T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİNBİLİMLERİ ANABİLİM DALI FELSEFE TARİHİ BİLİM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİNBİLİMLERİ ANABİLİM DALI FELSEFE TARİHİ BİLİM DALI"

Transkript

1 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİNBİLİMLERİ ANABİLİM DALI FELSEFE TARİHİ BİLİM DALI İDEALİST ESTETİK İLE PRAGMATİST ESTETİK ANLAYIŞLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Doktora Tezi Ġbrahim YILDIRIM Ankara-2013

2 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİNBİLİMLERİ ANABİLİM DALI FELSEFE TARİHİ BİLİM DALI İDEALİST ESTETİK İLE PRAGMATİST ESTETİK ANLAYIŞLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Doktora Tezi Ġbrahim YILDIRIM Tez DanıĢmanı Prof. Dr. Celal TÜRER Ankara-2013

3 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİNBİLİMLERİ ANABİLİM DALI FELSEFE TARİHİ BİLİM DALI İDEALİST ESTETİK İLE PRAGMATİST ESTETİK ANLAYIŞLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Doktora Tezi Tez DanıĢmanı : Prof. Dr. Celal TÜRER Tez Jürisi Üyeleri Adı ve Soyadı İmzası Prof. Dr. Celal TÜRER... Prof. Dr. Murtaza KORLAELÇĠ... Prof. Dr. ġamil DAĞCI... Prof. Dr. Ġsmail KÖZ... Doç. Dr. Funda BAYRAKTAR... Tez Sınavı Tarihi 03/10/2013

4 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Bu belge ile bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranıģ ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalıģmada bana ait olmayan tüm veri, düģünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan ederim.23/10/2013. Ġbrahim YILDIRIM

5 İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR..i ÖNSÖZ....ii GİRİŞ...1 I. BÖLÜM: İDEALİST ESTETİK ANLAYIŞI A. Platon un Sanat Anlayışı...21 B. G. W. F. Hegel in Sanat Anlayışı C. B. Croce nin Sanat Anlayışı.. 66 II. BÖLÜM: PRAGMATİST ESTETİK ANLAYIŞI A. W. James in Estetik Anlayışı B. J. Dewey in Estetik Anlayışı C. R. Shusterman ın Estetik Anlayışı III. BÖLÜM: İDEALİST ESTETİK VE PRAGMATİST ESTETİK ANLAYIŞIN KARŞILAŞTIRILMASI..174 A. Hakikat Bağlamında İdealizm ve Pragmatizm B. Sanat Bağlamında İdealist Estetik ile Pragmatist Estetik SONUÇ KAYNAKÇA....v ÖZET xvi SUMMARY....xviii

6 TEŞEKKÜR Bu çalıģmamda, öncelikle, çeģitli nedenlerle bir çıkmaza giren doktora eğitimimi yeniden Ģekillendirme imkânı sağlayan çok değerli hocam Prof. Dr. Murtaza KORLAELÇĠ ye; sonra bilgisi, tecrübesi ve yaklaģımı ile bana yol göstererek çalıģmanın bu hale gelmesinde büyük emeği bulunan danıģman hocam Prof. Dr. Celal TÜRER e; ayrıca güzel dilekleriyle hep yanımda olduğunu hissettiren hocam Prof. Dr. ġamil DAĞCI ya yürekten teģekkür ederim. i

7 ÖNSÖZ Ġdealist estetik anlayıģı ilk olarak Platon da karģımıza çıkan, daha sonra Hegel de doruğa ulaģan ve 20. yüzyılda da en çok Croce ile temsil edilen bir estetik teorisidir. Pragmatist estetik anlayıģı ise W. James in öncülüğünü yaptığı, J. Dewey in teori olarak sistemli bir bütün haline getirdiği ve R. Shusterman ın çabalarıyla günümüzde hızla yayılmaya baģlayan bir teoridir. Ġdealist estetik anlayıģı Platon dan sonra geniģ çevrelere yayılmıģ ve yüzyıllar boyunca da farklı Ģekillerde birçok düģünür tarafından savunulmuģken, kökleri antik çağa dayanan pragmatizmin estetik anlayıģı ancak 20. yüzyılda ortaya çıkabilmiģ ve geliģmesi de daha sessiz olmuģtur. Bu durumun eldeki çalıģmaya yansıması, pragmatist estetikle ilgili yayının az olması, dilimize çevrilmiģ yayının ise yok denecek kadar az olması Ģeklinde olmuģtur. Bu nedenle çalıģmanın pragmatist estetik ile ilgili kısmı daha çok son zamanlarda A.B.D. de yayınlanan eserlerden yararlanılarak yazılmıģtır. Bu husus, yazım aģamasında bir zorluk olarak kendini hissettirdiyse de, pragmatist estetik anlayıģın ülkemizde tanınmasına katkı sağlayacağı düģünüldüğünde memnuniyetle karģılanmıģtır. Bu çalıģmada doğrudan bir karģılaģtırma ya da değerlendirme yapılmamıģ, değerlendirmeye, ele alınan teorilerin düģünce tarihindeki sistematiği içinde incelenmesinden sonra geçilmiģtir. Çünkü düģünce hayatımızın aģamalarını tanımadan bugünkü durumumuzu öğrenemeyiz; hiçbir düģünce köksüz ve geleneksiz olarak doğmamıģtır, karģıt düģünce akımları bile birbirlerinden etkilenerek ve birbirlerini tanıyarak doğmuģtur. 1 Dolayısıyla Platon, zamanındaki düģünsel 1 Ülken, H. Z., Türkiye de Çağdaş Düşünce Tarihi, Ġstanbul, Ülken Yayınları, 1994, s. 12. ii

8 birikimden, Hegel Platon dan, Croce Hegel den, Dewey Hegel ile Croce den vb. beslenmiģtir. Bu durumu toplumsal olarak sınırlamak da mümkün değildir. Çünkü düģüncelerin yayılımı birbirinden farklı toplumları ve ülkeleri de kapsamaktadır. Bu nedenle Türk düģüncesinin kendine ait bir çizgisi olmakla birlikte, onu eksiksiz bir Ģekilde anlamak dünya düģünce tarihindeki bağlantılarının görülmesiyle mümkündür. Bu çalıģmanın temelinde böyle bir bilinç durumu vardır. Zira biliyoruz ki, günümüz Türkiyesi nin eğitim anlayıģının temelleri Amerikan pragmatist filozof John Dewey tarafından atılmıģtır. 2 Bir fikrin, eğitimin içine dâhil edildikten sonra görülmez bir hızla yayılacağını sanırım herkes kabul edecektir. Bu nedenle pragmatizmin bizim hayatımız üzerinde sandığımızdan çok daha fazla etkisi olduğunu da kabul etmek gerekir. Ancak ülkemizdeki felsefe bölümlerine baktığımızda pragmatizmin daha çok bilgi, bilim ve etik görüģüyle sınırlanarak ele alındığı, sanat ve din anlayıģına ise neredeyse hiç değinilmediği görülmektedir. Bunda pragmatist estetiğin bir yanlıģ anlama dolayısıyla yıllarca geri plânda kalmasının etkisi olduğu gibi, dünyada ve ülkemizde 20. yüzyıl ve sonrasını etkisi altına alan pozitivist yaklaģımın da payı vardır. Etimolojik olarak ilk defa A. Comte tarafından kullanılan ve 20. yüzyılın hemen ilk çeyreğinde birçok ülkeye yayılan Pozitivizm, bu dönemde bizim ülkemiz de dâhil olmak üzere çoğu ülkenin edebiyat, fikir ve hatta siyasî hayatında etkili olmuģtur. 3 Bu bakımdan pragmatist felsefe anlayıģının üzerinde de pozitivizmin etkilerini görmek mümkündür. Ancak pragmatizm deneyim öğretisiyle hayata, dünyaya ve sanata pozitivizmin yok saydığı 2 Dewey in, Cumhuriyetin baģlarında Mustafa Kemal Atatürk ün davetlisi olarak Türkiye ye geldiği, Ankara-Ġzmir ve Ġstanbul daki eğitim durumumuzu incelediği, tespit ve önerilerini de bir rapor halinde sunduğu bilinmektedir. 3 Korlaelçi, Murtaza, Pozitivizmin Türkiye ye Girişi, Ġstanbul, Ġnsan Yayınları, 1986, s. 13, 226. iii

9 bir yerden bakmakta, en az bilim kadar diğer insanî etkinliklerin de önemini vurgulamaktadır. iv

10 GİRİŞ Sanat dünya içinde var oluşun ve onu sevmenin insana özgü bir yoludur. Sartwell Grekçe de duyum anlamına gelen aisthesis/estetik kavramı, var olan şeyler karşısında, duyumları, duyguları ve sezgileri yoluyla duyarlı olan kişi anlamına gelen aisthetikos tan türemiştir. Bir disiplin olarak da, güzelliği konu alan, güzellikle ilgili kavramları araştıran, insandan bağımsız veya insan yapımı olarak dünyada bulunan ürünlerdeki güzellikle ilgili değerleri, tavır ve hazları analiz eden felsefî bir etkinliktir. 1 Bu sözcüğü ilk kez kullanan Alman düşünür Alexander Gottlieb Baumgarten dır. Baumgarten ( ), estetiğin tanımını yaptığı ve sınırlarını çizdiği Aesthetica adlı kitabında estetiği duyusal bilginin bilimi anlamında kullanmıştır. Ona göre, zihinsel bilgilerin doğruluğunu inceleyen mantık gibi, estetik de duyusal bilginin doğruluğunu inceler ve bu anlamda mantığın ikiz kardeşi gibidir. Bu nedenle estetiğin, mantık, etik, bilgi felsefesi, varlık felsefesi gibi felsefenin bir disiplini olarak doğması Baumgarten sayesinde olmuştur. Baumgarten ın estetiği bağımsız bir felsefî disiplin olarak kurmasının geri planında ise, sanatsal alanda süregelen başıboşluğa son verme isteği vardır. Çünkü 18. yüzyıla gelinmiş olmasına rağmen sanatın ve güzelin ne olduğu konusunda kabul gören hiçbir standardın ve ölçütün olmaması nedeniyle estetik alanda tam bir belirsizlik yaşanıyordu. Baumgarten da, estetiği felsefenin bir disiplini olarak konumlandırarak, keyfiliğin ve 1 Cevizci, Ahmet, Paradigma Felsefe Sözlüğü, İstanbul, Paradigma Yayıncılık, 2013, s

11 aşırı bireyselliğin hüküm sürdüğü bu alana felsefenin sahip olduğu ciddiyeti kazandırmak istemiştir. 2 Estetiğin isim babası olan Alexander Gottlieb Baumgarten, yaşadığı dönemde kartezyen ve rasyonalist bir çizgide yer alan Leibniz-Wollf okulunun bir öğrencisiydi. Leibniz e göre ise, bilim, yalnızca bir karakteristiği inceleyip onu basit ögelerine ayrıştırmakla elde edilen içlemsel açıklığı amaçlarken, estetik, bir tasarımın karakteristiklerinin mümkün en tam sayımı anlamına gelen, tasarımların kaplamsal açıklığı peşinde koşar. Baumgarten ın, estetiği, duyusal tikelliği öne çıkaran bir felsefe dalı olarak konumlandırması, bir bakıma da, kartezyen felsefedeki hakikat yaklaşımını sanat alanına uygulamak istemesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, Baumgarten ın Aesthetica adlı yapıtının Descartes ın hakikatin yüreği kıldığı öznelleştirme hareketinin en önemli halkası olduğunu söylemek mümkündür. 3 Baumgarten ın döneminde daha çok güzelliğe yönelen estetik, daha sonra özellikle Kant ile birlikte beğeni yargıları üzerine felsefi düşünüm yönünde gelişmiştir. Kant ( ), estetik yargıların doğamızın teorik ve pratik yönlerini birbirine bağlaması ve doğal dünya ile özgürlük dünyasını uzlaştıran temeli meydana getirmesi bakımından önemine dikkat çekmiştir. 19. yüzyılda da Hegel in ( ), estetiği, felsefî sisteminin ayrılmaz bir parçası haline getirmesiyle estetik felsefede daha çok ön plana çıkmıştır. Ancak Hegel ile birlikte beğeni yargılarına ilişkin felsefî teori anlamını kaybederek güzel sanatlar felsefesi şeklinde 2 Hünler, Hakkı, Estetiğin Kısa Tarihi, Ankara, Doğu Batı Yayınları, 2011, s Hünler, Hakkı,2011, a.g.e., s

12 sınırlanmıştır. 4 Böylelikle estetik 19. yüzyılda sadece sanatsal güzelliği ve sanatın anlamını araştıran bir disiplin haline gelmiş, sanat ve sanat eserlerindeki güzel üzerine düşünme anlamına gelen sanat felsefesiyle özdeşleşmiştir. 5 Estetiğe ilişkin çalışmalar, elbette ki Baumgarten tarafından estetik adı altında toplanmadan ve felsefenin bir disiplini olarak belirlenmeden çok daha önceye dayanır. Meselâ, antik çağın ünlü filozofu Platon un felsefesinde güzelin ne olduğuna ilişkin tartışmalar önemli bir yer tutar. Ona göre güzel, aynı zamanda hem iyi hem de doğrudur. Öyle ki güzel, meydana gelmemiş, yok da olmayacak, değişmeyen, hep olduğu gibi kalan en yüksek idea olup, güzellik de bu ideada ışıyan bir şeydir. Güzel in aynı zamanda iyi ve doğru olarak düşünülmesi, sanatın ahlâksal amaçlara da hizmet etmesi gerektiği ve sınırsız geçerliliğe sahip olduğu düşüncesini doğurmuş, bu fikir de uzun yıllar boyunca felsefî estetiğin temel savları arasında yer almıştır. Aynı şekilde Platon un sanatı taklit (mimesis) olarak tanımlaması da yine felsefî estetiğin en önemli savlarından biri olarak estetik tarihindeki yerini almıştır. 6 Platon (M.Ö. 427-M.Ö. 347), reel dünyada estetik bir öz bulamadığı için güzelliği ideal alanda aramış ve duyusal alana güzelliğin kapılarını kapatmıştır. Bu ise açık olarak sanatı idealist bir yaklaşımla ele almaktır. 19. yüzyılın en önemli filozoflarından Hegel, Platon un güzellik düşüncesini kendi idealizmiyle tutarlı bir şekilde sonuna kadar geliştirmiş ve güzelliği kendi Geist anlayışının içine yerleştirmiştir. Ona göre, var olan her şey Geist ın kendini açmasıyla meydana gelmiştir ve her şey kendi doğruluğunu Geist ın mutlak doğruluğundan almaktadır. 4 Cevizci, Ahmet, 2013, a.g.e., s Goetz, Philip W(ed.)., Anabritannica, cilt 11, İstanbul, Ana Yayıncılık, 1994, s Diemer, Frenzel vd, Günümüzde Felsefe Disiplinleri, Çev. Doğan Özlem, İstanbul, Ara Yayıncılık, 1990, s

13 Böylece, Platon un güzellik-doğruluk özdeşliği Hegel estetiğiyle yeniden ortaya çıkmıştır. Çünkü Geist ın kendini açtığı yerlerden biri de sanattır ve Geist sanat yapıtlarında tinsel bir nesnellik kazanmaktadır. Bu ise, onun sadece güzel değil, aynı zamanda doğru olması demektir. 20. yüzyılda ise estetiğin öncelikle empirist bir karakterde ilerlediği görülür. Çünkü bu dönem insan dâhil olmak üzere her şeyi olgularla açıklayan pozitivist felsefe anlayışının yıldızının parladığı bir dönemdir. Estetiği yeniden idealist pencereden temellendirme denemesi ise İtalyan düşünür Benedetto Croce den gelmiştir. Croce ( ), Aesthetics adlı yapıtında sanatı sezgisel bir etkinlik, güzelliği de ifade olarak tanımlamıştır. Ona göre, sanat, içten gelenin ifadeye dökülmesi olup, bu haliyle de hiçbir şeyin taklidi değildir; tam tersine o, bizzat bir ifade olarak, tamamen bireysel bir gerçeklik taşır. Croce nin bu görüşü, bir bakıma, insanın ve doğanın aynı bilimsel terimlerle açıklanmasını savunan pozitivist akla karşı sanatın üstünlüğünü savunan bir meydan okumadır. Çünkü o, kavramsal bilgiyi tikelin sezgisi olan sanata bağlı kılarak rasyonel düşünceyi türevsel ya da diğer bir deyişle türemiş bir hale getirmiştir. 7 Felsefe tarihinde ilk olarak Platon da gördüğümüz akıl ile duyuyu birbirinden ayıran ve duyuyu aklın dışında tutan yaklaşım, yüzyıllar boyunca belirginleşerek devam etmiş; duyu hep aklın gerisinde, çoğunlukla da aldatıcı-yanıltıcı-güvenilmez, 7 Croce nin bu kitabının ilk etkisi de pozitivizmden bıkan ve ahlakî eylemi meşru kılmak isteyen genç entelektüeller üzerinde olmuştur. O dönem bu etki öyle geniş bir tabana yayılmıştır ki, İtalyanlar için Croce nin yazdıklarının dünya görüşünü değiştirmek anlamına geldiği, Croce nin de İtalya üzerindeki etkisini gördükten sonra Karl Vossler e ben bile kendimin takipçisi oldum dediği anlatılır (Jacobitti, Edmund E., The Impact of Croce s Aesthetics of 1902 and Today s Revolt against Modernity, The Legacy of Benedetto Croce Contemporary Critical Views, D Amico, Dain A. Trafton and Massimo Verdicchio(ed.), Toronto-Buffalo-London, University of Toronto Press, 1999, s. 31) 4

14 hatta aşağılık, bu yüzden aşılması gereken şeylerin kaynağı olarak görülmüştür. Estetiğin kurucusu Baumgarten ise, bu şekilde koparılmış akıl ve duyuyu birbirlerine tekrar nüfuz edebilecekleri bir kullanıma oturtmak istemiştir. Fakat zamanında birbirlerinden parçalanarak koparılan akıl ve duyuyu, sadece birbirlerine karşı tehlike oluşturmayacak şekilde konumlandırmaktan başka yapılabilecek bir şey kalmamıştır. Bunu da Kant, kritik felsefesiyle bilgi, ahlâk ve sanatın yollarını birbirinin yolunu kesmeden ayırarak ve onları birbirleri için tehdit oluşturmayacak şekilde yan yana koyarak yapmıştır. Hünler e göre, Baumgarten da belli belirsiz sezilen, Kant tarafından son şekli verilen bu ayrımın temelinde Leibniz in ( ) sözünü ettiği içlemsel ve kaplamsal açıklık ayrımı vardır ve bu da Kant ın tüm felsefî projesinin aslında estetik bir yönü olduğu anlamına gelir. Dolayısıyla tüm modern tarihe estetik sorunun damgasını vurduğunu ileri sürmek mümkündür. 8 Baumgarten, duyulur dünyayı düşünülür dünyaya dâhil etmek ve bu suretle tümelin bilgisi ile tikelin bilgisi arasındaki kayıp bağları yeniden kurmak istemiştir. Tam da bu noktada Kant, doğa ve özgürlük kavramları arasındaki çatışmayı, bu kavramların yanına onlarla aynı ölçüde özerk statüye sahip bağımsız bir üçüncü kavram olarak sanat kavramını yerleştirerek çözmüştür. Kant öncelikle hakikat sorunu ile ahlâk sorununu, olgu ile değerleri birbirinden ayırmış, sonra da estetik sorunu ahlâk sorunundan, estetik değerleri de moral değerlerden ayırmıştır. Böylece de, estetik sorun bir bakıma hakikat sorunundan ayrılmış olur. Fakat Kant her ne kadar sanat ile hakikati birbirinden ayırmışsa da sanatı hakikat sorunuyla bir şekilde ilişkilendirerek ele almaya devam etmiştir. Gerçekten de modern sanat, düşünüm 8 Hünler, Hakkı, 2011, a.g.e., s

15 (reflection) sanatıdır ve onun avant-garde 9 sanat hareketine uzanan gelişimi saf düşünüm sanatı haline gelme yönünde olmuştur. Ancak Kant ın sanatçının bir deha olduğuna yönelik sözleri, kısmen yanlış yorumlandığı için, sanat eserlerini herkesin beğenmesinin söz konusu olamayacağı gibi elitist bir yaklaşımın doğmasına neden olmuştur. Bu yönde idealize edilen sanat da, giderek geniş insan kitlelerinden uzaklaşarak yalnızca o sanatçı dehayı anlayabilecek başka dehalara yönelmiştir. Ancak bu ayrıcalıklı deha ve beğeni düşüncesi, avant-garde yaklaşım tarafından tamamen tersine çevrilmiştir. Avant-garde olarak bilinen bu sanat akımı, 20. yüzyılın başlarında geleneksel sanat anlayışına bir tepki olarak doğmuştur. Avant-garde sanat, sanatta yenilikler meydana getirmek, yeni estetik ideler oluşturmak için ortaya çıkmıştır. Avant-garde estetiğin amacı, yüzyıllarca idealize edilerek göklere çıkarılan sanatı halka indirmek ve böylelikle o yüksek zirvelere tırmanma imkânından mahrum kalmış kitleleri sanatla tanıştırmaktır. Bu bakımdan avant-garde hareketi, sanatın toplumdaki statüsüne bir başkaldırı olup, sanatın insanların hayat praksisinden kopuk bir kurum olarak ele alınmasına karşıdır. Onlar, modern sanat yaklaşımını yıkmak, sanat ile hayatın koparılmış bağını yeniden kurarak sanatı hayat praksisine taşıyan yeni bir sanat anlayışı ortaya koymak istemişlerdir. Ancak bu açıdan haklı gibi görünse de avant-garde hareketle birlikte, sanat, hakikati bilmenin bir tarzı olmaktan çıkıp, ifade-edilemez-olanı ifade etmeye çabalayan bir etkinlik tarzı haline dönüşmüştür. Aslında avant-garde sanatçılar, bilinebilir türden olmasa da bir hakikat ideasına bağlı kaldılar fakat öznel olarak ele alınan hakikat her öznede farklı bir şekle bürünmüştür. 9 Fransızca dan gelen avant-garde sözcüğü, geriden gelen birliklere güvenli yollar açmak amacıyla savaş meydanına öncü olarak giren birlikler için kullanılan askerî bir terimdir. 6

16 Dolayısıyla, sanatın hakikati gibi bir şeyi girişimlerinin önkoşulu kılmalarına karşılık, bu hakikatin çoğul ve istikrarsız bir hale gelmesine neden olmuşlardır. Öyle ki zaman içinde her avant-garde hareket, hatta tek tek her avant-garde sanatçı, kendi hakikatini ilan etmiştir. Sanatın bu şekilde aşırı bireyselleştirilmesi ve öznelleştirilmesi de avant-garde hareketin kendi sonunu hazırlamıştır. Çünkü ölçüsüz bir pluralizmin egemen hale geldiği bu koşullarda, hakikat iddiasından kesin ve kararlı bir vazgeçiş, kimilerine daha güvenilir bir hakikat olarak görünmüştür ve avant-garde sanatçıların meydana getirdiği bu boşluktan da postmodernizm doğmuştur. Avant-garde yaklaşımdan bir kopuş olarak postmodernizm, sanatsal alanda hakikat arayışından tam olarak vazgeçişi ifade eder. Zira postmodernizm, sanatın hakikat iddiasını tamamen askıya almıştır. Postmodernist bir söylemle ifade etmek gerekirse, works of art is evident/eserler ortadadır ve onlardan daha ötede bir hakikat aramak anlamsızdır. Dolayısıyla postmodernizmle Kant, hatta Baumgarten ile başlayan ve avant-garde akımla devam eden sanat ile hakikatin yollarının ayrılması sürecinin doruk noktasına ulaşılmıştır. Ayrıca postmodernizm, modern estetiğin ulaşmayı amaçladığı ve Hegel in Mutlak Tin başlığı altında özdeşleştirdiği duyu-akıl uzlaşımı idealinden de tam bir kopuşu ifade etmektedir. 10 Bu serencamda pragmatist estetiğin tavrına dikkat çekmekte fayda vardır. Çünkü pragmatist estetikte sanat ile hakikatin yolları büsbütün ayrılmamıştır. Dewey in açık bir şekilde ilan ettiği gibi, modern entelektüel çağ zihin-beden, akılduygu ikilikleri gibi kendini hep birtakım ikiliklerle karakterize etmiştir. Bu ikilikler çağında, bilgi akılla, sanat duyguyla eşleştirildiği için de akla verilen değer 10 Hünler, Hakkı, a.g.e., s

17 dolayısıyla sanatın ne olduğu tam olarak anlaşılamamış ve ona hak ettiği değer de verilememiştir. 11 Dewey estetiğine göre, bir sanat eseri, organik bir bütün içindeki her ögenin diğer ögelere ayrılmazcasına bağlandığı bir yapı olmak durumundadır. 12 Zira estetik deneyimin ayırt edici özelliği, özne ile nesne arasında bir ayrımın olmadığı ve organizma ile çevrenin yok olarak tek bir vücut haline geldiği anda oluşan bir deneyim olmasında yatmaktadır. 13 Bu bakımdan Dewey e göre, sanat, insanın varlıkla bütünleşmesinin bir yoludur. Böylelikle sanat ile hakikat arasında yeniden ama bu defa da pragmatik bir bağ kurulmuş olur. Bu ise, çalışmanın ilerleyen kısımlarında açıklanacağı üzere, farklı hakikatlerin ortaya çıkmasıyla hakikat alanında bir pluralizme neden olacak bir yaklaşımdır. Diğer bir deyişle, bu yaklaşım, bizi, estetiğin felsefi bir disiplin olarak kurulmasının nedeni olan sanatsal alanı belirsizliklerden kurtararak bir standart oluşturmak düşüncesinden uzaklaştırma ve avant-garde sanatın da içine düştüğü bir ölçütsüzlüğe ve standart yokluğuna götürme tehlikesini içinde barındırmaktadır. Pragmacı fikirleri ilk ortaya atan kişi, Amerikalı mantıkçı ve filozof Charles S. Peirce dır. Ancak pragmacılık kesin biçimini okulun kurucusu ve başlıca temsilcisi olan William James ile almıştır. James ( ), pragmacılık sözcüğüyle bireyin yalnızca maddesel gereksinimlerinin doyurulmasını değil, aynı zamanda insanın ve toplumun gelişip serpilmesine yarayan her şeyi kastetmiş; 11 Sartwell, Crispin, Yaşama Sanatı Dünya Tinsel Geleneklerinde Gündelik Hayatın Estetiği, Çev. Abdullah Yılmaz, İstanbul, Ayrıntı Yayınları, 2000, s Cevizci, Ahmet, 2013, a.g.e., s Dewey, John, Having an Experience, The Problems of Aesthetics, Eliseo Vivas and Murray Kriger(ed.)., New York, Holt, Rinehart and Winston, 1966, s

18 tekçiliğe kendine has bir hoşgörüyle karşı çıkmıştır. 14 Ona göre, pragmatizm, her şeyden önce, başka türlü son verilemeyecek olan metafizik tartışmaların yatıştırılması metodudur. Çünkü pragmatik metot, her bir kavramı, kendilerinden değer verilebilecek pratik sonuçlar çıkarmak suretiyle tefsir etmeye çalışmaktır. Diğer bir deyişle, pragmatizm, söz konusu edilen bir kavram için, bu kavram diğer kavramlardan daha doğru olduğunda herhangi bir kimse için pratik bakımdan ne gibi bir ayrılık doğacağına bakar. Bu nedenle pragmatizm, erişilmiş birtakım özel sonuçlar değil, yalnızca bir araştırma tavrıdır. 15 Amerikan pragmacılığı, James in düşüncelerine natüralizmi dâhil eden John Dewey ile birlikte asıl mânâsını bulmuştur. Dewey ( ), Peirce ile James in düşüncelerinin bir sentezini yapmış, pragmatizmi mantıksal ve ahlâkî bir analiz kuramı olarak geliştirmiştir. Ona göre, her şey sürekli değişmektedir ve düşüncenin kendisi bile eylem için bir araçtan başka bir şey değildir. 16 Tohumları James tarafından atılan pragmatist estetik de, Dewey in Art as Experience/Deneyim Olarak Sanat (1934) adlı eseri ile düşünce dünyasına girmiştir. Ancak bu eser, pragmatizm ile bağdaşmadığı ve daha çok Hegel, Croce gibi idealist estetikçilerin görüşleri ile benzerlik gösterdiği iddiaları nedeniyle pek ilgi görmemiş; 1950 lerden sonra da analitik felsefenin etkisiyle neredeyse tamamen unutulmuştur. 17 Fakat 1970 lerden 14 Bochenski, Joseph M., Çağdaş Avrupa Felsefesi, Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, İstanbul, Kabalcı Yayınevi, 1997, s James, William, Pragmacılık, Çev. Muzaffer Aşkın, İstanbul, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1948, s Bochenski, Joseph M., 1997, a.g.e., s Croce nin bile bu kitaptaki çoğu fikrin Aesthetics adlı eserinden kaynak verilmeden alındığını öne sürdüğü bilinmektedir. 9

19 sonra analitik felsefenin sanata dair sınırlamalarından hoşlanmayan pek çok kimse Dewey in estetiğine yönelmiş, sanatın sosyal, ahlâkî, ideolojik vb. pratik etkilerini tartışmaya açmış, böylelikle de Dewey in eseri pek çok açıdan yeniden değerlendirmeye alınmıştır. 18 Günümüze geldiğimizde de, W. James i pragmatist estetik için önemli bir kaynak olarak kabul eden, Dewey in Art as Experience kitabının 20. yüzyılın estetiğe dair en önemli eserlerinden biri olduğunu öne süren düşünürlerin olduğu dikkat çekmektedir. Pragmatist estetikle ilgili birçok yazısı bulunan 1949 doğumlu Amerikan pragmatist filozof Shusterman, tam da bu noktada eldeki çalışmaya dâhil olmuştur. Gerçekten de pragmatizmin estetik anlayışını, James ve Dewey den ilham aldığını yazılarında açıkça dile getiren Shusterman ın yeniden sahneye çıkardığını söylemek mümkündür. 19 Shusterman, yazdığı kitaplarda ve verdiği seminerlerde James ve Dewey den yaptığı alıntılarla özellikle A.B.D. de ve birçok başka ülkede pragmatist estetiğin aslında ne demek istediğini anlatmaya ve bu estetiğin uygulama alanlarını göstermeye çalışmaktadır. Onun bu çabası sayesinde felsefe ve sanat dünyası günden güne artan bir hızla somaestetik kavramı ile tanışmakta, tanıştıkça da pragmatist estetiğe daha fazla ilgi duymaya başlamaktadır. Çünkü pragmatist estetik, sanatı bütün olarak anlama ve değerlendirmede yeni bir yolu ve başlangıcı temsil etmektedir. 20 Günümüz düşünürlerinden Sartwell de, kendi estetik görüşünü pragmatist estetik doğrultuda geliştirerek, sanatı, gerçeklikte tam olarak mevcut hale 18 Türer, Celal, Pragmatik Estetik John Dewey in Sanat Felsefesi, Kayseri, Laçin Yayınları, 2009, s Shusterman, Richard, The Pragmatist Aesthetics of William James, British Journal of Aesthetics, Oxford University Press, vol. 51, number 4, 2011, s Türer, Celal, 2009, a.g.e., s

20 gelmenin, insanların şeylerle ve birbirleriyle bir oluşlarını yaşamalarının bir yolu olarak tanımlamaktadır. 21 Ona göre, sanat maddelerle kaynaşmayı gerektirir ve sanatın getirdiği kaynaşma başka kaynaşmaların yolunu açarak, bizi kendimizle, birbirimizle, dünyayla, ilahî olanla kaynaşmaya çağırır. Sartwell, sanatı sadece duygu âlemine havale ederek modernist anlayışın reddettiği şeyin tam da bu olduğunu belirtmektedir. 22 Pragmatist estetiğe dair bu çok önemli gelişmelere rağmen günümüzde estetik denildiğinde daha çok Max Scheler ( ), Moritz Geiger ( ), Nicolai Hartmann ( ), Martin Heidegger ( ) ve Roman Ingarden ( ) gibi düşünürlerden söz edildiği; estetiği reel hayatla buluşturan ve yaşamsal köklerini açığa çıkaran pragmatizmin estetik yaklaşımından ise neredeyse hiç söz edilmediği görülür. Yukarıda adı geçen düşünürlerin estetik anlayışı, idealist estetik gibi artık gelenekselleşmiş kabul edilen birçok estetik teoriyle karşıtlık içermekle birlikte, daha çok fenomenolojik ve ontolojik bir merkezden yola çıkmaktadır. Elbette ki, bu düşünürlerin hepsi gerek estetik alana ait görüşleriyle gerekse diğer konularda öne sürdükleriyle tartışmaya değer fikirler ortaya koymuşlardır. Ancak burada asıl söylenmek istenen şey, felsefe tarihinin ya da felsefe disiplinlerinin anlatıldığı kitaplarda pragmatist estetiğin adına bile rastlanmadığıdır. 23 Gerçekten de, estetik ve sanat felsefesi alanında yapılan çalışmalara bakıldığında, estetik tarihinin Platon ile başlatıldığına, Aristoteles ile devam ettirildiğine, günümüze doğru gelindiğinde de Kant, Hegel ve Croce nin 21 Sartwell, Crispin, 2000, a.g.e., s Sartwell, Crispin, a.g.e., s Bu iddia özellikle dilimize çevrilmiş ya da Türkçe yazılmış felsefe tarihi içerikli tüm kitaplar için geçerlidir. 11

21 görüşleri üzerinde yoğunlaşıldığına, sonrasında da günümüzdeki çeşitli postmodern ve aktüel görüşler üzerinde durulduğuna, bu serencamda 20. yüzyılın önemli düşünce akımlarından biri olan pragmatizmin estetik anlayışından ise, sanki böyle bir yaklaşım hiç yokmuş gibi, neredeyse hiç söz edilmediğine tanık olmaktayız. Oysa James ile başlayan pragmatist estetik çizgi, Dewey in bir bütün olarak sunduğu haliyle öylece durmaktadır. Ülkemizdeki duruma baktığımızda ise, pragmatizmin hâlen bilgi, bilim ve ahlâk felsefesi alanındaki görüşleri çerçevesinde ele alındığını, estetik görüşünün ise âdeta hiç bilinmediğini görmekteyiz. Bu serencamda, pragmatizmin bilgi, bilim ve ahlâk görüşüne ilişkin birçok Türkçe çeviri eser varken, estetik görüşüne ilişkin yok denecek kadar az eser olduğu dikkat çekmektedir. 24 Durum böyle olunca, ülkemizde felsefe eğitimi alan, hatta felsefe alanında akademik çalışma yapan kişilerin büyük çoğunluğunun bile pragmatizmin bir estetik görüşü olduğundan haberi olamamaktadır. Dolayısıyla pragmatizmi, fayda sağlayan bilgi doğru, sağlamayan ise yanlış veya fayda sağlayan eylem iyi, sağlamayan ise kötü eylem şeklinde bilen biri, pragmatist estetik denilince de olsa olsa iyi eylemin güzel olduğunun öne sürüldüğünü zannedecektir. Oysa konu yakından incelendiğinde ve ilgili metinler kaynağından okunduğunda durumun hiç de böyle olmadığı ortaya çıkmaktadır. Görülebileceği gibi felsefenin yeni ve önemli bir disiplini olan estetik alanda yaşanan sorunlar bir türlü çözüme kavuşturulamamıştır belki alanın özelliği gereği nihaî bir çözüme hiçbir zaman da varılamayacaktır. Ancak bu geniş yelpazeli tablodan idealist ve pragmatist estetiğin estetik gerçekliği nasıl ele aldığını ortaya 24 Bu konuda Prof. Dr. Celal Türer in Pragmatist Estetik: John Dewey in Sanat Felsefesi başlıklı bir kitabı bulunmaktadır. 12

22 koymak, pragmatist estetiğin pek bilinmediği de dikkate alınırsa, ileride bu alanda yapılacak tartışmalara katkı sağlayabilecektir. Bu bakımdan pragmatizmin estetik görüşünü incelemek, tartışmaya açmak, özellikle ülkemiz akademik ortamı için oldukça önemlidir. Bu çalışmada, idealist estetiğe benzediği yönündeki iddiaların açıklığa kavuşabilmesi adına da pragmatist estetik bir karşılaştırmayla ele alınmıştır. Çalışmamız, ilk bakışta her ne kadar idealist ve pragmatist düşünürlerin estetik anlayışlarının ortaya koyulması gibi görünse de aslında hermeneutik bir yaklaşımı içermektedir. Zira her iki akımın estetiğe dair fikirleri öncelikli olarak kendi kaynaklarından, sonra da haklarındaki diğer kaynaklardan yararlanılarak betimlenmiş, ardından bu iki akımın hakikati anlama çabası olan felsefede hangi noktada yer aldığı açıklanmış, son olarak da farklı ve benzer yönleri karşılaştırılmıştır. Böylelikle, görünürde sadece iki akım karşılaştırması olan çalışmanın asıl maksadı ortaya koyulmak istenmiştir. Çalışmada, idealist estetik ile ilgili dilimizde ve yabancı kaynaklarda birçok eser bulunduğu için hem orijinal eserlerden, hem çeviri eserlerden hem de Türkçe yazılmış eserlerden yararlanılırken, pragmatist estetikte ele alınan üç düşünürün orijinal eserlerinin yanı sıra özellikle son yıllarda A.B.D. de yayınlanan İngilizce eserlerden yararlanılmıştır. Yaptığımız literatür çalışmasında idealist estetik ve pragmatist estetik üzerine ayrı ayrı çalışmalar yapıldığı ki pragmatist estetik üzerine yapılan çalışmaların sınırlı sayıda olduğu ama idealist estetik ile pragmatist estetik anlayışın karşılaştırıldığı ulusal ve uluslararası düzeyde herhangi bir çalışmanın bulunmadığı görülmüştür. İdealist estetik anlayış ile pragmatist estetik anlayışı içeren bu çalışmada, idealist estetik, kökleri bakımından Platon a dayandığı için Platon la başlatılmış, 13

23 zirve noktasına Hegel de ulaştığı için Hegel ile devam edilmiş, günümüz dünyasında en çok Croce ile temsil edildiği için de Croce ile tamamlanmıştır. Kant, idealist estetikte çok önemli bir noktada yer almakla birlikte çalışmalarının kapsamı ve içeriği bakımından ayrıca ele alınması daha uygun olur düşüncesiyle bu bağlamda başka bir çalışmaya bırakılmıştır. Aynı şekilde pragmatist estetik de, kökleri James tarafından atıldığı için James ile başlatılmış, Dewey de sistemli bir teori biçimini kazandığı için Dewey ile devam edilmiş ve günümüzdeki en önemli temsilcisi olması bakımından da Shusterman ile tamamlanmıştır. Hermeneutik bir yaklaşım içeren çalışmamız söz konusu iki estetik görüşü güzelde hakikatin örtüsünü kaldırma çabası olan estetikteki hakikat arayışının farklı görünümleri olarak ortaya koyarken, ister bilimle ister ahlâkla isterse de sanatla ilgili olsun ulusal veya uluslararası düzeydeki her felsefî çalışmanın eninde sonunda hakikat probleminde buluştuğunu ve hepsinin de aslında hakikatin farklı görünümleri olduğunu, bu nedenle hiçbirinin bir diğerinden daha değersiz olmadığını, aksine bu anlamda hepsinin değerli olduğunu ve bu hususun anlaşılabilmesi için de birbirinden farklı teorilerin hakikatle bağlantısının kurularak ele alınması gerektiğini göstermek istemiştir. Türk düşünce ve kültür dünyasının da böyle bir yaklaşımı kazanabilmesi, hakikatin farklı görünümlerinin ifadesi olan felsefî çalışmaları tanımasına bağlı olduğundan bu çerçevede yürütülen çalışmamamızın kültürümüze de katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz. 14

24 I. BÖLÜM İDEALİST ESTETİK ANLAYIŞI İnsanın salt güzellikle karşı karşıya geldiği an yok mu sevgili Sokrates, işte yalnız o an için insan hayatı yaşanmaya değer! dedi Mantineia lı yabancı kadın (Platon, 2003: 108). 15

25 İdealist estetik anlayışı bir sanat teorisi olarak her ne kadar 19. yüzyılda ortaya çıkmışsa da, kökleri bakımından antik çağa kadar uzanmaktadır. Antik Yunan da bu konudaki ilk felsefî temellere ise, felsefenin neredeyse her konusuna zamanında değinmiş olan Platon da rastlanmaktadır. Hatta idealist estetik teorisinin temel kavramı olan idea kavramını felsefe dünyasına kazandıran da Platon dan başkası değildir. İdea, Platon düşüncesinde öyle merkezi bir yerde bulunmaktadır ki, onun bilgi-varlık-ahlâk-sanat gibi görüşlerinin idea kavramı etrafında şekillendiğini söylemek yanlış olmaz. Bu nedenle Platon un sanat görüşü, bugün idealist estetik olarak kabul edilen teorilerin ilk örneği kabul edilmektedir. Platon da sanat, devlet-insan-eğitim merkezinde ve daha çok işlevsel yönüyle ele alınmış ve idealar öğretisiyle temellendirilmiştir. 25 İdealar öğretisinin Platon un bilgi görüşü ile bağlantısı hatırlandığında, burada mimetik bir etkinlik olarak ele alınan sanatın tamamen bir bilme etkinliği olarak düşünüldüğü anlaşılmaktadır. Bu nedenle sanatın hakkında olduğu şey ya da sanat eserlerinde anlatılan şey Platon estetiği açısından çok önemlidir. Aslında ilk defa Platon da rastlanan bu idealistiçerikçi estetik görüşü, daha sonra tüm idealist estetik teorilerinde farklı şekillerde görmek mümkündür. 26 Zaten Platon un başlatmış olduğu bu idealist estetik çizgi, kendisinden sonra da değişik biçimler alarak devam etmiş ve 19. yüzyılda Alman İdealizmi ile doruğa ulaşmıştır. Alman İdealizmi nin en büyük düşünürü Georg Wilhelm Friedrich Hegel, felsefesini Geist etrafında şekillendirmiştir. Akıl, ruh, tin, idea gibi anlamlara gelen 25 Erbay, Adviye, Sanat ve İşlevi Bakımından Platon, Marxizm, Frankfurt Okulu, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, YL Tezi, 1993, s Tunalı, İsmail, Grek Estetik i, İstanbul, Remzi Kitabevi, 2007, s

26 Geist, tıpkı idea kavramının Platon un tüm düşüncesini belirleyen bir kavram olması gibi, Hegel felsefesini belirleyen biricik kavramdır. Ona göre, felsefî idealizm, sonlunun gerçek varlık olarak tanınmaması ile kendini karakterize etmektedir. Bu nedenle felsefesi, tıpkı Platon unki gibi özünden idealizmdir. 27 Öyle ki Hegel felsefesi Geist ile başlamakta ve Geist ile bitmektedir. Ancak Hegel, kendisi gibi idealist bir estetik anlayışa sahip olan Platon un aksine, sanatın mimesis olduğu düşüncesini kabul etmemiştir. Ona göre, doğa güzelliğinden farklı tözsel özelliğe sahip olan sanatsal güzelliğe taklit ile ulaşmak mümkün değildir. Tüm sanat yapıtları İdea nın birer somutluk kazanması olup, güzel de İdea nın duyusal alandaki bir yansımasıdır. 28 Hegel in idea merkezli bu güzellik tanımı, aslında tüm idealist estetik anlayışları için geçerli bir güzellik tanımıdır. Çünkü idealist estetik anlayışı, kendisinden önce öyle olduğu gibi kendisinden sonra da, idea ya da tin kavramı merkezinde gelişen bir estetik öğretisidir. Hegel den sonraki estetik felsefede 20. yüzyıl İtalyan düşünürü Benedetto Croce nin öne çıktığı görülmektedir. Croce felsefesi de, aslında Hegel felsefesinin kilit noktası olan tin kavramına dayanmaktadır. Ona göre, tıpkı Hegel de olduğu gibi, tinden başka bir gerçeklik yoktur ve tin ile gerçeklik arasında herhangi bir fark da bulunmamaktadır. Dolayısıyla onun sanat görüşü de idealist estetiğin temelini oluşturan tin kavramı etrafında şekillenmiş ve bu temelde gelişmiştir. Başka bir deyişle, Hegel in Estetik i, onun felsefesinden gelen Croce üzerinde derin etkiler 27 Hegel, Georg Wilhelm Friedrich, Bütün Yapıtları (Seçmeler) I, Çev. Hüseyin Demirhan, Ankara, Onur Yayınları, 1976, Hegel, Georg Wilhelm Friedrich, Seçilmiş Parçalar, Çev. Nejat Bozkurt, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1986, s

27 uyandırmış ve sanat görüşünde önemli izler bırakmıştır. Hatta bir yazara göre Croce, mutlak ülkücülüğü savunmuş olan bir Hegelcidir. 29 Ancak Croce estetiği, Hegel in soğuk ve anlaşılması güç felsefî sisteminden farklı olarak, daha sıcak ve anlaşılması daha kolay bir felsefedir. Ona göre, estetik, lüx bir etkinlik olmayıp, kökü gündelik hayat sezgilerine kadar inen en temel etkinliktir. 30 İşte biraz sanata hayatın içinde insanî bir temel sağlaması nedeniyle olsa gerek, biraz da insanların materyalist dünya görüşlerinin yaşamları üzerindeki olumsuz etkilerini görmeye başlamaları nedeniyle olsa gerek ki, Croce nin öğretisi çok kısa bir zaman zarfında farklı çevreler tarafından benimsenmiştir. 31 Üstelik görüşleri öyle geniş bir çevreye yayılmıştır ki, bugün estetik ile ilgili bir tartışmanın Croce yi anmadan yapıldığına rastlamak neredeyse mümkün değildir. Dolayısıyla Croce nin idealist estetik anlayışının modern dünyadaki temsilcisi olduğunu söylemek pekâlâ mümkündür. Croce de, tıpkı Hegel gibi, Platon un sanatın mimesis olduğu düşüncesini kabul etmemiştir. Hatta onun güzellik anlayışı, sanatın mimesis olduğu yönündeki görüşün karşısında yer almaktadır. Ancak, sanat görüşünün başından sonuna kadar tin anlayışı ile belirlendiği de dikkatlerden kaçmamaktadır. Bununla birlikte, estetiğinin merkezinde yalnızca tin kavramı yer almamakta, sanatta sezgiye de birinci sırada yer vermektedir. Her ne kadar Platon İon diyaloğunda şair hafif, 29 Sena, Cemil, Estetik/Sanat ve Güzelliğin Felsefesi, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1972, s Tunalı, İsmail, B. Croce Estetik ine Giriş, ikinci basım, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1983, s Mario Vinciguerra daha 15 yaşındayken Croce nin Estetik adlı kitabının eline geçişini onu göğsüme yapıştırdım ve eve koştum, hiçbir şey düşünmeden başladım okumaya şeklinde anlatmaktadır. Gerçekten de başta İtalya olmak üzere bir kuşak için Croce nin yazdıkları dünya görüşünü değiştirmek anlamına gelmiştir (Jacobitti, Edmund E., 1999, a.g.e., s. 181). 18

28 kanatlı, kutsal bir şeydir, ilhamı duymadan, kendinden ve aklından öteye geçmeden yaratamaz şiirini demişse, 32 Hegel de sanatsal güzellik kendisini duyuya, duyguya, sezgiye, hayalgücüne sunar demişse de, 33 sezginin sanat bakımından değerini, en azından kendisine gelinceye değin, hiç kimse Croce kadar net bir şekilde ortaya koymamıştır. Croce sanat görüşünü serimlerken sezgiye sırası gelince değinmemiş, sanat görüşünü açık olarak sezgi temeli üzerine kurmuştur. Hatta onun için sezgibilmesi bilgisel etkinlikler arasındaki en temel bilgi edimi olup, sezgi ve sanat da birbiriyle özdeş kavramlardır. 34 Görüldüğü üzere ideadan yola çıkan bu üç felsefe de, Hegel in yukarıda belirtilen tanımına göre, özünden idealisttir. İdealist estetiğin serencamı incelendiğinde ise, Platon dan günümüze gelinceye dek evrildiği, farklı yüzyıllarda en çok Hegel ve Croce ile öne çıktığı ve düşünce dünyasında her zaman tazeliğini koruduğu anlaşılmaktadır. 35 Diğer yandan, idealist estetik, nihayetinde genel olarak felsefî idealizmin içinde yer alan bir estetik anlayışı olduğundan, genel olarak idealizmin sanatsal alandaki görünümüdür. Genel olarak idealizm ise, felsefe 32 Platon, Diyaloglar I, Çev. Teoman Aktürel-Tacettin Ünlü, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1993, s Hegel, Georg Wilhelm Friedrich, Estetik Güzel Sanat Üzerine Dersler, Cilt I, Çev. Taylan Altuğ- Hakkı Hünler, İstanbul Payel Yayıncılık, 1994, s Croce, Benedetto, İfade Bilimi ve Genel Linguistik Olarak Estetik, Çev. İsmail Tunalı, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1983, s Aslında Kant estetiği de idealist estetik kapsamında yer alan ve bu nedenle üzerinde durulması gereken önemli bir estetik anlayışı olmasına rağmen, bölümler arasında bir dengesizlik oluşmaması ve ayrıca üzerinde durulmasının daha verimli sonuçlar ortaya çıkaracağı düşüncesiyle Kant estetiğine bu çalışmada yer verilmemiştir. Bununla birlikte, duyguyu temel aldığı için özneden hareket eden Kant estetiğinin idealist estetik kategorisi altında ele alınmasının da onun ontolojik görüşü çerçevesinde mutlaka değerlendirilmesi gereken bir nokta olduğunu belirtmekte de yarar vardır. 19

29 tarihindeki en büyük iki felsefe akımından biri olup, günümüz dünyasında da etkisini sürdürmeye devam etmektedir. Sonuç olarak, Platon un başlatmış olduğu idealist estetik çizgi, antik Yunan dan günümüze kadar değişik biçimler alarak gelmiş, günümüz estetik teorilerine etkisi bakımından da halen varlığını sürdürmeye bir şekilde devam etmektedir. 20

30 A) Platon un Sanat Anlayışı Güzel şeylere duyulan aşk, aslında, iyi şeylere yönelik arzunun özel bir formundan başka bir şey değildir. Platon Felsefe tarihi içinde sanat konusunu tartışmaya açan, güzel nedir? diye soran, güzel olarak kabul edilen şeylerin ortak niteliklerini, sanat eserlerinin insanlar üzerindeki etkilerini, bu eserleri ortaya koyan sanatçıların estetik yaşantılarını ve sanatsal sürecin yapısını bilgi nesnesi olarak ele alıp, bunları felsefî temellendirmelerle açıklamaya çalışan ilk düşünür Platon dur. Platon un estetik görüşünün, bütün sanat anlayışlarını, sanatın her dalındaki hemen bütün sanatçıları dolaylı ya da dolaysız büyük ölçüde etkilediği ve bu etkisini hala da sürdüğü bilinen bir gerçektir. 36 Onun sanat üzerine söyledikleri, kuşkusuz idealist felsefe anlayışının bir parçasıdır. Bu bakımdan sanat hakkında öne sürdüğü düşünceler de, tüm fikir tarihi boyunca etkisini göstermiş olan idealist estetik anlayışının başlangıcında yer almaktadır. İçinde yaşadığı dönemde Atina nın siyasal ve sosyal sorunları üzerine kafa yoran ve bu sorunları tasarladığı ideal devlet düzeninde çözüme ulaştırmaya çalışan Platon, sanat konusunu da tasarladığı devlet içindeki yeri bakımından, İdeal Devletin içinde sanatın görevini, alacağı yerin ne olacağını, devletin sanat karşısındaki tavrını araştırırken ele alıp incelemektedir. 37 İnsanların toplum halinde nasıl mutlu olabilecekleri, en iyi şekilde nasıl yaşayabilecekleri konusu onun düşüncesinde öyle merkezi bir yere sahiptir ki, biri olgunluk döneminin, diğeri 36 Doğan, Mehmet H., 100 Soruda Estetik, İstanbul, Gerçek Yayınevi, 1975, s Tunalı, İsmail, Grek Estetik i, İstanbul, Remzi Kitabevi, 2007, s

31 yaşlılık döneminin eseri olan Politea/Devlet ile Nomoi/Yasalar bunun en iyi örnekleridir. Platon un felsefî görüşlerinin ana kaynağı başından sonuna kadar ahlâki ve siyasal güdüsü olup, son nefesini de toplumun yeniden biçimlendirilmesi için son şeması olan Yasalar üzerinde çalışırken vermiştir. 38 Bu yapıtlarda, üzerine konuşulan sorunların esasını ideal devlet sorunu teşkil ettiğinden sanatın da idealize edilmeye çalışıldığı dikkat çekmektedir. Başka bir deyişle, onun aradığı ideal devletin ideal sanatıdır. Çünkü Platon, sanatın alımlayıcı üzerindeki etkisinin farkındadır ve bu etkiden ideal devletinin ideal yurttaşlarının yetiştirilmesi bakımından yararlanmak istemektedir. Ona göre, sanatın ritmik ve uyumlu unsurları insanı çocukluğundan alarak aklıbaşındalığın güzelliğiyle uyumuna götürebilecek bir güce sahiptir ve bu uyumun ahengiyle yetişen biri, zamanı geldiğinde akla kucak açacak ve onu temel alacaktır. 39 İnsanın henüz ham olduğu erginleşmemiş dönemlerinde, güzel, güzel görüsüdür ya da diğer bir deyişle, göze güzel görünendir. Oysa Şölen diyaloğunda belirttiği üzere güzel bir bedene duyulan haz, eros un en alt düzeydeki tezahürüdür. 40 Çünkü güzellik hakikî mânâda tensel değil, tinsel bir şeydir. Ama insan tinsel güzellikten önce göze güzel görünen tekil şeylerin güzelliği ile tanışmakta ve bu güzel görüden kurtulması da birdenbire olmamaktadır. Phaidros diyaloğunda dediği gibi, insan bu dünyada güzellik adı verilen şeyi temaşa ettiğinde 38 Conford, Francis. Macdonald, Soktares ten Önce ve Sonra, Çev. Ufuk Can Akın, Ankara, Ayraç Yayınevi, 2003, Dewey, John, Felsefeye Meydan Okuma, Sanatın Felsefesi Felsefenin Sanatı, Mehmet Yılmaz(ed.), Çev. Nazım Özüaydın, 2. Baskı, Ankara, Ütopya Yayınları, 2009, s Platon, Şölen, Çev. Cüneyt Çetinkaya, İstanbul, Bordo Siyah Yayınları, 2003, s

32 ondan hemen mutlak güzelliğe yükselemez. 41 Güzelin görüsü, ideaların bilgisine giden yolda sadece bir hazırlıktır ve Platon için asıl yol diyalektik düşünce dediği yöntemdir. 42 İlkin bir tek insanı sever ve ona söyleyecek güzel sözler bulur, sonra anlar ki bu bedende gördüğü güzellik, başka bedenlerdekinin kardeşidir Bundan sonra yapacağı şey, ruh güzelliğini beden güzelliğinden üstün görmektir davranış ve huylardaki güzelliği görerek, hepsinin birbirinin kardeşi olduğunu anlayarak, beden güzelliğine önem vermemeyi öğrenecektir Gözleri böylece daha geniş bir güzele erdiği zaman bütün güzel şeyleri birbiri ardı sıra ve doğru olarak gördükten sonra birdenbire eşsiz bir güzellikle, güzelliğin özü ile karşı karşıya gelir Bu güzellik artık hep vardır; doğumsuz, ölümsüz, artmaz, eksilmez bir güzelliktir kiminin gözünde güzel, kiminin gözünde çirkin bir güzellik değildir kendi başına, kendi ile bir bütün olarak var olacak bir güzelliktir. Bütün güzellikler ondan pay alır. 43 Platon, Nomoi/Yasalar diyaloğunda sanattan beklediği şeyin gençleri erdem yolunda büyülemeleri olduğunu açıkça ifade etmiştir. 44 Tasarladığı devlet ile ilgili olarak da Politea/Devlet adlı eserinde, çocukların ilk duydukları sözlerin, iyilik yolunu gösterecek güzel masallar olmasına çok önem vermeliyiz demektedir. Demek ki Platon sanat yapıtlarından insanlara iyilik yolunu göstermesini beklemektedir. Bu fikir, onun bilgi, varlık ve ahlâk görüşü ile birlikte 41 Platon, Phaidros, Çev. Hamdi Akverdi, İstanbul, Mili Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1997, s Platon, 2003, a.g.e., s Platon, a.g.e., s Platon, Yasalar, Çev. Candan Şentuna-Saffet Babür, İstanbul, Ara Yayıncılık, 1988, s

33 değerlendirildiğinde, iyilik yolunu göstermenin, ancak ideaların gösterilmesi ile mümkün olduğu anlaşılacaktır. Çünkü burada iyilik yolu diye sözü edilen aslında erdemlerin yoludur ve dürüstlük, cesaret, aklıbaşındalık vb erdemler de birer ideadır. Dolayısıyla insanların, kinin, nefretin kötü olduğuna inanması isteniyorsa, onlara daha küçükken bambaşka şeyler anlatılması gerekmektedir. 45 Bu dünyanın güzelliklerinden başlayacaksın, hiç durmadan, basamak basamak yüce güzelliğe yüceleceksin; bir güzel bedenden ikisine, ikisinden, bütün güzel bedenlere, sonra güzel bedenlerden güzel işlere, güzel işlerden güzel bilgilere, güzel bilgilerden de, sonunda bir tek bilgiye varacaksın; bu bilgi de, o tek başına var olan salt güzelliğe varmaktan, gerçek güzelliğin özünü tanımaktan başka bir şey değildir. 46 Burada duyulardan başlayıp, akılcı özlere doğru giden ardışık basamaklardan oluşan bir merdiven söz konusudur. En alt basamakta duyusal nesnelerin güzelliği bulunmakta, ardından akılsal güzellik basamağı gelmekte, oradan yasalar ve kurumların güzelliğine, oradan da bilimlerin güzelliğine çıkılmakta, en sonunda da mutlak güzelliğin içedoğuşsal bilgisine ulaşılmaktadır. 47 Görüleceği üzere Platon düşüncesinde dört çeşit güzellik söz konudur. Bunların ilki, duyulur formların sevgisiyle elde edilen bedensel güzellik ; ikincisi ruhların sevgisiyle ulaşılabilen moral güzellik ; üçüncüsü bilimin elde edilme aşkı ile ilgili 45 Platon, Devlet, Çev. Sabahattin Eyuboğlu-M.Ali Cimcoz, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1992, s Platon, 2003, a.g.e., s Dewey, John, Art as Experience, New York, Capricorn Books, 1958a, s

34 olan intellektüel güzellik ; dördüncüsü ise ideaya ulaşarak elde edilen saltık güzellik tir. 48 Bu son anlamıyla güzellik, iyi ideası ile aynı anlama gelmektedir. 49 Platon un duyulardan idealara yükselen merdiveninin en yüksek basamağında iyi ideası bulunmaktadır. İyi ideası, her şey için en iyi olanın ideası, bütün varlık ve oluşun en yüksek ilkesi, bu niteliği ile her şeyin üstünde olan ideadır. 50 Her şeyin iyiliği ve güzelliği de iyi ideası dolayısıyladır. Bu nedenle, sanat yapıtlarında birer idea olan dürüstlük, cesaret, aklıbaşındalık gibi erdemlerin gösterilmesi de, aslında iyi nin gösterilmesinden başka bir şey değildir. İyi bir şey zararlı olabilir mi? Olamaz Zararlı olmayınca da zarar vermez. Zarar vermeyen bir şey kötülük etmez. Etmez tabi. Kötülük etmeyen, kötülüğe sebep de olmaz değil mi? Olmaz. İyi şey faydalı mıdır? Faydalıdır. Öyleyse mutluluk gelir ondan. Evet Turnagöl, A. N. Nihan, Platon un Sanat Görüşü Üzerine Bir İnceleme, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, YL Tezi, 1998, s Platon için güzel ile iyi nin aynı şey olması Güzel, Hakikî ve İyi üçlüsü içerisindeki aşama sırası anlamındadır. Burada Güzel, İyi ye giriş yeridir ; çünkü yüce ve tanrısal ilke olan İyi ye estetik düşünceyle varılabilir. (Doğan, Mehmet H.,Estetik, İzmir, Dokuz Eylül Yayınları,1998, s. 74). 50 Gökberk, Macit, Felsefe Tarihi, 6. Basım, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1994, s Platon, Devlet, Çev. Sabahattin Eyuboğlu-M. Ali Cimcoz, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1992, s

35 İyi olan şeyin aynı zamanda faydalı olacağına inandığı anlaşılan Platon un bu sözlerinden, iyilik yolunu gösteren sanat eserlerinin sonucu da iyi olacağına göre, sanatın faydalı olabileceğini düşündüğü sonucunu çıkarmak mümkündür. Zira Der gröbere Hippias/Büyük Hippias adlı diyaloğunda güzel kavramını kullanışlı ve yararlı olma ile tanımlaması da bunu göstermektedir. 52 Ancak Philebos diyaloğunda ise güzelliğe ölçü ve oranla ulaşılabileceğini söylediği görülmektedir. 53 Yine de Platon un daha çok ideal olarak tasarladığı politea ya da devlet ile ilgisinde ortaya koyduğu sanat görüşü, ideal olarak tasarladığı devlet düşüncesinin de bağlı olduğu ve felsefî düşüncelerinin asıl temelini oluşturan idealar öğretisi ile ilişkilidir. Bu çerçevede Platon idealar öğretisini, bilgi ve varlık görüşüyle aynı düzlemde açıklamakta, ahlâk ve sanat görüşünü de bu öğreti üzerine kurmaktadır. Dolayısıyla, Platon un sanat ve estetik hakkındaki görüşlerini onun idealar öğretisi ile birlikte ele alıp değerlendirmek gerekmektedir. Aksi takdirde onun bilgi, varlık ve ahlâk görüşü ile ilgili düşüncelerini dikkate almadan sanat görüşünü anlamak mümkün değildir. 54 Platon a göre, özce ve nitelikçe birbirinden farklı iki varlık-alanı bulunmaktadır. Bunlar, görülenler alanı ile düşünülenler alanı dır. Görülenler alanı, belli bir zamanda ve belli bir mekânda yer alan tek tek nesnelerden, düşünülenler alanı ise zihinsel olarak kavranabilen idealardan oluşmaktadır. Görülenler alanında yer alan tek tek nesneler, belli bir zamanda ve belli bir mekânda 52 Platon, Platons Dialoge, Hippias I und II, Ion, Übersetz und Erlautert von Otto Apelt, Zweite Auflage, Felix Meiner in Leipzig, 1921, s. 53 vd. 53 Platon, Philebos, Çev. Sabri Esat Siyavuşgil, Ankara, Cumhuriyet Yayınları, 1998, s Doğan, Can, Platon ve Georg Lukacs da Sanatın Neliği, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, 2004, s

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 İÇİNDEKİLER Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 I. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 23 A. Eğitim ve Öğretim 23 B. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 24 II.

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı 1.ÜNİTE - FELSEFEYLE TANIŞMA A-Felsefe Nedir? Felsefenin

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar 2.Sanat ve Teknoloji 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 5.Işık ve Renk 6.Yüzey ve Kompozisyon 1 7.Görüntü Boyutu

Detaylı

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. 4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. Kazanımlar: 1- Immanuel Kant ın etik görüşünü diğer etik görüşlerden ayıran

Detaylı

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN

Detaylı

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI Ahlak ve Etik Ahlak bir toplumda kendisine uyulmaya zorlayan kurallar bütünü Etik var olan bu kuralları sorgulama, ahlak üzerine felsefi düşünme etkinliği. AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI İYİ: Ahlakça

Detaylı

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; TASARIM ve ESTETİK ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; Plato( İ.Ö. 427-347) her alanda kusursuzu arayan düşünce biçimi içersinde nesnel olan mutlak güzeli aramıştır. Buna karşın, Aristoteles in (İ.Ö.

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFE Felsefe, kavramlar yaratmayı içeren bir disiplindir.

Detaylı

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL FELSEFENİN ANLAMI Philla (sevgi, seven) Sophia (Bilgi, bilgelik) PHILOSOPHIA (Bilgi severlik) FELSEFE

Detaylı

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

AŞKIN BULMACA BAROK KENT AŞKIN BULMACA 18.yy'da Aydınlanma filozoflarıyla tariflenen modernlik, nesnel bilimi, evrensel ahlak ve yasayı, oluşturduğu strüktür çerçevesinde geliştirme sürecinden oluşur. Bu adım aynı zamanda, tüm

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler İçindekiler xiii Önsöz ı BİRİNCİ KISIM Sofistler 3 1 Giriş 6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler 17 K a y n a k la r 17 Sofistlerin G enel Ö zellikleri

Detaylı

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur.

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur. Bu derste Immanuel Kant ın estetik felsefesi genel hatlarıyla açıklanmaya çalışılacaktır. Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olan Kant, kendi felsefe sistemini üç önemli çalışmasında toplamıştır.

Detaylı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın dil felsefesi Frege nin anlam kuramına eleştirileri ile başlamaktadır. Frege nin kuramında bilindiği üzere adların hem göndergelerinden hem de duyumlarından

Detaylı

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Ders No : 0070040072 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:4 Bilişsel Psikoloji 1 ÜNİTE:5 Çocuklukta Sosyal Gelişim ÜNİTE:6 Sosyal

Detaylı

V. Descartes ve Kartezyen Felsefe

V. Descartes ve Kartezyen Felsefe V. Descartes ve Kartezyen Felsefe Rönesans tan sonra düşüncedeki salınım birliğe kapalılığa doğru bir yol aldı. Descartes la birlikte bilgi felsefesi ön plana çıktı ve kapalı bir sistem meydana geldi.

Detaylı

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 4.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-2: İslâm Ortaçağı

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB211 3 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN

Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri 1994-2000 Lisans Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Pr. 2000-2003 Yüksek Lisans Hacettepe Üniversitesi Edebiyat

Detaylı

Matematik Ve Felsefe

Matematik Ve Felsefe Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İNSAN HAKLARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI Bahar Yarıyılı

T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İNSAN HAKLARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI Bahar Yarıyılı T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İNSAN HAKLARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2012-2013 Bahar Yarıyılı ETİK VE İNSAN HAKLARI İHA 504 01 ve 02 7,5 AKTS Kredisi 1. yıl 2. yarıyıl Yüksek Lisans

Detaylı

MALTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Güz Yarıyılı. TIP İÇİN FELSEFE PHL 154 AKTS Kredisi:2 2. yıl 1. yarıyıl Lisans Seçmeli 2 s/hafta 2 kredi

MALTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Güz Yarıyılı. TIP İÇİN FELSEFE PHL 154 AKTS Kredisi:2 2. yıl 1. yarıyıl Lisans Seçmeli 2 s/hafta 2 kredi MALTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2011-12 Güz Yarıyılı TIP İÇİN FELSEFE PHL 154 AKTS Kredisi:2 2. yıl 1. yarıyıl Lisans Seçmeli 2 s/hafta 2 kredi Teorik: 2 s/hafta Uygulama: 0 s/hafta Türkçe Dersin Koodinatörü

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV 2+0 2 2 Ön Koşul Dersler Yardımcıları Amacı Öğrenme Bu dersin genel amacı; felsefe adı verilen rasyonel faaliyetin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı,

Detaylı

ÜNİTE:1. Felsefe Nedir? ÜNİTE:2. Epistemoloji ÜNİTE:3. Metafizik ÜNİTE:4. Bilim Felsefesi ÜNİTE:5. Etik ÜNİTE:6. Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7.

ÜNİTE:1. Felsefe Nedir? ÜNİTE:2. Epistemoloji ÜNİTE:3. Metafizik ÜNİTE:4. Bilim Felsefesi ÜNİTE:5. Etik ÜNİTE:6. Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7. ÜNİTE:1 Felsefe Nedir? ÜNİTE:2 Epistemoloji ÜNİTE:3 Metafizik ÜNİTE:4 Bilim Felsefesi ÜNİTE:5 Etik 1 ÜNİTE:6 Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7 Estetik ÜNİTE:8 Eğitim Felsefesi 0888 228 22 22 WWW.22KASİMYAYİNLARİ.COM

Detaylı

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.

Detaylı

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος PLATON Kratylos PLATON (Atina, MÖ 427/428 - MÖ 347), antik Yunan filozofu ve Batı dünyasındaki ilk yüksek öğretim kurumu olarak kabul edilen Atina Akademisi nin kurucusudur. Hocası Sokrates, en ünlü öğrencileri

Detaylı

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü http://ogr.kocaeli.edu.tr/koubs/bologna/genel/listesi_prn.cfm?ed=0 1 / 5 22.05.2018 15:50 Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Adı 2017/2018 Listesi 1. YARIYIL TLU Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Detaylı

Kelimenin en dar anlamıyla,neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir.

Kelimenin en dar anlamıyla,neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir. Çağrı ÖZGAN Kelimenin en dar anlamıyla,neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir. Terim genellikle kültürel, dinî,seküler ve felsefi topluluklar tarafından, insanların çeşitli

Detaylı

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 1 Sorumluluk-Ahlak-Etik-Etik Teorileri

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 1 Sorumluluk-Ahlak-Etik-Etik Teorileri Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 1 Sorumluluk-Ahlak-Etik-Etik Teorileri Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Sorumluluk Sorumluluk; kişinin kendi davranışlarının veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını

Detaylı

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl Platon'un Devleti-2 Platon, adil devlet düzenine ve politikaya dair görüşlerine Devlet adlı eserinde yer vermiştir 01.08.2016 / 15:01 Devlet te yer alan tartışmalar sürerken, Sokrates varoluştan varolmayışa

Detaylı

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3) DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, Mart 2011

Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, Mart 2011 Doç. Dr. Doğan GÖÇMEN Adıyaman Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, 25-26 Mart 2011 «Her şey mümkündür.» «Zevkler

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28

İÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28 İÇİNDEKİLER Önsöz/ Ahmet Yıldız 5 Giriş 11 Psikoloji kökenli modeller 15 Davranışçılık 15 Bilişselcilik 17 Bilişsel Yapılandırmacılık 20 Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE Doç. Dr. Mutlu ERBAY İstanbul 2013 Yay n No : 2834 İletişim Dizisi : 97 1. Baskı - Şubat 2013 İSTANBUL ISBN 978-605 - 377-858 - 5 Copyright Bu kitab n bu bas s n n Türkiye deki yay

Detaylı

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları

Detaylı

KİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI. Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s.

KİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI. Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s. KİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s. Evren Erman Rutli * Aristoteles ve Platon, hiç kuşkusuz felsefe

Detaylı

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir ÖN SÖZ Hepimiz biliyoruz ki, felsefede cevaplardan çok sorular önemlidir. Bu, felsefede ortaya konulan görüşlerden çok, onların nasıl oluşturulduklarına dikkat çekmek bakımından son derece önemlidir. Felsefeyi

Detaylı

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri BİLİM TARİHİ Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim tarihi hangi bileşenlerden oluşmaktadır. Ders nasıl işlenecek? Günümüzde

Detaylı

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi Biliminin Doğuşu 18. yüzyıla gelene değin özellikle sosyal bilimler felsefeden bağımsız olarak ayrı birer bilim disiplini olarak özerklik kazanamamışlardı Tarih

Detaylı

T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE LİSANS PROGRAMI 2013-2014 Bahar Yarıyılı. 2. yıl 4. yarıyıl Lisans Zorunlu

T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE LİSANS PROGRAMI 2013-2014 Bahar Yarıyılı. 2. yıl 4. yarıyıl Lisans Zorunlu T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE LİSANS PROGRAMI 2013-2014 Bahar Yarıyılı Dersin Adı: Rönesansta Felsefe Dersin Kodu: FEL 202 Dersin Şubesi: 01 AKTS Kredisi 5 2. yıl 4. yarıyıl

Detaylı

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT 18. yüzyıl Aydınlanma Dönemi Alman filozofu ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT Yrd. Doç. Dr. Serap TORUN Ona göre, insan sadece çevresinde bulunanları kavrayıp onlar hakkında teoriler kuran teorik bir akla sahip

Detaylı

BULDAN DAKİ İLKÖĞRETİM SINIF ÖĞRETMENLERİNİN YAPISALCI ÖĞRENME HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ

BULDAN DAKİ İLKÖĞRETİM SINIF ÖĞRETMENLERİNİN YAPISALCI ÖĞRENME HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ BULDAN DAKİ İLKÖĞRETİM SINIF ÖĞRETMENLERİNİN YAPISALCI ÖĞRENME HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ Aylin YAZICIOĞLU Afyon Kocatepe Üniversitesi,Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı ÖZET: Eğitim,bireylerde istendik davranışları

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Law 221 3 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : GÜNÜMÜZ FELSEFE AKIMLARI (SEÇMELİ) Ders No : 0070040175 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURÂN A ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR ILH333 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli

Detaylı

Bilimsel Araştırma Yöntemleri AHMET SALİH ŞİMŞEK (DR)

Bilimsel Araştırma Yöntemleri AHMET SALİH ŞİMŞEK (DR) Bilimsel Araştırma Yöntemleri AHMET SALİH ŞİMŞEK (DR) Ders İçeriği Bilgi, bilgi edinme yolları, bilim, bilimsel bilgi Bilimsel araştırma süreci ve basamakları, araştırma problemi, hipotez Araştırma türleri

Detaylı

HUKUKSAL ETİK (LEGAL ETHICS) DERS NOTLARI

HUKUKSAL ETİK (LEGAL ETHICS) DERS NOTLARI Prof. Dr. A. Can TUNCAY Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi HUKUKSAL ETİK (LEGAL ETHICS) DERS NOTLARI İstanbul 2013 Yay n No : 2902 Hukuk Dizisi : 1427 1. Baskı - Nisan 2013 İSTANBUL ISBN 978-605 -

Detaylı

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 KONULAR Avrupa da Folklor sözcüğünün kullanımı ile ilgili çalışmalar Folklorun ilk derneği Folklorun tanımı DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 AVRUPA DA FOLKLOR SÖZCÜĞÜNÜN

Detaylı

Estetik (MTT194) Ders Detayları

Estetik (MTT194) Ders Detayları Estetik (MTT194) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Estetik MTT194 Seçmeli 2 0 0 2 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü Dersin Seviyesi

Detaylı

İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal

İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal Test 5 1. İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan araştıran felsefi disipline ne denir?

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. TUNCAY SAYGIN

Yrd.Doç.Dr. TUNCAY SAYGIN Yrd.Doç.Dr. TUNCAY SAYGIN Fen-edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Türk İslam Düşünce Tarihi Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri 1997-2001 Lisans Atatürk Üniversitesi 2001-2003 Yüksek Lisans Atatürk Üniversitesi

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : FELSEFEYE GİRİŞ Ders No : 0070160018 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN GEORG JELLİNEK İN HAK VE DEVLET KURAMI

BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN GEORG JELLİNEK İN HAK VE DEVLET KURAMI BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN GEORG JELLİNEK İN HAK VE DEVLET KURAMI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...VII GİRİŞ...1 Jellinek in Yaşadığı Dönem, Hayatı, Eserleri ve Onu Etkileyen Düşünürler...5 1.1. Jellinek

Detaylı

Çevirenin Ön Sözü. vii

Çevirenin Ön Sözü. vii Çevirenin Ön Sözü Nel Noddings tarafından yazılan bu eser eğitim felsefesi alanına giriş niteliğinde bir kitap olmakla beraber son derece bilgilendirici ve derin düşünmeye yönlendirici bir kaynaktır. Yalnızca

Detaylı

EĞİTİM FELSEFESİ KISA ÖZET KOLAYAOF

EĞİTİM FELSEFESİ KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTE- LERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. EĞİTİM FELSEFESİ KISA ÖZET 1 KOLAYAOF

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI DERS/MODÜL/BLOK TANITIM FORMU. Dersin Kodu: FEL 3004

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI DERS/MODÜL/BLOK TANITIM FORMU. Dersin Kodu: FEL 3004 Dersi Veren Birim: Felsefe Dersin Türkçe Adı:. Yüzyılda Felsefe I. Dersin Orjinal Adı:. Yüzyılda Felsefe I. Dersin Düzeyi:(Ön lisans, Lisans, Yüksek Lisans, Doktora) Lisans Dersin Kodu: FEL 3 Dersin Öğretim

Detaylı

V. ÜNİTE SANAT FELSEFESİ

V. ÜNİTE SANAT FELSEFESİ V. ÜNİTE SANAT FELSEFESİ A. SANAT FELSEFESİ VE TEMEL KAVRAMLARI 1. Estetik ve Sanat Felsefesi 2. Sanat ve Felsefe İlişkisi 3. Sanat Felsefesinin Temel Kavramları B. SANATI AÇIKLAYAN FELSEFİ GÖRÜŞLER 1.

Detaylı

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL Önsöz Klasik ilimler geleneğimizin temel problemlerinden birine işaret eden tevil kavramını en geniş anlamıyla inanan insanın, kendisine hitap eden vahyin sesine kulak vermesi ve kendi idraki ile ilâhî

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. BERFİN KART

Yrd.Doç.Dr. BERFİN KART Yrd.Doç.Dr. BERFİN KART Fen-edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Sistematik Felsefe Ve Mantık Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri 1999-2003 Lisans Hacettepe ÜniversitesiEdebiyat Fakültesi Felsefe Felsefe 2003-2006

Detaylı

Müze eğitiminin amaçları nelerdir?

Müze eğitiminin amaçları nelerdir? Müze eğitiminin amaçları nelerdir? Sergilenen nesnelerle insanlar arasında köprü kurarak nesnelerin onların yaşantıları ile bütünleşmesini sağlamak; Nesnelerin maddi ve ideal değerleri ile algılanması

Detaylı

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ ANABİLİM DALI BAŞKANI VE AKTS KOORDİNATÖRÜ Prof. Dr. Saffet Babür Tel: (0216) 578 08 87 Faks: (0216) 578 08 99 E-mail: sbabur@yeditepe.edu.tr

Detaylı

DOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ

DOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ DOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ Felsefe neyi öğretir? Düşünme söz konusu olduğunda felsefe ne düşünmemiz gerektiğini değil, nasıl düşünmemiz gerektiğini öğretir. Mutluluk

Detaylı

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Çocukları günlük bakımcıya veya kreşe gidecek olan vede başlamış olan ebeveynlere Århus Kommune Børn og Unge Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Tyrkisk, Türkçe 9-14 aylık çocuklar hakkında durum ve

Detaylı

SİYASET FELSEFESİ Örnek-Sorular

SİYASET FELSEFESİ Örnek-Sorular SİYASET FELSEFESİ Örnek-Sorular Siyaset felsefesi siyaset olgusunu felsefi olarak değerlendiren felsefe dalıdır. Aşağıdakilerden hangisi siyaset felsefesinin sorunları arasında yer almaz. a-) Bürokrasi

Detaylı

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik 1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik ilkeleridir. Hakkaniyet, bütün kararların tutarlı, tarafsız ve

Detaylı

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2 Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3 Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 Zygmunt Bauman: Modernlik ve Postmodernlik ÜNİTE:5 Tüketim Toplumu, Simülasyon

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI Kazanımlar Osmanlı

Detaylı

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar 225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar Bilgi Nedir? Bilme edimi, bilinen şey, bilme edimi sonunda ulaşılan şey (Akarsu, 1988). Yeterince doğrulanmış olgusal bir önermenin dile getirdiği

Detaylı

21.10.2009. KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ

21.10.2009. KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ KIŞILIK KURAMLARı GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ Kişilik Nedir? Psikolojide kişilik, kapsamı en geniş kavramlardan biridir. Kişilik kelimesinin bütün teorisyenlerin üzerinde anlaştığı bir tanımlaması yoktur.

Detaylı

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE DOKTORA PROGRAMI BİLGİ PAKETİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE DOKTORA PROGRAMI BİLGİ PAKETİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE DOKTORA PROGRAMI BİLGİ PAKETİ ANABİLİM DALI BAŞKANI VE AKTS KOORDİNATÖRÜ Prof. Dr. Saffet Babür Tel: (0216) 578 08 87 Faks: (0216) 578 08 99 E-mail: sbabur@yeditepe.edu.tr

Detaylı

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a BİLİMSEL YÖNTEM Prof. Dr. Şahin Gülaboğlu Mühendislik Fakültesi -------------------------------------------------------------------- BİLİM, ETİK ve EĞİTİM DERSİ KONUŞMASI 19 Ekim 2007, Cuma, Saat-15.00

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM FELSEFE TARİHİ I Ders No : 0070040158 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik RPD 201 Not I Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Çağdaş Eğitim *Toplumların ihtiyaç ve beklentileri durmadan değişmiş, eğitim de değişen bu

Detaylı

HUKUK FELSEFESİ AÇISINDAN YARARCILIK TEORİSİNİN ELEŞTİRİSİ

HUKUK FELSEFESİ AÇISINDAN YARARCILIK TEORİSİNİN ELEŞTİRİSİ Prof. Dr. Ahmet GÜRBÜZ Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı HUKUK FELSEFESİ AÇISINDAN YARARCILIK TEORİSİNİN ELEŞTİRİSİ Yenilenmiş ve Geliştirilmiş 2. Baskı (1.

Detaylı

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi Öğretim hedefleri belirlendikten sonra öğrencileri bu hedeflere ulaştıracak içeriğin saptanması gerekmektedir. Eğitim programlarının geliştirilmesinde ikinci aşama

Detaylı

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : MANTIK Ders No : 0070040047 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi Ön

Detaylı

A. KİTAPLAR B. MAKALELER

A. KİTAPLAR B. MAKALELER A. KİTAPLAR A.1. Ulusal/Uluslararası Kitaplar 1. BAKIR, Kemal, Francis Hutcheson ve Ahlâk Duyusu Teorisi / Yüreğin Yasası, Doğu Batı Yayınları, Ankara, 2016. 2. BAKIR, Kemal, Natüralist Eğitim: Jean-Jacques

Detaylı

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri Dil Gelişimi Yaş gruplarına göre g temel dil gelişimi imi bilgileri Çocuklarda Dil ve İletişim im Doğumdan umdan itibaren çocukların çevresiyle iletişim im kurma çabaları hem sözel s hem de sözel olmayan

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLERE GİRİŞ

HALKLA İLİŞKİLERE GİRİŞ HALKLA İLİŞKİLERE GİRİŞ sıradan olmakla özel olmak arasındaki farktır. HALKLA İLİŞKİLERE GİRİŞ MİLLETİN SEVGİSİ EN BÜYÜK SEVGİDİR ATATÜRK ELDE ETMEYİ DÜŞÜNDÜKLERİMİZİN İÇİNDE HİÇ BİR ŞEY, BİZE HALKIN SEVGİSİ

Detaylı

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ Değerli Velimiz; Meslek seçiminin öneminin anlatıldığı ve siz değerli velilerimize yönelik önerileri

Detaylı

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI ÖRGÜTLER KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

PATOLOJİ UZMANININ ETİK SORUMLULUKLARI ve YÜKÜMLÜLÜKLERİ

PATOLOJİ UZMANININ ETİK SORUMLULUKLARI ve YÜKÜMLÜLÜKLERİ XXVI. Ulusal Patoloji Kongresi ve VII. Ulusal Sitopatoloji Kongresi PATOLOJİ UZMANININ ETİK SORUMLULUKLARI ve YÜKÜMLÜLÜKLERİ Selim Kadıoğlu Antalya 3 Kasım 2016 Etik insanların davranışları, eylemleri,

Detaylı

Eğitim Felsefesi. Her şey akla muhtaçtır, akıl da eğitime..! Hz. Ali. Felsefe yolda olmaktır. Karl Caspers

Eğitim Felsefesi. Her şey akla muhtaçtır, akıl da eğitime..! Hz. Ali. Felsefe yolda olmaktır. Karl Caspers Eğitim Felsefesi Felsefe yolda olmaktır. Karl Caspers Her şey akla muhtaçtır, akıl da eğitime..! Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi Hz. Ali Sunu İçeriği: A. Program

Detaylı