EDİTÖRDEN ÇİZGİ ÖTESİ BAŞKANI. Harbiyeli Ramazan ARSLAN GRAFİK-TASARIM. Harbiyeli Ramazan ARSLAN. Harbiyeli Oğuzhan GÜREL. Harbiyeli Zafer ATLI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "EDİTÖRDEN ÇİZGİ ÖTESİ BAŞKANI. Harbiyeli Ramazan ARSLAN GRAFİK-TASARIM. Harbiyeli Ramazan ARSLAN. Harbiyeli Oğuzhan GÜREL. Harbiyeli Zafer ATLI"

Transkript

1

2

3 EDİTÖRDEN İlim ve irfan yuvası, şanlı Kara Harp Okulumuzun, değerli Harbiyelileri tarafından yıllardır çıkartılan Çizgi Ötesi Dergisi, 2015 yılının sonlarına geldiğimiz şu günlerde, yeniden sizlerle buluşmanın heyecanını yaşıyor. Şanlı Yuva Harbiyenin birer mensubu olarak bizler, ulu önder M. Kemal ATATÜRK ün Cumhuriyet, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister vecize-i şahanesini kendimize düstur edindik. Sürekli öğrenme azim ve gayreti içerisinde, bilginin ve sevginin paylaşarak çoğaldığının bilincinde olarak, sizler için bu sayıyı özenle hazırladık. Bizler için yas ayı olmasının yanında, O nu yeniden anlama ve düşünme ayı olarak da gördüğümüz bir Kasım daha yaşadık. Yokluğunun acısı ciğerlerimizi dağlasa da, biz O nu hep yanı başımızda bildik. Bilim, sanat ve askerlik konularında, sizleri bilgilendirecek, ufuk açacak ve ilham verecek yazıları sizler için seçtik. İYİ OKUMALAR. İMTİYAZ SAHİBİ ÇİZGİ ÖTESİ BAŞKANI Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral İzzet ÇETİNGÖZ SORUMLU KOMUTAN Harbiyeli Ramazan ARSLAN GRAFİK-TASARIM Harbiyeli Ramazan ARSLAN Öğrenci Alayı Komutanı Harbiyeli Oğuzhan GÜREL Kr.Plt.Kur.Alb. Enver TOPAL Harbiyeli Zafer ATLI İDARİ SORUMLULAR FOTOĞRAF SORUMLUSU P. Kur.Yb. Ali DEMİR Harbiyeli Burak KOSTAK P.Kur.Yzb. Akif KARABIYIK Harbiyeli İsa GÜLEÇ EDİTÖR P.Ütğm. Kadir ER BASIM: Kara Harp Okulu BASIMEVİ YAZIŞMA ADRESİ: Kara Harp Okulu 1 inci Anafartalar Taburu Bakanlıklar/ANKARA Bu dergide yayımlanan hiçbir yazı veya fikir, Türk Silahlı Kuvvetleri nin resmi görüşünü ifade etmez.

4 İÇİNDEKİLER SAVAŞ, SUBAY VE KOMUTAN 06 BÜYÜK TAARRUZ, SAD PLANI VE CANNAE SAVAŞI 14 MİRA M 10 ATATÜRK'ÜN AFYON KONUŞMASI 16 NİKOLA TESLA 18 NURİ CONKER SÖZCÜK HAZİNEMİZİ MİLLİ MİRASA ÇEVİRMEK

5 UYKU VE UYKU DÜZENİ YAKIN SAVUNMA SPORLARI SAVAŞÇI RUH 38 TÜFEĞİN EVRİMİ 42 ÇOKLU ENTEGRE LAZER NİŞAN ALMA SİSTEMİ 48 İNSANSIZ ASKERİ ARAÇLAR 52 ARNAVUTLUK 58

6 ATATÜRK KÖŞESİ SAVAŞ, SUBAY VE KOMUTAN Türk ulusunun peş peşe ölümkalım mücadelesi vermiş olduğu 1 inci Dünya Savaşı ve hemen arkasından gelen Millî Mücadele, aynı zamanda Ebedî Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK ün liderlik özelliklerinin ön plana çıkmasını sağlayan mücadeleler olarak görülmeli ve incelenmelidir. Her iki savaş da bu anlayışla incelendiğinde, Ebedî Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK ün, hem askerî dehasını, hem de liderlik özelliklerini gösteren birçok örneğe rastlanabilmektedir. ATATÜRK, savaşın doğası üzerindeki fikirlerini her şeyden önce akıl ve vicdan gibi iki önemli kavrama dayandırmıştır. 1 inci Dünya Savaşı nın başladığı 1914 yılında yazdığı Zabit ve Kumandan ile Hasbihal adlı küçük kitapçığında Mustafa Kemal, akıl ve vicdan kavramlarının ordudaki önemini incelemiştir. Ona göre ordu, bir makine gibi çalışmaktadır; küçük-büyük tüm birliklere yön veren ise mensuplarının akıl gücüdür. Savaşmak aklî ve zihinsel bir gayrettir; cesaret ve kahramanlık tek başına sağlıklı bir düşüncenin yerini tutamaz. Aynı kitapçıkta, savaşın beklenilmeyen ve benzersiz olaylarla dolu olduğunu bilen Mustafa Kemal, kaide, kanun ve usullerin her duruma uyamayacağını ifade etmektedir. Bu nedenle, subaylar muharebe esnasında akıllarıyla hareket etmeli ve inisiyatif almaya hazırlıklı olmalıdırlar. Genellikle beklenilmeyenle ilk olarak karşı karşıya kalacak olanlar üst rütbeli subaylardan ziyade küçük birliklerin komutanlarıdır. Bu nedenledir ki, ordu, küçük rütbeli subayları inisiyatif almaları ve akıllarını kullanmaları yönünde eğitmekle yükümlüdür. Mustafa Kemal, en küçük birlik, müfreze, bölük komutanlarını savaşa hazırlamak üzere aldığı inisiyatifle, iki Alman sahra talimnamesini çevirmiş ve buradaki fikirleri hayata geçirmiştir. Vicdan, ATATÜRK için çok kapsamlı ve bir o kadar da önemli bir kavramdır. Zabit ve Kumandan ile Hasbihal de geçen vicdan, bireylerin ve ordunun yüksek ideallerle bir uyum içinde çalışmasını sağlayan güçtür. Bir subay olarak Mustafa Kemal için özellikle vicdan mesleki mükemmeliyet, şeref, görev, cesaret, fedakârlık ve vatanseverlik gibi değerler bütünüdür. Ordu, milletin evlatlarını bir yığın olarak değil, şerefli bireyler olarak yönetmeli ve yönlendirmelidir. Ona göre komutanlar, askerlerine örnekler vererek; ruh, emel ve karakter gibi kavramları işleyerek, onları bu konularda teşvik ederek harekete geçirmelidirler. 06 ~ Aralık 2015

7 Mustafa Kemal in Çanakkale Muharebeleri nde, bir ulusun geleceğine ve bir büyük savaşın süresine etki edecek derecede önemli olan rolü, aynı zamanda gerek inisiyatif ve gerekse vicdan konusundaki yaklaşımıyla da örnek oluşturacak düzeydedir. Burada icra etmiş olduğu 19 uncu Tümen Komutanlığı ve Anafartalar Grup Komutanlığı görevleri sırasında ilk önce, düşmanın karaya asker çıkaracağı yeri doğru tespit ederek akıl gücünü, öngörüsünün sağlamlığını göstermiştir. Anzaklar ın Nisan gecesi yaptığı çıkarma üzerine, 3 üncü Kolordu Komutanlığı na durumu rapor ederek, en yakın yerde bekleyen Hüseyin Avni Bey komutasındaki 57 nci Alay, bir dağ bataryası ve diğer birliklerle cevabi emri beklemeksizin çıkartma bölgesine hareket ederek inisiyatif almıştır. Savaşın ilerleyen safhalarında Conkbayırı sırtlarında durumu gözetlerken, bir grup askerin Conkbayırına doğru kaçmakta olduğunu görmüş, onları durdurmuş ve vicdanlarına hitap ederek düşmandan kaçılmayacağını anlatmış, onlara süngü taktırarak düşmanın duraklamasını sağlamıştır. Böylece, 57 nci Alay öncü bölüğünün Conkbayırı na yerleşmesi için gereken süre kazanılmıştır. İşte bu an, Çanakkale Savaşları Kara Harekâtı nın kaderini belirleyen önemli anlardan birisi olmuştur. Mustafa Kemal in bu cephedeki görevi sırasında vermiş olduğu şu emir, hiç şüphesiz ayrı bir öneme sahiptir: Benimle burada muharebe eden bilcümle askerler katiyen bilmelidir ki, uhdemize tevdi edilen namus vazifesini tamamen ifa etmek için bir adım bile geri gitmek yoktur. İstirahat aramanın, bu istirahatten yalnız bizim değil, bütün milletimizin ebediyen mahrum kalmasına sebebiyet verebileceğini cümlenize hatırlatırım. Bütün arkadaşlarımın hemfikir olduklarına ve düşmanı tamamen denize dökmedikçe yorgunluk belirtisi göstermeyeceklerine şüphe yoktur. 1 inci Dünya Savaşı nda Çanakkale den sonraki görev yeri Kafkas Cephesi dir. 16 ncı Kolordu nun Komutanlığına atandığına dair 10 Mart 1916 tarihli Başkomutanlık emrini alan Mustafa Kemal, 27 Mart 1916 günü Diyarbakır a varmıştır. Kolordusunun bağlı olduğu 2 nci Ordu Karargâhı hâlen Keşan dadır. Savaş tüm şiddetiyle devam etmektedir. İşte bu ortamda Mustafa Kemal Paşa, 2 nci Ordu Komutanı nın bölgeye gelmesini beklemeden birtakım tedbirler alır. Almış olduğu bu inisiyatif, Ruslar ın bölgeyi ele geçirerek İskenderun Körfezi ne kadar yayılmasını önlemiş olduğu gibi bir süre sonra Muş ve Bitlis in geri alınmasını da sağlamıştır. Aynı akıl ve vicdan, Millî Mücadele de de kendini göstermiştir. Kütahya-Eskişehir Savaşları nın kaybedildiği, Yunanlıların Ankara ya çok yaklaştığı en kritik dönemde, 5 Ağustos 1921 de, Başkomutan sıfatıyla, kesin bir zafer kazanmanın tam sorumluluğunu üstlenmiş, Sakarya Meydan Savaşı öncesinde, gerek kendisi Aralık 2015 ~ 07

8 ATATÜRK KÖŞESİ ve gerekse millî dava için büyük bir risk alarak eşsiz bir cesaret örneği sergilemiştir. 20 Ağustos 1921 günü, Batı Cephesi nde yer alan tüm küçük birliklerin komutanları için yayımladığı sade ama anlamlı emrinde, muharebe hattının kimi bölgelerde ileri ve geri hareket edebileceğini ifade etmiş, her bir birliği de bu dalgalanmaları olağan olarak değerlendirmesi için cesaretlendirmiştir. Mustafa Kemal, bir sonraki adımda, en küçük birlik komutanlarını, savunma görevlerini yerine getirirlerken ihtiyaç duyabilecekleri inisiyatif ve cesareti geliştirebilmeleri için genel bir talimatnameyle de güçlendirmiştir. Bir birlik geri çekilmek zorunda kalırsa, kanatlardaki birlikler mevkilerini sarsılmadan savunacaklar ve geri çekilmekte olan birliğe piyade ve topçu ateşiyle destek vererek yardımcı olacaklardır. Mustafa Kemal, bu emriyle her bir askere ulaşarak, Ankara Hükümeti nin savunulması için yapılacak yaşamsal önemi haiz zorlu bir savaşta muharebe alanının karmaşasında her bir askere yardımcı olmuştur. Bunların da ötesinde, bu emir, Mustafa Kemal in küçük birliklerde görev yapan subayların muharebe esnasında beklenmeyenle karşılaştıklarında inisiyatif geliştirmelerinin önemini vurguladığı Zabit ve Kumandan ile Hasbihâl ve çevirdiği iki Alman sahra talimnamesiyle, zihinsel bir devamlılık arz etmektedir. 26 Ağustos ta krizle karşılaşıldığında, Mustafa Kemal savunma savaşıyla ilgili ünlü emrini yayımlar: Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaş kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz. Onun için küçük büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir, fakat küçük büyük her birlik, ilk durabildiği noktada, tekrar düşmana karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki birliğin çekilmeye mecbur olduğunu gören birlikler, ona tâbi olamaz. Bulunduğu mevzide nihayete kadar sebat ve mukavemete mecburdur. Zorlu Sakarya Muharebesi ni kazanan Mustafa Kemal, askerî meslek yaşantısını zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz ve Takip Harekâtı ile taçlandırmıştır. 1 Eylül 1922 de yenilgiye uğrayan ve geri çekilmekte olan Yunan ordusunu takip harekâtını başlatırken ordunun ileri taktik savaş düzeninden, bilinen yıldırım harekâtına geçişini sağlayan son meşhur emrini vermiştir: Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz dir. İleri! Bu basit emri takip eden cümlesinde Mustafa Kemal, kullanılacak olan araçları açık bir şekilde ifade etmiştir. Herkesin kendi içinde yatan ve akıl ile vicdan ın bileşkesi olan kahramanlık kaynağı ulusal onur duygularını ortaya çıkarmasını ve akıl gücünü kullanarak birbiriyle rekabet halinde olmalarını beklediğini ifade eder. 08 ~ Aralık 2015

9 Prusyalı general ve askerî kuramcı Carl von Clausewitz, yaklaşık iki yüzyıl önce yazmış olduğu Savaş Üzerine isimli çok bilinen eserinin Savaş Dehası olarak adlandırdığı bölümünde başkomutanın niteliklerini şöyle tanımlar: Başkomutan aynı zamanda bir devlet adamı olmalıdır; ancak general olduğunu unutmamalıdır. Bir taraftan tüm siyasi gelişmeleri yakından takip ederken, diğer taraftan emrinde bulunanlarla ne kadar yol alabileceğini tam olarak bilmelidir. Bir bütünü değerlendirmek zorunda olan kişi her aşamada doğruyu algılayabilen sezgisini de görevine dâhil etmek zorundadır. Clausewitz, daha sonra savaş için gerekli olan başarılı bir askerî dehanın ana hatlarını tanımlar: Yaratıcı olmaktan çok sorgulayan bir zihin, uzmanca bir yaklaşımdan ziyade çok boyutlu bir yaklaşım, kardeşlerimizi ve evlatlarımızı, ülkemizin güvenliğini ve şerefini emanet ettiğimiz kolaylıkla telaşa kapılabilen bir liderden ziyade serinkanlı bir lider. Clausewitz in bu tanımı ATA- TÜRK ün Millî Mücadele de sergilemiş olduğu askerî liderliği ve savaşın son yılında giymiş olduğu iki farklı şapkayı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı değerlendirmemizi çok kolaylaştıran bir tanımdır. Mustafa Kemal, Clausewitz gibi, savaş esnasında gelişen öncelik siyasetini tam olarak kavramıştır. Askerî bir komutan olarak savaşın gerektirdiği kapsamlı taktik ve harekât düşüncesine sahip olan Mustafa Kemal, aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisinin Reisi olarak tüm siyasi ve diplomatik sorumluluğu üstlenmiştir. Sonuç olarak, ATATÜRK ün askerî eserleri ve emirleri, akıl gücüne inanan, bireysel ve toplumsal değerlere önem veren ve derinlemesine düşünebilen bir askerî komutanı tanımlamaktadır. Akıl ve vicdan onun için dinamik kavramlardır. Sorgulayan bir zihin, çok boyutlu bir yaklaşım, sükûnet, temiz bir vicdan ve amaç kutsiyeti ATATÜRK ün savaş ve barışta karizmatik ve dönüşümcü bir lider olmasını sağlamıştır. Ebedî Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK ü devlet adamı olarak anlamak onu bir asker olarak anlamayı gerektirir. Çünkü onun dehası, askerî ve sivil çevredeki sorumluluklarını tüm boyutlarıyla kucaklamasında ve bir asker ve devlet adamı olarak elde ettiği başarıların mirasını ardında bırakmasında yatmaktadır. 1.Ruşen Eşref ÜNAYDIN, Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara Türk İstiklal Harbi, II: Batı Cephesi, (5 inci Kısım, 2 nci Kitap, Sakarya Meydan Muharebesi (23 Ağustos - 23 Eylül 1921) ve Sonraki Harekât (14 Eylül - 10 Ekim 1921), Ankara, Genelkurmay Basımevi, Carl Von CLAUSEWITZ, Savaş Üzerine, Doruk Yayıncılık, İstanbul, Harbiyeli Ramazan ARSLAN Aralık 2015 ~ 09

10 ATATÜRK KÖŞESİ MİRA M* seslendiğin babasız olabilen ama annesiz yani Vatansız yaşayamayacak olan Türk ün Kasım ın ayazından fazla içimi üşüten kaybın gibiydi hissettiklerin. Derdin ya hep Anadolu insanı başkadır. diye, dayının yanında mı tecrübe etmiştin ki bu değeri? Vatan topraklarında ilk harmanlanışıydı bu Türklerin Akıncısının. Selanik in gök mavisini arayan sokaklarına sordum seni. Nereden girersem gireyim sana çıkan semtler ve caddeler, sensizliğin nöbet tuttuğu o ara sokaklardan. Ardından tarihe tanıklık etmiş o kiremit rengi yuvan belirdi mahallenin başucunda. Henüz Zübeyde Hanım ın elinden tutmadan yürüyemiyordun o tozlu sokaklarda. Kalemle kılıcı bir tutarak, nicelere yardım edecek o minicik ellerinin arşa uzanacağını bilse Zübeyde Hanım hicab etmez miydi ellerini tutmaktan? Senden sonra kimseye de nasip olmayacaktı aynı tozlu Vatan topraklarına geri dönmek Mira m. İlk hakiyi giydiğin gün geldi aklıma, nasıl da gözlerin çakmak çakmak oluvermişti hatırlıyor musun? Belki de bir tek matematik öğretmenin sezmişti bu korlanmış alevi, cebirin vücut bulmuş halini. Saniyeler dakikalarla yaparken alışverişi, sen de olgun düşüncelerini olgun vücudunla birleştirmiştin. Devlet terbiyesiyle yetiştirildiğin nice kurumlarda an be an gidişatı incelemiş, uygun mevsimi bekleyen lotus çiçeği gibi kök salmıştın Vatan toprağına. Şimdi o kiremit renklerin sensiz lal olmuş gölgesinde seni, egemenliğe duyduğum o sonsuz sevgi ile selamlıyorum. Seni nasıl sevmezdim ki, Sarı saçlarının perçemlerine sakladığın o gök mavisi gözlerini açmıştın medeniyete, gittiğin Şemsi Efendi İlkokulu nda. Ebediyetin ilk tohumlarını burada yeşertecektin de bunu senden başkası anlamayacaktı. Çaktı demeden çakıp kaybolan şimşek gibi bir anda yarıda kalacaktı ilim ve fen mürşidin, seni kendisi gibi yetiştirmek isteyen bir başka egemenlik aşığı insanın kaybıyla. Zamanı gelince kurtarılacak bir çocuk edasıyla 10 ~ Aralık 2015

11 beni sen doğurdun, beni bu topraklar doğurdu. Sen öğretmemiş miydin bana ezelden ebede özgür yaşamayı, destanlar yazmayı ve daha nicesi? Su kadar gerekli, atom kadar akıl almaz, gökyüzü kadar derin bir fedakârlık mucizesinin önünde eğilmekten onur duyuyorum. Bunca yıldır başımıza gelen sayısız felakete rağmen Bu vatan benim vatanımdır! diyerek her türlü acıyı bağrına bastın sen. Belki içinden kızdın, gönül koydun ama Sizleri birer kıvılcım olarak gönderiyorum, alevler olarak geri dönmelisiniz! diyerek hep göğüs gerdin başıma gelecek fenalıklara. Hani babası çok kızsa da yine, dövse de hatta yine sever ya çocuğunu; hani annesi çok kızmış olsa bile gece üstü açılmış mı diye gider bakar ya yavrusuna, işte böyleydi bana olan kırgınlığın, kızgınlığın. Kurtuluş Destanı nı yazdığımız o günler hatırından çıkıyor mu hiç? Beraber yazmıştık Mira m; Sen ve Ben. Sen komutan olmuştun ben asker, Çanakkale de şehit olan bendim, Atatürk sendin. Elele vermiştik seninle, dize getirmiştik yedi düveli. Beraber koparmıştık Yunan ın, Fransız ın elinden bu cennet vatanı. Hangi çılgın bize zincir vurabilir? diye gülüşmüştük Şark Cephesi nde. Elele verince dağlar küçülüyordu karşımızda. Ne girdaplardan geçmiş gitmiştik, diz boyu saplanmıştık çamurlara, beraber basmıştık bütün mayınlara. Sen yanımdayken ne aslan ne kaplan, ne kurt ne kuş, ne Fransız ne Rus korkutuyordu beni. Hatırlıyor musun o uçuşan kafaları, kolları, bacakları? Hatırlıyor musun gökten parça parça sen yağdığını, ben aktığımı? Hatırlıyor musun o amansız o zamansız ölmelerimizi? Sabah gün ağarırken dalgalanan her bayrağın çehresinde seni görmüyor muyum heyhat? O nasıl bir asalet, nasıl bir duruş öyle. Elimden gelse açıp göğe salacağım hürriyet timsali ay yıldızımızı. Direğe bağlı olması bile zoruma gidiyor. Sen ezberlettin bana Kimin gücü yeter onu indirmeye? Kimin gücü yeter onu dindirmeye? Biz adamın o kalan tek dişini de sökeriz. Geldikleri gibi giderler! destanlarını. O sancak uğruna neler feda ettiğimizi kim ne bilecek? Hürriyet Destanı yazarken kan dökmüştük, şimdi o özgürlüğümüzü korumak için ise sadece ter dökeceğiz. Ebediyete kadar hür yaşayacak ve ilkelerinle temellenmiş milletimizin önünde saygıyla eğilmekten onur duyarız. *Okyanusta ay ışığının yokluğunda yunuslara yönlerini bulmasında yardım olan kılavuz yıldız. Harbiyeli Furkan AYRANCI Aralık 2015 ~ 11

12 Bir millet ki düşmüş dermandan, Yorgun bekleyişler küçücük bir fermandan Bilmez mi ecdadını, tüm dünya iyi bilir! Kükreyen aslan iken hasta adam etmişler, Daha ölmemiş iken paylarına bölmüşler. Yok mu bir çıkar yol, özgürlük nerede? Sanki safta dizilmiş bu aç kurtlar her yerde, Bir meşale lazım ki büyük mü büyük olsun, Sönmüş yaşlı kalplerde tazece hayat bulsun. Bıyığı bitmemiş aslanım her şeye razı, Dokunmayın keyfine, akarsa kanı. Ama yine de yorgun köşeye sinmiş, Ümidi de kalmamış, neredeyse bitmiş. Bir meşale lazım ki büyük mü büyük olsun, Kül olmuş zihinlerde tekrar bir ümit olsun. 12 ~ Aralık 2015

13 Derken bir ses yarıp geçer sessiz çığlıkları, Atılıyor nihayet hürriyet tohumları. Heyhat kan ister, ette büyür bu tohum, Dönüşü yok bu yolun, Ya istiklal ya ölüm! Bir meşale bulduk ki büyük mü büyük, Nasıl da tatlılaştı omuzlardaki yük, Derindi mavi gözler, hisleri yoğun, Heyecanlanır kalpleri ana ve oğlunun. Cephane az kalmış, tayın bitmiş ne çıkar, Artık cephelerde kocaman yürekler var. Karışık değil aslında, her şey netti cephede, Taarruz etmek değil, ölmek idi mesele. Yeşerdi atılan tohum, koca bir ağaç oldu, Dökülen bütün kan, bayrakta hayat buldu. Bir meşale bulduk ki büyük mü büyük, Sönmeyen meşalenin aleviydi Atatürk. Harbiyeli Esra SARIKAYA Aralık 2015 ~ 13

14 TARİH-İNCELEME BÜYÜK TAARRUZ, SAD PLANI VE CANNAE SAVAŞI Büyük Taarruz (30 Ağustos) Harekât Planı Büyük Taarruz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin kuruluşunu sağlayan ve vatan topraklarını yabancı işgal güçlerinden arındırarak, Anadolu nun yurt edinilmesini perçinleyen, İstiklâl Harbi nin neticelenmesine ön ayak olan destansı kahramanlığın en son halkasıdır. Türk Tarihi nde topraklarımıza vatan toprağı, Anadolu ya ana yurt ve en önemlisi hasta bir devlete Türkiye Cumhuriyeti Devleti vasfı kazandıran en önemli dönüm noktalarından biridir. Destansı kahramanlıkta, mükemmel bir askerî dehâ ve strateji taarruzun kazanılmasında büyük bir yer tutmuştur. Mustafa Kemal ve ekibi, hazırlıklarını olağanüstü biçimde gizli tutmayı başardılar. Yunan generaller, Türk istihbaratı hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadıkları gibi haber elde etmeye özen göstermiyorlardı. Beyin hastalığından rahatsız olduğu anlaşılarak Atina ya çağrılan komutanın yerine 1922 Ağustos unda orduya harp sahasını bilmeyen Trikupis tayin edilmişti. Venizelos taraftarları ile Konstantin taraftarları, iktidar mücadelesi yapıyorlar, harp meselesine ayıracak vakit bulamıyorlardı. Yunan zabitleri, İzmir e ticaret yapmaya ve ceplerini çabucak doldurmaya geliyorlardı. Levazım teşkilatı ise hırsızlık ve uyumsuzlukta birbirleriyle yarışıyorlardı. Siperlerdeki Yunan askeri, bazen haftalarca, aylarca çamaşır, hatta erzak ve cephane alamıyorlardı. Orduda, harbe karşı olan bütün ilgi ve istek sönmüştü. Mustafa Kemal, 26 Ağustos gecesi kutlamalar için Çankaya köşkünde verilecek bir balo için davetiye yayımlamış ve müzisyenler getirtmişti. Akşam vakti müzik sesi oldukça uzaklardan dahi duyulabiliyordu. Yabancı devletlerin hiçbirinin ne olduğu hakkında bir fikri yoktu. Mustafa Kemal in hazırlamış olduğu senaryoyu izleyerek, Türklerin herhangi bir şey yapabileceklerini beklemiyorlardı. Mustafa Kemal e göre hazırlanması gerekenler Milletin Kendisi, Millet Meclisimizin kararlılığı ve yiğitliği ve Ordumuzdu. Sakarya Zafe- 14 ~ Aralık 2015

15 ri nden sonraki on aylık zaman dilimi, Türk Ordusuna, eksikliklerin giderilmesi için büyük bir fırsat verdi olan tüfek sayısı e, 825 makineli tüfek e, top sayısı ise 169 dan 323 e çıkarılmıştı. Yunanlıların 225 bin askerine karşılık Türk Ordusunda 208 bin asker bulunuyordu. Yunanlılar daha iyi donanımlıydı, daha fazla makineli tüfekleri ile sahra topları vardı ve motorlu araç açısından çok üstündüler. Türk ordusunun ise iki avantajı vardı; ağır silahlarının sayısı fazlaydı ve süvari birlikleri Yunanlılara oranla daha güçlüydü. Sad Planı na göre Yunanlıların Sakarya yenilgisi ile bozulan morallerinin yerine gelmesini ve toparlanmalarını engellemek amacıyla 1922 kışından önce bir taarruz yapılması, düşünülmüştü. Bunun için bir taarruz planı bile hazırlanmıştı. Gizliliği sağlamak için "Sad Planı" adı verilmişti. Plana göre, Eskişehir-Afyon hattının doğusundaki Yunan ordusu, iki kolordu ile cephede tutulacaktı. Birinci Ordu ile Afyon-Uşak hattına doğru taarruz edilecekti. Böylece Yunan ordusunun Eskişehir-Afyon demiryolundan yararlanamaması ve İzmir e ulaşmasının engellenmesi amaçlanıyordu. Mustafa Kemal, Sad için subaylarının hepsinin görüşünü almış ve Ordunun neleri yapabileceğini iyi analiz etmişti. Planda Uşak a doğru cepheyi yayma fikri sonradan değiştirmişti. Sebebi ise Yunan ordusunun bir kısım askerini İstanbul a kaydırmış olmasıydı. Bunu bilen Atatürk, ani bir saldırı için cepheyi genişletme fikrine sıcak bakmamıştı. Sad Planı aynı zamanda Atatürk ün askeri dehasının da bir göstergesidir. Askeri tarihi çok iyi bilen Atatürk, Hannibal gibi beğendiği askeri dehaları iyi analiz etmiştir. Cannae Savaşı, Hannibal in M.Ö. 3.yy.da Roma ordusunu yendiği savaştır. Bu savaşta, Hannibal ordusunu yerleştirirken düşmanını dört bir yandan çevirmeyi düşünmemiş ve bir noktayı açık bırakmıştır. Amacı; Roma ordusunun kaçmasına olanak sağlamak ve böylece dağılan Roma ordusunu takibe başlayarak imha etmektir. Atatürk de Büyük Taarruzda aynı yolu izlemiş ve İzmir e doğru Yunanlıların kaçması üzerine bir harekât planlamıştır. Kaçan Yunan ordusunun Türk köylerine zarar vermesin diye hızlı bir şekilde süvari gücüne başvurmuştur. Türk süvarileri 3-4 saat içinde geri çekilmeye başlayan Yunan askerlerini takibe başlamıştır. Amaç; herhangi bir şekilde yağmaya fırsat vermemektir. Cannae savaşı, Atatürk açısından örnektir. Hannibal e saygısı oldukça fazladır. Başarılı olmasında Hannibal in de payı olduğunu düşündüğünden Hannibal in anısına, vefat ettiği yer olan Gebze ye park ve anıt yaptırmıştır. Cannae Savaşı Harekât Planı Harbiyeli Talha SAYGILI Aralık 2015 ~ 15

16 TARİH-İNCELEME ATATÜRK'ÜN AFYON KONUŞMASI Arkadaşlar! İngilizler ve yardımcıları milletimizin istiklâlini imhaya karar vermişlerdir. Milletler istiklâllerini hiç kimsenin lutf u atıfetine medyun değildir. Hiç kimse kimseye, hiçbir millet diğer millete hürriyet ve istiklâl vermez. Milletlerde tabiaten ve fıtraten mevcut olan bu hak milletlerce kuvvetle, mücadele ile mahfuz bulundurulur. Kuvveti olmayan binaenaleyh mücadele edemeyen bir millet, mahkûm ve esir vaziyettedir. Böyle bir milletin istiklâli gasp olunur. Dünyada hayat için, insanca yaşamak için istiklâl lâzımdır. İstiklâl sahibi olmak için haiz-i kuvvet olmak ve bunun için mevcudiyetini ispat etmek icabeder. *Mustafa Kemal Paşa, milletvekillerinden oluşan bir heyetle, 27 Temmuz 1920 akşamı, Ankara dan Batı Cephesine hareket etmiştir. Bu seyahati esnasında 31 Temmuz 1920 günü, Afyonkarahisar Kolordu Dairesinde subaylara hitaben bir konuşma yapmıştır. Efendiler! Eski silâh arkadaşlarımla böyle yakından ve samimî temasta bulunmaktan büyük zevk-i vicdanî hissediyorum. Sizinle oturup uzun hasbihal etmek isterdim. Fakat çoksunuz; müsait yer de yoktur. Bu sebeple hissiyatımı birkaç cümle ile mülâhaza etmekle iktifa edeceğim. Kuvvet ordudur. Ordunun menba-ı hayatı ve saadeti, istiklâli takdir eden milletin, kuvvetin lüzumuna olan iman-ı vicdanîsidir. İngilizler, milletimizi istiklâlden mahrum etmek için pek tabiî olarak evvelâ onu ordudan mahrum etmek çarelerine tevessül ettiler. Mütareke şeraitinin tatbikatı ile silâhlarımızı, cephanelerimizi, bilcümle vesait-i müdafaamızı elimizden almaya çalıştılar. Sonra kumandanlarımıza ve zabitlerimize tecavüz ve taarruza başladılar. Askerlik izzetinefsini ifnaya gayret ettiler. Ordumuzu kâmilen lağvederek milleti muhafaza-i istiklâli için muhtaç olduğu nokta-i istinattan mahrum etmeğe teşebbüs ettiler. Bir taraftan da müdafaasız, ordusuz bıraktıklarını zannettikleri milletin de izzetinefsine, her türlü hukuk ve mukaddesatına taarruzla milleti zillete, inkıyada alıştırmak plânını takip ettiler ve ediyorlar. Herhalde ordu, düşmanlarımızın birinci hedef-i taarruzu oldu. Orduyu imha etmek için mutlaka zabitini mahvetmek, zelil etmek lâzımdır. Buna da teşebbüs ettiler. Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi boğazlamak- 16 ~ Aralık 2015

17 ta mevani ve müşkülât kalmaz. Bu hakikat karşısında ve içinde bulunduğumuz vaziyete göre zabitan heyetimize teveccüh eden vazifenin mahiyeti, ehemmiyeti ve kıymeti kendiliğinden meydana çıkar. Milletimiz, hür ve müstakil yaşamak lüzumuna tam bir iman ile kani olmuş ve buna azm-i katî ile karar vermiştir. Zaman zaman şurada burada şayan-ı teessür seciyesizliklerin meşhut olması hiçbir vakit milletimizin kanaat-ı umumiyesine, iman-ı hakikiyesine sekte-i îrâs etmemiştir ve edemeyecektir. Binaenaleyh kuvvetin, ordunun vücudu için lâzım olduğunu söylediğim menba -ki milletin iman-ı vicdanîsidir- mevcuttur. Ordu ise arkadaşlar, ancak zabitan heyeti sayesinde vücutpezir olur. Malûm bir hakikat-i askeriye, hakikat-i felsefiyedir. Ordunun ruhu zabitandadır. O halde zabitanımız, düşmanlarımız tarafından yıkılmak istenilen ordumuzu tamir ve ihya edecek ve ordu ve milletimizin istiklâlini muhafaza edecektir. Millet, istiklâlinin mahfuziyetinden ibaret olan gaye-i hayatiyesinin teminini ordudan, ordunun ruhunu teşkil eden zabitandan bekler, işte zabitanın âli olan vazifesi budur. Allah göstermesin milletin istiklâli ihlâl edilirse bunun vebali zabitana ait olacaktır. Zabitan, izah ettiğim âli, mukaddes ve umum nokta-i nazardan uhtelerine terettüp eden vazife itibariyle, bütün mevcudiyetleriyle ve bütün dikkat ve ferasetleriyle giriştiğimiz istiklâl mücahedesinde birinci derecede faal ve fedakâr olmak mecburiyetindedirler. Hayat-ı şahsiye ve hususiyeleri itibariyle de zabitler fedakâran sınıflarının en önünde bulunmak mecburiyetindedirler. Çünkü düşmanlarımız herkesten evvel onları öldürürler. Onları tezlil ve tahkir ederler. Hayatında bir an olsa bile zabitlik etmiş, zabitlik izzetinefsini, şerefini duymuş, ölümü istihkar etmiş bir insan hayatta iken düşmanın tasmim ve reva gördüğü bu muamelelere katlanamaz. Onun yaşamak için bir çaresi vardır: şerefini masun bulundurmak! Halbuki düşmanlarımızın da kastettiği o şerefi payimal etmektir. Binaenaleyh zabit için ya istiklâl, ya ölüm vardır. Fakat arkadaşlar, ölmeyeceğiz, istiklâlimizi muhafaza ederek yaşayacağız ve milletimizi daima müstakil görmekle bahtiyar olacağız! *Anadolu da Yenigün Gazetesi, 10 Ağustos 1920 (Afyon da çıkan İkaz Gazetesinden aktarma) Harbiyeli İ.Etem KESKİN Aralık 2015 ~ 17

18 BİYOGRAFİ Nikola Tesla, Sırp asıllı Amerikalı mucit, fizikçi ve elektro-fizik uzmanıdır. 1856'da Hırvatistan'daki Smijlan'da doğmuştur. Sıra dışı bir hafızası olduğundan altı dil öğrenmiştir. Gratz'taki Politeknik Enstitüsü nde matematik, fizik ve mekanik çalışarak dört yıl geçirmiştir. Elektromanyetizma alanında devrimsel buluşlara imza atmış, teorileri ve patentleri sayesinde alternatif akım, elektrik güç sistemi, çok fazlı güç sistemi ve indüksiyon motorlarının gelişmesini sağlamıştır yılında kablosuz uzaktan kumanda ile gerçekleştirdiği gösteri ve Akımlar Savaşı ndan galip çıkması nedeniyle ABD nin en büyük elektrik mühendislerinden biri olarak kabul edilmiştir. En büyük düşü olan Kablosuz Enerji Aktarımı konusunda deneyler yapmış, kilometrelerce ötedeki lambaları kablosuz olarak aydınlatmıştır. NİKOLA TESLA Tüm zamanların en büyük dâhilerinden biri olmasına rağmen adı ders kitaplarında fazla geçmez. Dünya bilim ve teknoloji yapısını kökünden değiştiren bu büyük bilim insanı, 700 e yakın patentle en fazla patente sahip bilim insanı olarak dünya tarihine geçmiştir. Einstein ve Edison a verilen değer düşünüldüğünde hem geçmişte hem de günümüzde ciddi bir biçimde haksızlık yapıldığı görülür. Amerikalılar savaş zamanında Alman denizaltılarını bulabilmek için Edison dan yardım istemiş ve Tesla nın önerisi olan enerji dalgalarını kullanalım fikrine Edison un şiddetle karşı çıkması sebebiyle Radar 25 yıl geç keşfedilmiştir. İnsan beyninin sol lobunun ezbere dayalı somut verileri depoladığını, sağ lobunun ise yaratıcılık ve sanat zekâsı taşıdığını hepimiz biliyoruz. Eğer Edison ve Tesla arasında bir karşılaştırma yapacak olursak, Tesla beyninizin sağ lobudur. İnsanlık tarihindeki ilk yapay depremi ve en güçlü yapay şimşeği oluşturan bir dâhidir. Dünyada ilk defa 1899 yılının Mart ayında kendi laboratuvarından uzaya ses dalgaları göndermiştir. Uzaydan kozmik ses dalgalarının kaydını yapmıştır. Bunun duyurusunu yaptığında bilim çevresinden ilgi ve destek görememesinin sebebi o yıllarda kozmik radyo dalgalarının bilim dünyasında yeri olmamasıdır. Tesla'nın portresini çizebilmek için 8 Ocak 1943 gecesinden başlayabiliriz. Tesla'nın 5 Ocak ile 8 Ocak tarihleri arasında Hotel New Yorker'daki odasında tek başına kalp yet- 18 ~ Aralık 2015

19 mezliğinden öldüğü tahmin edilmektedir. Tesla'nın otel görevlilerine rahatsız edilmek istemediğini söylemesi ve günlerce odasından dışarı çıkmaması bir alışkanlık haline geldiğinden ölümünün üzerinden 2-3 gün geçmesine rağmen kimse öldüğünü fark etmemiştir. 8 Ocak gecesi diğer tüm Yugoslav mültecileri gibi FBI gözetiminde olan Tesla'nın mülteci yeğeni Sava Kosanovich, yanında iki bilim editörü George Clerck ve Kenneth Sweezey ile birlikte Tesla'nın odasına girmiştir. Otelin üç yöneticisi ve Yugoslav Büyükelçiliğinden bir temsilci şahitliğinde Kosanovich, Tesla'nın vasiyetini aramıştır. Kosanovich Tesla'nın yazılarını ve deney aletlerini toplamıştır. Toplanan eşyaları bugün Belgrad'daki Tesla Müzesinde sergilenmektedir. Aynı gece Pentagon'dan Albay Erskine FBI'ı arayarak harekete geçmiş ve Tesla'nın öldüğünü haber vermiştir. FBI yetkilileri, Yabancılar Dairesi Komiseri Fitzgerald ile birlikte, otel odasına girmiş ve Tesla'nın tüm eşyalarını iki büyük kamyona yüklemiştir. Tesla'nın tüm araştırma kâğıtları ve makaleleri, Manhattan Storage and Warehouse Co. adlı New York'taki bir depo şirketine gönderilmiştir. Bu depoyu Tesla 1934 yılından beri kullanmaktadır. FBI kayıtlarında Tesla'nın makalelerinin 50 kutu içerisinde depolandığı belirtilmektedir. Yabancılar Dairesi, ABD Deniz Kuvvetleri İstihbarat Servisini arayarak, Tesla'nın tüm makalelerinin ve araştırma kâğıtlarının mikrofilme çekilmesini emretmiştir. Tesla 1932 yılında Grosvenor Clinton Hotel'in emanetine depozitini ödeyerek bir kutu bırakmıştır. ABD devlet başkanlığı bilim danışmanlığı FBI'a bu kutunun içindeki dokümanların derhal alınması talimatı göndermiştir. Kutunun içinde Tesla'nın kablosuz enerji aktarımı projesi, yeni bir torpido silahının planları ve çalışma modeli ile Tesla'nın "Ölüm Işını" adını verdiği yüksek dalga frekans silahının projesi olduğu düşünülmektedir. FBI'ın toparladığı tüm belgeler ve projeler, çok gizli olarak mühürlenmiş ve projelerin kamuda tartışılması yasaklanmıştır. FBI kayıtlarında, Tesla'nın ölmeden önce 5 Ocak günü Pentagon'dan Albay Erskine'yi aradığı ve "teleforce" adını verdiği mikrodalga silahını Pentagon'a vermek istediği, fakat Albay Erskine'in telefondakinin bir deli olduğunu düşünerek, Tesla'yı ciddiye almadığı iddia edilmektedir. Tesla nın biyografisindeki bu üçüncü sınıf polisiye senaryosu önemlidir. 5 Ocak günü Tesla'yı hatırlamayan Albay Erskine 8 Ocak gecesi, Yugoslav Büyükelçiliğinin Tesla'nın otel odasına girdiğini haber alır almaz FBI'ı ve Deniz Kuvvetleri ni nasıl harekete ge- Aralık 2015 ~ 19

20 BİYOGRAFİ kaldı. Uluslararası bilim çevreleri genelde bunun bir palavra olduğunu iddia etmelerine rağmen, söylentiler doğruydu. çirebilmiştir? Bu sorunun yanıtı FBI kayıtlarında bulunmamaktadır. Birincisi Nikola Tesla adı Amerikan kamuoyunda o günlerde yakından bilinen sansasyonel bir içeriğe sahipti. İkincisi Tesla'nın araştırmaları Pentagon tarafından yakından izleniyor ve Tesla FBI tarafından sürekli takip ediliyordu. Üçüncüsü Tesla öldüğünde yaşamını Yugoslav Hükümetinin kendisine bağladığı maaşla idare ediyordu ve Yugoslav Büyükelçiliği ile yakın temastaydı. Bundan dolayı Tesla'nın Pentagon'u aradığı iddiasının temeli çok zayıf kalmaktadır. FBI'ın tüm kaygısı Tesla nın çalışmalarının Sovyet Kızıl Ordusu nun eline geçmesi olasılığıydı. Bu araştırmaların önemli bir kısmının Sovyetlerin eline geçmiş olduğu da, Sovyet bilim tarihinin gelişimi içerisinde görülebilmektedir. Tesla'nın tüm kaygısı Alman faşizminin durdurulması gereğiydi ve bilimsel çalışmalarını bu yüzden silah tasarımına yöneltmişti. Tesla'nın mikrodalga silah tasarımı ile deprem ve tsunami silahı uzun yıllar söylenti olarak 18 Ekim 1993 yılında ABD Savunma Bakanlığı, kısa adıyla HAARP olarak bilinen projenin 'High Frequency Active Auroral Reseach Program'ın Gakona-Alaska tesislerinde başlatıldığını açıkladı. Raythenon Corporotion tarafından hayata geçirilen proje, başta Alaska Massachusettes, Stanford, Penn State, Tulsa, Clemson, Maryland, Cornell ve UCLA olmak üzere ABD'nin 9 üniversitesi ve MIT'nin ortaklığı ile uygulamaya konuldu. HAARP projesinin patentleri (ABD Patent Dairesi'nde , ve no'lu kayıtlarıyla) Bernard Eastlund tarafından alındı. Her üç patentin ilk kayıtları Tesla'nın adına kayıtlı ve Tesla bu patentleri Colorado testlerinden sonra almıştı. Bernard Eastlund, bu üç patentin geliştirilmesi ile kayıtlara geçti. Patentlerin içeriği ise; : Dünya atmosferi ve iyonosferinin ve/ veya magnetosferinin değiştirilmesinin metodu; : Seçilmiş bir 20 ~ Aralık 2015

21 bölge üzerinde suni elektron siklonu oluşturma metodu; : Dünya üzerinde rölativik partiküller oluşturma metodudur. Söz konusu son patent Tesla'nın ölüm ışını adını ve düşman kuvvetlerinin elektronik sistemini felç ederek elektronik bir duvar oluşturan sistemdir. Gerek Körfez Savaşı'nda ve gerekse de Yugoslavya'nın bombalanmasında kullanılmıştır. Tesla'nın sürekli tartışılan deprem ve tsunami silahının üzerindeki sır perdesi de 1999 yılının eylül ayında, Yeni Zelanda Savunma Bakanlığının açıklamasıyla kalktı. Yapılan resmi açıklamada 1943 ve 1944 yıllarında ABD'li bilim insanlarının Yeni Zelanda ya bağlı takımadalarda tsunami silahını denedikleri ve seçilen kıyı parçalarının deniz altında oluşturulan deprem dalgasının yarattığı dev dalgalarla başarılı bir şekilde vurulduğu belirtildi yılında Rus Uzay İstasyonu MIR'den yapılan açıklamada, Tesla'nın Colorado deneylerinin doğru olduğu ve şimşeklerin atmosferdeki belli katmanlarda ve düzenli bir şekilde gerçekleştiği belirtildi. Dönemin ABD Devlet Başkan Yardımcısı Wallace, FBI ve ABD Deniz Kuvvetleri tarafından, hayatı çok gizli olarak damgalanan Tesla, hayatı boyunca kimseyle yakın bir ilişki kurmadı. Doğu ve Batı Avrupa dillerinin tümüne yazılı ve sözlü olarak hâkimdi. Muazzam denebilecek bir kültür birikimine sahipti. Hayatı boyunca hiçbir şirket ya da kurum ile sürekli bir ilişki kurmadı. Hiçbir kurumsal yapı inşa etmedi. Belgrad'daki Tesla Müzesi ölümünden çok sonra Yugoslavya Hükümeti tarafından kuruldu. Buluşlarının patentlerini alma becerisini gösteremediği için, çalışmalarının üzerinden daima başkaları büyük başarılar kazandılar. Uluslararası bilim toplantılarını, söz sırası kendisine geldiğinde yarıda bırakıp bahçedeki güvercinleri beslemeyi tercih etti. Çocukluğundan beri doğayı gözlemleme tutkusu içerisinde oldu. Nerede nasıl davranacağını ve nasıl konuşulacağını hiçbir zaman bilemedi. Hayatı boyunca kendi dünyasının içinde yaşadı. Tüm bu özellikleriyle Tesla belki de gelmiş geçmiş en önemli bilim adamlarından birisiydi. Kesin olan bir şey var ki, 20. yüzyıl teknik uygarlığı tek başına onun beyninin içerisinde gerçekleşti. 1. Margaret Chaney, İstanbul: Aykırı, İTÜ GİDB, Tesla Man Out of Time. Harbiyeli A. Muhammed YAVUZ Aralık 2015 ~ 21

22 BİYOGRAFİ NURİ CONKER 1937 de Ankara da vefat etmiştir. Türk tarihinde örnek alabileceğimiz büyüklerimizden biri olan Nuri Conker aslında Atatürk ün yanında bulunan arkadaşlarından kendisine en yakın olanıdır. Çünkü Atatürk çocukluk, okul, askerlik ve siyaset hayatının hemen hemen tüm safhalarını Nuri Conker ile birlikte geçirmiştir. Mustafa Kemal in yazdığı Türk askerî tarihi açısından önemli bir değer taşıyan Zabit ve Kumandan ile Hasbihal in yazılmasına sebep olan ve Zabit ve Kumandanı yazan kişidir. Osmanlı Devleti nin iskân politikası neticesinde pek çok Türk ailesi Anadolu dan Balkanlara göç etmiştir. İskân politikasında amaç fethedilen yerlerin Türkleşmesini sağlamaktır. Bu amaç hem fetihlerin sağlam ve kalıcı olmasını hem de fethedilen yerlerin siyasi, askeri ve sosyal yönden güvenliğine katkı sağlamıştır. İşte bu bağlamdaki Türk ailelerinden birisi de Kütahya dan Selanik e göç eden ve Yörük olan Mehmet Nuri nin ailesidir. Mehmet Nuri, 12 Ekim 1881 tarihinde Selanik te dünyaya gelmiştir. Babası Osman Nuri Bey, Annesi ise Zehra Hanım dır. Nedime Hanım la evlenmiş ve Orhan, Mahmut, Ali, Kıymet adlarında dört çocukları olmuştur. Mehmet Nuri ye Conker soyadı ise 1935 yılında Atatürk tarafından Çanakkale Savaşı nda Conkbayırı Muharebelerinde gösterdiği başarıdan ötürü verilmiştir. Mehmet Nuri Conker, 11 Ocak Mehmet Nuri Conker, 13 Mart 1899 tarihinde Harp Okuluna başlayan Mustafa Kemal in bir alt devresi olarak; Kazım Karabekir le birlikte 14 Mart 1900 de Harp Okuluna başlamıştır. Harp Okulu ndan 06 Aralık 1902 de, teğmen rütbesiyle mezun olmuştur. Harp Okulunda göstermiş olduğu başarılarından dolayı aynı yıl Harp Akademisi ndeki eğitimine başlamıştır ve buradan da Mümtaz Yüzbaşı rütbesiyle mezun olmuştur. Mehmet Nuri, 05 Kasım 1905 tarihinde 3 üncü Ordu ya bağlı Özhisar Taburu 4 üncü Bölük Komutanlığına, 17 Ekim 1906 da 3 üncü Ordu da Bölük Komutanlığına, 20 Mart 1907 de 3 üncü Ordu 5 inci Nişancı Tabur Komutanı Yardımcılığına atanmıştır. Mehmet Nuri, 1908 başına kadar bu vazifede kalmış ve iki devre subay ve er yetiştirmiştir yılında Selanik te 3 üncü Ordu Kurmay Başkanlığı 1 inci Şubesi ne tayin edilmiştir. Bu görevde iken 31 Mart İsyanını bastırmakla görevli olan Mustafa Kemal in de Kurmay Başkanlığı nı yaptığı Hareket Ordusu emrine verilmiştir yılında Selanik te kurulmuş olan 22 ~ Aralık 2015

23 subay talimgâhında komutan yardımcılığı görevi yaparak, 27 Ağustos 1910 da 5 inci Ordu Astsubay Okulu Müdürlüğüne atanmıştır. Aynı yıl İstanbul da açılan kurmaylık imtihanını birinci olarak kazanmıştır. Böylece Mehmet Nuri kurmaylık sınıfına dâhil edilmiştir. 22 Haziran 1911 tarihinde İkinci Sınıf Redif Üsküp Tümeni Kurmay Başkanlığına tayin edilmiştir. Trablusgarp Savaşı nın patlak vermesi üzerine Mısır dan Bingazi Mıntıkasına gitmiştir. Aynı tarihlerde Balkan Savaşları nın başlaması üzerine Mehmet Nuri ve can yoldaşı Mustafa Kemal ile birlikte 16 Ekim 1912 de İstanbul a gitmiştir. Birinci Çatalca Muharebesi esnasında Karadeniz de Turgut Reis Zırhlısında bulunmuştur. Mehmet Nuri, Bulgarlara karşı yapılan Bolayır Taarruzunda yaralanmış ve tedavi olmak üzere İstanbul ve daha sonra da Almanya ya geçmiştir. Balkan Savaşı nın sonucunda Mehmet Nuri, cesaret ve fedakârlığın teknoloji ile desteklenmeden artık hiçbir savaşın kazanılamayacağını ifade etmiştir. Bunun yanında Ordunun Balkan Savaşı ndaki yenilgisinin çok acı bir sonuç olduğunu, hayal kırıklığına uğrandığını ve askeri yetenek ve kabiliyeti olanların savaşın sonucunun bu şekilde olacağını bildiğini açık ve objektif bir şekilde ifade etmiştir. Mustafa Kemal ise Nuri Conker in bu düşüncelerine şu şekilde katıldığını ifade etmiştir: Evet pek acı bir gerçektir. Fakat senin de anlattığın gibi bu uğursuz gerçeğin bilincine varanlar da vardı. Ve bence bilincine varmamak için ya gafil veya cahil olmak gerekir. Savaş sonunda Mehmet Nuri, Genelkurmay Başkanlığı 2 nci Şubeye atanmıştır. Mehmet Nuri, Çanakkale Savaşı na ise Ağustos 1915 te 8 inci Tümen 24 üncü Alay Komutanı olarak atanmıştır. Çanakkale Savaşı nın Türk tarihi açısından büyük öneminin yanında Mehmet Nuri ve Mustafa Kemal açısından da oldukça büyük öneme sahiptir. Mustafa Kemal in saatinin parçalanması olayı bu savaşta Conkbayırı Muharebeleri nde meydana gelmiştir. Mustafa Kemal in Bütün cephede piyademiz, Conkbayırı na tırmanmaya çalışan düşmana, işaretimle süngü hücumuna geçti. Bu esnada göğsüme bir şarapnel parçası isabet etti. Bunu gören Nuri Conker Efendim vuruldunuz! dedi. Ben böyle bir şeyin duyulursa askerimizin kuvvei maneviyesi üzerinde yapacağı tesiri düşündüm. Elimle zabitin (Nuri Conker) ağzını kapattım. Sus dedim. demiş, Mehmet Nuri Conker e soyadı bu muharebeler sonucunda verilmiştir. Mehmet Nuri, 23 Nisan 1917 de Lahey Askeri Ateşi olarak atanmıştır. 13 Haziran 1920 de İstiklal Savaşı na katılmak üzere Ankara ya gelmiştir. TBMM tarafından burada Basın ve İstihbarat Genel Müdürlüğü ne atanmıştır. 17 Haziran 1920 tarihinden Aralık 2015 ~ 23

24 BİYOGRAFİ Mehmet Nuri Conker, 11 Ocak 1937 gecesi saat te Ankara daki evinde vefat etmiştir. Cenazesi ilk önce Cebeci Şehitliğinde toprağa verilmiş, 31 Ağustos 1988 de naaşı devlet mezarlığına nakledilmiştir. Mehmet Nuri, Kılıçlı Üçüncü Mecidiye Nişanı, Alman hükümetinin Üçüncü Dereceden Kızıl Kartal Nişanı, İkinci Sınıf Alman Demir Salip Nişanı, Avusturya Devletinin İkinci Sınıf Meziyeti Askeriye Salip Nişanı, Muharebe Gümüş Liyakat Madalyası ve İstiklal Madalyası sahibidir. Nuri Conker in Bıraktığı En Büyük Eser Zabit ve Kumandan Zabit ve Kumandan ile Hasbihal, Atatürk ün askerliğe ilişkin yazmış olduğu eserlerden belki de en önemlisidir. Bu eseri Atatürk, 1914 yılında Kurmay Yarbay rütbesinde Sofya da Askeri Ataşe iken, Mehmet Nuri Conker in Zabit ve Kumandan adlı eserine karşılık olarak yazmıştır. itibaren Ankara Komutanlığı ve Vali vekilliği yaparken Adana ya 41 inci Tümen Komutanı ve Adana Valisi olarak atanmıştır. 27 Şubat 1921 de özel görevli olarak Almanya ya gönderilmiştir. Mehmet Nuri, siyasi hayatına Cumhuriyet Halk Partisiyle birlikte 1923 yılında başladı yılında Türkiye Cumhuriyeti nin ikinci çok partili hayata geçiş denemesi olan Serbest Cumhuriyet Fırkasıyla birlikte devam etti. Çok partili hayata geçiş başarılı olamayınca 1932 yılında tekrar Cumhuriyet Halk Partisinden milletvekili seçildi. Vefat ettiği 1937 yılına kadar da bu görevini devam ettirdi. Mehmet Nuri, Zabit ve Kumandanın amacını şu şekilde özetlemiştir: Bu kitap, subayın, acemi erlerin, temel eğitim ve öğretiminden, atış kurallarından, bölüğün yetiştirilmesinden, taburun açılmasından, alay ve tümen manevralarından, taarruz ve savunma gibi taktik konulardan söz etmeyecektir. Bu kitapta bir subayın, zaferi ve galibiyeti elde edecek biçimde görevlerini yapabilmeleri için gerekli olan askeri yetenek ve karakterden söz edilecektir. Açıklanacak düşünceler, savaş kuralları olan talimname ve geçmişteki savaşlara dayana- 24 ~ Aralık 2015

25 dört bölüme ayırabiliriz. Bunlar; Kendini Hiçe Sayma ve Fedakârlık Duygusu, Subayların-erlerin Kalp ve Güvenlerini Kazanmaları ve Morallerini Yükseltmeleri, Taarruz Kavramı, Kendiliğinden İş Görme ve Sorumluluk üstlenmektir. Bu başlıkların hepsini Nuri Conker eserinin içinde itina ile işlemiştir. Katılmış olduğu Trablusgarp ve Balkan Savaşları ndan örneklerle içeriğini zenginleştirmiştir. caktır. Düşünce ve kültür insanları tarafından eleştiriye layık bulunursa büyük takdire kavuşmuş olur. Eseri hakkında bu bilgileri veren Mehmet Nuri bizlere bir subayda bulunması gereken asıl unsurların neler olması gerektiğini kaleme almıştır. Mustafa Kemal eserin yayımlanmasından sonra can yoldaşına hitaben: Bu güzel değerli eserini okumakla birkaç gün geç kalmış olmakla gerçekten suçlanmayı hak ettim. Ancak eser elime geçtikten sonra da onu birkaç defa okumaktan ve hele bazı bölümlerinin içten gelen derin, etkileyici anlamlarını zihnime yerleştirmekten aldığım zevkin ve edindiğim yararın değerini, aklıma getirdikleri dolayısıyla da sana teşekkür ederek, takdir etmeyi borç bildim. demiştir. Mehmet Nuri Conker in yazmış olduğu eserin ne mahiyette olduğunu bu sözleriyle Mustafa Kemal vurgulamıştır ve bu düşüncelerini de bizzat can yoldaşıyla paylaşmıştır. Mehmet Nuri Conker in kaleme almış olduğu Zabit ve Kumandanı Mehmet Nuri Conker, Türk devlet adamlığı ve Cumhuriyet tarihinde büyük işler başarmış bir komutandır. Mehmet Nuri Conker in Mustafa Kemal Atatürk ile Selanik sokaklarında başlayan arkadaşlıkları, askerî okullar, cepheler, yeni cumhuriyetin kurulması, siyaset hayatında da kopmadan devam etmiştir ve Atatürk için kadim bir dost olmuştur. Kısacası Nuri Conker bir ömrü Atatürk ile beraber yaşamıştır. 1.ERSOY, Ahmet Selim, Mehmet Nuri Conker in Askerî ve Siyasi Hayatı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, CEBESOY, Ali Fuat, Sınıf Arkadaşım Atatürk, Temel Yay, İstanbul, TOKER, Hülya ve ASLAN, Nurcan, Birinci Dünya Savaşı na Katılan Alay ve Daha Üst Kademedeki Komutanların Biyografileri, C.3, ATASE Yay, Ankara, Salih BOZOK ve Cemil S. BOZOK, Hep Atatürk ün Yanında, Çağdaş Yay, İstanbul, ATATÜRK, Mustafa Kemal, Zabit ve Kumandan İle Hasbihal, Türkiye İş Bankası Kültür Yay, İstanbul, Harbiyeli Cihan BOSTANCI Aralık 2015 ~ 25

26 ARAŞTIRMA-İNCELEME SÖZCÜK HAZİNEMİZİ MİLLİ MİRASA ÇEVİRMEK Araştırmalar, günümüzün % 50 ile % 80 lik bölümünü iletişim kurmakla geçirdiğimizi göstermektedir. Bu iletişim için ayrılan zamanın % 45 ini dinleyerek, % 30 unu konuşarak, % 16 sını okuyarak, % 9 unu yazarak harcamaktayız. Kısacası ister bir konuşma, ister bir yazı parçası olsun dilde en etkili, en güçlü birimler sözcüklerdir. İnsanlar sözcüklerle düşünür. Sözcükler bizim düşünme aletimizdir. Kalem yani kelâm kılıçtan keskindir. Bu kılıcın kuvveti ise özündeki madenden gelir. İnsan iletişimi için en önemli araç dildir. Her dilin yaşarlılığı, etkinliliği ve edilgenliği vardır. İnsanın bireysel ve toplumsal gelişmesinde dil büyük öneme sahiptir. Dil olmadan söz, söz olmadan dil düşünülemez. Böyle olunca kelimelerin üzerinde kişinin egemenliği açıkça ortaya çıkar. Düşünce zenginliği kavram ve kelime zenginliğine bağlıdır. Ülkemizde, kişisel sözcük hazinesinin geliştirilmesi göz ardı edilmektedir. Bu noksaniyet ise; konuşmaktan aciz yazmaktan bîhaber nesillerin yetişmesine sebebiyet vermektedir. 20 nci yüzyılın en önemli filozoflarından Ludwig Wittgenstein in de dediği gibi Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır. Yani, kişisel sözcük haznemizin gücü bizim de bir anlamdaki kabiliyetlerimizi belirler. Çağın gerisinde kalmamak ve gelişen toplumlarla rekabet edebilmek için bu gücü yeniden keşfetmek ve ona sarılmak zorundayız. Kişisel sözcük hazinesi konusunda yeterli bir çalışma yapılmadığından literatürde güçlü bir terminolojik kavram altyapısı bulunmamaktadır. Bir kişinin, konuşmalarında ve yazılarında anlamını bilerek kullandığı sözcüklerin toplamına aktif sözcük serveti ; kişinin okuduğu ve işittiği zaman anlamını çıkarabildiği; ama kendi cümlelerinde kullanamadığı sözcüklerin toplamına ise pasif sözcük serveti denir. Pasif sözcük dağarcığı ile 26 ~ Aralık 2015

27 aktif sözcük dağarcığı arasındaki fark büyükse bu tam bir felakettir. Çünkü bu okuduğunu anlayan lakin kendini ifade etmekte zorlanan bireyler demektir. Sosyo-ekonomik düzey dikkate alınarak belirlenen okullardan rastgele sınıf listelerindeki 7 nci sırada yer alan öğrenciler alınarak seçilen 90 kişiyle yapılan bir çalışmada öğrencilerin her birinden hiç unutamadığı bir olayı veya bir anısını anlatması istenmiştir. Öğrenciler 5-7 dakika konuşturulmuş ve konuşmaları kaydedilmiştir. Çalışma sonucunda araştırmacılar İngiltere ve ABD de 6-7 yaşına gelen bir çocuğun kelimeyi kullandığını belirtmektedirler. Bu sayılar verilirken dillerin sözcük varlıkları da ele alınabilir. Oxford English Dictionary e göre İngilizce de yaklaşık sözcük bulunmaktadır. Türk Dil Kurumunun yayımladığı Türkçe sözlüğümüzde ise sözcük bulunmaktadır. Bu bilgilere bakılınca bir İngiliz in veya Amerikalı nın bizden çok daha çeşitli sözcükle kendini ifade etmesi normal gözükse de gerçek böyle değildir. Günümüzde bilim dilinin İngilizce olması nedeniyle günlük hayatta kullanılmayan birçok teknik kavram İngilizce sözlükte bulunmaktadır. Örneğin İngilizce de kullanılan cousin sözcüğü dilimizdeki 6 farklı sözcüğe tekabül etmektedir. Bu husus akrabalık adları ve renk isimleri gibi pek çok konuda da gözükmektedir. Prof. Dr. Haluk AKALIN ın Türk Dili Dünya Dili makalesindeki bilgiler ışığında; bugün Türk dili, yaklaşık 12 milyon kilometre karelik bir alanda 220 milyon nüfusun konuştuğu, yüze yakın ülkede öğretiminin yapıldığı, kökleri tarihin en eski dönemlerine kadar uzanan, 600 bini aşkın söz varlığına sahip bir dünya dilidir. Türkiye Türkçesinin dünya dillerine verdiği sözcüklerin sayısı 11 binin üzerindedir. Türk dili olarak diğer dillere verdiğimiz sözcük sayısı ise 20 binin üzerindedir. Özellikle giyim, yiyecek, askerlik başta olmak üzere hemen her alanda çok sayıda Türk dili kökenli sözcükle tarihte ve bugün Türk soylu halkların yaşadığı coğrafyalardaki Türk dili kökenli çok sayıda yer adı dünya dillerinde varlığını bugün de sürdürmektedir. Dünyanın hemen her bölgesinde öğretimi yapılan, bilimsel araştırmalara konu olan, dünya dillerine katkıda bulunan Türk dili, en yaygın ve en köklü dünya dillerinden biridir. Aralık 2015 ~ 27

28 ARAŞTIRMA-İNCELEME Dilimizin köklü olmasına rağmen eksikliğimizin sebebi dilimizin yetersizliği değil bizim amaçsızlığımız ve gayretsizliğimizdir. Kişisel sözcük haznesi güçlü olan birinin hitabeti, kitabeti, sentez yapabilmesi, fikir ve ürün ortaya koyabilmesi, sağlıklı iletişime geçebilmesi, yaratıcılığı gibi daha birçok yeteneği gelişir ve gelişmeye açık bir birey halini alır. Hitabetin birçok tanımı yapılabilir fakat en sade ifadesiyle insanları etkileme ve yönlendirme, hatta gerektiğinde ölümü emredebilme de diyebiliriz. Hitabet liderlerin en önemli vasıflarındandır. Ben size taarruz emretmiyorum ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelebilir. Bu cümleleri kurmak ancak güçlü bir söz varlığıyla gerçekleşebilir. Geleceğin liderleri bu gücü sık sık kullanmalı ve kitleleri arkasından sürükleyebilmelidir. İnsanı insan yapan en temel olgu iletişimdir. Bilgi Çağı olarak adlandırılan çağımızda da iletişimin en önemli gayesi bilgi paylaşımı olmalıdır. Azami derecede bilgi paylaşımı olabilmesi için iki tarafın da yeterli bir altyapıya sahip olması ve kendini rahatça ifade edebilmesi lazımdır. Unutulmamalıdır ki; ne kadar bilirsen bil söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır. Bu sözün en belirgin yansıması eğitim seviyesi düşük olan bireylerin karşısına çıkınca görülmektedir. Bilginin ortaya konulması ancak sözcüklerle olacaktır. Zira sözcük hazinesi yetersizse, anlatılacaklarda sınırlı olacaktır. Nitekim işlenmeyen bilginin topluma hiçbir katkısı bulunmamaktadır. Hayal dünyamız ve ufkumuz bildiğimiz sözcükler kadardır. Örneğin ÇELNAS sözcüğünü duyan birinin aklında hiçbir şey canlanmaz, tahmin dahi yürütemez. Zihninde bir karşılık bulamaz. Fakat ÇELNAS sözcüğünü bilen bir kişi bunu kavrar, sistemi zihninde canlandırır ve bu sistemi geliştirmeye yönelik fikirler geliştirmeye çalışır. 28 ~ Aralık 2015

29 Ayrıca uzmanlara göre gelecekte iyi konumda olacak insanların en temel özellikleri yeni yetenekleri kendine katma, olaylara hızlı uyum sağlama ve sorunlara çözüm getirme olarak belirtilmiştir. Gelişen teknoloji ile insanın kendine yeni yetenekler katabilmesi ancak araştırma ve özellikle de okumakla gerçekleşecektir. Okuduğunu tam anlama da ancak sözcük hazinesi yardımıyla olacaktır. Aynı zamanda okuduklarını sentez edip yeni bir fikir ortaya koyma ise ancak sözcük hazinesi yardımıyla olacaktır. Kitap okumak sözcük hazinemizi artırırken, sözcük hazinemizin güçlü olması da kitapları daha sağlam anlamamıza yarayacaktır. İki tarafında geliştiği bir kazan-kazan ortamı vardır. Ayrıca vatan şairimiz Namık Kemal in de dediği gibi Âdemin hayvaniyeti yemekle, insaniyetin ise okumakla kâimdir. Günümüze de baktığımızda okumayan milletler zillete düşmüşlerdir. Cehaletlerinin cezasını halen sefaletleriyle ödemektedirler. Sonuç olarak; kişisel sözcük hazinemiz diğer milletlere nazaran geridedir. Bu konu akademik anlamda eser verirken güçlük çekmemize sebep olmaktadır. Günlük yaşantımızda bile birçok yanlış anlaşılmalar; iletişim kopuklukları olmaktadır. İletişimin temeli sözcüklerdir. Bizde bu temeli sağlam atmalıyız. Kişisel sözcük hazinemizi bir hazineye çevirebilelim ki daha çok yazalım, okuyalım ve ortaya somut bir eser koyalım. Ulu Önderin bize gösterdiği muasır medeniyetleri yakalama ve daha sonrasında geçmek de ancak bu yolla olur. Kitaptan değil, kitapsızlıktan korkalım. Harbiyeli Osman YAŞAR Aralık 2015 ~ 29

30 ARAŞTIRMA-İNCELEME UYKU VE UYKU DÜZENİ uyudukları halde günlük aktiviteleri ve uyumları bozulmaz. Uzun uyku süreli kişilerin ise 9 saatten fazla uykuya ihtiyaç gösterirler. Uyku, insanın çevresiyle iletişiminin kaybolduğu, düşünceden arındığı, dinlenmeye geçtiği, sinir ve bağışıklık sistemlerinin kendini yenilediği döneme denir. Hipokrat, vücudun iç organlarını sıcak tutma amacı ile kanın bu bölgelerde birikerek beyinden uzaklaştığını ve uykunun bunun sonucu ortaya çıktığını, Aristo ise alınan gıdaların ısıya dönüşerek uykuya yol açtığını belirtmiştir. Günümüzde ise hipnotoksin teorisi ortaya atılmış kana salgılanan bir maddenin uykuya neden olduğu belirtilmiştir. Bunu ispatlamak amacı ile uyuyan köpeklerden alınan kan, uyanık köpeklere verilmiş ve köpeklerde uykuyu tetiklediği gösterilerek uykuyu başlatan bir faktörün varlığı teorisi desteklenmiştir. Uyku, insan yaşamının yaklaşık 1/3 ünü kapsayan fizyolojik bir gereksinimdir. İnsan ömrünün 18 ile 25 yıl arasında bir süre uykuda geçmektedir. Her on yılda bir uyku zamanının bir saat öne kayışı gözlenmektedir. Bu durumda, yaşlı kişiler erken yatmakta ve sabah erken uyanmaktadır. Bireysel olarak uyku gereksinimi farklılıklar gösterebilir. Bazı kişilere çok kısa uyku yeterli gelirken, bazı kişiler uzun uyku sürelerine ihtiyaç gösterirler. Kısa uyku süreli kişiler genelde 6 saatten az 17 yaşındaki Amerikalı bir genç yılbaşında 264 saatlik (yaklaşık 11 gün) uykusuzluk ile rekor kırmıştır. Manik hastalar, işkenceye maruz kalanlar ve cephede savaşan askerler gibi kişilerde sorun yaşanmadan yaklaşık 4 günlük uykusuzluk hali görülmüştür. Beynimizin elektiriksel aktivitesi (EEG), kalbimizin elektiriksel aktivitesi (EKG), solunum sayımız, vücut ısısı, kan oksijen düzeyleri ve göz hareketleri gibi değişkenler kayıt altına alınarak tıp uzmanları tarafından uyku ana olarak iki bölüme ayrılmıştır. Canlılarda uyku, belirli aralıklarla tekrar eden hızlı göz hareketlerinin eşlik etmediği NREM (Nonrapid eye movement) uyku dönemi ile hızlı göz hareketlerinin eşlik ettiği REM (Rapid eye movement) uyku döneminden oluşmaktadır. Uyku dönemleri beynimizin elektiriksel aktivitesi, göz hareketleri ve kas tonusundaki değişiklikler değerlendirilerek belirlenmiştir. REM dönemi rüyaların gö- 30 ~ Aralık 2015

31 Dissomnialar (Uykunun başlatılması ve sürdürülmesi sorunları); 1.İnsomnia: Uykuya dalma güçlüğüdür. Günlük yaşantımızda oldukça sık karşımıza çıkmaktadır. rüldüğü dönemdir. NREM dönemi genelde vücutsal değişikliklerin izlendiği derin uyku dönemidir. Uyku düzeni denilen olay bu iki dönemin belirli sürelerle birbirlerini takip etmesidir. Uykunun başlamasından yaklaşık 90 dakika sonra ilk REM dönemi oluşur. Uykunun başlangıcından ilk REM uykusunun sonuna kadar olan süre bir uyku dönemidir. Bu dönem kişiden kişiye dakika arasında değişir ve NREM+REM şeklindeki dönem bir gecede 4-6 kez tekrarlanır. İlk REM dönemi genellikle daha kısadır ve yaklaşık 5 15 dakika sürer. Süre açısından gecenin ilk yarısında NREM, ikinci yarısında ise REM uykusu ağırlık kazanmaktadır. Kişinin, kısa süre uyusa bile bu döngünün bittiği anlarda uyandırıldığında daha dinlenmiş şekilde kalktığı gözlemlenmiştir. Genel olarak NREM uykusunun bedeni, REM uykusunun zihni yenilediği kabul edilir. 2.Hipersomnia: Aşırı uyuma ve gündüzleri uyuklama olarak ikiye ayrılır. Kişilik özelliklerinin veya ailesel yatkınlığın hipersomniaya yol açtığı kabul edilmektedir. Ayrıca ileri derecede akciğer, karaciğer hastalıklarında, beyin lezyonlarında ve kalp yetmezliklerinde de hipersomnia bulgusu olabileceğinden dolayı, hipersomnialı hastalar mutlaka dokotra götürülmelidir. 3.Uyku-Uyanıklık döngüsündeki bozukluklar: İstenilen zamanda uyuyamama halidir. Geceleri vardiya usulü çalışan personelde, uzun hatlarda çalışan uçak personelinde bu bozukluk sık görülmektedir. Genelde uyuma ve uyanma saatlerine sınırlama getirildiğinde kendiliğinden düzelmektedir. 4.Solunumla ilişkili uyku bozukluğu: Uyku apnesi en önemlisidir. On saniyeden uzun süreli nefes durması Uyku, genel sağlık düzenin belirtisi olduğu gibi uyku bozuklukları da bedensel ve ruhsal bozukluklara eşlik eden yaygın olarak görülen bir durumdur. İki tip uyku bozukluğu vardır. Bunlar Dissomnia ve parasomnia dır. Aralık 2015 ~ 31

32 ARAŞTIRMA-İNCELEME durumudur. Uyku devam ettiği sürece tekrarlayıcıdır. Parasomnialar (Uyku sırasında meydana gelen istenmeyen olaylar); 1.Rüya sıkıntı bozukluğu: Uyku sırasında korkutucu rüyalar görülebilir. Ancak normal olan rüya tipinde kişiyi genelde uyandırmaz ve tekrar etme eğiliminde değildir. Rüya sıkıntı bozukluğunda kişi uyku sırasında korkutucu rüya ve karabasanlar görüp uykudan uyanmasıdır. 2.Uyku karabasanları: Şiddetli korkutucu, panikletici bir durumdur. Genellikle uykunun NREM dönemlerinde çığlık ve dehşet içerisinde uykudan uyanma ile kendini gösterir. 3.Uyurgezerlik: Uykuya daldıktan hemen sonra görülür. Uykunun ilk 1/3 lük döneminde ve NREM döneminde ortaya çıkar. Küçük yaşlarda görülür. Kişi birden yataktan kalkarak bazı otomatik hareketleri yapar. Bunlar yürüme, giyinme, tuvalete gitme ve araba kullanma gibi hareketler olabilir. Sonuç olarak, muharebe sahası her geçen gün daha karmaşık hale gelmekte belirsizlik daha da artmaktadır. Zor şartlarda görev alacak nitelikli insanların mevcut dış etkenlere karşı iyi savunma sistemi kurması kadar kendi iç etkenleriyle de mücadele edip iradesini güçlendirmesi gerekmektedir. Farklı problemlerle mücadele ederken düzensiz uyku ve uyku yoksunluğu ile karşılaşılmaktadır. Uyku yoksunluğu, uyanıklıktaki bilgi işleme süreçlerine, olumsuz etki yaptığı uyanıklık dönemindeki hedeflenen belli bir öğrenme yaşantısına, gerekse yoksunluğu izleyen gün içindeki genel bilgi işleme süreçlerine olumsuz etki yapmaktadır. Hatırlamada güçlük, algı eşiğinin yükselmesi, dikkat dağınıklığı vb. sebep olmaktadır. Bu nedenle uykuyu yönetmek ve belli bir disiplin altına almak, uyku bozukluklarını ortadan kaldırmak maksadıyla uyku hijyeni ilkelerine uymak gerekir. Uyku hijyeni ilkeleri; -Gece ne kadar az uyunmuş olursa olsun sabahları hep aynı saatte kalkmalı, -Yatış zamanının aynı saatlerde 32 ~ Aralık 2015

33 olması sağlanmalı, -Yatak sadece uyumak amacıyla kullanılmalı ve yatakta TV seyretme, kitap okuma gibi aktivitelerden kaçınılmalı, -Yattıktan sonra dk. içinde uykuya dalınamazsa yataktan kalkılmalı, yatmak için uykunun tekrar gelmesi beklenmeli ve başarı sağlanıncaya kadar tekrar edilmeli, -Gündüz uykularının ve çok yorgunluk hissedilse bile gündüz kestirmelerinden kaçınılmalı ve böylece uykunun gece saatlerine yoğunlaştırılması sağlanmalı, -Düzenli aerobik egzersizler yapılmalı, özellikle yatma saatinden 3-4 saat öncesine kadar fiziksel yorucu aktivitelerden kaçınılmalı, -Yatak odası sessiz olmalı, ışık ve ısı yönünden ideal olmalı, -Uyku saatine yakın yemek yenmemeli, yatağa aç yatılmamalı ve yatmadan önce aşırı sıvı alımı önlenmeli, -Yatma saatinden en az 6 saat öncesine kadar kafeinli, alkollü, kolalı içeceklerden ve tütün kullanımından kaçınılmalı, -Yatmadan önce solunum egzersizleri gibi gevşeme teknikleri kullanılmalı, -Yorgun olunduğu zaman değil, uyku geldiğinde yatağa yatılmalıdır. 1.Ümit TURHAL, Uyku ve Bozuklukları, Kocaeli Üniversitesi Ders Notları. 2.Leyla ŞAHİN, Meral AŞÇIOĞLU, Uyku ve Uykunun Düzenlenmesi, Sağlık Bilimleri Dergisi sayı 22, Yetkin S, Özgen F., İnsomniler, Uyku Fizyolojisi ve Hastalıkları, Nobel Tıp Kitabevi, Metehan FIRAT, Farklı Bir Bilinçlilik Durumu: Uyku, Pivolka, 1998, Yıl:4,Sayı 16. Harbiyeli Burak KOSTAK Aralık 2015 ~ 33

34 ARAŞTIRMA-İNCELEME YAKIN SAVUNMA SPORLARI Yakın savunma sporları mücadele sporları olarak da ifade edilirler. Yakın mesafeli mücadelelerde kendimizi savunmamıza yardımcı olur. Yakın savunma sporları reflekslerimizi geliştirir. Empati yeteneğimizi geliştirerek günlük hayatta da kendimizi karşıdakinin yerine koyma, karşı tarafın düşünceleri hakkında öngörüde bulunabilme gibi konularda başarılı olmamızı sağlar. Ticaretten münazaraya hatta sosyal ilişkilere kadar doğru kararlar vermemize yardımcı olur. Dayanıklılık, kuvvet ve sürat gibi temel motorik özelliklerimizi geliştirerek zinde ve formda olmamızı sağlar. İdeal kilomuza ulaşmamızı ve düzgün bir fiziğe sahip olmamızı sağlar. Baskı altında karar verme, çabuk karar verebilme ve soğukkanlılık gibi özelliklere sahip olmamıza yardımcı olur. Stratejik düşünmemizi sağlar. Kendi içerisinde hiyerarşik yapı sayesinde saygı, sevgi, vazife ve sorumluluk gibi özelliklerimizi geliştirir. Mücadele ruhu kazanmamıza yardımcı olur. Savunma sporları yapanlar yenmeyi de yenilmeyi de öğrenirler, tahammül sınırları artar ve daha sabırlı davranırlar. Özellikle müsabık sporcularda heyecan ve öfke kontrolü gibi konularda başarı sağlar. Dünya üzerinde yaygın olarak yapılan yakın savunma sporları; 1. KARATE Karate, rakibin vuruşlarını saptırma mantığına dayanan bir uzak doğu sporudur. Saldırgan, örneğin sağ eliyle size yumruk atıyor diyelim Bir adım ileri atıp sol elinizle vuruşu durdurup, sağ elinizle de karın boşluğuna yapacağınız bir hamle; rakibi etkisiz hale getirecektir. Amaç rakibin enerjisini boşa harcamasını sağlamaktır. Aslında yüze ve kafaya yapılan hamleler daha önemli olmasına rağmen, rakip bu vuruşlara hazırlıklı olacağından karın boşluğuna hamle yapmak mantıklı olacaktır. 2. KİCKBOKS Uzakdoğu sporları gibi savunma amaçlı bir dövüş sanatıdır. Birçok alt kategoriye ayrılır ve en popüler olanı Muay Thai dir. Yumruk, diz ve tekmeye dayalı bir savunma sporu olan kickboksda, vuruşlar hızlı, dikkat dağıtıcı ve rakibin herhangi bir bölgesine yapılmaktadır. Eğer karşıdaki saldırgan elinde bir bıçak ya da tabanca tutuyorsa, büyük ihtimalle onu kullanacaktır. Savunmacı ise daha donanımlıdır: yumruk, diz, tekme, dirsek ve kafa. Yeterince iyi çalışılmış hızlı ve sert bir tekme, rakibi anında etkisiz hale getirebilir. Çeneye atılabilecek böyle bir tekme saldırganı etkisiz hale getirir veya rakibin silah tutan elini tutup kıvırdıktan sonra, çok sert bir kafa atarak etkisiz hale getirebilir. Kickboks öğrenip kendini geliştiren ileri seviye öğrencilere combat qi 34 ~ Aralık 2015

35 denilir. Combat qi ler darbelere karşı tamamen duyarsızlaşmışlardır. Vücudun acı çeken bölgesi beyine artık sinyal göndermemektedir. İki yıl boyunca baldırlarına beyzbol sopasıyla vurup, orayı hissizleştirirler. Sonuç olarak bir beyzbol sopasını tekmeyle ikiye ayırabilecek, acıyı hissetmeyen bacaklara sahip olurlar. 3. KRAV MAGA İsrail e ait yerel bir savunma sporu olan krav maga, Imi Lichtenfeld tarafından geliştirilmiştir. Karateden grekoromene kadar birçok spordan etkilenmiştir. Rakibin vuruşlarını bloke etmek, saptırmak, daha sonra vuruş yapmak yerine; savunma ve saldırı hamlesini aynı anda yapma prensibine dayanır. Gözler, gırtlak, kasık gibi tehlikeli bölgelere de vuruşlar yapılabilir ve hatta saldırganın elinde silah varsa, o silah alınıp kendisine karşı da kullanılabilir. İyi bir krav maga ustası tüm bildiklerini bir başkasına altı ayda öğretebilir. 4. KEYSİ FIGHTING METHOD Klasik Tekvando yu andıran ama daha çabuk, daha sert ve daha kirli olan bir versiyonudur. Justo Dieguez ve Andy Norman ın geliştirdiği bu savunma sporunu, sokak kavgası deneyimlerine dayanır. Neredeyse hiç tekme kullanılmamaktadır. Sadece bir duruş vardır. Adı düşünen adam duruşudur. İsminden de anlaşılacağı üzere düşünen adam duruşunda eller başın tepesinden kavuşturulur ve kollar ile tüm surat kapatılır. Jiu-jitsu, aikido, wing chun ve jeet kune do karması olan bu sporda iyi olabilmek için 6-7 yıllık bir çalışma yeterlidir. Keysi Metodu çok sayıda rakibin saldırısına karşı savunmayı ve etraftaki objelerin birer silah olarak nasıl kullanılabileceğini öğretir. 5. JEET KUNE DO Bruce Lee nin Wing Chun da düzeltmeler yaparak geliştirdiği bu spor, tamamen adaptasyona dayalıdır. Rakibin hamlesi ve kendi savunmanız dışında hiçbir şeye odaklanmamanız gerekir. Eskrimdeki en garde duruşundan faydalanılır. Parmak uçlarında vücudunuzu sağa ve sola esnetirsiniz. Böylelikle her iki ayağınızla da tekme atabilecek pozisyonda durmuş olursunuz. Wing Chun da olduğu gibi tekmeler belden yukarıya çıkmamalıdır. Çünkü ayağı çok kaldırmak kasık bölgesini savunmasız bırakır. Jiu-jitsu da olduğu gibi, rakibi kendi üzerinden atmak ve vuruşların yönünü saptırmak başlıca hareketlerindendir. 6. JİU-JİTSU Savunma sporları arasında en melez olan savunma sporudur. Bütün savunma sporlarından biraz içinde vardır. Rakibi kendinizden daha alçak bir noktaya getirmek üzerinedir. Me- Aralık 2015 ~ 35

36 ARAŞTIRMA-İNCELEME sela silahla size saldıran birinin kolunu tutup, köprücük kemiğine yumrukla vurarak yere çökmesini sağlayabilirsiniz. Tekme atan rakibinizin, havadaki ayağını tutup kendi ekseniniz etrafında onu çevirebilirsiniz. Dengesini kaybedip düşecektir. 50 kg luk kadın 100 kg lık adamı jiu-jitsu ile kolaylıkla üzerinden atabilir. 7. WING CHUN Bir savunma sporu için çok yavaş olduğunu söylenen Wing Chun tamamen bir elle rakibin vuruşunu bloklayıp, diğeriyle rakibin göğüs kafesine vuruş yapmak esasına dayanır. Rakibin göğsüne art arda vuruşlar yapılarak üzerine yürünür. Böylelikle rakibin göğüs kafesine; erkekler 150 kg, kadınlar ise 50 kg civarından bir kuvvet uygulamış olur. Aynı mantıkla rakibin hamlesini bloklayıp, karın boşluğuna art arda tekmeler de atılabilir. Tek yapmanız gereken vuruşlarınızı hızlandırmaktır. Rakibi tepki veremeden 15 vuruş yapan wing chun ustaları vardır. 8. AIKIDO Rakip saldırıya geçmişse, savunması eksik kalmış demektir. prensibine dayanır. Eğer savunmacı sizseniz ve saldırmıyorsanız savunmanız tamamen aşılamaz haldedir. Aikido, rakibin hamlelerine karşı koymayı değil o hamleleri kendisine karşı kullanmayı öngörür. Rakip size doğru bir hamle yapar ve yumruk atar. Hemen kenara kayıp bileğini tutup çekersiniz. Siz bu hareketleri yapıp kendi etrafınızda dönerken, rakip büyük ihtimalle ileriye doğru takla atamayacaktır ve bileği kırılacaktır. En azından saldırmaya devam edemez hale gelecektir. Bazıları bir insanın yumruğunu yakalayıp hızlı bir şekilde çevrilemeyeceğini iddia etse de, öğrenmesi kolay bir harekettir. Aikido, rakibi hareketsiz bırakma konusunda çok etkili bir spordur. 9. TEKVANDO Çıplak el ve ayakla yapılan, ilk olarak Kore'de ortaya çıkan bir Uzakdoğu savunma sanatı ve sporudur. Yaklaşık 600'lü yıllarda ortaya çıkan ve birbirinden ayrı iki sistem olan "Ayak Sistemi" ile "Yumruk Metodu" zamanla bir araya getirilerek Tekvando ortaya çıkmıştır. Günümüzde tekvando büyük oranda ayak hareketlerinden oluşmaktadır. Tekvando sporunda güçten ziyade hız çok daha önemlidir. Tekvandoda rakibin tekniğinden kaçmak yerine, tekniği boşa çıkarıp ya da gard alarak etkisiz kıldıktan sonra karşı hamle yapılması esastır. Tekvandoda, tecrübe ve ustalığı belirtmek üzere kuşaklar kullanılır. Kuşak renkleri sırasıyla, beyaz, sarı, yeşil, mavi, kırmızı, siyahtır. Derecelendirmeyi kolaylaştırmak için, her iki kuşağın arasında bir de ara kuşak bulunur. Kuşakların en üstü siyah kuşaktır. Siyah kuşaktan sonra kuşağın 36 ~ Aralık 2015

37 derecelerini belirtmek üzere Dan alınır. Dan derecesi arasında bekleme süresi Dan derecesi kadar yıldır. 10. JUDO Güreşe benzeyen judo, eski bir Japon dövüşü olan jiu jitsu'dan doğmuştur. Judo, karate gibi jiu jitsu tekniklerine dayanır. Jiu jitsuyu Judo'dan ayıran temel özellik rakibe karşı konmaması, direnilmemesidir. Judoyu Japon jiu jitsu ustası Kano Cigoro ( ) geliştirmiştir. Bir spor olarak jiu jitsunun olanaklarını gören Kano, atış ve tutuş tekniklerini gözden geçirerek tehlikeli olanları çıkarmıştır. Böylece Japonca da "güzel yol ya da yumuşak yöntem" anlamına gelen judoyu ortaya çıkarmıştır yılından beri ( TOKYO) olimpiyatlarda yer alan judo, pek çok ülkede yaygın bir spor dalıdır. Bunun yanında kendini savunma yöntemi olarak da öğrenilmektedir. Amaç rakibi, omuzdan ya da kalçadan savurmak, yerde hareketsiz bırakmak, kol eklemlerine ya da boynuna basınç uygulamak gibi tekniklerle yenmektir. Judoda beceri, ancak sürekli eğitim ve çalışmayla kazanılır. Judoda ilk önce "düşüş" öğrenilir. Eğitim üç basamaktan oluşur. İlk basamakta, öğrenilen atma teknikleri, rakibi gerçekten fırlatmadan geliştirilir. İkinci aşamada judocular öğrendikleri çeşitli atma, tutma ve kilitleme tekniklerini kullanarak birbirlerini yenmeye çalışırlar. Gerçek karşılaşmalar üçüncü aşamada başlar. Judo karşılaşmalarında kullanılan minder 14 x 14 metredir; ortasında 8 x 8 metrelik bir müsabaka alanı bulunur. Judoka adı verilen judocular, birisi beyaz diğeri mavi olmak üzere dayanıklı kumaştan yapılmış pantolon ve önü açık bol ceketten oluşan bir giysi giyerler. Judogi denen bu giysinin beline bir kuşak bağlanır. Judocular müsabakaya başlamadan önce birbirlerini Japon geleneklerine göre eğilerek selamlarlar. İlk olarak teknik tam uygulandığında yani rakibin sırtı yere tam olarak geldiğinde veya sırtını yere getirdiği rakibini 25 saniye öylece tutan ya da boğma ve kilitleme gibi yöntemlerle pes ettiren judocu maçı kazanır. İppon denen tuş durumunun gerçekleşmemesi ya da rakibin pes etmemesi durumunda kazanan alınan puanlara göre belirlenir. Judo öğreniminde varılan başarı derecesi, bele bağlanan kuşağın rengiyle belirtilir. Yeni başlayandan ustaya doğru kuşakların renkleri beyaz, sarı, turuncu, yeşil, mavi ve kahverengidir. Ustalık belirtisi siyah kuşaktır. Siyah kuşağın üzerindeki ustalık derecelerine DAN adı verilir. 9 ve 10. Dan larda kırmızı kemer takılır. Harbiyeli Zafer ATLI Aralık 2015 ~ 37

38 ASKERİ BİLİMLER SAVAŞÇI RUH Bu dönemler incelendiğinde dönemin kahramanlarının ortak özellikleri mevcut olanla yetinmeyip şartları zorladıkları, kimsenin cesaret edemediğine cesaret ettikleri, engeller ve zorluklar karşısında yılmadıkları görülecektir. Kahramanlığın günümüzde ortaya çıkma şekli nispeten zor olsa da aslında savaşçı ruh ile her zaman karşımıza çıkmaktadır. Savaşçı ruh geçmişte en basit yoluyla karşımıza kahramanlıklarla ortaya çıkmıştır. Toplumun içinde bulunduğu sıkıntılı durum içerisinde mevcut durumu kabullenmeyip şartları zorlayanlar, kimsenin tahmin edemeyeceği veya cesaret edemeyeceğini yapanlar sonradan herkes tarafından birer kahraman olarak görülmüştür. Günümüzde kahramanlık, toplum yaşamının değişmesi değerlerin ve bir takım önceliklerin farklılaşması ve artan teknolojik etki nedeniyle nispeten daha az görülen bir olay haline gelmiştir. Bilgi çağında ise belki de kahramanlıklar daha çok ekonomik ve bilgi devrimiyle ortaya çıkmaktadır. Eski dönemlerdeki Hannibal in Roma nın üzerine doğru giderken karşılaştığı engeller sonucunda ya bir yol buluruz ya bir yol açarız düşüncesi, Kurtuluş savaşı döneminde harap ve bitap düşmüş bir halkın yokluklar içerisindeki mücadelesi aslında hep bir kahramanlığın başlangıcıdır. Stres, zorluklar ve imkânsızlıklar kahramanların doğmasına neden olan ortamın vazgeçilmez özellikleridir. Savaşçı ruh, mücadele etmektir. Mücadele ise mazeretsiz ve bahanesiz mutlak başarıya ulaşmak yolunda harcanan bir tür emektir. Bu emek onurlu ve kutsaldır. Mevcut olanla yetinmeyip, daha iyisini ve güzelini aramaktır. Böylece kendi içinde bir yaşam mücadelesi meydana getirilir. Yaşam mücadelesi de rekabeti ve dayanışmayı zorunlu kılar. Mücadele boyunca kişiyi harekete geçiren hususlar rekabet hissi, birlik beraberlik ve kişinin cesaretidir. Rekabetle yarış ortamı oluşturularak gücün sınırları belirlenir. Birlik beraberlik duygusu ile dayanışma ortamı oluşturularak özgüven duygusu geliştirilir. Cesaret ise yokluklar karşısında azimli ve sabırlı olmayı ve hedefe yürürken kararlılığı pekiştirir. Savaşçı ruh böylece kendi atmosferini oluşturur. 38 ~ Aralık 2015

39 Savaşçı ruha sahip bir askerde moral değerler, disiplin anlayışı, vazifeye bağlılık, silah arkadaşını yarı yolda bırakmama, hiçbir zaman pes etmeme ve yenilgiyi hiçbir zaman kabullenmeme özellikleri kendiliğinden bir adım öne çıkar. Bununla birlikte devamlı olarak bir mücadele ruhu ve kendini geliştirme süreci her zaman ve her ortamda yaşanır. Savaşçı ruh, yüce değerlerle harekete geçer ve milli duygularla büyür ve gelişir. Hayat bir savaştır. Savaşçı ruh ise yaşamak ve yaşatmak için vardır. Bu savaşı kazanmak herkesin temel amacıdır. Bu amaca ulaşmak için ya saldırı ya da savunma durumu vardır. Her ikisinin de özelliği engelleri aşmak ve belirsizliği belirgin hale getirmektir. Savaşçı ruha sahip bireyde güç, beceri ve akıl olmak üzere üç temel özellik bulunur. Bu özellikler bireyin yetişme ortamında eğitimle takviye edilerek geliştirilir. Fiziksel kabiliyeti geliştirirken, bu kabiliyeti zorluklar karşısında kullanma ve problemi bir daha yaşamama adına beceriyle uygulama ve muhakeme sonucunda istenen son duruma ulaşma savaşçı ruhun özünü oluşturur. Savaşçı ruhu kazandırmak için yapılması gereken en temel husus ise beceriyi, akılı ve gücü kullandıracak şekilde kişinin kendisine güvenme duygusunun oluşturulmasıdır. Çiçero, kendine güveni, aklın kesin bir inanç ve güvenle büyük ve gurur verici işlerde kullanılmasıdır. şeklinde açıklamaktadır. Günümüzde bu hususu gerçekleştirebilecek en güzel meslek de askerliktir. Askerlik her yönüyle bir mücadele mesleğidir. Bu meslek aslında meslekten ziyade bir yaşam biçimidir. Yaşam ise kendi başına mücadele olduğundan savaşçı ruh askerlik mesleğinin tam kalbinin içindedir. Askerlik mesleği bir profesyonellik gerektirir ve profesyonellik ise sorumluluk ve uzmanlık demektir. Harp okulunda yıl içerisinde ve yılsonunda yapılan askeri eğitim, spor ve diğer faaliyetlerle öncelikle Harbiyelilerin kendilerine güvenmelerini sağlayarak özgüven oluşturmalarına imkân tanınır. Özgüven insana güç verir, enerjisini artırır ve daha fazla çaba göstermeye özendirir. Başarı için ilham kaynağıdır. Başarılar ise gurur duymayı ve onlardan keyif alınmasını sağlar. Kendisine tevdi edilen vazifelere karşı mutlak itaat prensibiyle hareket eden Harbiyeliler yapacağı işi daha iyi bilmesi, birlik ve beraberlik duygusuyla her türlü engeli ve belirsizliği aşması, tarihte zorluklar karşısında yılmayan büyük komutanları liderleri örnek almasıyla bilgi çağının gereklerini yerine getiren bir lider personel olma yolunda güçlü bir şekilde ilerlemektedir. Harbiyeli Yavuz BERBER Aralık 2015 ~ 39

40

41

42 ARAŞTIRMA-İNCELEME Tüfek, ulusal savunma gücünün temel piyade silahı olup, muharebe ve savunma silahı olarak kullanılmaktadır. 16 ncı yy. başlarında ateşli silahların icat edilmesine rağmen muharebede önemi başlangıçta tam olarak anlaşılmamıştır. İlk tüfekler şimdikilerden çok ağır ve büyüktü. Ateşlendiğinde geri tepmesi çok güçlü olduğundan sehpalar üzerine konularak kullanılabiliyordu. Ateşlemesi ise fitille yapılıyordu. Bu tüfeklere fitilli metris adı verilmişti. 17 nci yy. da çakmak tertibatlı silahlar ortaya çıktı. Bunlar tek atımlı ağızdan dolma silahlardı. İlk dönem tüfekleri çakmak taşından çıkan kıvılcımın barutu ateşlemesi sonucu kullanılıyordu. Zamanla namlu çapları ve çakmak takımı standartlaştırıldı. Napolyon zamanında çakmak taşlı tüfeklerin uzunluğu süngüsüz 1,52 m, çapı 17,5 mm ve ağırlıkları ise yaklaşık 4,5 kg dı. 25 gramlık mermiyi 150 m ye dakikada iki mermi olacak şekilde atabiliyordu. Çakmaklı silahlar da zamanla gelişti. Ateşleme sisteminde tetik ile düşürülen çakmaktaşı bağlanmış bir horoz, çarpma bölümüne vurmak suretiyle ateşleme kabına kıvılcımlar fırlatarak tüfek kullanılmaya başlandı. Bu sistem İskandinav tipinde, biraz daha geliştirilmiş çarpma tablası TÜFEĞİN EVRİMİ vardı ve ateşleme kabı ile bir ünite olarak birleştirilmişti. En sonunda Fransa da çakmak sistemi ortaya çıktı. Bu türde en önemli değişiklik ilk modellerde açıkta ve dışta olan ateşleme sisteminin, tüfeğin iç bölümüne yerleştirilmiş olmasıdır yılları arasındaki dönemde yivli silahlar askeri amaçlı olarak Danimarka da kullanıldı. Böylece ağızdan doldurulan ilkel tüfek yerine ilk defa haznesi mermi ile doldurulan tüfeklere bıraktı da İngilizler bu türde olan silahları kullandılar. Omuzdan ateşlenen silahların ilki olan Arkebüz yerini Alay Bozan tüfeğine bıraktı. Balistik biliminin temellerinin atılmasıyla birlikte parmak hareketi ile ateşlenebilen tabanca ve tüfeğin geliştirilmesi sağlandı. Ağızdan dolmalı ve çakmaklı ateşleme sistemine sahip ilk tüfekler piyadeler tarafından yaygın olarak kullanıldı. Zamanla süngü ile donatılan tüfekler vazgeçilmez bir piyade silahı oldu. Çakmaktaşı yerine baruta bastırılmış ağızotu kullanılmasıyla tüfeğin boyutlarında ve tüfeğin çalışma prensibinde bir takım değişikliklere gidildi. Almanlar ağızdan dolmalı iğneli tüfek yapıp, daha sonra iğneli tüfeklerini kuyruktan dolmalı tüfeğe dönüştürdüler. Kuyruktan dolma yivli silahlarla meydana gelen en önemli gelişme namlularda yiv ve setlerin açılması ve yuvalı mermilerin kullanılmasıydı. İğne vuruşu ile ateşlenen mermi Fransa da geliştirilmiştir. Çıkıntılı bir 42 ~ Aralık 2015

43 iğne, buna çarpan horoz etkisiyle ateşleme karışımının olduğu kısma girerek, kovanda ateşlemeyi sağlamaktaydı. Böylece mermi çekirdeği, barut ve ateşleyicinin hepsini bir tek mermide taşıyan ilk mermi modeli olmuştur. Dumansız barutun icadı ve madeni kapsül kullanılmasıyla teknik alanda yapılan çalışmalar sonunda tüfeklerin ağırlığı azaldı. Menzil uzadı ve çap küçülürken merminin isabet oranı arttı. Bu dönemde Fransızlar LEBEL, Avustralyalılar MANNLİC- HER, Almanlar MAUSER, İngilizler LEE ENFİELD, Ruslar MOSİN, Amerikalılar ise Almanların Mauser ini geliştirerek SPRİNGFİELD tipi tüfek yaptılar. Tüfeklerin ortak özellikleri uzun bir namlu, kilitli kapama düzeni, ateşleme takımı, nişangâh, madeni kapsül ve kovan sahibi olmasıydı. Kullanımında ise fişek sürgü açıkken konuluyor, sürgü ileri itilip silah dolduruluyordu. Namlu çapları 7,62 mm ile 8 mm arasındaydı. İngilizlerin Enfield tüfeği, çapı 6,5 mm den küçük olan silahların işe yaramadığını gösterdi. Bu tüfekler küçük değişikliklerle 1 inci Dünya Savaşına kadar kullanılmasına devam edildi. 2 nci Dünya Savaşında Amerikalılar M1 tipi yarı otomatik tüfeği kullanınca Almanlar ve Ruslar kullandıkları tüfekleri M1 den faydalanarak geliştirme imkânı buldular. İkinci Dünya Savaşından sonra iki blok olarak ayrılan dünyada tüfekler, 7,62x51 mm ve 7,62x39 mm lik mühimmatlar ile 5,56x45 mm ve 5,45x39 mm lik mühimmatlar olacak şekilde ikiye ayrıldı. Küçük çaplı mermiler, menzilde problemlere ve rüzgârın etkisinin fazlaca hissedilmesine ve hedefte istenen etkinin yeterli olmamasına neden olduğundan tercih edilmiyordu. 7,62 mm tüfeklerin geri tepme gücünün yüksek olması nedeniyle doğru nişanı bozması olumsuz bir etki olarak görülmektedir. İkinci Dünya Savaşından sonra Mikhail Kalaşnikov un AK-47 ve AK- 74 ile Eugene Stoner ın M16 piyade silahı olarak en fazla üretilen silahlardı. Yeni nesil tüfeklere Bullpup (tetik tertibatının mühimmat besleme düzeneklerinden ileriye yerleştirilmesi) teknolojisi eklendi. Günümüzde ise piyade tüfekleri farklı birçok görevde kullanmaya uygun bir yapıya kavuştu. Başlangıçta yarı otomatik ve tam otomatik atış yapma kabiliyetine sahip tüfekler, bugün üç farklı şekilde kullanılmaktadır. Oldukça yüksek atış hızlarına sahip günümüz piyade tüfekleri, otomatik atışta birkaç saniye içerisinde şarjöründeki tüm mermileri bitirmektedir. Harbiyeli Ali ŞEN Aralık 2015 ~ 43

44 ARAŞTIRMA-İNCELEME BESLENME VE PERFORMANS Canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi, büyüme ve gelişmesi, sağlıklarını koruyabilmesi ve yeniden kazanabilmesi, gerekli hareket ve işleri yapabilmesi için besinlerin yeterli ve dengeli olarak kullanılmasına beslenme denir. Dengeli beslenme ise vücut için gerekli enerjinin yanı sıra, tüm besin öğelerinin gereksinim kadar alınmasıdır. Besinlerimiz, üç temel besin maddesi olan yağlar, karbonhidratlar ve proteinler, bunların yanı sıra mineral maddeler, iz elementleri (demir, çinko, iyot vb. gibi), vitaminler, aroma maddeleri ve sudan olan karışımlardan oluşur. Beslenme uzmanları, her koşulda iyi beslenen bir sporcunun iyi beslenmeyen veya besinlerine hiç dikkat etmeyen bir sporcuya göre elde ettiği bir takım avantajları olduğu görüşündedirler. İyi bir beslenmeyle sporcu, antrenmana kolay uyum sağlamakta ve her türlü antrenmanı yapacak güce kavuşmakta ve performansını arttırmaktadır. Her spor dalında, dikkat ve oyuna konsantrasyon önemlidir, bunun için temel etkenlerden bir tanesi de yeterli ve dengeli beslenmedir. İyi beslenen bir sporcu her zaman, her ortama ayak uydurabilecek güce ve dayanıklılığa sahip olmaktadır. Özellikle spora başlama yaşının küçük olması nedeniyle, yeterli ve dengeli beslenme sonucu çocukların büyümesi ve gelişmesi üst düzeye erişmekte ve yetişkinlikte istenilen vücut ölçülerine ulaşılmaktadır. Yapılan çalışmalarda, iyi beslenen sporcuların hastalanma ve sakatlanma oranlarının iyi beslenmeyenlere göre daha az olduğu saptanmıştır. Hatta sakatlanma oranının iyi beslenmeyle % 50 gibi yüksek oranlarda azaltılabileceği de belirtilmektedir. Hipokrat M.Ö. 480 yılında sağlıklı yaşamın temel ilkesini Sağlıklı yaşam, bireyin beden yapısı (kalıtım) ve çeşitli besinlerin etkilerinin bilinmesini gerektirir. Ancak beslenme tek başına sağlıklı yaşam için yeterli değildir, egzersizde yapılmalıdır. şeklinde açıklamıştır. Karbonhidrat, dünyada en önemli ve en yaygın organik maddedir. Karbonhidratlar, yağ ve proteinlere oranla % 4-5 oranında daha fazla enerji kaynağı olarak kullanılırlar. Karbonhidratlardan zengin bir beslenme programı izleyenler, normal yağ ve proteinden zengin diyet alanlara oranla daha uzun süre yorulmadan çalışabilmektedirler. Proteinler, canlıların hücre yapılarının temel taşlarıdır. Her canlı kendine özgü bir protein bileşimine sahiptir. Bu nedenle de bir organizmadan, bir diğerine organ, kan ve doku yapısını direk olarak aktarmak oldukça zordur. Her hücrede 5000 e 44 ~ Aralık 2015

45 yakın protein çeşidi bulunmaktadır. Bunların çoğu enzimlerdir. Proteinlerin büyüme ve gelişme, doku onarımı ve yapımı, kan için hemoglobin yapımı, vücut çalışmasında görev alan enzim ve hormonların yapımı görevleri vardır. Proteinler kas yapımında ve doku tamirinde gereklidir. Sadece karbonhidrat ve yağ miktarında bir yetersizlik söz konusu olunca, vücut proteini bir enerji kaynağı olarak kullanmaktadır. Bu gerçekleştiğinde, kaslarda ve zayıf dokularda kayıp meydana gelir. Aşırı protein alınmasından kaynaklanan artış idrarla vücuttan atılır. Bu da dehidrasyona sebep olur, verimi ve dayanıklılığı engeller. Çünkü aşırı protein depolanmaz ve bu da karaciğeri ve böbrekleri zorlar. Çok fazla protein tüketimi böbrekleri harap edebilir ve kalsiyum metabolizmasının çalışmasına da engel olur. Yeterli bir protein alımı her sporcu için büyük bir önem taşır. Zaten her sportif aktivite ile protein ağırlıklı beslenmeye istek duyulur. Protein ağırlıklı bir beslenme, kas yapımında bir faktör olmakla birlikte kasın koordinasyonunu, konsantresini, genel verim ve aktivitesini geliştirir. Proteini düşük olan bir beslenme ile bütün spor dallarında, performansın azalabileceği söylenebilir. İstenmeyen yağ hücrelerini yok etmek için de yüksek oranda proteine gereksinim vardır. Protein ağırlıklı bir beslenme, vücudun metabolizmasını hızlandırır, yağların yıkımını kolaylaştırır ve iştahı düzenler. Kilo vermede bu çok önemli bir noktadır. Organizma protein depolayamadığı için, antrenmanlardaki yüklenmeye paralel olarak protein alınması gereklidir. Mesela, antrenmanlardan 2 saat önce ya da toparlanma döneminin ilk 6 saatinde alınmalıdır. Yağlar şişmanlık sebebi olarak gösterilip, kötü bir üne sahip olsalar da insan bu besin maddesi olmadan hayatına devam edemez. Yağlardan elde edilecek enerji karbonhidratlarla telafi edilebilse de; A, D, E ve K vitaminlerinin bağırsakta çözülüp, kana geçebilmesi için vücut belirli miktarda yağa ihtiyaç duyar. Modern yaşamda yağlar, besinlerden aldığımız enerji kaynağının % ini oluşturmaktadır. Bu oran sağlıklı bir beslenme açısından oldukça yüksektir. Yağlar hastalıkların oluşumuna rahat bir ortam sağlamakla birlikte, vücudun performansını düşürür. Zengin yağ kaynakları, bitkisel yağlar (Ayçiçek, margarin, zeytinyağı), hayvansal yağlar (kuyruk yağı, içyağı, tereyağı), yağlı tohumlar (ceviz, fındık, fıstık, susam), krema, soslar, tahin, mayonezdir. Vitaminler, organizmanın metabolik olayları yürütebilmesi için ihtiyaç duyduğu ve kendi sentezleyemediği, yaşam için gerekli maddelerdir. Vitamin alınmadığında veya vitamin eksikliğinde büyüme ve üremede bozukluklar ve ölümle sonuçlanabilen ağır hastalıklar görülür. Mineraller vücutta Aralık 2015 ~ 45

46 ARAŞTIRMA-İNCELEME Antrenmandan önce karbonhidrat depolarının dolu olması performans açısından önemlidir. Aktiviteden birkaç saat öncesindeki karbonhidrattan zengin yemek / kahvaltı da bu açıdan önem teşkil etmektedir. 3-4 saat öncesinde yağdan, protein ve liften fakir karbonhidrattan zengin (patates, beyaz ekmek, pirinç, beyaz şeker, meyve suları, muz, mısır gevreği, karpuz vb.) yemek performansa ciddi katkı sağlamaktadır. yapılamayan ve yiyeceklerle alınması gerekli öğelerdir. Kalsiyum, fosfor, demir, magnezyum, potasyum ve sodyum gibi gereksiniminin fazla olduğu minerallerdir. Her birinin farklı etkileri olmasına karşın, genel olarak vücutta kemik gelişimi, büyüme, kas kasılması, sinir iletimi ve vücut su dengesinin sağlanması gibi önemli görevler üstlenirler. Sporcuların öncelikli olarak harcadıkları enerjiyi yerine koymaları gerekir. Yoksa sporcu kilo verecek, beraberinde güç ve kuvvet kaybı yaşayacaktır. Yetersiz beslenme, karbonhidrat depoların boşalması, sporcunun sakatlanma riskini de artıracaktır. Enerji dengesini iyi kuramamış bir sporcu antrenmanlarında istediği performansı gösteremeyecektir. Enerji dengesini iyi kurmuş sporcuların hangi branşta olursa olsun (çabukluk, güç gerektiren veya dayanıklılık) aldıkları enerjinin daha büyük bölümünün karbonhidratlar açısından zengin olması gerekir. Sporcu diyetinin % 60-65'i karbonhidrat, % 15-25'i protein ve % 15-25'si yağ içermelidir. Sporcu beslenmesinde sıvı alımı diğer önemli bir konudur. Vücudun sıvısız kalması (dehidratasyon) sporcuyu güçsüz düşüren en önemli noktalardan biridir. Yetersiz beslenme, yetersiz sıvı alımı ve yetersiz istirahat/uykusuzluk sporcunun performansının üç önemli düşmanıdır. Bunlardan biri veya birkaçının olması her zaman kötü performans anlamına gelir. Antrenman öncesi ve sonrası tartılarak çalışma sırasında ne kadar sıvı kaybedildiği anlaşılabilir. Sıvı kaybı acilen yerine konmalıdır. Dengeli Beslenerek Sağlıklı Bir Yaşam Sürdürmek İçin; -Uzun süren açlıklardan kaçınılmalı, azar azar sık sık beslenme alışkanlığı sağlanmalı, -Fiziki aktivite düzeyi arttırılmalı, -Toplam yağ tüketimi günlük enerji gereksiniminin % 30'u civarında olmalı, -Günlük şeker tüketimi azaltılmalı, -Tuz ve tuzlu yiyecek tüketimi azaltılmalı, -Daha çok posalı yiyecekler tercih edilmeli, -Kalori alınımı obeziteyi önleyecek düzeyde azaltılmalı, arzu edilen vücut ağırlığı sağlanmalı, -Sigara içilmemeli, -Stresten mümkün olduğu kadar kaçınmalıdır. Harbiyeli Oğuzhan GÜREL 46 ~ Aralık 2015

47 SADECE ANMAK YETER Mİ? 10 Kasım Sirenler Sessizlik Hüzün Ciddiyet Mustafa Kemal Atatürk ü anmak; yalnızca bu gibi araçlarla ve ritüellerle amacına uygun mudur? Senede bir defa uygulanan bu törenler, Atatürk ü anlamaya yeter mi? Günümüzde maalesef birçok insanın, Atatürk ü anmaktan çok anlamaya ihtiyacı vardır. Onun fikirlerini, ideallerini, ilkelerini anlamayı günü gelince kısa bir törenle hatırlatma bâbında yapılan slaytların ve videoların karşılamayacağı aşikârdır. O ölmedi, kalbimizde yaşıyor. Acaba sadece kalbimizde mi yaşamalı? Onu kalbinde yaşatanlar, beyninde oluşturamayanlar, Atatürk ü anlayabilecekler mi? Elbette o kalbimizde, fakat fikirleri bir filiz halinde beynimizde ve geleceği gören gözlerimizdedir. Şu anda rehber olarak bize yol gösteriyorlar. 57 yıla sığdırdığı nice tecrübeler, fikirler, dünyanın hayran olduğu nice faaliyetler ve devrimler, günümüz şartlarında bile geçerlidir ve bize ışık tutan birer kılavuz niteliğindedirler. Bu yüzden 10 Kasımlara bu gözle bakmak gerekir. 10 Kasımlar, Atatürk ü anma değil, anlama günü olmalıdır. Hatta her gün 10 Kasım olmalıdır. Her gün bu fikirlerle günümüz şartları harmanlanmalı ve geleceği gören gözlere bir kere daha hayranlıkla bakılmalıdır. Zaten Atatürk de bize bunu öğütlemedi mi? Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyor ve hissediyorsanız, bu kâfidir. Harbiyeli Mehmet GÜNEY

48 TANITIM ÇOKLU ENTEGRE LAZER NİŞAN ALMA SİSTEMİ Çoklu Entegre Lazer Nişan Alma Sistemi (ÇELNAS), personelin lazer ışını kullanarak gerçeğe uygun şekilde takım/bölük seviyesinde muharebe eğitimini yapmasını sağlamak maksadıyla 20 Şubat 2015 tarihinde tedarik edilmiştir. ÇELNAS ile yapılan muharebe eğitimlerinde sayısal değerler elde edilerek raporlanması sağlanmaktadır. Böylece eğitimin değerlendirilmesinde katkıda bulunmaktadır. ÇELNAS, eğitimin gerçek arazi şartlarında tüm teçhizatla uygulanmasını, personelin gerçek muharebe şartlarına uygun hareket etmesini sağlamaktadır. Personelin düşman ateşinden korunma yöntemlerini öğrenmesini, mühimmat ve zaman tasarrufu imkânı sağlamaktadır. Personelin gösterdiği performansı doğrulukla saptama ve çok sayıda pratik yapma fırsatı vermektedir. Muharebe eğitimleri, taktik eğitimleri, üs tesisi ve savunulması eğitimleri, pusu ve pusuya karşı koyma eğitimi ile arazi arama ve arazi tarama eğitimlerinde kullanılmaktadır. ÇELNAS ın çalışma prensibi ise; silah sisteminden hedefe doğru özel bir lazer silah kodu yayınlanmakta, isabet derecesine bağlı olarak oyuncu ve silah sistemi üzerindeki detektörler vasıtası ile lazer kodu çözümlenmektedir. Hedefin hasar tespiti yapılmakta, isabet, ölüm ve yakın geçiş durumları ses ile belirtilmekte, ölüm halinde kullanıcının silahı kullanılamaz hale gelmekte ve tatbikat sonunda, kaydedilmiş bilgiler değerlendiriciler tarafından incelenmektedir. Sistem simüle edilen silahın etkili menzilini taklit ederek çalışmaktadır. Sistem, eğitim ve tatbikatlar esnasında karşılıklı kuvvetlerinin birbirleriyle yaptıkları, doğrudan ateş ve dolaylı ateş eğitimlerinin gerçek zamanlı yapılmasını sağlayan birden fazla alt sistemden meydana gelmektedir. ÇELNAS; Personel Sistemi, Hafif Silah Vericisi, RPG-7 Verici- 48 ~ Aralık 2015

49 si, Hafif Silah Vericisi Ayarlama Cihazı, Hakem Tabancası, İlk Yardım Cihazı, Araç Hedef Sistemi, Eğitim El Bombası, Simule Gaz Maskesi Filtresi, Anti-Personel Eğitim Mayını ve Komuta Kontrol Konsolundan oluşmaktadır. Personelde, eğitim için kullanıcı üzerine yerleştirilen yelek detektör sistemi ve kompozit başlığa takılan halka şeklinde (Halo) giyilebilir detektör sistemi bulunmaktadır. Detektör sistemi üzerinde bir konum yer göstergesi ve dekoder modülleri bulunur. Silahtan gelen lazer sinyallerini algılayan ve vurulması durumunda (yaralanma, ölüm vb.) sesle işaret verilmesini sağlar. Ayrıca Giyilebilir Detektör Sistemi, çıkarılmış öğelerin GPS yoluyla izlenebilmesine, oyuncu pozisyon ve durumlarının (doğrudan ateşleme çatışma sonuçları dâhil) Komuta ve Kontrol Konsoluna gerçek zamanlı olarak raporlamasına imkân veren bir Pozisyon Yeri Göstergesi modülü ile donatılmıştır. Hafif silah kullanan personele eğitim esnasında bir Hafif Silah Vericisi verilir. Doğrudan ateş açma simülasyonu; Hafif Silah Vericisi yerleştirilmiş silahlardan çıkan lazer kodlu mesajların gönderilmesi ve bu mesajların kıyafete yerleştirilmiş algılama cihazlarıyla alınması yolu ile gerçekleştirilir. Araçlar ise Bağımsız Hedef Sistemleri ile donatılmıştır. Bağımsız Hedef Sistemi, bina ve köprü gibi sabit yapıların yanı sıra tüm araç platformları üzerinde kullanılabilen genel bir kablosuz hedef sistemidir. Ayrıca sistem; Kişisel Maske Eğitim Sensörü, El Bombası Simülatörü, Omuzdan Atılan Füze Simülatörleri, Harp Etkileri Simülatörleri, Kentsel ortamda kullanılmak üzere İzleme Cihazları, Kuru Atış Tetikleyicileri ve Kontrol Silahları gibi ilave aksesuarlarla donatılmıştır. Hafif Silah Vericisi, HK-33 ve MG-3 silahlarının ateşleme özelliklerini taşıma ve benzerini yapma kabiliyetine sahiptir. Hafif Silah Vericisi ayarlanabilir bir montaj kelepçesi yardımıyla silaha tutturulur. Personele verilen Hafif Silah Vericisi cihazları otomatik olarak giyilebilir detektör sistemi ile bağlantı kurarak ÇELNAS nişancı faaliyetlerini sistemle bağlar. Aralık 2015 ~ 49

50 TANITIM Görünmez bir lazer ışını yayarak mühimmatın ateşleme etkisinin taklit eder. Silah vericileri silah üzerine monte edildiği zaman hizalanmalıdır. Bu işlemi yapan cihaz (Hafif Silah Vericisi Ayarlama Cihazı) içinde hiçbir elektronik bağlantının olmadığı, harici güç kaynağı ile beslenmeyen koruyucu taşıma çantasında bulunan bağımsız bir kit vardır. Silah vericisi monte edilip hizalandığında eğitimden önce bir daha sıfırlamaya ve silah üzerinde ayar yapmaya gerek yoktur. Konum yeri göstergesi modülü yardımıyla Komuta-Kontrol Konsoluna silahların alan etkisi modülünden değerlendirilerek dolaylı ateşleme yöntemiyle El Bombası Simülatörü ve Harp Etkileri Simülatörü Arayüz Modülü gibi simülatör cihazları kullanılabilmektedir. Dolaylı ateşleme olayı giyilebilen detektör sistemi içine entegre edilmiş bir alıcı vasıtasıyla alınmakta ve öldürme olasılığı değerlendirmesine bağlı olarak üretilen zayiat değerlendirmesi kullanıcıya sunulmaktadır. Giyilebilir Detektör Sistemleri ve Bağımsız Hedef Sistemleri nin eylem ve hareketleri Komuta ve Kontrol Sistemi tarafından 4 kilometrelik alan içerisinde görüş hattı prensibine göre izlenmektedir. Taşınabilir Komuta ve Kontrol Sistemi küçük boyutlu eğitim ve tatbikat faaliyetleri için dizüstü bilgisayar ve haberleşme ekipmanı içermektedir. Komuta Kontrol Konsolu öncelikle tatbikat esnasında veri toplamak; diğer taraftan da gerçek silah sistemlerinin, mühimmatın simüle edilmiş etkilerine destek vermek ve eğitim esnasında yaşanan silah etkilerini simüle etmek amacıyla tasarlanmıştır. Komuta Kontrol Konsolunun ana özellikleri eğitim için yapılandırmanın kontrolü, Komuta ve Kontrol merkezi olanağı sağlamaktadır. Eğitimin süreç kontrol ve haberleşmesi, olay veri/bilgi toplama ve analizi, gözetim, uygulama ve geliştirme dâhil teçhizatın yönetimi ve Powerpoint e 50 ~ Aralık 2015

51 dayalı Faaliyet Sonu İncelemesi (FSİ) için sonuç sorgulama olanağı sağlamaktadır. Tek kişilik komuta kontrol sistemi ile sayısal değerlerin yardımıyla FSİ yapabilmek için tatbikat boyunca tüm tatbikata katılanlar ve eğitim yapan birimlerin eylemlerinin ne olduğuna dair güncel bilgi verme kabiliyeti olup, gerçekleştirilen tüm tatbikat verileri kayıt altına alınarak kullanılmaktadır. Sistemin elektronik bileşeni, test sonucunda Başarılı veya Başarısız olarak iki sonuç veren bir Dâhili Test fonksiyonu barındırır. Dâhili Test, manuel olarak başlatılabileceği gibi her bir güç açılış döngüsünün başında da başlatılabilir. Spesifik bir bileşene ait Dâhili Test sonucu her bir Dâhili Test döngüsünün sonunda bir LED ya da LCD gösterge üzerinde gösterilir. Komuta Kontrol sistemi tüm bileşenleriyle entegre bir yapı içerisinde, kusursuz bir eğitim ortamının (iletişim ve veri bağlantısı) sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde standart arayüzleri ve açık mimariyi kullanarak işlemektedir. ÇELNAS, muharebe ortamını sayısallaştırmak, muharebenin gerçek koşullarını yaşatmak ve yapılan eğitimlerin hasılasını alıp değerlendirmek maksadıyla çeşitli ülkeler tarafından kullanılmaktadır. Sistemi kullanan ülkeler; ABD, Avustralya, Brezilya, Kolombiya, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Mısır, Estonya, Finlandiya, Gürcistan, Almanya, Macaristan, Hindistan, İrlanda, İsrail, Litvanya, Meksika, Hollanda, Norveç, Polonya, Romanya, Sırbistan, Singapur, Slovenya, Slovakya, Güney Kore, İsveç, Tayland, Türkiye ve Ukrayna dır. Harbiyeli E.Kamil ÇELİK Aralık 2015 ~ 51

52 BİLİM VE TEKNOLOJİ İNSANSIZ ASKERİ ARAÇLAR sistemler sayesinde insanlar için risk taşıyan durum ve koşullarda, insan kaybının önlenmesi amaçlanmaktadır. İlk insansız kara araçları 1930 larda Rusya tarafından yapılmıştır. Komutların radyo dalgaları yardımıyla başka insanlı tanklardan verildiği, makineli tüfek entegreli tanklardır. Rusya bu tankları Kış Savaşı esnasında Finlandiya ya karşı kullanmıştır. İnsansız araçlar en geniş anlamıyla içinde veya üzerinde görev gerektirmedikçe insan unsuru bulundurmayan, uzaktan yada otonom olarak yönetilebilen ve önceden belirlenmiş görevleri icra eden kritik teknolojilerdir. Günümüzde robot teknolojilerinin askeri alanlarda kullanımı hızlı bir şekilde artmaktadır. Son yıllarda askeri alanda en fazla dikkat çeken teknolojilerin başında insansız araç teknolojileri gelmektedir. Üzerinde bulunan bir insan ile kontrol edilebilen savaş araçlarının, insansız olarak modellenmesi ve bu araçların otonom hale getirilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla kablosuz olarak görüntü, ses, sıcaklık, ortamın radyasyon düzeyi ve daha birçok değer insansız araçların üzerinde bulunan sensörler sayesinde ölçülerek aktarılabilmekte, muharebe esnasında üzerinde bulunan silah sistemleri sayesinde taarruz veya savunma görevlerinde kullanılabilmekte ve aynı zamanda yüklü olan programlar sayesinde gerekli bilgiler metinsel olarak üsse rapor edilebilmektedir. Bu İlk İnsansız Hava Araçları A. M. Low tarafından 1916 yılında geliştirilmiştir. Sonraki yıllarda ise sınırlı sayıda üretilen, Hewitt Sperry, insansız uçak 1 inci Dünya Savaşı sırasında kullanılmıştır. 2 nci Dünya Savaşı süresince çok fazla miktarda insansız uçak üretilmiştir. Jet motoru bulunan ilk İHA modeli 1951 yılında Teledyne Ryan firması tarafından üretilen Firebee modelidir. Bununla beraber bu araçlar Vietnam Savaşı sonuna kadar birer uzaktan kumandalı araç olmaktan öteye gidememişlerdir. 52 ~ Aralık 2015

53 Günümüzde insansız hava araçlarının otonom yada bir yer istasyonu tarafından kontrol edilebiliyor olması, insanlı uçaklarda bulunan mürettebatın yaşamını idame ettirmesi için gerekli yaşamsal sistemler; kokpit için gerekli yer ve mürettebatın getirdiği ağırlık, insanlı uçakların manevra ve operasyon kabiliyetinin insan kabiliyetleriyle sınırlanması (yorgunluk, çalışma saatleri ve operasyon esnasında ateş altında isabetli karar verememe) gibi negatif etkenlere sahip olmaması ve insansız hava araçlarının düşman tarafından fark edilme ya da vurulma olasılığının düşük olması ve en önemlisi de tehlikeli ve istenmeyen görevleri icra edebilmeleri, maliyetlerinin insanlı modellerine göre daha az olması, istenilen boyutta üretilebilmeleri (En küçük İHA üzerindeki kameralar dahil 18 gram ağırlığında olan, otonom yada verilen direktiflerle yönlendirilebilen, anlık video aktarma imkânı sağlayan, sivil yada askeri amaçlar için kullanılan Black Hornet dir.) insansız araçları daha tercih edilir kılmaktadır. İnsansız araçlar, insan hayatı için tehlikeli olan operasyonlarda, arama kurtarma çalışmalarında, operasyon alanına kargo götürüp getirmede, mayın arama taramasında, bomba imhasında, sınır güvenliğinde, istihbarat görevlerinde, keşif gözetleme, barışı destekleme harekâtlarında ve daha birçok alanda çeşitli görevleri icra edebilmektedir. ASELSAN'ın şu anda envanterinde bulunan bomba imha robotu KAPLAN İnsansız Kara Aracı (İKA) Ailesi; yüksek hareket kabiliyetine sahip dayanıklı bir araç platformu üzerine göreve özel değişik Faydalı Yüklerin kolaylıkla entegre edilebildiği, ayarlanabilir otonomi seviyelerine sahip, modüler Kontrol Konsolu ile uzaktan komuta edilebilen son teknoloji ile donatılmış yeni nesil bir ürün ailesidir. İnsansız hava araçlarında havada kalma rekoru 81,5 saatle batarya ve güneş panellerinden enerji sağlayan Solar Atlantik isimli insansız hava aracına aittir. Talon isimli insansız kara araçlarının, üzerine eklenebilen M16 piyade tüfeği, 6 namlulu 40 mm bombaatar, 5,56 mm Saw, 7,62 mm makineli tüfekle ve daha çeşitli silahlarla muharebe şartlarında ve arama kurtarma faaliyetlerinde etkin olarak kullanılabilmekte ve bu işlevlerine rağmen çeşitlerine göre yaklaşık ağırlığı 50 kg dır. Aralık 2015 ~ 53

54 BİLİM VE TEKNOLOJİ İnsansız askeri araçların avantajlarının yanında hala giderilmeye çalışılan mekanik sorunları mevcuttur. Örnek verecek olursak düşman ateşine maruz kalmadığı halde uçuş saatinde mekanik arızadan dolayı 43 Predator yere düşmüştür. İnsanlı uçaklarda da ortalama saatte 2 uçak yere düşmektedir. ABD nin 2006 dan beri Pakistan da yaptığı İHA saldırılarında yaklaşık 1000 kişiyi öldürmüş ve bunların yaklaşık 280 i sivil vatandaştır. İnsansız araçlar ilk olarak askeri amaçlara yönelik üretilmiştir. Bir zaman sonra internet örneğinde olduğu gibi insansız araçlar da sivil amaçlara yönelik olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüz şartlarında tüm devletlerin varlıklarını güvence altına alabilmek için gelişen teknolojilere ayak uydurmaları şarttır. Çünkü realizme göre temel aktörü devletler olan uluslararası sistemde, her zaman güçlü olan devletler diğer devletler için tehdit oluşturur. Bu yüzden varlığını devam ettirmek isteyen devletler mümkün olduğu kadar askeri teknolojilerine ve ekonomilerine önem vermelidirler. Havada, karada ve denizde her türlü ortam ve koşullarda görev yapabilme imkân ve kabiliyetine sahip olan insansız askerî araçlar harekât alanında istihbarattan taarruza kadar çeşitli alanlarda büyük avantajlar sağlamaktadır. Askeri teknoloji olarak öncü olan ülkelere bakıldığı zaman insansız araçlara yaptıkları ciddi yatırımlar karşımıza çıkmaktadır. Türkiye de bu bağlamda yaptığı yatırımların önemli ölçüde karşılığını almaya başlamıştır. Anka, Arı, Baykuş, Bayraktar, Bora, Gözcü, Karayel, Keklik, Martı, Malazgirt, Pelikan, Şimşek, Turaç, Turna Türkiye nin ürettiği insansız hava araçlarıdır. Harbiyeli Fatih DELİGÖZ 54 ~ Aralık 2015

55 YENİ ÂTİ Terazisi şaşmıştı bir zamanlar bu milletin, Senin yokluğunda her yerde kalmıştı eseri sadece esaretin, Esirdi bu millet, kalmamıştı tek bir harfi bile cesaretin, Gel artık kurtar pençesinden şanlı milleti dalâletin! Bir mayıs sabahı bu millet uyandı yeni bir âtiye, Mavi gözlü sarı saçlı dev bir Mustafa Kemal e! Büründü her yer sevinçle şenliğe, sanki bayram yerine! O âti ki hüzünleri dönüştürecekti koca bir zafere! Sarstı milleti, satanları devleti, makam mansıp uğruna, Vazgeçti canından cananından vatan millet aşkına. Hüzünlü bir günde çıktı âti, diriliş yolculuğuna, Bir Mayıs sabahı çıktı o Dev Samsun a hayali uğruna! Birleştirdi milleti, uyandırdı mazide kalan değerleri, Kimilerine göre kaçaktı önceleri! Artık bir âtinin lideri. Anlattı bir millete hayalini kurduğu yüce âtiyi, Saçtı toprağa tohumunu, olacak belki bir cihan devleti! Bir gün göçtün sen bu güzel, mutlu diyarlardan, Yadigâr kaldı koca millet bize ulu Atamdan! Kalmasın gözlerin arkada emanetin emin ellerde, Rahat uyu sen Atam bu emanet kaldı Harbiye ye! Koruduk bu emaneti, koruyacağız bu milleti elbet, Yemin ettik dönmeyiz sözümüzden ilelebet. Hakkındır övün en büyük eserin Cumhuriyet inle, Yaşayacak bu millet, yaşatacağız senin ilkelerinle. Yürüttük millet adına biz bu yüce devleti, Senin yokluğunda koruduk, koruyacağız bu yüce milleti. Belki gelecek diye hayalindeki, hayallerdeki âti, Rahat uyu sen Atam! Bu millet bizimle kalacaktır bâki! Harbiyeli İbrahim GENÇ

56 BİLİM VE TEKNOLOJİ GELENEKSEL YÖNTEME MODERN BİR YAKLAŞIM: İKİ BİTKİNİN SİNERJİSTİK ETKİSİYLE YENİ BİR YANIK İYİLEŞTİRİCİ SPREY ÜRETİMİ Ülkemizde her yıl yaklaşık den fazla kişi çeşitli yanıklar sonucunda yaralanmakta, bu yanıkların kadarı kalıcı sakatlıklara neden olurken yaklaşık vatandaşımız hayatını kaybetmekte, 0-10 yaş grubu çocuklarda en yaygın yanık nedeni kaynar sıvı yanıkları yani haşlanmalar olurken bu yanıkların % 95 i evlerde meydana gelmekte ve her yıl yaklaşık çocuk bu tür yanıklardan etkilenmektedir. ABD de ise her yıl hastanelere yaklaşık 1.25 milyon yanık olgusu başvurmakta ve bu olguların kadarı yatırılarak tedavi edilmektedir. Dünya genelinde ise yanık travmasına bağlı olarak yılda yaklaşık ölüm gerçekleştiği belirtilmektedir. mavi çiçekli ottan yaptığı karışımı yanan yerimize sürerdi. Yanık bölge birkaç gün gibi çok kısa sürede inanılmaz bir şekilde iyileşirdi. Bunun nasıl olduğunu ve kullandığı o mavi çiçekli otları merak ettik. İlk işimiz anneanneme saksılarda yetiştirdiği mavi çiçekli otun adını sormak oldu. Aldığımız cevap biraz esprili gelse de bitkinin adı gerçekten havacıva idi. Biraz araştırınca havacıva otunun aslında köklerinden kırmızı renkli boya maddesi elde edilen bir hodangiller (Boraginacee) familyası türü olan Alkanna tinctoria olduğunu öğrendik. Bir sonraki aşamamız ülkemizde piyasaya sürülen yanık ilaçlarının içeriğini araştırmak ve bunların etken maddesi olarak Alkanna tinctoria (havacıva) içerip içermediklerini tespit etmek oldu. Literatür çalışmalarından, ecza depolarından, ilaç firmalarından ve çeşitli diğer yazılı ve görsel kaynaklardan yaptığımız araştırmalar sonunda; ülkemizde yanık İnternette gezinirken yukarıdaki bilgilerin verildiği yanıkla ilgili çeşitli haberleri okuduğumuzda aklımıza birden anneannemin yaptığı yanık kremi geldi. Anneannem biz küçükken herhangi bir yerimiz yandığı zaman kendisinin saksılarda yetiştirdiği 56 ~ Aralık 2015

57 tedavisinde kullanılan mevcut ürünlerin hiçbirinde etken madde olarak Alkanna tinctoria bulunmadığını gördük. Araştırmalarımız sırasında dikkatimizi çeken diğer bir konu ise; eskiden insanların yanıkları iyileştirmek amacıyla aynısafa çiçeğini kullanmış olmalarıydı. Örneğin Osmanlı zamanında cariyelerin, vücutlarında çıkan kızarıklıklar ve yaralar için padişah karşısına çıkmadan önce bu çiçekten yapılan kremleri sürdüğünü öğrendik. Hatta bazı kaynaklar aynısafa çiçeğinin tarihinin Moğollara kadar dayandığını ileri sürmekteydi. Buna rağmen tıpkı Alkanna tinctoria da karşımıza çıktığı gibi, ülkemizde yanık tedavisinde kullanılan mevcut ürünlerin hiçbirinde etken madde olarak Calendula officinalis de bulunmamaktaydı. Bize çok ilginç gelen diğer bir husus ise gerek geçmişte gerekse günümüzde yanık tedavisi için kullanılan ürünlerin ortak noktasının hep merhem ya da krem formunda hazırlanmış olmasıydı. Oysa krem ya da merhem kullanılması durumunda kabuk oluşumu nedeniyle yanık yarasının iyileşme süreci uzayabileceğinden, sprey halindeki bir ürün ile hem bu süreç kısaltılabilir hem de daha pratik ve kolay bir kullanım sağlanabilirdi. Bu kapsamda öncelikle tedarik edilen bitkiler ISTE Herbaryumu nda tanımlanmış, ekstraksiyon ile bitki ekstreleri elde edilmiş, ekstre çözünürlük testleri ve ön formülasyon çalışmaları tamamlanmış böylece Alkanna tinctoria ve Calendula officinalis bitkilerinin ekstrelerini içeren alternatif emülsiyon formülasyonları elde edilmiştir. Emülsiyonların ve ekstrelerin fiziksel özellikleri incelenmiş ve yapı tayinine yönelik olarak bazı kromatografik ve spektroskopik analizleri yapılmıştır. Son aşamada ise yanık yaralarında en çok oluşan 5 tür mikroorganizma seçilerek antimikrobiyal duyarlılık testleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen yanık spreyinin, yanık yaralarında üreyen mikroorganizmalar üzerinde antimikrobiyel etkiye sahip olduğu ispatlanmıştır. Spreyin ilaç sektörüne kazandırılması için gerekli çalışmalar devam etmektedir. Harbiyeli İlhami TAHNAL Aralık 2015 ~ 57

58 GEZİ İNCELEME ARNAVUTLUK Arnavutluk'un günümüzdeki toprakları tarihin çeşitli noktalarında Makedonya (özellikle Epirus Nova) ve Moesia Superior gibi Roma eyaletlerinin bir parçası oldu. Modern cumhuriyet ise Balkan Savaşları sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'daki çöküşünden sonra ortaya çıkmıştır yılında bağımsız olan Arnavutluk, arasında İtalyan himayesine girdi e kadar monarşiyle idare edilen ülke, 1928 e kadar cumhuriyetle,1939 yılında İtalya, 1943'te de Almanya tarafından işgal edilene kadar Prenslik, Cumhuriyet ve Krallık oldu yılında Arnavutluk'ta işgal sona erdi ve Enver Hoca ile Emek Partisi önderliğinde Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti kuruldu yılında sosyalist yönetim sona erdi ve çok partili yönetime geçildi. ülke ekonomisine hizmet sektörü hâkim olup bunu sanayi ve tarım sektörü takip etmektedir. Arnavutluk un nüfusu tür. Başkent Tiran ın nüfusu ise olup, merkezde yaklaşık 'sı yaşamaktadır. Üç milyonluk Arnavut nüfusunun % 80 Arnavutlar, % 10 Rumenler, % 3 Yunanlar, % 3 Çingeneler, % 1 Sırplar, % 1 Makedonlar ve diğerlerinden oluşmaktadır. Arnavutluk'ta genel okuryazarlık oranı % 98.7 olup, bu oran erkeklerde % 99.2 ve kadınlarda ise % 98.3'tür. Ekim 1957'de kurulan Tiran Üniversitesi, Arnavutluk'un en eski üniversitesidir. Arnavutluk Silahlı Kuvvetleri 1912 yılında Arnavutluk un bağımsızlığından sonra kurulmuştur yılında olan aktif asker sayısı 2009'da 'e indirilmiştir ve orduda ağırlıklı olarak küçük bir filo uçak ile savaş gemileri bulunmaktadır. Zorunlu askerlik hizmeti ise 2010 yılında kurulmuştur. Arnavutluk Silahlı Kuvvetleri; Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri, Deniz Arnavutluk, parlamenter demokrasiye ve bir geçiş ekonomisine sahiptir. Tiran, Arnavutluk'un başkentidir. Arnavutluk evrensel bir sağlık sistemi ile ücretsiz ilk ve orta öğretim sunmaktadır. Arnavutluk bir üst -orta gelir ekonomisine sahiptir ve 58 ~ Aralık 2015

59 Savunma Kuvvetleri, Arnavutluk Lojistik Tugayı ve Eğitim ve Doktrin Komutanlığı'ndan oluşmaktadır. Arnavutluk, 3 Nisan 2008 tarihinde NATO üyelik daveti almış ve 1 Nisan 2009'dan bu yana NATO üyesidir. Geleneksel bir tarım ülkesi olan Arnavutluk ta tarım, ülkenin çok önemli sektörlerinden birisidir km² olan ülke yüzölçümünün yaklaşık dörtte biri tarım alanı olarak kullanılabilir durumdadır. Hava koşulları her türlü tarımı ve hayvancılığı yapmaya olanak sağlamaktadır. Çalışan nüfusun % 60 ı tarım sektöründe çalışmaktadır. Tarım işletmeciliği geleneksel yöntemlerle yapılmaktadır. Ülkede konuşulan dil Arnavutçadır. Arnavutça, Hint-Avrupa dil ailesinin farklı bir dalını temsil etmektedir. Arnavut dili iki ana şivede gelişme göstermiştir. Arnavutluk un kuzeyinde konuşulana Gegerisht ve Arnavutluk un güneyinde konuşulana Toskerisht şivesi denir Manastır Ulusal Kongresi nde Arnavut alfabesinin 36 harften oluşması ve Latin alfabesinin kullanılması kararlaştırılmıştır. Arnavutça aynı zamanda Kosova da, Karadağ da, Sırbistan ve Makedonya da yaşayan Arnavutlar tarafından da kullanılmaktadır. Arnavutluk ta Shengjin, Saranda, Durres ve Vlore deniz kıyısı şehirleri olup, turistik yerlerdir. Berat şehri eski tarihi evleriyle gezilmesi gererken güzel bir Arnavut şehridir. Llogara Ulusal Park ının yanındaki Riviera nın başlangıcında güzel bir manzaraya sahip olan Llogara Geçidi bulunur. Palasa, Himara da muhteşem kumsalları ve inanılmaz doğasıyla ünlü bir kasabadır. Burası Jül Sezar ın Pompey in peşindeyken birliğini dinlendirdiği yerdir. Tiran da Saat Kulesi, Ethem Bey camisi, Milli Tarih müzesi, Uluslararası Kültür müzesi, Enver Hoca nın evi ve İşkodra gölü gezilip görülebilecek yerler arasındadır. Ayrıca, Arnavut ciğeri, Arnavut böreği ve Elbasan tavası meşhurdur. Arnavut halkının milli içkisi rakijadır. Arnavutça bilinmesi gereken birkaç kelime; -Po: Evet -Jo: Hayır -Tung: Merhaba -Faleminderit: Teşekkürler -Ju Lutem: Lütfen -Mire u Pafshim: İyi Günler Harbiyeli Ajet KRRABA Aralık 2015 ~ 59

60 HARBİYE DEN HABERLER Mezuniyet Töreni (30 Ağustos 2015) 2 60 ~ Mart ~ Aralık

61 Yemin Töreni (04 Eylül 2015) Aralık 2015 ~ 61

62 HARBİYE DEN HABERLER ABD Heyetinin Atat Eğitimi (23 Temmuz 2015) Uluslararası Harbiyeli Spor Atış Tatbikatı ( 13 Ağustos 2015) 2 62 ~ Mart ~ Aralık

63 Açılış Töreni ( 06 Ekim 2015) Kara Kuvvetleri Atış Müsabakası (06 Kasım 2015) Aralık 2015 ~ 63

64 HARBİYE DEN HABERLER Savunma Sporları Çalışmaları 64 ~ Aralık 2015

65 Mukavemet Kazandırma Yürüyüşü ve Arazide İlerleme Teknikleri Eğitimi Aralık 2015 ~ 65

66 HARBİYE DEN HABERLER Harbiye de 2 66 ~ Mart ~ Aralık

67 Sabah Sporu Aralık 2015 ~ 67

68 HARBİYE DEN HABERLER Paintball Faaliyetleri 2 68 ~ Mart ~ Aralık

69 Çoklu Entegre Lazer Nişan Alma Sistemi Faaliyetleri Aralık 2015 ~ 69

70 HARBİYE DEN HABERLER Atat ta Eğitim 2 70 ~ Mart ~ Aralık

71 Faaliyetleri Aralık 2015 ~ 71

72

73 Across 1 A fortified place, or position stationed with troops 4 A vessel that is capable of staying underwater for a long time 6 A portable cannon used to fire bomb shells 7 Protects the head. also known as the brain-bucket 8 An unpowered device used when dropping from great heights 9 A weapon that is fired, dropped, or projected at a target 10 A warship of the largest size, and most heavily armored, and has the most artillery on it 11 Used in all firearms. this substance was found by Chinese philosophers 12 A soldier who is deployed from an aircraft and lands on the ground using a parachute 14 The first rank in the military 15 A gun that fires rapidly and repeatedly 17 An aircraft that flies from spinning rotor blades on top of the aircraft 18 An escort or an accompaniment by ships or troops 19 A large armored combat vehicle armed with artillery 21 To conceal something by the use of disguising something into the natural environment 23 Something soldiers have to do before entering the military 27 A firearm that can be shot using one hand 29 A person, organization, group, or nation against yours 30 A person who holds a commission in the armed forces Down 2 Soldiers wear these to protect their feet from different environments 3 A rank above corporal, and below staff sergeant 5 A light-weight, fully automatic gun that uses a cartridge of a pistol 8 A rank below major, and above lieutenant 11 A metal identification tag worn on a chain by soldiers 13 A small durable motor vehicle used by the army 16 A company of troops made of 2 squads or sections led by a lieutenant 18 A set of buildings used to house soldiers 20 When the skin or any external feature of the body is damaged 22 A branch of the army made up of units trained to fight on foot 24 An underwater projectile fired from a submarine 25 Large caliber weapons such as cannons 33 An explosive used to destroy enemies by detonation or by contact 28 One who serves in an army Harbiyeli Aziz ÇETİN

74 Harbiyeli Ahmet ERTURAL

75 Harbiyeli Y. Tuncay YAŞAR

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... BELGELER III SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp Raporu... 1 2. Ali İhsan Paşa nın Güney

Detaylı

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ Millî Savunma Üniversitesi Müzesi; Türk Silahlı Kuvvetlerinin en üst düzeyde eğitim, öğretim ve bilim kuruluşu olan Millî Savunma Üniversitesi (Harp Akademileri)

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri

ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri Balmumu heykellerinin en önemli özelliği; Atamızın ölümünde yüzünden alınan masktan bire bir çalışılmış olup 2008 yılından itibaren müzemizde sergilenmeye başlanmıştır. Sağ

Detaylı

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BİR KAHRAMAN DOĞUYOR ÜNİTESİ KONU ANLATIMI HASAN DOĞAN BİR KAHRAMAN DOĞUYOR M. Kemal 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, Babası Ali Rıza Efendidir.

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI KONU ÖZETİ Bu başlık altında, ünitenin en can alıcı bilgileri, kazanım sırasına göre en alt başlıklara ayrılarak hap bilgi niteliğinde konu özeti olarak

Detaylı

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz ANMA PROGRAMI 1. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı 4 2. Çeşitli Yönleriyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk 10 (Yrd. Doç. Dr. Levent KALYON) 1. Resimlerle Atatürk 15 2. Kendi sesiyle Atatürk 18 2 Beni görmek

Detaylı

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 1. ÜNİTE Atatürk ün askerlik hayatı ile ilgili olay ve olguları kavrar. Örnek olaylardan yola çıkarak Atatürk ün çeşitli cephelerdeki başarılarıyla

Detaylı

Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı

Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı 1 2 Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı Tanrının hizmetkarı, İngiliz Başbakanının oğlu Teğmen Asquith nin dostu,ingiliz Donanması asteğmenlerinden İstanbul un kurtarılması için ölen

Detaylı

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III SUNUŞ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... III BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER 1. Siyasi Durum... 1 a. Dış Siyasi Durum... 1 b. İç Siyasi Durum... 2 (1) Birinci Dünya Savaşı Öncesi Osmanlı Devleti

Detaylı

SAYFA BELGELER NUMARASI

SAYFA BELGELER NUMARASI İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... SAYFA BELGELER NUMARASI 1. 27 Ekim 1922 tarihinde İsmet Paşa nın Dışişleri Bakanlığına ve Fevzi Paşa nın Batı Cephesi Komutanlığına atanması... 1 2. İstanbul daki mevcut

Detaylı

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? S-1 Sosyal bilgiler öğretmeni: (ikinci Meşrutiyet in ilanının ardından (Meşrutiyet karşıtı gruplar tarafından çıkarılan 31 Mart Ayaklanması, kurmay başkanlığını Mustafa Kemal in yaptığı Hareket Ordusu

Detaylı

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER III XI 1. Siyasi Durum... 1 a. Dış Siyasi Durum... 1 b. İç Siyasi Durum... 2 2. Coğrafi Durum... 5 a. Çanakkale

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

ZAMANIN ÖTESİNDEKİ DEHA NIKOLA TESLA

ZAMANIN ÖTESİNDEKİ DEHA NIKOLA TESLA ZAMANIN ÖTESİNDEKİ DEHA NIKOLA TESLA Nikola Tesla tüm zamanların en büyük mucitlerinden belki de en büyüğü olmasına rağmen bugün hala ismi birçok ismin gerisinde. 20. ve 21.yüzyıl teknolojilerinin babası

Detaylı

18 Mart Şehitler Günü Anlam ve Önemi

18 Mart Şehitler Günü Anlam ve Önemi 18 Mart Şehitler Günü Anlam ve Önemi Çanakkale Cephesi'nde kahraman ordumuzun verdiği mücadele yalnızca Türk tarihinin değil bütün dünya tarihinin akışını etkileyecek derecedeydi. Bu cephede alınan galibiyet

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM HAREKÂT ALANININ COĞRAFİ VE TOPOĞRAFİK DURUMU, TARAFLARIN HAREKÂT PLANLARI, 5 İNCİ ORDU İLE 3 ÜNCÜ KOLORDU KARARGÂHLARINDAKİ FAALİYETLER

BİRİNCİ BÖLÜM HAREKÂT ALANININ COĞRAFİ VE TOPOĞRAFİK DURUMU, TARAFLARIN HAREKÂT PLANLARI, 5 İNCİ ORDU İLE 3 ÜNCÜ KOLORDU KARARGÂHLARINDAKİ FAALİYETLER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM HAREKÂT ALANININ COĞRAFİ VE TOPOĞRAFİK DURUMU, TARAFLARIN HAREKÂT PLANLARI, 5 İNCİ ORDU İLE 3 ÜNCÜ KOLORDU KARARGÂHLARINDAKİ FAALİYETLER 1.

Detaylı

UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ

UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ Yrd. Doç. Dr. A. Poyraz GÜRSON Atılım Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü Dr. A. Poyraz Gürson, İlk-ortaöğretim ve liseyi İzmir Karşıyaka'da tamamlamayı müteakip

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde ATATÜRK Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanımdır. Doğup büyüdüğü Selanik, o dönemde önemli bir kültürel merkezdi. XIX. yüzyılın son çeyreğinde

Detaylı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK BĠR KAHRAMAN DOĞUYOR AÇIK UÇLU DEĞERLENDĠRME SINAVI sosyalciniz.wordpress.com 1. 19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı Devleti parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı Atatürk ün Kişisel Özellikleri Atatürk cesur ve iyi bir liderdir Atatürk iyi bir lider olmak için gerekli bütün özelliklere sahiptir. Dürüstlüğü ve davranışları ile her zaman örnek olmuştur. Gerek devlet

Detaylı

Resim-2 Genelkurmay başkanlığı, Eskişehir - Afyon hattına yerleşen düşmanın savunma ve berkitme faaliyetleri ile bulunduğu bölgede daha fazla

Resim-2 Genelkurmay başkanlığı, Eskişehir - Afyon hattına yerleşen düşmanın savunma ve berkitme faaliyetleri ile bulunduğu bölgede daha fazla SAD TAARRUZ PLANI 23 Ağustos 13 Eylül 1921 tarihleri arasında çok kanlı ve çetin savaşların yaşandığı Sakarya Meydan Muharebesi nde taarruz azmi ve başarı umudu kırılan Yunan ordusu daha fazla kayıp vermeden

Detaylı

ANADOLU TOPRAKLARINDA MEHMETÇİĞİN İMZASI: SİPER HATLARI

ANADOLU TOPRAKLARINDA MEHMETÇİĞİN İMZASI: SİPER HATLARI ANADOLU TOPRAKLARINDA MEHMETÇİĞİN İMZASI: SİPER HATLARI Anadolu tarihi boyunca defalarca istilalara uğramış, toprakları üzerinde birçok savaşlar yaşanmıştır. Yapılan her savaş Anadolu topraklarında ve

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 1) Ali Rıza Efendi nin 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı nda Asakir-i Milliye Taburu ndaki geçici

Detaylı

Sınıf [ B-PİSA ] 1. Dönem - 1. Uygulama

Sınıf [ B-PİSA ] 1. Dönem - 1. Uygulama 4. Sınıf [ B-PİSA ] 1 2017-2018 1. Dönem - 1. Uygulama P erformans İ zleme S üreç A nalizi 4. SINIF MATEMATİK OKURYAZARLIĞI Soru 1.1 Aşağıdaki tabloda 8 kişilik bir limonlu pasta tarifi verilmiştir. MALZEME

Detaylı

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL 9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL 9 EYLÜL 1922 Güzel İzmir imizin kurtuluşu, bugün doksan birinci yılına basıyor. Bu mutlu günü anarken, harp tarihinde eşi görûlmiyen Başkomutanlık Meydan Muharebesindeki geniş

Detaylı

7. Yayınlar 7.1 Uluslar arası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

7. Yayınlar 7.1 Uluslar arası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities) ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Veli Yılmaz 2. Doğum Tarihi : 25.11.1948 3. Unvanı : Yrd. Doç. Dr. 4. Öğretim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Subay Kara Harp Okulu 1969 Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp

Detaylı

Amiral Turgut Reis 449 nci ölüm yıl dönümünde anıldı

Amiral Turgut Reis 449 nci ölüm yıl dönümünde anıldı Amiral Turgut Reis 449 nci ölüm yıl dönümünde anıldı Ünlü Türk denizcisi Turgut Reis, 449. ölüm yıl dönümünde Bodrum Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliklerle anıldı. Atatürk Meydanı nda düzenlenen

Detaylı

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ün 1928 yılında Ankara

Detaylı

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5)

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5) Eylem 1.2 Gençlik Girişimleri Projesi İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5) DALGALAN SEN DE ŞAFAKLAR GİBİ EY ŞANLI HİLÂL OLSUN ARTIK DÖKÜLEN KANLARIMIN HEPSİ

Detaylı

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda:

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: ilkokulu E-DERGi si 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Siir: Dünya Çocuk Bayramı Hikaye: Sagır Kaplumbaga Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur Siir: 23 Nisan Söylediklerimiz

Detaylı

Mübariz İbrahimov tek başına 45 Ermeni asker ve subayı

Mübariz İbrahimov tek başına 45 Ermeni asker ve subayı Mübariz İbrahimov tek başına 45 Ermeni asker ve subayı öldürdü 7 Şubat 1988 doğumlu Mübariz İbrahimov, 2005 yılında Azerbaycan İçişleri Bakanlığı na bağlı Özel Kuvvetler Bölüğünde, askerlik hizmetini yaparak

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ BAKİ SARISAKAL SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ 1880 yılının başında Samsun da açıldı. Üçüncü Ordu nun sorumluluğu altındaydı. Okulun öğretmenleri subay ve sivillerdi. Bu okula öğrenciler

Detaylı

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Cumhuriyetin kuruluşu Anadolu insanının iman, namus, bağımsızlık, özgürlük, vatan ve millete sevgi ile bağlılığının inancı ve iradesi ile kendisine önderlik yapan Mustafa

Detaylı

Perşembe İzmir Basın Gündemi

Perşembe İzmir Basın Gündemi 05.05.2016 Perşembe İzmir Basın Gündemi Prof. Dr. Gökçe: "23 Nisan'a Alternatif Gibi Algılayarak Problem Çıkarmaya Çalışılıyor" 29 Nisan 1916 tarihinde Osmanlı Ordusunun Irak'ın Kut bölgesinde İngilizlere

Detaylı

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Devleti nin 19. yüzyılda uyguladığı denge siyaseti bekleneni vermemiş; üç kıtada sürekli toprak kaybetmiş ve yeni yeni önem kazanan petrol Osmanlı

Detaylı

Sarıkamış. Dersleri. Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı

Sarıkamış. Dersleri. Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı Sarıkamış Dersleri 103 yıl önce Birinci Dünya Savaşının başlangıcında Doğu (Kafkas) Cephesinde yaşanan olaylar her düzeyde alınacak çok acı derslerle doludur. Sarıkamış

Detaylı

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI AĞUSTOS 2017 Bülten 4 AĞUSTOS 2017 BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI Burdur 1 inci, 2 inci Organize Sanayi Bölgesi ve Isparta Süleyman Demirel Organize Sanayi

Detaylı

Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp Akademisi Doktora İnkılâp Tarihi Ankara Üniversitesi Unvan Alan Üniversite Yıl Doçent Profesör

Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp Akademisi Doktora İnkılâp Tarihi Ankara Üniversitesi Unvan Alan Üniversite Yıl Doçent Profesör ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Veli Yılmaz 2. Doğum Tarihi : 25.11.1948 3. Unvanı : Doktor 4. Öğretim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Subay Kara Harp Okulu 1969 Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp Akademisi

Detaylı

Yayın no: 133 ÇANAKKALE SAVAŞI. Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze Dizi editörü: Prof. Dr. Salim Aydüz

Yayın no: 133 ÇANAKKALE SAVAŞI. Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze Dizi editörü: Prof. Dr. Salim Aydüz Zehra Aydüz, 1971 de Balıkesir de doğdu. 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü nü bitirdi. Özel kurumlarda Tarih öğretmenliği yaptı. Evli ve üç çocuk annesi olan yazarın çeşitli dergilerde yazıları

Detaylı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014-2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM REHBERİ Web Adresi : http://tip.erciyes.edu.tr/ - http://tip.erciyes.edu.tr/egitim_rehberi.asp E-mail : tipdekanlik@erciyes.edu.tr Adres

Detaylı

Teori (saat/hafta) Atatürk ün prensiplerini ve Türk İnkılâbının gerekçelerinin ana temasını vermek

Teori (saat/hafta) Atatürk ün prensiplerini ve Türk İnkılâbının gerekçelerinin ana temasını vermek Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I Dersin Adı Kodu Yarıyıl Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I Önkoşullar Dersin dili Dersin Türü Dersin öğrenme ve öğretme teknikleri Dersin sorumlusu(ları) Dersin amacı

Detaylı

Ziyaret. Adabı. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda Gördüğün bu tümsek, Anadolu nda, İstiklâl uğrunda, namus yolunda Can veren Mehmed in yattığı yerdir.

Ziyaret. Adabı. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda Gördüğün bu tümsek, Anadolu nda, İstiklâl uğrunda, namus yolunda Can veren Mehmed in yattığı yerdir. Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir. Ziyaret GELİBOLU TARİHÎ ALAN'I Adabı Bu ıssız, gölgesiz yolun

Detaylı

PANORA GYO A.Ş Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı Bağımsız Yönetim Kurulu Üye Adayları Özgeçmişleri ve Bağımsızlık Beyanları

PANORA GYO A.Ş Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı Bağımsız Yönetim Kurulu Üye Adayları Özgeçmişleri ve Bağımsızlık Beyanları PANORA GYO A.Ş. 2018 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı Bağımsız Yönetim Kurulu Üye Adayları Özgeçmişleri ve Bağımsızlık Beyanları Dr. Vahdettin ERTAŞ Eğitim: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, Doktora, İşletme Anabilim

Detaylı

100. Yılında Çanakkale ye Develi den güzel bir ziyaret gerçekleştirildi. Fethinin 562. Yılı olması münasebetiyle gezinin ilk yarısı İstanbul a

100. Yılında Çanakkale ye Develi den güzel bir ziyaret gerçekleştirildi. Fethinin 562. Yılı olması münasebetiyle gezinin ilk yarısı İstanbul a 100. Yılında Çanakkale ye Develi den güzel bir ziyaret gerçekleştirildi. Fethinin 562. Yılı olması münasebetiyle gezinin ilk yarısı İstanbul a ayrıldı. İki önemli tarih, iki önemli şehir bu gezide buluştu.

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * ÇTTAD, X/23, (2011/Güz), s.s.187-232 Albüm KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * Kurtuluş Savaşı nın bitmesinin hemen ardından, verilen bu büyük mücadeleyi kamuoyuna anlatmanın bir aracı

Detaylı

1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi.

1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi. ATATÜRK KRONOLOJİSİ 1881: Selanik te doğdu. 1893: Askeri Rüştiye ye girdi ve Kemal adını aldı. 1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi. 1899: Mart 13: İstanbul Harp

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I. Laboratuar (saat/hafta) Uygulama (saat/hafta) Teori (saat/hafta) AKTS. 1.YIL/ 1.yarıyıl Güz

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I. Laboratuar (saat/hafta) Uygulama (saat/hafta) Teori (saat/hafta) AKTS. 1.YIL/ 1.yarıyıl Güz Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I Önkoşullar Dersin dili Dersin Türü Dersin öğrenme ve öğretme teknikleri Dersin sorumlusu(ları) Dersin amacı Dersin öğrenme

Detaylı

Şerafettin TUĞ Kaymakamı

Şerafettin TUĞ Kaymakamı T.C. GAZİEMİR KAYMAKAMLIĞI İLÇE YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ SAYI :BO54VLK4354802.880,01/ 1462 08.09.2010 KONU :19 Eylül 2010 Gaziler günü... GAZİEMİR Gaziemir İlçesi 19 Eylül 2010 Gaziler Günü Anma Tören Programı

Detaylı

1881 Gümrük kolcusu Ali Rıza Bey ile Zübeyde Hanım'ın oğlu olarak Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.

1881 Gümrük kolcusu Ali Rıza Bey ile Zübeyde Hanım'ın oğlu olarak Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Mustafa Kemal Atatürk (1881-1938) 1938) "Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir." "Đki Mustafa Kemal

Detaylı

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 3. ÜNİTE Batı cephesinde Kuvâ-yı Millîye birliklerinin faaliyetlerini ve düzenli ordunun kurulmasını değerlendirir.türk milletinin Kurtuluş Savaşı

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

Gazi Ahmet Muhtar Paşa Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren Cepheden Cepheye Koşan Komutan: Gazi Ahmet Muhtar Paşa O smanlı Devletinin son dönemlerinde, ordunun en önemli komutanlarından biri de, Gazi Ahmet Muhtar Paşa dır. Verilen

Detaylı

MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI. Programın Temel Yapısı

MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI. Programın Temel Yapısı MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI Programın Temel Yapısı MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI İlkokul ve Ortaokul 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıflar Çıkmış soru (ÖABT-LS) Uygulanmakta olan Ortaöğretim Matematik

Detaylı

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN Muğla Gazeteciler Cemiyeti 12. Seçimli Genel Kurulu Konakaltı İskender Alper Kültür Merkezinde gerçekleşti. 23 yıldır cemiyet başkanlığını yürüten duayen gazeteci

Detaylı

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (10 Eylül - 19 Ekim 2018 )

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (10 Eylül - 19 Ekim 2018 ) 3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (10 Eylül - 19 Ekim 2018 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

Atatürk ve Ağustos Ayı

Atatürk ve Ağustos Ayı Yılmadan Yorulmadan Dr. Sıtkı Aydınel Atatürk ve Ağustos Ayı Büyük asker ve büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk 57 yıllık ömrünün tamamını vatanı ve milletine (hatta tüm insanlığa) hizmete adamış, çok

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

ASTSUBAY MESLEK YÜKSEKOKULLARI

ASTSUBAY MESLEK YÜKSEKOKULLARI MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI MİLLİ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ www.msu.edu.tr ASTSUBAY MESLEK YÜKSEKOKULLARI MİLLİ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ KONAKLAR MAHALLESİ, ORG. İZZETTİN AKSALUR CAD. 34334 BEŞİKTAŞ / İSTANBUL

Detaylı

18 Martta Çanakkale Zaferinin yüzüncü yılını kutlayacağız. Tam bir asır önce dedelerimiz insanlık tarihinin en şanlı destanlarından birini yazmıştır.

18 Martta Çanakkale Zaferinin yüzüncü yılını kutlayacağız. Tam bir asır önce dedelerimiz insanlık tarihinin en şanlı destanlarından birini yazmıştır. ÇANAKKALE DESTANI 18 Martta Çanakkale Zaferinin yüzüncü yılını kutlayacağız. Tam bir asır önce dedelerimiz insanlık tarihinin en şanlı destanlarından birini yazmıştır. Çanakkale Destanı: 1915-1916 yılları

Detaylı

1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi (Lisesi)'ne geçti.

1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi (Lisesi)'ne geçti. 1881 Mustafa'nın Selanik'te doğuşu 1893 Mustafa'nın Selanik Askeri Rştiyesi'ne yazılması, 1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-TEOG DENEMESİ-14

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-TEOG DENEMESİ-14 T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-TEOG DENEMESİ-14 ( Bir Cumhuriyet Kenti konusuna kadar olan bölümleri kapsar.) 1. 3. Mustafa Kemal in doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği Selanik, Rumeli de önemli kentlerden

Detaylı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2017-2018 EĞİTİM - ÖĞRETİM REHBERİ Web Adresi : http://tip.erciyes.edu.tr/ - http://tip.erciyes.edu.tr/egitim_rehberi.asp E-mail : tipdekanlik@erciyes.edu.tr Adres

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : GK. SEÇ. I: BİLGİ TOPLUMU VE TÜRKİYE Ders No : 0310250040 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: Bu formun ç kt s n al p ço altarak ö rencilerinizin ücretsiz Morpa Kampüs yarıyıl tatili üyeli inden yararlanmalar n sa layabilirsiniz.! ISBN NUMARASI: 65482464 ISBN NUMARASI: 65482464! ISBN NUMARASI:

Detaylı

Necdet TUNA Tuğgeneral ATASE Daire Başkanı

Necdet TUNA Tuğgeneral ATASE Daire Başkanı SUNUŞ Kurtuluş Savaşı nın Önderi, Türkiye Cumhuriyeti nin Kurucusu, Ebedî Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK, 1911 de Trablusgarp Harbi nde, 1915 te Çanakkale Muharebelerinde ve 1918 de Suriye deki Yıldırım

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN 4. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (30 Ekim- 15 Aralık 2017) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her altı

Detaylı

American Tank Company (Ruhi) vs Afrika Schützenkompanie (Levent) 1750 pts & Mid-War Hold the Line

American Tank Company (Ruhi) vs Afrika Schützenkompanie (Levent) 1750 pts & Mid-War Hold the Line American Tank Company (Ruhi) vs Afrika Schützenkompanie (Levent) 1750 pts & Mid-War Hold the Line 25 Ağustos 2013 Pazar Brifing: Görev isminden de anlaşılacağı gibi hattı tutan bir birliğe bir diğerinin

Detaylı

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf

Detaylı

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Eylül 26, 2014-2:33:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yine böyle bir şölenle inşallah, bir gün biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın bana tevdi ettiği bu görevi bir başka kardeşimize

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ-I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I Dersin Kodu 630909 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati Zorunlu Önlisans 2 AKTS 2 (Kuramsal)

Detaylı

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri Bir hizmetin sürüp gidebilmesi için, kişilerin kendi istekleriyle bağışladıkları para ve mülklere Vakıf denir. Bağışlanan mülklerin, eserlerin geleceğe sağlıklı kalabilmeleri korunmalarına bağlıdır. Geçmişin

Detaylı

HOCAİLYAS ORTAOKULU. ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-8

HOCAİLYAS ORTAOKULU. ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-8 1/11 ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor 1. Batıya Erken Açılan Kent Selanik 1.Atatürk ün çocukluk dönemini ve bu dönemde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve kültürel yapısını analiz eder. 2. Mustafa Kemal Okulda

Detaylı

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim on günlerde mevsimsel geçiş döneminin verdiği miskinlikle aklıma yazılabilecek bir yazı gelmiyordu. Bugün kardio antrenmanımı yaparken,aklıma sevgili olmamak için yapman gerekenler adlı yazım geldi. Bende

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ Yrd. Doç. Dr. Cenk ÖZGEN 1. KİŞİSEL BİLGİLER Adı Soyadı: Cenk ÖZGEN Doğum Yeri ve Tarihi: Bursa / 07.08.1979 Uyruğu: T.C. Medeni Hali: Evli Adres: Giresun Üniversitesi, İktisadi

Detaylı

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI HÜRRİYET İLKOKULU 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI 1 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI Sayın Müdürüm, Saygı Değer Öğretmenlerim,Kıymetli

Detaylı

15 TEMMUZ BELGESELİ 112 AMBULANS SÜRÜCÜLERİ VİDEO ÖZÇEKİM YÖNERGESİ

15 TEMMUZ BELGESELİ 112 AMBULANS SÜRÜCÜLERİ VİDEO ÖZÇEKİM YÖNERGESİ 15 TEMMUZ BELGESELİ 112 AMBULANS SÜRÜCÜLERİ VİDEO ÖZÇEKİM YÖNERGESİ 15 Temmuz darbe girişimi gecesi 112 ambulans şoförlerinin tanıklıklarını ve kahramanlıklarını anlatmak üzere Öz-Sağlık İş sendikamız

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

Her Okulun Bir Projesi Var

Her Okulun Bir Projesi Var T.C ÇORUM VALİLİĞİ ŞEHİT ALİ KARSLI İMAM HATİP ORTAOKULU Her Okulun Bir Projesi Var Merak Eden Çocuk Saati ÇORUM 2017 Proje Adı: Merak Eden Çocuk Saati Projenin Sahibi: Şehit Ali Karslı İmam Hatip Ortaokulu

Detaylı

DİDİM. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 78. yılında Didim de anıldı

DİDİM. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 78. yılında Didim de anıldı Sayfa 4 15 Temmuz Demokrasi Parkı törenle açıldı Hafta içi 08:00 / 17.30 saatleri arasında hizmet vermekteyiz 3 10/Kasım/2016 DİDİM VATANDAŞLARIMIZIN DAİMA HİZMETİNDE... Çağrı Merkezi ve Halk Masası 444

Detaylı

Askerî Görevleri. Modern dünya tarihinin kaydettiği karizmatik liderlerin başında kuşkusuz Mustafa Kemal ATATÜRK gelmektedir.

Askerî Görevleri. Modern dünya tarihinin kaydettiği karizmatik liderlerin başında kuşkusuz Mustafa Kemal ATATÜRK gelmektedir. Askerî Görevleri Modern dünya tarihinin kaydettiği karizmatik liderlerin başında kuşkusuz Mustafa Kemal ATATÜRK gelmektedir. Mustafa Kemal ATATÜRK, yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden modern Türkiye

Detaylı

MUSTAFA KEMAL e YAPILAN BÜYÜK AYIP

MUSTAFA KEMAL e YAPILAN BÜYÜK AYIP MUSTAFA KEMAL e YAPILAN BÜYÜK AYIP Soner YALÇIN Twitter: hsoneryalcin E-mail: syalcin@sozcu.com.tr SÖZCÜ, 15 Mart 2015 http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/mustafa-kemale-yapilan-buyuk-ayip-772119/ Çanakkale

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar MARIA MONTESSORI Hayatın en önemli dönemi üniversite çalışmaları değil, doğumdan altı yaşa kadar olan süredir. Çünkü bu, bir çocuğun gelecekte olacağı yetişkini inşa ettiği

Detaylı

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 23.10.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA.

TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA. TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA Vefatımda varislerim bu hûlâsadan küçük bir hûlâsa çıkarırlar. Arabi 1313, Rumi 1312 ve Miladi 1896 senesi Ramazan-ı Şerifin birinci gecesi

Detaylı

ULUSLARARASI SEMPOZYUM HAVA HARP TARİHİ. Tarihinde Derinleş, Geleceğini Aydınlat ULUSLARARASI HAVA HARP TARİHİ SEMPOZYUMU HAVA HARP AKADEMİSİ

ULUSLARARASI SEMPOZYUM HAVA HARP TARİHİ. Tarihinde Derinleş, Geleceğini Aydınlat ULUSLARARASI HAVA HARP TARİHİ SEMPOZYUMU HAVA HARP AKADEMİSİ ULUSLARARASI SEMPOZYUM 2014 HAVA HARP TARİHİ Tarihinde Derinleş, Geleceğini Aydınlat ULUSLARARASI HAVA HARP TARİHİ SEMPOZYUMU Hava Gücü Teorileri ve Uygulamaları 20 nci Yüzyıl Savaşlarında Hava ve Uzay

Detaylı

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu TSK Müşterek Özel Görev Kuvveti ve koalisyon hava kuvvetleri tarafından Suriye'nin Cerablus bölgesinin IŞİD'ten geri alınması için operasyon başlatıldı 24.08.2016 /

Detaylı

Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi S. 56, Bahar 2015, s KİTAP TANITIMI

Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi S. 56, Bahar 2015, s KİTAP TANITIMI Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi S. 56, Bahar 2015, s. 255-259 KİTAP TANITIMI Dr. Çağla D. TAĞMAT * Ali Fuat Paşa nın Moskova Büyükelçiliği Dönemi Yazışmaları (16

Detaylı

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum. Sayın Kaymakam, Sayın Belediye Başkanı, Sayın Milli Eğitim Müdürü, Darüşşafaka Cemiyeti nin Sayın Başkanı ve Yöneticileri, Saygıdeğer Öğretmenlerimiz, Darüşşafaka daki temel öğrenimlerini başarıyla tamamlayıp,

Detaylı

BİREYSELLEŞMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) FORMU

BİREYSELLEŞMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) FORMU BİREYSELLEŞMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) FORMU ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: BEP HAZIRLAMA :07.10.2011 BEP Birimi Üyeleri: - ÖĞRENCİNİN ŞU ANKİ PERFORMANS DÜZEYİ:.. öz bakım becerilerini yerine getirir... okuma yazmayı

Detaylı