VEFATININ 77. Yıldönümü

Transkript

1 YAVUZ SELİM ORTAOKULU ARALIK 2013 Mehmet Akif Ersoy, 77 yıl önce 27 Aralık 1936 yılında hayatını kaybetti. Türk tarihinde ve edebiyatında önemli bir isme sahip olan Ersoy, daha çok İstiklal Şairi olarak adlandırıldı. Mehmet Akif Ersoy Kimdir? 20 Aralık 1873 yılında İstanbul'un Fatih ilçesinde doğan Mehmet Akif, şairlik, gazetecilik, veteriner hekimlik, öğretmenlik ve milletvekilliği gibi görev ve mesleklere sahipti. İlk çocukluk yılları babasının memuriyetinden dolayı Çanakkale'de geçen Akif'in nüfusunda doğum yeri olarak da Çanakkale - Bayramiç olarak geçmektedir. Mehmet Akif'in annesinin adı Emine Şerif, babasının adı da Mehmet Tahir'dir. Mehmet Tahir Efendi, doğum tarihine işaret ettiği için Mehmet Akif'e Ragif ismiyle hitap etmiş, ancak ölümünün ardından bu isim kullanılmayarak Akif ismi daha çok kullanılmıştır. Akif'in çocukluğunun büyük bölümü Nuriye adlı kız kardeşiyle birlikte Fatih Sarıgüzel'deki evlerinde geçmiştir. Mehmet Akif'in Tahsil Durumu Mehmet Akif, ilk eğitimine 4,5 yaşındayken İstanbul Fatih'te bulunan Emir Buhari mektebi'nde başladı. 6,5 yaşında o dönem ilkokul olarak kabul edilen iptidaiye başladı yılında Fatih Merkez Rüştiyesi'nde eğitimine başladı. Mehmet Akif hayatı boyunca dil öğrenimine büyük önem verdi ve Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca üzerine yoğunlaştı yılında Mülkiye İdadisi'ne başlayan Akif, babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine düştükleri maddi sıkıntıdan dolayı okulu bırakıp Ziraat ve Baytar Mektebi'ne geçiş yaptı. Üniversiteden mezun olduktan sonra 6 ay gibi kısa bir sürede Kur'an-ı Kerim'i ezberleyerek hafız olan Akif, edebiyat dünyasına da 1893 ve 1894 yıllarında Hazine-i Fünun Dergisinde yayımlanan birer gazeliyle giriş yaptı yılında Mektep Mecmuası'nda "Kur'an'a Hitab" adlı şiiri yayımlanan Mehmet Akif, o yıllarda memurluğa da başladı. VEFATININ 77. Yıldönümü ZULMÜ ALKIŞLAYAMAM Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadımı sindirdi mi, hatta boğarım!.. - Boğamazsın! - Hiç olmazsa yanımdan kovarım. Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir aşığım istiklale, Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale! Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakki tutar kaldırırım! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu... İrticanın şu sizin lehçede manası bu mu? "O günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. O şiir milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Bin bir fecayi karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halas dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır... O şiir bir daha yazılamaz, onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değil, milletin malıdır. Benim, millete en kıymetli hediyem budur. Allah, bir daha bu millete bir İstiklâl Marşı yazdırmasın!..." Mehmet Âkif ERSOY

2 Demedim mi? Oraya gitme demedim mi sana, seni yalnız ben tanırım demedim mi? Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im? Bir gün kızsan bana, alsan başını, yüz bin yıllık yere gitsen, dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi? Hz. Mevlâna nın ölüm gününün hatırası olarak yapılan merasim hakkında kullanılan bir tabir. İkindi vaktinden sonra Kur an okumak ve Aynü l-cem yapılmak sûretiyle icra edilen bu merasimin gecesine aynı zamanda Leyletü l-arûs da denilir. Şeb, Farsça; Leyle, Arapça gece demek olduğu için tabirlerin ikisi de aynı manâya delâlet etmektedir. Mevlânâ Celaleddin ölüm gününü Hakk a vuslat, Düğün günü saymıştır. Bilindiği gibi, Mevlâna (hicrî 672) miladî 17 Aralık 1273 de Pazar günü akşam üstü güneş gözden kaybolup, Konya ufuklarını kızıla boyarken bu âlemden can ve bekâ âlemine göç etmiştir. Mevlânâ ölümünü gerdek gecesi Şeb-i Arûs Sevgiliye kavuşma günü olarak kabullenmişti. Şeb-i Arûs, fedakârlıkla başlar, ölüm boyunca devam eder, öbür âleme kavuşmakla tamamlanır. Mevlânâ, Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde arama, arif kişilerin gönlündedir. Bizim mezarımız. Burada ölüm (olarak) tezahür ediyorsa da orada doğumdur der. Yine Rabbine, Ölmek şeker gibi tatlı bir şey, canı sen aldıktan sonra seninle olunca da tatlı candan da tatlıdır, ölüm şeklinde seslenir. Böylelikle ölüme bir başka açı kazandırır. Gerçekte iki türlü ölüm vardır. Birincisi, nefsi (egoyu) feda ederek oluşan manevî ölüm. Yani Hz. Peygamber (s.a.s.) in Ölmeden evvel ölünüz emrince Hak ta yok olmak anlamındadır. Bu ölüme, ilk vuslat adını da verebiliriz. İkinci ölüm ise, fizikî ölüm dür. Bugüne kadar, Şeb-i Arûs olarak kabul ettiğimiz, canın beden kafesinden kurtularak aslına döndüğü, katrenin denize, can ummanına erdiği an. Ki bu an vuslat gecesi olarak isimlendiriliyor. Demedim mi şu görünene razı olma, demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl, onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi? Ben bir denizim demedim mi sana? Sen bir balıksın demedim mi? Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın, senin duru denizin ben'im demedim mi? Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi? Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im, senin kolun kanadın ben'im demedim mi? Demedim mi yolunu vururlar senin, demedim mi soğuturlar seni. Oysa senin ateşin ben'im, sıcaklığın ben'im demedim mi? Türlü şeyler derler sana demedim mi? Kötü huylar edinirsin demedim mi? Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi? Yani beni kaybedersin demedim mi? Söyle, bunları sana hep demedim mi? Mevlana Celaleddin Rumi Mevlânâ da Vuslat Anlayışı: Mevlânâ, Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan der. Kendinin ölüm ve vuslat anlayışını, Kur an-ı Kerim in bir âyetinin ışığı altında tetkik edip anlamak mümkündür: Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra ancak bize döndürüleceksiniz (el-ankebût, 29/57). Âyette geçen dönmek kelimesi, Allah a kavuşulacağını, vuslatı açık bir ifadeyle müjdelemekte dir. Bu müjdeyi benimseyen, ona sımsıkı sarılan Mevlânâ, ölümü bir ayrılık değil, bir vuslat olarak kabul eder. Mevlânâ nın ölüm anlayışına gelince; Bir devir sistemi içinde hayatın anlamı, ruhun ölümsüzlüğü ve Allah a, vuslatın yolu ölümden geçmektedir tarifiyle zemin kazanır ve Mevlânâ da ölüm, Mutlak ve ölümsüz Varlık a veya diğer ifadeyle asla bir rücû hareketi ile zirveye ulaşır. Mevlânâ, ölümü kişinin aslına dönüşü veya menşein ilâhi bir cevher olması hasebiyle Allah a dönüş olarak telâkki eder. Bir başka ifadeyle ölüm, Cismin ortadan kalkması değil, Allah a doğru uçmasıdır. Mevlânâ bu hususu şöyle ifade eder: Bizi Elest harabatından getirdiler. Coşmuş, dağılmış ve kendinden geçmiş olarak getirdiler. Yine harabat tarafına çekecekler. (Bizi) yoktan var ettikleri için (Mevlânâ, Rubaiyyat, 672/1 14). Hele ölümden bir kurtulsun, kurtuluşa ulaşın; çünkü sevgiliyi görmek âb-ı hayattır. (Mevlânâ, Mesnevî, Beyit 4607). Çünkü tiksinmek, kötü gelmek ortadan kalkarsa o ölüm, ölüm değildir ki. Görünüşte ölümdür, gerçekteyse göçüş.

3 Okulumuzda Öğretmenler Günü Kutlaması 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Okul Müdürümüz Fatih CAMCI öğretmen kadromuzun öğretmenler gününü kutladı. Daha sonra okulumuz öğretmenleriyle beraber yemek yenildi. 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlama etkinlikleri çerçevesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından İlk ve orta dereceli okullar arasında şiir, kompozisyon ve resim yarışması düzenlendi. Resim dalında okulumuzu temsilen yarışmaya katılan Duygu ZENGİN il ikincisi (2.) olmuştur. Öğrencimizi bu güzel başarısından dolayı tebrik ediyor, başarılarının katlanarak artmasını diliyoruz.

4 KAHVALTI, BEYNE ENERJİ VERİYOR BİYOGRAFİ ARŞİVİ NASREDDİN HOCA ( ) Sabah erken uyandığımızda, okula, işe yetişme telaşıyla kahvaltıyı atlayabiliyoruz. Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, kahvaltının, beyne enerji vererek, öğrenmeyi olumlu yönde etkilediğini belirtiyor. Elmacıoğlu, özellikle okul çağındaki çocukların yeterli ve dengeli kahvaltı yapmaları gerektiğine dikkat çekiyor. Akşam yemeği ile kahvaltı arasında yaklaşık saatlik bir aralık bulunduğundan uzun süre açlık durumunda beyne enerji sağlayan kan şekeri en alt düzeye iniyor. Ayrıca kahvaltı yapma ile bilişsel işlev arasındaki ilişkiler konusunda yapılan araştırmaların çoğu, kahvaltı edenlerin anımsama performanslarının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. BUGÜN KAHVALTINIZI YAPTINIZ MI? KİTAP OKUMA Ahsen KÖR 7/A Evde olduğum zamanın büyük bir kısmını kitap okuyarak geçiririm. Oradan hayatımızdaki işleri yönetmek imkânı da buluruz. Kitap okuduğumda bazen bahçede, bazen evde, bazen mutfakta okurum. Kitap seçerken biraz tereddüt eder, üç beş kitap karıştırırım. Kitap okurken kendimi hayal dünyamda serbest bırakırım. Bazen okuma sonrası yazmayı da ihmal etmem. Kitaplığım benim için bilgiyle, macerayla, hayallerle dolu bir sandık. Odama girdiğimde göze ilk çarpan şey kitaplığımdır. Evinde kendisiyle baş başa kalacak, kendi kendine övgüler söyleyecek kişi benim için zavallı birisidir. Aslında doğru söylemek gerekirse ben de çocukken gösteriş olsun diye okurdum. Şimdi ise kitapları incelemeye ve sevmeye başladım. Şimdi ise zamanımı dolu dolu yaşamak, bilgileri paylaşmak, o bilgi sandığından istifade edebilmek için okuyorum ama her bir kitap bir zahmet karşılığındadır. O yüzden kitapların kıymetlerini bilelim. Kitap okuyarak hem kültürel hem kişisel hem sosyal anlamda kendimizi geliş-tirmiş oluruz. Bazen hayal dünyamın ufuklarında seyahatler yapar, bilmediğimiz, görmediğimiz yerleri keşfederiz. Öğrendikçe öğrenmeye karşı iştahımız da artar. Sözün kısası okudukça okursunuz... Hiçbir sözün altında kalmayan bir hazırcevap 800 yılı deviren bir dil cambazı Bir filozoftur aslında. Güldürürken düşündürür, düşündürürken doğru yolu buldurur. Bir mizah fıkracısı olarak kabul edilir. Oysa hikmetlerle dolu sözleri insanlığı derin uykusundan uyandırır İnsanlara yaşama sevgisi aşılarken toplumda gördüğü bozuklukları da eleştirmekten geri durmaz. Eleştirirken kimseyi kırmayacak kadar zekidir. Bir efsane gibi akıllarda yer etmiştir. Oysaki o fıkraları kadar gerçektir. Derdini uzun uzun anlatmaz. Heybesinde muhakkak kısa ve hikmet dolu bir söz bulunur. Şimdilerde dillerde dolaşan birçok fıkra ise sonradan türemiş ona ait olanları ayırmak epey güçleşmiştir. Ben de Vardım Komşusu, Nasreddin Hoca ya: Hocam demiş, Neydi sizin evdeki o gürültü? Dün gece evinizin önünden geçerken sizin merdivenlerden gümbür gümbür bir şeyin yuvar-andığını duydum. Hiç canım demiş Hoca, hanım benim cübbe-yi merdivenlerden aşağı attı da Amma yaptın be Hocam. Cübbe o kadar gürültü çıkarır mı? demiş meraklı komşu. Hoca kızmış: Sen de amma uzattın be birader

5 Okulumuzun 8-F sınıfı öğrencisi Emir Bora Taner, Âhilik Haftası kapsamında düzenlenen ortaokullar arası şiir yarışmasında Amasya birincisi (1.) olmuştur. Öğrencimizi bu güzel başarısından dolayı tebrik ediyor, başarılarının katlanarak artmasını diliyoruz. OKULUMUZUN MELEKLERİ ENERJİ MELEKLERİ Sahip olduğumuz para, zaman, enerji v.b. kaynaklarımızı; Mümkün olduğunca az miktarda, dikkatli, planlı kullanarak hem tutumlu olabilir savurganlığı önleyebiliriz, hem de bugünün ihtiyaçlarını karşılarken gelecek kuşaklarında ihtiyaçlarını dikkate alarak kaynak kullanımında sürdürülebilirliği sağlayabiliriz. ÂHİLİK Usta, yanına alır bir çırak İşe başlatır ufak ufak, Ustasından alır dersi, Hem ahlâkı hem mahareti. Alın teri ekler işine, Yükselir kademe kademe, Saygıyla ve adaletle, Kalfa olur hak ettiğinde. Bu kapsamda okulumuz öğrencilerinden; Melisa DEMİREL, Pelin KARABIYIK, Sude PASKAP, İrem KARABIYIK, her gün sınıfları dolaşarak elektrik tasarrufu yapmanın yollarını sınıflarda arkadaşlarıyla paylaşıyorlar. Biliyorlar ki bireysel çabalar büyüyerek, toplumsal bir harekete dönüşebilir. Kalfalıkta söz verir, Peşkir kuşanır törenle. Olgunluğa erişince, Ustalığa yükselir. Hile katmaz işine, Leke sürmez kendine. Güvenilir kişiliğine, Onun usta ellerine. Âhilikte budur düzen, Gücünü alır dürüstlükten, Onları bağlayan, güven, Farkı yoktur kardeşlikten. Emir Bora TANER

6 FEN ve TEKNOLOJİ DERSLİKLERİMİZ YENİLENDİ. Öğrencilerimizin demokratik haklarından biri olan oy verme ve kendilerini temsil edecek üyeleri seçme becerilerini desteklemek amacıyla Okul Öğrenci Meclisi Seçimleri gerçekleştirildi.

7 AYIN ÖRNEK ÖĞRENCİLERİ BELLİ OLDU HEDEF SAYGI GÜVEN GAYRET 5.sınıflardan İSMAİL KAAN BOLAT 6. sınıflardan AYŞE BÜLBÜL 7. sınıflardan SEMA KILIÇ SEVGİ BAŞARI DÜZEN DÜRÜSTLÜK 8. sınıflardan MERVE SOYDAN Ayın Örnek Öğrencisi Değerlendirme ölçütlerine göre 5, 6, 7. ve 8. sınıflardaki sonuçlar belli oldu. Sonuçlara göre 5. sınıflarda İsmail Kaan BOLAT, 6. sınıflarda Ayşe BÜLBÜL, 7. sınıflarda Sema KILIÇ ve 8. sınıflarda Merve SOYDAN Ayın Örnek Öğrencileri olmuştur. Bu güzelliği ayın öğrencisi seçilen öğrencilerimizle beraber tüm okul paylaştı. Bu günün anısına öğrencilerimize hediyelerini Okul Müdürü Sayın Fatih CAMCI verdi.öğrencilerimizi göstermiş oldukları örnek davranışlardan dolayı kutluyoruz. Geçmiş olsun arkadaşlar eğitim ve öğretim yılının bizim için önemi büyük. Çünkü bu yıldan itibaren uygulamaya konulan yeni sınav sistemiyle tanıştık ve çok şükür ilk turu atlattık. Bu uygulamayla MEB tarafından hazırlanan sınavlar artık normal yazılı notlarımız olmanın yanında bir üst okula yerleştirilmemizde de kullanılacak. Bu demek değil ki hayatımız bu sınavlara bağlı. MEB tarafından uygulanan sınav puanlarımız 700 lük puana, öğretmenlerimizin uyguladıkları sınavlar sonucunda oluşan yıl sonu başarı puanımız 300 lük puana göre hesaplanacak ve her iki puanın ortalaması 500 lük puana dönüştürülecek ve biz tercihlerimizi buna göre yapacağız. Unutmadan şunu da söylemede fayda var: Eğer puan eşitliği söz konusu olursa devamsızlıklarımız önemli bir rol üstlenecek. Demedi demeyin; bizden söylemesi.

8 Sayfa 8 VERİMLİ DERS ÇALIŞMA Adım Adım Başarıya... Sevgili Gençler, Etkili çalışma yöntemleri ve bunların uygulanması kısa vadede okul başarınızı arttırıcı bir faktördür. Uzun vadede ise yaşamda başarılı bir kişi olmanızı sağlar. Okulda başarı, hayatta başarı demektir. Bu sebeple rehber öğretmeniniz olarak çalışma alışkanlıklarının kazanılması konusuna önem veriyoruz. Etkili ders çalışmaya karar veren bir öğrenci için ilk adım; çalışmanın amacını ve hedefini belirlemektir. Çalışmaya başlamak ve sürdürebilmek için, çalışmayla ilgili belirlenen amacın açık, net ve kolay ulaşılabilir olması gerekir. Bu nedenle çalışma amacınızı okulun başladığı ilk günlerde belirlemek daha bilinçli bir eğitim ve öğretim yılı geçirmenizi sağlar. Çalışma amaçlarının belirlenmesi için aşağıda verilmiş olan soruları kendinize göre cevaplamaya çalışın. Verdiğiniz her cevap kendinizi bulmanıza yardımcı olacaktır. Kendimi 10 yıl sonra hangi konumda görmek istiyorum? Çalışma ortamınızın sizin veriminizi yükseltecek biçimde düzenlenmiş olması, ders çalışmaktan daha fazla zevk almanızı sağlayacaktır. Çalışma ortamının düzenlenmesi ile ilgili öneriler: Çalıştığınız masada başka bir işle uğraşmayın Evde kendinize bir köşe, mümkünse bir oda hazırlayın. Ders çalışırken kesinlikle masa başında olmaya özen gösterin; yatarak, uzanarak ders çalışılmaz. Çalışma ile ilgili yardımcı malzemeyi önceden hazır edin. Ders çalıştığınız ortamda dikkatinizin dağılmaması için telefon, televizyon, poster, dergi bulundurmayın. Odadaki gürültüyü en aza indirmeye çalışın. Çalışma yeriniz çok karanlık veya aydınlık olmasın. Odanız çok sıcak veya soğuk olmasın. Sandalyeniz çok rahat veya rahatsız olmasın. 4 6 yıl sonra kendimi hangi üniversitede ve bölümde okuyor düşünüyorum? Öğretim yılı sonunda nasıl bir karne almayı istiyorum? Bu yazıda sizlere etkili çalışma yöntemleri hakkında bilgiler vermeden önce, Rehberlik Servisi olarak, hepinizin planlı, verimli, başarılı bir eğitim ve öğretim yılı geçirmenizi diliyoruz. REHBERLİK SERVİSİ iyi öğrenme, okul- ve sınıf- olur. Dersi En da ta derste öğrenmek, sonraki çalışmalarınızı daha kolaylaştıracaktır. (Derste öğrenmezseniz evde öğrenmek için harcamanız için gerekli olan süre: 40 dk x 3= 120 dk. ) Dersi derste öğrenmek için bazı yöntemler yandaki tabloda verilmiştir.

9 Dersten önce, konu hakkında bilgi sahibi olun. Konunun ana düşüncesini anlamaya çalışın. Öğretmenin üzerinde durduğu konuları not alın. Derse zamanında gelin. Derse Katılın Öğretmeni duyabileceğiniz bir yere oturun. Öğretmeninizi dikkatlice takip edin. Öğretmeninize konuyu anlayıp anlamadığınızı söyleyin. Anlamadığınız yerleri sorun. Ders sırasında not tutun Dersten önce, konu hakkında bilgi sahibi olun. Konunun ana düşüncesini anlamaya çalışın. Öğretmenin üzerinde durduğu konuları not alın. Öğrencileri başarısızlığa götüren bazı düşünce hataları vardır. Bunların bir kısmı tabloda sizlere verilmiştir. Biraz dışarı çıkıp arkadaşlarla dolaşayım, sonra çalışırım. Bugün çok yorgunum, yarın çalışırım. Biraz müzik dinleyip, çalışmaya sonra başlarım. TV deki şu program bitsin, sonra derse başlarım. Bugün çalışmasam da olur, yarın eksiğimi gideririm. Biraz uyuyup daha sonra çalışırım. Arkadaşıma telefon edeyim. Sonra çalışırım. Bu konuyu nasıl olsa sınıfta iyi öğrendim çalışmama gerek yok. Sınava daha çok var, sonra çalışırım.

10 1 Konuyu derste anlıyorum fakat sınavda yapamıyorum. 2 Ders çalışmadan önce kendi kendinize aşağıdaki soruları cevaplamanız yararlı olacaktır. HANGİ DERS? Günlük çalışmada neyi hedeflediğinizi belirlemezseniz, ne kadar çalışsanız da huzursuzluk duyarsınız, ama ben şu kadar ders çalışacağım diyebilirseniz, o dersi bitirdikten sonra bir başarı duygusu hissedersiniz. Bu da size daha fazla çalışmak için istek verir. Ders çalışma sürelerini zaman aralıklarına bölünüz. + Ders çalışma süresi 40 dakika olmalı ve 10 dakika ara verilmelidir. Neden 10 dakika ara? NE ZAMAN? Toplam 40 dakika 30 dakika çalışma HANGİ KONU? 10 dakika dinlenme 30 dakikada çalıştığınız yeri 10 dakika tekrar edin 40 dakikalık ders çalıştığımız süre içerisinde, beyin ve sinir hücreleri kasılmakta dolayısıyla 5 dakika ara verildiği zaman yorulan sinir hücreleri gevşeyememektedir. 15 dakika ara verildiğinde ise sinir hücreleri fazla gevşemektedir. Bu nedenle her iki durumda da sinirler ya çok gevşediği ya da yeterince gevşeyemediği için öğrenme ve anlamada güçlükler yaşanmaktadır. Beyin ve sinir hücrelerinin en ideal durumu 10 dakikalık dinlenme aralıklarında elde edilen süre olduğu araştırmalar tarafından ortaya konmuştur. Çalışmak zorunda olduğunuz birden fazla ders varsa, bunları sıralayınız. Örneğin; o gün ders programında bulunan derslerden bir sayısal, bir sözel ders şeklinde sıralayabilirsiniz. Yazarak çalışınız. Yazarak çalışmak, öğrenilmiş bilginin daha kalıcı olmasını sağlar. Tekrarlamak, öğrenmenin ilk şartıdır. Derste işlenen konuyu ne kadar iyi öğrenirsek öğrenelim tekrarlamadığımız sürece unuturuz. Sınıfta öğrendiğim bilgi ile yetinip tekrar yapmıyorum. Unutuyorum. Öğrenilen Bilgiyi Unutmamak İçin 1. Tekrar Aynı Gün İçinde 2. Tekrar 24 Saat Sonra 3. Tekrar 1 Hafta Sonra 3. Tekrar 1 Ay Sonra Öğrenilen bilgi okunur, sonra öğretmenden dinlenir, daha sonrada yazılarak çalışılırsa öğrenme çok yüksek olacaktır. Bu çalışma teknikleriyle de desteklenirse öğrenme yüzdesi artacaktır. Gece yatmadan önce, gün içinde öğrenilenleri kısaca tekrarlayın. Sabah kalkınca aynı bilgileri bir kere daha gözden geçirerek pekiştirin. Çalışma öncesinde yeterince dinlenmiş olmak gerekir. Uykusuzluk, yorgunluk, karamsarlık ve aşırı duyarlılık dikkatin toplanmasını güçleştirir. Ders çalışma sırasında bunalır, sıkılırsanız; hemen çalışma masasını terk etmeyin. Kendinize bir hedef belirleyin ve bunu gerçekleştirdikten sonra masadan kalkın.( şu problemi çözünce masadan kalkacağım gibi...) Hayal kurmaya başladığınızı fark ederseniz, hayal kurmayı kendinize ödül olarak verin ve bunu dinlenme sırasına erteleyin. Hayalinizi bitiremiyorsanız kalkıp kısa süre için dolaşın veya hafif fizik egzersizi yapın. Geçmişteki başarısızlıklarınızı değil, başarılarınızı düşünün. Bu olumlu düşünce sizi ders çalışmaya motive edecektir.

11 NEHİRLERİN DİLİNDEN Onlar üç berrak nehir gibiydi, İnsanlığı arındıran, temizleyen. Hırsı, kıskançlığı, nefreti Bütün konuşmaları bir kerede yapın Sularına katıp sürükleyen. Telefon Konuşmaları Konuşma amacına ulaştıktan sonra çalışmanız gerektiğini söyleyerek bitirin Sık arayan birine, işinizi bitirince onu arayacağınızı söyleyin Çalan telefonlara ailenizden birinin bakmasını isteyin Mevlana çağırır dostu düşmanı, İyiyi, kötüyü, suçluyu, hayırsızı: Ne olursan ol gel, çal kapımızı. Yeter ki göster pişmanlığını. Televizyon İzlerken seçici olun, programları önceden belirleyin İyi bir çalışmadan sonra televizyon seyretmeyi kendinize ödül olarak verin İzlemeyi düşündüğünüz programın bitiş zamanında çalması için çalar saati kurun Ne servet ister ne de bilgi, Yunus Emre nin tek dileği: Bana seni gerek, seni. Sevgiyle yıka kalbini. Bilgisayar Bilgisayar ile ilgileneceğiniz zamanları önceden belirleyin Ders çalışmaya başlamadan önce değil, ders çalışmanız bittikten sonra bilgisayar karşısına oturun Dinle Hacı Bektaşî Veli yi. İncitse de herkes seni, İncitme sen hiç kimseyi. Sevgiyle yıka kalbini. Arkadaşlar Arkadaşlarınıza çalışma süreniz dışındaki zamanları ayırın Arkadaşlarınızın ısrarlarına hayır demeyi öğrenin Hoşgörü denizine akan üç nehirdi, Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşî Veli, Öğretirler karşılıksız sevmeyi. Yıkarlar ruhumuzu, kalbimizi. Yaren DÜZGÜN HOŞGÖRÜ konulu Şiir yarışmasında Yaren DÜZGÜN il üçüncüsü (3.); slogan yarışmasında ise 7/G sınıfı öğrencilerinden Efsane İNAN il birincisi (1.), 7/B sınıfı öğrencilerinden Tayyar Selim ÇALIŞ il üçüncüsü (3.) olmuştur. Öğrencilerimize başarılarından dolayı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. Daha nice başarıları kendilerine, ailelerine ve okulumuza yaşatmalarını temenni ediyoruz.

12 Kelime veya kelime gruplarının, harf, sayı ve resimlerle temsil edilmesiyle oluşturulan oyunlara rebus deniyor. Hemen hemen hepimizin okul yıllarından hatırladığı "C1=Cebir" bilmecesi bunun en temel örneği. Resim ve alfabe kelimelerini birleştirerek oluşturulan oyunlara Türkçede resfebe adı verilir.türkçe resfebe soruları Akıl Oyunları ve Zeka Oyunları dergilerinde yayımlanmaktadır. Cevaplar daha sonra yayınlanacaktır HAZIR CEVAPLAR: Mahir adlı çalışkan bir öğrenci, her nasılsa ünlü edebiyat öğretmeni Tahirü l Mevlevi den zayıf not almış. Bunun üzerine tahtaya: Vermezse Tahir, ne yapsın Mahir! cümlesini yazmış. Hoca altta kalır mı, yazıya şu sözü ekleyivermiş: Çalışsa Mahir, esirger mi Tahir? İlimizde yapılan Küçük Kızlar Hentbol Turnuvasında okulumuz rakiplerini geride bırakarak il birincisi olmuştur. Bu şampiyonluğu bize yaşatan Okul Hentbol Takımı öğrencilerimizi ve onları çalıştıran öğretmenimizi kutlarız. SEVGİ Sevgi en büyük hazine, Kıymetini bilene. Sevgi olmazsa insan, Yaşayamaz bir gün bile.. Sevgi başların tacı, Dertlerin ilacı. Sevginin olduğu yerde, Herkes olur kardeş bacı. İnsanlığın üç büyük şartı: Sevgi, hoşgörü, saygı. Bu duyguları taşımazsan eğer, Olursun herkesten ayrı. Ortaokul öğrencileri arasında il genelinde düzenlenen Yıldız Erkekler Futbol Turnuvasında, okulumuz Futbol Takımı hiç gol yemeden ve namağlub olarak grubundan birinci (1.) olarak çıkmıştır. Beyza Nur ÇITIR Final oynamayı hak eden takımımıza final yolunda başarılar diliyoruz. BABAM ve BEN Babam ve ben, Ayrılmaz ikili. Ben babamı severim, Hiç ayrılmayalım isterim. Babam hep çalışır, Bize de zaman ayırır. Bu durumu görenler, Hep babama şaşırır. Beyza Nur ÇITIR Gazetemizi çok yakında okulumuzun internet sayfasından da takip edebilirsiniz. Siz de yazılarınızın gazetemizde yer almasını istiyorsanız okulumuzun TÜRKÇE öğretmenlerinden bilgi alınız. İdeal insan, kendine rağmen bir mum gibi yanar ve başkalarını aydınlatır. Kitap okumayı alışkanlık olarak vermeyen bir eğitim sistemi, soğuk demiri dövüyor gibidir. Horace Mann