ULUSLARARASI HAKEMLİLHEMŞİRELİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ULUSLARARASI HAKEMLİLHEMŞİRELİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ"

Transkript

1 HEMŞİRELİK ULUSLARARASI HAKEMLİLHEMŞİRELİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ International Refereed Journal of Nursing Research (ISO Belge No / Document No: & ISO Belge No / Document No: 12880)

2 DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1. Dergimiz hakemli ve uluslararası indeksli bir dergidir. Her yayın en az iki alan uzmanı hakem tarafından değerlendirilmektedir. İki alan hakemi tarafından olumlu yayınlanabilir yönünde rapor almayan yayınlar dergimizde yayınlanmaz. Bu durum karşısında hiçbir yazar(lar) dergimiz üzerinde bir hak iddiasında bulunamaz. Dergimizde yayınlanmaya hak kazanan Etik Kurul Raporu bulunan yayınlara dair etik kurul bilgileri yazılı olarak editörlüğe gönderilmesi ve sisteme yayın yüklenirken sisteme yüklenmesi zorunludur. Etik kurul raporu olan ve sisteme bilgisi girilmeyen ya da yazılı olarak editörlüğe bilgileri ulaştırılmayan çalışmalardan doğan her türlü sorumluluk yazar(lar) a aittir. Dergimizin hiçbir kurulu ve yetkilisi bu konuda maddi ve manevi sorumluluk kabul etmez. Dergi kurul ve üyeleri yetkilileri Hukuki yükümlülük altına alınamaz. Her yazar ve yazarlar bu durumu peşinen kabul etmiştir. 2. Dergi hakem ve kurullarında yer alan akademisyen ile diğer yetkililer hakkında yazar(lar) dergi sistem işleyişi sürecine dair bir talepte bulunamaz. Bulunsalar bile herhangi bir bilgi kendilerine verilmez, sistem süreci değiştirilmez. Dergimiz ile ilgili her türlü bilgi derginin web sayfasında www. uhedergisi.com adresinden edinilebilir. 3. Dergimiz yılda ÜÇ sayı şeklinde çıkmakta her yılın Nisan Ağustos Aralık aylarının son günü derginin sayısında bulunan tüm makaleler tek cilt halinde dergi web sistemine yüklenir. Dergi web sisteminden makaleler tüm okuyucular tarafından indirilir ve ilgili eser makale ve dergimize atıf yapılmak koşulu ile kullanılabilir. Dergimizin tüm sayılarına okuyucular ücretsiz olarak ulaşmaktadır. 4. Dergimizde yayınlanan tüm makaleler (ISO Belge No: & ISO Belge No: 12880) kalite belgeleriyle ve (2015/ GE-18972) Marka patent ile güvence altına alınmıştır. Yayınlanmış olan makaleler kalite, marka patent ve doi bilgileri ile ilgili çalışmanın yazarlarına eserleri hakkında her türlü hukuki hak ve uluslararası güvence sağlamaktadır. II

3 5. Dergimiz basılı ve e dergi olarak yayınlanmaktadır. Print: / Online: numarası ile T.C. Kültür Bakanlığından dergimiz hakkında her türlü bilgiye ulaşılabilir. 6. Dergimizde APA sistemi uygulanmaktadır. Metin içinde (Yılmaz, 2015: 1) veya (Yılmaz vd., 2015:1) şeklinde kaynak gösterimi, kaynakçada ise YILMAZ, M., (2015). Rusya da TV Yayıncılığı ve Ulusal TV Kanallarının İnternet Sitelerinin İçerik Analizi, UHİVE, Sayı: 6, Cilt: 3, ss.1-2 şeklinde gösterilir. Tüm yazarlar dergimizin son güncel sayılarını takip ederek ilgili sayılarda yayınlanan makalelerdeki yazım formatını kendi çalışmalarında uygulayabilir. İnternet kaynaklarında mutlaka erişim tarihi ve son ulaşılabilen internet linkinin tamamının başta kaynakça ve metinin kullanıldığı sayfa altında numaralandırılarak gösterilmesi bir zorunluluktur. 7. Kaynakça Türkçe alfabe sıralamasına göre düzenlenir. Tüm yazarlar için derginin son sayısındaki yazım formatı dikkate alınmak zorundadır. 8. Dergimiz uluslararası indeksli bir dergi olup dergimizde yayınlanan tüm çalışma ve makaleler derginin yayınlandığı tarih itibariyle ilgili indekslere mail yolu ile ulaştırılır. 9. Dergimizde özgün araştırma, inceleme, derleme, olgu sunumu, proje ve kitap tanıtımı makale formatında olmak zorundadır türünde yayınlara yer verilmektedir. 10. Dergimize gönderilen tüm çalışmalar sisteme yüklendiği şekil ve an itibariyle başka bir dergide yayınlanmamış, değerlendirmeye alınmamış ve red edilmemiş olması gerekir. Tüm sisteme yüklenen makaleler yazar(lar) tarafından bu kurallara uyulduğunu kabul etmiş sayılır. Aksi durumda ilgili yazar(lar) hakkında dergimiz hukuki haklarını saklı tutar. Oluşabilecek olumsuzluk karşısında maddi ve manevi tüm sorumluluk ilgili yazar(lar) a aittir. Dergimiz T.C. Kanunlarına göre hareket eder. III

4 GENERAL INFORMATION ABOUT UHD JOURNAL 1. Our journal is a refereed and internationally indexed journal. Each paper is evaluated by two referees who are field experts. The articles not reported as issuable positively by two field referees aren t published in our journal. None of the author(s) can lay a claim on our journal in this case. Data, concerning the ethics committe of the studies, approved to be published in our journal, having the Ethics Committee Report, should be submitted to the editors in written and uploaded to the system with the article. Author(s) should take the responsibility of their articles, having the Ethics Committee Report, which were not submitted to the editors in written and were not uploaded to the system. None of the committes and the authorities in our journal are responsible for pecuniary and non-pecuniary damages. The committes and the authorities in our journal do not have any legal obligations. Author(s) have accepted this situation beforehand. 2. Author(s) cannot make a demand for the journal s procedure concerning the academicians in journal s referee board and other boards and other authorities. Even if so, they aren t given any information, system process cannot be changed. Necessary information about our journal can be obtained from the website of the journal 3. Our journal publishes three times a year, all articles in the relevant volume of journal are uploaded to the web system of the journal in one volume on the last day of the months April / August and December All readers can download the articles from the journal s web system and the relevant paper article can be used on condition that our journal is cited. Readers can download all volumes of our journal for free. 4. All articles published in our journal are assured with certificate of quality (ISO Doc. No: & ISO Doc. No: 12880) and trademark patent (2015/ GE-17296). Articles published provide their authors with all kinds of legal rights and international assurance regarding their articles with quality, trademark, patent and doi information. 5. Our journal has both printed and online versions. Necessary information about our journal can be obtained from the T.R. Ministry of Culture with the number Print: ISSN Online ISSN: IV

5 6. APA 5 system is used in our journal. Reference within the text should be (Yılmaz, 2015: 1) or (Yılmaz et al., 2015:1), in the reference part YILMAZ, M., (2015). Development Of Emotional Intelligence And Glance Of Emotional Intelligence In Health, UHD International Refereed Journal of Nursing Researches, Issue:2, Volume:2, pp.1-2. All authors must follow the latest volumes of our journal and apply the print format of the published articles in their own papers. It is an obligation to indicate the access date of the internet sources and the last accessed full internet link in the references and below the page by giving numbers. 7. References are arranged by the Turkish alphabet. The printing format in the last volume of the journal should be taken into account by all authors. 8. Our journal is an internationally indexed journal, and all articles and papers published in our journal are sent to relevant indices via by the publication date of the journal. 9. Original research, analysis, compilation, case study, project and book introduction have to be in an article format and these publications are also included. 10. All papers sent to the journal and uploaded to the system shouldn t be previously published, not evaluated and not rejected. All articles uploaded to the system are acknowledged that author(s) conform to these rules. Otherwise, our journal keeps its legal rights reserved. All material and moral responsibility regarding a negative situation belong to author(s). Our journal acts in line with the T.R. Law. V

6 İÇİNDEKİLER ARAŞTIRMA VE UYGULAMA ÖĞRENCİLERİN KANITA DAYALI HEMŞİRELİK KONUSUNDAKİ BİLGİ, TUTUM VE DAVRANIŞLARI ÖLÇEĞİ NİN TÜRKÇE GEÇERLİK GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI 1-16 Gonca KARAYAĞIZ MUSLU, Hülya BAYBEK, Halime TOZAK YILDIZ, Arzu KIVRAK HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETİM ELEMANLARININ SUNDUKLARI HİZMETLERİN KALİTESİ İLE İLGİLİ BEKLENTİLERİ Fahriye VATAN, Hatice ÇAMVEREN, Meltem DURSUN ENGİN, Çiğdem ERDEM DERLEME VE LİTERATÜR ROBSON ON GRUPLU SINIFLANDIRMA SİSTEMİNE GÖRE SEZARYEN DOĞUMLARIN Yasemin ERKAL AKSOY, Ebru SERT, Mehtap ER, Hafize ÖZTÜRK CAN HEMŞİRELERDE ELEŞTİREL DÜŞÜNME EĞİLİMİ VE PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ Saadet ERZİNCANLI, Ayten ZAYBAK ACİL SERVİSTE İNVAZİV OLMAYAN VÜCUT SICAKLIĞI ÖLÇÜMLERİNDE KANITLAR VE UYGULAMA ÖNERİLERİ Ayla YAVUZ KARAMANOĞLU, Fatma DEMİR KORKMAZ GEBELİKTE CİNSELLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Aslı KARAKUŞ, Emre YANIKKEREM İNTRAPARTUM DÖNEMDE KULLANILABİLECEK POZİSYONLAR: GEBELERİN BİLGİ VE TERCİHLERİ Merve LAZOĞLU, Serap EJDER APAY, Elif Yağmur ÖZORHAN VI

7 BAŞ EDİTÖR Prof. Dr. Ümran SEVİL EDİTÖRLER Doç. Dr. Oya KAVLAK Doç. Dr. Emre YANIKKEREM Doç. Dr. Gül ERTEM Doç. Dr. Şenay ÜNSAL ATAN BAŞ EDİTÖR YARDIMCISI Yrd. Doç. Dr. Özlem DEMİREL BOZKURT Yrd. Doç. Dr. Sezer ER GÜNERİ SİSTEM EDİTÖRÜ Murat Korkmaz EPİDEMİYOLOJİ VE BİYOİSTATİSTİK EDİTÖRÜ Gül KİTAPÇIOĞLU TEKNİK EDİTÖR Burhan MADEN SAYI EDİTÖRÜ Doç. Dr. Emre YANIKKEREM YAYIN KURULU Ümran SEVİL Oya KAVLAK Emre YANIKKEREM Sezer ER GÜNERİ Gülbu TANRIVERDİ Gül ERTEM Hatice BAL YILMAZ Ülkü GÜNEŞ Ayşegül BİLGE Fisun ŞENUZUN AYKAR Türkan ÖZBAYIR Fahriye VATAN Fatma ONGUN Hafize ÖZTÜRK CAN Şenay Ünsal ATA ULUSLARARASI BİLİM KURULU Marie BERG Mary STEEN Peter VAN BOGAERT Annick BOGAERTS Katrien BEEECKMAN Arash RASHİDİ Azadeh DAVARİ Paul JOHNSTON Paul JOHNSTON Petra RUST Avgoustos TSIKANOS Michail KALOGIANNAKIS Simon STOBART Tracy DONATH Patrick MAFORA Mairead KIELY Deborah WANSBROUGH Maria HATZIGIANNI Adel AL-BATAINEH William A. ALDRIDGE Fariba KOLAHDOOZ VII

8 YAYIN KABUL ETTİĞİMİZ ALAN VE DİSİPLİNLER ³ ³ Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği ³ ³ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği ³ ³ Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği ³ ³ Halk Sağlığı Hemşireliği ³ ³ Hemşirelik Esasları ³ ³ Hemşirelikte Yönetim ve Hemşirelikte Öğretim ³ ³ Psikiyatri Hemşireliği ³ ³ İç Hastalıkları Hemşireliği DISCIPLINES ³ ³ SurgicalNursing ³ ³ Child HealthandNursing ³ ³ ObstetricsandGynecologyNursing ³ ³ PublicHealthNursing ³ ³ Fundamentals of Nursing ³ ³ Nursing Administration andnursingeducation ³ ³ PsychiatricNursing ³ ³ InternalMedicine, Nursing VIII

9 DERGİNİN TARANDIĞI İNDEKSLER IX

10 DİĞER DERGİLERİMİZ 1. Uluslararası Hakemli Beslenme Araştırmaları Dergisi 2. Uluslararası Hakemli Kadın Hastalıkları ve Anne Çocuk Sağlığı Dergisi 3. Uluslararası Hakemli Ortopedi Travmatoloji ve Spor Hekimliği Dergisi 4. Uluslararası Hakemli Pazarlama ve Pazar Araştırmaları Dergisi 5. Uluslararası Hakemli Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi 6. Uluslararası Hakemli Beşeri ve Akademik Bilimler Dergisi 7. Uluslararası Hakemli İletişim ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi 8. Uluslararası Aile Çocuk Ve Eğitim Dergisi 9. Uluslararası Hakemli Tasarım ve Mimarlık Dergisi Uluslararası Hakemli Psikiyatri ve Psikoloji Araştırmaları Dergisi Uluslararası Hakemli Müzik Araştırmaları Dergisi Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları Dergisi 13. Uluslararası Hakemli Akademik Sosyal Bilimler Dergisi Uluslararası Hakemli Spor Sağlık ve Tıp Bilimleri Dergisi X

11 Doç. Dr. Emre YANIKKEREM Sayı Editörü Prof. Dr. Ümran SEVİL Baş Editör Değerli Okurlarımız, Uluslararası Hakemli Hemşirelik Araştırmaları Dergimizin üçüncü sayısını siz okurlarına sunmaktan dolayı mutluluk yaşıyoruz. Dergimiz; her geçen gün daha fazla yazar ve meslektaşlarımıza ulaşmak adına elinden gelen gayreti göstermektedir. Bu sayımızda hemşirelik araştırmaları açısından önemli olduğunu düşündüğümüz 5 farklı araştırma ve 2 derlemeye yer verdik. Bu araştırmalar öğrencilerin kanıta dayalı hemşirelik konusundaki bilgi, tutum ve davranışları ölçeği nin Türkçe geçerlik güvenirlik çalışması, sezaryen doğumların Robson on gruplu sınıflandırma sistemine göre incelenmesi, hemşirelerde eleştirel düşünme eğilimi ve problem çözme becerileri arasındaki ilişki, intrapartum dönemde kullanılabilecek pozisyonlar: gebelerin bilgi ve tercihleri, hemşirelik öğrencilerinin öğretim elemanlarının sundukları hizmetlerin kalitesi ile ilgili beklentileridir. Bu araştırmaların yanında acil serviste invaziv olmayan vücut sıcaklığı ölçümlerinde kanıtlar ve uygulama önerileri ve gebelikte cinselliği etkileyen faktörler isimli iki derlemenin hemşirelik alanında hizmet veren hemşirelere ve akademisyenlere yararlı olacağını düşünmekteyiz. Hakem sürecini tamamlayan çalışmalar bu sayımızda yerini almıştır. Diğer çalışmalar ise halen hakem değerlendirme sürecindedir. Bu çalışmaların hazırlanmasında ve dergimizde yayınlanmasına katkıda bulunan değerli yazarlarımıza teşekkür ederiz. Ayrıca dergimizin her türlü aşamasında bizleri yalnız bırakmayan değerli bilim, hakem ve danışma kurulu üyelerimize de yürekten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bir sonraki sayımızda siz değerli okur ve yazarlarımızın destek ve katkılarının devamını temenni ediyorum. Gelecek sayımızda görüşmek üzere hepinize esenlikler ve mutluluklar dileriz. (Dergimizde etik kurul raporu gerektiren her türlü çalışmada yazar(lar) editörlüğe ve derginin sistemine yayın yüklerken gerekli etik kurul rapor bilgilerini girmekle yükümlüdür. Hiçbir koşul ve şartlarda oluşan ya da oluşacak bir sorunda problemde dergimiz, yayın kurulu, imtiyaz sahibi, yazı işleri, hakem ve bilim kurulları sorumluluk kabul etmez. Yazar(lar) bu bilgiyi dergiye yazılı olarak vermekle yükümlüdür. Bu konuda tüm sorumluluk yazar(lar) a aittir). Basın Yayın Kanunun 5187 gereğince basılı eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddi ve manevi zarar m kapsamında dergimizde yayınlanan yayınların içeriği ve hukuki sorumluluğu tek taraflı olarak yazar(lar) a aittir. Dergimiz, yönetim, hakem, editör, bilim ve imtiyaz sahibi bu yü kümlülükleri kabul etmez. Dergimizde bilimsel içerikli, literatüre katkı yapan, bilimsel anlamda değer ifade eden çalışmalar kabul edilir ve yayınlanır. Bunun dışında siyasi, politik, hukuki ve ticari içerikli fikri sınai haklar kanununa aykırılık içeren yayınlara yer verilmez. Olası bir olumsuzluk durumunda yazar(lar) doğabilecek her türlü maddi ve manevi zararı peşinen kabul etmiş ve yüklenmiştir. Bu nedenle ikinci üçüncü ve diğer şahıs ile kurumlar konusunda dergimiz yönetimi ve kurulları hiçbir sorumluluğu kabul etmez. Bu yönde dergimiz ve kurulları üzerinde bir hukuki yaptırım uygulanması söz konusu olamaz. Eserlerin içeriği ve mevcut durumu yazar(lar) ait olup dergimiz bu yayınların sadece yayınlanması ve literatüre kazandırılması aşamasında görev üstlenmiştir. Tüm okuyucu, kamuoyu ve takipçilerine ilanen duyurulur. XI

12 Dear Readers, We have the pleasure of presenting you dear readers the third volume of the International Refereed Journal of Nursing Researches. Our journal does the best in order to reach more readers and colleagues each passing day. In this volume, we have included 5 different research and 2 compilations which we consider as important for nursing researches. These researches are Turkish version of validity reliability study of the scale on knowledge, attitude and behaviors of students regarding evidence-based nursing, analysis of caesarean by Robson on group classification system, the relation between cricitical thinking orientation and problem-solving skills in nurses, the positions that can be used in intrapartum period, knowledge and preferences of pregnant, expectations of nursing students related to the quality of service offered by the lecturers. In addition to these studies, we are of the opinion that two compilations namely evidences and application suggestions in noninvasive body temperature measurement in emergency service and factors affecting sexuality in pregnancy will be useful for nurses serving in the field of nursing and academicians. The studies that passed through the referee evaluation process have taken their place in this volume. Other papers are still within the referee evaluation process. We extend our thanks to our esteemed authors who contributed to the preparation of these papers and publication in our journal. We also thank distinguished members of science, referee and advisory boards who always stand by us. I hope the support and contribution of you, dear readers and authors, will continue in the next volume. Hope to meet you in the next volume, peace and joy be with you. (In any kind of study requiring ethical board report in our journal, author(s) is/are obliged to enter the data of necessary ethical board report while uploading their publication in editorship and journal system. Our journal, publication board, grant holder, editorial office, referee and science boards do not undertake any responsibility for a problem to occur under any circumstances and conditions. Author(s) is/are obliged to give this information to journal in written. All liability in this issue belongs to author(s)). As per the 5187 of Press Law, material and emotional damage arising from the actions via published works, the content and legal responsibility of the publications published in our journal within the scope of m unilaterally belong to author(s). Our journal, executive board, referees, editor, science board and publisher don t accept these obligations. The scientifically valuable papers with scientific content which contribute to literature are accepted and published in our journal. Apart from this, the papers with political, legal and commercial content which are against the intellectual property rights are not accepted. in case of a possible negative situation, author(s) is/are regarded as accepting and undertaking all kinds of possible material and emotional damage beforehand. Therefore, our journal s management and other boards don t accept any responsibility regarding the second, third and other persons and institutions under any condition. in this sense, a legal sanction on our journal and its boards is out of question. The content and the current status of the papers belong to author(s) and our journal only takes part in the publication of these papers and contribution to literature. Respectfully announced to all readers, public and followers by publication. XII

13 HAKEMLI HEMŞIRELIK ARAŞTIRMALARI DERGISI INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF NURSING RESEARCHES UHDULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN KANITA DAYALI HEMŞİRELİK KONUSUNDAKİ BİLGİ, TUTUM VE DAVRANIŞLARI ÖLÇEĞİ NİN TÜRKÇE GEÇERLİK GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI 1 VALIDITY AND RELIABILITY OF THE TURKISH VERSION OF KNOWLEDGE, ATTITUDE AND BEHAVIORS OF NURSING STUDENTS TOWARDS EVIDENCE-BASED NURSING SCALE Gonca KARAYAĞIZ MUSLU 1, Hülya BAYBEK 1, Halime TOZAK YILDIZ 1, Arzu KIVRAK 1 1 Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fethiye Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü, Muğla / Türkiye Öz: Amaç: Bu çalışmanın amacı Öğrencilerin Kanıta Dayalı Hemşirelik Konusundaki Bilgi, Tutum ve Davranışları Ölçeği nin Türk toplumu için geçerlik ve güvenirliğini saptamaktır. Yöntem: Metadolojik tipteki bu çalışmanın örneklemini bir devlet üniversitesinin sağlık yüksekokulu hemşirelik bölümünde eğitim gören üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri (n:268) oluşturmuştur. Öğrencilerin Kanıta Dayalı Hemşirelik Konusundaki Bilgi, Tutum ve Davranışları Ölçeği likert tipte, 26 maddeli olup dört alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçeğin geçerlik çalışması için dil geçerliği, içerik geçerliği ve yapı geçerliği yöntemleri kullanılmıştır. Güvenirlik analizleri için iç tutarlık ve madde-toplam korelasyonu yöntemleri kullanılmıştır.bulgular: Geçerlik çalışmasında doğrulayıcı faktör analizi sonucunda dörtlü faktör yapısının ölçeğe uygun olduğu belirlenmiştir. Açıklayıcı faktör analizinde dört faktörün toplam varyansın %44 ünü açıkladığı bulunmuştur. Güvenirlik analizlerinde ölçeğin bilgi alt boyut Cronbach alfa değeri 0.70, tutum alt boyutu Cronbach alfa değeri 0.60, gelecekte kullanım alt boyutu Cronbach alfa değeri 0.80 ve uygulama alt boyutu Cronbach alfa değeri 0.77 olarak bulunmuştur. Madde analizine göre ölçek madde-toplam puan korelasyon katsayılarının arasında olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Ölçeğin Türkçe versiyonunun hemşire öğrencilerin kanıta dayalı hemşirelik konusunda bilgi, tutum ve davranışlarını belirlemede geçerli ve güvenilir bir araç olduğu sonucuna varılmıştır. Abstract: Aim: The purpose of this study was to test the validity and reliability of the Turkish version of knowledge, attitude and behaviors of nursing students towards evidence-based nursing. Method: The sample of this methodological study was composed of third and fourth year students (n:268) attending the nursing school at a public university. Knowledge, Attitude, and Behaviors of Nursing Students Towards Evidence-Based Nursing Scale is a likert type scale which include 26 items and four subscales. The language validity, content validity and construct validity methods were used for validity of the scale. Internal consistency and itemtotal correlation were used for reliability of the scale. Results: The results of confirmatory factor analysis indicated that four factor construct was suitable for the scale. It was further suggested that total variance explained 44% of four factor in the explanatory factor analysis. Cronbach alpha coefficient was found as 0.70 for knowledge subscale, 0.60 for attitude subscale, 0.80 for future use subscale, and 0.77 for practice subscale. According to item analysis item-total score correlation coefficients were determined to be between Conclusion: It was concluded that the Turkish version of the scale was valid and reliable to identify knowledge, attitude, and behaviors of nursing students towards evidence-based nursing practice. Key Words: Evidence-Based Nursing, Validity, Reability Anahtar Kelimeler: Kanıta Dayalı Hemşirelik, Geçerlik, Güvenirlik Doi: /UHD (1) Sorumlu Yazar: Gonca KARAYAĞIZ MUSLU, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fethiye Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü, Muğla / Türkiye goncamuslu@hotmail.com Geliş Tarihi / Received: Düzeltme Tarihi / Revised: Kabul Tarihi / Accepted: Makalenin Türü: Type of article (Araştırma Uygulama / Research -Application) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Var - Yes Ethics Committee (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bilimsel Etik Kurulu Tarih: ) 1

14 GİRİŞ UHD ID:68 K:102 Tüm sağlık profesyonelleri için uygulamaların bilimsel bilgi üzerine temellendirilmesi gereksinimi giderek artmaktadır (World Health Organisation, 2004). Kanıta dayalı uygulamalar (KDU) bilgiye dayalı sağlık bakımının verilmesi için bir yaklaşımdır (Kitson, 2004:1-8). KDU var olan en iyi ve güncel kanıtı aramayı, klinik uzmanlıkla değerlendirmeyi yaparken hastanın gereksinim ve tercihlerini göz önünde bulundurmayı kapsayan, klinik karar vermede problem çözme yaklaşımıdır (Irwig et al., 2007:129-82). KDU en iyi kanıtı; klinik deneyim, hasta tercihleri ve hastanın durumu ile entegre etmeyi hedefler (Straus et al., 2011:3-14). Kanıta dayalı uygulamaların bakım kalitesini arttırdığı, hasta sonuçlarını iyileştirdiği ve bakım maliyetlerini azalttığı konusunda göstergeler mevcuttur (Pricewaterhouse Coopers Health Research Institute, 2009). Hemşirelikte klinik karar verme sürecinde kanıt kullanımı yetersizdir. Hemşireler hasta bakımında kanıt temelli bilgiler yerine daha çok rutin, diğer hemşirelerden ve okuldan edindikleri bilgileri kullanma eğilimdedirler (Brown et al., 2010: 521-7). Oysaki Türkiye de hemşirelerin görev, yetki ve sorumluluklarının belirlendiği Hemşirelik Yönetmeliğinde (8 Mart 2010) hemşirenin hemşirelik bakımını kanıta dayalı olarak planlama, uygulama, değerlendirme ve denetleme gerekliliği belirtilmiştir. Uluslararası Hemşireler Birliği (2012) yeterince bilgiye sahip olmadan karar vermenin, hemşirelik bakımının iyi verilmemesine sebep olacağını belirtmiştir. Estabrooks ve arkadaşları (2003: ) yaptıkları sistematik gözden geçirme çalışmasında araştırma kullanımı ile araştırmaya yönelik tutum arasında pozitif bir ilişki olduğunu bulmuştur. Ülkemizde yapılan çalışmalarda hemşirelerin araştırma sonuçlarını kullanmasını engelleyen en önemli etmenlerin; araştırma sonuçlarının uygulamaya geçirilmesinde olanakların yetersiz olması, hemşirelik alanına özgü bilgilerin toplandığı merkezi bir birimin bulunmaması (Öztürk vd., 2010: ; Uysal vd., 2010: ), hemşirelerin araştırma okuyacak zamanlarının olmaması (Öztürk vd., 2010: ), hekimlerin araştırma sonuçlarının uygulamaya geçirilmesinde hemşirelerle işbirliği yapmaması olduğu belirlenmiştir. Ayrıca hemşirelik uygulamalarının değiştirilmesinin gereğini ortaya koyan yazılı bir belgenin olmaması, hemşirelerin araştırma sonuçlarını çalışma ortamında kullanabileceklerine inanmamaları (Uysal vd., 2010: ), yeni fikirleri uygulama açısından zaman azlığı, araştırma bulgularını anlamakta güçlük çekme (Kocaman vd., 2010: ) de araştırma sonuçlarının kullanılmasını engelleyen durumlardır. Hemşirelik eğitimi veren okulların çekirdek müfredat programına kanıta dayalı uygulamalar ile ilgili bilgilerin eklenmesi ile öğrencilerin KDU konusundaki özgüvenleri artabilir ve böylece mesleki hayatlarında kanıta dayalı uygulama kullanımları da artar (Brown et al., 2010: 521-2

15 ID:68 K:102 7). Yapılan çalışmalar kanıta dayalı uygulama becerilerinin arttırılması için klinik soru sorma (Ghali et al., 2000:18-22; Ellis et al., 2000:528; Rosenberg et al., 1998:557-63), kanıt arama (Ghali et al., 2000:18-22; Ellis et al., 2000:528; Rosenberg et al., 1998:557-63), uygun kanıta ulaşma (Rosenberg et al., 1998:557-63) ve klinik ortama uygun kanıtı kullanma (Ghali et al., 2000:18-22) gibi eğitsel girişimlerin gerekliliğini vurgulamaktadır. Hemşirelik öğrencileri profesyonel hemşirelere kanıta dayalı uygulama bilgilerini aktarabilecek pozisyondadırlar. Bu nedenle öğrencilerin kanıta dayalı uygulama konusundaki bilgi, beceri ve davranışlarını geliştirici stratejileri oluşturmak analyzed. ANOVA model was applied to the study anket prepared üzerinden with the yapılmıştır. use of different gerekli ve önemlidir. Bu stratejileri geliştirebilmek için öncelikle öğrencilerin sıklıkla kullandıkları kanıt kaynaklarını, kanıta ulaşmada yaşadıkları sıkıntıları bilmek ve öğrencilerin kanıta dayalı uygulama kullanımı konusundaki bilgi, tutum ve davranışını belirlemek gerekmektedir. Bunların bilinmesi KDU öğretmede etkili tekniklerin geliştirilmesinde yararlıdır. devlet üniversitesinin sağlık yüksekokulunda yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini, bu tarihler arasında hemşirelik bölümünde eğitim gören öğrenciler oluşturmuştur. Geçerlik ve güvenirlik çalışmalarında örneklem büyüklüğünün madde sayısının en az 3-10 katı olması gerektiği bilinmektedir (Tavşancıl, 2002: 17-61). Araştırmanın örneklemini, geçerlik ve güvenirliği yapılacak olan ölçeğin toplam madde sayısının (26) yaklaşık 10 katı olan 280 öğrenci oluşturmuştur. Kanıta dayalı hemşirelik ve kanıta dayalı tıp konusunda farkındalığın oluşması ve klinik uygulama sayısının artmış olması nedeni ile örneklemde üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri alınmıştır. Eksik doldurulduğu belirlenen 12 anket çalışma dışı bırakılmış, analizler 268 Araştırmanın yürütülebilmesi için Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bilimsel Etik Kurulundan ve araştırmanın yürütüldüğü okullardan, ölçeği geliştiren Janice M Johnston ve ölçeği hemşirelik öğrencilerine uyarlayan Son Chae Kim den yazılı izin ve katılımcılardan sözel onam alınmıştır. Bu çalışmanın amacı Öğrencilerin Kanıta Dayalı Hemşirelik Konusundaki Bilgi, Tutum ve Davranışları Ölçeği nin Türk toplumu için geçerlik ve güvenirliğini saptamaktır. YÖNTEM Metadolojik tipteki bu araştırma Kasım 2012-Şubat 2013 tarihleri arasında Muğla ilinde bir Araştırmada veri toplama araçları olarak Öğrenci Tanıtım Formu ve Öğrencilerin Kanıta Dayalı Hemşirelik Konusundaki Bilgi, Tutum ve Davranışları Ölçeği kullanılmıştır. Öğrenci Tanıtım Formu konuya ilişkin literatür bilgilerine (Brown et al., 2010: 521-7; Johnston et al., 2003: ) dayanarak araştırmacılar tarafından hazırlanmıştır. Bilgi formu; öğrencilerin yaşı, 3

16 ID:68 K:102 cinsiyeti, kullandıkları kanıt kaynakları, kanıtlara ulaşmada güçlük yaşama durumları gibi bilgileri içeren sorulardan oluşmaktadır. Öğrencilerin Kanıta Dayalı Hemşirelik Konusundaki Bilgi, Tutum ve Davranışları Ölçeği Jonhston ve arkadaşları tarafından (2003: ) Hong Kong Üniversitesinde tıp fakültesindeki öğrencilerin kanıta dayalı uygulama konusundaki bilgi tutum ve davranışlarını belirlemeye yönelik geliştirilmiştir. Amerika da Brown ve arkadaşları (2010: 521-7) ölçeği hemşirelik öğrencilerine uyarlamışlardır. Ölçeğin ülkemizde yapılmış bir geçerlik güvenirlik çalışmasına rastlanmamıştır. Likert tipindeki ölçek 26 madde bilgi, tutum, gelecekte kullanım ve uygulama olmak üzere dört alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçeğin bilgi alt boyutu öğrencilerin kanıta dayalı hemşirelik konusunda teorikte ve pratikte edindikleri bilgileri, anladıklarını yansıtmaktadır. Alt boyutun puanlanmasında Kesinlikle Katılıyorum (6), Kısmen Katılıyorum (5), Katılıyorum (4), Katılmıyorum (3), Kısmen Katılmıyorum (2) ve Hiç Katılmıyorum (1) biçiminde görüş içeren altı seçenek verilmiş ve öğrencilerden bu görüşler arasında kendilerine en uygun olan birini seçmeleri istenmiştir. Puanın yüksek olması öğrencinin bilgisinin fazla olduğunu göstermektedir. Bilgi alt boyutunun Cronbach alfa katsayısı orijinal çalışmalarda 0.88 ve 0.84 olarak bulunmuştur (Jonhston et al., 2003: ; Brown et al., 2010:521-7). Ölçeğin tutum alt boyutu öğrencilerin kanıta dayalı hemşirelik kavramına ilişkin düşüncelerini yansıtmaktadır. Puanlanması bilgi alt boyutu gibidir. Cronbach alfa katsayısı orijinal çalışmalarda 0.79 ve 0.83 olarak bulunmuştur (Jonhston et al., 2003: ; Brown et al., 2010:521-7). Uygulama alt boyutu kanıta dayalı hemşireliğin klinik soruyu / problemi belirleme, problemi çözmek için en iyi kanıtı arama, kanıtı kritik etme, kanıtı bütünleştirme ve etkinliği değerlendirme basamaklarını kullanabilmeyi tanımlar. Alt boyut asla (1) ve her gün (5) olmak üzere beşli likert şeklinde puanlanmaktadır. Cronbach alfa katsayısı orijinal çalışmalarda 0.71 ve 0.75 olarak bulunmuştur (Jonhston et al., 2003: ; Brown et al., 2010:521-7). Gelecekte kullanım alt boyutu öğrencilerin mesleki hayatlarında bu yaklaşımı kullanma eğilimlerini belirleyicidir. Orijinal çalışmalarda bu alt boyutun Cronbach alfa değeri 0.76 ve 0.86 olarak belirlenmiştir (Jonhston et al., 2003: ; Brown et al., 2010:521-7). Veriler, bilgisayar ortamında değerlendirilmiştir. Ölçeğin dil eşdeğerliği çeviri-geri çeviri yöntemi; içerik geçerliği uzman görüşüne başvurulup kapsam geçerlik indeksi hesaplanarak ve sınıf içi korelasyon analizi ile test edilmiştir. Faktör analizi için örneklemin yeterliğinin saptanmasında Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) testi yapılmaktadır. Yapı geçerliği açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi ile sınanmıştır. Güvenirlik analizleri iç tutarlık katsayısı (internal consistency) ve madde-toplam korelasyonu ile test edilmiştir. 4

17 BULGULAR UHD ID:68 K:102 Öğrencilerin Araştırma Kullanımına Yönelik Özellikleri Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin %57.8 i kız, %60.1 i dördüncü sınıf öğrencisidir. Öğrencilerin kanıt kaynağı olarak %75.4 ünün (n:202) interneti, %35.4 ünün (n:95) ders kitaplarını, %28.0 sinin (n:75) araştırma makalelerini, %8.6 sının (n:23) otorite figürlerini kullandıkları saptanmıştır. Kanıta ulaşma konusunda öğrencilerin %32.8 si (n:88) zorluk yaşadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin kanıta ulaşma amaçları sorulduğunda; %67.2 si (n:180) araştırma, %61.2 si (n:164) ödev yapma, %10.1 i (n:27) hasta bakımında kullanmak için yanıtını vermişlerdir. Geçerlik Analizleri Dil Geçerliği Öğrencilerin Kanıta Dayalı Hemşirelik Konusundaki Bilgi, Tutum ve Davranışları Ölçeği nin Türkiye deki geçerlik ve güvenirlik sınamasında, ölçeğin dil geçerliği için, ölçek İngilizce metni, içlerinde çocuk sağlığı ve hastalıkları hemşireliği, halk sağlığı hemşireliği, kadın sağlığı ve doğum hemşireliği alanında uzman ve her iki dili de iyi bilen öğretim üyelerinin bulunduğu on kişilik akademik bir grup tarafından Türkçe ye çevrilmiştir. Yapılan on değişik çeviri, ilk çeviriyi yapan grubun dışındaki üç kişilik başka bir gruba verilerek ölçeği İngilizce ye çevirmeleri istenmiştir. Ölçeğin geri çevrilmiş olan İngilizce hali ölçeği orijinal ölçeği geliştiren bireye gönderilmiş ve onayı alınmıştır. Kapsam Geçerliği Kapsam geçerliği için kapsam geçerlik indeksi (KGI), Davies tekniği ile belirlenmiştir. Davies tekniğine göre; ölçeğin her bir maddesini, kanıta dayalı hemşirelik ile ilgili uzman on hemşire öğretim üyesi a) Uygun b) Madde gözden geçirilmeli c) Madde ciddi olarak gözden geçirilmeli d) Madde uygun değil şeklinde dörtlü derecelendirilme seçeneklerinden birini seçerek değerlendirmişlerdir. Her bir maddeyi değerlendirirken (a) veya (b) seçeneğini seçerek işaretleyen uzmanların sayısı toplam uzman sayısına bölünerek her maddeye ilişkin KGI elde edilmiştir (Yurdagül, 2005:1-6). Kapsam geçerliği için 10 öğretim üyesinin, ölçek maddelerini değerlendirmelerine göre, maddelerin KGI arasında değişmiş, tüm ölçek maddeleri için KGI i 0.99 bulunmuştur. Uzmanların ölçek maddelerine verdikleri puanlar Sınıf İçi Korelasyon tekniği (ICC) ile değerlendirilmiş ve 0.72 bulunmuştur. Bu sonuçlar uzmanlar arasında görüş birliği olduğunu belirtmektedir. Dil geçerliği ve kapsam geçerliği sağlanan ölçek; örneklem grubu özellikleriyle benzerlik taşıyan 20 öğrenciye, ölçek maddelerindeki ifadelerin anlaşılır olup olmadığını sınamak amacıyla uygulanmıştır. Ön uygulama yapılan öğrencilerin verileri araştırma kapsamına alınmamıştır. 5

18 Yapı Geçerliği UHD ID:68 K:102 Araştırmada KMO değeri olarak hesaplanan örneklem yeterliliği 0.79 ve Bartletts Test of Sphericity (X²= p<0.01) örneklem sınama büyüklüğü analizi değerinin faktör analizi için oldukça yeterli olduğu bulunmuştur. Sanayi ve konutlarda tüketim aralıklarına göre elektrik etmektedir. ve doğalgaz fiyatlarının tespit edilmesi Yapı geçerliği bağlamında ölçeğin orijinal formunda bulunan faktörlerin doğrulanması amacıyla Doğrulayıcı faktör analizi (DFA) uygulanmıştır. Yapılan DFA analizinde orijinal ölçekte öngörüldüğü gibi maddelerin dört faktör tarafından temsil edildiği hipotezi sınanmıştır. Model uyum indeksleri olan X 2 = , RMSEA=0.06, GFI=0.84, CFI=0.89 olarak bulunmuştur (Tablo 1). Bu uyum indeksi değerleri modelin iyi uyum gösterdiğine işaret Tablo 1. Öğrencilerin Kanıta Dayalı Hemşirelik Konusunda Bilgi, Tutum ve Davranışları Ölçeğinin DFA ile Faktör Yapısının Uyumunun İncelenmesi Parametreler Normal Ölçeğin ECONOMETRIC ANALYSIS OF ELECTRICITY Değerleri AND Sonuçları NATURAL GAS PRICES X 2 p> X 2 /df < the consumption GFI of electricity and natural gas >0.90 used in industry 0.90 and houses is statistically techniques for analysis. NFI Moreover, tests of >0.90 hypothesis were applied 0.92and the research was NNFI > RMSEA < CFI > Ölçeğin açıkladığı toplam varyans %18.43 olup, toplam özdeğeri 4.79 olarak bulunmuştur. Modele ilişkin açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör yükleri Tablo 2 de gösterilmiştir. 6

19 ID:68 K:102 Tablo 2. Kanıta Dayalı Hemşirelik Konusunda Öğrencilerin Bilgi, Tutum ve Davranışları Ölçeğinin Açıklayıcı Murat KORKMAZ, ve Doğrulayıcı Hakan AÇIKGÖZ Faktör Analizi MADDE AÇIKLAYICI FAKTÖR YÜKÜ DOĞRULAYICI FAKTÖR YÜKÜ Madde Madde2 Özet : Yılları arasındaki 0.72 TUİK verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, 0.67sanayi Madde Madde4 uygulanmıştır. Ayrıca hipotez 0.51 testleri uygulanarak araştırma daha kapsamlı hale getirilmiştir Madde5 Sanayi ve konutlarda tüketim aralıklarına 0.54 göre elektrik ve doğalgaz fiyatlarının tespit 0.58 edilmesi Madde Madde7 fiyatlarının genel seviyesinde düşüş 0.58 gözlendiği sonucuna varılmaktadır. Sonuç olarak 0.49 tüketim Madde8 aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, 0.58fiyatlarda da azalma meydana gelmektedir Madde9 Anahtar Kelimeler : Elektrik, 0.64 Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, Konut, Anova, TUİK, Fiyat 0.44 Madde Madde Madde12 ACCORDING TO CONSUMPTION 0.53 RANGES IN TERMS OF INDUSTRY 0.48 AND Madde Madde Madde15 the consumption of electricity 0.56 and natural gas used in industry and houses is statistically 0.57 Madde16 analyzed. ANOVA model was 0.70 applied to the study prepared with the use of 0.58 different Madde17 made more comprehensive. The 0.75 purpose was to determine electricity and natural 0.75 gas prices Madde Madde Madde Madde Madde Madde Madde Madde Madde Güvenirlik Analizleri Güvenirlik Analizleri için Cronbach alfa değeri ve madde analizleri yöntemi kullanılmıştır. Tablo 3 de görüldüğü gibi ölçeğin, alt boyutlarının madde-toplam puan korelasyonlarının bilgi alt boyutunda 0.40 ile 0.53, tutum alt boyutunda 0.28 ile 0.37, gelecekte kullanım alt boyutunda 0.24 ile 0.64, uygulama alt boyutunda 0.37 ile 0.61 arasında değiştiği bulunmuştur. 7

20 ID:68 K:102 Tablo 3. Kanıta Dayalı Hemşirelik Konusunda Öğrencilerin Bilgi, Tutum ve Davranışları ALT BOYUT BİLGİ ALT BOYUTU TUTUM ALT BOYUTU GELECEKTE KULLANIM ALT BOYUTU UYGULAMA ALT BOYUTU Ölçeğinin Cronbach Alfa Murat Değerleri KORKMAZ, ve Hakan Madde-Toplam AÇIKGÖZ Puan Korelasyonları MADDE Madde-Toplam 1 Korelasyonları Madde silindiğinde iç tutarlık katsayısı Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Elektrik-Enerji Bölümü M ve M2 konutlarda kullanılan doğalgaz 0.53 ile elektrik tüketiminin istatistiksel olarak analiz edilmesi 0.62 M Sanayi M4 ve konutlarda tüketim aralıklarına 0.47 göre elektrik ve doğalgaz fiyatlarının tespit edilmesi 0.64 M fiyatlarının genel seviyesinde düşüş Cronbach gözlendiği sonucuna Alfa:.70varılmaktadır. Sonuç olarak tüketim M M M M9 ECONOMETRIC ANALYSIS 0.36 OF ELECTRICITY AND NATURAL GAS PRICES 0.55 M M the consumption of electricity and Cronbach natural gas Alfa: used 0.60 in industry and houses is statistically M12 techniques for analysis. Moreover, 0.44tests of hypothesis were applied and the research 0.79was made M13 more comprehensive. The 0.54 purpose was to determine electricity and natural gas 0.78 prices M M M M M M M Cronbach Alfa:.80 M M M M M M Cronbach Alfa:

21 TARTIŞMA UHD ID:68 K:102 Ölçeğin Türkçe versiyonunun geçerlik çalışması için ilk olarak dil geçerliği değerlendirilmiştir. Ölçeğin dil geçerliğinde geri çeviri yöntemi kullanılmıştır. Ölçeğin dil geçerlik ölçütü sağlandıktan sonra içerik geçerliğinde ölçek maddelerinin uygulanabilir ve anlaşılır olması açısından uzman görüşü alınmıştır. Ön uygulama sonucunda ölçek maddelerinin açık, net olduğu anlaşılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliğini belirlemek için açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi kullanılmıştır. Açıklayıcı faktör analizi ile hipotez kurmaya yönelik bilgi edinilmeye çalışılırken, doğrulayıcı faktör analizi (DFA) ile faktörler arasındaki ilişkinin yeterli olup olmadığı, hangi faktörlerle ilişkili olduğu, faktörlerin birbirlerinden bağımsız olup olmadığı, faktörlerin modeli açıklamakta yeterli olup olmadığı sınanır (Erkorkmaz vd., 2013:210-23). Ölçeğin faktör yapısının incelenmesinde, özdeğeri 1 den büyük dört faktör elde edilmiştir. Bu faktörler; bilgi, tutum, gelecekte kullanım ve uygulama alt boyutlarıdır. Bu bulgular önceki çalışmalarla benzerlik göstermektedir (Jonhston et al., 2003: ; Brown et al., 2010:521-7). NNFI VE GFI değerlerinin 0.90 ve üzerinde olması nedeniyle sonuçlarımız ölçeğin faktör yapısını doğrular niteliktedir. Ölçeğin güvenirlik analizinde ölçeğin iç tutarlığını değerlendirmek için Cronbach alfa katsayısı hesaplanmıştır. Cronbach alfa katsayısı ölçekteki maddelerin aynı özelliği ölçüp ölçmediğini, maddelerin ölçülmek istenen konu ile ilgili olup olmadığını gösterir (Aksayan ve Gözüm, 2002:9-14). İç tutarlık için hesaplanan Cronbach alfa katsayısının -1 ile +1 arasında olması gerekmektedir. Genel olarak kabul edilen değer 0.70 dir (Tavşancıl, 2002:17-61). Güvenirlik analizlerinde ölçeğin bilgi alt boyut Cronbach alfa değeri 0.70, tutum alt boyutu Cronbach alfa değeri 0.60, gelecekte kullanım alt boyutu Cronbach alfa değeri 0.80 ve uygulama alt boyutu Cronbach alfa değeri 0.77 olarak bulunmuştur. Bilgi ( ), tutum ( ) ve gelecekte kullanım ( ) alt boyutu Cronbach alfa katsayısı orijinal çalışmalardan daha düşük bulunmuşken, uygulama ( ) alt boyutu için daha yüksek bulunmuştur (Jonhston et al., 2003: ; Brown et al., 2010:521-7). DFA model uyum indekslerinden X 2 /df oranı 2/1 ile 5/1 arasında, RMSEA nın <0.08 altında olması, GFI, CFI ve NNFI değerlerinin >0.90 üzerinde olması gerekmektedir (Erkorkmaz vd., 2013:210-23). Yapılan DFA sonucunda RMSEA nın 0.08 nin altında olması ve X 2 /df oranının 2.19 olması, CFI değeri dışında NFI, Ülkemizde bile hemşirelik eğitimi ve kanıta dayalı hemşirelik dersine verilen ağırlık farklılık göstermektedir. Bazı üniversitelerde kanıta dayalı hemşirelik adı altında seçimli dersler yürütülürken, bazı üniversitelerde ise bu konularda bilgi hemşirelikte araştırma dersi içeriğinde verilmektedir. Brown ve arkadaşları (2010:521-9

22 ID:68 K:102 7) ölçeğin bilgi, tutum ve gelecekte kullanım alt boyut puan ortalamalarının akademik yıllara göre artış gösterdiğini belirtmişlerdir. Benzer şekilde klinik karar verme konusunda özgüven ve klinik hazır oluşlukta artış mevcut zamanda ve gelecekte fiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna varılmıştır. varılmaktadır. Sonuç olarak tüketim kanıta dayalı hemşirelik kullanımını arttırmaktadır (Brown et al., 2010:521-7). Carlock ve Anderson (2007:251-5) deneyim arttıkça öğrencilerin kanıta dayalı uygulama becerilerinin arttığını belirtmiştir. Bu sonuçlar ölçeğin farklı kültürlerde ve farklı örneklem gruplarında yüksek düzeyde güvenirliğe sahip olduğu şeklinde yorumlanabilir. Model parametrelerinden olan faktör yüklerinin alt sınır değeri değişmekle birlikte genel olarak techniques for analysis. Moreover, tests of hypothesis KAYNAKÇA were applied and the research was 0.30 un üstünde olması istenmektedir ve maddelerin kavramsal yapıyla ilgili olup olmadığını gösterir (Şencan, 2005: ). Madde 14 ün faktör yükü 0.26 olarak bulunmuştur ancak bu madde modele katkı sağladığından bu madde silinmemiştir. Madde analizi, ölçme aracındaki her maddenin aldığı değer ile ölçme aracının tümünden alınan toplam değer arasındaki ilişkiyi ifade eder ve 0.30 altında kalan maddelerin silinmesi önerilmektedir (Karasar, 2004:147-53). Bununla birlikte güvenilirlik katsayısı düşük olan maddelerin ölçekten çıkarılmadan önce Cronbach alfa katsayısındaki değişime bakılması eğer madde ölçekten çıkarıldığında alfa katsayısı yükseliyorsa, o maddenin ölçekten çıkarılması önerilmektedir. (Özdamar, 1997). Madde 14 ün madde- toplam korelasyon katsayısı 0.24 bulunmuştur ancak madde silindiğinde Cronbach alfa değeri değişmediği için madde ölçekten çıkarılmamıştır SONUÇ VE ÖNERİLER Bu çalışma sonucunda ölçeğin Türkiye de hemşire öğrencilerin kanıta dayalı hemşirelik konusunda bilgi, tutum ve davranışlarını belirlemede geçerli ve güvenilir olarak kullanılabileceği sonucuna Ölçüm aracının Türkçe ye kazandırılması, öğrenci hemşirelerin kanıta dayalı uygulama konusundaki bilgi, tutum ve davranışlarının belirlenmesine katkı sağlayacaktır. Ölçeğin, kanıta dayalı uygulamaları geliştirmenin hedeflendiği programlarla ilgili girişimlere rehberlik edeceği düşünülmektedir. AKSAYAN, S., & GÖZÜM, S., (2002). Kültürlerarası Ölçek Uyarlaması için Rehber I: Ölçek Uyarlama Aşamaları ve Dil Uyarlaması Hemşirelik Araştırma Geliştirme Dergisi, 9-14 BROWN, C., KIM, S., STICHLER, J., & FI- ELDS, W., (2010). Predictors of Knowledge, Attitudes, Use and Future Use of Evidence- Based Practice among Baccalaureate Nursing Students at Two Universities Nurse Education Today, 30 ( ) CARLOCK, D., & ANDERSON, J., (2007). Teaching and Assessing the Database 10

23 ID:68 K:102 Searching Skills of Student Nurses Nurse Educator, 32 ( ) ELLIS, P., GREEN, M., & KERNAN, W., (2000). An Evidence-Based Medicine Curriculum for Medical Students: The Art of Asking Focused Clinical Questions Acad Med, 75 (528) ERKORKMAZ, Ü., ETİKAN, İ., DEMİR, O., ÖZDAMAR, K., & SANİSOĞLU, S.Y., (2013). Doğrulayıcı Faktör Analizi ve Uyum İndeksleri Türkiye Klinikleri, 33 ( ) ESTABROOKS, C.A., FLOYD, J.A., SCOTT- FINDLAY, S., O LEARY, K.A., & GUSHTA, M., (2003). Individual Determinants of Research Utilization: A Systematic Review Journal of Advanced Nursing, 43 ( ) GHALI, W.A., SAITZ, R., ESKEW, A.H., GUP- TA, M., QUAN, H., & HERSHMAN, W.Y., (2000). Successful Teaching in Evidence- Based Medicine Med Educ, 34 (18 22) HEMŞİRELİK YÖNETMELİĞİ, (2010). T. C. Resmi Gazete, 27515, resmigazete.gov.tr/eskiler/2010/03/ htm, Erişim Tarihi: INTERNATIONAL COUNCIL OF NURSES EVIDENCE-BASED PRACTICE CLOSING THE GAP: FROM EVIDENCE TO ACTION, (2012). Categories/ThePracticeofProfessionalNursing/ Improving-Your-Practice/Research-Toolkit/ ICN-Evidence-Based-Practice-Resource/ Closing-the-Gap-from-Evidence-to-Action. pdf, Erişim Tarihi: IRWIG, L., IRWIG, J., TREVENA, L., & SWEET, M., (2007). Smart Heart Choices: Making Sense of Health Advice. Hammersmith Press, London, pp JOHNSTON, J.M., LEUNG, G.M., FIELDING, R., TIN, K.Y., & HO, L.K., (2003). The Development and Validation of a Knowledge, Attitude And Behaviour Questinnaire to Assess Undergraduate Evidence-Based Practice Teaching and Learning Medical Education, 37 ( ) KARASAR, N., (1995). Bilimsel Araştırma Yöntemi, 7. Basım, Sim Matbaası, Ankara, ss KITSON, A., (2004). The State of the Art and Science of Evidence-Based Nursing in UK and Europe Worldviews on Evidence-Based Nursing, 1 (6 8) KOCAMAN, G., SEREN, Ş., LASH, A.A., KURT, S,. BENGU, N., & YURUMEZOGLU, H.A., (2010). Barriers to Research Utilisation by Staff Nurses in aa University Hospital Journal of Clinical Nursing, 19 ( ) ÖZDAMAR, K., (1997). Paket Programlar ile İstatistiksel Veri Analizi. Anadolu Üniversitesi 11

24 ID:68 K:102 Yayınları, Eskişehir, Türkiye ÖZTÜRK, A., KAYA, N., AYIK, S., UYGUR, E., & CENGİZ, A., (2010). Hemşirelik Uygulamalarında Araştırma Sonuçlarının Kullanımında Engeller İ.U.F.N. Hem. Derg, 18 ( ) ve konutlarda kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin Ankara, istatistiksel ss olarak analiz edilmesi PRICEWATERHOUSE COOPERS HEALTH RESEARCH INSTITUTE, (2009). The Price of Excess: Identifying Waste in Healthcare Spending. Erişim Tarihi: ROSENBERG, W.M., DEEKS, J., LUSHER, A., SNOWBALL, R., DOOLEY, G., & SAC- KETT, D., (1998). Improving Searching Skills and Evidence Retrieval J R Coll Physicians Lond, 32 ( ) Tarihi: STRAUS, S.E., GLASZIOU, P., RICHARDSON, W.S., & HAYNES, R.B., (2011). Evidence- Based Medicine: How to Practice and Teach It Church Livingstone Elsevier, Edinburgh, (3-14) ŞENCAN, H., (2005). Sosyal ve Davranışsal Ölçümlerde Güvenilirlik ve Geçerlik, Seçkin Yayıncılık, Ankara, ss TAVŞANCIL, E., (2002). Tutumların Ölçülmesi ve SPSS ile Veri Analizi. Atlas Yayınevi UYSAL, A., TEMEL, A.B., ARDAHAN, M., & OZKAHRAMAN, Ş., (2010). Barriers to Research Utilisation among Nurses in Turkey Journal of Clinical Nursing, 19 ( ) WORLD HEALTH ORGANISATION, (2004). World Report on Knowledge for Better Health. World Health Organization, Geneva, Switzerland. meetings/wr2004/en/index10.html, Erişim YURDAGÜL, H., (2005). Ölçek Geliştirme Çalışmalarında Kapsam Geçerliği için Kapsam Geçerlik İndekslerinin Kullanılması XIV. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi (Kongre Kitabı), Denizli, Eylül, ss

25 ID:68 K:102 EK-1. KANITA DAYALI HEMŞİRELİK KONUSUNDA ÖĞRENCİLERİN BİLGİ, TUTUM Murat VE KORKMAZ, DAVRANIŞLARI Hakan AÇIKGÖZ ÖLÇEĞİ* Kesinlikle Kısmen Kesinlikle 1 Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Kısmen Elektrik-Enerji katılıyoruyoruyorum Katılı- Bölümü Katılmı- katılıyoruyorurum katılmı- katılmıyo- 1.Kanıta dayalı uygulamaları ve konutlarda kullanmak önerilen tedavinin şeklindedir. etkili Farklı analiz 6 teknikleri kullanılarak 5 hazırlanan çalışmada 4 ANOVA 3 modeli 2 1 kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin istatistiksel olarak analiz edilmesi olduğuna dair kesinliği uygulanmıştır. arttırır. Ayrıca hipotez testleri uygulanarak araştırma daha kapsamlı hale getirilmiştir. 2.Kanıta dayalı uygulama süreci klinik soruların uygun fiyatlarının bir şekilde genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır. Sonuç olarak tüketim tanımlanmasını ve formule aralığı Kw edilmesini gerektirir cinsinden yükseldikçe, fiyatlarda da azalma meydana gelmektedir. 3.Kanıta dayalı uygulamalarda, etkili arama becerileri/bibliyografik veritabanları ve kanıt kaynaklarına kolay ulaşım esastır. 4. Kanıta dayalı uygulama Abstract: gözden In this study prepared by using data of TSI belonging to the years of , geçirilen tüm araştırma makalelerinin niteliğini değerlendirebilmek techniques for analysis. Moreover, 6 tests of hypothesis 5 were applied 4 and the 3 research was 2 1 için eleştirel değerlendirme made more becerilerinin kullanımını comprehensive. The purpose was to determine electricity and natural gas prices gerektirir 5. Eleştirel bir biçimde değerlendirilmiş kanıtlar klinik karar verme ve deneyimi kullanarak uygun bir şekilde hastaya uygulanmalıdır 6.Şayet kanıta dayalı tıp geçerli bir yöntemse, herhangi bir kimse hastaları görebilir ve doktorların yaptığını yapabilir Kanıta dayalı uygulama, hemşireliğin «sanat» yönünü önemsemez

26 ID:68 K:102 8.Hemşireler genellikle kanıta dayalı hemşireliği uygulamamalıdır çünkü hemşirelik, istatistiklere değil, insanlar ve hastalarla ilgilenen 6 Güven Grup A.Ş. 5Finans Yönetmeni bir bilimdir 9.Bir hasta için mevcut Özet : olan en Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, sanayi uygun tedaviyi seçmede, ve konutlarda önceki kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin istatistiksel olarak analiz edilmesi çalışma (iş) deneyimleri şeklindedir. araştırma Farklı analiz 6 teknikleri kullanılarak 5 hazırlanan çalışmada 4 ANOVA 3 modeli 2 1 bulgularından daha önemlidir 10.Kanıta dayalı uygulama klinik deneyimi göz ardı eden fiyatlarının bir «yemek kitabı» gibidir. aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, fiyatlarda da azalma meydana genel seviyesinde 6 düşüş gözlendiği 5sonucuna varılmaktadır. 4 Sonuç olarak 3 tüketim 2 1 gelmektedir. 11.Sadece zamanla geçecek bir heves (ya da moda ) olduğundan, kişisel olarak kanıta dayalı uygulamaları benimsemem ACCORDING için TO CONSUMPTION RANGES IN TERMS OF INDUSTRY AND hiçbir sebep yoktur. 12.Kişisel olarak kanıta Abstract: dayalı In this study prepared by using data of TSI belonging to the years of , uygulamaların avantajlarını the consumption takdir of electricity 6 and natural gas 5 used in industry 4 and houses is 3 statistically 2 1 ediyorum 13.Kanıta dayalı uygulama hemşirelik lisans eğitiminin ayrılmaz bir parçası olmalıdır 14. Bir hemşirelik öğrencisi olarak, son bir ay içinde kanıta dayalı tıbbı uygulamak sizin için ne kadar kolay ya da ne kadar zor oldu? Çok kolay 6 Biraz kolay 5 kolay 4 zor 3 Biraz zor 2 Çok zor 1 15.Kanıta dayalı uygulamaların sizin öğrenmenizin ne kadar rutin bir parçası olduğunu düşünüyorsunuz? Tamamen 6 Çok 5 kısmen 4 Biraz 3 Az 2 Hiç Kanıta dayalı uygulamaları kullanmak sizin öğrenme şeklinizi ne kadar değiştirdi?

27 ID:68 K: Bir yıl öncesi ile karşılaştırıldığında, kanıta dayalı uygulama tekniklerini kullanarak yaşam boyu 6 Güven Grup A.Ş. Finans 5 Yönetmeni öğrenmeyi ne derecede desteklersiniz? 18. Bir yıl öncesi ile karşılaştırıldığında, kanıta dayalı uygulamaların ilkelerini ne derecede desteklersiniz? Bir yıl öncesi ile edilen karşılaştırıldığında, bulgular sonucunda; Çok yararlı sanayi sektörü Kısmen için tüketim yararlı aralığı yararlı arttıkça, elektrik Yararlı ve doğalgaz Kısmen Tamamen bir hemşire olarak, kanıta değil yararsız yararsız dayalı uygulamanın gelecekteki 6 5 uygulamalarınız için Anahtar ne kadar Kelimeler yararlı olacağına : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, Konut, Anova, TUİK, 3 Fiyat inanıyorsunuz? 20. Bir yıl öncesi ile karşılaştırıldığında, bir hemşire olarak gelerim istemem mem ECONOMETRIC Çok ANALYSIS iste- OF Kısmen ELECTRICITY isterim AND Isterim NATURAL Istemem GAS PRICES Kısmen Çok iste- cekte kanıta dayalı uygulamaları 5 kullanmaya ne kadar Abstract: isteklisiniz? In this study prepared by using data of TSI belonging to the years of , the consumption of electricity and natural gas used in industry 4 and houses is 3 statistically 21. Genel olarak hangi techniques sıklıkta for analysis. Her Moreover, gün tests Gün of hypothesis aşırı were applied Her and the Her research ay was Asla Diğer tıbbi / hemşirelik kanıtlarına made more erişim sağlarsınız? comprehensive. The purpose was to determine electricity hafta and natural gas prices (Lütfen belirtiniz) 21. Genel olarak hangi sıklıkta tıbbi / hemşirelik kanıtlarına erişim sağlarsınız? Her gün Gün aşırı Her hafta Her ay Asla Diğer (Lütfen belirtiniz) 22. İnternetteki tıbbi / hemşirelik kanıtlarına (MEDLINE ve Cochrane Reviews hariç) hangi sıklıkta erişim sağladınız? Bir ders kitabından hangi sıklıkta tıbbi kanıtlara/ hemşirelik kanıtlarına erişim sağladınız?

28 ID:68 K: Orijinal araştırma makalelerinden hangi sıklıkta tıbbi kanıtlara/ hemşirelik kanıtlarına erişim sağladınız? 25. Cochrane veritabanından hangi sıklıkta tıbbi kanıtlara / hemşirelik kanıtlarına şeklindedir. erişim sağladınız? Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan çalışmada ANOVA modeli 26. Evidence based yönünde nursing hareket gibi edilmiş olup, yapılan istatistik bulgulara göre de sonuca gidilmiştir. Elde ikincil bir kaynaktan hangi sıklıkta tıbbi kanıtlara/ hemşirelik aralığı kanıtlarına erişim sağladınız? Kw cinsinden yükseldikçe, 5 fiyatlarda da 4azalma meydana gelmektedir * Ölçek kullanılmadan önce yazarlardan izin alınması zorunludur.

29 HAKEMLI HEMŞIRELIK ARAŞTIRMALARI DERGISI INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF NURSING RESEARCHES UHDULUSLARARASI ROBSON ON GRUPLU SINIFLANDIRMA SİSTEMİNE GÖRE SEZARYEN DOĞUMLARIN 1 INVESTIGATION OF CESAREAN DELIVERIES ACCORDING TO ROBSON TEN GROUPS CLASSIFICATION SYSTEM Yasemin ERKAL AKSOY 1, Ebru SERT 2, Mehtap ER 3, Hafize ÖZTÜRK CAN 4 1 Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü, Konya / Türkiye 2 Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Ebelik Anabilim Dalı, İzmir / Türkiye 3 T.C. Sağlık Bakanlığı İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir / Türkiye 4 Ege Üniversitesi İzmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu, İzmir / Türkiye Öz: Amaç: Bu çalışma, Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi ne göre sezaryen doğumların oranının ve endikasyonlarının incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Çalışma, İzmir de bulunan bir kamu doğum hastanesinde 2012 yılına ait doğum kayıtları (N=13785) incelenerek yapılan, retrospektif bir araştırmadır. Vajinal doğum ve sezaryen ameliyatı ile doğum yapan kadınların gebeliğe ve doğum sürecine özgü özellikleri, Hastane Bilgi Sistemi (Probel Hasta Kayıt Bilgi Sistemi) kullanılarak incelenmiştir. Veriler, Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi ne göre araştırmacılar tarafından sınıflandırılmıştır. İnceleme için yılın ilk dokuz ayı verileri alınmıştır. Örnekleme, her ayın ilk beş günündeki doğumlar alınmış, toplamda 1724 doğum yapan kadına ilişkin kayıtlar incelenmiştir. Bulgular: Araştırmada gebelerin %86.1 i 37 gebelik haftası ve üzerindedir. Gebelerin yaklaşık yarısı (%49.9) vajinal doğum yapmıştır. Kadınların sezaryen endikasyonlarında, en yüksek oranın önceden sezaryen geçirmiş olmak (%41) ve ikinci yüksek oranın ilerlemeyen travay (%13.8) olduğu saptanmıştır. Sonuç: Dünya Sağlık Örgütü nün sezaryen için önerdiği oranlara ulaşmak için Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi nin kliniklerde ve doğum salonunda kullanımının arttırılması gerekmektedir. Bu sınıflandırma sistemi gebenin hangi grubun içinde olduğunu bilmek, doğum eylemi açısından riskli durumları belirlemek ve normal doğum yapabilecek kadınlara hemşirelik/ebelik bakımı verebilmek için olanak sağlayacaktır. Anahtar Kelimeler: Sezaryen, Robson Sınıflandırma Sistemi, Doğum, Gebelik Abstract: Aim: This study was conducted to determine the cesarean birth rate and indications according to Robson ten groups classification system. Methods: It is a retrospective study which was made examination via the birth records for 2012 in a public birth hospital in Izmir (N=13785). Pregnancy and birth process of specific characteristics of women who gave birth with normal delivery and caesarean section have been examined with hospital information system (Probel Patient Record Information System). Classification of data according to Robson ten groups classification system was carried out by researchers. The study sample included data for the first nine months of year. Sampling was taken birth in first five days of every month, total of 1724 records of women who gave birth were evaluated. Results: In the study, 86.1% of pregnant women were 37 or over gestational weeks. About half of women (49.9%) had delivered by normal vaginal delivery. It was found that indications for cesarean section of women, the highest rate was previously cesarean (41%) and the second highest rate was obstructed labour (13.8%). Conclusion: The use of Robson-ten classification which has recommended by World Health Organization should use to increase in clinics and delivery rooms to achieve the caesarean section rate. It will provide opportunities to determine risky situations for delivery and focus on women who could be delivery by normal vaginal labour for giving nursing/midwifery care. Key Words: Cesarean, Robson Classification System, Labour, Pregnancy Doi: /UHD (1) Sorumlu Yazar: Hafize ÖZTÜRK CAN, Ege Üniversitesi İzmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu Ebelik Bölümü, İzmir / Türkiye hafize.ozturk@ege.edu.tr Geliş Tarihi / Received: Düzeltme Tarihi / Revised: Kabul Tarihi/ Accepted: Makalenin Türü: Type of article ((Araştırma Uygulama / Research -Application)) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Yok None of Ethics Committee 17

30 GİRİŞ UHD ID:17 K:50 Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sezaryen doğum oranını tüm doğumlarda en fazla %15 oranında olmasını önermektedir. Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması (TNSA) e göre, Türkiye de ise sezaryen oranı %37 dir (TNSA, 2008:152). TNSA-2013 araştırmasına göre ise son beş yılda meydana gelen doğumların %48 i sezaryen ile meydana gelmiştir (TNSA, 2014:150). Ülkemizde durum, DSÖ nün önerdiği sezaryen doğum oranının yaklaşık iki katı kadardır ve giderek sezaryen oranları artmaktadır (Şahin, 2009:93-8; Koyuncu vd., 1995:64-6). aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, fiyatlarda da azalma Brennan meydana et gelmektedir. al., 2009:e1-e8). Sezaryen doğum oranı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de teknolojinin ve cerrahi tekniklerinin gelişmesi, antibiyotik ve kan transfüzyonunun kullanımının ve anestezi yöntemlerinde güvenliğin artması gibi nedenlerle (Gözükara ve Eroğlu, 2008:32-46) her geçen gün artmaktadır. Elektronik fetal monitörün kullanımının yaygınlaşması, cerrahi tekniklerin gelişmesi, cerrahi bakım ve anestezi yöntemlerinde güvenliğin artmış olması, anne adayının sezaryen doğumun daha güvenli olduğuna inanması, uzmanların anne adayının ve bebeğin sezaryen doğum esnasında daha az riskle karşılaşacağı inancı (Konakçı ve Kılıç, 2004:88-95) sezaryen doğumların daha yaygın uygulanmasının diğer nedenleridir. Bununla birlikte fetal sıkıntı, fetal prezentasyon anomalileri, uzamış eylem, önceki doğumun sezaryen olması, bazı maternal bulaşıcı enfeksiyonlar, baş pelvis uyumsuzluğu, fetal makrozomi gibi faktörlerin de sezeryan oranlarında artışa neden olduğu belirtilmektedir (T.C. Sağlık Bakanlığı, 2010:7-64). Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi, sezaryen endikasyonları bakımından objektif olarak farklı obstetrik özelliklere sahip kadınlar arasında sezaryen oranını belirlemek için kullanılan bir sınıflandırma sistemidir (Betrán et al., 2009:1-8; Bununla birlikte bu sınıflandırma sistemi, gebelerin obstetrik özellikleri ile sınıflanmasını sağlamakta, sezaryen oranları, gruplar arası karşılaştırılabilmekte ve sezaryene götüren bileşenler belirlenebilmektedir. Böylece, hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkeler hedefledikleri sezaryen oranına ulaşabilmek için ülkelerinin analizini kolayca yapabilirler. Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi kolay anlaşılabilir ve klinikte uygulanabilir bir sistem olup, doğum eylemine ilişkin riskleri belirlemede bir ilk bakış oluşturmaktadır (Kelly, 2013:206-14; Litorp, 2013:1-10). Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi, birkaç parametre ile farklı kavramların tanımlanmasına dayanmaktadır. Tanımlanan bazı özellikler, belirli gruplar ve kategorilerde parametrelerin farklı sıra düzenleri ve onların sistematik düzenlemesi ile meydana gelmiştir. Bu on sınıf, aynı ve farklı öğelerin birbirleriyle karşılaştırılması ile sezaryen oranlarına genel bir bakış vermek için tasarlanmıştır. Sınıflandırma yüksek ve orta gelirli ülkelerde 18

31 ID:17 K:50 yapılan çeşitli çalışmalarda uygulanmıştır (Robson, 2001:23-39; Costa et al., 2010:1-8). Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi, 2001 de yayınlanmasından bu yana dünyada sezaryen oranlarının analizi ve karşılaştırılmasında bir araç olarak kabul edilmiştir (Torloni, 2011:e14566). Türkiye de Sağlık Bakanlığı Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi ni Mayıs 2012 den itibaren kliniklerde kullanmaya başlamış, ancak henüz yayınlanmış bir rapor mevcut değildir. Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi nin başarılı olabilmesi için verilerin zamanında, doğru, uygun ve dikkatli toplanması gerekmektedir. Sınıflama yapılırken kullanılan verilerin dikkatli tanımlandığı ve doğru toplandığı varsayılmakla birlikte, verilerin bu yöntemle sınıflandırılması, ham verilerin organizasyonunu ve verilerin yararlı bilgi haline getirilmesine olanak sağlar. Klinisyenler bu verileri, sağlık hizmetlerini iyileştirmek için kullanmalıdırlar (Robson, 2001:23-39; Bragg, 2010:1-8). Probel Hasta Kayıt Sistemi; bir sağlık işletmesinin tüm departmanlarındaki işlemlerin, birbiri ile tamamen entegre bir şekilde bilgisayar ortamında gerçekleştirilmesine olanak sağlayan, entegrasyon imkanı olan her türlü sistem veya yazılımlarla entegrasyonu gerçekleştiren, sektörel teknolojik yenilikleri yönlendirebilen bir yazılımdır (Hastane Bilgi Yönetim Sistemi). Gebelere ait bilgiler, Probel Hasta Kayıt Bilgi Sistemi nden alınmıştır. Doğumlar, Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi ile araştırmacılar tarafından sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırma sistemi, kadınların obstetrik özelliklerine göre incelenmesini sağlayan, sezaryen oranlarının ve nedenlerinin belirlenmesinde kullanılan bir yöntemdir (Robson, 2001:23-39; Costa et al., 2010:1-8). On farklı gruptan oluşan bu sistem; doğumların gebelik haftası, doğumun spontan başlama veya indüklenmesi, fetal prezentasyon, çoğul gebelik, nullipar ve multipar gebelikler ve önceki doğumun sezaryen olması gibi özelliklere göre incelenmesini sağlamaktadır. YÖNTEM Bu çalışmada, İzmir de bulunan bir kamu doğum hastanesinde gerçekleşen sezaryen doğumların Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi kullanılarak analiz edilmesi amaçlanmıştır. Hastanenin 2012 yılına ait doğum kayıtları (n=13785) incelenerek yapılan retrospektif bir araştırmadır. Veriler, Hastane Bilgi Sistemi (Probel Hasta Kayıt Bilgi Sistemi) incelenerek elde edilmiştir. İnceleme için yılın ilk dokuz ayı verileri kullanılmıştır. Örnekleme, her ayın ilk beş günündeki doğumlar (n=1724) alınarak, veriler toplanmıştır. Tüm doğumların yaklaşık %12.5 ine ulaşılmıştır. Verilerin analizi; SPSS (Sosyal Bilimler için İstatistik Paketi-Statistical Package for the Social Sciences) 16.0 istatistik programında sayı ve yüzde dağılımları alınarak yapılmıştır. 19

32 BULGULAR UHD ID:17 K:50 Araştırmada, gebelerin %86.1 inin gebelik haftasının 37 hafta ve üzerinde, %13.9 unun gebelik haftasının ise 37 haftanın altında olduğu belirlenmiştir. Gebelerin yaklaşık yarısını (%49.9) vajinal doğum, %50.1 inin ise sezaryen doğum yapmıştır. Sezaryen doğumların Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi ne göre dağılımı Tablo 1 de verilmiştir. Sezaryen doğum yapan gebelerin, %7.8 i birinci grupta yani nullipar, tekil, baş geliş, 37 hafta ve üzerinde, travayı spontan başlamış, %10.3 ü ikinci grupta, %14.9 sı eski sezaryenli, tekil baş geliş, 37 hafta ve üzerinde olarak beşinci grupta, %6.5 i ise onuncu grupta yer almaktadır yönünde hareket edilmiş olup, yapılan istatistik bulgulara (Tablo 1). göre de sonuca gidilmiştir. Elde Tablo 1. Sezaryen Doğumların Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi ne Göre Sınıflandırılması Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi Sezaryen doğum n % 1. Nullipar, tekil, baş geliş, 37 hafta, travayı spontan başlamış Nullipar, tekil, the consumption baş geliş, of 37 electricity hafta, indüklenmiş and natural gas used in industry and houses is statistically Multipar (eski techniques sezaryenli for analysis. değil), Moreover, tekil baş tests geliş of hypothesis 37 hafta, were travayı applied spontan and the research was başlamış Multipar (eski sezaryenli değil), tekil baş geliş, 37 hafta, indüklenmiş Eski sezaryenli, tekil baş geliş, 37 hafta Tüm nullipar makatlar Tüm multipar makatlar (eski sezaryenliler dahil) Tüm çoğul gebelikler (eski sezaryenliler dahil) Tüm transvers-oblikler (eski sezaryenliler dahil) Tüm tekil, baş prezentasyon, 36 hafta (eski sezaryenliler dahil) Toplam Kadınların sezaryen endikasyonlarının dağılımları Tablo 2 de sunulmuştur. Kadınların sezaryen endikasyonlarında, en yüksek oranın önceden sezaryen geçirmiş olmak (%41) ve ikinci yüksek oranın ilerlemeyen travay (%13.8) olduğu saptanmıştır. 20

33 ID:17 K:50 Tablo 2. Sezaryen Endikasyonları Sezaryen Endikasyonları n % Bir Kez Geçirilmiş Sezaryen ( Eski Sezaryenli) İlerlemeyen Travay Makat Geliş Fetal Disstres Plasenta Previa Sürmatür Çoğul Gebelik Sefalo-pelvik Uyumsuzluk İri Bebek 26 3 Oligohidroamnios Gebelik Hipertansiyonu, ACCORDING Preeklempsi TO CONSUMPTION RANGES IN TERMS OF INDUSTRY AND Plasenta Ablasyo Transvers Geliş 8 1 Gestasyonel Diyabet Tedavi Gebeliği made (I.V.F) more comprehensive. The purpose was to determine electricity and natural gas prices Gebelik + Kolestaz Anhidroamnios Sezaryen Dışı Uterin Cerrahi Diğer * Toplam * Diğer sezaryen endikasyonları (Intrauterin gelişme geriliği, kordon sarkması, yüz geliş, konjenital anomalili fetüs, ileri anne yaşı v.b.) TARTIŞMA Bu araştırmada, gebelerin büyük bir çoğunluğunun (%86.1) gebelik haftası 37 hafta ve üzerinde olduğu ve %50.1 inin sezaryen doğum yaptığı saptanmıştır. Sezaryendeki bu oran DSÖ nün önerdiği orandan ve TNSA-2013 verisinden daha yüksek olduğu belirlenmiştir (TNSA, 2014:150). Yalınkaya ve ark. (2003:356-60) 20 yıllık toplam doğum verilerini retrospektif olarak incelemişler, sezaryen oranını %31.5 olarak belirlemişlerdir. 21

34 ID:17 K:50 Yıllara göre sezaryen doğum oranlarında sürekli bir artış saptamışlardır. Sezaryen doğum oranlarını Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi ne göre inceleyen Chong ve ark. (2012:1422-7) Singapur da Ocak 2000-Aralık 2010 tarihleri arasında sezaryen doğum oranını %24.1 olarak belirtmiştir. Yaşar ve ark. (2007:414-20) Afyonkarahisar da primipar kadınlar ile yaptıkları çalışmada sezaryen doğum oranını %65.9 olarak belirlemişlerdir. olduğunu ifade etmişlerdir. Sezaryen doğum yapan gebeler Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi ne göre en yüksek oranda ( %14.9) beşinci grupta (Eski sezaryenli, tekil baş geliş, 37 hafta) yer almaktadır. Ayrıca, tüm nullipar makat doğumların (%2.6) sezaryen ameliyatı ile gerçekleştiği belirlenmiştir. Chong ve ark. (2012: ) en yüksek sezaryen oranının beşinci grup (%27) ve ardından birinci grupta (Nullipar, tekil, baş geliş, 37 hafta, travayı spontan başlamış) olduğunu belirtmişlerdir (%21.2). Kazmi ve ark. (2012:415-7) çalışmalarında ise en yüksek orana beşinci grup (Eski sezaryenli, tekil baş geliş, 37 hafta) sahiptir ve ardından sırasıyla birinci (Nullipar, tekil, baş geliş, 37 hafta, travayı spontan başlamış) ve ikinci grup (Nullipar, tekil, baş geliş, 37 hafta, indüklenmiş) gelmektedir. Brennan ve ark. (2009:e1-e8) çalışmasında indüklenen gebelerin (ikinci grup- Nullipar, tekil, baş geliş, 37 hafta, indüklenmiş) ulusal sezaryen oranlarına göre daha yüksek olduğunu belirtmişlerdir. Araştırma bulguları literatür ile benzerlik göstermektedir. Litorp ve ark. (2013: 1-10) Tanzanya da yaptıkları çalışmada yıllara göre sezaryen oranlarını incelemiş ve grupları değerlendirmişlerdir. Yıllara göre sezaryen oranları artış gösterirken özellikle düşük riskli gruplarda (birinci ve ikinci gruplarda) artış Bu konuyla ilgili en çok literatür bilgisi Amerika Birleşik Devletleri (ABD) nden gelmektedir. Bunun nedeni ise sezaryen oranının bu ülkede daha yüksek olmasıdır. ABD de yapılan büyük bir çalışmada en çok sezaryen nedeni olarak dört endikasyon belirlemiştir. Bunlar; önceki doğumun sezaryen olması (eski sezaryen), makat prezentasyon, distosi ve fetal distres dir (Robson, 2001:23-39). Bu araştırmada ise sezaryen nedeni olarak en yüksek dört endikasyon ise; bir kez geçirilmiş sezaryen (eski sezaryen) (%41), ilerlemeyen travay (%13.8), makat geliş (%6.9), fetal disstres (%6.9) dir. Bu bulgular ABD de yapılan araştırma bulguları ile benzerlik göstermektedir. Yalınkaya ve ark. (2003: ) sezaryen endikasyonlarını, en çok tekrarlayan sezaryen (%30.1), fetal disstres (%15.8) ve elektif sezayen (%14) olarak bulmuşlardır. Robson On Gruplu Sınıflandırma Sistemi, ilk grubunun vajinal doğum ile gerçekleşebileceği öngörülmektedir. Ancak, bu grupta sezaryen oranının, tüm sezaryenler içinde %7.8 olması sezaryen endikasyonlarından ilerlemeyen travay, fetal distres vb. nedenlerle gerçekleşmiş olabileceğini düşündürmektedir. 22

35 ID:17 K:50 Üçüncü ve dördüncü gruplar özellikleri açısından birinci ve ikinci gruba benzer ancak multipar gebelikler ve önceki gebeliği sezaryen olan gebeleri üçüncü veya dördüncü gruba göre sınıflamanın yararlı olacağı bildirilmektedir. Düşük sezaryen oranına sahip olabilmek için grupların iyi yönetilmesi gerekli olduğu da vurgulanmaktadır (Robson, 2001:23-39). Ülkemizde normal vajinal doğumların arttırılması, sezaryen oranlarının düşürülmesi için doğumun spontan başlamasının beklenmesi (indüksiyon uygulamasının azaltılması), partografın kullanımının artırılması, düşük riskli gebelerde sürekli elektronik fetal monitorizasyon yapılmaması, doğumun spontan olarak yönetilmesi ve birebir ebelik ve hemşirelik bakımının sağlanması gereklidir. Doğumun spontan yönetilmesi, doğum sırasında müdahale yapılmasına göre daha az risk taşımaktadır (Torloni et al., 2011:e14566; Betrán et al., 2009:1-8; Kelly et al., 2013:206-14; Robson, 2001:23-39). dahil olduğunu bilmek, doğum eylemi açısından riskli durumları belirlemek ve normal doğum yapabilecek kadınlara hemşirelik/ebelik bakımı verebilmek için olanak sağlayacaktır. Gebeler hakkında veri ve bilgiye sahip olmak, kadının ihtiyaçlarına yönelik sağlık hizmetinin sunulmasında kolaylık sağlayacaktır. Bu sınıflandırma sistemi sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için yön belirlemeye yardımcı olacaktır. İlk karşılaştırma yapıldıktan sonra gruplardaki her oran farkının nedenini belirlemek için daha fazla çalışma gereklidir. Bununla birlikte, daha geniş örneklemle yapılacak incelemeler gerekmektedir. ETİK Kayıtların incelenebilmesi için hastane yöneticiliğinden yazılı izin alınmıştır (03/07/2012 tarihli ve 1218 sayılı yazı). Retrospektif bir kayıt araştırması olması nedeniyle etik kurul onayı alınmamıştır. KAYNAKLAR SONUÇ Araştırma sonuçlarına göre, sezaryen oranı %50.1 ve en yüksek oranda sezaryen endikasyonu önceden sezaryen geçirmiş olmak (eski sezaryen) olarak belirlenmiştir. DSÖ nün sezaryen için önerdiği oranlara ulaşmak için Robson on gruplu sınıflandırma sisteminin kliniklerde ve doğum salonunda kullanımının arttırılması gerekmektedir. Gebenin hangi gruba BETRÁN, A.P., GULMEZOGLU, A.M., ROB- SON, M., MERIALDI, M., SOUZA, J.P., WOJDYLA, D., WIDMER, M., CARRO- LI, G., TORLONI, M.R., LANGER, A., NARVÁEZ, A., VELASCO, A., FAÚNDES, A., ACOSTA, A., VALLADARES, E., RO- MERO, M., ZAVALETA, N., REYNOSO, S., & BATAGLIA, V., (2009). WHO Global Survey on Maternal and Perinatal Health in Latin America: Classifying Caesarean 23

36 ID:17 K:50 Sections BioMed Central Reproductive Health, 6 (1-8) BRAGG, F., CROMWELL, D.A., EDOZIEN, L.C., URGANCI, I.G., MAHMOOD, T.A., TEMPLETON, A., & MEULEN, J.H., (2010). Variation in Rates of Caesarean Section among English NHS Trusts after Accounting for Maternal and Clinical Risk: Cross Sectional Study BMJ Research, 341(1-8) edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü için tüketim Rapor, aralığı arttıkça, Ankara, elektrik ss.152 ve doğalgaz BRENNAN, D.J., ROBSON, M.S., MURPHY, M., & O HERLIHY, C., (2009). Comparative Analysis of İnternational Cesarean Delivery Rates using 10-group Classification Identifies Significant Variation in Spontaneous Labor Am J Obstet Gynecol, 201(308):e1-e8 CHONG, C., SU, L.L., & BISWAS, A., (2012). Changing Trends of Cesarean Section Births by the Robson Ten Group Classification in a Tertiary Teaching Hospital Acta Obstetricia et Gynecologica Scandinavica, 91 ( ) COSTA, M.L., CECATTI, J.G., SOUZA, J.P., MILANEZ, H.M., & GULMEZOGLU, M.A., (2010). Using a Caesarean Section Classification System based on Characteristics of the Population as a Way of Monitoring Obstetric Practice Reproductive Health, 7 (1-8) GÖZÜKARA, F., & EROĞLU, K., (2008). İlk Doğumunu Yapmış Kadınların (Primipar) Doğum Şekline Yönelik Tercihlerini Etkileyen Faktörler Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Dergisi, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ NÜFUS ETÜT- LERİ ENSTİTÜSÜ, (2008). T.C Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve TÜBİTAK. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Ana HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ NÜFUS ETÜT- LERİ ENSTİTÜSÜ (2014) Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, T.C. Kalkınma Bakanlığı ve TÜBİTAK, Ankara, Türkiye, ss.150 HASTANE BİLGİ YÖNETİM SİSTEMİ (HBYS), Erişim Tarihi: KAZMI, T., SAISEEMA, S., & KHAN, S., (2012). Analysis of Cesarean Section Rate - According to Robson s 10-group Classification Oman Medical Journal, 27 (415-7) KELLY, S., SPRAGUE, A., FELL, D.B., MURPHY, P., AELICKS, N., GUO, Y., FAHEY, J., LAUZON, L., SCOTT, H., LEE, L., KIN- NIBURGH, B., PRINCE, M., & WALKER, M., (2013). Examining Caesarean Section Rates in Canada Using the Robson Classification System J Obstet Gynaecol Can, 35 (206 14) 24

37 ID:17 K:50 KONAKÇI, S.K., & KILIÇ, B., (2004). İzmir de Sezaryen ile Doğum Sıklığı ve Buna Etki Eden Faktörler Türkiye Klinikleri Obstetrik-Jinekoloji, 14 (88-95) KOYUNCU, F.M., ÖNOĞLU, A.S., ERDİNÇ, B., & DEMİR, N., (1995). Sezaryen Sonrası Vaginal Doğum ve Yineleyen Sezaryenlerin Maternal-Neonatal Riskinin Karşılaştırması Perinatoloji Dergisi, 3 (64-66) LITORP, H., KIDANTO, H.L., NYSTROM, L., DARJ, E., & ESSÉN, B., (2013). Increasing Caesarean Section Rates Among Low-Risk Groups: A Panel Study Classifying Deliveries According to Robson at A University Hospital in Tanzania BioMed Central Pregnancy and Childbirth, 13 (1-10) ROBSON, M.S., (2001). Classification of Caesarean Sections Fetal and Maternal Medicine Review, 12 (23-39) ŞAHİN, N.H., (2009). Seksio- Sezaryen: Yaygınlığı ve Sonuçları Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, 2 (93-8) T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI, (2010). Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü. Doğum ve Sezaryen Eylemi Yönetim Rehberi, Damla Matbaacılık, Ankara, ss.7-64 TORLONI, M.R., BETRAN, A.P., SOUZA, J.P., WIDMER, M., ALLEN, T., GULMEZOGLU, M., & MERIALDI, M., (2011). Classifications for Cesarean Section: A Systematic Review PLoS One, 6 (1):e14566 YALINKAYA, A., BAYHAN, G., KALE, A., & YAYLA, M., (2003). Dicle Üniversitesinde 20 Yıllık Sezaryen Oranı ve Endikasyonları T Klin Jinekol Obst, 13 (356-60) YAŞAR, Ö., ŞAHİN, F.K., ÇOŞAR, E., KÖ- KEN, G.N., & CEVRİOĞLU, A.S., (2007). Primipar Kadınların Doğum Tercihleri ve Bunu Etkileyen Faktörler T Klin Jinekol Obst, 17 (414-20) Yazar Notu: Dipnot: I. Ulusal Doğal Doğum Kongresi Nisan, 2013-İstanbul/Türkiye Poster Bildiri olarak sunulmuştur. 25

38 HAKEMLI HEMŞIRELIK ARAŞTIRMALARI DERGISI INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF NURSING RESEARCHES UHDULUSLARARASI HEMŞİRELERDE ELEŞTİREL DÜŞÜNME EĞİLİMİ VE PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ 1 THE RELATIONSHIP BETWEEN CRITICAL THINKING DISPOSITION AND PROBLEM SOLVING SKILLS IN NURSES Saadet ERZİNCANLI 1, Ayten ZAYBAK 2 1 Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, İzmir / Türkiye 2 Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, İzmir / Türkiye Öz: Amaç: Bu çalışmanın amacı, hemşirelerde eleştirel düşüme eğilimi ve problem çözme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Yöntem: Araştırma Ağustos-Ekim 2010 tarihleri arasında Bursa şehrinde bulunan bir üniversite hastanesi ve bir özel hastanede yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini 264 hemşire oluşturmuştur. Bu çalışmada verilerin toplanmasında, Birey Tanıtım Formu, Kalifornia Eleştirel Düşünme Eğilimi Ölçeği ve Problem Çözme Envanteri kullanılmıştır. Hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimleri ile problem çözme becerileri puanları arasındaki ilişki Pearson s Korelasyon testi kullanılarak analiz edilmiştir Bulgular: Bu araştırmada hemşirelerin %39.8 i yaş grubunda, %44.7 si lisans mezunu, %79 u üniversite hastanesinde çalışmakta, %40.2 si 5 yıl ve daha az süredir çalışmaktadır. Hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimi toplam puan ortalaması ± 18.8, problem çözme becerileri toplam puan ortalaması 92.2 ± 19.8 olarak belirlenmiştir. Eleştirel düşünme eğilimleri ve problem çözme becerileri puanları arasında düşük düzeyde anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır (r=-.344, p<0.001). Sonuç: Hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimleri ile problem çözme becerileri arasında düşük düzeyde ilişki olduğu ve hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimleri arttıkça problem çözme becerilerinin de arttığı söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Eleştirel Düşünme, Problem Çözme, Hemşire Abstract: Purpose: The aim of the study was to investigate the relationship between critical thinking disposition and problem solving skills in nurses. Method: The research was carried out at a university hospital and private hospital in the city of Bursa between August and October The study sample included 264 nurses. In the study, Personal information form, the California Critical Thinking Disposition Scale and the Problem Solving Inventory were used to gather data. The relationship between the nurses critical thinking disposition and problem solving skills was analysed with using Pearson s Correlation test. Results: In the study 39.8% of nurse were years old, 44.7% of them had university education, 79% of them have worked in a university hospital, 40.2% of them have worked for 5 years or less than it. It was determined that the total mean score of Critical Thinking Disposition nurses was ± 18.8, average total problem solving skills scores were 92.2 ± It was determined that there was a significantly low relationship between the nurses critical thinking disposition and their problem solving skills (r=-.344, p<0.001). Conclusions: It can be said that there was a low relationship between the nurses critical thinking disposition and their problem solving skills, and that as their critical thinking disposition increased, their problem solving skills increased also. Key Words: Critical Thinking, Problem Solving, Nurse Doi: /UHD (1) Sorumlu Yazar: Saadet ERZİNCANLI, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, İzmir / Türkiye saadeterzincanli@ hotmail.com Geliş Tarihi / Received: Düzeltme Tarihi / Revised: Kabul Tarihi / Accepted: Makalenin Türü: Type of article (Araştırma Uygulama / Research -Application) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Var - Yes Ethics Committee (Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Bilimsel Etik Kurulu Sayı: Tarih: ) 26

39 GİRİŞ UHD ID:30 K:68 Bilim ve teknolojinin gelişmesi ile hızlı değişimlerin yaşandığı ve karar vermenin yaşamsal olduğu hemşirelik gibi uygulamalı mesleklerde eleştirel düşünme büyük önem taşımaktadır (Beckie et al., 2001:18-26). Eleştirel düşünme kavramı, Amerikan Felsefe Birliği tarafından yorumlama, analiz, değerlendirme, anlamlandırma sonucu doğuran; amaçlı, otokontrole sahip bir karar verme ve bu kararın temellendiği kavramsal kriterlere dayanan bir düşünme olarak tanımlanmıştır (Facione and Facione, 1996:129-36). Profesyonel hemşirelikte eleştirel düşünme becerisi temel beceriler arasında yer almaktadır (Mahmoud, 2013). Hemşirelerde eleştirel düşünme becerisinin gelişmesi, hemşirelik mesleğinin bilim temelli, kanıta dayalı uygulamalar yapan, teorik ile bağlantılı, el becerisinin yanı sıra entellektüel becerisini de kullanan bir disiplin olmasında etkilidir (Youngblood and Beitz, 2001:39-42). Problem çözme, sadece bilişsel becerileri değil, duyuşsal ve psikomotor becerileri de içeren bir süreçtir. Bu süreç, eleştirel düşünme, karar verme, sorgulama ve yansıtıcı düşünmeyi içermektedir (Gürleyük, 2008:17-27). Problem çözme sürecinde, bireyin bilgiyi alması, süreçten geçirmesi ve kullanması sözkonusudur (Myrick and Yonge, 2002:131-32). Problem çözme, bilinçli, çaba gerektiren ve amaç yönelimli bir etkinlik olarak tanımlanmaktadır. Problem çözme becerisi yüksek olan bireylerin, değişime açık, eleştirel düşünme becerisine sahip yaratıcı bireyler oldukları belirtilmektedir (Günüşen ve Üstün, 2011:72-7). Hemşireler çalışmaları sırasında her gün çeşitli sorunlarla karşılaşmakta ve her an hayati karar vermeyi gerektirecek acil durumların yaşandığı bakım ortamlarında, hastaların problemlerine çözüm bulmak zorundadırlar (Abaan ve Altıntoprak, 2005:62-76). Bu nedenle, farklı gereksinimleri olan hastaların bakımında, bakım gereksinimlerini tanılama ve öncelikleri belirleme, bu gereksinimlere yönelik girişimde bulunma ve bakım sonuçlarını değerlendirmek durumunda olan hemşireler, hastanın gereksinimlerine yanıt verebilmek ve bakım kalitesini arttırmak için sorun çözme becerilerini kullanmak zorundadırlar (Hedberg and Larsson, 2004:316-24; Kelleci ve Gölbaşı, 2004:1-8). Günümüz hemşirelerinden, sadece söylenenleri yapanın aksine eleştirel düşünme ve problem çözme becerisini kullanarak sorumluluk alabilen kişiler olmaları istenmektedir. Problem çözme ve akıl yürütme becerisi olan, kritik ve analitik düşünebilen, iletişim ve işbirliği becerisi gelişmiş hemşirelerin yetiştirilmesi, bakım kalitesinin geliştirilmesi açısından son derece önemlidir (Uçan vd., 2008:17-25). Hemşirelerin sağlık sorunu olan hasta ve hasta yakınlarının bakım gereksinimlerini karşılayabilmek ve bakımla ilgili doğru karar verebilmeleri için eleştirel düşünme ve problem çözme becerisine sahip olmaları gerekir (Oerman et al., 2000:155-60). 27

40 ID:30 K:68 Problem çözme ve eleştirel düşünme kaliteli hemşirelik bakımında gereklidir. Hemşirelerin problem çözme becerisi ve eleştirel düşünme eğilimlerinin yüksek olmasının, klinik yeterliliklerinin artmasında etkili olacağı ileri sürülmektedir (Kim, 2012:257-65). Problem çözme hasta bakımında bilgi toplamak ve analiz etmek için düşünme stratejilerinin kullanımını gerektiren bir süreçtir. Eleştirel düşünme üzerine temellenen bir karar verme, geliştirilmiş sağlık sonuçlarının yanı sıra yüksek kalitede hemşirelik bakımını sağlamaya yardımcı olmaktadır (Abaan ve Altıntoprak, 2005:62-76). Profesyonel uygulamalarda eleştirel düşünme ve problem çözme gücüne verilen önem, eleştirel düşünme ve problem çözme becerisinin geliştirilmesini bir zorunluluk haline getirmektedir. Bu programların oluşturulma ve hayata geçirilmesinde öncelikle mevcut durum belirlenmeli, elde edilen sonuçlar doğrultusunda gerekli planlamalar yapılarak harekete geçilmelidir (Gültekin, 1990:775-83). Konuyla ilgili literatürde, hemşirelerde eleştirel düşünme (Howenstein et al., 1996:100-3; Wangensteen et al., 2010: ; Dirimeşe ve Dicle, 2012:89-98; Eşer vd., 2007:13-22; Arslan vd. 2009:72-80) ve problem çözme becerilerinin incelendiği birçok çalışmanın olduğu görülmektedir (Chang and Gaskill, 1991:813-19; Erdem, 2001:25-9; Kanbay vd., 2004:145-46; Kelleci ve Gölbaşı, 2004:1-8, Kaya, 2005:23-38; Abaan ve Altıntoprak, 2005:62-76). Ancak eleştirel düşünme ve problem çözme becerileri arasındaki ilişkinin hemşirelik öğrencilerinde incelendiği bazı çalışmalara rastlanmakla birlikte (Beşer ve Kıssal 2009:88-94, Kantek vd., 2010:186-90), mezun hemşirelerde bu iki kavram arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışmaya rastlanamamıştır. Bu nedenle hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimleri ile problem çözme becerileri düzeyleri ve bunlar arasındaki ilişkinin belirlenmesine gereksinim duyulmuştur. Bu çalışmanın amacı, hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimleri ile problem çözme becerileri arasındaki ilişkiyi incelemektir. YÖNTEM Tanımlayıcı tipte planlanan bu araştırma Bursa şehrinde bulunan, bir üniversite ve bir özel hastane olmak üzere toplam iki hastanede yapılmıştır. Araştırma verileri Ağustos Ekim 2010 tarihleri arasında toplanmıştır. Araştırmanın evrenini 840 hemşire oluşturmuştur (özel hastanesi=180, üniversite hastanesi=660). Araştırmanın örneklemini, araştırmanın yapıldığı hastanelerde belirtilen tarihlerde çalışan ve araştırmaya katılmaya gönüllü olan 264 hemşire oluşturmuştur. Araştırmada örneklem büyüklüğü, evreni bilinen formül kullanılarak hesaplanmıştır. Araştırmanın örneklemini oluşturan 264 hemşirenin hastanelere göre dağılımı, tabakalı tesadüfü örneklem yöntemiyle yapılmış; özel hastaneden 55, üniversite hastanesinden 209 hemşire araştırmaya alınmıştır. 28

41 Verilerin toplanması UHD ID:30 K:68 Araştırma verileri anket yöntemi ile toplanmış, verilerin toplanmasında; Birey Tanıtım Formu, Kalifornia Eleştirel Düşünme Eğilimi Ölçeği (KEDEÖ) ve Problem Çözme Envanteri (PÇE) kullanılmıştır. Öncelikle hemşirelere araştırmanın amacı ve gerekçesi hakkında bilgi verilerek sözlü onamları alınmıştır. Araştırmaya katılmayı kabul eden hemşirelerden soru formlarını doldurmaları istenmiştir. Veri Toplama Araçları Facione tarafından geliştirilen (Facione et al. 1994:345-50) KEDEÖ nin Türkiye de geçerlik, güvenirlik çalışması Kökdemir (2003:78-82) tarafından yapılmıştır ve Cronbach Alpha değeri 0.88 olarak bulunmuştur. Toplam 51 maddeden oluşan KEDEÖ nin doğruyu arama, açık fikirlilik, analitiklik, sistematiklik, kendine güven ve meraklılık olmak üzere altı alt ölçeği vardır. Altı puanlı likert tipinde olan ölçeğin değerlendirilmesinde, ifadeler Hiç katılmıyorum (1 puan) ile tamamen katılıyorum (6 puan) arasında değişmektedir. Ölçekten alınabilecek en düşük puan 51, en yüksek puan 306 dır. Ölçek puanının yüksek olması eleştirel düşünme eğiliminin yüksek olduğunu göstermektedir. Ölçek puanı 240 dan düşük olduğunda eleştirel düşünme eğiliminin düşük, 300 den fazla olduğunda ise yüksek olduğu kabul edilmektedir (Kökdemir 2003: 78-85). Türkiye de birçok çalışmada (Eşer vd. 2007:13-22, Arslan vd. 2009:72-80, Dirimeşe ve Dicle 2012:89-98) kullanılan bu ölçeğin bu çalışma için elde Cronbach alfa güvenirlik katsayısı 0.83 dir. Heppner ve Peterson (1982) tarafından geliştirilen PÇE nin Türkçe ye uyarlanması çalışması Taylan (1990) ve Şahin (1993) tarafından yapılmıştır. Ülkemizde bazı çalışmalarda kullanılan (Kelleci ve Gölbaşı, 2004:1-8; Kaya, 2005:23-38) bu ölçeğin bu çalışmada elde edilen Cronbach alfa güvenirlik katsayısı 0.85 dir. Altı puanlı likert tipinde olan ve 35 maddeden oluşan PÇE nin ifadeleri her zaman böyle davranırım (1 puan), ile hiçbir zaman böyle davranmam (6 puan) biçimindedir. Ölçeğin üç alt boyutu vardır. Bunlar Problem Çözme Güveni, Yaklaşma-Kaçınma ve Kişisel Kontrol dür. Ölçekten alınabilecek en düşük puan 32, en yüksek puan 192 dir. Düşük puan sorun çözme becerisinin yüksek, yüksek puan ise sorun çözme becerisinin düşük olduğunu göstermektedir (Savaşır ve Şahin 1997:55). Araştırıma Etiği Araştırmanın yapılabilmesi için Hemşirelik Yüksekokulu Etik Kurulu ndan, (Ref. no: ) etik izin alınmıştır. Araştırmanın yapıldığı hastanelerden yazılı ve araştırmaya katılan hemşirelerden sözlü izin alınmıştır. Hemşirelere 29

42 ID:30 K:68 çalışmanın amacı ve gerekçesi hakkında bilgi verilmiş, çalışmaya katılmalarında gönüllülük esas alınmıştır. Verilerin Analizi Araştırma verileri, Statistical Package for Social Sciences (SPSS) version 15.0 for Windows programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırmada hemşirelerin tanıtıcı özelliklerinin analizinde sayı, yüzde, aritmetik ortalama; ölçeğin toplam ve alt boyutlarının puanının belirlenmesinde aritmetik ortalama, hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimleri ile problem çözme becerileri puan ortalamaları arasındaki ilişkinin incelenmesinde normal dağılıma uygunluk analizi (Kolmogorov-Smirnov p:0.451) yapılarak Pearson s Korelasyon analizi kullanılmıştır. BULGULAR Araştırma kapsamına alınan hemşirelerin %21.0 i özel hastane, %79.0 u üniversite hastanesinde çalışmaktadır. Hemşirelerin %39.8 i yaş grubunda (ort=31.2 ± 6.9), %44.7 si lisans mezunu ve %40.2 sinin hemşire olarak çalışma süresi 0-5 yıldır (ort=9.7 ± 7.2) (Tablo 1). Araştırmada hemşirelerin KEDEÖ toplam ölçek puan ortalaması ± 18.8, ölçek madde puan ortalaması 4.3 ± 0.4 (min=1, mak=6) dür. Ölçek alt boyut puan ortalamaları; analitiklik 46.2 ± 5.3, açık fikirlilik 51.3 ± 7.2, meraklılık 40.2 ± 5.6, kendine güven 27.5 ± 5.3, doğruyu arama 27.2 ± 4.4 ve sistematiklik 25.2 ± 3.4 olarak belirlenmiştir. 30

43 ID:30 K:68 Tablo 1. Hemşirelerin Tanımlayıcı Özelliklerinin Dağılımı Değişkenler n (%) Çalıştığı hastane Üniversite hastanesi Özel hastane Yaş grupları şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak 60 hazırlanan çalışmada ANOVA modeli 22.7 uygulanmıştır. Ayrıca hipotez testleri uygulanarak 105 araştırma daha kapsamlı hale getirilmiştir Eğitim Durumu Lise Önlisans Anahtar Kelimeler : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, 88 Sanayi, Konut, Anova, TUİK, Fiyat 33.3 Lisans Çalışma yılı 5 yıl ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES 106 IN TERMS OF INDUSTRY AND yıl yıl yıl Abstract: In this study prepared by using data 55of TSI belonging to the years of , 20.8 Toplam analyzed. ANOVA model was applied to 264 the study prepared with the use of different Hemşirelerin PÇE toplam puan ortalaması 92.2 ± 19.8, ölçek madde puan ortalaması ise 2.7 ± 0.6 (min=1, mak=6) bulunmuştur. Ölçeğin alt boyut puan ortalamaları problem çözme yeteneğine güven de 30.2 ± 9.2, yaklaşma-kaçınma 47.0 ± 10.7, kişisel kontrol 15.0 ± 3.8 olarak bulunmuştur. Tablo 2 de hemşirelerin KEDEÖ ile PÇE puan ortalamaları arasındaki ilişki görülmektedir. Yapılan analiz sonucunda Pearson momentler çarpımı korelasyon katsayısı olarak bulunmuştur. İki ölçek puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak negatif yönde ve düşük düzeyde bir ilişki olduğu (p<0.001), hemşirelerin KEDEÖ ölçeği puan ortalaması arttıkça, PÇE puan ortalamasının düştüğü belirlenmiştir. 31

44 ID:30 K:68 Tablo 2. Hemşirelerin Eleştirel Düşünme Eğilimi Ölçeği ve Problem Çözme Envanteri Toplam ve Alt Boyut Murat KORKMAZ, Puan Ortalamaları Hakan AÇIKGÖZ Arasındaki İlişki Problem Çözme Envanteri alt boyutları Eleştirel Düşünme Problem Yaklaşma- Kişisel Kontrol Toplam Eğilimi Ölçeği Özet alt Çözme Güveni Kaçınma : Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, sanayi boyutları ve konutlarda kullanılan doğalgaz r ile elektrik tüketiminin r istatistiksel olarak analiz r edilmesi r Analitiklikuygulanmıştır. Ayrıca ** hipotez testleri uygulanarak ** araştırma daha kapsamlı ** hale getirilmiştir ** Açık fikirlilik yönünde hareket edilmiş ** olup, yapılan istatistik ** bulgulara göre de sonuca ** gidilmiştir. Elde ** Meraklılık edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü için ** tüketim aralığı arttıkça, ** elektrik ve doğalgaz ** Kendine güven aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, fiyatlarda da azalma meydana gelmektedir Doğruyu arama Anahtar Kelimeler : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, ** Sanayi, Konut, Anova, ** TUİK, Fiyat ** Sistematiklik * ** Toplam ECONOMETRIC ** ANALYSIS OF ELECTRICITY * AND NATURAL ** GAS PRICES ** *p<0.05, **p<0.001 KEDEÖ ve PÇE alt boyut puan ortalamaları arasında yapılan analizde, KEDEÖ nın analitiklik ve açık fikirlilik alt boyutları ile PÇE nin tüm alt boyutları arasında (p<0.001), meraklılık ve doğruyu arama alt boyutları ile PÇE nin Yaklaşma-kaçınma ve Kişisel kontrol boyutları arasında negatif yönde bir ilişki olduğu (p<0.001), kendine güven alt boyutu ile PÇE nin alt boyutları arasında ilişki olmadığı (p>0.001), sistematiklik alt boyutu ile PÇE nin Problem çözme yeteneğine güven ve Kişisel kontrol boyutu puan ortalamaları arasında negatif yönde bir ilişki olduğu saptanmıştır (p<0.001). TARTIŞMA Bu çalışma sonucunda, hemşirelerin KEDEÖ toplam puan ortalaması ± 18.8 olarak bulunmuştur. Ölçek puanının 240 dan az olduğunda eleştirel düşünme eğiliminin düşük, 300 den fazla olduğunda ise yüksek olarak değerlendirildiği göz önüne alındığında, hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimi puan ortalamalarının düşük olduğu görülmektedir. Hemşirelerde eleştirel düşünme konusunda Türkiye de yapılan bazı çalışmalarda ölçek puan ortalamaları; ile arasında değişmektedir (Eşer vd., 2007:13-22; Arslan vd., 2009:72-80; Dirimeşe ve Dicle 2012:89-98; Yıldırım vd., 2012:61-7). Yurtdışı çalışmalardan Rodriquez in (2000) çalışmasında hemşirelerin eleştirel düşünme eğilim puanının orta düzeyde olduğu bildirilirken, hemşirelerin KEDEÖ 32

45 ID:30 K:68 puan ortalamaları ABD de (Hicks et al., 2003:169-80), Norveç de (Wangensteen et al., 2010: ), Kanada da olarak bildirilmiştir (Profetto-McGrath, 2003:322-37). Bu çalışmadan elde edilen eleştirel düşünme eğilimi puan ortalaması Türk toplumunda yapılan çalışmalarla benzer bulunurken, diğer çalışmalara göre daha düşük olduğu görülmektedir. Bu durumun eğitim sistemindeki farklılıklar, kurum işleyiş farklılıkları, hemşirelik sürecini etkin kullanmama veya eleştirel düşünme gibi entelektüel bilgileri kullanmak yerine daha çok bağımlı hemşirelik işlevlerini yerine getirmelerinin beklenmesine bağlı olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca ülkemizde yapılan çalışmalarda hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimi puan ortalamalarının yurtdışı çalışmalardan daha düşük bulunmasının bir diğer nedeninin, eleştirel düşünme eğilimi ölçeğinin Türkçeye uyarlanması sırasında madde sayısındaki azalmanın doğal bir sonucu olarak, toplam puanda da azalmanın olmasının kaçınılmaz olmasıdır. Grafik 1. Hemşirelerin Eleştirel Düşünme Eğilimi ve Problem Çözme Beceri Puanları Arasındaki İlişki 280,00 240,00 220,00 KEDEÖ 260,00 200,00 180,00 R Sq Linear = 0, ,00 60,00 80,00 100,00 120,00 140,00 PÇE Çalışmada hemşirelerin PÇE toplam puan ortalaması 92.2 ± 19.8 dir. PÇE puanının düşük olması, başarılı sorun çözme davranış ve tutumlarını gösterirken, yüksek puan sorunlar karşısında etkili çözümler bulanamadığını göstermektedir (Savaşır ve Şahin, 1997:55). Türkiye de yapılan çalışmalarda hemşirelerin PÇE puan ortalamaları 78.6 ile 98.9 arasında bulunmuştur (Kelleci ve Gölbaşı, 2004:1-8; Kaya, 2005:23-38; Abaan ve Altıntoprak, 2005:62-76). Yurtdışında yapılan bazı çalışmalarda da (Chang and Gaskill, 1991:813-19; Makhathini and Uys, 1996:340-49) benzer sonuçlar elde edilmiştir. Bu çalışma bulgusu hemşirelerde problem çözme becerileri konusunda yapılan diğer bazı çalışma sonuçları ile benzerlik göstermektedir. Hemşirelerin, hasta 33

46 ID:30 K:68 veya sağlıklı bireylere bakım verirken sürekli problemlerle karşılaştığı bu nedenle de problem çözme becerilerinin gelişmiş olması gerektiği bildirilmektedir (Kaya, 2005:23-38). PÇE nin puan aralığı (32-192) göz önünde bulundurulduğunda, hemşirelerin problem çözme becerileri puan ortalamalarının yeterli düzeyde olduğu söylenemez. Bu durumun hemşirelerin hasta veya sağlıklı bireylerin bakımı sırasında karşı karşıya kaldığı problemlerin çözümünde olumsuz yönde etkili olabileceği düşünülmektedir. Hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimi ile problem çözme becerileri arasındaki ilişkiyi belirlemek için yapılan analiz sonucunda, eleştirel düşünme eğilimleri ve problem çözme becerileri arasında düşük düzeyde anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Hemşirelerin KEDEÖ ölçeği puan ortalaması arttıkça, PÇE puan ortalaması düşmektedir. KEDEÖ alt boyutları ve PÇE alt boyutları puan ortalamaları arasındaki ilişki incelendiğinde, KEDEÖ nin analitiklik ve açık fikirlilik alt boyutları ile PÇE nin tüm alt boyutları, meraklılık ve doğruyu arama alt boyutları ile PÇE nin yaklaşma-kaçınma ve kişisel kontrol boyutu arasında, sistematiklik alt boyutu ile problem çözme yeteneğine güven ve kişisel kontrol boyutları arasında negatif yönde bir ilişki olduğu belirlenirken, KEDEÖ nin kendine güven boyutu ile PÇE alt boyutları arasında bir ilişki olmadığı belirlenmiştir. EDEÖ nin değerlendirilmesinde ölçek puanı arttıkça eleştirel düşünme eğilimi de artmaktadır. PÇE nin değerlendirilmesinde ise ölçek puanı düştükçe problem çözme becerilerinin düzeyi artmaktadır. Bu çalışmada da hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimi puanları artarken, problem çözme becerileri puanları azalmaktadır. Bu sonuç hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimi ve problem çözme becerileri puanları arasındaki korelasyonu göstermektedir. Genel olarak değerlendirildiğinde eleştirel düşünme eğiliminde kişinin akıl yürütme süreçlerine duyduğu güven i gösteren kendine güven boyutu dışındaki bütün alt boyutlarla problem çözme beceri arasında ilişki olduğu söylenebilir. Beşer ve Kıssal (2009:88-94) problem çözme becerilerinin kognitif süreçlerle doğrudan ilişkili olduğunu, eleştirel düşünmenin problem çözmenin bir parçası olduğunu ve problem çözme becerilerini geliştirdiğini bildirmiştir. Gürleyük e (2008:17-27) göre eleştirel düşünmenin temel boyutlarından biri problem çözmedir. Eleştirel düşünme becerileri yüksek olan bireyler, aynı zamanda problem çözmede de etkilidirler. Bu bilgiler ışığında, eleştirel düşünme eğilimi ile problem çözme becerileri arasında bir ilişki beklenmektedir. Konuyla ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde ise hemşirelerde eleştirel düşünme eğilimi ve problem çözme becerilerinin ayrı ayrı ele alındığı birçok çalışma bulunmakla birlikte, bu iki kavram ve alt boyutları arasındaki ilişkiyi konu alan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bununla birlikte hemşirelik öğrencileriyle yapılan çalışmalar 34

47 ID:30 K:68 da eleştirel düşünme eğilimi ile problem çözme becerileri arasında pozitif yönde ilişki olduğu bildirilmiştir (Beşer ve Kıssal, 2009:88-84; Tümkaya vd., 2009:57-74; Kantek vd., 2010:186-90). Bu çalışmadan elde edilen sonuçların hemşirelik KAYNAKLAR öğrencileriyle yapılan çalışma sonuçlarını ve problem çözme ve eleştirel düşünme eğiliminin birbiriyle ilişkili olduğu bilgisini destekleyici özellikte olduğu düşünülmektedir. SONUÇ Bu çalışmada hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimleri ve problem çözme becerilerinin seviyesi belirlenmiş, eleştirel düşünme eğilimi ile problem çözme becerileri arasında ilişki incelenmiştir. Bu çalışmanın en temel bulgusu: Hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimleri ve problem çözme becerilerinin düşük düzeyde olduğu ve hemşirelerin eleştirel düşünme eğilimleri puanı ile problem çözme becerileri puanları arasında düşük düzeyde anlamlı ilişki bulunmasıdır. Hemşirelerin eleştirel düşünme düzeyini arttıracak olumlu bir gelişmenin problem çözme becerilerine olumlu olarak yansıyacağıdır. Bu sonuçlar doğrultusunda, karmaşık sağlık problemleri ile yüzyüze olan hemşirelerin problem çözme becerilerinin geliştirilmesinde, zihinsel süreci aktif kılan ve düşünmeyi sağlayan etkinliklerin kullanılması önemli yer tutmaktadır. Bu nedenle, hemşirelerin eleştirel düşünmelerine ve problem çözmelerine fırsat sağlayacak kurumsal politikaların geliştirilmesi ve yöneticiler tarafından desteklenmesi, hemşirelerin kurum içi ve dışı bilimsel etkinliklere katılımları desteklenerek eleştirel bakış açısı ve problem çözme becerisi kazanmalarının sağlanması gerekmektedir. ABAAN, S., & ALTINTOPRAK, A., (2005). Hemşirelerde Problem Çözme Becerileri: Öz Değerlendirme Sonuçlarının Analizi Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Dergisi, 12 ( 62-76). ARSLAN, G.G., DEMİR, Y., EŞER, İ., & KHORSHID, L., (2009). Hemşirelerde Eleştirel Düşünme Eğilimini Etkileyen Etmenlerin İncelenmesi Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 12 ( 72-80) BECKIE, T., LOWRY, L., & BARNETT, S., (2001). Assessing Critical Thinking in Baccalaureate Nursing Students: A Longitudinal Study Holistic Nursing Practice, 15 (18-26) BEŞER, A., & KISSAL, A., (2009). Critical Thinking Dispositions and Problem Solving Skills Among Nursing Students Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Elektronik Dergisi, 2 ( 88-94) CHANG, M.A. & GASKILL, D., (1991). Nurses Perceptions of Their Problem Solving Ability Journal of Advanced Nursing, 16 ( ) 35

48 ID:30 K:68 DİRİMEŞE, E., & DİCLE, A., (2012). Hemşirelerin ve Öğrenci Hemşirelerin Eleştirel Düşünme Eğilimlerinin İncelenmesi Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi, 15 (89-98) aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, fiyatlarda da azalma meydana Enstitüsü, gelmektedir. Zonguldak ERDEM, Y., (2001). Yüksekokul ve Sağlık Meslek Lisesi Mezunu Hemşirelerin Problem Çözme Becerileri Yeni Tıp Dergisi, 1 (25-29) EŞER, İ., KHORSHID, L., & DEMİR, Y., (2007). Yoğun Bakım Hemşirelerinde Eleştirel Düşünme Eğilimi ve Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 11 (13-22) FACIONE, C.N., & FACIONE, P.A., (1996). Externalizing the Critical Thinking in Knowledge Development and Clinical Judgment Nursing Outlook, 44 ( ) GÜNÜŞEN, N.P. & ÜSTÜN, B., (2011). Hemşirelik Öğrencilerinin Problem Çözme Beceri Düzeyleri ile Kontrol Odağı Arasındaki İlişki Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Elektronik Dergisi, 4 (72-77) GÜRLEYÜK, G.C., (2008). Sınıf Öğretmeni Adaylarının Çeşitli Değişkenler Açısından Eleştirel Düşünme Eğilimleri, Problem Çözme Becerileri ve Akademik Başarı Düzeylerinin İncelenmesi, Yayınlamamış Yüksek Lisans Tezi, Karaelmas Üniversitesi Sosyal Bilimler HEDBERG, B., & LARSSON, U.S., (2004). Environmental Elements Affecting the Decision-Making Process in Nursing Practice Journal of Clinical Nursing, 13 (316-24) HEPPNER, P.P., HIBEL, P., & NEAL, G.W., (1982). Personal Problem Solving; A Descriptive Study of Individual Differences Journal of Counseling Psychology, 29 ( ) FACIONE, N.C., FACIONE, P.A., & SANCHEZ, C,A., (1994). Critical Thinking Disposition as a Measure of Competent Clinical Judgement: The Development of the California Critical Thinking Disposition Inventory Journal of Nursing Education, 33 ( ) GÜLTEKİN, M., (1990). Eğitim ve Gelecek Zaman Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 23 ( ) HICKS, F.D., MERRITT, S.L., ELSTEIN, A.S., & ILLINOIS, C., (2003). Critical Thinking And Clinical Decision Making In Critical Care Nursing: A Pilot Study Heart & Lung, 32 ( ) HOWENSTEIN, M.A., BILODEAU, K., BROG- NA, M.J., & GOOD, G., (1996). Factors Associated With Critical Thinking Among Nurses The Journal of Continuing Education in Nursing, 27 ( ) 36

49 ID:30 K:68 KANBAY, A., BOZOK, D., UNSAR, S., & TURAN, N., (2004). Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nde Çalışan Hemşirelerin Problem Çözme Becerilerinin Değerlendirilmesi, III. Ulusal Hemşirelik Öğrencileri Kongresi Özet Kitabı, ss KANTEK, F., ÖZTÜRK, N., & GEZER, N., (2010). Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi, International Conference on New Trends in Education and Their Implications Antalya, ss KATAOKA-YAHIRO, M., & SAYLOR, C., (1994). A Critical Thinking Model For Nursing Judgement Journal of Nursing Education, 33 ( ) KAYA, E., (2005). Hemşirelerin Problem Çözme Becerilerinin ve Etkileyen Bazı Faktörlerin Belirlenmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Sivas KELLECİ, M., & GÖLBAŞI, Z., (2004). Bir Üniversite Hastanesinde Çalışan Hemşirelerin Problem Çözme Becerilerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 8 (1-8) KIM, H.D., (2012). Improvement in Problem Solving and Critical Thinking Among Korean Nursing Students Over An Academic Year Educational Research Journal 2 ( ), Erişim Tarihi: KÖKDEMİR, D., (2003). Belirsizlik Durumlarında Karar Verme ve Problem Çözme, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara MAHMOUD, K., (2013). New Graduate Nurses Perceived Definition of Critical Thinking During Their First Nursing Experience Educational Research Quarterly, new-graduate-nurses-perceived-definitionof-critical, Erişim Tarihi: MAKHATHINI, J.T., & UYS, L.R., (1996). An Evaluation of the Problem Solving Ability of Diplomates from a Comprehensive Nursing Programme Nurse Education Today, 16 ( ) MYRICK, F., & YONGE, O., (2002). Preceptor Behaviors Integral to the Promotion of Student Critical Thinking Journal for Nurses in Staff Development, 18 ( ) OERMANN, M., TRUESDALL, S., & ZIOL- KOWSKI, L., (2000). Strategy to Assess, Develop and Evaluate Critical Thinking Journal of Continuing Education in Nursing, 31 (155-60) 37

50 ID:30 K:68 PROFETTO-MCGRATH, J., HES KETH, K.L., LANG, S., & ESTABROOKS, C.A., (2003). A Study of Critical Thinking and Research Utilization Among Nurses Western Journal of Nursing Research, 25 ( ) ROBERTS, D.J., WHILE, E.A., & FITZPAT- RICK, M.J., (1993). Problem Solving in Nursing Practice: Application, Process, Skill Acquisition and Measurement Journal of Advanced Nursing, 18 ( ) RODRIGUEZ, G., (2000). Demographics and Disposition as Predictors of the Aplication of Critical Thinking Skills in Nursing Practice Dissertation Abstracts International, 62, (UMI No. AAT ) SAVAŞIR, I., & ŞAHİN. N. (1997). Bilişsel- Davranışçı Terapilerde Değerlendirme: Sık Kullanılan Ölçekler, Türk Psikologlar Derneği Yayınları, Ankara, ss.55 TÜMKAYA, S., AYBEK, B., & ALDAĞ, H., (2009). Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünme Eğilimleri ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi Eğitim Araştırmaları Dergisi, 36 (57-74) UÇAN, Ö., TAŞÇI, S., & OVAYOLU, N., (2008). Eleştirel Düşünme ve Hemşirelik Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, 3 (17-25) WANGENSTEEN, S,. JOHANSSON I.S,, BJORKSTROM, M.E., & NORDSTROM, G., (2010). Critical Thinking Dispositions Among Newly Graduated Nurses Journal of Advanced Nursing, 66 ( ) YILDIRIM B., OZKAHRAMAN S., & ERSOY, S., (2012). Investigation of Critical Thinking Disposition in Nurses Working in Public Hospitals International Journal of Business, Humanities and Technology, 2 (61-67) YOUNGBLOOD, N., & BEITZ, M., (2001). Developing Critical Thinking with Active Learning Strategies Nurse Educator, 26 (39-42) YURTTAŞ, A., & YETKİN, A., (2003). Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin Empatik Becerileri ile Problem Çözme Becerilerinin Karşılaştırılması Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 6 (1-13) 38

51 HAKEMLI HEMŞIRELIK ARAŞTIRMALARI DERGISI INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF NURSING RESEARCHES UHDULUSLARARASI İNTRAPARTUM DÖNEMDE KULLANILABİLECEK POZİSYONLAR: GEBELERİN BİLGİ VE TERCİHLERİ 1 POSITION CAN BE USED IN THE INTRAPARTUM PERIOD: KNOWLEDGE AND PREFERENCE OF PREGNANT WOMEN Merve LAZOĞLU 1, Serap EJDER APAY 1, Elif Yağmur ÖZORHAN 1 1 Atatürk Üniversitesi Ebelik Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi, Erzurum / Türkiye 2 Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü, Erzurum / Türkiye Öz: Amaç: Bu araştırma gebelerin intrapartum dönemde kullanabilecekleri pozisyonlar hakkında bilgi ve tercihlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı olarak yapılan bu araştırma Şubat-Ağustos 2013 tarihleri arasında Türkiye nin doğusunda bir doğum hastanesine doğum yapmak için başvuran 305 gebe ile yürütülmüştür. Soru formu araştırmacılar tarafından daha önce yapılan araştırmalar doğrultusunda oluşturulmuş ve 21 soru içermektedir. Veriler araştırmacılar tarafından yüz yüze görüşme yöntemi kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde temel tanımlayıcı analizler yapılmıştır. Bulgular: Gebelerin %44.6 sı yaş aralığında, %44.9 u ilkokul mezunu, büyük bir çoğunluğu (%86.9) çalışmamakta ve %42.6 sı ilk gebeliğe sahiptir. Gebelerin %10.5 inin herhangi bir pozisyon bildiği ve bilenlerin de %81.3 ünün derin nefes alarak çömelme pozisyonunu bildiği, %89.7 sinin pozisyonu ağrıyı azaltmak için kullanılabileceği belirlenmiştir. Gebelerin %74.0 ı yan yatış, %73.8 i yarı oturur, %58.7 si çömelme, %53.8 i dans pozisyonlarını kullanabileceklerini ifade etmişlerdir. Sonuç: Gebelerin büyük bir çoğunluğu doğum ağrısı çekmede kullanılabilecek pozisyonları bilmemekte; bilenler ise en çok çömelme pozisyonunu ve bu pozisyonların doğum ağrısını azaltmakta yararlı olabileceğini belirtmiştir. Gebeler pozisyon çeşitlerinden en çok yan yatış, yarı oturur, çömelme ve dans pozisyonlarının rahatlatıcı olabileceğini ifade etmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Gebe, Doğum Eylemi, Doğum Pozisyonu, Doğum Ağrısı Abstract: Objective: The aim of the study was to determine a pregnant women s knowledge and preferences about position can be used in the intrapartum period. Method: This descriptive study was conducted with 305 pregnant women who applied for delivery to a maternity hospital in the Eastern Turkey between February 2013 and August 2013.The questionnaire, which was developed according to the studies that were previously published by researchers and involved 21 questions. The data were collected by researchers by using the face-to-face interview method. Basic descriptive analyses were carried out to evaluate the data. Results: In the study, 44.6% of the pregnant women were aged between 18-25, 44.9% of them had education primary education, a great majority of them (86.9%) were unemployed and 42.6% had their first pregnancy. Overall, 10.5% of pregnant women stated that they knew some positions and among those of 81.3% squat position with taking a deep breath and 89.7% stated that they could use the position to decrease the pain. Pregnant women stated that they could use the position during intrapartum period as follows: 74.0% side-lying, 73.8% half-sitting, 58.7% squatting, and 53.8% dancing. Conclusion: A great majority of pregnant women were unaware of positions to be used during labor pain and those who knew those positions mostly stated that they knew squatting and that those positions could be useful in decreasing the labor pain. Among the position types, the pregnant women stated that mostly the positions of side-lying, half-sitting, squatting, and dancing could be relieving. Key Words: Pregnant, Labor, Childbirth, Birth Position, Labor Pain Doi: /UHD (1) Sorumlu Yazar: Elif Yağmur ÖZORHAN, Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü, Erzurum / Türkiye yagmur_8707@hotmail.com Geliş Tarihi / Received: Düzeltme Tarihi / Revised: Kabul Tarihi/ Accepted: Makalenin Türü: Type of article ((Araştırma Uygulama / Research -Application)) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Var - Yes Ethics Committee (T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Erzurum İli Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği Sayı: 3429 Tarih: 14/02/2013) 39

52 GİRİŞ UHD ID:62 K:97 Akut bir ağrı olan doğum ağrısı, bilinen en şiddetli ağrı türlerinden biridir. Ancak bu ağrı, doğal bir sürecin parçası olması, sınırlı bir süre içerisinde gerçekleşmesi ve annenin bebeği için isteyerek bu ağrılara katlanması özellikleriyle diğer ağrı türlerinden ayrılmaktadır (Mamuk ve Davas, 2010:137-44). Doğum ağrısı fizyolojik sürecin bir devamı olduğu halde kadınlara endişe, korku ve kaygı hissettiren en akut ağrıdır (Berkiten Ergin, 2006:1-209). Doğum eylemi süresince, uterus kontraksiyonları, serviksin dilatasyonu ve efasmanı, uterusu tutan bağların gerilmesi, uterus kaslarının hipoksisi, fetüsün perineye ve çevre dokulara olan baskısı nedeni ile ağrı hissedilmektedir. (Berkiten Ergin, 2006:1-209; Demir vd., 1998:69-77). Doğum ağrısını algılamada gebenin yaşı, gebenin fiziksel-ruhsal durumu, doğum sayısı, perineal gerginlik, fetüsun ağırlığı ve pozisyonu, yapılan uygulamalar, kültür, anksiyete, korku, yaşanmış deneyimler, doğuma hazırlık ve destek sistemleri gibi faktörler etkili olmaktadır (Demir vd., 1998:69-77; Karaçam, 2001:56-62; Yıldırım ve Hotun Şahin, 2003:14-20; Berkiten Ergin, 2006:1-209; Kocatepe, 2006:80-98; Avcıbay, 2009:17-22; Rozien ve Öz, 2014:34-47). Bu nedenle gebenin ne kadar ağrı duyacağını doğumu yaşamadan önce tahmin etmek oldukça güç olmaktadır. Gebeler bazen dayanılabilecek, kontrol altına alınabilecek düzeyde ağrı yaşarken, bazen de dayanılmaz derecede ağrı yaşamakta ve bu ağrıyı kontrol altına almak için çeşitli ağrıyı azaltma yöntemlerine ihtiyaç duymaktadırlar. (Yıldırım ve Hotun Şahin, 2003:14-20). Nefes alma, rahatlama teknikleri, gevşeme egzersizleri, ılık duş, masaj, destekleyici ebelik ve hemşirelik bakımı, pozisyon değişiklikleri (ayakta durmak, oturmak, yürümek, sallanmak), ve doğum topu kullanmak gibi alternatif yöntemler doğum ağrısını azaltmaya yardımcı yöntemler arasında sayılabilir. Bu yöntemler anne ve fetüs sağlığı açısından zararsız olup, doğum eylemini yavaşlatmaz, yan etki ya da allerji yaratmaz (Yıldırım ve Hotun Şahin, 2003:14-20; Avcıbay, 2009:28-35). Özveren ve Uçar ın (2009:59-72) Ankara da yaptığı bir çalışmada gebelerin doğum ağrılarını gidermede öğrenci hemşirelerin görüşleri belirlenmiştir. Öğrenciler tarafından seçilen yöntemlere bakıldığında, %20.6 sının doktor istemine göre analjezik verme, %18.6 sının dikkati başka yöne çekme, %14.2 sinin masaj uygulama, %13.1 inin sıcak uygulama yapma, %11.9 unun gevşeme egzersizleri yapma (pozisyon değiştirme) %9.5 inin soğuk uygulama yapma, %5.8 inin plasebo uygulama ve düşük oranlarda müzik dinleme (%2.6) ve hayal kurma (%1.8) olduğu görülmektedir. Gebelerin ağrıyı hafifletmek için kullandığı en yaygın yöntem, pozisyon değiştirmektir (Rozien ve Öz, 2010:34-47). Doğum eyleminin ikinci devresinde kullanılabilen çok sayıda pozisyon vardır. Gebelerin doğum eylemi süresince tek bir pozisyonda tutulması mümkün ve uygun değildir 40

53 ID:62 K:97 (Karaçam, 2001:56-62). Gebe pozisyon değiştirdikçe, bebeğin baş pozisyonu, uterus kasılmaları ve baş-pelvis arasındaki ilişki de yer çekimi etkisiyle değişmektedir. Gebelerin doğum eylemi boyunca en çok kullandığı pozisyonlar; sırtüstü, çömelme, diz üstü, oturma, ayakta ve bunların karışık olarak kullanıldığı pozisyonlardır. Doğum eyleminde pozisyonlara karar vermede kadının doğurma gücü, çevresel desteklerin varlığı, laserasyon ve deşirürlerin oluşmaması ve daha az ağrı çekme isteği gebeler tarafından dikkate alınmaktadır (Sayıner ve Özerdoğan, 2009:143-8; Avcıbay, 2009:17-22; Çalış, 2009:60-98; Hodson, 2014). Doğum ağrısı sırasında (travayda) kullanılabilecek başlıca pozisyonlar; dans pozisyonu, sandalye üzerinde sallanma, sandalye üzerine ters oturuş, esneme hareketi, asimetrik oturuş, dizüstü oturuş, çömelme, yarı oturur pozisyon, diz el pozisyonu ve yan yatıştır (Rozien ve Öz, 2010:34-47) tarihleri arasında Doğu Anadolu da bir ilde yer yer alan Kadın Doğum Hastanesinin doğum salonunda yürütülmüştür. Araştırmanın Evren ve Örneklemi: Araştırmanın yürütüldüğü hastanede 2011 yılında vajinal doğum yapan gebelerin sayısı 4720 dir. Örnekleme alınacak gebe sayısı %95 güven aralığı (α=0.05), p=0.50 ve n=4720 evren sayısı ile hesaplandığında 281 gebedir. Araştırmada örneklem seçiminde olasılıksız örnekleme yöntemlerinden basit rastgele örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Örneklem kapsamına; Görme ve işitme ile ilgili duyu kaybı olmayan, İletişime-işbirliğine açık, gebelik haftasında olanlar, Verteks pozisyonunda tek bir fetüse sahip, Travay sırasında ideal bir pozisyon yoktur. En uygun pozisyonu gebenin tercih etmesi gerekir. Literatürde gebelerin tercih ettikleri pozisyonlar değil de araştırmacıların tercih ettikleri pozisyonlara daha çok yer verildiği saptanmıştır (Kocatepe, 2006:80-98; Rathfish, 2012:51-8). Bu durumdan hareketle gebelerin kendilerini en çok rahat hissedeceklerini düşündükleri pozisyonu belirlemek amacıyla bu araştırma yapılmıştır. YÖNTEM Araştırmanın Yeri ve Zamanı: Tanımlayıcı olarak yapılan olan bu araştırma Şubat-Haziran Spontan vajinal doğum yapması beklenen, Herhangi bir gebelik komplikasyonu olmayan (Plasenta previa, preeklampsi, erken membran rüptürü, oligohidroamniyos ve polihidroamniyos, prezentasyon bozukluğu, intrauterin gelişme geriliği, intrauterin ölü fetüs, makrozomik bebekler, fetal distres vb.), Herhangi bir sistemik ve nörolojik hastalığı olmayan, Kontraksiyon anomalisi olmayan (Hipotonik veya hipertonik kontraksiyonlar), 41

54 ID:62 K:97 Eylemin latent fazında olanlar (0-3 cm dilatasyon), Çalışmaya katılmayı kabul eden gebeler alınmıştır. Araştırmanın örneklemi, belirtilen araştırma kriterlerini karşılayan 305 gebe oluşturmuştur. Veri toplama aracı: Verileri toplamak için araştırmacılar tarafından literatür doğrultusunda hazırlanan soru formunda doğum eyleminde kullanabilecekleri pozisyonları göstermek ve katılımcıların tercihlerini belirlemek üzere 13 tane açık uçlu, kişisel özellikleri belirlemek için sekiz tane kapalı uçlu olmak üzere toplam 21 soru bulunmaktadır. Gebelerin doğum ağrısı çekerken literatürde en çok kullanılan pozisyonların anlaşılmasını kolaylaştırmak için bu pozisyonların (dans pozisyonu, el diz pozisyonu, sandalyeye oturarak sallanma, çömelme vs.) resmi sıralanmış ve pozisyonlar araştırmacılar tarafından gösterilerek gebelere anlatılmıştır. Verilerin Toplanması: Veriler; ilgili hastanenin doğum salonunda araştırmacılar tarafından yüz yüze görüşme yöntemi kullanılarak toplanmıştır. Veri toplama süresi ortalama 5-10 dakikadır. İstatistiksel Analiz: Araştırmanın verileri SPSS 16 programı ile analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı analizler kullanılmıştır. Araştırmanın Etiği: Araştırmaya başlanmadan önce, Erzurum Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Etik Kurul undan onay ve ilgili Hastaneden yazılı izin alınmıştır. Araştırma kapsamındaki kadınların haklarının korunması için araştırma verilerini toplamaya başlamadan önce kadınlara, araştırmanın yapılma amacı açıklanarak Aydınlatılmış Onam ilkesi, elde edilen bilgilerin gizli tutulacağı belirtilerek Gizlilik ve Gizliliğin Korunması ilkesi, araştırmaya gönüllü olarak katılmak isteyenlerin alınması ile de Özerkliğe Saygı ilkesini içeren etik ilkeler yerine getirilmiştir. 42

55 BULGULAR UHD ID:62 K:97 Tablo1. Gebelerin Sosyo-Demografik Özelliklerinin Dağılımı Tanıtıcı 1 Kilis Özellikler 7 Aralık Üniversitesi, (n=305) Elektrik-Enerji n Bölümü % Yaş Özet : Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak 136hazırlanan 44.6 bu çalışma, sanayi ve konutlarda kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin istatistiksel 131 olarak 43.0analiz edilmesi şeklindedir. Farklı 34 analiz ve üstü teknikleri kullanılarak hazırlanan 38çalışmada 12.4 ANOVA modeli Sanayi ve konutlarda Eğitim tüketim Durumu aralıklarına göre elektrik ve doğalgaz fiyatlarının tespit edilmesi yönünde hareket Okur-yazar edilmiş olup, yapılan istatistik bulgulara göre 24 de sonuca 7.9 gidilmiştir. Elde edilen bulgular sonucunda; İlkokul mezunu sanayi sektörü için tüketim aralığı 137arttıkça, elektrik 44.9 ve doğalgaz fiyatlarının genel seviyesinde Ortaokul mezunu düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır. 60 Sonuç 19.7olarak tüketim Lise mezunu Anahtar Kelimeler Üniversite : Elektrik, ve Doğalgaz, üzeri Tüketim, Sanayi, Konut, 23 Anova, TUİK, 7.5 Fiyat Çalışma Durumu Çalışmayan Çalışan Yaşanılan Yer Şehir Abstract: In this İlçe study prepared by using data of TSI belonging 55 to the years 18.0of , analyzed. ANOVA Köy model was applied to the study prepared 55 with the 18.0 use of different techniques for Algılanan analysis. Moreover, Gelir Durumu tests of hypothesis were applied and the research was Düşük Orta Yüksek Gebelik Sayısı ve üzeri Eş Eğitim Durumu İlkokul mezunu Ortaokul mezunu Lise mezunu Üniversite ve üzeri Eş Meslek Memur İşçi Serbest meslek

56 ID:62 K:97 Araştırma kapsamındaki gebelerin sosyo-demografik özellikleri incelendiğinde; %44.6 sının yaş aralığında, %44.9 unun ilkokul mezunu, %86.9 unun çalışmadığı, %64.0 ının şehir merkezinde yaşadığı, %73.5 inin gelirinin orta düzeyde olduğu ve %42.5 inin ilk gebeliği olduğu belirlenmiştir. Gebelerin eşlerinin %41.2 sinin lise mezunu ve %55.1 inin serbest meslek sahibi olduğu bulunmuştur (Tablo 1). Tablo 2. ve Gebelerin konutlarda kullanılan Doğum doğalgaz Ağrısı ile elektrik Sırasında tüketiminin Kullanabilecekleri istatistiksel olarak analiz Pozisyonlar edilmesi ve uygulanmıştır. Ayrıca hipotez Tercih testleri uygulanarak Etme Durumları araştırma daha kapsamlı hale getirilmiştir. Doğum Ağrısı Sırasında yönünde hareket Pozisyonlar edilmiş olup, yapılan istatistik bulgulara göre de sonuca gidilmiştir. Elde n % Pozisyon Bilme Durumu (n=305) Evet Hayır Dans Pozisyonu Diz El Pozisyonu Bilinen Pozisyonlar (n=32) Derin nefes alarak çömelmek 26 Yürümek 4 Çömelmek 2 Bilinen Pozisyonların Yararları (n=32) Ağrıyı azaltmak 29 Doğumu the kolaylaştırmak consumption of electricity and natural gas used in industry and houses is statistically 3 İsteme analyzed. Durumu ANOVA (n=305) model was applied to the study prepared with the use of different Evet 164 Hayır 141 İsteme Nedeni (n=164) Pozisyonun rahatlatıcı olduğunu düşünme Sevdiği kişiden destek alma isteği İstememe Nedeni (n=141) Pozisyonun rahat olmadığını düşünme Utanma, çekinme Ağrılıyken kimseyi yanında istememe İsteme Durumu (n=305) Evet Hayır İsteme Nedeni (n=83) Pozisyonun rahatlatıcı olduğunu düşünme Daha önce deneyimleme Rahatlatacağını düşünme İstememe Nedeni (n=222) Pozisyonun rahat olmadığını düşünme Sancıya etki edeceğine inanmamak

57 Sandalye Üzerinde Sallanma Çömelme Asimetrik oturuş* UHD ID:62 K:97 İsteme Durumu (n=305) Evet 120 Hayır 185 İsteme Nedeni (n=120) Pozisyonun rahatlatıcı olduğunu düşünme 99 Dikkatinin dağılacağına inanmak 21 İstememe ve konutlarda Nedeni kullanılan (n=185) doğalgaz ile elektrik tüketiminin istatistiksel olarak analiz edilmesi Pozisyonun şeklindedir. rahat Farklı olmadığını analiz teknikleri düşünme kullanılarak hazırlanan çalışmada ANOVA modeli 103 Sancıya uygulanmıştır. etki edeceğine Ayrıca hipotez inanmamak testleri uygulanarak araştırma daha kapsamlı hale getirilmiştir. 28 Pozisyonda Sanayi ve kendine konutlarda zarar tüketim gelebileceği aralıklarına göre endişesi elektrik ve doğalgaz fiyatlarının tespit edilmesi 54 İsteme edilen Durumu bulgular sonucunda; (n=305) sanayi sektörü için tüketim aralığı arttıkça, elektrik ve doğalgaz Evet 179 Hayır 126 İsteme Anahtar Nedeni Kelimeler (n=179) : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, Konut, Anova, TUİK, Fiyat Rahatlatıcı pozisyon 32 Daha önce deneyimleme 65 Fiziksel ECONOMETRIC destek alarak oturunca ANALYSIS rahatlama OF ELECTRICITY AND NATURAL GAS PRICES 32 Bebeğin inişinin hızlanacağına inanma 50 İstememe Nedeni (n=126) Pozisyonun Abstract: rahat In this olmadığını study prepared düşünme by using data of TSI belonging to the years of , 109 Pozisyonda the consumption kendine of zarar electricity gelebileceği and natural endişesi gas used in industry and houses is statistically 17 İsteme techniques Durumu for analysis. (n=305) Moreover, tests of hypothesis were applied and the research was Evet Hayır İsteme Nedeni (n=111) Daha önce deneyimleme Rahatlatacağını düşünme İstememe Nedeni (n=194) Pozisyonun rahat olmadığını düşünme Sancıya etki edeceğine inanmama

58 ID:62 K:97 Tablo 2 nin Devamı. Gebelerin Doğum Ağrısı Sırasında Kullanabilecekleri Pozisyonlar ve Murat Tercih KORKMAZ, Etme Hakan Durumları AÇIKGÖZ Doğum Ağrısı Sırasında Pozisyonlar n % İsteme Durumu (n=305) Evet Hayır İsteme şeklindedir. Nedeni (n=54) Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan çalışmada ANOVA modeli Fiziksel destek alarak oturunca rahatlama Daha önce yönünde deneyimleme hareket edilmiş olup, yapılan istatistik bulgulara göre de sonuca gidilmiştir. Elde Rahatlatacağını edilen bulgular düşünme sonucunda; sanayi sektörü için tüketim aralığı arttıkça, elektrik ve doğalgaz İstememe aralığı Nedeni Kw cinsinden (n=251) yükseldikçe, fiyatlarda da azalma meydana gelmektedir. Pozisyonun rahat olmadığını düşünme Sancıya etki edeceğine inanmamak Pozisyonda kendine zarar gelebileceği endişesi Pozisyonda bebeğine zarar gelebileceği endişesi İsteme Durumu ACCORDING (n=305) TO CONSUMPTION RANGES IN TERMS OF INDUSTRY AND Evet Hayır İsteme the Nedeni consumption (n=92) of electricity and natural gas used in industry and houses is statistically Daha önce techniques deneyimleme for analysis. Moreover, tests of hypothesis were applied and the research was Rahatlatacağını made more düşünme comprehensive. The purpose was to determine electricity and natural gas prices Sandalye Üzerine Ters Oturuş Dizüstü oturuş Esneme Hareketi İstememe Nedeni (n=213) Pozisyonun rahat olmadığını düşünme Pozisyonda bebeğine zarar gelebileceği endişesi Pozisyonda kendine ve bebeğine zarar gelebileceği endişesi İsteme Durumu (n=305) Evet Hayır İsteme Nedeni (n=67) Daha önce deneyimleme Rahatlatacağını düşünme İstememe Nedeni (n=238) Pozisyonun rahat olmadığını düşünme Sancıya etki edeceğine inanmamak Pozisyonda kendine zarar gelebileceği endişesi Pozisyonda bebeğine zarar gelebileceği endişesi

59 Yarı Oturur Pozisyon Yan Yatış UHD ID:62 K:97 İsteme Durumu (n=305) Evet 225 Hayır 80 İsteme Nedeni (n=225) Rahatlatıcı pozisyon 219 Daha önce deneyimleme 6 İstememe ve konutlarda Nedeni kullanılan (n=80) doğalgaz ile elektrik tüketiminin istatistiksel olarak analiz edilmesi Pozisyonun rahat olmadığını düşünme 37 Yürümeyi Sanayi tercih ve konutlarda etme tüketim aralıklarına göre elektrik ve doğalgaz fiyatlarının tespit edilmesi 43 İsteme Durumu (n=305) Evet 228 Hayır 77 İsteme Anahtar Nedeni Kelimeler (n=228) : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, Konut, Anova, TUİK, Fiyat Rahatlatıcı pozisyon Daha önce deneyimleme esneme hareketi, %73.8 i yarı oturur pozisyonu ve %74.8 i yan yatış pozisyonlarını kullanabile- İstememe ACCORDING Nedeni (n=77) TO CONSUMPTION RANGES IN TERMS OF INDUSTRY AND Pozisyonun rahat olmadığını düşünme 23 Yürümeyi tercih etme 54 *Asimetrik oturuş= analyzed. Gebe ANOVA sandalyenin model was üzerinde applied to the study prepared with the use of different otururken ayağının techniques birini for herhangi analysis. Moreover, bir yükselti tests of hypothesis were applied and the research was üzerine koyarak aldığı pozisyondur. ceklerini belirtmişlerdir Gebelerin doğum ağrısı sırasında kullanabilecekleri pozisyonları bilme ve tercih etme durumları Tablo 2 de gösterilmiştir. Gebelerin %89.5 i pozisyonları bilmektedir. Doğum ağrısı sırasında kullanabilecekleri pozisyonları bilen gebelerin %81.3 ü derin nefes alarak çömelme pozisyonunu bildiğini, %89.7 si bu pozisyonların ağrıyı azaltmak için kullanılabileceğini ifade etmiştir. Gebelerin %53.8 i dans, %27.2 si diz el, %39.3 ü sandalye üzerinde sallanma, %58.7 si çömelme, %36.4 ü asimetrik duruş, %17.7 si sandalye üzerine ters duruş, %30.2 si dizüstü oturuş, %22.0 ı TARTIŞMA Bu araştırmada gebelerin büyük bir çoğunluğunun doğum eyleminde ağrıyla baş edebilmede tercih edebileceği herhangi bir pozisyonu bilmediği bulunmuştur. Nieuwenhuijze ve arkadaşlarının (2012:25-31) yapmış olduğu çalışmada gebelerin yarısından fazlasının (%58.9) sırtüstü pozisyonları tercih ettiği ve geriye kalanların farklı bir pozisyon tercihinin olmadığı bulunmuş olup, bu bulgular araştırma sonuçları ile benzerlik göstermektedir. Farklı pozisyon tercihinde kadının eğitim seviyesi, daha önce yaşanan deneyimler, kadının destek 47

60 ID:62 K:97 sistemleri, doğumhanenin fiziksel koşulları ve sağlık çalışanlarının (hekim, ebe ve hemşire) bu konudaki rolünü yerine getirmedeki yetersizlikleri, hastanelerde rutinde alışıla gelmiş uygulamalar gibi faktörler gebelerin bu pozisyonları kullanabileceklerinin bilincinde/farkında olmamasına etki edebilir. Bu araştırmada yaklaşık on gebeden biri, doğum eyleminde kullanabileceği pozisyonları bildiğini ve bu pozisyonların bilinen yararlarının ağrıyı azaltmak (%89.7) ve doğumu kolaylaştırmak (%10.3) olduğunu ifade etmiştir. Literatürde kadınların doğum eyleminde serbest bırakıldığında farklı pozisyonları kullandığı, pozisyon değiştirdikleri, en çok yürüme ve çömelme pozisyonlarını tercih ettikleri, dikey pozisyonun yatay pozisyona göre yararları olduğu belirtilmektedir. (Souza et al,. 2006:1-9; Lawrence et al., 2009; Serçekuş ve İsbir, 2012:97-102). Gayeski ve Brüggemann (2009:153-9) dikey ve yatay pozisyonların yararlarını karşılaştırdıkları çalışmada; yatay pozisyonlarda konforun az olduğu, daha fazla acı çekildiği, rahatsız olunduğu, yorgunluk hissedildiği; dikey pozisyonlarda ise doğumun daha kolay olduğu, rahatlık ve konfor duygusunun daha iyi hissedildiğini belirtmişlerdir. Bu bulgu araştırma bulguları ile benzerlik göstermektedir. Araştırmada gebelerin büyük bir çoğunluğu (%74.8) yan yatış pozisyonunu kullanabileceklerini ifade etmişlerdir. Literatürde doğum ağrılarını hafifletmede etkili olan girişimlerden birinin de uygun hareket ve pozisyon değişikliği olduğu belirtilmektedir. Doğum eyleminin erken dönemlerinde gebeler, sinirlere olan baskı azaldığından ve uterus kasılmaları sırasında ağrı daha az hissedildiğinden dik pozisyonda yatay pozisyona oranla kendilerini daha rahat hissetmektedirler. Buna karşın eylemin ilerleyen dönemlerinde ise, yatay pozisyonu dik pozisyona tercih etmektedirler. Yan yatış pozisyonu, doğum eyleminin ilerleyen evrelerinde istenen pozisyon şekli olup, kanıta dayalı uygulamalarda da dik pozisyonlar ve doğumda pozisyon değişikliğinin yararlı olduğu belirtilmektedir (Mayberey et al., 2000:28-33; Yıldırım ve Hotun Şahin, 2003:14-70; Serçekuş ve İsbir, 2012:97-102). Araştırma kapsamındaki gebelerin büyük çoğunluğunun rahatlatıcı olduğunu düşündüğü için yan yatış (%74.8) ve yarı oturur (%73.8) pozisyonu tercih ettikleri bulunmuştur. Nilsen ve arkadaşlarının (2011:557-65) yaptığı çalışmada da gebelerin yaklaşık yarısının sol yan yatış ve yarı oturur pozisyonu tercih ettikleri ve bu pozisyonlar ile gebelerin eylem sırasında iyi davranış sergiledikleri bulunmuştur. Araştırmada yaklaşık olarak gebelerin üçte birinin (%30.2) dizüstü oturur pozisyonunu tercih ettikleri ve tercih edenlerin büyük bir kısmının bu pozisyonu rahatlatıcı buldukları saptanmıştır. Çalışma bulgularına benzer olarak, Nilsen ve arkadaşlarının (2011:557-65) makalesinde belirttiği üzere Pocock i dizüstü pozisyon ve oturur pozisyonla ilgili bir randomize kontrollü çalışmasında diz üstü oturuş pozisyonunun do- 48

61 ID:62 K:97 ğum eyleminde konfor ve ağrının iyi bir deneyim olarak algılandığını göstermiştir. Araştırmada kapsamındaki gebelerin oturma pozisyonları içerisinde yarı oturur pozisyon hariç asimetrik oturuş (%63.6), dizüstü oturuş (%69.8), sandalye üzerinde ters oturuş (%82.3) pozisyonlarını rahat olmadığını düşündüklerinden tercih etmedikleri bulunmuştur. Ragnar ve arkadaşlarının (2006:165-70) yaptığı bir çalışmada, primiparlarda doğum eyleminin ikinci evresinde diz çökme ve oturma pozisyonları karşılaştırılmış, pozisyonlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığına ancak oturma pozisyonunun daha az konforlu olduğuna ve kadınların daha fazla ağrı hissettiği sonucuna ulaşılmıştır. Ragnar ve arkadaşlarının (2006:165-70) çalışması bu araştırma bulgusu ile benzerlik göstermektedir. Bu araştırmada gebelerin %53.8 i dans, %39.3 ü sandalye üzerinde sallanma, %22.0 ı esneme hareketini ağrı sırasında kullanabileceklerini ifade etmişlerdir. Bu araştırma bulgusu literatür ile paralellik göstermektedir. Doğum eylemi sürecinde kadın ihtiyaç duydukça hareket etmesine özen gösterilmelidir. Doğum eylemi ilerledikçe kasılmalar iyice yoğunlaşacaktır. Bu nedenle kadınlar bu anda tek bir pozisyonda kalmayı tercih edebilir. Kasılmaların yoğunluğu azalmaya başladığında yürüyebilir, dans edilebilir ya da salınma hareketleri yapılabilir. Yani kadın kendisi için rahat olan farklı pozisyonları kullanabilir (Rathfish, 2012:51-8). Günümüzde kadınların çoğu hastanelerde sağlık personelinin tercihi üzerine sırt üstü (litotomi) pozisyonda doğum yapmaktadır. Oysa bu durum doğumda aktif rol oynayacak olan kadını pasif hale getirmektedir (Serçekuş ve İsbir, 2012:97-102). Doğum eyleminde pozisyon değişikliklerinin (oturma, yürüme, diz çökme, ayakta durma vb.) uterus kaslarının etkin hale gelmesinde, doğum eyleminin ilerlemesinde ve doğum ağrısının azalmasında yardımcı olduğuna inanılmaktadır. Pozisyon değişiklikleri aynı zamanda yer çekiminden yararlanmayı kolaylaştırıp, doğum kanalını oluşturan kemik kısımların (pelvis kemiği) doğumun hızlanmasına yardımcı olacak şekilde gevşeyip açılmasına neden olmaktadır. Kadını rahat bir pozisyon alması için sık sık desteklemek, pelvis kemiği ile bebek arasındaki uyumu geliştirerek bebeğin doğum kanalına yerleşmesini kolaylaştırır. Kadın kendisini rahatsız etmeyecek şekilde pozisyonunu değiştirmeye devam ettikçe bebeğin doğum kanalındaki ilerleyişi de hızlanacaktır. Doğum sırasında sırtüstü pozisyon doğumun ilerleyişini yavaşlatıp damarlar üzerine bası yaparak kalbe kanın dönüşünü azaltabileceği için bu pozisyondan kaçınılmalıdır. Doğum eyleminin birinci evresinde rahat bir pozisyonda olmak, kadının gevşemesini sağlayacaktır. Bunun aksine stres ve zorlamalara neden olan pozisyonlar ise kadın için çok güç olacaktır. Çoğu kadın bu evrede ayakta kalmayı ve dolaşmayı tercih ederken bazıları da yatak içerisinde uzanmayı tercih etmektedir. Bu nedenle mümkün olduğu kadar 49

62 ID:62 K:97 sırt üstü pozisyonlar yerine yan yatış pozisyonları gebelere önerilmelidir. Doğum eyleminin ikinci evresinde doğum kanalını genişletecek, doğumun bu evresinin süresini kısaltacak çok farklı pozisyonlar bulunmaktadır (yarı yatış, yan yatış, destekle çömelme, doğum sandalyesine oturuma, el-diz, diz-göğüs pozisyonları vb.) (Rathfish, 2012:51-8). Önemli olan kadının kendini en rahat hissettiği pozisyonu tercih etmesidir. Aktif doğumla benzer şekilde NICE (The National Institute for Health and Clinical Excellence) (2007), kadınların doğum boyunca en rahat ettiği pozisyonu almasına ve hareket etmesine yardımcı olunması ve cesaretlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Aynı şekilde RCM (The Royal Collage of Midwifes) (2008), doğum boyunca hareket etmenin bilinen, kanıtlanmış bir zararı olmadığının ve doğumda kadınların hareket etmeye cesaretlendirilmesinin önemi üzerinde durmakta ve bu konu ile ilgili önerilerde bulunmaktadırlar (NICE, 2007; RCM, 2008). Yapılan çalışmalarda gebelerin doğum eyleminde pozisyon tercihi ve kullanımı konusunda danışmanlık bekledikleri ve bu danışmanlığın kendi kişisel tercihlerinden de daha etkili olduğu görülmüştür (De Jonge and Lagro-Janssen, 2004:47-55; Coppen, 2005:125-42). SONUÇ VE ÖNERİLER Bu araştırmada gebelerin büyük bir çoğunluğu doğum ağrısı sırasında kullanabileceği pozisyonları bilmemekte; bilenler ise en çok çömelme pozisyonunu ve bu pozisyonun doğum ağrısını azaltmakta yararlı olabileceğini belirtmektedirler. Gebeler pozisyon çeşitlerinden en çok yan yatış, yarı oturur, çömelme ve dans pozisyonlarının rahatlatıcı olabileceğini ifade etmişlerdir. Doğum eylemini sağlıklı bir şekilde yönetmenin yanında bu konuda danışmanlık yapmak ve kadını desteklemek sağlık çalışanlarının sorumluluğudur. Prenatal ve intrapartum dönemde bakım sunan sağlık çalışanlarına (hekimler, ebeler ve hemşireler); Doğum öncesi dönemde gebeleri ağrı sırasında kullanabilecekleri pozisyonlar konusunda bilgilendirmesi, Gebenin en rahat edebileceği pozisyonu seçmesinde ve uygulamasında yardımcı olması, Gebelerin gebelik sayısına göre pozisyon tercihlerini ve pozisyonların doğum sonuçlarına etkisini karşılaştıran çalışmaların yapılması, önerilmektedir. KAYNAKLAR AVCIBAY, B., (2009). Gevşeme Tekniklerinin Travaydaki Gebelerin Anksiyete Düzeylerine Etkisi Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ebelik Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Adana, ss.17-22, BERKİTEN ERGİN, A., (2006). Doğumun I. ve II. evresinde Gebeye Uygulatılan Pozisyonların Doğum Sürecine Etkisi Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul, ss

63 ID:62 K:97 COPPEN, R., (2005). Results of the Randomised Controlled Trial. In Birthing Positions. Do Midwives Know Best? MA Healthcare Limited, London, pp ÇALIŞ, G., (2009). Kadınların Evde Doğum Deneyimlerinin Betimlenmesi: Olgu Bilim Çalışması Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Halk Sağlığı Hemşireliği Yüksek Lisans Tezi, İzmir, ss fiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna Issue varılmaktadır. 2, No: Sonuç CD olarak tüketim DE JONGE, A., & LAGRO-JANSSEN, A.L., (2004). Birthing Positions. A Qualitative Study into the Views of Women Aabout Various Birthing Positions Journal of Psychosomatics Obstetrics and Gynaecology, 25 (47 55) DEMİR, S.C., BALCIOĞLU, O., ATAY, Y., & KADAYIFÇI, O., (1998). Doğum Anestezi ve Analjezisi SDÜ Tıp Fakültesi, 5 (69-77) GAYESKI, M.E., & BRUGGEMANN O.M., (2009). Puerperal Women s Perceptions on Verticaland Horizontal Deliveries Rev Latino-am Enfermagem, 17( ) HODSON, B., (2014). Positions in Labour. Patient Information. All_New_PI_Docs/Audio_Leaflets/Obstetrics/ Positions_in_Labour/Positions_in_Labour. pdf, Erişim Tarihi: KARAÇAM, Z., (2001). Doğum Sırasında Kullanılan Pozisyonların Anne ve Bebek Sağlığına Etkisi Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 5 (56-62) KOCATEPE, K., (2006). 9 Ay 10 Gün: Hamilelik Rehberi. Papatya Yayıncılık, ss LAWRENCE, A., LEWIS, L., HOFMEYR, G.J., DOWSWELL, T., & STYLES, C., (2009). Maternal Positions and Mobility During First Stage Labour The Cochrane Library, MAMUK, R., & DAVAS, N.I., (2010). Doğum Ağrısının Kontrolünde Kullanılan Nonfarmakolojik Gevşeme ve Tensel Uyarılma Yöntemleri Şişli Etfal Hastanesi Tıp Bülteni, 44 ( ) MAYBEREY, L.J., WOOD, S.H., & STRANGE, L.B., (2000). Managing Second Stage Labour, Lifelines, 3 (28-33) NIEUWENHUIJZE, M., JONGE, A., KORS- TJENS, I., & LAGRO-JANSSE, T., (2012). Factors Influencing the Fulfillment of Women s Preferences for Birthing Positions During Second Stage of Labor Journal of Psychosomatic Obstetrics & Gynecology, 33 (25 31) NILSEN, E., SABATINO, H., & LOPES, M., (2011). The Pain and Behavior of Women During Labor and the Different Positions for Childbirth Rev. Esc. Enferm USP, 45 ( ) 51

64 ID:62 K:97 ÖZVEREN, H., & UÇAR, H., (2009). Öğrenci Hemşirelerin Ağrı Kontrolünde Kullanılan Farmakolojik Olmayan Bazı Yöntemlere İlişkin Bilgileri Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Dergisi, 16 (59-72) RAGNAR, I., ALTMAN, D., TYDÉN, T., & OLSSON, S.E., (2006). Comparison of the Maternal Experience and Duration of Labour in Two Upright Delivery Positions: A Randomised Controlled Trial BJOG, 113 ( ) RATHFISH, G., (2012). Doğal Doğum Felsefesi: Pozisyonlar ve Ikınma Serüveni Nobel Tıp Kitapevleri, İstanbul, ss the consumption of electricity and natural gas used in industry and houses is statistically ROZIEN, F., & ÖZ, M.C., (2010). Siz Bebeğinizi Beklerken Koridor Yayıncılık, İstanbul, ss SAYINER, D.F., & ÖZERDOĞAN, N., (2009). Doğal Doğum Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, 2 ( ) SERÇEKUŞ, P., & İSBİR, G.G., (2012). Aktif Doğum Yaklaşımının Kanıta Dayalı Uygulamalar ile İncelenmesi TAF Prev Med Bull, 11 (97-102) SOUZA, J.P., MIQUELUTTI, M.A., CECATTI, J.G., & MAKUCH, M.Y., (2006). Maternal Position During the First Stage of Labor: A Systematic Review, Reproductive Health, 3 (1-9) THE NATIONAL INSTITUTE FOR HEALTH AND CLINICAL EXCELLENCE (NICE), (2007). Intrapartum Care; Care of Healthy Women and Their Babies Clinical_Guideline._http:// aspx?id=11469, Erişim Tarihi: THE ROYAL COLLAGE OF MIDWIFES (RCM), (2008). Evidence-Based Guidelines for Midwifery-led. Care in Labour. Positions for Labour and Birth The_Royal_Collage_of_Midwifes._http:// org.uk/college/policy_practice/guidelines/ practice-guidelines/?locale=en, Erişim Tarihi: YILDIRIM, G., & HOTUN ŞAHİN, N., (2003). Doğum Ağrısının Kontrolünde Hemşirelik Yaklaşımı C.Ü. Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi, 7 (14-20) Yazar Notu: 3. Ulusal 2. Uluslararası Ebelik Kongresinde (20-23 Kasım 2013) poster bildiri olarak sunulmuştur. 52

65 HAKEMLI HEMŞIRELIK ARAŞTIRMALARI DERGISI INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF NURSING RESEARCHES UHDULUSLARARASI HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETİM ELEMANLARININ SUNDUKLARI HİZMETLERİN KALİTESİ İLE İLGİLİ BEKLENTİLERİ 1 EXPECTATIONS OF NURSING STUDENTS ABOUT THE QUALITY OF SERVICES OFFERED BY THE INSTRUCTORS Fahriye VATAN 1, Hatice ÇAMVEREN 1, Meltem DURSUN ENGİN 1, Çiğdem ERDEM 2 1 Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı, İzmir / Türkiye 2 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, İzmir / Türkiye Öz: Amaç: Yükseköğretim hizmetlerinde kaliteyi oluşturan faktörlerin tanımlanması ve hizmetin alıcısı konumunda olan öğrencilerin beklentilerinin belirlenmesi önemlidir. Araştırma, hemşirelik öğrencilerinin öğretim elemanlarından kalite beklentilerine ilişkin görüşlerini saptamak amacıyla yapılan tanımlayıcı tipte bir çalışmadır. Yöntem: Araştırma kapsamına, öğretim yılında İzmir ilinde bir Hemşirelik Yüksekokulu nun birinci ve dördüncü sınıfında öğrenim gören, araştırmaya katılmayı kabul eden öğrenciler (n:140) alınmıştır. Veri toplama aracı olarak anket formu ve Saydan (2008) tarafından geliştirilen Öğretim Elemanı Kalite Beklenti Ölçeği kullanılmıştır. Ölçek, akademik performans (ders içi), empati, akademik performans (ders dışı), güven verme, destekleyici unsurlar ve kişisel bakım olmak üzere altı alt boyuttan oluşmaktadır. Araştırmacılar, öğrencilere çalışmanın amacını açıklamış ve veriler yüz yüze görüşme yöntemi ile toplanmıştır. Bu çalışmada Öğretim Elemanı Kalite Beklenti Ölçeği nin Cronbach alfa katsayısı 0.81 olarak bulunmuştur. Bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişki t testi ve varyans analizi ile değerlendirilmiştir.bulgular: Öğrencilerin büyük çoğunluğu kız (%90) olup, öğrencilerin yaş ortalaması 20.4±2.2 dir. Öğrencilerin çoğunluğu (%86.4) eğitimde kaliteyi etkileyen en önemli faktörün eğitim sistemi olduğunu ve %61.4 ü eğitimde kaliteyi arttırmada en önemli faktörün öğretim elemanı olduğunu ifade etmiştir. Öğretim elemanlarının dersi anlaşılır bir ses tonu ile sunması (ort: 4.79), kendi alanlarında yeterli bilgiye sahip olması (ort: 4.71), hiçbir şekilde ayrım yapmadan hizmet sunması (ort: 4.62), konunun daha iyi anlaşılmasına imkan verecek örnekler sunması (ort: 4.60), derste sorulan sorulara tatmin edici cevaplar vermesi (ort: 4.58) bir öğretim elemanından beklenen kalite unsurları içerisinde ilk sıralarda yer almıştır.sonuç: Öğretim elemanının sınıf içi performansı, öğrencinin öğretim elemanından beklediği kalite unsurları içerisinde ilk sıralarda yer almıştır. Anahtar Kelimeler: Hemşirelik Öğrencisi, Öğretim Elemanı, Kalite Beklentileri Abstract: Purpose: Identification of factors that contribute to quality and determination of expectations of students in Higher Education are important. This research is a descriptive type of study which was carried out to investigate nursing student s quality expectations from teaching staff. Method: This research was carried out on 140 nurse students who accepted to participate in research from 1st and 4th grade students Higher School of Nursing in İzmir in education year. As a means of collecting data, questionnaires and Instructor Quality Expectations Scale which was developed by Saydan(2008) are used. The scale, consists of six subscales including academic performance (intracurricular), empathy, academic performance (extracurricular), reassurance, supporting elements and personal care. Researchers explained to students the aim of the study and the questionnaire was administered by means of face-to face interview In this research, Instructor Quality Expectations Scale Cronbach Alpha coefficient was found as r=0.81. The relationship between the dependent and independent variables was assessed with t-test and variance analyses. Results: Majority of students in the study was female (90%) and the mean age of students found as 20.4 ± 2.2. Many of students (86.4%) expressed that education system is the most important factor for influencing the quality of the education. The most important factor in improving the quality of education was found as instructors (61.4%). Instructors voice tone should be clear while giving a lesson (mean: 4.8), instructors should have enough information about his field (mean: 4.7), instructors should serve without any discrimination (mean: 4.6), they should allow samples to provide a better understanding (mean: 4.6) and the course should give satisfactory answers to the questions (mean : 4.6). The above mentioned elements were described as the significant factors concerning an instructor s success. Conclusion: In-class performance of instructor has been involved in the first place in quality factor that student s expectations from instructor. Key Words: Nursing Students, Instructor, Quality Expectations Doi: /UHD (1) Sorumlu Yazar: Fahriye VATAN, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı, İzmir / Türkiye fvatan@msn.com Geliş Tarihi / Received: Düzeltme Tarihi / Revised: Kabul Tarihi / Accepted: Makalenin Türü: Type of article (Araştırma Uygulama / Research -Application) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Var - Yes Ethics Committee (Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Bilimsel Etik Kurulu Sayı:161 Tarih: ) 53

66 GİRİŞ UHD ID:66 K:80 Günümüzde yükseköğretim alanını etkileyen en önemli etkenlerden biri, rekabetin giderek her alanda küreselleşmesidir (Serin ve Aytekin, 2009: 83-93) Küresel ekonomilerde kalite, kurumların yaşamlarını devam ettirebilmeleri ve rekabet edebilmeleri için en önemli unsur haline gelmiştir. Kalite kamu kuruluşlarının verimliliğini, ülkenin ekonomik istikrarını ve toplumdaki bireylerin yaşam standartlarını belirlemektedir (Ruzevcius et al., 2007: ). yönünde hareket edilmiş olup, yapılan istatistik Icli bulgulara and göre Vural, de sonuca 2010: gidilmiştir ). Elde Yükseköğretimde kalite kavramı; öğrenci, aile, endüstri ve sonuçta toplumdan oluşan tüm paydaşları ilgilendirmekte olup (Ali and Shastri, 2010:9-16), yükseköğretimdeki uygulamalarda temel olarak, akreditasyon ve kalite güvence sistemleri gibi olgular yer almaktadır. Yükseköğretimde kalite güvence sistemi, yükseköğretimin girdilerini değerlendiren akreditasyon sistemi, çıktılarını değerlendiren değerleme sistemi ve süreçlerin tasarımı, planlanması ve uygulanmasını sağlayan toplam kalite sisteminden oluşmaktadır. Yükseköğretimde kalite güvence sistemi, yükseköğrenim hizmetinden faydalanan paydaşların asgari gerekliliklerini ve beklentilerini karşılayacak, yükseköğrenim kalitesine duyacakları güveni tesis eden, denetleme, değerleme ve gözden geçirme faaliyetleridir (Skolnik, 2010: 67-86; Karahan ve Mete, 2014: ). Türkiye de 1995 yılından sonra toplam kalite yönetiminin yükseköğretime uygulanmaya çalışılması şeklinde başlayan kalite yükseltme çalışmaları, 2001 de dâhil olduğu Bologna süreci ile farklı bir boyut kazanmıştır. Bu kapsamda yükseköğretim hizmetinin sunucuları olan üniversitelerin üst yöneticileri ve kullanıcıları olan öğrencilerin hizmetin kalitesine ilişkin değerlendirmeleri, bu hizmetin kalitesinin geliştirilmesinin en önemli iki boyutunu oluşturmaktadır (Deveci, 2012:16; Üniversite yaşamı, hem akademik hem yönetimsel hem de insan ilişkilerini içine alan geniş bir alanı kapsamaktadır. Bu yaşam alanlarından akademik boyutun temel girdisi öğrencidir. Üniversite öğrencilerinin üniversiteden çeşitli düzeylerde akademik, sosyal, kültürel, sportif vb. beklentileri vardır. Üniversite öğrencilerinin beklentilerine uygun ve amaçlarını karşılayan nitelikli bir eğitim sürecinden geçerek mezun olmaları, aynı zamanda toplumun gereksinim ve beklentilerinin karşılanmasına da hizmet edebilir (Şahin vd., 2011:429-52). Öğrencilerin beklentilerinin karşılanması ile üniversiteden alacakları doyum düzeyleri de yükselecektir (Kuzmanovic et al., 2013: ). Üniversitede verilen programın ne olduğunu öğrencilere gerçekçi bir şekilde anlatma öğrencinin olumlu öğrenme deneyimi kazanmasına katkı sağlayabilir. Bununla birlikte, öğrencinin memnuniyetsizliğini etkileyen diğer faktörler, öğrencinin üniversite ve eğitimden çok özel beklentilerinin olması, üniversitenin gerçek yapılanması hakkında farkındalığının az olması, dersin yapısı ve işleniş biçimidir. Bu nedenle 54

67 ID:66 K:80 üniversitelerin hem öğrenme için gerekenleri hem de öğrencilerin derslerden ne bekleyeceğini net bir şekilde tanımlaması gerekir (McKendry et al., 2014: 872-7). Hemşirelik eğitiminin kalitesi toplumun aldığı sağlık hizmetinin kalitesini de doğrudan etkilemektedir. Sağlık hizmetleri, hayati öneme sahip hata kabul etmeyen, doğrudan insan hayatı ile ilgili bir hizmet alanıdır. Bu sebeple sağlık eğitiminin üzerinde daha hassas durulması ve olabildiğince yüksek standartlarda verilmesi zorunludur. Bu bağlamda hemşirelerin kaliteli bakım verebilmeleri aldıkları kaliteli eğitimle de ilişkilidir. Hemşirelik eğitiminin temel parçası olan klinik eğitim sürecinde eğiticiler hayati unsurlardır. Hemşire eğiticilerin yeterliliği eğitim kalitesini belirleyen en önemli faktördür (Topuksak ve Kublay, 2010: ). Yükseköğretim hizmetlerinde kalite kavramının tanımlanması, kaliteyi oluşturan faktörlerin ve bu faktörlerin kapsadığı beklentilerin belirlenmesi ve müşteri gruplarının ayrı ayrı beklentilerinin araştırılmasına yönelik çalışmaların çok sınırlı olduğu görülmektedir (Brown and Koenig, 1993: ; Tütüncü ve Doğan, 2003: ; Devebakan vd., 2003: 30-44; Akbaba vd., 2006: 9-21; Yalpar-Yelken vd., 2007: ; Khorshid vd., 2007:1-14; Voss et al., 2007: ; Saydan, 2008: 63-79; Topuksak ve Kublay, 2010: ; Albu and Badea 2012: ; Özgür vd., 2013: ; Karahan, 2013: 1-9). Bu bağlamda, bu araştırma bir hemşirelik yüksekokulunda öğrenim gören öğrencilerin öğretim elemanlarından kalite beklentilerine ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. YÖNTEM Bu araştırma, tanımlayıcı tipte bir çalışma olup bir Hemşirelik Yüksekokulu nda öğrenim gören birinci ve dördüncü sınıf öğrencileri ile yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini birinci ve dördüncü sınıfta öğrenim gören tüm öğrenciler oluşturmuştur. Araştırma örneklemi seçilmemiş, evrenin tamamı örnekleme dâhil edilmiştir. Araştırmaya 349 öğrenciden 140 ı katılmayı kabul etmiştir. Araştırmanın kapsayıcılık oranı %42.5 dir. Veri toplama araçları iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, araştırmacılar tarafından alanyazın doğrultusunda hazırlanan anket formudur. Bu form, öğrencilerin sosyodemografik özellikleri (cinsiyet, yaş, sınıf, mezun olunan lise, anne mesleği ve öğrenim durumu, kardeş sayısı, en uzun yaşadıkları yer, gelir düzeyleri, kimlerle birlikte yaşadıkları, mesleğin kendilerine uygunluğu) ile ilgili toplam 12 soru içermektedir. Bu bölümde öğrencilerin eğitimle ilgili kaliteye ilişkin görüşlerini değerlendirmek amacıyla toplam 4 soru ile eğitimde kaliteyi etkileyen faktörler, eğitimde kalitenin kimlerin sorumluluğunda olduğu, eğitimde kaliteyi arttırmada öğrencinin rolü, okulumuzda yapılan eğitim-öğretim etkinliklerinin kalitesi değerlendirilmiştir. 55

68 ID:66 K:80 İkinci bölümde, Öğretim Elemanları Kalite Beklenti Ölçeği kullanılmıştır. Bu ölçek üniversite öğrencilerinin öğretim elemanından kalite beklentilerine yönelik görüşlerini değerlendirmek amacıyla Saydan (2008: 63 79) tarafından geliştirilen 5 li likert tipinde (kesinlikle önemsiz, önemsiz, orta düzeyde önemli, önemli, kesinlikle önemli) 28 ifadeden oluşan bir ölçektir. Ölçek altı alt boyuttan oluşmakta, bu alt boyutlar akademik performans (ders içi), empati, akademik performans (ders dışı), güven verme, destekleyici unsurlar şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak sınırlılığıdır. hazırlanan çalışmada ANOVA modeli ve kişisel bakım dır. Saydan (2008: 63 79) ın yaptığı çalışmada ölçek için elde edilen Cronbach Alpha katsayısı 0.83 tür. Bu çalışmada elde edilen Cronbach Alpha değeri 0.81 dir. Değerlendirmeler ölçek sonucunda elde edilen puan ortalamaları üzerinden yapılmıştır. Veriler, araştırmacılar tarafından öğrencilere gerekli açıklamalar yapıldıktan ve araştırmanın amacı açıklandıktan sonra, araştırmaya katılmayı kabul eden öğrenciler ile yüz yüze görüşme yöntemi ile toplanmıştır. Anket formu, öğrenciler için uygun olan saatlerde ve uygun koşullarda zaman kısıtlamasına gidilmeksizin uygulanmıştır. Araştırmacılar tarafından yapılan analizlerde verilerin normal dağılıma uygun olduğu saptanmıştır. Verilerin tanımlayıcı analizlerinde sayı, yüzde ve bağımlı değişkenler ile bağımsız değişkenler arasındaki ilişkiyi değerlendirmede t testi ve varyans analizi kullanılmıştır. Araştırmanın Sınırlılıkları: Araştırma, İzmir ilindeki bir yüksekokul ile sınırlıdır. Araştırmada ele alınan kalite değişkenleri uygulanan ölçüm aracının güvenirlik ve geçerlik boyutlarıyla sınırlıdır. Örneklemin tamamına ulaşılamadığı için bulguların genellenememesi araştırmanın Araştırmanın Etiği: Katılımcılara araştırmanın amacı açıklandıktan sonra sözlü onamları alınmıştır. Araştırmanın uygulanabilmesi için araştırmanın yapıldığı eğitim kurumunun etik kurulundan izin alınmıştır. Öğretim Elemanları Kalite Beklenti Ölçeği ni geliştiren Saydan dan, ölçeğin kullanımı için e-posta yolu ile izin alınmıştır. BULGULAR Araştırmaya katılan hemşirelik öğrencilerinin %90 ı kız, %10 u erkektir. Öğrencilerin yaş ortalaması 20.4±2.2 olup, %53.6 sı yaş grubundadır. Öğrencilerin, %47.9 u birinci sınıfta, %52.1 i dördüncü sınıfta öğrenim görmektedir. Öğrencilerin, %49.3 ünün annesi ilkokul mezunu ve %84.3 ü ev hanımıdır. Öğrencilerin %32.9 unun babası lise mezunu ve %35.7 si emeklidir. Öğrencilerin, %64.3 ünün tek kardeş olduğu, %68.3 ünün gelirinin giderine eşit olduğu ve %68.6 sının mesleğini kendine uygun bulduğu saptanmıştır. 56

69 ID:66 K:80 Tablo 1 de öğrencilerin eğitimde kaliteyi etkileyen faktörlere ve kaliteyi arttırmada sorumlu gördükleri kişilere ilişkin görüşleri sunulmuştur. Öğrencilerin %86.4 ü eğitim sisteminin, %70.7 si öğretim elemanının performansının, %67.1 i öğrencilerin sorumluluk sahibi olmasının, %66.4 ü fiziksel koşulların yeterliliğinin, %62.1 i öğretim elemanlarının sorumluluk sahibi olmasının, %61.4 ü öğrencilerin performansının, %51.4 ü eğitimde fırsat eşitliliğinin eğitimde kaliteyi etkileyen önemli faktörler olduğunu belirtmişlerdir. Öğrencilerin %61.4 ü öğretim elemanlarını, %35.7 si öğrencileri, %24.3 ü ise okul yönetimini eğitimde kaliteyi arttırmada sorumlu kişiler olarak uygulanmıştır. Ayrıca hipotez testleri uygulanarak belirtmektedir. araştırma daha kapsamlı hale getirilmiştir. 57

70 ID:66 K:80 Tablo 1. Öğrencilerin Eğitimde Kaliteyi Etkileyen Faktörlere ve Kaliteyi Arttırmada Sorumlu Gördükleri Murat Kişilere KORKMAZ, İlişkin Hakan Görüşlerinin AÇIKGÖZ Dağılımı (n:140) Değişkenler n* % Eğitimde Kaliteyi Etkileyen Faktörler Eğitim sistemi Öğretim elemanının şeklindedir. performansı Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan çalışmada ANOVA modeli 99 Öğrencinin sorumluluk uygulanmıştır. sahibi Ayrıca olması hipotez testleri uygulanarak araştırma daha kapsamlı hale getirilmiştir. 94 Fiziksel koşulların yönünde yetersizliği hareket edilmiş olup, yapılan istatistik bulgulara göre de sonuca gidilmiştir. 93 Elde Öğretim elemanının fiyatlarının sorumluluk genel seviyesinde sahibi olması düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır. Sonuç olarak tüketim Öğrencinin performansı Eğitimde fırsat eşitliği Öğrencilerin maddi olanakları Bilimsel araştırmalara ayrılan kaynak teşvik Eğitimin süresi Yöneticilerin katılımı/yaklaşımı Toplumsal yapı ve analyzed. toplumun ANOVA eğitime model bakış was açısı applied to the study prepared with the use of different Takım çalışması Kaliteyi Arttırmada Sorumlu Gördükleri Kişiler Öğretim Elemanları Öğrenciler Okul Yönetimi Herkes Sistem Hükümet Milli Eğitim Bakanlığı Üniversite Toplum Yanıtsız * Öğrenciler birden çok seçenek işaretlediği için yüzdeler n üzerinden alınmıştır. 58

71 ID:66 K:80 Tablo 2. Öğrencilerin Eğitimde Kaliteyi Arttırmada Öğrencinin Rolüne İlişkin Görüşlerinin Murat KORKMAZ, Dağılımı Hakan (n:140) AÇIKGÖZ Öğrencinin Rolü n* % Araştırmacı olmalıdır Sorumluluk sahibi Özet olmalıdır : Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, sanayi 25 Çalışkan olmalıdır 22 İstekli olmalıdır 17 Derslere katılımcı yönünde olmalıdır hareket edilmiş olup, yapılan istatistik bulgulara göre de sonuca gidilmiştir. Elde 15 Geri bildirim vermelidir Kendini geliştirmelidir Yanıtsız * Öğrenciler birden çok seçenek işaretlediği için yüzdeler n üzerinden alınmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin eğitimde kaliteyi arttırmada öğrencinin rolüne ilişkin görüşleri incelendiğinde; öğrenciler araştırmacı (%34.3), sorumluluk sahibi (%17.8), çalışkan (%15.7) ve istekli olmalıdır (%12.1) şeklinde görüş belirtmişlerdir (Tablo 2). Öğrencilerin %65 i okulda verilen eğitimin kısmen yeterli olduğunu, %27.9 u yetersiz olduğunu ve %7.1 i yeterli olduğunu techniques for analysis. Moreover, tests of hypothesis belirtmişlerdir were applied (Tablo and the research 3). was Tablo 3. Öğrencilerin Okulda Verilen Eğitim Kalitesinin Yeterliliği Konusunda Görüşlerinin Dağılımı Okuldaki Eğitimin Kalitesi n % Yeterli Kısmen Yeterli Yetersiz Tablo 4. Öğrencilerin Öğretim Elemanından Beklediği Kalite Unsuruna Yönelik İfadelere Verdikleri Yanıtların Dağılımı (n:140) Öğretim Elemanı Ortalama (X) Standart Sapma (Ss) Öğrencilerin başarı durumlarını değerlendirirken adil olması

72 ID:66 K:80 Kendi alanında yeterli bilgiye sahip olması Canlı bir tempoda sunması Öğrencilere değer vermesi Konunun daha iyi anlaşılmasına imkân verecek örnekler sunması Derste sorulan sorulara Özet : tatmin edici Yılları cevaplar arasındaki vermesi TUİK verileri kullanılarak hazırlanan bu 4.6 çalışma, sanayi 0.7 Derslere her zaman hazırlıklı gelmesi Hiçbir şekilde ayrım uygulanmıştır. yapmadan Ayrıca hizmet hipotez sunması testleri uygulanarak araştırma daha kapsamlı hale 4.6getirilmiştir. 0.6 Dersi makul hızda yönünde anlaşılır hareket bir ses edilmiş tonu olup, ile sunması yapılan istatistik bulgulara göre de sonuca gidilmiştir. 4.8 Elde 4.2 Vizyon sahibi ve fiyatlarının gelişime genel açık seviyesinde olması düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır. Sonuç 4.4 olarak tüketim 0.8 Güncel gelişmeleri aralığı gözleyerek Kw cinsinden öğrencilere yükseldikçe, aktarması fiyatlarda da azalma meydana gelmektedir Derste yardımcı araç ve gereçlerden yararlanması Öğrencilere kibar davranması Derslerin işlenmesinde ECONOMETRIC uygulamalı ANALYSIS öğrenime imkan OF ELECTRICITY sağlaması AND NATURAL GAS 4.4 PRICES 0.8 Ders dışında kalan konulara bilgi sunması ve yardım etmesi Öğrencileri inceleme yapmaya ve araştırmaya yönlendirmesi 4.2 Öğrencileri bir arkadaş olarak görmesi 3.9 Öğrencilerin sorunlarını çözmede istekli olması Davranışları ile her konuda güven uyandırması Ders sırasında öğrencilerin derse katılımını sağlaması Diksiyonunun güzel olması Her zaman güler yüzlü olması Öğrencilerin isteklerine göre hizmette esneklik sağlaması İşe giriş çıkış saatlerine özen göstermesi Akademik başarıya sahip olması Kendisine erişimin kolay olması Dış görünüşünün göze hoş görünmesi Akademik bir unvana sahip olması Tablo 4 de öğrencilerin öğretim elemanlarına yönelik kalite beklentileri gösterilmiştir. Öğretim elemanlarının dersi anlaşılır bir ses tonu ile sunması (ort: 4.8), kendi alanlarında yeterli bilgiye 60

73 ID:66 K:80 sahip olması (ort: 4.7), hiçbir şekilde ayrım yapmadan hizmet sunması (ort: 4.6), konunun daha iyi anlaşılmasına imkan verecek örnekler sunması (ort: 4.6) ve derste sorulan sorulara tatmin edici cevaplar vermesi (ort: 4.6) önem derecesi bakımından bir öğretim elemanından beklenen kalite unsurları içerisinde ilk sıralarda yer almıştır. Tablo 5. Öğrencilerin Bazı Sosyodemografik Özelliklerine Göre Kalite Beklentilerine ve konutlarda Yönelik kullanılan Ölçek doğalgaz Puanları ile elektrik tüketiminin Arasındaki istatistiksel İlişki olarak (n:140) analiz edilmesi Öğrencilerin Sosyodemografik Sanayi ve konutlarda tüketim n aralıklarına Ortalama göre elektrik ve Standart doğalgaz fiyatlarının tespit Testedilmesi Özellikleri yönünde hareket edilmiş olup, yapılan (X) istatistik bulgulara Sapma göre de (Ss) sonuca gidilmiştir. Elde p değeri Yaş grubu aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, 25 fiyatlarda 4.4 da azalma meydana 0.4 gelmektedir. Anahtar Kelimeler : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, Konut, Anova, TUİK, F: Fiyat Cinsiyet Kız t: Erkek Mezun Oldukları the Okul consumption of electricity and natural gas used in industry and houses is statistically Düz Lise techniques for analysis. 71Moreover, tests 4.3 of hypothesis 0.5 were applied and the research was F: Süper Lise Sağlık Meslek Lisesi Anadolu Lisesi Kardeş sayısı Tek kardeş İki kardeş Üç kardeş Dört kardeş Dört kardeş üstü Yaşadıkları Yer F:

74 ID:66 K:80 Köy F: İlçe İl Büyükşehir Sınıf Birinci sınıf Dördüncü sınıf t: 1.82 uygulanmıştır. Ayrıca hipotez 72 testleri 4.4 uygulanarak araştırma 0.5 daha kapsamlı hale getirilmiştir Sosyo-Ekonomik yönünde Durumu hareket edilmiş olup, yapılan istatistik bulgulara göre de sonuca gidilmiştir. Elde Gelir gidere eşit fiyatlarının genel seviyesinde 97 düşüş gözlendiği 4.3 sonucuna 0.5 varılmaktadır. Sonuç olarak tüketim F: Gelir giderden az Gelir giderden fazla Şu Anda Kaldıkları Yer Aile ile ECONOMETRIC ANALYSIS 36 OF 4.2 ELECTRICITY 0.5 AND NATURAL GAS PRICES F: Arkadaş ile Yurtta Özel yurtta Mesleğin Uygunluğu Uygun t: Uygun Değil *F:ANOVA testi, t:bağımsız gruplarda iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi Tablo 5 incelendiğinde; öğrencilerin yaş grupları açısından öğretim elemanından kalite beklentilerine yönelik ifadelerinin puan ortalamalarının; yaş grubunda 4.4, yaş grubunda 4.2, yaş grubunda da 4.4 olduğu görülmektedir. Yapılan istatistiksel analizde öğrencilerin yaş gruplarına göre kalite beklentisi puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı saptanmıştır (F:1.64, p>0.05). Öğrencilerin cinsiyet faktörü açısından öğretim elemanından kalite beklentileri puan ortalamalarının; kızlarda 4.4, erkeklerde 3.9 olduğu görülmektedir. Yapılan istatistiksel analizde öğrencilerin cinsiyetlerine göre kalite beklentisi ifadelerinin puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu saptanmıştır (t:2.44, p<0.05). Öğrencilerin mezun oldukları okullara göre öğretim elemanlarından kalite beklentilerine yönelik 62

75 ID:66 K:80 ifadelerinin puan ortalamaları; düz lise 4.3±0.5, süper lise 4.2±0.6, sağlık meslek lisesi 4.5±0.3, Anadolu lisesi 4.3±0.5 olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin mezun oldukları okullara göre kalite beklentisi ifadelerinin puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı saptanmıştır (F:1.07, p>0.05). Öğrencilerin kardeş sayılarına göre öğretim elemanlarından kalite beklentilerine yönelik ifadelerin puan ortalamaları, tek kardeş olanlarda daha yüksek olmasına rağmen (4.5±0.4) yapılan istatistiksel analizde kardeş sayılarına göre kalite beklentisi ifadelerinin puan ortalamaları arasında anlamlı fark olmadığı saptanmıştır (F:1.08, p>0.05). Öğrencilerin yaşadıkları yere göre öğretim elemanlarından kalite beklentilerine yönelik ifadelerin puan ortalamaları, köy 4.4±0.5, ilçe 4.2±0.5, il analyzed. ANOVA model was applied to the study (F:0.96, prepared p>0.05). with the use of different 4.4±0.4, büyük şehir 4.4±0.4 olduğu saptanmıştır. Gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı saptanmıştır (F:1.87, p>0.05). Öğrencilerin öğretim elemanlarından kalite beklentilerine yönelik ifadelerin puan ortalamalarının; birinci sınıfta okuyan öğrenciler için 4.2±0.5, dördüncü sınıfta okuyan öğrenciler için 4.4±0.5 bulunmuştur. Yapılan istatistiksel analizde öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre kalite beklentisi ifadelerin puan ortalamaları arasında anlamlı fark olmadığı saptanmıştır (t: 1.82, p>0.05). Öğrencilerin sosyo-ekonomik durumlara göre öğretim elemanından kalite beklentilerine yönelik puan ortalamaları incelendiğinde, gelir gidere eşit grubun 4.3±0.5, gelir giderden az grubun 4.2±0.5, gelir giderden fazla grubun 4.4±0.5 olduğu saptanmıştır. Grupların puan ortalamaları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark olmadığı saptanmıştır (F:0.63, p>0.05). Öğrencilerin şu anda kaldıkları yere göre öğretim elemanlarından kalite beklentilerine yönelik ifadelerinin puan ortalamaları, aile ile 4.2±0.5, arkadaşlar ile 4.3±0.5, yurtta 4.4±0.5, özel yurtta kalan öğrenciler 4.3±0.4 olduğu bulunmuştur. Yapılan istatistiksel analizde öğrencilerin yaşadıkları yere göre kalite beklentileri puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olmadığı saptanmıştır Öğretim elemanlarından kalite beklentileri puan ortalamaları, mesleği uygun bulanlarda 4.3±0.5, uygun bulmayanlarda 4.4±0.5 olduğu saptanmıştır. Grupların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı bulunmuştur (t:1.43, p>0.05). TARTIŞMA Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin büyük çoğunluğu kız (%90) olup, öğrencilerin yaş ortalaması 20.4±2.2 dir. Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin çoğunluğu (%86.4), eğitimde kaliteyi etkileyen faktörün eğitim sistemi olduğunu ifade etmişlerdir. Kaliteyi 63

76 ID:66 K:80 etkileyen diğer iki önemli faktörün sırasıyla; öğretim elemanının performansı ve öğrencilerin sorumluluk sahibi olması gerektiğini belirtmişlerdir. Öğrenciler, eğitimde kaliteyi etkileyen faktörleri Araştırmaya katılan öğrencilerin eğitimde kaliteyi arttırmada öğrencinin rolüne ilişkin görüşleri; sırasıyla araştırmacı olmalıdır, sorumluluk sahibi olmalıdır, çalışkan olmalıdır şeklindedir. Bu durum öğrencilerin eğitimde kaliteyi arttırmada yüksek oranda sorumluluklarının bilincinde ol- edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü için tüketim duğunu aralığı göstermektedir. arttıkça, elektrik ve doğalgaz genelden özele doğru değerlendirmişlerdir. Öğrencilerin çoğunun eğitimde kaliteyi etkileyen faktörü eğitim sistemi olarak belirtmesi konuya daha geniş baktıklarını göstermektedir. Özgür ve ark. (2013:81-137) çalışması da çalışma bulgularını bu yönde desteklemektedir. Ayrıca öğrencilerin öğretim elemanlarını ikinci önem sırasında belirtmeleri, hemşire eğiticilerin yeterliliğinin eğitim kalitesini belirleyen en önemli faktör olduğu görüşünü desteklemektedir (Topuksak ve Kublay, 2010:307-11). Araştırmaya katılan öğrencilerin kaliteyi arttırmada sırasıyla öğretim elemanları, öğrenciler, okul yönetimini sorumlu gördükleri bulunmuştur. Benzer olarak önceden yapılan çalışmalarda da eğitimde kaliteyi arttırmada en önemli faktörün öğretim elemanları olduğu belirtilmiştir (Karahan, 2013:1-9; Topuksak ve Kublay, 2010:307-11; Tütüncü ve Doğan, 2003: ; Devebakan vd., 2003: 30-44; Brown and Koenig, 1993: ). Öğretim elemanlarının yükseköğretim hizmetlerinin kalitesi açısından önemli olmasının nedeninin, öğretme eyleminin temel öğesi olmaları, diğer bir değişle, öğretme işinin planlayıcısı ve uygulayıcısı olmalarından (Sözer vd., 2002:41-65) ve hemşirelik eğitiminin temel parçası olan klinik eğitim sürecinde hayati unsurlar olmalarından kaynaklandığı düşünülmektedir (Topuksak ve Kublay, 2010: ). Öğrencilerin büyük bir çoğunluğu okulda verilen eğitimin kısmen yeterli olduğunu ifade etmiştir. Bu durum yükseköğretim kurumlarında eğitim sisteminin tekrar gözden geçirilmesi ve sürekli geliştirilmesinin önemli olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin öğretim elemanlarından kalite beklentileri değerlendirildiğinde, öğretim elemanlarının dersi anlaşılır bir ses tonu ile sunması, kendi alanlarında yeterli bilgiye sahip olması, hiçbir şekilde ayrım yapmadan hizmet sunması, konunun daha iyi anlaşılmasına imkan verecek örnekler sunması, derste sorulan sorulara tatmin edici cevaplar vermesi bir öğretim elemanından ilk beklenen kalite unsurlarıdır. Bir Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu nda öğrenim görmekte olan öğrencilerin (n:399) öğretim elemanlarına yönelik kalite beklentilerinin araştırıldığı çalışmada, öğretim elemanının kendi alanında yeterli bilgiye sahip olması beklenen kalite unsurları arasında bulunması açısından çalışma bulgularını desteklemektedir (Akbaba vd., 2006:9-21) 64

77 ID:66 K:80 Bir Eğitim Fakültesi ndeki 4.sınıfta öğrenim gören öğretmen adaylarının (n:140) eğitim fakültelerinde kalite standartlarının belirlenmesi amacıyla yapılan çalışmada, öğrenciler öğretim elemanlarının alanına hakim olması ve öğretmenlik meslek bilgi ve becerisine sahip olmasını belirtmişlerdir ve bu bulgular bu araştırma sonuçlarını desteklemektedir (Yalpar-Yelken vd., 2007: ). Bu araştırma bulgularına benzer olarak Saydan ın (2008: 63-79) çalışmasında; öğretim elemanlarının adil olmaları, kendi alanlarında yeterli bilgiye sahip olmaları, derste örnekler ve sorulara tatmin edici cevaplar verilmesi beklenen kalite unsurları içerisinde ilk sıralarda yer almaktadır. Sümen ve Çağlayan (2013: ) çalışmasında, öğrenciler öğretim elemanlarından hiçbir şekilde ayrım yapmaması konusundaki beklentisinin yüksek olması bu çalışma bulguları ile benzerdir. Bu çalışmalara paralel olarak, öğretim elemanın tavır ve davranışlarının hemşirelik eğitimi ve eğitimin kalitesini etkileyeceği düşünülmektedir. Albu ve Badea (2012: ) çalışmalarında, öğretim elemanlarının öğrenciler tarafından değerlendirilmesinin çok önemli olduğunu belirtmişlerdir. Bununla birlikte öğrencilerin, öğretim elemanlarından net bir ilişki kurulmasını, cevaplanabilir sorular bekledikleri bulunmuştur. Bu çalışmada öğrencilerin derste sorulan sorulara tatmin edici cevaplar beklentisi yönünden önceden yapılan araştırmalar bu çalışma bulgularını desteklemektedir. Öğrenciler genel olarak öğretim elemanlarında benzer özellikler aramakta ve öğretim elemanlarının kişisel özellikler açısından daha nitelikli olmaları gerektiğini düşünmektedir (Özdemir ve Üzel, 2010:122 52; Kumral, 2009:92-102; Wang et al., 2007:272-95; Sümen ve Çağlayan, 2013:249-72). Çalışmada öğrencilerin bu yüksek beklentilerine karşılık; öğretim elemanlarının öğrencileri bir arkadaş olarak görmesi, ders dışında kalan konularda bilgi sunması, yardım etmesi, öğrencilerin isteklerine göre hizmette esneklik sağlaması, öğrencileri inceleme ve araştırma yapmaya yönlendirmesi, ders dışında öğrencilerin derse katılımını sağlaması gibi ifadeler bir öğretim elemanından beklenen kalite unsurları içerisinde önem derecesi bakımından son sıralarda yer almıştır. Bir Avrupa Üniversitesi ndeki öğrencilerin yükseköğretimde hizmet kalitesine yönelik beklentilerinin araştırıldığı bir çalışmada bu çalışma bulgularına zıt olarak üniversite öğrencilerinin, öğretim elamanından ulaşılabilir ve arkadaş canlısı olmalarını beklediği bulunmuştur (Voss et al., 2007: ). Çalışmada, öğretim elemanlarının öğrencileri bir arkadaş olarak görmesi beklentilerinin düşük olması şu anda bu beklentinin tatmin ediliyor olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Khorshid ve arkadaşlarının (2007:1-14) çalışmasında öğrenciler, öğretim elemanlarından anlayış ve hoşgörü beklediğini, kendilerine saygı gösterilmesini, ilkokul öğrencisi gibi davranılmamasını, hatalarının olumlu karşılanmasını, kendilerine 65

78 ID:66 K:80 güven duyulmasını istediği ve öğretim elemanları ile ilişkilerinin yetersiz olduğunu ve en iyi ilişkinin klinik alanda kurulduğunu belirtmiştir. Bu çalışmada öğrencilerin, öğretim elemanlarından arkadaş canlısı, esneklik, önderlik, yardımseverlik gibi konularda beklentileri düşük bulunmuştur. Bundan dolayı üniversitedeki öğretim elemanlarının bu kişilik özellikleri yönünden öğrenci beklentisini karşılayacak düzeyde olduğu düşünülebilir. Bu çalışmada, öğrencilerin kalite beklentisi ile yaş grupları arasında anlamlı fark bulunmamakla birlikte, bir başka çalışmada öğrencilerin yaşı arttıkça nitelik olarak kalite algısında da artış olduğu görülmüştür. Bu sonucun kalite kavramının genellikle sözlükte nitelik olarak tekrarlanarak made more comprehensive. The purpose was to determine göstermektedir. electricity and natural gas prices verilmesi ile ilişkili olduğu belirtilmektedir (Özgür vd., 2013:81-137). Öğrencilerin mezun oldukları lise, kardeş sayısı, yaşadıkları yer, sosyoekonomik durum, şu an kaldıkları yer ile öğretim elemanından kalite beklentisi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamaktadır. Öğrencilerin, cinsiyetlerine göre kalite beklentisi puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olduğu, kız öğrencilerin öğretim elemanından daha fazla beklentisi olduğu belirlenmiştir. Özgür ve arkadaşlarının (2013: ) çalışmasında; kız öğrencilerin kalite beklentisinin daha yüksek olduğu vurgulanmış, bu bulgu araştırma sonuçlarına benzerdir. Öğrencilerin öğretim elemanından kalite beklentileri öğrenim gördüğü sınıflara göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Çalışma bulgularına zıt olarak Özgür ve arkadaşlarının (2013: ) çalışmasında kalite beklentisinin büyük sınıflarda daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bu durumun öğrencilerin farkındalıkları doğrultusunda öğretim elemanından beklentilerinin artması olarak yorumlanmıştır. Çalışmada, farklılık çıkmamasının sebebi artık öğrencilerin birinci sınıfta da farkındalıklarının geçmişe göre daha yüksek olduğu düşünülebilir. Öğrencilerin kalite beklentisi mesleği kendine uygun bulma durumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı fark göstermemiştir. Bu durum, öğrencilerin mesleği uygun bulma durumunun kalite beklentileri üzerinde etkili olmadığını SONUÇ Bir Hemşirelik Yüksekokulunda birinci ve dördüncü sınıftaki öğrencilerin, öğretim elemanlarından kalite beklentilerini belirlemek amacıyla yapılan tanımlayıcı tipteki bu çalışmadan elde edilen sonuçlar; Eğitimde kaliteyi arttırmada en önemli faktör öğretim elemanı olarak saptanmıştır. Öğrenciler eğitimde kaliteyi etkileyen faktörleri önem sırasına göre; eğitim sistemi, öğretim elemanının performansı, öğrenci sorumluluğu, fiziksel koşulların yeterliliği, öğretim eleman- 66

79 ID:66 K:80 larının sorumluluk sahibi olması, öğrencilerin performansı, eğitimde fırsat eşitliliği şeklinde belirtmişlerdir. Öğrenciler kaliteyi arttırmada ilk sırada öğretim elemanlarının önemli olduğunu ifade etmişlerdir. iyileştirme çalışmalarına katkı sağlayacağı dü- ve konutlarda kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin şünülmektedir. istatistiksel olarak analiz edilmesi uygulanmıştır. Ayrıca hipotez testleri uygulanarak KAYNAKLAR araştırma daha kapsamlı hale getirilmiştir. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun eğitim sistemini kısmen yeterli buldukları saptanmıştır. Öğrenciler, öğretim elemanlarından dersi anlaşılır bir ses tonu ile anlatmasını ve alanlarında yeterli bilgiye sahip olmasını beklemektedirler. Kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre kalite beklentisi daha yüksektir. Bu çalışmadan elde edilen veriler doğrultusunda; analyzed. ANOVA model was applied to the study Management, prepared with the 2 use (9 16) of different Eğitim sisteminin kalitesinin arttırılması yönünde çalışmalar yapılması, Öğretim elemanının yeterli bilgi, beceri ve donanıma sahip olması, derste anlaşılır bir ses tonu kullanması ve ayrım yapmadan her öğrenciye eşit davranması, Yükseköğretim kurumlarının programlarını ve eğitim-öğretim etkinliklerini sürekli olarak gözden geçirmesi, yenilikçi yaklaşımları programlara entegre etmesi önerilmektedir. Öğrencilerin eğitim sürecinden neler beklediklerini anlamak, bu sürece ilişkin memnuniyetlerini sağlamada ve değerlendirmede önemli olmaktadır (Ekinci ve Burgaz, 2007: ). Bu durumun, son yıllarda kalite geliştirme çalışmalarına hız vermiş olan Ege Üniversitesi için de önemli olduğu ve bu çalışmanın eğitim sürecine ilişkin bilgi edinilmesine dayalı olarak yapılacak olan ALBU, G., & BADEA, M., (2012). The Student Evaluator of The Teacher. A Case Study in The University of Ploiesti Romania. Procedia - Social and Behavioral Sciences, 69 ( ) ALI, M., & SHASTRI, R.K., (2010). Implementation of Total Quality Management in Higher Education Asian Journal of Business AKBABA, A., GÜRÜ, B.E., YARAN, M.H., & ÇİMEN, H., (2006). Öğrencilerin Öğretim Elemanları ile İlgili Kalite Beklentileri: Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Örneği Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, 17 (9-21). BROWN D.J., & KOENIG, H.F., (1993). Applying Total Quality Management to Business Education Journal Of Education For Business, 68 ( ) DEVEBAKAN, N., KOÇDOR, H., MUSAL, B., & GÜNER, G., (2003). Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsünde 67

80 ID:66 K:80 Lisansüstü Eğitim Kalitesinin Arttırılması Kapsamında Öğrencilerin Eğitime İlişkin Görüşlerinin Değerlendirilmesi Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2 (30-44) DEVECİ, N.K., (2012). Türk Yükseköğretiminde Eğitim-Öğretim Hizmetlerinin Kalite Düzeyinin Ve Kalite Yükseltme Çalışmalarının İncelenmesi: Türkiye deki Devlet ve Vakıf Üniversiteleri Üzerinde Bir Saha Çalışması, Yüksek Lisans Tezi, Erzurum, ss EKİNCİ,C.E., & BURGAZ, B., (2007). Hacettepe Üniversitesi Öğrencilerinin Bazı Akademik Hizmetlere İlişkin Beklenti ve Memnuniyet Düzeyleri Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 33 ( ) ICLI, G.E., & VURAL, B.B., (2010). Total Quality Management and Applications Framework Kirklareli University Vocational High Schools Student Satisfaction Survey Marmara University, I.I.B.F. Journal, 28 ( ) KARAHAN, M., (2013). Yükseköğretim Kurumları Kalite Yeterliliklerinin Öğrenci Memnuniyeti ve Sürdürülebilirlik Açısından İncelenmesi: İnönü Üniversitesi Malatya Myo Uygulaması Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 3 (1-9) KARAHAN, M., & METE, M., (2014). Examination of Total Quality Management Practices in Higher Education in The Context of Quality Sufficiency Social and Behavioral Sciences, 109 ( ) KHORSHID, L., ESER, D., ZAYBAK, A., GU- NEŞ, U., & ÇINAR, S., (2007). Hemşirelik Yüksekokulu Mezun Öğrencilerinin Aldıkları Lisans Eğitimine İlişkin Görüşleri E.U. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 1 (1-14) KUMRAL, O., (2009). Öğretmen Adaylarının Öğretim Elemanlarının Davranışlarına Yönelik Algıları Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 25 (92-102) KUZMANOVIC, M., SAVIC, G., GUSAVAC, B.A., MAKAJIC-NIKOLIC, D., & PANIC, B., (2013). A Conjoint-Based Approach to Student Evaluations of Teaching Performance Expert Systems with Applications, 40 ( ) MCKENDRY, S., WRIGHT, M.,& STEVENSON, K., (2014). Why Here and Why Stay? Students Voices on The Retention Strategies of a Widening Participation University Nurse Education Today, 34 ( ) ÖZDEMİR, E., & ÜZEL,D., (2010). İlköğretim Matematik Öğretmen Adaylarının Öğretim Elemanı Özelliklerine Yönelik Görüşlerinin İncelenmesi Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 20 ( ) 68

81 ID:66 K:80 ÖZGÜR, G., SARAN, M., VATAN, F. & KHORS- HID, L., (2013). Eğitim Hizmetlerinde Kalite, Eğitim Yayınevi, Konya, ss RUZEVCIUS, J., ADOMAITIENE, R., & SEREFINAS, D., (2007). Peculiarities of Quality Assurance İn Higher Education: A Study Lithuanian Institutions Organizacijo Vadyba: Sisteminiai Tyrimai, ABI/INFORM Global, 44 ( ) SAYDAN, R., (2008). Üniversite Öğrencilerinin Öğretim Elemanlarından Kalite Beklentileri İİBF Örneği Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimleri Fakültesi Dergisi, 10 (63-79) SERİN, H., & AYTEKİN, A., (2009). Yüksek Öğretimde Toplam Kalite Yönetimi Bartın Orman Fakültesi Dergisi, 15 (83-93) analyzed. ANOVA model was applied to the study Özel prepared Sayısı with ( ) the use of different SKOLNIK, M.L., (2010). Quality Assurance in Higher Education As a Political Process Higher Education Management and Policy, 22 (67-86) SÖZER, A. N., TÜTÜNCÜ, Ö., DOĞAN, Ö. İ., GENCEL, U., GÜL, H., TENİKLER, G., TARLAN, D., AKSARAYLI, M., ESER, D., SEÇER, B.,YAĞCI, K., TOPOYAN, M., & DEVEBAKAN, N. (2002). Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü nde Lisansüstü Eğitim Kalitesinin Arttırılmasına Yönelik Bir Alan Araştırması Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 4 (41-65) SÜMEN, Ö.Ö., & ÇAĞLAYAN, K. T., (2013). Öğretmen Adaylarının Eğitim Fakültesinden Memnuniyet Düzeyleri ve Hayal Ettikleri Eğitim Ortamı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 32 ( ) ŞAHİN, İ., ZORALOĞLU, Y. R., & ŞAHİN FIRAT, N., (2011). Üniversite Öğrencilerinin Yaşam Amaçları, Eğitsel Hedefleri, Üniversite Öğreniminden Beklentileri ve Memnuniyet Durumları Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, 17 ( ) TOPUKSAK, B., & KUBLAY, G., (2010). Hemşirelik Eğitiminde Kalite: Toplum Sağlığı Açısından Önemi Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, Sempozyum TÜTÜNCÜ, Ö., & DOĞAN, Ö.İ., (2003). Müşteri Tatmini Kapsamında Öğrenci Memnuniyetinin Ölçülmesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Uygulaması Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 4 ( ) VOSS, R., GRUBERB, T., & SZMIGIN, I., (2007). Service Quality In Higher Education: The Role of Student Expectations Journal of Business Research, 60 ( ) WANG, J., GIBSON, A.M., & SLATE, J.R., (2007). Effective Teachers as Viewed By Students at a 2 Year College: A Multistage 69

82 ID:66 K:80 Mixed Analysis Issues in Educational Research, 17, ( ) YANPAR-YELKEN, T., ÇELİKKALELİ, Ö., & ÇAPRİ, B., (2007). Eğitim Fakültesi Kalite Standartlarının Belirlenmesine Yönelik Öğretmen Adayı Görüşleri (Mersin Üniversite Örneği) Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2 ( ) 70

83 HAKEMLI HEMŞIRELIK ARAŞTIRMALARI DERGISI INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF NURSING RESEARCHES UHDULUSLARARASI ACİL SERVİSTE İNVAZİV OLMAYAN VÜCUT SICAKLIĞI ÖLÇÜMLERİNDE KANITLAR VE UYGULAMA ÖNERİLERİ 1 EVIDENCES AND PRACTICE RECOMMENDATIONS FOR THE MEASUREMENT OF NON-INVASIVE BODY TEMPERATURE IN THE EMERGENCY DEPARTMENT Ayla YAVUZ KARAMANOĞLU 1, Fatma DEMİR KORKMAZ 2 1 Pamukkale Üniversitesi Denizli Sağlık Yüksek Okulu, Denizli / Türkiye 2 Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, İzmir / Türkiye Öz: Acil serviste ateş ya da hipoterminin zamanında tanılanması ve yönetimi, aynı zamanda tedavinin etkinliğinin değerlendirilebilmesi için vücut sıcaklığının doğru ölçülmesi önemlidir. Normal olmayan vücut sıcaklığının ölçümü hastanın tedavisini, bakımını ve prognozunu değiştirebileceği için ateşin doğru ve kesin ölçümü klinik tanılamanın önemli bir unsurudur. Vücut sıcaklığı ölçümünde 200 yıldan fazla süredir standart yöntem olarak civalı cam termometreler kullanılmaktayken günümüzde elektronik, dijital, infrared timpanik membran (transtimpanik), temporal arter termometresi, temassız infrared alın termometresi ve tek kullanımlık plastik termometreler ile vücut sıcaklığı ölçümü yapılabilmektedir. Literatürde hem çocuk hem de yetişkin hastaların vücut sıcaklığının ölçülmesinde kullanılan invaziv olmayan yöntemlerin etkinliklerinin karşılaştırıldığı çok sayıda çalışma ve bu alana yönelik rehberler bulunmaktadır. Acil Hemşireler Birliği nin rehberinde, acil serviste vücut sıcaklığı ölçümü ile ilgili uygulamaların kanıta dayandırılması gerektiği belirtilmektedir. Bu makalede acil serviste invaziv olmayan vücut sıcaklığı ölçüm yöntemlerinin etkinliği, üstünlüğü ve kısıtlılıkları ele alınmıştır. Bununla birlikte çeşitli dernekler tarafından bu alanda geliştirilen rehberlere de yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Acil Servis, İnvaziv Olmayan, Vücut Sıcaklığı, Kanıtlar Abstract: Accurate measurement of body temperature is important at the emergency department to diagnose and administration of fever or hypothermia on time in order to evaluate the effectiveness of treatment at the same time. The accurate and precise measurement of fever is an important factor of clinical diagnosis because non-normal body temperature measurement can change the treatment, care and prognose of patient. While mercury glass thermometers have been used for body temperature measurement as a standard method for more than 200 years, today it is possible to measure body temperature using electronic, digital, infrared tympanic membranes (transtympanic), temporal artery thermometers, non-contact infrared forehead thermometers and disposable plastic thermometers. Numerous studies in which the effectiveness of non-invasive methods, used for measuring body temperatures of both children and adult patients, are compared and guidelines for this area ara available in the literature. It is stated in the Emergency Nurses Association s Guideline that practices related to body temperature measurement in the emergency department should be carried out based on evidences. This article addresses the effectiveness, advantages and limitations of the non-invasive measurement methods of body temperature in the emergency department. However, guidelines developed in this field by various associations are also given. Key Words: Emergency Department, Non-İnvasive, Body Temperature, Evidences Doi: /UHD (1) Sorumlu Yazar: Ayla YAVUZ KARAMANOĞLU, Pamukkale Üniversitesi Denizli Sağlık Yüksek Okulu, Denizli / Türkiye aykaraman@pau.edu.tr Geliş Tarihi / Received: Düzeltme Tarihi / Revised: Kabul Tarihi/ Accepted: Makalenin Türü: Type of article ((Literatür Araştırması Derleme / Literature Review) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Yok None of Ethics Committee 71

84 GİRİŞ UHD ID:07 K:24 Vücut sıcaklığı gıdalardaki kimyasal enerjinin metabolik ve mekanik yollarla ısıya dönüşümü sonucu üretilir (Tabak, 2006: 27-36). Vücut sıcaklığının regülasyonu, sıcaklığın üretimi ve kaybı arasındaki denge ile sağlanmaktadır (Asgar Pour ve Yavuz, 2010: 73-9; Köse vd., 2010: 18-21). Termal uyarılar, spinal kort, orta beyindeki nöronlar, retiküler formasyon ve vagusun da yer aldığı santral sinir sisteminin çeşitli seviyelerinde oluşmakta ve son olarak da ana termoregülasyon merkezi olan hipotalamusa ulaşmaktadır (Gasim et al., 2013: 2-5). Vücut sıcaklığının hipotalamik ayar noktasının (setpoint) artması sonucunda normal günlük değişkenliğinin üzerine çıkacak şekilde yükselmesi ateş olarak ifade edilmektedir (Köse vd., 2010: 18-21). Ateş 1868 yılında Carl Reinhold tarafından vücut iç sıcaklığının 38 C üzerine çıkması olarak tanımlanmıştır (Asgar Pour ve Yavuz, 2010: 73-9). Vücut iç sıcaklığı, derin dokuların sıcaklığı olup normal değeri 37 ± C dir (Asgar Pour ve Yavuz, 2010: 73-9). Ateş değerlendirilmesi ya Celcius (santigrad; C) ya da Fahrenheit (F) olarak belirtilir (Altınkalem Dalkıran, 2007: 1-74). Ateş sistemik enflamatuar yanıtın en belirgin bulgusudur. Bu yüzden vücut sıcaklığının doğru yöntem ve bölge kullanılarak ölçümü önemlidir. Bunun sağlanması hemşirelerin sorumluluklarıdır. Vücut sıcaklığının ölçümünde farklı bölge, malzeme ve teknikleri içeren çeşitli yöntemler kullanılmaktadır (Vliet et al., 2010: 37-42). Vücut sıcaklığı, termometrenin tipine ve ölçümün yapıldığı yere göre değişiklik göstermektedir (Gasim et al., 2013: 2-5). Vücut sıcaklığının ölçümü 1900 lü yılların başında oral, aksiller ve rektal ölçümler için geliştirilen civalı termometreler ile yapılırken, günümüzde temporal arter ve timpanik yol ölçümleri için geliştirilen daha karmaşık kızılötesi termometrelerle yapılmaktadır. Vücut sıcaklığının ölçümünde kullanılan teknolojide yeni gelişmelerin olması 20 yıldan daha fazla süredir literatürde bu konuya odaklanmayı sağlamıştır (Muth et al., 2013:389-92). VÜCUT SICAKLIĞI ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ Vücut sıcaklığının ölçümü bilinen en eski tanı koyma yöntemidir. Ateş hala günlük yaşam ve tıbbi bakım sırasında sağlık ve hastalık durumunun önemli bir göstergesidir (Gasim et al., 2013: 2-5). Vücut sıcaklığı ölçümü teknolojik gelişmelere paralel olarak girişimsel (invaziv) ve girişimsel olmayan (noninvaziv) yöntemlerle yapılmaktadır (Asgar Pour ve Yavuz, 2010:73-9). Vücut iç sıcaklığının ölçümünde pulmoner arterin kullanımı altın standart olmasına rağmen bu yöntem invazivdir ve birçok hasta için uygun olmayan bir yöntemdir (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1; Vliet et al., 2010: 37-42; Gasim et al., 2013:2-5; Karazeybek, 2013: 22-4). Özefageal, rektal ve mesane yoluyla ısı ölçümü kullanılan diğer invaziv yöntemlerdir (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1; Lawson et al., 2007: ; Asgar Pour ve Yavuz, 2010: 73-9; 72

85 ID:07 K:24 Barnason et al., 2011, Karazeybek, 2013: 22-4). Rektal sıcaklık ölçümü, bu yöntemlerden en az invaziv olanıdır ve çoğunlukla vücut iç sıcaklığına yakın olduğu kabul edilmektedir (Leon et al., 2005: ; Asgar Pour ve Yavuz, 2010: 73-9; Barnason et al., 2011; Karazeybek, 2013: 22-4). Oral, temporal arter, aksiller ve aural (timpanik membran) yol, vücut sıcaklık ölçümünde kullanılan noninvaziv yöntemlerdir (Lawson et al., 2007:485-96; Gasim et al., 2013: 2-5). Tüm sıcaklık ölçüm yöntemlerinin avantajları, kesinlik ve doğruluk yönünden sınırlılıkları bulunmaktadır (Asgar Pour ve Yavuz, 2010: 73-9; Barnason et al., 2011). Buna bağlı olarak da klinik uygulamalarda vücut iç sıcaklığını ölçmede en doğru, en kesin ve hasta için en uygun yöntemin belirlenmesinde güçlükler yaşanmaktadır (Lawson et al., 2007: ). Vücut Sıcaklığı Ölçüm Yöntemlerinin Doğruluk ve Kesinliği Hastalıkların tanılanması ve iyi bir şekilde tedavi edilmesinde doğru vücut sıcaklığı ölçümü önemlidir (Asgar Pour ve Yavuz, 2010: 73-9; Barnason et al., 2011; Bahorski et al., 2012: 243-7; Karazeybek, 2013: 22-4). Normal olmayan vücut sıcaklığının ölçümü hastanın tedavisini, bakımını ve prognozunu değiştirebileceği için ateşin doğru ve kesin ölçümü klinik tanılamanın önemli bir unsurudur. Vücut sıcaklığı ölçümünde ideal yöntem en az invaziv, konforlu, güvenilir, kesin, tehlikesiz ve hızlı sonuca ulaştırabilir olmalıdır (El-Radhi and Barry, 2006: 351-6; Stelfox et al., 2010: 2-7). Amerika Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (Infectious Diseases Society of America) ve Amerika Kritik Bakım Tıp Derneği (American College of Critical Care Medicine) de içerisinde yer aldığı birçok sağlık organizasyonu doğru vücut sıcaklığı ölçümünün damar içi, özefagus ve mesaneye uygulanan termometreler kullanılarak yapılabileceğini belirtmektedir. Ancak bu araçlar her hasta için kullanılamamaktadır (Stelfox et al., 2010: 2-7). Vücut sıcaklığı ölçümü yapılırken en uygun termometre ve en uygun anatomik bölge seçilmelidir (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1). İnvaziv olmayan vücut ısısı ölçme yöntemleri vücut iç sıcaklığı ölçüm yöntemleri ile karşılaştırıldığı zaman doğruluk ve duyarlılıkları değişiklik göstermektedir (Barnason et al., 2011; Karazeybek, 2013:22-4). Günümüzde vücut sıcaklığı ölçümü için yapılan çalışmalarda, çeşitli girişimsel olmayan ısı ölçüm yaklaşımlarının, girişimsel yöntemlere göre konfor, etkinlik ve enfeksiyon kontrolü üstünlükleri sağladığı gösterilmiştir (Karazeybek, 2013:22-4). Vücut sıcaklığı ölçümünde 200 yıldan fazla süredir standart yöntem olarak civalı cam termometreler kullanılmaktaydı (Kara vd., 2009:325-7). Yeni gelişmelere paralel olarak birçok vücut bölgesinden civalı-cam, elektronik, dijital, infrared timpanik membran (transtimpanik), temporal arter termometresi, temassız infrared alın termometresi ve tek kullanımlık plastik termometreler ile vücut 73

86 ID:07 K:24 sıcaklığı ölçümü yapılabilmektedir (Altınkalem Dalkıran, 2007; Karazeybek, 2013:22-4). Yeni ölçüm yöntemlerinin kullanıma girmesi en uygun ölçüm yönteminin belirlenmesi sorununun daha da artmasına neden olmuştur (Karazeybek, 2013:22-4). İnvaziv Olmayan Vücut Sıcaklığı Ölçüm Yöntemleri Oral Vücut Sıcaklığı Ölçümü: Merkez vücut sıcaklığının direkt göstergesi olan eksternal karotid arterin ana dalı tarafından kanlandığı ve ortam sıcaklığından fazla etkilenmediği için oral yol ile ölçüm avantajlıdır (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1; Altınkalem Dalkıran, 2007:1-74; Karazeybek, 2013: 22-4). Ancak hastanın mutlak uyumunu gerektirmesi dezavantajdır (Altınkalem Dalkıran, 2007; Karazeybek, 2013: 22-4). Beş yaşın altındaki çocuklarda, komada ve entübeli olan hastalarda kullanımı uygun değildir (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1; Altınkalem Dalkıran, 2007:1-74). Aksiller vücut sıcaklığı ölçümüne göre daha doğru sonuç vermektedir (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1). Oral vücut sıcaklığı ölçümü, sıcak banyo, egzersiz, sıcak ve soğuk içeceklerin tüketimi, sigara içme, taşipne ve sakız çiğneme gibi faktörlerden etkilenmektedir (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1; Lawson et al., 2007: ). Oksijen uygulaması, açık ve kapalı ağız solunumu oral ateş ölçümünü etkilememektedir (Lawson et al., 2007: ). Oral yolla vücut sıcaklığı ölçüm yöntemi, vücut iç sıcaklığını olduğundan kısmen daha düşük ölçmektedir. Ancak diğer noninvaziv vücut sıcaklığı ölçüm yöntemleri (aksiller ve timpanik membran) ile karşılaştırıldığında oral ve temporal arter yoluyla vücut sıcaklığı ölçümü daha doğru ve güvenilirdir (Barnason et al., 2011). Oral ve temporal arter sıcaklıklarının pulmoner arter sıcaklığından ortalama farkı sırasıyla 0.09 ± 0.43 C ve ± 0.47 C dır. Pulmoner arter ile aksiller ölçüm yöntemleri arasındaki ortalama fark 0.23 ± 0.44 C, pulmoner arter ile timpanik membran ölçüm yöntemleri arasındaki ortalama fark ise ± 0.56 C olarak ifade edilmektedir (Barnason et al., 2011; Karazeybek, 2013: 22-4). Calonder ve ark. (2010: 71-8) oral ile özefageal yol sıcaklığı ölçümünü karşılaştırdıkları çalışmalarında, oral yoldan yapılan vücut sıcaklığı ölçümünü 0.12 C daha yüksek bulduklarını, ancak farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığını belirtmişlerdir. Temporal Arter Sıcaklık Ölçümü: Bu yöntem mukoz membranla temas gerektirmemektedir. Temporal arter, termoregülasyon değişikliklerinden önemli derecede etkilenmediğinden bir çok durumda perfüzyon stabil kalabilmektedir. Bu arterdeki yüksek perfüzyon nedeniyle bu bölgeden vücut sıcaklığı ölçümü vücut iç sıcaklığının doğru bir göstergesidir. Deri yoluyla vücut sıcaklığı kaybı olduğundan temporal arter yoluyla vücut sıcaklığı ölçümü vücudun iç sıcaklığını göstermemektedir (Lawson et al., 2007: ; Penning et al., 74

87 ID:07 K: : ). Ayrıca terleme de doğru ölçümü etkilemektedir (Lawson et al., 2007: ). Vücut sıcaklığının temporal arter yoluyla ölçülmesine yönelik çalışmalar çoğunlukla pediatrik hastalarla yapılmıştır. (Karazeybek, 2013: 22-4) Araştırmalar çocuklarda temporal arter termometresi ile vücut sıcaklığı ölçümünün, güvenilir, yeni, invaziv olmayan bir yöntem olduğunu belirtmektedirler. Yeni doğanlarda ve çocuklarda hızlı ve kolay kullanılabilen bir yöntemdir (Penning et al., 2011: ). İnfrared Timpanik Termometre İle Vücut Sıcaklığı Ölçümü: Bu elektronik timpanik termometreler, timpanik membrandan yayılan vücut sıcaklığını ölçmektedir (Kocoğlu vd., 2002: 39-43; El-Radhi and Patel, 2006: 40-1). Timpanik membran ve hipotalamusun arteriyel kanlanmaları karotid arter yoluyla sağlanmaktadır. Bu yüzden timpanik membran direk olarak vücut iç sıcaklığını yansıtmakta ve bu nedenle vücut sıcaklığı ölçümünde en ideal bölge olduğu belirtilmektedir (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1; Altınkalem Dalkıran, 2007: 1-74; Edelu et al., 2011: 1-8; Gasim et al., 2013: 2-5). Timpanik membranın iyi kan akımına sahip olması, timpanik termometrelerin doğru ölçümünü mümkün kılmaktadır (Kocoğlu vd., 2002: 39-43). Bu yöntem yoğun bakım ünitesinde izlenen yetişkin ve çocuklarda son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Eğer uygun kullanılırsa ve düzenli kalibrasyonu yapılırsa vücut sıcaklığı ölçümünde en etkili ve en az invaziv yöntemdir (Farnell et al., 2005: 632-9). Hızlı ve kolay ölçüm olanağı, ortam sıcaklığından etkilenmemesi, enfeksiyon riski taşımaması nedeniyle de avantajlıdır. Ayrıca bu termometrenin kullanımı ile hemşireler zamandan tasarruf edebilmekte ve bu yolla uygun maliyet avantajı sağlanabilmektedir. Oral ve rektal termometrelerin yerleştirilmesi sırasında oluşan, vankomisine dirençli enterokoklar (VRE) ve Clostridium difficile gibi nozokomiyal enfeksiyonların yayılımı timpanik termometre kullanımı ile azaltılabilmektedir (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1). Üç yaşın altında değişken sonuçlar vermesi, kullanıcı eğitimi gerektirmesi dezavantajlarıdır (Farnell et al., 2005: 632-9; El-Radhi and Patel, 2006: 40-1). Vücut sıcaklığı ölçümünde ölçüm aralığı C dir ve 38 C üzerinde oluşu ateş kabul edilmektedir (Farnell et al., 2005: 632-9; Altınkalem Dalkıran, 2007: 1-74). Kırklı yaşlardaki hastalarda timpanik bölge ölçümü ile vücut iç sıcaklığının doğru bir şekilde ölçüldüğü bilinmektedir. Son çalışmalar, vücut sıcaklığının hızlı bir şekilde değiştiği durumlarda bile timpanik ölçümün, pulmoner arter sıcaklığını doğru yansıttığını göstermektedir. Bu nedenle timpanik termometre ile ölçüm yöntemi, anestezi sırasında gelişen malign hipertermi ya da hipotermi durumunda güvenle kullanılabilmektedir (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1). Aksiller Ölçüm: Aksiller ölçüm, ortam havasından bir dereceye kadar korunan deri sıcaklığının ölçümüdür. Aksiller vücut sıcaklığı, vücut iç 75

88 ID:07 K:24 sıcaklığına (pulmoner arter) göre sürekli değişmektedir. Otuz sekiz kardiyovasküler yoğun bakım hastası ile yapılan bir çalışmada, aksiller vücut sıcaklığı, pulmoner arterin sıcaklığından daha düşük bulunmuştur (mean 0.68 C, SD 0.57 C). Sepsis gelişmiş olan 42 yoğun bakım hastası ile yapılan başka bir çalışmada ise aksiller vücut sıcaklığı pulmoner arterin sıcaklığından yüksek bulunmuştur (mean 0.27 C, SD 0.45 C). Kardiyak cerrahi sonrası termoregülasyon merkezinde vazokonstriksiyon geliştiği için Sanayi ve konutlarda tüketim aralıklarına göre elektrik 2005: ve doğalgaz 632-9). fiyatlarının tespit edilmesi aksiller sıcaklık düşük olabilmektedir. Sepsis gelişmiş olan hastada ise periferik vazodilatasyon, aksiller sıcaklığı yükseltebilmektedir (Lawson et al., 2007: )). Güvenilir oluşu, uygulama kolaylığının ve ölçüm konforunun olması aksiller ölçümün avantajlarındandır. Takip zorluğu (yerinden oynaması), ajite olan hastalarda kullanılamaması, uzun uygulanma zamanına gereksinim duyulması, ciltte sıcaklık artışı sonucu oluşan vazokonstrüksiyona ve terlemeye bağlı olarak gerçekte olduğundan daha düşük değerler gösterebilmesi dezavantajdır (Leon et al., 2005: ; El-Radhi and Patel, 2006: 40-1; Altınkalem Dalkıran, 2007: 1-74). Aksiller vücut sıcaklığı vücut iç sıcaklığına göre daha düşüktür (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1). Aksiller ölçümde 37.2 C nin üzeri ateş kabul edilir. Aksiller bölgeden elde edilen değerler rektal sıcaklığa kıyasla 1 C, sublingual ısıya kıyasla 0.5 C düşüktür (Altınkalem Dalkıran, 2007: 1-74). Tek Kullanımlık Kimyasal Termometre ile Ölçüm: Sıcaklığa duyarlı noktaları olan plastik şerit kaplamalı olarak üretilmiş termometrelerdir. Ölçüm süresi oral 1 dk., aksiller 3 dk.dır. Bu yöntemin güvenilirliği şüphelidir ve vücut sıcaklığı ölçüm aralığı sınırlıdır. Vücut sıcaklığı ölçüm aralığı C dir (Farnell et al., Timpanik ölçümler ve kimyasal termometreler kullanılarak aksiller yolla yapılan ölçümlerin pulmoner arter ölçümüne uygunluğunun incelendiği bir çalışmada, kimyasal termometre yardımıyla aksiller yolla yapılan ölçümlerin timpanik ölçümlere göre daha doğru olduğu gösterilmiştir. Kimyasal termometre ile aksiller ölçüm, timpanik ölçüm ve pulmoner arter ölçümleri karşılaştırıldığında, ikisi de pulmoner arter ölçümlerine göre istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde farklı bulunmuştur. Bu yüzden kimyasal termometre kullanılarak yapılan aksiller ölçümler, timpanik yolla yapılan ölçümlere göre daha az güvenilir bulunmuştur (Barnason et al., 2011; Karazeybek, 2013: 22-4). Aksiller bölgeden vücut sıcaklığı ölçümünde civalı cam termometre ile kimyasal termometrenin karşılaştırıldığı bir çalışmada, bu bölgeden yapılacak ölçümlerde kimyasal termometrenin kullanımının uygun olmadığı ifade edilmiştir (Kara vd., 2009: 325-7). Cilt Termometresi ile Ölçüm: Yeniden kullanılabilir ya da tek kullanımlık plastik kaplı termofototropik sıvı kristal termometreler alın 76

89 ID:07 K:24 bölgesine uygulanarak vücut sıcaklığı ölçümünde kullanılabilmektedir. Bu termometreler ile ölçüm yapılırken vücut sıcaklığı yükseldiğinde renk değişikliği olduğundan evde kullanım açısından oldukça uygundur. Öğrenme ve uygulanmanın kolay olması, güvenli ve konforlu olması ayrıca hızlı sonuç vermesi bu termometrelerin avantajlarıdır. Bazı çalışmalar bu termometrelerin doğru ölçmediğini ve vücut sıcaklığı yüksek olsa bile normal kaydettiğini belirtmektedir. Son zamanlarda ameliyat sırasındaki vücut sıcaklığı ölçümlerinde bu yöntem kullanılmaktadır (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1). ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES ÖLÇÜMÜ IN TERMS OF INDUSTRY AND Rektal Ölçüm: Dış ortam sıcaklığından etkilenmeyen bir bölge oluşu ve yaş ile kullanım kısıtlılığı olmamasından dolayı avantajlıdır (El-Radhi and Barry, 2006: 351-6; Altınkalem Dalkıran, 2007: 1-74). Küçük çocuklar için korkutucu, büyük çocuklar için psikolojik olarak örseleyici oluşu, hijyenik olmaması, nötropenik hastalar için riskli olması, diyaresi olan ve miles ameliyatı sonrası kolostomi açılmış olan hastalarda kullanılamaması, ağrı, rektal perforasyonlara neden olabilmesi, daha uzun süre gerektirmesi ise dezavantajlarıdır (Leon et al., 2005: ; El-Radhi and Patel, 2006: 40-1; Altınkalem Dalkıran, 2007: 1-74). Bu yöntemle vücut sıcaklığı ölçümü yeni doğanlarda salmonella ve HIV enfeksiyonunun yayılmasına neden olabilmektedir (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1; Carr et al., 2011: ). Rektal ısının 37.6 C üzerinde oluşu ateş kabul edilmektedir. (Altınkalem Dalkıran, 2007: 1-74). Boğulma gelişmesi durumlarında, yeni doğanlarda soğuktan etkilenme ve yenidoğan sepsisi gibi potansiyel hipotermi durumlarında rektal yolla vücut sıcaklığı ölçümü önerilmektedir. Rektuma olan kan dolaşımı yavaş olduğu için, bu yöntemle vücut sıcaklığı ölçümü vücut sıcaklığı değişimlerinin çok daha uzun sürede gözlemlenebilmesine neden olmaktadır. Bu yüzden anestezi ve antipiretik uygulanan hastalarda, şok durumları ve rektumu da kapsayan bağırsak perfüzyon bozukluklarında vücut sıcaklığı ölçümü rektal yolla yapılmamalıdır (El-Radhi and Patel, 2006: 40-1). ACİL SERVİSTE VÜCUT SICAKLIĞI Son yıllarda acil servislerde kimyasal ve kızılötesi timpanik termometrelerin de yer aldığı alternatif vücut sıcaklığı ölçüm yöntemleri kullanılmaktadır (Kara vd., 2009: 325-7). Bununla birlikte yine bu bölümlerde dijital termometreler kullanılmaya başlanmıştır (Kocoğlu vd., 2002: 39-43; Aygün, 2008: 31-42). Buna karşın her yöntemin bir diğerine göre önemli üstünlüğü olmakla birlikte kısıtlılıkları da bulunmaktadır. Bu nedenle hemşirelerin bu yöntemleri ve kısıtlılıklarını bilmeleri önemlidir (Barnason et al., 2012: ). Acil serviste vücut sıcaklığının doğru ölçümü, vücut sıcaklığı artışı yada hipotermiye zamanında müdahale edebilmek ve tedavinin etkinliğini değerlendirebilmek için gereklidir (Barnason et al., 2011; Barnason et al., 2012: ; Karazeybek, 2013: 22-4). Acil ünitesine ateşle başvuran erişkin 77

90 ID:07 K:24 olgularda en sık pnömoni, idrar yolu enfeksiyonu, bakteriyel ve viral üst solunum yolları enfeksiyonu görülmektedir. Knott ve ark. nın (2004: 170-4) çalışmasında ateşli olgularda konulan tanılar sırasıyla; pnömoni (%19.7), septisemi (%8.8), KOAH akut alevlenme (%5) ve selülit (%3.8) tir. Çocuk Hastalarda İnvaziv Olmayan Vücut Sıcaklığı Ölçüm Yöntemleri Çocukluk çağının en yaygın bulgularından olan ateş, acil servis başvurularının da önemli bir kısmını oluşturur (Halıcıoğlu vd., 2011:13-9). Çocukların tanı ve tedavisi ile ilgili birçok karar sadece vücut sıcaklığı ölçümüne bağlı olarak verilmektedir. Doğru olmayan vücut sıcaklığı ölçümü ciddi hastalıkların tanılanmasında gecikmeye ya da gereksiz septik testlerin yapılmasına neden olabilmektedir (El-Radhi and Patel, 2006: ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES 2012: IN TERMS ). OF INDUSTRY AND 40-1). Vücut sıcaklığı artışı nedeniyle getirilen hastanın değerlendirilmesi yapılırken, ölçüm yapılan bölge, ateş ölçerin özellikleri ve ateşi kimin ölçtüğü bilinmelidir. Küçük bebek ve çocukların bağışıklık sistemi özellikleri, aşılanma durumları ve karşılaştıkları etkenler yaşa bağlı değişiklik gösterdiğinden, ateşe tanısal yaklaşımda hastanın yaşı önemlidir. Özellikle 0-3 ay arası bebeklerde 38 C ateş ciddi enfeksiyona işaret edebilirken, 3-36 ay arasında, genel durumu iyi olan çocuklarda 39 C ve üzeri değerlerin incelenmesi gerekir (Polat ve Beyazova, 2009: 49-56). Pnömoni nedeni ile hastaneye yatırılan olguların incelendiği bir çalışmada, yaşta her on yıllık artış ile ortalama vücut sıcaklığında 0.15 C azalma olduğu gözlenmiştir (Köse vd., 2010: 18-21). Acil servise başvuran tüm ateşli yeni doğanların yaklaşık %12 sinde ciddi bakteriyel enfeksiyon olduğunu öne süren çalışmalar vardır. Bu grupta en sık karşılaşılan bakteriyel enfeksiyonlar; idrar yolu enfeksiyonları ve gizli bakteriyemi olarak bildirilmektedir. Ancak acil servise ateş nedeniyle başvuran yeni doğanların önemli bir bölümünde poliklinik şartlarında yapılan ilk değerlendirmede tanı konulması güç olabilmekte ve bu bebekler izlem ve tedavi amacıyla yenidoğan yoğun bakım ünitelerine yatırılmaktadır (Gündüz vd., Çocuklarda vücut sıcaklığı ölçümünde rektal yolun kullanımı altın standart olarak gösterilmektedir (Fortuna et al., 2010: 101-4; Edelu et al., 2011: 1-8; Carr et al., 2011: ; Stine et al., 2012: ; Muth et al., 2013: ). Ağız solunumu, termometrenin ısırılması ve çocuklarda oral termometrenin yerleştirilmesinde yetersizlik gibi oral alan problemlerinin varlığı bu düşüncenin gelişmesine neden olmuştur. Çocuklarda ve ailelerinde anksiyeteyi arttırması, konforsuz olması ve yaralanmaları mümkün kılabilmesi rektal alanın kullanımı ile ilgili engellerdir (Muth et al., 2013: ). Araştırmalar oral vücut sıcaklığı ölçüm değerinin rektal ölçüm değerine oldukça yakın olduğunu göstermekte ve bunun vücut iç sıcaklığından kaynaklandığını belirtmektedir. Diğer yandan yeni doğanlar dışında, aksiller vücut 78

91 ID:07 K:24 sıcaklığı ile rektal vücut sıcaklığı arasında büyük farklılıklar vardır. Beş yaşın altındaki çocuklarda kooperasyon eksikliği ve ağız içerisine yerleştirme zorluğu nedeniyle oral termometre etkili kullanılamamaktadır (Edelu et al., 2011: 1-8). Acil serviste çocuklarda vücut sıcaklığı ölçümü konusunda yapılmış olan birçok çalışma bulunmakta ve bu çalışmalar daha çok aksiller, temporal arter, rektal ve timpanik membran ölçümlerinin karşılaştırıldığı çalışmalardır (Bailey and Rose, 2001: ; Kocaoğlu vd., 2002: 39-43; El Radhi and Patel, 2006: 40-1; Edelu et al., 2011: 1-8; Stine et al., 2012: ; Hamilton et al., 2013: ). Sıfır - 4 yaş arası pediatrik hastalarda yapılan çalışmalarda temporal arter vücut sıcaklığı ölçümünün rektal vücut sıcaklığı ölçümünden daha düşük olduğu; fakat ölçümler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı belirtilmiştir. Bu hastalarda temporal arter yoluyla vücut sıcaklığı ölçümünün rektal yolla ölçüme alternatif olabileceği fakat aksiller yolun kullanımının uygun olmadığı belirtilmektedir (Greenes and Fleisher, 2001: ; Siberry et al., 2002: ; Al- Mukhaizeem et al., 2004: 461-5; Carr et al., 2011: ; Bahorski et al., 2012: 243-7; Batra and Goyal, 2013: 63-6; Muth et al., 2013: ; Reynolds et al., 2014: 46-50). Ayrıca 0-18 yaş arasındaki ateşi olan çocuklarda temporal arter ile timpanik membran ölçümlerinin karşılaştırıldığı çalışmada; timpanik membran yoluyla daha doğru ölçüm yapıldığı ve onun kullanımının uygun olduğu belirtilmiştir (Hamilton et al., 2013: ). Sıfır - 10 yaş grubu çocuklarla rektal, aksiller ve timpanik yolla yapılan vücut sıcaklığı ölçümlerinin karşılaştırıldığı çalışmalarda; timpanik ve rektal ölçüm arasındaki farkın aksiller ve rektal ölçüm arasındaki farka göre daha az olduğu, timpanik yolla ölçümün aksiller yolla ölçüme göre duyarlılığının daha fazla ve ateş tanısını koymada daha etkili olduğu ifade edilmiştir (Kocaoğlu vd., 2002: 39-43; El Radhi and Patel, 2006: 40-1; Edelu et al., 2011:1-8). Prematürelerle yapılan bir çalışmada aksiller ölçüm ortalamasının timpanik membran ölçüm ortalamasından düşük bulunduğu saptanmıştır (Bailey and Rose, 2001: ). Bir yaşın altındaki bebeklerle yapılan bir çalışmada aksiller ölçüm sonucunun rektal ölçümden 0.53 C, ateşi olan bebeklerde ise 0.83 C düşük olduğu belirtilmiştir. Aynı çalışmada aksiller ölçüm ile rektal ölçüm sonucu arasındaki farkın bebeğin yaşı ile doğru orantılı olarak arttığı ifade edilmiştir (Stine et al., 2012: ). Timpanik membran sıcaklık ölçümünün aksiller ve rektal yol ölçümüne göre doğruluk düzeyinin daha az olduğunu gösteren çalışmalar da bulunmaktadır (Lawson et al., 2007: ; Batra and Goyal, 2013: 63-6). Maxton ve ark. (2004: ) yoğun bakımdaki pediatrik hastalar üzerinde yaptıkları çalışmada 79

92 ID:07 K:24 mesane, nazofarengeal, timpanik membran, aksiller ve rektal ısı ölçümlerini pulmoner arter sıcaklık ölçümleri ile karşılaştırmışlardır. Araştırmacılar timpanik membran sıcaklık ölçüm ortalamasının şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak et hazırlanan al., 2013: çalışmada ). ANOVA modeli diğer ölçüm ortalamalarına göre doğruluk düzeyinin daha az olduğunu belirtmişlerdir. Hebbar ve ark. (2005: ) pediatrik yoğun bakımda yaptıkları çalışmada temporal arter, aksiller, rektal ve pulmoner arter sıcaklık ölçüm ortalamaları arasındaki farkı önemsiz bulduklarını; en az farkı pulmoner arter ile rektal yolla ölçümler arasında tespit ettiklerini ifade etmişlerdir. Sıfır - 18 yaş arasındaki çocuklarda yapılan başka bir çalışmada temporal arter ile rektal vücut sıcaklığı ölçümleri karşılaştırılmış, temporal arter ölçümlerinin rektal yolla yapılan ölçümlere göre daha düşük olduğu bulunmuştur (Penning et al., 2011: ). Araştırma sonuçlarına göre; 0-4 yaş arası pediatrik hastalarda, orta ve yüksek ateşin tanılanmasında vücut sıcaklığının ölçümünde rektal yolla ölçüme alternatif olarak temporal yol önerilmekte; fakat temporal arter ölçümlerinin rektal yolla yapılan ölçümlere göre daha düşük olduğu belirtilmektedir (Greenes and Fleisher, 2001: ; Siberry et al., 2002: ; Al- Mukhaizeem et al., 2004: 461-5; Carr et al., 2011: ; Penning et al., 2011: ; Bahorski et al., 2012: 243-7; Batra and Goyal, 2013: 63-6; Muth et al., 2013: ; Reynolds et al., 2014: 46-50). Bununla birlikte 0-18 yaş grubu çocuklarda vücut sıcaklığının ölçülmesinde timpanik yolun kullanılabileceğini; bu yöntem ile yapılan ölçümün aksiller bölgeden yapılan ölçüme göre duyarlılığının daha fazla olduğu belirtilmektedir (Kocaoğlu vd., 2002: 39-43; El Radhi and Patel, 2006: 40-1; Fortuna et al., 2010: 101-4; Edelu et al., 2011: 1-8; Hamilton Acil Hemşireler Birliği (Emergency Nursing Association-ENA) nin 2011 yılında geliştirdiği rehbere göre; acil serviste 0-3 ay arası pediatrik hastalarda vücut sıcaklığı ölçümünde rektal yolun kullanımı önerilmektedir. Bu rehber 3 ay-3 yaş arasındaki pediatrik hastalarda oral yolla vücut sıcaklığı ölçümü A (yüksek) düzeyinde önermektedir. Rehberde; acil serviste 3-18 yaş arası pediatrik hastalarda oral ve temporal arter yolun kullanımı ile vücut sıcaklığı ölçümü A (yüksek) ve aksiller yolla vücut sıcaklığı ölçümü B (orta) düzeyinde önerilmektedir. A düzeyinde önerilen diğer bir uygulama, febril pediatrik hastalarda oral ve temporal arter yolun kullanımıdır (Barnason et al., 2011; Barnason et al., 2012:523-30). Yetişkin Hastalarda İnvaziv Olmayan Vücut Sıcaklığı Ölçüm Yöntemleri Literatürde yetişkin hastalarda invaziv olmayan vücut sıcaklığı ölçüm yöntemlerinin etkilerinin incelendiği çok sayıda araştırma bulunmaktadır. Fakat acil serviste bu konuda yapılmış olan çalışma sayısı çok azdır. Bu nedenle bu makalede çoğunlukla yoğun bakımdaki yetişkin hastalarla yapılan çalışmalara yer verilmiştir. Bu konuya 80

93 ID:07 K:24 ilişkin randomize kontrollü çalışmaların yapılmasına gereksinim duyulmaktadır. Acil serviste yetişkin hastalarda vücut sıcaklığı ölçümü konusunda yapılmış olan çalışmalar daha çok vücut iç sıcaklığı ile aksiller, temporal arter ve timpanik membran ölçümlerinin karşılaştırıldığı çalışmalardır. Yetişkin hastalarda temporal arter ile vücut iç sıcaklık (özefageal/mesane) ölçümünün karşılaştırıldığı çalışmalarda temporal arter ölçüm ortalamasının vücut iç sıcaklık ölçüm ortalamasına göre daha düşük olduğunu ve bunun istatistiksel olarak anlamlı olduğunu belirtmişlerdir. Çalışmalarda normotermik hastalarda ölçüm ortalamaları arasındaki farkın daha düşük, hipotermik ve hipertermik hastalarda ise daha yüksek bulunduğu vurgulanmaktadır (Calonder et al., 2010: 71-8; Stelfox et al., 2010: 2-7; Barnason et al., 2011). fiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna fark bulunmadığı varılmaktadır. Sonuç saptanmıştır. olarak tüketim Lawson ve ark.nın (2007: ) yoğun bakım ünitesinde yetişkin hastalar ile yaptıkları çalışmada pulmoner arter kateteri kullanılarak yapılan ölçümler ile oral, timpanik, temporal ve aksiller yolla yapılan vücut sıcaklığı ölçümleri karşılaştırılmıştır. Araştırmacılar pulmoner arter kateter ölçüm ortalaması ile temporal arter ölçüm ortalamasını aynı, oral ve aksiller ölçüm ortalamalarını daha düşük bulduklarını belirtmişlerdir. Aynı çalışmada hipotermik hastalarda pulmoner arter kateter ölçüm ortalaması ile oral ile temporal arter ölçüm ortalaması arasındaki farkın yüksek, timpanik ve aksiller ölçüm ortalaması arasındaki farkın düşük olduğu bulunmuştur. Hipertermik hastalarda ise vücut iç sıcaklık ortalamasına göre en az ölçüm ortalaması farkının temporal arter ölçümü ile bulunduğu belirtilmiştir. Farnell ve ark. (2005:632-9) yetişkin hastalarda kimyasal, kızılötesi timpanik termometre ve pulmoner arter kateteri kullanarak vücut sıcaklığı ölçümlerini karşılaştırdıkları bir çalışmada ise; timpanik termometre ile yapılan ölçüm ortalamaları ile pulmoner arter kateter ölçüm ortalamaları arasında Yetişkin hastalarda kızılötesi timpanik membran termometresi ölçümleri ve cıvalı cam termometre kullanılarak yapılan aksiller ölçümleri konusunda çelişkili öneriler bulunmaktadır. Gasim ve arkadaşları aksiller ve timpanik yol ile vücut sıcaklığı ölçümünü karşılaştırdıkları çalışmada ölçümler arasında önemli bir fark olmadığını belirtmişlerdir (Gasim et al., 2013: 2-5). Yetişkin yoğun bakım hastaları ile yapılan bir çalışmada kızılötesi timpanik membran termometresi ölçümleri ile cıvalı cam termometre kullanılarak yapılan aksiller ölçümler karşılaştırılmış ve ölçümler arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı bulunmadığı belirtilmiştir (Leo n et al., 2005: ). Acil serviste yetişkin hastalarda oral, rektal, temporal ve aksiller vücut sıcaklığı ölçümlerinin karşılaştırıldığı bir çalışmada rektal yolla yapılan ölçümlerin oral ve temporal yolla yapılan ölçümlerden 0.7 C, aksiller yolla yapılan ölçümlerden 1 C yüksek olduğu bulunmuştur (Walker et al., 2013: ). 81

94 ID:07 K:24 Araştırma sonuçları, yetişkin normotermik hastalarda temporal arter yolu ile vücut sıcaklığı ölçüm yönteminin kullanılabileceğini; fakat hipertermi durumunda spesifitesinin iyi, ancak duyarlılığının düşük, hipoterminin tanılanmasında yetersiz olduğunu göstermektedir. ENA nın 2011 yılında geliştirdiği rehberin önerileri de bu bulguları desteklemektedir. Rehberde temporal arter yoluyla vücut sıcaklığı ölçümü A (yüksek) düzeyinde önerilmektedir (Barnason et al., 2011; Barnason et al., 2012: ). ve konutlarda kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin verilmiştir. istatistiksel olarak analiz edilmesi Acil Serviste İnvaziv Olmayan Vücut Sıcaklığı Ölçümlerine Yönelik Rehberler Klinik uygulamalardaki farklılıkları azaltmak ve sağlık hizmetinde alınan sonuçların beklentilere yakın olmasını sağlamak için kullanılan en önemli yöntemlerden birisi klinik uygulama rehberlerinin techniques for analysis. Moreover, tests of hypothesis Rehberi were applied and the research was geliştirilmesi ve uygulanmasıdır (Akalın, 2012: 28-30). Acil serviste ateş ya da hipoterminin zamanında tanılanması ve yönetimi, aynı zamanda tedavinin etkinliğinin değerlendirilebilmesi için vücut sıcaklığının doğru ölçülmesi gerekmektedir. ENA da, acil serviste vücut sıcaklığı ölçümü ile ilgili uygulamaların kanıta dayandırılması gerektiğini belirtmektedir (Barnason et al., 2011; Barnason et al., 2012:523-30). Bu alanda geliştirilmiş rehberlere aşağıda yer 1. ENA tarafından 2011 yılında geliştirilen Acil Serviste Non-İnvasive Sıcaklık Ölçüm Rehberi, 2. Amerikan Pediatri Akademisi tarafından 2009 yılında geliştirilen Acil Serviste Çocuk Bakım Rehberi, 3. Kadın ve Çocuk Sağlığı için Ulusal İşbirliği Merkezi tarafından 2007 yılında geliştirilen 5 Yaşın Altındaki Çocuklarda Ateşli Hastalıkların Başlangıçta Değerlendirilmesi ve Yönetimi ENA nın rehberinde invaziv olmayan vücut sıcaklığı ölçüm yöntemlerine yer verilmiş ancak iç sıcaklık ölçüm yöntemleri ele alınmamıştır. Rehberdeki kanıt düzeyleri Tablo 1 de verilmiştir (Barnason et al., 2011; Barnason et al., 2012: ). 82

95 ID:07 K:24 Tablo 1. Acil Serviste Non-İnvasive Sıcaklık Ölçüm Rehberi Kanıt Düzeyleri Düzey A Öneriler (Yüksek): Tutarlı ve en iyi kanıtlara dayandırılmıştır; acil hemşireliği uygulamaları için önemlidir ve uygulanabilirliği vardır. Düzey B Öneriler (Orta): Kanıt kalitesi yönünden küçük tutarsızlıklar bulunmaktadır; acil hemşireliği uygulamaları için önemlidir ve uygulanabilirliği vardır. Düzey C Öneriler ve konutlarda (Zayıf): Hasta kullanılan odaklı doğalgaz kanıtlar ile elektrik sınırlıdır tüketiminin ya da kaliteleri istatistiksel düşüktür; olarak analiz acil edilmesi hemşireliği uygulamaları için şeklindedir. önemlidir Farklı ve uygulanabilirliği analiz teknikleri kullanılarak vardır. hazırlanan çalışmada ANOVA modeli N/R: Güncel kanıtlara Sanayi ve dayalı konutlarda öneride tüketim bulunulamaz. aralıklarına göre elektrik ve doğalgaz fiyatlarının tespit edilmesi I/E: Öneride bulunmak için yeterli kanıt yoktur. N/E: Öneride bulunmak fiyatlarının için genel herhangi seviyesinde bir düşüş kanıt gözlendiği yoktur. sonucuna varılmaktadır. Sonuç olarak tüketim (Muth et al., 2013: ) Rehberin önerileri doğrultusunda; vücut sıcaklığı ölçüm yöntemine karar verme sürecinde, karar seçeneklerinin tanımlanması/girişimler ve kanıt düzeyleri Tablo 2 de gösterilmiştir Rehbere göre; acil serviste yetişkin hastalarda oral ve temporal arter yoluyla vücut sıcaklığı ölçümü A (yüksek) düzeyinde, aksiller sıcaklık ölçümü B (orta) düzeyinde önerilmektedir (Barnason et al., 2011; Barnason et al., 2012: ). Febril yetişkin, hipotermik yetişkin ve kritik-entübe yetişkin hastalarda da oral sıcaklık ölçümü A (yüksek) düzeyinde önerilmektedir (Barnason et al., 2011; Barnason et al., 2012: ). Sıfır - 3 ay arası pediatrik hastalarda vücut sıcaklığını ölçümünde rektal yolun kullanımı önerilmektedir. 3 ay-3 yaş arasındaki pediatrik hastalarda oral yolla vücut sıcaklığı ölçümü A (yüksek) düzeyinde önerilmektedir yaş arası pediatrik hastalarda oral ve temporal arter yolun kullanımı ile vücut sıcaklığı ölçümü A (yüksek) ve aksiller yolla vücut sıcaklığı ölçümü B (orta) düzeyinde önerilmektedir. Febril pediatrik hastalarda oral ve temporal arter yolun kullanımı A (yüksek) düzeyinde önerilmektedir (Barnason et al., 2011; Barnason et al., 2012: ). Muth ve ark. (2013: ), vücut sıcaklığı ölçüm yöntemine karar verirken çocuğun yaşının göz önünde bulundurulması gerektiğini, 90 gün ve daha büyük ateşi olmayan bebeklerde temporal arter yoluyla vücut sıcaklığı ölçümünün yapılmasını ve altı aydan büyük çocuklarda eğer çocuk koopere ise ölçümün timpanik ya da oral yolla yapılması gerektiğini belirtmektedirler. Muth ve ark. (2013: ) çalışmalarında, ateşin tanılanmasında invaziv olmayan yöntemlerin kullanılmasını; dört hafta ile beş yaş arasındaki çocuklarda aksilla ölçümlerinde elektronik, kimyasal termometre ya da kızılötesi timpanik 83

96 ID:07 K:24 termometrelerin kullanımını önermektedirler. Araştırmada dört haftadan küçük bebeklerde aksilla bölgesinden elektronik termometre ile ölçüm yapılması önerilmektedir. Acil serviste çocuğun yaşına göre vücut sıcaklığı ölçüm alanlarının belirlenmesine yönelik rehber Vücut Sıcaklığı Ölçüm Yöntemi ve araştırma önerileri Tablo 3 de sunulmuştur (Amerikan Acil Hekimleri Koleji 2003; Kadın ve Çocuk Sağlığı İçin Ulusal İşbirliği Merkezi 2007; Asher et al., 2008: 234-6; Amerikan Pediatri Akademisi 2009; Kanada Pediatri Derneği 2013; Muth et al., 2013: ). edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü Yetişkin için tüketim aralığı Pediatriatrik Sonuç olarak tüketim arttıkça, Pedi- elektrik ve doğalgaz Pediatrik 0-3 Pediatrik Hipoter- Pediatrik fiyatlarının Yetişkin genel seviyesinde Yetişkin düşüş gözlendiği Kritik sonucuna varılmaktadır. Yetişkin aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, fiyatlarda da azalma Febril Hipotermik meydana gelmektedir. Hasta / 3 ay ay Febril mik Anahtar Kelimeler : Elektrik, Doğalgaz, Entübe Tüketim, Sanayi, Konut, yaş Anova, yaş TUİK, Fiyat Tablo 2. Karar Seçeneklerinin Tanımlanması / Girişimler ve Kanıt Düzeyleri Oral A A A A N/R A A A N/E N/R Timpanik I/E N/R N/E I/E N/R I/E N/R N/R N/E I/E Temporal A N/R N/E I/E N/R I/E A A N/E I/E Arter Pediatrik Kimyasal I/E I/E N/E I/E N/R N/E N/R N/R N/E Termometre N/E Aksiller techniques B for N/Ranalysis. N/E Moreover, tests I/E of hypothesis N/R were I/E applied and B the research N/R was N/E I/E (Muth et al., 2013:389-92) Kritik Hasta / Entübe 84

97 ID:07 K:24 Tablo 3. Acil Serviste Çocuğun Yaşına Göre Vücut Sıcaklığı Ölçüm Alanlarına Murat Yönelik KORKMAZ, Öneriler Hakan AÇIKGÖZ Çocuğun Yaşı Önerilen Rutin Rehber/Araştırma 1 gün-3 yaş arası ateşi olan çocuk Rektal Amerikan Acil Hekimleri Özet : Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, Koleji, sanayi 2003 Bebekler ve çocuklar Özel bir yol belirtilmemiştir Amerikan Pediatri Akademisi, günden küçük hasta ya da ateşi Kontrendike değilse rektal Asher vd., 2008 olan bebekler 90 günden küçük fiyatlarının ateşi olmayan genel seviyesinde düşüş Temporal gözlendiği arter sonucuna termometre varılmaktadır. Sonuç olarak Asher tüketim vd., 2008 bebekler 3 aydan büyük ateşi olan ya da Temporal arter termometre Asher vd., 2008 olmayan ya da hasta olan bebekler Herhangi bir durumdaki ECONOMETRIC 6 aydan ANALYSIS Doğru OF ELECTRICITY pozisyon ile timpanik AND NATURAL ya da GAS PRICES Asher vd., 2008 büyük çocuklar ACCORDING TO CONSUMPTION hasta koopere RANGES ise oral IN TERMS OF INDUSTRY AND Doğum-2 yaş arası Rektal-kesin Kanada Pediatri Abstract: In this study prepared by using data of TSI belonging to the years of Topluluğu, , 2013 the consumption of electricity Aksiller and natural (düşük gas used riskli in çocukların industry and houses is statistically techniques for analysis. Moreover, taraması) tests of hypothesis were applied and the research was 2 yaş -5 yaş arası Rektal-kesin Kanada Pediatri Topluluğu, 2013 Tanılamada aksiller, timpanik (ya da hastanede ise temporal) 0-5 yaş hasta ya da ateşi olan çocuklar Aksilla ile elektronik, kimyasal termometre ya da kızılötesi timpanik termometreler Kadın ve Çocuk Sağlığı İçin Ulusal İşbirliği Merkezi, 2007 Amerikan Acil Hekimleri Koleji, (2003: ) çocuklarda vücut sıcaklığı ölçümü için rektal alanın kullanımını önermesine rağmen diğer alanları dışlamamaktadır. Hastanın kabulünde değerlendirmenin gerekliliğini vurgulamaktadır. Muth ve ark. (2013: ) acil serviste vücut sıcaklığında yükselmenin belirlenmesinde rektal dışı yolun kullanılabileceğini belirtmişlerdir. Sonuç olarak; invaziv olmayan ısı ölçümleri ile ilgili yapılan çalışmaların yetersiz olduğu ve bu konuda daha çok randomize kontrollü çalışmalara gereksinim duyulduğu düşünülmektedir. 85

98 KAYNAKLAR UHD ID:07 K:24 AKALIN, H.E., (2012). Antimikrobiyal Tedavi Rehberleri ANKEM Derg, 26 (Ek 2) (28-30) AL-MUKHAIZEEM, F., ALLEN, U., KOMAR, L., NASER, B., ROY, L., STEPHENS, D., READ, S., KIM, C., & SCHUH, S., (2004). Comparison of Temporal Artery, Rectal and Esophageal Core Temperatures in Children: Results of a Pilot Study Paediatr Child Health, September 9 ( ) ALTINKALEM DALKIRAN, Y., (2007). Annelerin Ateş ve Ateşli Havale ile İlgili Bilgi Düzeyleri, Yayınlanmamış Uzmanlık Tezi, Sağlık Bakanlığı Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul, ss.1-74 AMERİKAN ACİL HEKİMLERİ KOLEJİ (AMERICAN COLLEGE OF EMERGENCY PHYSICIANS), (2003). Clinical Policy for Children Younger than Three Years Presenting to the Emergency Department with Fever Ann Emerg Med, 42 ( ) AMERİKAN PEDİATRİ AKADEMİSİ ACİL SERVİSTE ÇOCUK BAKIM REHBERİ (AMERICAN ACADEMY OF PEDIATRICS), (2009). Joint Policy Statement Guidelines for Care of Children in the Emergency Department Pediatrics., 124 ( ) ASGAR POUR, H., & YAVUZ, M., (2010). Vücut Sıcaklığındaki Yükselmenin (Ateşin) Hemodinamik Parametrelere Etkisi Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, 3 (73-79) ASHER, C., & NORTHINGTON, L.K., (2008). Position Statement for Measurement of Temperature/ Fever in Children Journal of Pediatric Nursing, 23 ( ) AYGÜN, G., (2008). Akut Ateşle Gelen Hastada Laboratuvarın Akılcı Kullanımı. Toplumdan Edinilmiş Enfeksiyonlara Pratik Yaklaşımlar Sempozyum Dizisi, Şubat 61, ss BAHORSKI, J., REPASKY, T., RANNER, D., FIELDS, A., JACKSON, M., MOULTRY, L., PIERCE, K., & SANDELL, M., (2012). Temperature Measurement in Pediatrics: A Comparison of the Rectal Method Versus the Temporal Artery Method Journal of Pediatric Nursing, 27 ( ) BAILEY, J., & ROSE, P., (2001). Axillary and Tympanic Membrane Temperature Recording in The Preterm Neonate: A Comparative Study Journal of Advanced Nursing, 34 ( ) BARNASON, S., WILLIAMS, J., PROEHL, J., BRIM, C., CROWLEY, M., LEVINER, S., LINDAUER, C., NACCARATO, M., & STO- RER, A., (2011). Clinical Practice Guideline: Non-Invasive Temperature Measurement in 86

99 ID:07 K:24 the Emergency Department December: 1-14, CPG/Documents/TemperatureMeasurement CPG.pdf, Erişim Tarihi: BARNASON, S., WILLIAMS, J., PROEHL, edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü için tüketim Med aralığı J, arttıkça, 23 (40-41) elektrik ve doğalgaz J., BRIM, C., CROWLEY, M., LEVINER, S., LINDAUER, C., NACCARATO, M., & STORER, A., (2012). Emergency Nursing Resource: Non-Invasive Temperature Measurement in the Emergency Department J Emerg Nurs, 38 ( ) BATRA, P., & GOYAL, S., (2013). Comparision of Rectal, Axillary, Tympanic and Temporal Artery Thermometry in the Pediatric Emergency Room Pediatr Emerg Care, 29 (63-66) CALONDER, E.M., SENDELBACH, S., HOD- GES, J.S., GUSTAFSON, C., MACHEMER, C., JOHNSON, D., & REILAND, L., (2010). Temperature Measurement in Patients Undergoing Colorectal Surgery and Gynecology Surgery: A Comparison of Esophageal Core, Temporal Artery, and Oral Methods Journal of PeriAnesthesia Nursing, 25 (71-78) CARR, E.A., WILMOTH, M.L., ELIADES, A.B., BAKER, P.J., SHELESTAK, D., HE- ISROTH, K.L., & STONER, K.H., (2011). Comparison of Temporal Artery to Rectal Temperature Measurements in Children Up to 24 Months Journal of Pediatric Nursing, 26 ( ) EDELU, B.O., OJINNAKA, N.C., & IKEFUNA, A.N., (2011). Fever Detection in Under 5 Children in a Tertiary Health Facility Using the Infrared Tympanic Thermometer in The Oral Mode Italian Journal of Pediatrics, 37 (1-8) EL RADHI, A.S., & PATEL, S., (2006). An Evaluation of Tympanic Thermometry in a Pediatric Emergency Department Emerg EL-RADHI, A.S., & BARRY, W., (2006). Thermometry in Paediatric Practice. Arch Dis Child, 91 ( ) FARNELL, S., MAXWELL, L., TAN, S., RHO- DES, A., & PHILIPS, B., (2005). Temperature Measurement: Comparison of Non-Invasive Methods Used in Adult Critical Care Journal of Clinical Nursing, 14 ( ) FORTUNA, E.L., CARNEY, M.M., MACY, M., STANLEY, R.M., YOUNGER, J.G., BRADIN, S.A., & ARBOR, A., (2010). Accuracy of Non-Contact Infrared Thermometry Versus Rectal Thermometry in Young Children Evaluated in the Emergency Department for Fever Journal of Emergency Nursing March, 36 ( ) GASIM, G., MUSA, I.R., ABDIEN, M.T., & ADAM, I., (2013). Accuracy of Tympanic Temperature Measurement Using an Infrared Tympanic Membrane Thermometer BMC Research Notes, 6 (2-5) 87

100 ID:07 K:24 GREENES, D.S., & FLEISHER, G.R., (2001). Accuracy of a Noninvasive Temporal Artery Thermometer for Use in Infants Arch Pediatr Adolesc Med, 155 ( ) GÜNDÜZ, S., ZENCİROĞLU, A., & OKUMUŞ, N., (2012). Ateşli Term Yeni Doğanlarda Ciddi Bakteriyel Enfeksiyon Birlikteliği Yeni Tıp Dergisi, 29 ( ) HALICIOĞLU, O., KOÇ, F., AŞIK AKMAN, S., & TEYİN, A., (2011). Ateşli Çocuklarda; Annelerin Evde Ateşe Yaklaşımı, Bilgileri ve Sosyodemografik Özellikler ile İlişkisi İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hast. Dergisi, 1 (13-19) HAMILTON, P.A., MARCOS, L.S., & SECIC, M., (2013). Performance of Infrared Ear and Forehead Thermometers: A Comparative Study in 205 Febrile and Afebrile Children Journal of Clinical Nursing, 22 ( ) HEBBAR, K., FORTENBERRY, J.D., ROGERS, K., MERRIT, R., & EASLEY, K., (2005). Comparison of Temporal Artery Thermometer to Standard Temperature Measurements in Pediatric Intensive Care Unit Patients Pediatr Crit Care Med, 6 ( ) KADIN VE ÇOCUK SAĞLIĞI İÇİN ULU- SAL İŞBİRLİĞİ MERKEZİ, (NATIO- NAL COLLABORATING CENTRE FOR WOMEN S AND CHILDREN S HEALTH GUIDELINE) (2007). Assessment and Initial Management of Feverish Illness in Children Younger than 5 Years: Summary of NICE, (1-170) nicemedia/pdf/cg47guidance.pdf, Erişim Tarihi: KARA, A., DEVRIM, I., CENGIZ, A.B., CE- LIK, F., TEZER, H., ULUDAG, A.K., & SECMEER, G., (2009). Is the Axilla the Right Site for Temperature Measurement in Children by Chemical Thermometer The Turkish Journal of Pediatrics, 51 ( ) KARAZEYBEK, E., (2013). Acil Serviste Invaziv Olmayan Isı Ölçümlerinde Kanıtlar ve Uygulama Önerileri İkinci Ulusal Acil Hemşireliği Kongresi Nisan Kuşadası, Konuşma ve Bildiri Özetleri Kitabı, ss KNOTT, J.C., TAN, S.L., STREET, A.C., BAILEY, M., & CAMERON, P., (2004). Febrile Adults Presenting to the Emergency Department: Outcomes and Markers of Serious Illness Emerg Med J, 21 ( ) KOCOĞLU, H., GOKSU, S., ISIK, M., AKTURK, Z., & BAYAZIT, Y.A., (2002). Infrared Tympanic Thermometer can Accuracy Measure the Body Temperature in Children in an Emergency Room Setting International Journal of Pediatric Otorhinolarynngology, 65 (39-43) 88

101 ID:07 K:24 KÖSE, Ş., AKKOÇLU, G., TÜRKEN, M., GÖ- ZAYDIN, A., ÇAVDAR, G., & ERSAN, G., (2010). Ateş Yüksekliği Nedeniyle Başvuran 88 Olguda Ateş Etyolojisinin Araştırılması Klimik Dergisi, 23 (18-21) LAWSON, L.B., ELIZABETH J., BALLOU, I., ERAKER, R., GRECO, S., SHIVELY, J., & SOCHULAK, V., (2007). Accuracy and Precision of Noninvasive Temperature Measurement in Adult Intensive Care Patients Am J Crit Care, 16 ( ) KANADA PEDİATRİ TOPLULUĞU TOPLUM PEDİATRİ KOMİTESİ (CANADIAN PAEDIATRIC SOCIETY COMMUNITY PEDIATRICS COMMITTEE) (2013). Temperature Measurement in Paediatrics, Erişim Tarihi: LEON, C., RODRIGUEZ, A., FERNANDEZ, A., & FLORES, L., (2005). Infrared Ear Thermometry in the Critically Ill Patient an Alternative to Axillary Thermometry Journal of Critical Car, 20 ( ) MAXTON, F.J.N., JUSTIN, L., & GILLIES, D., (2004). Estimating Core Temperature in Infants and Children After Cardiac Surgery: A Comparison of Six Methods Journal of Advanced Nursing, 45 ( ) MUTH, M., STATLER, J., GENTILE, D.L, HAGLE, M.E., & MILWAUKEE, W.I., (2013). Frequency of Fever in Pediatric Patients Presenting to the Emergency Department with Non-Illness-Related Conditions Journal of Emergency Nursing, 39 ( ) PENNING, C., LINDEN, J.H., TIBBOEL, D., & EVENHUIS, H.M., (2011). Is the Temporal Artery Thermometer a Reliable Instrument for Detecting Fever in Children Journal of Clinical Nursing, 20 ( ) POLAT, S., BEYAZOVA, U., (2009). Çocukluk Çağında Ateşli Hastaya Yaklaşım Türkiye Klinikleri J Inf Dis-Special Topics, 2 (49-56) REYNOLDS, M., BONHAM, L., GUECK, M., HAMMOND, K., LOWERY, J., REDEL, C., RODRIGUEZ, C., SMITH, S., STANTON, A., SUKOSD, S., & CRAFT, M., (2014). Are Temporal Artery Temperatures Accurate Enough to Replace Rectal Temperature Measurement in Pediatric ED Patients? Journal of Emergency Nursing, 40 (46-50) SIBERRY, G.K., DIENER-WEST, M., SCHAP- PELL, E., & KARRON, R.A., (2002). Comparison of Temple Temperatures with Rectal Temperatures in Children under Two Years of Age Clin Pediatr (Phila), 41 ( ) STELFOX, H.T., STRAUS, S.E., GHALI, W.A., CONLY, J., LAUPLAND K., & LEWIN, A., (2010). Temporal Artery Versus Bladder 89

102 ID:07 K:24 Thermometry During Adult Medical-Surgical Intensive Care Monitoring: An Observational Study BMC Anesthesiology, 10 (2-7) STINE, C.A., FLOOK, D.M., & VINCZE, D.L., (2012). Rectal Versus Axillary Temperatures: Is there a Significant Difference in Infants Less than 1 Year of Age? Journal of Pediatric Nursing, 27 ( ) ( ) aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, fiyatlarda da azalma meydana sunulmuştur. gelmektedir. TABAK, F., (2006). Ateş Patogenezi, Ateş Tipleri, Erişkinde Ateş Yönetimi Editörler: Recep Öztürk, Ali Mert. Ateşli Hastaya Yaklaşım Sempozyum Dizisi No: 53; Kasım, ss VLIET, M., DONNELY, J.P., POTTING, C.M.J., BLIJLEVENS, & NICOLE, M.A., (2010). Continuous Non-Invasive Monitoring of the Skin Temperature of HSCT Recipients Support Care Cancer, 18 (37-42) WALKER, G.A., RUNDE, D., ROLSTON, D.M., WIENER, & DAN; L.J., (2013). Emergency Department Rectal Temperatures in Over 10 Years: A Retrospective Observational Study World Journal of Emergency Medicine, 4 YAZAR NOTU: Çalışma 2013 yılında 8. Ulusal Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireliği Kongresinde bilgi güncelleme oturumunda 90

103 HAKEMLI HEMŞIRELIK ARAŞTIRMALARI DERGISI INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF NURSING RESEARCHES UHDULUSLARARASI GEBELİKTE CİNSELLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER 1 FACTORS AFFECTING PREGNANCY SEXUALITY Aslı KARAKUŞ 1, Emre YANIKKEREM 1 1 Celal Bayar Üniversitesi Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı, Manisa / Türkiye Öz: Fizyolojik, psikolojik, sosyal ve cinsel değişimler gebelik döneminde kadının cinsel yaşamını etkilemektedir. Bu derlemede, gebelikte cinselliği etkileyen faktörlerle ilgili yılları arasında Pubmed ve Google Akademik yoluyla 33 tam metne ulaşılan çalışmalar incelenmiştir. Bu veri tabanlarına sexuality and pregnancy, sexual dysfunction and pregnancy, body image and pregnancy, depression and pregnancy and sexuality, sexual behaviour and pregnancy anahtar kelimeleri yazılmıştır. Gebelikte cinselliği etkileyen faktörler yapılan araştırmalar doğrultusunda incelendiğinde; gebelik trimesteri ilerledikçe çiftlerde cinsel ilişki sıklığının azaldığı, erkeklerin cinsel ilişkiyi daha az başlattığı, kadınların ise cinsel ilişkiyi başlatma oranında artma olduğu gözlenmiştir. Prekonsepsiyonel dönem ile karşılaştırıldığında gebelik döneminde cinsel ilişki sıklığının azaldığı belirlenmiştir. Kadının üstte olduğu ya da kaşık pozisyonu gebelik döneminde, erkeğin üstte olduğu pozisyon gebelik öncesi dönemde tercih edilmektedir. Üriner inkontinans, artan karın hacmi, kilo alma ve mide şikâyetleri gebelik döneminde en sık yaşanan fiziksel şikayetler olup, bu yakınmaların cinsel disfonksiyona neden oldukları saptanmıştır. Depresyon, anksiyete ve stres gebelerde cinsel uyarılma ve cinsel fonksiyonda azalmaya neden olmaktadır. Fiziksel değişimlere bağlı olarak beden imajı olumsuz etkilenmekte, bu durum cinsel disfonksiyona yol açmaktadır. Bebeğe zarar vermekten korkma kadınların gebelik döneminde cinsel ilişkide bulunmama nedenlerinin başında gelmektedir. Gebelik süresince cinsel disfonksiyon artmakta, cinsel istek, orgazm, uyarılma ve lubrikasyon azalmaktadır. Gebelikte cinsel ilişki sırasında yanma hissi, ağrı, erken boşalma, abdominal kramp/kontraksiyon, dış genital organlarda şişme, kanama, vajinada kuruluk ve yorgunluk gibi fiziksel yakınmalar yaşanmaktadır. Şehirde yaşayan, evlilik süresi uzun olan, çalışan ve ileri yaşta olan kadınlar arasında cinsel ilişki sıklığı düşmektedir. Anahtar Kelimeler: Gebelik, Cinsellik, Cinsel Disfonksiyon Abstract: Physiological, psychological, social and sexual changes affect women s sexual life during pregnancy period. In this review, 33 full texts were examined about factors affecting pregnancy sexuality by using Pubmed and Google Scholar published between 2010 and The keywords of sexuality and pregnancy, sexual dysfunction and pregnancy, body image and pregnancy, depression and pregnancy and sexuality, sexual behavior and pregnancy were written to the databases. When factors affecting sexuality during pregnancy were examined in accordance with research it was observed that the frequency of sexual intercourse decreased in couples trimester of pregnancy progressed, men s initiate of sexual intercourse decreased and women s initiate of sexual intercourse increased. Compared to preconception period, it was determined that frequency of sexual intercourse was decreased in pregnancy period. The woman on top or spoon positions and the man on top were preferred in pregnancy and preconception period, respectively. Urinary incontinence, increasing abdominal volume, gaining weight and stomach were the most common physical complaints which lead to sexual dysfunction during pregnancy. Depression, anxiety and stress cause decreasing in sexual arousal and sexual function. Physical changes in pregnancy period affect women s body image negatively, this situation was lead to sexual dysfunction. Fear of harming the fetus was the most reason for women not having sexual intercourse in pregnancy period. Sexual dysfunction was increased; sexual desire, orgasm, arousal and lubrication were decreased during pregnancy. Physical complaints such as burning sensation, pain, premature ejaculation, abdominal cramp/contraction, swelling of the external genital organs, bleeding, vaginal dryness and fatigue were experienced during sexual intercourse in pregnancy period. Frequency of sexual intercourse was decreased among employed and older women, who had longer duration of marriage and who have been living in city center. Key Words: Pregnancy, Sexuality, Sexual Dysfunction Doi: /UHD (1) Sorumlu Yazar: Aslı KARAKUŞ, Celal Bayar Üniversitesi Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı, Manisa / Türkiye akarakus_ksk@hotmail.com Geliş Tarihi / Received: Düzeltme Tarihi / Revised: Kabul Tarihi/ Accepted: Makalenin Türü: Type of article ((Literatür Araştırması Derleme / Literature Review) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Yok None of Ethics Committee 91

104 ID:65 K:74 GEBELİKTE CİNSELLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Gebelik, kadınlar için fizyolojik, psikolojik, sosyal ve cinsel değişimlerin yaşandığı bir dönemdir (Çalık ve Aktaş, 2011: ). Bu dönemdeki anatomik, fizyolojik ve psikolojik değişiklikler cinsel yaşamı etkilemektedir (Ertem ve Sevil, 2010: 40-7). Gebelik döneminde meydana gelen fiziksel ve hormonal değişiklikler kadının kendisini farklı algılamasına, çirkin ve cazibesiz hissetmesine neden olabilir. Bu değişimler sonucu kadının kendine güven duygusu ve benlik saygısı azalıp; beden imajı olumsuz yönde etkilenebilir (Babacan Gümüş vd., 2011: 7-14). Beden imajının fiziksel değişimlere bağlı olarak olumsuz etkilenmesi sonucu cinsel disfonksiyona neden olduğu bilinmektedir (Babacan Gümüş vd., 2011: 7-14; Chang et al., 2011: ). Gebelik trimesteri ilerledikçe yaşanan fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar bebeğe zarar verme korkusu, cinsel ilişkinin erken doğuma ve düşüğe neden olacağına inanma, gebelikte cinsel ilişkiyi tehlikeli ve günah olarak algılama gebelikte yaşanan cinsel hayatı ve cinsel ilişki sıklığını etkilemektedir (Rados et al., 2014: ; Pauleta et al., 2010: ). Gebelikte östrojen, progesteron, prolaktin, tiroid stimüle eden hormon (TSH), human koryonik gonadotropin (HCG) hormon düzeylerinde ciddi değişiklikler görülmektedir. TSH hormonu ile gebelik depresyonu arasında güçlü bir ilişki olduğu belirtilmekle birlikte; (Çalık ve Aktaş, 2011: ) östrojen, progesteron, ve prolaktin hormonlarının artışı gebelikte bulantı, kusma, yorgunluk, kilo alma ve memede hassasiyete neden olmaktadır (Johnson, 2011: ). Bununla birlikte progesteronun artışı ve vajina dokularında meydana gelen konjesyon nedeniyle disparoni, vajina akıntısında artma ve istemsiz idrar kaybı yaşanmaktadır. Hormonların neden olduğu bu fiziksel, mental ve duygusal değişiklikler cinsel yaşamı olumsuz olarak etkilemektedir (Santiago vd., 2013). Gebelik süresince erkeğin ruhsal durumu, cinsellik hakkında yanlış bilgi ve inanışları, yaşanan ambivalans, eşi ile cinsel ilişkiden kaçınma, gebeliğe zarar verme korkusu, bebeğin eşinin yaşamındaki yerini kıskanma yaşanan anksiyete ve depresyon gebelikte cinsellik üzerine etki eden diğer faktörlerdir. Bazı erkekler eşleri ile cinsel ilişki istese bile gebe bir kadına dokunmanın kutsal bir şeyi kirletmek gibi olduğunu düşünebilir, bazıları ise gebelik süresince eşlerine daha fazla yakınlık ve dostluk duyarak mutluluklarının arttığını düşünülebilir (Ertem ve Sevil, 2010: 40-7). Bu derlemenin amacı, gebelikte cinselliği etkileyen faktörler ile ilgili yapılan çalışmaların incelenmesidir. Pubmed ve Google Akademik veri tabanlarına sexuality and pregnancy, sexual dysfunction and pregnancy, body image and pregnancy, depression and pregnancy and sexuality, sexual behaviour and pregnancy anahtar kelimeleri yazılmıştır. Gebelikte cinselliği etkileyen 92

105 ID:65 K:74 faktörler ile ilgili yılları arasında tam metne ulaşılan 33 araştırma makalesi incelenmiş, ulaşılan çalışmaların ayrıntılı analizi Tablo 1 de sunulmuştur. Yapılan araştırmalar; gebelik haftasının, gebelikte fiziksel, psikolojik değişiklikler ve edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü için tüketim al., aralığı 2012: arttıkça, ). elektrik ve doğalgaz beden imajının, cinsellik hakkında bilgi düzeyinin, sosyoekonomik ve obstetrik faktörlerin cinselliğe etkisi, cinsel ilişki sıklığı, cinsel ilişki tipi, cinsel ilişkiyi başlatan kişi, cinsel pozisyonlar, gebeliğin farkında olma, gebelikte disparoni ve gebelikte kadınların cinsel ilişkide bulunmama nedenleri ve inanışları başlıkları altında sunulmuştur. 1. Gebelik Haftasının Cinselliğe Etkisi Gebelikte trimesterlere göre cinsel yaşam yapılan araştırmalar doğrultusunda incelendiğinde; gebelik trimesteri ilerledikçe cinsel ilişki sıklığının (Efe et al., 2014: 1-11; Corbacioglu Esmer et al., 2013: ; Pauleta et al., 2010: ; Torkestani et al., 2012: ; Yangın and Eroğlu, 2011: ; Liu et al., 2013: 54-61; Yıldız, 2015: 49-59) ve cinsel ilişkide bulunma oranının azaldığı (Erenel et al., 2011: ; Liu et al., 2013: 54-61; Yangın and Eroğlu, 2011: ) görülmektedir. Tayvan da yapılan kalitatif bir çalışmada, kadınlar gebeliğin birinci trimesterinde ayda 1.7 kez, ikinci trimesterinde ayda 1.6 kez, üçüncü trimesterinde ayda 0.4 kez cinsel ilişkide bulunduklarını belirtmiştir. Gebelerin %22.6 sının üçüncü trimesterde cinsel ilişki sıklığının azaldığı, %9.7 sinin değişmediği, %64.5 inin cinsel ilişkisinin olmadığı bulunmuştur (Liu et al., 2013: 54-61). İran da yapılan bir çalışmada, gebelerin %36.8 inin ilk trimesterde haftada bir kez, %32.9 unun ikinci trimesterde ayda bir kez cinsel ilişkide bulundukları belirtilmekle birlikte, üçüncü trimesterde ise gebelerin %49.7 sinin hiç cinsel ilişkide bulunmadığı gösterilmiştir (Torkestani Türkiye de yapılan çalışmalar incelendiğinde; Ankara da yapılan bir çalışmada kadınların %5.1 inin birinci, %13.4 ünün ikinci ve %58.6 sının üçüncü trimesterde hiç cinsel ilişkide bulunmadığı saptanmıştır (Erenel et al., 2011: ). Antalya da yapılan kalitatif bir çalışmada, kadınların %65 i gebeliğin ilk, %81 i ikinci ve tamamı üçüncü trimesterde cinsel yaşamında değişiklik olduğunu ifade etmiştir. Gebelerin %92 si üçüncü trimesterde cinsel ilişki yaşamadığını, %8 i daha az sıklıkta cinsel ilişki yaşadığını belirtmiştir (Yangın and Eroğlu, 2011: ). İstanbul da bir çalışmada, gebelerin %19.3 ünün son dört haftadır hiç cinsel ilişkide bulunmadıkları, %12.2 sinin ilk, %8.5 inin ikinci ve %37.4 ünün üçüncü trimesterde cinsel ilişkiden kaçındıkları belirtilmiştir (Corbacioglu Esmer et al., 2013: ). 2. Cinsel İlişki Sıklığı Araştırmalarda gebelik öncesine göre gebelikte cinsel ilişki sıklığında azalma görüldüğü saptanmıştır (Efe et al., 2014: 1-11; Erenel et al., 2011: 93

106 ID:65 K: ; Rados et al., 2014: ; Rados et al., 2015: ; Babazadeh et al., 2013: 82-4; Bello et al., 2011: 1-6). Hırvatistan da yapılan bir çalışmada, kadınların %79.3 ünün gebelik öncesi döneme göre cinsel ilişki sıklığının azaldığı, %41 inin son bir ayda cinsel ilişkide bulunmadıkları belirtilmiştir. Gebelerin %20 si ayda bir kez, %25.3 ü ayda birkaç kez, %13.3 ü haftada birkaç kez ya da daha fazla cinsel ilişkide bulunmaktadır (Rados et al., 2014: ). Hırvatistan da 105 erkek ile yapılan diğer bir çalışmada, erkeklerin %71.4 ünün gebelik öncesi döneme göre gebelikte cinsel ilişki sıklığında azalma olduğu, %24.8 inin cinsel ilişki sıklığında herhangi bir değişiklik olmadığı, %3.8 inin ise cinsel ilişki sıklığında artma olduğu belirtilmiştir. Bu çalışmada yaklaşık üç erkekten biri (%30.5) önceki ay hiç cinsel ilişkide bulunmadığını, %18.1 i bir kez, %38.1 i birkaç kez, %13.3 ü haftada birkaç kez ya da daha sık cinsel ilişkide bulunduğunu ifade etmiştir (Rados et al., 2015: ). Türkiye de yapılan çalışmalar incelendiğinde; İstanbul da yapılan bir çalışmada gebelik öncesi cinsel ilişki sıklığı haftada 3.1 iken, gebelik döneminde 2.4 e düştüğü görülmüştür (Efe et al., 2014: 1-11). Ankara da bir çalışmada, kadınların %66.3 ü gebelik öncesi haftada bir ya da iki kez vajinal ilişkide bulunduğu, gebelik süresince cinsel ilişki sıklığının azaldığı belirtilmiştir. Kadınların %50.1 inin gebelik süresince nadir cinsel ilişkide bulundukları ya da hiç cinsel ilişkide bulunmadıkları saptanmıştır (Erenel et al., 2011: ). Cinsel ilişki sıklığı ile ilgili yapılan kalitatif çalışmalar incelendiğinde; İran da gebelik sürecinde kadınların %81.8 inin cinsel ilişki sıklıklarında azalma olduğu bulunmuştur (Babazadeh et al., 2013: 82-4). Türkiye de gebelik öncesi kadınların %8 inin haftada bir ya da iki kez, %50 sinin haftada iki ya da üç kez, %27 sinin haftada üç ya da dört kez, %16 sının her gün cinsel ilişkide bulundukları belirtilmiştir (Yangın and Eroğlu, 2011: ). Nijerya da yapılan bir çalışmada, kadınların %82 sinin gebelik süresince cinsel ilişki yaşadığı, cinsel ilişki yaşayanların %62.9 unun ayda 2-8 kez, %3.1 inin her gün, %1.9 unun iki ayda bir kez cinsel ilişkide bulundukları belirlenmiştir (Olusegun and Ireti, 2011: 894-9). Nijerya da yapılan bir diğer çalışmada kadınların %15.6 sı eşlerinin evlilik dışı ilişkilerinin olduğunu ya da bu durumdan şüphelendiklerini ve bu nedenle cinsel ilişki sıklığının azaldığı vurgulanmıştır (Bello et al., 2011: 1-6). 3. Cinsel İlişki Tipi Nijerya da yapılan bir çalışmada, kadınların %91.6 sının gebelik süresince cinsel ilişkide bulunduğu, vajinal ilişkinin daha yaygın olduğu, oral seksin düşüş gösterdiği belirtilmiştir. Genital mutilasyonlu kadınların mutilasyonsuz kadınlara göre cinsel ilişki sıklığının daha az olduğu saptan- 94

107 ID:65 K:74 mıştır (Bello et al., 2011:1-6). Nijerya da yapılan diğer bir çalışmada yaklaşık beş kadından birinin (%23.1) nadiren oral seks, %2 sinin düzenli olarak oral ve anal seks yaptığı, %7.3 ünün seyrek olarak anal seks yaptığı belirtilmiştir (Olusegun and Ireti, 2011: 894-9). Portekiz de yapılan bir çalışmada, kadınların %98.3 ünün vajinal, %38.1 inin oral ve %6.6 sının anal seks yaptığı bulunmuştur (Pauleta et al., 2010: ). Cinsel ilişki tipi ile ilgili yapılan kalitatif çalışmalar incelendiğinde; Tayvan da kadınların %25.8 inin mastürbasyon, %3.2 sinin anal seks yaşadıkları saptanmıştır (Liu et al., 2013: 54-61). 4. Cinsel İlişkiyi Başlatan Kişi 5. Cinsel Pozisyonlar Yapılan bazı araştırmalarda gebelik döneminde erkeklerin cinsel ilişkiyi başlatma oranında azalma olduğu, kadınlarda ise cinsel ilişkiyi başlatma oranında artma olduğu görülmüştür (Efe et al., 2014: 1-11; Bello et al., 2011: 1-6; Sacomori and Cardoso, 2010: ). Brezilya da yapılan bir çalışmada, gebelik öncesi cinsel ilişkiyi kadınların %65.6 sı partneri ile birlikte %29.2 si partnerinin, %5.2 si kendisinin başlattığını belirtmiştir. Cinsel ilişkiyi başlatma trimesterlere göre incelenmiş; kadınların %53.6 sı ilk trimesterde cinsel ilişkiyi partneri ile birlikte, %39.2 si partnerleri tarafından, %7.2 sinin kendisinin başlattığını belirtmiştir. İkinci trimesterde partneri tarafından cinsel ilişkiyi başlatma oranı %50.4, partneri ile birlikte %36.2 ve kendisi tarafından %13.4 tür. Üçüncü trimesterde ise gebelerin %47.6 sı cinsel ilişkiyi partnerlerinin başlattığını, %35.2 si partneri ile birlikte, %17.2 si kendisi tarafından başlatıldığını ifade etmiştir (Sacomori and Cardoso, 2010: ). Nijerya da yapılan bir çalışmada genellikle cinsel ilişkiyi başlatanın erkek olduğu, fakat kadının başlatma oranının gebelik ile artış gösterdiği vurgulanmıştır (Bello et al., 2011: 1-6). İstanbul da yapılan bir çalışmada, cinsel ilişkiyi başlatma kadınlarda gebelik öncesi dönemde %5.3 iken, gebelik süresince %6.6 ya yükseldiği; erkeklerde ise gebelik öncesi dönemde cinsel ilişkiyi başlatma %94.5 iken, gebelikte %93.4 e düştüğü bulunmuştur (Efe et al., 2014: 1-11). Gebelikte cinsellikle ilgili en yaygın kullanılan cinsel pozisyon ülkelere göre incelendiğinde; Güney Afrika ve Tayvan da partnerin üstte olduğu pozisyon (Moodley and Khedun, 2011: 33-5; Lee et al., 2010: ), Brezilya da kaşık pozisyonu (Sacomori and Cardoso, 2010: ), İran da ise verilen cinsel eğitim sonrası kadının üstte olduğu pozisyonun sıklıkla kullanıldığı belirlenmiştir (Afshar et al., 2012: ). Erkeğin üstte olduğu cinsel pozisyonlar Güney Afrika da %67 (Moodley and Khedun, 2011: 33-5), Tayvan da %67.6 (Lee et al., 2010:

108 ID:65 K:74 20), Nijerya da %24.1 (Olusegun and Ireti, 2011: 894-9) oranında tercih edilmektedir. Kadının üstte olduğu pozisyon ile ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde; Nijerya da çiftlerin %9.8 i (Olusegun and Ireti, 2011: 894-9), Tayvan da %26.1 i (Lee et al., 2010: ), İran da %41 i kadının üstte olduğu pozisyonu tercih etmiştir (Afshar et al., 2012: ). edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü için tüketim 6. Gebeliğin aralığı arttıkça, Farkında elektrik ve Olma doğalgaz Brezilya da yapılan bir çalışmada, gebeliğin ikinci trimesterine kadar en yaygın pozisyonun erkeğin üstte olduğu pozisyon olduğu, gebelik trimesteri ilerledikçe kadının üstte olduğu pozisyonların tercih edildiği bulunmuştur (Sacomori and Cardoso, 2010: ). Tayvan da yapılan bir çalışmada, cinsel doyumu iyi olan kadınların cinsel doyumu yetersiz olan kadınlara göre kadının üstte pozisyonu tercih ettiği saptanmıştır (Lee et al., 2010:408-20). Güney Afrika da yapılan bir çalışmada kadınların %12 sinin cinsel ilişki boyunca bir pozisyondan daha fazla pozisyon yaşadıkları, %2 si ise olabilecek tüm pozisyonları denediklerini ifade etmiştir (Moodley and Khedun, 2011: 33-5). İran da gebelik haftalarında olan 83 gebe ile yapılan bir çalışmada, deney grubu olan 41 gebeye cinsel eğitim, kontrol grubu olan 42 gebeye ise beslenme eğitimi verilmiştir. Eğitim öncesi iki grup içinde en yaygın olan cinsel ilişki pozisyonu (%50) partnerin üstte olduğu pozisyondur. Eğitim verilen grupta (%15) kontrol grubuna (%45) göre partnerin üstte olduğu pozisyonda azalma görüldüğü ve kadının üstte olduğu pozisyon sıklığının da deney grubunda (%41) kontrol grubuna (%9) göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Afshar et al., 2012:173-81). Bu çalışmada cinsel eğitim erkeğin üstte olduğu pozisyonu azaltıp, kadının üstte olduğu pozisyonun artmasında olumlu etki yaratmıştır. İstanbul da yapılan bir çalışmada, gebe olduğunun farkında olmayan kadınların, farkında olan kadınlara göre daha fazla cinsel ilişki yaşadıkları bulunmuştur. Gebeliğinin farkında olan kadınların %45.6 sı gebelikte cinsel ilişkinin zararlı etkileri hakkında endişe duyduğu için, %12.3 ü düşük yapma ve bebeğe zarar gelme endişesi ile cinsel ilişkiden kaçındıklarını ifade etmiştir. Cinsel istek ve ağrı açısından gebeliğinin farkında olan ve farkında olmayan kadınlar arasında bir fark olmadığı; ancak gebeliğinin farkında olan kadınlarda uyarılma, lubrikasyon, orgazm ve doyumda azalma olduğu belirtilmiştir. Gebeliğin farkında olan kadınlarda orgazmın olumsuz etkilendiği, aşk evliliği yapanlarda orgazmın olumlu etkilendiği, fakat cinsel ilişki sıklığı üzerinde olumsuz bir etkisi olduğu vurgulanmıştır (Corbacioglu et al., 2012: ). 7. Gebelikte Disparoni Disparoni cinsel ilişki sırasında genital bölgede hissedilen, sürekli ya da tekrarlayan bir ağrıdır. 96

109 ID:65 K:74 Topluma dayalı çalışmalarda fertil kadınların yaklaşık %8-21 inin disparoni yaşadıkları bildirilmektedir (Karaçam ve Çalışır, 2012: ). Gebelikte disparoni ile ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde; Antalya da kadınların %63 ünün fiziksel rahatsızlık olarak cinsel ilişki sırasında ağrıdan şikayet ettikleri (Yangın and Eroğlu, 2011: ), Aydın da kadınların %34.8 inin gebelikten önce, %38.9 unun gebelikleri süresince ve %28.9 unun doğum sonrası dönemde disparoni yaşadıkları saptanmıştır (Karaçam ve Çalışır, 2012: ). Nijerya da gebelerin %46.9 unun (Olusegun and Ireti, 2011: 894-9), İran da %8.7 sinin (Babazadeh et al., 2013: 82-4), Güney Afrika da kadınların %28 inin (Moodley and Khedun, 2011:33-5) gebelikte disparoni yaşadıkları bulunmuştur. Sanayi ve konutlarda tüketim aralıklarına göre elektrik (Naldoni ve doğalgaz vd., fiyatlarının 2011: ). tespit edilmesi 8. Gebelikteki Fiziksel, Psikolojik Değişiklikler ve Beden İmajının Cinselliğe Etkisi Gebelikte en çok karşılaşılan fiziksel yakınmalar üriner inkontinans (Naldoni et al., 2011: ; Chang et al., 2011: ), karın büyümesi ve kilo alma (Araújo et al., 2012: 552-8; Gonçalves et al., 2013: ), mide şikayetleri (Araújo et al., 2012: 552-8; Babazadeh et al., 2013: 82-4; Tosun Güleroğlu and Gördeles Beşer, 2014: ) olduğu ve bu yakınmaların cinsel disfonksiyona neden oldukları belirlenmiştir (Naldoni et al., 2011: ; Chang et al., 2011: ; Gonçalves et al., 2013: ; Tosun Güleroğlu and Gördeles Beşer, 2014: ). Brezilya da yapılan bir çalışmada, cinsel disfonksiyon yaşayan kadınların %57.1 inin üriner inkontinans yaşadığı ve üriner inkontinans yaşayan kadınların bu sorunla en fazla üçüncü trimesterde karşılaştığı bulunmuştur. Bu çalışmada cinsel disfonksiyon ile gestasyonel hafta ve üriner inkontinans arasında ilişki olduğu belirlenmiştir Tayvan da yapılan bir çalışmada, gebelik süresince üriner inkontinansın cinsel fonksiyonu, doyumu, cinsel ilişkiyi ve isteği olumsuz etkilediği belirtilmiştir. İlk trimesterde fiziksel rahatsızlıkların cinsel fonksiyon üzerinde, üçüncü trimesterde ise üriner inkontinansın cinsel istek üzerinde olumsuz etkisi olduğu vurgulanmıştır (Chang et al., 2011: ). Gebelikte fiziksel yakınmalarla ilgili kalitatif çalışmalar incelendiğinde; İran da bulantı ve yorgunluk (Babazadeh et al., 2013: 82-4), Brezilya da kilo alma ve karın hacmindeki değişiklikler (Gonçalves et al., 2013: ), memelerde hassasiyet ve ağrı, mide yanması, bulantı, kusma ve ödem şikayetlerinin gebelerde daha fazla yaşandığı saptanmıştır (Araújo et al., 2012: 552-8). Antalya da ise gebeliğin son aylarında nefes almada güçlüğün daha fazla yaşandığı bulunmuştur (Yangın and Eroğlu, 2011: ). Kayseri de yapılan bir çalışmada sırt ağrısı, konstipasyon, bacak ağrısı, solunum güçlüğü ve kramp problemlerinin gebelikte cinselliği olumsuz etkilediği bulunmuştur. Solunum problemleri, 97

110 ID:65 K:74 bacak ağrısı, kramp şikayeti olan gebelerde cinsel istek, uyarılma, lubrikasyon, orgazm, doyum bozuklukları ve disparoninin daha fazla olduğu görülmüştür (Tosun Güleroğlu and Gördeles Beşer, 2014: ). yönünde hareket edilmiş olup, yapılan istatistik bulgulara 2011: ). göre de sonuca gidilmiştir. Elde Gebelikte cinsel ilişki sırasında yaşanan fiziksel yakınmalar üzerine yapılan çalışmalar incelendiğinde; en çok yaşanan yakınmalar yanma hissi (Erenel et al., 2011: ), ağrı (Erenel et al., 2011: ; Moodley and Khedun, 2011: 33-5; Liu et al., 2013: 54-61), erken boşalma (Erenel et al., 2011: ), abdominal kramp/kontraksiyon (Moodley and Khedun, 2011: 33-5; Liu et al., 2013: 54-61), dış genital organlarda şişme (Moodley and Khedun, 2011: 33-5), kanama (Moodley and Khedun, 2011: 33-5), vajinada kuruluk (Liu et al., 2013: 54-61) ve yorgunluktur (Liu et al., 2013:54-61). Yapılan araştırmalar incelendiğinde; depresyon, anksiyete ve stresin cinsel fonksiyonu azalttığı (Chang et al., 2012: ; Faisal-Cury et al., 2013: ) görülmüştür. Tayvan da yapılan bir çalışmada, depresif semptomlar değerlendirilmiş depresyon ölçeğinin puanı arttıkça birinci trimesterde cinsel fonksiyon, uyarılma, orgazm, ağrı ve lubrikasyonun; üçüncü trimesterde ise cinsel istek ve doyumun azaldığı belirtilmiştir (Chang et al., 2012: ). Gebelik döneminde meydana gelen fiziksel değişiklikler kadının kendisini farklı algılamasına, çirkin ve cazibesiz hissetmesine neden olabilmektedir. Bu değişimler sonucu kadının kendine güven duygusu ve benlik saygısı azalıp; beden imajı olumsuz yönde etkilenebilir (Babacan Gümüş vd., 2011). Beden imajının fiziksel değişimlere bağlı olarak cinsel disfonksiyonda artmaya neden olduğu yapılan araştırmalarda belirtilmiştir (Babacan Gümüş vd., 2011: 7-14; Chang et al., Tayvan da yapılan bir çalışmada, gebelik süresince beden imajının cinsel fonksiyonu, doyumu, ilişkiyi ve cinsel isteği olumsuz etkilediği belirtilmiştir. İkinci trimesterde beden imajı ile sağlık durumu arasındaki ilişkinin cinsel istek üzerinde olumsuz etkisi olduğu bulunmuştur (Chang et al., 2011: ). İran da yapılan bir çalışmada, kadınların %61.9 u cinsel çekiciliklerinin gebelik süresince azaldığına inanmaktadır (Jamali and Mosalanejad, 2013: ). Brezilya da yapılan bir çalışmada primigravidalar multigravidalara göre kendi bedenlerini daha güzel bulduğu ve vücutlarından daha memnun oldukları bulunmuştur (Sacomori et al., 2010: ). Brezilya da yapılan kalitatif bir çalışmada, kadınların beden imajı ve benlik saygısının gebelik süresince vücutlarındaki değişikliklerden etkilendiği (Araújo et al., 2012:552-8), Avustralya da yapılan diğer bir kalitatif çalışmada ise gebelikteki fiziksel değişiklikler nedeniyle kadınların kendilerini 98

111 ID:65 K:74 çekici hissetmedikleri belirtilmiştir (Woolhouse et al., 2012: ). Çanakkale de yapılan bir çalışmada, cinsel yaşamında olumsuz yönde değişiklik olduğunu belirten gebelerde beden imajının daha olumsuz olduğu görülürken, benlik saygısında anlamlı bir fark bulunmamıştır (Babacan Gümüş vd., 2011: 7-14). 9. Kadınların Gebelikte Cinsel İlişkide Bulunmama Nedenleri ve İnanışları Kadınların gebelikte cinsel ilişkide bulunmama nedenlerinin başında bebeğin zarar göreceği endişesi (Pauleta et al., 2010: ; Erenel et al., 2011: ; Yangın and Eroğlu, 2011: ; Araújo et al., 2012: 552-8; Babazadeh et al., 2013: 82-84; Jamali and Mosalanejad, 2013: ; Liu et al., 2013: 54-61; Rados vd., 2014: ; Rados et al., 2015: ), gebeliğe zarar verme düşüncesi (Corbacioglu Esmer et al., 2013: ), gebelikte cinsel ilişkiyi tehlikeli olarak algılama (Liu et al., 2013: 54-61; Torkestani et al., 2012: ; Karaçam ve Çalışır, 2012: ; Olusegun and Ireti, 2011: 894-9), cinsel ilişkinin erken doğuma (Pauleta et al., 2010: ; Babazadeh et al., 2013: 82-4; Liu et al., 2013: 54-61; Jamali and Mosalanejad, 2013: ; Rados et al., 2014: ; Rados et al., 2015: ) erken membran rüptürüne (Torkestani et al., 2012: ) ve düşüğe neden olacağına inanma (Pauleta et al., 2010: ; Torkestani et al., 2012: ; Jamali and Mosalanejad, 2013: ; Liu et al., 2013: 54-61), cinsel ilişki ile bebeğin enfeksiyon kapacağı düşüncesi (Jamali and Mosalanejad, 2013: ; Rados et al., 2014: ; Rados et al., 2015: ), günah olduğuna inanma (Yangın and Eroğlu, 2011: ; Jamali and Mosalanejad, 2013: ), cinsel ilişkide bulunmanın doğru olmadığına inanma (Kısa vd., 2013: ), eşin kokusundan etkilenme (Babazadeh et al., 2013: 82-84; Gonçalves et al., 2013: ), uygun pozisyon bulamama (Olusegun and Ireti, 2011: 894-9; Rados et al., 2015: ), cinsel ilişkinin hoşa gitmemesi (Olusegun and Ireti, 2011: 894-9), çalışma saatlerinin ve iş yükünün fazla olması (Rados et al., 2015: ) ve gebe bir kadının çekici gelmemesi (Rados et al., 2015:282-93) gelmektedir. Tablo 2 de kadınların gebelikte cinsel ilişkide bulunmama nedenleri yapılan araştırmalar doğrultusunda sunulmuştur. Kalitatif çalışmalar incelendiğinde; Antalya da kadınlar gebelik süresince cinsel ilişki sıklıklarında azalma olmasını hormonlardaki değişiklikler nedeni ile doğal ve beklenen bir süreç olarak görmektedir. Kadınların çoğunluğu gebeliğin son aylarında cinsel ilişkiye girilmemesi gerektiğini düşünmektedir (Yangın and Eroğlu, 2011: ). Tayvan da kadınların %65 i cinsel ilişki yaşamama kararlarını kendisi verdiğini, %15 i partneri ile, %13.3 ü partneri tarafından, %3.3 ü kayınvalidesi tarafından ve %3.3 ünün kendi anneleri tarafından önerildiğini belirtmiştir (Liu et al., 2013: 54-61). 99

112 ID:65 K: Cinsellik Hakkında Bilgi Düzeyinin Gebelik Döneminde Cinselliğe Etkisi İncelenen araştırmalarda, cinsellik hakkında bilgi düzeyinin gebelik döneminde cinselliğe etkisini inceleyen iki çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalardan biri Tayland da diğeri İran da yapılmıştır. Tayland da cinsellik hakkında eğitim alan (n=39) ve eğitim almayan (n=32) iki grubun gebelikteki cinsel davranışlarını değerlendirmek amacıyla yapılan bir çalışmada cinsel eğitim alan grup ile almayan grup arasında cinsel ilişki sıklığı, cinsel istek, uyarılma, doyum ve orgazm arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (Wannakosit and Phupong, 2010: ). İki gruptan da hiçbir kadının cinsel ilişki sıklığında artma görülmezken, eğitim alan grubun %94.9 unun, eğitim almayan grubun %90.6 sının cinsel ilişki sıklığında azalma görülmüştür. Eğitim almayan grubun (%77) eğitim alan gruba (%94) göre gebelikte cinsel ilişkinin daha az güvenli olduklarına inandıkları belirtilmiştir. Eğitim alan grubun almayan gruba göre bebeğin zarar göreceği endişesi, kanama korkusu ve cinsel ilişkinin erken doğuma neden olacağına inanma düşüncelerinin daha fazla olduğu görülmüştür (Wannakosit and Phupong, 2010: ). Cinsel eğitime rağmen gebelik süresince vajinal ilişki sıklığının düştüğü, cinsel istek, uyarılma, doyum ve orgazmın azaldığı görülmektedir. Bunun nedenleri olarak kadınların partnerlerinin cinsel eğitim programına katılmaması, eğitimin sadece bir kez verilmesi ve kültürel, duygusal ve gebelik süresince olan fiziksel değişikliklerin etkili olduğu vurgulanmıştır. İran da deney grubu olan 41 gebeye cinsel eğitim, kontrol grubu olan 42 gebeye ise beslenme eğitimi verilmiş; kontrol grubunda eğitim öncesi ve sonrası cinsel fonksiyonlarda değişim gözlenmezken; deney grubunda cinsel doyum, istek, orgazm, ağrı, uyarılma ve lubrikasyon puanlarında olumlu olarak artma görülmüştür. Cinsel ilişki tipinin (anal, oral vb) sıklığı ile ilgili gruplar arası bir fark bulunmamıştır (Afshar et al., 2012: ). Cinsel ilişkinin sadece vajinal ilişkiden oluşmadığı, cinsel ilişki olmadan da öpme, sarılma ve masaj gibi cinsel aktiviteleri de içerdiği düşünülmelidir. Gebe kadınların sarılma, öpme gibi fiziksel yakınlığın sağlanması sonucunda, partnerinin güven duygusunu ve yakınlığını hissederek doyum sağlayacakları düşünülmektedir. 100

113 ID:65 K:74 Yer ve Örneklem Amaç *Kullanılan Soru Formu Araştırmanın Tipi Yazarlar, Sa- Yıl yısı Çanakkale 150 gebe Ankara 336 kadın Antalya 26 gebe Aydın 391 kadın İstanbul 130 gebe İstanbul 348 gebe Gaziantep 382 çift İstanbul 1026 gebe Gebelikte benlik saygısı ve beden imajı ile Rosenberg Benlik Saysitsel Tanıtıcı Bilgi Formu Tanımlayıcı, ke- Özet ilişkili : özellikleri Yılları incelemek Vücut Algısı Ölçeği arasındaki TUİK gısı Ölçeği verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, sanayi uygulanmıştır. Gebelikte cinsel Ayrıca hipotez deneyimlerde ve konutlarda değişiklikleri tüketim aralıklarına dan göre hazırlanan elektrik ve soru doğalgaz for- fiyatlarının layıcı tespit edilmesi testleri Araştırmacılar uygulanarak araştırma tarafın- daha kapsamlı Retrospektif hale getirilmiştir. tanım- Sanayi yönünde belirlemek hareket edilmiş olup, yapılan muistatistik bulgulara göre de sonuca gidilmiştir. Elde fiyatlarının Gebelikte genel cinsel seviyesinde davra-düşünışlardaki Kw cinsinden değişiklikle- yükseldikçe, fiyatlarda görüşmeler da azalma meydana gelmektedir. gözlendiği Derinlemesine sonucuna varılmaktadır. bireysel Kalitatif Sonuç olarak tüketim aralığı Anahtar ri incelemek Kelimeler : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, Konut, Anova, TUİK, Fiyat İlk kez doğum yapan Araştırmacılar tarafından Kesitsel, tanımla- ELECTRICITY hazırlanan soru AND for- NATURAL yıcı GAS PRICES kadınlarda ECONOMETRIC gebelik ANALYSIS öncesi OF ACCORDING ve doğum sonrası TO CONSUMPTION mu RANGES IN TERMS OF INDUSTRY AND dönemde disparoni sıklığını ve ilişkili durumları incelemek Erken gebelikte cinselliği more etkileyen comprehensive. faktörleri The purpose indeksi was to determine electricity and natural gas prices Kadın cinsel fonksiyon Kesitsel made ve gebelik farkındalığının Araştırmacılar tarafın- cinsel fonksiyon dan hazırlanan soru for- üzerindeki etkisini mu araştırmak Gebelikte cinsel fonksiyon değişiklikleri ve etkili faktörleri belirlemek Evlilik hazırlığı yapan çiftlerin cinsellikle ilgili bilgi ve inanışlarını belirlemek Kadın cinsel fonksiyon indeksi Cinsellikle ilgili bilgi ve inanışlar formu Gebeliğin cinsel yaşam üzerine etkilerini araştırmak Libido skorlama sistemi Araştırmacılar tarafından hazırlanan soru formu Kesitsel Tanımlayıcı Tanımlayıcı Babacan Gümüş vd., 2011: 7-14 Erenel et al., 2011: Yangın and Eroğlu, 2011: Karaçam ve Çalışır, 2012: Corbacioglu et al., 2012: Corbacioğlu Esmer et al., 2013: Kısa vd., 2013: Efe et al., 2014:

114 Yer ve Örneklem Sayısı Kayseri 306 gebe İstanbul 59 gebe Hırvatistan 150 gebe Hırvatistan 105 erkek Brezilya 35 gebe Brezilya 156 gebe UHD ID:65 K:74 Amaç *Kullanılan Soru Formu Araştırmanın Tipi Yazarlar, Yıl Gebelerin cinsel 1 fonksiyonlarını ve cinsel indeksi Kadın cinsel fonksiyon Tanımlayıcı Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Elektrik-Enerji Bölümü sağlığını etkileyen Araştırmacılar tarafından hazırlanan verileri kullanılarak soru for- hazırlanan bu çalışma, sanayi Özet olumsuz : faktörleri Yılları belirlememu arasındaki TUİK uygulanmıştır. Gebelik öncesi, Ayrıca gebelik hipotez testleri Kadın uygulanarak cinsel araştırma fonksiyon daha kapsamlı Prospektif hale getirilmiştir. Sanayi ve gebelik ve konutlarda sonrası tüketim ka-aralıklarındınların hareket cinsel edilmiş fonksi- olup, yapılan istatistik bulgulara göre de sonuca gidilmiştir. Elde indeksi göre elektrik ve doğalgaz fiyatlarının tespit edilmesi yönünde yonlarını incelemek aralığı Beden Kw imajı cinsinden ve yükseldikçe, kişisel fiyatlarda Body da azalma image meydana selfconsiousness Tüketim, Sanayi, scalekonut, Anova, TUİK, Fiyat gelmektedir. Kesitsel Anahtar farkındalığın Kelimeler gebelikte : Elektrik, Doğalgaz, cinsel ilişki sıklığı ve Body areas satisfaction cinsel doyumdaki rolünü incelemek Perceived quality of ma- scale ACCORDING TO CONSUMPTION rital relationship RANGES IN TERMS scale OF INDUSTRY AND Araştırmacılar tarafından hazırlanan soru formu data of TSI belonging to the years of , Abstract: In this study prepared by using made Baba more olacak comprehensive. erkeklerin The purpose Perceived was to determine quality electricity of ma-anrital relationship scale Kesitsel natural gas prices cinsel doyum belirleyicilerini ve cinsellikteki değişiklikleri belirlemek hazırlanan soru Araştırmacılar tarafından formu Kendini algılama ve pelvik taban kasları arasındaki ilişkiyi incelemek ve gebelik sayısının pelvik taban kasları gücü ve kendini algılama üzerine etkilerini belirlemek Gebe kadınların cinsel ilişkiyi başlatma davranışları ve cinsel pozisyon değişikliklerinin değerlendirilmesi Pelvik taban kaslarını ölçmek için manuel palpasyon Araştırmacılar tarafından hazırlanan soru formu. The instrument Attitudes Toward Sexual Permissiveness Pregnancy Sexuality Questionnaire Kesitsel Tanımlayıcı Tosun Güleroğlu and Gördeles Beşer, 2014: Yıldız, 2015: Rados et al., 2014: Rados et al., 2015: Sacomori et al., 2010: Sacomori and Cardoso, 2010:

115 Yer ve Örneklem Sayısı Brezilya 137 gebe Brezilya 7 gebe Brezilya 17 gebe Brezilya 831 gebe Tayvan 215 gebe Tayvan 663 gebe Tayvan 555 gebe UHD ID:65 K:74 Amaç *Kullanılan Soru Formu Araştırmanın Tipi Yazarlar, Yıl Gebe kadınların 1 cinsel Kadın cinsel fonksiyon Kesitsel Naldoni et Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Elektrik-Enerji Bölümü fonksiyonlarını ve ilgili indeksi al., 2011: değişkenleri belirlemek ve Gebelikte konutlarda kullanılan kadınların doğalgaz vücutlarında ile elektrik Etnografik tüketiminin yöntem istatistiksel olarak Kalitatif analiz edilmesi Araújo et al., Farklı meydana analiz gelen teknikleri kullanılarak hazırlanan çalışmada ANOVA modeli 2012: şeklindedir. değişikliklerin cinselliğe yönünde etkisini hareket incelemek edilmiş olup, yapılan istatistik bulgulara göre de sonuca gidilmiştir. Elde Gebelikteki cinsel deneyimleri değerlendirmek rüşmeler et al., 2013: Yarı yapılandırılmış gö- Kalitatif Gonçalves Gebelik öncesi, gebelik Araştırmacılar tarafından Prospektif kohort Faisal-Cury ve doğum sonrası yaşanan hazırlanan soru formu et al., 2013: depresif/anksiyete ECONOMETRIC ANALYSIS semptomlarının OF ELECTRICITY AND NATURAL GAS PRICES ACCORDING cinsel TO CONSUMPTION yaşam RANGES IN TERMS OF INDUSTRY AND üzerine etkisini değerlendirmek the Gebelikte consumption cinsel of electricity doyum ve and natural Kadın gas used cinsel industry memnuniyet of hypothesis ölçeği were applied and the research was 2010: 408- and houses Kesitsel is statistically Lee et al., techniques cinsel pozisyonları for analysis. incelemekmore comprehensive. The purpose Araştırmacılar was to determine tarafından electricity and natural gas prices 20 Moreover, tests made hazırlanan soru formu Trimesterlere göre cinsel fonksiyonlar ve etki eden faktörleri belirlemek Gebelikte depresif semptomların cinsel fonksiyon, istek, uyarılma, lubrikasyon, ağrı, orgazm ve doyum üzerine etkisini belirlemek Kadın cinsel fonksiyon indeksi The body image scale for pregnant women Uluslar arası İnkontinansta Konsültasyon Kısa Formu Kadın cinsel fonksiyon indeksi Epidemiyolojik araştırma merkezi-depresyon ölçeği Kesitsel Kesitsel Chang et al., 2011: Chang et al., 2012:

116 ID:65 K:74 Yer ve Örneklem Sa- Yıl Amaç *Kullanılan Soru Formu Araştırmanın Tipi Yazarlar, yısı Tayvan 62 gebe İran 88 kadın İran 155 gebe İran 257 gebe İran 33 gebe Nijerya 375 kadın Nijerya 196 gebe Tayland 71 kadın Gebelikte cinsel davranışlar ve değişiklikler rüşmeler Yarı-yapılandırılmış gö- Kalitatif ve nedenlerini belirlemek Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan çalışmada ANOVA modeli şeklindedir. Gebelere verilen cinsel Kadın cinsel fonksiyon Randomize eğitimin gebe kadınların cinsel bulgular fonksiyonları sonucunda; sanayi sektörü için tüketim aralığı arttıkça, elektrik ma ve doğalgaz indeksi kontrollü çalış- edilen fiyatlarının üzerindeki genel etkisini seviyesinde incelemek Kw cinsinden yükseldikçe, fiyatlarda da azalma meydana düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır. Sonuç olarak tüketim aralığı gelmektedir. Anahtar Çiftlerin Kelimeler gebelikteki : Elektrik, Doğalgaz, Araştırmacılar Tüketim, Sanayi, tarafından Konut, Anova, TUİK, Kesitsel Fiyat cinsel ilişki sıklığı ve hazırlanan soru formu algısını değerlendirmek Gebelikte cinsel disfonksiyon Kadın cinsel fonksiyon Kesitsel prevalansını indeksi ve cinsel fonksiyonu analyzed. belirlemek ANOVA model was applied to the study prepared with the use of different made Gebelikte more comprehensive. kadınların The purpose Yarı-yapılandırılmış was to determine electricity grup and natural Kalitatif gas prices cinsel aktivite algılarını görüşmeleri değerlendirmek Gebelikte ve doğum sonrası kadınların cinsel yaşamları hakkındaki deneyim ve görüşlerini değerlendirmek Kadınların cinsel deneyimlerini değerlendirmek Cinsel eğitim alan ve almayan iki grubun cinsel fonksiyonlarını karşılaştırmak Araştırmacılar tarafından hazırlanan soru formu Araştırmacılar tarafından hazırlanan soru formu Araştırmacılar tarafından hazırlanan soru formu Kesitsel, tanımlayıcı Tanımlayıcı Randomize kontrollü çalışma Liu et al., 2013: Afshar et al., 2012: Torkestani et al., 2012: Jamali and Mosalanejad, 2013: Babazadeh et al., 2013: Bello et al., 2011: 1-6 Olusegun and Ireti, 2011: Wannakosit and Phupong, 2010:

117 ID:65 K:74 Yer ve Örneklem Amaç *Kullanılan Soru Formu Araştırmanın Yazarlar, Yıl Sa- Tipi yısı Portekiz 188 kadın Güney Afrika 611 gebe Avustralya 18 kadın Mısır 451 kadın Gebelikte cinsel disfonksiyon, cinsel algı hazırlanan soru formu Araştırmacılar tarafından Tanımlayıcı ve değişiklikleri değerlendirmekfarklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan çalışmada ANOVA modeli şeklindedir. Gebelikte cinsel ilişki Araştırmacılar tarafından Prospektif sıklığındaki değişiklikleri belirlemek bulgular sonucunda; sanayi sektörü için tüketim aralığı arttıkça, elektrik ve doğalgaz hazırlanan soru formu edilen Gebelikte cinsel yaşamdaki değişiklikleri analiz Yorumsal fenomenolojik Kalitatif Anahtar araştırmak Kelimeler : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, Konut, Anova, TUİK, Fiyat Gebelikte cinsel disfonksiyon ECONOMETRIC prevalansını ANALYSIS OF indeksi ELECTRICITY AND NATURAL GAS hort PRICES Kadın cinsel fonksiyon Prospektif ko- değerlendirmek Pauleta et al., 2010: Moodley and Khedun, 2011: 33-5 Woolhouse et al., 2012: Ahmed et al., 2014:

118 ID:65 K:74 Nedenler Yer Oran Yazarlar, Yıl Bebeğin zarar göreceği Tayvan %86.9 Liu et al., 2013: endişesi Hırvatistan (Erkek) %81.2 Rados et al., 2015: İran %65.2 Babazadeh et al., 2013: Özet : Türkiye Yılları arasındaki TUİK %58 verileri kullanılarak hazırlanan Yangın and bu çalışma, Eroğlu, sanayi 2011: Hırvatistan %57 Rados et al., 2014: uygulanmıştır. İran Ayrıca hipotez testleri uygulanarak %46.3 araştırma daha Jamali kapsamlı and hale Mosalanejad, getirilmiştir. 2013: yönünde hareket Portekiz edilmiş olup, yapılan %40.9 istatistik bulgulara göre Pauleta de sonuca et al., gidilmiştir. 2010: Elde fiyatlarının genel Türkiye seviyesinde düşüş gözlendiği %9.2 sonucuna varılmaktadır. Erenel Sonuç et al., olarak 2011: tüketim Gebeliğe zarar aralığı verme Kw cinsinden Türkiye yükseldikçe, fiyatlarda %38.8 da azalma meydana Corbacioglu gelmektedir. Esmer et al., 2013: düşüncesi Gebelikte cinsel ilişkiyi Tayvan %69.4 Liu et al., 2013: tehlikeli olarak algılama ECONOMETRIC Nijerya ANALYSIS OF ELECTRICITY %35.3 AND NATURAL Olusegun GAS and Ireti, PRICES 2011: İran %28.4 Torkestani et al., 2012: Cinsel ilişkinin erken Hırvatistan (Erkek) %60 Rados et al., 2015: doğuma neden olacağına inanma the consumption Hırvatistan of electricity and natural %58.7 gas used in industry Rados and houses et al., is 2014: statistically techniques for İran analysis. Moreover, tests %51.8 of hypothesis were applied Jamali and and the Mosalanejad, research was 2013: Tayvan %25.8 Liu et al., 2013: Erken membran rüptürüne neden olacağına inanma Düşüğe neden olacağına inanma Cinsel ilişki ile bebeğin enfeksiyon kapacağı düşüncesi Portekiz %4.5 Pauleta et al., 2010: İran %19.3 Torkestani et al., 2012: İran %52.9 Jamali and Mosalanejad, 2013: İran %39.5 Torkestani et al., 2012: Tayvan %29 Liu et al., 2013: Portekiz %25 Pauleta et al., 2010: İran %52.9 Jamali and Mosalanejad, 2013: Hırvatistan (Erkek) %50.5 Rados et al., 2015: Hırvatistan %48 Rados et al., 2014:

119 ID:65 K:74 Nedenler Yer Oran Yazarlar, Yıl Günah olduğuna inanma Türkiye %33 Yangın and Eroğlu, 2011: İran %24.6 Jamali and Mosalanejad, 2013: Cinsel ilişkide bulunmanın doğru olmadığı- Türkiye %44.8 Kısa vd., 2013: na inanma Eşin kokusundan şeklindedir. etkilenme Brezilya Farklı analiz teknikleri kullanılarak %5.8 hazırlanan Gonçalves çalışmada ANOVA et al., 2013: modeli Sanayi ve konutlarda İran tüketim aralıklarına %4.3 göre elektrik ve doğalgaz Babazadeh fiyatlarının et tespit al., edilmesi 2013: Cinsel ilişkide bulunmanın hoşuna gitme- Nijerya %17.6 Olusegun and Ireti, 2011: mesi Uygun pozisyon Anahtar bulamama Kelimeler Hırvatistan : Elektrik, (Erkek) Doğalgaz, %52.4 Tüketim, Sanayi, Konut, Rados Anova, et TUİK, al., 2015: Fiyat Nijerya %7.9 Olusegun and Ireti, 2011: Çalışma saatlerinin ECONOMETRIC ve Hırvatistan ANALYSIS (Erkek) OF ELECTRICITY %40 AND NATURAL Rados et al., GAS 2015: PRICES iş yükünün fazla olması Gebe bir kadının çekici Hırvatistan (Erkek) %37.1 Rados et al., 2015: gelmemesi 11. Gebelerde Sosyodemografik ve Obstetrik Faktörlerin Cinselliğe Etkisi Sosyodemografik faktörlerin gebelik cinsellik ile ilişkisini inceleyen çalışmalarda; kadınların yaşının ve (Torkestani et al., 2012: ; Faisal-Cury et al., 2013: ; Tosun Güleroğlu and Gördeles Beşer, 2014: ; Ahmed et al., 2014: ), evlilik süresinin artması (Tosun Güleroğlu and Gördeles Beşer, 2014: ; Ahmed et al., 2014: ), şehir merkezinde yaşama (Bello et al., 2011: 1-6) ve herhangi bir işte çalışma (Chang et al., 2011: ; Corbacioglu Esmer et al., 2013: ) ile cinsel ilişki sıklığının azaldığı, kırsal alanda yaşamanın cinsel ilişki sıklığını arttırdığı (Rados et al., 2014: ) bulunmuştur. Brezilya da yapılan bir çalışmada cinsel disfonksiyon ile yaş, eğitim seviyesi, gelir durumu, BKI ve doğum sayısı arasında herhangi bir ilişki bulunmamıştır (Naldoni et al., 2011: ). İstanbul da bir araştırmada, sosyodemografik ve obstetrik değişkenlerin cinsel istek ve ağrı üzerinde etkisi olmadığı belirtilmiştir (Corbacioglu et al., 2012: ). Mısır da yapılan bir çalışmada eğitim seviyesi ile cinsel disfonksiyon arasında bir ilişki bulunmamıştır (Ahmed et al., 2014: ). 107

120 SONUÇ UHD ID:65 K:74 Son beş yılda gebelik döneminde cinselliği etkileyen faktörler ile ilgili yapılan araştırma sonuçları incelendiğinde; şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan çalışmada ANOVA modeli azalma yaşandığı, Gebelik trimesteri ilerledikçe cinsel ilişki sıklığının azaldığı, Gebelik döneminde erkeklerin cinsel ilişkiyi başlatma oranında azalma, kadınlarda ise cinsel ilişkiyi başlatma oranında artma olduğu, Gebelik öncesine göre gebelikte cinsel ilişki sıklığında düşme görüldüğü, Gebelik döneminde vajinal ilişkinin yaygın olduğu, Gebelik öncesi erkeğin üstte olduğu pozisyonların, gebelik sırasında kadının üste olduğu ya da kaşık pozisyonlarının tercih edildiği, Beden imajının fiziksel değişimlere bağlı olarak cinsel disfonksiyonda artmaya neden olduğu, Kadınların gebelikte cinsel ilişkide bulunmama nedenlerinin başında bebeğe zarar verme düşüncesi olduğu, Gebelik süresince cinsel disfonksiyonda artma, cinsel istek, orgazm, uyarılma ve lubrikasyonda Gebelikte cinsel ilişki sırasında yanma hissi, ağrı, erken boşalma, abdominal kramp/ kontraksiyon, dış genital organlarda şişme, kanama, vajinada kuruluk ve yorgunluk gibi fiziksel yakınmaların yaşandığı, Yaşı ileri olan, evlilik süresi uzun olan, şehir merkezinde yaşayan, çalışan kadınlarda gebelikte cinsel ilişki sıklığının azaldığı; kırsal alanda yaşayan kadınlarda cinsel ilişki sıklığının arttığı saptanmıştır. Gebe olduğunu bilmeyen kadınların, gebeliğini bilen kadınlara göre daha fazla cinsel ilişki yaşadıkları, Gebelik döneminde en çok karşılaşılan fiziksel yakınmaların üriner inkontinans, karın büyümesi, kilo alma ve mide şikayetleri olduğu ve bu yakınmaların cinsel disfonksiyona neden olduğu, Depresyon, anksiyete ve stresin cinsel uyarılma ve cinsel fonksiyonda azalmaya yol açtığı, Gebelik döneminde yaşanan sorunlar çiftlerin postpartum dönemde ve ileriki yaşantılarında cinsel yaşamını ve evlilik hayatını etkilemektedir. Yapılan araştırmalar doğrultusunda; antenatal bakım veren hemşireler bu faktörleri göz önünde bulundurarak gebelik döneminde çiftlere cinsel yaşam konusunda bilgi ve danışmanlık sunarak çiftlerin yaşadığı sorunların çözümüne ve bu konuda yanlış inanışlarının giderilmesine katkı sağlayabilir. 108

121 KAYNAKLAR UHD ID:65 K:74 AFSHAR, M., MOHAMMAD-ALIZADEH- CHARANDABI, S., MERGHTI-KHOEI, E., & YAVARIKIA, P., (2012). The Effect of Sex Education on the Sexual Function of Women in the First Half of Pregnancy: A Randomized Controlled Trial Journal of Caring Sciences, 1 ( ) ve konutlarda kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin Gynecology, istatistiksel olarak (1-6) analiz edilmesi AHMED, M.R., MADNY, E.H., & SAYED AHMED, W.A., (2014). Prevalence of Female Sexual Dysfunction During Pregnancy Among Egyptian Women The Journal of Obstetrics and Gynaecology Research, 40 ( ) ARAÚJO, N.M., SALIM, N.R., GUALDA, D.M., & PEREIRA DA SILVA, L.C., (2012). Body and Sexuality During Pregnancy Revista Da Escola De Enfermagem Da USP, 46 ( ) BABACAN GÜMÜŞ, A.,ÇEVİK, N., HATAF HYUSNİ S., BİÇEN, Ş., KESKİN, G., & TUNA MALAK, A., (2011). Gebelikte Benlik Saygısı ve Beden İmajı ile İlişkili Özellikler Anadolu Tıbbi Araştırmalar Dergisi, 5 (7-14) BELLO, F.A., OLAYEMI, O., AIMAKHU, C.O., & ADEKUNLE, A.O., (2011). Effect of Pregnancy and Childbirth on Sexuality of Women in Ibadan, Nigeria International Scholarly Research Network Obstetrics and CHANG, S.R., CHEN, K.H., LIN, H.H., & YU, H.J., (2011). Comparison of Overall Sexual Function, Sexual Intercourse/ Activity, Sexual Satisfaction, and Sexual Desire During the Three Trimesters of Pregnancy and Assessment of Their Determinants The Journal of Sexual Medicine, 8 ( ) CHANG, S.R., HO, H.N., CHEN, K.H., SHYU, M.K., HUANG, L.H., & LIN, W.A., (2012). Depressive Symptoms as a Predictor of Sexual Function During Pregnancy The Journal of Sexual Medicine, 9 ( ) CORBACIOGLU, A., BAKIR, V.L., AKBAYIR, O., CILESIZ GOKSEDEF, B.P., & AKCA, A., (2012). The Role of Pregnancy Awareness on Female Sexual Function in Early Gestation The Journal of Sexual Medicine, 9 ( ) BABAZADEH, R., NAJIMABADI K.M., & MASOMI, Z., (2013). Changes in Sexual Desire and Activity During Pregnancy Among Women in Shahroud, Iran International Journal of Gynaecology and Obstetrics, 120 (82-84) CORBACIOGLU ESMER, A., AKCA, A., AK- BAYIR, O., GOKSEDEF, B.P., & BAKIR, V.L., (2013). Female Sexual Function and Associated Factors During Pregnancy The Journal of Obstetrics and Gynaecology Research, 39 ( ) 109

122 ID:65 K:74 ÇALIK, K.Y., & AKTAŞ, S., (2011). Gebelikte Depresyon: Sıklık, Risk Faktörleri ve Tedavisi Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 3 ( ) EFE, H., BOZKURT, M., SAHIN, L., MUTLU, M.F., API, M., & CETIN, A., (2014). The Effects of Pregnancy on The Sexual Life of Turkish Women Proceedings in Obstetrics and Gynecology, 4 (1-11) ERENEL, SETURK A., EROGLU, K., VURAL, G., & DILBAZ, B., (2011). A Pilot Study: In What Ways Do Women in Turkey Experience a Change in Their Sexuality During ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES IN 15 TERMS ( ) OF INDUSTRY AND Pregnancy? Sexuality and Disability, 29 ( ) ERTEM, G., & SEVİL, Ü., (2010). Gebeliğin Cinselliğe Etkisi Dirim Tıp Gazetesi, 85 (40-47) FAISAL-CURY, A., HUANG, H., CHAN Y.F., & MENEZES, P.R., (2013). The Relationship Between Depressive/Anxiety Symptoms During Pregnancy/Postpartum and Sexual Life Decline After Delivery The Journal of Sexual Medicine, 10 ( ) GONCALVES, R.L., BEZERRA, J.M.D., COS- TA, G.M.C., CELINO, S.D.M., SANTOS, S.M.P., & AZEVEDO, E.B., (2013). The Experience of Sexuality Through the View of Women During Pregnancy Journal of Nursing UFPE on line, 7 ( ) JAMALI S., & MOSALANEJAD, L., (2013). Sexual Dysfnction in Iranian Pregnant Women Iranian Journal of Reproductive Medicine, 11 ( ) JOHNSON, C.E., (2011). Sexual Health during Pregnancy and The Postpartum The Journal of Sexual Medicine, 8 ( ) KARAÇAM, Z., & ÇALIŞIR, H., (2012). İlk Kez Doğum Yapan Kadınlarda Gebelik Öncesi ve Doğum Sonrası Dönemlerde Disparoni Görülme Sıklığı ve İlişkili Durumlar Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi, KISA, S., ZEYNELOĞLU, S., YILMAZ, D., & VERİM, E., (2013). Evlilik Hazırlığı Yapan Çiftlerin Cinsellikle İlgili Bilgi ve İnanışları TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 12 ( ) LEE, J.T., LIN, C.L., WAN, G.H., & LIANG, C.C., (2010). Sexual Positions and Sexual Satisfaction of Pregnant Women Journal of Sex & Marital Therapy, 36 ( ) LIU, H.L., HSU, P., & CHEN, K.H., (2013). Sexual Activity During Pregnancy in Taiwan: A Qualitative Study Sexual Medicine, 1 (54-61) MOODLEY, J., & KHEDUN, S.M., (2011). Sexual Activity During Pregnancy: A Questionnaire-Based Study Southern African 110

123 ID:65 K:74 Journal of Epidemiology and Infection, 26 (33-35) NALDONI, L.M., PAZMINO M.A., PEZZAN, P.A., PEREIRA, S.B., DUARTE, G., & FERREIRA, C.H., (2011). Evaluation uygulanmıştır. Ayrıca hipotez testleri uygulanarak araştırma 96 ( ) daha kapsamlı hale getirilmiştir. of Sexual Function in Brazilian Pregnant Women Journal of Sex & Marital Therapy, 37 ( ) OLUSEGUN, F.A., & IRETI, A.O., (2011). Sexuality and Sexual Experience Among Women With Uncomplicated Pregnancies in Ikeja, Lagos Journal of Medicine and ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES IN Medicine, TERMS OF INDUSTRY 4 ( ) AND Medical Science, 2 ( ) PAULETA, J.R., PEREIRA, N.M., & GRACA, L.M., (2010). Sexuality During Pregnancy The Journal of Sexual Medicine, 7 ( ) RADOS, S.N., VRANES, H.S., & SUNJIC, M., (2014). Limited Role of Body Satisfaction and Body Image Self-Consciousness in Sexual Frequency and Satisfaction in Pregnant Women Journal of Sex Research, 51 ( ) RADOS, S.N., VRANES, H.S., & SUNJIC, M., (2015). Sexuality During Pregnancy: What is Important for Sexual Satisfaction in Expectant Fathers? Journal of Sex & Marital Therapy, 41 (282-93) SACOMORI, C., & CARDOSO, F.L., (2010). Sexual Initiative and Intercourse Behavior During Pregnancy Among Brazilian Women: A Retrospective Study Journal of Sex & Marital Therapy, 36 ( ) SACOMORI, C., CARDOSO, F.L., & VANDER- LINDE, C., (2010). Pelvic Floor Muscle Strength and Body Self-Perception Among Brazilian Pregnant Women Physiotherapy, SANTIAGO, L.R.S., DA SILVA LARA, L.A., ROM, A.P.M.S., DA MATA TIEZZI, M.F.B., & DE SÁ ROSA, A.C.J., (2013). Impact of Pregnancy on the Sex Life of Women: State of the Art International Journal of Clinical TORKESTANI, F., HADAVAND, S.H., KHO- DASHENASE, Z., BESHARAT, S., DAVA- TI, A., KARIMI, Z., & ZAFARGHANDI, N., (2012). Frequency and Perception of Sexual Activity during Pregnancy in Iranian Couples International Journal of Fertility and Sterility, 6 ( ) TOSUN GULEROGLU, F., & GORDELES BESER, N., (2014). Evaluation of Sexual Functions of the Pregnant Women The Journal of Sexual Medicine, 11 ( ) WANNAKOSIT, S., & PHUPONG, V., (2010). Sexual Behavior in Pregnancy: Comparing Between Sexual Education Group and Nonsexual Education Group The Journal of Sexual Medicine, 7 ( ) 111

124 ID:65 K:74 WOOLHOUSE, H., MCDONALD, E., & BROWN, S., (2012). Women s Experiences of Sex and Intimacy After Childbirth: Making the Adjustment to Motherhood Journal of Psychosomatic Obstetrics & Gynaecology, 33 ( ) YANGIN, H.B., & EROGLU, K., (2011). Investigation of the Sexual Behavior of Pregnant Women Residing in Squatter Neighborhoods in Southwestern Turkey: A Qualitative Study Journal of Sex & Marital Therapy, 37 ( ) YILDIZ, H., (2015). The Relation Between Prepregnancy Sexuality and Sexual Function During Pregnancy and the Postpartum Period: A Prospective Study Journal of Sex & Marital Therapy, 41 (49-59) 112

Yrd.Doç.Dr. NURDAN GEZER

Yrd.Doç.Dr. NURDAN GEZER Yrd.Doç.Dr. NURDAN GEZER Hemşirelik Fakültesi Hemşirelik Bölümü Cerrahi Hastalıklar Hemşireliği Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri 1987-1991 Lisans Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi 1998-2000 2001-2003

Detaylı

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir. ÖZET Üniversite Öğrencilerinin Yabancı Dil Seviyelerinin ve Yabancı Dil Eğitim Programına Karşı Tutumlarının İncelenmesi (Aksaray Üniversitesi Örneği) Çağan YILDIRAN Niğde Üniversitesi, Sosyal Bilimler

Detaylı

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV ÖZET Amaç: Araştırma, Aile Planlaması (AP) polikliniğine başvuran kadınların AP ye ilişkin tutumlarını ve bunu etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı tipteki bu araştırma

Detaylı

UHD DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

UHD DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER HEMŞİRELİK UHD (ISO 9001-2008 Belge No / Document No: 12879 & ISO 14001-2004 Belge No / Document No: 12880) DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1. Dergimiz hakemli ve uluslararası indeksli bir dergidir. Her

Detaylı

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY İbrahim Taha Dağlı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Cerrahpaşa

Detaylı

ULUSLARARASI HAKEMLİLHEMŞİRELİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

ULUSLARARASI HAKEMLİLHEMŞİRELİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ HEMŞİRELİK ULUSLARARASI HAKEMLİLHEMŞİRELİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ International Refereed Journal of Nursing Research www.khsdergisi.com (ISO 9001-2008 Belge No / Document No: 12879 ISO 14001-2004 Belge

Detaylı

LisE BiRiNCi SINIF ÖGRENCiLERiNiN BEDEN EGiTiMi VE SPORA ilişkin TUTUM ÖLÇEGi ii

LisE BiRiNCi SINIF ÖGRENCiLERiNiN BEDEN EGiTiMi VE SPORA ilişkin TUTUM ÖLÇEGi ii Spor Bilimleri Dergisi Hacettepe 1. ofspor! Sciences 2001, 12 (2), 9-20 LisE BiRiNCi SINIF ÖGRENCiLERiNiN BEDEN EGiTiMi VE SPORA ilişkin TUTUM ÖLÇEGi ii Gıyasettin DEMIRHAN, Figen ALTAY Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

ilkögretim ÖGRENCilERi için HAZıRLANMıŞ BiR BEDEN EGiTiMi DERSi TUTUM

ilkögretim ÖGRENCilERi için HAZıRLANMıŞ BiR BEDEN EGiTiMi DERSi TUTUM Spor Bilimleri Dergisi Hacettepe J. ofsport Sciences 2003, 14 (2), 67-82 ilkögretim ÖGRENCilERi için HAZıRLANMıŞ BiR BEDEN EGiTiMi DERSi TUTUM ÖıÇEGiNiN ADAPTASYONU ÖZET Dilara ÖZER, Abdurrahman AKTOP

Detaylı

Cilt:7 Sayı: 1 Volume:7 Issue:1 ISSN: ISPARTA

Cilt:7 Sayı: 1 Volume:7 Issue:1 ISSN: ISPARTA Cilt:7 Sayı: 1 Volume:7 Issue:1 ISSN: 2146-2119 2 0 1 7 ISPARTA SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ Teknik Bilimler Dergisi Cilt:7 Sayı: 1 Yıl: 2017 SÜLEYMAN DEMİREL UNIVERSITY Journal of Technical Science Volume:7

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Unvan Alan Kurum Yıl Prof. Dr. Doç. Dr. Yrd. Doç. Dr. Görev Kurum Yıl

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Unvan Alan Kurum Yıl Prof. Dr. Doç. Dr. Yrd. Doç. Dr. Görev Kurum Yıl Arş. Gör. Dr. Çiğdem APAYDIN ÖZGEÇMİŞ Adres Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Dumlupınar Bulvarı, Kampus, 07058/ Antalya E-posta cigdemapaydin@akdeniz.edu.tr Telefon 0 242-310 2077 Faks 0 242-2261953

Detaylı

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi Sağlık Akademisyenleri Dergisi 2014; 1(2):141-145 ISSN: 2148-7472 ARAŞTIRMA / RESEARCH ARTICLE Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi Assessıng Nurses Level of Knowledge

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. BELGİN YILDIRIM

Yrd.Doç.Dr. BELGİN YILDIRIM Yrd.Doç.Dr. BELGİN YILDIRIM Hemşirelik Fakültesi Hemşirelik Bölümü Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri 1991-1995 Lisans İstanbul Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek 1996-1999

Detaylı

The International New Issues In SOcial Sciences

The International New Issues In SOcial Sciences Number: 4 pp: 89-95 Winter 2017 SINIRSIZ İYİLEŞMENİN ÖRGÜT PERFORMANSINA ETKİSİ: BİR UYGULAMA Okan AY 1 Giyesiddin NUROV 2 ÖZET Sınırsız iyileşme örgütsel süreçlerin hiç durmaksızın örgüt içi ve örgüt

Detaylı

UHMAD DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

UHMAD DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF MUSIC RESEARCHES Uluslararası Hakemli Müzik Araştırmaları Dergisi Ocak - Şubat - Mart - Nisan 2015 Sayı: 03 Cilt: 02 Kış İlkbahar January - February - March - April 2015

Detaylı

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ - T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ - Necla YILMAZ Yüksek Lisans Tezi Çorum

Detaylı

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT The purpose of the study is to investigate the impact of autonomous learning on graduate students

Detaylı

ISSN:1306-3111 e-journal of New World Sciences Academy 2009, Volume: 4, Number: 4, Article Number: 1C0092

ISSN:1306-3111 e-journal of New World Sciences Academy 2009, Volume: 4, Number: 4, Article Number: 1C0092 ISSN:1306-3111 e-journal of New World Sciences Academy 2009, Volume: 4, Number: 4, Article Number: 1C0092 EDUCATION SCIENCES Received: July 2009 Accepted: September 2009 Series : 1C ISSN : 1308-7274 2009

Detaylı

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results: ÖZET Amaç: Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin akılcı ilaç kullanma davranışlarını belirlemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel türde planlanan araştırmanın evrenini;; bir kız ve

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Lisans Hemşirelik Hacettepe Üniversitesi 2013

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Lisans Hemşirelik Hacettepe Üniversitesi 2013 ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ 1. ADI SOYADI: Erdal Ceylan 2. E-MAIL: erdlcyln.ec@gmail.com 3. UNVANI: Araştırma Görevlisi Derece Alan Üniversite Mezuniyet Yılı Lisans Hemşirelik Hacettepe Üniversitesi 2013

Detaylı

UHMAD DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

UHMAD DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF MUSIC RESEARCHES Uluslararası Hakemli Müzik Araştırmaları Dergisi Ocak - Şubat - Mart - Nisan 2015 Sayı: 03 Cilt: 02 Kış İlkbahar January - February - March - April 2015

Detaylı

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol 1 Acibadem University Medical Faculty 2 Maltepe University Medical

Detaylı

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA DOKTORA TEZİ Cafer Şafak EYEL İşletme Ana Bilim Dalı İşletme

Detaylı

PROFESSIONAL DEVELOPMENT POLICY OPTIONS

PROFESSIONAL DEVELOPMENT POLICY OPTIONS PROFESSIONAL DEVELOPMENT POLICY OPTIONS INTRODUCTION AND POLICY EXPLORATION IN RELATION TO PROFESSIONAL DEVELOPMENT FOR VET TEACHERS AND TRAINERS IN TURKEY JULIAN STANLEY, ETF ISTANBUL, FEBRUARY 2016 INTRODUCE

Detaylı

Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE

Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Evliya Çelebi Yerleşkesi (3100) KÜTAHYA Doğum Yeri ve Yılı: Isparta/Yalvaç Cep Telefonu: Telefon:765031-58 E-posta:

Detaylı

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI Arş.Gör. Duygu GÜR ERDOĞAN Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi dgur@sakarya.edu.tr Arş.Gör. Demet

Detaylı

Hemodiyaliz Hemşirelerinde Sağlık Algı Düzeylerinin Belirlenmesi

Hemodiyaliz Hemşirelerinde Sağlık Algı Düzeylerinin Belirlenmesi Hemodiyaliz Hemşirelerinde Sağlık Algı Düzeylerinin Belirlenmesi Bahar ÇETİN, Özel Lüleburgaz Diyaliz Merkezi Seher ÜNVER, Trakya Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Tevfik ECDER, İstanbul Bilim Üniversitesi,

Detaylı

Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin İnternet Kullanımına Yönelik Görüşleri*

Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin İnternet Kullanımına Yönelik Görüşleri* Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin İnternet Kullanımına Yönelik Görüşleri* Hamza FİDANCIOĞLU**, K.Derya BEYDAĞ***, Fadime GÖK ÖZER***, Mehtap KIZILKAYA*** ÖZET Amaç: Bu çalışma, sağlık yüksek okulu öğrencilerinin

Detaylı

BAYAN DİN GÖREVLİSİNİN İMAJI VE MESLEĞİNİ TEMSİL GÜCÜ -Çorum Örneği-

BAYAN DİN GÖREVLİSİNİN İMAJI VE MESLEĞİNİ TEMSİL GÜCÜ -Çorum Örneği- T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı BAYAN DİN GÖREVLİSİNİN İMAJI VE MESLEĞİNİ TEMSİL GÜCÜ -Çorum Örneği- Lütfiye HACIİSMAİLOĞLU Yüksek Lisans Tezi Çorum

Detaylı

SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM)

SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) Dersin Adı Course Name SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) Hemşirelikte temel kavram ve ilkeler Basic concepts and principles in nursing Kodu (Code) Yarıyılı (Semester)

Detaylı

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ALAN SINAVI ÖLÇEĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ : GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ALAN SINAVI ÖLÇEĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ : GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ALAN SINAVI ÖLÇEĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ : GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI Çavuş ŞAHİN Serdar ARCAGÖK Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi ÖZET Bu çalışmanın amacı sınıf

Detaylı

: İçerenköy Mh. Kayışdağı Cd. No: 32 Ataşehir/İSTANBUL. Education: License: Celal Bayar University School of Nursing, Department of Nursing, 2007.

: İçerenköy Mh. Kayışdağı Cd. No: 32 Ataşehir/İSTANBUL. Education: License: Celal Bayar University School of Nursing, Department of Nursing, 2007. CURRICULUM VITAE Ela Yılmaz Instructor Birth Date : 15.09.1984 Birth place Work Address : Kdz.Ereğli : İçerenköy Mh. Kayışdağı Cd. No: 32 Ataşehir/İSTANBUL Phone: 0 216 500 41 66 Fax: 0 216 576 50 76 E-mail:

Detaylı

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion: ÖZET Amaç: Yapılan bu çalışma ile Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Eğitim Hastanesinde görevli hemşirelerin zihinsel iş yüklerinin değerlendirilmesi ve zihinsel iş yükünün hemşirelerin sosyo-kültürel özelliklerine

Detaylı

Hukuk ve Hukukçular için İngilizce/ English for Law and Lawyers

Hukuk ve Hukukçular için İngilizce/ English for Law and Lawyers Hukuk ve Hukukçular için İngilizce/ English for Law and Lawyers Size iş imkanı sağlayacak bir sertifikaya mı ihtiyacınız var? Dünyanın önde gelen İngilizce sınavı TOLES, Hukuk İngilizcesi becerilerinin

Detaylı

ÖRNEKTİR - SAMPLE. RCSummer Ön Kayıt Formu Örneği - Sample Pre-Registration Form

ÖRNEKTİR - SAMPLE. RCSummer Ön Kayıt Formu Örneği - Sample Pre-Registration Form RCSummer 2019 - Ön Kayıt Formu Örneği - Sample Pre-Registration Form BU FORM SADECE ÖN KAYIT FORMUDUR. Ön kaydınızın geçerli olması için formda verilen bilgilerin doğru olması gerekmektedir. Kontenjanımız

Detaylı

SPOR TÜKETIMINDE PAZARLAMA BILEŞENLERI: ÖLÇEK GELIŞTIRME

SPOR TÜKETIMINDE PAZARLAMA BILEŞENLERI: ÖLÇEK GELIŞTIRME Spor Bilinileri Dergisi Hacettepe J. ofsport Sdences 20041 15 (4)1219-232 SPOR TÜKETIMINDE PAZARLAMA BILEŞENLERI: ÖLÇEK GELIŞTIRME Hasan Biral YALÇIN*, Bekir YÜKTAŞIR*, Zafer DO~RU** Abant Izzet Baysal

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ Danışman Doç. Dr. Tufan BAL YÜKSEK LİSANS TEZİ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI ISPARTA - 2016 2016 [] TEZ

Detaylı

"SPARDA GÜDÜLENME ÖLÇEGI -SGÖ-"NIN TÜRK SPORCULARı IÇiN GÜVENiRLIK VE GEÇERLIK ÇALIŞMASI

SPARDA GÜDÜLENME ÖLÇEGI -SGÖ-NIN TÜRK SPORCULARı IÇiN GÜVENiRLIK VE GEÇERLIK ÇALIŞMASI Spor Bilimleri Dergisi Hacettepe]. ofsport Sdences 2004, 15 (4), 191-206 "SPARDA GÜDÜLENME ÖLÇEGI -SGÖ-"NIN TÜRK SPORCULARı IÇiN GÜVENiRLIK VE GEÇERLIK ÇALIŞMASI Zlşan KAZAK Ege Üniversitesi Beden E~itim

Detaylı

(SAYI: 8 YIL: 2016 - ISSUE: 8 YEAR: 2016)

(SAYI: 8 YIL: 2016 - ISSUE: 8 YEAR: 2016) (SAYI: 8 YIL: 2016 - ISSUE: 8 YEAR: 2016) UHEYAD DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1. Dergimiz hakemli ve uluslararası indeksli bir dergidir. Her yayın en az iki alan uzmanı hakem tarafından değerlendirilmektedir.

Detaylı

Araştırma Yöntemleri. SPSS Uygulamalı. IBU Publications

Araştırma Yöntemleri. SPSS Uygulamalı. IBU Publications Araştırma Yöntemleri SPSS Uygulamalı IBU Publications Araştırma Yöntemleri SPSS Uygulamalı Authors: Prof. Dr. Hüseyin PADEM Yrd. Doç. Dr. Ali GÖKSU Arş. Gör. Zafer KONAKLI hpadem@ibu.edu.ba agoksu@ibu.edu.ba

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçentlik Tarihi: 1999 Doçentlik Tarihi: 2012

ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçentlik Tarihi: 1999 Doçentlik Tarihi: 2012 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Arzu Araz 2. Doğum Tarihi: 17/ 04/ 1967 3. Ünvanı: Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Psikoloji Ege Üniversitesi 1988 Y. Lisans Sosyal Psikoloji

Detaylı

ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION AND VALUE PREFERENCES OF THE INSTRUCTORS

ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION AND VALUE PREFERENCES OF THE INSTRUCTORS VII. Uluslar ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION AND VALUE PREFERENCES OF THE INSTRUCTORS gursoymeric10@gmail.com, ramazankaratay@gmail.com ÖZET incelenmesidir. Çal demo Anahtar Kelimeler:

Detaylı

GSM KURUM ÇALIŞANLARININ SUNDUĞU HİZMET KALİTESİNİN MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN İNCELENMESİ 1)

GSM KURUM ÇALIŞANLARININ SUNDUĞU HİZMET KALİTESİNİN MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN İNCELENMESİ 1) ACED HAKEMLİ PAZARLAMA VE PAZAR ARAŞTIRMALARI DERGİSİ UHPADULUSLARARASI International Refereed Journal of Marketing and Market Researches GSM KURUM ÇALIŞANLARININ SUNDUĞU HİZMET KALİTESİNİN MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ

Detaylı

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ 1. Adı Soyadı : Merve Kaya İletişim Bilgileri Adres : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 Mail : merve.kaya@fsm.edu.tr 2. Doğum - Tarihi

Detaylı

A UNIFIED APPROACH IN GPS ACCURACY DETERMINATION STUDIES

A UNIFIED APPROACH IN GPS ACCURACY DETERMINATION STUDIES A UNIFIED APPROACH IN GPS ACCURACY DETERMINATION STUDIES by Didem Öztürk B.S., Geodesy and Photogrammetry Department Yildiz Technical University, 2005 Submitted to the Kandilli Observatory and Earthquake

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. GÖZDE İNAL KIZILTEPE

Yrd.Doç.Dr. GÖZDE İNAL KIZILTEPE Yrd.Doç.Dr. GÖZDE İNAL KIZILTEPE Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Eğitim Bilgileri Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul 1999-2003 Lisans Hacettepe Üniversitesi Öncesi 2003-2006 Yüksek

Detaylı

İŞSİZ BİREYLERİN KREDİ KARTLARINA İLİŞKİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ YAPISAL EŞİTLİK MODELİYLE İNCELENMESİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ

İŞSİZ BİREYLERİN KREDİ KARTLARINA İLİŞKİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ YAPISAL EŞİTLİK MODELİYLE İNCELENMESİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ Makalenin Yayınlandığı Dergi: İktisat İşletme ve Finans Yayınlanma Tarihi: 2014-08-01 00:00:00 Cilt: 29, Sayı: 341, Yıl: 2014 Sayfa(lar): 57-86 ISSN: 1300-610X Digital Object Identifier (DOI): 10.3848/iif.2014.341.4074

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Rabia SAĞLAM 2. Doğum Tarihi : 17. 10. 1984 3. Unvanı : Dr. Öğr. Üyesi 4. Öğrenim Durumu : Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Hemşirelik Atatürk Üniversitesi 2003-2007 Toplum

Detaylı

ELEKTRİK TEKNİKERLİĞİ EĞİTİMİNİN PİYASA ŞARTLARINA HAZIRLANMASI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA

ELEKTRİK TEKNİKERLİĞİ EĞİTİMİNİN PİYASA ŞARTLARINA HAZIRLANMASI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA ELEKTRİK TEKNİKERLİĞİ EĞİTİMİNİN PİYASA ŞARTLARINA HAZIRLANMASI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA Aytek GÜCÜYENER 1 Engin YİĞİT 2 Vedat ESEN 3 1 Elektronik Teknolojisi Programı, Meslek Yüksekokulu, İstanbul Arel Üniversitesi,

Detaylı

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANA BİLİM DALI İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER BİR ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ: SHERATON ANKARA HOTEL & TOWERS

Detaylı

(THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA)

(THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA) H OECD VERİLERİ IŞIĞINDA DÜNYADA KATMA DEĞER VERGİSİNİN DURUMU * (THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA) Yusuf ARTAR (Vergi Müfettişi/Tax Inspector) ÖZ Dünyada ilk olarak

Detaylı

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ * Abant Ýzzet Baysal Üniversitesi Eðitim Fakültesi Dergisi Cilt: 8, Sayý: 1, Yýl: 8, Haziran 2008 KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE

Detaylı

ERGEN PARA TUTUMU ÖLÇEĞİ TÜRKÇE FORMU: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI

ERGEN PARA TUTUMU ÖLÇEĞİ TÜRKÇE FORMU: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI ERGEN PARA TUTUMU ÖLÇEĞİ TÜRKÇE FORMU: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI Doç. Dr. Ahmet Akın Sakarya Üniversitesi Eğitim Bölümleri Bölümü aakin@sakarya.edu.tr Uzm. Psikolojik Danışman Ahmet Kahraman Çekmeköy

Detaylı

İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığı na

İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığı na 15/05/2016 İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığı na İnşaat Mühendisliği Bölümü İngilizce ve Türkçe Lisans Programlarının Program Çıktıları hakkında 04-14 Mayıs 2016 tarihleri arasında sadece mezun durumunda

Detaylı

ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCHES ON ECONOMY MANAGEMENT

ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCHES ON ECONOMY MANAGEMENT UHEYAD ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCHES ON ECONOMY MANAGEMENT Ocak / Şubat / Mart 2015 Sayı: 03 Cilt: 02 Kış January / February /

Detaylı

INTERNATIONAL JOURNAL OF POLITICAL STUDIES

INTERNATIONAL JOURNAL OF POLITICAL STUDIES INTERNATIONAL JOURNAL OF POLITICAL STUDIES Uluslararası Politik Araştırmalar Dergisi Vol. 4 No.2 August/Ağustos 2018 www.politikarastirmalar.org ISSN: 2528-9969 International Journal Of Political Studies

Detaylı

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences Zehra Taşkın, Umut Al & Umut Sezen {ztaskin, umutal, u.sezen}@hacettepe.edu.tr - 1 Plan Need for content-based

Detaylı

Turkish Total Edition

Turkish Total Edition Turkish Total Edition trendence radius of action Professionals School leavers Students over 500,000 participants 27 countries over 1,000 universities 2 3 trendence customers Metodoloji: trendence Graduate

Detaylı

Hemşirelik Lisans Öğrencilerinin Eleştirel Düşünme ve Sağlıklı Yaşam Davranışları

Hemşirelik Lisans Öğrencilerinin Eleştirel Düşünme ve Sağlıklı Yaşam Davranışları Hemşirelik Lisans Öğrencilerinin Eleştirel Düşünme ve Sağlıklı Yaşam Davranışları Nuriye Yıldırım Düzce Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü, Türkiye Özet Amaç: Bu araştırma hemşirelik lisans

Detaylı

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN Spor Bilimleri Dergisi Hacettepe]. ofsport Sciences 2004 1 15 (3J 125-136 TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN ış TATMiN SEViYELERi Ünal KARlı, Settar KOÇAK Ortadoğu Teknik

Detaylı

SAYI: 6 YIL: 2016 - ISSUE: 6 YEAR: 2016

SAYI: 6 YIL: 2016 - ISSUE: 6 YEAR: 2016 SAYI: 6 YIL: 2016 - ISSUE: 6 YEAR: 2016 I DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1. Dergimiz hakemli ve uluslararası indeksli bir dergidir. Her yayın en az iki alan uzmanı hakem tarafından değerlendirilmektedir.

Detaylı

I.YIL HAFTALIK DERS AKTS

I.YIL HAFTALIK DERS AKTS I.YIL SOS 101 Z Sosyal Bilgilerin Temelleri Basics of Social Sciences 2-0-2 4 I SOS 103 Z Sosyal Psikoloji Social Psychology 2-0-2 4 SOS 105 Z Arkeoloji Archeology SOS 107 Z Sosyoloji Sociology SOS 109

Detaylı

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Halil Coşkun ÇELİK

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Halil Coşkun ÇELİK Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Halil Coşkun ÇELİK 15 Mayıs 2008 Hemen hemen her bilim alanındaki gelişmeler, yapılmış sistematik araştırmaların katkılarına bağlıdır. Bu yüzden genel olarak araştırma,

Detaylı

)Sayı: 7 Yıl: 2016 - Number: 7 Year: 2016(

)Sayı: 7 Yıl: 2016 - Number: 7 Year: 2016( ) Yıl: 2016 Number: 7 Year: 2016( I DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1. Dergimiz hakemli ve uluslararası indeksli bir dergidir. Her yayın en az iki alan uzmanı hakem tarafından değerlendirilmektedir. İki

Detaylı

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Haziran 2017 Cilt:6 Özel Sayı:1 Makale No: 07 ISSN:

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Haziran 2017 Cilt:6 Özel Sayı:1 Makale No: 07 ISSN: TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNDEN BEKLENTİLERİ Öğr. Gör. Naci Bulur İnönü üniversitesi Yeşilyurt Meslek Yüksekokulu naci.bulur@inonu.edu.tr Öğr. Gör. Murat Ulaş İnönü üniversitesi Arapgir

Detaylı

BAŞVURU ŞİFRE EDİNME EKRANI/APPLICATION PASSWORD ACQUISITION SCREEN

BAŞVURU ŞİFRE EDİNME EKRANI/APPLICATION PASSWORD ACQUISITION SCREEN BAŞVURU ŞİFRE EDİNME EKRANI/APPLICATION PASSWORD ACQUISITION SCREEN 1) http://obs.karatay.edu.tr/oibs/ogrsis/basvuru_yabanci_login.aspx Linkinden E-Mail adresini kullanarak şifrenizi oluşturunuz. Create

Detaylı

DETERMINING THE CURRENT AND FUTURE OPINIONS OF THE STUDENTS IN SECONDARY EDUCATION ON NANOBIOTECHNOLOGY *

DETERMINING THE CURRENT AND FUTURE OPINIONS OF THE STUDENTS IN SECONDARY EDUCATION ON NANOBIOTECHNOLOGY * * DETERMINING THE CURRENT AND FUTURE OPINIONS OF THE STUDENTS IN SECONDARY EDUCATION ON NANOBIOTECHNOLOGY * KARATAY yunussevis1907@hotmail.com, fatihdogan@comu.edu.tr, ramazankaratay@gmail.com ÖZET i (n=273)

Detaylı

TÜRKİYE DE EBELİK ARAŞTIRMALARININ DURUMU. Prof. Dr. Zekiye KARAÇAM ADÜ- Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü

TÜRKİYE DE EBELİK ARAŞTIRMALARININ DURUMU. Prof. Dr. Zekiye KARAÇAM ADÜ- Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü TÜRKİYE DE EBELİK ARAŞTIRMALARININ DURUMU Prof. Dr. Zekiye KARAÇAM ADÜ- Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü Sunum Planı Giriş Türkiye de yapılan ebelik araştırmalarının mevcut durumu Sonuç ve öneriler

Detaylı

Akran Desteği: Geçerlik Güvenirlik Çalışması

Akran Desteği: Geçerlik Güvenirlik Çalışması MÜSBED 2012;2(Suppl. 1):S1-S7 Araştırma / Original Paper Akran Desteği: Geçerlik Güvenirlik Çalışması Türkan Çalışkan 1, Sezgi Çınar 2 1 Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir Sağlık Yüksekokulu, Balıkesir

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Recep Serkan Arık

Yrd. Doç. Dr. Recep Serkan Arık Yrd. Doç. Dr. Recep Serkan Arık Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Ana Bilim Dalı Evliya Çelebi Yerleşkesi (43100) KÜTAHYA Cep Telefonu: Telefon:

Detaylı

4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Üniversitesi Psikiyatri Hemşireliği Anabilim

4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Üniversitesi Psikiyatri Hemşireliği Anabilim ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Gül (Oban) Dikeç 2. Doğum Tarihi : 08.02.1986 3. Akademik Unvanı : Yardımcı Doçent Doktor 4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Hemşirelik Yüksek Okulu Koç Üniversitesi

Detaylı

K U L L A N I M B İLGİLERİ

K U L L A N I M B İLGİLERİ T Ü R K Ç E C O M P U TER SYSTE M U S A B I L I TY QU E S T I O N N A IRE S H O RT VERSIO N (T- C S U Q - S V ) A N K E Tİ K U L L A N I M B İLGİLERİ DOÇ.DR. OGUZHAN ERDINC I S T A N B U L, 2 0 1 5 GENEL

Detaylı

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi 186 Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi Filiz Kantek, Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu, Antalya,Türkiye, fkantek@akdeniz.edu.tr

Detaylı

$5$ù7,50$ (%(/ø. gö5(1&ø/(5ø1ø1 *g5(9 7$1,0/$5, 9( <(7(5/ø/ø. $/$1/$5,1$ *g5(.(1'ø/(5ø1ø '(ö(5/(1'ø50(/(5ø g]hq (VUD.$5$0$1 + O\D 2.

$5$ù7,50$ (%(/ø. gö5(1&ø/(5ø1ø1 *g5(9 7$1,0/$5, 9( <(7(5/ø/ø. $/$1/$5,1$ *g5(.(1'ø/(5ø1ø '(ö(5/(1'ø50(/(5ø g]hq (VUD.$5$0$1 + O\D 2. ÖZET Amaç: Bu araştırma, Sağlık Yüksekokulları Ebelik Bölümü son sınıf öğrencilerinin, ebelerin Sağlık Bakanlığı görev tanımları ve Uluslararası Ebeler Konfederasyonu yeterlilik alanlarına göre kendilerini

Detaylı

Dersin Kodu Dersin Adı Dersin Türü Yıl Yarıyıl AKTS

Dersin Kodu Dersin Adı Dersin Türü Yıl Yarıyıl AKTS Dersin Kodu Dersin Adı Dersin Türü Yıl Yarıyıl AKTS 507004832007 KALİTE KONTROLÜ Seçmeli 4 7 3 Dersin Amacı Günümüz sanayisinin rekabet ortamında kalite kontrol gittikçe önem kazanan alanlardan birisi

Detaylı

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ Özlem Bulantekin Düzalan*, Sezgi Çınar Pakyüz** * Çankırı Karatekin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu ** Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sağlık

Detaylı

.. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT

.. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT .. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY... /... AKADEMİK YILI... DÖNEMİ... /... ACADEMIC YEAR... TERM ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT Deneyimleriniz hakkındaki bu rapor, Mevlana Değişim Programı nın amacına

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Doktora Tez Başlığı: Hemşirelerin verimliliğe ilişkin tutumları ve bir ölçek geliştirme çalışması

ÖZGEÇMİŞ. Doktora Tez Başlığı: Hemşirelerin verimliliğe ilişkin tutumları ve bir ölçek geliştirme çalışması ÖZGEÇMİŞ 1. Adı-Soyadı: NİLGÜN GÖKTEPE 2. Doğum Tarihi: 30.03.1977 3. Unvanı: Öğretim Görevlisi 4. Öğrenim Durumu: Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Hemşirelik İstanbul Üniversitesi 1998 Yüksek

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. RAHŞAN ÇAM

Yrd.Doç.Dr. RAHŞAN ÇAM Yrd.Doç.Dr. RAHŞAN ÇAM Hemşirelik Fakültesi Cerrahi Hastalıklar Hemşireliği Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Hemşirelik 1994-1998 Lisans İstanbul Üniversitesi Bölümü

Detaylı

TR2009/0136.01-02/409 Benim için İnsan Hakları «Human Rights for Me» Body of Knowledge for AC/HR Education

TR2009/0136.01-02/409 Benim için İnsan Hakları «Human Rights for Me» Body of Knowledge for AC/HR Education Benim için İnsan Hakları «Human Rights for Me» Body of Knowledge for AC/HR Education Benim için İnsan Hakları «Human Rights for Me» DVE/İHE için Bilgi Bankası FLOW CHART Overall framework: Bologna Functional

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçent Bakırköy Sağlık Yüksekokulu İstanbul Üniv. 2009-2010. Yardımcı Doçent Sağlık Bilimleri Fakültesi İstanbul Üniv.

ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçent Bakırköy Sağlık Yüksekokulu İstanbul Üniv. 2009-2010. Yardımcı Doçent Sağlık Bilimleri Fakültesi İstanbul Üniv. ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Fatma AY 2. Doğum Tarihi : 05.10.1972 3. Unvanı : Yrd. Doç. Dr 4. Öğrenim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Hemşirelik İstanbul Üniversitesi 1994 Y. Lisans Hemşirelik

Detaylı

Temmuz / Ağustos / Eylül - Yaz Dönemi Cilt: 4 Sayı: 13 Yıl: 2015

Temmuz / Ağustos / Eylül - Yaz Dönemi Cilt: 4 Sayı: 13 Yıl: 2015 UHBAB Uluslararası Hakemli Beşeri ve Akademik Bilimler Dergisi International Peer-Reviewed Journal of Humanities and Academic Science Temmuz / Ağustos / Eylül - Yaz Dönemi Cilt: 4 Sayı: 13 Yıl: 2015 July

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ ÇAĞDAŞ TÜRKİYE TARİHİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Cilt: XII Sayı: 24 Yıl: 2012/Bahar Yayın No: ISSN NO: 1. Baskı Derginin Sahibi:

Detaylı

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT Muğla Üniversitesi SBE Dergisi Güz 2001 Sayı 5 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET Erdoğan GAVCAR * Meltem ÜLKÜ

Detaylı

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ KKTC YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Edim MACİLA BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ LEFKOŞA,

Detaylı

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 ISSN:

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 ISSN: YAZ OKULUNDA BİLGİSAYAR DERSLERİNİ ÖRGÜN EĞİTİM İLE ALAN ÖĞRENCİLERİN GÖRÜŞLERİ Yrd. Doç. Dr. Umut Altınışık Kocaeli Üniversitesi umuta@kocaeli.edu.tr Öğr. Gör. Dr. Serdar Solak Kocaeli Üniversitesi serdars@kocaeli.edu.tr

Detaylı

BESLENME DBHAD Uluslararası Hakemli Beslenme Araştırmaları Dergisi

BESLENME DBHAD Uluslararası Hakemli Beslenme Araştırmaları Dergisi DBHAD Uluslararası Hakemli Beslenme Araştırmaları Dergisi Nutriti Eylül Ekim Kasım - Aralık 2015 Sayı: 05 Sbahar Kış September-October - November - December 2015 Issue 05 Autumn Winter (ISO 9001-2008 Belge

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI KİŞİLER ARASI BAĞIMLILIK ÖLÇEĞİ NİN (INTERPERSONAL DEPENDENCY INVENTORY) UYARLAMA ÇALIŞMASI Yağmur ULUSOY

Detaylı

SİZDEN GELENLERLE GÜCÜMÜZE GÜÇ KATIYORUZ

SİZDEN GELENLERLE GÜCÜMÜZE GÜÇ KATIYORUZ SİZDEN GELENLERLE GÜCÜMÜZE GÜÇ KATIYORUZ 99.Sayı 55.Sayı EKİM 206.Sayı ŞUBAT 203 AĞUSTOS 2008 Uzm. Hem. Kıymet YILMAZ Hemşirelik Gelişim Koordinatörlüğü Eğitim ve Gelişim Sorumlusu Acıbadem Hemşirelik

Detaylı

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ Doç. Dr. Deniz Beste Çevik Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı beste@balikesir.edu.tr

Detaylı

T.C. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ Bilimsel Araştırma Projeleri İdari Koordinatörlüğü

T.C. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ Bilimsel Araştırma Projeleri İdari Koordinatörlüğü 1/2 T.C. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ Bilimsel Araştırma Projeleri İdari Koordinatörlüğü Sayı : 51356056-108.04-E.8480 27/04/2018 Konu : 2018 Yılı Doktora Tez Ödülleri hk. DAĞITIM YERLERİNE Araştırma etkinliklerini

Detaylı

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS tesi Sosyal Bilimler Dergisi 6 31 Bahar 2017/1 s.471-482 Asena Deniz ERSOY 1 Osman BAYRAKTAR 2 ÖZ A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS ABSTRACT Expressed

Detaylı

Middle East Journal of Education(MEJE)

Middle East Journal of Education(MEJE) Middle East Journal of Education(MEJE) 1(2015)1 5 Middle East Journal of Education(MEJE) journal homepage: http://meje.ineseg.org/ EXAMINING PHYSICS TEACHERS VIEWS ABOUT CONTEXT BASED LEARNING APPROACH

Detaylı

Batı Karadeniz Tıp Dergisi Medical Journal of Western Black Sea

Batı Karadeniz Tıp Dergisi Medical Journal of Western Black Sea Medical Journal of Western Black Sea 1 (2017) 52-57 Batı Karadeniz Tıp Dergisi Medical Journal of Western Black Sea Araştırma Makalesi Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Ders Kurulları Geribildirim

Detaylı

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ KLİNİĞİ KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ

Detaylı

International Journal of Language Education and Teaching (IJLET) is an online international refereed journal that is published quarterly.

International Journal of Language Education and Teaching (IJLET) is an online international refereed journal that is published quarterly. International Journal of Language Education and Teaching (IJLET) is an online international refereed journal that is published quarterly. Volume 1 December ISSN: 2198-4999 2013 International Journal of

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. AYLA TUZCU

Yrd.Doç.Dr. AYLA TUZCU Yrd.Doç.Dr. AYLA TUZCU ÖZGEÇMİŞ DOSYASI KİŞİSEL BİLGİLER Doğum Yılı : Doğum Yeri : Sabit Telefon : Faks : E-Posta Adresi : Web Adresi : Posta Adresi : 1974 Diğer T: 24231069146914 F: 2422261258 atuzcu@akdeniz.edu.tr

Detaylı

Beden eğitimi öğretmen adaylarının okul deneyimi dersine yönelik tutumlarının incelenmesi

Beden eğitimi öğretmen adaylarının okul deneyimi dersine yönelik tutumlarının incelenmesi Cilt:7 Sayı:2 Yıl:2010 Beden eğitimi öğretmen adaylarının okul deneyimi dersine yönelik tutumlarının incelenmesi Hüseyin Ünlü 1 Bendü Güven Karahan 2 Özet Bu araştırmanın amacı, beden eğitimi öğretmen

Detaylı

THE SKILLS TRAINING RAN IN ENTERPRISES

THE SKILLS TRAINING RAN IN ENTERPRISES THE SKILLS TRAINING RAN IN ENTERPRISES Türkiye de işletmelerde beceri eğitimi uygulaması 3308 sayılı Mesleki ve Teknik Eğitim Kanunu ile yapılmaktadır. The skills training program offered in turkey are

Detaylı

T H O M S O N S C I E N T I F I C MİKRO BİLGİ A.Ş. Web of Science 7.0. UASL Eğitim Programı TÜBİTAK-ULAKBİM. 10 Mayıs, 2006

T H O M S O N S C I E N T I F I C MİKRO BİLGİ A.Ş. Web of Science 7.0. UASL Eğitim Programı TÜBİTAK-ULAKBİM. 10 Mayıs, 2006 Web of Science 7.0 UASL Eğitim Programı TÜBİTAK-ULAKBİM 10 Mayıs, 2006 Köken: The Web of T H O Science M S O N S C I E ve N T I Atıf F I C MİKRO Dizinlemesi BİLGİ A.Ş. Dr. Eugene Garfield: Bilgi bilimi

Detaylı