C i l t CİHAZLA İBADET ETMEK HO-PARLÖR İLE NAMAZ VE EZAN BAHSİ CİHAZLA İBADET BAHSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "C i l t CİHAZLA İBADET ETMEK HO-PARLÖR İLE NAMAZ VE EZAN BAHSİ CİHAZLA İBADET BAHSİ"

Transkript

1 C i l t 1 CİHAZLA İBADET ETMEK HO-PARLÖR İLE NAMAZ VE EZAN BAHSİ CİHAZLA İBADET BAHSİ

2

3 G Ü N Ü M Ü Z D E A Ç I K Ç A İ Ş L E N E N B İ D A T HO-PARLÖR İLE İBADET WEB: BU SİTE YAPIM AŞAMASINDADIR. sorarimut@gmail.com Bu Kitabı içeriğine sadık kalmak şartı ile İstediğiniz gibi istifade edebilir, kopyalayabilir,çoğaltabilirsiniz.

4

5 İçindekiler B Ö L Ü M 1 İçindekiler Önsöz 1 İbadet Nedir 1 Nemaz ın Önemi 1-2 Ezan Bahsi 2-3 Bid at Nedir? 3 Bid at İle İlgili Hadis-i Şerifler 4 Ses Nedir?Ho-parlörden Çıkan Ses Nedir8 Ho-parlör Nedir? Nasıl Çalışır? 8 Aks-i Sada Nedir? 9 EZAN VE NEMAZ DA BİD AT B Ö L Ü M 2 Çeşitli Sual ve Cevaplar Açıklama 28 Son Söz 28

6 Bölüm 1 Önsöz BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM İbadet Nedir? Bid at nedir? Ezan Ho-parlör ile Okunur mu? İbadet e Sonradan Ekleme Yapılır mı? Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi Ve Selem) in Bid at ile ilgili hadis-i şerifleri? Ho-parlör Nedir? Bunların Ve diğer soruların cevabını bu kitap ta bulabileceksiniz. İBADET NEDİR? İslâm ın binâsı beştir. Yâni, İslâm beş şey üzerine binâ kılınmıştır. Evvelkisi, kelime-i şahâdet getirmek ve mânasını öğrenip inanmak. İkincisi, beş vakit namazı vakti geçmeden kılmak. Üçüncüsü, Ramazan-ı şerifte her gün oruç tutmak. Dördüncüsü, eğer farz olduysa, yılda bir kere, zekât ve uşr vermek. Beşincisi, kudreti var ise, ömründe bir kere, hacca gitmek. [Allah-ü Teâlâ nın bu beş emrini yapmaya (İbâdet etmek) denir.] NEMAZIN ÖNEMİ Âdem aleyhisselâmdan beri, her dinde bir vakt nemâz var idi. Hepsinin kıldığı, bir araya toplanarak bize farz edildi. Nemâz kılmak, îmânın şartı değil ise de, nemâzın farz olduğuna inanmak, îmânın şartıdır. Nemâz, düâ demekdir. İslâmiyyetin emr etdiği, bildiğimiz ibâdete, nemâz (Salât) ismi verilmişdir. Mükellef olan [ya nî âkıl ve bâlig olan] her müslimânın, hergün beş vakt nemâzı kılması (Farz-ı ayn)dır. Farz olduğu, Kur ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde, açıkça bildirilmişdir. Mi râc gecesinde, beş vakt nemâz emr olundu. Mi râc, hicretden bir yıl önce, Receb ayının yirmiyedinci gecesinde idi. Mi râcdan önce, yalnız sabâh ve ikindi nemâzı vardı. RESÛLULLAH SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM : (Birinin evi önünde nehr olsa, hergün beş kerre bu nehrde yıkansa, üzerinde kir kalır mı?) diye sordu.

7 Hayır, yâ RESÛLALLAH! dedik. (İşte, beş vakt nemâzı kılanların da, böyle küçük günâhları afv olunur) buyurdu. [Ba zı câhiller, bu hadîs-i şerîfi işitince, o hâlde, hem nemâz kılarım, hem de istediğim gibi, keyf sürerim. Nasıl olsa günâhlarım afv olur, diyor. Böyle düşünmek doğru değildir. Çünki, şartları ile, edebleri ile kılınıp, kabûl olan bir nemâz, günâhları döker. Sonra, küçük günâhları afv olsa bile, küçük günâh işlemeğe devâm etmek, ısrâr etmek, büyük günâh olur. Büyük günâh işlemeğe ısrâr etmek de, küfre sebeb olur.] İbni Cevzî, (El-mugnî) ismindeki tefsîrinde buyuruyor ki, (Ebû Bekr-i Sıddîk radıyallahü anh buyurdu ki, beş nemâz vaktleri gelince, melekler der ki, ey Âdem oğulları, kalkınız! İnsanları yakmak için hâzırlanmış olan ateşi nemâz kılarak söndürünüz). Abdüllah ibni Abbâs Radıyallahü Anhümâ diyor ki, Resûlullah dan SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM işitdim. Buyurdu ki, (Nemâz kılmıyanlar, kıyâmet günü, Allah-ü Teâlâyı kızgın olarak bulacaklardır). Nemâza devâm, kalbin nûrlanmasına ve se âdet-i ebediyyeye kavuşmağa vesîledir. Peygamberimiz SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM (Nemâz nûrdur) buyurdu. Ya nî, dünyâda kalbi parlatır. Âhıret de sırâtı aydınlatır. Allah-ü Teala nın dostlarına, nemâzda neler oluyor, murâdlarına, nemâz da, nasıl kavuşuyorlar biliyor musunuz? (Kitâb-ül-fıkh-alel-mezâhib-il-erbe a)da, nemâzı anlatmağa başlarken diyor ki, Nemâz, islâm dîninin direklerinden en ehemmiyyetlisidir. Allah-ü Teala, kullarının yalnız kendisine ibâdet etmeleri için, nemâzı farz etdi. Nisâ sûresinin yüzüçüncü âyeti, nemâz mü minler üzerine, vaktleri belirli bir farz oldu demekdir. Hadîs-i şerîfde, (Allah-ü Teâlâ, hergün beş vakt nemâz kılmağı farz etdi. Kıymet vererek ve şartlarına uyarak, hergün beş vakt nemâz kılanı Cennete sokacağını, Allah-ü Teâlâ söz verdi) buyuruldu. Nemâz, ibâdetlerin en kıymetlisidir. Hadîs-i şerîfde, (Nemâz kılmıyanın, islâm dan nasîbi yokdur!) Nemaz ın önemi yukarıda bildirilmiştir daha geniş bilgi için Tam İlmihal Seadeti Ebediyye Kitabına bakabilirsiniz. EZAN BAHSİ Ezân, herkese bildirmek demekdir. Belli olan arabca kelimeleri sırası ile okumakdır. Tercemesini okumak, ezân olmaz. Ma nâsı anlaşılsa da, fârisî ve başka dillerle okunmaz. Ezân okumak, hicretden önce Mekkede, Mi râc gecesi başladı. Hicretin birinci senesinde, nemâz vaktlerini bildirmek için emr olundu. Mahalle mescidinde, yüksek yerde okuması sünnetdir. Sesini yükseltmesi lâzımdır. Fekat, çok bağırmak için, kendini zorlamamalıdır. Beş vakt nemâz ve kazâ nemâzları için ve Cum a nemâzında hatîbin karşısında, erkeklerin ezân okuması sünnet-i müekkededir. Kadınların ezân ve ikâmet okuması mekrûhdur. Çünki, seslerini yükseltmeleri harâmdır. Ezân, başkalarına vakti bildirmek için, yüksekde okunur. Hâzır olan cemâ at için veyâ kendi için olan ezân ve ikâmet yerde okunur. [(Tenvîr-ül-ezhân)da diyor ki, (Ezânı oturarak okumak tahrîmen mekrûhdur. Ayakda okunması tevâtür ile anlaşılmışdır.)]

8 Vitr, bayram, terâvîh ve cenâze nemâzları için ezân ve ikâmet okunmaz. Ezânı vaktinden evvel okumak sahîh değildir ve büyük günâhdır. Vakt girmeden önce okunan ezân ve ikâmet, vakt girince tekrâr okunur. Ezân okunurken, hareke veyâ harf katacak veyâ harfleri uzatacak şeklde tegannî yapmak ve böyle okunan ezânı ve Kur ân-ı kerîmi dinlemek câiz değildir. [(Mir ât-ül haremeyn) kitâbının Medîne kısmında diyor ki, Ezân okumak, hicretin birinci senesinde, Medînede başladı. Bundan önce, nemâz vaktlerinde yalnız (Essalâtü câmi a) denirdi. Medînede ilk ezân okuyan, Bilâli Habeşîdir. Mekkede ise, Habîb bin Abdürrahmândır. Cum a nemâzındaki birinci ezân, hazret-i Osmânın sünnetidir. Önceleri, bu da câmi içinde okunurdu. Abdülmelik zemânında Medîne vâlisi olan Ebbân bin Osmân hazretleri minârede okutdu. Melik Nâsır bin Mensûr, yediyüz [700] senesinde, Cum a ezânından önce, minârelerde salâtü-selâm okutdu. İsrâîl Peygamberleri, sabâh ezânından önce tesbîh okurlardı. Eshâb-ı kirâmdan Mesleme bin Mahled, Mısrda vâlî iken, ellisekiz [58] senesinde, hazret-i Mu âviyenin emri ile ilk minâreyi yapdırıp, müezzin Şerhabîl bin Âmire sabâh ezânından önce salât verdirdi). (Dürr-ül-muhtâr)da diyor ki, (Ezândan sonra salât ve selâm okumak, ilk olarak yediyüzseksenbir senesinde, sultân Nâsır Salâhuddînin emri ile Mısrda başladı). [Cenâze olduğunu bildirmek için, minârelerde salât okunması mu teber kitâblarda yazılı değildir. Çirkin bid atdir. Okutmamalıdır.] (Mevâhib-i ledünniyye)de diyor ki, (Hicretin birinci senesinde, Resûlullah SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM, Eshâb-ı kirâma sordu. Kimisi, nemâz vaktlerini bildirmek için, nasârâ gibi nâkûs, ya nî çan çalalım dedi. Kimisi, yehûdîler gibi boru çalınsın dedi. Kimisi de, nemâz vakti ateş yakıp yukarı kaldıralım dedi. Resûlullah, bunları kabûl etmedi. Abdüllah bin Zeyd bin Sa lebe ve hazret-i Ömer rü yâda ezân okumasını görüp söylediler. Resûlullah SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM bunu beğenip, nemâz vaktlerinde böyle ezân okunmasını emr buyurdu). Ezan ın önemi yukarıda bildirildi. Daha geniş bilgi için Tam İlmihal Seadeti Ebediyye Kitabına Bakabilirsiniz. BİD AT NEDİR? Bid at 2 ye ayrılır biri adette bid at diğeri ise ibadette bid at dır. 1.si Âdette bid'at, sevap beklenilmeden, dünya menfaati için yapılan şeylerdir. Âdette bid'at, bir ibadeti bozmazsa veya dinin yasak ettiği bir şey değilse günah olmaz. Âdette olan bid'at, ceket, pardesü giymek, çay ve kahve içmek gibi dinin yasak etmediği bir şey ise, günah değildir. Peygamber efendimizin papaz ayakkabısı ve Rum cübbesi giydiği hadis-i şerifle bildirildi. (Tirmizi)

9 Fen ve fen bilgileri dinde bid'at değildir. Fenni buluşlara sahip çıkmak, dinimizin emridir. (İlim Çin de de olsa alın! Fen ve sanat, müminin kaybettiği malıdır. Nerede bulursa alsın) hadis-i şerifleri, kâfirlere uymayı değil, fenni onlarda bile olsa, arayıp bulmayı emrediyor. (Mevduat-ül-ulum) 2.si ise İbadette bid'at dır Resulullah (Sallalahü Aleyhi Ve Selem) ve dört halife zamanında bulunmayıp da, dinimizde, sonradan meydana çıkarılan, uydurulan inanışlara, sözlere, işlere, şekillere ve âdetlere denir. İbadetlere bid'at karıştırmak büyük günahtır. Bid ati sünnet diye işlemek haramdır. Bunların hepsini din diye, ibadet diye uydurmak veya dinin önem verdiği şeyleri dinden ayrıdır, din buna karışmaz demek bid'attir. Bid'atlerin bazıları küfür, bazıları büyük günahtır. Hadis-i şerifte, (Her bid'at sapıklıktır) buyuruldu. (Müslim) Bid at çıkaran, dinde noksanlık görüp bazı hükümleri değiştirmeye, yeni hükümler koymaya çalışır. Sahih hadisleri uydurma zanneder, İslam âlimlerini beğenmez. Bid at ehli kibirlidir. Bid at in de hırsızlık, katillik, fahişelik, içki içmek gibi haramlardan daha büyük olmasının sebebi budur. Günah işleyen kimse, Allah-ü Teala nın emrine isyan etmiş olur, büyük günah işler. Fakat bid at çıkaran kimse, Allahü Teala nın, Resulünün ve Resulullah (Sallalhü Aleyi Ve Selem) in vârisleri olan âlimlerin bildirdiği hükümleri beğenmeyip yeni hükümler koymaya, bizzat dinin sahibi olmaya çalışıyor. Yani Allah adına, Resulü adına hareket ediyor, hatta onları beğenmeyip kendi görüşünü din gibi ortaya koymaya çalışıyor. Bu bakımdan bid at ehli, hırsızdan, eşkıyadan, katilden daha büyük günah işliyor. İşte bunun gibi sebeplerden dolayı Peygamber efendimiz, (Ben onlardan değilim, onlar da benden değildir. Onlara karşı cihad, kâfirlerle cihad gibi önemlidir) buyuruyor. (Deylemi) İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki: (Bid at ehli, yapacağı değişikliklerle, dini düzelteceklerini, olgunlaştıracaklarını zannederek bid'at çıkarıyor, bid'atlerin zulmetleri ile sünnetin nurunu örtmeye çalışıyorlar. Bunlar, dinin noksanlıklarını tamamladıklarını iddia ediyorlar. Bilmiyorlar ki din noksan değil, kâmildir. Dini noksan sanıp, tamamlamaya [çağa uydurmaya, çeşitli bid atler çıkarmaya] çalışmak, Maide suresinin, (Bugün sizin için dininizi ikmâl eyledim. Üzerinize olan nimetimi tamamladım ve size din olarak İslamiyet i vermekle razı oldum) mealindeki 3. âyetine inanmamak olur. (m.260) İbadetleri değiştirmek, hiç yapmamaktan daha büyük günahtır. Çünkü hiç yapmamak belki tembellikten ileri gelebilir. Fakat ibadeti değiştirmek, kendi aklını beğenip Allah-ü Teala nın emrini beğenmemekten ileri gelir. İbadet, Allah-ü Teala nın gönderdiği Kitaba ve Peygambere uymak demektir. Bir insan, bir işi, Allah-ü Teala nın emri olduğu için değil, kendi aklına uygun geldiği için yaparsa, Ona kulluk yapmamış, dinin emrini yerine getirmemiş olur.

10 Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Her bid'at sapıklıktır.) [Müslim] (Bir bid'at çıkaranın namazı, orucu, haccı, cihadı, tevbesi, farzı, nafilesi ve hiçbir ibadeti kabul olmaz, yağdan kıl çıkar gibi, dinden çıkması kolay olur.) [İbni Mace, Deylemi] (Dinde olmayan bir şey meydana çıkarılırsa, o şey merduddur.) [Buhari] İmam-i Rabbani nin şu sözü bütün meselelere nokta koyuyor ( Bunlar niçin bilmemişler ki, birşey yükseldikden, temâm oldukdan, beğenildikden sonra, buna yapılacak eklemeler güzel olamaz ) Ho-parlörle ibadet in caiz olmadığı buradan da anlaşılmaktadır. Peygamber efendimiz (Sallalhü Aleyhi Ve Selem) efendimizin bid at hakkındaki hadis-i şeriflerinden bazıları şunlardır; (Her bid'at sapıklıktır.) [Müslim] (Bir bid'at çıkaranın namazı, orucu, haccı, umresi, cihadı, tevbesi, farzı, nafilesi ve hiçbir iyiliği kabul olmaz, hamurdan [yağdan] kıl çıkar gibi, dinden çıkması kolay olur.) [İbni Mace] (Allah-ü Teâlâ, bid'at ehlinin ne duasını ne zekatını ne haccını, ne namazını, ne de sadakasını kabul eder, yağdan kıl çıkar gibi dinden çıkar.) [Deylemi] Açıklama: İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Şartları gözetilerek yapılan ibadet sahih olur, fakat ihlas ile yapılmadı ise kabul olmaz. Sevap verilmez. Sahih olan bir ibadet, kabul olmayabilir. Mesela çaldığı ceket ile namaz kılan kimsenin namazı sahihtir, namaz borcundan kurtulur. Fakat sevap alamaz. Diğer bütün günahlar da böyledir. Mesela, oruç tutan kimse akşam orucunu içki ile açsa, orucu yine sahihtir, ama orucu kabul olmaz. Yani oruç borcundan kurtulmuş olur ise de, oruç tutmakla elde edilecek büyük sevaba kavuşamaz (Hadika) ve (Berika) da (Bid'at işleyenin hiçbir ibadeti kabul olmaz) hadis-i şerifi açıklanırken, (Bunların ibadetleri sahih olur. Fakat sevap verilmez) deniyor. Haram işleyenin ve bid at ehlinin ibadeti sahih olsa da kabul olmaz. Fasığın, yani açıktan büyük günah işleyenin, Mesela içki içenin, zina edenin, faiz yiyenin ve bid at ehlinin imam olması mekruhtur. Mekruh olarak kılınan namaz sahih olursa da kabul olmaz. Bid'at sahibinin arkasında namaz kılmanın mekruh olduğu (Hulasa) fetva kitabında da yazılıdır. Kabul olmaz demek, sahih olmaz demek değildir. Sahih olur, fakat sevabı olmaz demektir. (R. Muhtar)

11 (Bid'at ehli, bid'atini Allah rızası için terk etmedikçe, hiçbir ameli kabul olmaz.) [Deylemi, İbni Neccar, Ebu Nasr, İbni Ebi Asım] AÇIKLAMA:(İbadetleri sahih olur, fakat sevap verilmez) Fasıkların ve bid at ehlinin ibadetleri sahih olsa da kabul olmaz. Kabul olmaz demek, sahih olmaz demek değildir. Sahih olur, fakat sevabı olmaz demektir. (Redd-ül Muhtar) (Bid'at ehlinin tevbesi, bid'ati bırakana kadar kabul olmaz.) [Taberani] (Tevbesi kabul olmaz demek, bid'at ehli, bid'atinden sevap beklediği, iyi bir iş yaptığını sandığı için tevbe etmeyi düşünmez. Bu bid'atten vazgeçmediği için de ibadeti kabul olmaz.) (Bid'at ehlinin hiç birisi Sırattan geçemez, Cehenneme düşer.) [İbni Asakir] (Bid at çıkarıp, onunla amel edenlere lanet olsun.) [Dare Kutni] (Bid at çıkarana da, onu himaye edene de lanet olsun.) [Buhari] (Bid'at ehlini beğenmeyenin kalbi, iman ile dolar.) [Gunye] (Bir zaman gelir, sünnetim unutulur, bid'atler çıkar. Sünnete uyanlar garip olur, yalnız kalır. Bid'atlere uyan ise, kendilerine çok yardımcı bulur.) [Şir a] (Amellerin en hayırlısı farzlar, en kötüsü de bid'atlerdir.) [Beyheki] (Bid at ehli, yaratıkların en kötüsüdür.) [Ebu Nuaym] (Bid'at ehline sert davran! Allah, onlara düşmandır.) [İbni Asakir] (Ümmetim gruplaşacak, bid'atlere bulaşacak, tıpkı kuduzun ısırıp da, kuduranda hiçbir yer kalmayıp her tarafını sardığı gibi, bu bid'at de onların her hallerine bulaşacaktır.) [Ebu Davud] (Ümmetim 73 fırkaya ayrılır, [bid at ehli olan] 72 si Cehenneme gider. Yalnız bir fırka kurtulur. Cehennemden kurtulan fırka, benim ve Eshabımın gittiği yolda gidenlerdir.) [Tirmizi] (Bu fırkanın ise, Ehl-i sünnet vel-cemaat olduğu icma ile bildirildi.) [Mekt. Rabbani, Hadika] Ahmed bin Muhammed Tahtavi hazretleri buyuruyor ki: Fırka-i naciyye, bugün dört mezhepte toplanmıştır. Bu zamanda bu dört hak mezhepten birine uymayan, bid'at ehlidir. (Tahtavi) (Bid'atler yayıldığı zaman ilmi olanlar bunu açıklasın. Eğer açıklamayıp ilmini gizlerse, Allah-ü Teala nın indirdiği Kur anı gizlemiş olur.) [İbni Asakir] (Bid'atler çıkınca âlim ilmini açığa çıkarsın! İlmini açıklamayana lanet olsun!) [Deylemi] İmam-ı Malik hazretleri, (Bid'at ehlinin şahitliği kabul olmaz) buyurdu. O halde bid atlerden çok sakınmalıdır. (Bid'at sahibine hürmet eden, İslamiyet i yıkmaya yardım etmiş olur.) [Taberani] (Bid'at ehline sert davran! Allah, onlara düşmandır.) [İbni Asakir] (Onlardan kaçın! Sizi dalalete, fitneye düşürmesinler.) [Müslim]

12 (Hasta olurlarsa, ziyaretlerine gitmeyin!) [Ebu Davud] (Karşılaşınca, onlara selam vermeyin!) [İbni Mace] (Onlarla birlikte bulunmayın, birlikte yiyip içmeyin!) [Ukayli] (Onların cenazelerine gitmeyin, onlarla birlikte namaz kılmayın!) [İbni Hibban] (Onlar benden değil, ben de onlardan değilim. Onlarla cihad, kâfirlerle cihad gibidir.) [Deylemi] (Kim bid'at ehlinden buğz ederek yüz çevirirse, Allah-ü Teâlâ onun kalbini korkulardan emin kılar ve imanla doldurur. Bid'at ehline sert muamele edeni de, en büyük korku gününde emin kılar. Bid'at ehlini hakir ve zelil göreni de, Cennette yüz derece yükseltir. Bid'at ehline selam veren veya onu sevindirici şeyle karşılayan, Kur an-ı kerimi küçümsemiş olur.) [Hatib] (Bir bid'at ehli öldüğünde İslamda bir fetih vuku bulmuş gibi olur.) [Hatib] (Bir bid'at çıkaran, ölmeden önce mutlaka onun kötülüğüne maruz kalır.) [Taberani] (Bid at ehlinden ilim öğrenmeye çalışmak, kıyamet alametlerindendir.) [Taberani] (Bid'at çıkarana, bunu yapana şeytan çok ibadet yaptırır, onu çok ağlatır.) [Mekt. Masumiyye c.2, m. 110] NOT:Bid at ehlinden böyle uzak durmanın sebebi bid atin çok kötü bir iş olduğu içindir. Çünkü bid at çıkaran dine ilave yapıyor, Allah adına, Resulü adına hükümler koymuş oluyor. Allah-ü Teala nın ve Resulünün koyduğu hükümleri beğenmemiş oluyor. Her günahtan daha büyüğünü işlemiş oluyor. BİD AT ın çok büyük günah olduğunu yukarıda aktardık. Şimdi gelelim Günümüzde ibadet e karışmış olan bid at e. Yani ho-parlör ile ibadet bahsine. SES NEDİR HO-PARLÖR DEN ÇIKAN SES NEDİR? SES; Buğazdaki ses iplikcikleri [etden iki tel], konuşurken, gerilerek sertleşiyor. Ciğerden gelen hava, bunları titreşdirerek ses hâsıl oluyor. Titreşen tellerin hava moleküllerine çarpması, bu molekülleri titreşdiriyor. Bu titreşimler de, yanlarındaki hava moleküllerini titreşdirerek kulağımıza kadar ulaşıyor. Böylece sesi duyuyoruz. Ses hava içinde, müntezam küreler hâlinde dalgalarla yayılıyor. Havanın kendisi gitmiyor. Sesi iletmiş oluyor. Kuru hava, sesi, sâniyede üçyüzkırk metre hızla iletmekdedir. Su molekülleri de, sesi iletir.

13 Sesin, sudaki hızı, sâniyede binbeşyüz metre kadardır. Katı cismler, sesi dahâ çabuk iletiyor. Sesin çelik ve camdaki hızı, sâniyede beşbin metredir. Ho-parlörden Çıkan Ses; Ses, mikrofona gelince gayb oluyor, bitiyor. Elektriğe, sonra miknâtıs dalgalarına çevriliyor. Bu elektro-manyetik dalgalar, antene gelip, radyoda, elektriğe ve sonra yeni bir sese çevriliyor. Hoparlörde de böyle olmakdadır. Zâten hoparlör elektrik dalgalarını ses dalgalarına çeviren âlet demek olduğu, Fransızca (Larousse)da bile yazılıdır. Aks-i sadâya Kur ân-ı kerîm okumak denilmiyor da, bu başka sese, nasıl Kur ân okumak denilir. HO-PARLÖR den çıkan ses Hâfızın sesine benziyen, başka bir sesdir. Kadınların aynadan, sudan aks eden görüntülerine ve kâğıd, perde üzerindeki resmlerine bakmanın da, benzerlerine bakmak olduğu, tam ilmihal seadeti ebediyye nin birinci kısmda, 58. ci maddenin son sahîfesinde bildirmişdir. AKSİ-İ SADA NEDİR? Havada, suda yayılmakda olan ses dalgaları, dıvar, kayalık gibi sert düz yüzeylere çarpınca, doğrultularını değişdirerek, tekrâr geriye döner. Geri dönen dalgalar, eşit özellikde, ikinci bir ses meydâna getirirler. Bu ikinci sese (Aks-i sadâ) veyâ (yankı) denir. Aks-i sadâ, kendini hâsıl eden birinci sesin özelliğinde olduğu hâlde, secde âyetinin, aks-i sadâsını işiten kimsenin, ma nâsını anlasa bile, tilâvet secdesi yapması lâzım gelmiyor. Kur ân-ı kerîmin aks-i sadâsı, Kur ân-ı kerîm olmuyor. Bu sese, Allah-ü Teâlâ nın kelâmı denmiyor. Radyoda işitilen ses, hâfızın sesinin (Nakl-i sadâ)sı, ya nî sesin kendisi olmadığı gibi, (Aks-i sadâ)sı bile değildir. Ezan ı yüksek yere çıkarak okumak sünnettir. Şimdi Ezan ho-parlör den okunuyor yüksek yere çıkmayıp karanlık odadan okuyor, hatta radyo ve televizyonlardan okunuyor yani bu sünnet değiştirilmiş oluyor. ( Bu fakirin acizane gayesi ise sünneti yeniden meydana çıkarmakdır. ) Ezân sesinin uzaklardan işitilmesi lâzım olsaydı, bu sözün bir kıymeti olurdu. Ezânın, insan sesinden fazla sesle okunması lâzım olsaydı, RESÛLULLAH SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM, bunun çâresini emr ederdi. Çünki, dinde lâzım olan herşeyi bildirmesi, yapdırması vazîfesi idi. Nemâz vaktlerinin geldiğini, hıristiyanlar gibi çan çalarak veyâ yehûdîler gibi boru ötdürerek uzaklara duyuralım diyenler oldu. Kabûl etmedi. (Biz böyle yapmayız. Yüksek yere çıkıp ezân okuyunuz!) buyurdu.

14 Böylece, insan sesinin varamıyacağı yerlere tek bir ezân sesinin ulaşdırılmasına lüzûm olmadığı anlaşıldı. İbâdetlerde değişiklik yapmanın (BİD AT) olduğunu, büyük günâh olduğunu biliyoruz. Resûlullahın SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM kabûl etmediği, red etdiği birşeyi ibâdete karışdırmak ise, bid atden dahâ büyük, ondan dahâ çirkin günâh olur. Birinci kısmda, otuzdördüncü maddede, ondokuzuncu mektûbda, (Bid atler nûrlu parlak, fâideli görünseler de, hepsinden kaçınmak lâzımdır. Hiçbir bid atde fâide yokdur) diyor. (Müjdeci mektûblar) da, yüzseksenaltıncı mektûbda diyor ki, Bugün kalbler kararmış olduğundan, ba zı bid atler, güzel görülürse, kıyâmet günü, kalbler uyandıkları zemân, bid atlerin hepsinin zararlı oldukları anlaşılacakdır. Resûlullahın SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM, (Dîninizde yapılan her yenilik zararlıdır. Bunları atınız!) buyurdu) diyor. Allah-ü Teâlâ, Bekara sûresinin ikiyüzonaltıncı âyetinde meâlen, (Ba zı şeyleri sever, fâideli dersiniz. Hâlbuki o şeyler size zararlıdır) buyurdu. Görülüyor ki, ho-parlörle ezân okumak bid atini savunmak, bir müslimâna yakışacak şey değildir. ***(Dininizde yapılan her yenilik zararlıdır. Bunları atınız)*** Bu hadis-i şerif bütün tartışmaları bitiriyor. (NOT: ÇATAL KAŞIK KULLANMAK, ARABAYA BİNMEK GİBİ DEĞİŞİKLİKLER ADETTE OLAN DEĞİŞİKLİKLERDİR. BUNLARI KARIŞTIRMAYALIM. Bundan başka, (Dürr-ül-muhtâr) sâhibi RAHMETULLAHİ TEÂLÂ ALEYH yemîn kısmında, nezri anlatırken buyuruyor ki, (Her beldede, her mahallede mescid yapmak, hükûmet üzerine vâcibdir. Beyt-ül-mâl parasından yapdırılması lâzımdır. Hükûmet yapdırmazsa, müslimânların yapdırması vâcib olur). Birinci cild, dörtyüzsekseninci sahîfede diyor ki, (Ezân okunurken, câmi den çıkmak harâmdır. Fekat, kendi mahallesindeki câmi cemâ ati ile kılmak için çıkmak câizdir. Çünki, mahallesindeki câmi de kılmak vâcibdir). Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, her mahallede mescid bulunması, mahalle mescidlerinin hepsinde ezân okunması, herkesin kendi mahallesi veyâ çarşısı câmi inde okunan ezânı işitip, buradaki cemâ ate gitmesi emr edilmişdir. Her mahallede câmi bulunacak, hepsinde ezân okunacak, herkes ezân sesi duyacakdır. Ho-parlörle uzaklara duyurmağa lüzûm yokdur. Şimdi, ezânı ho-parlör ile okuyorlar. Ho-parlör sesleri birbirine karışarak, ezân oyuncak hâlini alır. Görülüyor ki, ho-parlörle okumak, lüzûmsuz ve zararlı olmakdadır. İslâmiyyetin emrine uyarak her müezzin minâreye çıkıp, sünnete uygun ezân okuyunca, herkes kendine yakın ezânı çok iyi işitir. Uzaklardan ho-parlör sesini duymağa lüzûm olmaz. Ezânı ho-parlörle okuyarak, sesin uzaklardan işitilmesini istemek, ezânın bir yerde okunmasını, her câmi de okunmamasını istemek demekdir.

15 Beyhekînin bildirdiği ve (Künûz-üd-dekâık)da yazılı hadîs-i şerîfde, Resûlullah SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM, Eshâbına radıyallah-ü TEALA anhüm ecma în hitâb ederek buyurdu ki, (Sizden sonra, bir zemân gelecekdir. O zemânda bulunan müslimânların en sefîlleri, en aşağıları, müezzinlerdir). Bu hadîs-i şerîf, tegannî ederek ve sünnete uymıyarak okuyan ve ibâdetlere bid atler karışdıran kimselerin zuhûr edeceklerini haber vermekdedir. Allah-ü Teâlâ, müezzin kardeşlerimizi, bu hadîs-i şerîfde kötülenen müezzinler gibi olmakdan muhâfaza buyursun! Âmîn. Zemânımızda, minâresine çıkılıp sünnete uygun ezân okunan bir câmi görünmez oldu. Kur ân-ı kerîmi radyo ile ve ho-parlör ile okurken, çok def a, harflere mahsûs ses, ya nî ağızdaki mahrecleri değişip ma nâ bozuluyor. Kur ânı kerîm, bayağı, ma nâsız, ses dalgaları hâlini alıp ibâdet değil, bir şarkıcının nağmeleri gibi, hissî bir zevk vâsıtası oluyor. Bundan başka, (Redd-ül-muhtâr), (Mecma ul-enhür) ve (Dürr-ül-müntekâ)da ve Elmalılı Hamdi efendinin RAHMETULLAHİ TEÂLÂ ALEYH tefsîrinin üçüncü cildinin, ci sahîfesinde diyor ki, (Kur ân-ı kerîm okumak demek, Kur ân okuduğunu anlıyacak kadar aklı başında olan insanın okuması demekdir). Câ miler, nemâz kılmak için yapılmışdır. Vâ ız ve hâfızların sesi, radyolarla, ho-parlörlerle, her tarafa yayılınca, câmi içinde, nemâz kılacak yer bulunmıyor. Nemâz kılanlar şaşırıyor. (İbni Âbidîn)de, imâmın, yüksek sesle okuması vâcib olan yerde, başkalarını râhatsız edecek kadar bağırması günâh olduğu yazılıdır. Hoparlörle okuyanlar, bu bakımdan da günâha giriyorlar. Ezân okuyanın müslimân, âkıl ve sâlih olduğunun bilinmesi lâzımdır. Bunun için teypden ve radyodan okunan ezân sahîh olmaz. Minâreye çıkıp Ho-parlörle okumak da, sünnete uygun değildir. Tam ilmihal kitabının Birinci kısmda, 61. maddenin sonuna bakınız! İbâdet ile âdeti ayırd etmek lâzımdır. İbâdet olmayan şeylerde, radyo, Ho-parlör kullanılır. İslâmiyyet, buna birşey demez. Fekat, ibâdetlerde ufak değişiklik yapan mezhebsiz olur. Bütün fıkh kitâblarında, meselâ fârisî (Tergîbüssalât) kitâbında diyor ki, (Abdestsiz ve cünüb ve serhoş olanın ve fâsıkın ve çocuğun ve kadının ve mecnûnun ezân okumaları mekrûhdur. Serhoş, cünüb ve mecnûnun okudukları ezânı tekrâr okumak lâzım olduğu, sözbirliği ile bildirildi. Kâfir, nemâz vaktinde ezân okursa, müslimân olduğu anlaşılır. Çünki ezân, müslimânlığın şi ârıdır, alâmetidir). Ezânı, ma nâsını bilerek, inanarak ve severek okumak müslimân olmanın alâmetidir. Büyük günâh işliyene (Fâsık) denir. İçki içen, kumar oynıyan, kadınlarla, kızlarla arkadaşlık eden, her gün beş vakt nemâz kılmıyan, (Fâsık) olur. Kadınların ezân, Kur ân, mevlid, ilâhî okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları harâmdır.

16 Hoparlör, radyo ve televizyon ile duyurmaları mekrûh olur. Bu âletlerin harâm sesler için kullanılmaları âdet olan yerlerde, (âlet-i lehv) eğlence âletleri olurlar. Bunlarla ibâdet yapmak, meselâ hoparlörle ezân okumak, fâsık ın okuması gibi, câiz olmaz. Fısk yapanlar gibi ezân okumanın harâm olduğu (Dürer)de yazılıdır. Radyodan ve Ho-parlörden çıkan sesler, şimdi Hıristiyanların ve Yehûdîlerin ellerinde bulunan, İncîl ve Tevrâtlar gibi, Allah kelâmı değildir. Allah-ü Teâlâ tarafından nesh edilmiş ve kullar tarafından değişdirilmiş olan mukaddes kitâblara hakâret etmek, alay etmek ve bunları okumak, dinlemek câiz olmadığı (Hadîka) kitâbının yüzonbeşinci sahîfesinde yazılıdır. Bunun için meyhânelerde, oyun yerlerinde, günâh işlenen topluluklarda, radyo ile Kur ân-ı kerîm ve mevlid dinleyerek keyflenmek küfr olur ve küfre sebeb olan da, kâfir olur. Radyoda, Kur ân-ı kerîmi ve mevlidi hurmetle dinliyenler, hâfızın nağmeleri ile ağlayanlar olur. Güzel ses, nağme, kalbi hastalanmış olanların nefsine te sîr etmekdedir. Nefsi beslemekdedir. Nefs, insanı ağlatmakdadır. Hâlbuki, Kur ân-ı kerîm okumak sünnetdir. Harâma, hattâ mekrûha sebeb olan sünneti terk etmek lâzım olduğu, fıkhda, temel bilgilerden biridir. O hâlde, radyoda Kur ân-ı kerîm ve mevlid okumamak dahâ doğru olmakdadır. Radyoda her dil ile, dîni bilgiler vermek, Ehl-i sünnet âlimlerinin, dünyâ bilginlerini hayrân bırakan, rûhlara gıdâ olan sözlerini insanlığa duyurmak lâzımdır. Böyle yayınlar çok fâideli ve çok sevâb olur. Radyodan, ho-parlörden çıkan ses, hâfızın sesine çok benziyorsa da, insan sesi değildir. Metalik sesdir. Tınısı, yüksekliği, şiddeti ve harmonikleri başkadır. Kadının resmi de, kadına çok benziyor ise de, kendinin aynı değildir. Gayrı da değildir. Bunun içindir ki, kadının avret yerlerine şehvetsiz bakmak harâm olduğu hâlde, bunların resmlerine şehvetsiz bakmak harâm değildir. Fekat benzediği için, resmlerine bakmak mekrûhdur. Bunun gibi, sevilen şeyin benzerine de saygı göstermek lâzımdır. Çünki, aynı değil ise de, gayrı da değildir. (Hadîka)da, dil âfetlerini anlatırken buyuruyor ki, hadîs-i şerîfde, (Nikâhı herkese duyurunuz! Bunun için de, câmi lerde yapınız ve defler çalınız!) buyuruldu. İmâm-ı Münâvî, bunu açıklarken, (Mescidlerde def çalınız. Hadîs-i şerîf, deflerin mescidlerde çalınmasını emr etmiyor. Mescidlerin dışında çalınmasını, mescidde yalnız nikâh yapılmasını emr ediyor) diyor. (Hadîka)nın bu yazısından anlaşılıyor ki, çalınmasına açıkça izn verilmiş olan deflerin bile câmi lerde çalınması yasak olunca, herhangi bir çalgının câmi de çalınması hiç câiz olmaz. Teyp bandına ve gramofon plâğına Kur ân-ı kerîm almak, kâğıd üzerine yazmak gibidir.

17 Teyp ve gramofon, müzik, şarkı, keyf, oyun ve eğlence için kullanılıyor ise de, kâğıd da, roman, açık resm, eğlence ve fuhş dergileri olmakdadır. Kur ân-ı kerîm kâğıda yazılınca (Mushaf) olur. Mushaf, Kur ân-ı kerîmin okunmasına ve öğrenmesine ve ezberlenmesine sebeb ve vâsıta olduğu için kıymetlidir. Mushaf yazmak ve hediyye etmek, bunun için, çok sevâbdır. Band ve plak da, Kur ân-ı kerîmin benzerini işiterek öğrenilmesine ve ezberlenmesine vâsıta olmakdadırlar. Kur ân-ı kerîmi, bu niyyet ile, teyp, plâk üzerine almak câiz olur. Bunlara da, Mushaf-ı şerîfe olduğu gibi hurmet etmek, bunlara başka şeyler doldurmamak, yükseğe koymak, üzerlerine birşey koymamak, abdestsiz tutmamak, kâfirlere, fâsıklara vermemek, başka şeyler bulunan bandlar ve plâklar arasına koymamak, fısk, oyun, eğlence yerlerinde çalmamak lâzımdır. Kur ân-ı kerîm dinlemek için kullanılan gramofon ve teyp hiçbir zemân fısk meclislerine götürülmemeli, bunlarda hiçbir zemân, harâm olan çirkin şeyler çalınmamalıdır. Çalgı çalmakda kullanılan bir gramofonun ve teybin Kur ân-ı kerîm dinlemek için de kullanılması, şarkı, gazel okuyan fâsık bir hâfızın okuduğu Kur ân-ı kerîmi dinlemeğe benzer ki, bunun câiz olmadığı yukarıda bildirildi. Kısacası, Kur ân-ı kerîm bulunan bandlar ve plâklar Mushaf-ı şerîf gibi kıymetlidirler. Bunlara da saygısızlık yapmak, küfre sebeb olur. Şu kadar var ki, bunlardan Kur ânı kerîmi dinlemek, hâfız dinlemek olmaz. Tam benzerini dinlemek olur. Kur ân-ı kerîmi dinlemek sevâbı hâsıl olmaz. Çünki, Kur ân-ı kerîmi tilâvet etmek, ya nî okumak demek, şu ûrlu bir kimsenin, Kur ân-ı kerîm okuduğunu bilen insanın okuması demek olduğu (Redd-ül-muhtâr)ın beşyüzonaltıncı sahîfesinde yazılıdır. Fekat, benzerini de saygı ile dinlemek farzdır. Küçük çocuğun şu ûrsuz olarak okuduğunu dinlemenin de lâzım olduğu (Redd-ül-muhtâr)ın üçyüzaltmışaltıncı sahîfesinde yazılıdır. Radyoda islâmiyyetin yasak etdiği şeyler dinlenmez, hep fâideli ve sevâb şeyler dinlenirse, bunlar arasında okunan Kur ân-ı kerîmi ve evde teypde, müslimâna yakışan şeylerin, nasîhatların, derslerin arasında okunan Kur ân-ı kerîmi, öğrenmek için dinlemek câiz olur. Fekat, bunun Kur ân-ı kerîmin aslını dinlemek olmadığı, Elmalılı Hamdi efendi tefsîrinin üçüncü cildinin ci sahîfesinde yazılıdır. Kur ân-ı kerîmi, Peygamberimizin SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ve Eshâb-ı kirâmın okudukları gibi okumak ve dinlemek ibâdet olur. Başka dürlü okumak ve bunu dinlemek, ibâdeti değişdirmek olur, bid at olur. Bid at ise, günâhların en büyüğüdür. [ Tam ilmihal Seadeti Kitâbının üçüncü kısmında, birinci maddeyi okuyunuz!]. Hindistânda, ba zı câmi lerde, vehhâbîlerin imâmsız olarak cemâ at ile nemâz kıldıkları bildiriliyor. Bu câmi lerin, büyük câmi e elektrik teli ile bağlı olup, oradaki imâmın sesini ho-parlör ile işiterek, o imâma uyulduğu bildirildi.

18 Ho-parlör sesi ile imâma uyanların nemâzlarının sahîh olmıyacağı, Tam ilmihal kitabının birinci kısmın altmışdokuzuncu maddesinde bildirilmişdi. (Fetâvâ-yı Hindiyye)de diyor ki, (İmâma uymağa mâni olan sebeblerden biri, imâm ile cemâ at arasında, kayık geçecek kadar nehr veyâ araba geçecek kadar yol yâhud sahrada kılarken, arada iki saflık boşluk bulunmakdır. Câmi lerin içinde büyük boşluk arkasında, imâma uymak câizdir. Bir başka sebeb, mescidin üstünde veyâ dışında kılanın, imâmın veyâ cemâ atden birinin seslerini işitmeğe yâhud imâmın veyâ cemâ atın hareketlerini görmeğe mâni büyük dıvar bulunmasıdır. [Ho-parlörün sesi, imâmın sesi değildir. Televizyondaki şeklleri de, hakîkî şekli değildir, benzerleridir.] Mescidin üstünde ve dıvar arkasında kılanın, imâmdan veyâ cemâ atden birinden başkasına tâbi olması câiz değildir. Mescid kapıya kadar dolu ise, mescide bitişik kılanın imâma uyması sahîh olur. Kapıya kadar dolu değil ise, son saf ile arasında araba geçecek mesâfe yoksa yine sahîh olur. Bundan fazla mesâfe varsa [imâmın sesini işitse de] sahîh olmaz. (Kâdîhân)da da diyor ki, mescide bitişik binâda kılanın imâma iktidâ etmesi câizdir. Bu binânın üstünde ve mescide bitişik olmıyan binâlarda iktidâ câiz değildir). Bu açık hakîkat karşısında, müslimânlara imâmsız cemâ at ile nemâz kıldıran bu din adamlarının ibâdete değil, felâkete önderlik etdikleri anlaşılmakdadır. Kâfirler, müslimânları hıristiyan yapmağa, câmi leri kiliseye çevirmeğe uğraşıyorlar. Bu işi sinsice yapabilmek için, müslimân görünüyorlar. Câmi lere ilerde masa sokabilmek için, secde yerlerini biraz yükseltmekle işe başlıyorlar. Basılan yere baş konulmaz. Hastalık olur diyorlar. Secde yerlerini uzun yıllarda yükselte yükselte, masaya yol açarız diyorlar. Câmi lere müzik, org sokabilmek için, önce hoparlörden, teypden başlıyor, ibâdetlerin çalgı âletleri ile yapılmasına, yavaş yavaş alışdırmak istiyorlar. Yapılması günâh olmıyan, mubâh birşeyin ibâdet sanılması korkusu olursa, bu mubâh şeyi yapmak harâm olur. Büyük günâh işlemek olur. Bunun için, müslimânların çok uyanık olması, ibâdetleri Eshâb-ı kirâm gibi, dedeleri gibi yapmağa titizlikle ehemmiyyet vermeleri lâzımdır. Ho-parlör, teyp ve benzerleri ile ibâdet etmek, iyi ve fâideli görülse bile, bid at olduğu için ve ibâdetleri değişdirmeğe yol açacağı için, câmi lere sokulmamalı, islâm düşmanlarının plânlarına, tuzaklarına kapılmamağa dikkat etmelidir. Bekara sûresi ikiyüzonaltıncı âyetinde meâlen, (Beğendiğiniz, sevdiğiniz çok şey vardır ki, sizin için zararlıdır!) buyuruldu. İbâdetlerde yapılacak ufak bir değişiklik, çok fâideli görünse de, bunu yapmakdan kaçınmalıdır. Radyo ile, ho-parlör ile okunan ezân kabûl olmaz. İmâmın ve müezzinin kendi seslerini işitmeyip, radyo, ho-parlör sesleri ile hareket eden cemâ atin nemâzlarının sahîh olmıyacağı, Tam İlmihal kitabının birinci kısm, altmışdokuzuncu maddede de bildirilmişdi.

19 (Tergîb-üs-salât) kitâbında buyuruyor ki, (Kitâb-ül-kırâe) risâlesindeki hadîs-i şerîfde, Resûlullah SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM, kıyâmet alâmetlerini sayarken buyurdu ki, (Hâkimler rüşvet alarak haksız karâr verir. Adam öldürmek çoğalır. Gençler, ana babalarını, hısm akrabâsını aramaz, saymaz olur. Kur ân-ı kerîm mizmârdan, ya nî çalgı âletlerinden okunur. Tecvîd ile, güzel okuyanları, islâmiyyete uyan hâfızları dinlemeyip, mûsikî ile şarkı gibi okuyanları dinlerler.) Muhyiddîn-i Arabî hazretleri kaddesallahü sirrehül azîz (Müsâmere) adındaki kitâbında diyor ki, Eshâb-ı kirâmdan Ebû Hüreyre radıyallahü anh hazretlerinin haber verdiği hadîs-i şerîfde, (Bir zemân gelir ki, müslimânlar birbirlerinden ayrılır, parçalanırlar. İslâmiyyeti bırakıp, kendi düşüncelerine, görüşlerine uyarlar. Kur ân-ı kerîmi mizmârlardan, ya nî çalgılardan, şarkı gibi okurlar. Allah için değil, keyf için okurlar. Böyle okuyanlara ve dinleyenlere hiç sevâb verilmez. ALLAH-Ü TEALA bunlara la net eder. Azâb verir!) buyuruldu. Resûlullah SALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM, bunlar gibi, dahâ nice hadîs-i şerîflerle, Kur ân-ı kerîmin radyo, teyp ve gramofon ve ho-parlör gibi çalgı çalınan âletlerde okunacağını haber veriyor. Böyle okumanın günâh olduğunu bildiriyor. Derin âlim, şeyh-ul-islâm Ahmed ibni Kemâl efendinin kırk hadîsinin tercemesinde, otuzdokuzuncu hadîs-i şerîfde, (Mizmârları kırmak için ve hınzırları öldürmek için gönderildim) buyuruluyor. Bunu terceme ederken, (Mizmâr, düdük ve bütün çalgı âletleri demekdir. Bu hadîs-i şerîfin ma nâsı, her çeşid çalgıyı ve domuz eti yimeği yasak etmek için emr olundum demekdir) diye ma nâ verilmekdedir. Başka bir hadîs-i şerîfde, (Kur ân-ı kerîmi arab şîvesi ile, onların sesi ile okuyunuz! Fâsıklar, şarkıcılar gibi okumayınız!) buyuruldu. Şarkı okur gibi okuyan kimsenin imâm olması harâmdır. Onun arkasında kılınan nemâz, sahîh olmaz. Çünki, sesi perdeye uydurmak, nağme yapmak için, harf eklemekdedir ki, bunlar, insan sözü olur. Kur ân-ı kerîm olmaz.]. Lugat kitâblarında, meselâ (Müncid) de, ses çıkaran âletlere (Mizmâr) denir. Ho-parlör mizmârın bir nev idir. Gök gürlemesi, top, tüfek, baykuş, papağan, çalgı değildirler. Ses çıkaran eğlence âletleri, davul, dümbelek, zilli maşa, ney, kaval, Hoparlör, hep çalgıdır. Çalgı, kendiliğinden ses çıkarmaz. Ses çıkarmak için, ya nî kullanılmaları için, davul tokmağını gergin deriye vurmak, neyi üflemek, kavala ve Ho-parlöre söylemek lâzımdır. Bunlardan çıkan ses, bu çalgıların hâsıl etdiği sesdir. Üfleyen ve söyleyen insanın sesi değildir. Ho-parlörden işitilen Kur ân-ı kerîm ve ezân sesleri, hep Ho-parlörün hâsıl etdiği seslerdir. İmâm ve müezzin efendilerin sesleri değildir. Müezzin efendinin sesi ezândır. Çalgıdan çıkan ses ilm ve fen bakımından ve din ve ahkâm-ı islâmiyye bakımlarından müezzin efendinin sesi, ya nî ezân değildir. Ezâna benzediği için, ezân zan edilmekdedir. Ezân, müezzin efendinin, hattâ, sâlih müslimân erkeğin sesine denir. Bu sese benzeyen kadının, çocuğun,ho-parlörün sesi ezân değildir.

20 Muhtelîf çalgıların sesleri başkadırlar. Ho-parlörün sesi, insan sesine çok benzediği hâlde, insan sesi değildir. Toprağa konan bir karpuz çekirdeğinden kocaman bir karpuz hâsıl oluyor. Bu karpuz o çekirdek değildir. Çekirdek çürümüş, yok olmuşdur. Ho-parlörün mikrofonuna söylenen söz de, yok olmakda, başka ses hâsıl olmakdadır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki, (Kıyâmet yaklaşınca, Kur ân-ı kerîm mizmârdan okunur) ve (Bir zemân gelir ki, Kur ân-ı kerîm mizmârlardan okunur. Allah için değil, keyf için okunur) ve (Kur ân-ı kerîm okuyan çok kimseler vardır ki, Kur ân-ı kerîm onlara la net eder) ve (Bir zemân gelecekdir ki, müslimânların en sefîlleri, müezzinlerdir) ve (Bir zemân gelir ki, Kur ân-ı kerîm mizmârlardan okunur. ALLAH-Ü TEALA bunlara la net eder). (!!!NOT: YUKARIDAKİ SAHİFE(LER) DE KUR ÂN-I KERÎMİ RADYODA OKUMAK VE BUNU DİNLEMEK ANLATILMAKDADIR. RADYO KULLANMAK İÇİN, RADYO DİNLEMEK İÇİN BİRŞEY YAZILMAMIŞDIR. BU İKİSİNİ BİRBİRİ İLE KARIŞDIRMAMALIDIR.!!!) (Kimyâ-i se âdet)de buyuruyor ki, (Kur ân-ı kerîm okumasını öğrenmek çok sevâbdır. Fekat, Kur ân-ı kerîm okuyanların ve hâfızların, ona saygı göstermeleri lâzımdır. Bunun için de, her sözü, her işi Kur ân-ı kerîme uygun olmalıdır. Onun edebi ile edeblenmelidir. Onun yasak etdiği şeylerden sakınmalıdır. Ona, böyle saygı göstermezse, Kur ân-ı kerîm kendisine düşman olur. Resûlullah aleyhisselâm buyurdu ki, (Ümmetimdeki münâfıkların çoğu, Kur ân-ı kerîm okuyanlardan olacakdır). Ebû Süleymân Dârânî buyuruyor ki, (Cehennemde azâb yapan, Zebânî adındaki melekler, puta tapan kâfirlerden önce, islâmiyyete uymayan hâfızlara saldıracaklardır). Para kazanmak için mevlid okuyan, mûsikî ile mevlid okuyan hâfızlar da böyledir. Şunu iyi bilmelidir ki, Kur ân-ı kerîm, yalnız okumak için gönderilmedi. Gösterdiği yolda gitmek, islâmiyyete uymak için gönderildi). (Şir a-tülislâm) şerhinin sâhibi RAHMETULLAHİ TEÂLÂ ALEYH diyor ki, (Kur ân-ı kerîmi şarkı söyler gibi okumak, bid atlerin en çirkini, en kötüsüdür. Böyle okuyanlar cezâlandırılır). (Riyâd-un-nâsıhîn)de diyor ki, Kur ân-ı kerîm, islâmiyyete uyan hâfızlara şefâ at edecekdir. (Müslim) kitâbındaki hadîs-i şerîfde, (Kur ân-ı kerîm, okuyanlarına, yâ şefâ at edecek veyâ düşman olacakdır) buyuruldu. Bir hadîs-i şerîfde, (Kur ân-ı kerîm okuyan çok kimse vardır ki, Kur ân-ı kerîm, onlara la net eder) buyuruldu. Kur ân-ı kerîmi abdestli olarak okumak, sağ el ile tutmak, dizden aşağı koymamak, bitirince açık bırakmamak, başka şey yaparken kapayıp yüksek bir yere koymak, okurken konuşmamak, konuşursa, tekrâr E ûzü okuyarak başlamak lâzımdır. Mushafı [ve Kur ân-ı kerîm bulunan teypi] ayağa kalkarak almalıdır.

21 Radyoda Kur ân-ı kerîm dinleyen de, hiç olmazsa, radyoyu yükseğe koymalı, bir iş yapmamalı, konuşmamalı, kıbleye karşı edeble oturmalıdır. Kur ân-ı kerîmi ve mevlidi dinledikden sonra veyâ önce, çalgı, şarkı ve başka küfr ve harâm şeyleri dinlemek, bunlara saygısızlık olur. Kur ân-ı kerîm, okunup da, kendisine saygı göstermiyenlere la net eder. Okuyanlar ve söyliyenler için günâh olan herşey, okutanlar ve dinleyenler için de, günâhdır. Radyoda, hâfızın Kur ân-ı kerîm okumasına sebeb olan dinleyiciler, bir canbazı seyr edenler gibi oluyor. Ya nî, canbaz, oynarken ipden düşüp ölürse, seyrciler günâha girer. Çünki, onlar seyr etmeselerdi, canbaz oynamıyacak ve ölmiyecekdi. Evet, öldürülen kimse, eceli geldiği için ölür. Fekat, bunu öldüren de, cezâsını görür. Mizmâr, her nev i çalgı, düdük demekdir. Ho-parlör de, mizmârdır. Müezzinlerin, bu hadîs-i şerîflerden korkmaları, ezânı, Ho-parlör ile okumamaları lâzımdır. Ba zı din câhilleri ho-parlörün fâideli olduğunu, sesi uzaklara götürdüğünü söyliyorlar. Peygamberimiz, (İbâdetleri benden ve eshâbımdan gördüğünüz gibi yapınız! İbâdetlerde değişiklik yapanlara (bid at ehli) denir. Bid at sâhibleri, muhakkak Cehenneme gidecekdir. Bunların hiçbir ibâdetleri kabûl olmaz) buyurdu. İbâdetlere fâideli şeyler ilâve ediyoruz demek doğru değildir. Böyle sözler, din düşmanlarının yalanlarıdır. Bir değişikliğin fâideli olup olmıyacağını yalnız İslâm âlimleri anlar. Bu derin âlimlere (Müctehid) denir. Müctehidler kendiliklerinden bir değişiklik yapmazlar. Bir ilâvenin, değişikliğin bid at olup olmıyacağını anlarlar. Ezânı (Mizmâr) ile okumağa (söz birliği) ile bid at denildi. İnsanları ALLAH-Ü TEALA NIN rızâsına, sevgisine kavuşduran yol insanın kalbidir. Kalb, yaratılışında temiz bir ayna gibidir. İbâdetler, kalbin temizliğini, cilâsını artdırır. Günâhlar kalbi karartır. Muhabbet yolu ile gelen feyzleri, nûrları alamaz olur. Sâlihler bu hâli anlar, üzülür. Günâh işlemek istemezler. İbâdetlerin çok olmasını isterler. Her gün beş kerre nemâz kılınması yerine, dahâ çok kılmak isterler. Günâh işlemek nefse tatlı, fâideli gelir. Bütün bid atler, günâhlar, ALLAH-Ü TEALA NIN düşmanı olan nefsi besler, kuvvetlendirir. Ho-palör ile ezân okumak böyledir. Kitâbdaki, televizyondaki, imâm resmi, kendisi gibidir. O imâma çok benziyor ise de, imâmın kendisi değildir. Televizyondaki hareketlerini görse, sesini duysa da, bunun arkasında nemâz kılınmaz. Bugün ba zı câmi lerde kullanılan Ho-parlör, sesi yükseltiyor ise de, ezânın sünneti olmadığı, bid at olduğu, ayrıca parmakları kulaklara kaldırmak sünnetinin terk edilmesine sebeb olduğu anlaşılmakdadır.

22 Ho-parlör konan ba zı câmi lerde minâre yapılmadığı görülüyor. [(Fetâvâyı Hindiyye) beşinci cild, 322. ci sahîfede diyor ki, (Sesi, mahalleye duyurmak için, minâre yapmak câizdir. Buna lüzûm yoksa, câiz değildir). Ho-parlörün câiz olmadığı buradan da anlaşılmakdadır.] (İbni Âbidîn)de ve (Ukûd-üd-dürriyye)de diyor ki, (Minârede ve Cum a hutbesi okunacağı zemân, birkaç müezzinin birlikde ezân okumalarına (Ezân-ı Cavk) denir. Sesin çoğalması için, bir ağızdan okumaları, mütevâris olduğu için, ya nî asrlardan beri yapıldığı için, sünnet-i hasenedir, câizdir. Müslimânların beğendiğini Allahü teâlâ da beğenir. (Berîka)da, 94. cü sahîfesinde diyor ki, (Müslimânların güzel demeleri, müctehidlerin güzel demeleridir. Müctehid olmayanların beğenip beğenmemelerinin kıymeti yokdur). Tam ilmihal kitabının 302. ci sahîfe sonuna bakınız! [Şimdi, ba zı câhillerin ho-parlör ile ezân okumağı övmelerinin kıymeti olmadığı buradan açıkça anlaşılmakdadır. Müctehid olmıyanların câiz demeleri ile, yapmaları ile, ibâdetleri değişdirmek, bid at olur, büyük günâh olur.] Görülüyor ki, radyo [Mizyâ ] ile ve minârede ho-parlör [Mükebbirüssavt] ile ezân okumak ve vaktinden evvel okumak ve bunları, ezân olarak dinlemek câiz olmaz. Bunlar, hem kabûl olmaz, hem de günâh olur. Bunları şartlarına uygun olarak tekrâr okumak lâzımdır. Kim olduğu bilinmiyen ve görülmiyen kimsenin sesi sebebi ile, elektriğin hâsıl etdiği sesler ve plâk ile hâsıl edilen sesler, her bakımdan ezân değildir. Bundan başka, Peygamberimiz SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM (İbâdetleri, bizim gibi yapmıyanlar, bizden değildir) buyurdu. Ezânı, sâlih bir müslimânın, yüksek bir yere çıkarak, Onun okutduğu gibi okuması lâzımdır. Peygamber efendimiz nasıl ibadet etmişse, mezhebimiz bunu nasıl bildirmişse, o şekilde ibadet edilir. Şunu da yapalım, ötekini de ilave edelim demek, dinde değişiklik olur. Hoparlörle ezan okumak iyi ise, Allah-ü Teâlâ, peygamberine ibadetin iyisini niye bildirmedi? Allah-ü Teâlâ, hoparlörü yaratmaktan âciz mi idi? Binlerce mucizesi görülen Sevgili Peygamberimiz (SALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM) bunu yapamaz mıydı? Yapmadığına göre, hoparlörü ibadete sokmak bid at olur. Sesi lüzûmundan fazla yükseltmek günâh olduğu gibi, ho-parlörden çıkan, imâmın ve müezzinin sesi değildir. Bunların sesi elektrik ve miknâtis hâline dönüyor. Bu elektrik ve miknâtisin hâsıl etdiği ses duyuluyor. Aynı nemâzı kılan kimsenin sesine uymak şartdır. Aynı nemâzı kılmıyan başka bir kimseden ve bir âletden çıkan sese uyanların nemâzları sahîh olmaz. (Redd-ül-muhtâr) kitâbı, birinci cild, beşyüzonyedinci sahîfede (Hâfızın sesi, dağlarda, çöllerde, ormanlarda ve başka herhangi bir vâsıta ile etrâfa saçılırsa, bu ikinci sesler, Kur ân-ı kerîm okumak olmaz. Bunlardan işitilen secde âyeti için, secde etmek lâzım gelmez) buyuruyor.

23 Bunların insan okuması olmadıkları, insan okumasına benzedikleri (Halebî-yi kebîr)de de yazılıdır. Din mütehassıslarının bu açık yazıları, radyo ile, ho-parlör ile Kur ân-ı kerîm ve ezân okumanın ve dinlemenin ve bunlarla nemâz kılmanın yanlış olduğunu göstermekdedir. Ho-parlör ve radyo ile ezân ve Kur ân-ı kerîm okumanın câiz olmadığı, Elmalılı Muhammed Hamdi efendi tefsîrinin üçüncü cild, [2361]. ci sahîfesinde uzun yazılıdır. Hele başka binâda olan imâma ho-parlörle uyarak kılınan nemâz sahîh olmadığı gibi, çirkin bid at olur. Büyük günâh olur. Tam ilmihal kitabı nın Yetmişinci maddenin 3. cü sahîfesine ve elliikinci maddeye bakınız! Mi nârelere konulan, ho-parlör ba zıları için bir tenbellik vâsıtası olmuş, ezânı karanlık odalarda oturarak ve sünnete uymıyarak okumalarına sebeb olmuşdur. (Fetâvâ-yı Hindiyye)de diyor ki, (Ezânı vaktinden evvel okumak, câmi içinde okumak, oturarak okumak ve sesini tâkatından fazla yükseltmek ve kıbleye karşı okumamak ve tegannî yaparak okumak mekrûhdur. İkâmet okunurken gelen, oturur. Sonra, müezzin Hayye-alelfelâh derken, herkesle kalkar). İbni Âbidîn nemâzı anlatmağa başlarken diyor ki, (Vaktinde okunan ezân, islâm ezânı olur. Vaktsiz okunan ezân, konuşmak olur. Din ile alay etmek olur). Asrlarca, göklere doğru uzanan, ma nevî süslerimiz minâreler de, bu kötü bid at yüzünden, birer ho-parlör direği hâline getirilmekdedir. İslâm âlimleri fennin bulduklarını hep iyi karşılamışdır. Radyo, televizyon ve ho-parlörle, her yerde fâideli yayınlar yapılması da sevâbdır. Fekat, ibâdetleri ho-parlörün tırmalayıcı sesi ile yapmak câiz değildir. Ho-parlörleri câmi lere koymak, lüzûmsuz bir isrâfdır. Îmânlı kalblere ilâhî te sîrler yapan sâlih mü minlerin sesleri yerine, âdetâ kilise çanı gibi zırlayan bu âlet yok iken, minârelerde okunan ezânlar ve câmi lerdeki tekbîr sesleri, ecnebîleri bile vecde getiriyordu. Her mahallede okunan ezânları işiterek câmi leri dolduran cemâ at, Eshâb-ı kirâm zemânında olduğu gibi, nemâzlarını huşû ile kılıyorlardı. Ezânın mü minleri heyecâna getiren ilâhî te sîri, ho-parlörlerin metalik sesleri, oğultuları ile gayb olmakdadır.] [Muhammed Hayât-i Sindînin (Gâyetüt-tahkîk) kitâbındaki 6.cı risâle (Hâd-üd-dâllîn)dir. Bu risâlede diyor ki, imâm-ı Ebû Nu aym İsfehânî (Hilyetül-Evliyâ) kitâbı, üçüncü cildinde, Abdüllah ibni Abbâs diyor ki, Resûlullah SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM buyurdu ki, (İblîs yer yüzüne indirilince, Allahü teâlâya sordu: Âdem aleyhisselâm indirilince, kullarına Cennet, se âdet yolunu göstermek için, ona kitâb ve Peygamberler verdin. Ona vereceğin kitâb ve Peygamberler nelerdir? Allahü teâlâ: Melekler ve meşhûr Peygamberler ve dört meşhûr kitâbdır, buyurdu. Kullarını azdırmak için, bana hangi kitâbları ve Peygamberleri vereceksin, dedi. Senin kitâbın, nefsi azdıran şi rler ve mûsikîdir. Peygamberlerin, kâhinler, falcılar, büyücülerdir ve aklı gideren, kalbleri karartan gıdaların da, Besmelesiz yinilen, içilen şeyler ve serhoş eden içkilerdir.

24 Nasîhatların yalan, evin spor sahaları ve hamamlar ve tuzakların, çıplak gezen kızlar, mescidlerin, fısk meclisleridir. Müezzinlerin mizmârlar [çalgılar]dır) buyurdu. Ya nî Cehennem yolunu gösteren, müezzinlerin çalgılardır. ] [ALLAH-Ü TEÂLÂ NIN ve Peygamberimizin, (şeytânın müezzini, ezânı) dediği radyoları, ho-parlörleri ibâdetlerde kullanmanın büyük günâh olduğu, buradan da anlaşılmakdadır.] [DİKKAT!!!: İmâmdan başkasının duâsına âmîn demek nemazı bozar. Bunun için, imâm ho-parlör ile kıldırsa, (VELADDÂLLÎN) dediği zemân, (ÂMÎN) diyenlerin nemâzları bozulmak tehlükesi vardır. Hoparlörden Çıkan Sesin İmamın Sesi Olmadığı Kitabımızda Uzunca Anlatılmıştır.] (El-mukaddimet-ül-hadremiyye) ve (Envâr) ve (El-fıkh-ü-alel-mezâhibil-erbe a) ve (Misbâh-un-necât) kitâblarında diyor ki, Şâfi î mezhebinde, câmi hâricinde bulunan kimsenin, câmi deki imâma uymasının sahîh olması için, imâmın intikalâtını, imâmı veyâ cemâ atden birini görerek yâhud imâmı veyâ müezzini işiterek bilmek şart olduğu gibi, son safdan uzaklığı takrîben üçyüz zrâ dan [300 x 0,42 = 126 metreden] fazla olmaması da şartdır. (Tergîb-üs-salât)da diyor ki, (Câmi hâricindeki kimsenin, imâma uyması sahîh olmak için, câmi in dolu olması lâzımdır. Dolu olmaz ise ve dolu olup da, son saf ile, dışarıdaki kimse arasında, araba geçecek kadar mesâfe varsa, imâma uyması sahîh olmaz). Ho-parlör sesi ile ve televizyondaki imâma uyarak kılanların nemâzlarının sahîh olmadığı, Hindistân âlimlerinin Keralada çıkardıkları (El-Muallim) mecmû asının Rebî ul-evvel 1406 ve Dessembr [Aralık] 1985 târîhlisinde uzun yazılıdır h. ve 1981 m. senesinde Pâkistânda çıkan (Süyûf-ullahil-ecille) kitâbının beşinci sâhifesinde, hoparlör ile nemâz kıldıran imâma uymak câiz olmadığı açık yazılıdır. Bu kitâb, (Hakîkat Kitâbevi) tarafından, (Fitnet-ül vehhâbiyye) sonunda basdırılmışdır. (Yahyâ efendi fetvâsına bakınız!) Pâkistânda (Câmia-i habîbiyye) üniversitesi dekanı, müderris Habîb-ürrahmân, 1401 [m. 1981] de hacca gidince, vehhâbî imamın ho-parlör ile namaz kıldığını görüp, namazlarını ayrı kıldığı için, ellerine kelepçe takılarak habs edilmiş, sebebi soruldukta, ( İmamın ho-parlör ile kıldırması câiz değildir ) demiştir. Hac yapmasına mani olunarak, geri gönderilmiştir.

25 Çeştili Suallere Cevaplar Sual: Bazı ülkelerde, bir camiden diğer camilere TV ile irtibat kuruluyor, diğer camidekiler, büyük camideki imama uydukları gibi, camiye gitmeyen de evinden, TV deki imama uyup namaz kılıyormuş. Bunun mahzuru var mıdır? CEVAP Öğrenmek niyetiyle TV den Kur'an-ı kerim dinlemek caizdir. Teypten dinlemek de caizdir. Okunan Kur'an-ı kerimi kasete alıp, mezara gidince, teybi açarak kaseti dinlemekle bizzat Kur'an-ı kerim okunmuş olmaz. Bunun gibi, bir kimse, namaz kılarken kendi filmini çekse, sonra her namaz vakti gelince, video ile bu filmi oynatsa, namaz kılmış olmaz. Namaz kılmak, ezan okumak vakitli ibadetlerdir. Bunları teyple, video ile yapmak, bid'at olup, büyük günahtır. TV ve video iyi bir eğitim vasıtasıdır. Mesela namazın nasıl kılınacağını tatbiki olarak göstermek çok iyi olur. Fakat namaz kılan imamın filmini alıp, imam yerine ekrandaki bu görüntüye uymak caiz olmaz. Bunun gibi, ezan okuyan müezzinin filmini videoya alıp, vakit gelince videodan ezan okutturmak da caiz olmaz. Çünkü TV ekranındaki resim, müezzinin kendisi değil, görüntüsüdür. TV deki ses de, müezzinin bizzat kendi sesi değil, benzeridir. İki ayrı şey, birbirine çok benzese de, aynı değildir. Mesela Ali ile ikiz kardeşi Veli, birbirine ayırt edilmeyecek derecede benzese de, ayrıdır. Biri Ali, öteki Veli dir. Bir insanın resmi, kendisinin tam benzeridir, aynısı değildir. Resmin gözü yırtılsa, sahibinin gözüne bir zarar gelmez. Bir kimse aynaya baksa, aynadaki görüntü, bakan kimsenin resmidir. Bu resim sahibinin bizzat kendisi değil, benzeridir, görüntüsüdür. Aynayı kırsak, görüntü kaybolursa da sahibine bir şey olmaz. TV, teyp ve radyodaki sesler de, sahibinin benzer sesidir, aynısı değildir. Aynen bunlar gibi imamın sesi, hoparlöre verilince, elektrik ve mıknatısın hasıl ettiği bir ses haline dönüşüyor. Bizim duyduğumuz ses, imamın sesi değil, elektrik ve mıknatısın hasıl ettiği sestir. Yani hoparlörden çıkan ses, elektrik tesiriyle hasıl olan mıknatıs kuvvetlerinin titreyerek demir levhanın husule getirdiği bir sestir. Bu ses, imamın sesine, ne kadar benzerse benzesin, benzeridir, aynısı değildir. TV deki görüntüye imam diye uymakla, hoparlörden çıkan sese imamın sesi diye uymak aynıdır. Görüntü bizzat imam olmadığı gibi, ses de bizzat imamın sesi değildir. Onun için görüntüye ve cihazdan çıkan sese uymakla imama uyulmuş olmaz.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

SECDE-İ TİLAVET. 1- Tilavet, Kur an okumak demektir. Secde âyeti okununca yapılan secdeye tilavet secdesi denir.

SECDE-İ TİLAVET. 1- Tilavet, Kur an okumak demektir. Secde âyeti okununca yapılan secdeye tilavet secdesi denir. SECDE-İ TİLAVET Secde-i Tilavet Secde ayetlerinden biri okunduğu zaman, hem okuyanın hem de dinleyenin, secde-i tilavet yapması, sünnet-i müekkededir. Secde ayetleri 14 tane olup şunlardır: 1- Hac suresi

Detaylı

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26 Hz. Peygamber Efendimiz, Mekke den Medine ye hicret ettikten sonra ilk iş olarak, Mekke den Medine ye hicret eden muhâcirlerle Medine nin yerlisi olan Ensâr ı birbirine kardeş yaptı. Bu iki şehrin Müslümanlarını

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ حكم الصلاة مع الجماعة ] باللغة التركية [ Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid ألفه الشيخ: محمد صالح المنجد Terceme edenler Muhammed Şahin ترجمه: محمد

Detaylı

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi Niçin Teravih Namazı denilmiştir? Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan namaz. "Teravih" kelimesi Arapça, "Terviha"nın çoğuludur ve "oturmak, istirahat etmek'" anlamına gelmektedir. Teravih namazı

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

HOPARLÖRLE İBADET. Ses teknolojisi ile uğraşan bilim dalına (akustik) denir. Önce sesin meydana gelişini inceleyelim:

HOPARLÖRLE İBADET. Ses teknolojisi ile uğraşan bilim dalına (akustik) denir. Önce sesin meydana gelişini inceleyelim: HOPARLÖRLE İBADET Hoparlörü ibadette kullanmak Soru: (Hoparlör = haut + parleur, yüksek konuşucu, sesi büyültücü demektir. Sesi yükseltmek ise sünnete uygundur) diyerek hoparlörle ibadeti caiz görenler

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? On5yirmi5.com Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem orucunun önemi nedir? Yayın Tarihi : 6 Kasım 2013 Çarşamba (oluşturma : 1/22/2017) Hayatın bütün

Detaylı

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn RAMAZAN GECELERİNDE KILINAN NAMAZIN CEMAATLE EDÂSININ MEŞRULUĞU ] ريك Turkish [ Türkçe Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 2011-1432 وعية اجلماعة يف قيام رمضان»

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu Namaz Kitabım Bilal Yorulmaz İstanbul 2012 DEĞERLER EĞİTİMİ MERKEZİ YAYINLARI Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Değerler Eğitimi Merkezi Yayınlarına aittir. ISBN

Detaylı

İçindekiler. Günlük namazlar. Cemaatle namaz. Cuma namazı. Bayram namazı. Cenaze namazı. Teravih namazı. Namazın insana kazandırdıkları

İçindekiler. Günlük namazlar. Cemaatle namaz. Cuma namazı. Bayram namazı. Cenaze namazı. Teravih namazı. Namazın insana kazandırdıkları Ön Söz Bu dergide namaz ibadetinden bahsedilmektedir. Namaz ibadetinin bize kazandırdıklarını, nasıl namaz kılacağımızı, namazın içindeki ve dışındaki şartları vb. gibi konuları özetlemektedir. Dergi kolay

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

İmama Sonradan Yetişen Namazları Nasıl Kılar? Cumartesi, 16 Ocak :02. Müdrik

İmama Sonradan Yetişen Namazları Nasıl Kılar? Cumartesi, 16 Ocak :02. Müdrik Müdrik Müdrik "idrak etmiş, yetişmiş, kavuşmuş" gibi anlamlara gelir. İlmihal ıstılahında, namazı tamamen imamla birlikte kılan kimseye müdrik denir. İmama en geç birinci rek atın rükûunda yetişen kimse

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir. 1- Ramazan ayının birinci gecesi kılınacak namaz: Bu gecede bir kimse 2 rekat namaz kılsa, her rekatta da KADİR SÜRESİNİ okursa; ALLAHÜ Teâlâ ( cc ) o kişiye 3 türlü kolaylık verir. Bu ay içinde orucu

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2010-1431 1 ما حكم الصيام وحكمته» باللغة ال ية «عبد

Detaylı

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. TEMEL DİNİ BİLGİLER KİTAPLARA İMAN 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. 2 Kutsal kitap neye denir? Allah ın emir ve yasaklarını,

Detaylı

DİNİMİZ İSLAM www.dinimizislam.com

DİNİMİZ İSLAM www.dinimizislam.com DİNİMİZ İSLAM www.dinimizislam.com Sünnet ve Bid'at nedir Künye Sahibi: Mehmet Ali Demirbaş Gazeteci Yazar 29 Ekim Cad. No:23 Kat:4 Yenibosna İstanbul Tel: (0212) 454 38 20 mehmetali.demirbas@tg.com.tr

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

NAMAZ. 2 Namaz kimlere farzdır? Ergenlik çağına gelmiş, akıllı ve Müslüman olan herkese farzdır.

NAMAZ. 2 Namaz kimlere farzdır? Ergenlik çağına gelmiş, akıllı ve Müslüman olan herkese farzdır. NAMAZ 1 Namazın önemi ve faydaları nelerdir? 1. İslam ın şartlarından biridir. 2. Kulu, Allah a yaklaştırır. 3. Cemaatle kılınması, birlik ve beraberliği pekiştirir. 4. Sorumluluk bilincini geliştirir.

Detaylı

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir. Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan Recep ve Şaban ayını mübarek kılıp bizi ramazan ayına ulaştıran rabbimize hamd olsun. Bu yazımızda sizinle ramazan ayıyla ilgili terimlerin anlamını inceleyelim. Ramazan: Hicri

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

Resul-i ekrem efendimizin ismini söyleyince, işitince, yazarken ve okurken Ona salevat getirmek hürmete ve sevap kazanmaya sebep olmaktadır.

Resul-i ekrem efendimizin ismini söyleyince, işitince, yazarken ve okurken Ona salevat getirmek hürmete ve sevap kazanmaya sebep olmaktadır. Suat Yıldırım Ahzap 56 ayetin altına yorum yazıp peygambere salat okumak tecdid-i biattır demişti yani bağlılığını yenileme, salatın analmı bu, şimdi bu bilgi ile oku aşağıdakileri, Bir insan sürekli bağlılığını

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23) Dedikodu (Gıybet) Gıybet Dedikodu (gıybet), birisinin yüzüne söylenmesinden hoşlanmadığı şeyleri arkasından söylemektir. O kimse söylenen şeyi gerçekten yapmış ise bu gıybet, yapmamış ise iftira olur (Hadis,

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

Soru: Kimlerin fitre vermesi gerekir? Hangi ürünlerden verilebilir?

Soru: Kimlerin fitre vermesi gerekir? Hangi ürünlerden verilebilir? Fitre/Fıtra Fıtrayı kimler verir Soru: Kimlerin fitre vermesi gerekir? Hangi ürünlerden verilebilir? İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar malı, parası bulunan Müslümanın

Detaylı

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır.

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır. Türkiye de Diyanet İşleri Başkanlığı nın belirlediği ve uyguladığı imsak vakti, oruca başlama ve sabah ezanın okunması ile Müslümanların sabah namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli

Detaylı

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2014-1436 حكم جوائز املسابقات يف املناسبات ابلدعية «باللغة

Detaylı

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir.

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir. Duası müstecap, günü bereketli, kalbi mutmain, huzurlu, umutlu, salih bir mü min olabilmek için helal yeme-içme ve helal yaşama ölçülerimizin bilinmesi gerekiyor. Her imtihanımızda ve hayatımızın her kesitinde

Detaylı

EZAN VE İKAMET. Bunu, zihinlerde iyi yerleştirmek için, bu kelime, dört kere söylenir.

EZAN VE İKAMET. Bunu, zihinlerde iyi yerleştirmek için, bu kelime, dört kere söylenir. EZAN VE İKAMET Ezan kelimeleri Sual: Ezan kelimelerinin manaları nasıldır? Ezanın kelimeleri yedidir: 1- Allahü ekber: Allahü teâlâ, büyüktür. Ona bir şey lazım değildir. Kullarının ibadetlerine de muhtaç

Detaylı

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır: Sorularlarisale.com "Kur'an ın her kelamı üç kaziyeyi müştemildir. Birincisi, bu Allah ın kelamıdır. İkincisi, Allah ca murad olan mana budur. Üçüncüsü, mana-yı murad budur..." İzah eder misiniz? "Kur'an

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

ALLAH IN EVLERİNDE MİSAFİRLİK: İTİKAF MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR

ALLAH IN EVLERİNDE MİSAFİRLİK: İTİKAF MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR Şüphesiz ki (bütün) secde edilen yerler/mescidler Allah( a yaklaşmak ve O na teslimiyeti göstermek) içindir. O halde Allah ile beraber (başka) birine (sığınıp) yalvarmayın.

Detaylı

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular. Müminlerin annesi... İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular. Hazret-i Meymune, Hazret-i Abbas ın hanımı Ümm-i Fadl ın kızkardeşi idi. İlk

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Sayfa. http://d-nb.info/860392090

İÇİNDEKİLER. Sayfa. http://d-nb.info/860392090 İÇİNDEKİLER Sayfa Önsöz: Bu kitabı niçin yazdım? 11 1. İslam'dan önceki Arabistan 13 1.1. İlk müslümanlar 13 1.2. Dünyanın en eski kutsal yeri: Kabe.... 16 1.3. İslam'dan'önceki Arabistan 17 1.4. Muhammed'ten

Detaylı

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid Dînî olmayan münâsebetlerde gayr-i müslimleri kutlamanın hükmü ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon:

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik

Detaylı

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI 5.10.2015 Pazartesi 06.10 2015 Salı Y.ÇİFTÇİ S.AL Y.ÇİFTÇİ 7.10.2015 Çarşamba Y.ÇİFTÇİ 15:00 8.10.2015 Perşembe S.AL S.AL 9.10.2015 Cuma E.ÜZÜM S.AL Y.ÇİFTÇİ 15:00 E.ÜZÜM (Siyer ) Mirac ve Hediyesi Namaz

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1. Güzel ahlâk 2. Kötü ahlâk 2 Güzel ahlâk neye denir? Allah ın ve Resulü nün emir ve tavsiye ettiği, diğer

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

Yüce Allah ile ilgili olan, din yönünden pak ve temiz bulunan manevî büyüklüğü kazanan şeylere Mukaddesat (Kutsal şeyler) denir.

Yüce Allah ile ilgili olan, din yönünden pak ve temiz bulunan manevî büyüklüğü kazanan şeylere Mukaddesat (Kutsal şeyler) denir. Yüce Allah ile ilgili olan, din yönünden pak ve temiz bulunan manevî büyüklüğü kazanan şeylere Mukaddesat (Kutsal şeyler) denir. Yüce Allah mukaddes olduğu gibi, onun bütün isimleri de mukaddestir. Öyle

Detaylı

GECE NAMAZI, SALİHLERİN İŞİDİR

GECE NAMAZI, SALİHLERİN İŞİDİR GECE NAMAZI, SALİHLERİN İŞİDİR Farz namazlardan sonra en değerli nafile namazın gece namazı teheccüd olduğu herkesçe bilinen bir hakikattir. Gecenin ihya edilmesi yönündeki en önemli amel de gece namazıdır.

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK AKADEMİK TÜRKÇE DERSİ İÇİN KELİME LİSTESİ. Hazırlayan: Doç.Dr. Mustafa ALTUN

İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK AKADEMİK TÜRKÇE DERSİ İÇİN KELİME LİSTESİ. Hazırlayan: Doç.Dr. Mustafa ALTUN İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK AKADEMİK TÜRKÇE DERSİ İÇİN KELİME LİSTESİ http://www.dilbilimi.net/akademik_turkce.html Hazırlayan: Doç.Dr. Mustafa ALTUN Son Güncelleme: 14 Şubat 2015 1 Açıklama:

Detaylı

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Siyer-i Nebi ne demektir? Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) doğumundan ölümüne kadar geçen hayatı içindeki yaşayışı, ahlâkı, âdet ve davranışlarını inceleyen ilimdir.

Detaylı

Birincisi; yüzün, alnın en üst tarafından başlamak üzere çene altına kadar olan kısmıyla, iki kulak yumuşakları arasında kalan kısmını yıkamak.

Birincisi; yüzün, alnın en üst tarafından başlamak üzere çene altına kadar olan kısmıyla, iki kulak yumuşakları arasında kalan kısmını yıkamak. ABDEST Abdestin Farzları [1] [1] Abdestin rükünleri (farzları) dörttür: Birincisi; yüzün, alnın en üst tarafından başlamak üzere çene altına kadar olan kısmıyla, iki kulak yumuşakları arasında kalan kısmını

Detaylı

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın Ey iman edenler! Allah'ın emrine uygun yaşayın, O'na (yakın olmaya) vesile/imkan arayın. O'nun yolunda (malınızla, canınızla) cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (10) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

DENİZ BİNBOĞA 6- D 296

DENİZ BİNBOĞA 6- D 296 DENİZ BİNBOĞA 6- D 296 ÖNSÖZ Bu kitap namaz hakkında bilgi sahibi olmak isteyen çocuklar ve büyük yaştaki insanlar için güzel bir bilgi kaynağıdır. Kitapta namaz hakkında her bilgi yer almaktadır. İnternet

Detaylı

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular İÇİNDEKİLER Takdim. 9 İTİKAD ÜNİTESİ Din Din Ne Demektir?... Dinin Çeşitleri... İslâm Dininin Bazı Özellikleri... I. BÖLÜM 11 11 11 II. BÖLÜM İman İmanın Tanımı... İmanın Şartları... Allah'a İman... Allah

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KADİR GECESİ

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KADİR GECESİ BİR ÖMRE BEDEL BİR GECE : KADİR GECESİ (Hükümleri) apaçık olan Kitab a andolsun ki, gerçekten biz, onu mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz (insanları Kur an la ) uyarıcıyız. (Duhan: 2-3) (O sayılı günler)

Detaylı

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI EYLÜL EKİM KASIM İBADET VE MÜKELLEF T E M İ Z L İ K 1.İbadetin (Salih Amel) Tanımı 2.Amacı ve Önemi: İbadet Bize Ne Kazandırır? 4.Temizlik-İbadet İlişkisi 9 2 NAMAZ 1.DÖNEM 1. DÜZEY (KUR 1) 3. Temel İbadetler

Detaylı

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir. UMRE DİNİ SUNUM UMRENİN FAZİLETİ CİHADA DENKTİR Hz. Aişe (r.a) Efendimiz e (s.a.v) sorar: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR.

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR. HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR. Hac Allah Teala nın (c.c) emri, İslam ın beş temel şartından biridir: Ona varmaya gücü yeten kimsenin Kâbe yi tavaf etmesi Allah ın insanlar üzerindeki hakkıdır. (Al-i

Detaylı

FARZ NAMAZLARIN VAKİTLERİ

FARZ NAMAZLARIN VAKİTLERİ ب[ FARZ NAMAZLARIN VAKİTLERİ [ Türkçe ] مواقيت الصلوات الخمس اللغة التركية [ Muhammed b.salih el-useymin محمد بن صالح العثيمين Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم شاهين Tetkik eden: Ümmü

Detaylı

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki: (Bir şeyle canına kıyana, Cehennemde onunla azap edilir.) [Buhari]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki: (Bir şeyle canına kıyana, Cehennemde onunla azap edilir.) [Buhari] Sual: Düşmanın işkence ve tecavüzüne maruz kalacağını bilenin kendini ve yakınlarını öldürmesi veya acı duymamak için uyku hapı ile intihar etmesi günah mı? Hastalık ve dünya sıkıntılarından kurtulmak

Detaylı

Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid KABİRDEKİ HAYATIN TABİATI NASILDIR? [ Türkçe ] طبيعة الحياة في القبر [باللغة التركية [ Muhammed Salih el-muneccid محمد بن صالح المنجد Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم شاهين Tetkik eden

Detaylı

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? حكم تكر لعمر م يكو بينهما ] تريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler GÜNAH ve İSTİĞFAR Israr etmek kişiyi nasıl etkiler Peygamber (s.a.v) Efendimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Hiçbir küçük günah yoktur ki, ısrarla işlenilmeye devam edildiği halde büyümesin. Ve

Detaylı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) 7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236

Detaylı

(Allah ın, gaybları en iyi bilen olduğunu hâlâ anlamadılar mı?) [Tevbe 78]

(Allah ın, gaybları en iyi bilen olduğunu hâlâ anlamadılar mı?) [Tevbe 78] Sual: Gayb nedir? Gaybı kimler bilebilir? CEVAP Gayb, duygu organları ile veya hesap ile, tecrübe ile anlaşılmayan şey demektir. Gaybı ancak Allah bilir. O, Âlim-ül-gayb [gaybı bilen]dir (Haşr 23) ve Allâmül-guyûb

Detaylı

(EZAN) Ezan [1] [1] ve Kamet. Ezan ve kamet

(EZAN) Ezan [1] [1] ve Kamet. Ezan ve kamet (EZAN) Ezan [1] [1] ve Kamet Erkeklerin, ister tek başlarına kılsınlar, ister edâ isterse kaza kılsınlar, ister seferde ve isterse hazarda bulunsunlar, farz namazlarını kılarlarken ezan ve kamet (okumaları)

Detaylı

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة ] تر [ Türkçe Turkish Bir Grup Âlim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة» باللغة

Detaylı

Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azap vardır:

Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azap vardır: Hayatımız başlangıçtan ölüm anına kadar seyr halindedir. Ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler seyir halindeki arabamıza yön veren işaret levhaları gibidir. Bazı işaretleri algılama, refleks haline dönüşmüşken

Detaylı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler

Detaylı

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri İbadetin Manası ve Çeşitleri Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah) www.at-tawhid.org 1 İbadetin Aslı Allah a ibadetin aslı; Allah ın emirlerine uymak nehyettiklerinden kaçınmak suretiyle ona itaat

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir?... 11 Dinin Çeşitleri... 11 İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir?... 11 Dinin Çeşitleri... 11 İslâm Dini nin Bazı Özellikleri... IGMG Islamische Gemeinschaft Millî Görüş e. V. İslam Toplumu Millî Görüş Eğitim Başkanlığı İÇİNDEKİLER Ders Kitapları Serisi Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ Din Din Ne Demektir?... 11 Dinin Çeşitleri... 11

Detaylı

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR Bu broşürün dağıtımı, tercümesi veya basımına katkıda bulunun. Zirâ iyiliğin yapılmasına vesile olan, o iyiliği yapan kimse gibi ecir alır. SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR ملايني احلسنات

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali Marifet nefsi silmek değil, bilmektir. Hacı Bektaş-ı Veli Nefsin, azgın bir binek atından daha çok şiddetle gemlenmeye muhtaçtır. Hasan Basri Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa,

Detaylı

a) Tuvalette b) Kur'an okuyana

a) Tuvalette b) Kur'an okuyana 1- Hz. Ali (ra) ``Bana bir harf öğretenin kälesi olurum buyurarak bize anlatmak istediği mana aşağılardan hangisidir? a) İlim öğrenmenin ve öğretmenin önemi b) Öğretmen can kulağıyla dinlenmeli c) Öğretenelere

Detaylı

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir? Besmele Kitapcığı Besmelenin Anlamı Besmele, bütün varlıkların hal diliyle ve iradeli varlık olan insanın lisanıyla ve haliyle meşru olan her işine Allah ın ismiyle başlamasıdır. En önemli dua ve zikirlerdendir.

Detaylı

"Kuşkusuz Rabbin katındakiler O'na kulluk etmekten kibirlenmezler, O'nu tesbih eder ve yalnız O'na secde ederler." A'raf, 206

Kuşkusuz Rabbin katındakiler O'na kulluk etmekten kibirlenmezler, O'nu tesbih eder ve yalnız O'na secde ederler. A'raf, 206 Secde Ayetleri Tilâvet Secdesi Nedir? Kur'an'daki bir secde âyetini okuyan veya dinleyen müslümanın yapması vacib olan secdedir.bunlardan herhangi biri, üzerine vacib olan secdeyi yapmazsa günahkar olur.

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ TAKVAYA ERMENİN YOLU; ORUÇ (O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki Kur an; insanlara hidayet (doğru yol) rehberi, doğru yolun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak onda(ki Kadir gecesinde) indirildi.

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): - Yavrum ne oldu, niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Çocuk da: - Efendim, namaza gidiyorum.

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRETİN İLK YILLARINDA DİĞER BAZI GELİŞMELER

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRETİN İLK YILLARINDA DİĞER BAZI GELİŞMELER 15.03.2010 Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRETİN İLK YILLARINDA DİĞER BAZI GELİŞMELER Bir önceki dersimizde, Hicretin İlk Yılında Allah Rasulünün hangi konular üzerinde durduğunu görmüş idik. Mescid

Detaylı

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri :١ mı, mi? baba ( ) uzaklaştım uzaklaştırmak uzaklaştırmak evin kapıları babam yetişiyorum eğitim görüyorum ecdadım, atam saygı otur! seviyorum seni seviyorum

Detaylı