ORTODONTİDE YAŞIN ÖNEMİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ORTODONTİDE YAŞIN ÖNEMİ"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı ORTODONTİDE YAŞIN ÖNEMİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Z. Nilay ARIKAN Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Alev ÇİNSAR İZMİR-2008

2 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ GİRİŞ VE AMAÇ GENEL BİLGİLER 2 1. ORTODONTİDE YAŞIN ÖNEMİ 2 2. ORTODONTİK TEDAVİNİN AMAÇLARI Koruyucu Ortodonti Durdurucu Ortodonti Tedavi Edici Ortodonti ve Ortodontik Tedavi Hedefleri 6 3. BÜYÜME VE GELİŞİM KAVRAMLARI Büyüme Gelişim Büyüme Paterni Büyüme Ritmi BÜYÜME KRİTERLERİNİN RÖLATİF DEĞERLERİ Diş Yaşı, Kemik Yaşı, Kronolojik Yaş İskeletsel Yaş Dental Yaş DİŞ KAVSİ, ÇENE GENİŞLETİLMESİ Howes Ortodontik Model Analizi Sutura Palatina Mediana nın Açılmasıyla Yapılan Üst Çene Genişletilmesi Genişletme-Yaş İlişkisi MYOTERAPİ, DUDAK JİMNASTİĞİ FONKSİYONEL ÇENE ORTOPEDİSİ Fonksiyonel Ortopedik Apereyler Fonksiyonel Çene Ortopedisi ve Yaş İlişkisi ORTODONTİDE İNTERDİSİPLİNER YAKLAŞIM Ortodonti ve Konservatif Tedavi İşbirliği Ortodonti ve Periodontoloji İşbirliği Protetik Ortodonti 43 SONUÇ 45 ÖZET 47 KAYNAKLAR 48 ÖZGEÇMİŞ 50

3 ÖNSÖZ Bitirme tezimin seçilmesi, yürütülmesi ve oluşturulmasında yardımlarını esirgemeyen değerli hocam Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. Alev ÇİNSAR a ve desteklerinden dolayı Sayın Diş Hekimi Seldan ÖZDEMİR e teşekkür ederim. İZMİR-2008 Stj. Dt. Z. Nilay ARIKAN

4 GİRİŞ VE AMAÇ Ortodontik tedavide zamanlama işin püf noktasını oluşturmaktadır. Çünkü ortodontik tedaviler mümkün olan en kısa zamanda, en az biyolojik, fizyolojik ve finansal harcama yapılarak gerçekleştirilmelidir. Bu nedenle büyüme ve gelişimin iyi bilinip değerlendirilmesi gerekir. Dento-facial ortopedinin kullanılıp kullanılmayacağı kararının verilmesi ya da başka bir deyişle büyüme modifikasyonlarından yararlanılıp yararlanılamayacağının ortaya konulması tedavi zamanlamasında önemli bir noktadır. Eğer dento-facial gelişim mümkünse ve bu değişim sınırlı bölgelerde etkili olacaksa zamanlama çok daha önemli hale gelir. Geçmişteki klinik incelemeler erken ortodontik tedavinin etkilerini ortaya koymuştur. Ortodontik tedaviden en iyi sonucun elde edilebilmesi için tedavi zamanlamasına dikkat edilmelidir. Bu çalışmanın amacı; ortodontik tedaviye başlamak için en uygun zamanı saptamak, erken ortodontik tedaviyi olanakasız kılan faktörleri ve genç hastaların tedaviye yanıtlarını ve tedavi sonrası durumlarını ortaya koymaktır.

5

6 GENEL BİLGİLER ORTODONTİDE YAŞIN ÖNEMİ Alt üst çene kemiklerinin birbiri ile olan uyumu normal yalnızca alt ve üst dişlerin ilişkilerinde bir anormallik söz konusu ise bu tür anomaliler her yaşta yalnızca ortodontik tedavi ile düzeltilebilir. Önemli olan hasta işbirliğinin iyi olmasıdır. Bununla beraber alt ve üst çenelerin birbiriyle olan anormal ilişkileri ile çene kemiklerinin yüz iskeleti ile olan bozuk ilişkilerini, erişkin yaşta yalnızca ortodontik tedavi ile düzeltmek mümkün değildir. Bunu ancak ortodontik tedavi ve çene-yüz cerrahisi ile birlikte düzeltmek mümkündür. Fakat çocuktaki çene-yüz iskeletini ilgilendiren anomalilerin büyük birçoğunu, iyi bir hasta kooperasyonu olduğu takdirde, yalnız ortodontik tedavi ile düzeltmek mümkün olabilmektedir. Burada yapılan, büyüme ve gelişimi istenilen şekilde ortodontik yöntemlerle yönlendirilerek çenelerin birbiri ile ve kafa iskeleti ile uygun bir ilişkisini ve dişlerin normal ve uygun oklüzal ilişkilerini sağlamak, özellikle buluğ çağında çok hızlı olan kemik büyüme ve gelişiminin yönlendirilmesidir. İnhibasyon veya stimulasyonla, bu gibi bazı iskeletsel kökenli anomalilerin, cerrahiye gerek kalmaksızın ortodontik tedavisi mümkün olabilmektedir. Bu tür iskeletsel kökenli anomalilerin daha başlangıçta tanınabilmesi için, büyüme ve gelişim konularını iyi anlamak gerekmektedir. (1, 2, 3) 2

7 ORTODONTİK TEDAVİNİN AMAÇLARI 1- Koruyucu Ortodonti Koruyucu ortodontik tedavi, ortodontik tedavide en geniş ve en önemli yeri kapsar. Bunun sebebi, erken dönemde oluşan anormalliklerin veya normal gelişime engel olan faktörlerin ortadan kaldırması, ileride ortaya çıkabilecek ciddi problemleri önler ve böylece kişinin sağlığı korunmuş olur. Aynı zamanda daha ucuz ve basit tedavi yöntemleri kullanılarak uygun bir tedavi sağlanır. Bu koruyucu tedavi uygulamaları şöyle sıralanabilir: 1-Çenelerdeki ark uzunluğunun azalmasına neden olan faktörlerin giderilmesi gerekmektedir. Örneğin süt dişlerinde görülen ara yüz çürüklerinin komşu dişlerle normal kontak sağlayacak şekilde tedavi edilmesi veya erken süt dişi çekimi yapılmışsa ark boyu kaybı olmaması için yer tutucuların hazırlanması gibi. Yer tutucu yapılmayan vakalarda ark boyu kaybı olduğundan özellikle kaninler kaviste yer bulamaz ve çoğunlukla da sürekli 1. premolarların çekimini gerektiren bir tedaviye ihtiyaç duyulur. Bu nedenle yer tutucu apareyler mutlaka yapılmalıdır. 2-Diş eksikliği veya fazlalığında gerekli röntgen kontrolü yapılarak sürekli dişlerin kaviste düzgün sıralanması sağlanmalıdır. Sıklıkla üst yan kesici dişlerin eksikliği ile karekterize vakalarda süt lateraller mümkün olduğunca geç çekilerek sürekli kaninlerin distalde sürmesi sağlanır, aradaki diş eksiklikleri protetik tedaviyle düzeltilir. Sürekli küçük azıların eksikliğinde süt molarlar uzun süre fonksiyon görebilir. Böyle durumda radyolojik kontrol yapılarak süt dişinin oklüzalinde, mezial ve distalinde gerekli uygulama yapılmlıdır. Artı dişler 3

8 de yerel faktörler olup, sürekli dişlerde sıkışıklığa, rotasyonlara neden olmaktadır. Süt dişi persistansı da sürekli dişlerde malposizyonlar yapabilir. Bunlar da radyolojik tetkikler sonrası çekilmelidir. 3- Parmak emme, yalancı emzik kullanma, kalem, silgi ısırma veya dili dişlerin arasına sokma gibi kötü alışkanlıklar giderilmelidir. Bu tür alışkanlıklar küçük çocuklarda erken dönemde bıraktırılabilirse dişlerdeki malpozisyonların spontan olarak düzeldiği gözlenmektedir. Okul çağındaki çocuklarda ise telkin yoluna gidilmeli, çocukla ve ailesiyle iyi bir diyalog kurulmalıdır. Aksi halde parmak ve yalancı emzik emmeyi önlemek için faydasını çok gördüğümüz vestibül plaklardan ve alışkanlık kırıcı apareylerden yararlanılmalıdır. Dilini dişleri arasına sokan çocuklarda iradi olarak bunu düzeltmeleri sağlanamıyorsa bu tip düzensizliklerde sabit ya da müteharrik dil önleyiciler yapılmalıdır. 4-Ağız solunumu yapan çocuklarda solunumun burundan yapılması sağlanmalıdır. Çoğunlukla tonsilla hipertrofisi ve adenoid vejetasyonları sonucu burun yollarında herhangi bir patoloji olmaksızın ağız solunumu yapan çocuklara da rastlanır. Bu tip çocuklar rahat solunum yapabilmek için ya alt çenelerini öne doğru kaydırırlar. Bu da yalancı bir prognatiye neden olur. Ya da dillerini alt çenede tutarlar. Bunun sonucunda da üst çenede darlık ve posterior çapraz kapanış meydana gelir. 4

9 Tonsillektomi ya da adenoidektomi bu tür vakalrda yapılan etiyolojik tedavilerdir. Bunun yanında ağız solunumunu engellemek için vestibül plağı gibi ortodontik apareylerden de yararlanımalıdır. 5- Dişlerdeki erken temasların ortadan kaldırılması gerekmektedir. Özellikle alt çeneyi kapanış anında sağ veya sol tarafa doğru yan kapanışa zorlayan erken diş temasları fonksiyonel bozuklukları ortaya çıkarır. Bu tip vakalarda erken temas gösteren diş dikkatle gözlenerek tespit edilmeli, erken temasın kaldırılmalı ve oklüzal uyumlama yapılarak alt çenenin yana kayması düzeltilmelidir. 6-Ön çapraz kapanışın giderilmesi gerekmektedir. Kesici dişlerden bir veya birkaç tanesinde çapraz kapanış olması, alt çenenin daha ileri pozisyonlarda konumlanmasına neden olabilir. Eğer uzun süre bu zorlama devam ederse alt çene kondili glenoid fossadan dışarı doğru kayabilir ve bu da büyüme yönünü etkiler. Yalancı prognatiye neden olur. Hakiki prognati ile ayırımı radyolojik kontrol sonucu yapılır. Duruma göre ya çenelik takılır ya da birkaç dişi ilgilendiriyorsa tahta spatüllerden yararlanılır. Süt dentisyonda uygulanan bu koruyucu uygulamalar sonrasında, bir yandan çocuklarda sağlıklı bir kapanış ilişkisi sağlanırken bir yandan da çocuğun psikolojik düzensizliği giderilecek ve ileride oluşabilecek daha ağır anomalilerin tedavisi için harcanacak zaman ve masraflar önlenmiş olacaktır. (1, 4, 5) 5

10 2- Durdurucu Ortodonti Anomalinin durdurularak ortaya çıkmasını engellemek durdurucu ortodontik tedavdir. Örneğin; süt azılarını erken kaybetmiş ve yer tutucuları da yapılmadığından altı yaş dişleri öne yürüyerek yer darlığı oluşmuş olsun. Fakat daimi kaninler ve premolarlar henüz sürmedikleri için, anomali de henüz ortaya çıkmamıştır. Eğer bu durum premolar ve daimi kaninlerin sürmelerinden önce teşhis edilir de erken yaşta bir premolar çekilirse (ortodontik seri çekim), bütün sürekli dişler sürdüğünde çapraşıklık oluşması önlenmiş olur. Bu nedenle erken daimi dentisyon döneminde anomalinin önceden taşhis edilip orataya çıkmadan önlenmesi gereklidir. Tedavide hareketli apareylerden faydalanılabilir. Durdurucu ortodontik tedaviye diğer bir örnek de süt dişlenme döneminde dil emme veya parmak emme sonucu alt ve üst kesici dişler arasında ön açık kapanışın ortaya çıktığı bir olguda bu durum daimi dişlere yansımadan kötü alışkanlığın durdurulmasıdır. Eğer bu kötü alışkanlık daimi kesici dişler sürerken de devam ederse kalıcı dişler arasında da bir açık kapanış meydana gelecektir. (2, 4, 5) 3- Tedavi Edici Ortodonti ve Ortodontik Tedavi Hedefleri Çoğunlukla ortodontistlere anomali ortaya çıktıktan sonra başvurulmaktadır. Bu durumda ortodontinin amacı, ortodontinin bütün imkânlarını ve gücünü kullanarak anomaliyi tedavi etmek ve tedavi sonunda aşağıdaki hedeflere ulaşmaktır: -İyi bir çiğneme, konuşma ve solunum fonksiyonu sağlamak, -İyi bir diş, çene ve yüz estetiği sağlamak. -Ortodontik tedavi sonucu erişilen durumun kalıcı olmasını sağlamak, nüksetmeyi önlemek. 6

11 -Dolayısıyla hastanın ruh sağlığını, moralini düzeltmek. Tedavi edici ortodontide sabit veya hareketli apareylerden yararlanılabilir. İki nedenle büyüme ve gelişim önemlidir: a- Ortodontik anomalilerin etiyolojik faktörleri, ortodontik bölgelere (nöromusküler kılıf, kemiklerle ve dişlere), prenatal veya postnatal hayatta yeterli bir süre etki ederek etkili olur. Gerçi büyüme ve gelişim bittikten sonra da ortodontik anomali oluşabilir. Örneğin erişkinde diş çekimi sonucu, komşu dişlerin çekim boşluğuna doğru hareketiyle anomali meydana gelebilir. Erişkinde oluşan bu tür anomaliler daha sınırlıdırlar. Ortodontik anomaliler daha çok prenatal veya postnatal dönemde, etiyolojik faktörlerin etkisiyle büyüme ve gelişiminin bozulması sonucu meydana gelmektedirler. Bilindiği gibi prenatal hayatın ilk üç ayı embriyonal dönem olup, bu safhada organ taslakları oluşmaktadır (organogenez). Embriyonal dönemde büyüme ve gelişimin bozulmasıyla "organopathie" ler meydana gelmektedir. Ortodontiyi ilgilendiren organopatilere şu örnekler verilebilir: Yumuşak dokuları ilgilendiren; dudak ve yumuşak damak (velum palatinum) yarıkları, kemikleri ilgilendiren; alveol kemiği ve sert damak (palatum durum) yarıkları, dişleri ilgilendiren; diş sayısında fazlalık (hiperodonti), diş sayısında azlık (hipodonti) ve dişlerin şekil anomalileri gibi. Prenatal hayatın embriyonal dönemden sonraki fötal dönemi ile postnatal hayatın erişkin oluncaya kadar olan dönemi, organ taslaklarının morfogenez safhasıdır. Morfogonez sonunda organ erişkin şeklini ve büyüklüğünü alır. Morfogonez safhasında da etiyolojik faktörlerin büyüme ve gelişimi etkilemesi sonucu ortodontik anomaliler meydana gelebilir. Büyüme ve gelişimin etkilenmesi; büyüme miktarırının artması veya azalması ya da büyüme yönünde değişmesi şeklinde olabilir. Buna şöyle bir örnek verilebilir: uzun süre başparmak emen bir çocuğun alt çenesinin öne doğru gelişiminin inhibe edilmesi, buna karşı üst çenenin öne doğru 7

12 gelişiminin stimüle edilmesi sonucu iskeletsel sınıf II anomali oluşabilir. Demek ki hem organogenez hem de morfonogenez safhasında büyüme ve gelişimin etkilenmesi sonucu anomaliler oluşabilmektedir. Döllenmeden başlayarak erişkin bir bireyin oluşmasına ontogenez denir. Bu durumda ontogenez boyunca büyüme ve gelişimin etkilenmesi sonucu anomaliler oluşabilir. b- Ortodonti bir noktaya kadar etkilidir. Mesela büyüme ve gelişme bittikten sonra, ağır iskeletsel anomalilerin yalnız ortodontik olarak tedavi edilmesi mümkün değildir. Bu durumda ontogenez boyunca büyüme ve gelişimin etkilenmesi sonucu anomaliler oluşabilir. Yeni büyüme ve gelişim tedavi için kullanılmaktadır. İşte bu nedenle de büyüme ve gelişimin ne zaman, ne miktarda, hangi yarıda olduğunu bilmemiz gerekmektedir. (4, 5) Ortodontik tanı ve uygun bir tedavi planı yapabilmek için büyüme ve gelişimin iyi bilinip değerlendirilmesi önemlidir. Seksüel olgunlukta, kronolojik yaş, dişsel gelişim, boy artışı, menstürasyon siklusunun başlaması, seste meydana gelen değişiklikler, elbilek ölçümleri gibi kriterler gelişim seviyesinin tanımlanması amacıyla kullanılmaktadır. Büyüme BÜYÜME VE GELİŞİM KAVRAMLARI Canlılarda büyüme ve gelişim birlikte devam eder. Bu iki kavramı birbirinden ayırmak imkânsızdır. Ancak bu kelimelerin anlamlarını açıklamak için bu kavramları ayrı ayrı inceleyeceğiz. Büyüme; çıplak gözle görülemeyen yumurta ve sperm hücrelerinin birleşmesinden 9 ay 10 gün sonra 50 cm bir çocuğun doğmasıdır. Veya 50 cm doğan bir bebeğin erişkin yaşa gelince 175 santimetreye ulaşması büyümedir. 8

13 Büyümeyi yalnız boy artışı olarak da düşünemeyiz. Büyüme uzayın her boyutunda olmaktadır. Kısaca büyümeyi hacim artışı olarak tanımlayabiliriz. Yani büyüme organizmayı daha büyük daha gelişmiş hale getiren yaşayan canlının fizikokimyasal olayıdır. Çeşitli hücre ve dokuların değişikliğe uğrayarak organların ortaya çıkmasıyla gelişen büyüme morfogenetik büyüme olarak isimlendirilir. Vücudun tiroid, adrenal ve gonod gibi bezleri tarafından kontrol edilen büyümesi vardır ki buna da somatogenetik büyüme denir. (3) Gelişim Gelişim büyüme esnasında vücudun çeşitli organlarının tüm vücuda göre oranlarının değişmesi ve farklılaşması olayıdır. Kısaca gelişim, büyüme esnasında meydana gelen bir başkalaşım, farklılaşma olayıdır. Büyüme olayı erişkin bir insanda sona erdiği halde gelişim olayı hayatın sonuna kadar devam eder. (3) Büyüme paterni Zaman içinde meydana gelen vücuttaki oransal değişiklikleri ifade eder.(şekil 1) Şekil 1: Büyüme ve gelişim sürecinde vücut oranlarındaki değişimler (Ortodonti ders notları) 9

14 Fizyolojik bir olay olan gelişim, farklılaşma kavramını kapsar. Fötal hayatın 2. ve 3. Aylarında baş, tüm vücut uzunluğunun %50 sini kapsar. Cranium yüze göre daha büyüktür. Omurga rudimenterdir, gövde az gelişmiştir. Doğuma kadar gövde, baş ve yüz daha fazla gelişir. Başın genel vücuda oranı %30 a düşer. Birinci yılda çocuk, normalin üzerinde bir süratle büyür. Çocuk sensitif olarak gelişir, yürümeyi, konuşmayı öğrenir. Gelişimle vücut oranlarında belirgin değişiklikler gözlenir. Artan bu oran küçülmesi ile yetişkinde baş oranı %12 kadardır. Doğumda bacaklar tüm vücut uzunluğunun 1/3 ü kadardır. Yetişkinde bu oran 1/2 olur. Bu oranlardaki değişiklikler baş ve yüzde çok belirgindir. Şöyle ki yeni doğanın craniumunun çok daha büyük, yüzün ise küçük olduğu gözlenir. Doğumda yüz başın küçük bir kısmını kaplar. Hayatın birinci yılında neurocraniun büyümesini çok hızlı sürdürür. 6. yıl sonunda total kapasitesinin %90 ına ulaşır. Doğumdan sonra kafatası ile yüz iskeleti arasındaki ilişki kısa sürede değişmeye başlar. Yüze ait yapılar kafatasından daha fazla büyümeye başlar. (Şekil 2) (3) 10

15 Büyüme Ritmi Büyüme vücudun her parçasında, her yıl için aynı değildir. Yani düzensiz bir büyüme söz konusudur. Buna büyüme ritmi denir. Şöyle ki mg lık tek bir fertilize ovumdan 9 ay gibi bir sürede 3,5 kg bebek oluşur. Prenetal yaşamın ilk 6 haftası sonucunda ovum mg dan gr a ulaşır. Artış kezdir. Bu fizyolojik oran aynı şekilde devam etseydi sonuçta doğumda 33 tonluk bir canlının oluşması gerekirdi. En hızlı büyüme ritmi her iki cinste de doğumdan sonra 5-6 yaşına kadar süren dönemdir. Sonra yavaş büyüme dönemine girilir. Bu durum kızlarda 10, erkeklerde yaşlarına kadar sürer. Daha sonra her iki cinste de hızlı büyüme dönemi başlar. Bu dönem puberte öncesidir. Erkeklerde hızlı büyüme dönemi yaşlarında, kızlarda ise yaşlarında biter. Final dönem yavaş büyüme dönemidir. Erkeklerde 25, kızlarda yaşında büyüme dönemi sonlanır. Bunların bilinmesi yapılacak olan gerekli ortodontik tedavinin zamanına uygun bir şekilde yapılmasını sağlar. (3) BÜYÜME KRİTERLERİNİN RÖLATİF DEĞERLERİ Diş Yaşı, Kemik Yaşı, Kronolojik Yaş Kemik yaşı el-bilek röntgeni üzerinde, kemiklerin büyüme ve gelişim durumuna göre saptanmaktadır. Diş yaşı da yine röntgen üzerinden dişlerin kron ve kök gelişimine (kireçlenmesine) göre belirlenmektedir. Hem kemik hem de diş yaşı, kemik ve dişlerin kalsifikasyon durumuna göre belirlenmesine rağmen, kemik ve diş 11

16 arasında iyi bir korelasyon yoktur. Büyük bir olasılıkla ayrı faktörler (genler) tarafından yönlenlendirilmektedir. Dişlerin sürmeleri kron ve kök gelişimine bağlı olmasına rağmen, dişlerin sürme zamanları, diş yaşı zamanını belirlemede çok fazla kullanılmamaktadır. Çünkü dişlerin sürme yaşları, simetrik dişler için bile farklılıklar gösterebilmektedir. Örneğin süt dişlerinin sürme zamanından iki yıl veya daha fazla bir süre önce kaybedilmesi sonucu, kaybedilen süt dişi altındaki daimi diş tomurcuğu üzerinde kortikal kemik oluşmasıyla, sürme çok gecikmektedir. Bunun tersi de söz konusu olabilmektedir. Örneğin süt dişinin kökünde bir iltihap sonucu, bu süt dişinin altında bulunan daimi diş tomurcuğu üzerindeki alveol kemiği eriterek, daimi diş zamanından çok önce sürebilmektedir. Daimi dişlerin kron ve kök kalsifikasyonuna göre diş yaşı belirlenir. Kaninler hariç daimi dişlerin kron kireçlenmesinin tamamlanması 4 yılda, kök kalsifikasyonunun tamamlanması ise 5 veya 6 yılda gerçekleşmektedir. Kaninlerin kron kalsifikasyonu için 6 yıl, kök kalsifikasyonu için ise 7 yıl gerekmektedir. Kaninler hariç daimi dişler arasında kron kalsifikasyonu en kısa sürede alt kesici dişlerde, en uzun sürede ise molarlarda tamamlanmaktadır. Yukarıda verilen kron ve kök kalsifikasyonları tamamlanma süreleri yaklaşık ortalama rakamlar olup, artı eksi bir buçuk yıl sapma olasılıkları (=iki standart sapma 2s) düşünülmelidir. 1,5 yıldan fazla bir gecikme varsa dişin geç oluşumundan bahsedilebilir. (2, 4) İskeletsel Yaş İskeletsel yaş değerlendirmesi birçok kemiğin epifizal disklerinin bulunduğu sahalardan röntgenogramları alınarak yapılır. Kemik yaşı baş ve yüzün büyümesi ile 12

17 bütün vücut gelişiminin tespitinde en güvenilir kriterlerdendir. İskelet sisteminin gelişimi ve uygunluğu değişik kemikleşme merkezlerinin gelişimi esasına dayanmaktadır. Bu durum ancak röntgenlerle saptanabilir. Bu amaçla genelde elbilek filmleri kullanılır. (4) El bilek röntgeni (Şekil 3) Şekil 3: El bilek röntgeninde görülen kemikler. 1: Psifrom, 2: Triquetrum, 3: Hamatum, 4: Capitatum, 5: Inuatum, 6: Navicurale (Scaphoid), 7: Trpezoid (Multangulum minus), 8: trapezium (Multangulum majus). A: Distal phalanx epifizleri. B: Orta phalanx epifizleri. C: Proximal phalanx epifizleri. D: Metacarpal 13

18 kemikleri epifizleri. E: Başparmağın proxmial phalanx epifizi. F: Birinci metacarpal kemik epifizi. G: Radius 'un distal epifizi. H: Ulna'nin distal epifizi (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Yayınları No: 20) El bilek röntgeni sağ el ile iş görenlerin sol elinden, solak olanların ise sağ elinden çekilmektedir. Çünkü fonksiyona bağlı olarak, olguların %13 ünde sağ ve sol el bilek röntgenlerinden belirlenen kemik yaşları arasında 3 aydan daha fazla olan farklılıklar saplanmıştır. Kemik yaşı çocuğun büyüme ve gelişim yaşı, biyolojik yaşıdır. Bilindiği gibi çocukların takvim yaşı ile kemik yaşları her zaman eşdeğer değildir. Çocukların kemik yaşi ile el bilek röntgeni üzerinde görülen 29 adet kemiğin (Şekil 3) kalsifikasyon durumları incelenerek belirlenmektedir. Çocukların kemik yaşları ile büyüme ve gelişim yaşlarını saptamak için "el bilek röntgeni atlası" yapılmıştır. Bunun için doğumdan başlayarak her yaş gurubundan, hiçbir hastalık geçirmemiş sağlıklı kız ve erkek çocukların el bilek röntgeni çekilerek, yol uzunlukları ölçülmüştür. Bu sağlıklı çocukların kemik yaşları takvim yaşlarına eşdeğer olarak kabul edilmiştir. Kız ve erkek çocukların ayrı ayrı el bilek kemiklerinde, degişik yaşlar için tipik olan birtakım kriterler belirlenmiştir. Belirli yaşlarda hep aynı durumu gösteren bu kriterlere, olgunluk göstergeleri denilmiştir. Bu olgunluk göstergeleri kemik yaşı belirlenmesinde büyük rol oynamaktadırlar. Bu olgunluk göstergelerine şöyle bir örnek verilebilir. Bilek kemiklerinin röntgen üzerinde görülebilen kemikleşme (kalsifikasyon) başlangıçları şu sırayı takip etmektedir (Şekil 3): 1. Capitatum, 2. Hamatum, 3. Triquetrum, 4. Inuatum, 5. Trapezium, 6. Trapezoid. 14

19 Ortodontik tedavi yaşlarındaki çocuklar için kabaca, takvim yaşı ile kemik yaşı arasındaki 1 yıla kadar olan sapmalar normal kabul edilebilir. Fakat bir veya iki yaşındaki bir çocuk için 1 yıllık sapma normal değildir. Ortodonti kliniklerinde kullanılan Geulich ve Pyle'nin el bilek atlasından bahsetmek faydalı olacaktır. Bu atlasta doğumdan erişkin yaşa kadar, kız ve erkekler için ayrı ayrı her yaş için tipik olan, sağlıklı kız ve erkek çocuklardan çekilmiş olan örnek el bilek röntgen resimleri basılmıştır. Bu atlasın sonunda yine kız ve erkekler için ayrı ayrı olmak üzere; 1. kemik yaşı normal, 2. kemik yaşı geri ve 3. kemik yaşı ileri çocuklar için ayrı tablolar verilmiştir. Bu tablolarda her kemik yaşında çocuğun büyümesinin yüzde kaçının tamamlandığı gösterilmiştir. Ayrıca aynı tablolardan her kemik yaşındaki çocuğun boy uzunluğu kaç inç ise çocuk erişkin olduğunda boy uzunluğunun kaç inç olacağı verilmiştir. Şimdi el bilek atlası nasıl kullanılır ondan bahsedelim. Çocuk hastamızın el bilek röntgeni çekilirken, boy uzunluğu da ölçülmelidir. Ayrıca çocuğun annesinin, babasının ve birinci derecede yakın akrabalardan en uzun boylu kadın ve erkeğin boy uzunlukları da öğrenilmelidir. Hastamız hangi cinsiyetteyse hastamıza el bilek röntgeni, atlasın o cinsiyetteki röntgenleri ile karşılaştırılır. Hastamızın el bilek kemiklerinin büyüme ve gelişim durumlarının, atlastakilerden hangisiyle uyum gösterdiği incelenerek, hastanın kemik yaşı belirlenir. Hastamızın kemik yaşı ile takvim yaşı arasındaki yaş farkı 1 yıldan az ise average tablosuna, 1 yıldan fazla ise accelereated tablosuna, 1 yıldan geri ise retardet tablosuna bakarak, hastamızın saptadığımız kemik yaşında gelişiminin yüzde kaçının tamamlandığı bulunur. Örneğin tablodan hastamızın büyümesinin %84' ünü tamamladığını öğrenmiş olalım. Hastamızın el bilek röntgeninin çekildiği zamandaki boy uzunluğu ise 145cm olsun. Şimdi basit bir doğru orantı kurarak, hastamızın 15

20 büyümesi bittiğinde boyunun kaç cm olacağı hesaplanabilir. Bu basit orantı söyle kurulur; 185 cm boy uzunluğu, çocuğun erişkin boyunun %84'u ise, %100 kaç cm olur? Bu islemin çözümü (145*100)/84=172,6 cm dir. Bu işlemin bir tahmin olduğu ve bu hesabın Amerikan çocukları için yapıldığı unutulmamalıdır. Hesaplanan boy uzunluğu, çocuğun cinsiyetine uygun olarak anne veya babasının boyu ve en uzun boylu akrabanın boyu ile karşılaştırılarak, bulunan rakamın makul olup olmadığı belirlenmelidir. Buluğ çağı büyüme atılımının başlayıp başlamadığının, başladıysa hangi safhada olduğunun bilinmesi ortodontik tedavide büyük önem taşımaktadır. Bunun tanısı için el bilek röntgeninde, daha önce bahsedilen olgunluk göstergelerine bakmak gerekmektedir. Buluğ çağı gelişim atılımı başlangıcının iki göstergesi vardır. Birincisi sesamoid kemiğin kireçlenmeye başlamasıdır. Daha önceki yaşlarda çekilen el bilek röntgeni üzerinde görülemeyen sesamoid kemik, kalsifiye olmaya başlayınca röntgen üzerinde görülmeye başlar. Buluğ çağı gelişim başlangıcının diğer bir göstergesi de, orta parmağın medial phalanx epifizi ile diafizinin eşit genişlikte olmasıdır. (5) 16

21 Şekil 4: Buluğ çağı büyüme atılımının başlayıp başlamadığının, başladıysa hangi safhada olduğunun el bilek yöntemi ile tanisi. A: Buluğ çaği büyüme atılımı 17

22 başlangıcı. B: Buluğ çağı büyüme tepe noktası (maksimum büyüme). C: Buluğ çağı büyüme atılımı sonu. C-D: Buluğ sonrası büyüme. D: Büyümenin sona ermesi, erişkin insan. 1: Sesamoid kemik. 2: Orta parmak medial phalanx epifizi. 2.1: Orta parmak medial phalanx epifiz genişliği, diafizinin genişliğine eşittir. 2.2: Orta parmak medial phalanx epifizi, diafizini kep gibi örtmüştür. 3: Orta parmak distal phalanx efizi diafizi ile kaynaşmaya başlamıştır. A: Buluğ çağı büyüme atılımı başlamasına yakın, sesamoid kemiğin kalsifikasyonu başlar ve daha önce röntgende görülemeyen sesamoid kemik görülebilir duruma gelir. Buluğ çağı başlangıcı için diğer bir olgunlaşma göstergesi de, 2.1.'de gösterildiği gibi orta parmak medial phalanx epifizi ile diafizinin genişliklerinin birbirine eşit olmasıdır. B: Buluğ çağın büyümesinin en hızlı olduğu tepe noktasında, 2.2.'de gösterildiği gibi orta parmak medial phalanx epifizi, diafizini kep gibi örter. C: Buluğ çağı büyüme hızının tepe noktaya erişmesinden en az bir yıl sonra, 3'te gösterildiği gibi orta parmağın distal phalanx epifizi ile diafizi kaynaşmaya başlar. Bu durum buluğ çağı büyüme atılımının kaçırıldığını, buluğ sonrası gelişimin başladığını gösterir. D: Radius epifizi ile diafizinin kaynaşmaya başlaması da büyümenin sona erdiğini, artık çocuğun erişkin olduğunu gösterir. (Ankara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Yayınları No: 20) Buluğ çağı maksimum büyüme göstergesi, orta parmak medial phalanx epifizinin diafizini kep gibi örtmesidir. Buluğ çağı gelişim atılımının bittiğinin göstergesi, orta parmak distal phalanx epifizi ile diafizinin kaynaşmasıdır. Alınan bu epifizle diafizinin kaynaşmaya başlaması buluğ çağı büyüme hızının en fazla olduğu tepe noktasına erişilmesinden en az bir yıl sonra gerçekleşmekte ve bu esnada kızlarda adet görme başlamaktadır. Bu göstergeler buluğ çağı atılımının bittiğini 18

23 gösterse de büyüme henüz bitmemiş, hızı azalmıştır. Buluğ sonrası da büyüme devam etmektedir. Radius epifizi ile diafizinin kaynaşması ise büyümenin bittiğinin göstergesidir. Buna göre radius epifizi ile diafizi kaynaşıncaya kadar aktif ortodontik tedaviden sonraki pekiştirme tedavisine devam edilmelidir. Radius epifiziyle diafizinin kaynaşması, yüz süturalarında gerçeklesen büyüme ve gelişimin de bittiğini göstermektedir. Buna karşın radius epifizi ile diafizi kaynaşmasından sonra da boy ve kondil büyümesi 1-2 yıl daha devam etmektedir. (6) Dental Yaş Dişlenmenin aşamalarını çeşitli yaş guruplarında tahmin etmek mümkündür. Ancak sadece dentisyona bakarak kronolojik yaşı tahmin etmek oldukça güçtür. Ancak kronolojik yaş dental yaşla ağırlık ve boydan daha fazla ilişkilidir. Genel büyüme hızı kızlarda erkeklerden daha ilerdedir. Ancak dişlerin gelişiminde iki cins arasında çok az bir ayrıcalık vardır. Sürekli dişlerin sürme periyotları boyunca yaş konusunda büyük varyasyonlar görülür. Dental yaş ya ağızda görülen dişlerin sayılarına göre ya da süren veya sürecek olan dişlerin kalsifikasyon derecelerine göre saptanır. Genelde mandibuladaki dişler inceleme kapsamına alınır. Kalsifikasyon derecelerine göre dişler kızlarda erkeklerden daha önce sürerler. Posterior dişlerin sürmeleri kız ve erkeklerde 6 aylık bir ayrıcalık gösterir. Araştırmalar göstermiştir ki, dişlerin kök formasyonu aşamaları ile kronun ağızda görülmesi arasında açık bir ilişki mevcuttur. Tüm kök uzunluğunun 1/3'ü tamamlandığında diş oral kavitede müköz memranı deler. 19

24 Dental yaşın saptanması için maksiller dişler pek uygun değildir. Genelde süt ve sürekli mandibuler dişler izlenir. (5, 6) DİŞ YAŞI: YIL / AY PUANLAR ÜST ÇENE ALT ÇENE ÜSTÇENE ALT ÇENE 15 6/2 6/11 7/3 6/0 16 7/6 7/3 7/4 6/4 17 7/9 7/4 7/5 6/ /1 7/7 7/9 7/3 19 8/5 7/9 8/3 7/9 20

25 20 8/7 8/0 8/4 7/ /10 8/7 8/4 8/4 22 9/4 8/9 8/9 8/5 23 9/7 9/6 9/3 8/ /9 9/9 9/5 9/ /5 9/10 10/0 9/ /11 10/2 10/1 9/ /1 10/8 10/6 10/ /4 11/2 11/2 10/ /8 11/7 11/2 11/ /10 12/1 11/5 11/ /4 12/2 11/9 11/ /8 12/9 12/0 11/ /1 13/0 12/9 12/ /2 13/5 13/0 12/ /2 14/3 13/0 13/6 Tablo 1 (Ortodonti Ders Notları) 21

26 DİŞ KAVSİ, ÇENE GENİŞLETİLMESİ Diş kavislerine uygulanan ortodontik kuvvetlerle diş kavislerinde bir genişleme elde edilmektedir. Bu genişletme iki yönde yapılabilir. İlki diş kavsinin ön- arka yönde genişletilmesi diğeri ise sağ-sol yönde genişletilmesidir. Diş kavsinin ön-arka (sagital) yönde genişletilmesi ya kesici dişlerin protrüzyonu, ya da molarların distalizasyonu ile mümkündür. Kesici dişlerin protrüzyonunun yapılması, kesici dişlerin üzerinde bulunduğu kemik kaidesi izin veriyorsa mümkündür. Kesici dişler, altındaki kemik kaidesinden geride bulunuyorsa, protrüzyonların yapılması uygundur. Kesici dişler, altındaki kemik kaidesinden öne doğru dışarı sarkmışlarsa, kesici dişlerin protrüzyonlarının yapılması, yani diş kavsinin sagital yönde genişletilmesi doğru değildir, aksi halde nüks beklenmelidir. (6) Şekil 6 ve 7'de görüldüğü gibi diş kavsinin transversal yönde genişletilmesi, vidalı plaklarla yapılabilir. Diş kavsinin transversal yönde genişletilmesinin endikasyonları nelerdir? Şekil 6: Üst çene diş kavsinin transversal olarak genişletilmesi için kullanılan bir plak örneği (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Yayınları No: 18) 22

27 Şekil 7: Alt çene diş kavsinin transversal genişletilmesi için kullanılan plak örneği (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Yayınları No: 18) Diş kavsinin transversal yönde gösterdiği boyut artışları alt çenede, üst çeneden daha önce tamamlanmaktadır. Özellikle unutulmaması gereken diğer bir konu da alt kaninler arası uzaklığın, alt sürekli kaninler sürdükten sonra kesinlikle artmadığıdır. Alt sürekli kaninler sürdükten sonra, ortodontik tedavi ile alt kaninler arası uzaklık arttırıldığında, bu artış kalıcı olmamakta, kaninler arası uzaklık eski duruma dönmektedir. Buradan alt çene diş kavsinin transversal genişletme prensibi ortaya çıkmaktadır. Alt sürekli kaninler sürdükten sonra yapılan, alt diş kavsinin transversal genişletilmesinde çok dikkatli olunmalıdır, nüks kaçınılmazdır. (6) Büyüme ve gelişimle transversal yöndeki boyut artışları üst çenede daha uzun bir süre devam ettiğinden, üst çene diş kavsinin transversal yönde genişletilmesi mümkündür. Üst çene diş kavsinin, transversal yönde genişletilmesinin endikasyonları nelerdir? Üst çene diş kavsi, alt çene diş kavsine göre daha dar ve yan çapraz kapanış varsa, üst çene diş kavsi genişletilir. Üst çene diş kavsi, alt çene diş kavsine göre transversal yönde dar değilse, üst çene diş kavsindeki çapraşıklığı gidermek amacı ile yalnız üst çene diş kavsinin genişletilmesi doğru değildir. Çünkü üst çene diş kavsi transversal yönden alt çene diş kavsine göre dar değilse, yalnız üst diş kavsinin genişletilmesi ile oklüzyon bozularak bukkal nonoklüzyona giden bir kapanış olacaktır. 23

28 Şekil 8: (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Yayınları No: 18) Şekil 8'de görüldüğü gibi, karışık dişlenme döneminde yapılan diş kavsinin transversal yönde genişletilmesinden, kökleri erimiş süt dişleri altında bulunan sürekli dişler pek etkilenmemektedir. Bu nedenle bu durumda yapılan genişletme anlamsız olmaktadır. Diş kavsinin genişletilmesinin, çoğunlukla bukkal yönde devrilme hareketiyle meydana geldiği bilinmektedir. Diş kavsi genişletilmesinin dişlerin devrilme hareketiyle meydana gelişi, bu tür genişletmenin hangi vakalarda yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Diş kavsi genişletmesinin ideal endikasyonu, apikal kemik kaidesinin geniş olduğu ve dişlerin uzun eksenlerinin eğimlerinin kron bölgesinde orta çizgiye yaklaştığı, apeks bölgesinde orta çizgiden uzaklaştığı, vakalardadır. Bu endikasyon şekil 9'da görülmektedir. Şekil 9-A, transversal yönde genişletmenin apikal kemik kaidesi ve dişlerin eksen eğimi açısından uygun olduğu durumu göstermektedir. Şekil 9-B'de ise, genişletmenin kontraendikasyonu görülmektedir. (6) 24

29 Şekil 9 (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Yayınları No: 18) Yapılan transversal genişletmenin kalıcılığı ve nüks etmemesi apikal kemik kaidesinin genişliğine bağlıdır. Howes; diş kaidesinin transversal yönde genişletilip genişletilmeyeceğine ezbere değil de daha objektif karar verilebilmesi açısından bir ortodontik model analizi vermiştir. Howes Ortodontik Model Analizi Bu analiz, dişler ile dişleri taşıyan kemik arasındaki ilişkileri özellikle transversal yönde incelemektedir. Howes, diş kavsi ile apikal kemik kaidesi arasındaki optimal ilişkileri, rakamlar vererek, kantitatif olarak belirlemektedir. Apikal kemik kaidesi; dişlerin kök uçları seviyesindeki processus alveolarislerin, diş yüzeyleri tarafından sınırlanan kemik dokusu olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımdan da anlaşıldığı gibi, apikal kemik kaidesi aynı zamanda, alt üst çene kemiğinin gövdesiyle alveol çıkıntıları arasındaki sınırı da oluşturmaktadır. Şekil 10'da görüldüğü gibi normal bir vakada apikal kemik kaidesi sınırı, molar bölgede diş kavsinin dışında seyretmekte, birinci premolarlara kadar yavaş yavaş içeriye doğru yürüyerek yine diş kavsinin dışında kalmaktadır. Birinci 25

30 premolarlar ile kaninler arasından itibaren, apikal kemik kaidesi sınırı diş kavsinin içine girerek kesici dişlerin kesici kenarlarının arka tarafında seyretmektedir. (6) Küçük, dar bir apikal kemik kaidesinde sınır molar bölgesinde diş kavsinin dışında premolarların bukkal tüberküllerinin iç tarafında seyretmektedir. Bu durumda, yalnız molar bölgesi, transversal yönde genişletilebilir. Dar olan premolar bölgesinde, transversal genişletme ile yer darlığının giderilmesi doğru olmaz, buradaki yer dalığının giderilmesi; mümkünse diş kavsinin sagital yönde genişletilmesi ile söz konusu olabilir, aksi takdirde çekim gerekmektedir. Howes, 15 ideal oklüzyon gösteren model üzerinde bir araştırma yaparak, diş kavsi ile apikal kemik kaidesi arasındaki bir dizi ilişkiyi, rakamlarla ortaya koymustur. (6) Şekil 10 (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Yayınları No: 18) 26

31 Sutura Palatina Mediana'nın Açılmasıyla Yapılan Üst Çene Genişletilmesi Daha önce yukarıda anlatıldığı gibi hareketli, vidalı (verenli) plaklarla yapılan üst çene genişletmelerinde, yalnız diş kavsinin, dişlerin bukkal yöndeki eğilme, devrilme hareketleri ile genişlediğini, apikal kemik kaidesinin genişlemediğini söylemiştik. Apikal kemik kaidesinin dar ve dişlerin eksen eğimlerinin, kron bölgesinde orta çizgiden uzaklaştığı durumlarda apikal kemik kaidesinin genişletilmesi gerekir. Üst çenede, apikal kemik kaidesinin ve dolayısıyla onunla birlikte diş kavsinin genişletilmesi için, sutura palatina media'nın genişletilmesi düşünülmüştür. (6, 15, 16) Sutura palatina media'nın açılmasıyla yapılan üst çene genişletilmesi şekil 11'de görülmektedir. Karışık dişlenme dönemindeki bir vaka söz konusu ise, altı yaş dişleri ve süt kaninler bantlanır. Sürekli diş kavsi söz konusu ise, altı yaş dişleri yanında, kanin veya premolarlar seçilerek toplam dört diş bantlanır. Aygıtın vidası günde iki defa, dörtte bir tur çevrilerek, üst çene, iki hafta içerisinde sutura palatina media'nın açılması ile genişletilmiş olur. Genişletme bittikten sonra vida tespit edilerek vidanın geriye dönmesi engellenir. Aygıt bu şekilde altı ay ağızda pekiştirme apereyi olarak bırakılır ve sutura palatina media'nın kalsifiye olması beklenir. Bununla beraber aygıtın söküldükten sonra da nüks etmesini engellemek için, ayrıca bir Hawley pekiştirme plağının yapılması yerinde olur. (6) 27

32 Şekil 11 (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Yayınları No:18) Sutura palatina media'nın genişletilmesinde, günde iki defa dörtte bir açılarak, çok kısa zamanda üst çenenin genişletilmesi tamamlanmaktadır. Hareketli genişletme plaklarıyla yapılan genişletmede ise vida haftada veya iki haftada bir dörtte bir açılır. Bu nedenle bu tür genişletmeye hızlı üst çene genişletilmesi (rapid maxillary expansion) veya hızlı palatinal genişletme (rapid palatal expansion) adı verilmektedir. Hızlı genişletmenin başladığı birinci günde, vidanın çevrilmesine karşı büyük bir direnç söz konusudur ve hastada baş ağrısı görülür. Sonraki günlerde, direnç yok denecek kadar azalır ve ağrı yok olur. Şekil 11'de görüldüğü gibi "V" şeklinde, ön bölgede fazla, arkada daha az miktarda açılma söz konusudur. Hızlı genişletme sonucu bir takım değişiklikler meydana gelmektedir, bunlar: 1.Diş kavsinin ve apikal kemik kaidesinin transversal boyutunda artış, üst diş kavsinde yer kazanması, 2.Her ne kadar sürekli olarak gözlenmese de üst çenenin öne ve aşağı hareketi, 3. Molar dişlerin uzaması ve bukkale devrilmesi, ve 3. maddelerden dolayı alt çenenin aşağı ve arkaya rotasyonu kapanışın açılması, alt yüz yüksekliğinde artış. Ancak pekiştirme döneminde birçok olguda bu (2. 3. ve 4.) bulgularda düzelme olur. 5. Geçici olarak oluşan üst orta hat diasteması, 28

33 6. Alt çene diş kavsinin hafif miktarda genişlemesi, 7.Primer kontak noktaları nedeniyle alt çenenin yana kaydırma zorluğunun kendiliğinden ortadan kalkması, eklem başının eklem yuvasında normal yerini alması, eklem şikâyetlerinin ortadan kalkması, 8.Lateral üst çene hareketlerinin sutura palatinaya komşuluğu nedeniyle burun boşluğu tabanı düzeyinde artışa neden olması ve solunuma olumlu etkisi gibi. (6) Sutura palatine media'nın genişletilmesiyle KBB uzmanları da ilgilenmistir. Burun boşluğu darlıklarında maksilla'nın bu tür genişletilmesiyle burun boşluğunun genişletilmesi düşünülmüştür. Hastalar üzerinde yapılan ölçümlerle, sutura palatina media genişledikten sonra, burun bosluğunda 0 ile 5mm. arasında bir genişlemenin meydana geldiği bulunulmuştur. Bu methot sonucu yalnız burun boşluğunun alt ve ön bölümündeki darlıklarda bir yarar bekleneceği belirtilmiştir. Sutura palatina media genişletilmesi sonucu sphenoid kemik hariç, maksilla ile eklem yapan bütün kemiklerde bir hareket görülmektedir. Hızlı üst çene genişletilmesi yapılırken ortaya birtakım komplikasyonlar çıkabilmektedir. Örneğin; burun köprüsünde, alveoler çıkıntıda damak kubbesinde, frontomaksiller ve nasomaksiller suturlarda, dişlerin çevresinde gözlerin altında ve burun bölgesinde basınç hissi, görüntü bulanıklığı, baş dönmesi, baş ağrısı, burun kanaması, burundan serebrospinal sıvının gelmesi, zygomatik alanda ağrı gibi komplikasyonlarin olabileceği bildirilmiştir. Ancak bu tür komplikasyonların ortaya çıkmasında yaş önemlidir. (15, 16) Genişletme - Yaş İlişkişi Lateral çapraz kapanışın birçok olguda sütten daimiye taşındığına inanılır. Çünkü süt dişlenmenin daimi dişlenmeyi etkileyeceği bilinmektedir. Özellikle fonksiyonel tip yan çapraz kapanışlar erken tedavi edilmezlerse fasial asimetrilere 29

34 yol açabilir, TME riski de o derece artar. Bu nedenle fonksiyonel çapraz kapanışlara görüldüğü anda müdahale edilmelidir. (6) İskeletsel yan çapraz kapanış geç tedavi edilirse iskeletsel olgunlaşmaya dayalı olarak iskeletsel genişletmede zorluk ortaya çıkacak, iskeletsel degişiklikler azalacaktır. Yaş ile suturun kapanmaya başlaması arasında büyük farklılıklar vardır. Şöyle ki 15 yaşındaki bir kadavrada orta palatal suturda kapanma gözlenirken, 27 yaşındaki bir başka kadavrada bu suturun halen açık olduğu saptanmıştır. Suturun %5'inin kapanması orta palatal suturu açmak için sınır olarak alındığında bu değere ulaşılamayan 25 yaşından daha genç birçok kişide hızlı genişletme yapmak mümkün ise de hızlı genişletmek için ideal yaş 8-15 arasıdır. (6) MYOTERAPİ VE DUDAK JİMNASTİĞİ Fonksiyon ile morfoloji arasında büyük bir ilişki vardır. Üst dudak kısalığı veya hipotonik dudakların kapanış yetmezliğine genellikle üst kesici dişlerin diastemalı protrüzyonu ve alt dudağın içinde bulunduğu bir overjet eşlik etmektedir. Dudak fonksiyonlarını normalleştirerek ortodontik tedaviye yardımcı olmak amacıyla yani fonksiyonu düzelterek morfolojinin de düzelmesine yardımcı olmak amacıyla, çeşitli yazarlar tarafından, çeşitli kas temrinleri tarif edilmiştir. Bunun yanında dudakların kapanış yetmezliklerinde, ağız solunumunun önemli yeri olduğu unutulmamalıdır. Burun solunumunu engelleyen veya güçleştiren nedenlerin bulunup, gerekli tedavinin yapılaması zorunludur. (7) 30

35 Dudak Jimnastiği Örnekleri Jimnastiğin yararlı olabilmesi için, şu üç konuyu vurgulamak gerekir. 1-Temrinlerin yapılma süresi: Temrinlere, aktif ortodontik tedaviden önce başlanmalı ve tedavi süresince de devam edilmelidir. 2-Temrinlerin sıklığı: Temrinler bir gün içinde toplam dakikayı bulacak şekilde birçok defa yapılmalıdır. 3-Temrinlerin kuvveti: Temrinler, büyük bir kas kuvveti meydana getirecek şekilde yapılmalıdır. (7) Şekil 12 (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Yayinları No: 18) Şekil 13 (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Yayınları No: 18) 31

36 Şekil 14 (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Yayınları No: 18) Örnek 1: Şekil 12 A'da, kısa üst dudak, üst kesici dişlerin protrüzyonu, overjet içindeki alt dudak ve dudakların kapanış yetmezliği görülmektedir. Şekil 12 B'de görüldüğü gibi, üst dudak kırmızısı dik yönde asağı doğru üst kesici dişlerin kesici kenarlarının alt ve arkalarına kadar gelecek şekilde, önce üst dudak uzatılır. Sonra şekil 12 C'de görüldüğü gibi alt dudak kırmızısı, uzatılmış olan üst dudağın dış kısmına getirilerek, mümkün olabildiği kadar kuvvetli olarak üst dudağa doğru bastırılır. Şekil 15 (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Yayınları No: 18) 32

37 Örnek 2: Şekil 13'te görüldüğü gibi alt ve üst dudak arasında bir metal para yerleştirilerek alt ve üst dudak kuvvetiyle yatay olarak birkaç dakika tutulur. Başlangıçta daha hafif bir para ile yapılır sonra paranın ağırlığı arttırılır. Örnek 3: Şekil 14'te görüldüğü gibi sağ elin baş ve işaret parmaklarının uç kısımları commissura labiorum'lara yerleştirilerek parmak uçları arasındaki uzaklık arttırılır sonra azaltılır. Örnek 4: Sağ ve sol elin küçük parmakları, commissura labiorum'lara götürülerek ağız yarığı genişletilir. Örnek 5: Cavum oris'e su alınarak, bu su vestibulum oris'e basınçla verilir tekrar cavum oris'e alınır ve bu defalarca yapılır. Örnek 6: şekil 15'de görülen "Vestibul Plağı", dudak kasları jimnastik aracı olmasının yanında çok maksatlı bir aygıttır. Bu aygıt; yukarıda bahsedilen kısa üst dudak, hipotonik dudaklar, üst kesici dişlerin diastemalı protrüzyonu ve overjet ile birlikte görülen hafif KI. II div. I vakalarında endikedir. (7) FONKSİYONEL ÇENE ORTOPEDİSİ Fonksiyonel çene ortopedisi, çnelerin kötü konumlarının ve yapı bozukluklarının tedavisi için gerekli dokusal değişimlerin, organa ait fonksiyonel uyarılar aracılığı ile elde edilerek yapılan tedavidir. Diş-çene-yüz bölgesindeki fonksiyonel uyarılar; çiğneme, mimik ve dil kaslarının dinlenme durumundaki tonusları nedeniyle veya çiğneme görevi esnasındaki kasılmaları sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu fonksiyonel kuvvetler, ya çene kemiklerine yaslanan kaslar ile doğrudan doğruya ya da dişlerin periodontal membranları aracılığı ile dolaylı olarak çene ve alveol kemiklerine iletilmektedirler. Bu fonksiyonel uyarıların kemikte 33

38 yaptıkları dokusal değişimler, kemikteki rezorbsiyon ve apozisyon olaylarıdır. Fonksiyonel ortopedik tedaviye en iyi cevap, buluğ çağı gelişimine başlamamış, başlamak üzere olan vakalarda alınmaktadır. Hasta, buluğ çağı gelişim atılımlı başlangıcında yakalanabilirse, daha kısa sürede sonuç almak mümkün olacaktır. Bu nedenle ortopedik tedaviye buluğ çağı gelişim atılımı başlangıcında başlanmalıdır. Ortopedik tedavide olumlu yönde oluşturulmak istenen bu fonksiyonel uyarıları fonksiyonel apareyler dediğimiz aygıtlarla istenilen yönde uyguluyoruz. Bu aygıtları kullanmamızın nedeni organ ile fonksiyon arasındaki dengeyi bozmak ve fonksiyonel uyarıları istenilen yerde şartlandırarak anomalinin düzeltilmesini hedeflemektir. (8, 9, 10) Fonksiyonel Ortopedik Apareyler Vestibul Plak: Hiçbir aktif parça içermeyen, sadece kas kuvveti ile aktive edilebilen en basit fonksiyonel apareydir. Endikasyonları: Vestibül plak, kas egzersizleri ve kapanışın düzeltilmesi için kullanılan erken ortodontik tedavi apareylerinden biridir. Aparey: 1-Kısa üst dudak veya hipotonik dudaklar, üst kesici dişlerin diastemalı protrüzyonu ve overjet ile birlikte görülen hafif KI. II div. I vakalarında; dudak jimnastiği ve kapanışın düzeltilmasi için. 2- Ağızdan soluma, parmak emme, yalancı meme, dudak ısırma ve tırnak yeme gibi kötü alışkanlıkları önlemede kullanılır. (8, 11, 12, 13) Aktivatör: Alt ve üst çeneyi ve her iki diş arkını kavrayan tek parça fonksiyonel bir apareydir. 34

39 Endikasyonları: 1-KI. II div.1, KI. II div.2, fonksiyonel KI. III vakalarında sagital yönde anomali düzeltmek için, 2- Ön ve yan açık kapanış vakalarında, 3- Kötü alışkanlıkları önlemek için, 4- Alt ve üst çenedeki erken süt dişi kayıplarında yer tutucu olarak, 5- Pekiştirme apareyi olarak kullanılır. (8, 11, 12, 13) Bionatör: Aktivatörün modifiye edilmiş şeklidir. Örneğin üst veya alt dental arkı ya da her ikisini genişletmek için bir veya daha fazla vida eklenmiştir. Ya da parmak springler ile diş hareketi yaptırmayı amaçlamıştır. Bionatör ortodontistler tarafından aktivatörden daha çok tercih edilmektedir. Çünkü akrilik gövdesi klasik aktivatöre göre daha az hacimlidir. (8, 11, 12, 13) Bionatör Çeşitleri: 1- Standart tip bionatör: KI. I ve KI.II div.1 maloklüzyonlarında, 2- Ters yonlü bionatör: KI III maloklüzyonlarında, 3- Koruyucu bionatör: Açık kapanışta kullanılır. (8, 11, 12, 13) Frankel Apareyi: Dört çeşittir: 1-FR I, KI. I ve KI. II div.1 2- FR II, KI. II div FR III, KI. III 4- FR IV, açık kapanış ve bimaksiller protrüzyon anomalilerinde kullanılır. 35

40 Aynı zamanda FR I apareyi kendi içinde FR la, FR lb, FR 1c olmak üzere üçe ayrılır. Fonksiyonel Çene Ortopedisi ve Yaş İlişkisi Buluğ çağı gelişimine başlamamış, başlamak üzere olan vakalar fonksiyonel ortopedik tedaviye en iyi cevabın alındığı vakalardır. Fonksiyonel ortopedik tedavi buluğ çağı gelişim atılımı başlangıcında yapılmalıdır. Çünkü bu süre içerisinde yapılan tedaviden daha kısa zaman içinde sonuç alınmaktadır. Organizmanın en fazla büyüme hızı anne karnında, intrauterin hayattadır. Doğumdan sonra yıllık büyüme miktarı azalmakta, buluğ çağı esnasında yıllık büyüme miktarı yeniden artmaktadır. Doğumdan sonraki postnatal gelişimde yıllık büyüme miktarı, buluğ çağına kadar bir azalma göstermekle birlikte, hiçbir zaman sıfır olmamaktadır. Bu durumda fonksiyonel ortopedik tedaviye daha önceden başlanabilir. Fakat bu durum tedavi süresini uzatabilir ve gerektiğinden fazla bir süre hastaya aygıt taşıtmamız gerekebilir. Bunun sonucunda süre uzadığı için hasta bıkacak ve ortodontistin hastayla olan işbirliği bozulacaktır. (8,14) Hastayı buluğ çağı başlangıcından tedaviye almak tedavinin daha kısa sürede olabilmesi ve hasta motivasyonu açısından önemlidir. Bu dönemi tespit edebilmek için el bilek röntgenleri Hastayı buluğ çağı başlangıcından tedaviye almak tedavinin daha kısa sürede olabilmesi ve hasta motivasyonu açısından önemlidir. Bu dönemi tespit edebilmek için el bilek röntgenleri çekerek çocuğun iskeletsel gelişiminin takibi sağlanır. Bu sebeple fonksiyonel ortopedik tedavinin planlanmasında iskeletsel yaş önemli bir role sahiptir. (8,14). 36

41 ORTODONTİDE İNTERDİSİPLİNER YAKLAŞIM Ortodonti ve Konservatif Tedavi İşbirliği Günümüzde özellikle genç erişkinler görünümlerine çok önem vermektedir. Adeziv teknikler son 25 yılda büyük bir gelişim göstermiş ve diş hekimliğinde bu estetik ihtiyaçları basit ve ekonomik bir şekilde karşılayabilmiştir. Bu vaka raporunda malokluzyonla beraber yan kesici diş eksikliği olan bir hastanın ortodontik ve konservatif tedavi işbirliği ile estetik ve fonksiyonel rehabilitasyonu anlatılmaktadır. Başarılı bir şekilde ortodontik tedavi, peridontal cerrahi ve direkt kompozit rezin uygulamasını içeren koordine bir tedavi uygulanmıştır. (17) Direkt estetik adeziv uygulamalarında tedavi öncesinde hastanın dört ana kriteri sağlaması gerekmektedir. 1.Hastanın ortodontik retansiyon aşamasında veya retansiyonu takip eden dönemde olması, 2.Hastanın peridontal yönden tamamen sağlıklı olması, 3.Özellikle tedavisi düşünülen dişlerde hiçbir çürük lezyonun bulunmaması, 4.Overjet ve overbite değerlerinin ideal olması. 19 yıl 2 ay kronolojik yaşa sahip olan hastanın klinik muayenesinde hastanın Angle sınıf II dişsel ilişkiye, artmış overjet ve overbite değerlerine sahip olduğu, maksiller lateral dişlerin eksik olduğu ve süt kanin dişlerin ağızda olduğu görülmüştür. (Resim 1) Tedavi olarak süt kanin dişlerin çekilmesi ve çekimden elde edilen yerin sabit ortodontik mekaniklerle overjetin giderilmesi amacıyla kullanılması, molarların sınıf II ilişkide bitirilmesi, maksiller kanin dişlerin ortodontik tedavi sonunda restore edilerek lateral diş formu verilmesi planlanmıştır.(resim 2) 37

42 Ortodontik tedavi bitiminde bant ve braketler söküldükten sonra peridontoloji kliniğinde uygulanan gingivektomi operasyonuyla hiperplazik dişeti konturları düzenlenmiş, kanin diş yerine taşınan birinci premolar dişlerin kron boyları uzatılmıştır. (17) Dişetleri iyileştikten sonra kanin dişlerin mezyal yüzleri uygun renk kombinasyonlarındaki kompozit rezinle lateral diş formuna getirilmiştir. (Resim 3) Resim 1: Hastanın tedavi öncesi ağız içi fotoğrafları ve panoramik röntgeni 38

43 Resim 2: Hastanın ortodontik tedavi sonrası ağız içi fotoğrafları ve panoramik röntgeni Resim 3: Hastanın tedavi sonrası gülüş ve ağız içi fotoğrfaları Günümüzde kompozit rezin uygulamaları kanin dişe lateral diş formu verilmesinde kullanıldığı gibi konik formdaki lateral dişlerin restorasyonunda da 39

44 kullanılmaktadır. Burada da aynı şekilde tedavi edilecek hastanın yukarıda belirtilen 4 kriteri sağlaması gerekmektedir. (17) Ortodonti ve Periodontoloji İşbirliği Çeşitli periodontal hastalıklar peridontal dokuların yıkımına, dişlerin mezyalizasyonuna, ekstrüzyon, rotasyon ve diastema gibi sekonder malokluzyonların gelişimine neden olur. Bu tür hastalarda ortodontik tedavi peridontolog ve ortodontist ikilisinin işbirliği ile başarılı bir şekilde çözülmeye çalışılmaktadır. Periodontal olarak hastalıklı bireylerde tedavi amacıyla kalsik ortodontik apareyler kullanılabilir ancak şu noktalar göz önünde bulundurulmalıdır. Bu hastalarda yaklaşık % 70 oranında alveolar kemik kaybı görülebilir. Bu kayıp dişin kron/kök oranını ve rotasyon merkezini değiştirebilir. Ayrıca bu hastalarda kemik densisitesi de daha azdır. Bu hastalarda ortodontik girişimin amacı kalan kemik ile dişleri hareket ettirmek olmalıdır. Bu tip doku remodelasyonu ancak minimal kuvvet aktivasyonu kuvvet hareket oranının sabit tutulması ile sağlanabilir. Yine bu hastalarda ortodontik tedavi süresince plak ve hastalık kontrolü çok iyi yapılmalıdır. (18) Bu vakada erişkin periodontitis nedeniyle sekonder malokluzyona sahip bir bayan hastadaki estetik ve fonksiyon kayıplarının giderilmesi amacıyla periodontal ve ortodontik tedavinin kombine uygulanmasının sonuçları sunulmuştur. 34 yaşındaki bayan hasta generalize, ileri derecede destek kemik kaybı sonucunda üst ve alt keser dişlerinde dişeti çekilmesi, protrüzyon, diastema ve yüksek derecedeki mobilitenin yarattığı fonksiyonel ve estetik problemlerin düzeltilmesi amacıyla başvurmuştur. Ağız dışı muayenede üst keser dişlerin vestibüle doğru konumlanmış olmasından dolayı istirahat halinde dudakların 40

ORTODONTİ VE YAŞ İLİŞKİSİ

ORTODONTİ VE YAŞ İLİŞKİSİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı ORTODONTİ VE YAŞ İLİŞKİSİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Hasan Çınarcık Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr Alev ÇİNSAR İZMİR - 2013 İÇİNDEKİLER

Detaylı

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Dr. Levent Vahdettin Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Ortodontik tedavilerin başlıca hedeflerinden biri de yüz estetiği ve güzelliğini sağlayıp, geliştirmektir. Yüz profilindeki değişiklikler,

Detaylı

ORTODONTİ ANABİLİM DALI

ORTODONTİ ANABİLİM DALI ORTODONTİ ANABİLİM DALI Ortodonti; Latince de "düzgün diş anlamına gelmektedir. Genel olarak; çocuklar ve yetişkin bireylerin diş ve çene yapılarında meydana gelen bozuklukların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi

Detaylı

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Dr. Levent Vahdettin DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Derin örtülü kapanış, maksiller keserlerin mandibuler keserleri % 50 veya daha

Detaylı

ORTODONTİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DOR 603 Ortodontik tanı yöntemleri, Fonksiyonel analiz,

ORTODONTİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DOR 603 Ortodontik tanı yöntemleri, Fonksiyonel analiz, ORTODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Ders Sorumluları: Prof. Dr. Zahir Altuğ altug@dentistry.ankara.edu.tr Prof. Dr. Hakan Gögen Doç.Dr. Çağrı Ulusoy DOR 601 Büyüme ve gelişim Z 3 0 3

Detaylı

ÖNLEYİCİ ORTODONTİK TEDAVİ. Prof. Dr. Hatice Gökalp

ÖNLEYİCİ ORTODONTİK TEDAVİ. Prof. Dr. Hatice Gökalp ÖNLEYİCİ ORTODONTİK TEDAVİ Prof. Dr. Hatice Gökalp Önleyici ortodontik tedavi? İskeletsel, kassal ve dentoalveolar anomalilerin daimi dişler henüz sürmeden önce, karma dişlenme döneminde bertaraf edilmesi

Detaylı

Ortodonti. İlk Muayene zamanı:

Ortodonti. İlk Muayene zamanı: Ortodonti Ortodonti, diş, çeneler ve yüz bölgesinde oluşmuş bozukluk veya uyum sorunlarını tedavi eden branştır. Söz konusu bozuklukların önlenmesi ve ilerlemesinin önüne geçilmesi için de tedaviler yöntemleri

Detaylı

PROF. DR. TÜLİN TANER

PROF. DR. TÜLİN TANER Uyku Apne Sendromunda Diş Hekimliği Uygulamaları PROF. DR. TÜLİN TANER Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti AnaBilim Dalı TTD Okulu Uyku Bozuklukları Merkezi Kursu Ankara 26 27 Mart

Detaylı

Prof. Dr. Gökhan AKSOY

Prof. Dr. Gökhan AKSOY Prof. Dr. Gökhan AKSOY * Çiğneme, Beslenme * Yutkunma, * Estetik, * Konuşma, * Psikolojik Kriterler * Sosyolojik Kriterler Mandibüler: alt çene kemiğine ait, alt çene kemiğiyle ilgili Örnek: * mandibüler

Detaylı

AÇIK KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ

AÇIK KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ Dr. Levent Vahdettin AÇIK KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ Ön Açık Kapanış Anomalisinin Tanımı Ön açık kapanış, mandibula tamamen oklüzyona getirildiğinde, üst kesici dişlerin kronlarının

Detaylı

Prof. Dr. Hatice GÖKALP Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı

Prof. Dr. Hatice GÖKALP Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı Prof. Dr. Hatice GÖKALP Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı İÇERİK 1. Kuvvet Kaynakları A. Doğal Kuvvet Kaynakları B. Mekanik kuvvet Kaynakları 2. Ortodontik Kuvvet Özellikleri

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Ortodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Ortodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU Ortodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu Ortodonti Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Eğitim Müfredatı 2011 Ankara 1 TUK Ortodonti

Detaylı

Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri. Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy

Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri. Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Dişler belirli bir düzene uyarak, ağızda karşılıklı iki grup meydana getirmişlerdir: Maksiller kemiğe ve böylelikle sabit olan

Detaylı

diastema varlığında tedavi alternatifleri

diastema varlığında tedavi alternatifleri diastema varlığında tedavi alternatifleri Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Etken Muayene Tedavi Planı Etiyoloji Süt/daimi diş geçiş

Detaylı

ÜST ÇENE DARLIĞI TEŞHİS ve TEDAVİ YÖNTEMLERİ

ÜST ÇENE DARLIĞI TEŞHİS ve TEDAVİ YÖNTEMLERİ Dr. Levent Vahdettin Üst Çene Darlığının Tarihteki Yeri ÜST ÇENE DARLIĞI TEŞHİS ve TEDAVİ YÖNTEMLERİ 1860 yılında E.H. Angel, yayınladığı makalede, yeni bir genişletme aygıtı tanımlamış ve günde 2 kez

Detaylı

e-bülten İÇİNDEKİLER Şubat 2009-23 AYIN VAKASI EĞLENCE KÖŞESİ HABERLER Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent.

e-bülten İÇİNDEKİLER Şubat 2009-23 AYIN VAKASI EĞLENCE KÖŞESİ HABERLER Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent. Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent. Cem CANİKLİOĞLU e-bülten Şubat 2009-23 İÇİNDEKİLER ORTODONTİK SORUNLARIN SEBEPLERİ Beslenme bozuklukları,ağızdan nefes alma,parmak emme ve Yatış şeklinin

Detaylı

Rapid Maxillary Expansiyon. Dr. Faruk Ayhan Başçiftçi

Rapid Maxillary Expansiyon. Dr. Faruk Ayhan Başçiftçi Rapid Maxillary Expansiyon Dr. Faruk Ayhan Başçiftçi Ortodontik tedavi amacı Estetik Fonksiyon Çene-diş sisteminde ortaya çıkan uyumsuzluklar malokluzyonlara neden olur. Trasversal yöndeki malokluzyonlar

Detaylı

SERBEST DİŞ HEKİMLİĞİNDE ORTODONTİ UYGULAMALARI

SERBEST DİŞ HEKİMLİĞİNDE ORTODONTİ UYGULAMALARI T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ORTODONTİ ANABİLİM DALI SERBEST DİŞ HEKİMLİĞİNDE ORTODONTİ UYGULAMALARI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Hilal TARKAN Danışman Öğretim Üyesi: Prof.Dr. Banu DİNÇER

Detaylı

Sıklık oranlarına göre çenelerde gömülü kalma sıralaması

Sıklık oranlarına göre çenelerde gömülü kalma sıralaması Dr. Levent Vahdettin Gömülü Dişler Sürme yaşı tamamlandığı halde normal oklüzyonda yerini alamamış kemik ve yumuşak doku içerisinde bütünüyle veya kısmen kalmış olan dişler gömülü diş olarak tanımlanmaktadır.

Detaylı

Estetik ve konvansiyonel diş hekimliği adına tüm dental tedaviler için alt yapı ve teknolojik olarak hazırız.

Estetik ve konvansiyonel diş hekimliği adına tüm dental tedaviler için alt yapı ve teknolojik olarak hazırız. Ağız ve Diş Sağlığı Medikal Kadromuz Dr. Dt. Özgür ÖZTÜRK Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. Yıldız ÖZTÜRK ORTAN Ortodonti Uzmanı Dr. Dt. Burak SAYDAM Ağız ve Diş Çene Cerrahisi Uzmanı Dt. Tuğçe KAYA

Detaylı

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI Prof. Dr. HALDUN İPLİKÇİOĞLU İmplant vakaları neden sınıflandırılmalıdır? İmplantoloji yüksek düzeyde bilgi ve deneyim gerektiren bir alandır. Bu konuda çalışmalar

Detaylı

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır. TARİHÇE Adıyaman Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 15/04/2011 tarihli ve 27906 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 04/04/2011 tarihli ve 2011/1595 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuştur. Yükseköğretim

Detaylı

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış PEDODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr DersSorumluları: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr Prof.Dr. Şaziye Aras, saziye_aras@yahoo.com Prof.Dr. Leyla Durutürk,

Detaylı

Süt dişleri neden önemlidir? İlk dönemde süt dişlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?

Süt dişleri neden önemlidir? İlk dönemde süt dişlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır? 1 2 Süt Dişleri Süt dişleri neden önemlidir? Sanılanın aksine, diş sağlığı açısından süt dişleri önemli dişlerdir. Bu dişler, daimi dişlerin oluşumu ve çenelerin gelişimi esnasında konuşma ve çiğneme açısından

Detaylı

Bir Tatlı Kaşığı Ortodonti (Önleyici Ortodontik Tedavi)

Bir Tatlı Kaşığı Ortodonti (Önleyici Ortodontik Tedavi) neye yarar sevilmek, hesapsız sevmedikçe; ya da öğrenmek, tek kelime öğretmedikçe... Bir Tatlı Kaşığı Ortodonti (Önleyici Ortodontik Tedavi) Türk Dişhekimleri Birliği nin 5. Ulusal Kongresi nde tanımıştım

Detaylı

AYDINLATILMIŞ ONAM BELGESİ

AYDINLATILMIŞ ONAM BELGESİ ORTODONTİK TEDAVİLER İÇİN AYDINLATILMIŞ ONAM BELGESİ 1 BİRİNCİ BÖLÜM Başarılı bir ortodontik tedavi için hastanın kendisine yapılacak tedavi hakkında bilgi sahibi olması gereklidir. Genellikle bilgilendirilmiş

Detaylı

Alt santral-lateral diş kök kanal tedavisi. Alt kanin diş kök kanal tedavisi. Üst molar diş kök kanal tedavisi. Alt molar diş kök kanal tedavisi

Alt santral-lateral diş kök kanal tedavisi. Alt kanin diş kök kanal tedavisi. Üst molar diş kök kanal tedavisi. Alt molar diş kök kanal tedavisi KÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI PREKLİNİK PUANLARI ENDODONTİ ANABİLİM DALI 2. SINIF Üst santral-lateral diş kök kanal tedavisi Üst kanin diş kök kanal tedavisi Üst premolar diş

Detaylı

MANDİBULA HAREKETLERİNİN OKLÜZAL MORFOLOJİYE ETKİLERİ

MANDİBULA HAREKETLERİNİN OKLÜZAL MORFOLOJİYE ETKİLERİ MANDİBULA HAREKETLERİNİN OKLÜZAL MORFOLOJİYE ETKİLERİ DR. HÜSNÜ YAVUZYILMAZ I- SAGİTTAL DÜZLEMDEKİ HAREKETLER 2- HORİZONTAL DÜZLEMDEKİ HAREKETLER 3- FRONTAL DÜZLEMDEKİ HAREKETLER I- SAGITTAL DÜZLEMDEKİ

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

(2 olgu nedeniyle) Prof. Dr. Oktay ÜNER*, Doç. Dr. Sema YÜKSEL** Dt. Orhan MERAL***

(2 olgu nedeniyle) Prof. Dr. Oktay ÜNER*, Doç. Dr. Sema YÜKSEL** Dt. Orhan MERAL*** G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt XII, Sayı 1, Sayfa 87-95, 1995 İSKELETSEL 2. SINIF VE HİGH ANGLE OLGULARA JASPER JUMPER APAREYİ UYGULAMASI (2 olgu nedeniyle) Prof. Dr. Oktay ÜNER*, Doç. Dr. Sema YÜKSEL** Dt.

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

Genel Bilgiler. Hastalar için önemli hususlar

Genel Bilgiler. Hastalar için önemli hususlar Genel Bilgiler Bölümümüzde uyguladığımız kapsamlı muayene esnasında; genel sağlık durumunuz ile ve varsa sürekli kullandığınız ilaçlarla ilgili bilgi alınır; genel ağız muayeneniz yapılır, tedaviden beklentileriniz

Detaylı

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. BÜYÜME Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. 2 BÜYÜME Örneğin doku büyümesi gerçekleşerek vücut ağırlığı ve boy uzunluğunda

Detaylı

Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi. Prof.Dr.Nurselen TOYGAR

Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi. Prof.Dr.Nurselen TOYGAR Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi Prof.Dr.Nurselen TOYGAR Çiğneme Kasları Masseter İç pterigoid Dış pterigoid Temporal Suprahyoid kaslar digastrik, geniohyoid ve stylohyoid Çeneyi Kapatan Kaslar Masseter

Detaylı

Önce Sagital. Dr. Luis Carrière, İspanya

Önce Sagital. Dr. Luis Carrière, İspanya 4 Yenilik & Uygulama DENTAL TRIBUNE Türkiye Baskısı Önce Sagital Dr. Luis Carrière, İspanya 1a 1b 1c 1d 1e 1f Dr. Edward Angle maloklüzyonları, ortodontik tedavi için, ilk sınıflandırdığında, Sınıf l,

Detaylı

Administrator tarafından yazıldı. Cumartesi, 16 Haziran :16 - Son Güncelleme Cumartesi, 16 Haziran :25

Administrator tarafından yazıldı. Cumartesi, 16 Haziran :16 - Son Güncelleme Cumartesi, 16 Haziran :25 Tırnak batması nedir? Sert tırnağın yumuşak dokuyu sıkıştırıp tahriş etmesi sonucu oluşan iltihaplanma ve kronik yaraya tırnak batması denir. Genellikle ayaklarda ve birinci parmakta görülür. Tırnak batmasının

Detaylı

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders)

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders) Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders) Büyüme ve Gelişme Çocuk organizmasını yetişkinden ayıran en önemli özellik, sürekli büyüme, gelişme ve değişme süreci

Detaylı

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Beyin Tümörleri Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz? Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir.

Detaylı

Prof Dr Gökhan AKSOY

Prof Dr Gökhan AKSOY Prof Dr Gökhan AKSOY 1 2 A-MANDİBULER KONUM 3 SİSTEMİN HAREKETLİ BÖLÜMÜ OLAN MANDİBULANIN, CRANİUMA ÖZELLİKLE DE MAXİLLAYA GÖRE UZAYSAL KONUMUDUR. 4 SENTRİK İLİŞKİ SENTRİK OKLÜZYON ALT ÇENENİN DİNLENME

Detaylı

MAKSİLLER ANTERİOR SEGMENTAL OSTEOTOMİ İLE KLAS II ANTERİOR OPEN-BİTE TEDAVİSİ. Orhan GÜVEN*, Ahmet KESKİN**, Adnan ÖZTÜRK*** ÖZET

MAKSİLLER ANTERİOR SEGMENTAL OSTEOTOMİ İLE KLAS II ANTERİOR OPEN-BİTE TEDAVİSİ. Orhan GÜVEN*, Ahmet KESKİN**, Adnan ÖZTÜRK*** ÖZET G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt X, Sayı 1, Sayfa 175-180, 1993 MAKSİLLER ANTERİOR SEGMENTAL OSTEOTOMİ İLE KLAS II ANTERİOR OPEN-BİTE TEDAVİSİ Orhan GÜVEN*, Ahmet KESKİN**, Adnan ÖZTÜRK*** ÖZET Apertognati

Detaylı

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN. BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof Dr Zehra AYCAN zehraaycan67@hotmail.com Büyüme Çocukluk çağı, döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder Bu süreçte çocuk hem büyür hem de gelişir

Detaylı

BİR PSEUDOPROGNATİ VAKASININ PROTETİK YOLLA TEDAVİSİ

BİR PSEUDOPROGNATİ VAKASININ PROTETİK YOLLA TEDAVİSİ G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt IV, Sayı 1, Sayfa 127-134, 1987 BİR PSEUDOPROGNATİ VAKASININ PROTETİK YOLLA TEDAVİSİ Y. BURGAZ* Prognatik anomaliler hasta üzerinde ciddi sosyal ve fonksiyonel bozukluklar yaratır.

Detaylı

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM DOKU YENİLENMESİNDE OTOLOG ÇÖZÜM TÜRKİYEDE TEK DENTAL PRP KİTİ KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM YENİLENMEK KENDİ İÇİMİZDE ONARICI DOKU YENİLENMESİNİ HIZLANDIRAN YENİLİKÇİ

Detaylı

FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ. Dr. Hüsnü YAVUZYILMAZ

FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ. Dr. Hüsnü YAVUZYILMAZ FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ Dr. Hüsnü YAVUZYILMAZ FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ Dişlerin oklüzal yüzlerindeki anatomik oluşumların, mandibula hareketleri ile fonksiyonel uyum içinde şekillendirilmeleri.

Detaylı

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR GELİŞİM Büyüme, olgunlaşma ve öğrenme ürünü olarak sürekli ilerlemeyi kapsayan bir değişmedir. BÜYÜME Vücudun sadece boy, kilo ve hacim olarak artmasıdır. OLGUNLAŞMA

Detaylı

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI Protetik diş tedavisi, dişlerin şekil, form, renk bozuklukları ve diş eksikliklerinin tedavi edilmesinde, fonasyon, estetik ve çiğneme etkinliğinin sağlanmasında etkili

Detaylı

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI TC. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ENDODONTİ ANABİLİM DALI DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Javid JAFARZADA Danışman Öğretim Üyesi: Prof.Dr. M. Kemal ÇALIŞKAN

Detaylı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Tanı ve Tedavi Planlaması Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Hastalıkların uygun ve doğru tedavisi için ilk koşul doğru

Detaylı

SABİT VE HAREKETLİ YER TUTUCULAR

SABİT VE HAREKETLİ YER TUTUCULAR T.C Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı SABİT VE HAREKETLİ YER TUTUCULAR BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Ercan GÜLTEKİN Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Nazan ERSİN İZMİR-2015

Detaylı

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar YARALANMALAR YARA NEDİR? Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon

Detaylı

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Feridun ŞAKLAR ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ BAŞARI ORANLARI Kök kanal tedavisindeki başarı oranlarının belirlenmesi için bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır.

Detaylı

ORTODONTİ: ORTODONTİK BOZUKLUKLAR NEDEN OLUŞUR?

ORTODONTİ: ORTODONTİK BOZUKLUKLAR NEDEN OLUŞUR? ORTODONTİ: Ortodonti, diş-çene-yüz bölgesini ilgilendiren bozuklukların oluşmasını önlemek; mevcut bozuklukların ilerlemesini durdurmak ve tedavi etmek;bununla birlikte iyi bir estetik ve fonksiyon (ısırma,çiğneme,konuşma,gülme)

Detaylı

hasta EĞİTİMİ Bel fıtığını anlamak ve Anüler Kapama için Barricaid Protezi

hasta EĞİTİMİ Bel fıtığını anlamak ve Anüler Kapama için Barricaid Protezi hasta EĞİTİMİ Bel fıtığını anlamak ve Anüler Kapama için Barricaid Protezi İçindekiler Bel fıtığı nedir? 4 Bel fıtığı teşhisi nasıl yapılır? 6 Bel fıtığı tedavisi nasıl yapılır? 7 Barricaid için bir aday

Detaylı

PROF. DR. ERDAL ZORBA

PROF. DR. ERDAL ZORBA PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler, kemik mineral yoğunluğundaki artış, beden suyundaki değişimler,

Detaylı

ALTERNATİF SABİT YER TUTUCU EZ RETAİNER BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi Sacit YILDIZ. Danışman Öğretim Üyesi: Doç. Dr. Nazan ERSİN

ALTERNATİF SABİT YER TUTUCU EZ RETAİNER BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi Sacit YILDIZ. Danışman Öğretim Üyesi: Doç. Dr. Nazan ERSİN T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı ALTERNATİF SABİT YER TUTUCU EZ RETAİNER BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Sacit YILDIZ Danışman Öğretim Üyesi: Doç. Dr. Nazan ERSİN İZMİR

Detaylı

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma Oral İmplantolojide Temel Kavramlar, Teşhis ve Tedavi Planlaması 13.30-15.00 Dental implantların kısa tarihçesi

Detaylı

FORAMEN APİKALE'NİN DİŞ KÖKLERİNİN ANATOMİK APEKSLERİYLE İLİŞKİSİ. Tayfun ALAÇAM*

FORAMEN APİKALE'NİN DİŞ KÖKLERİNİN ANATOMİK APEKSLERİYLE İLİŞKİSİ. Tayfun ALAÇAM* G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt IV, Sayı 1, Sayfa 67-74, 1987 FORAMEN APİKALE'NİN DİŞ KÖKLERİNİN ANATOMİK APEKSLERİYLE İLİŞKİSİ Tayfun ALAÇAM* Foramen apikale bütün olgularda kök apeksinin merkezinde yer almamaktadır.

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ

MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ Trigeminal Sinirin Dalları N. ophthalmicus N. maxillaris N. mandibularis Maksiller Sinirin Dalları N. infraorbitalis N.zygomaticus N.alveolaris superioris anterioris N.alveolaris

Detaylı

Sabit Protezler BR.HLİ.011

Sabit Protezler BR.HLİ.011 Sabit Protezler Beyin Tümörleri Sabit Protezler Sabit Protez Nedir? Sabit protez, eksik veya aşırı derecede madde kaybı görülen dişlerin, renk ve dokusuna benzer malzeme kullanılarak yerine konması işlemidir.

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Protetik Diş Tedavisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu.

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Protetik Diş Tedavisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU Protetik Diş Tedavisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu Protetik Diş Tedavisi Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Eğitim Müfredatı 2011

Detaylı

BEL AĞRISI. Dahili Servisler

BEL AĞRISI. Dahili Servisler BEL AĞRISI Dahili Servisler İnsan omurgası vücut ağırlığını taşımak, hareketine izin vermek ve spinal kolonu korumak için dizayn edilmiştir. Omurga kolonu, birbiri üzerine dizilmiş olan 24 ayrı omur adı

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği dalıdır. Periodontoloji,

Detaylı

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler; kemik

Detaylı

KRANİYOFASİYAL YAPININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof. Dr. Hatice Gökalp

KRANİYOFASİYAL YAPININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof. Dr. Hatice Gökalp KRANİYOFASİYAL YAPININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Hatice Gökalp KAFATASI KAFA KAİDESİ MAKSİLLA MANDİBULA Kartilajın doku oluşumudur kartilajdan kemik oluşmasıdır Undiferansiye mezenşimal

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir:

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir: Laminate kaplama (Laminat Vener-dental veneer) nedir? (Laminey, Lamine ya da lamina olarak da bilinir.=yaprak Porselen) Görünüşünüzü olumsuz yönde etkileyen bir çok diş bozukluklarında mükemmel bir kozmetik

Detaylı

(2 Vaka Nedeniyle) Doç. Dr. Sema YÜKSEL*, Dt. Orhan MERAL**, Dt. Tuba ÜÇEM**

(2 Vaka Nedeniyle) Doç. Dr. Sema YÜKSEL*, Dt. Orhan MERAL**, Dt. Tuba ÜÇEM** Cilt XII, Sayı 2, Sayfa 107-116, 1995 G.Ü. Dişhek. Fak. Der. ANGLE SINIF II BÖLÜM 2 MALOKLUZYONLARIN ERKEN DÖNEM TEDAVİSİ (2 Vaka Nedeniyle) Doç. Dr. Sema YÜKSEL*, Dt. Orhan MERAL**, Dt. Tuba ÜÇEM** ÖZET

Detaylı

Prof. Dr. Gökhan AKSOY Prof. Dr. Cenk CURA Prof. Dr. Ebru ÇAL

Prof. Dr. Gökhan AKSOY Prof. Dr. Cenk CURA Prof. Dr. Ebru ÇAL Prof. Dr. Gökhan AKSOY Prof. Dr. Cenk CURA Dentes Decidui Dişlenme (Dentisyon) Dönemleri Süt dişleri dönemi Karışık dişlenme dönemi Daimi dişler dönemi Süt Dişleri Dönemi Karışık Dişlenme Dönemi Ece Çal

Detaylı

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU EMBRİYOLOJİ VE GENETİK 1 DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU 2/16 EMBRİYOLOJİ NEDİR? Embriyoloji; zigottan, hücreler, dokular, organlar ile tüm vücudun oluşmasına kadar geçen ve doğuma kadar devam

Detaylı

SPRİNG KÖPRÜ (Vaka Raporu)* Yavuz BURGAZ** Hüsnü YAVUZ YILMAZ * **

SPRİNG KÖPRÜ (Vaka Raporu)* Yavuz BURGAZ** Hüsnü YAVUZ YILMAZ * ** G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt IV, Sayı 1, Sayfa 143-154, 1987 SPRİNG KÖPRÜ (Vaka Raporu)* Yavuz BURGAZ** Hüsnü YAVUZ YILMAZ * ** Doku testekli bir köprü türü olan spring köprü, çok eleştiri görmesine rağmen,

Detaylı

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS NEDİR? Omurga, omur adı

Detaylı

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız ve Diş Sağlığı Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız sağlığı: Dişler ve onları

Detaylı

Alt Çene Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar

Alt Çene Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar Endodonti Kambiz Mohseni kambizmohseni@gmail.com Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar Kök kanal sisteminde temizlenmeyen her alan, tedavinin başarısını doğrudan etkilemektedir. Alt çene küçük azılar gösterdikleri

Detaylı

BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU

BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU Prof. Dr. HASAN NECDET ALKUMRU Basamaklı diş kesiminde kendi geliştirdiğim yöntem olan dişin önce bir yarısının prepare edilerek kesim miktarının gözlenmesi ve olası hataların

Detaylı

EK-1 KAMU SAĞLIK HİZMETLERİ SATIŞ TARİFESİ B-DİŞ TEDAVİLERİ FİYAT LİSTESİ B-DİŞ TEDAVİLERİ FİYAT LİSTESİ ÜNİVERSİTELER İÇİN TAVAN FİYAT (TL)

EK-1 KAMU SAĞLIK HİZMETLERİ SATIŞ TARİFESİ B-DİŞ TEDAVİLERİ FİYAT LİSTESİ B-DİŞ TEDAVİLERİ FİYAT LİSTESİ ÜNİVERSİTELER İÇİN TAVAN FİYAT (TL) KAMU HİZMETLERİ SATIŞ TARİFESİ EK-1 SIRA B-DİŞ TEDAVİLERİ FİYAT LİSTESİ B-DİŞ TEDAVİLERİ FİYAT LİSTESİ 1 TEŞHİS VE TEDAVİ PLANLAMASI 2 S401010 Diş hekimi muayenesi 14 21 3 S401030 Konsültan diş hekimi

Detaylı

ORTODONTİK DİŞ HAREKETİYLE KEMİK DOKUSUNUN ŞEKİLLENDİRİLMESİ

ORTODONTİK DİŞ HAREKETİYLE KEMİK DOKUSUNUN ŞEKİLLENDİRİLMESİ A.Ü. Diş Hek. Fak. Derg. 44(1) 53-60, 2017 ORTODONTİK DİŞ HAREKETİYLE KEMİK DOKUSUNUN ŞEKİLLENDİRİLMESİ Regeneration of Bone Tissue With Orthodontic Tooth Movement: Case Report Özer ALKAN * Yeşim KAYA

Detaylı

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Özay Uslu (Anabilim Dalı Başkanı) Uzman Dt. Vesile Elif Toy Dt. Ömer Alperen Kırmızıgül Arş. Gör. Semih Akgül

Detaylı

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler F. Emir Biyolojik İmplant Başarısızlığı Cerrahi başarısızlık İyileşme Krestal Kemik Kaybı Periosteal Refleksiyon(kaldırma) Otoimmün (bakteriyel etki) Biyolojik mikro aralık Protez Komplikasyonları Vida

Detaylı

FÜZYONLU MAKSĐLLER LATERAL DĐŞĐN MULTĐDĐSĐPLĐNER TEDAVĐSĐ: OLGU SUNUMU

FÜZYONLU MAKSĐLLER LATERAL DĐŞĐN MULTĐDĐSĐPLĐNER TEDAVĐSĐ: OLGU SUNUMU A.Ü. Diş Hek. Fak. Derg. 38(2) 83-87, 2011 FÜZYONLU MAKSĐLLER LATERAL DĐŞĐN MULTĐDĐSĐPLĐNER TEDAVĐSĐ: OLGU SUNUMU The Multidisciplinary Management of a Fused Maxillry Lateral Incisor: A Case Report Tuğba

Detaylı

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ DR. FZT. AYSEL YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Talasemi; Kalıtsal bir hemoglobin hastalığıdır. Hemoglobin

Detaylı

Maksiller Orta Hatta Diş Hareketi: Olgu Bildirimi

Maksiller Orta Hatta Diş Hareketi: Olgu Bildirimi OLGU RPORU (ase Report) Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Dergisi ilt: 30, Sayı: 1, Sayfa: 83-89, 2006 Maksiller Orta Hatta Diş Hareketi: Olgu ildirimi Tooth Movement Through Maxillary Midline: ase Report

Detaylı

İMPLANT. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu

İMPLANT. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu İMPLANT Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu İMPLANT NEDİR? İmplant, herhangi bir nedenden dolayı kaybedilen dişlerin, fonksiyon ve görünüşünü tekrar kazandırmak amacıyla, kişinin çene kemiğine yerleştirilen, kişinin

Detaylı

Ek-7/B ÖZEL SAĞLIK HİZMETİ SUNUCULARI İLE KURUMLA SÖZLEŞMESİ OLMAYAN RESMİ SAĞLIK HİZMETİ SUNUCULARINDAKİ AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI TEDAVİSİ UYGULAMASI

Ek-7/B ÖZEL SAĞLIK HİZMETİ SUNUCULARI İLE KURUMLA SÖZLEŞMESİ OLMAYAN RESMİ SAĞLIK HİZMETİ SUNUCULARINDAKİ AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI TEDAVİSİ UYGULAMASI 9 Kasım 2012 CUMA Resmî Gazete Sayı : 28462 TEBLİĞ Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından: SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ MADDE 1 25/3/2010 tarihli

Detaylı

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR? KEMOTERAPİ NEDİR? Kanser hücrelerini tahrip eden kanser ilaçları kullanılarak yapılan tedaviye kemoterapi denir. Bu tedavilerde kullanılan ilaçlara antikanser ilaçlar da denir. Kanserin türüne göre kemoterapinin

Detaylı

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt II, Sayı 1, Sayfa 205-211, 1985 BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS Yıldız BATIRBAYGİL* Alparslan GÖKALP** Cleidocranial Dysostosis veya «Marie and Sainton» Sendromu

Detaylı

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar,

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar, TPOG İSKİP 2011 Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu Sayın Anne Babalar, Bu bir klinik araştırma çalışmasıdır. Klinik araştırmalar sadece bu çalışmaya katılmayı seçen hastaların dahil edildiği protokollerdir.

Detaylı

BİR VAKA NEDENİYLE PROTETİK TEDAVİ ÖNCESİ ORTODONTİK UYGULAMA

BİR VAKA NEDENİYLE PROTETİK TEDAVİ ÖNCESİ ORTODONTİK UYGULAMA G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt IV, Sayı 2, Sayfa 169-183, 1987 BİR VAKA NEDENİYLE PROTETİK TEDAVİ ÖNCESİ ORTODONTİK UYGULAMA H.N. İŞCAN* A. DOĞAN** Protetik tedavilerde görünümle ilgili olarak hasta beklentisinde

Detaylı

KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ-YER TUTUCULAR-FLOR UYGULAMASI-FİSSÜR ÖRTÜCÜLER

KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ-YER TUTUCULAR-FLOR UYGULAMASI-FİSSÜR ÖRTÜCÜLER KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ-YER TUTUCULAR-FLOR UYGULAMASI-FİSSÜR ÖRTÜCÜLER Koruyucu Diş Hekimliği Çocuklarda koruyucu diş hekimliği yaklaşım ve tedavileri şu başlıklardan oluşur:» Fırçalama» Diş gelişiminin

Detaylı

İmplantın Uygulanabilirliği İmplantlar belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant öngörülen bölgede çene kemiğinin

İmplantın Uygulanabilirliği İmplantlar belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant öngörülen bölgede çene kemiğinin 2 Dental İmplantlar Dental implant eksik olan dişlerin işlevini ve estetiğini tekrar sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen ve kemikle uyumlu malzemeden yapılan yapay diş köküdür. Köprü ve tam protezlere

Detaylı

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi Bölüm 17 Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Dr. Gülhan AYHAN ve Dr. Ömer AYTEN Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen

Detaylı

Şekil 2.1. Araştırmada kullanılan mini vida ve vida yerleştirme seti. 49 50 Şekil 2.2. Mini vida yerleştirilmesi. 2.2. Mini Vidalardan Kuvvet Uygulama Protokolü Tedavinin ilk aşaması olarak, tedavi grubuna

Detaylı

HAREKETLİ APAREYLERDE VİDA KULLANIMI

HAREKETLİ APAREYLERDE VİDA KULLANIMI T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı HAREKETLİ APAREYLERDE VİDA KULLANIMI BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Aygül KUYUMCU Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Erdal IŞIKSAL İZMİR_2007

Detaylı

ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME

ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME Adolesans ; çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir * Fiziksel Büyüme * Cinsel Gelişme * Psikososyal Gelişme Büyüme ve gelişme, adolesansta belirgin bir

Detaylı

TUKMOS PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ KOMİSYONU 1.DÖNEM ÜYELERİ

TUKMOS PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ KOMİSYONU 1.DÖNEM ÜYELERİ Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK), uzmanlık eğitiminde kullanılmak üzere çekirdek müfredat ve standartları belirlemek için Tıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Sistemi (TUKMOS) çerçevesinde

Detaylı

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik görüntüleme ve teknikleri, implant ekibi ve hasta için çok amaçlı tedavi planının uygulanması ve geliştirilmesine yardımcı olur. 1. Aşama Görüntüleme Aşamaları

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı