Bilişim Vadisi'nde görkemli açılış...

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Bilişim Vadisi'nde görkemli açılış..."

Transkript

1 Bilişim Vadisi'nde görkemli açılış... Herkesin özendiği iş: Dağıtıcılık İZİ KOHEN (Sayfa 12) "Bu AS/400 dediğiniz bir bilgisayar değil mi?" ALİ SAYDAM (Sayfa 14) Intertech, bankacılığı Internet'e taşıyor Ekim ayında Q-Net adını verdiği paketi pazara sunacak olan Intertech, söz konusu ürünle bankacılık işlemlerini Internet üzerine taşıyor. Bu türden ürünlerin sayısının artması, Internet'te bankacılık kavramının gelişmesine yol açacağı gibi aynı zamanda bankalar için de bir dönüm noktası sayılıyor. Şirketler ve ev kullanıcılan için ise, yepyeni bir iş ve yaşam tarzı anlamına geliyor. (Ayrıntılı haber sayfa 4'te) Index, OEM pazarına giriyor Tüketim malzemeleri, PC ve çevre birimlerinde ürün portföyünü tamamlayan Index, bugünlerde bünyesinde eksik olarak gördüğü OEM ürünleri pazanna giriyor. Şirketin bu operasyonu, tüm OEM ürünlerini dağıtmaktan çok, satış kanalından gelen bellek, işlemci, disk gibi ürün isteklerini karşılamak amacına yönelik. Index Genel Müdürü Erol Bilecik, OEM pazarına girmelerine rağmen, bu alanda etkin bir bayi yapısı oluşmayacağına; dolayısıyla bir dağıtıcı şirketin, markalı ürünlere yoğunlaşması gerektiğine inanıyor. 1/ Macaristan ve 1996 bilgi teknolojisi GYÖZÖ KOVACS (Sayfa 38) Tursoft artık 'Sektörel Dış Ticaret Şirketi'' Türkiye'de üretilen BT ürün ve hizmetlerinin uluslararası platformda pazarlanması amacıyla kurulan Tursoft Bilişim Hizmetleri A.Ş., Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın (DTM) onayıyla, Sektörel Dış Ticaret Şirketi (SDŞ) unvanım aldı. SDŞ olmak için DTM'ye Haziran ayında yapılan başvurunun, DTM üst düzey yetkililerince onaylandığı ve resmi gazetede yayınlandığı belirtiliyor. DTM yetkililerinin BT ihracatının, Türkiye'nin ihracat çeşitliliğine etkisi olacağı yolundaki düşüncelerinin bu onaya neden olduğu kaydediliyor. (Ayrıntılı haber sayfa 28'de) BT sektörünün en önemli buluşması TBD-Tübisad Bilişim'96, 18 Eylül 1996 tarihinde Bilişim Vadisi'nde görkemli bir törenle açıldı. Açılış töreninin onur konuşmacısı TÜBİTAK Başkanı Prof.Dr. Tosun Terzioğlu'ydu. Terzioğlu, konuşmasında eğitimin önemine değinerek, Türkiye'de bilim ve teknoloji ile barışık bir genç kuşak yetiştirilmesi gerektiği mesajını verdi. Etkinliklerin açılışında ayrıca, bu yıl ilk kez verilen "Ömür Boyu Hizmet Ödülü" de sahibini buldu. TBD ve Bu fili nasü avlamak? NEZİH SÜZEN (Sayfa 42) Tübisad'ın bundan sonra geleneksel hale getirmeyi hedeflediği ve Türkiye'de yaptığı çalışmalarla BT sektörüne katkıda bulunan bir bilişimciye vereceği ödülün ilkine Prof.Dr. Aydın Koksal layık görüldü. Bilişim 96'ın kapanış konuğu ise Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Etkinliğin kapanışındaki Internet'te Türk Sanatı adlı gösteriyi izleyerek, bir konuşma yapacak olan Demirel, Bilişim etkinliklerinin Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk konuğu (Süleyman Demirel'in konuşmasına ilişkin ayrıntılı bilgi önümüzdeki sayımızda yer alacak). (Sayfa 2-3)

2 2 haber Eylül Sayı: 85 Bilişim Vadisi'nde ilk gün... Bilişim Vadisi'nde ilk gün... Ömür Boyu Hizmet Ödülü GÜNEŞ KAZDAĞLI Bilgi teknolojisi sektörünün dev buluşması, bu yıl 18 Eylül 1996 tarihinde İstanbul'daki Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'ndaki açılış töreni ile başladı. 1,300 kişinin katıldığı açılış töreni, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası'nın mini konseri ile renklendi. Açılış töreninin onur konuşmacısı ise, TÜBİTAK Başkanı Prof.Dr. Tosun Terzioğlu'ydu. Terzioğlu, hükümetlere, bütün açıklığıyla bilgi teknolojisinin önemi ve geleceğin bilgi toplumunun şartlarının anlatılması gerektiğini söyledi. Devletin küçülüp etkinliğinin artırılmasının ise ancak BT kullanımının yaygınlaştırılmasıyla mümkün olabileceğini belirten Terzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bilgi çağı küreselleşmeyi ve artan bilgi alışverişini gündeme getirecek. O nedenle genç nüfusun araştırma-geliştirme, bilgi üretme, soaınlarını bilgiyle çözme konularında eğitilmeleri gerekli. Araştırma-geliştirme ve bilim, uzun vadeli program gerektirir. Bu, devletin tek bir kurumunun yapacağı iş değildir." Bilişim Vadisi'nde yapılan Bilişim'96'nın açılış töreninin ilk konuşmacısı olan Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Başkanı Dr. Ali Arifoğlu, TBD'nin bu yıl kuruluşunun 25'inci yılını kutladığını anımsatarak, başta demeğin kurucuları olmak üzere bütün bilişimcilere katkılarından dolayı teşekkür etti. Arifoğlu, Avrupa Birliği ile bütünleşmede bilgi teknolojisinin önemi konusuna değindi ve "Devlet, yazılım üretimi konusuna destek olmalı. Ayrıca bilgi teknolojisinin yaygınlaşmasında motor görevi üstelenen bilgi işlem merkezlerinin yeniden yapılanması gerekir" dedi. Tübisad-Türkiye Bilgi İşlem Hizmetleri Derneği Başkanı Prof.Dr. Atilla Gönenli ise açılışta yaptığı konuşmada, yıllarında dernek olarak yapacaklarına ilişkin bilgi verdi. Gönenli, 5 yıl içerisinde GSMH'de bilgi teknolojisi harcamalarının yüzde 2'ye yükseltilmesi için yıllarında reklam, tanıtım, halkla ilişkiler çalışmalarına ağırlık verileceğini; sektörün bir baskı grubu niteliğini elde etmesi için çalışılacağını; tüketicilerin ve üyelerinin haklarının korunacağını; kalite standartlarına önem verileceğini ve Tübisad'ın üye sayısının artırılacağını söyledi. Fuarları Tosun Terzioğlu açtı Bu yıl başlatılan ve her yıl BT sektörünün başarılı kişilerine verilecek olan TBD-Tübisad Ömür Boyu Hizmet Ödülii'nün ilki Prof.Dr. Aydın Köksal'a verildi. 25 yıl önce Türkiye Bilişim Demeği'ni kuran ve ilk Başkanı olan Koksal, 'bilgisayar', 'yazılım', 'bilişim' gibi sözcükleri BT sektörüne kazandırdı. Oldukça duygusal anlar yaşanan Ömür Boyu Hizmet Ödülü töreninde bir konuşma yapan Aydın Koksal, "Bu, yaşamımda aldığım en anlamlı ödül. 'Ömür Boyu Hizmet Ödülü' deyince bu bana bundan sonrası için de büyük sorumluluk yüklüyor. Eğer Türkiye'nin bilgi toplumu olma yolunda büyük adımlar attığını görebilirsem, gözüm arkada kalmayacak" dedi. Etkinlikler çerçevesinde Hilton Exhibition Center ve Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesi'nde kurulan TÜBİT'96' ve PC Show'96 fuarlarını Bilişim'96'nın onur konuğu Prof.Dr. Tosun Terzioğlu açtı. Türk Telekom Genel Müdürü Cengiz Bulutun da katıldığı açılışta, standlar gezilerek bilgi alındı. Cengiz Bulut, fuarda özellikle video konferans çözümlerini sergileyen şirketlerin, çözümleri ile ilgilendi. Bu arada VSAT hizmeti veren şirketlerin temsilcileri de Bulut'tan, tarifelerin düşürülmesini istediler

3 23-29 Eylül Sayı: 85 haber 3 Bilişimci gözüyle Türkiye'nin geleceği ilişim'96'nın açılış oturu başlığı ise, "Bilişim Bmun ci Gözüyle Türkiye'nin Geleceği" idi. Türkiye bilgi ve iletişim sektörünün genç ve girişimci yöneticilerinin katıldığı açılış oturumunda, genel anlamda eğitim soaınu gündeme getirilerek, Türkiye'de BT alanındaki üretici, satıcı ve kullanıcıların eğitim eksikliğine dikkat çekildi. Katılımcıların üzerinde Bilişimcilerden, Olimpiyatlara destek Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Sinan Erdem ve İstanbul Olimpiyat Oyunları Genel Direktörü Yalçın Aksoy, etkinliklerin ilk gününde Hedef 2004: İstanbul'u kazanalım' başlıklı bir konferans verdiler. Olimpiyatlann kazanılmasında ve başarıyla götürülmesinde bilgi teknolojilerinin rolünün yadsınamayacağı belirtilen konuşmalarda, bilişimcilerden de destek istendi. Dinleyiciler arasında bulunan Ege Üniversitesi öğretim görevlilerinden Prof.Dr. Oğuz Manas, bilişimciler adına söz alarak, "Türk bilişimciler olarak arkanızdayız. Bunun da üstesinden geleceğimizden hiç şüpheniz olmasın" dedi. Hediye talihlileri belli oldu Bilişim'96'ya tam katılım yapanlar arasından hediye kazanan 7 talihli belirlendi. Belirlenen talihliler ve hediyeleri şöyle: - Bilpa A.Ş.'den Tanol Türkoğlu, Eges'ten DTC 1000 model KGK, - Aknet Bilgi İşlem'den Levent Mutlu ve İgsaş'tan Emel Anıl, bps Boca voice/faks-modem, - Aknet'ten Tuğrul Mancuhan, Bilpa A.Ş. den Ayhan Binme ve Osman Korkmaz, Aptiva 133 Multimedia PC, 0.28 renkli ekran, Türkçe Q klavye, mouse, - Arçelik A.Ş.'den Refik Dökmeci de, KXP 1150 nokta vuruşlu Panosonic yazıcı. Talihlilerin 5 Ekim 1996 tarihine kadar hediyelerini almalan gerektiği belirtiliyor. birleştiği bir diğer konu ise, BT sektörünün gelişiminde en büyük engelin, devletin yasal düzenlemelerinden kaynaklandığı şeklindeydi. Bu yüzden geleceğe yönelik BT planlamasının devlete teslim edilemeyeceği belirtildi. Yeni Yüzyıl Gazetesi köşe yazarı Murat Birsel'in başkanlığını yaptığı oturuma Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Sertaç Çelikyılmaz, Karma International Genel Müdürü Alvi Mazon, Logo Yazılım A.Ş. Genel Müdürü Tuğrul Tekbulut, Çukurova Gaıbu Veri İletişimi Şirketleri Yönetim Kurulu Üyesi Babür Özden, Escort Computer Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Özer ve ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Attila Özgit katıldı. Gece, müzik, havuz, dans... Bilişim'96 Etkinlikleri'ne katılanlar, Efes Pilsen'in sponsorluğunda düzenlenen Barbekü Partisi'yle ilk günün yorgunluğunu attılar Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Avlu'da, havuz kenarında yapılan parti, Topkapı Orkestrası'nın hareketli müzikleriyle başladı. Türkiye'nin ünlü dans sanatçıları Ümit İriz ve Seval Uğurun tangolarına ise katılımcılar da eşlik etti. TITIZCE M. TINAZ TİTİZ TDE-Teknoloji Destekli Eğitim Aslında bu deyim, eğitim denilen "koşullandırma" yönteminin ilk uygulamalarından bu yana geçerlidir. Örneğin, abaküs üzerinde ortak kullanıma açmakta, örneğin bir okulun fizik deneyleri konusundaki yazılımını, bu ağa bağlı diğer okulların da kul bir teknolojidir ve aritmetik eğitimininde lanmasına imkan yaratmaktadır. abaküs kullanılması pekala TDE sayılabilir. Bu, okul imkan ve dolayısıyla düzeyleri Hele eğitimde TV ve videonun kullanımı, arasında büyük farklılıklar bulunan ülkemiz daha da ileri teknoloji destekli eğitimdir. açısından önemli bir sorunu çözebilir. Ancak son yıllarda, bu deyim giderek BDE, öğretme'yi ve onun sonuçlarından farklı anlamda kullanılmaya başlanmıştır. birisi olan ezber'i bir alışkanlık haline getirmiş Eğitimdeki en temel ilke, geçmişte "öğretmek" iken, bugün artık "öğrenme" olmuştur. eğitim sistemimizde, bu iki öğe ile birlik te uygulanamaz. Öğretme ve ona dayalı ezber'in, Genelde okulun, özelde öğretmenin, daha ne TDE'yi ve ne de onun içeriğini da özel olarak tüm ders araç ve gereçlerinin oluşturan bileşenlerden birisini kullanmaya işlevi artık bu "öğrenme" sürecine yardım etmek haline dönüşmüştür. İşte bu değişime paralel olarak sınıfa giren teknoloji oralara da sığamamış, çocuk, genç ve erişkinlere, bulundukları yerlerde - gereksinimi vardır. Öğretme ve ezberin tek ihtiyaç, soru sormayan ve yalnızca aklında tutan öğrenci ile kendisine soru sorulmayan öğretmendir. Öğretmenin, öğrencilerin öğrenme özelliklerini, evde, işyerinde, açık havada ya da herhangi imkan ve imkansızlıkları ve varsa bir yerde-, gereksindiği bilgi becerilere erişme imkanlarını sunmaya başlamıştır. Bugün özel durumları dikkate alarak tasarımlayacağı (dizayn) bir kurgu (eğitim planı) uyarınca, artık "teknoloji destekli" deyince, akla abaküs, öğrenme sürecine yardımcı olacak bir pozisyona film şeridi ya da kapalı devre TV yoluy çekilmesi, teknolojiyi onların hizmetine la derslerin çok öğrenci tarafından izlenmesi sunup öğrenmelerine yardımcı olmayı imkanları gelmemektedir. kabullenmesi, çocukların -doğuştan-, usta Bugünün "teknoloji desteği", kişinin, bireysel olarak öğrenmesine yardımcı olduğu ölçüde söz konusu edilebilmektedir. birer öğrenci oldukları gerçeğinin kabulüne bağlıdır. Adına "oyun" dediğimiz ve biz erişkinlerin Bu biçimde anlamlandırılmak kaydıyla, baskısı ve aşağılamalarıyla yozlaşıp "ya TDE kapsamına girebilecek teknolojiler şunlar ramazlık" haline dönüşebilen, kainatın en olabilir: - Bilgisayar Destekli Eğitim (BDE) etkin öğrenme yöntemi için uygun ortamları TDE yoluyla geliştirebiliriz. - Multimedya Destekli Eğitim (MMDE) Bu güç bir süreçtir ve ne tek başına okul - CD-ROM ve CD-I Destekli Eğitim - Internet Destekli Eğitim (INTERNET) kurumunun, ne ailenin ve ne de devlet ya da sosyal çevrenin yapabileceği bir iştir. Eğitimin, - Intranet Destekli Eğitim (INTRANET) sayılan bu taraflarının alisyonunu gerektirir. uyumlu bir ko Bunların birisi -INTRANET- hariç hepsi, Türkiye'deki eğitim hayatına girmiş, değişik İşbirliği gerektiren her süreçte olduğu gibi ölçülerde kullanılmaktadır. INTRANET ise, bu süreçte de kendisinden önemli görev yalnızca bir özel okul (Özel izmir Koleji) tarafından beklenen tarafların başında öğretmen gelmektedir. oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu teknoloji, bilgisayar ortamında mevcut bazı Öğretmenin TDE konusunda eğitimi ve pahalı (ya da zor geliştirilmiş) yazılımları, ağ de sürekli olarak eğitimi işin anahtarıdır.

4 4 haber Eylül Sayı: 85 HARMAN Intertech, bankacılığı M. SİNAN OYMACI Trio Çözümevi Yönetici Ortağı Nihayet, bizim sektörün de bir "Sektörel Dış Ticaret Şirketi" oldu. Anımsayacağınız gibi, geçtiğimiz yıl, bilgi teknolojisi sektöründe faaliyet gösteren otuzdan fazla şirketin ortaklığı ile, özellikle yazılım, servis ve danışmanlık hizmetlerinin ihraç edilebilmesi, yurtdışından proje alınarak Türk şirketlerine hazırlanabilmesi amacı ile "Tursoft Bilişim Hizmetleri A.Ş." kurulmuştu. Geçtiğimiz günlerde "Tursoft Bilişim Hizmetleri A.Ş."nin, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığına yapılan müracaatı uygun görülerek, "Sektörel Dış Ticaret Şirketi" olması onaylandı. Nihayet, dış ticaret Bilgi teknolojisi sektörü için çok büyük bir adım. Yazılım ve servis ihracatı için yetkililerin konuya ne kadar ciddi yaklaştığını gösteriyor. Önümüzdeki dönemlerde, Türkiye'nin ihracat kalemleri arasında ciddi rakamları, yazılım ve servis ihracatının oluşturmasını bekliyoruz. TBV (Türkiye Bilişim Vakfı) da, "Türkiye Bilişim Stratejileri, Çalışma Raporu" içinde, Tursoft'a değinmişti. Şimdi, sektördeki herkesin, birey ya da şirket olsun, bu kuruluşa, maddi ve manevi destek olmasının zamanı. Bu şekilde, sektörün daha çok gelir elde edeceğini biliyoruz. İhraç şansı olan ürünlerin, yurtdışındaki projelere verilecek hizmet ve servislerin bir dosyası, TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı) tarafından desteklenerek geçen yıl yapılan "Yetenek Envanteri" çalışması ile hazırlanmıştı. Listedeki şirketlerle görüşmeler başlatılmış ve neler yapılabileceği araştırılmaktaydı. Bu çalışmalar hızlanacak. Doğaldır ki, sektördeki şirketlerin büyük bir kısmı, bunun için hazır değil. Dokümanlar yabancı dile çevrilecek, uluslararası pazarda satış şansı oluşturulabilmesi için broşürler hazırlanacak, teknik kadrolar bilgilendirilecek. Daha sonra da, elde çanta, yurtdışında proje takip edenlerin getirdikleri işler, gereğince yapılarak teslim edilecek. Başlangıç biraz sancılı olacak gibi gözükse de, bir kere harekete geçildi mi, ardı kolay gelir. Biraz gayret. Tursoft A.Ş.'nin, "Sektörel Dış Ticaret Şirketi" olması için, başta, Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Eyüp İlyasoğlu, Yönetim Kurulu üyeleri ve Genel Müdür Ahmet Güvener'e, ayrıca "emeği geçen" herkese teşekkür ederim. Yapılabileceklerin henüz başındayız. Ancak bu adım, sektörümüzü, ileride güzel günlerin beklediğinin bir kanıtı. * * * * * Bu hafta film tanıtımı yer almıyor. Ancak, bir CD'den söz etmek istiyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili bir CD, geçenlerde elime ulaştı. İki üç gün yoğun iş temposundan dolayı inceleyemediğim CD'nin kuruluşunu yaptıktan sonra, çalışmaya başlaması ile birlikte, tüylerim diken diken oldu. Açılışta karşıma çıkan güzel bir müzikle birlikte, Türkçe mi, İngilizce mi devam etmek istediğim sorulduğunda, nelerle karşılaşacağımı henüz bilmememe karşın, özgün bir çalışma ile tanışacağımı anlamıştım. Tahminimde yanılmamışım. Cometech ve Helikopter şirketlerinin ortak çalışması ile ortaya çıkarılan eserin, sanat yönetmenliğini Canan Kansu, proje yönetimini ise Hilmi Kansu üstlenmiş. CD'de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, tarih, coğrafya, kültür, sanat, spor ve turistik bilgilerini bulmak olası. Türkçe ve İngilizce hazırlanan çalışmada, tüm metinler ve konuşmalar iki dilde. Güzel bir indeks kısmına da sahip. Eğer Windows'95 kullanıyorsanız ve Autostart özelliği de açıksa, CD, sürücüye takıldığında çalışmaya başlıyor. Anlayacağınız, Windows'95 kullanmaya başladım. Önümüzdeki hafta Windows'95 kuruluş ve kullanma maceralarımı aktaracağım. Bu sırada, bir askerimizin şehit edildiği, bir diğerinin de yaralandığı haberini işitince, CD'nin kıymeti daha da belirginleşti. Böyle bir çalışma ile, dünyanın her yerinde bilgisayarı olan kişiye ülkenizi tanıtabilir ve sizin hakkınızda doğru bilgiyi öğrenmelerini sağlayabilirsiniz. Bulabilirseniz edinin ve inceleyin. ***** İ929'da Nobel ödülünü kazanmış Alman yazar Thomas Mann, diyor ki; "Bir insan, sadece bir şahıs olarak kendi hayatını yaşamaz. Bilerek ya da bilmeyerek, aynı zamanda kendi döneminin ve kendi çağdaşlarının hayatını da birlikte yaşar." Bir düşünün. Ne kadarımız sadece kendi hayatımızı yaşıyoruz? Bilgi teknolojisi sektörü için de aynı şeyleri düşünebiliriz. Ürünler, hizmetler, keşifler ardı ardına geliyor. Hepsi bir arada yaşamımızı oluşturuyor. İletişim adresi: E-posta: sinanoym@anadolu.net Internet'e taşıyor NURAY ÖZKAN Intertech bankalar için yürüttüğü bir projeyi tamamladı ve bugünlerde Türkiye BT pazarına sunmaya hazırlanıyor. Şirket, Q- Net adını verdiği ve Internet üzerinde bankacılık işlemlerinin yapılmasını sağlayan ürününün, 1 Ekim 1996 tarihinde satışına başlayacak. Söz konusu paket ile şirket, bankacılığı Internet üzerine taşımayı planlıyor. Q-Net adı verilen ürün, Intertech'in bankacılık paketi olan Quantis'in bir modülü şeklinde tasarlanmış. Ancak Q-Net, Quantis'ten bağımsız da çalışan bir yapıda. Bu ürün, tüm bankaların kullanabileceği şekilde planlanmış. Intertech Genel Müdürü Orhan Göksal, "Şu anda ilk hedefimiz, Quantis bankacılık paketimizi kullanan bütün bankaların Q-Net'i kullanmaları" diyor ve ekliyor: "Q-Net aynı zamanda Türkiye'de bankacılığı Internet'e taşıyan ilk ürünlerden biri." Şu anda, Intertech'in Quantis paketini kullanan toplam 11 banka mevcut. Göksal, Q-Net ile Türkiye'de 'Internet'te bankacılık' kavramını ve herhangi bir ev kullanıcısının bile Internet üzerinden gelip, hesabı bulunan bankalara kolaylıkla erişme dönemini başlattıklannı belirtiyor. Evden banka şubesine bağlanacak kullanıcılar, Q-Net ile öncelikle hesap bakiyesini ve hesap hareketlerini görebilecek. Çek karnesi sipariş edip çeklerinin durumunu izleyebilecek. Aynı zamanda su, elektrik, doğalgaz, telefon gibi birtakım ödemelerini yapabilecek. Orhan Göksal paketin, PC ortamının tüm olanaklanndan yararlanacak şekilde tasarlandığını, bir sonraki uyarlamada ise, tıpkı banka şubesi gibi kullanıcılann repo, hisse senedi alım satımı gibi işlemlerini yapar hale gelebileceklerini, bir bankadan başka bankalara transfer işlemlerini gerçekleştirebileceklerini sözlerine ekliyor. "İlk uyarlamaya bu özellikleri eklemedik. Çünkü olay henüz çok yeni. İlk uyarlama bir anlamda test ortamı olacak. Bazı sonuçlan gördükten soma, bu işlemleri de dahil edeceğiz" diyor. Ürünü pazara sunar sunmaz, bankaların talebiyle karşılaşacaklarını düşündüklerini söyleyen Göksal, bu nedenle herhangi bir pazarlama faaliyeti içine girmeyeceklerini dile getiriyor. Paketin ikinci uyarlamasının ise, 3 ay sonra pazara sunulması planlanıyor. Güvenlik sorunları aşılmış Internet'te bankacılık işlemlerinin yaygınlaşması, aslında büyük ölçüde güvenlik sorununun çözümlenmesine bağlı. Orhan Göksal bu konuda bankalara, dolayısıyla bankanın müşterilerine Q- Net ile her türlü güvenlik sorununu çözümlediklerine ve tam anlamıyla güvenli bir ortam sunduklarına inanıyor. Paketin bankalara maliyeti tamamen projenin boyutu doğrultusunda değişebiliyor bin dolarlardan başlayan ve proje büyüdükçe maliyeti de yükselen bir yapıda. Göksal, Internet'te bankacılık konusunda Türkiye'deki bankaların şu anda çok fazla bilgi sahibi olmadıklannı, oysa bu kavramın hem kurumsal hem de ev kullanıcılarına yepyeni bir iş ve yaşam standardı kazandıracağını ileri sürüyor ve açıklamasını şu sözlerle sürdürüyor: "Dünyada şu anda, bankasına bir şekilde bir iletişim hattıyla bağlanmış olan müşteri üzerinden tamamen entegre olan sistemlerden söz ediliyor. Bunu biz de MS Remoote Access Server ile yapıyoruz. Ama bu oldukça maliyetli bir yöntem. Internet üzerinde bankacılıkta ise bakım giderlerinden bağımsız, fiyattan bağımsız bir olaydan söz ediyoruz." Intertech, bir sonraki adım olarak Internet'te bankacılık kavramını komple bir servis olarak sunmayı amaçlıyor. Servis, bankalara Web sayfasından sistem bakımına kadar herşeyi içine alıyor. Bilgisayar Destekli Oğretim'e kılavuz Compucom Genel Müdürü Vural Yılmaz'ın Bilgisayar Destekli Öğretim ile ilgilenenler için hazırladığı 'Okullarda Bilgisayar Kullanımının Uzun Vadeli Planlaması' adlı kitap, Boğaziçi Beyaz Nokta Derneği tarafından yayınlandı. Okullarda bilgisayar destekli öğretim için yatırım yapılmadan önce eğitim stratejilerinin belirlenmesi ve uzun vadeli planlama yapılması konusunda kaynak olacak nitelikteki kitabı hazırlayan Vural Yılmaz, BT sektöründe çalışmaya başlamadan önce uzun yıllar eğitimcilik yapmıştı. Eğitimde bilgisayar kullanılmasına uzun süredir devam edilmesine rağmen, bu konudaki tartışmalann hâlâ devam ettiğini belirten Vural Yılmaz, "Okullarımızda bilgisayar kullanımının uzun vadeli plan ve programlara dayandırılmaması yapılan yatınmlann çoğunun çöpe gitmesine neden olmaktadır" diyor.

5

6 6 haber Eylül Sayı: 85 AYRıNTı Bir halıya tersten bakanlar, desenin ana çizgilerini görseler de tüm renkleri olanca incelikleriyle algılayamazlar, altı ve üstü bambaşkadır her halının. Biraz deneyimli olanlar belki dokuma sıklığını ilmikleri sayarak anlayabilirler ama, KEMAL BALCI Gazeteci-Yazar Tam zamanı üst yüzeydeki renk cümbüşünü ve desendeki güzelliği algılayamazlar. Nemrut Dağı'na gündüz gidenler, Mommagene Kralı Antiochos'un yaptırdığı muhteşem yontuları görseler de güneş doğarken yaşanan doyumsuz güzelliği tadamazlar. Gece ve gündüz gitmek bambaşkadır Nemrut'a. Gündüz dağa çıkanlar belki gün batımı Batı Teras'daki aslan kabartmalı levhanın renkten renge girişini görebilirler, ama asıl renklerin dansı sabahın ilk ışıklarıyla başlar. Yedigöller yazın da güzeldir ama, asıl görsel zenginlik sonbaharda yaşanır. Yedigöllerin rengi, yeşilin tonlarıyla sınırlıdır yaz mevsiminde. Ama sonbaharda Nazlı Göl'den Büyük Göl'e kadar yapılacak kısacık bir yürüyüş bile, doğanın binbir rengini ve her rengin yüzlerce ton farkını, elle tutulacak kadar yakınınıza getirir. Yaylı çalgılar dörtlüsünde bile tek bir enstürmanın biraz erken veya geç katılımı herşeyi altüst eder. Bilgisayar çağına Rusların en büyük katkısı olan Tetris oyununda parmağınızın saliselerle ölçülebilecek gecikmesi, oyunu kaybetmenize yol açar. Bazen de nerede olduğunuzu, yani mekanı unutmak başınıza olmadık işler açar. Hani uçakta sürekli sorun çıkaran karga ile ona uyan tilki hikayesi var ya... Pilot ikisini de uçaktan atmaya karar verince karga sinsi sinsi gülerek tilkiye, "Uçabilir misin" diye sormuş. "Hayır" yanıtını alınca eklemiş, "Öyleyse niye sorun çıkarıyorsun. Burası dağbaşı mı?" Zaman ve mekan farklılığını unutanlar, hep kaybeden tarafta kalırlar. Uygun zamanı ve uygun zemini kollamak hedefe ulaşmanın olmazsa olmaz koşuludur. Zamanı kollamak çelikten sinir, zemini bulmak, ipek gecelikten sınır sahibi olmak gibidir. Şimdi sonbahar. Okullar açıldı. Artık ders zamanıdır. Tatil bitti çocuklar. Şimdi yıl sonudur. İkibine üç kalacak az sonra. İletişim çağının eşiğindeyiz. Bilgi ve teknoloji toplumuna katılmak için bu son çağrıdır beyler, bayanlar. Verin artık kararınızı. Bak havalar da soğumakta yavaştan. Bugün çok erken, yarın çok geç olabilir. Belki de şimdi tam zamanıdır. Boş umutlar yerine somut adımlar atın. Kendiniz ve aileniz için. Hatta tüm toplum için. Kışa girerken "Ayva çiçek açmış" şarkısına kimse inanmaz. Gelin bir iyilik yapın kendinize. Hep erteleyegeldiğiniz planlardan en uygununu seçin. Hemen yürürlüğe koyun. Korkmayın, zaman ve zemini uygun seçerseniz bundan daha kötü durumda kalmazsınız. En kötü ihtimalle berabere kalırsınız. Evet, cevabınız? İletişim adresi: E-posta:

7 23-29 Eylül Sayı: 85 haber 7 Exim'den, Cam Elyafa kablosuz yerel alan ağı KAVRAMDAN KAVRAMA Exim, Türkiye'deki en geniş radyo frekanslı (RF) üretim otomasyonunu Cam Elyafa kurdu. Fiber optik ağ omurgasına bağlı olan sistemde, 37 adet RF verici, 13 adet de RF aha bulunuyor. AHMET TOKUZ Exim, Türkiye Şişecam Sanayi A.Ş. bünyesinde yer alan Cam Elyaf Sanayi A.Ş.'nin üretim otomasyonunu tamamladı. Exim yetkileri, projenin Türkiye'de kurulu olan RF (radyo frekansı) ağlan arasında, ağa bağlı olan sistemler açısından en genişi olduğunu belirtiyor. Daha önce Exim'in Tofaş'a sunduğu RF ağ çözümünden farklı olarak Cam Elyaf'da, endüstri PC'leri, masaüstü PC'ler ve el terminalleri ağa kablosuz olarak bağlanmış durumda. Cam Elyaf Geliştirme Uzmanı Ufuk Tan, projenin önceleri bir ambar otomasyonu olarak başladığını, daha sonradan üretim otomasyonuna genişletildiğini söylüyor. Tan, kablolama yerine RF çözümünü seçmelerinin, kendilerine fazladan yüzde 15 gibi bir maliyet eklediğini; fakat elde ettikleri avantajların çok daha büyük olduğuna dikkat çekiyor. Bunlar arasında, anzanın anında ve yerinde saptanabilmesi, konumdan bağımsız çalışabilmesi ile sudan, nemden ve ısıdan etkilenmemesi yer alıyor. Aynca kablolama durumunda, kabloların fabrika içerisinde bulunan elektrik kaynağına, buhar ve doğalgaz hattına uygun olarak çekilmesi sorunu da, RF çözümünde ortadan kalkıyor. Cam Elyaf, ISO-9002 kalite standardında üretim yapıyor. Bu standartlarda yer alan önemli şartlardan birinin de üretim takibi olduğunu belirten yetkililer, kurulan sistemle bunun sağlandığını düşünüyorlar. Sistemle ürünlerin etiketlenmesi ve raporlanmasına harcanan zaman da, en aza çekiliyor. Öte yandan, verilerinin bir noktada toplanmasıyla da, üretim performans analizi yapılabiliyor. Örneğin, üretim durumu, bunun nasıl daha yükseğe çekilebileceği, ıskarta ürünlerin oranının nasıl azaltılabileceğine ilişkin analiz sonuçlan, veritabanının sorgulanması ile elde edilebilir duruma geliyor. Üretim otomasyonunun, görünmeyen bir yarannın da, şirket çalışanlannın artan verimi olduğu vurgulanıyor. "Eskiden şirkette çalışan mühendisler ve teknisyenler, üretim teslim belgelerini hesaplanmak, aylık raporlar ile vardiya raporları düzenlemekten, gerçek fonksiyonlannı yürütemiyorlardı" diyen Tan, sağlanan verim artışının ölçülemeyen bir kalite getirdiğine de dikkat çekiyor. Tan, projenin elektriksel altyapısından, kullanılan Oracle Developer/Designer 2000 veritabanına kadar tüm maliyetinin 290 bin dolar civannda olduğunu söylüyor. Ağ altyapısı Cam Elyafa sunulan çözüm hakkında bilgi veren Exim Proje Lideri Namık K. Uçkan, Cam Elyaf da, üzerinde Ethernet protokolü çalışan fiber optik omurgaya bağlı alıcılann yer aldığını söylüyor. Arlan630 adım verilen alıcıların karşısında, masaüstü PC'lerde ve endüstriyel bilgisayarlara takılan ISA veriyoluna sahip Arlan 655 kablosuz LAN kartı yer alıyor. Ambar otomasyonu için ise, 3 adet PTC-912 kablosuz el terminalleri kullanılıyor. 2.4 GHz frekansı üzerinden haberleşen sistemde, kablosuz uçlar arasında 2 Mbps hızında veri aktarımı yapılabiliyor. Arlan630, fabrikadaki konumuna bağlı olarak 150 ile 200 metre arasında değişen bir etki alanına sahip. Arlan630'lann fabrika içerisindeki konumlanmaları için, önceden bir alan testi uygulanıyor. Yüksek frekans üzerinden iletişim kuran Arlan630'lann, bakır kablo üzerinden veri iletiminin kalitesini düşürmesi nedeniyle, omurganın fiber optik hattan kurulmasına karar veriliyor. Projede HP 9000 sunucusu üzerinde Oracle Developer/Designer 2000 veritabanı kullanılıyor. Cam Elyafa özgü olan ve veritabanı ile arabirimi sağlayan yazılım ise, Exim'in iş ortağı Sistek tarafından hazırlanıyor. Sistemi kullanacak olan işçilerin eğitim düzeylerinin düşük olması, sistemin yapısının olabildiğince basite indirgenmesine neden olmuş. İşçiler üretim yaptıktan sonra, ürünün standart dışı ya da standart olmasına göre, yalnızca kırmızı ya da yeşil tuşlara basıyor. LEVENT KIZILTAN Enterprise Server - 2 urassic Pare filminin de ikincisi çekil- J mekte olduğuna göre, biz de Enterprise Server konumuzu ikinci yazıya taşıyabiliriz... Geçen hafta bizi bu kavrama getiren ancak sistemlerin isminin yeni kuşak anaçatı sistemler değil de, Enterprise Server ya da Mainframe Alternative olarak adlandırılmalarına yol açan birkaç noktaya değinmiştik. Aşağıdan yukarıya doğru: 1. Özellikle süper-mini ve midrange olarak adlandırılan nitelikte bilgisayar üreten kuruluşların ellerindeki teknoloji bazını geliştirerek, sistem performanslarını çok üst düzeylere çekmiş olmaları... Intel'in mikroişlemcilerinin giderek artması, yeni kuşak RISC teknolojilerinin uygulanması-hp'nin PA-RISC, Digital'in Alpha, Sun'ın UltraSparc, IBM'in Power yongalarının her 6 aylık dönemlerde yeni performans çizgilerini yakalamaları. 2. İşletim sistemlerinde özellikle UNIX altında çok sayıda paralel işlemciyi doğrusal artış yakalayacak şekilde işletim sistemi kernel (çekirdek) değişikliklerinin yapılabilmiş olması... Veritabanı yazılımlarının paralel işlemcileri destekleyecek özelliklere kavuşması. Tuxedo gibi etkileşimli yazılım geliştirilmesine olanak sağlayacak olan monitör yazılımlarının kullanılması... Yukarıdan aşağıya doğru: 1. Anaçatı sistem üreticilerinin bu sistemler için yeniden geliştirme çabalarını artırmaları sonucu, sistemlerin daha küçük hacimlerde, daha az kaynak kullanan teknoloji özelliklerini uygular hale gelmeleri... Yeni kuşak bilgi işlemciler inanmayacaklar ama, geçmişin anaçatı sistemlerini kullanan pek çok büyük bilgi işlem merkezinde özel su çevrim sistemleri vardır; çünkü bazı markalı sistemler ancak su ile soğutulabilirlerdi! Bazı anaçatı sistem üreticilerinin ise özgün geliştirme sistemlerinden vazgeçip, zaten üretilmiş olan bazı teknolojileri mevcut tasarımlarının üstüne oturtmaları; IBM'in Power yongaları, NCR ya da Unisys'in Intel ile yaptığı gibi. 2. Özgün işletim sistemi ya da yazılımların içerisine 'Açık' kavramların yerleştirilmesi (Her ne kadar 'Açık'lık kavramının ne olduğu konusundaki tartışmalar onlarca yıl daha sürecek gibi görünse de)... XPG uyumluluğu (X-OPEN Portability Guide), ODBC (Open Data Base Connectivity), POSIX standartları gibi konuların uyarlanması... Anaçatı sistem ve yardımcı yazılımlarının Windows gibi Grafik Kullanıcı Arayüzleri destekler hale gelmeleri. TCP/IP standartı ile tüm dış dünya bağlantılarına olanak vermek... Ve anaçatı sistemlerin, son iki yılın en gizemli konusu (nerede başladığı bilinmekle birlikte nereye gideceği bilinmeyen-esrarengiz konu) Internet Server olarak da kullanılabilmesini sağlayacak yazılımların üretilmesi. (Açıklık konusunda tereddütü olan okuyucularımızın canları sıkıldıysa, bazı renkli gazetelerimizin arka sayfalarında yer alan 'Tatil' ve 'Manken' haberlerine bakabilirler). Her iki yönden de gelip bugün buluşulan nokta hemen hemen kullanıcıya (enduser) sağlanan olanaklar açısından aynı. BT yöneticilerinin üzerine düşen zorlu görev de sanıyoruz ki, 'Çok Açık' Enterprise Server Sistemleri ile 'Açık-Özgün' Enterprise Server Sistemler arasında bir karar verme noktasının bulunması. Karar verme konusunda kriter teşkil edecek pek çok konuyu da daha önce değişik kavramları tanıtırken belirtmiştik. Benzer fiyatlar ve performans söz konusu ise, önceki yazılarda belirtilen faktörlere ek olarak güvenlik ele alınmalı ve karar ondan sonra verilmelidir (Sistem, İşletim Sistemi, Erişim güvenlikleri vs. gibi). Anımsayacağınız gibi hep vurguladığımız nokta, teknoloji için teknoloji uyarlamasının yapılmayacağı, işin gerektirdiği teknolojinin kullanılması idi. TÜBİT'96 sırasında bu konuları bilgisayar firmalarının temsilcileri ile uzun uzun konuşma olanağını bulacaksınız. TÜBİT sonrasında bu seri yazımızda değindiğimiz bir kavramı anlatacağız; SMP ve MPP'ler... Kalın sağlıcakla. Bilgi sistemleri pazannda özel sektörün ağırlığı hissediliyor 1995 yılı içinde milyon dolar olarak gerçekleşen Türkiye bilgisayar sistemleri ve çevre birimleri pazannda özel kesime satışlar pazarın yüzde 79ünu oluşturdu. İnterpro Pazar Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan "1995 Türkiye Bilgisayar Sistemleri Park / Pazarı" araştırma raporuna göre, satış değeri 5 bin dolann üzerinde olan bilgisayar sistemleri ve çevre birimleri 1995 yılı pazannda, kamu kesimine satışlar azalırken, özel sektöre yapılan satışların pazar payı arttı. Kamu kesimine satışlar 1994 yılında 1993 yılı pazanna göre yüzde 36 azalırken, 1995 yılı pazarında 1994 yılına göre yüzde 13 azalma olmuştu yılında yaşanan ekonomik kriz nedeniyle kamu alımlannda yapılan tasarruf tedbirleri, 1995 yılında da kamu kesimine satışlarda etkili oldu. Özel kesime satışlarda ise 1994 yılı pazarı 1993 yılına göre yüzde 50 azaldı, ancak 1995 yılında özel kesime satışlar bir önceki yıla göre yüzde 115 arttı.

8 8 haber Eylül Sayı: 85 NESNELERIN DILI Ö Y K Ü G E N Ç A Y Future Soft A.Ş. Komik ülke, komik insanlar Türk insanının davranış biçimi, hepimiz biliriz, hayli ilginçtir. Tüketicisinden üreticisine, kullanıcısından satıcısına, "şu bizim sektör"e bir bakalım. İnterpro'nun sayılarına sık sık göz atarım. Hem toplu halde yayınlananları, hem de BT/haber'in pay grafikleri izlerim. ilk iç sayfasında Bu sektörde komik olan ilk şey, pazarın neredeyse yüzde 90'ının donanım olması. Herkes bir şeyler satıyor. Ama yalan ama yanlış, birileri parçaları toplayıp toplayıp satıyor. Türk insanı da usanmadan upgrade ediyor. Yeni oluşan bir sektörün ilk yıllarında donanım yatırımı yapması doğaldır. Ancak yıllar geldi geçti, hâlâ yüzde 90 donanım pazarı. Benim bir önerim var. Meyve sebze hali gibi büyük bir bina yapılsın, herkes ne alıp ne satacaksa, uzun uzun el sıkışarak anlaşsın. Ticaret ticarettir!!! Kaldı ki, artık işletim sistemi, veritabanı gibi gereksinimler benim çocukluğuma denk gelen yıllardaki gibi karşılanmıyor. Temel düşünce, bilgisayara şu kadar bin dolar verdik, o da beklenen işleri yapacaktır. Beklenen işleri yaptırmak için ek olarak yalnızca programcı gerekir. Bu düşünce çok geride kaldı. Artık, işletim sistemlerinin, ağ yazılımlarının, veritabanı sistemlerinin fiyatları, bilgisayar donanım fiyatlarının onlarca katı. Ama ne ilginçtir ki benim ülkemde herkes kutu alıyor. Unutmayın ki daha düne kadar neredeyse herkes para vermeden DOS kullanmayı bir hak kabul ediyordu. Lisans sözcüğünü düne kadar, bırakın son kullanıcıyı, bilgi işlem profesyonellerinden duymazdık. Bütçe 100 birim mi? Gereken donanım da 95 birim mi? O zaman 5 birime bir adet program alır, her makineye kurarız. Oh ne ala? Ne yazık ki bilgi işlem yöneticileri dahi "Almışım bir tane işte. İkinci makineye kurmak için para mı vereceğim?" gibi ilkel düşüncelere sahip. Bir de şu Internet sorunu var. Ben Internet diye bağırıp çağıran insanlara sormak istiyorum. "Nedir bu Internet? Ne yaparsınız bununla?" Cevap hazırdır. "Bilgi çağı, iletişim, globalleşme, paylaşma vs. vs." Peki ama ne paylaşacaksınız? Lütfen birisi bana bunu anlatabilir mi? Hiç bir altyapı olmadan, bilgi ve kültür birikimi olmadan ne yapacaksınız Internet'i? Gerçek açık bir şekilde ortadadır. "Türkiye'de Internet yok, Internet geyiği vardır." Konuyu açalım. Sözgelimi siz çağdaş bir insan olarak bir Internet erişim servisine abone oldunuz. Artık tüm dünya üzerinden erişilebilir bir adresiniz, adınız var. Aynı zamanda tüm dünyaya da erişebilirsiniz. Peki söyler misiniz, Türkiye'de ticari faaliyetini Internet üzerine taşımış, veya Internet üzerinden erişebilirliğini sağlamış kaç kuruluş, organizasyon var? Parmakla sayılacak kadar. Lütfen dikkat edin, ben Internet'e karşı değilim. Hatta oldukça yüksek telefon faturaları ödeyecek kadar da çok kullanıyorum ve mesleki yararını görüyorum. Karşı olduğum, sadece bu konunun çok fazla sulandırılması. Sanki her türlü bilgi işlem altyapısı tamam, iş network'e kaldı. Internet konusunu özel televizyonların ilk hallerine benzetiyorum. Tıpkı, "Abi n'olucak bu İnternetin hali" sorusundaki gibi. Internet için Türkiye'nin geç kalmaması gerektiğini savunanlar var. Böyle düşünen meslektaşlara Tükiye'nin neden Internet de geç kalmaya mahkum olduğu konulu bir seminer vermek isterim. Öncelikle bilgi altyapınızı oluşturmalısınız. Ağ (network) ve Internet altyapısı sonra gelir. Standartlarınızı koymalı, prosedürlerinizi benimsemeli, ölçüm yöntemlerinizi tanımlamalısınız ve yazılım sektörüne bir hizmet sektörü olarak bakmayıp, bir üretim sektörü olarak değerlendirmelisiniz. Bir turizm şirketi müşteri mutluluğu ölçümünü istatistiksel olarak yapabilir; ama bir yazılımevi yazılım kalitesini "nasıl olmuş?" diye sorarak ölçemez. Ne yazık ki üretim ve kullanım kalitesi adına rezalet örneği programlar sektörde bol miktarlarda satmakta. Bu yüksek satış sayıları da, programı yazan kişilere yüksek dozda megalomani kazandırmakta. Bu cümleyi kurduğum zaman hep eleştirilmişimdir. "Madem biliyorsun, iyisini yap" derler. Ancak üzücü olan konu şudur. Türk kullanıcısı oto sanayi sitesinde yedek parçaların bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş arabaları çok seviyor. Her gün bir tarafını düzeltmesi gerekse de yine de "kalite"nin maliyet fiyatını bile vermeye yanaşmıyor. Bu basit ekonomi kuralı nedeniyle Türkiye'de uzunca bir süre ortalama kalite yerlerde sürünüyor olacak ve kaliteli üreten kalitesiz üretenden hep daha az kazanacak. İletişim adresi: E-posta: oygen@levi.com.tr 1995'te bilgi sistemleri pazarının büyüklüğü milyon dolar Interpro Pazar Araştırma Merkezi'nin hazırladığı "1995 Türkiye Bilgisayar Sistemleri Park/Pazarı" araştırma raporuna göre, 1995 yılında Türkiye bilgisayar sistemleri pazarı milyon dolar oldu. Toplam sistem değeri 1993 yılı içinde milyon dolar, 1994 yılı içinde ise milyon dolar olmuştu. Buna göre, 1994 yılında 1993 yılına göre yüzde 38.9 oranında gerileyen sistem değerleri, 1995 yılında yüzde 58 artarak 1993 yılı rakamlarına yaklaşmış oldu. Bilgisayar sistemleri pazarında son yıllarda kamu kuruluşlarına yapılan satışlarda azalma görülüyor yılında 1993 yılına göre kamuya yapılan satışlar yüzde 36.5,1995 yılında ise 1994 yılına göre yüzde 13-3 azalmış durumda. Kamu kuruluşlarında 1994 yılında yaşanan ekonomik kriz sonrası uygulanan tasarruf politikalarının, 1995 yılında da etkili olduğu görülüyor. Buna karşılık, özel kesime satışlarda 1995 yılında belirgin bir artış bulunuyor. Özel kesime satışlarda 1993 yılından 1994 yılına yüzde 49.8 azalma olurken, 1995 yılında 1994 yılına göre yüzde artış görülüyor yılı bilgisayar sistemleri pazannda en yüksek oranda saüş, finas sektörüne (% 52.3 ) yapılmış durumda. Finans sektörünü imalat ve devlet sektörü izliyor. Satış fiyatı 5 bin dolann üzerinde olan bilgisayar sistemleri ve çevre birimleri parkı ve 1995 Türkiye Bilgisayar sistemleri pazarını saptamayı amaçlayan "1995 Türkiye Bilgisayar Sistemleri Park/Pazarı" araştırma raporu, 1991 yılından bu yana yapılıyor. Ancak, 1995 yılına kadar bu alanda faaliyet gösteren şirketlerden gelen taleple, sadece bilgi veren şirketlere açık bir araştırma şeklinde hazırlanan araştırma raporu, bu yıl bütün ilgili şirketlerin yaranna sunuluyor.

9

10 10 haber Eylül Sayı: 85 FARKı YARATMAK aat gece yarısını hayli geçmiş du Birşey atıştırmak için mut Srumda. fağa girdiniz. Buzdolabınızın kapısını açtığınızda bir gariplik sezdiniz. İçeriden sürahinizi alıp bir bardak su içtiğinizde durumu anladınız. Buzdolabınız, ayarı doğru olmasına rağmen soğutmuyor. Ne yaparsınız? Kimi arayabilirsiniz? En iyisi mi? Gidip yatın. Ancak eğer ABD'de yaşıyorsanız ve buzdolabınızın markası General Electric ise hemen ücretsiz olarak 24 saat hizmet veren GE Answer Center (Yanıtlama Merkezi)'ni yardım isteyebilirsiniz. ALI KIRMAN Yön Eğitim ve Danışmanlık General Electric arayabilir ve GE Answer Center'ın kuruluşu 1980'lere kadar geri gidiyor. Ancak ülkedeki müşterilerinin sorunlarına yanıt alabilecekleri bir merkez oluşturma kararı yönetim kurulu başkanı Jack Welch tarafından gerçekleştiriliyor. Merkez, Lousville Kentucky'de kuruluyor. GE ürünleri 120 çeşit ve 85 bin değişik modelden oluşmakta. Bu da işin ne kadar ciddi ve zor olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Müşterilerden gelen çağrıları almak üzere 140 telefonist işe alınırken üniversite diploması ve satış tecrübesi aranıyor. Buna ek olarak teknik servis olarak dört yılı aşkın deneyimli 40 teknik uzman da kadroya dahil ediliyor. Bu kişiler hemen işe başlatılmıyor. Beş hafta süren sıkı bir eğitimden geçiriliyor. Ayrıca GE iki mainframe'ine 750 bin soruya yanıt verebilen veritabanı yüklüyor. Böylece telefonistler önlerindeki ekrandan bu yanıtlara kolayca ulaşabiliyorlar. Her telefonist günde ortalama 100 çağrı alıyor ve beher çağrıda ortalama 3.5 dakika konuşuyor. Gerek eğitimleri gerekse teknik back-up sayesinde gelen her 10 sorudan 9'unu anında çözümleyebiliyorlar. Sonuçta GE'nin evlere servis çağrılarında ve ürün iadelerinde büyük bir düşüş gözleniyor. GE yöneticileri telefonistlerle toplantılar yaparak kullanıcı sorunlarını yakından izliyorlar ve gereken informasyon, şirkette ilgili birimlere aktarılıyor. GE, bu kurduğu muhteşem sistemi görmek ve incelemek amacıyla birçok şirket yöneticisi tarafından ziyaret ediliyor. Ama yine benim size tavsiyem gidip yatın. Bu kıtada sabahı beklemekten başka şansınız yok. Türkiye'de perakende SİBEL ALGAN Son yıllarda bilgisayar şirketlerinin önemle üzerinde durduğu yeni bir satış yöntemi oluşmaya başladı: Perakende satış kanalları. Bu eğilim sonucunda da, gerek büyük satış mağazalarında bilgisayar reyonları, gerekse son kullanıcıyı doğrudan hedefleyen, insanların istedikleri ürünü, deneyerek ve sorarak alabilecekleri satış mağazaları ortaya çıktı. Çoğu şirket, bu yönde çalışmalar başlatıyor ve perakende kanalı oluşturuyor. Ancak çoğunlukla bu mağazalar bir ya da birkaç bayinin bir araya gelerek oluşturduğu mağazalar oluyor. Üretici ya da dağıücı şirketler de bu mağazalara pazarlama etkinlikleri ve eğitimi konusunda destek oluyorlar. Bütün bu gelişmeler, son kullanıcıya doğrudan satış yapılması anlamında son derece yararlı ve etkili olarak değerlendiriliyor. Ancak PC satışlarının, gelişme kaydetmekle birlikte, çok da 'gurur verici' düzeyde olmadığı ve ev pazannın yavaş yavaş ilerlediği bir ülkede, perakende saüşı ne kadar kâr getiren bir yöntem? Bu sorunun yanıtını öğrenmek için, gerek Escort, IBM, HP, Estron, Datateknik gibi PC şirketleriyle, gerek dağıtıcılık ve yetkili satıcılık yapan, Bimeks ve Arena gibi şirketlerle görüştük. Aynca Türkiye'deki perakende satış kanallarının değerlendirmesini yaparken, pazarı sadece donanım olarak incelemeyip, Logo ve Link gibi yazılım şirketleri ile Logosoft ve Linksoft gibi dağıücı şirkederden de bilgi aldık. Bunların dışında perakende satışının sadece mağazalarda yapılmadığım düşünerek, büyük alış veriş merkezlerinden Spectrum'un da, bir değerlendirme yapmasını istedik. Tüm bu görüşmelerin sonunda, birbirinden farklı sayılabilecek birçok görüş yanında, yine de ortak bir fikir ortaya çıktı. O da Türkiye'de mağazalara gereksinim olduğu ve buradan gelen gelirin henüz çok olmasa da, 2-3 yıl içinde iyi düzeylere ulaşacağı. Kısacası Türkiye'de bilgisayar ürünleri satışının, perakende kanalıyla satış gelişecek yapılması ümit vaad ediyor. Perakende satış mağazaları, donanım satışının yanında yazılım satışının da yapıldığı satış noktalan. Mağazalarda donanım olarak, çoğunlukla bilgisayara sonradan takılabilecek parçaların satışı yapılırken, yazılım alanında ağırlıklı olarak eğitim ve eğlence amaçlı ürünler satılıyor. Datateknik Koordinatörü Harun Maden, "Sadece bilgisayar satışı ile bir mağaza dönmez" diyerek, özellikle multimedia yazılım ve donanım ürünlerinin s;ıtıklı«ını belirtiyor. Mağaza müşterisinin büyük bir çoğunluğunun ev müşterisi olması nedeniyle, mağazalarda yazılım satışı, donanıma kıyasla daha düşük bir oranı oluşturuyor. Yazılım söz konusu olduğunda, şirkeüer arasında belirgin bir görüş aynlığı yaşanıyor. Çünkü, kimilerine göre yazılımlar zaten bilgisayann üzerinde yüklenmiş olarak satıldığından, ayrıca bir alıma gidilmiyor. IBM Türk PC Bölüm Müdürü Atilla Kayahoğlu, "Ekstra bir yazılıma çoğu zaman Internet bağlantısı için bile gerek kalmayabiliyor. Çünkü artık, bilgisayarların kullanıcının evine gidip, çalıştıracağı özellikte olmasına çalışılıyor. Bu nedenle mağaza kanalında yazılım satışının donanıma oranla daha düşük olduğuna inanıyorum. Ev kullanıcısı keyfi alım yapan bir kitle. Bu kitle de zaten mağazaya gerek kalmaksızın, her yerden gidip yazılım satın alıyor." Bu görüşü paylaşan şirketlerden biri de Bimeks. Bimeks Genel Müdürü Vedat Akgiray, 'olmasa da olur' olarak nitelediği yazılım satışlarının azlığının, herşeyden önce kopya yazılım ile ilintili olduğunu savunuyor. HP Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Aka da, kopya yazılımın mağazada yazılım satışını engellediği yolunda görüş bildiriyor. Link Genel Müdürü Murat Kasaroğlu'na göre ise, ürün fiyatlarının doğru saptanamaması, çoğu kez satışı engelliyor. Alım gücü dahilinde olan bir ürünün kopyalama yöntemine gerek kalmaksızın edinilmek isteneceğini belirten Kasaroğlu, kopya yazılımın, yazılım satışını engelleyen unsurlardan biri olduğuna inanmıyor. Mağazalar nasıl olmalı? Estron Genel Müdürü Mustafa Öğüt, Türkiye'de henüz mağazacılık bilincinin oturmadığını düşünürken, Murat Kasaroğlu, Türkiye'deki mağaza yaklaşırımın istenilen düzeyde olmadığına inanıyor. Bu nedenle de ister yazılım satışı olsun, ister donanım satışı, bir mağazanın iyi satış yapması için bir takım altyapılar oluşturması gerekivor. Sadece yazılıma özgü olabilecek 'kopya yazılıma' karşı kullanıcının bilinçlendirilmesi çalışmasının yanında, her iki ürün grubu için de oluşturulması gereken altyapının başında, 'mağaza düzeni' gibi önemli bir konu gündeme geliyor. Eski ürünün yeni ürünle değiştirildiği, ürün çeşitliliğinin sağlandığı, ürünlerin iyi sınıflandınlıp müşterinin dikkatini çekebilecek bir düzende raflara yerleştirildiği bir mağazada, satış yapılması için gereken önemli adımlar atılmış sayılıyor. Örneğin, Harun Maden'in, orta düzey bir bayiye göre satışlannı çok iyi bulduğu Carrefour alış veriş merkezi, bu türden bir uy-

11 23-29 Eylül Sayı: 85 haber 11 gulamayla, özellikle yazılım satışında oldukça ilerleme kaydetmiş. Son iki yıldır Microsoft ev ürünleri konusunda Türkiye birincisi olduklarını ifade eden Spectrum Operasyon Müdür Yardımcısı Önder Yeniatakan ise, "Reyon sayısını artırmaktansa, sergilemede düzenlemeler yapmak, satışlanmızı artırdı. Ürünlerin belirli bir düzen içinde sergilendiği bir raf düzeninin, satışa katkısı tartışılmaz" diyor. Mağaza satışlarına etkisi olduğuna inanılan diğer bir unsur da, mağazacılık işine odaklanılması. Logosoft Genel Müdürü Altınay Gökşin, satılacak ürüne odaklanıldığı takdirde satış yapılmaması için hiç bir neden olmadığına inanıyor. Gökşin, "Yazılım zaten bilgisayarda yüklü olduğu için fazla satılmıyor, gibi bir görüşe kesinlikle katılmıyorum. Yazılım da donanım da olsa, önemli olan işin üzerine eğilmek. Biz devamlı gidip raf düzenini kontrol ediyoruz. Ürünlerin düzeninden, neyin satılıp, neyin satılmadığına kadar herşeyi belirliyoruz. Gidip malı bırakıp, arkamızı dönmüyoruz. Durum böyle olunca da mal yetiştiremediğimiz dönemler oluyor" diyor. Öte yandan Arena Perakende Kanal Müdürü Deniz Bal da, sektörün en 'durgun' olarak tanımlandığı Ağustos ayı perakende kanalı satış gelirlerinin iyi sonuçlar getirdiğini; bunun da konunun üzerine yoğun olarak eğilmekle mümkün olduğunu vurguluyor. Bunların dışında, yazılım ürünlerinin Türkçeleştirilmesi ve ürünlerin denenerek alınabilmesi mağaza yazılım satışını artıracak gibi gözüküyor. Ev kullanıcısı arttıkça, perakende satışlar da artacak Mağazaların en büyük müşteri potansiyelini, ofis kullanıcılarından çok, ev kullanıcıları oluşturuyor. Bu nedenle de Türkiye'de mağaza satışlarının artması, bir anlamda ev pazarının artış göstermesine de bağlı gibi görünüyor. Murat Kasaroğlu da mağaza açılmasından çok, bilgisayar satılmasının perakende kanalını güçlendireceğine inanıyor. Estron Genel Müdürü Mustafa Öğüt ise, Türkiye'de henüz mağazacılık bilincinin oturmadığını düşünüyor. Söz konusu olan yazılım da donanım da olsa, sonuçta iş, ev kullanıcısını artırmak ve bilinçlendirmekle çözülüyor. Aslında bu durum Avrupa pazarında da benzer özellikler taşıyor. Siemens Nixdorf Güney Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu Bölgesi Satış Müdür Nezih Süzen, bu sayımızda yer alan yazısında, özellikle Portekiz, İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerinde kişisel bilgisayarın henüz bir tüketim malzemesi olarak görülmediğini belirtiyor. Ancak yine de mağaza açılması için bayilerine destek veren Arena, Estron gibi şirketler var. Bu durum da gösteriyor ki, Türkiye'de mağazacılık kanalı çok da kötü yolda değil. Yeni kuşağın bilgisayara daha sıcak baktığını belirten Linksoft Genel Müdürü Zeki Berk, bu durumun ev pazarını artıracağından emin. Berk, bu şekilde mağazacılığın da güçleneceğine inanıyor. Genelde şirketler mağaza satışlarından ortalama yüzde oranında gelir elde ettiklerini belirtiliyorlar. Bu oran bazen düşse de, bazı durumlarda toplam satışın yansı bile olabiliyor. Sabit bir gelir saptaması yapılamasa da, şirketler perakende kanalına ağırlık vermek, ileriki dönemlerde mağaza sayısının artırılmasına çalışmak gibi yapılanmalan programlanna almış görünüyorlar. Şirketler yakın bir gelecekte yüzde oranlarına çıkaracakları mağaza gelirlerinin, en geç 2-3 yıl içinde tatmin edici boyutlara ulaşacağına inanıyorlar. "Ev kullanıcısı bilinçleniyor. Bir işyeri alım yapacağı zaman kısıtlamaya gidebilir; ancak ev kullanıcıları, özellikle de anne ve babalar çocukları için hiçbir alımdan kaçınmıyor" diyen Altınay Gökşin gibi düşünen yöneticilerin çoğu, mağaza kanalına önem vererek, zamanı geldiğinde hazır olmak istiyorlar. Logo Genel Müdürü Tuğrul Tekbulut, başta vitrin gezmeye elverişli olmayan yollarından başlanarak, Türkiye'nin mağazacılığa uygun bir yer olmadığına inanıyor. Mağaza alışkanlığının büyük alış veriş merkezlerine kaydığını ifade eden Tuğrul Tekbulut, öte yandan ürün fiyatlarının da sadece ekonomik durumu iyi olan kişilere hitap ettiğini savunuyor. Tekbulut, bu kişilerin, nereden olursa olsun alım yaptığını, özellikle mağazaya gitmeye gereksinim duymadığını belirtiyor. Tekbulut "Anadolu'da hiç gerek olmayan yerlerde bile mağaza açılıyor. Böylelikle de tabelaları daha görünür kılıp, pazarlama etkinliğinin artınlmasına çalışılıyor" diyor. Tekbulutün bu sözleri değerlendirildiğinde yukarıda belirlenen altyapı çalışmalarına, fiyat ve yer düzenlemelerini katabiliriz. Fiyatların alım gücünü sarsmama-. sı ve mağazaların, insanların bir yerden bir yere giderken uğrayabilecekleri 'merkezi' noktalarda bulunması perakende satışını artı- i ran bir etken. Açılan mağazaların yerinin iyi belirlenmesi gerekiyor; aksi takdirde bu mağazalar kişileri içeriye girip, doğrudan bir ürün satın alabilmelerine teşvik edecek bir özellik taşımamış oluyor.

12 12 haber-inceieme Eylül Sayı: 85 KONUK YAZAR Türkiye'de BT İZİ K O H E N Arena Bilgisayar Genel Müdürü Herkesin özendiği iş: Dağıtıcılık /y*w-optancı", ya da yapılan işe daha uygun bir I kelime olarak "dağıtıcı"; üreticilerin ya da ithalatçıların bazen isteyerek bazen nedenini bilmeden çalıştıkları, bilgisayar sektöründe neredeyse tüm şirketlerin özendikleri bir iş. Üreticiler, ithalatçılar, bilgisayar şirketleri, son kullanıcılar tarafından ve dağıtıcılar tarafından dahi, çoğu zaman yanlış anlaşılan bir iş... Toptancı deyince akla, ürünleri toptan alıp, toptan satan bir şirket geliyor. Hani kolilerle, balyalarla mal alıp satan; ne kadar çok alırsanız o kadar ucuza alabileceğiniz. Bu benzetmeyi "toptancı"lara uygun bırakıp, dağıtıcılığın ne olduğuna ve bilgisayar sektöründeki yerine bir bakalım. Bilgisayar ve iletişim; gelişme ve büyüme hızı, rekabet ortamı, ürün çeşitliliği, bilgi, beceri, yaratıcılık ve pazarlamanın önemi ile ticaret tarihinde en dinamik sektördür. Bilgisayar endüstrisinde, üretimle ilgili yatırımların (araştırma-geliştirme, tesis) büyüklüğü ve teknolojik rekabetin büyük hızı, yatırımın geri dönüş hızının çok yüksek olmasını gerektirmektedir. Bu devir hızını yakalayamayan üreticiler, başarısız olmak ve hatta sektör dışı kalmakla karşı karşıyadır. Dolayısıyla oyun, teknolojiyi en yüksek hacimde ve en kısa sürede tüketiciye pazarlama oyunudur. Bu oyunu, okulda, pazarlama dersinde öğrendiğimiz pazarlamanın dört "P"sini (Product-ürün, Price-fiyat, Place-satış yeri, Promotion-tanıtım) ele alarak incelersek, ürünün özellik ve fiyatının yanında, pazarlamanın geri kalan iki öğesi ağırlık kazanmaktadır: Satış yeri ve tanıtım. Devir hızının bu kadar büyük olduğu bir sektörde, ürünlerin tüketiciye hızlı ve verimli olarak ulaştırılması gerekmektedir. Üreticiler, satış yerlerinin adedini maksimize etmek, bu uç satış noktalarını kullanarak yüksek satış hacmine ulaşmak ve aynı zamanda tüketicinin tatminini de sağlamak zorundadırlar. Ürünlerin dünya çapında son kullanıcıya ulaştırılırken aşılması gereken sorunlar vardır: Lisan, kültür, satış noktalarına erişim, nakliye, bulunabilirlik, stok riski, tahsilat riski, organizasyon. Hızla büyüyen ve devinen bir pazarda, bu sorunlarla uğraşmanın yönetimsel zorluğu, üreticileri önce coğrafi olarak (ülke bazlı, kıta bazlı), daha sonra uzmanlığa göre dağıtıcılar atamaya yöneltmiştir. Ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaşmasında birkaç kademe ortaya çıkmaktadır. Bu kademelerin oluşturduğu sisteme, temin zinciri (supply chain) diyoruz. Bahsettiğim herşey temelde ticaret (değerlerin alış-verişi) olduğundan, ticaretin çoğu zaman gözden kaçan bir unsuru olan "riskten" bahsetmek istiyorum. Risk, ticaret ortamında, alış verişi yapan tarafların kontrolleri dışında gelişen ve değerlerin (kârların) kaybolmasına neden olabilecek bir unsurdur. Herhangi bir işle ilgili risk önceden görülebilir, hesaplanabilir ve maliyetin içine katılabilir. Risksiz ticaret pek azdır, risk bilinmeli ve ticareti yapanlar tarafından maliyete katılmalı ya da bilerek göze alınmalıdır. Ticaretin doğasında bulunan, ürünün çalınması, kaybolması, yanması, bedelinin tahsil edilememesi, döviz kurlarındaki iniş-çıkış gibi risklerin yanı sıra, bilgisayar sektöründeki rekabetten kaynaklanan fiyat düşmesi (fiyat riski) ve teknolojik değişimden kaynaklanan stokların demode olması sonucu değer yitirmesi (stok riski) de bir risktir. Risk, zaman zaman bir ürünün satış fiyatını etkileyen önemli bir unsur olarak karşımıza çıkar ve fiyat, bilgisayar sektöründe rekabetteki önemli ve iki uçlu silahtır. Bilgisayar sektörünün temin zincirindeki tüm birimlerin, risklerini yönetmesi gereklidir. Dağıtım olayına üretici tarafından ve dağıtıcı açısından ayrı ayrı bakmak istiyorum. Temelde, üretici ile dağıtıcının birbirinden bağımsız, kendine özgü ekonomik ve stratejik hedefleri olan şirketler olduğunu varsayıyorum. Üretici, başarısını ürünlerinin pazardaki payı ve kârlılığı ile ölçer. Üretici, markasının sahibidir ve ürününü satmak ve ayakta kalmak için gerekli ortamı yaratmak zorundadır. Pazarın dinamik ortamında, ürün özellikleri, fiyat, dağıtım ve tanıtım dengesini başarılı olarak tutturduğu ölçüde, pazardan pay alır. Başarılı dağıtım, yaygınlık, ürünün istenildiğinde bulunabilmesi, satış öncesi ve sonrası hizmetlerin doğru olarak verilmesi ve tüketicinin tatmini ile ölçülür. Dağıtıcıların özelliği ve miktarı, dağıtım başarısını etkiler. Fazla adette dağıtıcı, pazar payı kapmak için birbirleri ile özellikle fiyatla rekabet edecek ve bunun sonucu doğan istikrarsızlık, ürünün gerek bilgisayar şirketleri gerekse tüketici tarafından tercih edilmemesine yol açacaktır. Üretici, pazarının gelişmesine hizmet edecek miktarda ve birbirini tamamlayacak nitelikte dağıtıcılar seçmeli, onları sürekli olarak kontrol altında tutmalı ve hedeflere ulaşmak için birlikte çalışmayı teşvik etmelidir. Üreticinin, dağıtıcı ile çalışmasının amacı, ürününü verimli olarak uç satış noktalarına ulşatırmanın yanı sıra, riski de devretmektir. Ürün stoklarını ve satışını finanse edecek kaynağı olmayan, işletme sermayesini yönetemeyen dağıtıcı, üreticiye yük olur. Dağıtımı kendine iş edinmiş, organizasyonunu tamamlamış, sermaye yapısı sağlam, tamamlayıcı ürünleri de dağıtan dağıtıcılar, üreticiye en faydalı dağıtıcılardır. Yanlış dağıtıcıyla çalışmak, üreticiye, pazarda tamir edilmesi çok uzun süre alacak yaralar açar. Dağıtıcı, bilgisayar ürünlerini üreticiden toplu olarak alıp stoklayan ve pazardaki bilgisayar şirketlerine ulaştıran bir ticaret şirketidir. Dağıtıcının işi, alım-satım olarak özetlenebilir. Fakat, bilgisayar sektörünün doğasından ötürü, ulaştırması gereken şey sadece ürünle sınırlı kalmaz. Dağıtıcının, müşterisi olan bilgisayar şirketlerine (kanal); ürün bilgisi, dokümantasyon, yerelleştirme, tamamlayıcı ürünler, sevkiyat, garanti, tamir, değiştirme, gibi hizmetleri de ulaştırması gereklidir. Dağıtıcının bir görevi de, satış kanallarını ürünü satmak ve daha çok satmak için motive etmektir. Bu amaçla, pazarda ürünü iteleyen (Push) pazarlama çalışmaları yapar. Bu pazarlama çalışmaları, üretici tarafından koordine edilmeli ve masrafları karşılanmalıdır. Dağıtıcının rekabet ortamında ayakta kalabilmesi için, iş modelini çok iyi belirlemiş olması ve temel performans göstergelerini kontrol altında tutması gereklidir. Dağıtıcının temel performans göstergeleri; stok ve müşteri hesapları dönüşüm hızı, maliyetler ve kârlılıktır. Sektörün devinimine paralel olarak bu göstergelerin çok sık olarak (haftalık, tercihan günlük) kontrol edilebilmesi önemlidir. Dağıtıcının maliyetleri, temel olarak verdiği hizmetlerden kaynaklanır. Bunlar; lojistik (sipariş işleme, depolama, sevkiyat, tahsilat), kredilendirme, teknik hizmetler, bilgi akışı, kayıt ve takip hizmetleridir. Hizmetler etkin ve etkili olmalıdır; dağıtıcı, doğru hizmetleri vermeli ve verimliliği gözetmelidir. Hacim olarak genişleyen sektörde, dağıtıcının, büyümesini gerek mali, gerekse operasyonel olarak destekleyebilirle kapasitesi de önemlidir. Dağıtıcı, mali büyümesini desteklemek için kaynak biriktirmen, kredi alma imkanları yaratmalı ve hizmetlerini geliştirmek için yatırım yapmalıdır. Dağıtıcı, hem üretici hem de satış noktaları tarafından riskler taşır. Bunlardan en önemlileri olan fiyat stok risklerini üretici ile paylaşmalıdır. Özellikle ülkemizin ekonomik, sosyal ve banka sistemi yapısından kaynaklanan döviz kuru ve tahsilat riskleri, kârları beklenmedik zaman ve şekillerde yok edebilir. Sektörümüz, 1994 yılında bu konuda derslerini almıştır. Yazıya son vermeden önce, klasik pazarlamanın dört "P"sine ek, beşinci bir "P"den bahsetmek isityorum: People (kişiler). Herşeyden önce veya herşeyden sonra, işi doğru kişilerle yapmak gerekiyor. Doğru kişi (veya şirket); iyi niyetli, azimli, işi ile ilgili vizyonu ve hedefleri olandır. İş hayatında başarının en önemli unsuru, güvendiğiniz, inandığınız kişilerle birlikte çalışmaktır. Geriye kalan başarı ve başarısızlıklar tamamen rastlantılardan ibarettir. Hepinize iyi rastlantılar dilerim. danışmanlığı zor NURAY ÖZKAN Dünyada BT sektörü gelişmeye, ürünler de her geçen gün daha çeşitli ve karmaşık hale gelmeye başlayınca, kullanıcının önüne seçme ve karar verme zorluğu çıkmaya başladı. Giderek kullanıcılann isteği yalnızca ürün seçimiyle sınırlı kalmadı. İş, sistem seçimi, ağ altyapısı seçiminden daha üst düzey ve işletmenin bütününü ilgilendirecek iş süreçlerinin, olurluk raporlannın saptanmasına, yönetim esaslarının belirlenmesine kadar geldi dayandı. Böylelikle de bugün gelinen noktada salt bilgi teknolojisi ile işletme yönetiminin içice geçtiğini görüyoruz. Bilgi teknolojisi, içerdiği yüksek seviye teknolojileri ve karmaşık yapısıyla, belki de diğer sektörlerden çok daha fazla uzmanlığın gerektiği bir alan. Küçük ev kullanıcılan bile satın alacakları sistemlerde 'bir bilen'in vereceği tavsiyeye gereksinim duyuyor. Ülkemizde insanlaı arasında fikir alışverişi ya d;ı 'bir bilene danışma' kültürü oldukça gelişmiş olmasına rağmen, 'fikir satmak' aslında pek de öyle geçerli değil. 'Fikir almak' pek yadırganacak bir durum olmamasına rağmen, 'fikir satın almak' fikrine kullanıcılar pek alışamadı. Alışılmadığı için BT danışmanlığı kavramı sektörde oturmadı. Kavram oturmadığı için de bugün BT danışmanlığı pazanndan pek söz edemiyoruz. BT danışmanlığının bir pazar olarak var olup olmadığını irdelemeden önce, BT danışmanlığı kavramını tanımlamakta ve bu tanıma dayanarak ülkemizde bu tanıma uygun hareket edilip edilmediğini incelemekte yarar var. Türkiye'de BT danışmanlığı yeni bir konu değil. Ancak gerek danışman olan kişi ve kuruluşlann tavizi ve para kazanma isteği, gerekse kullanıcıların bilinçsizliği nedeniyle bu kavram pazarda hak ettiği konuma gelememiş durumda. Bu nedenle de bir danışmanlık şirketinin, sadece fikir satarak ayakta durması son derece güç. BT danışmanlığı, BT uzmanı ve BT kullanıcılan arasındaki arz-talep olgusunun doğurduğu bir alan. BT danışmanlığı deyince genel olarak kullanıcılann her türlü BT gereksinimlerine ve sorunlarına sadece fikir vermek düzeyinde destek olmak aklımıza geliyor. Burada can alıcı kelime, desteğin sadece fikir vermek düzeyinde olması. Kullanıcıların gerek ürün seçimi, gerekse üst düzey yönetim sorunlarında ona yol göstermek, objektif olarak en iyiyi belirlemek danışmanlığın görev tanımı içerisinde yer alıyor. BT ile kuruluşlann yönetimi birleşiyor BT danışmanlığını tarif ederken bunun yanı sıra BT danışmanlığının gerekli olup olmadığı konusu akla geliyor. D&D Ltd. Genel Müdürü Mi'hım-ı Demirel. sektörde BT danışmanlığının kesinlikle olması gerektiğine inaıı ı y o r. ü'na göre bir insanın her konuda uzman olması, yetkin olması, herşeyi bilmesine olanak yok. "Bu nedenle Demirel, karşılaşılan sorunlarda da bilen birinden, bir uzmandan yardım talep edilmesinin yerinde bir hareket olduğunu savunuyor. Demirel, BT danışmanlığı tanımını iki ayrı kategoride ele alıyor. Biri, üst düzeyde stratejik danışmanlık, bir de teknik düzeydeki danışmanlık. Üst düzey danışmanlığı, Demirel şöyle tanımlıyor: "Üst düzey danışmanlığı, bir anlamda işletmenin yeniden yapılandırılması, reorganize edilmesi, otomasyona kavuşturulması olarak anlıyorum. Bu da salt bilgi teknolojisini içermiyor. Burada asıl danışmanlık, hangi raporun nereden nereye ne sıklıkta gitmesi, hangi formda gitmesi, kimlerin ne sıklıkta bu bilgilere erişmeleri gerektiği, bilgilerin nerede ve hangi yapıda durmalan gerektiği noktasında oluyor. Bunun dışında söz konusu işlerin hangi markayla yapılması gerektiği çok küçük bir aynntı." Demirel, teknik düzeyde danışmanlığı ise, bilgi sistemlerinin teknik özel likleri konusunda verilen uzmanlık olarak tıınımlıvor Mozaik Danısmanlı k Genel Müdürü M i r a \ Tekelioğlu ise son yıllarda yaygınlaşan, 'kuruluşlann bir stratejisi olması gerekliliği', tezinden hareketle, BT danışmanlığını şöyle tarif ediyor: "Kuruluşlann stratejisinin, bilgi teknolojisi ile birleştirilmesi gerektiği iddiası hakim son yıllarda. Dolayısıyla kuruluşlann yönetimi ve bilgi teknolojisi her zaman birlikte düşünülecek bir yapı içeriyor. Bizim danışmanlıktaki amacımız, şirketin stratejisinin saptanmasına yardımcı olmak, yol göstermek, BT olanaklarını gösterip kullanmalarını sağlamak, kuruluşların stratejisine BT'nin nasıl uygulanabileceğini göstermek ve genel olarak stratejinin saptanmasına yardımcı olmak." Herkes danışman! BT danışmanlığı tanımlanırken, genel olarak üst düzey stratejik planlama gerektiren noktalara dikkat çekiliyor. Bu tanımlardan hareketle yola çıkıldığında, pazarda bu türden bir arz ve talebin oluşup oluşmadığı konusunda net bir yanıt vermek mümkün değil. Gerek BT danışmanlığı yapan ya da yaptığım söyleyen şirketler, gerekse bu hizmeti alan ya da almak isteyen kullanıcılar cephesinde danışmanlık kültürü pek oluşmamış. Öncelikle şirketler cephesinden bakalım. Yapılan tanımlardan hareketle BT sektöründe danışmanlık şapkası

13 h a b e r - i n c e I e m e 13 giymek, bir anlamda bir üst payeyi içeriyor. Bu nedenle pek çok satıcı kişi ya da şirket, faaliyet alanının yanına danışmanlık kelimesini de ekleyiveriyor. Dolayısıyla PC'nin nasıl çalıştığını anlatan ya da yazılımlan makineye yükleyen, yazıcı bozulduğunda nasıl tamir edileceğini gösteren kişi danışmanlık yapmış oluyor. Ve bu işi de genellikle bir ücret almadan, ürünlerini daha kolay satabilmek için yapıyor. Sektörde yaşanan bu küçük model, öte tarafta daha üst seviye uzmanlığın gerektirdiği alanlara da hiç değişmeden aynen taşınıyor. Bu arada danışmanlığın da şirketler arasında, ürününü daha iyi satmak için bir araç olarak algılanılmasına yol açıyor. Üründen bağımsız düşünmeyen, fikir verme dışındaki işlevleri de üstlenen ve objektiflikten uzak danışmanlık yapanlar, kullanıcıda danışman kavramının yanlış algılanmasına yol açıyor. Bununla birlikte danışman olan kimselerin BT konusunda ne derece uzman olduklannın saptanmasında herhangi bir kriter de yok. Kriter, ancak ilk başlardaki bir-iki kullanıcıda yaşanan acı deneylerden sonra oluşuyor. Bir de yaşayan bir işletmede deneyim kazanmayan, sadece işin teorik yanıyla uğraşanların danışmanlık yapmaya kalkışması da bu pazardaki bir başka açmaz. Sonuçta danışmanlığın neyi içerip neyi içermediği konusunda şirketler ortaya standart bir tavır koyamadığı için, kullanıcı da danışmanlığı olması gerektiğinden farklı algılıyor. düzeyde şartnamenin yazılmasına yardım etmek olabilir." Miray Tekelioğlu da kullanıcıların danışmanlardan ne beklediklerini bilmediklerini savunanlardan. Tekelioğlu, bunu şu sözlerle açıklıyor: "BT politikaları, işletmelerin stratejileriyle birleştiriliyor. Türkiye'deki (büyük birkaç şirket dışında) şirketlerin çoğunda bir strateji yok. Çoğunlukla da işe en baştan başlayıp, önce o şirketin stratejisini saptıyoruz." Trio Çözümevi yönetici ortaklarından Sinan Oymacı, kullanıcıların danışmanlardan ne beklemeleri gerektiğini bilmediğine çarpıcı bir açıklama yapıyor: Türkiye'de BT danışmanlığı deyince, aynı /amanda servise eleman gönderecek şirket anlaşılıyor. Bütün bilgisayar şirketleri, aynı zamanda ürün yanında danışmanlık hizmeti de verdikleri için müşteriye o tür bir danışmanlık daha cazip geliyor. Danışmanlardan servis büro gibi davranmaları bekleniyor. Sadece fikir alışverişi düzeyinde, orta ve uzun dönemli planlann yapılması talebi ise, çok az geliyor." Kullanıcılann genellikle danışmanlık hizmetini böyle görmeleri nedeniyle de, bu hizmete para ödeme bilinci çok yerleşmemiş. Oysa kullanıcının bir danışmana ödeyeceği ücret, bir süre sonra o kuruluşa yarar ve verimlilik olarak geri dönecek. Salt BT daniş mantığıyla yaşamak zor Bütün bu açıklamalann sonucunda Türkiye'de sadece BT danışmanlığı yaparak şirkederin ayakta durmalarının zor olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. Mehmet Demirel, BT konusunda, "Bana gelip akıl soracaklar ve ben sadece yol göstereceğim, derseniz bu çok zor. Türkiye'de bu tanımda para kazanıldığım ben bilmiyorum" derken, Miray Tekelioğlu ise, sektörde yaşanan yabancı danışman krizine de değinmeden edemiyor. Yurtdışından danışman sıfatıyla Türkiye'ye getirilen kimselerin, yerel koşullan bilmedikleri için bazen işletmeye çok büyük zarar verebilecekleri iddiasını ortaya atarak, yabancı danışman yerine Türk danışmanlara güvenilmesi gerektiğini söylüyor. Danışmanlık, servis büroyu içermiyor Kullanıcı cephesinde ise danışmanlık genellikle iki biçimde görülüyor: 'Danışmanlığa para ödemek gereksizdir' ve 'Danışman herşeyi yapar.' Bu tanımlar Türkiye'deki uluslararası kuruluşlar ya da yabancı sermayeli şirketler ve çok büyük kuruluşlar için geçerli değil elbette. Ancak bu kesim de Türkiye'de azınlıkta olduğuna göre, gerçek anlamda danışmanlık kavramı pazarda pek uygulanamıyor. Mehmet Demirel, "Belli bir geçmişiniz, yabancı temsilcilik ya da referanslannız yoksa, Türkiye'de kendinizi danışman olarak kabul ettirmeniz oldukça zor" derken, öte yandan da teknik anlamda danışmanın görevinin salt yazılım, donanım edinme aşamasında yardımcı olmak olmadığım, belki de şartname hazırlamak olduğunu belirtiyor. Bunun yanı sıra kuruluşların, yazılım ve donanım edinme aşamasında bütün işi danışmanın yapmasını beklememesi gerektiğini ileri sürüyor. Kullanıcılar danışman kimliğini taşıyan birinden onun her türlü alım satımı yapması, bu arada her türlü teknik arızanın giderilmesi ve eleman bulma konularında destek olmasını bekliyor. Demirel, burada teknik düzeydeki danışmanlığın görevini şöyle tanımlıyor: "Danışmanın görevi o kuruma tamamen tarafsızlık içinde, en doğru teknik

14 14 haber Eylül Sayı: 85 KONUK YAZAR Öğrenci sayısı artıyor, ALİ SAYDAM Bersay Yayıncılık ve Halkla İlişkiler A.Ş. Yönetim Kurulu 2. Başkanı "Bu AS/400 dediğiniz bir bilgisayar değil mi?" Yıl IBM ortaboy bilgisayar sistemi AS/400'ün yeni modellerini duyuracak. Basın toplantısı ve kokteyl Sheraton Oteli'nde. IBM Türk'ün o tarihteki genel müdürü Miray Tekelioğlu, pek bir heyecanlı. Basının soracağı muhtemel sorular hazırlanmış, alternatifli cevapları üzerine günlerce önceden çalışılmış... Toplantıyı Haberleşme Bölümü yetkilileriyle birlikte düzenleyen Halkla İlişkiler (Hİ) şirketi yöneticilerinin de IBM'cilerden kalır yanları yok; genel müdürün hadiseye verdiği önem onları da etkilemiş. İş bir meydan okumaya dönüşmüş sanki. Hİ şirketi varını yoğunu ortaya koymuş; telefon zincirleri, basın bültenleri vs... Amaç, basının özellikle de günlük basının en geniş oranda katılımını sağlamak. Nihayet toplantı saati yaklaşıyor. Fakat zamanında başlamak ne mümkün?.. Basın mensuplarının en erken geleni dakika rötarlı... Fakat anlaşılan telefon ve ricalar etkili olmuş. Normal başlama saatinden nerdeyse bir saat sonra da olsa salon tıklım tıklım doluyor. Herkesin ağzı kulaklarında. Basınımızın olaya ilgisi büyük... Miray Tekelioğlu sık sık AS/400'ün yeni özelliklerinden söz ederek tamamlıyor diyeceklerini. Sıra sorularda... Salondan 'tıs' yok. Genel müdür birkaç kez tekrarlıyor, sorusu olan var mı, diye... Yine ses yok... Sonra cılız bir ses duyuluyor arkalardan. Durumu kurtarmak istiyor sanki soru sahibi. Ev sahiplerinin onca zahmetine karşılık bir soru sormak gerek, diye düşünüyor olmalı: "Bu AS/400 dediğiniz bir bilgisayar değil mi?"... Soru sahibinin çevresindeki IBM'ciler hemen çocuğa gerekli bilgiyi verip tatmin ediyorlar. Çünkü genel müdür şokta... Sonradan anlaşılıyor ki, toplantıya katılan pek çok basın mensubu basın toplantısının isim benzerliği nedeniyle ünlü bir kamyonet firması tarafından düzenlendiğini sanmışlar, bu bir... İki: Bir kısmı da soru soran arkadaşımız gibi bilgisayar deyince akıllarına PC'den başka bir şey getirmiyorlarmış... Üç: Yazı işleri müdürleri, Hİ şirketindeki arkadaşlarını kırmamak(l) için magazin ve istihbarat servisinden kimi buldularsa görevlendirmişler... Maziden söz etmiyoruz. 4 yıl öncesinden. Hani, yurtdışındaki bir teknik geziye katılınması için "bilgi teknolojisi uzmanı gazeteci" (IT-journalist) istendiğinde, gazetelerin yazı işleri müdürlerinin kimi görevlendireceklerini şaşırdıkları günlerden... Bu sorun, bugün kısmen de olsa çözülmüştür. İşin farkında olan sektör yayınlarını bir kenara bırakacak olsak dahi, bugün sektörün ne dediğini anlayacak ve günlük basınımızda bilişim teknolojisinin sorunlarını dile getirecek en az 7-8 gazeteci yetişmiştir. Günümüzde bilişim kültüründen yoksun bir bankacılık, savunma, sağlık, eğitim sektörü düşünülebilir mi? Ya gazeteci arkadaşlarımızın burunlarının dibindeki en gelişmiş bilişim kültürü ile donatılı yazılı ve elektronik basın sektörüne ne demeli?... Hal böyle iken, basının bilişim kültürü ile tanışmasındaki inanılmaz gecikmeyi anlamak, hükümetlerimizin hiçbirinin programında bilişim meselelerinden bugüne kadar tek bir söz edilmeyişini anlamaktan hep daha zor gelmiştir bize... Oysa kamuoyunun ve basının baskısı olmadan hükümetlerden çağın bu en önemli meselesine karşı duyarlı olmalarını beklemek, hele Türkiye gibi ülkelerde biraz safdillilik olmaz mı?... Bugün günlük basında -ki aslolan demokratik baskı aracı olarak günlük basının meseleye sahip çıkmasıdır- tek tük de olsa bilgi teknolojisi konusunda fikir sahibi ciddi yazarların ortaya çıkmasını iki gelişmeye borçluyuz: Bir: Başta Interpro'nun "sektörün en büyük 10"u listesinde yer alan firmalar olmak üzere, IBM, Koç-Unisys, HP, Microsoft, Compaq, Sun, Digital gibi büyük bilgisayar kuruluşlarının ciddi Hİ firmalarıyla belirli bir strateji ve plan çerçevesinde, medya ilişkilerini adım adım oluşturmaları. İki: Öncelikle Interpro ve IDG çevresinde kümelendikten sonra hızla genişleyen sektörel basının mükemmel bir yayıncılık örneği sergileyerek geliştirdikleri ilan pastasının büyüklüğünün, günlük basının gözünü kamaştırması. "Sektör kendi 'IT-journalist'lerini kendisi yetiştirmeli' demişti IBM genel müdürü yukarıda sözü edilen toplantının ardından. Gazetelere bakın, onları artık orada göreceksiniz... Bir de devlet görebilse... sorunlar değişmiyor öğretim yılında da bilgi teknolojisi alanına "merhaba" diyen binlerce genç olacak. Bu öğretim yılında 19 üniversitenin bilgisayar mühendisliği bölümüne toplam 837 öğrenci alındı. Geçtiğimiz yıl bu sayı, toplam 17 üniversitede 791 öğrenci idi. Kıbrıs'taki 5 özel üniversitede ise 909'ü bilgisayar mühendisliği olmak üzere 1,565 öğrenci BT alanında eğitim görecek. GÜNEŞ KA2DAĞLI U* niversitelerde öğretim yılı birçok sorunla beraber Eylül ayının son haftasında başlıyor. Bu öğretim yılında da binlerce genç, bilgi teknolojisi alanına "merhaba" diyecek. Bilindiği gibi altyapısı, öğretim elemanı kadrosunun yetersizliği ve bu yetersizliğe rağmen her yıl sayılan hızla artan yeni üniversitelerle ülkemizdeki genel anlamda bilgi teknolojisi eğitiminin düzeyi de düşüyor öğretim yılını BT ile ilgili bölümlere alınan öğrenci sayılannı baz alarak inceledik. I996-I997 öğretim yılında, biri özel üniversite olmak üzere 19 üniversitede bilgisayar mühendisliği eğitimi veriliyor. Bu 19 üniversitenin bilgisayar mühendisliği bölümüne alınan öğrenci sayısı toplam 837. Geçtiğimiz öğretim yılında 17 üniversitede bilgisayar mühendisliği eğitimi veriliyordu ve bu üniversitelere alınan öğrenci sayısı ise 79Tdi öğretim yılında ilk defa bilgisayar mühendisliği bölümüne öğrenci alacak üniversiteler: Mersin Üniversitesi (16 öğrenci) ile Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk- Kazak Üniversitesi (5 öğrenci). Bilgisayar Mühendisliği Bölümüne en fazla öğrenci alan üniversite ise, İstanbul Üniversitesi. İstanbul Üniversitesi ikinci öğretimi de dahil olmak üzere bu yıl 104 öğrenci aldı. Bu üniversiteyi Orta Doğu Teknik Üniversitesi (93 öğrenci) ve Hacettepe Üniversitesi (62 öğrenci) izliyor. Yüksek öğretim kurumlannda bilgi teknolojisi alanında 4 yıllık eğitim veren bilgisayar mühendisliğinin yanı sıra başka bölümler de var. Örneğin, Bilgisayar Öğretmenliği Bölümü. Bu öğretim yılında bilgisayar öğretmenliği bölümüne ikinci öğretim de dahil olmak üzere 268 öğrenci alındı. Daha önce de belirttiğimiz gibi, üniversitelerde özellikle bilgi teknolojisi eğitimi, donanım ve yazılım parkı açısından iyi bir altyapıyı ve yeterli öğretim elemanını zorunlu kılıyor. Ancak yeni öğretime açılan üniversiteler başta olmak üzere birçok üniversitenin bilgisayar mühendisliği bölümünde ödenek, dolayısıyla da altyapı sıkıntısı yaşanıyor. Bütün bu olumsuzluklara rağmen bu bölümlere alınan öğrenci sayısı her geçen gün artıyor. Bu noktada Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ndeki 5 özel üniversitede yaşananlar ise oldukça ilginç. Türkiye'de 19 üniversitenin bilgisayar mühendisliği bölümüne bu öğretim yılında alınan öğrenci sayısı 837 iken, Kıbns'ta 4 özel üniversitenin -Uluslararası Amerikan Üniversitesi'nde bilgisayar mühendisliği yok- bilgisayar mühendisliği bölümü için açıkladıkları öğrenci kontenjanı toplam 909- Bu özel üniversitelerin bilgisayar mühendisliği bölümüne girmek için 5 matematik sorusu yapmak yeterli. KKTC'deki özel üniversitelerde bilgisayar mühendisliği bölümünün yanı sıra yine 4 yıl eğitim veren şu bölümlere de öğrenci alınıyor: "Bilgisayar Teknolojisi ve Enformatik Bölümü" (305 öğrenci), "Bilgisayar ve Enformasyon Sistemleri" (251 öğrenci) ve "Bilgi İşlem Sistemleri" (100 öğrenci). Sonuçta KKTC'deki özel üniversitelerin bilgi teknolojisi ile ilgili bölümlerine bu öğretim yılında toplam 1,565 öğrenci alınıyor. İki yıllık yüksek okullar Öte yandan üniversitelere bağlı meslek yüksek okullarında da bilgi teknolojisi ile ilgili eğitimler veriliyor. "Bilgisayar Programcılığı", "Bilgisayar Donanımı", "Bilgisayar Destekli Eğitim" ve "Bilgi İşlem Sistemleri" gibi bölümleri olan bu okullarda öğretim süresi iki yıl. 35 üniversite ve 59 Meslek Yüksek Okulu'nda yukanda adı geçen bölümlere bu öğretim yılında toplam -ikinci öğretimler de dahil olmak üzere- 2 bin 892 öğrenci alındı. Bu öğrencilerin bölümlere göre dağılımları şöyle.- Bilgisayar Programcılığı: 2,560 öğrenci Bilgisayar Donanımı: 119 öğrenci Bilgisayar Destekli Eğitim: 113 öğrenci Bilgi-işlem Sistemleri: 100 öğrenci

15

16

17 23-29 Eylül Sayı: 85 haber 17 Kamu Mali Yönetim Projesi'ndeki son gelişmeler GÜNEŞ KAZDAĞLI Türkiye'de vergi, gümrük, muhasebe ve bütçe alanında bir reform niteliği taşıyan Mali Yönetim Sistemi Projesi'nde önemli adımlar atılıyor. Türkiye Cumhuriyeti ile Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (Dünya Bankası) arasında 11 Ekim 1995 tarihinde Kamu Mali Yönetim Projesi için İkraz Anlaşması imzalandı. Proje Nisan 1996 tarihinde Bakanlar Kurulu'nda da görüşülüp, onaylandı. Kamu Mali Yönetim Projesi; Vergi Dairesi, Harcama ve Personel Yönetimi ile Gümrüklerin Modernizasyonu olarak üç ayn bölümden oluşuyor. Toplam tutan 62 milyon dolar olan projede bu bölümler için verilen kredi tutarlan ise şöyle: Projenin A bölümü (Vergi İdaresi) için verilen krediler; "mallar"ın tutan 1 milyon 190 dolar, "eğitim" 500 bin dolar, "danışmanlık hizmetleri" 6 milyon dolar. Projenin B bölümü (harcama ve personel yönetim) "mallar" 4 milyon 680 bin dolar, "eğitim" 300 bin dolar, "danışmanlık hizmetleri" 2 milyon 690 dolar. Projenin C bölümü'nde ise (Gümrüğün Modernize Edilmesi) "mallar" için ayrılan tutar 35 milyon 250 bin dolar, "eğitim" 580 bin dolar, "danışmanlık hizmetleri" 1 milyon 560 bin dolar ve "proje yönetimi destek hizmeti" 1 milyon dolar. Aynca ikraz anlaşmasında proje hazırlama avansının geri ödenmesi için 2 milyon dolar ayrıldığı, tahsis edilmeyen toplam tutann ise 6 milyon 250 bin dolar olduğu öğrenildi. Projenin son durumu Gümrüğün Modernize Edilmesi: Daha önce de belirttiğimiz gibi, proje üç bölümden oluşuyor. Bu üç bölüm arasında en büyük pay yaklaşık 38 milyon dolarla Gümrük Müsteşarlığına ait. Aynca Mali Yönetim Sistemi'nde en fazla ilerleme kaydedilen bölüm de Gümrükler. Gümrük Müsteşarlığı Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından yürütülen söz konusu proje ile gümrüklerin otomasyona geçirilmesi hedefleniyor. Bilgi İşlem Daire Başkanı Rahmi Aktepe, projeyle ilgili olarak son gelişmeler konu-: sunda şunlan söyledi: "İstanbul Halkalı Tekstil, Yeşilköy Atatürk Havalimanı ve merkez olmak üzere başlatılan pilot çalışma için iki ihale yapıldı. Bu ihalelerden biri altyapıyı, diğeri de gümrüklerin otomasyonu için seçilen Sofiks yazılımının adaptasyon çalışmalarını içeriyor. Bu adaptasyon çalışmalannda Türk kullanıcılannın istekleri doğrultusunda yazılım ve uyarlama çalışmalan yapılıyor. Pilot uygulamanın süresinin ay arasında olması planlanıyor. Daha sonra uluslararası bir ihale yapılarak uygulama Türkiye çapında geliştirilecek." Harcama ve Personel Yönetimi: Maliye Bakanlığı Muhasabat bölümü tarafından yürütülen projede hedef, devlet muhasebe ve bütçe tekniği reformunu 1997 yılına yetiştirmek. Konu hakkında görüştüğümüz Maliye Bakanlığı yetkilileri projede 1997 yılında önemli adımlar atılacağım ve gelecek yıla yetiştirilmesi planlanan bu çalışmayla çıkarılacak bütçe sonrasında bütün devlet harcamalannın günü gününe takip edilebileceğini söylediler. Böylelikle özlenen şeffaf bütçenin uygulamaya gireceğini de belirten yetkililer, "Öncelikle söz ettiğimiz bu şeffaf bütçe uygulamasının yaşama geçirilmesi için gerekli olan bilgi teknolojisi altyapısının tamamlanması gerekiyor. Bütçenin hazırlanmasından tutun, TBMM'de görüşülmesi, kabul edilmesi, kamu kuruluşlarına ödeneklerinin dağıtılması, harcamalann izlenmesi ve deneüenmesi bu proje kapsamında ele alınıyor ve yeniden yapılandınlıyor" diyor. Vergi Dairesi: Mali Yönetim Bilgi Sistemi projesinin bir ayağını da Vergi Dairesi oluşturuyor. Vergi Dairesi bu proje kapsamında teknik destek almayı planlıyor. Amerika Gelir İdaresi uzmanlanndan alınacak danışmanlık hizmetinin 1.5 yıl sürmesi düşünülüyor. Bu sürenin sonunda ise organizasyon, bilgi işlem, istihbarat, vergi toplama ve işlemlerin iş akışının yeniden düzenlenmesi planlanıyor. Vergi Dairesi yetkilileri aynca 1.5 yılın sonunda SSK ve Bağ-Kur primlerinin de Vergi Dairesi tarafından toplanmasının gündeme gelebileceğini belirterek, "Bu primler de vergi gibi tahsilat olayı. Bunun takibi ve denetimini yine her kurum kendisi yapabilir. Ancak toplama dediğinizde devletin topladığı gelir kalemi anlaşılıyor" görüşünü savunuyorlar.

18 18 haber Eylül Sayı: 85 Datasel Genel Müdürü Can Kaynar: "Türk yazılım şirketleri, dış kapının dış mandalı" GÜNEŞ KAZDAĞLI Merkezi Ankara'da bulunan Datasel Bilgisayar Mühendislik Ticaret ve Sanayi A.Ş.'nin Genel Müdürü Can Kaynar, bilgi teknolojisi sektörüne yönelik kamu alımlarında yaşanan sıkıntılann ortadan kaldırılmaması ve anlayışın değişmemesi durumunda Türk yazılım ve hizmet sektörünün gelişemeyeceği görüşünde. Kaynar, kamu alımlarında, özellikle büyük projelerde yabancı yazılım şirketlerinin tercih edilmesini de Türk yazılım sektörünün gelişimi açısından "baltalayıcı" olarak nitelendirdi. İnterpro Pazar Araştırma Merkezi'nin "1995 İlk 100 Bilgi Teknolojisi Şirketi" araştırmasında 38'inci sırada olan Datasel'in Genel Müdürü Can Kaynarla, kamu alımları ve yazılım sektörü hakkında görüştük. Kamu kurumlarının, özellikle büyük projelerde yabancı yazılım şirketlerini tercih ettiğini belirten Kaynar, "Örneğin Sağlık Bakanlığı Türkiye'de Dünya Bankası'nın 100 milyon dolarlık master projesi içerisinde çoğu hizmetlerini uluslararası şirketlere ihale ediyor. O zaman Türkiye'de bu sektöre yatırım yapıp, kendi ülkesinde gelişmek isteyen şirketler 'dış kapının dış mandalı' oluyorlar. Bu durumda bilgi teknolojisi yatırımlarının geriye dönüşünden de Türk şirketleri yararlanamıyor. Dolayısıyla, mali açıdan güçlenemiyor, organizasyonu geliştiremiyor, insan kaynaklannı oluşturamıyor" diyor. Datasel Genel Müdürü Can Kaynar, özellikle kamu kurumlarının büyük projelerde yabancı yazılım şirketlerini tercih ettiğini söyledi. Kaynar, "Bu hizmetler uluslararası şirketlere ihale edildiği zaman, Türkiye'de bu sektöre yatırım yapıp, kendi ülkesinde gelişmek isteyen şirketler de dış kapının dış mandalı oluyor" dedi. Can Kaynar, kamu alımlarında yaşanan sıkıntılar ve genel anlamda hakim olan yanlış anlayış sonucu, projelerin istenen başarıya ulaşmadığını da söylüyor. Kaynar'ın kamu alımlarında yapılan yanlışlar ve bu yanlışların düzeltilmesi konusundaki görüşleri ise özetle şöyle: "Öncelikle bilgi teknolojisi yatırımlarında belli standartların oluşturulması gerekiyor. Yaşanan sorunları; kamu kurumlannın gereksinimlerini net saptamaması, spesifik olarak belirlenmeyen şartnamelerle ihalelere çıkması, bu gereksinimler doğrultusunda gerçekten bilinçli olarak seçim kriterlerinin iyi ortaya konulmaması, değerlendirme eksikliklerinin olması ve seçilen şirketin projeyi 'proje planı' adı altında ciddi olarak müşterisine, kuruluşa göndermemesinden dolayı teslimatlarda meydana gelen gecikmeler biçiminde özetleyebiliriz. Bunlar aslında projenin çok stratejik, kilometre taşlarını oluşturuyor. Bu unsurlar ciddi olarak oluşturulmuyorsa, o zaman üç yaklaşım ortaya çıkıyor; 'bana malı ne zaman getiriyorsun', 'ben malı şu zaman geçiş kabulle alıyorum', 'benim kesin kabulüm şu tarih'. Bütün bu yaşananların sonucunda, proje, amacının dışına çıkmaya başlıyor, etkinliğini ve verimliliğini yitiriyor." Can Kaynar, kamu kurumlarının donanım alımlarında, yazılım ve hizmet alımlarına göre daha az sorun yaşandığını belirtiyor. Bunun nedenini ise Türkiye'de hizmet, danışmanlık ve yazılıma yönelik metodolojilerin gelişmemesine ve uygulanmamasına bağlayan Kaynar, bunun pazar sonuçlarına da yansıdığını, yazılıma, hizmete, danışmanlığa önem verilmediğinin rakamsal değerler olarak ortaya çıktığını söylüyor.

19

20 20 haber Eylül Sayı: 85 Index, OEM pazarına giriyor NURAY ÖZKAN Index, 1 Eylül 1996 tarihinden itibaren OEM piyasasında. Bugüne kadar tüketim malzemeleri, markalı PC ve çevre birimlerinde dağıtıcılık yapısı kuran şirket, OEM ürünlerini de portföyüne katmaya karar verdi. OEM operasyonu şirket için genel yapının parçalanndan biri. Stratejik olarak, OEM'in genel cirodan çok büyük bir pay alması planlanmıyor. Bu arada Index'in söz konusu operasyonun bir adım ilerisi olarak, montaj PC işine girme gibi bir düşüncesi de yok. Index Genel Müdürü Erol Bilecik, OEM işine girmelerine neden olarak yalnızca alt bayilerinden gelen yoğun istekleri gösteriyor. Bilecik, OEM'e karar verme sürecini şöyle açıklıyor: "Sattığımız PC ürünlerinde kullanıcı, ürünün diskini, belleğini yükseltmek istediğinde, bayilerimiz doğal olarak bize başvuruyordu. Bu nedenle, örneğin sattığımız PC adetlerinin çok yoğun bellek ihtiyacı olduğunu gözönüne aldığımızda, sadece bu gereksinimi karşılamadan dolayı oluşan işlem hacmimiz bile çok büyüdü. Yani kendi içimizde, sattığımız ürünlere bellek yükseltmesi yapmak amacıyla, bellek dağıtan bir yapımız zaten vardı. Sonuçta biz de OEM pazarına daha profesyonel ve ciddi olarak girme kararı aldık." Index daha önceleri bir dağıtım şirketi olarak OEM piyasasına kesinlikle girmeme kararlılığındaydı. Bir dağıtım şirketinin işinin öncelikle markalı ürünler dağıtmak olduğunu savunan Bilecik, değişen pazar şanları ve alt bayilerinden gelen yoğun talep üzerine OEM ürünleri de dağıtmaya başladıklarını belirtiyor ve şunu ekliyor: "OEM'de kalıcı bir kanal yapısı oluşturmak mümkün olmadığı için, hep markalı ürünlerin arkasından geldi bizim için. O yüzden şimdiden sonra da OEM ile kazanılmış etkin bir bayi yapısının oluşmayacağını düşünüyorum. Bunun yanı sıra PC'de gittikçe yükselen standartlar söz konusu. Kullanıcıdan bayiye yansıyan bu istekleri, eskiden pazarda OEM ile uğraşan şirketlere yönlendiriyorduk. Ancak bundan böyle biz temin eder konuma geleceğiz." Index öncelikle bellek, işlemci ve disk birimlerinin dağıtımını yapacak. Şirketin amacı, diğer ürünlerinde olduğu gibi OEM'i de sağlam, sağlıklı ve iyi bir lojistikle desketlenen bir şekilde pazarlamak. Index'in OEM'den ne kadarlık bir ciro beklentisi olduğu sorusunu Bilecik, şöyle yanıtlıyor: "OEM'de kazançtan çok, kanalımızın gereksinimlerini karşılamak istiyoruz. Son 4 ayda OEM'in genel ciro içinde yüzde 5-10'luk bir pay almasını hedefliyoruz. Daha sonra ise bu pay 10-15'lerde kalır." Index bünyesinde şu anda OEM için özel bir organizasyon düşünülmüyor. Ancak Bilecik, zaman içinde ayn bir organizasyonun kurulması gerektiğine inanıyor. Index'te yeni bir yapı Bu arada şirket, pazann gerektirdiği koşullarda yeni bir yapılanmaya gitti. Bugüne kadar tüketim malzemeleri ve diğer PC ve çevre birimleri, iki bağımsız satış müdürlüğü olarak yürütülüyordu. Yeni yapıda her iki müdürlük de tek bir satış müdürlüğü altında toplandı. Erol Bilecik, bu değişikliği şöyle açıklıyor: "Tüketim malzemelerinde oturmuş bir kanalımız var. Son 2 yıldır da PC'de önemli ataklanmız oldu. Bu hızın kendi içerisinde bir denge unsuru kurabileceğine inanıyorum. Bu iki alan birbirini itecek. Tüketim malzemelerinin ivmesini bir anlamda PC ve çevre birimlerine de yansıtmak amacındayız. Çünkü, donanımda çok yüksek seviye hizmet götüren, anahtar teslimi saüş üreten bilgisayar şirkeüeri bile tüketim malzemelerini satar konuma geldiler. Bu anlamda bizde de bir birleşim şarttı."

21 Bu bir ilandır. Tripp Lite Haber Trıpp Lite tan Yeni Bir Uran Daha! İripp Lite Türkiye, Tripp Lite, Türkiye koşullarına uygun teknik özellikleri, fiyat avantajı ve sektörün önde gelen fırmalan ile yaptığı iş ortaklığı sayesinde istikrarlı büyümesini sürdürebiliyor. Distribütörlerinden Karma ile yoğun olarak OEM ürünleri satan, Yaman ile ise markalı bilgisayar ve çözüm sunan firmalara ulaşmayı hedefleyen TrippLite; farklı kanallara hitap eden distribütörlerle çalışarak ürünlerinin fiyat istikrarını koruyor. Periyodik Bölgesel Eğitimler ile, hem bölge dagıücılannın (Sub- Distribütör) satış ve teknik kadrosunu, hem de bu fırmalann müşterilerini KGK konusunda bilinçlendiren/bilgilendiren Tripp Lite, bu eğitimleri devam ettir- meyi planlıyor. Güç koruması konusunda çok eski bir geçmişi olan Tripp Lite, elektrik kesintilerinin yanısıra, yaşanan "düşük voltaj" sorununa voltaj regüle etme özelliği ve geniş voltaj aralığı ile en iyi destek veren KGK konumunda. Tripp Lite güç kaynaklarının direnç, devre ve sigortalan, Türkiye için özel olarak güçlendirildi. Bu sayede cihazlann teknik anza oranlan Türkiye gibi elektrik problerinin yoğun olduğu bir ülkede minumum seviyeye indirildi. Tripp Lite, ürünlerine "iki yıl" garanti verilmektedir. DataCenter ile Dört Ayrı Sunucu Kontrolü Tripp Lite DataCenter hali hazırda bünyesinde 4 adet hazır LAN çıkışına sahip tek ağır işlem KGK sistemidir. 4 farklı operasyon sisteminin gözetim ve kontrolü için 4 farklı LAN kapısı DataCenter kanalıyla azami 4 ayn ağ sistemine bağlanarak ve tek bir KGK kanalıyla bütün ağı- niza ilişkin durum değerlendirme ve enerji hal raporu gerçekleştirilebilmektedir. En önemli parçalar DataCenter'in çok kullanımlı çıkışına bağlanarak bağımsız bir ağ enerji gözetimi ve PowerAlert Plus adlı yazılım aracılığı ile de kontrol olanağı sunar. Herhangi bir sebeple elektrik kesintisi olduğunda DataCenter- in gelişmiş teknolojisi dört farklı dosya sunucusunu, farklı operasyon sistemleri işletiyor da olsa, düzenli bir şekilde ve sıra ile kapatır. Bu sayede DataCenter, veri kaybı ve büyük masraflara sebep olabilecek bozulmalan engellenmiş olur. TRıPP LıTE TÜRKIYE: (212) TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRLERİ: Karma Yazılım Donanım A.Ş. Yaman Elektronik Dağıtım A.Ş. DataCenter $ DataCenter $ YENİ ÜRÜN DATACENTER Azami Verim için, Gelişmiş Teknoloji Tripp lite DataCenter KGK sistemleri sürekli olarak iç kullanımda kalması ve sisteminizin sürekli olarak işlemesi için gereken yedekleme enerjisini sağlayacak Gelişmiş Line-Interactive tasannu ve etkin güç idare sistemi sayesinde yedekleme süresi artmıştır. şekilde gehştirilmiştir. Tripp Lite- ın (Line-Interactive) yaklaşımı ilk masraflan sadece asgariye indirmekle kalmamakta aynca harcanan enerjiyi de en aza indirmekte, batarya ömrünü artırmakta ve sisteminizin gündelik işleyişi sebebiyle ortaya çıkan işlem masraflarını gözle görülür bir şekilde düşürmektedir. İç akım için, KGK'nızı büyük boyut yapmam- za gerek kalmadığı gibi KGK'nızı bozacak iç hatalar nıinimuma indirgenmiştir. Veri merkezinin karmaşık yapısı ve sistem bakımının sıfıra inmesi sayesinde çok daha uzun bir süre düzenli bir şekilde çalışmaya devam edecektir Kısacası ağlarınız ya da telekomünikasyon sistemlerinizin korunmasında DataCenter KGK sistemleri en ekonomik ve en güvenilir çözümdür. Fiyatlan benzeri özelliklere sahip farklı üreticilerin KGK fiyatlan ile karşüaştınlırsa, DataCenter'ın sunduğu avantajlar derhal fark edilebilecektir.

22

23 23-29 Eylül Sayı: 85 haber 23 Siemens Nixdorf, dünya markası olma yolunda ilerliyor SİBEL ALGAN Geçtiğimiz günlerde ülkemizi ziyaret eden Siemens Nixdorf Avrupa Bölgesi Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kumlu üyesi Rudi Lamprecht ile bir söyleşi yaptık. Siemens Nixdorf Türkiye Genel Müdürü Prof.Dr. Atilla Gönenli'nin de katıldığı söyleşinin içeriğini, Siemens Nixdorfun tüm dünyada başlattığı yeniden yapılanma sürecinde nerelere gelindiği ve nelerin hedeflendiği konulan oluşturuyordu. Ziyaretini, gelecek vaad eden bir pazar olarak niteledikleri Türkiye pazannı yakından incelemek olarak açıklayan Lamprecht, "66 milyonluk Türkiye nüfusunun kişi başına yaptığı BT harcaması sadece 15 dolar. Hiç kuşkusuz bu oran artacak. Bu nedenle Türkiye pazannda büyük bir potansiyel olduğu inancım taşıyorum" diyor. Siemens Nixdorfun tüm dünyaki ofislerinde sürekli devam edeceği önemle vurgulanan 'yeniden yapılanma' dönemine girmesinin en önemli nedeni olarak, Alman kökenli Siemens Nixdorf markasını, bir dünya markası konumuna getirme amacı gösteriliyor. Siemens-Nixdorf, hızlı ve değişken BT pazarının rekabet ortamında, bunun gerekli olduğuna inanıyor. Gelirinin yüzde 60'ını Almanya'dan, geri kalanım da diğer bölgelerden elde eden şirket, bu bölgelerin sayısını artırabilmeyi hedefliyor Ekim aylan arasındaki mali yılın ortalarına gelindiğinde, Siemens Nixdorfun gelirlerinin 1/3'inin Almanya'dan, 1/3'ünün Almanya dışındaki Avrupa ülkelerinden ve 1/3'ünün de dünya pazarından gelmesi amaçlanıyor. kapsayan mali yılı sonunda Türkiye ofisi olarak iç saüşlar da dahil, 45 milyon DM'lik bir gelir elde etkilerini, 1996 yılının son üç ayı için de, iyimser bir yaklaşım içinde olduklanm ifade ediyor. 'Ürün ve çözüm şirketiyiz' Siemens Nixdorfun kendisine belirlediği iki önemli faaliyet alam -var: Ürün ve çözüm. Şirket en son teknolojiyi yansıtırken, fıyaüan da aşağı çekmeyi hedefliyor. Çözüm uygulamalan geliştirilmesi alanında ise, özellikle bankacılık ve sigorta alanına odaklanılmış durumda. Diğer alanlara da çözüm ortaklan aracılığıyla çözüm götürme amacında olan şirketin gelirinin yansımn hizmet ve çözümden, yansının da ürünlerden geldiği belirtiliyor. Siemens-Nixdorfun dünyada her türlü komple çözüm sunan üç şirketten biri konumunda olduğu ileri sürülüyor. 'Küresel hedefler, bireysel hedeflere dönüştü' Şirketin yatırım yaptığı kilit alanlardan biri olan dünya pazannı yakalayabilme hedefi, belirlenen yönetim stratejileri ile destekleniyor. Stratejiye göre, Siemens Nixdorfun dünya genelindeki 300'den fazla yaünmcısı, şirketin kâr ve zarar sorumluluğunu paylaşıyor. Bu uygulama sadece Almanya'da bulunan merkez ofiste değil, en küçük ofiste bile yürütülüyor. Lamprect bu konuda, "Küresel hedeflerin, bireysel hedefler olmasına çalıştık. Çünkü bireyselleşme, sorumluluğu dağıtmak ve paylaşmaktır. Böylelikle bireysel yatınmcılar, şirketin yararına olacak bağımsız planlamalar yapabiliyorlar. Zaten biz de bir ülke için bir hedef belirlerken, o pazarın koşullanın ve pazar talebini göz önünde bulunduruyoruz" derken, Siemens Nixdorf Türkiye Genel Müdürü Atilla Gönenli de Lamprect'in sözlerine şunlan ekliyor: "Bu uygulama, karşılıklı bilgi alışverişine dayanıyor. Amaç sadece rakamsal anlamda satış yapmak değil. Asıl önemli olan karşılıklı olarak birbirimize ne kazandırabileceğimiz." Gönenli aynca, Siemens Nixdorfun Eylül Ağustos 1996 dönemini

24 24 haber Eylül Sayı: üniversiteye standart donanım paketi GÜNEŞ KAZDAGLI Türk üniversitelerinin ve araşürma-geliştirme birimlerinin ulusal ve uluslararası bilgisayar bağlantılarını gerçekleştirerek, ülke çapında bir etkileşimli ağ kurmak ve bu ağ aracılığıyla araştırmacılara bilgi ve belge hizmetieri sağlamak amacıyla kurulan Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi'nde (ULAKBİM) çalışmalar devam ediyor. TÜBİTAK bünyesinde oluşturulan ULAKBİM'in Ankara, İstanbul, İzmir illeri dışında kalan üniversitelere 30 Temmuz-12 Ağustos 1996 tarihleri arasında bilgisayar altyapılan ve Internet bağlanülannı içeren bir anket uyguladığı öğrenildi. Üniversitelerle yapılan görüşmeler sonrasında seçilen 20 üniversiteye "Standart Donamm Paketi" sağlanması kararlaştınldı. Ulusal Akademik Ağın omurga ve uç bağlamdan sağlanırken, özellikle donanım yetersizliği olan üniversitelerde geniş bant aralığının en etkin şekilde değerlendirilebilmesi amacıyla ULAKBİM, bu üniversitelere bağlantı donanımı yanında birer ağ bağlantılı bilgisayar laboratuvarı oluşturmayı da hedefliyor. Bu hedefler çerçevesinde seçilen 20 üniversiteye sağlanacak "Standart Donamm Paketi", Internet sunucusu, grafik yetenekli kullanıcı terminali, yazıcı, sunucu için kesintisiz güç kaynağı ve gerekli yerel ağ donanımından oluşuyor. "Standart Donanım Paketi", ULAKBİM teknik elemanları tarafından ULAK-NET bağlantısı sağlanırken kurulacak ve üniversite yetkililerine teslim edilecek. ULAKBİM yetkilileri, donanım gereksinimleri geniş bir yelpaze oluşturan Ankara, İstanbul ve İzmir illeri dışında kalan üniversitelerin toplanan bilgilerle bir değeriendirmeye tabi tutulduğunu ve bu değerlendirme sonucunda şu üniversitelere "Standart Donanım Paketi" sağlanmasına karar verildiğini belirttiler: Adnan Menderes Üniversitesi (Aydın), Akdeniz Üniversitesi (Antalya), Celal Bayar Üniversitesi (Manisa), 18 Mart Üniversitesi (Çanakkale), Dumlupmar Üniversitesi (Kütahya), Fırat Üniversitesi (Elazığ), Gaziosmanpaşa Üniversitesi (Tokat), Harran Üniversitesi (Şanlıurfa), Kafkas Üniversitesi (Kars), Kınkkale Üniversitesi (Kırıkkale), Mersin Üniversitesi (Mersin), Muğla Üniversitesi (Muğla), Mustafa Kemal Üniversitesi (Hatay), Osmangazi Üniversitesi (Eskişehir), Pamukkale Üniversitesi (Denizli), Sakarya Üniversitesi (Sakarya), Süleyman Demirel Üniversitesi (İsparta), Trakya Üniversitesi (Edirne), Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van), Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (Zonguldak). ULAKBİM'in yeni hedefleri ve projeleri Ülke çapında tüm üniversite ve araştırma kuruluşlarını birbirine bağlayacak olan Ulusal Akademik Ağ'ın, 34 Mbps hızında bir omurgadan oluşması ve üniversitelerin bağlantılannın ise 64 Kbps-2Mbps hızında olması planlanıyor. Ayrıca Internet çıkış hat kapasitelerinin de en kısa zamanda artınlacağı; 1996 yılı için hedefin 768 Kbps, 1997 yılı için de en az 1.5 Mbps olacağı kaydediliyor. Öte yandan ULAKBİM yetkilileri, yıllarında gerçekleştirmeyi planladıklan projelerle ilgili olarak da şu örnekleri veriyorlar: * Araştırmacıların ULAKBİM tarafından sunulan süreli yaym, bilgi taraması ve belge sağlama hizmetlerine erişmelerini sağlamak için merkezi bir süreli yayınlar veritabanı oluşturmak; diğer üniversite kütüphanelerinde bulunan süreli yayın bilgilerini de bu veritabanına girmek; koleksiyon geliştirme ve belge sağlama için gereken yönetim bilgilerini ise süreli yaym otomasyon sistemi aracılığıyla üretmek, * Ankara'da üniversiteleri hızlı bir metropolitan ağ (MAN) aracılığıyla birbirine bağlamak, * Veri, ses ve görüntü türü bilgileri kaydedip işleyerek, araştırmacılann ve öğrencilerin hizmetine sunacak bir çokluortam dokümantasyon merkezi kurmak, * Ulusal Akademik Ağ üzerinde oluşacak trafiği yönetmek ve çıkabilecek sorunlan çözmek için, yönetim ve simulasyon projesi geliştirmek. Bu arada ULAKBİM'in 2000 yılma kadar öngörülen yatırım bütçesi ise 45 milyon dolar olarak açıklandı yılı bütçesinin 200 milyar TL olduğunu belirten yetkililer, 1997 yılı yatınm bütçesi teklifinin de 1 trilyon TL olacağım kaydediyorlar.

25

26 26 haber Eylül Sayı: 85 Hayvan sağlığı bilgi sistemi oluşturuldu Ankara merkezli TELNET Sistem Entegrasyon ve Danışmanlık Şirketi, hayvan sağlığına ilişkin bir bilgi sistemi oluşturdu. Microsoft SQL Server ve Access kullanılarak geliştirilen Tanm Bakanlığı Hayvan Sağlığı Bilgi Sistemi'nde çeşitli noktalardan toplanan hayvan sağlığına ilişkin bilgiler tutuluyor. Bakanlık, hayvan sağlığına ilişkin bilgilerden oluşan veritabanı sistemi ile gerekli uyarılann zamanında yapılmasını ve salgınlann önlenmesini hedefliyor. Bilgi teknolojilerini kullanan ya da kullanmayı planlayan bütün sektördeki kuruluşlara, bilgi işlem altyapısı oluşturmak, geliştirmek ve mevcut altyapının daha verimli kullanımı için danışmanlık, eğitim, proje ve destek hizmetleri sunan TELNET, geçtiğimiz günlerde Oracle'ın çözüm ortağı da oldu. TELNET yetkililerinden Sina Kutluay, önümüzdeki dönem için TEL- NET'in planlan konusunda şunlan söyledi: "TELNET, temel olarak Türkiye'de hızlı gelişmekte olan sistem bütünleştirme ve danışmanlık işinde kalacaktır. Sistem bütünleştir-. menin gerektirdiği, yüksek teknoloji donanım ve yazılım ürünleri ile ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz; yeni temsilcilikler ve satış yetkileri için girişimlerde bulunacağız. Aynca ofis otomasyonu kapsamında veritabanı ve Intranet-Internet uygulamalarını, geniş deneyime sahip olduğumuz LAN/WAN, group ware çözümleri ve geliştirdiğimiz Robo ailesi ürünleriyle komple çözümler sunacağız." TELNET'in danışmanlık hizmeti verdiği bir diğer konu ise, otoyol- Iann teknik altyapısı ile ilgili. Bu çerçevede TELNET, Karayolları Genel Müdürlüğü adına hareket etti ve Anadolu Otoyolu'nda yer alan İzmit Tünelleri SCADA Sistemi'nin, kesin kabul ve sistem testleri aşamasında yüklenici şirketin işini tamamlaması ve kabulünün yapılması konusunda teknik danışmanlık hizmeti verdi. Halen Bolu Tünelleri SCADA Sistem Şartnamesi'nin teknik incelemesi ve durum raporlarının hazırlanması çalışmalannın devam ettiği de öğrenildi. Savunma sanayinde teknolojik gelişmeler sempozyumu Kara Harp Okulu'nun 1997 yılı Haziran ayında ileri savunma teknolojilerine ilişkin bir sempozyum düzenleyeceği öğrenildi. Strateji Grubu tarafından yayına hazırlanan Gündem adlı bültende yer alan habere göre, sempozyuma askeri yetkililerin yanı sıra, savunma sanayi kuruluşları ve üniversitelerden de yetkililer katılacak. Savunma sanayiinde mevcut teknolojik seviyenin ve olası gelişmelerin akademik düzeyde tartışılması amacıyla düzenlenen sempozyumda, aynca savunma alanında faaliyet gösteren kurumlar arasında koordinasyon ve bilgi ağı kurulması da hedefleniyor. Sempozyumda ağırlıklı olarak savunma sanayiinde bilgi teknolojisi kullanımının çeşitli başlıklar altında ele alınacağı öğrenildi. Örneğin, "Komuta Kontrol Sistemleri" başlığı altında; Muharebe Sistemleri, Fiber Optik Sistemler, Uydu Sistemleri, Stratejik ve Taktik Haberleşme Şebekeleri, Telsiz Haberleşmesindeki Gelişmeler, İletişim Teknikleri ve Emniyeti, Bilgi Sistemleri, Veri Transferi, Mesaj Kotarma Sistemleri, Alan Şebekesindeki Gelişmeler, Bilgi Toplama ve Değerlendirme Sistemlerinin Emniyeti, Elektronik Sistemler, Erken Uyan Sistemleri, Konum Belirleme ve Seyrüsefer Sistemleri, Sensor Fizyonu ve Sensör Teknolojileri, Uzaktan Algılama, Elektronik Harp, Dost Düşman Tanıma/Tanıtma (IFF) konulan ele alınacak. Toplantıda Kritik Teknolojiler, Teknoloji Yönetimi, Stratejik Planlama, Yapay Zeka ve Uzman Sistemler, Sayısal Haritacılık, Askeri Standartlar, Bilgisayar Destekli Lojistik Sistemleri, Bilgisayar Destekli Tasanm, İmalat ve Robotik konularında da tebliğ sunulacağı kaydediliyor.

27

28 28 haber Eylül Sayı: 85 Bilkent, ATM teknolojisine geçiyor Bilkent Üniversitesi bilgisayar ağı altyapısını yeniliyor. Üniversitenin her geçen yıl büyümesi karşısında yetersiz kalan yerel bilgisayar ağı altyapısında ATM teknolojisine geçiliyor. Bilkent Üniversitesi yerel ağı daha önce, 3 adet yönlendirici (router) ile birbirine bağlanmış 11 Ethernet akağından oluşuyordu. Ancak özellikle sunuculann (server) bulunduğu noktalarda darboğazların olması ve sık sık sorunlann yaşanması nedeniyle bilgisayar ağı altyapısının değiştirilmesine karar verildiği belirtiliyor. Ekim aymda hizmete girmesi beklenen bu altyapıyla amaçlanan, kampus içinde bir omurga oluşturularak sunuculara erişimde yaşanan sıkıntılan ortadan kaldırmak. Böylece tüm fakültelerin bilgisayar hizmeüerinden aynı hızda yararlanma olanağına ve özellikle hızlı, rahat bir Internet erişimine sahip olacağı öğrenildi. Bilkent Üniversitesi yetkilileri, oluşturulacak yeni altyapının özellikleri konusunda şunlan söylediler: Bilkent Üniversitesi, üniversitenin her geçen yıl büyümesi karşısında yetersiz kalan yerel bilgisayar ağı altyapısını ATM teknolojisiyle yeniliyor. Ekim ayında hizmete girmesi beklenen bu altyapıyla amaçlanan, kampus içinde bir omurga oluşturularak sunuculara erişimde yaşanan sıkıntılan ortadan kaldırmak. "Kurulacak olan ağda Fore Systems'ın ATM ürünleri tercih edildi. Ağın merkezinde bir adet ASX-200 ATM Switch yer alıyor. İlk planda 4 sunucunun ATM adaptörleriyle doğrudan ATM anahtanna bağlanması planlandı. Sunucuların biri hem kullanıcı hesapları, hem de servis programları için Ağ Dosya Sistemi (NFS) hizmeti verirken, diğerinde Öğrenci İşleri Sistemi (STARS) ve kütüphane Otomasyon Sistemi (BLISS) uygulamaları yer alıyor. Bu iki sunucunun ATM anahtarına bağlanmasıyla doğrudan 155 Mps'lik erişimleri oluyor. ATM anahtardan çıkan 12 kanallı fiber optik bir kablo, kampus içinde dolaşarak fakülte binalarına ATM bağlantısını sağlıyor. Fiber kabloların uçlarında yer alan PowerHub 4000 ve 7000 cihazlarıyla ATM bağlantısı fakülte içerisinde tekrar Ethernet'e dönüştürülüyor. Fakültelere ATM bağlantısının götürülmesi, zaman içerisinde son bağlantıların da ATM ile yapılması olanağını tanıyacak. Öte yandan bu projeyle fakülte bağlantıları dışında öğrenci yurtlarına da fiber optik kablo döşeneceği ve ilk aşamada 4 yurdun odalarına da ağ bağlantısı altyapısının götürüleceği öğrenildi. Önümüzdeki yıllar için hedeflenen ise, bütün yurtlardaki odalardan ağ erişiminin sağlanabilmesi.

29

30 30 haber Eylül Sayı: 85 Inter Mühendislik, NEC'in Türkiye temsilcisi oluyor AHMET TOKUZ 1995 yılında net olarak, tüm dünyada 43 milyon dolan aşkın bilgisayar ve iletişim ürünleri satışı yaptığını açıklayan NEC, Türkiye pazarına giriyor. Avrupa organizasyonunu yeni kuran NEC'in Türkiye temsilciliğini ise, inter Mühendislik aldı. Almanya'da bulunan ve inter Şirketler Grubu içerisinde inter Mühendislik, elektronik devre elerrıanlannda Türkiye temsilcisi olduğu NEC suretinin, bilgisayar OEM ürürderinin de temsüciliğini aldı. inter Mühendislik yetkilileri, OEM pazarına NEC ile giriş yaptıklannı, devamının ise geleceğini söylüyor. yer alan Fil Elektronik'in, bu konuda NEC'in Avrupa organizasyonu ile işbirliğine gittiği belirtiliyor. NEC ile inter Mühendislik'in ilişkisi, elektronik devre elemanlarının inter Mühendislik tarafından Türkiye'de pazarianmasına dayanıyor, inter Mühendislik'te NEC'den sorumlu Component Satış Müdürü olan İsmail Hakkı Danışan, kendi üretimleri olan Maliye BakanlığVndan onaylı POS terminallerinin yan donanımlarında NEC ürünlerini kullanacaklarını söylüyor. Bu nedenle Inter Mühendislik, NEC ürünlerinin Türkiye temsilcisi olma karan alıyor. Türkiye OEM pazarına inter Mühendislik ile giren NEC'in, kendilerinden çok agresif bir pazarlama politikası beklemediğini belirten Danışan, başlangıç stratejilerinin NEC'i Türkiye'de kullanıcılara tanıtmak olduğunu söylüyor. inter Mühendislik'in Türkiye pazarına sunacağı ürünler arasında NEC'in ChromaClear teknolojisi ile ürettiği ekranlar, değişik tuzlardaki CD-ROM sürücüler, sabit diskler, sunu cihazlan ve yazıcılar yer alıyor. Komple bilgisayar sistemleri ise, ithal edilmeyecek. Danışan, Türkiye'deki bilgisayar pazarındaki rekabetin yoğun olduğunu belirterek, NEC'i tanıtmak için dışandan danışmanlık hizmeti alacaklarını söyledi. Tanıtım çalışmalarının başlangıç tarihi olarak ise, Ekim 1996 gösteriliyor. Ürünler hem doğrudan, hem dağıtım kanalıyla satılacak inter Mühendislik, NEC ürünlerini hem dağıtım kanatlan aracılığıyla, hem de doğrudan satmayı düşünüyor. Danışan, büyük müşterilerine kendilerinin satış yapacaklarım, sektördeki diğer şirketlere ulaşmak için ise dağdım kanalı oluşturacaklarını söylüyor, inter Mühendislik'in Türkiye'deki dağıtıcılar ile görüşmelerinin devam ettiğini belirten Danışan, aralarında bir seçim yapılacağını belirtiyor. Bu noktada Danışan, belli bir NEC ürününü dağıtacak ayn ayn dağıtım kanalı ya da tüm ürünleri dağıtacak tek bir dağıtım kanalı atanacağım belirtiyor. NEC ürünleri, Türkiye pazarına uygun fiyat politikası ile sunulacak, inter Mühendislik, pazarda NEC ürünlerine eşdeğer ürünlerin fiyadanna ilişkin bir rapor hazırlayarak, bunu NEC'e sunacak. Danışan, böylece NEC ürünlerinin, Türkiye'de pahalı olmasının önüne geçebileceklerini belirtiyor. "OEM yelpazemiz gerıişkyebilir" Danışan, Inter Mühendislik'in NEC dışında, National, Hitachi, Toshiba gibi şirketlerin elektronik parçalarım da Türkiye'de dağıttığım söyleyerek, ileride bu şirkeüerin OEM ürünlerini satabileceklerini bildiriyor. Danışan, bunu yaparken, kendi içerisinde rakip olmayan ürünler ile portföylerindeki boşluğu doldurmayı hedeflediklerini sözlerine ekliyor.

31

32 32 haber Eylül Sayı: 85 Çalışma gruplarına özel veri ambarı: IBM Visual Warehouse IBM Türk, 10 Eylül 1996 Salı günü İstanbul Conrad Oteli'nde düzenlediği seminer ile Visual Warehouse ürününü tanıttı. Yerel ağ (LAN) tabanlı bir sistem olan Visual Warehouse, veri ambarı inşa etmek ve yönetmek için kullanılan bütünleşik tek bir ürün. Seminerde veri ambarının (data warehouse) günümüzde şirketler açısından önemine değinildi. Birçok şirketin elinde veri olmasına rağmen, bu verileri anlayamadığı ve etkili bir şekilde yönetemediği belirtilen seminerde, bu soruna çözüm olarak sunulan veri ambarının, yönetim kademesinde bulunan kişilerin karar verme ve analizi için, veritabanlarının optimize edilmesi anlamına geldiği ifade edildi. Her beş yılda bir şirkette biriken ve işlenmesi gereken veri miktarının ikiye katlandığına dikkat çekilerek, birçok şirketin var olan veriyi anlaşılır duruma getiremedikleri ve yönetemedikleri belirtildi. Geleneksel anlamda kurumsal veri ambarları, BT organizasyonu tarafından oluşturulup, yönetiliyor. IBM Visual Warehouse, şirket içerisindeki belli bölümlerin ya da iş gruplarının, kendi özel ihtiyaçlarını karşılamak için datamart olarak adlandırılan yerel veri ambarlarını oluşturmaları için kullanılan araç olarak tanımlanıyor. Datamart, kurumsal veri ambarlannın kullanımındaki yükü aza indirgediği gibi, son kullanıcıların kendi verileri üzerindeki denetimini de artırıyor. 'Datamart İnşaatçısı' IBM Visual Warehouse, 50 GB'a kadar veriyi yönetebiliyor. Çalışma gruplarının gereksinimleri arttıkça Visual Warehouse daha büyük veri ambarı ortamına bütünleştirilebiliyor. Visual Warehouse, DB2 ailesi, Oracle, Informix, MS SQL Server, Sybase, VSAM ve IMS gibi popüler veri kaynaklarına erişim sağlıyor. Visual Warehouse'daki veri tanımları, veri kaynaklarından verilerin çekilmesini, aktarımını ve otomatik olarak kayıt edilmesini sağlıyor. Yazılım veri kaynaklarından verileri, bilgi işlem yöneticisinin tanımladığı metadata'ya bağlı olarak çekiyor ve dönüştürüyor. Verinin verisi olarak tanımlanan metadata, veri kaynaklarının ve onlar arasındaki ilişkiyle veriye ilişkin dizin, format ve tür bilgilerinin tutulduğu bölümdür. Veri ambarı araçları, verileri çıkarmak, aktarmak ve ambarda doğru yerlere yerleştirmek için metadata'yı kullanır. Veriler, Visual Warehouse sunucusu tarafından DB2 for OS/2, DB2 for AS/400 ve DB2 for AIX veritabanı formatlarında saklanabiliyor. Sunucu tarafındaki veriye, IBM'in Visualizer ürünleri ya da DB2 CAE ve ODBC desteği sağlayan diğer şirketlerin araçlarıyla erişilebiliyor. Ayrıca yazılım, metadata'nın saklanacağı bütünleşik depolama yeri ile geliyor. Metadata, elle girilebileceği gibi, diğer kaynaklardan da aktarılabiliyor. Visual Warehouse'un, Mayıs 1995 tarihinden beri desteklediği OS/2, AIX ve OS/400 işletim sistemlerine ek olarak, yakında, Windows NT, HP-UX ve Sun Solaris işletim sistemlerinde de "datamart'lar yaratmalarına olanak sağlayacağı belirtiliyor.

33 23-29 Eylül Sayı: 85 haber 33 Tursoft artık "Sektörel Dış Ticaret Şirketi" Türkiye'de üretilen BT ürün ve hizmetlerinin uluslararası platformda pazarlanması amacıyla kurulan Tursoft Bilişim Hizmetleri A.Ş., Dış Ticaret Müsteşarlığının (DTM) onayıyla, Sektörel Dış Ticaret Şirketi (SDŞ) unvanını aldı. SDŞ olmak için DTM'ye Haziran ayında yapılan başvurunun, DTM üst düzey yetkililerince onaylandığı ve resmi gazetede yayınlandığı belirtiliyor. DTM yetkililerinin BT ihracatının Türkiye'nin ihracat çeşitliliğine etkisi olacağı yolundaki düşüncelerinin, bu onaya neden olduğu kaydediliyor. Tursoft Başkanı Prof.Dr. Eyüp İlyasoğlu, BT ihracatının bilgi toplumuna geçişte çok önemli olduğuna dikkat çekerek, konuyla ilgili şu açıklamayı yapıyor: "Devlet, ihracat yapılması konusunda tek tek şirketlerle çalışmak yerine, küçük ve orta ölçekli birkaç şirketin bir araya gelerek oluşturacağı şirketleri teşvik ediyor. Çünkü çoğunluk sağlandığı takdirde, pazarlama giderleri düşmüş oluyor" diyor. İlyasoğlu'ndan alınan bilgiye göre bundan böyle dış ticaret için tek başına başvuran şirketlere, devlet tarafından pazarlama teşviki verilmeyecek. Devlet teşvikinin sadece Tursoft üzerinden verilecek olması da, Tursoft'a ortak kazandıracak ve pazarlama giderlerini aşağıya çekecek. Şu anda, Tursoft bünyesinde bulunan 70 BT şirketi devletin sağlayacağı pazarlama teşvikinden yararlanma hakkına sahip bulunuyor. Bu teşviklerin yurtdışı pazarlara katılımda destek, ihracat ve performansa bağlı döviz temini sağlanması gibi teşvikler olduğunu söyleyen İlyasoğ- Iu, "Örneğin CeBIT gibi bir organizasyon söz konusu olduğunda, devlet Tursoft ortaklarına daha az maliyetle katılma olanağı sağlayacak. Bunun dışında yeni ülkelere açılınması durumunda, devlet para almadan Tursoftü beraberinde götürecek. Böylelikle biz satışla, devlet de ihracat yaparak kazanç sağlayacak. Ancak bunların dışındaki en ayrıcalıklı teşvik, hükümetin ticaret şirketi olarak BT sektöründe sadece Tursoftü tanıyor olması. Ben de bunlann gelişmesine çalışacağım" diyor. KONUK YAZAR Türkiye Biliş'm Vakfı tarafından hazırlanan "Bilişim Stratejileri Çalışma Raporu", bilişim alanında bir takım yeni konuları gündeme getirmeye başladı. Sektör basınında gündeme gelen önemli konulardan bir tanesi de "bilişim bakanlığının" gerekliliği: "Devletin 'Bilgi ve Bilişim Politikaları'nın belirlenmesi ve izlenmesi için, devletin tüm diğer ilgili birimleri ile uyum sağlaması önkoşuluyla, bakanlık düzeyinde bir birim oluşturmak" (Bilişim Stratejileri Çalışma Raporu; Özet Bölümü syf. 5) Rapor, özet olarak devletin ya da kamunun organizasyonları çerçevesinde oluşturulan bilgi sistemlerinin (tarım, sanayi, üretim, ticaret, hizmetler, yasama...) eşgüdümünün sağlanabilmesi ve bilişim stratejilerinin oluşturulabilmesi için "Bilişim Bakanlığı"nın gerekliliğini savunmaktadır. Toplumu gelecek dönemlere hazırlamak için altyapının ve yatırımların değerlendirilebilmesi için böyle bir kurumun oluşturulabilmesi yukarıda sözü geçen önkoşul çerçevesinde öncelikle verimlilik açısından önemli yararlar sağlayabilecektir. Hele şu anda uygulandığı şekliyle çeşitli birimler düzeyinde ayrı standartlarda oluşan "adacık" sistemler, aslında önemli işletme maliyetleri yüklemektedir. Belli standartlar ve ilkeler gözetilerek yapılacak yatırımlar birçok tekrarın önüne geçerek kaynak tasarrufu sağlayabilecektir. Ancak kanımca "devletin tüm diğer birimleriyle FARUK ECZACIBAŞI Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Bşk. Bilişim Bakanlığı., mı? uyum sağlama" önkoşulu, tahminlerden çok daha büyük boyutlu pratik sorunlar yaratacaktır. Bilişim (ya da bilgi teknolojileri, ya da enformatik...) olgusu mevcut bürokratik yapının daha hâlâ yabancısı olduğu bir sistemdir. Mevcut alışılagelmiş sistemleri yeniden yapılandırmaya kalkışması, bakanlık düzeyinde bir birim olsa dahi bürokratik kesimin öncelikle geleneksel bölümünü karşısına alacaktır. Kaldı ki, alt sistemlerin genelde sorumlulukları zaten çeşitli bakanlıklar arasında dağıtılmıştır. Eş düzeyde ayrı bir birimin başkalarının sorumluluğundaki sistemlerin verimliliğine el atması bu tepkileri daha da büyütecektir. Ayrıca zaten mevcut kanun ve yönetmelikler bu sorumlulukları yeni bir birime devretmeye pek de izin vermeyecektir. Buna çok benzer bir sorun da Çevre Bakanlığı dönemlerinde yaşandı; Çevre Bakanlığı çerçevesinde yapılmaya kalkışılan uygulamalar Sanayi Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı gibi değişik birimlerle yetki karmaşası yaratmış ve işlerlik kazanamamıştır. Bilgi teknolojisi uygulama alanlarının tümünün verimliliğine katkıda bulunacak bir altyapı unsurudur. Hatta başka bir deyişle "altyapının altyapısıdır". Dolayısıyla, diğer bakanlıklarla aynı düzeyde bir konuma oturtarak bir rekabet ortamı yaratmak yerine. Başbakanlığın stratejisi, politika ve standart belirleyen bir uzman birim olarak örgütlemek olmalıdır. Tabii burada asıl önkoşul, başbakanlık düzeyinde yeterli desteğin sağlanabilmesi için aynı vizyonun paylaşılmasıdır.

34 34 haber Eylül Sayı: 85 TRUUG'da yönetim değişiyor ama, hedefler aynı SİBEL ALGAN Kurulduğu dönemden bu yana Türkiye'deki UNLX ve benzeri işletim sitemleri ile Internet gibi açık bilgisayar ağlan kullanıcılarını biraraya getirmek amacım taşıyan Açık Sistem Kullanıcılan Derneği TRUUG'da, yakın bir dönemde yeni bir yönetim değişikliği yaşandı. Başlangıçta iki yıllık bir süre için yürütülmesi planlanan derneğin yönetim görevi, son iki yildır bir yıl süreyle götürülüyor. Ancak demeğin yönetim kadrosunu her yıl değişik isimler oluştursa da, göreve başlanmadan önce duyurulan ve belirlenen hedefler aşağı yukan aynı özellikleri taşıyor. Her yeni yönetim, demek üye sayışım artırmak, eğitim, bilgi paylaşımı ve kullanıcı sorunlannı çözmek ve standartlar oluşturulması için önerilerde bulunmak gibi hedefler belirliyor. Yeni yönetimlerin, yeni hedefler anlamına geldiğini düşünen kişilerce, bu durum son derece dikkat çekici. Kısacası bu değişiklikler akla, 'TRUUG ilerlemiyor mu?' gibi bir som getiriyor. Bu nedenle biz de şu anda TRUUGün yönetimini üstlenen Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Doç.Dr. Ufuk Çağlayan'a ve derneğin geçmiş dönemlerde yönetiminde bulunmuş Integral Genel Müdürü Haluk Bingöl ile Naryaz Genel Müdürü Ataman Yıldınm'a bunun nedeni sorduk. Eski ve yeni yönetim üyelerinin, 'yeni yönetimler, eski hedefler' saptamasının demek bünyesinde yaşanan bir soruna işaret edip etmediği konusundaki görüşlerini aldık. Şu anda TRUUG denetim kurulunda görev yapan ve önceki yıllarda da derneğin başkanlığını yürütmüş olan Ataman Yıldınm, yönetim kadrosunun değişmesine karşın hedeflerin aynı kalmasını, demekte yaşanan sorunlann bir göstergesi anlamına geldiği fikrine tamamı la karşı çıkıyor. Çünkü Yıldınm'a göre bu bir 'bayrak yansı'. TRUUG gibi bir derneğin başkanlığım götürmenin son derece özveri ve zaman isteyen bir görev olduğunu vurgulayan Yıldınm, "Her gelen yönetim görevini yapmak için çok çalışıyor. Doğal olarak da iki yıllık görev süresi bu insanlar için çok fazla geliyor. Her yıl seçim yapılmasının nedeni, yorulan kişilerin görevlerini daha verimli olabilecek kişilere teslim etmeleri. Bu bir bayrak yarışı. Herkes kendi döneminde çok hızlı koşup, yorulduğunda bir sonrakine bayrağı teslim ediyor. Bu nedenle de hedef değişmiyor, ancak kişiler değişiyor" diyor. Ancak Yıldınm'ın önemle üzerinde durduğu başka bir konu daha var. O da, eski yönetimin yenisine destek olması. Bu amaçla Ataman Yıldınm ve Abaküs Genel Müdürü İffet Çakmur İnceer demeğin denetim kurulunda yer alarak, Çağlayan'a destek oluyorlar. Yıldınm'a göre bu türden dayanışmalar, yeni başkanın çalışmalannda yalnız kalmamasını sağlıyor ve eski deneyimlerden yararlanmasına olanak tanıyor. TRUUG Başkanı Prof.Dr. Ufuk Çağlayan'ın göreve başladığı dönemde yaptığı toplantıda, eski yönetimi çağırarak önerilerini alması, eski ve yeni yönetim arasındaki dayamşmanın en önemli göstergesi olarak nitelendiriliyor. Ataman Yıldırım, eğer TRU UG'da bir sorundan söz edilecekse, bunun bir tek mali sorunlar olabileceği görüşünde. Kendi döneminde de asıl sorunun mali yetersizlikler olduğunu söyleyen Yıldınm, bu sorun çözüldüğünde, derneğin hedefi olan eğitim hizmetlerini daha fazla güçlendirebileceğini belirtiyor. '20 yıl sonra da aynı hedefler söylenecek' TRUUG eski başkanlanndan Integra! Genel Müdürü Haluk Bingöl ise, kendi dönemindeki hedeflerini geniş bir tabana yayılmak ve eğitim etkinlikleri ile üye sayısını yukan çekmek olarak açıklıyor. Aynca Bingöl'e göre bugün de aynı hedeflerin belirlenmiş olması son derece doğal. Hatta Bingöl, 20 yıl sonra bile aym şeylerin söyleneceği inancında yıllannda dernek başkanlığını yürüten Bingöl, derneğin yönetimini teslim aldıklannda 200 kişi olan üye sayısının, görevi bıraktıklarında 300 kusurlara ulaştığım söylüyor. Bugün ise derneğin 459 üyesi var. Bu da Bingöl için bir artış ve ilerleme yaşandığının önemli bir göstergesi. Bingöl, derneğe üye olanların yanında, her dernekte olduğu gibi aynlanlar da

35 23-29 Eylül Sayı: 85 haber 35 olduğunu söyleyerek, "Buna rağmen sayı artıyorsa bu bir ilerlemedir. Öte yandan eğer TRUUG'un amacı Türkiye'deki açık sistem kullamcılanm bir araya getirmek ise, 20 yıl sonraki yönetimin de aym şeyleri söyleyecek olması son derece doğal. Çünkü daha üye olabilecek birçok kullanıcı var ve olacak" şeklinde bir yorum yapıyor. 'Amaç, katılıma üye' Eski dernek başkanlarının yapüğı yorumlara katılan Ufuk Çağlayan, gönüllü bir dernek olan TRUUG'un yönetiminin bir yıldan fazla götürülmesinin zor olduğu görüşüne katılıyor. Çağlayan, her yıl yapılan toplantıların sıfırdan başlanarak yapılmasını, demeğin amaçlarından biri olan eğitim etkinliklerinin her yıl tekrarlanması olarak niteliyor ve doğal karşılıyor. Öte yandan Çağlayan, yeni yönetimlerin deneyimsizliğinin, eski yönetimlerin desteği ile dengelendiğine ve bunun sorun olmaktan çıkuğına inanıyor. Açık Sistem Kullanıcıları Derneğini'in amacım Açık Sistem toplanman yapmak, dernek üyeleri arasında bilgi alışverişini sağlamak amacıyla eğitim seminerleri düzenlemek, kullanılan yazılım ve donanım hakkında bilgi aktarmak olarak açıklayan Çağlayan, "Bu durumda'hedefimiz, üyelerin sayışım artırmaktan çok, katılımcı etkin üyelere sahip olmak. Önemli olan derneğin üyelere ne sunabildiği. Bu noktada verimli olunduğu sürece zaten üye sayısı kendiliğinden artış gösterir" diyor. TRUUG'un bu yılki hedefleri arasında eğitim hizmetinin üyelere bülten ya da dergi ortamında ulaştınlması konusunun da bulunduğunu söyleyen Çağlayan, bunun yapılamamasının tek nedenini yüksek maliyet olarak açıklıyor. Öte yandan derneğin tek sorunu gibi görünen mali yetersizlikler aşdırsa, planlar arasında dernekteki bir iki bilgisayarı Internet'e erişir hale getirmek yer alıyor. Böylece üyelerin derneğe gelerek, Intemet'i kullanmalanna olanak yaraülması hedefleniyor. Bunun için gerekli girişimlerde bulunulduğunu ifade eden Çağlayan, uzun dönemdeki planlannın arasında bir web sayfası oluşturma düşüncesinin bulunduğunu da söylüyor. ACıK VE NET BT sektörünün kalbi Bilişim'96 boyunca hızlı atacak. Sektöre gönül vermiş insanlar, bir hafta boyunca bir oraya bir buraya koşup duracaklar. Türkiye'nin en önemli bilişim organizasyonu, bilgi toplumu haline gelebilme çabamızda yine büyük yararlar sağlayacak. "Bilişim" saati 'OO'ı vurduğunda sormamız gereken soru, "bilgi toplumu olduk mu" değil, "21. yüzyılın bilgi toplumu olduk mu" olsun. Geçtiğimiz dönemin en önemli bilişim olayı, daha doğrusu sorunu, Internet'ti. Bilişim sektörünün büyük oranda büyümesini sağlayacak, yeni pazarlar doğuracak olan Internet, ne yazık ki adından sağda solda bahsedilen, insanımızın hep duyduğu ama bir türlü göremediği hayalet bir kavram olmaktan öteye gidemedi. Daha kaç kere söyleyelim, geçen o kadar zamana yazık. Tek kelime ile "yazık". Yaşlı dünyamız, barış gününü yine kanla, gözyaşıyla, acıyla birlikte kutlamak zorunda kaldı. Ülkemizin durumu da ortada. Yolu bilgiden geçmeyen toplumların, sevgiyle, barışla ne alâkaları olabilir ki? Bilgiyi en yüce değerlerden biri olarak ön plana çıkartabilecek olan Internet, akıl almaz kilit mekanizmalarıyla bir türlü "gerçek" olamadı. Çarpık demokrasi anlayışımızı, sağlıklı bir yapıya kavuşturabilecek en önemli unsurlardan birisidir halbuki Internet. Bugün düşünceye kota V O L K A N Savaşma, biliş G A Z I O G L U ISPRO A.Ş koyan zihniyet, Internet'in karşısında ne yapacak? Web sayfalarını mühürleyip, adreslerini iptal mi edecek? Özgür düşünen, özgür yaşayan Avrupalı'nın, Amerikalı'nın trafiğini mi kesecek? Ya da, onlara bakmayın, onlar geri kalmış toplumlar mı diyecek? Yurtdışında barınan terör örgütlerinden bana sürekli olarak basın bildirileri geliyor. Terör örgütleri, Web sayfaları aracılığıyla kendilerini deklare ediyorlar. Üzülerek söylüyorum, bugüne kadar bana bir devlet kurumundan herhangi bir konuda tek bir gelmedi. "Tüm Türkiye Tarayıcısında" arayacağım. Nerede bu devlet! İnanıyorum ki, Bilişim'96'da en sık konuşulacak olan konuların başında Internet gelecek. Dünyanın bu konuda katetmiş olduğu yolu gören meslektaşlarımız, daha da bir heyecanlanacak; ama daha da bir üzülecek. Ama ne olur pes etmeyelim. Onlar kadar olamasak bile, hiç değilse hedeflerimizi kaybetmeyelim. Umutlarımız hep yeşil kalsın. Hep diyorum, yolu bilgiden geçmeyenler sevgiye asla ulaşamaz. Bir gün gelecek, silikon deyince aklımıza "silikon" gelecek. Bilelim, bilişelim, dünya kimseye kalmaz. İletişim adresi: E-posta: gazioglu@bornova. ege. edu. tr

36 36 haber Eylül Sayı: 85 Compaq, ağ pazannda iddialı Ağ pazannda iddialı duruma gelmek isteyen Compaq, pazara özellikle Fast Ethernet teknolojisini kullanan, ucuz ve kendine özgü yeteneklerle donatılmış ürünler sunuyor. AHMET TOKUZ Ürün stratejisi ve hedefleri Compaq'in kısa dönemde ATM anahtarlayıcılan ve kartlarının üretimi konusunda bir planı bulunmuyor. ATM'in yeteneklerinden tam olarak yararlanabilen protokollerin ve uygulamalann günümüzde oluşturulmadığını dikkat çeken Cotman, Compaq'in ATM standartlan ve protokolleri yerine oturana değin, ATM ürünleri pazara sunmayacağını belirtti. Compaq, ürünlerini pazarlarken 3 ana sloganı kullanacak: Fiyat avantajı, benzersiz özelliklere sahip ürünler ve tek bir üreticiden komple çözüm. Cotman, 1997 yılı içerisinde Compaq'in NIC pazarında ikinci sıraya yerleşeceğini, hub pazannın yüzde 10'unu alarak dördüncü olacaklarını söyledi. Açık ve standartları tanımlanmış sistemler üreten Compaq'in i.ş ortaklarıyla çalışmalarının devam edeceğini söyleyen Cotman, Türkiye'de de doğru insanlarla, doğru yerde ve doğru zamanda çalıştıklannı sözlerine ekledi. Compaq, Eylül ayı içerisinde yeni ağ ürünlerini tanıttı. Compaq, ağ pazanndaki yerini sağlamlaştırmak için, Netelligent ailesinin yeni üyelerini, rakiplerine oranla fiyat avantajı sağlayacak şekilde pazara sunuyor. Compaq Avrupa Ağ Grubu Ürün Müdürü Erik Cotman, 1995 yılı içerisinde Compaq'in 2 milyondan fazla ağ arabirim kartı (NIC- Network Interface Card) sattığını belirtti. Aynı yıl içerisinde taşınabilir bilgisayarlara PCMCIA kart ile masaüstülere İOOVG-Any- LAN ürünleri sunan Thomas Conrad şirketi de Compaq tarafından satın alındı. Compaq ağ ürünleri, arabirim kartlarına ek olarak tekrarlayıcı (repeater), hub ve yönlendiricilerden (router) oluşuyor. Bütün bu ürünlerin endüstri standartlarına uyumlu olduğunu belirten Cotman, pazardaki rakip şirketlerinin ürünlerinden de daha ucuz olduğunu savundu. Compaq'lara özgü yenilikler Compaq Fast Ethernet Hub'ının -pazardaki diğer ürünlerde olmayan- en büyük özelliğinin var olan 24 adet çıkışının (port) 'auto-sensing' (otomatik hissetme) yetenekleri ile donatılmış olduğuna dikkat çekildi. Böylece, yönlendirici bağlı olduğu 10 Mbps hıza sahip Ethernet ya da 100 Mbps hıza sahip olan Fast Ethernet ağlarını herhangi bir ayar yapmadan otomatik olarak saptayabiliyor. Hub çıkışlan bölümler (segment) oluşturabilecek şekilde düzenlenebileceği gibi, hub diğer hublarla birlikte UTP kablosu ile yığınlanabiliyor. Cotman, Compaq'in 1995 Haziran ayı itibarıyla Fast Ethernet Hub pazarının yüzde 70'ine sahip bir pazar lideri olduğunu sözlerine ekledi. Bu arada Compaq, geniş alan ağları (WAN) pazarına da Cisco ile birlikte geliştirdiği yeni yönlendiricisini sunuyor. Netelligent 8500 adı verilen orta düzey performans gereksinimlerine hitap eden yönlendirici de, endüstri standartlarına uygun donanım ürünleri ile Cisco IOS (Internetworking Operating System) işletim sistemi kullanılıyor. Yönlendiricinin genişleme yuvalan PCI veriyolu mimarisine sahip. Böylece yönlendirici, herhangi bir PCI ağ arabirim kartını kullanabilir duruma geliyor. Diğer üreticilerin yönlendiricilerinde, özel veriyollarına ve bu veriyollarına takılabilen özel kanları kullandıklarını belirten Cotman, ürünün açık mimarisinin toplam sahip olabilirlik maliyetini düşürdüğü gibi, fiyatının da diğerlerinin yansı kadar olduğunu söyledi. Compaq, Netelligent 8500 ile de, endüstride ilk kez Fast Ethernet arabirim kartını kullanan yönlendiriciyi duyurmuş oluyor.

37 23-29 Eylül Sayı: 85 haber 37 BDE henüz gerçekleşmedi; ama bilgisayar destekli sınav tamam Milli Eğitim Bakanlığı Bilgisayar Eğitimi ve Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün (BİLGEM) görevlerinden biri de Bakanlığa bağlı bazı orta öğrenim kurumlannın giriş sınavlarını yapmak. BİLGEM'in her yıl yaptığı ve kamuoyunun, sorulann hazırlanmasından, sonuçlannın açıklanmasına kadar her aşamasını ilgiyle izlediği sınavlann başında Anadolu Lisesi Giriş Sınavları geliyor. BİLGEM tarafından yapılan diğer iki sınav ise, Fen Lisesi ve Devlet Parasız Yatılı Okullanna yönelik sınavlar. BİLGEM en son gerçekleştirdiği sınavlarda, sorulann hazırlanmasını, soru kitapçıklannın basılması, sınavlann değerlendirilmesi ve kazananlann listesinin Internet aracılığıyla ilan edilmesi de dahil olmak üzere bütün sınav aşamalarında bilgi teknolojisi kullanıldı. BİLGEM Genel Müdürü Prof.Dr. Hasan Güran, bu yıl ilk defa yapılan uygulamanın önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini söyledi. Güran, bu konuyla ilgili olarak daha sonra şu bilgileri verdi: "Sınavlara ilişkin ilk yaptığımız çalışma, öğrencilerin önüne çıkan sorulann hiç el değmeden, tamamen bilgisayar ortamında seçilmesi. Örneğin 100 soruluk bir sınav kitapçığı hazırlanacak ve bizim elimizde 10 bin tane soru var. Bu sorulann hepsinin özelliği var. Sorulann ağırlığı, hangi konuda olduğu, hangi aynntıyla araştırıldığı ve o soruyla ne sorulması gerektiği belli. Tüm bu ayrıntılar bir veritabanında tutuluyor. Biz sisteme sınav kitapçığını tarif ediyoruz; yani konulara göre soru sayısı, soruların ağırlığı gibi ayrıntıları veriyoruz. Hiç kimse bu sorulan görmeden kapalı devreden döktürüyoruz. Bu yöntemi, yaptığımız son sınavlarla sanıyorum Türkiye'de de ilk biz uyguladık." Milli Eğitim Bakanlığı Bilgisayar Eğitimi ve Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan sınavlarda, sorulann hazırlanmasını, som kitapçıklarının basılması, sınavlann değerlendirilmesi ve kazananlann listesinin Internet aracılığıyla ilan edilmesi de dahil olmak üzere bütün sınav aşamaları bilgi teknolojisi destekli yapılıyor öğretim yılı için yapılan Anadolu Lisesi sınavlarına 500 bin öğrencinin müracaat ettiği; ancak 40 bin öğrencinin Anadolu Liselerine yerleştirildiği öğrenildi. BİLGEM Genel Müdürü Güran, MEB Yönetim Bilgi Sistemi Projesi'nin tamamlandığında sınavların da bu sistemin bir parçası olacağını belirterek, "Dolayısıyla hangi ilden, kaç öğrenci müracaat ediyor, illerdeki kontenjanlar, bilgisayar ortamında bize aktarılacak" dedi. Sınav sonuçlarının ilan edilmesi konusunda da BİLGEM bu yıl bilgi teknolojisini kullandı. Sınav sonuçları Internet aracılığıyla kamuoyuna duyuruldu. Sonuçların duyurulmasında bu yıl, Dışişleri Bakanlığı'nın Web sayfalarını kullanan Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretim yılı için hedefi ise, kendi Internet bağlantılarını gerçekleştirerek oluşturacakları Web sayfalarında sınav sonuçlarını vermek. Bu Web sayfalarında sınav sonuçlarının yanı sıra, Bakanlıkla ilgili her türlü bilgiye, sınavlarla ilgili ayrıntılara da yer verileceği öğrenildi. Sonuç olarak, Bilgisayar Destekli Eğitim belki ülkemizde henüz yaşama geçirilemedi ama, BİLGEM bilgisayar destekli sınav konusunda kararlı ve bunun somut adımları da atıldı.

38 38 dünyadan Eylül Sayı: 85 Macaristan ve 1996 bilgi teknolojisi GYÖZÖ KOVACS Macaristan John von Neumann Bilgisayar Derneği Bşk. Yrd. Macaristan'da oldukça zengin sayılan bir tarihi olan bilgisayar teknolojisinin bugünü umutla dolu olup profesyonellerin beklediği gibi geleceği de şimdiden çok parlak gözüküyor. Tanımlandığı şekilde bilişim, bilgisayar teknolojisinden çok daha geniş kapsamlı bir kavram. Dünyanın başka yerlerinde olduğu gibi bilişimin Macaristan'daki tarihi yüzyıl öncesinden başlıyor ve bilişimi tanıtmak ise bambaşka bir yazının konusu. Bu nedenle, bu yazımda sadece Macar bilgisayar teknolojisinin geçirdiği önemli evrelere değinmekle yetineceğim. Kanımca bilgisayar teknoloji evriminin başlangıcı bu yüzyılın başlanna uzanıyor. Herman Hollerith adlı bir Amerikalının keşfettiği delikli kartla çalışan bilgi işlem makinesi ile bu teknolojinin doğduğu kabul edilebilir. Macaristan'a ilk delikli kart makinesini 1930'lu yıllarda tanıtan IBM, bu ülkedeki sosyalist rejim sırasında ayakta kalan tek özel şirket olup, bu yıl kuruluşunun 60. yılını kutluyor. Bir Amerikan şirketi olmasına karşın IBM, 2. Dünya Savaşı süresince bile çalışmalarını aksatmadan yürütmüş ve Macaristan'daki makineleri için yedek parça gereksinimini karşılamayı başarmıştı. 1930'lu yıllardan itibaren elektronik, Macaristan'daki endüstrilerin gelişmesinde çok etken bir rol oynadı. Bünyesinde çalıştırdığı araştırmacı ve mühendislerinin geliştirdiği ürünlerle Tungsram, Avrupa'nın en ünlü radyo lambaları üreticisi oldu. O dönemin en modern elektro-mekanik analog bilgisayarını üreten GAMM da başka bir ünlü kuruluş olup, Avrupa ülkeleri ordularının pek çoğu tarafından kullanılmış olan Juhasz topçu kontrol araçlarını üretti. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra, o dönemde Orta Avrupa'nın en moderni sayılan Macar endüstrileri, Sovyeder Birliği'nin çıkarları doğrultusunda bütünleştirilerek sadece politik olarak değil teknolojik yönden de Sovyetlerin kontrolüne girdi. Böylece bu endüstrilerin Batı ülkeleri endüstrileri ile işbirliği ve ilişkileri kesilerek, Macar-Sovyet ortak geliştirme programlarının sadece Sovyetler tarafından yönetilmesi zorunluluğu doğdu. Batı ülkelerinin ambargo uygulamasından birkaç yıl önce bile Macaristan araştırma ve geliştirme kuruluşlarının Batı ülkeleriyle olan ilişkisi kesilmiş olup, bütün bu kuruluşlar Sovyetler Birliği'nin endüstriyel çıkarları yönünde çalışmaya başladı. Aynı durum bilgisayar teknolojisi için de geçerli oldu. İlk Macar bilgisayarın kıymeti pek bilinmedi İlk Macar sayısal röle bilgisayarı, MESZ-1, Budapeşte Teknik Üniversitesi profesörlerinden Laszlö Kozma tarafından 1958 yılında geliştirildi. Macaristan'da o dönemde görev yapan teknik yöneticiler, bu makinenin önemini yeterince kavrayamadığından MESZ sadece eğitim amaçlı işlerde kullanıldı. Jozsef Atilla Üniversitesi'nde öğretim üyesi ve matematik profesörü olan Laszlo Kalmar tarafından tasarımı gerçekleştirilen bir başka makine de sadece bilimsel araştırma düzeyinde kalmış olup hiç bir zaman pratik kullanım alanına giremedi. Kalmar'ın asistanı Daniel Muszka bu makineyi daha sonraları kurarken meslekdaşı Jozsef Kiraly ile beraber 'Lady Bird' adını verdikleri eğitim amaçlı bir demo modelini geliştirdi yılında kurulan ve yönetimi Sandur Varga ile yardımcısı Dr. Rezsö Tarjan'a verilen Macar Bilimler Akademisi Sibernetik Araştırma Grubu'nun görevi Macaristan'da ilk elektronik bilgisayarının yapımı oldu. Bu topluluk üniversiteyi yeni bitiren gençlerden oluşup, ben de bunlardan biriydim. Sovyetler Birliği'nden yöneticilerin ilişkileri sayesinde sağlanan lojik tasarımlar -»

39

40 40 dünyadan Eylül Sayı: 85 -> kullanılarak, M-3 bilgisayarı 1957 yılında tamamlandı. Bu ilk bilgisayar, sadece bilimsel konularda değil aynı zamanda mühendisler, matematikçiler, ekonomistler ile birçok uzmanın bilgisayar programlama konusu ile kendi mesleki alanlarında daha geniş kapsamlı çalışmalarına yol açarak teknik ve ekonomik konularda çok etkin oldu. İşletmeye girdiği ilk aylardan itibaren M3, beş yıllık sosyalist ekonomi planlarında, önemli araştırma projelerinde, istatistiki analizlerde, Tuna nehri üzerindeki en uzun köprü olan Elizabeth Köprüsü gibi büyük inşaatların statik hesapları için kullanılmaya başlandı. Soğuk savaş süresince, sosyalist ekonomiler Batı dünyasından gittikçe koparken, Batı ülkeleri de Doğu Bloku'ndan önemli boyutlarda soyutlanıyorlar ve endüstrileri kalkınmış olan ülkelerin koydukları ambargo ile Batı ve Doğu arasındaki yüksek teknoloji alanında işbirliği yasaklanıyordu. Böylece Batı ülkelerinin Doğu'ya modern bilgisayar satışlarına izin verilmiyor, sadece modern teknolojinin 1-2 kuşak gerisinde olan bilgisayarlar Doğu ülkelerine gönderiliyordu. Doğal olarak bu ülkelerde kendi kendilerine yeterli olma zorunluluğu ile karşı karşıya kaldılar. Bu durum, bildiğim kadarıyla, gerekli mali olanakları olduğu sürece bilgisayar teknolojisinin en modern araçlarını dışardan sağlayan Türkiye'den çok daha farklı idi. Macaristan ve diğer Sovyet Bloğu ülkelerinin modern teknolojiye ayak uydurmaları için kendi araçlarını kendilerinin üretmeleri gerekiyordu. Bütün bu kısıtlamalar Macar bilişim endüstrisinin evrimine yol açtı. Sovyetler Birliği'nin girişimleri ile sosyalist ülkeler, birleşik bir bilgisayar ailesi oluşturmak amacıyla bilgisayar teknolojisinde işbirliği yapmaya başladı. SzKI ve VIDE- OTON işbirliği ile geliştirilen ESZR (IBM 360 ve 370 benzeri) serisi R- 10 bilgisayan bir Fransız lisansı ile yapılmış olup, o dönemin en modern bilgisayarlarının yaklaşık bir kuşak daha gerisindeydi. DEC serisi transistorlu bilgisayar ise, kısa bir sürede çok popüler olup Bilimler Akademisi Merkezi Fizik Araştırma Enstitüsü'nün bilgisayar fabrikasında üretiliyordu. Bu dönem içinde üniversitelerde, örneğin dünyanın ilk kaset floppy diskinin yapıldığı Budapeşte'deki Radyo Teknoloji fabrikası gibi değişik araştırma enstitülerinde çok etkin gelişmelere tanık olundu. M-Prologün ilk çeviricisi ile Recognita optik karakter tanıma programı bu dönemde SzKI'de geliştirildi. Grafisoftün dünyaca ünlü ArchiCAD 3D programı da bu dönemin ürünleri arasında sayılır. Benim de katıldığım Macar tasarımlı PROPER8 ve 16 modeli, IBM PC (XT ve AT) benzeri kişisel bilgisayar üretim programının uygulanmasına 1982 yılında başlandı. SzTAKI adlı Bilimler Akademisi'nin Bilgisayar ve Otomasyon Enstitüsü'nde IIF uygulamasına 1980'li yıllarda geçildi. Ambargoya karşın bu gelişme sonucunda ilk X.25 veri ağı Macaristan'da yapılmış oldu. Kanımca, geri kalmış donatımla bile olsa 80'li yılların sonunda Macar bilgisayar teknolojisi oldukça iyi bir yolda bulunuyordu. Her ne kadar, özellikle donanım ve yonga üretimi geride de olsa, yazılım ve uygulama alanlarında güçlü adımlar atıldı ve Macaristan çok aktif bir yazılım ihracatçısı oldu. Ve, 90'ü yıllar 1989/90 yıllarındaki ekonomik ve politik değişimlerle, Sovyet ordusunun ülkeden çekilmesi, ilk serbest seçimlerin yapılması, yeni bir parlamentonun kurulması ve Hristiyan-Demokrat-Muhafazakar bir hükümetin iş başına gelmesiyle Macaristan'da yepyeni bir dönem başladı. Her ne kadar politik konular bu yazı kapsamı dışındaysa da, sosyal tarafı güçlü olan hükümetin ekonomik yönü zayıftı. Piyasa liberalleştirildi, ihracat ve ithalat hızla serbest bırakıldı ve ülke Batı ve Uzakdoğu şirketlerine kapılarını açtı. Bu gelişmenin sonucunda Macar BT endüstrisi, sermayesi güçlü büyük şirketler ile rekabet edemedi; Macar şirketlerinin özelleştirilmesine başlandı ve çoğu büyük sermayeli şirketler tarafından satın alındı. Büyük devlet kuruluşları ise en fazla 100 uzmanlı kadroları ile küçük limited şirketlere bölündü. Yeterli sermayeleri olmadığı için gerekli risklere giremeyen bu şirketler, serbest pazarda çok zayıf kaldılar ve sonuçta bir bölümü kapılarını kapattı. Bu değişikliklerden sonra 4-5 yeni ve büyük şirket, birçok riski göze alarak işlerini sürdürdüler ise de, 2-3 yıllık faaliyetten sonra iflas ettiler. Ayakta kalanlar ise sadece yabancı mal satan şirketler oldu ve Macar bilgi teknoloji alanındaki gelişmeler durdu. Yabancı mallara karşı olan büyük ilgi nedeniyle, piyasada Macar ürünlerinin satışı çok zorlaştı yıllarında artık hiç kimse Macar bilgi teknolojisinin geleceği olacağına inanmıyordu; çokuluslu dev şirketler pazarı işgal ederek sektörün her bölümünü ele geçirmişti İkinci seçimler sonucu iktidara

41 23-29 Eylül Sayı: 85 dünyadan 41 gelen sosyal-liberal hükümet, ekonomiye daha ağırlık veren bir politika izlemeye başladı. Macar endüstrisi ve tanmını yeniden canlandırmak için alman önlemler arasında bilgi teknolojisine de yer veriliyordu. Yeniden yapılanma sürecinde sosyalist rejime alışmış uzmanlar da serbest pazar kurallanm öğrenmeye başlayarak satılabilir yazılım ürünlerinin üretimine geçtiler. Böylece kapitalist rejimlerde bile çok para kazanmanın birkaç gün içinde gerçekleşmeyeceği, büyümesinin ancak uzun ve çok çalışma ile sağlanacağı ortaya çıktı. Birçok şirket PC montajına geçti ve bunlardan biri olan ALBACOMP kaliteli üretimi ile ülkenin ilk beş üretim ve dağıtım şirketinden biri oldu. Kurulan birçok yeni ve küçük şirket de müşterilerin gereksinmeleri doğrultusunda özel yazılım üretmeye ya da eğitim, bakım ve ürün uygulama gibi hizmetler vermeye başladılar. Bunların arasında IQSoft, IDOM ve Rolitron gibi şirkeüer, sistem entegrasyonu alanında çok başarılı oldular. Graphisoft ve Recognita gibi şirketlerin yanı sıra uluslararası pazarlarda rekabet eden bazı şirkeüere ek olarak yeni kurulan Morphologic (gramer programlan) ve DesignSoft (mimari programlar) son zamanların en başanlı şirketleri arasında yer alıyor. Volan Elektronika da sıradan bir uygulama geliştirme şirketi kimliğinden çıkıp, muhasebe yazılımlan geliştirme ve satışlan alanında bir numaralı şirket kimliğini kazandı. ceklerine inanılıyor. NIIF tarafından temeli atılan telekomünikasyon altyapısında da büyük gelişmeler gözleniyor. Avrupa'nın büyük ve uluslararası finans kurumlan ile PHARE ve Dünya Bankası tarafından sağlanan mali yardımlarla sosyalist rejim tarafından ciddi biçimde ihmal edilen telekomünikasyon altyapısının modernleştirilmesi ve güncelleştirilmesi çalışmalanna başlanmış bu alanda erişilen kalite Avrupa düzeyine yaklaşıyor. Geçiş döneminden önce her 100 kişiye telefon düşerken, şimdi bu sayı 30'a çıkmış bulunuyor. Önceleri taşınabilir telefon yok iken şimdi bu alanda Avrupa listesinin basma yaklaşmış bulunuyoruz. Bilgi transfer ağlarının yetersiz geliştirildiği Macaristan'da şimdi yarı özelleştirilmiş ulusal telekomünikasyon şirketi MATAV'dan başka DataNet adlı bir şirketle SprintNet bu ülkede faaliyetini sürdürüyor. Ülkede büyük boyutlara erişen yüksek kapasiteli fiber optik kablolar döşenmiş olup Macar üniversiteleri şimdi bu şebeke ile iletişim bağlanttlannı kurmuş bulunuyorlar. Internet tutkusu Macaristan'da bir hayli yoğun. Ne var ki Internet'e mesleki kuruluşlardan ve şirketlerden daha çok üniversite öğrencileri ilgi gösteriyor. Ülkede Internet'e bağlı yaklaşık 25 bin bilgisayar var olup, son yıllarda bağlantı ve kullanım süresi yönünden her yıl iki kat bir büyüme gözleniyor. Bilişimin ekonomik önemini kabul etmiş olan hükümet, ekonominin öncelik verilen gelişmeleri için mali destek sağlıyor. Bu destekle resmi bilgi transfer şebekesinin kuruluşu, üniversiteler ve politeknik kuruluşlar arası bilgi akımı sağlanırken, aynı konuda liseler arası şebekelerin kurulması işi ele alınıyor. Avrupa Birliği tarafından yapılan yardımla da belediyelerin bilgisayarlaşma programı yürütülüyor. Değişik kuruluşların çalışmaları arasında en önemlisi de Macar WWW sunuculannın (server) kurulması ve böylece Macar ve uluslararası kullanıcılara daha fazla bilgi sağlanması oluyor. Bilgisayar profesyonelleri geçmişe göre bugün çok daha iyimser olup, uluslararası dev şirkederin ülkemizde daha çok yatınm yapacağını umuyorlar. Bilişime dayalı Macar endüstrisinin üyeleri donanım/yazılım geliştirme, üretim ve bilgisayar ürünlerinin dağıtımı konulannda ortak çıkarlar doğrultusunda, değişik ülkelerdeki değişik şirketlerle işbirliği yapmaya hazır. Türk şirketleri Macaristan'da büyük ilgiyle kabul görecek olup, bu ülkedeki bilgisayar pazannın kolay ama kötü de bir pazar olmadığım belirtmek gerekir. Macaristan, bilişim üzerine kurulu endüstri için yatınmcılar anyor; ülkemiz aynı zamanda Batı Avrupa'ya çok yakın oludğu gibi Batı Avrupa bilgisayar pazan için birçok şirkete açılan bir kapı konumunda. Macaristan'ın en büyük bilgisayar fuan COMPFAIR'96, Ekim 1996 tarihleri arasında açık olacak. Türk iş adamlanna ve bilgisayar uzmanlanna Budapeşte'ye gelip, Macar iş, araştırma ve geliştirme ortaklanyla görüşmeler yapmalannı öneriyorum. Telekomünikasyon altyapısı geliştiriliyor Macaristan'a gelen uluslararası şirketler satış yapmanın yam sıra ülkede üretim tesisleri açma gereğini gördüler. IBM Szekesfehervar'da Avrupa'nın en büyük sabit disk fabrikasını kurmuş olup, VI- DEOTON da tüketici elektronik gereçleri fabrikalan açmış olan Philips ve Sony için elektronik yedek parçalan üretiyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan önce Macaristan ile iş yapan Ericsson ve Siemens ülkeye geri dönmüş olup, her iki şirket de Macaristan'da geliştirilen yazılımlan kullanan İsveç ve Alman donanımlan ile telefon santralleri üretiyorlar. Burada Macaristan'daki otomobil üretimine de yer vermek gerekiyor. Son yıllarda Suzuki, Opel ve Audi'nin yatınmlanyla kumlan otomotiv endüstrisi büyük boyutlarda sayılabilecek elektronik malzemesi kullanıyor. Önceleri Macaristan'da sadece otobüs ve kamyon üretiliyordu. Avrupa'nın en büyük otobüs üreticilerinden biri olan IKA- RUSün Budapeşte ve ülkenin bazı kentierindeki fabrikalanna ek olarak iki kamyon fabrikası da Györ ve Csepel'de üretim yapıyor. Bu şirkeder şimdiye kadarki değişim süreçlerini başanyla tamamlamış olup, uzun süre işlerini sürdüre

42 42 haber Eylül Sayı: 85 Bu fili nasıl avlamalı? NEZIH SÜZEN Siemens Nixdorf Güney Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu Bölgesi Satış Müdürü Sevgili meslektaşlarım, Bilişim Kurultayı ve TÜBİT'96 sırasında sizlerle birlikte olamadığım için üzgünüm. Siemens Nixdorf PC Grubu, kalkmış Ruşen Yaykın'a danışmadan bu tarihlerde, benim de mesai saadetimi geçirdiğim Augsburg'da Enternasyonal PC Product Forum'unu gerçekleştiriyor. Umanm önümüzdeki yıl aynı hataya düşmezler. İnterpro benim bu acımı hafifletmek için bir çözüm olarak bu köşeden sizlere seslenmemi uygun bulmuş. Kendilerine sizlerin huzurunda teşekkür etmek istiyorum. Size bu saurian yazarken, benim Avrupa maceram ilk ayım doldurmuş durumda. Bir aydan beri masama devamlı projeler yağıyor. Portekizliler Portugal Telecom'a 2 bin 500 PC, ME/NA grubundakiler İsrail'de bir bankaya 2 bin 500 PC, bizimkiler Türk Hava Yollan'na (THY) 546 PC, vekaleten baktığım Güney Afrika 1,000 PC ve yine vekaleten baktığım Hollanda bir supermarket zincirine 2 bin 600 adet PC satmaya çalışıyor. Bunlardan THY projesi 450 PC ile İsrail ise 2 bin 500 adet ile bizim lehimize sonuçlandı. İnanın engelleyemedim! Sorunlar da istekler bizimkilere çok benziyor. PC pazannda iki büyük isim, her projede pazar paylarım kaybetmemek için çılgınca fiyaüar sunuyorlar, diğerleri de onlan izlemek zorunda kalıyor. Böyle devam edersek, yalanda büyük projelerde müşterilerimizden iade fatura isteyip, para almak yerine onlara para ödeyeceğiz. Gerek dünya gerek Avrupa pazan iştah açıcılığım kaybetmeye devam ediyor. Benzeri ciddi konulan Kurultay'da dinleyeceksiniz. Gelin ben size mesai arkadaşlanmın beni işimden alıkoymak için Internet'ten çektikleri bir fıkrayı size de anlatayım. Verilen Görev: Afrika'da bir fil yakalanacak. Değişik meslek gruplarının bu göreve yaklaşımı: Matematikçiler; Afrika'ya giderier. Fil dışındaki herşeyi aüp, geri kalanı fil diye yakalarlar. Bilgisayar programcısı: Aşağıda sıralanan algoritmayı gerçekleştirir. 1. Afrika'ya gidilecek. 2. Ümit Bumu'ndan karaya çıkılacak. 3. Kuzeye doğru bir batıdan bir doğudan yatay hareket edilerek fil aranacak. 4. Her geçişte: a) Görülen her hayvan yakalanacak. b) Yakalanan hayvanın fil olup olmadığı değeriendirilecek. c) Hayvan fil ise görev sonuçlandırılmış olacak. Deneyimli bilgisayar programcısı: Yukanda belirtilen algoritmayı uygular, ancak programın kurallara uygun sonuçlandırılabilmesi için Kahireye bir fil yerleştirir. Assembler programcıları: Aynı algoritmayı elleri ve dizleri üzerinde gerçekleştirmekten büyük zevk duyarlar. Donanımcılar: Afrika'ya gidip tesadüfen rastladıktan her gri hayvanı yakalayıp tanıdıklan bir filin ağırlığı ile karşılaştırırlar. Sapma arü eksi yüzde 15 ise, görevi basan ile sonuçlandırdığım varsayar. Ekonomist: Fil yakalamazlar. Ancak fillere yeterince maaş bağlanırsa, kendi kendilerini avlayacaklarım düşünürler. İstatikçL N kez gördüğü ilk hayvanı yakalayarak, ona fil adım verir. Danışmanlar: Fil avlamazlar, belki de yaşartılan boyunca hiç ava çıkmamışlardır, ancak ava çıkanlar tarafından danışman olarak kiralanabilirler. Politikacılar: Fil avlamazlar, ama avlayanların fillerini kendilerine oy veren seçmenler ile paylaşırlar. Üstyönetfci Fil avlama stratejilerini, fillerin sesi kaim fareler olduklan savından yola çıkarak hazırlarlar. Kalite kontrokü: Filleri dikkate almaz; sadece başka avcıların Jeep'i yüklerken yaptıklan hatalan saptariar. Satış elemanı: Zamanlarım, avlamadı klan filleri, av sezonunun açılmasından iki gün önce teslim etmek üzere satmak için geçirirler. Yazılım satıcısı: Yakaladığı ilk hayvanı müşteriye gönderip, fil diye fatura eder. Donanım sabası: Tavşan yakalayıp, onu griye boyar ve 'desktop versiyonu fil' diye satar. Kullanılmış araba sabası: Fil avlamaz, ama size fil yerine kaportadan yeni çıkmış bir gergedan satar. Yukardaki satırlar benim düşüncelerimi yansıtmıyor. Ben de Internet'teki o muziplerin yalancısıyım. Mesai arkadaşlarım arada bir ciddi belgeleri de bana iletmek zahmetinde bulunuyorlar. Dataquest'in 1995 rakamlan bunlardan biriydi. Çok ilginç; bu belgeye göre 14.7 milyon adetlik pazarda "Fax Phone" satış yönteminin yüzde 99 payı var. Bu satış yönteminin bizde neden rağbet görmediğini incelemekte yarar var. Dikkatimi çeken diğer bir konu, "mass marchandiser" olarak tanımladığımız grubun payının, yüzde 15.8 olması. Portekiz, İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerinde de bizde olduğu gibi bu yöntem ile PC saün alma alışkanlığı, Avrupa ortalamasının yaklaşık yüzde 50 altında. Ben bu olguyu kişisel bilgisayar kültürünün yeterince gelişmemesine ve adı geçen Akdeniz ülkelerinde insanların kişisel bilgisayarlın henüz dayanıklı tüketim malzemesi olarak görememelerine bağlıyorum. Kullanıcımız yaklaşık bir aylık maaşım verdiği zaman, genelde giyecek ve yiyecek maddeleri satan bir süpermarketin rafından bilgisayar almaya korkuyor. Sistemi evine kadar getirip kuracak, tüm yazılımlan üzerine yükleyecek, sistem çalışmadığında kullanıcı hatası bile olsa hemen yardıma koşup bu hizmet için hiç bir ücret talep etmeyecek "yetkili sancılan" tercih ediyor. Dataquest'in tahminlerinden yola çıktığımda, Avrupa pazannda satış yapmanın genelde zorlaştığını görüyorum. Dünya PC pazannda 1996 ile 2000 yıllan arasındaki büyüme oranı yüzde 16 iken, Avrupa pazannda bu oran yüzde 14 olarak tahmin ediliyor. Gerçekleşen rakamlar daha da ürkütücü. Üç aylık dönemlerde yıllık büyüme oranlarını incelediğimizde, 1995 yılının ilk üç ayında bu oranın yüzde 29-5 olduğunu ve 1996 yılının ikinci üç ayında yüzde 6.8'e düştüğünü görmekteyiz. Büyüme hızındaki düşüşün yanı sıra Avrupa PC pazannda "business" ve "home" bazında değişik gelişmeler görmekteyiz. "Business" pazannda toplam kurulu sistem adedi yükselirken, son kutlama fiyatlan ve büyüme hızı düşmekte. Bu gelişmelerin yanı sıra Windows NTden ötürü 1997 yılında büyüme hızında bir artış olmasını bekliyorum. Pazarda, kaliteli ürün dışında "best in class logistic" ve hizmet de önemli satın alma faktörlerini oluşturacak. "Home" pazannda ise öldürücü bir fiyat rekabeti, kâr oranlarının düşmesi (ya da zarar oranların artması), birçok büyük şirketin bu pazardan çekilmesi, izleyebildiğim gelişmeler. Hepinize başardı bir Bilişimi ve TÜBİT'96 diliyorum. Hoşçakalın sevgili meslektaşlarım.

43

44 44 dünyadan Eylül Sayı: 85 Mısır'da sağlıkta optik kart kolaylığı yaşanacak Mısır Sağlık Bakanı Prof.Dr. İsmail Salaam, Canon Optik kartlarının kullanılacağı pilot bir sağlık projesi başlattı. Ain Shams Üniversite Hastanesi'nin Kalp Hastalıkları bölümündeki yaklaşık 200 kalp hastasını takip etmek üzere başlatılan proje, başarılı bulunursa yurt çapında uygulamaya konulacak. Canon optik kanlarının kullanılacağı proje iki aşamada götürülecek. Birinci aşamada, belirlenen hastanede bağımsız bir sistem kurulacak. Daha sonra da açık kalp ameliyatı olacak her hastaya bir Canon optik kart verilecek. Ameliyat öncesi, ameliyat dönemi ve sonrasındaki takip bilgilerinin bulanacağı kartta aynca, ameliyatın kimin tarafından yapılacağı ve sonuçlan hakkında da bilgi bulanacak. İkinci aşamada ise, sistem genişletilerek, kişisel hasta bilgilerini de içerir hale getirilecek. Kartta aynca reçete bilgileri de yer alacak ve bu bilgiler eczacılar tarafından kullanılabilecek. Ancak eczacılar karttaki bilgilerden, sadece reçete ile ilgili olan bölümüne ulaşacaklar. Hastaların tıbbi özgeçmişlerinin bulunamaması ya da yeterli görülmemesi -bu durumun özellikle de acil durumlarda ortaya çıkmasıhastalann tedavilerini takipteki dikkatsizlikleri, tedavilerin basan oranı gibi istatistiki bilgilerin bulunmaması nedenlerinden ötürü başlatılan projenin başlıca amaçlan şunlar: Hasta bilgi kartlarının güncel bir kayıt aracı olarak kullanılmasını başlatmak, hastanelerde ve genel uygulamada tıbbi kontrolü kolaylaştırmak, hastalara dağıtılan toplam ilaç miktan hakkındaki bilgileri birleştirmek. HP'den üç sektöre çözüm: Perakende, sigorta ve otomotiv HP, üç farklı sektörde anlaşmalar imzaladığım duyurdu. Perakende, sigortacılık ve otomativ bakım endüstrisi. HP ilk olarak, Kuzey Amerika'daki Wal-Mart perakende şirketinin tüm dünya çapındaki iletişim ağı için, kaynak ve performans yönetimi çözümleri sunacak. HP'nin sunacağı çözümlerle Wal-Mart'ın dünya genelindeki uygulama, veritabanı ve dağıtım sistemleri yönetilecek. HP bunu yaparken, uygulama tepki süreci ölçümlerini Measure- Ware Transaction Tracker teknolojisini kullanarak yapıyor. Kaynak ve performans yönetim çözümlerinin özeüenip, filtre edilip kaydedildiği bu teknoloji ile, trafik seviyeleri ve ağ ve sistem yükü korunarak azaltılıyor. HP'nin perakende konusundaki bu çözümünün yanında sigortacılık konusunda da yaptığı bir anlaşma bulunuyor. Buna göre CNA Sigortacılık, misyon kritik ticari uygulamalarım ve veritabanlanm çalıştırması için anabilgisayarlanm, HP 9000 sunucu ile değiştirecek. Böylece, sisteme her zaman ulaşılabilmesi için kümeler, HP Open View sistemi, ağ yönetim yazdımı ve gelişmiş oparasyonlanni; sorun çözümleri için ise HP Open View platformu IT Operations'ı çalıştıracaklar. CNA'nın, sistemlerinin devre dışı kalması durumunda 800 çalışanın 2 saadik işgücü kaybı ile karşı karşıya kalması nedeniyle bu türden bir değişime gittiği belirtiliyor. HP'nin yaptığı çözüm götürdüğü üçüncü sektör olan otomotiv bakım endüstrisindeki isim ise, Snapon şirketi. Anlaşma ile HP ve Baan'ın istemci/sunucu çözümü, Snap-on'un eski bilgi işlem sisteminin yerini alacak. Snap-on'un Amerika'daki dağıtım merkezlerine yerleştirilen HP 9000 T520 sunucu, geniş alan ağlan ile birbirlerine bağlanmış durumda. Bunlara ek olarak da Snap-on 18 müşteri hizmet merkezi ve 11 üretim noktasında, HP 9000 K410 hizmet birimi kurulduğu belirtiliyor. HP ve Baan tarafından getirilen çözümün şirkete üretim zinciri, sipariş işleme ve dağıtım entegrasyonu konulannda rekabet avantajı getirileceği ileri sürülüyor.

45

46 46 dünyadan Eylül Sayı: 85 Kuzey Avrupa pazarında altın yıllar AHMET ÇELİK DCK-Data Communication [Consulting (İsveç) Yıllık yüzde 20 artış Īsveç'te BT sektörü yüzde 20'lik yıllık artışla cirosunu 40 milyar dolara çıkarmayı başardı yılında İsveç BT sektörünün kârı bir önceki yıla göre yüzde 7 artarak, 2.2 milyar dolara ulaşmış durumda. Ericsson ve Telia'yı (PTT) devreden çıkarırsak, BT endüstrisinin toplam olarak 11 milyar dolarlık bir ciroya sahip olduğunu söyleyebiliriz Bu bilgiler 1 milyon doların üstünde cirosu olan 500 bilgisayar ve telekomünikasyon şirketinin yıl sonu raporlarına dayanılarak hesaplandı. (Kaynak DATAvarlden/ Stockholm) Kuzey Avrupa pazarı, dünya bilgisayar pazarının en sofistike pazarı. Müşteriler çok istekli ve tatmin edilmesi zor. Bu da BT şirketlerinin gelişmesinde olumlu rol oynuyor. Eski danışmanlık yaklaşımı artık yeterli değil. Bilgisayarlar, medya, radyo, telefon, reklam, kitap basma, program, Internet, iletişim konulan arasındaki sınırlar yavaş yavaş kaybolmaya başladı. EMC-Entertainment Media Communication Yepyeni bir mega sektör, su anda dünyada en çabuk «elişen sektör olma konumuna sahip. Hatta Amerika'da EMC. araba endüstrisini geçmiş durumdadır. EMC, 2000'li yıllarda en büyük sektör olma yolunda. Price Waterhouse danışman şirketinin sentezi şöyle:. Sayısallaştırılmış bilgi, resim, ses vs.. Daha küçük, daha ucuz, daha hızlı.. İletişim hizmetlerinde tekelin kaldırılması sektör dışındaki şirketleri de rekabete sokar.. Daha geniş gnıplar, daha hızlı bilgi sahibi olabilir.. Bilgi kanalları değil, bilginin içeriği önem kazanarak iş olanakları sağlanır.. Dağıtım zincirleri ve logistik önem kazanır. Ürünler sayısallaştırılırsa ürünlerin var olma yaşlan azalır.. Bütün teknik etkinliklere rağmen dağıtımı yapılan ürünler tüketicilerin istediklerini karşılamak zorunluğundadır.. Alıcılar donanım ya da teknik satın almazlar. Alıcılar hizmet, eğitim ve bilgi satın Yabancı şirketlerin ağırlığı artıyor Son yılların BT gelişmesinde gözden kaçmayan nokta: Sınırlar kalkıyor. Microsoft, Apple Cyberlink, Global One, Sprint, MFS Communication gibi şirketler, İsveç'te kendi bürolarını açtılar. Apple ve IBM, Avrupa'da Paris'i merkez seçmiş durumdalar. Stoklar artık ya İrlanda'da ya da İskoçya'da tutuluyor. Bilgisayar ve yan ürünleri, doğrudan stoklardan dağıtıcılara, aracısız gönderiliyor. Sun Microsytems'ın 020 (ücretsiz) telefonunu aradığınız zaman, kendinizi İskandinav şivesi ile konuşan Hollanda bürosunda buluyorsunuz. HP- Destek Merkezi'ne telefon ettiğinizde de yine aynı şekilde Belçika'ya bağlanıyorsunuz. 1993'te yüzde 50 pazar payı olan yabancı şirketlerin oranı 1995 yılında yüzde 51e tırmanmış durumda. 1996'da bu oranın daha da artacağı belli. Yabancı sermaye, ya ortaklık yoluyla ya da satın alarak İsveçli şirketlerle bütünleşiyor. Toptancıların dışında, danışmanlık şirketlerinde de gelişme aynı yönde. Kimler kazanıyor? Kuşkusuz, toptancılar. Ingram Micro, Mericel, Arrow, Computer 2000 gibi dev toptancılar, yüzde 40 gibi inanılmaz bir yıllık hacim artışı gösterdi. İsveç yerli yazılım şirketleri, yüzde 25'lik bir artışla ikinci durumdalar. Bu da yazılım endüstrisi için sevindirici. Toptancıların kazanmasının en önemli nedeni de, gittikçe azalan kâr marjları sonucu, temsilci şirketlerin stoklara sermaye bağlamama istekleri. Bu sermaye, otomatik olarak toptancıya geçmiş oluyor. Yüzde 4 gibi düşük bir oranla danışmanlık şirketleri en arka sıralarda yer alıyor. Danışmanlık şirketleri de, uluslararası devler tarafından baskı altında. Banka ve sigortacılık alanlarının yerli kuruluşların elinde olması nedeniyle, bir süre daha yerli danışmanlık şirketlerinin konumunu devam ettirecekleri sanılıyor yılı danışmanlar için 15 milyar dolar cirolu altın bir yıldı. Herkesin yardıma ihtiyacı vardı yılının parolası "Tüm hizmetleri veren BT hizmet şirketi" idi.

47 23-29 Eylül Sayı: 85 dünyadan 47 alırlar. Bu zincirin sonunda ürünler gelir. Örnek olarak Microsoft ile CNN'in işbirliği ve Turners şirketinin film devi Time Warner ile birleşmesi verilebilir. Data danışmanı - Bilgi danışmam İdari konularla bilgisayar konulannın gittikçe iç içe girdiklerini görüyoruz. Teknik danışmanlann artık şirketlerin yönetim odalannda oturduklannı ve bilgi teknolojisinin iş stratejisinin bir parçası olduğunu görüyoruz. Bu da rekabetin kaçınılmaz bir gereksinmesi. "Data danışmanı öldü, yaşasın yeni bilgi danışmanı." Yeni danışmanların artık sorumluluk almaları da şart koşuluyor. Bilgi danışmanının hem bilgisayarları, hem idareciliği, hem de stratejiyi iyi bilmesi gerekiyor. Bütün bu hizmetleri ancak komple hizmet verebilecek danışman büroları karşılayabilecek. Bunun örneğini dünyanın en büyük BT danışmanlık şirketi EDS'nin AT Kearney Management şirketini almasında görüyoruz. Cap Gemini Consulting, IBM Consulting Group, Andersen Consulting, Digital Consulting bu gelişimin açık bir örneği. Internet, BT sektörünü temelinden sarsıyor Biz büyük şirketlerin devreye girmesini beklerken, küçük danışman şirketler inanılmaz kazançlar sağlıyorlar. Örnek olarak, Stockholm dışında iki kardeşin 10 kişilik bir kadro ile Internet aracılığı ile veritabanı hizmetleri vermeleri. Yaptıkları çok basit. Süslü püslü Web sayfaları yapacaklarına, çeşitli ülke ve kıtalarda satış bürosu bulunan bir uluslararası şirketin her bürosunun satış bilgilerini ve tekliflerini bulundukları yerden mahalli telefon bağlantıları ve Internet üzerinden Stockholm'deki veritabanına geçirmeleri. Toplanan bilgiler anında şirket yönetim kuruluna bildiriliyor. İsveç ışığı altında Türkiye BT sektörüne öneriler Son 3-4 yıl içinde algıladığımız sonuçları sentez ettiğimizde şu gerçekleri görüyoruz: 1. Sınırlar kayboluyor Küresel gelişmeleri istesek de istemesek de çok yakından izlemek zorundayız. 2. Parola-. Kaliteli üretim İkinci endüstriyel devrim başladı. Endüstri ölmedi sadece konumunu değiştirdi. Artık geleneksel büyük endüstri kuruluşları yerine küçük, çok çevik, zamanında ürünlerine değiştirip pazar isteklerine adapte edebilen, çok kaliteli üretim yapabilen, dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden, fuarlara katılan, genç, dinamik üretim birimlerine, atölye gruplarına ihtiyaç var. Örnek olarak cep telefonlarındaki son yıllardaki gelişmeyi gösterebiliriz. Bu ürün her yıl değil, her 8 ayda bir yenilenmek durumunda. Hem tasarım, hem batarya kapasitesi, hem de kalite bakımından eskilerini aratmayan bu telefonlar, kaçınılmaz olarak bilgi teknolojisinin yerinde ve zamanında kullanılması ile gerçekleştiriliyor. Bilgi teknolojisi olmadan bu gelişmenin gerçekleştirilmesi imkansız. Bilgi ön teknolojisi sattığımız Ericsson şu anda Türkiye için bir milyon cep telefonu ya satmak üzere ya da bir yıl içinde satmayı planlamış durumda. Bu gelir kaynağının bü,- yük kısmının yatırılacağı alan da, şüphesiz bilgi teknolojisi. 3- Bilgisayarcılar, ilk hedef: Üretim Türkiyeli bilgisayarcı arkadaşların hiç vakit kaybetmeden tüm olanakları ile üreticilerin yanında yer alması, üreticileri modernleştirmesi, kalitenin artmasında yardımcı olmaları beraberce başarıya ulaşmanın tek çıkar yolu. Akademi dünyasının sanayi dünyası ile yakınlaşması ve birbirlerini anlamasının tam zamanı. 4. Topçular sanayi çarşısı İstanbullu bilgisayarcı arkadaşları çok yakınlarındaki bir sanayi çarşısını ziyarete davet ederiz. Bu çarşılardaki gece gündüz atölye çalışmaları ancak sizin yardımınızla dünya pazarlarında kimlik kazanabilir. Altın cevherleri sizlere, sizlerin tahmin edebileceğinizden çok daha yakında. İsveç örneği 3-4 yıl içinde bunu ispatladı. Çarklar yeni endüstri devrimi ile dönmeye başladı. Parola: Kaliteli üretim. 5. Bilgisayarcılar üretime nasıl yardım edebilirler? CAD/CAM/CAE sistemleri. AutoCAD mekanik/elektronik tasarım. Veritabanı bilgi depolama yaklaşımları. Grafik üretim planlama ve yönlendirme sistemleri, pazarlama sistemleri, vs. 6. Teknolojiye ulaşmak artık çok kolay Bilgisayarcı arkadaşlar, bilgisayar teknolojisi hiç bir zaman bu kadar ucuz, bu kadar hızlı ve bu kadar kullanıcılara uygun olabilecek yaklaşımlarla gelmemişti, Artık tropik ormanlarda (jungle) teknik aramıyoruz. Ana hatlar belirgin ve hata yapma imkansız gibi. Kapalı mimarilerle yollarımız kapatılamaz. Standart teknik ve platformlara örnekler: - LINUX-UNIX (Internet'te bedava) - BSD-UNIX - Visual Basic 3/4 yakında 5/Visual C++/Visual J++ - Object Oriented Delphi 2.0-Borland Visual Basic/Pascal - SmallTalk/Visual Works - MS NT Server 3-51/4.0 - MS NT SQL Server 6.5/Sybase SQL Anywhere 5.x - AutoCAD/Pro Engineer/CATIA - Internet/Eudora (sharewhere)/pegasus (bedava) WWW-server teknikleri -»

48 48 dünyadan Eylül Sayı: 85 -» 7. Küçük bankalara dikkat! İstanbul Bağdat caddesindeki yarım saadik bir gezi, şu anda bu caddedeki banka sayısının aynı caddedeki giyim ve yiyecek mağaza adedinden daha fazla olduğunu gösteriyor. Bilgi teknolojisindeki gelişmeler ise, banka sayısındaki (şube sayısı) artışa tam ters düşüyor. Bilgi teknolojisi, telefonları banka işleyicisi haline getirmiş durumda. 8. Yazılımcılara... Yazılımların da artık çok lisanlı ve değişik kültürlerden gelen kişilere hitap etmesi gerekiyor. Kuzey Avrupa pazannda SAP R/3 yazılımının inanılmaz başanya ulaşması, aynı yazılımın her Avrupa endüstri merkezinde destek verebilmesi dikkate değer örnekler. Yazılım alan kuruluşlar da artık uluslararası. Onlar için de sınırlar yavaş yavaş kayboluyor. Cebit/Hannover'den daha evvel Comdex/Las Vegas'ta yazılım ürünlerinizi sergilemenizi tavsiye ederim. Yazılım konusu, artık bir fiyat tartışması konusu olmaktan çıkmıştır. Alıcılar, yazılım ile rekabetleri artırmak amacını güdüyorlar. Yazılım şirkeüeri yeni teknolojiyi anında ve çok yakından takip etme, kendilerini yenileme zorunluluğundalar. Hâlâ eski yazılımları ile yerinde sayan, devlet yardımı ile gelişebileceklerini zanneden, diğer yazılım şirketleri ile birleşip kendilerini kuvvetlendirmeyen Internet/Intranet konulanna eğilmeyen yazılım şirketlerinin dükkanlannı kapatıp politikayla uğraşmalarını tavsiye ederim!.. Önümüzdeki yıllarda 5 milyon PC alımı yapacak olan genç kullanıcılann, üretim yapmada kullanabilecekleri yazılım ve donanıma ihtiyaçları var. Bilgisayarcıların bu tarihsel görevlerini yapabilmeleri için şimdiden 1970'li yıllann düşüncelerini geride bırakmalarını ve süratle kendilerini yenilemelerini tavsiye ederim. 9. Donanıma yatırımcılara Bundan evvelki yazılarımızda defalarca donanımın ölmediğinden ve hatta Türkiye'de bile bu konuda büyük kârlar yapılabileceğinden bahsettik. İsveç'te bunun belirgin örneğini gördük. Modem imal eden bir şirket 10 kişilik kadrosu ile 2 milyon dolar kâr yapmayı başardı. Tekrar ısrarla aşağıdaki donanım tekniklerinin Türkiye'de geliştirilebileceğini ve büyük kârlar yapılabileceğini iddia ediyorum.. Hızlı modemler (Internet patlaması yolda). ISDN terminal adaptör. GPS (Global Positioning Systems). Türkçe klavye (tangent bord). 20" büyük renkli PC ekranları. PC kasaları Tekstilde başarıya ulaşan Türk endüstrisi yukarıdaki konulardan daha da zor konularda başarı gösterdi. Sonuç İsveç örneği ile, bilgi teknolojisinin yardımıyla nasıl ikinci bir endüstriyel devrimin gerçekleştirildiğini anlatmaya çalıştım. Etrafındaki 400 milyon kişilik potansiyel pazarı ile Türk endüstrisinin bilgi teknolojisi yardımı ile milyonlarca genç arkadaşımıza yeni, modern iş olanağı yaratma gücü var. Bu başarının anahtan, her türlü şirket ve her türlü yatırımcı ile yakın ilişkide olan siz bilgisayarcı arkadaşların elinde. Bu tarihsel fırsatı kaçırmayalım. Kaliteli, endüstriyel üretim parolası altında sanayici, bilgisayarcı, yatınmcı, pazarlayıcı güçleri birleştirelim. Devlet yardımı sözleriyle vakit geçirmeden kendi ayaklarımızın üstünde yürümeye ve koşmaya başlayalım. Sizler şu anda toplumun en iyi eğitimli, en iyi öngörülü ve en çok beklentiyle yetiştirilmiş çiçeklerisiniz. Bilgisayarcılar, ilk hedef bilgi ile üretim.

49 23-29 Eylül Sayı: 85 dünyadan 49 Acer'ın hedefi ilk 5'te yer almak Derleyen: AMİL KUNT Tayvan'ın dünyaca ünlü Acer şirketi bu yıl kuruluşunun 20. yılını kutluyor. Küresel satışlan geçen yıl yaklaşık 6 milyar dolara ulaşan Acer Grubu ürettiği kişisel bilgisayar, çevre birimleri ve yongalar ile Malezya'dan Meksika'ya uzanan pazarlarda gördüğü büyük ilgi üzerine 21. yüzyılın başlannda 15 milyar dolar satış yapmayı ve Compaq ile Hewlett-Packard'in yanı sıra dünyanın en büyük beş bilgisayar şirketinden biri olmayı amaçlıyor. bu yönünü de güçlendirmek amacıyla büyük atılımlar yapmaya hazırlanıyor. Bilgisayar ve elektronik gereç üretenler için olduğu gibi bu ürünlere büyük yatırımlar yapılmasına karşın kârlann çok az olması Acer için de bir sorun yaratıyor. Geçen yıl Amerika'da çok ilgi gören Aspire bilgisayar dizisi ile gelirleri yüzde 62 büyüyerek 1.4 milyar dolar satış yapan Acer'in, bu ülkedeki şirketi bu modelden henüz önemli sayılacak kâr elde etmiş değil. Shih'in yabancı ülkelerdeki Acer şirketlerine getirdiği en büyük yenilik, bu şirketlere tam bir özerklik vermesi oldu. Bu şekilde Meksika gibi çok sıkı bir rekabetin sürdüğü bir ülkede Acer PC satışlannda birinci konumunu korumayı sürdürüyor. Bütün bu gelişmeler sonucu sayısal çapta küresel bir teknoloji kuruluşu olma yönünde dev adımlar attığı söylenebilir. Acer bu hedefe ulaşmak için PC ve çevre birimlerinden başka akıllı tüketici ürünleri gibi yeni oluşan bir pazarda lider olmayı planlıyor. Laboratuvarlannda Internet PC'leri ve oyun makineleri gibi yeni araçlann tasanmının son aşamasına gelen Acer'in kurucusu ve Yönetim Kumlu Başkanı Stan Shih'e göre, yeni elektronik araçlarla Acer yılda yüzde 25 büyüme gerçekleştirebilecek -ki bu büyüme hızı PC pazarı büyüme hızından 5 ile 10 puan daha yüksek. Sadece yeni tüketici ürünlerinden yılda en az 3 milyar dolarlık satış geliri elde etmeyi ümit eden Shih, bir yandan Acer'in Amerika'daki PC pazanndaki payım büyütürken, bugünkü küresel satışlarının yüzde 35'ini oluşturan Moskova'dan Manila'ya kadar birçok ülkedeki pazar payını daha da yükseltmeye çalışıyor. Çok verimli bir üretim örgütüne sahip olması ve ana parçalan kendisinin üretmesi Acer'in güçlü yönlerini oluşturuyor. Texas Instruments ile yaptığı ortaklıkla bellek yongalan üreten Acer'in diğer fabrikalannda PC ana işlemci kartlan, renkli ekranlar, klavyeler ve CD-ROM sürücüleri üretiliyor. Kaliforniya'dan Filipinler'deki Subic kentine kadar serpiştirilen 39 üretim ve montaj merkezinde geçen yıl Acer 4 milyon PC, 1.7 milyon CD sürücüsü, 3.5 milyon ekran ve 52 milyon bellek yongası üretti. Bu küresel üretim örgütü 21. yüzyıl tüketicisi için teknoloji ve pazarlama savaşına hazırlanan Sony, Fujitsu, Compaq, IBM ve NEC gibi rakipler karşısında Acer'in en büyük kozu olacak. Öte yandan bu şirketler kadar batılı ülkelerde marka tanımı ve dağıtım kanallan yönünden güçlü olmayan Acer, şimdi

50 50 görüş Eylül Sayı: 85 INTERNET VE ULUSAL BILGISAYAR AĞı MUSTAFA AKGÜL Bilkent Ü. Öğretim Üyesi Nisan'da 3 yılını dolduran Internet, sancılı bir büyüme göstermektedir. Devletin ve siyasi partilerin, maalesef, henüz bir bilişim politikalan olmadığı gibi, böyle bir politikanın hazırlıklan da gözükmemektedir. Halbuki ABD'den Malezya'ya kadar geniş bir yelpazede ülkeler, politikalar geliştirmiş, bunları sahiplenecek örgüdenmelere gidilmiş ve gerekli kaynaklar sağlamıştır. Meslek örgütlerimizde bu yönde olumlu çabalar görmekteyiz. Bu politikaların oluşturulması da şeffaf ve katılımcı yapıda olmalıdır. Ülkemizde Internet fetişist bir şekilde popüler olmuş, ama gerçek anlamda Intemet'i kullanabilecek kurum ve kişi sayısı çok sınırlı kalmıştır. Dumm üniversiteler, kamu ve özel sektör için çok farklı değildir. Tumet'in nihayet devreye girmesi ve ULAKBİM'in ortaya atılması sevindirici olmasına rağmen yeterli değildir. Aktif Internet kullanıcısı olmayan TT ve YÖK'ün önderliğinde gelişen bu iki projenin, katılımcı mekanizmalarla birlikte, kapsamı genişletilmelidir. ULAKBİM, tüm üniversiteler için ulusal boyutta bir bilgisayarlaşma projesi ile desteklenmelidir; aksi halde istenilen hedefe erişilemez. Intemet'i yönlendiren politikalann belirlenmesi sadece TT'ye bırakılamaz. Kamu, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla oluşacak bağımsız birimler kurmalı ve yönlendirmeyi o şekilde yapmalıyız. İletişim sektöründe evrensel erişim ilkesini gözeten, ülkenin gereksinim duyduğu yatırımlara olanak veren, rekabete açık ve bağımsız denedeme kurullarının bulunduğu düzenlemelere gitmek zorundayız. Son zamanlarda öncelikle, özel sektörde görülen, Internet'te kurum adı yazdırma (domain) ve web kiralama açısmdan, furyaya yakın bir patlama gözükmektedir. Hat kapasitelerinde büyük tıkanmayı göz önüne alınca bu büyüme sevindirici gözükse de, bize pek sağlıklı gelmemektedir. Intemet'i sadece bir eğlence ya da reklam ortamı olarak algılamak yanlıştır. Internet çeşidi araçlarıyla, çeşidi kesimlere farklı olanaklar sunmaktadır. Tüm dünyaya yayılmış, canlı, dinamik bir kütüphane olmasının yanında; kurum içi, şubeler arası, kişi ve gruplar arası iletişim, tam metin nesne değişimine izin veren, herkesin katılabildiği bir yayın ortamı, mesafenin ve zaman farklannın etkisinin azaldığı bir çalışma ortamıdır. Ülkemizde, az sayıda üniversite dışında, kurum içi haberleşmeyi Internet ile yapan kurum sayısı birkaçı geçmez. Intemet'i sağlıklı kullanmak, "Internet üretim içindir" ilkesinden geçer. Internet bir ağ teknolojisidir; şirketten, işletim sisteminden bağımsız, evrensel önü açık bir teknolojidir. Bilgisayar ağlan gittikçe artan bir şekilde günlük yaşamımıza girmektedir. Servis sektöründe bunun örneklerini yaşıyoruz: Özellikle finans/bankacılık ve ulaşımda her gün karşı karşıyayız. Çeşidi sınav ve seçim sonuçlanmn Internet üzerinden sunulmasını hep beraber yaşadık. Gelişmiş ülkelerde bu, tüm sektörlere dağılmış durumda.her modem işletme kendi yerel ağım (intranet) kurup, üzerinde hem üretimi yönetme/planlama ve denetiemekte, hem de kurum içi haberleşmede ve araştırmada kullanmaktadır. Müşteri ilişkileri ve tanıtım çabalannın bir boyutu da bilgisayar ağlan üzerinde olmak zorundadır. Uluslararası çalışan kurumlar için ise, iletişim ve elektronik nesne değişiminin önemli bir miktan, bilgisayar ağlan üzerinde yapılmaktadır. Tüm dünyaya açılmak için çırpınan, Anadolu'nun her yerine dağılmış KOBİ'ler (Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler) aralannda ve tüm dünya ile iletişimini, hız, kolaylık, kapsam açısından elektronik ortamda, bilgisayar ağlan ile yapmak zorundadır. Gelişmiş modem bir toplum olmanın, olmazsa olmaz koşullanndan biri de araştırma-geliştirmeye aynlan kaynağın ulusal gelir içindeki payının yüzde 2-3 düzeyine çıkması, bunun tüm sektörlere yayılması ve üniversiteler ve sanayi arasında ciddi bir işbirliği oluşmasıdır. İyi çalışan bir devlet yapısı için, dağıtık veri yapıları ve bunlann konuşacağı bir ağ, olmazsa olmaz bir koşuldur. Bu hem etkin, insana saygılı, hızlı bir hizmet için, hem de denetim için gereklidir. Bu ağın içinde sadece DİE, DPT, TSE gibi bilgi bankası durumundaki kurumlar değil, nüfus, vergi, adalet, güvenlik birimleri, sağlık, kısaca tüm birimleriyle kamu olmak zorunda. Burada önerilen, planlı bir şekilde tüm ülkeyi kapsayacak, kamudan özel sektöre, eğitim ve araştırma kuruluşlarından, kütüphanelere, sendikalara, meslek ve sivil toplum örgütlerine, çiftçi birliklerinden, esnaf odalarına kadar herkesi içeren, sıradan vatandaşın kolayca bağlanabileceği bir ulusal bilgisayar ağı kurulmasıdır. Bu ağı parça parça zaten zaman içinde kurmak zorundayız. Bunu örgütlü bir şekilde kurarsak çok daha ucuza, erken kurabiliriz. Hem ölçek ekonomisi gündeme gelir, hem de oluşacak uzmanlık sayesinde önemli kazançlar ortaya çıkar. Böyle bir ağı işletecek, planlayacak, bağımsız bir örgüt kurulması gerekir. Bilindiği gibi Internet'te elektronik nesneler küçük pakeder halinde taşınır. Bu ise, büyük bir etkinlik kazandırmaktadır. Telefonla kıyaslarsak, telefonda bir kapalı devre oluşmakta ve bu devre sadece tüm kapasite bu iki kişiye ayrılmaktadır. Bunlar konuşmayıp beklediği sürece de hat atıl beklemektedir. Halbuki Internet'te o süre içinde başkasına ait paketler kolayca geçebilmektedir. Aynca istatistiksel olarak bu büyüklükte bir ağda toplam performansı ortalama davranış biçimi belirler; bir diğer deyişle ölçek ekonomisi faaliyete geçer ve hat kullanım etkinliği artar. Ulusal bilgisayar ağı projesini, toplumun bir büyük proje olarak alıp gerekli ilgiyi göstermesi için bilgisayar sektörü, üniversiteler, meslek örgüüeri olarak işbirliği yapıp kamuoyu oluşturmalıyız. Bunun ulusal bilgisayarlaşma stratejisi kapsamında, esnek, öğrenen, kendini finanse edebilecek bir şekilde kurulmasına çalışmalıyız. Buna paralel olarak TTnin tekelinin kırılması ve iletişim sektörünün rekabete açılması, kişisel haklar, mahremiyet, şifreleme, gibi yasal sorunlan da gündeme getirmeliyiz. 21. yüzyıla ya da bilgi toplumuna ulaşmak isteyen Türkiye'nin, çok fazla seçeneği yoktur. İletişim adresi: E-posta: akgul@bilkent.edu.tr

51 23-29 Eylül Sayı: 85 görüş 51 Telekomünikasyon altyapısında değişimler YURDAKUL CEYHUN ODTÜ-EEMB (Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü), TÜBİTAK-BİLTEN (Bilgi Teknolojileri ve Elektronik Araştırma Enstitüsü) Telefonu kaldırıp, örneğin Avustralya ile konuşuyoruz. Ağzımızdan çıkan sesin, karşı tarafın kulağına gidene dek ne gibi süreçlerden geçtiğini hiç düşündünüz mü? Önce bakır telde anolog giden bu ses, daha sonra sayısala dönüşüyor, belki ışığa çevriliyor, fiber kablodan gidip yeni bir işlem görüyor ve elektromanyetik dalga olarak uyduya çıkıyor vb. Bu arada geçtiği santralların bir bölümü elektro-mekanik, bir bölümü ise sayısal olabiliyor. Sayısal santrallarda milyonlarca komuttan oluşan yazılımlar koşmakta... Ve işin ilginç yam bu altyapıdaki donanım ve yazılımlar yüzlerce değişik şirketin birbirlerinden bağımsız olarak tasarlayıp geliştirdiği ürünlerden oluşuyor. Kanımca, yerküreyi saran bu telekomünikasyon altyapısı bir mühendislik harikası olarak nitelendirilmeli. Uzun yıllar yalnızca konuşma üetişimini sağlayan bu altyapıda bir takım yenilikler yaşanmaya başlandı. Önce faks (1) ile tanıştık, arkasından en ummadığımız kuytu köşelerdeki, karayollan üzerindeki kartlı telefonlardan eşimizi dostumuzu aradık. Derken PTT'nin T'si tartışmalan ile birlikte cep telefonu vb. ve sonunda da Internet'in kullanıma girmesi telekomünikasyon altyapısını yaşamımızın aynlmaz bir parçasına dönüştürmenin ötesinde, en önemli sorunumuz da oldu. Konuşma iletişimi için tasarlanan bu altyapı, giderek çeşitienen biçimde bizim değişik gereksinmelerimizi karşılar olmuştu. Ama bu işler için bize daha hızlı iletişim gerekmeye başladı. Artık kullanıcılar, salt telefon bağlantısı yerine belli hızlarda veri iletişimi istemekte idi. Tüm bu gelişmeler on yıl gibi kısa bir süre içinde gerçekleşti. Oysa biz daha işin çok başındayız. Önümüzde, ekonomik etkinliklerin çok değişik bir biçimde gerçekleşeceği yeni bir ortam oluşmakta. Ancak bu oluşumu duyarlı biçimde izlediğimiz söylenemez. Telefonun ilk çıktığı günlerde, devlet tekelindeki PTT'lerce bu altyapının tasarlanıp, kurulup işletilmesi çok doğaldı. Bu yöntem başardı oldu. Teknolojideki olağanüstü gelişmeler, katma değerli hizmederin ortaya çıkması, bu altyapının artık tekellerce değil, rekabet ortamında geliştirilmesi gereğini ortaya koymakta. Bugünlere bir geçiş dönemi diye bakmalıyız. Dünün bakır tel ağırlıklı ve salt konuşma iletişimi için tasarlanan altyapısı, yarının optik iletişim bilgi altyapısına dönüşecektir. Bu dönüşüm sürecinde devlete, kullanıcılara ve yatınmcılara yeni görevler düşüyor. Giderek önem kazanan bu altyapıdaki her sorunun faturasını, Türk Telekom'a çıkartmak ve çözümü onlardan beklemek bence yanlış. Türk Telekom yalmzca altyapıyı işleten bir hizmet sunucudur ve yeni ortamda üsüenmemesi gereken görevleri, dünden kalan bir alışkanlıkla üsdenmektedir. Telekomünikasyon malvarlığımızın ülke ekonomisini canlandırabilmesi için bu yeni ortamda yeni oyuncular gerekli. Şöyle ki; 1. Düzenleyici Erk Tüm etkinlikleri belli kurallar çerçevesinde belirleyecek, her türlü hükümet baskısından anndınlmış özerk bir düzenleyici erk (regülasyon idaresi) oluşturulmalıdır. Bütün düzenlemeler saydam bir biçimde, önceden duyurularak büyük bir açıklıkla yapılmalı, ilgililerin görüşleri alınmalıdır. Tarifeleri düzenlemek, vergi sistemi gibi, ekonomiyi etkileyecek başlı başına bir araçtır. Bilerek kullanılmalıdır. Belki de gerçek bir rekabet ortamının sağlanabilmesi için, telefon numaralan başka bir bağımsız kurumca verilmelidir. Kablolu TV, VSAT, GSM, VOD (Video on Demand) gibi yeni hizmeder çıkmaya başladıktan sonra, bir zamanlar ayrımım yapabildiğimiz telli telefon, telsiz, radyo, TV gibi hizmeder artık birbirlerinin içine girmiş bulunmaktadır. Dolayısı ile bu düzenleyici erk, tüm bilgi teknolojisi hizmetierini kapsamalıdır. 2. Hizmet Sunucular Temel hizmet diyebileceğimiz, telli telefon altyapısının rekabete açılması, üzerinde çok tartışılabilecek bir konudur. Örneğin İngiltere gibi, bu hizmeti rekabete açan ülkelerin bundan ne kazandığı bugün bile pek açık değildir. Dolayısı ile temel hizmet sunucu' diye adlandırabileceğimiz temel altyapının sahibi -ki, bizde Türk Telekom olmakta- tekel kalmalıdır. Temel hizmet sunucu, GSM telefonu gibi katma değerli hizmet sunuculara lisans vererek bir pay alamaz. Böylesi lisanslar, ancak yukanda sözünü ettiğimiz düzenleyici erk tarafından verilmelidir. Gerek temel hizmet, gerekse başka bir katma değerli hizmet sunucu, ancak kendi altyapısına bağlanma (interconnect) ücreti alabilir. Bu altyapının sağlıklı işlemesi için bütün hizmet sunuculann maliyet hesapları, muhasebeleri vb. saydam olmalıdır. 3. Üreticiler Her türlü ekonomik etkinliğin en temel öğesi üretimdir. Yerli üretim pahalı diye vazgeçemeyiz. Devletin öncülüğünde, ucuza üretebilmenin yollan ulusal bir sorun olarak ele alınıp araştırılmalıdır. Örneğin hizmet sunuculann 5-10 yıllık stratejik planlannı yapmalan ve bunlara uymalan, yerli üretimi ucuzlatacak yerli tasanmlara yüzde 100'e varan Ar-Ge desteği vermek, bilgisayarla bütenleşik üretim yatırımlarını genişletilmiş bir teşvik kapsamına almak, ticari vb. veri iletişimi (EDIFACT) standartlannın kullanımım özendirmek yerli üretimi ucuzlatabilecek önlemlerden yalmz birkaçıdır. 4. Kullanıcılar Konut abonelerinin yam sıra, bu altyapıyı yoğun biçimde kullanan, örneğin bankalar gibi büyük kullanıcılar, bu altyapının gelişmesinde ağırlıklannı duyulmalıdırlar. Türkiye'deki kullanıcılar örgüdenmeli ve dünya genelinde etkili INTIG'a (International Telecommunications User's Group) üye olmalıdır. Yukanda, dört ana başlık altında topladığımız bu ilgi odaklan bilinçli bir biçimde örgüdenmedikçe, devlet bu örgüdenmeye yeterli duyarlılığı göstermedikçe, sağlıklı bir telekomünikasyon pazan oluşturup, yarının bu en büyük sektöründen pay alamayız. [1] Özünde faksın telgraftan da önce bulunduğunu, Mors alfabesinin ilkel faks makinesinin çıkardığı tıklama sesinden doğduğunu, teknolojik eksiklikleri nedeni ile ancak şimdilerde kullanılabilir olduğunu çok azımız anımsarız.

52 52 internet Eylül Sayı: 85 TT ve TURNET gerçeği GELECEĞİ BUGÜNDEN YAŞAMAK Prof.Dr. O Ğ U Z M A N A S 2010 yılında nasıl bir Internet - 2 Hatırlanacağı gibi bundan önceki sayıda 2010 yılında nasıl bir Internet konulu yazıma başlamış ve John Petrick'in görüşlerinin tümünü aktarmış ve David Garrison'un görüşlerini açıklamaya başlamıştım. Garrison'un, tahminlerin nasıl yanıltıcı olacağını örneklerle açıkladığını belirtmiş ve örneklerin bir kısmını ve diğer görüşlerini aktarma işlemini bu sayıya bırakmıştım. Garrison tarafından verilen son çarpıcı örnek, IBM'in kurucusu Thomas Watson'nm 1943'teki konuşmasından alıntı idi "I think there is a world market for may be five computers (Bence, dünyada sadece 5 bilgisayar için pazar var)". Bu örneklerden sonra şu cümleyi kullandı: "What I believe is the greatest variable in predicting the future is not technology but in fact it's human behavior (Bence, geleceğe ilişkin tahminlerdeki en değişken faktör, teknoloji değil, insan davranışı)". Garrison, bugün PC kullanıcılarını üç katagoriye ayırıyor: Birinci grup PC kullanıcıları ofiste PC'Ieri poker ya da santranç oynamada kullanıyor, biz de buna at yarışları ve spor toto oynayanları ekleyebiliriz. Büyük bir kısmı oluşturan ikinci grup PC'ciler, hesap makinesi ya da daktilo olarak kullanıyor. Üçüncü grup, günlük işlerinin neredeyse tümünü PC'Ier üzerinde yürütüyor. Bundan şu sonucu çıkarıyor David Garrison; 'PC'Ier artık hayatımızın önemli bir parçasını oluşturuyor'. Buna dayanarak şu tahmini yapıyor: 'Internet her yerde hazır ve nazır olacak, PC'Ier de bu ortamın vazgeçilmez unsurları olacaklar. Görüşlerini açıklayacağım üçüncü kişi Marty Tanenbaum. Tanenbaum, bilgisayar ağları ile ilgilenen pek çok kişinin yakından tanıdığı, pek çok bilgisayar mühendisinin kitabını okuduğu bir bilim adamı. Tanenbaum sözlerine şöyle başladı: "Don't predict the future, invent it (Geleceği tahmin etmeyin, yaratın)". Diğer konuşmacıların aksine Tanenbaum olaya daha farklı yaklaştı. 'Bana göre,' dedi Tanenbaum, '2010 yılında Internet olmayacak, ama bir tek net olacak; her türlü şey ve çok çeşitli amaçlar için buna bağlanacak. PC'Ier, televizyonlar ve hatta kahve makineleri bu ağın içine girecekler. Bu ağın iki özelliği olacak: 1 - Tek bir fiyat 2- Açıklık Artık ağı kullananlar konuşmanın uzunluğu, konuşma mesafesi gibi kavramları merak etmeyecekler. Açıklık nedeniyle herhangi bir kişi ağa, amacı ne olursa olsun, istediği bir noktadan bağlanacak.' Akademik bir kişi olması nedeniyle konuşmaları içinde bence değindiği en önemli iki konu şunlardı: 1- Sanal üniversite 2- Sanal kütüphane 2010 yılında artık çok geniş bir alana yayılmış üniversiteler yerine, tek bir bina olacak ve bu binada sadece idari işleri yürüten personel bulunacak. Öğrenciler kayıt işlerinden derslere, labotuvarlardan kütüphanelere kadar her şeyleri evlerinden izleyebilecekler. Tümüyle etkileşimli yapılacak dersler öğrenciler tarafından defalarca tekrarlanabilecek. Verilen ödevler ve testler hep kurulacak ağ aracılığı ile iletilecek ve değerlendirilecek. Kütüphanelerde kitaplar ve süreli yayınlar elektronik ortama aktarılacak ve kullanılacak. Sonuç: Katılımcıların fikir birliğine vardığı bir nokta var; 2010 yılında pek çok kişi ofislere, üniversitelere ya da çalışma yerlerine taşınmayacak ve işlerini ve görevlerini evlerindeki terminaller aracılığı ile ayni çalışma süresi içinde, ancak istediği zaman gerçekleştirecekler. Kısaca, hayatımız giderek daha eve bağımlı hale gelecek demektir. Yine genel kanı, zorunlu çalışma saati azalacak ve insanlar daha çok doğaya çıkma olanağı bulacaklar. Belki böylece yeşilin önemi o zaman daha iyi anlaşılacak. AHMET TOKUZ Türkiye'nin Internet otoyolu TURNET, 12 Eylül 1996 tarihinde resmen açıldı. Açılışı Ulaştırma Bakanı Ömer Barutçu'nun yaptığı TURNET'in ilk abonesi de, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller oldu. TURNET'in açılışı, aylardır süregelen tartışmalann su yüzüne çıktığı bir gün oldu. TURNET sözleşmesinde, TURNET'in tekel olmayacağı belirtildiği halde, şu anki konumuyla tekel oluşturduğu iddialan üzerine Türk Telekom Genel Müdürü Cengiz Bulut, konuya farklı bir bakış açısından baktıklarını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Internet servis sağlayıcılar, Internet hizmeti vermek için bizden hat almak zorundalar. Biz servis sağlayıcılara kesinlikle bu noktada karışmıyoruz. Hatta, sayılan fazla olsun ve rekabet ortamı yaratılsın istiyoruz. Görüldüğü gibi bu anlamda tekel söz konusu değil. Altyapı kısmı ise, Internet servis sağlayıcıları hiç ilgilendirmiyor. Internet servis sağlayıcılannın Internet hizmeti verebilmesi için gerekli olan altyapı, 406 sayılı yasaya göre Türk Telekomün tekelindedir. Yine gözden kaçınlmaması gereken bir konu da, Gelir Paylaşımı Sözleşmelerinde işletmeci kesinlikle TT'dir. Sözleşmenin diğer muhatabı ise, yatınmlan sözleşmede belirtildiği gibi gerçekleştirip, buna karşılık belirlenen payım alıyor. Dolayısıyla işletme tarifesi dahil TT'nin, yasadan gelen bir tekel hakkı var. Bu altyapıyla, TURNET servis sağlayıcılara! hizmetlerini birbirine kanştırmamak gerekir." Bulut, şu anki yurtdışı çıkış hızlannın talebe göre belirlendiğini belirterek, abone sayısının artması ve bağlantı kalitesinin gereksinimlerini karşılayamaz duruma gelmesi halinde, yurtdışı çıkış hızlannın da artırılacağını söyledi. Bulut, şu an için talebin üzerinde bant genişliğinin kiralanmasının, fazladan maliyet getirdiğine dikkat çekti. TURNET'ten ilk yıl içerisinde 600 bin, daha sonraki yıllarda ise milyonlara yaklaşan abonenin hizmet alması planlanıyor. Bulut, TURNET'e bağlantı ücretinin yurtdışına bağlantı için ödenecek olan ücretten daha düşük olduğunu savunuyor. Bir ISS'nin yurtdışından 64 Kbps bant genişliğine sahip hat için 9 bin 600 dolar ücret ödemesi gerekirken, TURNET'ten alınacak olan aym bant genişliğine sahip hatun maliyetinin ise 4 bin dolar olduğu iddia ediliyor. 10 dolar yalnızca erişim ücreti TT İnforrnatik Dairesi Başkam Dicle Eroğlu ise, son kullanıcılardan, herhangi bir ISS'ye çevirmeli olarak bağlanabilmeleri için 10 dolar ücret alınacağını söyledi. Bu fiyatın içerisinde servis sağlayıcının koyduğu Internet ücretinin bulunmadığının özellikle altım çizen Eroğlu, ISS'lere istediği kadar özel 7 rakamlı telefon numaralannın tahsis edileceğini belirtti. Bu telefonlan arayan son kullanıcılardan, ayda ne kadar konuşulursa konuşulursun sabit 10 dolar ücret alınacak. Türk Telekom, son kullanıcılara doğrudan Internet hizmeti vermek için ise, 143 no'lu özel telefon hattını kullanıyor. Bu hattın, şu an için 288 porta sahip olduğunu söyleyen Eroğlu, aylık 15 saat bağlantı hizmetinin 15 dolar olduğunu belirtiyor. Eroğlu, Internet hizmetlerinin verilmeye başlanmasıyla telefon hatiarındaki oluşacak çağrı yığılmasına karşın aldıklan önlemlere ilişkin sorumuza ise, İstanbul'daki santrallar başta olmak üzere hat (trunk) kapasitelerinin artırıldığı yanıtını verdi. Bu arada TT, Internet Servis Sağlayıcıların verdikleri Internet hizmederi için bir tavan fiyat belirledi. Buna göre ISS'lerin belirleyeceği fiyat, Türk Telekomün TURNET'in doğrudan müşterileri için saptadığı erişim ücretinin en fazla yüzde 25 üzerinde olabilecek. ABD başkan adayları, Internet üzerinde yarışıyor Compaq, ABD'de Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerin kongrelerini izleyen CBS televizyon şirketinin yayınlarım Internet'e taşıyor. Internet'te yayınlanan ilk siyasi kongre yayını için VDONet şirketinin hazırladığı VDOLİve video sunucu yazılımı ile 10 adet Compaq ProLiant /166 model sunucu kullanılıyor. Yayın, CBS ile eşzamanlı ve kesintisiz olarak canlı yapılıyor. CBS News televizyonu, kongre içeriğini gerçek zamanda sıkıştınp, kodlayarak 45 Mb/s DS3 devresi kullanan sanal bağlantı aracılığıyla IConün yerleşik merkezine aktanyor. 166 MHz Pentium Pro işlemcili 10 adet Compaq Proliant Server, VDONet şirketinin VDOLive uygulaması ile birlikte verileri alarak, işaretleri çoğaltıyor. Compaq sunucular, Internet'e IConün ATM sistemi ile ulaşıyor. Sisteme bağlanıldığında sunucular, kullanıcının bant genişliğini ölçerek, görüntüyü kullanıcının ekran özelliği ve bağlı olduğu telefon hattının kalitesine göre dinamik olarak ayarlıyor. Internet üzerinden kongreleri seyretmek isteyen kullanıcılar, CBS televizyonunun parti kongrelerindeki yayınları sırasında, VDONet'in adresinden izleyebilirler.

53 23-29 Eylül Sayı: 85 internet 53 Mayor Internet'te Mayor-ViaGrafix, Internet'te Türkçe bir Web sitesi kuruyor. Bu sayfalarda, DesignCAD 2D/3D Bilgisayar Destekli Tasarım Ürünleri ile Interaktif yazılım eğitim CD'leri tanıtılıyor. Ürün özellikleri ve fiyat listelerinden oluşan Türkçe Web sayfaları, Oklahoma'daki ViaGrafix'in Internet merkezi üzerinde bulunuyor. Bu arada Mayor-ViaGrafix Web sayfalarının, Türkçe yayın olarak çevrim içi (on Üne) Internet pazarlamacılarından Internet-Mall tarafından onay aldığı ve sayfaların Internet- Mall amblemi taşımaya hak kazandığı belirtiliyor. Mayor-ViaGrafix'e Web adresinden ulaşılabiliyor. Düzeltme 83. sayıda 'Zihni Holding Internet'e merhaba dedi' başlıklı haberde, Asaf Güneri Zihni Holding'in Genel Müdürü olarak, holdingin Ankara ve İstanbul e- posta adresleri ise sehven, ztank ibm.ne ve olarak yer almıştır. Asaf Güneri'nin unvanı Zihni Holding Yönetim Kurulu Başkanı, holdingin Ankara ve İstanbul e-posta adresleri ise ve zhist ibm.net olacaktır. Düzeltir, özür dileriz Oracle'dan yeni plug-in Oracle, San Francisco'da yapılan Windows NT Intranet Çözümleri gösterisinde, Web tarayıcısı Power Objects 2.0'ın yeni niteliklerini tanıttı. Yeni Oracle Power Objects 2.0'ın Plug-in özelliği ile BASIC dili programcıları, yeni bir dil öğrenme gereği olmadan tümüyle işlevsel istemci/sunucu uygulamalarını Intranet'ler üzerine taşıyabiliyor. Kullanıcılar Power Objects 2.0 uygulamalarını bir Web sunucusundan yükleyip, Oracle Power Browser 1.5, Netscape Navigator 2.0/3.0 ya da Microsoft Internet Explorer 3.0 gibi plug-in uyumlu tarayıcılar içerisinde doğrudan çalıştınlabiliyor. HP, Internet kadrosunu oluşturuyor Hewlett-Packard, Internet ve Intranet çözümleri sunmak amacıyla Computer Systems Organization içinde oluşturulan Internet Teknolojileri Şefliğine Ira Goldstein'ı atadığını açıklıyor. Goldstein, doğrudan HP'nin Systems Technology Group araştırma ve geliştirmeleri ile birlikte çalışarak, HP'nin teknoloji mimarisini belirlemeyle görevlendirildi. Bu arada Hewlett-Packard, Netscape Communications Corporation'la süregelen ilişkinin bir parçası olarak, Netscape SuiteSpot sunucu yazılımının HP 9000 büyük şirket Web sunucusuna yüklemek üzere anlaşmaya vardıklarını duyuruyor. Netscape SuiteSpot, Intranet'lerde kullanılan bütünleşik bir Web sunucu paketi. HP, aynı zamanda Netscape Enterprise Server, Netscape Proxy Server ve Netscape FastTrack Sever yazılımlarını da UNIX sistem HP 9000 Web sunucusuna yüklü olarak satacak. Internet Adresleri www Army High Performance Computing Resarch Center Astrakan Computer Club Avion Online Newspaper Bay Area Gigabit Network BARRNet BioData Navigator BizWeb California State Government Center for Computer Music Research and Composition CIESIN CyberMalls Cygnus Group DealerNet Garbee and Garbee

54 54 perspektif Eylül Sayı: 85 Hazırlayanı MERT BÖRÜ Büyüteç: ActiveX ve Java teknolojileri ---^ugünlerde herkes onları ko- #-^nuşuyor... Kimilerinin ağzı- -/_-/ na sakız ettiği Internet teknolojileri bünyesinde, her geçen gün biraz daha olgunlaşıp, serpiliyorlar. WEB sitelerinin çehrelerini ve browser'lann da Plug-in kütüphanelerini zenginleştirecek şekilde "gümbür gümbür" geliyorlar... Geliyorlar da, acaba bu geliş nasıl bir geliş? Kafalarda bir sürü soru: "Afişe edildiği kadar yararlı mı?", "Herkesin birbirine düşürmeye çalıştığı ActiveX ve Java teknolojileri nereye kadar özdeş?" ya da "Hangisini kullanmalıyım?" şeklinde birçok soru işareti... ActiveX ve Java sempatizanları birbirlerini yiye dursunlar, isterseniz biz olayı daha kontrollü bir yaklaşım ile ele alalım. Öncelikle, her iki teknolojinin de ortaya çıkış nedenlerini inceleyerek, teknolojik katkılarını irdeleyelim. Ardından da, aralarındaki ortak noktalan çıkarıp farklılıkların üzerinde duralım. CADı KAZANı MERT B O R U Sanki bu filmi daha önce gördük! Aslında kendime söz vermiştim... Internet hakkında - doğru ya da yanlış- bu kadar çok şey yazılıp çizilirken, bu "popülariteye" ayak uydurmayacak ve kalemime Intemet'i bulaştırmayacaktım... Nerede efendim, nerede! Ne mümkün! Bir kere herkes işin içine girmiş ve "gruplaşmalar" çoktan başlamış. Tıpkı bu yılın ilk çeyreğinde Amerika'da yaşanan "Benim Visual Basic'im senin Delphi'ni döver" türünden anlamsız tartışmalarda yaşandığı gibi... Tabii ki bu arada tarih de yerinde durmuyor ve "tekerrür ederek" yerini daha güncel fikir çatışmalarına bırakıyor. *** Bir yanda Microsoft'çular... Bir yanda da Netscape'çiler... İlk gruba göre Microsoft, Internet standartlarını çoktan belirlemiş ve Explorer'i FTP Server'larından bedava dağıtarak Netscape Navigator'un kuyusunu kazıyormuş. Hem zaten Navigator "şimdilik" ActiveX kontrollerini de desteklemiyormuş! Öte gruba göre, Netscape de Internet standartlarını çoktan belirlemiş durumda (ne kolay şeymiş bu "Internet standartlarını" belirlemek). O da Navigator'u bedava dağıtıyor ve Microsoft'un tröstleşme sürecini törpülüyormuş! Ne hoş! *** Bir çatışma da WEB sitesi geliştirme araçları cephesinde yaşanıyor. İnsanlar yine ikiye ayrılmışlar: ActiveX'ciler ve Java'cılar... Microsoft ürünleri ağırlıklı WEB sitelerinde gezerken "ActiveX, Java'yı sildi" ya da "ActiveX varken Java'ya gerek yok" türünden mesajlar gözünüze çarpıyor. Sun'ın JavaSoft siteleri de hiç aşağı kalır durumda değil doğrusu. Ana sayfada koskoca bir manşet: "Java Workshop = Active X Killer". *** Bütün bu "hızlı ve sert" gelişmeleri izlerken, anladığım ve anlamadığım birer nokta kafamı kurcalayıp duruyor. Microsoft, Borland, Netscape, Sun gibi büyük şirketlerin pazar paylarını genişletmek amacıyla girdiği bu sert rekabeti anlayabiliyorum. Ayrıca, "ürettiklerini" pazarlama çabalarından dolayı tümünü hayranlıkla izliyor ve yazılımcılık konusunda ders alınması gereken noktalar olduğuna inanıyorum. Anlayamadığım nokta ise, bu şirketler ile hiçbir ilgisi olmayan "kullanıcıların, yazılım geliştiricilerin ve medya'nın" bu gelişmelere duyduğu sempatizanlık. Nedense herkes sadece "bir doğrunun" olabileceğine inanıyor. Hatta bir bakıma olayı Boolean mantığa göre düzenliyorlar: "ActiveX varsa, Java yok" ya da, "Navigator doğru ise, Explorer yanlıştır" türünden kesin sınırlar konuyor. İşin en ilginci ise, bu sempatizanların bir çoğunun Internet teknolojileri üreticisi "olmaması"! Hem birşey üretmiyorlar, hem de ortalıkta dolaşıp inandıkları doğrulan "körü körüne" savunuyorlar. "Java ile ActiveX aynı şey midir?" diye soran yok! Acaba nesne tabanlı bir RADT olan ActiveX, nasıl olur da C++ mantığı ile çalışan bir programlama dilini tahtından indirir?" diye soran da yok! Sadece sempatizanlık var! Galiba bilgisayarlar ile uğraşa uğraşa sonunda onlar gibi "Binary" düşünmeye başladık. "Bu varsa, şu yoktur! Öyleyse bu doğrudur!" İletişim adresi: e-posta: mboru@planet.com.tr Neden? Evet, ilk yanıtlanması gereken soru, bu teknolojilere neden gereksinim duyulduğudur. Bildiğiniz gibi Internet "çılgınlığı" (lütfen tabirimi mazur görün, çünkü bana göre olay "moda" olmanın ötesine geçti), WEB sitelerinin dayanılmaz cazibesine dayalı, sanal bir dünya. Bu siteler ne kadar kullanıcı ile etkileşim içerisinde olursa, kullanıcının kendini bu "sanallığa" kaptırması da o kadar kolay oluyor. Madem ki hedef, WEB sayfası ile kullanıcı arasında "etkileşime dayalı bir ilişki", öyleyse bunu sağlayacak araçlann kendini göstermesi ve WEB sayfalarını "canlandırması" gerekiyordu. Öyle de oldu.,. İlk önce, "guru" James Gosling tarafından ortaya atılan Java ortalığı kasıp kavurdu (aslında o sıralar birkaç kare canlandırılmış GIF dosyasından başka birşey yoktu ya, haydi neyse...). Şiddetli esen Java rüzgarı, sırtını Sun'a dayamış güçlü bir programlama diliydi. C++ öykünmesinin ötesinde, sesini bu denli duyurmuş ilk nesneye yönelik programlama diliydi. Akrabası C++ bile bu kadar popüler olamamıştı! Bilgisayar devi Microsoft boş durur mu? Madem ki hedef, dünyanın bir numaralı şirketi olmaktı (sanırım eli kulağında), öyleyse alternatifi olmalıydı Java'nın. Ancak kullanımı biraz daha kolay olmalıydı... Hatta programlama dili sayılamayacak kadar kolay ve Visual Basic ile yakaladıkları popülarite kadar yaygın olmalıydı... Kollar sıvandı ve ortaya bir başka nesne tabanlı WEB mimarisi çıktı: ActiveX. ActiveX, popüler olmanın ötesine geçen ve neredeyse, VBX/OCX mimarisi ile hızlı yazılım geliştirmenin "yapıtaşlannı" oluşturan Visual Basic öykünmesi bir mimariydi. Hatta editörünün adı bile Visual Basic Scripting Edition idi... Ortalık kızışıyor Hem de ne kızışma! Bilirsiniz, insanlar bir kez "sının" aşü mı, onlan durdurmak neredeyse imkansız olur... Ne de olsa Shakespeare'in dediği gibi "doğadaki en vahşi yaratıktı, insan"... Ortalığın kızışması, yazılım geliştirme araçlarının daha hızlı ve daha ucuza (hatta bedavaya) sunulmasını körükledi. Kişisel görüşüme göre, pek de iyi oldu. Zaten yazılım piyasasının da bu harekeüiliğe gereksinimi vardı. Ancak ortada küçük bir sorun vardı... İnsanlar "elma ile armutu karşılaştırmaya" başlamışlardı. ActiveX, Java demek değildi. Hele hele Java, ActiveX demek hiç değildi! Öyleyse neydi aralarındaki benzerlik? Öncelikle, her ikisinin de nesne tabanlı bir mimari olması, insanların bu tür yanlış karşılaştırmaları yapmalarına neden oldu. ActiveX, tıpkı OCX mantığında olduğu gibi, dışarıdan eklenen hazır nesnelere dayalı, Java'ya göre biraz daha "paketlenmiş ve olduğu gibi sunulan" bir üründü. Java ise nesneye yönelikti. Hem de gerçek anlamda... Ancak ActiveX in nesne mantığından oldukça farklıydı. C/C++ ailesinin geleneksel nesne yaratma/kullanma/yeniden kullanma yaklaşımını sunuyordu. Zaten tersi de düşünülemezdi, çünkü Java ne de olsa bir programlama diliydi. ActiveX ile Java'yı birbirinden ayıran en büyük özelliğin temelinde de birinin "hazır kütüphane" olması, diğerinin de gerçek anlamda bir programlama dili olmasında yatıyordu. ActiveX, "sunulan nesneler ile kısıdı" bir mimari sunarken, Java "kendi nesneni kendin yap" şeklinde geleneksel yazılımcı yaklaşımım sergiliyordu. Hangisini kullanmalı? Seçim, doğal olarak yazılımcı altyapınıza ve WEB sitesinden beklentilerinize bağlı. Eğer sadece WEB siteleri arasında sörf yapan bir kullanıcıysanız, zaten sorun yok... Size sunulan mimarileri bilmek zorunda değilsiniz. Browser'iniz bu işi sizin yerinize halleder... Zor seçim ise, yazılımcıların kapısını çalmakta. ActiveX, işin biraz kolayına kaçmak oluyor. Tabii ki bu, ActiveX'in yetersiz olduğu anlamına gelmiyor, ancak göz önünde bulundurulması gereken çok önemli bir nokta var. ActiveX tabanlı WEB sitelerini geliştirirken, elinizdekiler ile sınırlısınız. Gerçek anlamda bir programlama dili olmayışından dolayı, "esnek mimari, yeniden kullanılabilir nesne yapısı ve hata ayıklayıcı" eksikliği, hızlı yazılım geliştirme araçlarının ortak kaderi. Ne de olsa adı üstünde... Hızlı geliştirip, işin derinine inmiyorsunuz... Java'da ise tam anlamıyla "sınır yok!". C'de ne yapıyorsanız, Java'da da yapabilirsiniz. Hele hele Beta'sı şu günlerde boy gösteren JDBC sayesinde, veritabanlanna erişim gibi bir sorun da ortadan kalkmak üzere. Sanınm yazılımcı dostlanmın keyfine diyecek yok! Java'nın tek dezavantajı, güçlü bir yazılım geliştirme altyapısına ve deneyimine gereksinim duyulması. Metodolojilerin ve kalite standartlarının izlenmemesi halinde, Java applet'leri, başağnsı olmaktan öteye gidemeyecektir. Birkaç satır BA SIC kodu yazdıktan soma, "bir de şu Internet işine bulaşalım" diyerek Java appleti geliştirmek isteyen "cesur" insanlara şimdiden sabır dilerim (iyi bir psikolog dostum var, adresini e-posta ile öğrenebilirsiniz). Fazla söze gerek yok Gerçekler apaçık ortada... ActiveX ve Java, "nesne temelli WEB araçları" olmanın dışında, birbirinden apayn iki teknoloji. Kullanım alanlan ve yöntemleri, yazılımcılann gereksinimlerine ve beklentilerine bağlı. Her ikisi de kalıcı olacak nitelikte... Şimdiden Internet'e kattıklan canlılık nedeniyle tarihe geçtiler bile...

55 23-29 Eylül Sayı: 85 perspektif 55 Aşırı "sanallık" üzerine... Efendim kimilerine göre, artık herşeyimiz "sanal" oldu... Alışverişten tutun da, erişeceğimiz bilgilere kadar... Danışacağımız ansiklopediden, seyredeceğimiz filme kadar... Dozunu kaçıranlarına göre ise durum biraz farklı. Eğlence hayatımızdan seks yaşantımıza kadar her köşeyi ele geçirdi "sanallık"... Kafasına 400 dolar'lık bir kask, eline de bir çift eldiven geçiren herkes "cyberpilot" olup çıkıyor... Tanımlamalara göre "uçuşa geçiyor" ya da "boyut adıyor"... Yaşanan heyecanın sının yok(muş)! lir ki? Sonuçta doğruyu da, yanlışı da cyberpilotlar belirlemiyor mu? Endişem, "sanallık ticaretinde", yani sanallığı sanki "öbür dünyaya gidip gelmekmiş" ya da "tanrıya ulaşmakmış" gibi gösteren kalem sahiplerine bir sınır getirilmesinde. Aslında sınır demek de pek doğru olmaz... Sanırım, "çeki düzen vermek" tabiri, biraz daha eski ve kendini özedeyici bir yaklaşım olacak. Bu düzenin, şu anda tüm dünyayı saran Internet tutku ve heyecanını biraz daha dizginleyeceğineve pembe gözlükler takmak yerine, insanların "Nereye kadar sanallık?" sorusunu sormasını sağlayabileceğine inanıyorum. Yaklaşım, erişim ve algılama konusunda bir dinginlik yaratabilir. Bu zihinsel dinginlik de, kafasına her kask geçirenin cyberpilot olmadığını, aslında cyberpilot'luğun gerçek hayatta da yaşanabileceğini ve "algılama farklılığı" olduğunu su üstüne çıkarabilir. Ne de olsa cyberpilot, herkesin baktığı yere bakan ama "daha" farklıyı yakalayan bir gezgin! Hedefi, gezmek ve algılamak... Dışavurumu ise, asi yaklaşımlarında ve sınır tanımayan serbesüiğinde saklı... Deneyim olmasın Şimdilik, sanallığın getireceği psikolojik sorunlar konusunda deneyimimiz yok. Hiç olmamasını da tercih ederim. Ancak, eğer bir gün "sanallığa kendini fazlaca kaptırdıktan sonra" gerçek hayattan zevk alamayan, deniz kıyısında oturup günbatımını seyretmeyi "out" gören "duygudan yoksun" cyber-insanlar görmeye başlarsam, hiç şaşırmayacağım. Ne de olsa bu zayıflık, yaradılış itibariyle hepimizde mevcut. Aslında yapılan şey sonuçta ya Doom benzeri üç boyutlu bir oyunu oynamak ya da Internet'teki VRML sitelerinde sörf yapmak... Varsın olsun! O'nun adı sanallık. Popülaritesinden dolayı abartılabilir! Nedir işin gerçeği? Tabii ki biraz "gerçek", biraz da "asparagas". Veriye sanal olarak ulaşmak, engin bir denize küçücük bir kayık ile açılmak kadar eğlenceli ve (bence) bir o kadar da tehlikeli. İşin keyfi, hiçbir sınır tanımaksızın yaşanan "var olmayana erişim ve keşfetme" heyecanda saklı. Zaten bu da çok doğal. Bilinmeyeni ve sonsuzluğu araştırmak insanın yapısında var. Bizi bugünlere taşıyan Leonarda da Vinci'nin merakı, Galileo'nun şüpheleri değil miydi? Ne yapardı insanoğlu ateşin peşinden koşmasaydı? Taşıyabilir miydi bizi ilkel çağlardan bugünlere? Madalyonun öteki yüzü ise, medyanın haber yaratma kaygısı ile "sanallık" ticareti yapması ve insanların da bu "abartılı" tanımlamalara inanması. Düşününüz bir kez yaşındaki bir genç, yönlendirilmeye en çok gereksinimi olduğu dönemde, evindeki gözlük ve eldiven yardımı ile cinselliği Internet'in sanal hacimlerinde öğreniyor ve bunun "doğru olduğuna" inanıyor. Alternatifi olabilecek "daha popüler" bir bilgi kanalının olmaması ve medyanın da sanallığı gereğinden fazla şişirmesi, birçok gencin doğruları "sunulduğu şekilde kabul etmesini" sağlayabilir. Bu yaklaşım da, soru sormayan, araştırmayan, fikir tüketicisi bir neslin sinyalleri olabilir... Belki konuyu biraz abarttığımı düşünebilir ve cinsellik çerçevesinin dışında varsayımlarımın doğruluğundan şüphe edebilirsiniz. Aslında istediğim de bu... Şüpheyi içinizde yaratmak ve "sanallık ticaretinin" varabileceği noktalar konusunda, en azından birkaç saniye için, bir soru işareti oluşturmak... Çünkü, işin bu boyutuna hiç inilmiyor! Sınır olmalı mı? Sanallıkta kesinlikle sınır olmamasından yanayım. Zaten, sansürcü bir zihniyetin sanal arayış çerçevesinde yeri ne kadar kalıcı olabi

56 56 görüş Eylül Sayı: 85 Türkiye'de bilgi bankacılığı BÜLENT AĞAOĞLU Milliyet Gazetesi Belge Bilgi Merkezi Sorumlusu Bilgi bankaları, belirli bir konu mevcut bilgilerin doğruluğu ve tutarlılığı sağlanmış olarak, bilgisayarda biriktirilmesi ve sürekli güncelleştirilmesiyle oluşurlar. Bilgi bankalan, ABD'de ortaya çıkmış ve oradan dünyaya yayılmıştır yılında dünyanın en büyük on-line bilgi servisi olan Dialog Information Inc. California'da NASA tarafından kurulmuştur. Ortaya çıkışlanndaki ana etkenler, bilgi üretimindeki artış ve bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmelerdir yılında dünyada "bilgi katlanma hızı" 14 yıldı. 1994'te ise bu süre 6.5 yıla inmiştir. Gelişmiş ülkelerde birikmiş bilgilere ilaveten, bilgi üretimi olağanüstü artmakta iken, bilgi gereksinimleri de şiddetleniyordu. Üretim faaliyetlerinde temel girdi konumuna gelen bilgiye erişim için gerekli taleplerin karşılanması gerekiyordu. Devamlı büyüyen bilgi yığınlannın içinden, gereksinim duyulan bilginin klasik yöntemlerle bulunması zaman, para ve emek kayıplarına yol açıyordu. Kontrol altına alınması gereken bir bilgi büyümesi söz konusuydu. Bu da ancak geriye dönük ve güncel bilgilerin bilgisayarlarda biriktirilmesi ile gerçekleşebilirdi. Teknolojik gelişmeler, insanlığa bu olanağı sunuyordu Bilgi bankalarının yararı Bilgi bankalannın en önemli yararı çok yönlü, zengin erişim olanaklarıdır. Kendi başınıza ya da elemanlar çalıştırarak günlerce bulmak için arayacağınız bilgiyi, bilgisayarda birkaç saniye süren sorgulama işlemleri sonucunda elde edebilirsiniz. İstatistiklere baktığımızda tam metin bilgi bankalarının, hızla çoğalmakta olduğunu görüyoruz. Tam metin bilgi bankalan 1985 yılında yüzde 28'lik bir orana sahipken, günümüzde bu oran yüzde 50'ye yükselmiştir. Türkiye'de bilgi bankalan Saptamalarıma göre, ülkemizde ilk bilgi bankası 1972 yılında Boğaziçi Üniversitesi'nde Alper Orhon tarafından "Ekonomi Bilgi Bankası" adıyla kurulmuştur. Daha sonra Yılmaz Karakoyunlu'nun 'Eya Databank' adıyla 1984 yılında istatistikler konusunda bir bilgi bankası girişimini görüyoruz. 1980'li yılların ikinci yansından itibaren de, girişimcilerin bilgi bankası kurma istekleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu ilk girişimler; Dünya Videotex (Asil Nadir, 1989); Enfo Bilgi Erişim (Bülent Ağaoğlu, 1989); Veritel (Bülent Tanla, 1990); Hukuk Programları (Fikret Üregen, 1990); Tam Bilgi İletişim (Taner Kaplan, 1993); Lebib Yalkın Mevzuat Bilgi Bankası (1993). Saptamalar Halka açık bilgi bankacılığında geçen 6 yıla geriye dönüp baktığımızda, saptamalanmızı şöylece özetleyebiliriz: Ticari bilgi bankacılığında mevzuat ve finans (para ve sermaye piyasalan) konularındaki girişimler ağırlıktadır. Şu anda, bu konularda 10 kuruluş faaliyette bulunmakta ve bunların 9ü on-line, biri de off-line hizmet vermektedir. Bu 10 kuruluş da, bilgi bankacılığındaki genel faaliyetin büyük bir kısmını gerçekleştirmektedir. Bir-ikisi dışında diğer bilgi bankalan sözü edilebilir bir etkinlik yaratamamıştır. Bu çerçevede, "Türkiye'de mevzuat ve finans bilgi bankacılığının ötesine geçilememiştir" diyebiliriz. Biz etkin bilgi bankacılığında iki konuda takılıp kalırken, dünyada bilgi bankalarının konu dağılımını vermekte yarar var itibariyle; İş dünyası (%32); Bilim-Teknik-Mühendislik (%19); Hukuk (%12); Sosyal bilimler (%6); Haberler (%5); İnsan Bilimleri (%4); Disiplinlerarası (Akademik) (%2). Bilgisayar sektörünün ülkemizde yaşadığı hızlı gelişmelerin benzeri, bilgi bankacılığı alanında gerçekleşememiştir. 1980'li yıllarda yaşadığı çarpıcı gelişmelerle iletişim çağını yakalayan ülkemiz, bilgi çağının uzağında kalmıştır yılından önce, Türkiye'de bilgi bankacılığı alanında büyük bir boşluk mevcuttu. Halen de böyle. Bu boşluğun kapatılabilmesi için yapılması gerekenlerin çok azı yapılabilmiştir. Bilgi bankacılığı sektörü, şu anda ülkemizde cılız bir yapıda bulunmakta ve yavaş ilerlemektedir. -»

57

58 58 görüş EYLÜL SAYı: 85 > 9 Var olan olumsuzluklar yanında, küçük veri tabanları üretiminde bir hareketlilik artarak devam etmektedir Bu şekilde son zamanlarda her ay birkaç bilgi bankası üretilmeye başlandığını ya da üretildiğini görmekteyiz 1990 yılında bilgi bankacılığını başlatan işletmecilerin, ülke içinde referans noktalan bulunmuyordu. Günümüzde ticari girişimlerin sayıca çoğalmaya başlamasıyla, bilgi bankacılığı konusunda deneyim birikimi de oluşmaktadır. Bilgi bankacılığında Türkiye gerçeğini bizzat yaşayan öncü girişimcilerin çabalan ile oluşan bu birikim, gelecek için bize umut vermektedir Sektör artık deneyimsiz değildir. Hazırlamakta olduğumuz VETA Türkiye Veri Tabanları Bilgi Bankası'ndan hareketle yaptığımız saptamalara göre, günümüze dek ülkemizde 920 dışa açık veri tabam üretilmiş ya da üretilmesi planlanmıştır. Bu rakam, Türkiye'nin bilgi bankacılığında veritabanı üretimi yönünden kendi çapında göreli bir hareketliliğe sahip olduğunu akla getirmektedir. Fakat bu duruma ihtiyatla yaklaşılmalıdır. Çünkü, bu veri tabanlarına ilişkin henüz toplu bir değerlendirme çalışması mevcut olmadığı için, ne kadarının kayda değer, kapsamlı ve güncel olduğu konusunda bir bulgu mevcut değildir. Böyle bir çalışma yapılsa, belki de, oldukça sayıda kapsamı yetersiz ve güncelleştirilmemiş veri tabanları ile karşılaşacağız. Bu nedenle böyle bir saptamanın kısa sürede yapılması önem kazanmaktadır Ülkemizde İnternet konusunda çalışmalar 1993 yılında başlamıştır. Bugünlerde de Internet'in altyapısını kurma çalışmaları tamamlanmak üzeredir. Internet altyapısı tamamlandığında ülkemizde bilgi bankalarının gelişmesinin önünde engel olarak duranlardan birisi olan dağıtım sorunu ortadan kalkacaktır. Bu nedenle, ülkemiz bilgi bankacılığında çok hızlı bir şekilde yeni gelişmeler de onaya çıkabilir. Ayrıca 80 kuruluş servis sağlayıcı olmak için Türk Telekom'a başvurmuştur. Bu şirketlerin kendi aralarında rekabet etme mecburiyeti, bilgi bankalarının gelişmesi yönünde itici etkiler yaratabilir. Bu yeni gelişme bizler için bir umut kaynağıdır. Sorunlar Çağdaş dünyada binlerce kuruluşuyla bir sektör konumunda olan bilgi bankaları, bilgi teknolojisinde yaşanmakta olan olağanüstü gelişmelerin kendisine sunduğu olanaklara rağmen, ülkemizde sorunlarla boğuşmakta ve bir türlü olması gereken bir yapıya kavuşamamaktadır. Türkiye bilgi bankacılığının gerçeğinde, talep sorunu mevcuttur. Ülkemizde bilgi bankacılığının gereken düzeyde gelişememesinin en önemli nedeni budur Talep sorunu da, ülkemizde genellikle sistematik bilgiye gereksinim duyulmamasından kaynaklanmaktadır. Sistematik bilgiye, meraklı ve hevesli küçük bir kesim talep göstermekte, sistematik bilginin önemine inanan ve değer veren insanlar azınlıkta kalmaktadır. Onların da önemli bir kısmı bilgi bankalarının hizmetlerine, bedelinin çok allında bir parayla sahip olmak istemekte ya da alım güçleri yetersiz kalmaktadır İlgili kuruluşların önemli bir kısmı bilgi bankalarının hizmetlerine 'Ne işimize yarayacak?", "Bize hemen para kazandıracak mı?' şeklinde tepki göstermektedir "Bilgi çağını yaşamakla olan, bilgi devrimini yapmış ülkeler de bilgiye böyle bir tepki gösterselerdi de dünyanın hali nice olurdu" diye düşünmükten kendimizi alamıyoruz! Sosyal yapımızdan gelen bu özelliğimiz, bilgi bankacılığı için bir kısır döngü yaratmaktadır. Bundan sonraki yıllarda, sosyal yapımızın sistematik bilgiye ilişkin bu davranışı değişmediği takdirde, Türkiye'de ticari bilgi bankacılığının gelişiminin hızlı bir şekilde gerçekleşmesi beklenmemelidir. Tabii ki, bir diğer sorun da bilgi üretiminin gereken düzeyde olmamasıdır. Tersi söz konusu olsaydı, bilgi bankalarına talep sorunu da bu kadar yaşanmazdı. Ne yapılabilir? 1- Türkiye'de kamu, meslek kuruluşları ve diğer gönüllü kuruluşlar ürettikleri veri tabanlarını, Internet abonelerinin kullanımına bedelsiz olarak acmalıdıılaı Bu ülke içinde bilgi bankası kullanma alışkanlığının yaygınlaşması ve bilgi bankasının varlık olarak tanınması için önemli yararlar sağlayabilir 2- Talep sorunu nedeniyle, özel sektörün ticari girişim olarak bilgi bankacılığında yaygın bir şekilde faaliyet göstermesi, ülkemizin ufkunda görülmemektedir. Bilgi bankacılığında bu gerçek, hiç akıldan çıkarılmamalıdır! Bilgi bankacılığı gibi zor bir sektörde, hele bir de Türkiye şartlarının getirdiği olumsuzlukları eklersek, özel sektörden çok sayıda girişim örnekleri beklemek doğru olmasa gerek. Bu şeklide bir beklenti içinde olursak, yıllar sonra göreceğiz ki, sadece çok cazip birkaç konuda bilgi bankası üretilmiş ve ayakta kalabilmiş olacak! Onun dışında, bilgi bankasına konu olması gereken bütün alanlarda, sözü edilebilir etkinlikte bir faaliyet söz konusu değil! Bilgi bankacılığının ülkemizdeki sorunları nedeniyle, mesleki kuruluşlar kendi konularında veri tabanı üreterek, bu veri tabanlarını Internet üzerinde bedelsiz olarak kullanıma açmalıdırlar. Ayrıca Türk Telekomün da, Internet'e abone olanlara mesleki kuruluşların veri tabanlarını 800'lü hatlar üzerinden ücretsiz olarak yararlanma olanağı sağlaması gereklidir. Her meslek grubunun temsilcisi durumundaki dernek ve birlik gibi kuruluşların bu şekilde bir davranışta bulunmaları halinde, ülkemiz bilgi bankacılığında çok önemli mesafeler kat edilecektir Ayrıca böyle bir davranış biçiminde bulunmak, ilgili mesleki kuruluşun meslek çıkarlarına da hizmet edecektir Dünya uygulamasına baktığımızda da. bilgi bankalarının önce kamu ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından inşa edildiğini, sonraki yıllarda ise özel sektörün öne geçtiğini görmekteyiz. Örneğin, 197" 7 yılında dünyada kamu sektörü yüzde 56, özel sektör yüzde 22 ve kâr amacı gütmeyen (akademik) yüzde 22 oranı ile bilgi bankacılığında faaliyette bulunuyordu. Bu oranlar günümüzde sırasıyla yüzde 14, yüzde 76 ve yüzde 9 şeklinde tersine bir gelişme göstermiştir. Internet ve bilgi bankaları Türkiye'de, Internet'in bütün bilgi kaynaklarını insanlara bedelsiz sunacağı şeklinde bir kanı yaygınlaşmaktadır Bu, yanlış bir düşüncedir Internet bünyesinde bilgi bankaları da yer almaktadır. Yalnız, bunların kimisi bedelli, kimisi de bedelsizdir. Bedelli bilgi bankalan, bedeli ödeyenlere verilen abone şifresi yazılmadan kullanılamaz. Ayrıca, yerli bilgilere Internet üzerinden erişebilmemiz için veri tabanlarımızın kurulmuş ve gelişmiş olmaları gerekir. Bu nedenle, Internet, tek başına bilgi bankaları konusundaki sorunumuzu çözmeyecektir.

59 23-29 Eylül Sayı: 85 sektör 59 'Belediyelerle İşbirliği Yapan Şirkeüer Birliği' oluşturuluyor İş Sistemleri Kuruluş ve Danışmanlık Genel Koordinatörü Melih Kular, yerel yönetimlerle iş yapan, ancak yerel yönetimlerin ödeme geciktirmeleri nedeniyle mağdur olan şirketlere, bir çatı altında toplanma çağnsında bulunuyor. Henüz oluşum aşamasında olan birliğin kuruluş nedeni, yerel yönetimlerle işbirliği yapan şirkeüerin, belediyelerin ödemeleri geciktirmesinden dolayı sıkıntıya düşmeleri ve kaliteden ödün vermek zorunda kalmalan olarak açıklanıyor. Birlik'te sektör sınırlaması olmamasına rağmen Kular, ağırlıklı olarak BT şirketlerinin yer almaşım istiyor. Çünkü belediyelerde bu konuda bilgili personelin azlığı nedeniyle, işbirliği yapmanın diğer alanlara göre daha güç, daha sıkıntılı olduğunu belirtiyor. Hesmak Text & Data İstanbul dağıtıcıları toplandı Hesmak Text & Data İstanbul dağıtıcılan, 20 Ağustos 1996 tarihinde biraraya geldiler. Düzenlenen toplantıda, 1996 ikinci yanyılı için 15 bin yazıcı satışı hedeflendiği açıklandı. İstanbul The Marmara Oteli'nde düzenlenen toplantıda, öncelikle 1996 yılı birinci yansında yapılan çalışmalar özetlendi. Ardından ikinci yanyılda yazıcı pazannın olabildiğince genişletilmesi için uygulanacak stratejiler ve öneriler görüşüldü. Toplantıya katılan Hesmak Text & Data İstanbul dağıtıcılan şöyle: Becom Bilgisayar, Boğaziçi Bilgisayar, 4K Bilgi İşlem ve Arena. Öte yandan, Hesmak Text & Data, düzenlediği yanşmalan kazanan dağıtıcı, bayi ve Canon Corner'lanna, Antalya Marco Polo Tatil Köyü nde 4 günlük tatil sundu. Antalya Marco Polo Tatil Köyü'nde 4 günlük tatil kazanan şirketler ise şunlar: istanbul dan Becom ve Escort, Adana'dan AMB ve Ankara'dan Ekosan. Empa, seminerlerini sürdürüyor Empa A.Ş., satış kanallarına ve müşterilerine, teknik ve ticari anlamda ürünlerini tanıtmak amacıyla, 3 Eylül 1996 tarihinde Ankara Hilton Oteli'nde seminer verdi. Bu seminer 2 ay önce İzmir'de yapılan seminerin devamı niteliğinde idi. Çünkü Empa'nın Türkiye'de üç büyük şehirde ve Anadolu'da birtakım büyük şehirlerde seminerlerine devam edeceği bildiriliyor. Empa'nın dağıtıcılığım yaptığı şirketlerin ürünleri tanıtilan bu seminerde, teknolojik yeniliklerin yam sıra, OEM ve Intel ağ ürünlerine ağırlık verildiği bildirildi. Empa Teknik Destek Müdürü Zafer Şahin ve Ağ Ürünleri Teknik Sorumlusu Alper Oyma tarafından verilen seminerin diğer konu başlıklan ise şöyle: Chipset aileleri (Pentium ve Pentium Pro için), ATX form faktörü ve Fast Ethernet teknolojisi. Seminerde aynca "yeniden markalama" olayına değinilerek, sahte Intel işlemcilere dikkat çekildiği bildirildi. SFS taşındı SFS Danışmanlık ve Bilgi İşlem, yeni yerine taşındı. SFS'nin adresi şöyle: Gazeteciler Mah. Sağlam Fikir Sok. No: 5 Esentepe İstanbul 3M yeni yerinde 3M yeni yerine taşındı. 16 Eylül 1996 tarihinden itibaren 3M'e şu adres ve telefonlardan ulaşabilirsiniz. Nispetiye Caddesi Akmerkez Blok 3K5-6 Etiler İSTANBUL Tel: Faks:

60 60 sektör Eylül Sayı: 85 Netsoft, Microsoft Yetkili Destek Merkezi oldu Microsoft Yetkili Destek Merkezlerinin sayısı, Netsoft'un katılımıyla 5'e ulaştı. NT ve Back Office ürünleriyle daha kompleks ortamlarda yer almaya başlayan Microsoft, ortaya çıkan destek gereksinimini karşılamak üzere, 1996 yılı itibariyle destek iş ortaklarından Yetkili Destek Merkezi oluşturmaya başladı. Bu çalışmada Microsoft, Back Office ürünleri kullanıcılanna, gereksinim duyduklan desteği, zamanında ve kaliteli vermeyi amaçlıyor. Microsoft Yetkili Destek Merkezi olarak hizmet verebilmek için yeterli altyapıya sahip olmanın yam sıra, özellikle destek verecek nitelikte personele sahip olmak gerekiyor. Microsoft Türkiye Teknik Müdürü Murat Yılmaz, 1996 yılı sonuna kadar Ankara'da da bir tane Yetkili Destek Merkezi oluşturacaklannı belirtiyor. Fakat Microsoft Türkiye, Yetkili Destek Merkezi'nin sayısını artırmaktan çok, kalitelerini artırma isteği içersinde. Microsoft Türkiye'nin diğer Yetkili Destek Merkezleri ise şöyle: Komdatasoft, Otokod, Yaman ve Koç-Unisys. Compucom, Pera'nın iş ortağı Packard Bell bilgisayarlannın Türkiye temsilcisi olan Compucom, IBM Lexmark yazıcılarının Türkiye dağıtıcılığını yapan Pera Bilgi Işlem'in İş Ortağı olduğunu duyurdu. Bu ortaklık kapsamında Pera, Compucom ile birlikte projeler üretip, geliştirecek. Ayrıca, Compucom sahip olduğu yaygın satış kanalı ile Pera'nın dağıtıcılığını yaptığı IBM Lexmark ürünlerini satacak. Hamarattı TekstiTin sistem otomasyonu Bürolink'ten Bünyesinde 800'ün üzerinde personelin çalıştığı Hamaratlı TekstiTin 6 katlı, yaklaşık 6 bin metrekareye yayılan yeni genel müdürlük ve üretim merkezinin sistem otomasyonu Bürolink tarafından kuruldu. NOS (Network Operating Sytem) olarak Novell 4.1 üzerinde çalışan Windows for Workgroup'u kuran Bürolink'in, sistemde kullandığı diğer ürünler şöyle: Altos 7000 Premium Server, Acer terminaller, HP yedekleme birimi, virüs korunması ve yazıcı paylaşımı için Intel ürünleri ve kesintisiz güç kaynağı olarak APC Matrix Bunlann dışında model tasarımı, pafta kesimi ve kalıp çıkarma işlemlerinin bilgisayar ortamında yapılabilmesi için Hamaratiı TekstiPe CAD (Computer Aided Design) sistemi kurulduğu bildirildi. BYTE A.Ş.'den bilgi bankası Bursa'da faaliyet gösteren Bilgisayar Yazılım, Telekomünikasyon, Elektronik ve Donanım Hizmetieri A.Ş. (BYTE), bilgi teknolojileri sektöründeki her türlü gelişmenin, sorunların, çözümlerin toplandığı Bilgi-Net adında bir bilgi bankası kurdu. Modem ve BBS konularında faaliyet gösteren BYTE, kendi bünyesinde geliştirilen Sesfax programını, Bilgi-Net adı verilen bilgi bankası programında birleştirdi. Bilgi-Net'te şu bilgiler yer alıyor: - BT sektöründeki her türlü OEM malzeme, yazıcı, gibi ürünlerin hangi ithalatçı, üretici ya da dağıtıcı şirkette, hangi fiyatla satıldığını ve ürünlerin teknik özellikleri, - Almak istenilen ürünlerin siparişi ya da müşteri teklifi çekebilme, - Kampanya bilgileri. (BYTE/ ) Intel, Empa'yla birlikte teknoloji ziyaretlerinde Intel yetkilileri, 9 Eylül 1996 tarihinde Türkiye'ye geldi. Intel'in Türkiye temsilcisi Empa A.Ş. yetkilileri ile birlikte, 9-10 Eylül 1996 tarihlerinde büyük kullanıcı konumundaki beş şirketin bilgi işlem bölümlerini ziyaret ederek, PC teknolojisinin gelişimi ile ilgili sunu yaptılar. Intel, 1997 yılı başmdan itibaren işlemcide pazarın büyük oranda Pentium Pro işlemcilere geçileceğini vurgulayarak, kullanıcılann PC alırken buna dikkat etmeleri gerektiğini belirtiyor. Aynca, 1996 yılının son çeyreğine girilmesi nedeniyle Empa, PC OEM, PC çokluortam ve HW/SW Station çalışanları, 6-8 Eylül 1996 tarihinde Adapazarı Abant Palace Oteli'nde toplandı. Yapılan toplantıda, bu yılın ilk üç çeyreğinin değerlendirildiği bildiriliyor.

61 23-29 Eylül Sayı: 85 sektör 61 RoboPHONE'un yeni özellikleri Veri ve İletişim Sistemleri A.Ş.'nin dağıtımını üstlendiği akıllı telefon sistemi RoboPHO- NE'nun sunduğu hizmetler genişliyor. Yapılan son düzenlemeyle RoboPHONE akıllı telefon sistemine Beeper opsiyonu eklenerek, telefona bırakılan mesajlar çağrı cihazına iletilebiliniyor. VeriSis yetkilileri, bu yeni hizmetle ilgili olarak şunlan söylediler: "RoboPHONE'da, dahili ya da harici telefonlardan mesaj dinleme olanağı var. RoboP- HONE'daki yeni Beeper özelliğiyle telefonunuza bir mesaj bırakıldığında, çağrı cihazınızdan bu uyarıyı alıyorsunuz ve sistemi arayarak size bırakılan mesajı ya da mesajları dinleyebiliyorsunuz." TELNET tarafından üretilen ve pazarlaması VeriSis tarafından yapılan RoboPHONE akıllı telefon sistemi aynca, bir işletmenin gereksinimi olabilecek değişik amaçlara hizmet verebilmek amacıyla Robot Operatör Sistemi temel birimi üzerine genişleyebilen, RoboPOST akıllı posta sistemi, RoboFAX akıllı faks sistemi modüllerine de sahip. Desen, Primavision'ın CAD/CAM programının Türkiye dağıtıcısı Tekstil sektöründe 3 yıldır bilgisayarlı tasanm ve üretime yönelik film çıkışı alanında faaliyet gösteren Desen Bilgisayar, Primavision şirketinin CAD/CAM progamının Türkiye dağıtıcılığını üstlendi. Bu gelişmeyle birlikte yeni bir yapılanma sürecine giren Desen Bilgisayar öncelikle adını, 'Primavision Desen CAD/CAM Tekstil ve Bilgisayar Sistemleri' olarak değiştirdi. Şirkette bilgisayarlı tasarım üretiminin yanı sıra CAD/CAM programının satışı da yapılacak. Ayrıca, CAD ile bağlantılı çalışan büyük ebat tarayıcı ve lazer film çizicilerin de satışının yapılacağı ve satış için bayi kanalları oluşturulacağı bildiriliyor. Primavision Desen CAD/CAM Tekstil'in değişen adres ve telefon numarası ise şöyle: Şenlikköy Avcılar Sok. No:36/2 Florya- İstanbul Tek Mercedes Benz- Türk, Maximo'yu seçti Mercedes Benz-Türk, Türkiye'deki fabrikalarında Bilgisayar Destekli Bakım Yönetimi Sistemi olarak PSDI'ın Maximo Release 3.0 ürününü seçtiğini duyurdu. İstanbul Davutpaşa ve Hoşdere'deki otobüs ile İstanbul Aksaray'daki kamyon fabrikalarında Windows NT üzerinde kurulacak olan Maximo yazılımı için, Boğaziçi Yazılım ile eğitim ve destek anlaşması imzalandığı bildiriliyor. Vestel'den doğaya 500 ağaç Vestel Bilişim Teknolojileri ile Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) işbirliğiyle düzenlenen çalışmada, İstanbul Çatalca'da Yedi Ağaç Ormanlan'nda 500 ağaç dikilerek Vestel Bilişim Korusu oluşturulduğu bildirildi. Vestel, seri üretimini yaptığı ilk PC serisi Vestel Asteo'yu tanıtmak amacıyla 5 Eylül 1996 tarihinde düzenlediği geceye katılanlara, 500 ağaçlık Vestel Bilişim Korusu'ndan birer ağaç hediye etti. Bosna Hersek iletişim ağı Netaş'tan Nisan 1996 tarihinde Bosna Hersek PTT'si ile veri iletişim şebekesi kurulması konusunda anlaşma imzalayan Netaş, aynı PTT ile yeni bir anlaşma daha imzaladı. Anlaşma, Olovo, Klokotnica-Doboy ve Gorazde bölgelerinin iletişim gereksinimini karşılamak üzere toplam 5 bin 750 abonelik 3 adet DRX- 4 sayısal santral ile toplam 4 bin abonelik 7 adet uzak hat birimi teminini içeriyor. Aynca anlaşma kapsamında Netaş, Bosna Hersek'e toplam 2 bin adet akıllı (smart) kart ile çalışan Millennium telefon makinesi gönderecek. Santrallar ve Millennium telefon makinelerinin 1996 Eylül ve Ekim aylarında hizmete gireceği bildiriliyor.

62 62 sektör Eylül Sayı: 85 İngiltere'den üç kişi ve üç ayrı seminer Makro Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri, İngiltere'de yazılım, iletişim alanlannda danışmanlık kumlusu olan Ovum şirketi ile birlikte 1996 Ekim, Kasım ve Aralık aylarında İstanbul'da seminerler düzenleyecek. Bilgi teknolojisinin üç temel alanındaki uygulamaların karşılaştırmalı analizini konu alan seminerler, Dennis Keeling, Clive Kurrows ve Heather Stark tarafından verilecek. Seminer konu başlıkları şöyle: 1- Mali yönetim ve muhasebe paketleri, Dennis Keeling 2- Satış otomasyonu araçları ve çözümleri, Clive Burrows 3- Doküman yönetimi, Heather Stark. Seminerler, katılımcıları şu konularda bilgilendirmeyi amaçlıyor: - Vizyon: Şirketler yazılım uygulamalarından hangi yararları sağlar? - Gerçek: Teknoloji neleri sağlayabilir, neleri sağlayamaz? - Temel alanlardaki ana yazılım ürünlerinin karşılaştırmalı değerlendirmesi. - Piyasadaki değişik çözümlerin sunduğu riskleri ve yararlan anlamak. - Doğru seçimler ve yatırım kararları için temel kriterler. İngilizce olarak yürütülecek olan seminerlerin her biri bir gün sürecek. Seminer ücreti ise, her seminer için, katılımcı başına 500 dolar. Makro/ Datem'in Rusya projeleri sürüyor Datem İletişim ve Otomasyon Sistemleri A.Ş., Rusya Federasyonu Merkez Bankası'nın merkez binasının ağ projesini üstlendiğini duyurdu. Proje kapsamında 6 bin metrekarelik merkez binaya çift halka topolojisine sahip FDDI ağı kuruluyor. Ağ üzerinde Digital Alpha AXP sunucu, bu sunucuya bağlı 250 adet PC bulunuyor. Şu anda PC sayısı kadar da telefon hattı çekilmiş durumda. Ağın UTP kablolamasının bittiğini belirten Datem yetkilileri, sonraki aşamalarda fiber optik kablo döşenmesine başlayacaklarını bildiriyor. LIU (ağ arabirimi) monte edilmesi ve sonlandırma işlemlerinin bitiminden sonra testlerin başlayacağı belirtiliyor. Geçen yıl Datem, Rusya Federasyonu'ndaki 'Stolinchny Bank Of Saving' adlı özel bir bankanın, Moskova'da bulunan genel müdürlük binasına veri ve ses iletişimi için yapısal kablolama altyapısını kurmuştu. Logosoft, Microsoft ağ ürünleri dağıtıcısı 1992 yılından beri Microsoft'un Türkiye dağıtıcılarından biri olan Logosoft, Microsoft'un ağ ürünlerinin de dağıtıcısı oldu. Böylece Logosoft, Microsoft NT Server 4.0 ve Microsoft BackOffice 2.0 gibi ürünlerin Türkiye dağıtıcılığını yapacak. Prof.Dr. Neşe Yalabık ODTÜ Enformatik Enstitüsü Müdürü ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr. Neşe Yalabık, Enformatik Enstitüsü Müdürlüğü görevine getirildi. Neşe Yalabık, 1 Eylül 1996 tarihinden itibaren yeni görevine başladı. Düzeltme BT/haberin 16-22Eylül 1996 tarihli 84. sayısında TUBİT'96 fuarının Veri İletişimi ve Internet Çözümleri bölümünde IBM Türk standımn bilgileri teknik bir hata sonucu yayınlanamamıştır. IBM Türk 'ün Askeri Müze Kültür Sitesi Fuar Merkezindeki standında yer alacak ürün ve çözümler aşağıdaki gibidir. Bu hatadan dolayı özür dileriz. IBM Türk IBM Türk, TÜBİT'96'daki iletişim ürünlerini sergilediği standında, anahtarlamalı sanal ağ stratejisini ve bunu destekleyen ATM ağırlıklı ürünlerini ziyaretçilerine sunuyor. Bu amaçla standda bir ağ oluşturulacak. Bu ağın WAN bölümü iki adet 2210 Broandband Switch'in El hatları ile birbirine bağlanması ile oluşturuluyor. LAN bölümü ise, 8260 Multiprotocol Switching Hub, 8285 ATM 25 Mbps Workgroup Switch, 8272 Token Ring Switch ve 8281 ATM-LAN Bridge cihazları ile 2217 Multiprotocol Concentrator'lar kullanılarak oluşturuluyor. Kurulu olan ağ üzerinden video konferans, APPN-HPR (Yüksek performanslı yönlendirme) ile uzaktan öğrenim uygulamaları ile ilgili demolar yapılıyor.

63 23-29 Eylül Sayı: 85 ürün 63 Compaq'tan 'ekonomik' yönlendirici: Netelligent 8500 Compaq, komple ağ maliyetini düşüren yeni yönlendiricisi (router) Compaq Netelligent 8500 Communication Platform'ı tanıtıyor. Bu yönlendirici, diğer yönlendiricilerden farklı olarak tamamen endüstri standaıtlanna sahip donanım ürünlerine ve Cisco IOS işletim sistemine sahip ve orta düzey performans gerektiren uygulamalara yönelik. Aynı kategorideki yönlendiricilerin yarı fiyatına yakın bir fiyatla pazara sunulacak olan ürünle birlikte, ücretsiz olarak ağ yönetimi için Compaq Netelligent Management Software vl.l geliyor. Netelligent 8500, yerel alan ağlarını (LAN), kiralık Delphi 2.0'ın yeni uyarlaması Borland International, hızlı uygulama geliştirme (RAD) aracı Delphi'nin yeni uyarlamasını duyuruyor. Kullanıcılara 30 günlük kullanım hakkı tanıyan ücretsiz uyarlama, Borland'ın çekilebiliyor. Borland, kullanım kolaylığına sahip yeni uyarlamanın fiyatını düşük tutarak daha fazla insan tarafından kullanılmasını amaçlıyor. Delphi 2.0'ın yeni uyarlaması, uygulama geliştiricilere daha çok erişebilirlik ve kullanım kolaylığı sunan araç sederi ile geliştirilmiş. Borland, ek olarak yazılıma Visual Basic ve C++ programcılannın Delphi'ye geçişini kolaylaşüracak yeni işlevsellikler ekledi. Bunlar arasında çevrim içi (on Üne) yardım dosyalan yer alıyor: Bunlar ise: Visual Basic komutlarının Delphi karşılıklannı veren 'Visual Basic-to-Delphi Command Reference', C++ programcılarına Delphi programlama konusunda teknikler ve öneriler getiren 'Delphi Reference for C++ Developers'. Yazılım ile Delphi 2.0 kullanımım anlatan "kendi kendine 21 günde Delphi 2 öğret" kılavuzu da kullanıcılara sunuluyor. Orijinal yazılım içerisinde yer alan bu kitaplar yazılım ile birlikte, Borland'ın Türkiye temsilcisi Bimeks'ten sağlanabiliyor. Delphi 2.0 Bilgi içim Bimeks, hatlar, ISDN, Frame Relay ve X.25'ten oluşan geniş alan ağlarına bağlayabiliyor. Üründe x86 işlemci mimarisi, endüstri standardı SIMM's bellek modülleri ve gigabit PCI altyapısı bulunuyor, Üç adet PCI genişleme yuvası Ethernet, Fast Ethernet, seri ya da ISDN denetçilerini destekliyor. 10Base-T UTP/BNC denetçisi ile bütünleşik gelen yönlendirici, 100Base-TX terfi modülü ile Fast Ethernet desteğine sahip olabiliyor. İki çıkışlı ve işlemci destekli seri adaptörün, her iki çıkış yuvası Tl/El hatlarını taşıyabiliyor. BRI adaptörü ise iki adet 64 Kb/s kanal ile 1 adet D kanalını ITU standartlarında destekliyor. Yönlendiricide 40 MB'a artırılabilen, 8 MB bellek bulunuyor. Compaq Netelligent Management Software vl.l, yönlendiricinin düzenlenmesi ve yönetimini kolaylaştıran araçlar sağlıyor. Windows 95 ve Windows NT tabanlı uygulama programı kullanılarak, herhangi bir komut yazılmadan grafik ekran üzerinden ağ elamanları düzenlenip, yönetilebiliyor. Ürünün pazara Ekim ayı içerisinde sunulması bekleniyor. Compaq Netelligent 8500 Bilgi içim Arena, Comtec, Promakro,

64 64 ürün Eylül Sayı: 85 Helikopter'in CD'si ile Kuzey Kıbrıs'ta seyahat Helikopter Interaktif sistemler ve Comtech işbirliği ile hazırlanan Kuzey Kıbns CD-ROMü, kullanıcılan Kuzey Kıbns hakkında bilgilendirmeyi amaçlıyor. Kuzey Kıbrıs'ı tarihi, coğrafyası, sporu, sanatı, müziği ve kültürüyle anlatan CD-ROM, turistik tesislerin tanıtımına, etkileşimli video görüntülerine yer veriyor. CD-ROM'da yer alan başlıklar şunlar: M.Ö yılından günümüze kadar tarihi gelişimi anlatan Tarih kısmı, Lefkoşe, Magosa ve Girne olarak ayrılan bölgelerde rehberlik hizmeti veren Şehir Rehberi, şehir yaşantısından kesitlerin yansıtıldığı fotoğrafların bulunduğu İnsan Manzaraları, istenilen konu hakkında baş harfine göre bilgi alınabilen Alfabetik Dizin ile konaklama tesisleri, ulaşım ve iletişini olanaklarının görüntü ve videolaı sunulduğu Hızlı Rehber. Kuzey Kıbrıs CD-ROMün fiyatı 40 dolar. Kuzey Kıbrıs CD-ROM Bilgi için: Melsoft'dan karakter analizi yapabilen Personel Yönetim Sistemi Melsoft tarafından pazara sunulan Windows uyumlu olan Personel Yönetim Sistemi, şirket içerisinde çalışan elemanlann harekederinin izlenmesi için kullanılıyor. Personel Yönetim Sistemi, her çalışanın ayrı ayn performanslannı değerlendirebiliyor. İşe alınacak adayların karakter analizi yapılıp, analiz sonucunda elde edilen puanla da maaşlan karşılaştınlabiliyor. Programda yer alan modüller şunlar: Her personelin başvuru formlarını saklayan Başvuru Fornılan, personelin ilişkin ayrıntılı bilgilerinden yararlanarak karakter analizinin çıkarıldığı Karakter Analizi, personele göre avans işlemlerini takip eden Avans İşlemleri, kişilere göre primleri hesaplayan Prim Tablosu, net, brüt, resmi ya da gayri resmi personel ücretlerinin takip edildiği Maaş Tablosu, her personelin basan puanlarını hesaplayan Performans Analizi, Kimlik Basımı, Vizite Formu, personel hangi işi ne kadar zaman içinde ne kadar masrafla yaptığını takip eden İş Bildiri Formu, İzin Belgesi, tek tek ya da tüm personelin yazılımda kullanacağı alanlann tanımlandığı Kullanıcı Tanımları. Yazılımın menülerine 10 adet dışarıdan çalışabilir program yerleştirilebiliyor. Personel Yönetim Sistemi Bilgi için: Melsoft, Asymetrix, Multimedia ToolBook'u yeniliyor Asymetrix Corporation, çokluortam yazılım sistemi ToolBook ailesinin yeni uyarlamalarını tamtıyor. Bunlar, Multimedia Toolbook 4.0 ve Bilgisayar Destekli Eğitim uyarlaması. Multimedia Toolbookün yapısı plug-in arşivlerinden yararlanılması amacıyla yeniden oluşturulmuş. Yeni uyarlamada yer alan Visual Basic desteği, dışandaki Visual Basic kontrollerine erişim sağlayarak görsel bir 'sürükle-bırak' desteği sağlıyor. Yeni uyarlamada sağlanan diğer gelişmeler şöyle sıralanıyor: Yeni kitap uzmanı, nesne tarayıcısı ve özellik editörü, palet uygunlaştıncısı, script'leri saklayan yeni işlev, paylaşımlı scripder, Windows'95 kontrolleri ile yeni Internet yetenekleri. Multimedia Toolbookün Bilgisayar Destekli Eğitim uyarlaması ise, bilgisayar destekli eğitim (BDE), performans destek sistemleri ve etkileşimli öğretim uygulamaları oluşturulmasına olanak tanıyor. Bütün bu özelliklerin yanında, eğitmene öğrencinin gelişimi hakkında bilgi veren geliştirilmiş Kurs Yönetim Sistemi, eğitmene kolay BDE taslağı yaratmasına olanak sağlayan BDE Uzman İşlevi, öğrencilerin materyali kavramalannı test eden önceden yazılmış 200'ün üzerinde 'sürükle-bırak' uygulaması ve hazır şablonlar da yeni Uyarlamadaki özellikler arasında yer alıyor. Multimedia ToolBook 4.0 Bilgi için: infinity Experts,

65 23-29 Eylül Sayı: 85 ürün 65 Digital, yeni ağ yönetim mimarisini açıklıyor Digital envisn (Enterprise Virtual Intelligent Switched Networks) ağ mimarisinin yönetimi için clearvisn ağ yönetim araçlannı satışa sunuyor. Bunun yanında sanal ağ ve uzaktan gözlemleme (RMON-Remote Monitoring) anahtar güncelleme yazılımlannı da pazara sunuyor. Digital clearvisn yazılımı, ağ yöneticilerinin sistemin aynntılanndan daha çok ağın bütünü üzerinde yoğunlaşmalannı sağlıyor. Yazılımların geniş yönlendirici desteği ile kullanıcıların var olan geniş alan ağlannı da yönetmelerini mümkün kılıyor. ClearVISN, Windows'95 ve Windows NT ortamında çalışabilen 8 yazılımdan oluşuyor: Router Manager, Router Configurator, VLAN Manager, RMON Manager, MultiChassis Manager, Stack Manager, Recovery Manager ve Flash Loader. Router Manager, ağda bulunan yönlendiricilerin (router) yönetimini sağlıyor. Bu yazılım ile Digital, Cisco, 3COM ve Bay Networks gibi popüler yönlendiricilerden oluşmuş geniş alan ağlannı yönetmek mümkün olabiliyor. Herhangi bir sorun olduğunda kullanıcı yönlendiriciye odaklanarak merkezi işlemci biriminin verimi, hata, çarpışma ve protokol bazında aynntılara kadar herşey izleyebiliyor. Router Configurator, Windows ortamında yönlendiricinin düzenlenmesini sağlıyor. VLAN Manager, ağ üzerinde sanal ağlar oluşturmak ve oluşturulan sanal ağları kolayca yönetmek için geliştirilmiş bir yönetim yazılımı. RMON Manager, ağda yer alan RMON noktasından topladığı bilgileri, istenen ayrıntıda ağ yöneticisine sunuyor. MultiChassis Manager, Digital ağ ürünlerinin yönetimini sağlıyor. En küçük tekrarlayıcı birimden, GI- GAswitch/ATM ve GIGAswitch/ FDDI gibi omurga cihazlarına kadar tüm ağ, MultiChassis Manager tarafından yönetilebiliyor. Stack Manager ise, MultiChassis Manager yazılımının küçük ağlara uyarlanmış hali. Recovery Manager, desteklediği Digital ağ cihazlarında yapılan düzenlemelerin yedeklerinin alınmasını ve gerektiğinde aynı düzenlemelerin yüklenmesini sağlıyor. Flash Loader ise, teknolojik gelişme durumunda ağ elemanlanmn yazılım ile güncellenmesini sağlıyor. Kullanıcılar, gereksinimlerine göre ClearVISN içindeki modüllerden birini seçebiliyor. ClearVISN Bilgi içim Digital, MicroNet, DataDock 7000'i pazara sunuyor MicroNet, DataDock yedekleme ürün ailesinin yeni üyesi DataDock 7000'ini pazara sunuyor. RAID 0/1/3/5 veri güvenliğine sahip DataDock 7000, platform bağımsız olup -Macintosh, Sun, Windows NT, Novell, SGI, DEC Alpha, RS6000 ve Hewlett-Packard sistemlerine bağlanabiliyor. DataDock 7000'in merkezinde gerilimi, sıcaklığı, fanlan ve güç birimlerini gözlemleyen Akıllı Denetim Birimi (ICU) yer alıyor. ICU herhangi bir hata durumunda işletmeni uyaracak şekilde programlanabiliyor. ICU'nun çökmesi durumunda ise, RAID işleminin kesintiye uğramayacağı belirtiliyor. Disk içerisinde 3 adet güvenilir güç kaynağı ve fan yer alıyor. 7 adet Fast/Wide SCSI- 2 genişleme yuvasına sahip disk sürücüsü değişik şekillerde düzenlenebiliyor. Genişleme yuvalanna DAT, Magneto Optik, JAZ ve SyQuest modüllerinin yerleştirilebileceği bildiriliyor. Her bir disk sürücüsü, 63 GB'a kadar veri saklayabiliyor. DataDock 7000, bağlantı kablosunun uzunluğuna bağlı olarak hem 'single-ended SCSI', hem de 'differential SCSI' arabirimine sahip sistemlere bağlanabiliyor. DataDock 7000 Bilgi için: MicroNet, HP 3000 sunucularına, yeni işletim sistemi Hewlett-Packard, PA-RISC tabanlı HP 3000 sunuculannda kullanılan işletim sisteminin en son uyarlamasını pazara sunuyor. Yeni işletim sisteminin Eylül 1996 tarihi içerisinde tüm HP 3000 sunuculan üzerinde pazara sunulması bekleniyor. POSLX ile bütünleşik olan MPE/LX 5.5, geniş bir çevrim içi (on-line) hareket işleme (OLTP) ve istemci/sunucu uygulama yelpazesini yönetmek üzere tasarlanmış. Yeni Internet hizmederi dosya aktanmı, programlar arası iletişim ve HP 3000 ile diğer platformlar arası sanal terminal erişimini sunuyor. TCP/IP ağ baskı çözümü de sunan MPE/iX 5.5, yerel alan ağına bağlı yazıcılardan HP JetDirect/JetDirect EX Plus ağ bağlanülannı kullanarak çıkış alınmasını sağlıyor. MPE/LX'te gerek plansız, gerekse planlı devre dışı kalma süreleri de en aza çekilmiş. MPE/iX5.5 BÜgi için: Hewlett-Packard,

66 66 ürün Eylül Sayı: 85 Erg Bilgi İşlem tarafından hazırlanan QuickPG yazılımı, IBM AS/400 üzerinde RPG/400 programlan üretiyor. Yazılımda, programcıların kodlan anlayabilmesini kolaylaştırmak amacıyla kodların yanma açıklamalar da yerleştiriliyor. Yazılım ile yaratılan ekran (display) kodu ile Yeni bir AS/400 kod üreticisi: QuickPG yazıcı kodunda, yapısallığın korunduğu belirtiliyor. QuickPG ile bilgi girişi programı, sorgulama programı, liste programlan ile çoklu kayıt seçme programları yazılabiliyor. QuickPG'nin DFU modunda 100, panel modunda da 59 ekrana kadar destek verdiği belirtiliyor. Bu ekranlar, kullanıcı tarafından ilişkili ve etkileşimli olarak tasarlanabiliyor. Bu arada QuickPG, tek yazıcı dosyası altında 59 adet yazıcı dosyasım destekliyor. Yazıcı dosyasında sol ve sağ marj ayarlan yapılabildiği gibi, alt toplam, kınlım ve kınlım toplamı gibi işlemlerin benzetim ekranından görsel olarak tasarlanabildiği söyleniyor. Ürün, özellikle küçük çaplı program yazmak isteyen programcılann gereksinimlerini karşılıyor. Yazılımının profesyonel olanaklar da sunabileceği, bunun ise programcının karanna bırakıldığı belirtiliyor. Bu arada yazılımda yer alan 'Jumping' adı verilen teknik ile, daha hızlı sıralama yapılabileceği de belirtiliyor. QuickPG Bilgi için: Erg Bilgi İşlem, İşlemciden bağımsız veri aktarabilen sunucu İnfo Otomasyon ve Telekomünikasyon, Türkiye temsilciliğini yaptığı Tandem'in yeni bilgisayar sistemi ServerNet'i duyurdu. İşlemci ve işletim sistemlerinden bağımsız olan ServerNet, büyüyebilir, hata toleranslı ve esnek bir sistem olarak tasarlanmış. ServerNet, bini aşkın işlemci ve milyonlarca I/O birimini performans kaybı olmadan ilişkilendiren birbiriyle bağlantılı 6 düğümlü yönlendirici (router) devrelerinden oluşuyor. Yönlendirici devrelerin nanosaniyeler (saniyenin milyarda biri) seviyesinde anahtarlama yaptığı ve sistem içerisindeki bant genişliğinin de 150 Tb/s'den fazla olduğu belirtiliyor. Sistem elemanları, ulaşmak istedikleri noktaya varabilmek için doğrudan yönlendiricileri kullanıyor. Böylece işlemcinin iş yükü de azaltılıyor. Veri ilgili birime giderken, veriyi oluşturan paketlerin tümü gelmeden vanş adresine ulaştırılıyor. Böylece gecikmeler en aza indiriliyor. Sistem hata toleranslı çalışabilmesinin yanında, SMP yapısını da destekliyor. Server Net yapısı içinde yer alan yönlendiricilerden birinin devre dışı kalması durumunda, görevi kesinti olmaksızın diğerleri üstleniyor. Server Net içindeki birimlerin bağlantı topolojileri 'yıldız', 'mesh', 'hiperküp' ya da 'ağaç' olabiliyor. ServerNet, veriyi disklerden işlemciye uğramadan ATM ve benzeri giriş/çıkış kanallanna taşıyacak az işlemcili ve çok diskli video sunucular, büyük veritabanlarını tarayacak 'data-mining' uygulamaları ile yüksek oranda transaction'ı çalıştaracak OLTP sistemlerini hedefliyor. Tandem ServerNet Bilgi için: İnfo,

67 23-29 Eylül Sayı: 85 ürün 67 Boğaziçi'nden 12.1 inç ekran notebook Boğaziçi Bilgisayar, pazara iki yeni ürün sunuyor. Bunlar, ekranının büyüklüğü ile dikkati çeken Aidata Altima Pentium notebook PC ile Genius Color Page Office tarayıcısı. PowerMILL, Windows'95 ve Windows NT üzerinde Çağ CAD/CAM, temsilcisi olduğu Delcam şirketinin PowerMILL CAM yazılımının Windows'95 ve Windows NT uyarlamalarını pazara sunuyor. Daha önce UNLX işletim sistemi üzerinde çalışan PowerMILL CAM, bilgisayar destekli üretimde kullanılan yüzey işleme paketi. PowerMILL for Windows ile, hesaplanmış takım yolunun kırpılması, çoğaltılması, taşınması ve ayna görüntüsünün alınması mümkün olabiliyor. PowerMILL for Windows paketinin en önemli özelliklerinden biri de, işleme stratejisinde herhangi bir değişiklik durumunda tekrar hesaplama zamanının kısa olması. Bu sadece öngörülen dilimlerin hesaplanması ile gerçekleşiyor. Yazılımda yer alan benzetim ve inceleme yetenekleri de, hesaplanan takım yollannın tezgaha gönderilmeden denetimini sağlıyor. PowerMILL for Windows 95/NT Bügiiçin: Çağ, Sempa'dan BDE çözümü Sempa, bilgisayar destekli eğitim (BDE) programlan geliştirmek için geliştirdiği S-Media Authoring Tool yazılımım pazara sunuyor. Yazdım içeriğinde, metin, grafik, hareketli görüntü, ses, test, sorgu ve giriş kutusu bileşenlerini bir arada toplanıyor. Yazılımda eğitim programlan oluşturmak için özel amaçlı komutlar yer alıyor. Bu komudar ile seçenekli sorular, klavyeden bilgi girişli sorular ve tesder oluşturulabiliyor. 600'ü aşan resim kütüphanesiyle gelen yazılımın kullanılmasının da kolay olduğu belirtiliyor. Windows'95 ve Windows 3-1 işletim sistemlerinde çalışabilen S-Media'nın fiyatı, 190 dolar. S-Media Authoring Tool Bilgi içim Sempa, Aidata Altima Pentium 12.1 TFT Notebook Türkçe Windows'95 yüklü olarak sunulan Aidata Altima Pentium 12.1 TFT notebook'ta, ekranın köşegenler arası uzaklığı yaklaşık 31 cm. Notebookün diğer teknik özellikleri ise şunlar: PCI veriyolu mimarisi, eşzamansız önbelleklerden daha hızlı erişim sağlayan 256 KB pipelined burst önbellek, kızılötesi veri aktarımı çıkış yuvası, Türkçe Windows'95 klavye, 6 hızlı CD-ROM sürücü, 2 MB bellekli PCI ekran kartı, SB Pro ve Windows Sound System uyumlu 16 bitlik ses kartı inç boyutlarındaki renkli aktif matris olan ekran, 800x600 çözünürlüğünde 64 bin renk gösterebiliyor. Notebook'a harici ekran bağlandığında ise, ekran kartı 16.7 milyon renk desteği sağlıyor. Sistem 3.3 V Pentium işlemcisi ile 166 MHz'e kadar, 2.9 V Pentium işlemcisi ile de 133 MHz'e kadar ölçeklenebiliyor. Notebook'ta yer alan sabit disk ve disket sürücüsü tak-çıkar özelliğe sahip. Aidata Altima Pentium TFT notebook'da disket sürücüsü çıkanlarak MPEG formatını çözen ek modül de kullanılabiliyor. Kızılötesi port sayesinde notebook, kablosuz olarak yazıcılara bağlanabiliyor. Genius Color Page Office Genius Color Page Office tarayıcı, 300x300 optik çözünürlüğünde 24 bit renk derinliğinde tarama yapabiliyor. Çözünürlük yazdım ile 1200 x 1200 dpi'ya kadar artınlabiliyor. SCSI arabirimine sahip ve Twain uyumlu tarayıcı, 10 sayfaya kadar belgeleri otomatik tarayabiliyor. Ürün, tarama ve Optik Karakter Tanıma (OCR) yazdımlanyla birlikte geliyor. Aidata Altima İZİ ve Genius Color Page Bügiiçin: Boğaziçi,

68 68 insan kaynakları Eylül Sayı: 85

69

70 70 mesai sonrası Eylül Sayı: 85 TESTOMETRE 1. Aşağıdaki isimlerden hangisi Bilişim'96 etkinlikleri kapsamında günün konuşmacısı olarak yer almadı? a. Stan Shih b. Tanju Argun c. Charles A. Ziering d. Sakıp Sabancı 2. Aşağıdakilerden hangisi Bilişim'96 etkinlikleri kapsamında kullanılan mekanlardan değildir? a. The Marmara Oteli b. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi c. Hilton Exhibition Center d. Askeri Müze Fuar Merkezi 3. Bilişim'96 etkinlikleri için toplam kaç kişi çalıştı? a. 452 b.301 c.254 d Aşağıdaki isimlerden hangisi Bilişim'96 etkinliklerinde yapılan Patron Barı'nın barmenlerinden değildir? a. Şahin Tulga b. Tamer Emrali c. Burak Yel d. Umur Serter 5. Bilişim'96 etkinlikleri kapsamında konser veren zenci sanatçı kimdir? a. Tina Turner b.aretha Franklin c. Randy Crawford d. Diana Ross 6. Bilişim'96'da fotoğraf sanatçısı Levent Öget'in fotoğraf ve dans enstalasyonunun adı neydi? a. Duygu b. Sorgulama c. Yalınlık d. Adım 7. Bilişim'96'da yer alan 'Bilgi ve İnsan' konulu fotoğraf yarışmasınının birincisi aşağıdakilerden hangisidir? a. Bora Egemen b. Kazım Zaim c. İbrahim Tekin d. İsmail Küçük 8. Bilişim'96'nın açılış jenereği kim tarafından hazırlandı? a. I-Bimsa b. İnterpro c. IBM Türk d. TBD 9. Bilişim'96 hangi etkinlik ile kapandı? a. Internet'te Türk Sanatı b. Barbekü Partisi c. Konser d. Halıcı-midi' Aşağıdakilerden hangisi Halıcı-midi'96'nın jüri üyelerinden değildir? a. Atilla Özdemiroğlu b. Nilüfer c. Garo Mafyan d. Faruk Eczacıbaşı

71

72 Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı açıldı Turizm Bakanlığı tarafından ülkemize kazandırılan Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı, Turizm Bakanı Bahattin Yücel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle, 5 Eylül 1996 tarihinde resmi olarak açıldı. Bahattin Yücel ve Recep Tayyip Erdoğan, açılışta yaptıkları konuşmada, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı ile Türkiye'nin ve özellikle İstanbul'un çok önemli Türkiye'nin en büyük ve en modern kongre merkezi olan Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı, Türkiye'nin lider kuruluşlanndan Microsoft Türkiye ve Ericsson'ın sponsorluğuyla, 5 Eylül 1996 tarihinde törenle açıldı. bir gereksinimin karşılandığını belirttiler. Bu dev yapının "altın sponsorluğunu" üstlenen Microsoft Türkiye'nin Genel Müdürü Emre Berkin ise, Microsoft adının Türkiye'nin en modern kongre ve sergi sarayı ile birlikte anılmasından onur duyduğunu belirterek, "Ülkelerin gelişmesinde, dünya ile bütünleşmesinde bilgisayarlaşmanın ve bilgi teknolojisinin önemi yadsınamaz bir gerçektir. Türk insanını dünya ile bütünleştirmede en önemli görevlerden biri, Türk BT sektörüne düşmektedir" dedi. Uluslararası nitelikteki çağdaş sergi sarayı, Habitat II Konferansı ile dünyaya kapılarını açmıştı. Resmi açılışından kısa süre sonra ise, Eylül 1996 tarihleri arasında yapılacak olan Bilişim'96'ya ev sahipliği yapıyor. Koç-Unisys ve TESEVden 'liderlik ve Müşteri Devrimi' paneli Koç-Unisys A.Ş. ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) işbirliğiyle düzenlenen 'Liderlik ve Müşteri Devrimi' paneli, 10 Eylül 1996 tarihinde İstanbul Divan Oteli'nde yapıldı. Panele, Prof.Dr. Ahmet Koç, Prof.Dr. Emre Kongar, Dr. Haluk Şahin, Yalçın İpbüken, Cem Boyner ve Dr. Yılmaz Argüden konuşmacı olarak katıldı. Paneli açan Koç-Unisys A.Ş. Genel Müdürü Bülent Gönç, düzenledikleri bu ikinci panel ile toplumu, bireyleri ve kurumları ile geleceğe hazırlamak amacında olduklarını belirtti. Küreselleşme ve bilgi çağına giriş ile değişen müşteri ve lider kavramlarını tartışan panelistler, şirket yönetimi, siyasetteki lider ve medyatik lider kavramları üzerinde durdular. Küreselleşme, iç ve dış rekabet ve artan refah ile birlikte üretici-tüketici ilişkisinde ister istemez değişiklikler yaşandığını söyleyen Prof.Dr. Ahmet Koç, 'müşteri odaklı' pazarlamadan, 'ilişki odaklı' pazarlamaya doğru gidildiğini belirtti. İlişki odaklı pazarlamayı, satıştan sonra da müşteri ile kalıcı ilişkiler kurmayı amaç edinen pazarlama şekli olarak tanımlayan Ahmet Koç, bu pazarlama şekline günümüzde, bilgi teknolojileri sektöründe ve müşteri temsilcisi kavramını geliştiren bankacılıkta rastlandığım ifade etti.

CEO - Yönetim Raporlama Sistemi

CEO - Yönetim Raporlama Sistemi CEO - Yönetim Raporlama Sistemi Tanıtım ve Çalışma Şekli: %100 Türk Mühendisleri tarafından geliştirilen CEO-Yönetim Raporlama Sistemi yazılımı, Nokta Bilgisayar A.Ş.'nin tescilli bir markasıdır. Günümüz

Detaylı

Örnek bir kullanım ve bilgisayar ağlarını oluşturan bileşenlerin özeti

Örnek bir kullanım ve bilgisayar ağlarını oluşturan bileşenlerin özeti Bu sayfaları okuduğunuza göre bir şekilde bilgisayarlar ve bilgisayar ağlarıyla ilişkiniz olduğunu biliyorum. Ancak yine de en başta niçin bilgisayar ağı kullanıyoruz sorusunun cevabını vermekle işe başlayabiliriz.

Detaylı

Kuruluş: Kişi sayısı: Sermaye: Ocak 2011 1 0 TL Müşteri sayısı: Vizyon: Bilist Hakkında

Kuruluş: Kişi sayısı: Sermaye: Ocak 2011 1 0 TL Müşteri sayısı: Vizyon: Bilist Hakkında Bilist Hakkında Bilist Hakkında Kuruluş: Kişi sayısı: Sermaye: Ocak 2011 1 0 TL Müşteri sayısı: Vizyon: 1 1TÇ yazılım ürünlerini satmak ve tam desteği sağlamak; - Satış - Eğitim/Destek - Yazılım geliştirme

Detaylı

2. hafta Bulut Bilişime Giriş

2. hafta Bulut Bilişime Giriş 1 2. hafta Bulut Bilişime Giriş 3. Bulut Bilişime Duyulan İhtiyaç Son yıllarda veri kullanımında görülen artışlar sayesinde verinin elde edilmesi ve üzerinde analizler yapılarak genel değerlendirmelerde

Detaylı

İşletme Sonuçları Elde Etmek için Daha İyi Bir Çağrı Merkezi Deneyimi Sunma

İşletme Sonuçları Elde Etmek için Daha İyi Bir Çağrı Merkezi Deneyimi Sunma İşletme Sonuçları Elde Etmek için Daha İyi Bir Çağrı Merkezi Deneyimi Sunma Yayınlanan Temmuz 2016 Konular Hareketli Arama Tüketicilerin aklına takılan soruları yanıtlamanın en kolay yolu bazen gerçek

Detaylı

BTK nın IPv6 ya İlişkin Çalışmaları

BTK nın IPv6 ya İlişkin Çalışmaları BTK nın IPv6 ya İlişkin Çalışmaları Sezen YEŞİL Bilişim Uzmanı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) IPv6 Konferansı Ankara, Türkiye 12 Ocak 2011 1 Gündem BTK nın Görevleri BTK nın Çalışmaları Başbakanlık

Detaylı

BİLGİ TEKNOLOJİSİ ALTYAPISI. Mustafa Çetinkaya

BİLGİ TEKNOLOJİSİ ALTYAPISI. Mustafa Çetinkaya BİLGİ TEKNOLOJİSİ ALTYAPISI Mustafa Çetinkaya Bilgi Teknolojisi Altyapısı Kurumların bilgi sistemi uygulamaları için platform sağlayan teknoloji kaynaklarıdır. Donanım, Yazılım, Danışmanlık Eğitim, Öğretim

Detaylı

BİLGİ TEKNOLOJİSİ ALTYAPISI. Mustafa Çetinkaya

BİLGİ TEKNOLOJİSİ ALTYAPISI. Mustafa Çetinkaya BİLGİ TEKNOLOJİSİ ALTYAPISI Mustafa Çetinkaya Bilgi Teknolojisi Altyapısı Kurumların bilgi sistemi uygulamaları için platform sağlayan teknoloji kaynaklarıdır. Donanım, Yazılım, Danışmanlık Eğitim, Öğretim

Detaylı

Önemli Anlarda Tüketiciler: Bunun Otomobil Markaları için Anlamı Ne?

Önemli Anlarda Tüketiciler: Bunun Otomobil Markaları için Anlamı Ne? Önemli Anlarda Tüketiciler: Bunun Otomobil Markaları için Anlamı Ne? Yayınlanma tarihi: Aralık 2016 Konular Otomotiv, mobil, Mobil cihazlar, otomobil satın alma yolculuğunu değiştirdi. Öğle yemeği molasında

Detaylı

Bilgi Teknolojisi Altyapısı. Tarihi Gelişim. Tarihi Gelişim. Bulut Servis Sağlayıcı. Bulut Bilişim

Bilgi Teknolojisi Altyapısı. Tarihi Gelişim. Tarihi Gelişim. Bulut Servis Sağlayıcı. Bulut Bilişim Bilgi Teknolojisi Altyapısı Kurumların bilgi sistemi uygulamaları için platform sağlayan teknoloji kaynaklarıdır. Donanım, Yazılım, Danışmanlık Eğitim, Öğretim BİLGİ TEKNOLOJİSİ ALTYAPISI Mustafa Çetinkaya

Detaylı

Bilişim Teknolojileri Temelleri 2011

Bilişim Teknolojileri Temelleri 2011 Bölüm 1 Bilişim Teknolojileri Temelleri 2011 Dijital Dünyada Yaşamak Hedefler Bilgisayar kullanabilmenin günümüzde başarılı olmak için neden son derece önemli olduğu Bilgisayar sözcüğünün tanımlanması

Detaylı

NComputing Erişim Cihazları. Maksimum Esneklik ve Tasarruf. Eylül Copyright 2010 dojop Teknoloji Hizmetleri Tic. Ltd. Şti

NComputing Erişim Cihazları. Maksimum Esneklik ve Tasarruf. Eylül Copyright 2010 dojop Teknoloji Hizmetleri Tic. Ltd. Şti NComputing Erişim Cihazları Maksimum Esneklik ve Tasarruf Eylül 2010 Copyright 2010 dojop Teknoloji Hizmetleri Tic. Ltd. Şti Bilgi Teknolojilerinizde Devrim Yapın NComputing Erişim cihazları kişisel çalışma

Detaylı

Linux İşletim Sistemi Tanıtımı

Linux İşletim Sistemi Tanıtımı Linux İşletim Sistemi Tanıtımı Burak DAYIOĞLU Hi-Tech World, Mart '98, Ankara İçerik Linux İşletim Sistemi nedir? Linux un benzer işletim sistemlerine göre avantajları nelerdir? Türkiye Linux Kullanıcıları

Detaylı

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor Tarih: 06.10.2013 Sayı: 2013/16 Türkiye de e-ticaret Raporu na göre online alışveriş beş yılda 3 e katlandı 5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor İSMMMO nun Türkiye de e-ticaret adlı raporuna

Detaylı

Henüz bir Mobil Şubeniz Yokmu?

Henüz bir Mobil Şubeniz Yokmu? Henüz bir Mobil Şubeniz Yokmu? Mobil Şubenizi Açın İşlerinizi Kolaylaştırın! www.mobilsubem.com Mobil Şubeniz Her an Yanınızda! Bu E-Kataloğumuzda Mobil Şubem Hizmetlerinin genel bir tanıtımını bulabilirsiniz.

Detaylı

Microsoft Dynamics İş Çözümleri Pazarlama Müdürü

Microsoft Dynamics İş Çözümleri Pazarlama Müdürü Microsoft Dynamics İş Çözümleri Pazarlama Müdürü http://www.youtube.com/watch?v=phmwz96_gos Akışkan topluluklarda işbirlikleri Bilgi sizi bulur Telefon, e-posta, konferans ve birlikte çalışmada entegre

Detaylı

Lojistik ve Taşımacılık Sektöründe Yeni Hizmet Modeli. Lojistik ve Taşımacılık Sektöründe Yeni Hizmet Modeli

Lojistik ve Taşımacılık Sektöründe Yeni Hizmet Modeli. Lojistik ve Taşımacılık Sektöründe Yeni Hizmet Modeli Lojistik ve Taşımacılık Sektöründe Yeni Hizmet Modeli Lojistik ve Taşımacılık Sektöründe Yeni Hizmet Modeli HOŞGELDİNİZ Erdal Kılıç SOFT Gökhan Akça KoçSistem Lojistik ve Taşımacılık Sektöründe Yeni Hizmet

Detaylı

TTL İNTERAKTİF ZEMİN HAYATA BİZİMLE DOKUNUN! Touch To Life

TTL İNTERAKTİF ZEMİN HAYATA BİZİMLE DOKUNUN! Touch To Life TTL İNTERAKTİF ZEMİN HAYATA BİZİMLE DOKUNUN! Touch To Life Bir adımda değişir HAYAT! Touch Box interaktif zemin ve yüzey çözümü, yansıtılan görüntü ile insan vücudu hareketlerine bağlı olarak görsel efektler

Detaylı

ÖZET SONUÇ BİLDİRGESİ

ÖZET SONUÇ BİLDİRGESİ ÖZET SONUÇ BİLDİRGESİ 2000 yılından bu yana gerçekleştirilmekte olan uluslararası Bilişim Zirvesi ICT Summit etkinliği, Türk İş Dünyası nın teknoloji ile etkileşiminin bugününü ve geleceğini konuşturan

Detaylı

BİLECİK ÜNİVERSİTESİ IP TELEFON SİSTEMİ

BİLECİK ÜNİVERSİTESİ IP TELEFON SİSTEMİ BİLECİK ÜNİVERSİTESİ IP TELEFON SİSTEMİ Bilecik Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı 12.01.2012 Neden IP Telefon (1/9) 2 Önceki santral hurdadan hibe idi 15 sene öncesinin teknolojisi. Maksimum

Detaylı

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Haziran 2010 SOSYAL MEDYA ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Proje Koordinatörleri: İndeks Araştırma Ekibi Simge Şahin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Giriş:

Detaylı

Çeviri Köyü Projesi Hakkında. Çeviri Köyü Projesi, insana ve doğaya önem veren bir yaşam alanı oluşturma gayesi ile yola çıktı.

Çeviri Köyü Projesi Hakkında. Çeviri Köyü Projesi, insana ve doğaya önem veren bir yaşam alanı oluşturma gayesi ile yola çıktı. 1 Çeviri Köyü Projesi Hakkında Çeviri Köyü Projesi, insana ve doğaya önem veren bir yaşam alanı oluşturma gayesi ile yola çıktı. Kimsiniz Siz? Çeviri Köyü Projesi Hakkında Neyi, Niye Yapıyorsunuz? Birlikte

Detaylı

4/5 6 7 8 9 10/14 15 İÇİNDEKİLER YEŞİL BİNA SERTİFİKA SİSTEMLERİ SERTİFİKA SİSTEMLERİNİN AMAÇLARI BİNALARIN ÇEVRESEL ETKİSİ LEED/BREEAM KRİTERLERİ

4/5 6 7 8 9 10/14 15 İÇİNDEKİLER YEŞİL BİNA SERTİFİKA SİSTEMLERİ SERTİFİKA SİSTEMLERİNİN AMAÇLARI BİNALARIN ÇEVRESEL ETKİSİ LEED/BREEAM KRİTERLERİ 4/5 6 7 8 9 10/14 15 İÇİNDEKİLER YEŞİL BİNA SERTİFİKA SİSTEMLERİ SERTİFİKA SİSTEMLERİNİN AMAÇLARI BİNALARIN ÇEVRESEL ETKİSİ LEED/BREEAM KRİTERLERİ ÇEVRE DOSTU ÜRÜN TALEBİ CEVREDOSTU.COM HAKKINDA CEVREDOSTU.COM

Detaylı

Dersin Konusu ve Amaçları: Ders P lanı: Bölüm 1: Bilgi Teknolojilerinde Temel Kavramlar

Dersin Konusu ve Amaçları: Ders P lanı: Bölüm 1: Bilgi Teknolojilerinde Temel Kavramlar Bilgi Teknolojileri ve Uygulamalarına Giriş Dersin Konusu ve Amaçları: Bu dersin amacı daha önce bilgisayar ve bilgi teknolojileri alanında herhangi bir bilgi ve/veya deneyime sahip olmayan öğrenciye bilgi

Detaylı

NComputing Erişim Cihazları Maksimum Esneklik ve Tasarruf Eylül 2010

NComputing Erişim Cihazları Maksimum Esneklik ve Tasarruf Eylül 2010 NComputing Erişim Cihazları Maksimum Esneklik ve Tasarruf Eylül 2010 Copyright 2010 dojop Teknoloji Hizmetleri Tic. Ltd. Şti Bilgi Teknolojilerinizde Devrim Yapın NComputing Erişim cihazları kişisel çalışma

Detaylı

BİLGİSAYAR KULLANMA KURSU

BİLGİSAYAR KULLANMA KURSU 1 2 KURS MODÜLLERİ 1. BİLGİSAYAR KULLANIMI 3 1. Bilişim (Bilgi ve İletişim) Kavramı Bilişim, bilgi ve iletişim kelimelerinin bir arada kullanılmasıyla meydana gelmiştir. Bilişim, bilginin teknolojik araçlar

Detaylı

NComputing Erişim Cihazları Maksimum Esneklik ve Tasarruf

NComputing Erişim Cihazları Maksimum Esneklik ve Tasarruf NComputing Erişim Cihazları Maksimum Esneklik ve Tasarruf Eylül 2010 Copyright 2010 dojop Teknoloji Hizmetleri Tic. Ltd. Şti Bilgi Teknolojilerinizde Devrim Yapın NComputing Erişim cihazları kişisel çalışma

Detaylı

SPONSORLUK DOSYASI 14 Ocak 2015 / Sabancı Center

SPONSORLUK DOSYASI 14 Ocak 2015 / Sabancı Center SPONSORLUK DOSYASI 14 Ocak 2015 / Sabancı Center Kurumsal yönetime inancınızı paylaşmak, sürdürülebilir kalkınma hedefiyle ilerlemek için VIII. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi nde yerinizi alın!

Detaylı

SC-T47. Genel Bakış. sertifikası. İnce İstemci

SC-T47. Genel Bakış. sertifikası. İnce İstemci Genel Bakış ViewSonic SC-T47 PC, güçlü Intel J1900 2GHz CPU ile Windows 8 Embedded Standard işletim sistemi kullanır. SC-T47, Citrix ICA/HDX, VMware PCoIP ve Microsoft RemoteFX gibi başlıca uzak ağ protokollerinin

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Operatör Çözümleri. SMATV Sistemleri. IPTV Sistemleri. Kablolu-Kablosuz Genişbant Şebeke Çözümleri

Operatör Çözümleri. SMATV Sistemleri. IPTV Sistemleri. Kablolu-Kablosuz Genişbant Şebeke Çözümleri Operatör Çözümleri Operatör ve servis sağlayıcı gibi sorunsuz altyapı üzerinden müşterilerine hizmet sunma ihtiyacı duyan müşterilerimize Mobil TV için altyapılar, Sinyal İşleme merkezleri ile sorunsuz

Detaylı

40.000 okulumuzdaki 620.000 dersliğimizi. BT ekipmanları ile donatarak. eğitimde öğrenci ve öğretmenlerimiz için fırsatları artırma

40.000 okulumuzdaki 620.000 dersliğimizi. BT ekipmanları ile donatarak. eğitimde öğrenci ve öğretmenlerimiz için fırsatları artırma 40.000 okulumuzdaki 620.000 dersliğimizi BT ekipmanları ile donatarak eğitimde öğrenci ve öğretmenlerimiz için fırsatları artırma ve okullarımızda teknolojiyi iyileştirme hareketidir. İdari Hizmetlerde

Detaylı

Omnichannel ile Multichannel Pazarlama Arasındaki 4 Temel Fark

Omnichannel ile Multichannel Pazarlama Arasındaki 4 Temel Fark Omnichannel ile Multichannel Pazarlama Arasındaki 4 Temel Fark Birbirleriyle karıştırılan terimleri düşününce akla ilk olarak multichannel ve omnichannel pazarlama geliyor. Omnichannel ve multichannel

Detaylı

ACP Yapı Elemanları Şirket Müdürü Erhan Karabağ

ACP Yapı Elemanları Şirket Müdürü Erhan Karabağ ACP Yapı Elemanları Şirket Müdürü Erhan Karabağ ACP Yapı Elemanları Şirket Müdürü Erhan Karabağ dan, Röportaj Konumuz Olan 2014 Yılı Değerlendirmeleri ve 2015 Yılı Hedefleriyle İlgili Bilgiler Aldık. Firmanız

Detaylı

Sponsor Ol Rengini Seç Kendini Göster

Sponsor Ol Rengini Seç Kendini Göster Sponsor Ol Rengini Seç Kendini Göster PERYÖN (Türkiye İnsan Yönetimi Derneği), Türkiye'de çağdaş insan kaynakları yönetimi anlayışlarının yaygınlaştırılmasına ve gelişimine liderlik eden, bu konuda ülkemizin

Detaylı

Mobil İnternet Kullanımı ve 3G Araştırması Temmuz 2009

Mobil İnternet Kullanımı ve 3G Araştırması Temmuz 2009 Mobil İnternet Kullanımı ve 3G Araştırması Temmuz 2009 www.webrazzi.com 2/16 Rapor Hakkında Bu araştırma Türkiyeʼde mobil internet kullanımı ve 3Gʼnin bilinirliğini ölçmek amacıyla Webrazzi okuyucuları

Detaylı

İSTATİSTİKLERİ MEHMET ÖZÇELİK

İSTATİSTİKLERİ MEHMET ÖZÇELİK GİRİŞ TÜRKİYE DE İNTERNET KULLANIMI ve E-TİCARET Günümüz teknoloji çağında 2000 li yılların başından itibaren, özellikle bilişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, bilgi toplumunun oluşmasına büyük katkı

Detaylı

i eknolojt yon Ġnovas

i eknolojt yon Ġnovas UMT a.ģ. Ġnovasyon Teknoloji Biz Kimiz? 2015 yılında faaliyete başlayan firmamız bilgisayar destekli tasarım ve üretim alanında ürün geliştiren, güvenlik sistemleri, donanımsal çözümler sunan, mobil yazılım

Detaylı

www.maviperde.com Elektronik ticaret e-ticaret

www.maviperde.com Elektronik ticaret e-ticaret www.maviperde.com 1995 li yıllardan sonra Dünyada ve Türkiye'de elektronik ticaretin ön plana çıkmasıyla ve gelecek yıllarda mekanik perde sistemi pazarının çoğunu elektronik ticaretle olacağı varsayımı

Detaylı

SERVER TANFER. Yazılım Ürünleri Satış Müdürü IBM Türk

SERVER TANFER. Yazılım Ürünleri Satış Müdürü IBM Türk SERVER TANFER Yazılım Ürünleri Satış Müdürü IBM Türk Rethink IT. Reinvent Business. Onur Buçukoğlu Tivoli Ürün Yöneticisi, Orta ve Doğu Avrupa / Türkiye / Rusya Başlıca Üç Dönüşüm Gerçekleşiyor Akıllı

Detaylı

GEÇMİŞTEN BUGÜNE DOĞUŞ

GEÇMİŞTEN BUGÜNE DOĞUŞ DOĞUŞ ÜNİVERSİTESİ GEÇMİŞTEN BUGÜNE DOĞUŞ Doğuş markası, eğitime adanmış yarım asra yaklaşan bir anlam ifade etmektedir. Doğuş Üniversitesi eğitimde ilklerin sahibi, yeniliklerin öncüsü olarak, geçmişinden

Detaylı

Digital Signage ( Elektronik Bilgilendirme Görüntü Sistemi) Digital Signage Nedir?

Digital Signage ( Elektronik Bilgilendirme Görüntü Sistemi) Digital Signage Nedir? Digital Signage Nedir? Digital signage, (Elektronik Bilgilendirme Sistemi) tek bir merkezden birden fazla uzak görüntü biriminin yönetilmesidir. Günümüzde kurumsal firmalar, bankalar, oteller, turizm firmaları,

Detaylı

DANIŞMAN ÖĞRETMEN İlknur ÖZDEMİR ÖZEL EGE LİSESİ İLKÖĞRETİM OKULU 5/C SINIFI BİLGİSAYAR YILLIK PROJESİ

DANIŞMAN ÖĞRETMEN İlknur ÖZDEMİR ÖZEL EGE LİSESİ İLKÖĞRETİM OKULU 5/C SINIFI BİLGİSAYAR YILLIK PROJESİ ÖZEL EGE LİSESİ İLKÖĞRETİM OKULU 5/C SINIFI BİLGİSAYAR YILLIK PROJESİ PROJE KONUSU BİLGİSAYARIN KULLANIM ALANLARI VE TÜRKİYEDE BİLGİSAYAR KULLANIMINI NASIL GELİŞTİREBİLİRİZ? HAZIRLAYANLAR Buket TAŞBAŞ

Detaylı

NComputing Erişim Cihazları Maksimum Esneklik ve Tasarruf

NComputing Erişim Cihazları Maksimum Esneklik ve Tasarruf NComputing Erişim Cihazları Maksimum Esneklik ve Tasarruf Eylül 2010 Copyright 2010 dojop Teknoloji Hizmetleri Tic. Ltd. Şti Bilgi Teknolojilerinizde Devrim Yapın NComputing Erişim cihazları kişisel çalışma

Detaylı

14-17 KASIM 2018 ANTALYA EXPO CENTER

14-17 KASIM 2018 ANTALYA EXPO CENTER OSBÜK ORGANIZE SANAYI BÖLGELERI FUARI VE ZIRVESI YENİ NESİL OSB LER VE YATIRIMCILAR PLATFORMU... HEDEF: 2023 14-17 KASIM 2018 ANTALYA EXPO CENTER www.osbexpo.com OSBÜK görev tanımlarında da yer aldığı

Detaylı

OPERASYONEL ÜSTÜNLÜK VE TÜKETİCİ YAKINLAŞMASINI SAĞLAMAK ve KURUMSAL UYGULAMALAR

OPERASYONEL ÜSTÜNLÜK VE TÜKETİCİ YAKINLAŞMASINI SAĞLAMAK ve KURUMSAL UYGULAMALAR OPERASYONEL ÜSTÜNLÜK VE TÜKETİCİ YAKINLAŞMASINI SAĞLAMAK ve KURUMSAL UYGULAMALAR Dünya üzerinde işletmeler giderek artan şekilde daha fazla hem içerideki şirketlere hem de diğer şirketlerle bağlanmaktadır.

Detaylı

http://m.iha.com.tr/istanbul-haberleri/gunaydin-grouptan-demiryolu-atagi-1757210/ Lojistik sektörünün güçlü kuruluşu Günaydın Group, Balıkesir Lojistik Köyü nde üçüncü demiryolu lojistik merkezini açtı.

Detaylı

www.foodsupplychainforum.org www.sut-d.org

www.foodsupplychainforum.org www.sut-d.org www.foodsupplychainforum.org Düzenleyen Destekleyen www.sut-d.org Değerli Gıda Yatırımcıları ve Sektör Temsilcileri, Günümüzde en önemli ve stratejik sektörlerden biri olarak kabul edilen gıda sektörü,

Detaylı

herkesin bir reklamı olmalı

herkesin bir reklamı olmalı bilgi@herkesinreklami.com www.herkesinreklami.com herkesin bir reklamı olmalı herkesin bir reklamı olmalı Günümüzde reklam ve tanıtım gibi faaliyetlerin öneminin herkes farkında. Ancak çok zaman bu işler

Detaylı

İzmir İktisat Kongresi, 30-31 Ekim 2013 Oturum 7D: Tarım ve Gıda Sektöründe Dönüşüm. Panel Başkanı: Vedat Mirmahmutoğlları, GTHB Müsteşarı

İzmir İktisat Kongresi, 30-31 Ekim 2013 Oturum 7D: Tarım ve Gıda Sektöründe Dönüşüm. Panel Başkanı: Vedat Mirmahmutoğlları, GTHB Müsteşarı İzmir İktisat Kongresi, 30-31 Ekim 2013 Oturum 7D: Tarım ve Gıda Sektöründe Dönüşüm Panel Başkanı: Vedat Mirmahmutoğlları, GTHB Müsteşarı Panelistler: Erdoğan Güneş (Ankara Üniversitesi), Abdullah Kutlu

Detaylı

MÜCEVHER SEKTÖR ENDEKSİ KASIM

MÜCEVHER SEKTÖR ENDEKSİ KASIM MÜCEVHER ENDEKSİ KASIM MÜCEVHER ENDEKSİ KASIM Yasak kalktı, kartlı satışlar arttı YILBAŞI, KUYUMCULUK ÜNE HAREKET GETiRECEK! İstanbul Kuyumcular Odası ve Boğaziçi Araştırma ve Yönetim Danışmanlık iş birlikteliğiyle

Detaylı

[E-Katalog Tanıtım Sayfası] Ayser Bilgisayar. Cumhuriyet Meydanı No:41 Kat:2 0286 217 60 34

[E-Katalog Tanıtım Sayfası] Ayser Bilgisayar. Cumhuriyet Meydanı No:41 Kat:2 0286 217 60 34 [E-Katalog Tanıtım Sayfası] Ayser Bilgisayar Cumhuriyet Meydanı No:41 Kat:2 0286 217 60 34 Neden Ayser Bilgisayar? Bundan 10 yıl önce insanlar bir ürün almak için mağaza mağaza dolaşırlar ve farklı fiyatları

Detaylı

Mutlu Müşteriler. Kararsız Müşteriler. Mutsuz Müşteriler

Mutlu Müşteriler. Kararsız Müşteriler. Mutsuz Müşteriler ANKETCHI Müşterileriniz Sizden Memnun Mu? Her gün yüzlercesine ürün ve hizmet sattığınız müşterileriniz sizden memnun mu? Müşterileriniz sizin hakkınızda ne düşünüyor? Uzak mağazalarınızın müşteri memnuniyet

Detaylı

Satış Servisi Müşterilerinizin soru ve problemlerine satıştan önce ve sonra nasıl cevap vereceksiniz?

Satış Servisi Müşterilerinizin soru ve problemlerine satıştan önce ve sonra nasıl cevap vereceksiniz? Web Sitesi Hazırlarken İş Stratejisi Birçok firma başarısını web sitesine olan ziyaret sayısı ile ölçer. Hâlbuki gerçek başarı genel olarak belirlenen strateji ile ilgilidir. Web tasarımcıları ile çalışmaya

Detaylı

SC-T46. Genel Bakış. sertifikası. İnce İstemci

SC-T46. Genel Bakış. sertifikası. İnce İstemci Genel Bakış ViewSonic SC-T46 PC, güçlü Intel N2930 1.8GHz CPU ile Windows 8 Embedded Standard veya Linux işletim sistemi kullanır. SC-T46, Citrix ICA/HDX, PCoIP ve Microsoft RemoteFX gibi başlıca uzak

Detaylı

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN TEMELLERİ

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN TEMELLERİ BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN TEMELLERİ 2.HAFTA Yonga Seti (Chipset) Anakart üzerinde yer alan bir dizi işlem denetçileridir. Bu denetçiler anakartın üzerindeki bilgi akış trafiğini denetler. Bilgisayarın kalitesi,

Detaylı

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da Muğla Sıtkı Koçma Üniversitesi, Bodrum Ticarete Odası ve Bodrum Belediyesinin katkıları ile tamamlanan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Detaylı

Festivalin Tarihçesi

Festivalin Tarihçesi Festivalin Tarihçesi Uluslararası İzmir Film Festivali ilk kez 1990 yılında düzenlenmeye başladı. 11 kez düzenlenen Festivale 2000 yılında ara verildi. İzmir Film Festivali, 11 yıl boyunca dünyadan ve

Detaylı

Ayhan AKGÖZ İşNet İş Ortakları Satış Müdürü ayhan.akgoz@is.net.tr

Ayhan AKGÖZ İşNet İş Ortakları Satış Müdürü ayhan.akgoz@is.net.tr Ayhan AKGÖZ İşNet İş Ortakları Satış Müdürü ayhan.akgoz@is.net.tr Biz Kimiz? Hizmetlerimiz Türmob ve İşNet Ortaklığı Hizmetlerimiz ve Artılarımız Temel Süreçler Biz Kimiz? Türkiye İş Bankası'nın %100 iştiraki

Detaylı

KULLANILMIŞ ARAÇ İŞİNİN DEĞİŞEN YÜZÜ. 05 Nisan 2017

KULLANILMIŞ ARAÇ İŞİNİN DEĞİŞEN YÜZÜ. 05 Nisan 2017 KULLANILMIŞ ARAÇ İŞİNİN DEĞİŞEN YÜZÜ 05 Nisan 2017 1 MIKE SMITH Yönetim Kurulu Başkanı - CENTRO CONSULTING Merhaba KULLANILMIŞ ARAÇ İŞİNİN DEĞİŞEN YÜZÜ 2 CENTRO TANITIM GÜNDEM 1. Yükselen trend 2. Kullanılmış

Detaylı

Sektörel bakış açısı ve yenilikçi teknolojilerle GELECEĞİ KEŞFET!

Sektörel bakış açısı ve yenilikçi teknolojilerle GELECEĞİ KEŞFET! Sektörel bakış açısı ve yenilikçi teknolojilerle GELECEĞİ KEŞFET! Nesnelerin İnterneti Analitik İş Çözümleri Kurumsal Çözümler Dijital Yayıncılık Veri Merkezi ve Bulut İletişim Ağı ve Ses Güvenlik İş İstasyonları

Detaylı

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok Antalya daki 4 üniversitenin sektör için gerekli eğitimleri verdiği, Akdeniz Üniversitesi

Detaylı

FESTİVAL HAKKINDA. Magical Fest Türkiye'de en çok biletli seyircinin ağırlayacağı bir festival olacak.

FESTİVAL HAKKINDA. Magical Fest Türkiye'de en çok biletli seyircinin ağırlayacağı bir festival olacak. İÇİNDEKİLER Festival Hakkında... 3 Festival Programı... 4 Line Up (1.Gün)... 5 Line Up (2. Gün)... 6 Festival'in Tanıtımı... 7 Rakamlarla MagicalFest... 8 Festival Alanı... 9 Festivalin Mobil Uygulaması...

Detaylı

ENF 100 Temel Bilgi Teknolojileri Kullanımı Ders Notları 2. Hafta. Öğr. Gör. Dr. Barış Doğru

ENF 100 Temel Bilgi Teknolojileri Kullanımı Ders Notları 2. Hafta. Öğr. Gör. Dr. Barış Doğru ENF 100 Temel Bilgi Teknolojileri Kullanımı Ders Notları 2. Hafta Öğr. Gör. Dr. Barış Doğru 1 Konular 1. Bilgisayar Nedir? 2. Bilgisayarın Tarihçesi 3. Günümüz Bilgi Teknolojisi 4. Bilgisayarların Sınıflandırılması

Detaylı

MAKİNELERİN YÜKSELİŞİ: Avrupa, mobil işgücü seçeneklerini araştırmaya başlıyor

MAKİNELERİN YÜKSELİŞİ: Avrupa, mobil işgücü seçeneklerini araştırmaya başlıyor MAKİNELERİN YÜKSELİŞİ: Avrupa, mobil işgücü seçeneklerini araştırmaya başlıyor Hibrit cihazlar, iş amaçlı dizüstü bilgisayarların Avrupa daki egemenliğini tehdit ediyor Tabletlerin mobil çalışma biçimini

Detaylı

Türkiye ile İlgili Sorular

Türkiye ile İlgili Sorular Bilgi Toplumu İzmir Delfi Anketi 2. Tur Bilgi Toplumu İzmir çalışması ikinci tur Delfi anketine hoş geldiniz. İkinci tur 31 Ağustos 5 Eylül 2012 tarihlerini kapsayacaktır. Bu turda 1. Tur sonuçlarının

Detaylı

Mobil ödemeler ve dijital cüzdan uygulamaları ödeme sistemlerinin geleceğini belirleyecek

Mobil ödemeler ve dijital cüzdan uygulamaları ödeme sistemlerinin geleceğini belirleyecek BKM Genel Müdürü Canko: Mobil ödemeler ve dijital cüzdan uygulamaları ödeme sistemlerinin geleceğini belirleyecek Son üç yılda İnternet ten ödeme hacminin dünyada yüzde 16, Türkiye de ise 41 büyüme gösterdiğini

Detaylı

Hazırlayan: Cihan Aygül BT Rehber ÖĞRETMENİ

Hazırlayan: Cihan Aygül BT Rehber ÖĞRETMENİ Hazırlayan: Cihan Aygül BT Rehber ÖĞRETMENİ 1 Düşünelim? * Bilişim teknolojisi günlük hayatta hangi alanlarda kullanılabilir? * Günlük hayatta gözlemlediğiniz bilgisayar çeşitlerini söyleyiniz. 2 Bilgisayar

Detaylı

YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM

YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 7-10 Ekim 2009 tarihleri arasında TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi nde düzenlenecek olan Bilişim Zirvesi 09 un bu yılki ana teması Yeni Dünya Yeni Yaşam. Bilişim Zirvesi 09

Detaylı

Etkinlik hakkında. Enver ALTIN. Y. Boran PUHALOĞLU. enver.altin@linux.org.tr. boranp@cs.bilgi.edu.tr

Etkinlik hakkında. Enver ALTIN. Y. Boran PUHALOĞLU. enver.altin@linux.org.tr. boranp@cs.bilgi.edu.tr Etkinlik hakkında Türkiye'nin en büyük Özgür Yazılım ve Linux odaklı etkinliklerini 2002 yılından beri gerçekleştiren İstanbul Bİlgi Üniversitesi ve Linux Kullanıcıları Derneği'nin, 2. defa tek çatı ve

Detaylı

EDM SAP Business One

EDM SAP Business One EDM SAP Business One SAP Business One Kobileri Dünya Standartlarına taşıyoruz.. SAP Business One Tek sistemle daha verimli ve etkin yönetim SAP Business One tüm KOBİ lerin taleplerini karşılamak üzere

Detaylı

Bilgi ve iletişim teknolojileri

Bilgi ve iletişim teknolojileri Bilgi ve iletişim teknolojileri 1 Bilgisayar, Hesap makinesi gibi araçlara neden ihtiyaç duyulmuştur? Zaman tasarrufu Bilginin depolanması ihtiyacı Hatasız işlem yapma isteği İletişim ihtiyacı 30\2 Bilişim

Detaylı

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor!

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! BASIN BÜLTENİ MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! MediaCat dergisi tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen Felis Ödülleri ne başvurular 8 Temmuz Pazartesi günü başlıyor. Başvuruda bulunmak

Detaylı

KURUMSAL TANITIM DOSYASI

KURUMSAL TANITIM DOSYASI KURUMSAL TANITIM DOSYASI İNDEX 1. ŞİRKETİMİZ HAKKINDA 2. ŞİRKETİN İDARİ MERKEZİ 3. ŞİRKETİN AMAÇ VE KONULARI 4. ŞİRKETİN SERMAYESİ VE HİSSEDARLARI 5. ŞİRKETİN MÜŞTERİLERİ VE AYLIK SMS TRAFİĞİ 6. ŞİRKET

Detaylı

Yılın Filo Yöneticisi ödüllerinde Jüri Özel Ödülü Genel Müdürlüğümüzün oldu.

Yılın Filo Yöneticisi ödüllerinde Jüri Özel Ödülü Genel Müdürlüğümüzün oldu. Yılın Filo Yöneticisi ödüllerinde Jüri Özel Ödülü Genel Müdürlüğümüzün oldu. Capital ve Ekonomist Dergileri ile LeasePlan Türkiye Genel Müdürlüğü tarafından bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Yılın Filo

Detaylı

DETAY Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

DETAY Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti DETAY Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti HAKKIMIZDA Detay Fuarcılık Organizasyon & Tanıtım Hizmetleri Limited Şirketi TOBB- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nin Y-276 numaralı Yurtiçinde

Detaylı

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı.

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı. Değerli Basın Mensupları, Kıymetli Konuklar, İstanbul, 14 Temmuz 2008 Öncelikle Real Hipermarketleri Türkiye Genel Müdürü olarak gerçekleştirdiğimiz ilk basın toplantımıza katılımınız için çok teşekkür

Detaylı

MOODLE UZAKTAN ÖĞRETİM SİSTEMİ

MOODLE UZAKTAN ÖĞRETİM SİSTEMİ MOODLE UZAKTAN ÖĞRETİM SİSTEMİ ÖZET Genel Bilgiler Moodle nedir? Sistem Gereksinimleri Moodle Sisteminin Kurulumu Ders ve kategori eklenmesi Bir dersin sistem özellikleri İstatistikler Sonuç ve öneriler

Detaylı

EDM SAP Business One

EDM SAP Business One EDM SAP Business One SAP Business One KOBİleri Dünya Standartlarına taşıyoruz.. SAP Business One Tek sistemle daha verimli ve etkin yönetim SAP Business One tüm KOBİ lerin taleplerini karşılamak üzere

Detaylı

Bilgi ve iletişim teknolojileri Dersi Ders Notlarıdır?

Bilgi ve iletişim teknolojileri Dersi Ders Notlarıdır? Bilgi ve iletişim teknolojileri Dersi Ders Notlarıdır? Bilgisayar, Hesap makinesi gibi araçlara neden ihtiyaç duyulmuştur? Zaman tasarrufu Bilginin depolanması ihtiyacı Hatasız işlem yapma isteği İletişim

Detaylı

TÜRK TELEKOMÜNİKASYON A.Ş. 2009 YIL SONU FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI

TÜRK TELEKOMÜNİKASYON A.Ş. 2009 YIL SONU FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI TÜRK TELEKOMÜNİKASYON A.Ş. 2009 YIL SONU FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI Basın Bülteni 12 Şubat 2010 2009 da Net Kâr %5 arttı Türkiye nin öncü iletişim ve yakınsama teknolojisi şirketi Türk Telekom 2009

Detaylı

Smart Automation, Quality and IT Excellence Solutions - our experience, your success. Versiyon 2.5.

Smart Automation, Quality and IT Excellence Solutions - our experience, your success. Versiyon 2.5. Versiyon 2.5 Page 1 Kapsamlı Bir Veri Denizini Temel Zekaya Dönüştürün Operasyonel verilerinizi temel KPIlar a dönüştürün, karar vermenize yardımcı olacak raporları oluşturun ve ATS Intelligence sayesinde

Detaylı

Avm Çözümleri. SMATV Sistemleri. IPTV Sistemleri. Kablolu-Kablosuz Genişbant Şebeke Çözümleri

Avm Çözümleri. SMATV Sistemleri. IPTV Sistemleri. Kablolu-Kablosuz Genişbant Şebeke Çözümleri Avm Çözümleri Yaşam konforunu arttırmada önemli rol oynayan alışveriş ve yaşam merkezleri, müşterilerine sundukları ek hizmet ve konforla rakiplerinden ayrılıyorlar. Alışveriş merkezlerinin altyapı ihtyaçları

Detaylı

GELİŞTİRİLMİŞ CAD/CAM/CAE SİSTEMLERİNİN UYGULAMAYA GETİRDİĞİ AVANTAJLAR

GELİŞTİRİLMİŞ CAD/CAM/CAE SİSTEMLERİNİN UYGULAMAYA GETİRDİĞİ AVANTAJLAR GELİŞTİRİLMİŞ CAD/CAM/CAE SİSTEMLERİNİN UYGULAMAYA GETİRDİĞİ AVANTAJLAR Erhan ASKER Makine Mühendisi INFORMATIK BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. GELİŞTİRİLMİŞ CAD/CAM/ÇAE SİSTEMLERİNİN UYGULAMAYA

Detaylı

TANDEM - KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİM PROGRAMI TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ 2015-2016

TANDEM - KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİM PROGRAMI TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ 2015-2016 TANDEM - KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİM PROGRAMI TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ 2015-2016 SIK SORULAN SORULAR 1. TANDEM: Kültür Yöneticileri Değişimi Nedir? TANDEM Kültür Yöneticileri Değişimi Türkiye-Avrupa Birliği

Detaylı

Sayı: 68 Kasım Mecidiyeköy Mah. Mecidiye Cad. No:14 Adıgüzel Çarşısı K:1 D:1 Şişli/İSTANBUL

Sayı: 68 Kasım Mecidiyeköy Mah. Mecidiye Cad. No:14 Adıgüzel Çarşısı K:1 D:1 Şişli/İSTANBUL Anayasanın 135. maddesinde tanımlanan 66 ve 85 sayılı KHK ve 7303 sayılı yasa ile değişik 6235 sayılı yasaya göre kurulmuş kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Sayı: 68 Kasım 2017 Sosyal Medyada

Detaylı

T.C. TORBALI BELEDİYESİ BİLGİ İŞLEM MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

T.C. TORBALI BELEDİYESİ BİLGİ İŞLEM MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE T.C. TORBALI BELEDİYESİ BİLGİ İŞLEM MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK, İLKELER ve TANIMLAR Amaç Madde 1- Bu Yönergenin amacı, Torbalı Belediyesinde

Detaylı

Nagios XI Günümüzün talep gören kurumsal gereksinimleri için en güçlü BT altyapısı gözetim ve uyarı çözümüdür.

Nagios XI Günümüzün talep gören kurumsal gereksinimleri için en güçlü BT altyapısı gözetim ve uyarı çözümüdür. Nagios Enterprises, kurumsal ölçekte, BT altyapı gözetiminde endüstri standardı olan Nagios için resmi ürünler, hizmetler ve çözümler sunuyor. Dünya çapında yüz binlerce kullanıcıyla Nagios bilgi teknolojileri

Detaylı

Asansör firmaları için özel olarak geliştirilen takip yazılımı: Asansör Otomasyon tanıtım sunumu ve kullanım açıklamaları. / 25

Asansör firmaları için özel olarak geliştirilen takip yazılımı: Asansör Otomasyon tanıtım sunumu ve kullanım açıklamaları. / 25 Asansör firmaları için özel olarak geliştirilen takip yazılımı: Asansör Otomasyon tanıtım sunumu ve kullanım açıklamaları. 2 Bakım yerleri Android uygulama Ödemeler Raporlama Arızalar Faturalar Aylık bakım

Detaylı

Midilli Kültür Başkenti olmak için destek bekliyor

Midilli Kültür Başkenti olmak için destek bekliyor 02 Aralık 2015 Çarşamba 01:09 Bu haber 1060 kez okundu. Midilli Kültür Başkenti olmak için destek bekliyor Yunanistan ın Midilli adası ile Türkiye arasında turizm ilişkileri masaya yatırıldı. Midilli de

Detaylı

TRABZONSPOR ŞENOL GÜNEŞ STADYUMU AÇILIŞI

TRABZONSPOR ŞENOL GÜNEŞ STADYUMU AÇILIŞI şubat 2017 18. SAYI TRABZONSPOR ŞENOL GÜNEŞ STADYUMU AÇILIŞI Trabzonspor Kulübü nün yeni stadyumunun açılışında ekibimizle görev başındaydık. Trabzon ofisimizden ekibin kurulumunun sağlandığı bu önemli

Detaylı

TURKCELL SIR BAŞLIK ALANI. Çağatay AYNUR Turkcell Kurumsal Satış Direktörü

TURKCELL SIR BAŞLIK ALANI. Çağatay AYNUR Turkcell Kurumsal Satış Direktörü BAŞLIK ALANI Çağatay AYNUR Turkcell Kurumsal Satış Direktörü Her Yerden Ulaşılabilir Servislerle Yeni Bir Dünya TARIM Mobil Cihazlar Başrolde (Milyon Adet) 1.500 1.000 500 Akıllı Telefonlar Tabletler Bilgisayar

Detaylı

X. KURUMSAL YÖNETİM ZİRVESİ TANITIM DOSYASI

X. KURUMSAL YÖNETİM ZİRVESİ TANITIM DOSYASI X. TKYD KURUMSAL YÖNETİM ZİRVESİ X. KURUMSAL YÖNETİM ZİRVESİ TANITIM DOSYASI 19 OCAK 2017 Intercontinental İstanbul Otel KURUMSAL YÖNETİM ZİRVESİ HAKKINDA 2 Türkiye nin önde gelen şirketlerinin yönetim

Detaylı

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor!

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! BASIN BÜLTENİ MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! MediaCat dergisi tarafından bu yıl 8. düzenlenen Felis Ödülleri medya planlama stratejilerini ödüllendirmesinin yanı sıra bu yıl genişleyen

Detaylı

04.10.2010. Agency-1 Golf Otomasyonu

04.10.2010. Agency-1 Golf Otomasyonu Agency-1 Golf Otomasyonu 5N 1K Ne? Neden? Ne zaman? Nerede? Kim? Ne? Agency-1 Golf Otomasyonu Golf Organizasyonu yapan işletmelerin sektörel ihtiyaçlarını karşılamak için üretilmiş bir yazılımdır. Bilinen

Detaylı

TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİSİ KULLANIMI. Enformatik Bölümü

TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİSİ KULLANIMI. Enformatik Bölümü TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİSİ KULLANIMI Enformatik Bölümü - Bilgisayarın tanımı ve tarihçesi Bilgisayar, belirli komutlara göre veri işleyen ve depolayan bir makinedir. İlk bilgisayar 1950 yılında yapılmıştır.

Detaylı

İZMIR TİCARET ODASI MIAMI SEATRADE KRUVAZİYER, GEMİCİLİK FUARI VE KONFERANSI 12-15 MART 2012 MIAMI/ABD. Hazırlayanlar: Mine Güneş Aykut Terzioğlu

İZMIR TİCARET ODASI MIAMI SEATRADE KRUVAZİYER, GEMİCİLİK FUARI VE KONFERANSI 12-15 MART 2012 MIAMI/ABD. Hazırlayanlar: Mine Güneş Aykut Terzioğlu İZMIR TİCARET ODASI MIAMI SEATRADE KRUVAZİYER, GEMİCİLİK FUARI VE KONFERANSI 12-15 MART 2012 MIAMI/ABD Hazırlayanlar: Mine Güneş Aykut Terzioğlu MIAMI SEATRADE KRUVAZİYER, GEMİCİLİK FUARI VE KONFERANSI

Detaylı

Yandex mail ve disk kullanım rehberi

Yandex mail ve disk kullanım rehberi Yandex mail ve disk kullanım rehberi Tüm personelin ortak bir platformda uyumlu çalışmasını destekleyecek bilgi teknolojisi ücretsiz bir şekilde kurumunuz için hayata geçirildi. Sistem ve sunucu yatırımı

Detaylı

HP, Y Kuşağına Ulaşmak için İlgi Çekici YouTube Reklamları Kullanıyor

HP, Y Kuşağına Ulaşmak için İlgi Çekici YouTube Reklamları Kullanıyor HP, Y Kuşağına Ulaşmak için İlgi Çekici YouTube Reklamları Kullanıyor Yayınlanan Mayıs ayı 2016 Konular Video Reklâm HP artık dijital video ile tek bir platform üzerinden tüm Y kuşağı kitlesine ulaşabiliyor.

Detaylı