Programları DAVET Gençlik Eğitim Programları DAVET Gençlik Programları 1. HAFTA DAVET tebliğ nedir, nasıl anlaşılmalıdır? İslam a davetin anlamı Ezber ayeti: Yusuf 108 Davetçi bir Müslüman için İslam ı öğrenmenin, yaşamanın

Detaylı

Hâmile kadın için haccın hükmü

Hâmile kadın için haccın hükmü Hâmile kadın için haccın hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid 0Terceme: 0TMuhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 20-432 جم حج احلامل» اللغة الرت ية «مد صالح املنجد رمجة: مدد مسلم شاه

Detaylı

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 ع لكمة الطاغوت» باللغة الت ية «مد صالح املنجد رمجة: ممد مسلم شاه مراجعة:

Detaylı

Terceme : Muhammed Şahin

Terceme : Muhammed Şahin Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününde oruç tutmanın hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2014-1436 حكم صيام يوم ميالد

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

FIKIH KÖŞESİ YAZILARI Zekât ve Fitre Müslümanlar zekât ve fitrelerini şahıslardan ziyade kuruluşa verebilir mi? Zekât ve Fitre ibadetleri, sosyal

FIKIH KÖŞESİ YAZILARI Zekât ve Fitre Müslümanlar zekât ve fitrelerini şahıslardan ziyade kuruluşa verebilir mi? Zekât ve Fitre ibadetleri, sosyal FIKIH KÖŞESİ YAZILARI Zekât ve Fitre Müslümanlar zekât ve fitrelerini şahıslardan ziyade kuruluşa verebilir mi? Zekât ve Fitre ibadetleri, sosyal dayanışma ve İslamî değerlerin mali olarak desteklenmesi

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص Ünlü İslam bilgini Taberi, tefsirinde, mukattaa harfleri ile ilgili, Abdullah b. Abbas, Said b. Cübeyr ve Abdullah b. Mesud dan şu görüşü nakletmiştir: Her bir

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURÂN A ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR ILH333 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUMA VE TECVİD IV ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUMA VE TECVİD IV ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUMA VE TECVİD IV ILH 202 4 2+0 2 5 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Türkçe Lisans Dersin Türü Yüz Yüze / Zorunlu

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı İnsanın Evrendeki

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

Konu Anlatımlı Diyanet Yeterlik Kitabı - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Konu Anlatımlı Diyanet Yeterlik Kitabı - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi Kitap Yazarı: Ziya Şen Yayınevi: Tibyan Yayıncılık Yayın Yılı: 2011 Türü: Sınav Sayfası: 420 Satış fiyatı ve yerleri: Kitap Yurdu (18.14), Ziya şen (15.00), Alternatif (15.90), Arapça Dağıtım (15.00) Açıklama:

Detaylı

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın Ey iman edenler! Allah'ın emrine uygun yaşayın, O'na (yakın olmaya) vesile/imkan arayın. O'nun yolunda (malınızla, canınızla) cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

Asr-ı Saadette İçtihat

Asr-ı Saadette İçtihat Mehmedkirkinci.com Asr-ı Saadette İçtihat Sual: Hazret-i Peygamber zamanında içtihat yapılmış mıdır? Her güzel şey, her hayır Nebi ler eliyle meydana geldiği gibi, küllî bir hayır olan içtihadı da ilk

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU İLH322 6 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Türkçe Lisans Dersin Türü Yüz Yüze

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur.

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur. Mustafa Bülent Dadaş, Dr. 1979 da Adana da doğdu. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ni bitirdi (2002). Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü nde Mecelle de Bulunan Hukuk-Dil İlişkisine Yönelik

Detaylı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ حكم الصلاة مع الجماعة ] باللغة التركية [ Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid ألفه الشيخ: محمد صالح المنجد Terceme edenler Muhammed Şahin ترجمه: محمد

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Genç Kız ve Erkeklerin Evlilik Algısı

Genç Kız ve Erkeklerin Evlilik Algısı Genç Kız ve Erkeklerin Evlilik Algısı Kadın - Erkek Algısı I (Gelenekten ve Yanlış Din Algısından Kaynaklı) Kadın, erkeğin kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kadın erkeğin hizmetine verilmiştir. Erkek,

Detaylı

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet. BULUŞ YOLUYLA ÖĞRENME ETKİNLİK Ders: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ Sınıf: 9.Sınıf Ünite: İslam da İman Esasları Konu: Kitaplara İman Etkinliğin adı: İlahi Mesaj Süre: 40 dak + 40 dak Yine onlar, sana indirilene

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH 307 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1. Güzel ahlâk 2. Kötü ahlâk 2 Güzel ahlâk neye denir? Allah ın ve Resulü nün emir ve tavsiye ettiği, diğer

Detaylı

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Çukurova University Journal of Faculty of Divinity Cilt 10 Sayı 1 Ocak-Haziran 2010 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ISSN: 1303-3670 Sahibi

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK KÜLTÜRÜNDE HADİS (SEÇMELİ) Ders No : 0070040192 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI Sıra No ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN ADI SOYADI ÜNVANI YERİ TARİHİ GÜNÜ VAKTİ KONUSU Dr. İbrahim ÖZLER İlçe Müftüsü

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU

ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU 02 04 Kasım 2012, Antalya P r o g r a m 1. Gün (2 Kasım 2012 Cuma): Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu, Kampüs

Detaylı