Gaz (Duman) Gaz (Sis) Süspansiyon Katı Sıvı (Nişasta çözeltisi) Katı dispersiyon Katı Katı (Pirinç:Bakır içerisinde çinko) Sıvı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Gaz (Duman) Gaz (Sis) Süspansiyon Katı Sıvı (Nişasta çözeltisi) Katı dispersiyon Katı Katı (Pirinç:Bakır içerisinde çinko) Sıvı"

Transkript

1 EMÜLSİYON Dondurma, et ürünleri ve margarin gibi birçok hazır gıda ile süt ve tereyağı gibi bazı doğal gıdalar emülsiyondur. Yani, bunlar ya yağın içinde suyun dağılması ya da suyun içinde yağın dağılmasıyla oluşur. Bu sıvılar, normalde karışım olmayıp birlikte bulunduklarında iki ayrı katman halinde bulunurlar. Ancak emülsiyon oluştuğunda sıvıların damlacıkları birbiri içerisinde dağılarak tek bir katman oluşturur. Emülsiyon, normal şartlarda birbiri içerisinde çözünmeyen iki maddenin üçüncü bir bileşik (emülgatör) ile bir arada tutulmasıdır. Emülsiyon, birbirine karışmayan iki sıvıdan birinin damlacıklarının bir diğer sıvı içinde dağılımı ile oluşan kolloidal bir sistemdir. Emülsiyonlar dispersiyon sistemleri içerisinde önemli yer tutmaktadır (Tablo 14). Tablo 14- Dispersiyon sistemleri Tip İç faz Dış faz Emülsiyon Sıvı Sıvı (Süt) Katı emülsiyon Sıvı Katı (Sosis) Köpük Gaz Sıvı Aerosol Katı Sıvı Gaz (Duman) Gaz (Sis) Süspansiyon Katı Sıvı (Nişasta çözeltisi) Katı dispersiyon Katı Katı (Pirinç:Bakır içerisinde çinko) Yüzey gerilimi Bir emülsiyon oluşumunda birbirleri içerisinde karışmayan iki farklı sıvı birbirleri içerisinde zorla karıştırılmaktadır. Bu durumun anlaşılabilmesi için sıvı molekülleri arasındaki kuvvetlerin anlaşılması gerekmektedir (Şekil 19). Masanın üzerinde bulunan bir beher dolusu su içerisinde, su molekülleri birbirleriyle hidrojen bağları sayesinde birleşmektedir. Merkezde bulunan su molekülü etrafında bulunan moleküllerle her yönden etkileşim halindedir. Fakat bu durum yüzeyde bulunan su molekülleri için değildir. Bu moleküllerin üzerinde su molekülü olmadığından altlarında bulunan moleküller tarafından aşağı çekilmektedir. Su molekülleri arasında kuvvetli bir etkileşim bulunduğundan su yüzeyini delmek veya suyu ayırmak zordur. Bir iğne ile temiz bir suyun yüzeyi fazla kuvvet uygulanmadan delinmeye çalışıldığında iğnenin yüzeyde yüzdüğü görülmektedir. Moleküller

2 arasındaki kuvvet ne kadar fazla olursa yüzeyde bulunan moleküller alt taraftaki moleküller tarafından o kadar fazla kuvvet ile çekilecektir ve bu sayede yüzeyi geçmek için uygulanacak kuvvet artacaktır. Şekil 19- Sıvı yüzeyinde ve içindeki su moleküllerine etki eden kuvvetlerin şematik görünümü. su Moleküller arasındaki etkileşim sonucu yüzeyde oluşan bu kuvvet yüzey gerilimi olarak bilinmektedir. Su gibi moleküller arasında kuvvetli etkileşim içeren sıvılar yüksek yüzey gerilimine sahiptir. Su, düzgün bir yüzeye döküldüğünde yüzeyde ince bir film oluşturmak yerine damlacıklar oluşturma eğilimindedir. Yüzey gerilimi terimi genellikle bir gazın sıvı yüzeyini çevrelediği durumlar için kullanılır. Yüzey iki sıvı arasında olduğunda (su ve yağ) yüzeyler arası gerilim olarak adlandırılır. Büyük yüzey veya güçlü yüzey gerilimi bir sıvının bir başka sıvı ya da gazla karışmasını güçleştirir. Bu durum emülsiyon ya da köpük oluşumu için bir dezavantajdır. Yüzey-aktif Moleküller: Yüzey veya yüzeyler arası gerilimi azaltmak için sıvı molekülleri arasındaki kuvvetin azaltılması gereklidir. Bu şekilde bu moleküllerin ayrılması kolaylaşır. Bu işlem yüzey-aktif molekül veya sürfektan (bir sıvının yüzey gerilimini azaltan maddelerr) olarak bilinen maddelerin eklenmesiyle sağlanabilmektedir. Adından da anlaşılabileceği gibi yüzey aktif moleküller bir sıvının iç kısımlarından çok, yüzeyinde aktif olan moleküllerdir. Sürfektan moleküller yapılarından dolayı sıvının iç kısımlarında değil yüzeylerinde bulunmayı tercih etmektedir. Bu moleküllerin bir polar yapıda su seven, yani hidrofilik kısımları ve apolar yapıda su sevmeyen yani, hidrofobik kısımları bulunmaktadır. Diğer bir deyişle bu moleküller amfifilik yapılı moleküllerdir. Apolar olan kısmın suya affinitesi az veya hiç yoktur. Polar kısımların ise su affiniteleri yüksektir ve yağ gibi diğer sıvılara affiniteleri az veya hiç yoktur. Bu sebeple sürfektanlar suyun yüzeyinde yer almaktadır. Sürfektanın polar kısmı su molekülleri tarafında, apolar kısmı ise hava veya yağın bulunduğu tarafta bulunmaktadır. Bu moleküller yüzeye tutundukları için su

3 molekülleri arasındaki kuvveti azaltarak yüzeyin yayılmasını veya geçilmesini kolaylaştırmaktadır. Başka bir deyişle yüzey veya yüzeyler arası gerilimi azaltmaktadır. Deterjanlar, sürfektan maddelere bir örnektir. Su içerisine deterjan katıldığında su moleküllerinin daha kolay yayılmasını ve bu şekilde bir yüzeyin daha kolay ıslanmasını sağlamaktadır. Deterjan eklendikten sonra su bütün yüzeye yayılarak ince bir katman oluşturmaktadır. Su içerisine az miktarda deterjan eklenirse daha önce su üzerinde yüzen iğne batacaktır. Yüzey gerilimi azalacak, su moleküllerinin ayrılması daha kolay olacaktır. Bu şekilde iğne yüzeyde kalmadan batacaktır. Deterjanlar gıda katkı maddesi olarak kullanılamaz. Ancak sürfektan olan pek çok gıda katkı maddesi vardır. Örneğin lesitin; hidrofilik bir polar ve hidrofobik bir apolar uca sahiptir. Lesitin gıdaların ıslanabilirliğini arttırmak ve çikolata tozu gibi gıdaların sıvı içerisinde karışımını sağlamak amacıyla gıda katkı maddesi olarak kullanılır. Bu özellikleri sıcak çikolata gibi gıdaların üretilmesine olanak sağlar. Proteinler, hem hidrofilik hem de hidrofobik kısımlara sahip olmaları nedeniyle yüzey aktif maddelerdir. Proteinlerin kendilerine özgü aminoasit dizilimleri ve doğal yapılarına bağlı olarak yüzey aktif özellikleri değişmektedir. Bazı proteinler yüzeye diğerlerinden daha kolay yerleşebilmektedir. Kurutulmuş hardal ve paprika gibi bazı baharatlar da yüzey aktif katkı maddeleri olarak kullanılabilmektedir. Sıvı yüzeyinde dağılımları sıvı içerisindeki dağılımlarından daha iyidir. Sadece hidrofilik ya da sadece hidrofobik olan moleküller ara yüzeyde toplanmak yerine sıvı içerisinde dağılırlar. Örneğin; hidrofilik yapılı şeker ve tuz gibi maddeler su moleküllerinin bol bulunduğu iç kısımlara dağılmaktadır. Bu tür moleküller yüzey aktif değillerdir ve yüzeyler arası gerilimi düşürmezler. Hatta su moleküllerine bağlanma özellikleriyle moleküller arasındaki çekimi arttıracaklarından yüzeyler arasındaki gerilimin artmasına neden olabilmektedirler. Emülsiyon oluşumu: Dış faz su, iç faz yağ olduğunda yani yağ su içerisinde dağılmış ise yağ/su (y/s; o/w), su yağ içerisinde dağılıyorsa su/yağ (s/y; w/o) tipi emülsiyon denir. Su/yağ tipi emülsiyona tereyağı ve margarinler, yağ/su tipi emülsiyona ise süt, sosis, salam ve mayonez örnek olarak verilebilir. Bu iki emülsiyon tipi arasındaki en önemli fiziksel fark yağ/su emülsiyonu ile krema tekstürü oluşurken, su/yağ emülsiyonunda yağlı tekstür oluşur. Emülsiyon karışımında küçük damlacıklar şeklinde dağılan sıvı dağılan faz, içerisinde küçük damlacıkların dağıldığı sıvı ise sürekli faz olarak isimlendirilir. Bir emülsiyon mutlaka emülsiyon oluşturucu bir madde (emülgatör) içermelidir. Bu madde damlacıkların etrafını sararak damlacıkların birbiri ile birleşmesini engellemelidir.

4 Emülsiyonlar, damlacıkların boyutları ve yüzey alanları değerlendirildiğinde kolloidal sistemlerdir (genellikle damlacıkların boyu 1 mikrometre civarında olmaktadır ve bazı damlacıklar bundan daha büyük olabilmektedir). Emülsiyonlar, çözünen fazın sıvı değil katı olduğu kolloid çözeltiler veya solüsyonlarla aynı yapıdadır. Yağ, su ve emülgatörler karıştırıldığında emülsiyon oluşur. Farklı gıda emülsiyonları bulunmasına rağmen hepsi bu üç bileşeni içermektedir. Emülsiyon oluşumu için su ya da yağ fazının birbirleri içinde küçük damlacıklar halinde dağılması gerekmektedir. Bu işlem enerji gerektirir ve genellikle bir homojenizatör ya da karıştırıcı kullanılarak yapılır. Böylelikle yağ ve su karıştırılarak damlacıklar oluşur. Emülgatör, oluşan yeni damlacıkların yüzeyine tutunarak yüzey gerilimini azaltıp daha fazla ve ufak damlacıkların oluşmasını sağlar. Yüzey geriliminin azalmasıyla sıvıda daha kolay damlacıklar oluşur ve diğer sıvı da oluşan damlacıkların çevresini sarar. Yüksek yüzey gerilimine sahip olan sıvı damlacık oluşturma eğilimindedir ve diğer sıvı oluşan damlacıkların çevresinde akarak sürekli fazın oluşumunu sağlar. Suda kolay dağılan emülgatörler yüzey gerilimini yağdan daha fazla düşürme eğilimindedirler. Bu durum Y/S emülsiyon oluşumunu destekler. Yağ fazında daha kolay dağılan emülgatörler ise S/Y emülsiyonu oluşturma eğilimindedirler. Emülgatörler genellikle hangi fazda dağılması isteniyorsa karıştırılmadan önce o faza konulur. STABİL Y/S EMÜLSİYON OLUŞUMUNUN GENEL PRENSİPLERİ Emülgatör su fazı içinde dağılır. Yağ eklenir ve her sıvının yüzey gerilimi emülgatör tarafından azaltılır. Gereken enerji karışımın karıştırılması ya da homojenizasyonu ile sağlanır. Yağ fazı damlacıklara parçalanır ve su fazı ile sarılır. Emülgatörler yeni oluşmuş yağ damlacıklarının yüzeyine tutunur. Oluşan küçük damlacıklar emülgatör katmanı tarafından korunur. Yağ damlacıklarının yüzey alanları büyür. Su damlacıkları yağ damlacıklarının etrafını sarar. Çok sayıda küçük yağ damlacığının ince bir katman ile çevrelenmesiyle emülsiyon daha yoğun hale gelebilir. Yüzeyler arası film güçlü ise emülsiyon stabil olacaktır.

5 Emülgatörler sadece yüzey gerilimini azaltmakla kalmaz ayrıca emülsiyon damlacıklarını koruyan stabil bir film oluşturur ve emülsiyonun ayrışmasını engellerler (Şekil 20). 1. Emülgatör filmin dağılması ile küçük damlacıklar birleşerek daha büyük damlacıklar oluşur bu da emülsiyonun ayrışmasına yol açar. 2. Damlacıkları çevreleyen 2 emülgatör tabakası etkileşir ve kümelenme (agregasyon) oluşur (Örneğin taze sütün üzerinde biriken kaymak tabakası oluşumu) 3. Damlacıklar tekrar ayrılır Şekil 20- İki damlacığın karşılaşmalarından sonra oluşabilecek durumların şematik görünümü. 1-Birleşme 2- Agregasyon 3- Ayrılma Bu üç durumdan hangisinin gerçekleşeceği emülgatörün yapısı ile emülgatörün damlacıkları tamamen saran stabil ve dayanıklı (viskoelastik) film oluşturma kabiliyetine bağlıdır. Viskoelastik film güçlü olursa bu üç durumun (Şekil ) hiçbiri gerçekleşmez, emülsiyon stabil olur. Viskoelastik film damlacık yüzeyini kaplama eğilimi gösterir. Örneğin damlacık bir başkasına çarptığında yırtılmak yerine gerilmektedir. Bu durum sebebiyle damlacıklar çarpıştığında daha az yırtılma gözlenir. Damlacıklar oluştuğunda temas yüzeyleri önemli ölçüde arttığından tüm damlacıkların yüzeyini tamamiyle kaplayacak ölçüde emülsiyon bulunmalıdır. Tamamiyle kaplanamayan damlacıklar birleşerek daha büyük damlacıkları oluşturur. Bu da sonuç olarak emülsiyonun ayrışmasına neden olur. İyi bir emülgatör: - Yağ ve su gibi birbirine karışmayan iki yüzey arasına tutunabilir yapıda olmalı, - İki sıvının yüzeyleri arasındaki gerilimi azaltmalı, bir sıvının diğeri içerisinde daha kolay dağılmasını sağlamalı, - Yüzeyler arası stabil, dayanıklı, viskoelastik film oluşturmalı, - Emülsiyon damlacıklarının birleşmesini önlemeli ya da geciktirmelidir

6 Yüzey gerilimini azaltmak emülsiyon oluşumunu sağlar. Bu durum sıvının küçük damlacıklara ayrılması için gereken enerjiyi düşürür. Oluşan film tabakası damlacıkların yeniden birleşmesini önleyerek emülsiyonun stabilitesini arttırır. Tüm emülgatörler yüzeyde tutunduğu ve yüzey gerilimini azalttığı için sürfektan özelliğe sahiptir. Buna rağmen tüm sürfektanlar iyi birer emülgatör değildir. Çünkü tüm sürfektanlar yüzeyde stabil bir film oluşturma ve tekrar birleşmeyi engelleme özelliği göstermez. Filmin stabilitesi emülsiyonun raf ömrü (sürekliliği) ve stabilitesinin belirlenmesinde önemlidir. Stabil emülsiyon oluşumunda bazı emülgatörler diğerlerinden daha etkilidir. Proteinler gibi büyük makromoleküller damlacıkların yüzeyini sarma özelliklerinden dolayı lesitin gibi küçük sürfektan moleküllerden daha kuvvetli yüzey filmi oluştururlar. Çünkü, onların damlacık yüzeyi üzerindeki genişletme/uzatma yeteneği daha iyidir. Farklı moleküllerdeki veya aynı molekül içindeki gruplarla büyük etkileşim yeteneğine sahip olup viskoelastik yüzey filmi oluşturabilirler. Küçük moleküller genellikle kendi başlarına stabil yüzey filmleri oluşturamazlar, bunların emülgatörden ziyade sürfektan rolleri ön plandadır. Ayrıca yüzey gerilimini azaltarak dağılmayı kolaylaştırırlar. Sıklıkla emülgatör olarak adlandırılmalarına rağmen iyi birer emülgatör değillerdir. Sürfektan ve emülgatör terimleri sıklıkla birbirleri yerine kullanılmalarına rağmen farklı kavramları ifade etmektedirler. Emülgatörün Özelliği Hidrofilik ve hidrofobik kısımları içerir (amfifilik) Emülgatörün Fonksiyonu Yağ ya da su yüzeyinde tutunma Emülsiyon oluşumunu kolaylaştırır. Yüzey gerilimini azaltma Yüzeyler arası stabil film oluşumu Emülsiyon stabilitesini destekler. Birleşmeyi engelleme

7 Doğal Emülgatörler Proteinler denature olarak ya da çözünerek stabil bir yüzey filmi oluşturduğundan en iyi emülgatörlerdir. Hidrofobik kısımları yağ tarafında ve hidrofilik kısımları da su tarafında olmak üzere çözünme eğilimindedirler. Bu nedenle yüzeyler arasında bir dizi değişik yapıda oluşum (kuyruk, zincir, halka) gösterebilirler. Oluşan yapılar birbirleriyle etkileşime girer ve bu da yırtılmaya dayanıklı stabil bir film oluşturur. Yumurta sarısı proteini mayonezde olduğu gibi iyi bir emülgatör örneğidir. Şekil 21- Yüzeyde tutunan proteinlerin şematik görünümü a: kuyruk b: zincir c: halka Bu proteinler lipoprotein yapıdadır, birbirleriyle ve lesitin gibi fosfolipitler ile birleşerek misel diye bilinen yapıları oluşturur. Bu misel yapıları yumurta sarısı proteinlerinin iyi bir emülgatör olmasını sağlar. Süt kazeini iyi bir emülgatördür. Homojenize edilmiş süt ve sütlü tatlılarda önemli bir rol oynar. Homojenize edilmemiş sütte kazein miselleri denilen yapılar halinde bulunur. Homojenizasyon sonrası bozulmamış misellerin hem serbest protein molekülleri olarak, hem de yağ globullerinin çevresinde bulunabildiği elektron mikroskobu ile gözlenmiştir. Homojenize sütün stabilitesinden ayrı ayrı protein moleküllerinden ziyade miseller sorumludur. Et proteinleri ve soya proteinleri dahil diğer gıda proteinleri de emülgatör olarak kullanılır. Sıklıkla emülgatör olarak kullanılan lesitin yüzey gerilimini azaltan bir madde olup sıcak içecek karışımları gibi gıdaların oluşturulmasında destekleyici rol oynar. Ancak başka emülgatör veya stabilizatör eklenmeden tek başına dayanıklı yüzeyler arası film oluşumu sağlayamaz. Moleküller hidrofilik (su seven) ve hidrofobik (su sevmeyen) kısımlarıyla emülsiyon oluşturucu maddeler gibi etki gösterebilmektedir. Hidrofilik kısımları su fazı içerisinde dağılırken hidrofobik kısımlarıyla da yağ fazı içerisinde dağılabilmektedir. Molekülün iki faz

8 arasında tutunması ve büyük hacimli faz içerisinde küçük hacimli fazın dağılmasını sağlaması gerekmektedir. İyi emülsiyon oluşturucu maddeler kolayca kırılmayan dayanıklı film yapıları oluşturabilmektedir. Bu madde sayesinde iki damla hallindeki kolloid madde birleşerek büyük bir damla haline gelmeyecek şekilde film oluşmalıdır ve bu iki damla birbirinden uzaklaşmalıdır. Yumurta sarısı (lesitin, lipoproteinler) veya süt proteinleri gibi proteinler en iyi emülsiyon oluşturucu maddelerdir. Bunların dışında birçok farklı molekül emülsiyon oluşumu amacıyla kullanılabilmektedir. Mono- ve digliseritler ürünler içerisine emülsiyon oluşumu için katılan maddelere örnektir. Yüzeyler arasına tutunarak, yüzeyler arasındaki gerilimi azaltıp ve hareketli faz içinde dağılımı arttırmakta veya çözünmüş fazın ıslanılabilirliğini arttırmaktadır. Et emülsiyonlarında su ve hayvansal yağ, et proteinleri sayesinde bir arada tutulur. Et proteinleri emülgatör görevi görürler. Bazı durumlarda, su içerisinde iyi dağılan kuru hardal veya diğer baharatlar gibi tozlar yağ, su karışımlarında emülsiyon oluşturucu olarak kullanılmaktadır. Hardal ve baharatlar yüzeyler arasına tutunarak yüzeyler arası gerilimi azaltmaktadır. Fakat, yağ damlacıkları etrafında stabil filmler oluşturamamaktadır. Bu yüzden stabil bir emülsiyon oluşumu sağlanamamaktadır. Bu sebepten bu tür maddeler emülsiyon oluşturucu olarak değerlendirilememektedir. Emülsiyonlar kalıcı veya geçici olarak oluşabilmektedir. Geçici emülsiyonlarda bekletmeyle faz ayrımı olur. Hidrofobik yağ ve hidrofilik su yapılarına ayrıldıklarında emülsiyonların stabil yapıları ortadan kalkar. Birleşme oluşarak damlacıklar daha büyük damlacıkları oluşturur ve sonunda iki faz birbirinden ayrılır. Bu tür emülsiyonlarda karıştırma işleminden birkaç dakika sonra fazlar birbirinden ayrılmaktadır. Kalıcı emülsiyonlarda birbiri içerisinde çözünmeyen iki faz emülsiyon oluşturucu maddeler yardımıyla bir arada bulunmaktadır. Bir faz (genellikle yağ fazı) diğer faz içerisinde küçük damlacıklar halinde dağılmış durumdadır. Bu damlacıklar hareketli faz (genellikle su) içerisinde stabil filmler yardımıyla birleşmeden ve iki faz birbirinden ayrılmadan durabilmektedir. Su ve yağın ayrılma zamanı emülsiyon oluşturan maddenin etkisine ve birleşmenin derecesine göre değişmektedir. Çırpılmış yumurta beyazı gibi oluşturulan köpükler emülsiyonlara benzer yapı göstermektedir. Fakat burada iki farklı sıvı değil sıvı içerisinde bir gazın (çoğunlukla hava veya karbondioksit) karışımı sağlanmaktadır. Emülsiyonların stabilitesini etkileyen faktörler aynı şekilde köpüklerde de etkilidir. Dondurma ve krem şanti gibi gıdalar hem emülsiyonları hem de köpükleri bir arada bulunduran kompleks gıdalardır. Gıda emülsiyonlarının stabil olması gerekir. Stabil olmazlarsa yağ ve su birbirinden ayrışır. Stabilite, genellikle uygun emülgatör ilavesiyle kazanılır. Bazı durumlarda stabilizatör ajanlara ihtiyaç duyulur.

9 GIDA SANAYİİNDE EMÜLGATÖRLERİN KULLANIM ALANLARI Gıda sanayinde ürün işlenme sırasında tüm dispersiyonsistemlerinin stabilizasyonunda ve ürünün yüzey geriliminin azaltılmasında çeşitli doğal ve sentetik emülgatörler kullanılmaktadır (Tablo 15). Birçok gıdaya spesifik amaçlarla emülgatör katılmaktadır (Tablo 16). Tablo 15- Gıdalarda yüzey aktif ajanlar (emülgatör) I- Doğal olanlar A- İyonlar : Proteinler, fosfolipidler (lesitin), safra asitleri B- Nötral maddeler : Glikolipidler, saponin II- Sentetik olanlar A- İyonlar : Stearyl-2-lactylate, Datem, Citrem B- Nötral maddeler : -mono diglseridler ile bunların asetik ve laktik asit esterleri, sakaroz yağ asidi esterleri, sorbitan yağ asidi esterleri, Tablo 16- Çeşitli gıdalara katılan yüzey aktif ajanların fonksiyonları Emülsifiye gıda Margarin Emülgatörün etkisi Süt yağ emülsiyonunun stabilizasyonu Mayonez Yağ su emülsiyonunun stabilizasyonu Dondurma Yağ su emülsiyonunun stabilizasyonu ve kuru yapının sağlanması Sosisler Yağ ayrılmasının önlenmesi Ekmek ve Pişmiş Ürünler Kırıntı yapının önlenmesi hacim sağlanması Çikolata Çözünebilir tozlar Baharat ekstratları Akışkanlığın yağ kabarcıklarının önlenmesi Çözünmede artış Çözünmede artış

10 SENTETİK EMÜLGATÖRLER VEYA SÜRFEKTANLAR Emülsiyonları stabilize etmekten ziyade yağın dağılmasını kolaylaştırdığından ve proteinlerle kıyaslandığında göreceli olarak daha küçük moleküller olduğundan çoğu sentetik emülgatörleri sürfektan olarak tanımlamak daha doğru olur. Monogliserid ve digliserid gibi sürfektanlar şorteninglere eklenerek daha homojen bir yapı oluşturulmasını sağlar. Gliserol monosterat gıdalarda yaygın olarak kullanılan monogliseridlere bir örnektir.sodyum stearyl-2-laktilat dahil monogliseritlerle esterleşmiş asitlerin oluşturduğu bir grup sürfektan fırınlanmış ürünlerde kullanılmaktadır.diğer 2 grup ise SPANS (sorbitanın yağ asidi esterleri) ve TWEENS leri (polietilen sorbitanın yağ asidi esterleri) içerir. Bütün sürfektanlar amfifilik olmasına rağmen değişen derecelerde hidrofilik ve hidrofobik özellik gösterir. Bu durum hidrofilik/lipofilik denge (HLB) olarak ifade edilir. HLB değeri 1 ile 20 arasında derecelendirilmiştir. Düşük HLB (3-6) değerine sahip sürfektanlar daha hidrofobik ya da lipofilik özellik gösterir ve bunlar S/Y emülsiyonlarının oluşumunda kullanılır (gliserol monostearat, sorbitan monostearat). Yüksek HLB değerine sahip sürfektanlar hidrofilik özellik gösterir ve Y/S emülsiyonları oluşturmak için kullanılır ( polioksietilen, sorbitan monostearat=tweens 60, sodyum sterol-2-laktilat). SPANS lar genellikle düşük HLB değerine sahip olup Y/S emülsiyonları oluştururlar. HLB skalası gıda bilimcilere ihtiyaçlarına en uygun nitelikte emülgatörlerin belirlenmesinde yardımcı olur. Emülsiyon Örnekleri Salata sosu geçici emülsiyona bir örnektir; diğer bir deyişle oluşumundan oldukça kısa bir süre sonra ayrışan, stabil olmayan bir emülsiyondur. Salata sosunun içerisindeki başlıca maddeler; yağ (dağılan faz), sirke (sürekli faz), hardal tozu ve kırmızı biberdir. Diğer maddeler tat için eklenmiştir. Burada kullanılan emülgatörler hardal tozu ve kırmızı biberdir. Malzemeleri birleştirip kuvvetlice çalkalamak emülsiyonu oluşturur. Hardal tozu ve kırmızı biber ara yüzeyde tutunur ve çalkalama esnasında ara yüzey gerilimini azaltırlar, böylece emülsiyon oluşumunu kolaylaştırırlar; fakat sabit bir tabaka oluşturmak için etkileşime girmezler. Bundan dolayı çalkalama bittiğinde yağ damlacıkları korunmaz ve kısa bir süre sonra birleşirler; böylece yağ ve sirke katmanları ayrışır. Mayonez stabil olduğundan ve normal şartlar altında ayrışmadığından kalıcı emülsiyona bir örnektir. Mayonezin içerisindeki başlıca maddeler; yağ (dağılan faz), su (sürekli faz) ve yumurta sarısıdır. Yumurta sarısındaki proteinler yağ damlacıklarını birleşmeye karşı koruyan mükemmel emülgatörlerdir. İnce bir su tabakası tarafından sarılan

11 sabit damlacıklar şeklinde olan mayonez, % 75 oranında yağ içerir. Sürekli fazdan daha fazla dağılmış faz içermesi olağan dışıdır. Genellikle sürekli faz çok daha büyük oranlarda bulunur. Mayonez az miktardaki yağın, su, sirke ve yumurta sarısı karışımı üzerine yavaşça dökülmesiyle yapılır ve yağın damlacıklara ayrılması sağlanarak emülsiyon oluşur. Daha fazla yağın eklenmesiyle daha fazla damlacık oluşur ve yüzey alanı olağanüstü bir şekilde artış gösterir. Sürekli faz yağ damlacıklarının etrafına yayılarak ince bir film oluşturur. Bu film damlacıkların sıkı bir şekilde sarılıp hareket etmelerini engellediğinden mayonezin yoğun kıvamda olması bu durumdan kaynaklanmaktadır. Bazı salata sosları daha az yağ içermeleri ve daha az kıvama sahip olmalarına rağmen mayoneze benzerlik gösterirler. Nişasta ve sakız (zamksı maddeler) gibi stabilizatörler genellikle emülsiyonun stabilitesini artırır. Süt doğal olarak oluşan emülsiyona bir örnektir. Emülsiyon halinde % 3.5 oranında yağ içerir. Taze (homojenize edilmemiş) sütte, süt yağ globül membranı olarak bilinen kompleks, bir protein membran tarafından stabil halde tutulur. Taze süt, kararlı bir emülsiyondur; fakat beklemeye bırakıldıktan kısa bir süre kaymak tabakası oluşur. Yağ globülleri µm arasında değişen boyutlardadır. Yoğunluk farkından dolayı yağ globülleri süt yüzeyinde toplanma eğilimi gösterir. Kaymak oluşumu büyük globüllerin yoğunluk farkından dolayı daha hızlı süt yüzeyine yükselip birikmesiyle şekillenir. Ancak su ve yağın ayrışması değildir. Çünkü kaymak tabakası halen bir emülsiyon halindedir ve yüzeyler arası film bütünlüğünü korumaktadır. Süt, yoğun ve seyreltik iki emülsiyona ayrılmıştır. Kaymak alınıp krema olarak kullanılabilir ya da tereyağı yapılabilir. Kaymak tabakası oluşumunu engellemek için süt homojenize edilerek büyük yağ globülleri, küçük yağ globüllerine parçalanır. Emülsiyon Stabilitesini Etkileyen Faktörler Emülsiyon stabilitesini etkileyen başlıca faktör emülgatörün kendisidir. Bahsedildiği üzere sabit yüzey tabakaları oluşturan emülgatörler kararlı emülsiyonlar oluşturur. Aynı zamanda emülsiyonun kararlılığını garantiye almak için bütün damlacıkların yüzeyini kaplayan yeterli miktarda emülgatör olması gerekir. Daha büyük boyutlu damlacıkların birleşme eğilimi daha fazla olduğundan, damlacık boyutu bu açıdan önemlidir. Ayrıca, yağ ve su arasındaki yoğunluk farkından dolayı büyük yağ damlacıkları emülsiyon sırasında daha hızlı yukarı çıkma eğilimindedir, süt örneğinde görüldüğü gibi yüzeye daha yakın yerlerde daha konsantre emülsiyon oluştururlar. Bu emülsiyonun ayrışmasına neden olabilir.

12 Emülsiyon Stabilitesini Etkileyen Faktörler Emülgatör tipi Emülgatör yoğunluğu Damlacık boyutu ph değişimi ya da iyon gücü Viskozite Stabilizatör ekleme Isıtma, soğutma, dondurma ya da çalkalama Yüzeyler arası film proteinden yapıldığında, asit ekleyerek ph ı değiştirmek ya da tuz ekleyerek iyon gücünü değiştirmek yüzeyler arası film stabilitesini düşürür. Yüzeyler arası tabakanın kararlılığını azaltabilir. Proteinleri denature edebilecek etkiler emülsiyonların ayrışmasına neden olabilir. Stabiliteyi etkileyen bir diğer faktör ise emülsiyonun viskozitesidir. Daha yoğun bir emülsiyon moleküllerin sistemde daha az hareket etmesine neden olur ve bu da iki fazın birbirinden ayrışmasının daha uzun sürmesine yol açar. Sakızlar, pektin ya da jelatin gibi bileşenler eklenerek emülsiyonlara daha yoğun bir kıvam kazandırılabilir. Eğer salata sosuna sakızlar eklenirse yumurta sarısının emülgatör olarak kullanılmasına gerek kalmadan kalıcı bir emülsiyon oluşabilir. Sakızlar stabilizatör olarak emülsiyonlara sıklıkla katılır. Hidrofilik olduklarından, kendi başlarına emülgatör değildirler ve yüzeyde tutunamazlar. Ancak hareketi yavaşlatıcı etki göstererek damlacıkların karşılaşma (çarpışma) olasılığını azaltırlar. Bu da emülsiyonun ayrışmasını engelleyebilir. Muhafaza ve işleme de emülsiyon stabilitesini etkiler. Hatalı işlem koşulları emülsiyonların ayrışmasına neden olmaktadır. Sıcaklık da emülsiyon stabilitesini etkileyen diğer bir faktördür. Emülsiyon ısındığında yağ damlacıkları daha akışkan hale gelerek birleşme eğilimi gösterir. Aynı zamanda emülsiyonu buzdolabı sıcaklığına soğutmak yağ damlacıklarının katılaşmasına neden olabilir. Bu kararlılığı artırabilir. Çoğu emülsiyon donmaya dayanamaz. Bu genellikle ara yüzeydeki proteinlerin yapısının bozulmasından ya da ara yüzey filminin buz kristalleri tarafından

13 bozulması nedeniyle olur. Dondurmaya karşı dayanıklılığı arttırmak için genellikle sakızlar kullanılır. Isı ve şiddetli çalkalama da emülsiyonların stabilitesini bozar. Örneğin sıcak emülsiyonun çalkalanmasıyla (yayıklanmasıyla) krema, tereyağına dönüşür, emülsiyonun yapısı değişir. İçindeki sıvı faz çekilir, su damlacıklarının yağ içinde dağıldığı (yağ içinde su) emülsiyon oluşur.

GIDALARIN YÜZEY ÖZELLİKLERİ DERS-8

GIDALARIN YÜZEY ÖZELLİKLERİ DERS-8 GIDALARIN YÜZEY ÖZELLİKLERİ DERS-8 Yüzey gerilimi Yüzey gerilimi, birim yüzey alanındaki serbest enerji ya da yüzey alanını izotermal olarak arttırmak için gerekli iş olarak tanımlanabilir. Yüzey gerilimi

Detaylı

EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ

EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ Avrupa orijinli Küçük çaplı ürünler- frankfurter, wiener Büyük çaplı ürünler- Ülkemizde salam, dünyada bologna, mortadella Kullanılan etin türü ve lokal çeşitlilik

Detaylı

GIDALARIN YÜZEY ÖZELLİKLERİ DERS-9

GIDALARIN YÜZEY ÖZELLİKLERİ DERS-9 GIDALARIN YÜZEY ÖZELLİKLERİ DERS-9 KÖPÜK OLUŞUMU Köpük oluşumu Köpük, gazın dağılan faz, bir sıvının ise sürekli faz olduğu bir kolloidal dispersiyondur. Dispersiyon ortamı genellikle bir sıvıdır. Ancak,

Detaylı

EMÜLSİYONLAR. 8. hafta

EMÜLSİYONLAR. 8. hafta EMÜLSİYONLAR 8. hafta Tanım: Birbiriyle karışmayan en az iki sıvıdan birinin diğeri içinde bir emülgatör yardımıyla damlacıklar halinde dağılması ile oluşan, homojen görünümlü heterojen sistemlerdir. Damlacıklardan

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

DONDURMA TEKNOLOJİSİ. Prof.Dr. Hilal ÇOLAK

DONDURMA TEKNOLOJİSİ. Prof.Dr. Hilal ÇOLAK DONDURMA TEKNOLOJİSİ Prof.Dr. Hilal ÇOLAK Dondurma, başlıca yağ, sütün yağsız kuru maddesi, şeker, stabilizatör, emülgatör ve bazen de lezzet ve renk veren maddelerden oluşan karışımın, değişik düzenlerde

Detaylı

SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması)

SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması) SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması) Gerek hayvansal yağlar gerekse bitkisel (nebati) yağlar, yağ asitlerinin gliserin (gliserol) ile oluşturdukları oldukça kompleks esterlerdir. Bu

Detaylı

HOMOJENİZATÖRLER PROF. DR. AHMET ÇOLAK PROF.DR. MUSA AYIK

HOMOJENİZATÖRLER PROF. DR. AHMET ÇOLAK PROF.DR. MUSA AYIK HOMOJENİZATÖRLER PROF. DR. AHMET ÇOLAK PROF.DR. MUSA AYIK 7. Homojenizatörler Normal koşullarda birbiriyle karışmayan iki sıvının, yoğun karıştırma, çalkalama ve parçalama ile oluşan heterojen yapıdaki

Detaylı

Derinin Temizlenmesi

Derinin Temizlenmesi Derinin Temizlenmesi Deri üzerindeki kirler 1. Suda çözünebilir (ter) 2. Yağda çözünebilir (sebum, yağ) 3. Çözünmeyen (kum, deri pulları) Su ve sabun ile 3 ü de uzaklaştırılabilir. Cildi temizlemek: Su

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGOJİK FORMASYON ÖĞRETİM TEKNİKLERİ ve MATERYAL TASARIM DERSİ

T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGOJİK FORMASYON ÖĞRETİM TEKNİKLERİ ve MATERYAL TASARIM DERSİ T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGOJİK FORMASYON ÖĞRETİM TEKNİKLERİ ve MATERYAL TASARIM DERSİ PROJE ÖNERİSİ DONDURMA YAPIM AŞAMALARININ ÖĞRETİLMESİ 16PF0422 HATİCE DEMİREL

Detaylı

KIMYA HER YERDE. Evde Kimya

KIMYA HER YERDE. Evde Kimya KIMYA HER YERDE Evde Kimya Hazır Gıdalar İnsan nüfusu arttıkça besin ihtiyacı da artmaktadır. Özellikle Sanayi Devrimi sonrası köylerdeki nüfusun azalıp kentlerdekinin artması, hazır gıdaların artmasına

Detaylı

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI 8.Kolloid Giderimi Yrd. Doç. Dr. Kadir GEDİK Çapları 10-6 mm 10-3 mm ( 0.001-1μm) arasındadır. Kil, kum, Fe(OH) 3, virusler (0.03-0.3μm) Bir maddenin kendisi için

Detaylı

Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir.

Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir. Anahtar Kavramlar Çözelti çözücü çözünen homojen hetorojen derişik seyreltik Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir. Solduğumuz hava;

Detaylı

KARIŞIM NEDİR? YANDAKİ RESİMDE GÖRÜLEN SALATA KARIŞIM MIDIR?

KARIŞIM NEDİR? YANDAKİ RESİMDE GÖRÜLEN SALATA KARIŞIM MIDIR? KARIŞIMLAR KARIŞIM NEDİR? YANDAKİ RESİMDE GÖRÜLEN SALATA KARIŞIM MIDIR? Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir. Karışımlar görünümlerine

Detaylı

6.PPB (milyarda bir kısım) Kaynakça Tablo A-1: Çözelti Örnekleri... 5 Tablo B-1:Kolloidal Tanecikler... 8

6.PPB (milyarda bir kısım) Kaynakça Tablo A-1: Çözelti Örnekleri... 5 Tablo B-1:Kolloidal Tanecikler... 8 İçindekiler A. ÇÖZELTİLER... 2 1.Çözünme... 2 2.Homojenlik... 4 3.Çözelti... 5 4.Çözünürlük... 5 Çözünürlüğe Sıcaklık Ve Basınç Etkisi... 6 B. KARIŞIMLAR... 7 1.Çözeltiler... 7 2.Kolloidal Karışımlar...

Detaylı

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Yeryüzündeki yaşam su içinde ortaya çıkmış ve canlıların karalar üzerine yayılışından önceki 3 milyar yıl boyunca su içinde

Detaylı

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU Fizyolojiye Giriş Temel Kavramlar Fizyolojiye Giriş Canlıda meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişikliklerin tümüne birden yaşam denir. İşte canlı organizmadaki

Detaylı

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME DERSİ

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME DERSİ ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME DERSİ FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 7.SINIF MADDENİN TANECİKLİ YAPISI ÜNİTESİ KARIŞIMLAR KONUSU İLE İLGİLİ ÇALIŞMA YAPRAĞI DERS SORUMLUSU: PROF. DR.İNCİ MORGİL HAZIRLAYAN:

Detaylı

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sa-hiptir. Atomda bulunan yükler; negatif

Detaylı

EVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir.

EVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. EVDE KİMYA SABUN Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. CH 3(CH 2) 16 COONa: Sodyum stearat (Beyaz Sabun) CH 3(CH 2) 16 COOK:

Detaylı

A- LABORATUAR MALZEMELERİ

A- LABORATUAR MALZEMELERİ 1- Cam Aktarma ve Ölçüm Kapları: DENEY 1 A- LABORATUAR MALZEMELERİ 2- Porselen Malzemeler 3- Metal Malzemeler B- KARIŞIMLAR - BİLEŞİKLER Nitel Gözlemler, Faz Ayırımları, Isısal Bozunma AMAÇ: Karışım ve

Detaylı

KOLLOİD KİMYASI. kimyaca.com. Hazırlayan : Yücel GİDER

KOLLOİD KİMYASI. kimyaca.com. Hazırlayan : Yücel GİDER KOLLOİD KİMYASI Kolloid; bir maddenin diğer bir madde içerisinde çıplak gözle görülemeyecek boyutta dağılmasıyla oluşan heterojen karışıma verilen isimdir. Örneğin: Kan, sis, duman... Hazırlayan : Yücel

Detaylı

ET ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNDE KULLANILAN TEMEL MATERYALLER VE KATKI MADDELERİ. K.Candoğan-ET

ET ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNDE KULLANILAN TEMEL MATERYALLER VE KATKI MADDELERİ. K.Candoğan-ET ET ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNDE KULLANILAN TEMEL MATERYALLER VE KATKI MADDELERİ Et ürünleri üretiminde kullanılan temel materyaller ve katkı maddeleri 1- Hayvansal dokular -Temel kırmızı et (iskelet kası) -Dolgu

Detaylı

Çimentolu Sistemlerde Kullanılan Kimyasal Katkılar ve Özellikleri

Çimentolu Sistemlerde Kullanılan Kimyasal Katkılar ve Özellikleri Çimentolu Sistemlerde Kullanılan Kimyasal Katkılar ve Özellikleri Çimsa Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezi Ocak, 2017 Kimyasal Katkı Nedir? Kimyasal katkılar, betonun birtakım özelliklerini iyileştirmek

Detaylı

SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ. Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir.

SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ. Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir. SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir. Yüzeydeki molekül için durum farklıdır Her yönde çekilmediklerinden

Detaylı

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile Su Kimyası Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile canlılık için gerekli ortamı sunar. Canlıların

Detaylı

Malzeme Bilgisi. Madde ve Özellikleri

Malzeme Bilgisi. Madde ve Özellikleri Malzeme Bilgisi Madde: Boşlukta yer kaplayan, kütlesi ve hacmi olan katı, sıvı veya gaz şeklinde bulunan her şeye madde denir. Ayırt edici özellikler: Bir maddenin diğer maddelerden farklılık gösterenyanları,

Detaylı

KİMYA BAKLAGİLLERİN AYÇİÇEK YAĞINA ETKİSİNİN SIVI DETERJANLA KIYASLANMASI GRUP PAK

KİMYA BAKLAGİLLERİN AYÇİÇEK YAĞINA ETKİSİNİN SIVI DETERJANLA KIYASLANMASI GRUP PAK YİBO Öğretmenleri (Fen ve Teknoloji-Fizik, Kimya, Biyoloji- ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı (2010-2) KİMYA BAKLAGİLLERİN AYÇİÇEK YAĞINA ETKİSİNİN SIVI DETERJANLA KIYASLANMASI GRUP PAK

Detaylı

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi Kolloidler Bir maddenin kendisi için çözücü olmayan bir ortamda 10-5 -10-7 cm boyutlarında dağılmasıyla oluşan çözeltiye kolloidal çözelti denir. Çimento, su, agrega ve bu sistemin dispersiyonuna etki

Detaylı

EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR

EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR KĐMYA ĐLE ĐLĐŞKĐSĐ ve GÜNLÜK HAYATLA ĐLĐŞKĐSĐ ŞEKERĐN ÇAYDA YA DA BAŞKA BĐR SIVIDA KARIŞTIRILDIĞINDA KAYBOLMASI, KĐMYADA ÇÖZÜNME OLGUSUYLA AÇIKLANABĐLĐR.

Detaylı

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER»

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» Uygun bir çözücü içerisinde bir ya da birden fazla maddenin çözündüğü veya moleküler düzeyde disperse olduğu tektür (homojen: her tarafta aynı oranda çözünmüş veya dağılmış

Detaylı

ELEMENT Aynı tür atomlardan oluşmuş saf maddelere element denir. ELEMENTLERİN ÖZELLİKLERİ 1. Aynı tür atomlardan oluşurlar. 2. Saf ve homojendirler.

ELEMENT Aynı tür atomlardan oluşmuş saf maddelere element denir. ELEMENTLERİN ÖZELLİKLERİ 1. Aynı tür atomlardan oluşurlar. 2. Saf ve homojendirler. SAF MADDE: Aynı cins atom ya da moleküllerden oluşmuş maddelere, saf medde ÖR. Elementler saf maddelerdir. Çünkü; hepsi aynı cins atomlardan oluşmuşlardır. Bileşikler saf maddelerdir. Çünkü; hepsi aynı

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir.

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. Her maddenin bir kütlesi vardır ve bu tartılarak bulunur. Ayrıca her

Detaylı

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir.

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir. GENEL KİMYA 1 LABORATUARI ÇALIŞMA NOTLARI DENEY: 8 ÇÖZELTİLER Dr. Bahadır KESKİN, 2011 @ YTÜ Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir

Detaylı

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM GENEL KİMYA MOLEKÜLLER ARASI KUVVETLER Moleküller Arası Kuvvetler Yüksek basınç ve düşük sıcaklıklarda moleküller arası kuvvetler gazları ideallikten saptırır. Moleküller arası kuvvetler molekülde kalıcı

Detaylı

ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐSĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME ÇÖZELTĐLER

ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐSĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME ÇÖZELTĐLER ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐSĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME ÇÖZELTĐLER Ders Sorumlusu: Prof. Dr. Đnci MORGĐL HAZIRLAYAN: NAZLI KIRCI ANKARA,2008 KONU ANLATIMI ÇÖZELTĐLER Đki ya da daha fazla kimyasal maddenin herhangi

Detaylı

KARIŞIMLAR. Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen mad-delere karışım denir.

KARIŞIMLAR. Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen mad-delere karışım denir. KARIŞIMLAR Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen mad-delere karışım denir. 1-HETEROJEN KARIŞIMLAR (ADİ KARIŞIMLAR) Karışımı oluşturan maddeler karışımın her

Detaylı

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Doç. Dr. Atilla Evcin Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Çözelti Özellikleri Elektro-eğirme sırasında kullanılacak çözeltinin özellikleri elde edilecek fiber yapısını

Detaylı

SU ve ÇEVRENİN CANLILAR İÇİN UYGUNLUĞU

SU ve ÇEVRENİN CANLILAR İÇİN UYGUNLUĞU SU ve ÇEVRENİN CANLILAR İÇİN UYGUNLUĞU Suyun polaritesinin etkileri Su molekülünün polar olması hidrojen bağlarının oluşmasına neden olur. 2 Su molekülü Oldukça basit yapılıdır. Tekli bağla bağlı olup

Detaylı

Protein Durultması ve Şarap Taşı Stabilizasyonu

Protein Durultması ve Şarap Taşı Stabilizasyonu WINE CLUSTER IN TEKIRDAG: WCT TR0135.03-02/015 Protein Durultması ve Şarap Taşı Stabilizasyonu Öğretim Görevlisi Gönül AKGÜL Şarapların Berraklaştırılması Durultma This project is co-financed by the Sunum

Detaylı

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR Her tarafında aynı özelliği gösteren, tek bir madde

Detaylı

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR KARIŞIMLAR İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR Her tarafında aynı özelliği gösteren, tek

Detaylı

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU 9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

Membran Organizasyonu

Membran Organizasyonu Membran Organizasyonu Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ Tıp Fakültesi Biyofizik AD Biyolojik Zarlar plazma zarları mitokondri, kloroplast, lizozom gibi organelleri sitoplazmadan ayıran hücre içi zarlar mitokondri

Detaylı

KOZMETİK ÜRÜNLERDE FORMÜLASYON TASARIMI VE KALİTE KONTROL İŞLEMLERİ - ECZ 963

KOZMETİK ÜRÜNLERDE FORMÜLASYON TASARIMI VE KALİTE KONTROL İŞLEMLERİ - ECZ 963 KOZMETİK ÜRÜNLERDE FORMÜLASYON TASARIMI VE KALİTE KONTROL İŞLEMLERİ - ECZ 963 6. HAFTA Ön formülasyon çalışmaları ve uygun kozmetik taşıyıcı sistem seçim kriterleri Kozmetik Taşıyıcı Sistemler Taşıyıcı

Detaylı

DENEY I ÇÖZELTİ KONSANTRASYONLARI. Genel Bilgi

DENEY I ÇÖZELTİ KONSANTRASYONLARI. Genel Bilgi DENEY I ÇÖZELTİ KONSANTRASYONLARI Genel Bilgi 1. Çözelti İki ya da daha fazla maddenin herhangi bir oranda bir araya gelerek oluşturdukları homojen karışıma çözelti denir. Diğer bir deyişle, bir maddenin

Detaylı

Her madde atomlardan oluşur

Her madde atomlardan oluşur 2 Yaşamın kimyası Figure 2.1 Helyum Atomu Çekirdek Her madde atomlardan oluşur 2.1 Atom yapısı - madde özelliği Elektron göz ardı edilebilir kütle; eksi yük Çekirdek: Protonlar kütlesi var; artı yük Nötronlar

Detaylı

Yüzey gerilimi. Hidayet TERECİ www.fencebilim.com

Yüzey gerilimi. Hidayet TERECİ www.fencebilim.com Yüzey gerilimi Yüzey gerilimi, fizikokimyada bir sıvının yüzey katmanının esnek bir tabakaya benzer özellikler göstermesinden kaynaklanan etkiye verilen addır. Bu etki bazı böceklerin su üzerinde yürümesine

Detaylı

Lipidler. Lipidlerin sınıflandırılması. Yağ asitleri

Lipidler. Lipidlerin sınıflandırılması. Yağ asitleri Lipidler Suda çözünmeyen ve organik çözücülerde iyi çözünen bileşiklere verilen genel isimdir Çoğunlukla hidrokarbon yapısındadırlar Canlılarda depo maddesi olarak yaygın bulunurlar Metabolize edilmeleriyle

Detaylı

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir. NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir. Tüm hayvanlar besinleri sindirmek için enzimleri kullanırlar. Bunlar hem hayvanın kendi sentezlediği hem de bünyelerinde

Detaylı

İLAÇ ŞEKİLLERİ VE TIBBİ MALZEME I (ECH203) 10. Hafta

İLAÇ ŞEKİLLERİ VE TIBBİ MALZEME I (ECH203) 10. Hafta İLAÇ ŞEKİLLERİ VE TIBBİ MALZEME I (ECH203) 10. Hafta 1 Genel giriş - İlaç şekilleri Farmakopeler, Reçete bilgisi Ölçü ve Birimler İlaç Şekillerinde Kullanılan Su ve Özellikleri Çözelti Formundaki İlaç

Detaylı

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR Süt ve süt ürünleri mikrobiyolojisinde yararlı mikroorganizmalar temel olarak süt ürünlerinin üretilmesinde kullanılan çeşitli mikroorganizmaları tanımlamaktadır.

Detaylı

KARIŞIMLARIN SINIFLANDIRILMASI HAZIRLAYAN FEHMİ GÜR

KARIŞIMLARIN SINIFLANDIRILMASI HAZIRLAYAN FEHMİ GÜR IN SINIFLANDIRILMASI HAZIRLAYAN FEHMİ GÜR IN SINIFLANDIRILMASI Karışımlar hangi özelliklerine göre sınıflandırılır? Karışımların sınıflandırılmasında belirleyici olan faktörler nelerdir? Farklı maddelerin

Detaylı

TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA İLE TEMAS EDEN PLASTİK MADDE VE MALZEMELERİN BİLEŞENLERİNİN MİGRASYON TESTİNDE KULLANILAN GIDA BENZERLERİ LİSTESİ TEBLİĞİ

TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA İLE TEMAS EDEN PLASTİK MADDE VE MALZEMELERİN BİLEŞENLERİNİN MİGRASYON TESTİNDE KULLANILAN GIDA BENZERLERİ LİSTESİ TEBLİĞİ Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA İLE TEMAS EDEN PLASTİK MADDE VE MALZEMELERİN BİLEŞENLERİNİN MİGRASYON TESTİNDE KULLANILAN GIDA BENZERLERİ LİSTESİ TEBLİĞİ (Tebliğ No: 2013

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. SINIF VE MEZUN GRUP KİMYA HAFTA DERS SAATİ. Kimya nedir?. Kimya ne işe yarar?. Kimyanın sembolik dili Element-sembol Bileşik-formül. Güvenliğimiz ve Kimya KONU ADI

Detaylı

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ Oluşturacağı her 1 g organik madde için bitkinin 500 g kadar suyu kökleriyle alması ve tepe (uç) noktasına kadar taşıyarak atmosfere aktarması gerekir. Normal su düzeyinde hayvan hücrelerinin

Detaylı

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır:

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: İyonik bağlar, elektronlar bir atomdan diğerine aktarıldığı zaman

Detaylı

Doç. Dr. Cengiz ÇETİN, BEK153 Organik Eserlerde Önleyici Koruma Ders Notu DERS 6 4. ÇÖZÜCÜLER. Resim 1. Ciriş bitkisi.

Doç. Dr. Cengiz ÇETİN, BEK153 Organik Eserlerde Önleyici Koruma Ders Notu DERS 6 4. ÇÖZÜCÜLER. Resim 1. Ciriş bitkisi. DERS 6 4. ÇÖZÜCÜLER Resim 1. Ciriş bitkisi. 1 4. ÇÖZÜCÜLER Çözücüler normal sıcaklık ve basınçta sıvı halde bulunan organik maddelerdir. Organik olmayan fakat herkes tarafından bilinen su da bir çözücüdür.

Detaylı

I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ

I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. Zeytinyağlı sabun Kükürtlü sabun Yosunlu sabun Isırgan özlü

Detaylı

MADDE VE ÖZELLİKLERİ. Kimya Konu Tarama Testi-2

MADDE VE ÖZELLİKLERİ. Kimya Konu Tarama Testi-2 MADDE VE ÖZELLİKLERİ Kimya Konu Tarama Testi-2 SORU 1: I. Renk, koku, tat ve uçuculuk tüm maddelerin ortak özelliğidir. II. Özkütle, esneklik katsayısı ve kaynama noktası tüm maddelerin ayırt edici özelliğidir.

Detaylı

Doğada ki maddelerin de hemen hemen hepsi karışım halinde bulunmaktadır. Soluduğumuz hava,içtiğimiz su,toprak,yediğimiz yemek birer karışımdır.karışım birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir

Detaylı

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 ÖNEMLİ! Gıdaları insanların sağlıklarını çok ciddi şekilde etkiler. Bu nedenle, gıda üreten kişilerin temizlik kurallarına uyması çok önemlidir.

Detaylı

SAF MADDELER SAFİYE TUT

SAF MADDELER SAFİYE TUT SAF MADDELER Tek çeşit maddeden oluşan varlıklara saf madde adı verilir. Bakır tel daha küçük parçalara ayrıldığında hep bakır özelliği gösterir. Demir bir kütle ufalanıp demir tozu haline getirildiğinde

Detaylı

STABİLİZERLER ÜRÜNÜN ADI : MAYMIX MYS SERİSİ 102 RC

STABİLİZERLER ÜRÜNÜN ADI : MAYMIX MYS SERİSİ 102 RC ÜRÜNÜN ADI : MAYMIX MYS SERİSİ 102 RC Açıklama : Yarı rafine karragenan. Kullanım Oranı : % 0,05-0,5 Kullanım Alanı : Süt ürünleri, şekerleme ürünleri, reçel, marmelat vb.tüm gıdalarda. ÜRÜNÜN ADI : MAYMIX

Detaylı

Sıvılar ve Katılar. Maddenin Halleri. Sıvıların Özellikleri. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN

Sıvılar ve Katılar. Maddenin Halleri. Sıvıların Özellikleri. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Sıvılar ve Katılar MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Sıcaklık düşürülürse gaz moleküllerinin kinetik enerjileri azalır. Bu nedenle, bir gaz yeteri kadar soğutulursa moleküllerarası

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

TGK-KREMA VE KAYMAK TEBLĐĞĐ (2003/34) (Yayımlandığı R.G.: /25242)

TGK-KREMA VE KAYMAK TEBLĐĞĐ (2003/34) (Yayımlandığı R.G.: /25242) TGK-KREMA VE KAYMAK TEBLĐĞĐ (2003/34) (Yayımlandığı R.G.: 27.09.2003/25242) Değişiklik : 06.02.2009tarih ve 27133 sayılı R. G. Amaç Madde 1- Bu Tebliğin amacı, krema ve kaymağın, tekniğine uygun ve hijyenik

Detaylı

BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL

BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL Kromatografi, katı veya sıvı bir durağan fazın yüzeyine veya içine uygulanmış bir karışımdaki moleküllerin, sıvı veya gaz halindeki bir hareketli

Detaylı

ELEMENT VE BİLEŞİKLER

ELEMENT VE BİLEŞİKLER ELEMENT VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri: a) Elementler: Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

STABİLİZERLER ÜRÜNÜN ADI : MAYMIX MYS SERİSİ 102 RC

STABİLİZERLER ÜRÜNÜN ADI : MAYMIX MYS SERİSİ 102 RC ÜRÜNÜN ADI : MAYMIX MYS SERİSİ 102 RC Açıklama : Yarı rafine karragenan. Kullanım Oranı : % 0,05-0,5 Kullanım Alanı : Süt ürünleri, şekerleme ürünleri, reçel, marmelat vb.tüm gıdalarda. ÜRÜNÜN ADI : MAYMIX

Detaylı

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning) Boya sisteminden beklenilen yüksek direnç,uzun ömür, mükemmel görünüş özelliklerini öteki yüzey temizleme yöntemlerinden daha etkin bir biçimde karşılamak üzere geliştirilen boya öncesi yüzey temizleme

Detaylı

* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur.

* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur. Lipitler ortak özellikleri su ile karışmamak olan organik maddelerdir ve kimyasal olarak yağ asitlerinin bir alkolle esterleşmesinden oluşur. 1.1. Lipitlerin Yapısı ve Ortak Özellikleri * Yapılarında C,

Detaylı

ÇÖZÜNME ve ÇÖZÜNÜRLÜK

ÇÖZÜNME ve ÇÖZÜNÜRLÜK ÇÖZÜNME ve ÇÖZÜNÜRLÜK Prof. Dr. Mustafa DEMİR M.DEMİR 05-ÇÖZÜNME VE ÇÖZÜNÜRLÜK 1 Çözünme Olayı Analitik kimyada çözücü olarak genellikle su kullanılır. Su molekülleri, bir oksijen atomuna bağlı iki hidrojen

Detaylı

Serüveni. 1.ÜNİTE: KİMYA BİLİMİ Kimyanın Sembolik Dili #3

Serüveni. 1.ÜNİTE: KİMYA BİLİMİ Kimyanın Sembolik Dili #3 Serüveni 1.ÜNİTE: KİMYA BİLİMİ Kimyanın Sembolik Dili #3 MADDE SAF MADDE SAF OLMAYAN MADDE(KARIŞIM) ELEMENT BİLEŞİK HOMOJEN KARIŞIM HETEROJEN KARIŞIM METAL İYONİK BİLEŞİKLER SÜSPANSİYON AMETAL KOVALENT

Detaylı

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler MBG 111 BİYOLOJİ I 3.1.Karbon:Biyolojik Moleküllerin İskeleti *Karbon bütün biyolojik moleküllerin omurgasıdır, çünkü dört kovalent bağ yapabilir ve uzun zincirler

Detaylı

ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ NDE KİMYASAL PROSESLER

ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ NDE KİMYASAL PROSESLER 9 ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ NDE KİMYASAL PROSESLER 1. Koagülasyon- Flokülasyon Prosesleri 2. Elektrokoagülasyon Prosesi 3. Kimyasal Çöktürme Prosesleri 4. Su Yumuşatma Prosesleri 5. Adsorpsiyon Prosesleri 6.

Detaylı

Bir maddenin başka bir madde içerisinde homojen olarak dağılmasına ÇÖZÜNME denir. Çözelti=Çözücü+Çözünen

Bir maddenin başka bir madde içerisinde homojen olarak dağılmasına ÇÖZÜNME denir. Çözelti=Çözücü+Çözünen ÇÖZÜCÜ VE ÇÖZÜNEN ETKİLEŞİMLERİ: Çözünme olayı ve Çözelti Oluşumu: Bir maddenin başka bir madde içerisinde homojen olarak dağılmasına ÇÖZÜNME denir. Çözelti=Çözücü+Çözünen Çözünme İyonik Çözünme Moleküler

Detaylı

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri Suyun Fizikokimyasal Özellikleri Su bitkinin yaşamında yaşamsal bir rol oynar. Bitki tarafından yapılan her gram başına organik madde için kökler tarafından 500 gr su alınır. Bu su, bitkinin bir ucundan

Detaylı

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir.

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir. Hidrolize engel olmak veya hidroliz hızını yavaşlatmak için alınabilecek önlemler nelerdir? 1-pH ayarlanabilir. 2-Çözücü tipi değiştirilebilir. 3-Kompleks oluşturulabilir. 4-Yüzey aktif maddeler ilave

Detaylı

Genel Kimya. Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü

Genel Kimya. Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Genel Kimya Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü ÇÖZELTİ VE TÜRLERİ Eğer bir madde diğer bir madde içinde molekül, atom veya iyonları

Detaylı

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri a) ELEMENTLER Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

Dispers Sistemlerin Sınıflandırılması

Dispers Sistemlerin Sınıflandırılması DİSPERS SİSTEMLER Dispers Sistemlerin Sınıflandırılması 1-Dispers sistemde bulunan iki fazın gaz, sıvı veya katı oluşuna göre sınıflandırılabilirler. 2-Dispers sistemde dispers fazın partikül büyüklüğüne

Detaylı

SEZEN DEMİR MADDE DOĞADA KARIŞIK HALDE BULUNUR

SEZEN DEMİR MADDE DOĞADA KARIŞIK HALDE BULUNUR Kütlesi, hacmi ve eylemsizliği olan her şey maddedir. Buna göre kütle hacim ve eylemsizlik maddenin ortak özelliklerindendir. Çevremizde gördüğümüz, hava, su, toprak v.s gibi her şey maddedir. Maddeler

Detaylı

Gıdalarda Temel İşlemler

Gıdalarda Temel İşlemler Gıdalarda Temel İşlemler Gıdaların işlenmesi; gıda endüstrisinde uygulanan işlemlerin yanı sıra evde gıdaların hazırlanması ve pişirilmesi sırasında uygulanan işlemleri de kapsar. İşlenmemiş gıdaların

Detaylı

Maddeyi Oluşturan Tanecikler

Maddeyi Oluşturan Tanecikler Maddeyi Oluşturan Tanecikler a) Saf Madde : Kendine özgü fiziksel ve kimyasal özellikleri olan, ayırt edici özellikleri bulunan ve bu ayırt edici özellikleri sabit olan maddelere saf madde denir. Elementler

Detaylı

Aerosol Ürün Uygulamaları

Aerosol Ürün Uygulamaları Aerosol Ürün Uygulamaları Tempo Kozmetik San. ve Tic. Ltd. Şti. Kimyager Emiş HAS TANIŞ 12.07.2012-Muğla AEROSOLLER Aerosoller; itici gaz, çözücü ve aerosol kabından oluşur. Aerosol kaplarının içinde formülü

Detaylı

TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA İLE TEMAS EDEN PLASTİK MADDE VE MALZEMELERİN BİLEŞENLERİNİN MİGRASYON TESTİNDE KULLANILAN GIDA BENZERLERİ LİSTESİ TEBLİĞİ

TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA İLE TEMAS EDEN PLASTİK MADDE VE MALZEMELERİN BİLEŞENLERİNİN MİGRASYON TESTİNDE KULLANILAN GIDA BENZERLERİ LİSTESİ TEBLİĞİ TÜRK GIDA KODEKSİ GIDA İLE TEMAS EDEN PLASTİK MADDE VE MALZEMELERİN BİLEŞENLERİNİN MİGRASYON TESTİNDE KULLANILAN GIDA BENZERLERİ LİSTESİ TEBLİĞİ (Tebliğ No: 2018/Taslak) Amaç MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı;

Detaylı

TURUNCU RENGĐN DANSI NASIL OLUR?

TURUNCU RENGĐN DANSI NASIL OLUR? KĐMYA EĞĐE ĞĐTĐM M SEMĐNER NERĐ PROF. DR. ĐNCĐ MORGĐL TURUNCU RENGĐN DANSI NASIL OLUR? HAZIRLAYAN: GÜLÇĐN YALLI KONU: ÇÖZELTĐLER KONU BAŞLIĞI: TURUNCU RENGĐN DANSI NASIL OLUR? ÇÖZELTĐLER Fiziksel özellikleri

Detaylı

BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ

BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ Bileşikler ve Formülleri Bilinen yaklaşık 120 çeşit element vardır. Bu elementlerin yaklaşık % 90 ı tabiatta bulunur. Ancak bugün bilinen yaklaşık 30 milyon bileşik vardır. Buna

Detaylı

Madde 2- Bu Tebliğ krema ve kaymağı kapsar. Bitkisel yağ esaslı köpük kremayı kapsamaz.

Madde 2- Bu Tebliğ krema ve kaymağı kapsar. Bitkisel yağ esaslı köpük kremayı kapsamaz. Krema ve Kaymak Tebliği R.G. Tarihi:27.09.2003 R.G. Sayısı:25242 Amaç Madde 1- Bu Tebliğin amacı, krema ve kaymağın, tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretilmesi, hazırlaması, işlemesi, muhafazası, depolanması,

Detaylı

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM GENEL KİMYA ÇÖZELTİLER Homojen karışımlara çözelti denir. Çözelti bileşiminin ve özelliklerinin çözeltinin her yerinde aynı olması sebebiyle çözelti, «homojen» olarak nitelendirilir. Çözeltinin değişen

Detaylı

Soğutma Teknolojisi Bahar Y.Y. Prof. Dr. Ayla Soyer Gıdaların Dondurularak Muhafazası

Soğutma Teknolojisi Bahar Y.Y. Prof. Dr. Ayla Soyer Gıdaların Dondurularak Muhafazası Soğutma Teknolojisi Bahar Y.Y. Prof. Dr. Ayla Soyer Gıdaların Dondurularak Muhafazası İçerik Gıda dondurma ve donma olayı Gıda dondurma sistemleri 1 GIDALARIN DONDURULARAK MUHAFAZASI Bir gıdanın donması,

Detaylı

YANGIN SÖNDÜRME KÖPÜKLERİ

YANGIN SÖNDÜRME KÖPÜKLERİ YANGIN SÖNDÜRME KÖPÜKLERİ KÖPÜK NEDİR? Yangın söndürme köpüğü; köpük konsantresinin su ve hava ile basınç altında oluşturduğu kabarcıklar topluluğudur. Köpük üç bileşenden oluşur Köpük konsantresi Su Hava

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ. Katı Eriyikler

MALZEME BİLGİSİ. Katı Eriyikler MALZEME BİLGİSİ Dr.- Ing. Rahmi ÜNAL Konu: Katı Eriyikler 1 Giriş Endüstriyel metaller çoğunlukla birden fazla tür eleman içerirler, çok azı arı halde kullanılır. Arı metallerin yüksek iletkenlik, korozyona

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Adsorbsiyon, malzeme(lerin) derişiminin ara yüzeyde (katı yüzeyinde) yığın derişimine göre artışı şeklinde tanımlanabilir. Adsorpsiyon yüzeyde tutunma olarak

Detaylı

Elektronların Dizilimi ve Kimyasal Bağlar

Elektronların Dizilimi ve Kimyasal Bağlar Elektronların Dizilimi ve Kimyasal Bağlar Elektronların Dizilimi Elektronlar çekirdek çevresindeki yörüngelerde dönerek hareket ederler. Çekirdeğe en yakın yörünge 1 olmak üzere dışa doğru 2, 3,4... olarak

Detaylı