Anna Branford. Violet Mackerel in Küçük Sürprizler Teorisi

Transkript

1 Anna Branford Violet Mackerel in Küçük Sürprizler Teorisi

2 Violet Mackerel in Küçük Sürprizler Teorisi Violet Mackerel s Remarkable Recovery 2011, Anna Branford Curtis Brown Group Limited ve Akçalı Telif Ajansı aracılığı ile Türkiye de yayın hakkı: 2013, Mandolin Yayınları Mandolin Yayınları, İnkılâp Kitabevi Yay. San. Tic. AŞ nin tescilli markasıdır. Bu kitabın her türlü yayın hakları Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereğince İnkılâp Kitabevi ne aittir. Tüm hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında, yayıncının izni alınmaksızın, hiçbir şekilde kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz. Genel yayın yönetmeni Senem Davis Editör Silya Zengilli Kapak tasarım Mebruke Bayram Sayfa tasarım Derya Balcı Yayıncı ve Matbaa Sertifika No: ISBN: İstanbul, 2013 Baskı ve Cilt İnkılâp Kitabevi Yayın Sanayi ve Ticaret AŞ Çobançeşme Mah. Sanayi Cad. Altay Sk. No Yenibosna İstanbul Tel: (0212) (Pbx) Çobançeşme Mah. Sanayi Cad. Altay Sk. No Yenibosna İstanbul Tel: (0212) (Pbx) Fax: (0212) posta@mandolin.com.tr

3 Violet Mackerel in Küçük Sürprizler Teorisi ANNA BRANFORD İngilizceden çeviren: Heves Berksu Resimleyen: Sahir Erdinç

4 mor pastiller

5 Violet Mackerel 'in feci şekilde boğazı ağrıyordu. Konuşmak acı çektiriyor, yutkunmak dehşet veriyordu. Yemek yemekse bir kâbus haline gelmişti. Ablası Nicola ile abisi Dylan biraz önce çıkıp okula gitmişlerdi. Violet bütün hafta okula gidememişti. Bugün annesi onu tekrar Doktor Singh'e götürecekti. 5

6 Violet, Doktor Singh'ten çok hoşlanıyordu, çünkü doktor hep mükemmel sorular soruyordu. "Stetoskopla kalbinin sesini dinlemek ister misin?" ya da "muayene masasının nasıl aşağı yukarı oynadığını görmek ister misin?" gibi şeyler... Doktor Singh'in adını düşününce insan ister istemez şarkı söyleyip söylemediğini merak ediyordu. * Mesela şöyle küçük bir melodi mırıldanamaz mıydı yani: Günaydın Violet Mackerel Bugün nasılsın bakalım? Çok fena, yaralanmış bacağın Ama geçecek yakında, endişelenme sakın... * Dr. Singh'in adı Violet'e şarkı söylemeyi çağrıştırıyor. İngilizcede "sing" şarkı söylemek demektir çünkü. 6

7 7

8 8

9 Violet'le annesi doktorun muayenehanesine geldiklerinde önce bekleme salonunda oturup beklemeleri gerekti. Bu sırada annesi, ördüğü gül pembesi yumuşak hırkaya birkaç sıra eklemiş oldu. Gerçekten de çok iyiydi bu işte. Sonra bankonun arkasında oturan sekreter hanım, "Violet Mackerel!" diye seslendi. Böylece muayene odasına girdiler. 9

10 Doktor elini Violet'in alnına koyup, "Nasılsın bu sabah?" diye sordu. "Boğazım ağrıyor," diye hırıldadı Violet. "Boğazımın içinde bir kaktüs varmış gibi hissediyorum." Doktor eline dondurma çubuğu gibi bir tahta alıp Violet'in dilinin üzerine koydu. 10

11 "Aaa de bakayım." "Aaaa," dedi Violet. "Bir kez daha..." "Aaağğ..." "Hımmm," dedi doktor, Violet'in boğazının içini görmeye çalışarak. "Sanırım kötü bir bademcik iltihabı." Violet bademcik iltihabının ne demek olduğunu biliyordu. Daha önce de bademcik iltihabı geçirmişti -hem bir kere de değil, birçok kere. Boğazınızın arka tarafında bademcik denen toplar vardır. Bunlar şiştiği zaman bir kaktüs yutmuş gibi hissetmeye başlarsınız. İşte bademcik iltihabı böyle bir şeydir. 11

12 "Şimdilik, şu boğazına kaçan kaktüsün dikenlerini yumuşatmak için pastil yazıyorum. Ama bence en doğru iş bademciklerini almak olur." Violet bademciklerinin alınmasının pek doğru bir iş olacağını düşünmüyordu. Mümkünse, prensip olarak, içeride olan her şeyin içeride kalmasını tercih ederdi. "Bu, hastanede yapılan son derece basit bir ameliyattır," diye açıkladı doktor. "Bir kere, ameliyat boyunca uyuyacaksın, yani hiçbir şey hissetmeyeceksin. Sonra evde dinleneceksin biraz. Ha, bir de bu arada bol bol dondurma yemelisin." 12

13 Violet, bu evde dinlenme ve bol bol dondurma yeme kısmından çok hoşlanmıştı. Ama hastane kısmından emin değildi hâlâ. Daha önce hiç ameliyat geçirmemişti. "Bademciklerinin olmaması nasıl bir histir acaba?" diye sordu. "Sanırım en iyi tarafı bir daha hiç bademcik iltihabı geçirmeyecek olmak," dedi doktor. "Başka?" Doktor birazcık düşündü. "Şey... Bazı hastalar, bademcikleri alındıktan sonra seslerinin birazcık değiştiğini söylüyorlar." 13

14 İşte bu çok ilginçti. Tam da Doktor Singh'in şarkı söyleyip söylemeyeceğini merak ederken daha da ilginç geldi. Gerçi doktorun pek öyle şarkı söyleyen bir tip olmadığı ortadaydı. Violet yeni sesinin nasıl olacağını merak etti. Belki de radyoda duyduğu operacılarınki gibi bir sesi olurdu. O zaman Violet banyoda şarkı söylerken sesi alt kata, bahçeye, sonra da bütün sokağa yayılırdı. Bütün komşular bu muhteşem sopranonun kim olduğunu sormaya başlayacaklardı. Annesi de, "Ah, şey, bu Violet. Bademcikleri alındığından beri sesi böyle çıkıyor," diyecekti. Violet bir operacı olmayı çok isterdi. Böylece sadece banyoda değil arada sırada radyoda da söyleyebilirdi. 14

15 "Sesim bir sopranonunki gibi çıkacak mı?" diye gıcırdadı Violet'in sesi. 15